T B M M Tutanak Hizmetleri Başkanlığı

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T B M M Tutanak Hizmetleri Başkanlığı"

Transkript

1 Komisyon : Darbe 28 Şubat Giriş : Tarih : 27/6/2012 Grup : Bedri Sayfa : 1 BAŞKAN Toplantımızı açıyorum 28 Şubat ve 27 Nisan Araştırma Alt Komisyonu BİRİNCİ OTURUM 27 Haziran 2012 Çarşamba Açılma Saati: BAŞKAN Nimet BAŞ (İstanbul) Öncelikle hoş geldiniz diyorum Ekrem Kızıltaş Beye. EKREM KIZILTAŞ Hoş bulduk efendim. BAŞKAN Bugün 28 Şubat sürecindeki deneyimleriniz, yaşadıklarınız ve bazı hususlarda varsa bilgilerinize başvurmak üzere sizi davet etmiş bulunuyoruz. Alt Komisyon toplantısı olarak gerçekleşecek olan bu toplantıda öncelikle sizin bu konuya ilişkin eğer varsa kısa bir değerlendirme ve sunumunuzu alalım, daha sonra Komisyon üyelerimiz sorularını yöneltecekler. Buyurun. EKREM KIZILTAŞ Peki efendim. 28 Şubat süreci dediğimiz ya da darbesi ya da postmodern darbesi, bendeniz o süreçte Millî Gazetenin yazı işleri müdürü unvanıyla genel yayın müdürlüğünü, aynı zamanda sorumlu yazı işleri müdürlüğünü yürütüyordum. O dönem malum, Refah Partisi 1995 seçimlerinde birinci parti oldu, sonra bir Ana-Yol kuruldu, ardından yıkıldı. Derken Refah-Yol Hükûmeti kuruldu, her halükârda Millî Gazete Refah Partisinin ya da Millî Görüşün El Ahramıdır diye bir tabir var, dolayısıyla bir şekilde Refah Partisiyle organik bir bağı yok gibi gözükse de beraber yürüyen bir süreç vardı. Dolayısıyla o süreçte belki de en fazla etkilenen yapılardan birisi Millî Gazete oldu. Refah-Yol iktidarının kurulması ve arkasından yaşanan gelişmelerde özellikle dönemin milletvekilleri ve bazı bakanlarıyla görüşmelerde çeşitli şahitliklerimiz veya paylaştığımız şeyler olurdu. Der ki, 28 Şubat kararlarının alındığı o malum Millî Güvenlik Kurulu toplantısı sonrasında ortam biraz tuhaflaşmıştı, bu tuhaf ortamda özellikle İstanbul da, Ankara da ya da çeşitli yerlerde bir araya geldiğimiz Evet, baştan alalım mı bu şekliyle. Arkadaşlar, kendinizi tanıtsaydınız çok iyi olurdu demiş.

2 Komisyon : Darbe 28 Şubat Giriş : Tarih : 27/6/2012 Grup : Bedri Sayfa : 2 İDRİS ŞAHİN (Çankırı) Demek ki bizim bilmediğimiz, Feyzullah Beyin bildiği daha farklı bir öz geçmişiniz var, onu söylemek istiyor. EKREM KIZILTAŞ Kısaca o zaman söyleyelim. İsmim Ekrem Kızıltaş, Ordu 1957 doğumluyum. İstanbul İktisadi Ticari İlimler Akademisi, İstanbul Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu eski ismiyle, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunuyum. Millî Gazetede 1984 den 2004 sonuna kadar 21 sene genel yayın müdürü olarak çalıştım. Bunun ardından 2011 Nisan ayına kadar da yazar ve yayın danışmanı olarak çalıştım. Hâlen TV NET te haftalık bir program yapıyorum, Haber 7.Com da da yazı yazıyorum. Bunun dışında birtakım başka şeylerim var. Evliyim, 8 çocuk babasıyım. Başka söylenmesi gereken bir şey yok herhalde. Evet, 28 Şubat sürecinde gazetenin yönetiminde çeşitli, özellikle 28 Şubat Millî Güvenlik Kurulu toplantısı sonrası süreçte çeşitli görüşmelerimiz olurdu. Bunlardan en canlı olarak Kütahya da, dönemin Kütahya Milletvekilleri Ahmet Derin ve Metin Perli -ki her ikisi de rahmetli oldu- onlarla yaptığım bir konuşma vardı. Bence en ilgi çekici görüşmelerden birisi o oldu. Bir sabah uzun bir konuşmaydı o, Mayıs 1997 yani hükûmetin istifasından bir ay önce falan yapılan bir konuşmaydı. İşte ne yapıyorsunuz, neler yapıyorsunuz, Ankara da işler nasıl gidiyor, siz neler yapıyorsunuz gibi şeyler konuşulurken, yarı şaka yarı ciddi Ahmet Derin şöyle bir şey söylemişti: Bir grup oluşturuyor Erbakan Hocanın yanına gidiyoruz. Sayın Başbakanım istifa edelim diyoruz Sayın Başbakana. Hoca da bizi karşılıyor, dinliyor ve soruyor: İstifa etmeyi istiyorsunuz da neden? Yani bunun sebebi ne? Efendim işte üzerimize çok geliniyor, sürekli tehdit ediliyoruz. İşte bize yönelik birtakım şantajlar falan yapılıyor, tehditler yapılıyor, telefonlar alıyoruz. Kendimizle, ailemizle, çoluk çocuğumuzla değişik şekillerde tehdit mesajları falan alıyoruz. Peki, size bunu yapanların derdi ne? diye soruyormuş Erbakan Hoca. Arkadaşlar da Herhalde istifa etmemizi istiyorlar. Hoca da bu sefer şunu söylüyormuş: Siz nasıl insanlarsınız ki karşınızda bulunan insanların sizi istifaya zorlamak için yaptıkları birtakım şeyler dolayısıyla istifa etmeyi istiyorsunuz. Sonra ne oluyor dedim. Vallaha bunu duyunca kafamız karışıyor, dışarı çıkıyoruz ama dışarı çıkarken görüyoruz ki bir başka grup benzer bir talebi dillendirmek üzere içeri giriyor. Yani bir başka grup milletvekili istifa edelim talebini dillendirmek için içeri giriyor şeklinde söylemişti. Neler olduğuna dair o dönemde belki 28 Şubat 97 den bugüne gazetelerde, şuralarda, buralarda konuşulan, tartışılan, yazılan, çizilen birçok şeyin, gerek Metin Perli ve Ahmet Derin le yaptığımız konuşmada gerekse diğer milletvekilleri ve bakanlarla yaptığımız

3 Komisyon : Darbe 28 Şubat Giriş : Tarih : 27/6/2012 Grup : Bedri Sayfa : 3 konuşmalarda o dönemde özellikle 28 Şubat 1997 den sonraki süreçte Refah Partisinden birtakım milletvekillerinin istifa etmesini sağlamak için yapılan birtakım girişimler. Bunlarla alakalı örnekler vardı ve bu arada duyum olarak en azından başka milletvekillerine, Doğru Yol Partisinden milletvekillerine yönelik birtakım faaliyetlerden ya şahitlikleri ya da yine duyumları olarak aktardıkları vardı ki sonradan bunlar çeşitli yayın organlarında bir şekilde ortaya çıktı. Mesela, milletvekilliğinden istifa etmesi için kendisine tavuk çiftliği hediye edilen milletvekilleri, efendim benzin istasyonu hediye edilen milletvekilleri falan gibi MEHMET ŞEKER (Gaziantep) İsimleri belli mi? BAŞKAN İsimlere ilişkin hususlar varsa biz onların da bilgilerine başvurmamız gerekecek. EKREM KIZILTAŞ Yok maalesef. Maalesef yok, bunlar belki ileriye doğru, bazılarını en azından notlarım arasında bulmak şansım olursa aktarmaya çalışırım ama genel duyumlardı bunlar ve zaten belki çivisi çıkmış bir süreç olduğu için çok da anlamlı değildi konuştuğumuz zamanlarda. Bunun ötesinde şahitlik, kendim bizzat yaşadığım şeyler açısından Şubat kararlarının alınmasından hemen sonraki süreçte Refah-Yol Hükûmetinin istifası günlerinin ondan sonra gazete olarak üzerimize, yani bize yönelik baskıların ve şeylerin biraz daha arttığını hissettik. Nasıl hissettik? Normalde Millî Gazete zaten adli sistem açısından normalde her halükârda sanık olarak görülen bir gazetedir. Ben 84 den 99 a kadar sorumlu yazı işleri müdürlüğünü de kendim yürüttüğüm için sürekli Zeytinburnu Adliyesine, ağır ceza için Bakırköy e gider gelirdim, arada sırada da Devlet Güvenlik Mahkemesine uğrardık. Fakat 97 nin ikinci yarısından itibaren Devlet Güvenlik Mahkemesine biraz daha fazla uğramaya başladık. Bir süre sonra şöyle bir şeyin farkına vardım: Bir ay bir dava, öbür ay başka dava, bir başka ay başka dava, savcıyla da rahat konuşuyorduk avukatımla beraber ziyaretine gidip. Bir ara şunun farkına vardım; neredeyse her ay bir dava açılıyor, her ay en az bir dava açılıyor. Bir ay inat ettim ve hakikaten tedirgin edici, rahatsız edici ve diyelim ki 312 den açılıyordu davalar, 312 ye uygun yorumlanabilecek yazı girmemeye gayret ettim. Bir ayın sonunda biraz da böyle içten içe bir merakla bekliyorum bakalım ne olacak diye. Çok ilginç bir şey oldu; yazarlarımızdan Mine Alpay Gün Hanımın edebiyatla alakalı galiba bir romanı değerlendiren bir yazısından dolayı 312 den dava açıldı. Ben gittim savcı beye tekrar Sayın savcım, yani ben bir aydır merakla bekliyordum ne olacak diye, inat ederek başka yazı girmiyordum. Şimdi siz bundan dava açtınız, burada 312 yle alakalı bir şey yok dedim. Savcı

4 Komisyon : Darbe 28 Şubat Giriş : Tarih : 27/6/2012 Grup : Bedri Sayfa : 4 beyin cevabı çok netti Bana göre var ve bu şekilde her ay bir dava açılarak sürdü süreç ondan sonra ki, bu herhalde 99 un sonuna kadar devam etti. Bu arada mesela yazarlarımızdan İslam tarihçisi Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma nın yazılarına da mecburen son vermek zorunda kaldık. Muhtemelen dava açan savcının ilk dikkat ettiği yazılardan birisi o oluyordu ve belki biraz yorumlanarak, hakikaten bunda bir şeyler vardır denilebilecek yazılar olmasına rağmen diyelim ki İslam tarihinden örnekler veren yazılarda bile dava açılabilir hâle geliyordu ve bu da bize anlaşılan bir yerden mutlaka her ay dava açılsın diye emir verilmiş kanaati uyandırdı ki bununla alakalı soruşturma aşamasına gelip devamı gelmeyen birtakım şeyler vardı, işte Genelkurmay İkinci Başkanlığından gelen yazılar. Filan gazetenin filan sayfasında filan tarihte şöyle bir yazı vardır, işte takip edilmesi ve sonucundan bilgi verilmesini rica ederiz şeklinde YAŞAR KARAYEL (Kayseri) Size direkt mi yazılıyordu? EKREM KIZILTAŞ Savcılığa, yani DGM ye gönderilen ki, aynı şeylerden bol miktarda ki, Çevik Bir imzasını çok sıklıkla hatırlıyorum oradan. Zeytinburnu Savcılığında da soruşturma için başlatılan evraklarda Genelkurmay İkinci Başkanlığından gelen, takip edilmesi, gerekenin yapılması ve sonucundan bizlere bilgi verilmesi şeklinde bolca yazı gördüğümü hatırlıyorum. Belki sevindirici bir şey, bu en azından Zeytinburnu nda ve daha sonra Devlet Güvenlik Mahkemesinde bu türden taleplere, zevkle, reddedilmiştir ya da takibata gerek yoktur deyip, şuna ver bakalım zevkle imza atayım diyen savcılar da vardı. Ama bunun yanında böyle bir şeyi emir telakki ettikleri için belki herhangi bir şekilde soruşturulmasına gerek olmayan yazıların bile ciddiyetle soruşturuldukları dönemleri de yaşadık o dönemde. Bu arada, 98 yani 97 nin ardından 98 de bu mahkemeler süreciyle falan uğraşırken bir başka şeye şahitlik ettik maalesef. Ankara da görülmekte olan bir tazminat davası vardı, Yargıtay 8. Daire üyeleri tarafından açılmış bir davaydı bu. Tayyip Beyin Yargıtayda 8. Dairede kendisiyle alakalı mahkûmiyet kararının onanması dolayısıyla Millî Gazete yazarlarından iki kişi bu kararı eleştiren, ama hakikaten sadece eleştiren, hakaret falan etmeyen yazılar yazmışlardı. Bununla ilgili Ankara da bir mahkemede tazminat davası açılmıştı ve avukatımız takip ediyordu bunu. Belli bir dönemde normalde biliyorsunuz tazminat davalarında tazminat talebi yüksek rakamlardan yapılır, hani o yazıda hakikaten bir şey varsa bile, belli bir, karşı tarafı mağdur etmeyecek ki, kanunda böyle söyler zaten, belli bir karar alınır. Yargıtay 8. Daire üyelerinin talep ettikleri miktar, rakamlarıyla 100

