TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HÜRRİYET GAZETESİ...2 MİLLİYET GAZETESİ...6 SABAH GAZETESİ...10 RADİKAL GAZETESİ...

Transkript

1 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HÜRRİYET GAZETESİ...2 Fransa nın AAA yı koruması için bir mucize gerekiyor HSBC Japonya daki birimini satıyor Arçelik: Fatih projesine gireriz ortaklık yaparız 200 milyon dolarla geldi 1 milyar doları bulacak TÜSİAD: Fransa ya boykot gündemde yok MİLLİYET GAZETESİ...6 Fitch den Avrupalı bankalara yakın markaj Piyasalar umutlu İflas eden SAAB ı Türkler istiyor iddiası KOÇ TAN GAYRİMENKUL ATAĞI Güngör Uras... Lorenz Eğrisi ve Gini Katsayısı SABAH GAZETESİ...10 Tapu yasasında miras devrimi 15 günde 4 faiz indirimi Rakipler krize girdi, Yünsa hedefi % 20'ye çıkardı Asya'da borsalar değer kazandı Bakandan toplu sözleşme açıklaması RADİKAL GAZETESİ...13 Bu dolar can yakar Seyfettin Gürsel...Kriz Kapıda mı? Uğur Gürses...AB de sıra evdeki gümüşlere geldi HABERTÜRK GAZETESİ...16 Kartta kalıcı çözüm taksitin kaldırılmasında mı? Memurların beklediği haber TRT elektrik olup çarptı! Merkez'in dolara çelmesi! Merkez toplanıyor DÜNYA GAZETESİ milyon dolarlık enerji anlaşmasında imzalar atıldı 'Kayıtdışıyla mücadele' için eylem planı hazır 'KKTC'ye 500 milyon dolar' Resmi Gazete'de Ek vergide şimdi de rakam tartışması 'Kriz, Türkiye için avantaja da dönebilir' İstihdam beklentilerinde 'en iyimser' Türkiye Osman AROLAT beklentileri üzerine Tevfik GÜNGÖR... Doların 1.90 olması moral bozuyor

2 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HÜRRİYET GAZETESİ Fransa nın AAA yı koruması için bir mucize gerekiyor Fransa Finansal Piyasalar İdaresi (AMF) Başkanı Jean-Pierre Jouyet, Fransa nın AAA olan kredi notunu koruması için mucize gerekiyor. Ben de buna inanmak istiyorum dedi FRANSA Finansal Piyasalar İdaresi (AMF) Başkanı Jean-Pierre Jouyet, ABD nin kredi notunun düşürüldüğü ağustos ayından bu yana Fransa nın tartışma konusu olan en yüksek kredi notu AAA yı koruması için bir mucize gerektiğini söyledi. Fransa nın özellikle bankalarının sahip olduğu Avrupa nın diğer borçlu ülkelerinin tahvilleri düşünüldüğünde notunu korumasının artık daha da güçleştiğini belirten Jouyet, En yüksek seviye notu korumanın bedeli artık bir mucizeye kaldı. Ama ben bu mucizeye inanmak istiyorum dedi. Kaderci yaklaşım üzücü Fransa nın notunun düşürülmesinin ekonomisi üzerinde çok büyük bir etkisi olacağını kaydeden Jouyet, şöyle konuştu: Fransa nın bugüne kadar koruduğu bu yüksek kredi notunu kaybetmesinin tamamen bir kadercilik anlayışı ile şimdiden kabul edilmesini çok üzücü buluyorum. Böyle bir sonucun etkisi söylendiği gibi asla sınırlı olmaz. Not indiriminin faiz oranları üstünde bir etkisi olur ve bunun bedelini de halk öder. Ayrıca Fransa nın notunun düşmesi, Avrupa Fninansal İstikrar Fonu nu (EFSF) da olumsuz etkiler. Krizin çözümü için piyasalara güven vermesi gereken fonun şu bekilde etkilenmesinin sonuçlarını düşünmek bile istemiyorum. Fransa Hazinesi geçen hafta önümüzdeki yıl için 178 milyar Euro luk orta ve uzun vadeli tahvil satmayı planladığını açıkladı. Notunun düşmesi durumunda ülkenin zaten yüksek olan borçlanma maliyetlerinin daha da artması bekleniyor. Fransa nın kredi notu üç uluslararası kredi ajansı Standard & Poor s (S&P), Fitch ve Moody s tarafından düşülme tehdidi altında. Hükümetin açıkladığı tasarruf paketlerine rağmen kredi ajansları Fransa ya ilişkin negatif olan görünümlerini değiştirmiş değil. Lüksembur daki Dexia, 950 milyon dolara Katar ın oldu Belçika ortaklığı Dexia Group, Lüksemburg iştirakini 950 milyon dolara Katar yatırım fonu Precision Capital a sattı. Dexia Group, Katar kraliyet ailesiyle bağlantılı Precision Capital ın, Lüksemburg iştiraki Dexia Banque Internationale Luxembourg un yüzde 90 hissesine sahip olacağını bildirdi. Geri kalan yüzde 10 u ise Lüksemburg hükümeti alacak. Ekim ayında Belçika birimi 4 milyar Euro ya kamulaştırılan Dexia nın riskli kredileri Fransa merkezli yeni birimde toplanmış ve 90 milyar Euro luk hazine garantisinin yüzde 60.5 ini Belçika, yüzde 36.5 ini Fransa, yüzde 3 ünü Lüksemburg üstlenmişti. ECB krizdeki 5 ülkeye 706 milyar Euro para akıttı İNGİLİZ düşünce kuruluşu Open Europe ın raporunda, Euro Bölgesi ndeki borç krizinde sınırlı müdahalede bulunduğu söylenen Avrupa Merkez Bankası nın (ECB), PIIGS kısaltması altında toplanan Portekiz, İrlanda, İtalya, Yunanistan ve İspanya ya 706 milyar Euro aktardığı belirtildi. Rapora göre, ECB bugüne dek İtalya ve İspanya tahvillerinden milyar Euro luk, Yunanistan tahvillerinden 42 milyar Euro luk, Portekiz tahvillerinden 18 milyar Euro luk ve İrlanda tahvillerinden 14.4 milyar Euro luk alım yaptı.

3 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Yunanistan kamu ödemelerini bir yıl durduracak BORÇ batağındaki Yunanistan da, aldığı finansal yardım paketleri ile birlikte uyguladığı kalkınma programındaki sapmalar nedeniyle kamu ödemelerinin en az yıl sonuna kadar durdurulmasının kararlaştırıldığı belirtildi. Yunan Elefterotipia gazetesinin haberine göre, Avrupa Birliği (AB), Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Uluslararası Para Fonu (IMF) yetkililerinin (Troyka) Yunanistan a tanıdığı süre içerisinde bütçedeki kara deliğin kapatılması için, vergi iadeleri dahil, her türlü kamu ödemelerini en az yıl sonuna kadar dondurulmasına karar verildi. Belçika da genel greve gidiyor BELÇİKA da kamu çalışanları, iki yıla yakın bir süredir devam eden müzakerelerin ardından kurulan hükümetin istediği sosyal güvenlik reformunu protesto için perşembe günü greve gidecek. Kamu çalışanları sendikaları, yeni hükümeti sosyal güvenlik reformunda acele etmekle ve endişeleri dikkate almamakla itham ederken Belçika Başbakan Yardımcısı ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vincent Van Quickenborne, 541 gün süren koalisyon müzakereleri nedeniyle reformun çok geç kaldığını savunuyor. Yarın den itibaren 24 saat sürecek greve kamu çalışanlarının katılması bekleniyor. HSBC Japonya daki birimini satıyor Avrupa nın piyasa değeri açısından en büyük bankası olan HSBC, Japonya daki özel bankacılık birimini 2.7 milyar dolara Credit Suisse e satacağı belirtildi. Satışın gelecek yılın ikinci yarısında tamamlanması bekleniyor. İngiltere merkezli bankanın satış işleminin fiyatının açıklamadığı belirtildi. HSBC CEO su Stuart Gulliver, HSBC nin genişleme planlarının Avrupa daki borç krizi nedeniyle sekteye uğradığını bu yüzden de varlıklarını satıp, işten çıkarmalar gerçekleştirdiklerini belirtti. HSBC, Temmuz da ABD deki şubelerinin yarısını yaklaşık 1 milyar dolar karşılığında First Niagara Financial Group a sattı. İngiliz banka aynı zamanda Rusya daki tüketici bankacılığı birimini de elden çıkardı. Bloomberg haber ajansının konuya yakın kaynaklara dayandırarak verdiği bilgiye göre, HSBC sigorta birimlerini ve bölgesel iştirakleri için de ayrı ayrı alıcılar arıyor. Sigorta birimlerinin yaklaşık 1 ile 1.5 milyar dolar arasında bir rakama satılması bekleniyor. Arçelik: Fatih projesine gireriz ortaklık yaparız Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı ve Arçelik Genel Müdürü Levent Çakıroğlu, Fatih Projesi kapsamında akıllı tahta ve bilgisayar için ihale aşamasına dahil olacaklarını söyledi. Arçelik in dünya patent liginde bulunduğunu söyleyen Çakıroğlu, Arçelik in böyle bir teknolojik atılımın içerisinde olması gerekiyor. Teknoloji dünyasında ortaklıklar yapmak çok önemli. Bizim de Fatih Projesi için bir ortak ya da daha farklı bir konsorsiyum ile katılmamız mümkün olabilir. Şu anda çeşitli alanlarda üretim gerçekleştiriyoruz. Amacımız üretim hattımızı daha çeşitli ürünler üretilebilir hale getirmek diye konuştu. Afrika daki potansiyeli değerlendireceğiz Arçelik in, satın alma işlemlerini geçtiğimiz günlerde tamamladığı Güney Afrika merkezli Defy Appliances ile ilgili hedeflerinden bahseden Çakıroğlu, Defy, zaten kendi bölgesinde çok güçlü bir şirket. Afrika bölgesinde çok büyük bir potansitel görüyoruz. Özellikle sahra altındaki potansiyeli değerlendirmek anlamında Defy, çok işimize yarayacak dedi in beyaz eşya sektörü için çok iyi geçtiğini belirten Çakıroğlu, şunları söyledi:

