SİİRT ÇEVRESİNDE KIVRIMLI YAPI ELEMANLARI, JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE GELİŞİMİ Jurassic Type Folded Structure Relief In Siirt And Its Surrounding

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "SİİRT ÇEVRESİNDE KIVRIMLI YAPI ELEMANLARI, JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE GELİŞİMİ Jurassic Type Folded Structure Relief In Siirt And Its Surrounding"

Transkript

1 SİİRT ÇEVRESİNDE KIVRIMLI YAPI ELEMANLARI, JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE GELİŞİMİ Jurassic Type Folded Structure Relief In Siirt And Its Surrounding Nurettin ÖZGEN Dicle Üniversitesi Siirt Eğitim Fakültesi,SİİRT, nozgen@dicle.edu.tr Saadettin TONBUL Fırat Üniv.Fen-Edebiyat Fak. Coğrafya Bölümü-ELAZIĞ, stonbul@firat.edu.tr Sabri KARADOĞAN Fırat Üniv.Fen-Edebiyat Fak. Coğrafya Bölümü-ELAZIĞ, skaradogan@firat.edu.tr ÖZET: Siirt çevresi, Türkiye nin başlıca tektonik yapılarından Kenar Kıvrımları Kuşağı üzerinde yer almaktadır. Bu kuşağın kuzeyinde Pütürge-Bitlis-Zagros Kenet Zonu uzanış göstermekte, güneyinde ise metamorfik (kristalli) temelli Suriye-Arabistan platformu bulunmaktadır. Levhalar arası sıkışma rejimine bağlı olarak metamorfik temel, Anadolu levhasının altına dalım gösterirken, üzerindeki Tersiyer- Kuvarterner yaşlı sedimanter birimler kenet zonuna çarpıp geriye (güneye) doğru dönerek kıvrımlar oluşturmuştur. Güneydoğu- kuzeybatı doğrultulu birbirine paralel dalgalı bir yapı meydana getiren bu sahayı bir çok araştırıcı, "Jura kıvrım tipi" ne dahil etmiştir. Kıvrımlı reliefin tipik şekillerini gözlemlediğimiz "Garzan, Sadak ve Kavika antiklinalleri" kuzey-güney yönlü sıkışma hareketinin etkisiyle, sahada asimetrik ve birbirine paralel kıvrım strüktürünün ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu yapı üzerinde kurulup gelişen Botan, Kezer ve Reşan akarsularının sahanın toptan yükselmesine bağlı olarak gömülmeleri, Jura kıvrımlarına özgü tipik yapısal şekillerin (komb, kluz veya antesedant boğaz ve gedikler, ruz, kret, hogbek, kapma vadileri vd.) gelişmesini sağlamıştır. Bilindiği gibi benzer yapılar Güneydoğu Anadolu Bölgesinin doğusunda geniş bir yayılım göstermektedir. Siirt ve çevresi, söz konusu kıvrımlı yapının kuzey bölümünün orta kesiminde yer almasından dolayı, genel olarak bölgenin morfodinamik gelişimi yanında, jeomorfolojik süreçlerinin aydınlatılabilmesi bakımından da büyük öneme sahiptir. Bu çalışmada Jura tipi kıvrımlı arazinin tipik özelliklerinin görüldüğü Siirt ve yakın çevresindeki morfolojik birimlerin tanımlanması, incelenmesi ve sahanın jeomorfolojik gelişiminin ortaya konulmasına çalışılmıştır. Anahtar Sözcükler: Siirt, Jura tipi arazi, Kıvrımlı yapı, Botan Çayı ABSTRACT: District of Siirt stands on Side Folded Zone, one of the main tectonic structures in Turkey. To the north of this, lays the Pütürge-Bitlis-Zagros Clamp Zone, and to the south is the Syria-Arabia platform, which has a metamorphic (crystallized) base. While the metamorphic base slides underneath the Anatolian plaque depending on the jamming regime between the plaques, the old tertiary-quaternary sedimentary units have collided with clamp zone to turn backwards (south) and form curls. This zone, which forms a parallel folded structure that lays on direction of southeast-northwest, has been included into the Jura Type Folded by many researchers. This curly structure relief around Siirt is significant as it has dynamic features that have not completed their development and the morphological process is still advancing. The Garzan, Sadak and Kavika anticlinals, in which we observe typical forms of folded relief, have formed the asymmetric and parallel curl structure with the impact of the jamming movement from north-south. The declination of the rivers Botan, Kezer and Resan, which were formed on this body, as a result of total elevation of the area, has caused the formation of typical constructions (combs, narrow passes or antecedent mountain passes and notches, ruz, hogbacks, valleys etc) particular to Jurassic type folds. As it is known, similar structures widely spread in the east of southeastern Anatolia. Being located to the north and middle of the mentioned folded structure, Siirt and its surroundings are of great importance in terms of illuminating the geomorphologic processes as well as the morpho-dynamic development of the area. In this study, we tried to introduce geomorphologic development of the area, to identify and investigate the morphological units of Siirt and its surroundings, where typical features of Jurassic type folded land can be seen. Key Words: Siirt, Jurassic type relie, curly structure, Botan river. GİRİŞ Güneydoğu Anadolu Bölgesinin plato alanı ile Van güneyi dağları (Güneydoğu Toroslar) arasında kalan Siirt şehri ve yakın çevresi; bu iki ana morfolojik yapı arasında geçiş özelliği gösteren Jura Tipi Kıvrımlı Yapı Reliyefi üzerinde bulunmaktadır (Şekil:1). NW-SE yönünde ve birbirine paralel uzanan Garzan, Sadak ve Kavika antiklinalleri ve bu antiklinallere eşlik eden senklinal yöre topografyasını şekillendiren ana birimlerdir. Kavika ve Sadak antiklinalleri arasında kurulan Siirt şehrinin doğusunda ve güneyinde Botan nehri, batısında ise Kezer ve Reşan çayları yer almaktadır. Yataklarını derince yaran bu akarsular vadi tabanları ile şehrin kurulu olduğu alan arasında yaklaşık 500 metrelik bir yükselti farkı oluşturmuşlardır. Böylece şehrin kurulu olduğu saha bir baklava dilimi gibi çevresinden ayrılmış ve plato görünümü kazanmıştır. Senoniyen (Alt Meastrihtiyen) ve sonrasında oluşum gösteren sahada daha çok Tersiyer birimleri yer almaktadır. Pliyo- Kuvaterner ve Kuvarterner birimlerinin de yer aldığı sahada, genç tektonik oluşumlar nedeniyle bu birimler uyumsuz dağılış gösterirler. Yörenin ana akarsuları olan Botan Suyu ile Kezer ve Reşan çayları; tipik bir kafesli drenaj ağına sahiptirler. Bu durum arazinin kıvrımlı ve kırıklı bir yapı (Jura tipi) arz etmesinden kaynaklanmaktadır. Akarsuların kurulması ve gelişim evreleri boyunca yer ve yön değiştirmelerinde tektonik hareketlerin büyük etkisi vardır. Böylece Jura kıvrımlı yapı tipine özgü tipik morfolojik şekiller ortaya çıkmıştır. 1 2

2 Şekil: 1. İnceleme alanının lokasyon haritası Figure:1. Location Map of Study Area YAPISAL ÖZELLİKLER Siirt şehri ve yakın çevresinde Üst Kretase den günümüze kadar çeşitli dönemlerde ve fasiyeslerde oluşmuş kayaçlar ve jeomorfolojik görünümün oluşmasında etkili tektonik yapılar mevcuttur. Bunlar ayrıntılarıyla ele alınacaktır. Germav Formasyonu (Üst Kretase Paleosen) : Araştırma sahasının kuzeydoğusunda, Botan nehri kıyısında mostra veren Germav formasyonu, Gercüş kırmızı tabakalarının altında uzanan gri marn serisi olarak tanınmaktadır (Şekil:2). Bu marnlı yapının kumlu olan üst kısmı aynı zamanda fliş serisi olarak da tanımlanmaktadır. Gercüş marnları ile uyumlu olan Germav formasyonu genelde yumuşak, yeşilimtırak veya haki fliş vasıflı Kampanien veya muhtemel olarak Meastrihtiyen yaşlı bir formasyondur. Laramiyen (Üst Kretase- Alt Paleosen) fazı ile sahanın tektonik açıdan kıvrılma ve kırılma olaylarına maruz kaldığı görülmektedir. Kavika antiklinalinin güneyindeki alanlarda Turoniyen (Geç Kretase) sonunda yükselme ve kıvrılma azalmıştır. Genel itibari ile havza su yüzeyine çıkamamıştır (Ortynski ve Tromp, 1942). Buralarda sedimantasyon ve kıvrılma aynı zamanda olmuştur. Bunun yanında Kavika dağının kuzey kesimlerinde kuvvetli tektonik hareketler (Sübhersiniyen Laramiyen) meydana gelmiş ve su yüzeyine çıkan sahalarda şiddetli aşınma (erozyon) baş göstermiştir. Gercüş Formasyonu (Paleosen Alt Eosen) : Kırmızı renkli marn, kumtaşı, konglomera ardalanmasından sonra kırmızımtırak, ara sıra kurşuniye çalar yeşil, kumlu ve killi tabakalardan meydana gelmiş bu formasyonda regresyon hareketleri jips oluşumlarına neden olmuştur. (Ericson, 1939). Marnlar yukarıya doğru Hoya kalkeri ile uyumsuzdur. Gercüş formasyonu adı ile tanınmış ve çoğunlukla karasal, fakat kısmen lagüner olan bu formasyon; nadiren denizel ara katkılara da sahiptir. İnceleme sahasında yer alan Hoya tabakalarının altında yer yer kalker ara bandı ihtiva etmekte ve Germav Formasyonu üzerine diskordans olarak uzanmaktadır. Bu formasyon, Germav formasyonunu kaplayarak yer yer mostralar vermektedir. Kırmızı ve regresif bir özelliğe sahip, bazen jipsli, kumtaşı, ve konglomera ara tabakaları koyu kırmızı marnlardan (şeyl) oluşan Gerçüş formasyonu, nemli ve sıcak bir iklimin hüküm sürdüğünü kanıtlamaktadır (Altınlı, 1952). Botan nehrinin, Kavika antiklinalini derince yardığı alanda (klüz) mostra veren Gercüş formasyonu, Dereyamaç, Kayaboğaz ve Kıtmıs (Yerli Bahçe) köyleri civarı ile Kezer çayının Gökçedağ antiklinalini yardığı antesedant vadide de mostra vermektedir (Şekil:2). Hoya (Midyat) formasyonu (Orta Eosen) : Şehrin doğu ve güneyinde geniş yer kaplayan bu formasyon krem ve beyaz renkte olup, düzenli ve bol Nummulit ihtiva eder. Orta Eosen (Lütesiyen) piroklastik çörtlü kireçtaşından meydana gelmiştir. Alt seviyeleri marnlı kalker, ortada masif kalker, üstte ise tebeşirli, çörtlü kalker yapılıdır. Hoya (Midyat) tabakaları alttaki Gercüş veya doğrudan doğruya üzerinde durduğu Germav grubu ile konkordans ilişkilidir. Gökçebağ (Civanikan), Kavika antiklinali ve Erenler boğazı ile Kayaboğaz köyünün kurulu bulunduğu sahanın hemen tamamına yakını Orta Eosen Hoya (Midyat) Formasyonu kalkerleriyle örtülüdür (Şekil:2). Hoya (Midyat) formasyonu, Gökçebağ (Reşandağ) ve Kavika antiklinali gibi yüksek alanlar ile Botan nehrinin her iki yakasındaki plato sahasını örten kalkerin erozyona karşı dirençli olmasından dolayı sahanın topografik hatlarıyla jeolojik bünyesi arasında bir paralellik göze çarpmaktadır. Germik Formasyonu (Üst Eosen) : Hoya (Midyat) formasyonu üzerine uyumsuz gelen Germik formasyonu, Siirt şehri ve yakın çevresinde konglomera ile başlayıp ince ve kaba detritiklerden sonra yer yer tavan konglomerasıyla son bulan bir çökelme devresi göstermektedir. (bu formasyon denizel, karasal gibi birden fazla fasiyes değişikliği arz ettiği için Siirt serisi, Zap serisi, Baygur serisi olarak da adlandırılmaktadır) Güneyde, Gökçebağ köyünü içine alacak şekilde ve şehir merkezi ile beraber kuzeyde Akyamaç köyü ve Rasistarlası Tepesi arasındaki alandan kuzeye doğru, tebeşirli kalkerler üzerine transgresif olan jipsli tabakalar, çakıl taşı ve alacalı marnlar ile örtülmüştür. Fırat Formasyonu (Alt Miyosen) : Tetis suları altında kalan çeşitli basenlerde, iklimin de sıcak olması sonucu Miyosen devrinde ve özellikle Alt Miyosen de Jipsli tortullar oluşmuştur. En Üst Eosen kalkerleri üzerinde, kalın bir kalker, gre, şist serisi diskordans olarak yer almaktadır. Kalker, kuvarsit ve şist gibi kayalar ana deformasyon hatları boyunca Eosen ve Kretase tabakaları ile birlikte kırılmış veya kıvrılmışlardır. Bu tabakaların karakterleri bunların çoğu denizel yapılı ve kısmen de kapalı havzalarda, göllerin kurumasından doğmuş olan jips tortullarından ibaret olduğunu göstermektedir.. Şelmo Formasyonu (Üst Miyosen Pliyosen) : Üst Miyosen e ait Şelmo formasyonu, altta marn, bej renkli kalker ve jips karışımlı, üste doğru pembe renkli kumtaşı, marn, kalker, çimentolu kumtaşı ardalanmasından meydana gelmektedir. Doluharman köyünün kurulu olduğu alanı ve doğusundaki Buvanat tepesini bir daire şeklinde çevreleyen Şelmo formasyonu, Pınarca, Pınarova köyleri ile Siirt Batman karayolu arasında da mostra vermektedir (Şekil:2). Şekil:2. İnceleme alanının jeoloji haritası Figure:2. Geological Map of Study Area 3 4

