LİTYUM DİSİLİKAT SERAMİKLERDE REZİN SİMAN BAĞLANTISI VE BASKI DAYANIMININ İN VİTRO OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Hatice ÖZDEMİR

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "LİTYUM DİSİLİKAT SERAMİKLERDE REZİN SİMAN BAĞLANTISI VE BASKI DAYANIMININ İN VİTRO OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Hatice ÖZDEMİR"

Transkript

1 LİTYUM DİSİLİKAT SERAMİKLERDE REZİN SİMAN BAĞLANTISI VE BASKI DAYANIMININ İN VİTRO OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Hatice ÖZDEMİR Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Tez Danışmanı Prof. Dr. Lütfü İhsan ALADAĞ Doktora Tezi

2 T.C. ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ LİTYUM DİSİLİKAT SERAMİKLERDE REZİN SİMAN BAĞLANTISI VE BASKI DAYANIMININ İN VİTRO OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Hatice ÖZDEMİR Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Doktora Tezi Tez Danışmanı Prof. Dr. Lütfü İhsan ALADAĞ ERZURUM 2013

3

4 İÇİNDEKİLER ÖZET... VI ABSTRACT... VII SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ... VIII ŞEKİLLER DİZİNİ... IX TABLOLAR DİZİNİ... XII 1. GİRİŞ GENEL BİLGİLER Dental Seramiklerin Tarihçesi Dental Seramiklerin Kimyasal Yapısı Feldspat Kaolin Kuartz Akışkanlar ve cam modifiye ediciler Ara oksitler Renk pigmentleri Opaklaştırıcı ajanlar Lüminisans özelliği veren ajanlar Dental Seramiklerin Sınıflandırılması Tam Seramik Restorasyon Sistemleri Tam Seramik Sistemlerinin Kullanım Alanları Tam Seramik Sistemlerinin Endikasyonları Tam Seramik Sistemlerinin Kontrendikasyonları I

5 Tam Seramik Sistemlerinin Avantajları Tam Seramik Sistemlerinin Dezavantajları Tam seramik restorasyonlarda başarısızlık nedenleri Tam seramik restorasyonlarda dayanıklılığı etkileyen faktörler Tam Seramik Sistemlerin Sınıflandırması Kor yapısı güçlendirilmiş seramikler Kor yapısı alüminayla güçlendirilmiş seramikler Kor yapısı zirkonya ile güçlendirilen dental seramikler Cam seramikler Bilgisayar destekli tasarım ve üretim tekniği ile üretilen porselenler (CAD/CAM) Tam Seramik Kuron Preparasyonu Diş preparasyonunun biyomekanik ilkeleri Diş yapısının korunması Tutuculuk ve direnç Restorasyonun yapısal sağlamlığı Marjinal bütünlük Periodonsiyumun korunması Diş Hekimliğinde Kullanılan Simanların Sınıflandırılması Rezin Simanların Polimerizasyon Şekli Kimyasal Sertleşen Rezin Simanlar Işıkla Sertleşen Rezin Simanlar II

6 Dual Sertleşen Rezin Simanlar Adezyon Diş dokusu- rezin bağlantısı Mine adezyonu Dentin adezyonu Seramik-rezin bağlantısı Seramik yüzeyini düzenleme işlemleri A. Mekanik ve mikromekanik bağlantı B. Kimyasal bağlantı Bağlanma Testleri Dental Seramiklerin Baskı Dayanıklılığı ve Dayanıklılığın Tespit Yöntemleri Yüzey İşlemlerinin İncelenmesi SEM (Tarama Elektron Mikroskobu) Analizi MATERYAL VE METOT Rezin Siman Bağlanma Dayanımı Testi Yüzey işlemlerinin Uygulanması Rezin Simanların Uygulanması Dual-cure Rezin Simanın (Panavia F 2.0) Uygulanması Self-cure Rezin Simanın Uygulanması Bağlanma Dayanımının Ölçülmesi SEM Analizi Baskı Dayanıklılığı Testi III

7 Metal day' ların hazırlanması IPS e.max Press örneklerin hazırlanması Seramik örneklerin simantasyonu Simantasyon için metal day üzerinde yapılan işlemler Simantasyon için seramik iç yüzeyinde yapılan işlemler Baskı dayanıklılığı testi BULGULAR Rezin Siman Bağlanma Dayanımı Testi Bulguları SEM Analizi Bulguları Baskı Dayanıklılığı Testi Bulguları TARTIŞMA SONUÇ VE ÖNERİLER KAYNAKLAR EK-1.ÖZGEÇMİŞ EK-2. ETİK KURUL ONAY FORMU IV

8 TEŞEKKÜR Doktora eğitimim boyunca ve doktora tezimin tüm aşamaları süresince değerli bilimsel ve mesleki tecrübesinden yararlandığım, Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Başkanı, sevgili hocam ve danışmanım Sayın Prof. Dr. Lütfü İhsan ALADAĞ' a değerli yardımları, önerileri, katkıları ve bana her zaman göstermiş olduğu anlayış, hoşgörü ve desteğinden ötürü teşekkürlerimi sunuyorum. Doktora eğitimim boyunca gerek mesleki gerekse bilimsel bilgi ve birikimlerimi arttırmamda yardımcı olan anabilim dalımızın değerli hocalarına, doktora eğitimimin her aşamasında çok değerli desteklerini ve yardımlarını hiçbir zaman benden esirgemeyen sevgili asistan arkadaşlarım Kader AZLAĞ, Münevver ÇORUH, Alper ÖZDOĞAN ve Mustafa GÜNDOĞDU' ya, tez verilerimin istatistik analizini yaparken yardımlarını esirgemeyen Sayın Doç. Dr. Memiş ÖZDEMİR' e, bu çalışmayı 2012/378 BAP proje numarası ile destekleyen Atatürk Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğüne,eğitim hayatım boyunca beni her konuda destekleyerek yanımda olan, hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan sevgili aileme her zaman göstermiş oldukları hoşgörü ve desteklerinden ötürü, teşekkürlerimi sunmayı borç bilirim... Hatice ÖZDEMİR V

9 ÖZET Lityum Disilikat Cam Seramiklerde Rezin Siman Bağlantısı ve Baskı Dayanımının İn Vitro Olarak Değerlendirilmesi Amaç: Bu çalışmanın amacı, farklı yüzey işlemleri uygulanan lityum disilikat cam seramiklerde rezin simanların bağlanma dayanımlarını ve farklı basamak tipi ve taper açısının lityum disilikat cam seramiklerin baskı dayanımına olan etkisini değerlendirmektir. Materyal ve Metod: Bu çalışmada bağlanma dayanımı testi için 120 adet IPS e.max Press örnek hazırlandı. Örnekler rastgele 6 gruba ayrıdı. Seramik yüzeylerine şu işlemler uygulandı: 1. Kontrol, 2. HF asit, 3. Kumlama (Al 2 O 3 tozu), 4. Co-Jet (Silika kaplı Al 2 O 3 tozu), 5. Er:YAG lazer ve 6. Nd:YAG lazer. Yüzey işlemlerinden sonra örneklerin yarısının üzerine dual-cure, diğer yarısının üzerine de self-cure rezin siman yapıştırıldı ve kopma olana kadar makaslama kuvveti uygulandı. Baskı dayanıklılığı testi içinde farklı basamak tipi (chamfer ve shoulder) ve 2 farklı taper açısında (6 ve 12 ) 40 adet metal day hazırlandı. Metal day üzerine IPS e.max Press örnekler simante edildikten sonra baskı testi uygulandı. Bulgular: Veriler iki-yönlü Varyans analizi (ANOVA) ile değerledirildi ve her iki test içinde sonuçlar istatistiksel olarak önemli bulundu. (p<0.05) Bağlanma dayanımı test sonuçlarına göre dual-cure ve self-cure rezin simanlar Co-Jet uygulanan örneklerde daha yüksek bağlanma dayanımı değerlerini gösterirken, kontrol grubundaki örneklerde en düşük bağlanma dayanımı değerlerini göstermiştir. Baskı dayanımı test sonuçlarına göre, 12 taper açılı shoulder basamak tipli örnekler en yüksek, 6 taper açılı chamfer örnekler ise en düşük baskı dayanımı değerlerini göstermiştir. Sonuç: Farklı yüzey işlemleri farklı rezin simanların IPS e.max Press' e bağlantısını etkilemektedir. Taper açısı ve basamak tipinin farklı olması IPS e.max Press' in baskı dayanımını etkilemektedir. Anahtar Kelimeler: Bağlantı, baskı dayanımı, lityum disilikat cam seramik, rezin siman VI

10 ABSTRACT The In Vitro Evaluation of Bonding Strength to Resin Cement and Fracture Strength on Lithium Disilicate Glass Ceramics Aim: The aim of this study was to evaluate the effect of different surface treatments on bonding strength to resin cements and different margin designs and taper angels on fracture strength of lithium disilicate glass ceramics. Material and Methods: In this study, a total of 120 IPS e.max Press specimens were prepared for test of bonding strength. The samples was divided 6 groups randomly. The following surface treatments were applied to the surface of specimens: 1. Control group, 2. HF acid, 3. Sand blasting (Al 2 O 3 particule), 4. Co-Jet (Silica-coated Al 2 O 3 particule), 5. Er:YAG laser irradiation and 6. Nd:YAG laser irradiation. After the surface treatments dual-cured resin cement was applied the surface of half of the specimens and self-cured resin cement was applied the other half and shear force was applied until breaking was occured. A total of 40 metal die specimens with different margin designs (shoulder and chamfer) and two different taper angels (6 and 12 ) were prepared for test of fracture strength. Fracture force was applied after IPS e.max Press specimens was cemented to the metal dies. Results: The data were analyzed with analyze of two-way Variance (ANOVA) and the results discovered statistically important for two tests. (p<0.05) According to the result of bond strength, while dual-cure and self-cure resin cement showed higher bond strength in the specimens with applied Co-Jet, lower bond strength was showed in control groups. According to the result of fracture strength, the specimens with 12 taper angle and shoulder margin design showed the highest fracture strength, the specimens with 6 taper angle and chamfer margin design showed the lowest fracture strength. Conclusion: Different surface treatments effect the bond strength of different resin cements to IPS e.max Press. Different taper angle and margin design effect the fracture strength of IPS e.max Press. Key words: Bond strength, fracture strength, lithium disilicate glass ceramic, resin cement, VII

11 SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ Al 2 O 3 Bis-GMA : Aluminyum oksit : Bisfenol glisidil metakrilat C : Santigrat derece (Sıcaklık birimi) Ca 5 (PO 4 ) 3 F CAD CAM Er:YAG HEMA HF Hz ISO LASER Li 2 Si 2 O 5 Li 3 PO 4 mj : Floroapatid : Computer Aided Design (Bilgisayar yardımı ile tasarım) : Computer Aided Manufacturing (Bilgisayar yardımı ile üretim) : Erbium: Yttrium- Aluminium- Garnet : Hidroksi etil metakrilat : Hidroflorik : Hertz : Uluslararası Standartlar Teşkilatı : Light Amplification of Stimulated Emission of Radiation : Lityum disilikat : Lityum ortofosfat : Milijoule µm : Mikrometre mm MPa Nd:YAG nm RMCIS SEM SiO 2 W : Milimetre : Mega Paskal : Neodmium: Yttrium- Aluminium- Garnet : Nanometre : Rezin modifiye cam iyonomer siman : Scanning Elektron Microscope : Silika : Watt VIII

12 Y-TZP : Yittrium Tetragonal Zirkonyum Polikristali ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil No Sayfa No Şekil Silikat ünitesinin şematik görünümü... 7 Şekil Koniklik ile tutuculuk arasındaki ilişkiyi gösteren grafik Şekil İdeal olarak düşünülen taper açısı Şekil Marjinal dizaynların şematik olarak görünümü Şekil Gerilim tipleri Şekil Stress-strain eğrisi Şekil IPS e.max Press örneklerin laboratuvar yapım aşamaları Şekil Otopolimerizan akrilik rezine gömülmüş IPS e-max Press örnekler Şekil % 9.5' lik HF asitin uygulanması Şekil Kumlama cihazı ve 50 μm büyüklüğündeki Al 2 O 3 kumu Şekil Co-Jet kumlama cihazı ve 30 µm büyüklüğündeki kumu Şekil Er:YAG lazer ünitesi Şekil Nd:YAG lazer ünitesi Şekil Clearfil SE Bond Primer ve Clearfil Porcelain Bond Activator Şekil Panavia F 2.0 rezin siman seti Şekil Dual-cure rezin siman yapıştırılan IPS e.max Press örneklerin çeşitli yönlerden görünümü Şekil Monobond S Şekil Multilink N rezin siman seti Şekil Likit Oxyguard Şekil Self-cure rezin siman yapıştırılan IPS e.max Press örneklerin çeşitli yönlerden görünümü IX

13 Şekil Universal test cihazı (Instron) Şekil IPS e.max Press örneklerin test düzeneğine ve test cihazına yerleştirilmesi Şekil Altın-Palladyum kaplama ünitesi Şekil SEM cihazı Şekil Çalışmada kullanılan metal day' lar Şekil Metal day ve üzerine hazırlanan kalıp Şekil Metal day üzerine hazırlanan IPS e.max Press örneklerin laboratuvar yapım aşamaları Şekil Metal day üzerine hazırlanan IPS e.max Press örneğin bitmiş hali Şekil Alloy Primer Şekil Clearfil SE BOND Bond Şekil IPS e.max Press kor örneğin iç yüzeyine HF asit uygulanması Şekil Simantasyon işleminden sonra sabit yük uygulaması Şekil Simantasyonu tamamlanan seramik örnekler Şekil Metal day örneklerin test düzeneğine ve test cihazına yerleştirilmesi Şekil Farklı yüzey işlemleri sonucu dual-cure rezin simanların IPS e.max Press örneklere bağlanma dayanımının karşılaştırılması Şekil Farklı yüzey işlemleri sonucu self-cure rezin simanların IPS e.max Press örneklere bağlanma dayanımının karşılaştırılması Şekil Farklı yüzey işlemleri sonucu IPS e.max Press örneklerin genel bağlanma dayanımının karşılaştırılması Şekil Kontrol grubunun SEM görüntüleri; a) 2000 büyütmede, b)4000 büyütmede X

14 Şekil HF asit ile pürüzlendirilen IPS e.max Press örneğin SEM görüntüleri; a) 2000 büyütmede, b) 4000 büyütmede Şekil µm' lik Al 2 O 3 ile kumlanan IPS e.max Press örneğin SEM görüntüleri; a) 2000 büyütmede, b) 4000 büyütmede Şekil Co-Jet uygulanan IPS e.max Press örneğin SEM görüntüleri; a) 2000 büyütmede, b) 4000 büyütmede Şekil Er:YAG lazer uygulanan IPS e.max Press örneğin SEM görüntüleri; a)2000 büyütmede, b) 4000 büyütmede Şekil Nd:YAG lazer uygulanan IPS e.max Press örneğin SEM görüntüleri; a) 2000 büyütmede, b) 4000 büyütmede Şekil Farklı taper açısı ve basamak tiplerine bağlı olarak IPS e.max Press örneklerin baskı dayanımının karşılaştırılması XI

15 TABLOLAR DİZİNİ Tablo No Sayfa No Tablo Renk Pigmentleri... 9 Tablo 2.2. Üretici firma tarafından önerilen kalınlıklar Tablo Bağlanma dayanımı değerlerinin Varyans analizi sonuçları Tablo IPS e.max Press örneklere ait dual-cure ve self-cure rezin siman bağlanma dayanımı değerleri Tablo IPS e.max Press örneklere ait genel bağlanma dayanımı değerleri Tablo Baskı dayanıklılığı testi için Varyans analizi sonuçları Tablo IPS e.max Press örneklere ait baskı dayanımı değerleri XII

16 1. GİRİŞ Dental porselenler üstün biyolojik uyumluluk, kimyasal stabilite, ağız içi sıvılardan etkilenmeme, renk stabilitesi, çiğneme kuvvetleri altında minimum aşınma, yüzey pürüzlülüklerinin minimum olması ve estetik özellikleri nedeniyle protetik diş hekimliğinde sıklıkla kullanılır. 1-8 Dental porselenlerin kırılmasını önlemek amacıyla metal altyapı kullanılmıştır. Ancak, seramiğin fiziksel özelliklerini arttırmak üzere geliştirilmiş olan metal-destekli porselen restorasyonlarda altyapıdan kaynaklanan metal renginin diş etine yansıması, metal alerjisi, alaşımın korozyonu ve opak görünüm gibi nedenlerden dolayı tam seramik sistemlerin kullanılması gündeme gelmiştir. 7,9 Tam seramik sistemlerin metal-destekli porselen restorasyonlara göre gerilme streslerine karşı gösterdikleri düşük kırılma direnci nedeniyle, kullanım alanlarının "laminate veneer, inley, onley, ve jaket kuron" ile sınırlı kalması önerilir. 10,11 Üretici firmalar tam seramik sistemlerin kısıtlı olsa da posterior bölgelerde kullanılabilmesi için malzeme dayanımını arttıracak farklı girişimlerde bulunmuşlar, yeni seramik materyalleri ve sistemleri geliştirerek seramiğin kullanım alanını genişletmişlerdir. 7,12-14 Bu girişimleri, yüksek mekanik ve kimyasal özelliklere sahip seramik alt yapı (kor) materyali üretmek ve seramik materyali ile diş dokusu ve yapıştırıcı ajan arasındaki bağlanmayı arttırmak şeklinde sınıflandırabiliriz. 15 Seramik sistemlerdeki tüm gelişmelere rağmen klinik başarısızlıkların büyük bir bölümü siman bağlantısından ve seramik iç yüzeyindeki problemlerden kaynaklanmaktadır. Yüksek dayanımlı seramik sistemlerde kırılmaya bağlı başarısızlık oranları % 8' e ulaşmaktadır. 16 Bu sonuçlara bakıldığında siman ve seramik yüzeyi arasında güçlü bir bağlanma oluşturulmasının restorasyonun klinik ömrü üzerinde büyük bir etkisi olduğu görülmektedir Siman üzerinde oluşan başarısızlık, bir takım 1

17 faktörlere bağlıdır. Bu faktörler; siman materyalinin fizyomekanokimyasal yapısı, restorasyonun üzerine gelen çiğneme kuvvetlerinin yönü, büyüklüğü ve uygulama noktası, restorasyonun altındaki diş preparasyonunun formu, ağız ortamındaki kimyasal sıvılar, siman tabakasının kalınlığı ve termosiklik etkendir Tam seramik restorasyonların simantasyonunda rezin simanlar, üstün mekanik, fiziksel ve estetik özelliklerinden dolayı sıklıkla kullanılır. Dual sertleşen rezin simanlar ise, özellikle ışığın ulaşamadığı kalın restorasyonlarda tercih edilir. 24 Tam seramik restorasyonların uzun dönem başarısında simantasyon prosedürleri önemli rol oynar. 16,19 Diş preparasyonu ve marjinal basamak dizaynı protetik restorasyonlarda kullanılan materyallerin kırılma dayanımında önemli rol oynar. Preparasyon sırasında oluşturulan basamak, çiğneme kuvetinin dişe dengeli dağılmasını sağlarken, kuronun statik dayanıklılığını da arttırır. Tam seramik restorasyonlarda dayanıklılığın sağlanabilmesi için restorasyonun belirli bir kalınlıkta olması gerekir. Bu durum, yeterli ve dengeli diş preparasyonunun gerekliliğini ortaya koymaktadır. 25 Bu çalışmanın amacı, farklı yüzey işlemleri uygulanan lityum disilikat cam seramiklerle farklı şekillerde sertleşen rezin simanların bağlantısını ve farklı basamak tipleri ve taper açılarında hazırlanan metal day' lar üzerine hazırlanarak simante edilen lityum disilikat cam seramiklerin bağlanma dayanımını değerlendirmektir. 2

18 2. GENEL BİLGİLER 2.1. Dental Seramiklerin Tarihçesi Seramik kelimesi, Yunanca bir sözcük olan ve topraktan gelme, yakılmış olan anlamlarını taşıyan keramikos tan gelmektedir. 5,26 Seramiklerin kullanımı, yıl önce, taş devrine kadar uzanmaktadır. M.Ö. 50 yıllarında Çinliler tarafından yapılmış olan porselenin Avrupa' ya getirilmesi, 16. yüzyıl' da Portekizli denizciler sayesinde gerçekleşmiştir. 26 Elde edilen ilk porselenin kırılgan ve opak yapısı nedeniyle diş hekimliğinde kullanımı uygun görülmemiş ancak ilerleyen yıllarda, diş hekimliği kullanımı için seramikten yapılma özel bir tip porselen geliştirilmiştir. Estetik bakımdan sağladığı avantajlar nedeni ile porselenler sürekli geliştirilmekte ve üzerinde yapılan çalışmalar halen sürmektedir Seramikler birden fazla metalin, metal olmayan bir elementle yaptığı kombinasyon olarak tanımlanmaktadır. 30 Porselenler ise, üç farklı tip seramik arasında; Çin kilinden üretilen ve estetik olan seramik grubudur. Porselen kelimesi, etimolojik açıdan ortaçağ İtalyancasındaki porcella dan gelir. Porcella, istiridye kabuğunun iç yüzeyindeki sedefin beyaz, parlak kıvrımları anlamına gelmektedir. 31 Diş hekimliğinde porselen; bir cam matriks içine gömülü farklı kristal partiküllerinin meydana getirdiği camsı ve dayanıklı yapılar olarak tanımlanmaktadır. Camsı yapılar kırılgan özelliklerinin yanında transparandırlar; ancak kristalin yapıdaki porselenler, düzenli atom dizilişleri ve yapılarına eklenen partiküller sayesinde daha dayanıklı ancak daha opak yapılardır. 31,32 Porselen, 18. yüzyıl' da diş hekimliğine girmiştir. O yıllarda diş protezlerinde; insan dişleri, insan dişleri boyutlarına küçültülmüş hayvan dişleri, fildişi, mineral ya da porselen dişler kullanılmıştır. 1720' li yıllarda Avrupa' da, Çin porselenlerine benzeyen ince porselenlerin üretimi başlamıştır yılında Pierre Fauchard, diş dokusu ve 3

19 gingival doku renginin porselen kullanımı ile taklit edilebileceğini düşünerek porselen üzerinde çalışmalarını başlatmıştır. 28, yılında Alexis Duchateau adlı bir eczacı, Nicholas Dobuis de Clemant adlı bir diş hekimi ile birlikte çalışarak porselen dişlerin kullanıldığı bir protez yapmıştır. Duchateau ve Dobuis de Clemant, daha sonra porselen dişlerin formülasyonlarını geliştirerek Fransız ve İngiliz patentlerini almışlardır yılında Paris' te yaşayan Giuseppangelo Fonzi, terrometalik olarak adlandırdığı, içinde platin pinler gömülü olan kişiye özel porselen dişleri üretmiştir. Bu dişlerin estetik ve mekanik özellikleri protetik diş hekimliğinde büyük bir avantaj sağlamıştır. 28, yüzyılın sonlarına doğru çeşitli seramikçiler porseleni diş hekimliğinin çeşitli dallarına yaymaya çalışmaktaydılar. Önceleri eksik diş boşluklarına uyacak şekilde blok porselenler hazırlanmaktayken, porseleni kaviteye göre pişirmeyi ilk olarak 1887 yılında Dr. Charles Land ortaya koymuştur. Land 1903 yılında, jaket kuron olarak adlandırılan, platin folyo yaprak üzerine fırınlanan yüksek ısı porselenlerini kullanarak tam seramik restorasyonların üretimini gerçekleştirmiştir. Bu restorasyonların estetik kaliteleri yanında bir dezavantaj olan düşük bükülme dayanımlar, kırıkların meydana gelmesine sebep olmuştur. 28, ' li yıllarda porselene lösit ilavesi, porselenin genleşme katsayısını; altın ilavesi ise, alt yapı metaline bağlanma kuvvetini arttırmıştır yılında Weinstein ve arkadaşları, uzun süreli estetik performans ve klinik başarı gösterebilen metal seramik restorasyonları geliştirmişlerdir. Bu restorasyonlar % oranında potasyum oksit içeren porselen tozu ile desteklenmiş metal destekli restorasyonlardır. 35 Ancak metal seramik sistemlerinde; estetik, metal-seramik bağlantısı, renk uyumu gibi bazı dezavantajları mevcuttur. 37 4

20 1965 yılında McLean ve Hughes, altyapının platin folyo üzerinde metal destek olmaksızın fırınlanarak kullanıldığı bir sistem geliştirmişlerdir. Bu sistemde; % oranında alumina kristalleri ile kuvvetlendirilmiş yüksek dirençli bir seramiği alt yapı olarak kullanıp kırılma dayanımında önemli bir artış sağlamışlardır. 9,35,38 Dayanıklılık, platin folyo tekniği sayesinde % 20 oranında arttırılmış olsa da yetersiz translusenslik ve tebeşirimsi görüntü meydana gelmesi sonucunda yeterli estetiğin sağlanabilmesi için porselen veneerleme ihtiyacı doğmuştur. 33,35, yılında Southan ve Jorgensen tarafından geliştirilen refraktör day malzemesi, restorasyonun fırına taşınabilmesi için bir platin yaprak gerekliliğini ortadan kaldırarak bir çok gelişmeyi de beraberinde getirmiştir. 35,37, yılında Adair ve Grossman tarafından camın kontrollü kristalizasyonu ile meydana gelen dökülebilir bir cam seramik olan Dicor üretilmiştir. 33,35,38, ' li yılların sonlarında alumina içerikli porselenler geliştirilmeye başlanmıştır. Yaklaşık % 70 alumina içeren, refraktör day üzerine uygulanıp daha sonra üzerine porselen pişirilen Hi-Ceram ile % 90 alumina içerikli olan ve uzun süre fırınlandıktan sonra ortaya çıkan poröz yapıya ince cam partikül ilavesi ile meydana gelen In-Ceram sistemleri piyasada yerlerini almışlardır ,37, yılında piyasaya sürülen IPS Empress sistemi; % 34 lösit kristalleri içeren ve basınç altında preslenerek üretilen bir sistemdir. IPS Empress sistemi, Dicor sistemine benzer dayanıklılık ve marjinal adaptasyon göstermektedir; ancak bu sistemde Dicor' da olduğu gibi kristalizasyon işlemine gerek duyulmamaktadır. IPS Empress' in farklılığı, yüksek sıcaklıkta presleme işlemi sırasında lösit kristallerinin bariyerler meydana getirerek mikroçatlak oluşumunu önlemesidir. 33,38, yılında ise, IPS Empress 2 piyasaya sürülmüştür. Bu sistemin IPS Empress' ten farkı; içeriğindeki % 70 oranındaki lityum disilikat ve lityum orto fosfattır. İlk 5

