Transkript

1 Ocak 2009 ATSO

2 izyon.org.tr yon.org.tr on.org.tr n.org.tr rg.tr g.tr w.tr w.tr ww w.atsovizyon.org.tr www. o www ww.atsovizyon.org.tr www. w.atsovizyon.org.tr tsovizyon.org.tr sovizyon.org.tr ovizyon.org.tr ovizyon.org.tr izyon.org.tr yon.org.tr on.org.tr n.org.tr rg.tr g.tr w.tr w.tr ww w.atsovizyon.org.tr www. o ATSO Ocak yayında Derginiz ATSO Vizyon la artık sanal dünyada da buluşabileceksiniz. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası nın 1987 yılından bu yana aralıksız yayınlanan ve her ay 13 bin adet basılarak Antalya iş dünyasının yanı sıra, devlet protokolü, özel sektör kurum ve kuruluşlarına dağıtılan dergi, bir yeniliğe imza atarak, sanal dünyada da okuyucuyla buluşuyor. Derginin, w w w.atsoviz yon.org.tr adresiyle internetten yayınına başlandı. ATSO Vizyon Dergisi, artık ile internet sayesinde dünyanın her yerinden okuyucular tarafından takip edilebilecek. sitesinde ATSO Vizyon un son iki yılda yayınlanmış sayılarının tamamına ulaşmak mümkün. Site dergi kalitesini, bilgisayar ekranına da taşıyor. Dergi sayfalarını birebir inceleme ve okuma fırsatı sunarken, dilenirse PDF formatında yayınlanan sayfaları, bilgisayara indirmeyi de mümkün kılıyor. Antalya da çeşitli konulardaki araştırma dosyaları, kültür sanat, edebiyat, çevre konularında yayınları ile iş dünyasının yakından takip ettiği dergi, ekonominin yanı sıra, Antalya tarihine yönelik yayınları ile adeta kentin belleği ve kaynak yayın niteliği de taşıyor.

3 .org.tr rg.tr w g.tr ww.tr ww tr www r www. www. ww. ww. w.yon. n.org.tr.atso.o atso.or so.org..org.tr vizyon. izyon. yon.or on.org. on.org..org.tr rg.tr w g.tr ww.tr ww tr www r www. www. ww. ww. w.yon. n.org.tr A N T A L Y A T İ C A R E T V E S A N A Y İ O D A S I Ring Güzergahları Üyelerimize özel ücretsiz ring servisi hafta içi her gün 9:00-12:00 ve 14:00-16:00 saatleri arasında saat başı hizmet verecektir. Çevreyolu Üzeri, Göksu Mahallesi, Gazi Bulvarı No: 531, ANTALYA Tel. : Fax : Ocak 2009 ATSO

4 Kemal ÖZGEN ATSO Yönetim Kurulu Başkanı TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Odamız gelecek yıllarda daha güçlü kurumsal yapıyla Antalya ya daha fazla katkı yapacaktır Antalya Ticaret ve Sanayi Odasının Çok Değerli Üyeleri, Odamız yönetiminde dört yıllık bir dönemi bitirdik. Bu dönem içerisinde, özellikle 2007 yılına kadar Antalya ekonomisi önemli bir gelişme gösterdi: Antalya ya gelen turist sayısı % 6 milyondan 9 milyona çıktı. Organize Sanayi Bölgemizde üretime geçen sanayi tesisi sayısı 77 den 125 e yükseldi. Antalya nın tarım ihracatı yaklaşık % 100 arttı döneminde inşaat sektörümüz rekor düzeyde büyüdü, 10 milyon metrekare konut ve işyeri inşaa edildi. Bu dönemde Antalya nın vergi geliri, banka mevduatı % 100 arttı. Antalya nın kredi hacmi üç kat artarak mevduat hacmine eşit düzeye geldi. Faal üye sayımız 17 binden 29 bine yükseldi. Ancak 2007 yılından itibaren inşaat sektörü durgunluğa girdi yılında tarım sektöründe fiyat-girdi maliyeti makası daralmış ve katma değer azalmıştır. Turizm sektöründe girdi maliyetlerinin artması karlılığı düşürmüştür. Diğer sektörlerdeki bozulma, iç pazarın daralması ve kent merkezindeki sorunlar nedeniyle ticaret sektörü, özellikle esnaf ve küçük işletmeler ciddi sıkıntı yaşamaya başlamışlardır. Daha sonra ise küresel krizin sonucunda ortaya çıkan kredi ve finansman sorunları bütün sektörlerimizi olumsuz etkilemiştir. Halen Türkiye ekonomisi ile birlikte Antalya ekonomisi de daralma dönemine girmiştir. Bu krizin en az hasarla atlatılması için gerekli olan ekonomiyi canlandırma önlemlerini ve sektörel destekleri Hükümetten bekliyoruz. Bu konuda 2008 Ekim ayından bu yana çok sayıda öneri Hükümete sunulmuştur. Değerli Üyelerimiz, ATSO bu dönemde hedeflerini; Kent turizmi için markalaşma, Ticaret ve küçük sanayi için toplu işyerleri, Modern örtü altı tarım üretiminin gelişmesi, Organize sanayi bölgesinin ve sanayi sitesinin geliştirilmesi, İnşaat sektöründe kalitenin geliştirilmesi olarak belirlemiştir. Odamız bu çerçevede kurumsal yapının güçlendirilmesine, üyelere hizmetlerin etkinleştirilmesine, üye ve ara eleman eğitimine, temel sektörel sorunların çözülmesine öncelik vermiştir. Bu dönemde, 1700 meslek komitesi ve ihtisas komisyonu toplantısı, 60 ı aşkın meclis toplantısı, 200 ün üzerinde yönetim kurulu toplantısı gerçekleştirmiş, Antalya nın her sorunu ATSO çatısı altında ele alınmış ve çözüm aranmıştır. ATSO, TOBB başta olmak üzere, ulusal ve uluslararası alanda da temsil görevini yerine getirmiş, yabancı odalarla işbirliği anlaşmaları yapılmış, yurtiçi ve yurtdışı fuarlara katılım sağlanmış, çok sayıda yerli ve yabancı heyet ziyaretine, konferans etkinliklerine ev sahipliği yapılmıştır. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği çalışmaları bizim için büyük bir tecrübe olmuştur. Görev dönemimizdeki faaliyetlerimizin çok kısa bir özeti şu şekildedir: Uluslararası ilişkilerin geliştirilmesi kapsamında; Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası na üye olundu ve ortak projeler için işbirliği başlatıldı. Akdeniz Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği ASCAME Enerji Komisyonu Başkanlığını ATSO üstlendi. İspanya/Malaga ve Almeria, İtalya /Rimini, Tunus, Tataristan gibi Odalarla ile işbirliği anlaşmaları yapıldı. Barselona Ticaret ve Sanayi Odası ile birlikte Batı Akdeniz bölgesi için turizm sektörüne yönelik sürdürülebilir yerel kalkınma modeli projesi tamamlandı. Turizm sektörüne dönük çalışmalar kapsamında; Avrupa - Türkiye turizm zirvesi toplantıları düzenlendi. Akdeniz Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği ile birlikte Akdeniz Bölgesi Turizm Bakanlıklarını, Dünya Turizm Örgütü, Dünya Turizm Seyahat Konseyi başkanlarını buluşturan MEDİTOUR Turizm Forumu düzenlendi. Antalya nın ilk turizm fuarı Medtravel fuarına destek verildi. Dünya Altın Konseyi işbirliği ve Alanya ve Manavgat Ticaret ve Sanayi odalarının desteği ile Antalya heart of gold-altın Kalpli Antalya kampanyası Sayın Başbakanın katılımlarıyla başlatıldı. Antalya turizmi ve Türkiye nin dünyadaki yeri ve imajı açısından büyük önem taşıyan EXPO nun Antalya da yapılması yönünde çalışma başlatıldı. Markalaşma projesi kapsamında Marka Şehir Antalya Büyükşehir Belediyesiyle protokol imzalanarak stratejik marka planı çalışması başlatıldı. Ticaret sektörüne yönelik olarak; Güvenli Alışveriş kampanyası ile ATSO tarafından tüketici koruma garanti belgesi uygulaması başlatıldı. Kent merkezinde güvenliğin sağlanması amacıyla Antalya Emniyet Müdürlüğü ile ortak çalışmalar yapıldı. Kalekapısı bölgesinde turistlerin ve esnafın güvenliğinin sağlanması amacıyla bir güvenlik birimi oluşturuldu. Ayrıca kent merkezinde ticaretin canlandırılması amacıyla odamız önünde 30 otobüs kapasiteli bir otopark yeri tahsis edildi. Antalya nın ve üyelerimizin enerji ihtiyacına katkı sağlamak amacıyla Antalya Enerji Üretim A.Ş. ye ortak olundu. Büyük Mağazalar Kanunu nun çıkarılması yönünde meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları işbirliği ile imza kampanyası başlatıldı. Üyelerin finansman imkanı amacıyla 15 bankayla kredi anlaşması yapıldı. Antalya Özgün Hediyelik Eşya Tasarım Yarışması düzenlendi. Antalya Ticaret Envanteri Projesi başlatıldı. Toplu işyerleri kurulması için gerekli girişimler başlatıldı. Türk ve yabancı KOBİ ler ve işadamları arasında yatırım ortaklıkları kurulmasını amaçlayan Akdeniz İş Görüşmeleri ne ev sahipliği yapıldı. Kalekapısı ndan sonra, Aspendos, Güllük, Konyaaltı, Işıklar gibi ticaret bölgelerinde esnafın dernekleşmesi çalışmalarına destek verildi. ATSO Ocak

