NATO DAÐITILACAK BASKILAR BÝZÝ YILDIRAMAZ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "NATO DAÐITILACAK BASKILAR BÝZÝ YILDIRAMAZ"

Transkript

1

2 Merhaba, Bu sayýmýzý da aðýrlýklý olarak Türkiye de yapýlan NATO Zirvesi gündemiyle çýkarýyoruz. Zirve süresince yaþanan sýcak geliþmeler, internet üzerinden baþka basýn yayýn kuruluþlarýna gönderildi. Ancak, þimdi ortalýðýn tozu dumaný biraz olsun çekilmiþken, daha geniþ deðerlendirmeler yapmak gerekir. Bu nedenle bu sayýmýzý her zamankinden farklý bir biçimde çýkarmaya karar verdik. Ýç sayfalarýmýzda sadece NATO Zirvesi ne ve bu süreçteki eylemliliklere yer veren 8 sayfalýk bir ÇEK-AL bölümüne rastlayacaksýnýz. Bu bölüm eðer istenirse dergiden koparýlýp alýnabilir. Bu sayýmýzýn baþyazýsýnda küçük burjuvaziye özgü bilimsel olmayan sosyalizm anlayýþý eleþtiriliyor. Ve bu anlayýþýn nereye evrileceði anlatýlýyor. Belirsiz bir geleceðe ertelenmiþ bir sosyalizm anlayýþýnýn soyut olduðu, Küçük burjuva çevrelerin devrim sorununa salt propaganda açýsýndan yaklaþtýðý, devrimi pratik bir sorun olarak görmediði vurgulanýyor. Küçük burjuva sosyalistleri için somut olanýn devrim deðil ekonomik haklar olduðunun altý çiziliyor. Devrime pratik politika açýsýndan yaklaþmanýn önemi üzerinde duruluyor. Gündemimizde ise baþta da belirttiðimiz gibi, NATO Zirvesi nin sonuçlarý var. NATO Zirvesi nin en önemli sonucu, NATO nun bundan böyle kendisini tamamýyla dünya üzerindeki devrimleri ezmeye dönük konumlandýracaðý, ayaklanma ve iç savaþlara doðrudan müdahale e- deceðidir. Ve bu saldýrýlarýn ana üslerinden biri de Türkiye olacaktýr. Emperyalist-kapitalist sistem, politik çevirme hareketiyle devrimleri boðmak isteyecektir. Politik çevirme hem zor yöntemlerini, hem de diplomatik yöntemler i kullanarak halklarý teslim alma politikasýdýr. Ýnsanlara sýtmayý gösterip vereme razý etmektir. Ulusal Kurtuluþ Hareketi nin ateþkes ilan etmesi de gündemde önemli bir yer tutuyor. Ayrýca Kerkük eksenli yapýlan federasyon tartýþmalarý da dergimiz sayfalarýnda deðerlendiriliyor. Aysun Bozdoðan ýn ölümsüzleþmesinin 3. yýldönümünde Ölüm Orucu hala sürüyor. Onun büyük bir onurla taþýyýp en yükseklerde dalgalandýrdýðý bayrak, þimdi Remzi Aydýn ýn elinde yükseliyor. Remzi Aydýn, bugün Ö- lüm Orucu eyleminin 378. gününde. Günler büyük haberlerle yüklü. Devrimin fýrtýnalarýnýn tüm dünyayý sardýðý bir evrede hepimizin birer Deniz, Aysun olmasý gerekiyor Yeni sayýmýzda buluþmak üzere NATO DAÐITILACAK BASKILAR BÝZÝ YILDIRAMAZ Yeni Evrede MÜCADELE BÝRLÝÐÝ Dergisi / Onbeþ Günlük Sosyalist Dergi / Yýl: 1 Sayý: 19 / 7-21 Temmuz 2004 / Sahibi : Yeni Dönem Yayýncýlýk Basýn Daðýtým Eðitim Hizmetleri Tanýtým Org. Tic. Ltd. Þti. Adýna : Özgen Ýþ / Adres : Sofular Mah. Sofular Cad. No: 52/3 Fatih-ÝSTANBUL / Tel-Fax: 0 (212) / Sor. Yazý Ýþl. Müdürü: Özgen Ýþ / Genel Daðýtým: DOÐAN PAZ. / Baský Yeri: Özdemir Matbaacýlýk / ÝZMÝR Temsilciliði: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak / ESKÝÞEHÝR Temsilciliði: Cumhuriyet Mahallesi Baþkan Sokak Ziya Ýþ Merkezi No:21 / HATAY Temsilciliði: Hürriyet Cad. Ziverpaþa Ýþhaný Kat 2 Daire 10 Antakya / Avrupa Temsilciliði: Selahattin KARATAÞ / Post Lager 3000 Bern 1 Ann ÝSVÝÇRE / Tel: / Almanya Temsilciliði: Ahmet AKYÜZ/ Robert Mayer Str Reutlingen ALMANYA / Adresi: mucadelebirligi@hotmail.com / Web Adresi: mbirligi.com / Hesap No: AKBANK Fatih Þubesi

3 Bugünden Ýþçi Sýnýfýnýn Kurtuluþu Devrime iliþkin en temel konularda, sosyal reformistlerle oportünistler ayný bakýþ açýsýna sahip. Yani proletaryanýn kurtuluþu söz konusu olunca, onu çarpýtmada aralarýnda hiçbir ayýrým çizgisi kalmýyor. Artýk neredeyse en temel sorunlarda tam bir görüþ birliði içindeler. Sosyalizmden söz ettikleri her yerde ise, onu bilimsel temelleriyle, yani bilimsel sosyalizm olarak deðil, kendi uyduruk küçük-burjuva anlayýþlarýyla ele aldýlar. Bilimsel sosyalizm onlarýn aðzýnda özel bir bilime dönüþtü. Yalnýzca kendilerinin anlayacaðý bir bilim. Marksizm-Leninizm aðýzlarýndan hiç düþmez, fakat özel Marksizm-Leninizm olarak. Bu anlayýþla ürettikleri teori, sosyalizmin bilimsel ilkeleriyle hiçbir ilgisi olmayan, kendi küçük burjuva dar kafalýlýklarýnýn ürünüdür sadece. Kendilerini sosyalist olarak gördükleri için, sosyalizm hedefini göstermekten geri durmadýlar. Ne de olsa sosyalizm çaðýmýzýn gerçeðidir. Gerçekliðin etkisi yadsýnamaz, ama sulandýrýlabilir, ütopik hale getirilebilir. En önemlisi; belirsiz bir geleceðe ertelenebilir. Küçük burjuva hareketin dilinde sosyalizm, yalnýzca bir propaganda sorunudur. Böylece bir taþla iki kuþ vurulmuþ olur: Hem sosyalist bir hava içinde olmak, hem de sosyalizmi belirsiz bir geleceðe ertelemek. Sosyalizmi, sosyalist dönüþüm olarak hiç anlamadýlar. Dönüþüm olarak tanýdýklarý tek þey reformlardýr. Reformlar söz konusu olunca: Hemen þimdi sosyalist dönüþüm söz konusu olunca: Hiçbir zaman. Oysa ki hiçbir zaman ý, hemen þimdi ye çevirecek olan devrimci dönüþümdür, sosyalist dönüþümdür. Hiçbir zaman ý, hemen þimdi ye çevirmenin reformcu deðil, devrimci anlamý var. Fakat o- portünizmin ve reformizmin dilinde devrimci olan her þey reformculuða; kýzýl sarýya dönüþür. Sosyalizm öylesi bir geleceðe itiliyor ki, böylece o, hiçbir zaman gerçekleþmeyecek. Çünkü oportünizm ve reformizmin dilinde o bir gelecek sorunudur; tarihin çözeceði bir iþtir; biz eski düzenin yamalarýyla uðraþalým; ona yeni güç katalým; iþçi sýnýfýnýn kurtuluþ hedeflerini günlük ývýr-zývýra feda edelim. Ýsterse, sosyalist devrimi dolaysýz savunan oportünistler olsun, durum deðiþmiyor- hatta devrimci ve sosyalist dönüþümü erteleyen daha çok bu anlayýþ sahipleridir. Çünkü çalýþmalarýnýn tüm ruhu reformculuða dayanýyor. Aslýnda biraz tarihsel bakýldýðýnda, görülecektir ki, küçük-burjuva anlayýþ, çok önceleri de aynýdýr. Bu çakýþmayý anlamak için, Marks tan uzun bir alýntý yapmak gerekecek: Program yadsýnmýþ olmayacak, yalnýzca ertelenecek- belirsiz bir dönem için. Ýnsan bir programý kendisi için, kendi yaþam süresi i- çin deðil, ama ölümünden sonrasý için kabul eder, çocuklarýna ve torunlarýna kalýt olarak býrakmak için. Bu arada insan bütün gücünü ve enerjisini ufak-tefek iþlere ve toplumun kapitalist düzenin yýrtýðýný-söküðünü dikip onarmaya ayýrmalýdýr; böylece burjuvaziyi ürkütmeksizin, en azýndan, bir þeyler yapýlýyor görüntüsü yaratýr Böylece bizim küçük burjuvalarýmýz reformdan reforma koþacak, kerte kerte yol alacak ve koþullar da uygunsa sosyalizme geçiþ yapmýþ olacak. Böylece radikal reformcu olarak her yerde görünecek; kapitalist egemenlik ve kapitalist toplum böylece içten fethedilecek ve böylece bizim küçük-burjuvalarýmýz en önde, ardýndan toplum sanal amaca doðru ilerleyecek. Çok rahatlýkla þöyle diyecekler: Bizler, yalnýzca günlük mücadele etmiyoruz, ayný zamanda sosyalizm ve devrim propagandasý da yapýyoruz. Evet ama yalnýzca bir propaganda olarak. Yoksa günlük mücadelede öne çýkartýlan, bugünden ele alýnan devrimci bir görev olarak deðil. Günlük propaganda ve ajitasyon çalýþmalarýna egemen olan ekonomizmdir, sendikalizmdir, ufaktefek þeyler uðruna mücadeledir. Onlara gör devrim, tüm bu günlük ývýr-zývýrýn ardýndan gelecektir. Koþullarý ne denli uygun olursa olsun, onlar, devrime pratik politika açýsýndan yaklaþmayacaklar. Ondan önce, bu düzende yapacak daha çok iþleri var. Oysa giderilmesi gereken haksýzlýklar, düzeltilmesi gereken bozukluklar ve daha baþka þeyler deðiþmek için militanlarýmýzý bekliyor. Devrim koþullarýnýn her bakýmdan olgunlaþtýðý dönemlerde, devrim bir propaganda sorunu deðil, pratik politikanýn konusudur. Yani devrime çok yönlü hazýrlanma, dönemin devrimci görevidir. Bu hazýrlýklarýn baþýnda pratik hazýrlýk gelir. Devrimin öncüsü olarak iþçi sýnýfý, devrimi geliþtirmeyi baþa almalýdýr ve tüm diðer çalýþmalar, bu ana hedefe baðlanmalýdýr. Küçük-burjuva sosyalizmi devrimi, ikincil hedeflerin arkasýna i- tiyor. Lafa gelince, onlar da diðer çalýþmalarý devrime baðlýyorlar; fakat pratikte hep baþka türlü oluyor; önde tutulan, sistemin aksaklýklarýný düzeltmek. Böylelikle devrim, diðer sorunlarýn arkasýna itiliyor. Devrimi sözde kabul edip, pratikte arkaya itmek de bir çeþit oportünizmdir. Oysa aslolan yeni bir toplum kurmaktýr. Yeni bir toplum, komünist bir toplum kurmak, bütün ülkelerin iþçi sýnýflarýnýn ortak hedefidir. Eðer ortak olan bu hedef temel alýnmazsa, tüm günlük çalýþma buna göre düzenlenmezse, sýnýf savaþýmý kapitalist düzen sýnýrlarýný aþamaz. Hareket, sisteme hapsedilmiþ olur. Proletaryanýn devrimci sýnýf partisinin devrimci programýnda temel hedef, sýnýfsýz komünist toplumdur. Dünya proletaryasý için ayný ve ortak olan ana amaç, Türkiye ve Kürdistan proletaryasý için de aynýdýr. Devrimci programda öncelikle, uluslararasý proletarya için ayný ve ortak olan belirtildikten sonra, bizi buraya götürecek devrimin izleyeceði özgül yol belirtilmiþtir. Böylece, hem uluslararasý proletaryayla ortak amaçta saðlam baðlar kurulmuþ; hem de, bizi oraya götürecek devrim yolu doðru bir temelde ortaya konmuþtur. Bu, Leninist Parti açýsýndan hiçbir zaman kaðýt üzerinde yazýlmýþ bir hedef olmamýþtýr. Tüm günlük çalýþmasý, tüm mücadelesi bu anlayýþ temelinde yürütülmüþtür. Yarýna bugünden hazýrlanmak anlayýþýyla hareket edilmiþtir. Bu nedenle ortalama sol hareketten farklý bir yer edinmiþtir. Komünist topluma ulaþmak için devrimi baþa almýþ, yani devrim ve komünizm mücadelesi veren bir parti, hedefine devrimci bir yol izleyerek varabilir. Reformlarý esas alan ve öne çýkartan bir örgüt, parlamentarist-barýþçýl bir yol izler. Yasal sosyal-reformist partilerin durumuna bakýldýðýnda bu somut olarak görülür. Reformlarý gerçekleþtire gerçekleþtire yol almayý esas çizgi haline getirdikleri için, ani devrimci sýçramalardan, çatýþmalardan, devrimci baþkaldýrýlardan hoþnut olmazlar. Ýç çatýþmayý, devrimci ayaklanmayý, devrimci yöntemleri engellemek için her þeyi yaparlar. Proletaryanýn devrimci yöntemlere baþvurmasýný önlemek için olabildikleri en aktif durumda olurlar. Fakat ne yaparlarsa yapsýnlar, tarihin harekete geçirici, dönüþtürücü gücü sýnýf savaþýmýdýr ve sýnýf savaþýmý kendi doðasýna uygun yürüyor. Proletarya ile burjuvazi arasýndaki sýnýf savaþýmý, toplumsal devrimi kaçýnýlmaz olarak gündeme getirmiþtir. Yani devrim, sýnýf savaþýmý sonucu baþa alýnmýþtýr. Artýk burada her þey, bu devrimi baþarmayý göze almýþ devrimci sýnýf proletaryanýn, pratik hazýrlýklarýna ve devrimci giriþkenliðine baðlýdýr. C.DAÐLI 3

4 Devrimi Gösterip Reformlara Razý Etmek Küçük-burjuva sosyalizminin sloganlara yaklaþýmý, teoriye ve politikaya bakýþýndan farklý deðil. Ayný sýðlýk burada da görülür. Derinlemesine bir araþtýrma ve irdelemeden yoksun yüzeysel, çoðu kez uyduruk olan þeyler. Bu, yeni bir þey de deðil, öteden beri böyle. Ýçeriksiz, devrimci anlamý olmayan, dolayýsýyla proletaryaya hiçbir bilinç taþýmayan sloganlar, her gün yeniden ve yeniden üretiliyor. Kulaða hoþ gelen ve ortalama kitle duygusuna hitap eden sloganlar hep tercih edildi. Bilimsel ve devrimci deðeri olmadýðý için kitleler üzerinde suya yazýlmýþ yazý gibi hiç bir iz býrakmýyor. Hiçbir politik deðeri olmayan sloganlarýn üretilmesi ve atýlmasý, proletaryanýn ulaþtýðý entelektüel düzeyin küçümsenmesidir. Proletarya her zaman daha ciddi þeylere layýktýr; ciddi bir a- raþtýrma ürünü olan teori, taktikler ve sloganlara önem verir; bunlarý hemen kavrar ve benimser. Bunun dýþýndakiler proletarya içinde bir hareket yaratmaz. Proletaryanýn elinin tersiyle ittiði bu içi boþ, ama kulaða hoþ gelen sloganlar, onlarý ileri sürenlerin bir dogmasý olarak kalýr. Onlarý yaþama geçirmede militanlýk, bu gerçeði deðiþtirmez. Küçük-burjuva sosyalizmi, her ne yaparsa yapsýn, kendi dogmalarýný geniþ halk kitlelerine kabul ettiremez. Onlardan farklý olarak, proletaryanýn devrimci sýnýf partisi, öteden beri, sloganlarý materyalist araþtýrma yöntemiyle ele almýþtýr. Proletarya daima ciddi þeylere layýktýr anlayýþýndan hareket eder. Buna uygun olarak belirlediði sloganlarýn bilimsel ve devrimci deðeri vardýr ve proletaryaya bilinç taþýr. Küçük-burjuva sosyalizmin nasýl sýðlýk ve çapsýzlýk içinde olduðunu birkaç örnekle gösterelim. 4 Geçmiþe ait olmakla birlikte, reformizm yolundaki bazý çevrelerce yeniden ileri sürüldüðü için Tek Yol Devrim sloganýný alalým. Bu slogan ilk defa ortaya atýldýðý zaman baþlýca þu nedenlerle karþý çýktýk: Nasýl bir devrim? Nasýl bir devrim sorusuna yanýt verilmeden, Tek Yol Devrim demek, muðlak bir þey söylemektir, belirsizliktir. O sýrada üç devrim kuramý vardý: Milli Demokratik Devrim, Sosyalist Devrim ve sosyalizme kesintisiz varacak olan Demokratik Halk Devrimi. Tek Yol Devrim sloganý nasýl bir devrim sorununa cevap veremiyordu. Öncelikle nasýl bir devrim önerildiðine açýklýk getirmek gerekiyordu. Buna yanýt veremediði için politik bir deðeri olmamýþtýr. Bir yöntem olarak ele alýndýðýnda, devrimci yol ve devrimci olmayan yol tartýþmalarýna yanýt deðildir. Sosyalizme barýþçýl yolla mý geçilecek, yoksa devrim yoluyla mý geçilecek sorusuna yanýt: devrim yoluyladýr. Bu þekilde konursa, hem sosyalizme devrim yoluyla geçileceðini belirtmiþ oluruz; hem de devrimin yan ürünleri olarak reformlarý yok saymamýþ oluruz. Küçük-burjuva sosyalizmi tarafýndan bunun yerine, kulaða hoþ gelen þeyler tercih edilmiþtir. Pratikte ise, küçük-burjuva reformculuk çizgisi aþýlamamýþtýr. Slogan devrimi baþa almýyordu, yalnýzca bu yönde bir ajitasyonu içeriyordu. Pratikte baþa alýnan, baskýn gelen reformlar mücadelesi oldu. Yani devrimi gösterip, kitleleri reformlara razý etmeye çalýþýyorlardý. Bunun gibi geniþ bir çevrede etkin olmasa da- yalnýzca sloganý ileri süren dar çevreyle sýnýrlýdýr- sýrf bir anlayýþý açýða çýkarmak için baþka bir örneðe bakalým: Kýrýntý Deðil, Dünyayý Ýstiyoruz. Slogan en baþta, zafer yolundaki bir devrimin yan ürünü olarak ortaya çýkacak tüm reformlarý reddediyor. -Pratikte de öyle mi yapýlýyor, birazdan göreceðiz.- Kýrýntý ile kastedilen budur. Dünyayý Ýstiyoruz derken sanki tüm e- konomik ve politik gücün ele geçirilmesi hedefleniyor yanýlsamasý yaratýlýyor - fakat yalnýzca bir yanýlsama-. Ortaya konan þey þatafatlý ama boþ bir sözdür sadece. Aydýnlanma Çaðý Fransýz aydýnlarýnýn mahkeme önünde yaptýðý kuru-boþ savunmalara benziyor. Dünyayý Ýstiyoruz türünde þatafatlý bir söz yerine, u- luslararasý proletaryanýn egemenliði ele geçirilmesi dile getirilseydi, daha doðru yapýlmýþ olurdu. Özne gizlenmiþ; gizli özne olarak da, kendileri dar bir grup o- larak konmuþ. Devrimin devrimci öznesi olan proletaryayý gizlemek, tüm küçükburjuva hareketlerin ortak özelliðidir. Her konuda olduðu gibi, sloganlarda da muðlaklýk, oportünizmin en belirgin ö- zelliðidir. Bunu söyleyen grup gerçekten reformlarý yadsýyor mu, yoksa küçük-burjuva reformizminin bataðýna mý batmýþ durumda. Dünyayý isteyen -öyle olmadýðý halde, biz bir an öyle sayalým- ekonomik ve politik iktidarý istiyordur ve bu durumda, devrimi baþa almasý gerekirdi. Ama öyle deðil. Gerçekte ise, proletaryanýn egemenliði ele geçirmesini belirsiz bir geleceðin sorunu olarak görüyorlar. Pratikte ise reformlarý temel amaç o- larak ele alýyorlar. Pratik tüm mücadeleleri, kapitalizmin yýrtýðýný-söküðünü dikmekten ibaret. Ekonomizmin önünde yerlere kadar eðiliyorlar. Proletarya gündemine devrimin temel istemlerini alacak ve bu yönde aþýrýlýklara kayacak diye ödleri kopuyor. Sonuç olarak devrimi gösterip reformlara razý etmek anlayýþý burada da geçerli. Þimdi bir baþka örneði, sosyalizm a- dýna yapýlan saçmalýðý ele alalým: Ezilenlerin Sosyalist temsilcisi olmak. Önce, kapitalist toplumda ezilen kapsamýna kimlerin girdiðini görelim. Öncelikle proletarya girer bu kapsama. Proletarya dýþýnda yoksul köylülük, küçük ve orta köylülük ve kent küçük-burjuvazisi; ezilen bir cins olarak kadýnlar ve e- zilen ulus. Görüldüðü gibi ezilenler e- pey geniþ ve farklý toplumsal kategorileri içeriyor. O halde kendilerini ezilenlerin sosyalist temsilcisi olarak görenler, tüm bu farklý toplumsal güçleri temsil ettiklerini söylemiþ oluyorlar. Buna bir þey diyeceðimiz olmaz. Ancak bunu,

