AKP ye uyarı HDP ye çağrı Erdoğan a

Transkript

1 7 terörist daha TESLİM OLDU Şırnak Valiliği tarafından yapılan açıklamada, 21 Mart 2013 ile 02 Ağustos 2015 tarihleri arasında ilimiz merkez ve ilçelerinde PKK/KCK terör örgütü içerisinde faaliyet yürütmekte iken örgütten kaçıp güvenlik güçlerine teslim olan şahısların sayısı toplamda 811 kişi olmuştur. Teslim olan şahıslarla ilgili tüm işlemler adli makamlarımızca yürütülmektedir denildi. STK lar, birbiri ardına açıklama yapıyor TERöRE TEPKİ Terör örgütü PKK'nın son günlerde saldırılarını artırması ve Çözüm Süreci'ni sabote etmesi, Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki sivil toplum kuruluşlarınca tepkiyle karşılandı. Van Baro Başkanı Murat Timur, "Örgütün artık silah kullanmaktan vazgeçmesi, elini silahtan çekmesi gerekiyor. Silah kullanmaktan vazgeçtikleri takdirde hem sivil topluma hem demokratik siyasete alan açabilecek" dedi. Çözüm Süreci Sivil İnisiyatif Derneği (Çözüm-Der) Genel Başkanı Ercan Ezgin ise, son günlerde yaşanan olayların Çözüm Süreci'ne büyük darbe vurduğunu söyledi. HABERİ 12. SAYFADA 4 Ağustos 2015 Salı Fiyatı 25 Kr Birbiri ardına düzenlenen sabotajlar, kurulan tuzaklar, şehit edilen asker ve polisler Türkiye ye terör acısı yaşatmaya devam ediyor. CHP lideri Kılıçdaroğlu'ndan AKP ye uyarı HDP ye çağrı Erdoğan a CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Koalisyon için AKP yi uyaran, HDP ile diğer bütün partilere teröre karşı tavır alması çağrısında bulunan Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ı da eleştirdi. EFSANE RÖPORTAJLAR Fotoğraf: Kenan Ergen Sabri Tandoğan ile Mutluluk, aşk, insan üzerine gönül sohbeti Bu haftaki röportaj konuğumuz Emekli Danıştay Hakimi Sabri Tandoğan. Bir gönül insanı olarak bilinen Tandoğan, bu şöhretine uygun Gönül Sohbetleri ile tanınıyor. Fehmi Koru İmzalarımızın değeri 3. Sayfada Prof.Dr. Nurullah Çetin Türkçe Bakı 11. Sayfada M.Nuri Parmaksız Hayata ve Aşka dair 9. Sayfada Hayrettin İvgin Kültürel Boyut 9. Sayfada Tasavvufu, Türk ve dünya edebiyatını iyi bilen; Sentez İnancı na ulaşmayı başarmış; gazete ve dergilerde yazıları yayımlanan; pek çok televizyon kanalında büyük bir ilgiyle izlenen Gönül Sohbetleri yle gönüller yapan, Sabri Tandoğan; bunalım içindeki günümüz insanına huzur kapısını gösteren nadir insanlardan Efsane Güzeldereli nin röportajı YARIN YediGün de Sebze fiyatı neden düştü? www. gazetesi.com.tr gazetemizi bu adresten takip edebilirsiniz Limon üzdü HABERİ 7 DE ü dan takip edebilirsiniz BALTIK BALÇIĞI Sancı ve SİLAH! 2015 yılını gelindiğinde; AB tilkisinden destek alan Amerikan eşeği ile Rus ayısının güç gösterisi tavan yaptı Haziran ayı sonunda, ABD ve NATO, doğu Avrupa ya ağır silah yerleştirme planları yaparken, Rusya Devlet Başkanı Putin den tehdit gibi bir açıklamada geldi: Bir numaralı güvencemiz silahlarımız! Dursun ERKILIÇ ın yazı dizisi 13. sayfada Viyadükler tamam TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaz ayları ve tarla üretiminin artmasıyla özellikle sebze fiyatlarında düşüş görüldüğünü bildirdi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, temmuzda markette 35 üründen 14 ünde fiyat artışı, 18 üründe fiyat düşüşü olurken 3 ürünün fiyatının değişmediğini belirtti. HABERİ 7. SAYFADA Gazetemizi Gazetemizi /yedigun.gazetesi ORTAK TAVIR LAZIM Kılıçdaroğlu, Demokrasiyi, insan haklarını, parlamenter düzeni savunuyorsak, halkın iradesine saygı göstereceksek ve anayasal sınırlar içerisinde siyaset yapacaksak, partisi ne olursa olsun bütün siyasetçilerin ve bütün partilerin teröre karşı açık net tavır takınmaları lazım dedi. ERDOĞAN KARIŞIYOR Sağlıklı işleyen bir demokraside Cumhurbaşkanı nın bir görevi vardır diyen Kılıçdaroğlu, Erdoğan ı eleştirirken şunları söyledi: Hükümeti kurma görevi verilmiştir. Ondan sonrasında karışmaz. Kurulmazsa görev iade edilir. Ya arkadaş sen başbakan mısın cumhurbaşkanı mısın? Başbakan ın görev alanına neden müdahale ediyorsun? Başbakan Davutoğlu samimi olarak bir koalisyon kurmak istiyor. Fakat Cumhurbaşkanlığı nda oturan kişi izin vermiyor. HABERİ 12. SAYFADA Koalisyonu artık kurun Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Artık, AKP ile CHP, derhal ve çok acil koalisyonu kurup Türkiye'nin önünü açmalıdır" dedi. HABERİ 12 DE Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu Projesi kapsamında İzmit Körfez Geçişi Asma Köprüsü'nün güney ve kuzey yaklaşım viyadükleri tamamlandı. Yalova'nın Altınova ilçesi Kaymakamı Nurullah Kaya, köprü çalışmalarını inceledikten sonra AA muhabirine yaptığı açıklamada, güney yaklaşım viyadüğünün bin 400 metre uzunlukta olduğunu söyledi. Kaya, önceki haftalarda 2 bin 600 ton ağırlık, 124 metre boy ve 36 metre genişliğe sahip olan, yaklaşık bir stadyum büyüklüğündeki en ağır tablanın köprüye özel bir operasyonla yerleştirildiğini anlattı. HABERİ 7. SAYFADA

2 2 SİNEMA TV / MAGAZİN 4 Ağustos 2015 Salı Ödünç kamerayla Karadeniz DİZİSİ ÇEKİYOR Trabzon'un Of ilçesinde müzik market işleten Cuma Uğurlu, ödünç kamera ve sıfır bütçeyle "Bizim Köy" adlı dizi çekiyor. TRABZON - Uğurlu, aralarında doğalgaz tesisatçısı, oto tamircisi, ses sanatçısı, muhasebeci, spiker ve otel işletmecisinin de bulunduğu amatör oyuncuların rol aldığı dizinin çekimlerini, Ovacık Mahallesi'nde gerçekleştiriyor. Dizinin yönetmenliğini de yapan Uğurlu, bütçesi olmayan dizinin çekimlerinde, biri kendisinin diğeri de arkadaşından ödünç aldığı, görüntü çekme özelliği bulunan fotoğraf makinelerini kullanıyor. Uğurlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dizinin senaryosunu kendisinin yazdığını söyledi. Bölgenin güzelliklerini anlatma ve tanıtmanın, en büyük hayallerinden biri olduğunu belirten Uğurlu, "İstanbul'da doğmuş biri olarak buraların yanlış aktarılmasını doğru bulmuyorum. Karadeniz'in lehçesi, kültürel faaliyetleri, aile ilişkileri hep farklı yansıtıldı. Biz bu yanlışı nasıl değiştirebileceğimizi düşündük ve dizi çekmeye karar verdik" diye konuştu. Uğurlu, oyuncuları, bölgede yaşamış insanlar arasından seçtiklerini dile getiren Uğurlu, "Bizim için arkadaşlarımızın Karadenizli olması, yapmacık olmaması önemli. Kısacası herkes kendisini oynadı" dedi. Oyuncuların hepsinin amatör olduğunu ifade eden Uğurlu, bütçesiz diziyi sadece pazar günleri çekebildiklerini kaydetti. Uğurlu, haftada bir gü n izinleri bulunan oyuncu arkadaşlarının onu da dizi çekimine ayırdığına dikkati çekerek, sadece pazar çalıştıkları için bir bölümü ancak bir ayda bitirebildiklerini anlattı. Dizinin konusu hakkında bilgi veren Uğurlu, şu ifadeleri kullandı: "Bir baba, evlatlarına miras bırakmış, çok fazla parası var ancak evlatlarına 'Benim paramı kullanabilmeniz için köyünüze gideceksiniz ve benim istediğim şekilde ya şayacaksınız' diyor. Sonra onlara köyünü anlatmaya başlıyor. Dizide iki ayrı karakterimiz var. İki ayrı kutup, bir ortak noktaları var, aynı kızı seviyorlar. Karakterler arasında bir de muhtarımız bulunuyor. Onun tam zıttı olan, Almanya'dan gelen Mustafa Bey var. Onunla hiç anlaşamıyor. Hikaye bu karakterler arasında yaşanıyor." Dizide rol alan Emre Yeşilyurt ise Karadeniz'in kaybolmaya yüz tutan kült ürünü yaşatmaya çalıştıklarını söyledi. Vizyona yeni girecek filmler "Mission Impossible-Rogue Nation" Christopher McQuarrie'nin yönettiği ve Tom Cruise, Jeremy Renner, Simon Pegg ile Rebecca Ferguson'un oynadığı "Mission Impossible-Rogue Nation/Görevimiz Tehlike 5" aksiyon ve macera tutkunlarını sinema salonlarına çekmeyi amaçlıyor. Tom Cruise'un bir aksiyon ikonu haline gelen Ethan Hunt karakterine geri döndüğü "Görevimiz Tehlike" serisinin 5. filminin konusu özetle şöyle: "Ethan Hunt ve ekibi bu zamana kadar karşılaştıkları en büyük düşmana karşı mücadeleye girmeye hazırlanıyor. IMF'i ortadan kaldırmayı hedefleyen uluslararası bir dolandırıcılık örgütü olan Sendika'nın tehlikeli faaliyetlerinden kurtulmayı hedefleyen ve bu yasadışı örgütün kökünü kazımak için yola çıkan ekip, kısa bir süre sonra bu son derece tehlikeli organizasyonun hedefi haline geliyor. Bu kovalamaca hem Hunt hem de maharetli ekibini en zor görevlerinden biriyle karşı karşıya getiriyor." "Victoria" Prömiyerini yaptığı Berlin Film Festivali'nde "Gümüş Ayı" dahil toplam 3 ödül alan ve Alman Film Ödülleri'nde kazandığı 6 ödülle büyük ses getiren "Victoria", Türk izleyicisi ile buluşacak. Sebastian Schipper'in yönettiği filmde Laia Costa, Frederick Lau, Franz Rogowski ile Türk oyuncu Burak Yiğit oynuyor. Yönetmeni Schipper'in "Bu bir banka soygunu filmi değil. Bu bir banka soygunu" diye tanımladığı film, izleyicisine genç bir turist olan Victoria ile beraber Berlin sokaklarında bir maceraya yaşatmayı amaçlıyor. "Yeni Kız Arkadaşım" Romain Duris, Anais Demoustier, Raphael Personnaz ile Isild Le Besco'nun oynadığı "Yeni Kız Arkadaşım" adlı filmin yönetmenliğini François Ozon yaptı. Filmin başrol oyuncusu Anais Demoustrier'in filmdeki rolüyle "Karlovy Vary Uluslarası Film Festivali"nden "En İyi Kadın Oyuncu" ödülü aldığı yapımın konusu şöyle: "Claire, en yakın arkadaşı Lea'nın ölümünün ardından derin bir depresyona girer. Ancak hayatında kalan son arkadaşının kocasıyla sürpriz bir şekilde tanışınca hayata tutunması için yepyeni bir sebep doğacaktır." 05:13İstiklal Marşı ve Günün 05:15 Ana Ocağı 06:40 1'de Sabah 09:00 1'de Bugün 09:15 Beni Böyle Sev 11:25 İyi Fikir 13:25 Ana Ocağı 15:00 Annem Söyler Ben Yaparım 16:10 1'de Bugün 16:25 Seksenler 19:00 Ana Haber Bülteni 19:45 Spor 19:50 Hava Durumu 19:55 Yerli Dizi (Tekrar) Filinta 23:00 Bak Hele Bak 00:00 Annem Söyler Ben Yaparım 01:00 Beni Böyle Sev 02:35 Komiser Rex 06:10 Benim Annem Bir Melek 07:00 Kahvaltı Haberleri 10:00 13:00 Kızlar ve Anneleri 15:00 Alemin Kıralı 16:00 Zahide ile Yetiş Hayata 18:45 Atv Ana Haber 20:00 Döndür Şansını 22:00 Tutkudan Öte 22:30 Kim Milyoner Olmak İster? 07:00 HER SABAH 08:45 2.SAYFA 10:40 DUDAKTAN KALBE DİZİ-TEKRAR 12:30 ERKAN AKKUŞ İLE ÖĞLE HABERLERİ 12:50 DERYA'NIN DÜNYASI KADIN PROGRAMI-CANLI 15:00 DUDAKTAN KALBE 17:00 İKİNCİ BAHAR 18:15 EKİN OLCAYTO İLE ANA HABER 19:50 YABANCI SİNEMA SIRADIŞI 22:00 YABANCI SİNEMA 23:30 HAYATIN RENGİ 01:20 YABANCI SİNEMA TEKRAR 02:40 YABANCI SİNEMA TEKRAR 04:10 DÜNYAYI GEZİYORUM TEKRAR 05:10 BOKS GECESİ 05:40 Benim Hala Umudum Var 06:45 Aşkın Bedeli 07:30 Bugün 09:00 Beni Affet 10:00 Melek 11:45 Hayat Sevince Güzel 13:15 Aşkın Bedeli 14:45 Benim Kuaförüm 16:30 Yerli Dizi (Tekrar) 18:30 Star Haber 19:15 Çarkıfelek 20:30 Yerli Dizi 23:30 Yerli Dizi 00:15 Ütopya 01:30 Ver Fırına 02:30 Aramızda Kalmasın 04:30 Şeffaf Oda 05:30 Para Bende 06:30 Oynat Bakalım 07:15 Disney Çocuk Kuşağı 08:15 Magazin 08:45 Aramızda Kalmasın 11:45 Oynat Bakalım 12:45 Para Bende 14:00 Kaçak Gelinler 15:15 Ver Fırına (Yeni Bölüm) 17:00 Çok Güzel Hareketler Bunlar 18:30 Ütopya (Yeni Bölüm) 06:00 Geniş Aile 06:45 Günaydın 09:30 Alın YazımALIN 11:00 Bana Her Şey Yakışır 12:30 Gün Arası 13:00 Ben Bilmem Eşim Bilir 15:45 Evim Şahane 17:15 Arka Sokaklar 18:40 Baba Haber Bülteni 19:00 Ana Haber Bülteni 20:00 Küçük Ağa (Tekrar) 22:00 TUTKUDAN ÖTE Evli ve çok güçlü bir avukatla yasak ilişki yaşayan genç bir sekreterin, şüpheli bir şekilde ortadan kayboluşunun hikâyesi... Filmin konusu, Amerika'nın gündemini yıllarca meşgul eden gerçek bir olaya ve olay hakkındaki davalara dayanıyor. Evli, çocuklu ve çok başarılı bir avukat olan Thomas Capano, güzel sekreter Anne Marie Fahey ile yasak bir ilişkiye başlar. Genç kızın üzerine titreyen adam, Anne'ye evliliğinin kötü gittiğine ve ayrılacağına dair yalanlar söylemektedir. Başta tüm bunlara inanan Anne, zamanla Thomas'ın baskılarından bunalmaya başlar, sonunda da ayrılmak ister. Saplantılı avukatınsa pek çok sırrı vardır ve Anne Marie'den ayrılmaya ise hiç niyeti yoktur. Orjinal İsmi:Premonition Yönetmen:Mennan Yapo Oyuncular:Sandra Bullock, Peter Stormare, Julian Mcmahon Yapım Yılı:2007 Tür:Gerilim, Dram, Fantastik Linda çok güzel bir evde iki çocuğu ve onu seven kocasıyla yaşamaktadır. Mükemmel hayatı, bir gün kocasının trafik kazasında öldüğü haberiyle sarsılır. Ertesi sabah uyanıp kocasını yanında sağlıklı bir şekilde bulduğunda, yaşadıklarının bir rüya olduğunu düşünür. Kısa bir süre sonra aslında gördüklerinin rüya olmadığını anlar. Ailesini kurtarmak için zamana ve kadere karşı gözü dönmüş bir halde yarışır. 19:50 SIRADIŞI Fenomen yarışma Çarkıfelek yepyeni içeriği, ünlü konukları, büyük ödülleri ve Mehmet Ali Erbil in eğlenceli sunumuyla 15 Haziran Pazartesi gününden itibaren hafta içi her gün, Star ekranlarında olacak. 40 yıldır yayınlanan ve her yaştan izleyiciyi ekran başına çeken, dünyanın en fazla ödül dağıtan yarışma programı Çarkıfelek te yarışmacılar muhteşem bir araba ve değerli ödüller kazanacak. Yapımcılığını RTV Film in üstlendiği, Çarkıfelek, hafta içi her akşam herkesi ekran başına toplayacak ve keyifli dakikalar yaşatacak. 19:15 ÇARKIFELEK

