MOPAfiV TR N YIL: 1 SAYI: 4 / 2009

Transkript

1 MOPAfiV TR N YIL: 1 SAYI: 4 / 2009

2

3

4 B AŞYAZI Bafllarken... Sevgili okurlarımız ve müşterilerimiz; Mopaş Vitrin Dergisi nin 4. sayısını hazırladığımız şu günlerde, yaz aylarının neşesini dergimize yansıtmaya çalıştık ve sayfalarımızı yaz mevsiminin en güzel renkleriyle süsledik. Yine, sizleri yer yer güldüren, yer yer düşündüren bir dergi hazırladık. Onlar, adeta yokmuş gibi davrandığımız, çoğu zaman haklarını yok saydığımız, gözlerimizi kaçırdığımız tam 8 milyon kişiler. Onlar, adları Kayıp Hayatlar hanesine yazılmış madalyonun öteki yüzü. Onlar hiç görmediğimiz, duymadığımız, bilmediğimiz Engelliler. Bu sayımızda engellilerimize özel bir haber hazırladık. Dikkatle okuyacağınız bu haberimizde, yok saydığımız hayatların var olma çabasına tanık olacaksınız. Ramazan ayıyla birlikte artan cami ve ibadet gezileri tabiri caize iğne atsanız yere düşmeyecek bir hale dönüşüyor. Bu bağlamda, İstanbul ve çevresinde gezebileceğiniz, orucunuzu açıp ibadet edebileceğiniz bazı cami ve türbelere yer verdik. O İlk Türk Dağcı, profesyonel bir sporcu, yazar ve fotoğrafçı. Sevgili Nasuh Mahruki ye, AKUT a, dağcılığa ve hayata dair her şeyi sizin için sorduk. Gelişen dünyaya rağmen önüne geçilemeyen bir şey nostaljik otomobil tutkusu. Gelin birlikte tarihleri arasında yeni bir devir açan klasik otomobilleri hatırlayalım. Perakende sektöründe başarı nasıl sağlanır? Püf noktaları nelerdir? Kurum olabilme niteliği nasıl kazanılır? Bu soruların hepsini, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Erten Gökçe ye sorduk ve Mopaş ailesi olarak Gökçe nin yakamıza taktığı kırmızı kurdeleden ötürü kıvanç duyduk. Son olarak Çocuklarımıza nasıl bir dünya bırakıyoruz? dedik ve Dünya Barış Günü ne özel bir haber hazırladık. Geleceğe daha güvenle bakacak, yaşanan acılara dur diyecek (umudumuz) gelecek nesil için hazırladığımız bu haberimizde, onlara yani geleceğe mektup yazdık. Sizden aldığımız güç ve şevkle, her geçen gün gelişen vizyonumuzla şekillendirdiğimiz Mopaş Vitrin in gelecek sayısında yine dopdolu bir içerikle görüşmek üzere TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2009 YIL: 1 SAYI: 4 MOPAfi ADINA SAH B MUSTAFA NARMAN EDITOR BANU KAYA YAZI filer NESLİHAN TUNÇ ÜLKÜHAN ZEKİOĞLU GRAF K TASARIM NUMAN LHAN MUSTAFA ÖZEN SEL M AKYÜZ YAYINA HAZIRLIK (0212) Resat Narman. MOPAfi MARKETÇ L K T CARET A.fi. GENEL MÜDÜRÜ YÖNET M YER MOPAfi Genel Merkez Ramazano lu Mahallesi Beyaz t Sokak, No: 51 Kurtköy - Pendik / stanbul Tel: (0216) BASKI VE C LT ŞAN OFSET 01 MOPAfiV TR N

5

6

7 İ ÇİNDEKİLER ] 08] 10] 12] 18] 22] 25] 26] 30] 32] 36] TÜBİTAK LA MOPAŞ ÜZERİNE RÖPORTAJ MOPAŞ, PERSONEL KILAVUZUNU HAYATA GEÇİRDİ MOPAŞ EKİBİ, SEÇKİN PEYNİRCİLİK İ ZİYARET ETTİ MOPAŞ IN FARKI EĞİTİM TARİHİ ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ ARADIĞINIZ KALİTE VE GÜLER YÜZ MOPAŞ MOPAŞ 51. ŞUBESİNİ DUDULLU DA AÇTI ONLARI GERÇEKTEN DUYUYOR MUSUNUZ? 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI ÇEVRE KİRLİLİĞİNİN NEDENLERİ ÖRNEK BİR YILDIZ KEREMCEM 32 40] GERÇEKTEN BARIŞTIK MI? 42] DÜNYAYA BİR İZ, BİR İSİM BIRAKMAK MOPAfiV TR N

8 46] 52] 54] BURAM BURAM TARİH KOKUSUYLA ANTALYA ATEŞ SADECE DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKMIYOR RAMAZAN AYINDA NERELERİ GEZEBİLİRİZ? 60] KLASİKLER ASLA ÖLMEZ! 62] 66] 70] 72] 76] 80] 84] +] YAZ MEVSİMİNİ EVİNİZDE YAŞATIN YAZ TATİLİ İÇİN ÇOCUKLARA ÖNERİLER ŞOK DİYETLERE DİKKAT! BU YAZIN MAKYAJ MODASINI ÖĞRENMEYE NE DERSİNİZ? SAĞLIKLI BİR BRONZLUK İÇİN... İŞ STRESİ BİLİNÇSİZ SPOR KALBİ VURUYOR KÜLTÜR SANAT TEST PRATİK BİLGİLER YEMEK TARİFLERİ ÇOCUK SAYFALARI BULMACA

