MİLLİYET GAZETESİ.10 Banka müdürlerinin maaşlarına sınırlama geliyor Güngör URAS... G-20 ler Kriz Göstergeleri belirlemeye çalışıyor

Transkript

1 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HÜRRİYET GAZETESİ 2 İspanya dan bankalara kamulaştırma gözdağı Draghi: Daha sıkı mali kurallara ihtiyaç var G20 yeni krizi önleyecek göstergelerde uzlaştı Yunan adalarına alıcı bulunamıyor 185 bin kişi Güzel İş Kapısı ndan geçecek, Abdullah Gül de izleyecek Türk Telekom un 1200 santralında elektrik güneşten elde edilecek Maliye Bakanı borç kolaylığına çağrı broşürü dağıtacak Vatandaş benzinden vazgeçiyor Ergün den Bloomberg e Hiçbir aracımız geri çağrılmamıştır mektubu TMB: Yeni yağma olmadı Libya daki şirketleri izleme masası kuruldu İnşaat malzemelerinde fiyat artışı kontrolsüz Çiftçiye 6.2 milyar liralık destek, seçime kadar ödenecek Türkiye yi daha çekici gördü lastik işçisini pahalı buldu Olimpa, 45 milyon dolar yatırımla açıldı, 1500 kişiye iş sağlayacak MİLLİYET GAZETESİ.10 Banka müdürlerinin maaşlarına sınırlama geliyor Güngör URAS... G-20 ler Kriz Göstergeleri belirlemeye çalışıyor SABAH GAZETESİ...12 Komplo gibi kriz Devlerden 2011'de dev yatırım 22 milyon çalışanın 10 milyonu kayıt dışı 'Biz anavatansız yapamayız' Egeray'ın açılışını Başbakan ve Kılıçdaroğlu yapacak Yalçıntaş: Çimentoda fiyat artışı açıklanamaz Holdingler yatırımda hız kesmiyor RADİKAL GAZETESİ...18 Çayın tableti ve şurubu üretildi Yeni Rakı'nın yeni sahibi İngiliz devi Diageo SGK Başkanı: Kayıtdışı istihdamı kayıt altına alırsak açığı kapatırız! 'Torba'da Merkez sürprizi Uğur GÜRSES... Yoksullukta patinaj rolleri değiştirdi

2 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HÜRRİYET GAZETESİ İspanya dan bankalara kamulaştırma gözdağı İspanya hükümeti, bankaları Eylül ayına kadar sermayelerini güçlendirmek zorunda bırakan yeni kanuni zorunlulukları onayladı. Bankalar, sermaye yapılarını güçlendirmemeleri durumunda, kısmi kamulaştırma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Hükümet diğer yandan, cajas olarak bilinen ve hisse senetleri borsalarda işlem görmeyen tasarruf bankaları için bu süreyi, hisselerini ihraca hazırlamak için Mart a kadar uzattı. Yeni yasa, bankaların kasalarında, riskli olarak görülen varlıklarının en az yüzde 10 una denk gelecek bir sermayenin olmasını gerektiriyor. Bu oran daha öncesinde yüzde 8 seviyesindeydi. Bankaların temel sermaye oranları, finansal güçlerinin göstergesi olarak kabul ediliyor. İspanya nın Cuma günü Kabine tarafında da onaylanan, finans sektörünü sıkılaştırmaya yönelik yeni kanunları, geri ödenmeyen konut kredileri yüzünden çökmenin eşiğine gelen tasarruf bankacılığı sektörünü canlandırmak adına atılmış yeni bir adım olarak kabul ediliyor. AMAÇ YATIRIMCILARI ÇEKMEK Tasarruf bankaları ve ticari bankalar, bir dizi finansal reformun arasında ayakta kalmaya çalışırken, Caja Madrid önderliğindeki yeni bir bankacılık grubu, geri ödenmeyen konut kredilerini alacak yeni bir banka kurmak niyetinde olduklarını açıkladı. Yetkililer, bu bankaların hisselerini yatırımcılar için daha çekici kılma niyetinde olduklarını da belirtti. Caja Madrid, Bancaja ve hisseleri borsada işlem görmeyen diğer beş tasarruf bankasından oluşan Banco Financiero y de Ahorros (BFA), üyelerinin kurulacak yeni bankayla, tasarruf bankalarının hisselerde daha risksiz olarak görüleceğine dikkat çekti. Barcelona merkezli büyük tasarruf bankalarından La Caixa, üç hafta önce, geri ödenmeyen konut kredileri karşılığına el konulan varlıklar ve konut sektöründeki inşaat şirketlerinin hisselerine sahip olacak yeni bir birim kurmak istediklerini, bu şekilde Caixa nın borsada işlem gören varlıklarının değerini artırmayı amaçladıklarını açıklamıştı. İspanya nın sosyalist Başbakanı José Luis Rodríguez Zapatero, bu yıl ülkesinin tahvil piyasasındaki güvenirliğini artırmak için, tasarruf bankacılığı sistemini yeniden yapılandırma çalışmalarını bu yıl artırdı. Tasarruf bankalarının sayısı, birleşmeler ve ekonomik sıkıntı çeken bazılarının devlet kontrolüne geçmesiyle, 45 ten 17 ye indirildi. Draghi: Daha sıkı mali kurallara ihtiyaç var Avrupa Merkez Bankası başkanlığı için gösterilen güçlü adaylardan biri olan İtalya Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, euro bölgesinin, bütün Avrupa yı sarsan borç kriziyle baş etmesi için daha sıkı mali kurallara ihtiyaç duyduğunu söyledi. Draghi bununla birlikte, yetkililerin daha etkili bir kriz yönetimi mekanizması geliştirmesi gerektiğine dikkat çekti. Draghi nin yorumları, euro bölgesi üyelerinin ekonomik rekabet ve işbirliğine yönelik yeni bir paket oluşturmak üzerine tartıştığı bir zamanda geldi. Yetkililer aynı zamanda, ağır bir borç yükü altında olan üye ülkelerin hizmetine sunulan yardım paketlerinin nasıl daha etkili hale getirileceğini de konuşuyor. Fransa ve Almanya, bugüne kadar rekabetçiliği geliştirme adına atılan adımların bazı üye ülkelerin işine yaramadığını, bu ülkelerin emeklilik ve ödenen ücretler gibi konularda kendi politikalarından sıyrılmaktan korktuğunu belirtti.

3 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Diğer yandan, Almanya ekonomik sıkıntı içindeki ülkelerden ekonomilerini canlandırmak adına daha fazla siyasi özveri sözü almadan, yardım paketlerine yaptığı katkıyı artırmama konusunda ısrarcı. Draghi, Avrupa da daha büyük bir ekonomik bütünlük ve euronun güçlü kılınması için daha etkili bir ekonomi yönetimine gereksinim var. Bu da mali politikaların sıkılaştırmasını gerektiriyor dedi. Draghi nin sözleri, ECB başkanlığı konusunda öne çıkan adaylardan biri olduğu için büyük önem taşıyor. Geçtiğimiz haftalarda, başkanlığın en büyük adayı olarak gösterilen Almanya Merkez Bankası Başkanı Alex Weber, görevinden istifa ederek, ECB Başkanlığı na aday olmayacağını açıkladı. G20 yeni krizi önleyecek göstergelerde uzlaştı G20 üyesi ülkeler ekonomik dengesizlikleri tespit ederek yeni bir krizden kaçınmayı amaçlayan göstergeler üzerinde anlaştı. Dünyanın önde gelen 20 ekonomisinin maliye bakanları ve merkez bankası başkanlarının katıldığı toplantıda, ekonomik risklerin izlenmesi ve yeni bir krizin önlenmesine yönelik göstergeler kabul edildi. Cari işlemler fazlası kriterinin yumuşatılmasıyla Çin de göstergeleri kabul etti. Çin'in döviz rezervlerinin faiz ödemesinin, cari işlemler dengesi hesaplamasından çıkarılmasıyla gösterge, cari işlemler dengesi ile dış ticaret dengesi arasında belirlenmiş oldu. Diğer göstergeler, kamu borçları ve açıkları, özel borç seviyesi ve tasarruf oranı olarak kabul edildi. Döviz rezervleri ile Çin ve ABD ilişkilerinde uzun süre tartışma konusu olan döviz kurları ise gösterge listesine dahil edilmedi. YENİ KRİZ ENGELLENMEK İSTENİYOR Göstergelerle, faiz oranları, enflasyon ve ekonomik büyümedeki bozulmalara yol açan devasa bütçe açıkları ve fazlalarının önüne geçerek bir başka finansal krizin yaşanmasının önüne geçilmesine çalışılıyor. Fransa Maliye Bakanı Christine Lagarde, kullanılacak göstergeler konusunda uzun tartışmalar yaşandığını, Çin'in para birimi politikası konusunda hassas olduğunu ve bazı ekonomik göstergelerin dahil edilmesine karşı çıktığını söyledi. Lagarde, tartışmaların, "açık sözlü, bazen gergin" geçtiğini ve nihai bir uzlaşmaya varıldığını ifade ederek, göstergelerin, ekonomik politikaların eşgüdümüne rehberlik edeceğini belirtti. G20'nin bundan sonra göstergelerin nasıl değerlendirileceğini belirlemesi gerekiyor. Bunun da Nisan ayında Washington'da düzenlenecek toplantıda gündeme gelmesi bekleniyor. KAHN: SULANDIRILMIŞ BİR ANLAŞMA Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn, uzlaşmanın, ulusal bencillikler nedeniyle "sulandırılmış bir anlaşma" olduğunu ifade etti. Zirve sonrası yayımlanan ortak bildiride, gıda fiyatlarındaki aşırı oynaklığın gelişmekte olan ülkelerde uzun vadeli tarım yatırımları ihtiyacını ortaya koyduğu da vurgulandı. Bildiride, G20 üyelerinin ekonomik istikrar ve reformlar konusunda Mısır ve Tunus'a desteğe hazır olduğu dile getirildi. İki gün süren toplantılarda Türkiye'yi Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz temsil etti. Yunan adalarına alıcı bulunamıyor Yunanistan'ın satmayı planladığı iddia edilen adalara alıcı bulunmadığı belirtildi. Atina'da yayımlanan haftalık To Vima gazetesi, "Yunanistan'daki bürokrasinin ve satın alınacak olan adaların ne şekilde değerlendirileceği konusundaki belirsizliğin, yatırımcıların ilgisini azalttığını" yazdı.

