İTTİHAT TERAKKİ VE KÜRTLER

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İTTİHAT TERAKKİ VE KÜRTLER"

Transkript

1 İTTİHAT TERAKKİ VE KÜRTLER İttihat Terakki Cemiyeti, Partisi ve anlayışı, Türkiye de lehinde ve aleyhinde en çok yazılan ve tartışılan konulardan biri. Son yüzyıla büyük ölçüde İttihat Terakki, (yazının diğer bölümlerinde İT olarak kısaltılacaktır) Cemiyeti ve Partisi damgasını vurdu. Altıyüz yılı aşkın bir yaşamdan sonra, Osmanlı Devleti nin sonu geldiğinde, değişimlerin ve geleceğin dinamiklerini İT temsil etti. Hatta günümüzde yaşananlar büyük ölçüde bu olgunun yansımalarıdır. Ortadoğu nun, Balkanlar ın ve genel olarak komşu ülkelerin tarihleri, bir ölçüde İT ile ilintilidir de kurulan Cemiyet in kuruluşunun 100. yıldönümünde İsveç in başkenti Stockholm de siyasi sığınmacıydım. Türkiye li siyasi mülteci bir Kürt. İT nin beni ilgilendiren yanını daha çok hissettim. İlk beş kurucularından ikisinin Kürt kökenli olması ilgimi daha da arttırdı. İlginçtir, hiçbir kurucu da Türk kökenli değil. En önde gelen ideolog da, Diyarbekir li Kürt Ziya Gökalp. Üstelik Türkleşmek, Muassırlaşmak ve İslamlaşmak şeklindeki ilkeleri koymuş. İTC nin Kürt lerle olan ilişkilerini bulmalıydım. Konu bu yönüyle ele alınmamıştı, kaynak ve olanaklar yok denecek kadar azdı. İran, Irak, Suriye, Yunanistan, Ermenistan, tüm Kafkaslar ve Balkanlar İT den etkilendiler. Olumlu ya da olumsuz, yaşamlarına yansıdı. Cumhuriyet yaşamı ve öncesindeki Meşrutiyet ve sivil-askerlerin tümü; Mustafa Kemal, İsmet İnönü, Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy, Fethi Okyar ve Celal Bayar, hepsi İT ci. Kültür dünyası da öyle. Yunus Nadi, F.Rıfkı Atay, H.Cahit Yalçın, Halide Edip ve diğerleri. Arap milliyetçiliği, Ermeni ve Kürt sorunları, Balkan ve Kafkasya daki değişimler, İT yi bilmeden açıklayamayız. Prof. T.Z.Tunaya, İT ve dönemini toplumsal laboratuar olarak gördü. İT yani Jön Türklük öyle etkili oldu ki, Jön Kürtlük ve diğer toplumların isimlerinin önüne Jön kelimesi gelerek yeni bir siyasi anlayış ifade etti. Günümüzde de Türk-İslam Sentezi ni ve Ordu faktörünü İT bilinmeden derinliğine açıklayamayız. Ne var ki, İT ye ilişkin yerli ve yabancı araştırma eserleri ve anılar giderek arttı. Ancak, Kürtlerle İT nin bağlarını bulmak yine de zor. Yüz yıl önce Kürtlerde kentlilik ve eğitim düzeyi yetersizdi, doğrusu Kürt toplumu da İT ye sıcak bakmamıştı. Bunlar işi zorlaştıran faktörler. Bir de İT, Kürt elitlerin ilgisini bile doğru dürüst çekemedi. İT düşüncesi modernleşme, yenileşme ve burjuvalaşma hareketidir. Bundandır 1908 Meşrutiyet hareketine birçok tarihçiler Burjuva Devrimi dediler. Ermeni tehciri, Balkan ulusal kurtuluş hareketleri, Müslüman Arapların ayrılma mücadeleleri ve Kürt toplumuna karşı baskıcı ve asimilasyoncu politikaların uygulanması, İT döneminin yapısal eserleridir. Bunların sonuçları günümüzdeki ulusal sorun a şekil verdi. Sosyal ve siyasal olaylarla ilgilenenlerin ilk durakları İTC dir. B.Nikitin Kürtlerin bilinmezlikler içinde unutulmasına üzülür. Bir gün Kürdistan normal bir barış içinde bir hayat yaşama olanağına kavuşursa, bilim bundan sadece kazançlı çıkacaktır. Kürtlerin kendi aralarından da bir gün araştırmacılar çıkaracağı nitekim bunun şimdiden ilk habercileri çıkmıştır- ve bunların yabancı bilginlerle etkin biçimde işbirliği edecekleri umulur diye yazdı. Nikitin Basil. Kürtler S.12. Bir Kürt olarak bana da sorumluluk düşüyordu. Beni İT Cemiyeti ve Partisi ile Kürtler konusunu incelemeye iten bir etken oldu bu anlayış yılında Osmanlı Devletini yıkılmaktan korumak isteyen aydınlar, Tıp Okulu öğrencileri, Sultan ın despotizmine karşı olmak üzere İttihad-ı Osmani Cemiyeti ni 21 Mayıs 1889 da kurdular. Osmanlıların Birliği Cemiyeti ydi. O denli Osmanlıydılar ki, hiçbiri Türk kökenli değildi. Kürt, Arnavut, Çerkez ve Azeri kökenliydiler. Etnisiteler Osmanlı olmak istediler, ama Türk değil. 19.Yüzyılın ortalarında Kürt mirlikleri ortadan kaldırıldı, büyük feodallerin yerini orta feodaller ve dinsel önderler aldı. Bu dönem Kürt siyasal ve toplumsal arayış yıllarıdır. 1

2 Kürtlerde de burjuva istem ve örgütlenmeler görüldü. Giderek sayıları arttı de Kahire de ilk Kürtçe-Türkçe gazete olan Kürdistan yayınlandı. Gazete, siyasal ve kültürel ağırlıklıydı İran, 1905 Rusya ve 1908 Osmanlı Meşrutiyet hareketleriyle Kürtlerin yeni bir evresi başlıyordu. Bu yıllarda kurulan ( ) Hamidiye Alayları, daha çok Sultan yanlılığını, aşiretsel yapı ve feodalizmi korumak istedi. İTC, Hamidiye Alayları nı ancak hükümet yararına kullanılacak yapıda tutmak istedi. Sultan A.Hamid in Kürt feodalleriyle iyi ilişkiler içinde olması İTC ni huzursuz kılıyordu. Bazı tarihçiler bu nedenle Kürtlerin Abdülhamid i Bavê Kurdan Kürtlerin Babası- olarak andıklarını yazdılar. Sultan A.Hamid bu Kürt feodallerini zamanla kendimize maletmek istediğini Siyasi Hatıratım da dile getirdi. 19. Yüzyılın son çeyreğinde Türk-Kürt-Ermeni ilişkilerinde önemli değişimler oluyordu. Nitekim yıllarında Sultan ın teşvikiyle Hamidiye Alayları ve Devlet askeri güçlerinin yeşil ışık yakmaları ve katılımları ile çok sayıda Ermeni öldürüldü Berlin Anlaşması nın 61. Maddesi ile Batı lı Devletler bu nedenle Kürtlerin cezalandırılmalarını istediler yıllarında Kürt illerinde önemli olaylar oldu. Diyarbakır, Erzurum, Bitlis, Harput, Van ve Sıvas ta kentli tüccar ve esnafın önderliğinde demokratik içerikli küçük ve orta çaplı başkaldırılar ve huzursuzluklar yaşandı. Bu hareketlerde bir dereceye kadar Jön Türk örgüt ve fikirlerin katkıları var. Şu husus önemli; daha önceki yıllarda başkaldırılar feodal aşiret başkanlarının eliyle olmaktayken, şimdi aydınların, esnaf ve tüccarın önderliğinde oluyordu. Hamidiye Alayları ndan şikayetler de söz konusuydu. Telgrafhaneler işgal edilerek Sultan a ulaşılmak istendi. Diyarbakır da Mehmet Ziya Gökalp-, Pirinççizade Arif, Yasinzade Şevki Ekinci-, Cizreli Aziz, Hacı Kadirağazade Rıza Beyler İT anlayışını paylaşan Kürtlerdi. Kars H.Zafer. Belgelerle 1908 Devrimi Öncesinde Anadolu, Kaynak Yay.1984, S.90. Erzurum daki mücadelelerde, Erzurum kent merkezinde yaşayan Kürtlerin yoğun olmamaları nedeniyle aktif rolleri belirleyici olmadı. Revue Du Monde Musulman Paris, Nisan 1908, Cilt 4 ve Sayı 4 te Erzurum, Bitlis, Diyarbakır, Dersim ve Van illerinde aralarında Kürtlerin de bulunduğu halk hareketleri dile geldi. Dersim de Diyap Ağa aktif olarak yer aldı. Osmanlı toplumunda Kürt illerinde yoğunluklu şikayetler ve gösteriler dikkat çekicidir. Bu illere illegal İT bildiri ve yayınlarının ulaştırılması söz konusu. Paris ten Kafkasya yoluyla yurda sokuluyordu bu tür yayınlar. İttihatçılardan Kürt illerine sürülenlerin buralarda uyanık Kürtlerle ilişki kurdukları polis kayıtlarında ve anılarda yer aldı. Kürtlerin önce Kahire de ve sonra Avrupa da sürdürdükleri Kürdistan gazetesinin yayınlanmasında, gazetenin sahibi Abdurrahman Bedirhan İT cilerle dayanışma halindeydi. Avrupa ya iltica eden iki İttihatçı ünlü Kürt Dr. Abdullah Cevdet ve Dr. İshak Sukûti bu düzenlemelerde aktif rol aldılar. 20. Yüzyılın başlarında Nehri, Baban, Bedirhan ve Cemilpaşa gibi önde gelen Kürt ailelerin İstanbul a yerleşmeleri ile uyanmakta olan Kürt milliyetçiliğine eğilim gösterdiler ve bu arada Sultan A.Hamid in antidemokratik uygulamalarına karşı konum aldılar. İT cilerin dile getirdikleri özgürlükleri arzuladıkları için bu Kürtlerin aynı zamanda İT ye sempati duydukları biliniyordu. İlk dönemlerde henüz İT cilerin Türkçü-milliyetçi yanları öne çıkmamıştı. İttihatçıların Avrupa daki gazetesi Osmanlı ile Kürtlerin Kürdistan ı düşünsel paralellik gösterdiler ve dayanıştılar. Hanioğlu M.Şükrü, İttihat ve Terakki Cemiyeti ve Jön Türklük ( ). İletişim Yay. S.535. Bu yılların söz edilmesi gereken bir başka olayı da, Rus Çarı nın despot yönetimine karşı Sivastopol da isyan eden denizcilerden Teğmen Şmid in idam edilmesi üzerine, Osmanlı Donanması ndan 28 kişinin Rus Çarı na durumu protesto eden bir telgraf çekmeleriydi. Telgrafta imzası olanlar arasında iki de Kürt bulunuyordu. Kutlay N. İttihat Terakki ve Kürtler, 3.Baskı, Beybun Yay S.59. 2

3 Kürt aydınlarının sayılarının yetersizliğine karşın, bölge halklarına ulaşmak isteyen, onlara seslenen eylemlerde bulundular. Dr. Abdullah Cevdet in 1906 yılında Azerbaycan Müslüman halklarına olan çağrısı bunlardan biri. Kars H.Z. Age. S Yüzyıl ikinci yarısında Osmanlı Devleti ndeki unsur ların uluslaşma sürecinde artık gözle görülür yol aldıkları görülür. Parla Taha, Ziya Gökalp, Kemalizm ve Türkiye de Korporatizm. İletişim Yay S.13. Her toplumun Avrupa da yayını çıkıyordu; Arapça, Arnavutça, Ermenice, Türkçe ve Kürtçe. İttihad-ı Osmani Cemiyeti ni kuranlardan Arnavut İbrahim Temo, anılarında öğrenci Kürtlerden söz eder. En çok da Diyarbekir li İshak Sukûti den. Mezopotamya ve Şarki Anadolu kültürüne oldukça hâkimdi. Çok iyi dost ve arkadaş olduk İbrahim Temo nun İttihat ve Terakki Anıları. 1987, Arba Yay. S.8-9. Arnavut İ.Temo ve Kürt İ.Sukûti, Osmanlı yönetiminin haksızlıklarına karşı mücadele için bir Cemiyet kurma fikrini geliştirirler, sınıf arkadaşları Çerkez Mehmet Reşit e açarlar bunu. Aynı günlerde Kürt Abdullah Cevdet de dördüncü kişi olarak katılır onlara. Daha sonra hep dinsizlikle suçlanan A. Cevdet, o yıllarda namazında niyazında dindar bir öğrencidir. Böylece 1889 yılı Mayıs ayı sonlarında, ilerde 1908 Devrimi ni gerçekleştirecek olan Cemiyet kurulmuş oldu. Beşinci arkadaşları Azerbaycan lı Hüseyinzade Ali dir. Din ve millet ayrımı yapılmadan tüm Osmanlılar ı kapsayan bir cemiyet. Yazım ve kayıt işlerini İshak Sukûti yürütür. Yeni arkadaşları oldu, tutuklandılar ve sürüldüler. İbrahim Temo Romanya ya kaçtı. A.Cevdet, İ.Sukûti ve arkadaşları sürgün edildiler ve 1898 de Paris e geldiler. Avrupa başkentlerinde gazete çıkardılar. Cemiyet in kuruluşundan sonra İstanbul a gelen Ziya Gökalp, İ.Temo ve İ.Sukûti tarafından Baytar Mektebi ne yerleştirildi. O nu da Cemiyet e aldılar. Bitlis li Kemal Fevzi subaydı ve ordudaki İttihatçılarla beraberdi. Zihni Paşa, Kürt Şerif Paşa ve Süleymaniye li Mustafa Paşa sonradan Nemrut Mustafa Paşa olarak anıldı- bunlar da İttihatçı Kürtlerdi. Araplardan, Arnavutlardan ve Kürtlerden, sonradan milliyetçi olarak tanınacak olanlar o yıllarda katıksız Osmanlıcı ydılar. Her ikisi de doktor olan Kürt kurucular çalışkan ve aktiftiler. A.Cevdet, enerjik, Fransızca, İngilizce, Almanca ve Farsçadan başka İtalyanca biliyordu. Bu dillerden çeviriler yaptı. Ramsaur E.E., Jön Türkler ve 1908 İhtilâli. S.33. İ.Sukûti erken yaşta, 1903 yılında Roma da tüberküloz hastalığına yenilerek öldü da kemikleri getirilip Sultanahmet Türbesi bahçesine gömüldü. Beysanoğülu Ş. Diyarbakır lı Fikir ve Sanat Adamları. S.114. Diyarbakır ın tarihi ismi olan Amed den olacak, İ.Sukûti Amedi adını kullandı. Kendisine ait belgeler Arnavutluk Sosyalist Halk Cumhuriyeti Merkez Arşivi nde bulunuyor. Osmanlı Devleti ile anlaşarak A.Cevdet Viyana ve İ.Sukûti Roma elçiliklerinin doktorluğunu yürüttüler ve arkadaşları zaman zaman onları eleştirdiler. A.Cevdet İçtihat Matbaası ve Dergisi ni kurdu, Kürt kültürüne ilişkin yazılar yazdı. İ.Sukûti Osmanlı gazetesinde 1 Ocak 1900 tarihli sayıda Arnavutlar ve Kürtler makalesini yazdı, öz kültürlerini koruyarak değişik etnik toplulukların birlikte yaşayabilmelerini önerdi. Her ikisi de Osmanlılık içinde eşit ve özgür olmayı vurguladılar. İçtihad dergisinde Mekatib Okullar- makalesinde bu görüşleri savundu A.Cevdet. İşte bakın ben Kürdüm. Kürdleri ve Kürdlüğü severim. Fakat madem ki hukuk ve vezaifçe mütesâvi Türkiye vatandaşlarındanım, her şeyden evvel Türküm. Benim Şiiliğim, Sünniliğim, mütekidliğim, hürendişliğim, ırk-ı asfer veya beyzden oluşum hususi ve fenni işlerdir. Benim bu sözümden, ben madem ki Türkiya vatandaşıyım Kürd lisanı unutulsun, Kürdlüğüm unutulsun dediğim anlaşılmasın. Bilakis, Kürd Kürdçesini, Ermeni Ermenicesini hars-ü- ihya etsin. Bundan Türkiya ya mazarrat geleceğine sahib olan ancak kabak kafalı, yahud hain ruhlu kimselerdir Hanioğlu M.Ş.Doktor Abdullah Cevdet ve Dönemi. Üçdal Neş.1981.S.217. Şura-yı Osmani Gazetesi Müdirine başlıklı yazısı İçtihad ın 20 Mart 1906 tarihli 3. sayısında çıktı. Vatandaşlar! Türkiya Türkiyalılarındır. Türkiya vatandaşları 3

