ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ"

Transkript

1 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ AĞIR METAL İÇEREN ATIK SULARIN İLERİ ARITIMINDA SU MERCİMEĞİ (LEMNA SP.) BİTKİSİNİN KULLANILMASI ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI ADANA, 2007

2 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ AĞIR METAL İÇEREN ATIK SULARIN İLERİ ARITIMINDA SU MERCİMEĞİ (LEMNA SP.) BİTKİSİNİN KULLANILMASI YÜKSEK LİSANS TEZİ ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI Bu tez.../.../... Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği/Oyçokluğu İle Kabul Edilmiştir. İmza İmza İmza Öğr.Gör. Dr. Olcayto KESKİNKAN Doç.Dr. Mesut BAŞIBÜYÜK Yrd.Doç.Dr. Ramazan BİLGİN DANIŞMAN ÜYE ÜYE Bu tez Enstitümüz Çevre Mühendisliği Anabilim Dalında hazırlanmıştır. Kod No: Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ Enstitü Müdürü İmza-Mühür Bu çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenmiştir. Proje No:MMF2006YL11 Not:Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

3 ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ AĞIR METAL İÇEREN ATIK SULARIN İLERİ ARITIMINDA SU MERCİMEĞİ (LEMNA SP.) BİTKİSİNİN KULLANILMASI ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI Danışman : Öğr.Gör. Dr. Olcayto KESKİNKAN Yıl: 2007 Sayfa:80 Jüri : Öğr.Gör.Dr. Olcayto KESKİNKAN Doç.Dr. Mesut BAŞIBÜYÜK Yrd.Doç.Dr. Ramazan BİLGİN Bu çalışmanın amacı Lemna minor bitkisinin ağır metal giderim kapasitesinin araştırılmasıdır. Bu amaçla, piyasadan temin edilen Lemna minor bitkisi, kampüsün evsel atıksularının deşarj edildiği sızdırmalı fosseptikten alınan sularla önce doğal arazi şartlarında ardından laboratuar şartlarında büyütülmeye çalışılmıştır. Çalışma Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Çevre Mühendisliği Bölümü Laboratuarlarında gerçekleştirilmiştir. Doğal arazi şartlarında üretilen su mercimeklerinin laboratuar ortamında ağır metal giderim verimlilikleri araştırılmıştır. Deneysel çalışmalar iki farklı hacimdeki sistemlerde yürütülmüştür.100 ml lik ve 500 ml lik her iki sistemde de kesikli olarak çalışılmıştır. Üç farklı ağır metal giderimi için elde edilen deneysel sonuçlar şu şekildedir: Kadmiyum 5.0 ve 10.0 mg/l konsantrasyonlarında: 100 ml lik kesikli reaktörlerde deney süresi sonunda yaklaşık % 96 giderim verimi elde edilmiştir, 500 ml lik kesikli reaktörlerde ise yaklaşık %90 oranında giderim verimi elde edilmiştir. Bakır 10.0 ve 20.0 mg/l konsantrasyonlarında: 100 ml lik kesikli reaktörlerde deney süresi sonunda yaklaşık % 89 giderim verimi elde edilmiştir 500 ml lik kesikli reaktörlerde ise yaklaşık %89oranında giderim verimi elde edilmiştir. Kurşun 10.0 ve 20.0 mg/l konsantrasyonlarında: 100 ml lik kesikli reaktörlerde deney süresi sonunda yaklaşık % giderim verimi elde edilmiştir. 500 ml lik kesikli reaktörlerde ise yaklaşık % oranında giderim verimi elde edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Ağır metal giderimi, Doğal sulak alan, Su mercimeği, Sucul bitkiler. I

4 ABSTRACT M.Sc. THESIS THE USE OF DUCKWEED (LEMNA SP.) FOR TERTIARY TREATMENT OF HEAVY METAL CONTAINING WASTE WATER DEPARTMENT OF ENVIROMENTAL ENGINEERING INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES UNIVERSITY OF ÇUKUROVA Supervisor : Öğr.Gör. Dr. Olcayto KESKİNKAN Year: 2007 Pages:80 Jury : Öğr.Gör.Dr. Olcayto KESKİNKAN Doç.Dr. Mesut BAŞIBÜYÜK Yrd.Doç.Dr. Ramazan BİLGİN The aim of this study is to investigate heavy metal removal capacity of Lemna minor. For this purpose Lemna minor plant, provided from commercial market, growth by domestic waste water from sewer of campus of Gebze Institute of Technology in the natural land conditions then the plants are taken to the laboratory for inside conditions. Heavy metal removal efficiency of Lemna minor plant is investigated in the laboratory conditions. This study is performed in the Environmental Engineering Laboratory of Gebze Institute of Technology. Experimental works are carried out on systems as two different reactors. Semi-batch processes are performed in two systems have volume of 100 ml and 500 ml.experimental results are as follows for three different heavy metal types: In the cadmium concentration of 5.0 mg/l and 10 mg/l: approximately %96 of removal efficiency in semi-batch reactors as 100mL and approximately %90 of removal efficiency in semi-batch reactors as 500mL. In the cooper concentration of 10,0 and 20 mg/l: approximately %89 of removal efficiency in semi-batch reactors as 100mL and approximately %89 of removal efficiency in semi-batch reactors as 500mL. In the lead concentration of 10,0 and 20 mg/l: approximately % of removal efficiency in semi-batch reactors as 100m and approximately % of removal efficiency in semi-batch reactors as 500mL. Keywords: Removal of Heavy Metal, Natural Wetland, Lemna minor, Aquatic Plants II

5 TEŞEKKÜR Üniversite öğrenimim süresince kendisinden çok şey öğrendiğim değerli hocam Prof.Dr.Ahmet YÜCEER e ve tezimi hazırlamamda yardımlarını esirgemeyen değerli hocam Öğr.Gör.Dr.Olcayto Keskinkan a saygılarımı sunar teşekkürü bir borç bilirim. Yine tez çalışmam boyunca beni yönlendiren ve her konuda bana yardımcı olan Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Çevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı hocalarından Doc.Dr.Nihal BEKTAŞ ve Yrd.Doc.Dr.Salim ÖNCEL e saygılarımı sunar teşekkürü bir borç bilirim. Hayatım boyunca hep beni destekleyen ve yanımda olan aileme ve tezi yazmamda bana yardımlarını esirgemeyen Handan KAYA ya en içten sevgi ve saygılarımı sunarım. III

6 İÇİNDEKİLER SAYFA ÖZ.....I ABSTRACT II TEŞEKKÜR.....III İÇİNDEKİLER...IV ÇİZELGELER DİZİNİ V ŞEKİLLER DİZİNİ....VI SİMGELER VE KISALTMALAR. VIII 1. GİRİŞ Ağır Metallerin Çevresel Etkileri Kurşun Kadmiyum Bakır Sulakalanlar ve Atıksu Giderimindeki Kullanımı Doğal Sulakalanlar Yapay Sulakalanlar Serbest Yüzey Akışlı Sulakalanlar Yüzey Altı Akışlı Sulakalanlar ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Sulakalanların Türkiye deki ve Dünyadaki Yeri Literatürde Yapılan Çalışmalar MATERYAL VE METOD Deneysel Çalışma Deneysel Çalışma Düzeneği Laboratuar Çalışmaları Analiz Metodları ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Araştırma Bulguları KadmiyumGiderimi BakırGiderimi Kurşun Giderimi...63 IV

7 Lemna minor de Ağır Metal Tutumu 69 5.TARTIŞMA SONUÇ VE ÖNERİLER 74 KAYNAKLAR...75 ÖZGEÇMİŞ...80 V

8 ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge1.1 Değişik ekosistemlerde belirlenmiş bulunan karakteristik SAYFA ağır metal miktarlarının değişim sınırları...3 Çizelge 1.2. Bazı endüstrilerin atıklarında bulunan ağır metaller.5 Çizelge1.3. Endüstriyel Atıksulardaki Kurşun Seviyeleri 8 Çizelge 1.4. S.K.K.Y ye göre Bazı Endüstriyel Atıkların Alıcı Ortama Deşarjında Maksimum Kurşun Değerleri... 9 Çizelge1.5- Kadmiyuma İlişkin Sektörel Bazda Deşarj Limitleri ve Kalite Kriterleri...12 Çizelge 1.6. Endüstriyel proses atıksularındaki Bakır Konsantrasyonu Çizelge l.7. S.K.K.Y ye Göre Bazı Endüstriyel Atıksuların Alıcı Ortama Deşarjında Maksimum Bakır Değerleri.. 15 Çizelge 1.8 Serbest su yüzeyli sistemlerin dizayn parametreleri.22 Çizelge1.9 Ekilmiş Sulakalan Tasarım Parametreleri...23 Çizelge 1.10 Atıksu ortamında yaygın olarak kullanılan Sucul Bitkilerin ortam koşulları.28 Çizelge 1.11 yüzücü sucul bitki arıtım sistemlerinden beklenen çıkış kalitesi ve dizayn kriterleri...36 Çizelge Su mercimeğine dayalı parametrelerin yaklaşık değerleri Çizelge 3.1 Ölçülen Parametreler ve Analiz Metodları..49 Çizelge 4.1. Reaksiyon hız sabitleri...54 Çizelge 4.2. Reaksiyon hız sabitleri (500 ml, 5 ve 10 mg/l kadmiyum)...57 Çizelge 4.3. Reaksiyon hız sabitleri (100 ml,10.0 ve 20.0 mg/l bakır)...60 Çizelge 4.4. Reaksiyon hız sabitleri (500 ml, 10.0 ve 20.0 mg/l bakır) 63 Çizelge 4.5. Reaksiyon hız sabitleri (100 ml, 10.0, 20.0 ve 50.0 mg/l kurşun) 66 Çizelge 4.6. Reaksiyon hız sabitleri (500 ml, 10.0, 20.0 ve 50.0 mg/l kurşun)...69 Çizelge 4.7.Bitkide bulunan deney öncesi ve deney sonrası ağır metal konsantrasyonları...70 VI

9 ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA Şekil 1.1 Şematik olarak ağır metallerin doğaya yayılımları.4 Şekil 1.2. Yapay sulak alan sisteminin şekil olarak gösterimi.17 Şekil 1.3. Örnek bir doğal arıtma sistemi.18 Şekil 1.4.Yapay sulakalan sisteminin basit olarak görünüşü 19 Şekil 1.5. Serbest yüzey akışlı sulakalanlar 21 Şekil 1.6. Yüzey altı akışlı sulakalan 22 Şekil1.7 Sucul...26 Şekil 1.8. Su bitkileri sistemleri Şekil 1.9. Su bitkileri havuzunda su arıtımının kavramsal akım şeması.. 29 Şekil Bazı tipik su mercimeği çeşitleri Sekil Lemna minor.33 Sekil 1.12 Lemna minor..33 Sekil 1.13.Lemna minor ün doğadaki görünüşü...33 Şekil Su mercimeğine dayalı atıksu arıtma sistemleri için tipik akım şemaları...35 Sekil.2.1.Yapay sulak alanın görüntüsü Şekil 3.1. Lemna minor bitkisinin Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Muallim köy kampusünde, doğal arazi şartlarındaki görünümü.46 Şekil 3.2. Laboratuar ortamında yetiştirilen Lemna minor görüntüsü Şekil 3.3. Deneylerde kullanılan 100 ml lik reaktörlerin görünüşü...47 Şekil 3.4. Deneylerde kullanılan 500 ml lik reaktörlerin görünüşü. (a)deney öncesi (b)deney sonrası.. 48 Şekil ml lik reaktörler için 5.0 ve10.0 mg/l olan kadmiyumun Lemna minor de zamana bağlı giderimi.52 Şekil 4.2. Birinci ve ikinci dereceden hız grafikleri..53 VII

10 Şekil ml lik reaktörler için 5.0 ve10.0 mg/l olan kadmiyumun Lemna minor de zamana bağlı giderimi..55 Şekil 4.4. Birinci ve ikinci dereceden hız grafikleri..56 Şekil ml lik reaktörler için 10.0 ve 20.0 mg/l olan bakırın Lemna minor de zamana bağlı giderimi 58 Şekil 4.6. Birinci ve ikinci dereceden hız grafikleri..59 Şekil ml lik reaktörler için 10.0 ve 20.0 mg/l olan bakır Lemna minor de zamana bağlı giderimi...61 Şekil 4.8. Birinci ve ikinci dereceden hız grafikleri (a) birinci dereceden bir reaksiyon için zamana karşı ln(ct)grafiği..62 (b) ikinci dereceden bir reaksiyon için zamana karşı (1/Ct)grafiği Şekil ml lik reaktörler için 10.0, 20.0 ve 50.0 mg/l olan kurşunun Lemna minor de zamana bağlı giderimi. 64 Şekil Birinci ve ikinci dereceden hız grafikleri (a) birinci dereceden bir reaksiyon için zamana karşı ln(ct)grafiği (b) ikinci dereceden bir reaksiyon için zamana karşı (1/Ct) grafiği..65 Şekil ml lik reaktörler için 10.0, 20.0 ve 50.0 mg/l olan kurşun Lemna minor de zamana bağlı giderimi..67 Şekil Birinci ve ikinci dereceden hız grafikleri..68 (a) birinci dereceden bir reaksiyon için zamana karşı ln(ct) grafiği (b) ikinci dereceden bir reaksiyon için zamana karşı (1/Ct) grafiği VIII

11 SİMGELER VE KISALTMALAR EPA USEPA : Çevre Koruma Teşkilatı : Amerika Birleşik Devletleri Çevre Koruma teşkilatı TÜBİTAK: Türkiye Bilim ve Teknoloji Araştırma Kurumu MAM ESÇAE İTÜ GYTE AWE Cd Pb Cu BOİ KOİ AKM NO 3 -N NH 4 -N PO 4 -P ph SKKY SM : Marmara Araştırma merkezi : Enerji Sistemleri ve Çevre Araştırma Enstitüsü : İstanbul Teknik Üniversitesi : Gebze İleri teknoloji Enstitüsü : Su Kültürü ve Sulak Alan eko Sistemi : Kadmiyum : Kurşun : Bakır : Biyolojik Oksijen İhtiyacı : Kimyasal Oksijen İhtiyacı : Askıda Katı Madde : Nitrat Azotu : Amonyun Azotu : Fosfat Fosforu : Çözeltideki Hidrojen İyonu Konsantrasyonu :Su Kirliliği ve Kontrol Yönetmeliği : Standart Methots IX