3 Pliyo Kuvaterner ve Kuvaterner birimler İnceleme sahasında, Hoya ve Germik formasyonlarından sonra en fazla yer kaplayan üçüncü formasyondur. Yağmur Tepe, Nişan Tepe ile şehrin güney ve güneydoğusundaki Şeyhşemu ve Feran Tepeleri civarlarında yoğun olarak yer almaktadır (Foto: 5). Serin ve nemli iklim koşulları altında flüviyal aşınmanın çok etkili olduğu bu dönemde gölsel alanlar dolarak yüzlerce metre yükseklikte (kalınlıkta) dolgular oluşmuştur. Daha sonra gölün güneydeki Gökçedağ (Reşandağ, Civanikan) antiklinalini yararak boşalması sonucu etkili olan flüvyal aşındırmalar Botan nehri ve Kezer çaylarının Pliyo Kuvaterner dolgu malzemeleri (konglomera, kum taşı ve kil taşı) ile beraber alttaki Miyosen, Eosen ve hatta Paleosen Üst Kretase birimlerine gömülmüşlerdir. Pliyosen gölsel dolgu alanlarında kum, kil ve mil tabakaları vardır. Ardalanmalı gölsel dolguların üzerine Alt Pleyistosen konglomeratik flüviyal depolar yığılmıştır. Epirojenik yükselmeye bağlı olarak antiklinal alanların yükselmesi (Alt Pleyistosen de meydana gelen tektonik hareketlerle Sadak Gökçedağ ve Garzan antiklinalleri) sonrasında gölsel alan oluşmuş, daha sonra antiklinalin akarsular tarafından yarılması ile göl boşalmış ve sekiler meydana gelmiştir. Botan nehri ve Kezer çayı vadilerinin yamaçlarında bunların açık örnekleri görülmektedir. Kuvaterner başlarına ait elemanlar; çakıl taşı, kum, mil ve Hoya kalkerlerinin çakıllarından meydana gelmiş kırıntılar olup; killi, kalkerli bir çimento ile birbirine bağlanmıştır. Pleyistosen deki serin ve nemli iklim şartlarının hüküm sürmesinden dolayı flüviyal aşındırma da o denli artmıştır. Bunlara en güzel örnek ise Yağmur Tepe ve Nişan Tepedeki Pliyo Kuvaterner depoların aşınması ile yamaçlarda ve vadi kenarlarında biriken başta çakıl taşları olmak üzere kum, kil ve konglomera depolarıdır. Tektonik Özellikler Siirt şehri ve yakın çevresi tektonik bakımdan son derece hareketli bir konumda bulunmaktadır. Arap platformu ile Anadolu levhasının kontakt alanında yer alan inceleme alanı, tektonik oluşumlar bakımından çeşitlilik göstermektedir. Daha çok Kuzey Güney yönlü sıkışma hareketlerine bağlı olarak meydana gelen kıvrımlı yapılar, bu kıvrımların zamanla dirençlerinin kırılmasıyla faylanmaları, sonrasında ise bindirme ve şaryajlar şeklinde farklı tektonik yapıları oluşturmuştur. Siirt şehri ve yakın çevresi Türkiye de meydana gelen hemen tüm depremlerin tetikleme zonunda yer almaktadır. Kıvrımlar: Yöredeki kıvrımlar çoğunlukla düzgün fazla sıkışık olmayan az çok birbirine paralel uzanan karakteristik antiklinaller ve senklinallerdir. Kıvrım şiddeti batıya doğru giderek azalmakta ve bu yönde daha ilerde tabakaların ancak hafif dalgalı olduğu bir platoya geçmektedir. Eosen kalkerinden oluşan Hoya formasyonu basit ve büyük üç antiklinalden (Kavika, Sadak-Gökçedağ ve Garzan) meydana gelmiştir. Ana antiklinaller arasında bulunan tali antiklinaller süreklilik arz etmezler, örneğin Sadak antiklinali Gökçebağ köyünün kuzeyinde ve Kezer çayının doğusuna doğru dalım gösterirken; daha güneydeki ana antiklinal görevini gören Garzan antiklinali ise Kezer- Reşan çayının batısından inceleme alanını terk etmektedir. Sıkışma rejiminin etkisi ile tali kıvrılmaların ana eksenden ayrılmaları fayların her zaman önemli bir rol oynadıklarını göstermektedir. Üst Kretase-Tersiyer erozyonu sonucunda Gercüş formasyonunun çökelmiş, kuzeydoğuda meydana gelen Alp orojenezi ile yükselen inceleme alanında deniz çekilmiştir. İnceleme alanının hemen hepsi Eosen dönemine ait bir kenar ovası iken, kuzey ve kuzeydoğudan gelen yan basınçlarla bu ova kıvrılmıştır (Paije, 1946). Orta Eosen den sonra ve Miyosen den önceki hareketler Pyreaniyen ve Saviyen (Helvesiyen) kıvrılma dönemlerine karşılık gelmektedir. Ortynski, (1946) ye göre Subheroniyen devrindeki kıvrılmalarla meydana gelen yapı şekilleri gençleşmiş ve sonraki bütün genç kıvrılma hareketlerle faylanmış ve blokların düşey hareketlerine neden olmuştur. Faylar: Akdeniz i Hint okyanusuna bağlayan Neotetis in kapanmaya başlaması Alt Kretase den itibaren olmuş, Alt Orta Miyosen de ise Anadolu ve Arabistan levhaları çarpışmış ve bu çarpışma sonucu oluşan Anadolu bloğunun batıya sürüklenmesi ile parçalanmaya başlayan Türkiye nin orojenik yapısı paleotektonik evrimini tamamlayarak Arabistan Avrasya çarpışmasıyla başlayan neotektonik döneme girilmiştir (Şengör, 1980 ; Şengör- Yılmaz, 1983). Bu dönemle birlikte Pliyosen ve Pleyistosen de kıvrılma kırılma hareketleri meydana gelmiştir. Gerçekten, neotektonik dönemde sıkışma rejimi sırasında ve sonrasında özellikle levhaların kontak alanlarında basıncın etkisinin farklı derecede bir etkiye sahip olmasından dolayı yırtılmalar olmuş, vadi şebekesinin kurulması için uygun ortam koşulları meydana gelmiştir. Orojenik kıvrılma hareketleri esnasında, orojen eksenine dikey ve normal olan hareketler yanında az çok şiddetli boyuna kaydırmalar da olmuştur (İlhan, 1969). En çok görülen faylar ise birbirlerine ve genellikle kıvrım eksenine paralel uzanan düşey atımlı faylardır. İnceleme sahasında önemli olan tektonik etken, kuzey-güney eksenleri arasında senklinali arızalandıran sistemdir. Miyosen senklinali güneyde Garzan ve orta kesimde ise Gökçedağ (Reşan Dağı) ile kuzeyde Kavika Dağı (Çatılı Tepesi) antiklinalleri arasında düşey atımlı faylar ile sınırlandırılmıştır. Siirt şehrinin üzerinde kurulu olduğu senklinal aynı zamanda deformeli bir grabene karşılık gelmektedir. Hoya (Midyat) formasyonunun Kavika antiklinalindeki klüzün karşılıklı yamaçlarında fayların yapı eksenine paralel ve ardışık olarak dizildiklerini görmek mümkün olmakla beraber fay yamaçları pek düşüktür. Antiklinalin kuzeyindeki büyük bir fay ile güneyindeki SE NW yönlü ve Çeniki deresi- Aydınlar ilçesi arasında uzanan düşey atımlı (normal) fay, inceleme alanındaki en büyük fay olarak görülmektedir. Erenler dirseğinin az da olsa yön değiştirmesine neden olan ve Aydınlar İlçesinin güneydoğusunda çatallanan düşey atımlı bu fay, yerleşim birimini iki koldan sararak ilçenin kurulu olduğu alanın yükselmesine ve diğer kanatların ise çökmesine neden olmuştur. Bu fayın atımı, Gercüş kırmızı marnlarının jipsli Miyosen ile temas halinde bulunduğu Erenler dirseği civarında olduğu gibi, bazen önemli tektonik ve morfolojik yapıların oluşmasına neden olmuştur. Faylanmanın etkisiyle farklı yaştaki formasyonlar bir çok yerde dokanak oluşturmuşlardır. Erenler boğazının (dirseğinin) doğusunda Gercüş formasyonunun mostra verdiği alanda enine gelişen üç fay hattı ile topografya arızalanmıştır. Bu arızalanmalar sonucunda Botan nehri az da olsa kavisli bir mecra oluşturmuştur. Burada oluşmuş bir diğer fay ise Kasriçello Botan suyu fayıdır. Fay Gündeşeyh (Çeniki vadisinin doğusunda) tuzlalarından Siirt e kadar takip edilebilmektedir (Burger, 1946; Taşman, 1945). Çeniki deresinden Kayaboğaz köyünün doğusuna ve buradan da Siirt in merkezinden geçen Kuzey Güney yönlü düşey atımlı fay ile temasa geçerek Bağtepe Doluharman köyleri arasından kuzeye yönelmektedir. Morfoloji üzerinde etkili olan başka bir fay ise Gökçedağ (Reşandağ) antiklinalinin kuzey kanadına paralel olarak uzanan düşey atımlı faydır. Bu fayın etkisiyle kuzey kanat alçalırken; güney kanat (Gökçedağ antiklinali) ise yükselmiştir. Fay yamacı oldukça yüksektir. Bu yükseltinin oluşumunda flüviyal aşınmanın da etkisi vardır. Siirt ve yakın çevresinde meydana gelen fay sistemleri yörenin tektonik açıdan ne kadar hareketli olduğuna ve bu konuda gerekli önlemlerin alınması gerektiğine işaret etmektedir. Ayrıca buradaki genç tabakaların da kırılması yörenin çok genç bir tektonizmaya uğradığını göstermektedir. Sahada sıkışma rejimine bağlı olarak çarpılmalar ve kırılmaların oluşturduğu düşey atımlı (normal) faylar da vardır. Kezer çayının kurulu olduğu vadi bir çapraz fay alanıdır. Bunun kanıtı ise vadinin doğu yamacındaki Pliyosen göl tortullarının kuzeye doğru eğimlenmiş olmasına karşılık, vadinin batı yamaçlarındaki korelan depolarda herhangi bir çarpılma veya eğimlenmenin görülmemesidir. Bir diğer kanıt ise vadinin karşılıklı 5 6

