Parti, sınıf ve siyasal mücadele

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Parti, sınıf ve siyasal mücadele"

Transkript

1 Bütün Ülkelerin Proleterleri, Birleşin! Sayı: 299, Şubat 2016 TKİP V. Kongresi Açılış Konuşması... Parti, sınıf ve siyasal mücadele (TKİP. V. Kongresi nde Cihan yoldaşın yaptığı açılış konuşmasının kısaltılmış kayıtlarıdır... Başlık ve ara başlıklar yayın vesilesiyle konulmuştur...) Partimizin IV. Kongresi 2012 yılı sonbaharında toplandı. Aradan geçen üç yılın ardından şimdi partimizin V. Kongresi ni toplamış durumdayız de toplanan II. Parti Kongresi nden beri parti kongreleri ikişer ya da üçer yıllık aralarla toplanıyor. Bu, tüzükte belirlenen sınırlara uygun bir tablo. Sözkonusu tarihten itibaren parti yaşamının yeniden belli bir düzene oturduğu, kongrelerin gerçekleşme seyri üzerinden de görülebiliyor. V. Parti Kongresi ni üçüncü yıl içerisinde topluyor olmamız, partinin gelişme süreçlerine ve ihtiyaçlarına bakıştan gelen bir tercihti. Sonuçta parti tüzüğünün öngördüğü azami sınırlar içerisinde yeni parti kongremizi toplamış bulunuyoruz. Temsil yeteneği olan tüm yerel örgütlerin seçilmiş delegeleri ile toplanan bir kongredeyiz. V. Parti Kongresi son dört kongre içerisinde en geniş temsile dayanan parti kongresidir. Öte yandan kadın delegelerin çoğunluğu oluşturduğu ilk parti kongresindeyiz. Kongremiz belirlenmiş ve gerekçelendirilmiş gündemlere dayalı bir ön hazırlık süreci üzerinden toplanıyor. Bugün üzerinden bakıldığında yeterli bir ön hazırlık sürecini geride bırakmış durumdayız. Kendisini çevreleyen bölgeyle birlikte Türkiye halen karmaşık ve günden güne ağırlaşan bir kriz içerisinde. Olayların nereye varacağı henüz fazlasıyla belirsiz. Devrimci siyasal mücadele açısından çok daha güç koşullarla yüzyüze kalacağımız ise şimdiden kesin. Parti kongresinin böyle bir dönemde toplanıyor olması önemli bir imkan. Parti kongresi olarak gelişmeleri değerlendirerek sonuçlar çıkarmak, partimizi bu zor ve belirsizliklerle dolu yeni döneme hazırlamak sorumluluğu ile yüzyüzeyiz. Sınıf eksenli siyasal güç odağı olmak hedefi Kongre hazırlığının bir parçası olarak IV. Parti Kongresi nin bazı temel belgelerini bu vesileyle inceleme olanağı buldunuz. Bu metinlerde V. Kongre nin misyonuyla ilgili olarak yıllar öncesinden ortaya konulmuş açık tanımlamalar var. IV. Parti Kongresi açılış konuşmasında, kongre kapanış konuşmasında ve nihayet kongre bildirisinde bu gerekçeleriyle birlikte ortaya konulmuş durumda. Tüm bu metinlerde, V. Parti Kongresi nin, partinin sınıf eksenli bir siyasal güç odağı olmak hedefine dayalı gündemlerle toplanan, bununla bağlantılı sorunları tartışan,

2 2 EKİM Sayı: 299 partiyi bu açıdan aydınlatan ve donatan bir kongre olacağı vurgulanıyor. Bu hedef ve bununla bağlantılı sorunlar, kongremizin ele alacağı tüm gündemlerin, tartışıp karara bağlayacağı bütün sorunların ana ekseni olacaktır. Toplumda her ciddi siyasal akım, bir sınıfsal konumu ya da sosyal-siyasal sorunu hareket noktası olarak alır, bu ekseni üzerinden varlığını ve gelişimini sürdürür. Bugün Kürt ulusal hareketi bir güç odağıdır; ezilen ulus davasını eksen alıyor, ulusal özgürlük kaygısı olan tüm sınıf ve tabakaları birleştirmeye çalışıyor ve bunda önemli bir başarı sağladığı içindir ki toplum düzeyinde bir güç olabiliyor. Devrimci bir siyasal akımın bir güç odağı olabilmesi ise, nesnel konumuyla devrimci olan bir toplumsal güce, bir sınıfa dayanabilmesi ölçüsünde olanaklıdır. Bunun başarılamadığı bir durumda böyle bir şans kategorik olarak yoktur. Günümüz toplumunda etkin bir rol oynamak isteyen her devrimci parti, devrimci bir sınıf eksenine bağlanmak, buna uygun bir toplumsal tabana yaslanmak durumundadır. Adı üzerinde biz komünist partisiyiz, sınıfın devrimci partisi olmak iddiası taşıyoruz. O halde temsil etmek iddiası taşıdığımız sınıfa, işçi sınıfına dayanmada mesafe alabildiğimiz ölçüde, öncelikle iddiamızla tutarlı olabilir, böylece aynı zamanda gerçek bir güç odağı haline gelebiliriz. Dikkat ediniz, biz ancak sınıf çalışması içinde ve bunun ürünü fabrika direnişleri üzerinden kendimizi hissettirebildiğimiz oranda, kendi dışımızda ilgi konusu olabiliyoruz. Eğer önemli bir işçi hareketliliği vesileyle siz bir biçimde devlet, sermaye ve sendika bürokrasisinin hedefi haline geliyor ve gündemlerine girebiliyorsanız, bu en azından sizin güç odağı olma potansiyelinizin bir yansımasıdır. Bu başlı başına bir güç odağı haline geldiğinizin bir kanıtı değildir belki, ama bunun kayda değer bir ilk belirtisidir. Sınıf eksenli devrimci bir parti olmak genel bir stratejik hedef, oysa sınıf eksenli siyasal güç odağı olarak solda, giderek de toplumda öne çıkmak, çok daha somut ve güncel bir hedeftir. Stratejik değil, fakat gelişme sürecinizin bu evresine özgü dönemsel bir hedeftir bu. Bugün artık bu hedefe daha somut bir biçimde yürüyebileceğimiz bir aşamadayız. Kongremizin saptanmış bütün gündemlerini kesen ana eksen budur. V. Parti Kongresi olarak buna ilişkin sorunları tartışmak durumundayız. Bunu örneklemek istiyorum. Kongre gündemleri arasında, bugünün siyasal yaşamında öne çıkan bir dizi sorunla bağlantısı içinde yakın dönem Türkiye tarihi de var. Doğal olarak biz komünistler, Türkiye nin tarihini, profesyonel tarihçiler, akademisyenler ya da bu türden genel sorunlarla ilgilenen düşünce insanları olarak ele alamayız. Yakın dönem Türkiye sinin tarihi, daha somut olarak evrimi içinde Cumhuriyet dönemi tarihi, bizim için tam da siyasal sınıf mücadelesinin güncel sorunları bakımından önem taşımaktadır. Cumhuriyet sürecinin tarihsel gelişme seyrine ve gelinen yerdeki sonuçlarına ilişkin açıklıklar, sınıf üzerinde etkide bulunan her türden gerici akıma karşı sistemli mücadele ve bu mücadelenin de temel amacı olarak, sınıfın devrimci siyasal eğitimi için gerekli bize. Hepimiz biliyoruz ki, Türkiye nin yakın dönem tarihine yaklaşımlar, günümüzün siyasal tartışma ve mücadelelerinde önemli bir yer tutuyor. Bu konu halen güncel siyasal mücadelenin dolaysız bir alanı ve aracı durumunda. Herkes kendi konumu üzerinden bu konuda bir şeyler söylüyor; buradan giderek amaç ve hedeflerine bir haklılık ve meşruluk, kendince bir tarihsel dayanak ve derinlik kazandırmaya çalışıyor. Cumhuriyet yıkıcılarından onu idealize ederek savunanlara, ulusal cumhuriyetçilerden demokratik cumhuriyetçilere kadar bu böyle. Doğal olarak kitleler ve bu arada işçiler, tüm bu ideolojik-politik çaba ve çatışmaların

3 Şubat 2016 EKİM 3 gündelik hedef kitlesi durumunda. Öte yandan uzun onyılları bulan resmi devlet ideolojisinin ürünü olarak kitlelerde bu sorunlar üzerinden oluşmuş, kökleşmiş önyargılar var. Bunların gündelik çalışmada karşımıza nasıl çıktığını, bize ne türden güçlükler çıkardığını hepimiz biliyoruz. Demek ki bu konudaki açıklık bize, tam da günümüzün pratik ihtiyaçları, daha somut olarak sınıfın gündelik devrimci siyasal eğitimi için gereklidir. İdeoloji ve söylemleriyle sınıf kitleleri üzerinde etkili faşist, dinci, gerici milliyetçi, ezilen ulus milliyetçisi, reformist vb. her türden burjuva ve küçük-burjuva siyasal akıma karşı başarılı bir mücadele için gereklidir. Aynı şekilde kongre gündemimizde, Siyasal sorunlar, sınıf mücadelesi ve sınıf çalışması genel başlığı altında, bir dizi siyasal konuya yer verildiğini de görüyoruz. Demokrasi sorunu, bağımsızlık sorunu, ulusal sorun, kadın sorunu, din sorunu, Alevi sorunu, çevre sorunu vb., vb... Elbette bizi bu kongrede ilgilendiren bunların genel ilkesel ve teorik çerçevesi, dolayısıyla programatik sonuçları değildir. Bunu yıllar öncesinden yaptık, partimiz için gerekli açıklıkları fazlasıyla sağladık. Tüm bu sorunlar konusunda yaratılmış teorik-siyasal açıklıklar üzerinden partimizin programını inşa ettik, partimizi de bu sağlam ideolojik temel üzerinde kurduk. Bu böyleyse eğer, tüm bu sorunların bir parti kongresinde gündem olarak işi ne? Yanıtı, yakın dönem Türkiye tarihi üzerine söylediklerimle aynı çerçevededir. Çünkü tüm bu sorunlar, tam da bu aşamada, tam da sınıf hareketiyle giderek daha anlamlı bağlar kurmaya başladığımız ve yeni parti kongresinin ardından bunu yeni bir aşamaya çıkarmayı hedeflediğimiz bir sırada, bizim için son derece politik-pratik bir anlam ve önem taşımaktadır. Bir kez daha görevimiz, tüm bu sorunlar üzerinden sınıfın devrimci eğitimidir, tüm bu sorunların ifade bulduğu bir politik hat üzerinden devrimci bir sınıf hareketi geliştirmektir. Bu sorunların parti kongresi gündemine alınması bu nedenledir ve kongre çalışmaları sırasında sözkonusu sorunlar yalnızca bu yönleriyle, bu sınırlar içinde ele alınacaklardır. Kriz coğrafyası ve devrimci sınıf alternatifi Bugünün Türkiye si, kendisini çevreleyen kriz bölgelerinin tam merkezinde, kendi de çok yönlü kriz içinde bir ülkedir, demiştim. Doğal olarak her ciddi devrimci parti halen iç karartıcı biçimde seyreden bu genel kriz tablosuna karşı bir çözüm alternatifi geliştirmek durumunda. Peki, işçi sınıfını temsil etmek iddiası taşıyan devrimci bir parti olarak bizim, halen tüm bölgeyi ve ülkeyi kuşatan bu karmaşaya yanıtımız ne olabilir? Daha doğru bir ifadeyle, devrimci bir çözüm alternatifi nasıl, hangi durumda bir anlam, önem ve giderek pratik bir değer kazanabilir? Mesele bir program ve devrimci strateji ortaya koymak sorunu olsaydı sorunumuz kalmazdı. Parti olarak buna uzun yıllardır zaten sahibiz. Ama sorun hiçbir biçimde bu değil. Mevcut krize devrimci alternatif geliştirmek, kuşkusuz programatik ve stratejik bir çerçevede, ama tümüyle pratik bir sorundur. Ortaya koyduğunuz çözüm alternatifinin pekala bir toplumsal mantığı, bir sınıfsal karakteri olabilir. Ama bu da kendi başına hiçbir şeyi çözmez. Asıl önemli ve tayin edici olan, bu çizginin toplumsal hayatın içinde kendi gerçek dayanaklarından güç alabilmesidir, maddi sınıfsal bir temel üzerinde ete kemiğe bürünebilmesidir. Bu olmadığı sürece sözünüzün gerçek siyasal yaşam içinde bir yeri, bir etkisi, işlevi olamaz. Ya elleri böğründe kalırsınız, ya da ne edip edip olayları etkilemek adına gerçekte başka güçlerin eklentisi haline gelirsiniz, onların çözüm çizgisinin dolgu malzemesi olursunuz. Ayaklarınızı temsil etmek iddiası taşıdığınız toplumsal alana