4 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ To Vima, "50 milyarlık gelir hikaye" başlıklı haberinde, "Devletin 1990 yılından bu yana değerlendirmeyi planladığı 598 ada ile ilgili girişimlerinin bugüne kadar sonuçsuz kaldığını ve Ege'de satışa çıkarılan 50'den fazla özel adaya da alıcı bulunmadığını" duyurdu. Yunanistan Maliye Bakanı Yorgo Papakostandinu ise "Hükümetin 50 milyar gelir sağlama hedefinin, 5 yıllık bir süreyi kapsadığını" söyledi. "Hükümetin bu çerçevede değerlendirmeyi planladığı kamuya ait taşınmaz malların ve bazı kurumların satış yapılmadan da çeşitli şekillerde değerlendirilebileceğini" ifade eden Papakostandinu, "Örneğin, bunlar hisselere çevrilip özel şirketlere aktarılarak değerlendirilebilir" dedi. Papakostandinu, "Yunanistan'da bazı bölgesel havaalanlarına, limanlara, posta teşkilatına, devlet tren yollarına, gazinolara, Milli Piyango gibi kurumlara ve büyük kentlerin su şebekelerine stratejik yatırım ortakları bulunmasının hükümetin planları dahilinde bulunduğunu" belirtti. ÖDEMLERDEKİ KESİNTİ DIŞ TEMSİLCİLİKLERİ VURUYOR Bu arada, Dışişleri Bakanlığı'nın dış temsilciliklere yaptığı ödemelerde kısıntıya gitmesi nedeniyle, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu bir çok ülkedeki dış temsilcilikte büyük sıkıntılar yaşandığı bildirildi. Haftalık Proto Thema gazetesi, "Yunanistan'ın bir çok dış temsilciliğinde parasızlık yüzünden elektrik, su ve ısınma gibi temel ihtiyaçların karşılanamadığını ve diplomatların çoğu kez koruma ve ısıtma olmayan ortamlarda izah edilemez zor koşullarda çalıştığını" yazdı. TAKIM ELBİSEYLE YER SİLİYORLAR Proto Thema haberinde, "Fransa büyükelçiliğindeki memurların ısınmak için kendi aralarında para topladığını, Avusturya büyükelçiliğinin elektriksiz ve susuz kaldığını, İngiltere büyükelçiliğinde 10 günden fazla internet ve ısınma tertibatının çalışmadığını, Norveç büyükelçiliğinin elektrik faturalarını ödeyemediğini, Rusya büyükelçiliğindeki diplomatların takım elbiselerle yerleri sildiğini, ABD'nin Los Angeles kentindeki Yunan başkonsolosluğunun kira yüzünden mülk sahibiyle mahkemelik olduğunu, Güney Afrika ve Kenya'daki elçilik memurlarının maaşlarının ödenmediğini ve Türkiye'deki büyükelçilik memurlarının, temizlikçi Türk kadınların ve şoförlerin maaşlarının ödenmemesi nedeniyle sözlü saldırıya uğradığını" belirtti. 185 bin kişi Güzel İş Kapısı ndan geçecek, Abdullah Gül de izleyecek Toyota nın dünyadaki en büyük distribütörü ALJ Grup, Türkiye de BRJ (Güzel İş Kapısı) şubeleriyle 2015 e kadar 185 bin kişiye iş bulacak. ALJ Grup Başkanı Mohammed Jameel le görüşen Cumhurbaşkanı Gül, projeyi destekleyeceğini ve takip edeceğini bildirdi. JAPON Toyota nın dünyadaki en büyük distribütörü olan ve 2009 yılında Toyota nın Türkiye temsilciliğini de Sabancı Grubu ndan alarak dikkat çeken ALJ Grup, 5 yıl içinde Türkiye de 185 bin kişiye iş bulup, iş kuracak. ALJ nin kasım ayında Türkiye de başlattığı bu projesinin takipçisi ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Olacak. 3 ay önce ALJ Grup Başkanı Mohammed Jameel le görüşen Gül, Türkiye nin en büyük yarasına parmak basan bu projenin destekçesi ve takipçisi olacağını söyledi. Bu ülke için ne yapabiliriz Sosyal sorumluluk ve toplum yararına projelerin ALJ Grup için her zaman asıl işin bir parçası olduğunu belirten Toyota Türkiye CEO su Ali Haydar Bozkurt, ALJ, girdiği bir ülkede ticaretten ve para kazanmaktan önce bu ülkeye sosyal olarak nasıl katkı sağlayabileceğine bakıyor. Türkiye ye de girdiğinde de Mohammed Jameel in bize ilk sorduğu, Bu ülke için ne yapabiliriz oldu dedi. ALJ in 2003 yılında verdiği bir kararla işsizliğe odaklandığını ve BRJ (Güzel İş Kapısı) isimli ayrı bir birim kurduğunu ifade eden Bozkurt, ALJ Grubu nun operasyonel olduğu ülkelerdeki toplumsal problemler incelendiğinde en öne çıkan problemin işsizlik olduğunu söyledi. Bozkurt şöyle konuştu: Hedef yılda 1 milyon Bu nedenle istihdam hedefli BRJ projesini dizayn ederek, şubeli bir şekilde İş süper marketleri açıyoruz. BRJ bugün beş ülkede (Fas, Suriye, Suudi Arabistan, Mısır ve Türkiye) aktif şekilde istihdam hizmetleri

5 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ veriyor yılındaki kuruluşundan bugüne kadar 150 binin üstünde kişiye iş buldu yılında dünyadaki tüm BRJ şubeleri ile yılda 1 milyon istihdam sağlanmasını hedefliyoruz. Türkiye deki hedefimiz ise 5 yılda 185 bin kişiye iş bulup, iş kurmak. İşimiz gücümüz istihdam Türkiye de ilk defa işsizlere yönelik, iş bulma ve de iş kurma hizmetlerini bir arada verildiğini kaydeden Bozkurt, ilk şubelerini ise İşimiz gücümüz istihdam sloganıyla Anadolu yakasında Sancaktepe de açtıklarını söyledi. Bozkurt, şunları anlattı: Bu şubede iş danışmanlarımız ücretsiz bir şekilde işsizlere yardımcı olup, gerekene eğitim aldırıp işe sokuyor. 2 ayda 1000 kişinin üstünde başvuru oldu ve bunların 300 e yakınına iş bulduk. BRJ projesi iş arayana iş, firmalara da çalışan sağlıyor. Bizi dünyadaki diğerlerinden ayıran ise onlara iş kurma fırsatı da vermemiz. Güzel İş Kapısı nasıl iş verecek ALJ Grubu nun Türkiye de ilk şubesini Sancaktepe de kurduğu BRJ şubesinde şu hizmetler veriliyor: Vasıfsız kişiye piyasanın talebine uygun şekilde vasıf kazandırarak istihdam sağlamak. Vasıflı olduğu halde henüz iş bulamamış mavi yakalı işsizin iş hedefine ve vasfına en uygun iş imkanı na yönlen-dirilerek istihdamının sağlanması. Bireysel bir şekilde gelir getirici faaliyette bulunan ama henüz vergi levhası almamış bayan girişimcilere 500 TL ile 3 bin TL arasında mikrokredi desteği verilecek. Sektör sınırlaması olmadan işini büyütmek isteyen gerçek ve tüzel kişilere 3 bin ila 20 bin TL arasında uzun vadeli faizsiz BRJ KOBİ destek kredisi verilecek. DİĞER HABERLER En büyük distribütör oldu, büyümede Çin i bile geride bıraktı FRANSIZ Citroen in 2010 yılında 29 bin adetlik satış ve yüzde 3.8 lik pazar payıyla dünyadaki en büyük distribütörü olan Bayraktar Otomotiv, 2011 yılına ise temkinli girdi. Citroen Türkiye Genel Müdürü Bahattin Tatoğlu, Fransız markanın en büyük distribütörü olmanın dışında dünyadaki 9 uncu büyük pazarı haline geldiklerini belirterek, 2010 yılında büyümede ise Çin i de geride bırakarak dünya birincisiyiz yılında pazarı ne yazık ki 1 milyon adetlerde görmüyoruz. Karamsar değiliz ama temkinli olmak zorundayız dedi yılında otomobil ve hafif ticari araç satışlarını 30 bin adetlik düşüşle 730 bin olarak hedeflediklerini kaydeden Tatoğlu, şöyle konuştu: Rekor Aralık ayının ardından bu yıl Ocak ve Şubat aylarında da satışların tarihi seviyelerde gitmesi herkesin pazar beklentisini 2010 yılının üstüne taşıdı. Ama herkes döviz kurunda yaşanan yüzde 10 luk artışı unutuyor. Geçtiğimiz yıl araç tedariğinde yaşanan sıkıntılar yaşanmasın diye herkes bu yıl başında siparişleri artırdı ve bol araç geldi. Bu da döviz kurundaki artışın fiyatlara tam olarak yansımamasını sağladı. Eldeki araçlar bitip yenileri sipariş edildiğinde fiyatlarda artış yaşanacaktır. Bu da talebi özellikle ikinci yarıdan sonra düşürecektir. Ama buna rağmen biz 2010 yılına yakın bir pazarın oluşacağını düşünüyoruz. Tatoğlu, Citroen olarak ise 2011 yılında özellikle yeni C4 modeliyle satışlarını artırmaya devam edeceklerini belirterek, Bu yıl pazar payımızı yüzde 4.2 ye satışımızı ise 30 bin adedin üstüne çıkarmayı hedefliyoruz dedi. Yeni C4, 34 bin TL ye sedanlara kafa tutacak CITROEN in 2005 ten bu yana Türkiye de 21 bin adet satan modeli C4 tamamen yenilenerek 33 bin 900 TL den başlayan fiyatlarla satışa sunuldu yılında Türkiye de 6 bin adet yeni C4 satışı hedefleyen Citroen, sınıfının en büyüğü olan 408 litrelik bagaj hacmiyle, sedan modellere kafa tutmayı planlıyor. Tamamen yenilenen Citroen C4 te yer alan yeni micro-hybride e-hdi motorunun düşük yakıt tüketimi ve şehir içi kullanımda büyük kolaylık sağlayan Stop&Start (Dur/Kalk) özelliği dikkat çekiyor. e-hdi dizel motor, 100 km de ortalamada ise 4.2 litre yakıt tüketiyor. Yeni C4, Attraction, Confort ve Exclusive olmak üzere 3 farklı donanım seviyesi ile 2 benzinli 2 dizel 4 motor yer alıyor. Güler imzalı yeni Focus ikinci çeyrekte geliyor FORD un One Ford stratejisi ile geliştirdiği ilk model olan ve Türk tasarımcı Murat Güler in kaleminden çıkan yeni Focus, yılın ikinci çeyreğinden itibaren Türkiye de satışa sunulacak. Sadece Almanya ve Michigan daki fabrikalarda üretilen yeni Focus, ilk etapta, 1.6 litre 125 beygir ve 1.6 litre 180 beygir EcoBoost benzinli ve 1.6 litre TDCi 95 ve 115 beygirlik dizel motorlarla gelecek. Motorlar 5 ve 6 ileri manuel şanzıman ile donatılırken, otomatik şanzıman senenin son çeyreğinde 125 beygirlik versiyonda tercih edilebilecek. Manas ın 3 tekerleklisi Cenevre de vitrine çıkacak BRIGHWELL Holding in patronu Alphan Manas ın B Plas ve Orhan Holding le birlikte 20 milyon Euro ya yüzde 80 ini aldığı Fransız Synergethic, 3 tekerlekli elektrikli modeli Tilter in yenisini ilk kez Cenevre fuarında sergileyecek. Manas ın dünyanın en ucuz elektrikli otosu yapmayı planladığı yeni Tilter, şehir içi

