Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download ""

Transkript

1 B Ý L Ý M S E L Y A Y I N O R G A N I TMSF yýl:6 sayý:27 Temmuz - Aðustos - Eylül 2011 TASARRUF MEVDUATI SÝGORTA FONU FÝNANS SEKTÖRÜNDE DÜZENLEME VE REFORM Þakir Ercan GÜL, Sayfa 3 te 6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERÝ KANUNUNUN GETÝRDÝÐÝ TEMEL YENÝLÝKLER ULUSAL VARLIK FONLARINA ÝLÝÞKÝN DEÐERLENDÝRMELER SÝSTEMÝK ÖNEME SAHÝP FÝNANSAL KURULUÞLARIN ÇÖZÜMLENMESÝ Sayfa 5 te Sayfa 14 te Sayfa 23 te Taylan Özgür KÝRAZ Yücel Vural Burcu Gür

2 BANKACILIK SEKTÖRÜ VERÝLERÝ NOTLAR Bankacýlýk sektörü aktif büyüklüðü Mart 2011 tarihi itibariyle 1.046,4 milyar TL seviyesindedir. Toplam aktiflerin %53,9 unu krediler, %26,6 sýný menkul deðerler cüzdaný oluþturmaktadýr. Toplam mevduat / katýlým fonu büyüklüðü 629,3 milyar TL seviyesindedir. Mevduat / katýlým fonunun %30,2 si YP, %69,8 i TP mevduat / katýlým fonlarýndan oluþmaktadýr. Kurum içinde baþvuru kaynaðý olarak kullanýlmak üzere derlenmiþ bilgilerden oluþur. Resmi baðlayýcýlýðý yoktur. TMSF - Büyükdere Cad. No:143 Esentepe Ýstanbul, Tel: (212) Faks: (212) , Bilgi ve Önerileriniz için: Sigorta ve Risk Ýzleme Dairesi, srid@tmsf.org.tr TEMEL PARAMETRELER SÝGORTA VE RÝSK ÝZLEME DAÝRE BAÞKANLIÐI GENEL EKONOMÝK VERÝLER

3 ÝÇÝNDEKÝLER BÝLÝMSEL YAYIN ORGANI TASARRUF MEVDUATI SÝGORTA FONU TMSF yýl:6 sayý:27 Temmuz - Aðustos - Eylül 2011 FÝNANS SEKTÖRÜNDE DÜZENLEME VE REFORM Þakir Ercan GÜL, Sayfa 3 te 2. EDÝTÖR DEN Dr. Yusuf ADIGÜZEL 3. FÝNANS SEKTÖRÜNDE DÜZENLEME VE REFORM Þakir Ercan GÜL SAYILI HUKUK MUHAKEMELERÝ KANUNUNUN GETÝRDÝÐÝ TEMEL YENÝLÝKLER Yrd. Doç. Dr. Taylan Özgür KÝRAZ 11. TOPLANTI YÖNETÝMÝ M. Cemal ÇAÐLAR 14. ULUSAL VARLIK FONLARINA ÝLÝÞKÝN DEÐERLENDÝRMELER Yücel VURAL 6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERÝ KANUNUNUN GETÝRDÝÐÝ TEMEL YENÝLÝKLER Taylan Özgür KÝRAZ ULUSAL VARLIK FONLARINA ÝLÝÞKÝN DEÐERLENDÝRMELER Yücel Vural SÝSTEMÝK ÖNEME SAHÝP FÝNANSAL KURULUÞLARIN ÇÖZÜMLENMESÝ Burcu Gür 19. SÝSTEMÝK ÖNEMÝ HAÝZ FÝNANSAL KURULUÞLARIN ÇÖZÜMLENMESÝNDE BAIL-IN UYGULAMALARI Çiðdem AKDAÐ Sayfa 5 te Sayfa 14 te Sayfa 23 te 23. SÝSTEMÝK ÖNEME SAHÝP FÝNANSAL KURULUÞLARIN ÇÖZÜMLENMESÝ Burcu GÜR 28. SÝSTEMÝK ÖNEM VE BASÝT GÖSTERGELER Elif KÖSOÐLU 31. KRÝZLE MÜCADELE POLÝTÝKALARI VE ÇÖZÜMLEME Çaðdaþ EKÝCÝ 36. ANONÝM ÞÝRKETLERDE VE TMSF NÝN DEVRALDIÐI ÞÝRKETLERDE GENEL KURUL TOPLANTILARI Tunç GÜCÜK SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNU VE ÝNTÝBAKIN GENEL ESASLARI Ýcat SAYDAM 46. TMSF HABERLER Ayla KÜÇÜKOÐLU KELEÞ 48. DÜNYADAN HABERLER Yücel VURAL BÝLÝMSEL YAYIN ORGANI TMSF TMSF Adýna Sahibi : H. Bayram Babacan Yayýn Yönetmeni : Dr. Yusuf Adýgüzel Sorumlu Yazýiþleri Müdürü : Kamil Oðuz Danýþma Kurulu : Doç. Dr. Cüneyt Koyuncu - Dumlupýnar Üniversitesi, Doç. Dr. Fuat ErdaL - Adnan Menderes Üniversitesi, Prof. Dr. Halil Seyidoðlu - Doðuþ Üniversitesi, Doç.Dr. Muhsin Kar - Kahramanmaraþ Sütçü Ýmam Üniversitesi, Doç. Dr. Rahmi Deniz Özbay - Marmara Üniversitesi, Doç. Dr. Rasim Yýlmaz - Trakya Üniversitesi, Prof. Dr. Recep Tarý - Kocaeli Üniversitesi, Dr. Ýlyas Karabýyýk - Erzincan Üniversitesi, Prof. Dr. Sabri Orman - Ýstanbul Ticaret Üniversitesi, Doç. Dr. Selahattin Bekmez - Muðla Üniversitesi, Prof. Dr. Yusuf Bayraktutan - Kocaeli Üniversitesi, Prof. Dr. Zekai Özdemir - Ýstanbul Üniversitesi, Dr. A. Kadir Tuna - Ýstanbul Üniversitesi, Dr. Bekir Gövdere Süleyman Demirel Üniversitesi, Dr. Bilal KARGI - Doðuþ Üniversitesi, Prof. Dr. Nurgül Chambers - Marmara Üniversitesi Yayýn Kurulu : Dr. Rýdvan Çabukel, Zülfükar Kamberoðlu, Turan Korkmaz, Ahmet Yýlmaz, Ali Göçer, Ýsmail Güler Yayýn Türü : Yerel Süreli Yayýn Periodu : 3 Aylýk - Temmuz - Aðustos - Eylül 2011 Görsel Tasarým : 1111 Adam Yapým & Tanýtým Adres : Büyükdere C. No: Esentepe/ istanbul E-posta : koguz@tmsf.org.tr Tel : Faks : Baský : Yöm Basým Baský Tel : TMSF Çatý Basýn ve Halkla iliþkiler Müdürlüðü tarafýndan hazýrlanmaktadýr. Telif haklarý TMSF'ye aittir. Yazýlarýn sorumluluðu yazarlarýna aittir.

4 EDÝTÖR DEN Merhaba Globalleþmeyle birlikte, Sistemik Öneme Sahip Finansal Kuruluþlar ýn (SIFIler) sayýsýnda önemli bir artýþ göze çarpmaktadýr. Sayýca artýþýn yaný sýra SIFIlerin çaplarýndaki geniþlemeyle birlikte küresel kriz sýrasýnda ve sonrasýnda bu karmaþýk kuruluþlara müdahale edilmesi konusunda pek çok güçlük yaþanmýþtýr. Zira SIFIler olasý bir finansal stresin tesir düzeyi ve yayýlma hýzýný önemli ölçüde etkilemektedirler. Dolayýsýyla günümüzde dünya mevduat sigortacýlarýnýn üzerinde en çok yoðunlaþtýðý konulardan birini SIFIler oluþturmaktadýr. deðerlendirmelerin yaný sýra güncel konularý ele aldýklarý yazýlarýyla bu sayýmýza katkýda bulunan arkadaþlarýmýz. Dergimizin hazýrlanmasýnda katký saðlayan tüm akademisyen ve araþtýrmacý arkadaþlara teþekkür ediyor, önümüzdeki sayýlarda da katkýlarýný bekliyoruz. Gelecek sayýmýzda buluþmak üzere... Bu sayýmýzda mevduat sigortacýlýðýný ilgilendiren en önemli güncel çalýþmalardan biri olan SIFIlere geniþ yer ayýrdýk. Baþkanýmýz Sayýn Þakir Ercan Gül 28 Eylül 2011 tarihinde Ýstanbul Finans Zirvesi 2011 toplantýsýnda yaptýðý konuþmada SIFIleri ele alarak, TMSF nin konuyla ilgili çalýþmalarýný dile getirmiþtir. Sayýn Gül ün bu konuþmasýnýn esas alýndýðý yazýyý dikkatlerinize sunuyoruz. SIFIler dosyamýza Çiðdem Akdað Sistemik Önemi Haiz Finansla Kuruluþlarýn Çözümlenmesinde Bail-in Uygulamalarý baþlýklý yazýsýyla, Burcu Gür Sistemik Öneme Sahip Finansal Kuruluþlarýn Çözümlenmesi baþlýklý yazýsýyla ve Elif Köseoðlu Sistemik Önem: Bazý Basit Göstergeler baþlýklý yazýsýyla katýldýlar. Dr. Yusuf Adýgüzel Yayýn Yönetmeni TMSF Basýn ve Halkla Ýliþkiler Müdürü Ayrýca bu sayýmýzda, Yrd. Doç Dr. Taylan Özgür Kiraz 6100 Sayýlý Hukuk Muhakemeleri Kanununun Getirdiði Temel Yenilikler i maddeler halinde inceledi. Cemal Çaðlar, Yücel Vural, Çaðdaþ Ekici, Tunç Gücük, Ýcat Saydam ve Ayla Küçükoðlu Keleþ de makale ve 2

5 TMSF FÝNANS SEKTÖRÜNDE DÜZENLEME VE REFORM * Küresel kriz mevduat sigortacýlýðýnýn önemini tüm dünyada bir kez daha ortaya koymuþtur, ve dolayýsýyla yapýlan çalýþmalar finansal güvenlik aðýnýn önemli bir parçasý olan mevduat sigortacýlýðýný yakýndan ilgilendirmektedir sonbaharýnda patlak veren küresel krizin etkilerinin halen devam ettiðini görmekteyiz. Gerek ABD ve gerekse Avrupa Birliði Bölgesinde son üç yýldýr dalga dalga hissedilen sorunlarýn çözümü için yoðun çabalar sarfedilmektedir. ABD de öncelikle borçlanma ve yüksek kamu harcamalarý sorunlarýnýn üzerine gidilmekte, Avrupa da Yunanistan ýn yaþadýðý ekonomik bunalým baþta olmak üzere Ýspanya, Ýtalya ve diðer pek çok Avrupa ülkelesinin içine düþtüðü aðýr finansal strese çareler aranmaktadýr. Sorunlarýn gerçek anlamda çözümü, geçici finansal kaynaklarla rahatlamanýn çok ötesinde, reform niteliðinde düzenlemelerle yeniden yapýlanmayý gerektirmektedir. Bu çerçevede, yeni bir finansal düzen arayýþýyla bir çok ulusal ve uluslararasý çalýþma baþlatýlmýþ, çalýþmalarýn bir kýsmý sonuçlandýrýlmýþ, bir kýsmý ise halen devam etmektedir. Uluslararasý çalýþmalar Finansal Ýstikrar Kurulu (FSB) ile Basel Bankacýlýk Denetim Komitesi (BCBS) bünyesinde yoðunlaþmýþtýr. Söz konusu çalýþmalarda düzenleme baþta olmak üzere, denetleme, kriz yönetimi ve çözümleme faaliyetlerinin etkinleþtirilmesine odaklanýlmýþtýr. Küresel kriz mevduat sigortacýlýðýnýn önemini tüm dünyada bir kez daha ortaya koymuþtur, ve dolayýsýyla yapýlan çalýþmalar finansal güvenlik aðýnýn önemli bir parçasý olan mevduat sigortacýlýðýný yakýndan ilgilendirmektedir. Bu kapsamda yapýlan spesifik çalýþmalarýn baþýnda Basel Bankacýlýk Denetim Komitesi (BCBS) ve Uluslararasý Mevduat Sigortacýlarý Birliði (IADI) tarafýndan bütün dünya ülkelerine referans olacak Etkin Mevduat Sigortacýlýðý için Temel Prensipler gelmektedir. Burada belirtmek gerekir ki TMSF Temel Prensiplerin oluþturulmasýna çalýþmalarý ile yoðun katký saðlamýþtýr ve söz konusu prensiplere büyük ölçüde uyumlu durumdadýr. Mevduat sigortacýlýðýný ilgilendiren en önemli güncel çalýþmalardan biri Sistemik Öneme Sahip Finansal Kuruluþlar (SIFIler) ile ilgili FSB bünyesinde yürütülen çalýþmalardýr. Globalleþme, SIFI olarak tanýmlanan kuruluþlarýn sayýlarýný ve çaplarýný artýrmýþ, küresel kriz sýrasýnda ve sonrasýnda bu karmaþýk kuruluþlara müdahale edilmesi konusunda pek çok güçlük yaþanmýþtýr. SIFIler olasý bir finansal stresin tesir düzeyi ve yayýlma hýzýný önemli ölçüde etkilemektedirler. Dolayýsýyla günümüzde dünya mevduat sigortacýlarýnýn üzerinde en çok yoðunlaþtýðý konulardan birini SIFIler oluþturmaktadýr. Türkiye için bu aþamada global SIFIlerin önemli riskler oluþturduðu kanýsý yaygýn olmamakla birlikte bu alandaki geliþmeler dikkatle takip edilmektedir. Ayrýca, Finansal kuruluþlarýn mikro bazdaki politikalarýnýn yönlendirilmesi, sistemde oluþturabilecekleri risklerin makro bazda irdelenmesi ve gerekli politikalarýn geliþtirilmesi politika yapýcýlarýn gündemine girmiþtir. Nitekim yakýn tarihte yasalaþan Finansal Ýstikrar Komitesi, söz konusu makro risklerin yönetimine verilen önemin güzel bir örneðidir. Bu çerçevede TMSF de Finansal Güvenlik Aðýnýn ilgili komitelerine düzenli katýlým saðlamaktadýr. Mevduat sigortacýlýðýna iliþkin hususlarda dünya çapýnda yapýlan çalýþmalarýn yaný sýra Avrupa Birliði bölgesine özel ilave çalýþmalar da yapýlmaktadýr. Türkiye nin AB ye aday bir ülke olmasý TMSF olarak bu çalýþmalarý daha da yakýndan takip etmemizi gerektirmiþtir. Kurumumuzun Avrupa Mevduat Sigortacýlarý Birliði (EFDI) bünyesinde bugüne kadar yapýlan çalýþmalarda aktif görevler almýþ olduðunu da burada belirtmek istiyorum. AB de Temmuz 2010 tarihinde Avrupa Komisyonu tarafýndan mevduat sigortacýlýðýna iliþkin yeni bir direktif teklifinde bulunulmuþtur. Direktif Teklifinin temel nedeni, 94/19/EC sayýlý direktif ile çerçevesi çizilmiþ olan Avrupa Mevduat Sigorta Sistemlerinin mevduat sahiplerinin güvenini temin etme ve finansal istikrara katký saðlama hedeflerini ekonomik stres dönemlerinde tutturamadýklarýnýn ortaya çýkmasýdýr. Mevduat sigortacýlýðýna iliþkin onlarca hususta politika revizyonuna gidilmesini ele alan Teklifte birkaç temel husus öncelikli önem taþýmaktadýr. Bunlardan ilki sigortalý mevduatýn kapsam ve tutarýna iliþkin yapýlan revizyondur. Günümüze Þakir Ercan GÜL TMSF Baþkaný *28 Eylül 2011 tarihinde Ýstanbul Finans Zirvesi 2011 toplantýsýnda yapýlan konuþmaya esas teþkil eden metindir. 3