12 1.GİRİŞ 1.GİRİŞ Bilinçsizce yapılan ilaçlama, gübreleme ve sulama, kaliteli ve birinci sınıf toprakların yerleşim ve çeşitli endüstri kuruluşları için kullanıma açılması, çevre kirliliğini hızlandırmıştır. Toplumun yapısı değişip kentleşme endüstrileşme süreci geliştikçe su kaynaklarının kullanımı artmakta pek çok metal kirleticiler de sulara karışıp su kirliliği yaratarak su kaynaklarının sulama, su ürünleri vb., çeşitli amaçlar için kullanılabilirliği azalmaktadır. Tarım ilaçları böcek öldürücüler, kimyasal gübreler, evlerden, ticaret ve sanayi kuruluşlarından kaynaklanan atıkları da su kirliliğine neden olmaktadır. Ağır metaller ve tuzları çevresel kirleticilerin önemli bir grubunu oluşturmaktadır. Toprağa veya suya giren bazı zararlı maddeler, uzaklaştırılabildikleri veya biyolojik olarak parçalanabildikleri halde, ağır metaller uzaklaştırılamazlar. O nedenle, alıcı ortamlara girmiş bulunan ağır metaller, yüksek oranda birikmeleri nedeniyle, kimyasal ve biyolojik süreçleri olumsuz yönde etkilerler. Bir metalin toksisitesi, makromolekül, metabolit ve hücre organelleriyle birlikte biyolojik sistemlerdeki dinamik yaşam proseslerine zarar verme kapasitesine dayanır. En tehlikeli yönleri yem ve besin maddelerine, oradan da besin zinciri yoluyla canlılara geçmeleridir. Çevre kirliliği yaratan kirleticiler içinde en tehlikelilerinden olan ağır metal kirlenmesinin önüne geçmek için, endüstriyel kuruluşların atık suları fiziksel, kimyasal ve biyolojik yöntemlerle arıtılabilir. Bunlardan fiziksel arıtmada çökeltme ve flotasyon işlemleriyle çökebilen veya yüzebilen tanecikler ayrılmakta; kimyasal arıtmada çözünmüş veya kolloidal boyuttaki tanecikler pıhtılaştırılıp yumaklaştırılarak çökebilir hale getirilmekte; biyolojik arıtmada ise çözünmüş maddeler kısmen biyolojik kütlelerin bir araya gelerek oluşturduğu kolay çökebilen yumaklara, kısmen de mikroorganizmaların enerji ihtiyaçları için yaptıkları solunum sırasında çıkan gazlara ve diğer stabilize olmuş son ürünlere dönüşmektedir. Bazı bitkiler metalleri yüksek oranda biriktirebilirler. Diğer bitkilerden en az yüz kat daha fazla miktarda bir ya da birden fazla metali, hiçbir zarar görmeden biriktirebilen bu tip bitkilere hiperakümülatör (metal biriktirici) bitkiler denilmektedir. Günümüzde metalleri yüksek oranda biriktirebilmelerinden dolayı metal biriktiricilerin yüksek 1

13 1.GİRİŞ düzeyde metal içeren toprak ve suların iyileştirilmesinde kullanılmasına yönelik çalışmalar giderek önem kazanmaktadır. Yapay sulak alan sistemi, ucuz, güvenilir, inşası ve bakımının kolay olması gibi özelliklerinden dolayı kırsal kesimlerde uygulanmaya başlanmış ve doğal olarak atıksu arıtma imkanı doğurduğu için çok önemlidir. Su kaynaklarının hızla azaldığı günümüzde, yapay sulak alan tesisi çıkış sularının tarım ve sulamada kullanılması ve yapay sulak alan oluşturularak tarım dışı arazilerin de ekosisteme kazandırılabilmesi ülkemiz içinde en önemli faydalarından biridir. Son yıllarda, gelişmiş ülkeler tüm bu endüstriyel kirliliğin sonucunda doğal bir arıtma sistemi planlamaya çalışmış ve sonuçta yapay sulak alan çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmanın amacı, atıksularda bulunabilecek ağır metal giderimi için, model bitki olarak Lemna minor ün kullanıldığı doğal arıtım sistemlerinin oluşturulması olarak belirlenmiştir. 1.2.Ağır Metallerin Çevresel Etkileri Ekosistemin ağır metallerle kirlenmesi ve çevreye yaptığı zararlar, çok önemli güncel sorunlar haline gelmiştir. Özgül ağırlıkları 5 ve bu değerin üzerinde olan metaller, ağır metal olarak nitelenmekte (Ag, As, Cd, Cu, Fe, Hg, Ni, Pb, Zn gibi) ve bunların toprakta çok yönlü zararlara neden olduğu bilinmektedir. Ağır metallerin toprakta normalin üzerinde birikmeleri, toprak kültürleri ve besin zinciriyle diğer canlılar için çok tehlikeli sonuçlar doğurabilmektedir. Bu büyük tehlike insanlar tarafından fark edildiğinden, ağır metaller ile ilgili çalışmalar son 30 yıl içinde büyük bir hız kazanmıştır. Bilim adamlarına göre antropojenik kaynaklı olarak atmosferden diğer ekosistemlere dağılan arsenik (22 bin ton), kadmiyum (70 bin ton), kurşun (400 bin ton), bakır (56 bin ton) ve çinko (214 bin ton) civarında olduğu ifade edilmektedir. Bunlardan birinci gruptakiler madencilik yoluyla dünya üzerine yayıldıklarından, aslında insan eliyle biyojeokimyasal döngülere sokuldukları için bunlarda antropojenik kaynaklıdır. İkinci gruptakilerin bunlardan farkı, maden cevherinin endüstride işlenmesi sırasında, tarımsal mineral gübrelerin kullanılması ve atık maddeler yoluyla atmosferden ekosistemlere yine insan eliyle yayılmasıdır (Çepel, 1997). 2

14 1.GİRİŞ Yapılan araştırmalar Se, Fe, Mn, Co gibi elementlerin doğal olarak yer kabuğundan sulara karıştığını, Mg, K ve Co elementlerinin deniz suyunun doğal bileşenleri olup hava ortamına bu kaynaktan geçtiğini, buna karşılık Zn, Cu, Cd, Hg, Sb, As, Ar, Pb, Cr ve Se gibi kronik ve akut zehirliliği yüksek elementlerin atmosfere insan faaliyetleri sonucu karıştıktan sonra denize ve yerkabuğuna karıştığını ortaya koymaktadır (Samsunlu, 1999). Ağır metallerin topraktaki miktarları, dünyanın çeşitli bölgelerinde büyük değişiklikler göstermektedir. Bu hususta özellikle, ekosistemlerin etkilendiği havayı ve suları kirleten maddelerin türleri, yoğunlukları, toprakların karakteristikleri ve insanların topraklardan yararlanma şekilleri (tarım, orman, bağ-bahçe, madencilik vb.) önemli rollere sahip bulunmaktadır. Burada, bazı metaller ile diğer elementlerin değişik ekosistemlerde belirlenen karakteristik miktarlarının alt ve üst sınırları Çizelge 1.1 de verilerek, bunların dünya üzerindeki çeşitli bölgelerde ne kadar farklılıklar göstereceği somutlaştırılmak istenmiştir (Çepel, 1997). Çizelge1.1. Değişik ekosistemlerde belirlenmiş bulunan karakteristik ağır metal miktarlarının değişim sınırları (Çepel, 1997). Element mg/kg kuru toprak element mg/kg kuru toprak As Ag B N Cr Ni Cu Pb Fe Zn Topraklar, sorpsiyon kapasitelerine göre az veya çok miktarda ağır metalleri bağlamaktadır. Sorbsiyon gücü az olan, bu nedenle düşük bir tamponlama yeteneğine sahip kum toprakları, özellikle ait reaksiyonda çabucak ağır metallere ait tehlike sınır değerlerine kolayca erişir. Ağır metallerin bitkiler tarafından alınan miktarları da bitki türüne göre değişir (Çepel, 1997). Ağır metallerin doğaya yayınımları dikkate alındığında çok çeşitli sektörlerden farklı işlem kademelerinden biyosfere ağır metal atılımı gerçekleştiği bilinmektedir. Farklı sektörlerden biyosfere ağır metal yayılımı şematik olarak verilmiştir ( 3

15 1.GİRİŞ Şekil:1.1. Şematik olarak ağır metallerin doğaya yayılımları ( Ağır metallerin ekolojik sistemde yayılımları dikkate alındığında doğal çevrimlerden daha çok özellikle endüstrileşmiş bölgelerde insanın neden olduğu etkiler nedeniyle çevreye yayılımı söz konusu olduğu görülmektedir. Sürekli ve kullanıma bağlı kirlenmenin yanı sıra irili ve ufaklı kazalar sonucu da ağır metallerin çevreye yayılımı önemli miktarlara ulaşabilmektedir Ağır metallerin çevreye yayılımın da etken olan en önemli endüstriyel faaliyetler, metalik madenlerin üretimi başta olmak üzere çimento üretimi, demir çelik sanayi, termik santraller, cam üretimi, çöp ve atık çamur yakma tesisleridir. Çizelge 1.2 de temel endüstrilerden atılan metal türleri genel olarak gösterilmiştir. Endüstriyel faaliyetler sonucu ortaya çıkan ağır metaller, toprağa ve buradan bitkiler ve besin zinciri yoluyla da hayvanlara ve insanlara ulaşırlar ve aynı zamanda sanayinin yoğun olduğu bölgelerde hayvan ve insanlar tarafından havadan aeresol olarak veya toz halinde solunabilmektedir ( 4

16 1.GİRİŞ Çizelge:1.2. Bazı endüstrilerin atıklarında bulunan ağır metaller ( Endüstri Cd Cr Cu Hg Pb Ni Sn Zn Kağıt Endüstrisi Petrokimya Klor-alkali Üretimi Gübre Sanayi Demir-Çelik San Enerji Üretimi (Termik) Ağır metaller, tüm canlılarda belirli konsantrasyonlarda olması gereken, metabolizmanın çeşitli faaliyetlerini düzenleyen hayati kimyasal malzemelerdir. Ağır metaller biyolojik proseslere katılma derecelerine göre yaşamsal ve yaşamsal olmayan olarak sınıflandırılırlar. Yaşamsal olarak tanımlananların organizma yapısında belirli bir konsantrasyonda bulunmaları gereklidir ve bu metaller biyolojik reaksiyonlara katıldıklarından dolayı düzenli olarak besinler yoluyla alınmaları zorunludur. Örneğin bakır hayvanlarda ve insanlarda kırmızı kan hücrelerinin ve bir çok oksidasyon ve redüksiyon prosesinin vazgeçilmez parçasıdır Endüstriyel atıksular içerdikleri ağır metal iyonları ile günümüzde en önemli çevre sorunlarından birini oluşturmaktadır. Atıksuların alıcı ortama ulaşması sucul yaşamı etkilemekte ve su kaynaklarının içme suyu amaçlı kullanılması durumunda ise pahalı arıtma tekniklerinin uygulanmasını gerekli kılmaktadır. Atıksularda ağır metal bulunması evsel nitelikli atıksuların arıtma verimini etkilemekte ve oluşacak çamurun özellikle tarımsal amaçlı kullanımını imkansız hale getirmektedir. ( Kurşun Kurşun metali metalik gri renkte olup, yumuşaktır. Metalik parlaklığa sahiptir. Atom numarası 82 ve kütle numarası 207,19 dur. Korozyona karşı dayanıklı ve kolayca şekillendirilebilen bir metaldir. Özgül ağırlığı 11,4 gr/cm 3 'tür ( Kurşun, yaklaşık 16 mg/kg konsantrasyonla yer kabuğunun doğal bir 5

17 1.GİRİŞ bileşenidir. Kurşun belirli sayıda mineralin içerisinde bulunur, bunlardan birisi galenit (Kurşun sülfür) dür. Galenit, kübik yapıdaki kristallere sahip, parlak ve metal görünümünde bir mineraldir. Bazı kurşun mineralleri Seruzit (PbCO 3 ), Anglezit (PbSO 4 ), Krokit (PbCrO 4 ) sayılabilir (Baykurt, 1979). Kurşun boru, boya, akü vb. sanayi dallarında kullanılmaktadır. Belirtilen standarttan fazlası böbrek ve beyin faaliyet bozukluklarına neden olmaktadır (Samsunlu, 1999). Kurşun birçok ülkede çok geniş kullanım alanına sahiptir. Madencilik ve işlenme prosesleri ve elde edilen ürünlerin kullanılması sonucunda çevre kirliliğine neden olmaktadır. Dolayısıyla kurşun, havada, yiyeceklerde, suda, toprakta, tozlarda mevcuttur. Kurşun, çevrede çoğunlukla inorganik formda bulunur. Fakat kurşunlu benzin kullanımından ve metil kurşun bileşiklerini meydana getirmek için kullanılan doğal alkinasyon proseslerinden az miktarda organik kurşun ortaya çıkmaktadır. Her ne kadar daha yüksek düzeylerde de tespit edilmişse de bunlar çoğunlukla endüstriyel kirlenme sonucunda oluşmuştur ve bazı doğal mekanizmalar seviyeyi kontrol altında tutmaktadır (Harrison, 1985). Toprakta hareketsiz halde bağlandığından, en üst toprak tabakalarında birikir. Biriken kurşun bileşikleri karbonat, fosfat ve sülfat gibi çok zor çözünen bileşiklere dönüşmektedir. Yüksek derecede kurşun birikimi olan bitkilerden, besin zinciri ile diğer canlılara geçen kurşun, zehir etkisi yapabilmektedir. Bazı bitkilerin kurşun birikimine karşı toleransı yüksektir. Örneğin turp bitkisi, toprak üstü organlarında 136 ppm, yumrularında 498 ppm kurşun biriktirdiği halde zarar görmeden gelişebilmektedir. İnsanların katı besin maddeleriyle aldığı günlük kurşun miktarının 600 mikrogramı geçmemesi gerektiği bildirilmektedir (Çepel, 1997). Kurşun insan faaliyetleri ile ekolojik sisteme en önemli zararlı veren ilk metal olma özelliği taşımaktadır. Kurşun atmosfere metal veya bileşik olarak yayıldığından ve her durumda toksik özellik taşıdığından (Çalışma ortamında izin verilen sınır 0,1 mg/m 3 ) çevresel kirlilik yaratan en önemli ağır metaldir.1920'lerde kurşun bileşikleri (Kurşuntetraetil Pb(C 2 H 5 ) 4 ) benzine ilave edilmeye başlanmıştır ve bu kullanım alanı kurşunun ekolojik sisteme yayınımında önemli rol oynar ( ton/yıl ABD). Günümüzde kurşunsuz benzin kullanımı ile atmosfere kurşun yayınımı 6

