SÜRDÜRÜLEBİLİR BORÇLANMANIN ELEŞTİRİSİ: BAŞKA BİR SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK OLGUSU VE TÜRKİYE ÖRNEĞİ 1

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "SÜRDÜRÜLEBİLİR BORÇLANMANIN ELEŞTİRİSİ: BAŞKA BİR SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK OLGUSU VE TÜRKİYE ÖRNEĞİ 1"

Transkript

1 Ekonomik Yaklaşım, Cilt : 23, Sayı : 82, ss SÜRDÜRÜLEBİLİR BORÇLANMANIN ELEŞTİRİSİ: BAŞKA BİR SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK OLGUSU VE TÜRKİYE ÖRNEĞİ 1 Burak GÜRBÜZ * Özet Çalışmanın birinci amacı borcun zaman içinde sürdürülebilirliği ve sonlanması kavramını eleştirel bir yaklaşım getirmektir. Türkiye örneğinden yola çıkarak borçların, geçici bir olgudan ziyade, süreklilik gösteren bir sürece tekabül ettiği görülmektedir. Çalışmanın ikinci amacı borcun sürdürülebilirliğinin toplumsal maliyetlerinin ölçülmesi, buradan da yeni bir borç sürdürülebilirlik ölçüsünün Türkiye için hesaplanmasıdır. Sonuçlar, piyasa aktörlerinin ve uluslararası kuruluşlarının dar tanımına uygun borcun sürdürülebilirliği göstergesi ile borcun toplumsal maliyetlerini de içine alan alternatif göstergenin zaman içinde birbirine zıt hareket ettiğini göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Sürdürülebilirlik, borç, finans, süreklilik, krizler, Türkiye. JEL Sınıflaması: F59, H63, H68. Critique of Debt Sustainability: An Alternative Concept of Sustainability and the Case of Turkey Abstract The first objective of this study is to give a critical account of debt sustainability and solvability. Based on the case of Turkey we show that debt, rather than being a transitory phenomenon is a self-sustained process. The second 1 Çalışma, proje kodu ile Galatasaray Üniversitesi Bilimsel Araştırmalar Projesi tarafından desteklenmiştir. * Doç. Dr.,Galatasaray Üniversitesi, İktisat Bölümü.

2 2 Burak GÜRBÜZ objective of the study entails the measurement of the social costs of debt sustainability, and calculating a new indicator for Turkey's debt sustainability. The results show that the debt sustainability indicator based on the narrow definition adopted by market actors and international institutions, and the alternative indicator that takes into account social costs move in opposite directions. Keywords: Sustainability, debt, finance, persistence, crises, Turkey. JEL Classification: F59, H63, H68. Giriş Çalışma, hali hazırda kullanılan dış borç sürdürülebilirlik kavramına eleştirel bir yaklaşım önermekte, borcun sürdürülebilirliğinin aslında borcun sürekliliğini sağladığını ve sürdürülebilirlik kavramının arkasında kamunun etkinliğini sınırlayan, piyasanın finansal aktörlerinin etkinliğini genişleten bir siyasal anlayış yattığını göstermektedir. Bu bağlamda iktisadi ve sosyal kalkınma parametrelerini de içine katan başka bir borç sürdürülebilirlik kavramının, piyasa aktörlerinin referans verdiği borç kavramıyla çeliştiğini ortaya koymaktadır. Çalışmada ilk olarak borcun sürdürülebilirliği ile sürekliliği kavramları, borcun sürdürülebilirliğinin değişik tanımları ve bu çeşitliliğin nedenleri üzerinde durulmuştur. Burada, Türkiye için yılları arası iki birincil dengeye göre (dış ticaret ve faiz dışı fazla) bir aşırı borçluluk hesabı yapılmış ve borcun zaman içinde süreklilik kazandığı gösterilmiştir. İkinci olarak aşırı borçluluk hesabından yola çıkarak ileriye yönelik bir tahmin yürütülmüş ve dış ticaret açığı artışı sürdüğü sürece borcun sürdürülebilirliği kavramının anlamını yitirdiği gösterilmiştir. Son olarak sadece büyüme, faiz ve açıklar ile sınırlı olmayan, kişi başına düşen borç servisini, borç servisinin kamu eğitim ve sağlık harcamalarının içindeki paylarını, özel sabit sermaye oluşumunu da hesaba katan başka bir borç sürdürülebilirliği endeksi hesaplanmıştır. 1. Borcun sürdürülebilirliği ve sürekliliği Calvo, Leiderman ve Reinhart (ör. 1993, 1994, 1996) 1990 lı yılların ilk yarısında gerçekleştirmiş oldukları çalışmalarında, gelişen ülkelerde borçlanma süreçlerinin borcu veren taraf (merkez ülke) ile karşılıklı bir ilişkiye dayandığını göstermişlerdir. Çevre ülkelerin borçlanmaları kendi ihtiyaçlarının yanı sıra, borcu veren gelişmiş ülkelerdeki likidite bolluğu ile ilintilidir. Likiditeyi elinde tutan kesim bunu nereye yatıracağını düşünürken, diğer gelişmiş ve gelişen ülkelerin

3 Sürdürülebilir Borçlanmanın Eleştirisi: Başka Bir Sürdürülebilirlik Olgusu ve Türkiye Örneği 3 borçlanma kâğıtlarının da içinde bulduğu alternatif yatırım araçlarının getirilerini karşılaştırarak karar alırlar (itici güç). Finansal serbestleşmenin hızlanması ve gelişen ülkelere yayılması ile beraber borçlanma kâğıtları finansal yatırım araçlarının çeşitlenmesine ve genel olarak finansal piyasalarının genişlemesine katkıda bulunmuştur. Başta çoğu gelişen ülkeyi istikrarsızlıklara sürüklemekle beraber (Türkiye 1990 lar), zamanla çoğu ülke bu yeni düzene uyum sağlayacak kurum ve politikalar geliştirmiş borçlanma kapasitelerini (eşiklerini), diğer bir deyişle sermaye çekim güçlerini yetkinleştirmişlerdir (çekici güç) krizi sonrasında, Türkiye, sermaye girişlerinin ve borcun sürekliliğini sağlayabilmek üzere finansal (bankacılık dâhil) piyasalarını düzenleyici kurumlarını iyileştirmiş, borcun sürdürülebilirliğini sağlayabilmek amacıyla da maliye politikalarında ihtiyatlı davranmış, finans piyasalarının çıkarları ile uyum sağlamıştır. Böylelikle, sermaye girişleri-borçlanma süreçleri istikrar, süreklilik, sürdürülebilirlik kazanmış, büyümeyi sağlayan cari açıklar finanse edilmiştir. Tüm bu gelişmeler toplumsal anlamda ne ifade etmektedir ve borç alacak ilişkisi tarihte nasıl bir gelişme göstermiştir? Borcun borcu kullanan ülkeler tarafından zamanında ödenebilmesi tarihte hep sorun olmuştur. Bunu sağlayamayan ülkelere borç veren kuruluşlar çeşitli yaptırımlar uygulamışlardır. Borç veren merkez ülkelerin çevre ülkelere borçlarını ödemelerine yönelik bu uygulamalar, askeri yaptırımlardan ekonomik yaptırımlara kadar uzanır. Askeri yaptırımları bir kenara bırakırsak, borçların ödenmesinde kullanılması düşünülen iktisadi yaptırımların tarihte birçok örneği vardır. Bunlardan en eskisi borçlu ülkelerde vergilerin arttırılması yoluyla dış borçların tahsil edilmesidir. Günümüzde uygulanan buna benzer bir diğeri, kamu harcamalarının kısılması ve kamu gelirlerinin özelleştirmeler yoluyla arttırılması sonucu yaratılacak olan faiz dışı fazladır. 1980'lerde Türkiye ve diğer borçlu ülkelere ihracata yönelik büyüme adı altında uygulatılan bir diğer yol ise döviz kazandırıcı faaliyetlerin (ihracat) çeşitlendirilip arttırılmasıdır. Günümüzde ise sermayenin serbest dolaşımı sayesinde borçların kıymetli kağıtlara dönüştürüldükten sonra ikincil piyasalarda uzun vadelere bölünüp yerli yabancı portföy yatırımcılarına satılması, ülkelerin borç krizine çare olarak sunulmaktadır. Yukarıda anlatılanlardan yola çıktığımızda görürüz ki, sermaye ihracının yapısal özelliğini (örneğin özel krediler, portföy yatırımları, resmi borçlar vs...) merkez ülkelerin kendi ekonomik koşulları belirleyecek, sonra da bu koşullar borçlu ülkelere, IMF, Dünya Bankası aracılığıyla uygulatılması düşünülen ekonomik programların içeriğini (örneğin ithal ikameci sanayileşme, ihracata dönük büyüme, sermayenin serbest dolaşımı sonucu ithalat yönlü büyüme vs...) oluşturacaktır. Özellikle 1990 yılından sonra, finansal piyasaların mali serbestleşmeyle beraber