6 TMSF Sismik dalgalarýný halen hissettiðimiz küresel krizin etkilerinin minimize edilmesi ve bir benzerinin tekrar yaþanmamasý için ulusal ve uluslararasý platformlarda yeni düzenlemelere gidilmektedir. TMSF, bu noktada mevduat sigortacýlýðýný ilgilendiren konulardaki geliþmeleri dikkatle izlemekte ve yeni finansal düzendeki yerimizi saðlam kýlmak için yoðun çaba sarfetmektedir. kadar uygulanan minimum harmonizasyon politikasý, AB ülkelerinin sigortalý mevduat kapsam ve tutarlarýnda farklýlýklara yol açmýþtýr. Bu durum ise farklý ülke finansal kurumlarý arasýnda rekabetin zafiyete uðramasý ve mevduat akýþlarý ile sonuçlanmýþtýr. Bu duruma çözüm getirmeyi amaçlayan yeni Direktif Teklifi maksimum harmonizasyonu öngörmekte, mevduatýn gerçek ve tüzel kiþileri kapsayan tek bir tanýmýný yaparak tutarý Euro olarak sabitlemektedir. Türkiye de ise bilindiði üzere uzun bir süredir sigortalý mevduat tanýmý gerçek kiþilerle, sigortalý mevduat tutarý ise TL ile sýnýrlýdýr. Bu tutarýn ülkemizdeki mevduat yapýsý ve gelir seviyesi dikkate alýndýðýnda yeterli olduðunu düþünüyoruz. Ancak sigortalý mevduatýn kapsamýnýn geniþletilmesi hususunu AB müktesabatýna uyum kapsamýnda deðerlendirmekteyiz. AB Direktif Teklifi mevduat sigortacýlýðýnda fonlamaya iliþkin hususlarda da önemli ölçüde revizyonlara gidilmesini öngörmekte, sigorta prim sisteminin ex-ante ve riske dayalý olmasýnýn yerindeliðini vurgulamaktadýr. Mevduat sigortacýlýðýnda etkin bir fonlama ile ulaþýlmak istenen; adil bir fiyatlama yapýlmasý, ahlaki istismarýn minimuma indirilmesi ve yeterli düzeyde fon oluþturulmasýdýr. Ex-ante prim sistemleri batan bankalarýn baþarýsýzlýðýný geride kalan bankalara yüklemeyerek ve baþarýsýzlýk öncesinde kaynak oluþturulmasýný saðlayarak söz konusu temel amaçlara hizmet eder. Ayrýca, prim sistemlerinin riske dayalý olmasý ise bankalarýn risk düzeylerine göre farklýlaþtýrýlmasýný ve böylece aþýrý risk almalarýný önleyerek söz konusu temel amaçlara ulaþmayý mümkün kýlar. Günümüzde dünya mevduat sigortacýlarýnýn pek çoðu zaman içinde riske dayalý prim sistemini benimsemiþtir ve belirli aralýklarla revize etmektedir. Son olarak ABD de FDIC Büyük ve Kompleks bankalar için ayrý kriterlerden oluþan bir prim sistemi oluþturmuþ, ayrýca belirlenen prim oranýný belli oranda etkileyebilecek bir takdir yetkisi benimsemiþtir. Benzer þekilde Kanada da CDIC ve Malezya da MDIC de prim sistemlerine SIFIler için ek kriterler koymayý hedeflemekte, takdir puanlarýný ise halihazýrda uygulamaktadýr. Söz konusu revizyonlarýn dýþýnda, krizle birlikte sektörel risk algýsýnda yaþanan diðer deðiþimler de pek çok mevduat sigortacýsý tarafýndan prim sistemlerine yansýtýlmýþtýr. TMSF ce uygulanan prim sistemi uzun zamandýr Teklifte öngörülen þekilde ex-ante ve riske dayalý olup þartlara baðlý olarak dinamik bir yapýda revize edilmektedir. Son olarak geçtiðimiz aylarda prim sisteminin revizyonuna iliþkin yoðun bir çalýþma içine girilmiþ, uygulamaya koyulmasý planlanan son sistem BDDK, Merkez Bankasý ve diðer ilgili kuruluþlarla paylaþýlmýþtýr. Revizyonun özünü dünyada ve Türkiye de bankacýlýk sektörüne iliþkin risk algýsýndaki birtakým deðiþiklikler oluþturmaktadýr. Bu çerçevede TMSF büyüklük faktörünü ilave bir risk faktörü olarak görmekte, nakdi kredi büyüme hýzý ve mevduatýn vade yapýsý gibi ek kriterleri prim sistemine dahil etmeyi planlamaktadýr. Diðer taraftan, pek çok ülke örneðinde görüldüðü gibi TMSF tarafýndan dönemsel risk algýsýný yansýtabilecek diðer risk faktörlerinin fiyatlamada yüzde beþlik bir etkisinin olmasý amaçlanmýþtýr. Daha önce de belirttiðim gibi etkin bir fonlama sistemiyle ulaþýlmak istenen temel amaçlardan biri yeterli düzeyde fon oluþturulmasýdýr. Mevduat Sigorta Fonunun yeterliliði öncelikle kamuoyunda güvenin saðlanmasý, gerektiði hallerde de bankalarýn güvenli ve hýzlý bir þekilde, finansal sistem ile vergi mükelleflerine zarar vermeden çözümlenebilmesi için gereklidir. Kýsacasý mevduat sigorta fonunun yeterliliði finansal istikrarýn olmazsa olmazlarýndandýr. Fonun yeterliliði uluslararasý literatürde Fon Rasyosu ile ölçülmektedir. Mevduat Sigorta Fonunun sektördeki toplam sigortaya tabi mevduata veya sigortalý mevduata oraný olarak tanýmlanan Fon Rasyosu için AB Direktif Teklifinde tek bir tanýma geçilmesi öngörülmekte ve bir Hedef Fon Rasyosu verilmektedir. Mevcut durumda TMSF ce hesaplanan Fon Rasyosu - her iki þekilde tanýmlandýðýnda da - Teklifte verilen hedeflerin üzerindedir. Ancak, bankacýlýk krizi yaþayan pek çok ülkelerin deneyimleri, direktif taslaðýnýn öngördüðü maliyetlerin çok üzerinde maliyetlerin oluþabileceðini göstermiþtir. Nihayetinde, IMF tarafýndan yürütülen çalýþmalar makro ihtiyatlýlýk açýsýndan krizlerde kullanýlabilecek fonlarýn GSMH nin %2-4 arasýnda olmasý gerektiðini öngörmektedir. Benzer þekilde, 1990 lý yýllarda ciddi bir bankacýlýk krizi yaþayan ve uluslararasý deneyimlerde kendinden bahsettiren Ýsveç krizle mücadele için GMSH nin %2,5 ine varan bir fonun oluþturulmasýný hedeflemektedir. Sonuç olarak, sismik dalgalarýný halen hissettiðimiz küresel krizin etkilerinin minimize edilmesi ve bir benzerinin tekrar yaþanmamasý için ulusal ve uluslararasý platformlarda yeni düzenlemelere gidilmektedir. Biz de bu noktada TMSF olarak mevduat sigortacýlýðýný ilgilendiren konulardaki geliþmeleri dikkatle izlemekte ve yeni finansal düzendeki yerimizi saðlam kýlmak için yoðun çaba sarfetmekteyiz. 4

7 HUKUK 6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERÝ KANUNUNUN GETÝRDÝÐÝ TEMEL YENÝLÝKLER "Dava türleri" toplu olarak, tanýmý verilmek ve özellikleri zikredilmek suretiyle sayýlmýþtýr. Bunlardan sýrasýyla; eda davasý, tespit davasý, belirsiz alacak ve tespit davasý, inþai dava, kýsmi dava, dava yýðýlmasý, terditli dava,seçimlik dava, topluluk davasý dava türleri olarak düzenlenmiþtir. 1 Ekim 2011 tarihi itibariyle, 1927 yýlýndan beri yürürlükte bulunan 1086 sayýlý Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ilga edilecektir. Bunun yerine, 6100 sayýlý yeni Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüðe girecektir. Aþaðýda, 1086 sayýlý Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda karþýlýðý bulunmayan hükümler ile karþýlýðý olup da esaslý deðiþiklik yapýlan yeni düzenlemeler dergideki sayfa sýnýrlamasý nedeniyle genel hatlarý ile aktarýlacaktýr. "Mamalek hukukundan (malvarlýðýndan) doðan davalarda", müddeabihin (dava konusunun) deðer ve miktarýna bakýlmaksýzýn uyuþmazlýðýn asliye hukuk mahkemesinde görülmesi esasý kabul edilmiþ, "parasal sýnýr kaldýrýlmýþtýr". Sulh hukuk mahkemesinin görevli olduðu uyuþmazlýklar ve çekiþmesiz yargý iþleri ise, kanunda tahdidi (sýnýrlý) olarak sayýlmýþtýr. "Ýnsanýn ölümü veya vücut bütünlüðünün yitirilmesinden doðan zararlarýn tazminine iliþkin davalara", zararýn kimin verdiðine bakýlmaksýzýn; diðer bir deyiþle adli, idari veya askeri yargý yoluna dahil olup olmadýðý gözetilmeksizin bu tür davalarýn asliye hukuk mahkemesince bakýlmasý esasý öngörülmüþtür. Ýnsanýn ölümü veya vücut bütünlüðünün yitirilmesinden doðan zararlarýn tazmini dýþýnda, idarenin eylem ve iþlemlerinden doðan zararlarýn tazmini için açýlacak tam yargý davarýnda idari yargý merciilerinin görevi devam etmektedir. Hakimin, yargýlama faaliyeti sýrasýnda vermiþ olduðu zararlardan dolayý, taraflarýn doðrudan "devlete karþý tazminat davasý" açabilmesi ve devletin de ödediði tazminat nedeniyle, sorumlu hakime ödeme tarihinden itiberen bir yýl içinde rücu etmesi esasý kabul edilmiþtir. "Kanunda gün olarak ifade edilen süreler" bu kez ; bir hafta, iki hafta, bir ay, bir yýl olarak ifade edilmiþtir.örneðin; görevsizlik veya yetkisizlik kararý üzerine dosyanýn görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesini talep süresi on gün deðil iki hafta, keza ilk itirazlarýn bildilmesi ve esasa cevap süresi on gün deðil iki hafta,onbeþ günlük temyiz süresi bir ay olarak öngörülmüþtür. "Dava türleri" toplu olarak, tanýmý verilmek ve özellikleri zikredilmek suretiyle sayýlmýþtýr. Bunlardan sýrasýyla;eda davasý, tespit davasý, belirsiz alacak ve tespit davasý, inþai dava, kýsmi dava, dava yýðýlmasý, terditli dava,seçimlik dava, topluluk davasý dava türleri olarak düzenlenmiþtir. Çoðu kez haksýz fiilden veya sözleþmeden doðan tazminat davalarýnda karþýmýza çýkan ve davanýn açýldýðý tarihte miktarýnýn yahut deðerinin likit olarak (tam,kesin,müþahhas,belirli) belirleyebilmenin mümkün olmadýðý hallerde kanýmýzca "belirsiz alacak davasý" olarak nitelendirilen yeni dava türünün tatbikatta saðlayacaðý katký büyüktür. Zira bu tür vakýalarda, davacý dilekçesinde hukuki iliþkiyi ve asgari bir miktar ya da deðeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davasý nitelendirmesini zikrederek dava açtýðýnda, hasmýnýn verdiði bilgi veya tahkikat sonucu zararýn miktarýnýn veya deðerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduðu anda, daha önce dilekçesinde belirtmiþ olduðu miktarý arttýrabilir. Diðer bir deyiþle, dava dosyasý; örneðin, bilirkiþi raporuyla olgunlaþtýðýnda, iddianýn geniþletilmesi yasaðýna tabi olmaksýzýn veya karþý tarafýn rýzasýna yahut da ýslaha baþvurmaya gerek olmaksýzýn dilekçede talep edilen miktarýn arttýrýlmasý harcý da tamamlanarak talep edilebilir. "Kýsmi dava" açan davacýnýn mahfuziyet kaydýna yer vermemesi halinde,talep konusunun kalan kýsmýndan feragat etmiþ sayýlacaðý þeklindeki bilinen düzenleme de tersine çevrilmiþtir.þöyle ki eðer talep konusu miktar taraflar arasýnda çekiþmesiz veya açýkca belirli yani likit ise, davacý kýsmi dava açamayacak ve fakat diðer hallerde dava açarken talep konusunun kalan kýsmý için mahfuziyet kaydýna yer vermese bile, kalan kýsmýndan açýkca feragat ettiðini bildirmediði taktirde, bu kalan kýsmýn dahi hüküm altýna alýnmasýný isteyebilecektir.demek ki bundan böyle kýsmi dava mahiyeti itibariyle sýnýrlandýlmýþ ve hele de belirsiz alacak davasý açma imkaný var iken epeyce etkisizleþtirilmiþ bir dava haline büründülmüþtür."mahfuziyet kaydýnýn yokluðu Yrd. Doç. Dr. Taylan Özgür KÝRAZ Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi 5

8 HUKUK Derneklerin ve diðer tüzel kiþilerin statüleri çerçevesinde üyelerinin veya mensuplarýnýn yahut da temsil ettileri kesimin menfaatlerini korumak için kendi adlarýna söz konusu ilgililerin haklarýnýn tespiti veya hukuka aykýrý durumun bertaraf edilmesi veyahut da ilgililerin gelecekteki haklarýnýn ihlal edilmesinin önüne geçilmesi için "topluluk davasý "açabilmesine imkan tanýnmýþtýr. halinde", kalan kýsýmdan feragat edilmiþ sayýlma þeklindeki yaptýrýmýn kaldýrýlmýþ olmasý da - kanýmýzca- hakký þekle feda etmemek adýna isabetli olmuþtur. Davacý, ayný yargý yoluna tabi olmak ve taleplerinin tümü bakýmndan ortak yetkili mahkeme mahkeme bulunmak þartýyla, ayný davalýya karþý birbirinden baðýmsýz birden fazla talebini, örneðin,sözleþmeden ve sebebsiz zenginleþmeden daðan alacaðýný ayný dava dilekçesiyle talep edebilir. Objektif dava birleþmesi diye de adlandýrýlan bu duruma kanunda "dava yýðýlmasý" baþlýðýyla yer verilmiþtir. Derneklerin ve diðer tüzel kiþilerin statüleri çerçevesinde üyelerinin veya mensuplarýnýn yahut da temsil ettileri kesimin menfaatlerini korumak için kendi adlarýna söz konusu ilgililerin haklarýnýn tespiti veya hukuka aykýrý durumun bertaraf edilmesi veyahut da ilgililerin gelecekteki haklarýnýn ihlal edilmesinin önüne geçilmesi için "topluluk davasý "açabilmesine imkan tanýnmýþtýr. Sýnýf davasý veya gurup davasý olarak da adlandýrýlan bu dava neticesinde verilen hüküm, bir tespit hükmüdür. Diðer bir deyiþle, ilgililer bu tespit hükmünden kanýmýzca hükmün süjesi olmamalarý nedeniyle doðrudan deðil, bireysel olarak açacaklarý müstakil davalarýnda istifa edebileceklerdir "Yargýlamaya hakim olan usuli ilkeler", ilk kez ve toplu olarak kanunda sayýlmýþ ve içeriði ilgili hükümlerde açýklanmýþtýr. Bunlardan "hukuki dinlenilme hakký", "dürüst davranma ve doðruyu söyleme yükümlülüðü" dikkat çekmekte ve kanunda ifadesini bulmaktadýr. "Asli müdahale kurumu", tatbikatta kabul edilmekle beraber, kanuni bir düzenleme olarak ilk kez hüküm altýna alýnmýþtýr.þu halde,uyuþmazlýk konusu olan hak veya þey üzerinde kýsmen veya tamamen hak iddia eden üçüncü kiþi, hüküm verilinceye kadar uyþmazlýðýn taraflarýna karþý davacý olarak ayný mahkemede asli müdahale davasý açabilecektir. Bu dava, asýl dava ile birlikte yürütülüp karara baðlanacaktýr. "Yargýlama giderlerinin" davacý tarafýndan davanýn açýlmasý; davalý tarafýndan ise, cevap dilekçesi ve delillerin sunulmasý aþamasýnda peþin olarak ödenmesi öngörülmüþtür. Ýlk itiraz hallerinden bazýlarý dava þartý haline getirilmiþtir. "Ýlk itiraz halleri" daraltýlarak; "yetki itirazý"," tahkim itirazý" ve "iþbölümü itirazý" olarak üç durum ile sýnýrlandýrýlmýþtýr. "Dava þartlarý" ise, ilk kez toplu olarak kanunda düzenlenmiþ ve bunlar içerisinde; "derdestlik hali", "teminat gösterilmesine iliþkin kararýn yerine getirilmesi", davacýnýn yatýrmasý gereken "gider avansýnýn yatýrýlmýþ olmasý", "dava takip yetkisinin bulunmasý "hususlarý da sayýlmýþtýr. "Dava takip yetkisi", doktirinde bilinen ve fakat kanunda ilk kez yer alan yeni bir kavramdýr.taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve taraf sýfatýndan ise, farklý bir kavramdýr.kural olarak, dava ehliyeti bulunan bir kimsenin davayý takip yetkisi olmakla birlikte, bazý hallerde dava ehliyeti olan kimse dýþýnda üçüncü bir kiþi tarafýndan dava takip yetkisi kullanýlabilr.bazen de bu durum zorunluluk arz eder. Davayý takip yetkisini kullanan kiþinin hakikatte maddi hukuk iliþkisinin tarafý olmasýna gerek yoktur.bu yetkiyi haiz kimse, talep sonucunda belirtilen hakkýn ya da hukuki iliþkinin esasý hakkýnda hüküm alabilmeye yetkilidir.bir dava þartý olan ve hakimin kendiliðinden dikkate almasý gereken bu yetkiye örnek vermek gerekirse; icra takibinin alacaklýsýnýn borçlunun tapuya tescil edilmemiþ taþýnmazýnýn varlýðýný öðrenmesi ve bunun üzerine borçlu adýna tescil talebi için icra dairesinden dava açma yetkisini talep etmesi, iflas takibinde ise, tasfiye sürecinde masanýn kanuni temsilcisi olan iflas idaresinin masaya karþý açýlan ya da masanýn açacaðý davalardaki yetkisi ve -kanýmýzca- temlik hükümleri dýþýnda TMSF' nin yürüttüðü davalardaki yetkisinin teknik adý davayý takip yetkisidir. Tahkikat aþamasýnýn, delillerin toplandýðý aþama olmaktan çýkarýlmasý ve bu aþamada delillerin deðerlendirilmesi gerekliliði kabul edilerek, ön inceleme denilen yeni bir safha düzenlenmiþtir. "Ön inceleme", kanunda ilk kez yer alan yeni bir kavramdýr. Dilekçeler teatisinden sonra, tahkikat aþamasýndan önce uygulanacak bu safhada; mahkeme dava þartlarýný,ilk itirazlarý inceleyip, uyuþmazlýk konularýný belirleyecek, hazýrlýk iþlemleri ile delillerin sunulmasý ve toplanmasý için gerekli iþlemleri yaparak, uyuþmazlýk konusu tasarruf yetkisinin kullanýlmasýna elveriþli ise, taraflarý sulhe teþvik edecektir. Ön inceleme duruþmasýna geçildiðinde ise, duruþma gününü meþruhatlý davetiye ile taraflara bildirecektir. duruþmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargýlamaya devam etmek istemesi durumunda, mazeretsiz olarak gelmeyen tarafýn yokluðunda yapýlan iþlemlere itiraz edemeyeceði ve gelen tarafýn onun muvafatý olmadan iddia ve savunmasýný geniþletip,deðiþtirebileceði ihtaratýnýn yapýlmasý davetiyete aranýr. Böyle bir müeyyidenin kanýmýzca varlýðý, 1985' de kaldýrýlan gýyap kurumunu anýmsatan çarpýcý bir özelliktir. "Ses ve görüntü kayýtlarýnýn" yargýlamada kullanýlmasý imkaný öngörülmüþ, böylece mahkemenin yargý çevresi dýþýnda olmak kaydýyla ; taraflarýn, tanýðýn veya bilirkiþilerin bulunduklarý yerden duruþmaya katýlabilmesine imkan tanýnmýþtýr. 6