5 sosyalizm adýna söyleyemezler. Bu olsa olsa, küçük-burjuva sosyalizmi olabilir. Çünkü küçük-burjuvazinin savunulmasýný aþamýyor. Þöyle söylenecek iyi ama siz de ezilenler kapsamýna proletaryanýn da girdiðini söylemiyor musunuz. Bizim sosyalizm kavramýmýz proletaryadan geliyor. Hayýr! Buradaki sosyalizm proletaryadan gelmiyor, yani proleter sosyalist deðildir. Proletaryayý diðerleriyle birlikte ezilenler kapsamýna sokmak, proletaryanýn diðerleriyle temel farkýný el çabukluðuyla ortadan kaldýrmaktýr. Proletaryayý küçük-burjuvazinin konumuna indirgemektir -zaten proletaryanýn sýnýfsal konumunu muðlaklaþtýrmak oportünizmin karakteridir-. Kapitalist ile proletarya arasýndaki iliþkiyi yalnýzca ezen-ezilen iliþkisi olarak göstermek, proletaryanýn sýnýfsal durumunu gizlemektir. Oysa ki Marks, bu iliþkiyi ortaya çýkarmak için yýllarca uðraþtý. Burjuvazi ile proletarya arasýndaki iliþki esas olarak sömüren-sömürülen iliþkisidir. Sömüren-sömürülen iliþkisini gizledinizmi geriye küçük-mülk sahipleri düzeyinde ele alýnan bir sýnýf kalýr. Kapitalist sýnýf ile proletarya arasýndaki i- liþki ezen-ezilen; sömüren-sömürülen iliþkisidir. Marks bu iliþkiyi ortaya çýkarmak, sömürünün kaynaðýný göstermek i- çin uðraþtý, bizim oportünistler de, Marks ýn açýða çýkardýðý þeyi gizlemek için uðraþýyorlar. Bir balon gibi þiþirilen slogan ve i- simlendirmelerin nasýl, materyalist-eleþtirel sosyalizme çarpýp patladýðýný görmüþ olduk. Marks, yýllarýný alan Kapital i bitirdikten sonra, proletaryaya layýk olmak i- çin daha çok þey yapmak gerektiðini söyler; oportünistler ise, hiçbir ciddi inceleme yapmadan ileri sürdükleri uydurmalarýyla ortalarda ciddi sosyalist pozlarda dolaþýyorlar. Ama artýk uydurmalarla ciddi bir sosyalist konum elde etmek mümkün deðildir. ÝZMÝR DE NATO KARÞITI MÝTÝNG Haziran da Ýstanbul da yapýlacak olan NATO Zirvesi öncesi düzenlenen mitinglerden bir tanesi de, 19 Haziran da Alsancak Gündoðdu Meydaný nda gerçekleþtirildi. Bush ve NATO Karþýtý Birlik in çaðrýsýyla gerçekleþtirilen mitinge Birlik bileþenleri, Mücadele Birliði Platformu ve çeþitli gruplar katýldý. Ýki ayrý noktadan miting alanýna yürüyen eylemciler, da alana girmeye baþladýlar. Deniz Gezmiþ in resimleri olan afiþleri, canlýlýðý ve disipliniyle dikkati çeken Mücadele Birliði Platformu, yürüyüþ boyunca ve miting alanýnda sýk sýk; Denizler Gibi Ýleri Atýlalým, Halklarýn Katili NA- TO yu Daðýtalým, Ýstanbul NA- TO ya Mezar Olacak, Yaþasýn Halklarýn Mücadele Birliði, Fabrikalar Tarlalar, Siyasi Ýktidar Her Þey Emeðin Olacak, Zindanlar Yýkýlsýn Tutsaklara Özgürlük, Denizlerin Yolunda Leninist Saflara, Ortadoðu Halklarý Yalnýz Deðildir, Ortadoðu da Tek Çözüm Ya Devrim Ya Ölüm sloganlarýnýn yaný sýra zindanlarda sürmekte olan Ölüm Orucu eylemi ile ilgili Ölüm Orucu Sürüyor Sürecek Zafere Kadar, Yaþasýn Ö- lüm Orucu Eylemimiz, Aysun Bozdoðan Ölümsüzdür, Remzi Aydýn Yalnýz Deðildir sloganlarý da atýldý. Mitinge katýlan kortejlerin alana girmesiyle mitinge katýlanlarýn sayýsý bine ulaþtý. Miting alanýnda esen reformist havayý daðýtan bir grup Leninist NATO bayraðýný yakarak kitle içerisinde dolaþtýrdý. Bu esnada miting alanýnda Faþizme Karþý Silah Baþýna, Faþist Devleti Yýkacaðýz Halk Ýktidarýný Kuracaðýz, Yaþasýn Partimiz TKEP/Leninist, Yaþasýn Leninist Gerilla Birlikleri, Ve Yaþasýn 13 Mart Genç Komünistler Birliði sloganlarý gür bir þekilde yükseldi. Miting Yaþar Kurt un sahne almasýndan sonra son buldu. Y.E.Mücadele Birliði/ÝZMÝR 5

6 Birinci Dünya Savaþýnýn sonunda, paylaþýmý en zor bölge Kürdistan oldu. Savaþýn sonunda bir anda merkezi bir öneme yükselen bu sorun, 80 yýl aradan sonra, bu kez 3. Dünya Savaþý nýn baþlangýcýnda, bir kez daha ayný konumda te Lozan Antlaþmasý, bu ülkeyi ve halkýný yok oluþa mahkum etmiþti. Seksen yýl sonra bu kez, Birleþmiþ Milletler (BM) kararýyla Güney Kürdistan halkýnýn geleceðini tayin hakký çiðneniyor. Emperyalizm bütün olgularýyla yeni ortaya çýktýðý o yýllardan, seksen yýl sonra, artýk çöküþ aþamasýndayken dahi, ezilen uluslar karþýsýnda ayný gerici karakteri taþýmaya devam ediyor. Ve iki dönem arasýnda, bir baþka ortak özellik daha, ateþin ortasýnda ayný þehir duruyor: Kerkük. En baþta Türkiye olmak üzere, bölgenin tüm gerici ülkelerinin, ABD nin ve Kürt burjuvalarýnýn ellerini, ateþteki kestaneler gibi yakan bu kentin tek önemi, petrol bölgesi olmasýndan mý ileri geliyor? Ýlk bakýþta böyle, ama derinde daha ö- nemli nedenler var. Türkiye de Kýrmýzý Çizgilerin Gerçek Rengi Geçen yýl bu zamanlar, Kürdistan sözünü her duyduðunda, hop oturup hop kalkan Türkiye ye ne oldu? Burjuvalarýn emekçileri kandýrmaya çalýþtýklarý gibi, ulusal sorunda köklü bir deðiþim mi söz konusuydu yoksa?! Söz konusu Güney Kürdistan olunca, Türkiye nin yaþadýðý yalpalamalarýn tarihine kýsaca göz atmakta yarar var. Türkiye nin Kürt sözcüðüne alýþmasý, 1991 yýlýnda, Irak ýn kuzeyinde hayata geçen de facto (fiili) devletle, yani Talabani- Barzani ile resmi iliþkiler geliþtirme giriþimiyle baþlamýþtý. Ama bu de facto devlet kurumlaþmalarý, uluslararasý bir meþruiyete sahip olmadýkça, ekonomik ve siyasi olarak Türkiye nin vesayeti altýnda kaldýkça, fazla bir rahatsýzlýk yaratmamýþtý. ABD nin Irak ý iþgaliyle birlikte, Güney Kürdistan ýn önünde uluslararasý meþruiyet kapýsý birazcýk aralanýnca, Türkiye, kýrmýzý görmüþ boða gibi böðürmeye baþlamýþtý. Güney Kürdistan halký, bu kýzgýn böðürmeleri savaþ naralarýyla cevaplayýnca, boðanýn süngüsü düþtü. 6 KERKÜK TE VAROLMA MÜCADELESÝ Türkiye, ne bu denli bir kapsamlý savaþa giriþebilirdi, ne de ABD nin planlarýný bozabilirdi. Bu Haziran da, BM de, I- rak taki iktidarýn yapýsý ve geleceðine iliþkin oybirliðiyle kararlar alýndý. Bu karar, Kürtlerin ulusalpolitik varlýklarýný ve bugüne kadar de facto yaþattýklarý özerkliklerini bile tehdit ediyor. Kürt halkýnýn geleceðini kendi baþýna deðil, toplam nüfus içinde azýnlýða düþtükleri tüm Irak halký tarafýndan belirlenmesini öngördü BM. Bile bile lades anlamýna gelen bu duruma, Güney Kürdistan dan tepkiler yükseldi. Talabani ve Barzani, ilk kez beraber imzaladýklarý bir mektupla, Baðdat la tüm iliþkileri kesecekleri tehdidini savurdular. Ama bu ayný zamanda, ABD den kopuþ demekti. Ýþte, böyle bir kopuþ tehlikesi, Türkiye nin tam da kendi iþine gelen bir BM kararýnýn kabul edildiði günlerde, Güney de bir federasyon u kabul edebileceðini bildirmesinin sýrrýný açýklýyor. Ýkiyüzlü bir sýrýtýþla, deniyor ki; Federasyon, neden olmasýn; yeter ki tüm Irak bunu onaylasýn. Sistani gibi iþbirlikçi gericilere, eski Baasçýlara ve ABD yle açýk ittifak yaptýðý için Kürtlere kýzgýn bir Arap çoðunluða kaldýysa, Güney Kürdistan için özerklik bile hayal. Ama, hem bu basit gerçeðin, hem de ABD, BM ve Türkiye nin ikiyüzlülüðünün pekala farkýnda olan Güney Kürdistan halký, kendi özgürlük özlemlerinin gösterdiði yoldan ilerleyecekse, bunun Kerkük ten geçtiðini biliyor. Kerkük, Güney Kürdistan halkýnýn ulus olarak varlýðýnýn teminatý, ulusal onurunun kalbinin attýðý yerdir. Bu kentten sürgün edilen on binlerce Kürt, geri dönüþlerinde kentin hemen dýþýnda durduruldu. Ýþgal yönetimi, onlarýn kente giriþini engelledi. KYB-KDP yöneticileri, bu konuda iþgalcilere yardýmcý oldular. Ama, Kerkük ten sürgün edilip geri dönmeyi bekleyenlerin ABD ye ve Kürt burjuva partilerine uyguladýðý baský son bulmadý. Bu, gide- rek öfkeye dönüþüyor. Türkiye, Güney

7 Kürdistan halkýnýn Kerkük e adýmýný atmasýný, onun baðýmsýzlýk yolundaki kararlýlýðýnýn göstergesi olarak kabul ediyor. Bu nedenle, açýkça tehditler savurmaktan çekinmiyor. Güney Kürdistan halkýnýn geleceðini kendisinin belirlemesi hakkýný BM kararýyla ortadan kaldýran ABD, Kerkük konusunda Türkiye i- le ayný noktadadýr. Güney in Kadersiz Burjuvalarý Kendileri burjuva olan Barzani-Talabani ikilisi, burjuva dünyada, istedikleri, hayal ettikleri saygýnlýða bir türlü ulaþamadýlar. Güney Kürdistan halkýnýn ulusal özlem ve taleplerine burjuva içerikte sözcülük etmek, toplumsal güçlerini bu gerçeðe dayandýrmak zorunda olmalarý, içinde yaþadýklarý bir dizi talihsizliðin, belki de en büyüðü. Böyle bir fýrtýnanýn içinde Kerkük, onlar için de bir can simidi olabilir. Barzani-Talabani burjuva ikilisinin bir diðer talihsizliði, çöküþü yaþayan bir emperyalist evrede, ezilen ulusa önderlik etmenin dayanýlmaz aðýrlýðýdýr. Böyle bir evrede, artýk, uluslara kýsmen siyasi egemenlik alaný býrakan bir iþbirliði olanaðý yoktur. Çöküþ aþamasýndaki emperyalizm, bütün iþbirlikçilerinden ayný þeyi istiyor: Tam ilhak, tam baðýmlýlýk, yani egemenlik hakkýnýn tümüyle devri. Türk burjuvalarýnýn bile kaçýnamadýðý bu kader, Talabani ve Barzani için ne anlama geliyor? Ulusal olan ne varsa, ondan vazgeçmek. Ekonomik varlýklarý ve birikimleriyle deðil, ulusal bir davaya öncülük ettikleri ve bu davayý pazarlýk konusu yapabildikleri için güçlerini var edebilen bu burjuvalar için, ne büyük talihsizlik!!! 90 lý yýllarda, kýsa bir süreliðine elde ettikleri görece saygýnlýðý ise, ABD nin düþman ilan ettiði bir iktidarýn Baðdat ta hüküm sürmesine borçluydular. Ama, öküz öldü, ortaklýk bitti. Þimdi, Baðdat ta iþbirlikçi bir hükümet var. Eðer bu hükümetin dýþýna düþerlerse, hedef haline gelebileceklerini biliyorlar. Ýþbirlikçilikte kendilerini bile geride býrakan, Allavi gibi kurtlara karþý, Ama ben, ABD nin en sadýk müttefikiyim söylemiyle daha ne kadar güç savaþý verebilirler?! Varlýklarýný tehdit eden bir diðer tehlike, Kürdistan ýn dört parçasýný ilhak eden bölge gericiliðinin, toplumsal devrimlerle karþý karþýya olmasýdýr. Devrimin bu büyük basýncý altýndaki bölge gerici ülkeleri, Güney halkýnýn özgürlük yolunda attýðý her adýmla büyük sarsýntýlar geçiriyorlar. Suriye, bu gerçeði, Quamýþlo ayaklanmalarýyla yaþadý. Ýþte bu nedenle Talabani ve Barzani, gözden düþecekleri günü azgýn bir iþtahla bekleyen düþmanlarla çevrilmiþ durumda. Irak ta iþgale karþý bir halk savaþýna büyüyen direniþin Kürt halkýnda yarattýðý sempati, Barzani-Talabani nin bir diðer talihsizliði. Ýþgalin yarattýðý büyük öfke, yoksul Kürt kitlelerini de sarýyor. KDP- KYB, Kürt halký üzerindeki tüm denetimlerini kaybetme sorunuyla karþý karþýya. Ýþte, tüm bu talihsizlikleri aþmanýn yolu, Talabani ve Barzani nin Kerkük ü ulusal bir sorun haline getirmesidir. Bu sayede, ekonomik güçlerini arttýracaklar; bir yandan Baðdat taki kurtlara karþý pazarlýk kozu elde edecekler, diðer yandan, bu güçle iþbirlikçilik yarýþýndan, ABD için gözden çýkarýlamayacak hale gelecekler. Dahasý, ABD desteðini aldýklarý oranda, bölge gericiliðinin azgýnca iþtahýndan kendilerini kurtarmýþ olacaklar. Ve en sonu, direniþin yarattýðý sempatiye kapýlan yoksul kitlelerine, iþte refah ve kurtuluþ Kerkük te diyebilecekler. Bir ulusun özlem ve talepleri, burjuva hesaplarý içinde, böylesine rezilce kullanýlacaktýr. Kerkük, Kürt halkýnýn hakkýdýr. Ama Talabani-Barzani nin elinde bu kent, emekçiler arasýnda yýllara yayýlacak bir boðazlaþmanýn yaþanacaðý mayýn tarlasý halini alýyor. Daha þimdiden, Kerkük te örtülü bir iç savaþ yaþanýyor. Taraflar, sürekli olarak suikastlerle yöneticilerini kaybediyorlar. Ýþin içinde Türkiye, Ýran, gerici Arap gruplarý ve elbette ABD-Ýsrail var. Ulusal Bakýþla Sýnýrlý Kavganýn Sonuçlarý Bir kez daha görülüyor ki, salt ulusal bakýþ açýsý, burjuva dünyanýn rezilce hesaplarýna alet olmaktan kurtulamaz. Güney Kürdistan ýn iþaret ettiði gerçeklik, ulusal sorunu sýnýfsal bir temelde derinleþtirmeden çözümün mümkün olmadýðýdýr. Güney Kürdistan halkýnýn gerçek müttefikleri, kendi burjuvalarý ve emperyalist iþgalciler deðildir. Böyle bir ittifak onlarý, bugüne kadar kanla kazandýklarýnýn, yine kanla kaybedilmesine doðru sürüklüyor. Oysa bugüne kadar, bölgenin toplumsal devrim dinamiklerinin yardýmýyla biraz olsun nefes alabildiler. Ýþgale karþý ayaklanan Irak halkýnýn yarattýðý büyük baský olmasaydý, Güney Kürdistan halký bugün, onu silahsýzlandýrmaya kalkýþanlarla savaþýyor olacaktý. Yine, bölgenin gerici hükümetleri, toplumsal devrim ve ayaklanma korkusuyla güçten düþmüþ, yýpranmýþ olmasalardý, Güney halkýnýn on yýldan fazla süredir ayakta tuttuklarý özerklik, kanla boðulma tehlikesini yaþýyor olurdu. Güney Kürdistan halký, Irak ta iþgale karþý geliþen direniþte yerini almadýkça; bölge ülkelerinin toplumsal devrim güçleriyle omuz omuza bir dayanýþma içine girmedikçe ve bütün bunlarý yapabilmek için Talabani ve Barzani de somutlaþan burjuva partilerle kopuþ yaþamadýkça, kendi makus talihi ni yenemez. Ayný þekilde, bölge ülkelerinin proletaryasý, Güney Kürdistan halkýnýn ulusal özlemlerini çeþitli yollardan boðmaya çalýþan kendi burjuvalarýna karþý tutarlý bir savaþým vermedikçe, Federasyonu tanýrýz sözlerinin arkasýndaki kanlý hesaplarý ve ikiyüzlülüðü teþhir etmedikçe, Güney Kürdistan halkýnýn güven ve desteðini hak etmiþ sayýlmaz. Unutmayalým, Güney halký karþýsýnda sergilenen tutarlý duruþ, Kuzey Kürdistan halkýnýn da güvenini kazanmaktýr. 7

