UBEYDULLAH ARSLAN MUNAZARADAN KAÇTI!

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "UBEYDULLAH ARSLAN MUNAZARADAN KAÇTI!"

Transkript

1 UBEYDULLAH ARSLAN MUNAZARADAN KAÇTI! Ubeydullah Arslan Tevessül Münazarasında cevap veremeyince kaçtı Facebook ta Sahtekar alimler Ahirzaman Sapıkları adındaki bir sayfada Ubeydullah Arslan a cevap niteliğinde bir yazı yayınlandı. Yazının altında da Ubeydullah Arslan ile Seyyid Ali Hoşafcı Hoca nın münazarası oldu. Ubeydullah Arslan ı ilim bombardımanına tutan Ali Hoşafcı Hocanın cevapları karşısında neye uğradığını şaşıran Ubeydullah Arslan cevap veremedi ve münazarayı terketti. Seyyid Ali Hoşafcının en sonunda söylediği söz ise hafızalara kazınacak cinstendi: 6 ay gectı ubeydullah tan cevap gelmedı. Daha benım gıbı cahıle cevap veremıyen ubeydullah kardes. vıdeolarla insanlara eksık taraflı bilgileri veriyor. ne dıyelım alımle talebeyı ayırt edemıyenler de onu izlıyor. bu ummet kımlerin ellerıne dustu hoca dıye.. Yazı biraz uzun ama okursanız bu konuda çok büyük bir ilme vakıf olacaksınız İŞTE SAYFA DA YAZILANLAR, İTİRAZLAR VE CEVAPLAR Ubeydullah Arslan a yazdığımız cevaptan sonra bir seminer düzenleyip bir saat boyunca Peygamberimiz(a.s.m) ile ve salih zatlarla Tevessül etmenin bid at olduğunu izah etmeye çalışmıstır. Ubeydullah Arslan bu seminerde Vahhabilerin her zaman ki yaptığı gibi kendi itikadına uyan her türlü sahih hadisleri ve müctehidlerin görüşlerine itibar eder gibi gözüküp, bozuk akidelerine uymayan ne kadar hadis-i şerif ve mezhep imamlarının görüşleri varsa hepsini görmezden gelmektedir. Bu makale de Ubeydullah Arslan a kendi itibar ettiği alimlerden ve dört mezheb imamlarından zat ile Tevessülün kabulüne dair deliller sunacağız. Umarız ki bu yanlışından döner ve Ehli Sünnet halkımızın itikadını bu bâtıl ve bid at görüşleriyle kirletme işine son verir. İBNİ TEYMİYYENİN TEVESSÜL LE İLGİLİ GÖRÜŞÜNDEN DÖNMESİ Kabulünde Zorlandıkları Bir Gerçek İbn Teymiyye, önceki görüşünü değiştirerek ölmeden önce son görüşü olarak Hazreti Peygamber Efendimiz vâsıta kılınarak duada faydalanabileceğini söylemiştir. İbn Teymiyye nin talebesi İbn Kesîr: İbn Teymiyye nin devlet ve ulemânın huzurunda, tevessül ile ilgili görüşünden kendi isteğiyle vazgeçip bir insanın duasında Resûlullah dan faydalanma şeklini kabul ettiğini, ama istigâse nin haram olduğu görüşüne devam ettiği sözünü bizlere nakletmiştir. Lâkin O şöyle dedi: Ancak Allahla istiğase edilir, Nebi ile ibare manasıyla istiğase edilmez, fakat O nunla tevessül edilir ve O Allaha şefaatçı kılınır (1) Muhammed b. Abdulvahhâb ın Tevessüle Dair Görüşleri Muhammed b. Abdulvahhab : Bizim inkâr ettiğimiz şey, bir mahlûka, hem de Allah a edildiğinden daha fazla duâ ediliyor olması, Şeyh Abdulkadîr ya da

2 bir başkasının kabrine yönelip sıkıntıların giderilmesi ve isteklerinin verilmesi için saygı ile ondan istekte bulunulmasıdır. Burada nerededir sırf Allah a duâ etmek? Nerededir Allah ile beraber hiç kimseye duâ etmemek? Ama birisi çıkıp duâ ederken: Allah ım! Ben senden Peygamberlerin ya da salih kullarının vesilesi ile şunu şunu istiyorum. diye duâ ederse, sadece Allah a duâ ettikten sonra, herhangi bir kabrin yanında duâ ediyor olsa bile bu bizim reddettiğimiz bir şey değildir dedi.(2) Ahmed b. Hanbel in Tevessül Hakkındaki Görüşü Tevessülü kabul etmeyen Müslümanlardan bazıları Hanbelî, bazıları da tüm mezheblerden faydalandıklarını söylüyorlar. Mezheb imâmlarından Ahmed b. Hanbel, zat ile tevessülü kabul ediyor; mezhebinin görüşüde bu yöndedir. Mensek adlı eserinde de yazılıdır. Ayrıca Elbânî nintevessül adlı eserinin 62. sayfasında Ahmet b. Hanbel in tevessülü kabul ettiğini yazıyor. İmam Mirdavî, el Hanbelî el-insaffî ma rifeti r-râcihmine-l-hilâf kitabında diyor ki: Ahmed b. Hanbel dediki: Yağmur kesilince dua edene, peygamberle tevessülde bulunması müstehabdır. Demek ki peygamberin duasıyla tevessül eder. İmam Ahmed in oğlu Abdullah, babasının, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhivesellem in saçıyla tevessülde bulunduğunu; onu öptüğünü ve suyun içine daldırdığı kaptaki suyu şifa niyetiyle içtiğini söylemiştir.(3) İbn Teymiyye, bu hususta doğru bir nakil yaparak: İmam Ahmed b. Hanbel in, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem in minberine el sürmeye ruhsat verdiğini, İbn Ömer, Saîd b. Müseyyeb ve Yahya b. Saîd radıyallahu anhum gibi Medine-i Münevvere nin en büyük fakîhlerinin bunu yaptıklarını zikretmiştir.(4) Ebu Bekr Ebu bekr el marvazi kendisinin Mensak kitabında nakletti ki, İmam Ahmed her ibadet ettiğinde peygamberle tevessul ederek şu sözleri söylerdi: Ey Allahim ben sana senin peygamberinle, Rahmet peygamberin Muhammedle (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dönüyorum. Ben tüm ihtiyaçlarım için sana dönüyorum ya Rab! Bu hadis hanbeli mezhebinin kitaplarında edeb ve dua başlığı ile fıkhi konusu gibi kayd edilmiştir. Ibni Muflihin Furu kitabı (cilt 1 sayfa 5950 cilt 2 sayfa 204). Imam El Maverdinin İnsaf adlı kitabı (cilt 2 sayfa 456) Ebû l-ferec b. el-cevzî nin Tevessülü Kabulü Ebû l-ferec b. el-cevzî : Nefsimi terbiye edemedim, bazı salih kişilerin kabrine gidip, onları aracı yapıp düzelmem için duâ ettim.(5) Ebû Hanîfe nin Tevessül Hakkındaki Görüşü Tevessülü kabul etmeyenler, Ebû Hanîfe nin tevessülü kabul etmediğini söylüyorlar. Doğru olan ise, Ebû Hanîfe Hakkı için yapılan duâyı kerih görür.(6) Doğrudur. Ebû Hanîfe, bu sözünü kişinin yaptığı iyi bir işten dolayı, Allah (Celle Celâluhû) o kişiye sevap vermeye mecburdur, düşüncesinde olan Mutezile nin önünü kesmek için sedd-i zerîa kabilinden söylemiştir. Ama hürmetine veya hatırına şeklindeki tevessülü inkâr ettiğine dair, mezhebinden hiçbir kimse, İmâm A zam dan böyle bir haber nakletmemiştir.

3 İmâm-ı Azam a isnad edilen sözdeki hakkı için ifadesiyle ilgili olarak izahatı Hanefi uleması yapmıştır, Molla Ali el-kâri de yapmıştır. Bir Hanefiye düşen kendi mezhebinin imamının sözlerini tahric eden Hanefi ulularının görüşlerine uymaktır. İmâm-ı Azam ın sözünü kendi mezhebinden olmayan hatta taklidi reddeden kimselerin tahriciyle anlamaya kalkacak değiliz. Hanefî âlimlerinden ve muhaddislerinden İmam Aliyyü l Kârî, bu mekruhluğun hakk sözüne vaciplik (mecbûriyet) mânâsı yüklendiği takdirde olacağını, zira vaciplik veya mecburiyet mânâsında kimsenin, Allah (Celle Celâluhû) üzerinde hakkı olmadığını, ancak hürmet ve tazîm mânâsında kullanıldığı zaman bunun tevessül babından olacağını, Allah Celle Celâluhû nun: / O na varmaya vesile arayın! (7) buyurduğunu ve bunu el-hısnü l-hasîn de de yazdığına göre, duânın âdaplarından kabul edildiğini ve bu hususta yukarıdaki hadisin geldiğini söylüyor.(8) Hindistan ın büyük âlimlerinden Mevlânâ Muhammed Fadlurresul rahimehullah şu açıklamayı yapmaktadır: Molla Ali el-karî, filancanın ve başkasının hakkı için demenin mekruh olduğunu bildirdikten ve ihtilafları naklettikten sonra şöyle yazıyor: Ben derim ki, Resulullah sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem duasında (Ya Rabbi, senden isteyip de verdiklerinin hakkı için, senden istiyorum) derdi. Buradaki hak kelimesinden murad, hürmettir. Yahut, rahmet gereğince ona vaat olunan hakdır. Yani bi hakkın demenin yasaklığı anlatılmak istenirken delil olarak; zira kimsenin Allahü teâlâ üzerinde hakkı yokdur demektedir. O halde bundan murad, hiç kimsenin Allahü teâlâ üzerinde vacib olan bir hakkı yoktur demektir. Demek ki, filancanın hakkı için sözünü bu ma nâda kullanmak mekruhdur. Ama hadis-i şerifte bildirilen bihakkın [hakkı için] kelimesinin buradaki ma nâsı hürmeti için, hürmetine demektir. Yahut üstün kılınmış olmaklık hakkı demektir Bihakkın kelimesinin içinde hürmet saklanmaktadır. Yani haktan murad hürmettir. Filancanın hakkı için demek, onun hürmetine demek olur. Böylece bihakkın demek caiz olup mekruh olmadı ve kullanıldı.(9) İmâm Şâfiî nin Tevessül Hakkındaki Görüşü: İbn Hacer Heytemi İmâm Şâfiî, Ehl-i Beyt ile tevessülde bulunurdu, der. İmam Şafi: Peygamberin Ailesi (Ehli Beyt) benim aracım ve onunla aramdaki vesilemdir. Onlarin vesilesiyle yarın amel defterimin sağ elimden verilecegini umuyorum. İbni Hacer el Heytemi (el-seva ik al-muhrika li ahl al-zelal va al-zandaka sayfa 180) İmam Şafi, Divan(Lübnan, Beyrut: Darul Fikr,2005) 162,#34 El Hayrat el Lisan(sayfa 69)/( ayni zamanda Omer Faruk el Debbag tarafindan neşredilmiş Imam Safinin divaninda Dar El Erkam yayınevi sayfa 50) El Hayrat el Lisan(sayfa 69)/( ayni zamanda Omer Faruk el Debbag tarafindan neşredilmiş Imam Safinin divaninda Dar El Erkam yayınevi sayfa 50) İmâm Şâfiî şöyle anlatıyor:bir ihtiyacım olduğunda, iki rekât namaz kılar, Ebû Hanîfe nin mezarına gidip orada duâ ederdim. Onun bereketiyle ihtiyacım derhal karşılanırdı.(10) İbn Hacer, el-hayrâtü l-hisân fî Menâkibi l-imâm Hanîfeti n-nu mân adlı kitabın 35.Faslında, İmâm Şâfiî, Bağdat ta Ebû Hanîfe nin kabrine gelip onun ile Allah a (Celle Celâluhû) tevessülde bulunurdu, diyor.(11)

4 Bu rivayet Sahih-i Buharî Muhtasarı Tecrid -i Sarih Tercümesi nde şöyle yazılı: Hatib-i Bağdâdî Tarih inde İmam Şâfiî ye vâsıl olan bir sened ile Şâfiî hazretlerinin şöyle dediğini rivayet ediyor: Ben, Ebû Hanîfe nin kabrini ziyarette yümnü bereket buldum. Ve her gün onun kabriniziyaret etmek itiyâdındayım. Kendime bir ihtiyaç ârız olunca, hemen menzilimde iki rekât namaz kılıp Ebû Hanîfe nin kabrine giderim. Onun merkadi yanında hâcetimi Allah-u Teâlâ dan dilerim. Aradan çok bir zaman geçmeden hâcetim kazâ olunur. (12) İmâm Mâlik in Tevessül Hakkındaki Görüşü İbn Humeyd in bildirdiğine göre, Abbâsi halifesi Ebû Câfer hacca Medine ye gittiği zaman, Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem in mezarını ziyarete vardığında, orada bulunan İmâm Mâlik e: Yâ Ebâ Abdillah! Yönümü Kıble ye dönüp de mi duâ edeyim? dediğinde, İmâm Mâlik: Niçin yönünü ondan çevireceksin? Hâlbuki o senin baban Âdem aleyhisselam ın vesilesidir. Bilakis Resûlullah a yönünü dön! Onun şefâatini iste, seni affeder. dedikten sonra, Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah tan bağışlanmayı dileseler, Resûl de onlar için istiğfar etseydi, Allah ı ziyadesiyle affedici, esirgeyici bulurlardı. 29 âyetini okudu. Yani İmâm Mâlik, Âdem (aleyhisselâm) in Peygamber Efendimiz ile yaptığı tevessülü kabuledip bir fıkhî meselede delil getirmiştir. Âdem Peygamber hata işlediği zaman dedi ki: Ey Rabb im! Muhammed in hakkı için senden af diliyorum. İmâm Mâlik in bu olayı Subkî, (v. 771/1369) Şifâü s-sikâm ında es-seyyid Semhûdî,Vefâu l- Vefâ sında, el-kastallânî (v. 923/1330) el-mevâhibü lledünniyye sinde, zikretmişlerdir. İbni Hacer el Heytemi nin Görüşü İmam İbni Hacer el Heytemiden Resulallahın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kabrinin ziyaretinin doğru olduğu yönünde bir kitap yazmıştır. Bu kitabın adı Cevher el Münezzem fi Ziyaretul Kabril Mükerrem (Darül havi yayinevi, Beyrut, Lübnan). Bu kitabın 171ci sayfasinda diyor ki: İbni Teymiyyenin kötü eyleminden önce bu dünyada hiç kimse Resulullahla (Sallallahualeyhi ve sellem) istiğase ve tevessüle karşı gelmemiştir (1) İbnKesir,el-Bidâye ve n-nihaye, XIV, 47;Daru l-kütübi l-ilmiyye. 3. baskı Beyrut/1987 Farklı baskı İbn-i Kesir, el-bidaye ve n-nihaye,18/74 (2) Muhammed ibni Abdi l Vahhab ın tüm eserleri Mecmûatü l-muellefât 3. kısım, s.68; Muhammed b. Suud İslâm Fakültesinde Muhammed b. Abdul vahhab haftasında neşrolunmuştur. Suud islam Fakültesi Abdulvahhab ın eserlerini bir araya getirdiği çalışmanın ilgili sahifesinde geçiyor. Mecmû Muellefâti ş- Şeyh Muhammed ibni Abdi l Vahhab 2. cild (kitapın başındaki 41 sayfa değil kitapın sonunda yer alan 3 üncü kısmın 41. sayfası Fetâva ve mesaih Daru l- Kasim,1421 birinci baskı. (3) ez-zehebî, Siyeru A lâmi n-nübelâ, XI, 212. (Ebû Bekir Sifil in sitesinden). (4) İbn Teymiyye, İktizâu s-sirati l-müstakim, s (5) Ebû l-ferec el-cevzî (İbnü l-cevzî),saydul-hatır -müminlere öğüt, Tevhid yayınları, s , Baskı, 1998.

