Candidaþii noºtri la funcþia de consilier judeþean ºi municipal

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Candidaþii noºtri la funcþia de consilier judeþean ºi municipal"

Transkript

1 NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ATATÜRK Anul VII, 2000 Nr. 4 (58) APRILIE / NİSAN VOCEA AUTENTICÃ ROMANYA TÜRK DEMOKRAT BİRLİĞİNİN YAYIN ORGANIDIR PERIODIC BILINGV AL UNIUNII DEMOCRATE TURCE DIN ROMÂNIA EDITAT CU SPRIJINUL CONSILIULUI PENTRU MINORITÃÞI NAÞIONALE Candidaþii noºtri la funcþia de consilier judeþean ºi municipal domnul RUHAN BALGI - pentru funcţia de consilier judeţean ANUNŢ SURA-i İSLAM, (Consiliul Islamic) MUFTIATUL Cultului Musulman din România, cu sediul în Constanţa B-ul Tomis Nr.41, anunţă: organizarea de alegeri pentru funcţia de Muftiu, în conformitate cu hotărârea luată de către Sura-i İslam, în conformitate cu hotărârea luată de către Sura-i İslam - nou constituit. Candidaţii la postul de Muftiu trebuie să îndeplinească următoarele condiţii: - să fie cetăţean român de religie musulmană; - vârsta - cel puţin 40 de ani; - absolvent al unei instituţii teologice superioare, al Seminarului Musulman sau al Liceului Teologic Kemal Atatürk din Medgidia; - vechimea în muncă ca imam de 15 ani. Cererile se depun la sediul Muftiatului în termen de 30 de zile, începând cu data de 01 iunie data afişării anunţului. Candidaţii la postul de Mutiu vor depune un dosar în care vor include: o cerere, diploma de studii, autobiografia, o copie a buletinului de identitate şi 2 (două) fotografii (tip paşaport). Informaţii suplimentare se pot obţine la tel. 041/ U.D.T.R. CANDIDEAZĂ PE LISTE PROPRII ÎN LOCALITĂŢILE: MANGALIA TECHIRGHIOL BĂNEASA HÂRŞOVA VALU LUI TRAIAN PENTRU FUNCŢIA DE CONSILIER JUDEŢEAN CANDIDEAZĂ RUHAN BALGI, PE LISTA P.D.S.R. PENTRU FUNCŢIA DE CONSILIER MUNICIPAL CONSTANŢA CANDIDEAZĂ BAIRAM ŞABAN, PE LISTA P.D.S.R. 23 NISAN ULUSAL EGEMENLIK VE ÇOCUK BAYRAMI Türkiye de Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak 23 Nisan her yıl kutlanmaktadır. Bu bayram kutladığımız milli bayramlardan birisidir. Çocuk bayramı kutlamalarını ilk uygulayan ülke Türkiye dir. Bu da milletimizin geleceği olan çocuklarımıza verdiğimiz değeri göstermektedir. Bu günün küçüğü olan çocuklarımız yarının büyüğü olarak ülkeyi idare edecekler, barışı koruyacaklar, sevginin yeşermesini, kardeşliğin tesisini sağlayacaklardır. I. Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı Devleti düşmanlarca işgal edilmiştir. Bu işgale son vermek amacıyla, Mustafa Kemal Paşa nın önderliğinde, 19 mayıs 1919 tarihinde, Samsun da başlayan Milli Mücadele hareketi, Amasya, Sivas, Erzurum Kongrelerini yaparak ülkemizden düşmanları kovmak üzere milli güç oluşturdu. Bu arada Osmanlı Devletini yöneten Osmanlı Hükümeti ve padişadişahın düşmanları yurttan kovmak için yapacak bir şeylerinin bulunmadığı ortaya çıktı. Istanbul da toplanan son Osmanlı meclisi, işgal altındaki başkent Istanbul da rahat çalışamıyordu. Düşmanların baskısı altında ülkeyi kurtarma çalışmalarını yapamıyorlardı. Bu tehlike karşısında Anadolu da düşman işgali altında bulunmayan güvenli bir şehirde meclisin toplanması gerekiyordu. Bu sırada Sivas Kongresinde kurulan Heyet-i Temsiliye Halk temsilcileri Ankara da, güvenli şehirde bulunuyordu. Atatürk ün önderliğinde oluşturulan halkın temsilcileri ile son Osmanlı meclisinden, (Istanbul dan) Anadoluya kaçabilen milletvekillerinden oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi 23 Nisan devamı 8. sayfada domnul Bairam Şaban - pentru funcţia de consilier municipal İLK BAHARIN ÇİÇEKLERİ AÇARKEN İlkbaharda çiçekler açar Ağaçlar yeşirir kuşlar uçar Koyunlar,kuzular kırlarda koşar Ne güzeldir ilkbahar! Kelebekler pır pır uçar Arılar çiçekten çiçeğe konar Menekşeler güzel koku saçar Ne güzeldir ilkbahar! İlk baharı çok severim Güneşi ve yeşilliği hep özlerim Bir de otlar yeşirince Kırlarda koşar eğlenirim. İsmail DAUD

2 HAKSES - Aprilie / Nisan 2000 pagina / sayfa 2 ªTIRI ªTIRI ªTIRI HABERLER HABERLER HABERLER PKK lı Karayılan a sığınma hakkı yok Hollanda, PKK nın sözde Başkanlık Konseyi üyelerinden Murat Karayılan ın 14 Kasım da yaptığı siyasi sığınma başvurusunu reddetti. Karayılan ın sığınma talebini görüşen Hollanda Adalet Bakanlığı Temyiz mahkemesi nin verdiği ret yanıtında, Hollanda Içişleri Bakanlığı ile istihbaratından gelen raporların etkili olduğu belirtildi. Kararda, Karayılan a sığınma hakkı verilmesi durumunda, çok sayıda teröristin bu ülkeye gideceğinin anlaşmasının ve Türkiye nin, Karayılan hakkında Hollanda Adalet Bakanlığı na gönderdiği, 350 den fazla kişinin ölümünden sorumlu olduğu, 86 PKK lının infaz emrini verdiğini içeren suç dosyasının da etkisinin bulunduğu bulunduğu bildirildi. Karayılan ın avukatının bir üst mahkemeye başvuracağı öğrenilirken, bu başvurudan da bir sonuç çıkmayacağı ifade ediliyor. ALTI PKK LI MAHKUM OLDU Öte yandan, Fransa da yasak olan bir terör örgütüne katılmak ve esnaftan haraç toplamak suçundan Paris 14. Ceza Mahkemesi nde yargılanan altı PKK lı 18 ay ile dört yıl arasında değişen ağır hapis cezalararına çarptırıldı. Hürriyet - 31 mart 2000 KARADENIZ DE ÇOKULUSLU GUÇ KURALIM Genelkurmay Başkanı,Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, Karadeniz e kıyısı olan ülkelerin deniz kuvvetleri komutanlarına barış için ortak güç kurulmasını önerdi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, Karadeniz e kıyısı bulunan ülkelerinin savaş gemileriyle oluşturulacak, çokuluslu bir deniz gücünün (Blackseafor) kurulmasını, Türkiye nin aktif olarak desteklediğini söyledi. Yeni bir imkan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı nın ev sahipliğinde, Karadeniz e sahildar ülkelerin deniz kuvvetleri komutanlarının katıldığı, Harbiye Askeri Müze ve Kültür Sitesi ndeki Karadeniz Deniz Kuvvetleri Komutanları Toplantısı 17 Nisan da sona erdi. Kapanış oturumuna denizci üniformasıyla onur konuğu olarak katılan Kıvrıkoğlu, dünyada, silahlı kuvvetlerin kendi aralarındaki işbirliği girişimlerinin yeni bir imkan olduğunu belirterek şunları söyledi: Karadeniz de kapsamlı bir işbirliliğini gerçekleştirmek için deniz trafiğinin kontrolü, seyrüsefer güvenliği, çevre kirliliğinin kontolü, arama-kurtarma, insani yardım, balıkçılığın kontrol ve korunması gibi alanlarda müşterek olarak hareket edilmesi gerekmektedir. Çokuluslu Balkan-Barış Gücü ve Karadeniz Deniz Işbirliği görev Grubu gibi bölgesel girişimlerin AGIT, NATO ve BAB, BM gibi diğer kuruluşların çabalarını kuvvetlendireceğine, bölgede barış ve istikrarın artırılması için elverişli bir ortam yaratacağına, dünyanın istikrarsız bölgeleri için güzel bir örnek teşkil edeceğine gönülden inanmaktayım dedi. SERHAT OĞUZ/Istanbul (Miliyet/ 21 Nisan 2000) RUSYA NIN DEKOLONİZASYONU HAKKINDA Rusya bir dünya imparatorluğudur. Onun köle haline getirmiş olduğu halklara çektirdiği zulüm, yeni bir küstahça çağrı ile dünya kamuoyunu tekrar meşgul ediyor. Rusya, çirkin bölünmez ve bütün arazi maskesinin arkasına saklanarak, saldırgan hegemonya amacıyla, yeni bin yılın eşiğinde, müslüman Kafkas halklarına karşı geniş çaplı soykırım cinayetini işlemiştir. Rus ordusu 1999 yılının ikinci yarısında, kendi milli ve dini gelenekleriyle yaşamak isteyen, Dağıstan köylerinde yaşayan masum insanları, gerçek manada imha etmiştir. Rusya, kan kokusunu almış, bununla yetinmeyerek, uluslararası anlaşmaları ihlal edip, tüm dünyanın gözleri önünde bu korkunç cinayeti işlemiş, Çeçen İçkeriya Cumhuriyetine karşı geniş çaplı askeri saldırıyı gerçekleştirmiştir. Çeçen gönüllülerine karşı geliştirilen en son teknoloji ürünü imha silahlarını deneyen Rusya, arazi bakımından küçük olan ÇİC ye karşı askeri gücünün bütün olanaklarını kullanmıştır. Çeçen halkını terörizm ve bölücülük le suçlayan Rusya, kendi devlet politikasını en uç ve acımasız yönüyle terör üzerine kurmuştur. Rusya 1999 yılının ikinci yarısında ve 2000 yılının ilk çeyreğinde Antiterör operasyonlar bahanesi ile, Çeçen yerleşim birimlerini kütlevi roket - bomba ve top ateşine tutmuş ve bunun sonucunda da Çeçen İçkeriya Cumhuriyeti nin onlarla kentini ve köyünü yıkmış, ülkenin başkenti olan Coharkale kentini yerle bir etmiş, binlerce günahsız ÇİC vatandaşını öldürmüştür. Günümüzde sosyal - insani felaket ölçülerine gelmiş bu trajedinin boyutu II Dünya Savaşının dehşetlerini anımsatıyor ve yalnız Hitler faşizminin Yahudi halkına karşı gerçekleştirdiği soykırımla kıyaslanabilir. ÇİC yi işgal eden ve acımasız yıkımı yapan Rusya, kendi saldırgan içyüzünü dünyanın gözleri önünde sergilemiş ve genel kabul görmüş insani değerlere karşı olan saygısızlığını açık ve hayasızcasına beyan etmiştir. Batıdan alacağı milyar dolarlık krediler için, son on yıl boyunca taktığı liberal - demokrat maskesini çıkaran rus emperyalizmi, kendi iç rejiminin gaddarlaşması sonucu, açık - saldırgan dış politikaya geçiş yapmıştır. Rusya, uygar dünya ülkelerinden farklı olarak, kendi himayedarlarını örnek alarak, Kosova Arnavutlarının soykırımını gerçekleştiren, Yugoslavya daki eli kanlı Miloşeviç rejimini açık bir şekilde desteklemiştir. Rus yöneticiler, eski imperya geçmişlerinin nostaljisiyle, işgalden kurtulan komşu Baltık devletlerine karşı, açık düşmanlık politikası yürütüyorlar. Rusya, insanlık karşıtı politikasının gereği olarak, dünyanın en acımasız dikta rejimleriyle işbirliği yapıyor ve silah güçleri ile uluslararası siyaseti, yani diğer toplumları kontrol altına almaya çalışıyorlar. En son geliştirilen yıkıcı silahlarla donanmış, bu acımasız dünya imparatorluğunun politikaları, günümüz insanlığı için ciddi tehlike arz ediyor. İmperya totalitarizmi ile yönetilen Rusya, hızlı bir şekilde açık faşist diktatörlüğü doğru geçiş yapıyor, hem kendi işgali altında bulunan halklara, hem de kontrolü altında bulunmayan komşu devletlere karşı bir sonraki düşmanlık faaliyetine hazırlanıyor. Özellikle bu gün için konuşursak, Rus silahlı güçleri, BDT üyesi olan güney cumhuriyetlerinde kendi askeri saldırılarını güçlendirmek amacıyla, geniş çaplı askeri tatbikatlar yapıyor. Rus generallerinin beyanlarına göre, bunun da bahanesi yine komşu müslüman devletlerdeki milli - demokratik hareketler ve uluslararası terör tehlikesi dir. Bu konuyla ilgili olan en önemli husus, rakipleri arasından rasgele seçilmiş bir ülkeye ilk nükleer saldırıyı da göz ardı etmeyen, yeni Rus askeri doktrinidir. Rusya nın saldırgan işgal politikasının dünya uygarlığını imha edeceği tehlikesini farkeden Dünya Türk Gençler Birliği (DTGB), kendi bünyesinde temsil ettiği demokratik topluluklar adına, Rusya nın emperyalist politikasını keskin bir şekilde kınıyor, onun Kafkas taki faaliyetlerini orada bulunan müslüman halklarına karşı açık soykırım olarak nitelendiriyor. DTGB, rus emperyalizmiyle ilgili olarak uygulanan müsamahakar politikaları kabul edilemez hesap ediyor ve rus devlet adamlarının, demokratik batı devletlerinin idarecileri ile aynı seviyede kabul edilmelerini protesto ediyor. DTGB, ÇİC de İnsan hakları ilkelerinin korunması ve rus saldırganlığını durdurmak amacıyla, BMT ye üye olan devletleri rusların işgalci faaliyetlerini kınamaya, bu devletin BMT ile ilgili tüm uluslararası kuruluşlara üye olmasını engellemeğe çağırıyor. Rus idari organlarının yaptıkları insanlık suçlarının titizlikle incelenmesi gerekir. Bu amaç doğrultusunda DTGB, dünya devletlerini Nüriberg örneğinde olduğu gibi acil Uluslararası Askeri Mahkemeyi yapmaya ve müslüman halklara karşı yapılan soykırım organizasyonlarında yer alan tüm rus yöneticileriyle ilgili soruşturma açmaya çağırıyor. Uluslararası kuruluşlardan davet edilen geniş uzman grubunun eşliğinde gerçekleştirilmesi gereken, bu hukuki süreç gerçekleştirilmelidir. Bu çalışmaların yardımı ile, demokratik toplumların uluslararası ilişkileri sağlamlaştırılır ve rus emperyalizmi tamamen önlenir. Daha sonra aşamalı olarak Rusya nın işgal altında bulundurduğu halkların dekolonizasyon (sömürge sisteminin dağılma) sürecine geçilebilir. İnsanlığın yaratıcı demokratik gelişimine yol açacak olan, Rusya nın demokratikleşme süreci - zamanın kaçınılmaz ihtiyacıdır. Toplantı sonunda, Kıvrıkoğlu, Bulgaristan, Romanya, Ukrayna, Gürcistan, Rusya Federasyonu, Arnavutluk, Azerbaycan, Yunanistan, Italya Deniz Kuvetleri komutanları ile NATO Güney Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanları ve Güney Avrupa Deniz Kuvvetleri Komutanı, aile fotoğrafı çektirdi Türk Dünyası Ödülleri Baba dan Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı nın Türk Dünyası Hizmet Ödülleri, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından Nisan ayında ödül aldı. Çankaya Köşkü ndeki törende konuşan Demirel, Türk dünyasının birbirini tanıma dediğimiz dünyanın içinde birçok yanlışlıklar vardır. Geçmişinde tahrifat vardır. Bunların hepsinin yeniden düzeltilmesi ve rayına oturtulması lazımdır dedi. Conducerea Uniunii Democrate Turce din România în vizitã de lucru In luna aprilie, conducerea UDTR a făcut o vizită de lucru la toate filialele din judeţul Constanţa. Cu acest prilej s-au făcut propuneri pentru candidaţii la alegerile locale şi s-au discutat problemele specifice fiecărei filiale în parte. 4 Haziran 2000 tarihinde yapılacak olan seçimlerden önce Romanya Demokrat Türk Birliği Genel Merkez yöneticileri, Birliğin şubelerini ziyaret ediyor ve Belediye meclisine aday olan soydaşlarımızı destekliyor. (Fotoğraf: RDTB Merkez yönetim kurulu ve Mecidiye şubesi yöneticileri) Conducerea UDTR împreună cu membrii filialei UDTR-Medgidia In perioada aprilie 2000, a avut loc o întâlnire amicală între echipa naţională de fotbal a juniorilor din Turcia şi echipa de juniori din Constanţa - Romănia. Tinerii de etnie turcă, membrii Organizaţiei de tineret Kemal Ataturk s-au întâlnit cu cei sosiţi din Ankara, au schimbat impresii, adrese şi amintiri. Existenţa acestei organizaţii de tineret, precum şi activitatea pe care o duc tinerii noştri din Romînia i-a impresionat plăcut pe oaspeţi. Türkiye Genç Milli Takımı geldi In imagine, echipa naţională de juniori din Ankara Turcia 16 yaş grubu Türkiye Genç Milli Futbol takımı Nisan 2000 tarihleri arasında Romanya Genç Milli takımı ile iki özel maç yapmak için geldiler. Ilk maç Kalatis stadında 12 Nisanda, ikinci maç 14 Nisan - Köstence, Farul stadında oynandı. Her iki maçta dostluk havası içinde geçti. Her iki takıma başarılar dileriz.