4 yamaçlarındaki aynı yaştaki depolarının farklı yükseklikte olmalarıdır. Yağmur Tepe ve Nişan Tepenin bulunduğu alan karşı yamaca göre daha fazla sıkışmaya uğramış ve yükselmiştir. Bu oluşumda Rodaniyen ve Valak fazları etkili olmuştur. Botan nehrinin de Kavika ve Gökçedağ antiklinallerini yardığı alanda buna benzer oluşuma sahip olası bir fay daha vardır. Bu fayın en önemli işareti nehrin doğu ve batısındaki kıvrım alanlarının farklı sıklıkta ve eğimde olmalarıdır. Fakat, flüviyal aşınmalardan dolayı bunları tespit etmek oldukça güçtür. Jeomorfolojik Özellikler: Siirt şehri ve çevresi çeşitli zaman aralıklarında aşınmış veya deforme olmuş kıvrımlı yapı elamanlarıyla bu yapıyı işleyen veya yaran akarsuların oluşturduğu fluviyal şekillerden meydana gelmiştir (Şekil:3). Siirt şehri de güneydoğu kuzeybatı yönünde uzanan ve tektonik hareketlerle fazla biçimde deforme olmuş Kavika ve Gökçedağ antiklinalleri arasındaki senklinalde kurulmuştur. Daha az deforme olmuş topoğrafya alanında Eosen kalkerleri yer alır. Aşındırılmış ve parçalanmış kıvrım bölümlerinde ise kıvrımların çekirdeğini oluşturan daha yaşlı jeolojik birimler ortaya çıkmıştır. Siirt şehrinin batısındaki (Yağmur Tepe civarı) senklinal alanı, şehrin üzerinde yer aldığı yüzeyin çarpılıp yükselmesiyle Pliyosen de bir göl alanı olmuştur. Gölsel çökeller Pliyo-Kuvaterner birimleriyle geçişlidir. Sahayı sınırlandıran antiklinaller (Kavika- Gökçedağ ve Garzan), senklinal basenine devamlı malzeme gönderen birer aşınım (Alt Miyosen) sahaları olmuştur. Şekil: 3.İnceleme alanının jeomorfoloji haritası Figure:3. Geomorphological Map of Study Area Miyosen sonrasında şehrin kurulu olduğu alan tektonik hareketlerle yükselmiş ve çevresindeki çöküntü alanlarına doğru flüviyal aşınmalarla malzeme taşınarak Pliyosen göl alanlarında tortullanmıştır. Özellikle Pliyo Kuvaterner de Kavika ve Gökçedağ antiklinallerinden Kayaboğaz köyü ile Kezer çayının batısındaki Pınarca köyüne kadar olan çanakta, sürekli malzeme depolanmıştır. Bu çanağın doğu batı doğrultusunda uzanması sıkışma rejiminin sonucudur. Pliyo Kuvaterner çökelleri Kuvaterner deki genç tektonik hareketler sonrasında farklı yükseklikte yamalar halinde kalmışlardır (Foto:3-5). Sahada tektonik faaliyetler sürekli etkili olduğundan, formasyonlar çoğunlukla birbirleriyle uyumsuzdur. Pliyosen deki tektonik hareketlerle şehrin kurulu olduğu senklinal alanında önemli değişiklikler olmuştur. Şehrin üzerinde kurulmuş olduğu alan ile Aydınlar ilçesinin üzerinde bulunduğu aynı döneme ait (DIII) yüzeyler arasında belirgin basamaklar oluşmuş, Kavika antiklinal yamacı kırılarak dilimlenmiştir. Güneydeki Sadak-Gökçedağ ve buna yakın bir uzanım gösteren daha güneydeki Garzan (Alt Miyosen aşınım) antiklinalleri ise yapılarını büyük ölçüde korumuşlardır. Sözkonusu antiklinaller üzerinde Kezer ve Botan Çayları kluz tipi dar ve derin boğazlar açarak, boğazların hemen gerisindeki çanakta bulunan Pliyosen çökellerini boşaltmıştır. bu boşalma süreci ile ayrıca Kuveterner deki seviye ve iklim değişmelerine de bağlı olarak akarsu taraçaları oluşmuştur. Güneydoğu kuzeybatı doğrultusunda uzanan bu kıvrımlı yapıları dik açı ile kesen Botan nehri, Reşan ve Kezer çayları kalkerli yapıların yoğun olmasından dolayı geçtikleri bu alanlarda kimyasal çözülmeler ve fiziksel aşındırmalara da bağlı olarak hızlı bir aşınım periyoduyla derin yarma vadiler (antesedant) oluşturmuşlardır. Botan nehrinin Kavika ve Gökçedağ antiklinallerini yararak (En Alt Pleyistosen de) Siirt şehrinin de kurulu bulunduğu senklinal alanına yerleştiği ve Kayaboğaz köyü civarında derince bir kanyon vadi (gömük menderes) oluşturduğu görülür. Bu vadi içlerinde litolojik katmanların farklı yapıya sahip olmaları nedeniyle farklı aşınım ve birikim şekilleri (sekiler, kornişler...vs) ortaya çıkmıştır. Siirt şehrinin ilk kurulu olduğu Rasinnebah Tepesi ve yakın çevresinden Botan nehrine kadar olan yamaçlar boyunca farklı litolojik yapıların bulunması sahanın polisiklik bir gelişim geçirdiğini göstermektedir. İnceleme alanındaki yarma vadiler (antesedant vadi) tektonizma ile akarsuların kuruluş ve gelişmeleri arasındaki karşılıklı savaşı göstermektedir. Flüviyal aşınmalar sonucu yüzeydeki gevşek materyallerin aşınması ve tektonizmanın da sürekli devrede olması jeomorfolojik açıdan oldukça zengin birimlerin oluşmasına neden olmuştur. Kornişli vadiler, klüzler, gömük mendereslerin eteklerinde yer alan yamaç döküntüleri (kayşatlar), yamaç akmaları, çarpaklar- yığınaklar ve heyelanlar ile monoklinal birimler (kuesta) bunlardan bazılarıdır. Tektonik olayların yoğun ve etkili olmasından dolayı arızalı bir morfolojiye bürünen inceleme alanında vadi sistemleri de oldukça gelişmiştir. Şehrin hemen doğusunda Botan nehrinin açtığı kanyon vadinin (gömük menderes) yerleşim seviyesinden m. daha düşük rakımda olması, şehirleşme alanının doğuya gelişimini engellemiştir (Foto: 1-4). Başka bir ifadeyle şehrin doğuya doğru gelişimini engelleyen jeomorfolojik faktörlerin başında eğimli yamaçlar ve yüksek kornişler gelmektedir. Botan nehrinin sahada açmış olduğu kanyon vadi aynı zamanda tektonik bir hareketliliğin de devam ettiğini göstermektedir. Jeomorfolojik gelişim Arni, (1939) ye göre Anadolu nun diğer kısımlarının aksine, kenar kıvrımlarının en kuvvetli hareket safhası, Tersiyer (Miyosen) sonunda olmuştur. Gerçekten, Kenar kıvrımları üzerinde veya arasında yer alan Siirt şehri ve yakın çevresinin bu günkü şeklini almasında paroksizma evresinin yaşandığı Alt Orta Miyosen de (Burdigalliyen Serravaliyen) gerçekleşen Saviyen ve Sitiriyen orojenik fazları etkili olmuştur. Bu konudaki görüşlerini Türkiye nin Tektonik Tarihinin Yapısal Sınıflaması adlı çalışmalarında belirten Şengör ve Yılmaz (1981), Arni nin görüşlerini destekler mahiyette bilgiler vermiştir. Buna göre Arabistan platformu ve Anadolu levhasının çarpışması Alt-Orta Miyosen de başlamış ve 7 8