5 (6) el-fetevây-ı Hindiyye c. 5, s. 318 (7) Mâide: 5/35 (8) Aliyyü l-kârî, Fethu Bâbi l-inâye, III, 30. (9) Selefîlik Adı Altındaki Görüşlere Selefîce Cevaplar Seyyid Ali Hoşafcı (10) el-heysemî, el-hayratü l-hisan, s. 94. (11) Hatib el-bağdadî,tarih-i Bağdad (12) Sahih-i Buharî Muhtasarı-Tecrid-i Sarih Tercümesi ve Şerhi, IV, 197. Ayrıca bkz: İbn Abidin, Reddü l-muhtarale d-dürrü l-muhtar, Trc: Ahmed Davudoğlu, Şamil Yayınevi, İstanbul, 1982; I, 63. Nişancızâde Muhammed b.ahmed, Mir ât-ı Kâinât, Berekat Yayınevi, İstanbul, 1987; II, 51. ALİ HOŞAFCI HOCA VE UBEYDULLAH ARSLAN MÜNAZARASI Bundan sonra yorum kısmında Ubeydullah Arslan cevap veriyor ve Ali Hoca ile aralarında münazara başlıyor. Netice olarak Ubeydullah Arslan cevap veremz hale geliyor ve münazaradan kaçıyor. İŞTE O BÖLÜM: Ubeydullah Arslan 1-çok ayıp imam ibn Teymiyye nin ve muhammed abdulvehhab ın kendi eserlerinden bulamadınız talebelerinden veya onlar adına yazılan eserlerden mi buldunuz siz ilmi olmak istiyorsanız direk onun kitabını ve sayfa nosunu veriniz daha ilmi ve dürüst davranmış olursunuz, bu ilmi reddiye değildir, madem onlar zatla tevessülü kabul ediyorlar diyorsunuz eserinden veriniz, bekliyorum, 2-Ebu bekir Sifil in naklettiği görüşler bu sahada ilmi değildir, çünkü o ölüden medet istemeyi bile meşru görür. bu ise şirktir. Ebu Bekir hocanın takdire şayan vasfıyla beraber açık HATALARI DA VARDIR. bakınız böyle olmaz ben şimdi bir kitap yazsam filan dedi desem, 100 yıl sonra biri benim kitabımı delil gösterip filan adamın dediği işte bu kitapta geçiyor dedi demesi ilmi tespit değildir bu ayıptır o kişinin kendi eserinden ilk kaynaktan delil vermek gerekir. 3-Siz bize kardeşim, ayetten, hadisten, ashabdan delil veriniz, imam ebu hanife bile bu zatla tevessülü reddeder. 4-Ömer İbn Hattab, Abbas ibn Abdulmuttalib in zatıyla değil, duasıyla hem de yaşayan bir kimliğiyle tevessül etti, yaşayan bir müslümanın yaşayan Müslümanlara dua etmesi meşrudur, şimdi soralım bu delili haksızca ileri sürenler, yaşayan bir kardeşine dua eder misin demiyor mu? Diyor O halde Ömer ibn Hattab ın yaşayan sahabeye gelerek dua etmesini istemesinin sakıncası nedir? Eğer zatla tevessül caiz olsaydı buna en layık olan peygamber değil midir? O halde burada ki tevessül zatla veya ölü insanlar değildir bilakis yaşayan bir müminin duasıyla Allah a tevessül etmektir. 5-Salih denilen başkalarının amelleri ve Salihliği fayda vermez. Senin amelin sana, onların ameli onlara fayda verir, eğer senin tevhide ve sünnete uygun amelin yoksa asla onların sana faydası olmaz. Salihler yaşayanlarsa, dua edebilir, bunda sakınca yoktur. Bunun dışında insan şirk ve bidat içinde oldukça Allah indinde asla faydası olamaz. Şüphesiz insana kendi emeğinden başkası yoktur. (Necm-39) 6-Allah ı yüceltmek babında Allah ile kul arasında vasıta edinmek batıldır,

6 çünkü Allah ı dünya krallarından, meliklerinden bir melikle kıyas ediyorlar, Allah ın beşerle kıyas edilmesi onun azametini, yüceliğini, ilahi zatını küçültür, değersizleştirir, ayrıca dünyanın kralları/melikleri/yöneticileri genel olarak hayır istemezler zor durumda kalınca dağıtırlar. Allah ın ismi ve sıfatı yücedir beşere benzetilmekten de münezzehtir. 7-Allah ile kul arasında vasıta edinenler Allah ın şu ayetini delil getiriyorlar, 35. Ey iman edenler! Allah tan korkun. O na yaklaşmaya yol arayın ve yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz. (Maide-35). Onların yalvardıkları bu varlıklar Rablerine -hangisi daha yakın olacak diye- vesile ararlar; O nun rahmetini umarlar ve azabından korkarlar. Çünkü Rabbinin azabı, sakınılacak bir azaptır. (İsra-57) Bu ayetlerde yer alan vesileyi, Allah ile kul arasında vasıta olacak mahluklardır diye tefsir ederler. OYSA Bu tefsir batıldır. Tefsir imamları böyle bir tefsir yapmış değildir. Aksine tefsir imamları ayette yer alan vesileyi, Allah a şirk koşmadan ibadetle yakınlaşmaya sebep olan itaatler olarak tefsir etmiştir. 8-Şeyhu l İslam İmam İbn Teymiyye rahimahullah ın verdiği bilgiye göre; İslam tarihinde kabirleri türbe haline getirme bidati ilk defa Şia Fatimî devletinin eliyle gerçekleşmiştir. 9-Kuran; Allah ile kul arasında ibadetin kabulü için vasıtalar olması gerektiğini emretmemiştir. Vasıta edinen insan iyi niyetle şirk koşar, bu kimseye göre; Allah ibadeti ancak vasıtalar sayesinde kabul eder. Allah, vasıtasız duayı, tevekkülü, kurbanı, orucu, namazı kabul etmez. Yüce Allah a ancak vasıtayla ulaşılır. Bu nedenle duada bile vasıtalar hürmetiyle Allah a dua edilir ki bu bidattir. Eğer direk vasıtaya yönelerek edilirse şirk işlenmiş olur. Bu konuda şerî kaide şudur; bir kimse ibadetin kabulünde şerî delil olmadıkça kafadan bir iddiada bulunmamalıdır. 10-Vasıta; insanın, Allah ile kendi arasında dua ettiği, yalvardığı, yardım istediği aracıdır. Bu vasıtadan maksad nedir? Eğer vasıtadan maksad; Allah ın vahyini insanlara tebliğ etmek amacıyla bir vasıta olması gerektiğine inanmaksa, bu sahihtir, doğrudur, çünkü peygamberler, vahyi Allah dan alarak insanlara ulaştırmada birer vasıtadır. Bu vasıtayı inkâr etmek icmayla küfürdür. Diğer vasıta ki, bunun küfründe şüphe yoktur, O da insanın Allah ile kendisi arasında ibadetini kabul edeceğine inandığı, dua ettiği, yalvardığı, tevekkül ettiği vasıtalardır. Bu vasıta şeklinde Allah a ibadet etmek yerine onun dışında edinilen vasıtaya yönelerek ibadet etmek ve Allah ın vasıtalar aracılığıyla ibadeti kabul edeceğine inanmak söz konusudur. Bu ise küfürdür. ALİ HOŞAFCI DAN BOMBARDIMAN Seyyid Ali Hoşafçı Selamun aleykum kardeslerımarslanlar vadıyı terk edınce tılkıler vadıde arslan kesılırmıs hıc arslan gormıyenlerde tılkılerı arslan zanedip tılkılerın peşıne takılırmış ne zamankı arslanlar vadıye gerı donunce tılkıler tılkılıklerını yapamaz olurmus tılkılerı arslan zannedenlerde tılkılerı bırakıp arslanların pesıne takılırmıs biz Ubeydullah Arslan kardesımızın ıtırazlarına tek tek tek cevap verıcezde bosuna ugrasıcaz nıye cunku mesele ıkı laf ebelıgı yaparak anlasılıcak veya ınsanları kandırcak bır mesele deyıl cook uzun acıklamalar ıtırazlar o ıtırazlara verılecek cevaplar

7 ıle ancak konular anlasılır halbukı burdakı bazı ınsanlar yazılanları uzun uzun okumaktan acız böyle olunca bosuna kurek cemıs olucaz ama bız Buna ragmen uzun uzun acıklama delıllerı yazıcaz ancak kıtaptan buraya aktarırken dıp notlar cıkmıyor kaynaklar cıkmıyor ıstedıgınız bılgının kaynagını yzın buraya eklım bazılarını eklemeye calıstım ama cok uzun suruyo..itiraz: Ubeydullah Arslan 1-çok ayıp imam ibn Teymiyye nin ve muhammed abdulvehhab ın kendi eserlerinden bulamadınız talebelerinden veya onlar adına yazılan eserlerden mi buldunuz siz ilmi olmak istiyorsanız direk onun kitabını ve sayfa nosunu veriniz daha ilmi ve dürüst davranmış olursunuz, bu ilmi reddiye değildir, madem onlar zatla tevessülü kabul ediyorlar diyorsunuz eserinden veriniz, bekliyorum, CEVAP: İbn Teymiyye nin talebesi İbn Kesîr: İbn Teymiyye nin devlet ve ulemânın huzurunda, tevessül ile ilgili görüşünden kendi isteğiyle vazgeçip bir insanın duasında Resûlullah dan faydalanma şeklini kabul ettiğini, ama istigâse nin haram olduğu görüşüne devam ettiği sözünü bizlere nakletmiştir. İbn Kesir, el-bidâye ve n-nihaye, XIV, 47; Daru l-kütübi l-ilmiyye.3.baskı Beyrut/ Farklı baskı İbn-i Kesir, el-bidaye ve n-nihaye, 18/74 Bu sözu soylıyen ıbn teymıyyenın talebsı İbn Kesir ibn kesiri yalancılıkla suclamıcaksın her halde haklı cıkmak için bunuda yaparmısın yoksa ubeydullah Muhammed b. Abdulvahhâb ın Tevessüle Dair Görüşleri: Muhammed b. Abdulvahhâb a, bazı âlimlerin yağmur duâsı hakkında açıklama yaparken Salih kullarla tevessül etmekte bir sakınca yoktur sözlerinden ne kastettiklerini, bir mahlûktan yardım (istiğase) dilenemez hükmüne rağmen nasıl olup da İmâm Ahmed in: Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) ile tevessül etmekte bir beis yoktur. diyebildiğini sorarlar. O, cevabında şu açıklamayı yapar: Aradaki fark açıktır. Bazılarının salih kullarla tevessüle izin vermeleri, bazılarının sadece Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) ile tevessüle izin vermeleri, âlimlerin çoğunluğunun da tevessülü yasaklayıp kerih görmüş olmaları, fıkha taalluk ettiği için, mevzumuzun dışında bir konudur. Her ne kadar bize göre doğru olan cumhurun bunu mekruh görmesi olsa da, içtihadî meselelerden birisinin muteber olmadığını ileri sürmek muteber değildir. Bu yüzden tevessül edenleri de reddedemeyiz. Bizim inkâr ettiğimiz şey, bir mahlûka, hem de Allah a edildiğinden daha fazla duâ ediliyor olması, Şeyh Abdulkadîr ya da bir başkasının kabrine yönelip sıkıntıların giderilmesi ve isteklerinin verilmesi için saygı ile ondan istekte bulunulmasıdır. Burada nerededir sırf Allah a duâ etmek? Nerededir Allah ile beraber hiç kimseye duâ etmemek? Ama birisi çıkıp duâ ederken: Allah ım! Ben senden peygamberlerin ya da salih kullarının vesi lesi ile şunu şunu istiyorum, diye duâ ederse, sadece Allah a duâ ettikten sonra, herhangi bir kabrin yanında duâ ediyor olsa bile bu bizim reddettiğimiz bir şey değildir. diyor. Muhammed ibni Abdi l Vahhab ın tüm eserleri Mecmûatü l-muellefât 3. kısım, s.