4 kat iyyen aynı hukuk ve hürriyete maliktir. Hiçbir unsurun meselâ Ermeni nin Türk e, Türk ün Arab a, Arab ın Arnavud a hiçbir tefâzulü yoktur (Fazla bir yanı) Hanioğlu M.Ş. Age. S.217. İslamiyeti çok iyi incelemiş olan A.Cevdet, birlik içinde ayrı olma anlayışını dini prensiplere göre açıkladı yılına gelindiğinde, Osmanlı Devleti nin ortadan kalkacağı belli olduğunda da Osmanlılık içinde Kürt kültür ve varlığını savundu. Kürdistan Teâli Cemiyeti nin organı Jin Gazetesi nin 1. sayısında, Bir Kürd imzasıyla Kürdler Uykuda Değil makalesini yazdı. Bir bölümü şöyledir: Kürdler, böyle bir asrın böyle bir kiyametinde uyumak mümkün müdür? Ey Kürd, uyan! Diye bağırmaya ben lüzum görmem. Zira eğer Kürdler uykuda, hâlâ uykuda iseler, çoktan pek çoktan ölmüşler demektir Kürd uyanıktır ve kendisini asırlardan beri uykuya dâvet etmiş ve uykuya dalmış olan hüdavendleri (Türkleri) de uyandıracaklardır. O, kendisine suikast etmiş olanlara hüsnikast ile mukabele edecektir. Biz bir asırda yaşıyoruz ki bir saat uyumak, bir millet için ölmektir Hanioğlu M.Ş. Age. S.218. Daha sonra Kürtlerin özerkliği veya bağımsızlığı fikirlerine yakınlık duydu. ABD Cumhur Başkanı Wilson un prensiplerinin açıklanması üzerine bu noktaya geldi. Bu anlayışını Jin, Serbesti ve İnkilâb-ı Beşer gazetelerinde sürdürdü. İttihat-Terakki Kurucusu İki Kürdün Belirgin Özellikleri Jön Türklere yakınlık duyan Kürtlerin büyük bölümü, eğitimin ve ilerlemenin değerini anlıyor ve buna uygun hareket ediyorlardı. Bu anlayış Kürdistan gazetesinde yer aldı ve işlendi. A.Cevdet ve İ.Sukûti nin Elazığ da kurdukları Mazraat-ül-Maarifet adlı okulun programı bunu açıkça gösteriyor. Kız ve erkeklerin birlikte okudukları modern bir eğitim örneği. Müslim ve gayrı Müslimleri, Türk unsuru ile Osmanlı olan diğer unsurları eşit gördüler. Osmanlılık henüz Türklük olmamıştı. Ama böyle bir potansiyelin tehlikesi seziliyordu. Osmanlılıklarını savunan Kürtler, etnik niteliklerini birlikte yürüttüler de A.Cevdet, Bir Hutbe Hemşehrilerime broşüründe bu görüşü dile getirdi. Bunu anladığınız gün, Arab, Arnavud, Çerkes, Kürd, Ermeni, Rum, Yahudi, Geldani, Süryani, Türk, Laz, Gürcü hasıl Müslim gayr-i Müslim zükûr ve inâs Türkiye nin bütün vatandaşları müştereken bir vata-ı umumi, adalet ve hürriyet şevkleriyle ayağa kalktıkları dakika Hanioğlu M.Ş. Osmanlı Age S.628 İ. Sukûti, benzeri anlayışı Osmanlı da Ocak 1900 de Arnavutlar ve Kürtler makalesinde yazdı. Kürtler, Hetavi Kurd ve diğer Kürtçe yayınlarda duyguları bastıran ve aklı öne çıkaran istemleri dile getirdiler. Roj-i Kurd gazetesinde yabancı klasiklerin Kürtçeye çevrilerek okunması salık verildi. Din ve inanç özgürlüğü ile hoşgörü yüceltildi ve bağnazlığa karşı çıkıldı. İttihat-Terakki ile Kürt ulusal demokratik hareketinin benzerlikleri yanında, farklılıkları giderek görüldü. Farklılıklar ve gelişmeler, İTC ne sempati duyan Kürtleri zora soktu. Birçok Kürt aydını ve İstanbul daki Kürt dini önderler giderek karşıt konum almaya başladılar Meşrutiyeti nde Selanik teki Hürriyet Meydanı nda İttihatçılarla birlikte olan Said-i Kürdi 1909 da artık İttihad-ı Muhammediyye deydi. Kürt şeyhleri, feodalleri, İttihatçılarla uyum sağlamadıkları bir yana, özel baskı gördüler. Mustafa Barzani nin ağabeyi Abdüsselam Barzani idam edildi. Süleymaniye li Şeyh Mahmut Berzenci nin babası Şeyh Said ve arkadaşları İttihatçı tertiplerle öldürüldüler. Bedirhan Bey ailesinin çocuklarının bir kısmı aktif olarak İT ye yardım ettiler ve örgütte yer aldılar. Bir bölümü sempati duydular ve iyi ilişkiler kurdular. İT ye karşıt konum alanlar da oldu. Kısaca değinmek istedim. 4

5 Osman ve Hüseyin Bedirhan lar; 1879 da Bothan daki yerel başkaldırıyı yönettiler. Hüseyin, 1910 tarihinde İT döneminde idam edildi. Mikdat Mithat Bey, 1898 de Kahire de Kürdistan gazetesini yayınladı ve İT ile zaman zaman sıcak ilişkileri oldu. Kardeşi Abdürrahman Bedirhan Avrupa da gazeteyi sürdürdü. Kamil Bey, Kürt özerkliği için Rusya ile ilişki kurdu. Tiflis te yaşadı. İT anlayışıyla uygar ilişkileri oldu. Abdürrahman Bedirhan, Avrupa da Kürdistan ın yayınını sürdürürken, İT ile birlikte oldu ve 1907 İT kongrelerinde Kürtleri temsil etti Kongresi nde bulunan bir diğer Kürt de Hikmet Baban dı. Emin Ali Bedirhan, 1908 Kürd Teavün ve Terakki Cemiyeti kurucu ve 2. Başkanı. Demokratikleşmeye ve Kürt haklarına getirilen yenilikler nedeniyle 1908 de İT ye sıcak baktı. Özgürlükçü olan aile genelde bu anlayıştaydı. Abdürezzak Bedirhan, Sultan a karşı mücadele etti, sürüldü, 1908 sonrası Dışişlerinde iyi görevlerde bulundu, Kürt otonomisini sağlamak üzere Rusya ya ve İran a geçti, 1918 yılında İT yönetimince Musul da idam edildi. Süreyya Bey, Mısır da Kürt Hakları örgütünü kurdu. İT ye karşı ya da yandaşlığı bilinmiyor. Bağımsız Kürt devleti için mücadele etti. Celadet ve Kamuran Beyler, Kürt mücadelesinin kültürel uğraşısında bulundular. İT karşıtı olmadılar, 1918 den sonra Kürt milliyetçiliğinin İT karşıtlığı çizgisinde yer aldılar. Bedirhanlar ın bir kısmı Kutay ve Çınar soyadlarını aldılar. Vasıf Çınar İT ciydi, M.Kemal Paşa nın ilk dönem Maarif Vekili ve Moskova Elçisi oldu. İT ile Bedirhan Ailesi nin ilişkileri sorunsuz gidiyorken, 1912 yılında Bothan daki karışıklıklarda Süleyman Bedirhan polis tarafından öldürülünce, ilişkiler bozuldu. En önemlisi, Seyyid Abdülkadir (Nehri li) ile İT nin ilişkileridir. Seyyid A.Kadir, hem Kürtler arasındaki etkinliği ve hem de dinsel otoritesi Sultan A.Hamid tarafından iyi biliniyordu. Nakşibendiliğin Halidiye kolunun (Cedidciler) en nüfuzlu ailesi ve tekkesinin postunda oturuyordu. İran a karşı yaptıkları 1880 isyanından sonra Mekke ye sürüldü aile ve babası 1883 de orada öldü. Sultan A. Hamid hem S.Abdülkadir den çekiniyor ve hem de O nu hoş tutuyordu. Hala izah edilemiyor, bu iki yakın müessese nasıl karşı karşıya geldiler yılında İT İstanbul da bir atak yaparak gençlerden çok toplumun saygın ve etkileyici kişilerinden örgüt kurma gereği duydu. Bunların birisi de Seyyid Abdülkadir di. A.Hamid i devirip yerine Reşat Efendi yi geçirmek istediler. S.A.Kadir de İstanbul İT Merkezi nde yer aldı. Darbe ve komplo girişiminden Saray ın haberi oldu. Tümü tutuklandı ve S.A.Kadir Medine ye sürüldü Meşrutiyeti üzerine İstanbul a dönebildi. S.A.Kadir in kişiliği ve düşünce yapısı ile İT cileri bağdaştırmak kolay değil. Yakın akrabaları da Medine ye sürüldüler. Sultan kendi özel bütçesinden de para verdi. Hariciye Nazırı Süleymaniye li Kürt Sait Paşa nın oğlu Şerif Paşa, hem İT cı ve aynı zamanda karşıtı oldu. Pangaltı İT Şubesi Başkanı ve yıllarında Stockholm Elçisi iken Paris ve Cenevre deki İT örgütlerine ekonomik yardımda bulundu. Resmi yazışmalarda ve anı kitaplarda bunlar yer alır. Giyabında iki kez idama mahkum oldu. Birisi Sadrazam Mahmut Şevket Paşa nın öldürülmesi olayıyla ilgiliydi. M.Şevket Paşa, İT çıların sadrazam yaptığı bir kişiydi. Şerif Paşa, Meşrutiyet gazetesini çıkardı Paris te ve İT karşıtlığı yaptı yılında Yıldız Sarayı ndaki gizli belgelere el konulduğunda, Sultan A.Hamid e gelen jurnaller ortaya çıktı. Şerif Paşa nın jurnalleri de dile getirildi. Yakın Osmanlı ve Türkiye tarihinde Kürt Şerif Paşa olarak tanınır. Yaşam ve düşünsel çizgisi değişimler gösterdi. Barış Görüşmeleri nde Türk temsilcisi, ardından Kürtleri savundu ve orayı da yüzüstü bıraktı. Sadrazam olmak için Talat Paşa nın yardımına baş vurdu. Son zamanlarda elime geçen bir belgede İkinci Dünya Savaşı içinde de Nazi Almanya ve Faşist Mussolini ile ilişkileri oldu. Bu ilişkinin belgesini sunarken, Şerif Paşa yı incelemek isteyenlere belki bir yararım olur diye düşündüm. 5

6 Mirella Galletti, bir İtalyan gazeteci. İtalya nın Archivio Centrale dello Stato, Segreteria paricolare del Duce, n , , dossier Chérif Pacha arşiv ve dosyasında Şerif Paşa nın Benito Mussollini ye iki mektubunu buldu. Bunları Paris teki Kürt Enstitüsü nün yayınları arasında çıkan études kurdes ün 2000 yılı Kasım ayındaki 2. nolu yayınında yayınladı yılında Nazi Almanyası ile Faşist İtalya nın aynı cephede II.Dünya Savaşını yürüttükleri yıllar. Şerif Paşa nın gizli ilişkileri mektuplardan anlaşılıyor. Konumuzun dışındadır, mektuplardan ilginç cümleler şöyle: Şerif Paşa nın 27 Temmuz 1942 tarihli, Benito Mussolini ye mektubu. Ekselans, Alman Hükümeti nin Daveti üzerine 22 Haziran da Paris e vardım ve akabinde 25 ine kadar orada kaldım. Alman yetkilileriyle görüştüğüm farklı sorunları içeren görüşmelerimin bir kopyasını siz ekselansların yüksek makamına sunmaktan şeref duyarım. Mektubun önemli cümlelerini aktarmakla yetiniyorum. Kudus Büyük Müftüsü ne gönderilen Halife nin mektubunun bir kopyası. Halife nin Papa ya gönderdiği mektubun kopyası Halife nin Japon İmparatoru na gönderdiği telgrafın bir kopyası Türkiye Cumhurbaşkanı na 21 Temmuz tarihli kaleme aldığım muhtıranın metni hakkında Alman Hükümeti ne teslim ettiğim mektubun kopyası Arap ve Kürt sorunu ile ilgili muhtıranın kopyası.. Bolşevizme karşı işbirliğinden yana olan siz ekselasınızdan sizin büyük eseriniz karşısında eğilmez saygılarımın kabulünü rica ederim. İmza Şerif Paşa. Mektup Fransızca dır. İkinci mektup 16 Aralık 1942 tarihli. İfadeler benzer içeriktedir. Daha uzuncadır.. Hotel De Paris Monte-Carlo antetli. Ekselans, diye başlıyor. Önemli cümleleri aktarayım: 26 Temmuz da Monte-Carlo ya dönüşümden hemen sonra Alman ve İtalyan yetkililerine bilgileri iletmekten geri kalmadım. Bu esnada Bolşevizm karşıtı Mihver ülkelerden dolayı Alman yetkililerinin yanında görevimi bitirmem gerektiği konusunda bir an bile tereddüt etmedim. Siz ekselansınıza sunduğum muhtıranın kopyası Rusya daki Müslüman esirlerin arasındaki unsurları silah altına alma biçiminde Müslüman bölgelerdeki bilgilerimi içermektedir Ekselansların yüksek iradesiyle yapmam için tarafıma verdikleri izinle Bolşevizme karşı kutsal mücadelenin sadık görevlileriyle birlikte yaptığımın küçük bir hizmet olduğuna inanıyorum. Görüşlerimin içten ifadelerinin kabul buyrulmasını rica ederim Şerif Paşa. (İmza) Mektuplardaki Halife, (Le Calife ABDUL-MEDJİD II) dir ve Paris ten yazılıp gönderilmişler. Şerif Paşa 1936 da Monte Carlo da yaşıyordu. İtalya nın Nice teki konsolosu yoluyla Duce (Mussolini) ile gizli ilişki kurmayı denedi. Daha sonra kızı Melek Hanım İtalyan kontu Pecorini Manzoni ile 1948 yılında evlenince onlarla birlikte 1950 ye kadar Roma yakınlarında yaşadı. 22 Aralık 1951 de Calabre de Catanzaro da öldü. Mısır da Kraliyet Mezarlığı nda toprağa verildi yılı başlarında Bedirhanzade Osman Paşa yı ve Beyrut Jandarma Binbaşısı Kürt Ecelyakınzade Mustafa Beyleri Jön Türk yandaşlığı içinde görürüz. Şam da Bedirhan Paşazade Mahmut Bey ve Halep te oğlu Salih Avni Bey Jön Türklerin yanında yer aldılar. Süleyman Nazif İttihatçı bir diğer Kürt. Osmanlıcı ve ardından ya da beraberinde İslamcı, daha sonra Türkçü oldu. O dönem İngiliz gizli belgelerinde Kürt önderlerinden biri olarak yer alır. Tüm peygamberleri Türk yapan bir Türkçü tarihinde Kürt dergi ve örgütleriyle de flört etti. Kürtlerle Türklerin Kuvayi Milliye de birlikte olmalarına çalıştı. Başarılı olmayınca Kürtlere karşıt bir konum aldı. Malta ya sürüldü. Ancak Süleyman Nazif, Malta da aynı 6