3 bölge haberleri 4 Ağustos 2015 Salı 3 Kemer'de su sporu kazası Üniversitelere kayıtlar başladı ANKARA - Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) sonuçlarına göre bir programa kayıt hakkı kazananlar için üniversitelere kayıtlar başladı. Kayıtlar, 7 Ağustos Cuma gününe kadar devam edecek ÖSYS sonuçlarıyla bir yükseköğretim programına kayıt hakkı kazanan adaylar, bu yıl devlete ait üniversitelere isterlerse e- Devlet kapısı üzerinden de 5 Ağustos Çarşamba'ya kadar kayıt yaptırabilecek. Elektronik kaydı tercih etmeyen veya zorunlu nedenlerle elektronik kaydı yapılamayan öğrenciler ise bugünden itibaren 7 Ağustos'a kadar yerleştiği yükseköğretim kurumuna şahsen başvurarak kayıt olabilecek. Posta ile kayıt yapılmayacak. Kayıt için istenen belgelerin onaysız sureti veya fotokopisi kabul edilmeyecek ve belgeler eksik ise kayıt alınmayacak. Süresi içinde şahsen kayıt veya e-kayıt yaptırmayan ya da işlemlerini tamamlamayan adaylar kayıt haklarını kaybedecek. Yükseköğretim kurumları, kayıt yaptıracak adaylardan sağlık kurulu raporu isteyebilecek. Üniversiteler, gerçeğe aykırı beyanda bulunarak kayıt yaptıran adaylar hakkında gerekli yasal işlemleri yapabilecek. Kayıt için gerekli belgeler şöyle: - Adayın mezun olduğu ortaöğretim kurumundan aldığı diplomanın aslı ya da yeni tarihli mezuniyet belgesi - Aday ek puandan yararlanarak ya da sınavsız geçişle yerleştirilmiş ancak alanı diplomasında veya mezuniyet belgesinde belirtilmemişse, hangi okul ve alandan mezun olduğunu gösterir resmi belge (METEM programlarından mezun olanların diplomalarında okul adı olarak, diplomayı düzenleyen merkezin adı yazılmaktadır) - 12 adet 4,5 cm x 6 cm boyutunda fotoğraf - Katkı payının/öğretim ücretinin ödenmesiyle ilgili belge - Kayıttan önce belirlenip üniversite tarafından ilan edilecek diğer belgelerin aslı veya üniversite onaylı suretleri. ÖSYS ile bir yükseköğretim programına yerleşen yükümlülerin askerlik durumları, üniversiteler tarafından " internet adresinde görülebilecek. Adayların askerlikle ilgili sorunları için askerlik şubelerine, kredi konusunda ayrıntılı bilgi için de üniversiterektörlüklerine veya Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna (YURTKUR) başvurmaları gerekiyor. Kazanan adayların bilgileri, yerleştirildikleri yükseköğretim programlarının bağlı olduğu üniversite rektörlüklerine ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına (YÖK) ÖSYM tarafından elektronik ortamda iletilecek. 13. Türkiye Hafızlık Yarışması Rize de yapıldı RİZE - Diyanet İşleri Başkanlığınca düzenlenen 13. Türkiye Hafızlık Yarışması'nın finali, Rize'de yapıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünce Rize Sahil Camisi'nde organize edilen yarışmaya, bölgelerinde birinci olan 7 hafız katıldı. Yaygın Din Eğitimi Daire Başkanı Bünyamin Albayrak, yaptığı konuşmada, yarışmaya ülke genelinde büyük katılım olduğunu ve 5 bin kişinin müracaatta bulunduğunu söyledi. Albayrak, 17 bölgede yapılan elemelerin ardından Ankara'da düzenlenen ön elemede 17 hafızın yarıştığını ifade ederek, "Türkiye finali için ön eleme sonrasında 7 hafız belirlendi. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın baba ocağı Rize'de Türkiye finalini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadık. Yarışan 7 hafızımız gönüllerin birincisidir" diye konuştu. İl Müftü Vekili Ali Çakmak ise güzel bir yarışma olduğunu ve hak edenin kazandığını belirtti. Konuşmaların ardından 7 hafız, Mustafa Bodur, Halim Garip ve Alaattin Derman'dan oluşan seçici kurul önünde Kur'an-ı Kerim'in farklı surelerini okudu. Kurul üyeleri, hafızların okuduğu Kur'an-ı Kerim tilavetini hafızlık 60, tecvit 30 ve edasada 10 puan sistemine göre değerlendirdi. Yarışmada, Kahramanmaraş bölgesinden Raşit Tayyip Fındık birinci, Trabzon bölgesinden İsmail Albayrak ikinci, yine Kahramanmaraş bölgesinden Furkan Kaplanduran ise üçüncü oldu. Dereceye giren hafızlara çeşitli ödüller verildi. Program sonrası gazetecilere açıklama yapan yarışma birincisi Raşit Tayyip Fındık, çok heyecanlı ve çok mutlu olduğunu söyledi. İki yıl boyunca yarışmaya çalıştığını ve emeğinin karşılığını Türkiye birincisi olarak aldığını ifade eden Fındık, "Başta kurs hocalarımın ve ailemin elde ettiğim başarıda büyük payı bulunuyor. Sevincini memlekete gidince ailemle paylaşacağım" dedi. Antalya'nın Kemer ilçesinde şişme botun ters dönmesi sonucu denize düşerek yaşamını yitiren Rus uyruklu kadının cenazesi teslim edildi ANTALYA - Antalya'nın Kemer ilçesinde su sporu yaparken kızıyla bindiği şişme botun ters dönmesi sonucu düşerek hayatını kaybeden Rus uyruklu Nadezhda Popovich'in cenazesi teslim alındı. Hız teknesinin çektiği ve denizden yukarı havalanan şişme botun ters dönmesi sonucu, geçen cuma günü denize düşerek yaşamını yitiren Popovich'in, Antalya Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsisi tamamlandı. Popovich'in, ailesinin ve Rus Konsolosluğu'nun anlaştığı şirket temsilcileri tarafından teslim alınan cenazesinin, ülkesine gönderileceği belirtildi. Cuma günü Kiriş Mahallesi'nde 5 yıldızlı bir otelde tatil yapan Rus uyruklu Nadezhda Popovich (49) ile kızı Olesia Bulatova (26), otelin sahilinde "fly fish" adı verilen şişme botla su sporu aktivitesine katılmıştı. Hız teknesinin çektiği ve denizden yukarı havalanan şişme botun bir anda ters dönmesi sonucu denize düşen anne ve kızı yaralanmış, görevliler tarafından sudan çıkarılan Rus anne ve kızı, 112 Acil Servis ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Kemer Yaşam Hastanesi'ne kaldırılmıştı. Durumu ağır olan ve Antalya Yaşam Hastanesi'ne sevk edilen Popovich yaşamını yitirmiş, kızı Olesia Bulatova'nın ise ayakta tedavi edilmişti. Çankaya Köşkü'nde STK temsilcileriyle toplantı yapıldı ANKARA - Kürt Demokratlar Platformu Başkanı Sertaç Bucak, "Çözüm Süreci'nin tekrar rayına oturmasının tek yolunun, kısa vadede PKK'nın silahlı güçlerini yurt dışına çıkarması, sonrasında da Türkiye'ye karşı silahlı mücadeleyi durdurduğunu açıklanmasına bağlı olduğunu müşahede ettik" değerlendirmesinde bulundu. Bucak, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun başkanlığında, Çankaya Köşkü'nde sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileriyle yapılan toplantının ardından STK'larca hazırlanan ortak açıklamayı kamuoyuyla paylaştı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinden 44 STK yöneticisi, temsilcileri ve bireyler olarak Çankaya Köşkü'nde Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında Çözüm Süreci ile ilgili bakanlar ve milletvekillerinin katılımıyla uzun süren bir toplantı yaptıklarını belirten Bucak, toplantıda, devletin KIRIKKALE - Kırıkkale de, Kızılırmak Nehri nde amatör balıkçılar tarafından özelliğini yitirmiş uçaksavar, havan, obüs ve el bombasından oluşan 130 adet mühimmat bulundu. Alınan bilgiye göre, Selim ve Yusuf Şahiner isimli balıkçı kardeşler, öğle saatlerinde nehirde balık avlarken bombaya benzer bazı cisimler fark etti. Olayın polise haber verilmesi üzerine bölgede güvenlik önlemi alındı, çalışma başlatıldı. Kapulukaya Barajı kapaklarının kapatılmasının ardından suya giren ekipler mühimmatı çıkarttı. Olay yerine gelen Makine Kimya Endüstrisi (MKE) Mühimmat Fabrikası Müdürü Said Altıntaş, sudan çıkarılan mühimmattan bir kısmının MKEK yapımı olduğunu söyledi. Kırıkkale İl çatışma ve şiddet istemediği izlenimini edindiklerini aktardı. Son günlerde yoğunlaşan çatışmalarla akamete uğrayan Çözüm Süreci'nin tekrar rayına oturmasının tek yolunun, kısa vadede PKK'nın silahlı güçlerini yurt dışına çıkarması, sonrasında da Türkiye'ye karşı silahlı mücadeleyi durdurduğunu açıklanmasına bağlı olduğunu müşahede ettiklerini vurgulayan Bucak, "Öncelikle PKK'nın silahlı güçlerini derhal yurt dışına çıkarmayı vadetmesi ve buna mukabil operasyonların durdurularak barış ikliminin tesis edilmesini talep ederiz" ifadesini kullandı. Bucak, "Başbakan Davutoğlu'nun toplantı sırasında Çözüm Süreci'nin devamına ilişkin paylaştığı bir takvim oldu mu?" sorusuna da "Sayın Davutoğlu Çözüm Süreci'nin devam etmesinde yana olduğunu beyan ettiler" karşılığını verdi. Kızılırmak nehrinden mühimmat bulundu Emniyet Müdürlüğü bomba uzman ekipler, uçaksavar, havan, obüs ve el bombasından oluşan 130 adet mühimmatın özelliğini yitirmiş eğitim mühimmatları olduğunu tespit etti. Polis, mühimmatların nehre nasıl ve kimler tarafından atıldığını tespit etmek için çalışma başlattı. Bulunan mermiler incelenmek üzere Kırıkkale Emniyet Müdürlüğü ne götürüldü. Uzun zaman amatör balıkçıkla uğraştıklarını açıklan Selim ve Yusuf Şahiner kardeşler, Sık sık Tüpraş Rafinerisi Köprüsü üzerinden olta atıyoruz. Bu bombaları ilk defa gördük. Durumu polise haber verdik. Polis gelerek inceleme başlattı. dedi. (CHA) Fehmi KORU fkoru@gmail.com İmzalarımızın değeri fkoru@htgazete.com.tr BAZILARINA gereksiz görünebilecek mesleki hassasiyetlerim var benim: Kendimi bildim bileli meslek dışı görevler üstlenmekten kaçındığım gibi gazetecilik örgütleri dışındaki derneklere, örgütlere de katılmadım; ricaları kırma pahasına hiçbir ortak metne imza vermedim... İsteyen dilediği derneğe ve örgüte katılabilir; bir metne imza vermek kadar onu imzalamayı reddetmek de teklifle karşılaşanın hakkıdır. Her iki hassasiyetimin birer istisnası var: Önce çözüm süreci için oluşturulan âkiller heyeti içerisinde yer aldım; dün de o sürece katılmış bazı dostların talebi üzerine ortak bir metne imza attım. Neden? Basit bir sebepten: Meslek hayatımının neredeyse bütününü teşkil eden bir süre içerisinde ülkenin nefesini kesen, 40 bin canını alan ve kimbilir ne kadar maddi kayba yol açan en çetrefilli sorununun çözümünde katkım olsun diye... Ufak da olsa katkı, katkıdır... Silahların susmasına, insanlarımızın hayatlarını kaybetmemesine yarayacak başka ciddi talepler olduğunda onlara da kulak verebilir, katılabilirim... Adı barış süreci konulan girişim, yakın zamana kadar, bayağı işe yaradı yılından sonra, PKK, girişime cevap olarak çatışmasızlık ilan etti; neredeyse her gün ülkeyi yasa boğan çatışmalar ve sonucunda düştüğü yeri yakan teröre bağlı ölümler bıçakla kesilmiş gibi bitti. İnkâr eden çarpılır. Çatışmasızlık ortamı etkisini ülkenin her köşesinde ve her alanda belli etti. Aileler evlatlarını askere daha az endişe duyarak gönderdi; memurlar görevlendirildiklerinde ülkenin her köşesine sevinerek gider oldu; çocukları dağda bulunan aileler onlara kavuşacakları günü saymaya başladı. Barış sürecinin ekonomi üzerindeki müthiş canlandırıcı etkisini de unutmayalım... En önemlisini sona sakladım: Türkiye, uzun yıllardır ilk kez, kendi sorununu başkalarına ihale etmeden, kendi öz imkânlarını kullanarak ve hiçbir baskı altında kalmaksızın çözebileceğini dünya âleme göstermeyi becerdi. Uzun yıllardır ilk kez... Şimdi ise, arada her bakımdan yararlı böylesi bir devir yaşanmamış gibi, yeniden o eski çatışmalı günlere dönülme riski var ve kalıcı olması umulan barışın yerini kalıcı bir savaş hali alacak gibi... Her gün bir yerlerden kafasını uzatıyor terör ve ülkeyi 30 küsur yıl boyunca etkisi altına almış o çözümsüzlük hali yeniden günü belirliyor. Devam etsin mi bu hal, en değerli kaynağımız olan genç insanlarımızı teröre kurban vermeye, zaten az olan imkânlarımızı savaşta harcamaya devam mı edelim, yoksa çatışmasızlık halini sürdürebilmenin yollarını aramakta ısrarcı mı olalım? Bu soruya her zaman aynı cevabı verdim, bundan sonra da cevabımın değişeceğini sanmam. Elbette devlet sorumluluğunu taşıyanlar bizlerden farklı güdülerle hareket edebilir, ediyorlar da; ancak onların da sivil kesimden yükselen taleplere kulak vermesi gerekir... Devlet adına hareket edenlerin kendi kavgalarını sivil kesime taşımaları, herkesin onların arzuları istikametinde tavır almasını istemeleri ise kabul edilemez. Gayretimiz çocuklar ölmesin istikametindedir. AK Parti hükümeti Gelin, bu süreçte sizlerin de katkısı olsun dedi, âkil insanlar heyeti ne koşarak gittim. O çabamızın şu sıralarda boşa çıkarılmak istendiğini fark edenlerin Gelin, bu yanlış gidişi durduralım talebine de imzamla destek verdim. Şerefle... 3 Ağustos 2015/ HABER TÜRK Gölde kaybolan şahsın cesedine 13 saat sonra ulaşıldı BURSA - Bursa nın Karacabey ilçesine bağlı Eskikaraağaç köyünde, gittikleri Şeytan adasından gece dönerken kayıklarının parçalanması neticesi gölde kaybolduğu belirtilen şahsın cesedine 13 saat sonra ulaşıldı. Olay, Eskikaraağaç köyünün karşısındaki Şeytan adasında meydana geldi. İddiaya göre, Kadir Bulut ve İsmail Kır, adayı gezmek için gelen beş kişiyle birlikte 2 kayıkla adaya gitti. Kır ve Bulut, saat sıralarında köylerine dönmek istedi. Bu sırada Uluaabat Gölü'ndeki akıntı sebebiyle bir süre bekleyen şahıslar, 2 farklı kayığa binerek yola çıktı. İçinde 4 kişinin bulunduğu İsmail Kır'ın kayığı motor arızası yapınca tekrar adaya geri dönmek zorunda kaldı. Yine iddiaya göre, içerisinde 3 kişi bulunan Kadir Bulut'un kayığı ise dalgaların tesiriyle delinerek su almaya başladı. Kayığın ortadan ikiye ayrılmasıyla Mehmet Sürgü ve Mustafa Korkmaz, tahtalara tutunarak hayatta kalmaya çalıştı. Kadir Bulut ise yüzme bildiği için yardım isteyeceğini söyleyerek yüzmeye başladı. Bulut bir süre sonra gözden kayboldu. Adada bulunan İsmail Kır'ın köydekilere haber vermesiyle gölün ortasında mahsur kalan 2 kişi kurtarıldı. Kaybolan Kadir Bulut için jandarma, AKUT, AFAD, NAK, Sahil Güvenlik ekipleri arama kurtarma çalışması başlattı. Havadan askeri helikopter gölü tararken, sahil güvenlik birimlerine bağlı 6 dalgıç göl dibinde arama yaptı. Eskikaraağaç sakinleri de kayıklarıyla göle açıldı. Yapılan 13 saatlik çalışma sonucunda Bulut'un cesedine gölün dibinde ulaşıldı. (CHA)

4 44 Ağustos 2015 Salı Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği 2015 Yılı 1. Dönem Genel Sekreterler Eğitim ve Değerlendirme Toplantısı yoğun katılımla gerçekleştirildi. ANKARA Taşdelen, cemevini ziyaret etti Pir Sultan Abdal Kültür Merkezi ve Cemevi ni ziyaret eden Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen bilgi aldı. ANKESOB Genel Sekreterler ÖZEL HABER KENAN ERGEN Eğitim Toplantısı gerçekleştirildi ANKESOB 2015 Yılı 1. Dönem Genel Sekreterler Eğitim ve Değerlendirme Toplantısı, Birliğin toplantı salonunda gerçekleştirildi. Toplantıya ANKESOB'a bağlı meslek odalarının genel sekreterleri katıldı. Toplantıyı, ANKESOB Eğitimden Sorumlu Başkan Vekili Muhittin Köksal yönetti. ANKESOB Başkan Vekili Hüseyin Ar; '5362 Sayılı Kanunun Uygulamaları ve Yeniden Düzenlenmesi', ANKESOB Genel Sekreter V. Yazı İşleri Müdürü Kenan Atilla; 'Esnaf ve Sanatkar Teşkilatları', ANKESOB Eğitim, Proje ve ARGE Müdürü Erdoğan Özen de 'Mevzuat Uygulamaları' hakkında bilgilendirmede bulundu. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından programın açılış konuşmasını yapan ANKESOB Eğitimden Sorumlu Başkan Vekili Muhittin Köksal, kısa bir selamlama konuşması yaparak, Göstermiş olduğunuz gayretli çalışmalarınızdan ve Odalarınıza katkılarınızdan dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyoruz." dedi. YENİ DÜZENLEMEYE ANKESOB Başkan Vekili Hüseyin Ar, 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununa ilişkin gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bilgi verdi. ANKESOB Oda Genel Sekreterleri 2015/1. Dönem Eğitim ve Değerlendirme Toplantısı ndaki 'Esnaf ve Sanatkar Teşkilatları' başlıklı konuşmasında ANKESOB Genel Sekreter Vekili ve Yazı İşleri Müdürü Kenan Atilla, Teşkilatımız yürürlük tarihli '5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu'na göre faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu kanunumuz da, şimdiye kadar birkaç değişiklik görmüş olup, uygulamalar sonunda tespit edilen bir takım yetersizlikler sonucu, tadilatı için yapılan çalışmalar sürdürülmektedir." ifadelerini kullandı. ANKESOB Eğitim, Proje ve ARGE Müdürü Erdoğan Özen de Mevzuat Uygulamaları kapsamında; Resmi Yazışmalarda Uygulanacak Usul ve Esaslar, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Uygulamaları ile TÜİK Uygulamaları hakkında sunum gerçekleştirdi. Bilgilendirme konuşmaların ardından toplantı soru cevap şeklinde devam etti. Bu bölümde katılımcı genel sekreterler, konuşmacılara çeşitli konularda sorular sordu. Genel Sekreterler Eğitim ve Değerlendirme Toplantısı'nın son bölümünde ANKESOB ile işbirliği protokolü yapan 2 firmanın temsilcileri kurumlarına ait bir sunum gerçekleştirdi. Temsil ettikleri kurumlar hakkında bilgi veren Koru Hastaneleri Genel Müdür Yardımcısı Uz. Dr. Ali Özön ve Yeni Çizgi Eğitim Kurumları Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Tuğba Baytur, Ankara esnaf ve sanatkar teşkilatı ve yakınlarına protokol gereği sağlanacak avantajları anlattı. Engelsiz Dersane nin üniversite başarısı HABER MERKEZİ-Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, yoğun gündemle sürdürdüğü bölge denetim gezileri sırasında faaliyet alanı kapsamı genişletilen hizmet binalarını da ziyaret ediyor. Oran bölgesindeki gezisinde Pir Sultan Abdal Kültür Merkezi ve Cemevi ni ziyaret eden Taşdelen, çalışanlarla bir araya geldi. Merkez ve Cemevi hakkında görevlilerden bilgiler alan Belediye Başkanı, yeni faaliyete geçen cenaze birimi ile bağlama, resim gibi kültürel ve sanatsal faaliyetlere yönelik başlatılan kurslar hakkında bilgi aldı. Tüm insanların inançlarının gereğini özgürce yerine getirebilmesinin önemine değinen Başkan Taşdelen; Belediyecilik bir kamu hizmetidir. Ayrım yapmadan herkesin taleplerini karşılıyoruz. Cami, cemevi gibi ilçemizde bulunan tüm ibadethaneleri düzenli olarak temizliyor ve tadilatlarını yapıyoruz. Halkımızın ibadetlerini daha sağlıklı koşullarda yapabilmeleri için çalışıyoruz ifadelerinde bulundu. Çankaya da zumba kayıtları başladı Çankaya Belediyesi Eşli Danslar Spor Kulübü nde zumba kayıtları başladı. Sokak hayvanlarına bir kap su veriliyor Çankaya Belediyesi nin görme engelli öğrencilere yönelik hayata geçirdiği Engelsiz Dershane yeni başarılara imza attı. HABER MERKEZİ-Çankaya Belediyesi nin görme engelli öğrencilerin eğitimine devam etmesi için hayata geçirdiği Engelsiz Dershane yeni başarılara imza attı. Dershaneye devam eden 8 görme engelli öğrenci, yeni eğitim öğretim yılında üniversiteli olmanın mutluluğunu yaşayacak. Eğitimini 13 yıldır aralıksız sür- de öğrenci olmaya hak kazandı. Kamu Personeli Seçme Sınavı nı geçerek, kamu personeli olan 80 öğrenciyi de mezun eden dershanede, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi Sınavlarına hazırlığın yanı sıra Türkiye İş Kurumu işbirliği ile yürütülen Bilgisayar İşletmeciliği ve Web Tasarımı Kursları da bulunuyor. Kendisi de görme engelli olan Çankaya Belediyesi Görme Engelliler Spor Kulübü Başkanı Yusuf Sayyıdan, Derneğimiz kuruluş amacına uygun başarılar elde HABER MERKEZİ-Çankaya Belediyesi Eşli Danslar Spor Kulübü nde yeni dönem zumba kayıtları başladı. Dans tipi aerobik egzersizlerinden oluşan ve özellikle formda kalmak isteyenlerin tercih ettiği zumba, stres atmaya da bire bir. Günümüzde 110 ülkede, 90 bin farklı yerde yaklaşık on milyon insana ulaşan zumba, müziği ve koreografisi belirlenmiş adımlardan oluşuyor. Uzmanların, daha önce dans deneyimi olmamış kişilerin dahi yapabileceğini belirttiği zumba, her yaş ve beden ölçüsüne uygun bulunuyor. Düzenli olarak yapılmasının dayanıklılığı arttırdığının belirtildiği zumba, kalori harcamanın en eğlenceli yolu olarak görülüyor. Tango, salsa, cha cha, rumba, vals ve swing gibi eşli dansların yanı sıra roman havası eğitimi de veren ÇABED, Çankaya Çarşı Şehit Gönenç Caddesi No:5 Demirtepe adresinde bulunuyor. Derslere ilişkin ayrıntılı bilgi, numaralı telefondan alınabiliyor. HABER MERKEZİ- Mamak Belediyesi, sıcak yaz günlerinde Mamak ta bulunan sahipsiz hayvanların imdadına yetişiyor. Mamak Belediyesi sıcak yaz günlerinde sahipsiz hayvanların su ihtiyacını karşılıyor. Sağlık İşleri Müdürlüğüne bağlı ekiplerce Mamak genelinde sahipsiz hayvanların yoğunlukta bulunduğu alanlara bırakılan su kaplarıyla hayvanların su ihtiyaçları gideriliyor. Gün içerisinde kapların bırakıldığı bölgelere tekrar giden ekipler su takviyesi de yapıyor. Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül; Sosyal belediyecilik yalnızca insanlara yönelik değil, çevremizdeki bütün canlılara yönelik verilen hizmetleri kapsar. Mahalle aralarında vatandaşlarımızın bu konuda bilinçli hareket ederek sokaklara su dolu kaplar bıraktığını görüyoruz. Bizlerde belediye olarak bu çalışmayı daha kapsamlı boyutlarda devam ettiriyoruz dedi. Mamak Belediyesi, ilçe sınırları içerisinde bulunan evcil ve sahipsiz hayvanlara yönelik kapsamlı hizmetlerine devam ediyor. Verilen hizmetler arasında kuduz aşısı, sahiplendirme çalışmaları, barınak hizmetleri, kısırlaştırma ve tedavi gibi bir çok hizmet bulunuyor. düren Engelsiz Dershane nin son mezunları üniversite sınavlarında Sosyal Bilgiler Öğretmenliği, Hititoloji, İnsan Kaynakları Yönetimi, Ekonometri, Maliye, Sağlık Yönetimi, Büro Yönetimi gibi bölümlere girdi. Ankara, Pamukkale, Süleyman Demirel, Kırıkkale ve Anadolu Üniversitesi gibi Türkiye nin dört bir yanındaki üniversitelere yerleşen öğrenciler, azmin zaferini gözler önüne serdi. Ankaralı üniversite öğrencilerinin gönüllü ders verdiği dershane sayesinde bugüne kadar 127 görme engelli öğrenci, Türkiye nin çeşitli üniversitelerin- ediyor. Görme engelli sporcularımız şampiyonluklar kazanıyor, öğrencilerimiz üniversiteye giriyor, kamu kurumlarında ya da özel sektörde iş buluyor. Bu başarılar bizi çok mutlu ediyor. Ancak bizler daha büyük başarıları da hedefliyor ve ona göre çalışıyoruz dedi. ÖNEMLİ TELEFONLAR

5 ANKARA 4 Ağustos 2015 Salı 5 Benin Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği tarafından Benin Cumhuriyeti nin kuruluşunun 55. yılı münasebetiyle bir resepsiyon verdi. Benin Büyükelçiliği nden 55. yıl resepsiyonu ÖZEL HABER Keçiören Kaymakamı ndan hane ziyareti HABER MERKEZİ Keçiören Kaymakamı Nusreti Dirim, çarşamba günleri gerçekleştirdiği hane ziyaretleri kapsamında temmuz ayının son haftasında Yükseltepe Mahallesi ndeydi. Mahalle Muhtarı Yasin Bay'ın da hazır bulunduğu ziyaretlerde ilk olarak, Yükseltepe Aile Sağlığı Merkezi çalışanları ve vatandaşlar ile görüşüldü. Mahallenin sağlık durumu hakkında kendisine gerekli bilgilerin aktarıldığı İlçe Kaymakamı Nusret Dirim, ardından tedavi bekleyen vatandaşlar ile görüştü, kendilerine acil şifalar diledi. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Fuat Akarsu, Sosyal Hizmet Uzmanları ve İlçe Sağlık Şube Müdürü nün de bulunduğu ASM ziyareti sonrasında Yükseltepe Mahallesi nde vakıf hizmeti alan, engelli ve 85 yaş üstü aileler ile görüşüldü. Mevcut durumları ve ihtiyaçları hakkında bilgiler alan Dirim, ailelelere vakıf hayırseverleri ve Kaymakamlık tarafından hazırlanan yardımları ulaştırdı. KENAN ERGEN Benin Ankara Büyükelçiliği nce 55. yıl kutlamaları kapsamında bir resepsiyon düzenlendi. Marriot Otel de düzenlenen resepsiyona ilgi yoğundu. Resepsiyona, Benin Ankara Büyükelçisi Moise Tchando Kerekou, Benin İstanbul Fahri Konsolosu Orhan Kural, Türkiye Dış İlişkileri Afrika Genel Müdürü Hulusi Kılınç, ile çok sayıda bürokrat ile iş adamı ve STK temsilcisi katıldı. Program, yaşanan terör saldırılarında hayatını kaybedenler vatandaşlar için saygı duruşu ve iki ülkenin milli marşlarının okunmasıyla başladı. Programın açış konuşmasını yapan Benin Ankara Büyükelçisi Kerekou., herkese katılımlarından dolayı teşekkür etti. Son günlerde yaşanan terör olaylarına dikkat çeken Kerekou., duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Büyükelçi Kerekou, Yıllar önce kahraman Benin halkı egemenliğine kavuştu. Ankara ve Türkiye de olduğu gibi dünyanın dört bir yanına dağılan Beninliler, bu milli günü kutluyor dedi. Benin ile Türkiye arasındaki ilişkinin geçmişini anlatan Büyükelçi, Gelişen ilişkiler ve Benin in yapısı, Türkiyeli iş adamlarının yatırımları için cazip bir ülke haline geldi. Protokol konuşmalarının ardından, günün anısına Benin Cumhuriyeti nin 55. kuruluş yıl dönümü pastası kesildi. Akabinde Benin Cumhuriyeti ni tanıtan kısa bir sinevizyon gösterisi yapıldı. Resepsiyon yemek ikramıyla akşamın ilerleyen saatlerine kadar sürdü. Kazan, termal turizmin kaynağı olacak Kazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk, yapımı süren Kazan Termal Otelde Dünya Yaşlılık Derneği ve aynı zamanda Dünya Markalar Derneği Başkanı olan Umut Çınar ı ağırladı. HABER MERKEZİ-Türkiye ve Dünya da yılın derneği seçilen Dünya Yaşlılık Derneği Başkanı Umut Çınar Kazan Termal Otelde incelemelerde bulundu. Otelin Sağlık Turizmi için çok büyük ve önemli bir yatırım olduğunu belirten Çınar, Bu projenin sonuna kadar arkasındayız, Kazan Belediyesi ile yeni iş birliktelikleri kurarak Dünyada da Yaşlı Sağlık Turizminde söz sahibi olması ve herkesin buraya akın ederek Türkiye nin Gayri Safi Milli Hasılasına da faydası olması için her türlü desteği vereceğiz. dedi. Otelin merkezi bir konumda olmasının yanı sıra suyun içilebilir ve kullanılabilir olması, projenin dört dörtlük hazırlanması ilçenin bir cazibe merkezi haline gelmesine katkı sağlayacak. Kızılcahamam, Ayaş ve Haymana gibi kaplıca merkezlerinin dışında kendini gösterecek olan Kazan Termal Otel yurtdışında da adını duyurarak Sağlık Turizminde söz sahibi olmayı hedefliyor. Toplam m² alan üzerine kurulu olan tesis içerisinde açık-kapalı yüzme havuzu, süit odalar, kral dairesi, misafir odası gibi toplam 108 oda, kongre salonu, restoranlar, Thalasso SPA merkezleri bulunmaktadır. Kazandaki Termal Suyun Kalitesinin ve Kazan Termal Otelin, Las Vegas ta yapılacak Dünya Markalar Zirvesi nde temsil edilecek olması ile ilgili Başkan Ertürk, Kentimiz yalnızca Türkiye nin değil Dünyanın Marka Kenti olma yolunda ilerlemektedir. dedi. Ertürk ten İl Emniyet Müdürü ne ziyaret Büküvil Tesktil e destek teşekkürü HABER MERKEZİ Keçiören Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı nın, Keçiören'de ikamet eden ihtiyaç sahibi vatandaşlar için uygulamaya koyduğu projeler aralıksız devam ediyor. Bu projeler içerisinde, kendilerini topluma adamış hayır sahibi esnaflar da desteklerini esirgemeyerek yer alıyorlar. Bunlardan bir tanesi de Büküvil Tekstil'in sahibi Celalettin Balcı. SYD Vakfı nın her daim yanında olduğunu yardımları ile ortaya koyan Balcı'ya, Keçiören Kaymakamı Nusret Dirim'de bir teşekkür ziyaret gerçekleştirdi. Çarşamba günleri yaptığı hane programları öncesinde Balcı'nın işyerine uğrayarak yapılan görüşme sonrasında, kendilerine yaptığı hizmetlerden dolayı birde Teşekkür Belgesi takdimi yapıldı. HABER MERKEZİ-Ankara İl Emniyet Müdürü Kadri Kartal, Kazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk, ü makamında konuk etti. Nezaket ziyareti kapsamında gerçekleşen görüşmede son günlerde ülkemizde yaşanan üzücü olaylar ele alınarak, sağduyulu yaklaşımlarla olayların bir an önce son bulması temenni edildi. Emniyet Müdürlüğü ile istişare halinde olduklarını dile getiren Başkan Ertürk, Ülkemiz zor günler geçiriyor. Vatandaşlarımıza ve emniyet personellerimize yapılan alçakça saldırılar bizleri derinden üzüyor. Dileğimiz, sağduyulu yaklaşımlarla sorunların bir an önce çözüme kavuşmasıdır. Bu tarz olayların yaşanmaması için bizler de ilçemizde hizmet veren tüm kurum ve kuruluşlarla işbirliği içindeyiz. dedi. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren İl Emniyet Müdürü Kadri K artal da Başkan Ertürk e özverili çalışmalarından dolayı tebriklerini iletti.