8 68; Muhammed b. Suud İslâm Fakültesinde Muhammed b. Abdul vahhab haftasında neşrolunmuştur. Suud islam Fakültesi Abdul vahhab ın eserlerini bir araya getirdiği çalışmanın ilgili sahifesinde geçiyor. Mecmû Muellefâti ş-şeyh Muhammed ibni Abdi l Vahhab 2. cild (kitapın başındaki 41 sayfa değil kitapın sonunda yer alan 3 üncü kısmın 41 sayfası Fetâva ve mesaih Daru l-kasim,1421 birinci baskı. Muhammed b. Abdulvahhâb ın bu sözleri, tevessülün ona göre redde dilemeyeceğini göstermektedir. Ona göre tevessül, cumhur ulemânın mekruh gördüğü bir şeydir. Ama mekruh, haram bile değildir. Nerede kaldı ki bazılarının dediği gibi şirk ya da bid at olsun. EGER UBEYDULLAH HALA Muhammed b. Abdulvahhâb ın KENDI KITABINDAN DELIL GETIR DIYORSA O ZAMAN BU KONUSAN YA UBEYDULLAH DEYIL YA DA UBYDULLAH NEFSI ILE KONUSUYOR YA DA VERILEN KAYNAGIN CDDIYETINI BILMEYECEK KADAR CAHIL..CEVAP: Muhammed İbn-i Abdulvahhab amelde Hanbelî mezhebi dediniz. Mezheb imâmı olan Ahmed b. Hanbel, zat ile tevessülü kabul ediyor; mez hebinin görüşü de bu yöndedir. Mensek adlı eserinde de yazılıdır. Ayrıca Elbânî nin Tevessül adlı eserinin 62. sayfasında Ahmet b. Hanbel in teves sülü kabul ettiğini yazıyor. Muhammed İbn-i Abdulvahhab amelde Hanbelî mezhebine bağlı olduğu için zat ile tevessülü yukarda geçtiği gibi kabul ettiğini redetmediğini söylüyor, ama Selefi görüşü üzere olduğunu iddia edenler bidat diyorlar. Muhammed İbn-i Abdulvahhab ve Ahmed b. Hanbel bidat mı işliyorlar size göre.? Dikkat edilecek husus Muhammed b. Abdulvahhab ın kabul etmediği tevessül ile kabul ettiği tevessülü karıştırmamak lazım. Kabul etmediği tevessül: Bizim inkâr ettiğimiz şey, bir mahlûka, hem de Allah a edildiğinden daha fazla duâ ediliyor olması, Şeyh Abdulkadîr ya da bir başkasının kabrine yönelip sıkıntıların giderilmesi ve isteklerinin verilmesi için saygı ile ondan istekte bulunulmasıdır. Burada nerededir sırf Allah a duâ etmek? Nerededir Allah ile beraber hiç kimseye duâ etmemek? diyor Muhammed b. Abdulvahhab Kabul ettiği tevessül: Muhammed b. Abdulvahhab sonra şöyle diyor: Ama birisi çıkıp duâ ederken: Allah ım! Ben senden peygamberlerin ya da salih kullarının vesilesi ile şunu şunu istiyorum. diye duâ ederse, sadece Allah a duâ ettikten sonra, herhangi bir kabrin yanında duâ ediyor olsa bile bu bizim reddettiğimiz bir şey değildir. diyor. Muhammed b. Abdulvahhâb ın bu sözleri, tevessülün bu şekliyle ona göre reddedilemeye ceğini göstermektedir. Bize rediyye yazan bu sözlere değinmemiş Muhammed İbnu Abdilvehhâb ın Âdâbu l-meşyi İlessalât isimli kita bına bakınız; göreceksiniz ki, o böyle bir dua yapmayı bu kitabında Namaza Yürüyüp Gitmenin Âdâbı ndan ve Sünnet olarak görüyor. O, sözü geçen yerde şöyle diyor: Ve Ey Allahım!.. Ben, (Senden) isteyenlerin Sendeki hakkıyla ve bu yürüyüşüm hakkıyla Sen den istiyorum demesi sünnet olur. İbnu Abdi l-vehhâb ın hadisdeki duayı namaza gitmenin adabından ve sünnet saymasını ne diyeceksiniz ne yapacaksınız? İbnu Abdi l-vehhâb ın eserleri ellerde dolaşıyor. Onları tahrif ederek neşretmiş olmanızın ihtimali çok ise de -Ehl-i Kitap ta olduğu gibi- tahrif edemediğiniz yerleri bile sizi, mahkûm etmeye kâfi gelmekte ve birçok noktada

9 mahkûm etmektedir..itiraz: Ubeydullah Arslan imam ebu hanife bile bu zatla tevessülü reddeder. Siz bize kardeşim, ayetten, hadisten, ashabdan delil veriniz,..cevap: imam ebu hanife bile bu zatla tevessülü reddeder. DEMEKLE ubeydullah ya bılerek yada bılmeden eksık yanlış bılgıyı ınsanlara yutturmaya calısıyor şöyle açıklayalım Ebû Hanîfe nin Tevessül Hakkındaki Görüşü Tevessülü kabul etmeyenler, Ebû Hanîfe nin tevessülü kabul etmediğini söylüyorlar. Doğru olan ise, Ebû Hanîfe Hakkı için yapılan duâyı kerih görür. Doğrudur. Ebû Hanîfe, bu sözünü kişinin yaptığı iyi bir işten dolayı, Allah (Celle Celâluhû) o kişiye sevap vermeye mecburdur, düşüncesinde olan Mutezile nin önünü kesmek için sedd-i zerîa kabilinden söylemiştir. Ama hürmetine veya hatırına şeklindeki tevessülü inkâr ettiğine dair, mezhebinden hiçbir kimse, İmâm A zam dan böyle bir haber nakletmemiştir. İmâm-ı Azam a isnad edilen sözdeki hakkı için ifadesiyle ilgili olarak izahatı Hanefi uleması yapmıştır, Molla Ali el-kâri de yapmıştır. Bir Hanefi ye düşen kendi mezhebinin imamının sözlerini tahric eden Hanefi ulularının görüşlerine uymaktır. İmâm-ı Azam ın sözünü kendi mezhebinden olmayan hatta taklidi reddeden kimselerin tahriciyle anlamaya kalkacak değiliz. Hanefî âlimlerinden ve muhaddislerinden İmam Aliyyü l Kârî, bu mek-ruhluğun hakk sözüne vaciplik (mecbûriyet) mânâsı yüklendiği takdirde olacağını, zira vaciplik veya mecburiyet mânâsında kimsenin, Allah (Celle Celâluhû) üzerinde hakkı olmadığını, ancak hürmet ve tazîm mânâsında kullanıldığı zaman bunun tevessül babından olacağını, Allah Celle Celâluhû ın: O na varmaya vesile arayın! buyurduğunu ve bunu el-hısnü l-hasîn de de yazdığına göre, duânın âdaplarından kabul edildiğini ve bu hususta yukarıdaki hadisin geldiğini söylüyor. Hindistan ın büyük âlimlerinden Mevlânâ Muhammed Fadlurresul (rahimehullah) şu açıklamayı yapmaktadır: Molla Ali el-karî, filancanın ve başkasının hakkı için demenin mekruh olduğunu bildirdikten ve ihtilafları naklettikten sonra şöyle yazıyor: Ben derim ki, Resulullah (sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem) duasında (Ya Rabbi, senden isteyip de verdiklerinin hakkı için, senden istiyorum) derdi. Buradaki hak kelimesinden murad, hürmet tir. Yahut, rahmet gereğince ona vaat olunan hakdır. Yani bihakkın demenin yasaklığı anlatılmak istenirken delil olarak; zira kimsenin Allahü teâlâ üzerinde hakkı yoktur demektedir. O halde bundan murat, hiç kimsenin Allahü Teâlâ üzerinde vacib olan bir hakkı yoktur demektir. Demek ki, filancanın hakkı için sözünü bu manâda kullanmak mekruhdur. Ama hadis-i şerifte bildirilen bihakkın [hakkı için] kelimesinin buradaki ma nâsı hürmeti için, hürmetine demektir. Yahut üstün kılınmış olmaklık hakkı demektir Bihakkın kelimesinin içinde hürmet saklanmaktadır. Yani haktan murat hürmettir. Filancanın hakkı için demek, onun hürmetine demek olur. Böylece bihakkın demek caiz olup mekruh olmadı ve kullanıldı. İbnu Abidin in Ben derim ki, bu söylenenlerin tamamı, bu lafızdan akla ilk gelen zahirî anlama muhalif ihtimallerdir. Lafzın, caiz olmayan bir manayı vehmettiriyor olması dahi, onu yasaklamak için yeterlidir. Allah u alem,

10 imamlarımız bu yasaklamayı bundan dolayı mutlak olarak söylemişlerdir sözünü anlayamayan veya anlamak istemeyenlere ne diyebiliriz? Burada anlatılan bu mekruhluğun aslında mekruh olduğu için değil de seddüzeria yani suça giden yolun tıkanması esasına dayandığı, mutlak ifadenin de Allah u alem bunun için kullanıldığı ifade edilmektedir ki böyle bir ihtimalin bulunduğu yerlerde kimsenin dediği ve diyeceği bir söz olamaz. Ulemanın dilinden haberi olmayanlar işte böyle gülünecek hallere düşerler. Selefi görüşü üzere olduğunu iddia edenler İbn Âbidîn in Ebû Hanîfe Hakkı için yapılan duâyı kerih görür sözüne sarılıp ondan fayda umuyorlardı. Bizde İbn Âbidîn o sözü vaciplik (mecbûriyet) mânâsı yüklendiği takdirde Ebû Hanîfe mekruh görür bunu ifade etmek için söyledi ibn Abidin dedik. İbn Abidin kendi sözleriyle bizi dogruluyor. Hanefî âlimlerinden İbn Âbidîn, Reddü l-muhtâr kitabının önsö zünde şöyle dua ediyor: Ben Allah ü Teâlâ ya Nebiyy-i Kerim i (sallallahü aleyhi ve sellem) ile ehl i tâatından her muazzam makam sahibi ile ve imamımız İmam A zam ile tevessül ederek lütuf ve kereminden bu işi bana âsan eylemesini, doğruyu ilham buyurmasını, kusurlarımı bağışlamasını, hatalarımı af buyurmasını niyaz eylerim. Diyerek İmam A zam ile tevessül ediyor İbn Âbidîn. İbn Âbidîn, Reddü l-muhtâr, V, 540., Reddü l-muhtar Ale d-dürrü l-muhtar, Şamil Yayınevi, İstanbul, 1982; c.1, s.14. Aynı kitapta, musannıf Muhammed bin Abdullah Timurtaşi nin şu söz lerini okuyoruz: Allah ü Teâlâ dan niyazımız, Resülü nün yüzü suyu hürmetine, tevfik ve kabüldür. Nasıl kabul dilemeyelim ki, Allah ü Teâlâ bu kitabın tebyızına başlamayı, Ravza-i Mutahhara da ve Bük ayı Mubâreke de Resül-i Zişan ın huzurunda ve iki büyük arslan kâmil kabir arkadaşının yanında nasip etti. Reddü l-muhtar Ale d-dürrü l-muhtar, c.1, s.98. Bu satırları şerheden İbni Abidin şöyle yazmış: Şu evrakı toplayan günahkâr kul dahi aynen musannıfın dediğini der. Mevlâ-i Kerim inden Nebiyyi Azîm ı ve nezd-i İlâhisindeki her makâm sâhibi hürmetine, bu sâ yi gayretini kabul ile kendisine fadl-ü ihsanda bulunmasını, bu eserle bütün memleketlerdeki kullarını faydalandırmasını, son nefesinde hüsn-ü hitâm nasip ederek merâmına nâil buyurmasını niyaz eyler! Âmîn Reddü l-muhtar Ale d-dürrü l-muhtar, c.1, s.99. Bunlardan da önce, Falancanın hakkı için ifâdesinin hürmetine de mek olduğunu, vâciplik demek olmadığını ve bunun hadislerle sâbit oldu ğunu, bu ifâdeyi câiz görmeyenlerin vâcipliğe mecbûriyet mânâsı yükledi ğini, ama burada mânânın bu olmadığını, daha önceleri İmâm Sübkî de söylemiştir. İmâm Sübkî, Şifâu s-sikâm, s Selefi görüşü üzere olduğunu iddia edenlerin, Ebû Hanîfe nin vacip olma durumundaki hakkı için sözünü; hürmetine veya hatırına şeklindeki tevessülü inkâr ettiğini söyleyerek iftira ediyorlar. Ebû Hanîfe, mecburiyet manasında hakkı için yapılan duayı kerih görürüm, demiştir, hatırı, hürmeti kasdıyla söylemeye kerih dememiştir...itiraz: Mekrûh denmiş / kerih görülmüş bir işin hemen tenzihi olduğuna hükmetmeyin,

11 zira kerih görüyorum / hoşlanmıyorum denen işler Hanefi ulularının kapısında harama çıkar...cevap: Biz de buna cevap olarak diyoruz ki; filanın hakkı için kerih görüyo rum ifadesi, bir kimsenin hakkı için istendiğinde Allah (c.c.) kabul etmeye mecbur gibi haşa kella bu işin Allah Teala için vücubiyet gerektireceği şek linde bir kasıt ve maksatla bu söylenmiş ise bu konuda sizinle hemfikiriz ve mezkûr Hanefi ulularının görüşü de bu yöndedir. Fakat bizim burada bahsetmiş olduğumuz uygulamada Falancanın hakkı için ifâdesinin hürmetine demek olduğu, vâciplik demek olmadığıdır. Allah Teala ya herhangi bir vucubiyet yükleme söz konusu değil, bilâkis her ne verilecekse, izin midir, yetki midir, yardım mıdır bunun yalnızca Allah Teala nın elinde olduğuna yaptığımız bir vurgu söz konusudur. Biz Selefi görüşü üzere olduğunu iddia edenlerin şöyle bir soru sora lım; Siz Hanefî mezhebinin bütün görüşlerini kabul edip tatbik ediyor mu sunuz.? Yalnızca Hanefî mezhebine mi bağlı sınız? Yok, hayır! diyecekler. Biz her mezhepten faydalınırız, diyecekler. Ebû Hanife, hatrına diye duayı kerih görmüyor. Varsayalım Hakkı için tabirini sizin anladığınız gibi hatırı için demiş olsa bile, o zaman biz de sizin istediğiniz zaman istediğiniz mezhepten faydalandığınız gibi yapa cak olursak şöyle diyebilirdik. Bu konuda konuda Ahmed b.hanbel in mez hebine göre hareket ediyoruz diyebilirdik. Ahmed b.hanbel in zat ile tevessülü kabul ettiğini söyleyebilirdik. Sizin istediğiniz mezhepten faydalanmanız ne kadar doğruysa, bizim yapacağımız da o kadar doğru olur diyebilirdik. Fakat biz Ebû Hanîfe nin görüşüne tabiyiz bu konuda da çünkü Ebû Hanîfe, bu sözünü kişinin yaptığı iyi bir işten dolayı Allah (Celle Celâluhû) o kişiye sevap vermeye mecburdur, düşüncesinde olan Mutezile nin önünü kesmek için sedd-i zerîa kabilinden söylemiştir. Ama hürmetine veya hatırına şeklindeki tevessülü inkâr etmemiştir. Buhârî, Müslim ve başkaları, Kulların Allah üzerindeki hakkı da O na hiçbir şeyi ortak etmeyen kimseye azab etmemesidir rivayetini yapmaktadırlar. Bezzâr ve başkalarının rivayetinde de ve onu cennete sokmasıdır. Bu hadîslere rağmen Ebû Hanîfe nin Kulların Allah üzerinde hakları yoktur sözüne nasıl susarlar? İşlerine gelen yerlerde Ebû Hanife nin manasını anlayamadıkları veya saptırdıkları sözünü müttefekun aleyh derecesindeki hadisin önüne çıkarabilirler Üzerimize hak oldu ki, müminlere yardım ederiz. Merhamet ve ihsân ederek sevdiklerine haklar verdiğini göstermekte-dir. Ahmed b. Hanbel in Tevessül Hakkındaki Görüşü: Tevessülü kabul etmeyen Müslümanlardan bazıları Hanbelî, bazıları da tüm mezheplerden faydalandıklarını söylüyorlar. Mezhep imâmlarından Ahmed b. Hanbel, zat ile tevessülü kabul ediyor; mezhebinin görüşü de bu yöndedir. Mensek adlı eserinde de yazılıdır. Ayrıca Elbânî nin Tevessül adlı eserinin 62. sayfasında Ahmet b. Hanbel in tevessülü kabul ettiğini yazıyor. İmam Mirdavî el-hanbelî el-insaf fî ma rifeti r-râcih mine-l-hilâf kitabında diyor ki:

12 Ahmed b. Hanbel dedi ki: Yağmur kesilince dua edene, Peygamber le tevessülde bulunması müstehabdır. Demek ki peygamber in duasıyla tevessül eder. İmam Ahmed in oğlu Abdullah, babasının, Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) in saçıyla tevessülde bulunduğunu; onu öptüğünü ve suyun içine daldırdığı kaptaki suyu şifa niyetiyle içtiğini söylemiştir. İbn Teymiyye, bu hususta doğru bir nakil yaparak: İmam Ahmed b. Hanbel in, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ın minberine el sürmeye ruhsat verdiğini, İbn Ömer, Saîd b. Müseyyeb ve Yahya b. Saîd (radıyallahu anhum) gibi Medine-i Münevve-re nin en büyük fakîhlerinin bunu yaptıklarını zikretmiştir. Ebu Bekr Ebu bekr el marvazi kendisinin Mensak kitabında nakletti ki, İmam Ahmed her ibadet etdiğinde Peygamber le tevessul ederek şu sözleri söylerdi: Ey Allah ım ben Sana Senin Peygamber inle, Rahmet Peygamber in Muhammed le (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dönüyorum. Ben tüm ihtiyaçlarım için Sana dönüyorum ya Rab! Bu hadis hanbeli mezhebinin kitaplarında edeb ve dua başlığı ile fıkhi konusu gibi kayd edilmiştir. Ibni Muflihin Furu kitabı (cilt 1 sayfa 5950 cilt 2 sayfa 204). Imam El Maverdinin İnsaf adlı kitabi (cilt 2 sayfa 456) İyi bir iş yaptığını zannedip, âyetleri delil göstererek zat ile tevessülü kabul edip tatbik eden milyarlarca Müslüman ı bidat işlemekle ve şirk ile itham etmelerinden dolayı çok büyük bir hata içindeler. Rabb im onlara bu hatalarından dönmeyi nasip etsin. Âmin Tevessülü kabul etmeyenlerin itibar ettikleri büyük âlimlerden Ebû l-ferec b. el-cevzî nin (v. 597/1200) soyu, Ebû Bekir Sıddîk (radıyallahu anh) a dayanır. İbnü l-cevzî ismiyle meşhur olmuştur. (İbnü l-cevzî, İbn Teymiyye ve talebesi İbnü l-kayyim el-cevziyye den bir asır önce yaşamıştır. Karıştırılmasın) Ebû l-ferec b. el-cevzî nin Tevessülü Kabulü Ebû l-ferec b. el-cevzî: Nefsimi terbiye edemedim, bazı salih kişilerin kabrine gidip, onları aracı yapıp düzelmem için duâ ettim. İtirazcının bize yazdığı rediyyede Ebû l-ferec b. el-cevzî nin bu sözüne ve zat ile tevessülü kabul edişi hakkında hiç cevap yazmamış. Burada, İbn Cevzî nin Mü minlere Öğüt eserini Türkçe ye çeviren ve tasavvufa karşı olan şahıs dipnotta şöyle diyor: İbn Cevzî gibi büyük, değerli bir âlimin, nasıl mezarlığa gidip sâlihlerin kabri başında Allah (Celle Celâluhû) tan duâ istemeyi mübah görebilmiş anlayamıyorum? diyor. İzzeddîn b. Abdusselâm ın Görüşü: İbn Teymiyye İzzeddîn b. Abdusselâm ın sadece Peygamber ile tevessülü kabul ettiğini söylüyor. İTİRAZ: İz b. Abdusselam ı delil gösterip, onların Nebi (aleyhisselam) ye has olabileceğini söylediği bir şeyi herkese tamim ederek, geçmiş bütün günahları affedilmiş, cennette olduğunu cezmettiğimiz beşerin en hayırlısıyla, akıbetlerinin ne olduğunu bile bilmediğimiz başkalarını kıyas etmeyin. CEVAP:

13 Biz yalnızca İz b. Abdusselam ı delil göstermedik ki mezheb imamla rından ve sizin de itibar ettiğiniz birçok alimlerden bazıları sadece Peygamber ile tevessülü kabul ettiğini bazılarınında diyer zatlar ile tevessülü kabul ettik lerini gösteren kaynakları verdik veriyoruz. Siz bunların bir kısmına hiç cevap vermediniz tevessülü kabul eden Ebû l-ferec b. el-cevzî gibi, bir kısmına hata etmiş, bir kısmına şahsi görüşüdür dediniz, bir kısmı nın da sözünü tevil ederek tevessülü kabul eden bu alimleri görmezden gelerek kendinizi ve başkalarını yanıltmaya çalışıyorsunuz. İzzeddîn b. Abdusselâm ın sadece Peygamber ile tevessülü kabul ediyor siz Peygamber ile de olsa kabul etmiyorsunuz ki. Siz sadece sahsi yorum ve zanlardan oluşan kendi görüşünüzden başka kimsenin görüşünü kabul etmiyorsunuz. Şevkânîn Görüşü: Şevkânî : (v. 1250/1834) Allah-u Teâlâ ya fazilet ve ilim sahibi zat larla tevessül etmek, hakikatte onların salih amelleri, faziletleri ve mezi yetleriyle tevessül etmek demektir. Zira fâzıl zat, ancak yaptığı amellerle faziletli olur. diyor İTİRAZ: Şevkani nin bu yanlış anlayışı, selefiler için hiçbir şey ifade etmez. CEVAP: Şevkani nin bu yanlış anlayışı, selefiler için hiçbir şey ifade etmez diyorsunuz ama Şevkani nin işinize gelen bir çok sözünü delil olarak kullanıyorsunuz. işinize gelmediği zaman selefiler için hiçbir şey ifade etmez diyorsunuz. Bir çok yerde yaptığınız gibi tamda size yakışan bir itiraz ettiniz. Âlûsî nin Görüşü : Âlûsî (v. 1270/1853) Peygamber Efendimiz, zatı ve makamı ile tevessülü kabul ediyor. Âlûsi aynı kaynakta Allah ın katında üstün bir yeri olduğu kesin bilinen kimse ile de tevessül edilebileceğini söylüyor. (Yani dostlarının hatı rına denilebilir.) Ancak dostun Ahmed Efendi hatırına denmez; diyor. Çünkü onun Allah katında rütbesi var mı, yok mu bilinmiyor. Bu yüzden onunla tevessül, Allah a karşı bir cür ettir, diyor Alûsi. Biz de deriz ki, burada hüsnü zan asıldır. Müminin cenaze namazı ve müminliğine şahitlik gibi. En fazla olsa olsa kişi yanılmış olur, endişe yer sizdir. Âlûsi: Allah ın (Celle Celâluhû) Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) e olan sevgisi sebebiyle tevessül edilmektedir. Tevessülün hikmeti burada saklı olsa gerek. İTİRAZ: Sözleriyle kişisel kanaatini ifade eden Alusi nin bu konuda kafasının karışık olduğu ortadadır. CEVAP: O na yaklaştıracak vesileler arayın. Ayetinin tevsirinde Alusi nin sözlerini delil olarak bize sunarken kafası karışık olmuyor da sizin görüşünüze ters bir görüş beyan edince mi kafası karışık oluyor. Siz hiç kafanızın karışık, hata içinde olmuş olabileceğinizi düşündünüz mü? Bizim de kafamız karıştı ne diyeceğimizi bilemiyoruz sizin bu sözlerinize

14 karşı. İbni Hacer el Heytemi nin Görüşü İmam İbni Hacer el Heytemiden Resulallahın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kabrinin ziyaretinin doğru olduğu yönünde bir kitap yazmıştır. Bu kitabın 171 ci sayfasinda diyor ki: İbni Teymiyye nin kötü eyleminden önce bu dünyada hiç kimse Resulullah la (Sallallahu aleyhi ve sellem) istiğase ve tevessüle karşı gelmemiştir. Bu kitabın adı Cevher el Münezzem fi Ziyaretul Kabril Mükerrem (Darül havi yayinevi, Beyrut, Lübnan). İmâm Şâfiî nin Tevessül Hakkındaki Görüşü: İbn Hacer Heytemi İmâm Şâfiî, Ehl-i Beyt ile tevessülde bulunurdu, der. İmam Şafi: Peygamber in Ailesi (Ehli Beyt) benim aracım ve onunla aramdaki vesilemdir. Onlarin vesilesiyle yarın amel defterimin sağ elim den verilecegini umuyorum İbni Hacer el Heytemi (el-seva ik al-muhrika li ahl al-zelal va al-zandaka sayfa 180) İmam Şafi, Divan(Lübnan, Beyrut: Darul Fikr,2005) 162,#34 El Hayrat el Lisan(sayfa 69)/( ayni zamanda Omer Faruk el Debbag tarafindan neşredilmiş Imam Safi nin divaninda Dar El Erkam yayınevi sayfa 50) İmâm Şâfiî şöyle anlatıyor: Bir ihtiyacım olduğunda, iki rekât namaz kılar, Ebû Hanîfe nin meza rına gidip orada duâ ederdim. Onun bereketiyle ihtiyacım derhal karşıla nırdı. İbn Hacer, el-hayrâtü l-hisân fî Menâkibi l-imâm Hanîfeti n-nu mân adlı kitabın 35. Faslında, İmâm Şâfiî, Bağdat ta Ebû Hanîfe nin kabrine gelip onun ile Allah a (Celle Celâluhû) tevessülde bulunurdu, diyor. Bu rivayet Sahih-i Buharî Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercümesi nde şöyle yazılı: Hatib-i Bağdâdî Tarih inde İmam Şâfiî ye vâsıl olan bir sened ile Şâfiî hazretlerinin şöyle dediğini rivayet ediyor: Ben, Ebû Hanîfe nin kabrini ziyarette yümnü bereket buldum. Ve her gün onun kabrini ziyaret etmek itiyâdındayım. Kendime bir ihtiyaç ârız olunca, hemen menzilimde iki rekât namaz kılıp Ebû Hanîfe nin kabrine giderim. Onun merkadi yanında hâcetimi Allah-u Teâlâ dan dilerim. Aradan çok bir zaman geçmeden hâcetim kazâ olunur. İmam Şâfiî nin Ebû Hanife nin Kabrini Ziyaret Kaynakları Bunu yazan kaynaklardan/âlimlerden birkaçı: 1. Sahih-i Buharî Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercümesi ve Şerhi, 4. cilt, s İbn Abidin, Reddü l-muhtar Ale d-dürrü l-muhtar, Tercüme: Ahmed Davudoğlu, Şamil Yayınevi, İstanbul, 1982; c. 1, s Nişancızâde Muhammed b. Ahmed, Mir ât-ı Kâinât, Berekat Yayı nevi, İstanbul, 1987; c. 2, s Yûsuf b. Nebhânî, Şevâhidü l-hakk, s Allâme İbn Hacer el-heysemî, bi l-hayrâti l-hısân fî Menâkıbi l-imâm Ebî Hanîfeti n-nu mân, 25. bâb. İmâm Kevserî (v. 1371/1952) sahih bir isnatla olduğunu söylemiştir. Kaldı ki; İmâm Şâfiî nin tevessül ile ilgili değişik haberleri mevcuttur. Ayrıca İmâm Şâfiî ileride gelecek olan teberrük bahsinde açıklandığı gibi, Ahmed b. Hanbel in gömleğiyle tevessülde bulunmuştur. İmam Şâfiî nin Sözünde Değişiklik Yaptılar Bu firka İmam Şâfiî Hazretlerinin sözünde de değişiklik yapmışlardır.

15 Selefiyye ve Vahhâbiyye fırkası, İmam Şâfiî Hazretlerinin şöyle dedi ğini iddia ederler: Sabah tasavvuf a giren, öğleye deli olmadan çıkmaz. Bu itham ağır bir ithamdır. Hem İmam Şâfiî Hazretlerine, hem de bü tün ehl-i sünnet ve l-cemâate. Şimdi gelelim bu sözün aslına. İmam Şâfiî şöyle der: Ebû Nu aym Hilyatü l-evliya isimli risalesinde İmam Şafiî Hazretle ri nin şöyle dediğini nakleder: Kim ki sabahleyin tasavvufa girmezse, öğleye ancak deli olarak çı kar. Ebû Nu aym, bunu Muhammad b. Abdurrahmân b. al-fadl, o da bunu Ebû l-hasan (Ahmed b. Muhammad b. al-haris) İbn al-kattât (al-misrî), o da bunu Muhammed b. Ebî Yahyâ, o da bunu İmam Yunus b. Abdu l-a la dan rivayet etmişlerdir. Rivayet silsilesi budur. İmam Aclunî, İmam Şafiî nin de şöyle dediğini nakleder: Dünyanızdan bana üç şey sevdirildi. Değiştirmeyi terk, insanlara güler yüzlü ve iyi muamele, tasavvuf ehlinin yoluna tabi olmak! İmam Şâfiî Hazretlerinin, Hem fakih, hem sofi ol, sadece birisini yapma! sözünün Arapçasının tamamı: İmâm Kevserî (v. 1371/1952) sahih bir isnatla olduğunu söylemiştir. Kaldı ki; İmâm Şâfiî tevessül ile ilgili değişik haberleri mevcuttur. Ayrıca İmâm Şâfiî ileride gelecek olan Teberrük bahsinde açıklandığı gibi, Ahmed b. Hanbel in gömleği ile tevessülde bulunmuştur. İmâm Mâlik in Tevessül Hakkındaki Görüşü: İbn Humeyd in bildirdiğine göre, Abbâsi halifesi Ebû Câfer hacca Me dine ye gittiği zaman, Hazreti Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) in mezarını ziyarete vardığında, orada bulunan İmâm Mâlik e: Yâ Ebâ Abdillah! Yönümü Kıble ye dönüp de mi duâ edeyim? de diğinde, İmâm Mâlik: Niçin yönünü ondan çevireceksin? Hâlbuki o senin baban Âdem Aleyhisselam ın vesilesidir. Bilakis Resûlullah a yönünü dön! Onun şefâatini iste, seni affeder. dedikten sonra, Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah tan bağışlanmayı dileseler, Resûl de onlar için istiğfar etseydi, Allah ı ziyadesiyle affedici, esirgeyici bulurlardı. âyetini okudu. Yani İmâm Mâlik, Âdem (aleyhisselâm) in Peygamber Efendimiz ile yaptığı tevessülü kabul edip bir fıkhî meselede delil getirmiştir. Âdem peygamber hata işlediği zaman dedi ki: Ey Rabb im! Muhammed in hakkı için senden af diliyorum. İmâm Mâlik in bu olayı Subkî, (v. 771/1369) Şifâü s-sikâm ında es-seyyid Semhûdî, Vefâu l- Vefâ sında, el-kastallânî (v. 923/1330) el-mevâhibü lledünniyye sinde, zikretmişlerdir. Bu olayın sağlamlığı ve râvîlerinin tahric ve değerlendirmeleri, ileride Âdem (aleyhisselâm) hadisesinde daha geniş bir şekilde açıklanacaktır. İmam Mâlik Hazretleri (r.a.) dedi ki: Kim fıkıh ilmini anlamadan tasavvufu izhar ederse, gerçekte zındıklaşır. Ve kim de tasavvuf ilmini anlamadan, fıkıh ilmini izhar ederse, gerçekte fâsık olur. (İmam Mâlik Hazretleri nin bu sözünü, Abdulhak Dehlevî, Merecü l-bahreyn isimli kıymetli kitabında, Ahmed Zerrûk tan alarak nakletmiştir. Ayrıca Aliyyü l-kâri, Şerhü Ayni l-ilm eserinde mevcuttur.) Bunu şöyle anlayabiliriz: Fıkıhsız tasavvuf İslâm dan uzaklaşmaktır. Mesela