7 kararlılığı gösteremez. Malta da sürgünler arasında Harput lu Yakup Şevki Paşa da var. Yakup Şevki Paşa yı ikna etmek ve bu amaçla bir öneride bulunmak ister. Sınırları nehirler çizer. En doğrusu da budur. Paşam ben Diyarbakır lıyım. Siz Harput lusunuz. Bu iki şehir de Fırat ve Dicle nehirleri içindeki bölgededir. Siz de ben de Irak lı olarak Bağdat hükümetine katılmalıyız. Osmanlı İmparatorluğu ndan umut yoktur. Başımızın çaresine bakalım. der. İngilizlere müracaat etmek ister. Kürt Şerif Paşa yı yeren Beau Cherif Güzel Şerif-i alay konusu yapan Boş Herif risalesini yazdı den sonra çıkan Kürtçe-Türkçe yayınlarda Kürtleri ve haklarını konu alan yazı yazdı. Babanzade Ahmet Naim Efendi, İslamcı bir Darülfünun hocası. İT karşıtıydı. Aynı aileden İsmail Hakkı Baban, Darülfünun Anayasa hocası, İT Merkez-i Umumi üyesi ve Bağdat Mebusu ydu. Kürt Teavün ve Terakki gazetesinde Kürtlük lehine yazılar yazdı. İT nin Tanin gazetesinde ideolojik ve düşünsel yazıları çıkt. Dreyfüs adında ve Dreyfüs olayını ele alan bir de kitap yazdı.i İT ile ilişki kuran bir diğer Kürt, 1904 de Mısır a kaçan Lice li Ahmet Ramiz Bey dir. Orada Kürt Azm-i Kavi Cemiyeti nin kurucusu oldu. Palo lu Kör Sadi nin o dönemde İT ile ilişkilerini bilmiyoruz de Diyarbakır İstiklâl Mahkemesi nce asıldı. Kosova Valisi Kürt Hüseyin Fikri Bey in oğlu, 1908 Dersim Mebusu Lütfi Fikri İT nin anlayışında bir genç olarak Paris e kaçtı ve 1908 de döndü. Ateşli bir İttihatçı iken sonradan karşıt konum aldı. İT çı Kürt Mustafa Paşa Süleymaniye lidir. Nemrut Mustafa olarak da bilinir. Teşkilat-ı Mahsusa üyesiydi. İT Türkçüleştikçe Mustafa Paşa karşı cepheye geçti. M.Kemal Paşa dahil birçok kişiyi cezalandıran İstanbul Örfi İdare Mahkemesi nin başkanlığını yaptı, sonra memleketi olan Irak-Süleymaniye ye geçti. Şeyh Mahmut Berzenci Hükümeti nde yer aldı. Ünlü İT Merkezi Umumi Azası ve teorisyeni Ziya Gökalp Diyarbakır ın Çermik ilçesinden ve annesi de yine Diyarbakır Lice ilçesinden. Osmanlıcılıkta fazla sebat etmedi. Türkçülüğü seçti. Selanik İT Kongresi nde Merkezi Umumi Üyesi seçildi. Kürt dili ve kültürü üzerindeki çalışmalarını sürdürmedi ve Turancılığı önerdi. Türkleşmek, İslamlaşmak ve Muassırlaşmak eseriyle Türkçülerin baş yapıtını yazdı. Kürt Aşiretleri Üzerinde Sosyolojik Tetkik incelemesini Rıza Nur un arzusu üzerine kaleme aldı. Süleymaniye li Refik Hilmi İT yıllarında hareketin anlayışından oldukça etkilendi. Süleymaniye de kurulan Hiva partisinin kurucularındandı. Süleymaniye li Tevfik Vehbi Bey de İstanbul Harp Akademisini okudu ve ordudaki İT akımından etkilendi. Süleymaniye li Pîremerd ( ) İstanbul Hukuk Mektebi ni bitirdi, avukatlık yaptı, önceleri İttihatçıların özgürlük vaad eden anlayışlarını paylaştı; beklediklerini bulamadan yurduna döndü. Sultan A.Hamid in yeğenleri Prens Sebahattin ve Lütfullah yayınladıkları beyannamede, 1901 yılı başlarında, amacımız Türk, Arap, Arnavut, Ermeni, Makedonya lı, Yunan, Kürt, Yahudi ve öbür tüm yurttaşların güçbirliğini sağlamak uğrunda çalışmak diyorlardı. Kutlay N. İttihat Terakki ve Kürtler. 3. Baskı. Beybun Yay.S İT kongresine 47 delege katıldı. Türk, Ermeni, Arap, Rum, Kürt, Arnavut, Yahudi ve Çerkes delegelerdi. Abdürrahman Bedirhan ve Hikmet Baban katıldılar Kürt olarak. Bu kongreden sonra Prens Sebahattin Teşebbüs-ü Şahsi ve Adem-i Merkeziyet Cemiyeti ni kurdu. Kürtler, özerklik i içerdiği için bu cemiyetten yana olmak istedilerse de, örgüt gelişmedi. A. Cevdet bu yeni cemiyette yer aldı. Said-i Kürdi de yakınlık duydu. Prens Sebahattin, Kürtler yerleşik düzene geçmediklerinden ötürü, özerklik taleplerine kuşkuyla bakıyordu. Hanioğülu M.Ş.Doktor Abdullah Cevdet ve Dönemi. Age. S Jön Türk (İT) 2. Kongresi nde Abdürrahman Bedirhan ve Kürdistan Gazetesi Çevresi katıldılar. Her topluluğun lisanıyla ve bu arada Kürtçe sonuç bildirisi yayınlandı. İttihat- Terakki nin Sınıfsal ve Sosyal Özellikleri 7

8 Yapılan değerlendirmelerin çoğu sınıf ve sosyal yapı analizlerinden çok, ırk ve din farklılıklarının ön plana çıkarıldığı değerlendirmelerdir. Memur, subay, esnaf ve bir ölçüde ulema hareketiydi İT Orta burjuvazi hareketi de diyebiliriz. Küçük burjuvazi ve milliyetçileri etkilendiler. Eşrafı kazanmaya çalıştılar. Köylü ve işçi diye bir sorunları yoktu. Bu, onların burjuva ideolojilerine uygun düşüyordu. Üyelerin hemen hemen tümü ve bu arada o dönemdeki Kürtlerin de sosyalizme antipatiyle baktıkları biliniyor yılında Meclis-i Mebusan da Babanzade İsmail Hakkı Bey tartışırken sosyalizme olumsuz yaklaştığını dile getirdi. Osmanlılık Türklük şekline dönüştükçe, Kürtler olumsuz etkilendiler. İT nin Türk milliyetçiliği özellikleri açığa çıktıkça, Cemiyet te yer alan Kürtler, uyumda güçlük çekmeye başladılar Toplumsal yapıdan çok, tüm kabahati Sultan A.Hamid de bulan bir anlayışları vardı.her şeyin kendileriyle başladığını sanan dik kafalı, politik değerlendirmeleri yüzeysel ve henüz biçimlenmemiş, Meşrutiyet hayranıydılar. Örgüte körü körüne bağlıydılar. Kapasiteleri sınırlı ve sorunların büyüklüğü karşısında şaşırıp kaldılar. Onlarsız vatan kurtulamazdı. Sorunların karmaşıklığı onları hızla Türkçülük e götürdü. Kürt kentlerinde İT, az da olsa yandaş buldu. Kırsal alanlar ve Kürt feodalleri karşıt konum aldılar. Kürt aydın ve yurtseverleri önce İT ye ilgi duydular ve desteklediler, daha sonra karşıt konum aldılar. Ne olursa olsun, kazanmaktı amaçları İttihatçıların. Bu nedenle baskı ve şiddete başvurmayı doğal saydılar. Demokratik işleyiş, eleştiri ve özeleştiri söz konusu değildi örgütte. İT, halkı örgütlemekten çok aydın ve burjuvaların desteğini düşündü. Mirikâtipzade Ahmet Cemil Bey, Aşiret Mektebi ni okudu, üst bölüm olan Mülkiye den mezun oldu Kürt Teavün ve Terakki Gazetesi başyazarlığını yaptı. Diyarbakır ın etkin ve okumuş bir ailesinden. Cumhuriyet döneminde Asena soyadını aldı. Ziya Gökalp ın samimi bir arkadaşıydı. İT yi ve olanakları iyi anladı. Yazıları modernizmi, toplumların beraberliği ve kimlik sorunundaki gereksinimlerin eksiksiz uygulanışını istedi. Kürtler İT döneminde Meşrutiyet adıyla bir de Kürt Mektebi açtılar. Osmanlıcılık egemen ve etkendi. Dönemin etkin Kürtlerinden olan Bediüzzaman Said-i Kürdi, Meşrutiyet ilân edildiğinde, Sadaret Başbakanlık- yoluyla Kürt aşiretlerine çektiği telgraflarda Meşrutiyet e sahip çıkmalarını ve en çok biz Kürtler- mutlakiyetten zarar görüyoruz, diyordu. Kürt hamallara da benzeri çağrılarda bulundu. Bir yıl geçmeden Said-i Kürdi karşıt konum aldı. Dinsel duygulardan ötürü olmalı. 1.Dünya Savaşı içinde Talât Paşa, Seyyid Abdülkadir in Rusya ya karşı, Kürdistan a gidip ayaklanma başlatmasını istedi, Rus tarihçi Lasaref, Seyyid A.Kadir in gizlice Rusya ile anlaşarak hareket ettiğini söylüyor. Diyarbakır daki İT cilerin yardım ve özendirmeleri ile Diyarbakır Vilayet Matbaası nda basılan Peyman gazetesi, yazıların çoğunu İT liler yazdı, Kürtlerin konumlarına ilişkin ilginç belirlemeler yer aldı yazılarda. Meşrutiyetin ilanı üzerine, 79 tutuklu ve hükümlü af yasasından yararlanacaklar. Jandarma Yüzbaşısı Mahzar Efendi bir konuşma yapar ve Peyman ın sorumlu müdürü de konuşmanın Kürtçesini yineler. Kürtleri bekleyen daha demokratik ve modern yaşamı dile getirdiler. Kürtçe yazıların Ziya Gökalp tarafından yazıldığı iddia edildi. Beysanoğlu Ş. Age. C.2, S yılı özgürlük ve görece demokrat arayış ve çaba yılıdır. Özellikle Diyarbakır da bu anlayışla ileri şeyler yazıldı ve söylendi. Yaşanan durumu ve geleceğe ilişkin beklentileri göstermesi bakımından bu konuşma ve yazıyı önemli gördüğüm için aktarmak istedim: Kardaşlar! Bugün nasıl bir gündür biliyor musunuz? Bugün aff-ı umumi günüdür, bugün büyük bir bayramdır. Şimdiye kadar böyle bir gün görmemişsiniz. Bu mübarek günün kadrini biliniz, 8

9 sizin için bilmesini şiddetle lazım gelen diğer bir şey daha vardır. O da ne için hapsolmuş olduğunuzu bilmektir. İşte ben bu hususu size bildireceğim. İçinizde kiminiz ağalık yüzünden hapse girmişsiniz.. Evet ağalık, fukarayı soymaksızın yapılmaz. Soymak ise korkutmaksızın öldürmeksizin icra olunmaz. Meşrutiyet ağalığı lağvetti, beyliği kaldırdı. Bugünden itibaren beyle hamal birdir. Ağalık yoktur. Aşiret yoktur. Hayır, hayır aşiretlik var fakat eskisi gibi değildir. Şimdi her millet bir aşirettir. Biz de Osmanlı Aşiretiyiz. Artık Milli, Silivi, Zırıki, Pencinari, Reşkoti yoktur. Yalnız Osmanlı vardır. Biz bütün Osmanlılar birbirimizin kardeşiyiz, yoldaşıyız. Dekşuri, Hewerki yoktur. Xelil Begi, İsa Begi yoktur. Sıleman Begi, İsmail Begi yoktur. Karşı karşıya yalnız Osmanlı ile Yunani vardır. Bizim aşiretimiz Osmanlılıktır. Moskof, İngiliz, Fransız gibi diğer aşiretler dostlarımızdır. Alman, Nemse (Avusturya), İtalya gibi aşiretler ise bunlara karşıdır. Aşiretimiz yani milletimiz evvelce zayıftı, şimdi kuvvetlidir. Niçin? Çünkü o zaman Padişahımız Abdülhamit ti. Abdülhamit bahtsızdı. Abdülhamit haindi, zalimdi. Bugün padişahımız Sultan Mehmet Reşat Han dır. Sahib-i din ü imandır. Sahib-i baht ü vicdandır. Adildir. Adalet-efşandır. Doğrudur. Hami-i müstakimandır. Biz şimdi büyük bir aşiretiz. İslam, Hıristiyan herkim gönülden vicdandan Osmanlı ise bizim aşiretimize mensubdur. Yalnız bir reisimiz ve babamız vardır ki o da Padişahımızdır. Ondan başka ne reis; ne beg, ne efendi ve ne aga yoktur. Kim ki ağa olmak, büyük olmak isterse iyilik yapsın,doğruluk göstersin. Bazılarınız ağalar yüzünden hapse girdiğinizi de söylemiştim, evet doğrudur. Çünkü ağa dediğimiz adamlar bir takım avcılardır. Avcıların tazılara ihtiyaçları vardır. Bazıları ağaların emirleriyle adam öldürmüşler, hırsızlık etmişler, talan götürmüşler. Evet bunları yapmışlar da öyle hapse girmişlerdir. Bazıları ise ağaların kurbanları olmuşlardır. Daha doğrusu kendi arazilerinin kendi servetlerinin yüzünden hapse girmişlerdir. Çünkü ağalar ve beyler kendilerinden başka hiçbir kimsenin arazi ve mülk sahibi olmasını, bağlara ve koyunlara malik olmasını çekmezler. Onların fikrince bütün arazi ve emlak ağalarındır. İşte bu sebeple bütün servet onların eline geçmiştir. Kardaşlar, amcazadeler. Arazi rencberlerindir. Koyun, keçi, bağ ve tarla köylülerindir. Beyler ve ağalar insaf etsinler. Fukaranın mallarını geri versinler. Bugünden itibaren herkes rençberlik ediniz, çift sürünüz. Birbirinizden vazgeçiniz. Buğz ve adaveti terk ediniz. İşinizle gücünüzle uğraşınız. Çiftlik Hz. Adem Aleyhüsselamın sanatıdır. Eskisi gibi askerlerden kaçmayınız. Askerlik Farıza-i Cihaddır. Kürtlerin aşiret hesabına gazveye gittikleri zaman ölüm var, dönmek yok derler. Halbuki aşiret döğüşleri şeytan işidir. Askerlik ise Allah içindir. Namusumuzu, dinimizi, vatanımızı muhafaza içindir. Bundan böyle yiğit olanların kendi gönül ve arzularıyla, şevk ve sevinçleriyle mukaddes (bir kelime okunmadı) gitmelidirler. Asker ya gazi ya şehittir. Her ikisi de büyük fazilettir. İndellah son derece makbuldur. Kışla kudsiyete mabed gibidir. Muharebe korkulacak bir yer değildir. Allahın hıfz ve himayesi doğrulara hami ve nigehbandır. Devr-i istibdadda olduğu gibi vergiye derd ü bela demeyiniz. Aşar ve ağnama zülm te adi demeyiniz de, bunlar zekat-ı şeriyedir. Hepsi milletin ihtiyacına sarfolunacaktır. Her köyde medrese,, mekteb lâzımdır. Bilen insan kuvvetlidir. Bilmeyen adam zebundur. Okuyanlar bilenler kendilerini hapse sokacak hiçbir iş işlemezler. Mahpusların umumuna bakınız, hepsi cahildir. Hiçbiri okumak yazmak bilmez. Cahil oldukları için Allah a karşı isyan, hükümete karşı tuğyan ederler. Cezaya müstehak olurlar. Kürdlerin yalnız bir derdi vardır, o da cehalettir. Bu derdi dermanı okumak yazmak ve dünyayı öğrenmektir. Bundan böyle Kürdçe kitaplar yazılacak, Kürdçe gazeteler neşrolunacak. Mekteblerde Kürd lisanıyla ilim ve marifet öğretilecek. O zaman Kürdler de zengin olacaklar, bahtiyar olacaklar, iyi yaşamak usulüne agah olacaklardır. Vatan ve millet ne demek olduğunu bilecekler, anlayacaklar ki aşiret dedikleri şey vatan ve milletten başka bir şey değildir. Bütün Osmanlıların yalnız bir aşiret olduğunu hepsinin 9