4 4 EKİM Sayı: 299 basmadıkça, sırtınızı salt en ileri kesimleri şahsında da olsa devrimci bir sınıfa dayamadıkça, sınıf mücadelesi sürecindeki desteğini buradan alan bir siyasal güç odağı haline gelmedikçe, güncel krizlere pratik değeri olan çözümler sunamazsınız. Kategorik olarak sınıf dışı olan geleneksel Türkiye solu, bundan dolayıdır ki, siyasal yaşamda bağımsız bir tutum ortaya koyamıyor, sonuçta kendi dışındaki çözümlerin, bu çözümlerin temsilci durumundaki başka güç odaklarının eklentisi durumuna düşüyor. Bir siyasal parti ya da grubun kendi sınıfsal ekseni, maddi gücünü buradan alan bağımsız siyasal platformu, bunun ifadesi bağımsız siyasal hedefleri olmazsa, başkalarının eklentisi durumuna düşmek kaçınılmaz olur. Kaçınılmaz olur, zira bir toplumsal güce sırtınızı dayamadığınız sürece, bunu yaratmaya bir inancınız, bu doğrultuda bir yöneliminiz ve bu çerçevede bir pratik çabanız olmadığı sürece, gerçek mücadele sahnesinde yapacağınız başka bir şey de kalmaz. Bu durumda bağımsız bir siyasal hareket olarak var olmak hak ve olanağını da yitirirsiniz. Ya siyasal yaşamın dışına düşersiniz, ya da bu akıbetten kurtulmanın bir yolu olarak başka çözümlerin sıradan bir eklentisi haline gelirsiniz. Biz komünistler, bağımsız bir devrimci siyasal güç olarak var olmak, kendi programımız ekseninde hareket etmek, kendi stratejik hedefimiz üzerinden yol yürümek istiyorsak, temsil etmek iddiasında olduğumuz sınıfa dayanabilmek durumundayız. Zira devrimci programımızın, stratejimizin ve taktiğimizin maddi taşıyıcısı olacak sınıf üzerinden mesafe alamadığımız sürece, sonuçta bir şey yapamayız. En iyi durumda bir siyasal düşünce odağı olarak kalırız. Oysa biz devrimci bir partiyiz, dolayısıyla etkin bir taraf, bu çerçevede bir siyasal güç odağı olmak zorundayız. Ortadoğu halen bir kör dövüşünün yaşandığı, neredeyse herkesin birbirini boğazladığı bir kriz coğrafyası durumunda. Ortaçağ a özgü büyük bir parçalanma, bölünme, ufalanma var. Farklı dinler, mezhepler, aşiretler, uluslar, etnik azınlıklar, birbirleriyle çatışma içindeler. Bütün bunlar emperyalist ve siyonist politikaların başarısını gösteriyor. Emperyalizmin böl-yönet politikasının en zehirli meyvelerini verdiği bir dönemin içindeyiz. Ortadoğu nun mevcut tablosunda, buradaki siyasal akımlardan hangisi, hangi birleştirici programla ve bu programın taşıyıcısı olabilecek bir sınıf ekseniyle, bu acılı bölgeyi bu tüketici bataktan çekip çıkarabilir? Dinciler mi, milliyetçiler mi, mezhepçiler mi? Bölünmeyi, giderek de çatışmayı yaratan tam da bu eksenler değil mi? Birleştirici program, devrimci sınıf eksenine dayanan kapsayıcı bir program olabilir ancak. Türkiye yi dört bir yandan çevreleyen kriz bölgesinde dört önemli ülke var. Türkiye, Rusya, İran ve Mısır. Bunların dördü de kapitalist gelişmede belli mesafeler almış ülkeler, dolayısıyla dördünde de dikkate değer bir işçi sınıfı var, devrimci açıdan önemleri tam da buradan gelmektedir. Bölgenin kaderi gelecekte bu dört ülke üzerinden belirlenecektir. Biz Türkiyeli komünistleriz; rolümüzü kendi ülkemiz üzerinden oynamak durumundayız. Siz Türkiye de, Türkiye işçi sınıfı ekseninde devrimci siyasal mücadeleyi geliştirmekte ne denli başarı sağlarsanız, sizi kuşatan bölgede ve tüm dünyada devrimci süreçlerin gelişmesine de o denli katkıda bulunmuş olursunuz. Bu devrimci enternasyonalizmin en asli koşulu ve gereğidir. Kendi gerçek işinizi yapmıyorsanız, kendi asli misyonunuz üzerinden yol almıyorsanız, gerçekte enternasyonalist değilsiniz. Elbette başka ülkelerin devrimi için savaşmak da enternasyonalizmin bir boyutudur ama yalnızca tali bir boyutu. Aslolan, kendi ülkenizde başka ülkeleri rahatlatacak, onların devrimci siyasal süreçlerini güçlendirecek ve hızlandıracak en azami çabayı ortaya koyabilmek, bu doğrultuda anlamlı mesafeler

5 Şubat 2016 EKİM 5 alabilmektir. Bolşevikler Rusya da Ekim Devrimi ni zafere ulaştırarak, böylece Batı nın devrimci işçi hareketi ve Doğu nun ulusal kurtuluş mücadeleleri için en azamisini yapmış oldular. Muzaffer Ekim Devrimi şahsında Doğu nun ve Batı nın devrimci dinamikleri önemli bir dayanağa kavuştu ve ortak bir çığırda birleşti. Bu açıklamaları kongremizin asli gündemine bağlamak istiyorum. Gerek bölge gerekse Türkiye deki karmaşık kriz gerçeği üzerinden dönemin devrimci siyasal görevlerine baktığımızda bile, sorun gelip devrimci bir sınıf hareketi geliştirme ihtiyacına bağlanıyor. Yaşananların güncel ağırlığı altında, iyi ama bu ne zaman başarılacaktır, diye sorulacaktır. Bu soruyu, bugünden başlamazsanız hiçbir zaman başarılamaz, biçiminde yanıtlamak durumundayız. Başarmak için bir an ve bir yerlerden başlamak zorundasınız. Devrimciler olarak köklü değişimler ve dönüşümler peşindeyseniz eğer, kısa dönemli çözümler aramayın, bulamazsınız. Acil ve kestirme çözümler peşindeyseniz eğer, o halde kendi varlık nedeninizi, bağımsız bir siyasal akım olmak iddianızı bir yana bırakınız, gidip başkalarının çözümüne omuz veriniz. Ama bağımsız bir siyasal akım olarak kalmak, kendi rolünüzü oynamak, kendi devrimci çözümünüzü gerçekleştirmekse iddianız, kısa dönemli ya da kestirme çözümler bulamazsınız. Sabırla kendi çizginizde, kendi yolunuzu yürümek zorundasınız. Devrimci bir parti kendi taktik önceliklerini, kendi stratejik yönelimine göre belirlemek zorundadır. Türkiye deki siyasal süreçlere etkin bir biçimde müdahale edebilmenin tek yolu, kendi toplumsal alanınızda, yani işçi sınıfı içerisinde siyasal bir güç olmaktır. En sınırlı güçlere sahip olduğunuz bir dönemde inisiyatif gösterebildiğiniz bir eylem bile sizi bir anda gündeme taşıyabiliyor. Sınıfa dayalı siyasal güç odağı olma hedefine üç-beş yıl soluksuzca, kararlıca sahip çıkın, ardından tümüyle çok başka bir yerde olursunuz. Yıllardır ısrarlı bir biçimde, fabrikalarda konumlanmadan sınıf hareketini etkileme imkanı yoktur diyoruz. Eğer Reno da, Tofaş ta, Ford ta, Arçelik te, benzer bir dizi öteki metal fabrikasında önden yerleşmiş çekirdeklerimiz olsaydı, Metal eylemliliğini sürükleme kapasitemiz tümüyle başka olurdu ve bu da sınıf hareketini tümüyle başka bir düzeye taşırdı. Greif teki işçi profili ile Reno daki arasında esaslı bir fark yok gerçekte. Gerici siyasal kültürün, dinin ve şovenizmin etkisi her ikisinde de aynı ölçüde var. Ama farklı olarak Greif te öncü devrimci bir işçi çekirdeği vardı. Bu devrimci öncü grup sayesinde devrimci politikalar o sıradan işçi kitlesi tarafından kolayca benimsenebiliyordu. Direnişin diri döneminde direnişçi kitleyi bu çizgide kolaylık sürüklemek olanaklı olabiliyordu. Metal fabrikalarında olmayan buydu. Partinin önünde şimdi Greif Direnişi ve Metal Fırtınası deneyimi var. Bunlar kongre çalışmaları içinde genişçe ele alınacaktır, ayrıntısına girmiyorum. Sadece temel fikri bir parça netleştirmek için bu deneyimlere atıfta bulunuyorum; bir kriz coğrafyasında ve bir kriz ülkesinde, Türkiye işçi sınıfının bir umut kaynağı olduğunu vurgulamaya çalışıyorum. Gerçekte bunu yıllardır yineleyip duruyoruz. Türkiye işçi sınıfının gelişmişlik düzeyinden hareketle bölgede oynayabileceği role işaret ediyoruz. Türkiye de gövdesiyle güçlü bir işçi sınıfı var. Bu sınıfa yönelik devrimci müdahaleniz, devrim için yapabileceklerinizin temel ölçütü, devrimci süreci ilerletebilmenin biricik güvencesidir. Türkiye gibi bir ülkede toplumsal devrim için başka da bir şans yok. Ezilen ve sömürülen öteki emekçi katmanları mücadeleye başarıyla çekebilmek için bile devrimci bir işçi sınıfı hareketi geliştirmek durumundasınız. Bundan geri duruyorsanız eğer, işin aslında devrimden geri duruyorsunuz demektir.

6 6 EKİM Sayı: 299 Toplumsal muhalefet ve işçi sınıfı ekseni Karmaşık bir krizin pençesindeki günümüz Türkiye sinde, pervasız bir dinci faşist rejim var halen. Konumunu korumak ve hedeflediği yeni düzeni oturtmak için tüm imkanlarını kuralsız bir biçimde ve sonuna kadar kullanıyor. İktidara yerleşmek için uzun yıllardır harcadığı çabanın bir ürünü olarak önemli avantajları var. Devletin dümeni elinde; halen bürokrasiyi, istihbaratı, orduyu, polisi, medyayı, üniversiteyi denetim altında tutuyor. Güçlü iktisadi ve siyasal mevzilere, yansıra önemli bir seçmen desteğine sahip. Ama büyük handikapları da var. İç ve dış sorunlardan oluşan karmaşık ve günden güne ağırlaşan bir kriz yumağı ile yüzyüze. Son olarak buna tüm ağırlığı ile Kürt sorunu da eklendi. Bütün bunların altından kalkması kolay görünmüyor. Toplumsal konumları, çıkarları ve hedefleri birbirinden temelden farklı çok değişik toplumsal kesimler ve siyasal güçler AKP de cisimleşmiş bu iktidara diş biliyor, ama halihazırda çok fazla bir şey de yapamıyorlar. Bu çevreler tüm umutlarını 7 Haziran öncesinde parlamenter çözüme bağlamışlardı. Bunun boşa çıktığını ve yerini derin bir hayal kırıklığına bıraktığını biliyoruz. Parlamenter çözüm hayallerinin akıbeti bu oldu. Benzer hayallerin yeniden depreşmesi kolay değil. Zira yaratılan yeni toplumsal-siyasal atmosferde böyle bir umudu yeniden yeşertecek pek bir imkan görünmüyor. Bu durumda geriye askeri darbe ve toplumsal mücadele alternatifleri kalıyor. İlki emperyalizmin ve büyük burjuvazinin ihtiyaç duyduğunda başvurabileceği bir çözüm yolu. Mısır bunun taze bir örneği olarak duruyor. Devrimcilerse doğal olarak ikinci yola yüklenmek durumundadırlar. Ama bunu bizzat Mısır örneğinin ortaya koyduğu derslerle birleştirmezlerse, gösterecekleri çabalar ilk çözümün uzantısı olmaktan öteye gidemeyebilir de. Geleneksel sol Haziran Direnişi türünden patlamalara büyük değer atfettiği için Mısır derslerini gözönünde bulundurmak gerçek devrimciler için özellikle önemlidir. Aksi takdirde düzen içi çatışmanın ve çözümlerin dolgu malzemesi olmak kaçınılmaz bir akıbet olur. Haziran Direnişi, tabanını emekçiler oluştursa bile rengini ve sınırlarını burjuva, küçük-burjuva ara katmanların belirlediği bir hareket oldu. Bu onun güncel planda oynadığı rolü, buradan gelen önemini azaltmaz kuşkusuz. Bu patlamanın dinci faşist diktaya karşı yarattığı geçici soluklanmanın anlamını ve değerini yeterli açıklıkta ortaya koyuyor değerlendirmelerimiz. Ama aynı değerlendirmeler yarattığı olanaklar kadar sınırlarına da önemle dikkat çekiyor. Bu, sınıfları dikey olarak kesen, dolayısıyla çıkarları birbirine karşıt sınıfları içeren, bunun kaçınılmaz bir sonucu olarak da burjuva katmanların sınırlarını belirlediği bir hareket oldu, diyor. Kendiliğinden patlak vermiş bir harekettir Haziran Direnişi. Böyle bir hareketin kendi sınırları içerisindeki anlamını, değerini, yararlarını ortaya koyabiliriz. Ama bunu idealleştiremeyiz. Birilerinin yaptığı gibi Haziran ruhu adı altında yüceltemeyiz. Zira burada belirgin bir sınıf işbirliği alanı var. 7 Haziran seçim süreci değerlendirmelerimizde ifade ettik; sınıf ekseninden uzak duran her hareket ya da oluşum, bir biçimde sınıf işbirliği platformuna meyleder. Ayrıştırıcı güç sınıf eksenidir. Küçük-burjuvazi bunu yapamaz. Orta sınıf hiç yapamaz, tam tersine, alt sınıfları burjuvaziyle sınırlı bazı tavizler temelinde uzlaştırmaya ve bütünleştirmeye çalışır. Bunu ancak devrimcileşen bir işçi sınıf hareketi yapabilir. Böylece söylediklerimi aynı temel soruna bağlamış oluyorum. Haziran Direnişi değerlendirmelerinde söylenen zaten budur. Greif patlak verdiğinde söylemeye çalıştığımız da bu oldu; direnen işçiler Haziran Direnişi nin mirasına sahip

