1.85 TL LİK ŞALA 15 lira ödenmiş!

Transkript

1 SAYFA 01 Kimse merak etmesin TARİHE GEÇECEĞİM! Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, tarım politikaları konusunda kendisini eleştirenlere sert bir üslupla cevap verdi DEPREM SAYESİNDE çocuğum İzmirli oldu! >> 4ʼte BEN O MİSYONA TALİBİM Kendisini eleştirenleri önemsemediğini, çünkü bu çalışmaları tarihin bir gün yazacağını söyleyen Eker, Muhalefet partileri, angus getirdik diye tenkit ediyor. Helâl olsun onlara, tenkit etsinler, tarih bunu yazacak. Türkiye, etçi ırklardan kırmızı etini üretmeye şu dönemde başladı diyecek tarih. Ben o misyona, o role talibim dedi. YANLIŞ YAPAN TEŞHİR EDİLECEK SETBİR Sektör Buluşmaları Toplantısı na katılan Bakan Eker, Türkiye, gıda güvenliğiyle ilgili yeni bir döneme giriyor, 103 yönetmelik çıkıyor. AB standartlarında, tüketici ve toplum sağlığını önceleyen bir sisteme geçilecek. Gıda suçu işleyen firmanın isminin teşhir edilmesine kadar birçok uygulama devreye alınacak. dedi. >> 5 te Bize bir şey olmaz küçükler düşünsün Marmaris Turizm Birliği Başkanı Ali Acar, Güney Ege'yi tercih eden turistlerin yarısından fazlasını oluşturan İngiliz pazarındaki düşüşün, iyi hizmet verenleri etkilemeyeceğini belirtti BİZİ RAHATSIZ ETMEZ İngiltere pazarında son dönemde bir düşüş olduğunu anlatan Acar, ''İngiliz pazarındaki azalma, küçük ve apart otellere talep gösteren gelir düzeyi düşük müşterilerin tatile çıkamamasından kaynaklanıyor. Kaliteli ve büyük tesisler için İngiliz pazarındaki düşüş risk oluşturmuyor'' diye konuştu FUARLARI KAÇIRMAYIN MARTAB olarak şu ana kadar Paris, Londra ve İzmir fuarlarına katıldıklarını belirten Acar, ''Ocak ayında Hollanda, Finlandiya ve Polonya'daki fuarlara katılacağız. Daha sonra İstanbul, Danimarka, Almanya, Rusya, Ukrayna, Bulgaristan ve Macaristan fuarlarında yerimizi alacağız'' dedi. >> 5ʼte Pakistan sokaklarını Türkler temizleyecek Cam-Pak Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Turan ile Özkartallar Yönetim Kurulu Başkanı Muhibbi Kartal'ın ortaklaşa kurtuğu Özpak, 170 milyon dolarlık ihaleye imza attı. TUSKON, yurtdışı bağlantılarına ciddi biçimde aracılık yapıyor. Cam-Pak Yönetim Kurulu Başkanı Turan, Afrika, Asya ve Pasifik'te, hizmet sektörünün gelişmekte olduğu alanlarda çalışmalarımız devam etmekte. Bunun ilk meyvesi Pakistan'da alındı. Hizmet, zor bir sektör. Biz buna, hizmet ihracı diyoruz dedi. >> 5 te Denizlere yeniden hakim olacağız! Üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen denizcilik sektöründeki potansiyelin tam olarak kullanılmadığını kaydeden Binali Yıldırım, ''Türkiye 1900 lü yıllarda denizcilikte dünya birincisiydi. Yeniden aynı konuma gelmek istiyoruz'' diye konuştu. Amatör denizciliğin Türkiye;de eskiden çok bilinmediğini, ancak son yıllarda devletin bu konuya eğilerek verdiği teşviklerle önemli ölçüde geliştiğini ifade etti. >> 4 te Siz dava açın ben DESTEK VEREYİM Bir süre önce Aliağa da kurulacak termik santral için onay veren Başkan Oğuz, tepkiler üzerine tavır değiştirdi. Yasal olarak onay vermek zorunda olduğunu söyleyen Başkan Oğuz, santralin kurulmaması için dava açılmasını istedi. Başkan Oğuz, Bu konuda açılacak bir davaya sonuna kadar destek vermeye hazırım dedi. >> 5 te Vodafone'den bir özel tarife daha..! Vodafone'dan yapılan açıklamaya göre, ''Basın'a Özel Tarife''ye abone olan basın mensupları, ayda 39 lira karşılığında yurt dışı dahil her yöne dakika konuşma, SMS ve 1 GB internet kullanım hakkı kazanıyor. >> 5 te EXPO yu İzmir in kazanması bizim için çok önemli! Almanya nın İzmir Başkonsolosu Margit Haberle, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş ve İZTO yöneticilerini ziyaret etti. Haberle, Alanya ile Türkiye'nin en büyük ticari partner konumunda olduğunu vurgulayan Haberle, ''İzmir ekonomisi de bizim için çok önemli. Ekonomi, kültür ve eğitim alanında İzmir gelişmiş bir kent. İzmir için her şeyin iyi olmasını diliyorum'' dedi. >> 5 te Elleriniz dert görmesin İzmir'in Tire ilçesinde hayırsever işadamı Atila Çallıoğlu tarafından yaptırılacak 18 derslik, 300 öğrencilik yurt ve spor salonundan oluşan Belgin-Atilla Çallıoğlu Fen Lisesi için protokol imzalandı. >> 4 te 1.85 TL LİK ŞALA 15 lira ödenmiş! İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik iki yolsuzluk operasyonuyla ilgili bilirkişi raporlarında şok iddialar yer alıyor. Bilirkişi, tanesi 1.85 ile 3.50 lira olan şal için liralık fatura kesildiğini ileri sürdü ARADA DAĞLAR KADAR FARK VAR Bilirkişi raporuna göre, belediye tarafından Öğretmenler Günü, 23 Nisan ve 29 Ekim gibi bayramlarda dağıtılmak üzere 2009, 2010 ve 2011 yıllarında toplam 923 bin liralık şal, atkı ve fular alındı. İstanbul daki firmalar üzerinden fiyat araştırması yapan bilirkişi, bir şalın maliyetinin 1.85 ile 3.50 lira arasında olduğu ortaya çıktı. Şallar için TL ödenmesi kamu zararı olarak kabul edildi. 37 BİN ŞALDAN BİNİ DOĞRU ALINMIŞ Aynı raporda, 2010 yılında, KDV hariç 15 lira birim fiyattan, kamu ihale mevzuatına tâbi tutulmadan satın alınan ve sermaye artırımları yoluyla tüzel kişilikçe finanse edilen toplam 599 bin 400 lira değerindeki 37 bin adet şaldan 36 bin adedinin, teklif mektupları ekinde yer alan teknik özelliklere sahip olmaması sebebiyle kamu zararının oluştuğu ileri sürüldü. >> 4 te Birgüvü den tam destek! Doktorun sır ölümü >> 4ʼte >> 3ʼte Özen, güven tazeledi Başkan Akay ağladı! AK Parti Çeşme İlçe Başkanı Fatma Özen, yeniden seçildi. Çeşme Kerasus Otel'de yapılan kongrede bir konuşma yapan Fatma Özen, 2009 yerel seçimlerinde kazandıkları yüzde 43'lük oy oranının üzerine çıkmayı hedefledik lerini belirterek, ''2014 yılında Çeşme halkı, demokrasinin, hizmetin, işsiz kalmamanın, kalkınmanın ne olduğunu görecek'' dedi. Seçim sonunda konuşma yapan İl Başkanı Akay ın göz yaşlarına hakim olamaması dikkat çekti. >> 4 te Rektör Yılmaz: Özgür basına ihtiyacımız var Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, Çalışan Gazeteciler Günü kapsamında İzmir deki medya kuruşları temsilcilerini öğle yemeğinde ağırladı. Yılmaz, Gazetecilik bazen tek başına dev olmayı, bazen de ekip içinde arka planda olmanızı gerektiren bir meslektir. Değişmez koşul ise çalışmaktır. Basına ihtiyacımız var. Bilimin rehberliğinde ilerleyen bir basın bize kıvanç verecektir. Sorunları ortak çözümlere kavuşturmak için bir aradayız dedi. >> 4 te

2 SAYFA 02 Ayasuluk Kalesi bu yıl ziyarete açılacak Selçuk, Ayasuluk Kalesi, kazı ve onarım çalışmalarının tamamlanmasının ardından ekim ayında ziyarete açılacak. İzmir'in Selçuk ilçesindeki Ayasuluk Kalesi'nin, kazı ve onarım çalışmalarının tamamlanmasıyla ekim ayında ziyarete açılacağı bildirildi. Selçuk Belediyesinin desteğiyle Pamukkale Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tarafından 2007 yılından bu yana sürdürülen Ayasuluk Kalesi kazı ve onarım çalışmalarının büyük ölçüde tamamlandığı belirtildi. Kazı Başkanı PAÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Büyükkolancı, gazetecilere yaptığı açıklamada, dört batı sur duvarının ve kulelerin onarımı bitiren ekibin, iç kalede 2009 yılında ortaya çıkarılan Bey Köşkü'nün duvarlarında ve St. Jean Kilisesi Vaftizhanesinde de acil onarım çalışmaları gerçekleştirdiğini kaydetti. Nerede o eski günler? Gazetecilerin haklarına sahip çıkamadığını söyleyen Hürriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Türenç, ''10 Ocak, gazetecilerin 50 sene önce onurlu direnişe imza attığı gündür'' dedi Hürriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Tufan Türenç, 10 Ocak 1961 tarihinde gazetecilerin patronlarına karşı 3 gün süreyle gazete çıkararak haklarını savunduklarına dikkati çekerek, ''10 Ocak, gazetecilerin 50 sene önce onurlu direnişe imza attığı gündür'' dedi. İzmir Gazeteciler Cemiyeti tarafından 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Karataş'taki Basın Lokalinde sohbet toplantısı düzenlendi. Türenç, İzmirli gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda, 10 Ocak 1961'de yaşananlar ile basının bugün içinde bulunduğu durum hakkında değerlendirme yaptı. Basında çalışanlarla onları çalıştıranlar arasındaki kanunda değişiklik yapan ve 10 Ocak 1961'de yürürlüğe giden 212 Sayılı Yasanın, gazetecilerin çalışma haklarında önemli iyileştirmeler getirdiğini, yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 9 gazete patronunun yasayı protesto etmek amacıyla 3 gün süreyle gazetelerini yayımlamama kararı aldıklarını hatırlatan Türenç, bunun üzerine Abdi İpekçi ve arkadaşlarının çabalarıyla gazetecilerin, Türkiye Gazeteciler Sendikası ile gazete yayınladığını hatırlattı. Türenç, gazetecilerin 10 Ocak 1961'deki çabalarının örnek alınması gerektiğini dile getirerek, şunları söyledi:''10 Ocak, gazetecilerin 50 sene önce onurlu direnişe imza attığı gündür. Bu nedenle 10 Ocak, Çalışan Gazeteciler Bayramı olarak kutlanmaya İşte böyle çalışıyoruz İzmir'de 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Günü sebebiyle gazetecilerin haber ve fotoğraflarından oluşan sergi açıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, dünyanın en zor mesleğinin gazetecilik olduğunu söyledi. CİHAN başlanmıştır. Ancak, 1971 yılında yaşanan 12 Mart muhtırasından sonra gazetecilerin hakları ve basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalardan ötürü 10 Ocak bayram olmaktan çıkarılmış ve 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü olarak anılmaya ve kutlanmaya başlanmıştır.'' (A.A) Dokuma ustalarının tiyatro sevdası Buldan'da tekstil atölyelerinde dokuma ustalığı yapan 13 kişi, 8 yıl önce kurdukları tiyatro topluluğuyla ilçenin kültür ve sanat hayatına renk katıyorlar Denizli'nin Buldan ilçesinde tekstil atölyelerinde dokuma ustalığı yapan 13 kişi, 8 yıl önce kurdukları tiyatro topluluğuyla ilçenin kültür ve sanat hayatına renk katıyorlar. Tezgahlarda havlu, nevresim, şal dokuyup, dikim yapan Buldanlı dokuma ustaları, 1950'li yıllarda yine kendileri gibi dokuma ustaları tarafından başlatılan tiyatro geleneğini, 8 yıl önce kurdukları Doğal Hayat Buldan Tiyatro Ekibi ile yaşatıyor. Dokuma ustası 13 kişiden oluşan topluluk, kurulduğu günden bu yana 6 oyunu toplam 26 kez sahneye koyarak, Buldan kültür ve sanat hayatına renk kattı. Buldan Tiyatro Ekibi Genel Koordinatörü Kadir Açar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1950'li yıllarda Buldan'da bir tiyatro ekibinin varlığını büyüklerinden dinlediklerini ifade etti. O dönemde bu topluluğun Buldan'ı tiyatroyla buluşturduğunu, bu topluluğun Shakespeare'in ''Hamlet'' oyununu bile Can a Tartan sahnelemiş olduğunun anlatıldığını ifade eden Açar, ''Bundan