4 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ de kampanyalar, yenileme pazarı ve konut sektörünün canlı olması gibi etkenler sektörün iyi büyümesine yol açtı. Sektör için 2012 de, Türkiye ekonomisinin bir kaç puan üzerinde bir büyüme bekliyoruz. 4 üncü laboratuvarı açtı Arçelik, Koç Holding ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğinde 2006 yılında başlatılan Meslek Lisesi, Memleket Meselesi projesi kapsamında yürütülen Arçelik Elektrikli Ev Aletleri Teknik Servis Programı çerçevesinde, Kartal Atalar Endüstri Meslek ve Teknik Lisesi nde Arçelik Elektrikli Ev Aletleri Laboratuvarı nın açılışını gerçekleştirdi. Arçelik in bu yıl içerisinde başlattığı Arçelik Ev Aletleri Teknik Servis Programı kapsamında bu yıl 3 ü İstanbul da biri ise Diyarbakır da olmak üzere 4 laboratuvara ulaşılırken, 122 öğrenciye de ulaşılmış oldu. Proje kapsamında toplam 27 okulun laboratuvar açmak için uygun koşullara sahip olduğunu söyleyen Çakıroğlu, şöyle konuştu: Şu ana kadar açtığımız 4 laboratuvara 500 bin TL harcadık. İlk etapta 4 okulu kapsayan projede, ilk mezunlar verildikten sonra istihdam durumuna göre 7 ve sonrasında da 11 okula yayılmasını hedefliyoruz. Teknolojiyi de insan yaratır PROJENİN mesleki eğitim ve istihdam konusunda en önemli sosyal sorumluluk projelerinden bir tanesi olduğunu belirten Levent Çakıroğlu, şunları söyledi: Günümüzde güçlü ekonominin en önemli faktörlerinden birisi yetişmiş elemanlardır. Dünya ile rekabet ancak bu şekilde elde edilebilir. Meslek Lisesi, Memleket Melesi projesi uzun vadede kaliteli eleman yetişmesinde büyük katkı sağlayacak. Türkiye de meslek lisesi eğitimine olan ilgi giderek artıyor. Laboratuvarlarımızda eğitim gören gençlerimiz mezun olduktan sonra beyaz eşya ve klima ürün gruplarında yetkili servis teknisyenliği yapabilecek düzeye gelecekler. Biz de kurduğumuz laboratuvarlarda yetişen öğrencileri kendi servislerimizde istihdam etmek istiyoruz. Kendi bilgi ve teknolojilerimizi paylaşarak eğiteceğimiz öğrencilerimizden, mezun olanlara istihdamda öncelik sağlıyoruz. 200 milyon dolarla geldi 1 milyar doları bulacak Dow Chemical ile Akkök Şirketler Grubu na bağlı Aksa Akrilik, enerji, ulaşım ve altyapı gibi sektörlerde kullanılan karbon elyaf ve karbon elyaf esaslı ürünlerin üretimi ve dünya çapında pazarlanması için ortak girişim anlaşması imzaladı. Beş yılda bir milyar dolara ulaşması ve bin kişiye istihdam yaratması beklenen yatırıma ilişkin Dow Başkan Vekili Heinz Haller, İlk etapta 200 milyon dolarlık bir sermayeyle giriş yapacağız. Toplam yatırımın ne kadar olacağına ben sınır koymak istemiyorum. Bu iş büyüdükçe bizde yatırıma devam edeceğiz diye konuştu. Dördüncü büyük Pazar Dow ile Aksa, ortak girişim anlaşmasını dün imzaladı. Dow Başkan Vekili Haller, 40 yıldır faaliyet gösterdikleri Türkiye nin, Dow un dördüncü büyük pazarı olduğunu belirterek, Doğu ile batının kesişim noktasında olan Türkiye, bizim gibi küresel şirketlere coğrafi ve ekonomik avantajlar sunuyor. Aksa tesislerinde gerçekleşecek bu yatırım benzersiz olacak ve ilk defa karbon elyafın tüm değer zincirini üretebiliyor olacağız dedi. Dünya lideri olacağız Üretilecek yüksek teknoloji ürünlerinin tüm dünyaya pazarlanacağını söyleyen Haller, şöyle devam etti: Türkiye, karbon elyaf üreten sekiz ülkeden biri. Bu üretimle, dünyada karbon elyaf üretiminde önemli oyuncu haline gelecek. Karbon elyaf kompozitlerin üretimi, Türkiye de katma değerli ürünlerin daha farklılaşmasını sağlayacağı gibi, yeni bağlantılı pazarlara girecek ve otomotiv, yenilenebilir enerji, altyapı ve depreme dayanıklı ürün geliştirilmesine bu anlamda katkı sağlanacak.

5 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Dow ve Aksa olarak, karbon elyaf sektöründe dünyanın en büyük oyuncularından biri olmayı hedefliyoruz. Akkök Grubu CEO su ve Aksa Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Berkman ise karbon elyafın depreme dayanıklı yapı inşaatlarından, gemilere, rüzgar enerjisi pervanelerinden, golf sopası ve tenis raketine kadar kullanıldığına dikkat çekerek, bu yatırımla Türkiye nin 500 milyar dolar ihracat hedefine de katkı sağlamayı hedeflediklerini kaydetti sonunda 3 bin 500 tonluk üretim yatırımını bitirmek üzere olduklarını kaydeden Berkman, Dünyada yüzde 8 pazar payına sahibiz dedi. Kimya OSB si kuruluyor Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ise kimya sektörü için özel ihtisas organize sanayi bölgeleri kuracaklarını belirterek, Bir kimya organize sanayi bölgesini Yalova da entegre şekilde kurma çalışmalarını devam ettiriyoruz diye konuştu. Değişen yüzünü anlatmakta geç kaldık ABD nin İstanbul Başkonsolosu Scott Kilner, Amerikalı şirketlerin Türkiye de olmaktan çok memnun olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu: Belki Türkiye nin değişen yüzünü görmekte, teşvik ortamını değerlendirmekte ağır kaldık ancak Türkiye deki yatırım imkanlarını anlatıyoruz. Türkiye, 10 yıl önceki Türkiye değil. Amerika dan çok daha fazla yatırım çekilebileceğine inanıyoruz. Türkiye deki yükseliş trendini görüyoruz. İlk üçe girme hedefi koydu KARBON elyaf ve entergre ürünlerin iç ve dış talebe göre üretim kapasitesini artırma esnekliğine sahip olduklarını belirten Mehmet Ali Berkman, Önümüzdeki 10 yıl içinde dünyanın toplam ihtiyacının 46 bin tondan 150 bin tona çıkabileceği konusunda hesaplar yapılıyor. Bizim de ilk 3 üretici arasında olma hedefimiz var dedi. TÜSİAD: Fransa ya boykot gündemde yok Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner, perşembe günü Fransa Meclisi nde görüşülmesi beklenen 1915 olaylarına ilişkin yasa tasarısının ekonomik ilişkilere etkisi konusunda, Boykot gündemimizde yok. Boykot politikaları sürdürülebilir politikalar değildir. Neticede istihdamı etkileyecek düzeye bile gelebilir dedi. Dünyada rekabetin giderek güçleştiğini hatırlatan Boyner, Böylesi bir ortamda olayın boyutlarının buraya gelmemesi gerekiyordu. Onun için Fransa büyük bir hata yapıyor diye konuştu. Başbakan a aktardılar Boyner ve TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Erkut Yücaoğlu, dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan a iş dünyası olarak Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifinin Fransa Meclisi genel kurulundaki oylamasına ilişkin yaptıkları çalışmaları aktardı. 1.5 saat süren görüşmenin ardından açıklama yapan Boyner, şunları kaydetti: Tasarı son anda parlamentoya getirilen ve tamamıyla oy hesabı üzerine dayandırılmış bir tasarı. Konu ortalama Fransız vatandaşının gündeminde bile değil. İş dünyası bunun yavaş yavaş farkında. Biraz biz körükledik, olayın önemini anlatmaya çalıştık. Şunu açıkça söylemek istiyorum; Fransa da toptan Türkiye ye karşı bir kamuoyu oluşmuş durumda değil. Tam tersi, özellikle bizim muhatabımız olan iş dünyası örgütlerinde ve Türkiye nin konumuna karşı bir destek izledik. Nasıl yardımcı olabilecekleri konusunda çok açıktılar, çok nettiler. O açıdan olumlu geçtiğini düşünüyoruz.

