Karanlıkta Uyananlar Vedat Türkali Duvara Karşı Tiyatro Topluluğu 2012

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Karanlıkta Uyananlar Vedat Türkali Duvara Karşı Tiyatro Topluluğu 2012"

Transkript

1 Vedat Türkali Duvara Karşı Tiyatro Topluluğu 2012 ÖN OYUN DÜĞÜN ( Düğün Ahalisi-Turgut-Ekrem ) (Perde kapalı seyirci kapısından gözü bağlı Fatma ile Ekrem girer) FATMA: Ekrem, nereye götürüyorsun beni? Bir gören olacak, anneme nasıl açıklarız? EKREM: Sana bir sürprizim var. FATMA: Bana sürpriz yapmak istiyorsan annemle konuş. Hadi aç şu gözümü artık. EKREM: Sabırlı ol, az kaldı! (Ekrem el kol işaretleri ile perdenin açılmasını sağlar. Arkada düğün dekoru görünmeye başlarken, müzik girer ve Fatma nın gözünü açar Ekrem. Fatma nın sevincini hareketlerinden anlarız. Anne gelir, el öptürür vs.) FATMA: Bu bizim düğünümüz mü şimdi? (Topluluk onaylar) EKREM: Tabi ya. Her şeyi ayarladım. Annenden seni istedim FATMA: Emineeeeeeeee! (salona doğru koşar) EMİNE :(sahneden kalabalığın içinden ses verir) Dur bağırma kız buradayım. FATMA: (Sözünü keser, üzgün) Ama gelinlik, yani en azından şöyle güzel, temiz bir elbise EMİNE: Atölyede kalan kumaşlardan sana bunu diktik ama bilmem beğenir misin 2 günde anca mesaiden sonra gizli saklı bu kadar oluyor. FATMA: (Duygulanmıştır.) Emine ellerinize sağlık, çok güzel olmuş. KAZIM: Ekrem kıskanma, seni de unutmadık. (Gülüşmeler) EMİNE: E hadi o zaman (yükselen müzik sesiyle oynamaya başlar) 1

2 (Turgut ve Nevin sahneye girerler, Turgut mahcup ve sarhoştur. Sahneye girmesiyle müzik kesilir. Herkes yerine oturur. Turgut hangi masaya gitse o masa onlara tavırlıdır. O sırada Ekrem le yüz yüze gelirler. Tokalaşmak için elini havaya kaldırır. Eli havada kalır.) TURGUT: Ne oldu? Bu kadar mı düşmanız sizinle ne yaptım ben size? Çocukluğumuz beraber geçmedi mi? Süleyman ağabey! Sizin evinizin arkasında ki ev de oturmadık mı senelerce. Az mı yedirdiniz beni az mı sümüğümü silip okula gönderdiniz? O zaman bu aramıza giren atölye mi vardı? Boş arazi değil miydi oraları? Sen söyle Ramazan bu atölyenin olduğu yerde top oynamaz mıydık? Sonra valide küçük bir atölye yaptı oraya. Siz çalıştınız, annemle Seher Ana kesti-dikti sabahlara kadar. Ben bile çalıştım be, çalışmadım mı? Şu kadar çocuktum daha, kumaş toplarını getirirdik Ekrem le, Kazım la. Değil mi Kazım? İçmedik mi sabahlara kadar beraberce. Demek böyle olduk şimdi, o atölye yüzünden. Ekrem... Kan kardeşimsin lan sen benim. Tanımadın mı? Adım Turgut. Turgut um lan ben. Kaç defa sırtımda taşıdım ben seni zil zurnayken sen de beni taşıdın. Her gece içiyorduk be. Herkes sevgilisini kazır ağaçlara duvarlara. Biz dostluğumuzu kazırdık. Kimse aramıza giremez derdik. Ne oldu lan bize ne oldu ne yaptım ben sana kan kardeşim? Ne yaptım size? neeeeeeeeeee? (ağlayarak bir masaya oturur.) KAZIM: (dizlerini üstüne çökerek bağırmaya başlar. Yedi yaşını oynamaktadır).ekrem! Ekrem! EKREM: (Anlamamıştır.) Ne be? Ne yapıyorsun? KAZIM: Ekrem annen salmıyor mu? Gelsene aşağıya? EKREM: Ne diyorsun oğlum? Anlamıyorum. KAZIM: Diyelim ki ben Turgut um. Neler yaşandığını ona bir oyunla anlatalım. Şimdi gel aşağıya. (Ekrem de diz üstüne çöker, çakıyı çıkartır. Elini keser. Bıçağı Ekrem e uzatır. Ekrem de keser.) Bak Ekrem artık kan kardeşi olduk. Kanım sana senin kanında bana. Bozulmasın hiçbir zaman dostluğumuz. EKREM: Bozulmasın hiçbir zaman dostluğumuz. ŞARKI 1 silebilir bu dostluğu kim? Ne girebilir ne, aramıza ne? kardeşten farkı? Birlikte büyüdük, anamız farklı tek. dostluğu kim? Ne girebilir ne, aramıza ne? benim çıkarım seninkisi Kim Nedir ki Kim silebilir bu Senin çıkarın benimkisi, (Önce koro olarak söylenecek. Daha sonra Kazım ve Ekrem in solosuna dönüşecek bir koreografi yapılacak. Şarkı sonrasında ezgi eşliğinde sahne boşaltılır.) 1. EPİSOD FABRİKA AVLUSU ( Turgut-Ekrem-Kazım-Seher Ana-Fatma-Emine-Süleyman- Ramazan-Gülçin-Nevzat-Nermin-Münevver Hanım-diğer işçiler ) KAZIM: (Ceketi giydikten sonra Turgut moduna girmiştir.) Hadi oğlum uzatma makinelerin hepsini elden geçirmedin mi? İşin bitti, yürü gidelim. EKREM: Turgut, haberin yok galiba, senin valide kesimhaneye elektronik kesim makinesi kurduruyor. Bir şey falan lazım olur. Ortada olmazsam laf gelir. KAZIM: Saçmalama oğlum, milyon dolarlık makine teknik servis var. İstesen de elini sürdürmezler sana. (Kolundan çekiştirir.) Yürü! (Gülerek) Hem ben patroniçenin oğlu olarak izin veriyorum. Yürü hadi! EKREM: Bir tane vuracağım şimdi göreceksin patroniçenin oğlunu. 2

3 (Şakalaşarak, çıkarlarken Seher Ana oyuna girer. Arkadan da Fatma ve Emine.) KAZIM: Hem arabayı aldım, seni eve taşırız bugün. EKREM: Ana, kız yalnız kalmalarına da gönlüm el vermiyor ama, böyle de olmuyor be Turgut, her gün kavga gürültü. Taşıyalım evi bitsin bu iş. SEHER ANA: Evi değil, memleketi terk et istersen, o anneye layık evlat değilsin! (Ekrem, Seher Ana ya bakakalır. Turgut çekiştirir.) TURGUT: Yürü hadi yürü, patroniçe çıkıverir, arabayı sorar şimdi enselenmeyelim. (Çıkarlar) (Seher Ana, Fatma, Emine avludadır. Diğer işçiler girer) SEHER ANA: Dağılmayacakmışız, Münevver Hanım konuşma yapacak. SÜLEYMAN: Yine ne felaket var acaba? Bizi hayırlı bir şey için topladığını görmedim. EMİNE: Sizin kesimhaneye Elektronik Katır alınmış ya, herhalde onunla ilgili. NERMİN: Katır mı alınmış? (güler) Kız katırın elektroniğimi olur? EMİNE: Cahil! Otomatik kesim makinesi. Cutter, cutter. İŞÇİ: Önceki çalıştığım yerde vardır. Kumaşı kendi seriyor masaya, sonra programı giriyorlar, bir çırpıda kimse elini sürmeden kesiliveriyor işler. Hem de kaç kat olursa olsun! FATMA: Eee, Gülçinle Nermin ne yapacak o zaman kendi seriyorsa? İŞÇİ: Kalıp yok çizim yok, hepsi programa yükleniyor. FATMA: Ramazanla Süleyman ağabey de boşa çıktı o vakit. EMİNE: Dördünden daha mı ucuza çalışıyormuş bu makine de almışlar. (Gülüşmeler) GÜLÇİN: Bitti mi kurulum? İŞÇİ: Bitti, bitti. (vb. konuşmalar. Münevver girer.) MÜNEVVER: Hepimize hayırlı uğurlu olsun! Millet otomatik, kesip biçip gönderiyor siparişleri. Biz hala elle. Nevzat Bey, programın eğitimini aldı 1 aydır. Programı o girecek bilgisayara, sonrası kolay zaten makine yapıyor. Görün bakın nasıl arttıracağız kapasiteyi. GÜLÇİN: Kapasiteyi arttıracağız ama, bizim elimize bir şey geçtiği yok Münevver Hanım. MÜNEVVER: Bu kadar siparişle benim elime ne geçiyor ki size ne vereyim? Ama şu işleri bir arttıralım SEHER ANA: (Sözünü keser) Elinize geçenlerin hesabında gözümüz yok Münevver Hanım. Üç kuruşluk hakkımızı almaya bakıyoruz. MÜNEVVER: Kimsenin hakkını yemiyorum ben. Sen de beni anlamadıysan 20 yıldır. SEHER ANA: Asıl sen bizi anlamıyorsun. Tabi, atölyede makine başında sabahlayan Münevver Usta değilsin artık. 3

