KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ TG 4 ÖABT DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

Transkript

1 KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ TG 4 ÖABT DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının İhtiyaç Yayıncılık ın yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar, gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki mali külfeti peşinen kabullenmiş sayılır.

2 AÇIKLAMA DİKKAT! ÇÖZÜMLERLE İLGİLİ AŞAĞIDA VERİLEN UYARILARI MUTLAKA OKUYUNUZ. 1. Sınavınız bittiğinde her sorunun çözümünü tek tek okuyunuz. 2. Kendi cevaplarınız ile doğru cevapları karşılaştırınız. 3. Yanlış cevapladığınız soruların çözümlerini dikkatle okuyunuz.

3 2016 ÖABT / DKAB 1. Cahiliye Dönemi Arap toplumunda genel olarak ahlaki çöküntü, toplumsal eşitsizlik ve şirk hâkimdir. Geçim endişesi ile ya da kız çocuğu sahibi olmak istemediklerinden çocuklarının canına kıyanlar bulunmaktaydı. Kölelik düzeni hâkimdi. Kölelikten bir şekilde kurtulup azad olan mevaliler, hürlerle aynı haklara sahip olamazdı ve hürlerle evlenemezdi. Kadınlara değer verilmez, mirastan hakları da bulunmazdı. Toplumda çok güçlü bir kabile asabiyeti hâkimdi. Kabileler başka kabilelere ya da kişilere tanıdıkları himaye haklarına önem verir, savaşa sebebiyet verse dahi onlara sahip çıkarlardı. Aksi durum ihanet sayılır, çok ciddi sonuçlar doğururdu. DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ 4. Soruda sırasıyla mütevatir, âhâd, zayıf ve mevzû hadisler tanımlanmıştır. Tanımı olmayan hadis ise muhkem hadistir. Arapça sağlam, sağlamlaştırılmış anlamına gelen muhkem, hadis ilminde kendisiyle başka bir hadisin ya da fıkhi bir delilin çelişmediği hadis için kullanılan isimdir. Hadislerin büyük çoğunluğu muhkem hadistir. TG 4 7. Kur an-ı Kerim in okunuşundaki kıraat farklılıklarını ortadan kaldırmak, Müslümanlar arasındaki kıraat farklılıklarından kaynaklanan ihtilafları sonlandırmak, Kur an-ı Kerim in kitap hâline getirilmesinin değil, çoğaltılmasının (istinsâh) amacıdır. Yeni fethedilen şehirlerdeki Müslümanların da Kur an ın çoğaltılıp kendilerine ulaştırılması talepleri vardır. Peygamberimizin Kur an-ı Kerim in kitap hâline getirilmesine ilişkin bir beyanı, vasiyeti bulunmamaktadır. Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer in de önerisi ile Kur an-ı Kerim in, tahrif olup zayi olmasını önlemek için kitap hâline getirilmesini sağlamıştır. 2. Cafer bin Ebi Talip, Mute Savaşı komutanlarından olup bu savaşta şehit olmuştur. Peygamber Efendimizin onun kesilen iki koluna karşılık cennette iki kanat ile ödüllendirileceği beyanı sebebiyle kendisine tayyar lakabı verilmiştir. Zül - hicreteyn (iki hicret sahibi) lakabı da ona aittir. Seçeneklerde verilen Zeyd bin Harise, Abdullah bin Revaha ve Cafer bin Ebi Talip sırasıyla Mute Savaşı nda komutanlık yapıp şehit olmuşlar, daha sonra Halid bin Velid in komutayı devralması ile Bizans ordusu Müslümanlara karşı başarı elde edememiştir. Fiziki olarak Peygamberimize çok benzeyen Musab bin Umeyr Uhud Savaşı şehitlerindendir. 5. Seçeneklerde verilen sahabilerden Abdullah bin Abbas 1660, Enes bin Malik 2286, Ebu Hureyre 5374, Hz. Aişe 2210 hadis rivayet etmiş ve binden fazla hadis rivayet eden muksirun sahabiler arasında yer almışlardır. Hz. Ebu Bekir in çok sınırlı sayıda hadis rivayet ettiği bilinmektedir. 