7 Şubat 2016 EKİM 7 çıkıyor ama bunu sınıf eksenine taşıyor, dedik. Haziran Direnişi nin en samimi, ilerici, sola yakın kesimleri o sınırlı Greif direnişine bile sembolik sınırlarda da olsa desteklerini verdiler. Ama burjuva ara katmalar, onların ufkunu ve ruhunu temsil eden siyasal güçler, özellikle de reformist sol çevreler, dönüp bu direnişe bakmadılar bile. Gezi ye sempatiyle yaklaşan bazı büyük holdinglerin sözünü bile etmiyorum. Ne de olsa onlar gerçek sınıf düşmanları. Gerçek sınıf ilişkileri alanının ne olduğunu, burada nasıl davranıldığını, biz metal fırtınası deneyimi üzerinden de gördük. İşçilere en sıradan tavizler vermeye bile yanaşmadılar! MESS, yani Koç Holding! Oysa AKP nin bütün bir şerrini üzerine çekerek Divan Otelini Gezi deki direnişçilere açıyordu. Cem Boyner in holdingi Gezi Direnişi nin birinci yıldönümünde yapılacak gösterilerde, göstericilere kendi işyerlerinin açılması ve su verilmesine ilişkin genelge yayınlayabiliyordu. Oysa bu aynı büyük sermaye grupları gerçek bir sınıf eylemine bir sınıf katılığı ve kiniyle yaklaşıyorlar. Tümüyle anlaşılır nedenlerle ve tümüyle tutarlı bir sınıf tavrıyla. Sınıf eksenli devrimci siyasal çalışma, bizi her türlü sınıf işbirliği platformunun etkisinden uzak tutacaktır. Bu görevden uzak duranlarsa ister istemez sınıf işbirliği platformlarına mahkum kalacaklardır. Buna eğilim hiçbir biçimde rastlantı değildir. Salt çaresizlikten gelen bir durum hiç değildir. Tersine bunun gerisinde belirgin bir sınıfsal mantık var. Bu burjuva, küçük-burjuva ara katmanların sınıfsal ufku ve tutumudur. Bu katmanları siyasal mücadele sahasında ayrıştırmak ve emekçilere yakın kesimlerinin desteğini kazanmak da ancak devrimci bir işçi sınıfı hareketinin geliştirilmesi ölçüsünde mümkündür. Aksi durumda orta sınıf ufku toplumsal muhalefeti kendi reformcu çizgisi üzerinden gerisin geri düzene bağlayacaktır. Bu konu günümüz dünyasının sorunlarını ele alırken de karşımıza çıkacak. Bugünün dünyasında şu an içinden geçmekte olduğumuz konjonktürün en temel olgularından biri de, toplumsal muhalefet üzerindeki güçlü bir orta sınıf baskısıdır. Yunanistan da Syriza, İspanya da Podemos bunun öne çıkan güncel örnekleridir. Orta sınıf ağırlığının toplumsal muhalefete etkisinin İngiltere, ABD gibi ülkelerde bile yansımaları var. İngiliz İşçi Partisi nin yeni seçilen lideri, partinin sol kanadını temsil ediyor ve bu rastlantı değil. ABD Başkanlık seçimlerinde ilk kez İsveç türü sosyalizmden söz eden bir aday var ve ABD için şaşırtıcı denecek düzeyde bir destek görüyor, bu da rastlantı değil. Tüm bunlar çözülmekte olan orta sınıfların belli sınırlardaki ilerici tepkilerini ifade ediyorlar. Burjuvazi artık bir zamanların ayrıcalıklı ara katmanlarına eski tavizleri vermiyor. Bu da onları sisteme karşı reformcu tepkilere itiyor. Bu kadarı sorun olmak bir yana olumlu bir gelişmedir de. Sorun olan, bu tepkilerin toplumsal muhalefeti kendi yörüngesine alması ve kendi üzerinden gerisin geri düzen bağlamasıdır. Bunalım içinde kıvranan Yunanistan da bunun tam ne demek olduğunu Syriza bize bütün açıklığı ile gösterdi. Bizde de buna heveslenenler var, sorunun önemi daha somut olarak buradan geliyor. Her biçimiyle reformist sol şahsında kendini gösteren bu türden bir orta sınıf baskısını göğüslemek görevi, gelip bir kez daha devrimci bir işçi sınıfı hareketi geliştirmek ihtiyacının özel önemine bağlanıyor. Partinin sorunları ve devrimci sınıf hareketi Partinin sınıf eksenli bir siyasal güç odağı olmak hedefi ile dönemin siyasal sorunları ve mücadelesi arasında mümkün mertebe somut bağlar kurmaya çalıştım. Aynı konuyu bağlayacağım son bir sorun daha var. Parti olarak uzun yıllardır daha çok içe dönük bir takım sorunlarla özel bir tarzda ilgilendik. İdeolojik eğitim ve donanıma ilişkin sorunlar,

8 8 EKİM Sayı: 299 örgütsel ve kadrosal sorunlar, devrimci iç yaşama ilişkin sorunlar, illegalite ve buna bağlı olarak örgütsel güvenlik sorunları, elbette çalışma tarzı sorunları vb., tüm bu sorunlar son yıllarda parti gündeminde özel bir yer tuttu. Fakat gelinen yerde bütün bunlar, artık sınıf eksenli çalışmada katedeceğimiz mesafeye bağlı olarak ele alınıp anlamlandırılacak ve sağlıklı bir biçimde çözülebilecek sorunlardır. Daha IV. Parti Kongresi nde ilan edildiği gibi, bunlarla artık kendi içinde ilgilenme dönemi geride kalmıştır. Yeni dönemde bunlar artık sınıf eksenli siyasal güç olma hedefi içinde ele alınabilecek, sağlıklı çözümlerine de buradan bakılabilecek sorunlardır. Bilincin kuşkusuz belli sınırlar içinde bir rolü var. Bu nedenledir ki uzun yıllar boyunca ve nesnel güçlüklerden hareketle bilince, bilinçli iradi müdahalenin rolüne ve imkanlarına vurgu yapıp durduk. Gerçek çözümün maddi zeminde, sınıfı devrimcileştirme sürecinde mesafe almaya sıkı sıkıya bağlı olduğunu çok iyi biliyorduk, ama aynı zamanda bu zemine oturmanın bugünden yarına mümkün olamayacağını da. Bu durumda partiyi bilinçli bir irade müdahaleyle ayakta tutmak, partinin devrimci kimliğini bilincin gücüyle korumak çabasında olduk. Ama bu yolla yapılabileceklerin bir sınırı olduğunu da çok iyi biliyorduk ve sorunun bu yönüne her zaman açıklıkla işaret ettik. Gelinen yerde artık bu sınıra gelip dayanmış durumdayız. Bundan ötesi artık pratik bir sorundur ve daha da önemlisi, sorunun çözümü için uygun pratik zemini bulmak sorunudur. Bu türden sorunların köklü ve kalıcı bir çözümü için de toplumsal bir alana, sınıf zeminine ayağınızı basmanız, bunu olanaklı kılacak bir çaba ve mücadele içerisinde kendinizi bulmanız gerekir. Bundan böyle artık sınıfı devrimcileştirme çabasına özel tarzda yoğunlaşacağız ve bunda başarı sağladığımız ölçüde de boğuştuğumuz tüm o sorunların devrimci çözümü için en uygun zemini bulmuş olacağız. Sınıfın somut gerçekliği Türkiye işçi sınıfını fazlasıyla önemsiyor, bunun gerekçelerini ortaya koyuyoruz. Ama karşımızda bir de bugünkü somut durumuyla bir işçi sınıfı gerçeği var. Sosyal bir varlık olarak güçlü ama bilinci, eğitimi, kültürel değerleri, örgütlülük düzeyi bakımından son derece zayıf bir sınıf gerçekliği bu. Örgütsüz ve bilinçsiz, her türlü burjuva ideolojisi ile sersemletilmiş bir sınıf gerçeği... Türkiye işçi sınıfı hareketinin yakın dönem tarihi üzerinden baktığımızda, bugün bu açıdan çok büyük bir gerileme var. 70 lerin işçileri, özellikle de metal işçileri, politik bilinç yönünden bugünle kıyaslanamaz ölçüde ileri bir konumda idiler. Metal işçileri ana gövdesiyle dönemin en ileri sendikasında örgütlenmişlerdi ve ilerici-devrimci bilince fazlasıyla açıktılar. DİSK in militan tabanı büyük ölçüde metal işçilerinden oluşmaktaydı. Bugünse durum temelden farklıdır. Bunun nedenleri konusunda elbet yeterli bir açıklık içindeyiz. Sonuçta dünya çapında otuz yıllık bir gericilik döneminden söz ediyoruz ki, Türkiye de bunu katmerlisi yaşandı. 80 li yıllarda askeri faşist darbenin önünü açtığı toplumsal gericilik, 90 lı yıllarla birlikte meyvelerini vermeye başladı. Dinsel gericilik ve Kürt sorunu üzerinden azdırılan şovenizm, geniş kitleleri daha da sersemletti. Doğal olarak işçi sınıfı kitleleri de bundan payını aldı, hatta denebilir ki özellikle aldı. Bu bir gerçeklik, bunu bileceğiz ve tüm çalışmamızda gözeteceğiz. Verili gerilik ürkütücü olabilir, ama üzerimizdeki etkisi ezici olmamalıdır. Sosyal sorunları hisseden, sosyal eşitsizliklere tepki duyan genç bir işçi sınıfımız var. Eğer biz temel fabrikalara yerleşmeyi başarabilirsek, belli bir dönem sabırla, solukla çalışabilirsek, ideolojileri, değer yargıları, kültürel önyargıları ne olursa olsun, biz işçilere güven verebilir ve ardımızdan sürükleyebiliriz. Greif te başardığımız tam da bu oldu. Bir grup devrimci öncü işçi, devrimci bir