4 4 Burak GÜRBÜZ etkilerini arttırmaları sonucu, borçlanma koşulları arz ve talebin değişimlerine indirgenip kuralsızlaştırma sürecine hızla sokulmuştur. Borçlar bir anlamda menkul kıymetleştirilerek, ileriye dönük varlık olarak borcun süreklileşmesinin önü açılmıştır. Böylelikle piyasa serbestliliği ile oluşan kuralsızlaştırma, merkez kapitalist ülkelerin önderliğinde uluslararası finans kuruluşlarının ve aktörlerinin öncülüğünde devam etmektedir (Lapavitsas, 2009: 39 42). Ellen Meiksins Wood a göre kapitalizm ekonomik kanunları mümkün olduğu kadar evrensel çapta kabul ettirme ihtiyacı ile aynı zamanda bu evrenselliğin sermayenin kendisi için taşıdığı zararlı sonuçları sınırlama ihtiyacı (Wood, 2007: 167), duymaktadır. Onun içindir ki Wood borçların tahsilini kolayca sağlamak üzere merkez ülkelerin, diğer çevre ülkelere uyguladıkları yaptırımlar arasında borcun ödenmesinde yaşanan gecikmeleri yeniden borçlanmanın önünü tıkayacak olacak olmasını bir tehdit aracı olarak kullanmasının yanı sıra, piyasa kanunlarını da vazgeçilmez kanunlar olarak çevre ülkelere benimsetmeye çalışmışlardır (Wood, 2007: 168). Kapitalist çevre ülke halklarının tahakküm içine alınmalarının meşru gerekçesi, bu ülkelerin finansman açığına bir çare olarak sunulsa da, ilişkilerin ve kuralların biçimlenmesinde merkez ülkelerin yaptırım gücünün önemli bir ağırlığı olmuştur. Ondokuzuncu yüzyılda, merkez gelişmiş ülkelerin çevre ülkelere zor kullanarak borçlarını tahsis ettiklerini görmekteyiz. Örneğin 1862 de Juarez in Meksika da iktidarı ele geçirdikten sonra borçlarını ödemeyeceğini ilan etmesi, ülkesinin Fransız, İngiliz ve İspanyol donanmaları tarafından önce abluka altına alınıp sonra istila edilmesine neden olmuştur ve 1913 de Venezüella ve Guatemala da benzer olaylar, aynı sebeplerden dolayı vuku bulmuştur (Raffinot, 2008: 6). Buradaki amaç devletin topladığı gelirlerin bir bölümüne el koyup alacaklılara transfer etmektir. Aynı zamanda bu süreç alacaklı ülkenin borçlu ülkeden ticaretten, bankacılığa kadar birçok alanda çeşitli imtiyazlar elde etmesini sağlamıştır. Merkez ülkelerin dönemlere göre kâh kapalı, kâh açık iktisadi süreçlerinden bağımsız olarak dünya siyasetini ve ekonomisini laisser faire, laisser passer temelli şekillendirdiğini görmekteyiz (Chang, 2009: 91). Buna belki tek istisna yılları arası ikinci dünya savaşından çıkmış merkez ülkelerinin iç talebe yönelik yeniden yapılanma çabalarının, çevre az gelişmiş ülkelerin planlı sanayileşebilmelerinin önünü açmış olmasıdır. 1970'lerin başına kadar sürecek olan bu dönemin en önemli özelliği sabit döviz kuru uygulamaları ile uluslararası faiz oranlarının düşüklüğüdür. 1970'li yılların başında merkez kapitalist ülkelerde iç piyasanın doyumu, verimlilik artışlarının yavaşlaması buna mukabil reel ücretlerin yüksek kalması, beraberinde petrol krizlerinin üretim maliyetlerini daha arttırması sonucu oluşan krizler, dünya ekonomisinin merkez ülkeler lehine yeniden yapılandırılmasını gerektirmiştir. Önce sabit döviz kuru terk edilerek kurlar

5 Sürdürülebilir Borçlanmanın Eleştirisi: Başka Bir Sürdürülebilirlik Olgusu ve Türkiye Örneği 5 serbestleştirilmiş ardından da 1979 yılında da Federal Rezerv'in Başkanı Paul Volker, ABD faiz oranlarını tek taraflı yükseltmiştir. Böylece çevre ülkelerin sanayileşmesi için gerekli ucuz finansman olanağı, pahalı bir borç haline dönüşmüş, bu ülkelerin iç tüketime yönelik planlı sanayileşmesinin de sonuna gelinmiştir (Balkan, 1994, Toussaint, 2002). 1960'lı yıllardan beri merkez ülkelerin siyasilerine baskı yapan ve ikinci dünya savaşı öncesi kapitalizmine özlem duyan finans çevreleri bu dönüşümü coşkuyla karşılamışlardır. Teknolojik ve kurumsal değişimler ve yenilikler kuralsızlaşmayla beraber küresel genişlemeyi de sağlamıştır (Lapavitsas, 2009: 41). Yukarıda belirttiğimiz üzere, 1980'li yıllardan itibaren ama özellikle sermayenin serbest dolaşımı ile beraber dış borçların tanımı da değişmiştir. 70 li yıllarda az gelişmiş ülkelere verilen borçların %60 dan fazlası özel bankalar tarafından açılırken bu oran 90 lı yıllarda %10 lara düşmüş ve yerini doğrudan yabancı yatırımlar ile portföy yatırımları almıştır. İlkinin dış borçlar içindeki payı yine aynı dönemlerde %17 lerden %50 lere çıkarken, ikincisinin % 0,3 den %16 lara fırlamıştır. Buna mukabil ülkeden ülkeye verilen resmi borçlar yarı yarıya düşmüş ve çoğunlukla Afrika ülkeleriyle sınırlı kalmıştır. Kısacası dış borçların yapısı, resmi borçlardan daha fazla özel borçlara yönelerek yapısal bir değişime uğramıştır (Camara ve Salama, 2004: ). Yüksek faizlerin etkisi ile çevre az gelişmiş ülkelerin 80'li yılların başında yaşadıkları borç krizleri, 1982 Meksika krizi örneğinde olduğu gibi, IMF'nin çevre ülkeler üzerindeki baskılarını arttırmıştır. IMF'nin temel amacı, borçlu ülkelerde sabit döviz kuru ile korunan iç talebe yönelik sanayileşme stratejisine son vererek, ihracat faaliyetleri gibi döviz kazandırıcı ticari faaliyetlerin gelişmesini, böylelikle de borçların tahsilini sağlamak olmuştur. Döviz dar boğazlarına karşı IMF ve uluslararası finans çevrelerin onayı ve gözetiminde ABD tarafından geliştirilen çözümler Baker ve Brady planları çerçevesinde şekillenmiştir: ilki borçların ödenmesini vadelere bölerek düzenlerken, ikincisi borçların yeniden yapılandırılmasını (ödemelerin uzun vadeye yayılmasını) ve başta borç servislerinin (borç faizlerinin) ödenmesini sağlamıştır (Raffinot, 2008: 83 85). Bu bakımdan 1989 yılındaki Brady planı yıllar içinde az gelişmiş ülkelerin borçlarının süreklilik arz etmesini sağlamıştır. Borçların süreklileşmesinin teminatı IMF'nin borçlu ülkelere uygulatmaya çalıştığı ekonomide serbestleşme programlarıyla, uluslararası finans çevrelerinin ve reyting kuruluşlarının borçlu ülkeleri izlemeye alıp, piyasalaşma performanslarına göre puanlamasıdır. Tehdit ise borçlu ülkeye verilen zayıf puanlardır: bu durumda uluslararası büyük bankalar, finans kuruluşları kredi kanallarını kesecek ve fonlar çevre ülkelerden çıkıp gerisin geriye merkeze doğru yol alacaktır ki bu da tekrar çevre ülkenin borç krizi içine girmesine neden olmuştur