6 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ kullanım düşünülerek tasarlanmış ve iki kişilik oturma kapasitesine sahip. 120 kilometre menzile sahip aracın vergiler dahil Avrupa fiyatının ise 10 bin Euro nun altında olması bekleniyor. Türk Telekom un 1200 santralında elektrik güneşten elde edilecek Türk Telekom, 47 ilde bulunan 700 santraldeki güneş enerjisi panellerine 2011 yılı içinde 500 tane daha ekleyerek güneş enerjisi ile çalışan santral sayısını 1200 e çıkaracak. Türk Telekom dan yapılan yazılı açıklamaya göre, güneş enerjisi panellerini ilk kez 1992 yılında kullanmaya başlayan ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanımını giderek artıran şirket, 2011 yılında kuracağı 500 yeni lokasyonla birlikte yılda 864 bin Kwh elektriği güneş enerjisinden üretecek. Bu rakam yaklaşık 400 ailenin yıllık elektrik tüketimine karşılık geliyor. Türk Telekom Operasyon Başkan Vekili Memet Atalay, yaşanabilir bir dünya için sürdürülebilir enerji kaynaklarının kullanımına güneş enerjisi santralleri ile başarılı bir örnek verdiklerini belirterek, Karbon salınımını düşürme hedefiyle iş süreçlerini kademeli olarak daha az enerji kullanmak veya yenilebilir doğal enerji kaynaklarından faydalanmak üzere revize ettik dedi. Maliye Bakanı borç kolaylığına çağrı broşürü dağıtacak Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kamu alacaklarının yeniden yapılandırması için kazan kazan tanımlamasında bulunurken, yeniden yapılandırmada vatandaşın da devletin de kazanacağını söyledi. Borçlu mükelleflere Bu fırsatı mutlaka değerlendirin çağrısı yapan Şimşek, Tabii ki mükellef kararını kendisi verecek. Biz, onu bilgilendireceğiz, yeniden yapılandırmanın neler getirdiğini anlatacağız. Ama son kararı o verecek dedi. Stantlarda broşür dağıtacak Yeniden yapılandırmanın vatandaşa anlatılması için başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere büyük şehirlerdeki alışveriş merkezlerinde Maliye Bilgilendirme Standları açacaklarını da ifade eden Bakan Şimşek, Ben de standlara gidip oturacağım. Vatandaşın sorularına cevap vereceğim, broşür dağıtacağım dedi. Şimşek, vatandaşa, mükellefe ulaşmaları gerektiğine dikkati çekerek, bu amaçla esnaf, iş adamları, sivil toplum kuruluşları ve muhasebeci, mali müşavirlerle toplantılar yapacaklarını kaydetti. Elektrikli otoda ÖTV 3 sınıfa ayrılacak ŞİMŞEK, hükümet olarak Türkiye de elektrikli otomobil üretimini teşvik edeceklerini de belirterek, Elektrikli otomobilin ÖTV ye tabi tutulmasında üçlü bir sınıflandırmaya gidilecek dedi. Bakanlar Kurulu nun ÖTV oranlarını sıfıra kadar indirme yetkisi bulunduğuna işaret eden Şimşek, şunları söyledi: Motor gücü 85 kilovata kadar olan, kilovat arası olan ve 120 kilovatın üstü otomobillerden ayrı vergi alınacak.bakanlar Kurulu kısa sürede yeni ÖTV oranlarını belirleyecek. Vatandaş benzinden vazgeçiyor Son yıllarda giderek artan benzin fiyatları karşısında vatandaş, araba sevdasından değil, benzin tüketiminden taviz verdi. Türkiye'de araç sayısı 2000 yılından 2010 yılına kadar yüzde 80,7 oranında arttı. Buna karşın benzin tüketimi aynı dönemde yüzde 24,8 oranında azaldı. Trafiğe kayıtlı motorlu araç sayısı, 2000 yılında 8,3 milyon iken 2010 yılında 15 milyona ulaştı. Türkiye'de tüketilen benzin miktarı da aynı dönemde 2 milyon 800 bin 731 tondan 2 milyon 105 bin 87 tona geriledi. Artan fiyatların etkisiyle son 11 yılda benzin tüketimini azaltan vatandaş bunun yerine, fiyatı nispeten daha ucuz motorin ve otogaza yöneldi yılında 8 milyon 189 bin 294 tonluk motorin tüketimi 2010 yılında yüzde 68,2 oranında artışla 13 milyon 775 bin 694 tona çıktı. Otogaza talep ise neredeyse ikiye katladı. Buna göre 2000 yılında 1 milyon 280 bin 331 ton olan LPG otogaz tüketimi, 2010 yılında yüzde 95,2 oranında artarak 2 milyon 500 bin tona yükseldi. Söz konusu dönemde toplam akaryakıt tüketimi 16 milyon 153 bin 849 tondan, 16 milyon 971 bin 485 tona çıktı. BİR ÖNCEKİ YILA GÖRE DEĞİŞİM 2010 yılında bir önceki yıla göre toplam akaryakıt tüketimi yüzde 3,9, benzin tüketimi yüzde 7,6 oranında azaldı.

7 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Motorin tüketimi bir önceki yıla göre yüzde 2,35 oranda, otogaz tüketimi de yüzde 8,4 oranında arttı. PETDER'in 2010 yılı sektör raporuna göre, ÖTV'nin artırılması ve KDV matrahı yükseltmesi nedeniyle 2010'da akaryakıt tüketiminden sağlanan dolaylı vergiler bir önceki yıla göre yüzde 20 artarak 35 milyar liraya ulaştı. Geçen yıl doğalgaz kullanımının daha da artması ve yaygınlaşmasıyla fuel oil ve kalorifer yakıtı türleri tüketimi de bir önceki yıla göre yüzde 44 azalarak 1,1 milyon ton oldu. Akaryakıt ve LPG sektörlerinden sağlanan dolaylı vergi gelirleri 2010 yılında yaklaşık yüzde 17 artarak 42 milyar liraya ulaştı. BENZİNE NE VERİYORDUK, ŞİMDİ NE OLDU? Döviz kuru ve uluslararası ham petrol fiyatlarındaki değişimlerin etkisiyle her geçen gün el yakan benzinin litre fiyatına bir vatandaş 2000 yılında ortalama 0,58 lira öderken, 11 yılda ödediği rakam yaklaşık yüzde 534,5 oranında arttı ve 2010'da ortalama 3,68 liraya çıktı. Kırsal motorinin litre fiyatı da aynı dönemde ortalama 0,43 liradan, 583,7 kat artışla 2,94 lira oldu. Vatandaş, benzinin litre fiyatına 2001 yılında ortalama 1 lira, 2002 yılında 1,48 lira, 2003 yılında 1,80 lira, 2004 yılında 1,98 lira, 2005 yılında 2,55 lira, 2006 yılında 2,79 lira, 2007 yılında 2,89 lira öderken, fiyatlar 2008 yılında 3,21 lira seviyesine çıktı yılında ortalama 3,15 lira olan benzinin litre fiyatı, 2010 yılında 3,68 oldu. Benzinin litre fiyatının geçen yılın Aralık ayında 4 lira seviyesine dayanması da akaryakıttaki yüksek dolaylı vergi oranı tartışmalarını da beraberinde getirdi. Ergün den Bloomberg e Hiçbir aracımız geri çağrılmamıştır mektubu Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün de New Yok taksi ihalesini yakın takibe aldı. Karsan ın New York taksi ihalesine girmesinin hemen ardından New York Belediye Başkanı Bloomberg e referans mektubu yollayan Ergün, şimdi yeni bir referans mektubunu daha kaleme alıyor. Önümüzdeki hafta içinde mektubu New York Belediye Başkanına gönderecek Ergün, Bugüne kadar Türkiye de üretilen hiçbir araç geri çağırlmamıştır mesajını verecek. TMB: Yeni yağma olmadı TÜRKİYE Müteahhitler Birliği (TMB) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Eren, Libya da Türk müteahhitlik firmalarının şantiyelerine saldırı ve yağmalama olayları yaşanmasının ardından, firmaların işçilerini Türkiye ye döndürmek için çabaladığını söyledi. Dün Türk şantiyelerine herhangi bir saldırı ya da yağmanın yapılmadığını vurgulayan Erdal Eren, Derne de olayların biraz daha sakinleştiğini öğrendik. Türk firmaları da işçileri için dönüş işlemleriyle uğraşıyor. Şantiyeler yandığı için işçilerin yatacak, yemek yiyecek yerleri kalmadı. Sefillik yaşanmaması için çaba gösteriyorlar diye konuştu. Dış Ticaret Müsteşarlığı nın yapacağı toplantıya firma sahiplerinin katılmasını sağlayacaklarını ifade eden Erdal Eren, burada daha net bilgiler alacaklarını ve çözüm önerilerinin tartışılacağını kaydetti. Libya nın Türk müteahhitleri için önemli bir pazar olduğunu, olayların sakinleştikten sonra işlerine devam edeceklerini belirten Erdal Eren, Türk şirketleri istikrarsız bölgelerde, risk altında iş yapmak zorunda kalıyor dedi. Libya daki şirketleri izleme masası kuruldu DIŞ Ticaret Müsteşarlığı nda Libya da yaşanan olaylar nedeniyle Libya İzleme Masası kuruldu. Libya nın Bingazi ve Derne şehirlerinde 17 Şubat Perşembe akşamı başlayan olaylar sırasında bu şehirlerde faaliyet gösteren Türk müteahhitlik firmalarından bazılarının şantiyelerinde saldırı ve yağmalama olayları yaşanması nedeniyle, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan başkanlığında Dışişleri Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), Türkiye İnşaat İşverenleri Sendikası (INTES), DEIK (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) ve bu ülkede iş yapan müteahhitlik firmalarının katılımıyla bir değerlendirme toplantısı yapılacak. Toplantıda, son olaylara ilişkin firmalar ve çatı kuruluşların görüşleri çerçevesinde bir eylem planı oluşturulması öngörülüyor. Ayrıca Bakan Çağlayan ın talimatıyla Dış Ticaret Müsteşarlığında bir Libya İzleme Masası oluşturuldu. Bu ülkede yaşanan olaylar nedeniyle sorun yaşayan firma ve kişiler, DTM bünyesindeki izleme masasına başvuru yapabilecek.