6 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ MİLLİYET GAZETESİ Fitch den Avrupalı bankalara yakın markaj Fitch, 7 İtalyan, 8 İspanyol ve 4 Fransız bankasının kredi not görünümünü "negatif"e indirdi. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, aralarında Societe Generale, Santander ve Intesa Sanpaolo nun da bulunduğu 7 İtalyan, 8 İspanyol, 4 Fransız ve 2 Belçika bankasının kredi not görünümünü "durağan"dan "negatif"e çevirdi. Kuruluş yaptığı açıklamada, bankalara ilişkin kararda, özellikle Avrupa olmak üzere pek çok küresel bankanın karşı karşıya bulunduğu yapısal tehlikelerin ve 16 Aralık ta Avro Bölgesi ne üye 6 ülkenin kredi not görünümlerin "durağan"dan "negatif"e düşürülmesinin etkili olduğunu vurguladı. Piyasalar umutlu İMKB 100 Endeksi birinci seansa, önceki kapanışa göre 331,66 puan artarak ,60 puan seviyesinden başladı. Hisse senetleri, bu seviyede ortalama yüzde 0,64 oranında değer kazandı. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) 100 Endeksi açılışın ardından ilk 30 dakika sonunda, önceki kapanışa göre 440,08 puan ve yüzde 0,84 artarak ,02 puan düzeyinde seyrediyor AVRUPA BORSALARI Avrupa borsaları değer kazandı. Açılışta Londra Borsası nda FTSE-100 Endeksi yüzde 0,76 (41,02 puan) değer kazanarak 5.460,65 puana yükseldi. Frankfurt Borsası nda DAX Endeksi yüzde 1,22 artarak 5.918,72 puan ve Paris Borsası nda CAC 40 Endeksi yüzde 0,91 artarak 3.083,22 puan oldu. Avrupa da borsalar dün yükselmişti. Londra Borsası nda FTSE-100 Endeksi dün yüzde 1,02 değer kazanarak 5.419,60 puandan, Frankfurt Borsası nda Dax Endeksi yüzde 3,11 artarak 5.847,03 puandan ve Paris Borsası nda Cac 40 Endeksi yüzde 2,89 artarak 3.055,39 puandan günü tamamlamıştı. ASYA BORSALARI Asya da borsalar değer kazandı. Japonya da Tokyo Borsası nda Nikkei 225 Endeksi yüzde 1,48 artarak 8.459,98 puandan kapandı. Asya da ayrıca Güney Kore Borsası yüzde 3,09, Hong Kong Borsasında Hang Seng Endeksi yüzde 1,23, Tayvan Borsası yüzde 4,56, Tayland Borsası yüzde 1,35, Singapur Borsası yüzde 2, Hindistan Borsası nda BSE Sensex 30 Endeksi yüzde 1,45, Endonezya Borsası yüzde 0,85 ve Avustralya Borsası yüzde 2,02 yükseldi.

7 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Çin de Şanghay Borsasında SE Composite endeksi ise yüzde 0,94 geriledi. PETROL FİYATI ABD ham petrolünün Ocak ayı teslimi varil fiyatı bugünkü işlemlerde 97 doların ve Londra Brent tipi ham petrolün Ocak ayı teslim fiyatı 106 doların üstünde işlem görüyor. ABD ham petrolünün Ocak ayı teslimi varil fiyatı bugün Asya daki işlemlerde 71 sent artışla 97,95 dolardan satılmaya başladı. ABD ham petrolünün Ocak ayı teslimi varil fiyatı dün 3,34 dolar (yüzde 3,6) artışla 97,22 dolardan kapanmıştı. Londra Brent tipi ham petrolün Ocak ayı teslimi varil fiyatı da 25 sent yükselişle 106,98 dolardan işlem görüyor. İflas eden SAAB ı Türkler istiyor iddiası Danimarka da yayımlanan haberlerde, SAAB ın iflasının İsveç iflas masası yetkililerince kabulünün ardından Türkiye nin bu markaya sahip olmak için girişimlerde bulunduğunu belirtti. Politiken gazetesi Türk hükümetinin İsveç Ticaret Bakanlığı ve SAAB ile irtibata geçtiğini ancak bu konuda detay olmadığını öne sürdü. Stockholm Büyükelçisi Zergün Korutürk, Müller in kendilerinden görüşme talebinden bulunarak 14 Aralık ta elçiliğe geldiğini söyledi. Müller in SAAB ın iyi bir marka olduğunu anlattığını belirten Korutürk, iletilenleri ilgili makamlara aktarılmak üzere dinlediklerini kaydetti KOÇ TAN GAYRİMENKUL ATAĞI Koç ailesi mensupları bu hafta 3 ayrı gayrimenkul yatırım şirketi kurdu. Rahmi Koç 3 şirkete de ortak. Şirketlerin faaliyet alanı her tür inşaattan gayrimenkul alım - satımına kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor Koç ailesi, Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç un önderliğinde gayrimenkul alanında yatırım atağına kalktı. Koçlar bu hafta 3 gayrimenkul yatırım şirketi birden kurdu. Şirketler yurtiçi ve yurtdışında her nevi gayrimenkulü almak - satmak ve turizm gibi amaçlarla yatırım yapmanın yanı sıra her tür inşaat faaliyetine de olanak sağlıyor. Koç ailesinin bu hafta kurduğu şirketler Nakkaş Gayrimenkul, Avas Gayrimenkul ve Temel Gayrimenkul. Nakkaş ve Avas daha önce kurulan aynı isimdeki Koç şirketlerinin yeni bir yapıyla devamına işaret ediyor. Temel Gayrimenkul ise Koç ailesinin iki kuşağını bir araya getiren yeni bir yatırım aracı olarak öne çıkıyor. Baba - oğul şirketi Yeni şirketlerden ikisi Rahmi Koç ve oğlu Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç a ait. Bu şirketlerden ilki 2 milyon 750 bin lira sermayeli Nakkaş Gayrimenkul Yatırım ve Danışmanlık Limited.Nakkaş Gayrimenkul ün yüzde 99 u Mustafa Koç a ve yüzde 1 i Rahmi Koç a ait. İkinci şirket Avas Gayrimenkul Yatırım ve Danışmanlık Limited. Yine 2 milyon 750 bin lira sermayeli olan bu şirketin ise yüzde 99 u Rahmi Koç a ve yüzde 1 i de Mustafa Koç a ait. Üç kardeş bir arada... Koç ailesi mensuplarının hep birlikte kurduğu üçüncü şirket ise Temel Ticaret ve Gayrimenkul Yatırım Limited.

