döviz dergisi SAYI : 83 TARİH : 25 AĞUSTOS 2014 ALPER KORKMAZ YAZIYOR.. ANALİZLER adres Galataderesi Caddesi 27/6 Şişli - İstanbul

Transkript

1 döviz dergisi SAYI : 83 TARİH : 25 AĞUSTOS 2014 ALPER KORKMAZ YAZIYOR.. YABANCI YATIRIMCI NEDEN BANKA HİSSELERİNE KOŞUYOR? DEUTSCHE BANK HİSSELERİ NE OLACAK? ANALİZLER USD / TRY, EUR / TRY, EUR / USD, BIST30 adres Galataderesi Caddesi 27/6 Şişli - İstanbul iletişim 0(212) info@dovizdergisi.com kurucu ALPER KORKMAZ alper@alperkorkmaz.com twitter.com/alperfrx

2 İÇİNDEKİLER 4 YABANCI YATIRIMCI NEDEN BANKA HİSSELERİNE KOŞUYOR? 6 DEUTSCHE BANK HİSSELERİ NE OLACAK? 9 ANALİZLER 10 İSVEÇLİ SEB GRUP DOLARDA YÜKSELİŞ BEKLİYOR 11 MORGAN STANLEY EUR/USD PARİTESİNDE İŞLEM ÖNERİSİNİ YENİLEDİ 12 APPLE HİSSELERİ REKORA DOYMUYOR 14 GÜNDEM

3 HAKKIMIZDA Dünyanın en büyük piyasasında işlem yapmak ve yaptığınız işlemler için bilgi almak istiyorsunuz. Döviz dergisini okuyorsunuz çünkü yurt dışı piyasalardaki gelişmelerin hayatımızı daha çok etkilediği bugünlerde, başta ekonomik olmak üzere, politik, sosyal, çevresel ve teknolojik oluşumları daha yakından takip etmek ve yurt dışı spot parite (fx), vadeli işlemler, opsiyon ve CFD piyasaları aracılığıyla yatırım portföyünüzü çeşitlendirmek istiyorsunuz ve 2007 yılında yaşanan ekonomik krizler sonrasında, ülkemizde önce döviz dalgalanmalarının serbest bırakılması, ardından faizlerin hızla gerileyerek cazibesini kaybetmesi, yatırımcıların alternatif yatırım araçlarına yönelmesine neden olmuştur. Yatırımcıların kaldıraçlı yatırım enstrümanlarına olan talebi, uzun bir süredir Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası A.Ş nin faaliyete geçmesini sağlamış, zamanla aynı şekilde çalışan yurt dışı piyasalara ilgi daha da artmıştır. Bu ilgi, yatırımcıların tek bir borsa ve geleneksel enstrümanlar yanında, farklı yatırım alternatiflerine duydukları ihtiyacı işaret etmektedir; bu durum aynı zamanda ülkemizdeki yatırımcıların daha nitelikli ve bilinçli olmaları yolunda güzel bir trendin başladığının da işaretidir. Döviz Dergisi bu trende paralel olarak, yatırımcıların yurt dışı piyasalara güvenilir ve etkin bir kaynaktan erişimlerini sağlamak üzere kurulmuştur. Dergimizde zengin kapsamlı strateji bültenlerimize erişebileceksiniz. Döviz Dergisi ile edindiğimiz tecrübelerimizi ve bilgilerimizi sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. 3

4 YABANCI YATIRIMCI NEDEN BANKA HİSSELERİNE KOŞUYOR? ALPER KORKMAZ YAZIYOR Diğer ülkelerde üretim yapan işletmeleri tercih eden yatırımcılar, Türkiye de neden bankalara yatırım yapıyor? İşte bu soruya cevap vermeye çalıştık. Hisse senedine nasıl yatırım yapılması gerektiği bellidir ama bunlara disiplinli bir şekilde uymak çok zordur. O sebeple de hisse senetleri herkese uygun bir yatırım aracı değildir. Türkiye de hisse senetleri çok az temettü öder. Bir gayrimenkul gibi kullanım faydası da yoktur. Bir tahvil gibi anaparayı garanti edemez. Bireysel yatırımcı yatırım yapıyorsa orta ve uzun vadede hisse senedi fiyatının kalıcı şekilde yükseleceğini düşünüyor olmalıdır. Bu da şirketler kâr ettikçe, yeni yatırımlara giriştikçe ve büyüdükçe olur. Dolayısıyla, hisse senetleri orta/uzun vadede diğer yatırım araçlarına göre biraz daha yüksek getiri sağlayabilecek bir yatırım aracıdır. Orta ve uzun vadeli yatırımda bile zamanlama çok önemlidir. O sebeple beklentilerin kötü, fiyatların düşük olduğu dönemler hisse senedi yatırımı için uygun zamanlardır. Hisse senedi alım tavsiyesinin yoğunlaştığı dönemlerde acele edilmemelidir. Bu olumlu beklentilerin zaten fiyatlara yansımış olması yüksek ihtimaldir. Almak kadar satmayı da bilmek gerekir. Hisse senedi yatırımının getirisi ancak ve ancak satış yapıldığında anlam ifade eder. Yatırımcı, portföy değerine uzun aralıklarla bakmalıdır. Türkiye de genel olarak yatırımcılar hisse senetlerini günü birlik alıp satmak için fırsat arıyor. Oysa hisse senedi yatırımları her gün yapılmaz. Amerika da bir yatırımcı hisse senedini iki sebeple alır. Şirket kâr payı dağıtacaktır ya da belli bir dönem içinde hisse fiyatları yükselecektir. Türkiye de kâr payı dağıtan şirket sayısı çok azdır. 4