4 MÜNEVVER: Konuşulur mu bu inatçı kadınla? Şimdi daha mı az çalışıyorum yani? (Nevzat a) Gitti mi mallar nakliyeciye? NEVZAT: Şey efendim Arabayı MÜNEVVER: Turgut Bey arabayı aldı gitti, sizde malları gönderemediniz. Siz hala koruyun bu serseri oğlanı. Tembeller, serseriler düşmanım benim. İsterse oğlum olsun. Çalışanların dostuyum, çalışanların. Hakkı yenen varsa, gelsin bana söylesin. Vız gelir bana sendikanız da. Fesatlık çıkaranlara, havadan para almak isteyenlere yer yok benim fabrikamda. Beğenmeyen defolur gider. O kadar. (Münevver çıkar, Nevzat Kalır.) NEVZAT: Gülçin Tez! Kesimhanede serimciye ihtiyaç kalmadığından yarından itibaren makinede çalışacaksın. Nermin Duman, Ramazan Bakır, Süleyman Dayıoğlu! Yarın kalan yevmiyenizi alın, ilişiğiniz kesilmiştir. NERMİN: Olur mu öyle şey? Bizi de başka bir bölümde çalıştırabilirsiniz. (Nevzat yanıtlamaz, çıkar. İşçiler arasında gerilim ve mırıltılar.) EMİNE: Gülçin e bak ne şanslı kadın. FATMA: Yazık Nermin e zaten ödeyemiyordu, şimdi nasıl ödeyecek kredi kartı borçlarını. İŞÇİ: Para yok pul yok takside o kadar yüklenirse olacağı bu. SEHER ANA: Üzülmeyin çocuklar, sendikada bu durumu konuşacağız. RAMAZAN: İnsansız olur mu bu iş? İŞÇİ: Makinenin gözümü var canım? Bir hata olsa kumaşta kesip atacak. Gülçin le Nermin tek tek çıkarıyorlardı hatalı yerleri. EMİNE: Kumaştan emin olmadan makineye takılmaz. Önce iyice kontrol etmek lazım. GÜLÇİN: Çıkaracaklarına kontrolcü yapsalardı onları da. EMİNE: Ne olacak çoluk çocuk? ( Sahne de Nermin ve Fatma kalır. Nermin üzgün, Fatma dalgın.) NERMİN: Fatma! (Fatma yanına gelir.) FATMA: Nermin gerçekten çok üzüldüm. NERMİN: Şimdi zamanı değil gibi görünüyor ama senden bir şey isteyecektim. FATMA: Söyle Nermin. NERMİN: Cep telefonumun taksitini ödeyemiyorum. FATMA: Sana yardım edemem ki bizde aynı durumdayız. Maaş yetmiyor ki hiç birimize. NERMİN: Senden para mı istiyorum kız. Yüzsüzlük olmazsa senin şu topuklu ayakkabını isteyecektim. Daha geçen ay aldım yepyeni telefon, güzel giyineyim de bu pahalı telefonu nerden aldın diye sormasınlar hırsızlama zannedip ucuza kapatmaya çalışıyorlar sonra. 4

5 FATMA: Olur Nermin olur.( Nermin ayakkabısını cıkarır.) NERMİN: Hadisene. FATMA: Ne hadi Nermin? NERMİN: Kız sen ayakta mı uyuyorsun? Versene ayakkabını. FATMA: Hangi ayakkabıyı? Ha, tamam, tamam al (Ayakkabıyı çıkartır. Ama Nermin in ayakkabısını giymez. Nermin giyer ve çıkar. Emine gelir. Elinde Fatma nın ceketi vardır.) EMİNE: Geldim. (sahneden tam çıkarlarken) Kız senin ayakkabıların nerede (Fatma koşar Nermin in ayakkabılarını giyer) Ne oldu kız gene dünya değilsin. FATMA: Ekrem taşınıyor EMİNE: Kızım gitmez Ekrem, annene kızdı diye öyle söyledi. Gider mi seni bırakıp? (Fatma doğru mu söylüyorsun gibilerinden bakar) E, seviyor tabi! (Işık Söner. Çocukların oyun sesleri ile Işık açılır.) 2. EPİSOD MAHALLE ( Fatma-Emine-Ekrem-Turgut-Nermin-Gülçin-Çocuklar-Aileler) (Çocuklar top oynuyor, bir kenarda mahalleli kadınlar, örgü örenler, çekirdek çitleyenler, gündelik konuşmalar. Turgut u oynayan Kazım sahneye girer, üzerindeki Turgut un deri ceketini çıkarıp, çocukların top oyununa eklenir.) KAZIM: Hoop, pas ver pas ver! Hadi MAHALLELİ 1: Nasılsın Turgut? TURGUT: (Burada gerçek Turgut yanıt vererek oyuna girer.) Sağol abla Sen nasılsın? MAHALLELİ 1: İdare ediyoruz işte. TURGUT: (Çocuklara) Eee, hadi ne duruyorsun? Atsana! KAZIM: (Kulise doğru seslenir) Ekrem hadi! EKREM: (Sırtında bir çanta ile sahneye girer.) Turgut! Hadi oğlum! Son parçayı da aldım, fabrika dağılmadan gidelim de tatsızlık olmasın. (Turgut oyunu bırakır, ceketini alır, tam çıkacaklarken, Fatma ve Emine sahneye girer) FATMA: Gidiyorsun demek? EKREM: O kadar laftan sonra, kalacak mıydım? Hadi eyvallah! (Turgut deri ceketini giyer, Kazım ve Ekrem le çıkmaya yönelir.) FATMA: Nankör Annem baktı, büyüttü, bu zamana getirdi, çekip gidiyor şimdi. Sürünün sokaklarda be! Kötü mü dedi sana? Git meyhanelerine gelme bir daha! 5

6 EMİNE: Boş ver Fatma! Eninde sonunda dönecek! Benim ki de yanlarında karışmasa olmaz! KAZIM: Emine! Yemeğe bekleme, geç geleceğim! NERMİN: (Sahneye girer.) Hah, iyi ki seni gördüm, gel ayakkabılarını vereyim. FATMA: İstemiyorum, senin olsun. NERMİN: Niye ki? FATMA: (Ekrem i işaret ederek) O almıştı! (Turgut, Kazım ve Ekrem yavaş sahneden salona inmişlerdir. Hanife kulisten sahneye girer.) HANİFE: Sana kırk defa demedim mi ben ha? (Oğlanın kolundan çeker sürükler) OĞLAN: Bırak be Anne bırak diyorum EKREM: (Salondan sesi gelir, ama kimse umursamaz) Hanife Abla dur! Hıncını çocuktan çıkarma! HANİFE: Yürü, kırmayayım bir yanını yürü Daha bir ay olmadı. 30 lira verdik o ayakkabılara (İşçiler gelir. Süleyman kalabalıktan sıyrılır, oğlana doğru atılır) SÜLEYMAN: Bırak be kadın! Çocuktan ne istiyorsun? OĞLAN: Baba bir şey söyle şuna! HANİFE: Bir şey istediğim yok. Sende aynısın işte. (Ağlamaklı) Ölsem de kurtulsam. Elde yok avuçta yok. (Ağlamaya başlar, Süleyman başında çaresiz) GÜLÇİN: (Kenarda oturan mahalleli kadınların yanına gider.) Süleyman ağabeyi işten çıkardılar. (Kalabalık içinde sızlanmalar. Hanife duyar.) FATMA: Kalk Hanife kalk! MAHALLELİ 2: Bir çare bulunacak elbet Hanife, sendika var. HANİFE: Batsın sendikanız da, başımıza gelen her felaket o sendikanızdan geldi. FATMA: Yürü hadi, işte bulunur her bir şey de. HANİFE: İş nerde Fatma, iş nerde? Koca bir yıl ne çektik biz. MAHALLELİ 1: Sendika hangi birine kardeşim MAHALLELİ 2: İstediklerinin hiç birini vermeyeceğim diyormuş MAHALLELİ 3: Fabrikayı kapatırmış, lokavt mı ne, işte ondan yaparmış MAHALLELİ 1: Nasıl kapatırmış canım deli misin? MAHALLELİ 2: Başına çalınsın verdiği para MAHALLELİ 3: Zaten ne veriyor ki? 6

7 (Turgut, Kazım ve Ekrem üzgün bakarken işçilerin mırıldanmaları arasında perde kapanır. Yan koridor aydınlanır. Orada konuşurlar) TURGUT: Ben diyorum size oğlum. Benim annede insaf, merhamet öyle şeyler arama. KAZIM: (Konuyu da değiştirmek adına) Eee, Fatma yı ne zaman taşıyacağız senin yeni eve? EKREM: Saçmalama lan, o benim kardeşim sayılır. TURGUT: Müstahaktır namussuzum bizim işçilere, altı aydır bir grev yapamadılar. EKREM: Boş ver ya, yapacaklarda ne olacak? (Işık söner. Ekrem, Turgut, Kazım gider. Perde arasından Seher Ana, Gülçin, Nermin, Süleyman, Ramazan perde önüne çıkar.) 3. EPİSOD SOKAK ( Nermin-Gülçin-Ramazan-Süleyman-Seher Ana ) GÜLÇİN: Grev yapılacak, başka yolu yok SEHER ANA: Perişan ederiz fakiri fukarayı SÜLEYMAN: Zaten perişanız be Seher Ana SEHER ANA: Var mı dayanacak bir yerimiz? GÜLÇİN: İnancımız! SEHER ANA: İnanç ama sendikanın kasası boş! NERMİN: Peki ne yapalım? SEHER ANA: Daha sıkı sarılacağız birbirimize. Daha arkadaşların yarısı bile birlik olmanın yararına inanmıyor. Tabi, hiç zararsız yürümez bu iş, ama başka çaremiz yok, dayanacağız. RAMAZAN: Hadi ben dayanırım, ama bunlar ne halt edecek? (Nermin ve Süleyman ı gösterir) Kışta kıyamette çoluk çocuk (Gide yazar) yok kardeşim benim için hiçbir şey yapmayın bende bundan sonra sizin için bir şey yapmam. SEHER ANA: Dur yahu, nereye gidiyorsun? RAMAZAN: Çok dinledim bu lafları! GÜLÇİN: (Arkasından) Sen de böyle yaparsan, oooo. Toplu sözleşme konuşmalarına başlayalı iki ay oldu. Hiç bir şeyi kabule yanaşmıyor Münevver Hanım. Yarın karar günü. Grev mi yapacağız yoksa teslim mi olacağız bu kadına? SEHER ANA: Asacağız yarın grev kararını Greve başlayacak gücümüz yok ama bakalım korku verebilecek miyiz Münevver Hanıma. Ağzınızı sıkı tutun, tilki gibidir, bir anlarsa hepimizi perişan eder. (Işık söner. ŞARKI 1 in ezgisi çalar. Perde açılır.) 7