9 R ÖPORTAJ TÜBİTAK MAM Gıda Enstitüsü Gıda Mühendisi ve Araştırmacı Oğuzhan Öğüt Mopaş eğitimlerinde gıda güvenliği uygulamaları üzerinde durduk Perakendecileri bilinçlendirme noktasında Türkiye de önemli bir boşluğu dolduran TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Gıda Enstitüsü (GE), Mopaş ın da aralarında bulunduğu birçok zincir markete Gıda Güvenliği hizmeti sunuyor. Mopaş ta gerçekleştirilen eğitimlerde gıda bilincinin oluşturulmasına önem verdiklerini söyleyen TÜBİTAK MAM Gıda Enstitüsü Gıda Mühendisi ve Araştırmacı Oğuzhan Öğüt, TÜBİTAK ve Mopaş a dair sorunlarımızı yanıtladı. TÜBİTAK MAM Gıda Enstitüsü olarak, gıda sektöründeki kurumların standartlarının geliştirilmesi amacıyla ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Gıda Enstitüsü (GE), üretimden son tüketiciye ulaşana kadar gıda zincirinde güvenlik sağlanması konusunda çok önemli bir halkayı oluşturan Zincir Market Grupları ile çeşitli projeler gerçekleştirmektedir. Projeler kapsamında, Zincir Market Gruplarının mağazalarında ve gruplar için ürün tedarik eden gıda üreticisi firmalarda Gıda Güvenliği Sistem Sağlama denetimlerini gerçekleştirmekte, konu ile ilgili danışmanlık hizmetini sunmakta ve sektör personeline gıda güvenliği eğitimlerini vermektedir. Bu faaliyetlerin gerçekleştirilmesi için TÜBİTAK MAM Gıda Enstitüsü özel bir denetim ekibi kurmuştur. Türkiye nin önde gelen üniversitelerinin Gıda Mühendisliği bölümlerinden mezun olan ekibin üyeleri yurt genelinde, Edirne den Iğdır a, Kastamonu dan Adana ya kadar gıda sektörünün gelişimi için çalışmalarını sürdürmektedirler. Ayrıca, TÜBİTAK MAM Gıda Enstitüsü laboratuarlarında Alman Akreditasyon kuruluşu DAR-DAP tarafından akredite edilmiş birçok gıda MOPAfiV TR N

10 analizi gerçekleştirilmektedir. Yaptığınız bu çalışmalar kurumlara ne tür yararlar sağlıyor? Gerçekleştirdiğimiz denetim, danışmanlık, eğitim ve analiz hizmetleri ile ürün ve sistem güvenliği konusunda üretici ve perakendecileri bilinçlendirme yönünde önemli bir boşluğu doldurmaktayız. Yapılan çalışmalar ile gıda güvenliğine yönelik sistemlerin yerleştirilmesi ve geliştirilmesi, ortak hijyen bilincinin oluşturulması ve gıda güvenlik sistemlerinin etkin olarak işletilmesi hedeflenmektedir. TÜBİTAK tarafından gıda sektöründe yürütülen bu çalışmaların, müşteriye yansıması ne yöndedir? Diğer bir deyişle, müşteriye ne fayda sağlamaktadır? Yapılan bu çalışmalarla, müşteriye hizmet sunulan satış noktalarında ve üretim tesislerinde gıda güvenliğini riske eden sistem hataları, altyapı eksiklikleri ve personel uygulama hataları tespit edilmekte ve ilgili firmalara bu risklerin elimine edilmesi çeşitli öneriler yazılan teknik raporlar ile sunulmaktadır. Özetle bu çalışmalar, gıda tüketicilerinin daha güvenli gıdaya ulaşabilmeleri için gerçekleştirilmektedir. Kendisini sürekli yenilemek ve geliştirmek isteyen kurumlara neler tavsiye edersiniz? Öncelikli olarak bu sektörde hizmet vermeyi amaçlayan firmalar, müşteriye kaliteli hizmet/ürün sunabilmek için uygun altyapılı tesislere sahip olmalıdır. Tesis ve prosesler gıda güvenliği kurallarına göre tasarlanmalı ve düzenli olarak bakımları yapılmalıdır. Ayrıca, personel eğitimlerine gerekli önem verilmeli ve bu eğitimlerin periyodik olarak verilmesi sağlanmalıdır. Son olarak, sürekliliği ve izlenebilirliği olan bir gıda güvenliği sağlama sisteminin oluşturularak uygulanması gerekmektedir. MOPAŞ ta eğitim verirken en çok hangi konular üzerinde durdunuz? MOPAŞ eğitimlerinde genel olarak gıda güvenliği uygulamaları üzerinde durularak, gıda bilincinin oluşturulması hedeflenmiştir. Detaylandıracak olursak, gıda zehirlenmelerine neden olan mikroorganizmalar, temizlik uygulamaları, personel hijyeni, gıda zehirlenmeleri, zararlı mücadele uygulamaları, gıda bozulmaları, çapraz bulaşma ve market satış - depo alanında yapılan yaygın hatalar ile ilgili bir eğitim programı hazırlanmıştır.