yola çıkarak arkadaşlarla amatör bir ekip kurarak, 8 senedir oyunlar sahneliyoruz'' dedi. Açar, bugüne kadar toplam 6 oyun sahneye koyduklarını ve 26 kez gösterim yaptıkları kaydetti. Bugüne kadar oynadıkları oyunlar arasında birçok profesyonel topluluğun da repertuvarında yer almış olan ''Naaş-ı Muhteremler'', ''Boyacı'', ''Dokuz Canlı'' gibi oyunların yanı sıra ''BTE Uzayda'' ve ''Burası Orası Orası Burası'' adlı iki oyunu da kendilerinin yazıp oynadığını dile getiren Açar, topluluk olarak bundan sonra sahneye taşıyacakları tüm oyunların da kendi yazacakları eserlerden oluşmasını planladıklarını söyledi. Kadir Açar, gündüzleri yaşamlarını sürdürmek için dokumacılık, akşamları da tiyatro sahnesine çıkarak oyunculuklarını ortaya koymaktan mutluluk duyduklarını ve her iki mesleği de çok önemsediklerini ifade ederek, şunları kaydetti: ''İnsanların örtünme ihtiyaçlarıyla birlikte ortaya çıkan tekstilin Buldan'daki tarihi çok eskilere dayanıyor. Dünya genelinde önemli bir sektörde çalışıyoruz. İnsanların beğenerek kullandıkları ürünleri dokuyoruz, dikiyoruz. İşimizden arta kalan zamanlarımızda ise tiyatroyla uğraşıyoruz. Tiyatro bizleri rahatlatıyor, mutlu ediyor. Bundan sonraki aşamada ilçemizin dışına çıkmak istiyoruz. Yazdığımız, yönettiğimiz oyunları başka illerde de sahnelemeyi arzu ediyoruz.'' Tiyatro ekibinin kurucularından Ferhan Okan Demirbağ ise sabahları el dokuma tezgahında havlu ve bornoz dokuduğunu, arta kalan zamanını ise tiyatroyla değerlendirdiğini belirterek, toplulukta aktörlüğün yanı sıra oyun yazarlığı ve yönetmenlik yaptığını söyledi. (A.A) Ömrü seferlerde geçen Kanuni yi kadın düşkünü GiBi GÖSTERiYORLAR! Muhteşem Yüzyıl dizisini eleştiren tarihçi Uğurluel, senaryolarda bir Hristiyan gibi gösterilmeye çalışılan Hürrem Sultan'ın cami bahçesine gömüldüğüne dikkat çekti Tarihçi yazar Talha Uğurluel, Kanuni Sultan Süleyman ve eşlerinin, özellikle Hürrem Sultan'ın yanlış anlatıldığını ve tanıtıldığını söyledi. Uğurluel, İzmir Eğitimciler Derneği (İZED) Aliağa Şubesi tarafından düzenlenen "Muhteşem Yüzyıl" konulu bir konferans verdi. Tüpraş Halk Eğitim Merkezi'ndeki konferansa Aliağa İlçe Milli Eğitim Müdürü Yakup Tatlıcı, İlçe Müftüsü Osman Canbolat, Şakran Belediye Başkanı İbrahim Ethem Yorulmaz, AK Parti İlçe Başkanı Kazım Ulaş, okul müdürleri, öğretmenler ve diğer vatandaşlar katıldı. Kanuni'nin ve Hürrem Sultan'ın, eskiden Osmanlı Devleti hakimiyetinde olup da günümüzde başka ülkelerin topraklarında kalan şehirlerde hayra yönelik kurdukları birçok vakıf, cami ve medreseler olduğunu belirten Uğurluel, bunların çoğunun halen faal olarak hayırlarına devam ettiğini, birçok caminin de kullanıldığını söyledi. "Kanuni" sıfatının, çok adil ve adaletli olmasından dolayı sonradan verildiğini anlatan Uğurluel, "Avrupalı dahi Kanuni'nin adaletine o kadar inanmış ki Nürnberg'deki adalet sarayının dışına dikilen, gelmiş geçmiş 10 büyük adalet koyucusunun heykelinin ortasına Kanuni koyulmuştur." dedi. "Muhteşem Süleyman" lakabını da batılıların verdiğini vurgulayan Uğurluel, dünyanın saygın hukuk fakültelerinde övgüyle bahsedileni bir padişahı kadın düşkünü gibi göstermenin çok büyük ayıp olduğunu ifade etti. CİHAN desteği Azerbaycanʼda düzenlenecek 57. Eurovision Şarkı Yarışmasıʼnda Türkiyeʼyi temsil edecek Can Bonomoʼnun başarılı bir sanatçı ve İzmir çocuğu olduğunu hatırlatan Konak Belediye Başkanı Dr.Hakan Tartan, o gece İzmirlilerin yüreğinin Can ile birlikte atacağını söyledi. Başkan Tartan, Can Bonomo başarılı bir sanatçı üstelik İzmir çocuğudur. Genlerinde sevgi, heyecan, barış ve hoşgörü vardır. TRT'nin başarılı bir seçim yaptığına inanıyorum. Can Eurovision'da bize güzel heyecanlar yaşatacaktır... Müziğin rengi çeşitliliği Türkiye adına bir şans olacaktır. Bütün gücümüzle kendisini destekleyelim... Başarılar diliyorum, sevgimiz onunla dedi. Ünlü film müzikleri yeniden hatırlandı Sinema Senfoni Orkestrası Bornova da unutulmaz bir gece yaşattı Bornova Belediyesi nin düzenlediği Sinema Senfoni Orkestrası Konseri ni izleyenler unutulmaz bir gece yaşadı. Ünlü filmlerin o filmler kadar ünlü olan müziklerinden oluşan konser, uzun süre ayakta alkışlandı.10 Ocak Tarım Haftası etkinlikleri kapsamında Sinema Senfoni Orkestrası, Bornovalılarla buluştu. Bornova Belediyesi nin organizasyonunda Ege Üniversitesi Yusuf Vardar MÖTBE Salonu nda düzenlenen konsere ilgi yoğun oldu. Alaçatı Meydan Grubu diye bilinen izleyici topluluğu da konseri izleyenler arasında yer aldı. Sinema Senfoni Orkestrası, yabancı ve yerli film müziklerinin icra edildiği konserle izleyenlerin kulaklarının pasını sildi. Konserin birinci yarısında Orkestra Şefl İbrahim Yazıcı eşliğinde yedi parçadan oluşan film müzikleri icra edildi. İkinci yarıda ise solist Şebnem Özsaran ve konuk sanatçı Yalçın Ateş birlikte Over The Rainbow, Greatest Love Of All ve I Will Always Love You şarkıları söylendi. Ardından yerli film müzikleri olan Pervane, Bana Yalan Söylediler, Sessiz Gemi, İnleyen Nağmeler ve Hababam Sınıfı müziklerini solist Şebnem Özsaran orkestra eşliğinde söyledi. Yıl: 1. Sayı: 143. Dağıtım: Yayın türü: İmtiyaz Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. Şti adına Eflatun SAYGILI Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: (Pbx) Mail: info@sondakikagazetesi.com Hakkı SARIÖZ Yerel - Süreli (Pazar günleri yayımlanmaz) Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

3 SAYFA 03 Sayfa Sorumlusu : Kudret ALTINDAĞ Olay 3 Polisin kamerasını kıran üniversitelilere 14 yıl hapis İki yıl önce bir polis memurunun kamera ve fotoğraf makinesini kırdıkları iddiasıyla yargılanan 6 üniversite öğrencisine 12 ile 14 yıl arasında hapis cezası verildi Kendi ipiyle boğuluyordu Denizli'de ormanlık alanda ipi bir bir ağaca dolanan eşeği, itfaiye ekipleri kurtardı. AA muhabirinin Denizli Belediyesi İtfaiye ekiplerinden aldığı bilgiye göre bir vatandaş, Yenişehir orman koruluğunda bir eşeğin mahsur kaldığını bildirdi. İhbarın ardından olay yerine gelen itfaiye ekipleri, ipi ağaca dolanması nedeniyle bulunduğu yerden kurtulamadığı anlaşılan eşeğin ipini çözerek veterinere götürdü. Veterinerde muayenesi yapılan eşeğin sahibinin bulunması için arama başlatıldı. (A.A) Kuzular için az kalsın evini yakacaktı Denizli'nin Kale ilçesinde bir çiftçinin, kuzularının üşümesini engellemek için evinin altındaki ağıla kurduğu sobadan sıçrayan kıvılcımın, samanı tutuşturması sonucu çıkan yangında ev kullanılamaz duruma geldi ve 1 koyun ile 4 kuzu telef oldu. Kayabaşı köyünde çiftçilik yapan Salih Sarıkavak, havanın soğuk olması nedeniyle, kuzularının ısınması için evinin altındaki ağıla soba kurdu. Sobadan sıçrayan kıvılcım nedeniyle ağıldaki saman tutuştu. Durumu fark eden ailenin müdahalesine rağmen yangın kısa sürede büyüdü. Kar yağışı nedeniyle köy yolu kapalı olduğu için iş makinelerinin yolu açmasından sonra köye ulaşan Kale ve Beyağaç beldesi itfaiye ekipleri yangını söndürdü. Yangın nedeniyle ev kullanılamaz hale gelirken ağılda bulunan 1 koyun ve 4 kuzu telef oldu. İzmir'deki Ege Üniversitesi (EÜ)'nde, iki yıl önce terör örgütü PKK lehine düzenlenen korsan gösteride görevli bir polis memurunu darp ederek kamera ve fotoğraf makinesini kırarak gasp ettikleri iddiasıyla tutuklu yargılanan 6 üniversite öğrencisi, 12 ile 14 yıl arasında hapis cezalarına çarptırıldı. Olay, 31 Mart 2010 tarihinde EÜ Merkez Kampüsü'nde yaşandı. Terör örgütü lehine düzenlenen korsan gösteride, bir grup öğrenci yürüyüş yaptı. PKK sempatizanı gruptan bazı öğrenciler, o sırada kendilerini görüntüleyen sivil polislere saldırdı. Darp ederek kamera ve fotoğraf makinelerini kırdı. Saldırıya uğrayan polisleri, meslekdaşları grubun elinden kurtardı ve EÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırdı. Olayda kırılan fotoğraf makinesi ve kameralardaki görüntüler de kurtarıldı. Bunların incelenmesi sonucunda, zanlıların kimlikleri tespit edildi. Üç gün sonra da olaya karıştığı belirlenen Okul Öncesi Öğretmenliği öğrencisi M.F.K. (27), İnşaat Mühendisliği öğrencisi F.K. (26), Peyzaj Mimarlığı öğrencisi V.A. (23), İşletme Fakültesi öğrencisi U.A. (23), Fizik Bölümü öğrencisi B.O. (24), Alman Dili ve Edebiyatı öğrencisi M.A. (27) gözaltına alındı. Zanlılar, sevkedildikleri mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Altı üniversite öğrencisi terör örgütü üyesi olmak, propagandasını yapmak, görevli polis memuruna saldırmak, yaralamak, ızrar ve gasp suçlarından İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde EÜ LÜ KADIN DOKTOR hastanede ölü bulundu! Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde görevli Uzm. Dr. Rengin Ayçiçek (39), emzirme için kullanılan özel odada yerde yatarken bulundu Yapılan kontrolde, Ayçiçek'in öldüğü anlaşıldı. Olay, EÜ Hastanesi Yenidoğan Servisi'nde, saat sıralarında meydana geldi. Yaklaşık 6 aydır aynı serviste çalışan Uzm. Dr. Ayçiçek, sabah temizlik için gelen görevli tarafından, yerde hareketsiz yatar halde bulundu. Görevlinin durumu bildirmesi üzerine meslektaşları hemen odaya koşarak Ayçiçek'e müdahale etti ancak hayatını kaybettiği belirlendi. Eşinden bir süre önce ayrıldığı ve 12 yaşındaki çocuğuyla birlikte yaşadığı öğrenilen Rengin Ayçiçek'in, böbrek taşı sancısı çektiği ve bu sebeple bazı ilaçlar kullandığı ileri sürüldü. Ayçiçek'e müdahale eden meslektaşlarının yaptığı ilk incelemede, ağrılarına karşı bir ilaç aldığını belirledikleri iddia edildi. Ayrıca yanında bazı ilaç kutuları da bulundu. Ayçiçek'in cenazesi, kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için İzmir Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı. Germencik'te silahlar konuştu Aydın'ın Germencik ilçesinde 7 kişinin yaralandığı silahlı kavgayla ilgili gözaltına alınan 8 kişinin tutuklandığı bildirildi. Aydın Valiliğinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Germencik ilçesinde daha önceden aralarında husumet bulunduğu anlaşılan iki aile arasında çıkan silahlı kavga olayına karıştıkları ve olaylara müdahale eden polise mukavemet gösterdikleri iddiasıyla gözaltına alınan 8 kişinin, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden 3'ü ''silahla kasten yaralama ve tehdit'' suçlarından, 5'i ise ''görev yaptırmamak için direnme, görevli memuru kasten yaralama'' suçlarından, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Aydın'ın Germencik ilçesinde 8 Ocak Pazar günü, Yeni Mahalle Roman Caddesi'nde aralarında husumet bulunan iki aile arasında çıkan silahlı kavgada, 7 kişi ayak bölgelerine isabet eden av tüfeği saçmalarıyla yaralanmış, polisin müdahale ettiği olayın ardından 8 kişi gözaltına alınmıştı. Polisin şüphelilerin evinde yaptığı aramada, 1'i otomatik 3 av tüfeği ile çok sayıda mermi ele geçirilmişti. (A.A) Arabasıyla uçtu yürüyerek çıktı Ankara'da, aşırı hız yüzünden direksiyon hakimiyetini kaybeden sürücü metro durağının içine uçtu. Kazadan hafif yaralı kurtulan sürücü, durağın merdivenlerinden yürüyerek çıktı. Durağın boş olması, olası bir facianın önüne geçti. Olay, Tandoğan kavşağının yanındaki metro durağında, saat sıralarında meydana geldi. 