8 4.EPİSOD MEYHANE (Turgut Kazım Ekrem Ramazan Meyhaneci Süleyman) RAMAZAN: (Sarhoş Turgutların olduğu masaya laf atar.) Kovdu beni senin valide, olsun. Sanatım var benim. Anan da vız gelir bana. Her horoz kendi çöplüğünde öter anladın mı? TURGUT: Sen mahalleye dün geldin arkadaş, biz yirmi beş senedir RAMAZAN: Oooo, o eskidenmiş, şimdi sen köşklerde. Eee oğlusun tabi Yani çıt olsa doğru validenin kulağına TURGUT: (Üstüne yürür, diğerleri tutar) Anneme ispiyonculuk mu yapıyorum lan ben? EKREM: Boş ver sarhoş yahu! KAZIM: Sıkıntısından söylüyor. TURGUT: Ben mi kovdum işten! İspiyonculuk ha! Benim her yaptığımı kim yetiştiriyor valideye? İçinizde oğlum. Yılan aranızda! Parçalarım namussuzum bir daha çamur atanı. (Süleyman gelir meyhaneye, Ramazan ın masasına oturur.) MEYHANECİ: Suç Münevver Hanımda. Bir insan ki ispiyoncu kullanır, kovmaktan haz eder, o kullandığı ispiyondan da alçaktır arkadaş. EKREM: Eee, amma nutuk attınız be! Sanki parti kongresi. Şurada kafamızı dinleyeceğiz. SÜLEYMAN: Elbet kullanacak ispiyon, yoksa nasıl idare edecek fabrikayı? KAZIM: (Ekrem e) Gidiyor muyuz? (Ekrem kafa sallar) TURGUT: (Sarhoş) Direk gibi laf helal olsun! İspiyon kullanan ispiyoncudan da namussuzdur! SÜLEYMAN: (Ramazan a fakat ortam duyar) Yarın grev ilan ediliyor. MEYHANECİ: Hadi hayırlısı İŞÇİ: Herkesin anası ağlayacak görürsünüz. MEYHANECİ: Eee kolay değil! Ama madem ki sendika karar veriyor SÜLEYMAN: Grev şart RAMAZAN: Grev yapıp da aç mı bırakacaksınız insanları? ŞARKI 2 karışık, korku, endişe basmış grev yapmak şart olmuş karşısında mı? olmalı İspiyoncu var ama kimi suçlu saymalı. mı olmalı? Yoksa karşısında mı? sessiz kalmalı ortada mı olmalı Kafalar Seçenekler sınırlı Yanında mı olmalı? Yoksa Ya da sessiz kalmalı ortada mı Kafalar karışık, hiç haber sızmamalı. Yanında Ya da (Kadın sesi ağırlıklı olarak, kulisten gelenler söyleyecek. Meyhanedekiler eşliksiz oynayacak. Sözler bittiğinde, ezgi eşliğinde meyhane boşaltılacak, Patron odası kurulacak.) 8

9 5. EPİSOD PATRON ODASI ( Münevver Hanım-Halis Cemal Bey-Nevzat-Nermin-Turgut-Nevin ) (Sözsüz oyun Nevzat, Münevver e eğilip bir şey söyler, sonra dışardan Nermin i çağırır) MÜNEVVER: Eeee, nasılsın bakalım Nermin? (Nermin in kafa önde, hala biraz ezik) En doğru kararı verdin. Söyle bakalım şimdi durumlar nasıl? NERMİN: Grev kararı aldılar MÜNEVVER: (Alaylı) E, hadi hayırlı olsun. NERMİN: Size blöf yapacaklar. Beş parası yok sendikanın. Seher Ana aman o tilki duymasın, mahveder bizi diyor. MÜNEVVER: Zaten işler gevşek, yapsınlar grevi gündelik ödemekten kurtarırlar beni. Sendikasız işçiler yeter. Aferin sana güveneceğimi biliyordum Nermin. NERMİN: (Takdir edilmekten mutlu elindekilerin hepsini döker) Bir de efendim Ekrem, Kazım, Turgut Bey dün gece meyhanedelermiş. Sabahlamışlar. Kazım uyukluyor aşağıda. Ekrem de işe gelmedi. MÜNEVVER: Görüyorsun oğlumdan bile hayır yok. Sana güveniyorum Nermin. Şimdi git kimse şüphelenmesin. NERMİN: Sağ olun efendim. (Nokta aydınlatma altında) NEVZAT: Köşkteki işi bitirdin mi? NEVİN: Bitirdim dayıcığım. Parayı verecek bugün. NEVZAT: Beğendi mi bari? NEVİN: Bilmem. Fabrikaya gel dedi. Buraya da bir heykel düşünüyor. (Güler) NEVZAT: Bir şeyden anlasa bari Ne isteyeceksin? NEVİN: Ne yaptıracağına bağlı. Ona mı bıraksam yoksa? NEVZAT: Sakın! Hiç karlı çıkmazsın. Bugün ihale günü, dünya kadar para yedirdi bu ihaleyi almak için. Alamazsa bugün git, sonra gelirsin, elindeki işten olma. Ama ihaleyi alırsa pahalı sat kendini. Bekle burada. (Nokta söner. Oda aydınlanır.) MÜNEVVER: Tam 120 bin lira tutuyor işçilerin istedikleri bir yılda, Halis Cemal Bey. Şımarıklık. HALİS CEMAL: Evet Münevver Hanım. İşveren sendikamızda aynı fikirde. MÜNEVVER: İşveren sendikası ver dese de vermem. Tepeme mi çıkaracağım işçileri? HALİS CEMAL: Haklısınız. Görüşmeler devam ediyor. Tam baskı yapıyoruz devlete. En kısa sürede sanayiciler lehine bir sonuç çıkacağından eminiz. NEVZAT: (Girer) Efendim! MÜNEVVER: Ne oldu Nevzat! 9

10 NEVZAT: Efendim ihaleyi aldık! MÜNEVVER: İşte bu güzel haber. Eee, tabi o kadar yatırım yaptık üretimi arttıralım diye. Boş oturacak değiliz ya. HALİS CEMAL: Hadi hayırlı olsun. MÜNEVVER: Sağ olun. NEVZAT: Efendim Nevin geldi. Sizi görmek istiyor. MÜNEVVER: Gelsin. NEVİN: İyi günler Münevver Hanım MÜNEVVER: Hoş geldin Nevin, ayağın uğurlu geldi. NEVİN: Sevindim. MÜNEVVER: Halis Cemal Bey, kızımız bizim Nevzat ın yeğeni Nevin. Kendisi tazecik heykeltıraş ama bizim köşkün bahçesine yaptıklarını bir görseniz, ustalara taş çıkartır. HALİS CEMAL: (Nevin e) Tebrik ederim. (Münevver e) Münevver Hanım sanatsever bir yönünüzün olduğunu bilmiyordum. MÜNEVVER: Konuştuğumuz heykeli fabrika girişine istiyorum. Sana burada çalışman için bir atölye ayarlayalım. Nevzat gerekeni yapsın. NEVZAT: Tabi hanımefendi, ne gerekiyorsa MÜNEVVER: Şimdi git paranı al muhasebeden, yeni iş içinde bir miktar ön ödeme yapalım. Gerisi bitince artık ne istersen NEVİN: Sağ olun Münevver Hanım. Sağlığınız Konuşuruz iş bir bitsin İyi günler (Nevzat la bakışır, çıkar) HALİS CEMAL: Bende gideyim artık. MÜNEVVER: İyi haberleri bekliyorum! (Nevzat la yalnız kalır.) Bugün yüz işçi çalışıyor. Yarın bin, iki bin çalışacak. Şu öbür siparişin de dosyasını ver bakayım. (Alır.) Üç milyon! Altından kalkabilir miyiz dersin? NEVZAT: Efendim, evvel Allah MÜNEVVER: (Geri verir dosyayı) Yok yok kontrollü gitmek lazım. Önce şu aldığımız ihaleyi bir bitirelim, bakalım ne oluyor? Ver bakayım dosyasını. NEVZAT: (Uzatır) Buyurun efendim. MÜNEVVER: Şu işçilerin istek formunu da ver. (inceler) Yüzde on zam. Bir maaş ikramiye (elinde kalem düzeltir.) yarım maaş deriz. On lira çocuk zammı. Kabul edelim gitsin. Fabrika büyük iş alıyor. Bir de duyup bastırmaya kalkarlar. Çağır sendikacıları. NEVZAT: Tabi efendim. 10

11 (Nevzat çıkarken, Münevver göğsünü ovuşturmaktadır. Turgut girer) MÜNEVVER: Oooo, şehzadem! Neredeydin dün gece sabahlara kadar? TURGUT: Raporu almışsınızdır. MÜNEVVER: Defol küstah! TURGUT: Yalvarın bakalım kalır mıyım? (Çıkar.) MÜNEVVER: Annenin fabrikasında çalışamıyorsun! Hangi işte üç günden fazla düzen tutturacaksın serseri (göğsünü ovuştururken düşer) TURGUT: Münevver Hanım! Anne! Anne! Nevzat ambulans çağır! ŞARKI 3 Bir aksilik olmuşsa patron koltuğunda, düzen devam eder ölüm olsa da böyle! Bu düzen böyle! Düzen yine devam eder Kim olacak acaba patron koltuğunda, oğlu var patron gibi görünmez ama düzen böyle! Bu düzen böyle! Varis başa geçmeli. Nasıl olur şimdi işçilerin hali de, yeni patron bizleri üzmez belki de böyle! Bu düzen böyle! Patron kar düşünmeli düzen böyle! Bu düzen Bu Bu düzen Bu düzen böyle bu (Şarkı 3 ün sonunda ezgi devam ederken Patron odası boşatılır ve meyhane kurulurken ezgi ŞARKI 1 in ezgisine bağlanır.) 6. EPİSOD MEYHANE ( Kazım-Turgut-Meyhaneci-Ekrem-Remzi-Süleyman-Diğerleri ) SÜLEYMAN: Allah günahlarını affetsin RAMAZAN: Yine de hakkım helal olsun. MEYHANECİ: Peki şimdi grev ne olacak? KAZIM: Ne grevi be delirdin mi? İŞÇİ: Tabi canım Turgut Bey var, grev olur mu? Anlaşmaya gidilir. KAZIM: Kapat ulan şu radyoyu. Adam değiliz, böyle günde yalnız bıraktık çocuğu be. EKREM: Ne yapalım, bir sürü manda çevirmiş oğlanı. KAZIM: Bir telefon edelim hiç olmazsa EKREM: Bırak yahu, bu saatte. (Turgut girer) TURGUT: Merhaba arkadaşlar Kusura bakmayın yani MEYHANECİ: Hoş geldin Turgut Bey KAZIM: Turgut Biz çok alçak Arkadaşın olacağız 11