8 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ milyon 500 bin lira sermayeli bu şirketin ortakları ise Rahmi Koç (% 24.7 hisse), ablası Semahat Arsel (% hisse), kızkardeşi Suna Kıraç (% hisse), Rahmi Koç un oğulları Mustafa Koç (% 8.49 hisse), Ömer Koç (% 8.49 hisse) ve Ali Koç (% 8.53 hisse) ile Suna Kıraç ve İnan Kıraç çiftinin kızı İpek Kıraç (% 3.94 hisse). Anonim Nakkaş da var Yeni kurulan üç şirket de limited olmasıyla dikkat çekiyor. Koç ailesi bu yıl temmuzda da Nakkaş Gayrimenkul ile Avas Gayrimenkul adlı iki anonim şirket kurmuştu. Bu hafta kurulan şirketler, temmuzda kurulanlarla aynı isimleri taşısalar da hem ortakları, hem yapıları farklı. Temmuzda kurulan anonim şirket Nakkaş Gayrimenkul e Rahmi Koç, Semahat Arsel, Mustafa Koç, Ömer Koç ve Ali Koç ortak. Avas ta ise Rahmi M.Koç ve mahdumları şirketi, Rahmi Koç ve 3 oğlu ortak durumda. Anonim şirketler en az 5 ortak, limited şirketler en az 2 ortakla kuruluyor. Pay devri hariç limited şirketlerin idaresinin daha rahat olduğu biliniyor. İki şirkette de yeni bir yapılanmaya gidildiği dikkat çekiyor. Güngör Uras... Lorenz Eğrisi ve Gini Katsayısı Türkiye nin Gini katsayısı 2010 yılı hane halkı kullanılabilir gelir dağılımına göre olarak açıklandı. Gini katsayısı, Lorenz eğrisine dayalı olarak hesaplanır. Ülkelerin Gini katsayısı birbirininki ile karşılaştırılarak gelir dağılımının nasıl olduğu konusunda bilgi edinilir. Sayın okuyucularıma basitleştirerek Lorenz Eğrisi ile Gini Katsayısı nı anlatacağım. Böylece neyin ne olduğunu daha iyi izleyebilirler. TÜİK (Devlet) her yıl milli gelirin hane halkı arasında (en fakirinden en zenginine) nasıl dağıldığını gösteren bilgileri yayınlıyor yılı hane halkı gelir dağılımı tablosuna göre nüfusun ilk yüzde 20 lik dilimi (14 milyon kişi) milli gelirin yüzde 5.8 ini paylaşırken, yüzde 20 lik en zengin dilim (14 milyon kişi) milli gelirin yüzde 46.4 üne sahip oluyor. İşte bu gelir dağılım tablosundaki oranlara dayalı olarak Lorenz Eğrisi çiziliyor. Bir kareyi çaprazlama bir köşeden öbür köşeye bağlayan çizgiye tam gelir eşitliği çizgisi deniliyor. Eğer her yüzde 20 lik nüfus dilimi milli gelirin yüzde 20 sini almış olsa gelir dağılımı çizgisi, tam eşitlik çizgisi ile birleşecek.

9 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Halbuki, birikimli olarak nüfus dilimlerinin milli gelirden aldıkları pay farklı. İşte onun için tam eşitlik çizgisi altında bir çizgi oluşuyor. Buna da Lorenz Eğrisi deniliyor. Lorenz Eğrisi tam eşitlikten ne kadar uzaklaşır ise (A alanı ne kadar büyür ise) gelir dağılımı o kadar bozuk demektir. Tam eşitlik olsa, Lorenz Eğrisi ile tam eşitlik eğrisi birbiri üzerine binecek. 1/1 Eşitlik ortaya çıkacak. Lorenz Eğrisi tam eşitlik çizgisinden uzaklaşıyor da ne kadar uzaklaşıyor? İşte bu da Gini Katsayısı ile ölçülüyor. Eşitsizlik alanı olan A alanı, alanın Lorenz Çizgisi altında kalan alana (B alanına) bölünüyor. Ortaya çıkan katsayıya Gini Katsayısı deniliyor. Madem ki tam eşitlik 1:1=1 idi. O halde Gini Katsayısı 1 e ne kadar yakın ise gelir dağılımı o kadar iyidir, 1 den ne kadar uzak ise o kadar kötüdür. Bizim Gini Katsayımız 2002 de 0.44 idi te 0.42 oldu te 0.40 oldu te 0.38 oldu de 0.43 oldu de oldu da idi da ye geriledi. Gini Katsayısı nın küçülmesi, gelirde eşitsizliğin düzeldiğini gösteriyor. Gini Katsayısı ne kadar küçük ise ülkede gelir dağılımı o kadar iyi demektir. Gini Katsayısı nda dünya ortalaması 0.399, OECD ülkeleri ortalaması 0.310, AB ülkeleri ortalaması dür. Gelir dağılımı en iyi olan Kuzey Avrupa ülkelerinden İsveç te katsayı 0.25, buna karşı İsviçre de 0.34, Fransa da 0.33, Almanya da 0.28, İngiltere de 0.34, ABD de 0.41 dir. Görülüyor ki, kişi başı gelir rakamının yüksekliği ile gelir dağılımının bozukluğu farklı konular. ABD de kişi başı gelir yüksek ama, gelir dağılımı Türkiye dekinden daha bozuk.

10 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ SABAH GAZETESİ Tapu yasasında miras devrimi Tapu yasasında hedeflenen değişiklikle veraset intikal davaları ortadan kalkacak. Ölen kişinin gayrimenkulleri otomatik olarak varislerin tapusuna geçecek. Tapuda otomatik veraset dönemi başlıyor. Tapu Kanunu'nda yapılacak değişiklikle, ölen kişinin hak sahibi mirasçıları ve miras payları, mahkemelerden alınan veraset ilamına gerek duyulmaksızın, tapu müdürlüklerince tespit edilerek, doğrudan tapuya işlenecek. Böylece hem aylar süren veraset davalarına gerek kalmayacak, hem de devlete vergi, sigorta gibi borçları bulunan kişilerin bu borçlarının miras paylarından tahsil edilmesinin yolu açılacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan değişiklik taslağına göre sistem, nüfus müdürlükleri ile tapu müdürlüklerinin işbirliği içinde yürütülecek. Nüfus müdürlükleri ölen kişinin ve mirasçılarının güncel nüfus kayıtlarını ilgili tapu müdürlüklerine gönderecek. Gönderilen bilgi vatandaşlık numarası üzerinden Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi'nde sorgulanacak ve ölen kişinin adına kayıtlı taşınmaz varsa, mirasçıları arasında pay tespitine göre dağıtım yapılarak 'mirasçılık belgesi' düzenlenerek tapuya kaydedilecek. İTİRAZ YOLU AÇIK NÜFUS müdürlüklerince gönderilen nüfus kayıtları, 'mirasçılık belgesi' düzenlenmesi konusunda yeterli değilse tapu müdürlükleri tarafından 'mirasçılık belgesi' düzenlenmeyecek ve konu yargıya intikal ettirilecek. Mirasçılık belgesine karşı, itiraz yolu açık olacak. Hak ihlaline uğradığını düşünenler sulh hukuk mahkemelerine başvurarak itiraz edebilecekler. Bu durumda mahkemelerin vereceği kararlar geçerli olacak. Miras kalanın yeşil kartı iptal edilecek Hazırlanan sistem, aylar süren yargı sürecini devre dışı bırakarak sonlandıracağı gibi, mahkemelerin iş yükünü de önemli ölçüde hafifletecek. Yeni sistem, varisler yanında devlete de yarayacak. Devletin, kendisine borçlu olan kişilerden tahsilat yapması da kolaylaşacak. Devlete borçlu olan bir kişiye mülk kalması halinde, bu miras üzerinden devletin alacağının tahsiline gidilecek. Ayrıca, yeşil kart, doğrudan gelir desteği gibi yardım alan kişilerin kontrolü de bu sistemle yapılacak. Yeşil kartlı birine miras kalması halinde, bu kişinin kartı iptal edilecek. Mevcut durumda, tapu kayıtlarını güncel olmaması nedeniyle bu yardımlarda usulsüzlükler yaşanabiliyordu günde 4 faiz indirimi Türkiye Merkez Bankası'nın yarın yapacağı toplantı merakla beklenirken 15 günde 4 merkez bankası indirime gitti. ECB, Avustralya ve Norveç'in ardından dün de İsveç faizleri düşürdü. Türkiye Merkez Bankası'nın (TCMB) yarın yapacağı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı öncesinde Avrupa'dan bir faiz indirim kararı daha geldi. Dün İsveç Merkez Bankası (Riksbank), faiz oranlarını çeyrek puan indirerek yüzde 2'den yüzde 1.75'e çekti. İsveç Merkez Bankası kamu finansmanı sorunlarına ilişkin hâlâ önemli belirsizlikler bulunduğunu belirtti. Böylece İsveç 15 gün içinde faiz indirimine giden üç ülkeden biri oldu.