8 8 SOÐUTMA TURLARI Haziran ayý sýcaklarý mevsim normallerinin üstünde seyrediyor. Politik arena da öyle. Ýþçi hareketinin Mayýs çýkýþý, NATO Zirvesi hareketliliði, derken, Haziran ayýnýn ilk yarýsýna damgayý, ulusal hareketteki geliþmeler vurdu. 1 Haziran la birlikte Ulusal Kurtuluþ Hareketi (UKH) nin ateþkes kararý kalktý, operasyon ve çatýþma haberleri ardý ardýna geldi. Derken, bir sabah erken, devlet televizyonu TRT den, Kürtçe sözlü Türk haberleri dinledik. Gün akþama ulaþtýðýnda bu kez, on yýlý aþkýn süredir kilit altýnda tutulan eski DEP li vekillerin cezaevinden çýkýþýný, bir çok kanalda ayný anda canlý yayýnda izledik. Ýçeriden çýkanlardan ilk görüntü ve sözlü demeci almak için yarýþan burjuva tekelci basýnýn telaþý kadar, Kürt halkýnýn kendi vekillerini cezaevi önünde sahiplenip yüceltmesi de görülmeye deðerdi. Kuþkusuz, içeriden çýkan o dört insan, onca sevgi ve ilgiyi fazlasýyla hak etmiþlerdi. Sistemin ve devletin bu konularda, her zamanki politik tavrý bilindiði i- çin, pek az kimse hak-hukuk-adalet yerini buldu diye sevindi. Kürtçe yayýn, neredeyse 2 yýldýr kaðýt ü- zerinde yasalaþmýþtý ama, tekelciliðin e- sas egemenlik aygýtý olan bürokrasi, kendi karanlýk koridorlarýnda bu yasayý boðmuþtu. Kürtçe yayýn dolayýsýyla, bir kez daha anlaþýldý ki, meclis ve parti hiçbir þeydir, TRT binasýnýn alt katlarýndaki herhangi bir büro ise, her þey. Ayný görüntüleri, DEP lilerin tüm yargýlama süreci boyunca defalarca gördük. 94 yýlýnda yaka paça gözaltýna alýndýklarýnda, parlamentonun aslýnda hiçbir þey olmadýðý kanýtlanýyordu. AÝHM, Zanalarýn lehine olan kararýný 2002 yýlýnda vermiþti. Dönemin hukuku, bu karara uymayý gerektiriyordu. Ama, tekelci burjuvazinin asýl egemenlik aracý hukuk deðil, devlet bürokrasisidir. Hukuk, sert sýnýf mücadelelerinin sonuçlarýna göre biçim alýr. Kürtçe yayýn ve DEP lilerin serbest býrakýlmasý, hukuki yönden deðil, sýnýflar mücadelesine özgü, bu mücadeleyi etkileyen bütün faktörlerin durumunu, konumunu açýklamaya yarayan olgulardýr. DEP lilerin býrakýldýðý gün, AB Ýlerleme Raporu hazýrlayýcýlarýnýn Ankara da bulunuþu, ilk anda bu tahliyelerin, AB yi etkileme jesti olduðu izlenimi yarattý. Fakat, böyle bir jest, çoðunlukla yapýldýðý gibi, sessizlik içinde, fazla gürültü çýkarmadan yapýlýrdý. Oysa, daha haber duyulur duyulmaz, bir çok medya kanalýna, bunun Kürt sorunu açýsýndan bir devrim olduðunu döne döne açýklayan burjuva yazarlar doluþtu. Dahasý, içeriden çýkanlarýn her sözü, her hareketi birinci haber oldu. R.T.Erdoðan ýn, tahliyelere iliþkin ilk sözü: Barýþý bozacak giriþimler umarým olmaz biçimindeydi. Çok açýk, herkesin görebildiði gerçek, bu ilk tepkilerde somutlaþtý. Mesaj, AB ye deðil, Kürt halkýnaydý. Tahliyeleri gündeme getiren AB Ýlerleme Raporu deðil, Kürt halkýnýn ayaklanmasýndan korkan tekelci burjuvalarýn yeni taktik giriþimleriydi. Bu yeni taktiklerin ne olduðuna geçmeden önce, tekelci burjuvaziye ardý ardýna bu adýmlarý attýran esas geliþmeyi, 1 Haziran ateþkesin sona erdirilmesi çaðrýsýný ele almak gerekiyor. Zor Rolünü Nasýl Oynuyor? Devleti ve tekelci burjuvaziyi ardý ardýna, alelacele adýmlar atmaya yönelten sürecin 1 Haziran la baþladýðý söylenebilir. Fakat bütün sürecin tek belirleyeni, ateþkesin bozulmasý kararý deðil. Bu karar, öylesine özgün bir politik ortamda ortaya çýktý ki, karar sahiplerinin deklare ettikleri sýnýrlý taleplerin çok daha ötesinde bir gücü harekete geçirebilirdi. Bu gücü oluþturan, politik ortamý böylesine patlayýcý konuma getiren, iç ve dýþ geliþmeler nelerdi? Ýç etkenlerin baþýnda, iþçi ve emekçi hareketinde görülen hýzlý yükseliþ var. Ýþsizlik ve aðýr sömürü koþullarý, en tuzu kuru iþçilerde bile hoþnutsuzluðu had safhaya getirmiþ, grev, direniþ, vb. eylemler, sistem için büyük tehlikeler barýndýran bir hal almaya baþlamýþtý. Tekellerin sözcüleri, her fýrsatta, iþçi grevlerinin bütün bir rejim için ne kadar tehlikeli olduðunu dile getiriyor ve devletten bu konuda en sert tedbirleri talep ediyorlardý. Ama sistemin tedbirleri bir iþe yaramadý. 1 Mayýs ta Taksim tartýþmalarý, NA- TO Zirvesi ne karþý, baþta iþçi sýnýfý olmak ü-

9 zere tüm emekçi kesimlerde görülen yaygýn hareketlilikler, kitleleri politik eylem alanlarýna taþýyordu. Bu haliyle emekçi hareketi, politik bir yükseliþe iþaret ediyordu. Ateþkesi bozma kararý, bu politik yükseliþin üzerine geldi. Bir diðer iç etken, son birkaç yýlda Kürt halký içinde belirginleþen iki farklý eðilimin varlýðýdýr. Birinci eðilim, uzlaþma, düzenle barýþ ve parlamenter yola sunulan destektir. Ýkinci eðilim i- se, bu yolun dýþýna çýkmaktýr. Ýkincisinin gücünü ve varlýðýný anlamak için, son iki seçimde Kürdistan da ortaya çýkan boykot o- ranlarýna bakmak yeterlidir. Barýþ ve düzenle uzlaþma rolünü reddeden halk kitleleri, son iki seçimde hiçbir partiye ve DE- HAP a da destek vermeyerek, bu tavýrlarýnda kararlý ve bilinçli olduklarýný ortaya koydular. Ateþkes in sona ermesi, Kürt halkýnýn, uzlaþma yolunu reddeden en yoksul kesimlerinin, ulusal hareket içinde yeniden etkin-egemen duruma geçmesinin önünü a- çacaktýr. Ýç etkenler kadar önemli olan dýþ etkenlerin baþýnda, Güney Kürdistan daki geliþmeler var. Güney Kürt halký, Baðdat la, dahasý ABD yle iliþkileri koparma noktasýna geldi. BM de kabul e- dilen son Irak kararý, Kürtlerin özerkliklerini ortadan kaldýrmakla kalmýyor, bölgenin gerici ülkelerini, bu topraklara askeri müdahale konusunda serbest býrakýyor. Güney Kürdistan halkýyla ABD arasýnda güvensizlik duvarý örüldü. Bu durum, Güney Kürdistan halkýnýn baðýmsýzlýðý uðruna, Baðdat taki kukla hükümetle ve iþgal güçleriyle çatýþma olasýlýðýný artýrýyor. Bugüne kadar, güney Kürt halkýný kaybetmemek için Türkiye nin bölgeye asker göndermesini engelleyen ABD, çatýþma durumunda Türkiye yi devreye sokmaktan kaçýnmayacaktýr. Þimdi bu olasýlýk, her zamankinden daha güçlü. Türkiye, kendi sýnýrlarý içinde olan Kuzey bölgesini güvence altýna almadan, güneyde bir askeri müdahaleye giremez. Güney halkýnýn fiilen yaþama geçirdiði Kürdistan düþü, Suriye deki Qamýþlo ayaklanmasýnda olduðu gibi, Kürt halkýnýn yüzlerce yýllýk özlemlerini harekete geçirmeye yetiyordu. Tam da bu kavþakta, Kuzey deki ateþkesin bozulmasý, Türkiye nin bölgeye iliþkin tüm plan ve hedeflerini de bozdu. 1 Haziran kararýný hazýrlayan etkenlerden biri de UKH içindeki geliþmelerdir. AB nin terör örgütü listesi ne alýnmak, Türkiye nin AB ye giriþ sürecine baðlanan umutlarda büyük kýrýlmalara yol açtý. Buna ek olarak, yukarýda deðindiðimiz, Kürt halký içinde þekillenen iki farklý eðilim, UKH içinde tasfiyelere kadar varan tartýþmalara neden oldu. Ateþkesin sona ermesi, örgütsel alana yansýyan bu farklý eðilim ve tartýþmalarý dengelemek gibi bir göreve de sahip. Bütün bunlar, 1 Haziran ateþkesin sona erdirilmesi kararýný, kendi dar hedeflerinin ötesine taþýyan etmenlerdir. Kararla birlikte Kürt halkýnýn yeni serhýldanlarý için uygun iklim o- luþur, Türkiye iþçi sýnýfýnýn yükselen pratik hareketi ile birleþirse, olaylar yalnýzca ABD ve Türkiye nin bölgeye iliþkin tüm plan ve hedeflerini zorlaþtýrmakla kalmaz, iþbirlikçi tekelciliði temelinden sarsardý. DEHAP a Biçilen Misyon Tekelci burjuvalarýn Kürt halkýnýn ayaklanma tehlikesi karþýsýnda uygulamaya koyduðu yeni taktikler, esasýnda eski ve bilinen taktiklerdir. En önemli sorunlarý hasýraltý edip, önemsiz kýrýntýlar üzerinde katý ve tavizsiz görünerek dünya kadar yaygara kopardýktan sona bu önemsiz kýrýntýlarý sanki çok önemli deðiþimlermiþ gibi kitlelere sunmak. Ayný taktik yýllar önce Özal-Demirel-Ýnönü üçlüsü ile denenmeye giriþilmiþ ancak baþarý saðlanamamýþtý. Tekelci partiler ayný rolü bir kez daha oynamaz, inandýrýcý olamazlardý. Bir süredir burjuvazi tarafýndan hazýrlanan A.Melik Fýrat gibi aktörler de Kürt halkýna güven vermiyordu. 1 Haziran sonrasý, Kürt halkýnýn devrimci araç ve zor yöntemlerine yeniden yönelmesini engelleyebilmek, politika arayýþlarý sürerken iki dikkat çekici açýklama oldu. Birincisi, Diyarbakýr Büyükþehir Belediye Baþkaný O.Baydemir e ait. Ateþkesin bozulmasýndan 5 gün sonra Baydemir, yüzbinleri geçen bir kalabalýða, Diyarbakýr Kültür Festivali nde; Artýk bu þehirde isyan devri bitti diye sesleniyordu. Ýkincisi, Milliyet gazetesi Washington muhabiri, Yasemin Çongar a ait. Adeta Pentagon un sözcüsü gibi çalýþtýðý için, en büyük emperyalist efendinin politik mesajlarýný kendi köþesinde aktaran bu yazar, 7 Haziran günü, ABD li yöneticilerin konuya iliþkin düþüncelerini dile getirdi. Söz konusu yazýda, hiçbir zaman adý belirtilmeyen yetkili ABD linin, hala hapiste tutulan DEP lileri kastederek, bu dönemde silah içermeyen eylemlerin ne denli yararlý olduðunu söylediði aktarýlýyor. ABD, çok sýkýþýk durumda olan iþbirlikçisine yol gösteriyor, Kürt halkýný serhýldanlardan uzak tutmak için, DEHAP ý eleþtirin diyor. Bu manevrada tamamlanmasý gereken eksik bir yön vardý. Mevcut parti yönetimi, Kürt halkýnýn denetimini, kontrolünü baþarabilecek otorite ve sempatiden yoksundur. DEP lilerin tahliyesi, bu arayýþ içinde geldi. Halkýn gözünde kahraman olmuþ bu insanlar, serhýldanlarý gündeme getiren ortamý yumuþatýrlar umudu ve beklentisiyle serbest býrakýldýlar. Tekelci burjuvazi, ihtiyaç duyduðu demagojiyi sürdürebilmek için, DEHAP ýn önünü açýyor. Fakat devlet, bu partiye hiç- 9

10 bir zaman güven duymaz. Bu nedenle, kapatma davalarý, soruþturmalar ve tutuklamalar ve DEHAP üzerindeki tehdidini sürdürmeyi ihmal etmiyor. DEHAP, UKH ne ateþkesi sürdürme çaðrýsý yaptý, ancak UKH bu çaðrýya olumsuz yanýt verdi. Þimdilik rejim, beklediði sonucu alamadý, fakat tahliye olan DEP lilerin bölge turunda dile getirdikleri barýþ mesajlarýndan memnun görünüyorlar. Ne de olsa halk, kahramanca karþýladýklarý vekillerini görebilmek için meydanlarýný doldururken, UKH ise, bu meydanlarda dile gelen ateþkes mesajlarýna kulak týkýyor izlenimi doðuyordu. Ýnceldiði Yerden Kopacak mý? Bütün bu geliþmeler, UKH saflarýnda nasýl yanký buldu? Gündem gazetesinde yer alan bir yazýnýn, sýcaðý sýcaðýna konuyu nasýl deðerlendirdiðine bakalým. 11 Haziran tarihli yazýda, gerçek amacýn kitle örgütlerine bir rüþvet olduðu, bu yolla; Kürt demokrasi hareketinin altýný boþaltma, gereksizleþtirme, söylem ve argümanlarýný tekele alarak kitlelerin nefret ve tepkisini kazanmýþ bir yapý haline getirme gibi bir arayýþý var Gerekli tedbirleri almak çok önemli. Amaca iliþkin deðerlendirmeyi paylaþmamak mümkün deðil. Fakat asýl önemlisi, gerekli tedbirlerin nasýl alýnacaðý konusunda netliktir. Emperyalizmin desteði ve yol göstericiliðinde devlet, kitle örgütlerini, Kürt halkýný devrimci araç ve zor yöntemlerinden u- zak tutabilmek için, kullanmak yoluna girdi. Fakat, kitle örgütlerine yüklenen bu misyon, serhýldansýz savunma taktiðinden güç alýyor. Bu taktik tavra göre, geniþ halk kesimleri, silahlý savaþýn tarafý deðil, adeta arabulucusu konumuna düþürülüyor. Bu haliyle zor, uzlaþmaya varmanýn bir aracý haline getirilirken, emekçi kitleler ile devrimci zor yöntemleri arasýndaki iplik inceliyor. Kitlelerin ayaklanmasýna doðru yönelmeyen her zor yöntemi, belki bir aþamadan sonra tecrit olma riskiyle her zaman karþý karþýyadýr. Öyleyse, alýnacak ilk tedbir, zor yöntemlerini uzlaþmanýn bir aracý olmaktan çýkarmak, bu yöntemi serhýldanlarla bütünleþtirmektir. Demokratik söylem ve argümanlarýn devletin tekeline girmesi nasýl önlenebilir? Bu demokratik talepler, tek tek ve esas çözümden uzak kýrýntýlar düzeyinde ele alýndýðý sürece, bu geliþmeyi önlemek mümkün olmaz. Çünkü, dünyada hiçbir reform talebi yoktur ki, iktidarýný kaybetme tehlikesi karþýsýnda burjuvazi tarafýndan kabul görmesin. Ve kitleleri uyutmak, uyuþturmak için kullanýlmasýn. Reformlar, tek tek deðil, bütün içinde ele alýnýp devrimci iktidar hedefine baðlandýðýnda, ancak bu yolla burjuvazinin tekeline geçmek tehlikesi bertaraf edilebilir. UKH, þimdilik ateþkes çaðrýlarýna olumsuz yanýt vererek, yoluna devam etmekte. Kaldý ki, bu aþamada ateþkes mümkün deðil. Hatýrlanacaktýr, 1998 de ilan edilen ateþkes, ancak 1 yýl sonra bütün silahlý güçler sýnýrýn ötesine, Güneye çekilerek iþlerlik kazanabilmiþti. Silahlý gruplar, Kuzeyde kaldýðý sürece, ateþkesi uygulamak mümkün deðil. Oysa þu an Güneye yeniden geri çekilmek, kapana yeniden girmektir. Son BM kararýyla Güney topraklarý UKH için, ABD, Türkiye ve KDP-KYP tarafýndan çevrilen tehlikeli bir kapan halini aldý. UKH, güçlerini korumak için Kuzeyde kaldýðý sürece, ateþkes sadece sözde kalacaktýr. Ayaklanma Ýçin Can Atýyoruz Bu baþlýðý okuyan her okurun aklýna gelebilecek ilk þey, böyle bir söylemin bir devrimcinin ya da politik bir insanýn söylemi olabileceðidir. Biz de, NATO yla ilgili Mücadele Birliði nin çýkardýðý bildirilerinin daðýtýmýna gitmeseydik, ayný þekilde düþünürdük. Evet, bu söylemi, bildiri daðýttýðýmýz Kadifekale semtinde yaþlarýnda bir insan söyledi, sadece onun da deðil bu söylem. Bildirileri daðýttýðýmýz 2 saat boyunca, kimisi yanaþýp neler yapmasý gerektiðini soruyordu; kimisi de, kendiliðinden bir bilinçle, ama ortalama solun dahi ifade edemediði ayaklanma ve isyan çýðlýklarý atýyordu. Çýðlýk diyorum, çünkü bu sözler had safhaya ulaþmýþ bir öfkenin sonuçlarý olarak aðýzlarýndan çýkýyordu. Bir teyze, yalvarýrcasýna yanýndakilere isyan etmeleri gerektiðini, baþka hiçbir biçimde iþ bulamayacaklarýný söylüyor. Yaþlý olan yaþlarýndaki amca, hastalanan çocuðuna, her yere baþvurmasýna raðmen ilaç alamamasýndan sonra bir çok þeyin farkýna vardýðýný söyleyip, ayaklanmak için can atýyoruz diyordu. Hayatlarý boyunca çektikleri acýlardan yýlmayan yaþlý insanlar bile ayaklanma ve isyan etme düþüncesine sahipse, gelecek için hiçbir güvencesi olmayan gençler kimbilir ne haldedir? Hemen gözlemlerimizi söyleyelim; en küçük bir ayaklanma giriþimine, þayet gördüðümüz öfkeyle girerlerse -ki kapitalizm onlarýn sorunlarýna bundan sonra çözüm bulacak güçte olmadýðýna göre bu öfke daha da artacaktýr- bu öfke kapitalizmden eser býrakmayacaktýr. Gördüðümüz gençleri, Ýzmir de yapýlacak olan NATO karþýtý mitinge çaðýrýyoruz. Bir çoðu bize geliriz; oradan da ayaklanma baþlatýrýz diyordu. Tüm yoldaþlara çaðrýmýzdýr, emekçilerin arasýna bir an önce gidin. Hem de hiç vakit kaybetmeden, emekçi semtlerinden öfkeyi örgütleyin. Ýnanýn, hemen hepsinin beklediði tek þey, küçük bir kývýlcýmýn çakmasýdýr. Bizler, o bekledikleri kývýlcým olabiliriz. Aksi takdirde, her türlü reformist-oportünist yapýlar daha önce olduðu gibi, yine bu öfkeyi boþaltacak perspektifleri onlara sunup, kafalarýný bulandýrabilirler. Mücadele Birliði Okuru Kadifekale/Ýzmir 10

