Etyopatogenezde Ebstein-Barr virüs, Herpes Simplex virüs gibi virüsler, mantarlar, spiroketler de suçlanmış ancak yeterli kanıt bulunamamıştır.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Etyopatogenezde Ebstein-Barr virüs, Herpes Simplex virüs gibi virüsler, mantarlar, spiroketler de suçlanmış ancak yeterli kanıt bulunamamıştır."

Transkript

1 Sarkoidoz Günay Şahin DALKILIÇ - Nuran TÜRKÇAPAR 465 Sarkoidoz, kronik, sistemik, nonkazeifiye granülom gelişimi ile karakterize inflamatuar bir hastalıktır. Halen nedeni bilinemeyen bu hastalık, en sık solunum sistemini etkiler. Sarkoidoz her yaşta ortaya çıkabilse de, en sık yaş aralığında görülür ve tüm yaş grupları ve tüm etnik gruplar içinde kadınlar daha fazla etkilenir. Hastalığın görülme sıklığı coğrafi değişkenlik gösterir. Sarkoidoz insidansının en yüksek olduğu bölge de 5-40 olgu ile kuzey Avrupa ülkeleridir. Japon toplumunda ise hastalık 30 lu yaşlarda pik yapar ve insidansı de 1-2 olgudur. Siyah ırk ve özellikle güney Amerika, hastalığın en az görüldüğü topluluklardır. Çocuk yaş grubunda nadiren görülür. Etyopatogenez Her ne kadar 130 yıldır sarkoidoz etyopatogenezi ile ilgili çalışma yapılıyor olsa da, hastalığa neden olacak kesin bir etyolojik sebep henüz bulunamamıştır. Bu konuda en kapsamlı araştırma olan ACCESS çalışmasında (A Case Control Etiologic Study of Sarcoidosis) pek çok çevresel, genetik, konağa ait faktör tanımlanmış olup hiçbirisi sarkoidoza spesifiye edilememiştir. Hastalığın olası birçok faktörün etkisiyle geliştiği kabul edilmektedir. Günümüze kadar birçok mikroorganizma sarkoidoz etyopatogenezinde suçlansa da en sık, histopatolojik benzerlikten ötürü mikobakteriler suçlanmıştır. Bir meta analizde, sarkoidoz biyopsi örneklerinin %26 sında, mikobakteriyel DNA gösterildiği rapor edilmiştir. Ancak sarkoidoz tedavisinde kullanılan steroide rağmen, hiçbir olguda tüberküloz aktivasyonu bildirilmemiştir. Etyolojide suçlanan bir diğer mikrobiyal ajan Propionibacterium acnes olup, sarkoidozlu olguların doku örneklerinde bakteri DNA sının gösterildiği birçok çalışma vardır. Etyopatogenezde Ebstein-Barr virüs, Herpes Simplex virüs gibi virüsler, mantarlar, spiroketler de suçlanmış ancak yeterli kanıt bulunamamıştır. Pek çok çevresel maruziyet etyopatogenezde suçlanmış olup, en çok çalışılanlar kırsal yaşam, çam polenleri, kereste endüstrisi, pika, şömine, odun sobası, kil yemek, fıstık tozu inhale etmek, saç spreyi, ev küfleridir. Ancak bu faktörlerin rolleri kesin değildir. Sigara kullanımı ise sarkoidoz riskini azaltıyor gibi görünmektedir. Berilyum, Zirkonyum, Nikel, Krom ve sentetik mineral fiberler etyolojide suçlanmış olsa da, yol açtıkları hipersensitivite pnömonisinin, sarkoidoz akciğer tutulumuna benzerliği dışında bir ilişki gösterilememiştir. Histopatoloji Sarkoidozun patolojik olarak ayırt edici özelliği, nonkazeifiye granülomlardır. Sitokinlerin etkisi ile epiteloid hücrelere farklılaşan makrofajlar, birleşerek dev hücreler oluştururlar. Oluşan granülomlar kalsitriol, anjiyotensin konverting enzim gibi kimyasal bileşikler sekrete ederler. Bir granülom yapısında lenfositler, makrofajlar, epiteloid hücreler, multinükleer dev hücreler, fibroblastlar ve mast hücreleri bulunur. Sarkoidoz granülomunda merkezinde CD4 T hücreler, periferinde ise CD8 T hücreler ve B lenfositleri yer alır. Mononükleer fagositler, T hücreleri, dendritik hücreler ve fibroblastlar, salgıladıkları sitokinler ile granülomatöz inflamasyonu başlatırlar. Başlamış olan bu proçesin neden ilerlediği ve kronikleştiği ise henüz bilinmemektedir. Sarkoidoz patogenezinde pek çok sitokin suçlanmıştır. Th1 kaynaklı INF-γ ve interlökin (IL)-2, Th2 kaynaklı IL-4 ve IL-5 granülomatöz inflamasyonu başlatmakla suçlanmışlardır. Th1 kaynaklı IL-12, sarkoidozlu hastaların akciğer ve lenf nodu örneklerinde, IL-6 ve IL-8 ise, aktif hastalığı olanların BAL sıvısında yüksek saptanmıştır. IL-15, IL-18 etyopatogenezde suçlanırken, TGF-β nın granülomatöz inflamasyonu baskıladığı düşünülmektedir. IL-2, B lenfosit farklılaşmasını uyararak hipergamaglobulinemiye yol açmaktadır. Hastalığın erken dönemlerinde oluşan granülomlarda, epiteloid hücreler merkezde yer alıp çevresi lenfosit ve fibroblastlar ile çevrilidir. Granülomda multinükleer langerhans tipi dev hücreler yer alır ve çok nadiren fibrinoid nekroz alanları izlenir.

2 466 Nonspesifik sitoplazmik inklüzyon cisimcikleri; Schaumann cisimleri, Hamazaki-Wesenberg cisimleri ve kalsiyum okzalat kristalleri görülebilir. Granülomlar tedavi ile ya da spontan kaybolabilir; kronikleşirse hyalinizasyon ve fibrozis gelişir. Genetik Faktörler Birçok çalışmada, bazı Human Leukocyte Antigen (HLA) alellerinin sarkoidoz gelişimi veya şiddetiyle ilişkili olabileceği bildirilmiştir. HLA A*03, B*07, DRB1*15 hastalığın gelişimiyle ilişkili bulunmuştur. HLA A1, B8 ve B27 akciğer tutulumu ile B27 eritema nodozum ile ilişkili bulunmuştur. HLA-DQB1*0201 alleli ise, hastalıktan koruyucu gibi görünmektedir. Bir çalışmada DRB1*0401 göz tutulumu, DRB3 kemik iliği tutulumu, DPB1*0101 hiperkalsemi ile, ilişkili bulunmuştur. HLA-DR2, sarkoidoz için kötü prognostik bir genetik marker olup, bu alleli taşıyan hastaların erken ve agresif tedaviden yarar gördüğü belirtilmiştir. Son yıllarda yapılan yayınlarda, Löfgren sendromlu olgularda DRB1*03 pozitif ise hastalığın 2 yıl içerisinde % 49 düzeldiği bildirilmiştir. HLA-DRB1*1501/DQB1*0602 hastalığın kronikleşmesi ile ilişkili iken, HLA-DQB1*0602/DRB1* ciddi pulmoner tutulumla; HLA-A*01, HLA-B*08 ve HLA-DRB1*03, iyi prognozla korele bulunmuştur. Klinik Tüm olguların %90 dan fazlasında akciğerler tutulmuştur. Japon hastalarda ise göz ve kalp gibi ekstratorasik tutulum, semptomatik olguların %50 sinde görülür. Oysa diğer toplumlarda semptomatik olgularda %10 civarında, ekstratorasik tutulum bildirilmiştir. Lupus pernio, nodüller, plaklar, psöriazis benzeri lezyonlar gibi deri bulguları Güney Afrika da sıktır. Tablo 1. Sarkoidozun Klinik Tutulum Özellikleri (3) Organ ve Sistemler Görülme Sıklığı (%) Akciğer Deri Göz Hematolojik Kas-İskelet Abdominal Kardiyak 5-10 Nörolojik 5-10 Parotis 5-10 Sinüsler-Üst solunum yolları 5-10 I. Akciğer Tutulumu Akciğer tutulumu olan sarkoidoz olgularının %90 ından fazlasında görülmesine rağmen %60 ı asemptomatiktir. Sıklıkla tesadüfen çekilen akciğer filmi ile tespit edilir. Radyografik olarak en sık görülen bulgu, bilateral hiler lenfadenopatidir. Sarkoidozlu hastalar radyolojik olarak evrelendirilir. Buna göre; Evre 0:Normal grafi bulguları, Evre I: Yalnızca bilateral hiler adenopati (BHL), Evre II: BHLinterstisyel infiltratlar (Resim 1), Evre III: Yalnızca interstisyel infiltratlar, Evre IV: Fibrokistik akciğer hastalığı. Pulmoner tutulum gelişen hastaların %10-30 kadarında, hastalık progresyon gösterir ve pulmoner hipertansiyon, bronşektazi, aspergilloma gibi yaşamı tehdit edebilen kronik komplikasyonlar gelişir. Sarkoidoza bağlı ölümlerin dörtte üçü, kronik pulmoner hastalığa bağlı olup, Tablo 2 de pulmoner ve pulmoner tutulum dışı prognostik faktörler özetlenmiştir.