07 LBZ 61 plakalı otomobiliyle Kazım Karabekir Caddesi'nden Gençlik Caddesi istikametine aşırı hızla seyreden Ahmet K. direksiyon hakimiyetini kaybetti ve yarım metrelik duvarı yıkarak aştı. İstasyonun camekanını da parçalayan araç, durağın içine düştü. HASTANEYE GÖTÜRÜLDÜ Kendi imkanlarıyla araçtan kurtulan Ahmet K., metronun merdivenlerini çıkıp polis nezaretinde ambulansa bindirildi. Ahmet K. ilk tedavisinin ardından Ankara Numune Hastanesi ne götürüldü. METRO SEFERİ AKSADI Araçta ve metro durağında büyük çaplı maddi hasar oluştu. Otomobilin yanma ihtimaline karşı olay yerine itfaiye ekipleri de gönderildi. Kaza mahallini güvenlik şeridi çekerek kapatan polis ekipleri, konuyla ilgili çalışma başlattı. Metro seferlerinin kısa bir süre aksadığı öğrenildi. CİHAN yargılandı. Dava sonucunda M.F.K., F.K., V.A., B.O. ve U.A., terör örgütü PKK üyesi oldukları ve örgüt adına suç işledikleri gerekçesiyle 7 yıl 6'şar ay, polis memuru M.T.'nin yaralanmasına sebep oldukları gerekçesiyle 13 ay 15'er gün, polis memurlarından G.N.'nin vücudunda kırık oluşturacak şekilde yaralanmasına sebep olmaktan 3 yıl 11 ay 7'şer gün, U.A. ve M.A. ise terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan 2'şer yıl hapis cezasına çarptırıldı. CİHAN Palavraydı gerçek oldu Referandum sırasında darbecilerin yargılanacağını açıklayan hükümete sert tepki gösteren bazı aydınlar Kenan Evren için dosyanın açılmasıyla sus pus oldu Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Eylül askeri darbesine ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın şüpheli olarak yer aldığı iddianameyi kabul etti. Mahkemenin kararıyla gözler 12 Eylül 2010 da yapılan anayasa değişikliğine ilişkin referandum öncesinde geçici 15. maddenin kaldırılmasının kandırmaca olduğunu öne sürüp Evren ve görev arkadaşlarının yargı önüne çıkarılmayacağını iddia eden siyasetçi, yazar ve sivil toplum örgülerine çevrildi. Referandum öncesinde Evren ve arkadaşlarının asla yargılanamayacağı görüşünü savunan isimlerden bazıları şöyle: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Geçici 15. Madde'nin kaldırılması ile Kenan Evren ve arkadaşları yargılanamaz. Başbakan halka doğruları söylemiyorlar. Kendi liderleri kendi tabanını kandırıyor( ) Hesap sordular mı? Sorabilirler mi? Hayır 12 Eylül ürünü olan bir parti 12 Eylülcülerden, darbecilerden hesap sorabilir mi? Ben de biliyorum soramaz, siz de biliyorsunuz, soramaz. Eski YARSAV Başkanı CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan: Keşke yargılansalar, ama inanmıyorum. Bu bir illüzyondur. Özgürlük illüzyonları satıyorlar. Bu düzenleme ile gerçekten yargılanmalarını olanaklı görmüyorum. CHP li Süheyl Batum: Bu Anayasa ile 12 Eylül darbecileri ve Sayın Kenan Evren yargılanamaz çünkü üstünden 30 yıl geçti. Müruru zamana uğradı. Bunu Adalet Bakanı da kabul ediyor. Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden: Aradan 30 yıl geçti ve bu değişiklikle bir yere varılamaz. Öncelikle, o dönemdeki idamlar Meclis'ten geçtiği için bu kararları verenlere bu madde ile bir şey yapılamaz. Anayasa paketine eklenen geçici 15. madde CHP'yi "kandırmak" için konuldu. Eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu: 'Devlet bir defa af çıkardıktan ve aradan 30 sene geçtikten sonra, ben senin için af çıkardım ama şimdi seni yargılayacağım' diyemez. CİHAN Dereye düşen araç içinde yanarak öldü İzmirʼin Bornova ilçesinde, dereye düşen kamyonetin sürücüsü 52 yaşındaki İsmail Kiracı yanarak can verdi.kaza, Işıkkent semti Kemalpaşa Caddesi, 23 numara önünde meydana geldi. Kiracı yönetimindeki 35 K plakalı kamyonet, henüz belirlenemeyen bir sebeple kontrolden çıktı. Savrulan kamyonet, yol kenarındaki Manda Çayıʼna uçtu. Alev alan kamyonetin sürücüsü Kiracı, içeride sıkıştı. Kazayı gören çevredeki vatandaşlar, durumu polis, itfaiye ve sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, kamyoneti kısa sürede söndürdü fakat İsmail Kiracıʼnın hayatını kaybettiği belirlendi. İncelemede, aracın kapılarının kilitli olduğu görüldü. Çevredeki vatandaşlar, kamyonetin yanarak dereye uçtuğunu söyledi. Kiracı'nın cesedi, İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Kazayla ilgili soruşturma devam ediyor. CİHAN

4 SAYFA 04 Sayfa Sorumlusu : Şermin SEZGİNER Gündem 4 Başkan Özen, güven tazeledi Çeşme Kerasus Otel'de yapılan kongreye, 23. dönem İzmir milletvekili Tuğrul Yemişçi, AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay, AK Parti İl Genel Meclisi Üyesi Arif Baratalı, AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Özen Kızılırmak, İl Gençlik Kolları Başkanı Bilal Kırkpınar, AK Parti Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Cenger ile partinin Bornova, Urla, Güzelbahçe ve Selçuk ilçe yöneticileri katıldı. Kongrede bir konuşma yapan Fatma Özen, 2009 yerel seçimlerinde kazandıkları yüzde 43'lük oy oranının üzerine çıkmayı hedeflediklerini belirterek, ''2014 yılında Çeşme halkı, demokrasinin, hizmetin, işsiz kalmamanın, kalkınmanın ne olduğunu görecek'' dedi. AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay da, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın 2014 seçimlerinde hedefi yüzde 47 olarak gösterdiğini hatırlattı. AK Parti'yi genç nesillere anlatmanın önemine değinen Akay, seçim dönemine kadar çok sıkı bir çalışma dönemi geçireceklerini söyledi. Tek adaylı kongrede mevcut Başkan Fatma Özen yeniden seçilirken, Yönetim Kurulunda İlhan Ayyıldız, Mehmet Akpınar, Mahmut Baykal, Abdullah Yılmaz, Adnan Tan, Hasan Gökçeoğlu, Fatih Alıcı, Gülsüm Tekin, Remzi Süllü, Özay İpek, Alparslan Ertürk, Meltem Bozyurt, Yüksel Topal, Celal Kurt, Aydoğan Kıran, Yusuf Dağdelen, Saffet Elyavi, Cengiz Şenaylar ve Ömer Öncül yer aldı. (A.A) Büyükşehir Belediyesi 1.85 liralık şala 15 lira ödemiş! Bilirkişi, 2009, 2010 ve 2011 yıllarında toplam 923 bin liralık şal, atkı ve fular alan Büyükşehir Belediyesiʼnin, tanesi 1.85 ile 3.50 lira olan şal için liralık fatura kestiğini ileri sürdü İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik iki yolsuzluk operasyonuyla oldukça ilginç bir ayrıntı ortaya çıktı. Buna göre belediye tarafından Öğretmenler Günü, 23 Nisan ve 29 Ekim gibi bayramlarda dağıtılmak üzere 2009, 2010 ve 2011 yıllarında toplam 923 bin liralık şal, atkı ve fular alındı. Konuyu araştıran bilirkişi tarafından hazırlanan rapora göre fiyatı 1,85 ile 3,50 lira arasındaki bir şala, 13,25 ile 15 lira arasında para ödenmiş. Belediye, şalların tanesini 13,25 ve 15 liradan almış gibi fatura düzenlemiş. Bilirkişinin, İstanbul'da birçok firmaya bu şalların maliyetini sormasıyla, bir şalın maliyetinin 1,85 ile 3,50 lira arasında olduğu ortaya çıktı. Belediyenin, bu şekilde kamuyu 489 bin 806 lira zarara uğrattığı iddia ediliyor. İzmir Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı, şal alımı yolsuzluğu iddialarıyla ilgili olarak Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü'nden muhasebat başkontrolörlerini bilirkişi olarak atadı. Başkontrolörler tarafından, şal alımlarıyla ilgili olarak ayrıntılı bir rapor hazırlandı. Raporda, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından, özel günlerde dağıtılmak üzere hediye olarak şal, atkı ve fular gibi malların, belediye şirketlerinin doğrudan temin yoluyla alındığı belirtildi. Belediye başkanlığı tarafından alımlar İzdeniz, Ünibel, Ege Şehir Plancıları, Metro AŞ, İzulaş, İzenerji, Grand Plaza, İzbeton, İzfeş, İzbelcom adlı belediye şirketlerine yaptırılmış. Mesela 25 Kasım 2010'da 2 bin 300 adet şal, tanesi 15 liradan toplam 37 bin 260 liraya alınmış. Bunun gibi her şirket, belli bir miktarda şal almış. Bu alımlarda en dikkat çekici nokta ise 2010 ve 2011 yıllarındaki bütün alımlarda bir şalın maliyetinin 15 lira, 2009 yılında ise 13,25 lira olması. Bilirkişi tarafından yapılan incelemelerde, 37 bin adet şalın alım, dağıtım ve organizasyon işinin tamamen Büyükşehir Belediye Başkanlığı tüzel kişiliğine ait olduğu, 2010 yılında gerçekte ve fiiliyatta satın alınan toplam 469 bin 800 lira değerindeki 29 bin adet şala ait belgelerin, gerçeğe aykırı biçimde, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın iştirak etmiş olduğu 11 şirket adına fatura düzenletilmek suretiyle kamu zararı oluştuğu iddia edildi. Aynı raporda, 2009 yılına ait toplam 323 bin 978 lira değerindeki 22 bin 640 adet şalın gerçek alıcısının Büyükşehir Belediye Başkanlığı olduğu, 10 anonim şirket adına düzenlenen fatura ve sevk irsaliyelerinin gerçek durumu yansıtmadığı, gerçeğe aykırı belgeler olduğu kanaatine varıldığı belirtildi. Aynı raporda, 2010 yılında gerçekte Büyükşehir Belediye Başkanlığı tüzel kişiliğince KDV hariç 15 lira birim fiyattan, kamu ihale mevzuatına tâbi tutulmadan satın alınan ve sermaye arttırımları yoluyla tüzel kişilikçe finanse edilen toplam 599 bin 400 lira değerindeki 37 bin adet şaldan 36 bin adedinin, teklif mektupları ekinde yer alan teknik özelliklere sahip olmaması sebebiyle kamu zararının oluştuğu ileri sürüldü. Ayrıca 2009, 2010 ve 2011 yıllarındaki şal alımlarında, Kamu İhale Kanunu'nun temel ilkelerine aykırı hareket edildiğinin apaçık göründüğü, teknik şartnamede belirlenen kalitede şal teslimatı yapılmadığı, evsafı uygun olmayan düşük maliyetli şalların teslim edilmesi suretiyle alımları yapan belediye şirketlerinin zarara uğratıldığı iddia edildi. Bilirkişi tarafından İstanbul'daki birçok firmaya şal maliyeti soruldu. Gelen cevaplarda, bir şalın maliyetinin 1,85 ile 3,50 lira arasında olduğu ileri sürüldü. Buna göre belediye tarafından İstanbul firmalarından Manisa Köy-Koop Birliği üzerinden satın alınan 36 bin şala, KDV dahil 97 bin lira ödenmiş. Buna karşılık belediyeye bağlı şirketlerin yaptığı şal alımlarında bir tanesinin maliyeti ortalama 15 liraya gelmiş. Bu alımlardan dolayı kamunun 489 bin 806 lira zarara uğratıldığı ileri sürüldü. Bilirkişi tarafından hazırlanan raporun sonuç bölümünde 2009, 2010 ve 2011 yılları alımlarında Kamu İhale Kanunu'nun temel ilkelerine aykırı hareket edilerek, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından açık ihale usulüyle yapılması zorunlu olan bu ihalelerin, iştiraki bulunduğu şirketlere kısım kısım dağıtılarak yapıldığı iddia edildi. Kanunun temel usul olarak belirlediği açık ihaleyi uygulatmamak için satın alınan şalların, aynı kanunun 22/D maddesi uyarınca belirlenen doğrudan temin yoluyla satın aldırıldığının belirtildiği raporda, 3/A maddesi uyarınca kanunun istisna hükmüne girmediği halde bu usulle şalların satın aldırılmasının, rekabet ortamını yok ederek ihaleye katılımı sınırladığına dikkat çekildi. CİHAN Kocaoğlu: Yoğurdu üfleyerek yiyoruz! İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, belediyeye yönelik iki operasyondan sonra yoğurdu üfleyerek yediklerini söyledi. Kocaoğlu, DP ve BBP il başkanlıklarını ziyaret etti. Önce DP İl Başkanı Naşit Birgüvi'yi ziyaret eden Başkan Kocaoğlu, daha önce sınava tâbi tutularak işe alınan fakat kanuni problem sebebiyle görevle başlatılmayan 200'den fazla itfaiyecinin eylemiyle ilgili soruyu cevapladı: "KPSS'den belli bir puan alanlara yönelik yaptığımız yazılı ve sözlü sınavın ardından bir sayı belirlendi. Ne yazık ki daha sonra hukuki bir sorun oluştu. Bu konudan biz de rahatsızız, itfaiye personeline ihtiyacımız var. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak operasyondan sonra yoğurdu üfleyerek yiyoruz. Biz de arkadaşlarımızın bir an önce işe başlamasından yanayız. Sınavdan dönüş gibi bir kararımız yok. Sınava girenlerin bir hak kaybı yok. Bu arkadaşlar başımızın tacıdır. Konu hukuksal zemine oturduktan işe başlatırız. Bana kalırsa bugün başlatırım."gecekondu ve şehir dönüşümü konusuna da değinen Kocaoğlu, bu çalışmalarının hükümetle yerel yönetim tarafından ortaklaşa yapılması gerektiğini söyledi: "İzmir'de şu anda 200 bin sağlıksız konut var. Kentin yeniden ayağa kalkması için gereken en önemli sektör inşaattır. İzmir'de kent dönüşüm sorunu, bin konutun alınmasıyla çözülür. Bu da ekonominin düzene girmesi ve rayına oturmasıyla ilgili." CİHAN Bir okul da Çallıoğlu ndan İzmir'in Tire ilçesinde hayırsever işadamı Atila Çallıoğlu tarafından yaptırılacak 18 derslik, 300 öğrencilik yurt ve spor salonundan oluşan Belgin-Atilla Çallıoğlu Fen Lisesi için protokol imzalandı. İzmir Valisi Cahit Kıraç, İzmir Valiliğinde düzenlenen imza töreninde yaptığı konuşmada, İzmir'in yetiştirdiği iş adamlarından Çallıoğlu'nca yapılacak fen lisesi ile önemli hizmetler sunulacağını belirtti. Tire Belediyesince temin edilen arsada temeli atılacak lisenin, bölgenin ihtiyacını karşılayacağına dikkati çeken Kıraç, ''Okula, İzmir'den ve Türkiye'nin her yerinden öğrenciler gelecek. Orta öğretim kurumları içinde fen liselerinin farklılığı yadsınamaz. En başarılı öğrenciler, eğitimlerini fen liselerinde sürdürüyor'' dedi. Eğitime verdiği destekten ötürü Çallıoğlu'na teşekkürlerini sunan Kıraç, şöyle konuştu: Çallıoğlu ile imzalayacağımız protokol ile İzmir, 165'inci eğitim protokolünü yapmış oluyor. İzmir'de Eğitime Yüzde 100 Destek Kampanyası kapsamında imzalanan 165 protokolle 229 milyon 535 lira kaynak eğitime aktarıldı. Hayırlı olsun. Önümüzdeki dönemlerde hayırseverlerin eğitime desteklerinin süreceğine inancım tam.'' Çallıoğlu ise devlete ve millete faydalı gençlerin yetişmesine katkıda bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Tire Belediye Başkanı Tayfur Çiçek de Çallıoğlu'nun desteğinin heyecan verici olduğunu, başarılı sanayicinin ismini okulla ölümsüzleştireceğini anlattı. Konuşmaların ardından, Vali Kıraç ile hayırsever Çallıoğlu, 4 milyon liraya mal olması öngörülen Belgin-Atila Çallıoğlu Fen Lisesi protokolünü imzaladı. Tire Belediyesi tarafından tahsis edilen arsa üzerinde kurulacak 18 derslikli lise bünyesinde spor salonu ve 300 öğrenci kapasiteli yurt bulunacak. (A.A) Kanun var uygulayan yok Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığıʼna bağlı Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü, engellilerin önündeki engelleri kaldırmak için bölge toplantılarına başlıyor Türkiye genelinde ilgili kurum ve kuruluşların, 2012 Temmuz ayına kadar daha kaliteli hizmet verebilmesi için Ulaşılabilirlik Stratejisi ve Eylem Planı çerçevesinde, yedi bölgede yerel yönetimlerin görev ve sorumlulukları konusunda bilgilendirilmesi amacıyla Ulaşılabilirlik Bölgesel Paylaşım Toplantıları serisine başlandı. Bu kapsamdaki Ege Bölgesi toplantısı, 17 Mart 2012'de İzmir de yapılacak. Bu toplantılarda katılımcılara, engelsiz yapılı çevrenin ve şehir hizmetlerinin özellikleri konusunda teknik bilgiler verilecek. Yerel yönetimlerin ulaşılabilirlik konusundaki durumlarını tespit etmek üzere hazırlanan formlar, alanda uygulamalı olarak doldurulacak. Kocaeli Çayırova da, Aralık 2011 arasındaki ilkinden sonra toplantılar Adana da 14 Ocak 2012, Kayseri de 28 Ocak, Trabzon da 18 Şubat, Diyarbakır da 3 Mart'ta devam edecek. İzmir de 17 Mart taki toplantıdan sonra 24 Mart'ta Erzurum'la son bulacak. Engellilerin hayatını zorlaştıran etkenlerin başında gelen fiziki çevre düzenlemelerinin, Binaların ve toplu taşıma araçlarının uygun hale getirilmesi için 5378 sayılı kanunla, sorumlu kurum ve kuruluşların umuma açık her türlü bina, yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel altyapı alanlarının, belediyelerin şehiriçinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan toplu taşıma hizmetlerinin 2012 yılına kadar engellilerin ulaşabilirliğine uygun hale getirmesi hüküm altına alınmıştı. Temmuz 2012 den itibaren engelli vatandaşlar, kendileri için ulaşılabilir uygulamaların yapılmaması durumunda dava açma hakkı elde edecek. CİHAN Yılmaz: Sorunları BİRLİKTE ÇÖZELİM! Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, Çalışan Gazeteciler Günü kapsamında İzmir deki medya kuruşları temsilcilerini öğle yemeğinde ağırladı. Prof. Dr. Yılmaz basınla bir arada olmaktan üniversite olarak mutlu olduklarını dile getirdi. Bu tür günlerin önemine değinen Prof. Dr. Candeğer Yılmaz konuşmasında; Çalışan Gazeteciler Günü nde birlikte olmaktan, sizlerle bu anlamlı günü paylaşmaktan büyük mutluluk duyduk. Bu tür günler hepimiz için önemli günler. 212 Sayılı Basın-iş Kanunu ve 195 sayılı Basın İlan Kurumu Kanunu nuna bağlantılı olarak gazetecilerin bayram diye kutladığı bu günün 1972 den sonra çalışan gazeteciler günü olarak kutlandığını biliyoruz. Adı ne olursa olsun sorun ve açmazlarının yanında coşkuları ve ürettikleriyle bugünün, geleceğin önemli kavşak noktaları olduğuna inanıyorum. Gazetecilik bazen tek başına dev olmayı, bazen de ekip içinde arka planda olmanızı gerektiren bir meslektir. Değişmez koşul ise çalışmaktır. Basına ihtiyacımız var. Bilimin rehberliğinde ilerleyen bir basın bize kıvanç verecektir. Sorunları ortak çözümlere kavuşturmak için bir aradayız dedi. EGE AJANS Göstere göstere anlaşıyorlar Sağlık Bakanlığı hastanelerinde, işitme engelli hastalara işaret diliyle hizmet veriliyor. İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, bu amaçla işaret dili kursu başlattı. İl Müdür Yardımcısı Dr. Ahmet Murat Işıl, engellileri sevgi ve anlayışla kucaklamaya, problemlerine içtenlikle çözüm bulmaya devam edeceklerini söyledi. İl Sağlık Müdürlüğü, Buca Halk Eğitim Müdürlüğü ile İşaret Dili Çevirmen ve Öğreticileri Derneği nin ortaklaşa düzenlediği kursa katılan hastane personeline, törenle sertifika verildi. Buca Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi konferans salonunda 23 Aralık 2011 tarihinde başlayan ve 6 Ocak 2012 de biten kursa, müdürlük tarafından belirlenen, il merkezindeki kamu hastaneleri ve Sağlık Müdürlüğü personelinden 26 kişi katıldı. Kursiyerlere, üç hafta boyunca 120 saat yoğunlaştırılmış işaret dili eğitimi verildi. Kursiyerler, sertifika töreninde de İstiklâl Marşı nı işaret diliyle okudu. Törene Sağlık İl Müdür yardımcıları Dr. Işıl ve Dr. Güney Aktaş, Buca Halk Eğitim Müdürü Recai Dere, Buca Kadın Doğum Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. M.Zeki Yaşar, İşaret Dili Çevirmen ve Öğreticileri Derneği Başkanı Zeki Buzgan, kurs proje koordinatörü Hamiyet Aydın Ateş ve kursiyeler katıldı. Burada konuşan Dr. Işıl, "Engelli vatandaşlarımızın sorunlarına çözüm üretmek amacıyla bir dizi çalışmaları neticelendirme aşamasına getirmiş bulunmaktayız. Bunlardan birisi de hastanelerimizde işitme ve konuşma engelli vatandaşlarımızın sıkıntılarının en iyi şekilde kavranabilmesi düşüncesiyle işaret dili bilen sağlık personeli görevlendirilmesidir. Amacımız, engelli engelsiz tüm vatandaşlarımızın sorunlarının çözülmesi ve daha iyi yaşam koşullarının sunulmasıdır. dedi. Tören sonunda kursiyerler, öğretmen İpek Akatekin eşliğinde işaret diliyle İstiklâl Marşı okudu. CİHAN

5 SAYFA 05 5 Ekonomi İZMİR EKONOMİSİ bizim için çok önemli! İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Demirtaş: ''İzmir'de EXPO dolayısıyla 25 milyar dolar yatırım yapılacak. Bu hareketlilikten Almanya da payını alacaktır'' Almanya'nın İzmir Başkonsolosu Margit Haberle, Almanya ile Türkiye'nin en büyük ticari partner konumunda olduğunu, ayrıca İzmir ekonomisine büyük önem verdiklerini belirtti. Başkonsolos Margit Haberle, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş ve İZTO yöneticilerini ziyaret etti. Haberle, ziyarette yaptığı konuşmada İzmir'in Türkiye'nin batıya açılan penceresi olduğunu ifade etti. anya ile Türkiye'nin en büyük ticari partner konumunda olduğunu vurgulayan Haberle, ''İzmir ekonomisi de bizim için çok önemli. Ekonomi, kültür ve eğitim alanında İzmir gelişmiş bir kent. İzmir için her şeyin iyi olmasını diliyorum'' dedi. Demirtaş da yaptığı konuşmada, Almanya'nın Türkiye'nin en büyük ticari partneri olduğunu, İzmir kentinin de ticari ilişkilerde önemli yer tuttuğunu belirtti. Almanya'nın İzmir Başkonsolosluğu ile çeşitli projeler yürütebileceklerini kaydeden Ekrem Demirtaş, İzmir'in en büyük projesinin ise EXPO 2020 adaylığı olduğunu hatırlattı. Almanya'nın İzmir'e EXPO 2020 adaylığı konusunda vereceği desteğin büyük önemi olduğuna dikkati çeken Demirtaş, şunları söyledi: ''Avrupa'nın patronu Almanya, o yüzden Almanya'nın desteği çok önemli. Sanıyorum Almanya gibi büyük ekonomisi olan bir ülkenin desteğini de sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ya da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan isteyecektir. (A.A) Vodafone'den Basın'a Özel Tarife Vodafone, basın mensuplarının iletişim ihtiyaçlarına yönelik hazırladığı ''Basın'a Özel Tarife'' ile ''çok'' avantajlı konuşma fırsatları ile SMS ve internet paketlerini bir arada sunuyor. Vodafone'dan yapılan açıklamaya göre, ''Basın'a Özel Tarife''ye abone olan basın mensupları, ayda 39 lira karşılığında yurt dışı dahil