5 Türkiye ye yatırım yapan profesyonel yerli ve yabancı yatırımcılar tek sebeple yatırım yapmaktadır. Hisse fiyatları çok aşırı değer kaybetmez. Bu sebeple hem haftalık hem de dönemlik yatırımlar için bir fırsattır. Aşırı değer kaybetmeyen hisselerden çıkış kolay olmaktadır. Türkiye de bankaların işlem hacmi çok yüksek. Garanti Bankası nın günlük işlem hacmi 600 milyon TL civarıdır. Ortalama işlem hacmi 100 milyon dolar üzerindedir. Garanti Bankası hissesi gibi işlem hacmi yüksek olan 5 büyük banka ve 5 holding ve üretim yapan şirket hisseleri yıl içinde ortalama hisse başı 3 TL ya da 1,5 dolar civarı fiyat aralığında işlem görmektedir. Kriz hissedildiğinde yatırımcı çıkmak isterse en fazla %20 zarar eder. Ama ABD gibi ülkede kriz hissedildiğinde yatırımcı çıkmak isterse, %90 a varan oranlarda zarar edebilir. Kazanç tarafı da böyledir. Yatırımcı önce ne kazanacağım? sorusuna cevap arar. Bu sebeple bankalarımızın işlem hacmi yüksektir. Türkiye de yabancı yatırımcılar genelde bankalarımızı tercih ediyor. Diğer ülkelerde üretim yapan işletmeleri tercih eden yatırımcılar neden bankalarımıza yatırım yapıyor? İşte bu soruya cevap vermeye çalıştık. Borsada işlem gören şirket hisseleri gerçekleri yansıtmıyor görüşünde olabilirsiniz. Son çeyrek içinde gelen bilançolar bu görüşteki yatırımcı sayısını artırıyor. Türkiye nin Milyon TL ile en değerli bankası Garanti Bankası son olarak milyon TL kâr açıkladı. Bir ülke ekonomisinin büyümesi için öncelikle üretimin artması gerekiyor. Üretim yapmayan bir ülkenin ayakta durması çok zordur. Fakat bu durum gelişmemiş ülkeler içindir. Amerika, 1973 petrol krizinden sonra, üretim ekonomisinden vazgeçerek mali ekonomiye yöneldi. Rusya, 2001 sonrasında sanayi üretiminden uzaklaşarak doğalgaz ve petrol gibi değerli enerji kaynaklarına yönelik ekonomik politikalar izlemeye başladı. Almanya, ikinci dünya savaşından sonra ağır sanayide üretimi hızlandırarak üretim ekonomisine yöneldi. Çin ve Hindistan ucuz işçi sayesinde üretim ekonomilerini hızlandırdılar. Japonya ekonomisi, 1970 in ortalarından başlayarak 1973 petrol krizi ile iflas etti. Üretime dayalı ekonomi enerji sorunu ile krize girdi. Amerika nın mali ekonomi politikası 2008 yılında sonlandı. Gelişmiş ülkeleri incelediğimizde üretim ekonomisinin çok büyük fayda sağlamadığını görebiliriz. Türkiye de üretim yapan binlerce şirket var. Borsada işlem gören üretim yapan şirketlerin bilançoları incelendiğinde hepsini toplasak bir banka kadar kâr edememiş olduğunu görürüz. Haziran dönemine ait bilançolarda, Türkiye nin en büyük bankası olan Garanti Bankası nın değeri 36 milyar liraya yaklaşırken elde ettiği kâr 1 milyar 570 milyon dur. Tüpraş 868 milyon, Ereğli 777 milyon, Kardemir 200 milyon, Ford Otosan 353 milyon, Tofaş Oto 269 milyon, Vestel 125 milyon, Arçelik 292 milyon TL kâr açıkladı. Garanti Bankası 1 milyar 570 milyon, İş Bankası 1 milyar 644 milyon, Akbank 1 milyar 544 milyon TL kâr açıkladı. Bankalar ile imalat yapan şirketler karşılaştırıldığında bankaların daha fazla değerli ve kâr getirdiklerini tespit edebiliyoruz. Bankaların kâr oranları geçen yıllara göre düşmüş olmasına rağmen, hâlâ en çok kâr sağlayan sektör olmaya devam ediyor. Bir üretim yapan işletmeye göre daha az iş gücü ve istihdam ile büyümeye devam etmesi yatırımcıların çelişkiye düşmesine sebep oluyor. Üretim yapan işletmelerin düşük karları ilerleyen sürede krizi tetikleyebilir mi? 5

6 Bu durum aslında üretim yapan işletmelerin sürekli sabit ve değişken giderler için borçlanmaya gittiğini gösteriyor. Faiz oranlarının kâr marjlarının altında olması işletmeler için uzun dönemli borçlanmaya sebebiyet verebiliyor. Geçtiğimiz hafta içinde Merkez Bankası tarafından açıklanan yabancı para birimleri üzerinden borçlanma oranlarının artmış olması; üretim yapan şirketlerin, kârlarını düşüren bir gerçektir. Bankaların ise böyle bir durumu yoktur. Elbette döviz ile borçlanan bankalarımız var. Fakat bankaların döviz gelirleri mevcuttur. Üretim yapan işletmelerinin çoğunun emtia ürünlerini döviz ile alıp Türk Lirası ile satması bu işletmelerin kârını düşürdüğü gibi acaba işletme likidite sorununa yakalanabilir mi sorusunu sorduruyor. Üretim yapan işletmelerin yüksek enerji fiyatları ve döviz ile borçlanmaları bu işletmelerinin kârlarını düşürdüğü bir gerçektir. İşte bu sebeple Türkiye ekonomi politikasında, ülkeye büyük değer katan bu işletmeler için enerji fiyatlarında indirim uygulanmalı ve Merkez Bankası yapacağı faiz hamlelerinde bu işletmeleri düşünerek etmelidir. Şayet bölgede jeopolitik riskler artar ve Fed in dolar faizlerini yükseltmesi aynı döneme denk gelirse; üretim yapan işletmelerimiz, daha az kâr hatta zarar edebilir. Borsada yatırımcıların banka hisselerini daha çok tercih etmesinin sebebi de budur. Yatırımcı, riskli olan borsamızda daha fazla risk almamak için banka hisselerine yöneliyor. Borsanın yükseldiği dönem içinde talebin banka hisselerine olması bankalarımızı daha değerli hale getirdi. İşlem hacmi ve değeri bankalara göre düşük olan üretim yapan tüm şirketlerin kârı bir banka kadar olamadığı için; yatırımcılara, acaba üretim yapan şirketlerin karları daha da düşebilir mi? sorusunu sorduruyor. DEUTSCHE BANK HİSSELERİ NE OLACAK? ALPER KORKMAZ YAZIYOR Cumhurbaşkanlığı seçimlerini geride bıraktığımız, başbakan ve ekonomi yönetimine yönelik belirsizliklerin büyük ölçüde ortadan kalktığı bu hafta, piyasaların gündemini Merkez Bankası nın Para Politikası Kurulu kararı belirleyecek. 6