3 467 Tablo 2. Sarkoidozda Prognostik Faktörler (1) Faktör İyi Prognoz Kötü Prognoz Radyografik Evre I Radyografik Evre II Afrika kökenli olmak Extrapulmoner tutulum Löfgren Sendromu Pulmoner hipertansiyon Sarkoidozda gelişen granülomatöz inflamasyon tedavi ile ya da spontan gerileyip tamamen düzelebilir. Eğer ilerler ve fibrozis gelişir ise, kronik pulmoner parankimal hasara bağlı olarak prognoz kötüleşir. Granülomatöz inflamasyon, akciğerde her yerde gelişebilirse de en sık görüldüğü yerler 2/3 üst bronşial ağaç, interlobüler septalar ve subplevral alanlardır. %60 olguda bronkoskopi ile granüloma ulaşılabilir. Bilateral hiler lenfadenopati %50-85 olguda saptanır, lenfoma, tüberküloz gibi patolojiler ile karışabilir; ancak sarkoidoz olguları genelde asemptomatiktir. Akciğer tutulumu genellikle asemptomatik olsa da, en sık semptomlar öksürük ve nefes darlığıdır. Substernal plöretik bir ağrı, sıklıkla semptomlara eşlik eder. Semptomlar nonspesifik olup tanıda değeri yoktur. Sarkoidozun akciğer tutulumu tanısında posteroanterior akciğer grafisi, en değerli görüntüleme olup, tomografi (özellikle yüksek rezolüsyonlu görüntüleme) tanıdan çok ayırıcı tanıda kullanılır. Pulmoner fonksiyon testleri eğer parankimal tutulum var ise değişiklik gösterir. Testlerde restriktif tutulum paterni izlenir. En çok vital kapasite ve difüzyon fonksiyonları etkilenir. II. Akciğer Dışı Tutulumlar Deri Tutulumu Deri lezyonları spesifik ve nonspesifik olarak iki kategoride incelenebilir. En sık görülen spesifik deri lezyonu 2-5 mm boyutunda sarı-kahverengi ya da kırmızı-kahverengi olabilen papüllerdir. Spesifik olarak adlandırılan lezyonlarda biyopsi örneklerinde granülomatöz inflamasyon izlenir. Eritema nodozum en sık gözlenen nonspesifik deri bulgusudur. Eritema nodozum, bilateral hiler lenfadenopati, ateş ve artritin eşlik ettiği klinik tablo; Löfgren sendromu olarak adlandırılır. Lupus pernio; kırmızı-mor ya da menekşe rengi olabilen, burun, kulak, dudak ya da yanaklarda yerleşebilen, sarkoidoza spesifik deri lezyonudur. Burunda yer aldığında kıkırdak ve kemiği erode edebilir (semer burun) (Resim 2). Lupus pernionun, hem kötü prognoz hem de ciddi pulmoner hastalık ile birlikteliği sıktır. Kas İskelet Sistemi Tutulumu Eklem Hastalığı: Akut Artrit: Akut artrit, bazen sarkoidozda ilk klinik bulgu olarak karşımıza çıkabilir. Eklem tutulumu genellikle simetrik oligoartriküler ve sıklıkla büyük periferik eklemleri tutar özelliktedir. Simetrik poliartrit ve asimetrik poliartralji daha nadir gelişir. İlginç şekilde sarkoidoz akut artriti Mart-Temmuz ayları arasında ortaya çıkar. Ayak bilekleri en sık tutulan eklemler olup sıklık sırası ile dizler, dirsekler, el bilekleri, interfalangeal eklemler, ve omuzlar etkilenir. Akut sarkoidoz artropatisi, benign gidişli olup sıklıkla birkaç hafta ya da nadiren birkaç ayda düzelir ve deformite yapmaz, relaps sık değildir. Bazen simetrik metakarpofalangeal eklemleri tutan poliartrit geliştiğinde, romatoid artritle karışabilir. Bu olgularda % Romatoid Faktör (RF) pozitiftir ve RF pozitifliği yüksek serum IgG düzeyi ile koraledir.

4 468 Akut sarkoidoz artriti % 71 eritema nodozum ile birliktelik gösterir. Akut sarkoidoz artriti nadiren akciğerin parankimal tutulumu ile birliktelik gösterir. Genellikle parankimal tutulum olmaksızın evre 0-II akciğer hastalığı ile birlikte olabilir ve bu olgularda serum anjiyotensin konverting enzim (ACE) düzeyi yüksektir. Löfgren Sendrom undaki akut artrit ise % 90 dan fazla olguda en fazla 1 yıl içerisinde tümü ile düzelir. Kronik artrit: Daha az sıklıkta görülür ve progresif bir seyir göstererek deformiteye yol açabilir. Uzun süredir sarkoidoz hastalığı olan ve sıklıkla deri tutulumu olan olgularda karşımıza çıkar. Afrika kökenli Amerikalılarda sıktır ve daha az monoartiküler, sıklıkla poliartikülerdir. Omuz, el, el bileği, ayak bileği ve dizler en sık tutulan eklemlerdir. Kronik sarkoidoz artriti, akut alevlenmeler ve remisyonlarla seyreder. Sinovial sıvı inflamatuar özellikte olup lenfosit hakim hücre birikimi ve yüksek protein içeriklidir. Sinovial membranın histopatolojik incelemesinde, tipik nonkazeifiye granülom oluşumu ya da nonspesifik inflamatuar sinovit izlenir. Kronik sarkoidoz artropatisi ile birlikte en sık bilateral hiler lenfadenopati görülür. Ancak interstisyel akciğer hastalığı da eşlik edebilir. Aksiyal iskelet nadiren tutulur; sakroiliit %6 dan az hastada rapor edilmiştir. Sarkoidozda görülen periartiküler inflamasyon yumuşak dokuda şişme, tenosinovit ve daktilit kliniği ile karşımıza çıkabilir. Kemik Sarkoidozu: Sarkoidozda kemik lezyonları %3-13 olguda gelişir ve sıklıkla asemptomatiktir. El ve ayağın falankslarında, periost ve kortikal kemiği etkileyen bilateral tutulum tipiktir. Burun kemiği ve vertebralar da tutulabilir. Kemik tutulumu özellikle deri tutulumu ile birliktelik gösterir, lupus pernio su olan olgularda burun kemiği ve kafatası lezyonları birlikteliği varken, distal falanksları etkilenen olgularda tırnak distrofisi sıktır. Osteolitik kemik lezyonları, medüller kemikten çok kortikal kemikte zımba ile delinmiş gibi görünür (Resim 3). Eller ya da ayakların falankslarında, radyografik olarak tipik kafese benzer trabeküler görünüm izlenir. Kemikteki destrüksiyon ilerler ise patolojik kırıkla komplike olabilir ve ayrıca etkilenen kemiğin oluşturduğu eklemde artropati gelişebilir. Kas Tutulumu: Yaklaşık %75 olguda kas tutulumu olsa da çoğunlukla asemptomatiktir. Sarkoidoz olgularının yalnızca %2 sinde semptomatik kas tutulumu izlenir. Kronik myopati, simetrik kas güçsüzlüğü ve miyalji ile klinik bulgu verir ve genellikle alt ekstremiteler tutulur. Bulber miyopati ile yutma güçlüğü gelişebilir. Solunum kasları ise genellikle korunur. Sarkoidoz myopatisinde eritrosit sedimentasyon hızı (ESR), C-Reaktif protein (CRP) düzeyi, serum kalsiyum ve kreatin fosfokinaz (CPK) düzeyleri, değişik seviyelerde artmış bulunur. Elektromyografi (EMG), yalancı negatif olabilir. Tanıda galyum sintigrafisinden yararlanılabilir. Multipl intramuskuler sarkoidoz nodülleri, palpasyonla kitle şeklinde ele gelir ve tanısında MRI oldukça güvenilirdir. Biyopsisinde santral fibrotik bir merkezi çevreleyen lenfositler ve dev hücreler içeren nonkazeifiye epiteloid granülomlar görülür. Akut sarkoidoz myoziti sıklıkla akut artrit ile birliktedir ve oldukça nadir görülür. Göz Tutulumu: Üveit en yaygın göz tutulum şeklidir. Anterior üveit; kırmızı ve ağrılı göz, fotofobi, bulanık görmeyle klinik bulgu verir. Ancak, sarkoidoza bağlı ön üveitlerin 1/3 ten fazlası asemptomatiktir. Posterior üveit ise, daha az görülür fakat görmede azalma ve bazen de körlükle sonuçlanabilir. Lakrimal glandlar %15-28 hastada genişler ve sıklıkla kuru göze (keratokonjuktivitis sikka) neden olur. Optik nöropati ise, oldukça nadir gelişir ve olduğunda da ani ve kalıcı görme kaybı ile sonuçlanır. Kardiyak ve Nörolojik Tutulum: Kardiyak tutulum, klinik olarak %5 civarında saptanmasına rağmen otopsi verilerinde %25 tutulum bulunmuştur. Kardiyomiyopati ve ileti bozukluklarına neden olur. Kardiyak aritmiler, ani ölümle sonuçlanabilir. Sarkoidoz tanısı alan her hastada elektrokardiyogram (EKG) görülmelidir. Kardiyak sarkoidoz tanısında altın standart yöntem, endomyokardiyal biyopsidir. Ancak çok invaziv bir yöntem olduğundan ekokardiyogram, talyum sintigrafisi, galyum sintigrafisi, pozitron emisyon tomografi (PET) ve kardiyak manyetik rezonans görüntüleme, tanı amaçlı kullanılmaktadır.