8. Seçeneklerde verilen kıraatlerin tamamı Yedi kıraat diye bilinen kıraatlerdir. Günümüzde Müslümanların en çok tercih ettiği kıraat Kûfe de meşhur olan Asım kıraatinin Hafs rivayetidir. Ebu Amr kıraati Basra da meşhur olmuştur, bugün sadece Sudan da okunmaktadır. Hamza kıraati, Asm kıraati gibi Kûfe de meşhur olmuştur. İbn Kesir kıraati Mekke de meşhur olmuştur. Nafi kıraati Medine de meşhur olmuştur, günümüzde Mısır hariç Kuzey Afrika da yaşayan Müslümanlar arasında yaygındır. 3. İlk cuma namazı hicret esnasında Salim bin Avfoğullarına ait Ranuna Vadisi nde kılınmıştır. Daha sonra ilk cuma namazının kılındığı bu yere bir mescit inşa edilmiş ve bu mescide Cuma Mescidi denmiştir. Kuba Mescidi hicret esnasında inşa edilmiş olup tarihte inşa edilen ilk mescittir. Mescid-i Dırar, Peygamber Efendimiz zamanında münafıkların fitne ve fesat yuvası ve silah deposu olarak kullandıkları mesciddir. Selemoğulları Mescidi ise kıblenin Mescid-i Aksa dan, Mescid-i Haram a çevrildiği ayetin nazil olduğu mesciddir. Bu mescid daha sonra Mescid-i Kıbleteyn ismini almıştır. 6. Zabt, ravinin rivayetinde dikkatli, duyarlı ve bilgili olmasıdır. Ravinin zabt niteliğindeki eksiklikleri zabt kusuru olarak isimlendirilir. Ravinin çok yanılması, rivayetinde hata yapması, kötü hafızaya sahip olması, sika (güvenilir) ravilere muhalefet etmesi zabt kusurlarıdır. Ravinin fasık olarak nitelendirilmesi adalet sıfatı ile ilgili bir kusurdur. Adalet; ravinin doğru sözlü, güvenilir, yalan konuşmayan bir kişi olmasıdır. 9. Seçeneklerde verilenlerin tamamı Kur an-ı Kerim tefsirinin öznelliğinin sebepleridir. İnsanların akıl yetilerinin, zekâ ve kabiliyetlerinin farklılaşması; Kur an ın zahirinden uzaklaşılıp aşırı yorumlanması; tefsir yöntemlerinin farklılaşması, Kur an ın algılandığı kültür, medeniyet ve çevrenin farklılaşması müfessirden kaynaklanan öznellik sebebi iken Kur an ın müteşabih ayetler içermesi, Kur an ın bizzat kendisinden kaynaklanan özelliktir. 3

4 10. Soruda hakkında bilgi verilen tefsir ekolü Fıkhi tefsir ekolüdür. Bu tefsir ekolünün temel konusu ahkâm (hüküm) ayetleridir. İbadetlere, cezalara (ukubat) ve hukuka (muamelata) ilişkin bu ayetler esasen fıkıh âlimlerinin konusudur. Bu nedenle Fıkhi tefsir ekolünde eser veren müfessirlerin çoğu mezhep imamları ve ünlü fakihlerdir. Diğer seçeneklerde verilen tefsir ekollerinden ictimai tefsir ekolü çağdaş tefsir ekollerindendir. Bunun dışındaki tefsir ekolleri (Fıkhi tefsir ekolü de dâhil) klasik tefsir ekollerindendir. 13. Soruda verilen ayet, Allah u Teâlâ nın zati sıfatlarından Muhalefetün li l Havadis ile ilgilidir. Muhalefetün li l Havadis; Allah ın, yarattıklarının hiçbirine benzememesidir. Hiçbir konuda onun dengi ve benzeri olamaz. O herhangi bir şekilde tasavvur edilemez. Vücut, Allah ın var olmasıdır. Kıdem, Allah ın ezelî olmasıdır. Vahdaniyet, Allah ın bir olmasıdır. Kıyam bi Nefsihi, Allah ın hiçbir şeye ihtiyaç duymaksızın bizzat var olmasıdır. 16. İman, insanın kalp ve vicdanında gerçekleştirdiği değişiklikleri amel yoluyla dışa yansıtmayı gerektiren itikattır. Dolayısıyla iman ve amel birbirleriyle çok ilişkili iki kavramdır. Ayette namaza iman ismi verilmiştir. Çünkü iman namazla olgunlaşır. Namaz; niyet, söz ve ameli kapsadığı için imanı da içermektedir. Amel imandandır. Amel imanla aynı değildir ancak amel imanın dışında da değildir. 