İki uçlu duygudurum bozukluğu olan hastalarda tedaviye uyum: "Farz edelim ki, şeker hastasısın." demek yeterli mi?

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İki uçlu duygudurum bozukluğu olan hastalarda tedaviye uyum: "Farz edelim ki, şeker hastasısın." demek yeterli mi?"

Transkript

1 212 İki uçlu duygudurum bozukluğu olan hastalarda tedaviye uyum İki uçlu duygudurum bozukluğu olan hastalarda tedaviye uyum: "Farz edelim ki, şeker hastasısın." demek yeterli mi? E.Timuçin ORAL, 1 Şükrü ŞAHİN, 2 Bilbaşar AKMAN, 3 Arif VERİMLİ 1 ÖZET Amaç: Hastanın, kendisini tedavi eden hekimin klinik önerilerine uyması anlamına gelen ve DSM-IV'te klinik ilgi odağı olabilecek durumlar içinde sayılan "komplians"ın saptanması, şiddet derecesinin belirlenmesi oldukça zordur. Lityum kullanımındaki en büyük zorluk tedavi uyumunun zayıflığından kaynaklanmaktadır. Psikiyatristlerin hastalarına lityum kullanımının gerekliliğini genellikle diyabet hastalığı ve insülin kullanımı benzetmesiyle anlattıkları gözlemlenmiştir. Bu çalışmada iki uçlu duygudurum bozukluğu ile diyabet hastalığı gruplarının gerçekten benzerliklerinin olup olmadığının basit bir yöntemle araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: İki uçlu duygudurum bozukluğu olan ve diyabetli hastalar ile psikiyatri ve iç hastalıkları uzmanlarına, tedaviye uyum ve ilaç kesimi konusunda sorular içeren anket formları verildi. Sonuçlar istatistiksel olarak değerlendirildi. Bulgular: Hastaların tedaviye uyum ve ilacı kesme sebepleri beş alt grupta toplandı. Hekimlerin hastaların ilaçlarını kesmelerine ilişkin görüşlerinin, ilaç özellikleri dışında farklılık göstermediği; psikiyatristlerin hekime, ilaca ve aileye ait sebepleri, iç hastalıkları uzmanlarının ise hastaya ait ve ekonomik sebepleri daha öncelikli gördükleri saptandı. Tartışma: Daha önce böyle bir benzerlik kurularak bu tarz bir araştırma yapılmadığı, ancak bizim çalışmamızın da lityum ve insülin tedavisi anolojisinin uygun bir benzetme olmadığı sonucunu ortaya çıkardığı görüldü. () Anahtar sözcükler: İki uçlu duygudurum bozukluğu, lityum, tedaviye uyum, diyabet Compliance in patients bipolar mood disorder: Is it enough to say Let s assume that you are diabetic? ABSTRACT Objective: Compliance usually means "the extent to which the patient takes the medications as prescribed" and included in DSM-IV as "additional conditions that may be a focus of clinical attention". It is really hard to find out the condition and the severity of this behavior in all patients but, it is rather important in the maintenance treatment of lithium taking bipolar patients. Psychiatrists generally make the analogy of insuline taking as diabetes resembles to bipolar illness in chronicity base. Method: Here we tried to find out the resemblances and differences of both disorders and patients by using a simple questionnaire both in bipolar versus diabetic patients and psychiatrists versus endocrinologist groups. Results: The reasons for stopping the medication were evaluated in 5 groups. Psychiatrists accused themselves, drugs and families in non-compliance while internists gave priority to economic and patient related conditions. Conclusion: Though no studies comparing these patient and physician groups were held before, there is a common analogy for diabetes-bipolar disorder and lithium-insuline taking; and this study has revealed that it is not true by means of compliance. (Anatolian Journal of Psychiatry 2002; 3: ) Key words: Bipolar mood disorder, lithium, compliance, diabetes GİRİŞ Komplians sözcük anlamı olarak uyma, itaat, rıza anlamına gelmektedir ve öz olarak hastanın kendisini tedavi eden hekimin klinik önerilerine uymasıdır. Kompliansa eşdeğer olan bağımlılıksadakat (adherence), sürdürüm (maintenance), işbirliği (partnership), kendini ayarlama (self regulation) gibi sözcüklere bakıldığında da tedaviye uyumun özellikleri ve doğası ortaya çıkmaktadır. Hastalığa ilişkin içgörü ile uzun süreli tedaviye uyum arasındaki 1 Doç.Dr., 3 Arş.Gör.Dr., Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi 5. Psikiyatri Birimi, İSTANBUL 2 Uz. Dr., Şişli Etfal Hastanesi Aile Hekimliği Uzmanı, İSTANBUL Yazışma Adresi: Dr. E.Timuçin ORAL, Bakırköy Ruh ve Sinir Hast. Eğit. ve Arş. Hastanesi 5. Psikiyatri Birimi Bakırköy/İSTANBUL e-posta: etoral@prizma.net.tr

2 Oral ve ark. 213 arasındaki ilişkide içgörünün rolü net olarak tanımlanamamıştır. Genel olarak hastaların 1/3 ünün tedaviye tam uyum sağladığı, 1/3 ünün bazen uyum sağladığı, 1/3 ünün ise hiçbir zaman uyum sağlamadığı ifade edilmiştir. 1 Tedaviye uyum sağlamama kendi başına bir klinik tanı ya da bozukluk olmamakla birlikte, DSM-IV te tanı kategorilerinin sonunda klinik ilgi odağı olabilecek ek kodlar olarak adlandırılan bölümde V Tedaviye uyumsuzluk başlığı ile incelenmekte ve ölçütlerin sonunda bulunan cümle ile bir şiddet ölçütü tanımlanmaktadır 2 (Şema 1). Şema 1. Tedaviye uyumsuzlukta şiddet ölçütü V Tedaviye Uyumsuzluk Tanı Ölçütleri uygulanan tedaviden (örn. ilaç yan etkileri vs), tedavi harcamalarından, önerilen tedavinin olumlu ve olumsuz yanlarıyla ilgili olarak kişisel değer yargıları, dinsel ya da kültürel inançlara bağlı kararlar, uyumsuz kişilik özellikleri ya da baş etme biçimleri (örn. inkar) veya mental bozukluktan (örn. şizofreni, çekingen kişilik) kaynaklanan rahatsızlık. Sorun klinik ilgi gösterilmesini gerektirecek derecede ağır ise, bu kategori kullanılmalıdır. Tedaviye uyumun saptanması ve şiddet derecesiyle belirlenmesinin nasıl yapılacağı kendi içinde bazı sorunları barındırmaktadır. Tedaviye uyumsuzluk nasıl değerlendirilecektir? Hasta ve hekim açısından ayrı ayrı mı ele alınacaktır? Hekim açısından kabaca iki tıbbi yöntemden söz edilebilir: 1) Basit yöntem: Öykü, reçetenin ve hapların sayılması. 2) Gelişmiş yöntem: İlaç ve metabolitlerinin kan düzeylerinin saptanması. Öte yandan tedaviye uyumu yalnızca verilen ilaçların alınması ya da kanda bulunması gibi kaba bir değerlendirme ile ele almak belki de tedaviye uyumsuzluk sebeplerini göz ardı etmek anlamına gelmektedir. Uyumsuzluğa neden olan etmenler arasında: a. Sürgit seyir ve yineleme gibi hastalık özellikleri, b. Yaşlılık ve cinsiyet gibi hastaya ilişkin özellikleri, c. İlaç rejiminin şekli ve yan etkileri, d. Hastanın hekimde gözlediği özellikler, e. Aile desteğinin yeterli olmaması sayılabilir. Tüm bu değerlendirmeler yine de hastayı merkez alarak yapılan değerlendirmelerdir ve hekimin tıbbi bakış açısında da, hekimin hastanın tedaviye uyumsuzluğu karşısında yaşadığı hayal kırıklığını ve uyumsuzluğu yine hasta bağlamında ama bu kez tıbbi istatistikler ile değil yorumlar ile açıklamaya çalıştığı gözlenmektedir. 3 Demyttenarea (1996), hekimlerin, tedaviye uyumsuzluğu %59 oranında direnç, %31 oranında ilaç tadı, %10 oranında kaçınma ile açıkladığını bildirmiştir. Aynı çalışmada kompliansın hekimler açısından akademik, klinik, ekonomik, halk sağlığı boyutlarında ilgi odağı olduğundan söz edilmiştir. 4 Belki de buna ataerkilliğin (paternalizm) ve her şeye muktedir olmanın (omnipotans) değerlendirildiği idiolojik ve analitik boyutları da eklemek uygun olacaktır. Psikiyatride, özellikle de iki uçlu duygudurum bozukluğu (İUDB) gibi yineleyici ve aynı zamanda düzenli tedavi ile %60-70 oranında tamamen önlenebilen bir hastalıkta tedavi uyumu büyük önem taşımaktadır. Öte yandan, lityumun uzun süre koruyucu amaçlı kullanımındaki en büyük başarısızlık tedavi uyumunun zayıflığı nedeniyledir. Daviss ve arkadaşları da (1995), diyabetli (DM) hastalarda tedaviye uyumun, diyabet kontrolünü sağlayabilmenin en iyi göstergesi olduğundan söz etmişlerdir. 5 Bilindiği gibi, hem İUDB ları, hem de DM süregen özellikte ve aralıklarla şiddetlenmeler gösteren hastalıklardır. Bireyin beraber yaşamak zorunda kaldığı böyle bir hastalık umutsuzluk ve çaresizlik duygularına yol açmakta, çoğu zaman yadsıma düzeneği devreye girerek tedavinin aksamasına yol açmaktadır. 5 İUDB olan hastalar için ek olarak duygularının bir ilaç tarafından kontrol edildiği düşüncesinden rahatsız olma, lityumun geç etki eden bir ilaç olması, kesilme durumunda olumsuz etkinin geç ortaya çıkması, ilaç kullanırken üretkenliğin azalması; her iki grupta da kendini iyi hissedip ilaca artık gereksinim duymama ve hastaların yeterli çaba göstererek kendi kendilerine düzelebilecekleri inancı ilaç uyumunu ciddi boyutta etkilemektedir. 6 Frank ve arkadaşları (1995), geliştirdikleri bakış açısı ile İUDB larında tedaviyi terk etme oranının %10 a düştüğü, %85 e varan oranlarda tedavi uyumunun sağlandığını bildirmişlerdir. Onlara göre tedavi, hasta ve hekimin ortak araştırmacılar olarak yer aldıkları bir çalışmadır. Burada hekim hastalık ve onun tedavisi konusunda, hasta ise hastalığı ve kendi açısından tedaviye bakış konusunda uzmandır. İşbirliği yapılması, başarı şansını arttırmaktadır. 8 Warner ve arkadaşları (1994), tedaviye uyumu destekleyen etmenleri değerlendirdikleri çalışmalarında hekimlerin az yan etki ve doz şemasını öne aldıklarını, hastaların ise etkiye inancı büyük oranda vurguladıklarını saptamışlardır. Yine aynı çalışmada tedaviye uyumu bozan etmenler sıralamasında da hekimlerin hastanın kişiliğini ilk sıraya aldıkları, hastaların ise plansız yaşamı ilk sırada belirttikleri saptanmıştır. 1 Tedaviye uyumda cinsiyet, medeni durum, eğitim düzeyi, toplumsal sınıf gibi değişkenlerle ilgili sonuçlar çelişkilidir ve belirgin bir özellik göze çarpmamak-