3 pagina / sayfa FAZA NAÞIONALÃ A OLIMPIADEI DE LIMBA TURCÃ În perioada aprilie 2000, la Medgidia s-a desfăşurat Faza Naţională a Olimpiadei de Limba Turcă. Acţiunea a fost găzduită de Liceul Teologic Musulman şi Pedagogic Kemal Atatürk, cea mai reprezentativă unitate de învăţământ a comunităţii turce şi a comunităţii tătare din România. La această acţiune, organizată ireproşabil de distinsa d-nă dr. Ali Leman, inspector de specialitate în cadrul Ministerului Educaţiei Naţionale, au participat un număr de 36 de premianţi ai fazelor judeţene desfăşurate anterior. Dincolo de premiile substanţiale acordate premianţilor acestei faze de Uniunea Democrată Turcă din România precum şi de U.D.T.T.M.R. şi de Consulatul General al Republicii Turcia la Constanţa, acţiunea a adus satisfacţii spirituale mult mai mari elevilor participanţi la Olimpiadă dar şi cadrelor didactice de limba turcă, ce şi-au văzut realizate dorinţele de a promova spre afirmare copii inteligenţi dar şi înzestraţi cu dragoste faţă de limba propriului neam. Această acţiune a căpătat un plus de valoare şi distincţie datorită prezenţei la Festivitatea de Premiere a unor distinse personalităţi cum ar fi Excelenţa Sa Hayati Soysal, Consul General al Republicii Turcia la Constanţa, Mustafa Çalışkan, ataşat pe probleme de religie al Consulatului, lector universitar Namık Kemal Yıldız, de la Universitatea Ovidius Constanţa, Ruhan Balgi, preşedinte U.D.T.R., Murat Asan, prim-vicepreşedinte U.D.T.R., Osman Fedbi, deputat în Parlamentul României, Gülten Abdula, vicepreşedinte U.D.T.R. şi alţii. În încheierea întrecerii atât elevii cât şi profesorii s-au bucurat de o binemeritată excursie la Adamclisi. Vom reveni în numărul următor cu detalii suplimentare. E. Ibraim de d-l Mustafa Çalışkan, ataşat pe probleme de religie la Consulatul General al Republicii Turcia la Constanţa. Tot domnia sa a fost principalul sponsor al acestei manifestări ce doreşte să creeze o stare de emulaţie intelectuală şi spirituală în rândul celor mai buni elevi din cadrul comunită-ţii musul-mane de naţionalitate turcă şi t ă t a r ă din Dobrogea. P e n t r u b u n a desfăşurare a acestei prime ediţii s-a implicat activ Comisia de Învăţământ a Uniunii Democrate Turce din România prin persoana domnului prof. Asan Murat, preşedintele Comisiei de Învăţământ a U.D.T.R. şi totodată prim-vicepreşedintele U.D.T.R. Contribuţia Uniunii Democrate Turce din România nu s-a limitat doar la o implicare activă la buna desfăşurare a Olimpiadei din punct de vedere tehnic, ci totodată s-a concretizat în premii consistente ce au fost acordate premianţilor acestei Olimpiade. Subiectele au vizat cunoştinţele acumulate de elevi pe cuprinsul unui an şcolar la cursurile de religie musulmană. Trebuie să precizăm că religia musulmană este disciplină obligatorie de studiu pentru elevii aparţinând comunităţii turce şi comunităţii tătare din Dobrogea şi se studiază în majoritatea şcolilor din judeţele Constanţa şi Tulcea în localităţile Tabel nominal cu elevii distinşi cu premii şi menţiuni la Olimpiada de Religie Islamică, faza judeţeană din 4 martie 2000, desfăşurată la Şcoala Generală Nr. 12, Constanţa Nr. Numele Prenumele Şcoala Clasa Punctaj Premiu (Soyadı) (Adı) (Okulu) (Sınıfı) (Aldığı (Derecesi) Not) 01. Geambaşu Serin 30. Constanţa IV-B 9,6 I 02. Derviş Indira 7. Medgidia IV 7,7 Mansiyon Cadâr Resul 37. Constanţa IV 7,4 Mansiyon Seitmola Erhan 30. Constanţa IV-D 7,2 Mansiyon Giumacar Elvin K. Atatürk IV 7,2 Mansiyon Bolat Nurgel K. Atatürk V 8,5 I 02. Ramazan Edvin 3. Medgidia V 8,2 II 03. Ziadin Merdal K. Atatürk V 8,1 III 04. Gelmambet Farida K. Atatürk V 7,9 Mansiyon Amet Elif 7. Medgidia V 7,8 Mansiyon Zulchfil Selciuc 1. Medgidia VI 9,75 I 02. Membet Laris K. Atatürk VI 9,05 II 03. Teniay Sevgean K. Atatürk VI 8,95 III 04. Ziadin Mervin K. Atatürk VI 7,95 Mansiyon Petislam Elif 34. Constanţa VI 7,55 Mansiyon Menlivuap Chiufer K. Atatürk VII 10 I 02. Ali Sinan K. Atatürk VII 9,75 II 03. Abdulacherim Elfigean 1. Medgidia VII 9,75 II 04. Geambulat Edis 30. Constanţa VII 9,25 III 05. Gemil Sena K. Atatürk VII 9,13 Mansiyon Isleam Sibel 4. Medgidia VII 9,00 Mansiyon Nedgit Cosliuc 7. Medgidia VII 9,00 Mansiyon Recep Nida 2. Medgidia VII 9,00 Mansiyon Abdulcherim Enise K. Atatürk VIII 9,88 I 02. Geafar Leila K. Atatürk VIII 9,25 II 03. Murat Nida K. Atatürk VIII 9,00 III 04. Mutalap Faruc 8. Constanţa VIII 8,13 Mansiyon Agimambet Indira 7. Constanţa VIII 7,75 Mansiyon 2 PRIMA EDIÞIE A OLIMPIADEI DE RELIGIE MUSULMANÃ Sâmbătă, 4 martie 2000 la Constanţa s-a desfăşurat prima ediţie a Olimpiadei de Religie Musulmană. Această festivitate s- a desfăşurat la sediul Şcolii Generale Nr.12 Bogdan Petriceicu Haşdeu. Trebuie să menţionăm că această acţiune a fost iniţiată unde există etnici turci şi tătari. De altfel la această ediţie au participat elevi din diverse localităţi ale Dobrogei cum ar fi Costanţa, Medgidia, Valu lui Traian, Mangalia etc. Aşa cum am mai subliniat cei mai merituoşi dintre aceştia au fost răsplătiţi cu diplome şi premii acordate de domnul Mustafa Çalışkan ataşat pe probleme de religie la Consulatul General al Republicii Turcia la Constanţa şi de Uniunea Democrată Turcă din România reprezentată la festivitatea de decernare a premiilor de Asan Murat, prim-vicepreşedinte U.D.T.R. şi Osman Fedbi, deputat în Parlamentul României din partea comunităţii turce. La festiviatea de premiere au participat din partea conducerii şcolii d-l Ciurea Dumitru, director general şi d-na Barbu Gherghina, director adjunct cărora le mulţumim şi pe această cale pentru sprijinul acordat pe parcursul întregii desfăşurări a Olimpiadei. Această Olimpiadă nu s-ar fi putut desfăşura fără concursul larg al d-nei lector univ. dr. Ali Leman, inspector de specialitate în cadrul Ministerului Educaţiei Naţionale, Direcţia Învăţământ în Limba Germană şi Alte Limbi, a d-lui lector univ. Namık Kemal Yıldız, de la Facultatea de Litere şi Teologie din cadrul Universităţii Ovidius Constanţa precum şi al profesorilor care au participat la Comisiile de Corectare ale acestei Olimpiade. În încheiere trebuie să menţionăm că întreaga desfăşurare a acestei prime ediţii a acestei Olimpiade a fost excepţională, organizatorii sperând într-o continuare a acestei acţiuni inaugurate în acest an. Ervin Ibraim HAKSES - Aprilie / Nisan 2000 ZIUA PÃMÂNTULUI SÃRBÃTORITÃ ªI ÎN ROMÂNIA În urmă cu 30 de ani, mai exact la 22 aprilie 1970, câţiva oameni au hotărât eliberându-se de orice egoism, că trebuie să facă ceva, pentru ca acest pământ, atât de frumos, să existe şi după ce ei nu vor mai fi. Urmându-le exemplul, pentru că acest pământ este al tuturor şi fiecare din noi este răspunzător de sănătatea sa, în acest an 200 de milioane de oameni din 181 de ţări au sărbătorit în oraşele lor această zi încercând să atragă atenţia autorităţilor asupra degradării continue a mediului. În ţara noastră acestă zi a fost sărbătorită, la iniţiativa teatrului Masca, în Grădina Cişmigiu, locul de întâlnire al tuturor generaţiilor, situată chiar în inima Capitalei Patriei nostre. Organizatorii, care au avut excelenta idee de a organiza această festivitate în cel mai vechi parc al Bucureştilor, au invitat artişti şi formaţii renumite cum ar fi Maria Dragomiroiu, Doru Tufis, Gil Dobrică, Ducu Bertzi, Ro-Mania, Pasărea Colibri dar şi ansambluri ale minorităţilor naţionale. Au evoluat pe scenă şi s- au bucurat de aprecierile unanime ale unui public numeros ansambluri folclorice şi coruri ale turcilor, grecilor, ruşilor lipoveni şi ucrainienilor din România. Uniunea Democrată Turcă din România a fost reprezentată de formaţia Delikanlılar, alcătuită din nouă tineri turci care au entuziasmat întreaga asistenţă prin frumuseţea dansurilor şi costumelor prezentate. Pentru a răsplăti cum se cuvine continuare în pagina 5 - BİRİNCİ İSLAM DİNİ OLİMPİYATI 4 Mart 2000 tarihinde Köstence 12 numaralı okulda I. İslam Dini Olimpiyatı( Din dersi bilgi yarışması ) Köstence Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi sayın Mustafa Çalışkan ın, müfettiş Ali Leman başkanlığında 29 Ocak 2000 tarihinde Mecidiye de yapılan toplantıdaki teklifi ve gayretleri ile Romanya da ilk defa düzenlendi. Bu önemli faaliyetin sponsorluğunu da Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı üstlendi. Bu Olimpiyatın gerçekleşmesine başta Romanya Müftüsü sayın Osman Necat, Milli Eğitim Bakanlığında Türk Dili Genel Müfetişi Ali Leman ile Din Dersi Olimpiyatı düzenleme komisyonunda görev alan Ovidius Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji Okutmanı sayın Namık Kemal Yıldız, R.D.T.B. Eğitim Komisyon Başkanı Asan Murat, R.M.T.T.D.B. Eğitim Komisyon Başkanı Mırzali Nevzat, Mecidiye Kemal Atatürk İlahiyat ve Pedagoji Lisesi Türk tarafı Müdür Yardımcısı Ali Bektaş ve Türk Öğretmenlerin büyük katkıları bulundu. Olimpiyata, Romence Eğitim yapan okullarda mecburi dersler arasında bulunan İslam Dini Dersine katılan Dobrucanın Köstence, Mecidiye, Mangaliya gibi yerleşim birimlerinden 110 öğrenci katılmıştır. Sorular Romanya Eğitim Bakanlığının kabul ettiği Din Dersi programına uygun olarak inanç, ibadet, ahlak ve Peygamberimizin (S.A.V.) hayatı gibi konulardan sorulmuştur. Olimpiyatta dereceye giren öğrenciler, Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı, Diyanet Vakfı, ataşe Mustafa Çalışkan, Asan Murat,Türk toplumunun milletvekili Osman Fedbi ve R.M.T.T.D.B. Genel Başkanı Sali Necat tarafından çeşitli para, kitap ve kırtasiye gibi ödüllerle ödüllendirilmişlerdir. Olimpiyata katılan öğrencilere, bu öğrencileri yetişen öğretmenlere, Olimpiyatın düzenlendiği 12 numaralı okul müdürü Ciurea Dumitru ve müdür yardımcısı Barbu Gherghina, Milli Eğitim Bakanlığında Türk Dili Genel Müfetişi Ali Leman ile Din Dersi Olimpiyatı düzenleme komisyonunda görev alan Ovidius Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji Okutmanı sayın Namık Kemal Yıldız a,öğretmenlerden Mehmet Kırmızıgül, İsmail Kırcan, Mehmet Emin Fidan, Halit Gülleryüz, Mehmet Bilgen ve Cuma Dumanlı ya teşekkür ederiz.(dereceye giren öğrencilerin isim listesi yukarıdadır.) Bu yarışmada; 1. olan 5 öğrenciye 100 er bin ley, 2. olan 5 öğrenciye 75 er bin ley, 3. olan 4 öğrenciye 50 şer bin ley, Mansiyon alan 14 öğrenciye de 20 er bin ley, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı nca gönderilen yardım ödeneğinden verilmiştir. Ayrıca I., II., III., gelenlere Kuran ı Kerim Meali ile İlmihal Kitabı ve mansiyon alanlara da Alemlere Rahmet Hazreti Muhammed isimli kitaptan verilmiştir. Ayrıca Olimpiyata görev alan 40 öğretmene de birer Kuran ı Kerim hediye edilmiştir. İlkini düzenlediğimiz bu Olimpiyatın gelenekselleşmesini diliyoruz. Ervin İbraim Romanya Demokrat Türk Birliği Eğitim Komisyonu Sekreteri ve Romanya Milli Azınlıkar Konseyi Eğitim, Bilim ve Gençlik Komisyonu Sekreteri