5 469 Nörosarkoidoz klinik olarak %10 dan daha az sıklıkta görülür. Kraniyal ve periferik nöropati, papil ödemi, intraserebral lezyonlar, menenjit, nöbet, spinal kord tutulumu ve psikiyatrik bozukluk gibi çok geniş bir yelpazede tutulum özelliği gösterir. Yedinci kranial sinir paralizisi en sık tutulum şeklidir. Diğer Tutulumlar: Sarkoidozda karaciğer histopatolojik olarak %50-65 oranında tutuluyor olsa da, çoğu olgu asemptomatiktir. %35 kadar olguda karaciğer enzimleri ve özellikle alkalen fosfataz yüksektir. Hepatik granülom, portal hipertansiyon, hepatik yetmezlik gelişebilir. Gastrointestinal sistem ve pankreas nadir de olsa tutulabilir. Dalak tutulumu nadir olup sol üst kadran ağrısına yol açabilir. Periferik lenfadenopati %10 dan fazla olguda görülür. Renal tutulum daha çok hiperkalsiüri ile ilişkilidir. Hiperkalsemi %11 olguda görülürken, hiperkalsiüri %40 olguda saptanır. Tüm sarkoidoz hastalarında 24 saatlik idrar kalsiyum düzeyi ölçümü yapılmalıdır. İntrarenal kalsiyum birikimi böbrek yetmezliğine yol açabilir. Sarkoidoz olgularında sarkoidal makrofajlar 25-hidroksi vitamin D-α-hidroksilaz salgılar ve aktif D vitamini oluşumunu arttırırlar. Sarkoidozda oldukça nadir gelişen granülomatöz nefrit böbrek yetmezliğine neden olur. Endokrin sistemde; hipofiz ve hipotalamik tutulum, tiroid, paratiroid ve adrenal fonksiyon bozuklukları görülebilir. Burun, tonsil ve larenks tutulumu olabilir. Çocuklarda Sarkoidoz: Sarkoidoz, çocuk yaş grubunda nadiren görülür ve çocuklarda eritema nodozum varlığı iyi prognozla, santral sinir sistemi tutulumu ise kötü prognozla ilişkilidir. Dört yaş ve altı çocuklarda 0,06/ sıklıkta görülürken, yaş arttıkça insidansı da artar; yaş grubunda 1/ sıklıkta görülür. Evre I akciğer grafisi, deri lezyonları, üveit ve artrit en sık rastlanan klinik tutulumlardır. III. Tanı Sarkoidoza spesifik tanısal test yoktur. Tanı klinik görünüm, histopatolojik görünüm ve destekleyici radyolojik görüntülemelerle konur. Özellikle ekstrapulmoner tutulum için detaylı öykü almak önemlidir. Semptomların dikkatli sorgulanması bizi biyopsi alınabilecek alanların dikkatli muayenesi için yönlendirir. Kan Testleri: Tam kan sayımı, karaciğer fonksiyon testleri, serum elektrolitleri kalsiyum düzeyi, ACE ve immünglobilin düzeyleri ölçülmelidir. ACE düzeyi hastaların yaklaşık %60 ında yüksek bulunur ve eğer yüksek ise hastalığın takibinde ve tedavi yanıtını değerlendirmede değerli bir göstergedir. Akciğer Filmi: Hem evreleme, hem de prognozu tahminde yol gösterir. İdrar Tetkiki: 24 saatlik idrar kalsiyumu her hastada bakılmalıdır. Solunum Fonksiyon Testi: Özellikle respiratuar semptomları olan hastalarda uygulanmalıdır. EKG: Her hastada görülmelidir. Özellikle ritm ve ileti bozuklukları görülebilir. Tüberkülin Deri Testi (PPD): Tipik olarak negatiftir. Sarkoidoz tanısında altın standart, halen doku biyopsisinde histopatolojik olarak nonkazeifiye granülomların görülmesidir. En sık biyopsi alınan bölgeler deri, periferik nodüller, lakrimal bez ve konjuktivadır. Eğer hastada pulmoner tutulum varsa, bronkoskopi ile endobranşial ya da transbronşial biyopsi alınabilir. Akciğer parankiminin interstisyel tutulumunda, yüksek rezolüsyonlu bilgisayarlı tomografi hem tanıda yararlıdır hem de gelişmiş komplikasyonları (fibrobüllöz hastalık, aspergilloma, bronşektazi gibi) saptamada yol gösterir. MRI, kardiyak ve nörolojik tutulumlarda tanı için yararlıdır. Galyum 67 sintigrafisi, kompleks hastalığı tespitte ve tedavi yanıtını takipte kullanılabilir. Galyum 67 sintigrafisi ile bile atlanabilen tutulum alanları PET-CT gösterilebilmektedir. IV. Tedavi Sarkoidoz hastalarında spontan remisyon sık olduğundan, çoğu hastada tedavi gerekmez. Hastalığa özgü bir tedavi yöntemi de yoktur. Hangi hastaların tedavi edileceği halen tartışmalı olsa da semptomatik, progressif gidiş