3 214 İki uçlu duygudurum bozukluğu olan hastalarda tedaviye uyum tadır. Birçok çalışmada saptanan tek ortak özellik genç yaşlarda tedaviye uyumsuzluğun daha yüksek oranda oluşudur. Bu durumda tedaviye uyum doğrudan yaşa değil, yıllar geçtikçe kişinin hastalığını ve ilacın etkisini öğrenmesine bağlıdır. 1 Burada sürgit seyirli bu iki hastalık tablosundan ve bunların klinik özelliklerinden söz edilerek tedaviye uyumu veya uyumsuzluğu etkileyen etmenler gözden geçirilmeye çalışılmıştır. 5 GEREÇ VE YÖNTEM Çalışmanın örneklemi Çalışmanın örneklemini basit rastgele örnekleme yöntemiyle, çalışmaya katılmayı gönüllü kabul eden kişiler arasından seçilen: A) İki uçlu duygudurum bozukluğu olan 50 hasta, B) Elli psikiyatri uzmanı, C) Tip II diyabetli 50 hasta, D) Elli iç hastalıkları uzmanı oluşturdu. Gereçler Her iki grup için ayrı ayrı fakat tedaviye uyum ve ilaç kesimi konusunda aynı soruları içeren anket formları hazırlandı, formlar kişilerin kendileri tarafından dolduruldu. Bu formları doldururken yalnız bırakıldılar ve takıldıkları noktada sorulabilecek uzaklıkta beklenildi. Yöntem Birinci bölümdeki ilk grupta İUDB tanısı konmuş, serum lityum düzeyi koruyucu düzeyde bulunan ve Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Ayaktan Tedavi Polikliniği ne kontrole gelen remisyondaki gönüllü hastalara anket formu verilerek görüşmeler yapıldı. İkinci grupta ise, DM (Tip II) tanısı konmuş, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Vakıf Gureba, Şişli Etfal, Haseki Devlet ve Diyabet Hastanesi diyabet polikliniğine düzenli kontrollere gelip kan glukoz seviyesi düzenli (regüle) seyreden gönüllü hastalara aynı anket formu verilerek görüşmeler yapıldı. Hekimlerle olan ikinci bölümünde Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi psikiyatri uzmanları ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Vakıf Gureba, Şişli Etfal, Haseki Devlet ve Diyabet Hastanesi iç hastalıkları uzmanları ile görüşülerek bir anket formu verildi. Hazırlanmış formlar hekimlere verilerek ve tek tek görüşülerek, tedaviye uyum hakkındaki beyanları formlara aktarıldı. Hastalara ise sorular sorularak, hasta ve hekimlerin tedaviye ve hastalığa karşı tutumları değerlendirildi. İstatistiksel olarak kontenjans tabloları için X 2 ; birçok dört gözlü tablolar için Fisher in kesin X 2 testi (Fisher exact test); parametrik olmayan ölçümler için Mann- Whitney U ve parametrik ölçümler için Student s t testleri uygulandı. Bulunan tüm sonuçlar iki yönlü olarak değerlendirildi ve p<0.05 olduğunda anlamlı kabul edildi. BULGULAR A. Hekim Grubu Psikiyatri uzmanları 19 kadın, 31 erkek toplam 50 hekimden; iç hastalıkları uzmanları 26 kadın, 24 erkek toplam 50 hekimden oluştu. Her iki grup yaş, cinsiyet, hekimlik süresi, bir gün içinde muayene ettikleri İUDB ve DM hastası sayısı, aile ve arkadaşlarında hastalık bulunup bulunmaması, ilaçlar ve hastalıkla ilgili verdiği bilgiler, muayene yeri ve süresi hakkındaki tutumları ile medya konusundaki düşünceleri açısından karşılaştırıldılar. Ayrıca hastanın ilacı kullanması, bırakması ve hastalarla ilgili düşünceleri açısından karşılaştırıldılar. Bulgular Tablo 1 de sunulmuştur. Psikiyatri ve iç hastalıkları uzmanları yaş, hekimlik süreleri ve cinsiyet açısından türdeş bulundular. İç hastalıkları uzmanlarının ailelerinde hastalık bulunma sıklığı, psikiyatri uzmanlarına göre yedi kat daha fazla idi ve istatistiksel olarak anlamlılık sınırında bulundu. Her iki hekim grubunun da, ortalama günde 7-8 hasta gördüğü, ayrıca her iki grubun da %86-90 oranında aynı hastaları kontrol muayeneleri sırasında da görmek istedikleri saptandı. Muayene yeri tercihi açısından, psikiyatri uzmanlarının %60 ının hastayı muayenehanede görmeyi isterlerken, iç hastalıkları uzmanlarının %60 ının hastanede görmek istediklerini ifade ettikleri tespit edilmiş olup, sonuç istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Psikiyatristlerin hatsalarına muayenehanede ayırdıkları zaman iç hastalıkları uzmanlarının ayırdığı zamanın 2.5 katı olup bu sonuç da istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. İç hastalıkları uzmanı kadın hekimlerin erkek hekimlere oranla, psikiyatri uzmanı erkek hekimlerin ise kadın hekimlere oranla daha fazla zaman ayırdıkları tespit edilmekle beraber, fark anlamlı bulunmadı. Kadın iç hastalıkları uzmanları muayenehanelerinde daha fazla zaman ayırdıklarını ifade etmişler ve bu anlamlı derecede farklı bulunmuştur. Her iki grup hekimin %16-18 arasında, televizyonda veya basında hekimlik dalıyla ilgili olarak bilgi verdiği, bunun yanı sıra her iki grup hekimin %52-56 arasında televizyonda ve basında söz konusu hastalıklarla ilgili yayınları olumsuz bulduğu görüldü. Hastalığı ve önerdikleri ilaçları hastalara ya da ailelere anlatıp anlatmadıkları sorulduğunda, iki gruptaki hekimlerin tutum farklılığı göstermediği, hekimlerin tümünün hastalığı aileye de mutlaka anlattıklarını ifade ettiği görüldü. Hekimlerin tümüne yakınının önerdikleri ilaçları hastalara anlattıkları, ancak bu soruya psikiyatri uzmanlarının %2 sinin, iç hastalıkları uzmanlarının %14 ünün bazen diye cevap verdikleri ve aradaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu görüldü. Psikiyatri uzmanlarının aileleri, branşları ile ilgili olarak %24 oranında olumsuz düşünceye sahipken, iç hastalıkları uzmanları için bu oran %10 bulundu. Sonuç istatistiksel olarak anlamlılık sınırına çok yakın bulundu.

4 Oral ve ark. 215 Tablo 1. Psikiyatri ve iç hastalıkları uzmanlarının çeşitli özellikleri Psikiyatri uzmanları İç hastalıkları uzmanları Özellikler Sayı % Sayı % p Yaş ortalaması 34.3± ±5.7 AD Hekimlik süresi 10± ±5.5 AD Cinsiyet Erkek AD Kadın Ailede hastalık Var öyküsü Yok Arkadaşlarda hastalık Var AD öyküsü Yok Bir günde gördüğü 7.5± ±5.5 AD hasta sayısı Aynı hastayı görmek Evet AD isteyip istemediği Hayır Muayene yeri Muayenehane tercihi Hastane Muayenehanede ayrılan zaman (dak.) 35.8± ± Hastanede ayrılan zaman (dak.) 21.8± ±14.2 AD Hastanın harcadığı para 8.9± ± TV-mediada konuşması Evet AD olup olmadığı Hayır TV-medianın tutumuyla Olumlu AD ilgili düşüncesi Olumsuz Hastalığı hastalara Evet AD anlatıp anlatmadığı Hayır İlaçları hastalara Mutlaka anlatıp anlatmadığı Bazen Hastalığı aileye Evet AD anlatıp anlatmadığı Hayır İlaçları almasıyla ilgili Evet AD uyarıda bulunur mu? Hayır Hastaların tedaviye uyum ve ilacı kesme sebepleri hekime, ekonomik duruma, hastaya ve aileye ait sebepler olarak beş alt grupta toplandı. Her iki grup hekim arasında hastaların ilacı kesme sebeplerine ilişkin görüşlerin, ilaca ait sebepler dışında farklılık göstermediği, ilaca ait sebeplerin ise psikiyatri uzmanları tarafından anlamlı derecede fazla olduğunun düşünüldüğü saptandı. Hekimlerin hastalarının tedaviye uyumu açısından görüşleri değerlendirildiğinde, psikiyatri uzmanlarının hekime, ilaca ve aileye ait sebeplerin tedaviye uyumda daha etkili olduğunu düşündükleri; iç hastalıkları uzmanlarının ise hastaya Tablo 2a. Hekimlere göre hastaların ilaçlarını kesme sebeplerinin oranları (%) Psikiyatri İç hastalıkları Sebepler uzmanları uzmanları p İlaca ait <0.001 Ekonomik AD Hastaya ait AD Hekime ait 6 12 AD Aileye ait AD

