HASTA BİR FOK BULUNDU! İzmir Aliağa da kıyıda bulunan genç dişi fok rehabilite edildi.

Transkript

1 HASTA BİR FOK BULUNDU! İzmir Aliağa da kıyıda bulunan genç dişi fok rehabilite edildi. Fotoğraf: Salih YILDIRIM 22 Nisan 2004 tarihinde Çandarlı Körfezi nde hareket kabiliyeti sınırlı bir fok bulundu. Son derece halsiz görünen, dalamayan, zorlukla hareket edebilen ve kıyıya vurmuş durumda bulunan fok; SAD-AFAG Foça Proje Ofisi ekibi tarafından, yörede foku bulan kişilerin de yardımı ile, ısı kaybetmesini engellemek ve dinlenmesini sağlamak amacıyla hasta fok kıyıya çekilerek gözetim altına alındı. SAD-AFAG Foça ekibinden Yalçın ve Harun ile Foça Belediyesi Veteriner Hekimi Avni GÖK tarafından yapılan incelemede fokun genç bir dişi olduğu, ancak göz, burun ve ağız içinde tahrişat bulunduğu ve üzerine yer yer zift bulaştığı tesbit edildi. İnceleme ve istihbarat bulgularına dayanılarak; fokun deniz üzerinde tahriş edici bir madde içerisinden geçtiği, bu nedenle ağız içi burun ve göz gibi yumuşak dokularında tahrişat meydana geldiği ve muhtemelen sindirim sistemi boyunca da tahrişatın söz konusu olabileceği sonucuna varıldı. Kan numunesi alınamadığından bakteriyolojik inceleme yapılamadı. Diğer taraftan; vücut sıcaklığında yükselmeye rastlanmadığından; enfeksiyon olmadığı varsayıldı. Kıyıda dinlenmenin verdiği enerji ile denize geri dönmek isteyen ve güçlükle zaptedilen foka, Hollanda (SRRC) ve Yunanistan (MOm) daki uzman veterinerlerin tavsiyeleri doğrultusunda antibiyotik enjekte edildi ve göz kremi uygulandı. Tedavi sonrasında fok denize geri döndü. 23 Nisan günü yörede yapılan araştırma sırasında söz konusu foka rastlanmadı. Fokun ölerek deniz dibine batmış yada durumunda düzelme meydana gelmiş olması nedeniyle yer değiştirmiş olabileceği varsayılmaktadır. Ölmüş olması durumunda nekropsi (otopsi) çalışmalarının yapılabilmesi, sağlık sorununun devam etmesi durumunda ise tedaviye devam edilebilmesi için; Çandarlı Körfezi kıyılarında ve çevresinde ölü yada diri fok görenlerin SAD-AFAG Foça ekibinin numaralı telefonuna bilgi vermeleri rica olunur.

2 Akdeniz Fokunun Korunması için Türkiye ve Yunanistan Elele Verdi AB FONLARINDAN DESTEKLENEN KÖPRÜ-BRIDGE ADLI PROJE İLE KAR- ŞILIKLI BİLGİ VE TECRÜBE ALIŞVERİŞİ GERÇEKLEŞTİRİLECEK Fotoğraf: AFAG Arşivi Türkiye, Akdeniz fokunun neslinin korunması için Yunanistan la işbirliği yapıyor. Akdeniz foku nun (Monachus monachus) dünyadaki en önemli yaşam alanlarından biri olan Doğu Akdeniz kıyılarında Yunanistan ve Türkiye sahillerinde yaklaşık 400 birey olarak varlığını sürdürmekte ve bundan dolayı bu nadir türün yeryüzünde yaşama şansı büyük oranda bu iki ülkenin omuzlarına binmekte. Türkiye de 1987 yılından bu yana faaliyet gösteren Sualtı Araştırmaları Derneği-Akdeniz Foku Araştırma Grubu (SAD-AFAG) ve Yunanistan da 1988 den günümüze kadar aralıksız çalışmalarını sürdüren The Hellenic Society for the Protection of Monk Seals (MOm) türün devamını sağlamak amacıyla AB fonlarından karşılanmak üzere Bridge-Köprü adı altında ortak bir çalışma başlattılar. Projenin ana hedefi, aynı amaç için çalışan her iki sivil toplum kuruluşunun Akdeniz foku ve kıyı alanlarının korunması ve araştırma çalışmalarında elde ettikleri bilgi ve deneyimleri paylaşması. 