6 6 4 Ağustos 2015 Salı ATO üyelerine zorunlu icra takibi kararı Ankara Ticaret Odası (ATO) 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu, ilgili yönetmelikler ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı nın genelge ve yazıları uyarınca zamanaşımına uğrayacak olan ve aidatlarını ödemeyerek askıya alınan yaklaşık 28 bin üyesine icra takibi başlattı. HABER MERKEZİ-Ankara Ticaret Odası, 2010 yılından bu yana odaya aidat borcu bulunan ve bu borcundan dolayı üyeliği askıya alınan ve daha önce üç kez tebligat yoluyla uyarılan ve oda web sayfasında ve gazete ilanlarına rağmen borcunu ödemeyen yaklaşık 28 bin üyeye icra takibi başlattı. Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan ATO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci, 5174 sayılı Kanunun 24 ve 25. maddelerinin oda aidatlarını içerdiğini ve bu aidatların her yıl bütçede belirlenerek üyelere bildirildiğini kaydetti. Bezci, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Bütçe Muhasebe Yönetmeliğinin 9. maddesi kayıt ücreti, yıllık ve munzam aidatlar ile bunlara ait kesinleşen gecikme zamlarına ilişkin yönetim kurulunca verilen kararların ilan hükmünde olduğu ve icra dairelerince yerine getirileceği hükmünü içermektedir. dedi. İlgili mevzuatın, tahsil edilemeyen aidat borçlarından yönetim kurulunu sorumlu tuttuğunu anlatan Bezci, Yönetim Kurulu toplantımızda konuyu uzun uzun tartıştık. Oda olarak üyelerimize bırakın icra takibi göndermeyi herhangi bir yük bindirmek istemedik, istemeyiz de. Fakat aidat borçları kamu alacağıdır. Kamu alacağının tahsilinden de yönetim kurulu şahsen ve müteselsilen sorumludur. Yani kamu alacağı zamanaşımına uğradığında ve tahsil edilemediğinde yönetim kurulumuz sorumlu tutuluyor. Bu kararı alırken çok zorlandık. Ancak hukukçularımızın uyarıları bizi bu kararı almak zorunda bıraktı. dedi. Bezci, üyelerin aidat borçlarının çok küçük bir rakam bile olsa icra gönderilmesinin yasal mecburiyet olduğuna dikkat çekerek, Üyelerimiz bize -borcumuz icra masrafından daha küçük neden icra gönderdiniz- diye tepki gösteriyor. Borç icra masrafından küçük olsa bile bu bir yasal mecburiyet. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı nın genelge ve yazıları ile ödenmemiş borçlardan dolayı oda yönetim kurullarının sorumlu olduğunu bildirilmiştir. Biz sadece kanunun bize verdiği sorumluluklar çerçevesinde görevimizi yapıyoruz diye konuştu. İABB yönetiminden Kırıkkale ve Çorum a ziyaret ANKARA Önder de yıkım çalışması HABER MERKEZİ Altındağ Belediyesi nin Önder Mahallesi nde yıkım çalışması başlattı. Evlerinin uzun zamandır işgalciler, suç örgütleri ve göçmenler tarafından kullanıldığını, mahallenin artık iyice yaşanmaz hale geldiğini söyleyen hak sahiplerinin artık yüzü gülüyor. Vatandaş, Başkan Tiryaki ye ve Altındağ Belediyesi ne kararlı çalışmaları için teşekkür ediyor. 83 yaşındaki İbrahim Çalışkan da yüzü gülen mahalle sakinlerinden 50 yıldır bu mahallede oturduğunu söyleyen İbrahim Çalışkan hasta olan eşiyle birlikte mahallenin değiştiği günleri gördüğü için çok mutlu olduğunu ifade etti. Yıllardır buraların sorununa kimse çözüm bulamamıştı. Mahallemizde suç arttı, hırsızlık arttı. Başkanımızdan Allah razı olsun. Onun sayesinde eşimle birlikte daha rahat ve temiz bir evde yaşayacağız. diyen İbrahim Amca, Altındağ Belediyesi ne teşekkür etti. 70 yaşındaki Hasan Doğan Ay ise 55 senedir Önder Mahallesi nde oturduğunu ancak artık mahallenin oturulamayacak hale geldiğini söyledi. Ay Kendime ait bir gecekondum var. Son zamanlarda rahat uyku uyuyamıyorduk. Herkes için iyilik istiyorum, rahatlık istiyorum. Herkes temiz bir mahallede, rahat rahat yaşasın istiyorum. Çok şükür bugünleri de gördük. dedi. Yıkımları büyük memnuniyetle karşıladığını belirten Ay, Bu işi yapsa yapsa Veysel Başkan yapar diyordum, yanılmadım. Allah ondan razı olsun. sözleriyle Altındağ Belediyesi ne ve Başkan Tiryaki ye teşekkür etti. Mahalledeki hak sahiplerinden Ahmet Parlar (65) ise Önder Mahallesi artık oturulamayacak bir hale geldiği için ailesiyle birlikte taşınmak zorunda kaldığını, ancak gönlünün hala büyüdüğü mahallede olduğunu söyledi. Kentsel dönüşümü çok desteklediğini belirten Parlar sözlerine şöyle devam etti: İçerisinde 1 tuvaleti bulunan, 5 evin bir arada olduğu bir avluda büyüdüm. Yıllarca gecekondunun tüm yükünü ailemle birlikte çektim. En çok da hanımlarımız çekti. Bu yüzden kentsel dönüşümü sonuna kadar destekliyorum. Yıllar önce yapılan hataları şimdi Başkan Tiryaki düzeltmek için mücadele ediyor yıldır çözülemeyen sorunları çözüyor. Geçmişte oy uğruna çok büyük hatalar yapıldı. Neyse ki Başkan Tiryaki halkı anlıyor ve çözüm üretiyor. Evim yıkılsın ve bir an önce mahallemiz değişsin istiyorum. Kimse üzülmesin istiyorum. Başkan Tiryaki nin çalışmalarını çok beğendiğini de sözlerine ekleyen Parlar Başkan Tiryaki nin en çok takdir ettiğim yönü, istisnasız ve hiç ayrım yapmadan çalışması Kimseyi kimseden ayırmıyor. Çok teşekkür ederiz kendisine dedi. HABER MERKEZİ Yenimahalle Belediye Başkanı ve İç Anadolu Belediyeler Birliği (İABB) Başkanı Fethi Yaşar, Kırıkkale ve Çorum da bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. Birliğe üye belediyelere bütçe ölçüsünde tam destek kararı alan Başkan Yaşar, İABB üyesi belediyeleri ziyaret ederek, belediye başkanları ile biraraya geldi. Belediyelerin sorunlarını ve yapılması gereken destekleri yerinde tespit eden Yaşar, her gittiği belediyede coşkuyla karşılandı. İlk olarak Kırıkkale Çerikli Belediye Başkanı Nuh Şahin le bir araya gelen Yaşar, Çerikli hakkında Şahin den bilgiler aldı. Ardından Kırıkkale Delice Belediye Başkanı Turgut Özdem i ziyaret eden Yaşar ın bir sonraki durağı Çorum oldu. Çorum da Sungurlu Belediyesi ne çıkarma yapan Sincan Kent Meydanı DOLUP TAŞIYOR Eskiden Pazar Pazarı olarak bilinen alana yapılan Sincan Kent Meydanı, vatandaşın büyük beğenisini topluyor. HABER MERKEZİ- Eskiden Pazar Pazarı olarak bilinen ve Pazar günleri trafiği felç eden alan artık Sincanlılar için büyük bir huzur kaynağı haline geldi. Kent Meydanı girişinde bulunan 25m. yüksekliğinde 5m. Çapındaki Saat Kulesi ile de adından sıkça söz ettiren Meydan, vatandaştan tam not aldı. Kent Meydanı nda; Saat Kulesi nden otoparka, çocuk oyun gruplarından kafeteryalara, banklardan kamelyalara kadar pek çok alan yer alıyor. İçerisinde bulunan Hanımlar Konağı ile de hanımları unutmayan Sincan Belediyesi, ilçeyi hem mimari hem de estetik açıdan hoş bir görünüme kavuşturdu. Sincan ın en işlek caddeleri arasında y er alan Kent Meydanı, vatandaşın park sorununu da çare oluyor. Kent Meydanı na yer altından inşa edilen kapalı otopark, vatandaşın imdadına yetişiyor. 300 araç kapasitesine sahip otopark, haftanın 7 günü hizmet veriyor. Göreve geldiği günden beri Sincanlıların refahı için çalışan Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna, Vatandaşımıza her türlü kolaylığı ve hizmeti sağlamak için çalışıyoruz. Sincan ı modern bir görünüme kavuşturmak için vatandaşımızla istişarelerde bulunuyor, onların istekleri doğrultusunda hareket ediyoruz. Pazar Pazarı olarak bilinen alanı Kent Meydanı yaparak vatandaşımızın hizmetine sunduk. Meydan, vatandaşımızdan olumlu tepkiler alıyor, vatandaşımızın mutluluğu ve huzuru bizi çok memnun ediyor. dedi. heyeti,belediye binası önünde Sungurlu Belediye Başkanı Abdulkadir Şahiner, belediye başkan yardımcıları ve meclis üyeleri karşıladı. Ziyarette Yaşar,birliğin hizmetleri hakkında bilgi verirken, Sungurlu Belediye Başkanı Şahiner ise birliğin çalışmalarını ve faaliyetlerini yakından takip ettiğini söyledi. Yaşar ın ayrım yapmaksızın bütün belediyeleri kucakladığını belirten Şahiner, Yaşar a birlik çatısı altında yaptığı güzel hizmetlerden ve ziyaretinden dolayı teşekkür etti. Sungurlu ziyaretti kapsamında CHP Sungurlu İlçe Başkanlığı na da bir ziyaret gerçekleştiren Yaşar a burada Atatürk ün heykeli armağan edildi. Daha Sonra heyet,birliğin Temmuz ayı Encümen toplantısını gerçekleştirmek üzere Oğuzlar ilçesine hareket etti. İlk olarak Oğuzlar Belediye Başkanı Orhan Ateş i ziyaret eden Yaşar ve beraberindeki heyet, ardından belediyenin sosyal tesislerinde encümen toplantısını yaptı. Yaşar ın başkanlığında gerçekleşen Encümen toplantısında belediyelerin talepleri değerlendirildi. Toplantıda işbirliği ve dayanışmayı güçlendirmenin önemine dikkat çeken Yaşar, Belediyeler birbirleri ile işbirliği içerisinde olmalıdır. Özellikle proje konusunda birbirlerine destek vermelidirler. Birlik olarak yurtiçi ve yurtdışında eğitim seminerleri düzenleyerek, illeri, ilçeleri ziyaret ederek birlik beraberliği pekiştirmeye çalışıyoruz. Yerel ve genel yönetimlerin en büyük amacı, halkın mutluluğunu arttırmak olmalıdır dedi. Toplantı sonrası Oğuzlar da bir ceviz fabrikasına ziyarette bulunan Yaşar, çalışanlarla sohbet ederek fabrika hakkında bilgi aldı.laçin Belediyesi Sosyal Tesisi nede geçen ve Belediye Başkanı Ünal Gevşek ile sohbet eden Yaşar, Çorum ziyaretini Cumhuriyet Halk Partisi Çorum İl Başkanlığı na yaptığı ziyaretle noktaladı. Berberler ve kuaförler için sağlık hizmeti protokolü HABER MERKEZİ Ankara Berberler Esnaf ve Sanatkârlar Odası ve Ankara Kuaförler Güzellik Salonları İşletmecileri ve Manikürcüler Esnaf Odası üyelerinin Özel Kudret Göz Grup Hastaneleri ile Özel Kudret International Hastanesinin tüm hizmetlerinden indirimli şekilde faydalanması için işbirliği protokolü imzalandı. İmza törenine; Ankara Berberler Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Bayram Karakaş, Ankara Kuaförler Güzellik Salonları İşletmecileri ve Manikürcüler Esnaf Odası Başkanı Bülent Erdoğan ile Özel Kudret Göz Grup Hastaneleri ile Özel Kudret International Hospital Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Bahadır katıldı. Ankara Berberler Esnaf ve Sanatkârlar Odası Toplantı Salonu'nda imzalanan anlaşma protokolüne göre Türkiye Berberler ve Kuaförler Federasyonuna bağlı 122 oda başkanı ve yönetim kurulu üyeleri ile Ankara faaliyet gösteren 5 bin 200 oda üyesi berber, kuaför ve manikürcü esnafı, muayene, ameliyat vb. hastane hizmetlerinin öncesinde ve sonrasında özel hizmet ve indirim fırsatlarından yararlanabilecekler. Karşılıklı imzaların atılmasından sonra yapılan protokolün önemine dair konuşan Ankara Berberler Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Bayram Karakaş, Toplamda 5 bin 200 üyenin faydalanacağı bu çalışmada üyelerimizin kimlik bilgilerinin yer alacağı bir kimlik kartı çıkarılacak ve bu kart ile üyemiz Özel Kudret Göz Grup Hastaneleri ile Özel Kudret International Hastanelerinde devlet desteği haricinde tüm bölüm ve işlemlerde yüzde 10 indirimden faydalanabilecekler. Esnaf ve sanatkâr devlet hastanelerinden hizmet satın alırken sabahın erken vakitlerinde gidip, uzun sıralar bekleyerek gününü bitirmektedir. Ama yapmış olduğumuz bu protokol sonucu esnafımız artık hastanenin kapısında karşılanacak, akabinde konu ile ilgili profesör veya doçent seviyesinde hekimin zaman kaybetmeksizin yanına gidecek ve bu hizmetlerin hiçbirinde bekleme süresi 5 dakikayı geçmeyecek. Esnafımız kendisine sağlanan bu VIP hizmetin keyfini en hızlı ve de uygun şekilde yaşayacaktır. Bu hizmet sayesinde esnafımız gerek zaman kaybından gerekse hastane ortamında beklemeden dolayı yaşanan olumsuz stres ve sinir duygularından da kurtulmuş olacaktır. dedi. Başkan Karakaş, Sağlık, insan hayatı içerisinde önemli bir mihenk taşıdır. Sağlıklı vücut, sağlıklı düşünce ve sağlıklı beyin insanoğlunu hayatta başarılı kılan en önemli faktördür. Özel Kudret Göz Grup Hastaneleri ile Özel Kudret International Hospital arasında yapmış olduğumuz bu protokol Ankara Berberler Esnaf ve Sanatkârlar Odası ile Ankara Kuaförler Güzellik Salonları İşletmecileri ve Manikürcüler Esnaf Odası üyelerimize hayırlı olsun. diyerek konuşmasını sonlandırdı. Ankara Kuaförler Güzellik Salonları İşletmecileri ve Manikürcüler Esnaf Odası Başkanı Bülent Erdoğan da konuşmasında; gerçekleştirilen protokolün hayırlı olmasını temenni ederek, "Özel Kudret Göz Grup Hastaneleri ile Özel Kudret International Hospital Hastaneleri'nde çalışan bayan personel, istedikleri takdirde onlara hizmet vermekten gurur duyarız. Tıpkı onların bize sağladığı indirimli VIP hizmeti gibi bizler de onların işyerlerine yakın esnafımızı belirleyerek verilecek kartlar sayesinde indirimli hizmet verebiliriz. Bu da ilişkilerimizin gelişmesi ve ilerlemesi açısından güzel bir örnek teşkil eder. ifadelerini kullandı. Özel Kudret Göz Grup Hastaneleri ile Özel Kudret International Hospital Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Bahadır ise şunları ifade etti: Kudret Sağlık Grubu olarak esnafımız ile hastanemizin imkânlarını paylaşmak, ilişkilerimizi hızlandırmak istiyoruz. Göz adına Ankara da şuanda 100 binin üzerinde ameliyatımız var. Halkımızın büyük bir kısmı bizi göz alanında tanıyor ama yeni açı-

7 7 EKONOMİ 4 Ağustos 2015 Salı YALOVA - Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu Projesi kapsamında İzmit Körfez Geçişi Asma Köprüsü'nün güney ve kuzey yaklaşım viyadükleri tamamlandı. Yalova'nın Altınova ilçesi Kaymakamı Nurullah Kaya, köprü çalışmalarını inceledikten sonra AA muhabirine yaptığı açıklamada, güney yaklaşım viyadüğünün bin 400 metre uzunlukta olduğunu söyledi. Önceki haftalarda 2 bin 600 ton ağırlık, 124 metre boy ve 36 metre genişliğe sahip olan, yaklaşık bir stadyum büyüklüğündeki en ağır tablanın köprüye özel bir operasyonla yerleştirildiğini anlatan Kaya, "Köprümüzün güney ve TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Sebze fiyatında düşüş yaşandı ANKARA - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaz ayları ve tarla üretiminin artmasıyla özellikle sebze fiyatlarında düşüş görüldüğünü bildirdi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, temmuzda markette 35 üründen 14 ünde fiyat artışı, 18 üründe fiyat düşüşü olurken 3 ürünün fiyatının değişmediğini belirterek, Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak üreticiden tüketiciye, halkın tamamını yakından ilgilendiren gıda fiyatlarındaki değişimleri takip etmeye ve kamuoyunu doğru bilgilendirme amacıyla açıklamalara devam ettiklerini ifade etti. Temmuz ayında üretici fiyatlarında domates, sivri biber, marul, kuru fasulye, nohut, yeşil mercimek, pirinç, kuru kayısı, kuru üzüm, kuru incir, Antep fıstığı, süt ve zeytinyağı fiyatlarında değişim olmadığına dikkati çeken Bayraktar, üreticide temmuzda fiyatı en fazla düşen ürün yüzde 40,48 ile havuç olduğunu, havucu yüzde 11,11 ile karpuz, yüzde 10 ile yumurta, yüzde 8,57 ile fındık, yüzde 7 ile patates, yüzde 6,85 ile salatalık, yüzde 6,46 ile limon, yüzde 5,88 ile kiraz, yüzde 2,29 ile yeşil fasulye, yüzde 1,77 ile patlıcan, yüzde 1,56 ile kabağın izlediğini ifade etti. Üreticide en fazla fiyat artışının ise yüzde 15,69 oran ile kuru soğanda görüldüğünü bildiren Bayraktar, fiyat artışında kuru soğanı yüzde 14,78 ile kırmızı mercimek, yüzde 5,88 ile maydanoz, yüzde 5,41 ile dana eti, yüzde 3,06 ile kuzu eti, yüzde 1,84 ile yeşil soğan, yüzde 1,62 ile çileğin takip ettiğini kaydetti. Bayraktar, geçen ay market fiyatlarında zeytinyağı, kuru üzüm ve kuru incir fiyatında değişim görülmediğini vurguladı ve şu bilgileri verdi: "Markette temmuzda fiyatında en fazla düşüş olan ürün yüzde 33,06 ile patlıcan oldu. Fiyat düşüşünde patlıcanı yüzde 23,47 ile havuç, yüzde 22,30 ile marul, yüzde 12,60 ile kiraz, yüzde 11,22 ile yeşil fasulye, yüzde 10,84 ile karpuz, yüzde 10,53 ile yumurta, yüzde 10,26 ile patates, yüzde 7,13 ile Antep fıstığı takip etti. kuzey yaklaşım viyadükleri tamamlandı. Köprümüzün 74 metre yükseklikten 56 metreye ve daha sonra da 8 metre koduna indirmek üzere bir vazifesi var. Şu anda o amaca da ulaşıldı. Ayrıca yine deniz ortasında yapılan ve iki kule açıklığı ile dünyanın en büyük dördüncü köprüsü olan kulelerimiz de tamamlandı" diye konuştu. Kaya, bağlantıların devam ettiğini ve kuleler arasındaki mesafenin bin 500 metre olduğunu dile getirdi. Kuzey ile güney yaklaşım viyadükleri arasındaki uzunluğun 2 bin 907 metre olduğu bilgisini veren Kaya, şunları kaydetti: "Bu yolun kullanılması için denizden en kısa Gebze- Orhangazi-İzmir Otoyolu Projesi kapsamında İzmit Körfez Geçişi Asma Köprüsü'nün güney ve kuzey yaklaşım viyadükleri tamamlandı. Körfez geçişi için Asma Köprüdeki viyadükler tamam mesafe bu güney kısımdadır. Yine karşıda inşaatı tamamlanmış olan kuzey yaklaşım viyadüğü var ve o da 253 metre mesafeyle tamamlanmıştır. Beklentimiz, köprümüzün hizmete en kısa sürede girmesidir. Köprünün yapımında Türk mühendisleri ve çalışanlarının ciddi katkısı var. Köprü, ekonomik büyüklüğünün yanı sıra ülkemizin tecrübesi adına da ciddi kazanımdır. Bu konuda sadece köprü bölgemizde bin 100 çalışanımız bulunmakta olup işin tamamında 5 bin 500 işçimiz, mühendisimiz, taşeron firmalarımız ve üstlenici firmalarımız ülkeye hizmet ediyor. Bu da bize gurur ve onur veriyor." Temmuzda en çok limonun fiyatı arttı İSTANBUL - İstanbul Ticaret Odası (İTO) verilerine göre, 2015 temmuz ayı itibariyle ürün arzında yaşanan azalmaya bağlı olarak limon yüzde 55,50 ile fiyatı en fazla artan ürün oldu. İTO, 2015 temmuz ayında İstanbul'da perakende fiyatı en fazla artan ve azalan harcama kalemlerini açıkladı. Temmuz ayında İTO'nun İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi'nde yer alan 242 ürünün 54 ünün perakende fiyatı artarken, 64 ürünün fiyatı düştü, 124 ürünün fiyatı ise değişmedi. Söz konusu ay itibariyle ürün arzında yaşanan azalmaya bağlı olarak limon yüzde 55,50 oran ile fiyatı en fazla artan ürün oldu. Fiyatı en çok artan ikinci ürün yüzde 16,57 ile tuzlu fıstık olurken, onu yüzde 15,86 ile sivri biber ve yüzde 10,70 ile şehirlerarası otobüs bilet ücreti izledi. Gıda maddeleri grubunda yer alan ve ürün arzında artış yaşanan karpuz yüzde 38,37 gerilemeyle fiyatı en fazla azalan ürün oldu. Karpuzu yüzde 37,31 düşüşle armut, yüzde 36,78 ile kiraz ve yüzde 32,50 ile kavun takip etti. Dış ticaret gelişmeleri beklentilerle uyumlu ANKARA- Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, dış ticaretteki gelişmelerin beklentilerle bire bir uyumlu olduğunu bildirdi. Zeybekci, yazılı açıklamasında, 6 aylık dış ticaret verilerini değerlendirdi. Cuma günü açıklanan verilere göre, Türkiye nin ilk 6 aylık ihracatında yüzde 8,2 gerileme olduğunu, ithalatın ise yüzde 10,9 azaldığını ifade eden Zeybekci, "Her şeyden önce bilinmesini istediğimiz husus şu; Ekonomi Bakanlığı olarak 2015 dış ticaretimizdeki gelişmelerin bu şekilde olacağını çok önceden biliyor ve hazırlıklarımızı ona göre yapıyorduk. Ocak ayının daha ilk günlerinde yaptığımız basın toplantısında ve onu takip eden çok sayıda organizasyonda 2015 yılında ihracatımızda parite ve ham madde fiyatı kaynaklı gerileme olacağını kamuoyuyla paylaşmıştık" ifadelerini kullandı. Önemli olan başka bir konunun da bu gelişmelerin Türkiye ye has bir durum olmadığına dikkati çeken Zeybekci, tüm dünyanın ihracatında ve ithalatında düşüşün söz konusu olduğunu belirtti. Mayıs ayı itibarıyla dünyadaki toplam ihracat hacminin, bir önceki yıla oranla yüzde 13 azaldığını, ocak-mayıs döneminde küresel ihracattaki düşüşün ise yüzde 11,3 olduğunu kaydeden Zeybekci, küresel ticaretteki bu sancılı evrenin yansımalarının birçok ülkenin dış ticaret verilerinden de açıkça görüldüğünü vurguladı. Zeybekci, özellikle emtia ihracatçısı ülkelerin ihracatlarında önemli gerilemelerle karşılaştığına işaret ederek, 2015 in başlangıcından bu yana geçen sürede Brezilya nın toplam ihracatının yüzde 15, Rusya nın ihracatının yüzde 29, Avustralya nın ihracatının yüzde 22 gerilediğini bildirdi. Sadece ham madde ihracatçısı ülkelerde değil, diğer birçok ülkenin ihracatında da gerileme olduğuna dikkati çeken Zeybekci, şunları kaydetti: "ABD nin ihracatında dolar tüm dünyada değer kazanıyor olmasına rağmen 2015 yılının başından itibaren yüzde 5 bir daralma söz konusu. Avrupa ya bakıldığında, yılbaşından bugüne Almanya nın ihracatı yüzde 14, Fransa nın yüzde 17, İtalya nın yüzde 16, İspanya nın yüzde 16 ve İngiltere nin yüzde 12 düştü. Avrupa Birliği nin tamamındaki ihracat kaybı ise yüzde 16. Asya Bölgesi de benzer kötüleşme işaretlerinin gözlendiği bir diğer bölge. Endonezya nın ihracatı yüzde 12, Hindistan ın yüzde 16. Dünya ticaret devi Çin, bu yıl toplam ihracatını yalnızca yüzde 1 artırabildi. Çin ekonomisinde bu yılın ilk 6 aylık periyodunun 4 ayında toplam ihracat yıllık bazda daraldı. Sadece 2 ayda yıllık ihracat artışı yakalanabildi. Çin deki görece iyi bu durumun nedeni ise parasının dolara sabitlenmiş olması." Bakan Zeybekci, dünya ticaretindeki gerilemenin birçok nedeni olduğuna dikkati çekerek, ancak iki temel faktörün, gerilemenin asıl nedeni olduğunu bildirdi. Küresel ticaretin, 2014 yılı ortalarından itibaren petrol ve diğer ham madde fiyatlarındaki düşüşle doların diğer paralara karşı yükselişe geçmesiyle tüm dünyada önemli ölçüde gerilemeye başladığını bildiren Zeybekci, doların yükselişinin dış ticaret verilerinin dolar cinsinden açıklanıyor olması açısından önemli bir faktör olduğunu belirtti. KARA CA İsmail KARA karözan@gmail.cöm EMEKLİLER ÇALIŞMASIN MI? Devleti yönetenler emeklilerin çalışmasını istemiyor sanırım. Çünkü, emekli olup çalışanlardan bir kısım kesintiler yapılıyor. Örneğin bir emeklinin kendine ait bir işyeri varsa, maaşından %10 kesinti yapılıyor. Daha önce bu oran %15 iken Temmuz 2015 te %10 a indirildi. Küçük bir işyeri açmak isteyen ya da kendi işinde çalışan emekliler bundan tedirgin Bir emekli dinlenmek ister aslında, çalışmak değil Ama onu hayat şartları zorlarken ne yapsın? Öte yandan bir emekli, bir işyerinde ücretli çalışırsa; emekli aylığında bir kesinti olmaz ama aldığı ücretten %7,5 oranında destek pirimi kesilir. Ayrıca %23,5 ilâ %28,5 arasında işveren de katkı payı öder. Yani en az %30 tl. prim ödenir. Peki, normalde (yani emekli olmayan) bir işçinin ücreti için ne kadar prim ödeniyor? Bakalım; Ücretliden kesilen prim oranı %14, işveren katkı payı ise %20,5 ki toplamda (en az) %34,5 tl. prim ödeniyor. 25 yıldan fazla prim ödeyip emekli olan ve çalışan kişi ile henüz emekli olmamış kişinin arasındaki prim farkı %4,5 dur. Bu durum ne kadar adil? Tartışılabilir. Her ay Türk-İş ve Kamu-Sen tarafından yoksulluk ve açlık sınırı konusunda raporlar yayınlanıyor. Örneğin Türk-İş in Haziran 2015 raporuna göre dört kişilik bir aile için açlık sınırı; tl., yoksulluk sınırı ise; tl.dır. Emeklilik geliri yoksulluk sınırının üstünde olanlar için söylenecek fazla söz yok Fakat, devlet olarak emekline hayat standartının çok altında, hatta açlık sınırının bile altında maaş veriyorsan, onları zor şartlar altında yaşamaya mecbur ediyorsan; sorumlu zaten sensin. O zaman, bir şekilde kazanç sağlamaya çalışan emeklinin önüne çeşitli engeller çıkarman da hakkaniyet ilkeleriyle asla bağdaşmaz ve Sayın emekli, sen artık çalışamazsın demen doğru olmaz. Üstelik çalışma gücü olan herkesin çalışması, üretime ve ekonomiye katkı vermesi konusunda destek verilmeli, yolundaki tüm engeller kaldırılmalıdır. Emekli çalısın mı, çalışmasın mı? sorusuna, kısaca yanıt verebildiğimi sanıyorum değerli okurlar! İHRACATTA Temmuz şoku Bakanlığın resmi olmayan geçici dış ticaret verilerine göre, temmuzda ihracat, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 15,41 azalarak 11 milyar 173 milyon dolara, ithalat ise yüzde 8,48 gerileyerek 18 milyar 250 milyon dolara düştü. Dış ticaret açığı ise yüzde 5,14 artarak 7 milyar 78 milyon dolara yükseldi. ANKARA - Gümrük ve Ticaret Bakanlığının resmi olmayan geçici dış ticaret verilerine göre, temmuzda ihracat, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 15,41 azalarak 11 milyar 173 milyon dolar oldu. Söz konusu dönemde ithalat ise yüzde 8,48 gerileyerek 18 milyar 250 milyon dolara düştü. Bakanlığın temmuz ayı dış ticaret, şirket ve esnaf geçici idari verilerine ilişkin bülteni yayımlandı. Buna göre, temmuzda ihracat, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 15,41 düşüşle 11 milyar 173 milyon dolar oldu. İthalat ise yüzde 8,48 azalarak 18 milyar 250 milyon dolar olarak gerçekleşti. Geçen ay dış ticaret hacmi yüzde 11,24 azalışla 29 milyar 423 milyon dolara gerilerken, dış ticaret açığı ise yüzde 5,14 artarak 7 milyar 78 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı da geçen yılın temmuz ayında yüzde 66,2 iken bu yılın aynı ayında yüzde 61,2 olarak gerçekleşti. Gümrük ve Ticaret Bakanlığının resmi olmayan geçici dış ticaret verilerine göre, temmuzda en çok ihracat yapılan fasıl, 1 milyar 339 milyon dolar ile motorlu kara taşıtları oldu. Bakanlığın, temmuz ayı dış ticaret, şirket ve esnaf geçici idari verilerine ilişkin bülteni yayımlandı. Buna göre, geçen ay en çok ihracat yapılan fasıllar, 1 milyar 339 milyon dolar ile "motorlu kara taşıtları", 1 milyar 55 milyon dolar ile "kazan, makine ve cihazlar, aletler, parçaları" ve 780 milyon dolar ile "örme giyim eşyası ve aksesuarları" olarak belirlendi. Temmuzda en çok ithalat yapılan fasıl ise 3 milyar 104 milyon dolar ile "mineral yakıtlar, mineral yağlar ve müstahzarları" oldu. Geçen ay en fazla ihracat 1 milyar 100 milyon dolarla Almanya'ya yapıldı. Bu ülkeyi sırasıyla 807 milyon dolarla İngiltere, 626 milyon dolarla Irak izledi. En fazla ithalat ise 2 milyar 86 milyon dolar ile Çin'den gerçekleştirildi. Bu ülkeyi sırasıyla 1 milyar 979 milyon dolarla Almanya, 1 milyar 756 milyon dolarla Rusya takip etti. Gümrük idareleri tarafından temmuz ayında tahsil edilen vergiler, bir önceki aya göre yüzde 1,66 azalarak 7 milyar 504 milyon liradan 7 milyar 379 milyon liraya geriledi. KAYIP Dikimevi V.D. Müdürlüğü T.C. Kimlik Numaralı Barış Turkan adına kayıtlı arası seri numaralı Perakende Satış Fişim kaybolmuştur. Hükümsüzdür. Barış TURKAN