9 HUKUK Avukatlarýn, "duruþma salonundan uygunsuz davranýþta bulunduklarý" gerekçesi ile dýþarý çýkarýlmasýna iliþkin hüküm kanundan çýkartýlmýþtýr. Türk Ticaret Kanununda yer alan "ticari defterlerle ispata iliþkin hükümler", Hukuk Muhakemeleri Kanununa alýnmýþtýr. Yemin metninin lafzý, laik devlet anlayýþýna uygun hale getirilerek, " Allah" tabiri yerine "kutsal saydýðým bütün inanç ve deðerlerim üzerine" ifadesi tercih edilmiþtir. Avukatlarýn, duruþmada taraflara ve duruþmaya çaðrýlan diðer kimselere "doðrudan soru sorabilmesi" esasý benimsenmiþtir. Vekili olmayan tarafýn ise, ancak hakim marifetiyle soru sorabileceði hüküm altýna alýnmýþtýr. 1 Ekim 2011 tarihi itibariyle, 1927 yýlýndan beri yürürlükte bulunan 1086 sayýlý Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ilga edilecektir. Bunun yerine, 6100 sayýlý yeni Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüðe girecektir. Aþaðýda, 1086 sayýlý Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda karþýlýðý bulunmayan hükümler ile karþýlýðý olup da esaslý deðiþiklik yapýlan yeni düzenlemeler dergideki sayfa sýnýrlamasý nedeniyle genel hatlarý ile aktarýlacaktýr. "Ahzu kabz yetkisi" davaya vekaletin kanuni kapsamý içine alýnmýþ,velaletnamede özel yetki gerektiren hal olmaktan çýkartýlmýþtýr. Bununla beraber; hakimin reddi, davanýn tamamen ýslahý, yemin teklifi, iadesi veya baþkasýný tevkil, müvekkilin iflasýný istemek, hakem sözleþmesi yapmak, konkordato veya sermaye þirketleri ve kooperatiflerin uzlaþma yoluyla yeniden yapýlandýrýlmasý teklifinde bulunmak ve bunlara muvafakat vermek, yargýlamanýn yenilenmesi yoluna gitmek, hakimlerin sorumluluklarý nedeniyle Devlet aleyhine tazminat davasý açmak, alternatif çözüm yollarýna baþvurmak, kanun yollarýndan feragat etmek, kiþiye sýký sýkýya baðlý haklara ilgili dava açmak davaya vekalette "özel yetki verilmesini gerektiren yeni haller" olarak açýkca hükümde zikredilmiþtir. "Bakiye karar ve ilam harcý" ödenmemiþ olsa bile; ilamýn alýnabilmesi, takibe konulabilmesi ve kanun yoluna baþvurabilmesi imkaný açýkca kanunda düzenlemesini bulmuþtur. "Çekiþmesiz yargý iþleri"; diðer bir deyiþle, tatbikatta yanlýþ da olsa hasýmsýz dava olarak adlandýrýlan iþler, ilk kez derli toplu Hukuk Muhakemeleri Kanununda sayýlmýþtýr. Bu iþlerin mahkemelerin görevine girmesi asýl olmakla beraber, özel kanunlarda yapýlacak diðer düzenlemeler müstesna kýlýnarak; örneðin, Noterlik Kanununda ve Tapu Kanununda yapýlacak olan deðiþiklikler ile bazý çekiþmesiz yargý iþlerinin noterlere ve tapu idaresine býrakýlmasýnýn önü açýlmýþtýr. Kanunda ilk kez "geçici hukuki korumalar " baþlýðý kullanýlmýþ ve bu baþlýk altýnda ihtiyati tedbir, delil tespiti ve diðer tedbirler tanzim edilmiþtir. "Ýhtiyati tedbirin; dava açýlmadan önce, esas hakkýnda görevli ve yetkili olan mahkemeden talep edileceði" hüküm altýna alýnarak tatbikattaki kargaþa giderilmiþtir. Dava açýldýktan sonra tedbirin davanýn görüldüðü mahkemeden talep edileceði hususunda zaten bir þüphe bulunmamaktaydý. "Ýhtiyati tedbir kararýnýn uygulanmasýnýn" ise, verildiði tarihten itibaren bir hafta içinde uygulanmasý zorunlluluðu getirilmiþtir.bu bir haftalýk süreye riayet edilmemesi halinde dava açýlmýþ olsa bile tedbirin kendiliðinden kalkacaðý da hüküm altýna alýnmýþtýr. Keza "dinlenmeden (yokluðunda) tedbir kararý verilmiþ olan tarafýn", tedbir huzurunda uygulanmýþsa bu tarihten, huzurda uygulanmamýþsa tedbirin uygulanmasýna iliþkin tutanaðýn tebliðinden itibaren bir hafta içinde tedbirin þartlarýna, mahkemenin yetkisine ve teminata yönelik kararý veren mahkeye "itiraz" edebileceði öngörülmüþtür.taraflar gibi tedbirin uygulanmasýndan menfaati açýkca haleldar edilen üçüncü kiþilerin de tedbiri öðrenmelerinden itibaren bir hafta içinde tedbirin þartlarýna ve teminata itiraz edebilecekleri hüküm altýna alýnmýþtýr. "Ýhtiyati tedbiri tamamlayýcý merasim" olarak, dava açmadan önce tedbir talep etmiþ olan tarafýn tedbir kararýnýn uygulanmasýný talep ettiði tarihten itibaren iki hafta içinde esas hakkýndaki davasýný açmasý gerekmektedir. Dava açtýðýna dair evraký kararý uygulayan memura ibraz etmesi, dosyaya koydurtmasý ve karþýlðýnda belgesini almasý, aksi halde tedbirin kalkacaðý da merasimin bir parçasý olarak öngörülmüþtür.þu halde hem süre de hem de sürenin iþlemeye baþlayacaðý tarihte deðiþikliðe gidilmiþtir. Yeni kanunda önemli bir düzenleme daha yapýlmýþ ve mahkemece tedbirin kaldýrýlmasýna iliþkin karar verilmedikçe, "ihtiyati tedbirin nihai kararýn kesinleþmesine kadar devam edeceði" öngörülmüþtür. Þu halde, ilk derece mahkemesinin nihai kararýna kadar deðil, kanun yollarýnýn tüketilmesine kadar tedbir devam edecektir. "Haksýz ihtiyati tedbirden doðan tazminat davasý" da yeni bir düzenleme olarak kanuna girmiþ, tedbir kararýnýn alýnmasý ya da uygulanmasý sebebiyle zarar gören karþý tarafýn veya üçüncü kiþilerin,hükmün kesinleþmesinden veya tedbir kararýnýn kalkmasýndan itibaren bir yýl içinde bu davayý açabilecekleri öngörülmüþtür. "Delil tespitinde de görevli ve yetkili mahkeme" Kanunda ilk kez "geçici hukuki korumalar " baþlýðý kullanýlmýþ ve bu baþlýk altýnda ihtiyati tedbir, delil tespiti ve diðer tedbirler tanzim edilmiþtir. 7

10 HUKUK Ýspat hukukuna iliþkin mevcut hükümler içine; "hukuka aykýrý olarak elde edilen delillerin" ispat vasýtasý olarak kullanýlamayacaðý, bilgi taþýyýcýsý olan vesaik (vesikalar) ve elektronik veriler baþta olmak üzere her þeyin bir belge olarak adlandýrýlacaðý belirtilmiþtir. konusuna açýklýk getirilmiþtir.henüz esas hakkýnda davanýn açýlmadýðý hallerde; bu talep,davanýn esasýna bakacak mahkemeye veya üzerinde keþif yahut bilirkiþi incelemesi yapýlacak olan þeyin bulunduðu veyahut da tanýk olarak dinlenecek kiþinin oturduðu yer sulh hukuk mahkemesine yapýlabilir. Bu mahkemeler dýþýnda yapýlan delil tespiti taleplerine karþý yetki itirazýnda bululnulmaz ise, daha sonra esas hakkýnda açýlan davada da delil tespitinin yetkisiz ve görevsiz mahkemede yapýldýðý ileri sürülemeyecektir. Dava açýldýktan sonra yapýlacak delil tespiti taleplerinin, mutlaka o davaya bakmakta olan mahkemeye yöneltileceði hususunda ise, bir endiþe yoktur. Talep sahibinin haklarýný korumak bakýmýndan zorunlu olan hallerde, karþý tarafa tebligat yapýlmaksýzýn delil tespiti yapýlabilmesi hususu korunmuþtur. Lakin tespit yapýldýktan sonra, tespit dilekçesinin, kararýn, tutanaðýn ve varsa bilirkiþi raporunun bir örneðinin mahkemece kendiliðinden diðer tarafa teblið olunmasý ile birlikte karþý tarafa bu tebliðden itibaren bir hafta içinde "delil tespiti kararýna itiraz" edebilmesine imkan tanýnmýþtýr. Ýtiraz yolunun açýlmasý, hukuki dinlenilme hakkýna riayet temelinde isabetli olmuþtur. "Sözlü ve seri yargýlama usulü" kaldýrýlarak, sadece "basit ve yazýlý yargýlama usulleri" korunmuþtur. "Taraf ehliyeti", "dava ehliyeti" ve "dava takip yetkisi" ilk kez kanunda tanýmlanýp, hususiyetleriyle tanzim edilmiþtir. Yetki sözleþmesinde esaslý deðiþiklikler yapýlmýþtýr.yetki sözleþmesinin süjeleri bundan böyle tacirler ve kamu tüzel kiþileridir. Bunlar dýþýndaki gerçek ve tüzel kiþiler; aralarýnda "yetki sözleþmesi" yaparlar ise, bu muteber deðildir. Ayrýca yetki sözleþmesi ile belirlenen bir veya birkaç mahkeme dýþýnda taraflar aksini kararlaþtýrmamýþlarsa dava münhasýran taraflarýn sözleþmede yetkili kabul ettikleri mahkemede görülecektir. Bu durumda, genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisi kalkacaktýr. Özel yetkili mahkemelerden, "sözleþmenin davalý veya vekili davanýn açýldýðý tarihte orada bulunmak þartýyla yapýldýðý (inikad) yer mahkemesinin yetkisi" kaldýrýlmýþtýr. Durum böyle olunca yalnýzca sözleþmenin ifa edileceði yer mahkemesinin yetkisinin özel yetkili mahkeme olarak devam edeceði kabul edilmiþtir. "Kötü niyetli ýslahýn yaptýrýmý" aðýrlaþtýrýlmýþtýr. Karþý tarafýn aleyhine doðacak zararýn tazmini ve para cezasý dýþýnda; hakime, dürüstlük kuralýnýn ihlal edildiði kanaatine varmasý veya ýslaha baþvuran tarafýn davayý uzatmak gibi kötüniyetli hareket ettiði sonucuna varmasý halinde ýslahýn hiç yapýlmamýþ sayabilmesine imkan tanýnmýþtýr. Ýddianýn ve savunmanýn deðiþtirilmesi ve geniþletilmesi yasaðýnýn, bundan böyle replik ve düplik denilen ikinci cevap dilekçeleri teatisinde uygulanmayacaðý esasý getirilmiþtir. Diðer bir deyiþle, taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde serbestçe "iddia ve savunmalarýný deðiþtirebilir veya geniþletebilir". Ýspat hukukuna iliþkin mevcut hükümler içine; "hukuka aykýrý olarak elde edilen delillerin" ispat vasýtasý olarak kullanýlamayacaðý, bilgi taþýyýcýsý olan vesaik (vesikalar) ve elektronik veriler baþta olmak üzere her þeyin bir belge olarak adlandýrýlacaðý belirtilmiþtir. Keza bilirkiþilik kurumuyla ilgili olarak rapor alýnacak haller ile bilirkiþi raporuna itiraz ve hakimin raporu deðerlendirmesi, delil sözleþmesinin sýnýrlarý ve türleri gibi hususlar baþta olmak üzere yeni ifadelere yer verilmiþ, yazýlý delil baþlangýcýnýn mahiyeti tekrar gözden geçirilmiþ ve bu baðlamda elektronik ileti, telefon mesajlarý, faks belgesi delil baþlangýcý olarak adlandýrmaya elveriþli hale getirilmiþtir. "Ýspat hakký", "ispat yükü" ve "somutlaþtýrma yükü" gibi yeni kavramlar kanuna dahil edilmiþ," mahkeme dýþý ikrar" ve "tamamlayýcý yemin" kurumlarý ilga edilmiþ, "uzman görüþü" kavramý ilk kez bu kanuna dahil edilmiþ, "soy baðýnýn tespitine" iliþkin bir düzenlemeye keþif kurumu içinde yer verilmiþ ve " keþfe katlanma yükümlülüðünün" yaptýrýmý öngörülmüþtür. Taraflarýn kanunda belirli delillerle ispatý öngörülen vakýalarýn baþka delil veya delillerle de ispatýný kararlaþtýrabildikleri "münhasýr olmayan delil sözleþmesine" ve belirli delillerle ispatý öngörülmeyen vakýalarýn da sadece belirli bir delil veya delillerle ispatýný kararlaþtýrabilecekleri "münhasýr delil sözleþmesi" hüküm altýna alýnmýþtýr. Delil sözleþmesinin zýmnen yapýlmasýna cevaz verilmemiþ, taraflarýn bunu yazýlý olarak yapmýþ olmalarý veya mahkeme önünde beyanlarýný tutanaða geçirip imzalamalarý suretiyle yapýlmasýna cevaz verilmiþtir. Diðer önemli bir husus ise, delil sözleþmesinin içeriði bakýmýndan muteberliðine iliþkindir. Þöyle ki; taraflardan birinin ispat hakkýnýn kullanýmýný imkansýz kýlacak veya fevkalade güçleþtirecek nitelikte delil sözleþmeleri geçersiz sayýlacaktýr.böylece güçlü olan tarafýn diðer tarafýn ispat hakkýný ortadan kaldýrýcý veya zorlaþtýrýcý mahiyette delil sözleþmesi yapmasýnýn önüne ciddi bir engel kanun hükmüyle getirilmiþtir. Ýspata iliþkin hükümler arasýna "belge" baþlýðýyla yeni bir kavram eklenmiþtir. Belge, uyuþmazlýk konusu vakýalarý ispata elveriþli, yazýlý veya basýlý metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoðraf, film, görüntü veya ses kaydý gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve benzer bilgi taþýyýcýsýdýr. Seneti de kapsar mahiyette bir üst kavram olarak 8

11 HUKUK belgenin delil deðerinin ne olduðu hususuna doðal olarak kanunda yer verilmemiþtir. Zira, bunlardan bir kýsmýnýn; örneðin, senedin, yazýlý delil baþlangýcýnýn, keþif konusu þeyin, elektronik imzalý belgenin delil deðeri ya da kuvveti kanunda hüküm altýna alýnmýþtýr. Bunun dýþýnda kanunun belirli delillerle ispatýný zorunlu tutmadýðý hallerde,akla mantýða ve hukuka uygun olduðu sürece davayý aydýnlatabilecek ve vakýayý ispata elveriþli her türlü bilgi taþýyýcýsý bir delildir. Senetle ispat kuralýnýn önemli istisnalarýndan biri olan "yazýlý delil baþlangýcý (tahriri mukaddime-i beyyine)" yerine bu kez "delil baþlangýcý" kavramýna yer verilmiþtir. Kapsamý biraz daha geniþletilmiþ olan delil baþlangýcý için artýk aleyhine kullanýlacak kimseden sadýr olma yani onun tarafýndan "verilmiþ" tabiri yanýnda o tarafça "gönderilmiþ" tabirine de yer verilmek suretiyle teknik araç veya cihazlarla gelen faks, , sms gibi þeylerin ya da verilerin de bir belge olarak delil baþlangýcý sayýlmasýnýn -kanýmýzca- önü açýlmýþtýr. Mahkemelerin "çözümü hukuk dýþýnda" özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde, bilirkiþiye baþvurabileceði; diðer bir deyiþle, hakimlik mesleðinin gerektirdiði genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan hallerde bilirkiþiye baþvurulamayacaðý hususu daha açýkça ifade edilmiþtir. Diðer yandan, bilirkiþilerin yargý çevresinde yer aldýðý bölge adliye mahkemesi adli yargý adalet komisyonlarý tarafýndan düzenlenecek listelerde yer alan kiþiler arasýndan seçilebileceði ve bu listenin her yeni yýlda yeniden düzenleneceði hususu ile bilirkiþinin raporu üç ay içerisinde tanzim edeceði ve bu sürenin gerekçesi gösterilmek suretiyle en çok üç ay daha uzatýlabileceði, taraflarýn bilirkiþi raporuna karþý raporun tebliðinden itibaren iki hafta içinde itiraz edebileceði ve bu sürenin hak düþürücü süre olduðu hususuna bu kanun ile ilk kez yer verilmiþtir. Keza bilirkiþinin Türk Ceza Kanunu anlamýnda bir kamu görevlisi olduðu ve onlarýn kasten veya aðýr ihmallerinin bulunduðu gerçeðe aykýrý raporlarýnýn mahkemece hükme esas alýnmasý halinde, zarar görenlerin açacaðý tazminat davalarýnýn muhatabýnýn doðrudan devlet olduðu; devletin ise, ödediði tazminat nedeniyle sorumlu bilirkiþiye rücu davasý açacaðý hususlarýný içeren hükümlerde yenilik arz etmektedir. Davaya son veren taraf iþlemlerinden "davadan feragat" ve "davayý kabul" beyanlarýnýn sulhun aksine kayda ve þarta baðlý yapýlamayacaðý ve fakat iradesi; hata, hile ve ikrah gibi nedenlerle sakatlýða uðrayan beyan sahibinin, bu iþlemlerin iptali için dava açabileceði hususu hüküm altýna alýnmýþtýr. "Adli yardým" talebinde bulunan gerçek kiþi, bu talebinde açýkça haksýz deðil ve yoksul ise, yargýlama giderleri bakýmýndan muafiyetten ve devletin avans olarak onun yerine ödeme imkanýndan yararlanabilmektedir. Gerçek kiþiler için öngörülen adli yardýmdan ; yeni düzenlemeye göre, kamuya yararlý dernek ve vakýflarýnda yararlanmasý öngörülmüþtür. Bundan böyle; kamuya yararlý dernek ve vakýflar, iddia ve savunmalarýnda haklý göründükleri ve mali açýdan zor duruma düþmeden gerekli giderleri kýsmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda olduklarý takdirde adli yardýmdan yararlanabileceklerdir. Tahkime iliþkin hükümlerde yapýlan deðiþiklikler ile getirilen temel yenilikler ise, ayrýntýlý olarak þu þekilde sýralanabilir : Yeni Hukuk Muhakemeleri Kanununun öngördüðü "tahkim hükümleri" (md ); 4686 sayýlý ve 2001 tarihli Milletlerarasý Tahkim Kanununun tanýmladýðý þekliyle yabancýlýk unsuru içermeyen ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiði uyuþmazlýklar hakkýnda uygulanacaktýr. Þu halde, milli tahkim bakýmýndan açýkça toprak ilkesinin kabul edilmiþ olduðu görülmektedir. Tahkime uygulanacak emredici nitelikte olmayan kurallara veya tahkim sözleþmesinde yer alan hükme; tahkim yargýlamasý sýrasýnda uyulmaz ise, taraflar bu aykýrýlýða itiraz edebilecektir. Ýtiraz, bu aykýrýlýðý öðrenme tarihinden itibaren iki hafta veya hakemlerin kararlaþtýrdýklarý süre içerisinde yapýlmaz ise, itiraz hakkýndan feragat sonucunu doðuracaktýr. Tahkim yargýlamasýnda, mahkeme tarafýndan yapýlacak iþlerde görevli ve yetkili mahkeme, tahkim yeri bölge adliye mahkemesi olacaktýr. Tahkim yeri belirlenmemiþse, görev ve yetkili mahkeme davalýnýn Türkiye de ki yerleþim yeri, oturduðu yer veya iþyeri bölge adliye mahkemesi olacaktýr. Doðmuþ veya ileride doðabilecek uyuþmazlýklar için tahkime gidebilecek olan taraflar, tahkim sözleþmesinde uyuþmazlýklarýn bir kýsmýnýn tahkim yolu ile çözümlenmesini de kararlaþtýrabileceklerdir. Bu durumda, uyuþmazlýðýn diðer kýsýmlarý için taraflar mahkemeye gidebilecekler ve sözleþmede böyle bir hükmün yer almasý tahkim sözleþmesinin geçerliliðini etkilemeyecektir. Tahkim sözleþmesine veya þartýna karþý, asýl sözleþmenin geçersiz olduðu itirazýnda bulunulamayacaktýr. Böylece, asýl sözleþmenin geçersiz olduðu iddiasý, tahkim sözleþmesinden tefrik edilmiþtir. Mahkemedeki yargýlama sýrasýnda; taraflar, tahkim yoluna baþvurma konusunda anlaþýrlar Doðmuþ veya ileride doðabilecek uyuþmazlýklar için tahkime gidebilecek olan taraflar, tahkim sözleþmesinde uyuþmazlýklarýn bir kýsmýnýn tahkim yolu ile çözümlenmesini de kararlaþtýrabileceklerdir. Bu durumda, uyuþmazlýðýn diðer kýsýmlarý için taraflar mahkemeye gidebilecekler ve sözleþmede böyle bir hükmün yer almasý tahkim sözleþmesinin geçerliliðini etkilemeyecektir. 9