5 Çallı, Güllük, Şarampol ve Sanayi Siteleri anketleriyle esnafın sorunları kamuoyuna ve ilgili kurumlara yansıtıldı ve çözüm arandı. Tarım sektörü için önemli çalışmalara imza atıldı: Sektör için büyük önem taşıyan rezidü laboratuarının yapımı için 100 bin yeni türk liralık bir finansman sağlandı. Örtüaltı tarımı araştırma ve geliştirme projesi hazırlandı. Maliye Bakanlığı nezdinde yapılan girişimlerle Modern Seracılık Yasa Taslağı TOBB ve odamız tarafından hazırlandı. Odanın girişimleri sonucunda, Sayın Maliye Bakanımızın desteğiyle örtü altı tarımı, ürün işleme tesisleri ve tohum üretimi teşvik kapsamına alındı. Örtüaltı üretime hazine arazisi tahsisi ne imkan veren düzenlemeler yapıldı. Mezbaha ve canlı hayvan borsası için OSB dışında uygun bir arazi tahsisi konusunda girişimde bulunuldu. Sanayi sektörüne yönelik olarak, Antalya ekonomisinin dengeli gelişimi için Organize Sanayi Bölgesi Yönetiminde sanayi bölgesi altyapısı geliştirme çalışmaları başlatıldı. Kapsamlı bir sanayi anketi sonucunda Antalya Sanayi Raporu ve Sanayi Rehberi hazırlandı. OSB Müteşebbis Heyeti olarak, kalifiye eleman sıkıntısını çözmek amacıyla, Antalya Organize Sanayi Bölgesi Anadolu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi yaptırıldı. Üniversitemizin kurduğu Teknokent e ortak olundu. Eğitim alanında önemli bir atılım gerçekleştirildi: Görev dönemimizde 10 bin kişiye 50 farklı konuda eğitim verildi. Eğitime katkı sağlamak amacıyla Antalyalı öğrencilere burs uygulaması başlatıldı. Akdeniz Üniversitesi ve sektör kuruluşları ile işbirliği yapılarak Sigortacılık bölümü nün gerekli fiziki ve teknik donanımla açılması sağlandı. Gazipaşa Meslek Yüksek Okulunun yapımına katkı sağlandı. Eğitime destek amacıyla, TOBB ve ATSO tarafından, Antalya merkez ve ilçelerindeki binlerce öğrenciye kırtasiye malzemesi yardımı yapıldı. Europgap, Haccp, modern seracılık, sigortacılık, yardımcı sağlık elemanı yetiştirme, tarım sigortaları gibi yeni sektörel eğitimler geliştirildi. İhracata İlk Adım programı ile birçok üyemiz ihracat yapmaya başladı. İlçelerde eğitim programları başlatıldı. KOBİ Bilgi ve Eğitim Fuarı na ev sahipliği yapıldı. Üye hizmetlerinin modern teknolojilerle etkinleştirilmesi hedeflenerek; Doküman Yönetim Sistemi ne geçilerek, tüm üye bilgileri dijital ortama aktarıldı. Elektronik imza sistemi için çalışma başlatıldı. Kapasite raporlarında otomosyon sistemine geçildi. Üyelerimizin tescil ve kayıt işlemlerinde randevu sistemine geçildi. Vizyon dergisi sanal dünyada da üyelerimiz ve okuyucularımızın hizmetine sunuldu. Kültür, sanat ve spora destek olmak üzere; Antalya Türk Müziği Günleri gelenekselleşti, konserler CD olarak yayınlandı. Birinci lige yükselen Antalyaspor a ve Kırkpınar Yağlı Güreşlerinde kategorilerinde birinci olan ilimiz güreşçilerine destek sağlandı. Kent tarihimize ışık tutan birçok eserin yayınlanması sağlandı Kuruluş Yıldönümümüzde, Atatürk ün Bilinmeyen Fotoğrafları sergisi düzenlendi, albümü yayınlandı. 30 Ağustos Zafer Bayramı Çerçevesinde ATSO Zafer Kupası Yelken Yarışları düzenlendi. ATSO Hatıra Ormanı kuruldu. Kurumsal yapının güçlendirilmesini birinci öncelik olarak belirledik ve bu dönemde; ATSO Stratejik Gelecek Tasarımı projesi kapsamında arama konferansları ile oda meclisinin sektörel vizyon geliştirme çalışmaları başlatıldı. Oda hizmet kalitesinde sürekli gelişmeyi öngören TOBB Oda Akreditasyon Sistemi ne dahil olundu. ATSO çalışanlarına yönelik Performans Yönetim Sistemi başlatıldı yılında ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi belgesini ilk kez alan Odamız, süresi tamamlanan bu belgeyi bu yıl tekrar almaya hak kazandı. İl Kadın Girişimciler Kurulu kuruldu. YENİ HİZMET BİNAMIZ Mevcut hizmet binamız 30 senelik bir binaydı ve artık Odamızın hizmetlerini engeller duruma gelmişti. Bu nedenle son iki yılda yeni hizmet binası için büyük çaba sarf ettik ve Odamıza ve Antalya ya yakışan, ödüllü bir hizmet binası yaptık. Göreve başladığımızda Odamızın kasasında 2 milyon YTL ye yakın bir para vardı. 2.5 senede bunu dört katına çıkardık. Aidatlarımızı ve hizmet bedellerimizi en alt seviyede tuttuk. Odanın her kuruşunu sorumlulukla, büyük bir tasarruf anlayışıyla kullandık. Bu şekilde hizmet binamızı yapacak duruma geldik. Dünyanın bütün şehirlerinde Oda binaları şehrin en güzel binaları arasındadır. Bizim binamız da aldığı mimarlık ödülleriyle bu özellikte bir bina olmuştur. Kongre merkezimiz, toplantı salonlarımız, kütüphanemiz, sergi salonumuz, daima üyelerimizin hizmetinde olacaktır. Hizmet binamızla birlikte ATSO her bakımdan daha güçlü hale gelecek, Odamız kentimizin önemli projelerine kaynak aktarabilecek güce kavuşacaktır. Böylece başta Üniversite projesi olmak üzere, tanıtım gibi, üyelerimiz için toplu işyeri gibi, kent merkezinde bazı örnek çarşı düzenlemesi gibi çalışmaların yapılması mümkün hale gelecektir. Sayın Üyemiz, Biz dört seneden bu yana Antalya için bir şeyler yapmak amacıyla hizmet ettik. Bir çok platformda konuştuk, düşüncelerimizi paylaştık. Eksiğimiz mutlaka olmuştur. İlk gün verdiğimiz bazı sözler vardı. Demiştik ki, siyasi tarafsızlıktan taviz vermeyeceğiz. Özel çıkarlara hizmet etmeyeceğiz. Bu süre içinde Türkiye gündemi de, Antalya gündemi de son derece sıcak tartışmalara sahne oldu. Buna rağmen faaliyetlerimizde bir kez dahi siyasi bir amaç taşımadık. ATSO siyasi tarafsızlık konusunda hiçbir sapma göstermemiştir. Bu çizgimize rağmen, ekonomide sorun var dediğimizde Hükümeti eleştirdiğimiz söylenmiştir. Antalya ekonomisi büyüyor dediğimizde destek gibi algılanmıştır. Bu siyasi algılamalar bize ayak bağı olmuştur. Belediyelerimizin projeleri konusunda da böyle olmuştur. Eleştirdiğimiz projeler olmuştur. Önemli projelerde ise projenin olumlu ve olumsuz yanlarını ayırarak söylemişizdir. Gerçeği söyledik, ama kurumlarla kavga etmemeye özen gösterdik. Çünkü kurumlar her zaman birlikte çalışmak zorundadır. Değerli Üyemiz, Biz görevimizi en iyi şekilde yapmaya çalıştık. Görev dönemimizde Odamızı almış olduğumuz noktadan bir adım ileriye taşıdık. Bizden sonra gelenlere daha güçlü, donanımlı, kurumsal olarak güçlenmiş bir yapı bırakıyoruz. Burada, her alanda, her sektördeki çalışmalarımızı arzu ettiğimiz noktaya getirdiğimizi söyleyemem. Tarım sektörüne katkımız oldu, sanayimize emek verdik, güzel çalışmalar yaptık. Fakat turizmde çok istekli başlamamıza rağmen bütün projelerimizi gerçekleştiremedik. Ticaret sektörümüze, esnafımıza yönelik fazla ilerleme kaydedemedik. Sektörde kalite ve markalaşmayı zorlamamız gerekiyordu. Her caddeyi bir alışveriş merkezi gibi yapacak çalışmaları işbirliğiyle gerçekleştirmemiz gerekiyordu. Toplu iş merkezleri kurmamız gerekiyordu. Fakat bunlar diğer kurumlarla ortak eylemler ve bizzat esnafın katılımını gerektirmektedir. Bütün ilgili kurumların birlikte çalışması gereken bir alandır. Bunlar dışında ATSO sadece ekonomide değil, uluslararası ilişkilerde, araştırmada, eğitimde, kültürde, tarihi değerlerin ve çevrenin korunmasında, sosyal sorumluluk alanlarında daha aktif olmalıdır. Bu çerçevede inanıyorum ki, Odamız gelecek yıllarda, daha güçlü kurumsal yapısı ve bütçesiyle Antalya ya daha fazla katkı yapacaktır. Sevgi ve saygılarımla 3 Ocak 2009 ATSO

6 ANTALYA TİCARET VE SANAYİ ODASI YAYIN ORGANI YIL:22 / OCAK 2009 / SAYI:252 ATSO ADINA SAHİBİ: Yönetim Kurulu Başkanı Kemal ÖZGEN YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ: Sevim KAYAHAN YAYIN KURULU: Çetin Osman BUDAK Ali Rıza AKINCI Arif SELÇUK Özdağ ÇANCI YAYINA HAZIRLIK: Mete TEKİN Orhan ÇAKMUR TASARIM: Kaan ESİNGÜNER BASKI: KUTLU - AVCI OFSET FORM BASKI REKLAM SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ. Muratpaşa Mah. Emrah Cad. (Kutlu-Avcı Plaza) No:17, ANTALYA Tel.: Faks: DAĞITIM: ÖZYILDIRIM DAĞITIM Tahılpazarı Mahallesi 468.Sokak Kaymak Apt. No: 6/4, ANTALYA Tel.: Faks: yildirimkurye@hotmail.com ATSO: Çevreyolu Üzeri Göksu Mahallesi Gazi Bulvarı No: 531, ANTALYA Tel.: Faks: URL: dergi@atso.org.tr Antalya, Hazİne ye 2 koydu 1 aldı AB nin KOBİ lere sağladığı finansal olanaklar YAŞ MEYVE-SEBZE İHRACATIMIZIN 2008 YILI DEĞERLENDİRMESİ VE 2009 A BAKIŞ 20 KIRKGÖZÜN NİLÜFERLERİ Ayda bir yayınlanır. Dergimizdeki yazılar kaynak gösterilerek alınabilir. Dergimizde yayınlanan yazılardaki görüşler yazarlarına aittir. 8 SOSYAL GÜVENLİK REFORMU YILI ATSO EĞİTİM ÇALIŞMALARI 28 ANTALYA NIN NÜFUSU 32 NOSTALJİ 34 HUKUK 37 SAĞLIK 48 KÜLTÜR- SANAT 50 EKONOMİK GÖSTERGELER 68 FUARLAR 70 İŞBİRLİĞİ TEKLİFLERİ 72 ANTALYA DAN LEZZETLER ATSO Ocak