5 216 İki uçlu duygudurum bozukluğu olan hastalarda tedaviye uyum Tablo 2a. Hekimlerin hastaların tedaviye uyumlarıyla ilgili görüşleri (%) Psikiyatri İç hastalıkları Sebepler uzmanları uzmanları p İlaca ait <0.002 Ekonomik 6 24 <0.02 Hastaya ait <0.02 Hekime ait <0.001 Aileye ait <0.04 ait ve ekonomik sebepleri daha ön planda tuttukları tespit edildi. (Tablo 2a-b) Her iki hekim grubu, hastalarında sevdikleri özellikler olarak içgörüye eşit önem verirken, psikiyatri uzmanlarının uyum ve sosyal destek varlığını, iç hastalıkları uzmanlarının ise sosyoekonomik ve kültürel düzeyi ön planda aldıkları gözlendi. Sonuçlar istatistiksel yönden anlamlı bulundu. (Tablo 3) Tablo 3. Hekimlerin hastalarında aradığı özellikler(%) Psikiyatri İç hastalıkları Özellikler uzmanları uzmanları p Uyum <0.006 İçgörü AD Destek 40 8 <0.001 Sosyokültürel <0.01 Psikiyatri uzmanlarının hastalığa ve aileye ait özellikleri, iç hastalıkları uzmanlarının ise hastaya ait çeşitli özellikleri (diyete uyumsuzluk vs.) hastalarında sevmedikleri özellikler olarak bildirdikleri ve sonucun istatistiksel olarak anlamlı olduğu görüldü. (Tablo 4) Tablo 4. Hekimlerin hastalarında sevmediği özellikler (%) Psikiyatri İç hastalıkları Özellikler uzmanları uzmanları p Hastaya ait <0.005 Hastalığa ait 22 4 <0.01 Aileye ait 16 0 <0.005 Hastanın tedaviye uyumunda ekonomik sebeplerin etkin olduğunu düşünen psikiyatristlerin; hastalara muayenehane ve hastanede daha uzun zaman ayırdıklarını söyledikleri de görüldü. Hastanın tedaviye uyumunun hekime ait sebeplere bağlı olduğunu düşünen psikiyatrislerin ise, hastaya muayenehanede daha uzun zaman ayırdıklarını söyledikleri, ama hastanede ayırdıkları zamanın diğerlerinden farklılık göstermediği görüldü. Tedaviye uyumunun aileye ait sebeplerle olduğunu düşünen psikiyatristlerin hastaya muayenehanede daha uzun zaman ayırdıklarını söylemelerine karşın hastanede daha az zaman ayırdıklarını ifade ettikleri, birincisi istatistiksel olarak bir anlamsızken, ikincisinin anlamlı olduğu saptandı.

6 Oral ve ark. 217 Hekimlik süresi kısa olan iç hastalıkları uzmanlarının, ilaçlarını bırakan hastaya karşı daha anlayışlı oldukları ama bunun istatistiksel olarak anlamlı olmadığı saptandı. İlaçlarını bırakan hastaya karşı psikiyatri uzmanlarının tutumlarının yaşları, hekimlik süreleri ve hastaya ayırdıkları zaman açısından anlamlı farklılık göstermediği görüldü. İç hastalıkları uzmanları içinde ailesinde hastalık DM bulunanların, hastaların ilacı kesmelerini daha çok ekonomik sebeplere bağladıkları, hastaya ait sebeplerin tedaviye uyumda daha etkili olduğunu düşünenlerin ise yine ailesinde diyabet hastalığı olan dahiliye uzmanları olduğu görüldü. Hastada sevdiği özellikler içinde aile desteğine öncelik veren dahiliye uzmanla- rının, hastalarına ilaçları mutlaka anlattıkları gözlendi. Kendi ailesinde İUDB bulunmayan psikiyatri uzmanlarının, hastaların sosyoekonomik, kültürel ve kişilik özelliklerine önem verdiklerini söyledikleri ve bunun istatistiksel olarak anlamlı olduğu görüldü. Ailesinde hastalık olan psikiyatri uzmanları, hastaların ilaçlarını daha çok ailevi sebeplerle kestiğini ve ailesinde hastalık öyküsü olmayan psikiyatri uzmanları da uyumun daha fazla aile nedeniyle olduğunu düşünüyorlardı. Tedaviye uyumun hastaya ait sebeplere bağlı olduğunu düşünen psikiyatri uzmanlarının uyumsuzluk sebebi olarak ekonomik durumu görmedikleri tespit edildi. Sonuçlar istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Tablo 5a. Psikiyatri uzmanlarının uyum ve ilaç kesme konusundaki görüşleri Kesme/Uyum(p) İlaç Ekonomik Hasta Hekim Aile İlaç AD AD AD AD AD Ekonomik AD AD AD AD AD Hasta AD AD AD AD Hekim AD AD AD AD AD Aile AD AD AD AD AD Hastanın ilacını kesmesini, ilaca ait sebeplere bağlayan psikiyatri uzmanlarının, tedaviye uyumun daha çok hekime bağlı olduğunu düşündükleri; ilaç kesmenin hastaya ait sebeplerle olduğunu düşünen psikiyatristlerin ise hastanın hekime ait sebeplerle ilacı kestiklerini düşünmedikleri tespit edildi. (Tablo 5a) Tablo 5b. İç hastalıkları uzmanlarının uyum ve ilaç kesme konusundaki görüşleri Kesme/Uyum(p) İlaç Ekonomik Hasta Hekim Aile İlaç AD AD AD AD Ekonomik AD AD AD AD Hasta AD AD AD AD AD Hekim AD AD AD AD AD Aile AD AD AD AD AD İç hastalıkları uzmanları, hastanın ilacını kesmesi ve tedaviye uyum sağlamasında asıl etkenin ekonomik olduğunu, ilacı kesmede aileye bağlı etkenler olmasına rağmen, bu hastaların uyumunun yine de kendilerine bağlı olduğunu düşündükleri görüldü. (Tablo 5b) B. Hasta Grubu Psikiyatri grubu, çalışmaya gönüllü olarak katılan 21 kadın, 29 erkek olmak üzere ve halen remisyonda İUDB bulunan toplam 50 hastadan; iç hastalıkları grubu ise çalışmaya gönüllü olarak katılan 13 ü erkek, 37 si kadın olmak üzere, halen kan şekeri düzenli

7 218 İki uçlu duygudurum bozukluğu olan hastalarda tedaviye uyum Tablo 6. Hastaların çeşitli özellikleri ve bazı görüşleri Psikiyatri hastaları Diyabet hastaları Sayı % Sayı % p Yaş ortalaması 33.9± ± Hastalık süresi 7.6± ±6.1 AD Cinsiyet Erkek Kadın Ailede hastalık Var AD öyküsü Yok Arkadaşların hastalıkla Geçici ilgili düşüncesi Sürekli Muayeneye gelme sıklığı (sayı/ay) 1.6± ±0.76 AD Aynı hekimi görme sıklığı (%) 23.76± ± Hekimiyle ilgili düşüncesi Olumlu Olumsuz Muayene yeri tercihi Muayenehane AD Hastane Muayene-harcanan zaman (st./gün) 7.3± ± Bir ayda harcadığı para 2.93± ±0.83 AD TV-Mediada hastalıkla Evet ilgili bilgi duymuş mu? Hayır TV-Mediada hastalıkla Evet AD ilgili program yapılmalı mı? Hayır Hastalığı kendisine Evet anlatıldı mı? Hayır Hastalığı aileye Evet AD anlatıldı mı? Hayır İlaçları tanıyor mu? Evet Hayır İlaç etkilerini biliyor mu? Evet Hayır İlaç yan etkilerini biliyor mu Evet AD Hayır İlaç etki ve yan etkileri Hekim konusunda bilgi kaynağı Prospektüs Kendi çabası 5 6 Ailenin hastalık hakkındaki Olumlu düşüncesi Olumsuz İlaçları almasıyla ilgili Evet uyarıda bulunuldu mu? Hayır (regüle) olan diyabetli toplam 50 hastadan oluştu. Her iki grup yaş, cinsiyet, hastalık süresi, kontrole gelme sıklıkları, genetik yüklülükleri, önerilen ilaçlar ve hastalıkla ilgili alınan bilgiler, medyada hastalığın ele alınması konusundaki düşünceleri açısından karşılaştırıldılar. Ayrıca her iki grup hasta ilacı kullanmaları, bırakmaları ve hekimlerle ilgili düşünceleri açısından karşılaştırıldılar. (Tablo 6)

8 Oral ve ark. 219 İUDB olan hastalar ve diyabetli hastalar; hastalık süreleri, hastalanma ve kontrole geliş sıklıkları açısından türdeş bulundular. Yaş ve cinsiyet açısından iki hasta grubu arasında anlamlı istatistiksel fark saptandı. Diyabetli hastalar daha yüksek yaş ortalamasına sahiptiler ve kadın hasta sayısı İUDB grubunun iki katı daha fazlayken, erkek hasta sayısı da yarısı kadardı. DM lu hasta grubundaki hastaların ailelerinde hastalık bulunma sıklığı, İUDB grubundakine oranla daha fazla olmasına karşın istatistiksel olarak anlamlılık saptanmadı. Her iki hasta grubunda da, tedaviyle ve tedavisiz geçen sürelerin farklılık taşımadığı, fakat İUDB grubundaki yatış sayısının DM grubundakinden üç kat fazla olduğu ve bunun istatistiksel olarak da anlamlı olduğu saptandı. İUDB grubundaki hastaların tedavi için bir ayda harcadıkları zaman, DM lu hastaların harcadığı zamandan daha fazlaydı ve sonuç istatistiksel olarak da anlamlı bulundu. Gruplar arasında bu değişkenler açısından cinslere özgü farklılıklar saptanmadı. DM lu hastalar, aynı hekimi kontrol muayeneleri sırasında da görme sıklıklarını ortalama %31.9 olarak bildirirken; duygudurum bozukluğu olan hastalar bu oranın ortalama %23.7 olduğunu ifade ettiler ve aradaki fark istatistiksel olarak anlam bulundu. Muayene yeri tercihi açısından, İUDB olan hastaların da diyabetli hastaların da %80 inin hastaneyi seçtikleri tespit edildi. Her iki grup hastanın %82-94 oranında, televizyonda veya basında konusuyla ilgili olarak bilgi verilmesini gerekli bulduğu, bunun yanı sıra İUDB hastalarının %68 inin, televizyonda ve basında kendi hastalığıyla ilgili bilgiye rastlamadığı, DM lu hastaların ise tersine %80 oranında rastladığını ifade ettiği görüldü. İki grup arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Hastalığın ve önerilen ilaçların kendilerine anlatılıp anlatılmadığı sorulduğunda, diyabetli hastaların %78 ine karşın, İUDB olan hastaların %52 sinin evet yanıtı verdikleri ve aradaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu görüldü. İki gruba ve ailelerine hastalığın anlatılma zamanı ile ailelerine anlatılma sıklığı açısından farklılık görülmediği saptandı. Hastaların hekimleriyle ilgili düşüncelerini olumlu ya da olumsuz olarak tanımlamaları istendiğinde ise DM lu hastaların diğer gruba göre üç kat daha fazla olumsuz duygular hissettikleri, aradaki farkın da istatistiksel olarak anlamlı olduğu görüldü. Tablo 7a. Hastaların ilaç kesme sebepleriyle ilgili görüşleri Tablo 7b. Hastaların uyumsuzluk sebepleriyle ilgili görüşleri Sebepler İUDB(%) DM(%) p Sebepler İUDB(%) DM(%) p İlaca ait 2 22 <0.003 İlaca ait 74 4 <0.002 Ekonomik AD Ekonomik 18 4 < Hastaya ait AD Hastaya ait < Hekime ait 6 10 AD Hekime ait AD Aileye ait 6 12 AD Aileye ait 8 12 AD Tablo 8. Hastaların hekimlerinde aradığı özellikler Özellikler İUDB(%) DM(%) p Güven AD Güleryüzlülük AD Bilgi verme-açıklama AD Deneyim, bilgi, yetenek <0.053 Dış görünüm 4 4 AD Hastaların ilacı kesme ve uyum sebepleri de ilk grupta olduğu gibi ilaç komplikasyonlarına, hekime, ekonomik duruma, hastaya ve aileye ait sebepler olarak beş alt grupta toplandı. Her iki grupta hastaların ilacı kesme sebeplerine ilişkin görüşlerin, ilaca ait sebepler dışında farklılık göstermediği, ilaca ait sebeplerin ise DM lu hastalar tarafından ileri sürüldüğü saptandı. Hastaların tedaviye uyum açısından görüşleri değerlendirildiğinde, İUDB olan hastaların, ekonomik ve ilaca ait sebeplerin uyumda daha etkili olduğunu düşündükleri, DM lu hastaların ise kendilerine ait sebepleri daha ön planda tuttukları tespit edildi. (Tablo 7a-b)