12 HUKUK Taraflar, kanunda sayýlan hallerde hakem kararýnýn kendilerine bildirimi tarihinden itibaren bir ay içinde tahkim yeri mahkemesinde "iptal davasý" açabileceklerdir. ise, mahkemece dava dosyasý, ilgili hakem veya hakem kuruluna gönderilecektir. Tahkim sözleþmesine konu olan bir uyuþmazlýk hakkýnda ; mahkemede dava açýlmýþsa, karþý taraf dava dilekçesinin kendisine tebliðinden itibaren iki hafta içinde ilk itirazda bulunabilecektir. Mahkeme; tahkim sözleþmesi hükümsüz, tesirsiz veya tatbik kabiliyeti imkansýz deðil ise, huzurundaki davayý usulden reddedecektir. Taraflar aksini kararlaþtýrmamýþsa, bundan böyle "tahkim yargýlamasý sýrasýnda ihtiyati tedbir alýnmasýný veya delil tespitine karar verilmesini" hakem veya hakem kurulundan talep edebileceklerdir. Muteber bir tahkim sözleþmesinin mevcut olmasý kaydýyla, tahkimde hakemler, ihtiyati tedbir ve delil tespitine iliþkin hüküm tesis etme yetkisine sahiptir. Verilen tedbir kararýnýn icra edilebilirliðine ise, mahkeme karar verecektir. Tedbir kararýna icrai kabiliyet kazandýrýlmak suretiyle hakem yargýlamasýnýn etkinliði ve iþlevi artýrýlmýþ olmaktadýr. Taraflar, tek sayý olmak kaydýyla hakem sayýsýný serbestçe kararlaþtýrabilir. Aksi halde, uyuþmazlýðýn çözümü için üç hakem seçilecektir. Taraflarca aksi kararlaþtýrýlmamýþsa, hakemlik görevini kabul eden ve fakat haklý bir neden olmaksýzýn görevini yerine getirmekten kaçýnan hakem, taraflarýn bu nedenle uðradýðý zararý gidermekle yükümlü olacaktýr. Hukuki veya fiili bir sebeple görevini hiç yada zamanýnda yerine getiremeyen hakemin görevi,sorumlu olmaksýzýn çekilme veya taraflarýn bu yönde anlaþmalarý suretiyle olabilecektir. Hakemin çekilmesini gerektiren sebeplerin varlýðý konusunda, taraflar uyuþmazlýða düþerse, taraflardan her biri hakemin yetkisinin sona erdirilmesi hususunda karar verilmesini mahkemeden talep edebilir. Bu konuda mahkemenin vereceði karar kesindir. Hakem veya hakem kurulu, eðer asýl sözleþmenin hükümsüzlüðüne karar vermiþse, bu karar, tahkim sözleþmesinin de kendiliðinden hükümsüz kalmasý sonucunu doðurmayacak, tahkim sözleþmesi ayakta kalacaktýr. Taraflar aksini kararlaþtýrmamýþsa, "tahkim süresi" bir yýldýr. Bu süre, tek hakemin görev yapacaðý davalarda bu hakemin seçildiði, birden çok hakemin görev yapacaðý davalarda ise,hakem kurulunun ilk toplantý tutanaðýnýn düzenlendiði tarihten itibaren iþlemeye baþlar.taraflarýn anlaþmasý veya birinin baþvurmasý üzerine bir yýllýk süre uzatýlabilir. Taraflar aksini karalaþtýrmamýþsa, yargýlama sýrasýnda dilekçelerinde belirtmiþ olduklarý iddia ve savunmalarýný deðiþtirip, geniþletebilirler. Tahkim sözleþmesi kapsamýnda olmak ve tahkim yargýlamasýný uzatmaya yönelik kötüniyet hali olmamak kaydýyla hakemler buna izin vermelidirler. Taraflar aksini kararlaþtýrmamýþ ve taraflardan biri talep etmemiþse, duruþma yapýlýp yapýlamayacaðý hususunda hakem veya hakem kurulu takdir yetkisine sahiptir Hakemler, bilirkiþiye baþvurma ve keþif yapma konusunda karar verebileceklerdir. Taraflarýn sulh olmasý halinde, tahkim yargýlamasý sona erecektir.keza kanunda belirtilen haller de dahil olmak üzere,davanýn geri alýnmasý,taraflarýn yargýlamayý sona erdirme hususunda anlaþmalarý, süre uzatým talebinin mahkemece reddi, gider avansýnýn yatýrýlmamasý gibi hallerde tahkim yargýlamasý sona erecektir. Devlet yargýsýnda olduðu gibi tahkim yargýsýnda da hakemlerin kendiliðinden maddi hata halinde hükmü tashih etme ve taraflarýn talebi halinde hükmü tavzih etme imkanýna sahip olduðu açýkca düzenlenmiþtir. Taraflar aksini kararlaþtýrmamýþsa, hakem yargýlamasýnda da tebligatýn, Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapýlmasý esasý benimsenmiþtir. Taraflar, kanunda sayýlan hallerde hakem kararýnýn kendilerine bildirimi tarihinden itibaren bir ay içinde tahkim yeri mahkemesinde "iptal davasý" açabileceklerdir. Ancak iptal davasý neticesinde verilecek karara karþý temyiz yolu açýktýr. Ýptal davasýnýn açýlmasý veya bu davada verilen karara karþý temyize gidilmesi, hakem kararýnýn icrasýný durdurmayacaktýr. Nihayetinde, tahkim yargýsýnda yargýlama giderlerinin nelerden ibaret olduðu ve taraflarýn yatýracaðý gider avansý ile bu giderlerin ödenmesine iliþkin müstakil hükümler de bu yeni kanunda mevcuttur. 10

13 DEÐERLENDÝRME TOPLANTI YÖNETÝMÝ Toplantýlar, insanlarýn iþyerinde iletiþimlerini saðladýklarý ortak yöntemlerden biridir. 1.GÝRÝÞ Toplantýlar bir nevi iletiþimdir. Karþýlýklý diyaloglarda bazen karþýmýzdakilerin yüz ifadesinin deðiþtiðini, kimi zaman kaþlarýnýn çatýldýðýný, kimi zaman düþüncelere daldýðýný veya kimi zaman gülümsediðini gözleriz. Bu yön ve düþünce ifadelerine göre de davranýþlarýmýza yeni bir yüz verir, olumlu yada olumsuz tepkiler gösteririz. Kimi zaman da susarýz. Ýnsanlara sözlerle veya beden diliyle mesaj ulaþtýrýrýz. Bu sonuçlar doðrultusunda davranýþlarýmýza farklý bir yön veririz. Baþarýlý bir iletiþimde karþýmýzdaki kiþilere verdiðimiz tepki, aldýðýmýz veya algýladýðýmýz yanýtlar deðiþik ipuçlarýnýn gözlemlenmesi ile anlam kazanýr. Beden dili tutum ve davranýþlar, kullanýlan kelimeler, ifadeler ve ses tonu vb. sözü geçen ipuçlarýnýn sadece bazýlarýdýr. Bu algýladýðýmýz düzenli geribildirim doðrultusunda davranýþlarý duruma göre uyarlama becerisidir. 2.ETKÝN TOPLANTI Yapýlan toplantýlarýn tarzý ne olursa olsun toplantýlarýn yakýn gelecekte önemli bir kavram olacaðý kaçýnýlmazdýr. Her kafadan baþka bir ses çýkmasýn, lütfen (Ýtalyan atasözü) Toplantýlarýn vazgeçilmezliði, onlarýn þu özelliklerinden kaynaklanýr: a.toplantýlar en etkin iletiþim aracýdýr. Çünkü bu iletiþim türünde kaynak ile alýcý uzunca bir süre karþý karþýyadýr b.sorun çözme aracýdýr. Toplantýlar sorunu yaþayan ve ondan etkilenen kiþilerin bir araya gelerek onu çözmeye çalýþan en etkin yollardýr. c.katýlýmcý yönetim anlayýþýnýn en büyük destekçisidir. Toplantýlar, çaðdaþ yönetim anlayýþýnýn gereði olarak kararlara katýlma imkâný saðlar. d.ekip çalýþmasýnýn destek olur. Toplantýlarýn bir yararý da tüm örgüt üyelerini örgütün amaçlarýna katkýda bulunmaya özendirici, onlarý sorumluluða iten bir ortam saðlamalarýdýr. e.örgütsel öðrenmenin vazgeçilmez aracýdýr. Örgütlerin kendi kimliklerini kazanmalarýnda, kültürlerinin üyelere kazandýrýlmasýnda toplantýlar vazgeçilmez bir öneme sahiptir. f.çatýþmalarý sona erdirmekte en önemli unsurdur. Toplantýya katýlýmcýlar iyi seçilmemiþse, kararlarý uygulama konumunda bulunmayanlarýn etkili karar alabilmeleri olasý deðildir. Onun için gerekli kararlarýn uygulanmasýný saðlayacak anahtar kiþiler saptanmalý ve toplantýya çaðrýlmalýdýr. 3.TOPLANTININ AÞAMALARI Toplantýnýn aþamalarýnýn çok iyi planlanmasý gerekmektedir. Bu aþamalar: Toplantýnýn amacýnýn Toplantýya kimlerin katýlacaðýnýn Gündemde neler olacaðýnýn Toplantý yapýlacak yerin durumunun Toplantýnýn nerede, ne zaman yapýlacaðýnýn Toplantýnýn baþkanýnýn kim olduðunun Toplantýda kullanýlacak destekleyici materyallerin neler olduðunun belirlenmesidir. a.toplantýnýn amacý iyi belirlenmemiþse; Katýlýmcýlar konunun baþka yöntemlerle daha etkili biçimde ele alýnacaðýný düþünürler. Tatmin olmazlar, toplantýda geçen süreci zaman hýrsýzý olarak nitelendirirler. Düzenleyen kiþi saptanmýþ amacý katýlanlara açýklayýp paylaþýrsa amacý net olarak belirlenmiþ olur. M.Cemal Çaðlar Tahsilat Daire Baþkanlýðý 11

14 DEÐERLENDÝRME Toplantý yapýlacak yerin fiziki durumu aþýrý sýcak, aþýrý soðuk, aþýrý kalabalýk, aþýrý gürültülü ve sürekli kesintiye uðrayacak ise etkili olamaz. Bu nedenle, toplantý yeri önceden ziyaret edilip, varsa olumsuzluklar giderilmelidir. b.toplantýya katýlýmcýlar iyi seçilmemiþse; Kararlarý uygulama konumunda bulunmayanlarýn etkili karar alabilmeleri zordur. c.toplantýnýn gündeminde bir eksiklik var ise; gündem etkili olamaz. Gündem maddeleri toplantý öncesi daðýtýlmalýdýr. d.toplantý yapýlacak yerin fiziki durumu; aþýrý sýcak, aþýrý soðuk, aþýrý kalabalýk, aþýrý gürültülü ve sürekli kesintiye uðrayacak ise etkili olamaz. Bu nedenle, toplantý yeri önceden ziyaret edilip, varsa olumsuzluklar giderilmelidir. e.toplantýnýn nerede ne zaman yapýlacaðý; katýlýmcýlara toplantý günü, saati ve nerede yapýlacaðý mutlak surette toplantýdan önce iletilmelidir. 4.TOPLANTI BAÞKANI Toplantý baþkanýnýn kim olduðu; belirlenmelidir Toplantý baþkaný, gruba rehberlik yapamayan, tartýþmaya açýk olmayan, katýlýmcýlarý sindiren ve beklenen iþ birliðini saðlayamayan nitelikte biri ise düzenlenen toplantýnýn etkinliðinden bahsetmek zordur. Baþkan Katýlanlarýn duygularýna, gereksinimlerine duyarlý olmalýdýr. Söz almayanlarý tartýþmaya davet etmelidir. Aþýrý ve gereksiz konuþanlara gerektiði kýsýtlamalarda bulunmalýdýr. 5.TOPLANTIDA KULLANILACAK DESTEKLEYÝCÝ MATERYALLER Özelliðine göre destek materyaller kullanýlmayýp sadece tartýþma, konuþma þeklinde yapýlan toplantýlar katýlýmcýlarýn bir kýsmýnýn motivasyonunu bozup, düþüncelerini toplantý dýþýna çýkarabilirler. Onun için toplantýlarda görsel iletiþim araçlarýndan (Video, slayt, projeksiyon v.b) faydalanmak etkinliði artýrýr. 6.ETKÝN TOPLANTI ÝÇÝN ALTIN KURALLAR Etkin toplantýlar için altýn kurallar aþaðýda sýralanmýþtýr. a.her toplantý kendine özgüdür. Kendi amaçlarý vardýr. Eðer toplantý yapmak için tanýmlanabilir bir amaç ortada yoksa, ya da bu amaçlara daha farklý þekillerde ulaþmak da mümkünse, o zaman toplantýnýn gerekli olup olmadýðýný sormamýz gerekir. Her toplantýnýn amacý kendine özgü ve eþsiz olmalýdýr. b.bir toplantýnýn baþarýsý sonuçlarý ile deðerlendirilir. Toplantý bittikten sonra neler olacak? Bunlardan bazýlarýný toplantýyý yapmadan önce kararlaþtýrma ya da yapmasý için bir baþkasýna devretmeniz mümkün olur muydu? Bunlara yönelik sorumluluklar ilgili kiþilere net bir þekilde izah edildi mi? Geliþmeyi kim kontrol edecek? Eðer bir toplantýnýn sonunda yaptýðýmýz her þey, bir sonraki toplantýyý ayarlamaya yönelikse bir sorun olduðundan bahsedilmelidir. c.toplantýyý yürütmek, bütün bir grubun sorumluluðundadýr. Toplantýyla ilgili ilk elden sorumluluk tabii ki oturum baþkanýna (toplantýyý düzenleyene) aittir. Toplantýnýn zamanýný kontrol eden kiþi, oturum baþkanýna toplantýnýn zamanlamasýný ayarlamada, üzerinde görüþ birliðine varýlan eylemleri kontrol etmede ve toplantýnýn geliþimini ve sonuçlarýný kaydetmede aktif olarak yardým edebilir. Baþkalarýnýn düþüncelerine saygý gösterin, hiç kimseye yanlýþ düþündüðünü söylemeyin. (Dale Carneige) 7.TOPLANTI GRUPLARI Toplantýlarý genel olarak aþaðýdaki gibi gruplandýrmak mümkündür: a.bilgilendirme amaçlý toplantýlar: Eðer iletiþime ortak olan iki taraf da bir arada ise ve kaynaktan alýcýya sadece bir bilgi akýþý söz konusu ise; böyle toplantýlara bilgilendirici toplantý adý verilebilir. Bu tip toplantýlarda yöneticinin örgüt ile ilgili konularý katýlanlara aktarmasý ve onlarý bilgilendirmesi söz konusudur. b.deðerlendirme toplantýlarý: Bu tip toplantýlarda katýlanlara sunulan bilgilerin tartýþýlmasý ve deðerlendirilmesi söz konusudur. Koordinasyon amacýyla ayný düzeydeki yöneticilerin yaptýðý koordinasyon toplantýlarý da bu tür toplantýya girebilir. c.yönlendirici toplantýlar: Yöneticiler bu tip toplantýlar aracýlýðýyla astlarýný, belli konularda istedikleri yönde harekete geçirme durumundadýrlar. Yönetici merkezli toplantýlardýr. Bu nedenle otokratik görünümlüdürler. Bu görünümü çaðdaþ yönetim anlayýþýna uydurabilmenin yolu, yönlendirme deðil, etkilemenin ön plâna çýkmasý ve bunun da gruba sunulan önemli ve deðerli bilgiler aracýlýðýyla ve otoriter olmayan diðer etkileme yollarýyla yapýlmasýdýr. 12

15 DEÐERLENDÝRME d.danýþma toplantýlarý: Bu tür toplantýlarýn temel ilkesi, paylaþýmdýr. Belli doðrultularda karar alma zorunluluðu yoktur. Ýnsanlar fikir alýþveriþinde bulunurlar. e.mesleki toplantýlar: Ayný uzmanlýk dalýnda çalýþan kiþilerin bir konuda karar almalarý ya da bir kararý tartýþmalarý gerektiðinde baþvurulan toplantýlardýr. Bu tür toplantýlarda ortak karar alýnmasý zorunludur. Ancak bu, kararlarda oy birliði anlamýna gelmemelidir. Kararlar tartýþýlarak ortak hâle getirilir. Oylama vazgeçilmez bir uygulama deðildir. Alýnan kararlarda grup üyeleri ortak sorumludurlar. Okullarda yapýlan zümre toplantýlarý bu niteliktedir. f.komite ya da komisyon toplantýlarý: Komisyonlarýn amacý, bir konuyu incelemek ve bu konu hakkýnda karar vermeyi kolaylaþtýrmak için büyük kurula bilgi sunmaktýr. Komite ise yine büyük grup ya da üst makam tarafýndan kendilerine verilen konuyu görüþüp incelemek üzere kurulan küçük bir gruptur. Komite üyeleri, genelde farklý çýkar gruplarýný ya da uzmanlýk alanlarýný temsil eden bireylerden oluþur. Bu gruplarýn yaptýðý toplantýlar birer ön çalýþma niteliðindedir. Büyük grubun ya da üst yönetimin karar almasý saðlayýcý niteliktedirler. Bu toplantýlarda kararlar oya sunulur. Oy çokluðu esasý vardýr. Komite toplantýlarýnýn komisyon toplantýlarýndan farký komitenin farklý gruplara mensup üyelerden oluþmasýdýr. g.müzakere toplantýlarý: Farklý hedef, görüþ ve anlayýþlara sahip iki ya da daha fazla grup arasýnda yapýlan toplantýlar, bu gruba girer. Bu toplantýlarda taraflar, ortak bir noktaya varmayý hedefler. h.sorun çözme toplantýlarý: Bir örgütte görülen sorunlarý, ilgililerin ve örgüt üyelerinin de katýlýmýyla çözümü için ortak noktalarý ve çözüm yollarýný ortaya koymak amacýyla yapýlan toplantýlardýr. i.eðitici toplantýlar: Eðitici toplantýlarda katýlanlarýn davranýþlarýný istenilen yönde deðiþtirmeleri amaçlanýr. Özelliðine göre destek materyaller kullanýlmayýp sadece tartýþma, konuþma þeklinde yapýlan toplantýlar katýlýmcýlarýn bir kýsmýnýn motivasyonunu bozabilir. Bu nedenle toplantýlarda görsel iletiþim araçlarýndan (Video, slayt, projeksiyon v.b) faydalanmak etkinliði artýrýr. Kaynaklar 1.Alan Barker, Daha Ýyi Nasýl Toplantý Düzenleme (Çeviri: Ali ÇÝMEN), Timaþ Yayýnlarý. 2.Herzel Richardson, Zaman Makinesi Nasýl Yapýlýr, çocuk aile kitaplarý. 3.BAÞARAN Ý. Ethem, Örgütlerde Ýþ Gören Hizmetlerin Yönetimi. 4.BURSALIOÐLU Ziya, Okul Yönetiminde Yeni Yapý ve Davranýþ. 5.CAN Halil, Organizasyon ve Yönetim. 6.EREN Erol, Yönetim Organizasyon