11 H ABER Mopaş Personel Kılavuzu projesini hayata geçirdi Etkili Mağazacılık kapsamında Personel Kılavuzu projesini hayata geçiren Mopaş, personel eğitimine önem veren bir kurum olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Etkili Mağazacılık kapsamında oluşturulan Personel Kılavuzu projesinin tanıtıldığı toplantıya Mopaş Marketçilik Genel Merkez Yönetici Kadrosu ve Yönetim Kurulu üyeleri iştirak etti. Toplantıda tanıtılan kılavuz, Mopaş Mağazaları nda uygulanan operasyonların derlenmiş halinden oluşuyor. Mopaş ın kurumsal bilgilerinin yer aldığı kılavuzda aynı zamanda perakendeciliğin ve müşteri memnuniyetinin temel ilkeleri, çalışma motivasyonu, mağaza içi yönetim ve mağaza değerlendirme ölçütleri gibi birçok bilgi bulunuyor. Rahat anlaşılabilir ve pratik bir kullanıma sahip olan kılavuz, Mopaş personeli tarafından beğeniyle karşılandı. Bu proje zaman içerisinde hayata geçirilecek yeni projeler ile de desteklenecek. Güçlü bir yönetim kadrosuna sahip olan Mopaş, personelini sürekli eğiten, bilgi ve becerilerini geliştiren bir kurum olma yolunda hızla ilerlerken, müşterilerinin beklenti ve ihtiyaçlarını da dikkate alıyor. Öncü bir kurum olmak için sunduğu hizmet kalitesiyle kurumsallaşma çalışmalarını hızla sürdüren Mopaş, her geçen gün yeni projeler ile hizmet vermeye devam ediyor MOPAfiV TR N

12

13 H ABER MOPAŞ EKİBİ, SEÇKİN PEYNİRCİLİĞİ ZİYARET ETTİ Mopaş Ekibi, Seçkin Peynircilik in Hayrabolu da bulunan tesislerini ziyaret etti MOPAfiV TR N MOPAŞ ekibi, Seçkin Süt Ürünleri nin Hayrabolu da bulunan üretim tesislerini ziyaret etti. 13 Haziran 2009 tarihinde gerçekleşen fabrika gezisinin ev sahipliğini ise, Reşat Narman yaptı. Birçok ziyaretçinin yanı sıra sektörel basının da ilgi gösterdiği gezi öncesinde, Edirne Selimiye Camii ve Şükrü Paşa Müzesi ziyaret edildi. Daha sonra, üretim tesislerine geçildi. Hijyen kurallarına büyük bir hassasiyet gösteren firma yetkilileri, gezi sırasında üretim aşamaları hakkında bilgi verdiler. GÜVENLİ GIDA TÜKETİMİ NE İSTANBUL PERDER DEN TAM DESTEK İstanbul PERDER ile Kontrollab Gıda/Su, Çevre Analiz Laboratuarı ve Hijyen Denetim Tic. Ltd. Şti arasında, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından başlatılan Güvenilir Gıda Sağlıklı Yaşam kampanyasına destek amacıyla, 12 Mayıs 2009 tarihinde bir protokol imzalandı. Ürünlerin ve üretim alanlarının periyodik kontrollerinin yapılması amacıyla imzalanan protokolün kime, ne faydası olduğu şu şekilde özetlenebilir; 1-Tüketiciye Faydası: Ürünlerin mikrobiyolojik analizlerini düzenli bir şekilde yaparak tüketicin sağlıklı ürün tüketimini sağlar 2-Perakendeciye Faydası: Uygulama neticesinde tüketicinin güvenini kazanıp, sadık müşteri sayısını artırarak, rakipleri karşısında avantaj sağlar 3-Üreticiye Faydası: Kontroller neticesinde, firmaları global dünyada rekabet edebilecek kalitede ürün üretmeye teşvik ederek, rakipleri karşısında daha avantajlı olmasını sağlar Tarım ve Köyişleri Bakanlığı nın - Yediğine İçtiğine Dikkat Et, Güvenilir Gıda Tüket- sloganı ile desteklediği Güvenilir Gıda Sağlıklı Yaşam kampanyası ile 2009 yılı Güvenilir Gıda Yılı olarak belirlenmiştir. İstanbul PERDER üyesi 39 marketin 548 şubesinde satışa sunulacak gıdaların, Türk Gıda Kodeksine uygunluğu analiz edilecektir. Ayrıca ürünleri üreten firmaların üretim alanlarının gıda yasası ve ilgili yönetmeliklere uygunluğu denetlenecektir.