8 84 Ağustos 2015 Salı EKONOMİ Türkiye, incirde DÜNYA LİDERİ BURSA -Birlikten yapılan yazılı açıklamada, her yıl Bursa Siyah İnciri (BSİ) ihracatını ele almak amacıyla UYMSİB öncülüğünde gerçekleştirilen değerlendirme panellerinin sonuncusu, Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) Konferans Salonu'nda yapıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan UYMSİB Yönetimi Kurulu Başkanı Güney, Türkiye'nin genel meyve ihracatında dördüncü sıraya yerleştiğini vurguladı. BSİ'nin 2014 yılında 18 bin ton ile yaklaşık olarak 43 milyon dolarlık ihracata imza attığını işaret eden Güney, "Bursa siyah inciri, tüm incir çeşitleri arasında en nadide tür ve en önemli tarımsal markalardan biri haline geldi yılında toplam 18 bin ton ile 43 milyon dolar ihracat rakamına ulaşıldı" değerlendirmesinde bulundu. Güney, doğal üretime bağlı olarak Bursa siyah incirinin tüm pazarların ilgi odağı olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Türkiye'de ağustos, eylül ve ekim aylarını kapsayan süreçte 275 bin ton incir üretiyor. Üretimde, dünya sıralamasında lideriz. İhracat ağırlıklı olarak Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yapılıyor. Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde en fazla Bursa siyah inciri ihracatı yaptığımız ülke 5 bin tonun üzerinde bir miktarla Almanya oldu. Bunu sırasıyla 3 bin ton ile Rusya, 2 bin ton ile İngiltere, 1.9 bin ton ile Fransa ve 1.4 bin ton ile Hollanda takip etti." Belediyeler için önemli haber İZMİR - Kıyı Ege Belediyeler Birliği Başkanı ve Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, Belediye Gelirleri Kanunu'nun belediyelere tanıdığı havagazı tüketiminden vergi geliri hakkının doğalgaz enerjisine uyarlanması ve gerekli kanuni değişikliklerin yapılması için yazı hazırladıklarını, yazıyı ilgili bakanlıklara göndereceklerini bildirdi. Narlıdere Belediyesinden yapılan açıklamada, Kıyı Ege Belediyeler Birliği temmuz ayı toplantısının Çeşme'de yapılan toplantısında belediyelerin azalan gelir kaynakları sorununa çözüm bulmak için önemli bir önerge hazırlandığı belirtildi. Açıklamada görüşlerine yer verilen Abdül Batur, 1981 yılında kabul edilen Belediye Gelirleri Kanunu'nun elektrik ve havagazı tüketiminden vergi elde edilmesini sağladığını, ancak havagazının günümüzde kullanılmadığını ifade etti. Kentlerin gelişip çağdaş bir şekilde halka hizmet sunabilmesi için kaynağa ihtiyacı bulunduğunu belirten Batur, şunları kaydetti: "Azalan belediye gelirleri ile artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak çok zor. Belediye gelirleri kanununun bize daha önceden tanıdığı havagazı tüketiminden vergi geliri hakkını günümüzün enerjisi olan doğalgaz enerjisine uyarlanması ve gerekli kanuni değişikliklerin yapılması için Kıyı Ege Belediyeler birliği olarak bir yazı hazırladık. İlgili bakanlıklara göndereceğimiz bu yazı ile birlikte belediyelerimizin daha kaliteli hizmet yapabilmek için ihtiyaç duydukları kaynağı kazandırmayı amaçlıyoruz." ANKARA - Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) dört işletmeyi uyardı, bir kişiye idari para cezası verdi. Konuya ilişkin kararlar, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Buna göre, Elektronik Haberleşme Kanunu, Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliği ile Bilgi BTK cezaları Teknolojileri ve İletişim Kurumu İdari Yaptırımlar Yönetmeliğince yapılan tebligatlar sonucunda bilinen adresinde bulunamayan Aycon İletişim Ticaret Limited Şirketi, Bloomberg İletişim Teknolojileri, Duru Grup İletişim Telekom İnternet Bilgi İşlem ve Tel Telekom İletişim'in uyarılmasına karar verildi. Kurum, 5651 sayılı İnternet Uludağ Yaş Meyve ve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Arif Güney, Bursa siyah incirinin, tüm incir çeşitleri arasında en nadide tür ve en önemli tarımsal markalardan biri haline geldiğini bildirdi. Eski Başkan Clinton STOCKHOLM - Eski ABD Başkanı Bill Clinton'ın görevinden ayrıldıktan sonra dünyanın pek çok ülkesinde verdiği konferans ve seminerlerde en yüksek ücreti bir İsveç bankasından aldığı belirtildi. İsveç resmi haber ajansı TT'nin haberine göre, Bill Clinton, verdiği konferans karşılığında en yüksek ücreti 5,5 milyon kronla (yaklaşık 600 bin avro) İsveç'teki Handelsbanken aldı bankadan aldı. Bill Clinton'a bankanın ne kadar ücret ödediği Handelsbanken'in vergi dairesine bildirdiği beyanname sayesinde öğrenildi. Clinton'ın ortalama 400 bin avro karşılığı seminer ve konferans verdiği, Handelsbanken'den aldığı ücretin ise bankanın bu zamana kadar böyle bir çalışma için ödediği en yüksek ücret olduğu ifade edildi. Bankanın Basın Sözcüsü Bengt Carlsson, bankanın farklı çalışmalara ödediği ücretler hakkında yorumda bulunmayacağını söyledi. İSTANBUL - İş Bankası, yılın ilk 6 ayında 1 milyar 820 milyon TL net kar elde etti. Türkiye İş Bankası'ndan yapılan açıklamaya göre, bankanın toplam nakdi kredileri 2014 yılı sonuna göre yüzde 12,3 artışla yılın ilk yarısında 175,1 milyar TL'ye ulaştı. Özkaynak büyüklüğü 28,8 milyar TL seviyesinde gerçekleşen İş Bankası'nın ilk 6 aylık net dönem karı 1 milyar 820 milyon TL oldu. Açıklamada görüşlerine yer verilen İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, "İş Bankası yılın 2. çeyreğinde de sorunsuz ve istikrarlı büyüme politikasını başarıyla uygulamış ve aktif büyüklüğünü 268,3 milyar TL'ye yükselterek Türkiye'nin en büyük özel bankası olmaya devam etmiştir" ifadesini kullandı. İş Bankası'nın kredilendirme süreçlerini mesleğin gerektirdiği özen ile yönettiklerini belirten Bali, banka olarak nakdi ve gayrinakdi kredilerle ekonomiye sağladıkları toplam kaynağın 225,9 milyar TL seviyesine ulaştığını bildirdi. Bali, şunları kaydetti: "Nakdi kredilerimizin bilançomuzdaki payı yüzde 65,3 seviyesinde gerçekleşirken, ticari kredilerimiz toplam nakdi krediler- Bankalar kâr sevincinde imizin yüzde 73,4'ünü oluşturdu. Sorunsuz büyüme politikasından taviz vermeyen İş Bankası'nın takipteki kredilerinin toplam kredilere oranı yüzde 1,6 gibi oldukça düşük bir seviyede gerçekleşerek sektör ortalamasının altında kalmaya devam etti. Yurt içindeki bin 342 şubesi ve işlem hacmi her geçen gün artan alternatif dağıtım kanalları ile geniş bir müşteri kitlesine hizmet eden İş Bankası'nın toplam mevduat hacmi geçtiğimiz yıl sonuna göre yüzde 13,7 büyüyerek 151,9 milyar TL düzeyinde gerçekleşti. AKBANK Bu arada Akbank 2015 yılı ilk yarısında 1 milyar 512 milyon TL konsolide net kar elde etti. Akbank yılın ilk yarısına ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. Buna göre Akbank aktif kalitesini sürdürerek kredilerini 179 milyar TL'ye çıkardı. Açıklamada görüşlerine yer verilen Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, yılın ilk yarısının özellikle Avrupa Birliği'ndeki sorunların, jeopolitik gelişmelerin ve Türkiye'de seçim ortamının öne çıktığı bir dönem olduğunu belirterek, "Akbank bu dönemde etkin risk yönetimini ön planda tutarak müşteri odaklı gelişimini sürdürdü" dedi. Binbaşgil, hissedar yapısı, mali gücü, özkaynakları, likiditesi, aktif kalitesi, tutarlı yönetimi, altyapısı, verimliliği ve teknoloji kullanımı ile Akbank'ın Türkiye'nin öncü bankalarından biri olduğunu aktararak, "Diğer yandan, bankacılıkta sürdürülebilirlik de önemli bir konu. Akbank da bu zorlu ve belirsizliklerin yüksek olduğu dönemde sürdürülebilirliğe ve kendini sektöründe ayrıştıran bu önemli özelliklerini korumaya özen gösterdi. Bugün Akbank 'Türkiye'nin En Değerli Markası'. Marka değerimiz 7 senede 4 kattan fazla artarak 2.5 milyar doların üstüne çıktı. Bu başarıda Akbank'ın belirtilen özelliklerinin ve çalışanlarının yoğun emeklerinin katkısı çok" ifadelerini kullandı. Yılın ilk yarısındaki zor piyasa koşullarına rağmen geçen yıl sonuna kıyasla aktiflerini yüzde 9 büyüterek 238 milyar TL'nin üstüne çıkardıklarını vurgulayan Binbaşgil, "Aynı dönemde, nakdi ve gayrinakdi kredilerimizle ekonomimizin büyümesine sağladığımız desteği aktif kalitemizi de sürdürerek 179 milyar TL'ye yükselttik" bilgisini verdi. Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ile diğer ilgili mevzuata istinaden Mehmet Akyol'a 4 bin 404 lira 40 kuruş idari para cezası verdi. Söz konusu ceza, yazının tebellüğ edildiği tarihi izleyen 30 gün içinde BTK'nın hesabına yatırılabilecek. ARA-SIRA Nurullah AYDIN na741954@gmail.com NELER BEKLENİYOR? Türkiye dış ve iç karar alıcılarla, karar vericilerin ve uygulayıcıların arenasıdır. Kim karar alıyor, kim karar veriyor, kim uyguluyor sorusuna herkes farklı açıklama getirebiliyor. Toplumdaki algıları değiştirmek için, her kesim, kendine göre tezler ortaya koyuyor. Toplumun algılamasını yönlendirmede stratejik merkezler asimetrik psikolojik savaşın kara propaganda yönetimini uyguluyor. Kim kimden destek alıyor? Batı; beyinleri ele geçirerek, Türkiye nin kimliğini değiştirme çabasındadır. Devşirdikleri dinci, etnikçilerle, çıkarcı, makam, servet, şöhret hırsına bürünmüş fasık ve münafıklarla; Ortadoğu yu kan gölüne çevirirken nihai hedef Türkiye olduğunu gizlemediler. Yayınladıkları haritalarla, yeni sınırlarla yeni devletleri belirlediler, uyguluyorlar. Tarih tekerrür ediyor. Batı nın şer üçlüsü; Türkiye yi postmodern işgal etmiş durumdadır. Türk Milleti tarihin en ağır bunalım dönemini yaşamaktadır. Türk Milleti nin milli ve manevi değerleri; altüst edilmiş, ortak değerler parçalanmıştır. Halk; uyuşturulmuş neyin ne olduğunun farkında değildir. Aydınlar; susmuş, sinmiş durumdadır. Batı nın şer üçlüsü tarafından; Bütün yeraltı ve yerüstü servetlerine el konulmuş, Medya ele geçirilmiş, İletişim alanı kontrol altına alınmış durumdadır. İşbirlikçiler; -dini değerleri istismar ederek, -geçmişin yanlışlıklarını gündemde tutarak, -vatan hainlerini kahraman haline getirerek, -istihbarat elemanlarınca oluşturulan operasyon merkezleri ile vatanseverleri etkisizleştirirken, kirli emellerini gerçekleştirme çabasındadır. Türk Milleti; -Kimliksizleşme, -Ayrışma, -Bölünme, -Esaret, -Sömürgeleşme, -Sürecindedir. İşbirlikçiler; emperyalist güçlerin stratejisi doğrultusunda yeni rol üstlenmiştir. Türk Milleti nin duyarlı her bireyi; İdeolojik ve teolojik ayrımları, kavramlara takılıp kalmayı, model tartışmalarını bir tarafa bırakmalıdır. Tarihi tecrübeler ışığında Türkiye coğrafyasının jeopolitik ve jeostratejik konumun gereği; Milli devlet, Milli kimlik, Üniter devlet, korunmak zorundadır. Günün Sözü: Toplumlar milli değerlerine sahip yönetici ve aydınlarıyla güvende olur. İran ın, nükleer anlaşmanın şartlarını yapması gerekiyor WASHINGTON - ABD Enerji Bakanı Ernest Moniz, İran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'yla (IAEA) imzaladığı protokolde yer alan tüm erişim haklarını, 15 Ekim 2015'den itibaren sağlamakla yükümlü olduğunu bildirdi. Beyaz Saray'da yapılan günlük basın brifingine katılan Moniz, basın mensuplarının İran'la sağlanan nükleer anlaşmaya ilişkin sorularını yanıtladı. Moniz, İran'ın P5+1 ülkelerine beyan etmediği gizli bir nükleer tesis geliştirip geliştiremeyeceğinin sorulması üzerine, istihbarat birimlerinin İran'ın mevcut tesisleri konusunda kendilerinden emin olduklarını belirterek, "Anlaşma en nihayetinde incelemelere dayanıyor. Geçen hafta, ABD Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper'ın söylediği gibi, bazı şeylerden hiç bir zaman yüzde 100 emin olamayız. Fakat bu anlaşma, yıllar boyunca sürecek tedbirler ve İran'da bulunacak kayda değer uluslararası mevcudiyetle, programın iç yüzünü anlamak için muazzam derecede geliştirilmiş bir kavrama imkanı ve kesinlik getiriyor" dedi. IAEA'nın, İran'ın tesislerine günlük erişim ve çeşitli gözetleme olanaklarına sahip olacağını belirten Moniz, ayrıca bölgedeki uranyum tedarik zincirine tamamıyla şeffaflık kazandırılacağını ve bunun İran'ı gizli bir nükleer program geliştirmekten alıkoyacağını dile getirdi. Moniz, bununla birlikte İran ve IAEA arasında imzalanan, ancak detayları kamuoyuyla paylaşılmayan protokolün "gizli anlaşma" olarak nitelendirilmemesi gerektiğini belirterek, "İran, IAEA'ya imzaladıkları protokolde yer alan tüm erişim haklarını 15 Ekim 2015'den itibaren sağlamakla yükümlü. Bu kamuoyuna açık" ifadelerini kullandı. Enerji Bakanı Moniz, bir başka gazetecinin İran'ın yaptırımların kalkmasıyla elde edeceği geliri, Hizbullah ve Hamas'ı finanse etmek için kullanması halinde ne yapılacağı sorusu üzerine, "İran'ın yaptırımların kalmasıyla yaklaşık 55 milyar dolar kaynağa ulaşacağını ve bunun bir kısmının sözü geçen gruplara aktarmasının mümkün olduğu" yanıtını verdi. İran'ın nükleer silah üretemeyeceğinden emin olunmasının, terör finansmanı gibi diğer güvenlik sorunlarına yönelik girişimlerin ikiye katlamasını sağlayacağını ileri süren Moniz, sözlerini "İran'ın istikrarsızlık yarattığı ya da terörü desteklediği durumlarla direkt ve gayretle mücadele edeceğiz" diyerek tamamladı.