16 MAKALE ULUSAL VARLIK FONLARINA ÝLÝÞKÝN DEÐERLENDÝRMELER Aðýrlýklý olarak, Ortadoðulu petro-dolar zengini ülkeler ile Asya nýn yüksek ticaret fazlasýna sahip ülkelerinin kurmuþ olduðu Ulusal Varlýk Fonlarý (Sovereign Wealth Funds) bir devletin, ulusal tasarruflarýný deðerlendirmek amacýyla yabancý para varlýklarýna dayanarak kurduðu, ancak diðer varlýklardan ayrý tutularak yönetilen yatýrým aracý olarak tanýmlanmaktadýr. Yücel Vural Fon Uzmaný Strateji Geliþtirme Daire Baþkanlýðý GÝRÝÞ Genel kabul görmüþ bir tanýmý olmasa da Ulusal Varlýk Fonlarý (UVF), ulusal tasarruflara sahip, bütçe fazlasý veren ve aþýrý döviz rezervine sahip ülkelerin devletleri tarafýndan kurulmak ve yönetilmekle birlikte tüm dünyada ihraç edilen menkul kýymetler ile diðer sermaye piyasasý araçlarý ve büyük projelere uzun dönemli yatýrým yapan fonlardýr. Gieve, UVF yi merkez bankalarýnýn döviz rezervlerine kýyasen daha yüksek bir risk yapýsýna ve beklenen getiriye sahip yabancý varlýklarýn yönetildiði bir devlet yatýrým aracý olarak tanýmlamýþtýr. 1 Aðýrlýklý olarak, Ortadoðulu petro-dolar zengini ülkeler ile Asya nýn yüksek ticaret fazlasýna sahip ülkelerinin kurmuþ olduðu bu fonlar bir devletin, ulusal tasarruflarýný deðerlendirmek amacýyla yabancý para varlýklarýna dayanarak kurduðu, ancak diðer varlýklardan ayrý tutularak yönetilen yatýrým aracý olarak tanýmlanmaktadýr. Diðer bir ifadeyle, sahipliði bir devlete ait olan ve hisse senedi, bono, emlak, emtia gibi araçlara yatýrým yapan fonlardýr. 2 UVF lerin kuruluþ gerekçesi, hedefleri ve yatýrým davranýþlarý hedge fonlar ve yatýrým fonlarý gibi diðer fonlara benzerlik göstermektedir. Ancak, varlýklar devlete ait olduðundan, devlet yatýrým fonu olarak da adlandýrýlmaktadýr. Çok azýnýn iþleyiþine devlet müdahalesinin olduðu bilinmesine raðmen, çoðu özerk bir yapýya sahip ve uzman portföy yöneticileri tarafýndan yöneltilmektedir. Bu fonlarýn genel amacý, makul risk altýnda yüksek getiri elde etmek ve portföy çeþitlendirmesi yapmaktýr. 3 Bu fonlar, sessiz ve yavaþ bir þekilde küresel piyasada finansal bir oyuncu haline gelmiþtir. 4 Ekonomide genelde dolar, avro ve yen olarak 1 Gieve, John (2008) 2 TSPAKB, Gieve, John (2008) tutulan döviz rezervleri merkez bankalarý tarafýndan genellikle kýsa vadeli korunma, yerli paranýn sterilizasyon, kriz zamanlarýnda bankalarýn likidite ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasý ve ödemeler dengesi açýðýnýn kapatýlmasý amacýyla tutulmakta ve saklanmaktadýr. Bu fonlarýn getirileri genelde ikincil öneme sahip olmuþtur. Bu rezervler acil durumlarda kullanýlmak amacýyla tutulduðundan ihtiyaç anýnda çabuk ve kolaya nakde çevrilebilecek varlýklardýr. Ancak, merkez bankalarý tarafýndan yapýlan bu tür yatýrýmlarýn aksine, UVF'ler tarafýndan tutulan varlýklar uzun dönemli olmaktadýr. Bu varlýklarýn likiditesi düþük ve ödemeler dengesini düzeltmek amacýyla parasal otoriteler tarafýndan kullanýlabilecek cinsten araçlar deðildir. 5 Dünyada birçok sayýda ve devasa hacimlerde UVF'nin kurulmasý, kamu sektörünün artan döviz rezervlerinin doðal bir sonucudur. Aslýnda, bu durum UVF'lerin varlýðýnýn küresel dengesizliklerin bir sonucu olduðunu göstermektedir. 6 Döviz rezervleri kýsa vadeli acil ihti-yaçlarý karþýlayacak hacimden çok daha fazla artýnca devletlerin yatýrým mantalitesi deðiþmeye baþlamýþtýr. Bu yeni düþünce tarzýna göre, ülkelerin elinde bulunan bu varlýklarýn daha yüksek getiri saðlamalarý gerekiyordu. Devletler, sahip olduklarý döviz rezervlerinin en azýndan bir kýsmýný daha az likiditeye sahip, yüksek getirili ve riskli yatýrýmlara yönlendirmeye karar verdi. Bu deðiþimle birlikte bazý ülkeler, UVF'ler kurarak sahip olduklarý nakdi finansal kaynaklar üzerinden risk-uyumlu ve uzun vadeli yüksek getiriler elde etme imkaný yakaladýlar. Sonuçta, devletler tarafýndan kontrol edilen devasa hacimdeki likidite, küresel bir þekilde özel varlýklara akmaya baþladý. UVF'lerin sürekli büyümesi, kamu sektörünü aktif bir yatýrýmcý haline getirmiþtir. 4 Das, Dilip K. (2008) 5 Das, Dilip K. (2008) 6 Gieve, John (2008) 14

17 MAKALE Devlet yatýrým fonlarýnýn kuruluþ amaçlrý için birçok neden sýralanabilmektedir. Ancak bunlardan ön plana çýkaný, ülkelerin bütçe fazlalarým deðerlendirmek istemeleridir. Oluþan fazla, kurulan bu fonlarýn kaynaðýný oluþtururken, zaman zaman petrol veya doðal kaynak fonu olarak da isimlendirilmelerine sebep olmaktadýr. 7 Devlet yatýrým fonu kurulmasýndaki diðer sebepler ise, gelirlerin oynaklýðýndan devlet bütçesi ve ülke ekonomisini izole edebilmek, büyüme-küçülme dönemlerinde devlet harcamalarý veya ülke ekonomisindeki olumsuz etkileri önlemek, gelecek nesiller için bir birikim oluþturmak ve fonlarda birikecek parayý ülkenin sosyal ve ekonomik geliþmesi için kullanmaktýr. Bu fonlarýn kurulmasýnýn diðer bir nedeni ise döviz cinsinden varlýklarla düþük getirili ABD Dolarý cinsinden devlet tahvillerine yatýrým yapmak yerine, riskleri çeþitlendirmektir. I. BÖLÜM: Yatýrým Stratejileri UVF lerin sahip olduklarý varlýklarýn deðerine iliþkin açýklama yapmamalarýndan dolayý yatýrým stratejilerinin ne olduðuna iliþkin bilgiler tam olarak bilinememesine raðmen bu fonlarýn yatýrým davranýþlarý konusunda genel bir fikir verilebilir. UVF ler yatýrým kararlarýnda son derce özgürdürler ve genellikle bazý kurumsal yatýrýmcý yöneticileri gibi belirli bir varlýk sýnýfýna veya para cinsine yatýrým yapmaya zorunlu tutulmazlar. Tasarruf fonlarý haricindeki UVF lerin yatýrým amaçlarý, yurtiçi mal fiyatlarýndaki dalgalanmalardan kaçýnmak için risk çeþitlendirmesi yapmak ve stratejik yabancý sektörlere uzun dönemli yatýrýmlar yapmaktýr. Tablo: Petrol Ýhraç eden ülkelerin Yatýrýmlarý 2006 Yýlý Pay % Ýç Yatýrým 20 Denizaþýrý Yatýrýmlar 80 - Doðrudan Yabancý Yatýrýmlar 3 - Alternatif Yatýrýmlar 9 - Hisse Senedi 46 - Sabit Getirili Menkul Kýymetler 28 - Banka Mevduatý 14 Kaynak: IFSL Sovereign Wealth Funds 2008 raporu UVF ler, uzun dönemli yatýrým stratejisi seçmekte ve hisse senedi ile alternatif yatýrým araçlarýna yatýrým yapmayý tercih etmektedirler. Tablodan da görüleceði üzere, 3,8 trilyon ABD dolan olan toplam UVF varlýklarý içerisinde 2,5 trilyon ABD dolan büyüklüðündeki UVF lere sahip petrol ihraççýsý ülkelerin fonlarýnýn %80'i, denizaþýrý varlýklara yatýrým yapmaktadýr yýlý itibariyle, denizaþýrý yatýrýmlarýnýn %46'sý hisse senedinden, %28'i sabit getirili menkul kýymetlerden, %14'ü banka mevdu atýndan, %9'u son yýllarda paylarý giderek artan hedge fonlar ve giriþim sermayesi (private equity) gibi alternatif yatýrýmlardan, %3'ü doðrudan yabancý yatýrýmlardan oluþmaktadýr. 8 Bunun yanýnda, 2009 yýlý sonu itibariyle petrol ihracatçýsý ülkelerin sahip olduklarý yabancý yatýrým varlýklarýnýn %44'ünü UVF'ler, % 13'ünü merkez bankasý rezervleri ve %39'unu ise özel kiþi varlýklarý oluþturmaktadýr. 9 UVF yatýrýmlarýna genel olarak bakýldýðýnda, Sadece kamu finansal varlýklarýna veya alternatif yatýrým araçlarým da içeren tüm varlýk sýnýflarýna yatýrým yapabilirler. Sektör endeksi ile ilintili bir þekilde yatýrým yaparken bazý zamanlar çeþitlendirme yapmak amacýyla bir þirkete ait hisse senetlerine üst sýnýr koyabilirler. 10 Farklý varlýk sýnýflarý arasýnda deðiþebilen uzun dönemli nihai getirileri (absolute returns) maksimize etmek amacýnda olabilir veya kazançlý olduðunu düþündükleri spesifik sektörlere yüksek oranlarda yatýrým yapabilirler. UVF lerin bu firmalarda ne kadar aktif rol aldýklarý ise belli deðildir. Bununla birlikte kanýtlarýn UVF lerin oy haklarýný genellikle pasif olarak kullandýklarým gösterdiðinden yola çýkarak, bunlarýn þirket kararlarýna etki etme istekleri olmayan uzun dönemli yatýrýmcýlar olduðu düþünülmektedir. Oy haklarýný, vekil aracýlýðý ile ve çoðunlukla yabancý yöneticilerden kendi yerlerine oy kullanýlmasýný talep ederek kullanýrlar. Yatýrým yaptýklarý þirketlerden büyük miktarda pay alan UVF'ler, þirket tarafýndan gerçekleþtirilen iþlemlere dâhil olmak koþuluyla oy haklarýndan feragat edebilirler. 11 UVF'ler tarafýndan yapýlan yatýrýmlarýn sektörlere göre daðýlýmýna bakýldýðýnda 2007 yýlýnda UVF'ler tarafýndan yapýlan yatýrýmlardan %62 oranýnda pay alan finans sektörü, subprime UVF ler yatýrým kararlarýnda son derce özgürdürler ve genellikle bazý kurumsal yatýrýmcý yöneticileri gibi belirli bir varlýk sýnýfýna veya para cinsine yatýrým yapmaya zorunlu tutulmazlar. 7 TSPAKB, Þahin, IFSL, SWF Work Agenda, SWF Work Agenda, Þahin,

18 MAKALE 50 yýldan fazla süredir faaliyetleri bilinen UVF'ler bugüne kadar herhangi bir finansal çöküþe neden olmamýþlar; tam aksine, yaþanmakta olan son finansal krizde olduðu gibi gerektiðinde sisteme likidite saðlayarak, piyasalarýn dengede kalmasýna katkýda bulunmuþlardýr. mortgage krizi nedeniyle 2009 yýlýnda yatýrýmlardan aldýðý pay oraný %42'ye düþmüþ olmasýna raðmen, UVF'ler tarafýndan yapýlan yatýrýmlardan büyük almýþtýr. Finans sektörüne yapýlan yatýrýmlarýn daha fazla olmasýnýn nedenleri arasýnda, finans sektöründe yüksek getirilerin gerçekleþmesi, finansal kriz sonrasý bankalarýn hisse senedi fiyatlarýndaki önemli düþüþler yaþanmasý ile geliþmiþ bir finans sektörü ile UVF lerin kendi ülkelerindeki finans ve sanayi sektörü arasýnda baðlantý kurulabilmesi ve UVF lerin tanýnýrlýk ve itibarlarýný artýrma imkaný saðlýyor olmasý sayýlabilir ile 2009 yýllan arasýnda kurulan UVF lerin %43'ü Uzak Doðu ülkeleri, %29'u Ortadoðu ülkeleri tarafýndan kurulmuþtur. Bunun yanýnda, IFSL tarafýndan, dünyadaki UVF fonlarýnýn %33'ünün Asya ülkeleri, %30'unun AB ülkeleri, %20'sinin ABD ve sadece %4'ünün Asya ülkeleri tarafýndan çekildiði ifade edilmiþtir. 13 II. BÖLÜM: Önemi ve Etkileri 50 yýldan fazla süredir faaliyetleri bilinen UVF'ler bugüne kadar herhangi bir finansal çöküþe neden olmamýþlar; tam aksine, yaþanmakta olan son finansal krizde olduðu gibi gerektiðinde sisteme likidite saðlayarak, piyasalarýn dengede kalmasýna katkýda bulunmuþlardýr. Kaldýraç kullanýmý çok az ve uzun vadeli yatýrýmcý kimliðinde olduðu genel kabul gören UVF'ler, gerek tasarruflarýn uluslararasý arenada dolanýmýna, gerekse ait olduklarý ülkeler ve yatýrým yaptýklarý ülkelerin kalkýnmasýna saðladýklarý katkýlar ile olumlu izlenim oluþturmaktadýrlar Makroekonomik Önemi ve Etkileri UVF varlýklarý ve bunlarýn elde ettikleri getirilerin ülkelerin maliye politikalarý, mali koþullan ve ödemeler dengesi üzerinde önemli etkileri vardýr. Ayný zamanda, bu fonlarýn ülkelerin refahýný ve özel sektör davranýþlarýný da etkileyeceði bir gerçektir. Bununla birlikte, UVF'ler önemli ekonomik hedeflere ulaþmada ülkenin para ve mali otoritelerine yardýmcý olabilmektedir. Mali sisteme iyi entegre edilirse, UVF'ler maliye politikasý araçlarý için faydalý olabilirler. Örneðin, bu fonlar ülke içinde talep fazlalýðýna neden olabilecek gelirleri kaynak olarak kullanarak toplam talebin kontrolünü saðlayabilmektedirler. Bu kaynaklar, nüfus yaþlanmasý sorununa hazýrlýk veya sahip olunan zenginliðin gelecek kuþaklara aktarýlmasý gibi uzun dönemli amaçlar için tasarruf edilebilmekte veya ülkenin büyümesi için gerekli alanlara yatýrým amacýyla kullanabilmektedir. Ýyi yönetilen bir UVF, daha yüksek riskli yatýrýmlara yönlendirilerek ve daha yüksek getiri elde etme imkaný vererek rezerv varlýklarýnýn fýrsat maliyetlerinin düþürülmesini de saðlar. 15 UVF'lerin makroekonomik etkilerinden bir diðeri, devlet bütçe yönetimine olan etkisidir. UVFlerin yatýrým stratejileri ülke ekonomisinin makro amaçlarý ile uyumlu hale getirilerek devlet bütçesinin daha iyi yönetimine katký saðlanabilir. Ülkeyi belirli bir riske karþý korumayý amaçlayan UVF'ler, ticaret þoklarýnýn yaþandýðý dönemlerde dengeleyici olabilmeleri için, varlýklarý ülkenin ana ihraç mallan ile negatif korelasyon oluþturacak þekilde ayarlanarak ticaret riskleri yönetilebilir. 16 Portföy mantýðýnda yatan bu farklýlaþtýrma iþlemi son yaþanan finansal krizde olduðu gibi ekonomik kriz dönemlerinde oldukça faydalý sonuçlar doðuracaktýr. Ülkenin sahip olduðu cari iþlemler fazlasýnýn sosyal ve ekonomik amaçlar ile uyumlu bir þekilde yönetilmesi konusunda UVF'ler, bunlara sahip ülkeler açýsýndan çok önemli bir yere sahiptir. Doðal kaynak ihraççýsý ülkeler açýsýndan, kaynaklarýn çýkarýlarak ihraç edildiði sürece oluþan cari iþlem fazlalarý UVF'lerin kullanýmý için tahsis edilerek elde edilen getiriler, doðal kaynaklarýn tükenmeye baþladýðý veya maliyetli olduðu zamanlarda kullanýlabilir. Net dýþ varlýklarýn döviz kuru politikalarýna baðlý olarak biriken fonlar ise mal fiyatlarýndaki dalgalanmalardan ülkenin daha az etkilenmesini saðlamak amacýyla kullanýlabilir. Bu amaçla UVF'ler, döviz kuru politikasýna, ihracata yönelik geliþim stratejilerine veya ekonomik ve finansal risklere karþý korunma isteklerine baðlý olarak deðiþik þekillerde oluþturulabilir. Zaten, yatýrým yapýlan ülkeler ve sektörlerce UVF'lerin olumlu karþýlanmasýnýn sebebi, UVF'lerin genelde uzun dönemli yatýrým faaliyetlerinde bulunmasýndan dolayý, yatýrým yapýlan ekonomiler için kýsa dönemde böyle bir riskin söz konusu olmamasýdýr. Daha geniþ açýdan bakýldýðýnda, sahip olunan rezervlerin ticari amaçlarla kullanýlmalarý durumunda kaynaklarýn etkin daðýlýmýný saðlar. Yapýlan yatýrýmlar, yatýrým yapýldýðý þirket ve piyasalarýn iyi performans göstermesi 13 IFSL, Þahin, Þahin, SWF Work Agenda,

