Hacı İslam Efendi nin kardeşleri, eşleri ve çocukları (Kaynak Sıdıka Hala)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Hacı İslam Efendi nin kardeşleri, eşleri ve çocukları (Kaynak Sıdıka Hala)"

Transkript

1 Asım Ülker Biyografisi: 1873 Babası: Hacı (ilk adı) İslâm Efendi (Kısaca HİE) 1873 yılında Kırım ın Aluşta şehrinin Yalta tarafındaki İzobilnoye köy şurası merkezi olan Korbek Köyü nde (bugünkü adı İzobilnoye) doğdu. (vefatı 1953, İstanbul) Bu köy sahil şeridinin tepeye yakın kısmındadır. Hacı İslâm Efendi Devletler Ailesi ndendir. Babası Hasan Efendi, annesi Hatice Gülsüm Hanımdır. Hacı İslam Efendi nin kardeşleri, eşleri ve çocukları (Kaynak Sıdıka Hala) Hacı İslam Şakire Zeynep Eşinin adını bilmiyoruz Seyit Ömer Havva Nasibe Eşinin adını bilmiyoruz Osman Mağfire Ramazan Gülsüm İsmail Ayşe -Mahire -Sıdıka -Asım -Hakkı -Sabri -Fevzi -Hatice -Recep -Hacı Hasan -Süleyman -Hüseyin -Devlet -Seyit Bekir -Recep -Cemil -Kürşit (evlatlık) -Seyit Yahya -Mümine -Halil -Reyhan (evlatlık) -Velisa -Gülsüm -Nasibe -Yakup -Mahmut -Seyit Mehmet -Abdullah İsmail in eşi Rus idi. Evlendikten bir süre sonra Müslüman olup Ayşe adını aldı, ancak yasak olduğundan Müslüman olduğunu gizledi ve Ayşe adını kullanmadı. Evleri ormanda idi. (Bugün Tatarlar İzobilnoye köyüne yerleşti. Köyde Devletler ailesinden olduğunu söyleyen Dilaver Devletof isimli sevimli bir ihtiyar var. Oğlu Mustafa ile 2012 de Istanbul a geldi. Yaşı nedeniyle konuştuklarında tutarsızlıklar olan Dilaver Bey in oğlu daha iyi bir intiba bırakıyor. Murat Ülker tarafından bu köyde yaptırılan caminin yapımını Çamlıca Vakfı yürütmüş ve Haziran 2014 tarihinde hizmete açmıştır. Yapılması planlanan açılış Rusya- Ukrayna gerginliği yüzünden ertelendi. ASB notu) 1884 Annesi Şakire Hanım, 1884 yılında Tekirdağ ın Saray Kazası, Büyük Yoncalı Köyü nde (O zamanki adı ile Büyük Manika) doğdu. Ailesine Hocalar denilmektedir. Babası Büyük Yoncalı Köyü nde öğretmenlik yapan Hafız Numan Efendi dir. (Numan Dedemiz) Ailesi Bulgaristan Tırnova dan 93 Harbinden sonra Saray a gelmiştir. Babası Abdüssamed ve annesi Saide Kırım kökenlidirler. Birçok kuzeni Çanakkale şehididir. Annesi Ayşe Hanım (Ayşe Ninemiz) Büyük Manika da doğmuş olup babası Hüseyin ve annesi Hatice Bulgaristan göçmenidir. Selçuk doğduktan sonra Istanbul a gelip bir süre Nuruosmaniye deki evde oturdu.

2 1891 Hacı İslam Efendi on yedi yaşında Kırım dan İstanbul a gelip Fatih Medresesine yazıldı. Dersler Fatih Camiinde zamanın ünlü müderrisleri tarafından verilirdi. Hac dan hasta dönen babası nı karantina yerinden alıp medrese odasına (öğrenci odaları bu günkü Fatih Camiinin ana caddeye bakan tarafındaki revaklarda idi, sonra talebe yurdu oldu) getirmiş, babası birkaç gün sonra koleradan İstanbul da vefat etmiş. Arkadaşları ile zar zor yıkayıp kefenleyip tabuta koyarak hemen medresenin önündeki musallaya kadar getirmişler. Kabristana nasıl götüreceğini endişe ile düşünüyormuş. O gün büyük bir hocanın da cenazesi varmış. Kalabalık cemaat ikisini de eller üstünde taşımış. Babasının tabutuna dokunamamış bile. Edirnekapı Şehitliğine defnedilmiş. Selçuk küçükken dedesi ile bir kaç kere Hasan Efendi nin kabrini ziyaret etmişler. Şehitliğin eski kısmının ortalarında imiş. Cümlesine Allah rahmet eylesin HİE Medreseyi bitirdi Hacı İslam Efendi Darülmuallimin i (öğretmen okulu) bitirdi ve önce muallim (öğretmen) olarak İstanbul a tayin edildi. Bir yandan muallimlik (öğretmenlik) yapıyor, bir yandan da Darülmuallimin in yüksek kısmına (yüksek öğretmen okulu) devam ediyordu. Tekirdağ'ın Saray Kazası Büyük Manika (şimdi Büyük Yoncalı) Köyü nde bulunan akrabası Rukiye ve Saide halalarını ziyarete giderdi. Burada öğretmenlik yapan Hafız Numan Efendi nin kızı Şakire Hanım ile nişanlandı. Hafız Numan Efendi de, Fatih Medresesi nde okumuştu. Saray a tayin edildikten sonra, Kırım kökenli akrabaları daha önce göç ettikleri Romanya dan gelince aile olarak Büyük Manika ya yerleşmişlerdi. Hafız Numan Efendi (Numan Dede) bu köyde kırk iki sene hocalık yaptı. Burada yaşarken Bulgaristan Tırnova dan 93 harbinden sonra ( Osmanlı Rus savaşı) göçmen olarak gelen ve bu köye yerleşen Ayşe Hanım la (Ayşe Nine) evlendi. Asım Ülker in annesi Şakire Hanım, 1884 yılında işte bu ailenin ilk çocukları olarak dünyaya geldi. Sonra (hafız) Rıza (Eroğlu), Ahmet Ziya (Öner), Hakkı (Eroğlu), Hıfzı (Eroğlu) ve en küçük olarak İsmet (evlendikten sonra Dinçer) Hanım dünyaya gelmiştir. Rıza ve Hıfzı nın eşleri de kardeştir. Hacı Şakire Hanım ın kardeşleri ve onların çocukları Hacı İslam Şakire -Sıdıka -Mahire 4 yş. Vefat etti -Asım -Hakkı 20 yş. Vefat etti -Abdurrahman 6 aylık vefat (Hafız) Rıza Eroğlu & Vahide -Macide -Behire -Haluk -Hakkı -Mahire Ziya Öner & Safiye -Melike -Nihat -Mualla Hıfzı Eroğlu & Zahide -Mebruke -Bedia -Güner -Behçet -Mümtaz -Mesude Hakkı 20 yaşında veremden vefat etti. İsmet & Ahmet Dinçsoy -Muzaffer -Nezihe -Hamdi -Müberra -Mübeccel -Hayri -Mükerrem -Muazzez -Sabri -Mukaddes -Hilmi

3 1902 Ağustos HİE ve Şakire Hanım evlendiler. Darülmuallimin in yüksek kısmını evlenince bıraktı. İsteği üzerine Büyük Manika yakınındaki Karamehmet Köyü ne öğretmen tayin edildi. Kısa zaman sonra halkın arzusu ile imam hatipliği de üstlendi Hacı İslâm Efendi nin annesi Hatice Gülsüm Hanım Karamehmet e misafir geldi ve yanlarına yerleşti. Hatice Gülsüm Nine Karamehmet te vefat etti ve köyde defnedildi. Bazı yaşlı köylüler kabrini ziyaret edip dua ederlerdi. Asım Bey kızına ikinci isim olarak ninesinin Gülsüm adını koymuştur İlk çocukları Sıdıka dünyaya geldi İkinci kızları Mahire doğdu, 4 yaşında öldü. 15 Ağustos 1911 Tekirdağ ın Saray İlçesi nde, babasının öğretmenlik yaptığı Karamehmet Köyü nde ilk oğulları Ahmed Asım doğdu. (yani Asım Ülker) 1912 Kasım Asım Ülker henüz bir yaşında iken 1. Balkan savaşı patlak verdi (8 Ekim 1912) ve Bulgarlar Trakya yı istila ettiler. Bütün halk İstanbul a doğru kaçmaya başladı. Batı Trakya daki Türk ve Müslümanlar daha önce yola düşmüştü. Bu istila karşısında 1912 Kasımında Hacı İslam Efendi ve Hafız Numan Efendi aileleriyle birlikte büyük zorluklar içerisinde yola çıktı. (Köyde Kalan Hafız ve Hıfzı Efendi leri ve birçok Trakyalıyı Milos adasına sürdüler. Yolda ve orada çok işkence gördüler) Düşman önünden yaya olarak kaçıyorlardı. Asım kucakta idi. Sıdıka kucakta ağır geliyor, yürüyerek onlara yetişemiyordu. Bir tanıdıklarının kağnı arabasına oturttukları Sıdıka yı Allah a emanet ettiler. Yanına biraz ekmek ve su bıraktılar. Bir rivayete göre Seğmen bir rivayete göre de Çerkezköy mevkiine kadar kah yürüyerek kah koşarak geldiler. Oradan trene bindiler ve Istanbul a kadar ayakta geldiler. Bütün göçmenler gibi bir cami avlusuna yerleştiler. Birkaç gün aramadan sonra Sıdıka yı emanet ettikleri tanıdıklarının izini buldular. Sıdıka yı Allah korumuştu. İstanbul da birkaç ay kaldılar. Bulgarlar çekilince Numan Efendi ailesi ile Manika ya döndü. Düzeltme 1: Sabri Ülker in hayat hikayesi kitabında 65. Sahifede annesinin başka bir çok anne gibi bunalım geçirip Asım ı trenden atmaya kalktığı ve babasının önlediği Teyze si İsmet Hala dan naklen yazılmış. Olayın doğrusu şöyle: düşmandan kaçarken bazı aileler küçük çocuklarını taşıyamayıp terk etmişler. Bunu duyan Şakire Hanım: ben kızanıma kıyamam demiş. Bu hikaye ağızdan ağıza değişmiş. Zaten zorlukları aşıp trene kadar gelen bir annenin çocuğunu atması düşünülemez. Savaşta bile devlet sistemi iyi kötü çalışıyordu. HİE maaşını alıyordu, tayin edildiği Eskişehir e geldiler. Burada bir sene kadar kaldıktan sonra, Konya ya tayini çıktı. Okut tatilinde HİE Kırım da bulunan akrabalarını ziyarete gitti kardeşlerinin ısrarı üzerine Kırım da bir sene kalmaya karar verdi ve ailesini yanına çağırdı. Hafız Numan Efendi, Şakire Hanım ı Sıdıka yı ve Asım ı İstanbul dan gemiye bindirdi ve köye döndü. HİE onları Kırım da karşıladı. Asım 1 yaşında idi.