7 Merkez Bankası faiz indirmeye devam edecek mi, yoksa bekleyecek mi? Enflasyon dinamikleri ve küresel risk iştahındaki bozulma, Türk Lirasında yaşanan değer kaybı Merkez Bankası nın faiz indirmeye devem etmesini zorlaştırıyor. Borsalarda fiyatlar nasıl oluşuyor? Borsa yükselince ekonomi iyi,düşünce kötü bir ekonomi vardır mı diyoruz? Kötü olduğunda borsa düşmüştür zaten iyi olduğunda yükselmiştir. Yani borsada beklentiler alınır gerçekler satılır. Yatırımcıların kafasını karıştıran konu olan bu soruların cevabını yine borsa verir. Aslında dünya ekonomisi çok iyi falan değil. ABD ve AB dan gelen ekonomik verilerin hepsi iyi olsa bile işler hiç de iyi değil. İşler daha kötüye gidiyor. Piyasada likidite sorunu var. Kolay mal satamıyoruz. Ukrayna krizi büyüyor. Rusya ya uygulanan yaptırımlar ülkemizi etkiliyor. Irak bölgesinde sorunlar daha da büyüyor. ABD de parasal genişlemeyi durdurup faizleri artıracak. Resme baktığımızda çok olumlu bir gelişme yok. Euro bölgesi zaten kötü durumda. Borsa İstanbul ve Türk Lirası Türk yatırımcısını ilgilendiren en büyük yatırım araçları. Biz Türkiye yi bir kenara bırakalım. Avrupa ya bakalım. Orda olumlu hava varsa, Türkiye bu olumlu havadan etkilenir. Yok eğer kötümserse iç dinamiklerimizle piyasada fırsat arayalım. Avrupa nın en büyük, en etkili bankası Deutsche Bank. ECB geçen yıllarda stres testi adı ile bankaların durumunu kamuya duyurmuştu. Yıl içinde ECB yine stres testi yapacak. Bu stres testine Deutsche Bank ta katılacak. Hali ile banka ECB nin standartlarına uygun testi geçmeyeceğini anlayınca Mayıs ayında 8 milyar euroluk hisse satışına başladı. Hisseleri Haziran sonunda Katar lılar aldı. Deutsche Bank hisseleri yıl başından buyana düşüyor yılına 34 eurodan başlayan hisseler, Ocak 2014 ikinci haftasında 39,9 euro seviyesine ulaştı. Hisseler 19 Ocaktan buyana düşüyor. Yeni haftaya 25,3 eurodan başlayan hisseler, Ağustos ayının ilk haftasında 24 euro seviyesine inmişti. 25,34 eurodan işlem gören Deutsche Bank hisseleri ile bankanın değeri şu anda 34,68 milyar euro seviyesinde. Yani hisseler yıl başında 35 euro iken bankanın değeri 48 milyar euro seviyesindeydi Haziran ayında hisseler 118 euro seviyesindeydi. Aynı yıl ABD de derinleşen kriz ile 15 euroya düştü yılında 55 euro seviyelerine geldi. Almanya DAX endeksi ise 2007 Haziran ayında seviyesindeydi. Kriz ile seviyesine geriledi. ABD parasal genişlemesi, ECB müdahaleleri ile seviyesine yükseldi. Geçtiğimiz haftalarda seviyesinden yukarı dönerek seviyesine yükseldi. Euro Dolar karşısında ise 2007 de 1,35, 2010 yılında 1,25, 2014 son çeyreğinde 1,32 de fiyatlanıyor. Deutsche Bank ın bir çok sorunu var. Emtia bölümünü kapattı. Yıl içinde çalışanın işine son verdi. ABD nin ambargo koyduğu ülkelere para transferinden dolayı görüşmelere devam ediyor. Yıl içinde kârı ve cirosu sert düştü. 8,2 milyar euroluk cirosu 7,86 milyar euroya, 334 milyon euroluk kârı 237 milyon euroya düştü. Almanya nın diğer önemli bir bankası daha var. Commerzbank. İşte bu banka 2013 Nisan ayında %100 bedelli sermaye artışı yapmıştı. 7

8 Bu rakamlar ile bir tablo çizelim. DAX pahalı ise düşmesi gerekir düşüncesi gelir. Satacağımız ilk hisse banka hisseleri yanı sıra üretim odaklı şirket hisseleri olur. Deutsche Bank satarız, Commerzbank satarız, Volkswagen, BMW satarız, E.ON ya da RWE satarız. RWE Enerji, Merkel in politikalarını desteklemiyor. Türkiye ye doğru yatırımlarını hızlandırıyor. Almanya da yapamıyor. Düşerse şirket sahipleri de hisselerini satar. Almanya ekonomisi, Avrupa yı ayakta otomobil ile tutuyor. AB için en büyük ekonomik gösterge aslında otomotiv sektörüdür. ABD için gayrimenkul olduğu gibi. Bankacılık daha doğrusu finans sektörünün merkezi Londra dır. Bugün Almanya dan IFO dediğimiz bir ekonomik veri geldi. Açıklanan veririn anlamı şudur: Almanya da Ağustos ayına dair açıklanan IFO iş dünyası güven endeksi 107 olan tahminlerin altında 106,3 değerini alırken, Almanya ekonomisindeki zayıflamanın sürdüğüne işaret etti. Mevcut duruma dair endeks 111,1 ile 112 olan tahminlerin altında kalırken, beklenti endeksi de 102,1 lik beklentilerin altında 101,7 değerini aldı. Ifo iş dunyası güven endeksi Şubat tan bu yana gerilerken, 106,3 lük gerçekleşme Temmuz 2013 ten bu yana ki en düşük seviyeye işaret ediyor. Bununla birlikte Ifo güven endeksi Almanya ekonomisindeki yavaşlamayı teyit ediyor. Bankacılık sektörünün kar elde edebilmesi için gereken tek şey vardır. Para satmak. AB içinde sorun o kadar büyük ki bankalar kredi vermek istemiyor isteyenlerin de çok fazla nakdi yok. Olanlar ise vermek istemiyor ki sebebi geri dönüş olmuyor. Bankalar hâli ile nakitlerini ECB ye yatırmak istiyor. Fakat ECB bankalara negatif faiz ile ödeme yapıyor. AB içindeki bankalar öyle işte iş yapıyor görünüyor. Peki Deutsche Bank hisseleri ne olacak? Her geçen gün değer kaybetmeye devam mı edecek yoksa DAX çok pahalı biraz daha nakit için hisse satalım mı diyecek. Bunu zaman gösterecek. Gelinen son noktada diyelim ki Deutsche Bank hisseleri yükselecek. Bu nasıl olacak? Şirket daha büyük kâr mı açıklayacak? Zaten belli kâr marjı 334 milyon euro imiş. Türk Lirası cinsinden 1 milyar ediyor. Oysaki bizim garanti bankamız en son 1,7 kâr açıklamıştı. Euro/Dolar paritesinin 1,3 lu seviyelerde olması normal bir şey. 1,5 falan olacak değil; 1 de olmaz; 1,2-1,4 arasında fiyatlanır. DAX ise kâr ile yükselir. Kâr eden bir işletme var mıdır ki yükselecek diyelim. Parasal genişleme, tahvil alımı artırımı vb. sebepler ile yükseliş sağlıklı değildir. Hesap kitap yapmayı bırakalım. Hesap yaparsak vitamini kaçar. DAX pahalı mı Deutshce ucuz mu sorusuna nasıl cevap verirseniz o şekilde yatırım yapın. Türkiye ekonomisi bu durumdan nasıl fayda görür yada zarar görür cevap sizlerde 8