11 ANTEP TEN LENÝNÝSTLER E Antep ten Leninistler in, derginizin 18. sayýsýnda yayýnlanan mektubunu büyük bir heyecanla okudum. Çünkü leninistlerin sloganlarýnýn Adýyaman sokaklarýnda aradan geçen uzun yýllardan sonra tekrar yankýlanmasý çok önemli bir geliþmedir. Antepli Leninistlerin Adýyaman a gidip orada Leninist sloganlar atmalarý, Leninist Parti nin varlýðýný Adýyaman iþçilerine ve yoksul köylülerine hissettirmeleri, bir kitle eylemine katýlmanýn çok ötesinde bir anlam taþýyor. Antepli Leninistlerin Adýyaman mitingine katýlýrken bunun öneminin bilincinde olduklarýndan þüphemiz yok. Yine de, attýklarý adýmýn öneminin kendilerinin düþündüðünün çok ötesinde olduðunu biliyorum, heyecanýmýn nedeni bu. Atýlan bu adýmýn önemi nereden geliyor? Kýsaca söylersek Adýyaman iþçilerinin ve yoksul köylülerinin Leninist Parti tarihindeki yerlerinden diyebiliriz. Baþka bir ifadeyle, Leninist Parti ile Adýyaman iþçi ve yoksul köylülerinin geçmiþteki çok sýký iliþkilerinden ileri geliyor. Antep gibi, Adýyaman iþçilerinin ve yoksul köylülerinin Leninist Parti tarihinde özel bir yerleri vardýr. THKO nun önderlerinden Sinan Cemgil ve yoldaþlarýnýn gerilla hareketini baþlatmak için Adýyaman yöresini, Nurhak Daðlarýný seçmeleri boþuna olmadýðý gibi, rastlantý da deðildi. Bu, THKO nun mücadelenin baþýndan beri Adýyaman yöresinin iþçilerine ve yoksul köylülerine dayanmasýnýn bir sonucuydu. Deniz Gezmiþ, Sinan Cemgil ve yoldaþlarý THKO nun ilanýna giden süreçte Malatya ve Adýyaman yöresinin iþçileri ve yoksul köylüleri arasýnda sýký bir örgütlenme faaliyeti yürütmüþlerdi. Adýyaman iþçileri ve yoksul köylüleri kendilerine verileni fazlasýyla geri verdiler. THKO yu bütün güçleriyle desteklediler. Ama kendilerini bütün varlýklarýyla ortaya koymalarý THKO-MB ve TKEP döneminde oldu. 70 li yýllarýn ortalarýndan itibaren Adýyaman iþçi ve yoksul köylüleri, yediden yetmiþe bütün varlýklarýyla Partinin ve devrimin hizmetine girdiler. Parti için hiçbir özveriden kaçýnmadýlar. Her þeylerini Parti ve devrime a- dadýlar. Bu dönemde Parti Adýyaman ve yöresinde büyük bir devrimci güce dönüþtü. Adýyaman iþçileri ve yoksul köylüleri bununla da kalmadýlar. Aralarýndan politik bakýmdan en geliþmiþ olanlarý Ýstanbul gibi sanayi kentlerine göndererek oralarda Parti nin geliþmesini saðladýlar. Ne var ki, 80 li yýllarýn sonlarýnda Parti merkezinin reformist çizgiye kayarak devrimci mücadeleden vazgeçmesi üzerine Parti den uzaklaþtýlar. Reformist Merkez in engellemesi nedeniyle uzun yýllar boyunca ya Leninist Parti nin varlýðýndan haberdar olmadýlar ya da reformist Merkez in kendilerine aktardýðý yalan yanlýþ bilgilerle hareket etmek durumunda kaldýlar. Antepli Leninistlerin giriþimi yeni bir sürecin baþladýðýný gösterdi. Adýyaman iþçileri ve yoksul köylüleri, uðruna her þeylerini feda ettikleri Parti nin þimdi Leninist çizgide olduðunu görme olanaðýna kavuþtular. Duymayý özledikleri Fabrikalar Tarlalar Siyasi Ýktidar Her Þey Emeðin Olacak sloganý, artýk Adýyaman sokaklarýnda yankýlanýyor. Geçmiþte Adýyaman iþçileri ve yoksul köylüleri sanayi iþçilerini örgütlemek için büyük þehirlere gidiyorlardý. Þimdi, sanayi þehirlerinin komünistleri onlara ellerini uzatýyorlar. Adýyaman ýn iþçileri ve yoksul köylüleri uzatýlan bu komünist elleri tutmayý bileceklerdir. Y.E.MÜCADELE BÝRLÝÐÝ OKURU 11

12 NATO Toplantýsý Yapýldý: HALKLARA YENÝ SALDIRILAR GÜNDEMDE DEVRÝMLERÝ YÜKSELTELÝM Emperyalist haydutlarýn Ýstanbul NATO Toplantýsý, arkasýnda komünist ve devrimci güçler tarafýndan ele alýnmasý gereken birçok soru ve sonuç býrakarak bitti. Bütün soru ve sonuçlarý doðru bir þekilde yanýtlayýp tahlil edebilmek için, her þeyden önce NATO nun varlýk nedeni ve amacý doðru bir þekilde tespit edilmelidir. Çoðu sosyal reformist cevre ve ortalama sol hareketler, Varþova Paktý nýn daðýtýlmasýyla, NATO nun varlýk nedeninin de ortadan kalktýðý düþüncesine kapýldýlar ve dindarca dileklerle, NATO nun kendini daðýtmasýný beklediler. Bu çevreler, bugün de ayný gerekçeyle NATO nun varlýk nedeninin kalmadýðýný yazýp duruyorlar. Bu yüzeysel yaklaþým NATO nun ortaya çýkýsýný ve bugünkü varlýðýnýn gerçek nedenlerini anlamaktan ve açýklamaktan çok u- zaktýr. Varþova Paktý nýn varlýðý, NATO nun kuruluþunun gerçek nedeni deðildir. NA- TO nun ortaya çýkýsýnýn gerçek nedeni komünizme karþý savaþtýr. Bu neden, NATO nun Varþova Paktý nýn daðýlmasýndan sonra varlýðýný sürdürmesini de açýklýyor. Komünizme karþý savaþmak üzere kurulmuþ olmasý, NATO nun bütün karakterine ve amacýna damgasýný vurmuþtur. W. Bush, bu gerçeði su sözlerle ifade etti: Bu yüzyýlda ise NATO, gizliden gizliye oluþan ve huzurlu semtlerimize aniden þiddet yaðdýran yeni tür tehditleri önlemek amacýndadýr. Atlantik in her iki yakasýndan bazýlarý NATO nun artýk bir misyonu kalýp kalmadýðýný sorguladýlar. Bu büyük misyonu görebilmek için sadece 12 gözlerini açmalarý yeterli. Gerçekten de öyle. Ýnsan gözlerini a- çýp etrafa söyle bir baktýðýnda, bütün dünyada geliþen devrim hareketinin burjuva semtlerin huzurunu kaçýrdýðýný görecektir. Avrupa ve ABD dahil dünyanýn hiç bir yerinde burjuvazi artýk kendini huzur ve güvende hissetmiyor. Ýkibinli yýllarý Ayaklanmalar Yüzyýlý olarak tespit eden emperyalistler, bir savaþ örgütü olarak NATO ya bu ayaklanmalarý bastýrma misyonunu yüklemiþlerdir. Burjuva dünyasý için bundan daha önemli bir þey olamaz ve tam da bu yüzden, Bush Bu büyük misyon dan söz ediyor. NATO nun misyonu, dünya komünist devrimini önlemek, emperyalist-kapitalist sistemi proletaryanýn ve ezilen halklarýn devrim tehdidine karþý savunmaktýr. Bu misyon, kuruluþundan bu yana deðiþmemiþtir. Ne var ki, misyonu deðiþmemekle birlikte, deðiþen dünya koþullarý, NA- TO yu da yeniden yapýlanmaya, yeniden organize olmaya zorlamýþtýr. Emperyalist devletler ve dolayýsýyla NATO açýsýndan iki büyük deðiþim meydana gelmiþtir. Birincisi, geçmiþte Sovyetler Birliði nin varlýðý nedeniyle her yere istediði gibi müdahale edemeyen NATO, Sovyetler in ve Varþova Paktý nýn daðýlmasýndan sonra bu konuda kendini daha serbest görmeye baþlamýþtýr. Ýkincisi, hiç beklemediði þekilde dünya komünist devriminin özellikle 90 lý yýllarýn ortalarýndan itibaren geliþmeye baþlamasý, dýþ savaþlara göre þekillenmiþ örgütsel yapýsýný iç savaþlara uygun hale getirmek zorunda býrakmýþtýr kendisini. Emperyalistlerin bu amaç ve yönelimini NATO Toplantýsý Sonuç Bildirisi nde görmek mümkün. Bildiride NA- TO nun deðiþen stratejik ortama ayak uydurabilmek için askeri yeteneklerini dönüþüme tabi tuttuðu, NATO kuvvetlerinin daha hýzlý konuþlanabilir ve kullanýlabilir hale getirilmesi için dönüþümün sürdürülmesi ve operasyonel yetenekleriyle usullerin daha da güçlendirilmesi hedefine baðlýlýðýn devam ettiði kaydedilmiþ. Bu sözlerin anlamý son derece açýk. NATO, artýk devrim hareketinin geliþtiði her yere daha hýzlý müdahale etmek ve konuþlanmak için operasyonel yeteneklerini ve savaþ yöntemlerini deðiþtirip güçlendiriyor. Þu gerçeðin de altýný çizelim: bu, NATO için yeni bir durum deðildir. Aksine, 90 lý yýllarýn ortalarýndan beri NATO, askeri yapýsýný ve örgütlenmesini bu yönde yeniden þekillendirmeye çalýþýyordu. Zaten, sonuç bildirisinden bu yönelimin yeni olmadýðý rahatlýkla anlaþýlýyor. Neden Türkiye? Emperyalistlerin ve onlarýn savaþ örgütü olarak NATO nun ortaya koyduðumuz yönelimi, hem amaçlarýný, hem de attýklarý ve atacaklarý her adýmý açýklýyor. Sosyal reformistler ve sýð düþünce sahipleri, Sovyetler in ve Varþova Paktý nýn daðýlmasýyla NATO nun varlýk nedeninin ortadan kalktýðýný sanadursunlar, emperyalistler ve NATO, kendilerine yönelik tehdidin çok daha büyüdüðünü tespit ediyorlar. Sonuç bildirisinde yer alan Tehditler geçmiþte olduðundan çok daha geniþ bir coðrafyadan kaynaklanýyor sözle-

13 ri bunu kanýtlýyor. Bu tespit, emperyalistler ve NATO a- çýsýndan son derece doðrudur. Nedir bunun anlamý? Kýsaca þudur: Dünya proletaryasýnýn ve ezilen halklarýn emperyalizme ve kapitalizme karþý savaþlarý, geçmiþte olduðundan çok daha geniþ bir coðrafyaya -hatta tüm yeryüzüne- yayýlmýþtýr. Bu yüzden, varlýk nedeni ve kuruluþ amacý komünizme karþý savaþ olan NATO, emperyalistlere geçmiþte olduðundan çok daha fazla gerekli hale gelmiþtir. Ama bu ayný gerekçe, dünya komünist devriminin geliþmekte olduðunu da ifade ediyor. Toplantý yerinin Türkiye olarak seçilmesi rastlantý olmadýðý gibi, ancak bu a- maç ve yönelimle izah edilebilir. Emperyalist devletlerin çok önem verdikleri NA- TO toplantýsýný devrim yangýnýnýn her tarafý kapladýðý Ortadoðu da bir ülkede yapmalarýndan daha doðal ve akla uygun bir þey olamaz. Türkiye, bu iþ için Ortadoðu da en uygun devletti. Çünkü bir yandan iþbirlikçi burjuvazi ve faþist devlet emperyalistlerin bir dediðini iki etmeyen bir yapýda ve her emre amade bir haldedir, diðer yandan Türkiye tekelci kapitalizmi, proletaryanýn ve ezilen halklarýn güçlü bir devrim hareketiyle karþý karþýyadýr. Bu nedenlerle, NATO nun Ortadoðu daki aðýrlýk merkezinin Türkiye ye kaydýrýlmasý son derece doðaldý. Toplantýnýn Türkiye de yapýlmasýna emperyalistlerin Türkiye yi savaþa çekme isteðiyle açýklamak son derece sýð bir yaklaþým olur. Türkiye nin Irak ta ya da baþka herhangi bir yerde savaþa çekilmesi için toplantý yeri olarak seçilmesine gerek yoktur. Türkiye, Bosna dan Afganistan a kadar istenilen her yerde zaten savaþa girmiþtir. Ancak emperyalistlerin, Türk tekelci burjuvazisinin arkasýnda olduklarýný göstermeye; devrim güçlerine ve Ortadoðu da ilhak etmek istedikleri devletlere gözdaðý vermeye ihtiyaçlarý vardý. Emperyalist haydutlarýn Türkiye de, üstelik devrimin en çok geliþtiði Ýstanbul da yaptýklarý toplantý ayný zamanda Türkiye ve Ortadoðu halklarýna karþý bir gövde gösterisiydi. ABD nin zeka yoksunu baþkaný, Suriye ve Ýran ý açýktan tehdit ederek bu gerçeði kanýtladý. Ýran ve Suriye ile birlikte diðer Ortadoðu devletlerini tehdit etmek i- çin yer olarak Türkiye nin seçilmiþ olmasý son derece anlamlýdýr. Türkiye, hem kalabalýk ordusu, hem bu ülkelere sýnýr ya da yakýn oluþu, hem de emperyalistlerin ö- nemli bir askeri varlýðýný topraklarýnda bulundurmasý nedeniyle gözdaðý için en uygun ülkeydi. Emperyalist gözdaðýnýn muhataplarý Ýran ve Suriye ile sýnýrlý deðil. Emperyalistler, özellikle de ABD emperyalizmi, Büyük Ortadoðu Projesi adý altýnda Ortadoðu daki devletlere farklý biçimlerde müdahale etmenin hazýrlýðýný bir süredir yapýyorlar. Ortadoðu da geliþmekte olan devrim hareketine ve anti-emperyalist dalgaya engel olmak için bulduklarý çözüm yolu, ipliði pazara çýkmýþ, yýpranmýþ, e- mekçi sýnýflarýn düþmanlýðýný kazanmýþ, varlýklarý artýk devrimin ve anti-emperyalist mücadelenin geliþmesine neden olan iþbirlikçi iktidarlarý devirip yerlerine yeni, yýpranmamýþ iþbirlikçiler getirmektir. Kuzey Batý Afrika dan, yani Fas dan Afganistan a kadar uzanan coðrafyada bu planlarýný hayata geçirmeye çalýþýyorlar. Bu, Ortadoðu da devrimin politik çevirme harekatýyla boðulmasý planýdýr. Zekasý mizah dergilerine konu olan ABD baþkaný, Kuveyt te, Katar da, Bahreyn de, Yemen de, Ürdün de, Fas da reformlar yapýldýðýný görüyoruz. Irak demokrasisinin doðuþu Tahran a ve Þam a farklý mesajlar verecektir derken iþte bu planý açýklamýþ oluyordu. Bu haydut,bu konuya iliþkin ne yaptýklarýný da, Ýstanbul da, geniþ Ortadoðu da reformlarýn i- lerletilmesi kararýný aldýk. sözleriyle ortaya koydu. Ortadoðu da reformlarýn ilerletilmesi yani politik çevirme harekatýyla devrimlerin boðulmasý, þimdilik, bütün emperyalistlerin üzerinde anlaþtýklarý konudur. Henüz anlaþamadýklarý ve üzerinde uzlaþmaya varýp varmayacaklarý belli olmayan nokta,hangi haydudun hangi ganimeti cebine indireceðidir. NATO toplantýsý, emperyalist haydutlarýn aralarýndaki çýkar çatýþmasýný çözüme baðlamadýklarýný; aksine, diplomatik üslubu aþan ifadelerle birbirlerine saldýracak duruma geldiklerini gösterdi. Fakat, sosyal reformistlerin ve sýð düþünce sahiplerinin çok önem verdikleri bu nokta, olsa olsa toplantýnýn ikinci derecede önemli konusuydu. Emperyalist haydutlar, zor yöntemlerini de içeren politik çevirme harekatýnda NATO ya ve Türkiye ye önemli bir rol verme arayýþýndalar. Ancak bu konuda henüz bir plan ve politika açýklýðýna sahip olmadýklarý anlaþýlýyor. Fakat þurasý kesin görünüyor ki, emperyalistler zor yöntemlerini de içerecek þekilde hem politik çevirme harekatýyla devrimleri boðmak hem de baðýmlý ülkelerin ilhakýný sonuna kadar vardýrmak için NATO yu aktif þekilde devreye sokacaklar. Toplantý emperyalistlerin bundan sonraki yönelimlerinin bu þekilde olacaðýný kesinleþtirmiþ durumdadýr. Türk tekelci burjuvazisi ise bir yandan kendisine verilecek görevleri yerine nasýl getireceðini hesaplarken diðer yandan bu iliþkilerin kendi topraklarýndaki devrim ü- zerinde kaçýnýlmaz etkilerini hesaplamaya çalýþýyor. Çünkü emperyalistlerle geliþtirilen iliþkilerin proletaryanýn ve diðer e- mekçi sýnýflarýn devrimci eylemine yol açtýðýný tecrübelerinden biliyorlar. Sürecin Eylem Dersleri NATO nun Ýstanbul toplantýsý, emperyalistlerle iliþkilerin devrimci harekete nasýl bir ivme kazandýrdýðýný gözler önüne serdi. Devrimi bastýrmak üzere iç savaþ, sokak savaþlarý ve ayaklanmalara göre yeniden örgütlenmesi NATO nun her þeye muktedir olduðu anlamýna gelmiyor. Aksine, emperyalist-kapitalist sistemin bütün kurumlarý sistemin kendisiyle birlikte büyük bir cürüme ve çöküþ içerisindedir. Emperyalist-kapitalist sistemin sýçramalý çöküþ sürecine girmiþ olmasý bu durumun kaynaðý ve nedenidir. Son süreç, Türkiye devrimci hareketinin sosyal reformist çevrelerden ayrýlarak eylem birliði yapmasý halinde ne kadar etkili olacaðýný gösterdi. Okmeydaný direniþi bunun baþlý baþýna bir kanýtýdýr. Devrimci güçler geliþtirdikleri devrimci eylemlerle sürece damgasýný vurmuþ, sosyal reformist çevreler ise devrimci güçlerin arkasýndan sürüklenmek zorunda kalmýþlardýr. Burada, devrimci güçlerin eylem birliðinin saðlanmasýnda Mücadele Birliði Platformu nun çabalarýný ayrýca vurgulamak gerekir. Mücadele Birliði Platformu, devrimci güçlerin güç birliði konusunda günler öncesinden baþlattýðý görüþmelerle bu birliðin oluþumunda etkili olmuþtur. Devrimci güçler bu süreçte, ÖDP yle, EMEP le ve diðer sosyal reformist çevrelerle devrimci bir eylemin geliþtirilemeyeceðini olsa olsa semah dönüp zýplanabileceðini gördüler. Ayný süreç, sosyal reformistleri daha ileri noktalara çekmenin de onlardan ayrý devrimci eylemler geliþtirmekle mümkün olacaðýný gösterdi. Devrimci güçler ileri atýldýkça sosyal reformistler ya ÖDP gibi Tek yol devrim diye slogan atmak zorunda kalýrlar ya da TKP/SÝP gibi süreçten dýþtalanýrlar. Her i- ki durum da devrimin geliþimi açýsýndan son derece yararlýdýr. 1 Mayýs ta Leninistlerin Taksim çaðrýsýna kulaklarýný týkayýp sosyal reformistlerin peþine takýlan devrimci güçler, 1 Mayýs deðerlendirmesini bir de bu yönden; özellikle de Okmeydaný direniþini göz önüne alarak bir kez daha yapmalýlar. 13