14

15 R ÖPORTAJ ın farkı eğitim BİR KURUM, TİCARİ AMAÇLA MI KURULMUŞ? İLKELERİ NELERDİR? İLERLEYEN ZAMANLARDA GERÇEKLEŞTİRMEK İSTEDİĞİ HEDEFLERİ NELERDİR? ÖNCELİK SIRASI NEDİR? GİBİ SORULARA CEVAP VEREBİLMELİDİR. Perakendecilik sektöründe başarıya giden yolun püf noktalarını öğrenmek ve kurum olabilme niteliğini kazanabilmek üzerine Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Erten Gökçe ile müşteri memnuniyetinde eğitimin önemi ve kurumsal gelişim üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Hizmet içi eğitimlerin artık şart olduğu perakendecilik sektöründe, müşteri memnuniyetinin başarının en büyük ölçüsü olduğunu belirten Erten Gökçe, bu konuda Mopaş ın perakendecilik sektöründe örnek teşkil ettiğini dile getirdi. Mopaş ı diğer kurumlardan ayıran farkın kendini yenileyebilir olması, eğitime verdiği önem ve dinamik yapısından kaynaklandığını dile getiren Gökçe, Mopaş Marketçilik, insan kaynağına yapılan yatırımın geleceğe ve müşteri memnuniyetine yapılan bir yatırım olduğunun bilincindedir dedi. Aynı zamanda usta çırak ilişkisiyle kuşaktan kuşağa aktarılan kalitenin önemine de vurgu yapan Erten Gökçe, Mopaş ın karnesini pek iyi lerle donattı. Bir kurum nasıl olmalıdır? Öncelikle kurumun misyonu yani kuruluşunda bir neden olmalıdır. Bunu tanımlayabilmelidir. Sonra vizyon oluşturmalıdır. Yani kurumun bütün olarak belirli bir bakış açısına sahip olması bir duruşu olması gerekir. Öte yandan, kurum ticari amaçla mı kurulmuş? İlkeleri nelerdir? İlerleyen zamanlarda gerçekleştirmek istedikleri hedefleri MOPAfiV TR N

16 nelerdir? Öncelik sırası nedir? Bu gibi sorulara cevap verebilmelidir. Mutlaka kurum net olmalıdır. Ben bir kurumdan bahsediyorsam, insanların kafasında o kurumla ilgili bir durum ya da sıfat oluşmalıdır. Önemli olan budur. Örneğin x market dediğimde o market hep taze ürün satar., o marketin çalışanları hep güler yüzlü. Ya da o markette her aradığımı bulabiliyorum gibi insanların kafalarında anında bir düşünce oluşturabilmelidir. Bu yüzden bana göre bir kurumun her şeyden önce net bir kimliği ve duruşu olmalıdır. Kurumlar asla bugün ucuz satarım, sonra da müşterinin ayağı alışınca pahalı satıp daha çok kazanırım diye düşünmemeli. Net olmalı dememden kasıt budur. Ayrıca, her kurum kendi geleceğini kendi yaratır gerçeğini de hiç unutmamak gerekir. Yani bu durumda kurum nasıl başladıysa öyle devam etmeli mi demek istiyorsunuz? Her gün yeni bir buluşla uyandığımız bugünde sizce değişmeden durmak mümkün mü? Elbette günün koşullarına ve teknolojik yeniliklere gözümüzü kulağımızı kapatamayız. Ancak benim dediğim netlik kimliktedir. Örneğin sen çevrende dürüst biri olarak tanınırsın diyelim. Sen, artık günün şartları bunu gerektiriyor diyerek sahtekâr birine dönüşebilir misin? Ya da dönersen çevrende bir dost, arkadaş bulabilir misin? Tabi ki bulamazsın. Benim bahsettiğim netlik bu noktadadır. Dürüst tanınmışsan öyle kalmalısın. Yoksa elbette ki modaya göre kıyafetlerini değiştirmelisin. Cep telefonu, bilgisayar alacaksın. İşte kurumlar da böyle kimliğini değiştirmeden. Yenilikleri takip etmeliler. Her doğan güneş beraberinde yeni şeyler de getirir. Bunu görmezden gelemezsin. Herkes kredi kartıyla alışveriş yaparken veresiye defterine sadık kalmanın hiç gereği yok. Kurumlar değişen ve gelişen şartlara göre kendilerini yenilemelidir. Günümüzde ancak değişim ve gelişimi gerçekleştirebilenler geleceğe güvenle yolculuk edebilir. Tam da konu bizim sektöre gelmişken, siz bir uzman olarak perakendecilik sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Şu anda pek çok açıdan şanslı ve fırsatlar içeren bir sektör olduğunu söyleyebilirim. Çünkü çok eski bir geleneğin, bakkal ın gelişmiş ve günümüze uyarlanmış bir versiyonu diyebiliriz. Tarihi bu kadar hoş anılarla dolu başka bir sektör yoktur galiba. Düşünsenize; hiçbir şey yokken bakkal varmış hem de her mahallede. Bu çok güzel bir ayrıcalık olarak görülebilir. Bunun yanı sıra oldukça dinamik bir müşteri potansiyelinin olması, sektörü de dinamik kılıyor. Bu da bir artıdır. Hepsinden önemlisi de perakendecilik, yeniliklere ve büyümeye çok yatkın ve hızlı gelişen bir sektördür. Bunun avantajını yakalayabilenler her zaman kazanır ve karlı çıkar. Ama şimdi bu kadar olumlu yaklaşınca her şeyin tozpembe olduğu düşünülmesin. Bu avantajlar, kurumsallaşan şirketler için geçerlidir sadece. Yani belli hedeflere ulaşmak için ilke ve kurallar belirleyen ve sistemli çalışan şirketler, büyüme ve gelişim süreçlerini hızlı bir şekilde sürdürebilirler. Kurumsallaşan şirket konusunu biraz açabilir misiniz? Bir şirketin kurumsallaşması demek artık ayaklarının yere daha sağlam basması demektir. Şimdi sözlük anlamıyla size kurumsallaşmanın HEPSİNDEN ÖNEMLİSİ PERAKENDECİLİK, YENİLİKLERE VE BÜYÜMEYE ÇOK YATKIN VE HIZLI GELİŞEN BİR SEKTÖRDÜR. BUNUN AVANTAJINI YAKALAYABİLENLER HER ZAMAN KAZANIR VE KARLI ÇIKAR.