7 Antalyalı sanayici 2009 dan endişeli Değerli Üyelerimiz, Sevgili Okurlar, Küresel mali krizin etkisini daha çok hissettiğimiz şu günlerde, Antalya iş dünyasında da S.O.S. sinyalleri gelmeye başladı. Antalya Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu olarak, ekonomideki durgunluğun OSB firmaları üzerindeki etkisini belirlemek amacıyla bir anket yaparak, sanayicilere 2009 beklentilerini sorduk. Aldığımız yanıtlar hiç de iç açıcı değil. Antalya OSB de kapasite kullanım oranı yüzde 65 lerden yüzde 52 ye düşmüş durumda. Sanayiciler satışlarda yüzde 8.7 lik düşüş beklediklerini ifade ediyor. En büyük sorun kredi maliyetlerinin yükselmesi ve kredilerdeki daralma. Sanayicilerin neredeyse tamamına yakını bu daralmadan etkilendiğini belirtiyor ve en önemlisi sanayiciler, krizin asıl etkisinin 2009 başından itibaren görüleceğini öngörüyor. Anket sonuçları, ekonomideki bozulmanın 2008 yılında keskin bir değişim gösterdiğine, ekonomideki veya iç talepteki daralmanın önceki yıl başladığına işaret ediyor. Bir başka deyişle Antalya da inşaat sektöründeki durgunluk ve iç pazardaki daralmanın küresel krizden önce kapasite kullanımını düşürdüğü görülüyor. Öte yandan TOBB verilerine göre, 2008 yılında kurulan şirket sayısında geçen yıla oranla % 11,3 lük, kurulan kooperatif sayısında % 23,6 lık ve kurulan şahıs işletmesi sayısında ise % 4,3 lük bir azalma görülüyor. Antalya da ise geçen yıla oranla kurulan şirket sayısı % 7,8 lik azalırken, kapanan şirket sayısı % 12,2 arttı yılında Antalya da kurulan şahıs işletmelerinin sayısı bir önceki yıla göre % 6,3 azalış göstererek 2 bin 340 oldu. Kapanan şahıs işletmeleri sayısı ise geçen seneye oranla çok değişmedi ve bin 38 olarak gerçekleşti. Antalya, kurulan ve kapanan şirket sayısı bakımından üç büyük ilden sonra dördüncü sırada yer alıyor. Kurulan şahıs işletmelerinde ise Türkiye genelinde üçüncü sırada yer alırken kapanan şahıs işletmelerinde on birinci il konumunda. Antalya ile ilgili bir çarpıcı bilgi de Maliye Bakanlığı ndan geldi yılında Hazine ye 2 milyar 527 milyon 602 bin TL katkıda bulunan Turizmin başkenti Antalya, gelen turistlerden tahsil edilen vize harç pulu geliri ile bile 20 ye yakın ilden daha fazla vergi topladı. Buna karşılık Devlet, Antalya ya 1 milyar 684 milyon 824 bin TL para verdi. Deyim yerindeyse Antalya Devlete 2 verdi, 1 aldı. Üstelik bu sadece vergi geliri. Antalya turizminin tek başına yılda ortalama 5-6 milyar dolarlık döviz girdisi sağladığı göz önüne alınırsa, Antalya nın önemi çok daha iyi anlaşılabilir. Öte yandan Antalya da başta Batı Çevre yolu gibi bir çok yaşamsal önem taşıyan projeye kaynak yetersizliği nedeniyle ya başlanamıyor, ya da tamamlanamıyor. Tüm özverisine karşın, Antalya bir türlü üvey evlat muamelesi görmekten kurtulamıyor. Değerli Okurlarımız, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası olarak, siz değerli üyelerimize ve çalışanlarına; vizyon, strateji ve faaliyetlerini geliştirmelerini sağlamak üzere eğitim programlarını oluşturuyoruz. Odamızın 1998 yılında başlayan eğitim hizmetlerinden şu ana kadar yaklaşık 20 bin üye ve çalışanımız yararlandı. Bildiğiniz gibi üç yıldan bu yana eğitim faaliyetlerimizi, ATSO temsilciliklerinin bulunduğu ilçelerde de gerçekleştiriyor. Eğitim programlarını hazırlarken, üyelerimizden gelen talepleri göz önünde bulunduruyoruz. ATSO nun 2009 yılında gerçekleştireceği eğitim programlarını dergimizde ayrıntılı olarak bulacaksınız. Ayrıca bu eğitimleri sitemizden de takip edebilirsiniz. Sevgili Üyelerimiz, Sosyal güvenlik, herkesin yaşamını ilgilendiren son derece önemli bir konu. Bir insanın başkalarına muhtaç olmadan yaşamasını teminat altına almak, ancak sosyal güvenlik sistemiyle mümkün. Sistemin güvenilirlik ve istikrarı, kişisel yaşantımız kadar toplumsal hayatımızı da ilgilendiriyor. Ülkemizde Sosyal Güvenlik Reformu uzunca bir süre gündemi meşgul ettikten sonra yürürlüğe girdi. Ancak hala bu konuda bilgi eksikliği yaşanıyor. Antalya Sosyal Güvenlik İl Müdürü Selim Erol, ATSO Vizyon için Sosyal Güvenlik Reformu nun Getirdiği Yenilikler i kaleme aldı. İlgiyle okuyacağınızı umuyoruz. Değerli Okurlar, Çetin Osman BUDAK Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yayın Kurulu Başkanı Kırkgöz su kaynakları, Antalya nın 25 kilometre kuzeybatısında, Toroslar ın eteğinde gerçek bir doğa hazinesi. Ancak kimyasal ve evsel atıklar, molozlar, kireç fabrikasının tozları, canlı yem tüccarları, Kırkgöz su kaynaklarının hızla kirlenmesine yol açıyor. Kırkgöz kaynakları ile kent arasında kalan bölgelerdeki yoğun tarımsal ve endüstriyel gelişmeye dikkat çeken uzmanlar, bunun Antalya yöresinin su kaynaklarında geri dönülmesi mümkün olmayacak kirlenme sorunları yaratabileceğini ifade ediyor ve tüm bu olumsuzluklara karşın, Kırkgöz havzasındaki küçük göllerde nilüfer çiçekleri açıyor. Kırkgöz ün Nilüferleri başlıklı dosyamız ile ilgili tüm kesimlerin dikkatini bu doğal zenginliklerimize çekmek istedik. Çevre konusunda bir başka gelişme, Antalya Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyet Başkanı Sayın Valimiz Alâaddin Yüksel olmak üzere, Yönetim Kurulumuz OSB nin çevresinde ve uygun bölgelerde ağaçlandırma çalışması yapılmasına karar verdi. Başlangıç noktası olarak arıtma tesisimizin yanını seçildi. Antalya OSB içindeki Arıtma Tesisi yanında 20 dönümlük alana ilk etapta 500 adet fıstık çamı fidanı törenle dikildi. Bu OSB yönetimi olarak bizim çevreye olan duyarlılığımızın da bir kanıtı. Antalya OSB içinde yatırımlarla birlikte yeşil dokunun da artması en büyük hedefimiz. Umarım sanayicilerin bu duyarlılığı tüm kesimlere örnek olur. Yeni sayımızda görüşmek dileğiyle. 5 Ocak 2009 ATSO

8 Yaş Meyve-Sebze İhracatımızın 2008 Yılı Değerlendirmesi ve 2009 a Bakış 2008 yılında Antalya Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği üzerinden yapılan yaş meyve sebze ihracatı geçtiğimiz yıla oranla % 16 artış göstererek $ a ulaşmıştır. Yaş meyve sebze ihracatımızda domates ilk sıradaki yerini korurken domatesi biber ve hıyar izlemektedir. İHRACAT Mustafa SATICI Antalya Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı 2008 yılında Antalya Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği üzerinden yapılan yaş meyve sebze ihracatı geçtiğimiz yıla oranla % 16 artış göstererek $ a ulaşmıştır. Dünyada yaşanan küresel dalgalanma neticesinde oluşan kriz psikolojisi ülkemizde krizin de önüne geçmiştir. Özel sektörün kişilerdeki bu olumsuz psikolojiyi olumlu hale çevirmesi ekonomimizin temelini oluşturmaktadır. Bu çerçevede Antalya Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği nin ihracatının artmasının bu sonucu olumlu yönde etkilemesi bizleri sevindirmektedir. Yaş meyve sebze ihracatımızda domates ilk sıradaki yerini korurken domatesi biber ve hıyar izlemektedir. Trabzon ve Samsun limanlarından yapılan domates ihracatının yaklaşık %85 i Antalya bölgesinin ürünüdür. Söz konusu limanlarda yapılan ihracatta bölgemiz ürünü olan domatesler de değerlendirildiğinde bölgemizin ihracata yönelik üretim potansiyeli yaklaşık bin tondur. Bu çerçevede, Antalya, sebze meyve üretim ve ihracatının lokomotifi unvanını korumaktadır. Ülke bazında yaş meyve sebze ihracatımız değerlendirildiğinde Almanya ilk sırada yer alırken Almanya yı sırasıyla Rusya Federasyonu, Bulgaristan, Romanya ve Ukrayna izlemektedir. Rusya Federasyonu na yapılan ihracatta son yıllarda zirai ilaç kalıntısı ile ilgili sorunlar yaşanmakta, 07 Haziran 2008 tarihinden itibaren getirilen yasak ülkemizin Rusya Federasyonu ile yapmış olduğu Mutabakat Zaptı çerçevesinde izlenebilirliği sağlanmış kaliteli ve sağlıklı ürünler tedarik edilmesi şartı ile kaldırılmıştır. Ancak üretim yapımızın küçük ölçekli aile işletmelerinden oluşması ve dağınık olması üreticinin kayıt altına alınmasını zorlaştırmaktadır. Bu nedenle domates ihracatımızın yarısının gerçekleştiği Rusya Federasyonu pazarına ihracatımızın devam etmesi için izlenebilirliğin sağlanması gerekmektedir. Ayrıca, Rusya Federasyonu nun kabul ettiği MLR (Maksimum Kalıntı Limitleri) değerleri dünyada referans olarak kabul edilen Kodeks Alimentarius un da çok altındadır. Bu nedenle, Rusya Federasyonu nun istediği standartlarda ürün yetiştirmek kolay değildir. Yaş meyve sebze ihracatımızın hemen hemen yarısının gerçekleştiği Avrupa Birliği ATSO Ocak