5 paroksizma evresine ise Serravaliyen Tortoniyen de ulaşmıştır. Tüm bölgede olduğu gibi sahadaki yerşekilleri de asıl görünümünü bu neotektonik dönemle birlikte almaya başlamıştır. Orta Miyosen de kıta kıta çarpışması sonrasında Neotetis in kapanmasıyla birlikte yeni bir tektonik döneme girildiği yukarıda belirtilmişti. Bu dönem boyunca komprasyonel bir gelişim gösteren çarpışma bölgesinde zaman zaman sakin dönemler de yaşanmıştır. Neotektonik dönem başında peneplen veya peneplene yakın bir paleomorfolojisi olan bölge tektonizmanın etkisiyle bu günkü yükseltiye kavuşmuştur. Peneplen şeklinde olan ilk paleotopografyada sıkışma rejimi ile meydana gelen engebelerde doğu batı yönlü antiklinaller sırtlara, senklinaller ise havzalara karşılık gelmiştir (Şaroğlu, 1986). Miyosen sonunda ve Pliyosen başlarında (Sitiriyen- Attiken fazı) meydana gelen şiddetli hareketlerin etkilerine Siirt ve yakın çevresini de içine alan Güneydoğu Anadolu Bölgesinin doğu yarısında rastlanmaktadır. Buradaki kenar kıvrımlarının kuzey sınırında Miyosen tabakaları şiddetli bir kıvrılmaya maruz kalmış, Miyosen den daha yaşlı olan formasyonlar üzerine kilometrelerce sürüklenmişlerdir (Ketin, 1959). Neotektonik dönemdeki kıvrım ve faylanmalar Serravaliyen de etkin bir hareket kazanmış ve bu dönemde meydana gelen orojenik fazlarla (Saviyen, Rodaniyen ve Valak) topografyada değişmeler olmuş, komprasyonel hareketler sonucunda denizel ve gölsel alanlardaki taban malzemeleri farklı yükseklik kazanmışlardır (Foto: 3). Miyosen de levhalar arası sıkışma (Arap platformu ve Anadolu levhacığı) sonrasında Anadolu levhasının altına dalan Arap platformunun temelindeki kristalen masif dalım gösterirken, üst kısımdaki sedimanterler ise dalım gösteremeyip sıkışmış ve dalgalı bir yapı oluşturmuştur. Jura tipi arazi olarak adlandırılan bu topografyada antiklinaller ve senklinaller ardışık olarak sıralanmıştır. İşte araştırma sahasında yer alan Kavika, Gökçedağ ve Garzan antiklinalleri bu oluşumun ürünüdürler. Üst Miyosen den sonra tekrarlanan sıkışma hareketi ile Kavika- Gökçedağ antiklinalleri tekrar yükselmiştir. Kavika antiklinali kenar kıvrımı olarak uzanırken; Gökçedağ-Garzan antiklinali ise Güneydoğu Anadolu Bölgesini örten Neotetis denizine bir yarımada (burun) olarak sokulmuştur. Bu dönemden sonra tektonik hareketliliğin devamı olarak Siirt şehrinin kurulu olduğu alanda da yükselme olmuş ve Pliyosen de denizel ortam sona ererek gölsel bir ortama geçilmiştir. Gökçedağ antiklinalinin kuzeyinde ve Kayaboğaz köyünün kurulu olduğu alana doğru uzanan bu gölsel ortamda özellikle iklim koşullarının da uygun olması sonucu bol miktarda malzemelerin taşınması sonucu kabaran göl suları, sıkışma rejiminin de etkisiyle Gökçedağ-Garzan antiklinallerini yarmıştır. Tektonik hareketliliğin yoğun olduğu bu dönemde sıkışma ve çarpılma sonucu Pliyo Kuvaterner depoların yaygın olarak bulunduğu Yağmur Tepe, Nişan Tepe ve Kayaboğaz köyü ile Şeyhşemu Tepesi ve bu yöndeki bazı yerlerde yamalar halinde bulunan tortullar farklı yükseltide kalmışlardır. Gerek Kezer çayı kıyısında ve gerekse Botan nehri kıyısında yarmalar sonucu oluşan seki sistemleri En Alt Pleyistosen de meydana gelen tektonik hareketlerin flüviyal aşınmalarla olan mücadelesini göstermektedir. Göl ortamının boşalması ile birlikte bu döneme ait tortullar akarsular tarafından aşındırılmış ve topografyada en genç flüviyal şekiller Kuvaterner dönemine ait son tektonik hareketlerle pekişmiştir. Kıvrımlı Yapı Elemanları Araştırma sahasından doğuya doğru gidildikçe Kuzey Güney yönlü sıkışma hareketinin sonucu olarak düzenli ve birbirine paralel kıvrım zonları (kuşakları) bulunmaktadır. Bu kıvrım sisteminin en güzel örnekleri Fransa Alplerindeki Jura dağlarında yer aldığından bu ad ile tanınmaktadır (Türkünal, 1980). Dolaysıyla inceleme sahasının da içinde yer aldığı topografyayı tipik bir Jura tipi kıvrım ile bu kıvrım alanının Güneydoğu Anadolu platosu ile kontakt oluşturduğu bir saha olarak tanımlamak mümkündür (Şekil: 4). Yöredeki kıvrımlar çoğunlukla düzgün, fazla dik ve sıkışık olmayan az çok paralel bir şekilde uzanan karakteristik antiklinaller ile senklinallerdir. Kıvrım şiddeti batıya doğru giderek azalmakta ve bu yönde daha ilerde tabakaların ancak hafif dalgalanmış olduğu bir platoya geçilmektedir. O halde bu günkü topografya; kıvrımlı saha üzerinde meydana geldikten sonra yükselip kıvrımlanan, gençleşen bir peneplenden türemiş olmalıdır. Bu gençleşme sonucunda akarsu şebekesi ve topografya temelin kıvrımlı yapısına yeniden uymuştur (Erinç ve Diğ, 2000). Araştırma sahasında yer alan üç ana kıvrım zonu (Kavika, Gökçedağ ve Garzan antiklinalleri) vardır. Bu ana antiklinallerle uyumlu daha küçük çaplı antiklinaller de bulunmaktadır ki bunlara ara kıvrımlar veya segment denilmektedir ve bunlar ana antiklinalin birer parçası durumundadır (Mevbuk Tepe, Babisafi Tepesi ve Aydınlar ilçesinin kurulu olduğu alan buna örnek verilebilir). Kıvrımlanma arttıkça antiklinal kanatları ana kütleden bağımsız bir şekilde kıvrımlanmış veya kırılmıştır. Kavika, Sadak (Gökçedağ) ve Garzan antiklinallerinin arasında yerleşen küçük dilimli kıvrımlar (yapraklanmalar) aşırı sıkışmanın sonucudur. Başlangıçta kıvrımlı yapıya uyum gösteren akarsular (Botan suyu, Kezer ve Reşan çayları) tektonik rejimin etkisiyle antiklinalleri yararak derin boğazlar (antesedant vadiler) oluşturmuşlardır (Foto: 2, Şekil: 5). Botan suyu Kavika ve Sadak antikinalerini yarmadan önce subsekant bir akarsu niteliği taşıyordu. Tektonizmanın etkisiyle antiklinalleri yaran Botan, Kezer ve Reşan akarsuları, sözü edilen antiklinalleri derince yararak, kafesli drenaj ağı oluşturmuşlardır. Kavika, Sadak ve Garzan antiklerini yaran bu akarsu vadileri boyunca kıvrımlı topografyanın aşınım birimlerinden olan Klüz ve Ruz ler oldukça yaygındır. Erenler boğazının (klüz) her iki yamacında ve Şeyhibrahim Tepesinden Sadak (Gökçedağ) Klüzüne inen Komb lar da morfolojik açıdan renkli bir görüntü sergilemektedir. Kavika, Sadak ve Garzan antiklinallerinin inceleme sahasında bölümlerinde onlarca ruz bulunmaktadır. Gökçebağ köyünün güneyinde ve Garzan antiklinalinin kuzey yamaçları boyunca yaygın bir dağılım gösteren Ruz ler pek gelişkin değildir. Kıvrımlı yapı reliyefinde kluzlerin (antiklinal vadilerin) karşılıklı yamaçlarında oluşan kornişli yamaçlar Çatılı Tepe ve Aydınlar ilçesinin hemen doğusunda oldukça net görülmektedir (Foto: 2). Şekil 4: Çalışma Alanının Fiziki haritası Figure:4. Physical map of Study Area 9 10

6 Şekil 5: Çalışma Alanının blok diyagramı Figure:5. 3D view of Study Area Kıvrımlı Yapıya Bağlı Olarak Oluşmuş Drenaj Ağı Yöredeki morfolojik zenginlik akarsu drenajına da yansımıştır. Başta Botan suyu olmak üzere Reşan ve Kezer çayları tipik bir kafesli drenaj ağına sahiptirler. Bu durum arazinin kıvrımlı ve kırıklı bir yapı (Jura tipi) arz etmesinden kaynaklanmaktadır (Foto:6). Akarsuların kurulması ve gelişim evreleri boyunca yer ve yön değiştirmelerinde tektonik hareketlerin büyük katkısı vardır. Vadi şekli esas itibari ile akarsuyun aşındırma özelliklerinden ileri geldiği halde; vadi doğrultusu ve dolaysıyla akarsu sistemleri, tektonik yapının sonucu olarak bir taraftan relief çizgilere diğer taraftan da tektonik çizgilere bağlı bulunmaktadır (Akyol, 1947). Erinç Ve Bilgin (1956) nin de belirttikleri gibi, kafesli drenajın en güzel örnekleri inceleme sahasının da içinde yer aldığı Siirt in doğu ve güneydoğusunda görülmektedir. Burada kabaca SE NW istikametinde uzanan senklinal ve antiklinaller mevcuttur. Senklinallere yerleşen akarsular belirli yerlerde antiklinalleri atlayarak bir sonraki senklinale yerleşmişlerdir. Yukarıda sözü edilen üç akarsuyun da kafesli drenaj sistemini oluşturmaları bu şekilde gerçekleşmiştir. Antiklinalleri dik bir açı ile keserek boğazlar (klüz) içinde akan Botan nehri ve kolları (Kezer ve Reşan çayı), inceleme alanında kafesli drenaj tipini oluşturmaktadır. İnceleme alanındaki diğer akarsular ise mevsimlik (dönemlik) ve geçici akarsular olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Botan nehri ile Reşan ve Kezer çayları akımları itibari ile plüviyo nival akarsu rejimini yansıtmaktadır (Erinç, 1957). Yörenin genç ve mobil yapıda olması aşındırma faaliyetlerinin yanı sıra akarsu drenaj sistemini de kontrol etmektedir. SONUÇ Mezozoik ten günümüze kadar olan jeolojik zaman aralığında oluşmuş sedimanter ve metamorfik kayaçlardan meydana gelen Siirt şehri ve yakın çevresinde, özellikle neotektonik dönemde meydana gelen kıvrılma-kırılma hareketleri yanında fluviyal süreçlere bağlı olarak oldukça arızalı bir topoğrafya meydana gelmiştir. Kıvrımların gevşek, düzenli akarsu aşındırmasının ise süratli olmasından dolayı sahada Jura tipi kıvrımlı yapı elemanlarına ait bir çok şekil tazeliğini korumaktadır. Pliyosendeki tektonik hareketlerle yöredeki antiklinaller üzerinde önemli değişiklikler olmuş, şehrin üzerinde kurulmuş olduğu alan ile Aydınlar ilçesinin üzerinde bulunduğu aynı yaşlı (DIII) yüzeyler arasında belirgin basamaklar oluşmuş, Kavika antiklinalinin yamacı 11 kırılarak dilimlenmiştir. Güneydeki Sadak-Gökçedağ ve buna yakın bir uzanım gösteren daha güneydeki Garzan antiklinalleri yapılarını büyük ölçüde korumuşlardır. Genç tektonik hareketlere bağlı şekilde genel olarak yükselen sahaya, kıvrımlı yapıları dik açı ile kesen Botan nehri, Reşan ve Kezer çayları adeta saplanmıştır. Buna bağlı olarak özellikle Botan nehri vadisinde kluz ve ruz şekilleri, dirsekler, askıda kalmış vadiler kretler gibi çok tipik yapısal şekiller ortaya çıkmıştır. Botan nehri, Kavika ve Gökçedağ antiklinallerini yararak (En Alt Pleyistosen de) tipik bir kluzden sonra Kayaboğaz köyü civarında derince bir kanyon vadi oluşturmuştur. Kıvrım yapılarını meydana getiren litolojik katmanların farklı özelliklere sahip olmaları nedeniyle Botan vadisinde yapısal şekiller (anakaya sekileri, kornişler...vs) de ortaya çıkmıştır. Reşan-Gökçedağ antiklinalleri üzerinde Kezer Çayı nın açtığı kluz tipi boğazın hemen gerisindeki çanakta Pliyosen çökelleri yanında Kuveterner deki seviye ve iklim değişmelerine bağlı olarak çok karakteristik ve yaygın akarsu taraçaları oluşmuştur. Bu nedenle vadinin gelişimi polisiklik özellikler göstermektedir.antiklinaller üzerinde açılmış dar ve derin boğazlar sahada en etkin süreç olan tektonizma ile akarsu aşındırmasının karşılıklı mücadelesinin tipik örneklerini göstermektedir. Jeomorfolojik yapı ve gelişim, başta gelişme sahası kısıtlanmış yerleşmeler (Örneğin Siirt Şehri) olmak üzere ulaşım ve tarım gibi birçok olayı etkilemektedir. Bütün bu özellikleriyle Siirt ve yakın çevresi Türkiye nin, özellikle Güneydoğu Anadolu kenar kıvrım sahasının oluşumuna damgasını vuran jeolojik-tektonik ve jeomorfolojik olayların çok belirgin izlerini taşıyan oldukça zengin bir morfolojiye sahiptir. Foto- 1: Botan Suyu, Siirt şehrinin güneydoğusunda, Kayaboğaz ve Kıtmıs köyleri arasında Tersiyer yaşlı deformeli plato alanını dar ve derin bir şekilde yararak (gömük menderesler çizerek) akmaktadır... 12