2. hedef olarak ise Akdeniz fokunun yok olmasına neden olan faktörleri ortadan kaldırmak ya da en aza indirmek amacıyla boşlukları dolduracak yeni projelerin ortaklaşa hazırlanması ve bunların SAD-AFAG ve MOm işbirliği ile birlikte yürütülmesi. Bu amaçla, Köprü projesi kapsamında SAD- AFAG proje ekibinden 4 personel Mayıs ayında Atina ve Alonissos Adası nı ziyaret ederek 2 haftalık süre içinde karşılıklı şu ana kadar edinilen bilgi ve deneyimlerini aktardılar. Projenin sonucu olarak, SAD-AFAG ın dört personeli doğa koruma dernekleri tarafından kullanılan, özellikle NATU- RA 2000 konusu başta olmak üzere A.B. Çevre Müttesebatı, mali kaynak artırımı, halkla ilişkiler, finansal yönetim ve proje yönetimi konularında detaylı bilgilere sahip olmuşlardır. Bununla beraber, MOm ve SAD-AFAG ın ortak çalışması sonucunda ortak bir proje hazırlanmıştır. Mayıs ayındaki SAD-AFAG ziyareti sırasında güzel bir gelişme daha yaşandı. Aralık 2003 de Ege de kopan büyük bir fırtınada annesini kaybeden öksüz bir yavru fok bulunarak, MOm un Alonissos daki fok kurtarma ve bakım merkezi nde bakılarak 5 aylıkken, 22 Mayıs 2004 de, SAD-AFAG, devlet yetkilileri, kıyı halkı, ulusal ve uluslararası medyanın da katılımı ile gerçekleşen küçük bir törenle doğal ortamını yeniden keşfetmesi için geri salındı. Dimitris i takip etmek ve dolaşım alanı ve davranışları gibi bilimsel veriler toplamak amacıyla, MOm tarafından yavru foka bir de uydu vericisi takıldı. Böylece hakkında çok az bilimsel veri olan bu nadir deniz memelisini daha sonra yayınlanacak makaleler ile daha yakından tanıma fırsatı bulacağız ve bu bilgiler de koruma önceliklerinin belirlenmesi ve kıyı alanları yönetim planları hazırlanmasında bizlere ışık tutacak. Fotoğraf: M. SCHNELLMANN/MOm 2

3 Fok haber ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI AKDENİZ FOKLARI İÇİN 5 ÖNCELİKLİ ALANA YÖNELİK ETKİN KORUMA STATÜSÜ OLUŞTURMA SÖZÜ VERDİ ilgisini gördü. Türkiye nin Önemli Akdeniz Foku Alanları (toplam 12 adet) SAD-AFAG ve İ.Ü. Su Ürünleri Fakültesi tarafından 1998 de belirlenmiş ve Ulusal Fok Komitesi ne rapor edilmişti. SAD- AFAG ın 1987 den beri sürdürdüğü alan çalışmalarının ardından bunlardan önceliği olan 5 alan olarak; Gökçeada, Foça - Karaburun, Alaçatı - Sığacık, Bodrum Yarımadası ve Batı Mersin (Dağlık Taşeli) kıyıları tespit edilmiş ve Ulusal Fok Komitesi-Teknik Alt Komite tarafından kabul edilmişti. TEBRİKLER SAD-AFAG Koordinatörü Cem Orkun KIRAÇ 12 Haziran 2004 tarihinde evlendi. Cem ve Fatoş a mutluluklar diliyoruz. Fotoğraf:Cem O. KIRAÇ/SAD-AFAG Türkiye deki önemli Akdeniz foku alanları koruma statüsü üzerine 7 Mayıs 2004 tarihinde İstanbul Çırağan Palas ta Çevre ve Orman Bakanı Sn. Osman PEPE, bir Akdeniz foku annesi olan İstanbul Milletvekili Sn. Zeynep Karahan USLU ve SAD-AFAG ın ev sahipliği yaptığı bir basın toplantısı yapıldı. Basın Toplantısında, Bakan Osman PEPE, Türkiye kıyılarındaki nesli tehlike altında olan Akdeniz foklarının korunmasına değinerek, Öncelikli 5 önemli Akdeniz foku alanının IUCN kriterlerindeki Tür Koruma/ Yönetim Alanları na göre koruma statülerinin geliştirileceği sözünü verdi. Sayın PEPE, ayrıca şu anda bakanlık tarafından hazırlanan Doğa Koruma Yasa sına da bu tür bir statünün eklenebileceğini söyledi. SAD-AFAG ın ilave açıklamalarına da uygun olarak Tür Koruma/Yönetim Alanı statüsünün önce Kilikya Kıyılarına uygulanabileceğini ve Foça Akdeniz Foku Koruma Alanı nın genişletilebileceğini açıkladı. Basın toplantısında SAD-AFAG adına sözcülük eden Yalçın SAVA- Ş, Türkiye deki Önemli Fok Alanları arasında, 5 öncelikli alan hakkında teknik bir sunum yaptı. Ardından, Türkiye kıyılarındaki Akdeniz foklarını anlatan AFAG ın kısa belgesel filmi gösterildi. Basın toplantısı basın kuruluşlarının yanısıra diğer ilgili sivil toplum kuruluşlarının ve halkın yoğun LGS DIŞ TİCARET A.Ş. AKDENİZ GEZGİNİ BÜLTENİMİZE DESTEK VERİYOR! Türkiye nin en büyük ihracat grubu GİSAD ın üyesi olan LGS Dış Ticaret A.