16 bir sâlik, iman edilecek hususların aksine inanıyorsa; günahı günah, haramı haram; hayrı hayr, şerri şer bilmiyorsa Allah ın yolundan çıkmış, İblis in yoluna girmiş demektir. İblis e uyan, onu kılavuz edinen nasıl felah bulur? Tasavvufsuz fıkıh ilmi de eksik olur. Yani nefsi terbiye olmadığı için, insan günahkârlıktan kurtulamaz. Allah ın her şeyi bildiği ve gördüğü haki katine hakkel yakîn ile bağlanamaz. Kastallanî Mevâhib adlı eserinin Darü l- Kütüb Kitabevi baskısı (c. 2 s. 392) de bir konu açmış ve bütün kuvvetiyle tevessüle teşvik etmekte dir. Hanefi fıkıh âlimi İbni Abidin, kitabının önsözünde (ön sözünde) şöyle dua ediyor: Ben Allah-u Teâlâ ya Nebiyy-i Kerim i (sallallahu aleyhi ve sellem) ile ehl-i tâatından her muazzam makam sahibi ile ve imamımız İmam-ı A zam ile tevessül ederek lütuf ve kereminden bu işi bana âsan eylemesini, tamamına erdirmesini, hatalarımı af, amelimi kabul buyurmasını; bunu sırf rızâyı kerîmi için Cennet-ı naîmde kurtuluşuma sebep yapmasını, bütün beldelerde kullarını bununla faydalandırmasını, bana doğru yolu göstermesini, doğruyu ilham buyurmasını, kusurlarımı bağışlamasını, hatalarımı af buyurmasını niyaz eylerim. Çünkü ben, çocukluk edip bu işe karışmış bulunuyorum. Ben bu yolun süvarilerinden değilim. Ama onun kudretinden imdat umuyor. Onun güç ve kuvvetiyle hazırlık yapıyorum. Muvaffakiyetim ancak Allah tandır. Ona tevekkül eder, ancak O na yönelirim. Hasan el Benna nın Tevessül Hakkındaki Görüşü Hasan el Benna 20 düstur ve açıklamasına dair yazdığı risalesinde 15. düsturda, tevessülün itikadı bir ihtilaf olmadığını söyler. Hasan el Benna Tasavvuf Ve Ahlak Eğitimi eserinde Biz de bu tevessülü caiz gören kısımdanız. Bir şartla ki, o da kişi, bu tasarrufun ve bu işin ancak ve ancak Allah ın kudretiyle olduğuna inanmalıdır der Hasan el Benna yine aynı eserde şöyle der. Ben ölen velinin hayattayken kerameti olabileceği gibi, öldükten sonra da kerameti olacağı itikadındayım. Hasan el Benna nın tasavvuf hakkındaki görüşü ileride Tevessül Edilen Zatların Vasıfları konusunda açıkanacaktır. İmâm Subkî nin Tevessül Hakkındaki Görüşü: Tevessülün müstehab olduğuna dair dört mezhebin nasslarını Şıfâü s-sikâm fî Ziyâreti Hayri l-enâm adlı kitabında geniş olarak açıklayıp câiz görmüştür. Zat ile tevessülü kabul etmeyen Selefi görüşü üzere olduğunu iddia edenler, tevessülü kabul edenleri, bidat işlemekle bir kısmı da Allah a (Celle Celâluhû) ortak koşmakla suçluyorlar. Biz de deriz ki: İtibar ettiğiniz Şevkânî, hem Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ile hem de sâlihler ile tevessülü kabul ediyor. İtibar ettiğiniz diğer bir âlim olan İbnü l-cevzî kabirlere gidip ölmüş salih insanlarla Allah a (Celle Celâluhû) tevessül ettiğini söylüyor. İbn Teymiyye Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ile tevessül hakkındaki görüşünü değiştirip mübah görüyor. Mezhep imâmı Ahmed b. Hanbel ve İzzeddîn b. Abdüsselâm Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ile tevessülü kabul ediyor. Muhammed b. Abdulvehhâb ın şu sözü: Fakat birisi çıkar duâ eder-ken Allah ım! Ben senden peygamberlerin ya da salih kullarının vesilesi ile şunu şunu istiyorum diye duâ etse, sadece Allah a duâ ettikten sonra, herhangi bir kabrin yanında duâ ediyor olsa bile, bu bizim reddettiğimiz bir şey

17 değildir. demesi ayrıca tezinize karşı olan bir delildir. Hal böyle olunca, savunduğunuz birçok fikrin kaynağı olarak gösterdi ğiniz yukarıda adı geçen âlimleriniz, sizin bidat, bir kısmınızın da şirk ola rak kabul edip bunu yapana kâfir dediğiniz bir ameli yapıyorlar. Ne diyeceksiniz? TEVESSUL İLE İLGİLİ HADISLERE GELINCE 1. Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) hayatta iken: Osman b. Huneyf (radıyallahu anh) şöyle anlatmıştır: Âmâ (gözleri görmeyen) bir adam, birgün Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) e gelip şöyle dedi: Ya Resûlullah! Gözlerim görmüyor, duâ edin benim gözlerim iyi ol sun. Bunun üzerine Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): İstersen duâ edeyim, istersen sabret, ama sabretmen senin için daha hayırlıdır buyurdu. Âmâ gözlerinin görmemesinin kendisine çok ağır geldiğini ve açılması için duâ etmesini istedi. O zaman Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Öyleyse git, güzel bir abdest al, iki rekât namaz kıl, sonra şöyle duâ et: Allah ım! Rahmet Peygamber in Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) ile senden istiyor ve sana yöneliyorum. Şu hacetimin yerine getirilmesinde, ey Muhammed ben seninle Rabbi me yöneldim. Ya Rabbi! Onu benim hak kımda şefâatçi kıl! Osman b. Huneyf (radıyallahu anh) şöyle diyor: Bu zat gitti, biz daha Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ın huzu rundan ayrılmamıştık ki tekrar geldi, baktık ki gözleri iyi olmuştu HADİS Taberânî, el-mu cemu s-sağîr da (1/184) şöyle demiştir: Bize Tâhir İbnu Îsâ İbni Kayres el-mukrî el-mısrî et-temîmî tahdîs etti. (O), bize Asbeğ İbnu l-ferec rivâyet etti (dedi. O), bize Abdullah İbnu Vehb, Şuayb İbnu Saîd el-mekkî den, (O), Ravh İbnu l-kâsim den, (O), Ebû Ca fer el- Hatmî el-medenî den, (O), Ebû Umâme İbnu Sehl İbni Huneyf den, (O da) amcası Osmân İbnu Huneyf (radıyellâhu anhu) den (şöyle dediğini) rivâyet etti: Bir adam,(halîfeliği zamanında) Osman (radıyellâhu anhu) a bir ihtiyâcı için gidip geliyordu. Osman (radıyellâhu anhu) ona iltifât etmiyor, hâcetine bakmıyordu. Adam, İbnu Huneyf ile karşılaştı ve bunu ona şikâyet etti. Osman İbnu Huneyf (radıyellâhu anhu) de ona şöyle dedi; Abdest yerine git; abdest al, sonra mescide gidip hemen iki rekat na maz kıl; sonra da Ey Allah ım!.. Ben rahmet Nebîsi olan Nebîn Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem) ile Sana yöneliyorum ve Senden istiyorum. Ey Muhammed!.. Ben ihtiyâcımın görülmesi için Seninle Rabbime yöneliyorum şeklinde duâ et ve hâcetini söyle. Adam gitti ve hemen ona dediğini yaptı. Sonra da Hz. Osman (radıyellâhu anhu) ın kapısına geldi. Kapıcı geldi, elinden tuttu, O nu Hz. Osman (radıyellâhu anhu) nın yanına soktu, Onu yaygı üzerinde oturttu ve ona, Hâcetin nedir? dedi. O da, hacetini söyledi. Hz. Osman (radıyellâhu anhu) da hâcetini yerine getirdi ve Hâcetini şu âna kadar anlatmadın dedi. Hangi hâcetin olursa bize gel de dedi. Sonra adam onun yanından çıktı ve Osmân İbnu Huneyf (radıyellâhu anhu) ile karşılaştı ve ona şöyle dedi: Allah hayırlı mükâfatını versin. Ne hâcetimi görüyor ne de bana iltifât ediyordu. Nihâyet sen onunla benin hakkımda konuştun.

18 3.3. HADİS Enes b. Mâlik (radıyallahu anh) ten rivâyet edildiğine göre, ikinci Halife döneminde, Müslümanlar kuraklık yüzünden kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya geldikleri zaman, Halife Hazreti Ömer (radıyallahu anh), Abbâs b. Abdulmuttalib i (radıyallahu anh) ı vesile kılarak Allah tan (Celle Celâluhû) yağmur talebinde bulunur ve şöyle der Allah ım! Bizler daha önce Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) i vesile edinerek sana niyazda bulunurduk. Sen de bize yağmur verirdin. Şimdi ise Peygamberimiz in amcasını vesile kılıyor ve senden talep ediyoruz, bize yağmur ihsan et. Enes b. Mâlik (radıyallahu anh), Hazreti Ömer (radıyallahu anh) in bu duâlarından sonra, kendilerine yağmur ihsan edildiğini belirtir..4. HADİS Enes b. Mâlik (radıyallahu anh) şöyle demiştir: Hazreti Alî nin annesi Fatma binti Esed vefat ettiğinde, kabrine def nedilirken, Allah Resûlü (aleyhisselâtü vesselâm) gelir ve içinde yan yatarak şöyle duâ etmeye başlar: Allah, yaşatan ve öldürendir. O, ölümsüz bir hayata sahiptir. Annem Fatma binti Esed in günahlarını affet, ufkunu aç! Nebi nin ve benden ön ceki enbiyanın hatırı için kabrini genişlet. Çünkü muhakkak Sen merhamet edenlerin en merhametlisisin. 5. HADİS Kimin Hadis Ehli Kimin Hadis Zayi Eden Olduğunun Anlaşıldığı Hadis 1. Kabirdeki Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) den veya bir Allah dostunun ruhundan bizim için Allah a duâ etmesine dair delil. Mâlik ed-dâr anlatıyor: Hazreti Ömer (radıyallahu anh) devrinde halk şiddetli bir kıtlığa maruz kalmıştı. Derken bir adam Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) in kabrine gelerek: Ya Resûlullah! Ümmetin için yağmur yağmasını iste! Zira onlar he lak oldular! dedi. Bunun üzerine rüyasında adama şöyle denildi: Ömer e git, ona selâm götür, halkın suya kavuşacağını haber ver ve ona şunu söyle: Senin vazifen, iyi muamelede bulunmak, dengeli ve güzel hareket etmektir. Adam derhal giderek durumu Hazreti Ömer e bildirdi. Bunun üzerine Ömer (radıyallahu anh) ağladı ve sonra da: Rabbim! Üstesinden gelemediğim şeyler hariç, çaba sarfetmekten geri durmuyor ve elimden geleni yapıyorum! dedi...6. HADİS Ebû Saîd el-hudrî Hadîsi Kim evinden namaza çıkar da Ey Allahım!.. Şüphesiz ki ben Sen den, (sen den) isteyenlerin Senin üzerindeki hakkı ile istiyorum Bu yürüyüşüm hakkıyle Senden istiyorum Şubhesiz ki ben iftihar etmek içinde çıkmadım, kendimi beğenmişlik sebebiyle de çıkmadım, gösteriş için de duysunlar diye de çıkma dım Gazabından ve kızmandan ko runmak ve rızanı aramak için çıktım İşte bu yüzden Senden beni ateş ten koruman ve bana günahlarımı bağışlamanı istiyorum Çünkü kesin likle günahları Senden başka bağışlayacak olan hiçbir kimse yoktur derse, Allah vechiyle ona döner ve onun için yetmiş bin melek istiğfar eder. Şimdi bu hadislere bılındık ıtırazlarınızı yazın bızde tek tek tek o

19 ıtırazlarınızı curutelım..itiraz : Ubeydullah Arslan 4-Ömer İbn Hattab, Abbas ibn Abdulmuttalib in zatıyla değil, duasıyla hem de yaşayan bir kimliğiyle tevessül etti, yaşayan bir müslümanın yaşayan Müslümanlara dua etmesi meşrudur, şimdi soralım bu delili haksızca ileri sürenler, yaşayan bir kardeşine dua eder misin demiyor mu? Diyor O halde Ömer ibn Hattab ın yaşayan sahabeye gelerek dua etmesini istemesinin sakıncası nedir? Eğer zatla tevessül caiz olsaydı buna en layık olan peygamber değil midir? O halde burada ki tevessül zatla veya ölü insanlar değildir bilakis yaşayan bir müminin duasıyla Allah a tevessül etmektir...cevap : 3. HADİS Enes b. Mâlik (radıyallahu anh) ten rivâyet edildiğine göre, ikinci Halife döneminde, Müslümanlar kuraklık yüzünden kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya geldikleri zaman, Halife Hazreti Ömer (radıyallahu anh), Abbâs b. Abdulmuttalib i (radıyallahu anh) ı vesile kılarak Allah tan (Celle Celâluhû) yağmur talebinde bulunur ve şöyle der Allah ım! Bizler daha önce Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) i vesile edinerek sana niyazda bulunurduk. Sen de bize yağmur verirdin. Şimdi ise Peygamberimiz in amcasını vesile kılıyor ve senden talep ediyoruz, bize yağmur ihsan et. Enes b. Mâlik (radıyallahu anh), Hazreti Ömer (radıyallahu anh) in bu duâlarından sonra, kendilerine yağmur ihsan edildi ğini belirtir. Her iki tarafın da sahih kabul ettiği bu hadiste, Hazreti Ömer in ve Hazreti Abbâs ın duâ ediş şekli açıklanmıyor. Bunu Zübeyr b. Bekkar ın açıklamalarından öğreniyoruz. b) İbn Hacer şöyle diyor: Zübeyr b. Bekkâr, el-ensâb isimli eserinde, Abbâs (radıyallahu anh) ın duâ ediş şeklini ve vaktini açıklamıştır. Hadisin isnadını zikrederken belirttiği üzere, Hazreti Ömer (radıyallahu anh), Hazreti Abbâs (radıyallahu anh) ile tevessül edince, Hazreti Abbâs şöyle duâ etti: Allah ım! Günahtan dolayı gelen hiçbir belâ olmasın. Bu belâlar da ancak tövbeyle kaldırılır. Bu insanlar, senin Nebi ne yakınlığımdan dolayı bana tevessülde bulunup sana yöneldiler. Günahkâr ellerimizi sana uzatıyor ve alınlarımızı senin için secdeye koyuyoruz, bize yağmur gönder! Sonra devamla göklerden yağmur dağlar gibi indi. Duâ ile Tevessül Diyenlerin Görüşleri Elbânî, Tevessül adlı eserinde Enes b. Mâlik in rivâyet ettiği bu hadis için, ya Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) in amcasının makamı ile ya da Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) in, amcasının duâsı ile tevessül olduğunu söylüyor. Hangisinin doğru olduğuna bir bakalım; Sahâbe, Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında duâla rında: Allah ım! Nebin Muhammed ve onun hürmeti ve senin katında olan değeri için bize yağmur ver! mi diyorlardı?. Yoksa Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) la gidip, ondan dileklerinin kabul edilmesi için Allah-u Te âlâ ya tazarru ile yalvarmasını mı istiyorlardı? Birinci durumda, ne sünnetten ne de sahâbeden Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) in adını zikredip, Allah tan (Celle Celâluhû) onun hakkı ve kadri