6 470 gösteren, başlangıçtan itibaren agresif klinik bulguları olan hastalar immünsüpresif ajanlarla tedavi edilir ancak kullanılan hiçbir tedavi yöntemi eğer gelişecek ise nüksü önlememektedir. Kortikosteroidler: 1950 lerden beri sarkoidoz tedavisinde kullanılmaktadır. Hem pulmoner hem ekstrapulmoner hastalıkta kullanılır. Ekstrapulmoner hastalık tedavisindeki etkinliğiyle ilgili randomize kontrollü çalışma ne yazık ki bulunmamaktadır. Pulmoner tutulum hafif ya da orta şiddette ise inhale steroidler yeterli olabilir. Semptomları belirgin olan hastalarda kabul gören protokol mg/gün prednisolon dozu ile tedaviye başlayıp aynı dozda 3 ay devam etmektir. Tedavi yanıtı iyi ise, 3 ayın sonunda doz azaltılarak 6-12 ay daha steroid tedavisi sürdürülür. Kardiyak tutulum için steroidin etkinliğini gösteren randomize, kontrollü çalışma yoktur. Eğer hastada beta blokürler, ACE inhibitörleri, intrakardiyak defibrilatör gibi semptoma yönelik tedavi uygulamalarına yanıt alınamamışsa, mg/gün gibi yüksek doz prednisolon ile başlangıç tedavisi önerilir. Ancak sıklıkla tedaviye başka immünsüpresif ajanların eklenmesi gerekir. Nörosarkoidozda, 1 mg/kg/gün gibi yüksek dozda steroid ile tedaviye başlanır ancak sıklıkla başka immünsüpresifler eklenir. Methotrexate: Sarkoidoz tedavisinde en sık kullanılan immünmodülatuar ilaçtır. Pulmoner tutulum yanı sıra kardiyak, göz, nörolojik, deri ve hepatik tutulumda da kullanılmaktadır. Methotrexate (MTX) öncesinde ve beraberinde steroid sıklıkla kullanılır. Önerilen MTX dozu mg/hafta dır. Antimalarial İlaçlar: Klorokin ve hidroksiklorokin, antijen sunan hücrelerin, CD4 T hücreleriyle arasındaki ilişkiyi bozarak etki ettiği düşünülür. Hidroksiklorokin mg/gün dozunda önerilir. Çok sayıda küçük vaka gruplu randomize olmayan çalışmalarda, üst solunum yollarının tutulduğu olgularda, kutanöz sarkoidozis te, hiperkalsemide hatta nörosarkoidozda etkili olduğu bildirilmiştir. TNF-α İnhibitörleri: Granüloma oluşumunda en etkili sitokinin, TNF-α olduğu düşünülmektedir. Dirençli nörosarkoidoz, kardiyak sarkoidoz, kutanöz ve üst solunum yolları sarkoidlerinde, infliximabın etkili olduğunun bildirildiği olgu raporları ve olgu serileri vardır. Pulmoner sarkoidoz olgularında, infliximabın etkinliğinin araştırıldığı iki çalışmada, klinik düzelme bildirilmiştir. Adalimumab ile ilgili olgu sunumları, sadece kutanöz sarkoidozda etkinliğini desteklemiştir. Etanercept ise sarkoidozda etkili bulunmamıştır. TNF-α inhibitörlerinin, uzun dönem etkinliği ve güvenilirliği ise, bu hastalık için henüz belli değildir. Diğer İlaçlar: Leflunamid, mikofenolat, siklofosfamid, azatiopürin, siklosporin, klorambusil, kolşisin, pentoksifilin ve talidomid gibi ilaçların, bu hastalıktaki etkinlikleri ile ilgili bilgiler oldukça sınırlıdır. Ayrıca ilerlemiş sarkoidoz olgularında, organ transplantasyonu çok nadir de olsa uygulanmaktadır. En sık akciğer ve ikinci sırada kalp transplantasyonu yapılmaktadır. Resim 1. Evre 2 sarkoidoz (Bilateral hiler lenfadenopati interstisyel infiltrasyon (AÜTF, Göğüs Hastalıkları ABD; Prof. Dr. Özlem Kumbasar ın izniyle arşivinden alınmıştır).

7 471 Resim 2. Sarkoidozlu bir olguda lupus pernio ve semer burun (AÜTF, Romatoloji Bilimdalı arşivinden) Resim 3. El 4. falanksta osteolitik kemik lezyonu (AÜTF, Göğüs Hastalıkları ABD; Prof. Dr. Özlem Kumbasar ın izniyle arşivinden alınmıştır). Kaynaklar 1. Abril A, Cohen MD. Rheumatologic manifestations of sarcoidosis. Curr Opin Rheumatol, 2004;16: Chatham W. Rheum manifestations of systemic disease : sarcoidosis. Curr Opin Rheumatol, 2010;22: Chen ES, Moller DR. Etiology of sarcoidosis. Clin Chest Med, 2008;29: Costabel U, Ohshimo S, Guzman J. Diagnosis of sarcoidosis. Curr Opin Pulm Med, 2008;14: Dempsey OJ, Paterson EW, Kerr KM, Denison AR. Sarcoidosis. BMJ, 2009;339: Grunewald J. Genetics of sarcoidosis. Curr Opin Pulm Med, 2008;14: Iannuzzi MC, Rybicki BA, Teirstein AS. Sarcoidosis. New Eng J of Med, 2007;357: Judson MA. Sarcoidosis: clinical presentation, diagnosis, and approach to treatment. Am J Med Sci, 2008;335: King CS, Kelly W. Treatment of Sarcoidosis. Dis Mon, 2009;55: Lazarus A. Sarcoidosis: Epidemiology, etiology, pathogenesis, and genetics. Dis Mon, 2009;55: Parrish S, Turner JF. Diagnosis of sarcoidosis. Dis Mon, 2009:55: Torralba KD, Quismorio FP. Sarcoidosis and the rheumatologist. Curr Opin Rheumatol, 2009;21:62-70.

SARKOİDOZ lu hasta yönetimi

SARKOİDOZ lu hasta yönetimi SARKOİDOZ lu hasta yönetimi Türk Toraks Derneği XIV. Kış Okulu Prof.Dr.Benan Müsellim 20 Şubat 2015 OLGU - 1 29 yaşında Kadın Erzurum doğumlu Ev hanımı 3 yıldır efor dispnesi 4 yıl önce apandektomi Dayısının

Detaylı

28.02.2015. Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon

28.02.2015. Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon Granülom / Granülomatoz reaksiyon Non-enfektif granülomatozlar: Sinir sistemi tutulumu ve görüntüleme Küçük nodül Bağışıklık sisteminin, elimine edemediği yabancı patojenlere karşı geliştirdiği ve izole

Detaylı

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD Multipl Myeloma da PET/BT Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD İskelet sisteminin en sık görülen primer neoplazmı Radyolojik olarak iskelette çok sayıda destrüktif lezyon ve yaygın

Detaylı

Sarkoidoz Olgusunun Yönetimi. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

Sarkoidoz Olgusunun Yönetimi. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar Sarkoidoz Olgusunun Yönetimi Dr.Özlem Özdemir Kumbasar Sarkoidozlu olgunun yönetiminde yaşanan sorunlar Tanının kesinleştirilmesi İzlemde yeni durumların saptanması Progresyona karar verilmesi Tedavi kararı

Detaylı

SARKOİDOZ Dr.Özlem Özdemir Kumbasar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı

SARKOİDOZ Dr.Özlem Özdemir Kumbasar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı SARKOİDOZ Dr.Özlem Özdemir Kumbasar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Sarkoidoz nedeni bilinmeyen, sistemik granülomatöz bir hastalıktır. En çok tutulan yapılar toraks

Detaylı

1/3 Üst Üst loblar AL süp. seg. 2/3 Alt. Gurney JW. Radiology 1988;167: Ventilasyon %30 Perfüzyon %5 Lenf akımı: TB,Sarkoidoz Silikoz, E.G.

1/3 Üst Üst loblar AL süp. seg. 2/3 Alt. Gurney JW. Radiology 1988;167: Ventilasyon %30 Perfüzyon %5 Lenf akımı: TB,Sarkoidoz Silikoz, E.G. O 2, ph: TB Gerilim: Amfizem V/Q=3:1 Ventilasyon %30 Perfüzyon %5 Lenf akımı: TB,Sarkoidoz Silikoz, E.G. 1/3 Üst Üst loblar AL süp. seg. 2/3 Alt Gurney JW. Radiology 1988;167:359-66 Sarkoidoz ve Langerhans

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına

Detaylı

Aksiyal SpA da Güncellenmiş ASAS anti-tnf Tedavi Önerileri ve Hedefe Yönelik Tedavi Stratejileri

Aksiyal SpA da Güncellenmiş ASAS anti-tnf Tedavi Önerileri ve Hedefe Yönelik Tedavi Stratejileri Aksiyal SpA da Güncellenmiş ASAS anti-tnf Tedavi Önerileri ve Hedefe Yönelik Tedavi Stratejileri Prof.Dr. M.Pamir ATAGÜNDÜZ Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı 11 Nisan 2014 Ana Başlıklar

Detaylı

TANIM. Ankilozan Spondilit (spondilartrit) Spondilit = vertebraların (omurların) inflamasyonu

TANIM. Ankilozan Spondilit (spondilartrit) Spondilit = vertebraların (omurların) inflamasyonu ANKİLOZAN SPONDİLİT TANIM Ankilozan Spondilit (spondilartrit) Spondilit = vertebraların (omurların) inflamasyonu Nedeni belli olmayan, kronik gidişli, ilerleyici karakterde inflamatuvar bir hastalıktır.