10 birbirine dost ve kardeş olduğunu idrak edecekler. Bilecekler ki düşmanımız ancak Yunan dır. Girit, vatanımızın bir köşesi, canımızın bir parçasıdır. Biz hep askeriz. Ne zaman bizi (birkaç kelime siliktir) vazifeye canı gönülden Yunanlılara doğru hücum etmeye hazırız. Kulak veriniz. Dikkatle dinleyiniz. Padişahımız, milletimize merhamet ettiler, sizi affettiler. Fakat gafil olmayın, unutmayın ki o günden itibaren artık katiyen af yoktur. Ceza gayet ağırdır. Katlin cezası darağacıdır. Bir daha pençe-i hükümetten firar etmek mümkün değildir. Hükümet kuvvet ve satvetine tamamiyle malik olmuştur. Nevm-i gafletten kamilen uyanmıştır. Bugünkü hükümet adildir. Artık fukaraya zulm yapılmaz ve katiyen meydan vermeyecek. Yaşasın Padişahımız. Yaşasın millet, yaşasın hürriyet, yaşasın Meşrutiyet, yaşasın İttihat ve Terakki Cemiyeti. Malmısanıj. Yüzyılıömızın Başlarında Kürt Milliyetçiliğ ve Doktor Abdullah Cevdet Uppsala/İsveç S.36 İT nin getirdiği Meşrutiyet le düşünsel bir sıçrama yaşandı. Birçok dergi ve gazete yayınlandı. İstanbul da Süreyya Bedirhan ın Kürdistan Gazetesi, Diyarbakır lı Mehmet Şükrü nün ünlü yazar ve düşünce adamı Ali Emiri nin yardımlarıyla çıkardığı Amid-i Sevda Kara Amid- gazetesi ve Divançe-i Dehri kitabı gibi te Yekbun Birlikadında Türkçe-Kürtçe gazeteyi, Kürt Hêvi Cemiyeti çıkarıyordu. Hetawi Kurd gazetesini de biliyoruz. Revanduz lu Fanizade Zeynelabidin, Mesut ve Ali İlmi Beyler, İT nin liberal burjuva görüşlerinden yana olan çalışkan ve etkin kişilerdi Meşrutiyeti yle gelen seçimlerde Kürtler Türklerle birlikte sayıldıkları için milletvekillerinin kökenlerini bilmiyoruz. İTC nin 10. maddesi, ilk okulların parasız ve her toplumun kendi lisanıyla olacağı şeklindeydi. Ancak uygulama öyle olmadı ve giderek sorunlar yaşandı. İT, Türkçülüğü öne çıkardıkça ve milliyetçileştikçe, Türk olmayan toplumlarla arası açıldı. İşler iyi gitmedikçe İT sertleşti. Türk olmayan toplumlara baskı uygulanmaya başladı. Artık karşı tutum alınıyordu ve Kürtlerde de böyle oldu. Arnavutlar ve Araplar Müslüman iki halk ve Ermeniler de Hıristiyan toplum olarak başkaldırı noktalarına geldiler. Kürtlerde de kuşku ve huzursuz arttı. Kimlik oluşmasında, ulusal duyguların gelişmesinde, Osmanlı vatandaşı Kürtler, Tanzimatçılardan, Genç Osmanlılardan ve İttihat Terakki den etkilendiler. Bu nedenle Türk milliyetçiliği ile Kürt milliyetçiliğinin benzer yanları, diğer milliyetçi akımların benzerliklerinden fazladır. Bazılarına ilginç gelebilir ama makul nedenleri var. Süleymaniye li Kürt Mustafa Paşa, İttihatçı ve Teşkilatı Mahsusa üyesiydi. Zaman içinde İT nin Türkçülüğü karşısında, karşıt konum aldı. İstanbul Divan-ı Harb Mahkemesi üye ve başkanlığı yaptı. Ermeni kırımına katılanları ve ayrıca M.Kemal Paşa ve milliyetçi önderleri yargıladı. İdam kararlarında imzası var. Kürdistan Teâli Cemiyeti ne yakın durdu. Akrabaları KTC de yer aldılar ve bu siyasi Kürt cemiyetini yönettiler. Memleketi Süleymaniye ye döndü, Şeyh Mahmut Berzenci nin kurduğu Kürt Hükümeti nde Maarif Nazırı oldu. Türkiye de Nemrut Mustafa olarak anıldı. Namık Kemal ve Genç Osmanlılardan öylesine etkilenmişti ki, Süleymaniye de öldüğünde vasiyeti üzerine mezar taşına şu dörtlük yazıldı: Etirsim ey weten bimrim, Nebînim bextîyarî tû. Ba binosîn li ser qebrim, Weten xemgîn, min xemgîn. Ey vatan korkarım ki öleyim, Mutluluğunu görmeden senin. Mezar taşıma yazılsın Vatan mahsun, ben mahsun 10

11 Kürt Mustafa Paşa nın mezartaşında yazılı olan bu dörtlüğü okuyunca, aynı anlam ve kelimeleri içeren Namık Kemal in bilinen dizesini anımsamamak olanaksız. Ölürsem görmeden milette ümit ettiğim feyzi, Yazılsın seng-i kabrime; vatan mahzun, ben mahzun. İttihatçılar, 19. Yüzyılın sonlarında, Osmanlı Devleti ndeki reformların ortaya çıkardığı yeni sosyal sınıfın özlerini dile getirdiler. Özgüveni az olan bu orta sınıf, meslek sahibi kimselerdi. Gazeteci, avukat, öğretmen, doktor, yüksek rütbeli olmayan subaylar, küçük memurlar, zanaatkarlar ve orta tüccarlardı. Feroz Ahmad. İttihcılıktan Kemalizme Kaynak Yay S Yüzyıl sonlarında, İTC nin kurulacağı yıllarda, henüz Kürt köylüleri feodallerin angaryalarında çalışan toprak kölesi konumundaydılar diyor Yuriy aşataoviç petrosyan. Sovyet.Gözüyle Jön Türkler. Bilgi Yay S.146 Hamidiye Alayları nın varlığı devletin zulmünü kolaylaştırıyordu. Yuriy.a.p. Age.S.167. İttihatçılar, maceraperest girişimlerinde Kürtleri en tehlikeli durumlarda kullanmaktan geri kalmadılar. Talât Paşa istifa edip, İT Merkezi Umumisi, Talât, Enver, Cemal Paşalar, Dr. Bahattin Şakir ve Dr. Nazım yurt dışına kaçmalarına karar verince, Enver Paşa önce karşı koydu, Kürt illerine Vilâyat-ı Şarkiye- gidip mücadeleye devam etmeyi düşündü. Oysa 1915/16 kışında Sarıkamış ta ölenlerin çoğu bölge Kürtleriydi. Mustafa Kemal Paşa da, Enver Paşa da Vilâyat-ı Şarkiye yi düşündüler mücadele etmek için. Şerif Paşa Sadrazam olmak ister ve Almanya da illegal yaşayan Talât Paşa ile gizlice İsviçre de görüşür. Ancak Talât Paşa dan beklediği sözü alamaz. Arif Cemal. İttihatçı Şeflerin Gurbet Maceraları. Arma Yay S.13 ve 50. Abdürezzak Bedirhan, 1910 larda Batı İran da iken, Paris ten Şerif Paşa nın, İttihatçılara karşıt olan Meşrutiyet gazetesinin Şerif Paşa çıkarıyordu- bazı sayılarını İran üzerinden Kürdistan a gönderdi. Abdürezzak Bedirhan. Kendi Elyazısı İle Otobiyografya. Peri Yay.( ).2000.S.30. Jön Türklerin devletin sosyal yapısını reforme edecek bir amaçları yoktu. Padişahın kişisel despotluğundan kurtulmak istediler. Üstten gelen reformları arzuladılar. Çok köklü reformlar mıydı korktukları? Kolayca evet demek zor. Toplumun modernleşmesini arzuladılar, bu da elitler eliyle olacaktı. Önderlerin kafalarındaki en büyük sorun İmparatorluğun yıkılmamasıydı. Özgürlükler bu endişenin önüne geçmiyordu lerde Abdullah Cevdet, Şiller den Giyyom Tell i çevirdi. Önsözü Kâzım Nami Duru yazdı. Abdülhamid e ve istibdada amansız bir hücumdu bu önsöz. Mardin Şerif. Jön Türkler in Siyasi Fikirleri İletişim Yay. S.163. Giyyom Tell i anlatırken A.Cevdet, bununla halkın ezildiği kanaatına vardı. İçtihad dergisini çıkarmasında bu düşünce etken oldu. Kültürel sorunlar çözülmeden siyaset yapılamayacağını savundu. Halkın sessizliği İTC ni halktan uzak tuttu. Karşılıklı güvensizlik yaşandı Bu durum Kürt kökenli İT lilerde daha açık şekilde görüldü. Halk ve Kürt İT liler birbirlerinden uzak durdular. Osmanlı Meclis-i Mebusanı nda ve 1.BMM.de 1. Dönem Erzurum Mebusu olan Kürt kökenli Hüseyin Avni Ulaş, İttihatçıydı. Prensipleri Parti programıyla çok uyuşmazdı. İz Mahir. Yılların İzi. İst. Yine 1.dönem Erzurum Mebusu Kürt kökenli, Kığı lı Necati Bey, radikal bir İttihatçıydı. İT Sadrazamlarından Sait Halim ve Talât Paşa nın nazırlarından elde olanların, 1918 yılı sonlarında, sorgu ve yargılanmaları yapıldı. 6 Kasım 1918 de, Meclis-i Mebusan da 5. Şube de soruşturma başladı. Çürüksu lu Mahmut Paşa 10 Kasımda sorgulandı. Anlatımlarından anlaşıldığı kadarıyla, İT çeteleri Hoy ve Salmas ta İran Kürtlerinden çeteler oluşturup Ruslara saldırınca,. Ruslar da daha büyük güçlerle Kürt köylerini imha ettiler. Teşkilat-ı Mahsusa ve Çeteler komşu ülkelerde ihtilal eylemlerine girişmekle meşguldular. Kocakoğlu Osman Selim. İTT nin Sorgulama-Yargılanmaları. Temel Yay

12 İTC, Meşrutiyeti ilan ederek hareketi başardığında, iktidara gelmek üzere hazırlıklı değildi. Bir süre sonra İTC ve Partisi, ideolojisini bilime uyarlamayı ve şekil vermeyi Ziya Gökalp yerine getirdi. İT, II..Meşrutiyet boyunca Türk milliyetçiliğini açık veya gizlice yüceltme kararlılığıyla hükümet eden bir askeri oligarşidir. Başlangıçta eski rejimin memurlarını kullandı. Daha sonra adem-i merkeziyetçilerin baskılarıyla karşılaştı. Hürriyet ve İtilaf Fırkası iktidar oldu. Ocak 1913 te. Bâb-ı Ali baskını ile İT iktidarı ele geçirdi. Balkan Savaşları ndan sonra, Balkan Hıristiyan toplumlarına karşıtlıklar gibi Müslüman halklara da karşı oldular. İT içinde birçok Türk olmayan Hıristiyan ve Müslümanların bulunmasına karşın. İT hep milliyetçi oldu. Bu anlayış daha sonra Kemalizmle devam etti. Türk milliyetçiliği diğer Müslüman Osmanlıların milliyetçiliklerini hainlikle nitelendirdiler. Kayalı Hasan, Jön Türkler ve Araplar. Osmanlıcılık, Erken Arap Milliyetçiliği ve İslamcılık. ( ) Tarih Vakfı Yay S.4. Şükrü Hanioğlu, Said-i Kürdi nin İT ileri gelenlerinden, Kürt aydını A.Cevdet ile yakınlaşmasını etnik bir boyut un, Kürt insanı olma özelliğinin varlığına dikkat çeker. Bir Siyasal Düşünür Olarak Abdullah Cevdet ve Dönemi. S.315. Said-i Kürdi, muhafazakar, dindar ve İslamcı bir kişi. Nasıl oldu da lâik, Batı lı ve pozitivist bir İT ye yardımcı oldu? İlk zamanlar özgürlükler ve Kürdistan da eğitim olanaklarının artması ve genişletilmesi için yandaş oldu. Dini inançları incitici ve Halife karşıtlığını sezince İT ye karşıt oldu denebilir. T.Z.Tunaya ya göre, İT nin bir yüzü ne denli Türkçü-milliyetçi ise öteki yüzü de o kadar İslamcıdır. Asıl gerçek yüz, çağın gerçek yüzü olan milliyetçiliktir. Tunaya T.Z. Siyasi Partiler Süreci. İttihat Trakki Partisi.C.III. S.308. İttihat Terakki Devrimi nin Kürdistan daki yansımalarını Kürt şairi Cigerhun siyasi göçmen olduğu İsveç te yazdığı Kürtçe anılarda dile getirdi. Padişahın ve özgürlükçü İT lilerin yandaşları vardı Kürdistan coğrafyasında ve İstanbul dak Kürtler arasında. Kürt şeyh, ağa ve beylerin çoğunluğu İT karşıtı ve Sultan yanlısıydılar. Haydaran Aşiret Reisi Kör Hüseyin Paşa, Milli Aşiret Reisi ve Miranlı Mustafa Paşa önde gelenlerden birkaçı. Kürdistan lı iki ünlü din hocası molla- bu iki anlayışın propagandısını yaptılar. Said-i Kürdi özgürlükçüleri, Jön Türkleri ve hürriyeti öne çıkarıyordu. Solhan lı Molla Selim ise Sultan ı tutuyor ve hürriyeti yeriyordu Hizan-Bitlis başkaldırısının organizatörü olacaktır sonra. İkisi de birer broşür yazdılar, Arapça ve Kürtçeydi broşürler. Mela Seid Efendî dibêjî: Hurriyetun etîyetu rehmanî, Îz eneka textesu bil îmanî. Mela Selim Efendî dibêjî: Hurriyetun herîyetun binarî Îz eneka textesu bilkufarî. Türkçeleri şöyle; Özgürlük rahmettir ve imandır diyordu Molla Said Efendi. Molla Selim de; Özgürlük ateştir ve küfürdür diyordu. Uzun şiirlerden Cigerhun un anımsayabildiği mısralar, siyasal ve sosyal yapıyı yeterince gösteriyor sanırım. Cigerxwîn, Jinenîgeriya Min. Stockholm S (Hayatım). APEC Yay Milletvekili seçiminde Arnavut, Sırp, Rum, Ermeni, Arap, Dürzü toplum ve toplulukları kendi isimleri anılarak araştırmalara konu oldular. Aykut Kansu 1908 Devrimi adlı eserinde bu tasnife uymuş, Kürtler Türklerin içinde sayılmış. İstisna tutulan birkaç kişiyi aktarayım. Erzurum Mebusu Hafız Ahmet Ziya Kürd Bağımsız Diyarbakır Pirinççizade Arif Kürd Diyarbakır Pirinççizade Feyzi Dersim Ömer Lütfi Fikri Bağdat Babanzade İsmail Hakkı İT Partisi 12