20 için dilekte bulundukları şeklinde olduğunun, ispatına dair bir tek delil getiremezler. Aksine sahâbe, ihtiyaçlarının giderilmesi için Resûlullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) den, doğrudan doğruya kendileri için Allah (Celle Celâluhû) a duâ etmesini istemişlerdir. Ayrıca, eğer Hazreti Ömer (radıyallahu anh) in tevessülü, Hazreti Abbâs (radıyallahu anh) ın zatı ile veya onun Allah (Celle Celâluhû) katındaki ma kamından dolayı olsaydı, niçin Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) a te vessülü terk etsin ki? Sahâbe-i Kirâm, aşağı olanı alıp, yüce ve şerefli olanı terk edecek kimseler değillerdir. Zübeyr b. Bekkar rivâyetinin sıhhatli olduğu gerçek değildir. Zira bu rivâyet, Medineli Dâvûd b. Ata dan gelmektedir. et-takrib de belirtildiği gibi, o zayıftır. Zübeyr b. Bekkar ın ondan rivâyetini, Hâkim (III, 334) nakleder ve hakkında konuşmaz, susar. Zehebî ise buna bir açıklama getirerek: Dâvûd metruktür, der. Ayrıca rivâyetin senedinde ıztırab/çelişki vardır. Bildiğimiz gibi, bunu Hişam b. Sa d, Zeyd b. Eslem den rivâyet etmiştir. Rivâyetinde, İbn Ömer yerine babasından demiştir. Fakat Hişam, Dâvûd tan daha güvenilirdir. Duâ ve Zât ile Tevessül Diyenlerin Görüşü a) Buhârî de Hazreti Enes b. Mâlik ten (radıyallahu anh) rivayet edilen hadis, her iki tarafa göre sahihtir. Gerek metin, gerekse isnad bakımından sıhhati tartışma konusu yapılmamıştır. Ancak vefatından sonra zat ile te vessülü kabul etmeyenler, hadisi tevile tabi tutmuşlardır. Ve Peygamberi miz (sallallahu aleyhi ve sellem) in amcasının duâsıyla tevessül olduğunu söylemişlerdir. İbn Abdilberr (v. 463/1071), Hazreti Ömer (radıyallahu anh) in Abbâs radıyallahu anh ile istiskada bulunmasının sebebini açıklarken şöyle demek tedir: Yeryüzü, Hazreti Ömer (radıyallahu anh) devrinde, hicretin onyedinci senesinde, şiddetli bir kuraklığa maruz kalmış ve kıtlık olmuştur. Bunun üzerine Ka b: Ey Müminlerin Emiri! İsrailoğullarının başına böyle bir musibet gel diğinde, peygamberlerin yakını (Asabe: Baba tarafından yakınlar) ile istiskada bulunurlardı dedi. Hazreti Ömer (radıyallahu anh) de: İşte Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ın amcası, babasının ben zeri/kardeşi ve Haşimoğulları nın seyyidi! diyerek Abbâs a gitti ve hal kın içinde bulunduğu kıtlıktan ona yakındı. Bu hâdise açıkça göstermektedir ki, Hazreti Ömer (radıyallahu anh) in Abbâs (radıyallahu anh) ile istiskası, Resûl-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) in hiçbir nidayı işitmeyen meyyit olmasından ve Allah nezdinde onun itibarının; mevki ve makamının (cah) olmamasından kaynaklanmış değildir. Hâşâ böyle bir anlayış, apaçık bir iftira olmuş olur. Hazreti Ömer (radıyallahu anh) ın Hazreti Abbâs ile istiskasının zat ile tevessül olduğunu söyleyen Kevserî, metinde bir muzaf takdir ederek, rivâyetin duâ nitelikli tevessül çeşidi olduğunu ileri sürenlerin görüşünü de şöyle değerlendirmektedir: Peygamberimiz in amcası ile tevessül ediyoruz نبينا/ بعم cümlesinde Peygamberimiz in amcasının duâsı ile بدعاء عم نبينا şeklinde mahzuf bir muzaf

İbadetin Manası ve Çeşitleri

İbadetin Manası ve Çeşitleri İbadetin Manası ve Çeşitleri Muhammed ibni Abd'il Vehhab (rahimehullah) www.at-tawhid.org 1 İbadetin Aslı Allah a ibadetin aslı; Allah ın emirlerine uymak nehyettiklerinden kaçınmak suretiyle ona itaat

Detaylı

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Kur an ın Bazı Hikmetleri Kur an ın Bazı Hikmetleri Allah Teala kıble hususunda derin tartışmalara giren insanların görüşünü: İyilik, yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz değildir. ayetiyle reddetmiştir. Ki onların bir kısmı,

Detaylı

KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR. Adem Sezgin UZUN 1

KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR. Adem Sezgin UZUN 1 e-makâlât Mezhep Araştırmaları, VII/1 (Bahar 2014), ss. 261-265. ISSN 1309-5803 www.emakalat.com KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR Ali Rabbânî Gülpâyigânî, Önsöz Yayıncılık, İstanbul 2014 456 sayfa, Adem Sezgin

Detaylı

8. SINIF 4. ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 1. Din Ve Din Anlayışı Kazanım :Din ve din anlayışı arasındaki farklılığı ayırt eder.

8. SINIF 4. ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 1. Din Ve Din Anlayışı Kazanım :Din ve din anlayışı arasındaki farklılığı ayırt eder. 8. SINIF 4. ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 1. Din Ve Din Anlayışı Kazanım :Din ve din anlayışı arasındaki farklılığı ayırt eder. Soru : Din nedir? Din, Allah tarafından gönderilmiştir. Peygamberler

Detaylı

Ümmü Kühhâ. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül 2009 09:26

Ümmü Kühhâ. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül 2009 09:26 Ümmü Kühhâ radıyallahu anhâ hakkında ferâiz âyetleri nâzil olan bir hanım sahâbî... Cahiliye devrinin kötü âdetlerinden birinin ortadan kalkmasını sebeb olan bir bahtiyar... Mirastan, hanım ve kızlara

Detaylı

Sohbetimizin temel konusu tasavvufun mahiyeti ve tasavvufun

Sohbetimizin temel konusu tasavvufun mahiyeti ve tasavvufun GİRİŞ Sohbetimizin temel konusu tasavvufun mahiyeti ve tasavvufun Kur an ve sünnetteki temelleri dir. Bu çerçevede, okuyucularımız hem tasavvufî kavramların Kur an ve sünnetteki kökenlerini öğrenmiş olacak

Detaylı

TEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız

TEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız 1 2 TEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız Tunç Tort a ve kütüphane sorumlusu Tansu Hanım

Detaylı

Yanlış Anlaşılan Faizci

Yanlış Anlaşılan Faizci Yanlış Anlaşılan Faizci Aslam Effendi Başka bir gün Tota 1, faizci Sherzad ile karşılaştım. Bu herif hasta olmalı. Düşünsene, para ödünç vererek faiz temin ediyor. Din bu işi yasaklıyor ama yine de aramızda

Detaylı

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri Prof.Dr. Cevat NAL Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarl k Fakültesi Dekan Y.Doç.Dr. Esra YEL Fakülte Akreditasyon Koordinatörü

Detaylı

Cümlede Anlam İlişkileri

Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede anlam ilişkileri kpss Türkçe konuları arasında önemli bir yer kaplamaktadır. Cümlede anlam ilişkilerine geçmeden önce cümlenin tanımını yapalım. Cümle, yargı bildiren,

Detaylı

Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri

Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri http://yenidunyadergisi.com// 2015 HAZİRAN sayısında yayınlanmıştır Ebû Hüreyre (ra) den Rasûlullâh In (sav) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: Kim inanarak

Detaylı

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ SAYI : BİR 7-11 MAYIS 2009 ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ Ben siyasi hayatım ve ülke sevdamla ilgili olarak tüm Türkiye yi memleketim bilirim ancak Çemişgezek benim doğup, büyüdüğüm yer. Elazığ Valisi Muammer

Detaylı

Bu feryadımı askeriyeden atılan subayların feryadına bir tercüman olması hasebiyle dile getiriyorum.

Bu feryadımı askeriyeden atılan subayların feryadına bir tercüman olması hasebiyle dile getiriyorum. KADER BUNA MÜSAADE ETMEZ Zulüm zulümdür.herkim tarafından ve nerede yapılırsa yapılsın.allah zulmü imhal etsede yani mühlet tanısa da ihmal etmez.kolay kolay neticesini âhirete bırakmaz.bu O nun adaletinin

Detaylı

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. Gümrük Ve Ticaret Bakanı Sn. Nurettin CANİKLİ nin Kredi Kefalet Kooperatifleri Ortaklarının Borçlarının Yapılandırılması Basın Toplantısı 24 Eylül 2014 Saat:11.00 - ANKARA Kredi Kefalet Kooperatiflerinin

Detaylı

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu 3.Klinik Farmakoloji Sempozyumu-TRABZON 24.10.2007 Klinik ilaç araştırmalarına

Detaylı

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları. HASTA İŞİ İnsanların içlerinde barındırdıkları ve çoğunlukla kaçmaya çalıştıkları bir benlikleri vardır. O benliklerin içinde yaşadıkları olaylar ve onlardan arta kalan üzüntüler barınır, zaten bu yüzdendir

Detaylı

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir.

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir. TEMEL DİNİ BİLGİLER KİTAPLARA İMAN 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir. 2 Kutsal kitap neye denir? Allah ın emir ve yasaklarını,

Detaylı

K12NET Eğitim Yönetim Sistemi

K12NET Eğitim Yönetim Sistemi TEOG SINAVLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Yeni sınav sistemi TEOG, yani Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş Sınavlarında öğrenciler, 6 dersten sınav olacaktır. Öğrencilere Türkçe, Matematik, T.C. İnkılap Tarihi

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Din Öğretimi Genel Müdürlüğü İMAM HATİP VE ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ TEFSİR OKUMALARI DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Din Öğretimi Genel Müdürlüğü İMAM HATİP VE ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ TEFSİR OKUMALARI DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Din Öğretimi Genel Müdürlüğü İMAM HATİP VE ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ TEFSİR OKUMALARI DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI ANKARA, 2015 1 T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Talim ve Terbiye Kurulu

Detaylı

Başkan Kocadon Muğla basınını Bodrum da ağırladı

Başkan Kocadon Muğla basınını Bodrum da ağırladı Başkan Kocadon Muğla basınını Bodrum da ağırladı Başkan Kocadon : Artık hep beraber diyoruz ki Muğla aşkıyla yanıp tutuşalım Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle

Detaylı

Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir

Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Karaküçük: Devleti Yönetecek Güç

Detaylı

ZEKAT FITIR SADAKASI SADAKA FARZ VACİP SÜNNET HÜKMÜ ŞARTI NİSAP MİKTARI MALA SAHİP OLMAK VE ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇMİŞ OLMASILAZIM HERKEZ

ZEKAT FITIR SADAKASI SADAKA FARZ VACİP SÜNNET HÜKMÜ ŞARTI NİSAP MİKTARI MALA SAHİP OLMAK VE ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇMİŞ OLMASILAZIM HERKEZ HÜKMÜ ŞARTI ZEKAT FITIR SADAKASI SADAKA FARZ VACİP SÜNNET NİSAP MİKTARI MALA SAHİP OLMAK VE ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇMİŞ OLMASILAZIM NİSAP MİKTARI MALA SAHİP OLMAK VE ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇMİŞ OLMASILAZIM HERKEZ

Detaylı

KİTAP DEĞERLENDİRMELERİ

KİTAP DEĞERLENDİRMELERİ KİTAP DEĞERLENDİRMELERİ Osman Aydınlı, İslam Düşüncesinde Aklîleşme Süreci Mutezilenin Oluşumu ve Ebu l-huzeyl Allaf, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2001, 287 s. (ISBN 975-8190-35-0) Mezhepler, içinde

Detaylı

MİKRO İKTİSAT ÇALIŞMA SORULARI-10 TAM REKABET PİYASASI

MİKRO İKTİSAT ÇALIŞMA SORULARI-10 TAM REKABET PİYASASI MİKRO İKTİSAT ÇALIŞMA SORULARI-10 TAM REKABET PİYASASI 1. Firma karını maksimize eden üretim düzeyini seçmiştir. Bu üretim düzeyinde ürünün fiyatı 20YTL ve ortalama toplam maliyet 25YTL dir. Firma: A)

Detaylı

TEVRAT VE İNCİL DE İSLÂM A UYGUN ABDEST, NAMAZ, ORUÇ, HAC, ZEKAT, KURBAN İBÂDETİ VE ÎMAN ESASLARI

TEVRAT VE İNCİL DE İSLÂM A UYGUN ABDEST, NAMAZ, ORUÇ, HAC, ZEKAT, KURBAN İBÂDETİ VE ÎMAN ESASLARI TEVRAT VE İNCİL DE İSLÂM A UYGUN ABDEST, NAMAZ, ORUÇ, HAC, ZEKAT, KURBAN İBÂDETİ VE ÎMAN ESASLARI Halil YAVUZ Emekli müftü ÖNSÖZ Hamd, şânı yüce olan Allah(c.c) a, salât-ü selâm O nun kulu ve Rasûlü Muhammed

Detaylı

Kızlarsivrisi (3070 m) (27-28 Haziran 2015) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı

Kızlarsivrisi (3070 m) (27-28 Haziran 2015) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı Kızlarsivrisi (3070 m) (27-28 Haziran 2015) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı Antalya Toros Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü (TODOSK) tarafından düzenlenen 22. Kızlarsivrisi Yaz Dağcılık Şenliği ne katılmak

Detaylı

Bakmak ve dokunmak suretiyle şehvetle gelen meniden dolayı da gusletmek gerekir.

Bakmak ve dokunmak suretiyle şehvetle gelen meniden dolayı da gusletmek gerekir. Gasl, yıkamak demektir. Gusül ve iğtisal da, yıkanma anlamını taşır. Din deyiminde gusül: Bütün bedenin yıkanmasıdır, boy abdesti alınmasıdır. Buna taharet-i kübra (büyük temizlik) denir. Böyle bir temizliği

Detaylı

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır. Yazıyı PDF Yapan : Seyhan Tekelioğlu seyhan@hotmail.com http://www.seyhan.biz Topolojiler Her bilgisayar ağı verinin sistemler arasında gelip gitmesini sağlayacak bir yola ihtiyaç duyar. Aradaki bu yol

Detaylı

Okulumuz Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencilerinden Gizem COŞKUN Çanakkale Şehitlerine adlı şiiri okudu.