19 MAKALE durumunda hem geliþmekte olan ülkelerde hem de geliþmiþ ülkelerde ekonomilerinin geliþmesine ve faiz seviyelerinin düþmesine katkýda bulunabilir. Bu durum geliþmekte olan ülkelerin küresel finansal sistemle birleþmesine yardýmcý olup onlarý küresel politikalara daha çok katkýda bulunma konusunda teþvik edebilir. 17 UVF'lerin yukarýda anlatýlan olumlu yanlarýnýn yanýnda, zayýf olarak yönetilmeleri durumunda finansal risk açýsýndan olumsuz etkileri bulunabilmektedir. Yönetim kurallarý katý olmayan ve baðýmsýz harcama yetkisi olan veya borç verme kaynaðý olarak kullanýlarak sözde mali aktivitelerde bulunan fonlar, kuruluþlarýndaki amacýn aksine devlet bütçesinin parçalanmasýna sebep olabilirler. Ayrýca, UVF'ler bazý risk unsurlarý da taþýmaktadýrlar. Bunun için mali otoriteler, fonlarýnýn saðlam yönetiminde ve gerekli risk profillerinin oluþturulmasýnda direkt olarak rol almalýdýrlar. Sonuç olarak, UVF'ler mali otoriteler tarafýndan ekonomik büyüme ve fiyat istikran gibi konularda politikalar belirlenirken dikkate alýnmalýdýr. Bununla birlikte, UVF'ler, yurtdýþýna yatýrým yapýlmasý veya elde edilen getirilerin ülkeye dönmesi gibi faaliyetlerin gerçekleþtirilmesi suretiyle döviz kurunu da etkilemektedir. UVF'lerin yurt içine veya yurt dýþýna yatýrým yapma konusunda takdir yetkilerinin olmasý durumunda yatýrým kararlarýnýn para otoritesi ile koordinasyon halinde olmasý gerekir. Aksi takdirde, dýþ varlýklardan iç varlýklara kayan önemli bir deðiþim, para otoritesinin sterilizasyon faaliyetlerini zorlaþtýrabilir. Potansiyel yurt içi yatýrýmlar ayný zamanda mevcut toplam talebi artýrarak fiyat düzeyinde yükselmelere sebep olabilir ve finansal sisteme likidite enjekte ederek para politikasý uygulamalarýný karýþýk hale getirebilir Küresel Finansal Denge ve Piyasalar Açýsýndan Önemi ve Etkileri UVF'lerin küresel finansal piyasalar açýsýndan dengeleyici bir rol oynadýðý söylenebilir. Varlýklarýný kýsa bir süre sonra geri çaðýrmayan, kaldýraç etkisinden faydalanma amacý gütmeyen ve uzun vadeli yatýrým yapan UVF'ler, piyasalarýn canlý olduðu dönemlerin yanýnda kriz zamanlarýnda da piyasada kalmaktadýrlar, ikinci olarak, görece büyük olan UVF'ler faaliyetlerinden kaynaklanan ters fiyat etkilerini azaltmak için portföy çeþitlendirmesine gitmektedirler. Bunun yanýnda, UVF'lerin yaptýðý 17 Gieve, John Þahin, 2009 yatýrýmlar piyasalarýn geniþliðini ve derinliðini artýrmaktadýr. UVF'ler uzun dönemli yatýrýmcýlar olarak ve küresel yatýrýmcý ta-banýný çeþitlendirerek daha etkin bir piyasa oluþumuna ve piyasalardaki dalgalanmanýn azaltýlmasýna da katký saðlamaktadýrlar. 18 UVF'ler likidite darboðazýnýn yaþandýðý dönemlerde yatýrým yaparak piyasalarýn stabilize edilmesinde de etkili olmuþlardýr. Örneðin, yaþanan krizde dünyanýn en büyük ticari ve yatýrým bankalarýna yaklaþýk 40 milyar dolar saðlayarak krizin hafiflemesinde UVF'ler çok önemli bir rol oynamýþlardýr. 19 Finansal piyasalar açýsýndan dengeleyici bir rol oynamanýn yarýmda, UVF'ler geleneksel rezerv tutmaktan ziyade daha çeþitli ve riskli portföylere de yatýrým yapmaktadýrlar. Ülkelerin rezerv tutmaktan ziyade portföy çeþitlendirmelerine gitmeleri neticesinde UVF'lerin varlýklarýnda meydana gelen artýþlar küresel sermaye akýþlarýný da etkilemiþtir. UVF'ler son zamanlarda büyüyen fonlarýný, Amerikan hazine bonosu gibi düþük riskli kýsa dönem yatýrým araçlarýndan, daha uzun dönemli sermaye piyasasý araçlarýna doðru çeþitlendirmiþlerdir. Bu durum faiz oranlarýný ve hisse senetleri fiyatlarýný etkileyebilir. Gieve, 2007'de yapmýþ olduðu bir konuþmasýnda bu deðiþimin daha riskli varlýklar olan hisse senetleri, finansman ve giriþim sermayesi bonolarý gibi menkul kýymetlerin fiyatlarýný yükselteceðini iddia etmiþtir. Ýkinci olarak, UVF'lerin dolar tutmak yerine küresel menkul kýymetlere daha fazla yatýrým yapmasý, ABD'ye giren sermaye akýþýnda azalmaya ve böylece reel faiz oranlarýnda artýþa ve dolarýn deðerinin düþmesine sebep olabilir. Ancak, mevcut durumda bu etkiler, Amerikan banka sektörüne yapýlan yüksek miktardaki giriþler ile dengelenmiþtir. Dünyanýn kalan kýsmýnda ise, yüksek miktarlý sermaye giriþleri düþük düzeyde reel faiz oranlarýna, paranýn deðerinde artýþa ve iç talebin de artmasýna neden olur. Ancak, Gieve bunlarýn küresel finansal sistemde büyüklük ve etkilerinin çok yüksek olmadýðýný çünkü bu fonlarýn yönettikleri varlýklarýn büyüklüðünün özel sektördeki tüm emeklilik fonlarý, sigorta þirketleri, sosyal güvenlik kuruluþlarý ve özel sermaye tarafýndan yönetilen tüm varlýklarýn %5 'inden de az olduðunu belirtmiþ ve bu fonlarýn büyüklüðü küresel olarak bakýldýðýnda dünyadaki tüm sermaye ve para piyasalarýnýn hacminin yaklaþýk %2'sine denk geldiðini sözlerine eklemiþtir Gieve, John Gieve, John 2008 UVF'lerin olumlu yanlarýnýn yanýnda, zayýf olarak yönetilmeleri durumunda finansal risk açýsýndan olumsuz etkileri bulunabilmektedir. Yönetim kurallarý katý olmayan ve baðýmsýz harcama yetkisi olan veya borç verme kaynaðý olarak kullanýlarak sözde mali aktivitelerde bulunan fonlar, kuruluþlarýndaki amacýn aksine devlet bütçesinin parçalanmasýna sebep olabilirler. 17

20 MAKALE UVF lerin önümüzdeki dönem aktiflerindeki artýþa paralel olarak çeþitlendirme amacýyla alternatif para birimlerine ve ekonomilere yöneleceði ve ülkemizin de söz konusu kriterlere uygunluðu göz önüne alýndýðýnda kaynak akýþý açýsýndan önemli bir potansiyeli olduðu görülmektedir. Bunlarla birlikte bu fonlarýn, hacimlerine bakýlýnca piyasalarda dalgalanma yaratabilecek durumlara da sebep olabileceði öngörülebilir. Finansal piyasalarda þeffaf olmayan büyük miktarlarda pozisyonlara sahip olmak, diðer büyük kurumsal yatýrýmcýlar gibi UVF ler için de potansiyel bir rahatsýzlýða sebep verebilir. Örneðin, herhangi bir UVF ile ilgili ortaya çýkan bir deðiþimin neden olduðu etkiler özellikle de sýð piyasalarda çok hissedilir. Bundan dolayý yatýrým yapýlan geliþmekte olan ülkeler, bu çeþit büyük sermaye akýþýný nasýl yöneteceklerini iyi tasarlamalýdýrlar. Benzer bir þekilde, eðer UVF lerin daha riskli yatýrým stratejileri izlemeye baþlamasý durumunda, yatýrýmlar daha çabuk geri çekilebilir ve bu durum içinde bulunulan finansal döngüyü istikrarlý hale getirmek yerine daha kötü bir hale sokabilir. Sonuç olarak, herhangi bir yabancý giriþim gibi UVF lerin de finansal piyasalardaki yatýrýmlarý, finansal krizlerin yaþanmasý durumunda merkez bankasýnýn kriz yönetimini ve koordinasyonunu zorlaþtýrabilir. SONUÇ 2009 yýlý itibariyle yaklaþýk 4 trilyon ABD Dolarýna ulaþan ve IMF tahminine göre gelecek beþ yýl içinde Çin ve petrol ihraç eden ülkelerin bütçe fazlalarýnýn 800 milyar dolara ulaþmasýyla birlikte 2012 yýlý itibariyle 5,5 trilyon dolara ulaþmasý beklenen ulusal yatýrým fonlarý, yönetimleri altýndaki fon tutarlarýyla, ekonomik krizlerden etkilenmiþ olsalar da küresel finans piyasalarýnýn gündeminde giderek artan ölçüde yer tutmaya baþlamýþlardýr. Devlet kontrolünde kurulan ulusal UVF ler temelde birçok makroekonomik amaca yönelik olarak faaliyet gösterebilmektedir. Boyutlarý itibariyle global finansal piyasalarda önemli bir paya ulaþan UVF ler global finansal stresin arttýðý dönemlerde uzun yatýrým evrenleri ile etkin bir kaynak daðýlýmý saðlayarak ve piyasada dengeleyici unsur olarak pozitif etki yaratabilmektedir. UVF ler kurulduklarý ülkelerde tasarruf anlayýþýný deðiþtirmeleri, global emtia fiyatlarýndaki dalgalanmalarýn yerel ekonomiye etkisini azaltmalarý gibi faktörler nedeniyle rezerv yönetimi açýsýndan merkez bankalarýnýn alternatifi roller üstlenebilmektedir. Global ekonomik güçlerde yaþanan deðiþimin iyi incelenerek gerekli analizlerin zamanýnda yapýlmasý ve bu fonlardan gelmesi olasý kaynaklara yönelik stratejik kararlarýn alýnmasý önem arz etmektedir. UVF lerin önümüzdeki dönem aktiflerindeki artýþa paralel olarak çeþitlendirme amacýyla alternatif para birimlerine ve ekonomilere yöneleceði ve ülkemizin de söz konusu kriterlere uygunluðu göz önüne alýndýðýnda kaynak akýþý açýsýndan önemli bir potansiyeli olduðu görülmektedir. Bununla birlikte, ülkemiz içinde tutulan bazý fonlarýn ve özelleþtirme gelirlerinin de bu amaç doðrultusunda kullanýlmasý gündeme gelebilecektir. Bu hususlarýn analiz edilip gerekli düzenlemelerin yapýlmasýna ihtiyaç duyulmaktadýr. Kaynaklar Akbulak, Sevinç: SPK Araþtýrma Raporu, 2008 Das Dilip K: Sovereign Wealth Funds, Global Economy Journal,2008 Gieve, John: Sovereign Wealth Funds and Global Imbalances, 2008 Þahin, Talha: Devlet Yatýrým Fonu, Araþtýrma Raporu, 2009 Ýnternet Kaynaklarý :

MEVDUAT SÝGORTA SÝSTEMÝNÝN GÖZDEN GEÇÝRÝLMESÝ

MEVDUAT SÝGORTA SÝSTEMÝNÝN GÖZDEN GEÇÝRÝLMESÝ BÝLÝMSEL YAYIN ORGANI TASARRUF MEVDUATI SÝGORTA FONU TMSF yýl: 7 sayý: 31 Ekim-Kasým-Aralýk 2012 MEVDUAT SÝGORTA SÝSTEMÝNÝN GÖZDEN GEÇÝRÝLMESÝ Þakir Ercan GÜL, Sayfa 3 te FONUN UYGULADIÐI TAKÝP HUKUKU

Detaylı

B Ý L Ý M S E L Y A Y I N O R G A N I TMSF yýl:6 sayý:26 Nisan - Mayýs - Haziran 2011 TASARRUF MEVDUATI SÝGORTA FONU GLOBAL KRÝZ SONRASINDA DÜNYA DA VE TÜRKÝYE DE Þakir Ercan GÜL MEVDUAT SÝGORTACILIÐI,

Detaylı

BÝLÝMSEL YAYIN ORGANI TASARRUF MEVDUATI SÝGORTA FONU TMSF yýl:7 sayý:29 Ocak - Þubat - Mart 2012 Dünya Mevduat Sigortacýlarýný TMSF de Aðýrlamaktan Dolayý Gururluyuz Þakir Ercan GÜL, Sayfa 3 te BANKA DEÐERLEME

Detaylı

BÝLÝMSEL YAYIN ORGANI TASARRUF MEVDUATI SÝGORTA FONU TMSF yýl:4 sayý:21 NÝsan-Mayýs-Haziran 2009 YENÝ MEVDUAT SÝGORTACILIÐI DÝREKTÝFÝ Fatih DENÝZ, Sayfa 4 te EKONOMÝK BALONLAR ve ETKÝLERÝ Sayfa 27 de ÝFLAS

Detaylı

KREDÝLÝ MENKUL KIYMET ÝÞLEMLERÝ ÇERÇEVE SÖZLEÞMESÝ

KREDÝLÝ MENKUL KIYMET ÝÞLEMLERÝ ÇERÇEVE SÖZLEÞMESÝ SANKO KREDÝLÝ MENKUL KIYMET ÝÞLEMLERÝ ÇERÇEVE SÖZLEÞMESÝ TARAFLAR Bir tarafta, SANKO MENKUL DEÐERLER A.Þ. (Bundan sonra ARACI KURUM olarak anýlacaktýr.) ile diðer tarafta.... bundan sonra kýsaca MÜÞTERÝ/LER

Detaylı

MEVDUATA GÜVENCE LÝMÝTÝ Þakir Ercan GÜL, Sayfa 3 te

MEVDUATA GÜVENCE LÝMÝTÝ Þakir Ercan GÜL, Sayfa 3 te B Ý L Ý M S E L Y A Y I N O R G A N I TMSF yýl: 8 sayý: 32 Ocak-Þubat-Mart 2013 TASARRUF MEVDUATI SÝGORTA FONU MEVDUATA GÜVENCE LÝMÝTÝ Þakir Ercan GÜL, Sayfa 3 te ÇÖZÜMLEME SÜRECÝNDE KREDÝ PORTFÖY DEÐERLEME

Detaylı

BÝLÝMSEL YAYIN ORGANI TASARRUF MEVDUATI SÝGORTA FONU TMSF yýl:2 sayý:17 Nisan-Mayýs-Haziran 2008 SOYGUNU GÖRMEK ÝÇÝN PERDENÝN ARKASINA BAKALIM Ahmet ERTÜRK, Sayfa 3 te 1. ULUSLARARASI TÝCARET HUKUKU SEMPOZYUMU

Detaylı

Çek Kanunu neleri getiriyor? Gönderen : abana - 21/03/2010 15:39

Çek Kanunu neleri getiriyor? Gönderen : abana - 21/03/2010 15:39 Çek Kanunu neleri getiriyor? Gönderen : abana - 21/03/2010 15:39 Çek Kanunu'nun hangi yenilikleri getirdiðini biliyormuyuz 1- KANUNUN AMAÇ VE KAPSAM Çek kanununun amaç ve kapsamý 1. maddesinde Bu Kanunun

Detaylı

BÝLÝMSEL YAYIN ORGANI TASARRUF MEVDUATI SÝGORTA FONU TMSF yýl:2 sayý:14 Temmuz-Aðustos-Eylül 2007 DÜNYA MEVDUAT SÝGORTACILARI ÝSTANBUL DA BULUÞTU Sayfa 3 te TÜRKÝYE DE MEVDUAT SÝGORTACILIÐI VE TMSF Sayfa

Detaylı

BAZI VARLIKLARIN MÝLLÝ EKONOMÝYE KAZANDIRILMASI HAKKINDA KANUNA ÝLÝÞKÝN GENEL TEBLÝÐ Çarþamba, 17 Aralýk 2008

BAZI VARLIKLARIN MÝLLÝ EKONOMÝYE KAZANDIRILMASI HAKKINDA KANUNA ÝLÝÞKÝN GENEL TEBLÝÐ Çarþamba, 17 Aralýk 2008 BAZI VARLIKLARIN MÝLLÝ EKONOMÝYE KAZANDIRILMASI HAKKINDA KANUNA ÝLÝÞKÝN GENEL TEBLÝÐ Çarþamba, 17 Aralýk 2008 1 SERÝ NOLU 5811 SAYILI BAZI VARLIKLARIN MÝLLÝ EKONOMÝYE KAZANDIRILMASI HAKKINDA KANUNA ÝLÝÞKÝN

Detaylı

GİRİŞ I. BELİRSİZ ALACAK DAVASI

GİRİŞ I. BELİRSİZ ALACAK DAVASI GİRİŞ 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun getirdiği en önemli yeniliklerden biriside, Hukuk Muhakemeleri Kanunun Belirsiz Alacak ve Tespit Davası başlıklı 107.

Detaylı

B Ý L Ý M S E L Y A Y I N TMSF yýl:6 sayý:28 Ekim - Kasým - Aralýk 2011 TASARRUF MEVDUATI SÝGORTA FONU O R G A N I TMSF VE FAALÝYETLERÝNÝN GENEL OLARAK DEÐERLENDÝRÝLMESÝ Þakir Ercan GÜL, Sayfa 3 te 5237

Detaylı

TASARRUF MEVDUATI SÝGORTA FONU. Büyükdere Caddesi No:143 Esentepe/ÝSTANBUL Tel.: (212) 340 22 00 Faks: (212) 288 53 35 www.tmsf.org.

TASARRUF MEVDUATI SÝGORTA FONU. Büyükdere Caddesi No:143 Esentepe/ÝSTANBUL Tel.: (212) 340 22 00 Faks: (212) 288 53 35 www.tmsf.org. TASARRUF MEVDUATI SÝGORTA FONU Büyükdere Caddesi No:143 Esentepe/ÝSTANBUL Tel.: (212) 340 22 00 Faks: (212) 288 53 35 www.tmsf.org.tr Proje Ekibi Proje Lideri: Ahmet MUTLU Hazýrlayanlar: Raf Temizliði

Detaylı

ÝÞE ÝADE EDÝLEN ÝÞYERÝ SENDÝKA TEMSÝLCÝSÝNÝN ÝÞE BAÞLADIÐI TARÝHE KADAR BOÞTA GEÇEN DÖNEMÝ SÝGORTALILIK SÜRESÝ OLARAK DEÐERLENDÝRÝLEBÝLÝR MÝ?