Ş. Akdeniz foklarına destek olmak için harekete geçti. Daha önce bir çok sualtı organizasyonuna da sponsorluk yapmış olan LGS Dış Ticaret A.Ş., 18. sayımızdaki çağrımıza olumlu yaklaşarak Akdeniz foku sembolü altında kıyı ve deniz koruma çalışmalarına da destek vermek için SAD-AFAG la bağlantıya geçti. Doğa sevgisini her fırsatta dile getiren Fuat HACIOĞLU Hepimiz doğayı çok seviyoruz. Akdeniz fokları için de elimizden gelen yardımı yapmak istiyoruz. Akdeniz fokları temiz denizlerin simgesi. Biz de bu çabaya katılmak istiyoruz. dedi. 3

4 Söyleşi BOZYAZI ANADOLU LİSESİ ÖĞRENCİLERİ İLE SÖYLEŞİ Ahmet ve Özlem BOLAT SAD-AFAG Akdeniz Proje Ofisi kullanıyorlar. Bizlerin güneşlendiği plajlara da çıkmalarını ve güneşlenmelerini çok isterdim. Hem daha yakından görürdük. Foklar, yunuslar ve diğer deniz canlıları için bölgemizde rehabilitasyon merkezi açılmalı. Yaralı bir fok bulunduğunda orada tedavi edilebilir ya da öksüz bir fok bulunduğunda ona bakılır ve büyüyünce doğal ortamına bırakılır. Ayşe: Balıkçılarımız ve halkımıza yasadışı Trolün, dinamit avcılığının zararları anlatılmalı Suzan: Akdeniz foklarının zararsız canlılar olduğunu ve onlarında denizlerimizde yaşama hakkına sahip olduğunu sizden alacağımız bilgiler doğrultusunda halka anlatabiliriz. Sizlerin ulaşamayacağınız yerlerde biz devreye girebiliriz. Fotoğraf: AFAG Arşivi SAD-AFAG olarak 17 yıllık deneyimimiz, eğitimin koruma çalışmalarındaki büyük yerini bize gösterdi yılı içerisinde Mersin Bozyazı da toplam 1434 öğrenciye Akdeniz foku ve yaşam alanları ile ilgili eğitim verildi. Bu öğrencilerden bazıları ile yapılan söyleşiyi bizim gibi mutlulukla okuyacağınızı umuyoruz. Fatih: Fokların zararsız olduklarını siz derse girmeden önce bilmiyorduk daha önce karşılaşsak belki de öldürebilirdik ama şu an o kanıda değiliz. İnsanların yaptıkları yasadışı avcılıklarla deniz içinde yaşamı ve düzeni bozmaları fokların suçu değil. Foklar da yaşamak için karınlarını doyurmak zorundalar. Foklar balıkçıların ağlarına zarar veriyor olabilir fakat bunun nedeni de bence insanlardan kaynaklanıyor. Balığı foklar bitirmiyor ki, insanlar bitiriyor. Fokların önceden balık gibi olduğunu sanırdım, memeli ve ciğerli hayvanlar olduğunu sizden öğrendim tıpkı insanlar gibi yavrularını sütle besliyorlar. İnsanlar dokuz ayda doğarken foklar 11 ayda doğum yapıyorlar. Bu çok uzun bir süre. Çok ilginç canlılar. Özellikle bıyıkları çok sevimli. Tuğba: Balıkçılık yapanlar Akdeniz foklarının masumluğu hakkında daha çok bilinçlendirilmeli. Akdeniz fokları hem karayı hem de denizi Fotoğraf: AFAG Arşivi Muhammet: Eğitimlerin sadece merkez okullarında değil çevre köylere yayılması gerekir. Oradaki öğrencilere ve halka sunumlar ve broşürlerle Akdeniz foku ve kıyılarımız hakkında bilgi verilebilir. Anlatımlarınızda bölgemizde Akdeniz foklarının kullanabildiği 24 mağara var ve bunlarda sadece 4 ünde üreme yapabiliyor demiştiniz. Bu sayı gerçekten çok az ve foklar için mağaraların korunması çok önemli, Mağaralar onların evleri, İnsanların fok mağarasına girmemeleri ve mağara önlerinde gürültü yapmamaları balıkçıların mağara önlerine ağ atmamaları gerekir. Bu konular hakkında insanların duyarlı olması lazım. Özgür: Akdeniz fokunu sadece resimlerde görüyorum, Video görüntülerini mağaralarını ve yaşam alanlarını görmek istiyorum, Akdeniz fokuna dokunmak istiyorum. Yöre halkının dikkatini daha fazla çekebilmek ve sevdirmek için fok konulu tiyatrolar, oyunlar hatta geleneksel hale getirilebilecek fok günü oluşturabiliriz. 4