Okulumuz Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencilerinden Gizem COŞKUN Çanakkale Şehitlerine adlı şiiri okudu. BASIN BÜLTENİ Selçuk Üniversitesi Akören Ali Rıza Ercan Meslek Yüksekokulunda 01.04.2015 tarihinde 100. Yılında Çanakkale yi Anlamak adlı konferans düzenlendi. Şehitlerimiz anısına yapılan saygı duruşu

Detaylı

Kadınları Anlamak Erkeklere Düşüyor

Kadınları Anlamak Erkeklere Düşüyor Kadınları Anlamak Erkeklere Düşüyor Kadınların Yaşam Koçu Tuğba Güneş, kadına şiddetti ortaya çıkaran nedenleri ortadan kaldıracak önlemler alınması gerektiğini söyledi. Kahramanmaraş ın tek yaşam ve wellness

Detaylı

Başkan Acar Bursa da Sosyal Güvenlik Reformunu Anlattı

Başkan Acar Bursa da Sosyal Güvenlik Reformunu Anlattı Başkan Acar Bursa da Sosyal Güvenlik Reformunu Anlattı SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANI FATİH ACAR: - 2008 YILINDA SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TEMELLERİ ATILDI - İLAÇ VE TIBBİ MALZEME KONUSUNDA

Detaylı

ÖĞRENME FAALĠYETĠ 7. 7. GELĠġMĠġ ÖZELLĠKLER

ÖĞRENME FAALĠYETĠ 7. 7. GELĠġMĠġ ÖZELLĠKLER ÖĞRENME FAALĠYETĠ 7 AMAÇ ÖĞRENME FAALĠYETĠ 7 Bu faaliyette verilen bilgiler ile hazırlamıģ olduğunuz belgeye uygun baģvuruları (Ġçindekiler Tablosu, Dipnot/sonnot, Ģekil tablosu, resim yazısı vb.) hatasız

Detaylı

DR.KADİR DEMİRCİ NİN ÖZGEÇMİŞİ VE BİLİMSEL ETKİNLİKLERİ (CV)

DR.KADİR DEMİRCİ NİN ÖZGEÇMİŞİ VE BİLİMSEL ETKİNLİKLERİ (CV) DR.KADİR DEMİRCİ NİN ÖZGEÇMİŞİ VE BİLİMSEL ETKİNLİKLERİ (CV) 1 KADİR DEMİRCİ NİN ÖZGEÇMİŞİ VE BİLİMSEL ETKİNLİKLERİ A- ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı: Kadir Demirci Doğum Tarihi: 1968 Unvanı: Yrd. Doç. Dr. Öğrenim

Detaylı

ĐŞKUR sitesine giriş şifremizi hatırlamadığımız için, şifremi unuttum kısmını tıklıyoruz.

ĐŞKUR sitesine giriş şifremizi hatırlamadığımız için, şifremi unuttum kısmını tıklıyoruz. ĐŞKURLULARIN BĐLGĐLERĐ, ŞĐFRELERĐ HERKESE AÇIK ( BEDAVA SMS GÖNDERME SĐTESĐ YAZI SONUNDADIR ) Merhaba, bu bilgilendirici yazıda sizlere ĐŞKURa kayıtlı olanların şifrelerine, kişisel bilgilerine başkalarının

Detaylı

33. BÖLÜM İLK VE SON SORUŞTURMA İNŞAAT SAHİBİNE PARA CEZASI İNŞAATA YIKIM KARARI VE BU KARARIN İPTALİ SUÇLAMA; KARARA İTİRAZ ETMEMEK!

33. BÖLÜM İLK VE SON SORUŞTURMA İNŞAAT SAHİBİNE PARA CEZASI İNŞAATA YIKIM KARARI VE BU KARARIN İPTALİ SUÇLAMA; KARARA İTİRAZ ETMEMEK! 33. BÖLÜM İLK VE SON SORUŞTURMA İNŞAAT SAHİBİNE PARA CEZASI İNŞAATA YIKIM KARARI VE BU KARARIN İPTALİ SUÇLAMA; KARARA İTİRAZ ETMEMEK! ANLAMSIZ BİR TAVIR YARGILANMA GEREĞİ YOK; DOSYA KAPANIYOR 394 395 33.

Detaylı

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6] K U R B A N Şartlarını hâiz olub,allah a yaklaşmak amacıyla kesilen kurban;hz. Âdem in çocuklarıyla başlayıp [1],Hz. İbrahim-in oğlu İsmail-in kurban edilmesinin emredilmesi[2],daha sonra onun yerine koç

Detaylı

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU?

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU? HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU? Rıza KARAMAN Kamu İhale Mevzuatı Uzmanı 1. GİRİŞ İdareler, personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımlarına çıkarken

Detaylı

: Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr.

: Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr. Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI Dosya Sayısı : 2014-1-132 (Önaraştırma) Karar Sayısı : 15-12/159-72 Karar Tarihi : 18.03.2015 A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER Başkan Üyeler : Prof. Dr.

Detaylı

BBY 310 BİLGİ SİSTEMLERİ TASARIMI TASARIM PLANI ÖDEVİ [HİLAL ŞEKER& GÜLÜMCAN KAYI]

BBY 310 BİLGİ SİSTEMLERİ TASARIMI TASARIM PLANI ÖDEVİ [HİLAL ŞEKER& GÜLÜMCAN KAYI] BBY 310 BİLGİ SİSTEMLERİ TASARIMI TASARIM PLANI ÖDEVİ [HİLAL ŞEKER& GÜLÜMCAN KAYI] Türk Kütüphaneciler Derneği (TKD) resmi web sitesinin (http://www.kutuphaneci.org.tr) bilgi mimarisi açısından daha önce

Detaylı

MÜDÜR YARDIMCILARI HİZMET İÇİ EĞİTİMİ

MÜDÜR YARDIMCILARI HİZMET İÇİ EĞİTİMİ MÜDÜR YARDIMCILARI HİZMET İÇİ EĞİTİMİ 1-2 Kasım 2013 tarihlerinde TED Okulları nda görev yapan müdür yardımcılarına yönelik olarak Antalya da bir hizmet içi eğitim gerçekleştirilmiştir. 25 TED Okulu ndan

Detaylı

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır. SAYI: 2013/03 KONU: ADİ ORTAKLIK, İŞ ORTAKLIĞI, KONSORSİYUM ANKARA,01.02.2013 SİRKÜLER Gelişen ve büyüyen ekonomilerde şirketler arasındaki ilişkiler de çok boyutlu hale gelmektedir. Bir işin yapılması

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ 12 NİSAN 2013-KKTC DR. VAHDETTIN ERTAŞ SERMAYE PIYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın

Detaylı

TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ İDARİ ŞARTNAME WEB SAYFASI YAPIM İŞİ

TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ İDARİ ŞARTNAME WEB SAYFASI YAPIM İŞİ TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ İDARİ ŞARTNAME Doküman No Mİ_F_13 Revizyon No. 00 Rev. Tarihi 00 Yayın Tarihi 03.03.2010 Şartname No Madde 1- İş Sahibi İdareye İlişkin Bilgiler WEB SAYFASI YAPIM İŞİ 1.1. İş sahibi

Detaylı

HAKSIZ REKABET KURULU ÇALIŞMA RAPORU ANTALYA SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI ANTALYA HAKSIZ REKABETLE MÜCADELE KURULU FAALİYET RAPORU

HAKSIZ REKABET KURULU ÇALIŞMA RAPORU ANTALYA SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI ANTALYA HAKSIZ REKABETLE MÜCADELE KURULU FAALİYET RAPORU ANTALYA SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI ANTALYA HAKSIZ REKABETLE MÜCADELE KURULU FAALİYET RAPORU DÖNEMİ : 2014 İÇİNDEKİLER SUNUŞ 3 BAŞKANIN SUNUŞU 4 HAKSIZ REKABETLE MÜCADELE KURULU NUN SUNUŞU

Detaylı

SİRKÜLER RAPOR MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ. (Seri No:30) Sirküler Tarihi: 02.05.2008 Sirküler No: 2008/58

SİRKÜLER RAPOR MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ. (Seri No:30) Sirküler Tarihi: 02.05.2008 Sirküler No: 2008/58 SİRKÜLER RAPOR Sirküler Tarihi: 02.05.2008 Sirküler No: 2008/58 MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ (Seri No:30) 02.05.2008 tarih ve 26864 Sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 30 Seri No.lu Motorlu

Detaylı

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com

Detaylı

Anahtar Kelimeler: Allah, tevhid, aracılık, dua. THE COMMUNICATION BETWEEN HUMAN AND GOD & TAWASSUL

Anahtar Kelimeler: Allah, tevhid, aracılık, dua. THE COMMUNICATION BETWEEN HUMAN AND GOD & TAWASSUL Özet İNSAN ALLAH İLETİŞİMİ VE TEVESSÜL Berat SARIKAYA İslam ın en temel esaslarından biri tevhid prensibidir. Tevhid, İslam inanç sistemindeki Allah tasavvurunun en önemli niteliğidir. Tevhid prensibi,

Detaylı

"Demiri demirle dövdüler; biri sıcak biri soğuktu, insanı insanla kırdılar; biri aç biri toktu."

Demiri demirle dövdüler; biri sıcak biri soğuktu, insanı insanla kırdılar; biri aç biri toktu. "Demiri demirle dövdüler; biri sıcak biri soğuktu, insanı insanla kırdılar; biri aç biri toktu." "Her yıl yapılan 'en iyi buğday' yarışmasını yine aynı çiftçi kazanmıştı. Çiftçiye bu işin sırrı soruldu.

Detaylı

Cimcime yemek masasına kurulmuş, ödev yapıyordu.

Cimcime yemek masasına kurulmuş, ödev yapıyordu. Cimcime yemek masasına kurulmuş, ödev yapıyordu. Önündeki deftere, son yazdıklarına baktı ve sayfayı delmeye kararlıymış gibi, bastıra bastıra sildi. Az ötede duran kitabı önüne çekti ve elindeki kurşunkalemi

Detaylı

0 dan matematik. Bora Arslantürk. çalışma kitabı

0 dan matematik. Bora Arslantürk. çalışma kitabı 0 dan matematik 0 dan matematik 1 çalışma kitabı Sıfırdan başlanarak matematik ile ilgili sıkıntı yaşayan herkese hitap etmesi, Akıllı renklendirme ile göz yoran değil ayrım yapmayı, istenileni bulmayı

Detaylı

TORKIYE'DE MiSYONERLİK

TORKIYE'DE MiSYONERLİK TÜRKIYE DiYANET VAKFI YAYINLARI/200 ( ~--- -------- --- ------------------------- - TORKIYE'DE MiSYONERLİK FAALİYETLERİ ANKARA 1996 YEHOVA ŞAHiTLERİNİN İNANÇ SİSTEMİ NASILDIR? Prof. Dr. Günay TÜMER Yehova

Detaylı

Prof. Dr. Bilal Sambur ile Medya ve Dindarlık Üzerine 08/04/2015

Prof. Dr. Bilal Sambur ile Medya ve Dindarlık Üzerine 08/04/2015 Medya İslam ı ile karşı karşıyayız Batıda tırmanışa geçen İslamofobinin temelinde yatan ana unsurun medya olduğu düşünülüyor. Çünkü medyada yansıtılan İslam ve Müslüman imajı buna zemin hazırlıyor. Sosyal

Detaylı

Toktamış Ateş'i kaybettik

Toktamış Ateş'i kaybettik Toktamış Ateş'i kaybettik Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesi ve Atatürk üzerine çalışmaları olan Prof. Dr. Toktamış Ateş yaşamını yitirdi. Ateş, İstanbul Üniversitesi ve değişik kurumlarda ders

Detaylı

Dinî Kitapların Satışı ve Telif Hakkı

Dinî Kitapların Satışı ve Telif Hakkı Dinî Kitapların Satışı ve Telif Hakkı MÜNHASIRAN DİNİ KİTAPLARIN SATIŞI TİCARETİ VE TELİF HAKKI MEVZUUNA DAİR FETVALAR: SORU 522 -Telif, tercüme ve telif hakkı ne demektir? CEVAP: Telif, herhangi bir yazarın

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Senato: 2 Mart 2016 2016/06-6 KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam MADDE 1- Bu Yönergenin amacı, Kahramanmaraş

Detaylı

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü) T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü) Sayı : 90792880-155.15[2013/2901]-889 02/09/2015 Konu : TÜBİTAK tarafından desteklenen

Detaylı

Evet Hayır Birim Personeli, Bağışlanmak istenen yayınların kabul Şube Müdürü, edilememe gerekçesi bağışçıya iletilir.

Evet Hayır Birim Personeli, Bağışlanmak istenen yayınların kabul Şube Müdürü, edilememe gerekçesi bağışçıya iletilir. BASILI YAYIN BAĞIŞI Basılı Yayın Bağışı Bağış, Yayın Kabul İlkelerine uygun mu? Tüzel ya da gerçek kişilerden gelen bağış talepleri ile ilgili yayınların içeriği hakkında bilgi alınır. ve Dokümantasyon

Detaylı

FATURANI PAYLAŞ KAMPANYASI BİREYSEL ABONE (ÇALIŞAN) TAAHHÜTNAMESİ

FATURANI PAYLAŞ KAMPANYASI BİREYSEL ABONE (ÇALIŞAN) TAAHHÜTNAMESİ FATURANI PAYLAŞ KAMPANYASI BİREYSEL ABONE (ÇALIŞAN) TAAHHÜTNAMESİ 1. Avea İletişim Hizmetleri nin ( İŞLETMECİ ) Faturanı Paylaş Modeli uygulamasından ( Uygulama veya Kampanya ) işbu Taahhütname de ( Taahhütname

Detaylı

KANDİL GECELERİ. 1. Kadir Gecesi

KANDİL GECELERİ. 1. Kadir Gecesi KANDİL GECELERİ Ülkemizde kandil geceleri diye bilinen geceler; Rabiulevvel ayının on ikinci gecesi olan Mevlid, Recep ayının ilk cuma gecesi olan Regaib, yine Recep ayının yirmiyedinci gecesi olan Mirac,

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

M i m e d 2 0 1 0 ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları

M i m e d 2 0 1 0 ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları M i m e d 2 0 1 0 ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları S1: Erasmus kapsamında yapılan projelerle yarışamaya katılınabilir mi? C1: Erasmus kapsamında gidilen yurtdışı üniversitelerdeki

Detaylı

DEVLET KATKI SİSTEMİ Devlet katkısı nedir? Devlet katkısı başlangıç tarihi nedir? Devlet katkısından kimler faydalanabilir?