4 HAKSES - Aprilie / Nisan 2000 pagina / sayfa TARİHTEN İZLER Evliya Çelebi kimdir? Doğum yeri ve tarihi, ataları hakkındaki bilgileri Seyahatnamesi nden öğrendiğimiz Evliya Çelebi nin ölüm yeri ve tarihi kesin olarak belli değildir.saray-ı Hümayün kuyumcubaşısı Derviş Mehmed Zıllı Efendi nin oğludur de, 117 yaşında iken öldüğü rivayet edilen Mehmed Zilli Efendi nin, II. Selim zamanında Kıbrıs ın fethinde bulunduğu, Magosa nın anahtarlarını padişaha sunduğu, I. Ahmed zamanında Kabe ye taktırılan altın olukları yaptığı ve Sultan Ahmed Camii nin süslemelerinde çalıştığı söylenmektedir. Evliya Çelebi, soyunun Türkistan a ve Ahmed Yesevi ye dayandığını söyler. Yakın ataları Kütahyalı dır. Evliya Çelebi, ilk tahsilini sıbyan mektebinde yaptıktan sonra, Unkapanı nda Hamid Efendi ile Ahfeş Efendi den yedi yıl ders aldı, dört yıl da Enderun da okudu. Daha sonra 40 akçe maaşla sipahi zümresine katıldı. Hat ve tezhib öğrendi, Kur an ı hıfzetti. Küçük yaşatan itibaren kendisini imkanları bol,geniş bir çevrenin içinde bulmuş, çok insan tanımış, pek çok olaylara şahit olmuştur. Ömrünün otuz yılını Istanbul da, geri kalanını seyahatlerde geçirmiştir. Bu gezilerin çoğu, vezirlerin ve paşaların himayesinde olduğu için yarı resmi hüviyettedir. Bu, ona herhangi bir gezginden farklı imkan ve görgüler kazandırmış, çok geniş bir sahada dolaşmasını sağlamıştır. Kendi anlattıklarına göre, Evliya Çelebi, 1630 Muharreminin Aşure gecesi, Yemiş Iskelesi ndeki Ahı Çelebi Camii nde cemaat arasında Hz. Peygamber i görmüş, heyecanlanarak Seyahat ya Resulallah demiştir. Hz. Peygamber de onu hem şefaat hem de seyahat ile müjdelemiştir. Yine cemaat arasında bulunan Sa d b. Ebi Vakkas ise seyahatlerinde göreceklerini yazmasını istemiştir. Bunun üzerine önce Istanbul u, daha sonrada Imparatorluğun bir çok yerini gezmiş ve gördüklerini kaleme almıştır. Evliya Çelebi, 1640 yılından başlayarak önce Bursa, Izmit, ardından Trabzon ve Kırım a gitti. Azak Kalesi nin fethinde bulundu yılında Istanbul a döndü. Yusuf Paşa ile Yanya seferine katıldı. Erzurum Beylerbeyi Defterzade Mehmet Paşa ya müezzin ve musahib olarak Erzurum a gitti ve Anadolu yu bir baştan bir başa dolaştı. Tiflis ve Bakü ye kadar uzandı (1647). Stelele-n cer Tekrar Istanbul a döndü. Şam Beylerbeyi Mustafa Paşa ile Suriye ye gitti. Şam dan tekrar Istanbul a geldi. Ertesi yıl, sadrazamlıktan azledilen Melek Ahmed Paşa ile Üzi ye gitti ve bu fırsattan istifade ederek bütün Rumeli yi dolaştı yılına kadar, arada bir Istanbul a dönmekle birlikte bütün Rumeli yi ve bazı Avrupa ülkelerini gezdi de hacca gitmek üzere yola çıktı. Batı Anadolu kıyılarını, bazı Ege adalarını ve Ayıntab ı görerek Mekke ye ulaştı. Mekke de iken yakın eyaletler ve ülkeler hakkında bilgiler topladı. Burada sekiz- dokuz yıl kadar kaldı. En son Salihli ye gelen Evliya Çelebi nin bu son seyahati oldu.bundan sonraki hayatı hakkında bir bilgi sahibi olmak mümkün olamamıştır. Evliya Çelebi nin gezip dolaştığı ve hakkında bilgi topladığı belli başlı yerler. Istanbul, Bursa, Izmit, Trabzon, Tokat, Erzurum, Van başta olmak üzere bütün Doğu Anadolu; Üsküdar dan Şam a kadar bütün şehir ve kasabalarıyla güneydoğu Anadolu bölgesi; Tiflis, Bakü, Gürcistan, Kırım, Dağıstan, Çerkezistan, Kıpçak diyarı, Ejderhan havalisi; Ege kıyıları ve adaları bir çoğu,mora, Girit, Mısır, Mekke, Medine, Iran, Irak ve Suriye; Hanya, Şumnu, Niğbolu, Silistre, Babadağ, Filibe, Sofya; Edirne, Çanakkale, Ozi, Gelibolu, Boğdan, Belgrad, Tameşvar, Venedik, Bosna, Karaorman, Üsküp, Selanik; Macaristan, Almanya, Avustrya, Lehistan, Arnavutluk, Ispanya, Danimarka, Hollanda, Brandenburg ve Adriya sahilleri... Evliya Çelebi, ümrünün elli senesini bu gezilere hasremiştir. Katıldığı savaşlardan elde ettiği ganimetlerin gelirini bu yolda sarfetmiş olmakla birlikte, o, bu gezilerini daha çok, elinden tutan devlet büyüklerinin sağladığı imkanlara borçludur. Hoşsohbet, nüktedan, cana yakın, güzel sesli bir insan olan Evliya Çelebi, şahsiyetinin bu imkanları ile bütün imparatorluğu ve birçok yabancı ülkeyi gezebilmiştir. Evliya Çelebi hiç evlenmemiştir. Bir erkek, bir kız kardeşi olduğunu kendisi, eserinde söylemektedir. Kendi ifadesine göre,ufak tefek bir insan olup, iyi cirit atar, silah kullanırmış. Eserinden, onun kültürlü ve nüktedan bir Istanbul efendisi olduğu kolayca anlaşılır. SEYHATNAME- baş eseri Seyahatname si on cillten oluşmuştur. EMINESCU YA SAYGILAR Eminesku 15 Ocak 1850 tarihinde Gheorghe Eminoviçi ve Ralu çiftinin 11 çocuğundan yedincisi olarak doğmuştur ve güzel bir çocukluk geçirmiştir. Berlinde ki Üniversite yıllarında ormanlarla kaplı tepelere bakan doğduğu evi, ırmak şırıltılarını, gölü, gölün içindeki ufak adayı, adada abisi ile Robin Krusoe oyunlarını, kurbalarla yaptıkları savaşları melanlokolik bir anı olarak hatırlıyordu. Eminesku çocukluk yıllarında tabiyatın sihirli güzelliği ve köy hayatının verdiği ilhamlarla şairlik ruhunun kaynağından doyasıya içmiştir. Eminesku nun Ipoteşti de yaptığı ilk okul hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Çernauti ta ilk okulun üçüncü ve dördüncü sınıflarını okuyor ve 1863 yılları arasında aynı şehirde lise birinci ve ikinci sınıflarını yapıyor yılı Nisan ayı ile 1864 yılı son baharı arasındaki geçen sürede Eminesku Ipoteşti de bulundu. Bu arada babasının zengin kütüphanesinden değerli eserleri okuma fırsatı buldu. Botoşani da lise üçüncü sınıfı bitirebilmesi için Bakanlıktan burs talip ediyor, bursunun verilmesi mümkün olmuyor. Ancak Botoşani İl Meclis Başkanlığından aldığı bir mektupla, İl Meclisi nin kendisini aylık 250 leı maaşla İl Meclisine yazar olarak kabul edildiğini öğreniyor. On yıl sonra Bükreş iken arkadaşına yazdığı bir mektupta babasının sert mizacını, kendisinin çektiği zorlukları ve mücadelesini anlatıyor. Bu mektup Eminesku nun Botoşani da geçirdiği zor yıllarına aittir yılı sonbaharında Eminesku Viyana da bulunuyor. Burada yazdığı şiirler ilk şiirlerini yayınladığı Familia (Aile) gazetesindeki şairliği gibi değil. Burada zengin bir edebiyat,tiyatro ve tarih kültürüne sahip bir şahsiyet olarak karşımıza çıkıyor. Eminesku nun etkileri iç ve dış politikada kendini hissettiriyor. Bükreş te yazmaya başladığı Issız Dahi (Genıu Pustıu) adını verdiği romanın Viyana da genişletiyor ve adını Naturi catilinare olarak değiştiriyor. Bu romanında iç ve dış politikaya yaptığı etkilerin yansımalarını görüyoruz.1872 yılın sonunda Eminesku Berlin de bulunuyor. Burada gittiği Universitede Felsefe, Genel Felsefe Tarihi, Mantık Bilimi (içinde de politika ve Stelele-n cer Deasupra mărilor Ard depărtărilor Pînă ce pier. După un semn Clătind catargele, Tremură largele Vase de lemn; Nişte cetăţi Plutind pe mările Şi mişcătoarele Pustietăţi. Stol de cocori Apuca-ntinsele Şi necuprinsele Drumuri de nori. Zboară ce pot Şi-a lor întrecere, vecinica trecere Asta e tot. Floare de crâng, Astfel vieţile Şi tinereţile Trec şi se sting. Orice noroc Şi-ntinde-aripile, Gonit de clipele Stării pe loc. Până nu mor, Pleacă-te, îngere, La trista-mi plîngere Plină de-amor. Nu e păcat Ca să se lepede Clipa cea repede Ce ni s-a dat? Istanbul kütüphanelerinde beş ayrı yazma nühası bilinmektedir. Bu yazma nühsalara göre, Seyahatname nin, konuları, anahtarıyla şöyle sıralanabilir: I. Cilt: Istanbul un tarihi, kuşatmaları ve fethi, Istanbul daki mübarek makamlar, camiler, Sultan Süleyman Kanunnamasi, Anadolu ve Rumelinin mülki taksimatı, çeşitli kesimler tarafından yapılan cami, medrese, mescit, türbe, darülhadis, tekke, imaret, hastane, konak,kervansaray,sebilhane, hamamlar...fatih Sultan Mehmed zamanından itibaren yetişen vezirler, alimler, nişancılar. Istanbul esnafı ve sanatlar. II.Cilt: Mudanya ve Bursa. Osmanlı Devletinin kuruluşu, Istanbul un fethinden önce gelen padişahlar, Bursa daki cami, türbe ve diğer sanat eserleri. Bursa nın alimleri, vezirleri ve şairleri. Trabzon ve havalisi, Gürcistan dolayları. III.Cilt: Üsküdar dan Şam a kadar yol boyunca bütün şehir ve kasabalar. Şumnu, Niğbolu, Silistre, Filibe, Sofya ve Edirne hakkında geniş ve ilgi çekici bilgiler. IV.Cilt: Istanbul dan Van a kadar, yol üzerindeki bütün şehir ve kasabalar. Evliya nın elçi olarak Iran a gidişi, Iran ve Irak hakkında bilgiler. V.Cilt: Tokat ve Kürdistan, sonra Rumeli; Sarıkamış tan orta Avrupa ya kadar çeşitli ülke ve eyaletler. VI. Cilt: Macaristan ve Almanya. VII. Cilt: Avustrya, Kırım, Dağıstan, Çerkezistan, Kıpçak diyarı, Ejderhan havalisi. VIII. Cilt: Kırım ve Girit olayları, Selanik ve Rumeli deki olaylar. IX. Cilt: Istanbul dan Mekke ve Medine ye kadar yol üzerindeki bütün şehir ve kasabalar. Evliyanın başından geçen enterasan olaylar. Mekke ve Medine hakkında geniş bilgiler. X.Cilt: Mısır ve havalisi...dünya seyahat felsefe alanındaki bilimsellik ve kötümserlik konuları) Mısır Tarihi, Roma Tarihi, Fiziki Goğrafya ve benzeri gibi çeşitli dersleri aldığını halen korunan üniversite defterlerinden anlıyoruz. Eminesku yaptığı bilimsel çalışma ve araştırmalara paralel olarak manzum ve manzume şeklindeki edebi çalışmalarını yürütüyordu. Romen milli folkrlorunden motiflerin bulunduğu, kaynağını Romen milli folklöründen olan Calin Nebunul (Deli Kalin), Fata din gradına de aur (Altın Bahçedeki Kız), Bin Bir Gece Masalına benzer,miron şi frumoasa fãrã corp ( Miron ve Vücutsuz Güzel) gibi verdiği eserlerinden, sanki doğdu köyüne, Ipoteşti ye, dönme özlemini dile getirdiği sesizleniyor. Eminesku Berlin de bulunduğu zamanlarda, Romen diplomatlardan Teodor Rosetti ile N. Kretulesku da ataşe görevinde bulunuyorlardı. Zamanın Okullar Bakanı olmak üzere hazırlanan Maioresku Eminesku yu Iaşi Universitesine profesor olarak atamak istediği, ancak Eminesku dan da Doktora tezini hazırlamasını istemiştir. Kendisine yapılan bu teklifi memnuniyetle karşılıyor, ancak doktorluğu kendisi için çok erken buluyor. Şairin entelektüel yapısı, temiz,dürüst ve erdemli kişiliği, onun Universite Profesörlüğüne gelmesine mani oluyor. 1 Eylül 1874 tarihinde Iaşi a dönüyor ve Merkez Kütüphanesinin müdürü oluyor. Iaşi ta geçirdiği üç yıl şairin kısa hayatının en güzel ve bu verimli çağı oluyor. Çünkü burada, Iaşi kütüphanesinde görevde bulunuyor iken, en büyük aşkı Veronika Mikle ye burada kavuşuyor. Kütüphane müdürlüğü yaptığı sırada, zamanın bakanına, kütüphanede laik ve dini konulardaki eski kitapların toplanarak koleksyon haline getirilmesini teklif etti. Eminesku ya göre, dil, din, üslüp ve bilim,irfan, ilim zenginlikleri bu kitaplarda vardı. Eminesku nun Okullar müsteşarlığı yaptığı dönemlerde de aynı kaliteyi, aynı iş disiplinini ve profesyonel hayattaki başarısını ve düzgünlüğünü görüyoruz. Gazetecilik yıllarında Romen dili, kültürü üzerinde çalışmalar Mihai Eminescu 24 mart Evliya Çelebi nin doğumu Denizler üzerinde Asmandaki yıldızlar Yanıyor uzaklarda Yok oluncaya kadar. Bir işaret üzere Geniş ahşap gemiler, Yol alıyor ileri Sallanırken direkler. Boşluklar üzerinde Gülümseyip parlıyor Dersin sihirli kale Durmaksızın yüzüyor. Katar katar turnalar Bulutlara yol alıyor Erişilmez enginlere Görünmeden kayboluyor. Birbirini geçerek Durmadan uçuşurlar, Nihayetsiz bir işte Sürekli yarışırlar. Hayatta hep böyledir. Bakarsın yarın söner, Sonu gelip gençliğin Biter sayılı günler. edebiyatında, bu kadar geniş bir sahayı eden ikinci bir eser yoktur.evliya Çelebi nin yarım asır hiç ara vermeden gezip, bu gezdiklerini ve gördüklerini anlatmasındaki hikmet,onun gerçekten seyahat ve şefaat ile müjdelenmesindedir. Evliya Çelebi son derece dikkatli bir seyyahtır. O, gezdiği yerlerin tarihini, coğrafyasını, iklim ve tabiatını, sanat eserlerini,insanlarını, insanlarının giyiniş, yaşayış, dil ve dinlerini, silahlarını,adetlerini, tanınmış hususiyetlerini, yerleşme şekillerini kısaca şahsı ve günlük hayattan,cemaat hayatına, manevi hayata bütün unsurları eserine almıştır. Bu durum, seyhatnamenin dünyada bir eşine rastlanmayan bir zenginlikle önemli bir kaynak olmasını sağlamıştır. Eserin şu ana kadar tenkitli bir neşri ve tahlili yapılmadığı için, Evliya nın verdiği sayılar ve bazı bilgileri ihtiyatla karşılamak gerekir. Fakat bu durum, eserin değerine halel getirmez. Seyahatnamenin bir başka önemli yönü,eserin dil ve üslubudur. Eski edebiyatımızın nesir geleneği içinde ele alındığı zaman, oldukça derbeder bir üsluba sahip olduğu halde, yazdığı her cümlede Osmanlı insanın hayata bakışını bulduğumuz Evliya Çelebi, bu tarafıyla da en büyük nasirlerimizden birisidir. Düşünceye ve daha çok göze hitap eden güçlü tasvirler, sıcak bir mizah, mübalağa ve secirlere süslü üslübu, onu çağdaşları olan diğer XVII, yüzyıl yazarlarından ayıran bariz özellikleridir. Devrine göre çok sade bir dili vardır. Evliya, sadece gözlemleriyle yetinmemiş, bir çok ilimlerden faydalandığı gibi, belli başlı tarihlere, kanunnamelere ve menkıbelere de başvurmuştur. Seyahatname ilk defa 1848 de Kahire de Bulak matbaasında Müntehabat-ı Evliya Çelebi adıyla yayınlanmıştır da Necip Asım Bey ile Ikdam sahibi Ahmed Cevdet Bey, Pertev Paşa nüshasını esas alarak yayınlanmaya başlamışlar yılına kadar ancak ilk altı cildi yayınlayabilmişlerdir. 7. ve 8. ciltler 1928 de Tarih Encümeni tarafından, 9., 10., ciltler ise 1938 de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanmıştır. Daha sonra ya kısaltırarak ya da seçmeler yapılarak çeşitli araştırmacılar tarafından neşredilmiştir. Kaynak: Büyük Türk Kasikleri; Tarih- Antoloji- Ansiklopedi; 5. cilt,sayfa (Hazırlayan Abdula Elvin Mahmut) yapıyor,eliade, Massin, Balcesku v.s. gibi ünlerin hayatlarını inceliyor ve yazıyor. Romen folklor ürünlerinin derlenmesi teklifini getiriyor ve bu konudaki çalışmalarını devam ettiriyor, ancak gazete yöneticilerinin olumsuz tutumu yüzünden gazetecilikten ayrılıyor. Çevresinde oluşan düşmanların baskıları yüzünden Iaşi tan ve en büyük aşkı Veronika dan ayrılmak zorunda kalıyor yılı Ekim ayı sonunda Timpul (Zaman) adlı gazetede yazdığı yazılara bakılırsa Eminesku nun bu tarihlerde Bükreş te yaşadığı anlaşılıyor. Timpul (Zaman) gazetesinin basın ve yayımdaki bütün yükü Eminesku nun omuzlarındadır. Çünkü gazetedeki makalelerin iç ve dış politika hakkındaki yazıların yazılması, röportajların hazırlanması, prens IV. Napoleon cinayeti, Tuna Avrupa Komisiyonunun problemlerinin dile getirilmesi gibi konular Eminesku nun tüm enerjisinin harcamasına neden oluyordu. Bu yorgunluk Eminesku nun sağlığını bozdu ve 1881 yılları arasında bir ara gazetede şef redaktör olarak görev yaptığını görüyoruz, ancak buradaki görevine de son veriliyor. Bu sıkıntılı ve hüzünlü hayatı, en büyük eseri olan Luceafarul ( Çoban Yıldızı nın) yazılmasına sebep oluyor. 15 haziran 1889 yılında Bükreş te hayata gözlerini yumuyor. Belu mezarlığına gömülüyor. Tabutu arkasında yürüyen büyük halk kalabalığı ağlıyordu. Cenaze töreninde Romanya nın ünlü, kültürlü kişileri ve siyastçiler katılmışlardır. Barkanescu nun yönettiği koro Eminesku nun vasiyeti olan Mai am un singur dor (Son özlem i) çaldı. Bu şarkının bir variyantının Arkadaşsız ve ikbalsız mezar mısrasında yer alan söyleminde şair adeta kendisini tasvir ediyordu. Ancak, bu söz, bu tanımlama zaman içerisinde doğruluğunu kaybediyor. Çünkü Eminesku nun mezarı sanki bir Kabe gibi bütün insanlar tarafından ziyaret ediliyor ve tüm Romen halkı Eminesku ile dost oluyor. Perpesicius Türkçe ye çevirenler: Gülten Abdula ve Namık Kemal Yıldız Asmandaki Yıldızlar Su durgunluk anları Yaşamın bir yanıdır, Bir kanattır açılan Alnımızdaki kader. Kederden ağladıkta, Eğil, üstüme, melek. Ol yanımda her vakit Hüzünden ölünceye dek. Asla yazık değil midir Değerince bilmemek, Akan zaman günleri Yeterince sevmemek?