8 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ İnşaat malzemelerinde fiyat artışı kontrolsüz İSTANBUL Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, inşaat demiri, çimento ve agrega fiyatlarında anormal artışlar yaşandığına dikkati çekerek, İnşaat demirinin tonu geçen yıl ocak ayında liraydı. Bu yıl ise 1200 liranın üzerinde. Yani yüzde 50 nin üzerinde bir artışı var. Çimentonun tonu da yine neredeyse yüzde 50 lik artışla 100 liraya çıktı. Agregada (kum-çakıl karışımı) da yüzde 60 dan fazla bir artış var. Bu kontrolsüz fiyat artışları, ne girdi maliyetleriyle ne de dünya piyasalarıyla açıklanabilir diye konuştu. Girdiler göz önüne alınarak yapılacak fiyat ayarlamalarının normal olduğunu, spekülatif ve suni artışların ise önlenmesi gerektiğini ifade eden Yalçıntaş, enerji girdi maliyetinin bir yılda ortalama yüzde 20 civarında arttığını, ancak demir ve çimentonun diğer girdilerde, yüzde 6-10 arasında değişen artışlar yaşandığını belirtti. Çiftçiye 6.2 milyar liralık destek, seçime kadar ödenecek TARIM ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, bu yıl çiftçiye 6 milyar 244 milyon lira destekleme ödemesi yapacaklarını belirterek, seçim ayı olan Haziran a kadar bunun yüzde 90 ın üzerindeki kısmını ödemiş olacaklarını söyledi. Adana da, Çiftçiler Birliğini ziyaret eden Eker, Bunun içinde önceden ödediğimiz mazot, gübre, sertifikalı tohum, yağlı tohumlar, hayvancılık ve kırsal kalkınma destekleri gibi desteklerin yanı sıra yeni uygulamaya koyduğumuz destekler de var dedi. Eker, ocak ayı ödemesi olan 530 milyon lirayı çiftçiye verdiklerini, şubat ayında da 1 milyar 922 milyon lira ödeme yapacaklarını bildirerek, şöyle konuştu: Mart ayında 1 milyar 300 milyon lira ödeyeceğiz. Haziran ayına kadar 5.5 milyar lira civarında bir para ödeyeceğiz. Türkiye yi daha çekici gördü lastik işçisini pahalı buldu GoodYear Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölge Başkanı Michel Rzonzef, Türkiye de 50 nci yılımızı kutluyoruz. Türkiye çok çekici pazar haline geldi. Üretimimizin yüzde 70 ini ihraç ediyoruz. Ancak, tekstil işçisini 3 e katlayan lastik işçisi maliyeti artırıyor dedi. BU yıl Türkiye deki 50 nci yıllarını kutladıklarını belirten Goodyear Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Michel Rzonzef, Türkiye ekonomisinin yakaladığı güçlü büyüme ve genç nüfus, Türkiye yi çok daha dikkat çekici bir pazar haline getirdi. Ancak diğer taraftan işçilik maliyeti de oldukça yükseldi dedi. Üretici olarak sektördeki rekabeti korumak ve yaşama kabiliyetini sürdürmek gibi önemli bir görevi üstlendiklerini belirten Rzonzef, Aradan geçen yıllarda Türkiye deki lastik üretimi artarken, işçi maliyetleri de aynı oranda artış gösterdi. Türkiye de lastik işçisi, tekstil işçisinden 3 kat, otomotiv sektörünün de dahil olduğu metal endüstrisindeki bir işçiden ise 2 kat fazla maaş alıyor diye konuştu. Satışlar potansiyel göstergesi Türkiye deki üretimin, Doğu Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında avantajsız bir duruma geldiğini anlatan Rzorzef, şöyle konuştu: Türkiye nin en eski ve en yayılmış lastik üreticilerinden biri olarak Türkiye pazarına ve distribitörlerimize çok bağlıyız. Sürdürülebilir bir gelecek yaratmak amacındayız. Bunun için işçi sendikaları ile görüşerek fabrikamızın verimliliğini artırmayı planlıyoruz. Zaten Türkiye deki otomobil satışlarında gerçekleşen evrimsel artış da ülkenizdeki lastik piyasasının ne derece büyük bir potansiyele sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Yüzde 70 i ihracata gidiyor Goodyear ın son 10 yılda İzmit ve Adapazarı fabrikalarına toplamda 150 milyon dolarlık yatırım yaptığını hatırlatan Michel Rzonzef, sözlerini şöyle sürdürdü: Türkiye deki iki fabrikamızla toplamda 1100 kişiye istihdam sağlıyoruz. Kriz döneminde geçici olarak çalıştırdığımız işçilerle yollarımızı ayırmıştık. Ancak kısa sürede bu çalışanları yeniden bünyemize kattık. Türkiye deki üretimin yüzde 70 i ihraç ediliyor. Ancak Türkiye deki ihracat rakamının artırılmasının önündeki tek engel maliyet. Maliyetler azaldığı taktirde ihracat artacaktır. Türkiye deki lastik pazarına baktığımızda da ilk üç lastik markası arasında yer alıyoruz. Fluence Z.E nin lastikleri Türkiye de üretilebilir MICHEL Rzonzef, Renault un Bursa da üreteceği elektrikli Fluence nin lastiklerinin Goodyear olduğunu belirterek, aracın üstünde EfficientGrip lastiklerinin standart olarak yer aldığını söyledi. Rzonzef, Söz konusu aracın üzerindeki, enerji tasarrufu sağlayan lastikler Fransa da üretiliyor. Ancak aracın adetlerinde gerçekleşecek bir artış ya da talep gelmesi halinde bu lastikler Türkiye de üretilebilir diye konuştu. Rzonzef, sözlerini şöye sürdürdü: 2011 yılı için Ar-Ge harcamalarımızı 420 milyon dolar olarak belirledik. Eagle F1 Asymmetric 2 lastiğimizi 3 yılda geliştirdik ve pazara sunduk. Eagle F1 Asymmetric 2, Nisan 2011 de Türkiye pazarında tüketicilere sunulacak.

9 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Olimpa, 45 milyon dolar yatırımla açıldı, 1500 kişiye iş sağlayacak Fuzul Grup tarafından Başakşehir de inşa edilen Olimpa Alışveriş Merkezi, 45 milyon dolar yatırımla açılırken, tedarikçileriyle birlikte 1500 kişiye iş sağlayacak. Dün Olimpa Alışveriş Merkezi nin açılışını yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, alışveriş merkezinin bir yaşam merkezi olarak, modern mimarisiyle, oyun alanları, sinemaları, parklarıyla bu önemli yatırımın Başakşehir e ayrı bir güzellik, ayrı bir değer kattığını, hızla gelişen, nüfusu hızla artan, İstanbul un modern yüzü olan Başakşehir in böyle bir yatırımı hak ettiğini söyledi. Erdoğan, Başakşehir i 2008 yılında ilçe yaptıklarını, Olimpiyat Stadı nın yanında da 1 milyon metrekare üzerine bir hastane kuracaklarını da belirtti. 15 ayda tamamlandı Fuzul Grup Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Akbal da 15 ay gibi kısa sürede tamamladıkları projelerinin hayata geçtiğini, Alışveriş Olimpiyatı Başlıyor sloganıyla açılan merkezi, ilçenin modern yüzüne katkı sağlamak amacıyla tasarladıklarını kaydetti. Alışveriş merkezinin bölgenin ilk ve tek alışveriş merkezi olduğunu ve bölgede yaşayanların her türlü beklentilerini aynı anda karşılama imkanı bulacaklarını belirten Akbal, alışveriş merkezinin Türkiye nin ilk bölgesel alışveriş merkezi olduğunu ve 1500 kişiye istihdam sağlayacağını belirtti. 68 mağaza yer alıyor FUZUL Yapı nın 10 bin metrekare arsa üzerinde 40 bin metrekare inşaat alanına sahip olan alışveriş merkezinde 68 mağaza bulunuyor. 6 kattan oluşan alışveriş merkezinde 400 araç kapasiteli kapalı, 250 araç kapasiteli açık otopark bulunuyor. Olimpa AVM nin İstanbul un trafik sorununa da olumlu katkıda bulunması bekleniyor.

10 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ MİLLİYET GAZETESİ Banka müdürlerinin maaşlarına sınırlama geliyor Zaman Gazetesinin haberine göre, Genel müdür ve yönetim kurulu üyelerinin maaşları yıl sonu faaliyet raporunda yer alacak. Sektöre şeffaflık getirecek düzenlemenin yanı sıra performansa dayalı prim sistemi de yeniden belirlenecek. Bankaların Kurumsal Yönetim İlkelerine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Taslağı ile BDDK prim dağıtımının kurala bağlanmasının yanı sıra ödemelerin kural dahilinde yapılmasını da talep etti. Sektörün otoritesi bankacılara 'Kısa vadeli hedefler karşılığında prim verirseniz, performansını yüksek göstermek isteyenler riskli işlemlere imza atabilir. Performansa dayalı prim verecekseniz bir yıl ve daha kısa vadeli değil de beş yıl gibi uzun bir dönemin ortalaması alınmalı.' uyarısında bulundu. Düzenlemenin 2012 başından itibaren yürürlüğe girmesi bekleniyor. BDDK'nın yönetmelik taslağında yaptığı değişiklik ile banka faaliyetlerinin kapsamı ve yapısı ile stratejileri, uzun vadeli hedefleri ve risk yönetim yapılarına uyumlu, yazılı bir ücretlendirme politikasının oluşturulması gerektiğine vurgu yapılıyor. Yönetim kurulu, ücretlendirme politikasının etkinliğinin sağlanmasını temin etmek amacıyla ücretlendirme politikasının yılda en az bir kez gözden geçirilmesinin gerekliliğine dikkat çekiyor. Düzenleme kapsamında genel kurul tarafından kararlaştırılması halinde, ücretlendirme uygulamalarının yönetim kurulu adına izlenmesi ve denetlenmesi amacıyla en az iki kişiden oluşan ücretlendirme komitesi kurulacak.