9 220 İki uçlu duygudurum bozukluğu olan hastalarda tedaviye uyum Tablo 9. Hastaların hekimlerinde sevmediği özellikler Özellikler İUDB(%) DM(%) p İlgisizlik <0.025 Katı tutum AD Bilgisizlik AD Kötü dış görünüm 8 16 AD Her iki hasta grubunun hekimlerinde sevdikleri özellikler Tablo 8 de gösterildi. Diğer özellikler istatistiksel olarak farklılık göstermezlerken; bilgi ve deneyimin, diyabetli hastalar tarafından daha fazla talep edilen özellikler olduğu öğrenildi. İUDB olan hastalar, hekimlerinde istenmeyen ve sevilmeyen özellikler olarak ilgisizliği gösterirken, diğer özellikler açısından iki grup arasında anlamlı fark bulunmadı (Tablo 9). İUDB grubunda ailesinde hastalık bulunanların; hastalığa ait sebeplerin tedaviye uyumda daha etkili olduğunu düşündükleri ve bunun anlamlı derecede yüksek olduğu görüldü (p<0.0048). Hastanın önerilen ilacı kesmesini önerilen ilaca ait sebeplere bağlayan psikiyatri uzmanlarının, tedaviye uyumun daha çok hekime bağlı olduğunu düşündükleri; ilaç kesmenin hastaya ait sebeplerle olduğunu düşünen psikiyatristlerin ise, hastanın hekime ait sebeplerle önerilen ilacı kestiklerini düşünmedikleri tespit edildi. İç hastalıkları uzmanları hastanın önerilen ilacı kesmesinde ve tedaviye uyum sağlamasında asıl etkenin ekonomik olduğunu, ilacı kesmede aileye bağlı etkenler olmasına rağmen, bu hastaların tedaviye uyumunun yine kendilerine bağlı olduğunu düşündükleri görüldü. TARTIŞMA ve SONUÇ Bu çalışmada, psikiyatride (özellikle lityum kullanımı konusunda) sözü edilen DM ve insülin tedavisi anolojisinin yerinin ve geçerliliğinin araştırılması amacıyla iki grup hekim ve hasta karşılaştırıldı. Sonuçlar bu anolojinin pek de yerinde olmadığı kanatini ortaya çıkardı. Ruggiero ve arkadaşları (1993), diyabetik gebe hastalarla yaptıkları tedaviye uyum çalışmalarında, tedaviye uyum ve kan glukoz düzeyi arasında herhangi bir ilişki olmadığını göstermişlerdir. 10 Bizim çalışmamızda hastanın glukoz düzeyi tedaviye uyum açısından değerlendirilmedi. Blackwell (1992), tedaviye uyumla ilgili olarak tanım, ölçüm ve araştırma düzeni konusunda güçlükler olduğunu, çünkü sonucun belirsiz tutumlar, inançlar ve yaşam konusundaki farklı kavramlara bağlı olduğunu ifade etmiştir. 11 Tedaviye uyumun son derece öznel (subjektif) değerlere dayandığı, bizim çalışmamızdaki cevap çeşitliliğinden de anlaşılmaktadır. Markowa ve Berrios (1995), içgörünün tedaviye uyumla ilişkisinin açıkça ortaya konulmadığını söylemişlerdir. Bu çalışmada da hekim gruplarının hastanın içgörüsünün tedaviye uyumuna etkisi konusunda farklı düşünmediklerini ve bunun ilk sırada gelmediğini söyledikleri görülmüştür. 12 Fawcett (1995), komplians yerine adherence terimini önerdi, çünkü adherence terimi, tedavide klinisyene daha fazla görev yüklendiğini ifade etmekteydi. 17 Daviss ve arkadaşları (1995), DM lu 79 genç hastanın diyet uyumunun ve kan glukoz düzeyinin kontrolünde, anksiyete düzeyinin özgüvenden daha etkili olduğunu bildirmişlerdir. 5 Wilson ve arkadaşları (1995) lityuma ek olarak kognitif davranışçı terapinin kullanıldığı grupta depresyon şiddetinin düştüğünü, uzun süreli lityum tedavisinde proflaktik başarısızlığın tedaviye uyumsuzlukla ilişkili olabileceğini buldular. 14 Calabrese ve Woyshville (1995), lityum tedavisinde uzun vadede bellek bozuklukları ve kognitif yavaşlamanın tedavide uyumsuzluğa sebep olduğunu gösterdiler ve anti-konvülsif özellikteki yeni ilaçların, tolerabilite ve yanıt konusunda lityumdan daha iyi olduğunu ifade ettiler. 15 Verimli ve arkadaşları da (1992), sodyum valproat kullanımının ilacın tolere edilebilmesi ve hastalığın önlenmesi konusunda lityum kullanımına üstünlükleri olduğunu gösterdiler. 16 Bu çalışmada hastaların tamamına yakını, ilaç kullanımından memnun olduklarını ya da hastalığın önlenmesinde önemli faktörün ilaç olduğunu ifade ettiler. Ludwig ve arkadaşları (1990), 118 yatan hastanın üçte ikisinin kısmen veya tamamen tedaviye uyumlu olduklarının psikiyatristler tarafından ifade edildiğini tespit ettiler. 17 Bizim çalışmamızda her iki grup hasta hekimlerinden %60 oranında bilgi ve açıklama beklerken, tedaviye uyumda hekimin rolünü daha aşağılarda değerlendirdiler. İUDB olan hastalar %34 gibi bir oranla, DM lu hastaların da altında bir oranla hekime bağlı etmenlerden söz ettiler. Tedaviye uyumun hastadan alınıp hekime odaklanması, klinisyenin yeteneği ve tıbbın bir sanat olduğu tartışmasını da gündeme getirmektedir. Heeringen ve arkadaşları (1995), intihar girişiminde bulunan hastaların daha sonra tedaviye uyum sorunu gösterdiklerini göz önüne alarak, halk sağlığı hemşirelerince evlerinde ziyaret edilmeleriyle tedaviye uyumlarının belirli bir süre artırılabileceğini deneysel olarak gösterdiler. 18 Bu çalışmada hastalara, kontrol muayenesine gitmelerinin ve tedavi sürekliliğinin öneminin söylenip söylenmediği sorulduğunda İUDB olan hastalar %50