5 pagina / sayfa PERA LI BİR AŞK IÇIN GAZEL Merhaba güzelim, bak nasıl doldurdu - Dur önce şu sigaramı yakayım- Kırmızı bir güneş bardağımızı Dışarda kararan rum kilisesinin Gürültüyü yapraklara çeviren Çan sesleriyle yüklü ve karmakarışık Saatlerden geçiyoruz umut, ayrılık günleri. Yüzünün gülü kapalı Acı eylül geçiyor köklerimizden - Sanırım değişen bir şey olmalı- Biliyoruz öğle sonu mavi perdesi Gözlerinin yıldızıyla ışıyan - Dur güzelim yüzüne dokunacağım- Ve aklı yetmeyen tarlakuşuna Öpüşlerle derinleşen bir halı Yeni gelin bahçeleri dokuyan - Bu kör eylül karanlığından uzak- Bir ölümsüz yaz ülkesi olmalı Çıkalım buradan hemen gidelim - Ben önce şu hesabı vereyim- Avluda Fatihin ormanlarından Kesilmiş çamlara bakan rum yetim İçimi yalnızlıkla dolduruyor Kapıda sadakor bir dalınlığın Ardından bize bakan şu delikanlı -Nasıl benim gençliğime benziyor- Şiirimiz bitince ve solduğunda Sarı gül yaprağına yazdığım divan Alıp götürecek bir sahaf olmalı Bir zambağın taçyaprağında yağmur tanesi Bir kula atın rüzgarlı bayırdan kaynağa inişini Yarısı gölgeli kumlarda ölümü bekleyen karanlık boğayı Sabaha karşı ve hiç uyunmamış tanyerinde ışıyan kavak ağacını ve bütün bunları birden düşündüren seni düşünüyorum şimdi ONAT KUTLAR Muntele Olymp Reşedinţa zeilor se afla, bineînţeles, pe Muntele Olymp. Cu toate acestea ei petreceau o mare parte a timpului lor pe pământ, în Anatolia. Olymp este un vârf muntos, în nordul Greciei, la graniţa cu Thessalya şi Macedonia. Pe acest vârf, picioare înălţime, palatele şi grădinile zeilor alcătuiau un rai exlusiv al lor. Nici chiar grecii din antichitate nu au căuzt de acord asupra localizării exacte a acestui rai. În Grecia există cel puţin patru munţi cu acest nume, Olymp, şi încă şi mai mulţi în Turcia de astăzi. Uludağ (care însemnă Muntele cel Mare), lângă Bursa, nu departe de ţărmul de sud al Mării Marmara, este cunoscut şi ca Muntele Olymp. Numele vechi pentru Uludağ este Kessıs Dağ, care însemnă Muntele Călugărului. Pe pantele acestui munte există, în zilele noastre, excelente pârtii de schi. Bursa, care prin izvoarele sale termale a devenit de secole o staţiune a sănătăţii, este posibil să îi fi atras zeii, deoarece aveau şi ei nevoie de odihnă sau un masaj, după contactele lor cu muritorii de pe pământ. Alţi munţi numiţi Olymp sunt Nif Dağ, la est de Izmir şi alte vârfuri în Lycia, Galatia, Clicia şi chiar pe insula Cypru. Material prelucrat şi tradus de pe internet Bediha Cocoi Protocolul mâncãrii în Turcia Mâncatul este o problema foarte importantă în Turcia. Este de neconceput pentru membrii casei să mănânce singuri, să facă incursiuni în frigider sau să mănâce în goană, în timp ce familia este acasă. Este normal să se serveasca trei mese stând jos în jurul mesei. Micul dejun kahvalta (literarar însemnand sub cafea ), tipic constă din pâine, brânză feta, măsline negre şi ceai. În multe locuri de muncă se serveşte masa de prânz, care intră în contractul de angajare. Masa de seara se serveşte atunci când toţi membrii familiei se adună acasă, acesta fiind şi momentul pentru a-şi impărtăsi impresiile asupra evenimentelor de peste zi. Meniul constă din trei, patru feluri de mâncare care se servesc însoţite de salată. Vara, cina se serveşte pe la opt. Rudele apropiate, cei mai buni prieteni sau vecinii se pot alătura fără un protocol special. Alte persoane sunt invitate anticipat pentru că în asemenea ocazii se fac pregatiri speciale. Meniul se stabileşte în funcţie de consumul sau nu al băuturilor alcoolice. Dacă se servesc, musafirii vor gasi deja, la sosire, aperitive specifice pe masă. Cina poate fi servită în gradina casei sau pe terasa balconului. Felul pricipal va fi servit câteva ore mai târziu. În celălalt caz, cina va începe cu o supa, urmată de un fel cu carne, legume şi salată. Urmează feluri pregatite cu ulei de măsline cum ar fi ardeii umpluţi (dolma) şi în final desertul şi fructele. Apoi musafirii se vor scula şi se vor retrage într-un alt loc al sufrageriei pentru a servi ceai sau cafea, în timp ce se strânge masa. Femeile se adună cu prietenele de şcoală sau vecinele pentru a servi ceaiul de după amiază. Acest lucru se întâmplă la intervale regulate, 7-15 zile. Acestea sunt ocazii speciale unde se servesc cel puţin o duzină de feluri de prăjituri, produse de patiserie, plăcinte, toate pregătite de gazdă. Scopul social al acestor întalniri este sa se bârfească şi să se împărtăşească experienţa în privinţa diferitelor aspecte din viaţa publică şi privată. Şi, bineînţeles, o altă funcţie importantă este schimbul de reţete. Au loc schimburi de idei pertinente, în timp ce femeile se consultă în privinţa inovaţiilor şi soluţiilor la provocările culinare. De acum cred că este clar faptul că noţiunea de mâncare de pe foc atunci când se merge la cineva acasă este complet străina turcilor. Responsabilitatea pregătirii mâncărurilor cade, în întregime, în sarcina gazdei, care aşteaptă la rândul ei acelaşi tratament. Există două ocazii atunci când vecinele colaborează pentru a pregăti cantităţi mari de alimente pentru iarna cum ar fi tarhana - iaurt uscat şi supa de roşii, sau tăiţei. O alta este atunci când familiile se adună pentru a petrece o zi la ţară. Se ştie din timp cine va pregăti chiftelele, ardeii umpluţi, salatele şi pilaful şi cine va aduce carnea, băuturile si fructele. Mangalul, grătarul, păturile, pernele, instrumentele muzicale- saz, ud sau vioara- sunt pregătite pentru acea zi. Picnicul este o umbră palida a acestei ocazii despre care se mai spune că înseamna a fura sorţii o zi.kuçüksu, Kalamýs şi Heybeli, din vechiul Istanbul, erau locuri tipice pentru aceste ieşiri, aşa cum povestesc multe cântece. Alte locuri memorabile sunt viile din Meran, Konya, lacul Hazar din Elazığ şi Bozcaada din Çanakale. Comemorarea a doi sfinţi Hızır şi Ilyas ( care reprezintă nemuriea şi abundenţa) la Festivalul de primăvară (Hidirllez) de pe 5 mai marchează începutul anotimpului plăcerilor (safa). Cu această ocazie se recită poezii, se cântă cântece şi, bineînţeles, se mănâncă mâncare bună. O ocazie similară (safa) o constituia vizita săptămânala la Baia turceasca. Mâncarea pregătită cu o zi înainte, era încărcată în căruţele trase de cai, împreună cu hainele curate şi săpunul parfumat. Dimineaţa era petrecută lângă bazinul din marmură şi sala de aburi. Apoi oamenii se retrăgeau pe paturi de lemn pentru a se odihni, mânca şi a se usca Teşekkürler! Cemaatimize bir camimiz daha hizmet veriyor. T.C. Başkonsolosluğu vasıtası ile Türk Iş Adamlarından Metin Aygül ve Ahmet Üysal tarafından bütün malzemeleri temin edilerek ve 1 milyon ley usta parası ödenerek Dobromir caminin tamirine yardımcı oldular. Bu hizmete Müftülüğümüzün de 3 milyon ley para katkısı oldu. Kapısı ve bazı kilimler Anadol Köy camisinden temin edildi. T.C. Başkonsolosluğuna, Müftülük Dairesine, Iş Adamlarına ve RDTB merkez yönetim kadrosuna Dobromir halkı adına teşekkür eder, Allahtan sağlık ve sıhhat dilerim. İslam Remzi/ RDTB - Din komisyonu başkanı Türkiye Diyanet Işler Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürlüğünün uygun bulması üzerine, Romanya Müftülüğü hizmetlerinde kullanılmak amacı ile 1424 dolara bilgisayar, yazıcısı, monitor ve skaner T.C. Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ateşesi Mustafa Çalışkan tarafın-dan alınarak Başkonsolos sayın Hayati S o y s a l tarafından t a r i h i n d e Müftü sayın O s m a n N e c a t a t e s l i m edilmiştir. HAKSES - Aprilie / Nisan 2000 înainte de a se întoarce acasă. În zilele noastre nu mai există asemenea momente de odihnă deoarece au fost distruse de viaţa modernă. Cu toate acestea multe familii mai încearca să fure măcar o zi sorţii, cel puţin o dată pe an, chiar dacă soarta este cea care triumfă. Împachetatul mâncării pentru excursii este o activitate aşa de tradiţională încât, chiar şi acum, este un lucru obişnuit să se pună câteva chiftele, ardei umpluti, plăcintă, care pot călătorii chiar şi cu avionul în locuri îndepărtate, spre amuzamentul pasagerilor şi iritarea echipajului. Nunţile, ceremonia botezului şi sărbătorile sunt celebrate cu fast. În Konya, de exemplu, la o nuntă se sevesc şapte feluri de mâncare. Masa începe cu o supă, urmată de pilaf şi friptură din carne, ardei umpluţi cu carne şi orez galben ca şofranul- un desert tradiţional la nunţi. Se servesc plăcinte înainte de al doilea desert care constă din halva cu griş. Masa sfârşeşte cu păstai cu roşii, unt şi mult suc de lămâie.această masă de nuntă este tipic anatoliană având uşoare variaţii regionale. A doua zi după nuntă familia mirelui trimite familiei miresei tăvi cu baclavale. În timpul vacanţelor se aşteaptă ca oamenii să facă vizite scurte prietenilor din oraş, vizite care sunt imediat întoarse. Trei sau patru zile se fac vizite, aşa că trebuie pregătită destulă mâncare care să reziste în perioada vizitelor. În timpul vacanţei bucătăriile şi cămările abundă în plăcinte, ardei umpluţi cu orez, budinci şi deserturi care pot fi puse pe masă fără a necesita o pregătire prea îndelungată. Moartea este o altă ocazie pentru a găti şi oferi mâncare. În această situaţie vecinii pregătesc şi trimit feluri de mâncare casei îndoliate timp de trei zile după deces. Singurul fel de mâncare pregătit de gospodina din casa îndoliată este halvaua care se trimite vecinilor şi este servită vizitatorilor. În unele regiuni este obiceiul ca o buna prietenă a persoanei decedate să înceapă să pregătească halvaua. În acest timp se rememorează amintiri şi evenimente dragi legate de persoana decedată. Apoi lingura se dă următoarei persoane care continuă să amestece halvaua şi să depene amintiri dragi. De obicei pregatirea halvalei se încheie în momentul în care fiecare persoană din cameră a spus câte ceva. Această ceremonie simplă şi frumoasă face ca cei rămaşi în viaţă să vorbească despre momentele fericite şi să uşureze, pe moment, durerea, întărind legăturile dintre oameni. Bediha Cocoi ZIUA PÃMÂNTULUI SÃRBÃTORITÃ ªI ÎN ROMÂNIA urmare din pagina 3 - strădania acestor tineri nu putem să nu enumerăm şi numele acestora: Sali Selime, Nermin Eiup, Elis Bolat, Anelis Mutalip, Omer Ilcnur, Beitula Feihan, Hasan Emghil, Elvir Bari şi Veli Elis. Mulţumim încă o dată Teatrului Masca, precum şi numeroşilor sponsori fără de care nu ar fi fost posibilă această acţiune între care Ambasadei Canadei c a r e a s u s ţ i n u t financiar acest program, firmelor Berceni, Erbaşu S.A., Bull, M.G.T. Educational, LUKOIL, Sorion papetărie, S.C. Plevnei, Coca-Cola, ARAMIS, ROMTRANS, SILVA, ALL, imaculate-cleaners. Sperăm pe viitor într-o generalizare a acestei sărbători pe tot cuprinsul patriei noastre întrucât toţi avem dreptul la zile însorite şi frumoase însă totodată fiecare purtăm răspunderea pentru sănătatea planetei. Ervin Ibraim, Nurgean Mustafa

6 HAKSES - Aprilie / Nisan 2000 pagina / sayfa KUTLU DOĞUM HAFTASI (Peygamberimiz Hz. Muhammed in doğumu) Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) in dünyaya teşrifleri, asırlardır ecdadımız tarafından Mevlit Kandili olarak kutlanagelmektedir. Diyanet Işleri Başkanlığı ile Türkiye Diyanet Vakfı işbirliği yaparak, Peygamberimizin Miladi doğum günü olan 20 Nisan 571 tarihini Kutlu Doğum Haftası olarak her yıl bir proje dahilinde kutlamaktadır. T.C. Köstence Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşeliği, Mecidiye Kemal Atatürk Ilahiyat ve Pedagoji Lisesi, Romanya Müftülüğü, Türk ve Tatar Birlikleri ile Dobruca Türk İşadamları Derneği nin yapmakta oldukları faaliyetler çerçevesinde, peygamberimizin 1429 uncu doğum yıl dönümü kutlamaları gerçekleştirilmiştir. Buna göre, Din Hizmetleri Ataşeliğimizce hazırlanan 2000 Yılı Çalışma Proramı çerçevesinde Kutlu Doğum Haftası, bölgenin özelliği dikkate alınarak, Mecidiye ve Kobadin de (21/o4/2000), Tulça da (22/04/2000), Mangalya da (23/04/2000) ve Köstence de (29/04/2000) kutlanmıştır. Ayrıca, Dobruca Türk Işadamları Derneğince Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.v.) başta olmak üzere bütün geçmişlerimiz ve özellikle de şehitlerimizin ruhlarına 28 Nisan 2000 cuma günü Köstence Hünkar Camii nde Cuma namazından önce Mevlid okutturulmuştur. Bu faaliyetlerin yanında Tulça ve Köstence deki hazırlanan Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle Türk Birliği tarafından, Gülten Abdula nın hazırladığı Hz.Muhammed imizin Mucizeleri başlığı altında sergi birer sergi düzenlenmiştir. PEYGAMBERIMIZ HZ: MUHAMMED IN DOĞUMU Ilk insan ve ilk Peygamber Hz. Adem(A.S.) den itibaren Allah tarafından din olarak gönderilen ilahi emirler değişikleğe uğramış, sosyal ve ahlaki değerler değişmişti. Hz. Isa dan sonra insanlar, Allah ın emir ve yasaklarını unutmuşlardı. Böylece de her şeyi inkar eden bir nesil ortaya çıkmıştı. Hz. Muhammed in dünyaya geldiği yıllarda insanlar arasında hak ve hukuk diye bir şey kalmamıştı. Güven tamamen sarsılmış, en yakın akraba ve kardeş arasında da bir bağ kalmamıştı. Yetimlerin, dulların ve acizlerin hakları ellerinden alınıyor, zulme uğrayanların sesine kulak verilmiyor, kadınlar insanlığın en aciz ve en mazlum REP: V-aş ruga să precizaţi domnule ministru ce se înţelege prin minoritate religioasă în România şi în lume în general. Nicolae Brînzea: Conceptul de minoritate şi cel de minoritate religioasă în special sunt încercări de încadrare în domeniul Juridic ci intenţia de a normaliza complexitatea vieţii sociale. Instituţiile europene şi internaţionale în încercarea de a promova drepturile şi libertăţile omului au dezvoltat o politică de protejare a minorităţilor, considerîndu-se că acestea sunt cele expuse abuzurilor şi discriminărilor de orice fel. Exact în această direcţie, Adunarea generală a Naţiunilor Unite, prin rezoluţia 36/55 din 25 noiembrie 1981, a adoptat Declaraţia privind eliminarea tuturor formelor de intoleranţă şi de discriminare din motive de religie sau de convingere. Mai mult, Convenţia- cadru pentru protecţia minorităţilor naţionale adoptate la Strasbourg la 1 februarie 1995 şi ratificată de România, afirma că părţile se angajează să recunoască fiecărei persoane aparţinând unei minorităţi naţionale dreptul de a înfiinţa instituţii, organizaţii şi asociaţii religioase. După cum vedeţi, România se alătură organismelor europene şi internaţionale şi promovează în privinţa minorităţilor religioase libertatea şi dreptul acestora de a- şi păstra tradiţia şi obiceiurile religioase. In acest context, pe baza extraselor de mai sus aplicate la spaţiul românesc, bisericile aparţinînd minorităţilor naţionale (Cultul Musulman, Cultul Mozaic, Biserica Reformată, Biserica Armeană, Biserica Evanghelică C.A., Biserica Evanghelică S.P.) pot fi considerate ca şi comunităţi religioase minoritare în raport cu Biserica Ortodoxă Română care reprezintă aproximativ 90% din populaţia ţării noastre. Rep: V-am ruga să vă referiţi la statutul şi condiţia minorităţilor religioase din ţara noastră. Nicolae Brînzea: Corelând cu răspunsul la întrebarea anterioară, puteam spune că România asigură minorităţilor religioase drepturi egale cu majoritatea constituită pe acest criteriu. Astfel, pe lîngă B.D.R., bölümünü teşkil ediyor, kadının bir eşyadan farkı bulunmuyor ve kız çocukları diri diri toprağa gömülüyordu. Insani değerler kaybolmuştu. Dolayısıyla, bir çok sıkıntılarla bunalmış olan insanlık artık bir kurtarıcı bekliyordu. Işte böyle bir zamanda Peygamberimiz Hz. Muhammed (S: A.V.), Miladı 20 Nisan 751 tarihinde dünyaya geldi.o nun doğumuyla dünya nurlandı. Zira Allah Kur an-ı Kerim dei Ey peygamber!biz seni hakikaten bir şahit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Allah ın izniyle, bir davetçi ve nur saçan bir kandil olarak gönderdik (Ahzab Süresi,45.46)buyurmaktadır. Hz. Muhammed (S.A.V.), 40 yaşına geldiği zaman, durumunda bazı değişiklikler olmaya başladı. Çünkü Allah O nu yüce bir vazifeyi kabule hazırlıyordu. Kulağına gaipten sesler geliyor ve Sen Allah Elçisisin deniyordu. Rüyaları olduğu gibi çıkıyordu. Miladin 610 uncu yılında Ramazan-ı Şerif ayında Hz. Peygamber adeti üzere Hira Mağarasına gitmişti. Burada Allah a kulluk yapıyordu. Bir gün Cebrail (A.S.) kendisine göründü ve Oku dedi. Peygamberimiz Ben okuma bilmem diye cevap verdi. Bu durum üç defa tekrar etti. Cebrail üçüncüsünde Yaratan Rabbi nin ismiyle oku. O insanı bir aşılanmış yumurtadan yarattı. Oku! Insana bilmediklerini belleten, kalemle (yazmayı) öğreten Rabbin, en büyük kerem sahibidir (Alak Suresi, 1-5) mealindeki ilk ayetleri Peygamberimize okudu. Böylece, Kur an-ı Kerim Hazreti Muhammed e inmeye başladı. Hz. Muhammed (S.A.V.), bu ilk vahiyeden sonra evine dönerek, gördüklerini eşi Hz. Haticeye anlatmıştı. O da; Allah a yemin ederim ki, Cenab-ı Hak hiç bir vakit seni utandırmaz. Çünkü sen akrabanı gözetirsin, işini görmekten aciz kimselerin ağırlıklarını yüklenirsin, fakire verir, kimsenin kazandıramayacağını kazandırırsın. Misafiri ağırlarsın. Hak yolunda herkese yardım edersin... diyerek, O nun peygamberliğini hemen kabul etmiş ve daha sonra da Hz. Peygamber (s.a.v.) i amcazadesi Nevfel oğlu Varaka ya götürmüştü. Varaka Tevrat ve Incil i okumuş. Ibrani dilini ve eski dinleri bilen bir ihtiyardı. Varaka peygamberimiz (s.a.v.) i dinledikten sonra: Müjde sana ya Muhammed! Allah a yemin ederim ki sen Hz. Isa nın haber verdiği son peygambersin. Gördüğün melek, senden önce Cenab-ı Hakk ın Musa ya göndermiş olduğu Cibril dir. Keşke genç olsaydım da, kavmin seni yurdundan çıkaracağı günlerde sana yardımcı olabilseydim. Hiç bir peygamber yoktur ki, kavmi tarafından düşmanlığa uğramasın... şeklinde cevap vermişti. Hazreti Muhammed (S.A.V.), önce insanların vicdanında bir inkılap yaptı. Çünkü, inkılap insanların kalplerinde meydana gelmedikçe, insanın değişimi mümkün olamazdı. Peygamberin gönderiliş gayesi, insanın yaratılış gayesiyle aynı noktada birleşmektedir. O da Allah a gerçekten kul olma noktasıdır. Bunun SECRETARUL DE STAT PENTRU CULTE Dl. NICOLAE BRâNZÃ DESPRE STATUTUL ªI CONDIÞIA MINORITÃÞILOR RELIGIOASE DIN ROMÂNIA toate celelalte 14 culte recunoscute de stat se bucură de acelaşi tratament din partea statului: ajutor financiar pentru construcţii şi reparaţii, lăcaşe de cult, ajutor financiar pentru instituţiile de învăţământ ale acestora, salarizarea de la stat a clerului, ajutor logistic în privinţa protejării patrimoniului eclesiastic mobil şi imobil, etc. Cu alte cuvinte, Statul român tratează nediferenţiat cultele religioase din ţara noastră şi ajută suplimentar comunităţile minoritare (spre exemplu Biserica Evanghelică C.A. care sa diminuat mult ca urmare a emigrării saşilor către Germania) şi le susţine pe cât posibil proiectele referitoare la conservarea propriilor tradiţii. REP: Cum apreciaţi domnule ministru legislaţia romînească în ce priveşte minorităţile religioase, privită şi în perspectiva integrerii europene a ţării noastre. Nicolae Brînzea: După cum probabil ştiţi, Guvernul României a retras de curând din Parlament proiectul Legii cultelor, urmînd ca aceasta să fie rediscutat ca reprezentanţii cultelor. Motivul retragerii vizează, evident, anumite aspecte procedurale care au apărut ca o necesitate în condiţiile acceptării României la negocierile de integrare în Uniunea Europeană. Oricum, până la intrarea în vigoare a viitoarei Legi a cultelor, legislaţia românească oferă un cadru juridic deosebit de confortabil liberei exercitări a libertăţii religioase înţeleasă, într-un sens constituţional, ca o expresie a libertăţii de conştiinţă. Incepând cu Decretul- lege cu caracter reparatoriu referitor la Biserica Romană Unită cu Roma şi până la Hotărârea de Guvern privind modul de executare a serviciului militar alternativ a existat şi există în permanenţă o grijă deosebită a Guvernului României faţă de aspectele legislaţiei ce urmăresc exprimarea liberă a libertăţii religioase minorităţilor. Rep: Ar fi interesant de cunoscut cum sunt asigurate în ţara noastră drepturile şi libertăţile religioase pentru aceste minorităţi. Nicolae Brînzea: Sunt, bineînţeles, cîtevsa aspecte punctuale la care ar trebui să mă refer. E vorba despre sprijinul în acordarea de viye pentru misionarii străini care îşi desfăşoară activitatea misionară sau de caritate în cadrul anumitor culte sau asociaţii şi fundaţii sau sprijinul financiar acordat pentru completarea fondurilor de personal tuturor celor care solicită acest lucru. Mă refer în mod exclusiv la cultele religioase indiferent de ponderea lor raportat la totalul populaţiei. Totuşi, dincolo de aceste elemente, există din partea Secretariatului de Stat pentru Culte, o disponibilitate egală faţă de toate minorităţile religioase, în sensul în care această instituţie asigură interfaţa între diversele forme de coagulare ale vieţii religioase din România şi instituţiile Statului Român. Şi dovada cea mai elocventă este, îmi permit să cred acest lucru că una dintre cele trei Direcţii ale Secretariatului de Stat pentru Culte se numeşte Direcţia Relaţii Culte ale Minorităţilor Etnice. REP: Dacă aveţi amabilitatea să schiţaţi politica departamentului pe care îl conduceţi faţă de cultele religioase minoritare. N i c o l a e B r î n z e a : D u p ă c u m aminteam deja mai sus, politica religioasă a Secretariatului de Stat pentru Culte are printre coordonatele activităţii sale şi relaţia cu cultele minoritare, politica instituţiei fiind asigurată în acest sens printr-o direcţie distinctă,direcţia Culte Minoritare. Exista în acest sens o strânsă colaborare în elaborarea politicilor care are tangenţă cu viaţa religioasă a minorităţilor, Secretariatul de Stat pentru Culte invită la consultări diferiţi reprezentanţi ai acestor grupuri sociale. In concluzie, putem spune că politica Secretariatului de Stat pentru Culte tinde să păstreze într-un echilibru solid tradiţiile poporului român exprimate în Biserica Ortodoxă- înţeleasă cu un cult majoritarcu tradiţiile şi aspiraţiile legitime ale celorlalte culte din România şi, bineînţeles, a diverselor asociaţii şi fundaţii a căror activitate are o istorie extrem de recentă. ROMÂN PRES için Allah Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk yapsınlar diye yarattım buyurmuştur. Hz. Peygamber (s.a.v.), tıpkı diğer peygamberler gibi ızdırap ve çileli bir dünya hayatı yaşamıştır. Zira Hz. Nuh (a.s.), bu çileyi asırlarca çekmiştir. Hz. Ibrahim (a.s.), bu uğurda sürgün edilmiş ve yine bu uğurda ateşe atılmıştır. Hz. Musa (a.s.) ın Israiloğullarından çekmediği kalmamıştır. Hz. Yahya (a.s) ikiye biçilmiş ve Hz. Isa (a.s.) ise bir gün dahi gülmemiştir. Bunun örneklerini çoğaltmak mümkündür. Bir defasında, Peygamberimize saldırmışlar ve O nu kanlar içerisinde bırakmışlardı. Bu esnada kızı Hz. Fatma (r.a.( koşarak gelmiş, hem babasının yüzündeki kan izlerini siliyor, hem de ağlıyordu. Ancak, Allah Resulu (s.a.v.), o halinde dahi kızını teselli ediyor ve Kızım ağlama, Allah babanı zayi etmeyecektir diyordu. Çünkü Allah resulu, insanlara bir kere La ilahe illah dedirtebilmek için nelere katlanmış ve nelere göğüs germiştir. O, düşmanlarının bile doğru yola gelmelerini ve böylece de cennete girmelerini arzu ediyordu. O, Taif e gittiği zaman taşlanmış, yüzü gözü kan içinde bir bağa girip saklanmıştı. yanında azatlı kölesi Zeyd de vardı. Bu sırada Cenab-ı Hak, Melek göndererek, eğer isterse bir dağı kaldırıp kendine isyan edenlerin tepesine indirebileceğini tebliğ etmişti. Ama O, ellerini kaldırarak, Allah ım! Onların neslindekıyamete kadar- yalnızca Allah a ibadet edip O na şirk koşmayan birilerini göndereceğini ümit ediyorum diye dua ediyordu. Peygamberimizin en yakın arkadaşlarının durumları da bundan farksızdı. Onlar, Mekke sokaklarının her hangi bir yerinde dayaktan geçirilirler, kızgın demirlerle vücutları dağlanır, kızgın kumlar üzerinde sürüklenir, göğüslerinin üzerine kaya parçaları konur, böylece de çile ve ızdırabın en şiddetlisinde maruz kalırken dahi, kendilerine geldikleri zaman dillerinde Allah Rasulü nün durumu nasıldır? diye sorarken, Allah birdir, Allah birdir diye imanlarının gereğini yerine getirmeye çalışıyordorlardı. Müslümanlık Mekke de doğdu, Medine de gelişti ve Hudeybiye Barış Anlaşmasından sonra, Medine dışında yayılmağa başladı. Mekke nin fethinden sonra, her taraftan Arap kabileleri bölük bölük Medine ye gelip Müslümanlığı kabul ettiler. Hz.Peygamberimiz, 23 yıl gibi kısa bir zaman içinde insanlığa medeniyet, ilim ve fazilet getirdi. Siyahın beyaz, beyazın siyah üzerinde üstünlüğü olmadığını beyan etti. Hangi ırktan olursa olsun insanların birbirinin kardeşi olduğunu ilan etti. Mustafa ÇALIŞKAN T.C. Köstence Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi MAHOMED THEODOR MARTAS Atunci din negreala pietrii vor ieşi doi ochi vii şi strălucitori. Piatra se va albi şi va fi martoră a tuturor acelora care i s-au spovedit.... la Meca se apreciau frumuseţile beduine sau venetice. Pe străzi circulau preotesele amorului, coborâte din Persia sau venite tocmai din Grecia, atrase de legende şi de bogăţiile oraşului, unde se rulau comorile comerţului. Negustorii bogaţi aveau camere speciale pentru aceste arzătoare fiice ale deşertului sau ale aventurii. Acolo, ele apăreau fără voal, beau vin, petreceau şi acordau favoruri rafinate, persane sau bizantine, în care orientul a rămas atât de expert şi enigmatic, pentru occidentali. In oraşul acesta, brutal şi sălbatic Mahomed, noul născut, rămase în grija unei mame fără nici o protecţie. Aşa, cum era şi obiceiul locului mama profetului îşi încredinţă copilul unui trib de beduin. O beduină, sub viaţa aspră a deşertului, îl hrăni cu laptele ei. Beduina se numea Halime. Tribul se numea Benu Saad. Pe nisipul galben şi fierbinte, în periculoasa existenţă a omului de stepă şi în infinitul căldurii şi al orizontului care se întindea de la uşa cortului,îşi făcu copilăria, viitorul trimis al lui Allah (Dumnezeu). Aici a învăţat el farmecul nepreţuit al cuvântului, a ascultat cântecele poeţilor şi în peregrinările nesfîrşite a văzut oameni şi obiceiuri. O versiune ne încredinţează că la vârsta de patru ani, când Mahomed se juca în nisip cu mai mulţi copii, i s-a arătat îngerul Gavril. Acesta i-ar fi despicat pieptul şi inima şi i-ar fi vîrît curajul şi credinţa. Aşa a fost el pregătit pentru misiunea sa profetică. La vârsta de şase ani, mama micului Mahomed, muri în deşert, aproape de trib. Rămas orfan, bătrâna sclavă Barakat, îl aduse la Meca, la bunicul său Abd el Mutalib, care descindea din tribul Haşimit. Bătrân şi temându-se de moarte, el încredinţă copilul fiului său Abu Talib şeful tribului,care deveni şi tutorele lui Mahomed. Abu- Talib, şeful Haşimiţilor, era comerciant şi făcea dese curse cu cămilele între Siria şi Iemen. Cum, Mahomed creştea şi nu avea nici o ocupaţie, unchiul său îl luă ca ajutor şi de multe ori, îl însărcină să conducă caravana în deşertul Irakului sau al Siriei. In aceste dese expediţii, spiritul de observaţie se dezvoltă fără voie. Mahomed îşi dete seama de idolatrie, de religia creştină, de puternica stăpânire a Bizanţului. A văzut, în ţinuturile deşertului, călugări retraşi în viaţa continuare în pagina 7 -