Detaylı

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık

Detaylı

Akciğer Dışı Tümör Olgularında İzole Mediasten FDG-PET Pozitif Lenf Nodlarının Histopatolojik Değerlendirilmesi

Akciğer Dışı Tümör Olgularında İzole Mediasten FDG-PET Pozitif Lenf Nodlarının Histopatolojik Değerlendirilmesi Akciğer Dışı Tümör Olgularında İzole Mediasten FDG-PET Pozitif Lenf Nodlarının Histopatolojik Değerlendirilmesi Dr. E. Tuba CANPOLAT 1, Dr. Alper FINDIKÇIOĞLU 2, Dr. Neşe TORUN 3 1 Başkent Üniversitesi

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3 24 P. I. AĞRAS ve Ark. GİRİŞ Ürtikeryal vaskülit histolojik olarak vaskülit bulgularını gösteren, klinikte persistan ürtikeryal döküntülerle karakterize olan bir klinikopatolojik durumdur (1). Klinikte

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR SPONDİLODİSKİTLER Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR Vertebra Bir dizi omurdan oluşur Vücudun eksenini oluşturur Spinal kordu korur Kaslar, bağlar ve iç organların yapışacağı sabit bir yapı sağlar. SPONDİLODİSKİT

Detaylı

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi Uzm. Dr. Sinem AKKAYA IŞIK Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi AIDS CMV; nadir ölümcül İlk vaka 1983 Etkili ART sıklık azalmakta, tedavi şansı

Detaylı

ANEMİYE YAKLAŞIM. Dr Sim Kutlay

ANEMİYE YAKLAŞIM. Dr Sim Kutlay ANEMİYE YAKLAŞIM Dr Sim Kutlay KBH da Demir Eksikliği Nedenleri Gıda ile yetersiz demir alımı Üremiye bağlı anoreksi,düşük proteinli (özellikle hayvansal) diyetler Artmış demir kullanımı Eritropoez stimule

Detaylı

Baş ve Boyun Patolojisi Slayt Semineri

Baş ve Boyun Patolojisi Slayt Semineri Baş ve Boyun Patolojisi Slayt Semineri LEYLA CİNEL Marmara Ü Tıp F Tıbbi Patoloji AD 27. Ulusal Patoloji Kongresi Antalya 17 Kasım 2017 - 54 yaşında, erkek hasta - 2015 yılı, 4. ayda - Çift görme, görmede

Detaylı

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu 29 yaşında erkek aktif şikayeti yok Dış merkezde yapılan üriner sistem ultrasonografisinde insidental olarak sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması üzerine hasta polikliniğimize

Detaylı

Juvenil SPondiloArtrit/Entezit İle İlişkili Artrit (SPA-EİA)

Juvenil SPondiloArtrit/Entezit İle İlişkili Artrit (SPA-EİA) www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Juvenil SPondiloArtrit/Entezit İle İlişkili Artrit (SPA-EİA) 2016 un türevi 1. JUVENİL SPONDİLOARTRİT/ ENTEZİT İLE İLİŞKİLİ ARTRİT (SPA- EİA) NEDİR? 1.1 Nedir?

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. Multipl Myeloma Nedir? Vücuda bakteri veya virusler girdiğinde bazı B-lenfositler plazma hücrelerine

Detaylı

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Nonkardiyojenik Akciğer Ödemi Şok Akciğeri Travmatik Yaş Akciğer Beyaz Akciğer Sendromu

Detaylı

Romatizma BR.HLİ.066

Romatizma BR.HLİ.066 Nedir? başta eklemler olmak üzere, birçok organ ve dokunun doğrudan ya da dolaylı olarak zarar görmesine yol açabilen hastalıklar grubudur. Kanda iltihap düzeyinde yükselmeye neden olup olmamasına göre

Detaylı

www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro

www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro CANDLE 2016 un türevi 1. CANDLE NEDİR 1.1 Nedir? Kronik Atipik Nötrofilik Dermatosiz, Lipodistrofi ve Yüksek ateş (CANDLE) sendromu nadir görülen genetik bir

Detaylı

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik: Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Karsinoid Tümörler Giriş Ender görülen akciğer tümörleridirler Rezeksiyon uygulanan akciğer tümörlerinin %0,4- %3 ünü oluştururlar Benign-malign

Detaylı

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni Dr. Koray TOPGÜL Medical Park Samsun Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü/ SAMSUN 35 yaşında erkek hasta, İlk kez 2007

Detaylı

İnterstisyel hastalıklar. klarında klinik değerlendirme. erlendirme

İnterstisyel hastalıklar. klarında klinik değerlendirme. erlendirme İnterstisyel akciğer hastalıklar klarında klinik değerlendirme erlendirme Doç.Dr.Dr.Benan.Benan MüsellimM Solunumsal semptomlar Dispne Öksürük Balgam Göğüs s ağrısıa Hemoptizi Alveoler hemoraji sendromları

Detaylı

Ankilozan Spondilit Rehabilitasyonu. Prof. Dr.Hidayet Sarı

Ankilozan Spondilit Rehabilitasyonu. Prof. Dr.Hidayet Sarı Ankilozan Spondilit Rehabilitasyonu Prof. Dr.Hidayet Sarı Tanım Özellikle omurgayı tutan ve ankiloza götüren kronik iltihabi sistemik romatizmal hastalıktır. Sakroiliak eklem iltihabı oluşturmak ana bulgusudur.

Detaylı

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Sendromu Veno- Oklüzif Hastalık Engraftman Sendromu Hemşirelik İzlemi Vakamızda: KİT (+14)-

Detaylı

KRONİK HİPERSENSİTİVİTE PNÖMONİSİ. Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD

KRONİK HİPERSENSİTİVİTE PNÖMONİSİ. Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD KRONİK HİPERSENSİTİVİTE PNÖMONİSİ Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD OLGU 58 y E hasta 10.01.2017 de son aylarda eforla artan nefes darlığı, öksürük, yorgunluk Özgeçmiş: 10 yıldır

Detaylı

KAWASAKİ HASTALIĞI Kawasaki Sendromu; Mukokütanöz Lenf Nodu Sendromu;

KAWASAKİ HASTALIĞI Kawasaki Sendromu; Mukokütanöz Lenf Nodu Sendromu; KAWASAKİ HASTALIĞI Kawasaki Sendromu; Mukokütanöz Lenf Nodu Sendromu; Kawasaki hastalığı sebebi bilinmeyen ateşli çocukluk çağı hastalığıdır. Nadiren ölümcül olur. Hastalık yüksek ateş, boğazda ve dudaklarda

Detaylı

Tüberkülozda Yeni Tanı Metodları (Quantiferon)

Tüberkülozda Yeni Tanı Metodları (Quantiferon) Tüberkülozda Yeni Tanı Metodları (Quantiferon) Tüberküloz bütün yaş gruplarında görülen ve tüm sistemleri tutabilen bir hastalıktır. Tüberküloz prevalansının yüksek olduğu toplumlarda genellikle çocuk

Detaylı

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ Prof.Dr.Ayşe Kılıç draysekilic@gmeil.com AMAÇ Lokomotor sistemin temel yapılarını ve çocuklarda görülen yakınmalarını, öykü, fizik muayene ve basit tanı yöntemlerini öğrenmek

Detaylı

PERİKARDİT GİRİŞ PATOFİZYOLOJİ. Dr. Neslihan SAYRAÇ

PERİKARDİT GİRİŞ PATOFİZYOLOJİ. Dr. Neslihan SAYRAÇ GİRİŞ Perikard PERİKARDİT Dr. Neslihan SAYRAÇ AÜTF Acil Tıp Anabilim Dalı 05/01/2010 Visseral Parietal 50 ml seröz sıvı İnsidansı net olarak bilinmiyor Ancak acil servise AMI olmayan göğüs ağrısı ile başvuran

Detaylı

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bruselloz Brucella cinsi bakteriler tarafından primer olarak otçul

Detaylı

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI Akut tonsillofarenjit veya çocukluk çağında daha sık karşılaşılan klinik tablosu ile tonsillit, farinks ve tonsil dokusunun inflamasyonudur ve doktora başvuruların

Detaylı

Hodgkin lenfoma tedavisinde Radyoterapinin Rolü. Dr. Görkem Aksu Kocaeli Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD

Hodgkin lenfoma tedavisinde Radyoterapinin Rolü. Dr. Görkem Aksu Kocaeli Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD Hodgkin lenfoma tedavisinde Radyoterapinin Rolü Dr. Görkem Aksu Kocaeli Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD 15-30 yaş arası ve > 55 yaş olmak üzere iki dönemde sıklık artışı (+) Erkek ve kadınlarda en

Detaylı

PEDİATRİK HODGKİN LENFOMA DR. CEM ÖNAL BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ RADYASYON ONKOLOJISI A.D.

