VİTAL BEYAZLATMA. T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı BİTİRME TEZİ. Stj. Dişhekimi Gözde GÖLBAŞI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "VİTAL BEYAZLATMA. T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı BİTİRME TEZİ. Stj. Dişhekimi Gözde GÖLBAŞI"

Transkript

1 T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı VİTAL BEYAZLATMA BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Gözde GÖLBAŞI Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Beyser PİŞKİN İZMİR-2007

2 İÇİNDEKİLER Giriş. 1 Genel Bilgiler DİŞLERDE RENK DEĞİŞİKLİKLERİ 1.1. Dış Etkenlerle Oluşan Renk Değişiklikleri İç Etkenlerle Oluşan Renk Değişiklikleri Odontogenesiz Esnasında Oluşan İntrensek Renklenmeler Okronozis Porfiri Yeni Doğanda Görülen Kan Hastalıkları Amelogenezis İmperfekta Dentinogenezis İmperfekta Hipoplazi Florozis Tetrasiklin Renklenmeleri Odontogenesiz Sonrasında Oluşan İntrensek Renklenmeler Travma Diş Yapıları Metaller Dental Materyaller. 8

3 2. BEYAZLATMADA KULLANILAN MATERYALLER 2.1. Hidrojen Peroksit Ofis Beyazlatmasında Kullanılan Hidrojen Peroksit Solüsyonları Karbamit Peroksit Karbamit Peroksit Solüsyonları Karbopol İçeren %10 luk Karbamit Peroksit Solüsyonları (Yavaş O 2 Serbestleyenler) Karbopol İçermeyen %10 luk Karbamit Peroksit Solüsyonları (Hızlı O 2 Serbestleyenler) %15 lik Karbamit Peroksit Solüsyonu Beyazlatma Ajanlarının Etki Mekanizması BEYAZLATMA AJANLARININ DOKULAR ÜZERİNDE ETKİSİ 3.1. Diş Dokuları Üzerine Etkileri Yumuşak Dokular Üzerine Etkileri Restorasyonlar Üzerine Etkileri. 16

4 4. VİTAL DİŞLERDE BEYAZLATMA TEKNİKLERİ 4.1. Termokatalitik Beyazlatma Tekniği Mikroabrazyon Tekniği Croll un Mine Mikroabrazyon Tekniği Tekniğin Uygulanma Şekli Mc Innes Tekniği Tekniğin Uygulama Şekli Gece Koruyuculu (Nightguard, Home Bleaching) Beyazlatma Tekniği Tekniğin Uygulanma Şekli Gece Koruyuculu Beyazlatma Tekniğinin Avantajları Gece Koruyuculu Beyazlatma Tekniğinin Endikasyonları Gece Koruyuculu Beyazlatma Tekniğinin Kontrendikasyonları Görünür Işık İle Beraber Uygulanan Beyazlatma Tekniği Tekniğin Uygulama Şekli Lazer Kullanımı İle Birlikte Uygulanan Beyazlatma Tekniği Kombine Tedavi (Ofis-bleaching ve Home-bleaching). 30 Tartışma ve Sonuç Özet Kaynaklar 35 Özgeçmiş 40

5 ÖNSÖZ Vital beyazlatma adlı tez çalışmamda yardımlarından dolayı Sayın Prof. Dr. Beyser Pişkin e ve tüm hayatım boyunca maddi, manevi desteğini esirgemeyen aileme teşekkürü bir borç bilirim. İzmir, Stj. Dişhekimi Gözde GÖLBAŞI

6 GİRİŞ İnsanlarda diş renkleri, tıpkı ten renkleri gibi farklılık gösterir. Bazı kişiler doğuştan şanslı olarak beyaz diş rengine sahipken bazıları genetik olarak daha koyu diş rengiyle doğarlar. Dişlerdeki renk bozukluklarının yarattığı estetik sorun uzun yılardır araştırmalara konu olmuş ve beraberinde çok sayıda beyazlatma ajanı ve tekniği getirmiştir lü yılların başlarına kadar kötü renk kazanmış dişler altın ile kaplanmış veya çekilerek protez yapılmıştır. Bu uygulamalar diş dokusunun bir kısmının ya da tümünün kaybına sebep olduğu için klinisyenler, dişin kendi dokularını koruyarak sadece rengini değiştiren tedavi yöntemlerini araştırmışlardır. Bu amaçla pek çok kimyasal madde denenmiştir. Truman 1864 te Chlorine adı verilen asetik asit ve kalsiyum hidroklorit solüsyonunun karışımını, 1877 yılında Chaplle oksalit asidi, 1879 da Taft ve Alkinson hidroklorürleri, 1893 de %3 Pyrozonu kullanmışlardır lerde beyazlatma işlemini hızlandırmak amacıyla elektrik akımı kullanılmıştır yılında Rossental ultraviole dalgalarını kullanmıştır yılında Abbot %30 luk H 2 O 2 yi ısı ve ışık yardımıyla kullanmayı önermiştir ın sonlarında Nutting ve Poe sodyum perborat karıştırıldığında oluşan sinerjetik etkiden dolayı, pyrozon yerine bu karışımı kullanmayı önermişlerdir de McInnes %35 süperoksol, anestezi eteri ve HCl karışımını vital dişleri beyazlatmada kullanmıştır. İnce grenli pomza ile %38 lik HCl karıştırarak hazırlanan solüsyonun mine üzerindeki lekelerin beyazlatılması amacıyla kullanılması da önerilmiştir. %10 luk karbamit peroksit ile evde yapılabilen beyazlatma 1960 lı yıllarda Klusmier tarafından önerilmesine rağmen, teknik 1989 da Haywood ve Heymann tarafından gece koruyuculu vital beyazlatma olarak tanıtılmasına kadar fazla ilgi görmemiştir. Bu tanıtımdan sonra ise ilgi her yıl daha da büyüyerek artmıştır. Toplum içinde gittikçe artan sayıda kişinin bu türde uygulama yaptırması, yazılı ve görsel basının konuyu yakından takip etmesi, kişilerin ağartma tedavilerine olan ilgisini ve güvenini arttırmıştır. Hoş bir gülümsemenin yolu düzgün ve beyaz dişlerden geçmektedir. Diş hekimliğinde kaydedilen gelişmelerle, doğru tanı ve tedavi planı ile artık renklenmiş dişleri, ağartıcı maddelerle bembeyaz hale getirmek mümkündür.

7 GENEL BİLGİLER 1. DİŞLERDE RENK DEĞİŞİKLİKLERİ Modern toplumlarda bireyler dişlerinin görünümünü önemserler. Hatta dişlerdeki şekil ve renk bozuklukları kişide psikolojik rahatsızlıklara kadar varan problemlere neden olabilir. Diş hekimliğinde estetik restoratif maddelerin gelişmesiyle pek çok renk, şekil, konum bozukluğu kolaylıkla çözümlenebilmektedir. Ancak renklenmiş dişlerin çeşitli kimyasal ajanlarla ağartılması daha konservatif bir yöntem olması sebebiyle öncelikle tercih edilmektedir. Günümüzde ağartma tedavilerinde oldukça kolay uygulanabilen materyal ve yöntemler geliştirilmiştir. Toplum içinde gittikçe artan sayıda kişinin bu türde uygulama yaptırması, yazılı ve görsel basının konuyu yakından takip etmesi, kişilerin ağartma tedavilerine olan ilgisini ve güvenini arttırmıştır. Normal mine mavi-beyaz, sarı ve gri-beyaz tonlar arasında değişen renk farklılıkları gösterir. Saydam mine ile örtülü dişler alttaki dentinin rengini yansıtarak kahverengi-sarımsı, kalın opak minesi olan dişler çoğu defa gri görünür. Minesi daha ince olan servikal üçlüde daha sarı, kesici kenarda mavimsi renk görünür. Yaşlanma, hem aşınma hem de muhtelif iyon ve molekülerin mineye infiltrasyonu sonucu dişin renginin koyulaşmasına yol açar. Ayrıca sekonder ve tersiyer dentin oluşumu ve pulpa taşları da dişin renginin koyulaşmasına neden olan faktörlerdir(1,2). Diş renklenmeleri iki türlü olur. Birincisi; dış etkenlere bağlı lekelerdir. Dişlerin üzerine dışarıdan gelen çeşitli maddelerin birikimi ile olur. İkincisi; dişin iç kısmındaki çeşitli reaksiyonlar nedeni ile veya bazı sistematik hastalıkların etkisi ile mine ve dentin dokularının içinde oluşan renklenmelerdir(1,2) Dış Etkenlerle Oluşan Renk Değişiklikleri Ekstrensek renk değişiklikleri ağız yoluyla alınan maddelerin dişin yüzeysel tabakası olan diş minesinin rengini değiştirmesi ile gerçekleşir(2). 2

8 a. Diş sürdüğünde dişin üzerini kaplayan nasmyth zarı zamanla aşınır. Kromojenik bakteriler ve yiyeceklerle boyanarak kolede birikir ve de koyu yeşil-siyah bir görünüm alır(1). b. Zayıf oral hijyene bağlı mine dokusunun renk değişiminde, dişlerin üzerine biriken musinöz tabaka gözükmez. Ancak kromojenik bakteriler, yiyecek, pigment ve boyalarla boyanarak görünür hale gelir. Ağzın kendi kendini temizleyemediği yüzeylerde dökülmüş epitel artıkları, yemek artıkları, bakteri ve mantarlar birikir. Daha sonra koyu yeşil-siyah ve adeta çakmak taşı görünümünü alırlar(3,4). c. Kahve, çay, sigara, puro, tütün, safran ve kırmızı biber gibi etkenler de ekstrensek renk değişikliğine sebep olurlar. Sigara ve puro dişlerin servikal seviyesi civarında ve dile bakan yüzlerinde yeşil kahveden siyaha kadar değişebilen renk değişikliği meydana getirebilirler. Bu tür renk değişikliğinin minede bulunan çukur, çatlak ve defektlerin olduğu yerlerden temizlenebilmesi çok güçtür(1). Tütün çiğneyenlerde boya diş minesini geçerek daha derine gider ve koyu boyar. Kahve ve çay genellikle kahve-siyah olan ciddi inatçı bir renk değişikliği yapar(5). d. Dış etkenler bağlı renklenmeler bakterilerle olabildiği gibi çeşitli elementlerle de olabilir. Kimyasal olarak sıklıkla dişlerin üzerinde toplanan demir, manganez, gümüş, bakır, nikel, civa, baryum, titanyum, strensiyum, nitrik asit gibi elementlerle meydana gelebilir(1,6). e. Marijuana, dişetlerinin hemen üzerinde dişin servikal kısmında keskin yüzük şeklinde koyu kahve veya siyaha kadar varan renk değişikliklerine neden olur. Bu tür renk değişiklikleri hava veya ultrasonik temizleme yöntemleri ile profilaksiye iyi yanıt verir. Dış etkenlere bağlı olarak oluşan renk değişiklikleri beyazlatma işlemi ile başarılı bir şekilde tedavi edilirler. Fakat renk değişikliğine neden olan ajana sürekli maruz kalınıyorsa tedavi başarısız olabilir. Bu gibi durumlarda hastalara alışkanlıklarından vazgeçmesi önerilmelidir. Ancak hastalar bu durumdan hoşlanmayabilirler(5,1) İç Etkenlerle Oluşan Renk Değişiklikleri Intrensek diş renklenmelerinin endojen ve eksojen kaynaklı birçok nedeni vardır. Bu değişimler odontogenesiz anında olabildiği gibi sonrasında da oluşabilir. İntrensek renklenmeleri şu şekilde sınıflayabiliriz(5): 3

9 Odontogenesiz Esnasında Oluşan İntrensek Renklenmeler Okronozis Tirozin ve fenilalanin tam olmayan oksidasyonu hemogentisik asit oluşturarak daimi dişlerde kahverengi renklenmeye neden olur. Ağartmaya yanıt vermez(5). Alkaptonüri veya fenil ketonüri olarak da adlandırılır. Koyu renkli pigmentlerin kemikler, eklemler, kulak, burun kıkırdaklarında ve sklerada birikimi ile karakterize olan resesif bir metabolizma bozukluğudur(5) Porfiri Çok az görülen metabolizma hastalığıdır. Çoğunlukla konjenitaldir fakat sonradan da kazanılabilinir. Hastalığın gastrointestinal, nörolojik ve psikolojik belirtileri vardır. Hematoporfirin pigmenti dişlerde karakteristik kırmızı-kahverengi renklenmeye neden olur. Bu durum eritrodonti olarak adlandırılır. Süt dişleri daha fazla etkilenir. Renklenme bütün mine, dentin ve semente yayıldığından kaldırılamaz. Bu durum diş ultraviyole ışığın altında muayene edildiğinde floresan kırmızısı renk ile belirgindir(5,4,7) Yeni Doğanda Görülen Kan Hastalıkları Yeni doğanda görülen Eritroblastosis fötalis ve Icterus gravis neonatarum şiddetli sarılık oluşturabilir. Bebeğin ve annenin kan uyuşmazlığı nedeni ile eritrositlerin hemolizi ile karakterizedir. Bu hastalığın görüldüğü çocuklarda süt dişlerinde hipoplazi ile beraber veya ayrı olarak dolaşımdaki kan pigmentleri süt dişlerini ve daimi dişleri boyayabilir. Dişler yeşilimsi mavi, mavimsi siyah veya esmer kahverengi renklenmeler gösterebilir. Yaşayan olgularda görülen yeşil renkli diş oranı %10 dur. Bu oran sarılığın süresi ile ilgilidir. Yeşil boyanmada ön kesiciler bütünü ile boyanırken yan keserler, küçük ve büyük azılar kısmen boyanır. Bu dişlerin tedavisi gereksizdir. Çünkü çocuk büyüdükçe kaybolur. Ayrıca sickle cell anemia ve Thalassemia gibi diğer herediter kan hastalıklarında küçük yaşta hastalık başlamış ise sürekli dişlerde pigmentasyon görülür(5,4,7). 4