4 Aile Yalta ile Aluşta arasında bulunan, deniz kenarındaki Küçük Lambat Köyü ne yerleşti. (bugünkü adı Kiparisnoye) Korbek hizasında, deniz kenarındadır. HİE Hem öğretmen hem imam olarak göreve başladı. Gerektiğinde kadılık ta yapardı. Bugün bu köy yıkılmış yerine turistik bir tesis yapılmıştır Hakkı doğdu ve Birinci Dünya Savaşı başladı. Kırım a giriş çıkışlar tamamen yasaklandı. Gene de ihtilale kadar rahat bir kaç yıl geçirdiler. Devletler Ailesi köklü bir aile olduğundan büyük saygı görürler. Memuriyetlerine ek olarak Rus işçilerin çalıştığı bağ ve bahçeleri de vardır. Bölgeleri Rusya da meyve yetişen nadir yerlerden olup mahsulleri önce özel kağıtlara sarıp sonra kasalara dizerek iyi fiyata satarlardı Bolşevik İhtilali ve iç savaş başladı. Hayat koşulları son derece zorlaştı. Köyün ileri gelenlerinden olması sebebiyle pek çok defa tutuklandı ve sorgulandı. Partinin önemli kademelerine gelen eski öğrencileri çok zaman önceden haber vererek kaçmasını sağlıyor, yakalandığı zaman da kurtarıyorlardı. Zamanının çoğunda dağlarda ve ormanlarda diğer kaçaklarla birlikte saklanırlardı. 6-7 yaşındaki Küçük Asım ayakkabısının topuğuna gizlenen mektupları götürüp getirirdi. Bir defasında, yakalanıp mahkeme edilmeden idama götürülen babasını tutuk evi kapısından seyretmişti. Koşturularak götürülen babasını görünce baba diye seslenmiş, oradaki bir askerin postal darbesi ile yuvarlanıp oradaki bir arabanın altına yuvarlanmış. Son anda koşarak gelen bir kızıl yetkili (destek olduğu eski bir öğrencisi) HİE yi makinalı tüfeğin ağzından kurtararak serbest bırakmıştı Avrupa nın desteklediği çar yanlısı generaller (başta Vangel ve Kolchak) Beyaz Orduyu kurdu ve Bolşevik Kızıl Ordu ile Savaşa başladı. Bir de köylülerin kurduğu Yeşil Ordu vardı. Ormanlarda saklandıkları için bu ismi aldılar. Komünist olan Yeşil Ordu hem Kızıllarla hem de Beyazlarla savaşıyordu. Asım ın çocukluğu bu savaşların içinde geçer. Köylerini bir o ordu, bir diğeri işgal ederdi. Çocuklar askerler dinlenirken onların dolu tüfekleri ile oynarlardı. Asım ın İsmail amcasının Kırım ormanlarında bulunan çiftliğinin bahçesindeki binaların birinde yeşillerin, birinde kızılların, birinde de beyazların aynı anda bulunduğunu Asım Bey naklederdi. Askerler köylülere doğrudan muhatap olmazlardı ama hem savaşın ekonomik zorlukları hem Lenin in kasıtlı ürün gaspı nedeni ile şiddetli açlık başladı. HİE önceden kıtlık başlatılacağını öğrendi ve herkesi uyardı ama çok insan dinlemedi. Kendileri geceleri bahçedeki odunların altına biraz un sakladılar. Cezası idam idi. Bununla ölmeyecek kadar besleniyorlardı. Zaman zaman okula doktor gelip çocukların gözlerini inceler, bunların evinde yiyecek var diye rapor eder, anında eve baskın yapılırdı. Şakire Nine mutfakta az miktarda unu bir yere kolay bulunsun da gerisini aramasınlar diye saklar gibi yapar, onu bulur alıp giderlerdi. Bir gün Sıdıka Hala Asım ın tuttuğu balıkları dere kenarında ayıklarken yanındaki komşu kızının attığı parçaları çiğ çiğ yediğini anlatırdı. Bütün hayvanlar bitince kedi köpekler de yenip bitmiş. Kırım da onbinlerce, Rusya da (özellikle Ukrayna da) on milyondan fazla insan açlıktan ve bunun getirdiği kolera ve vebadan ölmüştü. Rusya nın başka yerlerinde insanlar ölüleri yemişler hatta yamyamlıklar olmuş. Kırımda bu kadarı olmamış Asım ilkokula başladı. Burada Rusça öğrendi. Doğuştan Türkçeyi Tatar lehçesiyle öğrenmişti Abdurrahman doğdu, 6 aylıkken zatürreeden öldü. Aile Türkiye ye dönme teşebbüsünde bulundu ancak başvurulara cevap dahi alınamadı.

5 1920 Sabri (Sabri Ülker) doğdu 1921 Asım Rus Lisesine başladı. Kızıllarla Yeşiller anlaştı ve Beyaz Ordu yenildi. Arkadan Kızıllar Yeşilleri dağıttı, çoğu idam edildi SSCB kuruldu. İç harbin zorlukları bitti, rejim zorlukları başladı. Zenginlerle birlikte din adamları da hukuksuz (Rusça kulak) ilan edildi. Asım liseden çıkarıldı. Aile çok zor günler ve yıllar geçirdi. Hukuksuzlar bütün haklardan mahrumdular. Ara sıra dağıtılan yiyecek ve ihtiyaç maddeleri onlara verilmezdi. Devlet okullarına, hastanelere gidemezler, oy veremezlerdi. Bazı anekdotlar: - HİE hapiste. En büyük üzüntüsü namazını kaçırmak. Parmaklıklardan bağırıyor: Mehmet Usta namaz kılacağım. Seslendiği kişi eskiden kundura tamircisi iken bölgenin başkanı olmuştur. (açlık senelerinde tamircilik taparken yanında oturan ve aç olan küçük kızına HİE her gün 2 simit alıp verirmiş) Yaptığı itiraz karşısında kürekten idama kadar ceza alabileceği umurunda değildir. Az sonra gelen silahlı bir asker nezaretinde çıkarılır, abdestini alır, namazını kılar ve koğuşa döner. - Asım ın çok sevdiği atını gasp edip tel örgü arkasına koyarlar. Saatlerce gizlenip nöbetçileri kollar, uygun bir anda içeri girip koşumsuz atına atlar, koşturur ve tel örgü üzerinden aşırarak kaçırır. - Asım ı arkadaşları bir salonda yapılan eğlence toplantısına çağırdılar. Hukuksuz olduğundan gelemem dedi ise de ısrar ettiler. Herkes oturduktan sonra program başlamadan sahneye çıkan biri aramızda bir hukuksuz var derhal çıksın dedi. Aleyhte tezahürat arasında çıkışını hiç unutamamış. Lenin yeni bir ekonomi politikası başlattı. Köylülere küçük araziler veridi, küçük esnaflık serbest bırakıldı. Hukuksuzlara da küçük bir arazi düştü. HİE ve bütün aile tütün ekerek geçimlerini sağladılar (Bakınız Ziya Dayı ya gönderilen resim ve mektup. Resimde arkada asılı tütün yaprakları görülür.) Birkaç sene böyle geçti. Bu arada eski zenginler mahsullerinden daha çok verim aldılar, bazı köylülerin işletemedikleri arazilerini kiralayıp kazançlarını arttırdılar. Bunun üzerine kapitalizm bunların kanına işlemiş diyerek arazilerini ellerinden geri aldılar Stalin in iktidara gelmesi ile ekonomideki özelleştirme tamamen kalktı ve kolhoz (devlet kooperatifi) sistemine geçildi. Artık her şey ortak idi Asım hukuksuz sınıfındaki zenginlerin ve eski memurların gittiği özel bir okulda dört yıllık Lise eğitimini Rusça olarak tamamladı. O zaman Rusya da Latin harfleri kullanılıyordu. Buradaki öğretmeni olan Olga hanım hukuksuz bir papazın kızı idi. Daha sonra Hacı İslam Efendi nin öğrencilerinden biri ile evlendi. İkisi de Asım ı ve ailesini çok seviyorlardı. Daha sonra Türkiye ye dönüş izni onların gayreti ile alındı. 1927