11 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Güngör URAS... G-20 ler Kriz Göstergeleri belirlemeye çalışıyor Paris de geçen hafta sonu bir araya gelen G-20 şemsiyesi altındaki ülkelerin maliye bakanları ve merkez bankası başkanları, küresel bir kriz çıkmadan, krize neden olabilecek tehlikeli gelişmeleri önceden görebilmeyi sağlayacak göstergeleri belirlemeye çalıştı. Benzer göstergeler ve kriterler Avrupa Birliği (AB) ülkeleri için belirlenmişti. Kısaca Maastricht Kriterleri diye adlandırılan bu gösterge ve kriterlere göre: * Toplulukta en düşük enflasyona sahip (en iyi performans gösteren) üç ülkenin yıllık enflasyon oranları ortalaması ile, ilgili üye ülke enflasyon oranı arasındaki fark 1,5 puanı geçmemelidir. * Üye ülke devlet borçlarının GSYH sına oranı %60 ı geçmemelidir. * Üye ülke bütçe açığının GSYH sına oranı %3 ü geçmemelidir. * Herhangi bir üye ülkede uygulanan uzun vadeli faiz oranları 12 aylık dönem itibariyle, fiyat istikrarı alanında en iyi performans gösteren 3 ülkenin faiz oranını 2 puandan fazla aşmamalıdır. (Parasal birliğe girecek ülkeler için belirlenmiş bir de devalüasyon göstergesi var. Parasal birliğe girecek ülkenin parasının son 2 yılda bir başka ülke parası karşısında devalüe edilmemesi şartı aranıyor.) Her ülkenin derdi farklı Kriz öncesi AB ülkelerinde bu sınırlamaların dışına çıkıldı. Krizde sınırlar büyük ölçüde açıldı. Açık anlatımıyla AB de göstergeler kriz uyarısını veremedi, kriterler işe yaramadı. G-20 lerde AB ülkeleri var, ABD var, Çin ve Asya ülkeleri var. Bunların bekleyişleri birbirine uymuyor. Farklı farklı. * ABD nin bekleyişi, istediği kadar dolar basmasına rağmen, doların rezerv para olarak hükümranlığını sürdürmek. Çin i parasını değerlemeye zorlayarak, Çin pazarına daha çok mal satabilmek, Çin in ABD pazarındaki rekabet gücünü azaltabilmek. * Çin in bekleyişi, büyük ölçüde cari fazla vererek elde ettiği imkanlarla dolar satın alarak bir yanda Yuan ın değerinin yükselmesini önlemek (ihracat da fiyat rekabetini sürdürmek), öte yanda döviz rezervini büyütmek. Karıncalar ezilip duruyor * AB ülkelerinin bekleyişi, bu iki dev tepinirken, arada ezilmemek için tedbirler almak. AB ülkeleri diyor ki, Çin cari fazla (döviz fazlası) verince, dolarlarını ABD tahviline yatırıyor. ABD kolaylıkla borçlana imkanına kavuşunca, faiz oranları geriliyor. Faiz oranları aşağılarda dolanınca da ekonomilerde balonlar oluşuyor. Örnek: ABD deki konut balonu. Sonra kriz çıkıyor. Krizin faturasını bu krize neden olan ve krizin çıktığı ülkeler değil, aradakiler ve tabii ki AB ülkeleri ödüyor. G-20 ler küresel risklerin izlenmesi için 5 gösterge belirledi. Bu göstergelere ait kriterler (oranlar/sınırlamalar) daha sonra açıklanacak. Toplantıda (1)Ödemeler Dengesi-Cari Açık (2) Gerçekçi döviz kuru (3) Döviz rezervleri (4) Kamu borcu ve (2) Özel kesim borcu ile ilgili kriterler üzerinden küresel risklerin izlenmesi tartışıldı. Çin 2 göstergeye itiraz etti. Döviz açığının, fazlasının Ödemeler Dengesi rakamlarından değil Dış Ticaret Dengesi rakamlarından izlenmesinde ve de döviz rezervi büyüklüğü ölçülürken, faiz gelirinin hesaba alınmamasında ısrarcı oldu. Çin i gücendirmemek, masadan kaçırmamak isteyen diğer üyeler Çin in isteklerini kabul etti. Şimdi sıra geldi kriterleri, ölçüleri belirlemeye. Sonuçta G- 20 lerin de Maastricht kriterleri benzeri kriterleri olacak.

12 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ SABAH GAZETESİ Komplo gibi kriz Demirbank'ın patronu Cıngıllıoğu 1995'te çok kazandığı bono kumarına girdi, Hazine göz yumdu, rakipler üzerine gitti, yabancı tetiği çekti, Merkez Bankası seyretti, medya sessiz kaldı ve Türkiye'yi savaşın eşiğine getiren oyun başladı. Galatasaray'ın UEFA Kupası'ndaki başarıları hemen tüm toplumu esir almış, Milenyum'a tüketim çılgınlığıyla giriyordu 2000 yılının baharına Türkiye... DSP-ANAP-MHP koalisyonunun Aralık 1999'da yaptığı IMF anlaşmasıyla 4 milyar dolar dış borç garanti edilmiş, dolar kuru sabitlenmiş, bu sayede enflasyonda düşüş sağlanmıştı. Hazine, o güne kadar görülmedik düşük faizle borçlanıyordu. Her ihalede faiz düşüyor, Hazine bonolarının en büyük müşterisi olan Halit Cıngıllıoğlu'nun Demirbank'ı, kağıt üzerinde kar rekorları kırıyor, televizyonlarda sektörün dört büyük özel bankası; İş, Yapı Kredi, Akbank ve Garanti'ye isim vermeden meydan okuyan reklamlarını döndürüyordu... Yaz aylarına bu rehavet içinde girilirken, Cıngıllıoğlu'nun meydan okuduğu bankalardan bazıları bono piyasasında pozisyon değiştirdi ve fitil gizliden gizliye yanmaya başladı. Yaz boyunca Demirbank, kendisini batıracak faiz yükselişini engellemek için, hem rakiplerinin sattığı bonoları piyasadan satın almak hem de Hazine'nin yeni ihraç ettiği kağıtlara 'zoraki müşteri' olmak zorunda kaldı. Öyle ki piyasada, 2000 Ağustos ve eylül aylarında yapılan iki Hazine ihalesinde diğer bankalar alıcı olmadığı için Demirbank'ın tek başına kağıtların büyük bölümünü almak zorunda kaldığı dedikoduları çıktı. (Bankanın bu kadar Hazine bonosu almasına başta Hazine ve BDDK olmak üzere ekonomi yönetiminin nasıl göz yumduğu ise bir bilmece...) Özetle Demirbank'ın patronu Halit Cıngıllıoğlu, yakın arkadaşı Tansu Çiller'in iktidarı döneminde, 1995 ve 1996'daki faiz düşüşü sırasında oynadığı ve çok para kazandığı bono kumarına, bu kez daha gözü kara girmişti. Ve satın aldığı 3,6 hatta 1 yıl vadeli bonoların parasının önemli bölümünü gecelik piyasadan, yani televizyonlarda isim vermeden meydan okuduğu rakiplerinden gecelik borç alarak yapıyordu. O rakipler sonbahar aylarında Demirbank'a borç verme koşullarını iyice ağırlaştırdı, hatta borç vermemeye başladı. Piyasalarda likidite sıkışıklığı bir krize dönüştü. (Sektörün büyük bankaları için 'Demirbank'ı batırdılar' dedikodusu da bu yüzden çıktı.) Demirbank hem repo hem de bono piyasasındaki faiz yükselişine karşı daha hassas bir konuma geldi. Bu dönemde bankanın finansman kaynağı çok yüksek faizle toplanan mevduat, açık pozisyon ve Merkez Bankası'ndan alınan gecelik borçlar oldu. Devlerden 2011'de dev yatırım Beş büyük holding 2011'de 3 milyar dolarlık yatırım yapacak. Zorlu 1.2 milyar, Çalık Holding 700, Anadolu Grubu 500, Borusan 400 milyon dolarlık kaynak ayırdı Türkiye'de holdingler yatırım için kriz ya da seçim dinlemiyor. Yılın ilk çeyreği dolmadan beş büyük holding milyar dolarlarla ifade edilen yatırım planlarını açıkladı. Geçtiğimiz yıllarda başlattığı yatırımlarına öncelik veren Zorlu Grubu, 2011 yılı için yaklaşık 1.2 milyar dolarlık harcama öngörüyor. Zorlu Grubu'nun yatırımlarının önemli kısmını enerji sektöründeki girişimler oluşturuyor. Ayrıca bu yıl Vestel'de de iyileştirme ve yeni ürün projeleri kapsamında 100 milyon dolar tutarında yatırım planlanıyor. Gayrimenkul alanında yapacakları projelerin toplam yatırım tutarı yaklaşık 4 milyar doları bulacak olan Zorlu Grubu, Manisa Gördes'te 700 milyon liralık nikel madeni rafinerisi kuracak. HERKESİN GÖZÜ ENERJİDE Anadolu Grubu'nun, 2011'de gerçekleştirmeyi planladığı yatırımların toplam tutarı da yaklaşık 500 milyon dolar. Grup mevcut işlerinin yanı sıra santral projeleri ile enerji sektörüne de önemli miktarda yatırım yapacak. Anadolu Grubu, 2011 yılı yatırımlarının yaklaşık yarısını yurtdışına ayırdı. Bu yıl ağırlıklı olarak yenileme ve altyapı yatırımları ile sıfırdan yatırımlara kaynak ayırmayı hedefleyen Anadolu Grubu, Ar-Ge ve çevre yatırımlarına toplam 3 milyon dolar düzeyinde kaynak ayırdı. BORUSAN BÜYÜMEYE ODAKLANDI Borusan Holding CEO'su Agah Uğur da bazı iş alanlarında yüzde oranlarında büyüme elde ettiklerini belirterek, yatırım planlarını şöyle özetledi: "2010'da stratejik planlarımızı tamamladık. Yine çok iddialı hedeflerin söz konusu olduğu bir 5 yıllık dönem bizi bekliyor olacak. Bu yeni dönemin ilk yılı olan 2011'de, yürütmekte olduğumuz 400 milyon dolarlık bir yatırım planımız var.'' Agâh Uğur, 400 milyon