21 sisteme göre hem estetik özellikleri hem de dayanıklılığı arttırılmıştır. IPS Empress sisteminin kullanımı tek üyeli restorasyonlarla sınırlanırken, IPS Empress 2 sisteminde ikinci küçük azı dişine kadar üç üyeli sabit restorasyonlar uygulanabileceği bildirilmektedir. 33,38,41,43, yılında geliştirilen IPS e.max Press ise, preslenebilir ingotlara sahip % 70 lityum disilikat içerikli bir cam seramik materyalidir. Sistemin Empress ve Empress 2 sistemlerinden farkı; dört farklı opasiteye sahip ingotları sayesinde estetik kaliteyi arttırması yanında oldukça dirençli olmasıdır Dental Seramiklerin Kimyasal Yapısı Oksijen iyonu ile silisyum arasındaki tetrahedral yapıda üniteler (Si +4 O -2 4 ) seramiklerin esasını teşkil eden kimyasal bağları oluşturur. Bu üniteler bir ya da birden fazla metalin, metal olmayan bir elementle (genellikle oksijenle) yaptığı bir kombinasyondur. Burada bir matriks gibi görev yapan oksijen atomları arasındaki boşluklara daha küçük yapıdaki silisyum atomları yerleşirler (Şekil 2.1). Silisyum tetrahedral dental seramiğin çekirdek yapısı olup dental seramiği oluşturan feldspat, kaolin ve kuartzın yapısına girer ve bir kompozisyon oluşturur. Yapı üç boyutludur. AlO 4 ve SiO 4 grupları tetrahedral yapıdadır. Alüminyum, silika ağı içerisindedir. Tüm porselenlerin temel yapısı ise; feldspat, kaolin, kuartz olmak üzere üç esas maddeden oluşur. Ayrıca akışkanlar ve cam modifiye ediciler, ara oksitler, renk pigmentleri, opaklaştırıcı ajanlar ve lüminisans özelliği veren ajanlar da bulunur. 5,48 6

22 Şekil Silikat ünitesinin şematik görünümü Feldspat Feldspat, ortoklas (K 2 OAl 2 O 3 6SiO 2 ), albit (Na 2 OAl 2 O 3 6SiO 2 ) ve anortit (CaOAl 2 O 3 2SiO 2 ) şeklinde bulunur. Porselene belirli bir şeffaflık veren maddedir. Isıya daha dayanıklı bileşenleri tutan ve bağlayan camlaşmış bir birleştiricilik görevi yapar. Feldspat hiçbir zaman saf değildir. İçerisinde daima ortoklas ve albit değişik oranlarda bulunur. Optik kaliteye katkısı bulunmayan Na 2 O içerikli feldspat, porselenin pişirme ısısını düşürüp pyroplastic akışı arttırır. Diş hekimliğinde genellikle yüksek K 2 O içerikli feldspat tercih edilir. K 2 O içerikli feldspat, dental seramiğin şeffaflık kalitesini arttırırken, pyroplastic akışını engeller. 49,50 Feldspat 1530 C de tamamen erir C-1300 C ısı aralığında eridiğinde, sodyum ve potasyum oksit alkalileri (Na 2 O ve K 2 O), silika (SiO 2 ) ve alumina (Al 2 O 3 ) ile birleşip sodyum ya da potasyum alumina silikat oluşur. Porselenin yapısında % arasında bulunur. 5 7

23 Kaolin Kaolin (Al 2 O 3 2SiO 2 2H 2 O) dental seramiğe modelaj kolaylığı sağlayan alüminyum silikat kilinin saf şeklidir. Çin kili olarak da bilinir. Çok ince, yumuşak ve kilsi bir maddedir. Kuartz ve feldspat arasında bağlayıcı olarak rol alır. Porselenin yapısında % 1-10 arasında bulunur. Şekillendiricilik ve bağlayıcılık özelliğinden yararlanılır. 5, Kuartz Kuartz (SiO 2 ) yeryüzünde yaygın olarak dağılmış olup bazı kayalardan, deniz kumu ve çakıllardan elde edilir. Dental seramiklerde desteklik görevi yapar ve büzülmeyi ayarlar. Kütleye stabilite sağlayarak dayanıklılığını arttırır. Porselenin yapısında % arasında bulunur. 5, Akışkanlar ve Cam Modifiye Ediciler Akışkanlar, silisyum gibi cam yapıcı elementlerle oksijen arasındaki bağlantı miktarını azaltarak camın yumuşama ısısını düşürürler. Cam içindeki silisyum - oksijen oranı büyük öneme sahiptir. Camın viskozitesini ve ısısal genleşmesini etkiler. Magnezyum, kalsiyum ve baryum oksit ise cam modifiye edici oksitler olarak rol oynarlar. Bu alkali metal oksitlerin kullanımı, orijinal cam oluşum ağının oluşturulması için kontrollü olmalıdır. 5, Ara Oksitler Porselene ilave edilen ara oksitler, cam modifiye ediciler ve akışkanların oluşturduğu viskozite azalmasını sınırlar. Bu nedenle porselenleri düşük fırınlama ısısına sahip ve yüksek viskozitede üretmek gerekir. Porselene bu özelliği ara oksitler kazandırır. Camın sertliği ve viskozitesi alüminyum oksit gibi ara oksitlerin kullanımı ile artar. 48,50 8

24 Renk Pigmentleri Dental porseleni renklendirmek için metal oksitlerden yararlanılır. Bunlara "renk fritleri" de denir. Renk fritlerini elde etmek için renksiz fritlere metal oksitleri eklenir. Elde edilen sıkıştırılmış renk fritleri, renkli cam tozları halinde en fazla % 7 oranında eklenir. Titanyum oksit sarı renk, uranyum oksit sarı-portakal rengi, krom aluminat gül rengi, metalik altın kahverengi-kırmızı renk, demir ya da nikel oksit kahverengi renk, kobalt aluminat mavi renk, krom ya da bakır oksit mavi-yeşil renk, manganez grilavanta yeşili renk, demir fosfat ya da platin gri renk verir (Tablo 2.1). 48,50 Tablo Renk Pigmentleri Titanyum oksit Uranyum oksit Krom aluminat Metalik altın Demir ya da Nikel oksit Kobalt aluminat Krom ya da Bakır oksit Manganez Demir fosfat ya da Platin Sarı Sarı-Portakal rengi Gül rengi Kahverengi-kırmızı Kahverengi Mavi Mavi-yeşil Gri-Lavanta yeşili Gri Opaklaştırıcı Ajanlar Diş rengine benzer etki oluşturulmasında, porselene yoğun renk fritleri eklenir. Ancak porselenin fazla şeffaf olmasından dolayı bunlar yeterli olmaz. Özellikle dentin renkleri yüksek opasiteye gereksinim gösterir. Opaklaştırıcı ajanların ilavesi çok hassas bir işlemdir. Opaklaştırıcı ajanlar genellikle çok ince tanecik boyutlarında öğütülmüş metal oksitler içerir. Bu amaçla sıklıkla seryum oksit, titanyum oksit ve zirkonyum oksit kullanılır. 5,50 9

25 Lüminisans Özelliği Veren Ajanlar Lüminisans; parlama, ışıldama anlamına gelir. "Fosforesans" ve "floresans" adı verilen iki optik etkinin bileşimi ile oluşur. Fosforesans, üzerine gelen primer ışık ortadan kalktıktan sonra da önceden emdiklerinden daha uzun dalga boylu ışık yaymaya devam eden cisimlerin özelliğidir. Diş hekimliğinde kullanılan porselenlerde fosforesans özelliği yoktur. Belli bir dalga boyuna sahip ışınların cisim tarafından emilerek daha uzun boylu bir radyasyon şeklinde geri yayılmasına "floresans", bu tür cisimlere "floresan" denir. Doğal dişler gün ışığında bir miktar floresans gösterirler. Bazı modern porselenler, ultraviyole ışık altında mavimsi-beyaz bir floresans oluşturma özelliğine sahiptirler. Bu özellik için uranyum tuzları ve sodyum diürenat gibi radyo aktif maddeler eklenmişken, günümüzde bu maddelerin zararlı etkilerinden dolayı evropiyum, samaryum, iterbiyum gibi lantanitler kullanılır. 5,48, Dental Seramiklerin Sınıflandırılması Diş hekimliğinde kullanılan seramikler için değişik kriterlere göre birçok sınıflandırma yapılmıştır. A. İçeriklerine Göre; Feldspatik 2. Alüminöz 3. Metale bağlanan porselenler B. Erime Isılarına Göre; Yüksek ısı porselenleri (1315 o C-1370 o C) 2. Orta ısı porselenleri (1090 o C-1260 o C) 3. Düşük ısı porselenleri (870 o C-1065 o C) 4. Ultra-düşük ısı porselenleri (650 o C-850 o C) 10

26 C. Şekillendirme Türlerine Göre; Fırınlanan porselenler 2. Dökülebilir porselenler D. Pişirme Metodlarına Göre; Atmosfer basıncında pişirilen porselenler 2. Vakumla pişirilen porselenler E. Yapım Tekniklerine Göre; Geleneksel metal destekli restorasyonlar 2. Tam seramik restorasyonlar 2.4. Tam Seramik Restorasyon Sistemleri Metal destekli restorasyonlarda kullanılan metal alaşımların opak bir görünüm vermesi ve restorasyon marjininde görülmesi gibi estetik dezavantajları vardır. Bunun yanı sıra değerli metal alaşımları oldukça pahalıdır ve metal allerjisi, adezyon başarısızlığı ya da porselende renklenmeye neden olmaktadır. 9 Tam seramik restorasyonlar özellikle anterior bölgede daha iyi estetik sonuç verebilme potansiyeline sahiptirler. 9 İdeal bir tam seramik restorasyonun; translüsenslik, doğal diş rengi, üstün ışık iletimi gibi mükemmel estetik özelliklere ayrıca; bükülme direnci, fraktür dayanıklılığı, kırık yayılımının fonksiyonel ve parafonksiyonel yüklemelerle sınırlanması ve uzun dönem hizmet edebilmesi gibi mekanik özelliklere sahip olması gerekmektedir Tam Seramik Sistemlerinin Kullanım Alanları 1. Parsiyel kuronlarda (inley, onley, laminate, rezin bağlantılı kuronlar, 3/4, 4/5, 7/8, v.b.) 2. Tam kuronlarda 3. Post-core' larda 11

27 4. Konvansiyonel köprülerde 5. İmplant sistemlerinde 6. Çene-yüz protezlerinde, tam seramik sistemleri kullanılabilir Tam Seramik Sistemlerinin Endikasyonları 1. Travma ya da çürük nedeniyle kırılmış dişlerde 2. Doğumsal ya da kazanılmış diş renklenmelerinde 3. Abrazyon, atrisyon ya da erozyon sonucu aşınmış dişlerde 4. Diastema vakalarında 5. Estetiğin en önemli unsur halini aldığı ve kapanışta yeterli mesafenin bulunduğu vakalarda 6. Normal diş kavsinden sapma gösteren dişlerde, anatomik yapıyı sağlayarak estetik ve çapraşıklığı düzenlemek amacıyla 7. Şekil bozukluğu olan dişlerde 8. Doğumsal ya da kazanılmış diş eksikliklerinde 9. Kole defektlerinde 10. Black 1, 2, 3, 4, 5 kavitelerde 11. Aşırı harabiyeti olan endodontik tedavili dişlerde 12. Çene-yüz protezlerinde 13. Metale karşı lokal doku reaksiyonu ve alerjisi olan kişilerde, tam seramik restorasyonlar endikedir. 28,51, Tam Seramik Sistemlerinin Kontrendikasyonları 1. Kısa kuron boyuna sahip dişlerde ve periodontal desteği yetersiz dişlerde 2. Diş kesimi sonrası kapanış mesafesinin 1 mm' den az olduğu durumlarda 3. Derin kapanış gibi oklüzyon bozukluklarında 4. Bruksizm gibi mandibulanın parafonksiyonel aktiviteye sahip olduğu bireylerde 12

28 5. Travmatik sporla uğraşanlarda 6. Ağız hijyeni yönünden motive edilemeyen hastalarda 7. Daha önce basamaksız kesimin yapılmış olduğu dişlerde 8. Meslek alışkanlıkları olan ya da pipo kullanan hastalarda 9. Çiğneme basıncının yüksek olduğu bölgelerde ve kapanışın uygun olmadığı vakalarda kontrendikedir. 28,51, Tam Seramik Sistemlerinin Avantajları 1. Tam seramik kuronlar, metal-seramik kuronlarda gözlenen seramiğin iç yüzündeki opak tabakasından doğan, doğal olmayan yansımalar ve metal bantlı bir görünüme sahip olmadıkları için mükemmel bir estetiğe sahiptirler. 2. Tam seramik kuronların röntgen ışınlarına karşı geçirgen olmaları nedeniyle, alttaki dişin kuron pulpası ve mevcut dolgular rahatlıkla görülebilir. 3. Metal destekli seramik kuronlarda metal alaşıma bağlı görülen korozyon, toksik ve allerjik etkiler tam seramik kuronlarda görülmez. 4. Homojen yapıdadır. 5. Kimyasal maddelere karşı dirençlidir. 6. Isı iletkenliği ve ısısal genleşme katsayısı doğal dişe yakındır. 7. Sıkıştırma kuvvetlerine karşı dayanıklıdır. 8. Seramik kuronla, seramik alt yapı kusursuz bir şekilde birleştikleri için, metalseramik birleşimlerinde görülen kabarcık, çatlak ya da ayrılma gibi sorunlar görülmez. 9. Metal seramik kuronlarda görülen translüsens eksikliği, bazı seramiklerin renk değiştirmesi gibi sorunlar tam seramik kuronlarda görülmez. 10. Tam seramik kuronlarda, metal seramik kuronlarda alaşıma bağlı olarak görülen diş etindeki gri renklenme görülmez. 13

29 11. Tüm seramik kuronlarda, metal destekli seramik kuronlarda gelen ışığın yansıması ve saçılması gibi optik olaylar olmadığından, gelen ışık büyük oranda kuronun içinden geçebildiği için doğal dişe yakın bir estetiği vardır. 56, Tam Seramik Sistemlerinin Dezavantajları 1. Diş kesimi metal destekli seramik kuronlara göre daha fazla dikkat ve ayrıntı gerektirir, bu yüzden daha fazla zaman alır. 2. Kırılgandır. 3. Gerilme kuvvetlerine karşı dayanıksızdır. 4. Kullanım alanları sınırlıdır. 5. Basamaklı kesim gerektiği için üst çene posterior bölgede uygulanması zordur. 6. Ekonomik olarak daha pahalıdır. 7. Tam seramik kuronların laboratuvar işlemleri daha dikkatli ve titiz bir çalışma gerektirir. 56, Tam Seramik Restorasyonlarda Başarısızlık Nedenleri 1. Diş desteğinin seramik restorasyon için yetersiz olması 2. Hatalı yüzeyler oluşturan seramik kalınlığındaki ani değişiklikler 3. Seramiğin düzensiz şekilde kondansasyonu ve pişirilmesi, kritik bölgelerde mekanik kusurlara neden olur. Termal şok sonucu oluşan, mikro çatlaklar ve aksiyolingual kenardaki büyük hava boşluğu kırığa neden olur. 4. Restorasyonun düzeltilmeyecek derecedeki maloklüzyona sahip bireylere uygulanması 5. Bruksizm, dişleri sıkma gibi aşırı basınç yaratan, mandibulanın parafonksiyonel hareketlerinin varlığı 6. Travmatik zarar 56 14

30 Tam Seramik Restorasyonlarda Dayanıklılığı Etkileyen Faktörler 1. Preparasyonun formu, destek diş dokusu 2. Restorasyonun formu ve uyumu 3. Materyalin mekanik özellikleri 4. Siman özellikleri 5. Oklüzal temaslar nedeniyle oluşan stres dağılımı 6. Materyalin kalınlığı 7. Yapım tekniği 8. Isısal hareketler nedeniyle biriken stresler Tam Seramik Sistemlerin Sınıflandırması 1. Kor yapısı güçlendirilmiş seramikler 2. Cam seramikler 3. Bilgisayar destekli tasarım ve üretim tekniği ile üretilen seramikler (CAD/CAM) Kor Yapısı Güçlendirilmiş Seramikler Kor Yapısı Alüminayla Güçlendirilmiş Seramikler Bu seramik materyalleri konvansiyonel seramiklere kıyasla yüksek dayanıklılığa sahiptir. Fakat; oldukça opaktırlar ve bu yüzden yalnız başlarına yeterli estetik sağlayamazlar. 59 Bunlar, seramik restorasyonlarda alt yapı olarak kullanılır ve maksimum estetik için konvansiyonel seramik materyalleri ile kaplanır. Bunlara örnek olarak Alüminöz porselenler, Cerestore\Allceram, Hi-ceram, In-Ceram verilebilir. 59 A. Alüminöz Porselen Alüminöz porselen kor yapımı için ilk ticari ürün "Vitadur N" adı altında kullanıma sunulmuştur. Kor yapının ağırlığının % 50 si alüminadır. Dentin ve mine 15

31 yapısına şeffaflığın izin verdiği ölçüde katılan alüminyum oksit, seramik direncini % 100 arttırmaktadır. Restorasyonun son şekli bu kor materyalinin ısısal genleşme katsayısına uygun feldspatik porselen ile verilir. Porselen direncini arttırdığı gibi olası çatlakların ilerlemesini de engellemektedir. Ancak; alümina içeren porselenin en büyük dezavantajı mat, opak görüntü vermesi ve pürüzlü yapısıdır. Alüminöz porselen sistemi platin folyo tekniği ile hazırlanmaktadır. Epoksi rezin ya da elektrolitle elde edilmiş dayların üzerine mm kalınlığındaki platin folyo adapte edilir. Üzerine kor hamuru yerleştirilerek kondanse edilir. Kor üzerinde geleneksel feldspatik porselen ile kontürleme ve glaze ile restorasyon bitirilir. Glaze için ayrı bir glaze porseleni gerekmez. Burada kullanılan porselen kendinden glaze işlemi yapar. 60 Folyo tekniği kullanılarak hazırlanan bir diğer porselen sistemi de magnezyum oksit (MgO) içeren "magnessia kor" dur. Magnessia içeren yüksek genleşmeli magnessia kor materyali ilk defa 1983 yılında O Brein tarafından tanıtılmıştır. Bu materyal ºC lik ısısal genleşme katsayısına sahiptir. Magnessia kor materyali platin folyo tekniğinin bir modifikasyonuyla 2050 ºF ( ºC) da fırınlanır ve işlem sonunda platin folyo çıkartılarak iç yüzeyin glaze işlemi yapılır. Glaze, daha fazla kristalizasyon için kor materyali ile reaksiyona girerek yüzey pörözitelerini tamamıyla doldurmaya çalışır. Kor yapının dayanıklılığı, vitröz matriksteki magnessia kristallerinin dağılımı ve matriks içindeki kristalizasyonu ile sağlanmaktadır. 57,61 B. Alümina-Magnezya Kor (Allceram/Cerestore) Geleneksel porselen jaket kuronlarda platin yapı kullanılması ve porselenin fırınlama büzülmesine ait sorunların ortadan kaldırılması amacıyla; Wall ve Cipra' ya göre Sozia ve Riley tarafından 1983 yılında büzülmesiz tam porselenler (Cerestore) geliştirilmiştir. 62 Enjeksiyonla şekillendirme teknolojisi kullanılarak oluşturulan bir sistemdir. Majör kristalin faz olarak magnezyum spinel (MgAl 2 O 4 ) içerir. 63 Kor 16

32 materyali olarak kullanılır. Üzeri yüzey porseleni ile kaplanarak restorasyon son haline getirilir. 62,64 Alümina ve magnezyum oksidin reaksiyonuyla magnezyumaluminate spinel kristalleri oluşur. Bu reaksiyonda, pişirme sırasında oluşan fırınlama büzülmesini önleyen hacim artışı meydana gelir. Bu kor üzerine geleneksel porselenler pişirilir. 62,65 C. Alümina Kor (Hi-Ceram) % 70 Al 2 O 3 içeren bir kor materyalidir. Kor porseleni, porselenin platin yaprağı ıslatmasındaki zorluklardan dolayı direkt olarak ısıya dayanıklı day üzerinde fırınlanmakta, dentin ve mine ise daha sonra bilinen yöntemlerle kor üzerinde şekillendirilmektedir. 62 Geleneksel porselenlere göre % 25 daha serttir. Day materyali, kor porseleni ve bunun üzerinde pişirilen porselen ile eşit ısısal genleşme katsayısına sahip olduğundan Hi-Ceram kor porseleninin fırınlanmasına olanak verir. Hi-Ceram sistemi üstün estetik sağlar, kenar uyumu ve boyutsal stabilitesi iyidir. Tekniği diğer metal desteksiz porselen sistemlerine göre daha ucuzdur. Röntgende translüsens görüntü vererek radyografik teşhisi kolaylaştırır. Doğal dişle aynı ışık geçirgenliğine sahiptir. Bunun yanında, diğer tam porselen sistemlerine göre daha fazla çalışma aşaması gerektirir. Son fırınlamadan sonra aşındırıcılarla day materyali kurondan uzaklaştırılırken kenar uyumu bozulabilir. Kenar uyumu bozulduğu takdirde, porselen mum tekniği ile basamak porseleni kullanılarak kenar uyumunun düzeltilmesi gerekir. Partiküller arasında homojenite sağlanamaması sonucu pörözite olabilir. 62,65 D. Alümina Kor (Techceram) Bu sistemde yüksek dayanıklılıkta tam seramik restorasyonlar elde edilebilmektedir. Özel bir day üzerine termal sprey tekniği kullanılarak % yoğunlukta alümina yığılmakta ve 1170 ºC de sinterizasyon yapılarak optimum dayanıklılık ve translüsensi elde edilmekte, daha sonra konvansiyonel feldspatik cam kullanılarak final konturlama yapılmaktadır

33 E. Alümina Kor Üzerine Cam İnfiltrasyonu (In-Ceram) 1989 yılında Dr. Sadoun tarafından geliştirilen In-Ceram tam porselen sistemi, yüksek kırılma direnci sayesinde ön ve arka bölgedeki kuronların ve ön bölgedeki köprü protezlerin yapımında kullanılabilmektedir. 61,62 In-Ceram porselen sistemi, üç boyutlu olarak birbirleriyle penetrasyon gösteren, alümina ve cam denilen iki faz içermektedir. Bu sistemde kor materyaline yüksek direnç sağlayan, 1-5 µm gren boyuna sahip alüminyum oksit kristalleri kullanılır. Alümina kristallerinin su içindeki süspansiyonuna slip" adı verilir ve bu slip özel ısıya dayanıklı day alçısı üzerine sürülerek fırınlanır. Bu olaya slip-casting" denir. Fırınlama işlemi özel fırında 1120 ºC de 10 saattir. Alüminyum oksit kor materyalinin likidi, day alçısında bulunan mikroskobik düzeydeki kapiller tüpler ve gözeneklerin oluşturduğu kapiller çekim ile emildiğinden çok yoğun bir alümina tabakası oluşur. Alümina kor materyali aşırı kompakt olması nedeniyle yalnızca % 3' lük büzülme gösterir. Bu büzülme miktarı da day alçısının sertleşme genleşmesi ile kompanse edilir. Birbirine yalnızca küçük bağlarla tutunan kompakt alümina partikülleri oldukça pöröz bir yapı oluşturur. Bu pöröz yapının düşük viskoziteye sahip cam ile infiltre edilip fırınlanması ile yüksek dirence sahip alümina kor meydana gelir. Ortaya çıkan kor materyalinin üzeri yüzey porseleni ile kaplanarak restorasyonun son şekli elde edilir. 62 In-Ceram porseleninin direnci, cam ve alüminanın birbiri içine girdiği ağ şekline bağlıdır. Alümina kor ve camın tek başlarına sahip oldukları esneme dirençleri, cam infiltre edilmiş kor porselenin direncinden çok daha düşük bulunmuştur. Cam infiltrasyonu ile direncin artmasının sebebi alüminanın pörözitesinin azalmasına ve cam ve alümina partikülleri arasında oluşan sıkıştırma kuvvetlerine dayanmaktadır. 57 Materyalin kompozisyon analizinde, kor yapısındaki alümina oranının % olduğu ve infiltre edilen camın lanthanium alümina silikat ve az miktarda sodyum ve 18

34 kalsiyum içerdiği bildirilmiştir. Lanthanium, camın viskozitesini düşürerek infiltrasyonu kolaylaştırır, ayrıca porselenin kırılma indeksini arttırarak şeffaflığını geliştirir. In- Ceram tekniği için iki modifiye porselen kombinasyonu belirtilmektedir; In-Ceram Spinell ve In-Ceram Zirconia. In-Ceram Spinell; kristal olarak magnezyum spinel (MgAl 2 O 4 ) içerir ve restorasyonun şeffaflığını arttırdığı belirtilmiştir. Alüminyum oksit yerine magnezyum alüminat spineli kullanıldığında ise, porselenin direncinin düştüğü bildirilmiştir. In-Ceram Zirconia; zirkonyum oksit içerir ve yüksek direnç sağladığı belirtilmiştir. 57 In-Ceram restorasyonların mükemmel bir marjinal adaptasyon ve dayanıklılığa sahip olduğu ve araştırmalarda iyi sonuçlar verdiği rapor edilmiştir. Ancak; pahalı olması, yapımının zaman alması, özel alet ve ekipman gerektirmesi gibi dezavantajları vardır. 40,61,62, Kor Yapısı Zirkonya ile Güçlendirilen Dental Seramikler Günümüz diş hekimliğinde yaygın olarak kullanılan zirkonya, cam faz içermeyen solid sinterize edilmiş polikristalin yapıda bir materyaldir. Oldukça yüksek kırılma sertliği ve esneme dayanıklılığına sahiptir. Bunun sebebi; sadece zirkonyada bulunan ve diğer seramiklerin sahip olmadığı, sertleştirme mekanizması olarak isimlendirilen bir mekanizmadan dolayıdır. Bu, zirkonyaya dış enerji kaynakları uygulanması (aşındırma, soğutma vb.) sonucu grenlerinin enerjiyi absorbe ettiği ve kristallerin tetragonal formdan monoklinik forma dönüştüğü bir çatlak iyileştirme prosedürüdür. Monoklinik form biraz daha büyüktür (% 3 - % 5) ve mikroçatlakları tıkayabilir. Zirkonya, alüminadan iki kat, cam seramiklerden 5-10 kat daha sert ve daha dayanıklıdır. 67 Sertlik mekanizması sebebiyle ve iyi mekanik özellikleri ile kuvvetli yüklere maruz kalan posterior bölgede çok üyeli köprü olarak kullanımı endikedir. 68 Materyalin 19