10 Amelogenezis İmperfekta Genelde herediter bir defekt olarak kabul edilir ve her iki dentisyonda da mineyi etkiler. Otozomal dominant ve otozomal resesif geçişler gösterebilir. Amelogenezis imperfektanın hipoplastik, hipomature ve hipokalsifik olmak üzere üç şekli vardır. Klinik olrak kurunlar, düzensizlikler ve çukurcuklar gösterseler bile sarı, düz, parlak ve sert yapıdadır. Hipomature tipte ise mine kalınlığı normaldir. Fakat minenin matriks yapısındaki bozulmadan dolayı mine yüzeyinde çukurcuklar ve gözenekler olur. Bu durum kolay renklenmelere zemin hazırlar. Hipokalsifik amelogenezis imperfekta da mine normal kalınlıkta olup yumuşaktır. Bu nedenle erüpsiyondan sonra dişler kısa sürede aşınır. Kuronlar beyazdan kahverengiye dönük opal bir renk gösterir. Çoğunlukla yüzey düzensizdir ve kolay kırılma görülür. Amelogenezis imperfekta gösteren dişler kuronlarla restore edilir. Böylece uygun estetik, pulpanın korunması ve etkili bir hijyen sağlanır(5,8) Dentinogenezis İmperfekta Dişin rengini, şeklini ve fonksiyonunu etkileyen dentin ve pulpanın gelişim bozukluğudur. Otozomal dominant bir geçiş gösterir. Diş yapılarını etkileyen herediter distrofilerin en çok görülenidir. Süt dişlerini daha fazla etkiler. Erüpsiyondan sonra dişlerin renkleri normaldir. Daha sonra saydamlaşır, sarı veya gri-kahverengi renk alır. Çoğu vakada mine kırılgandır ve dentin kanalları açığa çıkarak gıda pigmentleri ve kromojenik bakterilerin sızıntısı ile yumuşak dentinde boyanma oluşur. Dentinogenezis imperfektanın tedavisi amelogenezis imperfektadan daha güçtür. Çoğu zaman dişlerin kuronla kaplanması tek çaredir(5,8) Hipoplazi En sık karşılaşılan renklenmeler hipoplazi renklenmeleridir. Hipoplazi etiyolojisinde rol oynayan pek çok neden bu renklenmelere neden olabilir. Etiyolojik faktörlere bağlı olarak minedeki defektin büyüklüğü, şekli ve şiddeti değişiktir. Sıklıkla süt dişi kökünün lokal enfeksiyon ve travmalarının, kalıcı dişin formasyon ve/veya kalsifikasyonunu etkilemesi sonucu ortaya çıkar. Dişlerin gelişim döneminde geçirilen yüksek ateşli enfeksiyon hastalıkları da bu hipoplaziye neden olabilir. Genellikle üst ve alt kesici dişlerde görülür. Simetrik olabildiği gibi asimetrikte olabilir. Patolojinin lokalizasyonu etken faktörün 5

11 patılojisini yansıtır. Minedeki lezyonlar genellikle beyazdır. Bununla birlikte travmalarla oluşan kanamalarda, hemoglobin yıkım ürünlerinin mineralizasyon esnasında mine içine girmesiyle dişler renklenmiş olarak da sürebilir. Renklenme yüzeyel ve hafif olduğunda beyazlatmaya çok iyi cevap verir. 2-3 seansta rahatlıkla ağartılabilir Florozis Mine renklenmelerinin en çok görülen nedenidir. İçme suyunda flor oranının 1 ppm den fazla olduğu bölgelerde görülen endemik bir diş bozukluğudur. Renklenme, vakanın şiddetine göre opak noktalardan sarı-kahverengi şeritlere kadar değişir. Florozis şiddeti, absorbe edilen flor miktarıyla direkt ilişkilidir. Dişin erüpsiyonundan birkaç sene sonra dıs kaynaklı kahverengi boyama oluşur. Floroziste renklenme tipik olarak simetriktir ve sıklıkla beyazlatma, resin restorasyon veya ikisinin kombinasyonuyla tedavi edilir(5,8) Tetrasiklin Renklenmeleri Tetrasiklin geniş spektrumlu bir antibiyotiktir ve 1948 de kullanılmaya başlanılmıştır. Araştırmacılar 1960 lı yıllarda kistik fibrozisli hastalarda tetrasiklin tedavisi ile diş renklenmeleri arasında ilişki kurmuşlardır. Kline ve ark. tetrasiklinin plasenta bariyerini aşabildiğini göstermişlerdir. Süt dişleri gebeliğin 4. ayında kalsifiye olmaya başlamaktadır. Daimi diş kuronları ise doğumdan kısa bir süre sonra kalsifiye olmaya başlarlar ve kalsifikasyon ortalama 8 yaşa kadar tamamlanmış olur. Bu nedenle dental renklenmeyi önlemek için tetrasiklin gebe, süt veren kadınlar ve 14 yaş grubuna kadar olan çocuklara zorunlu olmadıkça verilmemelidir(2). Tetrasiklin molekülleri kan dolaşım yoluyla pulpa ve dentin dokusuna ulaşır. Kalsiyuma yüksek afinitesinden dolayı mineralizasyon esnasından dentine tatrasiklin kalsiyomortofosfat kompleksi oluşturarak bağlanır. Minenin daha fazla Ca içermesinden dolayı tetrasikline daha fazla afinitesi beklenir ancak durum bunun tam aksidir. Tetrasiklinin dentin apatit kristalleri üzerine absorbe olduğu gösterilmiştir. Bu kristaller minenin apatit kristallerinden küçüktür dolayısıyla daha büyük toplam yüzey alanı vardır. Bu nedenle tetrasiklin dentinde daha etkili bir renklenme yapar, mineyi etkilemez. Mine renklenmeden etkilenmese bile alttaki dentinin rengini yansıttığı için mine de renklenmiş gibi gözükür. Minenin kalınlığı kole bölgesinde daha ince olduğu için renklenme bu bölgede daha yoğun görülür. 6

12 Tetrasiklin mineyi başka bir yolla daha etkileyebilmektedir. Ameloblastları yaralayarak hipoplazik defektler oluşturmaktadır. Minede hatalı mineralizasyonlara neden olabilmektedir. Böylece defektler tetrasiklinin karakteristik koronal renklenmesi ile beraber bulunduğunda beyazlatma işlemikontrendike olur. Böyle dişlerde asit-etching rezin sistemi ile tedavi düşünülür. Hafif gri kahverengi lekelerde vital beyazlatma işlemi ile daha başarılı olunmaktadır. Koyu gri kahverengi lekelerde çok iyi sonuç alınmaktadır. Genç dişlerde öncelikle rezin veneerler yapılır, daha sonra bunlara kuron yapılır(5) Odontogenesiz Sonrasında Oluşan İntrensek Renklenmeler Travma Travma diş pulpasında hemorajiye ve kan pigmentlerinin dentin kanallarına nüfuzuna neden olur. Açıkta kalan alyuvarlarda hemoliz olur ve hemoglobin açığa çıkar. Hemoglobinde birkaç gün içinde dekompoze olur, demir serbest kalır. Serbest demir ile hidrojen sülfürün birleşmesiyle siyah renkli demir sülfat oluşur. Böylece başlangıçtaki pembe renklenme, haha sonra kırmızı-kahverengiye dönüşür. Pulpa nekroz olmadığında, kuron yaralanmasından sonraki birkaç hafta içinde orijinal rengine döner. Renklenme periyodunun uzaması çoğunlukla pulpa nekrozunu gösterir. Pulpanın harap olması ile endodontik tedaviye başlanması arasında geçen süre, renklenmeyle ve daha sonraki beyazlatma işlemleriyle direkt ilgilidir. Bu renk bozan maddeler, pulpa odasında ne kadar uzun süre kalırlarsa, dentin kanallarının içine o kadar nüfuz eder. Beyazlatma işlemlerinden iyi bir sonuç alınması da o kadar güç olur. Ayrıca vital pulpanın çıkarılmasından sonra pulpa odasındaki tüm kan artıkları temizlenmelidir. Bu temizleme işlemi dentini boyadığı bilinen maddelerle yapılmamalıdır(5,9,10) Diş Yapıları Yaşlanma, sekonder-tersiyer dentin oluşumu, pulpa taşları ve minedeki aşınmalar dişlerin sonradan sarı kahverengine doğru renklenmesine neden olur(5). 7

13 Metaller Direkt kontakt, oksidasyon, kan akımı ve tükürük presipitasyonu vasıtasıyla dentin, sement veya mineye birikebilir. Renklenme, metaller vasıtasıyla oluştuğunda kuru pigmentlerden farklı olarak internal beyazlatma daha başarılıdır ve olayın tekrarlama şansı azalır. Metalik boyanmanın en çok görülen nedeni, gümüş amalgam restorasyonlarından sonra galvanik akım sonucu oluşan korozyondan ve sülfit olarak çökelen civa iyonlarının dentin kanallarına nüfuz etmesi ile dentin yeşilimtrak griden siyaha kadar değişik renkler göstermesidir. Civa, bizmut, nikel, krom kapsayan endüstriyel tozlar ve dumanlar minede birikebilir. Uzun süreli temaslar mine, dentin, sementin derin olarak boyanmasına neden olurlar. Nikel ve krom yeşil, bizmut gri-mavi bir renklenme meydana getirir. Organik pigment ihtiva eden ve geniş olarak kavite sterilizasyonunda kullanılan kreazol, fenol gibi maddeler de dentin ve sementi boyar(5,11,6,7) Dental Materyaller Poli-antibiyotik patlar, esansiyel yağlar, iyotlu solüsyonlar, terapotik ajanlar içeren materyaller dişlerde renklenmeye neden olabilir. Gümüş içeren kanal dolgu maddeleri ve iyodoform patı da renklenmeye neden olabilmektedir. Ayrıca geçici dolgu maddelerinin bazıları diş renklenmesine neden olur. Bunların başında çinko oksit öjenol gelir. Bu maddenin içindeki öjenol, dişlerin rengini değiştirebilen reçineli maddeler oluşturur. Çok az miktarda çinko oksit öjenolün pulpa yan duvarlarında kalması dentinin boyanmasına neden olabilir. Bunu önlemek için dolgu yapılmadan önce kavitenin yan duvarları güzelce temizlenmelidir. Ayrıca ortodontik uygulamalarda bildirilen beyaz nokta lezyonlarının tedavilerinde endike olmakla birlikte bu tür lezyonlar aparey kaldırıldıktan 1 ay sonra spontan olarak remineralize olabilir. Beyazlatma tedavisine başlamadan önce belli bir sürenin (2-3 ay) geçmesi daha yararlıdır(6,12,13). Koronal restorasyonlarda kullanılan amalgam, içeriğindeki civa ve gümüşe bağlı olarak gri-siyah renklenmeye yol açar. Ayrıca kompozit restorasyonlar da zaman içinde renk değiştirerek veya mikrosızıntı sebebiyle renklenmeye neden olabilirler. Benzer şekilde korozyona uğrayan ve mikrosızıntı gösteren pinler renklenme sebebi olabilir. Metalik bileşenlerin yol açtığı renklenmeler ağartma işlemlerine iyi yanıt vermedikleri için oldukça önemlidir. 8