5 Komisyon : Darbe 28 Şubat Giriş : Tarih : 27/6/2012 Grup : Bedri Sayfa : 5 milyar lira civarında bir rakamdı, iyi bir paraydı o dönemde. Biz biraz herhalde bir şey çıkmaz diye bakarken daha sonra avukatımla konuştuğumda ilginç bir şey söyledi. Mahkeme mutlaka aleyhimize neticelenecek ve büyük ihtimalle rakam da aynı şekilde muhafaza edilecek şeklinde bir şey söyleyince; sen bizim avukatımızsın, nasıl böyle kesin konuyorsun dedim. Vallaha mahkeme heyeti belli bir görüşten insanlar, dahası belli bir mezhebî yapıdan olan insanlar. Dolayısıyla bu kararın kesin olacağını ben söyleyebilirim. O zaman şaka yaptım kendisiyle, dedim, tamam, o zaman sen o mezhepten ya da o görüşten bir avukat bul o davaya o girsin, çünkü burada açık bir haksızlık var, yani burada hakaret yok, bir şey yok. Bundan istenen bu kadar yüksek rakama hükmetmemeleri gerekir. O zaman bana ilginç bir şey söyledi. Benim de aklıma geldi, o görüşten ya da o mezhepten birisiyle, bir tanıdıkla konuştum, bu davaya bizim adımıza sen gir diye. Cevabı çok enteresan oldu: Değil ben, Hazreti Ali mezardan çıkıp gelse ve davaya girse kesinlikle kaybedeceksiniz çünkü bu mahkeme heyeti bu işe bir savaş olarak bakıyor ve sizinle alakalı dava her ne olursa olsun bu mahkemeyi sizin aleyhinize bitirme kararındalar. Böyle de bir şey ve hakikaten korkulduğu gibi oldu. Normalde eleştiri sınırlarında Tabii bakış açısıdır, kanaattir ama kesinlikle bir hakaret falan olmayan bir yazıdan dolayı ciddi bir tazminata mahkûm edildik. Bu örnek bir olaydı, gerek İstanbul da gerek Ankara da gerek İzmir de değişik mahkemelerde açılan davalarda aslında ki, vaktiyle avukatlarımdan birinin söylediği gibi, bendeniz uzman sayılabilirim 84 den itibaren sürekli mahkemelere girip çıktığım için. Aslında hiçbir şey olmayan şeylerden belki sürecin yapısı dolayısıyla ya da şöyle de diyebiliriz: İşte, brifing alan yargı mensupları dolayısıyla tuhaf birtakım şeylerle karşılaştık. Yine gazeteyle alakalı bir başka olay da; hepimizi bildiği Nisan 98 deki Andıç olayında Şemdin Sakık ın ifadelerine ilave edilerek o dönemde birçok kişiyi mağdur eden o Andaç a Millî Gazetenin ismini de bir şekilde sıkıştırmışlardı ve biz, Millî Gazetenin Topkapı daki binasının etrafında polisler, aman bir şey olmasın diye devriye gezerlerken gazeteler aracılığıyla maalesef, PKK yla iş birliği yapan, PKK yla anlaşma yapan bir gazete olarak lanse edilmiştik. Bu da o dönemdeki yapıyı gösteren bir şey. Bununla alakalı bireysel, gazeteyle bağlantılı ya da değişik şekillerde süreçle alakalı yine 98 Ekim ayında Türkiye genelinde yapılan bir El ele, başörtüsüyle alakalı El ele özgürlük yürüyüşü vardı. Gazete olarak bu yürüyüşe haber olarak ve de organizasyon komitesinin bir ilanını yayınlamak suretiyle, diyelim ki yürüyüşe belli bir desteğimiz olmuştu. Bununla alakalı 98 Ekimdi yanlış hatırlamıyorsam, bir üç gün gözaltım oldu. Gazetenin sorumlu yazı işleri

6 Komisyon : Darbe 28 Şubat Giriş : Tarih : 27/6/2012 Grup : Bedri Sayfa : 6 müdürü olduğum için, normalde biliyorsunuz sorumlu yazı işleri müdürlerine, nasıl söyleyelim, gözaltı ve benzeri şeyler uygulanmaz. O konuda belli bir masuniyet vardır, buna rağmen Emniyette misafir edilmek durumunda kaldık üç gün ve bu üç gün içerisinde işte o herhangi bir olayın olmadığı, işte herhalde gösteri ve yürüyüşle alakalı kanun hükümlerinin dışında yorumlanamayacak bir olaya destek olmak suçundan daha sonra gerçi DGM ye falan da bir şekilde dava açıldı ama orada da süreçte yürüyüşün yapıldığı gün Pazar günü hiçbir müdahalede bulunmayan, belki Malatya da falan bir iki ufak tefek şey olmuştu zannediyorum, onun dışında hiçbir müdahalede bulunmayan emniyet güçlerinin muhtemelen karşılaştıkları sebebiyle pazartesinden itibaren bulabildikleri insanları gözaltına almaları ve onları ellerinde tutmaları gibi bir şeyle karşı karşıya kalmıştık normalde yürüyüş kanunlara uygun olarak yapıldığı hâlde. Bunun dışında, yine yanlış hatırlamıyorsam 98 de, başörtü yasağının İstanbul Üniversitesi ve değişik üniversitelerde sıkı bir şekilde uygulanma sürecinde İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir Beyin İstanbul Üniversitesinde başörtüsü yasağıyla alakalı diğer görüşten öğrencilerle beraber bir dönemdi, tarihi net hatırlamıyorum ama pazartesi başlayan, Salı biraz çoğalan, Çarşamba biraz daha çoğalan, Perşembe biraz daha çoğalan ve artık periyodik hâle gelip hemen her gün artarak devam eden bir yürüyüş başlamıştı. Burada sadece o dönemde başörtüsüne hassas kesimler değil, zannediyorum üniversite de, özgürlüklere diyelim MEHMET ŞEKER (Gaziantep) Sol kesim EKREM KIZILTAŞ Sol kesim de işin içine katılmıştı. Cuma günü daha büyük bir yürüyüş oldu ve o gün ortaya şöyle bir hava çıktı: Pazartesi günü çok daha büyük bir yürüyüş olacak. O dönemde Hasan Özdemir in yaptığı bir toplantıyı hatırlıyorum. İşte, gazetelerin, dergilerin, vakıf ve derneklerin başındaki kişilerle çok da resmî olmayan bir toplantı yapılıyor ve bu toplantıda Hasan Bey gayet açık bir şekilde şunu söyledi: Bu yürüyüşün geldiği nokta Ankara dakileri ve bizi ürkütüyor çünkü kontrol dışı bir şeyler olabilir, çok rahatsız edici şeyler var. Ankara dan kesin emir verildi, pazartesi günü böyle bir şey olursa mutlaka durdurmamız isteniyor, güç kullanarak durdurmamız isteniyor. Şurası açık; olup biten şeyin yanlış olduğunu biz de biliyoruz, çünkü başörtüsü yasağıyla alakalı, üniversitenin kimliklerle alakalı bir uygulamasıydı buna sebep olan şey. Üniversite birinci dönem o kimlikle üniversiteye devam eden kişiyi ikinci dönem aynı kimlikle okula almamaya başlamıştı, kimliklerde başörtüsü falan vardı, böyle bir düzenleme

7 Komisyon : Darbe 28 Şubat Giriş : Tarih : 27/6/2012 Grup : Bedri Sayfa : 7 FEYZULLAH KIYIKLIK (İstanbul) Değiştirin diyorlardı. EKREM KIZILTAŞ Emniyet Müdürü şunu söylemişti: Yani, rektör ve yetkililerle konuşup Ya arkadaş, dönem arasında böyle bir şey olmaz, bu çocuklar sizin talebeleriniz ki siz bu kimliği bunlara verdiniz, şimdi ikinci dönem ne oldu ki, ne değişti ki bu kimlikle bunları okula almamaya çalışıyorsunuz falan diye söyledik ama kimsenin laf dinlediği yok. Gözüken o ki, ya biz bu işe mani olacağız ya da bizi gönderip bu işe mani olacak birilerini işin başına getirecekler. Orada şunu da söylediğini hatırlıyorum: Biz bu işi tatlılıkla durduramazsak, bu işi her şeyi göze alarak sertlikle yapabilecek insanlara da teslim edecekleri açıktır şeklinde bir konuşma yaptığını hatırlıyorum. Ondan sonra işler Hasan Beyin arzu ettiği gibi olmuştu, çünkü bu herhalde ciddi bir gözdağıydı. Herhalde o dönem İstanbul daki İslami eğilimi ağır basan dernek, vakıf ve gazetelerle yaptığı toplantıyı muhtemelen sol cenahla da yaptı diye düşünüyorum. Bunun dışında hepimizin ortak yaşadığı şeyle vardı. Mesela, o dönemde benim kızım imam-hatipte okuyordu ve lise 1 de okuyan bir kız çocuğu, işte ev Bağcılar da çocuk Güngören de okuyor, birkaç akşam çocuk son derece geç geldi ve gündüz polislerin onları alıp okulun önünden otobüslere bindirip mesela Şişli de bırakmaları, paranız var mı yok mu, yani buraları biliyor musunuz bilmiyor musunuz gibi sual sormadan bu tür uygulamalarla karşı karşıya kaldığımızı hatırlıyorum. Tabii, hülasa olarak söylenebilecek zannediyorum şöyle bir şey: 97, 98, 99, 2000 ve hatta 2001 e sarkan birtakım uygulamalar dolayısıyla o dönem içerisinde de başınıza geliyor ve yaşıyorsunuz. Çevrenizde birtakım insanların başına geliyor ve yaşıyorlar ve o dönemde İmdat isteyebileceğiniz ya da size yardımı olabileceğini düşündüğünüz mekanizmalara baktığınızda bunların da sağlıklı işlemediğini, kanun ve kuralların çok da uygun bir şekilde yürümediğini görüyorsunuz. Dolayısıyla yaşayıp unutulan ya da yaşayıp Eh ne yapalım, başımıza geldi diye geçilen şeyler gibi. Tabii, bugün üzerinden bu kadar sene, on beş sene geçtikten sonra dönüp her şeyi detaylı olarak hatırlayabilmek mümkün değil ama sembolik anlamı olan şeyler vardı. Mesela ben bu, el ele özgürlük yürüyüşünün ardından İstanbul Emniyetinde bulunduğum sırada bir emniyet amiriyle yaptığım konuşmayı hiç unutamam. Odasına aldı beni, gözaltı cezası tatbik edilemeyeceği için ben gözaltında mıyım soruma; ya oturuyoruz şeklinde cevap verdi. Emniyet amirinin arkasında bir kitaplık vardı, içinde bol miktarda kanun kitapları olan bir kitaplık. Konuşmamız şu minval üzere devam etti: Dünkü