5 Söyleşi Suzan: Bizim denizimiz çok güzel ve temiz çünkü hiçbir sanayi kuruluşu yok, eğer bizim denizimiz ve doğamız güzel olmasa siteler yapılmaz ve insanlar gelmezdi. Bu yüzden denizimizi ve çevremizi temiz tutmak için özen gösteriyoruz. Yerleşim azlığından denizlerimiz temiz kalıyor çünkü yollarımız düzgün değil. Bilinçsiz avcılık önlenmeli balıkçılar eğitilmeli, büyük balıkçıların avlanmalarına kısıtlama getirilmeli. Böyle devam ederse biz onların yaşına geldiğimizde denizde ne fok ne de balık kalacak. Akdeniz fokunu sevdirmemiz ve korumamız için seminerler düzenlenmeli, okullardaki eğitim çalışmalarınız devam etmeli, şenlikler yapılmalı. İnsanlar bu tür organizasyonlara zamanla alışacaklardır. Bu şekilde fokların ve denizin önemi ve değerini daha iyi anlatabilirsiniz. Sizin anlatımlarınızdan sonra Akdeniz fokunu görmeyi çok istiyorum. Emine: Yaptığınız eğitim çalışmalarında görselliğe daha çok önem verilmeli fokların ve sizin çalışmalarınız hakkında değişik ilginç fotoğraflar görmek istiyoruz Fotoğraf: AFAG Arşivi Ayşe: Yazın yazlıkçılara Akdeniz fokunu tanıtımı için broşürler dağıtabilir ve posterler asabiliriz. Sizlerle birlikte grup çalışmaları yapabiliriz. Emine: Fokların yaşadığı yerlerde koruma alanları oluşturulmalı ve uyarıcı tabelalar asılmalı, Kızılliman burnu denizdeki ve karadaki çeşitlilik yönünden çok güzel bir yer, Yapmış olduğunuz Kızıl Liman Deniz Koruma Alanı posterinde bu güzellikler ortada. Bu güzelliği mutlaka halka iyi anlatmak gerekir ve hatta bu bölge milli park haline getirilerek insan ziyaretlerine açılabilir buradan gelecek gelirle, Akdeniz foklarının yaşatılması için harcanabilir. Akdeniz fokları sayesinde ilçemiz de tanıtabiliriz. Özgür: Denizimizin temiz olduğu, fokların burada yaşamasında belli. Biz ne kadar bu konulara duyarlı olursak her şey daha güzel olacak. İçimizden mutlaka üniversitelere gidecekler var. Değişik illerde okuyacağız. Gittiğimiz yerlerde arkadaş çevremize sizden aldığımız bilgileri aktararak ilçemizi ve fokları tanıtabiliriz. Mutlaka o öğrenciler arasında gelip görmek isteyenler olacaktır. Bu sayede gönüllü olarak tanıtımlara katkı sağlayabiliriz. Sizlerin anlatımından sonra denize karşı bakışım daha da değişti şimdi fokları ve deniz canlılarını daha çok merak ediyor ve onlar hakkında daha çok şeyler öğrenmek istiyorum. Ülkemizin üç tarafının denizlerle çevrili olmasına rağmen foklara yaşayacak yerler bırakmamamız tüm insanların suçu, Suzan: Sizlerden öğrendiklerimizi ailemiz ve çevremizdeki insanlarla paylaşıyor onların da bilinçlenmesi için çaba sarf ediyoruz. Emine: Buradaki insanlar buranın önemi ve güzelliğinin farkında değiller. Akdeniz fokları, kaplumbağaları, yunusları ve bir çok doğal güzellikleri ile mükemmel bir kıyı ilçesi olmamıza rağmen halkın büyük bir çoğunluğu sırtını denize dönmüş durumdalar. İnsanlar bu değerlerin farkını ancak kaybettikten sonra anlıyorlar. Örneğin sizler SAD-AFAG olarak Akdeniz fokları hakkında bize bilgi vermemiş olsanız kıyılarımızda yaşayan foklardan haberimiz olmayacak olsa da yanlış bilgilerle fokların zararlı canlılar olduklarını düşünecektik. Nesli tehlike altında olan foklara bir gün bizler de zarar verecek ve kıyılarımızda bu canlıların yok olmasına neden olacaktık. Sorunları şimdiden bizlerle paylaşıp, yaşadığımız bölgenin ne kadar güzel olduğunu hatırlatıp bilgilendirdiğiniz için sizlere çok teşekkür ediyoruz. Biz gençler ve büyüklerimiz foklara, yunuslara, kaplumbağalara ve denizimize zarar verenlerden ve yasadışı avlananlardan korumalı ve uyarmalıyız ve gördüğümüz yerde yetkili kolluk kuvvetlerine ihbar etmeliyiz; çünkü deniz hepimizin. Eğer böyle duyarsız kalırsak bir gün her şey için çok geç olabilir. Zaten sayıları az olan o sevimli foklar, yunuslar, kaplumbağalar ve hatta balıklar bile yok olabilir. Biz insanların hatalarının bedelini foklar hayatları ile ödememeli. Katkılarından dolayı Bozyazı Anadolu Lisesi Coğrafya Öğretmeni Sayın Yusuf DURGUT a teşekkür ederiz. 5