35 dezavantajı, hafif opak görüntü içermesidir. Bu sebeple, zirkonyum oksit köprüler ön bölgede estetik problemlere neden olabilir. 69 Bunlara örnek olarak; In-Ceram Zirkonya (Vita Zahnfabrik Germany), DC Zirkon (DCS Dental AG, Switzerland), Denzir (Decim Sweden), Cercon (Densply), Procera AllZirkon (NobelBiocare), Lava (3M ESPE) verilebilir Cam Seramikler Cam seramikler, kayıp mum tekniği kullanılarak bir revetman içindeki boşluğa santrifüj edilebilen ya da preslenebilen seramiklerdir. Bu kalıp içindeki tüm boşluk sadece bir materyal ile doldurulur ve estetik modifikasyonlar bunların üzerine konvansiyonel seramiklerin tabakalanması ile elde edilmektedir. Bu nedenle cam seramik materyaller kor yapısını güçlendirmek için de kullanılabilir. Bunlara örnek olarak; Dicor, Cerapearl, Finesse, IPS Empress ve IPS Empress 2 verilebilir. 59 A. Tetrasilisik Flor-mika Kristalleri İçeren, Dökülebilir Cam Seramikler (Dicor) Jones' a göre ilk defa 1923 yılında Wain tarafından ortaya atılan porselen döküm tekniği, Mac Culloch tarafından 1968' de geliştirilmiş, dökülebilir cam porselenden fabrikasyon hareketli protez dişleri ve ilk döküm cam porselen kuron yapılmıştır. 73 Ardından McLean' e göre, 1983 'te Grossman, tetrasilisik flormika kristalleri içeren döküm cam kuronları geliştirmiştir. 74 Bu seramiklerin % 45 ini cam oluşturur. Mika kristaller yaklaşık 1 µm kalınlıkta ve 5-6 µm boyutundadır. Bu kristaller materyalin esnekliğini ve yüzey işlenebilirliğini sağlarken, kırık oluşumuna karşı direnç ve dayanıklılık da kazandırırlar. 57 Restorasyon, mum model elde edilmesini takiben fosfat bağlı revetmana alınır. Mumun eliminasyonundan sonra transparan cam seramik kütleler 1350 ºC de santrifüjlü döküm apareylerinde dökülür. Döküm işlemi tamamlandıktan sonra henüz şeffaf ve zayıf olan kuron tekrar revetmana alınarak 20

36 yüksek sıcaklıkta seramikleştirme işlemi gerçekleştirilir. 10 saat süren kontrollü fırınlama kristallerin gelişmesini sağlar ve şeffaf malzemeye buzlu cam görüntüsü kazandırır. Dayanıklılığını da büyük oranda arttırır. Restorasyonun görünümü özel boyalar ya da dentin ve mine porseleni ile modifiye edilir. 60 B. Hidroksiapatit Kristalleri İçeren, Dökülebilir Cam Seramikler (Cerapearl) Döküm apatit porselen olarak bilinen Cerapearl, Hobo ve Iwata tarafından doğal diş yapısını taklit etmek için sentetik hidroksiapatitin en ideal restoratif materyal olacağı düşüncesiyle, 1985 yılında indirekt bir teknik olarak geliştirilmiştir. Tekniği, Dicor cam porselene benzemektedir. 57 C. Lösit Kristalleri İçeren, Isı ve Basınçla Şekillendirilen Cam Seramikler (IPS Empress) Esas olarak bir feldspatik porselen olan IPS Empress' in kristalin yapısı, lösit kristallerinden (SiO 2 - AI 2 O 3 - K 2 O) oluşmaktadır. 75 İnley, onley, veneer porselen ve tek kuron yapımında kullanılmaktadır. 57 Yapımlarında kayıp mum tekniği kullanılır. Sinterize edilmiş seramikten yapılan ve lösit içeren ingotlar EP500 adı verilen özel bir fırında 1075 ºC-1180 ºC arası sıcaklıkta eritmeden sadece yumuşatılarak basınç altında mum atımı sonucu oluşan boşluğa preslenir. 76, MPa lık basınç, tetragonal lösit kristalleri restorasyon boyunca yayılımına devam etmesi için 20 dakika sürekli olarak uygulanır. İngotların rengi yüzey boyaması ya da veneer porselen uygulaması ile modifiye edilir. Veneer porselen uygulamasında ingotun porselenle uyumunun sağlanması için termal ekspansiyon katsayısı veneer porselenden düşük olmalıdır. Veneer porselenin uygulanması birkaç fırınlama siklusu gerektirir ve bu da lösit kristallerinin yoğunlaşarak cam faz içinde daha homojen bir yapı oluşturması ile materyalin dayanıklılığını arttırır. 77,78 21

37 D. Lityum Disilikat İçeren, Isı ve Basınçla Şekillendirilen Cam Seramikler (IPS Empress 2) Esas kristal faz lityum disilikattan (Li 2 Si 2 O 5 ) oluşmaktadır ve cam, seramiğin hacminin % 60 ını oluşturmaktadır. İkinci kristal faz lityum ortofosfat (Li 3 PO 4 ) içermektedir ve daha düşük hacimdedir. Bu cam seramiğin mekanik özellikleri lösit cam seramiklerin mekanik özelliklerinden oldukça yüksektir. Fleksural (esneme) dayanıklılığı MPa dır ve kırılma dayanımı yaklaşık olarak lösit cam seramiklerden 3 kat daha fazladır. 66 genişletebilmek ve onların köprü Tam seramik restorasyonların kullanım alanını yapımında da kullanımını sağlamak için geliştirilmişlerdir. Lityum disilikat cam seramik kullanımında ısı ve basınç tekniğinin, lityum disilikat fazda, homojen yapı oluşumunu sağladığı, kontrol edilemeyen mikroçatlak oluşumunu engellediği, kısa sürede ve kolay restorasyon hazırlanmasına olanak sağladığı ifade edilmiştir. 60 Bu sistemde kor yapıyı oluşturmak için hazır lityum disilikat cam seramik ingotlar özel fırında 920 ºC de visköz akma özelliğine ulaşır ve basınçla revetman boşluğunun içine yollanır. Lityum disilikat cam seramik kor yapı üzerine, restorasyonun son şeklini vermek için tabakalama tekniği ile yerleştirilir ve floraapatit yapıdadır. Bu iki materyalin ısısal genleşme katsayıları birbirleriyle uyumludur. 60 Karşıt doğal diş aşınmasının daha az olması, optik özellikler ve translüsenslik açısından diğer tüm seramiklerden daha avantajlıdır. 78 IPS Empress 2 sistemi ile tek kuron ya da üç üyeli anterior ya da posterior köprüler hazırlanabilir; ancak 2. premoların en son distal destek olması şartı aranır. 60 E. IPS e.max Press Ivoclar Vivadent firması, IPS Empress 2 sisteminden sonra 2005 yılında, güçlendirilmiş preslenebilir cam seramik materyali olan IPS e.max Press sistemini piyasaya sürmüştür. Sistemin içeriği, Empress 2 sistemi gibi lityum disilikattan 22

38 oluşmasına rağmen, farklı fırınlama tekniği sayesinde, fiziksel özellikleri ve estetiği arttırılmış bir materyaldir. 79 Pres tekniği ile kullanılan lityum disilikat cam seramiktir. Temel kristal faz olan lityum disilikat 3-6 µm uzunluğundaki iğne benzeri kristallerden oluşur. Bu lityum disilikat kristaller cam matriks içine gömülmüş şekildedir. IPS e.max Press seramik ingotları içeriğinde ağırlıkça; % SiO 2, % Li 2 O, % 0 13 K 2 O, % 0 11 P 2 O 5, % 0 8 ZrO 2, % 0 8 ZnO ve % 0-10 diğer oksitler ve seramik pigmentleri bulunmaktadır. Bu teknikte, renk pigmentleri erime ısısına ulaşıldığında eriyeceği için materyale ilave edilmezler. Bunun yerine, cam içinde çözünen polivalent iyonlar arzu edilen rengi sağlamak için kullanılır. İyon esaslı renklendirme mekanizmasının kullanılmasının avantajı, renk salan iyonların materyal içinde homojen olarak dağılabilmesidir. Bunun aksine renk pigmentleri mikroyapıda kusurlara neden olmaktadır. 79 Farklı opasitelerde homojen ingot seçenekleri vardır. IPS e.max Press ingotlar, 400 MPa lık bükülme direnci ile preslenebilir cam seramikler arasında en yüksek direnci gösterirler. IPS Empress ingotlarla karşılaştırıldığında IPS e.max Press, her seferinde daha fazla restorasyonun üretilmesine izin veren daha geniş çapta ve hacimdedirler. IPS e.max Press sisteminde farklı translusensi değeri sergileyen 3 ingot seçeneği bulunmaktadır. Bunlardan düşük translusensi özelliği gösteren ingotlar (IPS e.max Press LT), 9 A-D ve 4 beyazlatma renginde olup ince veneerlerde kullanılabilmektedir. Orta opasiteli ingotlar (IPS e.max Press MO), MO0-MO4 renklerindedir ve vital ya da hafif renkleşmiş preperasyonlar için ideal altyapıların oluşturulmasına olanak sağlarlar. Yüksek opasiteli ingotlar (IPS e.max Press HO) ise, opasitelerine bağlı olarak devital, yoğun renkleşmiş preperasyonların ya da metal altyapıların maskelenmesinde kullanılabilirler. Diş renginde ve yüksek estetikle preslenen altyapılar daha sonra IPS e.max Ceram ile venerlenirler

39 IPS e.max Press için kullanılan veneer seramiği IPS e.max Ceram, presleme ya da CAD/CAM teknolojisi ile üretilen restorasyonlarda veneerlenmenin yanı sıra karakterizasyona da izin veren düşük ısı nanoflorapatit cam seramiktir. Bu seramik materyali IPS e.max Press, IPS e.max ZirPress ve IPS e.max CAD ile kullanılabilmektedir. IPS e.max Ceram, Ca 5 (PO 4 ) 3 F gibi cam seramik ve florapatit kristalleri içerir. Feldspat ve lösit içermez. Materyal, vital dişe yakın kristal yapı sergiler. Farklı boyutlardaki florapatit kristalleri seramik içine katılmıştır. Opalesans, parlaklık, opasite ve translusensi gibi optik etkiler, farklı boyutlardaki florapatit kristalerine bağlı olarak değişen ışık saçılımı ile ayarlanabilmektedir. Materyalin opasitesi daha çok büyük florapatit kristalleri tarafından belirlenmektedir. IPS e.max Ceram ve IPS e.max Press beraber kullanıldığında veneer seramiği, altyapı materyali ve bunların total restorasyon kalınlığı ile ilişkilerine uyulmalıdır. Üretici firma tarafından önerilen kalınlıklar Tablo 2.2' de gösterilmiştir. Tablo 2.2. Üretici firma tarafından önerilen kalınlıklar Restorasyonun maximum kalınlığı (mm) Maximum veener seramik kalınlığı (mm) Maximum alt yapı seramiği kalınlığı (mm) Altyapı materyali restorasyonun yüksek dirençli kısmını oluşturduğu için total kalınlığının en az % 50 sini oluşturmalıdır. ISO 6872 Dental seramik ve ISO 9693 Metal-seramik dental restoratif sistem standartlarına uygun olarak üretilmiş olan IPS e.max Press sisteminde kullanılan altyapı ve veneer seramiğinin materyal özellikleri şu şekilde bildirilmiştir: 24

40 IPS e.max Press Altyapı Materyal Özellikleri; CTE ( C) : 10, /K -1 Esneme direnci (biaksiyal) : 400 MPa Kırılma direnci : 2,75 MPam 1/2 Elastisite modülü Vickers sertliği : 95 GPa : 5800 MPa Kimyasal çözünürlük : 40 μg/cm 2 Yoğunluk : 2,5 g/cm 3 Presleme ısısı : C IPS e.max Ceram Materyal Özellikleri; Biaksiyal bükülme direnci : 90 MPa Kimyasal çözünürlük : 15 μg/cm 2 Termal genleşme katsayısı : 9,5 ( C) μg/cm2 Cam değişim ısısı : 490 C Vickers sertlik : 5400 MPa Fırınlama ısısı : 750 C IPS e.max Press sistemi, ince veneerler, parsiyel kuronlar, anterior ve posterior kuronlar, 3 üyeli anterior köprüler, destek diş olarak 2. premolara kadar uzanan 3 üyeli köprüler, anterior ve posterior bölgelerde implant üstü tek kuronlar, 2. premolara kadar uzanan implant üstü 3 üyeli köprüler ve teleskop kuronlarda kullanılabilmektedir. 80 Albakry ve arkadaşlarının 46 yaptığı bir çalışmada, IPS e.max Press' in biaksiyal bükülme direnci, Empress 1 ve 2' den daha yüksek bulunmuştur. Ludwig ve arkadaşlarının 47 yaptığı bir çalışma sonucuna göre; IPS e.max Press' in anterior köprülerdeki dayanıklılığı, Empress 1 ve 2 sistemlerine göre daha yüksektir. 25

41 Restorasyonların simantasyonu, hem konvansiyonel hem de adeziv simantasyon yöntemleri ile gerçekleştirilebilmektedir. 80 F. IPS e.max ZirPress Güncel, konvansiyonel olarak tabakalanan, sinterize dentin ve marjin materyallerinin fonksiyon ve özelliklerine sahiptir. Zirkonyum oksit iskeletler üzerine dentin tabakasını preslemek için kullanılırlar. IPS e.max ZirPress, IPS e.max Ceram kullanılarak veneerlenebilir ya da tamamen anatomik olarak preslenir, boyama ve glaze yapılır. IPS e.max ZirPress, cam seramik ve florapatit kristalleri içerir (Ca 5 (PO 4 ) 3 F). Feldspat ya da lösit içermez. Florapatit kristalleri seramik içine değişen boyutlarda ilave edilir. Kristaller kontrol edilen nükleasyon ve kristalizasyon ile istenilen boyutlara ulaşırlar. Nano derecesindeki florapatit kristalleri 300 nanometreden daha küçük uzunlukta ve yaklaşık olarak 100 nanometre çapındadır. Bu florapatit kristalleri materyalin estetik özelliklerine katkıda bulunur. Materyalin opasitesi temel olarak daha büyük florapatit kristalleri ile sağlanır Bilgisayar Destekli Tasarım ve Üretim Tekniği ile Üretilen Porselenler (CAD/CAM) Bu teknik, optik tarayıcılar aracılığıyla toplanan verilerin bilgisayar yazılımları kullanılarak, üç boyutlu tasarımlara dönüştürülmesi esasına dayanır. Sistemdeki veri toplama ünitesi ile ölçü alımı ve model elde edilmesi işlemleri ortadan kaldırılarak, dijitalize veriler bilgisayara aktarılır ve üç boyutlu tasarımlar oluşturulur (CAD). Daha sonra bu tasarımlar sisteme bağlı torna aletine aktarılarak, feldspatik ya da dökülebilir seramikten çeşitli üreticiler tarafından hazırlanmış porselen blokların tornalanması yolu ile istenilen restorasyonlar elde edilir (CAM). Bu işlemi takiben oklüzal uyumlama, cilalama ile pürüzlendirme ve dişe yapıştırma işlemleri yapılır

42 A. Procera Yoğun olarak sinterlenmiş alüminyum oksit yapıları için geliştirilmiş bir CAD/CAM metodudur. 60 Kor yapı için kullanılan Procera AllCeram ın avantajı yüksek oranda saf alüminyum içermesinden dolayı, cam infiltre kor materyallerine kıyasla daha dayanıklı ve translüsent olmasıdır. 66,77 Procera AllCeram korlar İsveç ve New Jersey deki iki merkezde yapılmaktadır. Dental laboratuvarlar ölçüden elde ettikleri dayları bir tarayıcı ile tarayarak elde ettikleri verileri internet yoluyla bu iki merkezden birine göndermektedir. Burada sinterizasyon sırasında alüminanın büzülmesini kompanse etmek için dayların boyutu arttırılarak işlemler yapılır ve basınç altında dayların üzerine alüminyum oksit tozları preslenir ve sinterlenerek koping oluşturulur. Koping daha sonra tekrar dental labaratuvara gönderilerek alt yapı ile uyumlu feldspatik cam porselenler kullanılarak üst yapısı oluşturulur. 66,77 B. IPS e.max CAD Lityum disilikat cam seramik bloklardır. Blok kristalin fazda olağanüstü bir homojenlik gösterir ve bir CAD/CAM ünitinde kolaylıkla şekillendirilir. Pek çok CAD/CAM seramiklerinin aksine, bu materyal 30 dakikalık kristalizasyon süresi boyunca büzülmeye maruz kalmaz. 3 üyeli anterior köprü kopingi olarak, anterior ve posterior bölgede tek diş kor alt yapı olarak kullanılır. Bu alt yapılar IPS e.max Ceram ile kaplanır. 79 C. IPS e.max ZirCAD Yittrium oksit ile kısmen stabilize edilmiş (Y-TZP), kısmen sinterize zirkonyum oksit bloklardır. 900 MPa gibi çok yüksek dayanıklılık değerleri gösterir. İşlenmiş kopingler Sintramat da (yüksek ısı fırını İvoclar-Vivadent) sinterizasyon işlemine tabi 27

43 tutulur. Bu aşamada materyal, posterior bölgede yüksek çiğneme kuvvetlerine karşı koyacak kırılma dayanıklılığı kazanır. 79 D. Cerec İlk olarak 1985 de Zürih Üniversitesinde CAD/CAM teknolojisinden yararlanılarak ilk porselen inley hazırlanmıştır de Cerec 2 imal edilmiştir. Cerec 3 sistem 2000 yılında imal edilmiş, bir yıllık klinik kullanım ve tecrübeden sonra bilgisayar yazılımındaki gelişmeler 2001 yılının başlarında yerine getirilmiştir. Sistemin geliştirilmesi ile inley, onley, veneer gibi parsiyel ve tam posterior ve anterior kuronların yapımının yanı sıra 3 üyeli köprü alt yapı oluşturulması mümkün olmuştur. Cerec 3 sistemi; network, multimedya ve ağız içi renkli video kamera ya da dijital radyografik birim ile kombine edilmiştir. 81 Ağız içi video kamera yardımı ile restorasyonun şekli bilgisayara aktarılmakta, bilgisayarın direktifi ile işleme makinası restorasyonun üç boyutlu şeklini hazır feldspatik porselen ya da cam seramik bloktan elde etmektedir. Anatomik form ve estetik yüzey boyaması ile gerçekleştirilmektedir. 60 E. Lava 2003 yılında kullanıma sunulan Lava (3M ESPE) tam seramik sistemde, üstün özelliklere sahip zirkonya seramikleri kullanılır. Zirkonya seramiklere özgü sertleşme mekanizması ve suda çözünmeye karşı direnci, Lava zirkonyayı posterior bölgede köprü uygulamaları için uygun materyal yapar. Zirkon blokların yarı sinterize oluşu işlenmelerini kolaylaştırır. 70 Lava tam seramik sistemi için kullanılan ekipmanlar, özel bir tarayıcı (Lava Scan), bilgisayara bağlı işleme makinası (CAM) (Lava Form) ve sinterizasyon fırınından (Lava Therm) oluşur. 82 Sinterizasyon büzülmesini tolere etmek için CAD sisteminde restorasyonun dizaynı gerçek boyutundan % 20 daha büyük yapılır

44 F. Celay Tam seramik restorasyonların kor kısmını, kopya freze tekniği ile porselen bloktan elde etmeyi sağlar. Hastadan ölçü alımını takiben ana model elde edilir ve siman aralığı oluşturmak için day spacer uygulanır. Yapımı tasarlanan restorasyonun kor yapısının prototipi yani öncül modeli rezin esaslı materyal ile oluşturulur. Bilgisayar yardımı ile taranan rezin modelin dublikatı işleme makinasına bağlanan porselen blokların, uygun frezlerle şekillendirilmesi ile elde edilir. Bu teknikte, yüksek alümina içeren alüminöz porselen bloklar kullanılmakta, kor yapının direncinin daha da arttırılması için hazırlanan alüminöz kor yapıya In-Ceram tekniğindeki gibi cam infiltrasyon işlemi yapılmaktadır. Kor yapıda, cam infiltrasyon işleminden sonra artık cam materyali uzaklaştırılır ve restorasyonun tamamlanması için üst yapı aynı In-Ceram tekniğinde olduğu gibi alüminöz veneer porselen ile bitirilir Tam Seramik Kuron Preparasyonu Diş Preparasyonunun Biyomekanik İlkeleri 1. Diş yapısının korunması 2. Tutuculuk ve direnç 3. Restorasyonun yapısal sağlamlığı 4. Marjinal bütünlük 5. Periodonsiyumun korunması Diş Yapısının Korunması Dayanıklı ve tutucu bir restorasyon yapılırken bozulmamış sağlam diş dokusu, hastanın ihtiyaçları ve tutuculuk gereksinimleri buna izin verecekse korunmalıdır. Dişten, rahat ve hızlı çalışabilme adına gereksiz bir şekilde fazla madde kaldırılmamalıdır. 38 Diş yapısından aşırı madde kaldırılması pek çok zararlı etkiye sebep olabilir. Eğer bir diş aşırı taper açısı verilerek kesilmiş ya da aşırı kısaltılmışsa, 29

45 tutuculuk ve direnç bundan olumsuz etkilenecektir. Ayrıca, pulpaya çok yaklaşmanın sonucunda hassasiyet, pulpal enflamasyon ve nekroz oluşabilir. 83 Diş kesimi sırasında komşu dişlerin hasarı da genel bir hatadır. Hasar gören proksimal temas alanı yeniden şekillendirilip polisajı yapılsa bile hasarsız diş yüzeyinden daha fazla çürüğe yatkın olacaktır Tutuculuk ve Direnç Pratikte tutuculuk ve direnç birbiriyle ilişkilidir ve kesin olarak birbirinden ayrılamaz. Tutuculuk; giriş yolu boyunca restorasyonu çıkarıcı kuvvetlere engel olmak için preparasyonun gösterdiği yetenektir. Direnç; apikal, oblik ya da horizontal yönde oluşan kuvvetler tarafından restorasyonun yerinden çıkarılmasını önlemek için preparasyonun gösterdiği yetenektir. Tutuculuk ve direnç, restorasyonun yerinden çıkarıcı kuvvetlere dayanması için yeterli büyüklükte olmalıdır. 83 A. Tutuculuk Yapışkan yiyecekleri çiğneme sırasında restorasyon, protezin giriş yolu boyunca çıkarıcı kuvvetlere maruz kalabilir. Restorasyonun giriş yolundan ya da uzun ekseninden ayrılmasını önleyen özellik olan tutuculuk, diş preparasyonu sırasında hekimin kontrolündeki dört faktörden etkilenir. Bunlar; a) Taper açısı b) Simanın toplam yüzey alanı c) Makaslama stresleri altındaki siman bölgesi d) Diş yüzeyinin pürüzlülüğü dür. 83 a. Taper Açısı Taper açısı, diş yapısındaki iki karşıt dış duvarın birbirine yaklaşması ya da iki karşıt iç duvarın oklüzale doğru birbirinden uzaklaşmasını ifade eden bir terimdir. "Yaklaşma açısı" ya da "uzaklaşma açısı" olarak da kullanılan bu terim, preparasyonun 30

46 karşıt iki duvarı arasındaki ilişkiyi ifade eder. Preparasyonun bir duvarının o preparasyonun uzun aksı ile olan ilişkisi de o duvarın eğimidir. 38 Preparasyonun karşıt duvarlarının birbirine daha yakın paralelliği, daha fazla tutuculuk sağlayacaktır. Bu taper arttığı zaman retansiyonun azaldığını söyleyen Jorgensen tarafından da kanıtlanmıştır (Şekil 2.2). Şekil Koniklik ile tutuculuk arasındaki ilişkiyi gösteren grafik 38 Teorik olarak en iyi tutuculuğu sağlamak için preparasyonun duvarları birbirine mümkün olduğunca paralel olmalıdır. Bununla birlikte; undercutlardan kaçınmak ve simantasyon sırasında restorasyonun tam oturumuna izin vermek için duvarlar biraz tapera sahip olmalıdır arasındaki taper ideal olarak düşünülür. Bu, dış ya da iç herbir yüzeyden yaklaşık olarak 3 eğim verilmesiyle sağlanır (Şekil 2.3). 83 Şekil İdeal olarak düşünülen taper açısı 31

47 16 taper açısı yetersiz tutuculuk meydana getirmesine rağmen klinik yönden kabul edilebilir olarak önerilmektedir. 83 Sabit protezlerin tutuculuğunda preparasyonun geometrik şekli de önemlidir. Diş preparasyonu, restorasyonun tek bir giriş yoluna sahip olması açısından silindirik olmalıdır. Tam kuronun bir duvarına aşırı eğim verilmiş ise, artık silindirik bir yapı sergilenemeyecek ve restorasyon çok fazla giriş yoluna sahip olduğu için preparasyon tarafından kuronun hareketleri kısıtlanamayacaktır. 60 b. Simanın Kapladığı Yüzey Alanı Simanın daha geniş preparasyon yüzeyine ve restorasyonun iç yüzeyine bağlanması restorasyonun tutuculuğunu arttıracaktır. Bu nedenle; preparasyon yüzeyi ne kadar büyük ise, üzerine yapılacak restorasyonun tutuculuğu o kadar fazla olacaktır. Preparasyonun toplam yüzey alanı, dişin boyutundan, taper açısından ve preparasyonun içine yerleştirilen yivler ve kutular gibi özelliklerden etkilenir. 83 c. Makaslama Stresleri Altındaki Siman Bölgesi Tutuculukta önemli bir diğer faktör, restorasyon giriş yolu boyunca çıkarıcı kuvvetlere maruz kaldığı zaman çekme streslerinden ziyade, makaslama streslerine maruz kalacak olan siman alanıdır. Başarısızlık potansiyelini azaltmak için, çekme streslerini minimalize etmek esastır. Simanın makaslama kuvvetlerine dayanıklılığı için preparasyon karşıt duvarlara sahip olmalıdır ve bu duvarlar mümkün olduğunca birbirine paralel olmalıdır. Makaslama kuvvetleri altındaki en büyük siman alanını elde etmek için, restorasyon esas olarak tek giriş yoluyla sınırlandırılmalıdır. Aşırı taper açısı oluşturulmuş bir preparasyonda çekme kuvvetinin kuronu yerinden çıkarabileceği pek çok yön vardır. Böyle bir preparasyon üzerindeki restorasyon fonksiyon sırasında pek çok kuvvet ile karşılaşır. Tam veneer kuron preparasyonu mükemmel tutuculuğu sahiptir. Çünkü; mesial, distal, lingual ve fasial duvarlar protezin olası giriş yolunu sınırlar