14 2. BEYAZLATMADA KULLANILAN MATERYALLER 2.1. Hidrojen peroksit Beyazlatma ajanları içinde dişlerin beyazlatılmasında kullanılan madde hidrojen peroksitin sudaki %30 luk solüsyonudur. Bu solüsyon süperoksol diye adlandırılır ve baya uzun bir süredir ofis beyazlatma tekniklerinde kullanılmaktadır. Renksiz ve kokusuz bir sıvıdır. Koyu renkli cam ve plastik kapaklı şişelerde, buzdolabında saklanmalıdır. Çünkü sıcak ortamda spontan oksijen çıkmasına neden olmaktadır. Solüsyonun etkinliği süperoksol içeren godeye %3 lük hidrojen peroksitin bir damla damlatılması ile anlaşılır. Oluşan köpürme %30 luk hidrojen peroksitin hala etkili olduğunu gösterir. Materyal kolay okside olabilen maddelerle temasta bırakılmamalıdır. Hidrojen peroksitin %25 lik solüsyonuna pyrozon denir. Pyrozon, süperoksola bağlı etkiler taşır ancak bulantı verici kokusu vardır ve şişenin kapağı açılınca stabilitesini kaybeder. Eterin düşük yüzey gerilimi, solüsyonun dentin kanallarına daha iyi difüzyonunu sağlar. Fakat eter su ile karışmadığı için dentin kanalları nemliyse difüzyon daha güç olur. Bu nedenle kavite kurutulmalıdır. Oysaki süperoksol su içerdiği için, dentin kanallarındaki nem, difüzyona engel olmaz. Aksine su varlığında, süperoksolun difüzyonu artabilir. Çünkü su ile süratle karışabilir(14,13). Bu nedenle süperoksol intrakoronal beyazlatmada tercih nedeni olup, hidrojen peroksitin eterle olan bu karışımı florozisli dişlerde olduğu gibi yüzeyel beyazlatmanın yapılacağı durumlarda da uygulanabilir(13). Süperoksol da pyrozon da oldukça kostiktir. Bu solüsyonlar deri ile temas ederse beyaz bir leke oluşur. O kısım hemen yıkanmalı, kurutulmalı ve ağrı için merhem veya saf vazelin sürülmelidir. Beyazlık çoğu kez birkaç saat içinde kaybolur. Solüsyonlar mukoza veya dişetine temas ederse daha da ağırlaşır, beyazlaşma ve birkaç gün ağrı tablosu ortaya çıkar. Gözlerle temas halinde ise vakit geçirmeden bol su ile yıkanmalıdır. Bununla beraber daha uzun süreli kontakt şiddetli yanma oluşturur. Bu nedenle hasta ve hekimin gözleri, deri ve mukozası korunmalıdır(4,15). 9

15 Ofis Beyazlatmasında Kullanılan Hidrojen Peroksit Solüsyonları Süperoksol %35 lik sulu solüsyon (Union Broach Co.) Starbrite %35 lik jel solüsyon (Starbite lab.) Accel %35 lik solüsyon (Brite smile systems, Inc.) Denta-lite plus %25 lik solüsyon (Challenge Products) H 2 O 2 nin son yıllarda kullanılan konsantrasyonu %1-10 arasında değişir ve jel formundadır. Bunlar; Peroxyl %1.5 luk jel solüsyonu (Colgate-Hayt Lab.) Brite smile %1-10 luk solüsyon (Brite-smile systems Inc.) Naturel white %6 lık jel solüsyon (Aeshete Lab.) Hidrojen peroksitin %30-35 lik konsantrasyonlarının jel formları da vardır. Jellerin kullanımı sıvı preparatlardan daha kolay ve kontrollüdür. Bunların asit veya ısı uygulamaksızın kullanımı uygun görülür Karbamit peroksit Vital beyazlatma tekniği için kullanılan materyallerin en üstün ve orijinal tipi karbamit peroksittir. Eskiden %30 luk karbamit peroksit preparatları ağız yaraları, protez irritasyonları, post dental irritasyonlar gibi minör oral inflamasyonların intraoral tedavisinde kullanılırdı. Günümüzdeyse beyazlatma uygulamalarında, iyi adapte edilmiş gece koruyucusu biçimindeki plak içerisine aplike edilerek dişlerle kontakt halinde olacak şekilde uygulanır(16). Karbamit peroksit solüsyonları doku ve tükürükle kontakt haline geldiğinde içinde bulunan bileşiklere ayrılmaktadır. %10-15 lik karbamit peroksit solüsyonu, %3-5 hidrojen peroksit ve %7-10 üreye dönüşür. Üre, amonyak ve karbondioksit olarak parçalanırken, hidrojen peroksit de içindeki oksijen ve suya parçalanır(16). Günümüzde varolan karbamit peroksit beyazlatma ajanlarının %10-16 lık ve %35 lik karbamit peroksitlerdir. Genelde bu ürünlerdeki jel maddesi biyoadeziv karbopol 10

16 (Carboxypoly methylene polymer) dir ve bu ürünler karbopol varlığına ve yokluğuna göre ikiye ayrılır. Karbopol, beyazlatma ürününü kalınlaştırıcı, dişe adezyonu arttırıcı ve içeriğindeki peroksitten oksijen salınım süresini uzatıcı etki göstermektedir. Karbopol içermeyen beyazlatma ajanlarında oksijen salınımı son derece hızlıdır. Bu nedenle karbopol içermeyen ajanların karbopol içerenlerin aksine plak içine yerleştirildikten 1 saat sonra tekrar yenilenmeleri gerekmektedir. Karbopollü ürünlerde ise oksijen salınım süresinin uzatılmış olmasına bağlı olarak oksijenin tümünün salınımının gerçekleşmesi için ağız içinde en az 2-3 saat tutulması gerekmektedir. Böylece karbopollü ürünler tedavi için daha az beyazlatma ajanının yeterli olmasına neden olmaktadırlar. Klinik gözlemler, karbopollü ürünlerin karbopolsüzlere oranla çok daha etkin sonuçlar elde edildiği şeklindedir Karbamit Peroksit Solüsyonları Günümüzde var olan karbamit peroksit beyazlatma ajanları karbopol varlığına veya yokluğuna göre sınıflandırılır(7) Karbopol İçeren %10 luk Karbamit Peroksit Solüsyonları (Yavaş O 2 Serbestleyenler) Proxigel Dental-bride (Cura Pharmacevtical) Rembrandt (Dent-mat carparate) Ultralite (Ultra Lite Inc.) Opalasence (Ultradent Products Inc.) Karbopol İçermeyen %10 luk Karbamit Peroksit Solüsyonları (Hızlı O 2 Serbestleyenler) Gly-Oxide White Bride ( Omni International) Dental-lite (Challenge Products) 11

17 %15 lik Karbamit Peroksit Solüsyonu Nu-smile (MSM innovations) Nu-smile preparatının orijinal yapılmış olanı karbopol içermez, fakat daha sonraki solüsyonlar karpobol içerir. Hızlı oksijen serbestleyen karbamit peroksit solüsyonları 1 saatten az bir sürede içindeki maksimum oksijen miktarını serbestlerken, yavaş serbestleyen total oksijen serbestlenmesi için 2-3 saat gerekmektedir. Karbamit peroksit solüsyonlarının başında proxigel gelir, içeriği ise; %10 karbamit peroksit Carbomer 940 Gliserin Fenasetin Fosforik asit Tatlandırıcılar Trolamine den oluşur. Karbopol içermeyen karbamit peroksit solüsyonu olan Gly-Oxide in içeriği ise; %10 karbamit peroksit Sitrik asit Gliserin Fosforik asit Propilen glikol Sodyum stonat Su ve diğer içeriklerden oluşur. Karbamit peroksit solüsyonunun daha yüksek konsantrasyonları (%35 gibi) ofis beyazlatma teknikleri için uygun bulunmuştur. Bu %35 lik solüsyonun, H 2 O 2 solüsyonu kadar kostik olmadığı görülmüştür. 12

18 2.3. Beyazlatma Ajanlarının Etki Mekanizması Beyazlatma amacıyla kullanılan ajanların tümü direkt ya da indirekt oksitleyicilerdir ve etki mekanizmaları şu şekilde olmaktadır(17,18,6). Yarı geçirgen bir zar olan mineden geçebilmeleri, peroksitin molekül ağırlığının düşük olmasına bağlanabilir(30 gr/mol). H 2 O 2 mine ve dentinin interprizmatik substansına diffüze olup dişteki pigmentleri okside eder. Yüksek oranda pigmente olan karbon halkaları açılı ve daha açık renkli olan zincirlere dönüşür. Genellikle sarı renkli çift karbon yapılar, renksiz olan alkol gibi hidroksil gruplarına dönüşür(19,20). Hidrojen peroksitler, farklı tipte aktif oksijen radikalleri oluşturabilirler. Bu reaksiyonlar sıcaklığa, ph a, ışığa ve katalizörlere göre değişim gösterir. Çok aktif ve stabil olmayan bu serbest radikaller büyük moleküllü pigmentleri parçalarlar ve bu reaksiyon pigmentlerin daha küçük moleküllere dönüşmelerine kadar sürer(20,17,18). CO(NH 2 )H 2 O 2 kimyasal formülünde olan karbamit peroksit beyaz renkli toz kristal halde bulunur. Erime derecesi C dir. Nemle dekompoze olurlar. Su, alkol, etilen glikolde erirler. Eter, aseton gibi solventler hidrojen çıkışına ve patlayıcı bir solüsyon formuna dönüşmelerine sebep olur(21). Karbamitler, genel olarak H 2 O 2 için transport maddesi olarak kullanılmakta ve gliserin yada karboksipolimetilen gibi taşıyıcı maddeler içinde gömülmüş bulunmaktadır. Beyazlatma etkisi, karbamitin ürik asit, amonyak ve H 2 O 2 e parçalanarak dönüşmesi ile olmaktadır. %10 luk karbamit çözeltisinin reaksiyonu ile yaklaşık %3 lük H 2 O 2 çözeltisi oluşmaktadır. H 2 O 2 de parçalanarak farklı radikallere, hidroksil ve perhidroksit gruplarına Haber-Weiss reaksiyonu ile parçalanır. Işık ya da lazer ile ısının arttırılması yoluyla bazı beyazlatma maddelerinin aktivitesi arttırılabilir. Açığa çıkan radikaller doymamış çift bağlara tutunarak ya da renkli molekül halkalarının açılmalarına neden olarak beyazlatma etkisi yaratmaktadır. Böylece yalnızca diş minesinin yüzeyel tabakalarının yanı sıra daha yüksek oranda organik madde içeren iç tabakalarda etkilenir. Bu nedenle taramalı elektron mikroskobu incelemelerinde beyazlatma işlemi sonrasında, minede sadece çok az yüzeysel değişim gözlenmektedir(22,23). 13

19 3. BEYAZLATMA AJANLARININ DOKULAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ 3.1. Diş Dokuları Üzerine Etkileri Çeşitli nedenlerle doğal renklerini kaybeden dişlerin tedavileri ile ilgili çalışmalar oldukça eskilere dayanmaktadır. Günümüze kadar değişik materyaller ve teknikler bu amaç ile kullanılmıştır. Haywood ve Heymann ın(16) 1989 yılında jel tekniklerini tanıtmaları ile son yıllarda ağartma tedavileri kozmetik diş hekimliğinin popüler konularından biri haline gelmiştir. Jel teknikleri iki şekilde uygulanmaktadır. 1. teknikte (office-bleaching) yüksek konsantrasyonlu ağartma materyalleri (%30-35 CP ya da HP) diş yüzeylerine klinikte hekim tarafından uygulanır, 2. teknikte (home bleaching) ise düşük konsantrasyondaki (%10-20 CP ya da daha düşük konsantrasyonlarda HP) ağartma materyalleri özel olarak hazırlanan plaklara yerleştirilerek hastalar tarafından uygulanmaktadır. Bu teknikler bazı yan etkileri dışında genel olarak güvenilirdir ve başarılı sonuçlar alınmaktadır(16,24). Günümüzde, daha yaygın olarak evde uygulanan ağartma sistemleri üretilmekte ve kullanılmaktadır. Son yıllarda Sagel ve ark.(24) tarafından "ağartıcı stripler" olarak adlandırılan ve ağartıcı jeli taşımada fleksible striplerin kullanıldığı sistemler piyasaya sürülmüştür. Stripler direkt olarak dişe uygulanabilir, ağartıcı materyalin dişle sıkı kontaktını sağlar ve plak ihtiyacını ortadan kaldırır. Çeşitli konsantrasyonlarda HP (% 5.3, 6.5, 14) içerirler, standart miktarda HP jel ile önceden yüklenmişlerdir (12-20 mg/cm2) ve günde 2 kez 30 ar dk. uygulanmaları tavsiye edilir. Tek kullanımlıktırlar ve kullanım sonrası hastalar tarafından kolayca çıkarılıp atıldıkları için plakta olduğu gibi temizleme, saklama ve bakım ihtiyacı gerektirmezler. Plakla uygulanan sistemlerde olduğu gibi striplerle de başarılı ve güvenilir ağartma sonuçları alınmıştır(25). Plakla uygulanan sistemlerde plağın uygun hazırlanmaması sonucu oluşabilen yumuşak doku irritasyonları ve okluzal problemler olarak rapor edilen dezavantajlar(26), strip 14