6 Türkiye ye dönmek için resmi başvuruda bulundular, ne yazık ki iki yıl sonra gelen cevap olumsuzdur. Üstelik başvurdukları makamlar, başvuru sırasında verilen nüfus cüzdanlarını ve resmi evraklarını da iade etmezler. Böylece Türk Vatandaşı olduklarına dair en önemli kanıtları gasp edilmiş oldu. (Şakire hanım süresi geçen pasaportları memleket hatırası diye sakladı. Daha sonra bunlar ile dönüş izni aldılar) 1929 Haziran HİE tekrar dönüş izni almak için Moskova ya gitti. Giderken Şakire Hanım eski pasaportları vermek istedi. HİE onlar hükümsüz diye almak istemedi, fakat eşinin ısrarı üzerine aldı. Olga Hanım Moskova da idi ve Türk olan kocası önemli bir görevdeydi. Kendisini karşıladılar ve çok ilgilendiler. Daha önce Ruslar bütün nüfus cüzdanlarını ve resmi belgelerini imha ettikleri için, Türk Büyük Elçiliğinde HİE nin başvurusunu kabul etmemişler. Çıkmış, üzgün ve bitkin bir halde merdivende oturmuş. Haline acıyan bir memur başka evrakın yok mu deyince eski pasaportları gösterip bir de bunlar var ama demiş ümitsizce. Memur heyecanla bunlar var da ne duruyorsun demiş ve dilekçesini kabul etmişler. Gene de uzun süre cevap çıkmamış. Olga hanım ve eşinin ilgi ve gayreti hatta torpili ve zorlaması ile Konsolosluk (maalesef isteksizce) onay yazısını vermiş. O dönemin dış politikası gereği Türk devleti, Rusya ile arası bozulmasın diye Türk asıllıların göçüne izin vermiyordu, hatta sınırı kaçak geçenler iade edilir ve Ruslar tarafından anında idam edilirlerdi. Resmi işlemler tamamlanır, nihayet Rus hükümeti Türkiye ye gidebilirsiniz der, ama bir şartla, yanınıza dört dolardan başa hiçbir şey almayacaksınız! 15 Ağustos 1929 Şakire Hanımın biriktirip bir yorgana diktiği altınları son anda izinleri riske girmesin diye (ağır ceza alma riski de var) sokakta bırakmışlar. İyi de yapmışlar çünkü Rus polisi ayakkabı topuklarını bile söküp aramış. Yanlarında dört dolar dışında hiçbir eşya ve para olmaksızın Odessa dan bir İtalyan şilebine binerler. Romanya, Bulgaristan gibi limanlara uğradıklarından ancak bir haftada gelebilirler. Eminönü ne varırlar. Gemi açıkta demirlemiştir. Karaya sandallarla çıkılır. Sandaldan inerken Hacı İslam Efendi fiyatı sorar. Adam sekiz lira der. O tarihte bir dolar iki liradır. Böylece tam anlamı ile meteliksiz olarak İstanbul a ayak basarlar Şakire Hanım ın kardeşleri Hafız Rıza Efendi ve Ahmet Ziya Bey İskelede onları beklemektedirler On sekiz yaşında İstanbul a gelinceye kadar, Asım Bey in hayatının büyük bölümü savaşın ve ihtilallerin ortasında, son derece zorlu koşularda ailece hayatta kalma mücadelesi vererek geçti. Ancak hayat mücadelesi Asım için henüz yeni başlıyordu. Sıdıka, Asım ve Hakkı İstanbul da Bakırköy de oturan Ziya dayılarının yanında bir müddet kaldılar. Acemilik anekdotları: - Bir gün Ziya dayıları Asım ve Sıdıka ya yukardaki yatak odamdan kravatımı getirin demiş. İki kardeş odaya çıkmışlar ama kafaları karışmış. Tatarca da kravat Rusça dan geçen karyola anlamına gelirmiş. Karyolayı nasıl taşıyalım diye düşünüyorlarmış. Vakit geçince yeğenleri Nihat gelmiş ve işte kravat burada, niye getirmediniz demiş ve alıp inmiş.

7 - Asım köye ailesini ziyarete gittiğinde Hıfzı dayısını, bakkal dükkanında ziyarete gitti. Bir müşterinin isteği üzerine dayısı Asım a ambardan bir avuç mısır getir dedi. Asım mısır ambarında idi ama onlar mısıra Rusça Kukuruz dedikleri için mısırı bilmiyordu. Az sonra amcası gelip bir avuç mısır aldı. HİE, Şakire Hanım ve dokuz yaşındaki Sabri Büyük Manika ya yerleştiler. HİE Kırım da öğrendiği tütün ekme ve kurutma işini yaparak ailesini geçindirmeye çalışıyordu Bu işi diğer çiftçilerden iyi bildiği için (hem ürünü daha kaliteli idi hem de tütün yapraklarını çok muntazam diziyordu. İpe iyi dizilen tütün yapraklarını eksperler kolayca denetleyebilirdi.) İnhisarlar (Tekel) idaresinden ödül aldı. Sabri köyde ilkokula birinci sınıftan başladı. Kırım da okuduğu 3 yıl kabul edilmedi. Asım ın lise diplomaları da Türk Milli Eğitimi tarafından kabul edilmedi. Bu sebeple zamanına göre iyi eğitim almış olan Asım diplomasız kaldı HİE daha sonra Kapaklı Köyü ne Öğretmen tayin edildi. Balkan işgalinde yakılıp yıkılan köyler gibi Bu köy de toparlanmaya çalışıyordu. Köyde çatıları olmayan evlerin üstü sazlarla örtülüydü. Daha büyük olan diğer üç kardeş, Sıdıka, Asım ve on yedi yaşındaki Hakkı da İstanbul a gelerek bir süre Ahmet Ziya dayılarının Bakırköy deki evinde kaldılar. Asım, ticaretle uğraşan dayısının yanında bir süre çalıştı ancak yazıhanede yeterli sayıda çalışan vardı ve burada kendisine pek ihtiyaç olmadığını düşünüyordu. Böyle olunca da bu durumdan rahatsız oldu ve buradan ayrıldı. Asım ve Hakkı çalışmaya başladı, bir ara Çemberlitaş ta bir bekâr hanında kaldılar. Bu handa çatı katındaki odalarında ayağa kalktıklarında uzun boylu olmadıkları halde başları tavana değermiş. Her zaman tedbirli olan Asım ahşap handa yangın olursa pencereden kaçabilmek için odasında sağlam ve uzun bir halat bulundururmuş. Sonra Asım Rusça ve yeni kabul edilen latin harflerini bildiğinden Rusya dan petrol ürünleri ithal eden Rus Neft Sendikat firmasının İstanbul temsilciliğine girdi. Yöneticisi bir Beyaz Rus olan Firuzan Simenovsky idi. (Türk tabiyetine geçerek Firuzan Ali Arslan adını aldı. Daha sonra Türk Neft Sanayiine ortak oldu. Bu şirket 1931 de Türk Petrol adını aldı de Castrol ile birleşerek Turcas kuruldu. Bkz. Asım, Firmanın gemilerinde katiplik yapacaktı. Beklenen gemi gecikince bu şirketten ayrılarak, Üsküdar'da oturan Kırım dan bir akrabaları aracılığı ile bu firmanın bayii olan Üsküdar daki bir Rum benzincinin (aynı zamanda firmanın Üsküdar deposu) yanında çalışmaya başladı. Çalıştığı yerde yatıyordu. Burası Üsküdar da, Mihrimah Sultan camisinin hemen önünde, III. Ahmet çeşmesinin arkasına doğru sıralanmış dükkânlardan biriydi. Patronu çok aksi bir adamdı. Doğru dürüst yemek vermez, iyi davranmazdı. (Benzincinin fotoğrafını 2015 yılında Faruk Berksan, eski bir mecmuada buldu. Yer Mihrimah Sultan Camisi önünde bugün yıkılmış, 2 katlı bir müştemilatta idi.) Benzincilikte kayda geçecek olaylar. - Türk düşmanı olan patronu yalnız Asım Bey e değil, yanında çalışan diğer Türklere de eziyet ve hakaret ediyordu. Sık sık Aptal Türkler para biriktirmek için aç yaşar, verem olur s..r olup geberip giderler dermiş. - Benzinler gaz tenekesi denen 20 lt. lik tenekelerde idi. Şimdiki gibi benzin sayaçları yoktu. Çoğu taksi ve halk otobüsü olan müşteriler aracı stop ederler, çırak bir teneke benzini depoya huni ile boşaltır, sonra öndeki kolu çevirip aracı çalıştırırdı. Araç çalışınca kol geri çekilip boşa alınmaz ise adamın kolunu kırabilirdi. Sonra şoförden para alınırdı. Uzaktan gelen bazı şoförler araç çalışınca para vermeden kaçardı. Tanınmayan şoförlerden para peşin alınırdı.