9 ANALİZLER Uzun zamandan bu yana sürekli olarak artış gösteren özel sektörün yurtdışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu artmaya bu yılın ikinci çeyreğinde de devam etti. USD / TRY Merkez Bankası nın açıkladığı verilere göre özel sektörün yurtdışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu, bu yılın ilk altı ayında 8,9 milyar dolar, kısa vadeli kredi borcu ise 3,3 milyar dolar arttı. Bu gelişmelerle birlikte özel sektörün uzun ve kısa vadeli kredi borçları toplamda 210,2 milyar dolara ulaşarak yeni bir rekora imza attı. Bunlarla birlikte özel sektörün önümüzdeki 1 yıllık vadede ödeyeceği yurtdışı kredi borcu 73,7 milyar dolar olarak ortaya çıktı. Geri ödemelerin en yüksek olduğu ayların ise Eylül 2014 ve Mayıs 2015 ayları olması dikkat çekti. Özel sektörün yurtdışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu, bu yılın ilk altı ayında 8,9 milyar dolar artarak 166,5 milyar dolara yükseldi. Özel sektörün yurtdışından sağladığı ticari krediler hariç kısa vadeli kredi borcu ise aynı dönemde 3,3 milyar dolar artarak 43,7 milyar dolara çıktı. Böylece özel sektörün yurtdışından sağladığı toplam uzun ve kısa vadeli kredi borçlardaki artış haziran sonu itibarıyla da devam etmiş oldu. Toplam kredilerde mayısta gözlenen 3,5 milyar dolarlık artışa hazirandaki 2,3 milyar dolarlık artışın da eklenmesiyle birlikte bu kalemin büyüklüğü 210 milyar doları aşmış oldu. Rakamlara bakıldığında kısa vadeli kısımda bankacılık sektörünün borcu 3,2 milyar dolar artarken, reel sektör aynı dönemde 0,14 milyar dolar net ödeyici oldu. Reel sektörün kısa vadeli net döviz açık pozisyonunun mayıs ayında da 10 milyar dolar seviyelerinde istikrar kazanması dikkat çekti. Bu rakam 2013 sonunda 17,6 milyar dolardı. Bu hafta Çarşamba günü TCMB faiz kararını açıklayacak. Kur haftayı 2,174 den kapattı. Hafta içi 2,184 e kadar yükselen kur en düşük 2,158 i test etti. Hafta içi alıcıların çoğunluğu piyasayı yine tedirgin etti. Bu hafta içi kurda faiz kararı ile yine hareketli anlar yaşayabiliriz. Ayrıca siyasi gelişmeleride yakından takip edeceğiz. İlerleyen günlerde 2,23 seviyesine yükselmesini beklediğim kurda hafta içi 2,163 e kadar gerileme görebiliriz. Yatırımcılar 2,16 lı seviyelerden yeniden 2,23 hedefli alım yönünde olacaklardır. Euro/Türk Lirasında 2,88 seviyesindeyiz. 2,85 haftalık işlemlerde destek noktam olurken 2,832 diğer önemli destek noktamdır. 2,83 ün altında kalıcı bir fiyatlanma beklemiyorum. Kur yeniden 2,95 seviyesine yükselebilir. EUR / TRY 9

10 EURUSD paritesi gerilemeye devam ediyor. 1,324 den haftayı kapatan paritede 1,318 den yeni haftaya başlamıştı. Haftanın ilk işlem günü Euro bölgesi banka hisselerine gelen alımlar ile EURO satış pozisyonlarının bir kısmı revize edildi ve 1,328 direnç noktam olurken 1,317 ve kısa vade destek noktamdır. Yatırımcılar Euro yu ykarı çekmek isteyebilirler. EUR / USD Borsa İstanbul 30 vadeli endeksi den haftayı kapattı. Haftanın ilk günü alıcı seyreden edenks den günü kapattı. Hafta içi alıcı seyir eden endeksde direnç noktamdır. Hafta içi endeks test edebilir potansiyelini koruyan endeks de siyasi oluşumlar yönümüzü belirleyecektir. BIST30 İSVEÇLİ SEB GRUP DOLARDA YÜKSELİŞ BEKLİYOR SEB grup tarafından yayınlanan döviz raporunda doların değer kazanacağı belirtilmiş. Raporda Euro/Dolar paritesi için yıl sonunda 1,3 bekleyen banka 2015 in sonunda 1,27 seviyesini hedefliyor. Çin Yuan nında değerlenmenin devam edeceğini tahmin eden banka Dolar/Yuan paritesi için yıl sonunda 6,18 i beklerken 2015 yılı sonunda 6 seviyesini bekliyor. Dolar/Türk Lirasını da değerlendiren banka kurun son çeyrek içinde 2,2 seviyesine yükselip 2,15 e gerilemesini beklerken, 2015 sonunda 2,25 i hedeflemiş durumdadur. Dolar/Kanada doları paritesinde 1,09 dan alım öneren bankanın hedefi 1,14 dür. 10

11 MORGAN STANLEY EUR/USD PARİTESİNDE İŞLEM ÖNERİSİNİ YENİLEDİ ABD li Morgan Stanley Euro Dolar paritesinde işlem önerisini yeniledi. Avrupa da düşen tahvil faizleri ve bir türlü düzelemeyen ekonomik görünüm ECB nin üzerindeki baskıyı arttırıyor. Fakat İsviçre Merkez Bankası Eski Başkanı Hildebrand Euro bölgesi için parasal genişlemeye ihtiyaç olmadığını savunuyor. Piyasalar ECB den TLTRO operasyonunu bir adım daha ileri taşıyarak FED in attığı adımların benzerini atmasını bekliyor. 11