11 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Geçtiğimiz hafta Avrupa Merkez Bankası (ECB), Avustralya ve Norveç Merkez Bankaları durgunluğu gerekçe gösterip faiz indirimine gitmişti. İlk karar Avustralya'dan gelmişti. 6 Aralık'ta karar alan Avustralya Merkez Bankası (RBA), faiz oranlarını 25 baz puan indirerek, yüzde 4.50'den yüzde 4.25'e çekmişti. Ardından 'Süper Mario' lakablı ECB Başkanı Mario Draghi 8 Aralık'ta yapılan çeyrek puanlık indirimle göreve gelişinden bu yana ikinci kez faiz indirimine gitmişti. Son olarak da Norveç Merkez Bankası (Norges) faiz oranlarında 50 puanlık indirime gitmişti. Merkez Bankaları indirim kararlarını durgunluğu gerekçe göstererek aldıklarını ifade etmişti. GÖZLER MERKEZ'DE Avrupa'da birer birer faiz indirimi kararları gözleri Merkez Bankası PPK toplantısına çevirdi. Merkez Bankası yarın öğleden sonra aralık ayı toplantısını yapacak. Muadilleri faiz indiren bankanın adımı merakla bekleniyor. Rakipler krize girdi, Yünsa hedefi % 20'ye çıkardı Türkiye'nin tekstilde en büyük rakiplerinden İspanya, İtalya ve Yunanistan gibi ülkelerin yaşadığı ağır borç krizi Türk tekstil sektörüne yaradı. Bu firmalardan biri olan Yünsa 2012 için büyüme tahminini yüzde 20'ye çıkardı. Avrupa'da yüzde 10'larda büyümeyi hedefleyen firmanın Genel Müdürü Cem Çelikoğlu, "Pazar çeşitliliğimizi de artırarak özellikle yüzde 20'lere çektik. Şu anda Avrupa'da birinci dünyada ise beşinci sıradayız. Japonya gibi daha üst segmentteki pazarlara giriyoruz. Pazar çeşitlendirmesi yapıyoruz. Biz ilk etapta, üç yıl içinde 16 milyon metreye gideceğiz. 20 milyon metre en yakın hedefimiz. Bunun için 2012'de 8-10 milyon dolar yatırım yapacağız" dedi. Çelikoğlu, Çin, Japonya ve Kore gibi ülkelerde yüzde 100'den fazla büyüme beklediklerini kaydetti. Asya'da borsalar değer kazandı ABD ham petrolünün varil fiyatı 97 doların üzerinde işlem görüyor. Asya'da borsalar değer kazandı. Japonya'da Tokyo Borsası'nda Nikkei 225 Endeksi yüzde 1,48 artarak 8.459,98 puandan kapandı. Asya'da ayrıca Güney Kore Borsası yüzde 3,09, Hong Kong Borsasında Hang Seng Endeksi yüzde 1,23, Tayvan Borsası yüzde 4,56, Tayland Borsası yüzde 1,35, Singapur Borsası yüzde 2, Hindistan Borsası'nda BSE Sensex 30 Endeksi yüzde 1,45, Endonezya Borsası yüzde 0,85 ve Avustralya Borsası yüzde 2,02 yükseldi. Çin'de Şanghay Borsasında SE Composite endeksi ise yüzde 0,94 geriledi. Petrol fiyatı ABD ham petrolünün Ocak ayı teslimi varil fiyatı bugünkü işlemlerde 97 doların ve Londra Brent tipi ham petrolün Ocak ayı teslim fiyatı 106 doların üstünde işlem görüyor. ABD ham petrolünün Ocak ayı teslimi varil fiyatı bugün Asya'daki işlemlerde 71 sent artışla 97,95 dolardan satılmaya başladı. ABD ham petrolünün Ocak ayı teslimi varil fiyatı dün 3,34 dolar (yüzde 3,6) artışla 97,22 dolardan kapanmıştı. Londra Brent tipi ham petrolün Ocak ayı teslimi varil fiyatı da 25 sent yükselişle 106,98 dolardan işlem görüyor.

12 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Bakandan toplu sözleşme açıklaması Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, bu akşam kabine üyeleriyle nihai bir görüşme yaparak, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanun Taslağı ile 2821 sayılı İş İlişkileri Kanunu Taslağını bu hafta meclise göndereceklerini bildirdi. Çelik, İŞKUR 6. Genel Kurulunun yapıldığı Rixos Oteline gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Çelik, bazı ilaçların fiyatlandırılmasında sıkıntı yaşandığının belirtilmesi üzerine, SGK'ya yapılan müracaatların dikkate alındığını ve bu çerçevede çalışma yapıldığını söyledi. Sıkıntı yaşanan ilaçların anında değerlendirildiğini ifade eden Çelik, herhangi bir sıkıntı varsa bunların ele alınarak çözüleceğini dile getirdi. Şu anda kendilerine iletilen herhangi bir sıkıntı olmadığını ifade eden Bakan Çelik, ''Bazı ilaçlarda fiyat artışına gidilmesinin doğru olacağı yönünde Sağlık Bakanlığına yazı yazdık ve bunu dün bildirdik. Sayın bakanla şifahen de konuştuk, orada bir sıkıntı yaşanmayacak'' dedi. Bakan Çelik, Kamu Görevlileri Sendikaları Kanun taslağının halen Bakanlar Kurulunda olduğunun hatırlatılması üzerine de ''Bu akşam hükümet üyeleriyle nihai bir görüşme yaparak, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanun Taslağı ile 2821 sayılı İş İlişkileri Kanunu Taslağını bu hafta meclise göndereceğiz'' dedi.

13 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ RADİKAL GAZETESİ Bu dolar can yakar Tarihi zirveyi yenileyen dolar, açık pozisyon taşıyan şirketlerin ve enflasyonla mücadele eden Merkez Bankası'nın işini zorlaştıracak Dolar, gerek yurtiçi kurumsal talep gerekse pozisyon kapatan bazı yabancı fonların talepleriyle, 1.92 TL yi de geçerek tarihi rekor kırdı. Dolardaki hızlı yükseliş, döviz açık pozisyonu taşıyan şirketlerin ve enflasyonu birinci önceliği haline getiren Merkez Bankası nın işini fazlasıyla zorlaştıracak. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu nun (BDDK) verilerine göre, Türkiye de reel kesimin döviz açık pozisyonu yaklaşık 120 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Bir yandan Euro Bölgesi borç krizi nedeniyle daralan finansman kaynaklarının etkisiyle 26 milyar dolara ulaşan bir yıldan kısa vadeli borcun çevrilmesi güçleşirken, diğer yandan da kurdaki artışın etkisiyle katlanılan kur farkı zararı rekor boyutlara ulaştı. 6 ayda 35 milyar TL zarar Reel kesimin haziran sonundan bu yana kur farkı zararı yaklaşık 35 milyar liraya ulaştı. Dolar haziran sonundan bu yana yüzde 20, 2010 sonundan beri yüzde 25 değer kazandı. Dolardaki artışın kur farkları nedeniyle şirketlerin zarar etmesine yol açması, borsada da hisselerde satış baskısı yaratıyor. Dolardaki artışın etkisiyle yükselen enflasyon Merkez Bankası nın da işini zorlaştıracak. Merkez Bankası nın araştırmasına göre TL nin yüzde 1 değer yitirmesi enflasyonu 0.15 puan arttırıyor. Doların 1.5 TL den 1.9 TL ye çıkması bir yıl içinde enflasyonun 3.9 puan yükselmesi anlamına geliyor. Merkez Bankası nın, döviz satım ihalesinde dün belirlediği en fazla tutar olan 350 milyon doları satması ve Aralık ta da azami 1.7 milyar dolar satacağını açıklaması doları dün öğleden sonra 1.89 TL nin altına çekti. İspanya nın dün düzenleği 3 ve 6 ay vadeli bono ihalelerinde faizde yaşanan sert düşüş ve Avrupa Merkez Bankası nın bugün bankalara 36 ay vadeyle sınırsız kredi sağlamaya başlayacak olması piyasalardaki iyimserliği arttırdı. İMKB de günü, yurtdışındaki toparlanmanın etkisiyle yüzde 2,73 lük yükselişle puandan kapattı. Gözler Merkez Bankası nda 5 Ağustos tan bu yana 9.7 milyar dolarlık döviz satışı yapan Merkez Bankası müdahale için döviz sepetinin seviyesini gözlüyor.