8 - Mesai 24 saatti. Pazar günü tatil yapardı. Bazen o kadar yorulurdu ki benzin tenekeleri üzerinde uyurdu. - Sabahları pos bıyıklı biri geçerken Zippo çakmağına benzin koydururdu. Bir gün akşam vakti iş yavaşlayınca patronu bir halı vererek evine götürmesini istedi. Patronun hanımı evde yoktu ama Asım kendini halıyı eve bırakmak zorunda hisseti. Birinci katta açık bir pencere gördü. Zemin katın pencere parmaklıklarına çıkıp halıyı içeri atmaya kalktı. O anda geçen bir bekçi Asım ı hırsız sanıp karakola getirdi. Geceyi bodrumdaki koğuşta geçirdi. Ertesi gün sorgu için götürdükleri memur o pala bıyıklı idi. Yahu ben bu çocuğu tanırım dedi ve serbest bıraktı. - Bir gün iki küçük çocuk gelmiş. Biri dışarda Asım ı oyalarken diğeri kilitli tahta çekmecenin aralığına parmağını sokup kağıt paraların bir kısmını çalmış. Akşam sayım yapınca Asım durumu anlamış ama beyhude. 25 lira kadar eksik varmış. Yeni aldığı haftalığı ve ertesi gün memleketten gelecek babasına harçlık vermek için biriktirdiği paraların hepsini kasaya koymuş. Bir hafta ödünç aldığı kuru ekmeği yemiş. - Bir misafir geldiğinde çay ısmarlamak zorunda kalınırmış. Eğer Asım kendine çay söylemek zorunda kalırsa misafir gittikten sonra kendi çay parasını kasaya cebinden koyarmış. - Boş zamanda istirahat için iskele hamalları ile duvar dibinde otururlar, keşler yaktıkları esrarlı sigarayı onun önünden geçirerek sıra ile nefes çekermiş. Geceli gündüzlü, çok zor koşullarda çalışan Asım Bey bir yandan da babasına da destek oluyordu. Kazandığı üç kuruşla hem kendini hem de ailesini geçindiriyor, Ramazan ayı geldiğinde evde yiyecek bir şey olmadığı için iftar ve sahuru birlikte yapabilmek için orucunu saat 24 te bir dilim ekmekle açıyordu. Uzun yıllar bunu prensip edinerek uyguladı. Daha sonra Kardeşi Hakkı ile birlikle Üsküdar da tek odalı bir gecekondu tuttular. Yeğeninin benzincide çok sıkıntı çektiğini bilen dayısı Ahmet Ziya Bey, ona başka bir iş bulmak istiyordu. Besler in kurucuları, iki kardeş olan Fehmi ve Sami Beylerle gerek iş gerekse dostluk ilişkileri vardı. Böylece Asım, Besler Fabrikası na 20 lira aylıkla işçi olarak işe başladı. Latin alfabesinin kabul edilmesinin ardından henüz çok zaman geçmemişti. Bu nedenle çalışanların arasında Yeni Türkçe bilen, okuryazarlığı olan ve yazışma yapabilecek kimse yoktu. Besler e girdiğinde ayak işlerine bakıyor, orayı burayı süpürüyordu. Ama süreli ben nasıl yükselirim düşüncesiyle çevresini gözlemliyordu. Ustasının 20 yıldır aynı mevkide olduğunu görünce usta olmak ilgisini çekmedi. Ambarcı dikkatini çekti. Ambarcılık önemli bir işti fakat ambarcı cahil bir kimseydi, okuryazarlığı azdı. Asım Bey öğle saatinde herkes yemeğe gittiğinde ambarcının yanına giderek senin işin fazla ben sana yardım edebilirim dedi. O da Asım Bey e sen yemek yemeyecek misin? diye sordu. Asım Bey yok benim midemde sorun var yemek yiyemiyorum dedi. Hâlbuki acıkıyordu ama sırf düşüncesini gerçekleştirebilmek için aç kalmaya razıydı. Bu teklif ambarcının hoşuna gitmişti. Ambarcı ambardaki malları saymaya, Asım Bey de yazmaya başladı. Bu yazılanlar ambardan patrona giderdi. Patron, bir gün öncesine kadar önüne cahil bir adamın yazısı gelirken bir gün sonra çok güzel, düzenli bir evrak bulmuştu. ambara yeni sekreter mi aldınız? diye sordu. Hayır, efendim dediler. Peki, bu yazı kimin? diye sorduğunda ise, şu aşağıları süpüren çocuk ambarcıya yardım ediyor dediler. Çağırın onu gelsin dedi patron. Asım patronunun yanına gittiğinde sen bu yazıyı nerede öğrendin? diye sordu. Asım Bey de Kırım da aldığı eğitimden bahsetti. Okuma yazmayı ve Latin Alfabesi ni çok iyi bilen, hesap kitaptan anlayan Asım Bey patronunun dikkatini çekmeyi başarmıştı. Patronu ona sen burada tezgâhtarsın dedi.

9 Böylece çok kısa süre işçilik yaptıktan sonra Besler Mağazası nda tezgahtarlığa başladı. Ayrıca zarif, güzel görünüşü, çok saygılı, güzel konuşan (benzincide aksanını düzeltmişti), kibar bir insan olan Asım bu işe çok yatkındı. Burada yalnızca tezgâhtarlık yapmakla kalmıyor, aynı zamanda yazışmalarla ve malların ambarlara teslimiyle ilgileniyor, fatura ve irsaliyeleri kesiyordu. İşe faydalı olurken kendini geliştiriyordu. Mağaza İstanbul un en işlek yerlerinden Bahçekapı Tramvay Durağı nın tam karşısında bulunuyordu. Hem toptan, hem de perakende satış yapılıyordu. İşleri çok iyi idi. Bir anekdot: aslen tezgahtarlık ve dükkan işletmek ile alakası olmasa da, çabuk öğrenir, bilmediklerini bir çare bulur çözerdi. Programında mazeret yoktu, çözmek vardı. Dükkana ilk başladığı gün kendisine her türlü bilgi verilmişti ama ilk gelen müşteri kendisinden bir kutu karışık şeker istedi. Hepsini biliyordu ama karışık şekeri öğretmemişlerdi. Müşteriye karışık şeker yok demedi. Elimizde kalmamış, 15 dakika beklerseniz hemen hazırlarız dedi. Hemen önlüğünü çıkarıp az ilerdeki Mustafa Nevzat şekercisine gidip bir paket karışık şeker aldı. Dükkana gelip, arka tarafta içini boşalttı ve kaç adet badem şekeri, kaç adet çikolatin vs olduğunu saydı. Buna göre hemen yeni bir karışık şeker paketi hazırlayarak müşterisine verdi. Asım aylığını aldığında kendisine ait masrafları ve harçlığını alır, kalan parayı olduğu gibi babasına teslim ederdi Hakkı da ileri derecede verem tespit edildi. Hacı İslâm Efendi ve ailesi İstanbul a gelip Kadırga da bir ev kiraladılar (Kadırga, Şehsuvarbey Sokak, No: 17). Hakkı bir süre Heybeli Ada Sanatoryum unda yattı. Sabri ilkokul 4. Sınıfa Kadırga ilkokulunda devam etti. HİE memuriyet almak için Maarif e başvurdu. 1932, 8 Ekim HİE Köprülü Kütüphanesi ne hademe kadrosu boş olduğu için 20 lira maaşla hademe olarak tayin edildi. Müdür Halil Efendi onun bilgisini hemen anladı. Zor konuları ona sorar, gelen talebelerin sorularını ona yönlendirirdi. Ömür boyu dostlukları sürdü. Sıdıka hala da kızları ile görüşürdü. Lojmanın üst katındaki 2 odaya taşındılar. Bütün aile üyelerine ilaveten daha sonra dükkanda çalışan teyze oğlu Hamdi ve İstanbul da işi olan bütün Manika eşrafı orada geceler, yedirilir, içirilirdi. Merdiven altındaki çeşmeden eve kovalarla su taşımak Sıdıka nın görevi idi. Ev işlerinde de annesi kadar çalışırdı. Aynı yıl dayısı Ahmet Ziya Efendi vefat etti Asım Selimiye kışlasında muvazzaf olarak askerlik yaptı. Bir anekdot: bir gün o zaman çok görülen sıtma hastalığını önlemek için bütün askerlere sıvı halde kinin (sıtma ilacı) veriliyordu. İlaç, herkese aynı bardakla veriliyordu. Aşırı titizliği takıntı halinde olan Asım, cebinde taşıdığı portatif bardağını (iç içe geçen, konik teleskopik bardak, artık pek yok) çıkarıp uzattı. Askeri hekim bir tokat patlattı ve ulan e..oğlu, bunlar insan evladı değil mi dedi. takdir beklerken tokat ve küfür yemek çok ağrıma gitti derdi. 1934

10 Soyadı kanunu ile birlikte Aile, Berksan soyadını aldı. Devletler soyadını almak istediler kabul edilmedi, Asım ın bulduğu birçok soyadını babası beğenmedi. Onun beğendikleri de kabul edilmedi. Başkalarının aldıkları soyadlarını inceleyen Asım, Berksan diye bir soyadının anlamını babasına sordu. Berk şimşek demek, berksan da şimşek gibi demektir dedi ve beğendi. Sabri orta okula başladı. Önce İstanbul Erkek Lisesi ne yazıldı, buradan parasız yatılı imtihanı kazanarak Bilecik Orta Okulu na nakil etti. Asım, Besler de çalışan Fani isimli bir Musevi kıza aşık oldu. Her iki tarafın aileleri de evlenmelerine karşı çıktı fakat gençler kararlı idi. Nihat Ağabey dükkanda çalışan Meliha hanımdan bu haberi duyduğunu anlatmıştı. Meliha hanım daha sonra işin emektarı olacak Cemile hanımın ablasıdır Besler in kurucu ve patronları Sami ve Fehmi Besler kardeşler idi. Ziya Dayı ile mülkiyeden arkadaş idiler. Bir süre memuriyetten sonra Rumların hakim olduğu bisküvi işine girdiler. Son derece girişimci, yetenekli ve zeki bir insan olan Asım kısa zamanda onların takdirini ve güvenini kazandı. (Ömür boyu dostlukları devam etti.) Bir süre sonra 500 lira koyup dükkanın yarısına ortak olmasını teklif ettiler. Asım Bey köyde bakkaliye işi yapan dayısından ödünç istedi o da ortak olmak şartı ile vermeyi kabul etti. Asım Bey vazgeçti. Kısa zaman sonra Bir rüya gördü. Bir kuş omuzuna konuyordu. Gagasında bir niyet kağıdı vardı. (o zaman kuşlara niyet çektiren seyyar esnaflar vardı) Rüyasını Rum ustabaşı (aynı zamanda şirkette azınlık hissesi sahibi idi) Marko ya anlattı. O bunda bir iş var, parasını ben vereyim, ortak piyango bileti alalım dedi. Yakındaki Nimet Abla ya gittiler. 10 liralık bir biletin parasını Marko Usta verdi ve bileti Asım a çektirdi. Birkaç gün sonraki çekilişte bilete lira çıktı. Yarı yarıya paylaştılar. Asım patronlarına 500 lirayı verdi ve dükkanın yarısına ortak oldu. Ayrıca akrabaya eşe dosta da hediyeler aldı. Ancak bu iş onu içten içe huzursuz ediyordu. Çünkü piyangodan gelen para onun makbul gördüğü bir şey değildi. Ama bir zaman sonra Hükümet Varlık Vergisi adı altında bir vergi koydu. Asım Bey e tam beş yüz lira vergi çıkardılar. Asım Bey inşallah piyangodan gelen para bu vesileyle benden çıkmıştır diye düşündü. Varlık Vergisi nde Marko ya konulan vergi liraydı. Öyle ki ortaklığı bile yetmedi ve hissesini satarak Besler den ayrıldı. Köyden yardım için çağırdığı yeğeni Hamdi kendi evlerinde kalırdı Aynı yıl Besler Fabrikası büyük postane nin akasında Hoca Kasım Köprüsü Sokağı ndaki yeni yerine taşındı. Bu sebeple Asım Bey e Bahçekapı daki mağazanın tamamını devir ettiler. Asım Bey mağazası için gerekli malları Besler in yeni fabrikasından tedarik ediyordu Asım Bey yedek sınıfında tekrar askere alındı ve Çorlu da kısa dönem bedelli olarak askerliğini tamamladı. Gerektikçe kaçak olarak otobüsle gelip işini görür, hemen dönüp akşam yoklamasına yetişirdi. Bir kere jandarma kontroluna yakalanınca cebinde taşıdığı bir askeri doktorun verdiği ilaç reçetesini izin kağıdı diye göstermiş, okuma yazma bilmeyen asker mühür ve imzaya bakıp kabul etmiş. Asım, asker arkadaşı Kenan Tuncer le ortak oldu Eylül İkinci Dünya Savaşı başladı. Ülkede sıkı tasarruf tedbirleri uygulanmaya başlandı. 1940