17 R ÖPORTAJ tanımını yapmayayım da, daha anlaşılır bir örnekle anlatayım. Senin köyündeki Fatma Nine nin yoğurdu çok güzel. Her hafta oradan yoğurt alırsın. Eşin dostun da duyar, onlar da alır. Ama teyzen, Benim aldığım yoğurt çok ekşiydi. der. Sen ise Ben de bazen ekşisine denk geliyorum ama çoğunlukla çok güzel oluyor dersin. Amcan da Ben iki kere gittim yoktu yoğurt der. Fatma Nine ye bunları anlatırsın. O da bu böyle olmaz, artık yoğurdumu isteyen herkes istediği zaman hep aynı kalitede alıp yemeli, deyip üç tane daha inek alır. Yanına beş tane çalışan alır. Kimisi inekleri sağar, kimisi sütü süzer, kimi mikroplarından arındırır, kimisi mayalayıp yoğurt yapar, kimi de Fatma Nine Yoğurtları yazılı kaplara doldurup günlük satışını yapar. O günden sonra kim, ne zaman giderse taze, ekşimemiş, aynı lezzette yoğurdunu güler yüzle hizmet eden elemandan aynı fiyata alır. İşte o zaman Fatma Nine kurumsallaşmış bir şirket olur. Yani buradan da anlaşılacağı gibi kurumsallaşmak kaliteyi artırır, enerjiyi artırır, müşterini artırır, kazancını artırır, üstelik her şey belli ve aynı sistemde devam ettiği için kendine zaman ayırmanı sağlar. Böylece kurum belli ilke ve kurallarla istikrarlı ve tutarlı bir biçimde işletilmiş olur. Kurumsallaşma olgusu sadece bir söylem düzeyinde kalmamalı, mutlaka sağlam ve güçlü bir zemine oturtulmalıdır. Diğer bir deyişle kurumsallaşma süreci içine giren her şirket, kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerini belirlemelidir. Peki, bu noktada Mopaş Marketçilik i sorabiliriz artık. Bir uzman gözüyle Mopaş Marketçilik i nasıl buluyorsunuz? Evet, bu soru tam da burada iyi bir örnek oldu. Çünkü Mopaş, bildiğim ve gördüğüm kadarıyla sürekli yol kat ediyor ve hızlı bir biçimde gelişimini sürdürüyor. Bu ilerleme kayda değer nitelikte. Mopaş sektörde sürekli kendini yenileyen, geliştiren, teknolojiyi takip edip, ayak uydurabilen dinamik bir yapıya sahip. Bu özelliğiyle de zaten hemen göze çarpıyor. Hepsinden önemlisi eğitime verdiği önem. Şimdi, biz anlatıyoruz kurumlar şöyle yapmalı, böyle davranmalı diye ama bunları yapabilmeleri için de işi bilen uzmanlardan yardım ve profesyonel destek almaları gerekiyor. Artık iletişimin önemi azımsanmayacak ölçüde büyük. Hatta günümüze iletişim ve bilgi çağı bile diyebiliriz. Bunu teknolojideki yeniliklerin ve gelişimlerin yönüne de bakarak anlayabiliriz. Bu noktada değerlendirecek olursak, kurumdaki yüzlerce çalışanın bunları takip edebilmeleri gerekir. Bu nasıl olacak? Hepsine teker teker kursa gidin, eğitim alın, mutlaka öğrenip gelin diyemeyiz. Öyleyse bu görevi, sektörde kalabilmek, hatta öncülük edebilmek için kurumlar üstlenecek. Her kurum kendi çalışanının günün koşullarına göre eğitimini üstlenmek zorundadır. Hizmet içi eğitimler, artık ayakta kalabilmenin gereğidir. Gerçekten Mopaş ın bu konuda titizlikle davrandığını görüyorum. İşte en büyük farkı da burada yaratıyor. Çünkü sürekli ve etkili müşteri memnuniyetini sağlayabilmek, MOPAfiV TR N