12 Kısaca Avrupa nın büyümesi için Draghi nin önceliği olan bankaların fonlanmasına ihtiyaç duyulacak gibi görünüyor. Tüm bu gelişmeler ile Morgan Stanley beklenilen durum olsa da olmasada durumun fark etmeyeceğini ve EURO cinsi varlıkların değer kaybedeceğini tahmin ediyor. Son raporda Euro Dolar paritesinde satış baskısının artacağına inanan banka 1,346 seviyesinde stoplamak üzere 1,3 hedefli satış öneriyor. Banka bir önceki analizinde parite için 1,31 hedefli 1,35den satış önermişti. APPLE HİSSELERİ REKORA DOYMUYOR Nisan da alınan Apple hisselerin 1 e 7 oranında bölünmesi kararı 9 haziranda uygulanmaya başlanmışdı. Şirketin Nasdaq ta işlem gören hisseleri, 9 haziranda dolardan dolar seviyesine kadar geriledi. Böylece Apple ın tedavüldeki hisse senedi sayısını 861 milyondan 6 milyara çıktı. Böylece 2 Haziran da borsa kapanışına kadar elinde Apple hissesi bulunduran yatırımcıların her bir Apple hissesi dün otomatik olarak 7 Apple hissesine dönüştü. Hisseler 9 hazirandan beridir rekor kırmaya devam ediyor. Hafta içi 3 defa rekor kıran hisseler haftayı 3,34 dolar yükselişler %3,41 prim ile 101,32 dolardan kapattı.hisse bölünmeleri hesaplanarak, Apple hisseleri 2012 ağustos ayında 92 dolar seviyesinden 57 dolara kadar gerilemişti. Apple nın borsa değeri son yükseliş ile 606 milyar dolar seviyesine çıkmış oldu. Apple hisselerinde yatırım tavsiyesi veren banka ve finansa kurumlar,hisselerde yükseliş potansiyelin devam edeceğini rapor ediyorlar. Apple hisseleri için Citigrup Temmuz 16 da yayınlamış raporunda 110 dolar seviyesini hedeflemişti. 12

13 Goldman Sachs 107 dolar, ISI Grup 105 dolar, RBC Capital Nasdaq üstü performans sergileyerek 105 dolar hedef göstermişdi. ISI Grup tarafından yayınlanan son raporda hisseler için hedefini 110 dolar yükseltiğini okurken NASDAQ getirisinin daha fazla olacağı rapor edilmiş. Nomura ise hisselerde yükselişin kalıcı olmadığını 95 dolara düşeceğini rapor etmiş durumdadır. Apple hisseleri Cuma günü 44 milyon dolarlık işlem hacmi yaptı. Teknoloji devi Apple ın merakla beklenen yeni oyuncağı iwatch un Ekim de piyasaya çıkması bekleniyor. Apple ın akıllı saati iwatch tan ilk etapta 3 ila 5 milyon arasında üretilecek. Apple ın yeni oyuncağı iwatch un iphone ve ipad le uyumlu teknolojilere ve güçlü sensörlere sahip olması bekleniyor. Geçen hafta lansmanı yapılan yeni işletim sistemi ios 8 de sağlık aplikasyonlarına yönelik yenilikler iwatch la entegre olabilir. Apple, Orta Doğu daki ilk perakende mağazasını açarak, dünyanın en büyük istore unu Dubai ye kurmayı planlıyor. Apple, Birleşik Arap Emirlikleri nde 25 farklı kategoride çalışacak olan kişiler arıyor. Bu pozisyonların 13 tanesi de mağazada çalışacak kişilerden oluşuyor. Yerel haberlerin söylediğine göre, Dubai nin Mall of the Emirates alışveriş merkezinde yer alacak olan Apple Store, Dünya daki en büyük Apple Store olacak yılında açılması beklenen mağaza, bir sinema kompleksinin yerine yerleşecek. Yakın zamanda bir BAE gezisi düzenlemiş olan Apple CEO su Tim Cook, bu gezisi sırasında Emirliklerin lideri Mohammed bin Rashid al Maktoum ile de görüşmüştü. 4 milyar dolarlık serveti ile tanınan lider, aynı zamanda şairliği ile de bazı çevrelerde bilinmekte. Açılacak olan mağazanın Dünya nın en büyüğü olacağına kim karar verdi bilinmiyor ama böyle bir mağaza, gökdelenleri ve lüks sunumları ile sürekli olarak kendini gösteren ülkenin yaydığı herkesten daha zengin hissi ile örtüşüyor. 20 yıl önce çöllerinden gökdelenler yükselmeye başlayan Dubai, Vanity Fair in hafızalara kazınan parayla alınamayacak şeylerin ibretlik hikayesi tanımlaması ile dikkat çekmişti. 13

14 GÜNDEM FED yetkilileri, faiz artırım konusunda istihdam verilerini bakıyor. Parasal genişlemeyi erken bitireceğiz algısı oluşuyor. FED yöneticileri sonuçta bir insan. Aldığı kararlar dünyayı etkilemiş olsalar da sonuçlarına katlanıyoruz. Son yapılan açıklamalar aslında FED,parasal genişleme konusunda erken davrandık mesajını veriyor. Cuma günü başlayan ve 2 gün süren Jackson Hole sempozyumu öncesinde piyasalarda genel bir gerginlik söz konusuydu. Başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere, piyasada genel bir faiz artırımına yönelik ipucu endişesi hakimdi. Ancak beklentilerin aksine Yellen, Jackson Hole da yaptığı konuşmasında güvercin bir tavır takınarak faiz artırımına yönelik ılımlı açıklamalarda bulundu ve ABD ekonomisindeki zayıflıklara vurgu yaparak piyasaları yatıştırdı. Faiz artırımının beklentilerden erken yapılması halinde istihdam piyasasındaki gelişmenin frenleneceğini ifade eden Yellen, istihdam piyasasının halen daha istenilen düzeyde olmadığını belirtti. İstihdamda ciddi miktarda atıl kapasitenin görüldüğünü söyleyen Yellen, istihdam piyasasındaki gelişmelerin FED in karar vermesini zorlaştırdığını ifade etti. Son olarak, istihdamdaki bu atıl kapasitenin ne zaman ekonomiye kazandırılacağına yönelik bir öngörülerinin olmadığını belirten Yellen, istihdam piyasasının resesyonun verdiği zararın altından tam anlamıyla kalkmasının zor olduğunun altını çizdi. Kısacası, Jackson Hole da korkulan olmadı ve Yellen güvercin açıklamaları ile piyasaların ateşini bir miktar söndürmüş oldu. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi, ne gerekiyorsa yaparız tavrını Cuma günü akşam saatlerinde Jackson Hole toplantısında yaptığı konuşmasında da sürdürdü. Draghi, Cuma akşamı yapmış olduğu konuşmasında, Euro Bölgesi ndeki işsizlik sorununun çözümü için daha ileri adımlar atmaya hazır olduklarını belirtti. Haziran ayında uygulamaya koydukları faiz artırımının ve diğer genişleyici önlemlerin iç talebi artıracağına inandıklarını belirten Draghi, eylül ayında da refinansman ile ilgili yeni bir adım atacaklarını ifade etti. Euro Bölgesi ndeki işsizlik sorununun çözümünün göründüğü kadar zor olmadığını ve doğru ve tüm bölge için uyumlu stratejilerle bu sorunun üstesinden gelinebileceğini belirten Draghi, bu sorunun çözümü için ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti. Draghi son olarak, Euro Bölgesi nin siyasi açıdan tam anlamıyla birlik içinde olmaması nedeniyle sorunların çözümünün zorlaştığını belirterek, bölgedeki her ülkenin kendi adına yüksek bir istihdam düzeyi yakalamasının gerekli olduğu belirtti. St. Louis Fed Başkanı James Bullard, Avrupa da düşen enflasyon beklentileri konusunda endişeli olduğunu söyledi. St. Louis Fed Başkanı James Bullard, merkez bankası yöneticilerini bir araya getiren Jackson Hole konferansı sırasında açıklamalarda bulundu. Avrupa da düşen enflasyon beklentileri konusunda endişeli olduğunu söyleyen Bullard, Avrupa Merkez Bankası nın (ECB) adım atması gerektiğini kaydetti. 14