PEDİATRİK HODGKİN LENFOMA DR. CEM ÖNAL BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ RADYASYON ONKOLOJISI A.D. PEDİATRİK HODGKİN LENFOMA DR. CEM ÖNAL BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ RADYASYON ONKOLOJISI A.D. Vaka 16y, K. Şikayet: sol boyunda 6 aydır var olan şişlikte giderek artış olmuş. Şişlik sayısında artış mevcut. Fizik

Detaylı

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar Dr. Dilek Çolak 10 y, erkek hasta Olgu 1 Sistinozis Böbrek transplantasyonu Canlı akraba verici HLA 2 antijen uyumsuz 2 Olgu 1 Transplantasyon öncesi viral

Detaylı

Romatoid Artrit Patogenezinde SitokinAğı

Romatoid Artrit Patogenezinde SitokinAğı Romatoid Artrit Patogenezinde SitokinAğı Prof. Dr. Ahmet Gül İ. Ü. İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Romatoid Artrit Kronik simetrik poliartrit q Eklemde İnflammasyon

Detaylı

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir IIP (İdiopatik İnterstisyel Pnömoniler) 2002 yılında ATS-ERS bir sınıflama

Detaylı

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm BAZAL HÜCRELİ KARSİNOM Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm Nadiren met. yapar fakat tedavisiz bırakıldığında invazif davranış göstermesi,lokal invazyon,

Detaylı

6 Mart 1993 tarihinde, ani başlayan akut deri. Bu yakınması bir hafta önce sol kolun üst tarafında. Lezyon, kısa süre içinde büyümüş, kontakt dermatit

6 Mart 1993 tarihinde, ani başlayan akut deri. Bu yakınması bir hafta önce sol kolun üst tarafında. Lezyon, kısa süre içinde büyümüş, kontakt dermatit Lyme Olguları 1. Olgu 30 yaşında erkek hasta Buharla dezenfeksiyon yapan bir firmada işçi 6 Mart 1993 tarihinde, ani başlayan akut deri rahatsızlığı Bu yakınması bir hafta önce sol kolun üst tarafında

Detaylı

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM Nadirdir!!! Üst aerodijestif sistem malinitelerinin % 5-10 u, tüm malinitelerin ise %0.5 i hipofarinks kanserleridir. Kötü seyirlidir!!! İleri evrede başvurmaları ve

Detaylı

Bruselloz: Klinik Özellikler

Bruselloz: Klinik Özellikler Bruselloz: Klinik Özellikler Uzm. Dr. Mustafa Aydın ÇEVİK Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği Bruselloz - Etkenler B. melitensis B. abortus

Detaylı

OTOİMMUN HASTALIKLAR. Prof.Dr.Zeynep SÜMER

OTOİMMUN HASTALIKLAR. Prof.Dr.Zeynep SÜMER OTOİMMUN HASTALIKLAR Prof.Dr.Zeynep SÜMER İmmun tolerans Organizmanın kendinden olan antijeni tanıyarak bunlara karşı reaksiyon vermemesi durumuna İMMUN TOLERANS denir Otoimmunitenin oluşum mekanizmaları

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

Primer Kemik Lenfomaları Olgu Sunumu. Prof. Dr. Mustafa Benekli Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Ankara

Primer Kemik Lenfomaları Olgu Sunumu. Prof. Dr. Mustafa Benekli Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Ankara Primer Kemik Lenfomaları Olgu Sunumu Prof. Dr. Mustafa Benekli Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Ankara Olgu sunumu 49 y kadın hasta, Bir dış merkeze 2 aydır devam eden öksürük,

Detaylı

KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI (KOAH) TANIMI SINIFLAMASI RİSK FAKTÖRLERİ PATOFİZYOLOJİSİ EPİDEMİYOLOJİSİ

KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI (KOAH) TANIMI SINIFLAMASI RİSK FAKTÖRLERİ PATOFİZYOLOJİSİ EPİDEMİYOLOJİSİ KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI (KOAH) TANIMI SINIFLAMASI RİSK FAKTÖRLERİ PATOFİZYOLOJİSİ EPİDEMİYOLOJİSİ ÖĞRENİM HEDEFLERİ KOAH tanımını söyleyebilmeli, KOAH risk faktörlerini sayabilmeli, KOAH patofizyolojisinin

Detaylı

Prof.Dr.Kemal NAS Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD, Romatoloji BD

Prof.Dr.Kemal NAS Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD, Romatoloji BD Prof.Dr.Kemal NAS Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD, Romatoloji BD Kronik enflamatuar hastalıklar, konak doku ve immun hücreleri arasındaki karmaşık etkileşimlerinden

Detaylı

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik LAFORA HASTALIĞI Progressif Myoklonik Epilepsiler (PME) nadir olarak görülen, sıklıkla otozomal resessif olarak geçiş gösteren heterojen bir hastalık grubudur. Klinik olarak değişik tipte nöbetler ve progressif

Detaylı

TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD.

TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD. TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD. Minai OA, Dasgupta A, Mehta AC 2000 Tarihçe Schieppati 1949, 1958 akciğer kanseri TBNA, subkarinal

Detaylı

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı Dr. ALĠ MURAT SEDEF Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı Dr. ALĠ MURAT SEDEF Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu BAġKENT ÜNĠVERSĠTESĠ MEDĠKAL ONKOLOJĠ

Detaylı

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı Tiroidit terimi tiroidde inflamasyon ile karakterize olan farklı hastalıkları kapsamaktadır

Detaylı

DR.ENVER YALNIZ İZMİR DR. SUAT SEREN GÖĞÜS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ

DR.ENVER YALNIZ İZMİR DR. SUAT SEREN GÖĞÜS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ DR.ENVER YALNIZ İZMİR DR. SUAT SEREN GÖĞÜS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ OLGU-1 44 yaşında, erkek olgu futbol antrenörü 10 gündür ateş, eforla olan nefes darlığı, kuru öksürük

Detaylı

www.pediatric-rheumathology.printo.it ÇOCUKLUK ÇAĞI DERMATOMYOZİTİ (Jüvenil dermatomiyozit)

www.pediatric-rheumathology.printo.it ÇOCUKLUK ÇAĞI DERMATOMYOZİTİ (Jüvenil dermatomiyozit) www.pediatric-rheumathology.printo.it ÇOCUKLUK ÇAĞI DERMATOMYOZİTİ (Jüvenil dermatomiyozit) Nasıl bir hastalıktır? Çocukluk çağı dermatomiyoziti (ÇDM) otoimmün bir hastalıktır (kendi dokularına zarar veren

Detaylı

%20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı

%20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı %20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı kaşıntılar (kc, bb, troid) Pemfigoid gestasyones Gebeliğin

Detaylı

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı Aydın Aytekin Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı Rafiye Çiftçiler Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları

Detaylı

SİNOVİTLER. Dr. Güldal Esendağlı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 16 Ekim 2015

SİNOVİTLER. Dr. Güldal Esendağlı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 16 Ekim 2015 SİNOVİTLER Dr. Güldal Esendağlı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 16 Ekim 2015 Sinovyal Dokunun Non-tümöral ve Tümör-benzeri Lezyonları Non-tümöral Lezyonlar Reaktif Tümör-benzeri Lezyonlar