6 Fok haber İZMİR KARABURUN DA YENİ BİR AKDENİZ FOKU BİREYİ TESPİT EDİLDİ Fotoğraf:N. Ozan Veryeri/SAD-AFAG Karaburun kıyıları ve adalarında rutin deniz sörveylerinden birini yapan SAD-AFAG Karaburun Proje Yürütücüsü N.Ozan Veryeri 30 Mayıs 2004 tarihinde Karaburun yakınlarında bir Akdeniz foku gözledi. Yapılan gözlem ve görüntüleme çalışmalarının sonucunda eldeki verilerin de değerlendirilmesiyle, bu fokun bölgede daha önce hiç rastlanmayan bir birey olduğu anlaşıldı. Yetişkin erkek birey, erkek Akdeniz foklarında pek karşılaşılmayan sırtında kirli beyaz açık bölgeler ve lekelere sahip. Karaburun Yarımadası nda önceden bilinen bir erkek bireyin yanısıra, yeni tespit edilen bu erişkin erkek birey, bölgesel Akdeniz foku demografik yapısında önemli bir rol oynayabilir. Bu bakımdan önemli bir bulgu olarak değerlendirilen bu gözlem, SAD-AFAG tanımlı foklar kataloğuna yeni bir birey eklemesi bakımından da ayrı bir öneme sahip. AFAG tarafından 1998 yılında Önemli Fok Alanı olarak önerilen ve 5 Öncelikli Fok Koruma Alanı arasında olan Karaburun Yarımadası kayalık kıyılarında ücra bir noktada uzun süre izlenen ve -tipik olarak- belirli aralıklarla düzenli olarak aynı bölgede dalıp çıkan fok, oldukça sağlıklı görünüyor. Ümitleri tazeleyen yeni foka verilecek isim, SAD-AFAG üyeleri ve fok evlat edinerek anne-baba olmuş üyeler arasında yapılacak anket sonucunda tespit edilecek. edilmiş olan Kuzey Sporad Adaları nda edinilmiş olan bilgi ve tecrübenin paylaşımını sağlamak olarak belirlendi. Proje etkinlikleri birisi Yunanistan da diğer ikisi ise Türkiye de gerçekleştirilecek 3 çalıştaydan oluşuyor. Yunanistan da gerçekleştirilecek çalıştay, Kuzey Sporad Adaları nın merkezi olan Alonnisos Adası nda düzenlenecek. Türkiye deki çalıştaylar ise Foça da düzenlenecek. Çalıştaylara SAD-AFAG ve MOm elemanları, Foça ve Alonnisos dan Türk ve Yunanlı balıkçılar, Foça ve Kuzey Sporadlar Deniz Milli Parkı yönetiminden sorumlu resmi kuruluşlardan temsilciler katılacak. Projenin Türkiye deki ilk çalıştayı Foça da, bu sene 4. sü düzenlenecek olan Rastgele! Balıkçı ve Deniz Belgeselleri Festivali nde gerçekleştirilecek. Çalıştayın temel konusu ise; Akdeniz foku koruma faaliyetleri ile deniz koruma alanlarının balıkçılık ile ilişkisi olarak belirlendi. Bildiğimiz kadarıyla, Türk ve Yunanlı balıkçılar ilk kez bu kapsamda bir tartışma ortamında bir araya gelecekler ve fok koruma çalışmalarının meslekleri üzerindeki etkisini tartışacaklar. S.S. Foça Su Ürünleri Kooperatifi ile Alonnisos Balıkçılar Kooperatifi arasında bu vesile ile kurulacak olan ilişkinin, ileride denizin her iki yakasında da bilgili ve bilinçli bir balıkçı toplumunun oluşmasına destek vereceğini ümid ediyoruz. Proje çalıştaylarının sonuçlarını gelecek sayılarımızda sizlerle paylaşacağız. SAD-AFAG IN HAZIRLADIĞI DENİZ İN ÖYKÜSÜ ADLI KİTAP ÇOCUKLARLA BULUŞTU AKDENİZ FOKUNUN DOĞU AKDENİZ DE KORUNMASINDA YENİ BİR ADIM MOm (Yunanistan Akdeniz Fokunu Araştırma ve Koruma Derneği) ile SAD-AFAG tarafından Foça ve Kuzey Sporad Adaları deniz koruma alanları arasında tecrübe paylaşımını amaçlayan başka bir proje başlatılıyor. Projenin bütçesi Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilciliği tarafından, Türk-Yunan Sivil Diyalogu Mikro-Proje Programı nın