her yöne dakika konuşma, SMS ve 1 GB internet kullanım hakkı kazanıyor. Her yöne dakikaları ile yurt dışındaki sabit hatlar ve Vodafonelular'ı arayabilen basın mensupları, Kırmızı Pasaport seçeneği ile ayda sadece 3,99 lira daha ödeyerek tarifelerindeki dakikaların yarısını yurt dışında da kullanabiliyor. Söz konusu tarifeden faydalanmak isteyen basın mensuplarının sarı basın kartları veya kurum kimlikleriyle Vodafone Cep Merkezlerine gelmeleri yeterli olacak. Başkan Yardımcısı Gökhan Öğüt, ''Vodafone Türkiye olarak müşterilerimizin ihtiyaçlarını doğru analiz etmek ve o ihtiyaçlara yönelik anlamlı ürün ve paketler geliştirmek önceliklerimizin başında yer alıyor dedi. (A.A) Bakan Yıldırım: Denizcilik için çok çalışmamız lazım Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım Türkiye;nin denizcilik sektöründe ciddi yatırımlara imza atarak giderek geliştiğini belirterek, ''Ancak denizcilik için daha çok çalışmamız lazım'' dedi Üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen denizcilik sektöründeki potansiyelin tam olarak kullanılmadığını kaydeden Binali Yıldırım, ''Türkiye 1900;lü yıllarda denizcilikte dünya birincisiydi. Yeniden aynı konuma gelmek istiyoruz'' diye konuştu. Amatör denizciliğin Türkiye;de eskiden çok bilinmediğini, ancak son yıllarda devletin bu konuya eğilerek verdiği teşviklerle önemli ölçüde geliştiğini ifade eden Yıldırım şunları söyledi : ''Bizde yatın, katın varsa, dünyalığın tamam, diye bir anlayış var. Tekne sahibi olmak, yat almak lüks olarak algılanıyordu. Halbuki bugün tekne, yat almak, otomobil almaktan daha kolay. Diyelim 10 metrelik tekne otomobilden daha ucuz, ama adı 'yat; olunca insanların kafasında lüks bir şey algılanıyor. Bu algı da amatör denizciliğin gelişmesini engelliyor. Biz bu algıyı yıktık. Amatör denizci belgesi sahiplerinin sayısı 2002 yılında 41 bin iken şimdi 103 bine ulaştı. Ancak bu artış da yetmez. Türkiye;nin nüfusuna, sahillerinin uzunluğuna bakarsanız, sayının milyonu geçmesi lazım. Yavaş yavaş buna da ulaşacağız. İyi bir aşama kaydettiğimizi düşünüyorum. Öncelikle artık Türkiye denizci ülke olduğunu hatırladı. Yüzünü denize döndü". Denizcilikte mevzuatı çok kolaylaştırdıklarını belirten Binali Yıldırım, Türk bayrağına geçilmesi için teşvik çıkarttıklarının altını çizerek, ''Vergileri düşürdük. Şu anda Türk bayraklı ve sahipli gemilerin tonajında dünyada 15;inci sıradayız'' dedi. Yıldırım, tersane konusunda da Türkiye;nin dünyanın önemli ülkeleri arasında yer aldığını kaydederek Türkiye;nin yat yapımında bir marka haline geldiğini söyledi. Türkiye;nin yat yapımında dünyada ilk sıralara girdiğini ifade eden Yıldırım, tersane ve gemi inşası alanında da 6'ncı sırada yer aldığını bildirdi. Yap-İşlet-Devret modeli ile marinacılığın geliştiğini belirten Yıldırım, ''Marinaların sayısı giderek artıyor ve artmaya devam edecek. Marinaların toplam kapasitesi 16 bin tekneye ulaştı. Balıkçı barınaklarımızın sayısını da artırdık. Akaryakıtta ÖTV;yi kaldırarak balıkçılarımıza ve ticari denizciliğe büyük teşvik verdik. Eskiden balıkçılarımız akaryakıt fiyatları yüzünden denize açılamıyordu'' diye konuştu. Cruise turizmi Türk limanlarının artık büyük yolcu gemilerinin en fazla uğradığı yerler arasında olduğunu sözlerine ekleyen Yıldırım, ''Cruise turizmi'' olarak adlandırılan bu alana büyük önem verdiklerini söyledi yılı için Cruise gemilere yönelik hizmet tarifelerinde yüzde 50;ye varan indirimler yaptıklarını kaydeden Yıldırım şöyle konuştu : ''Bu turizmin çok gelişmesi lazım. Cruise gemilerle 2003;te Türkiye;nin iki limanına sadece 500 bin kişi gelirdi. Şu anda ise 11 limanımıza yılda toplam 2,3 milyon yolcu geliyor. Bu yolcuların büyük bir bölümü de çok para harcayan insanlar. Geldikleri yerlerde iyi alışveriş yapıyorlar ve ekonomimize ciddi katkılar sağlıyorlar. ''Cruise turizmi'' katma değeri çok yüksek bir alan. Bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek amacındayız.'' (A.A) İhracatın yüzde 50'si Denizli'den Denizli Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Özer, Türkiye'nin ev tekstili ürünleri ihracatının yüzde 50'sinin Denizli'den yapıldığını söyledi. Özer, gazetecilere yaptığı açıklamada, dünyanın en büyük ev tekstil fuarlarından biri olan Heimtextil Ev Tekstil Fuarı'nın yarın Almanya'da başlayacağını bildirdi. DTO olarak, Frankfurt şehrindeki fuara katılan üyelerini yalnız bırakmayacaklarını dile getiren Özer şöyle dedi: ''Bu yıl Heimtextil Fuarı'na Türkiye'den 175 firma katılırken, Denizli'den 46 firma stant açıyor yılında olduğu gibi Denizli yine, fuarda 60 firma ile yer alan İstanbul'un, 57 firma ile yer alan Bursa'nın ardından üçüncü sırada yer alıyor. Denizli ve Türkiye adına fuarın verimli geçmesini diliyorum. '' (A.A) Kaliteli iş yapan Kriz bize uğramaz İngiltere den korkmasın Marmaris Turizm Birliği (MARTAB) Başkanı Ali Acar, Güney Ege'yi tercih eden turistlerin yarısından fazlasını oluşturan İngiliz pazarındaki düşüşün, iyi hizmet verenleri etkilemeyeceğini belirterek, ''Kaliteli ve büyük tesisler için İngiliz pazarındaki düşüş risk oluşturmuyor'' dedi. Marmaris ve çevresini tanıtmak için katıldıkları ve katılacakları fuarlar hakkında gazetecilere bilgi veren Ali Acar, MARTAB olarak yurt içinde İstanbul ve İzmir, yurt dışında ise çok sayıda turizm fuarında yer aldıklarını söyledi. Dünya turizminin olmazsa olmazlarından birisi olan turizm fuarlarına bölgenin temsili ve tanıtımı için önemli olduğunu ifade eden Acar, fuarlarda tur operatörleri, acente yetkilileri ve satış personelleriyle birebir görüşmeler yapıp, rakip destinasyonların çalışmalarını izleyerek yol haritalarını belirlediklerini anlattı.martab olarak şu ana kadar Paris, Londra ve İzmir fuarlarına katıldıklarını belirten Acar, ''Ocak ayında Hollanda, Finlandiya ve Polonya'da gerçekleştirilecek turizm fuarına katılacağız. Daha sonra İstanbul, Danimarka, Almanya, Rusya, Ukrayna, Bulgaristan ve Macaristan fuarlarında yerimizi alacağız'' dedi. Otelcilerin ve acentelerin son zamanlarda MARTAB çatısı altında tanıtım faaliyetlerine aktif şekilde katıldığına işaret eden Acar, tüm fuarlarda bölgenin yoğun bir ekiple tanıtılmasının sevindirici olduğunu vurguladı. Marmaris'in dinamik yapısıyla tercih edilir noktada olduğuna dikkati çeken Acar, tur operatörü temsilcileri ve basın mensuplarını bölgeye davet ederek yerinde tanıtım çalışmaları yaptıklarını da dile getirdi. İngiliz pazarı İngiltere pazarında son dönemde bir düşüş olduğunu anlatan Ali Acar, bu düşüşü diğer pazarlarla telafi etmek için çalıştıklarını söyledi. Hollanda, İskandinav ve Balkan pazarlarında artış beklediklerini kaydeden Acar, Marmaris ve çevresine gelen turistlerin yüzde 65'ini oluşturan İngiliz turist sayısındaki düşüşün tam olarak dengelenmesinin kolay olmayacağını belirtti. Acar, ''İngiliz pazarındaki azalma, küçük ve apart otellere talep gösteren gelir düzeyi düşük müşterilerin tatile çıkamamasından kaynaklanıyor. Kaliteli ve büyük tesisler için İngiliz pazarındaki düşüş risk oluşturmuyor'' diye konuştu. Diğer ülkelerden gelen turistlerin bu tür küçük tesisleri tercih etmediğini anlatan Acar, bu durumun bölge için bir fırsata dönüştürülebileceğini kaydetti. Bu tesislerin revizyona giderek hizmet kalitesini artırmaları veya birleşerek büyümelerinin olası olduğunu belirten Acar, bunları yapamayanların ise konuta dönüşebileceğini söyledi. (A.A) Oğuz: Dava açın destekleyeceğim Aliağa Belediye Başkanı Turgut Oğuz, kurulmak istenen termik santrala karşı çevreci örgütlerin dava açması halinde destek olacağını söyledi. İzmir in Aliağa ilçesinde, İzdemir Enerji Elektrik Üretim A.Ş. tarafından kurulması planlanan termik santralın belediyeden inşaat ruhsatı almasıyla ilgili olarak bir açıklama yapan Oğuz, Firma, dosyasında hiçbir eksiği olmadığından yasal sürenin son günü ruhsat aldı. Aliağa da sanayi kaynaklı kirlilik, insan ve çevre sağlığını tehdit ediyor. Termik santrallara karşı yapılacak hukuki mücadelelerde çevreci kuruluşların yanındayım. Bu bölge, 6 Haziran 1984 tarihinde Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından sanayi alanı olarak ayrılmış. Danıştay tarafından 1/100 binlik planın yürütmesi durdurulduğundan 1/25 binlik planların hükümsüz olacağı ileri sürülüyor. Danıştay 6. Dairesi içtihatlarına göre ise 1/25 bin ve 1/5 binlik planların iptal edilmesi halinde dahi 1/1000 lik imar planının iptal olamayacağı, üst ölçekli planların mahkemece yürürlüğünün durdurulmasının, alt ölçekli planları durdurmayacağı belirtiliyor. CİHAN Angus yabancı da Montofon yerli mi? Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, tarım politikaları konusunda kendisini eleştirenlere sert bir üslupla cevap verdi. Angus getirilmesiyle ilgili eleştirilere tepki gösteren Bakan Eker, holstein ve montofon ırklarının da yerli olmadığını belirterek, tarım hakkında ağzı olanın konuştuğunu söyledi. İzmir Hilton Otel de düzenlenen SETBİR Sektör Buluşmaları Toplantısı"na katılan Bakan Eker, konuşmasını siyasetçi gibi değil de meslek erkânından birisi olarak yapacağını ifade ederek, Bu memlekette, tarım ve hayvancılıkla ilgili herkes konuşuyor ama daha çok bilmeyenler konuşuyor. Konuyla çok da yakından ilgisi olmayanlar konuşuyor. Hayvanı, otu, yemi çok fazla bilmeyen, tarladaki ürünü, domatesi çileği, meyveyi, sebzeyi çok iyi bilmeyenler konuşuyor. En çok onlar konuşuyor, televizyonlarda da en çok onlar çıkıyor. Bu tabii sektöre de çiftçiye de zarar veriyor. dedi. Pakistan sokaklarını Türkler temizleyecek Cam-Pak Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Turan ile Özkartallar Yönetim Kurulu Başkanı Muhibbi Kartal'ın ortaklaşa kurtuğu Özpak, 170 milyon dolarlık ihaleye imza attı Türk işadamlarının oluşturduğu konsorsiyum, Pakistan'ın Lahor şehrinin temizlik ihalesini kazandı. Aynı zamanda Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Yönetim Kurulu üyesi olan Cam-Pak Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Turan ve Özkartallar Yönetim Kurulu Başkanı Muhibbi Kartal'ın, "Özpak" adı altında kurduğu ortaklık sayesinde hayata geçen projeyle 12 milyon nüfuslu Lahor şehri pırıl pırıl yapılacak. 15 Şubat 2012 tarihinden itibaren başlayacak çalışmalar yedi yıl sürecek. 174 milyon dolarlık ihaleye göre 60 Türk, bölgeye yerleşerek 4 bin Pakistanlıyı eğitecek ve araçların teknik servisini üstlenecek. Bu sayede şehrin bütün sokakları her gün yıkanacak. Temizlik işlerinde kullanılmak üzere 245 çöp kamyonu satın alındı, ilk etapta 60 sıkıştırmalı kamyon gemilerle İzmir'den yola çıkarıldı. Pencap Eyaleti Başbakanı Muham med Şahbaz Şerif ile 3 Kasım 2011 tarihinde yapılan protokole göre Lahor'un temizliğinin iyileştirilmesi kapsamında ana arterler, meydanlar, park, cadde ve sokakların el ve mekanik araçlarla süpürülmesi, mekanik araçlarla yıkanması ve katı atıkların imha sahaları na taşınması planlandı. CİHAN Pamuk üretimi masaya yatıyor Yıllık 24 milyar dolarlık potansiyeliyle Türkiye de ihracat ve istihdamın lokomotifi olan hazır giyim ve tekstil sektörünün ana hammaddesi pamuğun problemleri, Ekonomi Bakanlığı koordinatörlüğünde Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) tarafından düzenlenen Pamuk Arama Konferansı'nda masaya yatırılacak. İzmir'in Çeşme ilçesinde Ocak 2012 tarihlerindeki konferans, Türkiye'de pamukla ilgili bütün tarafları biraraya getirecek. Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Tarık Sönmez in başkanlığındaki toplantıya bakanlık üst düzey bürokratlarının yanısıra Türkiye İhracatçılar Meclisi, Ulusal Pamuk Konseyi, TOBB, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) temsilcileri, ihracatçı birlikleri, ticaret borsaları, kooperatifler, üniversiteler, pamuk üreticileri ve önemli pamuk kullanıcıları katılacak. CİHAN