11. Soruda özellikleri verilen sure, İnşirah Suresi dir. Sekiz ayetten oluşan sure, Mekke Dönemi nde indirilmiştir. Peygamberimizin göğsünün açılıp genişletildiğini anlatan surenin adı İnşirah, açılmak, genişlemek anlamındadır. Hümeze; alay etmek, dedikodu etmek anlamındadır. İnşikak; yarılmak, çatlamak anlamındadır. Müzzemil; örtünen, bürünen anlamındadır. Tekâsür; çokluk yarışı, çokluk kuruntusu anlamındadır. 14. Yeni İlm-i Kelam ın problemleri klasik kelamdan farklılıklar göstermektedir. Allah ın varlığının ispatı, din - bilim ilişkisi, vahye dayalı akılcılığın tesisi, kadının toplumsal statüsü Yeni İlm-i Kelam ın konusu iken Allah ın zatı ve sıfatları klasik kelamın konusudur. Yeni İlm-i Kelam ın temel problemi ise Allah ın varlığının ispatıdır. Materyalizm, pozitivizm, nihilizm gibi inkârcı akımların ve inançsızlığın yaygınlaşması, dine karşı tenkitlerin artması bunda etkendir. Allah ın varlığının ispatı gerçekleştirilmeden diğer problemlerin tartışılması anlamsız olmaktadır. 17. Fıkıh ilminin asli kaynakları kitap, sünnet, icma ve kıyastır. Seçeneklerde verilenlerin tamamı bu asli kaynakların dışında kalan ferî fıkıh kaynaklarıdır. Verilen örnek istishab a ilişkindir. İstishab, daha önce varlığı bilinen bir durumun aksine delil yoksa varlığını koruduğuna hükmetmek demektir. Daha çok bir felaket (yangın, sel, savaş, deprem gibi) sırasında kaybolan kişilerin kazanılmış haklarının korunmasına ilişkindir. 12. Soruda hakkında bilgi verilen Elmalılı Hamdi Yazır a ait eser Hak Dini Kur an Dili dir. Birçok sadeleştirmesi ile hâlen günümüzde bu alanda en çok tercih edilen eserlerdendir. Eser hem meal hem de tefsir şeklinde ayrı ayrı basılmaktadır. Diğer seçeneklerde verilen eserlerden Fi Zilâli l - Kur an Seyyid Kutub un, Kur an-ı Hakim ve Meâl-i Kerim Hasan Basri Çantay ın, Kur an Mesajı Muhammed Esed in, Tanrı Buyruğu Ömer Rıza Doğrul un eserleridir. 15. İman; Allah u Teala nın Peygamberler aracılığı ile gönderdiği vahiyleri kalp ile tasdik edip dil ile ikrar etmektir. İman kapsamına göre icmali ve tafsili iman, derecesine göre taklidi ve tahkiki iman şeklinde sınıflandırılır. Bu sınıflandırmaların dışında İslam âlimleri farklı sınıflandırmalar da yapmışlardır. Öncüllerde verilen iman türleri sırasıyla İcmali - Tafsili - Taklidi - Tahkiki imandır. 18. Namaza çağrı için günde beş vakit okunan ezan, hicretin birinci yılından itibaren okunagelmektedir. Ezanın kelime anlamı duyurmak, bildirmek tir. Ezan okumanın hükmü ise sünnet-i müekkededir. Ezan ve kamet vaktin değil, namazın sünneti olduğu için kaza namazı kılarken de ezan ve kamet okumak sünnettir. 4

5 19. Kurban denilince Hanefi mezhebine göre hükmü vacip olan uhdiye (bayram) kurbanı öncelikle akla gelmektedir. Öncüllerde verilenler uhdiye kurbanı dışındaki kurban çeşitleridir. Adak kurbanı, ceza ve kefaret kurbanının etlerinden, kurbanı kesenler ve onların bakmakla yükümlü oldukları kişiler yiyemezler. Bu kurbanların etleri tamamen ihtiyaç sahiplerine dağıtılır. Bu iki kurban çeşidinin dışında bütün kurbanların etlerinden kurban kesen kişi ve yakınları yiyebilir. 