20 sistemlerde de çapraşık ya da malpoze dişlere kolayca uygulanamayışları şeklinde(27) karşımıza çıkmaktadır. Her ne kadar HP ve CP içeren ağartıcı materyallerin ağartma etkisi hakkında olumlu sonuçlar bildirilmişse de, bunların dental dokular üzerindeki etkileri hala tartışmalıdır. Uzun süren ağartma tedavisinin mine matriksinde çözünme meydana getirebileceği(28) ve bu çözünürlüğün ağartıcı materyalin minenin organik-inorganik içerikleri arasındaki orijinal oranı değiştirmesinden kaynaklandığı bildirilmiştir(29). Ağartmanın mine yüzeyi üzerine etkisini değerlendiren SEM çalışmalarında, mine morfolojisinde hafif değişikliklerin oluştuğu ya da hiç etkilenmenin olmadığını bildiren çalışmaların yanı sıra, yüzeyel erozyonların(30) ya da belirgin yapısal değişikliklerin oluştuğunu bildiren çalışmalar(31,32,33) da mevcuttur. In vitro çalışma sonuçları her ne kadar bazı ağartıcı materyallerin farklı derecelerde mine morfolojik değişiklikleri sergilediğini gösterse de, klinik koşullar göz önüne alındığında özellikle tükürük gibi remineralize edici sıvıların etkisi ile minenin morfolojik görüntüsünün eskisine benzer hale gelebileceği ve klinik olarak olumsuz bir etkisinin olmayacağı düşünülmektedir(21). Beyazlatma maddelerinin kontrolsüz kullanılmaları diş sert dokularında kayıplara ve hasarlara yol açar. Beyazlatma maddelerinin asiditesindeki oynamaların ph=4 ve ph=7 arasındadır ve düşük ph değerli ürünlerin diş minesini şiddetli biçimde yumuşatır. Ancak asit ile pürüzlendirilmiş mine yüzeyindeki demineralizasyona göre zayıftır. Ağartma ajanlarının içerdikleri asitler çok daha az miktardadır. Fosforik asit ile pürüzlendirilmiş minenin remineralizasyonu 2-3 hafta içinde gerçekleşir. Önlem için beyazlatma tedavisi bittikten sonra florlama ve postoperatif polisaj yapılabilir(21,34). Karbamit peroksit jelleri mine ve dentinde kalsiyum, fosfor, azot, potasyum miktarında değişikliklere neden olabilir. Bu kayıplar, tükürükteki remineralizasyonla giderilmektedir. Dentine difüzyon oranı ajanın içerdiği konsantrasyona ve ajanların ozmoloritelerine bağlı bulunduğu gibi dentin tübüllerinin açık olup olmadığına, dentin kalınlığına, anestezi kullanımına ve pulpal dokunun enflamasyonuna bağlıdır. Dolayısıyla bu değişikliklere göre pulpa etkilenebilir. %35 lik hidrojen peroksitin enzimlerde hücresel değişikliklere yol açtığı 15

21 gösterilmişse de klinik olarak patolojik belirtilere rastlanmamıştır ve vital dişlerde pulpa hasarları tartışılmaktadır. Hidrojen peroksit ve ürenin molekül ağırlıkları düşüktür ve dolayısıyla dentin boyunca pulpaya doğru hareket edebilirler. Bu yüzden ağartma sonrası genelde alt çene dişlerinde termal hassasiyet meydana gelebilir. Bu durum geri dönüşümlü olup 2-3 gün içinde kaybolabilir(35,36) Yumuşak Dokular Üzerine Etkileri Yumuşak doku problemleri nadiren görülmektedir. Hastalar tarafından bildirilen en genel etki tedavinin seyri sırasında gingiva ve mukozanın minör ülserasyonları ve irritasyonlarıdır. Şikayetler hastalar tarafından hafif ve geçici olarak tarif edilmiştir. Gingival irritasyonun başlıca nedeni, mevcut plağın uyumsuzluğu, plağın giriş yolunun uygun olmayışı ve peroksitin kimyasal yapısıdır. Haywood günde 2 saat kullanılarak 6 hafta süresince uygulanan beyazlatma tedavisi sonrasında bile gingival soruna rastlanmadığını ileri sürmüştür. Önemli olan yan etkilerin hastaların %10 undan daha azından ortaya çıktığı belirtilmekte ve seans sürelerini kısaltmak ya da tedaviyi 1-2 gün geçici olarak bırakılmasının yeterli olacağı söylenmektedir. Eğer preparat içeriklerinden birine karşı bir enflamatuar cevaptan dolayı yumuşak doku irritasyonu devam ediyorsa tedavi kesilmeli ve diğer alternatifler denenmelidir(37,12). Hemen her zaman hastalar gece koruyucusunu çıkarttıktan sonra ağızlarında taze bir tat ve dişlerini tam anlamıyla temiz hissettiklerini bildirmektedir. Bu, ürenin plak azaltıcı ağız gargarası olarak faydalı olduğunu öne süren önceki çalışmaları desteklemektedir. Hidrojen peroksit gargaralarla ilişkili olarak ortaya çıktığı düşünülen siyah kıllı dil hakkında gece koruyuculu vital beyazlatmada kullanılan materyaller için herhangi bir rapor yoktur. Bununla beraber kimyasal hassasiyetten dolayı yumuşak doku irritasyonu bulunan bazı hastalarda tedaviye devam etmek için dozaj azaltılmalı veya tedavi bırakılmalıdır(12) Restorasyonlar Üzerine Etkileri Karbamit peroksitin (CP) 1989 yılında Haywood ve Heymann(50) tarafından ağartma ajanı olarak kullanması, yeni bir dönemin başlangıcı olmuş ve vital ağartmanın popularite 16

22 kazanmasını sağlamıştır. CP jelleri stabil değildir, tükürük ya da doku ile temasta üre ve hidrojen peroksite (HP) ayrışırlar. Ağartıcı ajanların başlıca etki mekanizmaları; HP nin ayrışarak oksijen açığa çıkarması ve sonuç olarak renkli pigmentlerin oksidasyonudur(10). Ağartma işlemleri evde ya da klinikte hekim kontrolünde uygulanabilir. Son yıllarda üretilen ağartma ürünlerinin çoğunu evde uygulanabilen ajanlar oluşturmaktadır. Başlangıçta nightguard bleaching olarak isimlendirilen yöntemde, %10 CP içeren ağartıcı ajanlar hastadan ölçü alınarak hazırlanan plaklara yerleştirilerek geceleri en az 6-8 saat kullanılmıştır(16). Aktif madde olarak düşük oranda CP içeren bu ağartıcı ürünleri, daha etkili ve hızlı ağartma sağlayabilmek amacıyla daha yüksek konsantrasyonda jel içeren (%15-20 CP) ürünlerin piyasaya sürülmesi izlemiştir(24). Ancak, plak ile uygulanan bu ağartma yönteminde genellikle uygun hazırlanmayan plaklardan kaynaklanan yumuşak doku irritasyonları, diş hassasiyeti ve okluzal problemler gözlenmiştir(26). Bu dezavantajlar, plak yapımını gerektirmeyen ve daha kolay uygulanabilen ağartıcı materyallerin üretilmesini teşvik etmiştir. Beyazlatıcı stripler olarak adlandırılan ve çeşitli konsantrasyonlarda HP içeren (%5.3, %6.5 ve %14) bu yeni materyaller ince, flexible polietilen striplerden oluşur ve günde 2 kez 30 ar dakika diş yüzeylerine uygulanır. Plakla uygulanan sistemlerle karşılaştırıldığında kullanımları kolaydır ve daha kısa süre (6-8 saate karşılık 30 dakika) diş yüzeyinde kalmaları yeterlidir(38). Striplerle yapılan çeşitli klinik çalışmalarda, 2 haftalık kullanımdan sonra başarılı sonuçlar alındığı bildirilmiştir. Ancak çapraşık ya da malpoze dişlere kolayca uygulanamamaları dezavantajları olarak bilinmektedir(27). Son yıllarda ise çok daha kolay uygulanabilen ağartma materyalleri geliştirilmiştir. "Paint-on" olarak adlandırılan bu yeni ürünler, gündüz ya da gece uygulanabilecek şekilde dizayn edilmişlerdir. Dişlerin vestibul yüzeyine bir fırça yardımıyla uygulanabilen ve yavaş peroksit salımı yapacak şekilde hazırlanmış olan bu ağartıcılar, uygulama süresi sonunda dişlerin fırçalanması ile diş yüzeyinden uzaklaştırılabilirler(27). Bir plak ya da strip olmaksızın diş yüzeyine direkt olarak uygulanabilen bu sistemler, hastaların günlük sosyal yaşantılarını etkilemeden diş yüzeyinde kalabilirler. Ayrıca, dental arktaki pozisyonlarına bakılmaksızın çok sayıda dişe kolayca uygulanabilirler. Aktif madde olarak CP, HP ya da sodyum perkarbonat peroksit (NPP) gibi peroksit ürünlerinden birini içerirler. Katı HP olarak bilinen NPP ayrıştığında sodyum karbonat ve HP açığa çıkar. 17

23 Ağartma güvenilir ve konservatif bir yaklaşım olarak kabul edilir. Yine de, ağartıcı ajanların rezin içeren restoratif materyallerde su emilimine yol açarak kısmi ya da total doldurucu kaybı meydana getirebildiği, böylece yüzey bütünlüğünde ve yüzey sertliğinde azalmaya neden olduğu düşünüldüğünden, restoratif materyallerin fiziksel özellikleri üzerine ağartma ajanlarının etkilerinin değerlendirildiği çeşitli çalışmalar yapılmıştır(39,40). Kompozit rezinler, kompomerler ve cam iyonomer simanlar (CIS) rutin olarak kullanılan diş rengindeki restoratif materyallerdir. Kompozit rezin ve CIS teknolojisindeki son gelişmeler; nanohibrit kompozit rezin, kompomer ve yüksek viskoziteli CIS gibi gelişmiş mekanik ve fiziksel özelliklere sahip yeni restoratif materyallerin üretilmesini sağlamıştır. Dental materyallerin en önemli fiziksel özelliklerinden biri yüzey sertliğidir. Ağartmadan kaynaklanan kimyasal yumuşama, restorasyonların ömrünü etkiler. Ağartıcı ajanların, restoratif materyallerin yüzey sertliği üzerine etkilerinin değerlendirildiği çeşitli çalışmalarda farklı sonuçlar alınmıştır. Ağartıcı ajan uygulaması sonucu kompozit rezinlerin yüzey sertliğinde azalma, artma ya da herhangi bir değişikliğin olmadığını rapor eden çalışmalar vardır(41,42). Klinik olarak porselen restorasyonlar etkilenmemektedir. Geçici restorasyonlarda şiddetli renklenme, hacim artışı ve çatlaklar oluşabilmektedir. Amalgam dolgulardan civa açığa çıkabilir; çinko fosfat ve cam iyonomerler beyazlatıcılar yüzünden çözünmeye başlayabilir. Bunun için kuronlanmış ve CİS restorasyonu taşıyan dişler uygulama alanı dışında bırakılmalıdır. Kompozit yapılar beyazlatma ile daha açık renk alabilir; sertlikleri değişebilir ve yüzeyleri pürüzlü hale gelebilir, peroksit artıkları kompozitin tutuculuğunu azaltabilir. Kompomer ve mikro dolgulu kompozitler için açık değişiklikler gözlenmiştir. Mine alanlarının rengi genelde dolgulara göre daha çok açılmakta ve bu nedenle dolgular koyu renk kaldığından optik olarak daha çok göze çarpmaktadır. Bu yüzden yapılacak restorasyonların ağartma tedavisi sonrası uygulanması önerilir. Kompozit restorasyonların polimerizasyonunu engellememek için ağartma işleminden 3-7 gün sonra uygulanması önerilir. Ancak tedavi sonrasında kazanılacak stabil rengin 15 gün sonraki renk olduğu düşünülürse, tedaviden 15 gün sonra estetik dolguların yapımı yerinde olacaktır(39,40). 18

24 4. VİTAL DİŞLERDE BEYAZLATMA TEKNİKLERİ Ekstrakoronal bleaching in başarısı boyanmanın etiyolojisine bağlıdır. Örneğin oral kaynaklı renklenmelerin kaldırılması mümkünken pulpa kaynaklı olanların düzeltilmesi olanaksızdır. Bunun nedeni gelişim evresinde diş sert dokularının tüm derinliklerine dağılan renklendirici maddeye ağartama ajanının difüze olmamasıdır. Hidrojen peroksitin mekanik ve kimyasal temizleyici etkisi mine üzerinde 5-7 µn lik mesafede yerleşmiş renklendirici ajanlara tesir edebilir. Bu durum mine dokusunun yüksek düzeyde inorganik içeriği ve sınırlı permeabilitesi ile açıklanır(5) Tekniklerin anlatımından önce her vakada mutlaka yapılması gereken işlemler ve dikkat edilmesi gereken kriterler vardır: Dişler detartaj ile tüm diş taşı ve bakteri plağından arındırılmalıdır. Diş eti tam anlamıyla sağlıklı olmalıdır. Herhangi bir şekilde ödemli, kanamalı vb. dişeti mevcutken beyazlatma uygulaması söz konusu olamaz Termokatalitik Beyazlatma Tekniği Bu yöntemde H 2 O 2 nin dekompozisyonunu hızlandıran ve oksijen açığa çıkmasını sağlayan ısıdır. Ancak bu ısının derecesi hakkında tartışmalar vardır. Beyazlatma işlemi için sabit bir süre ve keskin bir ısı derecesi saptanamamıştır. Hasta semptomları bu konuda yönlendirici olsa da ağrı eşiğinin zamana ve psikolojik duruma bağlı olarak değiştiği unutulmamalıdır. Ayrıca her bireyin farklı ağrı eşiği bulunmaktadır(5). 19