8 Komisyon : Darbe 28 Şubat Giriş : Tarih : 27/6/2012 Grup : Bedri Sayfa : 8 olayı nasıl değerlendiriyorsunuz dedi bana. Ben de, dünkü olay dediğiniz, şu 3 milyon kişinin katıldığı rivayet edilen el ele özgürlük yürüyüşü mü? Evet. Dedim; gayet normal, insanlar kanunlara uygun bir şekilde yürüyüş yapıp, kendi hakları olan bir şeyi talep ettiler. Emniyet amirinin cevabı Olur mu efendim, dün yapılan şey bir isyandı şeklinde oldu. Ben de; madem ki isyan, siz kolluk kuvvetisiniz, dün kaç kişiyi gözaltına aldınız ya da tutukladınız şeklinde bir soru sordum. O biraz geri durunca, bu arada isyan olduğunu nereden çıkarıyorsunuz, insanlar normalde hakları olan bir şeyi, yani başörtüleriyle inançlarına uygun bir kılık kıyafetle okullara girmeyi istiyorlar ve bunun için yürüyorlar, bunun niye isyan olduğunu deyince; Olur mu efendim, bir sürü kanun var, kanunlar bunu yasaklıyor dedi. Ben de sordum; siz emniyet amirisiniz, muhtemelen akademi mezunusunuz da. Eve dedi. Arkanızda bir sürü kanun kitabı var. Evet Şu, başörtüsünü yasaklayan kanun olarak bahsettiğiniz kanunlardan bir sürü olduğunu gösteriyorsunuz, bana bir tane gösterebilir misiniz? Emniyet amiri biraz durakladı, arkasına bir baktı. Ben size söyleyeyim dedim; varsa orada, işte YÖK Kanunu, ek 17 nci madde haricinde başörtüsüyle alakalı hiçbir şey yok. O da yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydıyla kılık kıyafet serbesttir diye bir hüküm. Siz dedim aslında, sizi hesap soracak birisi olmadığı için, normalde yürürlükteki bütün kanunlara aykırı olarak üniversite talep ettiğinde kapısına polis gönderip hiçbir yetkisi olmadığı hâlde polise kılık kıyafet kontrolü yaptırarak, hatta dedim yani işi biraz da mübalağa edip imam-hatiplerin falan da önüne göndererek normalde kanunlara aykırı davranıyor ve yaptığınız işle alakalı mevzuatta bir hüküm, hatta birçok hüküm bulunduğunu zannediyorsunuz ama zahmet edip bu hükümlere bakmak ihtiyacını hissetmiyorsunuz. Ama sizin şansınız şu dedim: Bu meseleyi ciddiye alıp bu işin üzerine yürüyebilecek cesarette savcılar olmadığı için şu anda siz işlerinizi rahat yürütebiliyorsunuz, ama bütün bunların herhalde yanlış olduğunu da öğrenmeniz gerekir. O süreçte, hâlen belki, ondan önce o dönemde ve hâlen işte zannediyorum Türkiye de kime sorsak, konuyla alakalı detaylı bir araştırması olmayan herkes, mesela başörtüsünü yasaklayan bir kanun olduğunu düşünür ve zaten işte devlettir, buna göre yapar diye devlet adına uygulamalarda bulunan insanların arzu ettiği şeyler rahatlıkla yapılabiliyordu ve siz, hakkınız olduğu hâlde, Anayasa size bunu tanıdığı hâlde bunu talep etmeye kalktığınızda maalesef duvarla karşılaşıyordunuz. Bunun gibi değişik aşamalarda birçok sıkıntıları hep beraber yaşadık ama detaylar olarak zannediyorum söyleyebileceklerim bu kadar.

9 Komisyon : Darbe 28 Şubat Giriş : Tarih : 27/6/2012 Grup : Bedri Sayfa : 9 Bu arada gazetenin doğrudan etkilenmesiyle alakalı Şemdin Sakık ın o meşhur andıç olayını söylemiştim, bir de fiilî olarak başka bir şey yaşadık; gazetenin reklam gelirleri. Dolayısıyla ekonomik durumu falan da ciddi şekilde sarsılmıştı o dönemde. Malum sermayenin renklere ayrılması ve bu renklerin belirlenmesi için hangi grubun, hangi kuruluşun nereye reklam verdiğinin de bir şekilde tespit edilmesi gibi bir şey vardı. Çok ilgi çekicidir, bazı kuruluşlar Yahu tamam, reklam parası verelim ama lütfen reklamımızı basmayın çünkü listelere bu şekilde alınıyoruz, tespit ediliyoruz şeklinde şeyler de yaşadık o dönemde. Evet, hatırladıklarım ve benim söyleyebileceklerim bu kadar. BAŞKAN Teşekkür ediyoruz. EKREM KIZILTAŞ Estağfurullah. BAŞKAN Sorularla belki bu anlamda açılabilir daha fazla bilginize. Sorular için değerli milletvekillerimizden söz almak isteyenlere söz vereceğim. Yaşar Karayel, buyurun. YAŞAR KARAYEL (Kayseri) Hoş geldiniz öncelikle. EKREM KIZILTAŞ Hoş bulduk. YAŞAR KARAYEL (Kayseri) Teşekkür ediyoruz davetimize icabet ettiğiniz için. EKREM KIZILTAŞ Estağfurullah. YAŞAR KARAYEL (Kayseri) Şimdi, sizin yazı işleri müdürü olduğunuz dönemlerde Millî Gazete bir bakıma Refah Partisinin, Millî Görüşün diyelim resmî organı gibiydi diyorsunuz. EKREM KIZILTAŞ Evet. YAŞAR KARAYEL (Kayseri) Bu yarı resmî organ şeklindeki olan bir gazetenin yazı işleri müdürlüğünü yapmak nasıl bir şeydir? Yani bu kadar baskıya dayanmak sizi, yani niçin orada bu kadar baskıya dayanarak bir yazı işleri müdürlüğü görevini yaptınız? İkincisi de, bu kadar yürüyüşler oluyor, el ele yürüyüşleri oluyor, başörtüsü yürüyüşleri oluyor, bütün basın, özellikle o dönemde çok satan gazeteler sürmanşetlerinden Türkiye deki inanç özgürlüğüyle ilgili, kısıtlanmasıyla ilgili, üniversiteye giden öğrencilerin hak ve özgürlüklerinin kısıtlanması, eğitimlerinin kısıtlanmasıyla ilgili bir sürü özellikle bu meslek liseleriyle ilgili olan kısımlar da dahil olmak üzere sekiz yıllık kesintisiz eğitimle ilgili çok yoğun bir propaganda oldu. Siz bu propagandaların neresinde oldunuz? Yani nasıl bir tepki gösterdiniz basın yayın organının yazı işleri müdürü olarak? Bunları rahatlıkla yapabildiniz

10 Komisyon : Darbe 28 Şubat Giriş : Tarih : 27/6/2012 Grup : Bedri Sayfa : 10 mi? Yapamadıysanız, bunlar, biraz önce anlattığınız savcıların baskısı yüzünden mi yoksa direkt ne diyelim, Türkiye de güvenlik işlerini sağlayan polis, asker ve diğer unsurlarla alakalı mı bir baskı gördünüz? Bunları biraz daha detaylandırmak lazım çünkü sadece sizin yaşadıklarınız, siz bir bakıma kamuoyunun hafızası gibi oluyorsunuz gazetenin. Bu gazeteler de Türkiye nin İşte bu Komisyonun ana görevlerinden birisi de, bir daha darbe olmaması için nelerin yapılmasıyla alakalı çalışmalarımız. Bunlara ışık tutması açısından bunlarla ilgili bir değerlendirme yapar mısınız? EKREM KIZILTAŞ Peki efendim. Öncelikle, Millî Gazetede o dönemde bulunmak tabii ki netameli bir şeydi ki, Millî Gazetede her zaman bulunmak netameli bir şeydir. Çünkü Türkiye de genel gazetecilik algısı, kitaplarda yazan ve fiilî olarak yapılan arasında dağlar kadar fark vardır. Kitaplarda gazetelerin, işte memlekette olup biten şeyleri öğrenmeleri, bunlardan haberdar olup insanlara aktarmaları, objektif bir şekilde aktarmaları gerektiği yazılır ama Türkiye deki genel medya akışında bu haberler derlenip toparlanır ve gazetenin en azından 2000 öncesini kastederek söyleyelim, o gazetenin ait olduğu medya grubunun diğer bağlantılı şirketlerinin menfaatleri doğrultusunda yoğrulur ve o menfaatlere uygun olarak habercilik yapılır. Çoğu zaman haber objektiftir, haber nötrdür, yorum farklı bir şeydir ve imzayla yapılır diye yine gazetecilik kuralı olsa da, Türkiye de haberlerin de bir şekilde yönlendirme gayesiyle ciddi şekilde yorum olarak verildiği de bakidir. Millî Gazete bu açıdan ben 1976 senesinde gazetecilik okuluna girerken şahsi bir idealimdi, ben inşallah bu okulu okuyacağım bitireceğim ve Millî Gazetede çalışacağım diye içten geçen bir niyet vardı. Cenabı Hak nasip etti 84 de Millî Gazeteye geldim ve bu özel bir durum, on iki senede, 73 de kurulmuş bir gazeteye 84 de yönetici olarak geldim, on iki senede 23 kişinin değiştiği bir makamda biraz da inatla yirmi bir sene durdum. Bu sene içerisinde gerek özel sebeplerle gerek hukuki olarak adli sistemle alakalı bir sürü sıkıntı yaşadım. Bu sıkıntıları yaşarken hep şöyle baktım: Başa gelen çekilir. Yani eninde sonunda bir şekilde halledilir, çünkü gerek gazetenin yayın politikasında gerekse benim hayata bakışımda, verdiğimiz haberlerde, yaptığımız yorumlarda temel bakış açımız daima şu oldu: Bizim söylediğimiz şeyler, bizim savunduğumuz şeyler ülke için, bu ülkenin insanı için doğru şeylerdir, olması gereken şeylerdir, yapılması gereken şeylerdir. Dolayısıyla bunları savunmanın bir bedeli varsa, bunları yazmanın, bunları çizmenin bir bedeli varsa bu da ödenir. Ha bu bedel, eninde sonunda kader inancı da olunca, başımıza gelecek şey yani

11 Komisyon : Darbe 28 Şubat Giriş : Tarih : 27/6/2012 Grup : Bedri Sayfa : 11 gelecekse gelecektir, hani akacak kan damarda durmaz. Dolayısıyla biz doğru olduğuna inandığımızı yapalım şeklinde bir bakıştı. Kolay mıydı? Değil. Çok mu zordu? Hayır, insana Cenabı Hak çekemeyeceği kadar da yüklemiyor. Yani bireysel ya da şahsi olarak böyle bir süreçti. O dönemde diğer gazetelerin davranışlarıyla alakalı söyleyebileceğim temel şey şu: Yarı şaka yarı ciddi Türk medyasında birtakım konularda danışmanlar gerekir diye bir kanaat vardır. Mesela benim şahsi bakış açıma göre Türk medyasında, şu an biraz değişmiş olsa da, normalde dinle alakalı mutlaka danışman kadroları ihdas edilmelidir. Çünkü, Türkiye nin aydın kesimi, Türkiye nin kanaat önderleri dediğimiz insanların yazdığı çizdiği ve yönettiği gazetelerde, bu ülkenin yüzde 99 unun dini olan İslam la alakalı bilgi seviyesi neredeyse sıfırın altındadır. Ne demek istiyorum? Geriye doğru baktığınızda çok klasik örnekler vardır. Efendim ne mutlu bir tesadüf ki Hac bu sene de Kurbana denk geldi yazabilen yazarlarımız vardır. Efendim Kur-an ı Kerim deki hadislerden bahseden ya da Peygamber efendimizin ayetlerinden bahsedebilen yazarlar vardır. Yani mecburi din eğitimi ve öğretimi konusunda ciddi şekilde itirazlarını dile getiren insanların bile asgari seviyede sıradan bir insanın bilgileri seviyesinde bile dinimizi bilmediği açık. Dolayısıyla imam-hatip okulları ve diğer konularda, başörtüsü konusunda medyanın ağırlıklı kesiminin, hâkim medyanın takındığı tavır; bir, bu bilgisizlikten kaynaklanan bir tavırdı. İkincisi de, bu, belki ispatlanması ya da ne bileyim, kanıtlanması diyelim kolay bir mesele değildir ama biraz da kendi hayat tarzları ve bu hayat tarzlarıyla bağlantılı olarak bu ülke üzerinde yapılmış olan birtakım hesapların tatbik sahasına herhalde konulmasıyla alakalı bir süreçti. Biraz önce anlatmaya çalıştım, yani Türk hukuk mevzuatında başörtüsünü yasaklayan herhangi bir metin olmamasına rağmen den itibaren şiddetli bir şekilde bir başörtüsü yasağıyla karşılaştık üniversitelerde ve imam-hatip okullarında. Hâlbuki bununla alakalı sadece metnini yıllardır araştırmış olmama rağmen hâlâ göremediğim bir Yükseköğrenim Kılık Kıyafet Yönetmeliğinden bahsedilir. Sıradan bir hukuk bilgisiyle bile, hukuk fakültesinde falan okumaya gerek yok, Anayasa nın en üstün FEYZULLAH KIYIKLIK (İstanbul) Biz boşuna mı okuduk o zaman! EKREM KIZILTAŞ Estağfurullah efendim. Anayasa nın üstün olduğu, kanunların Anayasa ya uygun olması gerektiği ve kanunların Anayasa ya üstün olamayacağını veya aykırı olamayacağını herkes bilir. Bunun yanında, işte kanunun alt metinleri olan yönetmeliklerin, tüzüklerin falan da kanuna aykırı ve