13 Konya Kürdzade Hacı Mustafa Ef. Türk Tüm Kürt illerinden olanlar Türk olarak ifade edilmiş. Bunlardan sonra 1. BMM nden takip edip Kürt olduklarını bildiklerimiz, ailelerini tanıdıklarımız hep Türk gösterilmiş. Beyazit Mebusu Süleyman Sudi (İttihatçı), Van Mebusu Tevfik Demircioğlu, Hakkâri Mebusu Taha Efendi Arap olarak kayda geçmişler. Bitlis ten Arif Ef., Muş tan Hacı İlyas Ef. Kürt olduklarını bildiklerimiz. Meşrutiyet öncesi Kürdistan daki huzursuzluklara ve kentsel, kırsal başkaldırılara bakıp, bazı yazar ve araştırmacılar Manastır daki devrim hareketi benzeri girişimler beklenebilirdi dediler. Derviş Vahdeti; Hürriyet topları Manastır da atılmamış olsaydı, mutlaka Kürdistan da ilân-i hürriyet edilecekti diyor. Emiroğlu Kudret. Anadolu da Devrim Günleri,. II Meşrutiyet in İlânı. İmge Yay S.272. İT nin ve kurduğu devlet düzeninin Kürtlerle ve Kürdistan coğrafyasındaki uygulamalarının iyi anlaşılması için somut bir olguya değinmem gerekiyor. İT Diyaarbakır da etkiliydi. Ziya Gökalp, İshak Sukûti, Süleyman Nazif ve Pirinççizadeler, Yasinzade Şevki Efendiler Diyarbakır lıdırlar. Ünlü Cemilpaşa ailesinin çocukları 1908 Hareketinden sonra İstanbul ve Diyarbakır daki etkinliklerde yer aldılar. Ekrem ve Kadri Beyler Kürt yurtseverleri tarafından saygı gördüler. Ailenin büyüklerinden Mustafa Bey kati bir Müslüman ve M.Kemal hayranı yılında Çerkez Mehmet Reşit Diyarbakır valisi. İT nin beş kurucusundan biri ve doktor. Ermeni karşıtlığı ve Türkçülüğü iyi biliniyor. En güvenilir korumaları yanındaki Çerkez birliği. Onlara güvenir daha çok. Vali Diyarbakır eşrafından Ermenilere karşı kullanmak üzere bir milis gücü oluşturur. Ermeni öldürülmeleri bunların eliyle olur. Mustafa Cemilpaşa milis albayıdır. Oğlu Zıraat Mühendisi Esat Cemiloğle yıllar sonra 1959 yılında 49 lar Olayı nda Kürt milliyetçisi olarak tutuklandı doğumlu Esat bey 101 yaşında Ankara da ölmeden önce Ermeni olayları hakkında bildiklerini ve anımsadıklarını kendi el yazısı ile yazdı. O dönemin havasını ve yaşananları iletmesi bakımından önemli. İmlasına dokunmadan aktarıyorum, el yazmasının fotokopisi silik de olsa vereceğim. Yaşadığım ve gördüklerim. Ermeni katliamında Cemilpaşa zade Mustafa Bey milis albayıydı. (Esat Bey in babası NK) Yasinzade Efendi Şevki Efendile, Pirinççizade Sıtki Taranci (Diyarbakır milletvekili Mustafa Ekinci nin babası ve şair Cahit Sıtkı Tarancı nın babası NK) maiyetinde yüzbaşı idiler. Çerkes Reşit Bey validi. Kırk Çerkes süvarisi vardı. Ermeni erkekleri toplanarak keleklerle götürülerek güya İslam edilecekler. Karadan da, kaçmamaları için süvariler yönetiminde gidiyorlar. Kırk Direğe (D.Bakırda Dicle nehrine yakın bir yer NK) gelince hepsini kılıçtan geçiriyorlar. Bizim Bahçecik köyünde Mala Nezzo denilen dört çalışkan kardeş vardi. Herkesten ewel eker, biçer, harmani bitirir anbar ve samanlığı taşırlardı. Kendi işlerinden başka bir şey bilmezlerdi. Ne zamanki erkekler toplanmağa başladı Kasım Amca teslim etti ve arkalarından da hüngür hüngür ağladı. Bu işlerde temamlanınca, Vali Reşit kadın ve çocuklarında sevkini istedi. Mustafa Bey bu iş ne Müslümanlığa nede insanlığa yaraşır. Mustafa Beyinde iki emirberi vardi. Hemid kahya ve Arslan ailesinden Henifi idiler. İçerideki konuşmaları dinleyince tabancalarını çekip içeri dalarlar. Vali Bey senin Çerkeslerin varsa, beyin de bizim gibi fedaileri vardır derler. Mustafa Bey çıkar kılıçla epoleti (apolet olmalı NK) kumandana gönderir ve istifa eder. Artık kafile başlamıştır. Sivastan, Erzincandan, Elazizden getirilen genç kız ve kadınları kapatma olarak alırlar. M. Ünalın babası Asım Efendi (1954 yılında DP Diyarbakır Milletvekili Mehmet Ünal NK) bunlardan birini almak ister, kız yüzüne tükürür ve benim bütün akrabalarım ölürken ben senin keyfini yerine getirmem der ve kendini nehre atar. (Eski D.Bakır-Silvan yolu Kırk Gözeli köprü ile Dicle nehrini geçerdi NK) Bir gün ağabeyimle Mıksi Oğlu köyüne giderken ondört onbeş çocuk pınarın etrafında kimisi patlıcan gibi morarmış. Kimisi de ölmek üzereydi. Reşit Beyi İngilizler Beşiktaş sırtlarında fulya tarlasında vurdular, veya intihar etti. İki kızı vardı. Birisi Tekirdağ başsavcısı Muşkara ile evli, diğeri ressam ve Milli Tayyare piyangosının resimlerini 13

14 çizerdi. İzmir fuarındaki Ziraat paviyonunu tanzim eder, yeni tablolar çizerdi. Adı Ratib Tahirdi. Soyadı Burak idi. Ermenilerin Taşnak Taşnaksiyon ve Hınçak adi altında iki tehdit ve terör teşkilatı vardı. Her yerde Müslümanları öldürüyor ve köyleri yağmalıyorlardi. Bir cülusi Humayunda şehrin bütün erkanı ve okul talebeleri Müftinin dua edeceği zaman bir adamın surlara çıktığını gören jandarmalar hemen mani olur ve yakalarlar, üzerinde iki tane bomba çıkar. Boynuna ip takıp sokak sokak çamurlar içinde gezdirirlerken tuvalete çıkacağım söyler, piçağile tenasül cihazını kökten keserek husyelerini eline alarak ben Taşnaksiyon Cemiyetindenim. Benden en ufak bir söz dahi alamazsınız der ve ölür. Cemil Paşa zadelerde çalışan beş Ermeni kardeş vardı. Bunlara Behto giller denirdi. Karabet kahveci idi. Abdülkerim vekilharc ve diğerleri de köylerden çeltik, pamuk, arpa, buğday, nohut, mercümek, diş budak ağci direkleri ve Hami, Ali Keşkül, Kara ağaç, Haci Mehiş gibi bahçelerin çok fazla olan meyvalarını değerlendirirlerdi. Hergün hepisi konağın selamlığında akşama kader bekler verilecek işleri yaparlardi. Hiçbir siyasi fealiyetleri yoktu, buna rağmen hepisi teslim edildi. Bir çok Ermeni masum olarak öldürüldü. Gün geldi bir ayak kabi pençesini veya bir pantolon diken bulunmadı. Ermeni malını kim yedi ise hiç biri iflah olmadı. Bir müddet sultanlar gibi en lüküs bir hayat yaşadılar. Bunların başında Hüsso giller gelir. Oğulları Haci ve Sabit okul arkadaşlarımızdı. En sonunda yokluk ve sefalet içinde öldüler. Faik Ali validir. Mustafa Beyi tevkif edip Maltaya gönderme isterse de muvaffak olamaz. M.B. halası oğludur..(faik Ali, Süleyman Nazif in kardeşi ve D.Bakır Vali vekilliğine getirildi. Cemilpaşa ailesiyle de hısımdılar.nk) Rahmetli Esat amca babası dahil Diyarbakır önde gelenlerin konumlarına böylece değinmiş. Şimdi bir parantez açmak istiyorum. İttihatçılığın kuruluş ve gelişim sürecinde görüldüğü gibi Kürtler Osmanlı üst kimliği altında Kürt oluşları bir sorun olmadı ve bunu seve seve kabul ettiler, hatta milliyetçi projelere sahip olma çabaları görülecektir. En açık şekilde Müslüman olmayan diğer halklar da bu anlayışı paylaşarak hareket ettiler. Ancak yüz yıl sonra Türkiyeli lik kimliğini taleb eden Kürtler sorunlarla karşılaşıyor ve kabul görmüyorlar. Fransız Devrimi Batı Avrupa yı ve ardından Avrupa nın diğer yörelerini ve Osmanlı İmparatorluğunu etkiledi. İttihatçılar da Paris te şekillendiler ve düşünsel gelişme buldular. Batı nın ulus-devlet yaratma, kendi kaderini belirleme ve halka yakın yönetimler isteme modeli ister istemez halklar arasında sürtüşme, çatışmaya neden olan bir yol izledi. Ancak Fransız Devrimi nden 1900 lara gelindiğinde Batı Avrupa bu tür sorunların çoğunu çözümlemişti.. Milli olan sorunların evrensel yanları kabul edilir noktalara taşınmıştı. Osmanlı Devleti ni oluşturan toplumlar milliyetçilikle tanışıp siyasi projeler şeklinde tarihe taşındıklarında öncelikle Hıristiyanlar önde göründüler. Müslüman Osmanlı toplumlarından böylesi siyasi projeyi ise öncelikle Türkler uygulamaya koymak istediler ve sosyal değişim ve planlar bu yolla oldu. Bu anlayışın sahipleri Jön Türkler di. İT nin tarihi rolü buradadır. Diğer Müslüman Osmanlılar da bundan etkilendiler. Araplar, Kafkasyalılar ve Balkanlardan sonra gecikerek Kürtlerin de 20. Yüzyılın ilk çeyreğinde milliyetçi algılarla Ortadoğu daki mücadelelere katıldıkları biliniyor. Bütün bunlara bakarak düşünsel etkileşim ve zincire bakarak Ortadoğu daki günümüz Kürt sorununun iki yüz yıl öncesinin ulus-devlet sorunu olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Burjuva devriminin geliştirdiği ve yarattığı milliyetçi sorunlar, kapitalizmin geldiği günümüzde form değiştirdi. Bu nedenledir ki, Türkiye, İran, Irak ve Suriye Kürt sorununa yüz yıl öncesi bir anlayışla bakmamalı. Kürt sorununun bir yerel o ülkeye özgü- ve bir de Ortadoğu bölgesi karakterinin yanında uluslar arası yanı var. Kürtlerin, dinsel, kültürel, siyasal ve ekonomik hakları dayatıcı konumdadır. Bölge ülkelerinden birisindeki uygulamalar, Kürtlerin yaşamakta oldukları diğer ülkeleri de etkilemektedir. Uzadı parantez, kapatıyorum. 14

15 Makalemizin sonlarında söyleyeceklerimizi toparlayacak olursak; Türkiye nin belirgin ideolojisi olan Kemalizm, İT nin ekonomik ve ideolojik yapısının ve mirasının üzerinde gelişti diyebiliriz. Büyük ölçüde başarılı olunan nokta, her ikisinin bir Türk-İslam burjuvazisi yaratma arzu ve çabalarıdır. Tüccar, komisyoncu ve toprak ilişkileri İT eliyle oldu ve Cumhuriyet yıllarında da CHP ve Tek Parti Yönetimleriyle. Devlet eliyle oluşan burjuvazi. Avrupa burjuvazisine ve emperyalizme karşı olmayan bir burjuvazi. Milli yanı cılız olan bir burjuvazi. Büyük korkuları Avrupa devletlerinden çok yerli Rum ve Ermeni sermayedarlarıdır.. Yerlerine geçmek istediklerinden korkuyorlar. Lâiklik ve din konusunda da İT. özgünlüğe sahip ve bu anlayışı Kemalizm e de taşındı. Esnaf örgütlenmesine ve ekonomiye yansıdı. Anadolu da Ortaçağdan beri dinsel motiflerin esnaf örgütlenmelerindeki etkisi biliniyor.. Bu geleneksel anlayış Cumhuriyet dönemine de yansıdı. Oysa beklenen gelenekçi burjuvazinin yerini modern Avrupai burjuvaziye bırakmasıydı. Anadolu burjuvazisi de politik örgütlenmeye kavuşmadı, koşulları yoktu ve amaç da değildi. Siyaseten Anadolu esnafı silik ve sinmiş bir konum aldı. Dini yapılanmalar gizli olarak etkilerini sürdürseler de etkinliklerine ara verildi. Dinsel koruyuculuk esnaftan vazgeçmiş değildi. Anadolu burjuvazisi ve esnafı dinsel ilgisini kaybetmiş değildi, ancak görünmüyordu arenada. Korku bu insanları ve sınıfı CHP de olmaya götürdü Kuruluş yılları ve sonrasında. Uzun süre böyle oldu, ister istemez ülkenin sınıfsal yapısını etkiledi bu durum. Kürt illerinde eşraf, ülkenin diğer bölgelerindeki olanaklara sahip değildi. Bu nedenle gelişmesi daha sınırlı oldu. Bu konum eşrafı dinsel motiflere çekinerek de olsa yakınlık duymasına neden oluyordu. Doğaldır bu konum göreceliydi. Dinsel örgütlenme Kürt kimlik sorununu ve ilgisini yaşatıyordu. Devlet medrese yapı ve anlayışını tamamen kontrol altına alabildi denemez, bu nedenle azalmış olsa da bu olanak henüz vardı. Tüccar ve ekonomik koşullara yansıyordu bunlar. Halkın da desteği kaybolmuş değildi. Kürt illerinde kendine özgü bir durum vardı. Geleneksel yapı, jakoben yöntemli yönetim, koşulları yetersiz burjuvazinin çekirdek kadroları, dinsel motifler ve etnik farklılıkların yaşama getirdikleri, yakın geçmişte yaşananlar. Medreseler zar zor da olsa yaşamlarını sürdürmeye çalıştılar, Kürtler konuşmadan, bakışarak Kürtlüklerini göstermek istediler. Aza inmiş canlılıkla Kürt kültür ve edebiyatı söz konusu oldu. Dinin yerine Türk milliyetçiliğinin konmak istenmesi Kürtleri dine, ticarete ve Kürt geleneklerine sahip olmaya götürüyordu. Devleti de idare(!) ediyorlardı doğal olarak. Merkeziyetçilik egemendi, sözünü ettiğim kurum ve anlayışları baskı altına alıyordu. Bunları gerici, şeriatçı ve uygar olmayan düşünceler olarak kabul ediyordu. Bu nedenle Kürt illerinde ve Anadolu nun gelenekçi yörelerinde huzursuzluklar durmadı. Bu yapıların feodal düzenin ve gelenekçi yapının karakterini taşımış olmaları doğrudur, ancak şeriat istediklerini iddia etmek güçtür. İsteyenler olabilir, tehlikeli bir sınırda olduğunu öne sürmek doğru değildir. I.Dünya Savaşı ve Lozan Anlaşması sonrasında Kürtlerin parçalanmışlığı daha da somutlaştı ve arttı; eskiden aşiretleri ayıran sınırlar şimdi daha geniş anlamda Kürtleri ayırıyordu. Yalnız bu olumsuzluğuna karşın, İran, Irak, Türkiye ve Suriye devletleri sınırları içinde kalan Kürtlerde Kürtlük düşüncesi gelişmeye başladı. Olmayan yerlerde oluşma işaretleri görüldü. Ortak belleklerde ve duygularda aynı Kürtlüğün parçaları oldukları konuşuldu ve düşünüldü. Bu devletlerdeki Kürtlerin kendi aralarındaki ekonomik ve siyasi ilişkileri ise giderek azaldı. Tahran, Ankara, Musul, Halep, Şam ve Bağdat la olan ticari ve ekonomik ilişkiler arttı. Bunun bir de siyasete yansıyan yanı vardı. Her devletin Kürtleri kendi içlerinde değişime uğradılar. Artık kırsal alanlar azalıyordu ve yerleşik düzendeki Kürtlerin sayıları giderek artıyordu. Köylerden kentlere doğru nüfus akımı ve göçü yaşandı. Kentlerde Kürt kökenli memurlara gereksinim ve yaşam onların sayılarını arttırdı. Kentlerde esnaf Kürtlerin sayısı da öyle. Kürt burjuva sınıfının ve orta sınıfın oluşum ve gelişimi diyebiliriz buna. Az topraklı ve topraksız köylüler kentlere göçtü. Bunlar yeni bir Kürt milliyetçiliğine şekil vereceklerin oluşmakta olan kitleleriydi. Er ya da geç, Kürt önderlikleri değişecekti. Doğaldı 15