birinci evresi kapsamında karşılanıyor. Projenin temel hedefi; Türkiye de 1992 senesinde Akdeniz fokunun korunması için pilot alan seçilmiş olan Foça ile, Yunanistan da aynı yıl, temelde fokların korunması amacıyla Deniz Milli Parkı ilan Fotoğraf:Ahmet Bolat/SAD-AFAG 7 Haziran 2004 tarihinde Mersin İli Aydıncık ilçesi İlköğretim okullarından Fatih İlköğretim Okulu, Aydıncık İlköğretim Okulu, Atatürk İlköğretim Okulu, Soğuksu İlköğretim Okulu, Cumhuriyet İlköğretim Okulu, Kamaş İlköğretim Okulu ve Hacıbahattin İlköğretim Okullarında 1001 öğrenciye, bir Akdeniz fokunun öyküsünü anlatırken denizel yaşamı da öğreten Denizin Öyküsü adlı oyunlu hikaye kitabı dağıtıldı. Sınırlı sayıda bulunan Denizin Öyküsü ni SAD-AFAG Ankara bürosundan ödemeli olarak isteyebilirsiniz. 6

7 Issue in English Seal In Need On 22 April 2004, SAD-AFAG Foça researchers reached the site,on the sea at Aliaga in Çandarli Bay (in the Izmir region of the Aegean) the animal was found exhausted, unable to dive, floating on the surface and nearly stranded on the beach. Earlier, staff from a nearby petrol station as well as one of our volunteers, Mr Salih Yildirim of SUKOT, attended the animal, checking its condition and taking photos. The seal, however, had not responded to their intervention. Following our arrival, we warned all bystanders to leave. After examining the seal a young adult female (approx. 2m in length) from a distance and taking necessary identification pictures, we decided to bring the animal ashore in an effort to lessen heat loss. We feared that the seal outwardly in good physical condition might be suffering from an acute, and possibly fatal, illness.during our first period of observation, we consulted MOm and SRRC experts about the situation. The animal returned to sea after 2.5 hours of resting. Two and a half hours later we found her in another bay, again almost stranded and exhausted. Together with the help of Mr. Avni Gök, a veterinarian for the Municipality of Foça, the seal was again examined. The skin of the animal was found to be covered with a layer of oil and partially covered with small patches of tar. Moreover, toxic burning was deteremined in and around her mouth, around her eyes (possibly an explanation of why the animal kept closing her eyes). After the examination, we concluded that the animal must have passed through a floating toxic chemical agent of some kind. We were not able to take blood samples nor record the body temperature since the animal was difficult to restrain. The following medication was applied to the animal: locally a cortisone-based eye ointment (Hydrocortisone acetate and cholorampenicol); against secondary infections an antibiotic (active agent: amoksisilin 2,5g) was injected intramuscularly. Against parasites, avermectin (5cc) was injected intramuscularly. Prednisolon (4 ampules) was also injected intramuscularly to boost the animal s general condition. The animal was then released. Though we searched for the seal during the following week, we could find no trace of her. In order to improve our sighting chances, a press release was distributed. Feedback was received on 30th of April to the effect that a monk seal had been sighted in the same area. However, the information is not detailed enough to determine whether the animal was the same individual. Unfortunately, despite our sighting efforts, we remain uncertain as to the fate of this seal. Greek and Turkish Colleagues Together for the Protection of Monk Seal SAD-AFAG Underwater Research Society-Mediterranean Monk Seal Research Group/Turkey) and