9 KÜLTÜR-SANAT KÜLTÜREL BOYUT Prof. Dr. Hayrettin İVGİN 9 4 Ağustos 2015 Salı Selçuklu ve İslam hayrettinivgin@gmail.com "BU NE SEVGİ AH, BU NE ISTIRAP" BESTECİSİ KİMDİR?-I Rahmetli ses sanatçısı Abdullah Yüce'nin 1949 yılında okuduğu bir şarkı vardır. Odeon Plâkları içinde okunan ve piyasaya çıkan "Bu ne sevgi ah / Bu ne ıstırap" dizeleriyle başlayan şarkının sözleri şöyledir. Bu ne sevgi ah, bu ne ıstırap, Zavallı kalbim, ne kadar harap, Nasibim olsun, bir yudum şarap, Sun da içeyim Nermin elinden. Al şu kadehi, yaşla doldurma, Düşürme yeter, gönlümü gama, Gurubun rengi vurmadan cama, Ver mezesini tatlı dilinden. Bahtım sarılmış simsiyah tüle, Nemli gözlerle yalvardım güle, Uzak kalırsan bana acele, Selamlar gönder seher yelinden. Sözünü ettiğim plakta ve TRT arşivlerinde; bestesi ve güftesi Abdullah Yüce olarak geçen bu şarkının; güftesi Hasan Bayrı'ya, bestesi Nuri Foçan'a aittir. TRT repertuvar kayıtlarında şarkının güftesinin Hasan Bayrı'ya ait olduğu yıllar sonra düzeltilmiş ancak bestesinin hâlâ Abdullah Yüce'ye ait olduğu sanılıyor. Ben bu şarkının serencamını anlatmak istiyorum. 26 Nisan 1914 tarihinde Bartın'da doğan, 19 Mayıs 1990 tarihinde yine Bartın'da vefat eden şair ve yazar Hasan Bayrı'nın yayımlanmış üç şiir kitabı bulunmaktadır. Şiirlerinin pek çoğu yerel bir gazete olan Bartın Gazetesi'nde yayımlanmıştır. Hasan Bayrı; kültürlü, duygulu ve ince ruhlu bir şairdir yılında 31 yaşında genç bir şairdi ve Bartın'da Lütfiye Caddesinde tuhafiye dükkanı işletmektedir. Bartın'da Nermin adlı bir kızla sözlüdür. Sözlüsünden bilemediğimiz bir sebeple ayrılır. Derin bir üzüntüye düşer. Bu üzüntü nedeniyle bir gece sabaha kadar bu şiiri yazar. 86 yaşına kadar Bartın'da yaşayan, tasavvuf ve sohbet ehli olan, bütün hayatı; şiir, kültür, sanat olayları ile şairler, bestekârlar ve tiyatro oyuncuları arasında geçen Hasan Bayrı'nın Lütfiye Caddesindeki ve Hendekyanı'ndaki tuhafiye dükkanı sanki bir kültür-sanat merkezi olarak dolup taşıyor. Daima temiz beyaz gömlek, gravat ve takım elbise giyen, kibar ve beyefendi bir kişi olan Hasan Bayrı'nın bu şiirini Bartın'da o yıllarda kunduracılık yapan Nuri Foçan usta bestelemiştir. Nuri Foçan kimdir? Çerkez asıllı olup Manisa'da doğmuştur. Doğumu 1910 yıllarıdır, ölümü İstanbul'da 1974'dür. Manisa ve Eskişehir'de evlilikler yapıp ayrılmıştır. Askerlik sebebiyle Kastamonu'ya gelmiş, orada da evlenmiş hatta bir erkek bir kız çocuğu bile olmuş. Usta bir kunduracıdır. Küçüklüğünde musiki dersi almış, tambur ve kanun çalmayı mükemmel bir şekilde öğrenmiştir. Nuri Usta ile Hasan Bayrı asker arkadaşıdır. Nuri Usta Hasan Bayrı'nın ısrarı üzerine Bartın'a yerleşir. Bartın'da bir kunduracı dükkanı açar. Sanatçıdır, hoşsohbetdir ve bir gönül adamıdır. Kunduracılığının yanında Halk Evi'nde fasıl heyetinde yer alır, besteler yapar. Hasan Bayrı'nın şiirini de o yıllarda besteler. Kunduracı Nuri Foçan, Bartın'da bulunduğu sürede iki evlilik yaptı. Çocukları Bartın'da okudu, oğlu yüksek öğrenimini Ankara'da yaptı. Nuri Foçan ölümüne yakın yıllarda Bartın'dan ayrılarak İstanbul'a yerleşti yılında vefat etti. Gelelim Abdullah Yüce'ye 1945 yılında, Ömertepesi Mevkiinde konuşlanan Süvari Birliği'ne İstanbul'dan askerlik görevini yapmak üzere Bartın'a gelir. Abdullah Yüce'nin güzel bir sesi vardır. Halk Evi'nin musiki kolunda asker olmasına rağmen musiki çalışmalarına katılır. Hasan Bayrı ve Nuri Foçan ile tanışır. Bir akşam; güftesi Hasan Bayrı'ya ait olan ve Nuri Foçan tarafından hüzzam makamında bestelenen şarkıyı bir musiki etkinliği sırasında okur. Abdullah Yüce eseri çok güzel okumuştur ve tam onun tarzına uymuştur. 19. Uluslararası Bahadın Kültür Festivali YOZGAT - Sorgun ilçesine bağlı Bahadın beldesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığının desteklediği 19. Uluslararası Bahadın Kültür Festivali başladı. Belediye tarafından düzenlenen etkinlikler çerçevesinde, Arif Baş Açık Hava Müzesi önünden Hacı Demirel Amfi Tiyatrosu'na kadar festival yürüyüşü düzenlendi. Bahadın Belediye Başkanı Dilaver Özcan, 19 yıldır yapılan festivalin, birbirini uzun zamandır göremeyen insanları bir araya getirdiğini ifade etti. Bu yıl Kültür Festivali'nin uluslararası festivale dönüştürüldüğünü vurgulayan Özcan, şunları kaydetti: "Bahadınlı kardeşlerimiz 1960'lı yıllardan bu yana gurbet ellerde ekmek parası kazanıyorlar. Festivalimiz sayesinde bir araya gelerek hasret gideriyorlar. Festivalimiz çok güzel başladı. Çok da güzel geçiyor. Çocuklarla atölye çalışmalarımız oluyor. Burada bir Alevi çalıştayımız oldu. Çalıştayımıza akademisyenler katıldı. Dün konser etkinliklerimiz başladı. Bugün de yarın da devam edecek. Çok değerli ve önemli yazar, çizer kadrosundan katılımcılarımız var, bilim insanlarımız var. Bütün Yozgat'tan, çevre il ve ilçelerden, yurt genelinden, Almanya'dan, Hollanda'dan katılımcılarımız var. Bizleri onurlandırıyorlar. Şu anda bir sıkıntımız yok. Uluslararası olmanın avantajlarını yaşıyoruz." İzmir Konak Belediye Başkanı Selma Pektaş ve beraberindeki üyelerin 3 gündür konukları olduğunu ayrıca Ankara Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar'ı da misafir edeceklerini belirten Özcan, şenliğin son günü birçok milletvekilini ağırlayacaklarını ifade etti. sanatına ilgi artıyor Ebru, hat, tezhip, minyatür ve cilt gibi geleneksel İslam sanatlarıyla Selçuklu sanatına ilgi her geçen gün artıyor. Konya'da bu sanat dalları üzerine açılan yaz okuluna, yerli öğrencilerin yanı sıra farklı ülkelerden gelen yabancı öğrenciler ilgi gösteriyor. KONYA - Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Çaycı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üniversite olarak bu yıl ilk kez "Yaz Okulu" eğitimine başladıklarını söyledi. Eğitime katılanların çoğunun yurt dışından öğrenciler olduğunu aktaran Çaycı, başta Selçuklu dönemi olmak üzere İslam sanatı konusunda eğitim vermeyi amaçladıklarını dile getirdi. "Selçuklu'nun başkentindeyiz. Programımız da Selçuklu sanatı üzerine yoğunlaştı" diyen Çaycı, bu medeniyetin sanat ve kültürünü dünyaya tanıtmak istediklerini vurguladı. Selçuklu sanatının yanı sıra İslam sanatının diğer unsurlarını da programlarına dahil ettiklerini aktaran Çaycı, "Bu kapsamda atölye çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Geleneksel İslam sanatlarından ebru, hat, tezhip, minyatür, cilt programlarını da dahil ederek çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz" diye konuştu. Çaycı, eğitim programında Türkiye'nin yanı sıra sekiz ülkenin üniversitelerinden katılımcı bulunduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: "Amerika'dan iki katılımcımız var. Bu katılımcılar grafik tasarım alanında profesör. Bunun dışında Bosna Hersek'ten de iki misafirimiz var. İnternette İslam sanatı alanında yayın yapan bir ekibin editör ve yardımcısı. Yine Mısır'dan öğrencilerimiz var. İslam sanatı ve özellikle de Selçuklu sanatı üzerine çalışmak isteyen öğrenciler bunlar. Türkiye'nin güzide üniversitelerinde görev yapan ve sahasında oldukça başarılı akademisyen adayı öğrencilerimiz de yine eğitim programımıza dahil oldu." Necmettin Erbakan Üniversitesi'nde İslam sanatları alanlarında kendini yetiştirmiş çok AKSARAY - Aksaray'da düzenlenen "18. TÜRKSOY Ressamlar Buluşması" kapsamında çeşitli ülkelerden gelen ressamların eserleri sergilendi. Aksaray'da, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Aksaray Belediyesi'nce düzenlenen etkinliğe 18 ülkeden 21 ressam katıldı. Etkinlik kapsamında 2 hafta boyunca Aksaray'da Eğri Minare, Ulu Cami, Zinciriye Medresesi, Hasandağı ve Ihlara Vadisi gibi tarihi mekanları gezen ressamlar, daha sonra bu yerleri tuvallerine yansıttı. Aksaray'a özgü 100 eserin tuvallere aktarıldığı etkinlik kapsamında ressamların eserleri açılışı yapılan sergiyle tanıtıldı. TÜRKSOY adına törene katılan Elçin Gafarlı, bir alışveriş merkezinde düzenlenen sergide yaptığı açıklamada, 20 Temmuz'da başlayan etkinliğin bugün düzenlenen sergiyle tamamlandığını söyledi. değerli hocalar bulunduğuna değinen Çaycı, şunları kaydetti: "Selçuklu'nun başkentinde bulunmanın avantajlarını çok iyi değerlendiriyoruz. Mimari zenginliklerimiz var. Bu yapıların bulundukları alanlarda bire bir uygulamalı eğitim veriyoruz. Hem teori hem de pratik olmak üzere iki boyutlu bir eğitim gerçekleştiriyoruz. Eğitimimiz sabah İlahiyat Fakültesi'nin sanat odasında teorik ders şeklinde başlıyor. Öğleden sonra ise saha çalışması şeklinde geziler düzenliyoruz." Çaycı, kent merkezinin yanı sıra Akşehir, Beyşehir ve Ereğli gibi Selçuklu eserlerinin çokça 18. TÜRKSOY Ressamlar Buluşması Aksaray da yapıldı Etkinliğe 18 ülkeden 21 ressamın katıldığını anlatan Gafarlı, "Şu an sergimizde ressamlarımızın yapmış olduğu 100 eser sergileniyor. Yapılan bu eserler, doğrudan Aksaray'ın mimari yapısını, insanların yaşayışını, şehir ile bağlantılı bütün dokuyu yansıtıyor. TÜRKSOY, yapılan bu eserleri, Aksaray'ın Türk dünyasında tanıtılması için çeşitli ülkelerde düzenlenecek sergilerde tanıtacak. Böylece düzenlenecek etkinliklerle hem Aksaray tanıtılacak hem de Türk dünyasının sanatı tanıtılacak" diye konuştu. Ressamlardan Rahme Manastırlı ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden geldiğini ifade ederek, "TÜRKSOY'un katkılarıyla 2 hafta önce bir araya geldik. Buranın tarihi ve doğal güzelliklerini 2 hafta boyunca gezdik. Bugün de yaptığımız resimleri sergiliyoruz. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum" dedi. 22. Aşık Veysel Kültür ve Sanat Festivali yapıldı SİVAS - Ünlü halk ozanı Aşık Veysel Şatıroğlu, memleketi Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde adına düzenlenen festivalde anıldı. Altınyayla Kaymakamı ve Şarkışla Kaymakam Vekili Selami Kaya, İlçe Garnizon Komutanı Jandarma Üsteğmen Ramazan Ergel, Şarkışla Belediye Başkan Yardımcısı Seyit Pınar, İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Mithat Tolunay, Aşık Veysel'in oğlu Bahri Şatıroğlu ve kızı Menevşe Süzer ile bazı protokol üyeleri, "22. Aşık Veysel Kültür ve Sanat Festivali" kapsamında Aşık Veysel'in Sivrialan'daki mezarını ziyaret etti. Kaya ve beraberindekiler, dua okunmasının ardından Aşık Veysel'in kabrine karanfil bıraktı. Katılımcılar, daha sonra Aşık Veysel'in müzeye dönüştürülen evini gezdi. Kaya, festivalde yaptığı konuşmada, "Bu topraklar, sanatçıların, ozanların, şairlerin, halk aşıklarının doğduğu, duygulu, sevdalı, dertli insanların birlikte yaşadığı topraklardır" dedi. Aşık Veysel'in bir toprak adamı olduğunu dile getiren Kaya, "Toprak onun sığınağıdır. Derdini sazına döktüğü gibi, yorgunluğunu, kırgınlığını toprağa döker. Aşık Veysel'i ne kadar anlatırsak anlatalım, tam manasıyla anlatmamız mümkün değildir. O, Şarkışla'dan, Sivrialan' dan doğan bir irfan güneşidir" diye konuştu. Sivrialan köyü muhtarı Mustafa Çam da yaptığı konuşmada son günlerde yaşamını yitiren şehitleri rahmetle andıklarını belirterek, festivale katılanlara teşekkür etti. Aşık Veysel Şatıroğlu'nun küçük oğlu Bahri Şatıroğlu ise "Bugün gerçekten hem üzülüyorum hem de bir yandan seviniyorum. Biliyorsunuz Suruç'taki olaylar büyük yara, bunun yanında gelen şehitler bizi üzüyor. Veysel'i anma, hatırlama gibi günler ise bizi sevindiriyor, mutlu ediyor" ifadelerini kullandı. bulunduğu ilçeleri ziyaret ettiklerini dile getirdi. Eğitim kapsamında Anadolu'nun en eski yerleşim merkezlerinden Çatalhöyük'te de incelemelerde bulunduklarını belirten Çaycı, "Üç yıldır fakültemizin kazı çalışmalarını yürüttüğü, Konya'da 'Takkeli Dağ' olarak da bilinen Gevele Kalesi de eğitim programımıza dahil edildi. Öğrencilerimizin alan uygulaması dahilinde kazı çalışmalarına katılımını sağlayacağız. Selçuklu sanatının güzelliklerini ve inceliklerini dünyaya duyurma çabası içindeyiz" ifadelerini kullandı. MEHMET NURİ PARMAKSIZ mehmetnuriparmaksiz@gmail.com BENCİLEYİN SÖZLER BİLİNMEZLERİN BİLİNMEZLİĞİNDEKİ TÜRKÜ Kalbim bilinmezler ülkesi, yüreğimde kısılır tüm hüzünlerin sesi. Öyle güzel, öyle benim, öyle nurlu ki yârin cemali beni benden ediyor onun her hâli. Sonsuzca bendesi, sonsuzca kalbi olduğum yâr! Ben sana ölmekle yaşıyorum, ben sana yaşarken ölüyorum dembedem. Ben seni çoklardan çok, ben seni bilinmezlerin bilinmezliğinden de çok seviyorum. Saçlarında bir derya, gözlerinde bin bir dünya olan yâr! Ben senin aşk türkünü ruhumla çalıyor, kalbimle söylüyorum. Ben senin türkünün her notasına ölmeye de ölüyorum yârim. Kalbim bilinmezler ülkesi, yüreğimde kısılır tüm hüzünlerin sesi. Bilinmezlerin tarifsizliği ruhumun derinliklerinde, heyecanım yârin cemaline âşık gözbebeklerimde. Yüreğimdeki yangının gölgesinde kalır yanardağların ateşi, beni böylesine deli divane eden yâr, gönlümdeki hârın sahibi, ruhumun eşi. Bilinmezlerin bilinmezliğindeki türküye âşığım ben, o türküyü duyduğumdan beri müptelayım o türkünün sözlerine; anlatın deseniz anlatamam, söyleyin deseniz söyleyemem çünkü ben mahşerine âşığım beni bende edene. Sözler sahibinden gayrısına manasız, gözler ait olduğu yârdan başkasına anlamsız. Bilin ki, bilinmeyenin sırrına vâkıf gönlüm, bana aşkı yaşarken vuslatı tattırandır ölüm. Sonsuzluğun kokusunu alan ruh nasıl kendinden geçerse hazla, bende öylesine ben de değilim işte Ben bendeki beni kaybettim aşkla, ben beni derdim yârla, ben bendeki beni sonsuzca verdim sevdama. Deliliklerin delirdiği demdeyim şimdi, ben yâri her zerremle zemzemin doyumsuzluğunda özledim. Kimsenin blmediği bir bilinmezlik türküsünü ezberleye ezberleye bitiremedim, ben yâr bildiğime hiçbir sözümle yetemedim çünkü yâr benim bitmeyecek türküm, yâr benim ebedî şükrüm... GÜNÜN DÖRTLÜĞÜ Aklıma düşünce sen kalırım ben öylece, Hasret denen şimşekler çakıyor bak her gece. Ezber bozan aşkımız her yeni doğan günle Mahşer denen vuslata yaklaşır hece hece.

10 10 4 Ağustos 2015 Salı Kalp krizi genç yaşta daha öldürücü SAĞLIK Havuz keyfiniz mantar ve enfeksiyon hastalıkları ile son bulmasın İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ramazan Özdemir, "yardımcı damar" gelişmediği için kalp krizinin gençlerde daha öldürücü olduğunu, bu yaşlardaki hastalar daha çok mide şikayetiyle geldiği için dikkatli yaklaşılması gerektiğini bildirdi. HABER MERKEZİ - Yaz aylarında aşırı sıcaktan bunalanlar deniz, havuz, nehir ve göl sularında serinlemek isterken boğulma tehlikesi ile karşı karşıya kalabiliyor. Kişi yüzme bilmiyor ve gireceği su kaynağını tam olarak tanımıyorsa boğulma riski artıyor. Bunun yanı sıra kurtarma müdahaleleri sırasında da pek çok hayati kayıp yaşanabiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Acil Servis Bölümü nden Uz. Dr. Nabi Gökhan Ferahcan, güvenli yüzme ve boğulma esnasında ilk yardım kuralları hakkında bilgi verdi. Suda boğulma, yaz aylarında özellikle deniz kıyısındaki ya da havuz bulunan yerleşim yerlerinde en sık görülen acil durumlar arasında yer alır. Sadece yüzme bilmeyenler değil, vücut krampları ve aşırı dalga gibi etkenler nedeniyle yüzme bilen insanlar da boğulmaya tehlikesi yaşayabilirler. Boğulma olaylarının önlenmesi için bir dizi tedbir alınması çok önemlidir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir: Su ile vücut arasındaki ısı farkı çoğu zaman fenalaşmaya ve paniğe kapılarak boğulmaya sebep olabileceği için suya hemen girilmemelidir. Deniz yatağı ve deniz simidi gibi içi hava doldurulmuş plastik yüzücülere güvenilmemeli, kişi güvenli olmadığı sürece kendisini denizin sularına bırakmamalıdır. Çünkü farkında olmadan rüzgar ve akıntı plastik yatağı veya botu açığa sürükleyebilir. Kişi bilmediği yerlerde denize tek HABER MERKEZİ - Özellikle sıcak ve kuru havalarda sık görülen burun kanaması, günlük yaşamı olumsuz etkilemekle birlikte bazen hayatı tehdit edebilecek durumlara kadar gidebiliyor. Çoğu burun kanamasının genellikle iyi huylu olduğu ortaya çıkıyor ancak bu durumun kontrol altına alınması için bir dizi önlem alınması gerekiyor. Memorial Ankara Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü nden Op. Dr. Ozan Gökdoğan, burun kanaması ve korunma yöntemleri hakkında bilgi verdi. Burun kanaması sık görülen bir bulgudur. Özellikle küçük çocuğu olan ailelerde olması durumunda kaygıları artırmaktadır. Genellikle kendiliğinden başlayan ve kendini sınırlayan özellikte olsa da bazı burun kanamaları tekrarlayan şekillerde gözlenebilir. En sık 2-10 yaş MALATYA - Prof. Dr. Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "koroner arter hastalığı" denilen kalp krizinin genellikle belli bir yaşın üzerinde beklendiğini söyledi. Kalp krizinin bilinçsiz beslenme ve spor gibi nedenlerle gençlerde de görülmeye başlandığına hatta çocuk yaşlara indiğine işaret eden Özdemir, "Yaşlılarla karşılaştırdığımızda kalp krizinin gençlerde daha öldürücü olduğunu söyleyebiliriz çünkü gençlerde 'yardımcı damar' dediğimiz kollateral damarlar gelişmemiştir" dedi. İleri yaşlarda nefes darlığı, çarpıntı, ani bilinç kaybı ile belirti veren kalp krizinin gençlerde klasik bulgular göstermediğini, mide ağrısının da zaman zaman kalp krizinin habercisi olabileceğini vurgulayan Özdemir, şu bilgileri aktardı: "En çok atlanan şikayet budur. 'Mide ağrısı' deyip geçiliyor veya ilaç verilip hasta geri gönderiliyor. En fazla bizi sıkıntıya sokan budur. Örneğin göğsün ön yüzünde oluşan sıkışma şeklinde ağrı, boyna, sırta, sol kola yayılan ağrı gençlerde daha farklı seyredebiliyor. Özellikle de kalbin alt yüzünü besleyen damardaki tıkanıklığa bağlı mide ağrısı, mide ekşimesi, bulantı şeklinde bir ağrı yansıması olabiliyor. Gittikleri doktorlar da hem genç oldukları için hem de mide şikayeti olduğu için özellikle de kalp krizi veya kalp damar hastalığı olduğunu çok kondurmuyor. Dolayısıyla da bu hastalarda çok daha öldürücü olabiliyor. Bize geldiğinde çok fazla zaman geçmiş ve kalp çok fazla hasar görmüş oluyor. Her mide ağrısının mideden kaynaklanmadığını bilmek lazım çünkü kalp ağrısı kalp krizi, özellikle kalbin alt yüzünü besleyen damardaki tıkanıklık ağrısı midenin olduğu bölgeye yansıyabilir ve sizi yanlış yönlendirebilir." Vücutta gözle görülemeyen kılcal damarlar bulunduğunu aktaran Özdemir, "Genç yaşta bu damarlar gelişmemiş oluyor. Bunlar yaşla birlikte gelişen damarlardır. Damarlar daha açılmamıştır. Bunlar gençlerde gelişmediği için bir damar tıkandığında arası çocukluk döneminde ve yaş arası erişkinlik döneminde ortaya çıkmaktadır. Burun kanamaları burnun ön kısmından ve burnun arka kısmından kaynaklanan kanamalar şeklinde iki bölümde incelenmektedir. Toplumun %50 sinden fazlasında hayatının bir döneminde burun kanaması şikayeti görülmektedir. Bu hastaların ancak %10 undan az bir kısmı medikal tedavi için kulak burun boğaz uzmanlarına başvurmaktadır. Özellikle burun girişinde burun fonksiyonlarının iyi bir şekilde sağlanması için burunun kanlanması çok iyi gelişmiştir. Burun girişinde oluşan damar ağı bu kanamaların en sık görülen nedenini oluşturmaktadır. Bu alanda kanlanma normalde atardamarlarda gözlenen nabız şeklinde olmayıp sürekli bir akım diğer damar buna yardım edemez. Dolayısıyla hasar çok daha büyük olur ve maalesef bize çok sık gelen bu hasta grubunda genellikle de beyin ölümü gerçekleşmiş oluyor çünkü kalp duruyor. Kalp masajı sırasında beyin oksijensiz kalıyor. Dolayısıyla bize geldiğinde siz damarı açsanız bile beyin oksijensiz kaldığı için beynin geri dönüşümü çok zor olabiliyor" diye konuştu. Prof. Dr. Özdemir, bu gibi belirtiler yaşayan gençlere kardiyoloğa gitmeleri, mide kaynaklı bulguları basit bir ağrı şeklinde algılamamaları uyarısında bulundu. Son zamanlarda sıcakların da artmasıyla kalp krizi sebebiyle gelen hasta sayısının iki katına çıktığını bildiren Özdemir, "Günde 5 hasta kalp kriziyle gelirken bu sıcak aylarda çok daha fazla arttığını görüyoruz. 10 oluyor, 15 oluyor" ifadesini kullandı. Sıcak havada stres hormonu ve kan katılığında artış olduğunu belirten Özdemir, bu nedenle kalp krizi riskinin de yükseldiğini kaydetti. Diyabet hastalarının yüzde 30'unda kalp krizinin herhangi bir ağrı olmadan kendini gösterdiğine işaret eden Özdemir, "(Sessiz kalp krizi), 'Gizli kalp krizi' dediğimiz şekilde kendini gösterebilir. Özellikle bu hastalara dikkat etmek lazım" dedi. Anne ya da babası erken dönemde, 50 yaş altında kalp krizi geçirenlerin risk altında olduğuna dikkati çeken Özdemir, "Bunlar değiştirilemez risk faktörüdür. Dolayısıyla bu kişilerin diğer riskleri azaltması lazım. Sigara içiyorsa sigarayı bırakacak, tansiyonu, şeker hastalığı, kolestrol yüksekliği varsa kontrol altında olacak. Bu hastalarımız 40'lı yaşlarda mutlaka kontroldan geçsinler" diye konuştu. Prof. Dr. Özdemir, beslenmenin kalp sağlığı üzerindeki etkilerine de değinerek kalp-damar hastalarına mümkün olduğunca sebze meyve ağırlıklı beslenmeleri, yağlı yiyeceklerden uzak durmaları ve halis zeytinyağı ya da tereyağı gibi sağlıklı yağlar kullanmaları önerisinde bulundu. Serinlemek isterken boğulma tehlikesi yaşamayın başınıza girmemelidir Derinliği bilinmeyen, dibi görünmeyen suya balıklama atlanmamalıdır Suda tehlikeli hareketler yapmaktan ve uzaklara açılmaktan kaçınılmalıdır. Alkollü olarak ve yemek yedikten hemen sonra havuza ve denize girilmemelidir Kişi tek başına yüzerken sürat motorlarına dikkat etmelidir. Teknede cankurtaran yeleği giyilmelidir. Şaka amaçlı da olsa yüzme bilen kişiler dahi suya itilmemelidir. Sulama kanallarında, barajlarda veya göletlerde yüzülmemelidir. Kişi boğulmak üzere olan ve çırpınan birini gördüğünde bu konuda tecrübesi yoksa kurtarmak için gitmemelidir. Çünkü boğulmak üzere olan kazazede, can havliyle kurtarmaya çalışan kişiye tutunmaya çalışabilir ve boğulmasına sebep olabilir. Simidi var yüzebilir deyip çocuğunuzu yalnız bırakmayın Havuz ve su kaydırakları küçük çocuklar için çok tehlikelidir. Bu nedenle aileler çocuklarını bu alanlarda yalnız bırakmamalıdır. Havuz kenarlarında küçük çocukların aşamayacakları bariyerler olmalıdır. Çocuklar simit ve kollukları dahi olsa havuzda veya çevresinde asla yalnız kalmamalıdır. Havuzlarda çocukların almak isteyebilecekleri top, simit, şişme yatak veya oyuncak gibi ürünler bırakılmamalıdır. Ayrıca çocukların havuza atlamasına izin verilmemelidir. İlk yardımla hayat kurtarabilirsiniz İlk yardım kurallarının iyi bilinmesi suda boğulma tehlikesi geçiren kişilerin yaşama tekrar dönmesini sağlayabilmektedir. Boğulma tehlikesi yaşayan kişiye can yeleği, can simidi gibi batmaz bir cisim atılmalıdır. Bu materyaller olmadığı takdirde uzun bir sopa, ip gibi araçlarla da yardım edilebilir. Suda boğulma tehlikesi geçiren kişi karaya çıkartılıp, sırt üstü yatırılmalıdır Kişi giyinik ise yakası ve kemerini gevşetilmeli, takma dişi varsa çıkarılmalıdır. Islak giysiler çıkarılıp kişi battaniyeye sarılmalıdır. Ağzının içine denizden giren yabancı cisim varsa temizlenmelidir. Ağızdan ağza yapay solunum yapılmalıdır, soluk verdiği zaman kişinin başı yana çevrilmelidir ve bu hareket 5-6 kez tekrarlanmalıdır. Kişi yutulan suyu çıkartmak için iki eliyle hastanın karnının altından tutarak yukarı kaldırılmasını sağlamalıdır. Bu şekilde hava yolundaki suların boşalmasına yardım edilmiş olur. Müdahalenin profesyonel kişilerce devam etmesi için 112 hattı aranarak sağlık ekiplerinin olay yerine gelmesi sağlanmalıdır. Sıcak havada burun kanamasına karşı 9 öneri şeklindedir. Burun arka kısmından olan kanamalar ise daha nadir olmasına karşın atardamar kaynaklı olduğu için daha ciddi sorunlara neden olmaktadır. Burun kanaması genellikle; lokal, sistemik ve çevresel nedenlere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Sıcak ve kuru hava kendiliğinden duran kanamaların en sık nedenidir. Erişkinlerde travma, buruna kaçan yabancı cisimler burun kanamasına neden olurken, çocuklarda sıklıkla üst solunum yolu enfeksiyonları kanamalara neden olmaktadır. Bu nedenlerin yanı sıra; alerjik rinit, kronik sinüzit, hipertansiyon, kanama bozuklukları bulunan hastalarda burun kanama riski biraz daha fazladır. Sık sık burnunuz kanıyorsa bu önlemleri alın 1) Dışarıya çıkmadan önce serum fizyolojik içeren nemlendirici spreyler kullanılmalıdır. 2) Güneşe çıkarken şapka takılmalıdır. 3)Sıcak havalarda baş bölgesi belirli aralıklarla ıslatılmalıdır. 4)Şiddetli burun sümkürme ve aksırmadan kaçınılmalıdır. 5)Hapşırırken ağız açık tutularak buruna uygulanan kuvvet azaltılmalıdır. 6) Burun içini parmakla temizleme alışkanlıkları bırakılmalıdır. 7) Sıcak ve baharatlı yiyeceklerden uzak durulmalıdır. 8) Çok sıcak duş alınmamalıdır. 9) Kullanımı zorunlu değilse aspirin ve benzeri ağrı kesicilerden uzak durulmalıdır. Kanamanın devam etmesi durumunda acil müdahale gerekebilir. HABER MERKEZİ - Sıcak yaz günlerinde serinlemek isteyen pek çok kişi havuzları tercih ediyor. Ancak kirli ya da fazla klorlu sular, özellikle kadınların havuz keyfi sonrası ciddi sorunlarla karşılaşmasına neden olabiliyor. Havuz sularının neden olduğu vajinal enfeksiyonlardan korunmak için, kadınların bazı önlemler almaları gerekiyor. Memorial Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü nden Doç. Dr. Önder Koç, kadınlarda görülen havuz enfeksiyonları ve korunma yöntemleri hakkında bilgi verdi. Yazın kadınlarda idrar yolu enfeksiyonu ve mantar sık görülüyor Havuzlar temiz tutulmak amacıyla genellikle klor kaynaklı dezenfektanlar ile temizlenmektedir. Havuz enfeksiyonlarının ortaya çıkmasının en önemli sebeplerinden biri de havuz suyu içerisinde bulunan klordur. Klor, vajen florasını bozan bir dezenfektandır. Vajenin doğal yapısını saran yararlı bakterilerin ölmesine yol açarak mantar gibi diğer organizmaların ortamda üremesine neden olmaktadır. Bunun sonucunda enfeksiyonları tetikleyebilmektedir. Yani birçok insanın ortak kullanım alanı olan havuzların kirli olmasının yanı sıra aşırı klorlu olması da kadınlarda vajinal enfeksiyonların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Havuzlar, sadece vajinal enfeksiyonları değil idrar yolu enfeksiyonlarını da tetiklemektedir. Kadınlarda idrar yolunun kısa olması ve enfeksiyonların bu kısa yoldan hızlı bir şekilde mesaneye ulaşmaları sebebiyle sistit de denilen alt idrar yolu enfeksiyonu görülmektedir. Kaşıntı ve batma hissi ortaya çıkabiliyor Vajen florasında bulunan doğal bakteriyel organizmalar kadınların enfeksiyonlara karşı en önemli savunma mekanizmasıdır. Bu organizmaların kirli su, klor ve hatta sabun ile temas etmesi enfeksiyonlara yol açabilmektedir. Vajinal enfeksiyonlar birçok farklı şekilde görülebilir. Havuz enfeksiyonlarının en önemli belirtisi vajinal akıntılardır. Tanı akıntının yapısına ve kültür sonuçlarına bakılarak konulmaktadır. Bu akıntılar; kafif kıvamlı, renkli ve kokulu olabilirler. Bu bölgede kaşıntı, batma ve sızlama hissi de görülebilmektedir. Tedaviye geç kalınırsa enfeksiyon yayılabilir Kadınlarda görülen havuz enfeksiyonlarının tedavisinde öncelikle enfeksiyona neden olan etken maddenin tespit edilmesi gerekmektedir. Bu etken mantar ise mantara yönelik, bakteriyel ise bakteri ile ilgili tedavilere başlanmalıdır. Tedavi hem rahatsızlığı iyileştirici hem de sorunun tekrarlanmaması için koruyucu özellikte olmalıdır. Kısa bir tedavi sürecinden sonra hastanın akıntı ve kaşıntı gibi şikayetleri geçecektir. Burada en önemli nokta tedaviye erken dönemde başlanmasıdır. Bu tip enfeksiyonların tedavisinde geç kalındığı takdirde; vajinal akıntılar kasık boşluklarına yayılarak daha ciddi enfeksiyonlara neden olabilmektedir. Çünkü kadınların genital sistemleri, rahim ve tüpler kanalıyla kasıklara açılmaktadır. Enfeksiyonlar tedavi edilmedikleri takdirde kasık boşluklarına kadar yayılabilirler. Kadınların havuz enfeksiyonlarından korunmaları için dikkat etmeleri gerekenler Klor seviyesi uygun ve temiz havuzlar tercih edilmelidir. Havuza girmeden önce duş alınmalıdır. Havuzda dakikadan daha uzun süre kalınmamalıdır. Havuzdan çıktıktan sonra hemen duş alınarak vücut klorlu sudan arındırılmalıdır. Mutlaka yedek mayo veya bikini bulundurulmalı, ıslak mayo hemen değiştirilmelidir. Havuza girmeden önce vajinal tampon uygulaması tercih edilebilir. Ancak havuzdan çıkar çıkmaz tampon çıkarılmalıdır.