22. Soruda özellikleri verilen Feylesofu l Arab (Arapların Filozofu) lakabı ile anılan ilk İslam filozofu Kindi dir. Felsefenin dışında birçok alanda da eser veren Kindi nin 277 eseri olduğu rivayet edilir. Meşşai felsefesinin kurucusu olan Kindi, ahlakı bir felsefi problem olarak inceleyen ilk filozoftur. Diğer seçeneklerde verilen filozoflar da İslam felsefesinde öne çıkan düşünürlerdir. 25. Seçeneklerde verilenlerin tamamı Klasik İslam sanatlarındandır. Minyatür; çeşitli malzemeler üzerine oranlama, perspektif ve derinlik olmaksızın küçük resim yapma sanatıdır. Minyatür sanatına nakış, bu sanatı icra edene nakkaş ya da tasvir eden anlamında musavvir denilmiştir. İslam sanatında tasvire ve resme yer olmadığından bunlara alternatif olarak minyatür sanatı yaygınlaşmıştır. İslam anlayışına göre camilerde tasvir bulunamayacağından minyatür sanatı örneklerine de rastlanmaz. 20. Umre; ihrama girerek Kabe yi tavaf etmek, sa y yapmak ve son olarak tıraş olup ihramdan çıkmak suretiyle yapılan bir ibadettir. Tanımdan da hareketle doğru sıralama, İhram - Tavaf - Sa y - Tıraş olacaktır. Şeytan taşlama, kurban ve vakfe hacda olan, umrede olmayan ritüellerdir. Hanefilere göre umre yapmak için ihrama girmek ve tavaf farz, sa y ve saçların traş edilmesi vaciptir. 23. Soruda hakkında bilgi verilen İbn Tufeyl in en önemli eseri Hayy bin Yakzan dır. İbn Tufeyl birçok alanda eser yazmış olmasına karşı Hayy bin Yakzan adlı eseri ünü ile yazarının da önüne geçmiştir. Diğer seçeneklerde verilen Fusûsü l Hikem İbnü l Arabî nin, İhya ü Ulumid-Din Gazali nin, Medinetü l Fazıla Farabî nin, Mefatihu l Gayb Fahreddin Er-Razi nin eserleridir. 26. Şeş kelam, Aklam-ı sitte diye bilinen Yakut el - Mustasimi tarafından XIII. yüzyılda özellikleri ile ortaya konan altı çeşit hat yazısı; rika, sülüs, nesih, tevkii, reyhani ve muhakkaktır. Diğer seçeneklerde verilenler de hat sanatında öne çıkan yazı türleridir. 21. Mutezile nin ahlaka ilişkin görüşleri Usul-i Hamse den adalet ilkesi ile daha çok ilgilidir. Adalet ilkesi gereğince Allah adildir ve insanlara zulmetmez. Allah ın kulunu sorumlu tutması için adaleti gereği kuluna irade vermesi şarttır. İnsanın ahlaki sorumluluğu da bu iradeden kaynaklanır. Diğer seçeneklerde verilen Tevhid, Allah ın birliği; Emri bil ma ruf nehiy ani l münker, iyiliği emredip kötülükten sakındırmak; vaad ve va id, Allah ın iyilik yapanları ödüllendirip kötülük yapanları cezalandırması zorunluluğu; el menzile beyne l - menzileteyn ise büyük günah işleyenlerin Araf ta bulunmalarıdır. 24. Soruda hakkında bilgi verilen ilim merkezi Beytü l Hikme dir. Bu merkez, İslam medeniyetinin inşasında önemli köşe taşlarından kabul edilir. Diğer seçeneklerde verilen Beytü l Atik, Kur an-ı Kerim de Kâbe için kullanılan isimlerden biridir. Cundişapur Akademisi / Mektebi Sasaniler Dönemi nde kurulmuş bir ilim merkezidir. Nizamiye Medresesi Selçuklu veziri Nizamülmülk tarafından kurulmuştur. Sahn-ı Seman Medresesi ise Fatih Sultan Mehmet in Fatih Külliyesi içinde kurdurduğu medresedir. 27. Erken Dönem İslam mimarisi; Emevi ve Abbasi mimarileri ve ilk Türk İslam devletleri mimarisini kapsar. İslam mimarisinin en belirgin yapıları her dönem için şüphesiz camilerdir. Peygamber Efendimiz Dönemi nde inşa edilen camiler ve mimari yapılar olmasına rağmen gerek kullanılan malzemenin yapısı gerekse iklim şartları nedeniyle günümüze ulaşmamıştır. Hz. İbrahim ve Hz. İsmail tarafından bugünkü şeklini alan Kâbe şimdiye dek birçok kez köklü tadilattan geçmiştir. İlk dönem camilerinin çoğu Emeviler Dönemi nde inşa edilmiştir. Endülüs Emevi sarayları döneminin en görkemli yapılarıdır. Abbasi eserleri Emevi eserlerine kıyasla genellikle çok daha büyük yapılardır. 5