9 Şubat 2016 EKİM 9 söylemle yüzlerce Greif işçisini ardından sürükleyebildi. İşçiler haftalar boyunca direnişi ileri şiarlar etrafında coşkuyla sürdürebildiler. Haziran Direnişi ile bağ kuruluyor, sermaye iktidarına cepheden vuruluyor, direniş adına peş peşe devrimci bildiriler yayınlanıyordu. Bu olabiliyordu, çünkü direnişi sürükleyen işçi önderleri devrimciydi ve bizzat eylemin içinde işçilere güven vermişlerdi. Son metal hareketliliğinde olmayan buydu. Her türlü geriliğin, gericiliğin, geri bilincin ürkütücü bir biçimde ortalığa dökülmesinin nedeni, hareketin önünde devrimci bilinçli işçilerin olmamasıydı. Ama olabilirdi ve gelecekte olabilir de. Devrimci bir çizgide sürükleyebilmek için beşbin kişilik Reno ya sınıf bilincine ve inisiyatife sahip beş devrimci işçi pekala yeterli. Bunu bize son eylemliliğin deneyimleri açıkça gösterdi. Önderlik yeteneği olan ve işçiye güven veren birkaç işçi önderi, binlerce işçiden oluşan bu koca işletmenin havasını baştan aşağı değiştirebilir. Bunu eylem sürecinin gerçekliği içinde açıkça görmüş olduk. Şimdi daha umutlu, daha güvenli, daha rahat olabiliriz. Bu elbette günümüz işçi sınıfı gerçeği üzerinde dikkatle düşünmemizin önemini hiçbir biçimde azaltmamalı. Burada kritik bir mesele var, sınıf çalışmasının sorunları gündeminde ele almamız gereken. Biz temel toplumsal gerçekleri en rahat işçilerle tartışılabiliriz, yeter ki sorunları doğru bir biçimde ortaya koyalım ve buna uygun bir dil kullanabilelim. Dil sorunu, seslenme biçimi özellikle önemli bir sorun. İşçilere hitap ederken çoğu durumda sınıf dili kullanamıyoruz. Son derece soyut politik bir dil kullanıyoruz. Toplumsal gerçekleri, sınıf ilişkilerini, sömürüyü, toplumsal eşitsizlikleri vb., temel alan sınıfsal bir söylem geliştirmeliyiz. Bunu halen gereğince yapamıyoruz. Kuru siyasal söyleme dayalı soyut bir dil kullanıyoruz ve böylece daha ilk adımda işçilerin siyasal gerici önyargılarına çarpıyoruz. Metal Fırtınası işçi sınıfının mücadele potansiyelini ve nesnel sınıfsal konumundan gelen yeteneklerini ortaya koymuştur. Bilinç bakımından, istemler bakımından en geri bir çizgideki direniş, buna rağmen kısa sürede ülke çapında genelleşebilmiştir. İletişim, etkileşim belli taleplerin ortaklaştırılması, ruh birliği, etkileşim, dayanışma, birlikte davranabilme ve elbette eylem yeteneği... Bunun böyle olduğunu biliyorduk, somut olarak da görmüş olduk. Tüm bunlar hareketin kendisinden ve kendiliğinden gelen üstünlükler. Önemli olan bizim harekete ne kattığımızdır. Bilinç ve örgütlenme yönünden ona neler taşıyabildiğimizdir. Sınıfın mücadele içinde devrimci siyasal eğitimi dediğimiz alanda neler yapabildiğimizdir. Sınıfın devrimci eğitimi mücadele içerisindeki eğitimidir. Bu da devrimci siyasal müdahaleden ayrı düşünülemez. Kendi misyonumuza buradan bakabilmeli ve son metal eylemliliğinin derslerini de özellikle bu açıdan ele almalıyız. Hareketin engelleri Sınıf hareketinin engelleri sorunu üzerinde de ciddiyetle durmak zorundayız. En büyük engel, kuşkusuz bizzat sınıf gerçekliğinin kendisidir. Bunun üzerinde durmuş oldum. İkinci büyük engel sendika bürokrasisidir. Partimizin Kuruluş Kongresi nde bunun üzerinde genişçe, stratejik bir perspektifle durulmuştur. Dönüp oradaki değerlendirmeleri yeniden incelemek gerekir. Zira ortaya konulanlar bugün her zamankinden daha günceldir. Orada önemle üzerinde durulduğu gibi, sendika bürokrasisi sendikal olmaktan öteye, temelde siyasal bir engeldir. Sendika ağalarının oynadığı gerici rol dar anlamda sendikal değil fakat tümüyle siyasal niteliktedir. İşçilerin iktisadi çıkarlarını üç ya da beş kuruşa satmaları sorunu değil bu. Asıl misyonları sınıfı kurulu düzen adına

10 10 EKİM Sayı: 299 denetim altında tutmalarıdır. İşçileri bin türlü yolla gerisin geri bu düzene bağlamalarıdır. Dolayısıyla sendika bürokrasisine karşı mücadeleyi de bu misyon ve kapsam üzerinden ele almak durumundayız. Karşımızda sendika yönetimleri şahsında gerçek siyasal güç odakları var. Bu durumda sendika bürokrasisine karşı mücadele, aynı zamanda sınıf hareketi bünyesindeki gerici ve reformist odaklara karşı mücadele demektir. Bu nedenle onları çok iyi tanımalı ve onlarla nasıl başa çıkacağımıza çözümler bulabilmeliyiz. Şu an sınıf hareketinin sırtında ağır bir yük gibi duruyor olabilirler ama gerçekte fazlasıyla güçsüzdürler. İşçilerin kendiliğinden bir öfke patlaması bile yıkılmaz görünen Türk Metal i bir anda temellerinden sarsabildi. İşçileri doğru bir çizgide hareketlendirdiğinizde, bir anda hiçleşen çıkar çeteleri bunlar. Greif te bunu biz ayrıca gördük. Biz devrimci bir partiyiz. Doğru bir çizgide hareket ediyorsak, sınıfın çıkarlarını içtenlikle savunuyor ve bunun için varımızı yoğumuz ortaya koyuyorsak, koşulları gözeten isabetli, yöntemli ve sistemli müdahalelerde bulunabiliyorsak, bu gerici güruhlar bizim karşımızda tutunamazlar. Üçüncü bir önemli engel, her biçimiyle reformist soldur. Liberal işçi politikasının sınıf hareketi içindeki temsilcileridir. Bu engelle bizzat metal sürecinde de bazı çevreler şahsında somut olarak karşı karşıya kaldık. Bunun önemi önümüzdeki dönemde daha da artacak gibi görünüyor. Parti kongremiz için sınıf hareketi üzerinden tanımladığımız temel bir misyon var; bu sorunlara bu kapsamda değinmiş oluyorum. Devrimci bir sınıf hareketinin gelişiminde elle tutulur mesafeler almanın sorunları bunlar. Herkesin, hepimizin, sınıf gerçeği üzerine, sınıf engelleri üzerine, sınıfa müdahalenin yol ve yöntemleri üzerine, vb. sorunlar üzerine enine boyuna düşünmesi lazım. Parti yolunu ancak bu takdirde gereğince açabilir. Bütün deneyimlerden en iyi bir şekilde öğrenmemiz, onları genelleştirmemiz, partinin tümüne maletmemiz, bütün bunların sağladığı açıklıklarla daha hızlı yol yürümemiz gerekir. Devrimci bir sınıf hareketi için ileri! Ortaya koymaya çalıştıklarımın özü olarak söylüyorum; öyle sanıyorum ki kongremizin şiarı olarak, Devrimci bir sınıf hareketi için ileri! çağrısını kullanacağız. Zira herşey gidip devrimci sınıf hareketi geliştirme ihtiyacına, sınıf eksenli bir güç odağı olma hedefinin anlam bulabileceği bu göreve dayanıyor. Devrimci bir sınıf hareketi! Bize herhangi bir sınıf hareketi değil, fakat devrimci bir sınıf hareketi gerekli. Görevimiz ne edip edip sınıf hareketini devrimcileştirmektir. Bugünkü haliyle Türkiye işçi sınıfı hala da bir hiçtir. Ama pekala devrimcileşebilir ve devrimcileştiği ölçüde de herşey olur. Türkiye nin dört bir yanına yayılmış gövdesiyle, nesnel varlığı ile oldukça güçlü bir sınıf. Bileşimiyle fazlasıyla genç ve dinamik bir sınıf, metal süreci bunu bize somut biçimde gösterdi. Bu bir başka temel önemde üstünlük. Gözü kara olanlar, kararlılıkla kendini ortaya koyanlar, tam da bu genç işçiler. Bu sınıf devrimcileşirse Türkiye nin bütün dengeleri bozulur ve her alanda farklı çözümlerin önü açılır. Devrimci bir sınıf hareketi için ileri!, temel şiarımız, temel kaygımız, temel yoğunlaşma noktamız olmalı. İdeolojik tutarlılık açısından, siyasal mücadele açısından, Kürt sorunu açısından, orta sınıf baskısı açısından, boğazlaşmalar içerisinde sürekli kendini tüketen bir bölge olarak Ortadoğu ya bir çıkış yolu bulabilmek açısından, devrimcileşecek bir işçi sınıfı hareketini tek çıkış yolu olarak görmeliyiz. Türkiye işçi sınıfının ağırlık kazandığı bir sosyal mücadelenin cereyanı, etki ve sonuçlarını kendini çevreleyen tüm bölgelerde gösterecektir. Bundan da kuşku duymamalıyız.

11 Şubat 2016 EKİM 11 TKİP V. Kongresi sunumlarından... Sınıf çalışmasının sorunları Gelinen yerde tüm yetersizliklerine rağmen partimiz sınıf çalışmasında küçümsenmeyecek bir deneyim ve birikime sahiptir. Son bir yılı aşan süreçte Greif Direnişi, yasaklanan metal grevi ve son metal eylemliliğine müdahalesi, tam da bu deneyim ve birikimin bir ürünü oldu. Sınıf hareketinin gelişimi açısından büyük bir önem taşıyan bu üç eylemli süreç, hem sınıf çalışması alanındaki üstün ve güçlü yanlarımızı, hem de sorunlarımızı, yetersizliklerimizi ve zayıflıklarımızı bir kez daha ortaya koydu. Siyasal mücadele alanına çıktığımızdan bugüne, sınıf çalışmasının sorunlarını kapsamlı tartışma ve değerlendirmelere konu ediyoruz. Sınıf hareketinin bilinç ve örgütlenme planındaki belirgin zayıflığı, tüm çıkış arayışlarına rağmen bir türlü ileri bir mecraya sıçrayamaması, sınıf çalışması alanında mesafe almamızı zora soktu. Sabır ve soluk gerektirdiği bilinciyle hareket etmeye çalışsak da, harcadığımız emeğin elle tutulur sonuçlar üretememesi, çalışmayı ilerletmede belirgin bir zorlanmaya yolaçtı. Yine de parti olarak bu sorunun üzerine gittik, nesnel geriliği öznel müdahaleyle aşmaya çubuk büktük. Bu çerçevede, oynamamız gereken rolü oynamadan sınıf hareketinin ileriye taşınamayacağı konusunda parti saflarında bilinç açıklığı yaratmaya çalıştık. Greif Direnişi nden son Metal Fırtınası na, partinin sınıf hareketine müdahalede son dönemde gösterdiği başarı bunun bir ürünü oldu. Yılları bulan inatçı çaba, buna eşlik eden sabır ve soluk, gelinen yerde nihayet sonuçlarını göstermeye başladı. Greif Direnişi, sınıf çalışmamızın yılları bulan birikimi üzerinden bir ileriye sıçrayışın ifadesi oldu. Etkili bir devrimci öncü müdahaleden, bu sayede yaratılan güçlü taban örgütlülüğünden ve fiili meşru mücadele çizgisinden alınan güçle, Greif te örnek bir direniş pratiği sergilendi. Böylece sınıf hareketinin önünü açan ve partinin sınıf çalışmasına yeni bir düzeyde yol gösteren önemli bir deneyim yaşandı. Metal eylemliliğine ise daha çok devrimci politikanın, uygun araç ve yöntemleri kullanabilmenin, yanısıra cüretli bir pratik inisiyatif gösterebilmenin olanakları üzerinden anlamlı müdahaleler gerçekleştirdik. Ancak fabrika zemininde kendini önden var eden elle tutulur bir çalışmadan ve dolayısıyla taban örgütlülüklerinden yoksunluk, doğal olarak müdahalemizin sınırlarını da belirledi. Greif gibi başarılı bir fabrika çalışmasıyla örgütlü bir mevzi yaratarak örnek bir direnişe önderlik etmiş olmak, metal grevi sürecinde üzerimize düşeni yapmaya çalışmış bulunmak, özellikle son Metal Fırtınası nda politik yönlendiricilik planında son derece anlamlı bir pratik sergilemiş olmak, tüm bunlar bir arada partinin sınıf çalışmasında kendi sınırlarını aşmakta olduğunun önemli işaretleridir. Yine de bu anlamlı adımlar, sınıf çalışması alanındaki sorunlarımızın, zayıflık ve yetersizliklerimizin artık geride kaldığı anlamına gelmemektedir. Son yıllarda sınıf çalışmasına ilişkin tüm değerlendirme ve tartışmalarımızda hep bir eşiğe gelip dayandığımız tespitini yaptık. Greif gibi, somut pratiği üzerinden önümüzü açan son derece önemli bir deneyime rağmen, hala da bu eşiği aşabilmiş sayılmayız. Perspektif planında parti saflarında taşınan tüm açıklıklara rağmen, hedeflenen çizgide bir pratiği örgütleme başarısını halihazırda gösteremiyoruz.