18 ancak personelin bilgi ve becerisinin gelişmesiyle sağlanabilir. Konu eğitime gelmişken Mopaş ın Okul Mağaza etkinliğine değinmek gerektiğini düşünüyorum. Mopaş Okul Mağaza konusunda bize neler söyleyebilirsiniz? Bunun gerçekten çok başarılı ve etkin bir biçimde uygulandığını ve sisteme önemli ölçüde katkı getirdiğini söyleyebilirim. Kendi ormanını yaratmak isteyen her kurum, fidanlığını yetiştirmeye özel bir ilgi ve dikkat göstermelidir. Hani, kooperatif evlerinde bir daire seçerler ve onu tamamen döşeyip örnek daire olarak gösterirler. Gelenlere işte sizin eviniz de yapılıp, dayanıp döşenince böyle olacak. denir. Okul Mağaza da buna benziyor aslında. Mopaş ailesine katılan yeni üyeler önce Mopaş ın örnek mağazasına gider. Orada ona Bak sen de bizimle çalışmaya başlayınca böyle olacaksın. Sen de temiz ve ütülü Mopaş kıyafetlerini giyip güler yüzünle müşteriye hizmet edeceksin. Ürünleri temiz raflara dizip, son kullanma tarihlerine bakarak taze ürünler sunacaksın denir. Sonra o mağazada tıpkı usta-çırak ilişkisi gibi, tecrübeli olan Mopaş üyeleri tecrübesiz olanlara deneyimlerini anlatır. Onların da Mopaş a yakışır nitelikte çok iyi bir üye olmaları için hep birlikte çalışılır. Eğitim ilk olarak burada başlar ve bu eğitimi başarı ile bitirenler artık Mopaş Ailesinin bir üyesi olarak şubelerde görev alır. Bire bir uygulamalı okuldur. Hani hep Hayat gerçekte, okulda öğretilenler gibi değildir denir ya, işte o durum burada geçerli değildir. Gerçek, o okuldadır. Müşteriler, yöneticiler, mağaza düzeni, takım arkadaşları, hepsi hayatın ta kendisidir. Bu gerçekten önemli bir detaydır. Pek çok kurum bu tür çalışmalara yeterince önem vermemektedir. En fazla oryantasyon denilen uyum süreci vardır. Ancak onlar bile bu kadar detaylı değildir. Mopaş ı bu konuda gerçekten tebrik etmek ve kutlamak isterim. Mopaş Marketçilik insan kaynağına yapılan yatırımın geleceğe ve müşteri memnuniyetine yapılan yatırım olduğunun bilincindedir. Eğitimden o kadar çok bahsettik ki, sormadan edemeyeceğim. Bir kurum için eğitim neden bu kadar önemlidir? Bu gerçekten çok güzel bir soru. Hep bahsettik eğitimden ama detaylı olarak öneminden söz etmedik. Bizim sözünü ettiğimiz, çalışanların diploma seviyeleri değil tabii ki. Kurumda da eğitim devam etmeli. Her işin, her mesleğin kendine özgü kuralları, püf noktaları, ince ayrıntıları vardır. Örneğin perakendecilik sektörünü ele alalım. Nedir? Birebir insanlarla iletişim içindesindir. Öyleyse konuşmak çok önemli bir meziyettir. Karşındakini dinleme, dinlediğini anlama, sorunlara pratik çözüm bulabilme, analitik düşünme, beden dilini kullanabilme en önemli konulardır. Bütün bu saydıklarım kimsenin diplomasında yazmaz. Çalıştığın ortamdaki kişilerin yaşları, cinsiyetleri, sosyo-ekonomik durumu, algı düzeyleri, eğitim seviyeleri gibi unsurlar senin iletişim niteliğini de etkiler. Bunlar ancak hizmet içi eğitimle çalışanlara kazandırılabilir. Ya da ürünlerin raflara dizilişi, mağazadaki müzik seçimi, kokular, takım arkadaşlarınla iş alanındaki iletişimin gibi noktalar bize okullarda öğretilmez. Bunlara gereken önemi vermezseniz işinizde başarılı olamazsınız. Perakendecilik sektöründeki başarılar da müşteri memnuniyeti ile ölçülür. Müşterileri güler yüzle karşılamazsan, onların ihtiyaçlarını anlayıp cevap veremezsen, şikayetlerine ve sorunlarına anında çözüm üretemezsen, onlara kurum olarak vaat ettiğini veremezsen onları memnun edemezsin. Bu durumda başarısız bir çalışan ve etkisiz bir kurum ortaya çıkar. Mopaş Marketçilik eğitim konusunun üzerine önemle ve ciddiyetle gitmektedir. Sizce bu çalışmaların müşteri memnuniyetine etkisi olur mu? Olmaz olur mu? Sonuçta hepimiz bir şekilde perakende sektörünün müşterisiyiz. Kendi beklentilerini düşün ve cevapla; güler yüzle karşılanmak hoşuna gitmez mi, aradığın ürünü bulmak, bulamadığın bir ürünü