16 bu. Köylüler üzerindeki baskılar da karakter değiştiriyordu ve azalıyordu. Geleneksel Kürtlük az da olsa modern Kürtlüğe dönüşüyordu. Kürtlerde ayrışmanın bir yanıdır bu. İki anlayış karmaşık şekilde de olsa gelişiyor. Modernistlerin bir zorluğu da gelenekçilerle de mücadele etmiş olmalarıdır. Mahabat Hareketi nde, Irak Ulusal Demokratik mücadelesinde ve Türkiye deki başkaldırılarda bu çelişki hep yaşandı. Modernistlerin cılızlığı etkinliklerini aza indirdi o dönemde ve dönem değişti giderek. Değişimler öyle kolay olmuyor. Aşiret yapılı ve parçalı Kürt toplumunda ilk Kürtçe kitap Nakşibendiliğin Halidiye kolu önderi Mevlana Halid in eseridir yılında yayınlandı. Farsça, Arapça ve Kürtçenin Hewrami diyalektiyle yazılmış şiirlerdir. Daha sonra Latin alfabesiyle ve Arap alfabesiyle yayınlanmış İncil yayınlandı 1857 yılında. Kürtlerde okur yazar oranının düşüklüğü, Kürt kentlerine matbaanın gecikerek girmesi, Kuran dilinin Arapça olması toplumsal değişimi geciktirdi. Kürtler İT ye karşı oldular, ama ondan da etkilendiler. Modernleşmede ve milliyetçilikte bunu rahatlıkla görebiliyoruz.. Dönemini iyi anlayan ve değerlendiren Haci Qadirî Koyî bu değişim gereksinimini dile getirir. Sed qa ime w qesîde naykrê be pulê Rozname wü ceride kewtote qîmet û şan. Yüzlerce mektup ve şiir bir kuruş bile etmez artık, Gazete ve dergiler saygın ve değerli olmuştur şimdi.. Bu mısralar Kürtlerin İT ile tanıştıkları 20.Yüzyıla girerken yazılıyor ve bu yıllarda ilk Kürt gazetesi Kürdistan çıkıyor. Kürt uyanışı, demokratikleşme arzuları ve milliyetçiliği bu dönemin eseridir. Bu dönem Osmanlı toplumunun değişim arzularının mücadele yıllarıdır. Böylece gelinen 20.. Yüzyıl Kürt kimliğinin oluşmasında yeni ve önemli bir evreye giriliyor. Kürt milliyetçiliğinde ve örgütlenmesinde önderlik yine de Kürt aristokrat ve feodal soyluluğun egemenliğindedir. Ancak yeni eğilimlerin tohumlarından söz edilebilir. Birinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı Devleti yıkıldığında Kürdistan Coğrafyası bir kez daha bölündü. Birinci bölüşüm Kasrı Şirin Anlaşması ile 1639 da olmuştu, bu ikinci bölüşümün benzer yanları vardı, ama farklılıkları da açıkça görülebiliyordu. Coğrafya bölüşümünde etnik özellikler öne çıkıyordu şimdi. Birincide bölünen yarı bağımsız Kürt mirlikleriydi, şimdi merkezi devletlere daha sıkı bağlarla olan bağlılıklar söz konusu. Bir ulus olmaya daha yakın toplumun bölünmesiydi. Yeni ulus-devletler ekonomi, dil, kültür ve politik alanlar başta olmak üzere tüm alanları yöneten merkezi devlet yönetimleriydi. Bu nedenle de sıkı denetimli ve otoriter rejimlere sahip devletlerdi. Öncelikle yapılması gereken Kürtlerin asimilasyonuydu. Tümünün bu konudaki deney, güç kadro ve amaçları farklıydı. Geniş zaman içinde yumuşak yöntemler projelendiren İran ın ve Irak ın yanında baskıcı ve zora dayanan kısa zamanda başarıya gitmek isteyen bir Türkiye vardı. Suriye Fransa nın göstereceği yolu deneyecekt. Daha çok Irak ve İran da boy veren bir Kürt orta sınıfı gözlemlendi bu dönemde. Orta sınıfın eskiden farklı bir milliyetçilik anlayışı bekleniyordu. Protesto ve direniş yöntemleri hemen çatışmalarla son bulmuyordu. Ancak bu devletlerin tümü Kürt sorununu bastırmayı ilk hedef olarak seçmişlerdi. Zorla göçürme, mal ve topraklarına el koyma eksik olmuyordu. Kürt sorununda birlikte hareket ediyordu bu devletler Sadabad Paktı bunu arttırdı ve resmileştirdi. Kırsal yörelerdeki yarı göçebe Kürt nüfus artık toprağa yerleşik insanlardi. Köylerden kentlere göç oldu ve kentler giderek büyüdüler. Düşünsel değişim de buna uyumlu olarak arayış içine girdi, mücadele yöntemleri değişti. En önemlisi de politik gelişmeler ve toplumun önderlik sistemindeki müstakbel gelişmelerdi. Geleneksel politik ve sosyal önderlikler güçlerini muhafaza etmede güçlük çekmeye başladılar. Önderlikleri yer yer sarsılmaktaydı. Aşiret bağları gevşemekte ve feodal şefe bağımlılık zayıflamakta, başı sıkışanlar kentlerde çare aramaktaydı. Bu konum aşiret bireylerinin daha serbest hareket etmelerini sağlıyordu. Gelenekçilerle modernistlerin mücadeleleri ve ayrışmaları daha da ileri gitti. Beraberinde organize olmayı getiriyordu. Kürtler giderek ulus olmada az da olsa yol aldılar. Yeni yeni solcu kişilikler söz konusu oldu. 16

17 Kürt kültür, dil ve edebiyatına sahip çıkanlar oldu, çevre edindiler. Kürtlerin en azından özerk olabilme düşünceleri tartışılmaya başlandı; bu son ifademi daha çok Irak ve İran Kürtleri için kullandım. Sınırlar henüz bu parçalardaki Kürtleri tamamen ilişkilerden arındırmış değildi. Kürt milliyetçiliğinin giderek bir ideoloji halini alacağını tahmin etmek kolaydı. II. Dünya Savaşı öncesinde de, güçlü olmasa bile, bir Kürt devletine sahip olma duygusu bazı Kürtlerde vardı 17.Yüzyılda Ahmedê Xanê nin yazdıklarında da bunlar vardı. Ancak güçlü bir istem ve eğilim olmadı, Osmanlı Devleti nin yıkılış günlerinde Ortadoğu ve Dünya konjonktürünün değiştiği yıllarında somut bir milliyetçi istem oldu. Ne kadar güçlüydü, o başka bir konu Osmanlı Devleti nin varlığına son veriliş yılları. Bu yıllar Kürt milliyetçiliği için yeni bir evre. Hem de önemli bir evre. Kürt milliyetçiliği bu evreye girerken ne kadar hazırlıklıydı ve sonrası ne oldu? Günümüzde de en çok tartışılan bir evre.. O dönem Kürt milliyetçi kadroların sınıf ve düşünce yapıları, Kemalist iktidarın baskı, şiddet ve red-inkar yılları. Tek Partili Türkiye ve uzun suskunluk yılları lı yılların ardından gelen Kürt küçük burjuva-aydın önderlikli sol örgütler de Kürt milliyetçiliği bu kez yeni bir evreye girdi. Bu nitelikli örgütler silahlı mücadeleyi planladı, kimisi buna giriştiler ve kimisi de giderek mücadelenin dışına düştüler. İT nin Kürt toplumundaki olumlu ve olumsuz etkilerin en çok görüldüğü, daha doğrusu sonuçların açığa çıktığı yıllar I.Dünya Savaşı sonu yıllardır. İmparatorluğun, Türklerin ve Kürtlerin kader yılları. Bu yıllarda yani Osmanlı Devleti nin yıkılma döneminde Kürt milliyetçiliğinde bir canlanışa şahit oluruz. Ama bu yetkin ve ümit veren bir milliyetçilik değil. Karar verici ve geleceği belirlemede beklentilere yanıt vermiyor. Bu canlanış muhafazakar elit milliyetçiliğidir. Ancak kabul edelim yine de yeni bir evredir. Türk milliyetçiliği İT nin başka bir ekibi tarafından toparlanacak ve bundan bir ulus devlet çıkaracaktır. Kürtler örgütlenemediler, kararsız ve ne yapacakları belli olmayan birkaç yıldan sonra, 1923 lere gelindiğinde yapacakları çok azdı. Dönemi inceleyen Hamid Bozarslan sosyolojik, tarihi ve örgütsel olarak artık yapılacak çok şey olmadığını düşünür.(la question kurde: Etats et minorités au Moyen Orient, Paris. Presses de Sciences Po 1997) Ardından gelen direnişler, tarihen başarı şansları olmayan parçalı,amaçları toplumca paylaşılmayan parçalı köylü karakterli ve en önemlisi de önderlikleri bilinmeyen hareketlerdi. Bunlardan en etkili olan Şeyh Sait, Dersim ve Ağrı direnişlerinin kabul gören önderleri vardı Barzanlı Şeyh Abdüsselam ve 1914 Bitlis-Hizan başkaldırıları İT karşıtı ve bu nedenle Türk milliyetçiliğine karşıt hareketlerdi. Yaşananlara ve konjonktüre bakılırsa bu karakterleri her iki başkaldırının doğal karakterleriydi. Bir noktanın irdelenmesi gerekir. Türkiye Kurtuluş Savaşı dediğimiz olgu başarıyla sonuçlandı yılının sonlarında artık Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş ve sağlama erişmiştir. O yıllarda Kürtlerin Cumhuriyet e karşı radikal bir şekilde karşı çıkışı yoktur ün ardından direnişler başlıyor. Bunu nasıl açıklamak gerekir? Rahatlıkla kabul edilen görüş, hükümetin baskıcı ve milliyetçi yönelimleridir. Bu doğru, ancak yeterli midir? Türk karşıtlığından söz edilebiliyor. Ancak yine de bu karşıtlıkta İT. karşıtlığı var. İslami ideoloji bir erozyon mu geçirecekti acaba.? Böyle bir ruh yapısı yaşandı. Bütün bağların, ümitlerin birlikte olma alışkanlıklarının aniden kesilme olasılığını insanlar kabullenemediler. Kürtler de öyle. İT, Kürt aydınları, bürokrası hep etkileşim içinde olmuşlardı. Bazı alışkanlıklar ve davranış biçimlerini birbirlerinden öğrenmişlerdi. Bu denli örgütçü, modernist ve Batılı anlayışa yakın olan ;İT nin halka bakışı ilginçti. Halka inanmıyorlardı. Onu küçük görüyor, tepeden bakıyorlardı, halk sorgu sual etmeden İttihatçıların arkasından gidip onların dediklerini yapmalıydılar. Bu yönden Kürtlere baktığımızda aynı şeyleri söylemek olanaklı mı? Kürt toplum yapısı henüz böyle değildi, ama Kürt aydın ve İttihatçıları da bir ölçüde böyleydiler. Henüz aşiret yapısı yaşandığı için çok kopuk değillerdi Kürt halkından, ama öyle sıcak da değillerdi. Kürt milliyetçiliğinde bu da bir konumdu yıllarında imparatorluk çöküş yıllarında, halkların başlarının çaresine 17

18 bakacakları bu yıllarda Kürt elitlerinin halkçılaşamadıkları görüldü. İstanbul u bırakıp aşiretlerine ve yörelerine ve onların görüşlerine baş vurma söz konusu olmadı. İttihatçılar da Kürtler de Osmanlılığı kolay kolay terk edemediler. Birinci Dünya Savaşı içinde bir imparatorluğun parçaları da olsalar, iktidardaki İT nin ve devletin bir unsuru olan Kürtlerin hesapları ayrıydı. Politikaların çoğunun gizli yanı kalmamıştı. Türkçü İttihatçılar ve özellikle de yönetimin ırkçı-türkçü kanadı Kürtleri Batı ve Orta Anadolu ya nakletmek ve oralarda toplu bulunmalarını engellemek, zaman içinde Türkleştirmeleri düşünülüyordu. Kürtler de artık bu projeleri konuşuyorlardı. Öngörü sahibi, uyanık ve bir ölçüde okumuş Kürtler ciddi cidi düşünmeye başladılar. Korktukları başlarına geliyordu. Sıra bize mi geliyor diye düşündüler. İttihatçılarla bir olup Ermeni kırımlarına katılmaktan pişmanlık duyanlar bile vardı. Talat Paşa Anadolu illerine şifre telgraflarla hazırlıklı olmalarını bildirdi. Kürtlerin küçük birimler halinde değişik illere yerleştirilmeleri uygulanacaktı. Kürtler önderlerinden tefrik edilmeliydiler. Türk nüfus içinde dağıtılacaktı Kürtler. Talat Paşa 2 Mayıs 1916 tarihinde Diyarbakır vilayetine şifre ile bildirdi: Kürt mültecilerini Urfa, Zor gibi havali-i cenubiyyeye göndermek kesinlikle caiz değildir. Bunlar oralarda Araplaşmak veyahut milliyetlerini muhafaza etmek suretiyle yine gayri müfid (faydasız NK) ve muzir bir anasır halinde kalacakları cihetle..sevk ve iskanları lâzımdır Parla Suat Kürtler İncelemesi.S Seyahata uygun olmayan yaşlı ve hasta Kürtlerin ise Maden kasabasıyla Ergani ve Behramaz nahiyeleri gibi Türk köyleri bulunan yerlere yerleştirilmeleri istendi. Türk uluslaşması için bunlar gerekli görüldü. Ölüm kalım günlerinin sürdüğü savaş anında bunlar düşünüldü ve uygulandı. Genelleştirirsek İttihatçılar Kürtleri ve Kürtler de İttihatçıları sevmedi. Jön Türk hareket ve anlayışının benzeri Kürtlerde söz konusu oldu. Benzeyen yanları kadar benzemeyen yanları vardı. Jön Türk bir elit okumuş hareketti. Oysa Kürtlerde ve hem de Osmanlı Devleti nin savaşı kaybettiği yıllarda bile okumuş Kürtlerin sayısı azdı. Jön Türkler daha çok Batı dan etkilendiler.. Bazı araştırmacıların Jön Kürtler olarak andıkları Kürtler de Batı yanlısı idiler. İngiltere ve Rusya nın Kürtlerle sınırlı ilgilenmeleri Jön Kürtleri bulundukları çizgide tuttu. Orta Doğu, Balkanlar, Kafkasya, İran ve Osmanlı daki tüm toplumlarda İT nin düşünce, siyasi, kültürel ve her türlü eylemleri etkili ve belirleyici oldu. Birinci Dünya Savaşını kaybedip ülkeyi terk ettikten sonra çok açık bir şekilde etkileri sürdü. Hatta günümüzdeki tüm siyasi partilerimizin, kültürel ve yaşamımızın her alanında etkisi sürüyor. Bu konuda ciltlerle kitaplar yazıldı. İT Partisi yönetici ve önderlerin ülkeyi terk ettikleri yıllar ve ardından gelen gelişmelerde Kafkaslarda, İran da ve Anadolu da yaşananlar bir de bütünlüklü tetkiki gerektiriyor.! arasında çok şeyler oldu. Kafkaslarda halklar hem milliyetçi ve hem de sosyalist devrimler yaşadılar. Önce sosyal demokrat ve sonra sosyalist yönetimler kuruldu. Bugün bile Türkiye de çok kişinin izlemediği, buna Kürtlerde dahil, bir şey gerçekleşti. Azerbaycan ile Ermenistan Sosyalist Cumhuriyetleri arasındaki coğrafyada, Kürtlerin yaşadığı küçük bir bölgede Kızıl Kürdistan kuruldu. İran da, Türkiye de Kürt milliyetçileri birtakım arayışlarda ve başkaldırılarda bulundular. İttihatçıların önderleri ülkeyi terk ederken bir bölümü de M.Kemal Paşa nın çevresinde örgütlendiler. Her toplum ve anlayış için gerçekten yeni bir evre başladı. Sancılı ve hareketli bir dönem. İT nin Selanik teki kongresine Mustafa Kemal Bingazi delegesi olarak katılır. Balkanlardaki subayların büyük çoğunluğu üye. Fethi Okyar, Enver Bey, Niyazi Bey, Sabri Bey, Karabekir Kazım, Rauf, Ali Fuat ve Kuvayi Milliye hareketinde M.Kemal in yanında yer alanlar. M.Kemal in İTC. İçinde bir grubu var, ama etkinlikleri sınırlı. Enver ve arkadaşları M.Kemal e engel. Onun için M.Kemal taraftarı gibi görünen arkadaşları M.Kemal in askerlerin siyaset ve İT Partisinin parti işlerinden uzak durmalarını istediğini söylerler. Uygulamalar ve M.Kemal in daha sonraki davranışları bu görüşü çok haklı bulmuyor. İkinci, üçüncü plana itiliş etken olmalı. Cemil Koçak ın Belgelerle İktidar ve Serbest Cumhuriyet Fırkası eseri bazı hususlara fazlasıyla ışık tutuyor. M.Kemal in Kürtler ve arası 18