9 ülkelerine olan ihracatımızda da karşılaşılan en önemli sorun zirai ilaç kalıntı sorunudur. Bu kapsamda, kalıntı sorununun en önemli kısmı olan zirai ilaçların maksimum kalıntı limit değerlerinin harmonizasyonu, 1 Eylül 2008 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 396/2005 sayılı Avrupa Birliği düzenlemesi ile çözüme ulaşmıştır. Bu nedenle ülkemizin harmonizasyon ile sahip olduğu eşit rekabet şansını en iyi şekilde değerlendirmesi gerekmektedir. Ancak söz konusu düzenleme çerçevesinde Avrupa Birliği ülkeleri güvenli gıda tedarikini sağlamak amacıyla üçüncü ülkelere ithalat toleransı kapsamında farklı uygulamalar yapabilmektedir. Bu çerçevede, zirai ilaçlar konusunda azami hassasiyet gösteren tüketici taleplerini karşılamak dolayısıyla ürünlerimizin güvenli ve sağlıklı olduğunu ispatlamaktan başka şansımız yoktur. Bu kapsamda bize düşen görev izlenebilirlik ve barkot sistemini yaygınlaştırmaktır. Her üreticinin bir barkodu olması ve ürünün tüketicinin sofrasına ulaşana kadar izlenmesi gerekmektedir. Bu bütün dünyanın talebidir. Bölgemizde de bu konuda yapılan çalışmalar neticesinde üreticilerde geçtiğimiz yıllara oranla duyarlılık oluşmuştur. Ancak, sorunun tam anlamıyla çözülmesi için önümüzde uzun mesafeler vardır. Gıda güvenliği konusu son yıllık dönemde tüketiciler nezdinde önemi giderek artan ve hassas hale gelen bir konu olmuştur. Bu kapsamda tüketiciler giderek gelişen çevre bilinci ve güvenli gıda talebi sonucunda tükettikleri ürünün nerede ve hangi koşullarda yetiştirildiğini bilmek istemekte, zirai ilaçların kullanımı konusunda çok daha hassas davranmaktadırlar. Bu nedenle günümüzün tüketicileri daha sağlıklı ürünler için daha fazla ödeme yapmaya hazırdır. Bu kapsamda, Avrupa Birliği nin MRL değerlerinin harmonizasyonu ile tüketicilerin ürünlere karşı güvenleri artacak ve günümüzde sıklıkla rastlanan obezite, kalp hastalıkları, kanser, karaciğer hastalıkları gibi Dünyada yaşanan küresel dalgalanma neticesinde oluşan kriz psikolojisi ülkemizde krizin de önüne geçmiştir. Özel sektörün kişilerdeki bu olumsuz psikolojiyi olumlu hale çevirmesi ekonomimizin temelini oluşturmaktadır. Bu çerçevede Antalya Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği nin ihracatının artmasının bu sonucu olumlu yönde etkilemesi bizleri sevindirmektedir. pek çok hastalığın önlenmesinde önemli rol oynayan yaş meyve sebze ağılırlıklı beslenme sistemi teşvik edilecektir. Bu kapsamda harmonizasyonun yürürlüğe girmesi, uzun vadede tüketicilerin ürünlere karşı güvenlerinin artması, dolayısıyla tüketimin artması ve pazarın genişlemesiyle sektörü olumlu yönde etkileyecektir. Ülkemizin bu genişleyen pazarda yerini alabilmesi ancak sağlıklı ve güvenli ürünler tedarik edilmesi ile mümkün olacaktır. Ayrıca, uzun süreli düşük kur ve kurlarda yaşanan sürekli dalgalanmalar maliyet girdileri yüksek olan üretici ve ihracatçıları sıkıntıya sokmaktadır. Bu nedenle kurlarda yaşanan dalgalanmaların sona ermesi ve istikrarlı bir döviz kuru sağlanması ihracatımızda sürekliliğin sağlanması için gerekmektedir. Küreselleşen dünyada ekonomik sınırlar giderek genişlemektedir. Bu kapsamda ihracatın ülkemiz ekonomisine döviz kazandırmanın ötesinde, ihracata yönelik üretim yoluyla altyapımızı geliştirerek uluslararası alanda rekabet gücümüzün artmasını sağlayacağı şüphesizdir. Bu çerçevede, üreticilerin gübre kullanımını azaltmaları, zirai ilaç kullanımına azami hassasiyet gösterilmesi, zirai danışman ile birlikte çalışılması, döviz kurunun düşmesinin önlenmesi, dış piyasalarda yaşanan dalgalanmaların sona ermesi ile 2009 yılında ihracatımızın önceki yıllarda olduğu gibi artış göstermesini bekliyoruz. İhracatçılar olarak, önümüzdeki yıllarda da piyasalarda yaşanan dalgalanmanın son bulacağını temenni ederken, tüketicilerin gıda güvenliği ve ürün çeşitliliği konusunda haklı taleplerinin karşılanması için üretici ve ihracatçılar olarak üstümüze düşen görevleri yerine getirerek dünyanın seçkin marketlerine Türk ürünlerini gururla sunacağımıza inanıyoruz. 7 Ocak 2009 ATSO

10 Sosyal Güvenlik Reformu nun Getirdiği Yenilikler Sosyal güvenlik, ülke nüfusunun tamamını doğumdan, ölüme kadar hayatını doğrudan ilgilendiren son derece önemli bir konudur. Çünkü kişilerin başkalarına muhtaç olmadan yaşamalarını teminat altına almak, ancak sosyal güvenlik sistemiyle mümkün olur. Sistemin güvenilirlik ve istikrarı, kişisel yaşantımız kadar toplumsal hayatımızı da ilgilendirmektedir. SOSYAL GÜVENLİK REFORMU Selim EROL Antalya Sosyal Güvenlik İl Müdürü 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, Kanunun 1. maddesinde de belirtildiği üzere, sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortası bakımından kişileri güvence altına almak; bu sigortalardan yararlanacak kişileri ve sağlanacak hakları, bu haklardan yararlanma şartları ile finansman ve karşılanma yöntemlerini belirlemek; sosyal sigortaların ve genel sağlık sigortasının işleyişi ile ilgili usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkartılmış bir Kanun dur. Sosyal güvenlik, ülke nüfusunun tamamını doğumdan, ölüme kadar hayatını doğrudan ilgilendiren son derece önemli bir konudur. Çünkü kişilerin başkalarına muhtaç olmadan yaşamalarını teminat altına almak, ancak sosyal güvenlik sistemiyle mümkün olur. Sistemin güvenilirlik ve istikrarı, kişisel yaşantımız kadar toplumsal hayatımızı da ilgilendirmektedir. Vatandaşın, Sosyal Güvenlik Kurumuna ulaşmasını kolaylaştıracak çağdaş uygulamalar ve insan odaklı hizmet anlayışı vazgeçilmez tercihimiz ve önceliğimiz haline getirilmiştir. Bu anlamda bilgi teknolojilerinin, kurumlarımızdan hizmet alanlar ve hizmet sunanların kullanımına sunulması çalışmalarına hız verilmiş ve planlarımız bu anlayışla yapılmaktadır. Yasa ile amaçlanan hususların etkin olarak uygulanabilmesi için mevcut birikmiş sorunların tasfiyesine dönük tedbirler alınarak, başarılı bir şekilde uygulanmaya başlanmıştır. Bunların başında prim alacaklarının yapılandırılarak vatandaş ile kurum arasındaki ilişkinin yeniden tesis edilmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Bir diğer önemli husus İstihdam Paketi dir. Sosyal güvenlikle iç içe olan çalışma hayatı ve istihdam alanındaki düzenlemeler ile kayıt dışı istihdam alanının daraltılması ve sosyal güvenlik bilincinin yaygınlaştırılması hedeflenmiş olup, bu anlamda işçi ücretlerinin banka kanalı ile ödenmesinin zorunlu tutulması, işveren prim oranında yapılan %5 lik indirimin kayıt dışı işçi çalıştırmama koşulu ile uygulanması, mevcut istihdama ilave olarak kadın ve genç erkek işçi çalıştıran işverenlerin primlerinin kademeli olarak 5 yıl süreyle devletçe karşılanacak olması düzenlemelerin başında gelmektedir. Hayatımıza yenilik ve kolaylık getiren düzenlemelerin bazılarını kısa başlıklar halinde sayacak olursak; 1 Hastanelerde, sigortalı ve emeklilerden sağlık karnesi isteniyordu artık T.C. Kimlik numarası yeterli olmaktadır. Yatan hasta ilaçların temini için hasta yakınları eczane eczane dolaşıyorlardı şimdi hastaneler bu ilaç ve malzemeleri temin etmek zorunda. Kayıt dışı ile mücadele yoktu, şimdi kayıtdışı istihdam ile mücadele var. Vatandaş Alo 170 hattına ulaşarak istediği bilgileri verebilecektir. Geçici işgöremezlik ödemeleri SGK İl Müdürlüklerinden ödeniyordu ve kuyruklar oluşuyordu artık PTT şubelerinden de ödenecek. Özürlü aylıkların bağlanma süreci uzun ve bürokratik aşamalar gerektiryordu. ATSO Ocak