12 TURGUT: Duramadım evde. Rezalet Geldim EKREM: Otur hadi, otur TURGUT: Yok, siz çıkında dışarı, şöyle biraz Malum yakışık almaz benim burada KAZIM: Boş ver ağabeycim, Otur yahu, seni herkes bilir. TURGUT: Yahu otur Turgut... (ŞARKI 1 in ezgisi girer, zamanın ilerlediğini ve meyhane atmosferini canlandıracak bir koreografi olmalı. Hepsi birden perdenin önüne geldiğinde perde kapanıyor. Sahne geçişinde ezgi devam eder, perde kapanmasıyla yavaşça kapatılır. Sahnenin sağ yanındaki platforma doğru sallanarak yürüyorlar.) 7.EPİSOD SOKAK/FABRİKA ÖNÜ (Ramazan-Süleyman-Turgut-İşçi-Ekrem-Kazım-Bekçi) RAMAZAN: Başın sağ olsun Turgut, affet beni geçen gün atıştık sinirden. TURGUT: Hayır, sen beni affet arkadaş RAMAZAN: Kabahat bende ama ağabeycim Tuttum pislik attım Di mi ya TURGUT: (öpüşürler) Ne demek, bir farkım mı var benim sizden? Canımsınız siz benim arkadaş. İŞÇİ: Sen de bizim canımızsın SÜLEYMAN: Tabi ağabeycim ne demek TURGUT: Ne demekmiş zam? Fabrikaymış Feda olsun hepinize İşte şu evde biz o zaman. Ekrem le ben Di mi Ekrem? Daha babam sağdı İşte fabrikanın olduğu yerde top oynardık. O zaman arsaydı. Sonra valide küçük bir atölye yaptı oraya. Siz çalıştınız, annemle Seher Ana kesti, dikti sabahlara kadar. Ben bile çalıştım be, çalışmadım mı? İŞÇİ: Tabi yahu, hep çalıştık. TURGUT: Şu kadar çocuktum daha, kumaş toplarını getirirdik Ekrem le, Kazım la. Değil mi Kazım? KAZIM: Tamam ağabey. TURGUT: Sizin arkadaşım, hepsi sizin bu fabrika falan. Söylesenize be Bizim deyin be SÜLEYMAN: Yok arkadaş fabrika senin RAMAZAN: Tabi senin fabrika ama biz de TURGUT: Sizin be, sizin diyorum anlıyor musunuz? (Perdeye doğru) Açın bee Biz geldik. uykulu sopayla çıkar, Turgut u görünce toparlanır.) Söyle be kimin bu fabrika? (Bekçi BEKÇİ: Sizindir beyefendi. TURGUT: Gördünüz mü bizim. Demedim mi yani? KAZIM: Bizim tabi yahu TURGUT: Söyleyin bakalım bizim fabrika 12

13 İŞÇİLER: Bizim fabrika Fabrika bizim TURGUT: Hah aferin. Tamam. Bizim (Bekçiye) Şimdi bak kardeşim Hep beraber biz. Şimdi yani bu fabrikaya (yığılır) BEKÇİ: Beyim! İŞÇİLER: Biziiimm! Biziimmm! BEKÇİ: (İşçiler halen bağırırken Turgut u perdenin ortasından içeri çeker. İşçilere) Hastirin laan evinize! (Işçiler şaşkın, susar, ışık söner) (ŞARKI 5 in ezgisi sahne geçişinde çalınır. Ezgi sırasında Perde açılır. Müzik yavaşça alınarak kesilir.) 8.EPİSOD PATRON ODASI ( Turgut-Nevzat-Halis Cemal ) NEVZAT: Hoş geldiniz beyefendi TURGUT: Hoş bulduk. NEVZAT: Çok erken rahatsız ettik sizi Turgut Bey ama fabrikada grev olasılığı var da. TURGUT: Biliyorsunuz benim pek fikrim yok. İşler yine eskisi gibi yürüyecek, siz biliyorsunuz. Yalnız, işçilerin isteklerini yerine getirelim. Sonra bir de işten atılanları geri alalım. (Nevzat kafa sallar) Ne oldu? NEVZAT: O işçileri geri alamayız Turgut Bey! Sonra istedikleri zammı kabul etmemiz de imkansız. TURGUT: Nedenmiş o? NEVZAT: Siz söylediniz, annenizin kurduğu düzeni sürdürebilmemiz için. TURGUT: İki-üç fukarayı alırsak mı bozulacak düzen? NEVZAT: İki-üç fukara ama fabrikanın yeni yatırımından sonra onlara ihtiyaç kalmadı. Yapmadıkları iş için onlara maaş mı vereceğiz? (İmalı) Ama emir sizin tabii Bir tek Nermin için bir yer ayarlayabildik, o bugün iş başı yaptı. TURGUT: Ya grev yaparsa işçiler? NEVZAT: İşçiler grev yapamaz, bizi zayıf sanıp şantaj yapıyorlar TURGUT: Saçmalama! İçlerindeydim ben NEVZAT: Biz de içlerindeyiz Turgut Bey, başka nasıl yönetilir bu fabrika? (Turgut anlam veremezken, Nevzat dışarıdaki Nermin e seslenir) Gel Nermin! Anlat Turgut Bey e durumu. NERMİN: Başınız sağ olsun Turgut Bey. Allah rahmet eylesin Münevver Hanım ile de konuşmuştuk; grev yapamazlar, bir kez sendikanın parası yok. Zaten sabahta konuştular TURGUT: Demek sendin! (Kızı tartaklar) hiç mi utanmadın, o insanların yüzüne bakmaya! NEVZAT: Turgut Bey! Turgut Bey! TURGUT: Bırak! Demek o yüzden bunu işten çıkarmadınız. O da size minnettarlığını böyle gösteriyor. 13

14 NEVZAT: (Kızı Turgut un elinden kurtarır) Sen git işinin başına TURGUT: Demek bunları besliyordunuz HALİS CEMAL: İyi günler Turgut Bey, hayırdır! İlk günden bu sinir de ne? Rahmetli annenizin dört gözle beklediği iyi haberi getirdim size. Hükümetle görüşmeleri neticelendirdik, % 5 den fazla zam yok! Bir haftaya kadar duyurulacak. Sakın ha o zamana kadar NEVZAT: Siz ne diyorsunuz Halis Cemal Bey, Turgut Bey çıkardığımız işçileri geri almak yanında talep edilen tüm zam mı dahi vermek konusunda ısrar ediyor. HALİS CEMAL: Ne yapıyorsunuz Turgut Bey! Anlıyorum sizi. İyi kalplisiniz. Ama bir işletmenin verimliliğini gözetmeden, maliyeti arttırmak... Böyle bir riski bugünkü piyasa koşulları da düşünülürse göze almak için NEVZAT: Ben anlatamadım efendim Zaten her gün zam geliyor kumaşa, astara, telaya, düğmeye, fermuara bile zam var. Aldığımız ihale için hammadde alımını yaptık geçen hafta, hedeflediğimiz fiyata mal edemiyoruz. Kar marjımız beklediğimizden düşük olacak. Çekleri kapatmakta zorlanacağız. Bankalara karşı itibarımızı zedeleyemeyiz. Sonrası için ithal ham madde konusunu düşünmeliyiz. Maliyetler çok yüksek Turgut Bey, rekabet edebilmemiz lazım, yoksa TURGUT: Bunları sonra konuşsak? NEVZAT: İşçilere bugün konuşacağımızı söylemiştik, atlatamayız. HALİS CEMAL: Zaten burada ki grev olasılığı, piyasaya yayıldı. Hepimize zarar Biz de baskı görüyoruz sendika olarak bu işin bitmesi konusunda. Bakın hükümetle görüştük işveren sendikası olarak üzerimize düşeni yaptık. Eee, siz de biraz NEVZAT: Öte yandan tam randıman çalışmaya mecburuz, ihale malları yetişecek. HALİS CEMAL: Hiçbir işin iç yüzü dışarıdan görünüşüne benzemez Turgut Bey. Hele bu işlerin İşçileri hepimiz düşünürüz, ama her şeyden önce sermaye gelir. Gelin Turgut Bey biz yan odaya geçelim, siz yorgunsunuz Nevzat Bey bu işi halleder. Siz çağırın işçileri Nevzat Bey! (Çıkışa yönelen Nevzat işaret verir, işçilerin uğultuları duyulur, sesler yakınlaşır içeri girerler.) NEVZAT: Vakit kaybetmeyelim Durumu konuştuk Turgut Bey le. Rahmetli Münevver Hanımın belirlediği gibi ancak %5 lik bir zaman yapabiliyoruz ücretlere. Turgut Bey annesinin kararını uygulamayı uygun gördü. Malum bir nevi vasiyet sayılır. Öteki isteklerinizde şimdilik mümkün değil. (Homurdanmalar yükselir.) GÜLÇİN: % 5 mi? EMİNE: İkramiye talep etmiştik İŞÇİ: Sonra çocuk yardımı KAZIM: Yakacak SEHER ANA: Sadaka istemedik biz NEVZAT: Siz bilirsiniz 14

15 İŞÇİ: Ama Turgut Bey bize NEVZAT: Evet, Turgut Bey in ısrarıyla verebiliyoruz bunu da. Aslında % 5 de kurtarmıyor ya SEHER ANA: Peki işten çıkarılanlar? NEVZAT: Birini alabildik sadece Nermin i. (Bakışlar Nermin e çevrilir. Nermin in kafası önde) Diğerleri dönemez, O mesele kapanmıştır. SEHER ANA: Alay mı ediyorsunuz bizimle? SÜLEYMAN: Vay Turgut Bey vayyy. İŞÇİ: Fabrikayı bağışlıyordu RAMAZAN: Babana bile güvenme NEVZAT: Konuşun aranızda, serbestsiniz (İşçiler kapıya yönelmişken, heykeli ile içeri giren Nevin ile karşılaşırlar.) NEVİN: (Sevimli) Uygunsuz bir zamanda geldim galiba SEHER ANA: Nedir bu yaptığın senin evladım günlerdir, uğraşıp duruyorsun. NEVİN: Heykel (İşçiler homurdanarak çıkar, Nevin arkalarından baka kalır.) NEVZAT: Sen de tam zamanında geldin. NEVİN: Yok mu Turgut Bey? Ona heykelimi göstereceğim, ne de olsa annesinin vasiyeti sayılır. (Turgut içeri girer.) NEVZAT: Efendim hallettim. Halis Cemal Bey gitti mi? TURGUT: Gitti. NEVZAT: Nevin size heykelini gösterecekmiş, sırası değil dedim ama TURGUT: Tamam Nevzat tamam, çık sen. NEVİN: Rahatsız mısınız, çok yorgun gözüküyorsunuz? TURGUT: Öyleyim NEVİN: Çok duymuşumdur, benzer yorgunlukları, sizi anladığımı sanıyorum. Bazen kaybediveririm bir bakışı, uykularım altüst olur. Sanki tüm sevdiklerim o bakışı bekliyordur benden. TURGUT: Sonra? NEVİN: Sonra bulurum (Ekrem hışımla içeri girer.) 15