6 6 Burak GÜRBÜZ (de Brunhoff, 2007: ). Sermayenin geri gelebilmesi için, bu sefer merkez ülkeler ve uluslararası finansal örgütler, borçlu ülkelerden yapısal uyum programları çerçevesinde kendilerine yeni güvenceler verilmesini talep etmişlerdir. Böylece çevre ülkelerin borçlanma süreci süreklilik arz etmesi sağlanmıştır. Borçlanmanın süreklileşmesinin bir başka nedeni bankaların işlevlerinden kaynaklanmıştır. Kısaca tanımlayacak olursak bir bankanın kârı yeni varlıklar açmasına bağlıdır. İster doğrudan yatırım olsun, ister portföy yatırımı olsun, merkez ülkenin sermaye ihracındaki temel motivasyonu verimlilik ve kârdır. Buna mukabil olası bir borç sorunu borçlu ülke açısından yaratacağı yıkımlar yatırımların azalması ve işsizlik gibi, toplumsal ve kamusaldır (Toussaint, 2002; Lapavitsas, 2009). 2. Türkiye de dış borçlar ve sürdürülebilirliği Türkiye de dış borçların gelişimini ve yapısını etkileyen dört dönemden bahsedilebilir. İlki yılları arası ithal ikameci sanayileşme dönemi, ikincisi yılları arası ekonomide serbestleşme ve dışa açılım dönemi, üçüncüsü yılları arası mali serbestlik ve ekonominin küresel piyasalarla bütünleşme çabaları ve son olarak 1998 den günümüze kadar olan ki dönem ise küresel ekonomi ile bütünleşmenin tamamlandığı dönem. Bu dört dönemin içinde 1989 sonrası mali serbestlikle beraber Türkiye nin küresel ekonomiye dâhil olma çabaları toplam borcun GSMH içindeki payının diğer dönemlere göre aşırı yükseldiği yıllar olarak kayda geçmektedir. Her ne kadar 1998 ve sonrası dönemde dış borcun değişim hızı diğer dönemlere göre düşmüş olsa da, dış borcun GSMH içindeki ortalama payı %60 ile ithal ikameci döneme göre %45 daha fazla çıkmaktadır (bkz: Ek 2). Ekonomide serbestlikle beraber hem dış borç GSMH içindeki oranı hem de kişi başına düşen borç servisi sürekli yükselmektedir. Borçların ekonomide serbestleşme sonrası sürekli artmış olması sürdürülebilir olmasından kaynaklanmaktadır. Özellikle 1989 yılında çıkan 32 no lu hükümet kararnamesi ile beraber başlayan mali serbestlik ve arkasından 1998 yılında Türkiye ile IMF arasında imzalanan ve tam 10 yıllık sürecek stand-by anlaşmaları bağlamında Türkiye nin küresel ekonomi ile bütünleşme evrelerine baktığımızda Türkiye nin dış borç stokunun %7 den %9,9 a çıktığını görmekteyiz. AKP nin iktidara geldiği yıllara göz attığımız zaman ise ( yılları arası) aynı oran ortalama %11,1 artmıştır. Kısacası mali serbestlik dış borç stokunu yükseltmiştir. Fakat bu borç stokları içerisinde özel borçlar kamu borçlarına nazaran daha fazla artmıştır. Yine son dönem yani AKP döneminde kamu borç stoku %4 artarken, özel borç stoku %22 oranında yükselmiştir. Ayrıca 1990 dan 2008 e kadar toplam borç içinde payı artan özel borçların yaklaşık %95 i kısa vadeli borçlardan oluşmaktadır. Bu oran AKP

7 Sürdürülebilir Borçlanmanın Eleştirisi: Başka Bir Sürdürülebilirlik Olgusu ve Türkiye Örneği 7 döneminde %87 ye kadar inmiş olsa da yüksekliğini korumaktadır. Toplam borç içinde kısa vadeli borçların artış oranı AKP döneminde ortalama %5,7 artarak diğer dönemleri çok geride bırakmıştır. Aynı dönemde uzun vadeli borçların payları %1,4 azalmıştır (bkz: Ek 1). Son olarak diyebiliriz ki, Türkiye nin kürsel sermaye ile bütünleşme dönemi sadece dış borç stokunu arttırmakla kalmamış aynı zamanda sıcak para da diyebileceğimiz kısa vadeli borçların payını uzun vadeli borçlara nazaran arttırmıştır. Üstelik özel borçlar kamu borçları nazarında artış göstermiş. Bu bağlamda dış borçların hem uzun vadeli hem de özel borç sebebiyle eğitim, sağlık gibi kamu yatırımlarında ve/veya özel sanayi yatırımlarında kullanılması gittikçe daha zor hale gelmiştir. Çalışmamızın daha sonraki kısımlarında değineceğimiz üzere bu durum, borçlanmanın ana sebebini kalkınmaya yönelik sosyal yatırımlardan mali verimliliğe kaymasına yol açmıştır. Türkiye nin dış borçlarının yapısından dış borçların sürdürülebilirliği meselesine geçtiğimizde, büyüme oranları, uluslararası faiz oranları, iki birincil denge olan dış ticaret ile faiz dışı bütçe nin gelişimlerine bakmamız gerekir. Tablo 1: Büyüme oranı (g), dış borcun GSMH içindeki payı (d/y), dış ticaretin GSMH içindeki payının değişim oranı ((M-X)/Y) ve faiz dışı bütçe dengesinin GSMH içindeki payının değişim oranı ((T-G)/Y), g d/y (M-X)/Y (T-G)/Y %4,3 -%1,5 %5,4 -%1, %3,8 %0,6 %5,6 -%5* %0 %18,3 %4,6 -%5, %5,8 -%6,1 %6 %0,5** * , ** Not: Konsolide kamu bütçesi verileri TCMB da 2003 yılına kadar olup ondan sonraki seneler zaman serilerinin kesik kesik olması ve birbirini takip edememesinden dolayı yılları hariç tutulmuştur. Kaynak: TUİK (2012) ve TCMB (2012) verileri ile hesaplanmıştır. Türkiye de 80 li yıllarda borçların geri ödenmesi Türkiye nin ihracat gibi, kısmen kendi iktisadi dinamizmine bağlı iken, 90 lı yıllarda sermayenin serbest dolaşımı ile beraber, borçların finansal piyasalar tarafından yönetilmesi sonucu oluşan krizler, Türkiye nin borç sorununun kendi kontrolünden çıktığını göstermektedir. Gelen sıcak paralarla değerlenen ulusal para bir taraftan büyümeyi, öte taraftan cari açığı arttırmaktadır. Böylelikle borçlanma sürekli hale gelmektedir. Türkiye de özellikle 1988 sonrası finansal serbestleşmeyle beraber büyüme oranı dönemlere göre ortalama %4 civarı çıkmaktadır, buna mukabil dış borçlar GSMH'nın %35-40 civarında seyrederek azalma göstermemiştir. Bu durum dış