Detaylı

AKCİĞER DIŞI TÜBERKÜLOZ OLGU SUNUMU. Dr.Onur URAL Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

AKCİĞER DIŞI TÜBERKÜLOZ OLGU SUNUMU. Dr.Onur URAL Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD AKCİĞER DIŞI TÜBERKÜLOZ OLGU SUNUMU Dr.Onur URAL Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD 18 yaşında, kadın hasta Yaklaşık on gündür olan, - üşüme, titreme ile

Detaylı

RA Hastalık Aktivitesinin İzleminde Yeni Biyobelirteçler Var mı? Dr. Gonca Karabulut Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı

RA Hastalık Aktivitesinin İzleminde Yeni Biyobelirteçler Var mı? Dr. Gonca Karabulut Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı RA Hastalık Aktivitesinin İzleminde Yeni Biyobelirteçler Var mı? Dr. Gonca Karabulut Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı Biyobelirteç Nedir? Normal biyolojik süreçler, patolojik süreçler

Detaylı

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI Kronik böbrek hastalığı-tanım Glomerül filtrasyon hızında (GFH=GFR) azalma olsun veya olmasın, böbrekte

Detaylı

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Bronşektazi Giriş Subsegmental solunum yollarının anormal ve kalıcı dilatasyonu şeklinde tanımlanır Hastalık olmaktan çok çeşitli patolojik süreçlerin

Detaylı

Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur.

Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur. TYBD SEPSİS ÇALIŞMASI ENFEKSİYON TANIMLARI Derin Cerrahi Alan Enfeksiyonu(DCAE) Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur. 1.Cerrahi girişimden sonraki

Detaylı

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği GEBELİKTE SİFİLİZ Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği SİFİLİZ TANIM T.pallidum un neden olduğu sistemik bir hastalıktır Sınıflandırma: Edinilmiş (Genellikle

Detaylı

Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi

Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi Dr. Handan Onur XXI. Düzen Klinik Laboratuvar Günleri, Ankara, 23 Ekim 2011 MEME KANSERİ Meme Kanseri Sıklıkla meme başına

Detaylı

VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU. Dr.Serdar Onat

VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU. Dr.Serdar Onat VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU Dr.Serdar Onat VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU Vena Cava Superiorda kan akımının tıkanıklığa uğraması sonucu gelişen klinik tablodur. Acil olarak tanısal değerlendirme ve tedaviyi

Detaylı

Osteoartrit. Uzm. Fzt. Kağan Yücel Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv.

Osteoartrit. Uzm. Fzt. Kağan Yücel Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv. Osteoartrit Uzm. Fzt. Kağan Yücel Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv. OSTEOARTRİT Primer nonenflamatuar artiküler kartilajın bozulması ve reaktif yeni kemik oluşumu ile karakterize,eklem ağrısı,hareket kısıtlılığı

Detaylı

JÜVENİL SPONDİLOARTROPATİLER. Özgür KASAPÇOPUR İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı

JÜVENİL SPONDİLOARTROPATİLER. Özgür KASAPÇOPUR İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı JÜVENİL SPONDİLOARTROPATİLER Özgür KASAPÇOPUR İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Jüvenil spondiloartropatiler 16 yaş altındaki çocuklarda, özellikle

Detaylı

OTO-İMMUN KÖKENLİ NÖROPATİLERDE TEDAVİ ALGORİTMASI

OTO-İMMUN KÖKENLİ NÖROPATİLERDE TEDAVİ ALGORİTMASI OTO-İMMUN KÖKENLİ NÖROPATİLERDE TEDAVİ ALGORİTMASI İmmun kökenli nöropatiler İmmun kökenli nöropatiler immunsüpresif ve immunmodulatuvar tedavilere yanıt veren hastalıklardır İmmun atak periferik sinirin

Detaylı

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Göğüs Cerrahisi Metastatik Akciğer Tümörleri Giriş İzole akciğer metastazlarına tedavi edilemez gözüyle bakılmamalıdır Tümör tipine

Detaylı

HİPERKALSEMİ. Meral BAKAR Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Gündüz Tedavi Ünitesi

HİPERKALSEMİ. Meral BAKAR Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Gündüz Tedavi Ünitesi HİPERKALSEMİ Meral BAKAR Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Gündüz Tedavi Ünitesi Tanım: Hiperkalsemi serum kalsiyum düzeyinin normalden (9-11 mg/dl) yüksek olduğunda meydana gelen

Detaylı

Spondiloartropatiler. Uzm. Fzt. Kağan Yücel - Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv.

Spondiloartropatiler. Uzm. Fzt. Kağan Yücel - Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv. Spondiloartropatiler Uzm. Fzt. Kağan Yücel - Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv. Spondiloartropatiler Ankilozan Spondilit Reaktif Artrit (Reiter sendromu) Psoriatik Artrit Enteropatik Artrit Juvenil SpA Belirlenemeyen

Detaylı

Kronik Öksürük. Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı

Kronik Öksürük. Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı Kronik Öksürük Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı Epidemiyoloji Polikliniklerde en sık 5. şikayet %88-100 neden saptanıyor Spesifik tedavi

Detaylı

Astım hastalığı, kronik yani süreklilik gösteren ve ataklar halinde seyir gösteren bir hava yolu

Astım hastalığı, kronik yani süreklilik gösteren ve ataklar halinde seyir gösteren bir hava yolu Bölüm 21 Astımla Karışan Hastalıklar Dr. Alpaslan TANOĞLU ve Dr. Mustafa DİNÇ Astım hastalığı, kronik yani süreklilik gösteren ve ataklar halinde seyir gösteren bir hava yolu hastalığıdır. Hastalığın en

Detaylı

Kalp Yetersizliğinde Güncel Tedavi Doç. Dr. Bülent Özdemir

Kalp Yetersizliğinde Güncel Tedavi Doç. Dr. Bülent Özdemir Kalp Yetersizliğinde Güncel Tedavi Doç. Dr. Bülent Özdemir Kalp yetmezliği Ventrikülün dolumunu veya kanı pompalamasını önleyen yapısal veya işlevsel herhangi bir kalp bozukluğu nedeniyle oluşan karmaşık

Detaylı

Kriyopirin İlişkili Periyodik Sendrom (CAPS)

Kriyopirin İlişkili Periyodik Sendrom (CAPS) www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Kriyopirin İlişkili Periyodik Sendrom (CAPS) 2016 un türevi 1. CAPS NEDİR 1.1 Nedir? Kriyopirin İlişkili Periyodik Sendromlar (CAPS), nadir görülen otoenflamatuar

Detaylı

AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi

AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi Nöroendokrin tümörlerde 2004 WHO sınıflaması Tümör Tipi Tipik Karsinoid Atipik Karsinoid Büyük Hücreli nöroendokrin

Detaylı

PRİMER HİPERPARATİROİDİ DE AYIRICI TANI

PRİMER HİPERPARATİROİDİ DE AYIRICI TANI PRİMER HİPERPARATİROİDİ DE AYIRICI TANI Dr. Cevher Akarsu 13.02.2015 Primer Hiperpara*roidi (PHPT) Görülme sıklığı:%0,1-0,3 65 yaş üzerindeki postmenapozal kadınlarda daha yaygın PHPT ayaktan hastalarda

Detaylı

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ. Sağlıklı yaşam, mutlu bireyler, güler yüzlü toplum ÜVEİT EL KİTABI

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ. Sağlıklı yaşam, mutlu bireyler, güler yüzlü toplum ÜVEİT EL KİTABI T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Sağlıklı yaşam, mutlu bireyler, güler yüzlü toplum ÜVEİT EL KİTABI Üveit nedir? Üveit atağı nedir? Gözün iris (gözün renkli kısmı), siliyer

Detaylı

STEROİDE DİRENÇLİ NEFROTİK SENDROM OLGULARINDA SİKLOSPORİN TEDAVİSİ: 12 AYLIK TAKİP

STEROİDE DİRENÇLİ NEFROTİK SENDROM OLGULARINDA SİKLOSPORİN TEDAVİSİ: 12 AYLIK TAKİP STEROİDE DİRENÇLİ NEFROTİK SENDROM OLGULARINDA SİKLOSPORİN TEDAVİSİ: 12 AYLIK TAKİP Dr. Murat Şakacı Ankara Eğitim E ve Araştırma rma Hastanesi Nefroloji Kliniği GİRİŞİŞ Steroide dirençli nefrotik sendrom