7 Foto-2: Botan Suyunun Kavika antiklinalini yararak oluşturduğu antesedant vadi ve bu vadinin her iki yamacında oluşan kornişler... Foto- 4: Botan Suyu, şehrin kurulu bulunduğu deformeli platonun güneydoğu kıyısında yaklaşık 500 m derin ve sarp bir gömük menderesten (kanyon) akarak şehrin doğugüneydoğuya doğru gelişimini sınırlandırmıştır. Foto- 3: Tektonik aktivitenin yoğun olduğu Siirt yöresinde, Pliyo- Kuvaterner depolar (önde) çarpılmanın etkisiyle daha gerideki Sadak antiklinaliyle (Eosen) aynı yükseltiye ulaşmıştır. Foto- 5: Kezer Çayının doğusunda ve vadi tabanından m yükseklikteki PliyoKuvaterner depoların çarpılması yöredeki genç tektonik aktivitelerin yoğunluğunu göstermektedir

8 KAYNAKLAR AKYOL, İ. H., 1947, Türkiye de Akarsu Sistemleri ve Rejimleri, Türk Coğrafya Dergisi, Sayı: 9-10 İSTANBUL ALTINLI, İ. E.,1952, Siirt Güneydoğusunun Jeolojik İncelenmesi, MTA Rapor No: 1977 ANKARA ARNİ, P., 1939, Cizre ile Siirt Arasında Jeolojik Araştırmalar, MTA Yayın No: 18 BURGER, J. J., 1946, Reşandağ Antiklinalinin Stratigrafik, Tektonik ve Petrol İhtimalleri Hakkında Müşahedeler, MTA yayın, No: 1746 ERİCSON, D. B., 1939, Diyarbakır - Siirt Mıntıkasının jeolojisi Hakkında Rapor, MTA Yayın No: 875 ERİNÇ, S.,1957, Türkiye de Akarsu Rejimlerine Toplu Bir Bakış, Türk Coğrafya Dergisi, No: 17 ERİNÇ, S. - BİLGİN, T.,1956, Türkiye de Drenaj Tipleri, Coğrafya Enstitüsü Dergisi, No:7 İSTANBUL ERİNÇ, S. ve diğ.2000, Jeomorfoloji I (Güncelleştirilmiş 5. Basım), DER Yayınları No: 284, İSTANBUL İLHAN, E.,1969,Türkiye Tektoniğinin Jeomorfolojisi ile İlişkisi, Jeomorfoloji Dergisi, No: 1 KETİN, İ., 1959, Türkiye nin Orojenik Gelişmesi, MTA Dergisi No: 53 ORTYNSKİ, I.I., - TROMP, S. W., 1942, Şirvan - Minar Mıntıkasında Jeolojik Müşahedeler (Cenubu Şarki Türkiye), MTA Yayın No: 1405 ORTYNSKİ, I. I., 1946, Hüseyni (Kentalan) Strüktürü Hakkında Jeolojik Rapor (Siirt İli), MTA Rapor No:? PAİJE, S., 1946, Mardin, Diyarbakır, Siirt ve Cizre Arasında Kalan Anadolu nun Cenubu Şarkisindeki Bir Kısmın Jeolojisi, MTA Yayını No: 1946 ŞAROĞLU, F.,1986, Doğu Anadolu nun Neotektonik Dönemde Jeolojik ve Yapısal Evrimi, MTA Dergisi, No: 106 ŞENGÖR, A. M. C.,1980, Türkiye nin Neotektoniğinin Esasları, Türk. Jeoloji Kurultayı Konferanslar Serisi Yayınları, No: 2 ŞENGÖR, A.M.C. ve YILMAZ, Y.,1983, Türkiye de Tetis in Evrimi, Levha Tektoniği Açısından Bir Yaklaşım, Türkiye Jeoloji Kurumu, İ.T.Ü. Yer Bilimleri Özel Dizisi, No:1 TAŞMAN, C. E., 1945, Türkiye Cenupdoğu bölgeleri Stratigrafisi, MTA yayın, No: 38 TÜRKÜNAL, S., 1980, Doğu ve Güneydoğu Anadolu nun Jeolojisi, Jeoloji Mühendisleri Odası Yayını, No: 08, ANKARA Foto-6:. Botan Suyu, Siirt şehrinin hemen yanı başında (güneydoğu kıyısında), Jura tipi kıvrımlı yapıyı yararak bir kafesli drenaj ağı örneği sergilemektedir. Botan suyunun iç dinamiklere karşı (yakın sahadaki orojenez ve tektonizmaya) direnç göstererek renkli morfolojik birimler oluşturması iç ve dış kuvvetler arasındaki mücadeleye güzel bir örnektir

Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi

Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi Tilting effect on the morpho-tectonic evolution of Karasu River valley Nurcan AVŞİN 1 1 Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Coğrafya Bölümü Öz: Karasu

Detaylı

BÖLÜM ON TÜRKİYE DE DEPREMSELLİK

BÖLÜM ON TÜRKİYE DE DEPREMSELLİK BÖLÜM ON TÜRKİYE DE DEPREMSELLİK 10.1 TÜRKİYE DE DEPREMSELLİK Alp-Himalaya deprem kuşağında yer alan ülkemizde olan depremler, Atlantik Okyanus ortası sırtının iki tarafa doğru yayılmasına bağlı olarak

Detaylı

3 ŞUBAT 2002 EBER VE ÇAY DEPREMLERİ ÖN RAPORU

3 ŞUBAT 2002 EBER VE ÇAY DEPREMLERİ ÖN RAPORU 3 ŞUBAT 2002 EBER VE ÇAY DEPREMLERİ ÖN RAPORU GİRİŞ Her ilki deprem kaynak mekanizması, odak derintiklerip kırık yırtılma biçimleri, kınk uzunlukları, artçı deprem dağılımları, dalga formları, P-S farklılıkları,

Detaylı

KOÇHÎSAE LÎNYİT SAHASI

KOÇHÎSAE LÎNYİT SAHASI 572 KOÇHÎSAE LÎNYİT SAHASI Dr. Emin İ L.HAN G i r i ş : Koçhisar linyit sahası hakkında 1936 danberi bir çok raporlar tanzim edilmiştir. Fakat bu raporlarda kömür sahasının değeri, damarların sayısı ve

Detaylı

URLA-KARABURUN-ÇEŞME YARIMADALARI

URLA-KARABURUN-ÇEŞME YARIMADALARI URLA-KARABURUN-ÇEŞME YARIMADALARI URLA-KARABURUN-ÇEŞME YARIMADALARI Urla-Karaburun-Çeşme yarımadası, Bozdağların sona erdiği Kemalpaşa (Nif) Dağı batısındaki kuzey-güney doğrultulu Menderes Ovası (Cuma

Detaylı

GERCÜŞ ANTİKLİNALİ VE ÇEVRESİNİN JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ (Geomorphological Features Gercüş Anticlinal and Surroding)

GERCÜŞ ANTİKLİNALİ VE ÇEVRESİNİN JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ (Geomorphological Features Gercüş Anticlinal and Surroding) MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 8 TEMMUZ-2003, İSTANBUL GERCÜŞ ANTİKLİNALİ VE ÇEVRESİNİN JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ (Geomorphological Features Gercüş Anticlinal and Surroding) ÖZET Ahmet YILDIRIM 1 Çalışma

Detaylı

BİLGİSAYAR PROGRAMLARI YARDIMIYLA ŞEV DURAYLILIK ANALİZLERİ * Software Aided Slope Stability Analysis*

BİLGİSAYAR PROGRAMLARI YARDIMIYLA ŞEV DURAYLILIK ANALİZLERİ * Software Aided Slope Stability Analysis* BİLGİSAYAR PROGRAMLARI YARDIMIYLA ŞEV DURAYLILIK ANALİZLERİ * Software Aided Slope Stability Analysis* Mustafa Özgür KESKİN Maden Mühendisliği Anabilim Dalı Ahmet M. KILIÇ Maden Mühendisliği Anabilim Dalı

Detaylı

İSTATİSTİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

İSTATİSTİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KONUT FİYAT ENDEKSİ Ocak 2016 İSTATİSTİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ REEL SEKTÖR VERİLERİ MÜDÜRLÜĞÜ 28 Mart 2016 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Türkiye konut piyasasındaki fiyat değişimlerini takip etmek amacıyla,

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

ÖZELLĠKLERĠ DĠKKATE ALINMADAN YAPILAN SONDAJ

ÖZELLĠKLERĠ DĠKKATE ALINMADAN YAPILAN SONDAJ AKĠFERLERĠN HĠDROLOJĠK ve GEOMETRĠK ÖZELLĠKLERĠ DĠKKATE ALINMADAN YAPILAN SONDAJ ÇALIġMALARI SONUCU YOK OLAN AKĠFERLER ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA. ÖRNEK: SURUÇ OVASI ÖZET: * Yazan : Hasan KIRMIZITAġ Türkiye

Detaylı

EĞİRDİR VE BEYŞEHİR GÖLLERİNİN UYDU VERİLERİ VE TOPOĞRAFİK HARİTA YARDIMIYLA KIYI ÇİZGİSİ DEĞİŞİMLERİ

EĞİRDİR VE BEYŞEHİR GÖLLERİNİN UYDU VERİLERİ VE TOPOĞRAFİK HARİTA YARDIMIYLA KIYI ÇİZGİSİ DEĞİŞİMLERİ Doğal Kay. ve Eko. Bült. (2015) 20: 37-45 EĞİRDİR VE BEYŞEHİR GÖLLERİNİN UYDU VERİLERİ VE TOPOĞRAFİK HARİTA YARDIMIYLA KIYI ÇİZGİSİ DEĞİŞİMLERİ oluşturmaktadır. Günümüzde artan su ihtiyacı ve mevcut su

Detaylı

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7 İÇİNDEKİLER 1 Projenin Amacı... 1 2 Giriş... 1 3 Yöntem... 1 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6 5 Kaynakça... 7 FARKLI ORTAMLARDA HANGİ RENK IŞIĞIN DAHA FAZLA SOĞURULDUĞUNUN ARAŞTIRILMASI Projenin Amacı : Atmosfer

Detaylı

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar, Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar, Orman ve Su İşleri Bakanımız Sn. Veysel Eroğlu nun katılımları ile gerçekleştiriyor olacağımız toplantımıza katılımlarınız için teşekkür ediyor,

Detaylı

Doç. Dr. Eyüp DEBİK 10.12.2013

Doç. Dr. Eyüp DEBİK 10.12.2013 Doç. Dr. Eyüp DEBİK 10.12.2013 Ünitelerin fiziksel yerleşimi Arıtma ünitelerinin, Bağlantı kanallarının, Yol ve park alanlarının, Yönetim binasının, Bakım ve onarım kısımları vb dikkatle ele alınmalıdır.