11 Artık Yerel hastanenin verdiği özürlü raporuna göre maaş bağlanabilecek. Özürlü ve yaşlı aylıkları önceden yalnızca Ziraat Bankası şubelerinden ödeniyordu. Yeni düzenleme ile birlikte PTT şubelerinden ve 85 yaş üstü olanlar ile %70 ve daha üstü özürlü olanlara maaşları evlerinde ödenebilecek. Genel Sağlık Sigortası 1982 Anayasasında olmasına rağmen uygulaması yoktu. Şimdi ise tüm vatandaşlarımız (hatta vatansızlar ve sığınmacılar da) Genel Sağlık Sigortası kapsamında olacak. Anne ve babasının sağlık güvencesi yoksa veya prim borcu varsa 18 yaşından küçükler sağlıktan yararlanamıyordu. Artık 18 yaşından küçük olanlar hiçbir şart aranmaksızın Genel Sağlık Sigortası kapsamına dahil edilecektir. Özel sağlık hizmeti sunucuları hastalardan alabileceği fark ücretinde bir sınır yoktu. Şimdi ise Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu nun belirleyeceği kadar fark ücreti alabilecekler. Bağ-Kur lularda 1 den 24 e kadar basamak sistemi vardı artık beyan sistemi ile gelirine göre prim ödeyebilecekler. Bağ-Kur lular sadece askerlik hizmetini borçlanabiliyorlardı. Artık staj, asistanlık vb. süreleri de borçlanabilecekler. Bağ-Kur lular geçici işgöremezlik ödeneği alamıyorlardı. Artık Bağ-Kur lularda İş kazası, meslek hastalığı, doğum vb. hallerde işgöremezlik ödeneği alabilecek. Emzirme ödeneği sadece SSK lılara ödeniyordu. Artık Bağ-Kur lulara, SSK ve Bağ- Kur emeklilerine de ödenecek. Bağ-Kur luların kız çocuklarına çeyiz parası verilmiyordu. Yeni düzenleme ile birlikte vefat eden Bağ-Kur lunun kız çocuğu evlenmesi halinde 24 aylık tutarı kadar çeyiz parası ödenecek. SSK lılar 90 gün, Eş ve çocukları ise 120 gün prim ödendikten sonra sağlık hizmeti alabiliyordu. Artık 30 gün sigortalı çalışanın kendisi ve ailesi sağlık hizmetlerinden yararlanabilecek. Bağ-Kur lular 240 gün prim ödeyince sağlıktan yararlanabiliyordu, Artık 30 gün prim ödemeleri yeterli olacak. Bağ-Kur lunun sağlık hizmeti alabilmesi için hiç prim borcu olmaması gerekirken, şimdi 60 günden az prim borcu varsa sağlık hizmetlerinden yararlanabilecektir. İsteğe bağlı sigortalı olabilmek için SSK da 1080 gün, Emekli Sandığı nda ise 3600 gün şartı vardı. İsteğe bağlı sigorta primi yatıranlar sağlıktan yararlanamıyorlardı. Artık İsteğe bağlı sigortalı olmak isteyen herkes, gün şartı olmaksızın müracaat edebilir ve isteğe bağlı prim ödeyen herkes sağlıktan yararlanabilecek. Vefat eden Memur un ailesine aylık bağlanabilmesi için 10 yıl çalışma şartı aranıyordu, artık 5 yıl çalışması bulunan memurun ailesine de maaş bağlanabilecek. Kadınların doğum borçlanması imkanı yoktu. Bu imkan getirilerek doğum nedeniyle 4 yıla kadar borçlanabilme imkanı getirilmiş ve erken emekli olma şansları doğacaktır. Sadece Emekli Sandığı kapsamında çalışan avukatlar staj sürelerini borçlanabiliyorlardı, yeni Yasa ile birlikte tüm avukatlar bu haktan yararlanacaklardır. 150 den fazla işçi çalıştıran işyerlerinde anaokulu kurmak, 500 den fazla sigortalı çalıştıran işyerlerinde spor tesisi kurma zorunluluğu vardı bu zorunluluk kalktı. Aktif işgücü programlarından (mesleki eğitim kursları vb.) sadece işsizlik ödeneği alan işsizler yararlanıyordu. Artık İŞKUR a kayıtlı tüm işsizler yararlanabilecek. Ağır ve tehlikeli işlerde çalışmak için mesleki eğitim şartı yoktu. Ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılacak işçilerin mesleki eğitim almış olma şartı getirildi. Böylece iş kazası riski azaltılmış olacaktır sayılı Yasanın uygulanmaya başladığı bu yeni dönemde tüm vatandaşlarımızın, yarınlarımızın güvencesi olan sosyal güvenliğe inançlarının tam olmasını dilerim. Sağlıcakla ve sosyal güvenlikle kalın. 9 Ocak 2009 ATSO

12 Antalya, Hazine ye 2 koydu 1 aldı 2008 de 81 ilden sadece 15 i kendine yetti. Turizmin başkenti Antalya 2 milyar 527 milyon 602 bin TL katkıda bulundu. Antalya gelen turistlerden tahsil edilen vize harç pulu geliri ile bile 20 ye yakın ilden daha fazla vergi topladı. EKONOMİ ATSO Basın ve Hakla İlişkiler Müdürlüğü Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2008 yılında 81 ilden 15 inde devlet verdiğinden daha fazlasını aldı. Gelirleri giderlerini aşan 15 il Ankara, Antalya, Bursa, Hatay, Mersin, İstanbul, İzmir, Kırklareli, Kocaeli, Muğla, Tekirdağ, Zonguldak, Kırıkkale, Yalova ve Karabük olarak sıralandı. Antalya ya gelen turistlerden tahsil edilen vize harç pulu geliri önceki yıla göre yüzde 18 artarak 109 milyon YTL ye yükseldi. Antalya sırf pul geliri ile bile 20 ye yakın ilden daha fazla vergi topladı. İstanbul dan geçen yıl devletin kasasına 77 milyar 235 milyon 569 bin TL girerken, buna karşın İstanbul a sadece 9 milyar 43 milyon 263 bin TL harcandı. Tüpraş ve Petkim in de bulunduğu Kocaeli 2008 de Hazineye 25 milyar 465 milyon 951 TL, Ankara 24 milyar 618 milyon 597 bin TL, İzmir 18 milyar 558 milyon 413 bin TL, Bursa 4 milyar 60 milyon 640 bin TL, Antalya ise 2 milyar 527 milyon 602 bin TL katkıda bulundu. Bu illerden Ankara ya bütçeden 14 milyar 217 milyon 677 bin TL, İzmir e 4 milyar 445 milyon 802 bin TL, Bursa ya 1 milyar 995 milyon 117 bin TL, Antalya ya da 1 milyar 684 milyon 824 bin Tl harcama yapıldı. 81 ilin 66 sında ise devletin gelirleri, bu illere yapılan harcamaların çok altında kaldı. Devletin 24 verip, 1 aldığı Hakkari de 2008 de 679 milyon 852 bin TL harcama yapılırken,sadece 28 milyon 647 bin TL gelir elde edildi. Siirt te 451 milyon 218 bin TL harcama devlete 70 milyon 693 bin TL, Bingöl de 424 milyon 124 bin TL harcama 62 milyon 267 bin TL, Bitlis te 469 milyon 973 bin TL harcama 66 milyon 297 bin TL gelir olarak geri döndü. Türkiye nüfusunun yaklaşık 6 da birinin yaşadığı İstanbul, bütçe harcamaları bakımından geçen yıl kişi başına devlet elinin en az uzandığı kent oldu bütçesinde kişi başına en az harcama İstanbullu için yapıldı. Geçen yıl her İstanbullu devlete ortalama 6 bin 142 TL kazandırırken, devletin bu kentte kişi başına yaptığı harcama 719,2 TL oldu. Böylece İstanbullu 9 verip, karşılığında sadece 1 alabildi. Ankara, başkent ve memur şehri olmanın da etkisiyle bütçeden kişi başına 3 bin 183 TL pay aldı. Ankaralıların, devlete katkısı ise kişi başına 5 bin 511 TL de kaldı. İzmir de devlet kişi başına bin 188,9 TL harcama yaptı, 4 bin 963 TL de gelir elde etti. Kocaeli nin Tüpraş ve Petkim gibi büyük sanayi tesislerinin de katkısıyla devlete sağladığı gelir, kişi başına 17 bin 710 TL yi buldu. Bu kentte kişi başına harcama ise bin 269 TL olarak gerçekleşti. EN FAZLA PARA TUNCELİ YE 2008 bütçesinden kişi başına en fazla payı da Tunceli de oturanlar aldı. Devletin kişi başına 430,2 TL gelir elde ettiği Tunceli de, kişi başına harcama 3 bin 700 TL oldu. Bu kenti Ankara ve Hakkari izledi. Kişi başına gelirin 116 TL olarak belirlendiği Hakkari ye ise kişi başına 2 bin 758 TL harcama yapıldı. Kişi başına harcama tutarı, Trabzon da bin 717 TL, Erzurum da 2 bin 9 TL, Elazığ da 2 bin 23 TL, Kastamonu da bin 749 TL, Edirne de bin 688 TL, Isparta da bin 788 TL, Diyarbakır da da bin 549 TL olarak hesaplandı. Söz konusu tutar, Bursa da 817,7 TL, Antalya da 941,6 TL, Denizli de 922,9 TL, Gaziantep te 754 TL oldu. Buna karşın devletin kişi başına elde ettiği gelir, Bursa da bin 664 TL, Antalya da bin 412 TL, Erzurum da 486 TL, Elazığ da 552 TL, Diyarbakır da 370 TL, Bingöl de 247 TL, Ağrı da 202 TL, Şırnak ta 204 TL, Van da da 284 TL şeklinde gerçekleşti. ATSO Ocak