Detaylı

Erken Evre Akciğer Kanserinde

Erken Evre Akciğer Kanserinde Erken Evre Akciğer Kanserinde Görüntüleme Dr. Figen Başaran aran Demirkazık Hacettepe Universitesi Radyoloji Anabilim Dalı Kasım 2005 Mayıs 2006 Müsinöz ve nonmüsinöz tipte bronkioloalveoler komponenti

Detaylı

MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ RADYASYON ONKOLOJİSİ ABD. Dr.Rashad Rzazade

MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ RADYASYON ONKOLOJİSİ ABD. Dr.Rashad Rzazade MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ RADYASYON ONKOLOJİSİ ABD. Dr.Rashad Rzazade Vaka sunumu (İA) 43 yaş erkek hasta 2/2016 da göğüs ağrısı PAAC: Sol akciğerde kitle Toraks BT (25.02.2016) Sol akciğer üst lob apikoposterior

Detaylı

TÜMÖR MARKIRLARI. Dr. Ömer DİZDAR. Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü, Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı

TÜMÖR MARKIRLARI. Dr. Ömer DİZDAR. Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü, Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı TÜMÖR MARKIRLARI Dr. Ömer DİZDAR Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü, Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı TÜMÖR MARKIRLARI Tümör markırları kanserli hastaların dokularında, serumda, idrarda ya da diğer

Detaylı

13/11/2018 Salı UZMANLA KLİNİK- POLKLİNİK VİZİTİ. 14/11/2018 Çarşamba POLKLİNİK VİZİTİ. Hekimin Hukuki Sorumlulukları Av. Sevim Ülkümen Çanak

13/11/2018 Salı UZMANLA KLİNİK- POLKLİNİK VİZİTİ. 14/11/2018 Çarşamba POLKLİNİK VİZİTİ. Hekimin Hukuki Sorumlulukları Av. Sevim Ülkümen Çanak Saat 12/11/2018 08: 30 10: 00 10: 00 10: 50 11: 00 11: 50 13/11/2018 14/11/2018 Hekimin Hukuki Sorumlulukları Av. Sevim Ülkümen Çanak 15/11/2018 Solunum Sistemi ve Kardiyovasküler Sistem Muayenesi Prof.

Detaylı

OLGU SUNUMU. Dr. Ömer Fatih ÖLMEZ Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilimdalı

OLGU SUNUMU. Dr. Ömer Fatih ÖLMEZ Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilimdalı OLGU SUNUMU Dr. Ömer Fatih ÖLMEZ Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilimdalı Vaka Takdimi HY 56 yaş, erkek, maden mühendisi Şikayet: Kemik ağrısı ve kilo kaybı Hikaye: 1 aydır ağrı kesicilere

Detaylı

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim Murat Özdemir, Özer Makay, Tevfik Demir*, Berk Göktepe, Kamil Erözkan, Barış Bingül**, Yeşim Ertan**, Hüsnü Buğdaycı***, Gökhan İçöz, Mahir Akyıldız

Detaylı

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır.

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır. HODGKIN LENFOMA HODGKIN LENFOMA NEDİR? Hodgkin lenfoma, lenf sisteminin kötü huylu bir hastalığıdır. Lenf sisteminde genç lenf hücreleri (Hodgkin ve Reed- Sternberg hücreleri) çoğalır ve vücuttaki lenf

Detaylı

Prof. Dr. Nuran Türkçapar İç Hastalıkları ABD-Romatoloji BD

Prof. Dr. Nuran Türkçapar İç Hastalıkları ABD-Romatoloji BD Prof. Dr. Nuran Türkçapar İç Hastalıkları ABD-Romatoloji BD Primer Sjögren Sendromu (pss) Göz yaşı ve tükrük bezinin lenfositik infiltrasyonuna bağlı ciddi ağız ve göz kuruluğunun yanı sıra sistemik bulgularla

Detaylı

Kriyopirin İlişkili Periyodik Sendrom (CAPS)

Kriyopirin İlişkili Periyodik Sendrom (CAPS) www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Kriyopirin İlişkili Periyodik Sendrom (CAPS) 2016 un türevi 1. CAPS NEDİR 1.1 Nedir? Kriyopirin İlişkili Periyodik Sendromlar (CAPS), nadir görülen otoenflamatuar

Detaylı

DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI

DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ A.D. BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ KLİNİĞİ 2013-2014 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI

Detaylı

* Madde bilgisi elektromanyetik sinyaller aracılığı ile hücre çekirdeğindeki DNA sarmalına taşınır ve hafızalanır.

* Madde bilgisi elektromanyetik sinyaller aracılığı ile hücre çekirdeğindeki DNA sarmalına taşınır ve hafızalanır. Sayın meslektaşlarım, Kişisel çalışmalarım sonucu elde ettiğim bazı bilgileri, yararlı olacağını düşünerek sizlerle paylaşmak istiyorum. Çalışmalarımı iki ana başlık halinde sunacağım. MADDE BAĞIMLILIĞI

Detaylı

TÜBERKÜLOZ DIŞI MİKOBAKTERİ ENFEKSİYONLARI. Tanı ve Sorunlar. Süheyla SÜRÜCÜOĞLU. Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD Manisa

TÜBERKÜLOZ DIŞI MİKOBAKTERİ ENFEKSİYONLARI. Tanı ve Sorunlar. Süheyla SÜRÜCÜOĞLU. Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD Manisa TÜBERKÜLOZ DIŞI MİKOBAKTERİ ENFEKSİYONLARI Tanı ve Sorunlar Süheyla SÜRÜCÜOĞLU Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD Manisa 1 Sunum İçeriği Tanı kriterleri Tanı kriterlerine ilişkin

Detaylı

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Kuramsal Ders Diabetes mellitus: Tanı, sınıflama ve klinik bulgular Nilgün Başkal.

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Kuramsal Ders Diabetes mellitus: Tanı, sınıflama ve klinik bulgular Nilgün Başkal. 1. HAFTA Volüm dengesi bozuklukları Böbrek hastalıklarında tanısal yöntemler Diabetes mellitus: Tanı, sınıflama ve klinik bulgular Nilgün Başkal Diabetes mellitus komplikasyonları Sevim Güllü Artritlere

Detaylı

ATRİYAL FİBRİLASYON Atriyal fibrilasyon En sık görülen aritmi Epidemiyoloji Aritmiye bağlı hastaneye yatanların 1/3 ü AF li. ABD de tahmini 2.3 milyon, Avrupa da 4.5 milyon insan AF ye sahip. Sıklığı

Detaylı

Olgu Tartışması Kronik HP. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

Olgu Tartışması Kronik HP. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar Olgu Tartışması Kronik HP Dr.Özlem Özdemir Kumbasar 2015 61 y, kadın hasta 1-2 yıldır giderek artan öksürük, nefes darlığı Değişik hastanelerde muayene olmuş, verilen inhaler tedavilerden yarar görmemiş

Detaylı

Normal Doku: Erken ve geç etkilerin patogenezi Yeniden ışınlamada doku toleransı

Normal Doku: Erken ve geç etkilerin patogenezi Yeniden ışınlamada doku toleransı Normal Doku: Erken ve geç etkilerin patogenezi Yeniden ışınlamada doku toleransı Klinik Radyobiyoloji Kursu 19-20 Şubat 2010 Ankara Dr. Mine Genç minegenc@gmail.com Radyasyona bağlı doku reaksiyonlarını

Detaylı

Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri

Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri Akciğer kanserinin tanısında anamnez, fizik muayene, tam kan sayımı ve rutin biyokimya testlerinden sonra; Noninvaziv (akciger filmi, toraks BT, PET, balgam sitolojisi),

Detaylı

Behçet Hastalığı Son II Yıl Damar Tutulumu ve Tedavisi

Behçet Hastalığı Son II Yıl Damar Tutulumu ve Tedavisi Behçet Hastalığı Son II Yıl Damar Tutulumu ve Tedavisi Dr. Kenan Aksu Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çıkar Çatışması Çıkar Çatışması Yoktur. Vasküler tutuluş (% 25-62) Venöz lezyonlar arteriyel lezyonlardan

Detaylı