25 4.2. Mikroabrazyon Tekniği Croll un Mine Mikroabrazyon Tekniği Bu teknik yüzeyel florozis lekelerinin beyazlatılmasında kullanılır. Bu teknikte mineden mikroskobik düzeyde ince bir tabaka kaldırmak için %18 lik hidroklorik asit pastası pomzası kullanılır. Ticari ismi PREMA dır. Teknik yüzeyel mine renklenmelerini, florozun neden olduğu renklenmeleri etkin olarak kaldırabilir. Ancak bazı komplike durumlarda işe yaramayabilir(43,44) Tekniğin Uygulanma Şekli İzolasyon için rubber-dam yerleştirilir. Üretici firmanın tanımladığı PREMA bileşiği oluklu mandrelle uygulanır. Mandrel yaklaşık 20 sn. kadar orta şiddette basınç uygulayarak renkli mine üzerinde yavaşça döndürülür. Uygun kontur ve renk tonunu sağlamak için renklenmiş mineye komşu bölgelerde de uygulanır. Mine yüzeyi yıkanır. Renklenme periyodik olarak izlenir. Bileşik, üreticinin önerdiği plastik aplikatör ve abraziv striplerle interproksimal olarak da uygulanır. Renklenmenin fazla olduğu bölgeler için bileşiği birkaç kez uygulamak gerekebilir. Mine-mikroabrazyon tekniği ile elde edilen iyi sonuçların yanı sıra mine kalınlığı azaldığı için alttaki dentin nedeniyle dişler daha sarı bir renk tonunda görülebilir. Bu nedenle mine-mikroabrazyon tekniği ile nightguard beyazlatma tekniği beraber uygulanarak daha sağlıklı bir sonuç elde edilebilir. Kombinasyon olarak kullanılan bu tekniklerin bir alternatifi de nightguard beyazlatma tekniğini ilk olarak kullanmaktır(5,45). 20

26 Mc Innes Tekniği Bu teknikte; %36 lık 1 ml. Hidroklorik asit %30 luk 1 ml. Hidrojen peroksit 0.2 ml anestezik eter kullanılmaktadır Tekniğin Uygulama Şekli 1) Tedavi öncesi renk kaydı yapılır. Beyazlatılacak diş pomza ile temizlendikten sonra dişeti vazelinlenir, rubber-dam yerleştirilir. 2) %36 lık 1 ml. Hidroklorik asit, % 30 luk 1 ml. Hidrojen peroksit, 0,2 ml. anestezik eter karıştırılarak köpüren mavimsi bir beyazlatma solüsyonu hazırlanır. Korozyonu önlemek için solüsyon paslanmaz çelik sondla karıştırılır. 3) Solüsyon lekeli bölgelere bir pamukla 3-5 dakika süreyle uygulanır. Alan ıslak tutularak dakika sonra ikinci bir uygulama yapılır. 4) Dişler lastiklenir ve sodyum hipokloritle nötralize edilir. Daha sonra basınçlı su ile yıkanıp, pomza ile tekrar polisaj yapılır(5). Bu yöntemin yüzeyel florozis lekelerinde başarılı olduğu söylenmektedir. Minede hipoplastik defektler bulunduğunda, tetrasiklin renklenmelerinde ve devital dişlerin beyazlatılmasında kullanılmamalıdır(5) Gece Koruyuculu (Nightguard, Home Bleaching) Beyazlatma Tekniği Beyazlatmada son yıllarda, ağartma ajanının penetrasyon derinliğini arttırmak için ısı aktivasyonu yerine asit etching işlemi tavsiye edilmektedir. Gece koruyuculu beyazlatmada ise böyle bir aşındırıcıya gerek yoktur. Bu teknikte kullanılan preparat genelde %10 luk karbamit peroksittir.1989 yılında Haywood ve Heymann ın sundukları gece koruyuculu beyazlatma tekniği çalışmalarından bu yana bu konudaki ilerlemeler çok hızlanmıştır. %10 luk karbamit peroksit ilk önceleri kanseröz ülserler, protez irritasyonları, pamukçuk gibi minör oral lezyonların tedavisi için kullanılmakta idi(37). 21

27 Beyazlatma ajanlarının tümü direkt ya da indirekt olarak oksitlenme yeteneği olan materyallerdir. Düşük molekül ağırlığına sahip olmaları nedeni ile, mineden dentine ve pulpaya doğru rahatça hareket edebilirler. H 2 O 2, mine ve dentinin interprizmatik substantına diffüze olup, pigmentleri okside ederek etki gösterir ve böylece pigmente olan C halkaları açılarak daha açık renkli alkol gibi OH gruplarına dönüşür. Kimyasal formülü Ca(NH 2 ) 2 H 2 O 2 olan karbamit peroksitler de sözü edilen oksitleyici ajanlardan birisidir. Doku ve tükürük ile temas edince hemen dekompoze olarak H 2 O 2 ve üreye ayrışır. Ürenin amonyak ve karbondioksite, H 2 O 2 ise oksijen ve suya ayrışmaktadır(37). Beyazlatmada aktif olan kısım H 2 O 2 dir. Üre ise solüsyonun ph ını arttırıcı özelliğe sahip bir antiseptiktir. Bu özelliği ile ürenin tedavinin ilk 5 dakikasında mine demineralizasyonu için kritik bir noktaya ulaşan gerek tükürük ph ı ve gerekse plak içindeki ph ı yükselterek en az 2 saat süre ile bazik bir ortam oluşmasına ve demineralizasyonun önlenmesine yardımcı olur(14,46). Gece koruyuculu beyazlatma tekniği; diş hekimi koltuğunda oturma süresini azalttığı, kullanım kolaylığını beraberinde getirdiği için konvansiyonel yöntemlerde hasta için söz konusu olan riskleri de ortadan kaldırmıştır(46). Gece koruyuculu beyazlatma ofis beyazlatma ile birlikte kombine olarak uygulandığında daha kısa sürede başarılı sonuçlar alınır(46) Tekniğin Uygulanma Şekli Gece koruyuculu beyazlatma tedavisinin büyük kısmı hasta tarafından evde gerçekleştirildiği için hekimin üzerine düşen görev doğru endikasyonu koymak ve bu tür tedaviye cevap verebilecek bir renklenme olup olmadığına karar vermektir. Hastanın uygun endikasyona, dental ve medikal anamneze sahip olduğuna karar verilmelidir. Bleaching uygulamasına karar verildiği durumlarda yapılması gerekenler aşağıda randevular halinde verilmiştir(46): 22

28 Birinci Randevu: 1. Muayene randevusundan önce hastaya tedaviyi tanımlayan yazılı bir metin okuması amacıyla verilir. Bu metin; hastanın iznini, işlem hakkında bilinen ve bilinmeyenleri ve diğer tedavi seçeneklerini içermelidir(46). 2. Hastanın peroksitlere, plastiklere veya genel tedaviye karşı alerjisi olup olmadığına dair medikal anamnez alınmalıdır. 3. Dental anamnez alınarak, renklenmenin ortaya çıkışı ve muhtemel sebebi, zamanla renklenmede oluşan değişiklikler tespit edilmelidir. Önceden beyazlatma tedavisi uygulanmışsa bunun karakteri ve başarılı olup olmadığı araştırılmalıdır. Başarılı şekilde protez taşımayı engelleyen TME problemleri gibi diğer dental durumlar tespit edilmelidir. Dental muayene renklenmenin muhtemel sebebini tespit etmeye yönelik olmalıdır. Renklenme; tetrasiklin, kalıtımsal sebepler, yaş, çürük, renklenmiş restorasyonlar veya devital bir diş nedeniyle olabilir. Eğer renklenme beyazlatma ile tedavi edilebilecek şekilde ise estetik restorasyonların varlığı, okluzal kontaktların lokalizasyonu, bruksizm belirtileri, dişlerin kesici kenarlarının translüsentliği, genel doku sağlığı ve ağız durumu tespit edilmelidir(46). 4. Periapikal patolojileri, pulpa odasındaki boyut farklılıklarını, kök uzunluklarını, çürükleri ve dişlerin genel durumlarını değerlendirmek için ön dişlerin radyografisi alınmalıdır(46). 5. Dental konsültasyon, tedavinin memnunluk verici olarak nitelendirilebilmesi için hastanın ne gibi beklentilere sahip olduğunu içermelidir(46). 6. Renk değiştirmeyecek restorasyonlar tespit edilmeli, bunlar tedavi sonunda yenilenmelidir(46). 7. Yumuşak doku ve periyodontal muayene yapılmalıdır(46). 8. Dişler hassasiyet açısından değerlendirilmelidir(46). 9. Dişlere ait başlangıç rengi bir skala yardımıyla tespit edilmelidir. Skalanın da görüldüğü alt ve üst dişlere ait başlangıç fotoğrafları çekilir(46). 10. Tedavi edilecek diş kavislerinin aljinat ölçüsü alınır. Bir kavis tedavi edilirken diğeri kontrol için bırakılır. Eğer tedavi başarısız olursa diğer kavse tedaviye başlanmaz. Eğer başarılı ise diğer kavis başarı derecesini ölçer(46). Ölçü alınmasını takiben gece koruyuculu plağı hazırlamak üzere alt ve üst çeneye ait alçı modeller elde edilmelidir. Elde edilen alçı modeller üzerinde dişlerin vestibül yüzlerinde ışınla sertleşen rezin materyal yardımıyla beyazlatma materyali için rezervuar görevi görmesi 23

29 amacıyla mm. kalınlığında boşluklar oluşturulur. Oluşturulan bu boşlukların dişeti seviyesinden 0.5 mm. uzakta sonlanmasının yanı sıra okluzal ile kesici kenarlara taşmamasına özen gösterilmelidir. Porselen kuron taşıyan dişler gibi beyazlatılmayacak dişler için rezervuar hazırlanmasına gerek yoktur(46). Daha sonra alt ve üst çene için alçı modellerden plak hazırlanır. Bu işlem için kullanılan üç tür plak vardır. Süngerli plaklar, vakumla hazırlanan ve kaynar suya atıldıktan sonra ağza adapte edilen plaklardır. Süngerli plaklar solüsyonların ağza tatbikleri için önerilmektedir. Çünkü sünger kısım solüsyonu emerek ajanın diş yüzeyine daha uzun temasını sağlamaktadır. Ancak günümüzde kullanılan beyazlatma solüsyonlarının son derece visköz olması nedeniyle dişe tutunmaları da son derece güçlüdür. O nedenle sünger kısma gereksinim yoktur. Ayrıca plağın içerisindeki süngerin varlığı oklüzyondaki uyumsuzluklara yol açabilmekte ve özellikle gündüz kullanımda çok da estetik olmayan bir görünüme yol açmaktadır. Kaynar suya atılıp ağza adapte edilen tipte ise ağız mukozasını yakma söz konusudur. Kolelerde tam bir uyum sağlamak mümkün olamamaktadır. Bu uyumsuzlukta beyazlatma ajanının dişetine sızmasına neden olacak ve uykuda kullanım güçleşecektir. Sayılan bu olumsuzluklardan dolayı gece koruyuculu diş beyazlatmasında asıl tercih edilen plak türü ise vakumla hazırlanan yaklaşık 1 mm. kalınlığındaki vinyl plaklardır. Plak dizaynı 2 şekilde olabilir. Plak ya dişetine 2-3 mm. taşacak şekilde ya da dişetinden 0.5 mm. uzakta sonlanacak şekilde ve interdental papilleri serbest bırakır tarzda eğri makasla kesilerek kısaltılır. Scalloping olarak adlandırılan bu işlem sayesinde plağın dişetine taşmasına engel olunur. Plağa ait kole hizzasındaki ufak tefek uzunluklar ve adaptasyon bozuklukları bir ispirto ocağı yardımıyla telafi edilebilmektedir(46). Ancak büyük bir hata ve uyumsuzluğun varlığı durumunda plağın hazırlanma işlemi tekrarlanmalıdır(46). Travmaya bağlı olarak renklenmiş ancak vitalitesini koruyan tek dişte renklenme olduğu durumlarda eğer ağız içindeki diğer dişlerin renginden hasta memnun ise sadece renklenmenin görüldüğü dişe plak hazırlanabilir(46). 24

Doç. Dr. Orhan YILMAZ

Doç. Dr. Orhan YILMAZ Yazar Ad 151 Doç. Dr. Orhan YILMAZ İnsanda iletişimin en önemli araçlarından biri olan ses, kişinin duygusal yapısını yansıtan bir olaydır. Yaş ilerledikçe tüm organlarda görülebilen yaşlanma konuşma

Detaylı

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7 İÇİNDEKİLER 1 Projenin Amacı... 1 2 Giriş... 1 3 Yöntem... 1 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6 5 Kaynakça... 7 FARKLI ORTAMLARDA HANGİ RENK IŞIĞIN DAHA FAZLA SOĞURULDUĞUNUN ARAŞTIRILMASI Projenin Amacı : Atmosfer

Detaylı

Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ

Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü UYGULAMA VİDEOSU LİTERATÜR GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ SUPRATHEL Geçici Deri Eşdeğeri İle Yenilikçi Yanık ve Yara Tedavisi

Detaylı

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI PVD Kaplama Kaplama yöntemleri kaplama malzemesinin bulunduğu fiziksel durum göz önüne alındığında; katı halden yapılan kaplamalar, çözeltiden yapılan kaplamalar, sıvı ya

Detaylı

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit 2016 un türevi 1. ROMATİZMAL ATEŞ NEDİR? 1.1 Nedir? Romatizmal ateş, streptokok adı