14 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Seyfettin Gürsel...Kriz Kapıda mı? Citibank, Türkiye'nin 2008 sonbaharında yaşanan büyük çaplı sermaye çıkışının bir benzerinin eşiğinde olduğunu söylüyor.iniş sert mi yoksa yumuşak mı olacak? tartışması son günlerde Kriz geliyor mu? tartışmasına yöneldi. Wall Street Journal ın Avrasya kaplanı benzetmesine büyümemize takmış görünen Financial Times Ne kaplanı? Türkiye kediciktir yanıtıyla tartışmayı kızıştırırken Roubini den Kemerleri bağlayın uyarısı geldi. Yangına körükle giden ise Citibank oldu: 16 Aralık tarihli Turkey Macro View başlıklı notunda bankanın ekonomistleri küçülmenin kaçınılmaz olduğunu iddia ettiler. Citibank, Türkiye ekonomisinin 2008 sonbaharında yaşanan büyük çaplı sermaye çıkışının bir benzerinin eşiğinde olduğunu söylüyor. Bir süredir yabancı yatırımcı kurumlar Türk varlıklarını sat modundalar. Sermaye çıkışları şimdilik sınırlı ölçüde devam ediyor ve kur üzerinde belirgin bir baskı hissediliyor. Sermaye çıkışları, özellikle Türk bankalarının uluslararası kredi portföyünde hızlı bir daralmaya neden olursa şikâyet ettiğimiz kredi genişlemesi kredi çöküşüne dönüşebilir ve 2012 de küçülme yaşanabilir. Peki bu senaryo ne kadar gerçekçi? Bir başka deyişle kriz gerçekten kapıda mı? Gözden kaçan (kaçırılan) ayrıntılar Krizi yüksek ihtimal görenlerin temel argümanı, Türkiye ekonomisinin dengesiz bir şekilde hızla büyümeye devam ediyor olması. Bu argümana kanıt olarak da 3. çeyrek büyümesi gösteriliyor. Oysa 3. çeyrekte yıllık olarak yüksek büyüme devam etmiş olsa da büyümenin temposunun düşmekte olduğu, daha da önemlisi büyümenin nitelik değiştirmeye başladığı görmezden geliniyor. 2. çeyrekten 3. çeyreğe GSYH yüzde 1,7 arttı. Yıllıklandırılırsa yüzde 7 ye yakın bir büyümeye karşılık geliyor. Geçmişe kıyasla düşen ama yine de yüksek bir tempo. Ama aynı zamanda bileşiminde de önemli değişiklikler gündemde. 13 Aralık tarihli Yumuşak inişe doğru başlıklı yazımda belirtmiştim. Bir kez daha hatırlatmak gerekiyor. Tüketim artışının 3. çeyrek büyümesinde önemli bir paya sahip olduğu doğrudur. Ancak bu dönemde kredi genişlemesinin halen yüksek düzeyde devam ettiği dikkate alınırsa bu şaşırtıcı değil. Buna karşılık son günlerini yaşamakta olduğumuz 4. çeyrekte kredi gerilemesinin bir hayli yavaşladığı gözlemleniyor. Yatırımlarda ise sert bir fren ortaya çıkmış durumda. Ama en önemli değişiklik, ihracatın ithalattan daha hızlı artması sonucu net ihracatın büyümeye pozitif katkı yapmış olması. Avrupa, Türkiye için kritik unsur Büyüme temposu bir yandan düşerken diğer yandan daha az iç talebe daha çok da ihracata dayanır hale gelmesi krize karşı paratöner işlevi görür mü? Kritik soru budur. Büyümeyle ilgili kişisel öngörüm 2012 de temponun yüzde 4 civarında dengeleneceği. Bu öngörüm, tüketimde belirgin bir yavaşlamanın olacağı, ihracatın -azalarak da olsa- ithalattan daha hızlı artmaya devam edeceği varsayımlarına dayanıyor. Bunun için Avrupa nın yüzde 0 civarında öngörülen büyümeden krize yuvarlanmaması gerekiyor. Doğrusu böyle olmayacağına dair iddiaya girmem ama bu ihtimali de düşük görüyorum. Avrupa nın borç sorunu ile boğuşmaya daha uzun yıllar devam edeceği belli oluyor ama ağır bir bunalımı engellemek için Almanya nın tutumunu yumuşatması da yüksek ihtimal. Avrupa da bunalım olmazsa Türkiye krizden kaçınabilir mi? Bence evet. Krizi yüksek ihtimal görenlere iki itirazım var: Birincisi, kur düzeltmesi enflasyonda sınırlı hasarla da olsa gerçekleşti. Cari açık halen düşmekte. Ama yine de gelecek yıl büyük ölçüde dış kaynağa ihtiyaç var. İkinci itirazım, bu kaynağın bulunabileceği. Bu iddianın en büyük dayanağı kamu maliyesinin ve banka siteminin sağlamlığı. Göstergeler yumuşak inişin gerçekleşmekte olduğunu doğruladıkça Türkiye nin kreditörlerinin endişelerinden sıyrılacaklarını tahmin ediyorum.

15 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Uğur Gürses...AB de sıra evdeki gümüşlere geldi 23.5 milyar euro rezervi olan İtalyan merkez bankasının o kadar tutardaki taahhüdü IMF'ye nasıl ödeyeceği belli: Altınla.Altın fiyatları son 15 gün içinde sert biçimde düştü. 5 Aralık tarihinden 15 Aralık tarihine bakıldığında, yüzde 10 luk bir düşüş gözleniyor. Peki, ne oldu da 1750 dolar/ons seviyesindeki altın fiyatı 1575 dolara geriledi? Önce yeni bir küresel durgunluğa işaret eden yorumlar geldi. Ancak sonra durum netleşmeye başladı. Daha doğrusu, fiyat düşüşünü sağlayan spekülasyonun arka planı biraz olsun aydınlandı. Tüm bunların 8-9 Aralık AB liderler zirvesini içine alan bir zaman diliminde olup bittiğini de not edelim. AB liderler zirvesinde AB ülkelerinin kurtarma operasyonları için IMF ye ilave fon sağlanması kararı alındı. Buna göre 200 milyar euro fon sağlanacaktı. Katkıyı da ulusal merkez bankaları yapacaktı. Örneğin Alman merkez bankası Bundesbank 41.5 milyar euro, Fransız merkez bankası 31.4 milyar euro, İtalyan merkez bankası 23.5 milyar euro, İspanyol merkez bankası ise 14.9 milyar euro verecek. Yunanistan, İrlanda ve Portekiz gibi halihazırda yardım alanlar vermiyor. Britanya nın ne yapacağı belli değil. Önceki gün açıklamalardan anlaşıldı ki; 200 milyar euronun sadece 150 milyarı toplanabiliyor. Altını düşüren neden Çok ciddi olarak sorulması gereken soru şu; bu parasal taahhütler nasıl karşılanacak? Örneğin şu soru sorulmaya başlandı bile; İtalyan merkez bankasının halihazırdaki dış rezervleri zaten 23.5 milyar euro civarında. Nasıl olacak da bu taahhüdünü karşılayacak? İşte altın fiyatlarını düşüren neden, analistlerin altın rezervlerini işaret etmesiyle anlaşıldı! Dünya Altın Konseyi nin verilerine göre İtalyan merkez bankası 2451 ton altın rezervine sahip. Bunun değeri kabaca 100 milyar euro ediyor. İtalya merkez bankasının IMF ye ödemeyi nasıl yapacağı bilinmiyor. Ama altın satarak karşılaması yanında başka alternatif seçenekler de var. Altınlarını borç vererek nakit yaratabilir. Her ne kadar AB merkez bankalarının yapmama mutabakatı olsa da, altın swapı yapması mümkün. Bunun altın piyasasına etkisi; borç bulunabilir altın stokunu arttıracağı için, fiyatlar üzerinde gevşetici yönde olacaktır. Bir başka yol da, IMF nin bu altınları teminata alarak, karşılığında piyasa araçlarını da kullanarak kredi yaratacak bir mekanizma sağlaması olabilir. Biraz daha zaman Avrupa krizine çare olarak bulunan iki araç, kriz çözme sefaletini açık biçimde ortaya seriyor. Biri tahvil gibi teminatlar karşılığında Avrupa Merkez Bankası ECB tarafından yüzde 1 faizle 3 yıllık kredi kullandırımı penceresinin açılması. Bununla, bir taraftan batık bankalara likidite sağlanırken, bir taraftan da ECB aracılığı ile hükümetlerin kamu borcunu çevirmesine olanak sağlayacak kanal inşa ediliyor. Eğer çalışırsa yeni ihraç edilecek kamu borç senetlerini bankalar almış olacak, ECB değil! AB de canını kurtarma peşindeki hangi banka 3 yıl vadeli bir fonlamayla para kazanma iştahına kapılabilir ki? Diğeri de ülke merkez bankalarının IMF ye kredi vermesi, IMF nin de bu krediyi yeniden bu ülkelere ya da kurtarma fonu olan EFSF ye kullandırması. Ki bir bölümünün evdeki gümüşlerin yani altın rezervlerinin kullanımı ile olacağı anlaşılıyor. Bunun da altın piyasasında dalgalanma yaratmaktan başka etkili bir yol olmayacağını söyleyebilirim. Tüm bunlar belki bir altı ay daha kazandıracak. Ama sorunlar da arka planda derinleşecek.