18 1.GİRİŞ azalmakla beraber kurşunsuz benzin bileşiminde bulunan kurşun bir çok birincil metal üretim aşamasından atmosfere kurşun ve bileşiklerinin yayınımı devam etmektedir. Dünyada en yaygın kurşun kullanımı Kuzey Amerika dadır ve yıllık tüketim 1,300,000 ton seviyelerine ulaşır ve bu kullanım koşullarında atmosfere atılan miktar yıllık 600,000 ton seviyelerine ulaşır (Evers, 1995). Kurşunun çoğu kemiklerde depolanmasına rağmen beyne, anne karnındaki cenine ve anne sütüne de geçebilmektedir. Bebekler ve çocuklarda düşük olan kurşun oranı, ilerleyen yaşla beraber, kurşuna maruz kalınmasıyla artış göstermektedir. Kanda 40 mg/l seviyesini aşınca tansiyon artırıcı etki de ortaya çıkar. Diğer taraftan kronik kurşun alınımı ile sperm sayısı ve morfolojisinde sınırlanır. Dünya sağlık örgütü sınıflandırmasına göre (1995) kurşun 2. sınıf kansorejen gruptadır (Evers, 1995). Kurşun endüstride çok kullanılan maddelerin başında gelmektedir. Özellikle petrol endüstrisi, akümülatör, otomobil, çeşitli makine ve cihaz üretiminde, kaplama, kurşun boru, tesisat malzemesi yapımında, mermi çekirdeği ve muhtelif silah ve araç gereç imalatı için alaşım olarak, kabloların kaplanması, paket mührü kurşunu, muhtelif ambalaj maddesi imalatında, matbaa harfleri imalat ve kalıp yapımında, kurşun oksit, kurşun kromat, bazik kromat, toz kurşun gresi, kurşun borosilikat üretiminde, aside dayanıklı depo içi kaplamaları, titreşimi önleyici bloklar, X ışınlarından korunma için, lehim olarak, anot olarak ve av saçması yapımında, pillerin, boyaların, yakıtların, kibritlerin, fotoğraf materyallerinin ve patlayıcıların üretiminde bir endüstriyel hammadde olarak kullanılmaktadır (Patterson, 1977). 7

19 1.GİRİŞ Çizelge 1.3 de bazı endüstrilerin atıksularında bulunan kuşun miktarları verilmiştir (Patterson, 1977). Çizelge1.3. Endüstriyel Atıksulardaki Kurşun Seviyeleri (Patterson, 1977) Endüstri Konsantrasyon (mg/l) Batarya üretimi Partikül kurşun Çözünür kurşun Kaplama Kaplama asit suyu 10 Televizyon tüpü üretimi Baskılı devre kart üretimi 1.65 Cam üretimi Porselen emaye kaplama 2.9 Klor-alkali tesisi Maden proses suyu Cephane tesisi 6.5 Organik tetraetil kurşun üretimi İnorganik tetraetil kurşun üretimi Kullanılmış mürekkep 94 Boya ve mürekkep formülasyonu Boya üretimi Pigment üretimi Tekstil boyama 8.4 Çelik üretimi( vakumla gaz giderimi) ,39 Lastik hortum üretimi 63 Dökümhaneler

20 1.GİRİŞ Çizelge1.4 de su kirliliği kontrol yönetmeliğine göre bazı endüstriyel atıkların alıcı ortama deşarjında maksimum kurşun değerleri verilmiştir. Çizelge 1.4. S.K.K.Y ye göre Bazı Endüstriyel Atıkların Alıcı Ortama Deşarjında Maksimum Kurşun Değerleri SEKTÖR Maden Sanayi (demir ve demir dışı metal cevherleri, kalsiyum, florür, grafit vb. cevherlerin hazırlanmsı Maden Sanayi (seramik ve KOMPOZİT NUMUNE* (2Saatlik) (mg/l) KOMPOZİT NUMUNE* (24 Saatlik) (mg/l) toprktan kap kacak yapımı vb) 1,0 - Cam sanayii - 1,0 Kimya Sanayi (boya hammade ve yardımcı madde üretimi vb.) 2,0 1,0 Kimya Sanayi (petrokimya ve hidrokarbon üretim tesisleri) 1,0 0,5 Metal sanayi (demir-çelik üretimi) - 0,5 Metal Sanayi (demir-çelik işleme, kurşunlama ve patentleme üniteleri) - 2,0 Metal Sanayi (genelde metal hazırlama ve işleme) 2,0 1,0 Metal sanayi (galvanizleme) 1,0 - Metal sanayi (iletken plaka imalatı) 1,0 - Metal sanayi (akü imalatı) 1,0 - Metal sanayi (demir ve demir dışı dökümhane ve metal şekillendirme) Seri makine imalatı, elektrik makineleri teçhizatı, yedek parça sanayi 2,0-2,0 1,0 Taşıt fabrikaları 0,3 - Katı atık değerlendirme 2,0 1,0 * Kompozit numune; evsel ve endüstriyel atıksularda belirli zaman aralıklarında atıksu debisiyle orantılı olarak alınan karışık numune Kadmiyum Kadmiyum, kimyasal simgesi Cd olan gümüş beyazlığında, elektrik, seramik, pil ve akü sanayisinde kullanılan yumuşakca, kanserojen toksik bir ağır metal elementtir. Atom numarası 48, atom ağırlığı , erime noktası 320 C, Özgül ağırlığı 8.6 gr/cm 3 'tür ( 9

21 1.GİRİŞ Kadmiyum insan için mutlak gerekli bir element değildir. Toprakta, bitkilerde ve insan besinlerinde bulunur. Kadmiyum; çevreye maden işletmeleri, pil, boya ve plastik sanayinden, taşıt araçlarından, demir ürünleri ve kaplama sanayinden çevreye yayılır. Ayrıca mineral gübrelerden, pestisitlerden arıtma ve çamurlarından da kaynaklanabilir. Standartlarında belirtilen miktarlar aşılırsa, yüksek kan basınçlarına ve böbrek bozukluklarına sebep olur (Samsunlu, 1999). Kadmiyum doğada sarı renkli kadmiyum sülfür (CdS) şeklinde,çinko filizi ile birlikte bulunur. Metalik kadmiyum korozyona dayanıklı olduğundan geniş kullanım alanı bulunmaktadır. Alaşım, kaplama, cila, boya gibi maddelerin yapımında sıklıkla kullanılır. En toksik çevresel kirleticilerden olan kadmiyum, düşük konsantrasyonlar da bile biyolojik sistemler üzerinde son derece zararlı bir etkiye sahiptir. Kadmiyum çevre kirliliği görülen denizlerde canlı vücuduna alınarak birikmekte olduğu ve değişik seviyelerde toksik etkiler yarattığı tespit edilmiştir. Gökkuşağı alabalığında kadmiyum birikimi ve biyolojik etkilerini araştırmışlardır. Bu araştırma sonucunda kadmiyumun alabalıklarda en fazla karaciğer, böbreklerde ve solungaçlarında biriktiğini tespit edilmiştir (Ho ve ark., 2002). Kadmiyum en çok yer kabuğunda bulunur. Her zaman çinko ile kombinasyon halinde bulunur. Kadmiyum ayrıca endüstrilerde çinko, kurşun ve bakır ekstraksiyonunun kaçınılmaz yan ürünüdür. Daha sonra doğaya başlıca toprak yolu ile girmektedir çünkü kadmiyum gübre ve pestisitlerde bulunmaktadır. Kadmiyumun insanlar tarafından yüksek alımı başlıca gıdalar yoluyla olmaktadır. Kadmiyum bakımından zengin gıdalar insan vücudunda kadmiyum konsantrasyonunu oldukça arttırabilir. Karaciğer, mantar, kabuklu deniz ürünleri, midye, kakao tozu ve deniz yosunu bu gıdalara bazı örneklerdendir (Ho ve ark., 2002). İnsanlar sigara içtiklerinde, yüksek miktarda kadmiyuma maruz kalırlar. Tütün dumanı kadmiyumu akciğerlere taşır. Kan da vücudun diğer kısımlarına taşır. Vücudun bu kısımlarında toksik etkiye neden olabilir. Diğer yüksek miktarlarda maruz kalmalar tehlikeli atık bölgelerine veya kadmiyumu hava ile serbest bırakan fabrikalara yakın yerlerde yaşayan insanlarda ve metal rafinasyon endüstrisinde çalışan insanlarda görülmektedir. İnsanlar kadmiyumu soluduklarında, ciddi olarak 10

22 1.GİRİŞ akciğerlere zarar verebilir. Hatta bu ölüme bile neden olabilir ( Kadmiyum ilk olarak karaciğere kan yolu ile taşınır. Orada, kompleks oluşturmak için proteinlerle birleşerek, böbreklere taşınır. Kadmiyum böbreklerde birikir ve burada filtreleme mekanizmasına zarar verir. Bu da, elzem proteinlerin ve şekerin vücuttan atılmasına ve sonuçta da böbrek rahatsızlığına neden olur. Kadmiyumun böbreklerde birikmesinden önce insan vücudundan atılması çok uzun bir süre almaktadır. Gıdalardan gelen kadmiyum toksisitesi nadirdir ve sadece çevresel kirlenmeden sonra veya kadmiyum miktarı yüksek gıdaların kronik alımından sonra meydana gelmektedir ( Kadmiyumdan kaynaklanan akut zehirlenmede öncelikle halsizlik, baş ağrısı, ateş, terleme, kaslarda gerilme ve ağrıyla beraber kusmayla 24 saat içinde ortaya çıkar ve 3. gün en şiddetli belirtileri göstererek 1 hafta içinde yeni bir yükleme söz konusu değil ise kaybolmaya başlar. Kronik kadmiyum zehirlenmesinde ortaya çıkan en önemli etki özellikle akciğer ve prostat kanseridir. Kronik zehirlenme böbrek hasarı ile ortaya çıkar ve idrarda düşük moleküllü protein görülür. Aşırı dozda kadmiyum alınımı ( µg/gböbrek) böbrekler üzerinde tahrip edici etkinin ortaya çıkmasına yol açmaz ve etki tüm canlılarda görülmektedir. Kadmiyum zehirlenmesine bağlı olarak kemik erimesi ve buna bağlı hastalıklarda görülür. Diğer taraftan kansızlık, dişlerin dökülmesi ve koku duyumunun yitirilmesi de önemli etkilerdir. Dünya sağlık örgütü sınıflandırmasına göre (1993) kadmiyum 1. sınıf kansorejendir ( Kadmiyumun topraktaki tipik yoğunluğu 0.5kg/ha dan azdır. Zehir etkisi mg/l toprak çözeltisi olarak bildirilmektedir. Atıksu ile sulama yapılacaksa sınır değer 5-20 kg/ha alınmalıdır. Sürekli olarak süperfosfatla gübrelenen topraklarda zehir etkisi yapacak kadar birikebilmektedir (Çepel, 1997). Çizelge 1.5 de Su Kirliliği kontrol yönetmeliğine göre endüstriyel atıksuların alıcı ortama deşarj standartlarında müsaade edilen maksimum kadmiyum konsantrasyon değerleri verilmiştir (Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliği,2005). 11

23 1.GİRİŞ Çizelge1.5. Kadmiyuma İlişkin Sektörel Bazda Deşarj Limitleri ve Kalite Kriterleri (SKKY, 2005) Tehlikeli Madde Adı KADMİYUM Sektörler Deşarj Limitleri 1-Çinko madenciliği, 0.2 mg/l çinkonun rafine edilmesi, kadmiyum metali ve demirsiz metal endüstrisi (Aylık Ortalama Limit Değerler) Kalite Kriterleri -İç Yüzeysel sular -Haliç Suları -Haliç Suları Dışındaki İç Kıyı Suları -Bölgesel Sular 2-Kadmiyum bileşiklerinin imalatı 0.2 mg/l 5 g/kg - İç Yüzeysuları 5µg/L 3-Boya Üretimi Maddesi 4- Stabilizatör İmali 0.2 mg/l 0.2 mg/l 5 g/kg 5 g/kg - Haliç Suları: 5µg/l -Bölgesel Sular 2,5µg/L 5-Birincil ve İkincil akümülatör İmali 0.2 mg/l 5 g/kg - Haliç Suları Dışındaki İç Kıyı Suları 2,5µg/L 6-Elektrolitik Kaplama 0.2 mg/l 5 g/kg 7-Fosforik Asit ve/veya Fosfatlı Kayadan Gübre İmali Bakır Bakırın atom numarası 29 ve kütle numarası tir. Özgül ağırlığı g/cm 3 dir. Oda sıcaklığında turuncu renkli yumuşak metaldir. Bakır yer kabuğunun yapısında kovallin (CuS), kalkosin (Cu 2 S), bornit (Cu 5 FeS 4 ), kalkopirit (CuFeS 2 ) mineralleri şeklinde bulunur ( Çok değişik alanlarda kullanılır. Yüzeysel sularda bakır 1.0 mg/l nin altında bile su bitkilerine zehirli etki yapabilir. Bağcılıkta, pestisit olarak ve zaman zaman alglerin yok edilmesi için bakır tuzları kullanılabilir. Bazı balıklar için 1 mg/l 12