Detaylı

ARAŞTIRMA RAPORU. Rapor No: 2012.03.08.XX.XX.XX. : Prof. Dr. Rıza Gürbüz Tel: 0.312.210 59 33 e-posta: gurbuz@metu.edu.tr

ARAŞTIRMA RAPORU. Rapor No: 2012.03.08.XX.XX.XX. : Prof. Dr. Rıza Gürbüz Tel: 0.312.210 59 33 e-posta: gurbuz@metu.edu.tr ARAŞTIRMA RAPORU (Kod No: 2012.03.08.XX.XX.XX) Raporu İsteyen : Raporu Hazırlayanlar: Prof. Dr. Bilgehan Ögel Tel: 0.312.210 41 24 e-posta: bogel@metu.edu.tr : Prof. Dr. Rıza Gürbüz Tel: 0.312.210 59 33

Detaylı

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi

Detaylı

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENFOMA LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENF SİSTEMİ NEDİR? Lenf sistemi vücuttaki akkan dolaşım sistemidir. Lenf yolu damarlarındaki bağışıklık hücreleri,

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Endodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Endodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU Endodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu Endodonti Uzmanlık Eğitimi Çekirdek Eğitim Müfredatı 2011 Ankara 1 TUK Endodonti

Detaylı

ÇÖKELME SERTLEŞTİRMESİ (YAŞLANDIRMA) DENEYİ

ÇÖKELME SERTLEŞTİRMESİ (YAŞLANDIRMA) DENEYİ ÇÖKELME SERTLEŞTİRMESİ (YAŞLANDIRMA) DENEYİ 1. DENEYİN AMACI Çökelme sertleştirmesi işleminin, malzemenin mekanik özellikleri (sertlik, mukavemet vb) üzerindeki etkisinin incelenmesi ve çökelme sertleşmesinin

Detaylı

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. KAVRAMLAR Büyüme ve Gelişme Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. Büyüme Büyüme, bedende gerçekleşen ve boy uzamasında olduğu gibi sayısal (nicel) değişikliklerle ifade edilebilecek yapısal

Detaylı

BAĞDAT CADDESİ LEVENT ACARKENT www.dentram.com

BAĞDAT CADDESİ LEVENT ACARKENT www.dentram.com BAĞDAT CADDESİ LEVENT ACARKENT www.dentram.com Yüzünüzü güldüren uzmanlık ve teknoloji DENTRAM Dentram Diş Tedavi Kliniği, 1994 yılında Bağdat Caddesi nde, Ortodonti Uzmanı Dr. Aylin Sezen Yalçın ve Çene

Detaylı

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 Attila Hancıoğlu ve İlknur Yüksel Alyanak Sağlık programlarının izlenmesi, değerlendirilmesi ve ileriye yönelik politikaların belirlenmesi açısından neonatal, post-neonatal

Detaylı

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ Deneyde dolu alan tarama dönüşümünün nasıl yapıldığı anlatılacaktır. Dolu alan tarama

Detaylı

BOYAR MADDELERDE AKTİF KARBONUN ADSORPLANMA ÖZELLİĞİNE HİDROJEN PEROKSİTİN ETKİSİ

BOYAR MADDELERDE AKTİF KARBONUN ADSORPLANMA ÖZELLİĞİNE HİDROJEN PEROKSİTİN ETKİSİ TÜBİTAK BİDEB KİMYA LİSANS ÖĞRENCİLERİ KİMYAGERLİK, KİMYA ÖĞRETMENLİĞİ, KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BİYOMÜHENDİSLİK ARAŞTIRMA PROJESİ KİMYA 3 (Çalıştay 2012) KİMYA PROJE RAPORU GRUP AKTİF PROJE ADI BOYAR MADDELERDE

Detaylı

VİTAL VE DEVİTAL DİŞLERDE BEYAZLATMA TEDAVİLERİ ARASINDAKİ FARKLAR

VİTAL VE DEVİTAL DİŞLERDE BEYAZLATMA TEDAVİLERİ ARASINDAKİ FARKLAR T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı VİTAL VE DEVİTAL DİŞLERDE BEYAZLATMA TEDAVİLERİ ARASINDAKİ FARKLAR BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi : Barış DİLER Danışman

Detaylı

Hücre zedelenmesi etkenleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015

Hücre zedelenmesi etkenleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 Hücre zedelenmesi etkenleri Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 Homeostaz Homeostaz = hücre içindeki denge Hücrenin aktif olarak hayatını sürdürebilmesi için homeostaz korunmalıdır Hücre zedelenirse ne olur? Hücre

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

MALZEMELERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ

MALZEMELERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ MALZEMELERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ (Ders Notu) Manyetik Özellikler Doç.Dr. Özkan ÖZDEMİR MANYETİK ÖZELLİK Giriş Bazı malzemelerde mevcut manyetik kutup çiftleri, elektriksel kutuplara benzer şekilde, çevredeki

Detaylı

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel Esaslar Amaç Madde 1- (1)Bu

Detaylı

1 SUDA SERTLİK ve CO2 TAYİNİ 1.SUDA SERTLİK TAYİNİ Suyun sertliği kavramı ile kalsiyum (Ca +2 ) ve magnezyum (Mg +2 ) iyonlarının toplamı anlaşılır ve 1 litre suyun içerdiği Ca ve Mg iyonlarının kalsiyum

Detaylı

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU Hazırlayan Sosyolog Kenan TURAN Veteriner Hekimi Volkan İSKENDER Ağustos-Eylül 2015 İÇİNDEKİLER Araştırma Konusu

Detaylı

UCRETE DP UYGULAMA YÖNTEMİ

UCRETE DP UYGULAMA YÖNTEMİ TANIMI UCRETE DP, poliüretan esaslı reçinelerin özel katkı ve kimyasallar ile modifikasyonu sonucu elde edilen, reçinelere özel dolgu ilavesi ile oluşturulan, ıslak ve kuru ortamlarda kullanılmak için

Detaylı

GÜVENLİK BİLGİ FORMU (DAP DİAMONYUM FOSFAT)

GÜVENLİK BİLGİ FORMU (DAP DİAMONYUM FOSFAT) 1. MADDE / MÜHTAHZARIN TANIMI Diamonyum Fosfat (DAP), : 67/548/EEC Direktiflerine göre zararlı sınıfında değildir. 2.İNSAN SAĞLIĞI Deriyle Temasta Gözle temasta Yutulduğunda Uzun Süreli Etkileri : Gübreler

Detaylı

PROJE ADI DOĞAL ÇEVRECĠ SEBZE-MEYVE KURUTMA SĠSTEMĠ. PROJE EKĠBĠ Süleyman SÖNMEZ Ercan AKÇAY Serkan DOĞAN. PROJE DANIġMANLARI

PROJE ADI DOĞAL ÇEVRECĠ SEBZE-MEYVE KURUTMA SĠSTEMĠ. PROJE EKĠBĠ Süleyman SÖNMEZ Ercan AKÇAY Serkan DOĞAN. PROJE DANIġMANLARI TÜBĠTAK-BĠDEB LĠSE ÖĞRETMENLERĠ (FĠZĠK, KĠMYA, BĠYOLOJĠ VE MATEMATĠK) PROJE DANIġMANLIĞI EĞĠTĠMĠ ÇALIġTAYLARI LĠSE-1 (ÇALIġTAY 2011) FĠZĠK GRUP SES-2011 PROJE ADI DOĞAL ÇEVRECĠ SEBZE-MEYVE KURUTMA SĠSTEMĠ

Detaylı

4- Solunum Sisteminin Çalışması : Solunum sistemi soluk (nefes) alıp verme olayları sayesinde çalışır.

4- Solunum Sisteminin Çalışması : Solunum sistemi soluk (nefes) alıp verme olayları sayesinde çalışır. SOLUNUM SİSTEMİ Canlılar yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmek için enerjiye ihtiyaç duyarlar. İhtiyaç duyulan bu enerji besinlerden karşılanır. Hücre içerisinde besinlerden enerjinin üretilebilmesi için,

Detaylı

KULLANMA TALİMATI HEKSA DERİ MERHEMİ. Deriye lokal olarak uygulanır. Etkin madde:

KULLANMA TALİMATI HEKSA DERİ MERHEMİ. Deriye lokal olarak uygulanır. Etkin madde: KULLANMA TALİMATI HEKSA DERİ MERHEMİ Deriye lokal olarak uygulanır. Etkin madde: Her 1 gram merhemde 30 mg oksitetrasiklin e eşdeğer oksitetrasiklin hidroklorür ve 10.000 ünite polimiksin B ye eşdeğer

Detaylı

Döküm. Prof. Dr. Akgün ALSARAN

Döküm. Prof. Dr. Akgün ALSARAN Döküm Prof. Dr. Akgün ALSARAN Döküm Döküm, sıvı haldeki akıcı olan malzemelerin, üretilmek istenen parçanın biçiminde bir boşluğa sahip olan kalıplara dökülerek katılaştırıldığı bir üretim yöntemidir.

Detaylı

DEZENFEKSİYON TEKNİK TEBLİĞİ

DEZENFEKSİYON TEKNİK TEBLİĞİ Orman ve Su İşleri Bakanlığından: DEZENFEKSİYON TEKNİK TEBLİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Maksat, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Maksat MADDE 1 (1) Bu Tebliğin maksadı, küçük yerleşim yerlerinde son kullanıcıya ulaşan

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALİMATI TİSİNON 10 mg kapsül Ağızdan alınır. Her kapsül; Etkin madde: 10 mg nitisinon Yardımcı maddeler: Prejelatinize nişasta ve opak beyaz gövde / opak lacivert kapak No:3 sert jelatin kapsül

Detaylı

MasterFlow 920 AN (Eski Adı Masterflow 920 SF)

MasterFlow 920 AN (Eski Adı Masterflow 920 SF) TANIMI MasterFlow 920 AN, metakrilat esaslı, iki bileşenli, yüksek performanslı, stiren içermeyen, özel bir tabanca ile kolaylıkla uygulanan, macun kıvamında ankraj ve montaj malzemesidir. STANDARTLAR

Detaylı

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri ÖNEMLİ! İlaçlarınızı düzenli kullanmanız çok önemlidir. Kilonuza dikkat ediniz. Ani bir kan şekeri düşmesi (hipoglisemi) durumuna karşı yanınızda her zaman birkaç adet şeker bulundurunuz. Mutlaka egzersiz

Detaylı

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD)

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD) AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD) 1 GÜNDEM Tanım Epidemiyoloji (Hastalığın Yayılımı) Mücadele Soru-Cevap 2 Afrika Hastalığı Nedir? Sivrisinek, kene ve sokucu sineklerle

Detaylı

BEBEK FORMÜLLERİ TEBLİĞİ

BEBEK FORMÜLLERİ TEBLİĞİ Amaç BEBEK FORMÜLLERİ TEBLİĞİ Yetki Kanunu: Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği Yayımlandığı R.Gazete :04.09.2008-26987 Tebliğ No: 2008/52 Bebek Formülleri Tebliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ Yayımlandığı

Detaylı

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (Değişik:RG-14/2/2014-28913) (1) Bu Yönetmeliğin amacı; yükseköğrenim

Detaylı

Araştırma Notu 15/177

Araştırma Notu 15/177 Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

DNA Đzolasyonu. Alkaline-SDS Plasmit Minipreleri. Miniprep ler bakteri kültüründen plasmit DNA sı izole etmenizi sağlar.