6 SAYFA 06 S.Sorumlusu: Halide DEMİR Sağlık 6 Ağız kokusu nasıl giderilir? Pek çok kişi, sabahları ya da soğan, sarımsak gibi kokulu gıdalar tükettiğinde ağzının koktuğunu hisseder. Uzmanlara göre bu koku normal, ancak istisnalar da var Ağız kokusu genelde ağız hijyenine dikkat edilmemesinden kaynaklanıyor ama kimi zaman genel vücut sağlığında oluşan bir bozukluğun veya hastalığın habercisi de olabiliyor. KBB Uzmanı Dr. Deniz Hancı, insanın sosyal ve özel hayatını kabusa çeviren sorunu giderme yollarını şöyle sıraladı: DİLİNİZİ FIRÇALAYIN Doğru ağız hijyeni için, diş fırçalamanın yanı sıra mutlaka dil temizliği de yapılmalı. Dilin üzerinde, özellikle dil sırtının arka bölgelerinde oluşan bakteriler ağız kokusuna neden olabiliyor. Bu bakterilerin özel olarak tasarlanmış dil fırçaları ile ya da bazı diş fırçalarının arkasında yer alan özel dil temizleme aparatlarıyla temizlenmesi gerekiyor. BOL SU İÇİN Su tüketimi, tüm sağlığımız için önemli olduğu kadar ağız kokusunu gidermede de etkin bir rol oynuyor. Böbrekler açısından risk taşıyan kişiler dışında, günde 2,5-3 litre su içmek tükürük salgısının artmasını sağlayarak, ağız kokusunu önlemeye yardımcı oluyor. TARÇIN TÜKETİN Tarçın, ağız içi bakterilerle mücadelede önemli bir silah olarak gösteriliyor. İçeceklerinizde ve uygun yiyeceklerinizde tarçın kullanabilirsiniz. GARGARA YAPIN Yemek ve içmekle ilgili tüm faaliyetlerin bitirildiği uyku öncesinde, dişlerin mutlaka fırçalanması gerekiyor. Fırçalama dışında, alkolsüz ağız gargaralarını kullanmak da koku önleme konusunda yarar sağlıyor. AĞIZ NEMLENDİRİCİ Kötü ağız kokusunun oluşmasında tükürüğün önemli rol oynadığı kabul ediliyor. Yapılan muayenede tükürük miktarının az olduğu tespit edilen kişiler için, uzmanlar ağız nemlendiricileri önerebiliyorlar. Sigara ve alkol pankreası bitiriyor Sigara ile alkol, geç fark edilen ve hızla yayılan pankreas kanserinin de en önemli nedenleri arasında yer alıyor Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Mesut Yaşar Atlı, çoğu kez geç fark edilen, tedavi seçenekleri kısıtlı, hızlı yayılan, ölümcül bir kanser türü olan pankreas kanserinde, hastaların yüzde 95'inin beş yıl içinde kaybedildiğini söyledi. Atlı, tedavi şansı düşük olan hastalığın gelişiminde rol oynayan faktörlerin bilinmesinin, korunma yolları konusunda ipuçları verdiğini söyledi. Pankreas kanseri gelişiminde rol oynadığı kanıtlanan en önemli risk faktörünün sigara olduğunu vurgulayan Atlı, ''Sigaranın pankreas kanseri olgularının yüzde 20-30'undan sorumlu olduğu tahmin ediliyor. Sigaranın bırakılmasıyla risk azalıyor'' dedi. Alkolün de pankreas kanseri ile yakın ilişkisi olduğunu ve alınan alkol miktarı arttıkça riskin de arttığını ifade eden Atlı, diğer risk faktörleri ile ilgili şu bilgiyi verdi: ''Obezite birçok kanserde olduğu gibi pankreas kanseri için de önemli bir risk faktörüdür. Haftada 1,5 saatten fazla yürüyüş veya fiziksel aktivitenin riski yüzde 50 oranında azalttığı gösterilmiştir. Kötü beslenme de bir başka risk faktörüdür. Kırmızı et, yağ ve kolesterolün aşırı, sebzenin az tüketilmesi, şeker, beyaz un gibi glisemik indeksi yüksek gıdaların çok alınması, pankreas kanseri için risk oluşturur. Domates, kuşburnu ve karpuz gibi kırmızı sebze ve meyvelerden alınan likopen, birçok sebze meyve ve çayda bulunan flavonoller de pankreas kanserine karşı koruyucu etkiye sahiptir.'' ŞEKER HASTALARI DİKKAT Diyabetli hastalarda yüksek kan şekeri ve insülin seviyelerinin, kanser gelişiminde rol oynadığını dile getiren Doç. Dr. Mesut Yaşar Atlı, ayrıca ailesinde pankreas kanseri görülenlerde hastalığın gelişme riskinin diğer bireylere oranla 2 kat fazla olduğunu söyledi. Atlı, ''Özellikle anne, baba veya kardeşlerinde pankreas kanseri görülenler, periyodik kontrollerden geçmelidir'' dedi. İşyerinde klorinli hidrokarbon sonvent, nikel, krom, böcek ilacı, silika tozu gibi maddelerle önlem almadan çalışanlarda kansere yakalanma riskinin artabildiğini kaydeden Atlı, Genetik mutasyon sendromların da pankreas kanserinin ortaya çıkmasında rol oynadığını belirtti ve şöyle konuştu: ''Gen yapısında doğum sonrası oluşan mutasyonlar kanser gelişiminde rol oynar. Buna K-ras, p 53, p 16, Smad 4, HER-2/neu gen mutasyonları birer örnektir. Ayrıca kalıtım yoluyla ebeveynlerden bireye aktarılan, kalıtımsal meme ve yumurtalık kanseri ve kalıtımsal kalın bağırsak kanseri gibi sendromlarda da pankreas kanseri daha sık ortaya çıkar.'' Safra kesesi taşları, alkol veya diğer nedenlerle oluşan, ''pankreatit'' denilen akut veya kronik pankreas iltihaplarının da uzun dönemde kansere neden olabildiğini ifade eden Atlı, ''Kronik pankreatit hastalarında 20 yılda kanser gelişme riski yüzde 5 olarak hesaplanmıştır'' diye konuştu. Atlı, Hepatit-B taşıyıcılığı, siroz ve midede gastrite neden olan kronik helikobakter pilori enfeksiyonunun pankreas kanseri riskini artırdığı sonucuna ulaşan araştırmalar bulunduğunu belirterek, bazı çalışmalarda kadınlarda doğum kontrol hapı ve hormon kullanımının pankreas kanseriyle ilişkilendirildiğini, ancak bunların aksini gösteren araştırmalar da bulunduğunu bildirdi. ERKEKLERDE İLK ONDA Sağlık Bakanlığının verilerine göre, pankreas kanseri, erkeklerde en fazla rastlanan kanser türleri arasında ilk onda bulunuyor. Erkeklerde en sık rastlanan kanserler arasında trakea, bronş, akciğer kanseri birinci sırada yer alıyor. Bunu sırasıyla prostat, mesane, kolorektal, mide, larinks, Non- Hodgkin lenfoma, beyin, sinir sistemi, böbrek ve pankreas kanseri izliyor. Pankreas kanserinin erkeklerde tüm kanserler içinde görülme oranı yüzde 1,9 iken kadınlarda bu oran 1,8 civarında seyrediyor. (A.A) Nikotin bandı ve sakızı sigarayı bıraktırmıyor ABD'de yapılan bir araştırmada, nikotin bandı ve sakızının, bu tedavilere psikolojik destek seanslara eklense bile tiryakilerin sigarayı kalıcı biçimde bırakmalarında etkisiz olduğu ortaya çıktı Tobacco Control dergisinin internet sayfasında yayımlanan araştırmanın başında yer alan Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı Fakültesi nden Hillel Alpert, araştırmanın, özellikle nikotin bandı ve sakızının, uzun dönemde sigara alışkanlığını bırakmak isteyenlere hiç yardımcı olmadığını ortaya koyduğunu belirtti. ABD nin Massachusetts eyaletinde kısa süre önce sigarayı bırakan 787 tiryaki üzerinde yapılan araştırmada, denekler, , ve yılları olmak üzere üç dönem boyunca izlendi. Katılımcılar, araştırmacılara nikotin bandı, nikotin sakızı, burun spreyi veya maske yöntemlerinden hangisini kullandıkları, devamlılığının olmadığında hemfikirler. (A.A) Sağlıklı bir yaşam için vitamin şart! Görme bozukluğu, kansızlık, stres, uykusuzluk, cilt problemleri ve sinir hastalıkları Yaşam kalitesini düşüren birçok hastalık vitamin eksikliğinden kaynaklanabilir Vitaminler büyüme, hücre yenilenmesi ve enerji üretimi için vücuda gerekli olan maddeler. Dahiliye Uzmanı Dr. Murat Görgülü, vitaminlerin insan vücudunda sentezlenemeyen, sentezlense bile yeterli olamayan, dışarıdan alınması gerekli organik maddeler olduğunu söyledi. Bu yüzden sağlığımız için gerekli olan vitaminleri yiyeceklerden ya da ilave vitamin preparatlarından sağlamamız gerekir. Enerji içermezler; ancak hücrenin ve buna bağlı olarak da vücudun yaşamı için çok önemli biyokimyasal olaylarda görev alırlar diyen Görgülü, vitamin eksikliğine bağlı rahatsızlıklar ve vitamin deposu gıdalar hakkında bilgi verdi: Vitaminler yağda eriyen ve suda eriyen vitaminler olarak iki gruba ayrılırlar. Yağda eriyenler A,D,E,K vitaminleri; suda eriyen vitaminler B vitamini grupları, C vitamini, H vitamini, P vitamini olarak sıralanabilir. Vitaminlerin eksikliği genelde taze meyve ve sebze ile beslenen, yeterli et ve et ürünleri tüketen kişilerde gözlenmez; ancak bazı durumlar vitamin gereksinimini artırabilir. Bunlar; gebelik, emzirme, bağırsaklarda emilim bozukluğu, ameliyat olma, büyüme ve gelişme, ağır stres, ağır bedensel çalışma ya da egzersiz, kemoterapi, ağır yanıklar ve ağır enfeksiyonlar olarak sıralanabilir. Eğer yeterli alım yoksa ya da gereksinim çok arttı ise vitamin eksikliklerine bağlı hastalıklar gelişebilir. A VİTAMİNİ: Başlıca havuç, ıspanak, marul gibi yeşil yapraklı sebzeler, portakal, erik, maydanoz, kereviz gibi meyve ve sebzelerde bulunur. Eksikliğinde özellikle gece körlüğü dediğimiz görme bozukluğu, cilt, tırnak ve saçlarda bozulma görülür. D VİTAMİNİ: Süt, süt ürünleri ve balıkta bulunur bir miktarda güneş ışığından cilt altı yağ dokusundan sentezlenir. Eksikliğinde çocuklarda raşitizm denilen ağır kemik gelişim bozukluğu gözlenir, yetişkinlerde ise osteomalazi denen kemik hastalığı görülür. E VİTAMİNİ: Kuruyemişlerde ve sıvı yağlarda bulunur. Antioksidan etkisi vardır. Eksikliğinde kansızlık görülür. K VİTAMİNİ: Yeşil sebzelerde, çayda ve karaciğerde bulunur. Bir miktarda bağırsak bakterileri tarafından üretilir, eksikliğinde kanın pıhtılaşması bozulur ve kanamalar olur. C VİTAMİNİ: Özellikle turunçgiller denilen portakal, greyfurt, limon ve mandalina da bulunur, yeşil sebzeler ve patateste de vardır. Eksikliğinde skorbüt denilen diş eti hastalığı ciltte bozulma, yaralarda geç kapanma, enfeksiyonlarda ağırlaşma görülebilir. B1 VİTAMİNİ: Yumurta ve karaciğerde bulunur. Yetersizliğinde berberi denilen sinir ve cilt hastalığı görülür. İştahsızlık, kas güçsüzlüğü, birçok değişik cilt hastalığı da görülebilir. B2 VİTAMİNİ: Tahıl ürünleri, et ve karaciğerde bulunur. Eksikliğinde