48 Tutuculukta, preparasyon uzunluğu da önemli bir faktördür. Uzun preparasyon, kısa preparasyondan daha fazla tutuculuğa sahiptir. Bu, geniş bir yüzey alanı oluşturmak için ve bölgenin çoğunluğunun çekme stresinden ziyade, makaslama stresleri altında olması açısından gereklidir. Ayrıca daha büyük yüzey alanından dolayı, daha büyük çaplı bir preparasyon aynı uzunluktaki dar preparasyondan daha fazla tutuculuğa sahip olacaktır. 83 d. Diş Yüzeyinin Pürüzlülüğü Dental simanların adezyonu, mikroskobik düzensizliklere sahip simanın çıkıntılarına ve restorasyon yüzeyindeki girintilere bağlı olduğundan dolayı, prepare edilmiş diş yüzeyleri aşırı derecede polisajlanmamalıdır. Diş yüzeyinin pürüzlü olması tutuculuğu arttıracaktır. 83 B. Direnç Apikal ya da oblik yönlerdeki kuvvetlerin restorasyonun yerini değiştirmesine, aynı zamanda oklüzal kuvvetler altındaki restorasyonun herhangi bir hareketine engel olma özelliği olan direnç şu faktörlere bağlıdır; a. Yerinden çıkarma kuvvetlerinin şiddeti ve yönü b. Diş kesiminin geometrisi c. Yapıştırma ajanlarının fiziksel özellikleri 60 a. Yerinden Çıkarma Kuvvetlerinin Şiddeti ve Yönü Restorasyonlar normal aksiyal yönde gelen kuvvetlere olduğu kadar, oblik kuvvetlerede karşı koyabilecek şekilde düşünülmelidir. Bunun için restorasyon uygun oklüzal yüzeylerle yapılmalıdır. Bu sayede kuvvetlerin iyi bir şekilde dağılımı sağlanmalı ve uygun olarak yönlendirilmelidir

49 b. Diş Kesiminin Geometrisi Tutuculukta olduğu gibi preparasyonun geometrisi direncin sağlanmasında da önemli bir rol oynamaktadır. Diş preparasyonu aksiyal duvarların belirli alanlarında kuronun rotasyonuna engel olacak şekilde hazırlanmalıdır. Diş preparasyonunun geometrisinde yapılan değişiklikler direnç alanlarını etkiler. Preparasyonun oklüzale doğru incelmesi ve aksiyal açıların yuvarlatılması direnci azaltır. Geniş çaplı kısa diş preparasyonları çok az direnç gösterir. 60 c. Yapıştırma Ajanlarının Fiziksel Özellikleri Deformasyona karşı direnç, yapıştırma ajanının kompressif direnç ve elastisite modülüsü gibi fiziksel özelliklerden etkilenir Restorasyonun Yapısal Sağlamlığı Bir restorasyon, oklüzal kuvvetlere dayanabilmek için yeterli materyal hacmine sahip olmalıdır. Bu hacim diş preparasyonu tarafından oluşturulan alanla sınırlandırılmalıdır. Sadece bu yolla restorasyonda uyumlu bir oklüzyon ve normal aksiyal konturlar olacaktır; bu da restorasyon çevresindeki periodontal problemleri engelleyecektir. 38 Restorasyonun dayanıklılığını ve kullanılacak materyalin yeterli hacmini elde etmek için oldukça önemli unsurlardan biri oklüzal redüksiyondur. Yetersiz oklüzal mesafe restorasyonu zayıflatır ve restorasyonun oklüzal anatomisinin düz ve sığ olmasına neden olur. Böyle bir restorasyon da bitirme işlemleri ya da ağızdaki aşınmayla kolayca perfore olabilir. Preparasyonu aşırı derecede kısaltmadan yeterli açıklığı sağlamak için oklüzal yüzeyin anatomik formu ve eğimi preparasyonda aynen yansıtılmalıdır. 38 Oklüzal kesimin önemli bir kısmı da fonksiyonel cusp bizotajıdır. Yoğun oklüzal temasların olduğu maksiller dişlerin lingual cusplarının lingual ğimlerine ve mandibuler dişlerin bukkal cusplarının bukkal eğimlerine geniş bir bizotaj 34

50 restoratif materyal kalınlığı için yeterli mesafeyi sağlayacaktır. Fonksiyonel cusplara eğer geniş bir bizotaj yapılmaz ise, çeşitli problemler ile karşılaşılır. Eğer kuron normal konturlarında yapılırsa, aksiyal yüzeyle oklüzal yüzey birleşim yerinin üzerinde kalan kısım çok ince olacaktır. Fonksiyonel cusp bizotajının olmadığı durumlarda ise, ince kuron yapısının oluşmasını önlemek için bu bölge optimum kalınlıkta hazırlanır. Sonuçta aşırı konturlu bir restorasyon oluşur ve arzu edilmeyen oklüzal temasların oluşması engellenemez. 38 Aksiyal kesim de, yeterli restoratif materyal kalınlığı için alan sağlanmasında önemli rol oynar. Yetersiz aksiyal kesimi olan preparasyonlara normal konturlu restorasyonlar yapılırsa, ince duvarlı restorasyon distorsiyona maruz kalacaktır. Bunu tolere etmek için aşırı konturlu aksiyal yüzeyler yapılabilir. Problemin bu şekilde çözülmesi restorasyonu kuvvetlendirse de periodonsiyum için yıkıcı bir etki oluşur Marjinal Bütünlük Sabit protezlerin başarısında ya da başarısızlığında büyük oranda rol oynayan bir faktörde diş eti kenarı uyumudur. Bunun önemini vurgulayan Shillinburg ve arkadaşları, "Oral kavitenin biyolojik ortamında restorasyonun uzun ömürlü olabilmesi, sadece sabit protez kenarının diş kesiminin bitiş çizgisine sıkıca adapte olması ile sağlanır." 60 demektedir. Preparasyonun bitiş çizgisinin konfigürasyonu, restoratif materyalin marjindeki hacmini ve şeklini belirler ve ayrıca restorasyonun oturmasını ve marjinal adaptasyonunu etkiler. 38 Marjinal dizayn 3 temel tipte sınıflandırılabilir ( Şekil 2.4). Bunlar; a. Dik açılı marjinal dizayn (Shoulder bizotajlı shoulder) b. Oluk biçimli marjinal dizayn (Chamfer- bizotajlı chamfer) c. Bıçak sırtı şeklindeki marjinal dizayn (Knife edge) 60 35

51 a. Shoulder b. Bizotajlı Shoulder c. Chamfer d. Knife-edge Şekil Marjinal dizaynların şematik olarak görünümü a. Dik Açılı Marjinal Dizayn (Shoulder Bizotajlı Shoulder) Dişin uzun eksenine dik olarak hazırlanan bu marjinal dizayn, kuvvetin köke iletimini en iyi şekilde sağlar 60 ( Şekil 2.4.a). Tam seramik kuronlar için seçilen basamak tipidir. Oklüzal kuvvetlere direnç sağlar ve porselende kırıklara neden olabilecek stresleri minimalize eder. Sağlıklı restorasyon konturları ve maksimum estetik için bir alan oluşturur. 38 Bizotaj; serbest diş eti kenarı seviyesinde olan, basamaktan diş eti cebi içine doğru ince uçlu elmas frezle ortalama 0.5 mm boyutunda açılı eğim preparasyonudur. Bizotajla basamak etrafında kalması mümkün mine artıkları da uzaklaştırılmış olur. Bizotaj eğiminin açısal değeri 40-70º arasında olmalıdır. Dişin aksiyal yüzeylerine göre tesbit edilen bu açısal değerin altında ya da üstündeki eğimlerin sonuç restorasyonda periodontal membran ya da serbest diş eti kenarına zarar verebileceği çeşitli araştırmalarla ortaya konmuştur 60 ( Şekil 2.4.b). b. Oluk Biçimli Marjinal Dizayn (Chamfer- Bizotajlı Chamfer) Bu tip basamak kesimi diş eti kenarında geniş bir açı ile sonlanmaktadır. Oluk biçimli ve geniş açılı olan bu gingival sonlanma knife edge ye kıyasla daha açılı, fakat shoulder a kıyasla daha dar olarak hazırlanmalıdır. Yeterli kenar kalınlığında ve sağlamlıkta restorasyonlar elde edilebilmektedir 60 ( Şekil 2.4.c). 36

52 c. Bıçak Sırtı Şeklinde Marjinal Dizayn (Knife Edge) Bıçak kenarını andıran bitiş çizgisi konfigürasyonudur 60 ( Şekil 2.4.d). Bu bitiş çizgisine adapte edilecek olan ince restorasyon marjinini doğru şekilde mum objede işlemek ve dökmek zordur. Ağız ortamında da bu restorasyonların kuvvetlere maruz kaldığı zaman distorsiyona uğraması muhtemeldir. 38 Bıçak sırtı bitimin kullanımı, yeterli hacim elde etmek için restorasyonun dış aksiyal konturlarına ilaveler yapıldığı zaman aşırı konturlu restorasyonlara neden olabilir. Dezavantajlarının yanı sıra bazı durumlarda bıçak sırtı bitimin kullanılması gerekebilir. Mandibuler posterior dişlerin lingualinde ve aşırı dış bükey aksiyal yüzeyleri olan dişlerde bu konfigurasyon kullanılabilir Periodonsiyumun Korunması Bitiş çizgilerinin lokasyonunun, restorasyonun yapım kolaylığında ve restorasyonun sonuçtaki başarısında etkisi vardır. Mümkün olduğunca yumuşak geçişleri olan ve tamamen temizliğe açık olan marjinlerden en iyi sonuç beklenir. Mümkünse restorasyonun marjini, diş hekiminin kolaylıkla bitirebileceği ve hasta tarafından kolaylıkla temizlenebileceği bölgelerde lokalize olmalıdır. 38 Diş eti sağlığını korumak için marjinal konumların mümkün olduğunca supragingival ya da gingival seviyede bitirilmesi gerekmektedir. Klinisyen her ne kadar tecrübeli de olsa özellikle subgingival marjin lokasyonlarında, kuron kenarlarının görüş sahası dışında olduğu vakaların bir çoğunda kabul edilebilir marjinal açıklık boyutundan daha fazla açıklıkları gözden kaçırabileceği ve enflamasyon için oldukça hassas olan bu bölgede patolojik değişikliklere neden olabileceğini unutmaması gerekir. 84 Subgingival restorasyonlar periodontitisin majör etyolojik faktörlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Ancak, subgingival bitiş çizgisi de bazı durumlarda gerekli olabilir. Bu durumlar; tutuculuk ve direnç formu için yeterli kuron uzunluğu elde etmek, 37

53 erozyon, abrazyon ya da diş yapısındaki çeşitli defektleri kompanse etmek, kırık ve çürüklerin gerisine uzanmak, endodontik olarak tedavi edilmiş dişler üzerine servikal kuron ferrulesi hazırlamak ve renklenmiş dişlerin estetiğini geliştirmektir. Bu gibi durumlarda epitelyal ataçmana uzanmaktan kaçınılması önerilir. 85 Gingival krestle aynı seviyede lokalize olan marjinlerin gerek gingival krestin üstüne gerekse altına yerleştirilenlerden daha az enflamasyona neden olduğu rapor edilmiştir. Supragingival lokalizasyonun en az zarar veren lokalizasyon olduğu ve serbest diş eti ile aynı seviyede bitimin ise orta derecede hasar potansiyeli olduğu bulunmuştur Diş Hekimliğinde Kullanılan Simanların Sınıflandırılması "Diş hekimliğinde kullanılan simanlar 4 gruba ayrılmaktadır." 9 1. Fosfat esaslı simanlar a. Çinkofosfat simanlar b. Silikat simanlar c. Çinko silikafosfat simanlar 2. Fenolat esaslı simanlar a. Çinkooksit-öjenol simanlar b. Ca(OH) 2 salisilat 3. Polikarboksilat esaslı simanlar a. Çinko polikarboksilat simanlar b. Cam iyonomer simanlar 4. Akrilat esaslı simanlar a. Polimetakrilat b. Dimetakrilat Çinkofosfat Simanlar 38

54 Çok uzun yıllardır kullanılmakta olan çinko fosfat simanlar asit baz tepkimesi ile sertleşmektedir. Toz içeriği % 90 oranında ZnO ve kalsinasyon işlemi sıcaklığını yükseltmek için % 2-10 oranında MgO ten oluşmaktadır. Alumina ve silika gibi oksitler renk vermek ve mekanik özellikleri arttırmak için eser miktarda eklenirler. Bizmut ise, sertleşme zamanını ayarlamaya yardımcı olur. Bu simanın likiti ise, % 67 fosforik asit, % 33 su, alüminyum fosfat ve bazen çinko fosfat içerir. Aluminyum, simanın sertleşme reaksiyonunda amorf çinko fosfat oluşumu için gereklidir. Toz oranı arttıkça direnç artar. Basma dayanıklılığı MPa ve çekme dayanıklılığı ise, 5-7 MPa dır. Yüksek elastisite modülü (13 GPa) uzun köprülerde çiğneme kuvvetlerine dayanmasını sağlar. Yalnızca mekanik bağlantı göstermelerinden dolayı, bu simanın kullanılacağı işlemlerde öncelikle diş preparasyon açıları önem kazanmaktadır. Çinko fosfat simanlar; prefabrike ya da döküm post, metal inley, onley, konvansiyonel sabit kuron, köprü restorasyonları ile aluminöz ya da zirkonyum esaslı tam seramik kuronların simantasyonunda kullanılır. 9,38 Çinko Polikarboksilat Simanlar Aynı zamanda poliakrilat simanı olarak da tanınan çinko polikarboksilat simanlar, 1968 de Smith tarafından çinko fosfat simanın likitinin poliakrilik asit ile değiştirilmesiyle oluşturulmuştur. Çinkopolikarboksilat simanı diş dokusuna kimyasal olarak bağlanan ilk simandır. 17 Çinkopolikarboksilat simanın tozunu çinkofosfat simana benzer şekilde % 90 ZnO ve % 10 MgO oluşturur, likiti ise, poliakrilik asidin % oranında su ile çözünmüş solüsyonudur. Sertleşme süresini modifiye etmek ve kararlı bir yapı sağlamak amacıyla toza % 4-5 oranında stannöz florid ve diğer tuzlar ilave edilebilmektedir. Stannöz florid simanın direncini arttırır ve flor kaynağı işlevi görür

55 Cam İyonomer Simanlar Cam iyonomer simanlar 1972 yılında McLean ve Wilson tarafından geliştirilmiştir. Silikat cam tozunun dayanımı, rijitliği ve flor salınımı ile poliakrilik asit likitinin biyouyumluluğu ve adeziv özelliklerini birleştirir. 86 Cam iyonomer siman, silikat ve polikarboksilat simanın hibrit şeklidir. Asit baz reaksiyonu sonucu sertleşir. Bu simanlar aluminyum florosilikat cam tanecikleri ve zayıf polialkenoik asit, itakonik, maleik ve trikarboksilik asit içerirler. Dental dokulara fiziksel ve kimyasal yolla bağlanırlar. Fiziksel bağlanma diş yüzeyine mikromekanik retansiyonla oluşur. Kimyasal adezyon ise, cam iyonomer karışımı ile diş dokularının yüzeyinde bulunan kalsiyum arasında oluşan tepkime ile gerçekleşir. Bağlantı mekanizması, poliasit içerisindeki negatif yüklü karboksil gruplarının mine ve dentin dokularında bulunan apatit yapısındaki pozitif yüklü kalsiyum iyonları ile şelasyon yapması sonucu meydana gelir. Bu olay difüzyona bağlı adezyon olarak da tanımlanmıştır. 87 Daha çok inorganik içeriğe sahip olduğundan, mineye olan bağlantı dentine oranla daha yüksektir. Polikarboksilat simanlara göre pulpa için daha az irritandırlar. Cam iyonomer simanların mikrosızıntıları, adeziv olmayan simanlara göre daha azdır. Basma dayanıklılıkları, polikarboksilat ve çinko fosfatlara göre daha yüksektir ( MPa). Fakat elastisite modülü çinko fosfat simanlardan düşük olduğundan dolayı, yüksek stres alan bölgelerde elastik deformasyon olasılığı vardır. 88,89 Hibrit İyonomer Simanlar Cam iyonomer simanların ve rezin simanların avantajlarını bir arada sunacak şekilde üretilmişlerdir. Kimyasal yapıları hibrit cam iyonomer simanlar ya da rezin modifiye cam iyonomer simanlar olarak adlandırılmalarına neden olmuştur. Basma ve çekme kuvvetleri kompozit rezin simanlardan düşük olmakla beraber çinkofosfat, polikarboksilat ve geleneksel cam iyonomer simanlardan daha yüksektir. Neme karşı 40

56 dirençlidir. En büyük sorunları poli HEMA nın (hidroksietil metakrilat) hidrofilik yapısıdır. Bu özellik su emilimlerinin artmasına ve yapılarının zayıflamasına neden olur. Bu simanlar: a) Rezin modifiye cam iyonomer simanlar b) Poliasit modifiye rezin simanlardır. Rezin Modifiye Cam İyonomer Simanlar Rezin modifiye cam iyonomer simanlar (RMCIS), geleneksel cam iyonomer simanın likitindeki poliakrilik asit zinciri üzerine suda çözünebilen reçine başlatıcı ve aktivatör monomerlerin ilavesi ile elde edilirler. 90 Böylece cam iyonomerlerin neme hassasiyetinin azaltılması ve dayanıklılığının arttırılması sağlanmış olur. 95,96 Simanın likiti; metakrilat rezin, poliasit, HEMA ve sudan oluşurken, tozunu floroaluminasilikat cam partikülleri oluşturur. Genel olarak sertleşme reaksiyonunun en önemli bölümü asit-baz reaksiyonu ile gerçekleşmektedir. Tam sertliğe ulaşılana kadar geçen sürede asit-baz reaksiyonu devam eder. Metakrilat gruplarının poliakrilik asit zinciri üzerine yerleşmeleri sayesinde ışıkla sertleşme mümkün olmuştur. Polimerizasyonun hızlı başlaması bağlantının daha hızlı gelişmesini dolayısıyla simanın erken dönemde neme hassasiyetini azaltır. 17 Poliasit Modifiye Rezin Simanlar Kompomer olarakda adlandırılan poliasit modifiye rezin simanlar, cam iyonomer simanlarla rezin simanlar arasında yer alsalarda, karanlıkta asit-baz reaksiyonu oluşturmamaları nedeniyle yapısal özellikleri bakımından kompozit rezinlere daha yakın olan materyallerdir Esasen rezin matriks; üretan dimetakrilat (UDMA), hidroksietilmatakrilat (HEMA), tetrakarboksilbütan (TCB) ve monomerden oluşur. Bunlara ilaveten yapılarında % 72 flor içeren florosilikat cam, reaksiyon başlatıcılar, stabilizatörler ve pigmentler bulunur. Kompomerlerin içeriğinde su 41

57 bulunmaz. 93 Başlangıç sertleşme tepkimeleri metakrilat gruplarının polimerizasyonuyla başlar ve asidik polimerler oluşur. Sertleşme reaksiyonunu takiben su emilimi ve asitbaz reaksiyonu meydana gelir. Asit etkileşimi sonucu ortama salınan metal iyonları asit grupları ile çapraz bağlar oluşturur. 91,94,95 Cam iyonomerler ile benzerlik gösteren doldurucu ve matriks yapı flor salınımına izin verir. 96,97 Rezin Simanlar Rezin simanlar daha az doldurucu içerikleri ve daha az viskoziteleriyle restoratif kompozitlerden ayrılırlar ve 1970 lerin başlarından itibaren kuron köprü restorasyonlarının simantasyonunda kullanılmaya başlanmıştır. Dentin bonding ajanlarındaki gelişmeler, adeziv köprülerin ve veneerlerin simantasyonunda rezin simanların kullanımlarını arttırmıştır. 33,94,98,99 Rezin yapıştırma simanları konvansiyonel simanlara göre oral sıvılarda düşük çözünürlük, ışık geçirgenliği ve farklı renk seçenekleri, restorasyonun dişe bağlanmasıyla elde edilen yüksek kırılma dayanımı gibi bazı avantajlara sahiptir Rezin simanlar içeriklerine göre üç başlık altında incelenebilir 103 : a. Akrilik Rezin Simanlar 1952 yılından beri piyasada olan akrilik esaslı rezin simanlar, kuronlar, inleyler, geçici restorasyonlar ve apareylerin simantasyonunda kullanılmaktadır. İçeriğine bakıldığında; tozu, metil metakrilat polimerleri ya da reaksiyon başlatıcı olarak görev yapan benzoil peroksit içeren kopolimerler, mineral doldurucular ve pigmentlerden meydana gelir. Likitinde ise, amin esaslı hızlandırıcılar içeren metil metakrilat monomerleri bulunmaktadır. Monomerlerin çözünmesi, polimer partiküllerini yumuşatarak peroksit ile amin etkileşiminden meydana gelen serbest radikallerin hareketleri ile eş zamanlı olarak polimerizasyonu meydana getirmektedir. 42

58 Polimerizasyon sonucu sertleşen kitle, çözünmemiş; ancak şişmiş orijinal polimer granüllerinin yeni polimer matriks ile birleşiminden meydana gelmektedir. Soğuk akrilik rezin dolgu materyallerine benzer özellikler gösteren akrilik rezin simanlar, diğer simanlara göre daha az çözünen; ancak sertliği ve viskoelastik özellikleri düşük olan materyallerdir. Nem varlığında diş dokusuna etkili bağlantı sağlayamazlar. Bu nedenle, marjinal sızıntı riski söz konusudur. Diğer akrilik dolgu materyalleri gibi pulpa irritasyonu meydana getirme riskleri olduğu için pulpanın korunması oldukça önemlidir. Konvansiyonel simanlarla karşılaştırıldıklarında, göreceli olarak yüksek dayanım ve sertlik dereceleri göstermeleri, ağız sıvılarındaki çözünmelerinin az olması gibi avantajları yanında çalışma sürelerinin kısa olması, pulpa dokusunda hassasiyet meydana getirmeleri ve fazla simanın restorasyon kenarından temizlenmesindeki zorluklar gibi dezavantajları da bulunmaktadır. 7,33,38 b. Adeziv Resin Simanlar Akrilik rezin simanların modifiye edilmiş şekli olan adeziv rezin simanların bileşimi; düzenleyici bir madde olan 4-metiloksi etil trimelletik anhidrid (4-META) ve ek polimerizasyon başlatıcısı ve dentine kimyasal bağlanmayı sağladığı düşünülen tribütil boron maddelerinin metil metakrilat monomerine eklenmesi ile oluşur. Bu tip simanlar daha çok soy olmayan metallerin alt yapı olarak kullanıldığı restorasyonlar ve amalgama bağlanabilme için geliştirilmiş simanlardır. Ancak amalgama bağlanma kuvveti dentinden daha azdır. % 10' dan az doldurucu içeriğine sahip olmaları nedeni ile, fiziksel özellikleri tipik akrilik rezinlere benzer. Yük altında ileri deformasyona uğrayan ve orta derecede kuvvetli olan simanlardır. Teknik olarak oldukça hassas sistemlerdir. 7,33,38 43

59 c. Dimetakrilat (Kompozit) Rezin Simanlar Özellikle porselen sistemler, inleyler, venerler ve indirekt rezin restorasyonların simantasyonunda kullanılan kompozit rezin simanlar, bis-gma (bisfenol glisidil metakrilat) esaslı sistemlerdir. Aromatik dimetakrilatların farklı seramik doldurucular içeren monomerler ile birleşiminden meydana gelirler. Temel olarak kompozit restoratif materyaller ile benzerdirler. Toz-likit ya da iki pat formlarında bulunmaktadırlar. Tozlikit şeklindeki materyallerde, toz genellikle borosilikat ya da silika cam karışımının bir polimer tozu ve bir organik peroksit başlatıcı ile birleşiminden meydana gelir. Likidi ise, bis-gma ya da diğer dimetakrilat monomerleri ile polimerizasyonu başlatıcı görevi gören bir amin türevinden oluşur. Monomerlerinde fosfat ya da karboksil gibi potansiyel adeziv gruplar içeren bazı materyaller, dentin bonding sistemlerine benzer yapıdadırlar. İki patlı sistemler ise, bileşim olarak toz-likit sistemlerine benzer olmalarına rağmen, monomer ve doldurucular her iki farklı pat içinde de bulunmaktadırlar. Bis-GMA rezin ve kuartz doldurucu içeren iki patlı sistemler fosfonat simanlardır. Fosfonat oksijene çok duyarlı olduğundan polimerizasyon tamamlanana kadar restorasyon kenarları propilen glikol gibi bir jel ile izole edilerek oksidasyonuna engel olunması gerekmektedir. 7,33, Rezin Simanların Polimerizasyon Şekli Monomerin polimerizasyon reaksiyonu ile polimere dönüşüm derecesi, tükenen karbon çift bağlarının yüzdesiyle tanımlanır. Klinik koşullar altında polimerizasyon nadiren tam olarak tamamlanır. Işıkla polimerize olan rezin kompozitlerin dönüşüm derecelerinin % arasında olduğu bildirilmiştir. 100 Polimerizasyon derecesi ayrıca polimerizasyon için gerekli, yeterli serbest radikal oluşumuna da bağlıdır. Işıkla polimerize olan materyaller için bu materyale yeterli ışık ulaşmasıyla, kimyasal olarak 44

60 polimerize olan sistemler için ise, aktivatör oranıyla inhibitör oranının doğru olmasıyla alakalıdır Kimyasal Sertleşen Rezin Simanlar Kimyasal olarak sertleşen sistemler, genellikle baz ve katalizör olmak üzere iki pastadan oluşmaktadır. Kimyasal polimerizasyon, peroksit başlatıcılar ve amin hızlandırıcılar bir arada olduğunda mümkündür ve reaksiyonları oda ısısında serbest radikallerin oluşumunu sağlar. Bu sistemlerin dezavantajları; uzun sertleşme zamanı gerektirmeleri, baz ve katalizörün karıştırılması sırasında simanın içerisinde hava kabarcığı hapsolma olasılığının bulunması ve materyalin yerleştirilmesinin ardından kullanım süresi boyunca artan renkleme eğilimlerinin olmasıdır. 9,33,60, Kimyasal olarak sertleşen rezin simanlar, ışık geçişinin mümkün olmadığı full metal ya da metal seramik restorasyonların ve kalınlığı 2,5 mm yi aşan tam seramik restorasyonların simantasyonunda endikedir. 9,33, Işıkla Sertleşen Rezin Simanlar Görünür ışıkla aktive olan rezin siman sistemleri, polimerizasyonu başlatan serbest radikalleri oluşturmak için diketon soğurucular kullanır. Rezin simanların çoğunda ışık başlatıcı diketon soğurucu olarak maksimum soğurmanın görünen ışık spektrumunun mavi bölgesinde, 470 nanometre dalga boyunda olduğu kamforokinon kullanılır. Mavi ışığa duyarlı ışık başlatıcı molekülleri uyarılarak polimerizasyonu başlatan serbest radikalleri oluşturur. 107,108 Işıkla-sertleşen simanların tam olarak polimerize olmaları için 24 saat geçmesi gerektiği bildirilmiştir. 101,109 Görünür ışıkla aktive olan adeziv rezin simanların avantajları; materyallerin daha uzun süre manipüle edilebilir olmaları ve daha kısa sürede (20-40 sn de ya da daha az) sertleşmeleri, artık simanların temizlenmesi işlemlerinin daha kolay olması ve peroksit başlatıcılar ve aromatik tersiyer aminler içermediğinden renklerinin daha stabil 45