DNA Đzolasyonu. Alkaline-SDS Plasmit Minipreleri. Miniprep ler bakteri kültüründen plasmit DNA sı izole etmenizi sağlar. DNA Đzolasyonu Saflaştırılmak istenen DNA ya genomik DNA dır ya da genomik olmayan mtdna, chldna, plasmit DNAsıdır.DNA izolasyon kitleri, genomik ve genomik olmayan DNA izole etmemizi sağlayan standartlaştırılmış

Detaylı

VİTAL VE DEVİTAL DİŞLERDE BEYAZLATMA YÖNTEMLERİNİN İNCELENMESİ

VİTAL VE DEVİTAL DİŞLERDE BEYAZLATMA YÖNTEMLERİNİN İNCELENMESİ T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı Endodonti Bilim Dalı VİTAL VE DEVİTAL DİŞLERDE BEYAZLATMA YÖNTEMLERİNİN İNCELENMESİ BİTİRME TEZİ Stj. DişHekimi:

Detaylı

ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİNİN KALİBRASYONU VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİNİN KALİBRASYONU VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR 447 ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİNİN KALİBRASYONU VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR Hüseyin ÇAYCI Özlem YILMAZ ÖZET Yasal metroloji kapsamında bulunan ölçü aletlerinin, metrolojik ölçümleri dikkate alınmadan

Detaylı

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi KİHG/İŞL-005 19.08.2009 07.08.2012 2 1/8 GÜNCELLEME BİLGİLERİ Güncelleme Tarihi Güncelleme No Açıklama 11.11.2009 1 Belge içeriğinde ve belge numarasında değişiklik yapılması 07.08.2012 2 Komite, başlık,

Detaylı

PROJE DANIŞMANI Prof. Dr. MEHMET AY

PROJE DANIŞMANI Prof. Dr. MEHMET AY TÜBİTAK-BİDEB KİMYA LİSANS ÖĞRENCİLERİ KİMYAGERLİK, KİMYA ÖĞRETMENLİĞİ, KİMYA MÜHENDİSLİĞİ, BİYOMÜHENDİSLİK ARAŞTIRMA PROJESİ EĞİTİMİ ÇALIŞTAYI KİMYA-3 ( Çalıştay 2012 ) GRUP ADI: SÜRPRİZ YUMURTA PROJE

Detaylı

Üç-fazlı 480 volt AC güç, normalde-açık "L1", "L2" ve "L3" olarak etiketlenmiş vida bağlantı uçları yoluyla kontaktörün tepesinde kontak hale gelir

Üç-fazlı 480 volt AC güç, normalde-açık L1, L2 ve L3 olarak etiketlenmiş vida bağlantı uçları yoluyla kontaktörün tepesinde kontak hale gelir Kontaktörler Röle kontakları üzerinden büyük bir miktar elektrik gücü anahtarlamak için kullanıldığında kontaktör terimi ile adlandırılır.. Kontaktörler tipik olarak çoklu kontaklara sahiptir ve kontakları

Detaylı

Alasim Elementlerinin Celigin Yapisina Etkisi

Alasim Elementlerinin Celigin Yapisina Etkisi Alasim Elementlerinin Celigin Yapisina Etkisi Karbonlu çeliklerden normal olarak sağlanamayan kendine has özellikleri sağlayabilmek amacıyla, bir veya birden fazla alaşım elementi ilave etmek suretiyle

Detaylı

KULLANMA TALİMATI FERICOSE

KULLANMA TALİMATI FERICOSE KULLANMA TALİMATI FERICOSE 100mg/5ml İ.V. Enjeksiyonluk Çözelti İçeren Ampul Damar içine uygulanır. Etkin madde: 5 ml lik her bir ampul, 100 mg (20 mg/ml) elementer demire eşdeğer 2700 mg demir hidroksit

Detaylı

5. ÜNİTE KUMANDA DEVRE ŞEMALARI ÇİZİMİ

5. ÜNİTE KUMANDA DEVRE ŞEMALARI ÇİZİMİ 5. ÜNİTE KUMANDA DEVRE ŞEMALARI ÇİZİMİ KONULAR 1. Kumanda Devreleri 2. Doğru Akım Motorları Kumanda Devreleri 3. Alternatif Akım Motorları Kumanda Devreleri GİRİŞ Otomatik kumanda devrelerinde motorun

Detaylı

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR Hepatit C nedir? Hepatit C virüsünün neden olduğu karaciğer hastalığıdır. Hepatit C hastalığı olarak bilinir ve %70 kronikleşir, siroz, karaciğer yetmezliği, karaciğer kanseri

Detaylı

ÇANKAYA BELEDİYESİ EVDE BAKIM HİZMETLERİ YÖNERGESİ

ÇANKAYA BELEDİYESİ EVDE BAKIM HİZMETLERİ YÖNERGESİ ÇANKAYA BELEDİYESİ EVDE BAKIM HİZMETLERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam MADDE 1 (1) Bu yönergenin amacı; Çankaya Belediye sınırları içinde yaşayan, yaş sınırı

Detaylı

NORMAL TUĞLA VE PRES TUĞLA İLE DUVAR

NORMAL TUĞLA VE PRES TUĞLA İLE DUVAR NORMAL TUĞLA VE PRES TUĞLA İLE DUVAR Celal Bayar Üniversitesi Turgutlu Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümü Öğretim Görevlisi Tekin TEZCAN İnşaat Yüksek Mühendisi TUĞLA Tanım Kil, killi toprak ile tuğla ve

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

TEKNOLOJİNİN BİLİMSEL İLKELERİ. Öğr. Gör. Adem ÇALIŞKAN

TEKNOLOJİNİN BİLİMSEL İLKELERİ. Öğr. Gör. Adem ÇALIŞKAN TEKNOLOJİNİN BİLİMSEL İLKELERİ 2 Malzeme İnsanların ihtiyaçlarını karşılayan her şeye MALZEME denir. Teknik anlamda malzemenin tanımı ise Üretim yapmak için kullanılan taşınabilir her türlü araç ve gerece

Detaylı

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler, Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler, Bu araştırmada Fen Bilgisi sorularını anlama düzeyinizi belirlemek amaçlanmıştır. Bunun için hazırlanmış bu testte SBS de sorulmuş bazı sorular

Detaylı

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR Sektörlere Göre Dağılım 60 %52 50 %39 %46 Tarım 40 Sanayi 30 % 14 %19 %21 İnşaat 20 %8 10 % 1 Hizmetler 0 KADIN ERKEK 2

Detaylı

INSURAL* ATL ALUMİNYUM VE ÇİNKO İÇİN YALITKAN POTA ASTARLARI. Kolay astarlama. Yüksek enerji tasarrufu. Yüksek mekanik mukavemet

INSURAL* ATL ALUMİNYUM VE ÇİNKO İÇİN YALITKAN POTA ASTARLARI. Kolay astarlama. Yüksek enerji tasarrufu. Yüksek mekanik mukavemet BOYA FİLTRASYON BESLEYİCİ SİSTEMLERİ OCAK VE POTA ASTARLARI METALURJIK VE DÖKÜM KONTROL SISTEMLERI REÇİNELER POTALAR INSURAL* ATL ALUMİNYUM VE ÇİNKO İÇİN YALITKAN POTA ASTARLARI Kolay astarlama Yüksek

Detaylı

YÖNETMELİK. a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişiyi,

YÖNETMELİK. a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişiyi, 27 Mart 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28246 Bingöl Üniversitesinden: YÖNETMELİK BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ ÇOCUK ARAŞTIRMA VE REHBERLİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

Detaylı

Tarifname DENTİN FORMASYONUNU TEŞVİK EDEN BİR KOMPOZİSYON

Tarifname DENTİN FORMASYONUNU TEŞVİK EDEN BİR KOMPOZİSYON 1 Tarifname DENTİN FORMASYONUNU TEŞVİK EDEN BİR KOMPOZİSYON Teknik Alan Buluş, dentin formasyonunu teşvik etmeye yönelik oluşturulmuş bir kompozisyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen Durumu 1 Günümüzde

Detaylı

Ferritik Martenzitik Ostenitik Ferritik-Ostenitik (dubleks) Çökeltme sertleşmesi uygulanabilen alaşımlar

Ferritik Martenzitik Ostenitik Ferritik-Ostenitik (dubleks) Çökeltme sertleşmesi uygulanabilen alaşımlar Doğru malzeme seçimi ve kullanımı bir imalat sürecinde dikkat edilmesi en önemli hususların başında gelir. Yanlış malzeme kullanımı, imalat sürecini olumsuz etkileyebileceği gibi; maliyetlerin artmasına,

Detaylı

EDİRNE BELEDİYE BAŞKANLIĞI ÇEVRE KORUMA VE KONTROL BİRİMİ

EDİRNE BELEDİYE BAŞKANLIĞI ÇEVRE KORUMA VE KONTROL BİRİMİ EDİRNE BELEDİYE BAŞKANLIĞI ÇEVRE KORUMA VE KONTROL BİRİMİ ATIK PİL VE AKÜMÜLATÖRLERİN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ KAPSAMINDA ATIK PİLLERİN YÖNETİMİ Çevre Koruma ve Kontrol Birimi Çavuş Bey Mah. No: 1 EDİRNE Tel:

Detaylı

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir?    Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir? İş Sağlığı İş sağlığı denilince, üretimi ve işyerini içine alan bir kavram düşünülmelidir. İşyerinde sağlıklı bir çalışma ortamı yoksa işçilerin sağlığından söz edilemez. İş Sağlığı nedir? Bütün çalışanların

Detaylı

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012. Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012. Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012 Hazırlayanlar Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi Laura D. Tyson, Kaliforniya Berkeley Üniversitesi Saadia Zahidi, Dünya Ekonomik Forumu Raporun

Detaylı

KİLİN YAPISI. Şekil 1) (a) Tetrahedral yapı, (b) silikat tabakası

KİLİN YAPISI. Şekil 1) (a) Tetrahedral yapı, (b) silikat tabakası KİLİN YAPISI Kil; kayaçların ve maden kütlelerinin yavaş aşınmasıyla oluşan, su ihtiva eden aliminyum silikatlardır. Kil mineralleri tetrahedron (düzgün dört yüzlü) ve oktahedron (düzgün sekiz yüzlü) olarak

Detaylı

VEZNE PROGRAMINDA POSTA ÜCRETİ İLE İLGİLİ YAPILAN DÜZENLEMELER (Vezne Sürüm: 4.3.0.5) 02.09.2010

VEZNE PROGRAMINDA POSTA ÜCRETİ İLE İLGİLİ YAPILAN DÜZENLEMELER (Vezne Sürüm: 4.3.0.5) 02.09.2010 VEZNE PROGRAMINDA POSTA ÜCRETİ İLE İLGİLİ YAPILAN DÜZENLEMELER (Vezne Sürüm: 4.3.0.5) 02.09.2010 İÇİNDEKİLER 1. EK ÜCRETLERDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER... 2 a. Tarife ve Kademe Ayarları (F4) Ekranında Yapılan

Detaylı

3- Kayan Filament Teorisi

3- Kayan Filament Teorisi 3- Kayan Filament Teorisi Madde 1. Giriş Bir kas hücresi kasıldığı zaman, ince filamentler kalınların üzerinden kayar ve sarkomer kısalır. Madde 2. Amaçlar İnce ve kalın filamentlerin moleküler yapı ve

Detaylı

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2 İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET DOI= 10.17556/jef.54455 Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2 Genişletilmiş Özet Giriş Son yıllarda

Detaylı

Danışma Kurulu Tüzüğü

Danışma Kurulu Tüzüğü Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu Otel Yöneticiliği Bölümü Danışma Kurulu Tüzüğü MADDE I Bölüm 1.1. GİRİŞ 1.1.1. AD Danışma Kurulu nun adı, Özyeğin Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu ve Otel

Detaylı

Structur. Structur 2 SC / Structur Premium. Structur İLE mükemmel GEÇİCİLER

Structur. Structur 2 SC / Structur Premium. Structur İLE mükemmel GEÇİCİLER Structur 2 SC / Structur Premium Structur İLE mükemmel GEÇİCİLER BASİT UYGULAMA Hastalarınızın protetik tedavilerinde güvenilir materyallere ihtiyaç duyarsınız, özellikle geçici tedavi döneminde. Hastanın

Detaylı

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR Bu rapor Ankara Emeklilik A.Ş Gelir Amaçlı Uluslararası Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 i Bu sayıda; 2013 Cari Açık Verileri; 2013 Aralık Sanayi Üretimi; 2014 Ocak İşsizlik Ödemesi; S&P Görünüm Değişikliği kararı değerlendirilmiştir.

Detaylı

Karıştırcılar ve Tikinerler

Karıştırcılar ve Tikinerler Karıştırcılar ve Tikinerler Giriş Begg Cousland ve Jiangsu New Hongda Group 2002 yılından beri beraber çalışmaktadır. Bu zamandan beri Begg Cousland mist gidericileri Jiangsu New Hongda tarafından Çin

Detaylı

1 Semboller. 3 Kurallara Uygun Kullanım. 4 Önceden Görülebilen Hatalı Kullanım Şekli. 2 Emniyet ve Tehlikeler. 1.1 İkaz Bilgileri. 1.

1 Semboller. 3 Kurallara Uygun Kullanım. 4 Önceden Görülebilen Hatalı Kullanım Şekli. 2 Emniyet ve Tehlikeler. 1.1 İkaz Bilgileri. 1. A 1 2 B 3 G H 4 C 7 5 6 I J D 8 9 10 11 12 13 12 13 K 14 E F 1 Semboller 1.1 İkaz Bilgileri İkaz bilgileri, tehlikenin niteliğine bağlı olarak aşağıda belirtilen terimlerle ifade edilmektedir: Dikkat,

Detaylı

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır. SAYI: 2013/03 KONU: ADİ ORTAKLIK, İŞ ORTAKLIĞI, KONSORSİYUM ANKARA,01.02.2013 SİRKÜLER Gelişen ve büyüyen ekonomilerde şirketler arasındaki ilişkiler de çok boyutlu hale gelmektedir. Bir işin yapılması

Detaylı

Oksijen, flor ve neon elementlerinin kullanıldığı alanları araştırınız.