16 EKREM: Turgut doğru mu? Ne olacak bu çıkarılanların durumu? TURGUT: Yarın konuşsak Ekremciğim hiç halim yok. Çıkacağım, gel istersen sen de. EKREM: İşim var. Eyvallah. TURGUT: Ne pis gün be. İstemediğiniz günler olur mu sizinde? NEVİN: Heykel yapmadığım günler. TURGUT: Keşke bende böyle bir şeyi sevebilsem. NEVİN: Hiç denediniz mi? TURGUT: Şiire merak salmıştım ortaokulda. Orhan Veli yi okur dururduk Ekrem le. Ben yazmaya da özenirdim. NEVİN: Niye bıraktınız? TURGUT: Rakı şişesinde balık olduk. NEVİN: Bizim camiada çıkamaz o şişeden. TURGUT: Kim sizin camia? NEVİN: Sanatçılar işte. Yazarlar, ressamlar, heykeltıraşlar, şairler TURGUT: Yemeğe gelir misiniz benimle? NEVİN: İsterdim ama bir sergi açılış kokteyli var sanat galerisinde, bizim arkadaşların hepsi orada olacak. Siz de gelin isteseniz. TURGUT: Ama kimseyi tanımıyorum. NEVİN: Merak etmeyin hemen tanışırsınız. (Perde Kapanır) 9.EPİSOD FABRİKA AVLU Ramazan-İşçi) (Seher Ana-Kazım-Emine-Fatma-Gülçin-Nermin-Süleyman- SEHER ANA: Kanun bize diyor ki, işveren size emeğinizin hakkını vermiyorsa, çalışmayın çalıştırmayın fabrikayı da yasal hakkınızı alana kadar. İşte grev bu. İyi düşünün kolay değil tabi. Karar verecek sizlersiniz, oylama yapılmadan iyice düşünün. KAZIM: Adamında anası be arkadaş, vasiyeti buymuş EMİNE: Kadının vasiyetiyse ne yapsın çocuk? FATMA: Anasıysa anası, perişan oldu çıkarılanlar. GÜLÇİN: Bırakın bu sözleri yarın başlayalım greve. NERMİN: Biliyorsunuz ben grev gününü hasretle bekliyordum. Hala da öyle düşünüyorum ama bakın beni geri işe aldılar, alabilse demek diğer arkadaşları da alacak Turgut Bey. Şu malları bir teslim etsin bakarsınız 16

17 diğerlerini de alır geriye. Adam iyi niyetli elinden geleni yapıyor. Yüreğim kan ağlayarak söylüyorum ki yarın greve kalkışacak arkadaşların ben çıkacağım karşısına: Durun ne yapıyorsunuz diye haykıracağım arkadaşlar SÜLEYMAN: Amma yaptın be, saçmalık FATMA: Yüreksizsin sen de ondan, açıkça söylesene RAMAZAN: Şuna bak Nermin e yüreksiz diyor KAZIM: Ayıptır be düşürdünüz milleti birbirine EMİNE: Yok mu bir orta yol? SEHER ANA: Oylama yapılsın tamam SÜLEYMAN: Oylama FATMA: Grevden başka yolu yok bunun. RAMAZAN: Grev yapmayalım ama imzada atmayalım toplu sözleşmeye İŞÇİ: Sıkıştırmayalım Turgut Beyi, teslim etsin malları, görelim bize bir insanlık yapacak mı? NERMİN: Doğru söylüyor RAMAZAN: Doğru valla SEHER ANA: Peki o zaman kendi düşen ağlamaz (Nezih bir müzik eşliğinde perde açılır.) 10.EPİSOD- SANAT GALERİSİ ( Turgut-Nevin-Gazeteci-Garson-İpek ve diğerleri ) (Cansız mankenler ilgisiz eşyalarla post modern bir kolaj ve klasik müzik eşliği vardır. Konuşmaların eşiğinde Turgut ve Nevin girer. Kokteyl ortamı.) KADIN 1: Harika bir kolaj olmuş, tebrik ederim. ADAM: Kaba gerçekçi bir tutum yok, bu harika, çok ilgi çekici KADIN 2: Teknoloji çağında gündelik hayatın bir yansıması. KADIN 3: Geçmişe bir övgü var sanki belki nesneler daha modern olmalıydı KADIN 2: Paris te daha iyilerini görmüştüm. ADAM: Haksızlık etme, üzerine çok çalışılmış belli. İPEK: (Turgut a) Selam sana çağırılmayan Yakup TURGUT: (Nevin e) Kimden bahsediyor? NEVİN: Hiç Bir şiir İpek, arkadaşım eski şairlerden. TURGUT: Yok canım, abartıyorsun. 17

18 İPEK: Hoş geldin Yakup TURGUT: Turgut Yetimoğlu ben. İPEK: Umarım şiirlerinizi paylaşırsınız bizimle. Özel temalarınız var mı? Bugün şiir sınırlarını zorlamalı, farklı biçimler bulmalı kendine diye düşünüyorum. Şiir özünü bulmalı, gizemli çözülemeyen bir sır TURGUT: Yok ben eskiden öyle mahallede, aşk şiirleri falan İPEK: Aşk evet, şair aşıktır, aşık olmayan şair olamaz, şiirlerinizi çok merak ettim paylaşırsanız üzerine tartışabiliriz, bu gece tartışma gecesi TURGUT: Tartışmak mı? Yok, tartışmalardan pek hoşlanmıyorum. Rahmetli annemle hep tartışırdık, fakat ne geçti elime İPEK: Biz sanatçılarız, tartışmak bizim işimiz Bravo demek ailenizle bile sanatsal bir ortam içerisindesiniz. NEVİN: Turgut un rahmetli annesi Münevver Hanım çok sanatseverdi, köşklerinin önüne bir eser yaptırdı bana. Fabrikaya da bir projesi vardı ama ömrü yetmedi. Şimdilerde onun üzerine çalışıyorum, vasiyeti olarak düşünüyorum, yarım bırakmak olmaz. İPEK: Harika! Siz eğlenmenize bakın, ben diğer konuklarla ilgileneyim biraz. NEVİN: Bende içki getireyim. (Turgut yalnız kalınca etrafı incelemeye başlar, konuşmalar yormuştur onu. Kolajın önündeki sandalyeye oturur. Diğerleri kendi havasında.) GARSON: Afedersiniz efendim ama oraya oturmamalısınız. TURGUT: Neden? Birine mi aitti? Çok yoruldum da 2 dakika GARSON: Efendim o halde sizi giriş holündeki sandalyelerden birine alayım. Buraya oturamazsınız bu bir tablodur. TURGUT: (Panikle kalkar, utancından üste çıkma derdi vardır) Tablo mu? Sizde yanlış anlamaya izin vermemek için, üzerine bir kağıt falan iliştirin o halde. (Nevin eli boş gelir) NEVİN: Sen benden önce bulmuşsun içkileri (Garsonun elindeki tepsiden 2 kadeh alır, birini Turgut a verir.) Nasıl buldun? TURGUT: Garip biraz. NEVİN: Alışırsın. Ben şu filozoflara bir merhaba diyeyim. ADAM: Azizim, eylem dışı bu savlar KADIN 1: Mekanik bir algılayışa çıkar bu KADIN 2: Bence gayet diyalektik bir anlayış KADIN 3: Hayır işçi sınıfı için formüller bunlar (Nevin aralarına girer, konuşmalar sese dönüşür. Turgut dalgın kendi kendine) 18

19 TURGUT: Nereye düştüm ben? Kim bunlar? GAZETECİ: Bunlar Ancak ülkede devrim olduğunda işçi sınıfını tanıyacak olanlar Neyse ben haber yapmak için gelmiştim ama sizin neden? TURGUT: Ben Turgut Yetimoğlu. Tekstil fabrikamız var. GAZETECİ: Fabrikanız var demek, tabi rakip büyükleriniz izin verirse, onlar sizi rakip olarak dahi görmüyordur gerçi. TURGUT: Neden öyle diyorsunuz? GAZETECİ: Çünkü ana-babanız dünyaya çok geç geldi TURGUT: Anlamadım? GAZETECİ: Anlamaya vaktiniz olacağını sanmıyorum. Artık işçileriniz anlayacak. TURGUT: (Bunalmıştır.) Nevin! Gidelim mi artık? (Perde Kapanır.) 11.EPİSOD SOKAK (Ekrem Seher Ana Gülçin İşçi Kazım Emine Nermin) (Perde kapalı. Nokta ışıklar altında, salonun sağında Gülçin-Seher Ana-İşçi, salonun solunda Kazım-Emine- Nermin aralarında konuşmakta. Ekrem salonun ortasından sarhoş ve yıkılmış bir halde ve konuşmaları duyarak sahneye kadar yürür.) GÜLÇİN: Hani ihale işleri bitince bir insanlık yapacaktı senin Turgut Bey? İŞÇİ: Aklım almıyor bir insan nasıl bu kadar değişir. SEHER ANA: Dostlukla ahbaplıkla hak mı alınır? Bir tek şeye güveneceksiniz önce kendinize, sonra sendikanıza. GÜLÇİN: Birkaç güne kadar sesi çıkar herhalde Turgut Bey in. Yeni bir işten bahsediyorlar, çok büyük bir işmiş. İŞÇİ: Mecburen bir şeyler yapacak artık bize. SEHER ANA: Onun bir şeylerine boyun mu eğeceğiz yine, önemli olan bizim talep ettiklerimiz sendika olarak. KAZIM: Kovulanlar arkadaşları başka fabrikalarda almıyormuş, sendikalılar diye. EMİNE: Ekrem in Turgut Bey le arası iyidir, bir konuşsa. KAZIM: Ekrem gururlu çocuktur, Turgut un çağırmasını bekliyor. NERMİN: İşi başından aşkın Turgut Bey in, annesi öldü işleri toparlamaya çalışıyor o da. EMİNE: İlle de çağırmasını mı bekliyor canım, sefil oldular çoluk çocuk gidip bir konuşsa. NERMİN: Benden duymuş olmayın ama, Ekrem gitmiş konuşmaya ama Turgut Bey kapısında bekletmiş önce, sonra içeri alınca önemli bir telefon gelmiş, uzun uzun konuşunca da Ekrem de sinirlenip çıkmış. 19