6 28. Şiilik kendi içinde çok çeşitli kollara ayrılmıştır. İmamiyye, İsmailiyye (diğer adıyla yediciler anlamında Sebiiyye) ve Zeydiyye Şia içindeki üç ana akımı oluşturmaktadır. Bu üç ana akım kendi içinde farklı alt kollara ayrılmaktadır. Yezidiyye ise tamamıyla İslam dışı bir inançtır. Halk arasında şeytana tapanlar, çerağ söndürenler olarak bilinir. 31. Modern anlamda din sosyolojisi yeni bir bilim dalı olsa da din ve toplum üzerindeki düşünce birikimi Batı da ve İslam toplumunda çok eskilere dayanır. İslam toplumunda din sosyolojisine ilişkin fikirleri ile öne çıkan başlıca isimler İbn Haldun, Farabi ve Gazali dir. Medinetü l Fadıla (Erdemli Şehir) adlı eserinde toplumları eksik toplumlar ve tam toplumlar olarak ikiye ayırıp daha sonrasında detaylı bir toplum sınıflandırması yapan Farabi dir. Diğer seçeneklerde verilenler Gazali nin din sosyolojisine ilişkin görüşleridir. 34. Çocukluk dönemi dindarlığını konu edinen Harm Teorisi (3-18 yaş) aralığındaki çocukları üç evreye ayırmıştır: (3-6 Yaş) Peri Masalları Evresi: Çocuklar Tanrı yı peri masallarındaki karakterlere benzetir. (7-12 yaş) Gerçekçi Evre: Somutlaştırma evresidir. Çocuğun çevresinde meydana gelen olaylarda Tanrı etkendir. (13-18 yaş) Bireysel Evre: Bireysel fikirler oluşur. Bu evre kendi içinde farklı alt gruplara ayrılır. 29. Soruda verilen süreçte yaşanan Cemel Vakası, Sıffin Savaşı ve Tahkim (Hakem) Olayı neticesinde Hz. Ali nin safında yer alanlardan ayrılan bir grup, İslam tarihinde ilk mezhep olan Haricilik i oluşturmuştur. Bu düşüncede olanlar Hakem Olayı nda Hz. Ali nin hata ettiğine, sorunun çözümü için Hz. Ali ve Muaviye nin öldürülmesi gerektiğine karar vermişler, daha sonraki süreçte büyük günah işleyenlerin kâfir olduğu iddiasıyla tüm kesimlere savaş açmışlardır. 32. Soruda tanımlanan kavram, kısaca dünyevileşme diye de ifade edilen sekülerleşme dir. Din sosyolojisinin inceleme alanlarından olan bu kavram, modernleşmenin kaçınılmaz bir sonucu olarak görülür. Determinizm, belirlemecilik; pozitivizm, olguculuk; realizm, gerçekçilik diye ifade edilir. 35. Din psikolojisi temelde dinin insan üzerinde etkilerini inceler. İnceleme konusu doğrudan dinin kendisi değil, dinin etki ettiği insandır. Dolayısıyla dindarlık, din değiştirme, dinî şüphe, dinî tecrübe din psikolojisinin konusu iken dinin kendisi bu bilimin konusu değildir. 30. Soruda hakkında bilgi verilen sosyolog Emile Durkheim dır. XIX. yüzyılın sonlarında yaşamış olan Durkheim, modern din sosyolojisinin kurucusudur. Adı pozitivizm ile özdeşleşmiş Auguste Comte sosyolojinin isim babasıdır. Max Weber, E. Durkheim ile aynı dönemde yaşamış Alman bilim adamıdır ve sosyolojiye önemli katkıları olmuştur. Peter Berger ve Robert N. Bellah çağdaş din sosyologlarıdır. 33. Dua, kişinin yaratıcı ile iletişim kurması, ona sığınması, ondan yardım dilemesidir. Üstün bir varlığa sığınma insan için bir ihtiyaçtır. O varlığın gücünü beraberinde hissetmesi insanın öz güvenini azaltmaz, aksine artırır. Duanın insan psikolojisine katkıları bilimsel olarak da kanıtlanmaktadır. Dua, insanın karamsarlığa düşmesini engeller. Gelecek kaygılarını azaltır. Dua alışkanlığı kişinin karakterine olumlu katkı sağlar. Kişinin kendini yalnız hissetmesini önler. 