Oksijen, flor ve neon elementlerinin kullanıldığı alanları araştırınız. Oksijen, flor ve neon elementlerinin kullanıldığı alanları araştırınız. 3.2 KİMYASAL BAĞLAR Çevrenizdeki maddeleri inceleyiniz. Bu maddelerin neden bu kadar çeşitli olduğunu düşündünüz mü? Eğer bu çeşitlilik

Detaylı

YAPILARDA DERZLER VE SIZDIRMAZLIK MALZEMELERİ

YAPILARDA DERZLER VE SIZDIRMAZLIK MALZEMELERİ YAPILARDA DERZLER VE SIZDIRMAZLIK MALZEMELERİ Genel: Derz sözcüğü bir sistemi oluşturan parçaların birleştirildiği, yapıştırıldığı çizgi şeklindeki bölümleri tanımlar. Derzler dar ya da geniş, yatay ya

Detaylı

Teknoloji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği. Polimer Malzemeler. Polikarbonat (PC) www.sakarya.edu.tr

Teknoloji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği. Polimer Malzemeler. Polikarbonat (PC) www.sakarya.edu.tr Teknoloji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Polimer Malzemeler Polikarbonat (PC) Polikarbonatlar, termoplastiklerin özel bir grubudur. İşlenmesi, kalıplanması ve ısıl olarak şekillendirilmesi

Detaylı

USB KVM Switch. Ses özellikli ve 2 portlu USB KVM switch. Ses özellikli ve 4 portlu USB KVM switch

USB KVM Switch. Ses özellikli ve 2 portlu USB KVM switch. Ses özellikli ve 4 portlu USB KVM switch USB KVM Switch Ses özellikli ve 2 portlu USB KVM switch Ses özellikli ve 4 portlu USB KVM switch Kullanma Kılavuzu DS-11403 (2 Portlu) DS-12402 (4 Portlu) 1 NOT Bu cihaz FCC kurallarının 15. Bölümü uyarınca,

Detaylı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1 Sağlık Reformunun Sonuçları İtibariyle Değerlendirilmesi 26-03 - 2009 Tuncay TEKSÖZ Dr. Yalçın KAYA Kerem HELVACIOĞLU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye 2004 yılından itibaren sağlık

Detaylı

TDS 220 İŞÇİ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİ

TDS 220 İŞÇİ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİ TDS 220 İŞÇİ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİ Yrd.Doç.Dr. Soner METE Ders Hakkında Çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehdit eden etmenleri, bu etmenlerin önlenmesine ilişkin yürütülen politikalar, işverenlerin

Detaylı

En İyi Uygulamalar ve Kullanım Kılavuzu

En İyi Uygulamalar ve Kullanım Kılavuzu En İyi Uygulamalar ve Kullanım Kılavuzu Bu kılavuz, GBT En İyi Uygulamaları ve Kullanım Kılavuzu na bir tamamlayıcı kılavuz oluşturmak için tasarlanmıştır. Green Break Patlamasız Güvenlik Güç Kartuşlarının

Detaylı

HAYALi ihracatln BOYUTLARI

HAYALi ihracatln BOYUTLARI HAYALi ihracatln BOYUTLARI 103 Müslüme Bal U lkelerin ekonomi politikaları ile dış politikaları,. son yıllarda birbirinden ayrılmaz bir bütün haline gelmiştir. Tüm dünya ülkelerinin ekonomi politikalarında

Detaylı

PLASTİK VAKUM TEKNOLOJİSİ DERSİ ÇALIŞMA SORULARI. b. Fanlar. c. Şartlandırıcı. d. Alt tabla. a. Rotasyon makinesi. b. Enjeksiyon makinesi

PLASTİK VAKUM TEKNOLOJİSİ DERSİ ÇALIŞMA SORULARI. b. Fanlar. c. Şartlandırıcı. d. Alt tabla. a. Rotasyon makinesi. b. Enjeksiyon makinesi PLASTİK VAKUM TEKNOLOJİSİ DERSİ ÇALIŞMA SORULARI 1. Aşağıdakilerden hangisi kontrol panosundaki butonlardan birisi değildir? a. Sayıcı reset b. Tabla yukarı c. Maça d. Devir sayısı 2. Aşağıdakilerden hangisi

Detaylı

1.6.1. Performans Yönetimi Hakkında Ulusal Mevzuatın Avrupa Standartlarıyla Uyumlaştırılmasına Yönelik Tavsiyeler

1.6.1. Performans Yönetimi Hakkında Ulusal Mevzuatın Avrupa Standartlarıyla Uyumlaştırılmasına Yönelik Tavsiyeler 1.6.1. Performans Yönetimi Hakkında Ulusal Mevzuatın Avrupa Standartlarıyla Uyumlaştırılmasına Yönelik Tavsiyeler 5. Sonuçlar ve reform teklifleri 5.1 (Kamu Mali yönetimi ve Kontrol Kanunu) 5.1.1 Performans

Detaylı

- Gözyaşı kanal tıkanıklığı her yaşta görülür mü?

- Gözyaşı kanal tıkanıklığı her yaşta görülür mü? - Gözyaşı kanal tıkanıklığı her yaşta görülür mü? Gözyaşı, göz kapaklarının iç kısmından başlayan ve burun yan duvarına komşu yerleşimli gözyaşı kesesinde sonlanan kanalcıklar ile gözyaşı kesesine taşınır.

Detaylı

a) Birim sorumluları: Merkez çalışmalarının programlanmasından ve uygulanmasından sorumlu öğretim elemanlarını,

a) Birim sorumluları: Merkez çalışmalarının programlanmasından ve uygulanmasından sorumlu öğretim elemanlarını, NİĞDE ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu yönetmeliğin amacı, Niğde Üniversitesine bağlı olarak kurulan

Detaylı

T.C. NUH NACİ YAZGAN ÜNİVERSİTESİ YAZILIM KULÜBÜ TÜZÜĞÜ. BİRİNCİ BÖLÜM Kuruluş Gerekçesi, Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. NUH NACİ YAZGAN ÜNİVERSİTESİ YAZILIM KULÜBÜ TÜZÜĞÜ. BİRİNCİ BÖLÜM Kuruluş Gerekçesi, Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar T.C. NUH NACİ YAZGAN ÜNİVERSİTESİ YAZILIM KULÜBÜ TÜZÜĞÜ BİRİNCİ BÖLÜM Kuruluş Gerekçesi, Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Kuruluş Gerekçesi Kulüp, Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, Yazılım Kulübü ismi ile

Detaylı

İçindekiler Şekiller Listesi

İçindekiler Şekiller Listesi 1 İçindekiler 1.GĠRĠġ 3 2. Mekânsal Sentez ve Analiz ÇalıĢmaları... 4 3. Konsept....5 4. Stratejiler.....6 5.1/1000 Koruma Amaçlı Ġmar Planı.....7 6.1/500 Vaziyet Planı Sokak Tasarımı....7 7.1/200 Özel

Detaylı

STYROPOR ĐÇEREN ÇĐMENTO VE ALÇI BAĞLAYICILI MALZEMELERĐN ISIL VE MEKANĐK ÖZELLĐKLERĐ*

STYROPOR ĐÇEREN ÇĐMENTO VE ALÇI BAĞLAYICILI MALZEMELERĐN ISIL VE MEKANĐK ÖZELLĐKLERĐ* STYROPOR ĐÇEREN ÇĐMENTO VE ALÇI BAĞLAYICILI MALZEMELERĐN ISIL VE MEKANĐK ÖZELLĐKLERĐ* Yaşar BĐÇER1 - M.Şükrü YILDIRIM - Cengiz YILDIZ Fırat Üniversitesi ÖZET Son yıllarda gerek enerji talebi ve maliyetleri,

Detaylı

AYDINLATMA DEVRELERİNDE KOMPANZASYON

AYDINLATMA DEVRELERİNDE KOMPANZASYON AYDINLATMA DEVRELERİNDE KOMPANZASYON Dünyamızın son yıllarda karşı karşıya kaldığı enerji krizi, araştırmacıları bir yandan yeni enerji kaynaklarına yöneltirken diğer yandan daha verimli sistemlerin tasarlanması

Detaylı

ÜRÜN GÜVENLĐK BĐLGĐ FORMU

ÜRÜN GÜVENLĐK BĐLGĐ FORMU Sayfa 1/7 Düzenlenme tarihi: 26.09.2007 1 Ürün ve firma tanıtımı Ürün adı: DONA KLOR 60 Ürünün uygulama alanı: Havuz Kimyasalı Üretici/Tedarikçi:UKM Uğur Kimya Makina Bilgi merkezi: UKM Uğur Kimya Makina

Detaylı

BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ

BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ Dr. Ayhan HELVACI Giriş Müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda yapılan eğitim birçok disiplinlerden

Detaylı

Saplama ark kaynağı (Stud welding) yöntemi 1920'li yıllardan beri bilinmesine rağmen, özellikle son yıllarda yaygın olarak kullanılmaktadır.

Saplama ark kaynağı (Stud welding) yöntemi 1920'li yıllardan beri bilinmesine rağmen, özellikle son yıllarda yaygın olarak kullanılmaktadır. SAPLAMA KAYNAĞI Saplama ark kaynağı (Stud welding) yöntemi 1920'li yıllardan beri bilinmesine rağmen, özellikle son yıllarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Arkın metalleri ergitme özelliğinden yararlanarak

Detaylı

İÇİNDEKİLER SAYFA Önsöz 4 Stratejik Planlama ve Bütçe Yol Haritası 5 Örnek İşletme Hakkında 6 Gider Yükleme Sistemi 8 Satış Bütçesi Oluşturma 9 Faaliyet Gider Bütçesi Oluşturma 12 Bütçe Sistem Otomasyonu

Detaylı

Enerji Tasarrufunda İnovatif Çözümler

Enerji Tasarrufunda İnovatif Çözümler Isı Yalıtımı Enerji Tasarrufunda İnovatif Çözümler Terma Enerji Verimliliği nin temel politikası, en yeni teknolojileri, kaliteli hizmet anlayışıyla bir araya getirerek enerji verimliliği uygulamalarını

Detaylı

SÜTÇÜ İNEKLERDE SAĞIM HİJYENİ

SÜTÇÜ İNEKLERDE SAĞIM HİJYENİ SÜTÇÜ İNEKLERDE SAĞIM HİJYENİ Sütçü inek işletmelerinde Yasal düzenlemeler ve standartlara uygun üretim Hayvan sağlığı ve refahı Çalışanların bilgi-becerisi ve memnuniyeti MASTİTİSLERDE AZALMA - SÜT KALİTESİNDE

Detaylı

BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol

BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol 1. Giriş Bu yazıda, Bursa daki (ciro açısından) en büyük 250 firmanın finansal profilini ortaya koymak amacındayız.

Detaylı

Proteinler. Fonksiyonlarına göre proteinler. Fonksiyonlarına göre proteinler

Proteinler. Fonksiyonlarına göre proteinler. Fonksiyonlarına göre proteinler Proteinler Canlılarda miktar olarak en çok bulunan biyomoleküllerdir. Amino asit birimlerinden oluşurlar Yapısal ve işlevsel olabilirler Genlerle aktarılan kalıtsal bilginin ortaya çıktığı moleküllerdir.

Detaylı

ATAÇ Bilgilendirme Politikası

ATAÇ Bilgilendirme Politikası ATAÇ Bilgilendirme Politikası Amaç Bilgilendirme politikasının temel amacı, grubun genel stratejileri çerçevesinde, ATAÇ İnş. ve San. A.Ş. nin, hak ve yararlarını da gözeterek, ticari sır niteliğindeki

Detaylı

Bu konuda cevap verilecek sorular?

Bu konuda cevap verilecek sorular? MANYETİK ALAN Bu konuda cevap verilecek sorular? 1. Manyetik alan nedir? 2. Maddeler manyetik özelliklerine göre nasıl sınıflandırılır? 3. Manyetik alanın varlığı nasıl anlaşılır? 4. Mıknatısın manyetik

Detaylı

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI 23-26 MAYIS 2013 - İZMİR Grup Adı : Özel Hukuk 1. Grup Konu : İş ve sosyal güvenlik davaları Grup Başkanı : Mehmet YILDIZ (Yargıtay Tetkik

Detaylı

ELEKTRĐKLĐ OCAK TR. Kurulum Kullanım Bakım

ELEKTRĐKLĐ OCAK TR. Kurulum Kullanım Bakım ELEKTRĐKLĐ OCAK TR Kurulum Kullanım Bakım Sayın Müşterimiz! Size teşekkür eder, yaptığınız seçimden dolayı da tebrik ederiz. Dikkatle tasarlanmış, en yüksek kaliteye sahip malzemelere göre imal edilmiş

Detaylı

İNGİLTERE DE ÜNİVERSİTE PLANLAMA VE BÜTÇELEME ÖRGÜTÜ

İNGİLTERE DE ÜNİVERSİTE PLANLAMA VE BÜTÇELEME ÖRGÜTÜ İNGİLTERE DE ÜNİVERSİTE PLANLAMA VE BÜTÇELEME ÖRGÜTÜ University Grants Committee (UGC) Çeviren : Doç. Dr. M. ÂDEM UGC, üniversitenin parasal gereksinmeleri konusunda Hükümete danışman olarak Temmuz 1919'da

Detaylı

Proje Tasarım Esasları Prof. Dr. Akgün ALSARAN. Temel bilgiler TÜBİTAK Üniversite Öğrenci Projesi Hazırlama

Proje Tasarım Esasları Prof. Dr. Akgün ALSARAN. Temel bilgiler TÜBİTAK Üniversite Öğrenci Projesi Hazırlama Proje Tasarım Esasları Prof. Dr. Akgün ALSARAN Temel bilgiler TÜBİTAK Üniversite Öğrenci Projesi Hazırlama İçerik Giriş Proje amacı Yöntem ve metotlar Örnek 2 Giriş 3 Alt Sorunlar Odaklama ve sorun analizi

Detaylı