12 12 EKİM Sayı: 299 Çalışmamız ağırlıklı olarak sınıf zeminine oturmuş olsa da, geçmişten bugüne tartıştığımız sorunlar önemli ölçüde sürüyor. Yönelim planındaki tüm çabalara rağmen, hedef fabrikalarda/temel sektörlerde derinleşen, mevziler yaratmaya kilitlenen bir çalışmada hala da ciddi zorlanmalar yaşıyoruz. Genelde yerel örgütlerimiz belirledikleri hedefler üzerinden istikrarlı ve kararlı bir yüklenme iradesi ortaya koymakta zayıflıklar sergiliyorlar. Bir dönem saptanan hedefler üzerinden bir ısrar gösterilse de, sonuç almada yaşanan zorlanma, bir süre sonra bu hedeflerin giderek pratikte bir yana bırakılmasına yol açabiliyor. Bu zayıflığın gerisinde, son yıllarda döne döne tartıştığımız sınıfa dönük çalışma tarzımız duruyor. Greif gibi pratikte pek çok açıdan yol açıcı bir deneyime rağmen, parti saflarında yeni Griefler i yaratma ruhundan, bunun yansıması hedefli ve yöntemli bir yüklenmeden henüz söz edebilecek durumda değiliz. Yönelim planında geçmişe göre daha ileri bir noktada olsak da, sınıf çalışmasında belli bir rutini aşamamak, hala da temel zaafiyet noktamız olmayı sürdürüyor. Dolayısıyla sınıf çalışmasında tarzımız hala da sorgulanması gereken en önemli zayıflık alanlarımızdan biri olarak duruyor önümüzde. Bu sorgulama her bir yerel alanın pratiği üzerinden yapılmak durumunda. Zira, yetersizlik ve zayıflıklarımızı tanımlamak planında değil pratikte nasıl aşacağımız noktasında sorun yaşıyoruz. Yapılan onca müdahale ve tartışmadan, Greif gibi bir deneyimden sonra, çalışma tarzımız şöyle olmalı, fabrika çalışması şöyle yürütülmeli vb. demenin bir anlamı yok artık. Bu açıdan yapılması gerekenler fazlasıyla açıklığa kavuşmuş durumda. Bunları pratikte neden hayata geçiremediğimizi, öznel planda nelerin önümüzü kestiğini dönüp tartışmak, çeşitli yönleriyle bunları irdelemek durumundayız. Saptadığımız hedefler isabetli mi? Toplam faaliyetimizi örgütlerken güçlerimizi önceliklerimize uygun olarak konumlandırıyor muyuz? Saptadığımız hedeflere dönük özgün, somut, ayrıntılı ve bütünlüklü bir müdahale planımız var mı? Yaptığımız planlamaları ortaya çıkan yeni durumlar karşısında gereğince gözden geçiriyor muyuz? Rutini aşan özgün bir çalışmayı nasıl örgütleyebiliriz? Öncelikle hangi araç, yol ve yöntemleri kullanmalıyız? vb. Tüm bu soruları sürekli biçimde sorabilmeli, önümüzü açacak yanıtlarını bulabilmeliyiz. Gelinen yerde sorunumuz bir bakış açısı sorunu değil, fakat başarılı pratik müdahale sorunudur. Yapmamız gereken bizzat pratiğin içinde sorunu çözebilmektir. Başarılı bir çalışmanın hedefli ve yöntemli bir yönelimden geçtiği konusundaki tüm açıklıklarımıza rağmen, yaşadığımız kaçınılmaz zorlanmalar, pratikte yüklenme irademizi zayıflatabiliyor. Bunu açık yüreklilikle tespit etmek ve kararlılıkla üzerine gitmek durumundayız. Bu yeni tutumun bir parçası olarak, yerel örgütler, partiye düzenli olarak saptadıkları hedeflere yönelik olarak nasıl bir çalışma yürüttükleri konusunda düzenli raporlar vermelidirler. Bunlar basitçe bir pratik faaliyet dökümü değil, fakat somutta nasıl özgün bir müdahale pratiği sergilediğimizi, hangi yol, yöntem ve araçları kullandığımızı, bu müdahalelerle neyi hedeflediğimizi ortaya koyan raporlar olmalıdır. Son bir yılın üç eylemlilik süreci Son bir yılın üç eylemlilik süreci; - Devrimci müdahalenin/önderliğin tayin edici rolünü... - Stratejik fabrikalarda mevziler ya da dayanak noktaları yaratmanın önemini... - Taban dinamizmi/taban inisiyatifi/taban demokrasisine dayalı bir örgütlenmenin yakıcılığını... - Yasallık cenderesi aşılmadan, fiili meşru mücadele yolu tutulmadan sınıf hareketinde mesafe alınamayacağını... - Sendikal anlayışın ve yapılanmanın temelden aşılması, sendikal örgütlenmenin işyerlerine taşınması, fabrika örgütlenmesi tabanına oturtulması gerektiğini açıklıkla ortaya koydu. Etkili bir devrimci önderlik müdahalesinin ürünü olan Greif, fiili meşru mücadele ile taban iradesine dayalı bir örgütlenmenin gücüne, sendikal bürokrasi gerçekliğine ve sendikal örgütlenmenin nasıl ele alınması gerektiğine

13 Şubat 2016 EKİM 13 açıklık getirdi. Somut pratiği üzerinden nasıl bir örgütlenme ve mücadele çizgisi, nasıl bir sendikal örgütlenme ve çalışma sorununu somutlayan son derece öğretici bir deneyim oldu. Metalde yaşanan büyük hareketliliklere müdahalemiz ise, bu alandaki güç ve olanaklarımızın belirgin sınırlılığına, fabrika eksenli belli mevzilerden yoksunluğa rağmen, devrimci politikanın, bu çerçevede kullanılan araç ve yöntemlerin oynayabileceği rolü gösterdi. Son bir yılda sınıf hareketi cephesinde partiyi bir odak olarak öne çıkaran bu direniş ve eylemlilikler, öte yandan sınıf çalışmamızın sorunlarına da ışık tuttu. Bu sürecin derslerini ve deneyimlerini irdeleyerek, mesafe almamızı engelleyen zaaf ve yetersizliklerimize yüklenmeyi başarabilirsek eğer, bugün sınıf çalışmasında dayanmış bulunduğumuz eşiği de çok geçmeden aşabiliriz. Bunun imkanlarına fazlasıyla sahibiz. Stratejik fabrikalarda mevziler yaratmanın tayin edici önemi Greif deki başarının gerisinde devrimci önderlik müdahalesi ile güçlü bir örgütlü mevzinin yaratılabilmiş olması vardı. Metal eylemliliklerinde ise bu aynı alandaki zayıflığın sonuçları yaşandı. Metal süreçlerine kimi olanaklar ve devrimci politika üzerinden gerçekleşen müdahalemiz çok anlamlı olsa da, büyük metal fabrikalarında mevzilere sahip olamamak müdahalemizin sınırlarını belirledi. Stratejik önem taşıyan fabrikalarda yoğunlaşan ve derinleşen, örgütlü mevziler yaratmayı hedefleyen bir çalışmanın tayin edici önemi bir kez daha açığa çıktı. Eğer Bursa da stratejik birkaç fabrikada bu bakışın yön verdiği bir çalışmayı örgütleyebilmiş, dayanabileceğimiz birkaç elle tutulur mevzi yaratabilmiş olsaydık, süreci ilerletmede bugünkü zorlanmayı yaşamayacaktık. Kuşkusuz güç ve olanaklarımızın sınırlılığına rağmen sınıf hareketinin önünü açmak açısından tartışmasız bir başarıya imza attık. Ortaya çıkan imkanları değerlendirmek çerçevesinde parti çalışması açısından çok yönlü irdelenmesi gereken bir müdahale pratiği sergiledik. Elbette bir rastlantı olarak değil, sektöre dönük çalışmamız, bunun bir sonucu olarak işçilerle belli bağlara sahip olmamız sayesinde bunu başardık. Fakat izlenen isabetli politika ve kullanılan uygun araçlar ne olursa olsun, sınırlı işçi ilişkileri üzerinden bu çapta bir sürece müdahalenin belli sınırları olması kaçınılmazdı. Oysa temel çalışma alanlarımızda önden iyi hazırlanmış belli mevzilere sahip olabilseydik, müdahalemiz pekala bambaşka sonuçlar yaratabilecekti. Sınıf içinde güç haline gelebilmek, faaliyet yürüttüğümüz alanlarda sistematik ve sürekli bir gündelik siyasal çalışmayla stratejik önem taşıyan belli fabrikaları şu veya bu düzeyde tutabilmekten geçiyor. Yöneldiğimiz fabrikalarda zamansız bir direnişi örgütlemek, bir an önce sendikalaşmak vb. kaygılarla değil, hedefli, sistemli ve sürekli bir gündelik çalışmayla belli dayanaklar yaratmayı başarabilmek durumundayız. Yeni Greifler yaratmayı, herşeyden önce örgütlü mevziler yaratmak olarak ele almalıyız. Sınıf hareketine devrimci müdahale Değerlendirmelerimizde Greif Direnişi nin sınıf hareketinde yeni bir dönemin önünü açtığı tespitini yaptık. Son bir yıllık süreçte birçok işçi direnişi üzerinden bunu somut olarak görmüş de olduk. Yasaklanan metal grevi sürecinde yükseltilen şiarlar ve ortaya konulan eylem biçimleri, Greif Direnişi nin sınıf hareketi üzerindeki etkisini dolaysız olarak ortaya koydu. Metal Fırtınası nın sendika bürokrasisini devre dışı bırakarak fiili-meşru mücadele yolunu tutması, açılan yoldan başlayan yeni dönemin bir başka göstergesiydi. Ama fabrika zeminine oturan bir devrimci öncü müdahaleden, onun yön verdiği bağımsız taban örgütlülüğü ve inisiyatifinden yoksunluk koşullarında, bu türden eylemlerin sınırlarını ve karşı karşıya kaldıkları sorunları da görmüş olduk. Greif Direnişi deneyimi bize fabrika eksenli çalışmanın kapsamını ve gereklerini açıklıkla göstermiştir. Parti için sorun bu deneyimi tüm çalışmasında gözetmek, onu tüm parti

14 14 EKİM Sayı: 299 çalışması için genelleştirmektir. Her şey bu çizgide ne yapabileceğimize, Greif Direnişi nin mücadele ve örgütlenme çizgisini sınıf hareketi bünyesinde ne denli yaygınlaştırabileceğimize sıkı sıkıya bağlıdır. Sınıf cephesinde son bir yıllık süreçte yaşanan hareketlilik, özellikle de Metal Fırtınası, azgın sömürü ve ağır çalışma koşullarına karşı sınıf saflarında biriken tepki ve hoşnutsuzluğun dışavurumu oldu. Öncelikle Türk Metal çetesine yönelerek bu gerici odağa büyük bir darbe vuran ve toplum çapında etki yaratan metal eylemliliği, aynı zamanda sınıfın bilinç ve örgütlülük planındaki zayıflığını, gerici düzen ideolojileri ile kuşatılmışlığının boyutlarını da tüm açıklığıyla ortaya serdi. Yasallık cenderesinin aşılması, dolayısıyla fiili meşru mücadele çizgisi, Greif in en önemli üstünlüklerinden biri oldu. Fabrika işgal edildi ve bu eylem tarzına cepheden sahip çıkıldı. İşgal, grev, direniş! şiarı bunun ifadesiydi. Bütün bir sürece devrimci direniş çizgisi yön verdi. Elbette bu, devrimci bakış açısının yön verdiği bir önderlik müdahalesi sayesinde başarılabildi. Örgütlenme ve direniş süreci boyunca düzenin yasalarının değil sınıf mücadelesinin yasalarının esas alınması gerektiği sürekli vurgulandı. İşçilerde bu bilinç geliştirilmeye çalışıldığı içindir ki, direnişçilerde eylemin meşruiyetine tam bir inanç vardı. Yasaklanan metal grevinde işçiler İşgal, grev, direniş! sloganını yükselterek, fiili meşru mücadele üzerinden Greif in yolunu tutmak istediler. Ama devrimci bir önderlikten ve taban örgütlülüklerinden yoksundular. Bundan dolayıdır ki bürokratik sendikal cendereyi aşamadılar. Son metal eylemliliğinde üretimin durdurulması ve fabrikayı terk etmeme eylemlerinin yayılması, sınıf hareketi cephesinden son derece önemli bir gelişme oldu. Ancak, hiç değilse belli fabrikalarda devrimci önderlik müdahalesine dayalı asgari bir ön hazırlıktan, taban örgütlülüklerinden yoksunluk koşullarında, eylemlilik sürecine belirgin zayıflıklar eşlik etti. Bu zayıflıkları ve buna müdahalemizi irdelemek, geleceğe dönük dersler çıkarabilmek açısından önem taşıyor. Metalde hareketlilik nesnel dinamikler üzerinden patlak verdi. Türk Metal çetesine karşı yıllardır biriken öfke ve tepki bu kez daha güçlü bir biçimde dışa vurdu. Ancak bilinç ve örgütlenme planındaki gerilik birçok yönüyle eylemliliğe yansıdı. Devletin kolluk kuvvetleri ve fabrika yönetimi karşısında zayıflık bunun en göze batan örnekleri arasındaydı. Öncü bir Reno işçisinin anlattıkları bu açıdan dikkate değer. Fabrikada kaldıkları sürecin bir süre sonra tam bir işkenceye dönüştüğünü, kendilerinin fabrikada hayvanların dahi kalamayacakları denli dar bir alana kapatıldıklarını, tuvalete giderken dahi izin almak zorunda bırakıldıklarını söylerken, buna tutum alınmamasına duyduğu tepkiyi ortaya koyuyor sözkonusu işçi. İhtiyaçlarını karşılamak için dışarı çıkan işçiler tekrar içeriye giremiyorlar, içerdeki işçilerin aileleri ile görüşmelerine sınırlamalar getiriliyor ve işçiler tüm bunları edilgen biçimde kabullenebiliyor. Elbette, zaman zaman yaşadığı çıkışlara rağmen ciddi mücadele süreçlerinden geçmeyen, gerici düzen ideolojileri ile kuşatılmış, devlet, düzen, sermaye gerçekliğine ilişkin ciddi yanılsamalar içinde olan, taban örgütlülüklerinden yoksun bir işçi kitlesinin sergilediği zayıflıklar anlaşılabilir. Bu verili durum, tam da bizim sınıf çalışmamız açısından, sınıfa müdahale pratiğimiz açısından önem taşımaktadır. Bu verilerden çıkarmamız ve bundan böyle çalışmamızda hesaba katmamız gereken önemli sonuçlar var. Nesnel dinamikler üzerinden patlak veren, asgari bir ön hazırlıktan/örgütlülükten yoksun olan metal türü eylemliliklere müdahalemizde Greif te somutlanan örgütlenme ve direniş çizgisinin propagandasını güçlü bir biçimde yapabilmek durumundayız. Önemli olan, bu tür bir müdahaleye o gün için pratikte ne kadar yanıt alacağımız değil, sınıfın bilincinin geliştirilmesinde zamanla oynayacağı roldür. Sınıfın mücadele içinde eğitimi, eylemliliğin kendiliğinden geliştirdiği sınırlı bilinç üzerinden değil, fakat sözü edilen zayıflık ve yetersizliklere sistemli müdahalelerle sağlanabilir. Metal sürecinde sınıfın eylemi ile bilinci ve örgütlenmesi arasındaki açının büyüklüğü,

İşyeri Temsilcileri Rehberi

İşyeri Temsilcileri Rehberi İşyeri Temsilcileri Rehberi Bir sendika için en önemli kadrolardan birisi işyeri temsilcisidir. İşyeri düzeyinde ise işyeri temsilcisi sendika örgütlenmenin olmazsa olmazıdır. Bir işyerinde işyeri temsilcisinin

Detaylı

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ!