36. Soruda hakkında bilgi verilen Tanrı tasavvuru panteizmdir. Panteizm, deizmdeki Tanrı - evren ikiliğini ortadan kaldırır. Deistler Tanrı nın varlığına inanır ancak Tanrı nın evreni yarattıktan sonra evrene müdahale etmediğini savunur. Agnostisizm Tanrı nın varlığının ya da yokluğunun bilinemeyeceğini savunur. Bilinmezcilik diye de bilinir. Panenteizme tümden tanrıcılık denir. Tanrı evrende hem içkin hem de aşkın bir varlıktır. Politeizm çok tanrıcılıktır. 6

7 37. Din felsefesinin konularından birini de Tanrı nın varlığına ilişkin deliller oluşturmaktadır. Hem İslam filozofları hem Batılı filozoflar bunu konu edinmişlerdir. William Paley in saat anolojisi, İbn Rüşd ün savunucusu olduğu teleolojik (tasarım) delil ile örtüşmektedir. Âlemdeki düzen ve gayenin Allah ın varlığının kanıtı olduğu bu delilin temel çıkarımıdır. İnayet ve ihtira delili de denir. Seçeneklerde verilenlerin tamamı Tanrı nın varlığına ilişkin delillerdir. 39. Yahudiler, Tanrı ya Yahova adını verirler ve Tanrı nın adını gerekmedikçe anmazlar. Yahudilikte yedi kollu şamdan kutsal sayılan sembollerdendir. Yedi kollu şamdana menore denir. Hanuka ise Yahudilerin dinî ve millî içerikli bir bayramıdır. Yahudilikte günlük ibadet sabah, öğle ve akşam olmak üzere üç vakittir. Genel olarak kadınlar başörtülü olmak şartıyla toplu ibadetlere ancak izleyici olarak katılır. Dolayısıyla doğru cevap I, II ve V tir. 41. Ülkemizde okullarda verilen din eğitiminin mezheplerüstü ve dinler açılımlı bir anlayışla düzenlendiği 2006 yılında hazırlanan MEB İlköğretim Programı nda belirtilmiştir. Gayrimüslim öğrenciler devlet okullarındaki din eğitiminden, talep etmeleri hâlinde muaf olurken kendi özel azınlık okullarında dinlerine ait eğitimi alabilmektedir. Din dersi müfredatının hazırlanmasında Kur an-ı Kerim esas alınmış, bununla birlikte mezhepsel farklılıklar yok sayılmayıp farklı anlayışlar genel hatları ile müfredatta yer almıştır. 38. Hristiyanlıkta inancın göstergesi olarak yapılan dinî ritüellere sakrament denir. Soruda hakkında bilgi verilen sakrament ekmek - şarap ayini diye bilinen evharistiyadır. Yedi tane olan sakramentlerden vaftiz ve evharistiya tüm Hristiyan mezheplerce benimsenirken diğer sakramentler; konfirmasyon (kuvvetlendirme), son yağlama, günah çıkarma, evlilik ve ruhbanlık Protestanlarca kabul edilmez, Katolik ve Ortodokslarca kabul edilir. 40. Kast Sistemi dört sınıftan oluşmaktadır: Brahmanlar: rahipler ve bilginler Kşatriyalar: prensler ve askerler Vaysiyalar: esnaf ve çiftçiler Sudralar: işçiler ve köleler Bunların dışında hiçbir sınıfa dâhil edilmeyen ve hiçbir hakkı olmayan toplum dışı sayılan paryalar bulunmaktadır. 42. Din eğitimi ve öğretimine ilişkin en ideal öğretim yöntemini arayan kişiye önerilebilecek yöntem, dersin süresinin ve imkânlarının elverdiği ölçüde çeşitli yöntemlerin birlikte kullanılması olmalıdır. Çünkü her yöntemin üstün yanları olduğu gibi sınırlılıkları da bulunmaktadır. Ayrıca farklı yöntemlerin kullanılması, eğitim ve öğretimi tekdüzelikten çıkarıp daha eğlenceli, kalıcı ve öğretici kılacaktır. 7