11 Çok sıkı ekonomik tedbirler ve uymayanlara hapis cezaları içeren Milli Korunma Kanunu yürürlüğe girdi. Aile Nuru Osmaniye Caddesi nde 42 numaralı Gündoğdu Apartmanı na taşındı. HİE bir süre buradan kütüphaneye gidip geldi. Asım Bey yaklaşan problemleri sezerek Ankara Ulus yakınında Anafartalar caddesinde bir mağaza açtı. Savaş tehlikesiyle İstanbul boşaltıldı. Bu nedenle Hacı İslâm Efendi Kütüphane deki görevinden ayrıldı, Aile Ankara ya taşındı. Ankara daki ikamet adresleri: Öztürk M. Hükümet C. No: 84. İstanbul daki mağaza devam ediyordu. O sene liseyi bitiren Sabri de birlikte giderek Ankara da Hukuk fakültesine kaydını yaptırdı. Ancak İstanbul daki tehlike geçince, fakülteyi bırakarak İstanbul a döndü. Bir süre Bahçekapı daki dükkan ile ilgilendi. Ailenin geri kalanı Asım Bey le birlikte Ankara da kalmışlardı. Ankara daki mağaza çok iyi gidiyordu, Asım Bey devletin resmi gazetesi olan Ulus Gazetesi ne (ULUS başlığının sağ yanındaki boşluğa) mağazası için reklam verirdi. Gazetede reklamı görerek gelenler bisküviyi hükümet bisküvisi olarak istiyorlardı Ağabeyi tarafından eve hapsedilen Fani kaçıp Ankara ya geldi, kendi isteği ile Müslüman oldu ve Zehra adını aldı. Asım ın ailesi evliliği kabul etti ve gençler Ankara da evlendiler. Zehra senelerce Hacı İslam Efendi den çok kapsamlı din eğitimi aldı ve bütün ailenin ve akrabaların takdir ettiği çok iyi bir Müslüman olarak hayatını sürdürdü. Çocuklarının din eğimine önem verdi. Besmelesiz hiç bir işe başlamazdı. Hacı İslam Efendi nin talimatı ile çocukları büyüyünceye kadar annelerinin akrabaları ile görüştürülmedi ve sonradan Müslüman olduğunu bilmediler. Hacı İslam Efendinin vefatından sonra kendilerine gidip gelmeye başlayan annelerinin bir yeğenini çocuklar Güneş abla diye tanıdılar Sabri Teknik Üniversite ye gidip mühendis olmak istiyordu. Göç nedeni ile eğitime yeniden başlamış (Rusya daki ilkokul yılları burada kabul edilmedi) akranlarından geri kalmıştı. Abisi kendisine 6 yıllık mühendislik eğitimi yerine 3 yıllık Yüksek Ticaret Mektebine giderse zaman kazanacağını söyledi. Kendisi de dükkan ile ilgilendikten sonra bu ticaret iyi işmiş demeye başladı. Yüksek Ticaret Mektebi ne kaydını yaptırdı ve benim iyi bir tahsil yapmamı istiyorsanız dükkanla ilgilenmeyeyim, dedi. Orta, lise ve yüksek tahsil süresince sınıfının en iyi öğrencilerinden olmuştu. Çok iyi iş yapmasına rağmen Sabri nin kararından sonra iki dükkânı yürütmekte zorlanan Asım Bey çareyi Ankara daki dükkânı kapatmakta buldu ve tüm aile İstanbul a geri döndü. Nuruosmaniye caddesindeki evin oturma odası perde ile bölünüp yeni evlilere tahsis edildi. Evde büyük lüks olarak musluktan su akardı ve hava gazı vardı. Banyo olarak ise odaya taşınan büyük bir leğen, 2 kova su (biri sıcak biri soğuk) bir hamam tası ve sabun yeterli idi Temmuz Ailenin ilk çocuğu dünyaya geldi. Dedesi ona en çok sevdiği isim olan Abdurrahman adını koydu. Şakire Hanım da ikinci adını Selçuk koydu. Artık evde Hacı İslam Efendi ye Efendibaba, Şakire hanıma Büyükanne, Asım Bey e de Beybaba denmeye başladı. Selçuk, İstanbul daki akrabalar içinde ailenin ilk çocuğu idi. Bütün ailenin ilgi odağı olmakla beraber Efendibaba için ailedeki en önemli gaye oldu. Çok

12 küçükken onu kucağında sonra yürüterek 5 vakitte camiye namaza hatta vaaz dinlemeye götürürdü. 4 yaşında iken kurana başlattı, mızraklı ilmuhali yarı ezberletti. Nuruosmaniye de üst katında oturdukları apartımanın çatı katını mutfak olarak düzenlediler. Burada ev halkı bir araya gelir, mağazada satılmak üzere badem ezmesi yaparlardı. Kolla çevrilen dişli 2 rulo ile hem badem öğütülür hem de asorti kutuları için ondüle kağıt hazırlanırdı. Yine, Bahçekapı daki mağaza çok küçük olduğundan şeker kutulama işi ve asorti denilen birkaç çeşit bisküviyi ondüle kağıtlara sarıp kutulama işi burada yapılırdı. Özellikle bayramlarda bir ay öncesinden işler yoğunlaşırdı ve hazırlıklar başlardı. Bayram şekerleri karton kutulara dizilir, bunlar jelâtin kâğıdına sarılarak paketlenirdi. Evin Hanımları da elbirliği içerisinde burada çalışırlardı. Sabahlara kadar badem ezmesi yapılır ve ertesi güne hazırlanırdı. Merkezi bir yerde olan Bahçekapı tramvay durağı çok hareketliydi ve buradaki mağaza çok iyi iş yapıyordu Aralık İkinci Dünya savaşı yıllarında ülkede sıkı tasarruf tedbirleri alınıyordu. Şeker tüketimi yasaklandığı için, ağız tatlandırmak yalnız kuruyemişle oluyordu. Bu nedenle şeker ticareti ortadan kalktı, Asım Bey işi kuruyemişe çevirdi. Paketlerle kuru üzüm, kuru incir gibi gıdaları satıyorlardı. Ticaret sicil kaydında Asım Berksan Toptan ve Perakende Kuruyemiş sair emtia üzerine dâhili ticaret ve taahhüt olarak düzeltme yapıldı ta getirilen Milli Korunma Kanunu diye çok ağır cezalar içeren ticaret kuralları daha da ağırlaştı. Ekmek vesika ile verilir, nüfus cüzdanına damga vurulurdu. Bir anekdot: bir gün Efendibaba dükkanda iken gelen polis bir önemsiz bir etiket hatası yüzünden Beybabayı götürdü. Efendibaba hemen karşı camiye gitti. Beybabayı arka sokaktaki adliye binasına götürüp nezarethaneye kapattılar. İçerisi dolu idi. Birisi abi 3 haftadır buradayım, niye geldiğimi bilmiyorum demiş. Daha sonra bir mahkum gelip abi 25 lira verirsen seni çıkarırım demiş. O gün yaptığı tahsilatın tamamı o kadar tutmuyormuş. Neyse anlaşmışlar, kendisini hemen çıkarmışlar. Dükkana varırken Efendibaba okuyarak camiden geliyormuş. 1943, 29 Ocak Adliye Sicilli Ticaret Dairesi ile İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası nda sicil numarası ile kayıtlı Asım Berksan Toptan ve Perakende Kuruyemiş vs. emtia üzerine dahili ticaret ve taahhüt firmanın taahhüt işlerinin terki tashihen ilan edildi. 1943, 7 Haziran Asım Bey Bahçekapı daki dükkânını ortağı Kenan a devretti. Bu nedenle İstanbul Bahçekapı Yalı Köşkü Cad. No:10 da Asım Berksan Toptan Perakende Kuruyemiş vs. Emtia üzerine Dâhili ticaret, terki ticaret ettiğinin tescil ve ilan edildi Sirkeci de Babıâli caddesinde no.lu bitişik 3 dükkânı kiraladı. Burası meşhur Musul Palas Oteli nin altında bulunuyordu. 177 no.lu boş olan dükkana taşındı. Mal sahibi bitişik iki dükkandaki kiracının hemen çıkacağına söz vermişti, ama kiracı asarım, keserim, çıkmam gibi tehditler savuruyordu. Polise yaptığı şikayetten sonuç alamadı. Bir bayram tatilinde bir marangoz ile anlaşarak içerdeki bölmeleri kaldırdı, kiracının eşyalarını depoya koydu, önceden hazırladığı tezgahları yerleştirdi. Bayram ertesi gelen kiracı bir sürü tehdit savurdu ise de bir şey yapamadı.