24 1.GİRİŞ konsantrasyonda bile toksik olabilir (Samsunlu, 1999). Bakır alglerin gelişimi için gerekli olan bir besi maddesidir. Fakat yüksek konsantrasyonlarda geniş ölçüde algleri öldürmekte kullanılır. Deniz suyunda hem partikül formunda hem de organik kompleksler halinde bulunur. Okyanuslarda denizlerdekinden daha fazla bakır vardır (Kratochvil, 1998 ; Volesky, 1989). Bakır insanda beyin, deri, karaciğer, pankreas ve kalp kasında birikmesi sonucu Wilson Hastalığına sebep olduğu belirlenmiştir. EPA nın verilerine göre bakır konsantrasyonu atık sularda 1,3 mg/l üzerinde olmamalıdır. İstenilen bu değerde bakırı tutabilmek için çok yüksek arıtım teknolojisi gerekmektedir. Bakır, kirli suda Cu +2 iyonları, hidroliz ürünleri CuCO 3 veya organik kompleksleri şeklinde bulunur (Patterson, 1977; Zajic, 1971). Bakır, üstün fiziksel ve kimyasal özelliklerinden dolayı endüstride yaygın olarak kullanılmaktadır. Bakırın kullanıldığı sektörler; elektrik ve elektronik sanayi, inşaat sanayi, ulaşım sanayi, endüstriyel ekipman yapımı, kimya sanayi, kuyumculuk, boya sanayi ve turistik eşya yapımı şeklinde tanımlanabilir. Mücevher üreticileri direkt olarak ya da gümüş veya diğer değerli metaller için temel metal olarak bakır kaplama kullanırlar. Bakır, baskılı devre levhalarında dışında kullanılır. Bakır ayrıca alkalin Bemberg yapay ipek proseslerinde kupro amonyum tuzu olarak çalışır. Bakır yatakları madencilik atıkları ve asit madeni drenajları önemli miktarda erimiş bakırı atık akımları dağıtır (Patterson, 1977). Bakır kanalizasyonda kullanılan bakır boruların korozyonu sonucunda da doğal sulara gidebilir. Bunu nedeni ise bakırın asidik ortamda korozyona uğramasıdır. Bu durum sular kalsit yataklarına verilerek nötralize edilir. Böylece hem korozif şartlar ortadan kalkar, hem de bakır iyonları elimine edilmiş olur. Çizelge 1.6 de Su Kirliliği kontrol yönetmeliğine göre endüstriyel atıksuların alıcı ortama deşarj standartlarında müsaade edilen maksimum bakır konsantrasyon değerleri verilmiştir (Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği,1988). 13

25 1.GİRİŞ Çizelge 1.6. Endüstriyel proses atıksularındaki Bakır Konsantrasyonu (Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği,1988). BAKIR PROSES Konsantrasyon (mg/l) Yüzey Durulama Bakır Kaplama Banyosu Durulama 2,2-183 Kaynak Teli Bakır Kaplama 3, Cihaz Üretimi 0,06-11,0 Entegre Devre Üretimi 0,23 Devre Tahtası 16,5-77 Otomobil Isıtıcı Üretimi Metal Sonkat 0,5-5 Gümüş Kaplama Pirinç Kaplama 0,2-44 Pirinç İşletmeleri Durulama 4,4-888 Pirinç İşletmeleri Bikromat Asitle Temizleme 4,5-74 Pirinç Ve Bakır Tel İşletmeleri Pirinç İşletmeleri Durulama Bakır Boru İşletmeleri 70(ORT) Bakır Madeni Ekstraksiyonu 0,28-0,33 Altın Madeni Ekstraksiyonu 3,2-20 Asit Madeni Drenaj 0, Boya Formülasyonu 0,04-0,4 Mürekkep Formülasyonu 0,01-6,4 Boya Mürekkep Formülasyon8u Ahşap Koruma 0,05-1,1 Bakır Sülfat Üretimi Güç Tesisleri Buhar Kazanı Temizleme Atıkları Petrol Rafinerileri 0-1,04 Zamk Ve Katkı Kimyasalları 0-6,0 Porselen Parlatmak 0-12,0 14

26 1.GİRİŞ Aşağıdaki Çizelge 1.7 de Su Kirliliği Kontrol.Yönetmeliğine göre bazı endüstriyel atıksuların alıcı ortama deşarjında maksimum bakır değerleri verilmiştir. Çizelge l.7. S.K.K.Y ye Göre Bazı Endüstriyel Atıksuların Alıcı Ortama Deşarjında Maksimum Bakır Değerleri SEKTÖR KOMPOZİT NUMUNE* (2Saatlik)(mg/L) KOMPOZİT NUMUNE* (24 Saatlik)(mg/L) Maden Sanayi (demir ve demir dışı metal cevherleri, kalsiyum, florür, 5 3 grafit vb. cevherlerin hazırlanması Kimya Sanayi (petrokimya ve hidrokarbon üretim tesisleri) 1,0 0,5 Metal sanayi (genelde metal hazırlama ve işleme) 3,0 1,0 Metal sanayi (Galvenizleme) 2,0 - Metal sanayi (dağlama) 2,0 - Metal sanayi (iletken plaka imalatı) 2,0 - Metal sanayi (akü imalatı) 2,0 - Metal sanayi (sırlama, emayeleme,mineleme tesisleri) 2,0 - Metal sanayi( taşlama, zımparalama tesisleri) 1,0 - Metal sanayi (cilalama, vernikleme tesisleri) 2,0 - Metal sanayi (laklama, boyama) 2,0 - Metal sanayi (demir ve demir dışı dökümhane ve metal 2,0 - şekillendirme) Taşıt fabrikaları 0,3 - Katı atık değerlendirme 3,0 - * Kompozit numune, evsel ve endüstriyel atıksularda belirli zaman aralıklarında atıksu debisiyle orantılı olarak alınan karışık numune Sulakalanlar ve Atıksu Giderimindeki Kullanımı Su, toprak, bitkiler ve mikroorganizmalar doğal ortamlarda bir araya geldiğinde bir çok fiziksel, kimyasal ve biyolojik proses kendiliğinden oluşur. Doğal arıtım sistemleri, bu avantajın kullanarak atıksuların doğada arıtılması olarak 15

27 1.GİRİŞ tanımlanabilir. Doğal arıtım sistemleri, diğer sistemlere göre basit inşaat, basit işletme, proses kararlılığı, düşük çamur üretimi, düşük maliyetler gibi karakteristik özelliklerden dolayı gelişmekte olan ülkeler için; çevre sorunlarının çözümünde önemli bir alternatif durumundadır. Doğal arıtım sistemlerini, atıksu arıtımında önemli kılan üç temel işlev vardır (Sarıalioğlu, 2003). 1. Kirleticilern, yüzey toprağında ve/veya bitkisel ortamda tutulması 2. Mikroorganizmaların organik bileşikleri kullanıp parçalaması 3. Sabit bir arıtım seviyesi sağlanmasındaki düşük enerji ve bakım maliyetleri Sulakalanlar, tüm insan toplulukları ve karasal doğal hayatın korunmasında çok önemli rol oynamaktadır. Bu ekosistemler, suya dayanıklı bitki türleri ile suya doygun toprakların bulunduğu su kaplı arazilerdir. Ramsar sözleşmesine göre sulakalan, doğal ya da yapay; sürekli ya da mevsim; tatlı ya da tuzlu, durgun ya da akan su kütlelerini, bataklıkları, turbalıkları ve gelgitin çekilmiş anında derinliği altı metreyi aşmayan suları tanımlamaktadır ( Atıksular doğal veya çeşitli şekillerde düzenlenmiş yapay sulak alanlarda arıtabilmektedir. Bir yapay sulak alan sistemi; özel olarak tasarlanan yataklarda yetiştirilen bitkiler vasıtasıyla atıksuyun arıtılması esasına dayanmaktadır. Bu arıtma sistemleri evsel, endüstriyel ve tarımsal atıkların arıtımı için kullanılan düşük masraflı arıtma alternatifleri olarak tanımlanmaktadır (Reddy, ve diğ.1997). Çeşitli bataklıkların doğal sulak alan olarak kullanılmasına karşın genellikle sulakalan sistemleri yapay olarak oluşturulmaktadır (Kadlec, 1995). Sistem, genellikle pahalı ekipmanlara ihtiyaç duymaz. Enerji ihtiyacı fazla değildir. Bakımı, onarımı ve işletmesi kolaydır. Sulakalanlar, ortamdaki güneş enerjisini kullanabilme ve kendi kendini yenileyebilme kapasitesine sahiptirler. Aynı zamanda birçok canlı türüne yaşama alanı sağlayarak yabani hayat oluştururlar. Ortamdaki karbondioksiti tüketip oksijen üreterek atmosferin doğal dengesinin korunmasını sağlayabilirler. Organik maddeyi, askıda katı maddeyi, besinleri, toksik maddeleri, ağır metalleri ve biyolojik unsurları giderebilmesinden dolayı yüksek miktarda arıtım kapasitesine sahiptirler. 16

28 1.GİRİŞ Şekil 1.2 de yapay sulak alan sistemlerinin şekil olarak gösterimi verilmiştir ( Şekil 1.2. Yapay sulak alan sisteminin şekil olarak gösterimi ( Yapılan çalışmalarla arıtma verimliliği ispatlanmış güvenilir sistemlerdir. Yapılan çalışmalara göre, farklı bitki türüne ve akış şekline sahip sulakalanlarda evsel atıksu arıtımında, genel olarak, %80-99 BOİ5, KOİ ve bakteri giderimi, %92-95 AKM, %30-80 toplam azot ve %20-70 toplam fosfor giderimi elde edildiği rapor edilmiştir ( Şekil 1.3 de doğal arıtma sistemlerine örnek gösterilmektedir. Sistemin birinci kademesini mevcut fosseptik yapıları oluşturmaktadır. Fosseptik çıkış suları ile beslenen yapay sulakalanlar da yapılan arıtma sonucunda, Yönetmeliklerinin öngördüğü değerlerin altında kirletici konsantrasyonlarına ulaşmak mümkün görülmektedir. Bu durumda kırsal yerleşim yerlerimize ait atıksular alıcı ortamlara güvenle deşarj edilebilir değerlere ulaşacaktır. 17

29 1.GİRİŞ Şekil1.3. Örnek bir doğal arıtma sistemi ( Sulak alanlar genel olarak oluşturulma şekillerine göre doğal ve yapay olarak ikiye ayrılabilirler Doğal Sulakalanlar Doğal sulakalanlar, arıtım için gerekli dizayn kriterlerinin olmadığı çevresel şartlara bağlı oluşan sulakalanlardır. Doğal sulakalanlar da arıtım ana hedef değildir. Bu yüzden doğal sulakalanlara deşarj, ileri veya ikincil arıtma sonrasında olma şartı istenilir. Ana hedef doğal sulakalanlara deşarj ile doğal yaşamın değişimi doğal ekosistemde bozucu rol oynayabilir (Metcalf ve Eddy, 1991). Doğal sulak alanlar dünyanın her yanında bulunurlar. Kara ile denizin veya bir tatlı su kaynağının birleştiği yerlerde bulunurlar. Doğal sulak alanlar bitki ve havan yönünden zengin ekosistemlerin korunmasında önemli rol oynarlar. Genellikle su ile doymuş zemin şartlarına sahiptir. Sığ sularda öfotik tabakada yetişen çok bol köklü bitkiler vardır. Doğal sulak alanlarda fotoplaktonlarda bulunur. Doğal ıslak alanlardan arıtma sistemlerinin bir bölümü olarak yararlanılır (Arceivala, 2002). Doğal sulak alanlarda en çok rastlanan bitki türleri şunlardır: Acer negundo, Acorus calamus, Anus serrulata, Carex spp., Ceratophyllum demersum, Cyperus esculantus, Eichhornia crassipes, Hydrocotyle umbellata, İris veriscolor, İuncus effusus, Lemna minor, Nuphar luteum, Nyssa sylvatica, Phragmites australis, Pondetria cordata, Populus deltoides, Potamogeton nodosus, Sagittaria latifolia, Salix nigra, Scirpus americanus, Scirpus validus, Sparganium eurycarpum, Ttaxodium distichum, Typha latifolia (Knight, 1992). 18

30 1.GİRİŞ Yapay Sulakalanlar Yapay sulak alanlar ya özel değeri olan vahşi hayatın korunması amacıyla ya da atık su arıtımı, maden drenajı veya yağmur suyu drenajı amacıyla insanlar tarafından inşa edilirler. Yapay sulak alanlarda köklü bitkilerde yaşar. Ancak sivrisinek probleminden ve kötü koku oluşmasından korunmak için yüzen bitkiler de tercih edilir (Arceivala, 2002). Şekil 1.4. Yapay sulakalan sisteminin basit olarak görünüşü (Yılmaz, 2003) Yapay sulakalanlar doğal sulakalanların arıtma kabiliyetlerinin tamamını gerçekleştirebilen, ayrıca doğal sulakalanlara atıksu deşarjdaki sınırlayıcı engellerin olmadığı ve arıtım hedeflerine göre dizayn edilebilen sistemlerdir. Şekil 1.4 Yapay sulakalanlarda organik maddenin ayrışması bitki ile bakterinin ortak yaşamı ile gerçekleşmektedir. Bu reaksiyonlarda fotosentezle oksijen üretilirken bu oksijen hem bitkilerin solunumuyla tüketilir hem de aerobik ve anaerobik bakteriler tarafından organik maddelerin ayrışmasında kullanılır. Aerobik ve anaerobik sıvı kısımda askıda yaşayan ve sedimentlerde, döküntülerde, ara yüzeylerde ve suya batık bitki 19

31 1.GİRİŞ köklerinde biyofilm halinde yaşayanlar olmak üzere iki çeşittir (Metcalf ve Eddy, 2000; Metcalf ve Eddy, 2004 ). Yapay sulak alanlarda organik maddelerin ayrışması bitki ile bakteri arasındaki ortak yaşam neticesinde oluşmaktadır. Bu reaksiyonlarda fotosentezde oksijen üretilirken bu oksijen hem bitkilerin solunumuyla tüketilir, hem de aerobik veya fakültatif bakteriler tarafından girişteki organik maddelerin ayrıştırılmasında kullanılır. Bakterilerce organik maddelerin ayrıştırılması sonrası karbondioksit ve amonyak bileşikleri oluşurken bunlar bitkiler tarafından kullanılmaktadır (Epa, 2000). Yapay sulak alanlar, aşağıda belirtilen maksatlarla kullanılırlar: Yerleşim birimlerinde septik tanklardan (veya imhoff tanklarından)gelen atıksuları arıtılması. Yüksek deşarj standartlarını sağlamak amacıyla, havalandırmalı lagünlerde veya konvansiyonel arıtma tesislerinde arıtılmış atıksulara üçüncü derece arıtma sağlanması. Bu tip arıtmanın hangi büyüklükte nüfuslara uygulanacağı, mevcut arazi durumu, iklim, zemin şartları ve diğer faktörlere bağlıdır (Arceivala, 2002). Yapay sulak alanların tasarımında dikkat edilecek hususlar aşağıdaki şekilde sıralanabilir. Topografya, Toprak özellikleri, Taşkın tehlikesi, Mevcut toprak kullanımı, Klima gibi özelikleri barındıran yer seçimi, Gerekli ön arıtma işlemleri Bitki seçimi Kullanılacak olan tasarım parametreleri Yapay sulak alanların kullanarak yapılan atıksu arıtma sistemleri genellikle iki şekilde sınıflandırılır (Crites, 1995): Serbest Yüzey akışlı sistemler, Yüzeyaltı (subsurface) akışlı sistemlerdir. 20