11 YAŞAM-ÇEVRE BULMACA Yavru kangallar dondurma ile serinliyor Sivas Valiliği İl Özel İdaresine ait Kangal Köpeği Eğitim ve Üretim Merkezindeki kangal köpekleri, kavurucu sıcaklarda kalp krizi geçirmemeleri için gün boyu aralıklara yıkanarak serinletiliyor. Yavru kangallara ise zaman zaman dondurma veriliyor. SİVAS - Yurt genelinde etkisini gösteren sıcak hava, yaklaşık bin 600 metre yükseklikteki Meraküm'de kurulan Kangal Köpeği Eğitim ve Üretim Merkezinde yetiştirilen kangal köpeklerini de olumsuz etkiliyor. Sivas'ta kış şartlarının en sert yaşandığı ve kar kalınlığının yer yer 50 santimetreyi bulduğu Meraküm tepesindeki üretim tesislerinde yetiştirilen ve soğuğa dayanıklılığıyla bilinen kangal köpeklerinin kalbinin yaz sıcaklarında korunması gerekiyor. Kavurucu sıcaklarda yetişkin kangallar kalp krizi geçirmemeleri için gün boyu aralıklara yıkanıyor, soğuk sudan olumsuz etkilenen yavru kangallar ise zaman zaman dondurmayla serinletiliyor. Kangal Köpeği Eğitim ve Üretim Merkezi sorumlusu Hüseyin Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son günlerde etkisini gösteren aşırı sıcakların kangal köpeklerini de olumsuz etkilediğini söyledi. Kangalların sıcak havada veriminin yüzde 80'ini kaybettiğini belirten Yıldız, sıcak iklim hayvanı olmayan bu köpeklerin yaşamsal konforunun sağlanması için aralıklarla yıkandığını anlattı. Yıldız, ter bezleri dillerinde olan kangal köpeklerinin bazen sırt üstü yatarak serinleme ihtiyaçlarını belli ettiğini kaydederek şu bilgileri aktardı: "Bu durumda siz harekete geçersiniz Su ihtiyacının yetmediğini, dışarıdan takviye yapmanız gerektiğini mimikleriyle size anlatırlar. Köpeği ıslatır ve sularsınız. Kesinlikle suyu önünden eksik etmezsiniz. Yaz aylarında kangal köpeklerinin suya ihtiyacı kışa göre yüzde 90 artar. Sıcak hava nedeniyle solunumu hızlanan kangal, vücut ısısını atamaz. Önlem alınmadığında kalbine vurur ve kalp krizi geçirir. Bu nedenle kangal köpeklerini sıcak havalarda her iki saatte bir serinletmek gerekir. Kangallar, sıcaklığın düştüğü saat 18.00'den sonra dışarı çıkarılmalı." Ateşli silahların işlemesini sağlayan mekanik bölüm. 2. Renksiz, az kokulu, yanıcı bir gaz. Güç, kudret, iktidar. 3. İstikbal. Gösterme sıfatı. 4. Lahza. Özür. 5. İlaç, merhem. Yunan alfabesinde bir harf. 6. Bir bağlaç. İşçilerin oluşturduğu takım. 7. Argoda tanışıyormuş gibi yaparak para sızdırma. Vilayet. 8. Bilgin. Kesici araçlardan biri. 9. Şarkıda her kıtadan sonra tekrarlanan ve bestesi değişmeyen bölüm. Kabaca evet. 10. Bir şeyin geçtiği ya da önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet. Denizlerin çekilmesiyle oluşmuş yurtlanmaya elverişli bölge. 11. Tembel hayvan. Parça, lokma, dilim. 12. Kadınlarca kullanılan uzun omuz atkısı. Kesintilerden sonra geri kalan miktar. 13. Sıcak ve nemli iklimlerde oluşan demir oksit ve alüminyum bakımından zengin bir tür toprak. Uzaklık anlatır. 14. Ağaçlıklı yol. Akıtma. 15. Samsun ilinin bir ilçesi. Çünkü, şundan dolayı. 16. Küçük bir işi yapmak için kullanılan el aracı. Altın. 17. Ağızda çok zor eriyen bir şeker. Baston. 18. Parola. Akdeniz bölgesi bitki örtüsü. Yabani hayvan barınağı. 19. Bir tür etli ve büyük zeytin. 20. Soyundan gelinen kimse. Osmanlılarda gece bekçisi. Yukarıdan aşağıya: 1. Bir birimin önüne geldiğinde, bu birimi milyonla çarpan önek. Zonguldak yöresinde oynanan bir halk oyunu. Çorum ilinin bir ilçesi. Yapma, etme. 2. Meşime, son, plasenta. Dökülen tohumlarla ertesi yıl kendiliğinden çıkan tahıl. Kamufle etme. 3. Bir tür geçirimsiz toprak. Küçük ve sevimli. Kabiliyet. Bir nota. 4. Bayrak. Gemi barınağı. Bir cetvel türü. Güven, güvence. 5. Eski dilde Eski dilde temiz bir soydan gelme, soyluluk. Güzel söz söyleme, hitabet sanatı. On altı taşla oynanan bir zeka oyunu. 6. Cılız, güçsüz, zayıf. Soğanlı bir süs bitkisi. Anlak. 7. Yağlı, mayalı ya da mayasız hamurdan yapılan, külde pişirilen çörek. Çabuk davranışlı, çevik. Bayat olmayan. Verme, ödeme. 8. Kuzu sesi. Yufka yürekli. İnsan vücudunun dış yüzü. Para birimimiz. Favori. 9. Keman yayı. Tanrıça. Lokmanruhu. Bir nota. 10. Bir mıknatıs demirinin iki ucundan her biri. Yardımcı yemek. Sıcak ülkelerde yetişen hoş kokulu bir meyve. Hazırlayan: Ercan BostaNcıoĞlu Sıcak hava nedeniyle önceki yıllarda merkezdeki 2 kangal köpeğinin kalp krizi geçirerek telef olduğunu belirten Yıldız, özellikle yaşlı kangalların sıcaktan korunması gerektiğini vurguladı. Dışarıya çok sık çıkarmadıkları yavru kangalları ise zarar görmemeleri için yıkamadıklarını ifade eden Yıldız, yavrulara ara sıra dondurma verdiklerini dile getirdi. Yıldız, yazın köpeklerin gözlerindeki "sineklenme"nin temizlenmemesi halinde körlüğe yol açabileceğini sözlerine ekledi. Evde marmelat yaparken işinin patronu oldu AMASYA - Amasya'nın Merzifon ilçesinde yaşayan Hanife Yay, ailesi ve arkadaşları için mutfağında yaptığı pekmez ile marmelatları, beğenilmesi üzerine işletme kurarak yurtiçi ve yurtdışına satmaya başladı. Evli ve iki çocuk annesi 55 yaşındaki Yay, AA muhabirine, pekmez ve marmelat yapımını annesinden öğrendiğini söyledi. Yaptığı pekmez ile marmelatları, ev ziyaretlerinde hediye olarak arkadaş ve nu, daha sonra ürün yelpazesini genişlettiğini kaydetti. tanıdıklarına götürdüğünü anlatan Yay, "İnsanların beğenisi beni çok mutlu ediyordu. Yaptığım ürünleri iş yerleri de ölçek kuşburnu ve bir çuval şeker oldu- İşe başladığında tek sermayesinin 10 almaya başladı. Taleplerin artması, iş ğunu dile getiren Yay, "Şimdi ürünlerimizi İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, hayatına atılmamı sağladı" dedi. Yaşadıkları sıkıntı nedeniyle aile ekonomisine katkıda bulunmak için evde üzere birçok şehir ve Avrupa ülkelerine Bursa, Antalya ve Amasya başta olmak yaptığı marmelatları sattığını belirten gönderiyoruz. Bunun dışında Orta Doğu Yay, 2009'da ise Merzifon 100. Yıl ve Körfez ülkelerinden de talep alıyoruz. Sanayi Sitesi'nde üretim tesisi kurduğu- Bu ülkelere de ürün göndermek istiyoruz" diye konuştu. Aile şirketi olduklarını ifade eden Yay, eşi, oğlu ve kızının da kendisine destek verdiğini bildirdi. Tesiste günlük bir tonun üzerinde üretim yaptıklarını ve 20 kişiye istihdam sağladıklarını söyleyen Yay, kaliteyi bozmadan üretim kapasitesini artırmayı hedeflediklerini belirtti. Yay, Samsun-Merzifon karayolunun Kayadüzü mevkisinde dinlenme tesisi de kurduğunu ifade etti. Burada kendi tesisinde imal edilen ürünlerle müşterilerine "organik kahvaltı" sunduğunu anlatan Yay, "Bu tesiste, ürünlerimizin satışını da yapıyoruz. Ürünlerimiz doğal. Artık insanlar bilinçli, doğal ürünlere rağbet ediyor" dedi. BUL- MACA Soldan sağa: ÇÖZÜMÜ BUGÜN 13. SAYFADA 4 Ağustos 2015 Salı11 TÜRKÇE BAKIŞ Prof. Dr. Nurullah Çetin ncetin64@hotmail.com AHMET HAMDİ TANPINAR'IN SAHNENİN DIŞINDAKİLER ADLI ROMANINA MİLLÎ MÜCADELE NİN YANSIMASI İstanbul da Kalan Sahnenin Seyircileri: Anadolu da Millî Mücadele sahnesinin bizzat içinde olanlar var, İstanbul da Millî Mücadele sahnesinin dışında kalanlar var, bir de Millî Mücadele sahnesinin ne içinde ne dışında olup sadece seyirci olanlar var. Bunlar da başlıca Cemal ve İhsan dır. *Cemal: Hatıralarından oluşan romanı özne anlatıcı olarak aktaran Cemal, 22 yaşındadır. Düşünceleriyle duyguları arasında bir iç çatışma yaşayan, duygularına mağlup olup düşünceleriyle Millî Mücadele tarafında ise de eylemleriyle sahnenin yani Millî Mücadele nin dışında kalmıştır. Aklı ve düşüncesiyle Kuva-yı Milliyeciler gibi açlığın ve çıplaklığın içinde ümit içinde, milleti adına kişisel menfaatlerinden vazgeçip tam bir fedakârlık içinde mücadele etmesi gerektiğini düşünür. Ama öbür taraftan zayıf iradeli, pasif duruşlu, sadece izlemeyi, seyretmeyi yeğleyen, hayata yaldızlı bir geçmiş aynasından bakan birisidir. Cemal, aslında Sabiha yani kişisel aşkı ile Alaiyeli Ahmet yani millet aşkı arasında kalır ve sonunda Sabiha nın aşkı galip gelir. Cemal, eylem adamı değil, uzleti, sükunu, hülyayı arayan, garip bir tembellik içinde olan bir kişidir. Hayatın olayların içinde edilgen bir kişilik olarak dolaşır. Eyleme geçtiği, iradesini ortaya koyduğu tek iş, Sabiha yı elde etmektir. Fakat sadece romanın sonlarında Sabiha yı unutur ve millî davaya bakar. İstanbul u işgal altında gördüğü zaman bunlarla mücadele etmek bir yana; bundan kaçmak eğilimindedir. Şöyle der: Bu yağmurlu geceyi kendi ışıkları içinde bir yumruk sertliğiyle bekleyen bu zırhlılar işgal altındaki şehrin hayatını anlatmaya kâfiydi. Onun için evimden ve ailemden ayrıldığıma çok müteessirdim. Mümkün olsaydı dönerdim. (s.9) İşgalci Fransız askerlerinin kıtalar hâlinde Fransız millî marşını okuyarak geçmeleri yani Marseyyezi okumaları Cemal in canını sıkar ve bu durum karşısında yapabildiği tek şey içi garip bir isyanla dolu olarak ters yüzü dönmesi ve bir tramvaya atlayıp oradan uzaklaşmaktır. (s.13) Cemal, hâlinden çok da memnun değildir Millî Mücadele karşısında edilgen bir konumda bulunmak onu rahatsız eder. Zaman zaman iç sorgulamayla öz eleştiri yapar. Ben bir mazi aynasından, benim olmayan bir aynadan, benim olmayan bir yığın aynalardan hayata bakıyorum! Niçin bana o yaldız çerçeveli aynayı, Talat Beyin aynasını hediye ettiler? Onu kırsam ne kadar iyi olacak! Onun hayatımı zehirleyeceğini biliyorum. Ona her baktıkça kendimi, bütün hayatıma tasarruf eden bir mazinin bağlarıyla bağlanmış görüyorum. Ben Talat Bey gibi olmak istemiyorum. Orada, misafirlerin ötesinde, çok uzaklarda, belki aç ve çıplak dövüşen kardeşlerim var. Kimi ölüyor, kimi yaralanıyor. Fakat onlara gitmem için sadece aradaki dağları, denizleri aşmak kâfi mi? İçimden de bir şeyleri aşmam lazım. Kendimden sıyrılmam lazım. Onlar gibi açlığın ve çıplaklığın içinde, ümit kaftanlarını giymem lazım. Bir de kendime herkesi tercih etmem lazım. Biliyorum ki gidemeyeceğim, çünkü be hayata çok yaldızlı bir mazi aynasından bakıyorum ve bir zaman başka aynalardan da bakmak istedim. Sabiha nın gözlerinde onu seyrettim. Alaiyeli Ahmed in türkülerinde onu dinledim. Bu türküden bana ilk bahseden Sabiha idi. Fakat şimdi yolumu yine o kesiyor. Yine bana dargın. Yoksa kendisine böyle gecikmeme mi kızıyor? Ben bütün hayatımla erişmek istiyorum. Kafamın bir köşesinde Alaiyeli Ahmed in türküleri ve hatırası, iyi beslenmiş, mesafelere susamış atlar gibi bekliyor. Bir gün onlara atlayacağım. O zaman dağların, denizlerin, otsuz ovaların ve yanık köylerin üzerinden aşacağım. Aşılması onlardan daha güç, daha imkânsız benlik davalarının üstünden geçeceğim. Her şey mümkündür. Her şey olur. Fakat bir kere etrafımdaki bu gözlerden, ölü diri, etrafımı saran bu milyonlarca gözden kurtulsam, onların ağından bir kere sıyrılsam (s ) Cemal, eylem adamı olmaktan çok sanat, hayal, düşünce, güzellik, kültür adamıdır. O yüzden Millî Mücadele karşısında pasif kalmıştır. *İhsan: İhsan, sağduyuyu, bilinci, bilgeliği, öngörüyü temsil eder da Avrupa dan İstanbul a; memlekete yeni dönen İhsan, o günlerde 23, 24 yaşlarındadır. Aydın bir kişiliği vardır. Cemal in etkilenip beslendiği aydınlardandır. Sanat edebiyat fikir konularında Cemal e yol ve yön gösterir. Kimleri okuması gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunur. İhsan Cemal in okulunda onun tarih hocası olmuştur. Derslerinde şiirden, sanattan, Akdeniz medeniyetinden, Paris teki üniversite hayatından, hocalarından, okumanın öneminden bahseder. Heyecana duyguya dayalı hamasî milliyetçilik yerine bilgiye, düşünmeye dayalı bir milliyetçilik fikrini telkin eder. Şöyle der: His üzerine terbiyeyi kaldırmalı artık! Bizim için öbür milletlerden daha tehlikeli oluyor. Çünkü bu yüzden hareket ve düşünce hürriyetimizi kaybediyoruz. Lüzumsuz maceralara sürükleniyoruz. İki yüzyıldan beri alalım düşmandan eski yerleri. diyerek yaşıyoruz ve mütemadiyen kaybediyoruz. (s.42) İhsan da İstanbul da olmasına rağmen Millî Mücadele ye taraftar olan milliyetçi bir Türk aydınıdır. Avrupa yı tanımış, politik geleceği olan aydın bir gençtir. İşgalcilerle işbirliği içindeki İstanbul Hükûmeti nde görev almayı kabul etmez. İhsan, Millî Mücadele nin İstanbul daki bir temsilcisi, bir sözcüsü, bir aydını gibidir. İstanbul un Millî Mücadele ye yardım etmesini ister. İşgal altındaki İstanbul Hükûmeti ni millî bir hükûmet değil; ancak mahallî bir hükûmet olarak görür. Anadolu da mücadele varken şehre ait işlerden başkasıyla uğraşan, Millî Mücadele nin aleyhinde vaziyet alan bir hükûmetle işbirliği yapmak istemez. İhsan, kendisi İstanbul da bulunsa bile Anadolu da devam eden Millî Mücadele taraftarıdır. Şöyle der: Burada bulunmama bakmayın. Onlardanım (Kuva-yı Milliyecilerden) Hepimiz onlardanız. Başka türlü olmasını aklınız nasıl alabiliyor? Ben buna hayret ederim! Orada mücadele var, muharebe var. Mukadderatımız orada halledilecek! Asıl sahne orası. Biz burada maalesef seyirciyiz. Sahnenin dışındayız. Fakat bir türlü bunu anlamıyorlar. (s.135) İhsan, Millî Mücadele nin önemine inanır ve süreci şöyle değerlendirir: Döğüşmek lazım olduğu zaman sadece döğüşülür. Bu gibi işlerde bütün hesaplar durur, anladınız mı? Yalnız şeref, haysiyet, vazife duygusu kalır. (s.136) İhsan, hayata düşünerek bakar. Bakışlarıyla âdeta ben bu saati iyice çözmeden hiçbir iş görmem diyen bir bakışı vardır. Bir hülyaya çok benzeyen bu işte bazen kendisini, bazen elindeki saati kaybediyor. (s.261) (DEVAM EDECEK) Kurbalıdere ıslah ediliyor İSTANBUL - Kadıköy'deki Kurbağalıdere'de, su alma yapıları ile kokuya neden olan atık suların kolektör hattına aktarılmasına başlandı. Alınan bilgiye göre, Kadıköy- Maltepe-Ümraniye'deki derelerin aktığı geniş bir havza olan 67 kilometre uzunluğundaki Kurbağalıdere suyu ve yağışı taşıyamıyor. Derenin bazı kesitlerinin genişletilmesi gerekiyor ancak genişleme bölgelerinde SİT alanları ve kamulaştırılacak araziler bulunuyor. Kurbağalıdere'deki çalışmalar kapsamında, kolektör hattının çelik boruları, yatay itme yöntemiyle yerleştiriliyor. Bu çerçevede, metro tünellerindeki gibi yeraltından tünel açma makinesi (TBM) ile kazı yapılıyor. Çalışmanın ilk etabı yüzde 90 oranında tamamlandı. Bu yılın sonuna kadar atık sular kontrol altına alınmış olacak. Şu ana kadar temizlik çalışmalarında 1094 kamyon çamur bertaraf edildi. Su alma yapıları ile kokuya neden olan atık suların kolektör hattına aktarılmasına başlandı. Atık suyun toplanmasından sonra pompa sistemi ile temiz su akışı sağlanacak. Dere tabanında biriken çökeltiden kaynaklanan koku, temiz su akışının sağlanması ile kısa sürede giderilecek.