Detaylı

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU 2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU I- 2008 Mali Yılı Bütçe Sonuçları: Mali Disiplin Sağlandı mı? Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan 2008 mali yılı geçici bütçe uygulama sonuçlarına

Detaylı

PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com

PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com 1.1.Su Kaynakları ve Hidrolojik Rejim Üzerindeki 1.2. Toprak Kaynakları Üzerindeki 1.3. Atmosfer Üzerindeki 1.2.Toprak Kaynakları Üzerindeki Toprak Tuzluluğu ve Suya Doygunluk Toprak u Sedimentasyon 1.2.Toprak

Detaylı

Araştırma Notu 15/177

Araştırma Notu 15/177 Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 Attila Hancıoğlu ve İlknur Yüksel Alyanak Sağlık programlarının izlenmesi, değerlendirilmesi ve ileriye yönelik politikaların belirlenmesi açısından neonatal, post-neonatal

Detaylı

Genel olarak etraflarında tefradan meydana gelen bir halkaya rastlanılır.

Genel olarak etraflarında tefradan meydana gelen bir halkaya rastlanılır. PATLAMA ÇUKURLARI MAAR VE DİATREMALAR Volkanizma sonucunda meydana gelmiş en basit şekillerdir. Tahrip şekilleri olarak gaz patlamaları sonucunda meydana gelirler. Sadece gaz patlamaları şeklinde görülen

Detaylı

CO RAFYA. TÜRK YE DE YERfiEK LLER VE ETK LER

CO RAFYA. TÜRK YE DE YERfiEK LLER VE ETK LER CO RAFYA TÜRK YE DE YERfiEK LLER VE ETK LER ÖRNEK 1 : 1990 nüfus say m na göre nüfus yo unluklar Türkiye ortalamas n n alt nda olan afla daki illerin hangisinde, nüfus yo unlu unun azl yüzey flekillerinin

Detaylı

YAPILARDA DERZLER VE SIZDIRMAZLIK MALZEMELERİ

YAPILARDA DERZLER VE SIZDIRMAZLIK MALZEMELERİ YAPILARDA DERZLER VE SIZDIRMAZLIK MALZEMELERİ Genel: Derz sözcüğü bir sistemi oluşturan parçaların birleştirildiği, yapıştırıldığı çizgi şeklindeki bölümleri tanımlar. Derzler dar ya da geniş, yatay ya

Detaylı

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Siirt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama

Detaylı

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler, Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler, Bu araştırmada Fen Bilgisi sorularını anlama düzeyinizi belirlemek amaçlanmıştır. Bunun için hazırlanmış bu testte SBS de sorulmuş bazı sorular

Detaylı

Deprem Yönetmeliklerindeki Burulma Düzensizliği Koşulları

Deprem Yönetmeliklerindeki Burulma Düzensizliği Koşulları Deprem Yönetmeliklerindeki Burulma Düzensizliği Koşulları Prof. Dr. Günay Özmen İTÜ İnşaat Fakültesi (Emekli), İstanbul gunayozmen@hotmail.com 1. Giriş Çağdaş deprem yönetmeliklerinde, en çok göz önüne

Detaylı

Erçek Gölü Havzası ndaki Köy Yerleşmelerinin Coğrafi Özellikleri

Erçek Gölü Havzası ndaki Köy Yerleşmelerinin Coğrafi Özellikleri Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 2014 18 (1): 299-328 Erçek Gölü Havzası ndaki Köy Yerleşmelerinin Coğrafi Özellikleri Murat YILMAZ (*) Öz: Bu çalışmada Doğu Anadolu Bölgesi nin Van

Detaylı

Son yıllarda Türkiye de artan enerji talebiyle birlikte

Son yıllarda Türkiye de artan enerji talebiyle birlikte Makale www.madencilik-turkiye.com Mine Yılmaz İlkdoğan Deloitte Türkiye Müdür Yardımcısı miyilmaz@deloitte.com Türkiye de Linyit Kömürüne Genel Bir Bakış Berker Adıgüzel Deloitte Türkiye Danışman badiguzel@deloitte.com

Detaylı

KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI KPSS. GENEL KÜLTÜR ve GENEL YETENEK

KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI KPSS. GENEL KÜLTÜR ve GENEL YETENEK KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI KPSS GENEL KÜLTÜR ve GENEL YETENEK KPSS Sınavına hazırlık dosyalarımız son 3 yılda yapılan sınavlarda çıkmış sorular baz alınarak hazırlanmıştır. İtinalı çalışmalarımıza rağmen

Detaylı

GROWTH RELATIONSHIPS OF PINUS SILVESTRIS FOR AFFORESTATIONS OF DERBENT (MOR BEL)- HASAN MOUNTAIN (YENIPINAR)

GROWTH RELATIONSHIPS OF PINUS SILVESTRIS FOR AFFORESTATIONS OF DERBENT (MOR BEL)- HASAN MOUNTAIN (YENIPINAR) [ DERBENT (MOR BEL) VE HASAN DAĞI (YENĠPINAR) AĞAÇLANDIRMALARINDA SARIÇAMIN BÜYÜME ĠLĠġKĠLERĠ M. Doğan Kantarcı M. BarıĢ Uzun Bayram Kaçar İst. Üni. Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Abd (EM). E.Mail

Detaylı

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR Bu rapor Ankara Emeklilik A.Ş Gelir Amaçlı Uluslararası Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu

Detaylı

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ ADANA KENT SORUNLARI SEMPOZYUMU / 15 2008 BU BİR TMMOB YAYINIDIR TMMOB, bu makaledeki ifadelerden, fikirlerden, toplantıda çıkan sonuçlardan ve basım hatalarından sorumlu değildir. ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL

Detaylı

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ Savaş AYBERK, Bilge ALYÜZ*, Şenay ÇETİN Kocaeli Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü, Kocaeli *İletişim kurulacak yazar bilge.alyuz@kou.edu.tr, Tel: 262

Detaylı

Konforun Tanımı Değişti...

Konforun Tanımı Değişti... 2 Konforun Tanımı Değişti... Beyterrace özgün mimarisi ve merkezi lokasyonu ile alışıla gelmiş yapılardan farklı olarak doğayla iç içe, güvenli ve huzurlu bir yaşamın sunduğu ayrıcalıklı olanaklarla ev

Detaylı

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı Panel Konuşması Erdem BAŞÇI 7 Nisan 2012, İstanbul Değerli Konuklar, Dünya ekonomisinin son on yılda sergilediği gelişmeler emtia fiyatları üzerinde

Detaylı

YERLEŞĐM YERLERĐNĐN SEÇĐMĐNDE YERBĐLĐMLERĐNĐN ÖNEMĐ VE KONYA NIN AFET RĐSKĐ

YERLEŞĐM YERLERĐNĐN SEÇĐMĐNDE YERBĐLĐMLERĐNĐN ÖNEMĐ VE KONYA NIN AFET RĐSKĐ Konya Đl Koordinasyon Kurulu 26-27 Kasım 2011 YERLEŞĐM YERLERĐNĐN SEÇĐMĐNDE YERBĐLĐMLERĐNĐN ÖNEMĐ VE KONYA NIN AFET RĐSKĐ Doç. Dr. Şakir ŞAHĐN 1, Jeofizik Yük. Müh. Mehmet Latif ÇAĞIR 2 1 Süleyman Demirel

Detaylı

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi Afet Yö netimi İnsan toplulukları için risk oluşturan afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması, afetlere karşı hazırlıklı olunması, afet anında hızlı ve etkili bir kurtarma, ilk yardım, geçici barındırma

Detaylı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1 Sağlık Reformunun Sonuçları İtibariyle Değerlendirilmesi 26-03 - 2009 Tuncay TEKSÖZ Dr. Yalçın KAYA Kerem HELVACIOĞLU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye 2004 yılından itibaren sağlık

Detaylı

Firmadaki Mevcut Öğrenme Faaliyetleri 2.2. Aşama

Firmadaki Mevcut Öğrenme Faaliyetleri 2.2. Aşama DE/11/LLP-LDV/TOI 147 420 Firmadaki Mevcut Öğrenme Faaliyetleri 2.2. Aşama 1. Adınız: 2. İşletmenin Adı: 3. Tarih: Evet Hayır Bilmiyorum 1. Mevcut işinizde mesleki eğitim fırsatlarına erişebiliyor musunuz?

Detaylı

2015 Ekim ENFLASYON RAKAMLARI 3 Kasım 2015

2015 Ekim ENFLASYON RAKAMLARI 3 Kasım 2015 2015 Ekim ENFLASYON RAKAMLARI 3 Kasım 2015 2015 Ekim Ayı Tüketici Fiyat Endeksi ne (TÜFE) ilişkin veriler İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 3 Kasım 2015 tarihinde yayımlandı. TÜİK tarafından aylık yayımlanan

Detaylı

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır. SAYI: 2013/03 KONU: ADİ ORTAKLIK, İŞ ORTAKLIĞI, KONSORSİYUM ANKARA,01.02.2013 SİRKÜLER Gelişen ve büyüyen ekonomilerde şirketler arasındaki ilişkiler de çok boyutlu hale gelmektedir. Bir işin yapılması

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

: Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr.

: Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr. Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI Dosya Sayısı : 2014-1-132 (Önaraştırma) Karar Sayısı : 15-12/159-72 Karar Tarihi : 18.03.2015 A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER Başkan Üyeler : Prof. Dr.

Detaylı

İRAN ENERJI GÖRÜNÜMÜ

İRAN ENERJI GÖRÜNÜMÜ İRAN ENERJI GÖRÜNÜMÜ HAZAR STRATEJI ENSTITÜSÜ ENERJI VE EKONOMI ARAŞTIRMALARI MERKEZI EMİN AKHUNDZADA SERAY ÖZKAN ARALIK 2014 Azerbaycan Enerji Görünümü 1İran Enerji Görünümü www.hazar.org HASEN Enerji

Detaylı

2013 YILI TATARLI HÖYÜK KAZISI BİLİMSEL RAPORU

2013 YILI TATARLI HÖYÜK KAZISI BİLİMSEL RAPORU 2013 YILI TATARLI HÖYÜK KAZISI BİLİMSEL RAPORU Tatarlı Höyük te 2013 yılı kazı çalışmaları 13.07.2013 ile 29.11.2013 tarihleri arasında, Çukurova Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü,

Detaylı

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI Dosya Sayısı : 2015-1-69 (Önaraştırma) Karar Sayısı : 16-02/30-9 Karar Tarihi : 14.01.2016 A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER Başkan Üyeler : Prof. Dr. Ömer

Detaylı

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER...

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER... ÖZET Ekim ayında tüketici fiyatları yüzde 3,7 oranında artmış ve yıllık enflasyon yüzde 7, ya yükselmiştir. Bu artışın 1,3 puanı yönetilen/yönlendirilen fiyat ayarlamalarından kaynaklanmıştır. Döviz kuru

Detaylı

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir.