7 pagina / sayfa NOUL FEMINISM Ce vrea oare Femeia? O întreagă gamă de schimbări sociale au făcut ca noul feminism să devină o idee uşor acceptabilă. Mecanizarea şi automatizarea economiei au făcut ca forţa musculară să fie mai puţin importantă în competiţia pentru locurile de muncă. Un proces de educaţie mai îndelungat şi cu o bază mai substanţială a deschid şi femeilor de etnie turcă noi orizonturi profesionale şi ele se simt frustrate atunci când aceste aspiraţii rămân nesatisfăcute. Schimbările sociale perceptibil intensificate după anul 1990, au făcut ca femeia de etnie turcă a zilelor noastre să fie educată, mai înstărită,mai bine îmbrăcată şi răsfăţată de tot ceea ce oferă tehnica modernă. Rolul de soţie- mamă gospodină n-o mai satisface decât în parte. Marea majoritate a femeilor de etnie turcă nu activează în mişcarea feministă. Ele sunt însă influenţate de ea şi la fel ca bărbaţii lor, sunt de părere că societatea actuală are nevoie de schimbări. Noua filozofie feministă include teza egalităţii cu bărbaţii atât pe piaţa muncii cât şi în organizaţiile sociale.ea nu se limitează însă la această revendicare. In ultimii ani femeile au pătruns în domenii care fuseseră tradiţional rezervate bărbaţilor. In acest sens avem exemplul femeilor din Turcia care s-au evidenţiat ca lideri politici,miniştri, oameni de afaceri bancheri,piloţi,militari,poliţişti,etc. Obiectivul noului val al mişcării feministe nu este o lume în care bărbaţii şi femeile să-şi vadă rolurile inversate, ci una în care ambele sexe să fie libere să-şi aleagă felul de viaţă dorit, în conformitate cu talentele şi preferinţele lor individuale. Pentru ca femeile să obţină acea încredere şi individualitate de care ele au atâta nevoie pentru a se afirma ca fiinţa umane cu drepturi şi obligaţii depline, ele trebuie să se evidenţieze ca forţă politică şi să se organizeze într-o atmosferă caracterizată de ambiţie, lipsită de pasivitate naturală şi incapacitate de exercitare a puterii. Cred că dacă o femeie doreşte să se dedice unui gen de activitate la fel de intens ca bărbaţii, ea poate reuşi la fel de bine. Jr. Feizula Melen- Semra BABALIK DUYGUSU Düğün, O nun varlığı ile son sınırına ulaşan bir neşe içinde geçmişti.ata, ayrılmak üzere ayağa kalkınca kendisini uğurlamak için halk iki sıra diziliverdi Sevecen bakışlarını sağa sola yönelterek yavaş yavaş ilerlerken bir yerde durakladı, sonra durdu, elini yedi sekiz yaşlarında bir kız çocuğunun başına uzattı. Çocuğun arkasında yer alan ve anası ile babası olduğu belli olan çifte yavaşça seslendi: Öpeyim mi? Herkesi derinden duygulandıran bu isteği ana babanın nasıl yerinde bir minnetle karşıladıkları kestirilebilir. Atatürk, çocuğu iki eliyle kaldırdı,öptü ve yere bıraktı. Fakat sahne bununla kapanmış olmadı. Uyanık ve duygulu çocuk: Ben de öpeyim, ne olursunuz Atatürk, ben de sizi öpeyim diye direndi. Ata, belki de hiç ummadığı halde kendisine babalık mutluluğu tattıran bu içten davranışı, çocuğu bir daha yerden alarak yüzüne yaklaştırmakla karşıladı. Bilmiyorum, halk bu dokunaklı sahneyi, gözleri yaşlı alkışlayarak kutlu kılarken, o çelik iradeli insanın da iki damla gözyaşını tutamadığını görebilmiş mi idi? Mehmet Ali Ağabey (Atatürk ten 20 Anı) Premierã teatralã Ziua de 23 aprilie, pentru copiii din Turcia este o zi a primăverii,a copilăriei. Este ziua pe care marele bărbat al Turciei moderne a dăruit-o copiilor din Turcia ca şi copiilor din întreaga lume. Este ziua, cînd toţi copiii lumii se întâlnesc la marele bal al Primăverii, al copilăriei, al lumini şi-al păcii. Atatürk, părintele turcilor este şi astăzi prietenul copiilor, iar copiii l-au răsplătit anul acesta cu o piesă întitulată sugestiv ATATÜRK ŞI COPIII. Premiera piesei a avut loc la Istanbul. Actorii care au dat viaţă personajelor au fost copiii şi actorul Ertuđrul Postođlu, în rolul lui Atatürk. Piesa s-a bucurat de o largă audienţă. Fiica adoptivă a lui Atatürk, prima femeie pilot, Sabiha Gökçen a urmărit cu emoţie spectacolul televizat şi a mulţumit tuturor celor care au pus suflet la realizarea spectacolului, semn că marele om este încă viu în sufletul poporului. MAHOMED ascetică, oameni care îşi torturau existenţa pentru o credinţă, rugându-se în singurătate. A participat la vârsta de şaisprezece ani la o luptă sălbatică, aşa cum numai ţinutul deşertului poate să ne-o dea; a cunoscut elocvenţa negustorilor care te încântă cu vorba lor imaginativă. Dar toată această experienţă nu-l ajută la nimic. Mahomed era sărac. Unchiul său făcea afaceri din cele mai strălucitoare,iar tribul lui suferea de marea metehnă; numărul băieţilor era mai mic decât al fetelor, fapt ce aducea slăbiciunea forţei tribale şi desconsiderarea. Părăsind comerţul, Mahomed rămase să ducă viaţa de linişte şi de adâncă reflecţie, aceea de cioban al oilor. Dornic de Meca unde trăia o lume întreagă de frământări, se întoarse mai târziu în cetate şi practică un mic comerţ. Comerţul lui era mic, dar cinstea i se dovedi mare. In scurt timp i se duse reputaţia de om cinstit şi de încredere, de unde şi supranumele de EL Emin (om de încredere). Tânărul negustor avea vârsta de douăzeci şi cinci de ani. ca toţi arabii care se respectă, Mahomed purta barbă, o barbă neagră şi lucioasă. Capul era în turban, părul şi-l îngrijea ungându-l cu parfumurile orientului, iar corpul şi-l spăla în fiecare dimineaţă cu apă. Dinţii, ca să se păstreze totdeauna albi, în contrast cu faţa bronzată, şi-i spăla cu o bucată de lemn făcută special. Bărbatul voinic, cu figura plină de energie, cu muşchi tari şi aspri, cu ochi arzători şi întotdeauna cu cearcăne unse de pomezi ca să se poată apăra contra razelor arzătoare ale soarelui, Mahomed era tipul deşertului care deştepta toate simţurile femeilor. Atras de această frumuseţe masculină îmbietoare, o văduvă care mai fusese căsătorită, cu numele de Hatige, fiica bătrânului Kuveiled, din familia Kureişilor, îl ceru pe tânăr, ca administrator al bunurilor nenumărate. Mahomed îşi începu astfel, iarăşi viaţa de conducător de cămile în slujba văduvei bogate. Din nou spiritul lui trebuie să se ascută în discuţiile aprinse cu negustorii şireţi şi încă odată deşertul cu toate tainele lui, trebuie să-l cunoască. Din Siria la Iemen, conducătorul de caravane întâlneşte în pieţile publice sau în pustiu oameni care se luptă cu problema credinţii. Predicatori ai diferitelor secte, caută să-l convertească. Fiecare pretinde revelaţia divină;unul e mai fanatic decât celălalt. In grotele din stâncile colţuroase, stau de ani de zile, bătrâni extenuaţi care caută un Dumnezeu. Biblia era tălmăcită în mii de feluri. Fiecare înţelegea cum vroia şi sub influenţa orientului mai îndepărtat, mulţi se dedau la viaţa de pedeapsă şi privaţiune completă. Mahomed îi cercetă pe aceşti tălmăcitori şi constată că nici unul dintre aceştia nu găsise încă adevărul divin, credinţa autentică. Creştinismul degenerase. Din el nu mai rămăsese decât ceremonialul şi indisciplina barbară care o oglindea şi Bizanţul. Când zilele se scurgeau leneşe în legănatul cămilei, ochii lui Mahomed priveau infinitul nisipos şi mintea-i sintetiza toate problemele existenţei. Unde era oare adevărul? Ajuns în centrele comerciale, uita toată această frământare sufletească şi participa cu ardoare la discuţiile negustoreşti, înfruntând dibăcia adversarilor. Văduva Hatige era extrem de mulţumită de zelul acestui tânăr frumos, pus în slujba ei. Deşi în vârstă de patruzeci de ani, o stăpânea simţul şi dorinţa de a-l lua în căsătorie. Intr-o zi trimise pe sclavul Meisara să-l întrebe de gândurile lui. A doua zi Hatige se prezentă în persoană şi îi spuse: Mahomed, te iubesc pentru credinţa ta, pentru sinceritatea ta şi pentru purtarea ta curată. Te bucuri de stima poporului. Tot ca şi mine descinzi din nobilul izvor al Kureişilor. Aş vrea să-ţi devin soţie. Căsătoria se celebră imediat. Devenit bogat, lângă o soţie iubitoare şi bună, Mahomed duse aceiaşi viaţă de îngrijire corporală şi de plăcere senzuală conform cerinţelor timpului. Parfumurile, femeile şi rugăciunea, sunt pentru mine bucuria supremă în lume, spunea el, înainte de a-şi cunoaşte vocaţia. Viril, ceea ce este un mare merit în morala arabă, el avu cu Hatige şase copii:trei băieţi şi trei fete. Clima nesănătoasă, praful şi condiţiile de viaţă din Meca, îi seceră într-o singură zi cei trei băieţi! Poate din acest doliu se va naşte toată tansformarea spirituală a viitorului profet. HAKSES - Aprilie / Nisan 2000 urmare din pagina 6 Transformarea neaşteptată - Noaptea de Kadir - Puterea lui Hatige Personajul elegant şi bogat, omul voluptos şi plin de bucuriile vieţii, Mahomed, se transformă brusc sufleteşte Se spune că timp de cinsprezece ani, Mahomed a fost chemat de liniştea deşertului pentru ca cuvântul lui Allah să fie rostit prin el. Inainte de retragerea îndelungată în peştera muntelui Hira, el avea accese de devoţiune, nu pentru zeii din Kaaba, împopoţonaţi ca nişte paparude, ci pentru suflul necunoscut al stâncilor din deşert. De multe ori, părăsind viaţa îmbelşugată ce o ducea la Meca, el se retrăgea în singurătate unde reflecta în tovărăşia pietrelor şi a nisipului. Această meditaţie solitară, transformă a în aşa măsură pe negustorul liniştit şi conştiincios, încît încetul cu încetul, el îşi părăseşte afacerile şi întreaga avere pentru asprimea şi neantul nisipului. Găsise Mahomed în viaţa lui de până atunci un vid al existenţei? Destul e să constatăm că liniştea nu şi-a putut-o găsi decât în viaţa ascetică. Nu suferise numai Mahomed trebuinţa acestei retrageri din existenţa comună. Pustiul Arabiei era plin de astfel de asceţi numiţi hanifi pe care unii beduini îi priveau cu indiferenţă. Nu mai departe, un văr al profetului Uraka ibn Naufal practica aceeaşi viaţă austeră şi solitară. Toţi aceşti sfinţi ai pustiului erau socotiţi un fel de blazaţi ai timpului. Ei cunoşteau toate religiile. Trecuseră prin păgânism, iudaism şi diferite forme ale creştinismului, fără ca să poată potoli nevoia interioară. Mai toţi erau cunoscători ai textelor sfinte şi antice. Aşa că, Mahomed, nu era un izolat în această practică şi nu putea uimi pe contemporani prin renunţarea sa la viaţa de mai înainte. Mahomed, rătăcind fără răgaz prin munţi şi văi, figura lui de aristocrat elegant, începuse să se descompună din cauza privaţiunilor pe care şi le impunea. Corpul i se usca pe zi ce trecea, privirea devenise tristă şi rătăcitoare, ca a omului abătut şi îngândurat. Zile şi nopţi,ore în şir stătea retras în peşterile stâncilor de unde ieşea foarte rar. Picioarele lovite de stâncile colţuroase, frecate de nisipul aspru,îi erau numai răni. Imprejurul lui domnea liniştea adâncă de mormânt şi peisajul fantastic al apusului de soare care colorează rocile şi orizontul în nuanţe de neînchipuit. Atmosfera uscată şi fierbinte de fiecare zi şi noapte,frecventată de fantome, îl istovea. Nervii aţâţaţi de neaşteptatul care trebuia să vie şi numai venea, i se zduncinară. Tăcut, fără ca să rostească un cuvânt luni de zile, el nu ascultă decât pulsul pământului uscat şi nepăsător şi nu privea decât astrele care ascund atâtea taine. Intr-o zi, istovit,se prăbuşi în nisip. Atunci ochii i s-au ridicat spre ceruri, urechea a ascultat glasul nisipului. Nimic. Tremurând, întră în caverna sa din Hira, clătinîndu-se, se ridică, cu greutate, apoi înaintă hămesit de foame şi de sete, doborât de căldură şi de chinul nervilor. Privi în lături, în sus, şi în jos, privire de om muribund,fără suflu;când, în sfârşit, deodată, noaptea de kadir se anunţă. In acel moment, natura întreagă a adormit. Fluviile au încremenit. Vântul a tăcut. Duhurile rele au amorţit. Iarba n-a mai crescut şi arborii au vorbit. Aceasta era noaptea de Kadir.