13 Vitrinde Besler in amblemi olan büyük bir fil maketi dikkat çekerdi. Fişe takınca hortumu inip kalkardı. O zaman İstanbul un hatta Türkiye nin ticaret merkezi olan Sirkeci de ana caddedeki bu dükkan çok iyi iş yapıyordu. Asım Bey birkaç pastaneyle anlaşmıştı ve buralardan kuru pasta alıyordu. Besler den de bisküvi ve şekerleme, bir lokumcudan lokum alıyordu. Bir süre sonra Asım Bey mağazanın arkasında bulunan mekânı da kiraladı. Artık Badem ezmesi, bayram şekeri hazırlıkları ve paketleme işleri de ev yerine burada yapılmaya başladı. Burası ilerde şekerleme imalathanesi olacaktı. Yan sokaktan müstakil girişten mal alınır, daha sonra işçiler girerdi. Asım Bey, bayramlar dahil 7 gün sabah namazında mağazaya gider gece saat on birde eve ancak gelir, mağazayı herkesten önce açar herkesten sonra kapatırdı. En büyük yardımcısı Cemile Hanım idi. Bahçekapı da tezgahtar olan Meliha Hanım evlenince ayrılmış, yerine küçük kardeşini teklif etmişti. Kitabı yazılası bir kız idi. Çalışkanlık, kabiliyet, sadakat, güvenirlik, terbiye, keskin hafıza, verilen her işi ille de başarma. Ne vasıf arasanız mükemmeline sahipti. Kısa zamanda otoriter bir perakende şefi oldu. İş konusunda taviz vermez, gerektiğinde patronlarını bile yüzlerine karşı eleştirirdi de Dükkan kapatıldıktan sonra idare merkezine alındı. Asım Bey in asistanlığını yapar, müşteri ilişkilerini yürütür, siparişleri, ödemeleri aksatmadan gerçekleştirirdi. Emekli olana kadar Ülker de çalıştı. 40 yaşından sonra fabrikadaki bir muhasebe şefi olan Zihni Bey ile evlendi. Anekdotlar: - Bir Pazar günü Zehra hanım kucağında oğlu Selçuk ile dükkana geldi. Birisiyle konuşurken kucağındaki Selçuk arkadan uzanarak akide kavanozlardan birini çekerek yere düşürdü. Bütün dükkan cam kırıkları ve akide şekerleri ile doldu. İşleri allak bullak oldu, çok sinirlendiler. Asım Bey bu anısını hep gülerek anlatırdı. - Pazar günleri Zehra Hanım ve Selçuk gezme diye dükkana giderler, karşıdaki Tarihi Filibe Köftecisi (1890 larda açılmış, hala aynı yerde) ya da Namlı Rumeli köftecisinden (80 lerde yan sokağa geçti) ısmarlanan köfte veya nadiren tam karşıdaki Meserret Lokantasından (bugün yok) getirilen izmir köfte, üzerine yandaki muhallebiciden getirilen tavuk göğsü yenirdi. Selçuk yardım ettiğini düşünerek yan yana camekanlı gözlerdeki ayrı renkteki kağıtlı şekerleri birbirine karıştırırdı. Ankara Caddesinde iki kapı vardı. Sol kapıdan yazıhaneye, Sağ kapıdan dükkana girilirdi. Dükkanın ortasında geniş bir açıklık, solda yükselen 3 sıra halinde en az 30 çeşit kağıtlı şeker olan dikine cam bölmeli tezgah vardı (bu şekerlerin içinde niyet denen bir mani olurdu.) Onun devamında gene basamaklı 3 sıra halinde 15 çeşit bisküvi tenekeleri üzerlerindeki cam kapak ile dizili idi. Girişin tam karşısındaki tezgahın üstünde renkli üst üste 3 sıra eğik dizayn edilmiş, arka tarafta camdan topuzlu kapağı olan rengarenk akide kavanozları vardı. Sağ tarafında lokum camekanı vardı. Şeker tezgahının karşısında ona paralel üstü camlı çikolata tezgahının arkasında duran tezgahtarlar müşterinin seçtiği çikolatayı arkadaki kapağı açarak alırdı. Bu tezgahtarların bulunduğu aralığın arkasındaki yan duvar camlı bir aynalı dolap ile kaplı idi. İçinde özel günler için çok süslü boş kutular dikine durur, Müşterinin seçtiği kutuya onun istediği ürünler itina ile dizilir, araya özel renkli kağıtlar ile süslenirdi. Tezgahtarın bir işi de bu konuda müşteriye tavsiyede bulunmak idi. Annene şunu, nişanlına bunu götür, gibi. Ekonomik isteyenler için kutunun altına şeker konup üzerine konan kartonun üstüne bir sıra yaldızlı çikolatin karışımı dizilir. Müşterinin bütün istedikleri üzeri antetli bir ambalaj kağıdına sarılır, beyaz ip ile bağlanır, ip iki elin ikişer parmağına sarılıp ani bir çekişle koparılır. Küçük paketler

14 için kağıt, ikiye, dörde bölünür. Büyük paketlerin özel bir sarma ve bağlama tekniği vardır. Üzerine özel tutacak takılır. Paketin tutarı hesaplanarak bir fişe yazılır, kasiyere verilmesi için müşteriye verilirdi. Çikolata tezgahının kapıya yakın tarafında NCR yazar kasa bulunur. Her digitteki çubukları aşağı, yukarı oynatarak ekrana lira ve kuruş olarak fiyatı yazıp mekanik bir butona basarak çınn diye bir sesle para çekmecesini açtırmak, parayı alıp üstünü vermek, fişi ucu sivri dik bir tele geçirmek sadece Asım Bey veya Cemile Hanım tarafından yapılabilirdi. Şeker hariç bütün tezgahların alt kısmı kapalı dolap olup ürün veya malzeme deposu idi. Nerede neyin olacağı iyi bilinirdi. Akşam kasa sayımı yapılıp fişlerle karşılaştırılırdı. Yılbaşında işyeri bir gün kapatılıp tam envanter sayımı yapılırdı. Hemen hiç açıkları çıkmazdı. Bugün bile perakende nakit satış yapan iş yerlerinde kasaya sahip olmak önemlidir. Fiş almadan yapılan satışları hasılatını bazı kötü niyetli elemanlar ceplerine atıp iş yerini zarar ettirebilirler. Onun için Asım Bey: patronu kasaya hakim olmayan şirket batar derdi. Sol kapının yanındaki öndeki büroda Asım Bey in yazıhane masası ile, gelen müşteriler ve ziyaretçiler için kanepeler bulunurdu. Arkadaki yazıhanede katip Mösyö Vitali ve sevkiyat elemanı otururdu. Anadolu müşterisinden mektupla gelen siparişe göre ve eldeki mal stokuna göre o günkü sevkiyat listesi hazırlanır, sandık ihtiyacı çıkarılıp yakındaki sandıkçıya kapıdan bağırarak Sadık Efendi 6 adet 4 lük, 2 adet 8 lik, 1 adet 16 lık diye sipariş verilirdi. Sandıklara bisküvi tenekeleri, şeker kutuları, bazen bisküvi tezgahı ve cam kapaklar konur, kapak çakılır, üzerine sabit mürekkep ve özel fırça ile müşterinin adı ve şehri, ambara bilgi için ödeme şekli (peşin, banka havalesi, gibi) ve nakliyat ambarının adı yazılır, firmanın mührü vurulurdu. Bu bilgilerin ve içeriğin detaylı bilgisi 3 kopyalı sevkiyat fişine yazılırdı. Sandık veya sandıklar 2 kişi ile kaldırılıp gene kapıdan çağırılan hamal Hüsmen Ağa nın ( sırt hamallarına ağa denirdi) arkalığına konurdu. Sandık sayısı birden fazla ise hamal, üzerine attığı ipin ucunu tutarak Ebusuut Caddesi ndeki ambarlardan birine götürürdü. Sevk fişinin ilk iki nüshası hamala verilir. Birini ambara verir, öbürünü teslim alındı damgası ile geri getirir, bu nüsha katip e verilir, yevmiye defterine ve müşterinin hesabına işlenir. Koçandaki zor okunan nüsha patrona verilir. Mağaza kapanmadan önce mutlaka temizlik yapılır, ertesi gün için vitrin düzenlenirdi. Ertesi güne mağaza pırıl pırıl, her şeyiyle muntazam olurdu. Vitrin düzeni konusunda o kadar titizdi ki, güzel ve muntazam olması için adeta vitrinin üzerine titrerdi. Pazar günleri çıkar şekerci vitrinlerini dolaşır, tasarımlarına bakardı. Asım Bey ziyaretçisi var iken bile yukardaki işlerin hepsine nezaret eder veya fiilen yapardı. Sandığı kaldıran 2 kişiden biri çok zaman o olurdu. Sadece katip kimseyi işine karıştırtmaz ama kendi de başka iş yapmaz kimse de ondan iş isteme cüretini gösteremezdi. Bir anekdot: bir gün Cemile Hanım, Asım Bey e ağlamaklı bir şekilde bir müşteriyi şikayet etti. Adam kleptoman imiş. Tezgahtar verdiği siparişi hazırlar iken açıkta bulunan şekerlemelerden bir avuç cebine atarmış. Asım Bey. Bir avuç şekeri tartmış ve kaç kuruş ettiğini hesaplamış. Adam birkaç liralık çikolata alıyormuş. Gel bu işi görme demiş. O da homurdanarak kabul etmiş. Asım Bey Kadırga, Piyerloti yokuşunda bir eve taşındı. (Kadırga, Piyerloti Yokuşu No: 84/1) 1944 Sabri Bey mezun olunca abisine geldi. Ne yapacağını sordu. Asım Bey Bak (defter kıymetine göre) liralık malımız var yarısı senin yarısı benim dedi ve rayiç değeri çok daha yüksek olan işini kardeşi ile paylaştı.