61 olmalarıdır. Diğer bir avantajı olarak da; restorasyonların içerisine yerleştirilmesi aşamasında hava boşluğu ve hava kabarcığı oluşma olasılığının çok düşük olması sayılabilir. 33,98,106,110,111 Işıkla sertleşen rezin simanlarda uygulanan ışık gücündeki azalma, yeterli süre ışık uygulanmaması, ışık kaynağının simana olan mesafesinin artması gibi durumlarda yeterli polimerizasyon sağlanamamakta ve bu da simanın bütün fiziksel, mekanik ve kimyasal özelliklerini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. 112 Chan and Boyer 113 yaptıkları çalışmada ışıkla sertleşen rezin simanların polimerizasyon miktarının porselen restorasyonun renginden ve kalınlığından etkilendiğini rapor etmişlerdir. Bundan dolayı, ışıkla sertleşen rezin simanlar indirekt kompozit ve porselen laminate veneerin kalınlığı 1-1,5 mm arasında değişen tam seramik restorasyonların simantasyonunda ve seramik braketlerin yapıştırılmasında kullanılmaktadır. 102,105, Dual Sertleşen Rezin Simanlar Dual-sertleşen rezin simanlar, restoratif malzeme üzerinden uygulanan ışık enerjisinin artan opasite ve kalınlık nedeniyle simana yeteri kadar ulaşamayacağı durumlarda endikedir. 102, Işık uygulaması sırasında simana ulaşan ışık yoğunluğu polimerizasyon sürecinin başlaması için yeterli olabilir, ancak kendiliğinden polimerize olabilen katalizör maksimal sertleşme için gereklidir. 111 Dual-sertleşen rezin simanların sertleşme mekanizması genellikle benzol peroksitin aromatik tersiyer aminlerle, redox reaksiyonu tabanlıdır. İki pat halinde bulunurlar ve komponentlerin birinde ya da her ikisinde sertleşme reaksiyonunun başlamasından sorumlu ışığa duyarlı bileşik (genellikle kamforokinon) bulunur. Pastalar karıştırıldıktan sonra ve ışıkla aktive edilinceye kadar sertleşme reaksiyonu peroksit ve aromatic tersiyer aminlerle kontrol edilebilir. 33,111 Bu simanlarda polimerizasyon için kimyasal ve ışık başlatıcıların birleştirilmesi, optimal polimerizasyonun sağlanmasında ve yeterli çalışma zamanının elde edilmesinde en büyük avantajlarıdır. Dual sertleşen adeziv rezin simanların 46

62 renginin, uzun dönem kullanımda değişime uğradığı yapılan çalışmalarda rapor edilmiştir. Dual polimerizasyon için gerekli olan amin hızlandırıcı, rezin simanın renginde değişimlere neden olabilmektedir. Sadece kimyasal sertleşme uygulandığında, dual sertleşen adeziv rezin simanların gözle görünür derecede renk değiştirebildiği bildirilmiştir Kimyasal olarak sertleşen kompozit rezinlerle karşılaştırıldığında, dual sertleşen kompozit rezinler, daha az oranda renk değişimi sergilemektedirler, bunun da ana sebebi aromatik amin hızlandırıcıların konsantrasyonda daha az olarak bulunmasıdır. Bunun tersi, ışıkla sertleşen rezinlerle karşılaştırıldığında ise dual sertleşen rezinlerdeki renk stabilitesindeki azalma daha fazla aromatik amin içermesinden kaynaklanmaktadır Adezyon Birbirine yakın temas eden materyallerin bağlantısının ayırıcı kuvvetlere karşı direncini ifade eden adezyonun gerçekleşebilmesi için iki materyal arasında çekim gücü oluşması gerekmektedir. 9,122 Adeziv ise, yüzeyler arası bağlantıyı sağlayan materyaller olarak tanımlanır. Restorasyonların dişe yapıştırılmasında ortaya çıkan bağlantı mekanizması iki kısımda incelenebilir: 1) Diş dokusu-rezin bağlantısı a) Mine adezyonu b) Dentin adezyonu 2) Seramik-rezin bağlantısı Diş Dokusu- Rezin Bağlantısı Mine Adezyonu Mine dokusuna adezyon kavramı ilk olarak 1955 yılında Buonocore un mine yüzeyini asitlemesiyle düzgün mine yüzeyini pürüzlü mine haline dönüştürmesi ve 47

63 yüzey enerjisini arttırması ile başlamıştır. Mine yüzeyine asit uygulandıktan sonra yüzeyden 10 µm kalınlığında mine dokusu uzaklaşırken, 5-50 µm derinliğinde mikroporoziteler oluşur. Yüzey enerjisi dolayısıyla ıslanabilirliği artmış ve mikroporoz bir hal almış yüzeye bonding ajanı infiltre olur ve rezin uzantıları denen "rezin çubuklar" oluşur. Bu uzantılar, mikromekanik bağlantıdan sorumlu yapılardır. Bonding ajanının polimerizasyonundan sonra elde edilen bağlantı kuvveti MPa kadardır. 123 Bu değer rezin kompozitin polimerizasyonu sonucu meydana gelen büzülme gerilimlerine karşı koyabilecek bir değerdir. Buna göre; bütün kavite duvarları mine dokusu ile sonlanıyorsa, asit uygulama işlemi mikrosızıntıyı önemli ölçüde azaltır. 124 Genel kural olarak, % konsantrasyonunda fosforik asitle en az 15 sn süreyle asitlemek ve sn süreyle yıkamak adezyon için ideal mine yüzeyini oluşturur Dentin Adezyonu Mine dokusuna adezyon ideal bir şekilde sağlanırken, dentin dokusuna iyi bir adezyon elde etmek oldukça zordur. "Dentine adezyonu güçleştiren nedenler:" " Dentin yapısı % inorganik, % 30 organik matriks (kollajen) ve % 25 sudan oluşur ve yapısındaki hidroksiapatit miktarı mineye oranla oldukça azdır. 2. Mine gibi homojen bir yapıda değildir, dentinde mineralizasyon değerleri farklı bölgelerde farklılık gösterir (dentin tübülleri ve çapının dentin derinliğine bağlı farklılık göstermesi nedeniyle). 3. Kollajen yapısının fazla olması dentine elastikiyetlik kazandırır. 4. Pulpal sıvı basıncı nedeniyle dentin dokusunun derin bölgelerine rezin infiltrasyonu güçleşir. 48

64 5. Preparasyon sırasında oluşan smear tabakası dentin tübül ağızlarını tıkayarak, geçirgenliğin azalmasına neden olur. Dentin bonding sistemleri 3 aşamada uygulanır: 1) Dentin Yüzey Düzenleme İşlemleri: Asit ya da EDTA solusyonu ile smear tabakasının uzaklaştırılması işlemidir. Dentine uygulanan asitten sonra, smear tabakası uzaklaşır, peritübüler dentin ortadan kalkar, intertübüler dentinde 3-7 µm derinliğinde demineralize alanlar oluşur ve dentin tübüllerinin ağızları açılır, kollajen fibriller de açılarak monomer infiltrasyonu için ortam hazır hale gelir. Asitleme sonrasında dentin dokusunun nemli kalması, modern hidrofilik adeziv sistemler için son derece önemlidir. Aşırı kurutma ya da aşırı nemli bırakma adezyon için istenmeyen durumlardır. Dentin yüzey koşullarının değiştirilmesinde asit uygulaması dışında en yaygın olanı EDTA uygulamasıdır. Ayrıca lazer ve mikroabrazyon uygulama yöntemleri de tercih edilebilir. Ancak asit dışındaki diğer tüm uygulamalar, smear tabakasını dentinde demineralize alan oluşturmadan uzaklaştırırlar ) Primer Uygulaması: Aseton ya da etanol gibi organik solventler içinde hidrofilik monomer içeren primerler, adezyonu güçlendiren ajanlardır. İçeriğindeki solventlerin dentin dokusundaki su ile yer değiştirmesi sonucu, kollajen fibrillerin arası açılır ve monomerlerin kollajen ağı içine infiltrasyonu kolaylaşır. Primerlerin kollajene bağlı uç kısımları hidrofilik özellik gösterirken, adeziv rezin ile kopolimerize olacak kısımları hidrofobik özellik gösterir. 126 Pek çok modern adeziv sistem, mükemmel ıslatabilme özelliğinden dolayı monomer olarak HEMA içerir ) Adeziv Uygulaması: Adeziv rezin, BİS-GMA ve UDMA gibi hidrofobik monomerler ve ıslatma ajanı olarak HEMA içerir. Adeziv rezin, hibrit tabakasının stabilitesini sağlar ve dentin tübüllerindeki rezin çubuk diye adlandırılan rezin uzantılarını oluştururlar. Adeziv rezinin en önemli rolü ise; rezin kompozitin 49

65 polimerizasyon büzülmesine karşı rezin-diş bağlantısını stabilize etmektir. Adeziv rezin yüzeyinde 15 µm kalınlığında oksijen inhibisyon tabakası bulunur. Bu tabaka adeziv rezin ve rezin kompozitin birbirine yapışmasına olanak tanır Seramik-Rezin Bağlantısı Adeziv sistemlerin simantasyonunda kullanılan rezin simanlar, restorasyonun uzun dönem başarısı için hem diş dokusuna hem de restoratif materyale sıkıca bağlanmalıdır. Son yıllarda adeziv sistemlerdeki gelişmelerin nedeni de, rezin simanın diş ve restorasyona olan bağlantı kuvvetlerinin arttırılmaya çalışılmasıdır. Seramik restorasyon ve rezin bağlantısı yüksek retansiyon sağlar, marjinal adaptasyonu arttırıp mikro aralanmayı önler ve restore edilen diş ve restorasyonun kırılmaya olan direncini arttırır. 127 Porselen lamina venerler, seramik inley ve onleyler, tam seramik kuron ve köprülerin yapıştırılması ya da metal destekli seramiklerin tamiri için seramik rezin bağlantısı gereklidir Seramik Yüzeyini Düzenleme İşlemleri Seramik-rezin siman bağlantısında mikromekanik kilitlenme ve kimyasal bağlantı önemli rol oynar A. Mekanik ve Mikromekanik Bağlantı Mekanik bağlantı, elmas frezlerle aşındırma yoluyla elde edilir, ancak bu işlem seramiklerin parçalanmasına ve uyumunun bozulmasına yol açar. 127 Mikromekanik bağlantı ise; Asitle pürüzlendirme Kumlama Silika kaplı alüminyum oksit ile kumlama Lazerle pürüzlendirme ile sağlanır. 50

66 1. Asitle Pürüzlendirme Asit uygulamasıyla, seramik yapısında bulunan cam matriks ve kristal çözülerek düzensiz bir yapı oluşur. Ayrıca diş dokusunda olduğu gibi seramiğin yüzey enerjisi artar. 128 Seramiğin pürüzlendirilmesinde kullanılan asit diş dokusuna uygulanandan farklıdır. Seramik yüzeyine hidroflorik asit (HF) uygulanır, seramik yüzeyinde oluşan mikroporoziteler yüzey alanını arttırarak, rezinin mikromekanik bağlanmasını sağlarlar. % 2.5 ve % 10 luk HF asit solusyonunun 2-3 dk uygulamasının başarılı sonuçlar verdiği rapor edilmiştir. 127,129 Seramiğin yapısında bulunan lösit kristallerinin sayısı, büyüklüğü ve dağılımı, asit uygulaması sonucu oluşan mikroporozitelerin şekillenmesini etkiler. Yüksek miktarda lösit içeren bir seramik olan IPS Empress için % 9 luk HF asitin 60 sn uygulanması yeterli bulunmuştur. 127 Direnci oldukça fazla olan aluminyum oksit seramikler ya da zirkonyum ile güçlendirilmiş seramikler, pürüzlendirilmeleri sırasında uygulanan asitlere direnç gösterirler. Bu seramiklerin HF ile asitlenmesi işlemi, rezin-restorasyon bağlantısını etkilemez. Yüksek dirençli bu tip seramik restorasyonların yapıştırılmasında, alumina ile kumlama yapılması ve fosfat bazlı simanla yapıştırılmaları iyi sonuç verir Kumlama Alüminyum oksit partikülleri ile kumlama işlemi seramik materyaller için yaygın olarak kullanılan bir yüzey işlemidir. Alüminyum oksit taneciklerinin büyüklüğü 25 ile 250 μm arasında değişmektedir. 127, Aşındırma işlemi, kontamine olan tabakaların kaldırılmasını, yapışma için uygun alanın arttırılmasını sağlar ve rezin materyallerin ıslanabilirliğini artırmaktadır. 135,136 Restorasyon yüzeyi ile rezin arasında adeziv bağlantı sağlayan tekniklerin çoğunda bağlantı dayanıklılığını arttırmak için kimyasal bağlantı ajanı yüzeye 51

67 uygulanmadan önce yüzeyin kumlanması gerektiği vurgulanmaktadır. 137 Kumlama işlemi, labarotuar ortamında ya da hasta başında uygulanabilir Silika Kaplı Aluminyum Oksit Tozu ile Kumlama Tribokimyasal silika kaplamada, silika ile modifiye edilmiş alüminyum oksit partikülleri basınçla seramik yüzeyine uygulanır. Tribokimyasal silika kaplama işleminde, alüminyum oksit tozu ile mikromekanik retansiyon sağlanırken, silika kaplı partiküller sayesinde de silanizasyonla birlikte kimyasal bağlanma sağlanır. 15,138 Tribokimyasal silika uygulaması birçok metodla uygulanabilir. Rocatec Plus (3M ESPE, Seefeld, Germany) laboratuvar ortamında yüzeyi silika ile kaplamak için kullanılan bir sistemdir. 135 Cojet (3M ESPE, Seefeld, Germany) sistemi ise, metal seramik ve tam seramik restorasyon kırıklarının intraoral tamirleri gibi klinik uygulamalarda yüzeyi silika ile kaplamak için kullanılır. Silika kaplamayı takiben silanizasyon uygulamasının yüksek alümina ve zirkonyum oksit seramiklerinin adezyonun sadece kumlama işlemine göre daha çok arttırdığı gözlenmiştir. 139 Cojet sisteminde ilk olarak silika kaplı alümina partikülleri yüzeye yerleştirilir ve takiben alümina ve silika partikülleri ile adezivler arasında kovalent bağ kuran coupling ajanı (prehidrolize, 3-metasiroksipropil trimetaksilan) sürülür. Bu metod rezinler ve güçlendirilmiş seramikler arasında istenilen adezyonu sağlar Lazer ile Pürüzlendirme Lazer (laser), İngilizcede "Light Amplification by Stimulated Emission of Radiation" teriminin baş harflerinin alınmasıyla oluşturulan ve 1917 yılında Albert Einstein tarafından ortaya atılan lazer ışığının elde ediliş teorisini tanımlamaktadır ' lı yılların başında Theodore Maiman tarafından ruby lazerin keşfinin ardından, lazer sistemleri bilim tarihinde önemli bir yere sahip olmuş, 1980' lerden itibaren de diş hekimliğinde lazer kullanımı yaygınlaşmıştır Dental ve tıp 52

68 alanındaki hastalıkların tedavisinde lazer kullanımı son zamanlarda artan bir gelişme göstermektedir. Farklı tedavi prosedürleri içinde farklı dalga boylarında lazer sistemleri geliştirilmiştir Lazer ile pürüzlendirme konvansiyonel metodlara alternatif olarak sunulmuş bir metoddur. Lazerle pürüzlendirme, mine ve dentinin asitle pürüzlendirilmesine de alternatif bir metoddur. 147 Aynı zamanda seramik materyallerinin yüzeylerini pürüzlendirmek amacıyla da kullanılmaktadır. 148 Diş hekimliğinde lazer teknolojisi mikrosızıntının azaltılmasında da etkili bir yöntemdir. Son zamanlarda, materyal yüzeyini değiştirmek için güvenli ve kolay bir yöntem sağladığı savunulmaktadır. Mikrosızıntıyı azaltmakla beraber, porselen uygulamasından önce metal yüzeyine ve yüzey pürüzlülüğünü arttırmak için Y-TZP seramik yüzeyine uygulanabilir. Ayrıca, seramik yüzeylerinin glaze işlemlerinde ve seramik-diş bağlantısını arttırmak için kullanılmaktadır. 149 Lazeri seramik materyallerin yüzeyini modifiye etmek amacıyla kullanıldığı zaman uygulama koşulları dikkate alınmalıdır B. Kimyasal Bağlantı Asitle pürüzlendirilmiş dentin yüzeyine silan uygulamasıyla kimyasal bir bağlantı oluşturulur. Silanlar, kovalent ve hidrojen bağlar oluşturarak seramik yüzey üzerinde silikondioksiti hidroksil gruplarıyla bağlanan bifonksiyonel moleküllerdir. Silanların yine rezinlerin organik matriksleriyle kopolimer oluşturan indirgenebilen fonksiyonel bir grupları vardır. 151 Silan molekülleri seramik yüzeyine paralel bir yönelim göstererek, seramik yüzeyine hem hidrofobik hem de organofilik özellik kazandırırlar ve seramik yüzeyinin ıslanabilirliğini arttırırlar. Seramik yüzeyine asit uygulandıktan sonra silan solusyonu uygulanır, silan içindeki çözücü buharlaştıktan sonra rezin siman uygulamasına 53

69 geçilebilir. HF asitle asitlenip, silanlanan seramik iç yüzeyine rezin simanın bağlanma kuvveti, sadece asitlenen seramiğe rezinin bağlanma kuvvetinden oldukça fazladır. 152 Kim ve arkadaşları 153 yaptıkları bir çalışmada, lityum disilikat seramiklerde kumlama, asitle dağlama ve silan uygulamasıyla kompozit rezin simanlarla en yüksek bağlantı değerlerinin ortaya çıktığını belirtmişlerdir. Silan bağlı ajanlar, siloksan bağlantısının oluşumunu arttıran silan bağları ve zayıf asit içerirler. Çoğu seramik bağlantı sistemleri, bonding ajanı ve kompozit siman uygulanmadan önce silanın ayrı olarak uygulanmasını gerektirirler. Bazı üreticiler, gerektiği zaman diğer bağlantı ajanlarıyla karıştırılıp tek basamakta uygulanabilmesi için bonding sistemlerine silanı da ilave etmişlerdir. 127,154 Silan bağlayıcı ajanlar üç ana grupta sınıflandırılabilir 127 : 1) Hidrolize olmamış tek sıvı olanlar 2) Prehidrolize edilmiş tek sıvı olanlar 3) İki ya da üç ayrı sıvıdan oluşanlar Silan bağlayıcı ajanlar genellikle yüksek miktarlarda çözücüler içerirler. Tek şişe ürünlerin sınırlı raf ömrü vardır ve bu ürünler hızlı çözücü buharlaşması ve hidrolizasyonu gibi silan solüsyonunu kullanışsız hale getiren durumlara karşı hassastırlar Bağlanma Testleri Hızla gelişmekte olan adeziv diş hekimliğinde, kullanıma sunulan yeni bir ürünün klinik uygunluğunu değerlendirebilmek için yapılan in vivo testler uzun zaman gerektirirken, maliyeti yüksek ve standardizasyonu zor metodlardır. Bu nedenle araştırmacılar için etkin ve çabuk sonuç veren, parametreleri değiştirilebilir ve sonuçları kıyaslanabilir in vitro testler, bağlantı direncinin belirlenmesinde in vivo metotlara oranla daha fazla tercih sebebi olmuştur

70 Dentin bağlayıcı sistemler gün geçtikçe klinik kullanımdaki yerlerini arttırmaktadırlar. Yeni geliştirilen dentin bağlayıcı sistemlerin eskilere oranla birçok avantajları olduğu iddia edilmektedir. Bu materyallerin kullanım etkinliklerinin değerlendirilmesi için klinik denemeler en etkili yöntemdir. Ancak klinik bilgilerin elde edilmesi için geçen süre sonrasında, kullanılan sistemlerin popülerliği çoktan kaybolmuş olacaktır. Bu da materyalin etkinliğinin belirlenmesini zorlaştırır. Dolayısıyla, in vitro bağlanma direnci testleri bağlayıcı sistemleri karşılaştırmak için yaygın olarak kullanılmaktadır Günümüz bağlayıcı sistemlerin hızlı gelişimi ve sağlam ürün dökümanı ihtiyacı sebebiyle in vitro testlere ihtiyaç duyulmaktadır. İn vitro testler ürün kontrolü için kullanılırlar ve materyal gelişiminde önemli rolleri vardır. 157 İn vitro koşullarında dental malzemelerin ve bağlayıcı ajanların diş dokularına olan bağlantı dayanıklılıklarını belirlemede aşağıdaki test yöntemleri kullanılmaktadır. 158, Makaslama (shear) 2. Gerilme (tensile) 3. Tek Düzlem Makaslama (single plane shear) 4. Mikro Makaslama (micro-shear) 5. Makaslama Delme (shear punch) 6. Mikro Makaslama Delme (micro shear punch) 7. Oblik Gerilme (oblique-tensile) 8. Mikro Gerilme (micro-tensile) dir. Bağlantı direnç testlerinin en yaygın olarak kullanılanları makaslama ve gerilme adezyon testleridir. 160 Dentine bağlanan materyallerin değerlendirilmesinde genellikle makaslama ve gerilim bağlantı direnci testleri kullanılmaktadır. Makaslama, gerilme ve 55

71 mikro gerilme testlerinin sonuçları daha güvenilirdir. Pek çok faktör bu tip testlerin sonuçlarını etkileyebileceğinden bu testler genellikle geniş varyasyon katsayıları olan sonuçlar ortaya koyarlar. 161,162 Çekme testlerinde bağlantı test edilirken diş dokusuna 900 lik bir açı ile kuvvet uygulanmaktadır. Bağlanma işlemi ve test uygulanması esnasında farklı bir gerilime sebebiyet vermemek gerekmektedir. ISO dökümanlarında hem test işlemi hem de bağlanma işlemi esnasında sabitlemeyi güvenle sağlayabilecek özel enstrümanlar tanımlanmıştır. ISO (2003) dökümanterinde, bağlantı kuvvetlerine bakılırken uygulanan kuvvetin örnekler üzerinde bükücü ya da rotasyonel kuvvetler oluşturmaması gerektiğine dikkat çekilmiştir. 161 Herhangi bir bağlayıcı sistem için en kolay ve sık uygulanan test, makaslama testleridir. Makaslama testlerinde oluşan yük dağılımı uniformdur. 163 Çekme testlerinin ise teoride daha uniform stres dağılımı sağlaması beklenirken, kuvvet dağılımının uniform olmadığı gösterilmiştir. Çekme testlerinde, eğer aderent ile örneğin konumu doğru olarak sağlanmışsa, stres dağılımı uniform şekilde oluşmaktadır. Fakat pratikte bunu sağlamak pek mümkün değildir. Uygulanan kuvvetin doğrultusu ve örneğin konumundaki en küçük sapmalar sonucu etkileyebilmektedir. 157,162,164 Retief ve arkadaşları 165 yaptığı adezyon testlerinin sonucunda gerilim ve makaslama direnci testlerinin sıklıkla kullanılmasına rağmen makaslama testlerinin daha tahmin edilebilir sonuçlar ortaya çıkardığını belirtmiştir. Restorasyonların üzerine ağız içinde gelen kuvvetler kompleks yapıdadır. Bundan dolayı uygulanan hiçbir yöntem oral çevreyi tam olarak yansıtamamaktadır. Uygulanan tüm deney yöntemlerinde test edilen bütün bağlantı yüzeylerinin her yerde aynı özellikte yani homojen olduğu varsayılır

72 Bağlantı testleri içinde en kolay uygulanıp, standardize edilebileni makaslama testleridir. Ancak makaslama bıçağının örneğe bağlanma yüzeyine yakın bir noktadan teması sağlanmalıdır. Aksi takdirde, dönme momenti oluşması yönünde güçlü bir eğilim oluşur. Çekme testleriyle karşılaştırıldığında; makaslama testlerinin ağız ortamının karışık karakterdeki kuvvetlerini daha iyi taklit ettiği belirtilmektedir. 166 Makaslama testlerinde bağlantı, diş dokusuna paralel olan kuvvet yardımı ile bozulmaktadır. ISO dökümanterinde makaslama testlerinde ideal yaklaşma hızı aralığı 0,75 ±0,30 mm/dk olarak belirtilmiştir. 161 Bu değerin üzerindeki hızların anormal stress dağılımına yol açarak test sırasında aderent ya da adeziv materyal içerisinde koheziv kırıklara neden olduğu ifade edilmiştir. Hara ve arkadaşları 167 makaslama testlerinde yaklaşma hızının 0,50 ve 0,75 mm/dk olması halinde adeziv başarısızlığın belirlenebileceğini, üzerindeki değerlerde ise koheziv kırıkların oluşacağını ifade etmiştir. Bağlantı direncinin değerlendirilmesinde sayısal değerlerin yanı sıra aderentadeziv ara yüzeyindeki ayrılma çeşidi de önemlidir. Adeziv bir bağlantı gösteren materyallerin kuvvete karşı gösterdikleri kütlesel dirençleri, ortaya çıkacak olan kırık tipini etkiler. Kırık tipleri oluşma şekillerine bağlı olarak; adeziv kırık, koheziv kırık ve bunların her ikisinin de beraber gerçekleştiği kırılmalar karışık (mixed) kırık olarak adlandırılır. Adeziv kırıklar farklı materyaller arasında oluşur. Örneğin, dentin ile rezin esaslı dolgunun ayrılması gibi. Koheziv kırık, aynı materyalin kendi içinde gösterdiği kırılmadır. Dentinin ya da rezinin kendi içinde olabilir. Karışık kırıklar; hem koheziv hem de adeziv kırık tiplerinin aynı anda gözlemlendiği kırıklardır. 168 Zayıf bağlayıcı sistemlerde kırık tipi adezivdir. Dentin yüzeyi ile rezin materyal ya da bağlayıcı sistem birbirinden ayrılır. Daha çok güçlü sistemlerde görülen koheziv dentin kırığı, bağlayıcı sistemle dentin arasındaki bağın, dentinin koheziv kuvvetinden 57