20 EMİNE: Sen nerden biliyorsun bunu! NERMİN: (Bozulur) Kulağıma geldi işte, aman sen bilmez misin burada her şey hemen yayılır. (Nermin gider) KAZIM: (Arkasından) Yalancı! Ekrem bana söylerdi Turgut onu hiç bekletir mi kapıda SES: (Ekrem sahneye çıkarken perdenin arkasından) Hey Ekrem! Karanlıkta bile tanıdım oğlum seni yürümenden! Sizin mahalleye yakın yerde kapatacağım dolmuşu atla! Kaç yıl oldu laflarız biraz! EKREM: Sen kimsin ya! SES: Turgut oğlum hatırlamadın mı liseden? EKREM: (Perdenin arasından sahneye geçer. Perde arkasından kavga sesleri duyulur.) Turgut mu? İn ulen aşağıya! Alçak herif, dönek seni SES: Oğlum delirdin mi sen? İçkiyi mi kaçırdın? Vurma lan! İt herif bende seni adam bilirdim! (Işık söner, perde açılır) 12.EPİSOD PATRON ODASI (Turgut-Nevzat-Nevin) TURGUT: Üç milyon! Bir sorun olursa, uçtuk Nevzat uçtuk. NEVZAT: Münevver Hanım ın zamanında alınan ihalenin üstesinden geldik evelallah. Belli ki işi bize vermek istiyorlar, bir ay oldu teklif halen geçerli. TURGUT: Yerli malzeme kullanamayız fiyat tutmaz. İthal ucuz kumaş almamız lazım. Peşin para istiyorlar, dolar bazında. Yeteri kadar borç bulabilecek miyiz? NEVZAT: Şu ihale yolunda gitti ya bankalarla aramız iyi. İstediğimiz kadar buluruz. TURGUT: Malzemeyi hızlı bir şekilde ürüne döndürmemiz lazım ki fazla faiz yemeyelim. Hele gecikirsek yandık. Bu yüzden işçilere bir şeyler yapmak lazım. İlk mallar teslim edildi vaatlerimiz vardı. NEVZAT: İşçilere bir kuruş veremeyiz Turgut Bey. Nakit para lazım bize. Gerekirse bende maaşımı almayacağım. Önce fabrikanın kalkınması gerek. TURGUT: Daha az riskli dört yüz bin liralık şu işe girsek. Bunun için malzemeyi iç piyasadan vadeli de alabiliriz hem. İş bitip parayı alınca borçları kapatırız. NEVZAT: Kar marjımız çok düşük olur, yaptığımıza değmez. Ticaret eşittir yüreklilik demişler. Ama yine de siz bilirsiniz Turgut Bey (Turgut üç milyonluğa imzayı atar. Nevin teklifsiz odaya girer.) NEVİN: Burada olduğunuzu söylediler. Herkes rüya görmeye başladı neredeyse siz halen burada. (Nevzat çıkar.) Seni almaya geldim, bir şeyler içeriz birlikte. TURGUT: Çok yorgunum, hiçte keyfim yok, eve gideceğim. (Telefonu çalar.) Efendim Kazım! Ne? Hangi karakolda? (Nevin e) Ekrem i karakola almışlar! (Perde kapanır.) 20

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler. ENGİN VE İKİZLER ALIŞ VERİŞTE Hastane... Dr. Gamze Hanım'ın odası, biraz önce bir ameliyattan çıkmıştır. Elini lavaboda yıkayarak koltuğuna oturur... bu arada telefon çalar... Gamze Hanım telefon açar.

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN TEŞEKKÜR Kısa Film Senaryosu Yazan Bülent GÖZYUMAN Sahne:1 Akşam üstü/dış Issız bir sokak (4 sokak çocuğu olan Ali, Bülent, Ömer ve Muhammed kaldıkları boş inşaata doğru şakalaşarak gitmektedirler.. Aniden

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ BU AY HANGİ KAVRAMLARI ÖĞRENECEĞİZ? Hızlı-Yavaş Ön-Arka Sağ- Sol BEYİN FIRTINASI YAPALIM Büyüdüğünde hangi mesleği seçeceksin ve nasıl bir yerde yaşayacaksın? Bir gemi olsaydın nerelere giderdin? Neler

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

BEBEĞİNİZİN BİR SORUNU VAR

BEBEĞİNİZİN BİR SORUNU VAR BEBEĞİNİZİN BİR SORUNU VAR Kemal ORUÇ (Telefon çalar. telefonu açar.) : Evet, benim. Ne? Belma doğuruyor mu? Doğurdu mu? Ben baba Baba ben Tamam tamam, hemen geliyorum. Heyt be! Baba olmuşum! (Işık kapanır.

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan 1. Sahne (Koruluk. Uzaktan kuş cıvıltıları duyulmaktadır. Sahnenin solunda birbirine yakın iki ağaç. Ortadaki ağacın hemen yanında, önü sahneye dönük, uzun ayaklık üzerinde bir dürbün. Dürbünün arkasında

Detaylı

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR 3. B A S I M Çocuklarla İlgili Her Türlü Faaliyette, Çocuğun Temel Yararı, Önceliklidir! 2 Süleyman Bulut Anne Ben Yapabilirim 4 Süleyman

Detaylı

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik.

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik. Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik. Sizi tanıyabilirmiyiz? 1953 Söke doğumluyum. Evli, 2

Detaylı

ISBN : 978-605-65564-3-2

ISBN : 978-605-65564-3-2 ISBN : 978-605-65564-3-2 1 Baba, Bal Arısı Gibi Olmak İstemiyorum ISBN : 978-605-65564-3-2 Ali Korkmaz samsun1964@hotmail.com Redaksiyon : Pelin GENÇ Dizgi/Baskı Kardeşler Ofset Matbaacılık Muzaffer Ceylandağ

Detaylı

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN 2011 PAZARTESĐ SAAT- 07:42 Sahne - 1 OTOBÜS DURAĞI Otobüs durağında bekleyen birkaç kişi ve elinde defter, kitap olan genç bir üniversite öğrencisi göze çarpar. Otobüs gelir

Detaylı

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? İşitme Engelliler Milli Hentbol Takımının en genç oyuncusu Mustafa SEMİZ : Planlı çalışarak, disiplinli çalışarak zamanını ve gününü ayarlayarak nerede ve ne zaman is yapacağıma ayarlarım ondan sonra Her

Detaylı

Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil

Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil 1 Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez Senaryo: Sadık Şendil Müzik: Kemani Sebuh Efendi- Kürdilihicazkar Longa Filmin

Detaylı

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler.

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler. MASAL CADISI Masal Cadı sının canı sıkılıyordu. Ormandaki kulübesinde tek başına otururdu. Yıllardır insan yüzü görmemişti. Bu gidişle bütün yeteneklerim kaybolacak, diye düşünüyordu. Süpürgemle uçabileceğimi

Detaylı

Jake mektubu omzunun üstünden fırlatır. Finn mektubu yakalamak için abartılı bir şekilde atılır.

Jake mektubu omzunun üstünden fırlatır. Finn mektubu yakalamak için abartılı bir şekilde atılır. İÇ - AĞAÇ EV SALONU - GÜNDÜZ Salon kapısının altından içeri bir mektup süzülür. mektubu almak için koşar. zarfı çevirir, üstünde yazmaktadır. Oo, posta gelmiş! Hey,, bu sana! mektubu omzunun üstünden fırlatır.

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki Bildiğiniz üzere Deutsche bank'ın arzı ile varantlar İMKB'de işlem görmeye başladı. Bu konuda çok soru gelmiş. Basit bir şekilde ne olduğunu açıklamak da bize farz oldu. Fakat hemen şunu belirteyim ki;

Detaylı

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı,

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı, Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı, elinde boş bir çuval, alanın ortasında öylece dikiliyordu.

Detaylı

AYLA ÇINAROĞLU HOŞ GELDİN ESİN PERİSİ

AYLA ÇINAROĞLU HOŞ GELDİN ESİN PERİSİ AYLA ÇINAROĞLU HOŞ GELDİN ESİN PERİSİ 2003, Uçanbalık Cumhuriyet Bulvarı No: 302/104 35220 Alsancak - İZMİR Yazar: Ayla Çınaroğlu Yayın Yönetmeni: İlke Aykanat Çam Düzelti: Gökçe Uslu Baskı: Ertem Matbaa

Detaylı

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim on günlerde mevsimsel geçiş döneminin verdiği miskinlikle aklıma yazılabilecek bir yazı gelmiyordu. Bugün kardio antrenmanımı yaparken,aklıma sevgili olmamak için yapman gerekenler adlı yazım geldi. Bende

Detaylı

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var)

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var) Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var) Yazan: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Mert Tugen Ne varmış, ne çokmuş, gece karanlık, güneş yokmuş. Her kasabada kabadayı insanlar varmış.

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü Henry Winker İllüstrasyonlar: Scott Garrett Çeviri: Bengü Ayfer 4 GİRİŞ Bu sendeki kitaplar Dyslexie adındaki yazı fontu kullanılarak tasarlandı. Kendi de bir disleksik

Detaylı

Çok Mikroskobik Bir Hikâye

Çok Mikroskobik Bir Hikâye Çok Mikroskobik Bir Hikâye ÜMMÜŞ PÖRTLEK İlköğretim Okulu nda sıradan bir ders günüydü. Eğer Hademe Kazım, yine bir gölgelikte uyuklamıyorsa, birazdan zil çalmalıydı. Öğretmenimiz, gürültü yapmadan toplanabileceğimiz

Detaylı

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman:

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman: Hafta Sonu Ev Çalışması BALON Küçük çocuk, baloncuyu büyülenmiş gibi takip ederken, şaşkınlığını izleyemiyordu. Onu hayrete düşüren şey, "Bizim eve bile sığmaz" dediği o güzelim balonların adamı nasıl

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Şizofreninin nasıl bir hastalık olduğu ve şizofrenlerin günlük hayatlarında neler yaşadığıyla ilgili bilmediğimiz birçok şey var.