32 1.GİRİŞ Serbest Yüzey Akışlı Sulakalanlar Su derinliği 0,1-0,6 m. tabanı az geçirimli bariyer veya zemin olan üzerinde bitkiler yaşayan havuz ya da kanal biçimindeki sistemlerdir. Bitkilerin asp, gövde ve kökleri ile akım yavaş ve düzenlidir. Hidrolojik rejimi doğal sulakalanlara benzememektedir. Bu sulakalanlar içerisinde tüm bitki türleri yaşayabilmektedir. Genellikle ikincil veya ileri arıtım amaçlı dizayn edilir. Genelde fakültatif lagünlere benzer olsalar da sığ olanları aerobik lagünlere benzerdir. Bitkilerden dolayı net karbon üretimi fakültatif havuzlardan daha yüksektir. Şekil 1.5 da yüzey akışlı sulakalanlar gösterilmiştir. Çizelge 1.8 de serbest su yüzeyli sistemlerin dizayn parametreleri verilmiştir (Kadlec ve ark., 1996). Şekil 1.5 Serbest yüzey akışlı sulakalanlar (Kadlec ve ark., 1996) Şekil 1.5. Serbest yüzey akışlı sulakalanlar (Kadlec ve ark., 1996) 21

33 1.GİRİŞ Çizelge 1.8. Serbest su yüzeyli sistemlerin dizayn parametreleri Dizayn Parametreleri Bekleme Zamanı (gün) 2-5 BOİ; 7-14 Amonyum BOİ yükleme hızı (1b.ac/day) <100 Su derinliği (m) 0,1-0,6 Görünüm oranı 2:1 veya 4:1 Bitkisel alan(%) Hasatlama sıklığı(yıl) 3-5 Beklenen Çıkış Kalitesi BOİ (mg/l) <15 Akm(mg/L) <15 TN(mg/L <10 TP(mg/L) < Yüzey Altı Akışlı Sulakalanlar Yüzey altı akışlı sulakalanlar, az geçirimliliğe neden olacak şekilde çakıl ve taşların, bitkilerin içinde bulunduğu kanallardan oluşur. Yüzey altı akışlı sulakalanlar aynı zamanda kök bölgeli ya da çakıl-su kamışı filtreleri olarak da tanımlanırlar. Bu sistemler veya ileri arıtım amaçlı dizayn edilir (Metcalf ve Eddy, 1991). Yüzey altı akışlı sistemler yüzey akışlı sistemlere nazaran daha düşük bir alan gerektirirler ve koku ve sivrisinek problemine neden olmazlar. Yüzey altı akışlı sulakalanlara ait bir sistem Şekil 1.6 de gösterilmiştir. Şekil 1.6. Yüzey altı akışlı sulakalan (Cooper, 1993) 22

34 1.GİRİŞ Yatay yüzey altı akışlı sulakalanlar, en yaygın kullanılan sistemlerdir. Yüzey altından giren atıksu çıkış bölgesine ulaşana kadar gözenekli yatak malzemesi içinde yavaş akarken aerobik ve anaerobik bölgelere temas eder. Aerobik bölge olarak belirtile yerler substrat ortamına oksijen transferi yapan köklerin yakın çevresidir. Çizelge 1.9 da ekilmiş sulak alan tasarım parametreleri verilmiştir (Cooper ve ark., 1996). Çizelge1.9. Ekilmiş Sulakalan Tasarım Parametreleri (Cooper ve ark., 1996). Tasarım Faktörleri Tavsiye Edilen Tasarım Değerleri SSY YAS Organik yükleme(kg BOİ 5.ha -1 ) Azot yükleme (kg.ha -1.gün -1 ) TN<60 TN<60 Hidrolik bekleme süresi(gün) Hidrolik Yükleme(cm/gün) 2, Su Derinliği (cm) <10(sıcak aylarda) <45(soğuk aylarda) Uzunluk: En Oranı 2:1,4:10:1 0,25:1,5:1 Alan Gereksinimi (m 2.m 3.gün -1 ) Konfigürasyon Birden fazla seri ve paralel reaktör Birden fazla paralel reaktör Düşey yüzey altı akışlı sulakalanlar, atıksuyun yüzeyinden geniş bir alana uygulandığı ve tabana kadar düşey istikamette akması sağlandığı sistemlerdir. Tabandaki drenaj sistemiyle atıksu toplanır. Hızlı drenaj ile atıksu hacmine eşit miktarda hava çekilerek yatak çok iyi oksijenlendirilmiş olur. Bu da BOİ ve amonyak giderimini arttırır (Cooper ve ark., 1996). Günümüzde, kullanılan fizikokimyasal arıtma tekniklerinin çoğu, aşırı derecede kirlenmiş suların doğal arıtma sistemlerinde meydana gelebilecek arıtım yöntemleri aşağıda verilmiştir (Dirim, 2006). 1. Bitki ile giderim: Toprakta ve sudaki metal ve organik madde gibi kirleticilerin giderilmesi amacıyla bitkilerin kullanılmamasıdır. Bitkiler kirleticileri alarak toprak üstündeki sürgünlerine depo ederler. 2. Bitki ile süzme: Sudaki veya sıvı atıklardaki metallerin veya diğer kirleticilerin bitki kökleri veya süngerleri kullanılarak emilmesidir. Hava ile etkileşen sularda yetişen bitkilerde bitki kökleri veya sürgünleri sudaki zehirli metalleri emer ve değiştirir. 23

35 1.GİRİŞ 3. Bitki ile sabitleme: Bitkiler, topraktaki kirleticileri sabit hale getirerek, havaya geçmesine yada kirleticilerin toprağın yıkanması sonucu derinlere ve oradan da yeraltı sularına karışmasına engel olur. 4. Bitki ile buharlaştırma: Kirleticilerin uçucu hale getirilmesi için bitkilerin kullanılmasıdır. Bitkiler uçucu kirleticileri (selenyum, civa vb.) topraktan alarak yaprakları vasıtasıyla buharlaşmalarını sağlar. 5. Bitki ile değişim: Bitki köklerinin ve bitkilerle birlikte toprakta yaşayan mikroorganizmaların, organik kirleticilerin parçalanmasında kullanılmasıdır. Sucul bitkilerle arıtım sistemlerinin temel biyolojik bileşenleri; yüzücü bitkiler, batık bitkiler, köklü bitkiler, balıklar, diğer hayvanlar ve planktonik organizmalardır. Bu arıtım sistemleri serbest akışlı sulak alan sistemlerine benzerdir. Havuz derinliği sulak alanlardan daha fazladır (0,5-1,8 m). sivrisinek kontrolü ve arıtma kabiliyetindeki artışı sağlamak için ilave olarak havalandırma yapılır. Yüzücü bitkiler, lagün ve strabilizasyon havuzlarının çıkış suyundaki alglerin gideriminde kullanılabilir. Sucul bitki sistemleri için yıllı hidrolik yükleme alan gereksinimi sulak alan sistemleri ile aynıdır (Yılmaz, 2003). Son zamanlarda yapılan araştırmalarda sucul bitkilerin atıksudaki patojen mikroorganizmaları ve kirleticileri yok ettiği gözlenmiş, bu özelliğe sahip bir çok bitki incelenmiştir (Kadlec ve Knight, 1996). Bunların arasında özellikle etkili olanlar Phragmites ve Typha latifolia olarak bilinen kamış ve su kamışı türleridir. Bunlar geniş bir biomasa sahiptirler. Yaprak, gövde ve kök sistemleri vardır. Kök organları toprak bağlayabilen, topraktaki besin ve iyonları bünyesine sağlayabilen geniş bir yüzey alanına sahiptir. Ayrıca organları düşey ve yatay yönde gelişir. Bitkideki damarlar havayı yapraklardan kök ve toprağa iletir. Aerobik mikroorganizmalar kök etrafında ince bir tabaka oluştururken, anaerobik mikroorganizmalar altında ürerler (Shutes, 2001). Su bitkisi içeren bir sistemin besin maddesi giderim etkinliği, kullanılan su bitkisinin tipine, bitkinin büyüme hızına, suyun besin maddesi içeriğine ve sudaki fizikokimyasal arıtıma bağlıdır (Reddy, 1987). Sucul bitkilerle arıtma sistemlerinin kontrolünde dikkat edilmesi gereken önemli etkenler; bitkilerin hasat edilme sıklığı, sivrisinek problemi ve alg 24

EDİRNE BELEDİYE BAŞKANLIĞI ÇEVRE KORUMA VE KONTROL BİRİMİ

EDİRNE BELEDİYE BAŞKANLIĞI ÇEVRE KORUMA VE KONTROL BİRİMİ EDİRNE BELEDİYE BAŞKANLIĞI ÇEVRE KORUMA VE KONTROL BİRİMİ ATIK PİL VE AKÜMÜLATÖRLERİN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ KAPSAMINDA ATIK PİLLERİN YÖNETİMİ Çevre Koruma ve Kontrol Birimi Çavuş Bey Mah. No: 1 EDİRNE Tel:

Detaylı

MADENCĠLĠK SEKTÖRÜNDE SU KĠRLĠLĠĞĠ KONTROLÜ YÖNETMELĠĞĠ UYGULAMALARI

MADENCĠLĠK SEKTÖRÜNDE SU KĠRLĠLĠĞĠ KONTROLÜ YÖNETMELĠĞĠ UYGULAMALARI TC. TEKĠRDAĞ VALĠLĠĞĠ Ġl Çevre ve Orman Müdürlüğü MADENCĠLĠK SEKTÖRÜNDE SU KĠRLĠLĠĞĠ KONTROLÜ YÖNETMELĠĞĠ UYGULAMALARI 12 OCAK 2011 MALKARA/TEKĠRDAĞ SU KĠRLĠLĠĞĠ: Yeryüzündeki sular, güneşin sağladığı

Detaylı

BOYAR MADDELERDE AKTİF KARBONUN ADSORPLANMA ÖZELLİĞİNE HİDROJEN PEROKSİTİN ETKİSİ

BOYAR MADDELERDE AKTİF KARBONUN ADSORPLANMA ÖZELLİĞİNE HİDROJEN PEROKSİTİN ETKİSİ TÜBİTAK BİDEB KİMYA LİSANS ÖĞRENCİLERİ KİMYAGERLİK, KİMYA ÖĞRETMENLİĞİ, KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BİYOMÜHENDİSLİK ARAŞTIRMA PROJESİ KİMYA 3 (Çalıştay 2012) KİMYA PROJE RAPORU GRUP AKTİF PROJE ADI BOYAR MADDELERDE

Detaylı

Toprak kirliliğini tanımlamadan önce toprak kalitesi vurgulanmalı

Toprak kirliliğini tanımlamadan önce toprak kalitesi vurgulanmalı Toprak Kirliligi Toprak kirliliğini tanımlamadan önce toprak kalitesi vurgulanmalı Toprağın maruz kaldığı en önemli tehdit unsurları Toprak kirliliği Olağan şartlarda toprak ortamında bulunmayan madde

Detaylı

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ Savaş AYBERK, Bilge ALYÜZ*, Şenay ÇETİN Kocaeli Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü, Kocaeli *İletişim kurulacak yazar bilge.alyuz@kou.edu.tr, Tel: 262

Detaylı

Doç. Dr. Eyüp DEBİK 10.12.2013

Doç. Dr. Eyüp DEBİK 10.12.2013 Doç. Dr. Eyüp DEBİK 10.12.2013 Ünitelerin fiziksel yerleşimi Arıtma ünitelerinin, Bağlantı kanallarının, Yol ve park alanlarının, Yönetim binasının, Bakım ve onarım kısımları vb dikkatle ele alınmalıdır.

Detaylı

GÜVENLİK BİLGİ FORMU (DAP DİAMONYUM FOSFAT)

GÜVENLİK BİLGİ FORMU (DAP DİAMONYUM FOSFAT) 1. MADDE / MÜHTAHZARIN TANIMI Diamonyum Fosfat (DAP), : 67/548/EEC Direktiflerine göre zararlı sınıfında değildir. 2.İNSAN SAĞLIĞI Deriyle Temasta Gözle temasta Yutulduğunda Uzun Süreli Etkileri : Gübreler

Detaylı

Sait GEZGİN, Nesim DURSUN, Fatma GÖKMEN YILMAZ

Sait GEZGİN, Nesim DURSUN, Fatma GÖKMEN YILMAZ FARKLI ŞEKİL VE DOZLARDA UYGULANAN TKİ HÜMAS IN EKMEKLİK BUĞDAYIN BAYRAK YAPRAK BESİN ELEMENTİ KONSANTRASYONU, VERİM VE TANE PROTEİN KAPSAMINA ETKİLERİ Sait GEZGİN, Nesim DURSUN, Fatma GÖKMEN YILMAZ Bu

Detaylı

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI PVD Kaplama Kaplama yöntemleri kaplama malzemesinin bulunduğu fiziksel durum göz önüne alındığında; katı halden yapılan kaplamalar, çözeltiden yapılan kaplamalar, sıvı ya

Detaylı

T.C. İZMİR VALİLİĞİ Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü. NARSAN PLASTİK SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. İnönü Mah. 139 Sok. No:59 Ayrancılar İZMİR

T.C. İZMİR VALİLİĞİ Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü. NARSAN PLASTİK SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. İnönü Mah. 139 Sok. No:59 Ayrancılar İZMİR T.C. İZMİR VALİLİĞİ Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Konu : Tehlikesiz Atık Toplama Ayırma belgesi NARSAN PLASTİK SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. İnönü Mah. 139 Sok. No:59 Ayrancılar İZMİR İlgi : 06.11.2015 tarih

Detaylı

DEZENFEKSİYON TEKNİK TEBLİĞİ

DEZENFEKSİYON TEKNİK TEBLİĞİ Orman ve Su İşleri Bakanlığından: DEZENFEKSİYON TEKNİK TEBLİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Maksat, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Maksat MADDE 1 (1) Bu Tebliğin maksadı, küçük yerleşim yerlerinde son kullanıcıya ulaşan

Detaylı

ATIKSU ARITIMININ ESASLARI

ATIKSU ARITIMININ ESASLARI ATIKSU ARITIMININ ESASLARI Evsel, Endüstriyel Atıksu Arıtımı ve Arıtma Çamurlarının Kontrolü Prof. Dr. İzzet ÖZTÜRK Dr. Hacer TİMUR Dr. Ufuk KOŞKAN 1. ATIKSU MİKTAR VE ÖZELLİKLERİ... 1 1.1. Atıksu Akımının

Detaylı

Özel Atıklar Prof. Dr. Bülent MERTOĞLU

Özel Atıklar Prof. Dr. Bülent MERTOĞLU 8. Ders Özel Atıklar Prof. Dr. Bülent MERTOĞLU YAPILAN ÇALIŞMALAR YÜRÜRLÜĞE GİREN MEVZUAT: Yönetmelik: Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 21.03.2014 tarihli

Detaylı

Döküm. Prof. Dr. Akgün ALSARAN

Döküm. Prof. Dr. Akgün ALSARAN Döküm Prof. Dr. Akgün ALSARAN Döküm Döküm, sıvı haldeki akıcı olan malzemelerin, üretilmek istenen parçanın biçiminde bir boşluğa sahip olan kalıplara dökülerek katılaştırıldığı bir üretim yöntemidir.