73 yüksek olduğunu gösterir. 169 Al-Salehi ve Burke 160 yüksek bağlanma kuvvetlerinde daha fazla dentin kırığı ve karışık kırık gözlediklerini ve kırık tipi ile bağlanma kuvveti arasında bir ilişki olduğunu bildirmişlerdir. Günümüz bağlayıcı sistemleriyle yapılan makaslama bağlanma kuvveti testlerinde dentinde koheziv kırıklara daha sık rastlanmakta ve bu koheziv kırıklar bağlayıcı sistemin başarısını göstermektedir. Çekme testleriyle ara yüzdeki adezyon daha iyi incelenebilmektedir Dental Seramiklerin Baskı Dayanıklılığı ve Tespit Yöntemleri Stres (gerilim): Bir cisme gelen bir dış kuvvet karşısında cisim içinde bu kuvvete karşı meydana gelen kuvvete "stres (gerilim)" denir. Burada bahsedilen dış kuvvetle, birim alana uygulanan kuvvet zıt yönde olup birbirine eşit değillerdir. Bu iki kuvveti birbirinden ayırmak için gerekli olan dış kuvvete "yük" adı verilir. "Gerilim" kısaca birim alana uygulanan kuvvettir. 7,104,170 Herhangi bir yön ve büyüklükte uygulanan dış kuvvetler cisim içerisinde gerilimlerin oluşmasına neden olur. Bu gerilimler; Çekme (Uzama) Gerilimi (Tensile Stress): Bir cismi uzatmak ya da germek için uygulanan yükün yarattığı deformasyona karşı oluşan dirençtir. Çekme gerilimi daima çekme gerilmesiyle beraber oluşur (Şekil 2.5). Basma (Sıkıştırma) Gerilimi (Compressive Stress): Bir kütle kendisini sıkıştırmaya ya da kısaltmaya çalışan bir yüke maruz bırakılırsa, bu yüke karşı çıkan iç kuvvetler "sıkışma gerilimi" olarak adlandırılır. Basma gerilimi daima basma gerilmesiyle beraber oluşur (Şekil 2.5). Makaslama (Kayma) Gerilimi (Shear Stress): Çevirme hareketine ya da bir kütleyi diğerinin üzerinden kaydırmaya karşı çıkan gerilime "makaslama ya da 58

74 kayma gerilimi" adı verilir. Makaslama gerilimi daima makaslama gerilmesiyle birlikte oluşur (Şekil 2.5). Kompleks Gerilimler: Herhangi bir kütleye tek tip bir gerilim uygulamak son derece zordur. Pratik şartlarda yapıda bir gerilim varsa bu baskın olmasına rağmen, diğer bir gerilimde daima mevcuttur. Bunlara "kompleks gerilimler" denir. 7,104,170 Şekil Gerilim tipleri 171 Strain (Gerilme): Cisme uygulanan kuvvet yani oluşan gerilim sonucunda cismin birim boyutunda meydana gelen boyutsal değişimdir. Gerilme elastik ya da plastik ya da her ikisi birden olabilir. Elastik gerilme geri dönüşümlüdür. Gerilme ortadan kalkınca atomlar eski haline döner. Plastik gerilmede ise cismin içindeki atomlar daimi bir şekilde yer değiştirmiştir. 7,104,170 Gerilim ve gerilme birbirinden tamamen farklı kavramlardır. Gerilim, büyüklüğü ve yönü olan bir kuvvet iken; gerilme bir kuvvet değil, sadece bir büyüklüktür. 7 59

75 Stres-Strain eğrisi: Şekil Stress-strain eğrisi 172 Germe dayanıklılığı, son gerilme dayanıklılığı, kırılma dayanıklılığı, elastisite modülü ve uzama gibi, materyallin özelliklerini tanımlamak için kullanılan değerleri verir 7,104,170 ( Şekil 2.6). Dayanıklılık (Strength): Bir yapıyı kırmak için gerekli olan maksimum strestir. Baskın stres tipine bağlı olarak germe dayanıklılığı, baskı dayanıklılığı ve makaslama dayanıklılığı olarak üç tipte isimlendirilir. 7 Mekanik dayanıklılık restorasyonların klinik başarısının tespitinde önemli bir faktördür. Genellikle çekme, basma ya da makaslama gerilimlerinden biri restorasyon üzerinde diğerlerinden ayrılarak izlenemez. Restorasyon aynı anda bu üç gerilimin de etkisi altındadır. 33 Materyal aslında tam olarak maruz kalacağı gerilimlere göre test edilmelidir. Bunun da en iyi yolu test edilmesi planlanan restorasyonu ağızda bulunacağı tasarımda hazırlayarak ağız ortamının taklit edildiği bir ortamda testin gerçekleştirilmesidir. 173 Çiğneme kuvvetlerinin çoğu baskı şeklinde olduğu için baskı dayanıklılığı özellikle çiğneme işleminde önemlidir. Baskı dayanıklılığı, çekme kuvvetlerinde zayıf ve kırılgan materyallerin kıyaslanması için oldukça etkilidir. 27 Bu testlerde kuvvet, sabit protezlerin oklüzal yüzeylerine ya da kurvatürlü insizal kenarlarda kuvveti dengelemek için konulan düz bir levhanın üzerine uygulanırlar. 174,175 60

76 Ağızda kullanılacak materyalin mekanik özelliklerini belirlemede gerçek örneklerin kullanılması, materyallerin maruz kalacakları kompleks gerilimlere karşı gösterecekleri dayanıklılığın tespitinde daha gerçekçi sonuçlar verecektir. 176 Fakat bu örneklerin test edilmesinde herhangi bir standardizasyon söz konusu olmadığı gibi test ortamının ağız içi koşullarını taklit edebilmesi de oldukça önemlidir. Bu da bir materyalin ağızda kullanım uygunluğunun değerlendirilmesi esnasında ağız içinde maruz kalacağı etkilerin detaylı olarak incelenerek test planlamasının yapılması gerektiğini göstermektedir Yüzey İşlemlerinin İncelenmesi Tarama Elektron Mikroskobu (SEM) Analizi Görüntü iletimini sağlayan ışık yollarını merceklerle değiştirerek daha küçük ayrıntıların görülmesini sağlayan aygıtlar geliştirilmiştir. Ayrım gücü, odak derinliği ve de görüntü ve analizi birleştirme özelliğinden dolayı tarama elektron mikroskobu (Scanning Electron Microscope-SEM) araştırmalarda kullanılır. 178 SEM' de temel prensip, primer bir elektron demeti ile örnek yüzeyinin taranmasıdır. Tarama işleminden önce örneklerin belirli bir protokole göre hazırlanması gerekir. Örnekler kakodilat buffer solüsyonunda % 2,5 gluteraldehit içinde sabitlenir. Daha sonra konsantrasyonu gittikçe arttırılan etanol içinde dehidratasyona tabi tutulur ve kimyasal kurutma yapılır. Alüminyum kalıplara oturtulan örnekler altın püskürtme aletiyle (Polaron SC7610, Sputter Coater) ince bir altın tabakası ile kaplanır. 179,180 Tarama işlemi esnasında primer elektron demeti örnek yüzeyindeki elektronlarla etkileşime girerek bu elektronların etrafa dağılmasına neden olur. Yüzeyin herhangi bir noktasından yayılan ikincil elektronların algılayıcılar tarafından tespit edilip toplanmasıyla yüzeyin topografisi, yüzey bileşenleri ve yapısı hakkında bilgi sahibi olunabilir. Algılayıcıya ulaşan elektron sayısı ne kadar fazla ise o bölgenin görüntüsü o 61

77 kadar parlak, ne kadar az ise bölge görüntüsü karanlık alınır. Bu şekilde örnek yüzeyinin gri tonlarında görüntüsü elde edilir

78 3. MATERYAL VE METOT Bu çalışmada farklı yüzey işlemleri uygulanan lityum disilikat cam seramiklerde (IPS e.max Press) farklı şekilde sertleşen rezin simanların bağlantı dayanımı ve farklı basamak tipleri ve taper açılarında hazırlanan metal day' lar üzerine yapıştırılan lityum disilikat seramik örneklerin baskı dayanımı değerlendirildi Rezin Siman Bağlanma Dayanımı Testi Bu çalışma için, 10 mm çapında ve 2 mm kalınlığında toplam 120 tane IPS e.max Press (Ivoclar Vivadent AG, Liechtenstein) örnek üretici talimatlarına uygun olarak laboratuvarda hazırlandı. Örneklerin hazırlanmasında önce pembe mumdan (Dentsply, Modelling Wax, DeguDent GmbH, Wolfgang, Germany) mum örnekler hazırlandı. Hazırlanan mum örnekler tije bağlanarak manşete alındı. Manşetin içerisine revetman karışımı dökülerek sertleşmesi beklendi. Revetman sertleştikten sonra manşet döküm fırınına yerleştirilerek mumların eliminasyonu sağlandı. Daha sonra üretici talimatları doğrultusunda lityum disilikat seramik örnekler elde edildi (Şekil 3.1). Şekil IPS e.max Press örneklerin laboratuvar yapım aşamaları 63

79 Hazırlanan örneklerin tümü deneyin gerçekleştirildiği test cihazına uygun olarak 15 mm çapında ve 20 mm yüksekliğinde elde edilen silikon kalıplar içerisinde otopolimerizan akrilik rezine (Imıcryl, SC, Konya, Türkiye) gömüldü (Şekil 3.2). Şekil Otopolimerizan akrilik rezine gömülmüş IPS e-max Press örnekler Örneklerin yüzeylerinin tamamen düzgün ve pürüzsüz olmasını sağlamak amacıyla sırasıyla polisaj ve bitirme diskleri (3M ESPE, Sof-Lex Finishing and Polishing System) kullanıldı. Seramik örnekler 15 dakika ultrasonik temizleyicide tutularak üzerindeki artıklardan temizlendi ve yüzey işlemleri uygulanmak üzere hazır hale getirildi. Daha sonra örnekler her grupta 20 örnek olacak şekilde rastgele 6 gruba ayrılarak farklı yüzey işlemleri uygulandı Yüzey işlemlerinin Uygulanması a) Kontrol Grubu Bu gruptaki seramik örneklere herhangi bir yüzey işlemi uygulanmadı. b) Asitle Pürüzlendirme 20 adet seramik örneğin üzerine 120 saniye süreyle % 9.5' lik hidroflorik asit (Porcelain Etchant Gel, Bisco, Schaumburg, USA) uygulaması yapıldı. Daha sonra örneklerin üzerindeki asiti uzaklaştırmak amacıyla 20 saniye basınçlı suyla yıkandı ve sonra kurutuldu (Şekil 3.3). 64

80 Şekil % 9.5' lik HF asitin uygulanması c) Kumlama İşlemi 20 adet örneğin seramik üzerine ince kalem uçlu kumlama cihazıyla (Macro Cab, Great Lakes Dental Products, USA) 50 μm büyüklüğündeki Al 2 O 3 kumu (Dentsply International, Inc., Bohemia, USA) ile 2.8 atmosfer hava basıncı altında yaklaşık 1 mm mesafeden 15 saniye süreyle uygulandı (Şekil 3.4). Kumlama işlemi tek kişi tarafından farklı yönlerde tüm yüzeye yapıldı. Kumlama işlemini takiben, örnek yüzeylerindeki Al 2 O 3 kumunu uzaklaştırmak amacıyla 30 saniye yıkandı ve sonra kurutuldu. Şekil Kumlama cihazı ve 50 μm büyüklüğündeki Al 2 O 3 kumu d) Silika Kaplı Alüminyum Oksit Tozu ile Kumlama İşlemi 20 adet seramik örneğin üzerine ince kalem uçlu Co-Jet kumlama cihazıyla (3M ESPE CoJet Prep, St. Paul, USA) 30 μm büyüklüğündeki silanize edilmiş Al 2 O 3 kumu (3M ESPE CoJet Sand, Seefeld, Germany) ile 2.8 atmosfer basıncı altında 1 65

81 mm mesafeden 15 saniye süreyle uygulandı (Şekil 3.5). Kumlama işlemi tek kişi tarafından farklı yönlerde tüm yüzeye yapıldı. Yüzey işlemini takiben oluşan silanizasyonu bozmamak amacıyla örnek yüzeyine herhangi bir temizleme işlemi uygulanmadı. Şekil Co-Jet kumlama cihazı ve 30 µm büyüklüğündeki kumu e) Er-YAG Lazer Uygulaması 20 adet seramik örneğin yüzeyine Er-YAG lazer ünitesiyle (Smart, 2940D PLUS, DEKA, Seri no: FA9A41041AQ, İtalya) short pulse modunda, 400 mj, 20 Hz, 8 W enerji çıkışıyla su soğutmalı olarak lazer uygulandı (Şekil 3.6). Uygulama, odak mesafesi 1 mm olacak şekilde her bir örneğe 40 saniye süreyle yapıldı. Şekil Er:YAG lazer ünitesi 66

82 f) Nd-YAG Lazer Uygulaması 20 adet seramik örneğin yüzeyine Nd-YAG lazer ünitesiyle (Smartlife, DEKA, Seri no: FA9A41041AQ, İtalya) 100 mj, 20 Hz, 2 W enerji çıkışıyla su soğutmalı olarak lazer uygulandı (Şekil 3.7). Uygulama, odak mesafesi 1 mm olacak şekilde her bir örneğe 40 saniye süreyle yapıldı. Şekil Nd:YAG lazer ünitesi Rezin Simanların Uygulanması Tüm seramik örneklere yüzey işlemleri uygulandıktan sonra her gruptaki örnekler ikiye ayrılarak yarısına dual-cure rezin siman, diğer yarısına da self-cure rezin siman bağlandı Dual-cure Rezin Simanın (Panavia F 2.0) Uygulanması 1. Seramik örnek yüzeylerine Clearfil Porcelain Bond Activator (Kuraray Medical Inc., Okayama, Japonya) ve Clearfil SE Bond Primer (Kuraray Medical Inc., Okayama, Japonya) eşit miktarda karıştırılarak uygulandı ve hava spreyiyle kurutuldu (Şekil 3.8). 67

83 Şekil Clearfil SE Bond Primer ve Clearfil Porcelain Bond Activator 2. Rezin simanların seramik örneklere yapıştırılma işleminin standardizasyonu için, iç boşluk çapı 5 mm kalınlığı 4 mm olan silikon esaslı ölçü maddesinden hazırlanan kalıplar kullanıldı. 3. Panavia F 2.0 rezin simanın (Kuraray Noritake Dental Inc., Japonya) A ve B tüplerinden karıştırma kağıdına eşit miktarda sıkılarak en az 20 saniye ebonit spatül ile karıştırıldı (Şekil 3.9). Şekil Panavia F 2.0 rezin siman seti 4. Silikon kalıp seramik yüzeyinin tam ortasına denk gelecek şekilde yerleştirildikten sonra hazırlanan rezin siman karışımı kalıp içerisine yerleştirildi. 68

84 5. Halkanın üzerine selüloz bir bant kapatılıp örnek üzerine 400 gr standart ağırlık tatbik edildi. 5 saniye beklendikten sonra yük kaldırılarak 550 mw/cm 2 yoğunlukta görünür ışık sağlayan LED cihazı ile 20 saniye ışınlanarak polimerizasyonu sağlandı. Şekil Dual-cure rezin siman yapıştırılan IPS e.max Press örneklerin çeşitli yönlerden görünümü Self-cure Rezin Simanın Uygulanması 1. Seramik örneklerinin yüzeyine Multilink N self-cure rezin siman (Multilink N System Pack, Ivoclar Vivadent AG, Schaan, Liechtenstein) setinde bulunan Monobond S (Ivoclar Vivadent AG, Schaan, Liechtenstein) sürülerek 60 saniye beklendikten sonra havayla kurutuldu (Şekil 3.11). 69

85 Şekil Monobond S 2. Rezin simanların seramik örneklere yapıştırılma işleminin standardizasyonu için, dual-cure rezin simanların uygulanmasında kullanılan iç boşluk çapı 5 mm kalınlığı 4 mm olan silikon esaslı ölçü maddesinden hazırlanan kalıplar kullanıldı. 3. Silikon kalıp seramik yüzeyinin tam ortasına denk gelecek şekilde yerleştirildikten sonra Multilink N self-cure rezin siman şırıngasının ucuna takılan karıştırma ucu ile silikon kalıbın içerisine rezin siman yerleştirildi (Şekil 3.12). Şekil Multilink N rezin siman seti 4. Silikon kalıbın kenarlarına likit Oxyguard (Kuraray Noritake Dental Inc., Japonya) sürülerek simanın 120 saniye kendi kendine polimerizasyonu sağlandı (Şekil 3.13). 70

86 Şekil Likit Oxyguard 5. Halkanın üzerine selüloz bir bant kapatılıp örnek üzerine 400 gr standart ağırlık tatbik edildi. Şekil Self-cure rezin siman yapıştırılan IPS e.max Press örneklerin çeşitli yönlerden görünümü Bağlanma Dayanımının Ölçülmesi Bağlanma dayanımının ölçülmesi işlemi, Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş tedavisi Araştırma Laboratuvarında bulunan universal test cihazı (Instron, Model , Instron Corp., USA) kullanılarak yapıldı (Şekil 3.15). 71

87 Şekil Universal test cihazı (Instron) Örnekler ölçüm öncesinde özel hazırlanan metal test düzeneğine sabitlendi ve bu düzenek yardımıyla test cihazının bir ucuna yerleştirildi. Test cihazının diğer ucuna da bıçak sırtı şeklinde ve örneğin yuvarlak kesitine uygun şekilde sonlanan uç yerleştirildi (Şekil 3.16). Kesme kuvveti 0.5 mm/sn başlık hızı ile rezin siman-seramik ara yüzeyine uygulandı. Ayrılmanın gerçekleştiği noktadaki kuvvet değeri MPa cinsinden kaydedildi. Şekil IPS e.max Press örneklerin test düzeneğine ve test cihazına yerleştirilmesi 72

88 3.1.4 SEM Analizi Lityum disilikat seramik örneklere yüzey işlemleri uygulandıktan sonra her gruptan bir örnek SEM görüntüsü almak için belirlendi. Belirlenen örnek yüzeyleri öncelikle Atatürk Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümünde bulunan altınpalladyum kaplama ünitesinde kaplandı (Şekil 3.17). Şekil Altın-Palladyum kaplama ünitesi Yüzeyleri kaplanan örnekler Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümünde bulunan SEM cihazına (Inspect S50, FEI Company, ABD) yerleştirilerek SEM görüntüleri alındı (Şekil 3.18). 73

89 Şekil SEM cihazı 3.2. Baskı Dayanıklılığı Testi Metal Day' ların Hazırlanması 40 adet paslanmaz çelik metal day oklüzo-gingival uzunlukları 4 mm 85 olacak şekilde iki tip marjinal dizayn (Chamfer ve Shoulder) 38,182,183 ve iki çeşit taper açısında (6 ve 12 ) tornada hazırlandı. Chamfer ve shoulder basamakların redüksiyon kalınlığı 1.0 mm olarak hazırlanmıştır. 85,183 Bu iki gruptaki day lar daha sonra kendi aralarında her grupta 10 örnek olacak şekilde 4 alt gruba ayrıldı (Şekil 3.19). 74

90 Şekil Çalışmada kullanılan metal day' lar Metal day ların üzerine yapılacak tam seramik kor materyallerinin standart boyutlarda olması için yine tornada özel bir kalıp hazırlandı. Bu kalıbın day a doğru ve sıkı bir şekilde oturmasını sağlamak için day etrafında bir basamak yapıldı. Kalıp içindeki çıkıntılı kısım bu basamağa oturmaktadır (Resim 3.20). Kalıbın üst sınırı ile prepare edilen metal day' ların oklüzal yüzeyi arasında 1mm' lik boşluk bırakılarak örneklerin oklüzal kalınlıklarının 1 mm olması sağlandı. Metal day ların ve kalıbın yapımından sonra seramik kor örneklerinin yapım aşamasına geçildi. Şekil Metal day ve üzerine hazırlanan kalıp IPS e.max Press Örneklerin Hazırlanması Metal day ın üzerine iki kat day spacer (Die Spacer, YETI Dental, Germany) basamaklardan 0.5 mm uzaktan olacak şekilde sürülerek kuruması beklendi. Mum modelajın kolay çıkması için ince bir tabaka izolasyon maddesi day spacerın ve metal kalıbın iç yüzeylerine bir fırça vasıtasıyla sürüldü. Daha sonra kalıp, day üzerine yerleştirildi. Pembe mum ısıtılarak kalıbın üst kısmındaki boşluktan döküldü ve mumun seviyesi kalıbın üst kısmı ile sıfırlandı. Mum soğumaya bırakıldı. Bu şekilde mum modelajların oklüzal kalınlığı 1 mm olarak hazırlanmış oldu. Daha sonra modelaja zarar vermeden kalıp metal day ın üzerinden alındı ve modelaj metal day dan ayrıldı. Bu şekilde mum modelajlar tamamlandı. Hazırlanan mum modelajlar üretici firmanın 75

91 önerileri doğrultusunda lityum disilikat seramik örneklere dönüştürüldü. (Şekil 3.21). Örneklerin pasif olarak day larına oturması için iç uyumlamaları elmas frezlerle yapıldı. Düzeltmeler yapıldıktan ve day larla uyumlarından emin olunduktan sonra, seramik örnekler 15 dakika ultrasonic cleanerda tutularak üzerindeki artıklardan temizlendi ve metal day üzerine simante edilmek için hazır hale getirildi (Şekil 3.22). Şekil Metal day üzerine hazırlanan IPS e.max Press örneklerin laboratuvar yapım aşamaları Şekil Metal day üzerine hazırlanan IPS e.max Press örneğin bitmiş hali Seramik Örneklerin Simantasyonu Seramik örneklerin metal day lara simantasyonunda Panavia F 2.0 dual-cure resin siman kullanıldı (Şekil 3.9). Uygulanan işlemler üretici firmanın talimatlarına göre 76

92 yapıldı. Bu amaçla metal day larda ve seramik kor örneklerin iç kısımlarında bazı işlemler yapıldı Simantasyon İçin Metal Day Üzerinde Yapılan İşlemler 1. Metal day ların yüzeyi önce aseton ile silinip, yıkandı ve basınçlı hava ile kurutuldu. 2. Kurutulmuş metal yüzeyine bir fırça ile Alloy Primer (Kuraray Medical Inc., Okayama, Japonya) sürülerek 15 saniye bekletildi ve kurutuldu (Şekil 3.23). Şekil Alloy Primer 3. Clearfil Porcelain Bond Activator ve Clearfil SE Bond Primer eşit miktarda karıştırılarak metal yüzeyine fırça ile sürülüp 10 saniye bekletildi ve kurutuldu.(şekil 3.8). 4. Clearfil SE BOND Bond (Kuraray Medical Inc., Okayama, Japonya) sürülüp fazlalıkları hava ile uzaklaştırıldı ve 10 saniye ışın cihazıyla ışınlandı (Şekil 3.24). 77

93 Şekil Clearfil SE BOND Bond Simantasyon İçin Seramik İç Yüzeyinde Yapılan İşlemler 1. Lityum disilikat seramik kor örneklerin iç yüzeyi HF asit ile 20 saniye pürüzlendirildi. Asiti nötralize etmek için daha sonra 20 saniye basınçlı su altında yıkandı ve kurulandı (Şekil 3.25). Şekil IPS e.max Press kor örneğin iç yüzeyine HF asit uygulanması 2. Tüm seramik örneklerin iç yüzeyine Clearfil Porcelain Bond Activator ve Clearfil SE Bond Primer eşit miktarda karıştırılarak fırça ile sürülüp 10 saniye bekletildi ve kurutuldu (Şekil 3.8). 3. Clearfil SE BOND Bond ince bir tabaka halinde seramik iç yüzeylerine sürülüp fazlalıkları hava ile uzaklaştırıldı ve 10 saniye ışın cihazıyla ışınlandı (Şekil 3.24). 78

94 Panavia F 2.0. ın katalizörü ve base eşit oranda sıkılarak ebonit spatül ile en az 20 saniye karıştırıldı (Şekil 3.9). Homojen karışım daha sonra spatül yardımıyla örneklerin iç kısmına, duvarlara iyice adapte edildi. Restorasyonlar metal day üzerine parmak basıncıyla dikkatlice yerleştirildi. Taşan siman bir fırça yardımıyla marjinden alındı. Daha sonra sabit basınç altında polimerizasyonlarını sağlamak için şeffaf selüloz bir bant kapatılıp örnek üzerine 400 gr standart ağırlık tatbik edilmiştir. Bu yük altında restorasyonun tüm yüzeylerinden 20 saniye 550 mw/cm 2 ışık şiddetine sahip LED ışık cihazı uygulanarak polimerizasyon yapıldı. Oksijen ile teması kesmek için marjinal kenarlarına likit Oxyguard sürüldü (Şekil 3.13). Oxyguard marjinal kenarlara uygulandıktan sonra simanın tam olarak polimerize olması beklenene kadar örneklerin üzerine 400 gr' lık yük koyularak 5 dakika bekletildi (Şekil 3.26). Şekil Simantasyon işleminden sonra sabit yük uygulaması Siman sertleştikten sonra ince grenli elmas frezlerle marjindeki artık siman temizlendi ve bu bölgelerin porselen lastikleri ile polisajı yapıldı. Daha sonra simantasyonu tamamlanan tüm örnekler oda ısısında 24 saat bekletildi. 79

95 Şekil Simantasyonu tamamlanan seramik örnekler Baskı Dayanıklılığı Testi Simantasyonları tamamlanan örneklerin kırılma dirençlerinin tespiti için baskı dayanıklılığı testi yapıldı. Bu test için Universal Test Cihazı (Instron) kullanıldı (Şekil 3.15). Metal day lar test cihazına özel bir düzenek ile sabitlendi. Seramik örneklerin orta noktası işaret kalemiyle belirlendi. Baskı kuvveti uygulaması için özel olarak hazırlatılan 2 mm kalınlığındaki uç örneklerin tam ortasına yerleştirilerek yükün örneğin uzun aksı boyunca uygulanması sağlandı (Şekil 3.28). 0.5 mm/sn başlık hızı ile bu noktadan örneklere kuvvet uygulandı. Seramik korların kırılma anındaki bağlanma dayanımı değerleri MPa cinsinden kaydedildi. Şekil Metal day örneklerin test düzeneğine ve test cihazına yerleştirilmesi 80

96 4. BULGULAR Çalışmamız sonucu elde edilen verilerin istatistik analizleri IBM SPSS Statistics 20 istatistik paket programı kullanılarak yapılmıştır Rezin Siman Bağlanma Dayanımı Testi Bulguları Elde edilen veriler iki-yönlü Varyans analizi ile değerlendirilmiştir. Varyans analizi sonuçları Tablo 4.1' de verilmiştir. Analiz sonucunda yüzey işlemleri ve farklı rezin simanların kendi aralarındaki ve yüzey işlemleri ile rezin simanlar arasındaki etkileşim istatistiksel olarak önemli bulunmuştur.(p<0.05) Tablo Bağlanma dayanımı değerlerinin Varyans analizi sonuçları Varyans Kaynağı Sd KO F Önem Durumu Siman Yüzey işlemleri Siman*Yüzey işlemleri Hata Sd: Serbestlik derecesi KO: Kareler ortalaması (p<0.05) 81