8 HAKSES - Aprilie / Nisan 2000 pagina / sayfa ANUL Anul Internaþional al Convergenþelor religioase ºi etnice În cadrul manifestărilor dedicate luptei împotriva rasismului, xenofobiei şi a diferenţelor religioase, la Galaţi s-a desfăşurat un seminar organizat de Studenţii gălăţeni la care au fost invitaţi şi reprezentanţi ai aripei tinere din fiecare comunitate etnică gălăţeană. U.D.T.R. - Galaţi, a trimis pe Memet Sitare şi Abdula Elvin Mahmut. Acesta din urmă a prezentat mesajul de pace şi înţelegere al întregii comunităţi, mesaj pe care-l redăm în întregime. Stimaţi organizatori, Stimaţi oaspeţi, Împreună cu domnişoara Memet Sitare reprezentăm aripa tânără a comunităţii turce din Galaţi, cunoscută sub numele de UDTR-Galaţi. Comunitatea noastră s-a reînfiinţat în anul 1990 cu noua denumire şi are ca scop păstrarea identităţii lingvistice, religioase şi spirituale în contextul majorităţii şi a celorlalte etnii din ţară. Comunitatea noastră este iniţiatoarea unor proiecte îndrăzneţe şi progresiste, am putea spune, deoarece primul Forum interetnic al Tinerilor din România, desfăşurat la Galaţi în colaborare cu D.P.M.N. şi Consiliul Judeţean Galaţi a avut ca urmare înfiinţarea în sânul fiecărei comunităţi a unei organizaţii de tineret, care face parte din uniunea mamă. O altă acţiune de anvergură naţională iniţiată tot de noi, a fost cea a Zilelor Multiculturale Interetnice Euroregionale, prima de acest gen, pentru care Comisia Europeană din România ne-a oferit medalia de aur 9 Mai, Ziua Europei. Sătui de ură şi violenţă am păşit în anul 2000 cu speranţa binelui. Ne dorim cu toţii ca anul acesta toate forţele binelui să se unească pentru a găsi cele mai bune soluţii de înlăturarea rasismului, xenofobiei, şovinismului, violenţei şi urii. Am ajuns în situaţia în care ne punem următoarele întrebări, de ce oamenii urăsc? Cum se poate de există atâta indiferenţă în faţa răului? Cum vom reuşi să creem respectul pentru demnitatea umană. O întâmplare petrecută acum 700 în urmă la care filozoful turc Mevlana a găsit răspunsul mi se pare elocvent pentru a o împărtăşi şi noi. Se spune că doi fraţi dintr-o pricină necunoscută se certaseră şi nimeni nu-i putea împăca. Ba chiar ajunseseră să se urască de moarte. başı 1.sayfada 1920, bir cuma günü Ankara da toplandı. Bu meclis, milletin yönetimine el koyarak. Kurtuluş Savaşının kazanılmasını sağlandı. Milletin istiklalını kazanmasını sağlayan bu meclisin kuruluş yıldönümü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmaktadır. Bu günü ulu önder Atatürk Türk çocuklarına armağan etmiştir, Türk çocukları da, atalarının Fidanlar grubu şiirler okuyor Într-un târziu s-au înfăţişat în faţa lui Mevlana cerîndu-i să le facă dreptate. Acesta i-a ascultat pe rând, după care le-a spus următoarea parabolă. Vedeţi, Allah (Dumnezeu) a creat două feluri de oameni. Unii greu de urnit ca pământul, alţii uşori, maleabili ca apa. Acolo unde ajunge apa, pământul înverzeşte şi rodeşte. Se aud cântece de privighetori şi se simte miros de flori proaspete şi parfumate. Fără apă pământul ar fi sterp şi urât. Apoi privirea lui Mevlana s-a oprit asupra fratelui care i s-a părut mai blând şi i-a spus: Tu fă-te apă şi curgi spre el. Doar aşa bunătatea şi împăcarea va înflori, iar voi veţi primii binecuvântarea cerească. Cred că această parabolă poate fi un punct de plecare pentru a găsi răspuns la cea de a treia întrebare, pe care o puneam mai devreme. Este împerios necesar să organizăm cât mai multe mese rotunde, conferinţe, paneluri, seminarii cu lectori bine pregătiţi şi cu un auditoriu cât mai numeros, mai ales din rândul 23 NISAN ULUSAL EGEMENLIK VE ÇOCUK BAYRAMI yurta barış, dünyada barış sözünü hiç unutmuyor. Türk çocukları ulu önder Atatürkün izinde, ilkelerinin ve inkılâplarının bekçisidir. İlk yıllarda Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu önderliğinde bütün dünya çocukları Türkiye ye davat edilmekteydi. Türk çocukları başta dostumuz Romenlerin çocukları olmak üzere başka ülkelerden gelen çocukları hafta boyunca evinde misafir etmektedir. Türk misafirperverliğini göstermektedir. Gelen misafir çocuklar başta Türkiye Cumhuriyeti Doğum haftası kutlamaları Cumhurbaşkanı olmak üzere, Başbakanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını ziyaret ederler, çeşitli hediyeler alırlar ve verirler. Ayrıca bölgedeki turistlik ve tarihi yerleri gezerler. Her ülke çocukları 23 Nisan Bayramı kutlamaları süresince dans ve folklor gösterisi yaparlar. Birbirlerini tanırlar. Çocuklar kendi ülkelerine dönerken Türk kardeşlerinden ayrıldıkları için gözyaşı dökerler, ayrılmak istemezler. Çünkü rüya gibi bir hafta geçirmişlerdir. Sevgi ve barışı yaşamışlardır. İnanıyorum ki; dünya barışına bu çocukların hizmeti büyük olacaktır. Türk çocukları bir günlüğüne sembolik de olsa kimisi Cumhurbaşkanı, kimi Başbakan, kimi Bakan, kimi vali koltuğuna otururlar, ülke yönetimine geçiyorlar. Cumhurbaşkanı başta olmak üzere devleti yönetenler çocuklara koltuklarını severek bırakıyorlar. Çünkü yarın ülkeyi bu çocuklar yöneteceklerdir. Zaman çok çabuk geçiyor. Çocuklar hemen büyüyor. Bunun için çocuklara iyi bir eğitim vermeliyiz. Herkes çocuklarını 21. yüzyıla hazırlıyor. Önce iyi bir aile terbiyesi almış, kaliteli eğitimle yetişmiş, kendisi ve başkası ile barışık, bilgisayar kullanabilen, internetle bilgilere kolaylıkla ulaşabilen, uluslararası bir iletişim dili olan Türkiye Türkçesi yanında batı dillerinden en az birini çok iyi konuşabilen, yurtseverlik duygusu ile yüklü bir yürek, barış için çarpan bir kalp taşıyan hoşgörülü çocuk 21. yüzyıla hazır demektir. İnanıyorum ki dünya barışını da bu çocuklar sağlayacaklardır. Bölgenin ve dünyanın huzura ve barışa ihtiyacı var, hepinize barış dolu bir dünya diliyorum. Namık Kemal YILDIZ Köstence Ovidius Üniversitesi Türkoloji okutmanı tinerilor. Doar prin dialog vom putea înlătura stereotipurile naţionale şi culturale şi vom putea convinge tinerii despe necesitatea fraternităţii, indiferent de religie, limbă, culoare şi rasă. Vocile noastre trebuie să se unească, să fie într-un număr cât mai mare şi să nu tolerăm nimănui regimul morţii şi al discriminării între fiinţele umane. Să nu uităm trecutul, dar nici să ne cramponăm de el. Să fim raţionali, deschişi şi luminaţi pentru a nu deveni din nou victimele răului. Comunitatea turcă din Galaţi a dovedit prin toată activitatea sa că este o comunitate deschisă spre progres, spre dialog şi cunoaştere chiar dacă nu a uitat paginile negre care au umbrit spiritualitatea comunităţii- Fie ca anul 2000 să fie un an de pace, bunăstare şi progres. Abdula Elvin Mahmut - vicepreşedinte U.D.T.R. Galaţi, aripa tânără ATATÜRK ÜN BEYAZ VAPURU Atatürk ün beyaz vapuru Samsun a geldi durdu... Bütün okullu çocukların Kalbi küt küt vurdu. Sahilde bir çiçek tarlası Rüzgarda dalgalanıyordu. Çocuklar,ellerinde mendiller Sevinçten ağlıyordu... Gelin gibi, Atatürk ün vapuru Süslenmiş... bembeyaz,nazlı... Büyük direğinde Reiscumhur forsu Selam durdu şehir,erkekli kızlı... Atatürk ün beyaz vapuru Yurdumun salillerine gurur. Bugün Samsun bayram içinde; Yarın Izmir in,antalya nın olur. Karadeniz, Marmara, Ege, Akdeniz... Bu mutlu günlerde bahtiyar, Atatürk ün beyaz vapuru Barış ve güvenlik taşır diyar diyar... Tarık ORHAN DIRECTOR BALGI RUHAN Redactor coordonator Abdula Gülten Colectiv redacþional : Ervin Ibraim Bediha Cocoi Molali Neriman I.S.S.N Adresele de corespondenþã: Constanþa, B-dul Tomis nr. 113 Tel. / Fax Galaþi, Micro 20, str. Oþelarilor, bl. K ap. 134 Tel Tulcea, Filiala U.D.T.R. Tehnoredactare computerizatã în sediul U.D.T.R. Tehnoredactor: Fârtat Cicero Tiparul executat de : s.c. Muntenia s.r.l. Constanþa

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Yusuf Yeşilkaya www.yusufyesilkaya.com yusufyesilkaya@gmail.com 26 Mayıs 1904 tarihinde İstanbul Çemberlitaş ta dünyaya gelen Necip Fazıl, hem kültürlü hem de varlıklı bir ailenin çocuğudur. Dört-beş yaşında

Detaylı

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden, Çemberlitaş taki dedesinin konağında büyüyen şair, Amerikan ve Fransız kolejlerinde başladığı ilk ve lise öğrenimini Deniz Lisesi nde tamamladı. İ. Ü. Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü nü 1924 te bitirince

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

ROMANYA KÖSTENCE TİCARET ODASI İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ

ROMANYA KÖSTENCE TİCARET ODASI İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ ROMANYA KÖSTENCE TİCARET ODASI İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ Eskişehir Ticaret Odası nın küresel vizyonuna güç katmak kentimizdeki iş adamlarına yeni hedef pazarlar sağlamak amacıyla 24 Mart Perşembe günü Romanya

Detaylı

UKBA. e Bülten TACİKİSTAN DAN TÜRKİYE YE UKBA DERNEĞİ AMERİKA DA SOHBET MECLİSLERİ KURDU KARDEŞLERİMİZLE PİKNİKTEYİZ

UKBA. e Bülten TACİKİSTAN DAN TÜRKİYE YE UKBA DERNEĞİ AMERİKA DA SOHBET MECLİSLERİ KURDU KARDEŞLERİMİZLE PİKNİKTEYİZ UKBA e Bülten UKBA - ULUSLARARASI KARDEŞLİK BARIŞ VE AHLÂK DERNEĞİ YAYIN ORGANI EYLÜL - ARALIK 2012 SAYI / 1 TACİKİSTAN DAN TÜRKİYE YE KARDEŞLERİMİZLE PİKNİKTEYİZ ŞEMSEDDİN BEKTAŞOĞLU İLE HİNDİSTAN DAYIZ

Detaylı

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin CHP İl Kongresine katılarak bir konuşma

Detaylı

İRAN İSLAM CUMHURİYETİ BIE DELEGESİNİN ODAMIZI ZİYARETİ

İRAN İSLAM CUMHURİYETİ BIE DELEGESİNİN ODAMIZI ZİYARETİ İRAN İSLAM CUMHURİYETİ BIE DELEGESİNİN ODAMIZI ZİYARETİ İran BIE Delegesi Mr. Kazem Akbarpour, 16 Mayıs 2012 tarihinde Odamızı ziyaret etmiş, heyeti Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş ve Meclis Başkanı

Detaylı

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com MİLLİ MÜCADELE TRENİ TRABLUSGARP SAVAŞI Tarih: 1911 Savaşan Devletler: Osmanlı Devleti İtalya Mustafa Kemal in katıldığı ilk savaş Trablusgarp Savaşı dır. Trablusgarp Savaşı, Mustafa Kemal in ilk askeri

Detaylı

ROMANYA'DA KURBAN BAYRAM FAALİYETLERİ

ROMANYA'DA KURBAN BAYRAM FAALİYETLERİ - Ianuarie / Ocak 2006 pagina / sayfa 16 În timpul ultimului unui drum la Mekka, din cadrul filialei UDTR - Bucuresti, a plecat dintre noi şi a rămas definitiv la Mormântul Sfânt, d-na Ulfet ABLAY. Figură

Detaylı

TED KAYSERİ KOLEJİ VAKFI VELİ VE ÖĞRETMENLERİNDEN SOMA YA EL VER KAMPANYASINA BÜYÜK DESTEK

TED KAYSERİ KOLEJİ VAKFI VELİ VE ÖĞRETMENLERİNDEN SOMA YA EL VER KAMPANYASINA BÜYÜK DESTEK TED KAYSERİ KOLEJİ VAKFI VELİ VE ÖĞRETMENLERİNDEN SOMA YA EL VER KAMPANYASINA BÜYÜK DESTEK Türk Eğitim Derneği Genel Merkezi nin Soma nın Evlatları Artık Hepimizin Evladı başlığı ile başlatılan Soma ya

Detaylı

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiyenin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ V GİRİŞ 1 A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 BİRİNCİ BÖLÜM: AVRUPA SİYASAL TARİHİ 1 2 I.

Detaylı

Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu nun bir kuruluşudur. Mahmutbey mh. Deve Kald r mı cd. Gelincik sk. no:6 Ba c lar / stanbul, Türkiye

Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu nun bir kuruluşudur. Mahmutbey mh. Deve Kald r mı cd. Gelincik sk. no:6 Ba c lar / stanbul, Türkiye Zehra Aydüz, 1971 Balıkesir de doğdu. 1992 yılında İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü nü bitirdi. Özel kurumlarda Tarih öğretmenliği yaptı. Evli ve üç çocuk annesi olan yazarın çeşitli dergilerde yazıları

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SOSYAL BiLiMLER LiSESi DERS KiTABI SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR Prishtine, 2012 ic;indekiler I ÜNiTE: BÜYÜK COGRAFYA KESiFLERi 3 1. BÜYÜK COGRAFYA KESiFLERi 3 A. COGRAFYA KESiFLERi

Detaylı

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de. 2014 İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de. 2014 İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te 9 da AK YIL: 2012 SAYI : 164 26 KASIM 01- ARALIK 2012 BÜLTEN İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI T E Ş K İ L A T İ Ç İ H A F T A L I K B Ü L T E N İ 4 te Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır

Detaylı

ŞUBAT AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Macaristan a Resmi Bir Ziyaret Gerçekleştirdi

ŞUBAT AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Macaristan a Resmi Bir Ziyaret Gerçekleştirdi ŞUBAT AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER SİYASİ GELİŞMELER Cumhurbaşkanı Gül, Türk-Macar İş Forumu Açılış Oturumu da İş Adamlarına Hitap Etti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Macaristan a Resmi Bir Ziyaret Gerçekleştirdi

Detaylı

NİSAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

NİSAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili NİSAN 2012 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Yeni Seçilen Tarsus CHP İlçe Yönetimini ziyaret ederek

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf...

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... 7 a. Fransız-Rus İttifakı (04 Ocak 1894)... 7 b. İngiliz-Fransız

Detaylı

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI HÜRRİYET İLKOKULU 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI 1 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI Sayın Müdürüm, Saygı Değer Öğretmenlerim,Kıymetli

Detaylı

SAYIN BASIN MENSUPLARI;

SAYIN BASIN MENSUPLARI; SAYIN BASIN MENSUPLARI; BUGÜN TÜM TÜRKİYE DE, BAŞTA ULUSLARARASI SENDİKALAR KONFEDERASYONU İLE TTB OLMAK ÜZERE FİLİSTİN KATLİAMININ DURDURULMASI İÇİN ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLER DÜZENLENMEKTEDİR. İsrail ordusunun

Detaylı

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) Osmanlı devletinde ülke sorunlarının görüşülüp karara bağlandığı bugünkü bakanlar kuruluna benzeyen kurumu: divan-ı hümayun Bugünkü şehir olarak

Detaylı

GÜNLÜK (GÜNCE) www.dosyabak.com

GÜNLÜK (GÜNCE) www.dosyabak.com GÜNLÜK (GÜNCE) 1 GÜNLÜK Öğretmeye bağlı, gerçekçi anlatım türlerinden biri olan günlükler, bir kişinin önemli ve kayda değer bulduğu olayları, gözlem, izlenim duygu düşünce ve hayallerini günü gününe tarih

Detaylı

ROMANYA DEMOKRAT TÜRK BİRLİĞİ UNIUNEA DEMOCRATĂ TURCĂ DIN ROMÂNIA VOCEA AUTENTICĂ. Constanţa 900613. str. Bogdan Vodă, nr.