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu! Kaybolmasınlar Diye Mesleğini sorduklarında ne diyeceğini bilemezdi, gülümserdi mahçup; utanırdı ben şairim, yazarım, demeye. Bir şeyler mırıldanırdı, yalan söylememeye çalışarak, bu kez de yüzü kızarırdı,

Detaylı

ŞAHISLAR: Anne:Zişan, Baba:Orhan, Abla:Fehiman, Abla:Güzin, Abi:Osman, Küçük Kardeş:Fikret

ŞAHISLAR: Anne:Zişan, Baba:Orhan, Abla:Fehiman, Abla:Güzin, Abi:Osman, Küçük Kardeş:Fikret ŞAHISLAR: Anne:Zişan, Baba:Orhan, Abla:Fehiman, Abla:Güzin, Abi:Osman, Küçük Kardeş:Fikret (ZİL ÜSTÜSTE ÇALAR) Fehiman:Kimooo? Güzin:Benim abla. (KAPI AÇILIR) (Heyecanlı)Müjdemi ver müjdemi ver. Fehiman:(Heyecanlı)Mektup,mektup

Detaylı

Samed Behrengi. Püsküllü Deve. Çeviren: Songül Bakar

Samed Behrengi. Püsküllü Deve. Çeviren: Songül Bakar Samed Behrengi Püsküllü Deve Çeviren: Songül Bakar Samed BEHRENGİ Azeri asıllı İranlı yazar Samed Behrengi, 1939 da Tebriz de doğdu. Öğretmen okullarında öğrenim gördükten sonra Tebriz Üniversitesi İngiliz

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

Kahraman Kit Misafirlikte

Kahraman Kit Misafirlikte Technical Assistance for Promoting Registered Employment Kayıtlı İstihdamın Teşviki için Teknik Destek Projesi Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. This project

Detaylı

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI 1966 da Adana da doğdu. Hüseyin Kıyar ve Yavuz Sarıalioğlu ile birlikte Ocak 1994 ve Ekim 1997 de iki şiir kitabı yayımladı. İletişim Yayınları nca

Detaylı

AYLA ÇINAROĞLU KİM DEMİŞ NİYE DEMİŞ

AYLA ÇINAROĞLU KİM DEMİŞ NİYE DEMİŞ AYLA ÇINAROĞLU KİM DEMİŞ NİYE DEMİŞ 2004, Uçanbalık Cumhuriyet Bulvarı No: 302/104 35220 Alsancak - İZMİR Yazar: Ayla Çınaroğlu Yayın Yönetmeni: İlke Aykanat Çam Düzelti: Gökçe Uslu Baskı: Ertem Matbaa

Detaylı

OYUNCAK AYI. Aysel çok mutluydu. Çünkü bugün doğum. Annesi Elvan a oyuncak bir ayı aldı. Elvan. günüydü. Babası Aysel e hediye aldı.

OYUNCAK AYI. Aysel çok mutluydu. Çünkü bugün doğum. Annesi Elvan a oyuncak bir ayı aldı. Elvan. günüydü. Babası Aysel e hediye aldı. OKUMA ANLAMA ÇALIŞMASI 1 OYUNCAK AYI Annesi Elvan a oyuncak bir ayı aldı. Elvan ayının adını Yumoş koydu. Halasına oturmaya giderken Yumoş uda götürdü. Halasının kızı Songül ile birlikte oynadılar. Sorular:

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

Her hakkı saklıdır. Ticarî amaç ile basılamaz ve çoğaltılamaz. Copyright

Her hakkı saklıdır. Ticarî amaç ile basılamaz ve çoğaltılamaz. Copyright 1 LİMONLU KEK Şule: Mutlu günler. Ahmet: Mutlu günler. Şule: Bugün nasılsın? Ahmet: Çok mutluyum. Şule: Bu harika bir haber. Eeee söyle bakalım, bugün hangi yemeği yapalım? Ahmet: Dur biraz düşüneyim Şule:

Detaylı

Murat Çelebi 2. - şiirler - Yayın Tarihi: 28.5.2015. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Murat Çelebi 2. - şiirler - Yayın Tarihi: 28.5.2015. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 28.5.2015 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Kadınların Çalışma Deneyimleri

Kadınların Çalışma Deneyimleri Belkıs Kümbetoğlu: Kadınların Çalışma Deneyimleri Herhangi bir mağazanın, atıyorum işte, özellikle şey, markaların mağazalarına... Gece gidip, işte elimizde cihazla şeyleri, ürünleri sayıyoruz.bunu yapıyoruz

Detaylı

CÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE. Fiil Cümlesi. *Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir.

CÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE. Fiil Cümlesi. *Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir. CÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE Fiil Cümlesi *Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir. İnsan aklın sınırlarını zorlamadıkça hiçbir şeye erişemez. Seçilmiş birkaç kitaptan güzel ne olabilir. İsim

Detaylı

OYUNCAK AYI. ayının adını Yumoş koydu. Halasına oturmaya. giderken Yumoş uda götürdü. Halasının kızı. Sorular: 1- Annesi Elvan a hangi hediyeyi aldı?

OYUNCAK AYI. ayının adını Yumoş koydu. Halasına oturmaya. giderken Yumoş uda götürdü. Halasının kızı. Sorular: 1- Annesi Elvan a hangi hediyeyi aldı? OKUMA ANLAMA ÇALIŞMASI 1 OYUNCAK AYI Annesi Elvan a oyuncak bir ayı aldı. Elvan ayının adını Yumoş koydu. Halasına oturmaya giderken Yumoş uda götürdü. Halasının kızı Songül ile birlikte oynadılar. Sorular:

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý.

Detaylı

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı.

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı. ÇAYLAK Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı. Alt katta genel tıbbi muayene ve müdahaleleri yapılıyordu. Bekleme salonu ve küçük bir de laboratuar vardı. Orta katta diş kliniği ve ikinci bir muayene

Detaylı

NEYI DAHA BEKLİYORSUN! MASADA YANDAŞ MEMURUN İŞİ YAŞ! KAMU ÇALIŞANI. Yanlışta ısrar etme, senin iradeni satanların peşinden gitme!

NEYI DAHA BEKLİYORSUN! MASADA YANDAŞ MEMURUN İŞİ YAŞ! KAMU ÇALIŞANI. Yanlışta ısrar etme, senin iradeni satanların peşinden gitme! MASADA YANDAŞ MEMURUN İŞİ YAŞ! KAMU ÇALIŞANI DAHA NEYI BEKLİYORSUN! Yanlışta ısrar etme, senin iradeni satanların peşinden gitme! TÜRKİYE KAMU-SEN Sizin Sendikanız Ülkemi, milletimi ve geleceğimi düşünüyor,

Detaylı

KİŞİLER SOFİ: SES: IŞIK: EFE: DENİZ:

KİŞİLER SOFİ: SES: IŞIK: EFE: DENİZ: KİŞİLER : Kim bilir kaç bin yaşında. Tiyatronun cini. Eski bir tiyatro binasında, sofitada yaşar. Sahne tozu ve repliklerle beslenir. Çok bilgili, huysuz bir ihtiyar. : Sesi yankılı güzel bir peri kızı.

Detaylı

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 27.03.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz ÜNİTE 4 Şimdiki Zamanın Rivayeti Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz Siz gid-iyor-muş-sunuz

Detaylı

ZİNCİR. LEVENT: Ama efendim. ALİ: Aması falan yok, topla masanı.

ZİNCİR. LEVENT: Ama efendim. ALİ: Aması falan yok, topla masanı. ZİNCİR 1. ALİ SİGORTA ŞİRKETİ IÇ/GÜN ALİ, LEVENT Şirketin patronu Ali masasında oturmaktadır. Masanın üzeri gayet derli topludur. Sağ tarafında duran büyükçe kitaplıkta bütün dosyalar alfabetik sırayla

Detaylı

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi 6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi Kahramanmaraş ın Ekinözü İlçesine bağlı Alişar Köyünde 54 Yaşındaki Mehmet Göyün 6 Çocuğu ile birlikte tek göz kerpiç odanın içinde verdiği yaşam Mücadelesi yürekleri

Detaylı

Kahraman Kit ve Akıllı Can. Technical Assistance for Promoting Registered Employment. Kayıtlı İstihdamın Teşviki için Teknik Destek Projesi

Kahraman Kit ve Akıllı Can. Technical Assistance for Promoting Registered Employment. Kayıtlı İstihdamın Teşviki için Teknik Destek Projesi Technical Assistance for Promoting Registered Employment Kayıtlı İstihdamın Teşviki için Teknik Destek Projesi Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. This project

Detaylı

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΕΛΙΚΕ ΕΝΙΑΙΕ ΓΡΑΠΣΕ ΕΞΕΣΑΕΙ ΥΟΛΙΚΗ ΥΡΟΝΙΑ: 2012-2013 Μάθημα: Σοσρκικά

Detaylı

AVUKAT Skeç-Komedi Tiyatro Metni

AVUKAT Skeç-Komedi Tiyatro Metni AVUKAT Skeç-Komedi Tiyatro Metni (skeç-komedi) HİZMETLİ: (Ortalığı temizler, avukatın masasını temizlerken avukat oturmaktadır.) Vallahi avukat bey çok zekisin avukat yazısının altına Made in Japan yazdırmakla

Detaylı

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK Bir çocuk varmış. Eşyalarını toplamaktan hiç hoşlanmazmış. Bir gün yerlerde atılı duran eşyalar, aralarında konuşuyorlarmış. - Sen neden hala buradasın. Bu saatte

Detaylı

Bir Ayakkabı Hikayesi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Bir Ayakkabı Hikayesi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Bir ayakkabıyım ben, küçük kırmızı ve oldukça şirin. Gülmeyin gerçekten şirinim, inanmazsanız resmime bakın. Dün usta parmaklar son şeklimi verdi bana. Her şeyimle mükemmel olduğumu da konuştu ustalar

Detaylı

Doğru bildiğini her yerde haykıran, kimseye eğilip bükülmeyen birisiydi Neyzen Tevfik..