12 Komisyon : Darbe 28 Şubat Giriş : Tarih : 27/6/2012 Grup : Bedri Sayfa : 12 üstün olamayacağı şeklinde de basit bir hukuk temeli var. Ama düşünün, kanunda olmayan bir şey yönetmelikle, o da her nedense gizlenen bir yönetmelikle yıllarca uygulana geldi ve dolayısıyla medya dediğimiz, aslında memlekette olup biten şeylerden insanları haberdar etmesi gereken güç, diyelim ki okulların kapısına bir A4 kâğıda yazılıp asılan metinlere Şöyle metinlerdi, birçok okulun kapısında gördüm: Yürürlükteki kanunlara aykırı olduğu için okulumuza başörtüsüyle girmek yasaktır. Bu kadar, yani hangi kanun, hangi madde, nereye dayanarak siz bunu yaptınız falan diye bir şey yok ve tuhaftır, hâkim medya o dönemde bu türden tavırların yanında oldu ve kimse Birader, sen böyle bir yasak uyguluyorsun ama hangi kanun, yani neye göre bunu yapıyorsun diye sorma ihtiyacı hissetmedi. Ben de hep şöyle düşündüm gazeteci olduğum için, biraz da belki meslek asabiyeti: Hürriyet gazetesi, okulların kapısına asılan bu kâğıtların hangi kanuna istinaden, yani bu işin yapıldığına dair manşetten bir soru sormuş olsaydı Türkiye de başörtüsü yasağı olmazdı diye düşünmüşümdür, hâlen de öyle düşünüyorum. Çünkü, oluşturulan bir hava var, bu havanın arkasında çeşitli sebepler var ve medya maalesef halkın dinî inançları ve buna verdiği önem konusunda da bilgi sahibi olan insanlardan oluşmadığı için genelde belli bir havaya kapılarak bu işi sürdürmek zorunda kaldılar. Bu belki konumuzla alakalı değil, ama medyayla alakalı önemli bir husus olduğu için, Türkiye de medya özellikle 1980 sonrasında ki, hepimiz biliyoruz herhalde, taa alın işte Takvim-i Vekayi resmî gazetedir, Ceride-i Havadisi bir yabancı, bir İngiliz çıkarmıştır, gazeteyi çıkarırken izin alma, izin alırken aynı zamanda sübvanse almıştır. Yani ben gazete çıkaracağım ama bu gazetenin geliri giderini karşılamayacağı için Devlet-i Aliye bana mutlaka yardım etmelidir dediği için izinle beraber kendisine belli bir tahsisat da bağlanmıştır. Bundan sonraki süreçte Türkiye de medya olgusu genellikle geliri giderinden az bir yapıdır, geliri giderinden az bir yapı olduğu için de holdinglerle ya da değişik güçlerle bağlantılı olmak zorunda kalmıştır. Bunun için mesela ikinci dünya savaşı yıllarında Almanya dan gelen makinelerle işte bazı gazeteler dönmek durumunda kalmıştır. Efendim bunun içindir ki 91 Körfez krizi sırasında Amerika Birleşik Devletleri, Kuveyt in kendi bankalarında bulunan paralardan Türkiye de ve dünyanın hemen her tarafında o dönemki Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetinin politikalarını destekleyen yayınlar yapılması için Türkiye de paralar dağıtmıştır, bunlar açıklanmıştır. Türkiye de yine belli politikaların uygulanması, belli politikaların takip edilmesi, belli politikaların kesinlikle zikredilmemesi yönünde medyada uygulanan yapının arka planında, medyanın ait olduğu grubun belki çıkarlarıyla bağlantılı operasyonlar vardır. Çok basit bir

13 Komisyon : Darbe 28 Şubat Giriş : Tarih : 27/6/2012 Grup : Bedri Sayfa : 13 örnek; Türkiye 96 da gümrük birliğine girdi, o gümrük birliğine giriş öncesi belli bir grubun gazeteleri ve televizyonları sürekli gümrük birliği aleyhine yayın yapıyordu, ben de şaşırıyordum. Yahu Allah Allah, hani gümrük birliğine girmek Avrupa nın kıyısına yanaşmaksa, bir tür Batıcılıksa bu grup niye karşı çıkıyor acaba diye. Sonra bir günde o grubun gazete ve televizyonları 180 derece yön değiştirdi, ben de merak ettim ne oldu da bu böyle oldu diye. O zaman gümrük birliğiyle alakalı bir şerh ya da bir kayıt kararı alındığını gördüm. Türkiye ye ikinci el otomobillerin girişine, gümrük birliğine girişten itibaren Türkiye ye ikinci el otomobillerin Avrupa dan gelişine on yıl süreyle sınır getirildiği için bunun olduğunu anladım. Yani gümrük birliği doğruysa savunulması gereken bir şeydir, bireysel ya da holdingsel menfaatler buna ölçü olmamalıydı ama holdingin yapısına ters olduğu için gümrük birliğine karşı çıkan yapı, holdingin alabildiği ya da holding yapısının alabildiği bir taviz sebebiyle birden gümrük birliği taraftarı kesilmişti. Hâlbuki gümrük birliği çok daha değişik şekilde konuşulması gereken bir konu. Bugün hâlâ üzerinde tartışılan bir konu. O dönemde bir grubun gazetelerinin ve televizyonlarının o grupla alakalı menfaatine göre değerlendirilen bir şeydi. Bu gazetecilikte olmaması gereken bir şeydir. Bunun gibi belki onlarca örnek verilebilir. Dolayısıyla, o dönemde diğer medyanın temelde bilgisizlikten kaynaklanan ama bunun da ötesinde, bilmiyorum belki birçoğunuz biliyorsunuz, belki gündeme gelecek, bu Şemdin Sakık la alakalı Andıç meselesiyle ilgili, okuyunca insanı yaralayan bir ayrıntı vardır. Cengiz Çandar malum o dönemde Sabah gazetesindeydi, Andıç yayınlandığında orada geçen isimlerden birisi de Cengiz Çandar. Zafer Mutlu, Sabah gazetesinin genel yayın müdürü. Cengiz Çandar da sürekli gazetede ve kankalar, yani çok iyi arkadaşlar. Şemdin Sakık ın ifadesine iliştirilen o Andıçla alakalı haberi gazetenin manşetinden vermek üzere sabah Cengiz Çandar da orada, haberi verdiren Zafer Mutlu, Cengiz Çandar onun arkadaşı. Yahu bu benim idam fermanım diyor. Yani bu yalan, bunu biliyorsun Adam diyor ki; Vallahi tek satırına bile inanmıyorum ama vermek zorundayım, yayınlamak zorundayım. Diyor ki; Sen bu gazetenin genel yayın müdürüsün, bunun yalan olduğunu, yanlış olduğunu biliyorsun, ben senin arkadaşınım, gazetenin yazarıyım, neden bunu yapıyorsun? dediğinde cevap çok basit: Yapmak zorundayım, bankam var ya da Grubun bankası var Dolayısıyla, gazetecilik dediğimiz şey, objektif olması gereken, tarafsız olması gereken, nötr ya da millet lehine taraf olunması gereken bir yerde, işte grubun menfaatleri lehine taraf olunması söz konusuydu ve muhtemelen biraz içeriden biraz dışarıdan o dönemde dinî hassasiyetleri fazla

14 Komisyon : Darbe 28 Şubat Giriş : Tarih : 27/6/2012 Grup : Bedri Sayfa : 14 olan ve bunu uygulama konusunda kararlı olan insanları kendileri açısından zararlı addeden içeriden ve dışarıdan birtakım talepler doğrultusunda o insanlara yönelik yayınlar yapılıyordu. İmam-hatipler ve başka şeyler. Bu arada belki o dönemde yaptığımız şeyle alakalı şunu söyleyelim: Gazete olarak biz yapılanların yanlış olduğunu, hukuka aykırı olduğunu, böyle bir şey olmaması gerektiğini, az önce söylediğim gibi, yani yapılacak bir şeyin millet menfaatini esas alması, hukuk temelinden hareket etmesi gerektiğini söyleyerek birçok şeyler yapmıştık. İşte, imam-hatipler meselesi, meslek okulları meselesi ve o dönemde gazeteden manşetten haber, şuradan veya buradan yazarların yazılarıyla şunu da anlatmaya çalıştık: İmam-hatipleri hedef göstererek aslında birileri bu ülkenin meslek eğitimini baltalamak istiyorlar çünkü imamhatiplerin genel Türkiye deki öğrenciler içerisindeki lise seviyesindeki öğrenciler içerisindeki oranı yüzde 7 dir, bu oranı çok büyük bir tehlike olarak göstererek birtakım düzenlemeler yapmak isteyen insanlar aslında ekonomiye ara eleman ya da sanayiye, endüstriye ara eleman yetiştiren meslek okullarını da bunun içine karıştırarak bunu mahvetmek istiyorlar şeklinde şeyler söyledik. Bu, 99 da başlayan ve sonrasındaki bu süreç içerisinde görüştüğümüz birçok sanayici ve iş adamı, mesela 2005 de sorduk adama, 99 da bu iş yapılırken bunun size ara eleman temini konusunda sıkıntı getireceğinin farkında değil miydiniz sorusunu sorduğumuzda Farkındaydık Peki niçin itiraz etmediniz diye sorduğumuzda ilginç cevaplar aldık. Bize, bunun imam-hatipleri bitirmek için yapıldığını, mutlaka böyle olması gerektiğini, dolayısıyla fazla sesimizi çıkarmamamız gerektiği değişik şekillerde söylendi dediler. BAŞKAN Kim söyledi size Ekrem Bey? İsimlendirmenizi rica edeceğiz, çünkü biz gerçekten bu değerlendirmeleri, sözünüzü kesiyorum ama, 28 Şubat çok yakın tarihimizde olmakla birlikte çok tartışılan konular. Sizler de bir genel yayın yönetmeni olarak çeşitli zeminlerde hem yazılarınızla hem televizyonlarda bu değerlendirmeleri yaptınız. Takdir edersiniz ki Komisyonumuz daha somut olaylar üzerinde duruyor ve daha somut olayların derinlemesine bir araştırmasını ve bu araştırmalar sonucunda elde edeceği bilgilere yoğunlaşıyor. Mümkün olduğu kadar, yani konuşmanızı tamamladıktan sonra ben de birkaç tane soru sormak istiyorum. İsimlendirerek ve mümkünse ve hatırlıyorsanız tarihlendirerek bize verirseniz bu bilgileri çok daha iyi olacak. Buyurun lütfen.

15 Komisyon : Darbe 28 Şubat Giriş : Tarih : 27/6/2012 Grup : Bedri Sayfa : 15 EKREM KIZILTAŞ Açıkçası yani hatırlayabildiğim ve en azından sıkıntı oluşturmayacağını, kendisi açısından sıkıntı oluşturmayacağını düşündüğümüz konularda isim vermekten çekinmem ama mesela bu konuşmayı, 2004 den itibaren televizyonda program yapıyordum, haftana beş geceydi, yani ben her gece bir ya da iki konuk olarak alıyordum, dolayısıyla olay olarak hatırlıyorum ama isim olarak hatırlamıyorum ama mesela programlarla alakalı kayıtlar, en azından misafir kayıtlarına falan bakıp, o kayıtlardan şu isim olabilir mi diye görüntü kayıtlarına bakıp belki bulabilirim. Bu, ileriye yönelik bir sözdür. Yani bulabilirsem veririm çünkü eninde sonunda bu ciddi bir problemdi. Yani adam diyelim iş yeri var, kişi çalıştırıyor, eleman arıyor ve bulamıyor. Bir sürü insan iş arıyor ve iş bulamıyor. Yani bunu soruyorsunuz, diyorsunuz ki, ya böyle bir şey var ve bu yapı size zarar verdi. Hedef imam-hatipler idiyse sadece imam-hatiplerle alakalı bir düzenleme yapsınlar, meslek liselerine dokunmasınlar ki, hepimiz hatırlarız herhalde, çok çirkin bir yalandı o, biz meslek eğitimini cazip hale getirmek için onların üniversiteye girişlerinin önünü kesiyoruz. Yani söylenebilecek en kötü yalanlardan birisiydi bu. Ondan önceki oranlar, yanlış hatırlamıyorsam Avrupa hedefi yüzde 65 meslek, yüzde 35 genel lise Avrupa ortalamaları, Türkiye deki yapı yüzde 65 genel lise, yüzde 35 meslek lisesi; hedefimiz yüzde 65 meslek, yüzde 35 genel lise diye başladıkları yolculukta de gelinen sonuç yüzde 73 genel lise, yüzde 27 meslek lisesi hâline gelmişti. Yani oranı terse işleten bir kararı bize doğru bir şey diye utanmadan da savunuyorlardı yani. Çıkıp televizyonlarda, şurada burada, açık oturumlarda bunu rahatlıkla söylüyorlardı. Buna maruz kalan kesimler de, adam sanayici ve ara eleman bulamıyor, yani ciddi sıkıntı var. Yani bir yandan iş arayan insanlar, bir yandan da işçi arayan yerler, ikisini buluşturacak bir mekanizma yoktu. Var olan işte meslek liseleri de alt üst edilmişti. O dönemde konuştuğumuz birçok iş adamına falan sorduğumuzda aldığımız cevap ama ismen şu, şu, şu, açıkça şu anda BAŞKAN Yani o iş adamlarının isimlerini, mümkünse onlara eğer bu konuda bir telkin geldiyse böyle konuşmaları ve bu telkini kim yaptıysa onlar üzerinde duruyoruz. EKREM KIZILTAŞ Bunu inşallah hakikaten davetli şeyine bakayım, bulabilirsem inşallah aktarırım. BAŞKAN Ben bir soru sorayım, ondan sözlere söz verebilirim. Sayın Kızıltaş, öncelikle tekrar teşekkür ediyoruz katıldığınız için ve bilgilerinizi bizimle paylaştığınız için ama söylediğim gibi, daha somut ve daha özel bilgilere tanıklık ettiyseniz eğer, onlardan birisi olabileceğini düşündüğüm bir soru yöneltmek istiyorum size.