97 Varyans analizi sonucunda self-cure ve dual-cure rezin simanların bağlanma dayanımı değerleri arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. (p<0.05) İki rezin simanın bağlanma değerlerine bakıldığında; self-cure rezin simanın toplam bağlanma dayanımı değerinin (21.62±7.72 MPa) dual-cure rezin simanın toplam bağlanma dayanımı değerinden (16.23±5.49 MPa) yüksek olduğu görülmüştür (Tablo 4.2). Varyans analizi sonucunda yüzey işlemlerinin bağlanma dayanımı üzerinde olan etkisi de istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. (p<0.05) Altı farklı yüzey işleminden en yüksek bağlanma dayanımı değerini Co-Jet grubu (28.73±5.07 MPa) ve en düşük bağlanma dayanımı değerini de kontrol grubu (10.63±2.05 MPa) göstermiştir (Tablo 4.2). Yapılan varyans analizi sonucu rezin siman ile yüzey işlemi arasındaki interaksiyon istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. (p<0.05) Lityum disilikat seramik örneklerin dual-cure ve self-cure rezin simanlarla olan bağlanma dayanımı değerlerine ait ortalama, standart sapma, maksimum ve minimum değerleri Tablo 4.2' de ve rezin siman farkı gözetmeksizin elde edilen bağlanma dayanımı değerleri de Tablo 4.3' de verilmiştir. Varyans analizi sonucu önemli bulunan faktörlerin ortalamaları arasındaki farkların karşılaştırılmasında çoklu karşılaştırma testlerinden Tukey HSD testi yapılmıştır ve test sonuçları Tablo 4.3' de verilmiştir. Tablo IPS e.max Press örneklere ait dual-cure ve self-cure rezin siman bağlanma dayanımı değerleri Dual-cure rezin siman Yüzey işlemleri Ortalama Standart sapma Max Değer (MPa) Min Değer (MPa) Kontrol HF Asit Kumlama Co-Jet

98 Self-cure rezin siman Er:YAG Nd:YAG Toplam Kontrol HF Asit Kumlama Co-Jet Er:YAG Nd:YAG Toplam Tablo IPS e.max Press örneklere ait genel bağlanma dayanımı değerleri Yüzey işlemleri Kontrol HF Asit Kumlama Co-Jet Er:YAG Nd:YAG Ortalama * f b c a d e Std. Sapma * Farklı harflerle gösterilen değerler istatistiksel olarak birbirinden farklıdır. (p<0.05) Dual-cure rezin siman yapıştırılan lityum disilikat seramik örnekleri için en yüksek bağlanma dayanımı değeri (24.20±1.97 MPa) Co-Jet yüzey işlemi uygulanan grupta elde edilirken, en düşük bağlanma dayanımı değeri (9.01±1.34 MPa) hiç bir yüzey işlemi uygulanmayan kontrol grubunda tespit edilmiştir ve istatistiksel olarak aralarında önemli fark vardır. (p<0.05) Co-Jet grubundan sonra en yüksek bağlanma dayanımı değerleri sırasıyla HF asit grubu (21.07±1.73 MPa), kumlama grubu (17.17±1.61 MPa), Er:YAG lazer grubu (13.59±1.79 MPa) ve en son olarak da Nd:YAG lazer grubunda (12.34±1.74 MPa) tespit edilmiştir (Şekil 4.1). Belirtilen bu değerler arasında da istatistiksel olarak önemli fark vardır. (p<0.05) 83

99 Kontrol HF Asit Kumlama Co-Jet Er:YAG Nd:YAG 0 Şekil Farklı yüzey işlemleri sonucu dual-cure rezin simanların IPS e.max Press örneklere bağlanma dayanımının karşılaştırılması Self-cure rezin siman yapıştırılan lityum disilikat seramik örneklerde de dualcure rezin siman yapıştırılan örneklerde olduğu gibi en yüksek bağlanma dayanımı değeri Co-Jet yüzey işlemi uygulanan grupta (33.25±2.23 MPa) ve yine en düşük bağlanma dayanımı değeri de kontrol grubunda (12.44±1.12 MPa) tespit edilmiştir ve istatistiksel olarak aralarında önemli fark vardır. (p<0.05) Co-Jet grubundan sonra en yüksek bağlanma dayanımı değerleri sırasıyla HF asit grubu (28.57±1.85 MPa), kumlama grubu (22.61±3.56 MPa), Er:YAG lazer grubu (17.72±1.33 MPa) ve en son olarak da Nd:YAG lazer grubunda (15.32±1.55) tespit edilmiştir (Şekil 4.2). Belirtilen bu değerler arasında da istatistiksel olarak önemli fark vardır. (p<0.05) 84

100 Kontrol HF Asit Kumlama Co-Jet Er:YAG Nd:YAG 0 Şekil Farklı yüzey işlemleri sonucu self-cure rezin simanların IPS e.max Press örneklere bağlanma dayanımının karşılaştırılması Lityum disilikat seramik örneklerin genel bağlanma dayanımı değerlerine bakıldığında en yüksek değerden en düşük değere doğru, Co-Jet grubu (28.73±5.07MPa), HF asit grubu (24.82±4.22 MPa), kumlama grubu (19.89±3.87 MPa), Er:YAG lazer grubu (15.65±2.62 MPa), Nd:YAG lazer grubu (13.83±2.22 MPa) ve kontrol grubu (10.63±2.05 MPa) şeklinde bir sıralama yapabiliriz (Şekil 4.3). Belirtilen bu değerler arasında istatistiksel olarak önemli fark tespit edilmiştir. (p<0.05) (Tablo 4.3). 85

101 Kontrol HF Asit Kumlama Co-Jet Er:YAG Nd:YAG 0 Şekil Farklı yüzey işlemleri sonucu IPS e.max Press örneklerin genel bağlanma dayanımının karşılaştırılması 86

102 4.2. SEM Analizi Bulguları Şekil Kontrol grubunun SEM görüntüleri; a) 2000 büyütmede, b)4000 büyütmede SEM analizi sonucu elde edilen görüntüler incelendiğinde; kontrol grubundaki lityum disilikat seramik örneğe ait SEM görüntüsünde çok düzgün bir yüzey izlenmektedir (Şekil 4.4). 87

103 Şekil HF asit ile pürüzlendirilen IPS e.max Press örneğin SEM görüntüleri; a) 2000 büyütmede, b) 4000 büyütmede HF asit uygulanan örnek yüzeyinin SEM görüntüsünde uniform ve düzenli retantif alanlar izlenmektedir (Şekil 4.5). 88

104 Şekil µm' lik Al 2 O 3 ile kumlanan IPS e.max Press örneğin SEM görüntüleri; a) 2000 büyütmede, b) 4000 büyütmede 89

105 Şekil Co-Jet uygulanan IPS e.max Press örneğin SEM görüntüleri; a) 2000 büyütmede, b) 4000 büyütmede Co-Jet uygulanan ve kumlama yapılan örneklerin SEM görüntülerinde ise birbiriyle benzerlik gösteren düzensiz ve çok sayıda retantif alanlar izlenmektedir (Şekil 4.6 ve 4.7). 90

106 Şekil Er:YAG lazer uygulanan IPS e.max Press örneğin SEM görüntüleri; a)2000 büyütmede, b) 4000 büyütmede 91

107 Şekil Nd:YAG lazer uygulanan IPS e.max Press örneğin SEM görüntüleri; a) 2000 büyütmede, b) 4000 büyütmede Er:YAG lazer ve Nd:YAG lazer uygulanan örnek yüzeylerinin SEM görüntüsü kontrol grubuna ait SEM görüntüsüyle benzer bir görüntü vermekle birlikte çok az retantif alanlar izlenmektedir (Şekil 4.8 ve 4.9). 92

108 4.3. Baskı Dayanıklılığı Testi Bulguları Elde edilen veriler iki-yönlü Varyans analizi ile değerlendirilmiştir. Tablo 4.4 de varyans analizi sonuçları verilmiştir. Analiz sonucunda marjinal dizayn ve taper açılarının kendi aralarındaki ve marjinal dizayn-taper açısı arasındaki etkileşim istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (p<0.05). Tablo Baskı dayanıklılığı testi için Varyans analizi sonuçları Varyans Kaynağı Sd KO F Önem Durumu Marjinal dizayn Taper açısı Marjinal dizayn*taper açısı Hata Varyans analizi sonucunda lityum disilikat seramik örneklerde hazırlanan shoulder ve chamfer basamak tiplerinin baskı dayanımı değerleri arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. (p<0.05) Baskı dayanıklılığı değerlerinin ortalamalarına bakıldığında shoulder marjinal dizaynının baskı dayanımı değeri ( ± MPa) chamfer marjinal dizaynının baskı dayanımı değerinden ( ± MPa) daha yüksek tespit edilmiştir (Tablo 4.5). Varyans analizine göre lityum disilikat seramik örneklerde hazırlanan farklı taper açılarının baskı dayanımı değerleri arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. (p<0.05) 12 taper açılı metal day üzerine yapılan lityum disilikat seramik örneklerin baskı dayanımı değerleri ( ±561.24) 6 taper açılı örneklerinkinden ( ±447.33) yüksek olarak tespit edilmiştir (Tablo 4.5). Yapılan Varyans analizine göre marjinal dizayn ile taper açısı arasındaki interaksiyon da istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. (p<0.05) 93

109 Lityum disilikat seramik örneklerin 2 farklı marjinal dizayn ve iki farklı taper açısında gösterdikleri baskı dayanımı değerlerine ait ortalama, standart sapma, minimum ve maksimum değerleri Tablo 4.5' de verilmiştir. Tablo IPS e.max Press örneklere ait baskı dayanımı değerleri Basamak Taper Ortalama Standart Max. Değer Min. Değer Tipleri Açıları Sapma (MPa) (MPa) Shoulder Chamfer Toplam 6 o Genel o Genel o Genel taper açılı shoulder marjinal dizayn en yüksek baskı dayanımı değerini ( ± MPa) gösterirken en düşük bağlanma dayanımı değerini ( ± MPa) ise 6 taper açılı chamfer marjinal dizayn göstermektedir. Shoulder marjinal dizaynının genel baskı dayanımı değeri ( ± MPa) chamfer marjinal dizaynının genel baskı dayanımı değerinden ( ± MPa) oldukça yüksek bulunmuştur. 12 taper açılı örneklerin göstermiş olduğu baskı dayanımı değeri ( ± MPa), 6 taper açılı örneklerin göstermiş olduğu baskı dayanımı değerinden ( ± MPa) yüksek bulunmuştur (Tablo 4.5). Farklı marjinal dizayn ve taper açısındaki iç önemlilik durumları t-testine göre analiz edilmiştir. Yapılan analiz sonucunda taper açıları ve basamak tipleri arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır. (p>0.05) 94

110 Shoulder 12 Shoulder 6 Chamfer 12 Chamfer Şekil Farklı taper açısı ve basamak tiplerine bağlı olarak IPS e.max Press örneklerin baskı dayanımının karşılaştırılması 95

Dişhekimi. Telio. Tek elden geçici restorasyon. Telio CAD. Telio LAB. Telio CS

Dişhekimi. Telio. Tek elden geçici restorasyon. Telio CAD. Telio LAB. Telio CS Telio Tek elden geçici restorasyon Dişhekimi Telio CAD Telio LAB Telio CS Telio Geçici restorasyonlar için 3 lü çözüm Her isteğe cevap verebilen komple bir sistem Geçici restorasyonların önemi gittikçe

Detaylı

Seramik, sert, kırılgan, yüksek ergime derecesine sahip, düşük elektrik ve ısı iletimi ile iyi kimyasal ve ısı kararlılığı olan ve yüksek basma

Seramik, sert, kırılgan, yüksek ergime derecesine sahip, düşük elektrik ve ısı iletimi ile iyi kimyasal ve ısı kararlılığı olan ve yüksek basma SERAMİK MALZEMELER Seramikler Metal veya yarı metallerin metal olmayan elementlerle yaptığı bileşiklere Seramik denir. Kimyasal açıdan inorganik özellik taşırlar. Atomlar arası bağlar; iyonik, kovalent

Detaylı

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI PVD Kaplama Kaplama yöntemleri kaplama malzemesinin bulunduğu fiziksel durum göz önüne alındığında; katı halden yapılan kaplamalar, çözeltiden yapılan kaplamalar, sıvı ya

Detaylı

ÇÖKELME SERTLEŞTİRMESİ (YAŞLANDIRMA) DENEYİ

ÇÖKELME SERTLEŞTİRMESİ (YAŞLANDIRMA) DENEYİ ÇÖKELME SERTLEŞTİRMESİ (YAŞLANDIRMA) DENEYİ 1. DENEYİN AMACI Çökelme sertleştirmesi işleminin, malzemenin mekanik özellikleri (sertlik, mukavemet vb) üzerindeki etkisinin incelenmesi ve çökelme sertleşmesinin

Detaylı

ADEZİV VE TÜM SERAMİK İNLEY UYGULAMALARI SORUNLAR VE ÇÖZÜMLER

ADEZİV VE TÜM SERAMİK İNLEY UYGULAMALARI SORUNLAR VE ÇÖZÜMLER T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı ADEZİV VE TÜM SERAMİK İNLEY UYGULAMALARI SORUNLAR VE ÇÖZÜMLER BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Elif Ezgi KAYA Danışman Öğretim

Detaylı

Döküm. Prof. Dr. Akgün ALSARAN

Döküm. Prof. Dr. Akgün ALSARAN Döküm Prof. Dr. Akgün ALSARAN Döküm Döküm, sıvı haldeki akıcı olan malzemelerin, üretilmek istenen parçanın biçiminde bir boşluğa sahip olan kalıplara dökülerek katılaştırıldığı bir üretim yöntemidir.

Detaylı

Bu konuda cevap verilecek sorular?

Bu konuda cevap verilecek sorular? MANYETİK ALAN Bu konuda cevap verilecek sorular? 1. Manyetik alan nedir? 2. Maddeler manyetik özelliklerine göre nasıl sınıflandırılır? 3. Manyetik alanın varlığı nasıl anlaşılır? 4. Mıknatısın manyetik

Detaylı

BAĞDAT CADDESİ LEVENT ACARKENT www.dentram.com

BAĞDAT CADDESİ LEVENT ACARKENT www.dentram.com BAĞDAT CADDESİ LEVENT ACARKENT www.dentram.com Yüzünüzü güldüren uzmanlık ve teknoloji DENTRAM Dentram Diş Tedavi Kliniği, 1994 yılında Bağdat Caddesi nde, Ortodonti Uzmanı Dr. Aylin Sezen Yalçın ve Çene

Detaylı

DENTAL SERAMİKLER. Topraksı bir materyal olan seramik, genel olarak silikat yapısındadır ve ismini

DENTAL SERAMİKLER. Topraksı bir materyal olan seramik, genel olarak silikat yapısındadır ve ismini DENTAL SERAMİKLER Dental Seramiğin Yapısı Topraksı bir materyal olan seramik, genel olarak silikat yapısındadır ve ismini Yunanca da yanık madde anlamına gelen keramikos kelimesinden almaktadır. Seramik

Detaylı

Sinterleme. İstenilen mikroyapı özelliklerine sahip ürün eldesi için yaş ürünler fırında bir ısıl işleme tabi tutulurlar bu prosese sinterleme denir.

Sinterleme. İstenilen mikroyapı özelliklerine sahip ürün eldesi için yaş ürünler fırında bir ısıl işleme tabi tutulurlar bu prosese sinterleme denir. Sinterleme? İstenilen mikroyapı özelliklerine sahip ürün eldesi için yaş ürünler fırında bir ısıl işleme tabi tutulurlar bu prosese sinterleme denir. Sinterleme Mikroyapı Gelişimi Özellikler! Sinterlemenin

Detaylı

Teknoloji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği. Polimer Malzemeler. Polikarbonat (PC) www.sakarya.edu.tr

Teknoloji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği. Polimer Malzemeler. Polikarbonat (PC) www.sakarya.edu.tr Teknoloji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Polimer Malzemeler Polikarbonat (PC) Polikarbonatlar, termoplastiklerin özel bir grubudur. İşlenmesi, kalıplanması ve ısıl olarak şekillendirilmesi

Detaylı

ARAŞTIRMA RAPORU. Rapor No: 2012.03.08.XX.XX.XX. : Prof. Dr. Rıza Gürbüz Tel: 0.312.210 59 33 e-posta: gurbuz@metu.edu.tr

ARAŞTIRMA RAPORU. Rapor No: 2012.03.08.XX.XX.XX. : Prof. Dr. Rıza Gürbüz Tel: 0.312.210 59 33 e-posta: gurbuz@metu.edu.tr ARAŞTIRMA RAPORU (Kod No: 2012.03.08.XX.XX.XX) Raporu İsteyen : Raporu Hazırlayanlar: Prof. Dr. Bilgehan Ögel Tel: 0.312.210 41 24 e-posta: bogel@metu.edu.tr : Prof. Dr. Rıza Gürbüz Tel: 0.312.210 59 33

Detaylı

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7 İÇİNDEKİLER 1 Projenin Amacı... 1 2 Giriş... 1 3 Yöntem... 1 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6 5 Kaynakça... 7 FARKLI ORTAMLARDA HANGİ RENK IŞIĞIN DAHA FAZLA SOĞURULDUĞUNUN ARAŞTIRILMASI Projenin Amacı : Atmosfer

Detaylı

ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİNİN KALİBRASYONU VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİNİN KALİBRASYONU VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR 447 ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİNİN KALİBRASYONU VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR Hüseyin ÇAYCI Özlem YILMAZ ÖZET Yasal metroloji kapsamında bulunan ölçü aletlerinin, metrolojik ölçümleri dikkate alınmadan

Detaylı

Structur. Structur 2 SC / Structur Premium. Structur İLE mükemmel GEÇİCİLER

Structur. Structur 2 SC / Structur Premium. Structur İLE mükemmel GEÇİCİLER Structur 2 SC / Structur Premium Structur İLE mükemmel GEÇİCİLER BASİT UYGULAMA Hastalarınızın protetik tedavilerinde güvenilir materyallere ihtiyaç duyarsınız, özellikle geçici tedavi döneminde. Hastanın

Detaylı

Teknoloji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği. Polimer Malzemeler. Polietilen (PE) www.sakarya.edu.tr

Teknoloji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği. Polimer Malzemeler. Polietilen (PE) www.sakarya.edu.tr Teknoloji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Polimer Malzemeler Polietilen (PE) Polietilen beyazca, yarı geçirgen, yumuşatılabilen ve oldukça dayanıklı bir polimerdir. Piyasada satılan özellikle

Detaylı

YÜZEY SERTLEŞTİRİCİ BİR AJANIN ALÇI MODEL YÜZEYİNE ETKİLERİNİN İNCELENMESİ* Cihan AKÇABOY** Sevda SUCA** Caner YILMAZ*** GİRİŞ

YÜZEY SERTLEŞTİRİCİ BİR AJANIN ALÇI MODEL YÜZEYİNE ETKİLERİNİN İNCELENMESİ* Cihan AKÇABOY** Sevda SUCA** Caner YILMAZ*** GİRİŞ G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt VI, Sayı 1, Sayfa 203-211, 1989 YÜZEY SERTLEŞTİRİCİ BİR AJANIN ALÇI MODEL YÜZEYİNE ETKİLERİNİN İNCELENMESİ* Cihan AKÇABOY** Sevda SUCA** Caner YILMAZ*** GİRİŞ Protetik laboratuar

Detaylı

NORMAL TUĞLA VE PRES TUĞLA İLE DUVAR

NORMAL TUĞLA VE PRES TUĞLA İLE DUVAR NORMAL TUĞLA VE PRES TUĞLA İLE DUVAR Celal Bayar Üniversitesi Turgutlu Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümü Öğretim Görevlisi Tekin TEZCAN İnşaat Yüksek Mühendisi TUĞLA Tanım Kil, killi toprak ile tuğla ve

Detaylı

Alasim Elementlerinin Celigin Yapisina Etkisi

Alasim Elementlerinin Celigin Yapisina Etkisi Alasim Elementlerinin Celigin Yapisina Etkisi Karbonlu çeliklerden normal olarak sağlanamayan kendine has özellikleri sağlayabilmek amacıyla, bir veya birden fazla alaşım elementi ilave etmek suretiyle

Detaylı

TAŞIMACILIK ENDÜSTRİSİ İÇİN YAPIŞTIRICI ÇÖZÜMLERİ. Yapıştırmada güvenilir yenilik

TAŞIMACILIK ENDÜSTRİSİ İÇİN YAPIŞTIRICI ÇÖZÜMLERİ. Yapıştırmada güvenilir yenilik TAŞIMACILIK ENDÜSTRİSİ İÇİN YAPIŞTIRICI ÇÖZÜMLERİ Yapıştırmada güvenilir yenilik Simson: taşımacılık endüstrisi için yapıştırıcı çözümleri Gelecekle bağlantınızı kaybetmeyin SIMSON: BİR DÜNYA MARKASI OLAN

Detaylı

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Siirt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama

Detaylı

fırça, rulo, cırcır vasıtasıyla elyafa yedirilir. Maliyeti en düşük

fırça, rulo, cırcır vasıtasıyla elyafa yedirilir. Maliyeti en düşük Bu yazımızda daha önce sözünü ettiğimiz kompozit materyallerin uygulamasına değineceğiz. Laminasyon denilen işlem, elyaf ve reçinenin bir araya getirilerek kompozit materyale dönüşmesine verilen isimdir.

Detaylı

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com Giriş Yönetim alanında yaşanan değişim, süreç yönetimi anlayışını ön plana çıkarmıştır. Süreç yönetimi; insan ve madde kaynaklarını

Detaylı

YILDIZ JOURNAL OF ART AND DESIGN Volume: 2, Issue: 1, 2015, pp 19-25

YILDIZ JOURNAL OF ART AND DESIGN Volume: 2, Issue: 1, 2015, pp 19-25 ALÜMİNA - SİLİS MİKTAR VE ORANININ SIR ÖZELLİKLERİNE ETKİLERİ THE EFFECTS OF ALUMINA-SILICA AMOUNTS AND RATIO OF ON THE GLAZE PROPERTIES Öz Ensar TAÇYILDIZ* *Anadolu Üniversitesi Porsuk Meslek Yüksekokulu,

Detaylı

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi

Detaylı

PLASTİK VAKUM TEKNOLOJİSİ DERSİ ÇALIŞMA SORULARI. b. Fanlar. c. Şartlandırıcı. d. Alt tabla. a. Rotasyon makinesi. b. Enjeksiyon makinesi

PLASTİK VAKUM TEKNOLOJİSİ DERSİ ÇALIŞMA SORULARI. b. Fanlar. c. Şartlandırıcı. d. Alt tabla. a. Rotasyon makinesi. b. Enjeksiyon makinesi PLASTİK VAKUM TEKNOLOJİSİ DERSİ ÇALIŞMA SORULARI 1. Aşağıdakilerden hangisi kontrol panosundaki butonlardan birisi değildir? a. Sayıcı reset b. Tabla yukarı c. Maça d. Devir sayısı 2. Aşağıdakilerden hangisi

Detaylı

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi KİHG/İŞL-005 19.08.2009 07.08.2012 2 1/8 GÜNCELLEME BİLGİLERİ Güncelleme Tarihi Güncelleme No Açıklama 11.11.2009 1 Belge içeriğinde ve belge numarasında değişiklik yapılması 07.08.2012 2 Komite, başlık,

Detaylı

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2 İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET DOI= 10.17556/jef.54455 Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2 Genişletilmiş Özet Giriş Son yıllarda

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ Deneyde dolu alan tarama dönüşümünün nasıl yapıldığı anlatılacaktır. Dolu alan tarama

Detaylı

MALZEMELERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ

MALZEMELERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ MALZEMELERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ (Ders Notu) Manyetik Özellikler Doç.Dr. Özkan ÖZDEMİR MANYETİK ÖZELLİK Giriş Bazı malzemelerde mevcut manyetik kutup çiftleri, elektriksel kutuplara benzer şekilde, çevredeki

Detaylı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1 Sağlık Reformunun Sonuçları İtibariyle Değerlendirilmesi 26-03 - 2009 Tuncay TEKSÖZ Dr. Yalçın KAYA Kerem HELVACIOĞLU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye 2004 yılından itibaren sağlık

Detaylı

Dersin Sorumlusu;Prof.Dr. Đnci MORGĐL. PROJE DESTEKLi DENEY UYGULAMASI

Dersin Sorumlusu;Prof.Dr. Đnci MORGĐL. PROJE DESTEKLi DENEY UYGULAMASI Dersin Sorumlusu;Prof.Dr. Đnci MORGĐL KiMYA EĞiTiMiNDE PROJE DESTEKLi DENEY UYGULAMASI CEP TELEFONU MISIR PATLATIR MI? Proje Hedef Sorusu: Cep telefonları mısırı patlatacak kadar radyasyon yayar mı? Yaydığı

Detaylı

KIRILMA MEKANİĞİ Prof.Dr. İrfan AY MALZEME KUSURLARI

KIRILMA MEKANİĞİ Prof.Dr. İrfan AY MALZEME KUSURLARI MALZEME KUSURLARI Deformasyonda Birinci Özelliğe Sahip Hatalar: A. Noktasal Hatalar: Kafes düzeninin çok küçük bölgelerindeki (1-2 atom boyutu) bozukluğa verilen addır. Bunlar ; 1. Boşluklar : Kafeslerde

Detaylı

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 18 (2012) 287-291 287 KİTAP İNCELEMESİ Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri Editörler Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice

Detaylı

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Muş Alparslan Üniversitesi Uzaktan

Detaylı

Oksijen, flor ve neon elementlerinin kullanıldığı alanları araştırınız.

Oksijen, flor ve neon elementlerinin kullanıldığı alanları araştırınız. Oksijen, flor ve neon elementlerinin kullanıldığı alanları araştırınız. 3.2 KİMYASAL BAĞLAR Çevrenizdeki maddeleri inceleyiniz. Bu maddelerin neden bu kadar çeşitli olduğunu düşündünüz mü? Eğer bu çeşitlilik

Detaylı

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır. SAYI: 2013/03 KONU: ADİ ORTAKLIK, İŞ ORTAKLIĞI, KONSORSİYUM ANKARA,01.02.2013 SİRKÜLER Gelişen ve büyüyen ekonomilerde şirketler arasındaki ilişkiler de çok boyutlu hale gelmektedir. Bir işin yapılması

Detaylı

DEVRELER VE ELEKTRONİK LABORATUVARI

DEVRELER VE ELEKTRONİK LABORATUVARI DENEY NO: 1 DENEY GRUBU: C DİRENÇ ELEMANLARI, 1-KAPILI DİRENÇ DEVRELERİ VE KIRCHHOFF UN GERİLİMLER YASASI Malzeme ve Cihaz Listesi: 1. 10 Ω direnç 1 adet 2. 100 Ω direnç 3 adet 3. 180 Ω direnç 1 adet 4.