15 Bullard, şu noktalara değindi: Avrupa da yaşanacak yeni bir resesyon, ABD para politikası açısından ciddi bir mesele olacaktır. Fed in faiz artırımı için 2015 in ilk çeyreğinin sonu tahminine bağlı kalmaya devam ediyorum. Fed in istihdam kaynakları tanımına katılmıyorum. Komite çıkış stratejisi üzerinde yoğun çalışma yürütüyor. FOMC işsizlik konusunda fazla kötümser. St. Louis Fed Başkanı James Bullard ABD Merkez Bankasının (Fed) para politikasını yetkililerin tahmin ettiğinden daha erken sıklaştırmaya başlayabileceğini belirtirken, Atlanta Fed Başkanı Dennis Lockhart sabırlı olunması gerektiğine vurgu yaptı. Bullard, Göstergeler daha önce tahmin edilenden daha erken faiz artışına işaret ediyor. İstihdam piyasası, Komitenin de daha önce öngördüğü üzere iyileşti diye konuştu. Dünyanın dört bir yanında merkez bankacıları, Kansas City Fedin bu yıl istihdam konusunda yapılan yıllık sempozyumu için Rocky Mountains da bir araya geldiler. Bullard ın açıklamaları, daha önce yayımlanan Fed Temmuz ayı tutanaklarındaki erken faiz artışı eğilimini tekrarlamış oldu. Bullard Fed in faiz artırmada geç kalmasının iki açıdan riski olduğunu ifade etti. İlk tehlikenin enflasyondan kaynaklanacağını söyleyen Bullard, ikinci tehlikenin mali istikrar olabileceğini sözlerine ekledi. Fed gösterge faiz oranını Aralık 2008 den bu yana 0 a yakın tutuyor. Atlanta Fed Başkanı Lockhart ise, erken hareket edilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Lockhart Daha önce birçok kez hızlanan büyümenin önemini abartarak hata yaptık. Bu sefer daha temkinli olarak bekleyeceğim dedi. Lockhart ve Bullardın bu yılki Fed Açık Piyasa Komitesinde oy hakkı bulunmuyor. San Francisco Fed Başkanı John Williams, henüz faizleri artırmanın zamanı olmadığını, ekonominin hala gevşek para politikasının yardımına ihtiyaç duyduğunu savundu. Ekonomide hala bir miktar atıl kapasite var. İstihdam piyasasında hala kullanılamayan bir kapasite, bir durgunluk söz konusu. Bu ortamda en azından gelecek yılın ortasına kadar faiz artırımı olmayacak. Yapılacak faiz ortarımının da çok kademeli şekilde gerçekleşmesini bekliyorum diye konuşan Williams, enflasyon konusunda bir endişe olmadığını da vurguladı. ABD Merkez Bankası Başkanı Janet Yellen, Jackson Hole daki konuşmasında istihdam piyasasında ciddi miktarda atıl kapasite göründüğünü belirtti. ABD Merkez Bankası Başkanı Janet Yellen, Jackson Hole da beklenen konuşmasını yaptı. Yellen, ABD istihdam piyasasıyla ilgili önemli değerlendirmeler yaptı. Fed Başkanı, ABD işgücü piyasasının mevcut durumuna uygun politikalar için kolay bir reçete yok dedi. 15

16 Yellen, İstihdam piyasasında ciddi miktarda atıl kapasite halen var, ne kadar hızla ortadan kalkacağı belirsiz. Enflasyon yüzde 2 ye yaklaşırken, para politikasında çok erken sıkılaştırma istihdam piyasasında tam bir toparlanmayı engelleyebilir. dedi. ABD Merkez Bankası(Fed) Başkanı Janet Yellen ın bugün Jackson Hole da yaptığı konuşmada öne çıkan bazı ayrıntılar şöyle: ABD işgücü piyasasının mevcut durumuna uygun politikalar için kolay bir reçete yok. İstihdam piyasasında ciddi miktarda atıl kapasite halen var, ne kadar hızla ortadan kalkacağı belirsiz. Fed istihdam piyasasına ilişkin dönemsel yapısal zorlu kararlar almak durumunda kalabilir. Enflasyon yüzde 2 ye yaklaşırken, para politikasında çok erken sıkılaştırma istihdam piyasasında tam bir toparlanmayı engelleyebilir. Hevesi kırılmış kişilerin önemli bir bölümünün tekrar işgücüne dahil olması için işgücü talebinde hatırı sayılır artış beklemek gerekli. Ağustosun son haftasına girilirken analistler, küresel borsalarda Rusya kaynaklı dalgalanmalara hazır olunması gerektiğini söylüyor. Geçen hafta uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen olumsuz açıklamalar ile kurda ve endekslerde sert hareketler görüldü. Salı günü Fitch, Türkiye için 2014 büyüme rakamlarını olumlu yönde revize etti. Fitch yetkilisi Janine Dow, Türkiye nin 2014 büyüme beklentisini %2,4 ten %2,7 ye çıkardıklarını söyledi. Türkiye de asıl sorunun bazı yapısal zayıflıklar ve dışsal yansımalardan kaynaklandığını ifade eden Dow, sözlerinin devamında Türk ekonomisinin aynı gelişmişlik düzeyine yakın ülkelere göre daha hareketli olması bekleniyor. Türkiye de hareketliliğin ne kadar süreceğine dair bir zaman limiti yok. açıklamasında bulundu. Büyüme rakamlarının olumlu yönde revize edilmesi piyasalara moral aşıladı ve önceki kayıpların bir kısmı geri alınmış oldu. Çarşamba günü yine Fitch ten açıklamalar geldi. Bu sefer bankacılık sektörünü ele alan kuruluş banka kredilerindeki ve dış borçtaki artışın Türkiye ekonomisi üzerinde risk oluşturduğunu belirtti. Fitch raporunda, Türkiye nin büyük bankalarından Akbank, Garanti, İş Bankası ve Yapı Kredi nin kredi hacminin 2008 sonundan bu yana 2,5 kat arttığı ifade edilirken, Büyük bankaların kredi profili piyasada oluşabilecek oynaklıklara karşı duyarlı olduğu söylendi. Dört büyük bankanın güçlü sermaye yapısının devam ettiğini bildiren Fitch, kredi talep hızının mevduat büyüme hızının üzerinde olduğuna dikkat çekti. Raporda Türk bankaları kısıtlı oranda döviz ve ipoteksiz yabancı tahvile sahip, bu nedenle dış borçları karşılayabilmek adına Merkez Bankası rezervlerini tüketmek zorunda kalacaklar şeklinde açıklamalarda bulunuldu. Bankacılık sektörüne yönelik bu uyarılar piyasalarda negatif algıya sebep oldu. Perşembe günü yeni Başbakan ve yeni Kabine hakkındaki gelişmelere odaklanan piyasalarda belirsizliklerin ortadan kalkmaya başlaması piyasalara moral oldu. Aynı gün ayrıca Merkez Bankası nın toplam rezervleri açıklandı. TCMB Haftalık Para ve Banka istatistiklerine göre, brüt döviz rezervleri 15 Ağustos ile biten bir haftalık dönemde 1 milyar 554 milyon dolar fazlalaştı ve 112 milyar 476 milyon dolardan, 114 milyar 30 milyon dolara çıktı. 16