19 R ÖPORTAJ sorduğunda sana seve seve yardımcı olacak bir çalışanı görmek, üründen memnun kalmadığında sorununa anında çözüm üreten bir mağazanın müşterisi olmak ve hep aldığın ürünlerin ve hizmetin kalitesinin maksimum olması seni mutlu etmez mi? Cevabının evet olduğunu biliyorum. İşte bütün bunlara sahip olabilmek için de, çok klasik ama eğitim şart! Anlattıklarınız çok etkileyici gerçekten. Şimdi genel olarak bakacak olursak, evet eğitim şart ama sizce Mopaş hangi eğitimleri almalıdır? Tamam, o zaman sondan başlayarak gidelim. Öncelikle Müşteri Memnuniyeti Nasıl Sağlanır? eğitimi alınmalı. Etkili İletişim ve Beden Dilinin Etkin Kullanımı mutlaka yer almalı. Yine Takımla Çalışma ve Takım Olabilme, Kurumu Sahiplenme ve Benimseme ve Motivasyonu Sağlama Teknikleri çok önemli konulardır. Bildiğim kadarıyla bu konuların pek çoğu Mopaş Marketçilik mağaza yöneticileri ve personeline verilmektedir. Bu tür eğitim çalışmaları yıllık bir planlama dahilinde belirlenen hedef kitlelere sistemli bir biçimde verilmelidir. Ayrıca bir konuya daha değinmek istiyorum. Bir kurumun personelini eğitim yoluyla sürekli geliştiriyor olması, ona değer katması anlamına gelir. Mopaş bu konuda gerçekten öncü bir rol üstleniyor. Umarım kurum çalışanları da kendilerine yapılan yatırımın farkındadır. Deneyimlerinize ve bilgilerinize dayanarak sizce gelecekte Mopaş nerede olacaktır? Bence Mopaş, gelecekte kurumsallaşma sürecini tamamlamış, kendini sürekli yenilemenin meyvelerini toplamaya başlamış, eğitime verdiği önem sayesinde de sektörde güçlü bir yere sahip olmuş öncü bir kuruluş olacaktır. Bunlar temenni değil MOPAŞ MARKETÇİLİK HEDEFLERİ VE İLKELERİ OLAN BİR KURUMDUR. BU YÖNÜYLE, AÇIK DENİZLERE GÜVENLE YELKEN AÇAN, HARİTASI VE PUSULASI OLAN BİR GEMİYE BENZEMEKTEDİR. öngörüdür. Mopaş ın şimdiki gidişatı bunu gösteriyor. Burada şunu önemle vurgulamak isterim, nereye gideceğini bilenler, oraya nasıl ulaşacağını da bulurlar. Mopaş Marketçilik hedefleri ve ilkeleri olan bir kurumdur. Bu yönüyle, açık denizlere güvenle yelken açan, haritası ve pusulası olan bir gemiye benzemektedir. Değerli bilgilerinizi bizlerle paylaştığınız bu güzel söyleşi için çok teşekkür ederiz. Ben teşekkür ederim ve başarılarla dolu hayatınızın devamını dilerim MOPAfiV TR N

20

21 T ARİH VE YAŞAM Baharat kokusuyla yaşayan tarihi alışveriş merkezleri SELÇUKLU VE OSMANLI KÜLTÜRÜ İÇİNDE ÖNEMLİ BİR YERE SAHİP OLAN ÇARŞILAR; İSTANBUL, İZMİR, BURSA GİBİ TARİHİ KENTLERDE ALIŞVERİŞiN MiMARLIK KÜLTÜRÜNÜ OLUŞTURDULAR. Göz alabildiğine uzanan modern alışveriş merkezlerinin görkemli havasını bir anda silip süpüren ve kapısından içeri adım atanların geçmişle kucaklaştığı bir zaman makinesi olan tarihi alışveriş merkezleri, hâlâ aynı ihtişamlarını koruyorlar Mopaş Vitrin Dergisi nin dördüncü sayısını hazırladığımız şu günlerde sizlere bu muhteşem tarihi anlatmak ve eskiyle yeniyi kıyaslamanızı sağlamak için çok özel bir haber hazırladık. Bu haberde Osmanlı nın alışveriş kültürüyle, günümüzün alışveriş kültürünü kıyaslayacak ve zihinlerinizde yeniden canlandıracaksınız Selçuklu ve Osmanlı da alışveriş kültürü Selçuklu ve Osmanlı kültürü içinde önemli bir yere sahip olan çarşılar, İstanbul, İzmir, Bursa gibi tarihi kentlerde alışverişin mimarlık kültürünü oluşturdular. Selçuklu döneminde, kervansaray avlusunda kurulan çarşılar, alışveriş kültürünün en canlı örneğiydi. Osmanlı MOPAfiV TR N

22 mimarisinde ise, kapalı çarşı anlamına gelen bedestenler, bu kültürü sürdürdüler. Osmanlı nın başkentlerinden Edirne, 15. yüzyıldan itibaren, doğudan gelen malların alışverişinin yapıldığı, sonra Balkanlara açıldığı, aynı zamanda Avrupa dan gelen malların da satıldığı çok zengin bir ticaret kentiydi. Bu yüzden, artan ekonomi ve ticaret yoğunluğunu karşılamak, aynı zamanda, cami ve imaretlere gelir sağlamak için, kentte birçok çarşı, han ve bedesten inşa edilmişti. KAPALI ÇARŞI Kapalıçarşı 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından kurulan dünyanın en eski alışveriş merkezidir. 45 bin metrekarede 66 cadde, 66 sokak ve adet dükkânıyla Kapalıçarşı, İstanbul'un görülmesi gereken yaşayan bir müzesidir. Kapalıçarşı, Osmanlı döneminden süregelen; Vakıflar İdaresi, özel mülkiyet ve kilise vakıflarına ait tapu kayıtlarına sahip. Çarşının nüvesi (Özü), fetihten hemen sonra Ayasofya Camii ne gelir sağlamak amacıyla inşa edilmiş olan 2 taş bedestendir. Daha sonra yapılan ilavelerle genişleyen Kapalıçarşı nın Fatih tarafından kurulan iki bedesteni, Cevahir ve Sandal Bedesteni olarak bilinir. Kapalıçarşı da, İstanbul daki birçok tarihi yapı gibi, zaman zaman İstanbul un büyük yangınlarında ve depremlerde hasar görmüş ve defalarca onarılmıştır. MISIR ÇARŞISI İstanbul un ikinci büyük kapalı çarşısı olan Mısır Çarşısı, Eminönü nde bulunan Yeni Cami Külliyesi nin bir parçası olarak yılları arasında inşa edilmiştir. Mimarı, Osmanlı tarihinde yapımı en uzun süren cami olarak tanınan (60 yıl) Yeni Cami nin inşaatını tamamlayan Hassa Başmimarı Mustafa Ağa dır ve 1940 yıllarında geçirdiği iki büyük yangında önemli ölçüde hasar gören çarşı son şeklini, 1940 yılında İstanbul Belediyesi tarafından gerçekleştirilen restorasyonda almıştır. İlk dönemlerde çarşıya Valide Çarşısı ya da Yeni Çarşı adı verilmişse de, daha çok Mısır dan getirilen malların satıldığı bir yer olması nedeniyle 18. Yüzyılın ortalarından itibaren Mısır Çarşısı olarak anılmaya başlanmıştır.