DEVLET KATKI SİSTEMİ Devlet katkısı nedir? Devlet katkısı başlangıç tarihi nedir? Devlet katkısından kimler faydalanabilir? DEVLET KATKI SİSTEMİ Devlet katkısı nedir? Katılımcı tarafından ödenen katkı paylarının %25 i oranında devlet tarafından katılımcının emeklilik hesabına ödenen tutardır. Devlet katkısı başlangıç tarihi

Detaylı

Beck depresyon ölçeği

Beck depresyon ölçeği Beck depresyon ölçeği Aşağıda gruplar halinde bazı cümleler ve önünde sayılar yazılıdır. Her gruptaki cümleleri dikkatle okuyunuz. BUGÜN DAHİL, GEÇEN HAFTA İÇİNDE kendinizi nasıl hissettiğinizi en iyi

Detaylı

İşletme Gelişimi Atölye Soruları

İşletme Gelişimi Atölye Soruları İşletme Gelişimi Atölye Soruları Şemsettin Akçay Satış Pazarlama ve İnovasyon Mühendisi İşletmenizi Başarıya Götüren 50 Soru! Bir gün küçük kızımız Lara (o zaman 3.5 yaşındaydı): Baba deniz gölgesi nedir,

Detaylı

ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 14) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak

ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 14) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak RESMÎ GAZETE 5 Nisan 2016 Sayı : 29675 ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 14) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak Amaç MADDE 1 (1) Bu Tebliğin amacı, 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider

Detaylı

DERS 1. Ben de Varım! Farklılıkları Gözetmek. DÜZEY: 3. Sınıf

DERS 1. Ben de Varım! Farklılıkları Gözetmek. DÜZEY: 3. Sınıf DERS 1 Ben de Varım! Farklılıkları Gözetmek DÜZEY: 3. Sınıf Kazanımlar: 1. İnsanların benzer ve farklı fiziksel özellikleri ve buna bağlı olarak farklı ihtiyaçları olduğunu fark eder. 2. Engellilerin toplumsal

Detaylı

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI 23-26 MAYIS 2013 - İZMİR Grup Adı : Özel Hukuk 1. Grup Konu : İş ve sosyal güvenlik davaları Grup Başkanı : Mehmet YILDIZ (Yargıtay Tetkik

Detaylı

TEŞVİK BELGELİ MAKİNA VE TEÇHİZAT TESLİMLERİNE UYGULANAN KDV İSTİSNASINDA BİR SORUN

TEŞVİK BELGELİ MAKİNA VE TEÇHİZAT TESLİMLERİNE UYGULANAN KDV İSTİSNASINDA BİR SORUN Emre KARTALOĞLU Gelirler Kontrolörü TEŞVİK BELGELİ MAKİNA VE TEÇHİZAT TESLİMLERİNE UYGULANAN KDV İSTİSNASINDA BİR SORUN GİRİŞ Bilindiği gibi, 4842 sayılı Kanunla 1 vergi kanunlarında köklü değişiklik ve

Detaylı

Tasarım Raporu. Grup İsmi. Yasemin ÇALIK, Fatih KAÇAK. Kısa Özet

Tasarım Raporu. Grup İsmi. Yasemin ÇALIK, Fatih KAÇAK. Kısa Özet Tasarım Raporu Grup İsmi Yasemin ÇALIK, Fatih KAÇAK Kısa Özet Tasarım raporumuzda öncelikle amacımızı belirledik. Otomasyonumuzun ana taslağını nasıl oluşturduğumuzu ve bu süreçte neler yaptığımıza karar

Detaylı

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7 İÇİNDEKİLER 1 Projenin Amacı... 1 2 Giriş... 1 3 Yöntem... 1 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6 5 Kaynakça... 7 FARKLI ORTAMLARDA HANGİ RENK IŞIĞIN DAHA FAZLA SOĞURULDUĞUNUN ARAŞTIRILMASI Projenin Amacı : Atmosfer

Detaylı

Ekonomi Bakanlığından: GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞININ KONTROLÜNE TABİ ÜRÜNLERİN İTHALAT DENETİMİ TEBLİĞİ (ÜRÜN GÜVENLİĞİ VE DENETİMİ: 2013/5)

Ekonomi Bakanlığından: GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞININ KONTROLÜNE TABİ ÜRÜNLERİN İTHALAT DENETİMİ TEBLİĞİ (ÜRÜN GÜVENLİĞİ VE DENETİMİ: 2013/5) Ekonomi Bakanlığından: GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞININ KONTROLÜNE TABİ ÜRÜNLERİN İTHALAT DENETİMİ TEBLİĞİ (ÜRÜN GÜVENLİĞİ VE DENETİMİ: 2013/5) Amaç MADDE 1 (1) Bu Tebliğin amacı, insan sağlığı

Detaylı

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması 23 Aralık 2008 Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması Son günlerde akaryakıt fiyatları ile ilgili olarak kamuoyunda bir bilgi kirliliği gözlemlenmekte olup, bu durum Sektörü ve Şirketimizi itham altında

Detaylı

SERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ

SERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ SERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ Belirli amaçları gerçekleştirmek üzere gerçek veya tüzel kişiler tarafından kurulan ve belirlenen hedefe ulaşmak için, ortak ya da yöneticilerin dikkat ve özen

Detaylı

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI Dosya Sayısı : 2015-1-69 (Önaraştırma) Karar Sayısı : 16-02/30-9 Karar Tarihi : 14.01.2016 A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER Başkan Üyeler : Prof. Dr. Ömer

Detaylı

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler Endüstri Mühendisliğine Giriş Jane M. Fraser Bölüm 2 Sık sık duyacağınız büyük fikirler Bu kitabı okurken, büyük olasılıkla öğreneceğiniz şeylere hayret edecek ve varolan bilgileriniz ve belirli yeni becerilerle

Detaylı

YETERLİ VE UYGUN KİŞİ BİLGİ FORMU UYRUK HANGİ YOLLA EDİNİLDİ

YETERLİ VE UYGUN KİŞİ BİLGİ FORMU UYRUK HANGİ YOLLA EDİNİLDİ EK 4 YETERLİ VE UYGUN KİŞİ BİLGİ FORMU DEĞERLENDİRME AMACI ÖNERİLEN POZİSYON / GÖREV KURULUŞ (UBB) KİŞİSEL BİLGİLER SOYİSİM DOĞUM TARİHİ (GG/AA/YYYY) UYRUK İSİM DOĞUM YERİ (ŞEHİR VE ÜLKE) UYRUK HANGİ YOLLA

Detaylı

T.C ATAŞEHİR ADIGÜZEL MESLEK YÜKSEKOKULU

T.C ATAŞEHİR ADIGÜZEL MESLEK YÜKSEKOKULU T.C ATAŞEHİR ADIGÜZEL MESLEK YÜKSEKOKULU 2015-2016 EĞİTİM ve ÖĞRETİM YILI MERKEZİ YERLEŞTİRME PUANIYLA YATAY GEÇİŞ İŞLEMLERİ (EK MADDE-1 E GÖRE) ve BAŞVURULARI Yükseköğretim Kurumlarında Ön lisans ve Lisans

Detaylı

Tarih: 05.02.2010 Sayı: 2010/15. Konu:

Tarih: 05.02.2010 Sayı: 2010/15. Konu: S İ R K Ü L E R R A P O R Tarih: 05.02.2010 Sayı: 2010/15 Konu: 396 Sıra Numaralı VUK Genel Tebliği ile Ba ve Bs formlarına ilişkin uygulamada değişiklikler yapıldı. Özet: 4 Şubat 2010 tarihli Resmi Gazete

Detaylı

MADDE 2 (1) Bu Yönerge, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve değişiklikleri ile İzmir Üniversitesi Ana Yönetmeliği esas alınarak düzenlenmiştir.

MADDE 2 (1) Bu Yönerge, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve değişiklikleri ile İzmir Üniversitesi Ana Yönetmeliği esas alınarak düzenlenmiştir. İZMİR ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç ve Kapsam MADDE 1 (1) Bu Yönerge; İzmir Üniversitesi nin Fakülteleri, Meslek Yüksekokulu ve bölümlerinde ÖSYM ve Üniversite tarafından

Detaylı

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü SAKLI NÜFUS - Kişilerin nüfus kütüklerine yazılmamaları ve doğum olaylarının kanunda ön görülen süreler içerisinde nüfusa bildirilmemesi, saklı nüfus diye tanımlanan kişilerin varlığına neden olmaktadır.

Detaylı

GÜMRÜK SİRKÜLERİ Tarih: 26/12/2014 Sayı: 2014/127 Ref : 6/127

GÜMRÜK SİRKÜLERİ Tarih: 26/12/2014 Sayı: 2014/127 Ref : 6/127 GÜMRÜK SİRKÜLERİ Tarih: 26/12/2014 Sayı: 2014/127 Ref : 6/127 Konu: ÇİN HALK CUMHURİYETİ VE İSRAİL MENŞELİ TEMPERLENMİŞ VEYA LAMİNE EDİLMİŞ EMNİYET CAMLARI NIN İTHALATINDA DAMPİNG SORUŞTURMASI AÇILMIŞTIR

Detaylı

Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tan: 30.11.2015

Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tan: 30.11.2015 Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tan: 30.11.2015 BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİĞİN UYGULANMASINA İLİŞKİN GENELGE (2015/50) Bu Genelge, 25.05.2015

Detaylı

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının bağlantıları kontrol edilir. Güz ve Bahar dönemindeki

Detaylı

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi özcan DEMİREL 1750 Üniversiteler Yasası nın 2. maddesinde üniversiteler, fakülte, bölüm, kürsü ve benzeri kuruluşlarla hizmet birimlerinden oluşan özerkliğe ve kamu

Detaylı

İÇ DÜŞMAN. Sadece içindeki cuntacılarla mücadele etse yeter

İÇ DÜŞMAN. Sadece içindeki cuntacılarla mücadele etse yeter İÇ DÜŞMAN Ordu ve bir kısım savcı ve hakimler kendisine hedef aldığı iç düşman yerine,dış düşmana karşı hedef belirleseydi,bu gün Türkiye de pkk ve de anarşi bu dereceye varmayacaktı. 25 yıldır pkk illetini

Detaylı

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler 1.Temel Kavramlar Abaküs Nedir... 7 Abaküsün Tarihçesi... 9 Abaküsün Faydaları... 12 Abaküsü Tanıyalım... 13 Abaküste Rakamların Gösterili i... 18 Abaküste Parmak Hareketlerinin Gösterili i... 19 2. lemler

Detaylı

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 18 (2012) 287-291 287 KİTAP İNCELEMESİ Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri Editörler Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice

Detaylı

Müslüman Ahmediye Cemaatinin bugünkü durumunu şöyle özetleyebiliriz: o Şimdiye kadar bu Cemaatin yerleştiği ve merkez kurduğu ülkeler sayısı: 193

Müslüman Ahmediye Cemaatinin bugünkü durumunu şöyle özetleyebiliriz: o Şimdiye kadar bu Cemaatin yerleştiği ve merkez kurduğu ülkeler sayısı: 193 Bize ilâhî cemaatlerin kaderi olan bu işkenceler yapıladursun, Müslüman Ahmediye Cemaati İslâmiyet'e hizmet etmeye devam etmektedir. Yeryüzünün dört bucağında bulunan ve sayıları milyonlara ulaşmış olan

Detaylı

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ ADANA KENT SORUNLARI SEMPOZYUMU / 15 2008 BU BİR TMMOB YAYINIDIR TMMOB, bu makaledeki ifadelerden, fikirlerden, toplantıda çıkan sonuçlardan ve basım hatalarından sorumlu değildir. ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL

Detaylı

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015 İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015 Sunum Planı Giriş I)Literatür Uluslararası Literatür Ulusal Literatür II)Karşılaştırmalı Analiz III)

Detaylı

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir.

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir. YGS / LYS SÖZLÜĞÜ OBP (ORTA ÖĞRETİM BAŞARI PUANI): Öğrencinin diploma notunun diğer öğrencilerin diploma notlarına oranıdır. En az 100 en çok 500 puan arasında değişen bu değer, öğrencinin başarısı okulun

Detaylı

CEZAİ ŞARTIN TEK YANLI KARARLAŞTIRILAMAYACAĞI

CEZAİ ŞARTIN TEK YANLI KARARLAŞTIRILAMAYACAĞI İlgili Kanun / Madde 818 S.BK/158-161 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/17762 Karar No. 2011/19801 Tarihi: 30.06.2011 CEZAİ ŞARTIN TEK YANLI KARARLAŞTIRILAMAYACAĞI ÖZETİ Cezai şart öğretide,

Detaylı

ÖĞRENME FAALĠYETĠ 6 ÖĞRENME FAALĠYETĠ 6. 6. NESNE ĠġLEMLERĠ

ÖĞRENME FAALĠYETĠ 6 ÖĞRENME FAALĠYETĠ 6. 6. NESNE ĠġLEMLERĠ ÖĞRENME FAALĠYETĠ 6 AMAÇ ÖĞRENME FAALĠYETĠ 6 Bu faaliyette verilen bilgiler ile belgeye uygun nesne iģlemlerini (Ģekil, resim, grafik, metin kutusu vb.) planlı ve hatasız yapabileceksiniz. ARAġTIRMA Kelime

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SENATO KARAR ÖRNEĞİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SENATO KARAR ÖRNEĞİ Karar Tarihi : 07/07/2014 Toplantı Sayısı : 392 Karar Sayısı : 3304 ANKARA ÜNİVERSİTESİ SENATO KARAR ÖRNEĞİ 3304- Yönetmelik Komisyonu tarafından incelenen, Ankara Üniversitesi Burs Yönergesi taslağının

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

LG BİREYSEL AKILLI TELEFON KAMPANYA TAAHHÜTNAMESİ

LG BİREYSEL AKILLI TELEFON KAMPANYA TAAHHÜTNAMESİ LG BİREYSEL AKILLI TELEFON KAMPANYA TAAHHÜTNAMESİ Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş. ye; Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş. ( TURKCELL ) tarafından 01.07.2013 tarihinden itibaren düzenlemekte olan LG Bireysel

Detaylı

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU DİN HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TİREBOLU MÜFTÜLÜĞÜ AİLE VE DİNİ REHBERLİK BÜROSU MUTLULUĞUNUZA REHBERLİK EDER Yüce Allah ın aileye bahşettiği sevgi ve rahmetin çeşitli unsurlarla beslenmesi gerekir. Bunların

Detaylı

MALATYA SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI CHAMBER OF CERTIFIED ACCOUNTANTS OF MALATYA. Sayı : 2010/134 Malatya : 02/06/2010

MALATYA SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI CHAMBER OF CERTIFIED ACCOUNTANTS OF MALATYA. Sayı : 2010/134 Malatya : 02/06/2010 Sayı : 2010/134 : 02/06/2010 TÜRMOB GENEL BAŞKANLIĞINA ANKARA Başbakanlık tarafından hazırlanan ve TBMM Plan ve Bütçe komisyonunda görüşülecek olan GELİR VERGİSİ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE

Detaylı

Temel Bilgisayar Programlama

Temel Bilgisayar Programlama BÖLÜM 9: Fonksiyonlara dizi aktarma Fonksiyonlara dizi aktarmak değişken aktarmaya benzer. Örnek olarak verilen öğrenci notlarını ekrana yazan bir program kodlayalım. Fonksiyon prototipi yazılırken, dizinin

Detaylı