14 Zindanlarý Yýkacak, ZAFERÝ BÝZ KAZANACAÐIZ! Remzi Aydýn Ölüm Orucu Eyleminin 378. Gününde Ölüm Orucu Eyleminin 1 Yýlýný Geride Býrakan Remzi Aydýn ýn Yoldaþýna Yazdýðý Mektubu... Az önce, gök gürültülü bol sulu yaðmur yaðdý. Kapýnýn önüne geçip havalandýrmaya yaðan yaðmuru izledim. Altýnda volta atmayý düþünmedim bile. Bunca günden sonra deli miyim? Sýcak hava yaðmur keyfine diyecek yoktu doðrusu. Hele de gök gürlüyor ya, müthiþ bir fon oluyor. Kimileri korkarmýþ bu gök gürlemelerinde, benimse hoþuma gider aksine. Yine de insan bu yaðmuru izlerken, yoksul semtlerini, gecekondularý düþünmeden edemiyor. Kimbilir kaç evi su basmýþtýr. Kaç ailenin eþyalarý mahvolmuþtur. Bu düzen devam ettiði sürece, bu acýlar, rezillikler devam edecek. Yoksa þu güzelim yaðmurun tadýna varmak için bile bu düzenin yýkýlmasý þart. Düþünüyorum da, insanlarýn büyük çoðunluðunun bu yaðmurdan zevk aldýðý, sevgililerin aldýrmadan el ele yaðmurun altýnda yürüdüðü yaðmurun, karýn felaket deðil bereket olabilmesi, bu sistemde olmayacak. Bunu ancak sosyalizmde insanlarýn gelecek kaygýsýndan kurtulup yarýnlarýna daha güvenle baktýklarý günlerde mümkün olacak. Fazla uzun sürmez sanýrým o günlerin yaþanmasý... Annem ziyarete geldiðinde tanýyamadým neredeyse. Yüzünden umut, coþku fýþkýrýyordu. Genç yoldaþlarýmýzýn coþkusu, kararlýlýðý, inancý ona da bulaþmýþtý. Bu pikniðe gelmesini çok istiyordum. Bir hafta ertelenmesi bu yüzden iyi oldu. Gençleri görmek, onlarýn ilgisine, sevgisine hedef olmak Pikniðin coþkusu, güzelliði annemi asýl etkileyendi. Ziyarette bana hep pikniði anlattý ve ziyaretin nasýl bittiðini anlayamadým bir türlü. Benim söyleyeceklerim vardý, hiç birini söyleyemedim bile. Fotoðraflarý, ayrýntýlarý sizden bekliyorum. Annemin tavýrlarýný da siz anlatýrsýnýz. Kabuðunu kýrdý annem ( ) Caným yoldaþým, çalýþmalar devam ediyor. Size de bir yýl için sürpriz bir çalýþma hazýrlýyorum. En kýsa sürede bitirmek istiyorum. Saðlýk durumum da iyi. Sývý alýmýmý merak etme, ihtiyaç duyduðum kadar alýyorum. Bu kez kýsa geliyorum, kendinize iyi bakýn, ben sizleri çok seviyorum. Sevgi özlem ve baðlýlýkla sýmsýký kucaklýyorum. DAÝMA! Tüm canlarýmýza sevgi ve selamlar Remzi 14 ÖLÜM ORUCU SÜRÜYOR! 2000 yýlýndan bu yana devam eden Ölüm Orucu eyleminde iki savaþçý bedenlerini tutuþturarak ölümsüzleþtiler. Sincan Zindaný nda eylemlerini sürdüren Hüseyin Çukurluöz ve Bekir Baturu, eylemlerinin 249. gününde zorla müdahale iþkencesine, 22 Haziran da bedenlerini tutuþturarak cevap verdiler. Hüseyin Çukurluöz ve Bekir Baturu nun ölümsüzleþmesi üzerine 25 Haziran da Konak Eski Sümerbank önünde TAYAD lý aileler tarafýndan bir basýn açýklamasý gerçekleþtirildi. Mücadele Birliði Platformu nun da destek verdiði basýn açýklamasýnda; Hüseyin Çukurluöz ve Bekir Batur u Ölüm Orucundayken zorla müdahale ile kaldýrýldýðý hastanede, zorla müdahaleye ve tecride dur demek için bedenlerini tutuþturdular. Daha kaç insanýn ölmesini bekliyorsunuz. Daha ne kadar sansür uygulayýp ö- lümleri gizleyeceksiniz Buradan tekrar soruyoruz. Hapishanelerde 114 insan öldü duydunuz mu? ifadeleri yer aldý. Basýn açýklamasý Yaþasýn Ölüm Orucu Direniþimiz, Bekir Baturu Ölümsüzdür, Hüseyin Çukurluöz Ölümsüzdür, Yaþasýn Devrimci Dayanýþma sloganlarýnýn atýlmasýyla son buldu. Y.E Mücadele Birliði/ ÝZMÝR Ölüm Orucu Eylemlerinde Ölümler Peþpeþe F tipi zindanlara karþý isyan ateþi bu kez Sincan zindanýnda parladý. Hüseyin Çukurluöz eyleminin 249. gününde Bekir Baturu ise eyleminin 250. gününde zorla müdahale iþkencesini protesto etmek için bedenlerini ateþe vererek ö- lümsüzleþtiler. Sincan F tipi zindanýnda Ölüm Orucu eyleminin 10. Ekibi (Gültekin Koç Ölüm Orucu Ekibi) nde yer alan Hüseyin Çukurluöz ve Bekir Baturu, 22 Haziran günü feda eylemi gerçekleþtirdiler. Kurtuluþa giden yolda bu büyük eyleme katýlmanýn onuru ve gururuyla, kýzýl bandý tereddütsüzce alýnlarýna baðlayan iki yiðit kahraman, faþist devletin sakat býrakmak amaçlý zorla müdahalelerine bedenlerini tutuþturarak cevap verdiler. Hiçbir güç devrimcilerin, insanlýðýn kurtuluþu yolundaki kararlý mücadelesi önünde engel olamayacaktýr. Bu öyle bir kararlýlýktýr ki, 300 gün, 400 gün Ölüm Oruçlarýný sürdürebiliyor. Bu öyle bir bilinçtir ki, öleceklerini, sakat kalacaklarýný bile bile feda eyleminde bulunabiliyor. F tipi zindanlara karþý eþi benzeri görülmeyen bu büyük savaþa, devrimci tutsaklarýn dýþarýdaki sesi olmalý; zindanlarý faþist devletin baþýna yýkmak için tüm gücümüzle seferber olmalýyýz. Ýki savaþçýmýzý daha güneþe uðurladýk Ölümsüzleþenlerin sayýsý 114 e u- laþtý. Ölüm Orucu eylemi yýllarý geride býraktý ve her þeye raðmen büyük bir kararlýlýkla sürdürülüyor. HÜSEYÝN ÇUKURLUÖZ ÖLÜMSÜZDÜR! BEKÝR BATURU ÖLÜMSÜZDÜR! YAÞASIN ÖLÜM ORUCU EYLEMÝMÝZ!

15 Ýzmir de DETAK ýn Sesi Yükseliyor Sürecin, Haziran ayý ile iyiden iyiye sýcaklaþtýðý þu günlerde, bulunduðumuz her alanda propaganda ve ajitasyonun önemi daha da öne çýkýyor. Biz de bu nedenle, Ýzmir Fuarý nda gerçekleþtirilen Grup Munzur, Koma Çiya ve baþka gruplarýn da sahneye çýktýðý konserde, devrimci tutsaklarla dayanýþma çaðrýsýyla, DETAK kartlarýmýzla katýldýk. Kartlarý daðýtmaya baþladýðýmýzda yoðun ilgiyle karþýlaþtýk. DETAK ýn iþlevi ve yaptýklarýný anlattýðýmýzda bu ilginin daha da arttýðýný gördük. Özellikle konuþtuðumuz gençler, bizimle yakýndan ilgilendi. Grup Munzur sahneye çýkýnca, sloganlar birbiri ardýna atýlmaya baþlandý. Biz de; Zindanlar Yýkýlsýn Tutsaklara Özgürlük, Devrim Savaþçýlarý Ölümsüzdür, Ýstanbul NATO ya Mezar O- lacak sloganlarýný attýk. Attýðýmýz sloganlara yoðun katýlým vardý. Grup Munzur un ardýndan Koma Çiya nýn sahneyi almasýyla, biz de Disa Disa Serhýldan Biji Azadiya Kürdistan, Kürdistan Faþizme Mezar Olacak, Vur Gerilla Vur, Kürdistan ý Kur sloganlarýmýzý gür bir þekilde haykýrdýk. Sloganlarýmýz bittikten sonra, bir Kürt ananýn bizlere sarý-kýrmýzý-yeþil bir fular hediye etmesinin ardýndan eylemimizi sonlandýrdýk. Ve bir kez daha gördük ki, doðru sloganlar ve doðru politikalar her yerde karþýlýðýný buluyor. ZÝNDANLAR YIKILSIN TUTSAKLARA ÖZGÜRLÜK! ÖLÜM ORUCU SÜRÜYOR SÜRECEK ZAFERE KADAR! REMZÝ AYDIN YALNIZ DEÐÝLDÝR! Y.E.Mücadele Birliði Dergisi Okuru Ýzmir GAZÝ DE PANKART EYLEMÝ Ýzmir Ayýþýðý nda AYSUN BOZDOÐAN ANMASI Ayýþýðý Sanat Merkezi nde, 20 Haziran günü ö- lümsüzleþmesinin 3. yýldönümü olan Aysun Bozdoðan ýn anma etkinliði yapýldý. 26 Haziran 2001 tarihinde Ölüm Orucu eyleminin 183. gününde ölümsüzlüðe uðurlanan Aysun Bozdoðan, Genç Ekin Sanat Merkezi yöneticisiydi. Ayýþýðý Sanat Merkezi de ismini ondan almýþtý. Aysun Bozdoðan ýn anmasý, saat civarýnda, katýlýmcýlarýn platforma çýkmasýyla baþladý. Bu esnada, Aysun un bir þiirinden bestelenen parça çalýndý. Bu parçanýn ardýndan Aysun Bozdoðan ýn þahsýnda tüm devrim savaþçýlarý için saygý duruþu yapýldý. Anma etkinliðine Aysun için yazýlan þiirler ve metnin okunmasýyla, bestelenen parçalarýn söylenmesiyle devam edildi. Etkinliðe katýlan herkese Aysun un anlatýlmasýnýn ardýndan; biz burada size Aysunumuzu anlatýyoruz, çünkü sanatýmýz insanlaþma sürecinin bir parçasý denildi. Konuþmalarýn ardýndan hep bir aðýzdan söylenen Komsomol Marþý yla anma sona erdirildi. Ayný gün içerisinde Ayýþýðý Sanat Merkezi, zindan sorununu konu alan Sessiz Ölüm filminin gösterimini de yaptý. Y.E.Mücadele Birliði/ÝZMÝR Mücadele Birliði Platformu olarak NATO Zirvesi öncesi, NATO ya karþý hazýrlanmak için Halklarýn Katili NATO yu Daðýtalým ve 2 6 Haziran 2001 de Ölüm Orucu eyleminde ölümsüzleþen Aysun Bozdoðan için Aysun Bozdoðan Ölümsüzdür yazýlý pankart hazýrladýk. Pankartýmýzý 26 Haziran sabahý sabah 07:00 civarýnda iþçilerin-emekçilerin iþe gideceði saatte (onlarýn görmesi için) Ýsmetpaþa Caddesi ne karþýlýklý olarak astýk. Akþam saatlerine doðru ise pankartýmýzýn altýnda akrepler, sivil polis arabalarý, polisleri çoðalmýþ gördük. Pankartýn altýndaki taþlarý farklý bir þey zannettiklerinden pankartlara uzaktan baktýlar. Daha sonra iplerini keserek indirdiler. Panik içinde ve korkulu tavýrlarla uzaklaþtýlar. Mücadele Birliði Platformu Gazi 15

16 DENÝZLERÝN RUHUYLA NATO YU DAÐITMAYA Katiller sürüsü, dünya halklarýnýn kanlarýnýn pazarlýðýný yapmak için yine iþbaþýnda. NATO nun gerçekleþtireceði bu zirve, yeni savaþlarýn planlanacaðý, pazarlýklarýn yapýlacaðý bir zirve olacaktý. Ama öncelikli olarak iþbirlikçi Türk devletinden istenen, bu zirvenin güvenli bir þekilde gerçekleþtirilmesiydi. Ýþbirlikçiliðinde kusur göstermeyen TC, zirve öncesinde, medyasýyla bütün emekçi kitleler üzerinde korku yaratarak, insanlarý sindirmek istedi. Aldýklarý önlemlerin asla geçilemez olduðunun propagandasýný yaptý. Bunu yaparken, ayný zamanda devrimci güçleri de ezmeye çalýþtý. Bir çok devrimci gözaltýna alýndý, tutuklandý, tehdit edildi. Ama yine de güvenlik lerini riske sokan çatýþmalarý engelleyemedi. Bizler, Sarýgazi den Leninistler olarak, Sarýgazi de gerçekleþtirdiðimiz çalýþmalarla, NATO Zirvesi ne, emperyalizme ve kapitalizme olan öfkeyi örgütlü güce dönüþtürmeye çalýþtýk. Öncelikle Sarýgazi de bir birliktelik deneyimi yaþandý. Sarýgazi NATO ve Ýþgal Karþýtý Birlik önce bir bildiri çýkartarak kendini deklare etti. Bu birliktelik, e- sas olarak emekçi kitleleri içine katacak bir birliktelik olarak düþünülmüþtü; ama bu, pratikte böyle olmadý. Ve kýsa süre sonra da faaliyetsizleþti. Biz Leninistler, bu aþamadan itibaren kendi çalýþmalarýmýza iyice yoðunlaþarak Sarýgazi den NATO ya karþý bir ses yükseltmeye çalýþtýk. Y.E:Mücadele Birliði nin çýkartmýþ olduðu bildiriler, broþürler, kuþlamalar ve afiþler bizim kitle iletiþim araçlarýmýz oldu. Bildirilerimizi ve broþürlerimizi Sarýgazi nin bütün mahallelerinde ev ev, kapý kapý dolaþarak Sarýgazi halkýna u- laþtýrdýk. Gittiðimiz her yerde oldukça o- lumlu karþýlandýk, sohbetler geliþtirdik, insanlarý NATO hakkýnda bilgilendirmeye ve NATO ya karþý Mücadele Birliði saflarýnda eylemlere çaðýrdýk. 20 Haziran Pazar günü bir panel gerçekleþtirerek insanlarý NATO hakkýnda bilgilendirmeye ve NATO ya karþý harekete geçirmeye çalýþtýk. Yaklaþýk kiþinin katýldýðý panel, müzik dinletisiyle devam etti ve halaylarla son buldu. Haziran ýn 21 inden itibaren çalýþmalarýmýz hýz kazandý. Pazartesi gününden itibaren 4 gün boyunca kiþilik grupla Sarýgazi nin en iþlek caddesi olan Demokrasi Caddesi nde, caddenin baþýndan sonuna kadar kuþlamalar, bildiri daðýtýmlarý ve sesli ajitasyonlar gerçekleþtirdik. Her biri bir eyleme dönüþen bu ajitasyon çalýþmalarýmýz, her defasýnda attýðýmýz Halklarýn Katili NA- TO yu Daðýtalým, Kahrolsun NATO, Kahrolsun Emperyalizm, Denizlerin Ruhuyla NATO yu Daðýtmaya, Denizlerin Yolunda Leninist Saflara sloganlarý eþliðinde gerçekleþti. 22 Haziran Salý günü ise yine Demokrasi Caddesi nin en iþlek yerine NATO ya Karþý Savaþalým, Leninistler yazýlý pankart astýk. 6 gün asýlý kalan pankart oldukça ilgi çekti. Çalýþmalarýmýz boyunca bildiri daðýtýmlarý esnasýnda üç, Yenidoðan daki afiþ çalýþmasý sýrasýnda da 2 arkadaþýmýz gözaltýna alýndý. Ama gerçekleþen bu gözaltýlar, hiçbir þekilde çalýþmalarýmýzý aksatmadý. Gerçekleþtirdiðimiz çalýþmalarýn ardýndan, Pazar günü gerçekleþen Kadýköy mitingine bir otobüs kaldýrarak mitingde ve oradan da Okmeydaný nda barikatlarda yerlerimizi aldýk. NATO YA KARÞI SÝLAH BAÞINA! Sarýgazi den Leninistler NATO YA HAZIRLIKLARLA ESKÝÞEHÝR Haziran da Ýstanbul da yapýlacak olan NATO Zirvesi ne hazýrlýklar çerçevesinde, Eskiþehir NATO Karþýtý Birlik, faaliyetlerine önceki dönemlere göre yoðun bir þekilde hazýrlandý. Haziran ýn 19 unda yapýlan mitinge, her kurum ve örgüt, kendi pankartlarýyla yer alýrken, Mücadele Birliði Platformu da NATO yu Daðýtalým pankartý ve dövizleriyle yer aldý. Diðer bir bilinçlendirme etkinliði olan bildiri daðýtýmýnda, her grup üzerine düþen sorumluluðu yerine getirmeye çalýþtý.ayýn 24 ünde AKP önüne yapýlan yürüyüþ sýrasýnda ise yaklaþýk 700 kiþi vardý. Genellikle Halklarýn Katili 16 NATO yu Daðýtalým, Emperyalistler, Ýþbirlikçiler 6. Filo yu Unutmayýn, Ýstanbul u NATO ya Dar Edeceðiz sloganlarý atýldý. Burada sonlandýrýlan etkinliklerle Ýstanbul daki eyleme genel çaðrý yapýldý. Y.E.Mücadele Birliði okurlarý olarak afiþlerimizi þehrin merkezi yerlerine yapýþtýrdýk. Hazýrladýðýmýz A4 boyutundaki Halklarýn Katili NATO yu Daðýtalým bildirilerini bir çok yere yapýþtýrdýk. Eskiþehir Mücadele Birliði Platformu

17 DÜNYA EMEÐÝN OLACAK Kapitalizmin sýçramalý çöküþü þeklinde özetlenebilecek yeni bir evreye girmesiyle birlikte, proletaryanýn kapitalizme karþý iki yüzyýldýr süren savaþý da yeni bir evreye girdi. Tarih bizi nitel bir sýçramalar döneminin eþiðine getirip býraktý. Eðer tarih kuyusunu kazmasa ve temellerini sarsmasa, hiçbir güç kapitalizmi yýkamazdý ; ama o, artýk yalnýzca kendisi çürüyen bir sistem olmaktan öte, insanlýðý çürüten, doðayý ve üretim araçlarýný tahrip eden, yýkýma uðratan bir sistem halini almýþtýr. Kapitalizmin doðasýnda varolan plansýz, anarþik üretim onu bu duruma getirdi. Bir yanda vitrinleri dolduran devasa bir meta yýðýný, bir yanda maðazalarýn önünde üstüne giyecek bir þey bulamadýðý için tir tir titreyen insanlar.. Bir yanda fast food lokantalarý bir yanda onlarýn önünde açlýktan yutkunan insanlar Bir yanda devasa gökdelenler, konutlar bir yanda sokaklarda yatmak zorunda kalan evsiz barksýz insanlar Bir yanda tam donanýmlý fabrikalar, bir yanda her geçen gün sayýlarý artan iþsiz milyonlar. Bu koþullar altýnda yeryüzünün lanetlileri denilen ezilen milyonlarca insanýn kendilerini mülksüzleþtirenleri mülksüzleþtirmek için saldýrýya geçmesinden daha doðal ne olabilir? Bu tarihsel hak, onlarýn en gerçek haklarýdýr. E- mekle sermaye arasýndaki çeliþkiler keskinleþtikçe iþçi sýnýfý ve emekçiler, kapitalist sisteme karþý daha büyük bir öfke ve kin duyacaklar ve bu tarihsel hakký kullanmayý daha çok isteyeceklerdir. Proletarya i- le burjuvazi arasýndaki uzlaþmaz karþýtlýk diyor Marx, Bir sýnýfýn öteki sýnýfa karþý savaþýmýdýr. Öyle bir savaþým ki, en yüksek ifadesine götürüldüðünde toptan bir devrim olur. Gerçekten de, sýnýf karþýtlýklarý üzerine kurulmuþ bir toplumun nihai akýbet o- larak vahþi çeliþki ile, bedenin bedenle çarpýþmasý ile son bulmasýnda þaþýlacak bir þey var mý? (Felsefenin Sefaleti, s.158) Bugün dünya üzerinde bulunan milyonlarca aç insana kim ne derse desin, onlarýn açlýðýný bastýrmaya yetmeyecektir. Dünyanýn dört bir tarafýnda açlýk ordusu büyüyor. Ve bu ordu ayný zamanda umudun ordusunu da büyütüyor. Bugün onlarýn açlýðý ne kadar kaçýnýlmazsa, yarýn buna neden olan kapitalizmin onlarýn aç soluklarý altýnda yýkýlýþý da o kadar kaçýnýlmazdýr. Ýnsanlýk Bir Tercihle Karþý Karþýya Burjuvazi, bu gidiþatý engellemek, hiç deðilse geciktirmek için tüm dünyada emeðe bir saldýrý içinde. Emperyalist-kapitalist sistemin içinde bulunduðu genel bunalým artýk gözlerden saklanamayacak bir duruma geldi. ABD ekonomisi baþta olmak üzere, kapitalist büyük ekonomilerin yaþamakta olduðu durgunluðu artýk saðýr sultan bile duydu. Resesyon (durgunluk), kar o- ranlarýnýn ve ayný zamanda kapasite kullaným oranlarýnýn düþüþü artýk kapitalist sistemin olaðan iþleyiþi haline geldi. Bunun sonucu olarak kapitalist iþletmeler hýzla, sanki bu bunalýma bir çözümmüþ gibi, özelleþtirmeye baþvurdular. Ýþçi çýkarmalarý olaðanüstü derecede yoðunlaþtý. Her an her saat sokaða atýlarak yaþamdan kovulan insanlarýn sayýsý devasa rakamlara ulaþtý. Üstelik bunlar daha ucuz iþgücü elde etmek için sonradan istihdam edilmek üzere bir kenarda tutulan yedek sanayi ordusu da deðiller artýk; düpedüz açlýða ve sefalete, kelimenin gerçek anlamýyla ölüme itilmiþ insanlar. Ve bu insanlarýn yaþamda kalabilmeleri hiç deðilse asgari ihtiyaçlarýný karþýlayabilmek için bir yaðma hareketine giriþmekten baþka sadece bir alternatifleri var, o da sorunu daha köklü bir þekilde çözecek olan toplumsal bir a- yaklanmaya giriþmektir. Bugün teknolojinin ulaþtýðý düzey sayesinde kapitalist dünyada yaþanan tüm geliþmeleri gözlemlemek mümkündür. 11 Eylül olayýndan kýsa bir süre önce þirket iflaslarýnýn nasýl birinin diðerini kovaladýðý hatýrlanacaktýr. Ayyuka çýkan spekülasyonlar tekelci kapitalist sistemin ne kadar pisliði varsa hepsini su yüzüne çýkarmýþ ve kýyýya vurmuþtu. Kapitalist sistemdeki sarsýntýnýn barometresi olan borsalarda yaþanan alt-üst oluþ, geliþimin yönünü göstermeye yetiyordu. ABD tam da böylesi bir dönemde 11 Eylül provokasyonu ile gerekçe yaratarak baþlattýðý savaþla, kendi cephesinden bu çöküþ sürecini durdurmak istedi. Ancak ABD nin baþlattýðý 3.Dünya Savaþý nýn tüm dünyada yarattýðý koþullar, emperyalistkapitalist sistemin krizini a- zaltmak þöyle dursun, daha da derinleþtirdi. ABD nin bu yönelimi, her geçen gün dünyadaki nesnel koþullarý devrimcileþtiriyor; bir devrim için gerekli koþullarý i- yice olgunlaþtýrýyor. Tam da Lenin in dediði gibi Sava- 17