13 Antalya Bütçe Gelirini 2008 de Yüzde 4,9 Artırdı Antalya Defterdarı Hidayet Mat, Antalya nın 2008 yılındaki merkezi yönetim bütçe gelirleri içindeki tahsilatını, bir önceki yıla göre yüzde 4,9 artırdığını bildirdi. Defterdar Mat, Maliye Bakanlığı nca yayınlanan kesinleşen bütçe rakamlarına göre, 2008 mali yılında merkezi yönetim bütçe giderleri toplamının 225 milyar 967 milyon YTL, bütçe gelirleri toplamının ise 208 milyar 898 milyon YTL olarak gerçekleştiğini açıkladı. Türkiye genelinde 2008 yılında 15 ilin gelirinin giderinin üzerinde olduğunu belirten Mat, Kocaeli, İstanbul, İzmir, Tekirdağ, Mersin, Bursa, Zonguldak, Ankara, Hatay, Antalya, Kırklareli, Muğla, Yalova, Kırıkkale ve Karabük ün gelirinin giderinden fazla olan iller arasında olduğunu belirtti. Antalya nın gelirinin giderini karşılama oranının yüzde olduğunu kaydeden Mat, şu bilgileri verdi: 2008 yılında Antalya ili, merkez ve ilçelerinde Defterdarlığımıza bağlı bulunan muhasebe, saymanlık ve mal müdürlüklerince, kamu kurum ve kuruluşları adına yapılan merkezi yönetim bütçe giderleri toplamı 1 milyar 684 milyon 824 YTL tutarında gerçekleşti. Antalya da merkezi yönetim bütçe gelirleri tahsilat tutarı ise 2 milyar 527 milyon 602 bin YTL dir. Antalya nın Türkiye genelinde merkezi yönetim bütçe gelirleri içerisindeki payı yüzde 1,21, merkezi yönetim bütçe giderleri arasındaki payı ise yüzde 0,75 dir yılında 2 milyar 410 milyon 986 bin YTL olarak gerçekleşen merkezi yönetim bütçe gelirleri tahsilatı 2008 yılında yüzde 4.9 oranında artışla 2 milyar 527 milyon 602 bin YTL ye ulaştı yılında 1 milyar 509 milyon 83 bin YTL olarak gerçekleşen merkezi yönetim bütçe gideri 2008 yılında yüzde 11.6 lik artışla 2 milyar 527 bin 602 YTL ye yükselmiştir. Antalya da 2008 yılı merkezi yönetim bükçe giderleri içerisinde en önemli payı kamu personeline ödenen 919 milyon 571 bin 812 YTL ile ücretlerin oluşturduğunu anlatan Mat, geçen yıl yeşil kartlı tedavi ve ilaç giderlerinin de 64 milyon YTL olarak gerçekleştiğini vurguladı. HAZİNE ARAZİSİ SATIŞLARI Atıl durumdaki Hazine arazilerini ekonomiye kazandırılması amacıyla başlatılan çalışmaların sürdüğünü de ifade eden Mat, geçen yıl içerisinde 137 milyon 995 bin 570 YTL milli emlak geliri tahsilatı gerçekleştirildiğini vurguladı. Mat, Antalya nın milli emlak gelirleri bakımından geçen yıl olduğu gibi İstanbul un ardından ikinci sırada yer aldığını bildirdi. Mat, şunları kaydetti: 2008 yılında Hazine arsa ve arazi satışından 22 milyon 723 bin 535 YTL, kira ve ecrimisil geliri olarak 26 milyon 137 bin 850 YTL, irtifak hakkı geliri olarak da 87 milyon 90 bin 747 YTL tahsilat gerçekleştirilmiştir. Ayrıca 2008 de Antalya ya gelen turistlerden tahsil edilen vize harç pulu geliri önceki yıla göre yüzde 18 artarak 109 milyon YTL ye yükselmiştir. DEVLET NE HARCADI, NE KAZANDI? İLLER TOPLAM TOPLAM KİŞİ BAŞINA GELİR HARCAMA GELİR HARCAMA (BİN TL) (BİN TL) (TL) (TL) Adana , ,36 Adıyaman , ,40 A.Karahisar ,85 936,63 Ağrı ,69 981,86 Amasya , ,38 Ankara , ,00 Antalya ,62 941,61 Artvin , ,50 Aydın , ,16 Balıkesir , ,46 Bilecik , ,43 Bingöl , ,03 Bitlis , ,34 Bolu , ,60 Burdur , ,61 Bursa ,28 817,71 Çanakkale , ,52 Çankırı , ,51 Çorum ,74 997,67 Denizli ,43 922,96 Diyarbakır , ,84 Edirne , ,20 Elazığ , ,93 Erzincan , ,67 Erzurum , ,88 Eskişehir , ,66 Gaziantep ,67 754,03 Giresun , ,64 Gümüşhane , ,82 Hakkari , ,37 Hatay ,29 829,41 Isparta , ,32 Mersin , ,93 İstanbul ,56 719,21 İzmir , ,92 Kars , ,70 Kastamonu , ,95 Kayseri , ,36 Kırklareli ,54 931,70 Kırşehir , ,51 Kocaeli , ,17 Konya , ,61 Kütahya ,62 970,92 Malatya , ,51 Manisa ,76 782,77 K.Maraş , ,59 Mardin ,29 963,30 Muğla , ,10 Muş ,24 999,64 Nevşehir , ,33 Niğde , ,69 Ordu ,74 905,81 Rize , ,87 Sakarya , ,53 Samsun , ,95 Siirt , ,77 Sinop , ,06 Sivas , ,56 Tekirdağ ,30 808,03 Tokat , ,07 Trabzon , ,76 Tunceli , ,64 Urfa ,65 791,85 Uşak ,38 914,08 Van , ,87 Yozgat , ,93 Zonguldak ,03 977,72 Aksaray ,95 890,80 Bayburt , ,53 Karaman , ,37 Kırıkkale , ,17 Batman , ,39 Şırnak , ,99 Bartın , ,91 Ardahan , ,20 Iğdır , ,68 Yalova ,75 914,62 Karabük , ,22 Kilis , ,44 Osmaniye ,75 907,80 Düzce ,93 952,27 Toplam , ,30 Kaynak : Anadolu Ajansı 11 Ocak 2009 ATSO

14 aber Turu Haber Turu Haber Turu Haber Turu Haber Turu Haber Tur ISO 9000:2000 Kalite Yönetim Sistemi Standartları Temel Eğitimi ne 35 kişi katıldı Antalya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından Türk Standartları Enstitüsü ile birlikte tarihlerinde ISO 9000:2000 Kalite Yönetim Sistemi Standartları Temel Eğitimi düzenlendi. ATSO Eğitim Salonu nda Eğitmen Mustafa Koç un verdiği eğitime 35 kişi katıldı. Eğitim sonunda katılımcılar sertifikalarını ATSO Genel Sekreteri Vildan Demer in elinden aldı. Hotel Equipment Fuarı nı 20. yılında 25 bin profesyonel ziyaret etti 20. Uluslararası Akdeniz Turistik İşletmeler Donanımı Tekstil, Dekorasyon ve Servis Ekipmanları İhtisas Fuarı (Hotel Equipment), Ocat tarihleri arasında Antalya Expo Center da yapıldı. Fuarın açılış kurdelesini Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay kesti. 20 yıl önce Türkiye nin 1-2 milyon, Antalya nın ise 100 binlerle turist sayılarını ifade ettiğini belirten Bakan Günay, Biz bu yıl 26 milyona yakın misafir ağırladık. İşin sırrı burada: Ülkemizde kullanılan terimle, gelen kişileri, turist değil, misafir olarak görmemizden kaynaklanıyor. Bu çok önemli, işi geliştiren tılsımlı sözcüklerden biri. Bir iç duyguyu, ağırlama, konaklarken hizmet verdiğimiz insanlara bakış açısını ifade ediyor dedi. Bakan Ertuğrul Günay, Antalya nın sunum çeşitliliğini artırması gerektiğini, iklim avantajının mutlaka dünyaya anlatılmasının önemine de işaret etti. Antalya nın yılın 12 ayından 10 unda dünyaya pazarlanması gerektiğini belirten Günay, Antalya nın kışının, ilkbahar ve sonbaharının da yazı kadar güzel olduğuna inanacağız ve bunu satmaya çalışacağız dedi. Almanya nın Frankfurt kentinde yılda 50 fuar yapıldığını öğrendiğini anlatan Günay, Antalya da ise yılda 14 fuar yapıldığını, bu sayının mutlaka artırılması gerektiğini kaydetti. Konuşmasının ardından fuarın açılışını gerçekleştiren Bakan Günay, stantları gezerek, firma temsilcileriyle sohbet etti. Antalya Valisi Alâaddin Yüksel de, turizme artık sektör demenin yeterli olmadığını, bu alanın endüstri kelimesiyle tanımlanması gerektiğini söyledi. Yüksel, Dünya Turizm Örgütü nün rakamlarına göre 2007 yılında turist sayısının 854 milyon, turizmden elde edilen gelirin ise 700 milyar dolar olduğunu bildirdi. Bu sayının geçen yıl daha da yükseldiğini belirten Vali Yüksel, turist sayısının 1 milyara, elde edilen gelirin ise 1,2 trilyon dolara ulaştığını vurguladı. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Özgen de, mali krizin Türkiye nin moralini bozmaması gerektiğini belirterek, Antalya nın turizm sektöründeki büyümesinin süreceğini ve yatırımların gecikmeli de olsa yapılmaya devam edeceğini söyledi. Özgen, Artık markalaşmaya ve sermaye yapısına kavuşmaya önem vermemiz gerekiyor. Küçük olsun benim olsun düşüncesinden kurtulmak zorundayız. Turizm sektöründe konaklamacısı, acentesi, tedarikçisi et ve tırnak gibidir. Herkese zarar verecek uygulamalardan kaçınmak, mümkün olan en geniş işbirliğini sağlamak zorundayız dedi. Fuara 338 firma aracılığıyla 2 bin 980 marka katıldı. 30 bin metrekare alanda kurulan fuarı yaklaşık 25 bin kişi ziyaret etti. ATSO Ocak

15 Haber Turu Haber Turu Haber Turu Haber Turu Haber Turu Haber Tur Antalyalı sanayicilerden ağaçlandırma seferberliği Antalya Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyeti ve Yönetim Kurulu, bölgede ağaçlandırma seferberliği başlattı. Antalya OSB içindeki Arıtma Tesisi yanında 20 dönümlük alana ilk etapta 500 adet fıstık çamı fidanı törenle dikildi. Törene Döşemealtı Kaymakamı İbrahim Hayrullah Sun, OSB Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak, Başkan Vekili Davut Çetin, Yönetim Kurulu Üyeleri Nafiz Tanır, Tahsin Aksoy ve Hüseyin Barut, Müteşebbis Heyet Üyeleri, sanayiciler, OSB çalışanları ile OSB Anadolu Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri katıldı. Çevreyi kirletmeyen sanayi tesislerinin faaliyet gösterdiği Antalya OSB nin Türkiye nin en temiz ve çevreci organize sanayi bölgesi unvanına sahip olduğunu belirten OSB Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak, Antalya OSB de çevreye zarar verebilecek hiçbir tesise izin verilmediğini söyledi. verdi. Başlangıç noktası olarak arıtma tesisimizin yanını seçtik. Bu bizim çevreye olan duyarlılığımızın da bir kanıtı. Antalya OSB içinde yatırımlarla birlikte yeşil dokunun da artması en büyük hedefimiz dedi. Törende OSB Müteşebbis Heyet ve Yönetim Kurulu Üyeleri adına birer fidan dikildi. Yoğun programı nedeniyle törene katılamayan OSB Müteşebbis Heyet Başkanı Antalya Valisi Alâaddin Yüksel in fidanını ise Kaymakam İbrahim Hayrullah Sun ve OSB Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak birlikte dikti. OSB Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak, sanayicilerin çevreye son derece duyarlı olduklarını, kendi tesisleri içerisinde de yeşile oldukça önem verdiklerini belirterek, ağaçlandırma seferberliğinin tüm Antalya ya yayılmasını hedeflediklerini söyledi. Budak, Antalya da turizm ve tarımın yanında sanayiden de gururla bahsetmek gerektiğini vurgulayarak, sanayicilerin de çevreye son derece duyarlı olduklarını, kendi tesisleri içerisinde de yeşile oldukça önem verdiklerini belirterek, ağaçlandırma seferberliğinin tüm Antalya ya yayılmasını hedeflediklerini söyledi. Budak, Organize Sanayi Bölgesi nin toplam alanı 6 bin 900 dönüm. Başta Müteşebbis Heyet Başkanı Sayın Valimiz Alâaddin Yüksel olmak üzere, yönetim kurulumuz OSB nin çevresinde ve uygun bölgelerde ağaçlandırma çalışması yapılmasına karar 13 Ocak 2009 ATSO