kansızlık, ağız kenarı yaraları, sinir hastalığı ve cilt hastalıkları görülür. Tüp bebekte doğru bilinen yanlışlar Halk arasında doğru olmayan pek çok bilgi tüp bebek tedavisiyle ilgili yanlış algılamalara neden oluyor. Peki, neleri yanlış biliyoruz, doğrular neler? Her yaşta tüp bebek yapılabilir mi? Tüp bebek tedavisiyle çoğunlukla ikiz, üçüz bebek sahibi mi olunuyor? Peki, hiç spermi olmayan erkek baba olamaz mı? Tüp Bebek Uzmanı Dr. Hakan Özörnek, tüp bebek tedavisi konusunda doğru bilinen yanlışları sıraladı: Yanlış: Tüp bebek zor ve ağrılı bir tedavidir. Doğru: Tüp bebek tedavisi son yıllarda çok kolaylaşmış, hasta dostu bir tedavi haline gelmiştir. Tedavi süresi yeni ilaçlar sayesinde 45 günden 15 güne inmiş, hastaların yaptıkları iğne sayısı da 60 lardan 20 lere düşmüştür. Hatta artık günümüzde sadece hap formunda ilaçlar kullanılarak yapılan doğal tüp bebek tedavileri başarı ile uygulanır olmuştur. Az ilaç kullanılarak yapılan yumuşak protokoller hem kontrol için merkeze gidip gelme sıklığını düşürmüş, hem de şişkinlik, ağrı gibi yan etkileri azaltmıştır. Günümüzde tüp bebek, 15 günde başlayan ve biten, neredeyse sıfır yan etkisi olan çok kolay bir tedavidir. Yanlış: Tüp bebekte ikinci tedaviler daha başarılıdır. Doğru: Tüp bebek tedavisinde ilk dört tedavi aşağı yukarı eşit başarı oranlarına sahiptir, daha sonraki tedavilerde başarı istatistiki olarak biraz düşer. Tüm tüp bebek merkezlerinin amacı ilk seferde çiftleri bebeklerine kavuşturmaktır. Yanlış: Tüp bebek tedavisi sonrası uzun süre yatmak gerekir. Doğru: Tüp bebek tedavisi bitip transfer yapıldıktan sonra yatmanın gebelik şansını arttırdığına dair hiçbir bilimsel kanıt yoktur. Yerleştirilen embriyo yer çekimiyle düşmeyeceği gibi, yerleşme işlemi de transferden yaklaşık üç gün sonra gerçekleşmektedir. Yanlış: Tüp bebek tedavisi sonucunda genelde ikiz, üçüz gebelik olur. Doğru: Tüp bebek tedavilerinde çoğul gebeliklerin arttığı bir gerçektir. Buna önlem olarak 2010 yılında yönetmelikte yapılan değişiklikle 35 yaş altındaki hastalarda ilk iki denemede tek embriyo, diğer tüm hastalarda da en fazla iki embriyo transferine izin verilmiştir. Böylece ülkemizde uygulanan sınırsız embriyo transferi bir miktar kontrol altına alınmaya çalışılmıştır. Çoğul gebelikler bazı hastalar tarafından tercih edilse bile gerek anne sağlığı gerekse bebeklerin sağlığı açısından büyük risk faktörleri içerir. Yanlış: Her yaşta tüp bebek yapılabilir. Doğru: Kadının üreme kapasitesi yaşla birlikte değişir. 30 yaşına kadar en yüksek olan üreme şansı yaşları arası azalmaya başlar. 40 yaş üzerinde artık üreme çağının sonlarına gelinir. 30 yaş altı hastalarında başarı şansı yüzde 50 ye kadar çıkarken bu oran 40 yaş üzerinde yüzde 15 civarındadır. 44 yaşın üzerinde ise başarı yüzde 1 in altındadır. Günümüz toplumlarında kadın önce eğitim ve kariyer peşinde koşmakta ondan sonra aile hayatı ve çocuğu düşünmektedir. Çocuk isteyen kadınların yaş aralığında en sağlıklı şekilde anne olabileceklerini unutmaması gerekmektedir.

7 SAYFA 07 Aziz Yıldırım'a yine ret..! İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, "Futbolda şike" davası kapsamında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 23 sanığın tutukluluk durumlarını inceleyerek, bu hallerinin devamına karar verdi İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, tutukluluk inceleme kararında, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Otyakmaz, Fenerbahçeli yöneticiler İlhan Ekşioğlu ve Şekip Mosturoğlu, Fenerbahçe Kulübü Mali İşler Müdürü Tamer Yelkovan, Fenerbahçe Spor Kulübü Amatör Şubeler Koordinatörü Cemil Turan, sözleşmeleri feshedilen Eskişehirspor Teknik Direktörü Bülent Uygunʼun da aralarında bulunduğu davanın tutuklu 23 sanığının bu durumlarının CMKʼnın 108. maddesi uyarınca incelenmesi gerektiğini bildirdi. Sanıklardan Aziz Yıldırım, Şekip Mosturoğlu, Mecnun Otyakmaz, İlhan Ekşioğlu, Cemil Turan, Talat Emre Çolak, Sami Dinç, İbrahim Bülent İşcen, Coşkun Çalık ve Haldun Şenmanʼın avukatlarının da mahkemeye tahliye talepli dilekçeler verdikleri ifade edildi. (A.A) Yeni rota HLEB Cimbom, Wolfsburg ile yollarını ayıran maestro için atağa kalktı. Barcelonaʼnın Hlebʼi kiralama yoluna gidebileceği belirtiliyor G.Saray, bir dünya yıldızını daha kadrosuna katmak için harekete geçti... Barcelona'nın sezon başında Bundesliga ekibi Wolfsburg'a kiraladığı Alexander Hleb için görüşmelerin başladığı dile getirildi. Kas problemi nedeniyle 26 Kasım'dan bu yana formasını giyemediği Alman kulübü ile 31 Aralık 2011 tarihinde yollarını ayıran 30 yaşındaki Belaruslu oyuncunun, 3 milyon euro civarında klasına göre düşük bir maliyetle sarıkırmızılı formayı giyebileceği vurgulandı. TERİM DE İSTİYOR Melo-Selçuk ikilisi ile işlerlik kazanan orta sahanın Hleb'in katılımı ile çok daha güçlü bir hale geleceğini düşünen Terim'in istediği bu transferin her an bitebileceği dile getirildi. Maestro görevinin yanı sıra kanatlarda da görev yapabilen Belaruslu yıldız konusundaki görüşmelerin sürdüğü belirtildi. Cimbom'un, yıldız oyuncuyu bonservisi ile olmasa da kiralık olarak Barça'dan isteyeceği öğrenildi. Bu arada Hleb ile Bundesliga ekiplerinden Augsburg yakından ilgileniyor. HES'ten 10 milyon dolar gelecek Sadri Şener, HES Projesiyle ilgili hiçbir olumsuzluğun bulunmadığını söyledi Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener, Hidroelektrik Santrali (HES) Projesiyle ilgili hiçbir olumsuzluğun bulunmadığını bildirdi. Şener, bordo-mavili kulübün internet sitesinden yayımlanan açıklamasında, bordo-mavili kulübün elinde bulunan HES Projesi ihalesinin nisan ya da mayıs ayında gerçekleştirilmesinin planlandığını belirterek, şunları kaydetti: ''Bu projeyle ilgili kredi sorunumuz yok. Bakanlıklarda yaşanan değişiklikler sürenin biraz uzamasına yol açtı. Projenin hayata geçirilmesiyle 8-10 milyon dolar gelir elde edeceğiz. Bir banka milyon avro enerji kredisi verdiğine göre yaptığımız işin doğruluğu açıkça görülmektedir. Kulübümüz adına ciddi önem taşıyan bu projeyle ilgili hiçbir olumsuzluk bulunmamaktadır.' Formica savaşı kızıştı! "Bırak beni Başkan" Galatasaray'ın kadrosuna katmak istediği Yiğit Gökoğlan, Manisaspor'un patronukenan Yaralı'yla görüşerek, Gitmek istiyorum, lütfen bana yardımcı olun dedi. Sarı-Kırmızılılarʼın ara transferde kadrosuna katmak istediği ve işi bitirebilmek adına görüşmeleri sürdürdüğü Yiğit Gökoğlan: 7 yıldır Manisa sporʼdayım. Böyle bir fırsat çıktı karşıma ve bunu değerlendirmek istiyorum. İki yıldır ismim Galatasarayʼla anılıyordu. İyi ki daha önce olmamıştı. Çünkü şimdi oraya gitmek için hazırım. Beni daha çok geliştireceğine inandığım, A Milli Takım formasına daha yakın olacağım Galatasarayʼa gitmek, Fatih Terimʼle çalışmak istiyorum. G.Saray, F.Bahçe'nin ilgilendiği ancak geçtiğimiz günlerde Eskişehir ile sözleşme uzatan Alper Potuk için devreye girdi Adı F.Bahçe ile anılan Eskişehirsporlu Alper Potuk için G.Saray'ın harekete geçtiği öğrenildi. Kulübü ile el sıkıştıktan sonra genç oyuncuya ödenecek para konusunda yaşanan sorun giderilemeyince bu GS den Alper hamlesi transferden vazgeçen sarılacivertlileri kızdıracak hamle için asbaşkan Ali Dürüst'ün devreye girdiği ileri sürüldü. iki FUTBOLCU+PARA Ali Dürüst'ün, Eskişehir'e giderek başkan Halil Ünal ile bir araya geldiği '2 futbolcu artı para' içeren teklifinin Ünal tarafından kabul gördüğü belirtildi. Premier Lig ekiplerinden Blackburn Rovers, Arjantinli futbolcusu Mauro Formica için Türkiye'den 3 takımdan teklif aldıklarını belirtti ama... İngiltere'nin Daily Mail gazetesi, Beşiktaş, Bursaspor ve Kayserispor'un Arjantinli orta saha oyuncusu Mauro Formica için Blackburn Rovers kulübüne transfer teklifinde bulunduklarını iddia etti. Formica'yı isteyen Türk kulüplerin 2.5 milyon Pound teklif ettikleri ifade edilirken, İngiliz kulübün ise Arjantinli oyuncunun değerinin 4 milyon Pound olduğunu belirterek, bu teklifleri geri çevirdiği vurgulandı. Bir dönem Trabzonspor'la da adı anılan Formica, Blackburn Rovers'tan ayrılmak ve ülkesi Arjantin'e dönmek istediğini açıklamıştı. Arjantin'in Newell's Old Boys takımında profesyonel futbol hayatına başlayan 23 yaşındaki orta saha oyuncusu Mauro Formica, 2011 yılının ocak ayında 3.5 milyon Pound karşılığında Blackburn Rovers'a transfer olmuştu. Bu sezon 24 maçta 2 gol, 1 de asist kaydeden Formica, 1 kez Arjantin Milli Takımı forması giydi. Beşiktaş'ta Q7 şok etti! "Melo'yu isteyen 13 milyon'u hazırlasın" Juventus Genel Direktörü Pepe Marotta, Galatasaray Melo'nun bonservisini istiyorsa 13 milyon Euro'yu getirir. Fenerbahçe de bizle temasa geçti, tekliflere açığız diye konuştu. Sarı-Kırmızılı ekibin son yıllarda yaptığı en iyi transferlerden biri olarak görülen Felipe Meloʼnun kiralık sözleşmesi sezon sonunda bitecek ve kulübü Juventusʼa dönecek. Ancak iki taraf da birbirinden hayli memnun ve teknik direktör Fatih Terimʼin de isteğiyle, Cim Bom Brezilyalı futbolcunun bonservisini istiyor. Oysa kontratında, 13 milyon Euro getirirse serbest kalır maddesi bulunan Sambacı için İtalyan kulübü geri adım atmaya yanaşmıyor. Zira Juventus Genel Direktörü Pepe Marotta, Çizme medyasına yaptığı açıklamada, Galatasaray Meloʼnun bonservisini istiyorsa 13 milyon Euroʼyu getirir. Fenerbahçe de bizle temasa geçti, tekliflere açığız ifadesini kullandı. Siyah-beyazlı kulüpte Ricardo Quaresma krizi yaşanıyor... Sakatlığının ardından ülkesine giden Portekizli yıldızın, burada tedavi olacağını söylediği kliniğe hiç uğramadığı ortaya çıktı. Quaresma 8 Aralık'taki Manisaspor maçında sakatlanmış, ertesi gün genç futbolcunun sağ diz iç yan bağlarında ikinci derecede yırtık tespit edildiği ve 3-4 hafta takımda yer alamayacağı açıklanmıştı. Genç futbolcu 2 hafta İstanbul'da tedavi gördükten sonra yönetime, "Tedavime ülkemde devam etmek istiyorum" deyip 21 Aralık'ta Portekiz'in başkenti Lizbon'a gitmişti. İşte o günün ardından geçen 20 günde Quaresma'dan tek bir haber dahi alınamamıştı, ta ki birkaç gün öncesine kadar. Kaçamağı ortaya çıktı Beşiktaş kulübüne yakın kaynaklardan edindiğimiz bilgiye göre Siyah-Beyazlı kulübün sağlık heyeti birkaç gün önce Quaresma'nın tedavi gördüğü kliniği arar. Yıldız oyuncunun durumunu soran sağlık ekibi aldığı cevapla adeta şoke olur. Çünkü klinik yetkilileri, herkesin tedavi olduğunu zannettiği Q7'nin, Beşiktaş'ın parasını peşin ödediği tedavi merkezine bir kez dahi uğramadığı bilgisini verir. Yani Beşiktaşlı tarafarların iyileşip takımına dönmesini dört gözle beklediği Quaresma, tedavi olmak yerine aslında ülkesinde keyif çatmaktadır.