15 60 tan sonraki yıllarda Asım Bey in işteki aktivitesi çok azalmış, Sabri Bey inki çok artmıştı. Bunu ima eden kişilere o fedakarlıklarını başlangıçta yaptı derdi. Karar mercii kendisi olsa da abisini hep idari olarak eş pozisyonda (Eş Genel Müdür) tuttu. Aynı ücreti alırlardı. Kısa süre sonra mağazanın arkasındaki paketleme işleri için kullandıkları mekân, Asım Bey ve Sabri Bey in kurduğu ilk imalathane oldu. Burada şeker lokum draje ve çikolata üretimine başlandı. Şekerler bugün küçük imalathanelerde yapıldığı gibi ocak üzerinde kazanlarda pişirilir, mermerler üzerine dökülüp soğutulur, boya ve aroma ile karıştırılır, şerit haline getirilir, bonbon şekerleri aparat ile, akide şekerleri el makası ile kesilirdi. Harç makineleri gibi dönerek çalışan draje makineleri ile badem üzerine şeker kaplanarak badem şekeri imal edilirdi. Çikolata üretimi için halen Amerika da küçük işletmelerin kullandığı, çekirdek kakaodan itibaren bütün işlemleri birbiri ardınca yapabilen Mc Intyre koncu kullanılırdı. Çikolata hamuru el malası ile kalıplara sıvanır, bir vibratör üzerinde hava kabarcıkları çıkarılıp soğutulur, tokmakla vurarak kalıptan çıkarılırdı. Ambalajcı kızlar (evlenenler işten ayrılırdı) bir tezgahta oturarak bonbon şekerlerini niyetli renkli kağıtlara, sonra renkli selofana çift bükümlü sararlar, çikolatinleri yaldız ile kapatırlardı. Ülker in Kurulması 1 Kasım 1944 kadar süren bir Unlu gıda maddeleri imal yasağı konulmuştu. Yasak kalkana kadar Besler yalnızca çikolata ve şekerleme üretti. Bu dönemde unlu mamul üreten firmalar büyük ölçüde zarar gördüler. Yasak kalkınca da bisküvi üretime ancak Toprak Mahsulleri Ofisi nden kısıtlı miktarda un almak kaydıyla izin verdiler. Asım ve Sabri Beylerin bisküvi imalatına başlamaları ise ilk olarak bu dönemde gerçekleşti. Bir Rum bisküvici Tahtakale Kantarcılar da, Ticaret Odası nın karşısından çıkan yolun hemen sağında, bugün yıkılmış olan Nohutçu Han ın üçüncü katında bulunan imalathanesini satılığa çıkardı. Adam bu küçük imalathanede oğlu ile birlikte Üç Yıldız markası altında günlük üç dört çuval unla bisküvi imal ediyordu. Asım ve Sabri Beyler imalathaneye talip oldular ve 23 Şubat 1945 tarihinde yani Türkiye nin Almanya ya formalite olarak savaş ilan ettiği gün devralmak üzere adamla anlaştılar. Ama adam söz verdiği halde Üç Yıldız olan markasını devretmeye yanaşmadı. Çünkü baba oğul hanın ikinci katında dondurma külahı yapmaya devam edeceklerdi. Onlar da başka markalar üzerinde düşünmeye başladılar. İmalathanenin tabelasında bir kuyruklu yıldız logosu bulunmaktaydı. Bir de tabela masrafı yapmayalım diye yıldız isimleri üzerinde yoğunlaştılar, birçok araştırmadan sonra Ülker adını benimsediler. Un işlemek için özel izin alıyorlardı. Henüz piyasada (ekonomik tedbirler nedeni ile daha önce yasaklandığı için) bisküviciler üretime başlayamamıştı. Yaklaşık 100 metrekarelik mekânda arka kısımda küçük bir odunlu bir fırın, altı yedi kazan bir de hamur makinesi vardı. Ona göre de kepçeler, bisküvi kalıpları ve diğer aletler bulunuyordu. On, on iki çuval un ve dört beş çuval şeker alınarak vakit kaybetmeden üretime başlandı. Günde 3-4 çuval un işleniyordu. Hanın bir üst katında kızlar paketleme yapardı Daha önce hamur makinesinden açılmış olarak çıkan yufka el zımbası kalıplarla kesilir, elle tavalara dizilirdi. Onların aldığı imalathane çok daha modern idi. Bir Rum usta (Pandeli Usta) bir Alman makinasını kopya etmişti. Bu makine banttan gelen yufkayı bir mekanik zımba ile keser, aradaki kırıntıyı yukarı alır, bisküvileri altta senkron bir zincir ile ilerleyen tavalara dizerdi. Tavalar raflara konur, fırıncı bu tavaları alıp duvar fırınına koyar, birkaç dakika sonra sıcak tavayı bir bezle tutarak çıkarıp önünü arkasına getirerek tekrar fırınlar, pişenleri takip eder, alıp soğutma raflarına koyardı.

16 Soğuyan tavaları kızlar alır, bir demir ile vurarak tavaya yapışanları ayırır, elle toplayıp tenekeye sıra sıra dizerlerdi. Zımba makinası otomatik idi ama kötü bir kopya olduğundan çok arıza yapar, Sabri ve Pandeli Usta geceleri saatlerce tamir ederlerdi. Gündüz vakti de fırıncılık, hamurculuk dahil eksik işçilerin yerine geçerdi. Daha sonra ustabaşı olan Alaattin (Usta) orada fırıncı idi. O zamanki tekniğe göre fabrikada bir büyük elektrik motoru yüksekteki uzun transmisyon milini ve üzerindeki kasnakları çevirir, her makinanın aşağıdaki kasnağı üstündeki kasnaktan uzun düz kayışlarla hareket alır, bir makinayı durdurmak için kayışı bir kol ile avara kasnak denen boştaki kasnağa kaydırılırdı. Kayışlar sık sık attığından kolay takabilmek için sadece teftiş için konan emniyet muhafazaları kullanılmaz, kayışa kol, bacak kaptırıp ciddi yaralanmalar çok sık tekrarlanırdı. Ana ürün Pötibör olup, Mari (yuvarlak) ve Finger (uzun olup çay bardağına girerdi.) çeşitleri vardı. Küçük bir yuvarlak bisküvi tezgahlara serilir, sıkma torbası ile üzerine krema sıkılıp ikincisi üstüne konarak hatırlı misafirlere ikram edilen kaymaklı bisküvi üretilir, ondüle kağıtlara sarılarak özel bir istifle kutulara dizilirdi. Sabri Bey çok zaman Tahtakale de bisküvi imalathanesinin başında bulunurdu. Sirkeci deki şekerleme, çikolata imalathanesinin başında bir Rum usta bulunur, Sabri Bey ve Asım Bey zaman zaman içeriyi kontrol ederlerdi. Sabri Bey, muhasebe bilgisi iyi olduğundan zaman zaman kayıtları inceler, bu sebepten işine karışılmasını sevmeyen Mösyö Vitali kendisinden pek hoşlanmazdı. O dönemde Anadolu daki müşteriler İstanbul a gelip imalatçıları ve toptancıları dolaşırlar, mallarını alır, parasını ödeyip ambara verirlerdi. Akşamları, meşreplerine göre kimisi ibadete kimisi eğlenceye gider sonra kalacağı otele dönerdi. Sirkeci hepsinin merkezi idi. İthalatçılar Karaköy de, Gıdacılar Tahtakale de, manifatura Sultanhamam- Yeşildirek-Mahmutpaşa üçgeninde, kitap-kırtasiye Bab-ı Alide, Ayakkabı Çarşıkapı da, deri ve mücevher Kapalı Çarşı da bulunurdu. Meşhur doktorların muayenehaneleri Sultanahmet te, çocuklarının okuduğu üniversite Beyazıt ta idi. Safiye Ayla ve Zehra Bilir başta meşhur sanatçıların sahne aldığı Çifte Saraylar Gazinosu İstanbul Erkek Lisesi nin bitişiğinde idi. En önemli camiler de bu bölgede idi. Hemen her şey yürüme mesafesinde idi. İstanbul un öbür ucu olan Edirnekapı (oradan Eyüpsultan a yürünürdü), Topkapı ve Yedikule tramvay ile yarım saat mesafede, Bebek 45 dakika mesafede idi. Haydarpaşa Garı ve Üsküdar vapur ile 30 dakika çekerdi. Trakya tren ile doğrudan Sirkeci ye iner, Anadolu Haydarpaşa ya gelirdi. Tüccar ve imalathanelerin çoğu parasını peşin aldığından müşterisini araştırmazdı. Asım Bey Anadolu da müşteri ziyaret eden ilk tüccarlardandır. Gideceği şehirlerin banka müdürlerine hitaben İstanbul daki bankanın müdüründen tavsiye mektubu alır, oradaki müdürden şehrin önemli tüccarları hakkında istihbarat alırmış. Genelde seçtiği müşteri adayına hitap tarzı şöyle idi: - Ben size mal satmaya değil, sizi tanımaya ve çok kaliteli olan malımı tanıtmaya geldim. Benim görevim size para kazandırmak. Siz kazanırsanız ben kazanırım. İlk alacağınız mal satılana kadar benim. Satınca parasını ödeyin. Satılmaz ise iade edin. İade nakliyesi de bana ait. Bu teklifi çok az tüccar reddedebilirdi. Daha sonra müşteriler mektup ile siparişe devam ederler, İstanbul a gitmeden mal alma imkanı onları mutlu ederdi. Tabii aldığı istihbarata göre müşterilere peşin, senetli veya veresiye mal verirdi. Hemen hiç batak vermezdi. Aldığı siparişleri her hafta o zaman az kullanılan telefon ile kardeşine yazdırır, bir süre (bazen birkaç hafta) dolaştıktan sonra kardeşi ağabey, siparişler yeterli oldu deyince dönerdi.