ROMANYA DEMOKRAT TÜRK BİRLİĞİ UNIUNEA DEMOCRATĂ TURCĂ DIN ROMÂNIA VOCEA AUTENTICĂ. Constanţa 900613. str. Bogdan Vodă, nr. UNIUNEA DEMOCRATĂ TURCĂ DIN ROMÂNIA ROMANYA DEMOKRAT TÜRK BİRLİĞİ APRILIE / NİSAN Anul X 2008, Nr. 4 (154) VOCEA AUTENTICĂ ROMANYA TÜRK DEMOKR AT BİRLİĞİ YAYIN ORGANIDIR PERIODIC BILINGV AL UNIUNII DEMOCRATE

Detaylı

ARAŞTIRMA ÖZET SONUÇLARI 24-28 Mart 2015

ARAŞTIRMA ÖZET SONUÇLARI 24-28 Mart 2015 ARAŞTIRMA ÖZET SONUÇLARI 24-28 Mart 2015 KTO Tüyap Konya Uluslararası Fuar Merkezi İÇİNDEKİLER SAYFA 1. ARAŞTIRMANIN KONUSU 3 1.1. FUAR KÜNYESİ 3 1.2. ARAŞTIRMANIN AMACI 3 1.3. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ VE

Detaylı

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV.

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV. 339 GENEL LİSE Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV. Yeniçağ 3. Yeniçağda Avrupa 6. Eğitim, kültür, bilim ve

Detaylı

CONDUCEREA U.D.T.R. Cuprins

CONDUCEREA U.D.T.R. Cuprins HAKSES ROMANYA TÜRK DEMOKRAT BİRLİĞİ YAYIN ORGANIDIR PERIODIC BILINGV AL UNIUNII DEMOCRATE TURCE DIN ROMÂNIA EDITAT CU SPRIJINUL DEPARTAMENTULUI PENTRU RELAŢII INTERETNICE adresa: Constanţa - România str.

Detaylı

Osmanlı dan Cumhuriyet e Adım Adım!

Osmanlı dan Cumhuriyet e Adım Adım! Osmanlı dan Cumhuriyet e Adım Adım! Eskiden devletimizin adı Osmanlı Ġmparatorluğu idi. Başımızda padişah vardı. Egemenlik haklarımız padişahın elindeydi. Başkentimiz Ġstanbul du. 19 Mayıs 1919 da Mustafa

Detaylı

3. Eðitim - Öðrenim ve Saðlýk Kýrsal yörelerde (köylerde) eðitim ve saðlýk

3. Eðitim - Öðrenim ve Saðlýk Kýrsal yörelerde (köylerde) eðitim ve saðlýk A) Göçler Göçler ikiye ayrýlýr. a. Ýç göçler: Bir ülke içinde bir bölgeden bir baþka bölgeye ya da bir kentten bir baþka kente yapýlan göçtür. Kýsaca ayný ülke içinde yapýlan göçlerdir. Ýç göçler ülkenin

Detaylı

CONDUCEREA U.D.T.R. Cuprins

CONDUCEREA U.D.T.R. Cuprins HAKSES ROMANYA TÜRK DEMOKRAT BİRLİĞİ YAYIN ORGANIDIR PERIODIC BILINGV AL UNIUNII DEMOCRATE TURCE DIN ROMÂNIA EDITAT CU SPRIJINUL DEPARTAMENTULUI PENTRU RELAŢII INTERETNICE adresa: - România str. Crişanei,

Detaylı

Yardım kuruluşlarının kurban bedelleri

Yardım kuruluşlarının kurban bedelleri On5yirmi5.com Yardım kuruluşlarının kurban bedelleri 2015 yılında pek çok yardım kuruluşu dünyanın pek çok yerindeki ihtiyaç sahiplerine kurban eti ulaştıracak. Peki hangi yardım kuruluşu, kurban kesimi

Detaylı

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9 2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9 1. Mudanya Mütarekesi, Yunanlıların aslında Osmanlı Devleti nin paylaşımı projesinde bir alet olduğunu, arkalarındaki gücü İngiltere başta olmak üzere İtilâf devletlerinin

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Yrd. Doç. Dr. Hacı YILMAZ

ÖZGEÇMİŞ. Yrd. Doç. Dr. Hacı YILMAZ ÖZGEÇMİŞ Yrd. Doç. Dr. Hacı YILMAZ Adı Soyadı: Hacı YILMAZ Doğum Yeri ve Yılı: Yozgat/Yerköy - 1968 Akademik Unvanı: Yard. Doç. Dr. Görevi: Öğretim Üyesi Çalıştığı Birim: Yıldırım Beyazıt Üniversitesi,

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : A.SEÇ.ATATÜRK İLK.VE İNK.TAR.SEMİNERİ Ders No : 0310400249 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneğinin girişimleriyle Yunanistan'dan gelen Batı Trakyalı öğrencilerle

Detaylı

VOCEA AUTENTICÃ. baclavalei de aur. Premiantele. la concursul. Doamnelor şi Domnilor, Stimaţi invitaţi, Stimaţi conaţionali, Stimaţi invitaţi

VOCEA AUTENTICÃ. baclavalei de aur. Premiantele. la concursul. Doamnelor şi Domnilor, Stimaţi invitaţi, Stimaţi conaţionali, Stimaţi invitaţi NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ATATÜRK Anul VII, 2000 Nr. 2 (56) MARTIE / MART VOCEA AUTENTICÃ ROMANYA TÜRK DEMOKRAT BİRLİĞİNİN YAYIN ORGANIDIR PERIODIC BILINGV AL UNIUNII DEMOCRATE TURCE DIN ROMÂNIA EDITAT CU

Detaylı

Güneş (Kıbrıs) 17 11 2014

Güneş (Kıbrıs) 17 11 2014 Güneş (Kıbrıs) 17 11 2014 Demokrat Bakış (Kıbrıs) 17 11 2014 www.kibrisinternetgazetesi.com 17 11 2014 EROĞLU, KARTAL BELEDİYE BAŞKANI ÖZ VE TC ESKİ BAKANLARINDAN GÜREL İ KABUL ETTİ CUMHURBAŞKANI EROĞLU,

Detaylı

VOCEA AUTENTICÃ NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ATATÜRK

VOCEA AUTENTICÃ NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ATATÜRK NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ATATÜRK Anul VIII, 2001 Nr. 3 (69) MARTIE / MART VOCEA AUTENTICÃ ROMANYA TÜRK DEMOKRAT BİRLİĞİNİN YAYIN ORGANIDIR PERIODIC BILINGV AL UNIUNII DEMOCRATE TURCE DIN ROMÂNIA EDITAT CU

Detaylı

Arkan & Ergin Uluslararası Denetim ve Y.M.M. A.Ş.

Arkan & Ergin Uluslararası Denetim ve Y.M.M. A.Ş. İstanbul, 30.01.2009 01.01.2009 Tarihinden İtibaren Geçerli Olacak Yurtdışı Gündelik Tutarları ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ne Yapılacak Yolculuklarda Verilecek Gündelik Tutarlarının Belirlendiği

Detaylı

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? S-1 Sosyal bilgiler öğretmeni: (ikinci Meşrutiyet in ilanının ardından (Meşrutiyet karşıtı gruplar tarafından çıkarılan 31 Mart Ayaklanması, kurmay başkanlığını Mustafa Kemal in yaptığı Hareket Ordusu

Detaylı

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU VE ÖZEL İLKÖĞRETİM OKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 8.VELİ BÜLTENİ

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU VE ÖZEL İLKÖĞRETİM OKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 8.VELİ BÜLTENİ İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU VE ÖZEL İLKÖĞRETİM OKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 8.VELİ BÜLTENİ 1 Değerli Velimiz, İnsan yetiştirmek başka hiç bir canlıyı yetiştirmeye benzemez.

Detaylı

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) I. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken Genç Osmanlıların faaliyetleri İstanbul (Tersane) Konferansı BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) Osmanlı

Detaylı

Y. Lisans Türk Müziği İst. Teknik Üniv. 1989. Sanatta Yeterlilik Türk Müziği İst. Teknik Üniv. 1994

Y. Lisans Türk Müziği İst. Teknik Üniv. 1989. Sanatta Yeterlilik Türk Müziği İst. Teknik Üniv. 1994 Adı Soyadı: Güldeniz EKMEN AGİŞ Doğum Tarihi: 01.08.1958 Unvanı: Yardımcı Doçent Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı İst. Teknik Üniv. 1979 Y. Lisans Türk Müziği İst.

Detaylı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı 1881 de Selanik te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza Efendi dir. Sırasıyla, Mahalle Mektebi, Şemsi Efendi Okulu, Selanik Mülkiye Rüştiyesi, Selanik Askeri Rüştiyesi,

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : GK. SEÇ. I: BİLGİ TOPLUMU VE TÜRKİYE Ders No : 0310250040 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

HAKSES. tel./fax: 0241/550.903 web: www.udtr.org e-mail: office@udtr.org. Constanţa - România str. Crişana, nr. 44 cod 900573

HAKSES. tel./fax: 0241/550.903 web: www.udtr.org e-mail: office@udtr.org. Constanţa - România str. Crişana, nr. 44 cod 900573 HAKSES ROMANYA TÜRK DEMOKRAT BİRLİĞİ YAYIN ORGANIDIR PERIODIC BILINGV AL UNIUNII DEMOCRATE TURCE DIN ROMÂNIA EDITAT CU SPRIJINUL DEPARTAMENTULUI PENTRU RELAŢII INTERETNICE Constanţa - România str. Crişana,

Detaylı

VOCEA AUTENTICĂ. Constanţa - România str. Crişana, nr. 44 cod 900573. tel./fax: 0241/550.903 web: www.udtr.ro e-mail: office@udtr.

VOCEA AUTENTICĂ. Constanţa - România str. Crişana, nr. 44 cod 900573. tel./fax: 0241/550.903 web: www.udtr.ro e-mail: office@udtr. Anul XIII 2011, Nr. 1 (186) VOCEA AUTENTICĂ ROMANYA TÜRK DEMOKR AT BİRLİĞİ YAYIN ORGANIDIR PERIODIC BILINGV AL UNIUNII DEMOCRATE TURCE DIN ROMÂNIA EDITAT CU SPRIJINUL DEPARTAMENTULUI PENTRU RELAŢII INTERETNICE

Detaylı

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ 1. Osmanlı İmparatorluğu nun Gerileme Devrindeki olaylar ve bu olayların sonuçları göz önüne alındığında, aşağıdaki ilişkilerden hangisi bu devir için geçerli

Detaylı

Balım Sultan. Kendisinden önceki ve sonraki Postnişin'ler sırası ile ; YUSUF BALA BABA EFENDİ MAHMUT BABA EFENDİ İSKENDER BABA EFENDİ

Balım Sultan. Kendisinden önceki ve sonraki Postnişin'ler sırası ile ; YUSUF BALA BABA EFENDİ MAHMUT BABA EFENDİ İSKENDER BABA EFENDİ Balım Sultan Bektaşiliği kurumlaştıran önder olarak bilinen Balım Sultan; Hacı Bektaş Veli'nin ilk öncülülerinden Dimetoka tekkesinin posnişini Seyit Ali Sultan'in torunlarindan olup, doğumu 1462 dir.

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Kenan Erdoğan Unvanı. Adı Soyadı. Doçent Doğum Tarihi veyeri Yozgat 01 Mart 1963 Görev Yeri

ÖZGEÇMİŞ. Kenan Erdoğan Unvanı. Adı Soyadı. Doçent Doğum Tarihi veyeri Yozgat 01 Mart 1963 Görev Yeri ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı Kenan Erdoğan Unvanı Doçent Doğum Tarihi veyeri Yozgat 01 Mart 1963 Görev Yeri Manisa Daha Önce Bulunduğu Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Araştırma Görevlisi, Celal Bayar Üniversitesi

Detaylı

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ 5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ HAZIRLIK SINIFI EKİM AYI ŞARKILARIMIZ OKULUMA BAŞLADIM BİR DÜNYA BIRAKIN SONBAHARIN SESLERİ SEVİMLİDİR HAYVANLAR HOŞ GELİŞLER OLA Her gün erken kalkarım Önce yüzümü

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 2 Ünvanı : Prof.Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

ÖZGEÇMİŞ. 2 Ünvanı : Prof.Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans 1. Adı ve Soyadı : AYLA ERSOY ÖZGEÇMİŞ 2 Ünvanı : Prof.Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Edebiyat.Fakültesi.Sanat Tarihi Bölümü İstanbul Üniversitesi 1971 Yüksek Lisans Doktora Türk

Detaylı

EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI NUH MEHMET YAMANER ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10.SINIF OSMANLI TARİHİ I. DÖNEM I. YAZILI SORULARI A GURUBU

EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI NUH MEHMET YAMANER ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10.SINIF OSMANLI TARİHİ I. DÖNEM I. YAZILI SORULARI A GURUBU Ertuğrul Gazi 1) * Orhan Bey tarafından fethedilmiş olup başkent buraya taşınmıştır. * İpek sanayisinin merkezi konumundaki bu bölgenin fethiyle Osmanlı gelirleri. Yukarıdaki özellikleri verilmiş bölge

Detaylı

Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı. Yayın Kataloğu

Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı. Yayın Kataloğu Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayın Kataloğu 2013 2 TAHRÎRU USÛLİ L-HENDESE VE L-HİSÂB EUKLEIDES İN ELEMANLAR KİTABININ TAHRİRİ Nasîruddin Tûsî (ö. 1274) Meşhur Matematikçi Eukleides in (m.ö.

Detaylı

TÜRK KÜLTÜRÜ VE HACI BEKTAŞ VELİ ARAŞTIRMA MERKEZİNİN 2003 YILI FAALİYETLERİ

TÜRK KÜLTÜRÜ VE HACI BEKTAŞ VELİ ARAŞTIRMA MERKEZİNİN 2003 YILI FAALİYETLERİ TÜRK KÜLTÜRÜ VE HACI BEKTAŞ VELİ ARAŞTIRMA MERKEZİNİN 2003 YILI FAALİYETLERİ ÖZET Bu bölümde, Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Merkezinin 2003 yılında yaptığı bazı önemli faaliyetlerin

Detaylı

VOCEA AUTENTICĂ. Constanţa - România str. Crişana, nr. 44 cod 900573. tel./fax: 0241/550.903 web: www.udtr.ro e-mail: office@udtr.

VOCEA AUTENTICĂ. Constanţa - România str. Crişana, nr. 44 cod 900573. tel./fax: 0241/550.903 web: www.udtr.ro e-mail: office@udtr. Anul XIII 2011, Nr. 2 (187) VOCEA AUTENTICĂ ROMANYA TÜRK DEMOKR AT BİRLİĞİ YAYIN ORGANIDIR PERIODIC BILINGV AL UNIUNII DEMOCRATE TURCE DIN ROMÂNIA EDITAT CU SPRIJINUL DEPARTAMENTULUI PENTRU RELAŢII INTERETNICE

Detaylı

UNIUNEA DEMOCRATĂ TURCĂ DIN ROMÂNIA ROMANYA DEMOKRAT TÜRK BİRLİĞİ VOCEA AUTENTICĂ

UNIUNEA DEMOCRATĂ TURCĂ DIN ROMÂNIA ROMANYA DEMOKRAT TÜRK BİRLİĞİ VOCEA AUTENTICĂ UNIUNEA DEMOCRATĂ TURCĂ DIN ROMÂNIA ROMANYA DEMOKRAT TÜRK BİRLİĞİ Anul VIII 2006, Nr. 4 (130) VOCEA AUTENTICĂ APRILIE / NİSAN ROMANYA TÜRK DEMOKRAT BİRLİĞİNİN YAYIN ORGANIDIR PERIODIC BILINGV AL UNIUNII

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu :Üniversite Derece Alan Üniversite Yıl Türk Lisans. Halk Atatürk Üniversitesi 1970. Türk Halk Hacettepe Üniversitesi 1971

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu :Üniversite Derece Alan Üniversite Yıl Türk Lisans. Halk Atatürk Üniversitesi 1970. Türk Halk Hacettepe Üniversitesi 1971 Resim ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Prof. Dr. Ensar ASLAN İletişim Bilgileri :Ahi Evran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Adres Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanlığı Telefon : Mail : 2. Doğum Tarihi : 3. Unvanı

Detaylı

Yine yapmak istediklerimizden birisi olan, spesifik sektörlerde, belki daha az, ama daha etkin iş adamları seyahatlerini önemsiyoruz ve buna

Yine yapmak istediklerimizden birisi olan, spesifik sektörlerde, belki daha az, ama daha etkin iş adamları seyahatlerini önemsiyoruz ve buna MÜSİAD Cidde Temsilcisi Tanıtımı ve Türk Suud İş Forumu 23.05.2015 TC Cidde Başkonsolosu Fikret Özel, Cidde Tic Odası Başkan Yardımcısı, Mazeen Baterjee Türk-Suud İş Konseyi Başkanı, Mazan Ragap, Cidde

Detaylı

Fransa ya Yelken Açtı

Fransa ya Yelken Açtı Fransa ya Yelken Açtı 2005 Yılında Fransa ya yerleşerek aldığı eğitimlerin ardından 2011 yılında 6,5 metrelik yatıyla Dünya nın önemli açık deniz yelkencilik yarışmalarından biri olan Mini Transat a katılan

Detaylı

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Eylül 2017 Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Aziz Ogan, 30 Aralık 1888 tarihinde Edremitli Hacı Halilzade Ahmed Bey'in oğlu olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Kataloglama

Detaylı

VOCEA AUTENTICĂ. Constanţa - 900573 str. Crişana, nr. 44. tel./fax: 0241/550.903 web: www.udtr.ro e-mail: office@udtr.ro

VOCEA AUTENTICĂ. Constanţa - 900573 str. Crişana, nr. 44. tel./fax: 0241/550.903 web: www.udtr.ro e-mail: office@udtr.ro Anul XII 2010, Nr. 11 (184) VOCEA AUTENTICĂ ROMANYA TÜRK DEMOKR AT BİRLİĞİ YAYIN ORGANIDIR PERIODIC BILINGV AL UNIUNII DEMOCRATE TURCE DIN ROMÂNIA EDITAT CU SPRIJINUL DEPARTAMENTULUI PENTRU RELAŢII INTERETNICE

Detaylı

UNIUNEA DEMOCRATĂ TURCĂ DIN ROMÂNIA ROMANYA DEMOKRAT TÜRK BİRLİĞİ VOCEA AUTENTICĂ. Constanţa 900613. str. Bogdan Vodă, nr.