10 Oral ve ark. 221 oranında, diyabetli hastalar %88 oranında evet yanıtı verdiler ve bu sonuç istatistiksel olarak anlamlıydı. Hastalara başka bir branştaki hekime danışıp danışmadıkları sorulduğunda %42-%46'sının hayır yanıtı verdikleri görüldü. Ayrıca İUDB olan hastaların %12'sinin bilgi için başka branştaki hekimlere danıştıklarını, diyabetli hastaların ise bilgi için de danışmadıklarını söyledikleri öğrenildi. Bu sonuçların hasta hekim ilişkisinde karşılıklı olarak güven ve işbirliğinin varlığını ortaya koyduğu görüldü. Daha önce ilaçlarını kendiliğinden bırakıp bırakmadıkları sorusuna; İUDB olan hastaların %62 sinin, DM lu hastaların ise %34'- ünün evet yanıtı verdikleri görüldü, aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu. İUDB ve lityumun etkileriyle ilgili algılar, kadınlarla erkekler arasında farklılık gösterdiği gibi, kültürden de etkilenmektedir. Hong Kong'lu çalışmacılar tedaviye uyumsuzluk nedenleri arasında hipomanik dönemleri özlemek, lityumun girişkenliği azaltması, yaratıcılığın azalması gibi etkenleri saptamadıklarını, çünkü bu tür nedenlerin kendi kültürleri için geçerli olmadığını, hatta tam tersine, örneğin kilo artışı gibi bir durumun, bolluk ve varlık simgesi olduğundan, hoşa gittiğini bildirmişlerdir. Çin'de kan akrabalığına verilen önem ve ailelerin hastalarına sahip çıkma biçimleri tartışılmış ve anlamlı farklılık göstermemekle birlikte, tedaviye uyumu düşük hastalara, aile üyelerinin kontrole gelişlerde daha çok eşlik ettiği, birçok zaman, tedaviye uyumsuz hastanın kendisi dışında bir aile üyesinin bilgi vermek, ilaç yazdırmak gibi nedenlerle hekimle bağlantı kurduğu bildirilmiştir. İlişki biçimleri kültüre bağlı değişiklikler gösterse de, gerek psikiyatrik hastalıkların gidişinde, gerekse sağaltıma uyumda ailenin önemi bilinmektedir. 19 Vahip ve arkadaşları, İUDB olan hastalarla yaptıkları bir çalışmada, tedaviye uyum sağlayan hastaların toplumsal ağlarında, sağlayamayan hastalara göre anlamlı derecede fazla sayıda bireyin yer aldığını buldular. Üstelik toplumsal ağdaki akraba sayısı ve sır paylaşılan akraba sayısı da istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar göstermekteydi. Algılanan aile desteği anlamlı farklılık gösteren bir diğer değişkendi. 20 Hastanın bireysel tutumu kadar, toplumsal etkilerin, özellikle de aile üyeleri ve hekimi dahil hastanın önem verdiği kişilerin hastadan beklentisinin, tedaviye uyumu değiştirebildiği başka çalışmacılar tarafından da gösterilmiştir. 21 Etiyolojik kuramlar ve ruhsal bozukluğu olan akrabaların öğütleri, hastaların inançlarını etkilemektedir. Ayrıca hasta ile hekim arasındaki ilişkinin niteliği ve hekimin lityuma karşı tutumu da tedaviye uyumu etkilemektedir. Bu çalışmada da psikiyatristler, İUDB olan hastaların aileye ait sebeplerle tedaviye uyum göstermesinin ; iç hastalıkları uzmanlarının, DM lu hastaların bu sebeple tedaviye uyum göstermesine oranla daha yüksek buldular. Yine psikiyatristler, bir hastada sevmedikleri özellik olarak %16 oranında aile özelliklerini sayarken, iç hastalıkları uzmanları bu özellikten hiç söz etmediler. 1. Muayene yeri tercihi açısından, psikiyatri uzmanları ile iç hastalıkları uzmanları tam bir tezat oluşturdular. Beklenebileceği üzere psikiyatri uzmanlarının hatsalarına muayenehanede ayırdıkları zaman, iç hastalıkları uzmanlarının ayırdığı zamanın iki katından çoktur. 2. Hekimlerin tamamına yakını, önerdikleri ilaçları hastalara anlatmaktadır, ancak iç hastalıkları uzmanlarının %14 ü bunu bazen yapmaktadır. 3. Psikiyatri uzmanlarının dörtte birinin aileleri branşları ile ilgili olarak olumsuz düşünceye sahiptir, bu oran iç hastalıkları uzmanlarının ailelerinde üç kat daha azdır. 4. Hastanın tedaviye uyumunun hekime ait sebeplerle olduğunu düşünen psikiyatri uzmanları hastaya muayenehanede daha uzun zaman ayırmaktadır. 5. İç hastalıkları uzmanlarından hekimlik süresi daha uzun olanlar, ilaçlarını bırakan hastaya karşı daha anlayışlı davranmaktadır; psikiyatri uzmanlarının tutumları ise hekimlik süreleri, yaşları ve hastaya ayırdıkları zaman açısından fark göstermemektedir. 6. Ailesinde DM lu birey bulunan iç hastalıkları uzmanları; ilaç uyumsuzluğunu ekonomik sebeplere, tedaviye uyumu ise hastaya ait sebeplere bağladıklarını söylediler. Ailesinde hastalık bulunan psikiyatri uzmanları, hastaların ilaçlarını daha çok ailevi sebeplerle kestiklerini ileri sürdüler. Ailesinde hastalık bulunmayan psikiyatri uzmanları ise tedaviye uyumun aile sayesinde daha fazla olabildiği izlenimlerinden bahsettiler. 7. İUDB olan hastaların tedavi için bir ayda harcadıkları zaman, DM lu hastalarının harcadığı zamandan daha fazla bulundu. 8. İUDB olan hastaların üçte ikisi televizyon ve basında kendi hastalıklarıyla ilgili bilgiye rastlamadıklarını, diyabetli hastalarınsa dörtte üçü rastladıklarını ifade ettiler. 9. Kendilerine önerilen ilaçların ve hastalıklarının, DM lu hastaların dörtte üçüne, İUDB olan hastaların ise ancak yarısına anlatıldığı öğrenildi. 10. Tedaviye uyumda, psikiyatri uzmanları ile İUDB olan hastaların düşünceleri karşılaştırıldığında ilaca ait sebeplerin hastalara göre, hastaya ait sebeplerin de hekimlere göre daha fazla gerekçe oluşturduğu gözlendi. İç hastalıkları uzmanları ve DM lu hastalar karşılaştırıldığında ise hastalar hekime bağlı sebepleri, hekimler ise ekonomik sebepleri tedaviye uyum için daha önemli buldular. 11. Tedavinin kesintiye uğraması açısından psikiyatri uzmanları İUDB bozukluğu olan hastalara göre, DM lu hastalar da kendi hekimlerine göre anlamlı olarak ilaca ait, ekonomik, hastaya ait sebeplerin daha etkin olduğunu düşündüklerini söylediler. Bu sonuç, her iki hekim ve hasta grubunun tedaviye uyumsuzluk

11 222 İki uçlu duygudurum bozukluğu olan hastalarda tedaviye uyum sorununa bakışta tam bir ayna görüntüsü oluşturduklarını göstermektedir. Sonuç olarak tedaviye uyumsuzluk değişebilir bir olgudur. Hasta deneyimle, öğrenmeyle, eğitimle, psikoterapiyle tedaviye uyum sağlayabilmektedir. Sağlam bir hasta-hekim ilişkisi tek başına yeterli olmasa da, tedaviye uyumun temelini oluşturur. Hekim, belki de her hasta için farklı nedenlerden kaynaklanan tedaviye uyum güçlüklerini, hastanın ifade edebilmesine, öğrenebilmesine, anlayabilmesine ve paylaşabilmesine yardımcı olmalıdır. KAYNAKLAR 1. Warner LA, Silk K, Yeaton WH, Bargal D, Janssen J, Hill EM: Psychiatrists' and patients' views on drug information sources and medication compliance. Hosp Com Psychiatry 1994; 45(Suppl. 12): American Psychiatric Association. Diagnostic and Statistical Manual of Psychiatric Disorders (DSM-IV). Washington D.C., APA, Oral ET: İki uçlu duygudurum bozukluklarında tedaviye uyumu etkileyen faktörler: Hekim açısından tedaviye uyum. Bahar Sempozyumları-I Kitabı, s.33, Kemer, Demyttenarea M: Compliance. Global Medical Conference. Indianapolis, Daviss WB, Coon H, Whitehead P, Ryan K, Burkley M, McMahon W: Predicting diabetic control from competence, adherence, adjustment, and psychopathology. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 1995; 34: Georgotas A: Evolution and concepts of depression and mania. A Georgotas, R Cancro, (eds): Depression and Mania de, New York, Elsevier, 1988, s Jefferson JW, Greist JH: Mood Disorders American Textbook of Psychiatry, Frank E, Kupfer DJ, Siegel LR: Alliance not compliance: a philosophy of out-patient care. J Clin Psychiatry 1995; 56 (Suppl.1): Goodwin FK, Jamison KR: Manic-Depressive Illness. New York, Oxford University Press, 1990, s Ruggiero L, Spirito A, Coustan D: Self reported compliance with diabetes self-menagement during pregnancy. Int J Psychiatry Med 1993; 23 (Suppl. 2): Blackwell B: Compliance. Psychother Psychosom 1992; (Suppl. 3-4): Markova IS, Berrios GE: Insight in clinical psychiatry revisited. Compr Psychiatry 1995; 36: Fawcett J: Compliance: definitions and key issues. J Clin Psychiatry 1995; 56: Wilson KC, Scoot M, Abou-Saleh M: Longterm effects of cognitive-behavioral therapy and lithium therapy on depression in the elderly. Br J Psychiatry 1995; 5:167, Calabrese JR, Woyshville MJ: Lithium therapy: limitations and alternatives in the treatment of bipolar disorders. Ann Clin Psychiatry 1995; 7: Verimli A: Akut ve profilaktik mani tedavisinde valproat. 1. Biyolojik Psikiyatri Kongresi, Bursa, Ludwig W, Huber D, Schmidt S: Assessment of compliance-related attitudes in psychiatry. Soc Psychiatry Psychiatr Epidemiol 1990; 6:25, Van Heeringen C, Jannes S, Buyleart W: The management of non-compliance with referral to out-patient after-care among attempted suicide patients: a controlled intervention study. Psychol Med 1995; 5:25, Lee S: The prevalance and nature of lithium noncompliance among chinese psyhiatric patients in Hong Kong. J Nerv Ment Dis 1993; 181: Vahip I, Vahip S, Demirtaş S: Compliance and social support systems in bipolar disorders. X. World Congress of Psychiatry, Abstracts, cilt 2, s.246, Madrid, Cochran SD, Gitlin MJ: Attitudinal Correlates of lithium compliance in bipolar affective disorders. J Nerv Ment Dis 1988; 176:

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD Çalışmalarda birinci basamak sağlık kurumlarına başvuran hastalardaki psikiyatrik hastalık sıklığı, gerek değerlendirme ölçekleri kullanılarak

Detaylı

TÜRKİYE DE HASTA UYUMU VE SORUNLAR

TÜRKİYE DE HASTA UYUMU VE SORUNLAR TÜRKİYE DE HASTA UYUMU VE SORUNLAR 51. Ulusal Diyabet Kongresi 22-25 Nisan Antalya Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Sağlık sistemi ve sağlık sunucuları

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR Feray Gökdoğan 1, Duygu Kes 2, Döndü Tuna 3, Gülay Turgay 4 1 British University of Nicosia, Hemşirelik Bölümü 2 Karabük

Detaylı

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Ebru Turgut 1, Yunus Emre Sönmez 2, Şeref Can Gürel 1, Sertaç Ak 1 1 Hacettepe

Detaylı

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması 20 24 Mayıs 2009 tarihleri arasında Antalya da düzenlenen 45. Ulusal Diyabet Kongresinde

Detaylı

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi Sağlık Akademisyenleri Dergisi 2014; 1(2):141-145 ISSN: 2148-7472 ARAŞTIRMA / RESEARCH ARTICLE Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi Assessıng Nurses Level of Knowledge

Detaylı

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Hangi Böbrek Hastalarına Ruhsal Destek Verilebilir? Çocukluktan yaşlılığa

Detaylı

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİNDE YATAN HASTALARIN HASTANE HİZMET KALİTESİNİ DEĞERLENDİRMELERİ Bilim Uzmanı İbrahim BARIN Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri AMAÇ Hasta memnuniyeti verilen

Detaylı

Samsun da altı yıllık bir psikiyatri muayenehane çalışmasının değerlendirilmesi. Evaluation of psychiatric office studies for six years in Samsun

Samsun da altı yıllık bir psikiyatri muayenehane çalışmasının değerlendirilmesi. Evaluation of psychiatric office studies for six years in Samsun 154 Samsun da altı yıllık bir psikiyatri muayenehane çalışmasının değerlendirilmesi Samsun da altı yıllık bir psikiyatri muayenehane çalışmasının değerlendirilmesi Ömer BÖKE, 1 Servet AKER, 2 ÖZET Amaç:

Detaylı

Tedavi Uyum. Alper Şener Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Çanakkale

Tedavi Uyum. Alper Şener Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Çanakkale Tedavi Uyum Alper Şener Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Çanakkale SGK SUT Güncellemeler ECZANE İlaç temini Sisteme kayıt Reçetenin muadille değişimi HASTA UYUM HEKİM Tedavi kararı Günlük aktivite

Detaylı

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE Psikiyatrik hastalığı olan bireylerde MetabolikSendrom (MetS) sıklığı genel popülasyona