Detaylı

SU KİRLİLİĞİ KONTROLU YÖNETMELİĞİ İDARİ USULLER TEBLİĞİ

SU KİRLİLİĞİ KONTROLU YÖNETMELİĞİ İDARİ USULLER TEBLİĞİ SU KİRLİLİĞİ KONTROLU YÖNETMELİĞİ İDARİ USULLER TEBLİĞİ Resmi Gazete : 12.3.1989 tarih ve 20106 sayı Kanuni Dayanağı : 2872 S. Çevre Kanunu ile mezkur kanunda ek ve değişiklik Yapan kanun hükümlerine uygun

Detaylı

TÜRKİYE İLAÇ VE TIBBİ CİHAZ KURUMU KOZMETİK ÜRÜNLERDE AĞIR METAL SAFSIZLIKLARINA İLİŞKİN KILAVUZ

TÜRKİYE İLAÇ VE TIBBİ CİHAZ KURUMU KOZMETİK ÜRÜNLERDE AĞIR METAL SAFSIZLIKLARINA İLİŞKİN KILAVUZ TÜRKİYE İLAÇ VE TIBBİ CİHAZ KURUMU KOZMETİK ÜRÜNLERDE AĞIR METAL SAFSIZLIKLARINA İLİŞKİN KILAVUZ Amaç MADDE 1- (1) Bu Kılavuz, kozmetik ürünlerde bulunması muhtemel ağır metal safsızlıklarına ve bu safsızlıkların

Detaylı

EK-1 Çevreye kirletici etkisi yüksek düzeyde olan işletmeler 1.Enerji Endüstrisi 1.1 Termik ve ısı santralleri. 1.1.1 Katı ve sıvı yakıtlı

EK-1 Çevreye kirletici etkisi yüksek düzeyde olan işletmeler 1.Enerji Endüstrisi 1.1 Termik ve ısı santralleri. 1.1.1 Katı ve sıvı yakıtlı EK-1 Çevreye kirletici etkisi yüksek düzeyde olan işletmeler 1.Enerji Endüstrisi 1.1 Termik ve ısı santralleri. 1.1.1 Katı ve sıvı yakıtlı tesislerden toplam yakma sistemi ısıl gücü 100 MW veya daha fazla

Detaylı

ÜRÜN GÜVENLĐK BĐLGĐ FORMU

ÜRÜN GÜVENLĐK BĐLGĐ FORMU Sayfa 1/7 Düzenlenme tarihi: 26.09.2007 1 Ürün ve firma tanıtımı Ürün adı: DONA KLOR 60 Ürünün uygulama alanı: Havuz Kimyasalı Üretici/Tedarikçi:UKM Uğur Kimya Makina Bilgi merkezi: UKM Uğur Kimya Makina

Detaylı

TÜBİTAK-BİDEB LİSE ÖĞRETMENLERİ FİZİK, KİMYA, BİYOLOJİ VE MATEMATİK PROJE DANIŞMANLIĞI EĞİTİMİ ÇALIŞTAYLARI LİSE 1 (ÇALIŞTAY 2011)

TÜBİTAK-BİDEB LİSE ÖĞRETMENLERİ FİZİK, KİMYA, BİYOLOJİ VE MATEMATİK PROJE DANIŞMANLIĞI EĞİTİMİ ÇALIŞTAYLARI LİSE 1 (ÇALIŞTAY 2011) TÜBİTAK-BİDEB LİSE ÖĞRETMENLERİ FİZİK, KİMYA, BİYOLOJİ VE MATEMATİK PROJE DANIŞMANLIĞI EĞİTİMİ ÇALIŞTAYLARI LİSE 1 (ÇALIŞTAY 2011) ÇATI ISITMALI ÇEVRECİ BACA PROJE EKİBİ Ayten TAŞ Seda ERBİL Oğuz ÖZCAN

Detaylı

TÜRKİYE DE ENDÜSTRİYEL ATIKSU YÖNETİMİ VE PLANLAMASI

TÜRKİYE DE ENDÜSTRİYEL ATIKSU YÖNETİMİ VE PLANLAMASI T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI TÜRKİYE DE ENDÜSTRİYEL ATIKSU YÖNETİMİ VE PLANLAMASI Burhan Fuat ÇANKAYA Çevre ve Orman Uzman Yardımcısı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Su ve Toprak Yönetimi Dairesi Başkanlığı

Detaylı

D VİTAMİNİ TARİHSEL BAKI 01.11.2008. 25-D vitamini miktarına göre değişir. öğünde uskumru yesek de, böbrekler her

D VİTAMİNİ TARİHSEL BAKI 01.11.2008. 25-D vitamini miktarına göre değişir. öğünde uskumru yesek de, böbrekler her VİTAMİN BİYOKİMYASI D VİTAMİNİ BU BÖLÜMDE ANLATILACAK KONULAR: Tarihsel Bakış D vitamininin kimyasal ve biyolojik fonksiyonları Besin kaynakları Hazırlayan: V. Murat BOSTANCI Toksisite 1 2 TARİHSEL BAKI

Detaylı

ÖĞRENME ALANI : CANLILAR VE HAYAT ÜNĐTE 1 : VÜCUDUMUZDA SĐSTEMLER (MEB)

ÖĞRENME ALANI : CANLILAR VE HAYAT ÜNĐTE 1 : VÜCUDUMUZDA SĐSTEMLER (MEB) ÖĞRENME ALANI : CANLILAR VE HAYAT ÜNĐTE 1 : VÜCUDUMUZDA SĐSTEMLER (MEB) B- BOŞALTIM SĐSTEMĐ (6 SAAT) BOŞALTIM SĐSTEMĐMĐZ VÜCUDUMUZDAN ATIKLARI UZAKLAŞTIRIR 1- Boşaltım Sistemi 2- Boşaltım Sistemi Organları

Detaylı

HAVA KİRLİLİĞİ VE ÇOCUKLARDA SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI. Dr. Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı

HAVA KİRLİLİĞİ VE ÇOCUKLARDA SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI. Dr. Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı HAVA KİRLİLİĞİ VE ÇOCUKLARDA SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI Dr. Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Hava kirliliğinin kaynakları Solunum yolu enfeksiyonları ile ilişkili

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2007 KLERİ DERS NOTLARI

Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2007 KLERİ DERS NOTLARI TOZ ÜRETİM TEKNİKLER KLERİ DERS NOTLARI YRD. DOÇ.. DR. ATİLLA EVCİN 1 Kimyasal İndirgenme Toz üretiminde ana kimyasal işlemleri metal oksit, karbonatlar, nitratlar veya halojenli (VIIA Grubu F, CI, Br

Detaylı

ATMOSFERİK GAZ VE ASİTLERİN DOĞAL TAŞ YAPI MALZEMELERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN DENEYSEL YÖNTEMLER İLE ANALİZİ

ATMOSFERİK GAZ VE ASİTLERİN DOĞAL TAŞ YAPI MALZEMELERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN DENEYSEL YÖNTEMLER İLE ANALİZİ ATMOSFERİK GAZ VE ASİTLERİN DOĞAL TAŞ YAPI MALZEMELERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN DENEYSEL YÖNTEMLER İLE ANALİZİ EMRAH GÖKALTUN 1 ÖZET Bu çalışmada kentsel atmosferik ortamlarda yüksek seviyelerde bulunabilen

Detaylı

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Siirt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama

Detaylı

Karıştırcılar ve Tikinerler

Karıştırcılar ve Tikinerler Karıştırcılar ve Tikinerler Giriş Begg Cousland ve Jiangsu New Hongda Group 2002 yılından beri beraber çalışmaktadır. Bu zamandan beri Begg Cousland mist gidericileri Jiangsu New Hongda tarafından Çin

Detaylı

PLASTİK TEKNİKERİ A-GÖREVLER

PLASTİK TEKNİKERİ A-GÖREVLER TANIM Plastik teknikeri, plastik sanayi alanında faaliyet gösteren işyerlerinde, kimya ve makine mühendislerinin gözetiminde, her türlü plastik ürünlerin üretim ve şekillendirilmesinde çalışan kişidir.

Detaylı

ÜRÜN GÜVENLĐK BĐLGĐ FORMU

ÜRÜN GÜVENLĐK BĐLGĐ FORMU Sayfa 1/6 ÜRÜN GÜVENLĐK BĐLGĐ FORMU Düzenlenme tarihi: 26.09.2007 1 Ürün ve firma tanıtımı Ürün adı: DONA TOZ TOPAKLAYICI Ürünün uygulama alanı: Havuz Kimyasalı Üretici/Tedarikçi:UKM Uğur Kimya Makina

Detaylı

PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com

PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com 1.1.Su Kaynakları ve Hidrolojik Rejim Üzerindeki 1.2. Toprak Kaynakları Üzerindeki 1.3. Atmosfer Üzerindeki 1.2.Toprak Kaynakları Üzerindeki Toprak Tuzluluğu ve Suya Doygunluk Toprak u Sedimentasyon 1.2.Toprak

Detaylı

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MEKATRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MEKATRONİK LABORATUVARI 1. BASINÇ, AKIŞ ve SEVİYE KONTROL DENEYLERİ

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MEKATRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MEKATRONİK LABORATUVARI 1. BASINÇ, AKIŞ ve SEVİYE KONTROL DENEYLERİ T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MEKATRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MEKATRONİK LABORATUVARI 1 BASINÇ, AKIŞ ve SEVİYE KONTROL DENEYLERİ DENEY SORUMLUSU Arş.Gör. Şaban ULUS Haziran 2012 KAYSERİ

Detaylı

TEKNOLOJİNİN BİLİMSEL İLKELERİ. Öğr. Gör. Adem ÇALIŞKAN

TEKNOLOJİNİN BİLİMSEL İLKELERİ. Öğr. Gör. Adem ÇALIŞKAN TEKNOLOJİNİN BİLİMSEL İLKELERİ 2 Malzeme İnsanların ihtiyaçlarını karşılayan her şeye MALZEME denir. Teknik anlamda malzemenin tanımı ise Üretim yapmak için kullanılan taşınabilir her türlü araç ve gerece

Detaylı

4- Solunum Sisteminin Çalışması : Solunum sistemi soluk (nefes) alıp verme olayları sayesinde çalışır.

4- Solunum Sisteminin Çalışması : Solunum sistemi soluk (nefes) alıp verme olayları sayesinde çalışır. SOLUNUM SİSTEMİ Canlılar yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmek için enerjiye ihtiyaç duyarlar. İhtiyaç duyulan bu enerji besinlerden karşılanır. Hücre içerisinde besinlerden enerjinin üretilebilmesi için,

Detaylı

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (Değişik:RG-14/2/2014-28913) (1) Bu Yönetmeliğin amacı; yükseköğrenim

Detaylı

Geleceğe Açılan Teknolojik Kapı, TAGEM

Geleceğe Açılan Teknolojik Kapı, TAGEM HAKKIMIZDA Kuruluşu 1997 yılına dayanan ABS SU ARITMA TEKNOLOJİLERİ ve 2001 yılında Almanya nın Berlin şehrinde kurulan TEMKAR WASSER BEHANDLUNG GmbH firmalarının teknolojik güç birliği ile TEKNOLOJİ ARAŞTIRMA

Detaylı

TÜBİTAK BİDEB YİBO ÖĞRETMENLERİ

TÜBİTAK BİDEB YİBO ÖĞRETMENLERİ TÜBİTAK BİDEB YİBO ÖĞRETMENLERİ ( FEN ve TEKNOLOJİ FİZİK, KİMYA, BİYOLOJİ ve MATEMATİK ) PROJE DANIŞMANLIĞI EĞİTİMİ ÇALIŞTAYLARI YİBO 5 ( Çalıştay 2011 ) TÜSSİDE / GEBZE 30 Ocak 06 Şubat 2011 GRUP BEN

Detaylı

Teknoloji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği. Polimer Malzemeler. Polikarbonat (PC) www.sakarya.edu.tr

Teknoloji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği. Polimer Malzemeler. Polikarbonat (PC) www.sakarya.edu.tr Teknoloji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Polimer Malzemeler Polikarbonat (PC) Polikarbonatlar, termoplastiklerin özel bir grubudur. İşlenmesi, kalıplanması ve ısıl olarak şekillendirilmesi

Detaylı

YAPILARDA DERZLER VE SIZDIRMAZLIK MALZEMELERİ

YAPILARDA DERZLER VE SIZDIRMAZLIK MALZEMELERİ YAPILARDA DERZLER VE SIZDIRMAZLIK MALZEMELERİ Genel: Derz sözcüğü bir sistemi oluşturan parçaların birleştirildiği, yapıştırıldığı çizgi şeklindeki bölümleri tanımlar. Derzler dar ya da geniş, yatay ya

Detaylı

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot adı Metot Numarası Hız ve Debi Pitot Tüpü Metodu TS ISO 10780