16 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HABERTÜRK GAZETESİ Kartta kalıcı çözüm taksitin kaldırılmasında mı? Kredi kartı borçlarını ödemeyenlerin sayısındaki artış akıllara kartlarda taksit uygulamasının kaldırılmasının çözüm olup olmayacağını getiriyor. Kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısı yeniden 100 bine dayandı. Sık sık yeniden yapılandırmalara karşılık sorun bir türlü bitmiyor. Sayı azalıyor ama arkasından yeniden yükselmeye başlıyor. Defalarca tekrarlanan bu olayın temel nedeni kredi kartında taksit olayı. Bu olayın özellikle 2001 krizi sonrasında ekonomiyi canlandırmak için bulunduğunu biliyoruz. İşe de yaradı krizinden çıkışta da kullanıldı. Alıp sattık ekonomiye can kattık. Burada kredi kartları ve bunun beraberinde getirdiği 2 yıla kadar varan aylık taksitlendirme imkanı alışverişi çok kolaylaştırdı. Malını satacak olanlar kolay sattı. Alanların bir kısmı da taksitlerin küçüklüğü yanında üstlendiği yükü tam ölçemedi. Bir alımı başka alım, üstüne yeni bir alım daha izledi. Sonunda taksit ödemelerinin altından kalkamayanlar çoğaldı. TÜKETİMİN ÜÇTE BİRİ: Bu şekilde kredi kartları hayatımızın bir parçası haline geldi. Bugün artık tüketimin üçte biri kredi kartlarıyla yapılıyor. Son açıklanan milli gelir rakamlarına göre 9 ayda 728 milyar liralık tüketim yapmışız. Kredi kartlarıyla 11 ayda yaptığımız harcama tutarı ise 266 milyar lirayı bulmuş yılında tüketimin yüzde 7 si kredi kartıyla yapılırken bu oran artık yüzde 35 e yükselmiş durumda. POZİTİF VE NEGATİF YÖNLERİ: Şüphesiz kredi kartıyla harcamaları artırmak iyi bir durum. Kayıt dışı alım satımı kayıt altına alıyor. Nakit taşımayı, bunun risklerini ortadan kaldırıyor. Ama taksitlendirme nedeniyle tüketicileri aşırı harcamaya yöneltiyor. Alışveriş kontrolünün kaybedilmesine yol açıyor. Harcama disiplinini bozuyor. Fiyatlama davranışlarını bozuyor. Peşin alım satımı bitiriyor. SONUCU NE OLUR: Hükümetin kredi kartlarında tek limit getirmeyi istemesinin altında yatan amacı kesin olarak bilemiyoruz. Amaç kredi kartı sahiplerini ve tüketicileri korumak ise tek limitten ziyade taksitlendirmenin kaldırılması çok daha etkili olur. * Parası olmayan harcamaz. Harcayamayanın da borcu olmaz. Hem de uygulaması kolay, anlaşılır ve operasyonel maliyeti olmaz. * Tek limiti kim nasıl belirleyecek, hangi banka belirleyecek, maaşı olmayan ama servetinden tüketenler ne olacak, bütün bu belirsizlik ve girift alanlar aşılmış olacak. * Üstelik devlet olarak da banka ile müşterisinin arasına girilmez. * Kredi kartını da amacına uygun ve küresel düzeyde kullanıldığı gibi, ödeme aracı olarak kullanırız.

17 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ SOĞUMA SAĞLAR: Eğer amaçlardan biri ekonomiyi yavaşlatmaksa taksitlendirmenin kaldırılması buna da iyi hizmet eder. Şayet tüketime sert bir fren konulmak istenmiyorsa taksitlendirmeyi kademeli bir şekilde kaldırmak da mümkün. En uzun taksitlendirmeleri yürürlükten kaldırmaya başlayarak 6 ay içinde uygulamaya son verilebilir. Kredi kartları en çok taksit için kullanılıyor Kredi kartlarının en büyük tercih edilme nedeni taksitlendirme sağlaması. Bankalararası Kart Merkezi nin verilerine göre, taksit özellikleri kredi kartları konusunda tercihleri yüzde 61 oranında etkiliyor. İkinci sırada ise yüzde 34 ile puan kazandırma özelliği geliyor. Kasım 2011 itibarıyla Türkiye de kredi kartı sayısı 50 milyon 781 bine yükseldi. Kredi kartlarını en çok kullandığımız yerlerin başında ise yüzde 23 ile market alışverişi, yüzde 18 ile benzin ve yakıt istasyonları, yüzde 11 ile elektrik ve elektronik eşya alımı, yüzde 11 ile giyim eşyası geliyor. Memurların beklediği haber Memurlara toplu sözleşme hakkı tanıyan kanun tasarısı gelecek hafta TBMM'de görüşülecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, memura toplu sözleşme hakkı tanıyan kanun tasarısının önümüzdeki hafta TBMM'ye gönderileceğini açıkladı. Bakan Çelik, Türkiye İş Kurumu'nun 6. Olağan Genel Kurulu'na katılmak üzere geldiği otelde gazetecilerin sorularını cevapladı. Çelik, memura toplu sözleşme hakkı getiren kanun tasarısının ne zaman Meclis'e sevk edileceği sorusu üzerine, bu akşam kamu çalışanları konfederasyonlarının temsilcileri ile nihai görüşmeyi yapacaklarını belirterek, tasarının önümüzdeki hafta Meclis'e sevk edileceğini açıkladı. TRT elektrik olup çarptı! 32 milyon abone ona çalışıyor... TRT geçen yıl elektrik faturalarından ve bandrol gelirlerinden aktarılan toplam kaynak 1 milyar lirayı aştı. Toplam gelirleri içinde bandrol ve elektriğin payı % 69 u bulan TRT nin reklam geliri ise sadece yüzde 3. Türkiye'nin ulusal kanalı Türkiye Radyo Televizyon Kurumu'na (TRT) 'elektrik faturaları ve bandrol'den para yağıyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in en son bir soru öngergesine verdiği yanıtla gündeme gelen TRT'ye aktarılan enerji fonu, dünya medya devlerine bile taş çıkarıyor. Kurumun 2010 faaliyet raporunda yer alan bilgilere göre TRT, geçen yıl her elektrik faturasından kesilen yüzde 2'lik kaynaktan 547 milyon lira (Bakan'ın açıklamasına göre 550 milyon TL) gelir elde etti. Televizyon ve radyo satışı sırasında bandrol geliri olarak TRT'ye aktarılan kaynak ise 465 milyon lirayı buldu. Yani TRT, sadece geçen yıl 1 milyar liralık geliri bu iki kalemden elde etti. Kurumun 2010 yılında elde ettiği ilan ve reklam geliri ise sadece 54 milyon lirada kaldı. Yılı 1 milyar lira gelirle kapatan TRT faaliyet dönemini 46 milyon lira gelir fazlası ile kapattı. Enerji sektörü uzmanları, Türkiye'de 32 milyon dolayında elektrik abonesi bulunduğunu belirterek, "Bu aboneler, TRT'yi izlesin ya da izlemesin her ay elektrik üzerinden TRT'ye pay aktarıyor. Elektrik tüketimi ve elektrik birim fiyatı arttıkça, aktarılan pay da artıyor. Eektrikten gelen payın bu yıl 600 milyon lirayı aşması bekleniyor" diyor.