Detaylı

Basın bülteni sanofi-aventis

Basın bülteni sanofi-aventis Basın bülteni sanofi-aventis 7 Kasım 2007 ULUSLARARASI DİYABET TEDAVİ PRATİKLERİ KAYIT ÇALIŞMASI NIN (IDMPS) TÜRKİYE SONUÇLARI HEDEF TEDAVİ KALİTESİNİ ARTIRMAK ÇALIŞMANIN AMACI ve YÖNTEMİ Uluslararası

Detaylı

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması Suat Yalçın, Sevda Bağ SBÜ Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları EAH, 3.psikiyatri Kliniği,

Detaylı

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU Kurum ve kuruluşla ilişki bildirimi Bulunmamaktadır. Şiddet ve Suç Saldırganlık Şiddet Bireyin

Detaylı

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Lityum psikiyatri 1950 1980lerde lityum bazı antikonvülzanlara benzer etki Ayrı ayrı ve yineleyen nöbetler şeklinde ortaya çıkan manik depresyon ve epilepsi Böylece

Detaylı

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M. DEPRESYON-ANKSİYETE BOZUKLUKLARI İLE ALKOL BAĞIMLILIĞI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ARAŞTIRILMASI Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M. ÖZET Alkol bağımlılığı ve diğer psikiyatrik

Detaylı

Kadın ve Erkek Psikiyatri Kapalı Servislerinde Fiziksel Tespit Uygulamasının Klinik Özelliklerle İlişkisi

Kadın ve Erkek Psikiyatri Kapalı Servislerinde Fiziksel Tespit Uygulamasının Klinik Özelliklerle İlişkisi Kadın ve Erkek Psikiyatri Kapalı Servislerinde Fiziksel Tespit Uygulamasının Klinik Özelliklerle İlişkisi Araştırmacılar: As. Dr. Simge Seren KIRLIOĞLU As. Dr. Sinem ACAR Doç. Dr. Pınar ÇETİNAY AYDIN Prof.

Detaylı

Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri. Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri. Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD 1 AÇIKLAMA 2014-2017 Araştırmacı: ---- Konuşmacı: ----- Danışman:

Detaylı

Dersin adı: Elektif (Çocuk Psikiyatrisi) Görüşme Saatleri: Salı:14:00-15:00

Dersin adı: Elektif (Çocuk Psikiyatrisi) Görüşme Saatleri: Salı:14:00-15:00 Dersin adı: Elektif (Çocuk Psikiyatrisi) Dersin Kodu: TIP 517 AKTS Kredisi: 3 Dönem V Lisans Seçmeli 60 saat / 2 hafta Teorik: 20 saat / 2 hafta, lı: 40 saat / 2 hafta Dersin dili: Türkçe Dersin Koordinatörü,

Detaylı

Özel Bir Hastane Grubu Ameliyathanelerinde Çalışan Hemşirelerine Uygulanan Yetkinlik Sisteminin İş Doyumlarına Etkisinin Belirlenmesi

Özel Bir Hastane Grubu Ameliyathanelerinde Çalışan Hemşirelerine Uygulanan Yetkinlik Sisteminin İş Doyumlarına Etkisinin Belirlenmesi Özel Bir Hastane Grubu Ameliyathanelerinde Çalışan Hemşirelerine Uygulanan Yetkinlik Sisteminin İş Doyumlarına Etkisinin Belirlenmesi Sibel Yıldırım*, İlknur İnanır**, Zerrin Kaya*** * Acıbadem Hastanesi,

Detaylı

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ* İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri 25 TÜRKİYE DE SIK KARŞILAŞILAN PSİKİYATRİK HASTALIKLAR Sempozyum Dizisi No:62 Mart 2008 S:25-30 PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Detaylı

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Lohusalık döneminde ruhsal hastalıklar: risk etkenleri ve klinik gidiş Doç.Dr. Leyla Gülseren 25 Eylül 2013 49. Ulusal

Detaylı

Tip 1 diyabetli genç yetişkinlerin hastalığa psikososyal uyumları ve stresle başa çıkma tarzları

Tip 1 diyabetli genç yetişkinlerin hastalığa psikososyal uyumları ve stresle başa çıkma tarzları Tip 1 diyabetli genç yetişkinlerin hastalığa psikososyal uyumları ve stresle başa çıkma tarzları 1 Selda Çelik, 2 Meral Kelleci, 3 Dilek Avcı, 1 Elif Temel 1 İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi

Detaylı

Yatan Hasta Memnuniyeti. Patient Satisfaction in Clinic Deparments

Yatan Hasta Memnuniyeti. Patient Satisfaction in Clinic Deparments Gülşen AYTAR 1, Nuray YEŞİLDAL 2 1 A.İ.B.Ü. Düzce Tıp Fakültesi Sosyal Hizmet Uzmanı 2 A.İ.B.Ü. Düzce Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Düzce ÖZET Düzce Tıp Fakültesinde yatan 61 hastada memnuniyet

Detaylı

Psikiyatri Araştırma Hastanesi Poliklinik Uygulamalarında Tıp Fakültesi Öğrencisinin Bulunması Hakkında Hastaların Tutumları

Psikiyatri Araştırma Hastanesi Poliklinik Uygulamalarında Tıp Fakültesi Öğrencisinin Bulunması Hakkında Hastaların Tutumları Psikiyatri Araştırma Hastanesi Poliklinik Uygulamalarında Tıp Fakültesi Öğrencisinin Bulunması Hakkında Hastaların Tutumları Dr. Alparslan CANSIZ BRSHH,İstanbul Dr. Tevfik Kalelioğlu BRSHH Dr. Akif Taşdemir

Detaylı

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse Perinatal Depresyon gebelik süresince veya gebeliği takip eden ilk 12 ay boyunca

Detaylı

İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı?

İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı? İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı? Burcu Zeydan, Gülçin Benbir, Derya Karadeniz İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Detaylı

PSİKİYATRİDE KÜLTÜREL FORMÜLASYON. Prof. Dr. Can Cimilli DEÜTF Psikiyatri AD

PSİKİYATRİDE KÜLTÜREL FORMÜLASYON. Prof. Dr. Can Cimilli DEÜTF Psikiyatri AD PSİKİYATRİDE KÜLTÜREL FORMÜLASYON Prof. Dr. Can Cimilli DEÜTF Psikiyatri AD AÇIKLAMA 2009-2012 Araştırmacı: - Konuşmacı: Lundbeck İlaçları AŞ (2009, 2010) Danışman: - Olgu 1 - Bize ayrımcılık yapılıyor

Detaylı

POSTPARTUM BAŞLANGIÇLI DEPRESYONDA GİDİŞ VE SONLANIM

POSTPARTUM BAŞLANGIÇLI DEPRESYONDA GİDİŞ VE SONLANIM POSTPARTUM BAŞLANGIÇLI DEPRESYONDA GİDİŞ VE SONLANIM DR FARUK UĞUZ KONYA N.E.Ü MERAM TIP FAKÜLTESI PSIKIYATRI A.D. ÖĞR. ÜYESI Açıklama Son iki yıl içinde ilaç endüstrisi vd sivil toplum kuruluşları ile

Detaylı

DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR. Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı

DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR. Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Cinsiyet İlişkili Farklılıklar ERKEK BEYNİ KADIN BEYNİ Cinsiyet İlişkili

Detaylı

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme Doç. Dr. Levent KÜEY* Özet Depresyon psikiyatrik bozukluklar arasýnda en sýk karþýlaþýlan hastalýklardan biridir. Depresif hastalarýn önemli bir

Detaylı

Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi

Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi DİYABET HASTALARININ HASTALIK ALGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi Amaç: TURDEP-2

Detaylı

Farklı Psikiyatrik Tanılı Hastalarda Glisemik Kontrol ile Serum Lipid Profili Arasındaki İlişki: HbA1c, dislipidemi'yi mi öngörüyor?

Farklı Psikiyatrik Tanılı Hastalarda Glisemik Kontrol ile Serum Lipid Profili Arasındaki İlişki: HbA1c, dislipidemi'yi mi öngörüyor? Farklı Psikiyatrik Tanılı Hastalarda Glisemik Kontrol ile Serum Lipid Profili Arasındaki İlişki: HbA1c, dislipidemi'yi mi öngörüyor? Hasan Mervan AYTAÇ, Sinem ACAR, Nazan AYDIN Bakırköy Prof. Dr. Mazhar

Detaylı

Bilge Togay* Handan Noyan** Sercan Karabulut* Rümeysa Durak Taşdelen* Batuhan Ayık* Alp Üçok*

Bilge Togay* Handan Noyan** Sercan Karabulut* Rümeysa Durak Taşdelen* Batuhan Ayık* Alp Üçok* Bilge Togay* Handan Noyan** Sercan Karabulut* Rümeysa Durak Taşdelen* Batuhan Ayık* Alp Üçok* *İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri A.B.D. **İstanbul Üniversitesi DETAE Sinirbilim A.B.D. Şizofreni

Detaylı

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA GİRİŞ: Yaygın anksiyete bozukluğu, birtakım olay ya da etkinliklerle ilgili olarak, bireyin denetlemekte zorlandığı,

Detaylı

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU Dahili Servisler Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHP) Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), her 10 çocuktan birinde görülmesi, ruhsal, sosyal

Detaylı

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi Dr. SiğnemÖZTEKİN, Psikolog Duygu KUZU, Dr. Güneş CAN, Prof. Dr. AyşenESEN DANACI Giriş: Ayrılma anksiyetesi bozukluğu,

Detaylı

Bipolar Bozukluk: Psikoeğitim Doç. Dr. Fisun Akdeniz Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Affektif Hastalıklar Birimi Nerede Ne zaman Ne sıklıkta Bipolar bozukluklarda psikolojik Psikoanaliz Grup

Detaylı

DİYABETTE AKILCI İLAÇ KULLANIMI. Dr. İlknur ÖZTÜRK ÜNSAL 2. Diyabet Tedavisi Sempozyumu 2017

DİYABETTE AKILCI İLAÇ KULLANIMI. Dr. İlknur ÖZTÜRK ÜNSAL 2. Diyabet Tedavisi Sempozyumu 2017 DİYABETTE AKILCI İLAÇ KULLANIMI Dr. İlknur ÖZTÜRK ÜNSAL 2. Diyabet Tedavisi Sempozyumu 2017 Akılcı İlaç Kullanımı Akılcı İlaç Kullanımı tanımı ilk defa 1985 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılmıştır.