8 8 Burak GÜRBÜZ borcun sürdürülebilir olmasının yanı sıra dış borçların süreklilik arz ettiğini gösterir. Dış borçların kronik dış açıklardan beslendiğini yukarıdaki tablodan (Tablo 1) görmekteyiz. Özellikle yılları arası diğer dönemlere nazaran ortalama %6 ya varan yüksek büyüme oranları yine diğer dönemlere nazaran GSMH nın %17,5 a varan yüksek dış açıklarla sürdürülmüştür. İncelenen yıllar arası dış açık ortalama olarak, büyüme oranında, %6 artmıştır. Borcun sürdürülebilirliği dış borcun (faiz ve anaparanın yıllar içindeki payının) her yıl zamanında geri ödenebilmesidir. Borçlu ülke bunu başarıyorsa büyüme oranı dış borç faiz oranından daha yüksektir, bu da dış piyasalardan yeniden borçlanabilmesini olanaklı kılar. Bundan dolayı genel geçer anlamda borcun sürdürülebilir olması, ya da büyümenin sağlanabilmesi, ekonomide iki açığın kontrol edilmesini gerektirir. Bunlardan ilki cari işlemler açığıdır, diğeri ise faiz dışı bütçe açığıdır. Dolayısıyla borçlu ülkenin ihracata yönelik büyümesinin yanı sıra, faiz dışı bütçe açığını kapatacak önlemleri de uygulamaya sokması gerekmektedir. Bunlar daha çok kamu harcamalarını kısıtlayan önlem paketleriyle, hazineye bir defalık gelir yaratacak olan özelleştirmeler ve vergilerdir 2. Özellikle sermayenin serbest dolaşımı ile beraber borçlu ülkelerin dış ticaret açığının kapatılması idealinden artık vazgeçilmiş, dış ticaret açığı borcun sürdürülebilirlik hesabından çıkarılmıştır. Sebebi, serbest sermeye ithalatı ile beraber değerlenen döviz kurlarının dış açıkları daha da arttırması ve dış borçların kronikleşmesini - sürekli hale gelmesini- sağlamış olmasıdır 3. Dahası, borçların borcu verenler tarafından varlık olarak görülmesi ve borçların vadesinin bu sayede süresiz uzatılabileceğinin varsayılması, borçlu ülkenin dış ticaret açıklarında bir düzelme olmasa bile borcun finansal piyasalar tarafından sürdürülebilir ve sürekli kılacaktır (Raffinot, 2008: 36). Daha önce de belirttiğimiz üzere aşırı borçluluk oranı hesabı denkleminde borçların zamanla azaltılması ülkenin ekonomik büyümesine bağlıdır. Buna göre büyüme oranı (g) dış borç faiz oranından (r) yüksek olmalıdır ki (r<g) borç sürdürülebilsin. Tersi durumda (r>g) dış borcun GSMH içindeki payı daha çok artacak, borç sürdürülemez olacaktır. Büyümenin borç faiz oranından daha yüksek gerçekleşmesi halinde basit bir sürdürülebilirlik denklemine göre borcun sürdürülebilir çıkması gerekir (Raffinot, 2008: 42). 2 Burada sadece kamu harcamalarını incelememize rağmen, şunu da unutmamak gerekir ki, son dönemde gözlemlenen vergi payındaki artışlar ağırlıklı olarak dolaylı vergilerin artışının bir yansımasıdır. Bu da maliye politikalarının sosyal harcamalarının kısılmasının yanı sıra, dolaysız vergilerin payının düşmesi sonucu gelir dağılımını da olumsuz yönde etkileyen bir unsur olarak (Zenginobuz vd, 2010) ek bir toplumsal maliyet oluşturduğunu gösterir. 3 İhracata dayalı büyüme tartışmalarının ardından ithalata dayalı büyüme kavramının literatüre girmesi, dış ticaret, büyüme ve verimlilik ilişkilerini inceleyen teorilerinin getirdiği katkıların yanı sıra burada ele alınan süreçlerle de ilgili olduğunu düşünebiliriz.

9 Sürdürülebilir Borçlanmanın Eleştirisi: Başka Bir Sürdürülebilirlik Olgusu ve Türkiye Örneği 9 d'= (r-g)d/y+(m-x)/y Yukarı denklemdeki diğer kısaltmalar: d/y=dış borcun GSMH içindeki payı; d'=aşırı borçluluk oranı, M=ithalat, X= ihracat, ve Y= GSMH dır. Buna göre d' sıfırdan büyük ise o yıl içinde aşırı borçlanma olmuş demektir, yani borç sürdürülemez durumdadır, sıfırdan küçük ise aşırı borçlanma gerçekleşmemiş demektir. Bu aşırı borçluluk denklemi borcun zaman içinde sürdürülebilir ya da sürdürülemez olacağı hakkında bilgi verir (Raffinot, 2007: 43). Bu borçluluk oranı denklemi dış ticaret açığının kapanması üzerine kurgulu olduğundan, borçlu ülkenin borçlarını azaltabilmesi için ihracata dayalı bir büyüme sürecine girmiş olması gerekir. Genellikle 80'li yıllarda Türkiye ve diğer borçlu ülkelere önerilen politika buna bağlıdır. Buna mukabil günümüzde, özellikle 1988 sonrası sermayenin serbest dolaşımı ile beraber dış ticaret açıklarının gittikçe artması sonucu, piyasa aktörlerinin sürdürülebilirlik olgusu dış ticaret açıklarından faiz dışı bütçe açıklarına doğru kaymıştır. O zaman yukarıdaki denklemin sağ tarafına (G-T)/Y yazılmak suretiyle (G=kamu bütçesi faiz dışı harcama, T=kamu gelirleri) aynı mantıktan türeyen farklı bir borçluluk oranı denklemine varılmaktadır (d ). d''= (r-g)d/y+(g-t)/y Bu denklemden ileriye dönük tahmin hesabı yaptığımızda borcun sürdürülüp sürdürülemeyeceği ortaya çıkar. Büyüme bu sefer ihracattan ziyade, faiz dışı kamu fazlası yaratma üzerine kurgulu olacaktır. Sadece faiz dışı kamu bütçesini aldığımızda Türkiye nin dış borcu sürdürülebilir çıkmaktadır (Gürbüz ve Raffinot, 2002). Aynı zamanda dış borcun özel yatırımlar ve iktisadi büyüme üzerinde pozitif etkisinin olduğu da bulunmaktadır (Gürbüz, Jobert ve Raffinot, 2006). Hem faiz dışı bütçe, hem de dış ticareti berber alıp iki türlü aşırı borçluluk oranı hesabını Türkiye için ölçtüğümüz vakit aşağıdaki sonuçlara ulaşmaktayız.

10 10 Burak GÜRBÜZ Grafik 1: İki türlü borçluluk oranı hesabına göre Türkiye'de aşırı borçluluk oranları 0,1 0,08 d 0,06 0,04 0,02 0-0, ,04-0,06-0,08 d -0,1 d' d'' Kaynak: WORLD BANK (2012), TUİK (2012) ve TCMB (2012) verileri ile hesaplanmıştır. (d ) ve (d ) denklemin sol tarafı, büyüme oranı ve dış borcun GSMH oranları aynıdır. Tek değişen dış ticaret ve faiz dışı açıklarıdır. Grafik 1 den görüldüğü üzere aşırı borçluluk denklemi dış ticaret açığının kapanmasına bağlı olduğu durumda (d') 1988'den 2008'e kadar her yıl Türkiye'nin aşırı borçlandığı ve dolayısıyla gelecekte borcunun sürdürülemez olduğu ortaya çıkmaktadır (Grafik 1). 2000'li yıllarda ise yine dış ticaret açıklarından hareket ederek GSMH'nın %4 ile %6 arası bir borçlanma ihtiyacı içinde olduğu görülmektedir. Öte yandan yukarıdaki denkleme dış ticaret açıklarını çıkartıp, faiz dışı kamu açıklarını eklediğimizde (d'') 2001 ve 2008 krizleri haricinde, Türkiye nin konsolide kamu bütçesi faiz dışı fazla verdiğinden aşırı borçlanma oranı eksi değerlere ulaşmaktadır. Diğer bir deyişle Türkiye bu yıllarda dış borçlanmaya ihtiyacı olmayacağı için zamanla GSMH içindeki dış borç oranı düşebilecek, borç sürdürülebilir hatta kapatılabilir olacaktır (Grafik 1). Yukarıda anlatılanlardan iki sonuç çıkartabiliriz. Birincisi, büyüme oranı dış borç faiz oranından daha büyük olmasına rağmen, 90 sonrası Türkiye'nin sürekli dış açık vermesi sonucu, dış borç süreklilik arz etmiştir. İkincisi ise, kamu harcamalarında yapılan kısıtlamalar ve özelleştirme gelirleri sonucunda sağlanan kamu bütçesi faiz dışı fazlalar dış borçların sürdürülebilir olduğunu gösterse de, dış açıkların daim olmasından ötürü mutlak sürdürebilirlik kavramı belirginsizleşmiştir.

11 Sürdürülebilir Borçlanmanın Eleştirisi: Başka Bir Sürdürülebilirlik Olgusu ve Türkiye Örneği 11 Türkiye nin uluslararası sermaye piyasalarında kısmen daha risksiz borç verilebilir ülke konumuna gelmesi, borcun sürdürülebilir olmasının yanı sıra, dış açıklardan dolayı dış borçların sürekli olmasını sağlamıştır. Bunu ileriye dönük basit bir tahmin ile görebiliriz. İki ayrı açıktan yola çıktığımız vakit (bir tarafta dış açıklar öte yandan kamu açıkları), gelecek için borç sürdürülebilirlik tahmininde tıpkı aşırı borçluluk oranı hesaplamamızda olduğu gibi, farklı sonuçlara varırız. Grafik 2: Aşırı borçluluk oranlarından (d' ve d'') hareketle ileriye dönük dış borcun sürdürülebilirliği tahmini 0,450 0,400 0,350 d 0,300 0,250 0,200 0,150 0,100 d 0,050 0, ,050 d' d'' Kaynak: WORLD BANK (2012), TUİK (2012) ve TCMB (2012) verileri ile hesaplanmıştır. Yukarıdaki tahminde, ileride Türkiye'de iktisadi büyümenin (g) %6, dış borç faiz oranlarının 4 ise r (%3) olacağı varsayımında bulunulmuştur. Bu rakamlar yılları arası GSMH'nın ortalama artış hızı ve rakamlarıdır. Yine aynı yıllar arası yukarıdaki aşırı borçluluk denklemlerinden hareketle ihracat (X), ithalat (M), dış borç (d), faiz dışı harcamalar (G) ve vergi gelirlerinin (T) de ortalama artış hızları alınmıştır. Bu verilerin yılları arası ortalama artış oranları sırasıyla %7, %11, % 14, %0,4 5 ve -%10 6 olmuştur. Gelecek 20 yılın tahmini, Dış borcun faiz oranı ödemeler dengesindeki faiz ödemelerini bir yıl önceki dış borç stokuna bölerek hesaplanmıştır yılları arası.