8 43. Ülkemizde resmî olarak faaliyet gösteren Kur an kursları, ilgili mevzuatta ifade edildiği üzere Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı olarak faaliyet göstermektedir. Kur an kurslarının denetlenmesi ve açılmasında Diyanet İşleri Başkanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığı iş birliği yapmaktadır. 46. Soruda din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeninin kullandığı öğretim yöntemi soru - cevap yöntemidir. Bu yönteme Sokrates tarafından sıklıkla kullanıldığı için Sokrates yöntemi de denir. Bunun dışında soru - cevap yöntemine isticvab ve bulduru yöntemi de denir. 49. Öğretim ilkeleri eğitim - öğretimin hedeflenen şekilde yürütülmesine yardımcı olan ilkelerdir. Ayten Hanım ın, hacca ve umreye gitmiş kişilerle röportaj ödevi vermesi, öğrencilerin öğrendikleri teorik bilgilerin yaşamda karşılığını kurmaya yönelik bir ödevdir. Yaşama yakınlık ilkesi ile ilişkilidir. 44. İlköğretim din kültürü ve ahlak bilgisi dersi müfredatı hazırlanırken inanç öğrenme alanı içindeki Kader ve Kaza ünitesi, 8. sınıf programında yer almıştır. Bunun sebebi ünitenin TEOG sınavında daha seçici sorular sorulmasına imkân vermesi değildir. Çünkü bu sınav uygulamasından çok önce müfredat bu şekilde planlanmış ve uygulanmaktaydı. Kader ve Kaza ünitesi soyut kavramlar barındırdığı için belirli bir hazırbulunuşluk düzeyi gerektirmektedir. Ayrıca bu ünitenin kazanımları yaş grubu olarak bakıldığında diğer sınıf seviyelerinden daha çok, sekizinci sınıf öğrencilerinin ilgi ve merakına hitap eder niteliktedir. 47. Değer öğretiminin nasıl yapılması gerektiğine ilişkin farklı yaklaşımlar bulunmaktadır. Telkin yöntemi geleneksel bir yöntem olup değer öğretiminde etkisini yitirmeye başlamıştır. Çünkü değişen koşullarla birlikte öğrenciler birçok farklı faktörün etkisi altında kalmaktadır. Bu durumda telkinin uygulayıcısı öğretmen ve ebeveynlerin etkisi sınırlı olmaktadır. Değer açıklama, ahlaki muhakeme ve değer analizi değer öğretiminde yeni yaklaşımlardır. Kendi değerlerini fark ettirme ise değer açıklama yaklaşımının varmak istediği hedeftir. 50. Soruda Mehmet Öğretmen in uyguladığı etkinlik zıt paneldir. Bu etkinliğin amacı konunun tekrarı yaparak yeni fikirlerin ortaya çıkmasını sağlamaktır. Açık oturum, konuşma sırasını tartışmayı yönetenin belirlediği, katılımcıların söz alarak konuştuğu etkinliktir. Münazarada iki farklı grubun birbirlerinin fikirlerini çürütme amacı vardır. Panel, bir başkan eşliğinde 3-5 konuşmacının sohbet havasında konuşması ve dinleyicilerin konuşmacılara soru sorması suretiyle yapılır. Vızıltı gruplarında öğrenci sayısınca konuşma yapılır. 45. Altı şapka düşünme tekniğinde her şapka farklı bir düşünce yaklaşımını temsil etmektedir. Cansu nun temsil ettiği şapka, net bilgiler ve sayısal ispatlara dayanan beyaz (tarafsız) şapkadır. Diğer seçeneklerde verilen kırmızı duygusal şapka; siyah kötümser şapka; sarı avantajlar şapkası; mavi değerlendiren şapka olarak isimlendirilir. Bunların dışında son olarak yeşil (yenilikçi) şapka bulunmaktadır. 48. Oruç ibadetinde ve orucun tutulduğu Ramazan ayında yardımlaşma, dayanışma, birlik, beraberlik, dostluk, kardeşlik ve sorumluluk değerleri öne çıkar. İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Öğretim Programı kılavuzunda Oruç ünitesine ilişkin öncelikle verilecek değerler olarak da bu değerler listelenmiştir. Temizlik, namaz ibadeti ile doğrudan ilişkilendirilebilecek bir değerdir. 8