16 Komisyon : Darbe 28 Şubat Giriş : Tarih : 27/6/2012 Grup : Bedri Sayfa : 16 O dönem Millî Gazetenin çok uzun yıllar genel yayın yönetmenliğini yaptınız ve başlarken siz de, Millî Gazetenin aslında Refah Partisi organik bir yayın organı olmamakla birlikte, birlikte hareket ettiğinizi, aynı düşünce yapısı içerisinde hareket ettiğinizi söylediniz. Refah Partisinin Başkanı ve dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan la sanıyorum ki sıklıkla görüşme olanağına sahip bireylerden birisiniz, bir gazetecisiniz. Sizin 28 Şubat tarihinde gerçekleştirilen Millî Güvenlik Kurul kararlarından sonra o toplantıya ait ve o toplantıya katılan diğer bakanlarla birebir yaptığınız bir görüşme var mı? Bu konu üzerinde bir görüş alışverişinde bulundunuz mu ve size rahmetli Sayın Erbakan tarafından bugün bizim bilmemiz durumunda değerlendirmelerimizi farklı kılacak bir bilgiye ulaştınız mı? Bir de meselenin ekonomik boyutuyla ilgili tabii ki çok fazla değerlendirme yapıldı. Aslında 28 Şubatın siyasi bir, yani bir irtica riski ve tehlikesi olmadığını o kararı verenlerin de bildiği ama asıl işin bir ekonomik boyutu oldu, ciddi bir sermaye değişimi oldu. Siz de yaptığınız bazı konuşmalarda çok büyük bir servetin ve sermayenin el değiştirdiğini söylediniz. Takdir edersiniz ki, yine o dönemin siyasi yöneticilerine çok yakın olduğunuz için kullandığınız rakamlar da çok büyük. Bugün, o gün itibariyle işte birtakım Merkez Bankası kararları veya BDDK kararları veya dönemin ekonomiyle ilgili bakanları tarafından sizinle bu konuda bir paylaşımda bulunuldu mu? Somut eğer bilgileriniz varsa bizimle paylaşır mısınız? EKREM KIZILTAŞ 28 Şubat toplantısının ardından ki, o toplantıda Refah Partisinden bulunan tek kişi Erbakan Hocaydı, bunun dışında Sayın Çiller ve diğer bakanlar vardı. Zannediyorum bununla alakalı dolayısıyla Şevket Kazan Beyin, değişik kesimlerin birtakım yorumları, şimdi tam net hatırlamıyorum kısa bir dönem bulunmuşlar mıydı ama yoktular galiba. MEHMET ŞEKER (Gaziantep) Millî Güvenlik Kurulu kararlarında yoklar. EKREM KIZILTAŞ Millî Güvenlik Kurulunda yoklar. Yani kısa bir dönem bilgi vermek için bazen bakanlar gelebilir ama normalde Erbakan Hoca Refah Partisinden tek başına oradaydı. Bununla alakalı rahmetliyle dönem dönem ama detayları olmayan, genel havayı yansıtan konuşmalarımız falan oldu ama bilinmeyen ve söylenmesinde fayda olabilecektir diyebilecektir diyebileceğim herhangi bir şey yok, hepimizin bildiği şeyler. Sadece şu yöne dikkat çekmekte belki fayda var; Erbakan Hocanın devlet algısı biraz farklıydı. Yani o, ki hayatına bakarsak bunu görüyoruz, 1950 den itibaren, işte üniversite yılları, ardından efendim sanayi, peşinden Odalar Birliği ve değişik süreçlerde belli bir hedefi kendisine ittihaz eden, onu seçen ve oraya doğru yürürken başına gelebilecek şeylerin

17 Komisyon : Darbe 28 Şubat Giriş : Tarih : 27/6/2012 Grup : Bedri Sayfa : 17 çoğunu tahmin edip bunları fazla da problem edinmeyen bir yapı vardı. Süreçte 28 Şubatta da muhtemelen ne gibi adımlar attığını ve bu adımların karşısında ne gibi tepkilerle karşılaşabileceğini de herhalde aşağı yukarı biliyordu. Mesela Osman Altuğ la bu kamu ortak hesabı üzerine yaptığımız değişik gerek program gerek program dışı konuşmalarda yarı şaka yarı ciddi Osman Altuğ der ki; Ben çılgındım, ben deliydim ama Hoca benden de deliydi. Yani bir anlamda belki kimsenin cesaret edemeyeceği bu kamu ortak hesabını işte şöyle yaptık falan bunu anlatırdı. Buradan, hani ben çılgındım o benden çılgındı sözünün arka planında, yapılan şeyin ciddi şekilde birtakım menfaatleri haleldar edebileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Mesela 98 senesinde İstanbul da parti kapatılmış, Erbakan Hoca yasaklı hâle gelmiş, gazetecilerle Hidiv Kasrında yapılan bir toplantıyı hatırlıyorum. Hürriyet yazarlarından Cüneyt Ülsever, işte Erbakan Hoca gelip kısa bir bayram toplantısıydı zannediyorum- konuşma yaptı, Cüneyt Ülsever şunu söyledi: Erbakan Hoca sizi dinleyince, söylediğiniz sözlerin altına burada bulunan herkesin imza atası gelir, benim de öyle ama bir de yani gazetelerin yazdığı ve televizyonların verdiği Erbakan Hoca var, hangisi sizsiniz ya da hangisine inanmamız ya da ona güvenmemiz deyince Erbakan Hoca ona ilgi çekici bir cevap verdi. Aziz kardeşim, o gazeteleri çıkaran, o televizyonlarda yayın yapanlar, orada konuşanlar sizlersiniz ve siz, sizi tenzih ederek söylüyorum, çok iyi biliyorsunuz ki bunun böyle yapılıyor olmasının arkasında bir hesap var. Çok açık konuşalım, biz ne yaptık 54 üncü Hükûmet döneminde? Sizin o bahsettiğiniz gazetelerin ve televizyonların patronlarının da ortak olduğu birtakım yapıların, bankaların ve bazı kuruluşların devletin parasını devletten ucuz faizlerle alıp devlete pahalı faizlerle satmasının önüne geçen birtakım kararlar aldık. Bununla alakalı bizim 11,5 ayda hesaplanmış faizlerden, hesaplanmış ve bütçeye ayrılmış faizlerden 9 milyar dolarlık bir tasarrufumuz oldu. Bunu da 5 milyarını cari ödemelere, 4 milyarını da ekonomiyi hareketlendirecek birtakım projelere ayırdık. Bunu yaptığımızda, bu 9 milyarın kasalarına girmesini bekleyen kesimlerin gazetelerinde Ey millet, bu Erbakan Hoca var ya, bu, bizim kasamıza girecek 9 milyar doları aldı ve size dağıttı diye beni şikâyet etme imkânları yoktu. Bunun yerine de ne yapacaklar? Klasik suçlama modeli; irtica, mürteci ve buna benzer şeyler yapacaklardır. Dolayısıyla, sizin de yazdığınız gazetelerin, sizin de içinde bulunduğunuz televizyonların Erbakan yayınıyla alakalı dikkat etmeniz gereken bu türden ayrıntılar vardır. dedi. Burada tabii, kaba hatlarıyla en azından resmî olan şeyleri hepimiz biliyoruz.

18 Komisyon : Darbe 28 Şubat Giriş : Tarih : 27/6/2012 Grup : Bedri Sayfa : 18 Yine şahitlik olarak kabul edilebilecekse, 97 başında yaşanan tipik bir olay var mesela. Bunu değişik kaynaklardan belki araştırmak gerekecek, dinlediğim kişi çünkü şu anki Cumhurbaşkanımız Abdullah Beydi, o zaman Devlet Bakanıydı. Bir vesileyle İstanbul da bir toplantıya giderken beraber olduğumuzda Nasıl gidiyor diye sormuştum. Buna örnek olarak şöyle bir şey söyledi: Şimdi zamanlamayı tam yerine oturtamıyorum ama zamlar yapılmış, memur maaşları 15 inde verilecek, zamlar da yapılmış, yanlış hatırlamıyorsam 14 ünde de tatil, bayram tatili. O dönemde Başbakanlık bir genelge çıkarıyor, diyor ki; arife günü, bayramın birinci günü, ikinci günü ve gerek olursa üçüncü günü de Ziraat Bankası çalışıp maaşları ödeyecek, böyle bir karar alınıyor. Bu işin bir tarafı, öbür tarafında da şöyle bir şey var: Ziraat Bankasının maaşları ödeyebilmesi için hazineden 282 trilyon lira, aklımda kalan rakam bu, Ziraat Bankasına bir para aktarılması gerekiyor. Bu, kararname çıktığı için rutin bu paranın da gelmesi bekleniyor. Diyelim mesai saati bitimine geldiğinde vakit, ortada para falan yok. Ziraat Bankası yetkilileri diyorlar ki; Ya her yer kapanacak, bayrama giriyoruz, bu parayı da ödememiz lazım. Hazineden gelen para ne oldu? Hazine yetkililerini arıyorlar, kimseye ulaşamayınca ne yapalım, mecburen diyorlar kararname var, Başbakanlık emri var maaşları ödeyeceğiz. Bir yerden borç para bulalım. Dönem, kamu ortak hesabının geçerli olduğu, borçlanmanın yapılmadığı, hazinenin borçlanmadığı bir dönem. Erbakan Hocanın da sıkı bir şekilde Başbakan olarak borçlanmalarla alakalı takibatını ciddi yürüttüğü bir dönem ama kritik bir durum. Akşam saat 5 çeyrek diyelim. Peki nereden para bulacağız? Ya buluruz falan denilip bir özel banka aranıyor ve 282 trilyon lira dokuz günlüğüne zannediyorum borç olarak alınıyor yüzde 138 faizle, rakamı hiç unutmuyorum. Yüzde 138 faizle dokuz günlüğüne alınan 282 trilyon lirayla maaşlar falan dağıtılıyor ve bayram sonrası konu duyulduğunda tabii araştırılıyor ve şöyle bir şey ortaya çıkıyor: 282 trilyon lira hazinede hazırlanmış Ziraat Bankasına gönderilmek üzere fakat tam son anda her ne olmuşsa, Ziraat Bankası yetkililerinin arayıp borç para aldıkları özel bankaya gönderilmiş Ziraat Bankasına gönderilmek yerine. Bu, Abdullah Beyin o dönemde ne durumda olduklarını MEHMET ŞEKER (Gaziantep) Nasıl, anlayamadım ben burayı. Yani devletin hazinedeki parası bankaya niye gönderiliyor? EKREM KIZILTAŞ Özel bankaya. Şimdi bakın, 282 trilyon lira maaşların ödenmesinde kullanılmak üzere Ziraat Bankasına gidecek. MEHMET ŞEKER (Gaziantep) Tamam.