12 12 Burak GÜRBÜZ yılını başlangıç kabul edip yukarıdaki verilerin reel değerlerinin üzerine her sene ortalama artış hızları eklenerek elde edilmiştir. Çok da gerçekçi olmayan, hatta iyimser olan bu senaryo 7, bize en azından yılı arası verileriyle önümüzdeki yıllar ile ilgili iki konuda fikir verecektir. Birincisi, iki ayrı sürdürülebilir borçlanma denklemlerinden çıkan farklı sonuçların borcun sürdürülebilirlik tanımını ciddi ölçüde tartışmalı olduğu göstermektedir. Faiz dışı fazla verilmesine bağlı borcun sürdürülebilir çıkması, dış ticaret açıkları arttığı sürece borcun aynı zamanda sürekli olduğunu gösterir. İkincisi, iyimser senaryoya göre büyüme oranı (%6) faiz oranından (%3) 3 puan fazla olmasına rağmen dış borcun gelecekte, dış ticarete göre, sürdürülemez çıkması, büyümenin kendi başına dış borcu sürdürülebilir olması için yeterli olmadığını, bunun yanı sıra kronik dış ticaret açıklarına çare bulunması gerektiğini gösterir. Buradan sürdürülebilirlik ile süreklilik sorunlarının bütünleşmiş bir çerçevede ele alınması gerektiği açıktır. 3. Azalan kamu harcamaları ve başka bir sürdürülebilirlik tanımı Neden farklı bir sürdürülebilirlik tanımı? Birincisi, yukarıda da açıklandığı üzere finansal küreselleşme sonucu borçlanma dinamiğini etkileyenin borçlanan tarafın iktisadi ihtiyacından çok, likidite sahiplerinin yatırım aracı arayışına bağlı olmasıdır. İkincisi, finansal alan ile reel alanın gittikçe ayrışmasından kaynaklanmaktadır; bu da borçlanma sürecinin iktisadi faaliyetlerden bağımsızlaşmasına neden olmaktadır. Bununla beraber, bankaların mali varlık işlem hacimleri artmaktadır 8. Şirketler sabit sermaye artırımlarında banka kredilerinden çok daha fazla piyasalardan borçlanma yoluna giderek piyasalarla daha fazla iç içe geçmişlerdir. Bireylerin ise tüketim ve tasarruf konularında gittikçe daha fazla oranda finans piyasalarına ihtiyaç duyduklarını görmekteyiz. Kredi kartlarının günlük tüketimde ki kullanım kolaylığının yanı sıra, eğitim, sağlık, emeklilik gibi sosyal alanlarda devletin yerini gittikçe özel sektöre devretmesi sonucu, hanelerin borçlanma gerekleri de beraberinde artmaktadır (Bakır ve Öniş, 2010). Borcun sürdürülebilirliği tanımının alacaklıların borçlarının tahsilinde ve yeniden borç verme kararlarını gözden geçirirken önem verdikleri bir kavram olduğunu söyledik. Burada genel geçer sürdürebilirlik kavramının, salt sermaye yılları arası itibariyle, 2008 sonrası yaşanan sıkıntılarla ortalama büyüme oranın daha düşük, faiz oranın ise belki de daha yüksek olacağını düşünecek olursak, buradaki senaryonun iyimser olduğunu varsayabiliriz dünya krizi sonrası, krizden çıkış politikası olarak para arzının arttırılması sonucu likidite artmış, bu da sermaye akışlarına yansımıştır. Gelişmiş ülkelerin yaşadığı iktisadi sıkıntılar ve reel ekonomideki yatırımlar fırsatlarının daralması (yapısal ve konjonktürel) sonucu likidite fazlası Türkiye gibi istikrarlı büyüyen ekonomilere daha da fazla yönelmiştir.

tepav Mart2011 N201139 POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

tepav Mart2011 N201139 POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı POLİTİKANOTU Mart2011 N201139 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Sarp Kalkan 1 Politika Analisti, Ekonomi Etütleri Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Cari açık, uzun yıllardan

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ... İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ... 1-20 1.1. Temel Makro Ekonomik Göstergelere Göre Türkiye nin Mevcut Durumu ve Dünyadaki Yeri... 1 1.2. Ekonominin Artıları Eksileri; Temel

Detaylı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça

Detaylı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR Bu rapor ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş Gruplara Yönelik Gelir Amaçlı Kamu Borçlanma Araçları

Detaylı

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ M A R M A R A Ü N İ V E R S İ T E S İ İ K T İ S A T F A K Ü L T E S İ A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ CARİ İŞLEMLER DENGESİ DIŞ TİCARET DENGESİ BORÇLANMA GÖSTERGELERİ VE CARİ İŞLEMLER DENGESİ NET ULUSLARARASI

Detaylı

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Finansal Piyasa Dinamikleri Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Neleri İşleyeceğiz? Finansal Sistemin Resmi Makro Göstergeler ve Yorumlanması Para ve Maliye Politikaları Merkez Bankası ve Piyasalar Finansal Piyasalardaki

Detaylı

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde 1 16-31 Temmuz 2012 SAYI: 41 MÜSİAD Araştırmalar ve Yayın Komisyonu İşsizlikte Belirgin Düşüş 2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

Detaylı

KAMU FİNANSMANI VE BORÇ GÖSTERGELERİ

KAMU FİNANSMANI VE BORÇ GÖSTERGELERİ KAMU FİNANSMANI VE BORÇ GÖSTERGELERİ HAZIRLAYAN 21.05.2014 RAPOR Doç. Dr. Binhan Elif YILMAZ Araş.Gör. Sinan ATAER 1. KAMU FİNANSMANI Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi, 2013 yılı sonunda 18.849 milyon TL açık

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2011 Yılı Nisan Ayı Ödemeler Dengesi Göstergeleri Merkez Bankası tarafından tarihinde yayımlanan 2011 yılı Nisan ayına ilişkin Ödemeler Dengesi bültenine göre; 2010 yılı

Detaylı

Kamu Finansmanı ve Borç Göstergeleri

Kamu Finansmanı ve Borç Göstergeleri Kamu Finansmanı ve Borç Göstergeleri HAZIRLAYAN.1.14 RAPOR Doç.Dr.Binhan Elif YILMAZ Arş.Gör.Sinan ATAER 1. KAMU FİNANSMANI 13 yılının on aylık döneminde merkezi yönetim bütçe dengesi 7.664 milyon TL lik

Detaylı

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ağustos 2013

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ağustos 2013 Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ağustos 2013 DÜŞÜK BÜYÜMEYE DEVAM Zümrüt İmamoğlu* ve Barış Soybilgen 19.07.2013 Yönetici Özeti Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış Sanayi Üretim Endeksi (SÜE) Haziran

Detaylı

Artış. Ocak-Haziran Oranı (Yüzde) Ocak-Haziran 2014

Artış. Ocak-Haziran Oranı (Yüzde) Ocak-Haziran 2014 6. Kamu Maliyesi 214 yılının ilk yarısı itibarıyla bütçe performansı, özellikle faiz dışı harcamalarda gözlenen yüksek artışın ve yılın ikinci çeyreğinde belirginleşen iç talebe dayalı vergilerdeki yavaşlamanın

Detaylı

Cari açık ve finansmanı

Cari açık ve finansmanı Cari açık ve finansmanı I.GİRİŞ Cari açık ve finansmanı konusunun, 2011 yılında Türkiye Ekonomisindeki önemli gündem maddelerinden biri olacağı anlaşılıyor. 2010 yılında cari açık, 2009 a göre % 247,1

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 28 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya 1 DenizBank Ekonomi Bülteni

Detaylı

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi 2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi Kıvanç

Detaylı

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti TEPAV Değerlendirme Notu Şubat 2011 Cari işlemler açığında neler oluyor? Ekonomide gözlemlenen

Detaylı

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU Hazırlayan: Sıla Özsümer Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı Türkiye Düzenli Ekonomi Notu ve Raporun İçeriği Hakkında

Detaylı

Grafik-4.1: Cari Açığın GSYH ye Oranı (%)

Grafik-4.1: Cari Açığın GSYH ye Oranı (%) 4. Cari Denge 211 yılında GSYH nin yüzde 9 una kadar ulaşan cari açık, devam eden dönemde uygulanan makroihtiyati tedbirler ve kredilerdeki yavaşlama neticesinde azalma eğilimine girmiştir (Grafik-4.1).