Detaylı

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL Sözlerime gayrimenkul ve finans sektörlerinin temsilcilerini bir araya

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Senato: 2 Mart 2016 2016/06-6 KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam MADDE 1- Bu Yönergenin amacı, Kahramanmaraş

Detaylı

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç: Madde 1. (1) Bu yönergenin amacı, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesinin önlisans, lisans ve lisansüstü

Detaylı

16. Yoğun Madde Fiziği Ankara Toplantısı, Gazi Üniversitesi, 6 Kasım 2009 ÇAĞRILI KONUŞMALAR

16. Yoğun Madde Fiziği Ankara Toplantısı, Gazi Üniversitesi, 6 Kasım 2009 ÇAĞRILI KONUŞMALAR ÇAĞRILI KONUŞMALAR Ç1 Manyetik Soğutma ve Devasa Manyetokalorik Etki Yalçın Elerman Fizik Mühendisliği Bölümü, Mühendislik Fakültesi, Ankara Üniversitesi, Beşevler, Ankara Modern toplumların temel bağımlılıklarından

Detaylı

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ i AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ TRAKTÖR AKS MİLİNİN YORULMA ANALİZİ MUSTAFA PERÇİN 120712010 YALÇIN DEMİRER 120712021 DANIŞMAN PROF. DR. SÜLEYMAN TAŞGETİREN Afyon

Detaylı

Araştırma Notu 15/177

Araştırma Notu 15/177 Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. KAVRAMLAR Büyüme ve Gelişme Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. Büyüme Büyüme, bedende gerçekleşen ve boy uzamasında olduğu gibi sayısal (nicel) değişikliklerle ifade edilebilecek yapısal

Detaylı

Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ

Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü UYGULAMA VİDEOSU LİTERATÜR GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ SUPRATHEL Geçici Deri Eşdeğeri İle Yenilikçi Yanık ve Yara Tedavisi

Detaylı

Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Değerli konuklar, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) çalışmaları kapsamında düzenlediğimiz Kurumsal Yönetim konulu toplantımıza hepiniz hoş geldiniz. 11 Aralık 2001 tarihli Bakanlar

Detaylı

Atom. Atom 9.11.2015. 11 elektronlu Na. 29 elektronlu Cu

Atom. Atom 9.11.2015. 11 elektronlu Na. 29 elektronlu Cu Atom Maddelerin en küçük yapı taşlarına atom denir. Atomlar, elektron, nötron ve protonlardan oluşur. 1.Elektronlar: Çekirdek etrafında yörüngelerde bulunurlar ve ( ) yüklüdürler. Boyutları çok küçüktür.

Detaylı

II. Bölüm HİDROLİK SİSTEMLERİN TANITIMI

II. Bölüm HİDROLİK SİSTEMLERİN TANITIMI II. Bölüm HİDROLİK SİSTEMLERİN TANITIMI 1 Güç Kaynağı AC Motor DC Motor Diesel Motor Otto Motor GÜÇ AKIŞI M i, ω i Güç transmisyon sistemi M 0, ω 0 F 0, v 0 Makina (doğrusal veya dairesel hareket) Mekanik

Detaylı

E.Ü. DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ SABİT VE HAREKETLİ (BÖLÜMLÜ, TOTAL) PROTEZLERİN LABORATUAR HİZMETİ ALIMI İHALESİ TEKNİK ŞARTNAMESİ

E.Ü. DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ SABİT VE HAREKETLİ (BÖLÜMLÜ, TOTAL) PROTEZLERİN LABORATUAR HİZMETİ ALIMI İHALESİ TEKNİK ŞARTNAMESİ E.Ü. DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ SABİT VE HAREKETLİ (BÖLÜMLÜ, TOTAL) PROTEZLERİN LABORATUAR HİZMETİ ALIMI İHALESİ TEKNİK ŞARTNAMESİ AMAÇ : Resmi Gazete de 25 Mart 2010 tarih ve 27532 (Mükerrer) sayı ile yayınlanan;

Detaylı

01 OCAK 2015 ELEKTRİK AKIMI VE LAMBA PARLAKLIĞI SALİH MERT İLİ DENİZLİ ANADOLU LİSESİ 10/A 436

01 OCAK 2015 ELEKTRİK AKIMI VE LAMBA PARLAKLIĞI SALİH MERT İLİ DENİZLİ ANADOLU LİSESİ 10/A 436 01 OCAK 2015 ELEKTRİK AKIMI VE LAMBA PARLAKLIĞI SALİH MERT İLİ DENİZLİ ANADOLU LİSESİ 10/A 436 ELEKTRİK AKIMI VE LAMBALAR ELEKTRİK AKIMI Potansiyelleri farklı olan iki iletken cisim birbirlerine dokundurulduğunda

Detaylı

YAPILARDA DERZLER VE SIZDIRMAZLIK MALZEMELERİ

YAPILARDA DERZLER VE SIZDIRMAZLIK MALZEMELERİ YAPILARDA DERZLER VE SIZDIRMAZLIK MALZEMELERİ Genel: Derz sözcüğü bir sistemi oluşturan parçaların birleştirildiği, yapıştırıldığı çizgi şeklindeki bölümleri tanımlar. Derzler dar ya da geniş, yatay ya

Detaylı

ÖĞRETMEN KILAVUZU İNCE FİLM DALGA KILAVUZLARI VE SOL JEL SÜRECİ

ÖĞRETMEN KILAVUZU İNCE FİLM DALGA KILAVUZLARI VE SOL JEL SÜRECİ NTSE - Nano Technology Science Education Proje No: 511787-LLP-1-2010-1-TR-KA3-KA3MP ÖĞRETMEN KILAVUZU İNCE FİLM DALGA KILAVUZLARI VE SOL JEL SÜRECİ İçindekiler 1. Öğretmenler için Önsöz 2. Giriş 3. Öğrenme

Detaylı

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ Doç. Dr. Ülkü TATAR BAYKAL İÜ Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Hemşirelikte Yönetim Anabilim Dalı ve Yönetici Hemşireler Derneği Yönetim Kurulu

Detaylı

BÖLÜM 3 FREKANS DAĞILIMLARI VE FREKANS TABLOLARININ HAZIRLANMASI

BÖLÜM 3 FREKANS DAĞILIMLARI VE FREKANS TABLOLARININ HAZIRLANMASI 1 BÖLÜM 3 FREKANS DAĞILIMLARI VE FREKANS TABLOLARININ HAZIRLANMASI Ölçme sonuçları üzerinde yani amaçlanan özelliğe yönelik gözlemlerden elde edilen veriler üzerinde yapılacak istatistiksel işlemler genel

Detaylı

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir.

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir. YGS / LYS SÖZLÜĞÜ OBP (ORTA ÖĞRETİM BAŞARI PUANI): Öğrencinin diploma notunun diğer öğrencilerin diploma notlarına oranıdır. En az 100 en çok 500 puan arasında değişen bu değer, öğrencinin başarısı okulun

Detaylı

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor?

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor? Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor? Doç.Dr. Nilgün GÖRER TAMER (Şehir Plancısı) Her fakülte içerdiği bölümlerin bilim alanına bağlı olarak farklılaşan öznel

Detaylı

MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ AKADEMİK DEĞERLENDİRME VE TEŞVİK ESASLARI

MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ AKADEMİK DEĞERLENDİRME VE TEŞVİK ESASLARI I. AMAÇ ve KAPSAM MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ AKADEMİK DEĞERLENDİRME VE TEŞVİK ESASLARI Madde 1. Bu esasların amacı, Atatürk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğretim elemanlarının ulusal ve uluslararası düzeyde

Detaylı

İLERİ YAPI MALZEMELERİ DERS-6 KOMPOZİTLER

İLERİ YAPI MALZEMELERİ DERS-6 KOMPOZİTLER İLERİ YAPI MALZEMELERİ DERS-6 KOMPOZİTLER Farklı malzemelerin üstün özelliklerini aynı malzemede toplamak amacıyla iki veya daha fazla ana malzeme grubuna ait malzemelerin bir araya getirilmesi ile elde

Detaylı

GÖZENEKLİ SERAMİK HEYKELLERİN KİMYASAL KORUNMA YÖNTEMLERİNİN ARAŞTIRILMASI VE AÇIK ALANDA UYGULANMASI *

GÖZENEKLİ SERAMİK HEYKELLERİN KİMYASAL KORUNMA YÖNTEMLERİNİN ARAŞTIRILMASI VE AÇIK ALANDA UYGULANMASI * GÖZENEKLİ SERAMİK HEYKELLERİN KİMYASAL KORUNMA YÖNTEMLERİNİN ARAŞTIRILMASI VE AÇIK ALANDA UYGULANMASI * Bahar DARÇIN Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü ÖZET Seramik malzemeler,

Detaylı

Saplama ark kaynağı (Stud welding) yöntemi 1920'li yıllardan beri bilinmesine rağmen, özellikle son yıllarda yaygın olarak kullanılmaktadır.

Saplama ark kaynağı (Stud welding) yöntemi 1920'li yıllardan beri bilinmesine rağmen, özellikle son yıllarda yaygın olarak kullanılmaktadır. SAPLAMA KAYNAĞI Saplama ark kaynağı (Stud welding) yöntemi 1920'li yıllardan beri bilinmesine rağmen, özellikle son yıllarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Arkın metalleri ergitme özelliğinden yararlanarak

Detaylı

INSURAL* ATL ALUMİNYUM VE ÇİNKO İÇİN YALITKAN POTA ASTARLARI. Kolay astarlama. Yüksek enerji tasarrufu. Yüksek mekanik mukavemet

INSURAL* ATL ALUMİNYUM VE ÇİNKO İÇİN YALITKAN POTA ASTARLARI. Kolay astarlama. Yüksek enerji tasarrufu. Yüksek mekanik mukavemet BOYA FİLTRASYON BESLEYİCİ SİSTEMLERİ OCAK VE POTA ASTARLARI METALURJIK VE DÖKÜM KONTROL SISTEMLERI REÇİNELER POTALAR INSURAL* ATL ALUMİNYUM VE ÇİNKO İÇİN YALITKAN POTA ASTARLARI Kolay astarlama Yüksek

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

DOKTORA TEZİ PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI

DOKTORA TEZİ PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI ZİRKONYA SERAMİK, LİTYUM DİSİLİKAT CAM SERAMİK VE ZİRKONYA İLE GÜÇLENDİRİLMİŞ LİTYUM SİLİKAT CAM SERAMİKLERE UYGULANAN FARKLI YÜZEY İŞLEMLERİNİN, KOMPOZİT REZİNLERİN TAMİR BAĞLANMA DAYANIMI ÜZERİNE ETKİSİ

Detaylı

ÖNSÖZ. Sevgili MMKD üyeleri,

ÖNSÖZ. Sevgili MMKD üyeleri, İçindekiler ÖNSÖZ... 2 GİRİŞ... 3 Genel Kurul Toplantısı... 3 Yönetim Kurulu nda Üye ve Görev Değişiklikleri... 3 MMKD Stratejik Plan Çalışması... 3 PROJELER... 4 Kapılar Müzecilere Açık Projesi... 4 Derneklere

Detaylı

En İyi Uygulamalar ve Kullanım Kılavuzu

En İyi Uygulamalar ve Kullanım Kılavuzu En İyi Uygulamalar ve Kullanım Kılavuzu Bu kılavuz, GBT En İyi Uygulamaları ve Kullanım Kılavuzu na bir tamamlayıcı kılavuz oluşturmak için tasarlanmıştır. Green Break Patlamasız Güvenlik Güç Kartuşlarının

Detaylı

PROJE ADI DOĞAL ÇEVRECĠ SEBZE-MEYVE KURUTMA SĠSTEMĠ. PROJE EKĠBĠ Süleyman SÖNMEZ Ercan AKÇAY Serkan DOĞAN. PROJE DANIġMANLARI

PROJE ADI DOĞAL ÇEVRECĠ SEBZE-MEYVE KURUTMA SĠSTEMĠ. PROJE EKĠBĠ Süleyman SÖNMEZ Ercan AKÇAY Serkan DOĞAN. PROJE DANIġMANLARI TÜBĠTAK-BĠDEB LĠSE ÖĞRETMENLERĠ (FĠZĠK, KĠMYA, BĠYOLOJĠ VE MATEMATĠK) PROJE DANIġMANLIĞI EĞĠTĠMĠ ÇALIġTAYLARI LĠSE-1 (ÇALIġTAY 2011) FĠZĠK GRUP SES-2011 PROJE ADI DOĞAL ÇEVRECĠ SEBZE-MEYVE KURUTMA SĠSTEMĠ

Detaylı

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ ADANA KENT SORUNLARI SEMPOZYUMU / 16 2008 BU BİR TMMOB YAYINIDIR TMMOB, bu makaledeki ifadelerden, fikirlerden, toplantıda çıkan sonuçlardan ve basım hatalarından sorumlu değildir. ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ

Detaylı

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ LİSANSÜSTÜ UZAKTAN EĞİTİM YÖNERGESİ

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ LİSANSÜSTÜ UZAKTAN EĞİTİM YÖNERGESİ AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ LİSANSÜSTÜ UZAKTAN EĞİTİM YÖNERGESİ Afyonkarahisar 2012 İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM... 1 AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK ve TANIMLAR... 1 Amaç... 1 Kapsam... 1 Dayanak... 1 Tanımlar...

Detaylı

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (Değişik:RG-14/2/2014-28913) (1) Bu Yönetmeliğin amacı; yükseköğrenim

Detaylı

İÇİNDEKİLER SAYFA Önsöz 4 Stratejik Planlama ve Bütçe Yol Haritası 5 Örnek İşletme Hakkında 6 Gider Yükleme Sistemi 8 Satış Bütçesi Oluşturma 9 Faaliyet Gider Bütçesi Oluşturma 12 Bütçe Sistem Otomasyonu

Detaylı

Yakıt Özelliklerinin Doğrulanması. Teknik Rapor. No.: 942/7193278-00

Yakıt Özelliklerinin Doğrulanması. Teknik Rapor. No.: 942/7193278-00 Müşteri : Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sok. No: 14 K2 Plaza Kat: 11 Kadıköy 34742 İstanbul Türkiye Konu : Seçilen Yakıt Özelliklerin Belirlenmesi için Dizel Yakıtlara İlişkin Testlerin, Doğrulanması

Detaylı

Giresun Üniversitesi Akademik Değerlendirme Ve Kalite Geliştirme Uygulama Yönergesi

Giresun Üniversitesi Akademik Değerlendirme Ve Kalite Geliştirme Uygulama Yönergesi Giresun Üniversitesi Akademik Değerlendirme Ve Kalite Geliştirme Uygulama Yönergesi Amaç Madde 1- Bu Yönergenin amacı; Giresun Üniversitesi'nin akademik değerlendirme ve kalite geliştirme ile stratejik

Detaylı

İMALATA GİRİŞ VE GENEL BAKIŞ

İMALATA GİRİŞ VE GENEL BAKIŞ İMALATA GİRİŞ VE GENEL BAKIŞ 1. İmalat Nedir? 2. İmalatta Malzemeler 3. İmal Usulleri 4. Üretim Sistemleri 5. Ders Notlarının Yapısı İmalat Teknolojik Açıdan Önemlidir Teknoloji Topluma ve üyelerine ihtiyaç

Detaylı

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü 07.03.2012 06:18

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü 07.03.2012 06:18 http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/03/201203... 1 of 5 6 Mart 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28225 Atatürk Üniversitesinden: YÖNETMELİK ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ ASTROFİZİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Detaylı

AYDINLATMA DEVRELERİNDE KOMPANZASYON

AYDINLATMA DEVRELERİNDE KOMPANZASYON AYDINLATMA DEVRELERİNDE KOMPANZASYON Dünyamızın son yıllarda karşı karşıya kaldığı enerji krizi, araştırmacıları bir yandan yeni enerji kaynaklarına yöneltirken diğer yandan daha verimli sistemlerin tasarlanması

Detaylı

Teknik Föy Jotamastic 80

Teknik Föy Jotamastic 80 Teknik Föy Jotamastic 80 Ürün tanımı Jotamastic 80 çift bileşenli yüksek katı madde oranına sahip yüksek kuru film kalınlıklarında uygulanabilen yüzey toleransı yüksek epoksi mastik boyadır. Değişik yüzey

Detaylı

MEVCUT OTOMATĐK KONTROL SĐSTEMLERĐNĐN BĐNA OTOMASYON SĐSTEMĐ ĐLE REVĐZYONU VE ENERJĐ TASARRUFU

MEVCUT OTOMATĐK KONTROL SĐSTEMLERĐNĐN BĐNA OTOMASYON SĐSTEMĐ ĐLE REVĐZYONU VE ENERJĐ TASARRUFU MEVCUT OTOMATĐK KONTROL SĐSTEMLERĐNĐN BĐNA OTOMASYON SĐSTEMĐ ĐLE REVĐZYONU VE ENERJĐ TASARRUFU Erdinç S AYIN 1968 yılında Đstanbul'da doğdu. 1989 yılında Đstanbul Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği

Detaylı

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi Afet Yö netimi İnsan toplulukları için risk oluşturan afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması, afetlere karşı hazırlıklı olunması, afet anında hızlı ve etkili bir kurtarma, ilk yardım, geçici barındırma

Detaylı

YÖNETMELİK. a) Basamak kontrolü: On beş basamaklı IMEI numarasının son basamağının doğruluğunun kontrolünü,

YÖNETMELİK. a) Basamak kontrolü: On beş basamaklı IMEI numarasının son basamağının doğruluğunun kontrolünü, 27 Haziran 2009 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 27271 YÖNETMELİK Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan: ELEKTRONİK KİMLİK BİLGİSİNİ HAİZ CİHAZLARA DAİR YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak,

Detaylı

Binalarda Enerji Verimliliği ve AB Ülkelerinde Yapılan Yeni Çalışmalar

Binalarda Enerji Verimliliği ve AB Ülkelerinde Yapılan Yeni Çalışmalar Binalarda Enerji Verimliliği ve AB Ülkelerinde Yapılan Yeni Çalışmalar Mak.Y.Müh. Nuri ERTOKAT Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Çalışmamızın isminden de anlaşılacağı gibi Avrupa

Detaylı

Yenilikçi Teknolojiler www.ermaksan.com.tr Lazer Serisi. Yeni Nesil Fiber Lazer Kesim Makinesi

Yenilikçi Teknolojiler www.ermaksan.com.tr Lazer Serisi. Yeni Nesil Fiber Lazer Kesim Makinesi Yenilikçi Teknolojiler www.ermaksan.com.tr Lazer Serisi Yeni Nesil Fiber Lazer Kesim Makinesi R YENİ Fiber Laser Kesim Makinesi Koruyucu Cam Lazer ışınlarının verebileceği zararları engellemek ve sac kesimini

Detaylı

Fizik I (Fizik ve Ölçme) - Ders sorumlusu: Yrd.Doç.Dr.Hilmi Ku çu

Fizik I (Fizik ve Ölçme) - Ders sorumlusu: Yrd.Doç.Dr.Hilmi Ku çu Fizik I (Fizik ve Ölçme) - Ders sorumlusu: Yrd.Doç.Dr.Hilmi Ku çu Bu bölümde; Fizik ve Fizi in Yöntemleri, Fiziksel Nicelikler, Standartlar ve Birimler, Uluslararas Birim Sistemi (SI), Uzunluk, Kütle ve

Detaylı

ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER

ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER Şekil-1: BREADBOARD Yukarıda, deneylerde kullandığımız breadboard un şekli görünmektedir. Bu board üzerinde harflerle isimlendirilen satırlar ve numaralarla

Detaylı

PROJE DANIŞMANI Prof. Dr. MEHMET AY

PROJE DANIŞMANI Prof. Dr. MEHMET AY TÜBİTAK-BİDEB KİMYA LİSANS ÖĞRENCİLERİ KİMYAGERLİK, KİMYA ÖĞRETMENLİĞİ, KİMYA MÜHENDİSLİĞİ, BİYOMÜHENDİSLİK ARAŞTIRMA PROJESİ EĞİTİMİ ÇALIŞTAYI KİMYA-3 ( Çalıştay 2012 ) GRUP ADI: SÜRPRİZ YUMURTA PROJE

Detaylı

Porselen Lamina Veneerler

Porselen Lamina Veneerler Bilgi ve Kayıt 0212 481 02 20 bilgi@vyg.com.tr Eğitim Künyesi Eğitimin Adı Eğitmen Prof. Dr. Aslıhan Üşümez, Protez Uzmanı Doç. Dr. Gözde Çelik, Protez Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Özlem Kara, Protez Uzmanı Eğitim

Detaylı

3- Kayan Filament Teorisi

3- Kayan Filament Teorisi 3- Kayan Filament Teorisi Madde 1. Giriş Bir kas hücresi kasıldığı zaman, ince filamentler kalınların üzerinden kayar ve sarkomer kısalır. Madde 2. Amaçlar İnce ve kalın filamentlerin moleküler yapı ve

Detaylı

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel Esaslar Amaç Madde 1- (1)Bu

Detaylı

STYROPOR ĐÇEREN ÇĐMENTO VE ALÇI BAĞLAYICILI MALZEMELERĐN ISIL VE MEKANĐK ÖZELLĐKLERĐ*

STYROPOR ĐÇEREN ÇĐMENTO VE ALÇI BAĞLAYICILI MALZEMELERĐN ISIL VE MEKANĐK ÖZELLĐKLERĐ* STYROPOR ĐÇEREN ÇĐMENTO VE ALÇI BAĞLAYICILI MALZEMELERĐN ISIL VE MEKANĐK ÖZELLĐKLERĐ* Yaşar BĐÇER1 - M.Şükrü YILDIRIM - Cengiz YILDIZ Fırat Üniversitesi ÖZET Son yıllarda gerek enerji talebi ve maliyetleri,

Detaylı

USB KVM Switch. Ses özellikli ve 2 portlu USB KVM switch. Ses özellikli ve 4 portlu USB KVM switch

USB KVM Switch. Ses özellikli ve 2 portlu USB KVM switch. Ses özellikli ve 4 portlu USB KVM switch USB KVM Switch Ses özellikli ve 2 portlu USB KVM switch Ses özellikli ve 4 portlu USB KVM switch Kullanma Kılavuzu DS-11403 (2 Portlu) DS-12402 (4 Portlu) 1 NOT Bu cihaz FCC kurallarının 15. Bölümü uyarınca,

Detaylı

BİLGİSAYAR PROGRAMLARI YARDIMIYLA ŞEV DURAYLILIK ANALİZLERİ * Software Aided Slope Stability Analysis*

BİLGİSAYAR PROGRAMLARI YARDIMIYLA ŞEV DURAYLILIK ANALİZLERİ * Software Aided Slope Stability Analysis* BİLGİSAYAR PROGRAMLARI YARDIMIYLA ŞEV DURAYLILIK ANALİZLERİ * Software Aided Slope Stability Analysis* Mustafa Özgür KESKİN Maden Mühendisliği Anabilim Dalı Ahmet M. KILIÇ Maden Mühendisliği Anabilim Dalı

Detaylı

ÖN VE ARKA DİŞLERDE TAM SERAMİK KRONLARIN KENAR UYUMLARININ SİMANTASYON ÖNCESİ VE SONRASI DEĞERLENDİRİLMESİ

ÖN VE ARKA DİŞLERDE TAM SERAMİK KRONLARIN KENAR UYUMLARININ SİMANTASYON ÖNCESİ VE SONRASI DEĞERLENDİRİLMESİ T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÖN VE ARKA DİŞLERDE TAM SERAMİK KRONLARIN KENAR UYUMLARININ SİMANTASYON ÖNCESİ VE SONRASI DEĞERLENDİRİLMESİ Dt. Saniye EREN HALICI Protez Programı

Detaylı

KİLİN YAPISI. Şekil 1) (a) Tetrahedral yapı, (b) silikat tabakası

KİLİN YAPISI. Şekil 1) (a) Tetrahedral yapı, (b) silikat tabakası KİLİN YAPISI Kil; kayaçların ve maden kütlelerinin yavaş aşınmasıyla oluşan, su ihtiva eden aliminyum silikatlardır. Kil mineralleri tetrahedron (düzgün dört yüzlü) ve oktahedron (düzgün sekiz yüzlü) olarak

Detaylı

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR Sektörlere Göre Dağılım 60 %52 50 %39 %46 Tarım 40 Sanayi 30 % 14 %19 %21 İnşaat 20 %8 10 % 1 Hizmetler 0 KADIN ERKEK 2

Detaylı

MAKİNE VE MOTOR DERS NOTLARI 9.HAFTA

MAKİNE VE MOTOR DERS NOTLARI 9.HAFTA MAKİNE VE MOTOR DERS NOTLARI 9.HAFTA Hazırlayan: Öğr. Gör. Tuğberk ÖNAL MALATYA 2016 SUPAP SİSTEMLERİ 1. KÜLBÜTOR MEKANİZMASI Eksantrik milinden aldığı hareketle silindirlerde emme ve egzoz zamanlarının

Detaylı

Analiz aşaması sıralayıcı olurusa proje yapımında daha kolay ilerlemek mümkün olacaktır.

Analiz aşaması sıralayıcı olurusa proje yapımında daha kolay ilerlemek mümkün olacaktır. Analiz Raporu Kısa Özet Her geçen gün eczanecilik sektörü kendi içerisinde daha da yarışır hale geliyor. Teknolojinin getirdiği kolaylık ile eczane otomasyonu artık elinizin altında. Çoğu eczacılar hastalarına

Detaylı

Tasarım Raporu. Grup İsmi. Yasemin ÇALIK, Fatih KAÇAK. Kısa Özet

Tasarım Raporu. Grup İsmi. Yasemin ÇALIK, Fatih KAÇAK. Kısa Özet Tasarım Raporu Grup İsmi Yasemin ÇALIK, Fatih KAÇAK Kısa Özet Tasarım raporumuzda öncelikle amacımızı belirledik. Otomasyonumuzun ana taslağını nasıl oluşturduğumuzu ve bu süreçte neler yaptığımıza karar

Detaylı

Yapı malzemeleri; kireç, harç, beton ve dekoratif yapı malzemeleri olan cam, seramik, boya gibi maddelerden oluşur.

Yapı malzemeleri; kireç, harç, beton ve dekoratif yapı malzemeleri olan cam, seramik, boya gibi maddelerden oluşur. YAPI MALZEMELERİ Yapı malzemeleri; kireç, harç, beton ve dekoratif yapı malzemeleri olan cam, seramik, boya gibi maddelerden oluşur. Kireç Bağlayıcı maddelerden en eski bilineni kireçtir. Kireç, kireç

Detaylı

5. ÜNİTE KUMANDA DEVRE ŞEMALARI ÇİZİMİ

5. ÜNİTE KUMANDA DEVRE ŞEMALARI ÇİZİMİ 5. ÜNİTE KUMANDA DEVRE ŞEMALARI ÇİZİMİ KONULAR 1. Kumanda Devreleri 2. Doğru Akım Motorları Kumanda Devreleri 3. Alternatif Akım Motorları Kumanda Devreleri GİRİŞ Otomatik kumanda devrelerinde motorun

Detaylı