18 þýn her yerde yol açtýðý açlýk ve yýkým, devrimci durum demektir Þimdi bu devrimci durum, dünya üzerindeki tek tek ülkelerde sýnýflar savaþýmýnýn en yoðun biçimi olan iç savaþa yol açmakla kalmamýþ, ayný zamanda iç savaþlarýn küreselleþip bir Dünya Ýç Savaþý halini almasýný saðlamýþtýr. Þimdi insanlýk, ABD nin dünya halklarýna açtýðý savaþla birlikte, barbarlýkla sosyalizm arasýnda bir tercih yapmak zorundadýr. Ya ABD nin baþlattýðý yýkým savaþý devam edecek ve insanlýðý tarih öncesine götürecektir ya da ezilen yýðýnlar proletarya önderliðinde ayaklanarak sosyalizmi kuracak ve insanlýðýn gerçek tarihini baþlatacaklardýr. Devrimler Tarihin Lokomotifleridir Tarih bundan sonra ilerlemek için devrimlere ihtiyaç duyuyor. Ýnsanlýðýn önüne yýðýlmýþ olan devasa sorunlarý nihai çözümüne ulaþtýrmak için gelip geçici düzenlemeler ya da iyileþtirmelerin bir yararýnýn olmayacaðý, bunlarýn yeri geldiðinde emperyalist-kapitalist sistem tarafýndan nasýl bir çýrpýda bir kenara itildiði, özellikle 11 Eylül sonrasý yaþanan geliþmelerle en iyi þekilde görüldü. Tekellerin devletinin hýzla faþist yöntemlere nasýl baþ vurduðunu, siyasi gericilikle faþizm arasýnda kalýn çizgiler olmadýðýný herkes gördü. Bu nedenle emperyalist kapitalist sistemin varlýðýný sürdürebilmek için iþçi sýnýfý ve emekçi halklara saldýrýsý karþýsýnda naif dileklerle mücadele verilemeyeceði ortadadýr. Proletarya kendisiyle beraber tüm emekçi sýnýflarý kurtarmak için kapitalizme karþý savaþmak zorundadýr. Bir süredir dünya üzerinde bu savaþ veriliyor. Tüm dünya üzerinde emper- 18 Sivas ta Katledilen 35 Can Ýkitelli de Anýldý 2 Temmuz 1993 te Pir Sultan Abdal Þenlikleri ne katýlmak amacýyla gittikleri Sivas ta kaldýklarý Madýmak Oteli nin devlet eliyle harekete geçirilen gerici-dinci faþistler tarafýndan yakýlmasý sonucu, aralarýnda yazar ve sanatçýlarýnda olduðu 35 kiþi katledildi. 10 u aþkýn insanýn da yaralandýðý Sivas Katliamý nýn ardýndan 11 yýl geçti. Sivas Katliamýnda yaþamýný yitiren 35 caný anmak için, Ýkitelli de bir yürüyüþ gerçekleþtirildi. Mücadele Birliði, Ekmek Davasý, ESP, Pir Sultan Abdal Derneði ve Ýþçi Gazetesi tarafýndan gerçekleþen yürüyüþte, Sivas ýn Iþýðý Sönmeyecek, Sivas ý Unutma, Unutmak Ýhanettir, Dün Maraþ ta, Bugün Sivas ta, Çözüm Faþizme Karþý Savaþta sloganlarý atýldý. Cemevi önüne gelindiðinde bir basýn açýklamasý okundu. Karanfillerin yere býrakýlmasýyla, yaklaþýk 15 dakika süren eylem burada sonlandýrýldý. yalist-kapitalist sisteme karþý yýkým güçleri harekete geçmiþ durumdadýr. Emperyalist-kapitalist sistem tüm tarihi boyunca hiçbir dönem bugün olduðu kadar geniþ yýðýnlarý karþýsýna almamýþtý. Þimdi söz konusu olan Lenin in iþaret ettiði ezilen sýnýf kitlelerinin baðrýnda her zaman saklý bulunan devrimci içgüdü ve çabalar ýn iyice açýða çýkmasýdýr. Bu süreç kaçýnýlmaz o- larak zora dayalý biçimde yürüyecektir. Madem ki, Tekel artýk kapitalizmin ölümüdür ve sosyalizme geçiþin baþlangýcýdýr, o zaman yapýlmasý gereken, onu zor yoluyla layýk olduðu yere göndermektir. Marksistler, diyor Lenin, zorun kapitalizmin tam kapsamýyla çöküþüne ve sosyalist toplumun oluþumuna eþlik edeceðini hiçbir zaman unutmadýlar. Ve bu zor dünya tarihinin bir dönemini, çok çeþitli savaþlar dönemini kapsayacaktýr, emperyalist savaþlar, iç savaþlar, bu ikisinin iç içe geçmesi, ulusal savaþlar Bu çað çok büyük çöküþler, zor yoluyla alýnan askeri sonuçlar, kitle karakteri taþýyan krizler çaðýdýr. Bu çað baþlamýþtýr. Ve olaylarýn tüm geliþimi, bu çaðýn tüm dünyada birbiri ardýna sýçramalý geliþimi ile devam edeceðini, tarihsel inisiyatifini kaybetmiþ olan kapitalist sistemin tarihin sahnesinden bir daha geri dönmemek üzere çekip gideceðini ve tüm dünyanýn emeðe ait olacaðýný gösteriyor. Her büyük devrimin baþlamak için ihtiyaç duyduðu küçük bir kývýlcým ise tüm dünyada geliþen olaylar tarafýndan hazýrlanýyor. Bir sýçrama ile bu an da gelecek ve tüm dünya devrimlerin o muazzam etkisinin altýna girecektir. Ýzmir Ayýþýðý Sanat Merkezi nde Sergi: GÖÇ[e(r)tme] Haziran tarihleri arasýnda Ýzmir A- yýþýðý Sanat Merkezi nde GÖÇ konulu fotoðraf sergisi düzenlendi. Kürt ve Ermeni halklarýna dayatýlan göç olgusunun ekonomik ve politik temellerine vurgu yapýlan sergiye ilgi büyük oldu. Faþist TC ordusunun Kuzey Kürdistan topraklarýnda köy boþaltmalar ve köy yakmalar ile uyguladýðý baský sonucu ortaya çýkan manzaranýn gözler önüne serildiði sergide ayrýca, Kürt halkýnýn göç ettirildiði bölgelerdeki yaþam koþullarýndan kesitlere de yer verildi. Ýzmir Ayýþýðý Sanat Merkezi, yaptýðý açýklamada; göç ettirilen halklarýn, ekonomik ve kültürel göçertmeyi de beraberinde yaþadýklarýný belirtti. Fotoðraf sergisi, 25 Haziran tarihinde son buldu. Y.E. Mücadele Birliði/ÝZMÝR

19 Ýzmir Ayýþýðý nda NATO Konulu Bir Panel Düzenlendi Ýzmir Ayýþýðý Sanat Merkezi nde, 13 Haziran Pazar günü Tarihsel, Siyasal Ve Hukuksal Konumuyla NATO baþlýðý altýnda bir panel düzenlendi. Panele, Mücadele Birliði Platformu ndan Haluk Tüzün ve Temel Haklar Derneði nden Volkan Algül konuþmacý olarak katýldý. Çaðdaþ Hukukçular Derneði, katýlýmcý olmasýna raðmen, mazeret göstererek panele gelmedi. Mücadele Birliði Platformu adýna söz alan Haluk Tüzün, NATO nun uluslararasý sermayenin askeri örgütü olduðuna, temel iþlevi olan isyan ve ayaklanmalarý bastýrmak için þimdi Türkiye de bir zirveye hazýrlandýðýný söyledikten sonra þöyle dedi; Bu zirveye karþý, nasýl bir tutum sergileneceði konusunda çeþitli reformist-oportünist partilerin, Denizlerin adlarýný kullanarak, ama asla devrimci kiþiliklerini, 6. Filo yu nasýl Ýstanbul a sokmadýklarýný tartýþmadan ve Denizler gibi bir mücadele perspektifine sahip olmadan NATO yu nasýl daðýtacaklarýný ifade etmekteler. Bu reformist-oportünist tayfayý buradan bir kez daha uyarýyoruz: Denizlerin ruhu, NATO ya karþý notalarla gitara, baðlamaya vurmak, bisikletlerle tur atmak, semah dönmek deðildir. Denizlerin ruhu, zor araçlarý kullanýp emperyalizme-kapitalizme darbeler indirmektir. Bugün bu ruha sahip tek bir kolektif var, o da Denizlerin mirasçýsý, yoldaþlarý olan bizleriz dedi. Temel Haklar adýna katýlan Volkan Algül de NATO nun tarihsel iþlevi üzerine konuþtuktan sonra izleyicilerin sorduklarý sorulara geçildi. Yaklaþýk iki saat süren panele 40 ýn üzerinde insan katýldý. Soru-cevap kýsmýnýn ardýndan, panel sona erdi. Y.E.Mücadele Birliði/ÝZMÝR ÝZMÝR AYIÞIÐI NDA HAZÝRAN ETKÝNLÝÐÝ Ýþçi sýnýfýnýn kültürünü, sanatýný geliþtirmek ve yaygýnlaþtýrmak amacýyla faaliyetlerini aralýksýz sürdüren A- yýþýðý Sanat Merkezi nde, 19 Haziran günü saat da, Haziran Büyük Ýþçi Eylemiyle ilgili bir etkinlik yaptýk. Etkinlik, iþçi sýnýfý mücadelesinde ölümsüzleþmiþ tüm savaþçýlar için yapýlan saygý duruþuyla baþladý. Daha sonra, Haziran büyük iþçi eylemini anlatan bir sunum yapýldý. Sunumun hemen ardýndan, Haziran eylemlerinden çekilen görüntülerle sinevizyon gösterimi yapýldý. Etkinlik, daha sonra karþýlýklý tartýþmalarla sona erdirildi. Y.E.Mücadele Birliði/ÝZMÝR Gençlik Umudu Büyütüyor Ýkitelli Liseli DÖB tarafýndan organize edilen Gençlik Þöleni coþkulu geçti. Doðanay Düðün Salonu nda yapýlmak istenen etkinlik devletin engellemesiyle karþýlaþtý. Bunun üzerine etkinliðin devrimci bir kurum olan Ayýþýðý Sanat Merkezi nde yapýlmasý kararlaþtýrýldý. 5 Haziran Cumartesi günü saat da baþlayan etkinliðin ne derece coþkulu geçeceði önceden sezilebiliyordu. Gençlik yoðun ve bir o kadar da yorucu geçen bir yýlýn yorgunluðunu bir nebze olsun atabilmek için adeta yerlerinde duramýyorlardý. Etkinlik sunucu arkadaþýn Ýnsanýn insana, insanýn topluma yabancýlaþtýrýldýðý, duygularýn, sanatýn ve kültürün yozlaþtýrýldýðý bir dünyada yaþýyoruz. Ancak Baþka Bir Dünya Mümkün! Bizler bu mümkün olan, baþka dünyanýn kültürünü ve sanatýný üretmeliyiz. Çünkü kültürümüz ve sanatýmýz insanlaþmanýn bir parçasýdýr sözleriyle baþladý. Ardýndan Koma Rebêr çýktý sahneye. Yiðit Kürt halkýnýn gençleri, durulur mu böyle bir günde der gibi baþladýlar halaya. Söylediði parçalarla gençleri coþturan Koma Rebêr in ardýndan, öðrenci gençliðin sorunlarýnýn iþçilerin sorunlarýndan baðýmsýz olmadýðýný her yerde vurgulayan Devrimci Ýþçi Komiteleri tarafýndan gönderilen metin okundu. Ayýþýðý Þiir ve Tiyatro Topluluðu nun gösterimi gençleri adeta büyüledi. Gençler okunan þiirleri pür dikkat dinledi. Son olarak sahneye çýkan Grup Gecenin Rengi, hünerli parmaklarýyla gençleri hem duygulandýrdý, hem eðlendirdi. Yaklaþýk 5 saat süren etkinlik gençlerin hep birlikte halay çekmeleriyle sona erdi. 19

20 ZÝNDANLARDAN MEKTUP VAR Ýki gündür gözlerimiz ekranýn karþýsýna çakýlý kalsa da, yüreklerimiz sokaklarýn coþkun kalabalýðýnýn arasýna karýþýp heyecanla aktý durdu Hele de bugün öfkeli haykýrýþlarla birlikte tek bir yürek, tek bir yumruk gibi büyüttük umudumuzu ve inancýmýzý Son olarak, yerde yarý baygýn yatan can parçamýzý ve hepinizi merak ediyoruz Hepimiz biliyoruz ki; kendi sýnýf kinlerini kusmada son demlerini yaþayan burjuvazi, büyük bir vahþet sergilemekten kaçýnmayacak, ama kazanan, baygýn haldeyken bile, yukarýya kalkan yumruk, bir tokat gibi patlayan haykýrýþlar olacak Kazanan, milyonlarýn sesinden yükselen devrim olacak, biz olacaðýz Sizi seviyoruz, hepinizi sýmsýký kucaklýyor, yüreklerinizden öpüyoruz Daima birlikte! Sonsuzca!... Bugün Tanya yý anýmsamamak mümkün mü? Yahut geçmiþte ve bugün, dünyanýn dört bir yanýnda can can sokaklarý kucaklayan ama adlarýný bilmediðimiz o büyük yürekleri ve Aysunumuzu, Sibelimizi, Muratýmýzý Bugün o baygýn bedende ama sýkýlý yumrukta hep birlikteydik Daima! Ellerinize saðlýk, sizinle birlikte coþtuk, sizinle öfkemizi haykýrdýk, sesimizi, soluðumuzu sizlerle taþýdýk sokaklara, iþgallere!... Ve þu an hala seyrediyoruz haberleri. Bayýldýðý zaman bile zafer iþareti yapan canýmýzý kucak dolu sevgilerle öpüyoruz. Hepinizi Seviyoruz Daima! Örs olmak istemeyen balyoz olmalýdýr. O örsü döven balyoz olmak, bizim tarihsel misyonumuzdur. Bu misyonu sýkýlý yumruklarýyla sokaklara taþýyan siz can hevallerimizle birlikte bir kez daha gururla haykýrdýk. Zafere Kadar Daima! Sýmsýký kucaklýyoruz 20 Gebze Cezaevi nden Leninist Tutsaklar Kýrmýzýlý canýmýza Az önce izledik haberi Onur duyduk Öfkelendik Zor zaptettik kendimizi Ama seninleydik, sen olmuþtuk yine de Kitaplardan, romanlardan okurduk da düþlemeye çalýþýrdýk dalgalanýþýný al kýzýl gelincik rengindeki umudun en sevdalý, en tutkulu haykýrýþýný, ortasýnda bir baþýna da olsa asalaklýk ve çürümüþlük mangalarýnýn Ama, yine de her defasýnda hep bir þeyler eksik kalýrdý düþümüzde, düþleyerek tamamlamaya çalýþtýðýmýz umudun o dalgalanýþýnýn haykýrýþýný Ve onca kavga serüveninin de nice haykýrýþlarýna tanýk olsak da, içinde de yer almýþ olsak bu haykýrýþýn, bir yanýný tamamlamýþ olsak da düþümüzün, bir þeyler eksik kalýrdý yinede Taa ki, kýrmýzýlý canýmýzý, seni görene deðin Bir parçasý daha tamamlandý o düþümüzün Al kýzýl rengindeki umudumuzun dalgalanýþýnýn en sevdalý, en tutkulu haykýrýþýydý, haykýran Üzerine yürüyüþünle o faþistin, üzerine yürüyordun asalaklýk ve çürümüþlük saltanatýnýn Ve haykýrýþýn bir davetiydi, çaðrýsýydý, eskiyi, asalaklýk ve çürümüþlük dünyasýný yýkýp, yeni bir dünyayý kurmanýn Biliyoruz ki, eðer umut en sevdalý, en tutkulu haykýrýþýyla, zindanlarda ve sokaklarda, kýrlarda ve kentlerde karþý durulmaz bir akýnla dalgalanýyorsa, yakýndýr demek umudun bir sevda gibi yaþanacaðý zaman; ve eþiðindeyiz o büyük kurtuluþun Kýrmýzýlý canýmýz olarak sen, en güçlü kanýtý ve göstergesiydin Çabuk iyileþ olur mu? Bunun için olanca sevgimizi gönderiyoruz sana Seni çok seviyoruz Daima! Kandýra F Tipi Cezaevi nden Ýbrahim, Ergül, Hasan

DEVRÝMÝN GELÝÞÝMÝ ve Küçük-Burjuva Hareketin Yalpalamasý

DEVRÝMÝN GELÝÞÝMÝ ve Küçük-Burjuva Hareketin Yalpalamasý DEVRÝMÝN GELÝÞÝMÝ ve Küçük-Burjuva Hareketin Yalpalamasý 38. Sayý / 30 Mart-13 Nisan 2005 Devrimci dönemlerin kitle örgütlenme araçlarý genel olarak komitelerdir. Komiteler, komiteleþme üzerine düþünen

Detaylı

Tarihte, Günümüzde ve Devrimci Mücadelede Kadýnlar

Tarihte, Günümüzde ve Devrimci Mücadelede Kadýnlar Tarihte, Günümüzde ve ERÝÞ YAYINLARI Bu broþüre yer alan yazýlardan "Tarihte ve Günümüzde Emekçi " yazýsý, Kurtuluþ Cephesi'nin Mart-Nisan 1997 tarihli 36. Sayýsýnda; " " yazýsý, Kurtuluþ Cephesi'nin Mart-Nisan

Detaylı

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ!