Detaylı

Makro Veri. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı.

Makro Veri. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı. Makro Veri Büyüme ve Dış Ticaret: Türkiye ekonomisi için yüksek büyüme=yüksek dış ticaret açığı İbrahim Aksoy Ekonomist Tel: +90 212 334 91 04 E-mail: iaksoy@sekeryatirim.com.tr TÜİK tarafından bugün açıklanan

Detaylı

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici Ödemeler Dengesi Doç. Dr. Dilek Seymen Araş. Gör. Aslı Seda Bilman 1 Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom

Detaylı

Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi

Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi Cahit YILMAZ Kültür Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İstanbul c.yilmaz@iku.edu.tr Key words:kredi,büyüme. Özet Banka kredileri ile ekonomik büyüme arasında

Detaylı

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ 13 1.1.Türkiye Ekonomisine Tarihsel Bakış Açısı ve Nedenleri 14 1.2.Tarım Devriminden Sanayi Devrimine

Detaylı

ŞUBAT 2019-BÜLTEN 13 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

ŞUBAT 2019-BÜLTEN 13 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ŞUBAT 2019-BÜLTEN 13 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ 1 Bu Ay 1. Cari İşlemler Hesabında Dördüncü Kez Fazla... 2 2. Dış Ticaret Açığında Gerileme... 2 3. Dış Ticaret Haddinde

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 32 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya 1 DenizBank Ekonomi Bülteni

Detaylı

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ Hazırlayan: Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik Görünümü IMF düzenli olarak hazırladığı Küresel Ekonomi Görünümü

Detaylı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU(EURO) YILLIK RAPOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU(EURO) YILLIK RAPOR ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU(EURO) YILLIK RAPOR Bu rapor ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş Gelir Amaçlı Karma Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım

Detaylı

Büyüme, Tasarruf-Yatırım ve Finansal Sektörün Rolü. Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı

Büyüme, Tasarruf-Yatırım ve Finansal Sektörün Rolü. Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı Büyüme, Tasarruf-Yatırım ve Finansal Sektörün Rolü Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı Büyüme: Yatırım ve Tasarrufun Fonksiyonu Büyüme : Büyümenin Temel Unsuru : Üretimin Temel Faktörleri : Üretimin Diğer

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİNİN 2015 YILINA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME

TÜRKİYE EKONOMİSİNİN 2015 YILINA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME TÜRKİYE EKONOMİSİNİN YILINA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME İÇİNDEKİLER: 1) REEL KESİM 1-a) Büyüme 1-b) Sanayi 1-c) İstihdam 2) FİNANSAL KESİM 2-a) Fiyatlar 2-b) Parasal Göstergeler 2-c) Finansal Yatırım Araçları

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2013, No: 58

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2013, No: 58 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2013, No: 58 i Bu sayıda; Ocak ayı işgücü ve istihdam verileri; Ocak-Mart Merkezi Yönetim Bütçe Sonuçları, IMF Küresel Ekonomik Görünüm Raporu değerlendirilmiştir.

Detaylı

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ Bugünki dersin içeriği: 1. MALİYE POLİTİKASI VE DIŞLAMA ETKİSİ... 1 2. UYUMLU MALİYE VE

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 44 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler AB inin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Sayfa No Nüfus (Bin Kişi) 1 Nüfus Artış Hızı (%) 2 Cari Fiyatlarla GSYİH (Milyar $) 3 Kişi Başına GSYİH ($) 4 Satınalma Gücü Paritesine Göre Kişi Başına GSYİH

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 15 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Çağlar Kuzlukluoğlu İnci

Detaylı

1930 DÜNYA BUHRANI DÂHİL, TÜRKİYE BU KADAR AĞIR KRİZ YAŞAMADI.

1930 DÜNYA BUHRANI DÂHİL, TÜRKİYE BU KADAR AĞIR KRİZ YAŞAMADI. ESFENDER KORKMAZ CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ 30 HAZİRAN 2009 BASIN BİLDİRİSİ 1930 DÜNYA BUHRANI DÂHİL, TÜRKİYE BU KADAR AĞIR KRİZ YAŞAMADI. Türkiye 2009 un (Ocak- Şubat-Mart aylarında) ilk çeyreğinde tüm

Detaylı

2015 MAYIS ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

2015 MAYIS ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ MAYIS ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ 14 Temmuz Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcuna ilişkin yılı Mayıs verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından

Detaylı

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik

Detaylı

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR FDI doğrudan yabancı yatırım, bir ülke borsasında işlem gören şirketlerin hisselerinin bir diğer ülke veya ülkelerin kuruluşları tarafından satın alınmasını ifade eden portföy yatırımları dışında kalan

Detaylı

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ? TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ? Dr. Fatih Macit, Süleyman Şah Üniversitesi Öğretim Üyesi, HASEN Bilim ve Uzmanlar Kurulu Üyesi Giriş Türk Konseyi nin temelleri 3 Ekim 2009 da imzalanan Nahçivan

Detaylı

MALİYE POLİTİKASI II

MALİYE POLİTİKASI II DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. MALİYE POLİTİKASI II KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı

Ödemeler Bilançosu ve Cari İşlemler Açığı

Ödemeler Bilançosu ve Cari İşlemler Açığı Ödemeler Bilançosu ve Cari İşlemler Açığı Ödemeler Bilançosu ve Cari İşlemler Açığı Ödemeler Bilançosu Ödemeler Bilançosunun Parçaları: Cari İşlemler Hesabı Sermaye ve Finans Hareketleri Hesabı Cari İşlemler

Detaylı

11.12.2013 CARİ İŞLEMLER DENGESİ

11.12.2013 CARİ İŞLEMLER DENGESİ 11.12.2013 CARİ İŞLEMLER DENGESİ Ekim ayı cari işlemler açığı piyasa beklentisi 2,9 Milyar dolar eksiyken, veri beklentilere paralel 2,89 milyar dolar açık olarak geldi. Ocak-Ekim arasındaki 2013 cari

Detaylı

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015 Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 215 BÜYÜME DÜŞMEYE DEVAM EDİYOR Zümrüt İmamoğlu* ve Barış Soybilgen ** 13 Nisan 215 Yönetici Özeti Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış Sanayi Üretim Endeksi (SÜE)

Detaylı

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%) 2016/17 Global İhracat-Büyüme Tahminleri Kaynak : EDC Export Credit Agency - ÜLKE ANALİZLERİ BÜYÜME ORANLARI ÜLKELERİN YILI BÜYÜME ORANLARI (%) Avrupa Bölgesi; 1,5 % Japonya; 0,50 % Kanada ; 1,30 % Amerika;

Detaylı

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR SORULAR 1- Genişletici maliye politikası uygulanması sonucunda faiz oranının yükselmesine bağlı olarak özel yatırım harcamalarının azalması durumuna ne ad verilir? A) Dışlama etkisi B) Para yanılsaması

Detaylı

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu 11 1 13 1 * GSMH (milyar dolar) 1.9..79 1.86 1.3 1.83 1.578 1.61

Detaylı

FİNANSAL YÖNETİME İLİŞKİN GENEL İLKELER. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

FİNANSAL YÖNETİME İLİŞKİN GENEL İLKELER. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ FİNANSAL YÖNETİME İLİŞKİN GENEL İLKELER Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ 1 İçerik Finansal Yönetim, Amaç ve İşlevleri Piyasalar, Yatırımlar ve Finansal Yönetim Arasındaki İlişkiler İşletmelerde Vekalet Sorunu (Asil

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 16 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül 1 DenizBank

Detaylı

Büyüme Değerlendirmesi: 2013 4. Çeyrek

Büyüme Değerlendirmesi: 2013 4. Çeyrek Büyüme Değerlendirmesi: 2013 4. Çeyrek 31.03.2014 YATIRIMSIZ BÜYÜME Seyfettin Gürsel*, Zümrüt İmamoğlu, ve Barış Soybilgen Yönetici Özeti TÜİK'in bugün açıkladığı rakamlara göre Türkiye ekonomisi 2013