19 Komisyon : Darbe 28 Şubat Giriş : Tarih : 27/6/2012 Grup : Bedri Sayfa : 19 EKREM KIZILTAŞ Bunun yerine yolda bir özel bankaya gönderiliyor, yatırıyorlar. Şimdi üstadım, biliyorsunuz yani MEHMET ŞEKER (Gaziantep) Yani bu 282 trilyon lira, sıradan birinin altına imza atıp da göndereceği bir müdürün, bir genel müdürün yapacağı bir iş değil, bir. İkincisi, ben devlette uzun süre çalıştığım için biliyorum, maaşlar ayın 9 unda hesaplanır, 10 u ya da 11 inde o kurumdan çıkar. Yani 14 üne kadar beklemez ve burada 282 trilyon gibi çok yüksek bir rakamın altında Maliye Bakanının imzası olması lazım ya da Hazineden sorumlu bakanın imzası olması lazım. Yani o bakan son anda Ben şunu yapıyorum diyebilmesi için de Başbakandan izin alması lazım. Yani burada bir şey var BAŞKAN Burada aslında şöyle bir şey var; yani araştırılmasını gerektiren bir konu olarak aktardı Sayın Kızıltaş. O biraz mümkün olmayan bir şeydi. Yalnız mümkün olmayan bir şey bu, resmî olarak bir özel bankaya hazinenin para göndermesi mümkün olan bir şey gözükmüyor. Zaten teyide muhtaç ve araştırılması gereken, kayıtlara bakılması gereken bir husus olarak aktardı. EKREM KIZILTAŞ Yani şimdi tanık Abdullah Gül olduğu için ben asla hiç memurluk yapmadım, haklısınız ama bakın, az önce bir iki ayrıntıyı da onun için söyledim. BAŞKAN Bu biraz devletin işleyişi açısından bu mümkün olmayan bir şey gibi. EKREM KIZILTAŞ Bakın yılbaşı ve yeni zamlar yapılmış, anlatan da Abdullah Bey. Abdullah Bey de şey anlatmaz, akademisyen olduğu için. MEHMET ŞEKER (Gaziantep) Şimdi aradan uzun zaman geçtiği için, biz o dönemi biliyoruz, yüzde 50 zam yapıldığını da biliyoruz. Maaşların zamanında ödendiğini de biliyoruz ama burada bir şey var, devletin işleyişi açısından sıkıntılı bir durum var. EKREM KIZILTAŞ Olabilir, zaten BAŞKAN Özel bir bankaya böyle bir miktarı herhangi bir gerekçeyle transfer edemez devlet. MEHMET ŞEKER (Gaziantep) Yani Başbakana sormadan mümkün değil. BAŞKAN Yani yasal bir gerekçesi MEHMET ŞEKER (Gaziantep) Zaten haberi olduktan sonra çıngar çıkmıştı anlattığı kadarıyla. görülür orada. BAŞKAN Yani nihayetinde suçtur aynı zamanda. FEYZULLAH KIYIKLIK (İstanbul) Neyse, kayıtlara bakılır, orada var veya yok,

20 Komisyon : Darbe 28 Şubat Giriş : Tarih : 27/6/2012 Grup : Bedri Sayfa : 20 EKREM KIZILTAŞ Tabii, önemi var mıdır bilmiyorum, bir başka ayrıntıyı da aktarmak isterim: 96 Ağustos ayında biliyorsunuz bizim Uzakdoğu gezisi vardı. İşte, Türkiye Ankara, Tahran, İslamabat, peşinden Singapur, Endonezya, Malezya vardı, bir de Bali Adasına uğranmıştı mecburi duraklama olarak. O seyahatte Başbakanın danışmanlarından birisiyle Singapur da yaptığımız ilginç bir konuşmaydı o. Bir Pakistan da iş adamlarına yardımcı olan gençlere iş adamlarının kendi aralarında topladıkları birtakım paraları tespit edip onu Pakistan a göndermek için beraber konuşurken nasıl gidiyor işler falan diye sordum. Ki, haziranda hükûmet olmuş, temmuz, ağustos, henüz iki üç ay var. Sana tek bir örnek vereyim dedi, yine devletin işleyişini siz biliyorsunuz, bunu daha iyi anlayacaksınız; normalde işte Başbakan, yanında 248 kişiyle beraber bir seyahate çıkıyor, Tahran da iki gün kalınacak, çeşitli görüşmeler var, ziyaretler var falan. Normalde işte bir heyet önceden gider, bu toplantıyla alakalı bütün detayları tespit edermiş. İşte nerede kalınacak, nerede yenilecek, nerede içilecek, filan yerdeki toplantıya hangi arabalarla gidilecek falan bütün bunlar değerlenir, toparlanır, ayarlanır ve bütün mesele bittikten sonra ayrılırken Başbakanın işte kimse ilgili zevat sorarmış ne kadar harcadınız ya da borcumuz nedir diye. Rakam zikredilir, para ödenir ve devam edilir. Bilmiyorum yani o arkadaşın anlattığı böyle bir şeydi. Tahran da yaşadıkları bir şeyi anlattı; Erbakan Hoca, uçak inmeden önce yanına birilerini çağırıyor. Diyor ki; 250 kişiyiz ya da 248 kişiyiz, siz otelleri falan dolaşacaksınız, lokantaları dolaşacaksınız, bizim bulunduğumuz her faaliyetin gerçek bedelinin ne olduğunu tespit edeceksiniz. İki kişiye bu görevi veriyor. Ha şeyiniz de şu, bir ay sonra bu kadar bir grupla tekrar Tahran a gelme ihtimalinden bahsederek fiyat alacaksınız. Ayrılırken Başbakanlıktan heyet, işte o harcamaları yapan ve dolayısıyla hesabı görecek heyetle oturup konuşuyorlar: Borcumuz? 490 bin dolar Yani 248 kişinin iki gün boyunca konaklaması, kalması, yemesi, içmesi işte otobüslerle oraya buraya sevk edilmeleriyle falan ilgili bir rakam bu. Bu hesabı konuşacak olan arkadaşlar diyorlar ki, ya bu Erbakan bildiğiniz gibi değildir, bu şimdi uçak kalkar kalkmaz bizi çağırır, emmioğlu ne ödediniz, ne kadar ödediniz diye hesap sorar, detay sorar. Siz buna alışkın değilsinizdir, bu rakamların da normalde ne kadar olduğunu da muhtemelen o öğrenmiştir. Yani bir ekip göndermiştir, bunu öğrenmiştir. Siz şu rakamı biraz düzgün hâle getirin falan. Arkadaşlar olur mu öyle şey, biz düzgün hesap yaptık, biz de devlet görevlisiyiz falan derler ama beri taraf biraz daha ısrar edince kendi aralarında biraz konuşup 480 bin dolara indirirler. Vakit gittikçe azalmaktadır, bu sefer o Başbakanlıktan giden kişiler derler ki; size daha doğrusunu söyleyelim, içimizden bir heyet Tahran da

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart! On5yirmi5.com Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart! Üniversitelerin açılmasıyla birlikte geçen hafta İstanbul Polisi, Beyazıt ve Beşiktaş'ta bir dizi korsan fotokopi baskını gerçekleştirildi.

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti Leyla Tavflano lu Çok sıklıkla Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan a gittiğim için olsa gerek beni bu oturuma konuşmacı koydular. Oraların koşullarını

Detaylı

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) ESAS N0:2009/191 03.08.2012 TUTANAK 27.07.2012 tarihli oturumda saat 19.27 sıralarında Mahkeme Başkanı tarafından duruşmanın

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

SORU : CEVAP: SORU: CEVAP:

SORU : CEVAP: SORU: CEVAP: SORU : Yediemin deposu açmak için karar aldım. Lakin bu işin içinde olan birilerinden bu hususta fikir almak isterim. Bana bu konuda vereceğiniz değerli bilgiler için şimdiden teşekkür ederim. Öncelikle

Detaylı

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu -KAPANIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 7 Kasım 2014 I. DÜNYA SAVAŞININ 100. YILDÖNÜMÜ ULUSLARARASI

Detaylı

Bu haftaki yazımıza geçmişten bir medya kazasıyla giriyoruz Yıl 1983

Bu haftaki yazımıza geçmişten bir medya kazasıyla giriyoruz Yıl 1983 - Turgut Sunalp'e seçim kaybettiren medya kazası - Gaffur'a Vakit zulmü Ve - İki ayrı "KANATLI" kaza RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı * * * Bu haftaki yazımıza geçmişten bir medya kazasıyla

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy Türkiye de temaslarına CHP Lideri Kılıçdaroğlu ile görüşerek başladı. Görüşmeye katılan Loğoğlu açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

Detaylı

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ TÜRK-İŞ Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi 14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ 25-27 Mayıs 2012 Nova, İbis Hotel - İstanbul Oturumlar Panel

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım.

Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım. Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım. Cenaze namazıyla yapılan cenaze törenine bir kere daha canım sıkıldı da diyemeyeceğim Devrimcilerin bu türlü davranışlarına alıştık

Detaylı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan

Detaylı

DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ

DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ Cumhuriyet Halk Partisi 25.Dönem Kahramanmaraş Milletvekili Adayı Efsane Başkan Kamil Dalkara memleketi Pazarcık ta Gövde gösteri yaptı. CHP Kahramanmaraş Milletvekili

Detaylı

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ K.R. RAVINDRAN U.R. Başkanı 2015 16 Canan ERSÖZ U.R. 2430. Bölge Guvernörü 2015 16 Firuz Harbiyeli 3. Grup Guvernör Yardımcısı Hüseyin MURSAL (Başkan) Süleyman ÇOLAKOĞLU (Asbaşkan) Okşan HALEFOĞLU (Kulüp

Detaylı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Hiroşima da büyüdüm. Ailem ve çevrem Budist ti. Evimizde küçük bir Buda Heykeli vardı ve Buda nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özel günlerde de evimizdeki

Detaylı

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki Bildiğiniz üzere Deutsche bank'ın arzı ile varantlar İMKB'de işlem görmeye başladı. Bu konuda çok soru gelmiş. Basit bir şekilde ne olduğunu açıklamak da bize farz oldu. Fakat hemen şunu belirteyim ki;

Detaylı

KÖŞEMDEN. Nasıl Bir Cumhurbaşkanı? ABDULLAH URAZ

KÖŞEMDEN. Nasıl Bir Cumhurbaşkanı? ABDULLAH URAZ KÖŞEMDEN Nasıl Bir Cumhurbaşkanı? ABDULLAH URAZ "Cumhurbaşkanı kim olacak" sorusu endişelerle birlikte çok yönlü bir tartışma konusu olarak 15 Mayıs'a kadar devam eder. Aslında Cumhurbaşkanlığı konusu

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Mehmet ALİ ŞUĞLE Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Öncelikle böyle bir güzel toplantıyı

Yrd. Doç. Dr. Mehmet ALİ ŞUĞLE Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Öncelikle böyle bir güzel toplantıyı Yrd. Doç. Dr. Mehmet ALİ ŞUĞLE Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Öncelikle böyle bir güzel toplantıyı düzenleyenlere teşekkür etmek istiyorum. Barolar gibi

Detaylı

Yaz l Bas n n Gelece i

Yaz l Bas n n Gelece i Emre Aköz Yeni Okur-Yazarlar ve Gazetelerin Geleceği ABD li serbest gazeteci Christopher Allbritton õn yaşadõklarõ bize yazõlõ medyanõn (ki bu tabirle esas olarak gazeteleri kastediyorum) geleceği hakkõnda

Detaylı

KENDİ İŞİNİZİ YAPARKEN KİMSE YANLIŞLARINIZI DÜZELTECEK CESARETE SAHİP OLAMIYOR.

KENDİ İŞİNİZİ YAPARKEN KİMSE YANLIŞLARINIZI DÜZELTECEK CESARETE SAHİP OLAMIYOR. Osman Serin, Bilgisayar Mühendisliği Bölümümüzün 2007 mezunu. Kendisi, aynı zamanda, Üniversitemizin MBA dalında yüksek lisans öğrencisi Osman Serin ile Üniversitemiz ve otomotiv sektörü hakkında keyifli

Detaylı

Sayın Bülent SOYLAN Yeminli Mali Müşavir (E. Hesap Uzmanı)

Sayın Bülent SOYLAN Yeminli Mali Müşavir (E. Hesap Uzmanı) Yeminli Mali Müşavir (E. Hesap Uzmanı) 12.11.2011, Şişli-İstanbul 108 Dursun Ali Yaz Özgeçmiş PTT çalışanı olan babasının memuriyeti dolayısıyla bulunduğu Adapazarı nda 1949 yılında doğdu.baba tarafından

Detaylı

1. Lütfen Araştırın!

1. Lütfen Araştırın! GENEL BİLGİLER Bu dokümantasyonu meydana getirmekteki temel amacımız, belirsizlikleri asgari düzeye indirgemek ve bazı konularda düşünmenizi sağlamaktır. Birçoğunuzun ilk defa duyduğu bu hizmetlerle ilgili

Detaylı

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) DİNLEME İSTEKLER (9) Metinleri dinleyelim

Detaylı

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Peygamber (sav) Efendimiz den Abdullah ibn-i Ömer RA ın bir hadisini bu münasebetle hatırlayalım, duymuşsunuzdur: (Lâ tenkihun-nisâe

Detaylı

Başbakan Sayın Binali YILDIRIM KANAAT ÖNDERLERİ VE STK İLE BULUŞMASI KAYSERİ

Başbakan Sayın Binali YILDIRIM KANAAT ÖNDERLERİ VE STK İLE BULUŞMASI KAYSERİ Başbakan Sayın Binali YILDIRIM KANAAT ÖNDERLERİ VE STK İLE BULUŞMASI KAYSERİ 02.04.17 Sayın Başbakanım, Sayın Bakanlarım, Sayın Valim, Milletvekillerim, Büyükşehir Belediyesi Başkanım, İş ve Siyaset Dünyasının,

Detaylı

FİRMALARIN PLAKA TAHDİTİ GÖRÜŞLERİ

FİRMALARIN PLAKA TAHDİTİ GÖRÜŞLERİ FİRMALARIN PLAKA TAHDİTİ GÖRÜŞLERİ 31 Ağustos 2015 Pazartesi 10:13 İSTAB yönetim kurulu üyesi 11 firmanın sahipleri de hem plaka tahdidi hem okul ücret zamlarına yönelik düşüncelerini açıkladılar. RÖPORTAJ:

Detaylı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu Ağustos 21, 2017-1:53:00 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde

Detaylı

Biz yeni anayasa diyoruz

Biz yeni anayasa diyoruz Biz yeni anayasa diyoruz Ocak 05, 2015-9:32:00 AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, "Biz 'anayasa değişikliği' demiyoruz, 'yeni anayasa' diyoruz. Türkiye'nin anayasayla ilgili sorunu ancak

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI

3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI Yrd. Doç. Dr. Turgay CİN* 3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI Ortodoks Hıristiyanlık hukukunda vakıf var mı, yok mu, bir sorgulayın. Birinci sorum bu Hıristiyan

Detaylı

TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ

TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ 12 Eylül Darbesi 1973 seçimlerinden 1980 yılına kadar gerçekleşen seçimlerde tek başına bir iktidar çıkmadığından bu dönem hükümet istikrarsızlığı ile geçen bir dönem olmuştur.