UNIUNEA DEMOCRATĂ TURCĂ DIN ROMÂNIA ROMANYA DEMOKRAT TÜRK BİRLİĞİ VOCEA AUTENTICĂ. Constanţa 900613. str. Bogdan Vodă, nr. UNIUNEA DEMOCRATĂ TURCĂ DIN ROMÂNIA ROMANYA DEMOKRAT TÜRK BİRLİĞİ IUNIE / HAZİRAN Anul X 2008, Nr. 6 (156) VOCEA AUTENTICĂ ROMANYA TÜRK DEMOKR AT BİRLİĞİ YAYIN ORGANIDIR PERIODIC BILINGV AL UNIUNII DEMOCRATE

Detaylı

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI Eski adıyla İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) günümüzde nüfusunun çoğunluğu veya bir kısmı Müslüman olan ülkelerin üye olduğu ve üye ülkeler arasında politik, ekonomik, kültürel,

Detaylı

SUAT YILMAZ OKUL MÜDÜRÜ

SUAT YILMAZ OKUL MÜDÜRÜ Okulumuz 2012-2013 yılında Kevenli İmam Hatip Lisesi olarak Eğitim Öğretime başlamış ancak 2014 yılında yapılan teklifle Said Nursi Anadolu İmam-Hatip Lisesi olarak isim değişikliği yapılmıştır.okulumuz

Detaylı

HAKSES. tel./fax: 0241/550.903 web: www.udtr.org e-mail: office@udtr.org. Constanţa - România str. Crişana, nr. 44 cod 900573

HAKSES. tel./fax: 0241/550.903 web: www.udtr.org e-mail: office@udtr.org. Constanţa - România str. Crişana, nr. 44 cod 900573 HAKSES ROMANYA TÜRK DEMOKRAT BİRLİĞİ YAYIN ORGANIDIR PERIODIC BILINGV AL UNIUNII DEMOCRATE TURCE DIN ROMÂNIA EDITAT CU SPRIJINUL DEPARTAMENTULUI PENTRU RELAŢII INTERETNICE Constanţa - România str. Crişana,

Detaylı

Kuzey Irak'a harekat

Kuzey Irak'a harekat Kuzey Irak'a harekat Asker terörü engellemek için yeniden Irak'a girdi. Irak'ın kuzeyinde istihbarat uçuçu yapan insansız uçaklar bugün hareketli PKK gruplarını tespit etti. Türk Silahlı Kuvvetleri Zap

Detaylı

Ekim Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen

Ekim Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen Ekim 2017 Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen Boğaziçi Üniversitesi Arşiv ve Dokümantasyon Merkezi nde bulunan, Haldun Özen tarafından bir araya getirilen Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu na

Detaylı

HAKSES. tel./fax: 0241/550.903 web: www.udtr.ro e-mail: office@udtr.ro. Constanţa - România str. Crişana, nr. 44 cod 900573

HAKSES. tel./fax: 0241/550.903 web: www.udtr.ro e-mail: office@udtr.ro. Constanţa - România str. Crişana, nr. 44 cod 900573 HAKSES ROMANYA TÜRK DEMOKRAT BİRLİĞİ YAYIN ORGANIDIR PERIODIC BILINGV AL UNIUNII DEMOCRATE TURCE DIN ROMÂNIA EDITAT CU SPRIJINUL DEPARTAMENTULUI PENTRU RELAŢII INTERETNICE Constanţa - România str. Crişana,

Detaylı

Beşiktaş Gazetesi. Gençlere anlatacaklar

Beşiktaş Gazetesi. Gençlere anlatacaklar Gençlere anlatacaklar BEŞİKTAŞ Belediyesi genç girişimciler için başlattığı projesi ile eğitimde çalışmalarını sürdürüyor. Genç girişimciler için düzenlenen seminer etkinliklerinde etkinliğe katılacaklara

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : EĞİTİM SOSYOLOJİSİ * Ders No : 0310340040 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı

OYAK ta Görev Değişikliği Oyak Adana Çimento Sanayii T.A.Ş. Genel Müdürü

OYAK ta Görev Değişikliği Oyak Adana Çimento Sanayii T.A.Ş. Genel Müdürü Fabrika Haberleri OYAK ta Görev Değişikliği Oyak Adana Çimento Sanayii T.A.Ş. Genel Müdürü İsmail Erkovan ın, emekliye ayrılması sebebiyle yerine Oyak Bolu Çimento Sanayi A.Ş. Genel Müdürü K. Ümit Özel

Detaylı

Miracolul diversitãþii VIZITA VICEPREMIERULUI TURCIEI ÎN ROMÂNIA V. Xpress Promotion VOCEA AUTENTICĂ

Miracolul diversitãþii VIZITA VICEPREMIERULUI TURCIEI ÎN ROMÂNIA V. Xpress Promotion VOCEA AUTENTICĂ - Mai / Mayıs 2005 pagina / sayfa 16 Miracolul diversitãþii Sub sloganul Diversitate etnică şi culturală în perioada 07-11.05.2005 în Bucureşti s-a desfăşurat festivalul târgul minorităţilor cu titulatura

Detaylı

1. Sahip olduğumuz hak ve özgürlükleri kullanırken hangi davranışı sergilersek yanlış yapmış oluruz?

1. Sahip olduğumuz hak ve özgürlükleri kullanırken hangi davranışı sergilersek yanlış yapmış oluruz? 1. Sahip olduğumuz hak ve özgürlükleri kullanırken hangi davranışı sergilersek yanlış yapmış oluruz? A) Hastalanınca doktora gitmek. B) Evde kısık sesle müzik dinlemek. C) Kütüphanede kitap okumak. D)

Detaylı

AFRİKA BÜLTENİ (29 Eylül-17 Ekim)

AFRİKA BÜLTENİ (29 Eylül-17 Ekim) 2014 AFRİKA BÜLTENİ (29 Eylül-17 Ekim) Afrika Araştırmaları Merkezi Kırklareli Üniversitesi 18.10.2014 AFRİKA BÜLTENİ (29 EYLÜL 17 EKİM 2014) Fransa dan Afrika ya Yeni Askeri Üs Fransız ordusunun, Afrika

Detaylı

ÇOK AMAÇLI SALONUMUZA KAVUŞTUK OKUL MÜDÜRÜMÜZ TURGAY YOLCU 2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILINI DEĞERLENDİRDİ. Hazırlayan: MÜCAHİT KARAKUŞ Sayfa: 1

ÇOK AMAÇLI SALONUMUZA KAVUŞTUK OKUL MÜDÜRÜMÜZ TURGAY YOLCU 2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILINI DEĞERLENDİRDİ. Hazırlayan: MÜCAHİT KARAKUŞ Sayfa: 1 Y A K A M O Z G A Z E T E S İ HAZİRAN 2013 EĞERCİ İLKOKULU / ORTAOKULU YIL: 2 SAYI: 4 OKUL MÜDÜRÜMÜZ TURGAY YOLCU 2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILINI DEĞERLENDİRDİ Saygıdeğer öğretmenlerimiz, sevgili öğrenciler

Detaylı

VOCEA AUTENTICĂ. Constanţa - 900613 str. Bogdan Vodă, nr. 75, etaj 2. tel./fax: 0241/550.903 web: www.udtr.ro e-mail: office@udtr.

VOCEA AUTENTICĂ. Constanţa - 900613 str. Bogdan Vodă, nr. 75, etaj 2. tel./fax: 0241/550.903 web: www.udtr.ro e-mail: office@udtr. Anul XII 2010, Nr. 10 (183) VOCEA AUTENTICĂ ROMANYA TÜRK DEMOKR AT BİRLİĞİ YAYIN ORGANIDIR PERIODIC BILINGV AL UNIUNII DEMOCRATE TURCE DIN ROMÂNIA EDITAT CU SPRIJINUL DEPARTAMENTULUI PENTRU RELAŢII INTERETNICE

Detaylı

ROMANYA DEMOKRAT TÜRK BİRLİĞİ UNIUNEA DEMOCRATĂ TURCĂ DIN ROMÂNIA

ROMANYA DEMOKRAT TÜRK BİRLİĞİ UNIUNEA DEMOCRATĂ TURCĂ DIN ROMÂNIA UNIUNEA DEMOCRATĂ TURCĂ DIN ROMÂNIA ROMANYA DEMOKRAT TÜRK BİRLİĞİ FEBRUARIE / ŞUBAT Anul IX 2007, Nr. 2 (140) VOCEA AUTENTICĂ ROMANYA TÜRK DEMOKRAT BİRLİĞİ YAYIN ORGANIDIR PERIODIC BILINGV AL UNIUNII DEMOCRATE

Detaylı

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır. TÜRKİYE'DEKİ GÖÇLER VE GÖÇMENLER Göç güçtür.hem güç ve zor bir iştir hem de güç katan bir iştir. Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ VE DIŞ İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

AVRUPA BİRLİĞİ VE DIŞ İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AVRUPA BİRLİĞİ VE DIŞ İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AVRUPA BİRLİĞİ VE DIŞ İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İKİLİ İLİŞKİLER VE PROTOKOL DAİRE BAŞKANLIĞI İKİLİ İLİŞKİLER VE PROTOKOL DAİRE BAŞKANLIĞI İKİLİ İLİŞKİLER

Detaylı

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI HAFTALAR KONULAR 1. Hafta TÜRK DEVRİMİNE KAVRAMSAL YAKLAŞIM A-) Devlet (Toprak, İnsan Egemenlik) B-) Monarşi C-) Oligarşi D-) Cumhuriyet E-) Demokrasi F-) İhtilal G-) Devrim H-) Islahat 2. Hafta DEĞİŞEN

Detaylı

Mix Mobile MBA 2000 cu buncăr de agregate calde de 20 t şi buncăr mobil de asfalt cu o capacitate de 90 t.

Mix Mobile MBA 2000 cu buncăr de agregate calde de 20 t şi buncăr mobil de asfalt cu o capacitate de 90 t. Mix Mobile MBA 2000 cu buncăr de agregate calde de 20 t şi buncăr mobil de asfalt cu o capacitate de 90 t. Unităţi de dozare pentru ceară, granule şi fibre instalate pe un Mix Mobile MBA2500 cu buncăr

Detaylı

2016 YILI II. DÖNEM (NİSAN-MAYIS-HAZİRAN ) BAYANLARA YÖNELİK VAAZ İRŞAT PROGRAMI VAİZİN

2016 YILI II. DÖNEM (NİSAN-MAYIS-HAZİRAN ) BAYANLARA YÖNELİK VAAZ İRŞAT PROGRAMI VAİZİN 1.Hafta 2016 YILI II. DÖNEM (NİSAN-MAYIS-HAZİRAN ) BAYANLARA YÖNELİK VAAZ İRŞAT PROGRAMI VAİZİN VAAZIN Adı Soyadı Görev Yapacağı Yer Görev Tarihi Günü Vakti Konusu Amine BAYRAM Emir Bayırı Kur'an Kursu

Detaylı

www.besiktas.com.tr Günlük Kent Gazetesi

www.besiktas.com.tr Günlük Kent Gazetesi 20 MAYIS 2013 0 212 260 23 60-0 212 260 52 29 %50 ye varan indirimler Federasyona katıldılar TÜRKİYE Spor Yazarları Derneği nde İstanbul Muhtarlar Federasyonu Yönetim Kurulu ve Beşiktaş Muhtarlar Derneği

Detaylı

Pr i mul mi nar et cu tr e i ba lcoa ne di n

Pr i mul mi nar et cu tr e i ba lcoa ne di n VOCEA AUTENTICĂ ROMANYA TÜRK DEMOKR AT BİRLİĞİ YAYIN ORGANIDIR Anul XIII 2011, Nr. 10 (195) PERIODIC BILINGV AL UNIUNII DEMOCRATE TURCE DIN ROMÂNIA EDITAT CU SPRIJINUL DEPARTAMENTULUI PENTRU RELAŢII INTERETNICE

Detaylı

VOCEA AUTENTICÃ NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ATATÜRK

VOCEA AUTENTICÃ NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ATATÜRK NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ATATÜRK Anul IX, 2002 Nr. 4 (82) APRILIE / NİSAN VOCEA AUTENTICÃ ROMANYA TÜRK DEMOKRAT BİRLİĞİNİN YAYIN ORGANIDIR PERIODIC BILINGV AL UNIUNII DEMOCRATE TURCE DIN ROMÂNIA EDITAT CU

Detaylı

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10 Gül, ABD ile hizmet sözleşmesi yapmıştır İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, dün Ankara da bir basın toplantısı düzenledi ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ü ABD ile yaptığı gizli anlaşmayı

Detaylı

Türkiye nin köklü şirketlerinden PET HOLDİNG 40 yaşında

Türkiye nin köklü şirketlerinden PET HOLDİNG 40 yaşında Türkiye nin köklü şirketlerinden PET HOLDİNG 40 yaşında 23 Nisan 2014 Çarşamba 17:23 Devremülk Turizm inden Sağlık Turizm ine, madencilik ve mermerden gayrimenkule kadar farklı alanlarda faaliyet gösteren

Detaylı

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı DÜNYA - SİYASET 2012 yılının Şubat ayında Tunus ta yapılan Suriye nin Dostları Konferansı nın ikincisi Nisan 2012 de İstanbul da yapıldı. Konferansta Esad rejimi üstündeki uluslararası baskının artırılması,

Detaylı

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ. : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (0212) 521 81 00 : abulut@fsm.edu.tr

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ. : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (0212) 521 81 00 : abulut@fsm.edu.tr AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ VE YAYIN LİSTESİ 1. Adı Soyadı : Ali Bulut İletişim Bilgileri Adres : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (01) 51 81 00 Mail : abulut@fsm.edu.tr. Doğum - Tarihi : 1.0.1973

Detaylı

Tarih: 13 Temmuz 2012 Daha fazla bilgi için Nurgül Usta Genel Md. Yardımcısı Tel: 0212 349 48 50 E mail:nurgul.usta@dorinsight.

Tarih: 13 Temmuz 2012 Daha fazla bilgi için Nurgül Usta Genel Md. Yardımcısı Tel: 0212 349 48 50 E mail:nurgul.usta@dorinsight. BASIN BÜLTENİ Tarih: 13 Temmuz 2012 Daha fazla bilgi için Nurgül Usta Genel Md. Yardımcısı Tel: 0212 349 48 50 E mail:nurgul.usta@dorinsight.com Hitay Yatırım Holding firmalarından Türkiye nin en büyük

Detaylı

"Türkiye, Gürcistan'a ilham kaynağı olabilir"

Türkiye, Gürcistan'a ilham kaynağı olabilir Wider Black Sea: Perspectives for International and Regional Security Yerevan, 14-15.01.2008 гÛÏ³Ï³Ý ÙÇç³½ ³ÛÇÝ ïýï»ë³ï³ý ѻﳽáïáõÃÛáõÝÝ»ñÇ ËáõÙµ Turkish Media Reactions (In Turkish) "Türkiye, Gürcistan'a

Detaylı

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU Sayfası :5. Syf Sayfası :9. Syf Sayfası :4. Syf Sayfası :6. Syf Sayfası :7. Syf Sayfası :5. Syf Sayfası :2. Syf Sayfası :1-9. Syf SON DAKİKA GAZETESİ BALKAN GÜNLÜĞÜ GAZETESİ Sayfası :7. Syf Sayfası :11.

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN

Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN EĞİTİM GEÇMİŞİ 1. Hukuk Lisansı (2000) Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2. Kamu Hukuku Yüksek Lisansı (2006) Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Sosyal

Detaylı

YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ DÜNYANIN HER YERİNDEYİZ!

YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ DÜNYANIN HER YERİNDEYİZ! YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ DÜNYANIN HER YERİNDEYİZ! 2009 yılında faaliyetlerine başlayan Yunus Emre Enstitüsünün bugün itibariyle dünyanın birçok yerinde kültür merkezleri bulunuyor. Afganistan - Kabil Almanya

Detaylı

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir. İçişleri Bakanı Sayın İdris Naim ŞAHİN nin Entegre Sınır Yönetimi Eylem Planı Aşama 1 Eşleştirme projesi kapanış konuşması: Değerli Meslektaşım Sayın Macaristan İçişleri Bakanı, Sayın Büyükelçiler, Macaristan

Detaylı

PERIODIC BILINGV AL UNIUNII DEMOCRATE TURCE DIN ROMÂNIA EDITAT CU SPRIJINUL CONSILIULUI MINORITÃÞILOR NAÞIONALE

PERIODIC BILINGV AL UNIUNII DEMOCRATE TURCE DIN ROMÂNIA EDITAT CU SPRIJINUL CONSILIULUI MINORITÃÞILOR NAÞIONALE NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ATATÜRK Anul VII, 2000 Nr. 10 (64) OCTOMBRIE / EKİM VOCEA AUTENTICÃ ROMANYA TÜRK DEMOKRAT BİRLİĞİNİN YAYIN ORGANIDIR PERIODIC BILINGV AL UNIUNII DEMOCRATE TURCE DIN ROMÂNIA EDITAT

Detaylı

VOCEA AUTENTICĂ. Constanţa - 900613 str. Bogdan Vodă, nr. 75, etaj 2. tel./fax: 0241/550.903 web: www.udtr.ro e-mail: office@udtr.

VOCEA AUTENTICĂ. Constanţa - 900613 str. Bogdan Vodă, nr. 75, etaj 2. tel./fax: 0241/550.903 web: www.udtr.ro e-mail: office@udtr. Anul XII 2010, Nr. 5 (178) VOCEA AUTENTICĂ ROMANYA TÜRK DEMOKR AT BİRLİĞİ YAYIN ORGANIDIR PERIODIC BILINGV AL UNIUNII DEMOCRATE TURCE DIN ROMÂNIA EDITAT CU SPRIJINUL DEPARTAMENTULUI PENTRU RELAŢII INTERETNICE

Detaylı

Her 30 AĞUSTOS - ZAFER BAYRAMI -

Her 30 AĞUSTOS - ZAFER BAYRAMI - - August / Ağustos 2005 Cine are carte are parte Era prin luna martie când profesorul meu de turcă mi-a zis să particip la olimpiada de turcă din acest an. Eu nu am acceptat, însă sub presiunea celor de

Detaylı

SOSYOEKONOMİK BOYUTLARIYLA TÜRK-F. ALMAN İLİŞKİLERİ (VI2)

SOSYOEKONOMİK BOYUTLARIYLA TÜRK-F. ALMAN İLİŞKİLERİ (VI2) SOSYOEKONOMİK BOYUTLARIYLA TÜRK-F. ALMAN İLİŞKİLERİ (VI2) Giriş: Prof. Dr. Nusret EKİN İstanbul- Üniversitesi İktisat Fakültesi Dünyada çok az ülke arasında Türkiye ile F. Almanya ilişkileri gibi çok yönlü,

Detaylı