17 TCMB nin 8 Ağustos Cuma günü 133 milyar 578 milyon dolar olan toplam rezervleri, 1 milyar 998 milyon dolarlık artışla 15 Ağustos itibariyle 135 milyar 576 milyon dolara çıktı. Altın rezervleri ise 15 Ağustos haftasında bir önceki haftaya göre 444 milyon dolar çoğalarak 21 milyar 546 milyon dolara seviyesine ulaştı. Altın rezervleri 8 Ağustos haftasında 21 milyar 102 milyon dolar seviyesindeydi. Borsalar Ağustos ayının son haftasına girerken, uzmanlar sürprizlere açık olunması gerektiğine işaret etti. Analistler, önümüzdeki hafta ABD Merkez Bankası nda olan odaklarını Rusya ve Ukrayna gerginliğine çevireceklerini, bu yüzden de küresel borsalarda hazır olunması gerektiğine işaret etti. JEOPOLİTİK RİSKLER DAMGA VURABİLİR Başka analistler ise her ne kadar önemli bir veri beklenmese de Ağustosun son haftasına hâlihazırdaki jeopolitik risklerin damga vurabileceğine işaret etti. Bu hafta Rusya ve Ukrayna arasında kritik bir toplantı var. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroshenko, Perşembe günü Minks te bir araya gelecek. Geride kalan haftada Rusya nın Ukrayna sınırına yardım kamyonları göndermesi, NATO dan eleştiri almış ve bu gelişme piyasalarda satış getirmişti. PİYASALAR HASSAS Bu hafta ABD tarafında açıklanacak veriler kuru etkilemeye devam edecek. Pazartesi günü yeni konut satışları, Salı günü dayanıklı mal siparişleri ve tüketici şartları, Perşembe askıdaki ev satışları, Cuma günü ise kişisel tüketim harcamaları enflasyonu, Chicago PMI ve Michigan hassasiyeti verileri Dolar/Türk Lirası fiyatlanmalarına da etkili olacak. Finansal danışmanlık şirketi Janney Montgomerynin Başyatırım Stratejisti Mark Luschini, küresel ekonomide yukarı yönlü bir hareketi destekleyecek herhangi bir gelişme yaşanmadığından, en ufak bir gerginlikten bile etkileneceğine işaret etti. Analist, Ne ABD ne de Avrupa dan borsaları yukarı çekecek bir ekonomik faaliyet yaşanmadığından, önümüzdeki hafta kazançlar yüzde 1 ya da 2 ile sınırlı kalabilir. diye devam etti. S&P 500 EŞİĞİ ÖNEMLİ Yatırımcıların ABD gösterge endekslerinden S&P 500 ün puan eşiğini aşıp aşmayacağını da yakından takip edeceği belirtildi. Stratejisti Mark Luschini, CNBC kanalına yaptığı açıklamada, Önümüzdeki dönemde tüm dünyayı rahatsız edecek bir gelişme olmadığı sürece, S&P 500 de yükseliş bekliyorum. Baktığımda da Ağustosun son haftasında temiz bir gündem görünüyor. dedi. ABD merkezli varlık yönetim şirketi Oppenheimer Asset Managementin analistlerinden Andrew Burkly, S&P 500 ün puan sınırını aşmasının önemli olduğunu, bu durumda diğer borsalarda da alımların tetikleneceğini söyledi. 17

18 TCMB FAİZ KARARI AÇIKLANACAK Çarşamba günü açıklanacak TCMB faiz kararı ardından kurda hareketlilik büyük boyuta ulaşabilir. Analistlerin yüzde 79 u Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) tarafından 27 Ağustos ta gerçekleştirilecek toplantıda haftalık repo faizinin sabit bırakılacağını öngördü. Foreks in anketine göre, analistlerden yüzde 16 sı 25 baz puan, yüzde 5 i ise 50 baz puanlık indirim tahmininde bulundu. Analistlerin yüzde tamamı marjinal faiz oranında değişiklik olmayacağını tahmin etti. Faiz koridorunun alt bandının sabit bırakılacağını düşünen analistlerin oranı yüzde 84 olurken, yüzde 16 sı indirim olacağı görüşünü savundu. Gecelik borçlanma faizi için analistlerden yüzde 11 i 50 baz puan, yüzde 5 i 25 baz puan indirim olacağını tahmin etti. Faiz koridorun üst bandında ise indirim beklenmiyor. Piyasa Yapıcı bankalara sağlanan faiz oranında ve zorunlu karşılık faiz oranlarının da sabit bırakılacağı öngörülüyor. Ankete, Yatırım Finansman, Destek Menkul, Bosphorus Capital, Odeabank, İntegral Menkul, ING Bank, Vakıfbank, Erste, Türkiye Finans, Garanti Bankası, Finans Invest, İş Yatırım, Ak Yatırım, Alternatif Yatırım, Burgan Yatırım, Finansbank, TSKB, Halk Yatırım ve Deniz Yatırım olmak üzere 19 kurum/banka katıldı. 18