ÝÞE ÝADE EDÝLEN ÝÞYERÝ SENDÝKA TEMSÝLCÝSÝNÝN ÝÞE BAÞLADIÐI TARÝHE KADAR BOÞTA GEÇEN DÖNEMÝ SÝGORTALILIK SÜRESÝ OLARAK DEÐERLENDÝRÝLEBÝLÝR MÝ? Doç. Dr. Haluk Hadi SÜMER 1963 yýlýnda Konya da doðmuþtur. 1984 yýlýnda Ýstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi nden mezun olmuþtur. Ayný yýl Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi nde Araþtýrma Görevlisi olarak

Detaylı

1. BÖLÜM HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU BİRİNCİ KISIM:

1. BÖLÜM HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU BİRİNCİ KISIM: İÇİNDEKİLER Sayfa Önsöz 7 İçindekiler 9 Kısaltmalar Cetveli 15 Hukuk Muhakemeleri Kanununun Genel Gerekçesi 19 6100 sayılı HMK ile 1086 sayılı HUMK Maddeleri Karşılaştırma Tablosu 33 HMK nu Değiştiren

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XIX

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XIX İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XIX 1- GİRİŞ... 1 I. Medenî Usul Hukukunun Konusu... 2 II. Medenî Usul Hukukunun Amacı... 3 III. Medenî Usul Hukukunun Tarihî Gelişimi ve Bugünkü

Detaylı

T.C YARGITAY 9.HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2006/1894 Karar No : 2006/20663 Tarihi : 12.07.2006 KARA ÖZETÝ : NAKÝL HALÝNDE KIDEM TAZMÝNATI

T.C YARGITAY 9.HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2006/1894 Karar No : 2006/20663 Tarihi : 12.07.2006 KARA ÖZETÝ : NAKÝL HALÝNDE KIDEM TAZMÝNATI Yargýtay Kararlarý vereni ibra ettiðini bildirdiðinden, izin ücreti yönünden davacý davalý þirketi ibra etmiþ bulunmaktadýr. Bu ibraname sebebi ile izin ücreti alacaðýnýn reddi gerekirken yazýlý þekilde

Detaylı

ORTAK SORUMLULUK TMSF BÝLÝMSEL YAYIN ORGANI SINIR ÖTESÝ BANKALARIN ÇÖZÜMLENMESÝNDE YEREL ALACAKLILARIN KORUNMASI SANAL PARA: BÝTCOÝN

ORTAK SORUMLULUK TMSF BÝLÝMSEL YAYIN ORGANI SINIR ÖTESÝ BANKALARIN ÇÖZÜMLENMESÝNDE YEREL ALACAKLILARIN KORUNMASI SANAL PARA: BÝTCOÝN BÝLÝMSEL YAYIN ORGANI TASARRUF MEVDUATI SÝGORTA FONU TMSF yýl: 9 sayý: 36 Ocak-Þubat-Mart 2014 ORTAK SORUMLULUK Þakir Ercan GÜL, Sayfa 3 te MEVDUAT SÝGORTASI VE PÝYASA DÝSÝPLÝNÝ ÝLÝÞKÝSÝ ÇERÇEVESÝNDE TÜRKÝYE

Detaylı

GENEL EKONOMÝK VERÝLER MERKEZÝ YÖNETÝM BORÇ VERÝLERÝ

GENEL EKONOMÝK VERÝLER MERKEZÝ YÖNETÝM BORÇ VERÝLERÝ BÝLÝMSEL YAYIN ORGANI TASARRUF MEVDUATI SÝGORTA FONU TMSF yýl:2 sayý:15 Ekim-Kasým-Aralýk 2007 KATILIM BANKACILIÐINDA MEVDUAT SÝGORTA SÝSTEMÝ ve TÜRKÝYE ÖRNEÐÝ Sayfa 3 te MEVDUAT SÝGORTA REZERVÝNDE ÜLKE

Detaylı

BÝLÝMSEL YAYIN ORGANI TASARRUF MEVDUATI SÝGORTA FONU TMSF yýl:2 sayý:18 Temmuz-Aðustos-Eylül 2008 Ahmet ERTÜRK, Sayfa 3 te GLOBAL KRÝZÝN RÝSK YÖNETÝMÝ PERSPEKTÝFÝNDEN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ MEVDUAT SIGORTACILIÐI

Detaylı

6100 SAYILI MUHUK MUHAKEMELERİ KANUNU NDA DAVA ÇEŞİTLERİ

6100 SAYILI MUHUK MUHAKEMELERİ KANUNU NDA DAVA ÇEŞİTLERİ 6100 SAYILI MUHUK MUHAKEMELERİ KANUNU NDA DAVA ÇEŞİTLERİ I) GENEL AÇIKLAMA 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu (HMK) 105 ve 113 üncü maddelerde sekiz dava türü tanımlanmıştır. 1086 sayılı HUMK ta bu tanımlamaların

Detaylı

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI Bu doküman eğitim amacıyla hazırlanmış ve öğrenciye verilmiştir. İzinsiz çoğaltılması ve satılması halinde gerekli cezaî ve hukukî yollara başvurulacaktır.

Detaylı

yargýtay kararlarý T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ YARGITAY ÝLAMI ESAS NO : 2002/6042 KARAR NO : 2002/6339 KARAR TARÝHÝ : 17.04.

yargýtay kararlarý T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ YARGITAY ÝLAMI ESAS NO : 2002/6042 KARAR NO : 2002/6339 KARAR TARÝHÝ : 17.04. yargýtay kararlarý ESAS NO : 2002/6042 KARAR NO : 2002/6339 KARAR TARÝHÝ : 17.04.2002 : ÝÞVERENÝN HÝZMET AKDÝNÝ HAKLI NEDENLE FESHÝ Grev devam ettiði sýrada davacýnýn iþyerine gelen servis aracýna girerek,

Detaylı

HUKUK T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ

HUKUK T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ ESAS NO : 2001/3922 KARAR NO : 2001/7383 KARAR TARÝHÝ : 30.04.2001 HUKUK KARAR ÖZETÝ : TEÞMÝL Davalýya ait Basýn iþkoluna giren iþyeri için teþmil kararý, 21.12.1995 tarihli Resmi Gazete'de yayýnlanmýþ

Detaylı

Ekler: Nakit Kredi Taahhütnamesi Sözleşme Öncesi Bilgi Formu (4 sayfa) Nakit Kredi Uygulama Esasları Hakkında Prosedür

Ekler: Nakit Kredi Taahhütnamesi Sözleşme Öncesi Bilgi Formu (4 sayfa) Nakit Kredi Uygulama Esasları Hakkında Prosedür .. A.Ş. Sn..( Müteselsil Kefil) Sn...( Müteselsil Kefil) Bankamız ile.. A.Ş arasındaki kredi ilişkisi çerçevesinde, ekte sizinle yapmayı arzu ettiğimiz Nakit Kredi Taahhütnamesinin bir örneği ve bu Taahhütnamenin

Detaylı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TÜRK HUKUKUNDA FAİZ

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TÜRK HUKUKUNDA FAİZ İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TÜRK HUKUKUNDA FAİZ A- FAİZ KAVRAMI VE HUKUKİ NİTELİĞİ...15 [- Faiz Kavramı...15 II- Faizin Hukuki Niteliği...15 1- Faizin Asıl Alacağa Bağlı Olması... 16 2- Faizin Asıl Alacaktan

Detaylı

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2010

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2010 Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2010 T.C. Resmi Gazete Yayın Tarihi 24 Aralık 2009 PERŞEMBE Sayı : 27442 GENEL HÜKÜMLER Konu ve kapsam MADDE 1 (1) Bütün hukuki yardımlarda avukat

Detaylı

Staja Baþlama Ticaret Hukuku Çýkmýþ Soru ve Cevap Gönderen : guliz - 12/05/2009 12:31

Staja Baþlama Ticaret Hukuku Çýkmýþ Soru ve Cevap Gönderen : guliz - 12/05/2009 12:31 Staja Baþlama Ticaret Hukuku Çýkmýþ Soru ve Cevap Gönderen : guliz - 12/05/2009 12:31 TÝCARET HUKUKU - 1-Aþaðýdakilerden hangisi Ticaret Sicili Tüzüðüne göre, ticari iþletmenin genel unsurlarýndan biri

Detaylı

Türkiye Adalet Akademisi HMK Toplantısı

Türkiye Adalet Akademisi HMK Toplantısı Türkiye Adalet Akademisi HMK Toplantısı HMK da GENEL HÜKÜMLERH Prof. Dr. Muhammet ÖZEKES Bu bir eğitim materyali olup, izinsiz kullanılması, çoğaltılması, atıf yapılmadan yararlanılması halinde gerekli

Detaylı

İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN. Kanun No. 5311 Kabul Tarihi : 2.3.2005

İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN. Kanun No. 5311 Kabul Tarihi : 2.3.2005 İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN Kanun No. 5311 Kabul Tarihi : 2.3.2005 MADDE 1.- 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 10/a maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki

Detaylı

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2014/77. 6545 Sayılı Kanunla Vergi Yargılamasına ve Ticaret Mahkemelerine İlişkin Getirilen Yenilikler

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2014/77. 6545 Sayılı Kanunla Vergi Yargılamasına ve Ticaret Mahkemelerine İlişkin Getirilen Yenilikler DRT Yeminli Mali Müşavirlik ve Bağımsız Denetim A.Ş. Nurol Maslak Plaza Ayazağa Mah. Büyükdere Cad. A ve B Blok No:255-257 Kat:5 Maslak/İstanbul, Türkiye Tel: + 90 (212) 366 60 00 Fax: + 90 (212) 366 60

Detaylı

Amaç Madde 1-Bu Kanunun amacı finansman sağlamaya yönelik finansal kiralamayı düzenlemektir.

Amaç Madde 1-Bu Kanunun amacı finansman sağlamaya yönelik finansal kiralamayı düzenlemektir. 6. FİNANSAL KİRALAMA KANUNU Kanunun tam adı : Finansal Kiralama Kanunu Kanun No. : 3226 Kabul Tarihi : 10 Haziran 1985 Resmi Gazete Tarih ve Sayısı : 28 Haziran 1985 / 18795 BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER

Detaylı

ÝÞ SÖZLEÞMESÝNÝN ÝÞÇÝNÝN DAVRANIÞLARINDAN KAYNAKLANAN GEÇERLÝ NEDENLE FESHÝ

ÝÞ SÖZLEÞMESÝNÝN ÝÞÇÝNÝN DAVRANIÞLARINDAN KAYNAKLANAN GEÇERLÝ NEDENLE FESHÝ Karar Ýncelemesi ÝÞ SÖZLEÞMESÝNÝN ÝÞÇÝNÝN DAVRANIÞLARINDAN KAYNAKLANAN GEÇERLÝ NEDENLE FESHÝ (T.C. Yargýtay 9. H.D.nin 02.05.2005 tarih ve E: 2005/12359 - K: 2005/15192 sayýlý kararý) Öðr. Gör. Seçkin

Detaylı

TAKİP HUKUKU EL KİTABI

TAKİP HUKUKU EL KİTABI İsmail ERCAN Avukatlar ve Hâkimler için TAKİP HUKUKU EL KİTABI İcra Hukuku İflas Hukuku İyi leştiṙme (Konkordato ve Yeniden Yapılandırma) Hukuku Alacaklıları Koruyucu Diğer Önlemler İÇİNDEKİLER Takip Hukukuna

Detaylı

2008-14 Ýþverenlerin SSK Yüklerini Azaltan Kanun

2008-14 Ýþverenlerin SSK Yüklerini Azaltan Kanun 2008-14 Ýþverenlerin SSK Yüklerini Azaltan Kanun Ýstanbul, 22 Mayýs 2008 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2008/14 Ýþverenlerin SSK Yükleri Azaltýldý 1) Genel Bilgi: Bilindiði üzere, istihdam maliyetlerinin

Detaylı

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM İdarenin Denetlenmesi I. GENEL OLARAK...1 II. YARGI DIŞI DENETİM...2 A. İdari Denetim...2 1. Genel İdari Denetim...2

Detaylı

SGK Deneme sýnavý 2 Gönderen : total - 17/02/2009 10:01

SGK Deneme sýnavý 2 Gönderen : total - 17/02/2009 10:01 SGK Deneme sýnavý 2 Gönderen : total - 17/02/2009 10:01 107. 2821 sayýlý Kanununa göre, iþe yeni giren bir iþçi "Bölge Çalýþma Müdürlüðü'ne" en geç izleyen ayýn kaçýnda bildirilir? a. 15'inde b. 20'sinde

Detaylı

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008 DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008 25 Ekim 2008 CUMARTESÝ Resmî Gazete Sayý : 27035 TEBLÝÐ Taþpýnar Muhasebe Devlet Bakanlýðý, Milli Eðitim

Detaylı

Gerçek Dýþý Kasa Mevcutlarýnýn Torba Yasa Kapsamýnda Deðerlendirilme Cuma, 11 Mart 2011

Gerçek Dýþý Kasa Mevcutlarýnýn Torba Yasa Kapsamýnda Deðerlendirilme Cuma, 11 Mart 2011 Gerçek Dýþý Kasa Mevcutlarýnýn Torba Yasa Kapsamýnda Deðerlendirilme Cuma, 11 Mart 2011 Dursun Ali YAZ Serbest Muhasebeci Mali Müþavir Yeditepe Üniversitesi, MBA ÖZET Cumhuriyet tarihinin en kapsamlý Mali

Detaylı

A. SULH HUKUK MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN DAVALAR

A. SULH HUKUK MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN DAVALAR Avukatlık Ücreti Peşin Ödenir. K.D.V. ayrıca eklenir. A. SULH HUKUK MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN DAVALAR 1 Mirasçılık Belgesinin Alınması 900,00 TL. 2 Tahliye Davaları 3 Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan

Detaylı

Kocaeli Bölgesindeki Halkla Ýliþkiler Uzmanlarýnýn Profiline Yönelik Bir Araþtýrma

Kocaeli Bölgesindeki Halkla Ýliþkiler Uzmanlarýnýn Profiline Yönelik Bir Araþtýrma Kocaeli Bölgesindeki Halkla Ýliþkiler Uzmanlarýnýn Profiline Yönelik Bir Araþtýrma Öðr. Gör. Tümay CÝÐERDELEN Kocaeli Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi ÖZET Günümüzde iþletmeler için halkla iliþkiler departmanlarý

Detaylı

STAJ YÖNETMELÝÐÝ Gönderen : guliz - 17/11/2008 19:18

STAJ YÖNETMELÝÐÝ Gönderen : guliz - 17/11/2008 19:18 STAJ YÖNETMELÝÐÝ Gönderen : guliz - 17/11/2008 19:18 Konu: Staj Yönetmeliði Gönderim Zamaný: 21-Mart-2007 Saat 09:41 TÜRKÝYE SERBEST MUHASEBECÝ MALÝ MÜÞAVÝRLER VE YEMÝNLÝ MALÝ MÜÞAVÝRLER ODALARI BÝRLÝÐÝ

Detaylı

2 Temmuz 2011 Staja baþlama sorularý ve cevaplarý Gönderen : guliz - 05/07/2011 16:30

2 Temmuz 2011 Staja baþlama sorularý ve cevaplarý Gönderen : guliz - 05/07/2011 16:30 2 Temmuz 2011 Staja baþlama sorularý ve cevaplarý Gönderen : guliz - 05/07/2011 16:30 2 TEMMUZ 2011 SMMM STAJA BAÞLAMA SINAVININ SORU VE CEVAPLARI 1) / 129 ÞÜPH. TÝC ALACAK KARÞ. 128 ÞÜPH.TÝC.ALAC. Cevap:

Detaylı

Dr. Ayşe KÖME AKPULAT İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı İŞ MAHKEMELERİNDE YARGILAMANIN ÖZELLİKLERİ

Dr. Ayşe KÖME AKPULAT İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı İŞ MAHKEMELERİNDE YARGILAMANIN ÖZELLİKLERİ Dr. Ayşe KÖME AKPULAT İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı İŞ MAHKEMELERİNDE YARGILAMANIN ÖZELLİKLERİ İçindekiler Sunuş...VII Önsöz... IX İçindekiler...XIII

Detaylı

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM İDARENIN DENETLENMESI I. GENEL OLARAK...1 II. YARGI DIŞI DENETİM...2 A. İdari Denetim...2 1. Genel İdari Denetim...2

Detaylı

ÖRNEKTÝR 1111111111) Bireysel ve Gruba Baðlý Bireysel Emeklilik Sözleþmesi Teklif Formu KATILIMCI BÝLGÝLERÝ

ÖRNEKTÝR 1111111111) Bireysel ve Gruba Baðlý Bireysel Emeklilik Sözleþmesi Teklif Formu KATILIMCI BÝLGÝLERÝ Aktarým için Yeni Sözleþme için 1111111111) Kampanya Kodu Aracý Adý Soyadý Referans Saðlayan Kurum Adý Referans Saðlayan Kiþi Adý Soyadý 1 2 IVR ONAY KODU Teslim Tarihi Aracý Þube Adý Referans Saðlayan

Detaylı

Grafik I.1 Seçilmiş Ülkelerde Piyasa Güven Göstergeleri 1 Grafik I.2 Kredi İflas Takası Endeksleri 2 Grafik I.3 Gelişmiş Ülke Borsa Endeksleri 2

Grafik I.1 Seçilmiş Ülkelerde Piyasa Güven Göstergeleri 1 Grafik I.2 Kredi İflas Takası Endeksleri 2 Grafik I.3 Gelişmiş Ülke Borsa Endeksleri 2 GRAFİK LİSTESİ Grafik I.1 Seçilmiş Ülkelerde Piyasa Güven Göstergeleri 1 Grafik I.2 Kredi İflas Takası Endeksleri 2 Grafik I.3 Gelişmiş Ülke Borsa Endeksleri 2 Grafik I.4 Seçilmiş Gelişmekte Olan Ülkeler

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA T.C YARGITAY 22.HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/28980 Karar No. 2013/435 Tarihi: 23.01.2013 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/2 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA ÖZETİ 4857 sayılı

Detaylı

Yönetici Sorumluluk Sigortası

Yönetici Sorumluluk Sigortası Yönetici Sorumluluk Sigortası Yönetici, Müdür veya çalışanın yasal varisi veya temsilcisi ** Sigortalı Kimdir? Yönetim Kurulu Üyeleri Önemli! *Talebin sadece, Yönetici, Yetkili veya Çalışanın Haksız veya

Detaylı

BELİRSİZ ALACAK DAVASI

BELİRSİZ ALACAK DAVASI Dr. Cemil SİMİL İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medenî Usûl ve İcra İflâs Hukuku ABD BELİRSİZ ALACAK DAVASI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII TEŞEKKÜR... IX İÇİNDEKİLER...XIII KISALTMALAR CETVELİ...XXIII

Detaylı

BÝLÝMSEL YAYIN ORGANI TASARRUF MEVDUATI SÝGORTA FONU TMSF yýl:5 sayý:24 Ekim - Kasým - Aralýk 2010 KRÝZLERE YAKALANMADAN GELÝÞMEYÝ SÜRDÜRMEK Þakir Ercan GÜL, Sayfa 3 te HUKUKÝ YÖNÜYLE MEVDUAT Çaðdaþ EKÝCÝ

Detaylı

SERBEST MUHASEBECÝ MALÎ MÜÞAVÝRLER ÝLE YEMÝNLÝ MALÎ MÜÞAVÝRLERCE ÝÞY KAYITLARININ Cumartesi, 27 Eylül 2008

SERBEST MUHASEBECÝ MALÎ MÜÞAVÝRLER ÝLE YEMÝNLÝ MALÎ MÜÞAVÝRLERCE ÝÞY KAYITLARININ Cumartesi, 27 Eylül 2008 SERBEST MUHASEBECÝ MALÎ MÜÞAVÝRLER ÝLE YEMÝNLÝ MALÎ MÜÞAVÝRLERCE ÝÞY KAYITLARININ Cumartesi, 27 Eylül 2008 27 Eylül 2008 CUMARTESÝ Resmî Gazete Sayý : 27010 YÖNETMELÝK Sosyal Güvenlik Kurumundan: SERBEST

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2016/5846 Karar No. 2016/6871 Tarihi: 22.03.2016 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2017/1 İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27 HUKUKİ DİNLENİLME HAKKININ KAPSAMI

Detaylı

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM İdarenin Denetlenmesi I. GENEL OLARAK...1 II. YARGI DIŞI DENETİM...2 A. İdari Denetim...2 1. Genel İdari Denetim...2

Detaylı

Finansal Kiralama Kanunu, Yasası. 3226 sayılı, numaralı, nolu kanun, yasa FİNANSAL KİRALAMA KANUNU (1) Kanun Numarası : 3226. Kabul Tarihi : 10/6/1985

Finansal Kiralama Kanunu, Yasası. 3226 sayılı, numaralı, nolu kanun, yasa FİNANSAL KİRALAMA KANUNU (1) Kanun Numarası : 3226. Kabul Tarihi : 10/6/1985 Finansal Kiralama Kanunu, Yasası 3226 sayılı, numaralı, nolu kanun, yasa FİNANSAL KİRALAMA KANUNU (1) Kanun Numarası : 3226 Kabul Tarihi : 10/6/1985 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 28/6/1985 Sayı : 18795

Detaylı

1- GENEL OLARAK 2- MUHAKEMAT BİRİMLERİ

1- GENEL OLARAK 2- MUHAKEMAT BİRİMLERİ MUHAKEMAT İŞLEMLERİ 1- GENEL OLARAK Bakanlığımız ana hizmet birimlerinin birinci sırasında yer alan Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü, 4353 sayılı Kanun ve 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname

Detaylı

BÖLÜM 218 TÜZEL KİŞİLER (TAŞINMAZ MAL KAYIT) YASASI

BÖLÜM 218 TÜZEL KİŞİLER (TAŞINMAZ MAL KAYIT) YASASI BÖLÜM 218 TÜZEL KİŞİLER (TAŞINMAZ MAL KAYIT) YASASI MADDE DİZİNİ Madde 1 Kısa İsim Madde 2 Yorum Madde 3 Taşınmaz Malın Tüzel Kişi Adına Kaydedilmesi Madde 4 Kayıt İçin Gereken Deliller Madde 5 Yerel İş

Detaylı

Þiddete Maruz Kalan Kadýnlara Sunulan Hizmetler Þiddete Maruz Kalan Kadýnlara Sunulan Hizmetler Hazýrlayan Ebru Özberk T.C. Baþbakanlýk Kadýnýn Statüsü Genel Müdürlüðü Ekim 2008 Bu kitabýn basým, yayýn,

Detaylı

1- GENEL OLARAK 2- MUHAKEMAT BİRİMLERİ

1- GENEL OLARAK 2- MUHAKEMAT BİRİMLERİ 1 GENEL OLARAK Bakanlığımız ana hizmet birimlerinin birinci sırasında yer alan Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü, 4353 sayılı Kanun ve 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca Devlet

Detaylı

Arkan&Ergin Uluslararası Denetim ve Y.M.M. A.Ş.