13 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ dolarlık yatırım bütçesinin sadece 50 milyon dolar civarındaki kısmının yenileme ve regüler yatırımlardan oluştuğunu, geri kalanın tamamen büyüme ve verimlilik artışına yönelik sıfırdan yatırımlar olacağını belirtti. 22 milyon çalışanın 10 milyonu kayıt dışı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkan Yardımcısı Fatih Acar, Türkiye'de toplam çalışan kişi sayısının 22 milyon civarında olduğunu belirterek, 10 milyon 400 bin civarında da kayıt dışı çalışandan söz edildiğini bildirdi. Acar, bir program kapsamında geldiği Bursa'da yaptığı açıklamada, Türkiye'de belli sektörlerde kayıt dışılığın fazla olduğunu söyledi. Bir dönem tekstil ve konfeksiyon sektöründe oldukça fazla kayıt dışı işçi çalıştırıldığını belirten Acar, ''Tekstilde, KDV'de yüzde 8'lik indirimden sonra kayıt dışılık azaldı. Onun dışında inşaat, hizmet ve tarım sektöründe kayıt dışılığın fazla olduğunu görüyoruz. İnşaatta çok ciddi kayıt dışılık var'' dedi. Kayıt dışılığın çözümü noktasında çok önemli adımlar atıldığını vurgulayan Acar, özellikle vergi oranlarında önemli indirimler yapıldığını, kurumlar vergisi oranları, gelirler vergisi oranlarının indirildiğini söyledi. -''TEKNOLOJİK ALT YAPIYI KURMALIYIZ''- Vergi ve prim yükü bakımından OECD ülkelerinin ortalamalarına yaklaşıldığını anlatan Acar, şöyle konuştu: ''Yani bunlar, insanların artık, vergiden kaçınmalarını gerektiren sorun olmaktan çıktı. Haksız rekabeti ortadan kaldırmak için kayıt dışılıkla mücadele etmeliyiz. Teknolojik alt yapıyı güçlendirmeliyiz, bilgiye çabuk ulaşacak teknolojik alt yapıyı kurmalıyız. Türkiye'de gerçek ve tüzel kişilerin, banka bilgileri, gayri menkul bilgileri ve taşıt bilgileri, gerçek ve tüzel kişilerin mal varlığını ifade ederler. Eğer SGK, gelir idaresi başkanlığı, kişilerin bu mal varlıklarını ifade eden bilgilere ulaşabilecek bir teknik alt yapıya sahip olduğu zaman ülkede kayıt dışılık sorunu büyük ölçüde çözülmüş demektir.'' Şu anda uygulanan bir eylem planı olduğunu dile getiren Acar, ''Kayıt Dışıyla Mücadele Stratejisi Eylem Planı''nın Gelirler İdaresi Başkanlığı'nda 8 kurum ve kuruluş tarafından yürütüldüğünü bildirdi. -10 MİLYON 400 BİN KAYIT DIŞI ÇALIŞAN- Bu plan kapsamında, belirli sektörlerde önemli mesafeler alındığını ifade eden Acar, şöyle devam etti: ''SGK olarak bizim de yürüttüğümüz çalışmalar var. 15 kurum ve kuruluşla protokol yaptık. Bu kurum ve kuruluşlardan bize bilgiler geliyor. Tapu İdaresi, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı gibi birçok kurum ve kuruluştan kayıt dışılıkla ilgili bilgiler geliyor. 81 il merkezinde kayıt dışılıkla mücadele servisleri kuruldu. Bu servisler, gelen bilgileri değerlendiriyor. Son 2 yıl içinde 859 bin kişi kayıt altına alındı.'' Acar, Türkiye'de gerçekten önemli işler yapıldığını vurgulayarak, şunları kaydetti: ''Daha yapılması gereken çok iş var. Toplam çalışan kişi sayısı 22 milyon civarında. 10 milyon 400 bin civarında kayıt dışı çalışandan söz ediliyor. Bu kayıt dışı çalışanı, kayıt altına alırsak, 24 milyar lira ilave kaynak oluşur. 24 milyar liralık kaynak, SGK açıklarının ortadan kalkması demektir. Bu çalışmaları yapıyoruz. Gerçekten önemli noktalara geldik. Sanayici ve iş adamlarımız da bize destek oluyor. Kayıt dışının önemli sorun olduğunu onlar da belirtiyor ve çözülmesini istiyorlar.'' Kayıt dışılıkla ilgili denetimlerin planlı ve programlı şekilde yapıldığını belirten Acar, il müdürlüklerinin bu konuda titiz çalışmalar yürüttüğünü bildirdi.

14 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 'Biz anavatansız yapamayız' Kuzey Kıbrıs'ın yatırım potansiyeli taşıdığını söyleyen KKTC Maliye Bakanı Ersin Tatar, Türk firmalarının özelleştirme ihaleleriyle yakından ilgilendiğini söyledi. Tatar, "Biz anavatansız yapamayız" mesajı verdi Protestolar ve Türkiye aleyhtarı pankartlarla dikkatleri üzerine çeken KKTC'de, hükümet, Türkiye'ye 'Biz anavatansız yapamayız' mesajı gönderdi. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Hizmet Sektörü Kurulu'nun Coşkun Topaloğlu başkanlığındaki Kıbrıs ziyareti sırasında konuşan KKTC Maliye Bakanı Ersin Tatar, "Pankartlarda yazılanları tasvip etmemiz mümkün değil. Her ortamda bunları kınıyoruz, kınamaya da devam edeceğiz" dedi. Yaşananların Rumların bir oyunu olduğunu ve Rumların para vererek tuttukları kişiler tarafından olayların ateşlendiğini iddia eden Tatar, "Türkiye buradan soğusun. İlişkilerimiz zayıflasın diye yaptılar. Bu oyuna ve provokasyonlara gelmemeliyiz" dedi. Kıbrıs halkını da sağduyulu olmaya davet eden Tatar, Yüzde 1-2 oyu olmayan bir azınlığın provokasyonlarla bize zarar vermeleri tasvip edilecek bir olay değildir" dedi. ERCAN'A TALİP ÇOK Bütçe açıklarını azaltarak sürdürülebilir bir yapıya getirmek için çalıştıklarını söyleyen Tatar, bazı kamu kuruluşlarının özelleştirilmesinin de gündemde olduğunu ifade etti. Birkaç ay içinde Ercan Havaalanı için özelleştirme ihalesi düzenleyeceklerini açıklayan Tatar, Ercan'ın yakın zamanda Bodrum ve Antalya gibi yoğun bir destinasyon haline geleceğini ifade etti. Şu anda havaalanının yılda 2 milyon yolcu ağırlandığını söyleyen Tatar, üç yıl içinde bu rakamın beş milyona yaklaşmasını hedeflediklerinin söyleyerek "Bizi en iyi Türkiye tanıyor. TAV, Limak ve İbrahim Çeçen'in ihaleye gireceklerine dair bilgiler alıyorum" dedi. Sağduyuya davet etti Sendikaların 2 Mart'ta düzenleyeceği protesto yürüyüşü için "Demokratik hak olarak bu yürüyüşü yapabilirler. Ama bu haksız protesto bizi üzüyor" diyen Tatar, sendika temsilcilerinin Türkiye aleyhtarı pankartları yürüyüş alanına almamaları konusunda uyarıldığını vurguladı. Denktaş: Türkiye haklı olarak kızdı MÜSİAD'ın nezaket ziyaretinde bulunduğu KKTC eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş yaşananları "kanımızı donduran olaylar" olarak niteleyerek "Türkiye haklı olarak kızdı" dedi. Egeray'ın açılışını Başbakan ve Kılıçdaroğlu yapacak Türkiye'nin en uzun demiryolu banliyö işletmesi olan, Aliağa ile Menderes'i birbirine bağlayan Egeray Projesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu İzmir'de buluşturmaya hazırlanıyor. Başbakan Erdoğan ve CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun, TCDD ile CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi ortaklığında hayata geçirilen 80 kilometrelik banliyö hattının açılışını 6 Mart'ta birlikte yapacağı öğrenildi. Saat 15.00'te Tarihi Alsancak Garı'nda buluşacak olan Erdoğan ve Kılıçdaroğlu'nun, burada yemek yedikten sonra trene binerek Karşıyaka'ya kadar yolculuk yapması planlanıyor. Açılış tarihini önceki gün Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım verdi. Egeray Projesi'nin başından bu yana takipçisi olan Bakan Binali Yıldırım, "6 Mart'ta açılışını yapacağız. Bir muhalefet belediyesiyle hükümetin aynı projede yer alması açısından bu da bir ilktir" dedi. 1.3 MİLYAR YATIRIM Başbakan Erdoğan ve Kılıçdaroğlu'nu buluşturacak açılış töreninin taslak aşamasında olduğunu belirten TCDD ve Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, programın netleşmediğini dile getirdi. Aliağa-Menderes Hattı'na Büyükşehir Belediyesi 560 milyon lira harcama yaparak 31 istasyon inşa etti. TCDD'nin ise 165 milyon lira harcayarak hattın sinyalizasyon ve elektrifikasyon imalatlarını gerçekleştirdiği kaydedildi. İZBAN Şirketi de 400 milyon lira ödeyerek trenleri satın aldı. Toplam maliyeti 1 milyar 300 milyon lira olan proje ile günde 550 bin yolcu taşıması hedefleniyor. Havaalanı bağlantısı var ALİAĞA-CUMAOVASI hattı Türkiye'nin hava limanı bağlantılı en uzun banliyö sistemi olacak. YEREL ve genel yönetimin temsilcisi olan İzmir Büyükşehir Belediyesi ile TCDD ilk kez bir toplu ulaşım sistemi projesinde bir araya gelecek. PROJE TCDD tren hattı üzerinde banliyö işletmeciliği yapan ilk şirketin İZBAN A.Ş. olması açısından önem taşıyacak.