16 2009 Yılı ATSO Eğitim Çalışmaları Antalya Ticaret ve Sanayi Odası üyelerine; vizyon, strateji ve faaliyetlerini geliştirmelerini sağlamak üzere eğitim programlarını sunmaktır. Odamızın 1998 yılında başlayan eğitim hizmetlerinden şu ana kadar yaklaşık kişi yararlanmıştır. EĞİTİM ATSO Eğitim ve Kalite Müdürlüğü Dünyadaki değişimler (küreselleşme ve bilgi toplumu olma gereği) bir yandan ekonomik büyüme ve refah ortamı oluştururken, diğer yandan da teknolojik gelişmeler yeni çalışma ortamlarına ve biçimlerine, bireylerin ve toplumların eğitim yoluyla hazırlanması gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Eğitim toplumsal bir süreç olduğundan, toplumsal yaşamın gereği olarak bu sürecin ekonomik yaşamın gelişmesine doğrudan etkisi vardır. Sürekli eğitim, iş gücü verimliliği artışına, üretim sisteminin gelişmesine ve toplumsal alanda kalkınmaya katkıda bulunur. Eğitimin üretime ve ekonomik gelişime katkısı mesleki eğitim ve yetiştirme yolu ile gerçekleştirilir. Rekabet ortamı sürekli değişiyor, sertleşiyor. Teknolojik buluşlar daha hızlı ortaya çıkıyor. Müşteriler ve iş ortaklarının talepleri gittikçe artıyor. Bu dinamik ve küreselleşen ekonomide rekabet üstünlüğünün temel alanı organizasyonun insanlarıdır. Özellikle değişimi sezme, yeni ortama adaptasyon, elde edilen bilgilerden yeni bilgiler ve yeni iş yöntemleri uygulamaları yaratabilme yetenekleridir. Organizasyonda her düzeyde ve kademede öğrenme sadece organizasyonun hedeflerini başarabilmede bir üstünlük değildir. Uzun dönem rekabet başarısında bir zorunluluktur. 21. yüzyıl bilgi toplumunda, başarılı şirketlerin tamamına yakının rakiplerden farklı insanların ihtiyaçlarını ve beklentilerini tatmin eden özgü yollar izlediklerini görüyoruz. Bu yeni rekabet ortamında organizasyonlar başarılı olmak için yeni yönetsel davranışlar, ödül ve tanınma sistemlerini belirleyerek organizasyonun misyonu ve stratejilerine adapte ediyorlar. Küreselleşen ve sürekli değişen karmaşık dünyamızın içinde yeni sistemler keşfeden, demokratik ve öğrenen organizasyonları, bilgi tabanlı olarak nitelemek mümkün. Bilgi tabanlı organizasyonlar, kendilerine özgü organizasyonel sistemler oluşturan, akılları bir araya getiren, varsayımların sürekli bir değişim içinde olduğunu bilen, dolayısıyla sürekli bunları sorgulayarak işlerini yapabilmek için elde edilen bilgilerden yeni bilgiler üreten organizasyonlardır. Çağımızda teknolojik değişmeler hızlı bir şekilde artmakta ve bunun en belirgin etkileri de iş yaşamında kendini göstermektedir. Mal ve hizmet üreten işletmeler yenilikleri anında izlemek, kendilerini yeni koşullara uydurmak ve yeni gelişmeleri izlemek zorundadırlar. Aksi halde rekabetin acımasız yasalarına boyun eğmek durumunda kalacaklardır. İşletmelerin, bu gibi durumlarla karşılaşmamak için eğitim konusuna daha fazla önem vermeleri gerekmektedir. Eğitimin amacı, çalışanların işlerinde buldukları tatmini, bireyin verimini ve bütün olarak organizasyonun performansını yükseltmektir. Bu yönüyle ele alındığında, işe yeni alınan kişilere uygulanmakta olan Mesleki Oryantasyon Eğitimi, daha fazla ilgi çekmekte ve bireyin verimliliğinin arttırılması açısından anahtar rol üstlenmektedir. Verimlilik, Bir iş sisteminde ortaya konan hizmet ya da üretim çıktısı ile bu çıktıyı yaratmak için kullanılan girdi arasındaki ilişki ya da üretim faktörünün etkin kullanımı olarak tanımlanmaktadır. Üretim faktörlerinden birisi olan beşeri sermayenin etkin kullanılması, bireyin motivasyonunun ve verimliliğinin arttırılmasını gerektirmektedir. Burada Mesleki Eğitimi nin yeniden değerlendirilmesi oldukça önemli rol oynamaktadır. Dolayısıyla işletmelerde verimliliğinin arttırılmasında pek çok yöntem (yeni tesis, makine ve donanım sağlanması, üretim planlama, bütçe ve maliyet kontrolü gibi çağdaş yönetim tekniklerinden yararlanma) kullanılmakla birlikte, Mesleki Eğitimi ve oryantasyon eğitimi, örgütte bireyin iş ortamına uyum sağlamasında, örgüt kültürüne adapte olabilmesinde kullanılan en etkili verimlilik arttırıcı yöntemlerden birisi olarak görülmelidir. Küresel ekonomi ve işgücü piyasalarında eğitimin önemi artmaktadır. Beşeri sermeye en önemli kaynak. Bu kaynağa yatırım yapan ve verimli kullananlar toplumlar gelişmektedir. OECD ülkelerinde ilave bir yıllık okul eğitiminin ekonomik büyümeyi hemen %5, uzun vadede de %2,5 oranında artırdığı tahmin edilmiştir. Bilgi toplumunda üretim sürecinde nitelikli işgücünün önemi artmaktadır. Basit vasıfsız işler azalmakta; karmaşık, nitelikli işler artmaktadır. Eğitim, kaliteli eğitim ve yaşam boyu öğrenme programı güçlü ülkeler küresel yarışta en önde yer almaktadır. Yatırımlar bu ülkelere gitmektedir. 21. yüzyıl bilgi toplumunda fakir toplumlar yoktur, cahil toplumlar vardır. Peter Drucker ATSO Ocak

17 Bilginin efendisi olabilmek için çalışmanın uşağı olmak şarttır. Honore de BALZAC Çağın gereksinimlerine göre sanayi ve hizmet sektörünün ihtiyaç duyduğu bilgi ve beceriye sahip nitelikli işgücünü yetiştirip, çalışanları daha verimli kılarak ekonomik büyümeye çok önemli katkılar sağlanabilir (Woodhall, 1979). Psacharopoulos a göre bir ülkenin ulusal gelirini arttırabilmesi için öncelikle insan kaynakları gelişimi indeksinin yükseltilmesi gerekir. Aynı şekilde, bir ülkenin belli bir zamandaki üretim kapasitesi; üretim alanları, var olan fiziksel ve insan sermayesinin büyüklüğü gibi etmenlerle belirlenmektedir (Psacharopoulos ve Arriagate, 1991). Böylece, bir ülkenin üretim kapasitesindeki artış, yalnızca okullaşma oranı ile değil, ülkenin eğitim sisteminin gelişimi, kalitesi, sürekliliğinin yanında mezunların işgücü piyasasına yönlendirilebilmeleri, istihdam edilebilmeleri ve mevcut potansiyellerinin kullanılabilmesi ile mümkün olur. Ülkelerin çeşitli sosyo-ekonomik ve politik durumları nedeniyle, eğitilmiş işgücü potansiyelinin verimli bir şekilde kullanılamaması sonucu, eğitimin işgücü verimliliğini arttırmaya ve ekonomik gelişmeye olumlu etkisi firma içi eğitim ile sınırlı kalmaktadır. Ülkelerin gelişmesinde ve kalkınmasında sanayileşmenin temel unsuru olan bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarına sahip yüksek verimi gerçekleştirecek kalifiye insan gücünün yetiştirilmesi gerekmektedir. Kalifiye elemanların bilgi ve becerisi, ekonomik başarının temelidir. Meslek eğitimi özellikle iki amaca yöneliktir. Bir tarafta genç insanlara başarılı bir meslek yolu hazırlamak, diğer yandan ekonomiye vasıflı eleman yetiştirmektir. Günümüzde, hızlı teknolojik değişme ve dünya düzeyindeki yapılaşma değişiminde Mesleki Teknik Eğitimin öneminin çok büyük olduğu herkes tarafından bilinen ve söylenen gerçektir. İşletmelerin başarısında özellikle yöneticilerin büyük payı vardır. Zaten dünya genelindeki eğilimler de yönetici geliştirme programlarının öne çıkması doğrultusunda olmaktadır. ABD nde şirketlerin eğitime harcadığı para tüm üniversitelerin bütçesinin toplamından yüksektir. Gerek bilgi nin esas değer kaynağı haline gelmesi, gerekse yönetici ve çalışan eğitimlerine büyük bir ihtiyaç duyulması, ATSO yu eğitim hizmeti vermeye yöneltmiştir. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası üyelerine; vizyon, strateji ve faaliyetlerini geliştirmelerini sağlamak üzere eğitim programlarını sunmaktır. Bu eğitim programları ile işletmelerin yönetici, uzman ve çalışan kadrolarını küresel rekabette daha üst sıralara taşıyacak bilgi ve becerileri kazandırmak. Çevresinden bilgi toplamayan, bilgi yaratmayan, bunları işleyip belirli kararlara dönüştüremeyen işletmelerin çevreleri ile bağı kopmakta ve uyumları kaybolmaktadır. Bu nedenle, işletmeler sistematik sorun çözme, yeni yaklaşımları tecrübe etme, geçmiş deneyimlerden yararlanarak öğrenme ve bilginin organizasyonda etkin ve hızlı şekilde transferini sağlamak durumundadır. Büyüme ve değişim, yapılan iş ne olursa olsun, her sektörün ihtiyaç duyduğu unsurlardır. İkisi de çok değişik tecrübeler anlamına gelebilir, ancak sonuçta işin başarısını veya başarısızlığını bu unsurlar belirleyecektir. Burada başarının sırrı iyi planlama ve takiptir. Lider konumundaki kişiler, organizasyonun ve liderlik anlayışının yapısını yarının dünyasına göre yeniden oluşturmak durumundadırlar. Bilgi toplumuna geçişin en önemli şartlarından birisi bilgiye yapılacak olan yatırımdır. Bu sebeple gelişmekte olan ülkelerin gelişmesine en büyük katkıyı, insan kaynaklarına yapılan yatırım ve altyapının iyileştirilmesi olacaktır. Kuruluşların rekabet avantajı yaratacak şekilde, insan kaynakları süreçlerini etkin bir şekilde yönetmesi iş yaşamının kalitesini arttırmaktır. Bu yolda ilerlerken kuruluşun stratejik plan ve hedefleri doğrultusunda sürekli öğrenen ve gelişen organizasyon yapısıyla değişimlere hazır olmasını sağlamak kaçınılmaz bir zorunluluktur. Sadece, eğitimli ve kaliteli insanların; kaliteli üretim ve hizmet sundukları unutulmamalıdır. Bu nedenle, şirketlerde her kademede eğitim büyük bir önem taşımakta, çalışanların yeteneklerinin geliştirilmesi, üretilen ürünlerin ya da verilen hizmetin kaliteli olmasını sağlamaktadır. Odamızın 1998 yılında başlayan eğitim hizmetlerinden şu ana kadar yaklaşık kişi yararlanmıştır. Odamızın eğitim hizmetlerine gösterilen ilgi ve katılımdan dolayı, büyük memnuniyet duyduğumuzu ifade ederek, değerli üyelerimize teşekkür ederiz. NOT: Eğitimler ile ilgili güncel bilgiler sayfasında yer almaktadır. 15 Ocak 2009 ATSO