19 yönetimi üzerinde yeniden düşündüm. Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan Doğan ve Selim Sadak ların Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi ndeki yargılanmalarını anımsadım. Hatip Dicle, Mustafa Kemal Paşa ile Enver Paşa nın düşünce farklarını ve dolayısıyla M.Kemal in Kürtlere ve demokrasiye bakışını anlattı. Enverizmi ırkçı ve totaliter milliyetçi bulurken M.Kemal in Kurtuluş Savaşı ndaki birleştiriciliğini vurguladı. Doğrusu, tarihe ters düşmeyen bu yorumu özellikle sol eğilimli birçok Kürt de paylaştı. Hem daha önceki yıllarda ve hem de günümüzde, insanın elinde olmadan Nutuk un okunduğu 1927 ve 1931 CHF (Cumhuriyet Halk Fırkası-Partisi) Kongreleri ni anımsıyor lu yılların Tek Parti Yönetimi, Türk Tarih Kurumu ve Güneş Dil Tezleri ve yarı faşist o yılları yeniden düşünüyor. Bunların mimarları kimlerdi? Gerisini Cemil Koçak tan sürdürmek gerekiyor, konumuzun dışında kaldığı için sadece değineyim, M.Kemal Serbest Cumhuriyet Fırkası nı, benzeri anlayışlarla kurdurmuş olmalı. Hem de en güvendiği arkadaşına deneyimi tutmadı. Ekonomik durum bozuktu ve yolsuzluk söylentileri göklere çıkmıştı. Baskı had safhadaydı. Ağrı İsyanı büyük kayıplara neden olarak bastırıldı. İsveç ten Kibrit Tekeli ne karşılık alınan borçlar Ağrı Dağı na yatırıldı. Bunları 12 Eylül 1980 sonrasında siyasi sığınmacı olarak yaşadığım Stockholm daki İsveç Devlet Arşivleri nden öğrendim Dünya Ekonomik Krizi vardı üstelik. Mustafa Kemal Paşa nın morali de iyi değil Şubat ında yurt gezisine çıktı larda Kürtleri, Arapları, Alevileri ve tüm diğer kimlikleri birleştiren M.Kemal, eski toleransa sahip değil sanki. SCF na oy verenlerin içinde 1000 Kürt amele, Boşnak, Dönmeler ve Araplar var. M. Kemal in ilgisini çeken ve üzerinde durduğu raporları sorun yapar. Koçak sabırla aktarır bunları. Bu nedenle Türkiye tarihinin ve özellikle de İttihat ve Terakki nin bir kez daha ve yeni bir gözle ele alınması gerekiyor. Bunu Kürtler de çok iyi yapmalılar ki, gelecek ve doğrular bunların irdelenmesinde gizlidir. Naci Kutlay 19

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ 1908 II. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken İttihat ve Terakki Cemiyetinin faaliyetleri 1908 Reval Görüşmesi İTTİHAT ve TERAKKÎ CEMİYETİ 1908 İhtilâli ni düzenleyen

Detaylı

tarikiyle Diyarbakır-İstanbul-Diyarbakır güzergâhı

tarikiyle Diyarbakır-İstanbul-Diyarbakır güzergâhı Diyarbakır 5 no lu Askerî Cezaevi tarikiyle Diyarbakır-İstanbul-Diyarbakır güzergâhı Baskın Oran baskinoran@gmail.com www.baskinoran.com Tarihsel, Ekonomik, Kültürel Önemiyle Diyarbakır - İÖ 3000 de Hurrilerden

Detaylı

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 19.yy.sonlarına doğru Osmanlı parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

En İyisi İçin. Cevap 1: "II. Meşrutiyet Dönemi"

En İyisi İçin. Cevap 1: II. Meşrutiyet Dönemi Ne x t Le v e l Ka r i y e r 300ADET TAMAMIÖZGÜN ÇÖZÜMLÜAÇI KUÇLU SORU Kaymakaml ı k Sı navı nahazı r l ı k Tar i h Açı kuçl usor u Bankası En İ yi si İ çi n.. Necat i beycd.50.yı li şhanı Apt.no: 19/

Detaylı

İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ. Neslihan Erkan

İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ. Neslihan Erkan İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ Neslihan Erkan İlan-ı Hürriyet II. Meşrutiyet, 1878 de askıya alınan Kanun-i Esasi nin yeniden yürürlüğe girmesiyle 23 Temmuz 1908 de başladı. Osmanlı coğrafyasında yeniden meşruti

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf...

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... 7 a. Fransız-Rus İttifakı (04 Ocak 1894)... 7 b. İngiliz-Fransız

Detaylı

İTTİ HAT TERAKKİ VE KÜRTLER

İTTİ HAT TERAKKİ VE KÜRTLER Naci Kutlay İTTİ HAT TERAKKİ VE KÜRTLER dipnot yayınları İÇİNDEKİLER Önsöz 7 Sunuş 11 İTTİHAT VE TERAKKİ İKTİDARI ÖNCESİNDE KÜRDİSTAN VE KÜRTLER 17 Hamidiye Alayları ve Sonrası 29 19. Yüzyıl Sonunda Genel

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI HAFTALAR KONULAR 1. Hafta TÜRK DEVRİMİNE KAVRAMSAL YAKLAŞIM A-) Devlet (Toprak, İnsan Egemenlik) B-) Monarşi C-) Oligarşi D-) Cumhuriyet E-) Demokrasi F-) İhtilal G-) Devrim H-) Islahat 2. Hafta DEĞİŞEN

Detaylı

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum: T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU Ekonomik Durum: 1. Avrupa daki gelişmelerin hiçbiri yaşanmamıştır. Avrupa da Rönesans ve Reform

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi. Orta Asya Türk tarihinde devlet, kağan adı verilen hükümdar tarafından yönetiliyordu. Hükümdarlar kağan unvanının yanı sıra han, hakan, şanyü, idikut gibi unvanları da kullanmışlardır. Kağan kut a göre

Detaylı

İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ Siyaset, Toplum, Ekonomi. Neslihan Erkan

İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ Siyaset, Toplum, Ekonomi. Neslihan Erkan İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ Siyaset, Toplum, Ekonomi Neslihan Erkan Meşrutiyetin İlk Seçimi Seçimin başlıca iki partisi: İttihat veterakki & Ahrar Fırkası İki dereceli seçim İttihat ve Terakki nin seçim zaferi

Detaylı

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU Osmanlı Devleti nin 19. yüzyılda uyguladığı denge siyaseti bekleneni vermemiş; üç kıtada sürekli toprak kaybetmiş ve yeni yeni önem kazanan petrol Osmanlı

Detaylı

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI II. Mahmut ve Tanzimat dönemlerinde devlet yöneticileri, parçalanmayı önlemek için ortak haklara sahip Osmanlı toplumu oluşturmak için Osmanlıcılık fikrini

Detaylı

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) I. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken Genç Osmanlıların faaliyetleri İstanbul (Tersane) Konferansı BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) Osmanlı

Detaylı

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) 10. Hafta Ders Notları - 19/04/2017 Arş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1 İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1 BÖLÜM 1: SEÇİLMİŞ KAVRAMLAR BÖLÜM 2: BÜYÜK DÖNÜŞÜM VE OSMANLILAR BÜYÜK DÖNÜŞÜMÜN İZLERİ...11 DEVRİMLER ÇAĞI VE OSMANLILAR...14 a) Sanayi Devrimi... 14 b) Fransız Devrimi... 17 c)

Detaylı

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler On5yirmi5.com Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler nelerdir? Yayın Tarihi : 12 Kasım 2012 Pazartesi (oluşturma : 12/22/2018) Cemiyetler-Zararlı ve Yararlı

Detaylı

EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ.

EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ. 1 ALTERNATİF AKIM Excellence and innovation built into every design. EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ. ALTERNATİF AKIM 2 1914-1918 Dünya Savaşı Bu savaş dünyada bazı şeylerin değişmesine sebep

Detaylı

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları Cumhuriyetin kuruluşu Anadolu insanının iman, namus, bağımsızlık, özgürlük, vatan ve millete sevgi ile bağlılığının inancı ve iradesi ile kendisine önderlik yapan Mustafa

Detaylı

8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ

8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ 8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ BİR KAHRAMAN DOĞUYOR ÜNİTESİ KONU ANLATIMI HASAN DOĞAN BİR KAHRAMAN DOĞUYOR M. Kemal 1881 de Selanik te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, Babası Ali Rıza Efendidir.

Detaylı

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI KONU ÖZETİ Bu başlık altında, ünitenin en can alıcı bilgileri, kazanım sırasına göre en alt başlıklara ayrılarak hap bilgi niteliğinde konu özeti olarak

Detaylı

KURTULUŞ SAVAŞI ( ) Gülsema Lüyer

KURTULUŞ SAVAŞI ( ) Gülsema Lüyer KURTULUŞ SAVAŞI (1919-1922) Gülsema Lüyer KURTULUŞ SAVAŞI (1919-1922) Mondros Mütarekesi ve Mütareke Sonrası Genel Durum İşgaller ve Kurtuluş Savaşı Hazırlık Evresi T.B.M.M. nin Açılması Düzenli Ordu Hazırlıkları,

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

MEHMET RAUF - Genç Gelişim Kişisel Gelişim ( )

MEHMET RAUF - Genç Gelişim Kişisel Gelişim ( ) (1874-1931) Servet-i Fünun akımının önemli romancılarından biri olan Mehmet Rauf, 1875 de İstanbul da doğdu. Babası Hacı Ahmet Efendi, bir sağlık kurumunda çalışan bir memurdu. Önce Balat ta ki Defterdar

Detaylı

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 BAKİ SARISAKAL SELANİK Selanik 26 Mayıs: Selanik Limanında Padişahın Gelişini Bekleyen Selanik Valisi İbrahim Bey ve Hükümet Erkânı Selanik Limanında Padişahı Bekleyen

Detaylı

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ BAKİ SARISAKAL SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ 1880 yılının başında Samsun da açıldı. Üçüncü Ordu nun sorumluluğu altındaydı. Okulun öğretmenleri subay ve sivillerdi. Bu okula öğrenciler

Detaylı

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV.

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV. 339 GENEL LİSE Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV. Yeniçağ 3. Yeniçağda Avrupa 6. Eğitim, kültür, bilim ve

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1 2017-2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1 1) Ali Rıza Efendi nin 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı nda Asakir-i Milliye Taburu ndaki geçici

Detaylı

ATATÜRK. Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde

ATATÜRK. Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde ATATÜRK Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanımdır. Doğup büyüdüğü Selanik, o dönemde önemli bir kültürel merkezdi. XIX. yüzyılın son çeyreğinde

Detaylı

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ 1215 yılında Magna Carta ile Kral,halkın onayını almadan vergi toplamayacağını, hiç kimseyi kanunsuz olarak hapse veya sürgüne mahkum etmeyeceğini bildirdi. 17.yüzyıla

Detaylı

EĞİTİM EMEKÇİLERİ ÖRGÜTLENME TARİHİNDEN

EĞİTİM EMEKÇİLERİ ÖRGÜTLENME TARİHİNDEN EĞİTİM EMEKÇİLERİ ÖRGÜTLENME TARİHİNDEN BAKİ SARISAKAL EĞİTİM EMEKÇİLERİ ÖRGÜTLENME TARİHİNDEN Muallimler Birliği Umumi Merkezi Reisi İzmir Mebusu Necati Bey Muallimler Birliği Müessislerinden Prag Sefiri

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 1995-2008 2008-2014 Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014

ÖZGEÇMİŞ. 1995-2008 2008-2014 Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014 ÖZGEÇMİŞ 1.Adı Soyadı : MUZAFFER TEPEKAYA 2.Doğum Tarihi : 20.10.1962 3.Unvanı : Prof. Dr. / Tarih Bölümü 4. e-mail : muzaffer.tepekaya@cbu.edu.tr Öğrenim Hayatı: Derece Alan Üniversite Lisans Tarih Selçuk

Detaylı

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi 2 de Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları nda AK Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. 8 de YIL: 2012 SAYI

Detaylı

SELANİK ALMANYA VE FRANSA KONSOLOSLARININ ÖLDÜRÜLMESİ 1876

SELANİK ALMANYA VE FRANSA KONSOLOSLARININ ÖLDÜRÜLMESİ 1876 SELANİK ALMANYA VE FRANSA KONSOLOSLARININ ÖLDÜRÜLMESİ 1876 BAKİ SARISAKAL SELANİK ALMANYA VE FRANSA KONSOLOSLARININ ÖLDÜRÜLMESİ 1876 Bosna-Hersek ve Bulgaristan olaylarının devam ettiği sırada Selanik

Detaylı

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ 1919-1922 MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER Milli mücadele Hazırlık Dönemi Kronoloji 19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal in Samsun a Çıkışı 28 Ocak 1919 Havza Genelgesi

Detaylı

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı. MUSUL SORUNU VE ANKARA ANTLAŞMASI Musul, Mondros Ateşkes Anlaşması imzalanmadan önce Osmanlı Devleti'nin elinde idi. Ancak ateşkesin imzalanmasından dört gün sonra Musul İngilizler tarafından işgal edildi.

Detaylı

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiyenin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ V GİRİŞ 1 A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 BİRİNCİ BÖLÜM: AVRUPA SİYASAL TARİHİ 1 2 I.

Detaylı

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017 İktisat Tarihi I 18 Ekim 2017 Kuruluş döneminin muhafazakar-milliyetçi bir yorumuna göre, İslam ı yaymak Osmanlı toplumunun en önemli esin kaynağını oluşturuyordu. Anadolu'ya göçler İran daki Büyük Selçuklu

Detaylı

Takvim-i Vekayi Gazetesi (1831)

Takvim-i Vekayi Gazetesi (1831) Takvim-i Vekayi Gazetesi (1831) Osmanlı Devleti sınırları dâhilinde 1831 de yayınlanmaya başlanan ilk Osmanlı Türk gazetesidir. Haftalık olarak yayınlanan ve Osmanlı Türkçesi dışında Arapça, Ermenice,

Detaylı

1915 OLAYLARINI ANLAMAK: TÜRKLER VE ERMENİLER. Mustafa Serdar PALABIYIK

1915 OLAYLARINI ANLAMAK: TÜRKLER VE ERMENİLER. Mustafa Serdar PALABIYIK 1915 OLAYLARINI ANLAMAK: TÜRKLER VE ERMENİLER Mustafa Serdar PALABIYIK Yayın No : 3179 Araştırma Dizisi : 12 1. Baskı - Şubat 2015 ISBN: 978-605 - 333-207 - 7 Mustafa Serdar Palabıyık 1915 Olaylarını Anlamak:

Detaylı

Türk Eğitim Tarihi. Program İçeriği Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Türk Eğitim Tarihi. Program İçeriği Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Eğitim Tarihi Program İçeriği Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sunu İçeriği: A. Program Akışı B. Derslerin İşlenişi C. Başlıca Kaynaklar D. Değerlendirme Esasları

Detaylı

İhvanı Müslimin'in kısa tarihi

İhvanı Müslimin'in kısa tarihi On5yirmi5.com İhvanı Müslimin'in kısa tarihi Askeri darbeyle devrilen Muhammed Mursi'nin bir yıl önceki seçim zaferi, hareketin doğduğu ve onlarca yıl boyunca yasaklı kaldığı Mısır'da Müslüman Kardeşler

Detaylı

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler Açılış Tarihi Kapanış Tarihi Sona Eriş Nedeni 1 Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası 17.11.1924 05.06.1925

Detaylı

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com MİLLİ MÜCADELE TRENİ TRABLUSGARP SAVAŞI Tarih: 1911 Savaşan Devletler: Osmanlı Devleti İtalya Mustafa Kemal in katıldığı ilk savaş Trablusgarp Savaşı dır. Trablusgarp Savaşı, Mustafa Kemal in ilk askeri

Detaylı

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ 1 SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ Gürbüz MIZRAK Süleyman Şah Türbesi ve bulunduğu alan Suriye'nin Halep ilinin Karakozak Köyü sınırları içerisindeydi. Burası Türkiye'nin kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK 2 Takdim Planı Modernleşme Süreci Açısından Devlet Devlet-Toplum İlişkileri Açısından Devlet Teşkilatlanma

Detaylı

NECİP FAZIL KISAKÜREK

NECİP FAZIL KISAKÜREK NECİP FAZIL KISAKÜREK NECİP FAZIL KISAKÜREK kimdir? Necip fazıl kısakürekin ailesi ve çocukluk yılları. 1934e kadar yaşamı 1934-1943 yılları hayatı Büyük doğu cemiyeti 1960tan sonra yaşamı Siyasi fikirleri

Detaylı

Devrim Öncesinde Yemen

Devrim Öncesinde Yemen Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün

Detaylı

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ  Youtube Kanalı: tariheglencesi DURAKLAMA DEVRİ KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi 05.08.2017 OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU XVII.YÜZYILDA OSMANLI- AVUSTRYA VE OSMANLI- İRAN İLİŞKİLERİ a-avusturya ile İlişkiler

Detaylı

KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ *

KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ * ÇTTAD, X/23, (2011/Güz), s.s.187-232 Albüm KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ * Kurtuluş Savaşı nın bitmesinin hemen ardından, verilen bu büyük mücadeleyi kamuoyuna anlatmanın bir aracı

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : A.SEÇ.ATATÜRK İLK.VE İNK.TAR.SEMİNERİ Ders No : 0310400249 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

Kazanım: : Vatanımız için mücadele eden insanların fedakarlıklarını öğrenerek vatanseverlik duygusunu artırır.