19 ABD temsilcileri kendi sahalarında istedikleri gibi baskı yapabileceklerdi ve yaptılar da. Koşullar da buna çok müsaitti. Dünya iki büyük savaşın ve arada bir de küresel ekonomik krizin ardından iktisadi ve mali açıdan tam bir harabe görüntüsü veriyordu. Devletler, para birimlerinin değerini sahip oldukları altına bağlayan sistemi çoktan terk etmişler ve yaşanan iki dünya savaşı enflasyonu tam bir kabusa dönüştürmüştü. Ayrıca İngilizler boğazlarına kadar ABD ye borçluydular. KEYNES, WHITE A KARŞI İngilizler Bretton Woods a gizli maliye bakanı olarak nitelendirilen ve daha o zamanlar dünyanın en ünlü iktisatçılarından olan John Maynard Keynes i gönderdiler. Keynes in elinde Amerikan tezlerine karşı akılcı tezler vardı. Ancak siyasette çokça olduğu gibi bu toplantıyı da sağlam gerekçeleri ve tezleri olan değil güçlü olan belirleyecekti. İngilizlerin direnci ve başbakanları Winston Churchill in dayanıklılığı olmasa muhtemelen müttefikler savaşı kazanamazlardı. Fakat bu gerçek toplantıda pek bir şey ifade etmiyordu. ABD nin tek amacı, Büyük Britanya nın dünyaya hükmettiği dönemi sonlandırmak ve bunu belgelemekti. Keynes in konferanstaki rakibi, Amerikan Maliye Bakanlığı Müsteşarı Harry Dexter White ın da eli bu açıdan çok güçlüydü. İngiltere de ise siyasiler hala, savaştan sonra para birimleri Sterlin in ve JOHN MAYNARD KEYNES onunla birlikte imparatorluklarının yeniden yükselişe geçeceğini umut etmekteydiler. Gerçek olan şey ise, sanayi ve ekonomisi bombalanmayan ABD nin, dünyadaki üretimin yüzde 50 den fazlasını karşıladığıydı. Ayrıca en gelişmiş ordu ABD nin elindeydi ve üstelik de atom bombasına sahiptiler. İngilizlerin ise şan ve şöhretlerinden başka pek bir şeyleri kalmamıştı. Aksine ekonomileri enkaza dönüşmüş ve ABD ye olan borçları astronomik seviyelere ulaşmıştı. Bu sebeplerden dolayı Amerikalılar yeni küresel ekonomi sistemini rahatça kabul ettirdiler. Tüm diğer para birimleri sabit bir fiyatla Amerikan Doları na, Dolar da bir altın standardına bağlanacaktı. İngiltere açısından, Sterlin e biçilen kur değeri o kadar olumsuzdu ki, savaştan sonra ihracatı ile uluslararası rekabette boy gösteremedi. Almanya ise ilginç bir şekilde çok iyi bir kura sahip oldu. HEM HAKEM, HEM OYUNCU Alman ekonomik mucizesinin sırlarından biri de budur. ABD nin, konu Almanya olduğunda cömert davranma şansı vardı. Sonuçta Almanya ekonomik açıdan ne kadar yükselirse yükselsin, mağlup ve işgal altındaki bir ülke olarak asla bir dünya gücü olmasına, ABD ye karşı tehlike oluşturmasına ve para biriminin Dolar ile küresel boyutta rekabet etmesine izin verilmezdi. ABD ise dünya ekonomik sistemini yönlendiren para biriminin sahibi sıfatı ile bu parayı dilediği kadar basabilirdi. Washington bundan böyle küresel ekonomide hem hakem hem de oyuncu sıfatlarına sahipti. 19

20 YASAL UYARI Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapor ABD de dağıtılmak için hazırlanmamıştır. Döviz piyasasındaki ticaretin sabit vadeleri ve garantileri yoktur ve bu da likiditeyi ve her an hareket etme olanağını piyasanın ana karakteristiği yapmaktadır. Buna yüksek oynaklık ve özellikle de şeffaflık eklenebilir. Döviz veya yabancı para ticaretindeki temel unsur ise kaldıraç etkisi ile işlem yapma olanağıdır. Başka bir deyişle çok az sermayeyle çok daha yüksek bir miktarı hareket ettirmek mümkündür. Döviz ticaretinde ki normal kaldıraç oranı 1:100 dür. Başka bir deyişle, işlem yapmak istediğiniz döviz miktarının %1 i kadar bir teminat ile işlem yapabilirsiniz. Örneğin; Euro yatırarak Euro değerinde işlem gerçekleştirebilirsiniz. Bu durumda satın aldığınız döviz sizin lehinizde sadece yüzde 0.5 oranında bir hareket gerçekleştirdiğinde pozisyonu kapatırsanız 500 Euro luk bir gelir elde edersiniz Euroluk yatırımınızda göz önüne alındığında, bu yüzde 50 oranında bir gelir demektir. Döviz kurları genellikle gün içinde yüzde 1 oranında aşağı veya yukarı dalgalanma gösterirler. Döviz işlemlerinin çekiciliği, küçük fiyat hareketlerinde bile anında önemli kazançlar elde edebilme şansında yatmaktadır. Ancak bu kazanç şansının yanı sıra aynı oranda kaybetme riski de vardır ve bunu, daha önce de altını çizdiğimiz gibi, kesinlikle unutmamalısınız.gerekli finansal koşullara sahip spekülatif kişiler için döviz işlemleri; hızı, yüksek likiditesi ve özellikle de kaldıraç etkileriyle eşsiz bir ortam oluşturmaktadır. Şeffaflık ve günün 24 saati güncel koşullara cevap vermek de diğer avantajları arasındadır. Kaldıraçlı spot parite ve vadeli işlemler piyasaları doğaları gereği yatırımcıların hesaplarında bulunan teminatların ortalama 50 kattı büyüklüğünde pozisyonların açılmasına olanak verir. Yatırım yaparken kaybetmeyi göze alabileceğiniz büyüklükteki sermayelerle çalışmalısınız. Hiçbir suretle borç alarak bu piyasalarda işlem yapmamalı veya hayat standardınızı etkileyecek büyüklükte riskler almamalısınız.

21 adres Galataderesi Caddesi 27/6 Şişli - İstanbul iletişim 0(212) info@dovizdergisi.com kurucu ALPER KORKMAZ alper@alperkorkmaz.com twitter.com/alperfrx