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! Silahlý Propaganda ve Gerilla Savaþý Nikaragua da Devrim ve Seçim Proletarya ve Sosyalist Siyasal Bilinç Demokratik Muhalefette Demokrat! Türkiye Devriminde Kürt

Detaylı

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Devrimci Marksizm Yayın Kurulu Uzun vadede bu felâket konusunda suçun nasýl daðýtýlacaðý çok þeyi belirleyecektir. Ýþte bu, önemli bir entelektüel

Detaylı

Alt Üst O luþ Sýnýflar mücadelesinin geliþmesi ve temelindeki

Alt Üst O luþ Sýnýflar mücadelesinin geliþmesi ve temelindeki Yeni Evrede Başyazı Alt Üst O luþ Sýnýflar mücadelesinin geliþmesi ve temelindeki nesnel geliþmeler, sürecin yoðunluðuna göre karþýmýza kýsa sürede ya da daha uzun sürede yeni durumlarý çýkarýr. Günümüzde

Detaylı

POLÝTÝK MÜCADELE. Proletaryanýn nihai (sonal) amacý sýnýfsýz toplumdur,

POLÝTÝK MÜCADELE. Proletaryanýn nihai (sonal) amacý sýnýfsýz toplumdur, POLÝTÝK MÜCADELE Proletaryanýn nihai (sonal) amacý sýnýfsýz toplumdur, komünizmdir. Bu amaca ancak politik mücadele yoluyla varýlýr. Bunun dýþýndaki yollar, yalnýzca iþçi sýnýfýný amacýndan uzaklaþtýrýr

Detaylı

ADRES: Akyol Mah. Þaban Sok. No:2/6 ANTEP TELEFON NO: 0( 342) 230 38 74

ADRES: Akyol Mah. Þaban Sok. No:2/6 ANTEP TELEFON NO: 0( 342) 230 38 74 Merhaba, Yeni yýlýn bu ilk sayýsýnda sizlerle birlikte olmaktan büyük bir sevinç duyuyoruz. Yeni yýlda umutlarýmýzýn daha da büyümesini, yeni bir devrim dalgasýnýn tüm dünyayý sarmasýný diliyoruz. Kapitalizmin

Detaylı

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB Danýþma Kurulu 38. Dönem 2. Toplantýsý 16 Nisan 2005'te Ankara'da TMMOB çalýþmalarý üzerine bilgilendirme ve TMMOB çalýþmalarýnýn deðerlendirilmesi gündemi

Detaylı

DÜNYA PROLETARYASI. kent ve kýr arasýnda bölünmeyi sürdürür.

DÜNYA PROLETARYASI. kent ve kýr arasýnda bölünmeyi sürdürür. DÜNYA PROLETARYASI Proletarya Kapitalizmin geliþmesi ve sermaye birikiminde artýþ demek, proletaryanýn da büyümesi anlamýna gelmektedir. Bu büyüme, belli alanlardan, dünyaya doðrudur. Kapitalizm görüldüðü

Detaylı

ZUBRÝTSKÝ, MÝTROPOLSKÝ, KEROV KAPÝTALÝST TOPLUM ERÝÞ YAYINLARI. Kapitalist Toplum

ZUBRÝTSKÝ, MÝTROPOLSKÝ, KEROV KAPÝTALÝST TOPLUM ERÝÞ YAYINLARI. Kapitalist Toplum ZUBRÝTSKÝ, MÝTROPOLSKÝ, KEROV KAPÝTALÝST TOPLUM ERÝÞ YAYINLARI 1 2 SEKÝZÝNCÝ BASKI KAPÝTALÝST TOPLUM ZUBRITSKI, MITROPOLSKI, KEROV, KUZNETSOV, GRETSKI, LOZOVSKl, KOLOSSOV 3 Y. Kuznetsov [Birinci ve Üçüncü

Detaylı

Onuruna sahip çýk! Sýnýfa Karþý Sýnýf Kurultayý'na güç ver!

Onuruna sahip çýk! Sýnýfa Karþý Sýnýf Kurultayý'na güç ver! Ýþçi Bülteni Özel Sayýsý: 69 OSB-ÝMES Ýþçi Bülteni Ýþçi sýnýfýnýn kurtuluþu kendi eseri olacaktýr! Mayýs 2006 Fiyatý 25 YKr Onuruna sahip çýk! Sýnýfa Karþý Sýnýf Kurultayý'na güç ver! Geçtiðimiz kýþ aylarýnda

Detaylı

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

Ýstanbul hastanelerinde GREV! Ýstanbul hastanelerinde GREV! Onaylayan Administrator Wednesday, 20 April 2011 Orijinali için týklayýn Doktorlar, hemþireler, eczacýlar, diþ hekimleri, hastabakýcýlar, týp fakültesi öðrencileri ve taþeron

Detaylı

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý.

Detaylı

KÜRDÝSTAN PROLETARYASI KOMÜNÝST PARTÝSÝNÝ YARATMALIDIR

KÜRDÝSTAN PROLETARYASI KOMÜNÝST PARTÝSÝNÝ YARATMALIDIR Yeni Evrede Kürdistan KÜRDÝSTAN PROLETARYASI KOMÜNÝST PARTÝSÝNÝ YARATMALIDIR Biliniyor ki, birleþik devrimin baþarýsý için, Kürdistan proletaryasýnýn kendi komünist partisinde örgütlenmesinin gerekliliði,

Detaylı

Enternasyonalist Komünist Birlik (EKB)

Enternasyonalist Komünist Birlik (EKB) Enternasyonalist Komünist Birlik (EKB) RUSYA DA KARÞI- DEVRÝM VE KAPÝTALÝZMÝN GELÝÞMESÝ geocities.com/icgcikg/turkish RUSYA DA KARÞI-DEVRÝM VE KAPÝTALÝZMÝN GELÝÞMESÝ Devrimin ve Karþý-Devrimin Bilânçosuna

Detaylı

Sendikaların krizi mi, sosyalistlerin krizi mi?

Sendikaların krizi mi, sosyalistlerin krizi mi? Sendikaların krizi mi, sosyalistlerin krizi mi? Sungur Savran Günümüzde sosyalistler arasýnda sendikalar konusundaki en yaygýn tavýr aðlaþmaktýr. En yaygýn kelime ise kriz. Sosyalist solun çok büyük bir

Detaylı

DEVRİM KOLEKTİF DEHADIR Toplumda her gün tekrarlanan, olup biten olaylara yüzeysel bakmak yaygındır, neredeyse bir düşünce sistemi özelliği

DEVRİM KOLEKTİF DEHADIR Toplumda her gün tekrarlanan, olup biten olaylara yüzeysel bakmak yaygındır, neredeyse bir düşünce sistemi özelliği DEVRİM KOLEKTİF DEHADIR Toplumda her gün tekrarlanan, olup biten olaylara yüzeysel bakmak yaygındır, neredeyse bir düşünce sistemi özelliği kazanmıştır. Özel mülkiyet ilişkilerine dayalı düşünce biçimi

Detaylı

ÝÞYERÝ SAÐLIK BÝRÝMLERÝ VE ÝÞYERÝ HEKÝMLERÝ ÝLE ÝLGÝLÝ YENÝ YÖNETMELÝÐÝN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ

ÝÞYERÝ SAÐLIK BÝRÝMLERÝ VE ÝÞYERÝ HEKÝMLERÝ ÝLE ÝLGÝLÝ YENÝ YÖNETMELÝÐÝN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ m e s l e k i s a ð l ý k v e g ü v e n l i k Dr. Hamdi AYTEKÝN, Prof., Uludað Ü. Týp Fak. Halk Saðlýðý AD., Baþkaný Dr. Necla AYTEKÝN Prof., Uludað Ü. Týp Fak. Halk Sað. AD Öðr. Üyesi Dr. Emel ÝRGÝL Doç.,

Detaylı

MARKSÝST YÖNTEM ve OPORTÜNÝST YÖNTEM

MARKSÝST YÖNTEM ve OPORTÜNÝST YÖNTEM MARKSÝST YÖNTEM ve OPORTÜNÝST YÖNTEM Geliþme basitten karmaþýða, bir alt biçimden bir üst biçime doðrudur. Geliþmenin basitten karmaþýða doðru oluþu genellikle gözardý ediliyor. Þeyleri duraðan halde gören

Detaylı

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME Doç. Dr. Ýlker BELEK Akdeniz Üniversitesi Týp Fakültesi Halk Saðlýðý Anabilim Dalý Öðretim Üyesi SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME Burjuva Sýnýf Saldýrýsýnýn Tepe Noktasý Yukarýda tanýmlanan saðlýk sistemi yapýsý

Detaylı

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. C i h a n D e m i r c i Damdaki Mizahçý 90 Yaþýnda Eskimeyen Bir Usta: Haldun Taner Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. 1986'da yitirdiðimiz Haldun Taner

Detaylı

Marksizm Nedir? Karl Marx

Marksizm Nedir? Karl Marx ÝÇÝNDEKÝLER Birinci Bölüm: MARKSÝZM NEDÝR? Giriþ Marksizmin sýnýf temeli Marksizmin bilimselliði Pratikten teoriye -Marksizmin birliði Ýkinci Bölüm: MARKSÝZMÝN REVÝZYONLARI Giriþ Kautskyizm Stalnizm Üçüncü

Detaylı

Olmak ya da Olmamak. Cumhuriyetin temel niteliklerine

Olmak ya da Olmamak. Cumhuriyetin temel niteliklerine 2007y ý l ý ü l k e - m i z için bir ol-mak ya da olmamak savaþýna sahne olacaða benziyor. AKP, çeþitli kesimlerden gelen uya-rýlara raðmen ülkemizi bir is-lâm devletine dönüþtürme tutkusundan vazgeçmedi,

Detaylı

SOSYAL BÝLÝMLER 1 TESTÝ (Sos 1)

SOSYAL BÝLÝMLER 1 TESTÝ (Sos 1) Dershanede doðru þýkkýnýz SOSYAL BÝLÝMLER1 TESTÝ (Sos1) Bu testte sýrasýyla, Tarih (113) Coðrafya (1423) Felsefe (2430) ile ilgili 30 soru vardýr. 1. Tarih öncesinde yaþayan insanlar, araç gereç yapýmýnda

Detaylı

1968: Bir Devrimci Dalganın Adı

1968: Bir Devrimci Dalganın Adı 1968: Bir Devrimci Dalganın Adı Sungur Savran Devrimler dalgalar halinde gelir. Bu önermenin biri zamanla, biri mekânla ilgili iki boyutlu bir anlamý var. Ýþin zamanla ilgili boyutu açýsýndan, devrimler

Detaylı

ÝÞ ÇÝ SI NI FI KUR TU LU ÞU NU DEV RÝM CÝ BÝR SI NIF O LA RAK GER ÇEK LEÞ TÝ RE BÝ LÝR

ÝÞ ÇÝ SI NI FI KUR TU LU ÞU NU DEV RÝM CÝ BÝR SI NIF O LA RAK GER ÇEK LEÞ TÝ RE BÝ LÝR Yeni Evrede Baþyazý ÝÞ ÇÝ SI NI FI KUR TU LU ÞU NU DEV RÝM CÝ BÝR SI NIF O LA RAK GER ÇEK LEÞ TÝ RE BÝ LÝR Ýþçi sýnýfýnýn tarihi görevi kapitalizmi yýkmak, proletarya diktatörlüðünü gerçekleþtirerek sosyalizme

Detaylı

Enternasyonalist Komünist Birlik (EKB) ULUSAL EFSANESÝ VE. geocities.com/icgcikg/turkish

Enternasyonalist Komünist Birlik (EKB) ULUSAL EFSANESÝ VE. geocities.com/icgcikg/turkish Enternasyonalist Komünist Birlik (EKB) ULUSAL KURTULUÞ EFSANESÝ VE KOMÜNÝZM geocities.com/icgcikg/turkish ÖNSÖZ YERÝNE Ýlkin 1981 yýlýnda ispanyolca yazýlmýþ ve yayýmlanmýþ bu makale, daha sonra fransýzca

Detaylı

1-Zihinsel kazanýmlar 2-Duyuþsal kazanýmlar 3-Bedensel kazanýmlar

1-Zihinsel kazanýmlar 2-Duyuþsal kazanýmlar 3-Bedensel kazanýmlar ÖÐRENME Öðrenme, bireyin çevresi ile etkileþimi sonucu kalýcý olan davranýþ kazanmasýdýr. Öðrenme planlý ve düzenli etkileþim sonucu olur. Eðitimde hedef, toplumun geliþimine katký saðlayacak bireyi geliþtirmektir.

Detaylı

büyük deðiþiklikler yaratmýþtýr. Halk burjuva partilerinin

büyük deðiþiklikler yaratmýþtýr. Halk burjuva partilerinin OCAK 1999 SAYI: 12 DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ KENDÝMÝZLE OLAN SAVAÞI AÞI KAZANMALI VE ÖRGÜTLENMELÝYÝZ DURSUN KARATAÞ... Beynimizde, hücrelerimizde burjuvaziye, düzene ait ne varsa söküp atmalýyýz.

Detaylı

ÜCRETLÝ EMEK VE SERMAYE ÜCRET, ÝYAT VE KÂR

ÜCRETLÝ EMEK VE SERMAYE ÜCRET, ÝYAT VE KÂR KARL MARKS ÜCRETLÝ EMEK VE SERMAYE ÜCRET, ÝYAT VE KÂR ERÝÞ YAYINLARI Karl Marks 1 ÜCRETLÝ EMEK VE SERMAYE ÜCRET, ÝYAT VE KÂR KARL MARKS [75], Aralýk 1847 nin ikinci yarýsýnda kendisi tarafýndan verilen

Detaylı

KANUNSUZ TALÝMATLARI YERÝNE GETÝRMEK ZORUNDA DEÐÝLSÝNÝZ. Çünkü Anayasa ve yasalar bizden yana: 2 Nisan 2007 Onlarca film ve dizi, 3 yýllýðýna kiraya verildi. TRT ye 40 milyon dolar gelir getirmesi gerekirken,

Detaylı

Devrimler her ülkenin koþullarýna göre gerçekleþse

Devrimler her ülkenin koþullarýna göre gerçekleþse Yeni Evrede Baþyazý DEV RÝ ME Ý YÝ HA ZIR LAN MAK Devrimler her ülkenin koþullarýna göre gerçekleþse de, devrimlerin ortak yönleri ve ortak yasalarý var. Bu ortak yasalar, kendi somutunda yapýlan devrimlerin

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 Düzenleyen Administrator Salý, 15 Haziran 2010 Mersin Gazetesi KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 YAZIK Abidin GÜNEYLÝ-Mersin Küfürün adýný günah koymuþlar Etsem bana yazýk etmesem

Detaylı

20 EKÝM DE ALANLARDAYIZ

20 EKÝM DE ALANLARDAYIZ TÜRK MÜHENDÝS VE MÝMAR ODALARI BÝRLÝÐÝ Ekim 2002/Sayý 25 HABER BÜLTENÝ TMMOB 37. DÖNEM 1. DANIÞMA KURULU 14 EYLÜL 2002 DE TOPLANDI 20 EKÝM DE ALANLARDAYIZ Ülkemize, Mesleðimize, Geleceðimize Sahip Çýkýyoruz

Detaylı

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de Onaylayan Administrator Wednesday, 20 April 2011 Orijinali için týklayýn Saðlýk emekçilerinin 2 gün süren grevleri baþladý. Ülke genelindeki hastanelerin nereyse tamamýnda hastanede

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN*

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN* 1.Giriþ ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN* Toplu olarak kullanýlmasýndan dolayý kolektif sosyal haklar arasýnda yer alan sendika hakký 1 ; bir devlete sosyal niteliðini veren

Detaylı

Ýçindekiler Kayseri Ýli Yardým Derneði Ýstanbul Þubesi Adýna Sahibi, Dernek Baþkaný Yayýn Yönetmeni Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü M. Orhan CEBECÝ Dergi Komisyonu Gamze POSTAAÐASI Rýfat DEDEMAN Danýþma Kurulu

Detaylı

Örgüt Kültürü. da öðrenmek isteyecektir.

Örgüt Kültürü. da öðrenmek isteyecektir. NOT : Bu bölüm önümüzdeki günlerde Prof.Dr. Hüner Þencan ýn incelemesinden sonra daha da geliþtirilerek son halini alacaktýr. Zaman kaybý olmamasý için büyük ölçüde- tamamlanmýþ olan bu bölüm web e konmuþtur.

Detaylı

Endi eli yimserlik Kamuoyu Beklentilerinde Pozitif Trend Devam Ediyor Genel Seçim Sürecine AKP Önde Giriyor, CHP Takipte de Bahar Havasý Türkiye nin LoveMarklarý Arçelik-Adidas-Nokia-LCWaikiki-Beko Türkiye

Detaylı

Kuzey Irak Kürt halkı kendi kaderini tayin edebilmelidir

Kuzey Irak Kürt halkı kendi kaderini tayin edebilmelidir Kuzey Irak Kürt halkı kendi kaderini tayin edebilmelidir Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY), Barzani nin liderliğinde 25 Eylül tarihinde bir referandum yapılacağını duyurdu. Referandumda KBY nin bağımsız

Detaylı

Perinçek'in KDHC'deki tarihi konuşması

Perinçek'in KDHC'deki tarihi konuşması Perinçek'in KDHC'deki tarihi konuşması Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'ni ziyaret eden ilk Türk siyasi lider olan Perinçek, onurlarına verilen yemek sırasında bir konuşma gerçekleştirdi. ABD'nin savaş

Detaylı

17 NİSAN 30 MART YOLUMUZ DEVRÝM YOLUNDA DÜÞENLERÝN YOLUDUR PARTÝMÝZÝN YOLU KURTULUÞUN YOLUDUR

17 NİSAN 30 MART YOLUMUZ DEVRÝM YOLUNDA DÜÞENLERÝN YOLUDUR PARTÝMÝZÝN YOLU KURTULUÞUN YOLUDUR NÝSAN 1999 SAYI: 13 DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ YOLUMUZ DEVRÝM YOLUNDA DÜÞENLERÝN YOLUDUR 30 MART 17 NİSAN DEVRİM ŞEHİTLERİNİ ANMA VE DHKP-C NİN KURULUŞUNU KUTLAMA GÜNLERİ PARTÝMÝZÝN YOLU

Detaylı

www.tukcev.org.tr www.tupadem.hacettepe.edu.tr Editörler: Prof. Dr. Müberra Babaoðul Araþ. Gör. Uzm. E. Betül Sürgit

www.tukcev.org.tr www.tupadem.hacettepe.edu.tr Editörler: Prof. Dr. Müberra Babaoðul Araþ. Gör. Uzm. E. Betül Sürgit Sanayi ve Ticaret Bakanlýðý nýn katkýlarý ile Tüketici ve Çevre Eðitim Vakfý (TÜKÇEV) ve Hacettepe Üniversitesi, Tüketici - Pazar - Araþtýrma - Danýþma - Test ve Eðitim Merkezi (TÜPADEM) ortak çalýþmasý

Detaylı

Liderlik Üzerine Bir Analiz

Liderlik Üzerine Bir Analiz Liderlik Üzerine Bir Analiz Liderlik Üzerine Bir Analiz Gerçekte lider ve liderlik kavramlarý iþletme yönetimi ve örgütsel davranýþ literatüründe her zaman önem taþýmýþtýr. Liderlik ile bilimsel çalýþmalar

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1. Anlam Bilgisi. Yazým Bilgisi. Dil Bilgisi. SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15

ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1. Anlam Bilgisi. Yazým Bilgisi. Dil Bilgisi. SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15 ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1 Anlam Bilgisi SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15 CÜMLE ANLAMI...16 Öznel ve Nesnel Anlatým...16 Neden - Sonuç Ýliþkisi...16 Amaç - Sonuç Ýliþkisi...16 Koþula

Detaylı

AYLIK KOMÜNÝST GAZETE FÝYATI: 1 TL (KDV DAHÝL) SAYI: 21 MAYIS 2011 1978 1 Mayýsý nýn Rövanþý Alýndý Bu yýlki 1 Mayýsla birlikte 1978 in rövanþý alýnmýþ oldu. 1978 1 Mayýsý sadece Ýstanbul da 12 Eylül öncesinde

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*)

Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) İçinde Bulunduğumuz Evre Ve Gençliğin Durumu Türkiye gibi yarı sömürge ve az gelişmiş

Detaylı

Kafkaslarda Barýþa Giden Yol Savaþtan mý Geçmeli?

Kafkaslarda Barýþa Giden Yol Savaþtan mý Geçmeli? Kafkaslarda Barýþa Giden Yol Savaþtan mý Geçmeli? Dr. Ali Asker (*) AGÝT Minsk Grubu = AGÝT Turizmi Son birkaç aydan beri Azerbaycan siyasi terminolojisine yeni bir terim dahil edilmiþtir: AGÝT Turizmi.