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot adı Metot Numarası Hız ve Debi Pitot Tüpü Metodu TS ISO 10780 Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim lüğü EK LİSTE - 1/5 Hız ve Debi Pitot Tüpü Metodu TS ISO 10780 EMİSYON 1 İslilik Nem Partikül Madde CO, O 2 CO 2 NO NO X, NO 2 Renk Karşılaştırma (Bacharach)

Detaylı

GİTES DEMİR-ÇELİK ve DEMİR DIŞI METALLER EYLEM PLANI

GİTES DEMİR-ÇELİK ve DEMİR DIŞI METALLER EYLEM PLANI GİTES DEMİR-ÇELİK ve DEMİR DIŞI METALLER EYLEM PLANI HEDEF -1 1.1 DEMİR-ÇELİK SEKTÖRÜNDE GÜÇ BİRLİĞİ VE SİNERJİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Çelik üreticisi firmalarca, bulundukları bölgelerde, yurt dışından hurda

Detaylı

ÜRÜN GÜVENLİK BİLGİ FORMU 91 / 155 / EEC, 93 / 112 / EC, 2001 / 58 / EC ye göre

ÜRÜN GÜVENLİK BİLGİ FORMU 91 / 155 / EEC, 93 / 112 / EC, 2001 / 58 / EC ye göre Düzenleme tarihi 01/12/2012 1. Ürün ve Firma Tanıtımı Ürün Adı FAGOR SY 820 Ürün Tanımı Alkali Köpüğü Kontrollü Şişe Yıkama Maddesi Ürün Kodu FH-017 Ürünün Uygulama Alanı Gıda Hijyeni Üretici/Tedarikçi

Detaylı

ÇEVRE GEOTEKNİĞİ DERSİ ATIKLARIN OLUŞUMU KATI ATIKLARLA İLGİLİ STANDARTLAR VE YASAL DÜZENLEMELER

ÇEVRE GEOTEKNİĞİ DERSİ ATIKLARIN OLUŞUMU KATI ATIKLARLA İLGİLİ STANDARTLAR VE YASAL DÜZENLEMELER ÇEVRE GEOTEKNİĞİ DERSİ ATIKLARIN OLUŞUMU KATI ATIKLARLA İLGİLİ STANDARTLAR VE YASAL DÜZENLEMELER HAZIRLAYANLAR 2013119036 Zeynep GÜNEY 2013119049 Sümeyye ÇİFTCİ 2013119084 Semra TOZKOPARAN DERSİN SORUMLUSU

Detaylı

KADMİYUM İÇEREN ATIK SULARIN İLERİ ARITIMINDA SU MERCİMEĞİ (LEMNA MINOR) BİTKİSİNİN KULLANILMASI *

KADMİYUM İÇEREN ATIK SULARIN İLERİ ARITIMINDA SU MERCİMEĞİ (LEMNA MINOR) BİTKİSİNİN KULLANILMASI * Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:8 Cilt:19- KADMİYUM İÇEREN ATIK SULARIN İLERİ ARITIMINDA SU MERCİMEĞİ (LEMNA MINOR) BİTKİSİNİN KULLANILMASI * The Use Of Duckweed (Lemna minor) For Tertiary Treatment Of

Detaylı

Yakıt Özelliklerinin Doğrulanması. Teknik Rapor. No.: 942/7193278-00

Yakıt Özelliklerinin Doğrulanması. Teknik Rapor. No.: 942/7193278-00 Müşteri : Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sok. No: 14 K2 Plaza Kat: 11 Kadıköy 34742 İstanbul Türkiye Konu : Seçilen Yakıt Özelliklerin Belirlenmesi için Dizel Yakıtlara İlişkin Testlerin, Doğrulanması

Detaylı

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi

Detaylı

AMELİYATHANELERDE HİJYENİK KLİMA TESİSATI

AMELİYATHANELERDE HİJYENİK KLİMA TESİSATI 1 AMELİYATHANELERDE HİJYENİK KLİMA TESİSATI K.Oktay GÜVEN ÖZET Hastanelerde klinik tedavinin yanında hijyenik Ģartların sağlanması da önemlidir. Hastanelerde hijyenik ortamın yaratılabilmesi için hastane

Detaylı

PROJE ADI DOĞAL ÇEVRECĠ SEBZE-MEYVE KURUTMA SĠSTEMĠ. PROJE EKĠBĠ Süleyman SÖNMEZ Ercan AKÇAY Serkan DOĞAN. PROJE DANIġMANLARI

PROJE ADI DOĞAL ÇEVRECĠ SEBZE-MEYVE KURUTMA SĠSTEMĠ. PROJE EKĠBĠ Süleyman SÖNMEZ Ercan AKÇAY Serkan DOĞAN. PROJE DANIġMANLARI TÜBĠTAK-BĠDEB LĠSE ÖĞRETMENLERĠ (FĠZĠK, KĠMYA, BĠYOLOJĠ VE MATEMATĠK) PROJE DANIġMANLIĞI EĞĠTĠMĠ ÇALIġTAYLARI LĠSE-1 (ÇALIġTAY 2011) FĠZĠK GRUP SES-2011 PROJE ADI DOĞAL ÇEVRECĠ SEBZE-MEYVE KURUTMA SĠSTEMĠ

Detaylı

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7 İÇİNDEKİLER 1 Projenin Amacı... 1 2 Giriş... 1 3 Yöntem... 1 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6 5 Kaynakça... 7 FARKLI ORTAMLARDA HANGİ RENK IŞIĞIN DAHA FAZLA SOĞURULDUĞUNUN ARAŞTIRILMASI Projenin Amacı : Atmosfer

Detaylı

Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz?

Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz? Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz? Şebnem BORAN 1.Dünya Hububat Pazarı Günümüzde dünyanın stratejik ürün grubunu oluşturan hububat pazarında önemli gelişmeler yaşanıyor. Dünya toplam hububat üretimine

Detaylı

ÜRÜN GÜVENLĐK BĐLGĐ FORMU

ÜRÜN GÜVENLĐK BĐLGĐ FORMU Sayfa 1/6 ÜRÜN GÜVENLĐK BĐLGĐ FORMU Düzenlenme tarihi: 26.09.2007 1 Ürün ve firma tanıtımı Ürün adı: EDOSĐL Sıvı Mineralli Ovma Ürünü Ürünün uygulama alanı: Genel temizlik/bakım hijyeni ürünü Üretici/Tedarikçi:

Detaylı

Tatlı su kaynaklarının tükenme problemine alternatif bir yol sunmak.

Tatlı su kaynaklarının tükenme problemine alternatif bir yol sunmak. EKOSĐFON OLARAK GELĐŞTĐRĐLEN ÖZEL SĐSTEM ĐLE SU ĐSRAFINI ENGELLEME VE YAĞMUR SULARINI ARITARAK ŞEBEKE SUYU OLARAK KULLANMA ELĐF MERVE BARIŞ Amaç: Sifonlardaki su israfını en aza indirmek Tatlı su kaynaklarının

Detaylı

MAKİNE VE MOTOR DERS NOTLARI 1.HAFTA

MAKİNE VE MOTOR DERS NOTLARI 1.HAFTA MAKİNE VE MOTOR DERS NOTLARI 1.HAFTA Hazırlayan: Öğr. Gör. Tuğberk ÖNAL MALATYA 2016 DERS İLE İLGİ GENEL HUSUSLAR Ders 1 Vize ve 1 final sınavı yapılarak değerlendirilecektir. Vize sınavının %40 ı ve final

Detaylı

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi özcan DEMİREL 1750 Üniversiteler Yasası nın 2. maddesinde üniversiteler, fakülte, bölüm, kürsü ve benzeri kuruluşlarla hizmet birimlerinden oluşan özerkliğe ve kamu

Detaylı

YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ 22 Mayıs 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28300 Kafkas Üniversitesinden: YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve

Detaylı

ÇÖKELME SERTLEŞTİRMESİ (YAŞLANDIRMA) DENEYİ

ÇÖKELME SERTLEŞTİRMESİ (YAŞLANDIRMA) DENEYİ ÇÖKELME SERTLEŞTİRMESİ (YAŞLANDIRMA) DENEYİ 1. DENEYİN AMACI Çökelme sertleştirmesi işleminin, malzemenin mekanik özellikleri (sertlik, mukavemet vb) üzerindeki etkisinin incelenmesi ve çökelme sertleşmesinin

Detaylı

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ KINIK SONUÇ RAPORU

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ KINIK SONUÇ RAPORU 1 2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ KINIK SONUÇ RAPORU Tarih: 10 Aralık 2010 Yaklaşık Katılımcı Sayısı: 40 Katılımcı listesindeki Sayı: 38 Katılımcı Düzeyi ve Profili: 2 3 4 Dağıtılan Belgeler:

Detaylı

ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI ĞİŞİKLİĞİ

ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI ĞİŞİKLİĞİ ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI İKLİM M DEĞİŞİ ĞİŞİKLİĞİ ve ENERJİ Sedat KADIOĞLU Müsteşar Yardımcısı 22 Ekim 2009,İzmir BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ İklim Değişikli ikliği Çerçeve

Detaylı

EĞİRDİR VE BEYŞEHİR GÖLLERİNİN UYDU VERİLERİ VE TOPOĞRAFİK HARİTA YARDIMIYLA KIYI ÇİZGİSİ DEĞİŞİMLERİ

EĞİRDİR VE BEYŞEHİR GÖLLERİNİN UYDU VERİLERİ VE TOPOĞRAFİK HARİTA YARDIMIYLA KIYI ÇİZGİSİ DEĞİŞİMLERİ Doğal Kay. ve Eko. Bült. (2015) 20: 37-45 EĞİRDİR VE BEYŞEHİR GÖLLERİNİN UYDU VERİLERİ VE TOPOĞRAFİK HARİTA YARDIMIYLA KIYI ÇİZGİSİ DEĞİŞİMLERİ oluşturmaktadır. Günümüzde artan su ihtiyacı ve mevcut su

Detaylı

STYROPOR ĐÇEREN ÇĐMENTO VE ALÇI BAĞLAYICILI MALZEMELERĐN ISIL VE MEKANĐK ÖZELLĐKLERĐ*

STYROPOR ĐÇEREN ÇĐMENTO VE ALÇI BAĞLAYICILI MALZEMELERĐN ISIL VE MEKANĐK ÖZELLĐKLERĐ* STYROPOR ĐÇEREN ÇĐMENTO VE ALÇI BAĞLAYICILI MALZEMELERĐN ISIL VE MEKANĐK ÖZELLĐKLERĐ* Yaşar BĐÇER1 - M.Şükrü YILDIRIM - Cengiz YILDIZ Fırat Üniversitesi ÖZET Son yıllarda gerek enerji talebi ve maliyetleri,

Detaylı

Bölüm 11 Soğutma Çevrimleri. Bölüm 11: Soğutma Çevrimleri

Bölüm 11 Soğutma Çevrimleri. Bölüm 11: Soğutma Çevrimleri Bölüm 11 Soğutma Çevrimleri 1 Amaçlar Soğutma makineleri ve ısı pompaları kavramlarının tanıtılması ile etkinliklerinin ölçülmesi. İdeal buhar sıkıştırmalı soğutma çevriminin incelenmesi. Gerçek buhar

Detaylı

Elektro Kaplamada Optimum Ko ullar

Elektro Kaplamada Optimum Ko ullar Elektro Kaplamada Optimum Ko ullar Metal kaplama yüzeyine kaplama yap lan malzeme özelliklerini de tirir. Malzeme yüzeyinde iç gerilmenin ve pörözitenin meydana gelmedi i iyi bir ba lant (yap ma) olmas

Detaylı

II. Bölüm HİDROLİK SİSTEMLERİN TANITIMI

II. Bölüm HİDROLİK SİSTEMLERİN TANITIMI II. Bölüm HİDROLİK SİSTEMLERİN TANITIMI 1 Güç Kaynağı AC Motor DC Motor Diesel Motor Otto Motor GÜÇ AKIŞI M i, ω i Güç transmisyon sistemi M 0, ω 0 F 0, v 0 Makina (doğrusal veya dairesel hareket) Mekanik

Detaylı

Birincil alüminyum üretiminde 2010 yılı itibariyle Kanada ve ABD ile temsil edilen Kuzey Amerika ile Doğu ve Orta Avrupa ön plana çıkmıştır.

Birincil alüminyum üretiminde 2010 yılı itibariyle Kanada ve ABD ile temsil edilen Kuzey Amerika ile Doğu ve Orta Avrupa ön plana çıkmıştır. Alüminyumu metal olarak değerli yapan özelliklerin başında hafifliği, mukavemeti, geri dönüşüm özelliği, korozyon dayanımı, dayanıklılığı, şekil verilebilirliği ve elektrik-ısı iletkenliği gelir. Diğer

Detaylı

Mardin Piyasasında Tüketime Sunulan Bulgurların Bazı Fiziksel Özelliklerinin Türk Standartlarına Uygunluklarının İstatistikî Kontrolü

Mardin Piyasasında Tüketime Sunulan Bulgurların Bazı Fiziksel Özelliklerinin Türk Standartlarına Uygunluklarının İstatistikî Kontrolü Mardin Piyasasında Tüketime Sunulan Bulgurların Bazı Fiziksel Özelliklerinin Türk Standartlarına Uygunluklarının İstatistikî Kontrolü - doi: 10.17932/ IAU.IAUD.m.13091352.2015.7/26.15-21 Şerzan ASLAN 1

Detaylı

Saplama ark kaynağı (Stud welding) yöntemi 1920'li yıllardan beri bilinmesine rağmen, özellikle son yıllarda yaygın olarak kullanılmaktadır.