MOm (The Hellenic Society for the Protection of Monk Seals/Greece) came together for Bridge Project of EU. The main aim of the project is sharing the experiences on protection and public awareness activities on the same subject: Monk Seal. The second aim of the project is improving new projects together for the protection of Monk seals. According to these aims in May, 4 people from SAD-AFAG visited Athens and Alonissis island toı share experiences with MOm in 2 weeks. MOm staff will also visit Foça, İzmir in september. Bridge Project also let SAD-AFAG to have a great experience with MOm. On December 2003 a Monk seal pup was discovered following a violent December storm, stranded on a deserted beach on the eastern Aegean island of Karpathos, Greece. He spent the next 5 months in rehabilitation in MOm s Intensive Care Unit. On May Dimitris was released in Alonissos island with a press meeting. New adult male monk seal identified in Karaburun N. Ozan Veryeri, senior field researcher at SAD-AFAG s Karaburun Project Office, identified a new monk seal individual along the coasts of Büyükada Island near Karaburun on 30 May 2004 during a routine field survey. Over a long period of time, Ozan photographed and filmed the new adult male monk seal that has a patchy pale pelage and distinctive markings. The new individual has been added to the identified seals catalogue of AFAG and will soon be named through voting among AFAG members and parents adopting monk seals along Turkish coasts. Considering the scarcity of male individuals in the area, this adult male might play an important role in the demographic structure of the local monk seal population. New Step for the conservation of Monk seal in Eastern Mediterranean MOm (The Hellenic Society for the Protection of Monk Seals/Greece) and SAD-AFAG (Underwater Research Society- Mediterranean Monk Seal Research Group) starts a new project A comparison and experience exchange between the National Marine Park of Alonnisos-Northern Sporades (Greece) and the Foça Specially Protected Area (Turkey). The global objective of the project is to protect and where possible increase the world population of Monk seals by establishing a common strategy between Turkey and Greece for the conservation of the species and its habitat in Aegean. Turkish government pledges 5 new protected areas for the Monk Seal A press conference on the status of Important Monk Seal Sites in Turkey was held in Istanbul in 7 May The conference, held in the historical Ciragan Palace, was organized jointly by the Turkish Ministry of Environment & Forests and SAD-AFAG through the catalyzing support of Mrs. Zeynep Karahan Uslu, Parliament member, who has recently adopted a monk seal from AFAG s adopt a monk seal campaign and who has a sympathetic approach to marine environment protection. In the press conference, Mr. Osman Pepe, Environment & Forests Minister made a keynote speech in which he emphasized the importance of protection of the endangered monk seal along Turkish coasts and pledged that 5 Important Monk Seal Sites (enjoying priority among 12 sites originally proposed) will have improved protection status through Species Protection/Management Areas according to IUCN criteria. The Minister also stated that such a status shall be included in the draft Nature Protection Act which is under preparation by his ministry. In accordance with the joint declaration by SAD-AFAG and the Ministry of Environment & Forests, the Minister stated that first the Foça Monk Seal Site shall be enlarged, while the status