15 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Yalçıntaş: Çimentoda fiyat artışı açıklanamaz İSTANBUL Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş, inşaat demiri, çimento fiyatlarında, anormal artışlar yaşandığını söyledi. Yalçıntaş, "İnşaat demirinin tonu geçen yıl ocak ayında TL idi. Bu yıl ise bin 200 TL'nin üzerinde. Yani yüzde 50'nin üzerinde bir artış var. Çimentonun tonu da yine neredeyse yüzde 50'lik artışla 100 TL'ye çıktı" dedi. Girdiler göz önüne alarak yapılacak fiyat ayarlamalarının normal olduğunu belirten Yalçıntaş, spekülatif ve suni artışların ise önlenmesi gerektiğini kaydetti. Holdingler yatırımda hız kesmiyor Yaşanan global krizi bazı ülkeler ile birçok uluslararası şirket ağır hasarla atlatırken, Türkiye'de holdingler bu yıl da yatırımlarına devam edecek. Alınan bilgiye göre, elektronik-beyaz eşya, tekstil, enerji, gayrimenkul ve son olarak madencilik alanlarında yatırımlara ağırlık veren Zorlu Grubu, geçtiğimiz yıllarda başlayan ve devam eden yatırımlarına öncelik verecek. Grup, 2011 yılı için yaklaşık 1,2 milyar dolarlık bir yatırım harcaması öngörüyor. Zorlu Grubu'nun yatırımlarının önemli kısmını enerji yatırımları oluştururken, bu yıl Vestel'de de iyileştirme ve yeni ürün yatırımları kapsamında 100 milyon dolar tutarında yatırım planlanıyor. ZORLU'NUN GAYRİMENKUL YATIRIM TUTARI 4 MİLYAR DOLARI BULACAK Gayrimenkul alanında yapacakları projelerin toplam yatırım tutarı yaklaşık 4 milyar doları bulacak olan Zorlu Grubu, Manisa Gördes'te 700 milyon liralık nikel madeni rafinerisi kuracak. Bu rafinerinin 2015 yılında tamamlanması öngörülüyor. Yurt dışı yatırımlarını da ağırlıklı olarak enerji sektörünün oluşturduğu Zorlu Grubu'nun bu yıl Rusya, İsrail ve Pakistan'daki santral yatırımlarının büyüklüğü yaklaşık 2 milyar doları buluyor. ÇALIK, ÖZELLEŞTİRME VE SATIN ALMA İLE TUTARI REVİZE EDEBİLİR Çalık Holding'in ise 2011 yılında gerçekleştirmeyi planladığı yatırım tutarı ortalama 700 milyon dolar seviyesinde olurken, grup şirketlerinin yurt içi ve yurt dışında öncelikli olarak enerji, bankacılık ve telekom sektörlerinde takip ettiği yeni özelleştirme ve satın alma işlemleri mevcutken, bu işlemlerin 2011 senesinde hayata geçirilmesi durumunda planlanan yatırım tutarı revize edilerek yükseltilecek. Bu yıl Çalık Holding'in gerçekleştirmeyi planladığı yatırımlar ağırlıklı olarak enerji, inşaat, telekom ve madencilik sektörlerini içeriyor. Grup, madencilik sektöründeki mevcut ruhsatlarını faaliyete geçirmek ve yeni maden sahaları oluşturmak için ortalama 60 milyon dolar yatırım planlıyor. Holding, ayrıca 2010 yılının son günlerinde bünyesine katılan Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş için 100 milyon liranın üzerinde altyapı ve şebeke yatırımları gerçekleştirecek. Enerji üretim portföyünde mevcut olan RES, HES ve TES projeleri için 150 milyon doların üzerinde yatırım öngören Çalık Holding, petrol ve gaz arama faaliyetleri için de yatırım bütçesi oluştururken, inşaat ve gayrimenkul geliştirme alanında 300 milyon liranın üzerinde yatırım planlıyor. Holdingin, inşaat sektöründe öngörülen yatırımlarını kentsel dönüşüm ve yenileme ile yeni yatırım projeleri oluşturacak. Telekom sektöründe 40 milyon avro tutarında altyapı ve IT yatırımı planlayan Holding, tekstil, medya ve bankacılık sektörlerinde de modernizasyon ile IT yatırımlarını bu yıl içinde yapmayı öngörüyor. ÇALIK, BÜTÇENİN YÜZDE 70'İNİ YENİ YATIRIMA TAHSİS ETTİ Yatırımların büyük bir kısmını yeni projeler için ayıran Çalık Holding, öngörülen bütçenin yaklaşık yüzde 70'ini yeni yatırımlara tahsis etti. Yurt dışında özellikle Arnavutluk, Mısır ve Türkmenistan'da birçok yatırımı bulunan Holdingin bu sene yurt dışına ayırdığı kaynak telekom ve bankacılık sektörlerini içerirken, Holdingin bu yatırımları ortalama 50 milyon avroyu bulacak. Bu kaynak ile altyapı ve IT yatırımı öngören Holding, yurt dışında yeni bir satın alma gerçekleştirmesi durumunda bu tutarı yükseltecek. Grubun Ar-Ge ve çevre yatırımları, bu yıl ortalama

16 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ milyon dolar olarak gerçekleşecek. ANADOLU GRUBU, YATIRIMLARIN YARISINI YURT DIŞINA AYIRDI Hem Türkiye hem de yurt dışında Coca-Cola ve Efes Pilsen yatırımlarıyla ön plana çıkan Anadolu Grubu'nun, 2011 yılında gerçekleştirmeyi planladığı yatırımların toplam tutarı yaklaşık 800 milyon lira. Anadolu Grubu'nun bu yıl içinde planladığı yatırımları, ağırlıklı olarak bira ve meşrubat sektöründe yapılacak teknik ve lojistik altyapı yenileme yatırımları ile satış/pazarlama yatırımları oluştururken, bu yatırımların dışında devam eden santral projeleri ile enerji sektörüne de önemli miktarda yatırım yapılacak. Grubun planladığı yatırımların yaklaşık yüzde 30'u sıfırdan yatırımlardan, yüzde 60'ı yenileme ve altyapı yatırımlarından, yüzde 10'u satış ve pazarlama yatırımlarından oluşuyor. Anadolu Grubu, 2011 yılı yatırımlarının yaklaşık yarısını yurt dışına ayırdı. Bu yıl ağırlıklı olarak yenileme ve altyapı yatırımları ile sıfırdan yatırımlara kaynak ayırmayı hedefleyen Anadolu Grubu, Ar-Ge ve çevre yatırımlarına toplam 5 milyon lira düzeyinde kaynak ayırdı. BORUSAN, EN YÜKSEK YATIRIM SEVİYELERİNDEN BİRİNİ GERÇEKLEŞTİRECEK Boru üretiminin yanı sıra distribütörlük, enerji, lojistik ve telekomünikasyon alanlarında faaliyetleri bulunan Borusan Holding, 2010'da hedeflerinin de ötesine geçerek ciroda yüzde 40 büyümeyle 3,4 milyar dolara ulaştı. Borusan Holding Üst Yöneticisi Agah Uğur, bazı iş alanlarında yüzde oranlarında büyüme elde ettiklerini belirterek, şu değerlendirmede bulundu: '2010 yılı bizim için 2008 büyüklüklerine geri döndüğümüz, sıçrama yaptığımız bir yıl oldu. 2010'da aynı zamanda stratejik planlarımızı tamamladık. Yine çok iddialı hedeflerin söz konusu olduğu bir 5 yıllık dönem bizi bekliyor olacak. Bu yeni dönemin ilk yılı olan 2011'de, 2010'a kıyasla tabii ki göreceli daha düşük olmakla birlikte yine de önemli oranda bir büyüme hedefliyoruz. Gerek bu büyümeyi desteklemek, gerekse 2015 hedeflerimize hazırlık yapmak adına 2011'de kendi tarihimizdeki en yüksek yatırım seviyelerinden birini gerçekleştireceğimizi söyleyebilirim. Şu anda yürütmekte olduğumuz 400 milyon dolarlık bir yatırım planımız var.'' Bu yıl için öngördükleri toplam 400 milyon dolarlık yatırımın yarısını enerji alanında harcamayı planladıklarını, ancak çevreye karşı olan ''duyarlılıkları ve seçicilikleri'' nedeniyle dikkatli ilerledikleri için bu yatırımları arzuladıkları hızda gerçekleştiremediklerini ifade eden Uğur, yine de enerji yatırımlarının yatırım programlarının önemli bir bölümünü oluşturduğunu vurguladı. Borusan Lojistik şirketinin Gemlik'teki liman kapasitesini artırdıklarını hatırlatan Uğur, ancak ülkedeki ivmeli büyüme ortamının bir yansıması olarak bu kapasitenin de düşündüklerinden daha hızlı dolacağını gördüklerini, dolayısıyla mevcut limanın kapasitesini artırmaya devam edeceklerini kaydetti. 350 MİLYON DOLARLIK KISMI BÜYÜME VE VERİMLİLİK ARTIŞINA... Lojistik faaliyetinde üçüncü parti lojistik hizmetleri ve yurt dışında lojistik şirketleri kurma, mevcutları geliştirme alanlarında da önemli büyümeler öngördüklerinin altını çizen Uğur, yurt dışında yeni ülkelerde de faaliyete geçmek için yatırım yapacaklarını bildirdi. Boru işinde ise yurt dışı pazarlarda yeni adımlar attıklarına dikkati çeken Uğur, geçtiğimiz yıl başladıkları yüksek teknolojili spiral hat borusu yatırımını 2011'de tamamlamak istediklerini, Nabucco veya benzeri fırsatlar ortaya çıktığında buna hazır olacaklarını vurguladı. Ağah Uğur, 400 milyon dolarlık yatırım bütçesinin sadece 50 milyon dolar civarındaki kısmının yenileme ve regüler yatırımlardan oluştuğunu, geri kalanın tamamen büyüme ve verimlilik artışına yönelik sıfırdan yatırımlar olacağını belirtti.

17 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Yurt dışında Caterpillar işinde ağırlıklı şekilde Kazakistan olmak üzere Orta Asya Türk cumhuriyetlerinde ve lojistik işleri kapsamında da Cezayir ile Dubai'de operasyonlarının bulunduğunu, bu yıl iki iş kolunda kendi iş hacimleri ile kıyaslandığında önemli yatırımlarının söz konusu olacağını ifade eden Uğur, ancak bunun grup ölçeğinde bakıldığında toplam yatırım tutarının göreceli olarak daha küçük bir bölümüne denk geldiğinin altını çizdi. BOYNER HOLDİNG, YURT DIŞI PLANLARINI HIZLANDIRACAK Temellerini Altınyıldız markasıyla atan ve bünyesinde Boyner, Beymen gibi markaları bulunduran Boyner Holding de bu yıl için 63,5 milyon liralık yatırım gerçekleştirmeyi planlıyor. Yatırımların ağırlığını ana iş kolları olan perakendenin oluşturacağı Boyner Holding, perakendenin yanı sıra üretim (tekstil, konfeksiyon) ve e-ticaret sektörlerinde de yatırım gerçekleştirecek yılındaki yatırımlarının yüzde 84'ünü yeni, kalan yüzde 16'lık bölümü ise yenileme ve altyapı yatırımları olarak ayıran Holding, yurt dışında mağaza planları yaparken, Türkiye'deki gelişmeyi yurt dışında büyüme adına yavaşlatmayacak. Holding, bu yıl yurt dışına yönelik planları hızlandırmayı hedeflerken, 2011 yılında Ar-Ge'ye yaklaşık 5 milyon liralık bir bütçe ayırdı.