Detaylı

Finansal Krizler ve Türkiye Deneyimi. Nazlı Çalıkoğlu 11103567 Aslı Kazdağlı 10103545

Finansal Krizler ve Türkiye Deneyimi. Nazlı Çalıkoğlu 11103567 Aslı Kazdağlı 10103545 Finansal Krizler ve Türkiye Deneyimi Nazlı Çalıkoğlu 11103567 Aslı Kazdağlı 10103545 Finansal Krizler İkinci Dünya Savaşı ndan sonra başlayıp 1990 sonrasında ivme kazanan ulusal ve uluslararası finansal

Detaylı

tepav Tasarruf kamudan başlar Nisan2012 N201124 DEĞERLENDİRMENOTU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

tepav Tasarruf kamudan başlar Nisan2012 N201124 DEĞERLENDİRMENOTU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı DEĞERLENDİRMENOTU Nisan2012 N201124 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Sarp KALKAN 1 Analist, Ekonomi Etütleri Tasarruf kamudan başlar Türkiye nin cari açık sorunu ve bunun altında yatan

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 40 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 34 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya 1 DenizBank Ekonomi Bülteni

Detaylı

13.02.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ

13.02.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ 13.02.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ Aralık ayı cari işlemler açığı piyasa beklentisi olan -7,5 Milyar doların üzerinde -8,322 milyar dolar olarak geldi. 2013 yılı cari işlemler açığı bir önceki yıla göre

Detaylı

Ödemeler Dengesi Doç. Dr. Dilek Seymen Araş. Gör. Aslı Seda Bilman 1 Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom

Detaylı

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.50 Altın (USD) 1,225 Ekim 18 EUR/TRY 6.24 Petrol (Brent) 76.2 BİST - 100 90,201 Gösterge Faiz 24.4 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 5.21% -11.0% 25.2% 10.8%

Detaylı

FEDERAL ALMANYA EKONOMİK GELİŞMELER RAPORU Yılı. II. Çeyrek Dönem Değerlendirmesi. Berlin Ekonomi Müşavirliği

FEDERAL ALMANYA EKONOMİK GELİŞMELER RAPORU Yılı. II. Çeyrek Dönem Değerlendirmesi. Berlin Ekonomi Müşavirliği FEDERAL ALMANYA EKONOMİK GELİŞMELER RAPORU Yılı II. Çeyrek Dönem Değerlendirmesi Berlin Ekonomi Müşavirliği İÇİNDEKİLER Yönetici Özeti (Genel Görünüm)...... 2 Sektörel Gelişmeler... 5 Cari Denge... 6 Tüketim....

Detaylı

Maliye Politikası ve Bütçe

Maliye Politikası ve Bütçe Maliye Politikası ve Bütçe Giriş Bütçe ve kamu borcu arasındaki ilişki Bütçe açıklarının, vergi indirimlerinin ve artan kamu harcamalarının kısa veuzun dönem ekonomik etkileri Devlet Bütçesi Bütçe dengesi

Detaylı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU ENFLASYON AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU % TÜFE ÜFE Ocak 2011 2012 2011 2012 Yıllık 4,90 10,61 10,80 11,13 Yıllık Ort. 8,28 6,95 8,89 11,11 Aylık 0,41 0,56 2,36 0,38 Yeni

Detaylı

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ 2015. Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ 2015. Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ 2015 Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU Temmuz ayı içerisinde Dünya Bankası Türkiye

Detaylı

MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir.

MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir. 68 MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir. Mikroiktisat küçük ekonomik birimler (hanehalkı, firmalar ve piyasalar) ile

Detaylı

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 6.56 Altın (USD) 1,202 Ağustos 18 EUR/TRY 7.65 Petrol (Brent) 77.4 BİST - 100 92,723 Gösterge Faiz 24.5 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7.36% 2.9% 17.9% 9.7%

Detaylı

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası 1 16-31 Ekim 2011 Sayı: 23 MÜSİAD Araştırmalar ve Yayın Komisyonu GÜNCEL EKO-YORUM: MERKEZ BANKASI GÜCÜNÜ BİR KEZ DAHA GÖSTERDİ Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), 26 Ekim tarihinde yayınladığı

Detaylı

2015 HAZİRAN ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

2015 HAZİRAN ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ HAZİRAN ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ 13 Ağustos Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcuna ilişkin yılı ikinci çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

Detaylı

NDEK LER I. Finansal stikrarın Makroekonomik Unsurları II. Bankacılık Sektörü ve Di er Finansal Kurulu lar

NDEK LER I. Finansal stikrarın Makroekonomik Unsurları II. Bankacılık Sektörü ve Di er Finansal Kurulu lar İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... i İÇİNDEKİLER... iii TABLO LİSTESİ... v GRAFİK LİSTESİ... vii KUTU LİSTESİ... xiv KISALTMA LİSTESİ.... xvi GENEL DEĞERLENDİRME... xvii I. Finansal İstikrarın Makroekonomik Unsurları...

Detaylı

Dış Kırılganlık Göstergelerinde Bozulma Riski

Dış Kırılganlık Göstergelerinde Bozulma Riski Dış Kırılganlık Göstergelerinde Bozulma Riski KREDİ DERECELENDİRME KURULUŞLARINA GÖRE DIŞ KIRILGANLIK Kredi Derecelendirme Kuruluşu S&P (1) Dış Likidite Rasyosu: Toplam Dış Finansman İhtiyacı/(Cari Alacaklar

Detaylı

Büyüme Değerlendirmesi : Çeyrek

Büyüme Değerlendirmesi : Çeyrek Büyüme Değerlendirmesi : 2015 1. Çeyrek 10 Haziran 2015 NET İHRACAT BÜYÜMEYİ SIRTLADI Seyfettin Gürsel, Zümrüt İmamoğlu ve Barış Soybilgen Yönetici özeti TÜİK'in bugün açıkladığı rakamlara göre Gayri Safi

Detaylı

ÜNİTE:6 Teknik Analiz ÜNİTE:7 Yatırım Politikaları ÜNİTE:8 Yatırım Şirketleri

ÜNİTE:6 Teknik Analiz ÜNİTE:7 Yatırım Politikaları ÜNİTE:8 Yatırım Şirketleri ÜNİTE:1 Finansal Piyasaların Organizasyonu/Yapısı ÜNİTE:2 Menkul Kıymetlerin Fiyatlanması ÜNİTE:3 Menkul Kıymet Yatırımları ÜNİTE:4 Yatırım İçin Bilgi Kaynakları ÜNİTE:5 Temel Analiz 1 ÜNİTE:6 Teknik Analiz

Detaylı

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ MART 2018 Hazırlayan: Yağmur Özcan Uluslararası

Detaylı

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması Gazi Erçel Başkan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 1 Nisan 1998 Ankara I. Giriş Ocak ayı başında

Detaylı

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Aralık 2011, No:16

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Aralık 2011, No:16 EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Aralık 2011, No:16 Bu sayıda; 2011 yılı III. Çeyrek Büyüme Verileri Değerlendirilmiştir. i Hükümetin yılsonu büyüme tahmini şimdiden rafa kalktı 2011

Detaylı

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 4.04 Altın (USD) 1,313 Nisan 18 EUR/TRY 4.90 Petrol (Brent) 75.9 BİST - 100 104,283 Gösterge Faiz 14.4 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7.26% 9.9% 10.8% 10.8%

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014 ORTA VADELİ PROGRAM (2015-201) 8 Ekim 2014 DÜNYA EKONOMİSİ 2 2005 2006 200 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 T 2015 T Küresel Büyüme (%) Küresel büyüme oranı kriz öncesi seviyelerin altında seyretmektedir.