8 SAYFA 08 Ferrari'nin vergisi kendisinden pahalı! Yargının korkusuzca işini yapmaya devam ettiğini vurgulayan Erdoğan, kimsenin yargıya müdahale edemeyeceğinin altını çizdi. Hazırlanan 'İnternet Andıcı'nın hedeflerinden birinin de kendileri olduğunu ve kurulan bu sitelerle partilerinin kapatılmak istendiğini hatırlatan Başbakan, "Andıççılar eski Türkiye manzarası. Darbeci, vesayetçi anlayışla hesaplaşmadan ileri demokrasiye ulaşmanın yolu yoktur." dedi. 'Artık devletçi oldukları' yönündeki eleştirilere karşı çıkan Erdoğan, milletin yanında, statükonun karşısında yer aldıklarını ve bu çizgilerinden sapma olmadığını kaydetti. Bundan da asla geriye dönüş olmayacağının teminatını verdi: "9 yıllık iktidarımızda çeteler, kendini 'devlet yerine koyan' örgütler ve faili meçhullerle mücadele ettik. Biz, bize yaşatılanları asla unutmadık." Başbakan Tayyip Erdoğan, parti grubunda yaptığı konuşmada 12 Eylül iddianamesinin kabul edilmesine de temas etti. "Darbeci, vesayetçi anlayışla hesaplaşmadan ileri demokrasiye ulaşabilme imkânı yoktur." diyen Erdoğan, meselelerinin kişilerle değil demokrasi karşıtı zihniyetle hesaplaşmak olduğunu vurguladı. Hükümet olarak siyasî zeminde bu anlayışın yanlışlarını ortaya koyarken yargının da kendi açısından olayları aydınlatmaya çalıştığını anlattı. Erdoğan, şöyle devam etti: "Çeteler, mafya, darbeciler, diktacılar, andıççılar eski Türkiye manzarasıdır. Yeni Türkiye artık ileri demokrasiyle, hukuk devleti anlayışıyla, Tofaş çatısı altında Ferrari ve Maserati markalarının Türkiye distribütörlü ğünü yürüten FerMas, Ferrariʼnin en yeni modeli 458 Spiderʼı 540 bin sivilleşmeyle şekilleniyor. Bugün memnuniyetle görüyoruz ki Türkiye'de demokrasi, millet iradesi güç kazanıyor, hakimiyet-i milliye anlam kazanıyor." Başbakan Erdoğan, konuşmasına özetle şöyle devam etti: İddialar mutlaka açıklığa kavuşturulmalı: Ortada bir kısım iddialar, ciddi suçlamalar bulunuyor. Bunların tüm boyutlarıyla aydınlatılmasını beklemek hepimizin hakkıdır. Nitekim bir kısım davalarda ortaya konulan iddialar doğrudan demokratik yönetimi, siyasî iktidarı alaşağı etmek gibi çok ciddi ve mutlaka açıklığa kavuşturulması gereken iddialardır. AK Parti'yi karalamaya yönelik girişimleri konu alan iddialar da demokrasimiz adına kesinlikle aydınlığa kavuşturulmalıdır. Partimiz, gazete kupürleriyle kapatılmak istendi: Öyle bir ülkeydi ki önce gazeteciye haber yazdırıyor, sonra o haberi iddianameye delil olarak koyup parti kapatıyorlardı. Bunları da yaşadık. Bunu AK Parti yaşadı. İktidarda olduğu halde, milletin yarısının oyunu aldığı halde, gazete kupürleriyle bu parti kapatılmak istendi. Danıştay saldırısının faturasını bize kesmek istediler: Devletin adını kullanarak nice yanlışlar, nice haksızlıklar yapıldı. Kendisini devlet sanan, derin devlet sananların yaptığı haksızlıklar, milletin zihnindeki devlet imajını bozdu. Kurumları kendi hedef ve amaçları için, kör ideolojileri için, menfaatleri için kullananlar en büyük zararı bu kurumlara verdiler. Bugün euroʼdan (1.3 milyon TL) başlayan anahtar teslim satış fiyatıyla Türkiyeʼde ilk müşterilerine teslim etmeye başladı. Otomobilin çıplak fiyatının 200 bin euro civarı olduğu, 340 bin euroʼnun ise KDV ve ÖTV dahil olmak üzere vergi olarak kesildiği belirtiliyor. İ HABER MERKEZİ >> Başbakan Erdoğan: Yargı korkusuzca görevini yapıyor Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında, isim belirtmeden eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklandığı davayla ilgili önemli mesajlar verdi demokrasi adına, hukuk adına, milli irade adına bir arınma süreci yaşıyoruz. Devlet algısını düzeltecek, kurumsal itibarı tazeleyecek bu süreç demokrasimiz adına umut verici, güven vericidir. Bize yaşatılanları unutmadık: Bizim davamız, hareketimiz, bütün hayatımız zorba, ceberut, yasakçı statükoya karşı mücadeleyle geçti. Biz her zaman demokrasiyi, sivilleşmeyi savunduk. AK Parti'nin temel misyonu; milletin iradesi önünde değişimi ve demokratikleşmeyi gerçekleştirmektir. AK Parti olarak bizim varlık sebebimiz budur. Biz, bize yaşatılanları asla unutmadık ve bize yaşatılanların başkalarına reva görülmesine de asla rıza göstermedik. BDP üzerinden Fenerbahçe mesajı: (BDP'nin kapatılacağı iddiaları üzerine) Biz gerçek kişilerin cezalandırılma sından yanayız, tüzel kişiliklerin yani partilerin kapatılmasından yana değiliz. Kesinlikle partilerin kapatılmasına karşıyız. Eğer Tayyip Erdoğan suç işliyorsa bedelini kendisi ödesin, kurumlar cezalandırılmasın. Çünkü o partilere gönül verenleri cezalandırma hakkına sahip değiliz. Bunu partiler için de diğer tüzel kişilikler için de düşünüyorum. Gülyazı köyüne gümrük noktası kurulacak: Tazminat konusunda son aşamaya gelindi. Mağdur köylerin ve köylülerin sosyoekonomik durumlarını iyileştirme yönünde çalışmalar başlatıldı. Gülyazı köyüne bir gümrük noktası açılması konusunu geçen hafta Bakanlar Kurulu'nda görüştük. Yeni bir gümrük noktası açılması için incelemeler devam ediyor. Gülyazı'nın yanında da iki ayrı gümrük noktasını açarak, buradaki geçişleri yasal noktaya çekmenin gayreti içindeyiz. Sıcak su kaynaklarında yaşam keşfedildi Gül'ün görev süresi 7 yıla çıkıyor Ak Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop'un başkanlığında toplanan alt komisyon, tasarı üzerindeki çalışmasını tamamladı. Toplantı sonrasında gazetecilere açıklama yapan Şentop, yapılan değişiklikler hakkında bilgi verdi. Geçen dönem Anayasa Komisyonunun kabul ettiği metin üzerinde çalıştıklarını ve bazı değişiklikler yaptığını söyledi. Tasarıya geçici bir madde eklendiğini ifade eden Şentop, şöyle konuştu: Geçici maddeyle, 11. Cumhurbaşkanı'nın görev süresinin 7 yıl olduğu ifade ediliyor. Tasarının, Cumhurbaşkanı'nın görev süresi konusunda genel hükmü içeren 3. maddesi var. 11. Cumhurbaşkanı'nın bu hükümden istisna olduğu ifade ediliyor. Burada bizim yaklaşımımız, referandumla yapılan değişiklik öncesi ve sonrası statülerin bir bütün olarak değerlendirilmesi yönünde. Daha önce Karayip Denizi'nin 5 bin metre derinliğindeki dünyanın en derin sıcak su kaynaklarında yaşayabilen yeni canlılar bulundu. Bu bölgenin küçük sakinleri 485 derece sıcaklığa dayanabiliyor İngiltere, ABD, İrlanda, Japonya ve Norveç'teki çeşitli üniversitelerden bilim insanlarının ortak araştırmasına göre, Cayman Adaları'nın güneyindeki 4 bin 960 metre derinlikte bulunan hidrotermal bacalar, yaşama en elverişsiz ortamlardan biri olarak görülmesine rağmen deniz canlıları barındırıyor. 13 kilometre boyunca uzanan bacaların olduğu bölgeye ileri teknoloji ürünü kamera indiren araştırma ekibi, 485 derece sıcaklık ve yüksek basınçta yaşayabilen yeni bir Cumhurbaşkanı TBMM tarafından seçiliyordu, 7 yıllık süre için seçiliyordu, bir daha da seçilemiyordu. Yapılan yeni düzenleme; halk tarafından 5 yıl süreyle seçilme ve iki kez seçilme esası getiriyor. Bunu bir bütün paket olarak düşündük. Bu açıdan eski hükme tabi olduğunu için Sayın Cumhurbaşkanımız, bu konuyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısıyla getirilen hükümlerden istisna tutuluyor. HABER MERKEZİ karides türü keşfetti. Yaklaşık 4 santimetre uzunluğundaki canlıların gözleri bulunmuyor. Ancak arka kısımlarında ışığa duyarlılık gösteren bir organ tespit edildi. Canlılar, bacalardan püsküren mineral zengini akıntılarla besleniyor. CİHAN TBMM Anayasa Alt Komisyonu, Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı'nı bazı değişikliklerle kabul etti. Tasarıya, geçici maddeyle, 11. Cumhurbaşkanı'nın görev süresinin 7 yıldır ifadesi eklendi Nükleer İran simülasyonu: Türkiye, NATO'dan çekilebilir Tel Aviv'deki Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen simülasyon çalışmasına göre, İran'ın muhtemel bir nükleer silah denemesi halinde ABD, İsrail'i NATO'ya almayı da kapsayan bir savunma anlaşması önerecek. İsrail NATO üyesi olursa Türkiye İttifak'tan çekilecek İsrail'in Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nde (INSS) geçen hafta gerçekleştirilen bir simülasyon çalışmasına göre İran'ın 2013 yılında bir nükleer silah denemesi durumunda Tahran'a karşı güç gösterisinden kaçınacak olan Türkiye, NATO'dan çekilmek zorunda kalabilecek. İngiliz The Times gazetesinde çıkan ve INSS'nin resmi sitesinde de yayımlanan habere göre İran'ın muhtemel bir nükleer silah denemesi durumunda İsrail'in askerî misilleme yapmasını engellemek isteyen ABD, İsrail'i NATO'ya almayı da kapsayan bir savunma anlaşması önerecek; Ortadoğu'da nükleer silahlanma yarışının başlayacağından endişelenen Rusya, ABD ile masaya oturacak; Suudi Arabistan kendi nükleer silah programını geliştirecek; Mısır, İran'a askerî müdahale isteyecek; AB ülkeleri müdahaleye direnecek yaptırımları ağırlaştırmaktan yana olacaklar; bu arada yaptırımlara razı olan Çin ise yaptırımların kapsamının daraltılmasında etkili olacak. The Times'ın haberine göre söz konusu simülasyon çalışmasına katılan İsrailli yetkililer arasında İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi'nin eski bir başkanı, iki eski İsrail başbakanlık yetkilisi, bir eski büyükelçi ve İsrail askerî istihbaratıyla yakın bağları bulunan kişiler katıldı. INSS'nin simülasyon çalışmasını Zaman'a yorumlayan Zirve Üniversitesi öğretim görevlisi Doç. Dr. Gökhan Bacık, ihtimallerin çoğunun gerçekçi ve beklenebilir olduğunu, ancak İsrail'in NATO'ya alınmasının da, bunun neticesinde Türkiye'nin NATO'dan ayrılmasının da mantıksız bir ihtimal olduğunu söyledi. Bacık'a göre böylesi bir ihtimalin simülasyona sokulması bile bir süredir İsrail'de şahinlerin dillendirdiği Türkiye'nin NATO ile anlaşmalarına sadık kalmadığı, Çin ve İran gibi ülkelerle aşırı yakınlaştığı tezini gündemde tutmaya matuf.