Species Protection/Management Area shall first be applied to Cilician coasts. Yalçin Savas, attending the press conference on behalf of SAD-AFAG, then made a short technical presentation about the 5 Important Monk Seal Sites. This was followed by AFAG s new short documentary film on monk seals on Turkish coasts. The press conference was attended by a large audience, including TV camera crews and newspaper journalists, environmentalists and the public. Mrs. Zeynep Karahan Uslu also made an appealing statement to the media on her affinity to monk seals and her satisfaction in being a parent of a monk seal. The Important Monk Seal Sites of Turkey were identified and reported to the National Monk Seal Committee of Turkey by SAD-AFAG in 1998 [see Endgame: the fight for marine protected areas in Turkey, TMG 5 (1): May 2002]. The 5 monk seal sites having priority are Gökçeada, Foça & Karaburun, Alaçati & Sigacik, Bodrum Peninsula and Cilician coasts, identified by SAD-AFAG through research activities dating back to Following this commitment by the Minister, we expect that at least these 5 designated sites will enjoy a stronger and more stable protection status under the proposed Nature Protection Act, that will be drafted with harmonization to relevant EU Acquis measures on nature protection in mind. News in English are taken from The Monachus Guardian web site, For more information about the Monk seal projects and news see mediterranean traveller 2004 no: 19 7

8 (18 yaşından küçükler ancak ebeveynleri aracılığı ile üye olabilirler) (yıllık aidatımız; öğrenci iseniz TL değilseniz TL dir.) Aidatımı nakit veya banka havalesi ile ödemek istiyorum: Garanti Bankası Yenişehir Şubesi * İş bankası Kızılay Şubesi Aidatımın her yıl kredi kartımdan çekilerek üyeliğimin otomatik olarak yenilenmesini istiyorum: Kredi Kart No: Son Kullanma tarihi: / Güvenlik no(kartın arka yüzündeki numaranın son üç hanesi): _ Kartın üzerinde yazıldığı şekliyle isim:... Akdeniz foku anne/babası olmak istiyorum (bağış miktarı en az TL) Akdeniz foku kardeşi olmak istiyorum (bağış miktarı en az TL) Akdeniz foku arkadaşı olmak istiyorum (bağış miktarı en az TL) Akdeniz foku evlat edinmek için gerekli olan bağışı nakit veya banka havalesi ile ödemek istiyorum: Garanti Bankası Yenişehir Şubesi * İş bankası Kızılay Şubesi Akdeniz foku evlat edinmek için gerekli olan bağışın kredi kartımdan çekilmesini istiyorum: Kredi Kart No: Son Kullanma tarihi: / Güvenlik no(kartın arka yüzündeki numaranın son üç hanesi): _ Kartın üzerinde yazıldığı şekliyle isim:... İsim:... Soyisim:... Adres: Telefon:... GSM:... Faks:... E-posta:...@... Doğum tarihi:.../.../... K E Yatırdığım miktar:... Tarih:... İmza:... (Lütfen 2 adet vesikalık fotoğrafınız, nüfus cüzdanı fotokopi niz ve bankla dekontunuzu SAD-AFAG P.K. 420 Yenişehir Ankara adresine gönderiniz.) Akdeniz fokları sağlıklı bir deniz ve kıyı ekosisteminin göstergesi olan sembol bir türdür. AFAG 1987 den bu yana gerçekleştirdiği araştırma, koruma ve eğitim çalışmaları ile hem nesli tehlike altında olan Akdeniz foklarını hem de Akdeniz kıyı ve deniz ekosistemini korumayı ve sürdürülebilir bir bakış açısı ile gelecek nesillere aktarımını hedeflemektedir. Gelin siz de bu çabaya katılın!.. info@afag.org SAD adına sahibi: Dr. Murat DRAMAN Yazı İşleri Sorumlusu: Harun GÜÇLÜSOY Yayına Hazırlayan ve Tasarlayan: Yeşim ASLAN Bu bültendeki bilgi ve fotoğraflar değiştirilmeden ve kaynak gösterilerek kullanılabilir. Sualtı Araştırmaları Derneği Akdeniz Foku Araştırma Grubu P.K. 420 Yenişehir Ankara Türkiye Tel: Faks: info@afag.org *