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! Silahlý Propaganda ve Gerilla Savaþý Nikaragua da Devrim ve Seçim Proletarya ve Sosyalist Siyasal Bilinç Demokratik Muhalefette Demokrat! Türkiye Devriminde Kürt

Detaylı

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan İğnebekçili

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan İğnebekçili Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan İğnebekçili Değerli basın mensupları, Hoş geldiniz Bu yıl, Ülkemizin ilk Sanayi dalı, kalkınma ve büyümemizin en önemli lokomotif güçlerinden

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

Temiz üretimin altı çizilmeli ve algılanması sağlanmalıdır

Temiz üretimin altı çizilmeli ve algılanması sağlanmalıdır KSS Söyleşileri Temiz üretimin altı çizilmeli ve algılanması sağlanmalıdır Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) Çevre Projeleri Koordinatörü Ferda Ulutaş ile Vakfın faaliyetleri, kurumsal sosyal sorumluluk

Detaylı

Tarihte, Günümüzde ve Devrimci Mücadelede Kadýnlar

Tarihte, Günümüzde ve Devrimci Mücadelede Kadýnlar Tarihte, Günümüzde ve ERÝÞ YAYINLARI Bu broþüre yer alan yazýlardan "Tarihte ve Günümüzde Emekçi " yazýsý, Kurtuluþ Cephesi'nin Mart-Nisan 1997 tarihli 36. Sayýsýnda; " " yazýsý, Kurtuluþ Cephesi'nin Mart-Nisan

Detaylı

Değerli misafirler, Kıymetli iş insanları... Basınımızın değerli temsilcileri... Hanımefendiler... Beyefendiler...

Değerli misafirler, Kıymetli iş insanları... Basınımızın değerli temsilcileri... Hanımefendiler... Beyefendiler... TÜRKONFED BAŞKANI TARKAN KADOOĞLU TKYD KURUMSAL YÖNETİM ZİRVESİ KONUŞMA METNİ 14 Ocak 2016 Değerli misafirler, Kıymetli iş insanları... Basınımızın değerli temsilcileri... Hanımefendiler... Beyefendiler...

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy Türkiye de temaslarına CHP Lideri Kılıçdaroğlu ile görüşerek başladı. Görüşmeye katılan Loğoğlu açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

Detaylı

21.05.2014 Çarşamba İzmir Gündemi

21.05.2014 Çarşamba İzmir Gündemi 21.05.2014 Çarşamba İzmir Gündemi Doğu Akdeniz de Son Gelişmeler ve Kıbrıs, İKÇÜ de Ele Alındı İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çelebi Avrupa Birliği Merkezi nin

Detaylı

2 Ekim 2013, Rönesans Otel

2 Ekim 2013, Rönesans Otel 1 MÜSİAD Brüksel Temsilciliği Açı çılışı ışı 2 Ekim 2013, Rönesans Otel T.C. AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış,.... T. C. ve Belçika Krallığının Saygıdeğer Temsilcileri, 1 2 STK ların Çok Kıymetli

Detaylı

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. SİYASAL PARTİLER Siyasi Parti Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. Siyasi partileri öteki toplumsal örgütlerden ayıran

Detaylı

İlerici Kadınlar Kimdir?

İlerici Kadınlar Kimdir? İlerici Kadınlar Kimdir? Türkiye de AKP iktidarı ile ivme kazanan piyasacılık ve gericilik kadınlar üzerindeki baskıyı daha da artırmıştır. Özellikle son on yılda toplumsal yaşamın dincileştirilmesi kadın

Detaylı

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB Danýþma Kurulu 38. Dönem 2. Toplantýsý 16 Nisan 2005'te Ankara'da TMMOB çalýþmalarý üzerine bilgilendirme ve TMMOB çalýþmalarýnýn deðerlendirilmesi gündemi

Detaylı

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK TürkİYE KADIN DERNEKLERİ FEDERASYONU Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu 1976 Yılında kurulmuş ülke genelinde 50.500 üyesi

Detaylı

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Devrimci Marksizm Yayın Kurulu Uzun vadede bu felâket konusunda suçun nasýl daðýtýlacaðý çok þeyi belirleyecektir. Ýþte bu, önemli bir entelektüel

Detaylı

Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller

Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller Y jenerasyonunun internet bağımlılığı İK yöneticilerini endişelendiriyor. Duygusal ve sosyal becerilere sahip genç profesyonel bulmak zorlaştı. İnsan

Detaylı

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI Sayın Katılımcılar, değerli basın mensupları Avrupa Konseyi

Detaylı

KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ

KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ 16 Prof. Dr. Atilla ERALP KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ Prof. Dr. Atilla ERALP ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Kopenhag Zirvesiyle ilgili bir düşüncemi sizinle paylaşarak başlamak

Detaylı

Yavuz Bayülken Tarafından Hazırlanıp Sunulan Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi İşletmeleri Başlıklı Rapor Üzerine Görüşler

Yavuz Bayülken Tarafından Hazırlanıp Sunulan Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi İşletmeleri Başlıklı Rapor Üzerine Görüşler Yavuz Bayülken Tarafından Hazırlanıp Sunulan Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi İşletmeleri Başlıklı Rapor Üzerine Görüşler Aykut Göker TMMOB-MMO SANAYİ KONGRESİ 16-17 Aralık 2005 II. Oturum KOBİ lerin Sanayideki

Detaylı

STÖ Ağları/Platformlar için Açık Çağrı: Stratejik İletişim Kapasite Geliştirme Eğitim Programı. Arka Plan. Program Hakkında

STÖ Ağları/Platformlar için Açık Çağrı: Stratejik İletişim Kapasite Geliştirme Eğitim Programı. Arka Plan. Program Hakkında TACSO Sivil Toplum Kuruluşları için Teknik Destek - 2 (TACSO 2) AB IPA Ülkeleri; EuropeAid/133642/C/SER/Multi STÖ Ağları/Platformlar için Açık Çağrı: Stratejik İletişim Kapasite Geliştirme Eğitim Programı

Detaylı

İş Kazalarının Önlenmesi konusunda Öneriler

İş Kazalarının Önlenmesi konusunda Öneriler İş Kazalarının Önlenmesi konusunda Öneriler Z.İlhan ÖLÇER ( İnşaat Yüksek Mühendisi) A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı 11 Ocak 2016 Pazartesi İş Güvenliğinin Önceliğiniz Olduğunu Söylemeyin! İş yerindeki güvenliği

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi CHP ile, üniversitelerde okuyan gençlerin temsilcileri bir araya geldi, 15 sorun belirledi ve bu sorunların nasıl çözüleceği konusunda görüş birliğine vardı. Tarih : 04.12.2014

Detaylı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI 26 Kasım 2014 İstanbul, Sabancı Center TÜSİAD İş Dünyası Bakış Açısıyla Türkiye de

Detaylı

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. 28 Nisan 2014 Basın Toplantısı Metni ; (Konuşmaya esas metin) Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. -- Silahlı Kuvvetlerimizde 3-4 yıldan bu yana Hava Kuvvetleri

Detaylı

Türkiye küçük Millet Meclisleri Nisan 2011 Raporu Libya ya Uluslararası Müdahale ve Türkiye

Türkiye küçük Millet Meclisleri Nisan 2011 Raporu Libya ya Uluslararası Müdahale ve Türkiye Türkiye küçük Millet Meclisleri Nisan 2011 Raporu Libya ya Uluslararası Müdahale ve Türkiye Nükleer Enerji Santralleri ve Türkiye nin Enerji Politikası Ortak Paydalar Ortadoğu ve Kuzey Afrika da ki rejimlerin

Detaylı

Sürekli ve Kazançlı Büyüme.

Sürekli ve Kazançlı Büyüme. Sürekli ve Kazançlı Büyüme Didem ESEN Danışmanlık Grup Yöneticisi NMT Danışmanlık ve Eğitim Merkezi Sürekli ve Kazançlı Büyüme. Bir önceki yılın finansal sonuçları, mali tabloları başarılı olarak yorumlanan,

Detaylı

EMRE KÖROĞLU BAŞKANLIK İÇİN ADAYLIĞINI AÇIKLADI

EMRE KÖROĞLU BAŞKANLIK İÇİN ADAYLIĞINI AÇIKLADI EMRE KÖROĞLU BAŞKANLIK İÇİN ADAYLIĞINI AÇIKLADI EMRE KÖROĞLU CHP BODRUM İLÇE BAŞKANLIĞINA YENİLİKÇİ VE BAŞARI ODAKLI BİR SİYASET İÇİN ADAY OLDUĞUNU AÇIKLADI Emre Köroğlu 29 Kasım 2015 Pazar günü yapılacak

Detaylı

Yükseköğretim Kurumlarımızın Mühendislik Fakültelerinin Kıymetli Dekanları ve Çok Değerli Hocalarım..

Yükseköğretim Kurumlarımızın Mühendislik Fakültelerinin Kıymetli Dekanları ve Çok Değerli Hocalarım.. Yükseköğretim Kurumlarımızın Mühendislik Fakültelerinin Kıymetli Dekanları ve Çok Değerli Hocalarım.. Sizlerle tekrar bir arada olmaktan mutluluk duyduğumuzu ifade ederek, hoş geldiniz diyor; şahsım ve

Detaylı

TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok

TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok Antalya daki 4 üniversitenin sektör için gerekli eğitimleri verdiği, Akdeniz Üniversitesi

Detaylı

Avrupalı liderler baskıcı, Türk liderler ise dostane

Avrupalı liderler baskıcı, Türk liderler ise dostane Avrupalı liderler baskıcı, Türk liderler ise dostane Dünyada yaşanan ekonomik kriz liderlik stillerinde de değişikliğe yol açtı. Hay Group'un liderlik stilleri üzerine yaptığı araştırmaya göre, özellikle

Detaylı

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! Cezayir'de 1990'lı yıllardaki duvar yazıları, İslamcılığın yükseldiği döneme yönelik yakın bir tanıklık niteliğinde. 10.07.2017 / 18:00 Doksanlı

Detaylı

Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız ve Değerli Konuklar,

Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız ve Değerli Konuklar, Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız ve Değerli Konuklar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu nun desteğiyle, Enerji

Detaylı

ZAMAN YÖNETİMİ. Gürcan Banger

ZAMAN YÖNETİMİ. Gürcan Banger ZAMAN YÖNETİMİ Gürcan Banger Zamanım m yok!... Herkes, zamanının yetersizliğinden şikâyet ediyor. Bu şikâyete hak vermek mümkün mü? Muhtemelen hayır!... Çünkü zaman sabit. Hepimizin sahip olduğu zaman

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Temmuz 2013, No: 65

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Temmuz 2013, No: 65 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Temmuz 2013, No: 65 i Bu sayıda; Mayıs ayı Sanayi Üretim Verisi, TCMB nin Dövize Müdahaleleri değerlendirilmiştir. i 1 Sanayi Üretimi Umut Vermiyor Mayıs

Detaylı

Yaşam Boyu Sosyalleşme

Yaşam Boyu Sosyalleşme Yaşam Boyu Sosyalleşme Lütfi Sunar Sosyolojiye Giriş / 5. Ders Kültür, Toplum ve Çocuk Sosyalleşmesi Sosyalleşme Nedir? Çocuklar başkalarıyla temasla giderek kendilerinin farkına varırlar ve insanlar hakkında

Detaylı

2000 li Yıllar / 6 Türkiye de Dış Politika İbrahim KALIN Arter Reklam 978-605-5952-27-3 Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011

2000 li Yıllar / 6 Türkiye de Dış Politika İbrahim KALIN Arter Reklam 978-605-5952-27-3 Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011 Seri/Sıra No 2000 li Yıllar / 6 Kitabın Adı Türkiye de Dış Politika Editör İbrahim KALIN Yayın Hazırlık Arter Reklam ISBN 978-605-5952-27-3 BBaskı Tarihi Ağustos-2011 Ofset Baskı ve Mücellit Ömür Matbaacılık

Detaylı

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ BASINA VE KAMUOYUNA Erkek egemen kapitalist sistemde kadınların en önemli sorunu 2011 yılında da kadına yönelik şiddet olarak yerini korudu. Toplumsal cinsiyetçi rolleri yeniden üreten kapitalist erkek

Detaylı

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları PA 101 Kamu Yönetimine Giriş (3,0,0,3,5) Kamu yönetimine ilişkin kavramsal altyapı, yönetim alanında geliştirilmiş teori ve uygulamaların analiz edilmesi, yönetim biliminin

Detaylı

Meslek seçmek;hayat biçimini seçmek demektir.bu nedenle doğru ve gerçekçi seçim yapılması önemlidir.