18 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ RADİKAL GAZETESİ Çayın tableti ve şurubu üretildi ÇAYKUR Genel Müdürlüğü, yeşil ve siyah çay tabletleri, siyah çay kapsülü, yeşil çay şurubu ile çocuklar için yeşil çaydan şeker üretti. ÇAYKUR Genel Müdürü Ekrem Yüce, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ÇAYKUR olarak çay sektöründe rutin hizmetler ve çalışmaların yanında Ar-Ge çalışmalarına da önem verdiklerini, çayın klasik tüketmenin yanında ürünleri çeşitlendirmek için çalışma yaptıklarını anlattı. Bunun için çayın yaprağından tohumuna kadar her bölümünden faydalanmaya çalıştıklarını anlatan Yüce, Yeşil ve siyah çay gibi ürünlerin haricinde, katma değeri yüksek ürünler üretmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çaydan yükte hafif, pahada ağır ürünler üretmeye çalışıyoruz dedi. Yeni ürünler üretmek amacıyla Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve Akdeniz Üniversitesi ile yaptıkları çalışmalar ile yeşil ve siyah çayın tabletini yaptıklarını belirten Yüce, Üretilen tablet çayı şeker gibi sıcak suyun içine atıp karıştırıyoruz. Tablet çayı tamamen çayın etkili maddesinden üretiyoruz. Limon aroması ile aromalandırdığımız tablet çaylar tat ve renk itibariyle normal çaydan farklı değil diye konuştu. Siyah çayın kapsülünü de yaptıklarını dile getiren Yüce, şunları söyledi: Siyah çayı kapsülün içine koyuyoruz. Yani çayı kapsül şeklinde ilaç gibi tüketebiliyoruz. Bu ürünlerin yanında yeşil çayın ekstraktını çıkartarak sıvı haline getirdik. Böylece yeşil çayın şurubunu da ürettik. Çayı sabahları şurup şeklinde vitamin olarak, şifa niyetine tüketebileceğiz. Şurubun vitamin, kateşin değeri oldukça yüksek. Sağlık açısından oldukça faydalı. Bir de çocuklar için yeşil çaylı şeker yaptık. Sıkıştırılmış yeşil çayı şekerle tatlandırdık. Böylece çocukların severek tüketecekleri bir ürün geliştirdik. Tüm bunların dışında çayın tohumunu da değerlendirdik ve çay tohumundan yağ ürettik. Söz konusu ürünler üzerinde yaklaşık 1,5 yıldır çalıştıklarını, ürünlerin şu anda numunelerinin üretildiğini anlatan Yüce, en kısa zamanda seri üretime geçerek, ürünleri piyasaya süreceklerini kaydetti. Yeni Rakı'nın yeni sahibi İngiliz devi Diageo İngiliz alkollü içecek üreticisi Diageo, Yeni Rakı'yı üreten Mey İçki'yi satın almak için Texas Pasifıc Group ile anlaşmaya vardı. Dünyanın önde gelen alkollü içecek üreticisi İngiliz Diageo, varlık değeri 3.3 milyar lira olan (1.3 milyar sterlin) Mey İçki'yi satın alacağını açıkladı. Diageo'dan yapılan açıklamada, bu yılın ikinci yarısında tamamlanması beklenen satın almanın borçlanma ve öz kaynakla finanse edileceği de belirtildi. SGK Başkanı: Kayıtdışı istihdamı kayıt altına alırsak açığı kapatırız! Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkan Yardımcısı Fatih Acar, Türkiye'de toplam çalışan kişi sayısının 22 milyon civarında olduğunu belirterek, 10 milyon 400 bin civarında da kayıt dışı çalışandan söz edildiğini söyledi. Acar, bir program kapsamında geldiği Bursa'da, yaptığı açıklamada, Türkiye'de belli sektörlerde kayıt dışılığın fazla olduğunu söyledi. Bir dönem tekstil ve konfeksiyon sektöründe oldukça fazla kayıt dışı işçi çalıştırıldığını belirten Acar, Tekstilde, KDV'de yüzde 8'lik indirimden sonra kayıt dışılık azaldı. Onun dışında inşaat, hizmet ve tarım sektöründe kayıt dışılığın fazla olduğunu görüyoruz. İnşaatta çok ciddi kayıt dışılık var dedi. Kayıt dışılığın çözümü noktasında çok önemli adımlar atıldığını vurgulayan Acar, özellikle vergi oranlarında önemli indirimler yapıldığını, kurumlar vergisi oranları, gelirler vergisi oranlarının indirildiğini söyledi. TEKNOLOJİK ALT YAPIYI KURMALIYIZ Vergi ve prim yükü bakımından OECD ülkelerinin ortalamalarına yaklaşıldığını anlatan Acar, şöyle konuştu: Yani bunlar, insanların artık, vergiden kaçınmalarını gerektiren sorun olmaktan çıktı. Haksız rekabeti

19 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ ortadan kaldırmak için kayıt dışılıkla mücadele etmeliyiz. Teknolojik alt yapıyı güçlendirmeliyiz, bilgiye çabuk ulaşacak teknolojik alt yapıyı kurmalıyız. Türkiye'de gerçek ve tüzel kişilerin, banka bilgileri, gayri menkul bilgileri ve taşıt bilgileri, gerçek ve tüzel kişilerin mal varlığını ifade ederler. Eğer SGK, gelir idaresi başkanlığı, kişilerin bu mal varlıklarını ifade eden bilgilere ulaşabilecek bir teknik alt yapıya sahip olduğu zaman ülkede kayıt dışılık sorunu büyük ölçüde çözülmüş demektir. Şu anda uygulanan bir eylem planı olduğunu dile getiren Acar, Kayıt Dışıyla Mücadele Stratejisi Eylem Planı nın Gelirler İdaresi Başkanlığı'nda 8 kurum ve kuruluş tarafından yürütüldüğünü bildirdi. 10 MİLYON 400 BİN KAYIT DIŞI ÇALIŞAN Bu plan kapsamında, belirli sektörlerde önemli mesafeler alındığını ifade eden Acar, şöyle devam etti: SGK olarak bizim de yürüttüğümüz çalışmalar var. 15 kurum ve kuruluşla protokol yaptık. Bu kurum ve kuruluşlardan bize bilgiler geliyor. Tapu İdaresi, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı gibi birçok kurum ve kuruluştan kayıt dışılıkla ilgili bilgiler geliyor. 81 il merkezinde kayıt dışılıkla mücadele servisleri kuruldu. Bu servisler, gelen bilgileri değerlendiriyor. Son 2 yıl içinde 859 bin kişi kayıt altına alındı. Acar, Türkiye'de gerçekten önemli işler yapıldığını vurgulayarak, şunları kaydetti: Daha yapılması gereken çok iş var. Toplam çalışan kişi sayısı 22 milyon civarında. 10 milyon 400 bin civarında kayıt dışı çalışandan söz ediliyor. Bu kayıt dışı çalışanı, kayıt altına alırsak, 24 milyar lira ilave kaynak oluşur. 24 milyar liralık kaynak, SGK açıklarının ortadan kalkması demektir. Bu çalışmaları yapıyoruz. Gerçekten önemli noktalara geldik. Sanayici ve iş adamlarımız da bize destek oluyor. Kayıt dışının önemli sorun olduğunu onlar da belirtiyor ve çözülmesini istiyorlar. Kayıt dışılıkla ilgili denetimlerin planlı ve programlı şekilde yapıldığını belirten Acar, il müdürlüklerinin bu konuda titiz çalışmalar yürüttüğünü bildirdi. 'Torba'da Merkez sürprizi Torba tasarıya eklenen bir madde ile Merkez Bankası'nın işleyişinde değişiklik yapıldı. Banka Meclisi gerekirse görevini PPK'ya devredebilecek. Torba tasarıdan bir de Merkez Bankası sürprizi çıktı. Tasarıya eklenen bir madde ile Banka Meclisi nin yetkilerinin gerektiğinde Para Politikası Kurulu na (PPK) devredilmesinin önü açıldı. Merkez Bankası, bir süredir sıcak parayı dizginlemek amacıyla farklı politikalara yönelmişti. Bu kapsamda hem fiyat hem de finansal istikrarı gözeten banka sadece faizleri değil zorunlu karşılık oranlarını da araç olarak daha sık kullanmaya başladı. Banka bu araçları Banka Meclisi ve Para Kredi Kurulu nın aldığı kararlarla kullanıyor. Bu kurullardan PPK sadece faiz konusunda karar alırken, Banka Meclisi nin görevleri ise Merkez Bankası Kanunu nun 22 nci maddesinde tek tek sıralanıyor. Bu görevler arasında Meclis in para politikası stratejisi ve enflasyon hedefi doğrultusunda uygulanabilecek araçlara ilişkin kararlar, tedavüldeki banknotların değiştirilmesi, açık piyasa işlemlerine, zorunlu karşılıklara ve diğer para politikası işlemlerine ilişkin usullerin tespiti gibi konular yer alıyor. TBMM de kabul edilen torba tasarıda Banka Meclisi nin görevlerini belirleyen maddeye bir ekleme yapıldı ve Banka Meclisi gerektiğinde sınırlarını yazılı olarak açıkça belirlemek şartıyla yetkilerinden bir kısmını diğer organlara devredebilir fıkrası eklendi. Bu ek fıkra ile meclis yetkilerden istenileni Para Politikası Kurulu na devredebilecek. Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Fatih Özatay, Banka Meclisi nin daha çok üst yönetim olduğunu belirterek, Eskiden zorunlu karşılık kararları bu kadar aktif kullanılmıyordu, şimdi kullanılıyor. Bu kararın da Para Politikası Kurulu nda alınması gerekir diyor. Özatay ın uyarısı ise şöyle: Bağımsız bir kurul olan Merkez Bankası ile ilgili yasal değişiklik kendi yasasında yapılmalı. Banka Meclisi ne yapar? Para politikası stratejisi ve enflasyon hedefi için kullanılacak para politikası araçlarına karar verir. Tedavüldeki banknotların değiştirilmesine, tedavülden kaldırılmasına karar verir. Açık piyasa işlemlerine, zorunlu karşılıklara, altın ve döviz rezervlerinin yönetimine ilişkin usul ve esasları tespit eder. Kanunun 40 ıncı maddesinde yer alan MB nin görevleri ile ilgili karar alır. Ödeme ve menkul kıymet transferine ilişkin usulleri belirler. Bilgi istemeye ilişkin usulleri tespit eder.bankanın bütçesine karar verir.

20 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Ortak üye Başkan Durmuş Yılmaz Banka Meclisi nin başkanlığını Merkez Bankası Başkanı yapıyor. Merkez Bankası Genel Kurulu tarafından belirlenen Banka Meclisi üyelerinin görev süresi üç yıl. Başkanı Durmuş Yılmaz olan Meclis üyeleri Vehbi Çıtak, Lokman Gündüz, Turalay Kenç, İlker Parasız, Necati Şahin, Necdet Şensoy dan oluşuyor. Para Politikası Kurulu da Merkez Bankası nın önemli organlarından. Ağırlıklı olarak Merkez Bankası yönetim kadrolarından oluşuyor. 4 başkan yardımcısı da Para Politikası Kurulu nun üyesi. Para Politikası Kurulu nda Banka Meclisi nden bir üye var. Üyeleri Durmuş Yılmaz, Erdem Başçı, Burhan Göklemez, Mehmet Yörükoğlu, İbrahim Turhan, Turalay Kenç, Abdullah Yavaş.