Arkan&Ergin Uluslararası Denetim ve Y.M.M. A.Ş. İstanbul, 27.11.2008 5811 Sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun Yayımlandı DUYURU NO:2008/125 5811 Sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN*

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN* 1.Giriþ ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN* Toplu olarak kullanýlmasýndan dolayý kolektif sosyal haklar arasýnda yer alan sendika hakký 1 ; bir devlete sosyal niteliðini veren

Detaylı

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE SİSTEMLER VE İDARİ YARGININ GELİŞİMİ 23 A. İdarenin Yargısal

Detaylı

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM İDARENIN DENETLENMESI I. GENEL OLARAK...1 II. YARGI DIŞI DENETİM...2 A. İdari Denetim...2 1. Genel İdari Denetim...2

Detaylı

Yabancý Mühendis, Mimar ve Þehir Plancýlarýnýn Çalýþma Ýznine Esas Deðerlendirilmesi ve Geçici Üyeli

Yabancý Mühendis, Mimar ve Þehir Plancýlarýnýn Çalýþma Ýznine Esas Deðerlendirilmesi ve Geçici Üyeli Yabancý Mühendis, Mimar ve Þehir Plancýlarýnýn Çalýþma Ýznine Esas Deðerlendirilmesi ve Geçici Üyeli TÜRK MÜHENDÝS VE MÝMAR ODALARI BÝRLÝÐÝ Yabancý Mühendis, Mimar ve Þehir Plancýlarýnýn Çalýþma Ýznine

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Görev, Yetki ve Yargı Yeri Belirlenmesi İKİNCİ AYIRIM

İÇİNDEKİLER. Görev, Yetki ve Yargı Yeri Belirlenmesi İKİNCİ AYIRIM IX İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM 6100 sayılı HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU 6100 sayılı HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNUNUN GENEL GEREKÇESİ...3 HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU... 19 BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM

Detaylı

İçindekiler HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU. BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler

İçindekiler HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU. BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler İçindekiler Sunuş 5 İkinci Baskıya Önsöz 7 Yeni Eski Karşılaştırma Tablosu 29 Eski Yeni Karşılaştırma Tablosu 35 GENEL GEREKÇE (HÜKÜMET GEREKÇESİ) 43 ADALET KOMİSYONU RAPORU (ADALET KOMİSYONU RAPORUNDAKİ

Detaylı

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1. kısım, 1. bölüm, 4. bölüm 1. ayrım, 6. bölüm 1. ayrım

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1. kısım, 1. bölüm, 4. bölüm 1. ayrım, 6. bölüm 1. ayrım 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1. kısım, 1. bölüm, 4. bölüm 1. ayrım, 6. bölüm 1. ayrım HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU Kanun Numarası: 6100 Kanun Kabul Tarihi:12/01/2011 Resmi Gazete Tarihi: 04/02/2011

Detaylı

2- Dâvanın, her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi. hükmü öngörülmüş. iken,

2- Dâvanın, her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi. hükmü öngörülmüş. iken, A- 01/10/2011 yürürlük tarihli 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu ndan önce yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu nun 43. maddesinde düzenlenen İHTİYARİ DAVA ARKADAŞLIĞI müessesesi

Detaylı

TASARRUFUN İPTALİ DAVALARI

TASARRUFUN İPTALİ DAVALARI TASARRUFUN İPTALİ DAVALARI İİK. nun 277. vd maddelerinde düzenlenmiştir. Her ne kadar İİK. nun 277/1 maddesinde İptal davasından maksat 278, 279 ve 280. maddelerde yazılı tasarrufların butlanına hükmetmektir.

Detaylı

5510 SAYILI KANUNUN 100 ÜNCÜ MADDESÝNÝN UYGULANMASI HAKKINDA TEBLÝÐ Pazartesi, 29 Eylül 2008

5510 SAYILI KANUNUN 100 ÜNCÜ MADDESÝNÝN UYGULANMASI HAKKINDA TEBLÝÐ Pazartesi, 29 Eylül 2008 5510 SAYILI KANUNUN 100 ÜNCÜ MADDESÝNÝN UYGULANMASI HAKKINDA TEBLÝÐ Pazartesi, 29 Eylül 2008 28 Eylül 2008 PAZAR Resmî Gazete Sayý : 27011 TEBLÝÐ Sosyal Güvenlik Kurumundan: 5510 SAYILI KANUNUN 100 ÜNCÜ

Detaylı

EÐÝTÝMDE ÖZELLEÞTÝRME EÞÝT, PARASIZ EÐÝTÝM HAKKININ GASPIDIR

EÐÝTÝMDE ÖZELLEÞTÝRME EÞÝT, PARASIZ EÐÝTÝM HAKKININ GASPIDIR Savaþ SARI Makina Mühendisi EÐÝTÝMDE ÖZELLEÞTÝRME EÞÝT, PARASIZ EÐÝTÝM HAKKININ GASPIDIR 1. Giriþ Ýçersinden geçtiðimiz dönemde insan ve toplum yaþamýndaki birçok olgunun metalaþtýðý ve bu anlamý ile de

Detaylı

TASARRUF MEVDUATI SİGORTA FONU YÖNETMELİĞİ

TASARRUF MEVDUATI SİGORTA FONU YÖNETMELİĞİ TASARRUF MEVDUATI SİGORTA FONU YÖNETMELİĞİ (03.08.2001 tarih ve 24482 sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.) Amaç ve kapsam BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler Birinci Bölüm Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar

Detaylı

İÇİNDEKİLER 1. MEDENÎ USÛL HUKUKUNA İLİŞKİN GENEL BİLGİLER 37 1. UYUŞMAZLIĞIN ORTAYA ÇIKIŞI VE ÇÖZÜM YOLLAR] 40 II. HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜ - HUKUKÎ KORUNMA TALEBİ VE ADALETE ERİŞİM 43 III. MEDENÎ USÛL HUKUKUNUN

Detaylı

2018 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ

2018 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ 2018 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ 2018 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu nun 20.12.2017 gün ve 55/27 sayılı kararı ile kabul edilerek, meslektaşlarımıza

Detaylı

5811 Sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanunda 5917 Sayılı Kanunla Yapılan Değişiklikler

5811 Sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanunda 5917 Sayılı Kanunla Yapılan Değişiklikler 5811 Sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanunda 5917 Sayılı Kanunla Yapılan Değişiklikler * 5811 Sayılı Kanun 22.11.2008 tarih ve 27062 sayılı Resmi Gazetede Yayınlanmıştır

Detaylı

Kamu Ýhale Kurulu Kararlarý

Kamu Ýhale Kurulu Kararlarý Bayýndýrlýk, imar, Ulaþtýrma ve Turizm Komisyonu Tarafýndan Kabul Edilen Kamu ihale Kanunu ile Kamu ihale Sözleþmeleri Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Kanun Tasarýsý 15 Ekim 2008, Çarþamba MADDE

Detaylı

2017 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ

2017 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ A. SULH HUKUK MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN DAVA VE İŞLER 1 Mirasçılık Belgesinin Alınması 2.200,00 TL 2 Tahliye Davaları 3 Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan Uyuşmazlıklar 5.060,00 TL 4 Paydaşlığın Giderilmesi

Detaylı

Saðlýk Kuruluþlarýnda Çalýþan Hekimler ile Ýþyeri Hekimlerinin Ne Þekilde Vergilendirileceðine Ýliþk Cuma, 20 Þubat 2009

Saðlýk Kuruluþlarýnda Çalýþan Hekimler ile Ýþyeri Hekimlerinin Ne Þekilde Vergilendirileceðine Ýliþk Cuma, 20 Þubat 2009 Saðlýk Kuruluþlarýnda Çalýþan Hekimler ile Ýþyeri Hekimlerinin Ne Þekilde Vergilendirileceðine Ýliþk Cuma, 20 Þubat 2009 Taþpýnar Muhasebe Saðlýk Kuruluþlarýnda Çalýþan Hekimler ile Ýþyeri Hekimlerinin

Detaylı

KESİN SÜRE VERİLİRKEN GİDERLERİN KALEM KALEM AÇIKLANMASI GEREKTİĞİ

KESİN SÜRE VERİLİRKEN GİDERLERİN KALEM KALEM AÇIKLANMASI GEREKTİĞİ İDER AVANSI, GİDERLERİN KALEM KALEM AÇIKLANMASI GEREKTİĞİ YARGITAY 17. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2012/13494 KARAR NO : 2013/12373 GİDER AVANSI VE DELİL AVANSI ARASINDAKİ FARKLAR KESİN SÜRE VERİLİRKEN GİDERLERİN

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Giriş. İhtiyati Haciz. İhtiyati Haciz Kararı Alınması. İhtiyati Haciz Kararının Uygulanması. İhtiyati Haciz Kararına İtiraz

İÇİNDEKİLER. Giriş. İhtiyati Haciz. İhtiyati Haciz Kararı Alınması. İhtiyati Haciz Kararının Uygulanması. İhtiyati Haciz Kararına İtiraz İHTİYATİ HACİZ İÇİNDEKİLER Giriş İhtiyati Haciz İhtiyati Haciz Kararı Alınması İhtiyati Haciz Kararının Uygulanması İhtiyati Haciz Kararına İtiraz İhtiyati Haczin Sonuçları İhtiyati Haciz Sebebiyle Tazminat

Detaylı

ASYA KATILIM BANKASI A.Ş. 2015 YILI II. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU. Raporun Ait Olduğu Dönem : 01 Ocak 2015 30 Haziran 2015

ASYA KATILIM BANKASI A.Ş. 2015 YILI II. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU. Raporun Ait Olduğu Dönem : 01 Ocak 2015 30 Haziran 2015 ASYA KATILIM BANKASI A.Ş. 2015 YILI II. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU Raporun Ait Olduğu Dönem : 01 Ocak 2015 30 Haziran 2015 Bankanın Ticaret Unvanı Genel Müdürlük Adresi : Asya Katılım Bankası A.Ş. : Saray

Detaylı

DOÇ. DR. CENK AKİL elektronik posta:

DOÇ. DR. CENK AKİL elektronik posta: DOÇ. DR. CENK AKİL elektronik posta: akilcenk@hotmail.com KİŞİSEL BİLGİLER Uyruğu Doğum Yeri : T.C : ÇANKAYA/ANKARA Doğum Tarihi : 06.08.1975 T.C. Kimlik No : 56194488094 Askerlik Durumu 2010 tarihinde

Detaylı

BURSA SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1.NCİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ-GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ

BURSA SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1.NCİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ-GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ BURSA SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1.NCİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ-GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ Genel Kurul tarafından kabulü; Karar Tarihi : 24.02.1992 Karar No. : 15-5 Kuruluş Madde 1 Bursa

Detaylı

BORSA BAŞKANLIĞI DUYURULARI

BORSA BAŞKANLIĞI DUYURULARI BORSA BAŞKANLIĞI DUYURULARI Yaşanan olağan dõşõ gelişmeler sonucunda Borsa da işlem gören hisse senetlerinin değerini değiştirebilecek ve yatõrõmcõlarõn yatõrõm kararlarõnõ etkileyebilecek önemde bilgilerin

Detaylı

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB Danýþma Kurulu 38. Dönem 2. Toplantýsý 16 Nisan 2005'te Ankara'da TMMOB çalýþmalarý üzerine bilgilendirme ve TMMOB çalýþmalarýnýn deðerlendirilmesi gündemi

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...IV İÇİNDEKİLER...VII KISALTMALAR CETVELİ...XXIII

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...IV İÇİNDEKİLER...VII KISALTMALAR CETVELİ...XXIII İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...IV İÇİNDEKİLER...VII KISALTMALAR CETVELİ...XXIII HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM Görev, Yetki ve Yargı Yeri Belirlenmesi BİRİNCİ AYIRIM Görev Görevin

Detaylı

TASARRUF MEVDUATI SİGORTA FONU BASIN DUYURUSU

TASARRUF MEVDUATI SİGORTA FONU BASIN DUYURUSU TASARRUF MEVDUATI SİGORTA FONU 01/02/2016 BASIN DUYURUSU Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun 03.07.2003 tarihli ve 1085 sayılı Kararı ile bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni

Detaylı

Güvence Hesabı Yönetmeliği

Güvence Hesabı Yönetmeliği Güvence Hesabı Yönetmeliği BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 (1) (Değişik: RG-05.03.2013-28578) Bu Yönetmeliğin amacı; 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılısigortacılık Kanununun

Detaylı

Tel: Fax: ey.com Ticaret Sicil No : Mersis No: (1) SAYILI TARİFE

Tel: Fax: ey.com Ticaret Sicil No : Mersis No: (1) SAYILI TARİFE Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş. Eski Büyükdere Cad. Orjin Maslak No:27 Maslak, Sarıyer 34398 İstanbul - Turkey Tel: +90 212 315 3000 Fax: +90 212 234 1067 ey.com Ticaret Sicil No : 479919 Mersis No:

Detaylı

Toplu İş Hukuku. Prof. Dr. Murat ŞEN Arş. Gör. Yusuf GÜLEŞCİ

Toplu İş Hukuku. Prof. Dr. Murat ŞEN Arş. Gör. Yusuf GÜLEŞCİ Toplu İş Hukuku Prof. Dr. Murat ŞEN Arş. Gör. Yusuf GÜLEŞCİ TİS nde - EHLİYET ve - YETKİ Ehliyet TİS yapma ehliyeti, hukuken geçerli bir TİS nin tarafı olabilmeyi ifade eder. 1. İşçi Tarafının Ehliyeti

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar, İlkeler, Esaslar

BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar, İlkeler, Esaslar T.C. TÜRKİYE YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar, İlkeler, Esaslar Amaç Madde 1 (1) Bu Yönergenin amacı Türkiye Yazma

Detaylı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından: Mevduatın Vade ve Türleri ile Katılma Hesaplarının Vadeleri Hakkında Tebliğ (Sıra No: 2002/1) (29 Mart 2002 tarih ve 24710 sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır)

Detaylı

CEZAİ ŞARTIN TEK YANLI KARARLAŞTIRILAMAYACAĞI

CEZAİ ŞARTIN TEK YANLI KARARLAŞTIRILAMAYACAĞI İlgili Kanun / Madde 818 S.BK/158-161 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/17762 Karar No. 2011/19801 Tarihi: 30.06.2011 CEZAİ ŞARTIN TEK YANLI KARARLAŞTIRILAMAYACAĞI ÖZETİ Cezai şart öğretide,

Detaylı

SATIŞ SÖZLEŞMESİ MADDE 1- TARAFLAR: 1.2. Ltd. Şti. Ümraniye İstanbul

SATIŞ SÖZLEŞMESİ MADDE 1- TARAFLAR: 1.2. Ltd. Şti. Ümraniye İstanbul SATIŞ SÖZLEŞMESİ MADDE 1- TARAFLAR: 1.1.. Ltd. Şti. Ümraniye İstanbul 1.2. Ltd. Şti... MADDE 2- TANIMLAMALAR: 2.1. ALICI madde 1.2. adı geçen. yı 2.2. SATICI madde 1.1. de adı geçen. Ltd. Şti. yi 2.3.

Detaylı

ARAÇ REHİN SÖZLEŞMESİ NDE GENEL İŞLEM KOŞULLARI KULLANILMASINI KABUL BEYANI

ARAÇ REHİN SÖZLEŞMESİ NDE GENEL İŞLEM KOŞULLARI KULLANILMASINI KABUL BEYANI ARAÇ REHİN SÖZLEŞMESİ NDE GENEL İŞLEM KOŞULLARI KULLANILMASINI KABUL BEYANI MÜŞTERİ/TC Kimlik No: MUHATAP : Vakıf Katılım Bankası A.Ş. Saray Mah. Dr. Adnan Büyükdeniz Cad. No:10 Ümraniye / İstanbul KONU

Detaylı

BANKA MUHASEBESİ 9 BİLANÇO DIŞI HESAPLAR

BANKA MUHASEBESİ 9 BİLANÇO DIŞI HESAPLAR BANKA MUHASEBESİ 9 BİLANÇO DIŞI HESAPLAR BİLANÇO DIŞI HESAPLAR Bilanço dışı hesaplar (Nazım Hesaplar); bankanın aktif ve pasifini birinci derecede ilgilendirmeyen hesaplar olup, müşterilere sağlanan gayrinakdi

Detaylı

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı Yargıtay, tanımı Anayasa ile yapılan, işlevleri, mensupları ve bunların seçimi ve diğer kuruluş esasları, Anayasa'da

Detaylı

ÝÞYERÝ HEKÝMLÝÐÝ UYGULAMALARI VE TÜRK TABÝPLERÝ BÝRLÝÐÝ NÝN YETKÝLERÝ ÜZERÝNE HUKUKÝ GÖRÜÞLER

ÝÞYERÝ HEKÝMLÝÐÝ UYGULAMALARI VE TÜRK TABÝPLERÝ BÝRLÝÐÝ NÝN YETKÝLERÝ ÜZERÝNE HUKUKÝ GÖRÜÞLER Dr. Celal MESTÇÝOÐLU Dr. Tamer SUSMUÞ Dr. Özcan BARÝPOÐLU Ýstanbul Tabip Odasý Ýþyeri Hekimliði Komisyonu ÝÞYERÝ HEKÝMLÝÐÝ UYGULAMALARI VE TÜRK TABÝPLERÝ BÝRLÝÐÝ NÝN YETKÝLERÝ ÜZERÝNE HUKUKÝ GÖRÜÞLER 2002

Detaylı

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT Sirküler Rapor 07.10.2011/ 114-1 MİRASÇILIK BELGESİ VERİLMESİ VE TERK EDEN EŞİN ORTAK KONUTA DAVET EDİLMESİ İŞLEMLERİNİN NOTERLER TARAFINDAN YAPILMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK YAYIMLANDI

Detaylı

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ŞİRKETİN YÖNETİMİ

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ŞİRKETİN YÖNETİMİ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ŞİRKETİN YÖNETİMİ YÖNETİM ORGANLARI Madde 21- Şirket Yönetim Organları Yönetim Kurulu, Kredi Komitesi, Murahhas Üye veya Genel Müdür den veya bu vazifeyi gören kimseden ibarettir. YÖNETİM

Detaylı