Saplama ark kaynağı (Stud welding) yöntemi 1920'li yıllardan beri bilinmesine rağmen, özellikle son yıllarda yaygın olarak kullanılmaktadır. SAPLAMA KAYNAĞI Saplama ark kaynağı (Stud welding) yöntemi 1920'li yıllardan beri bilinmesine rağmen, özellikle son yıllarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Arkın metalleri ergitme özelliğinden yararlanarak

Detaylı

Alasim Elementlerinin Celigin Yapisina Etkisi

Alasim Elementlerinin Celigin Yapisina Etkisi Alasim Elementlerinin Celigin Yapisina Etkisi Karbonlu çeliklerden normal olarak sağlanamayan kendine has özellikleri sağlayabilmek amacıyla, bir veya birden fazla alaşım elementi ilave etmek suretiyle

Detaylı

1 SUDA SERTLİK ve CO2 TAYİNİ 1.SUDA SERTLİK TAYİNİ Suyun sertliği kavramı ile kalsiyum (Ca +2 ) ve magnezyum (Mg +2 ) iyonlarının toplamı anlaşılır ve 1 litre suyun içerdiği Ca ve Mg iyonlarının kalsiyum

Detaylı

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği Dursun Yıldız SPD Başkanı 2 Nisan 2016 Giriş Gelişmenin ve karşı duruşun, doğuya karşı batının, kuzey kıyısına karşı güney kıyısının, Afrika ya karşı

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Çevre Eğitiminin Günümüzde Değişen Yüzü: Sürdürülebilir Yaşam Eğitimi

İÇİNDEKİLER. Çevre Eğitiminin Günümüzde Değişen Yüzü: Sürdürülebilir Yaşam Eğitimi İÇİNDEKİLER 1. bölüm Çevre Eğitiminin Günümüzde Değişen Yüzü: Sürdürülebilir Yaşam Eğitimi 1. Çevre Bozulması ve Çevre Eğitiminin Doğuşu... 1 2. Çevre Eğitiminin Anlamı, Amacı, Kapsamı ve İşlevi... 3 3.

Detaylı

Doğada yaşayan canlıların tamamı hücrelerden oluşmuştur. Canlılardan bazıları tek bir

Doğada yaşayan canlıların tamamı hücrelerden oluşmuştur. Canlılardan bazıları tek bir CANLILIK HÜCREYLE BAŞLAR 1- Canlıların Ortak Özellikleri : Çevremizdeki varlıklar canlı ve cansız varlıklar olarak iki grupta toplanırlar. Cansız varlıklar katı, sıvı ve gaz halindeki maddelerden oluşur.

Detaylı

ARAŞTIRMA RAPORU. Rapor No: 2012.03.08.XX.XX.XX. : Prof. Dr. Rıza Gürbüz Tel: 0.312.210 59 33 e-posta: gurbuz@metu.edu.tr

ARAŞTIRMA RAPORU. Rapor No: 2012.03.08.XX.XX.XX. : Prof. Dr. Rıza Gürbüz Tel: 0.312.210 59 33 e-posta: gurbuz@metu.edu.tr ARAŞTIRMA RAPORU (Kod No: 2012.03.08.XX.XX.XX) Raporu İsteyen : Raporu Hazırlayanlar: Prof. Dr. Bilgehan Ögel Tel: 0.312.210 41 24 e-posta: bogel@metu.edu.tr : Prof. Dr. Rıza Gürbüz Tel: 0.312.210 59 33

Detaylı

Hücre zedelenmesi etkenleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015

Hücre zedelenmesi etkenleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 Hücre zedelenmesi etkenleri Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 Homeostaz Homeostaz = hücre içindeki denge Hücrenin aktif olarak hayatını sürdürebilmesi için homeostaz korunmalıdır Hücre zedelenirse ne olur? Hücre

Detaylı

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 Attila Hancıoğlu ve İlknur Yüksel Alyanak Sağlık programlarının izlenmesi, değerlendirilmesi ve ileriye yönelik politikaların belirlenmesi açısından neonatal, post-neonatal

Detaylı

BEBEK FORMÜLLERİ TEBLİĞİ

BEBEK FORMÜLLERİ TEBLİĞİ Amaç BEBEK FORMÜLLERİ TEBLİĞİ Yetki Kanunu: Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği Yayımlandığı R.Gazete :04.09.2008-26987 Tebliğ No: 2008/52 Bebek Formülleri Tebliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ Yayımlandığı

Detaylı

REVİZYON : 03 YAYINLANMA TARİHİ: 15-05-2007 REVİZYON TARİHİ : 12-04-2010

REVİZYON : 03 YAYINLANMA TARİHİ: 15-05-2007 REVİZYON TARİHİ : 12-04-2010 01. Madde / Preparat ve Şirket / İş Sahibinin Tanımı Ürün adı: Maratem 302 Endüstriyel Bulaşık Makineleri İçin Sıvı Deterjan Maddenin / Preparatın Kullanımı: Profesyonel sanayii ve ticarette temizleme

Detaylı

Basın Bülteni. Marmaray Projesinde Rota Teknik İmzası BD235 23.06.2014

Basın Bülteni. Marmaray Projesinde Rota Teknik İmzası BD235 23.06.2014 Marmaray Projesinde Rota Teknik İmzası Bosch Rexroth ana bayisi Rota Teknik A.Ş. ile Japon TAISEI ve ANEL firmasının ortak olarak geliştirdiği Marmaray Tünel Havalandırma Elektropnömatik Kontrol Sistemi

Detaylı

DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER

DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER Dünyada üretilen krom cevherinin % 90 ının metalurji sanayinde ferrokrom üretiminde, üretilen ferrokromun da yaklaşık % 90 ının paslanmaz çelik sektöründe

Detaylı

TUĞLA VE KİREMİT RAPORU

TUĞLA VE KİREMİT RAPORU TUĞLA VE KİREMİT RAPORU Her türlü iklim koşuluna dayanıklı olan tuğla-kiremit, yaklaşık 6000 yıllık geçmişi ile kendini kanıtlamış, tamamen doğal ve sağlıklı yapı malzemeleridir. Topraktan (kilden) üretilmeleri

Detaylı

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi Afet Yö netimi İnsan toplulukları için risk oluşturan afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması, afetlere karşı hazırlıklı olunması, afet anında hızlı ve etkili bir kurtarma, ilk yardım, geçici barındırma

Detaylı

LABORATUVAR TEKNİKERİ /TARIMSAL LABORATUVAR TEKNİKERİ

LABORATUVAR TEKNİKERİ /TARIMSAL LABORATUVAR TEKNİKERİ TANIM Tarımsal üretimde toprak, su, bitki, gıda, yem ve gübre analizlerini laboratuar şartlarında yapan, ilgili mühendislerce belirlenen bitki koruma tekniklerini yöntemine uygun olarak yapan kişidir.

Detaylı

MALZEMELERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ

MALZEMELERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ MALZEMELERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ (Ders Notu) Manyetik Özellikler Doç.Dr. Özkan ÖZDEMİR MANYETİK ÖZELLİK Giriş Bazı malzemelerde mevcut manyetik kutup çiftleri, elektriksel kutuplara benzer şekilde, çevredeki

Detaylı

3201 Debagatte Kullanılan Bitkisel Menşeli Hülasalar Ve Türevleri. 3202 Debagatte Kullanılan Sentetik Organik, Anorganik Maddeler Müstahzarlar

3201 Debagatte Kullanılan Bitkisel Menşeli Hülasalar Ve Türevleri. 3202 Debagatte Kullanılan Sentetik Organik, Anorganik Maddeler Müstahzarlar SEKTÖRÜN TANIMI 32. fasılda ağırlıklı olarak çeşitli boyayıcı ürünler olmakla birlikte, deri ve deri işleme sektöründe (debagat) kullanılan malzemeler, macunlar vb. ürünler de söz konusu faslın içerisinde

Detaylı

Binalarda Enerji Verimliliği ve AB Ülkelerinde Yapılan Yeni Çalışmalar

Binalarda Enerji Verimliliği ve AB Ülkelerinde Yapılan Yeni Çalışmalar Binalarda Enerji Verimliliği ve AB Ülkelerinde Yapılan Yeni Çalışmalar Mak.Y.Müh. Nuri ERTOKAT Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Çalışmamızın isminden de anlaşılacağı gibi Avrupa

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

İMALATA GİRİŞ VE GENEL BAKIŞ

İMALATA GİRİŞ VE GENEL BAKIŞ İMALATA GİRİŞ VE GENEL BAKIŞ 1. İmalat Nedir? 2. İmalatta Malzemeler 3. İmal Usulleri 4. Üretim Sistemleri 5. Ders Notlarının Yapısı İmalat Teknolojik Açıdan Önemlidir Teknoloji Topluma ve üyelerine ihtiyaç

Detaylı

Endüstriyel Simbiyoz Uygulama Örnekleri ve Sağlanan Kazanımlar

Endüstriyel Simbiyoz Uygulama Örnekleri ve Sağlanan Kazanımlar Endüstriyel Simbiyoz Uygulama Örnekleri ve Sağlanan Kazanımlar Merve Böğürcü Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı Endüstriyel Simbiyoz Paneli 16 Ekim 2014 Konya İSKENDERUN KÖRFEZİ NDE ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ

Detaylı

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler, Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler, Bu araştırmada Fen Bilgisi sorularını anlama düzeyinizi belirlemek amaçlanmıştır. Bunun için hazırlanmış bu testte SBS de sorulmuş bazı sorular

Detaylı

16. Yoğun Madde Fiziği Ankara Toplantısı, Gazi Üniversitesi, 6 Kasım 2009 ÇAĞRILI KONUŞMALAR

16. Yoğun Madde Fiziği Ankara Toplantısı, Gazi Üniversitesi, 6 Kasım 2009 ÇAĞRILI KONUŞMALAR ÇAĞRILI KONUŞMALAR Ç1 Manyetik Soğutma ve Devasa Manyetokalorik Etki Yalçın Elerman Fizik Mühendisliği Bölümü, Mühendislik Fakültesi, Ankara Üniversitesi, Beşevler, Ankara Modern toplumların temel bağımlılıklarından

Detaylı

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) KUYUMCULUK TEKNOLOJİSİ ALANI ANKARA 2007 ÖĞRENME FAALİYETİ -24 KUYUMCULUK TEKNOLOJİSİ AMAÇ Bu faaliyette

Detaylı

Reynolds Sayısı ve Akış Rejimleri

Reynolds Sayısı ve Akış Rejimleri 1. Genel Bilgi Bazı akışlar oldukça çalkantılıyken bazıları düzgün ve düzenlidir. Düzgün akım çizgileriyle belirtilen çok düzenli akış hareketine laminer akış denir. Düşük hızlarda yağ gibi yüksek viskoziteli

Detaylı

GÜVENLİK BİLGİ FORMU 1907/2006 No'lu Yönetmeliğe (AB) göre

GÜVENLİK BİLGİ FORMU 1907/2006 No'lu Yönetmeliğe (AB) göre GÜVENLİK BİLGİ FORMU Revize Edildiği Tarih 05.07.2010 1. Kimyasal maddenin/preparatın ve şirketin/üstlenenin kimlikleri Ürün hakkında bilgi Kimyasal maddenin/preparatın kullanımı PVD (fiziksel buhar tortulanma)

Detaylı

Proteinler. Fonksiyonlarına göre proteinler. Fonksiyonlarına göre proteinler

Proteinler. Fonksiyonlarına göre proteinler. Fonksiyonlarına göre proteinler Proteinler Canlılarda miktar olarak en çok bulunan biyomoleküllerdir. Amino asit birimlerinden oluşurlar Yapısal ve işlevsel olabilirler Genlerle aktarılan kalıtsal bilginin ortaya çıktığı moleküllerdir.

Detaylı

Özelge: 4632 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında vakıf/sandıklardan bireysel emeklilik sistemine yapılan aktarımlarda vergilendirme hk.

Özelge: 4632 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında vakıf/sandıklardan bireysel emeklilik sistemine yapılan aktarımlarda vergilendirme hk. Özelge: 4632 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında vakıf/sandıklardan bireysel emeklilik sistemine yapılan aktarımlarda vergilendirme hk. Sayı: 64597866-120[94-2014]-131 Tarih: 28/08/2014 T.C. GELİR

Detaylı

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA ÇİFTLİĞİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1- Bu yönergenin amacı, Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) ne ait tarla arazisi,

Detaylı

TÜRKİYE YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI KİTAP ŞİFAHANESİ VE ARŞİV DAİRESİ BAŞKANLIĞI YAZMA ESER KONSERVASYONU HİZMET İÇİ EĞİTİM KILAVUZU

TÜRKİYE YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI KİTAP ŞİFAHANESİ VE ARŞİV DAİRESİ BAŞKANLIĞI YAZMA ESER KONSERVASYONU HİZMET İÇİ EĞİTİM KILAVUZU TÜRKİYE YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI KİTAP ŞİFAHANESİ VE ARŞİV DAİRESİ BAŞKANLIĞI YAZMA ESER KONSERVASYONU HİZMET İÇİ EĞİTİM KILAVUZU I. Konservasyon Nedir? Pasif konservasyon (önleyici koruma) prensipleri

Detaylı

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ ADANA KENT SORUNLARI SEMPOZYUMU / 15 2008 BU BİR TMMOB YAYINIDIR TMMOB, bu makaledeki ifadelerden, fikirlerden, toplantıda çıkan sonuçlardan ve basım hatalarından sorumlu değildir. ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL

Detaylı

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi KİHG/İŞL-005 19.08.2009 07.08.2012 2 1/8 GÜNCELLEME BİLGİLERİ Güncelleme Tarihi Güncelleme No Açıklama 11.11.2009 1 Belge içeriğinde ve belge numarasında değişiklik yapılması 07.08.2012 2 Komite, başlık,

Detaylı

ATAÇ Bilgilendirme Politikası

ATAÇ Bilgilendirme Politikası ATAÇ Bilgilendirme Politikası Amaç Bilgilendirme politikasının temel amacı, grubun genel stratejileri çerçevesinde, ATAÇ İnş. ve San. A.Ş. nin, hak ve yararlarını da gözeterek, ticari sır niteliğindeki

Detaylı

ENDÜSTRİYEL CAM VE SERAMİK TEKNİKERİ

ENDÜSTRİYEL CAM VE SERAMİK TEKNİKERİ TANIM Her türlü geleneksel seramikler (vitrifiye, refrakter, cam, tuğlakiremit, emaye, çini, çimento vb) ve ileri teknoloji seramikleri (yapısal ve fonksiyonel, elektronik, optik, uçak ve otomotiv, biyoseramik

Detaylı

Hakan Yusuf GÜNER Afyonkarahisar Valisi

Hakan Yusuf GÜNER Afyonkarahisar Valisi Hakan Yusuf GÜNER Afyonkarahisar Valisi EYLÜL 2014 Çevresi hakkında duyarlı, Ortak değerlere katkı sağlayan, Kirliliğin kaderimiz olmadığının farkında olan bedenen sağlıklı bireylerden oluşan bir toplum

Detaylı