Meslek seçmek;hayat biçimini seçmek demektir.bu nedenle doğru ve gerçekçi seçim yapılması önemlidir. MESLEK SEÇİMİ Kişinin gelecekteki yaşam tarzını belirlenmesinde dönüm noktası olan mesleğini seçmesi; doğru ve isabetli karar vermesi tüm hayatının kalitesini ve mutluluğunu etkiler. Kişinin mutluluğunda

Detaylı

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri İLTB 601 İletişim Çalışmalarında Anahtar Kavramlar Derste iletişim çalışmalarına

Detaylı

DÜNDEN BUGÜNE ÜNİVERSİTELER

DÜNDEN BUGÜNE ÜNİVERSİTELER DÜNDEN BUGÜNE ÜNİVERSİTELER Prof. Dr. M. Tuba Ongun Ülke siyasetinin yakıcı gündeminin, yükseköğretim sistemi ve üniversitelerimizin sorunlarının çok önüne geçtiği günler yaşıyoruz. YÖK ün hazırladığı

Detaylı

EKONOMİK KRİZİN EMEK PİYASALARINA ETKİLERİ

EKONOMİK KRİZİN EMEK PİYASALARINA ETKİLERİ EKONOMİK KRİZİN EMEK PİYASALARINA ETKİLERİ 1990 sonrasında peş peşe gelen finansal krizler; bir yandan teorik alanda farklı açılımlara hız kazandırırken bir yandan da, küreselleşme süreci ile birlikte,

Detaylı

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı 6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK) ve Uluslararası Sosyal Güvenlik Teşkilatı(ISSA) işbirliği ile Stratejik İnsan Kaynakları Politikaları ve İyi Yönetişim

Detaylı

PKK'nın silah bırakması siyasi bir mesele

PKK'nın silah bırakması siyasi bir mesele On5yirmi5.com PKK'nın silah bırakması siyasi bir mesele Prof. Abbas Vali, PKK yönetiminin, aktif olarak barış sürecinde yer almak isteyeceğini söyledi. Yayın Tarihi : 4 Şubat 2013 Pazartesi (oluşturma

Detaylı

SayınBakanım, Sayın Valim, Sayın TK Başkanım, Sayın Büyük Şehir Belediye başkanım, Sayın Rektörüm, DeğerliMeslektaşlarım Sayın Basın Mensupları, Ve Sevgili Konuklar, Yıldız Teknik Üniversitesi çatısı altında

Detaylı

22. Baskı İçin... TEŞEKKÜR ve BİRKAÇ SÖZ

22. Baskı İçin... TEŞEKKÜR ve BİRKAÇ SÖZ 22. Baskı İçin... TEŞEKKÜR ve BİRKAÇ SÖZ Eğitimde Rehberlik Hizmetleri kitabına gösterilen ilgi, akademik yaşamımda bana psikolojik doyumların en büyüğünü yaşattı. 2000 yılının Eylül ayında umut ve heyecanla

Detaylı

03.11.2013-Bloomberg Businessweek. BASINDA GeniuSpy. Zihni Birleştirir, Zekâyı Geliştirir 1/6

03.11.2013-Bloomberg Businessweek. BASINDA GeniuSpy. Zihni Birleştirir, Zekâyı Geliştirir 1/6 03.11.2013-Bloomberg Businessweek BASINDA GeniuSpy Zihni Birleştirir, Zekâyı Geliştirir 1/6 Zihni Birleştirir, Zekâyı Geliştirir 2/6 27.08.2013-www.milliyet.com.tr Çocuğunuz dikkatsiz mi emin misiniz?

Detaylı

SAYIN BASIN MENSUPLARI;

SAYIN BASIN MENSUPLARI; SAYIN BASIN MENSUPLARI; BUGÜN TÜM TÜRKİYE DE, BAŞTA ULUSLARARASI SENDİKALAR KONFEDERASYONU İLE TTB OLMAK ÜZERE FİLİSTİN KATLİAMININ DURDURULMASI İÇİN ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLER DÜZENLENMEKTEDİR. İsrail ordusunun

Detaylı

Türkiye de Kadın Alanındaki Koordinasyon Mekanizmalarının Analizi. Ülker Şener Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

Türkiye de Kadın Alanındaki Koordinasyon Mekanizmalarının Analizi. Ülker Şener Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye de Kadın Alanındaki Koordinasyon Mekanizmalarının Analizi Ülker Şener Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı 2 İçerik Kadın sorunu Soruna müdahale-çözüm arayışları: kim? Müdahale biçimleri

Detaylı

Sizin Fikriniz Sizin Projeniz

Sizin Fikriniz Sizin Projeniz Sizin Fikriniz Sizin Projeniz 2 Öğretmenlere yönelik öneriler Yol güvenliği ve ulaşım konusunda harekete geçme yetkinliği Yol güvenliği ve ulaşım konusunda harekete geçme yetkinliği Sizin Fikriniz Sizin

Detaylı

KRİZ ÖNCESİNİN TEK İYİ HABERİ

KRİZ ÖNCESİNİN TEK İYİ HABERİ KRİZ ÖNCESİNİN TEK İYİ HABERİ Necmi Gürsakal 1 I. GİRİŞ Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, Bursa daki 250 Büyük Firma Araştırması nın 2000 yılı sonuçlarını yayınladı. 1997 yılından başlayarak 2000 yılına kadar

Detaylı

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı YÖNETİM Sistem Yaklaşımı Prof.Dr.A.Barış BARAZ 1 Modern Yönetim Yaklaşımı Yönetim biliminin geçirdiği aşamalar: v İlk dönem (bilimsel yönetim öncesi dönem). v Klasik Yönetim dönemi (bilimsel yönetim, yönetim

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN*

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN* 1.Giriþ ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN* Toplu olarak kullanýlmasýndan dolayý kolektif sosyal haklar arasýnda yer alan sendika hakký 1 ; bir devlete sosyal niteliðini veren

Detaylı

DEMOKRATİKLEŞME VE TOPLUMSAL DAYANIŞMA AÇILIMI

DEMOKRATİKLEŞME VE TOPLUMSAL DAYANIŞMA AÇILIMI 2009 DEMOKRATİKLEŞME VE TOPLUMSAL DAYANIŞMA AÇILIMI BİLGE ADAMLAR STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ Demokratikleşme ve Toplumsal Dayanışma Açılımı BirikmiĢ sorunların demokratik çözümü için Hükümetçe baģlatılan

Detaylı

HASTANE HİZMET KALİTE STANDARTLARI METODOLOJİSİ

HASTANE HİZMET KALİTE STANDARTLARI METODOLOJİSİ HASTANE HİZMET KALİTE STANDARTLARI METODOLOJİSİ Sağlıkta Dönüşüm Programının ana hedeflerinden biride sağlık hizmetlerinde sürekli kalite gelişimini sağlamaktır. 2003 yılında ülkemize özgü bir uygulama

Detaylı

Örnek ÇalıĢma 1 ÖĞRENME ġekġllerġne VE SEVĠYELERĠNE GÖRE FARKLILAġTIRILMIġ EĞĠTĠM Sevgi DENĠZ Güzin Dinçkök Ġlköğretim Okulu, Sınıf Öğretmeni Özet:

Örnek ÇalıĢma 1 ÖĞRENME ġekġllerġne VE SEVĠYELERĠNE GÖRE FARKLILAġTIRILMIġ EĞĠTĠM Sevgi DENĠZ Güzin Dinçkök Ġlköğretim Okulu, Sınıf Öğretmeni Özet: Örnek ÇalıĢma 1 ÖĞRENME ġekġllerġne VE SEVĠYELERĠNE GÖRE FARKLILAġTIRILMIġ EĞĠTĠM Sevgi DENĠZ Güzin Dinçkök Ġlköğretim Okulu, Sınıf Öğretmeni Özet:Eğitim sistemimizin oldukça büyük ve geniş bir müfredata

Detaylı

2. Gün: Stratejik Planlamanın Temel Kavramları

2. Gün: Stratejik Planlamanın Temel Kavramları 2. Gün: Stratejik Planlamanın Temel Kavramları Virpi Einola-Pekkinen 11.1.2011 1 Strateji Nedir? bir kağıt bir belge bir çalışma planı bir yol bir süreç bir ortak yorumlama ufku? 2 Stratejik Düşünme Nedir?

Detaylı

SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ VE STRATEJİK İLETİŞİM PLANLAMASI

SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ VE STRATEJİK İLETİŞİM PLANLAMASI SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ VE STRATEJİK İLETİŞİM PLANLAMASI Stratejik İletişim Planlaması -1 İletişim temelinde, plan ve strateji vardır. Strateji bilgi üretimine dayanır. Strateji, içinde bulunduğumuz noktadan

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mart 2012, No: 26

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mart 2012, No: 26 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mart 2012, No: 26 Bu sayıda; 2011 yılı İşgücü ve İstihdam Rakamları değerlendirilmiştir. i İşsizler Tarım sektörüne mi gizlendi? 2011 yılı işsizlik oranı

Detaylı

EIS526-H02-1 GİRİŞİMCİLİK (EIS526) Yazar: Doç.Dr. Serkan BAYRAKTAR

EIS526-H02-1 GİRİŞİMCİLİK (EIS526) Yazar: Doç.Dr. Serkan BAYRAKTAR GİRİŞİMCİLİK (EIS526) Yazar: Doç.Dr. Serkan BAYRAKTAR SAKARYA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Sakarya Üniversitesi ne aittir. "Uzaktan Öğretim" tekniğine

Detaylı

Sınıfın ve devrimin partisi olabilmek!

Sınıfın ve devrimin partisi olabilmek! Bütün Ülkelerin Proleterleri, Birleşin! TKİP III. Kongresi Açılış Konuşması... Sınıfın ve devrimin partisi olabilmek! Sayı: 262, Ocak 2010 7 Kasım 2009 da kamuoyuna ilan edilen TKİP III. Konrgesi resmi

Detaylı

Yöneticiye Rapor Osman Şahin

Yöneticiye Rapor Osman Şahin Yöneticiye Rapor Osman Şahin Focus Styles 22-May-203'de Hazırlanmıştır Sayfa 2 2005-2009 Saville Consulting. Tüm hakları saklıdır. Bu Rapor Hakkında Bu Rapor, bir kişinin önemli çalışma alanlarındaki motivasyonlarını,

Detaylı

NO 5 Bağıntısız gençler için medya laboratuvarlarında öğretim ve danışmanlık etkileşimli araç

NO 5 Bağıntısız gençler için medya laboratuvarlarında öğretim ve danışmanlık etkileşimli araç BAĞINTISIZ GENÇLİK İÇİN MEDYA TABANLI GÜÇLENDİRME NO 5 Bağıntısız gençler için medya laboratuvarlarında öğretim ve danışmanlık etkileşimli araç LABlearning Rehber Koleksiyonu, toplumdan dışlanmış gençler

Detaylı

Sınıf mücadelesi karşısında ilan edilmemiş ittifak: Esad- Merkel-Chavez Cephesi

Sınıf mücadelesi karşısında ilan edilmemiş ittifak: Esad- Merkel-Chavez Cephesi Sınıf mücadelesi karşısında ilan edilmemiş ittifak: Esad- Merkel-Chavez Cephesi Bugünlerde bu üç adı bir araya getiren ortak özellik, her birinin uluslararası sınıflar mücadelesinde bölgesel etkilere yol

Detaylı

MISIR IN SİYASAL HARİTASI

MISIR IN SİYASAL HARİTASI MISIR IN SİYASAL HARİTASI GÖKHAN BOZBAŞ Kırklareli Üniversitesi Afrika Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi MISIR IN SİYASAL HARİTASI HAZIRLAYAN GÖKHAN BOZBAŞ Kapak Fotoğrafı http://www.cbsnews.com/

Detaylı

45. Yılında Türkiye-AB İlişkileri Konulu Seminer de TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu nun açılış konuşması

45. Yılında Türkiye-AB İlişkileri Konulu Seminer de TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu nun açılış konuşması 45. Yılında Türkiye-AB İlişkileri Konulu Seminer de TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu nun açılış konuşması İktisadi Kalkınma Vakfı nın Sayın Başkanı, Sayın Büyükelçiler, Kıymetli basın mensupları Hanımefendiler

Detaylı

Günlük Yorum. IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı. Piyasalarda Bugün Ne Oldu? EURUSD ALTIN GBPUSD BRENT PETROL USDTRY

Günlük Yorum. IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı. Piyasalarda Bugün Ne Oldu? EURUSD ALTIN GBPUSD BRENT PETROL USDTRY Günlük Yorum IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Piyasalarda Bugün Ne Oldu? EURUSD ALTIN GBPUSD BRENT PETROL USDTRY Gündemdekiler Piyasalardaki sakin görüntü gelen ABD verileri ile bozulmaya devam

Detaylı

Teröre karşı mücadele cephesi!