23 T ARİH VE YAŞAM KOZA HAN ÇARŞISI Bursa da Ulu Cami ile Orhan Cami arasında bulunan Koza Han Çarşısı, 1491 de II. Bayezid tarafından dönemin mimarlarından Abdül Ula Bin Pulat Şah'ın İstanbul daki eserlerine vakıf olarak yapılmıştır. Koza Han eskiden ipek böceği kozalarının satışının yapıldığı bir yerdi. Kozalardan elde edilen ipek kumaşlar, Bursa'nın tekstil merkezi olmasında ilk rolü oynamıştır. Bursa ve çevresinde yaşayan, kendilerini Manavlar olarak ifade eden yaklaşık 1000 yıldır bu topraklarda yaşayan Türkler İpek Böceği üreticiliğini yüzyıllardır yapmaktadırlar. SİPAHİ (ARASTA) ÇARŞISI Bugün Arasta Pazarı ya da turistik adıyla Arasta Bazaar diye adlandırılan Sipahi Çarşısı, Sultan Ahmet Külliyesi nin bir uzantısı olarak inşa edilmiştir. Çarşı, Sultan Ahmet Külliyesi nin güney tarafındadır. Sipahi Çarşısı, İstanbul un, Osmanlı döneminde meydana gelen büyük yangınlarında tahrip olmuş, uzun süre harabe halinde kalmıştır. Bir süre gecekondular tarafından işgal edilen çarşı, 1980 li yıllarda Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından boşaltılarak restore edilmiş ve yeniden faaliyete geçirilmiştir. ALİPAŞA ÇARŞISI Tarihi Alipaşa Çarşısı, Kanuni Sultan Süleyman ın son sadrazamı olan Hersekli Semiz Ali Paşa tarafından 1569 senesinde Mimar Sinan a Babaeski ilçesindeki camiine vakıf olarak yaptırılmıştır. Çarşı XVI. ve XVII. asırlarında olduğu gibi, Edirne nin ticari hayatında en hareketli çarşılarından biridir. KEMERALTI ÇARŞISI İzmir il merkezinde Anafartalar Caddesi ve Mezarlıkbaşı semtinden başlayarak deniz kıyısını da kapsamına alan ve Konak Meydanı na kadar ulaşan Kemeraltı Çarşısı, yılları arasında kurulmuştur. Deniz kıyısı kısmen doldurulmuş ve bu nedenle de yeni yerleşim alanları ile ticarethaneler açılmıştır. Ticarethanelerin başında 1744 yılında yapılan Kızlarağası Hanı gelmiş, daha sonra bunu diğer hanlar izlemiştir. İlk yapıldığı yıllarda Kemeraltı Çarşısı üzeri tonoz ve kiremit örtülü, sokakları kapsayan bir kapalı çarşı görünümündeydi MOPAfiV TR N

24

25 R ÖPORTAJ Aradığınız kalite ve güler yüz Mopaş kurumsallaşmış bir şirket olduğu için, müşterilerimizin dilek ve şikayetleri müşteri hizmetleri yetkililerimize yönlendiriliyor. Gereken tüm sıkıntı ve öneriler yetkililerimiz tarafından çözüme kavuşturuluyor. Gün geçtikçe adını daha sık duymaya başladığımız terimlerden biri oldu Müşteri sadakati. Günümüzün artan rekabet pazarında önemi giderek artan bu etken, kuruma kendi farkını da ortaya koyma imkanı sunuyor. Sektörün liderlerinden biri olan Mopaş a bu konuyla ilgili sorularımızı yönelttik. Kartal/Cevizli 2 Şubesi Mağaza Müdürü Duran Hanoğlu, müşterinin kalbine giden yolda nelere dikkat edilmesi gerektiğini bizlerle paylaştı. Güven esaslı bir müşteri ilişkisi oluşturduklarını belirten Hanoğlu, bunu geliştirmenin yolunun önce eğitimden geçtiğini belirterek; kalite ve güler yüzün açamayacağı kapı olmadığını söyledi. Duran Bey, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? 1979 doğumluyum senesinde Mopaş ın 7. şubesi olan Bahariye de reyoncu olarak işe başladım. 8 yıldır Mopaş bünyesinde çeşitli görevlerde çalıştım. Yaklaşık 6 ay gibi çok kısa bir MOPAfiV TR N