18 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Kanalın 7 bin 700 çalışanı var 1 Mayıs 1964'te özel yasayla kurulan TRT'nin bugün 14 televizyon kanalı, 7 ulusal, 6 bölgesel, 2 uluslararası radyo kanalı bulunuyor. trt.world.com ve trt.net.tr sitelerine sahip. 35 dil ve lehçede yayın yapıyor. TeleVİZYON, F1 Racing ve TRT Çocuk dergileri bulunuyor. TRT'de, yaklaşık 6 bin 700'ü kadro karşılığı sözleşmeli ve bin kişisi de sözleşmeli olmak üzere, 7 bin 700 kişi çalışıyor. İngilizlerin BBC ye katkısı 866 milyon TL Diğer devlet kanallarının aksine İngiliz devlet kanalı BBC'nin gelirlerinin önemli bir kısmı kamunun yanı sıra izleyicilerinin ödediği lisans ücretlerinden geliyor yılında kurulan BBC'nin tüm dünyada 23 bin çalışanı bulunuyor. İzleyiciler, toplam 32 dilde yayın yapan BBC bünyesinde faaliyet gösteren bütün kanalları yıllık yaklaşık 430 TL ödeyerek izleyebiliyor. BBC'nin İngiltere'de ücretli yayın yapması eleştirilere konu olsa da, kanal yönetimi reklam gelirlerine ya da kamuya bağımlı olmamak adına bu ücretlendirmenin gerekli olduğu görüşünü savunuyor. BBC NİN 23 BİN ÇALIŞANI VAR BBC'nin 2010 yılındaki gelir dağılımı şöyle: 10.2 milyar TL: Hanelerin ödediği lisans ücretlerinin geliri 2.6 milyar TL: Ticari gelirler 866 milyon TL: Kamunun sağladığı gelir 331 milyon TL: Yayın satışı gibi diğer kategorisindeki gelirler Kanal D ve Star ın reklamgeliri toplam 746 milyon TL TRT, tek başına vatandaşın cebinden 1 milyar TL'yi cebine koyarken herhangi bir özel kanallar bu rakamı tek başına reklam geliri olarak bile elde edemiyor. 2010'da Türkiye tüm reklam pazarı 3.8 milyar lira civarındaydı ve bu rakamın 1.9 milyar TL'sini televizyon kanalları kasasına koydu. Pazarda birinci olan Kanal D ve ilk sıralarda yer alan Star TV'nin bu pastadan aldığı pay 746 milyon lira civarında. 1.9 milyar liradan bu iki kanal hariç geriye kalan 1.2 milyar lirayı ise TRT de dahil 258 kanal paylaşıyor. Elbette bu rakamın yüzde 75'lik büyük bölümü en çok izlenen 5 kanala gidiyor. Oysa TRT elektrik faturaları kanalıyla cebimizden kasasına 547 milyon lira, televizyon bandrolleri ile de 465 milyon lira koydu Merkez'in dolara çelmesi! Merkez Bankası'nın 350 milyon dolarlık döviz satım ihalesi doları geriletti Merkez Bankası, döviz satım ihalesinde dün için belirlediği en fazla tutar olan 350 milyon dolar satmasının ardından, Aralık ta ihaleler yoluyla satılacak toplam azami döviz tutarını 1.7 milyar dolar olarak açıkladı. Dolar 2 kuruş gerileyerek 1.90 lık rekor seviyeden 1.88 liraya geriledi. Merkez Bankası nın döviz satım ihalesinde azami tutar olan 350 milyon dolar satması ve iki günlük döviz satış tutarını 1.7 milyar dolar olarak açıklamasının yanı sıra dış piyasalarda toparlanma ve Euro/dolar paritesindeki yükselişin ardından, TL nin gün boyunca dolar karşısında değer kazancı yüzde 1.3 e, döviz sepeti karşısında ise yüzde 0.9 a ulaştı. Merkez in döviz satım ihalelerine başladığı 5 Ağustos tan bu yana sattığı tutar 9.66 milyar dolara ulaştı. Öte yandan Almanya Ifo endeksinin beklentilerin üzerinde değerini alması, İspanya nın üç ve altı ay vadeli borçlanma maliyetlerinin beklentilerin altında gelmesi ve ABD de yeni konut inşaatlarının 685 bin adet ile beklentilerin üzerinde açıklanmasının ardından Euro dolar karşısında değer kazanırken, yurtdışı borsalar da toparlandı.

19 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Bankacılar Merkez in döviz satım ihalesinde azami tutar kadar satması piyasaya yaradı. İhalede 350 milyon dolar önemli bir rakamdı. Kamudan gelen kurumsal döviz talebini de karşıladı. Dış piyasalarda da toparlanma olunca dolar/tl hızlı bir şekilde aşağı geldi dedi. Öte yandan dün sabah saatlerinde seviyesinde olan sepet bazında TL, en yüksek seviyesine kadar yükseldikten sonra a kadar geriledi. BORSA % 2.7 YÜKSELDİ ABD borsalarının açılış sonrası kazanımlarını yüzde 2 nin üzerine taşıması sonrası hızlanan alımlarla endeks yüzde 2.73 yükselişle 52 bin 126 puandan kapandı Merkez toplanıyor Merkez Bankası, 2012 yılı para ve kur politikasını 27 Aralık'ta açıklayacak. Merkez Bankası, 2012 yılı para ve kur politikasını 27 Aralık'ta açıklayacak. TCMB'den yapılan açıklamaya göre, Başkan Erdem Başçı, 27 Aralık 2011 Salı günü Bankanın İdare Merkezinde düzenleyeceği basın toplantısında ''2012 Yılında Para ve Kur Politikası'' hakkında bilgi verecek.

20 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ DÜNYA GAZETESİ 144 milyon dolarlık enerji anlaşmasında imzalar atıldı Zorlu Enerji, Pakistan'daki rüzgar santrali için anlaşma imzaladı. Zorlu Enerji Grubu şirketlerinden Zorlu Enerji Pakistan, Pakistan Ulusal İletim ve Dağıtım Şirketi ve Pakistan Alternatif Enerji Geliştirme Kurulu ile 2012 yılında hayata geçirmeyi planladığı rüzgar santrali için enerji satış ve uygulama anlaşması imzaladı. Zorlu Enerji'den yapılan açıklamaya göre Pakistan'ın güneyindeki Jhimpir bölgesinde kurulmakta olan santral 56,4 MW kurulu güce sahip olacak. Ülkenin Gharo-Keti-Bandar-Hyderabad rüzgar koridorunda inşa edilen santral, tam kapasiteyle üretime geçtiğinde yılda 159 MW/saat elektrik üretecek. Zorlu Enerji Pakistan, imzalanan bu sözleşmelerle santralin 20 yıllık elektrik satış garantisini sağlamanın yanı sıra mevzuat değişikliği ve rüzgar hızındaki olası değişiklik gibi üretimi etkileyebilecek risklere karşı Pakistan devletinin teminatını aldı. Zorlu Enerji Grubu Başkanı Murat Sungur Bursa, konuya ilişkin olarak "Türkiye'de rüzgar enerjisi alanında edindiğimiz deneyimleri yurt dışına taşıyoruz. 144 milyon dolar yatırım maliyeti ile hayata geçireceğimiz Pakistan'ın ilk rüzgar santralinin ülkede yenilenebilir enerji yatırımlarına örnek olacağına inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu. 'Kayıtdışıyla mücadele' için eylem planı hazır Başbakan Erdoğan'ın imzaladığı plan bugünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Mükelleflerin gönüllü uyumunun artırılması, denetim kapasitesinin güçlendirilmesi, yaptırımların caydırıcılığının artırılması, veri tabanı paylaşımı ve toplumsal farkındalığın artırılması amacıyla "Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı ( )" hazırlandı. Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planına ilişkin Başbakanlık Genelgesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Planda, ülkenin önemli ekonomik sorunlarından biri olan kayıt dışılığın, rekabet gücünü önemli ölçüde etkilediği, kamu finansman yapısının sağlıklı işlemesine engel olduğu belirtildi. Ekonomide haksız rekabetin önlenmesi, ekonomik gelişmelerin sağlıklı bir seyir izlemesi ve sağlam bir sosyal güvenlik yapısının tesis edilmesi için kayıt dışılıkla mücadelenin büyük önem taşıdığına dikkat çekilen genelgede, kayıt dışı ekonomiyle mücadelede başarı sağlanabilmesi, ilgili tüm kurum ve kuruluşların katkılarıyla hazırlanan etkin bir izleme ve değerlendirme sisteminin oluşturulmasına ve başta kamuoyu olmak üzere tüm kesimlerin desteğine bağlı bulunduğu kaydedildi. Yaptırımların caydırıcılığı artırılacak Bu kapsamda, "Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planının ( )" 5 Şubat 2009 tarihinde Resmi Gazete'de Başbakanlık Genelgesi olarak yayımlandığı ve Planda yer alan eylemlere ilişkin gerçekleşmelerin Gelir İdaresi Başkanlığınca izlendiğinin anımsatıldığı genelgede, 2011 Yılı Programının 31 Numaralı tedbirinde, mezkur Eylem Planının yıllarını kapsayacak şekilde güncelleneceği hususuna yer verildiği ve bu çerçevede, mükelleflerin gönüllü uyumunun artırılması, denetim kapasitesinin güçlendirilmesi, yaptırımların caydırıcılığının artırılması, veri tabanı paylaşımı ve toplumsal farkındalığın artırılması amacıyla Gelir İdaresi Başkanlığının " resmi internet adresinde yayımlanan, "Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı'nın ( )" hazırlandığı bildirildi.