Detaylı

HAK ARAMA SÜRECÝNDE YASAL UYGULAMALAR HAKKINDA TUTUMLARI ARAÞTIRMASI. Giriþ. Örneklem ve Yöntem

HAK ARAMA SÜRECÝNDE YASAL UYGULAMALAR HAKKINDA TUTUMLARI ARAÞTIRMASI. Giriþ. Örneklem ve Yöntem Giriþ Bu yazýda TODAÝE KYUP (Türkiye ve Ortadoðu Amme Ýdaresi Enstitüsü Kamu Yönetimi Lisans Üstü Uzmanlýk Programý) gereðince hazýrlanan Bireysel Ýþ Uyuþmazlýklarýnda Hak Arama baþlýklý tez de yer alan

Detaylı

EKONOMÝDE GELÝÞMELER

EKONOMÝDE GELÝÞMELER 03 Þubat 2011 Perþembe Kemal AKAR Ýl Baþkan Yard. Ekonomi Ýþleri EKONOMÝDE GELÝÞMELER Kiþi Baþýna Milli Gelir 10 Bin Dolarý Aþtý Teþkilatýmýzýn Deðerli Mensuplarý, Kýymetli Yol Arkadaþlarým, Ak Parti bayraðýnýn

Detaylı

ÝLKER BAÞBUÐ'UN AÇIKLAMALARI

ÝLKER BAÞBUÐ'UN AÇIKLAMALARI ÝLKER BAÞBUÐ'UN AÇIKLAMALARI Türk Kardeþlik Merkezi GENELKURMAY BAÞKANI ORGENERAL ÝLKER BAÞBUÐ UN TELEVÝZYON PROGRAMINDA YAPTIKLARI AÇIKLAMALAR(TAM METÝN)( 05 Temmuz 2010 ) Uður DÜNDAR : Sayýn Genelkurmay

Detaylı

============================================================================

============================================================================ 1973 Caprice Gönderen : alparslanbirinci - 14/11/2010 21:19 Yeni aldýðým 1973 Caprice'in fotolarýný sizinle paylaþmaktan mutluluk duyuyorum http://img602.imageshack.us/img602/720/21854026.jpg http://img202.imageshack.us/img202/3420/dsc02025rx.jpg

Detaylı

Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp.

Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp. Sezen Aksu 2 Onaylayan Administrator Pazar, 20 Mayýs 2007 Son Güncelleme Perþembe, 14 Haziran 2007 Besteciler.org Çok Ayýp Söz - Müzik: Sezen Aksu Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun

Detaylı

sayý 94 yýl : 17 MART - NÝSAN 2009

sayý 94 yýl : 17 MART - NÝSAN 2009 sayý yýl : 7 MART - NÝSAN 200 TEKNÝK GEZÝLERÝMÝZ DEVAM EDÝYOR eskisehir.mmo.org.tr No lu telefonu çevirin en yakýn Makina Mühendisleri Odasý Þubesi karþýnýzda olacaktýr. Cep telefonu ile arayan üyelerimiz

Detaylı

TÜRK-RUS ÝLÝÞKÝLERÝ: SORUNLAR VE FIRSATLAR. Prof. Dr. Ýlter TURAN

TÜRK-RUS ÝLÝÞKÝLERÝ: SORUNLAR VE FIRSATLAR. Prof. Dr. Ýlter TURAN TÜRK-RUS ÝLÝÞKÝLERÝ: SORUNLAR VE FIRSATLAR Prof. Dr. Ýlter TURAN 63 TÜRK-RUS ÝLÝÞKÝLERÝ: SORUNLAR VE FIRSATLAR GÝRÝÞ Prof. Dr. Ýlter TURAN Türk-Rus iliþkileri tarih boyunca rekabetçi bir zeminde geliþmiþ,

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

haber TMMOB ESKÝÞEHÝR KENT SEMPOZYUMU GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Eskiþehir Ýl

haber TMMOB ESKÝÞEHÝR KENT SEMPOZYUMU GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Eskiþehir Ýl ESKÝÞEHÝR KENT SEMPOZYUMU GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Eskiþehir Ýl Koordinasyon Kurulu nun düzenlemiþ olduðu ESKÝÞEHÝR KENT SEMPOZYUMU 28-2 Þubat tarihinde Eskiþehir Anemon

Detaylı

TERÖR VE TERÖRLE MÜCADELE. Hazýrlayan: M. Sadi Bilgiç RAPOR NO: 17

TERÖR VE TERÖRLE MÜCADELE. Hazýrlayan: M. Sadi Bilgiç RAPOR NO: 17 TERÖR VE TERÖRLE MÜCADELE Hazýrlayan: M. Sadi Bilgiç RAPOR NO: 17 RAPOR NO: 17 Terör ve terörle mücadele NOT: BÝLGESAM farklý disiplin ve görüþlere sahip bilim adamlarýný sinerji saðlayacak þekilde biraraya

Detaylı

Sendikal harekette bir intihar denemesi : Toplumsal Hareket Sendikacılığı

Sendikal harekette bir intihar denemesi : Toplumsal Hareket Sendikacılığı Sendikal harekette bir intihar denemesi : Toplumsal Hareket Sendikacılığı Kurtar Tanyılmaz Giriş Gerek dünyada gerekse Türkiye de 80 li yýllardan günümüze sermayeemek çatýþmasýnýn en somut olarak açýða

Detaylı

sosyalist isci Silahlarýn gölgesinde seçim SÖZDE DEÐÝL ÖZDE DEMOKRASÝ

sosyalist isci Silahlarýn gölgesinde seçim SÖZDE DEÐÝL ÖZDE DEMOKRASÝ Ýstanbul baðýmsýz adaylarý Ufuk Uras, Baskýn Oran ve ÖDP yi destekliyoruz Ýstanbul dan özgürlükçü solun iki baðýmsýz adayý var: ÖDP genel Baþkaný Ufuk Uras ve Ankara Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Öðretim

Detaylı

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları PA 101 Kamu Yönetimine Giriş (3,0,0,3,5) Kamu yönetimine ilişkin kavramsal altyapı, yönetim alanında geliştirilmiş teori ve uygulamaların analiz edilmesi, yönetim biliminin

Detaylı

A R A Þ. G Ö R. B A H A D I R B U M Ý N Ö Z A R S L A N

A R A Þ. G Ö R. B A H A D I R B U M Ý N Ö Z A R S L A N Kýbrýs A R A Þ. G Ö R. B A H A D I R B U M Ý N Ö Z A R S L A N Katýlým Ortaklýðý Belgelerinde ve Ulusal Programlarda Kýbrýs Sorunu Araþ. Gör. Bahadýr Bumin Özarslan (*) Giriþ Türkiye-Avrupa Birliði(AB)

Detaylı

3. Eðitim - Öðrenim ve Saðlýk Kýrsal yörelerde (köylerde) eðitim ve saðlýk

3. Eðitim - Öðrenim ve Saðlýk Kýrsal yörelerde (köylerde) eðitim ve saðlýk A) Göçler Göçler ikiye ayrýlýr. a. Ýç göçler: Bir ülke içinde bir bölgeden bir baþka bölgeye ya da bir kentten bir baþka kente yapýlan göçtür. Kýsaca ayný ülke içinde yapýlan göçlerdir. Ýç göçler ülkenin

Detaylı

TAKIM KURMA. 4) Üyeler arasýnda yüksek derecede güven duygusu geliþmiþtir. 2. TAKIM ÝLE ÇALIÞMA GRUBU ARASINDAKÝ FARKLILIKLAR :

TAKIM KURMA. 4) Üyeler arasýnda yüksek derecede güven duygusu geliþmiþtir. 2. TAKIM ÝLE ÇALIÞMA GRUBU ARASINDAKÝ FARKLILIKLAR : NOT : Bu bölüm önümüzdeki günlerde Prof.Dr. Hüner Þencan ýn incelemesinden sonra daha da geliþtirilerek son halini alacaktýr. Zaman kaybý olmamasý için büyük ölçüde- tamamlanmýþ olan bu bölüm web e konmuþtur.

Detaylı

FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ

FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ 8. SINIF DENEME SINAVI / 17. SAYI ÇÖZÜMLER TÜRKÇE TESTÝ 1. Etkilemek sözcüðü; 1. ve 3. cümlede bir kimsenin davranýþýný, düþüncesini, duygularýný deðiþtirmek anlamýnda kullanýlmýþtýr.

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ. Sakýp Sabancý sýz Seçimlerin Sayýsal Sonuçlarý Üzerine. Büyük Kentlerin Seçim Sonuçlarý

KURTULUÞ CEPHESÝ. Sakýp Sabancý sýz Seçimlerin Sayýsal Sonuçlarý Üzerine. Büyük Kentlerin Seçim Sonuçlarý H Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede KURTULUÞ CEPHESÝ Zafer Bizim Olacaktýr! http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 13 SAYI: 70 Kasým-Aralýk 20 Sakýp Sabancý sýz Seçimlerin Sayýsal Sonuçlarý Üzerine

Detaylı

1967 Ford Mustang Convert1ble Yaza Haz1r Gönderen : papatya54-04/02/2014 13:25

1967 Ford Mustang Convert1ble Yaza Haz1r Gönderen : papatya54-04/02/2014 13:25 1967 Ford Mustang Convert1ble Yaza Haz1r Gönderen : papatya54-04/02/2014 13:25 0lk görülüp al1nd11 bu resimlerine bak1ld11nda 1967 Mustang asl1nda fena deildi; ancak olabildiince sadelik ve titizlik hastas1

Detaylı

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. SİYASAL PARTİLER Siyasi Parti Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. Siyasi partileri öteki toplumsal örgütlerden ayıran

Detaylı

Barýþýn Elçisi Mahmut Dikerdem

Barýþýn Elçisi Mahmut Dikerdem Barýþýn Elçisi Mahmut Dikerdem Türkiye Barýþ Komitesi Derneði genel baþkaný, emekli büyükelçi Mahmut Dikerdem'i 3 Ekim 1993'e kaybetmiþtik. 12 Eylül faþist darbesinin ardýndan 26 Þubat 1982'de tutuklanan

Detaylı

ZORUNDAYIZ ÖÐRENMEK VE ÖÐRETMEK DURSUN KARATAÞ

ZORUNDAYIZ ÖÐRENMEK VE ÖÐRETMEK DURSUN KARATAÞ AÐUSTOS 1998 SAYI: 11 DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ ÖÐRENMEK VE ÖÐRETMEK ZORUNDAYIZ DURSUN KARATAÞ mayanlara, düzeniçi reformlarla yetinenlere, Marksist-Leninistlere karþý oligarþi adýna i-

Detaylı

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam SÖZCÜKTE ANLAM 1 Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam BADEM AÐACI Ýlkbahar gelmiþti. Hava bazen çok güzel oluyordu. Güneþ

Detaylı

Ambalaj - Geri Kazaným - Çevre Sanayide Atýk Yönetimi Semineri Hazýrlayan: Ýlkay Kýran, ASD Araþtýrma ve Bilimsel Konular Uzmaný Türkiye de Ambalaj Sektörünün geliþmesi misyonu ile hareket eden ASD - Ambalaj

Detaylı

============================================================================

============================================================================ SATILIK 56 CHEVY Gönderen : Turgay - 16/01/2008 02:15 Arkadaþlar satýlýk bir 56 chevy resmi buldum ama çeþitli nedenlerden dolayý burada yayýnlamak istemiyorum. Ýlgilenen arkadaþlar buraya cevap olarak

Detaylı

KÜRDİSTAN SORUNU VE İŞÇİ SINIFI SORUNU Irak Kürdistan ındaki (Güney Kürdistan) ayaklanma ile birlikte, Kürt ulusal sorunu, her tür sınıfsal çatışma

KÜRDİSTAN SORUNU VE İŞÇİ SINIFI SORUNU Irak Kürdistan ındaki (Güney Kürdistan) ayaklanma ile birlikte, Kürt ulusal sorunu, her tür sınıfsal çatışma KÜRDİSTAN SORUNU VE İŞÇİ SINIFI SORUNU Irak Kürdistan ındaki (Güney Kürdistan) ayaklanma ile birlikte, Kürt ulusal sorunu, her tür sınıfsal çatışma ve mücadelenin üstünü örterek geçici olarak öne geçti.

Detaylı

Ali Çolak. Bir Bahçe Düþü

Ali Çolak. Bir Bahçe Düþü Ali Çolak Bir Bahçe Düþü Deneme ALÝ ÇOLAK; 1965 yýlýnda Nazilli de doðdu. Gazi Üniversitesi Teknik Eðitim Fakültesi nde baþladýðý yüksek öðrenimini, Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eðitim Fakültesi Türk

Detaylı

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler Geçtiğimiz ay Suriye de Irak Şam İslam Devleti ve diğer muhalif güçler arasında yaşanan çatışmaya ilişkin, Suriye Devrimci Sol

Detaylı

Türkiye küçük Millet Meclisleri Nisan 2011 Raporu Libya ya Uluslararası Müdahale ve Türkiye

Türkiye küçük Millet Meclisleri Nisan 2011 Raporu Libya ya Uluslararası Müdahale ve Türkiye Türkiye küçük Millet Meclisleri Nisan 2011 Raporu Libya ya Uluslararası Müdahale ve Türkiye Nükleer Enerji Santralleri ve Türkiye nin Enerji Politikası Ortak Paydalar Ortadoğu ve Kuzey Afrika da ki rejimlerin

Detaylı

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ORTAÖĞRETİM KURUMLARI YÖNETMELİĞİ. Disiplin cezasını gerektiren davranış ve fiiller

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ORTAÖĞRETİM KURUMLARI YÖNETMELİĞİ. Disiplin cezasını gerektiren davranış ve fiiller MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ORTAÖĞRETİM KURUMLARI YÖNETMELİĞİ MADDE 164 Disiplin cezasını gerektiren davranış ve fiiller Kınama cezasını gerektiren davranışlar ve fiiller şunlardır: a) Okulu, okul eşyasını

Detaylı

. Trakya da Evet/Hayır Yarışması.. Yetkinleşen.. Dizilerin

. Trakya da Evet/Hayır Yarışması.. Yetkinleşen.. Dizilerin İspanya, Eylül 2010 YA Ş A S I N İ Ş Ç İ L E R İ N V E E M E K Ç İ L E R İ N M Ü C A D E L E B İ R L İ Ğ İ Merhaba Ayaklanmalar yüzyýlýnýn bir gününde daha sizlerle buluþuyoruz. Dergimizi yayýna hazýrlarken

Detaylı

Trump ve Arap-Sünni Beyaz Ordu : Ne bir insan, ne de bir kuruş!

Trump ve Arap-Sünni Beyaz Ordu : Ne bir insan, ne de bir kuruş! Trump ve Arap-Sünni Beyaz Ordu : Ne bir insan, ne de bir kuruş! Birleşik Devletler Başkanı Donald Trump ın geçtiğimiz haftalarda Suudi Arabistan a gerçekleştirdiği ziyaret ile bu ziyaret sırasında verdiği

Detaylı

DÜNYA DA BARIŞ İSTİYORUZ!

DÜNYA DA BARIŞ İSTİYORUZ! DÜNYA DA BARIŞ İSTİYORUZ! DÜNYA BARIŞININ GÜVENCESİ İŞÇİ SINIFIDIR! HAKSIZ, GERİCİ VE EMPERYALİST SAVAŞLAR EMPERYALİST KAPİTALİST DEVLETLER TARAFINDAN SÜRDÜRÜLMEKTEDİR! EMPERYALİST SÖMÜRÜ SİSTEMİ İŞÇİ

Detaylı

ÖV-DER Tüm Öðrenci Velileri Dayanýþma Derneði Genel Merkezi Adýna Sahibi Enver ÖNDER Yaygýn Süreli Yayýn Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü Ýsmail GÖKTAÞ Yayýn Kurulu Mehmet ERÇEN Ziya GÜRGÜR Bahar GÜLER Jale

Detaylı

BURSA BADEMLÝ ROTARY KULÜBÜ BADEMLÝBÜLTEN KURULUÞ: 27.05.2010 / CHARTER: 21.06.2010 / KULÜP NO: 83357 2012-13 U.R. Baþkaný Sakuji TANAKA U.R. 2440. Bölge Guvernörü Güneþ ERTAÞ 1. Grup Guvernörü Yrd. Denizhan

Detaylı

PKK'nın silah bırakması siyasi bir mesele

PKK'nın silah bırakması siyasi bir mesele On5yirmi5.com PKK'nın silah bırakması siyasi bir mesele Prof. Abbas Vali, PKK yönetiminin, aktif olarak barış sürecinde yer almak isteyeceğini söyledi. Yayın Tarihi : 4 Şubat 2013 Pazartesi (oluşturma

Detaylı

Kocaeli Bölgesindeki Halkla Ýliþkiler Uzmanlarýnýn Profiline Yönelik Bir Araþtýrma

Kocaeli Bölgesindeki Halkla Ýliþkiler Uzmanlarýnýn Profiline Yönelik Bir Araþtýrma Kocaeli Bölgesindeki Halkla Ýliþkiler Uzmanlarýnýn Profiline Yönelik Bir Araþtýrma Öðr. Gör. Tümay CÝÐERDELEN Kocaeli Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi ÖZET Günümüzde iþletmeler için halkla iliþkiler departmanlarý

Detaylı

Ü Ö Ö ö ö Ü Ü Ö ö ç ç ö ç ö ç ç ö ö ö ö ö ç ö ö ç ç ç ç ç ç ö ö ö ö ç ç ö ç» ö ö ö ö ç ö ö ö ö ç ö ç ö ç ö ç ö ö ç ç ç ç ö ö ö ç ç ç ç ç ç ç ç ç ö ç ç ö ç ç ç ç ç ç ö ö ö ç ç ç ö ö ö ç ç ç ç ö ç ç ç ç

Detaylı

İ Ç Ü ş ö ğ ş ö ğ Ü öğ ç ş Ö Ü ğ ç ö ç ş ş ğ Ğ ç ç ğ ğ ö ş İ ç Ü ç ş ö ğ ö ç ç ş ş İ ğ ş ğ ş ç ş ğ ş ç ş ğ ç ç ş ş ö ş Ö Ş Ö ğ ş ö ç ş ğ Ç Ü Ç ğ ş Ç ğ İ Ü İ Ü ö ş ş ş ğ ç ş ö ğ çö ğ ş ş ç ö ş ş ş ğ ç ş

Detaylı

İ» Ö İ İ ğ ğ İ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ İ ö ö ç ğ ğ ğ ğ ğ Ö Ü Ü ğ ğ ğ ö ğ ğ ğ ğ ö ğ ğ İ İ İ İ ğ ğ ğ ö İ ğ ğ ğ ğ ğ ö ğ ğ ö ö ğ öğ ğ ğ ğ İ ö ç ç ğ ö ö ç ğ ç ç ğ ç ğ ö ç ğ ğ ğ ğ ğ ğ İ Ü Ş İ ö İ ğ ğ İ İ ğ ğ ğ ç ğ ğ

Detaylı

Ç Ü ö ö Ü ö ç Ö Ü ç ö ç ç Ğ ç ç ç ö ö ç ç Ü ç ö ö ç ç ç ç ç ç ö Ö Ş Ö ö ç Ç Ü Ç Ç Ü Ü ö ç ö ç ç ç ç ö ç ç ç ö ç ö ö ö ç ö ö Ü ç çö çö Ü ç çö Ö ö ö çö ç Ü ö ç ç ç çö ç ç ç ö ç çö çö ö ö ö ç Çö çö çö ö ç

Detaylı

Ü İ İ İ İ ö İ ö ğ ğ Ü ö Ş Ç ğ İç Ş Ç ğ Ü ö İ İ ğ Ü ö ğ Ü ö İ İ Ş Ç ğ İ İ ğ Ü ğ ğ ğ ç ç ö ğ ö ö ğ ğ ğ ö ç ç Ç Ç ö Ö ğ ğ ç ç Ş ğ ğ Üç Ç ğ ç ö Ş Ç ğ ğ Ş Ü ğ ğ Ş ğ ç ç ç ğ ö ö ğ ö ö İ ç ç ğ ğ Ü ö İ İ ğ Ş ğ

Detaylı

Ç ö Ü ğ ö Ş ç ç Ş Ü Ö Ü Ü ö Ü ğ ğ ö ö ç ç Ü ğ ç ç ğ ğ ğ Ü ğ ö ö Ş ö ç ğ ö ç ç ğ ç ç ö Ş Ş ö ğ ç Ç ç ö ö ç Ç ö ğ Ü ö ğ ğ ç ö ç ğ ç ğ ö ç ö ö Üç ğ ö ç ö ç ö ç ğ ö ğ ö ç Ç ğ ç ç ğ ö ö ç ç ç ğ ğ ç ğ ç ğ ç

Detaylı