18 ATSO 2009 EĞİTİM PROGRAMI GÜNLÜK EĞİTİM SEMİNERLERİ Tarih Konu Eğitmen 29 Ocak 2009 Etkili Anlatım ve Sunum Teknikleri Aysel Bayer 12 Şubat 2009 NLP Destekli Profesyonel Satış Teknikleri Ayşe Kartal 05 Mart 2009 Yönetim Becerilerinin Geliştirilmesi Prof.Dr. İsmet Barutçugil 26 Mart 2009 Finansal Yönetimde Püf Noktalar Doç.Dr. Mete Doğanay 16 Nisan 2009 Yaratıcılığı Arttırma Teknikleri Gamze Biçerbay 07 Mayıs 2009 İşletmelerde Kriz Yönetimi M. Kemal Gültekin 28 Mayıs 2009 Onlar Pazarlamayı Nasıl Başardılar? Pazarlama Aşamasında İnovasyon Hakan Ömer Gider 18 Haziran 2009 İnsan Kaynakları Performans Yönetiminde Başarının Kuralları Meral Toprak 17 Eylül 2009 İşletmelerde Verimliliği ve Karlılığı Arttırma Teknikleri Rıdvan Bozkurt 15 Ekim 2009 Stres ve Zaman Yönetimi Burçin OR 05 Kasım 2009 Lojistik Yönetimi Prof.Dr. Mehmet Tanyaş 26 Kasım 2009 İşletmelerde Kurumsallaşma Bülent Orta Eğitim Seminerleri, hafta içi 1 günde (09:30-17:00) saatleri arasında gerçekleştirilmektedir. Ayrıntılı eğitim duyurusu web sayfasında yer almaktadır. KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ EĞİTİMLERİ Tarih Süre Konu Ocak gün ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi Temel Eğitimi Ocak gün Kalite Yönetim Sistemi Dokümantasyon Eğitimi Ocak gün İç Kalite Tetkik Eğitimi Şubat gün Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi Eğitimi (TSE 22000) Şubat gün 6 Sigma Eğitimi 20 Şubat gün Müşteri Memnuniyeti Mart gün ISO Çevre Yönetim Sistemi Nisan gün Proseslerin Yöneticilik Etkileşimi ve İyileştirme Teknikleri Mayıs gün İstatistiksel Proses Kontrol Mayıs gün İç Kalite Tetkiki Eğitimi 02 Haziran gün FMEA (Hata Türleri Ve Etkileri Analizi ) Haziran gün TSE OHSAS İş Sağlığı ve İş Güvenliği Yönetim Sistemi Haziran gün Toplam Kalite Yönetim Sistemi Eğitimi Eylül gün ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi Temel Eğitimi Ekim gün İç Kalite Tetkiki Eğitimi Kasım gün Problem Çözme Teknikleri Kasım gün İç Kalite Tetkiki Eğitimi Aralık gün Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi Temel Eğitimi Kalite Yönetim Sistemi Eğitimleri TSE işbirliği ile devam etmektedir. ATSO Ocak

19 Kurs Adı İnsan Kaynakları Yönetimi Sertifika Programı Profesyonel Yöneticilik Sertifika Programı Dış Ticaret Yönetici Ve Uzmanlığı Sertifika Programı Sağlık Sektörüne Yardımcı Eleman Yetiştirilmesi Parakendecilik ve Mağazacılık Satış Elemanı Yetiştirme Kursu Bilgisayar Destekli Tasarım (Autocad) Bilgisayar Netwok Kurulum Eğitimleri Bilgisayarlı Muhasebe Büro Yönetimi ve Sekreterliği Tarımsal Yayım Formasyonu Sertifika Programı Modern Tarım Uygulamaları Topraksız Kültür Sebze Üretimi Sertifika Programı Tarımsal Yatırım Projelerinin (Fizibilite Analizi) Hazırlanması Tarım Sektöründe Üretim Danışmanlığı Kobiler İçin Yeni İş Geliştirme Programları Finansal Yönetim ve Bütçe Hazırlama Teknikleri İş Sağlığı ve Güvenliği Pproje Hazırlama Kapasitesini Geliştirme Yabancı Dil Eğitimi (Ingilizce, Rusça, Vb.) KURS VE SERTİFİKA PROGRAMI Süresi 72 saat 72 saat 70 saat 25 saat 30 saat 48 saat 70 saat 20 saat 50 saat 50 saat 46 saat 50 saat 72 saat 70 saat 46 saat 25 saat 40 saat 20 saat 20 saat 70 saat BİLGİLENDİRME TOPLANTILARI Tarih Konu Eğitmen Ocak Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ( 6 Saat) Mart 2009 Yeni Türk Ticaret Kanunu Doç. Dr. Korkut Özkorkut Nisan 2009 Mayıs 2009 Yeni Yatırım Teşvikleri İle Bütün Devlet Teşvikleri Eğitimi 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Genel Sağlık Sigortası Kanunu Çerçevesinde İş Sağlığı ve Güvenliği Eylül Sayılı İş Yasası Uygulamaları (6 Saat)) Ali U. Temel Ekim 2009 Tüketici Hakları ve Tüketicinin Korunması Ymm. Hüseyin Bozkurt Ömer Cengiz Çelebi Kasım 2009 İşletmelerde Ortaklık Yapısı ve Kar Ortaklığı Murat Küçükbezirci Bilgilendirme toplantıları 1 günlük olup; tarihleri daha sonra netleştirilecektir. TEMSİLCİLİK EĞİTİMLERİ Temsilcilik Tarih Konu Eğitmen Korkuteli Serik Gazipaşa Kemer Elmalı Nisan Mayıs Ekim Kasım Nisan Mayıs Ekim Kasım Nisan Mayıs Ekim Kasım Nisan Mayıs Ekim Kasım Nisan Mayıs Ekim Kasım Temsilcilik Eğitimleri 1 günlük olup; net tarihleri daha sonra belirlenecektir. İletişim ve İnsan İlişkileri Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma İletişim ve İnsan İlişkileri Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma İletişim ve İnsan İlişkileri Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma İletişim ve İnsan İlişkileri Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma İletişim ve İnsan İlişkileri Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma Ayşe Kartal Bülent Başar Ayşe Kartal Bülent Başar Ayşe Kartal Bülent Başar Ayşe Kartal Bülent Başar Ayşe Kartal Bülent Başar 17 Ocak 2009 ATSO

20 aber Turu Haber Turu Haber Turu Haber Turu Haber Turu Haber Tur Kadınların ve gençlerin SSK İşveren Primi, ilk yıl İşsizlik Sigortası Fonu ndan karşılanacak TOBB ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı nın işbirliğinde Sosyal Güvenlik Reformu nu düzenleyen 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile ilgili olarak, 7 Ocak 2009 tarihinde ATSO Meclis Salonu nda bilgilendirme toplantısı yapıldı. Toplantıya konuşmacı olarak Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Danışmanı Cüneyt Olgaç, SGK Emeklilik İşlemleri Daire Başkanı Cevdet Ceylan ve Antalya Sosyal Güvenlik İl Müdürü Selim Erol katıldı. Toplantıda 5510 Sayılı Kanun Uygulamaları, Yeni Sosyal Sigorta İşlemleri Ve Uygulamaları, Genel Sağlık Sigortası Uygulamaları, Teşvik Uygulamaları konusunda bilgi veren Antalya Sosyal Güvenlik İl Müdürü Selim Erol, işçiye, İş Kanunu ndan veya toplu iş sözleşmesinden veyahut iş sözleşmesinden doğan alacaklarını, zorunlu tutulduğu hâlde bankalar aracılığıyla ödemeyen işverene veya işveren vekiline veyahut üçüncü kişiye, her işçi ve her ay için yüz Yeni Türk Lirası idari para cezası verileceğini bildirdi. SGK Emeklilik İşlemleri Daire Başkanı Cevdet Ceylan, Sosyal Güvenlik Reformu ile Getirilen Düzenlemeler hakkında bilgi verdi. Genç bir nüfusa sahibiz fakat hızla yaşlanıyoruz diyen Ceylan, Genç nüfusumuza rağmen aktif pasif oranımız çok düşük. OECD kriterlerine göre 4 çalışana 1 emekli olması gerekmektedir. 6-7 çalışana 1 emekli olabilecek bir nüfus yapımız var. Ancak erken emeklilik ve kayıt dışı istihdam nedeniyle 2 çalışana 1 emekli oranını dahi tutturamıyoruz şeklinde konuştu. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Danışmanı Cüneyt Olgaç da, Sosyal Güvenlik Reformu Sonrası İşveren Muamelatı hakkında bilgi verdi. Olgaç, Genç ve Kadın İstihdamına Prim Teşviki nden faydalanabilmek İçin 18 yaşından büyük kadınlar ile yaş arası gençlerin, işyerlerinin mevcut istihdamına ilave olarak işe alınmaları halinde, SSK işveren priminin; çalıştıkları ilk yıl için %100 ünün, ikinci yıl için %80 inin, üçüncü yıl için %60 ının, dördüncü yıl için %40 ının, beşinci yıl için %20 sinin İşsizlik Sigortası Fonu ndan karşılanacağını bildirdi. Olgaç, İşverenler, mevcut çalışanlarını işten çıkararak yerine kadın veya gençleri alması halinde teşvikten yararlanmaları söz konusu olmayacaktır. Yalnızca işyerindeki mevcut çalışan sayısının kadın ve genç istihdam ile artırılması halinde bu teşvikten yararlanmak mümkün olacaktır. Ayrıca, işveren, teşvikten yararlanmak amacıyla işyerini devretmesi, ismini değiştirmesi veya başka bir işyeri ile birleşmesi, işyerini kapatarak değişik bir ad veya unvan ya da bir iş birimi olarak aynı faaliyette açılması veya çalışan sigortalıların bütün olarak devretmesi yahut da istihdam artışına neden olmayan, sadece teşviklerden yararlanmak amacıyla işlem yapmaları halinde teşvikten yararlanamayacaktır dedi. ATSO Ocak