12 12 haber 4 Ağustos 2015 Salı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı bir televizyon programında, HDP'nin ve diğer bütün partilerin teröre karşı tavır alması gerektiğini belirtti. Kılıçdaroğlu ndan Bahçeli den AKP ve CHP ye : Koalisyonu artık kurun çağrılar ve uyarılar ANKARA- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı bir televizyon programında, HDP'nin ve diğer bütün partilerin teröre karşı tavır alması gerektiğini belirtti. Habertürk TV'de katıldığı canlı yayında soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu şunları söyledi: Demokrasiyi, insan haklarını, parlamenter düzeni savunuyorsak, halkın iradesine saygı göstereceksek ve anayasal sınırlar içerisinde siyaset yapacaksak, partisi ne olursa olsun bütün siyasetçilerin ve bütün partilerin teröre karşı açık net tavır takınmaları lazım. Bu benim dünya görüşümü üç aşağı beş yukarı paylaşıyor, ben onu görmezlikten geleyim" diye bir lüksümüzün olmaması lazım. HDP'nin de, MHP'nin de, CHP'nin de, AKP'nin de teröre karşı ortak tavır takınması lazım, terörü lanetlemesi lazım. Terörün bir insanlık suçu olduğunu söylemesi lazım. Terörü asla bu topraklarda yaşatmamalıyız. Teröre karşı ortak mücadele etmeliyiz. Bunu yaptığımız zaman zaten teröre karşı mücadelede başarılı oluruz." KOALİSYON ÇALIŞMALARI AKP ile koalisyonun bizim için ağır bir bedel olduğunu biliyoruz fakat ülkenin bulunduğu bu bataktan kurtaracaksak bu sorumluluğu alacağız. Karşı taraf bize bir öneri getirmedi. Ortada bir müzakere alanı yok şu anda. CHP li gençler, Kobani yi NEDEN ZİYARET ETTİ? ŞANLIURFA - CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız, geçmişten gelen mücadelesine sahip çıkmanın yanı sıra barış blokuna katkı sunmanın ve baskı sürecini hep beraber dayanışmayla atlatmanın daha değerli olduğunu düşünerek Kobani'yi (Ayn el Arap) ziyaret ettiklerini söyledi. Yıldız, partisinin Şanlıurfa İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, 81 ilde başlattıkları kampanya kapsamında toplanan yardımları Kobani'ye ulaştırdıklarını anlattı. Kampanyalarının süreceğini belirten Yıldız, Suruç'taki terör saldırısında hayatını kaybedenlerin Kobani'nin inşası ve çocukların ihtiyacını karşılamak üzere orada bulunduklarını ifade etti. Saldırının ardından terör örgütü DAEŞ bahanesiyle operasyonlar başlatıldığını savunan Yıldız, "Kobani'nin geçmişten gelen mücadelesine sahip çıkmanın yanı sıra barış blokuna katkı sunmanın ve bu baskı sürecini hep beraber dayanışmayla atlatmanın bugünlerde daha değerli olduğunu düşünerek Kobani'yi ziyaret ettik" diye konuştu. Kobani'deki yetkililerle görüştüklerini aktaran Yıldız, Kobani'nin DAEŞ tarafından yerle bir edildiğini ancak bölgeye ulusal anlamda destek verildiğini kaydetti. Kobani'nin dışında Gaziantep'in Karkamış ilçesindeki sınır karakolu, Hatay bölgesi, Diyarbakır ve son olarak Adıyaman'ı ziyaret ettikleri bilgisini paylaşan Yıldız, hazırlayacakları raporu genel merkeze sunacaklarını sözlerine ekledi. Siyasette olumsuzluğa kapılmamak lazım. Umutsuzluluğa yer vermemek lazım diyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, koalisyon görüşmeleriyle ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ı da eleştiren Kılıçdaroğlu şunları söyledi: Sağlıklı işleyen bir demokraside Cumhurbaşkanı nın bir görevi vardır. Hükümeti kurma görevi verilmiştir. Ondan sonrasında karışmaz. Kurulmazsa görev iade edilir. Ya arkadaş sen başbakan mısın cumhurbaşkanı mısın? Başbakan ın görev alanına neden müdahale ediyorsun? Başbakan Davutoğlu samimi olarak bir koalisyon kurmak istiyor. Fakat Cumhurbaşkanlığı nda oturan kişi izin vermiyor. Çin e gidiyor, Endonezya ya Türkiye nin içişleriyle konuşuyor. Konuştuğu alanlar Başbakan ın görev alanları. Sabah akşam neden konuşuyorsun sen arkadaş? Bütün sorunların kaynağı oldu. Kendi iktidar, pozisyonu, koltuğu için ülkeyi ateşe atmak. Ülkeyi düşün. Şehitlerimiz geliyor. Hiç düşünüyor mu şehitlerimizi? 13 yıl ülkeyi yönettin. Ne oldu da ülke bu hale geldi? Tüm bunları düşünmüyor, yarın kalkacak CHP yi suçlayacak. Adım gibi biliyorum. Beyefendi hiçbir eleştiriyi kabul etmiyor. Makamın hakkını vereceksiniz. Siz Başbakan ın görev hakkına neden müdahale ediyorsunuz? Her şeye müdahale ediyor. VAN / DİYARBAKIR- Terör örgütü PKK'nın son günlerde saldırılarını artırması ve Çözüm Süreci'ni sabote etmesi, Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki sivil toplum kuruluşlarınca tepkiyle karşılandı. Van Baro Başkanı Murat Timur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çözüm Süreci'nin başta bölge olmak üzere tüm ülkeye büyük kazanımlar sağladığını, ülkenin güvenli olduğu bu dönemde hem ekonomik hem de siyasal açıdan istikrar yakalandığını belirtti. Çözüm Süreci'nin devam etmesi için sivil toplum örgütleri ve siyasetçilerin süreci iyi şekilde konuşması gerektiğini vurgulayan Timur, "Örgütün artık silah kullanmaktan vazgeçmesi, elini silahtan çekmesi gerekiyor. Silah kullanmaktan vazgeçtikleri takdirde hem sivil topluma hem demokratik siyasete alan açabilecek" dedi. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Van Şube Başkanı Kerem Baynal ise "Çözüme bu kadar yakın olduğumuz bir dönemdeyken, bu kadar olaylarla tersine dönmesi anlaşılır gibi değil. Bu noktada aklıselimle ciddiyetle tekrar olayı ele almanın zamanı geldiğini belirtmek istiyoruz" dedi. Baynal, sürecin ilerleyebilmesi için örgütün silah bırakması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi: "Barışın olduğu yerde eller sıkılır, silah sıkılmaz. Silahlı bir ortamda barışın sağlanması zaten mümkün değildir ve her zaman bir tehdit olarak devam eder. Elbette ki silah bırakılması gerekiyor. Burada demokratikleşmenin daha hızlı ve kapsamlı, herkesi kapsaması gerekiyor. Vatandaşın kendini güvende ve huzurlu hissedeceği, yaşayacağı ortamların oluşması gerekiyor. Bunlar kısmen oluşuyor." Çözüm Süreci Sivil İnisiyatif Derneği (Çözüm-Der) Genel Başkanı Ercan Ezgin, AA muhabirine, son günlerde yaşanan olayların Çözüm Süreci'ne büyük darbe vurduğunu söyledi. Çözüm Süreci'nin bölgenin olmazsa olmazı olduğuna dikkati çeken Ezgin, "Türkiye'de artık silahla çözülebilecek bir problem kalmamıştır. Silahlar miadını doldurmuştur, silahlara 'Elveda' demenin zamanı çoktan geldi, geçti. Devir artık diyalog ve uzlaşı devridir. Örgütün bir an önce bu saldırılara son vermesi lazım" diye konuştu. Ezgin, son 2-3 yılda problemin çözümü konusunda çok ciddi adımlar atıldığını dile getirerek, provokasyonlara gelinmemesi gerektiğini vurguladı. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) SEÇİMDEN KAÇMAYIZ Erken seçim Türkiye nin sorunlarını çözeceğini bilsek, vallahi yarın erken seçim yapalım. Ülke seçime giderse azınlık hükümetiyle değil, bütün partilerden oluşturulan bir Bakanlar Kurulu ile seçime gidilmelidir diyen Kılaçdaroğlu, seçimden kaçıyorlar iddialarıyla ilgili de şunları söyledi: Seçimden çıktık. Milli iradeye saygılıyız. Bunu söylemek ayrı milli iradenin gereğini yapmak ayrı. Biz yine sorumlu bir parti olarak parti meclisimizde koalisyon ilkelerimizi açıkladık. Bunlar evrensel ilkeler. Bu ilkeler yara almıştı ve Türkiye ciddi sorunlarla karşı karşıyaydı. 5 temel sorun alanı var. Dış politika, ekonomi, eğitim, anayasa, Kürt sorunu. Bunlar Türkiye nin çözemediği 5 temel sorun. Biz bunları yapabilirsek, bu hükümetin 4 yıl olması, sorunu çözebilmesi için, koalisyonu yapacak partilerin birbirine güvenmesi lazım. Belli başlıklar altında görüşlerimiz soruluyor, biz bunları aktarıyoruz. Sayın Davutoğlu na görev verilmiş. Böyle bir süreç işliyor. MHP ile de diğer partilerle de görüşülsün. Bizim açımızdan sorun yok. CHP erken seçimden kaçıyor diye yorum yapıyorlar. Neden kaçalım erken seçimden? Bu sorunlar koalisyonla çözülemezse, yarın tek başına bir iktidar geldiğinde çözülmesi çok daha zor olacak. BU maliyeti bu ülkenin insanlarının sırtına vuramayız. Seçim maliyeti çıkacak, kim ödeyecek onları? STK lardan PKK ya tepki Başkanı Ahmet Sayar da yaşanan olayların bölgenin ekonomik ve ticari gelişimini de olumsuz etkilediğini anlattı. Siirt Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Rıfat Ayyıldız da bölgedeki son gelişmelerin esnafı tedirgin ettiğini söyledi. Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi de bölgedeki gelişmeleri üzüntüyle izlediklerini belirtti. Bölgede 3 yıldır umutla beklenen barış sürecinin çok trajik şekilde sona erme ihtimalini endişeyle takip ettiklerini kaydeden Elçi, şu değerlendirmede bulundu: "Çözüm Süreci, siyasi gelişmeler açısından çok iyi bir dönemdi. Bu aşamada silahların yeniden devreye girmesi bütün topluma zarar veriyor, toplumun demokratik kazanımlarına zarar veriyor. Silahların devreye girmesinin hiç kimseye bir yararı yoktur. Türkiye'de Kürtler, Türkler, birlikte yaşama iradesine çok güçlü bir şekilde sahipken, bu tür süreçler sosyal barışı da engeller. Herkesin bu yaşananların sonucunu öngörmesi ve buna göre adım atması çok önemlidir." Memur-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Yunus Memiş de Çözüm Süreci ile bölgeye bahar havası geldiğini anlattı. Çözüm Süreci'nin kararlılıkla devam ettirilmesi gerektiğini belirten Memiş, "Son süreç, özellikle PKK'nın silahsızlanma noktasında silahı bırakmayıp sürekli koz olarak kullanmasından kaynaklanan bir süreç oldu" dedi. Hak ve Hürriyetler Derneği Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dalgın da bölgede kırsal başta olmak üzere her tarafta PKK'nın baskısının hissedildiğini kaydetti. Uluslararası Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Derneği Başkanı Ahmet Akgül de Çözüm Süreci'nin bölge için önemine değindi. ANKARA - Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Artık, AKP ile CHP, derhal ve çok acil koalisyonu kurup Türkiye'nin önünü açmalıdır" dedi. MHP Basın Merkezinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Devlet Bahçeli, sosyal medya platformu Twitter üzerinden açıklama yaptı. MHP Genel Başkanı Bahçeli, AKP ve CHP'ye şu önerilerde bulundu: "Artık, AKP ile CHP zamana oynamayı bırakmalı, top çevirmeyi terk etmeli, derhal ve çok acil koalisyonu kurup Türkiye'nin önünü açmalıdır. Buhrandan buhrana yuvarlanmamızın, huzur ve sükunet bulamayışımızın derinlik ve genişlik kazandığı bu şartlarda kimse ipe un sermemelidir. AKP ve CHP ye diyorum, oyalanmayın, savsaklamayın, buyurun hükümeti kurun ve terörün kökünü kazıyana kadar da mücadele edin." "Türkiye'nin bağrı ateşe veriliyor, milletin tarihi hakları kundaklanıyor, vatan evlatları şehit ediliyor, susalım, duralım mı?" diye soran Bahçeli, "Kuzum, oğlum, yavrum, yiğidim, şehidim" seslerinin Anadolu'nun her ocağından volkan gibi patladığını, her hanesinden sel gibi yayıldığını, feryatların yüreklere taş gibi oturduğunu, gözyaşlarının sağanak gibi yağdığını, analar, babalar ve yavruların inim inim inlediğini belirterek, "Yarabbi sabır ver" ifadesini kullandı. Her bir şehidin insanın içini burkan ayrı bir hikayesi bulunduğunu vurgulayan Devlet Bahçeli, hepsinin vatan için canını ortaya koyduğuna ve gencecik yaşta Hakk'a yürüdüğünü kaydetti. İki gün evvel Pozantı Emniyet Müdürlüğü'ne saldıran hainlerin polis memurları Serdar Kazar ve İsa İpek'i şehit ettiklerini anımsatan Bahçeli, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Bir kez daha yandık. 30 Temmuz'da Piyade Teğmen İbrahim Tanrıverdi, Piyade Onbaşı Hamza Yıldırım, Piyade Er Ömer Kağan Kandemir teröristlerce şehit edildi. Bugün, Jandarma Uzman Çavuş Ali Gökçe Kars'ın Kağızman ilçesinde, teröristlerin döşediği mayına basarak şehit oldu. Ve bir kez daha kahrolduk. Kan tutkunu alçaklar Kars'ta, emeğiyle hayatını kazanan bir demiryolu işçimizi katlettiler, yolları kestiler, araçları yaktılar, polislerimizi kaçırdılar. Tüm şehitlerimize Allah tan rahmet diliyorum. Milletimizin, ailelerinin ve hepimizin başı sağ olsun diyorum." Terörün simsiyah alçı gibi her tarafı sardığını, hainlerin suç ve günah dosyasının kabardıkça kabardığını aktaran Bahçeli, açıklamasına şöyle devam etti: "Daha vahimi ise Türkiye ölüme yatırılıyor. Tam da bu sırada, uzun bir sessizlik dönemine gömülen sözde akillerden arızalı ve defolu bir grup yüzsüzce, arsızca devreye giriyor. Uzun bir süre önce sormuştum, bu 63'lükler, bu 12 kötü adam nerededir, niçin konuşmazlar, niçin fikir ve görüş paylaşmazlar diye. Bugünkü ihanet gösterisine 25 kişinin çağrılıp, 10'nun katıldığı ve 20'sinin de imza verdiği sözde akil azınlığa anlaşılan PKK'dan emir geldi. HDP'nin kirli tebligatı, Kandil'in kanlı ihbarnamesi, İmralı'nın küflü davetiyle toplanan bir avuç ucube akil millete adeta rest çekti. İktidarın içine yuvalanmış işbirlikçi çeteler sayıları 63'den 20'ye inmiş akıl tutulmasıyla malum şahısları görülen o ki harekete geçirmiş. Şu pişkinliğe bakın, derhal silahlar susmalıymış, mutlak çatışmasızlık olmalı, taraflar arasında diyalog kurulmalıymış. Ah akılsızlar ah!. Budanan akil korosunun geride kalan tortuları, toplumda barış fikrinin demlenmesi için çaba göstermişler, sorumluluk almışlar. Hayret! Kendilerine akil diyen, gerçekte de sakil ve çakıl akıllı olan bu güruh, Türkiye Cumhuriyeti ile PKK'yı iki eşit taraf olarak lanse ediyor. Bu utanmazların sözcüsü olan Türk ve Türkiye düşmanı olan şahıs, ne şehitleri ağzına alıyor, ne terörü kınıyor, ne de vatan diyor." "PKK'ya teslim olun, ülke ve milletten vazgeçin, kısaca yaşamayın, nefes almayın, tarihi emanet ve sorumlulukları yok sayın" denilmek istendiğini savunan Bahçeli, şunları kaydetti: "Bugün 20 meczup imza atmış, 78 milyon Türk vatandaşı 20 PKK hafiye ve hayranını affetmeyecek, işbirlikçilerini aklından da çıkarmayacaktır. Hissizlik ve hiçlik verkaçıyla Türkiye ye çalım atmaya teşebbüs edenler elbette milli vicdanlarda öğütülecek, yalancı fecirlerinde boğulacaklardır. HDP ve PKK ya tercümanlık görevine gönüllü yazılan köksüz aydınlara, kıblesiz liberallere, yersiz, yurtsuz yazar ve gazetecilere yeter diyelim. Kalbi vatan için çarpmayan, vicdanı bu ülkenin geleceğine hizmet etmeyen satılık kalem ve düşünce sefilleriyle ortak bir istikbalimiz olamaz. Terör saldırıları dayanılmaz hal almışken PKK severliği elden bırakmayanlara akil değil, kireçlenmiş ve küllenmiş zihniyet denir."

13 4 Ağustos 2015 Salı 13 Baltık sancısı ve silah güvencesi! BALTIK BALÇIĞI Dursun ERKILIÇ yılını gelindiğinde; AB tilkisinden destek alan Amerikan eşeği ile Rus ayısının güç gösterisi tavan yaptı PUTİN: RUSYA NIN GÜVENCESİ SİLAHI Haziran ayı sonunda, ABD ve NATO, doğu Avrupa ya ağır silah yerleştirme planları yaparken, Rusya Devlet Başkanı Putin den tehdit gibi bir açıklamada geldi: Bir numaralı güvencemiz silahlarımız! Askeri okullardan mezun subayların diploma töreninde dünyaya gövde gösterisi yapan Putin çok netti: Sınırlarımızda beliren tehditleri de dikkate aldığımızda, Rusya nın egemenlik ve toprak bütünlüğünün korunmasında en etkin aracın güçlü ordu ve modern silahlar olduğunu söyleyebilirim. Vatandaşlarımızın barış ve huzur içerisinde yaşamasının güvencesi budur. Sanırım sizler beni çok iyi anlıyorsunuz Rusya lideri Putin in Güvencemiz silahlarımız açıklamasını, ABD ve NATO nun doğu Avrupa ülkelerine ağır silah yerleştirme planlarını duyurmasından hemen sonra yapması ise düşündürücüydü Polonya, Bulgaristan, Romanya ve Macaristan a yaklaşık beş bin asker, askeri teçhizatlar ve ağır silahlarını gönderecek. Söylemlerde silah ın bu kadar sık kullanılması hayra alamet değil Gelişmelere Rusya ne diyor? Rusya ya göre, ABD ve müttefikleri Rusya-NATO ana anlaşmasının anahtar hükmünü baltalamayı hedefliyor. Söylemler netleşirken tehdit de kokar oldu. Kremlin Basın Sözcüsü Dmitriy Peskov, NATO nun Doğu Avrupa da stratejik güç dengelerini değiştirmeye yönelik eylemlerinin Rusya'yı gücünü kimse tartışmaz dedi. Anlayana laf bir kere söylenir! Anlamayan varsa, bir nükleer savaş tehlikesi var! TATBİKAT VE ÖTESİ Bu arada, Rus ayısını çıldırtan şeyler olmaya başladı. Baltık Ülkeleri ve Polonya'daki askeri tatbikata başladı Olay, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg e göre, NATO, yeni ve gerçek tehditler karşısında, Soğuk Savaş'tan bugüne en ileri ortak savunma tatbikatını gerçekleştiriyor idi ama Rusya hiç de öyle düşünmüyor. Köşeye sıkıştırılması gerekir İyi de ayı köşeye sıkıştığını hissederse ne yapar? İşte o hissi verecek haber 23 Haziran da geldi. Habere göre; ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, Baltık ülkelerine 250 adet tank, ağır silahlar, Bradley piyade savaş araçları ve asker gönderileceğini açıkladı. Yeter mi? Yetmez! Estonya Savunma Bakanı Sven Mikser, Litvanya Savunma Bakanı Juozas Olekas ve Letonya Savunma Bakanlığı Başbakanı Janis Sarts ile bir araya gelen Carter, üç Baltık ülkesine askeri teçhizatların yanı sıra 750 ABD askerinin konuşlanacağını söyledi. Savaş baronları eğleniyor; çalsın sazlar oynasın onlar! SAVAŞÇI JOE MUM DİKTİ Temmuz ayının başında, ABD kurdu. Bu arada, Litvanya Cumhurbaşkanı Dalia Grybauskaite, ABD'nin Baltık ülkelerine göndereceği belirtilen asker ve silahları ülkesinin beklediğini dile getirdi. Medyaya yansıyan rakamlar ise ilk açıklandığı gibi değildi, arttı. Litvanya basını, Baltık ülkelerine 5 bin ABD askeri ve ağır silahlar gönderileceğini yazdı. Rusya boş durur mu? Durmadı; daha doğrusu durmamış! Açıklamayı, Ukrayna Terörle Mücadele Merkezi Sözcüsü Gutsulyak yaptı: Ülkenin doğu bölgelerinde Rusya silahlı kuvvetlerine mensup 8 binden fazla asker var BUNDAN SONRA NE OLUR? Savaş baronları bunca sözü boş yere dillendirmez Savaş baronları bunca silahı boş yere oradan oraya kaydırmaz NELER OLUYOR? Önce, ABD den Baltık ülkelerinde asker ve ağır silah desteği haberi geldi Sonra, Litvanya Dışişleri Bakanı Linkevicius, ABD nin asker ve ağır silahlarını Baltık ülkelerine göndereceği yönündeki iddiaları doğruladı Evet, Baltık coğrafyası balçık halini almaya başladı Rus ayısının uykusunu kaçıran cümleler kuruluyordu. Linkevicius, Litvanya ya gelen ABD ordusu kalıcı olacak. İlave olarak yeni asker grubu ve teçhizatlar da yerleştirilecek dedi. Amaç: Bu asla Rusya nın saldırgan davranışına bir karşılık değil. Amaç, güvenliğimizi güçlendirmek Bu bölgenin özellikle de Litvanya nın güvenlik durumunu iyileştirecek Başka: ABD; Litvanya, Letonya, Estonya, rahatsız ettiğini söyledi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg in Putin in nükleer söylem kullandığı yönündeki açıklamalarını da değerlendiren Peskov, Putin, stratejik güvenlik alanında Rusya nın tutumunu oldukça iyi açıklıyor. Nükleer silahların caydırıcı NATO nun 2014 yılındaki zirvesinde kararlaştırılan ve 1 Haziran 2015 te başlayan Kılıç Darbesi 2015 adlı uluslararası tatbikat, 19 gün sürdü. ABD nin Avrupa'daki kuvvetleri tarafından Litvanya, Letonya, Estonya ve Polonya da düzenlenen ve NATO ya üye 13 ülkenin 6 bin askerinin katıldığı tatbikatta Kanada, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Almanya, Letonya, Litvanya, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovenya, ABD ve İngiltere den birlikler yer aldı. Rusya Muhibbi Cemiyeti gibi!!! Tatbikatın ardından, Litvanya ile ABD nin, savunma sektöründe ve askeri altyapı projelerinde ortaklıklarını güçlendirmek için işbirliği yapacakları açıklandı. Gerekçe malum: Litvanya, Rusya dan endişe ettiği için savunma potansiyelini güçlendirmek istiyor. Tatbikattan iki gün sonra Litvanya'nın Kiev Büyükelçisi Marius Janukonis, Ukrayna'ya her anlamda yardıma hazır olduklarını belirterek, özellikle silah yardımı yapmak istediklerini ifade etti. Çünkü Rusya; -Kırım ı ilhak etti -Ukrayna'nın doğusunda hükümet güçlerine karşı savaşan ayrılıkçılara destek verdi. -Baltık ülkeleri, özellikle de Litvanya ile siyasi ve ekonomik açıdan gerginlik içinde. -Batı ile zaten papaz olmuş halde Başkanı Barack Obama tarafından Genelkurmay Başkanlığı'na aday gösterilen Savaşçı Joe lakaplı Orgeneral Joseph Dunford, tüm bu gelişmelerin üzerine mum dikti! Dunford, Rusya nın ABD nin ulusal güvenliğine büyük bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Daha da ileri gitti Rusya nın IŞİD den daha tehlikeli olduğu anlamına gelen cümleler BULMACANIN ÇÖZÜMÜ Savaş baronları bunca askeri boşuna beslemez Yani AB tilkisi destekli Amerikan Eşeği ile uykusu kaçan Rus Ayısının dünyayı yangın yerine çevirecek çılgınlığına hazır olmak gerek Suriye deki gelişmeler bu çılgınlığın tetikleyicisi olabilir mi ya da geciktiricisi? -BİTTİ