Detaylı

zaferin ve başarının getirdiği güzel bir tebessüm dışında, takdir belgesini kaçırmış olmanın verdiği üzüntü. Yanımda disiplinli bir öğretmen olarak bilinen ama aslında melek olan Evin Hocam gözüküyor,

Detaylı

Diyanet'in yaz Kur'an kursları bugün başladı

Diyanet'in yaz Kur'an kursları bugün başladı On5yirmi5.com Diyanet'in yaz Kur'an kursları bugün başladı Türkiye ve İstanbul çapında verilecek olan Yaz Kur an Kursu eğitimlerini İstanbul Müftü Yardımcısı Mehmet Yaman ile konuştuk Yayın Tarihi : 15

Detaylı

"medya benim ayağımın altına muz kabuğunu biraz zor koyar" vari açıklamalarda bulunuyordu ki Olanlar oldu

medya benim ayağımın altına muz kabuğunu biraz zor koyar vari açıklamalarda bulunuyordu ki Olanlar oldu - Aman ormancı, yaman ormancı Bıraktın bizde derin bir acı - Dua ile bisiklet gider mi?... - Özbek Paşa'dan AKP falı... Ve - Bush'tan "beni kimse sevmiyor" sendromu RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender

Detaylı

Menümüzü incelediniz mi?

Menümüzü incelediniz mi? by elemeği Menümüzü incelediniz mi? Yılmaz Usta nın hikayesini duydunuz mu? Niçin Nevale? Yılmaz Usta nın hikayesi Bir insan pasta ustası olmaya nasıl karar verir? Yani 1972 yılında Kastamonu da doğduğunuzu

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 09 Eylül 2009 12:41 - Son Güncelleme Çarşamba, 09 Eylül 2009 13:10

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 09 Eylül 2009 12:41 - Son Güncelleme Çarşamba, 09 Eylül 2009 13:10 Bir Gencin Eroin Kullandığı Nasıl Anlaşılır? Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Anatolia Klinikleri nde Şef Yardımcısı Doç. Dr. Özkan Pektaş a bu soruyu sorduğumda söze şöyle başladı: Daha kırık kırık, çatallı,

Detaylı

Bas nda TEB. Gaye SARIKAYA NTV ÖĞLE BÜLTENİ 11.05.2010 BLOOMBERG EKONOMİ SORUYOR 14.05.2010

Bas nda TEB. Gaye SARIKAYA NTV ÖĞLE BÜLTENİ 11.05.2010 BLOOMBERG EKONOMİ SORUYOR 14.05.2010 Bas nda TEB Gaye SARIKAYA NTV ÖĞLE BÜLTENİ 11.05.2010 BLOOMBERG EKONOMİ SORUYOR 14.05.2010 Canlı yayına konuğu olan TEB Genel Sekreteri Ecz. Özgür Özel, bu sene 14 Mayıs haftasını Akılcı İlaç Kullanımı

Detaylı

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. Sorular her ay panolara asılacak ve hafta sonuna kadar panolarda kalacak. Öğrenciler çizgisiz A5 kâğıdına önce

Detaylı

Tarih:. Yer:. Katılımcı numarası:... Sosyolinguistik Görüşme 1) İsim:.. Cinsiyet: Meslek:.. Doğum tarihiniz:.. Yaşınız:.. Milliyetiniz:.

Tarih:. Yer:. Katılımcı numarası:... Sosyolinguistik Görüşme 1) İsim:.. Cinsiyet: Meslek:.. Doğum tarihiniz:.. Yaşınız:.. Milliyetiniz:. Sosyolinguistik Görüşme 1) İsim:.. Cinsiyet: Meslek:.. Doğum tarihiniz:.. Yaşınız:.. Milliyetiniz:. 2) Nerede doğdunuz? Yer:. Bölge:. Eyalet: Ülke:... 3) Tamamladığınız en yüksek okul derecesi nedir? a.

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

KANUNSUZ TALÝMATLARI YERÝNE GETÝRMEK ZORUNDA DEÐÝLSÝNÝZ. Çünkü Anayasa ve yasalar bizden yana: 2 Nisan 2007 Onlarca film ve dizi, 3 yýllýðýna kiraya verildi. TRT ye 40 milyon dolar gelir getirmesi gerekirken,

Detaylı

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI İDARİ TEŞKİLATI İMZA YETKİLERİ VE YETKİ DEVRİ YÖNERGESİ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI İDARİ TEŞKİLATI İMZA YETKİLERİ VE YETKİ DEVRİ YÖNERGESİ TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI İDARİ TEŞKİLATI İMZA YETKİLERİ VE YETKİ DEVRİ YÖNERGESİ TBMM Başkanlık Makamının Onay Tarihi : 26.06.2012 Sayı : 74144 Amaç MADDE 1- (1) Bu Yönergenin amacı, Türkiye

Detaylı

Eylemlerin, eylemsilerin, sıfatların ve zarfların anlamlarını çeşitli yönden etkileyen sözcüklere zarf denir. Ör. Büyük lokma ye: büyük konuşma. Ör.

Eylemlerin, eylemsilerin, sıfatların ve zarfların anlamlarını çeşitli yönden etkileyen sözcüklere zarf denir. Ör. Büyük lokma ye: büyük konuşma. Ör. Eylemlerin, eylemsilerin, sıfatların ve zarfların anlamlarını çeşitli yönden etkileyen sözcüklere zarf denir. Eylem ve eylemsilerin anlamalarını durum yönünden tamamlayan zarflardır. Eylem ya da eylemsiye

Detaylı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI 26 Kasım 2014 İstanbul, Sabancı Center TÜSİAD İş Dünyası Bakış Açısıyla Türkiye de

Detaylı

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz. Aşağıda Emek vererek Yazmış olduğumuz yazı ve bilgileri 5 dakika ayırıp okur inceler ve bizden ücretsiz bir örnek kayıt dosyası talep ederseniz. Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim

Detaylı

KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR?

KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR? KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR? Kişisel gelişim, insanın gelişimi merak etmesi, yeni insanlar tanıması, gazetede güzel yazı yazan veya kitap yazmış insanları merak ederek onları tanımak, sadece yazılarından

Detaylı

Seyfi Teoman Kısa film çekmeyi düşünmüyorum, çünkü maliyeti çok yüksek, geri dönüşü yok.

Seyfi Teoman Kısa film çekmeyi düşünmüyorum, çünkü maliyeti çok yüksek, geri dönüşü yok. eyfi Teoman Kısa film çekmeyi düşünmüyorum, çünkü maliyeti çok yüksek, geri dönüşü yok. 14 Ekim 2004 de yönetmen eyfi Teoman ile Yamaç Okur un moderatörlüğünde bir söyleşi gerçekleştirildi. Teoman ın ilk

Detaylı

Kahramanmaraş mutlaka devler liginde olacak

Kahramanmaraş mutlaka devler liginde olacak Kahramanmaraş mutlaka devler liginde olacak Sami Altınkaya nın Bloomberg TV de canlı olarak yayınlanan çıkış yolu programına katılan KMTSO Başkanı Kemal Karaküçük: 2023 te Kahramanmaraş ın 5 milyar dolar

Detaylı

SGK Başkanı Fatih Acar CNBC-E nin Canlı Yayın Konuğu Oldu

SGK Başkanı Fatih Acar CNBC-E nin Canlı Yayın Konuğu Oldu SGK Başkanı Fatih Acar CNBC-E nin Canlı Yayın Konuğu Oldu SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANI FATİH ACAR: - 11 İŞÇİNİN ACI BİR ŞEKİLDE HAYATINI KAYBETMESİ HERKESİ DERİNDEN YARALADI. - TÜRKİYE ÇOK ÖNEMLİ VE

Detaylı

T B M M Tutanak Hizmetleri Başkanlığı

T B M M Tutanak Hizmetleri Başkanlığı Komisyon : (10/236) Giriş : Tarih : 09/10/2012 Grup : Sayfa : 1 ÜÇÜNCÜ OTURUM Açılma Saati: 15.25 BAŞKAN : Nimet BAŞ (İstanbul) -----o----- BAŞKAN Değerli milletvekilleri, Sayın Günday; Komisyonumuza hoş

Detaylı

2. Haber Listesi. 17:19 son güncelleme Bianet Bültene Abone Ol. facebook twitter rss youtube BĐANET. Haber Listesi. 5. Özel Dosyalar BĐAMAG

2. Haber Listesi. 17:19 son güncelleme Bianet Bültene Abone Ol. facebook twitter rss youtube BĐANET. Haber Listesi. 5. Özel Dosyalar BĐAMAG 1 / 5 07.04.2015 17:25 17:19 son güncelleme Bianet Bültene Abone Ol facebook twitter rss youtube BĐANET 4. Galeriler 5. Özel Dosyalar BĐAMAG 2. Yazılar 4. Galeriler 5. Bia Kitaplığı ENGLISH 1. Homepage

Detaylı

Bakan Güler, "Türkiye rüzgar enerjisinde AB ülkeleri arasında 1'inci, olacak" dedi

Bakan Güler, Türkiye rüzgar enerjisinde AB ülkeleri arasında 1'inci, olacak dedi Türkiye'de 3 bin enerji yatırımcısı var Bakan Güler, "Türkiye rüzgar enerjisinde AB ülkeleri arasında 1'inci, olacak" dedi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Türkiye'de enerji yatırımcısı sayısının

Detaylı

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası Kelime bilgimin büyük bir miktarını düzenli olarak İngilizce okumaya borçluyum ve biliyorsun ki kelime bilmek akıcı İngilizce konuşma yolundaki en büyük engellerden biri =) O yüzden eğer İngilizce okumuyorsan,

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

Sosyolinguistik Görüşme. 1) İsim:.. Cinsiyet: Meslek:.. Doğum Tarihiniz:.. Yaşınız:. Milliyetiniz:.

Sosyolinguistik Görüşme. 1) İsim:.. Cinsiyet: Meslek:.. Doğum Tarihiniz:.. Yaşınız:. Milliyetiniz:. Sosyolinguistik Görüşme 1) İsim:.. Cinsiyet: Meslek:.. Doğum Tarihiniz:.. Yaşınız:. Milliyetiniz:. 2) Nerede doğdunuz? Yer:. Bölge:. Eyalet: Ülke:... 3) İkamet (yaşadığınız) ettiğiniz şehir... yılından

Detaylı

8. Türkiye Avrupa'nın en önemli ülkesi

8. Türkiye Avrupa'nın en önemli ülkesi 8. Türkiye Avrupa'nın en önemli ülkesi 1 8. Türkiye Avrupa'nın en önemli ülkesi Kamuoyuna Galatasaray'la yaptığı ortaklıkla gelen American Finans kuruluşu AIG'nin Türkiye Genel Müdürü Paolo Zapparoli,

Detaylı

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

Ýstanbul hastanelerinde GREV! Ýstanbul hastanelerinde GREV! Onaylayan Administrator Wednesday, 20 April 2011 Orijinali için týklayýn Doktorlar, hemþireler, eczacýlar, diþ hekimleri, hastabakýcýlar, týp fakültesi öðrencileri ve taþeron

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim on günlerde mevsimsel geçiş döneminin verdiği miskinlikle aklıma yazılabilecek bir yazı gelmiyordu. Bugün kardio antrenmanımı yaparken,aklıma sevgili olmamak için yapman gerekenler adlı yazım geldi. Bende

Detaylı

Bu vaka nın (akademik dille) eski bir muhasebeci olarak bana maliyetini çıkardım, paylaşayım:

Bu vaka nın (akademik dille) eski bir muhasebeci olarak bana maliyetini çıkardım, paylaşayım: ADALET İSTİYORUM Anlayamıyorum; hobilerinde bile kavga edebilen tek millet bizleriz herhalde Yahu neyi paylaşamıyoruz. Bu aşırı ego, hırs, kıskançlık niçin? Hep birlikte üretelim, paylaşalım, kıskançlık,