Teröre karşı mücadele cephesi! Teröre karşı mücadele cephesi! Türkiye, teröre karşı mücadele adı altında, birlik ve beraberlik içinde emekçilere yönelik bir terör rejimine sürüklenmek isteniyor. Bu nedenle milli seferberlik dahi ilan

Detaylı

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir. İçişleri Bakanı Sayın İdris Naim ŞAHİN nin Entegre Sınır Yönetimi Eylem Planı Aşama 1 Eşleştirme projesi kapanış konuşması: Değerli Meslektaşım Sayın Macaristan İçişleri Bakanı, Sayın Büyükelçiler, Macaristan

Detaylı

DOĞRUDAN FAALİYET DESTEĞİ

DOĞRUDAN FAALİYET DESTEĞİ DOĞRUDAN FAALİYET DESTEĞİ Konusu İstanbul da Yazılım, Bilgisayar ve Video Oyunları Sektörü Durum Analizi ve Sektörün Geleceği Gerekçesi 2014-2023 İstanbul Bölge Planı nın ekonomik gelişme ekseni küresel

Detaylı

Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*)

Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) İçinde Bulunduğumuz Evre Ve Gençliğin Durumu Türkiye gibi yarı sömürge ve az gelişmiş

Detaylı

NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ?

NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ?

Detaylı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN "SAĞLIĞA YENİLİKÇİ BİR BAKIŞ AÇISI: MOBİL SAĞLIK RAPORU TANITIM TOPLANTISI AÇILIŞ KONUŞMASI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN SAĞLIĞA YENİLİKÇİ BİR BAKIŞ AÇISI: MOBİL SAĞLIK RAPORU TANITIM TOPLANTISI AÇILIŞ KONUŞMASI TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN "SAĞLIĞA YENİLİKÇİ BİR BAKIŞ AÇISI: MOBİL SAĞLIK RAPORU TANITIM TOPLANTISI AÇILIŞ KONUŞMASI 22 Mart 2016 İstanbul, Sheraton Hotel&Convention Center

Detaylı

Perinçek'in KDHC'deki tarihi konuşması

Perinçek'in KDHC'deki tarihi konuşması Perinçek'in KDHC'deki tarihi konuşması Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'ni ziyaret eden ilk Türk siyasi lider olan Perinçek, onurlarına verilen yemek sırasında bir konuşma gerçekleştirdi. ABD'nin savaş

Detaylı

BİR SOSYAL OLGU OLARAK TÜRKİYE'DE KENTLERDE KONUT SORUNU

BİR SOSYAL OLGU OLARAK TÜRKİYE'DE KENTLERDE KONUT SORUNU BİR SOSYAL OLGU OLARAK TÜRKİYE'DE KENTLERDE KONUT SORUNU Prof. Dr. Oğuz ARI Boğaziçi Üniversitesi Köylerden kentlere göçler, özellikle büyük kentlerde, aşırı kentleşme, sanayileşme ile desteklenmeyen kentleşme,

Detaylı

BiliĢim Teknolojileri Alanı

BiliĢim Teknolojileri Alanı BiliĢim Teknolojileri Alanı A. ALANIN MEVCUT DURUMU VE GELECEĞĠ Bilgisayar kullanımı yirminci yüzyılın özellikle son on yılında büyük bir hızla artmıştır. Bu artış, hem tüm dünyaya yayılarak hem de kullanım

Detaylı

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti Leyla Tavflano lu Çok sıklıkla Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan a gittiğim için olsa gerek beni bu oturuma konuşmacı koydular. Oraların koşullarını

Detaylı

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz İstanbul YDK: 1 Mayıs itibariyle başlamış olan Eme(K)adın kampanyamız kapsamında güvencesiz, görünmeyen ve yok sayılan kadın emeği üzerine araştırmalar yapmaya devam ediyoruz. Bu kez bu konuda sendikal

Detaylı

7. dönem çalışma raporu TMOOB KOCAELİ İKK ÇALIŞMALARI. EMO Kocaeli Şubesi 146

7. dönem çalışma raporu TMOOB KOCAELİ İKK ÇALIŞMALARI. EMO Kocaeli Şubesi 146 TMOOB KOCAELİ İKK ÇALIŞMALARI EMO Kocaeli Şubesi 146 İKK Sekreterliği Makina Mühendisleri Odası tarafından yürütülmektedir. Şubemiz, üniversite, resmi kurum, sendika, oda ve derneklerle sürdürülebilir

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2013, No: 49

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2013, No: 49 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2013, No: 49 i Bu sayıda; 2013 Ocak ayı Enflasyon Verileri, 2013 Ocak ayı Reel Kur Gelişmeleri, 2012 Kasım itibariyle Reel Sektörün Döviz Açık Pozisyonu

Detaylı

BURSA DA İLK 250 ŞİRKET VE İSTİHDAM

BURSA DA İLK 250 ŞİRKET VE İSTİHDAM BURSA DA İLK 250 ŞİRKET VE İSTİHDAM Prof. Dr. Yusuf ALPER 1. GENEL OLARAK İSTİHDAM Ekonomik faaliyetin toplumsal açıdan en önemli ve anlamlı sonuçlarından birini, yarattığı istihdam kapasitesi oluşturur.

Detaylı

ARAŞTIRMA NEDEN YAPILDI?

ARAŞTIRMA NEDEN YAPILDI? ARAŞTIRMA NEDEN YAPILDI? mız; içinde belediyelerin de olduğu Genel Hizmetler İşkolunun en eski, en etkili sendikasıdır. l anlayışımız işkolunun, daha doğru ifadeyle işçi sınıfının, bütün sorunlarıyla ilgilenmemizi

Detaylı

MEDYA ENTELEKTÜEL PAYLAŞIM PROGRAMI

MEDYA ENTELEKTÜEL PAYLAŞIM PROGRAMI MEDYA ENTELEKTÜEL PAYLAŞIM PROGRAMI İstanbul Enstitüsü Hakkında İstanbul Enstitüsü, toplumsal, iktisadi ve siyasal alanlarda yenilikçi bilgi ve fikirler üretmek amacıyla yüksek kaliteli, nesnel ve derinlemesine

Detaylı

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ Bismillairrahmanirrahim 1. Suriye de 20 ayı aşkın bir süredir devam eden kriz ortamı, ülkedeki diğer topluluklar gibi

Detaylı

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. C i h a n D e m i r c i Damdaki Mizahçý 90 Yaþýnda Eskimeyen Bir Usta: Haldun Taner Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. 1986'da yitirdiðimiz Haldun Taner

Detaylı

İşletmelerde Stratejik Yönetim

İşletmelerde Stratejik Yönetim İşletmelerde Stratejik Yönetim İşletmenin genelde günlük ve olağan işlerinin yönetimi ile değil, İşletmenin uzun dönemde yaşamını sürdürebilmesini mümkün kılacak ve ona rekabet üstünlüğü ve ortalama kar

Detaylı

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU 4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU Yeni Dönem Türkiye - AB Perspektifi Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı: Fırsatlar ve Riskler ( 21-22 Kasım 2013, İstanbul ) SONUÇ DEKLARASYONU ( GEÇİCİ ) 1-4. Türkiye

Detaylı

SORUMLULUK BILINCIYLE OYNAMA. OYNAMANIN SIZIN IÇIN ZEVKLI OLMAYA DEVAM ETMESINI ARZULUYORUZ.

SORUMLULUK BILINCIYLE OYNAMA. OYNAMANIN SIZIN IÇIN ZEVKLI OLMAYA DEVAM ETMESINI ARZULUYORUZ. Künye SORUMLULUK BILINCIYLE OYNAMA. OYNAMANIN SIZIN IÇIN ZEVKLI OLMAYA DEVAM ETMESINI ARZULUYORUZ. PG Enterprise AG Herrengasse 19/III I 8010 Graz Tel. +43 316 822082 www.pg-enterprise.at www.pg-enterprise.at

Detaylı

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir. Sevgili Meslektaşlarım, Kıymetli Katılımcılar, Bayanlar ve Baylar, Akdeniz bölgesi coğrafyası tarih boyunca insanlığın sosyal, ekonomik ve kültürel gelişimine en çok katkı sağlayan coğrafyalardan biri

Detaylı

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi S.B.E. İktisat anabilim Dalı İktisat Programı 7. Düzey (Yüksek Lisans Eğitimi) Yeterlilikleri

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi S.B.E. İktisat anabilim Dalı İktisat Programı 7. Düzey (Yüksek Lisans Eğitimi) Yeterlilikleri AÇIKLAMALAR: İktisat Ana Bilim Dalı İktisat yüksek lisans programı için belirlenen program yeterlilikleri 20 tane olup tablo 1 de verilmiştir. İktisat Ana Bilim Dalı İktisat yüksek lisans programı için

Detaylı

3. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ DÜNYANIN İŞLEYİŞİ. (10 Şubat - 21 Mart 2014)

3. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ DÜNYANIN İŞLEYİŞİ. (10 Şubat - 21 Mart 2014) 3. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ DÜNYANIN İŞLEYİŞİ (10 Şubat - 21 Mart 2014) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında 10 Şubat - 21 Mart 2014 tarihleri arasında işlediğimiz dördüncü temamıza

Detaylı

Bayramın ikinci günü olan 26 Ekim Cuma günü, TAYAD lı Aileler bayramlaşmak için kahvaltıda bir araya geldiler.

Bayramın ikinci günü olan 26 Ekim Cuma günü, TAYAD lı Aileler bayramlaşmak için kahvaltıda bir araya geldiler. İSTANBUL TAYAD lı Aileler Bayram Kahvaltısında Bir Araya Geldiler Bayramın ikinci günü olan 26 Ekim Cuma günü, TAYAD lı Aileler bayramlaşmak için kahvaltıda bir araya geldiler. Kahvaltıdan önce yapılan

Detaylı

Vizyon ve Misyon Testi Cengiz Pak, cengiz@cengizpak.com.tr

Vizyon ve Misyon Testi Cengiz Pak, cengiz@cengizpak.com.tr Vizyon ve Misyon Testi Cengiz Pak, cengiz@cengizpak.com.tr cengizpak.com.tr Avcının Silahı Kullanılabilir Bilgi Misyon ve Vizyonunuz şirketinizin Stratejik Planlama piramidinin en üstünde yer alır. Misyon

Detaylı

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA TEKNİKLERİ

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA TEKNİKLERİ VERİMLİ DERS ÇALIŞMA TEKNİKLERİ Çalışma becerileri zaman kullanımı, algılama, bilgiyi düzenleme, motive olma ve sorumluluk alma gibi geniş davranış alanı ve tutumları içerir. Okul başarısı, doğuştan sahip

Detaylı

ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ. 2011-2012 Eğitim-Öğretim Yılı. Ders Adı : Siyaset ÇalıĢma Yaprağı 13 SĠYASET

ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ. 2011-2012 Eğitim-Öğretim Yılı. Ders Adı : Siyaset ÇalıĢma Yaprağı 13 SĠYASET ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ 2011-2012 Eğitim-Öğretim Yılı Ders Adı : Siyaset ÇalıĢma Yaprağı 13 Adı Soyadı : No: Sınıf: 11/ SĠYASET Siyaset; ülke yönetimini ilgilendiren olayların bütünüdür.

Detaylı

inovasyon ve Teknolojide Dev Buluşma! İstanbul Kongre Merkezi(ICC)

inovasyon ve Teknolojide Dev Buluşma! İstanbul Kongre Merkezi(ICC) 2016 inovasyon ve Teknolojide Dev Buluşma! 20 / 23 Ekim 2016 İstanbul Kongre Merkezi(ICC) ALLINTECH 2015' e Katkı ve Ka lımlarında Dolayı Teşekkür Ederiz. ALLINTECH 2016 TÜM İNOVASYON TEKNOLOJİLERİ FUARI

Detaylı

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler Geçtiğimiz ay Suriye de Irak Şam İslam Devleti ve diğer muhalif güçler arasında yaşanan çatışmaya ilişkin, Suriye Devrimci Sol

Detaylı

IV. Parti Kongresi bir dönemi kapatacaktır

IV. Parti Kongresi bir dönemi kapatacaktır Bütün Ülkelerin Proleterleri, Birleşin! Sayı: 284, Kasım 2012 TKİP IV. Kongresi Açılış Konuşması... IV. Parti Kongresi bir dönemi kapatacaktır TKİP IV. Kongresi nin açılışında Cihan yoldaşın yaptığı konuşmanın

Detaylı

Merakla Beklenen Anket Sonuçları Açıklandı

Merakla Beklenen Anket Sonuçları Açıklandı Merakla Beklenen Anket Sonuçları Açıklandı Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi genel Başkanı Selim Işık tarafından açıklanan raporda çok dikkat çekici sonuçlar elde edildi. Raporun Kahramanmaraş Onikişubat

Detaylı