Detaylı

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi Selçuk Özdin 1, Aytül Karabekiroğlu 2, Arzu Alptekin Aker 2, Recep Bolat 2, Servet

Detaylı

Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD

Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD İÇERİK ALT TİPLENDİRMEDEKİ SORUNLAR KLİNİĞE YANSIMASI ÇEKİNGEN KİŞİLİK BOZUKLUĞUNUN ETKİSİ Tanısal bakı Sosyal fobi DSM-I de "Fobik

Detaylı

Pratisyen Hekimlerin Akýlcý Ýlaç Kullanýmý Konusunda Bilgi ve Tutumlarýnýn Deðerlendirilmesi

Pratisyen Hekimlerin Akýlcý Ýlaç Kullanýmý Konusunda Bilgi ve Tutumlarýnýn Deðerlendirilmesi Pratisyen Hekimlerin Akýlcý Ýlaç Kullanýmý Konusunda Bilgi ve Tutumlarýnýn Deðerlendirilmesi Dr. Ahmet Akýcý*, Dr. M. Ümit Uðurlu*, Dr. Narin Gönüllü*, Dr. Þule Oktay*, Sibel Kalaça** Akýlcý olmayan ilaç

Detaylı

20-23 Mayıs 2009 da 45. Ulusal Diyabet Kongresi nde Poster olarak sunuldu.

20-23 Mayıs 2009 da 45. Ulusal Diyabet Kongresi nde Poster olarak sunuldu. Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması 20-23 Mayıs 2009 da 45. Ulusal Diyabet Kongresi nde Poster olarak sunuldu. Özlem Serenli,

Detaylı

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Mehmet Emin Demirkol Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı AMAÇ Bu çalışmada

Detaylı

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Mezun Görüşleri Anketi

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Mezun Görüşleri Anketi ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Mezun Görüşleri Anketi Değerli Hekim Arkadaşımız, Bu anket ülkemizdeki farklı eğitim kurumlarınca uygulanan örnekler temel alınarak UÜTF Tıp

Detaylı

HEMODĠYALĠZ HASTALARININ UMUTSUZLUK DÜZEYLERĠ

HEMODĠYALĠZ HASTALARININ UMUTSUZLUK DÜZEYLERĠ HEMODĠYALĠZ HASTALARININ UMUTSUZLUK DÜZEYLERĠ *Derya BaĢaran ** Özlem ġahin Altun *Diaverum Özel Merzifon Diyaliz Merkezi **Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Psikiyatri HemĢireliği AD GİRİŞ

Detaylı

4. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Üniversitesi Psikiyatri Hemşireliği Anabilim

4. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Üniversitesi Psikiyatri Hemşireliği Anabilim ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Gül (Oban) Dikeç 2. Doğum Tarihi : 08.02.1986 3. Akademik Unvanı : Yardımcı Doçent Doktor 4. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Hemşirelik Yüksek Okulu Koç Üniversitesi

Detaylı

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results: ÖZET Amaç: Bu araştırma, üniversite öğrencilerinin akılcı ilaç kullanma davranışlarını belirlemek amacı ile yapılmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı-kesitsel türde planlanan araştırmanın evrenini;; bir kız ve

Detaylı

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü Amaç Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Uyku Bozuklukları Laboratuvarı nda tetkik edilen 86 hastanın klinik ve polisomnografik

Detaylı

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK Hayatın erken döneminde ebeveyn kaybı veya ihmali gibi

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( ) HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK (2.0.20) Gülay Turgay, Emre Tutal 2, Siren Sezer Başkent Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Diyaliz Programı

Detaylı

Clayton P, Desmarais L, Winokur G. A study of normal bereavement. Am J Psychiatry 1968;125:168 78. Clayton PJ, Halikes JA, Maurice WL.

Clayton P, Desmarais L, Winokur G. A study of normal bereavement. Am J Psychiatry 1968;125:168 78. Clayton PJ, Halikes JA, Maurice WL. Dr Ali Bozkurt Clayton P, Desmarais L, Winokur G. A study of normal bereavement. Am J Psychiatry 1968;125:168 78. Clayton PJ, Halikes JA, Maurice WL. The bereavement of the widowed. Dis Nerv Syst 1971;32:597

Detaylı

TRSM de Rehabilitasyonun

TRSM de Rehabilitasyonun TRSM de Rehabilitasyonun Yeri Dr. Ayla Yazıcı BRSHH Gündüz Hastanesi ve Rehabilitasyon Merkezi Koordinatörü 7.10.2010 Şizofreni tedavisinde çok boyutlu yaklaşım Şizofreni tedavisinde çok boyutlu yaklaşım

Detaylı

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış Sedat Batmaz 1, Emrah Songur 1, Mesut Yıldız 2, Zekiye Çelikbaş 1, Nurgül Yeşilyaprak 1, Hanife

Detaylı

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar Emine Çölgeçen 1, Ali İrfan Gül 2, Kemal Özyurt 3, Murat Borlu 4 1 Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi, Dermatoloji Ana Bilim

Detaylı

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi Uzm. Dr. Gökhan Öz Prof. Dr. Cengiz Kılıç Giriş Mizofoni: Çeşitli hafif seslerden belirgin

Detaylı

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018 AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018 Lösemiye bağlı Psikososyal Geç Etkiler Fiziksel Görünüm (Saç

Detaylı

Mental sağlığın korunmasında etkili faktörler. Prof. Dr. Zeynep Oşar Siva İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Mental sağlığın korunmasında etkili faktörler. Prof. Dr. Zeynep Oşar Siva İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Mental sağlığın korunmasında etkili faktörler Prof. Dr. Zeynep Oşar Siva İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Diyabetlilerin önemli bir kısmında bulunan psikolojik bozukluklar çoğu zaman gözardı edilmekte ve

Detaylı

Frekans. Hemoglobin Düzeyi

Frekans. Hemoglobin Düzeyi GRUPLARARASI VE GRUPİÇİ KARŞILAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Uzm. Derya ÖZTUNA Yrd. Doç. Dr. Atilla Halil ELHAN 1. ÖNEMLİLİK (HİPOTEZ) TESTLERİ Önemlilik testleri, araştırma sonucunda elde edilen değerlerin ya da

Detaylı

ÇOCUK PSİKİYATRİSİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİNE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ

ÇOCUK PSİKİYATRİSİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİNE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİNE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ (The Assessment of Patients at the Child Psychiatry Outpatient Clinic) Osman Abalı *, SHU Melek

Detaylı

DİYABETTE AKILCI İLAÇ KULLANIMI

DİYABETTE AKILCI İLAÇ KULLANIMI DİYABETTE AKILCI İLAÇ KULLANIMI Dr. Asena GÖKÇAY CANPOLAT SBÜ Ankara Numune Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kliniği 3. Diyabet Tedavisi Sempozyumu 16.11.2018-

Detaylı

HEMODİALİZ HASTALARINA VERİLEN DİYET VE SIVI EĞİTİMİNİN BAZI PARAMETRELERE ETKİSİ

HEMODİALİZ HASTALARINA VERİLEN DİYET VE SIVI EĞİTİMİNİN BAZI PARAMETRELERE ETKİSİ HEMODİALİZ HASTALARINA VERİLEN DİYET VE SIVI EĞİTİMİNİN BAZI PARAMETRELERE ETKİSİ SELDA ARSLAN 1,FİGEN BEKAR TUNÇALP 2 1 Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü; 2 Selçuk Üniversitesi

Detaylı

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri YATAN HASTALARDA, HASTANE HİZMET KALİTESİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ ERCİYES TIP ÖRNEĞİ Uzm. İbrahim BARIN Prof. Dr. Murat BORLU Başmüdür Özcan ÖZYURT Müdür Aydemir KAYABAŞI İstatistikçi

Detaylı

Antipsikotik tedaviler ve şizofrenide tedaviye uyum

Antipsikotik tedaviler ve şizofrenide tedaviye uyum Antipsikotik tedaviler ve şizofrenide tedaviye uyum Dr. Meram Can Saka AÜTF Psikiyatri 10.Mart.2017 Cuma 2. Psikiyatri Zirvesi ve 9. Ulusal Anksiyete Kongresi Şizofrenide tedaviye uyum 1. Nedir? 2. Neden

Detaylı

ALKOL BAĞIMLILIĞINDA ALKOL KULLANIM ÖZELLİKLERİ İLE KLİNİK DURUM ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN ARAŞTIRILMASI*

ALKOL BAĞIMLILIĞINDA ALKOL KULLANIM ÖZELLİKLERİ İLE KLİNİK DURUM ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN ARAŞTIRILMASI* ALKOL BAĞIMLILIĞINDA ALKOL KULLANIM ÖZELLİKLERİ İLE KLİNİK DURUM ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN ARAŞTIRILMASI* Kalyoncu, A., Pektaş, Ö., Mırsal, H., Şatır, T., Pektaş, A., Mırsal, N., Yılmaz, S., Beyazyürek, M.

Detaylı

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi Dr. Gülcan Güleç, DR. Hikmet Hassa, Dr. Elif Güneş Yalçın, Dr.Çınar Yenilmez, Dr. Didem

Detaylı

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Dr. Sinem Sevil DEĞİRMENCİ Prof.Dr.Gökay AKSARAY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Giriş

Detaylı

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım 1961 yılında Malatya da doğdum. İlk-orta ve lise öğrenimimi Malatya da tamamladım.1978 yılında girdiğim Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni 1984 yılında bitirdim. 1984-1987 yılları arasında Çanakkale ve

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

Ayşe Devrim Başterzi. Son iki senedir ilaç endüstrisi ve STO ile araştırmacı, danışman ya da konuşmacı olarak herhangi bir çıkar çatışmam yoktur.

Ayşe Devrim Başterzi. Son iki senedir ilaç endüstrisi ve STO ile araştırmacı, danışman ya da konuşmacı olarak herhangi bir çıkar çatışmam yoktur. Ayşe Devrim Başterzi Son iki senedir ilaç endüstrisi ve STO ile araştırmacı, danışman ya da konuşmacı olarak herhangi bir çıkar çatışmam yoktur. Epidemiyoloji ve eğitim mi? Eğitim ve epidemiyoloji mi?

Detaylı

GİRİŞ İki uçlu bozukluk: Manik episod Depresif episod Ötimi (iyilik hali) Kronik gidişli Kesin ilaç tedavisi gerektirir (akut episod ve koruyucu

GİRİŞ İki uçlu bozukluk: Manik episod Depresif episod Ötimi (iyilik hali) Kronik gidişli Kesin ilaç tedavisi gerektirir (akut episod ve koruyucu ÖTİMİK BİPOLAR HASTALARDA ve AİLELERİNDE YAŞAM KALİTESİ: DİYABETİK HASTALAR ve NORMAL KONTROLERLE KAŞILAŞTIRMALI BİR ÇALIŞMA A. Özerdem a, B. Çakaloz a, Ş.Topkaya a, A. Koçyiğit b, M.Yılmaztürk b, B.B.