Detaylı

İZMİR BÖLGESİ ENERJİ FORUMU 31 Ekim 01 KASIM 2014

İZMİR BÖLGESİ ENERJİ FORUMU 31 Ekim 01 KASIM 2014 İZMİR BÖLGESİ ENERJİ FORUMU 31 Ekim 01 KASIM 2014 ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRME SÜRECİNDE YAŞANAN HUKUKİ PROBLEMLER Av. Cem ALTIPARMAK İzmir Barosu Kent ve Çevre Komisyonu Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları

Detaylı

BAŞKAN ÇİĞDEM DEMİRALP : ANKARA YA SÖZ VERDİK, BODRUM BELEDİYESİ Nİ ALACAĞIZ

BAŞKAN ÇİĞDEM DEMİRALP : ANKARA YA SÖZ VERDİK, BODRUM BELEDİYESİ Nİ ALACAĞIZ BAŞKAN ÇİĞDEM DEMİRALP : ANKARA YA SÖZ VERDİK, BODRUM BELEDİYESİ Nİ ALACAĞIZ Bodrum Ak Parti İlçe Başkanı Çiğdem Demiral, önümüzdeki Belediye Başkanlığı seçimlerinde Bodrum Belediye Başkanlığını almak

Detaylı

Onlar konuşur, AK Parti yapar

Onlar konuşur, AK Parti yapar Onlar konuşur, AK Parti yapar Nisan 21, 2015-8:15:00 AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti'nin vadettiği şeyleri kesinlikle yapacağının altını çizdi. Davutoğlu, Ankara Atatürk Spor

Detaylı

SENEM KOBYA ile RÖPORTAJ

SENEM KOBYA ile RÖPORTAJ SENEM KOBYA ile RÖPORTAJ 1. Kendinizden kısaca bahseder misiniz? 15 yıllık Almanca-İngilizce yeminli çevirmen ve adli tercümanım. Dijital Tercüme nin CEO suyum. Çeviri İşletmeleri Derneği Yönetim Kurulunda,

Detaylı

Türkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015

Türkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015 Türkiye Cezasızlık Araştırması Mart 2015 İçerik Araştırma Planı Amaç Yöntem Görüşmecilerin Dağılımı Araştırma Sonuçları Basın ve ifade özgürlüğünü koruyan yasalar Türkiye medyasında sansür / oto-sansür

Detaylı

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ:

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ: ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ: 1. Gün içinde ürünü ne zaman satın aldı/tüketti/kullandı? (Hangi saatlerde) 2. Ürünü kendisi mi satın aldı, başkası mı? Kim? 3. Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını

Detaylı

T.C. ANKARA 4. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2010/1045 KARAR NO : 2010/2000

T.C. ANKARA 4. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2010/1045 KARAR NO : 2010/2000 DAVACI: NTV RADYO VE TELEVİZYON YAYINCILIĞI AŞ VEKİLİ : AV. İSMAİL ATAK, Hafta Sok. 23/5 Gaziosmanpaşa / DAVALI: RADYO TELEVİZYON ÜST KURULU BAŞKANLIĞI, Bilkent Plaza B2 Blok Bilkent / VEKİLİ : AV. MUSTAFA

Detaylı

Yine yapmak istediklerimizden birisi olan, spesifik sektörlerde, belki daha az, ama daha etkin iş adamları seyahatlerini önemsiyoruz ve buna

Yine yapmak istediklerimizden birisi olan, spesifik sektörlerde, belki daha az, ama daha etkin iş adamları seyahatlerini önemsiyoruz ve buna MÜSİAD Cidde Temsilcisi Tanıtımı ve Türk Suud İş Forumu 23.05.2015 TC Cidde Başkonsolosu Fikret Özel, Cidde Tic Odası Başkan Yardımcısı, Mazeen Baterjee Türk-Suud İş Konseyi Başkanı, Mazan Ragap, Cidde

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

Kanun Numarası: 545 Kabul Tarihi: 26/1/2006 Yayımlandığı R.Gazete:3/2/2006 Sayı : 26069 Yayımlandığı Düstur Tertip5 Cilt : 45

Kanun Numarası: 545 Kabul Tarihi: 26/1/2006 Yayımlandığı R.Gazete:3/2/2006 Sayı : 26069 Yayımlandığı Düstur Tertip5 Cilt : 45 KAMU KURUM VE KURULUŞLARINA BAĞLI OKULLARIN MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞINA DEVREDİLMESİ İLE BAZI KANUNLARDA VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİKYAPILMASINA DAİR KANUN Kanun Numarası: 545 Kabul Tarihi:

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos 2009 04:42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos 2009 19:20

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos 2009 04:42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos 2009 19:20 Düğünlerde Takılan Sahte Paralar Yüksek eğitimini tamamlamış, babası ticaretle uğraşan, annesi ise bir bankada görevli bulunan bir ailenin tek kızıydı. Okul arkadaşı ile evlenmeye karar vermişlerdi. Damat

Detaylı

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

Elazığ Mermer Sektö rü Gelişim Töplantısı Rapörü

Elazığ Mermer Sektö rü Gelişim Töplantısı Rapörü Elazığ Mermer Sektö rü Gelişim Töplantısı Rapörü 1. MERMER SEKTÖRÜ 1984'te 9,6 milyon dolar ihracatı olan ve geçen seneyi 2,2 milyar dolarla kapatan mermer sektörü, Türkiye'nin cari açığını kapatacak önemli

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi CHP ile, üniversitelerde okuyan gençlerin temsilcileri bir araya geldi, 15 sorun belirledi ve bu sorunların nasıl çözüleceği konusunda görüş birliğine vardı. Tarih : 04.12.2014

Detaylı

Endi eli yimserlik Kamuoyu Beklentilerinde Pozitif Trend Devam Ediyor Genel Seçim Sürecine AKP Önde Giriyor, CHP Takipte de Bahar Havasý Türkiye nin LoveMarklarý Arçelik-Adidas-Nokia-LCWaikiki-Beko Türkiye

Detaylı

T B M M Tutanak Hizmetleri Başkanlığı

T B M M Tutanak Hizmetleri Başkanlığı Komisyon : (10/236) Giriş : 18.15 Tarih : 05/10/2012 Grup : Kadriye Sayfa : 1 BAŞKAN Sayın Ciner Komisyonumuza hoş geldiniz. Öncelikle, Komisyonumuz hakkında kısa bir bilgi vermek, görevimizin çerçevesini

Detaylı

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) 2014 2015 GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) 2014 2015 GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00 ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) 2014 2015 GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00 A. ANLATIM SORUSU (10 puan) Temsilde adalet yönetimde istikrar kavramlarını kısaca açıklayınız. Bu konuda

Detaylı

Yavuz Bayülken Tarafından Hazırlanıp Sunulan Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi İşletmeleri Başlıklı Rapor Üzerine Görüşler

Yavuz Bayülken Tarafından Hazırlanıp Sunulan Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi İşletmeleri Başlıklı Rapor Üzerine Görüşler Yavuz Bayülken Tarafından Hazırlanıp Sunulan Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi İşletmeleri Başlıklı Rapor Üzerine Görüşler Aykut Göker TMMOB-MMO SANAYİ KONGRESİ 16-17 Aralık 2005 II. Oturum KOBİ lerin Sanayideki

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: Γ ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ ADALET ve CESARET ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 24 3 Sertifika no: 14452 Uğurböceği

Detaylı

MAHÇİÇEK TEN 2015 MÜJDELERİ

MAHÇİÇEK TEN 2015 MÜJDELERİ MAHÇİÇEK TEN 2015 MÜJDELERİ Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek, ilçede görev yapan 128 mahalle muhtarıyla bir araya gelerek 2014 ün değerlendirmesini yaptı. Geride kalan yılı birbirinden güzel

Detaylı

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır Baki olan Rabbimiz ve davamızdır Eylül 26, 2014-2:33:00 Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Yine böyle bir şölenle inşallah, bir gün biz de Sayın Cumhurbaşkanımızın bana tevdi ettiği bu görevi bir başka kardeşimize

Detaylı

Petrol ve İthalat: İthalat Kuru Petrol Fiyatları mı?

Petrol ve İthalat: İthalat Kuru Petrol Fiyatları mı? Petrol ve İthalat: İthalat Kuru Petrol Fiyatları mı? Ya petrol fiyatları sadece petrol fiyatları değilse? Yani Türkiye günde altı yüz küsür bin varil olan kendi tükettiği petrolünü üretse, dışarıdan hiç

Detaylı

ZONGULDAKLI GENÇ ŞAİR VE BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ DİN KÜLTÜRÜ ÖĞRETMNENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİSİ UFUK SİLİK ŞİİR İLE HAYATIM YENİDEN ŞEKİLLENDİ

ZONGULDAKLI GENÇ ŞAİR VE BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ DİN KÜLTÜRÜ ÖĞRETMNENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİSİ UFUK SİLİK ŞİİR İLE HAYATIM YENİDEN ŞEKİLLENDİ ZONGULDAKLI GENÇ ŞAİR VE BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ DİN KÜLTÜRÜ ÖĞRETMNENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİSİ UFUK SİLİK ŞİİR İLE HAYATIM YENİDEN ŞEKİLLENDİ SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız ve hangi okulları

Detaylı

Günümüzde Bilgisayar Mühendisliğinin Durumu ve Konumu

Günümüzde Bilgisayar Mühendisliğinin Durumu ve Konumu Bilgisayar Mühendisliği Çalıştayı Günümüzde Bilgisayar Mühendisliğinin Durumu ve Konumu izlem.gozukeles@emo.org.tr 15 Ekim, 2011 Ankara Dünden bugüne baki kalan soru: BOŞUNA MI OKUDUK? İki Farklı Bağlam

Detaylı

DGS Konu Başlıklarına Dön

DGS Konu Başlıklarına Dön DGS Konu Başlıklarına Dön Sıra 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. Soru ve Cevaplar 4 yıllık üniversite okuyorum 2. yılını başarıyla tamamladım.2 yıllık diploma aldım ve DGS ye başvuru yapabilir miyim?

Detaylı

Almanya'da Yaşayan Trabzonsporlu Taraftarın 61 Plakanın İlginç Azmin Hikayesi

Almanya'da Yaşayan Trabzonsporlu Taraftarın 61 Plakanın İlginç Azmin Hikayesi Almanya'da Yaşayan Trabzonsporlu Taraftarın 61 Plakanın İlginç Azmin Hikayesi Yüksekova ve Cizre nin il yapılacağı duyuldu, 70 küsur ilçe Ben de istiyorum diye ayağa kalktı. Akhisar, Tarsus, Nazilli, Alanya,

Detaylı

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı - 'Büyük haber gazetecinin ayağına gelmezse o büyük haberin ayağına nasıl gider? - Söz ağzınızdan bir kez kaçınca rica minnet yemin nasıl işe yaramaz? - Samimi bir itiraf nasıl harakiri ye dönüştü? - Evren

Detaylı

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

Çalışma hayatında barış egemen olmalı Çalışma hayatında barış egemen olmalı Ocak 19, 2012-3:31:16 olduğunu belirtti. olduğunu belirterek, ''Bu bakış açısı çerçevesinde diyalog merkezli çalışmalarımızı özellikle son 7 aydır yoğun bir şekilde

Detaylı

YENİ AKİT GAZETESİ İNTERNET SAYFASINDAKİ 16 03 2015 TARİHLİ HABERE İLİŞKİN YORUMUM AŞAĞIDADIR. Erdoğan: Bedeli suç işleyen ödesin

YENİ AKİT GAZETESİ İNTERNET SAYFASINDAKİ 16 03 2015 TARİHLİ HABERE İLİŞKİN YORUMUM AŞAĞIDADIR. Erdoğan: Bedeli suç işleyen ödesin YENİ AKİT GAZETESİ İNTERNET SAYFASINDAKİ 16 03 2015 TARİHLİ HABERE İLİŞKİN YORUMUM AŞAĞIDADIR Erdoğan: Bedeli suç işleyen ödesin Erdoğan, Balıkesir Ekonomi Ödülleri Töreni nde konuştu: Ben diyorum ki,

Detaylı

DEVLET BAKANI VE BAŞMÜZAKERECİ BABACAN: TÜRKİYE, İŞ YAPMAK, HİZMET ÜRETMEK, ÜRÜN ÜRETMEK, PARA KAZ

DEVLET BAKANI VE BAŞMÜZAKERECİ BABACAN: TÜRKİYE, İŞ YAPMAK, HİZMET ÜRETMEK, ÜRÜN ÜRETMEK, PARA KAZ DEVLET BAKANI VE BAŞMÜZAKERECİ BABACAN: TÜRKİYE, İŞ YAPMAK, HİZMET ÜRETMEK, ÜRÜN ÜRETMEK, PARA KAZ Şubat 17, 2007-12:00:00 DEVLET BAKANI VE BAŞMÜZAKERECİ BABACAN: ''TÜRKİYE, İŞ YAPMAK, HİZMET ÜRETMEK,

Detaylı