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir. YGS / LYS SÖZLÜĞÜ OBP (ORTA ÖĞRETİM BAŞARI PUANI): Öğrencinin diploma notunun diğer öğrencilerin diploma notlarına oranıdır. En az 100 en çok 500 puan arasında değişen bu değer, öğrencinin başarısı okulun

Detaylı

DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER

DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER Dünyada üretilen krom cevherinin % 90 ının metalurji sanayinde ferrokrom üretiminde, üretilen ferrokromun da yaklaşık % 90 ının paslanmaz çelik sektöründe

Detaylı

ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİNİN KALİBRASYONU VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİNİN KALİBRASYONU VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR 447 ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİNİN KALİBRASYONU VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR Hüseyin ÇAYCI Özlem YILMAZ ÖZET Yasal metroloji kapsamında bulunan ölçü aletlerinin, metrolojik ölçümleri dikkate alınmadan

Detaylı

KONUTTA YENİ FİKİRLER

KONUTTA YENİ FİKİRLER KONUTTA YENİ FİKİRLER İSTANBUL TUZLA DA KONUT YERLEŞİMİ TASARIMI ULUSAL ÖĞRENCİ MİMARİ FİKİR PROJESİ YARIŞMASI JÜRİ DEĞERLENDİRME TUTANAĞI KONUTTA YENİ FİKİRLER: EMİNEVİM İstanbul, Tuzla da Konut Yerleşimi

Detaylı

Özelge: 4632 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında vakıf/sandıklardan bireysel emeklilik sistemine yapılan aktarımlarda vergilendirme hk.

Özelge: 4632 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında vakıf/sandıklardan bireysel emeklilik sistemine yapılan aktarımlarda vergilendirme hk. Özelge: 4632 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında vakıf/sandıklardan bireysel emeklilik sistemine yapılan aktarımlarda vergilendirme hk. Sayı: 64597866-120[94-2014]-131 Tarih: 28/08/2014 T.C. GELİR

Detaylı

ELEKTRİK PİYASALARI 2015 YILI VERİLERİ PİYASA OPERASYONLARI DİREKTÖRLÜĞÜ

ELEKTRİK PİYASALARI 2015 YILI VERİLERİ PİYASA OPERASYONLARI DİREKTÖRLÜĞÜ ELEKTRİK PİYASALARI 2015 YILI VERİLERİ PİYASA OPERASYONLARI DİREKTÖRLÜĞÜ 1 GENEL MÜDÜR SUNUŞU; Gündelik hayatın vazgeçilmez unsuru haline gelen enerji, bireylerin yaşamında ve ülkelerin sosyo-ekonomik

Detaylı

NORMAL TUĞLA VE PRES TUĞLA İLE DUVAR

NORMAL TUĞLA VE PRES TUĞLA İLE DUVAR NORMAL TUĞLA VE PRES TUĞLA İLE DUVAR Celal Bayar Üniversitesi Turgutlu Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümü Öğretim Görevlisi Tekin TEZCAN İnşaat Yüksek Mühendisi TUĞLA Tanım Kil, killi toprak ile tuğla ve

Detaylı

Reynolds Sayısı ve Akış Rejimleri

Reynolds Sayısı ve Akış Rejimleri 1. Genel Bilgi Bazı akışlar oldukça çalkantılıyken bazıları düzgün ve düzenlidir. Düzgün akım çizgileriyle belirtilen çok düzenli akış hareketine laminer akış denir. Düşük hızlarda yağ gibi yüksek viskoziteli

Detaylı

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL Sözlerime gayrimenkul ve finans sektörlerinin temsilcilerini bir araya

Detaylı

KURUYEMİŞ SEKTÖR RAPORU

KURUYEMİŞ SEKTÖR RAPORU KURUYEMİŞ SEKTÖR RAPORU Ocak 2016 Kuruyemiş sektörü geçtiğimiz sezon kuraklı ve don gibi olumsuz koşullar nedeniyle rekoltelerde düşüş yaşarken fiyatlarda önemli artışlara sahne olmuştur. Geçtiğimiz yıl

Detaylı

DER NER BARAJI VE HES N AATI PERDE ENJEKS YONU TEST ÇALI MALARI

DER NER BARAJI VE HES N AATI PERDE ENJEKS YONU TEST ÇALI MALARI DER NER BARAJI VE HES N AATI PERDE ENJEKS YONU TEST ÇALI MALARI Dr. Bünyamin ÜNAL 13 Devlet Su leri Genel Müdürlü ü 1.G R Bu çalı manın amacı, ülkemizin en yüksek barajı olan Deriner Barajında, baraj temeli

Detaylı

4. Numaralandırdığımız her boru parçasının üzerine taşıdıkları ısı yükleri yazılır.

4. Numaralandırdığımız her boru parçasının üzerine taşıdıkları ısı yükleri yazılır. 4. KOLON ŞEMASI VE BORU ÇAPI HESABI Tesisatı oluşturan kazan, kollektörler, borular,,vanalar, ısıtıcılar,genleşme deposu ile diğer donanım ve armatürlerin tümünün düşey görünüşünü iki boyutlu olarak gösteren

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Emre HORASAN

Yrd. Doç. Dr. Emre HORASAN Yrd. Doç. Dr. Emre HORASAN Finansal Sistem; fonun arz ve talebini dengeleyen ve fonları zaman, miktar, vade ve kişiler bazında kullanılabilir hale getiren bir sistemdir. Finansal Sistemin görevleri: Malların,

Detaylı

Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz?

Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz? Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz? Şebnem BORAN 1.Dünya Hububat Pazarı Günümüzde dünyanın stratejik ürün grubunu oluşturan hububat pazarında önemli gelişmeler yaşanıyor. Dünya toplam hububat üretimine

Detaylı

Bu konuda cevap verilecek sorular?

Bu konuda cevap verilecek sorular? MANYETİK ALAN Bu konuda cevap verilecek sorular? 1. Manyetik alan nedir? 2. Maddeler manyetik özelliklerine göre nasıl sınıflandırılır? 3. Manyetik alanın varlığı nasıl anlaşılır? 4. Mıknatısın manyetik

Detaylı

Fizik ve Ölçme. Fizik deneysel gözlemler ve nicel ölçümlere dayanır

Fizik ve Ölçme. Fizik deneysel gözlemler ve nicel ölçümlere dayanır Fizik ve Ölçme Fizik deneysel gözlemler ve nicel ölçümlere dayanır Fizik kanunları temel büyüklükler(nicelikler) cinsinden ifade edilir. Mekanikte üç temel büyüklük vardır; bunlar uzunluk(l), zaman(t)

Detaylı

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN SOSYAL ŞİDDET Süheyla Nur ERÇİN Özet: Şiddet kavramı, çeşitli düşüncelerden etkilenerek her geçen gün şekillenip gelişiyor. Eskiden şiddet, sadece fiziksel olarak algılanırken günümüzde sözlü şiddet, psikolojik

Detaylı

3- Kayan Filament Teorisi

3- Kayan Filament Teorisi 3- Kayan Filament Teorisi Madde 1. Giriş Bir kas hücresi kasıldığı zaman, ince filamentler kalınların üzerinden kayar ve sarkomer kısalır. Madde 2. Amaçlar İnce ve kalın filamentlerin moleküler yapı ve

Detaylı

Prof.Dr. Kadir DİRİK. Prof.Dr. Kadir Dirik Ders Notları

Prof.Dr. Kadir DİRİK. Prof.Dr. Kadir Dirik Ders Notları JEOMORFOLOJİ Prof.Dr. Kadir DİRİK 1 I. GİRİŞ I.1. Tanımlar ve jeomorfolojinin diğer bilim dallarıyla ilişkisi Jeomorfoloji (geomorphology), karalar üzerinde ve denizaltında yerkabuğunun yüzeyinde görülen

Detaylı

BAŞLICA ÇATI ŞEKİLLERİ

BAŞLICA ÇATI ŞEKİLLERİ ÇATILAR Yapıları dış atmosferden gelen yağmur, rüzgar, kar ve dolu gibi etkenlerden koruyan elemanlara "ÇATI" denilmektedir. Genellikle ahşap, çelik ve betonarmeden yapılan çatılar konut, işyeri, atelye,

Detaylı

Bölgeler kullanarak yer çekimini kaldırabilir, sisli ortamlar yaratabilirsiniz.

Bölgeler kullanarak yer çekimini kaldırabilir, sisli ortamlar yaratabilirsiniz. Bölge (Zone) Bölge nesnesi kullanılarak tapınak çevresinde gölgeli, ürpertici bir ortam yaratılmış. Yine bölge nesnesi kullanılarak mağara ortamının karanlık olması sağlanmış. Bu da ortamının gerçekliği

Detaylı

Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı. Murat dağı (2312m)

Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı. Murat dağı (2312m) Murat Dağı-Uşak (2312m) (03-04 Ekim 2015) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı Uşak Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü nün (UDOSK) düzenlediği Murat Dağı etkinliğine katılmak üzere Pınar Doğan ile birlikte

Detaylı

TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR

TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR Magmatik (Püskürük) Kayaçlar Ýç püskürük Yer kabuðunu oluþturan kayaçlarýn tümünün kökeni magmatikdir. Magma kökenli kayaçlar dýþ kuvvetlerinin etkisiyle parçalara ayrýlýp, yeryüzünün çukur yerlerinde

Detaylı

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM 1. Açıklama 1.1.Proje Ortaklarının Adları: Uzman Klinik Psikolog Özge Yaren YAVUZ ERDAN, Uzman Klinik Psikolog Elvan DEMİRBAĞ, Uzman Klinik Psikolog Nilay KONDUZ 1.2.Nihai

Detaylı

2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016

2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016 2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016 Ocak 2016 Tüketici Fiyat Endeksi ne(tüfe) ilişkin veriler Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 3 Şubat 2016 tarihinde yayımlandı. TÜİK tarafından aylık

Detaylı

BĐSĐKLET FREN SĐSTEMĐNDE KABLO BAĞLANTI AÇISININ MEKANĐK VERĐME ETKĐSĐNĐN ĐNCELENMESĐ

BĐSĐKLET FREN SĐSTEMĐNDE KABLO BAĞLANTI AÇISININ MEKANĐK VERĐME ETKĐSĐNĐN ĐNCELENMESĐ tasarım BĐSĐKLET FREN SĐSTEMĐNDE KABLO BAĞLANTI AÇISININ MEKANĐK VERĐME ETKĐSĐNĐN ĐNCELENMESĐ Nihat GEMALMAYAN Y. Doç. Dr., Gazi Üniversitesi, Makina Mühendisliği Bölümü Hüseyin ĐNCEÇAM Gazi Üniversitesi,

Detaylı

T.C. BİLECİK İL GENEL MECLİSİ Araştırma ve Geliştirme Komisyonu

T.C. BİLECİK İL GENEL MECLİSİ Araştırma ve Geliştirme Komisyonu Rapor No:01 Rapor Tarihi: 10.03.2011 muz İl Genel Meclisimizin 01.03.2011 tarih ve 2011/33 sayılı kararı doğrultusunda 08-09-10 Mart 2011 tarihlerinde toplanmıştır. İdaremiz araç parkında bulunan makine

Detaylı

MTA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KURUMSAL DANIŞMANLIK ÇALIŞMALARI

MTA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KURUMSAL DANIŞMANLIK ÇALIŞMALARI MTA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KURUMSAL DANIŞMANLIK ÇALIŞMALARI Oktay ÇELMEN* GİRİŞ MTA Genel Müdürlüğü jeotermal enerji konusundaki deneyim ve güvenilirliği ile, 2008 yılından itibaren ülkemiz genelinde, ilgili

Detaylı

Araştırma Notu 11/113

Araştırma Notu 11/113 Araştırma Notu 11/113 29 Nisan 2011 MİLLETVEKİLİ DAĞILIM SENARYOLARI VE YENİ ANAYASA Seyfettin Gürsel 1 Yönetici Özeti 12 Haziran milletvekili seçimlerinden çıkacak yeni TBMM nin bileşimi sadece iktidarı