Detaylı

gerçekleşen harcamanın mal ve hizmet çıktısına eşit olmasının gerekmemesidir

gerçekleşen harcamanın mal ve hizmet çıktısına eşit olmasının gerekmemesidir BÖLÜM 5 Açık Ekonomi Açık Ekonomi Önceki bölümlerde kapalı ekonomi varsayımı yaptık Bu varsayımı terk ediyoruz çünkü ekonomilerin çoğu dışa açıktır. Kapalı ve açık ekonomiler arasındaki fark açık ekonomide

Detaylı

FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ

FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ Finans Önemli, Öğrenmek Heyecan Verici, Bilmek Değerlidir! DOÇ. DR. KORAY KAYALIDERE SUNUŞ İÇERİĞİ Finansal piyasalardaki riskler, Faiz - döviz kuru etkileşimi ve

Detaylı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT EMEKLİLİK YATIRIM FONU(KAMU) YILLIK RAPOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT EMEKLİLİK YATIRIM FONU(KAMU) YILLIK RAPOR ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT EMEKLİLİK YATIRIM FONU(KAMU) YILLIK RAPOR Bu rapor ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş Para Piyasası Likit Emeklilik Yatırım Fonu(KAMU) Emeklilik Yatırım Fonu nun

Detaylı

OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ 1 Bu Ay 1. Büyümede Duraksama... 2 2. İthalat Düşüyor... 2 3. Sanayi Üretiminde Duraklama... 3 4. İşsizlik Artıyor... 4

Detaylı

Vahap Tolga KOTAN Murat İNCE Doruk ERGUN Fon Toplam Değeri 877.247,49 Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri

Vahap Tolga KOTAN Murat İNCE Doruk ERGUN Fon Toplam Değeri 877.247,49 Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖY BİLGİLERİ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER Halka Arz Tarihi 07/11/2008 Portföy Yöneticileri 31.03.2010 tarihi itibariyle Vahap Tolga KOTAN Murat İNCE Doruk ERGUN Fon Toplam

Detaylı

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ OCAK 2018

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ OCAK 2018 Busiad Hazırlayan:Doç.Dr.Metin 05.02.2018 1 ENFLASYON Aralık 2017 itibariyle tüketici fiyatlarının, %0,69 olarak gerçekleştiği ve %12,98 olan yıllık enflasyonun %11,92 düzeyine düştüğü görülmüş-tü. Ocak

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 87

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 87 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 87 i Bu sayıda; 2013 Şubat İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranları; 2013 Şubat Reel Kesim Güven Endeksi Verileri, Hazine İhalelerindeki gelişmeler

Detaylı

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2010 YILI OCAK- HAZİRAN DÖNEMİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2010 YILI OCAK- HAZİRAN DÖNEMİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2010 YILI OCAK- HAZİRAN DÖNEMİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ DEĞERLENDİRMEK ÜZERE DÜZENLEDİĞİ BASIN TOPLANTISI KONUŞMA METNİ

Detaylı

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU FAALİYET RAPORU

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU FAALİYET RAPORU ANKARA EMEKLİLİK A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU FAALİYET RAPORU Bu rapor Ankara Emeklilik A.Ş Dengeli Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.01.2004-31.12.2004 dönemine ilişkin gelişmelerin, Fon

Detaylı

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month,

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month, Makro Veri Ödemeler Dengesi: Cari açık yeni rekorda İbrahim Aksoy Ekonomist Tel: +90 212 334 91 04 E-mail: iaksoy@sekeryatirim.com.tr Cari denge Aralık ta 7,5 milyar $ rekor açık verirken, rakam, piyasa

Detaylı

CARİ AÇIK Hacı Dede Hakan KARAGÖZ

CARİ AÇIK Hacı Dede Hakan KARAGÖZ Cari açık, ülkenin elde ettiği döviz gelirlerinin, döviz giderlerinden düşük olmasıdır. Cari açık, yurtdışı borçlanarak veya önceden kalan rezervlerin kullanılması ile finanse edilir. Sermaye hesabı, açığı

Detaylı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI 23 Aralık 2015 Ankara Özet: Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle yıllık kredi büyüme

Detaylı

EKONOMİ DEKİ SON GELİŞMELER Y M M O D A S I P R O F. D R. M U S T A F A A. A Y S A N

EKONOMİ DEKİ SON GELİŞMELER Y M M O D A S I P R O F. D R. M U S T A F A A. A Y S A N 1 EKONOMİ DEKİ SON GELİŞMELER 1 3 M A R T 2 0 1 4, P E R Ş E M B E Y M M O D A S I P R O F. D R. M U S T A F A A. A Y S A N 1948 DEKİ EKONOMİK DURUM 2 TABLO I Ülke ABD Doları Danimarka 689 Fransa 482 İtalya

Detaylı

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ 2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ TEPAV EPRI Dış Politika Etütleri AB Çalışma Grubu 9 Kasım 2005 Ankara Zeynep Songülen

Detaylı

Özel sektör Dış Borçları: Yeni bir kırılganlık kaynağı mı?

Özel sektör Dış Borçları: Yeni bir kırılganlık kaynağı mı? 24 Ocak 2008 Özel Not Özel sektör Dış Borçları: Yeni bir kırılganlık kaynağı mı? - Şirket dış borçlanmaları artıyor -Artan DTH lar bir güvence olabilir mi? krizi sonrasında uygulanan sıkı maliye politikası

Detaylı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI 24 Şubat 2016 Ankara Özet: Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015) TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015) Hane Halkı İşgücü İstatistikleri 2014 te Türkiye de toplam işsizlik %10,1, tarım dışı işsizlik ise %12 olarak gerçekleşti. Genç nüfusta ise işsizlik

Detaylı

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA Problem 1 (KMS-2001) Kısa dönem toplam arz eğrisinin pozitif eğimli olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

Detaylı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU ENFLASYON EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASI AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU % TÜFE ÜFE Ekim 2011 2012 2011 2012 Yıllık 7,66 7,80 12,58 2,57 Yıllık Ort. 5,93 9,53 10,26 7,80 Aylık

Detaylı

AVRO BÖLGESİ NDE YENİ KORKU: DEFLASYON Mehmet ÖZÇELİK

AVRO BÖLGESİ NDE YENİ KORKU: DEFLASYON Mehmet ÖZÇELİK Mehmet ÖZÇELİK Bilgi Raporu Ekonomik Araştırmalar ve Proje Müdürlüğü KONYA Şubat, 2016 www.kto.org.tr 0 GİRİŞ 2008 küresel ekonomik krizinin ardından piyasalarda bir türlü istenilen hareketliliği yakalayamayan

Detaylı

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTIN EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2013 YILI 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1-Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi 2013 ü genel olarak bir toparlanma dönemi olarak geride bıraktı.

Detaylı

Mali İzleme Raporu Eylül 2005 Ön Değerlendirme

Mali İzleme Raporu Eylül 2005 Ön Değerlendirme economicpolicyresearchinstitute ekonomipolitikalarıaraştırmaenstitüsü Mali İzleme Raporu Eylül 2005 Ön Değerlendirme Yönetişim Etütleri Programı uğur mumcu caddesi 80/3 g.o.p ankara türkiye tel: +90 312

Detaylı

CARİ AÇIK NEREYE KADAR?

CARİ AÇIK NEREYE KADAR? CARİ AÇIK NEREYE KADAR? Prof. Dr. Doğan CANSIZLAR ANKARA - 14 Aralık 2011 1 Türkiye Ekonomisindeki Bazı Eşitlikler -Ekonomik Büyüme = Artan Dış Açık -Artan Dış Açık = Artan Dış Borçlanma -Artan Dış Borçlanma

Detaylı

Ekonomik Göstergeler Neyi Gösteriyor? 2013 e Bakış ve 2014 Beklentileri

Ekonomik Göstergeler Neyi Gösteriyor? 2013 e Bakış ve 2014 Beklentileri www.pwc.com.tr. 12. Çözüm Ortaklığı Platformu Ekonomik Göstergeler Neyi Gösteriyor? 2013 e Bakış ve 2014 Beklentileri İçerik 1. 2013 Nasıl Geçti? 2. 2014 e İlişkin Beklentiler 3. Makroekonomiyle Vergi

Detaylı

Global MD Portföy Yönetimi A.Ş. Haftalık Yatırım Stratejisi 15 Ocak 2018

Global MD Portföy Yönetimi A.Ş. Haftalık Yatırım Stratejisi 15 Ocak 2018 Global MD Portföy Yönetimi A.Ş Haftalık Yatırım Stratejisi 15 Ocak 2018 Global Görünüm Global tarafta ana odak noktası büyüme olarak ön plana çıkmaktadır. Jeopolitik risk unsurlarına ilişkin olumsuz haber

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr.İlkay DELLAL Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr.İlkay DELLAL Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr.İlkay DELLAL Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 1990-2000 Dönemi 5 Nisan 1994 Kararlarının Amaçları 1. 5 Nisan kararlarının öncelikli hedefi mali piyasalarda

Detaylı

FİYAT İSTİKRARI ACI KAHVE

FİYAT İSTİKRARI ACI KAHVE FİYAT İSTİKRARI ACI KAHVE Sevinç Karakoç Raziye Akyıldırım Yasemin Ağdaş Duygu Çırak NELER ANLATILACAK? FİYAT İSTİKRARI NEDİR? FİYAT İSTİKRARININ YARARLARI NELERDİR? TÜRKİYE DE FİYAT İSTİKRARI Bir toplumu

Detaylı