14 14 4 Ağustos 2015 Salı TURİZM Arap turistlerin yeni gözdesi Giresun Adası Bulut Şelalesi'ne "atlı tur" RİZE- Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinde Tar Deresi üzerindeki Bulut Şelalesi'ni ziyaret eden yerli ve yabancı turistler için atlı safariler düzenleniyor. Çamlıhemşin Kaymakamı Aziz Gölbaşı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rize'nin, 4 bin metre yüksekliğindeki Kaçkar ve Altıparmak dağlarını bünyesinde barındıran önemli doğa turizmi merkezi olduğunu belirtti. Ayder Yaylası'nın turizmde en cazibe merkezlerinden biri olduğunu vurgulayan Gölbaşı, yıllık 600 bine yakın turist potansiyeli olduğunu, bunun da giderek artmaya devam ettiğini söyledi. Gölbaşı, Ayder Yaylası'na gelen turistler için farklı etkinlik oluşturmak adına Türkiye'nin en yüksek şelalelerinden olan Tar Deresi üzerindeki Bulut Şelalesi'ne atlı tur başlattıklarını belirterek, "Bu doğal güzellik karşısında bu keyfi yaşamaya ben herkesi davet ediyorum" dedi. Tar Deresi üzerindeki şelaleye giden yolun, yaya yolu olarak kullanılması için çalışmalar yaptıklarını bildiren Gölbaşı, şöyle devam etti: "Kaymakamlık olarak Kaçkar Turizm Birliği ile çalışmalar yürüttük. Bu sayede yaklaşık iki yıldır burası, Ayder Yaylası'na gelen turistlerimiz için güzel bir yürüyüş parkuru haline geldi. Buranın doğal kalmasını istedik ve herhangi betonarme yapıya sıcak bakmadık. Sadece bu yörenin kültürünü yansıtacak şekilde atlı safari yapılmasını sağladık. Özellikle Arap turistlerimizin yoğun ilgisiyle karşılaştık." Çamlıhemşin Belediye Başkanı Osman Haşimoğlu ise Bulut Şelalesi'nin Türkiye'nin en yüksek rakımdan akan şelalesi olduğuna işaret etti. Haşimoğlu, "Burası ancak atlı tur veya doğa yürüyüşü yapılarak görülebilecek parkura sahip. Tamamen doğal ortamda bulunan şelaleyi, herkesin görmesini tavsiye ediyoruz" dedi. İşletme sahibi Mustafa Memoğlu ise Kaymakam Gölbaşı ve Belediye Başkanı Haşimoğlu ile Ayder Yaylası'nda, turizmde çeşitlilik olması için böyle bir şey düşündüklerini dile getirdi. Memoğlu, "Gelen turistlerimiz Bulut Şelalesi'ne, 2 kilometrelik parkurda atlı üzerinde yolculuk yaparak ulaşıyor. Özellikle parkurun açıldığı ilk günde Arap turistlerin yoğun ilgisiyle karşılaştık. Bölgemizde termal ve kültürel turizme bir de atlı turizmi kazandırmış olduk" ifadesini kullandı. ISSN GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Sahibi: Grup Birikim A.Ş. adına Nizamettin ÖLMEZ Genel Yayın Yönetmeni Ahmet TEKEŞ Yazı İşleri Müdürü Şebnem ÜNAL Sayfa Editörü Abdülmecit KOYUNSAĞAN Muhabir - İnternet Editörü Kenan ERGEN Yıl: 45 Sayı: Ağustos 2015 Salı Haber Koordinatörü Dursun ERKILIÇ İstihbarat Şefi Ayşegül BALDEMİR HABER MERKEZİ Şenol Günüç, Emine Özcan, Hakkı Murat Söbütay, Burcu Kerim, Ayşenur Gürer, Mihriban Demirel, Şevket Kalaycı, Zeynep Efsane Güzeldereli GİRESUN - Doğu Karadeniz'e son yıllarda rağbet gösteren Arap turistlerin yeni gözdesi Giresun Adası oldu. Giresun Turizm Altyapı Hizmet Birliği (GİRTAB) Müdürü Tamer Uzuner, gazetecilere yaptığı açıklamada, kısa bir süre önce turizme açılan Giresun Adası'na Arap turistlerin yoğun ilgi gösterdiğini söyledi. Ortadoğulu tur acenteleri sayesinde Giresun'a gelen ilk 48 kişilik Arap turist kafilesinin, bugün tek ne turuyla Giresun Adası'nı ziyaret ettiğini belirten Uzuner, "Tur acenteleri sayesinde Giresun'a kısa sürede 7 grup halinde 350'ye yakın Arap turist gelecek. Ortadoğulu tur acentelerinden yoğun talep almaktayız" dedi. Uzuner, Giresun Adası'nın kısa zamanda Arap turistlerin Doğu Karadeniz'deki en önemli uğrak yerlerinden biri olacağına inandıklarını kaydetti. Bahreynli Suat Ümmü Abdullah ise Doğu Karadeniz bölge sine ilk kez geldiğini ve adeta büyülendiğini söyledi. Giresun Adası'ndan çok etkilendiğini vurgulayan Abdullah, "Çok değişik bir yer. Doğal ortamı, kuşları ve tarihi yapı bakımdan Pamukkale ye ziyaretçi yağıyor... DENİZLİ - UNESCO Dünya Mirası listesinde bulunan Pamukkale'ye son zamanlarda başta Çin olmak üzere Uzakdoğu ülkelerinden gelen turist sayısında büyük artış olduğu bildirildi. Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Korkmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çin Halk Cumhuriyeti vatandaşlarına yönelik e-vize ile başvuru şartlarının kolaylaştırılmasına ek olarak, yapılan tanıtımlar ve Türkiye'de çekilen bazı popüler filmlerin etkisiyle Çin'den Türkiye'ye gelen turist sayısında önemli oranda artış yaşandığını söyledi. Türkiye'nin yakaladığı olumlu imajın güçlendiğini ifade eden Korkmaz, aralarında Çin medyasının etkili editör ve mükemmel. Adeta büyülendik. Buradan hiç gitmek istemiyorum. Yine geleceğim. Burayı ülkemde herkese anlatacağım" diye konuştu. Ahmet Şehabi de Giresun Adası'nın başyazarlarının da bulunduğu 9 kişilik heyetin bu günlerde Türkiye'de bulunduğunu kaydetti. Korkmaz, Türkiye'ye hayranlıklarını ifade eden heyettekilerin 3 Ağustos'a kadar İstanbul, İzmir, Denizli, Muğla ve Antalya'da ağırlanacağını belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı: "Ülkemize Çin'den gelen turist sayısını artırmak amacıyla bu ülkenin en etkili medya organlarının editör ve başyazarlarından oluşan 9 kişilik heyet, 24 Temmuz-3 Ağustos tarihlerinde İstanbul, İzmir, Aydın, Muğla, Denizli ve Antalya'nın içinde yer aldığı program dahilinde ülkemizde ağırlanmaktadır. mitolojik özellikleri olduğunu ve bundah çok etkilendiğini aktararak, yen iden bölgeye geleceğini ve bu kez daha uzun kalacağını kaydetti. İdari Merkez Rüzgarlı Caddesi Plevne Sokak No:14/4 Ulus - ANKARA Tel: Fax: Yayın Sahibi Temsilcisi: Yiğit YİĞİT Basıldığı Yer: Büyük Anadolu Medya Grup Özel Eğitim Gıda ve İnşaat Ltd. Şti. İstanbul Cad. Elif Sokak No:7/244 İskitler - Ankara TEL: Pbx Dağıtım: AK Dağıtım Abdulgani AKDAĞ Çağlayan Mah. Tıp Fakültesi Caddesi No: 258/11 Mamak/ANKARA Tel: Yayın Türü: Yerel - Süreli (Pazar hariç) Resmi ilanlarımızı internet sitemizden de görebilirsiniz. web: gazeteyedigun@gmail.com Sözleşmesiz yazarlara ücret ödenmez YediGün Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir

15 4 Ağustos 2015 Salı Arveladze, yenilgiyle erken tanıştı ÜSKÜP - UEFA Avrupa Ligi 3. ön eleme turu ilk maçında Makedonya'nın Rabotnicki takımına deplasmanda 1-0 yenilen Trabzonspor, kulüp başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu dönemindeki 3 sezonu içerisindeki en erken yenilgisini teknik direktör Şota Arveladze yönetiminde aldı. Sezon başında göreve getirilen Şota Arveladze ile UEFA Avrupa Ligi ön eleme turunda dün Rabotnicki karşısında üçüncü maçına çıkan bordo-mavililer, karşılaşmadan mağlubiyetle ayrılarak bu sezon erken yenilgiyle tanıştı. UEFA Avrupa Ligi 2. ön eleme turunda Lüksemburg'un Differdange 03 takımı sahasında 1-0, deplasmanda 2-1 yenerek eleyen bordo-mavililer, ilk 2 maçta aldığı galibiyetleri sürdüremedi ve Şota Arveladze ile ilk yenilgisini yaşadı. Yangın, Rio'yu "yakacak" Zico'ya ülkesinden "FIFA" desteği KONYA - Dünya Tekvando Federasyonunun olimpiyat puanlamasına göre en iyi 15 tekvandocu arasında yer alan Hatice Kübra Yangın, ilk 6 sporcu arasına girerek, 2016 Rio Olimpiyat Oyunları'na katılmayı hedefliyor. Hatice Kübra Yangın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ağustos tarihlerinde Moskova'da düzenlenecek Grand Prix birinci seri müsabakasına katılacaklarını söyledi. Turnuva için hazırlıkların devam ettiğini belirten Hatice, "Şu anda Almanya'daki kampımız devam ediyor. 4 Ağustos'dan sonra Türkiye'ye döneceğiz. Bir müddet burada çalışıp, Rusya'ya gideceğiz. Çok zorlu bir müsabaka bizi bekliyor. İnşallah başarılı oluruz" diye konuştu. Hatice, serilerde en iyi puanı almak istediğini vurgulayarak, şunları söyledi: "Grand Prix seri müsabakalarına dünya sıralamasındaki ilk 35 sporcu çağrılıyor. Seriler çok kaliteli geçecek. Tüm seriler sonunda sıralamada ilk 6'ya giren sporcular direkt olimpiyatlara gidiyor. Hedefim tabii ki olimpiyat kotasını alıp, orada ülkemi temsil etmek. Olimpiyatlar, çocukluğumdan beri her sporcunun olduğu gibi benim de tek hayalim. Dünya sıralamasında 15'inciyim. İnşallah ilk 6'ya girerek, 2016 Rio Olimpiyat Oyunları'na doğrudan gitmeyi hedefliyorum. Serilerde alacağım bir madalyayla inşallah yüzde 90 direkt Rio'dayım." Hatice, olimpiyat puanlama maçlarında bir üst sıklette yarışacağını belirterek, bunun kendisi için dezavantaj oluşturacağını anlattı. İki katı mücadele etmek zorunda kalacağını dile getiren Hatice, şunları kaydetti: "Daha çok antrenman yapmam lazım. Daha akıllı, sistemli ve rakipleri çözümleyerek çalışmam gerekiyor. Bu çalışmalar beni başarıya götürecektir. Taktik ve fiziksel dayanıklılığım da çok önemli. Bu iki unsur benim için turnuvanın kilidi olabilir. Sıkletime göre İngiltere, İspanya ve ABD güçlü ancak rakiplerimden korkmuyorum. Başarılı olacağıma inancım tam." ANKARA- Brezilya Futbol Federasyonu, eski yıldız futbolcu Zico'nun FIFA başkanlığına aday olmasına destek vereceğini açıkladı. Brezilya Futbol Federasyonu Başkanı Marco Polo Del Nero, federasyonun internet sitesine yaptığı açıklamada, Sepp Blatter'in görevi bırakmasının ardından FIFA'da yapılacak yeni başkanlık seçiminde Zico'nun yanında olduklarını belirtti. Zico'nun başkanlığa aday gösterilmesi için kendileri dışında 4 ülkenin desteğine daha ihtiyaç duyduklarını vurgulayan Del Nero, bunu sağlamak amacıyla Güney Amerika Futbol Konfederasyonu (CONME- BOL) Başkanı Juan Angel Napout ile görüşeceğini ifade etti. Zico ise diğer federasyonlardan destek alacağına in andığını belirterek, "Bu desteği sağlamak için mücadele edeceğim. Çok sakinim ve arkamda federasyonumun desteği var" diye konuştu. İsviçre'nin Zürih kentinde 26 Şubat'ta düzenlenecek FIFA Kongresi'nde yarışacak başkan adaylarının, 26 Ekim'e kadar gereken desteği sağlayarak FIFA'ya başvurması gerekiyor. UEFA Başkanı Michel Platini, hafta başında FIFA başkanlığı için aday olacağını açıklarken, Güney K oreli işadamı Chung Mong-joon da aynı göreve talip olduğunu söylemişti. Vatandaşın maddi desteğiyle gelen başarı "Timsah Arena"ya sağlam zemin TRABZON - Trabzon'daki Of Belediyesi Spor ve Gençlik Kulübüne bağlı karate takımının sporcuları, vatandaşlarla ilçe esnafının maddi katkılarıyla katıldıkları uluslararası organizasyonlarda elde ettiği başarılarla ilçelerini gururla temsil ediyor. Of ilçesindeki Belediye Spor ve Gençlik Kulübü'nün yöneticisi Ahmet Korkmaz, AA muhabirine, maddi imkansızlıklarla mücadele ettiklerini anlattı. Daha önceki şampiyonlukları, vatandaşlarla esnaftan ricayla para toplayarak katıldıkları organizasyonlardan elde ettiklerini dile getiren Korkmaz, belediyeyle bu yıl anlaşarak maddi destek almayı sağladıklarını belirtti. Korkmaz, spor kulübü olarak yeniden yapılandıklarını anlatarak, Avrupa'da mücadele etmeyi hedeflediklerini söyledi. Karatenin konsantrasyon isteyen bir spor olduğuna dikkati çeken Korkmaz, şöyle konuştu: "Para toplayarak şampiyonaya kafamız rahat gidemiyorduk. Çünkü karate konsantrasyon isteyen bir spordur, anlıktır, olumsuzluklar da konsantrasyon eksikliğine neden oluyor. Tiflis'te açık turnuvaya gittiğimizde maddi imkansızlıktan dolayı iki sporcumuzu son iki maçına çıkartamadan geri dönmek zorunda kaldık. Bu sporcularımız umut vaat eden sporculardı. Maça çıkamayınca moralce yıkıldılar. Ancak bu şekilde çok fazla şampiyonaya gitmemize rağmen yine de başarılı olduk. Bu sene belediyenin desteğiyle şampiyonalara gideceğiz." Karateyi Of'ta tanıtmak ve destek elde edebilmek için açık havada antrenmana başladıklarını dile getiren Korkmaz, antrenmanların yüksek nem oranı nedeniyle salondan daha fazla verimli olduğunu ifade etti. BURSA - Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından inşasına devam edilen 45 bin kişi kapasiteli "Timsah Arena Stadı"nda, en ağır kış koşullarında bile saha zemininde sıkıntı yaşanmaması için gerekli önlemler alındı. Bursaspor Kulübünün çim uzmanı Muhittin İpek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de son dönemde inşa edilen statlarda özelikle kış aylarında zeminle ilgili sıkıntılar yaşandığını, bunun günlerce kamuoyunda konuşulduğunu bildirdi. Kamuoyunda "Timsah Arena" olarak adlandırılan yeni stadyumda zemin sorunu yaşanmaması için iyi bir çalışma dönemi geçirdiklerini belirten İpek, "Zeminin altyapısı oldukça iyi yapıldı. Daha sonra, Özlüce Tesislerimizde çimleri ekerek 7 ay yetiştirdik ve buraya getirerek monte ettik" dedi. İpek, sahanın çimlendirme çalışmalarının ramazan ayı olmasına rağmen gece gündüz demeden yoğun bir tempoda 12 gün gibi kısa bir sürede gerçekleştirildiğini anlattı.

16 4 Ağustos 2015 Salı Caretta carettaların, Akdeniz ülkeleri arasındaki en büyük yuvalama alanlarından Antalya Belek'te yavrular yumurtalarından çıkmaya başladı Carettaların zorlu yolculuğu başladı ANTALYA - SÜLEYMAN ELÇİN - Akdeniz ülkeleri arasında en büyük yuvalama alanlarının bulunduğu Antalya Belek'te yavru caretta carettalar, kumların altına gömülü yumurtalarından çıkarak maviliklerle buluşuyor. Dünyada nesli tükenme riskiyle karşı karşıya olan hayvanlar arasında yer alan caretta carettaların mayıs ayında başlayan yumurtlama döneminin ardından yavrular yumurtalardan çıkmaya başladı. Hacet tepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Ekolojik Araştırmalar Derneği (EKAD) Başkanı Ali Fuat Canbolat başkanlığında hazırlanan Deniz Kaplumbağalarını İzleme ve Koruma Projesi ile yaklaşık 40 gönüllü, 4 ay süreyle Belek'teki yumurtlama sahalarını koruma altına aldı. Ekip, gece gündüz sahilde nöbet tutarak yuvaları izledi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Belek Turizm Yatırımcıları Birliği (BETUYAP) ile Mavi ve Ortaanadolu gruplarının sosyal sorumluluk projesi kapsamında destek verdiği gönüllüler, ergenlik dönemine ulaşan deniz kaplumbağalarının gece yarısı denizden çıkıp yuva yapmasına ve buraya yumurtlamasına, yavruların yuvadan çıkıp denizle buluşma anlarına şahit oldu. EKAD Başkanı Ali Fuat Canbolat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, caretta caretta kablumbağalarının 110 milyon yıldır dünya üzerinde var olduğunun bilindiğini söyledi. Canbolat, bu yıl Belek'te bin 500 yuva tespit ettiklerini ve bu rakamın üreme dönemi sonuna kadar 2 bini aşacağını tahmin ettiklerini dile getirdi. Belek'in turizm merkezi olmasının yanı sıra caretta carettaların da en önemli yuvalama alanı olduğuna dikkati çeken Canbolat, "2014 yılında bölgede 2 bin 200 yuva sayısına ulaşıldı. Bu, Türkiye'de bir yıl içerisinde bir bölgedeki yuva sayısı itibarıyla rekor oldu. Belek, Akdeniz ülkeleri arasındaki en önemli yuvalama alanı haline geldi. Bölgeye turistik faaliyetler için gelenlerin bu konuyu çok iyi bilmeli ve carettalar konusunda hassas olmaları gerekiyor" dedi. Bölgede ilk kez çalışmalara başladıkları 1998 yılında 400 yuva bulunduğunu aktaran Canbolat, "Bu sayı her yıl hızla arttı. Bunun artmasında başka ülkelerden carettaların Türkiye kumsallarına yaptığı göç ya da küresel ısınma, iklim değişiklikleri gibi faktörler olabilir. Belek'teki her 100 yumurtadan 50'si denizle buluşuyor" diye konuştu. Proje asistanı Kerem Yekta Atatunç ise yaklaşık 4 ay bölgede kamp yaparak caretta caretta neslinin devam etmesi için çabaladıklarını ifade etti. Atatunç, Belek'in turizm cenneti olarak bilindiğini, aslında bölgenin caretta carettaların ü reme merkezi olduğunu belirtti. Carettaların kumsala çıkarak palet gibi kullandığı arka ayaklarıyla santimetre derinliğinde yuva kazdığını anlatan Atatunç, bu yuvalara da pinpon topu büyüklüğünde 50 ila 150 yumurta bıraktığını kaydetti. Bu yuvaların hepsini belirleyerek korumaya aldıklarını söyleyen Atatunç, "Tilkiler, köpekler, çakallar, kuşlar, yengeçler, denize giren taşıtlar, turistler ve yer el halkın kullandığı plaj şemsiyeleri, kaplumbağaların üremesini olumsuz etkiliyor" dedi. Atatunç, sadece yumurtlamak için sahile gelen caretta carettaların "denizin prensesleri" olarak adlandırıldığını belirterek, "Yaklaşık 2 aylık kuluçka sürecinin ardından yavrular denizle buluşmaya başlıyor. Bu süreçte doğal olmayan etkenlerle de caretta carettalar mücadele ediyor. Asıl problemler insan kaynaklı ol anlar. Kumsal kullanımı, yapılaşma ve yapay ışık kullanımı üremeleri olumsuz etkiliyor" ifadesini kullandı. Caretta carettaların korunması için öncelikle yerel halkın ve bölgede tatil yapan turistlerin bilinçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Atatunç, şöyle konuştu: "Turistik işletmelerle sürekli görüşmeler halindeyiz. Mevcut sıkıntıları minimuma indirmeye çalışıyoruz. Turizm yatırımlarının caretta car etta varlığını düşünerek yapılması gerekiyor. Hatta bazı kritik alanların boş bırakılması şart. Bunlar yapılırsa turizmle beraber carettaların da var olması mümkün. Önceliği carettalara vermemiz gerekiyor. Onlar nesillerini devam ettirebilmek için bu alanı kullanırken bizler dinlenmek ve eğlenmek adına kullanıyoruz. Biraz daha duyarlı olmalıyız." 90 ülkeden 250 öğrenci Bolu'da kamp yapacak Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Medeniyetin Burçları Derneğince düzenlenen "Uluslararası Öğrenciler Yaz Okulu" kapsamındaki kampta öğrencilere, siyaset, sinema, edebiyat gibi konularda eğitim verilecek BOLU- Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Medeniyetin Burçları Derneğince düzenlenen "Uluslararası Öğrenciler Yaz Okulu" kapsamında, 90 ülkeden 250 öğrenci Bolu'da kamp yapacak. Kampa katılan öğrencilere, 5 grup halinde, 6'şar günlük eğitim programı kapsamında, siyaset, uluslararası ilişkiler, klasik İslam sanatı, sinema, edebiyat ve tarih konusunda bilgi verilecek. Medeniyetin Burçları Derneği Başkanı ve Bolu Uluslararası Öğrenciler Yaz Okulu Koordinatörü Ali Dursun, gazetecilere yaptığı açıklamada, Yurtdışı Türkler ve Akrabalar Topluluğunca Türkiye'nin 16 ilinde düzenlenen Uluslararası Öğrenciler Akademisine katılan yabancı öğrencilerin, Bolu'daki yaz okulunda eğitim alacağını söyledi. Akademiye katılan öğrencilere 16 haftalık program kapsamında değişik konularda eğitim verileceğini anlatan Dursun, "Akademinin sonunda, 6 günlük eğitim programları için öğrencileri Bolu'ya getirmeye başladık. 90 ülkeden 250 öğrenciye Bolu'da da eğitim vereceğiz. Türk kültür, örf ve adetlerini öğreteceğiz" diye konuştu. Uluslararası Öğrenciler Yaz Okulu'nu ziyaret eden Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz da bu kadar güzel insanı Bolu'da görmekten gurur duyduğunu dile getirdi. Dünyanın birçok ülkesinden öğrencilerin Bolu'da kamp yaptığını belirten Yılmaz, "Bu kampın Bolu'da yapıldığını belki kimse bilmiyor. Ama Türkiye çapında bu kampların yapıldığını, dünyanın değişik ülkesinden gelen en az 20 bin kadar seçkin öğrenci ve ülkemizde dışarıdan gelerek eğitim gören 80 bin kadar da diğer öğrencilerin kaynaşmaları için bir çalışma içinde olunduğunu bilmek gerekiyor" dedi. "Büyük bir devlet olduğumuzu kanıtlamak ve eski büyüklüğümüzü kazanmak için bunlara ihtiyacımız var" ifadesini kullanan Yılmaz, şunları kaydetti: "Belki birçok ülkenin yerini bile bilmiyoruz. Şu an buradaki kardeşlerimizle Türkçe konuşabiliyorsak, bunlar yarın ülkelerine gittiklerinde hem Türkiye elçisi hem de İslami anlamda kucaklaşacağımız kardeşlerimiz olacak. Bu birlikteliklerimiz arttıkça da dostluklar artacak ve düşmanlıklar silinecek. Rengi, dili, dini, örfü, adeti ve geleneği ne olursa olsun insanların tamamı kardeş. Bir de Müslüman kardeşliği ve dil birliği eklenirse bu dostluklar kalıcılığı sağlar ve düşmanlıklar azalır." ANKARA - Arama Kurtarma Derneğinin (AKUT) "Fay Hattında Bisikletle 1500 Kilometre" projesinde pedal çevirecek iki bisikletçi, başkentliler tarafından parkurun başlayacağı Van'ın Erciş ilçesine uğurlandı. AKUT Ankara ekip lideri Hakan Korkut, Anıtpark'taki uğurlama töreni öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, çalışmayı, depreme karşı farkındalığı artırmak için hayata geçirdiklerini belirtti. Türkiye'deki deprem gerçeğini Türk halkına tekrar hatırlatmak için projeyi başlattıklarını anlatan Korkut, AKUT gönüllüsü iki bisikletçinin bin 500 kilometre pedal çevireceğini, yol boyunca durulan noktalarda seminer ve broşürlerle deprem farkındalığı yaratmaya çalışılacağını söyledi. Korkut, proje kapsamında aralarında Erzurum, Erzincan, Bolu, Kocaeli ile Yalova'nın bulunduğu il merkezleri ve il sınırlarından geçilen ilçelerde bilgilendirmelerin yapılacağını aktardı. Neredeyse fay hattının "tam üzerinden" gidileceğini dile getiren Korkut, 13 günün sonunda 17 Ağustos depreminin yaşandığı Yalova'da olacaklarını kaydetti. Bisikletçilerden Derya Keçeçi, yol konusunda herhangi sıkıntı yaşamayacaklarını söyledi. Kendilerini tamamen hazır hissettiklerini belirten Keçeçi, projeyi planladıkları gibi gerçekleştirmek için çaba göstereceklerini ifade etti. Parkurda pedal çevirecek bisikletçi Mehmet Murat Boz ise deprem konusunda tüm kitlelere AKUT Ankara ekip lideri Hakan Korkut, Anıtpark'taki uğurlama töreni öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, çalışmayı, depreme karşı farkındalığı artırmak için hayata geçirdiklerini belirtti. "Fay Hattında Bisikletle 1500 Kilometre" projesi ulaşmayı hedeflediklerini bildirdi. AKUT gönülleri ve vatandaşların katıldığı uğurlama töreninin ardından iki bisikletçi, Fevzi Çakmak Caddesi, Beşevler, Beştepe, Söğütözü, 100. Yıl istikametini kullanarak yola çıktı. Kuzey Anadolu fay hattı boyunca gerçekleşecek projenin başlangıcı, 4 Ağustos'ta Erciş'ten yapılacak. Etap, 17 Ağustos'ta Yalova'da tamamlanacak.