Detaylı

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası 2007 NİSAN EKONOMİ Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası Türkiye ekonomisi dünyadaki konjonktürel büyüme eğilimine paralel gelişme evresini 20 çeyrektir aralıksız devam ettiriyor. Ekonominin 2006 da yüzde

Detaylı

Şekil 3-1: "ÇED İzni Alanı"nın ve "Proje Alanı"nın Yeri... 4

Şekil 3-1: ÇED İzni Alanının ve Proje Alanının Yeri... 4 İÇINDEKILER 3. ÇEVRESEL VE SOSYAL DEĞERLENDİRME YAKLAŞIMI 2 3.1 GİRİŞ 2 3.2 ÇSED SÜRECİ YAKLAŞIMI 2 3.3 PAYDAŞ KATILIMI 2 3.3.1 ÇSED Kapsam Belirleme Çalışması 2 3.4 ALTERNATİFLERİN ANALİZİ 2 3.5 PROJE

Detaylı

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012. Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012. Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012 Hazırlayanlar Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi Laura D. Tyson, Kaliforniya Berkeley Üniversitesi Saadia Zahidi, Dünya Ekonomik Forumu Raporun

Detaylı

Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı

Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı Overview Understanding Economic Growth: A Macro-level, Industrylevel, and Firm-level Perspective

Detaylı

14.8. İşyeri Temsilcileri Şube Koordinasyonu

14.8. İşyeri Temsilcileri Şube Koordinasyonu 14.8. İşyeri Temsilcileri Şube Koordinasyonu Kamu ve özel sektörde çalışan mimarların mesleki alanda gereksinimlerini karşılamak, mesleki uğraşlarını kolaylaştırmak, mesleki hizmetinin güvencelerini sağlamak

Detaylı

Türkiye de Dış Ticaret ve Dış Ticaret Finansmanı: İhracattaki Düşüşte Finansman Sıkıntısı Ne Kadar Etkili?

Türkiye de Dış Ticaret ve Dış Ticaret Finansmanı: İhracattaki Düşüşte Finansman Sıkıntısı Ne Kadar Etkili? Türkiye de Dış Ticaret ve Dış Ticaret Finansmanı: İhracattaki Düşüşte Finansman Sıkıntısı Ne Kadar Etkili? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti Hasan Çağlayan Dündar Araştırmacı Ayşegül Dinççağ Araştırmacı

Detaylı

İçindekiler Şekiller Listesi

İçindekiler Şekiller Listesi 1 İçindekiler 1.GĠRĠġ 3 2. Mekânsal Sentez ve Analiz ÇalıĢmaları... 4 3. Konsept....5 4. Stratejiler.....6 5.1/1000 Koruma Amaçlı Ġmar Planı.....7 6.1/500 Vaziyet Planı Sokak Tasarımı....7 7.1/200 Özel

Detaylı

Ekonomik Rapor 2011 2. ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / www.tobb.org.tr

Ekonomik Rapor 2011 2. ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / www.tobb.org.tr Ekonomik Rapor 2011 2. ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul 49 50 2. ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 2008 yılında ABD de ipotekli konut kredisi piyasasında ortaya çıkan ve hızla tüm dünya ekonomilerinde

Detaylı

S V L TOPLUM, YEREL YÖNET MLER VE GENÇL K AB ÜYEL YOLUNDA" S V L TOPLUMLA D YALOG TOPLANTISI 4 SONUÇ B LD RGES 11 ARALIK 2010, STANBUL

S V L TOPLUM, YEREL YÖNET MLER VE GENÇL K AB ÜYEL YOLUNDA S V L TOPLUMLA D YALOG TOPLANTISI 4 SONUÇ B LD RGES 11 ARALIK 2010, STANBUL S V L TOPLUM, YEREL YÖNET MLER VE GENÇL K AB ÜYEL YOLUNDA" S V L TOPLUMLA D YALOG TOPLANTISI 4 SONUÇ B LD RGES 11 ARALIK 2010, STANBUL "Sivil Toplum, Yerel Yönetimler ve Gençlik AB Üyeli i Yolunda Sivil

Detaylı

Raman-Gercüş Antiklinalleri Arasında Dicle Vadisinin Jeomorfolojisi The Geomorphology of Dicle Valley Between Raman- Gercüş Anticlinals

Raman-Gercüş Antiklinalleri Arasında Dicle Vadisinin Jeomorfolojisi The Geomorphology of Dicle Valley Between Raman- Gercüş Anticlinals Raman-Gercüş Antiklinalleri Arasında Dicle Vadisinin Jeomorfolojisi The Geomorphology of Dicle Valley Between Raman- Gercüş Anticlinals Ahmet YILDIRIM Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Coğrafya Eğitimi

Detaylı

VERGİ DENETMENİ TANIM

VERGİ DENETMENİ TANIM TANIM Vergi vermekle yükümlü şahıs ve tüzel kişilerin (vergi mükelleflerinin) vergilerini yasalara uygun olarak verip vermediklerini denetleyen kişidir. A- GÖREVLER KULLANILAN ARAÇ, GEREÇ VE EKİPMAN Vergi

Detaylı

ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI ĞİŞİKLİĞİ

ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI ĞİŞİKLİĞİ ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI İKLİM M DEĞİŞİ ĞİŞİKLİĞİ ve ENERJİ Sedat KADIOĞLU Müsteşar Yardımcısı 22 Ekim 2009,İzmir BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ İklim Değişikli ikliği Çerçeve

Detaylı

YERLİ ÜRETİCİLER TARAFINDAN ÇİN HALK CUMHURİYETİ MENŞELİ PVC İTHALATINA YÖNELİK YAPILAN KORUNMA ÖNLEMİ BAŞVURUSUNUN GİZLİ OLMAYAN ÖZETİ

YERLİ ÜRETİCİLER TARAFINDAN ÇİN HALK CUMHURİYETİ MENŞELİ PVC İTHALATINA YÖNELİK YAPILAN KORUNMA ÖNLEMİ BAŞVURUSUNUN GİZLİ OLMAYAN ÖZETİ YERLİ ÜRETİCİLER TARAFINDAN ÇİN HALK CUMHURİYETİ MENŞELİ PVC İTHALATINA YÖNELİK YAPILAN KORUNMA ÖNLEMİ BAŞVURUSUNUN GİZLİ OLMAYAN ÖZETİ 1. GİRİŞ... 1 2. BAŞVURUYA İLİŞKİN GENEL BİLGİLER... 1 2.1. Başvurunun

Detaylı

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi

Detaylı

YÖNETMELİK. a) Basamak kontrolü: On beş basamaklı IMEI numarasının son basamağının doğruluğunun kontrolünü,

YÖNETMELİK. a) Basamak kontrolü: On beş basamaklı IMEI numarasının son basamağının doğruluğunun kontrolünü, 27 Haziran 2009 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 27271 YÖNETMELİK Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan: ELEKTRONİK KİMLİK BİLGİSİNİ HAİZ CİHAZLARA DAİR YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak,

Detaylı

2.4. ELASTĠK DEPREM YÜKLERĠNĠN TANIMLANMASI : SPEKTRAL ĠVME KATSAYISI

2.4. ELASTĠK DEPREM YÜKLERĠNĠN TANIMLANMASI : SPEKTRAL ĠVME KATSAYISI 2.4. ELASTĠK DEPREM YÜKLERĠNĠN TANIMLANMASI : SPEKTRAL ĠVME KATSAYISI Deprem yüklerinin belirlenmesi için esas alınacak olan Spektral İvme Katsayısı, A(T), Denk.(2.1) ile verilmiştir. %5 sönüm oranı için

Detaylı

BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI

BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI Sayı: 42 BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI Gazi Erçel Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 22 Aralık 2000 Ankara 2001 yılında uygulanacak para ve kur politikasının çerçevesi, uygulama prensipleri

Detaylı

ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. 2007 Yılı Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu

ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. 2007 Yılı Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 2007 Yılı Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu 1 SUNUŞ Orman Genel Müdürlüğü 5436 sayılı Kanunla değişik 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun ekinde yer alan I

Detaylı

Rekabet Kurumu Başkanlığından,

Rekabet Kurumu Başkanlığından, Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI Dosya Sayısı : 2014-4-43 (Muafiyet) Karar Sayısı : 14-46/848-387 Karar Tarihi : 26.11.2014 A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER Başkan : Prof. Dr. Nurettin

Detaylı

ENFLASYON ORANLARI 03.07.2014

ENFLASYON ORANLARI 03.07.2014 ENFLASYON ORANLARI 03.07.2014 TÜFE Mayıs ayında aylık %0,31 yükselişle ile ortalama piyasa beklentisinin (-%0,10) bir miktar üzerinde geldi. Yıllık olarak ise 12 aylık TÜFE %9,16 olarak gerçekleşti (Beklenti:

Detaylı

STANDARD ŞUBAT 2010 DOĞA. Fotoğraflar: Eray ÇAĞLAYAN

STANDARD ŞUBAT 2010 DOĞA. Fotoğraflar: Eray ÇAĞLAYAN DOĞA Fotoğraflar: Eray ÇAĞLAYAN 100 Çoruh Vadisi: Suya Gömülecek Miras Eray ÇAĞLAYAN Doğa Derneği Bozayı Araştırma ve Koruma Projesi Sorumlusu Çoruh Vadisi, Türkiye deki 305 Önemli Doğa Alanı ndan bir

Detaylı

Ç.Ü. GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ 2015-2016 GÜZ YARIYILI İÇM 401-402 PROJE 5 & DİPLOMA PROJESİ

Ç.Ü. GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ 2015-2016 GÜZ YARIYILI İÇM 401-402 PROJE 5 & DİPLOMA PROJESİ Ç.Ü. GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ 2015-2016 GÜZ YARIYILI İÇM 401-402 PROJE 5 & DİPLOMA PROJESİ KONU: GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ TASARIM STÜDYOSU YER: ESKİ BAHÇE KAFE YERLEŞKESİ /KAMPÜS 1.

Detaylı

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR Bu rapor Ankara Emeklilik A.Ş Gelir Amaçlı Uluslararası Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım

Detaylı

YIĞMA TİPİ YAPILARIN DEPREM ETKİSİ ALTINDA ALETSEL VERİ ve HESAPLAMALARA GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ

YIĞMA TİPİ YAPILARIN DEPREM ETKİSİ ALTINDA ALETSEL VERİ ve HESAPLAMALARA GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ YIĞMA TİPİ YAPILARIN DEPREM ETKİSİ ALTINDA ALETSEL VERİ ve HESAPLAMALARA GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ S.S. Yücel 1, M. Bikçe 2, M.C. Geneş 3, Ş. Bankir 4 1 Y.L. Öğrencisi, İnşaat Müh. Fakültesi, İskenderun Teknik

Detaylı

ÇÖKELME SERTLEŞTİRMESİ (YAŞLANDIRMA) DENEYİ

ÇÖKELME SERTLEŞTİRMESİ (YAŞLANDIRMA) DENEYİ ÇÖKELME SERTLEŞTİRMESİ (YAŞLANDIRMA) DENEYİ 1. DENEYİN AMACI Çökelme sertleştirmesi işleminin, malzemenin mekanik özellikleri (sertlik, mukavemet vb) üzerindeki etkisinin incelenmesi ve çökelme sertleşmesinin

Detaylı