Kazanım: : Vatanımız için mücadele eden insanların fedakarlıklarını öğrenerek vatanseverlik duygusunu artırır. MUSTAFA KARAŞAHİN İLKOKULU 4. SINIFLAR DEĞERLER EĞİTİMİ ÇALIŞMASI MART 2016 SINIFI DEĞER ADI.-. BARIŞ VE VATANSEVERLİK Kazanım: : Vatanımız için mücadele eden insanların fedakarlıklarını öğrenerek vatanseverlik

Detaylı

ERMENİLERİN KÖKENİ VE TARİHİ...

ERMENİLERİN KÖKENİ VE TARİHİ... İÇİNDEKİLER 1. Bölüm: ERMENİLERİN KÖKENİ VE TARİHİ... 1 1.1. ERMENİLERİN KÖKENİ... 1 1.2. ERMENİLERİN TARİHİ... 2 1.2.1. Büyük İskender ve Takip Eden Dönemde Ermeniler... 3 1.2.2. Partlar Döneminde Ermeniler...

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : GK. SEÇ. I: BİLGİ TOPLUMU VE TÜRKİYE Ders No : 0310250040 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? S-1 Sosyal bilgiler öğretmeni: (ikinci Meşrutiyet in ilanının ardından (Meşrutiyet karşıtı gruplar tarafından çıkarılan 31 Mart Ayaklanması, kurmay başkanlığını Mustafa Kemal in yaptığı Hareket Ordusu

Detaylı

YAHYA KEMAL BEYATLI (1884-1958)

YAHYA KEMAL BEYATLI (1884-1958) YAHYA KEMAL BEYATLI (1884-1958) Yahya Kemal Beyatlı 2 Aralık 1884 tarihinde bugün Makedonya sınırları içerisinde bulunan Üsküp te dünyaya geldi. Asıl adı Ahmet Agâh tır. Şehsuvar Paşa torunlarından olduğu

Detaylı

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını denetleyen en yüksek organ ise devlettir. Hukuk alanında birlik

Detaylı

Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı'na Kürtler Katıldı mı? Atatürk şehitlere ihanet etmiş! DTP'li Muş milletvekili Sırrı Sakık Çanakkale Şehitlikleri'ni gezmiş ve şu açıklamalarda bulunmus: "Bu ülkede burada

Detaylı

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Türk toplumlarında ilk kez medrese denen eğitim

Detaylı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı 1881 de Selanik te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza Efendi dir. Sırasıyla, Mahalle Mektebi, Şemsi Efendi Okulu, Selanik Mülkiye Rüştiyesi, Selanik Askeri Rüştiyesi,

Detaylı

Iğdır Sevdası AVUKAT SEVDA DOĞAN

Iğdır Sevdası AVUKAT SEVDA DOĞAN Iğdır Sevdası AVUKAT SEVDA DOĞAN Cömert, cefakâr, cana yakın bir insandır Musa Doğan (1923-1992). Dostlarını seven; vefa ve yardımını kimseden esirgemeyen örnek bir insandır o. Siyasete il genel meclisi

Detaylı

MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ

MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ İlahiyat Fakültesi, Manisa İl Müftülüğü ve İlim Yayma Cemiyeti Manisa Şubesi işbirliği ile düzenlenen; Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, Rektörümüz Prof. Dr. A. Kemal Çelebi, Rektör

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11 BİRİNCİ BÖLÜM İLK TÜRK DEVLETLERİNDE EĞİTİM 1.1. HUNLARDA EĞİTİM...19 1.2. GÖKTÜRKLERDE EĞİTİM...23 1.2.1. Eğitim Amaçlı Göktürk Belgeleri: Anıtlar...24 1.3. UYGURLARDA

Detaylı

Vatandaşlar koalisyonun kurulmamasından MHP yi sorumlu tutuyor. Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, Ağustos ayı gündem araştırma sonuçlarını açıkladı.

Vatandaşlar koalisyonun kurulmamasından MHP yi sorumlu tutuyor. Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, Ağustos ayı gündem araştırma sonuçlarını açıkladı. K.MARAŞ'TA SON ANKET Anket Sonuçları MHP yi İşaret Etti Vatandaşlar koalisyonun kurulmamasından MHP yi sorumlu tutuyor. Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, Ağustos ayı gündem araştırma sonuçlarını açıkladı.

Detaylı

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi 29 EKİM TÖRENLERİ Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi 1923 Cumhuriyet ilân edildi. Mustafa Kemal Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk

Detaylı

Bilim,Sevgi,Hoşgörü.

Bilim,Sevgi,Hoşgörü. Bilim,Sevgi,Hoşgörü. Mehmet Akif Ersoy 20 Aralık 1873 27 Aralık 1936 Mehmet Akif Ersoy, Türkiye Cumhuriyeti nin ulusal marşı olan İstiklal Marşı nın yazarıdır. Vatan Şairi olarak anılır. Yahya Kemal Beyatlı

Detaylı

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. SİYASAL PARTİLER Siyasi Parti Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. Siyasi partileri öteki toplumsal örgütlerden ayıran

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. AYTEN CAN

Yrd.Doç.Dr. AYTEN CAN Yrd.Doç.Dr. AYTEN CAN Fen-edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yakınçağ Tarihi Anabilim Dalı Eğitim Bilgileri Edebiyat Fakültesi Türk Dili Ve Edebiyatı 1980-1984 Lisans Selçuk Üniversitesi Bölümü Türk Dili

Detaylı

Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi

Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi 1990 yılında Latin Amerika'nın ada ülkesinde bir grup Müslüman ülkedeki yönetimi ele geçirmek için silahlı darbe girişiminde bulunmuştu.

Detaylı

Gidyon un Küçük Ordusu

Gidyon un Küçük Ordusu Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Gidyon un Küçük Ordusu Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Ruth Klassen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2007 Bible

Detaylı

Doç. Dr. Ahmet Özcan Çerkeş-ÇANKIRI da doğdu. İlkokulu Elazığ, ortaokulu Kars, lise öğrenimini Antakya da tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve

Doç. Dr. Ahmet Özcan Çerkeş-ÇANKIRI da doğdu. İlkokulu Elazığ, ortaokulu Kars, lise öğrenimini Antakya da tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve Doç. Dr. Ahmet Özcan Çerkeş-ÇANKIRI da doğdu. İlkokulu Elazığ, ortaokulu Kars, lise öğrenimini Antakya da tamamladı. Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi tarih bölümünden mezun oldu.(1992) Kırıkkale

Detaylı

Kütahya Gazeteciler Cemiyeti Ziyareti:

Kütahya Gazeteciler Cemiyeti Ziyareti: Türk Ocakları Genel Merkezi Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Efendi BARUTCU, Türk Ocakları nın 100 üncü kuruluş yıldönümü kutlamaları çerçevesinde, Sönmeyen Ocak Türk Ocakları ve Türkiye nin Geleceği konulu

Detaylı

İNKILAP TARİHİ VİZE BÖLÜMÜ ALTIN SORULAR. 1- Osmanlı da ilk kez yabancı ülkeye seyahat eden padişah kimdir? CEVAP: Abdülaziz.

İNKILAP TARİHİ VİZE BÖLÜMÜ ALTIN SORULAR. 1- Osmanlı da ilk kez yabancı ülkeye seyahat eden padişah kimdir? CEVAP: Abdülaziz. İNKILAP TARİHİ VİZE BÖLÜMÜ ALTIN SORULAR NotCopy Yayınlarının izni dahilinde paylaşılmıştır Başarılar dileriz 1- Osmanlı da ilk kez yabancı ülkeye seyahat eden padişah kimdir? CEVAP: Abdülaziz. 2- Dil,

Detaylı

Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri

Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri Asıl adı: Abdülkadir Nesebi: Seyyid( Hazreti Hüseyin(R.A) ın Efendimizin Soyundandır) Doğum yeri ve tarihi:m.1897/h.1315,muş un Bulanık İlçesi Abri(Esenlik)Köyü

Detaylı

"15 Temmuz Şehidimiz hemşehrimiz Mustafa Cambaz ın kendisi artık belki aramızda değil, ancak onun Fotoğrafları Batı Trakya da sergileniyor.

15 Temmuz Şehidimiz hemşehrimiz Mustafa Cambaz ın kendisi artık belki aramızda değil, ancak onun Fotoğrafları Batı Trakya da sergileniyor. ŞEHİDİMİZ MUSTAFA CAMBAZ ARTIK ARAMIZDA DEĞİL AMA FOTOGRAFLARI MEMLEKETİNDE SERGİL "15 Temmuz Şehidimiz hemşehrimiz Mustafa Cambaz ın kendisi artık belki aramızda değil, ancak onun Fotoğrafları Batı Trakya

Detaylı

Fevzi Karamw;o TARIH 10 SHTEPIA BOTUESE

Fevzi Karamw;o TARIH 10 SHTEPIA BOTUESE Fevzi Karamw;o TARIH 10 FEN LisESi DERS KiTABI SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR Prishtine, 2012 i

Detaylı

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders XIX. YÜZYIL ISLAHATLARI VE SEBEPLERİ 1-İmparatorluğu çöküntüden kurtarmak 2-Avrupa Devletlerinin, Osmanlı nın içişlerine karışmalarını

Detaylı

Ekim Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen

Ekim Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen Ekim 2017 Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen Boğaziçi Üniversitesi Arşiv ve Dokümantasyon Merkezi nde bulunan, Haldun Özen tarafından bir araya getirilen Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu na

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AY EKİM KASIM HAFTA DERS SAATİ 06-07 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış

Detaylı

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU DERSİMİZİN TEMEL KONUSU 1 1. TÜRK HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARINI TANIMAK 2. TÜRKIYE DE NELER YAPABİLİRİZ SORUSUNUN CEVABINI BULABİLMEK DERSİN KAYNAKLARI 2 SİZE GÖNDERİLEN MATERYAL: 1. 1982 Anayasası: https://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa_2011.pdf

Detaylı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni T.C. ĠNKILAP TARĠHĠ VE ATATÜRKÇÜLÜK AÇIK UÇLU DENEME SINAVI (I. Dünya Savaşı ndan Erzurum Kongresi ne kadar) sosyalciniz.wordpress.com 1. Gelişen sanayimiz için hem bir hammadde kaynağı hem de uygun bir

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : EĞİTİM SOSYOLOJİSİ * Ders No : 0310340040 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan

Detaylı

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME TÜRK İDARE TARİHİ SORULAR

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME TÜRK İDARE TARİHİ SORULAR SORULAR 1- Devletin maddi gücünün anlaşılması için insan ve hayvan sayımının yapıldığı son toy ne zaman toplanırdı? A) İlkbahar B) Yaz C) Sonbahar D) Kış E) Mayıs ayı ortası 2- Devşirme sistemi ve I. Murad

Detaylı

Seda DUNBAY Avukat. Türk Parlamento Tarihinde Yasama Sorumsuzluğu ve Dokunulmazlığı ( )

Seda DUNBAY Avukat. Türk Parlamento Tarihinde Yasama Sorumsuzluğu ve Dokunulmazlığı ( ) Seda DUNBAY Avukat Türk Parlamento Tarihinde Yasama Sorumsuzluğu ve Dokunulmazlığı (1876-1995) İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... IX GİRİŞ...1 BÖLÜM I Parlamento Üyeliğinin Tarihsel ve Siyasal Olarak

Detaylı

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı.

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı. MUSA TAKCI KİMDİR? İyi bir öğretmen, koruyucu bir ağabey, saygılı bir evlat, şefkatli bir baba, merhametli bir eş, çok aranan bir kardeş, güçlü bir şair, disiplinli bir yazar, hayırlı bir insan, güzel

Detaylı

09.01.2016 fatihtekinkaya@hotmail.com

09.01.2016 fatihtekinkaya@hotmail.com Fatih TEKİNKAYA Sosyal Bilgiler Öğretmeni ANAYASALARIMIZ Teşkilat-ı Esasi 1921 Anayasası 1924 Anayasası 1961 Anayasası 1982 Anayasası Türkiye Cumhuriyeti Anayasası MADDE 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

Detaylı

: Normal. Son Gönderme Tarihi : Kura Tarih ve Saati : - MUSTAFA RİZE Lisans 8 ABDUSSELAM ALBAYRAK 1 / 9

: Normal. Son Gönderme Tarihi : Kura Tarih ve Saati : - MUSTAFA RİZE Lisans 8 ABDUSSELAM ALBAYRAK 1 / 9 Talebi Alan Ünite Adı : RİZE ÇALIŞMA VE İŞ KURUMU İL MÜDÜRLÜĞÜ Talebi Veren Kurum Adı : ÇAY İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Talebin Statüsü (Normal, engelli, eski hükümlü, terör mağduru) : Normal Meslek Adı

Detaylı

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ Hazırlayanlar: Habib Hürmüzlü, ORSAM Danışmanı / Bilgay Duman, ORSAM Ortadoğu Uzmanı -HAZİRAN 2011- Sayı: 2 1 Haziran: Irak Türkmen Cephesi nin Kerkük İl Başkanlığı

Detaylı

Yeşaya Geleceği Görüyor

Yeşaya Geleceği Görüyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Yeşaya Geleceği Görüyor Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Jonathan Hay Uyarlayan: Mary-Anne S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010

Detaylı

2) Mustafa Kemal in babası Ali Rıza Bey,

2) Mustafa Kemal in babası Ali Rıza Bey, CEVAPLAR VE ÇÖZÜMLER 1) Selanik ve Balkanlarda Türk, Rum, Ermeni, Bulgar, Sırp ve Yahudi gibi farklı milletlerden insanlar yaşıyordu. 19. yüzyıla kadar huzur ve güven içerisinde yaşayan bu milletler, Fransız

Detaylı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni T.C. ĠNKILAP TARĠHĠ VE ATATÜRKÇÜLÜK BĠR KAHRAMAN DOĞUYOR AÇIK UÇLU DEĞERLENDĠRME SINAVI sosyalciniz.wordpress.com 1. 19. yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı Devleti parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE KÜRT VE ERMENİ MESELELERİNİ TARTIŞTI!

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE KÜRT VE ERMENİ MESELELERİNİ TARTIŞTI! İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE KÜRT VE ERMENİ MESELELERİNİ TARTIŞTI! Türkiye nin önemli toplumsal ve politik konularının tartışıldığı İstanbul Aydın Üniversitesi

Detaylı

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ Hazırlayanlar: Habib Hürmüzlü, ORSAM Danışmanı / Bilgay Duman, ORSAM Ortadoğu Uzmanı / Temmuz - Ağustos 2013 - Sayı: 27 15 Temmuz 2013: Tuzhurmatu olaylarının araştırılması

Detaylı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Örgütü Yalıkavak Mahalle Temsilciliği tarafından geniş katılımlı birlik ve dayanışma

Detaylı

Iğdır Sevdası. yıp olarak acı bir gerçeklik halinde karşımıza dikilmiştir.

Iğdır Sevdası. yıp olarak acı bir gerçeklik halinde karşımıza dikilmiştir. BİRSEN YAYCI (SAYAN) 1950 den önceki dönemlerde il genel meclisi üyesi olarak Iğdır ı temsil eden Hüseyin Yaycı, kişiliği ve kültürüyle Iğdır ın vazgeçilemez renkli bir şahsiyeti ve başarılı bir ticaret

Detaylı