Doğru bildiğini her yerde haykıran, kimseye eğilip bükülmeyen birisiydi Neyzen Tevfik.. Ünlü hiciv ustamız Tevfik hakkında çok güzel bir yazı. Sami Özey'in kaleminden... YÜZ KARASI Doğru bildiğini her yerde haykıran, kimseye eğilip bükülmeyen birisiydi Tevfik.. Yaptığı her hareketle, yazdığı

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar.

Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar. Edatlar (ilgeçler) Tek başına bir anlam taşımayan, ancak kendinden önceki sözcükle birlikte kullanıldığında belirli bir anlamı olan sözcüklerdir.edatlar çekim eki alırsa adlaşırlar. En çok kullanılan edatlar

Detaylı

(Baba sahnede dolaşarak kendi kendine düşünüp birtakım hesaplar yaparken İbiş sahneye gelir.

(Baba sahnede dolaşarak kendi kendine düşünüp birtakım hesaplar yaparken İbiş sahneye gelir. DAMAT ADAYLARI (TİYATRO OYUNLARI, SKEÇLER, PİYESLER) BABA 60 yaşlarında İBİŞ 25 yaşlarında KARADENİZLİ 25yaşlarında KABADAYI 25 yaşında AZERİ 25 yaşlarında KEKEME 25 yaşlarında BİRİNCİ BÖLÜM (Baba sahnede

Detaylı

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir?

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir? 3 YAŞ AYIN TEMASI Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir? Vücudumuzun bölümleri ve iç organlarımız nelerdir? Ne işe yarar? İskelet sistemi nedir? Ne işe yarar? Aile ve aileyi

Detaylı

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1 6. Sınıf sıfatlar testi testi 1 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamını sağlayan kelime sıfat değildir? A) Kaç liralık fatura kesilecek? B) Oraya gidip de ne iş yapacaksın? C) Ne kadar güzel konuşuyor

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

============================================================================

============================================================================ SATILIK 56 CHEVY Gönderen : Turgay - 16/01/2008 02:15 Arkadaþlar satýlýk bir 56 chevy resmi buldum ama çeþitli nedenlerden dolayý burada yayýnlamak istemiyorum. Ýlgilenen arkadaþlar buraya cevap olarak

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin kökünden kahverengi, pırıl pırıl bir şerit uzanıyordu.

Detaylı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΜΑΘΗΜΑ: ΤΟΥΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: B ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ:

Detaylı

Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba.

Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba. 1. Bölüm Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba. Bütün bu insanın kafasını şişiren karmaşa, çok ama çok masum bir günde başladı. O gün çok şirin, çok masumdu. O gün öyle muhteşem, öyle harika ve öyle

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 09 Eylül 2009 12:41 - Son Güncelleme Çarşamba, 09 Eylül 2009 13:10

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 09 Eylül 2009 12:41 - Son Güncelleme Çarşamba, 09 Eylül 2009 13:10 Bir Gencin Eroin Kullandığı Nasıl Anlaşılır? Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Anatolia Klinikleri nde Şef Yardımcısı Doç. Dr. Özkan Pektaş a bu soruyu sorduğumda söze şöyle başladı: Daha kırık kırık, çatallı,

Detaylı

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!.. BABAN GELİRSE ÇAĞIR BENİ OĞUL.. Çanakkale destanının 99. yıl dönümünü yaşadığımız günlere saatler kala yine bir Çanakkale k ahramanının hikayesiyle karşınızdayım.. Değerli okuyucular; Hak için, Hakikat

Detaylı

Sosyal Medya Kullanmayan Yabancı Ünlüler!

Sosyal Medya Kullanmayan Yabancı Ünlüler! www.anasayfa.xyz Ağustos 21, 2016 Sosyal Medya Kullanmayan Yabancı Ünlüler! by www.anasayfa.xyz Malum zamanımızın çoğu artık internette geçiyor. Sürekli beğen paylaş yada isnatgaram da yeni foroğraflar

Detaylı

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu İgi ve ben Benim adım Flo ve benim küçük bir kız kardeşim var. Küçük kız kardeşim daha da küçükken ismini değiştirdi. Bir sabah kalktı ve artık kendi ismini kullanmıyordu. Bu çok kafa karıştırıcıydı. Yatağımda

Detaylı

UYGULAMA 1 1. Aşama Şimdi bir öykü okuyacağım, bakalım bu öykü neler anlatıyor?

UYGULAMA 1 1. Aşama Şimdi bir öykü okuyacağım, bakalım bu öykü neler anlatıyor? ALAY ETME Amaç : Başkalarına saygı duymayı öğrenme.alay etme ile baş edebilme becerisini kazandırma Düzey : 1. sınıf ve üstü Materyal: Uygulama 1 için:yazı tahtası, kağıt, kalem, Uygulama 2 : Kuklalar,oyuncak

Detaylı

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK Geçen gün amcam bize koca bir kutu çikolata getirmişti. Kutudaki çikolataların her biri, değişik renklerde parlak çikolata kâğıtlarına sarılıydı. Mmmh, sarı kâğıtlılar muzluydu,

Detaylı

Her hakkı saklıdır. Ticarî amaç ile basılamaz ve çoğaltılamaz. Copyright

Her hakkı saklıdır. Ticarî amaç ile basılamaz ve çoğaltılamaz. Copyright 1 POĞAÇA Ahmet: Merhaba güzel günler, merhaba Şule. Şule: Herkese merhaba. Ahmet: Merhaba Şule! Şule: Herkese merhaba. Ahmet: Ya ben sana Merhaba Şule. diyorum, sen niye Ahmet demiyorsun? Şule: Merhaba

Detaylı

Kahraman Kit Misafirlikte

Kahraman Kit Misafirlikte Technical Assistance for Promoting Registered Employment Kayıtlı İstihdamın Teşviki için Teknik Destek Projesi Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. This project

Detaylı

Edwina Howard. Çeviri Elif Dinçer

Edwina Howard. Çeviri Elif Dinçer Edwina Howard Çeviri Elif Dinçer 4 Bölüm Bir Herkes aynı şeyi söyler: Jeremy türünün tek örneğidir. Herkes böyle söyler işte. Şey, öğretmenimiz Bay Buttsworth dışında herkes. Ona göre Jeremy başına bela

Detaylı

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz. Aşağıda Emek vererek Yazmış olduğumuz yazı ve bilgileri 5 dakika ayırıp okur inceler ve bizden ücretsiz bir örnek kayıt dosyası talep ederseniz. Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ 2011-2012 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: 1 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın?

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın? 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ismin yerini tutan bir sözcük kullanılmıştır? A) Onu bir yerde görmüş gibiyim. B) Bahçede, arkadaşımla birlikte oyun oynadık. C) Güneş gören bitkiler, çabuk büyüyor.

Detaylı

yemyeşil bir parkın içinden geçerek siteye giriyorsunuz. Yolunuzun üstünde mutlaka birkaç sincaba rastlıyorsunuz. Ağaçlara tırmanan, dallardan

yemyeşil bir parkın içinden geçerek siteye giriyorsunuz. Yolunuzun üstünde mutlaka birkaç sincaba rastlıyorsunuz. Ağaçlara tırmanan, dallardan Karganın Rengi Siyah! Siyah mı? Evet Emre, siyah. Kara değil mi? Ha kara, ha siyah Cenk, bence kara ile siyah arasında fark var. Arkadaşım Cenk le hâlâ aynı şeyi, kargaların rengini tartışıyoruz. Galiba

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: Γ ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen NOGAY Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen NOGAY Çok çok eski zamanlarda, var varken, yok yokken ahmak bir kurt, kapana yakalanmış. Kapana yakalanan

Detaylı

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΕΘΝΙΚΗΣ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM

Detaylı

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK YENİ YIL Bizlere kutlu olsun. Sizlere kutlu olsun. Eski yıl sona erdi, Yepyeni bir yıl geldi. Bu yıl olsun mutlu bir yıl, Bu yıl

Detaylı

ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır.

ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır. ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır. (Şapkasını takar.) Nasıl oldu Mimiciğim? Ay çok hoş! (Saçlarına taktığı çiçekleri gösterir.) Ne

Detaylı

BABA:Bu gün sen okuldan çıkarken seni izledim.çıkışta konuştuğun herif kimdi?

BABA:Bu gün sen okuldan çıkarken seni izledim.çıkışta konuştuğun herif kimdi? GÜLPEMBE 1.PERDE BABA:Gülpembe,Gülpembe nerdesin! GÜLPEMBE:Efendim baba BABA:Bu gün sen okuldan çıkarken seni izledim.çıkışta konuştuğun herif kimdi? GÜLPEMBE:Babacığım kim olacak,sınıf arkadaşım BABA:İyi

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 168 SAYGI VE HÜRMET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 18 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

Başarı Testi. Kazanan: Ağlamak yerine ÇALIŞIR. Kaybeden: Çalışmak yerine AĞLAR. Kazanan: KAFASINI çalıştırır. Kaybeden: ÇENESİNİ çalıştırır

Başarı Testi. Kazanan: Ağlamak yerine ÇALIŞIR. Kaybeden: Çalışmak yerine AĞLAR. Kazanan: KAFASINI çalıştırır. Kaybeden: ÇENESİNİ çalıştırır Başarı Testi Kazanan: Ağlamak yerine ÇALIŞIR. Kaybeden: Çalışmak yerine AĞLAR. Kazanan: KAFASINI çalıştırır. Kaybeden: ÇENESİNİ çalıştırır Kazanan: Her sorunda bir ÇÖZÜM görür. Kaybeden: Her çözümde bir

Detaylı

Son Matine Senaryo : Ali CEYLAN 0535 369 71 72

Son Matine Senaryo : Ali CEYLAN 0535 369 71 72 Son Matine Senaryo : Ali CEYLAN 0535 369 71 72 SAHNE 1 SİNEMA MÜDÜRİYETİ / İÇ / GÜN Sinema müdürü Yılmaz bey herzaman ki gibi gözlükler gözükde, gazatesini okumaktadır.biraz sonra telefon çalar. Telefon

Detaylı

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları RAPUNZEL Bir zamanlar bir kadınla kocasının çocukları yokmuş ve çocuk sahibi olmayı çok istiyorlarmış. Gel zaman git zaman kadın sonunda bir bebek beklediğini fark etmiş. Bir gün pncereden komşu evin bahçesindeki

Detaylı