Detaylı

Dr.ERHAN AKINCI 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ

Dr.ERHAN AKINCI 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ Dr.ERHAN AKINCI Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ Ekim 2010, İZMİR Açıklama 2008 2010 Araştırmacı: yok Danışman: yok Konuşmacı: yok GREGOR MENDEL

Detaylı

Siklotimik bozukluk, hipomani ve hafif þiddette

Siklotimik bozukluk, hipomani ve hafif þiddette Siklotimik Bozukluk Yrd. Doç. Dr. Adnan CANSEVER*, Prof. Dr. Aytekin ÖZÞAHÝN* Siklotimik bozukluk, hipomani ve hafif þiddette depresyon dönemlerinin sýk aralýklarla yer deðiþtirdiði, kronik bir duygudurum

Detaylı

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI www.muzikegitimcileri.net Ulusal Müzik Eğitimi Sempozyumu Bildirisi, 26-28 Nisan 2006, Pamukkale Ünv. Eğt. Fak. Denizli GİRİŞ İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI Arş. Gör. Zeki NACAKCI

Detaylı

Ruhsal Bozukluklar ile İlgili Sık Görülen Yanlış İnançlar ve Gerçekler. Osman SEZGİN

Ruhsal Bozukluklar ile İlgili Sık Görülen Yanlış İnançlar ve Gerçekler. Osman SEZGİN Ruhsal Bozukluklar ile İlgili Sık Görülen Yanlış İnançlar ve Gerçekler Osman SEZGİN 1 0 Psikiyatrik hastalıklar kalp, şeker gibi gerçek tıbbi hastalık değildir! Ruh hastalığı olanlar olsa olsa deli dirler.

Detaylı

aslolan kendine zarar vermemek Horace Wells in ayak izleri sağlık çalışanlarının sağlığı ve refahı

aslolan kendine zarar vermemek Horace Wells in ayak izleri sağlık çalışanlarının sağlığı ve refahı Ruhsal sorunlar söz konusu olduğunda anestezistler nasıl davranmalı? Dr. Mustafa Sercan Mesleki geçmiş Bakırköy RSHH Abant İzzet Baysal Üniversitesi Örgütsel geçmiş Türkiye Psikiyatri Derneği (2. Başkan)

Detaylı

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT Muğla Üniversitesi SBE Dergisi Güz 2001 Sayı 5 ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET Erdoğan GAVCAR * Meltem ÜLKÜ

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ DERYA DUMAN EMRE ERDEM Prof.Dr. TEVFİK ECDER DİAVERUM GENEL MERKEZ ÖZEL MERZİFON DİYALİZ MERKEZİ GİRİŞ Son yıllarda önem

Detaylı

YASLANMA ve YASAM KALİTESİ

YASLANMA ve YASAM KALİTESİ YASLANMA ve YASAM KALİTESİ Tufan Çankaya İzmir, 2003 Giriş: Doğal süreç; Doğum, büyüme-gelişme, üreme, ölüm Ölüm, yaşamın hangi döneminde meydana geliyor? Genç ölüm - Geç ölüm Dünya topluluklarına bakıldığında:

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ 22.10.2016 Gülay Turgay 1, Emre Tutal 2, Siren Sezer 3 1 Başkent Üniversitesi Sağlık

Detaylı

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirtiler, Tanýlar ve Tanýya Yönelik Ýncelemeler

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirtiler, Tanýlar ve Tanýya Yönelik Ýncelemeler ARAÞTIRMA Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirtiler, Tanýlar ve Tanýya Yönelik Ýncelemeler Þahbal Aras 1, Gülþen Ünlü 2, Fatma Varol Taþ 3 1 Yrd.Doç.Dr., 3 Uz.Dr., Dokuz

Detaylı

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ Ahmet Zihni SOYATA Selin AKIŞIK Damla İNHANLI Alp ÜÇOK İ.T.F. Psikiyatri

Detaylı

Diyabetes mellituslu hastaların depresyon ve anksiyete düzeylerinin belirlenmesi

Diyabetes mellituslu hastaların depresyon ve anksiyete düzeylerinin belirlenmesi 18 Diyabetes mellituslu hastaların depresyon ve anksiyete düzeylerinin belirlenmesi Diyabetes mellituslu hastaların depresyon ve anksiyete düzeylerinin belirlenmesi Aynur BAHAR, 1 Gülümser SERTBAŞ, 2 Ayhan

Detaylı

[BİROL BAYTAN] BEYANI

[BİROL BAYTAN] BEYANI Araştırma Destekleri/ Baş Araştırıcı 10. Ulusal Pediatrik Hematoloji Kongresi 3 6 Haziran 2015, Ankara [BİROL BAYTAN] BEYANI Sunumum ile ilgili çıkar çatışmam yoktur. Çalıştığı Firma (lar) Danışman Olduğu

Detaylı

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ Kriz Dergisi 2(1): 235-240 EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ Erol ÖZMEN, M.Murat DEMET, İlkin İÇELLİ, Gürsel

Detaylı

Özkıyım girişimi nedeni ile acil servise başvuran hastalarda hazırlayıcı etkenler 1

Özkıyım girişimi nedeni ile acil servise başvuran hastalarda hazırlayıcı etkenler 1 Kekeç ve ark. 157 Özkıyım girişimi nedeni ile acil servise başvuran hastalarda hazırlayıcı etkenler 1 Zeynep KEKEÇ, 2 Cuma YILDIRIM, 2 İbrahim İKİZCELİ, 3 Ali Saffet GÖNÜL, 4 Erdoğan M. SÖZÜER, 5 ÖZET

Detaylı

Nesrin Dağdelen*, Fadime Akman*, Hülya Ellidokuz**, Münir Kınay*

Nesrin Dağdelen*, Fadime Akman*, Hülya Ellidokuz**, Münir Kınay* Nesrin Dağdelen*, Fadime Akman*, Hülya Ellidokuz**, Münir Kınay* *Dokuz Eylül Üniversitesi Radyasyon Onkolojisi AD **Dokuz Eylül Üniversitesi, Muzaffer Kayhan Onkoloji Enstitüsü, Prevantif Onkoloji AD

Detaylı

Sizofrenide Yasam Kalitesi. Prof. Dr. Köksal Alptekin, Dokuz Eylül Univ. Tip Fak. Izmir-TURKEY (SAYKAD 2004)

Sizofrenide Yasam Kalitesi. Prof. Dr. Köksal Alptekin, Dokuz Eylül Univ. Tip Fak. Izmir-TURKEY (SAYKAD 2004) Sizofrenide Yasam Kalitesi Prof. Dr. Köksal Alptekin, Dokuz Eylül Univ. Tip Fak. Izmir-TURKEY (SAYKAD 2004) Sizofreni: Temel Belirti Kümeleri Pozitif Sanri Varsani Dezorganize konusma Katatoni Sosyal/Mesleksel

Detaylı

Kontrolü Zor Diyabetin Sırları. Dr.Kubilay Karşıdağ İ.Ü.İstanbul Tıp Fakültesi

Kontrolü Zor Diyabetin Sırları. Dr.Kubilay Karşıdağ İ.Ü.İstanbul Tıp Fakültesi Kontrolü Zor Diyabetin Sırları Dr.Kubilay Karşıdağ İ.Ü.İstanbul Tıp Fakültesi Kontrolü Zor Diyabetin Sırları - 1 A. Ben ne kadar uygunum 1. Hayat umursayanların sınavıdır 2. Tanıyı ne kadar doğru

Detaylı

Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu 2015-2016 Güz Dönemi

Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu 2015-2016 Güz Dönemi Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu 2015-2016 Güz Dönemi Dersin Adı ve Kodu: Psik 302 Psikopatoloji Dersin ön koşulları: Yok Ders yeri(sınıf): 312 nolu sınıf Ders Günü ve Saati: Salı: 08:30-11:20 Kredisi:

Detaylı

Açıklama 2012-2013. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

Açıklama 2012-2013. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK Açıklama 2012-2013 Araştırmacı: YOK Danışman: YOK Konuşmacı: YOK Duygudurum Bozukluklarında Gelecek Sınıflandırma ve Tedaviler Kürşat Altınbaş Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri

Detaylı

MELLİTUS HASTALIGI VE HEMŞİRELİK BAKıMı

MELLİTUS HASTALIGI VE HEMŞİRELİK BAKıMı ATATÜRK SAGLIK MESLEK LİsESİ HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ SON SINIF ÖGRENCİLERİNİN DİABETES MELLİTUS HASTALIGI VE HEMŞİRELİK BAKıMı HAKKINDAKİ BİLGİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ Sibel KARA CA * ÖZET Bu araştırma İzmir

Detaylı

TİP 1 DİYABETİ OLAN İNSÜLİN POMPASI KULLANAN BİREYLERE BAZAL İNSÜLİN DOZ DEĞİŞİKLİĞİ EĞİTİMİ VERMELİ MİYİZ?

TİP 1 DİYABETİ OLAN İNSÜLİN POMPASI KULLANAN BİREYLERE BAZAL İNSÜLİN DOZ DEĞİŞİKLİĞİ EĞİTİMİ VERMELİ MİYİZ? TİP 1 DİYABETİ OLAN İNSÜLİN POMPASI KULLANAN BİREYLERE BAZAL İNSÜLİN DOZ DEĞİŞİKLİĞİ EĞİTİMİ VERMELİ MİYİZ? Sacide Kılıç* Alime Selçuk Tosun** Elif Eliş* *Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Endokrinoloji

Detaylı

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ AİLE HEKİMLİĞİ KLİNİĞİ KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ

Detaylı

EK-2 CUMHURĠYET ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ PSĠKĠYATRĠ ANABĠLĠM DALI DERS BĠLGĠLERĠ FORMU

EK-2 CUMHURĠYET ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ PSĠKĠYATRĠ ANABĠLĠM DALI DERS BĠLGĠLERĠ FORMU EK-2 CUMHURĠYET ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ PSĠKĠYATRĠ ANABĠLĠM DALI DERS BĠLGĠLERĠ FORMU Bölüm Dahili Tıp Yıl/yarıyıl 2010-2011 Dersin adı Ders düzeyi (önlisans, lisans,vb) Dersin türü (Z/S) Dersin dili

Detaylı

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI Burcu BAYRAK KAHRAMAN* Derya TÜLÜCE* Musa BALİ** Turgay ARINSOY** *Gazi Üniversitesi Sağlık

Detaylı

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017 Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017 AÇIKLAMA 2012-2017 Araştırmacı: yok Danışman: yok Konuşmacı: yok Olgu 60 yaşında kadın, evli, 2 çocuğu var,

Detaylı

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ Doç. Dr. Deniz Beste Çevik Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı beste@balikesir.edu.tr

Detaylı

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014-2015 ÖĞRETİM YILI VI. SINIF PSİKİYATRİ INTERN PROGRAMI Dekan Prof. Dr. Mustafa Aydın Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Selçuk Keser Doç. Dr. Nejat Demircan Baş

Detaylı