17 Daha sonra bir firmanın plasiyeri olarak Anadolu da rastladığı Hüseyin Efendi yi (Altıntak) beğendi ve onunla anlaştı. Hüseyin Efendi artık full time Ülker için müşterileri dolaşıyordu ama yeni müşteri seçmek çoğunlukla Asım Bey in işi idi. Bir anekdot: bir şehirde Hüseyin Efendi ile sözleşip buluşurlar. Asım Bey der, bu şehirdeki falan tüccar çok iyi ama bana bir türlü randevu vermiyor der. Asım Bey otele gider, iyi bir takım elbise giyer ve Hüseyin Efendi den bir fayton çağırmasını ister. yahu adam yan sokakta, yürüyelim itirazına aldırmaz. Tüccar faytonla gelen kalantor kişiyi hürmetle karşılar, Asım Bey in konuşmasından etkilenir ve iyi bir müşteri olur. Başlangıçta seyahatleri 3. Sınıf biletle ve çok zaman ayakta yaparken sonra 2. Sınıf seyahatte boş kompartımanlarda daha iyi dinlendiğini fark eder. Böylece çok yere gece uyuyarak gider, hem otel parasından hem zamandan kazanırdı. Yollarda geçirdiği zamanda hem dini hem mesleki kitaplar okurdu. O zaman çok popüler olan, insanlara tavsiyeler içeren Dale Carnegie kitapları ve Readers Digest tercümesi Bütün Dünya mecmuaları mesleki gelişimine çok faydalı olmuştur. Tren olmayan bazı yerlere o zamanın uzun burunlu otobüsleri ile gider, yer olmaz ise üstteki bagaj bölümünde gitmekten çekinmezdi. Bunun hayati tehlikesi vardı. Sık geçilen alçak telgraf telleri ve alçak tünelleri görüp otobüsün üzerine yatmak gerekirdi. Toz toprak içinde kalmak adiyattandı. Aşırı titiz olan Asım Bey otellere temiz çarşaf koydurabilmek için çok uğraşırdı. Bir seferinde tek başına kalabilmek için 20 kişilik koğuşun tamamının ücretini vermişti. Tahtakurusundan korunmak için yanında taşıdığı 4 metal kaseyi karyola ayaklarının altına koyar, içine su doldurur, yatağı yorganı dezenfekte ederdi. En çok restoranlarda zorlanırdı. Restoran hikayeleri sayfalar sürer. O zaman imalat yapmak her babayiğidin harcı değildi. Sabri Bey in bu konudaki olağanüstü gayretleri ile Asım Bey in müşteri odaklı çalışmaları Ülker i gittikçe daha iyi tanınan bir marka yapıyordu. Ticari işleri yürüten Asım Bey in dürüst davranması ve sözlerinde durması itibarlarını yükseltti. Hammaddelerini veresiye, uzun vadeli ve daha ucuza alıyorlar, işleri büyürken işletme sermayesi ihtiyaçları artmıyordu. Bankalar istedikleri kadar senet kırıyordu. Asım Bey ın hayatına ait elimizdeki bilgileri derlemeye devam ediyoruz. Yukardakiler tamamlandı. Kalan kısmını kısa süre içinde yayınlayacağız. Daha sonra yeni bulduğumuz bilgileri ilave edecek, varsa hataları düzelteceğiz. Dostlarımızdan Asım Bey ile ilgili anılarını, eleştirilerini, varsa diğer görüşlerini paylaşmalarını bekliyoruz. (Selçuk- Betül- Faruk)

Asım yılında hukuksuz sınıfındaki zenginlerin ve eski memurların gittiği özel bir okulda dört yıllık lise eğitimini Rusça olarak tamamlar.

Asım yılında hukuksuz sınıfındaki zenginlerin ve eski memurların gittiği özel bir okulda dört yıllık lise eğitimini Rusça olarak tamamlar. Asım Ülker Asım Ülker, 15 Ağustos 1911 tarihinde, babasının öğretmenlik yaptığı Karamehmet Köyü nde dünyaya geldi. Babası Hacı İslam Efendi (1873 1953) Kırım ın Korbek Köyü nde yaşayan Devletler Ailesi

Detaylı

1.Aşağıdaki isimlere uygun sıfatkarı getiriniz.(büyük, açık, tuzlu, şekerli, soğuk, uzun,güzel, zengin)

1.Aşağıdaki isimlere uygun sıfatkarı getiriniz.(büyük, açık, tuzlu, şekerli, soğuk, uzun,güzel, zengin) Birnci vize 1.Aşağıdaki isimlere uygun sıfatkarı getiriniz.(büyük, açık, tuzlu, şekerli, soğuk, uzun,güzel, zengin) a)... su b)... otel c)... kahve ç)... çay d)... yemek e)... boylu f)... adam g)... kız

Detaylı

Menümüzü incelediniz mi?

Menümüzü incelediniz mi? by elemeği Menümüzü incelediniz mi? Yılmaz Usta nın hikayesini duydunuz mu? Niçin Nevale? Yılmaz Usta nın hikayesi Bir insan pasta ustası olmaya nasıl karar verir? Yani 1972 yılında Kastamonu da doğduğunuzu

Detaylı

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΜΑΘΗΜΑ: ΤΟΥΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: B ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ:

Detaylı

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ 2011-2012 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: 1 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı.

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı. ÇAYLAK Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı. Alt katta genel tıbbi muayene ve müdahaleleri yapılıyordu. Bekleme salonu ve küçük bir de laboratuar vardı. Orta katta diş kliniği ve ikinci bir muayene

Detaylı

ORTA HAZIRLIK TÜRKÇE ORTAK SINAVI-1 2015-2016. Açıklamalar GRADE. (20 Aralık 2015, Pazar)

ORTA HAZIRLIK TÜRKÇE ORTAK SINAVI-1 2015-2016. Açıklamalar GRADE. (20 Aralık 2015, Pazar) (20 Aralık 2015, Pazar) GRADE ORTA HAZIRLIK 2015-2016 ORTAK SINAVI-1 Açıklamalar 1. Bu sınav 50 adet çoktan seçmeli sorudan oluşmaktadır. 2. Üç yanlış cevap bir doğru cevabı götürür. 3. Sınavın Süresi

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Aşağıdaki şiiri okuyunuz. Soruları cevaplayınız. OKULUMUZ Her yerden daha güzel, Bizim için burası. Okul, sevgili okul, Neşe, bilgi yuvası. Güzel kitaplar burda, Birçok arkadaş burda, İnsan nasıl sevinmez,

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara

Detaylı

Iğdır Sevdası. yıp olarak acı bir gerçeklik halinde karşımıza dikilmiştir.

Iğdır Sevdası. yıp olarak acı bir gerçeklik halinde karşımıza dikilmiştir. BİRSEN YAYCI (SAYAN) 1950 den önceki dönemlerde il genel meclisi üyesi olarak Iğdır ı temsil eden Hüseyin Yaycı, kişiliği ve kültürüyle Iğdır ın vazgeçilemez renkli bir şahsiyeti ve başarılı bir ticaret

Detaylı

Yayınevi Sertifika No: 14452. Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS

Yayınevi Sertifika No: 14452. Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS Yayınevi Sertifika No: 14452 Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS Genel Yayın Yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi Editörü: Ömer Faruk Paksu İç Düzen ve Kapak: Cemile Kocaer ISBN: 978-605-9723-51-0 1. Baskı:

Detaylı

4. ve 5. Değerlendirme Sınavları. Puanlama Aşağıda...

4. ve 5. Değerlendirme Sınavları. Puanlama Aşağıda... 4. ve 5. Değerlendirme Sınavları Puanlama Aşağıda... 4. Sınav Test Soruları 5 puan 6x5=30 Çetele tablosu 5 puan 10x5=50 Doğru-Yanlış 2 puan 5x2=10 Sayı örüntüsü 2 puan 5x2=10 5. Sınav Test Soruları 5 puan

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: A ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi. Marifetli Çocuk Üç kadın ellerinde sepetleriyle pazardan dönüyorlardı. Dinlenmek için yolun kenarındaki kanepeye oturdular. Çocukları hakkında sohbet etmeye başladılar. Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli

Detaylı

Hamza Rüstem kimdir?

Hamza Rüstem kimdir? Hamza Rüstem kimdir? Hamza Rüstem 1872 yılında Girit in Kandiye kentinde doğdu. İlk eğitimini babası Mustafa Rüstem Hoca nın okulunda tamamladı. Bursa Işıklar Askeri Lisesi ni bitirdi. Ardından İstanbul

Detaylı

Hürkuş a Türk Savunmayii nin İlkleri

Hürkuş a Türk Savunmayii nin İlkleri Avrupa nın gıpta ettiği Nu. D.38 den TSK nın gururu Hürkuş a Türk Savunmayii nin İlkleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın Hürkuş'un açılış töreninde Havacılık ve savunma sanayiine isimlerini silinmeyecek

Detaylı

Doğru bildiğini her yerde haykıran, kimseye eğilip bükülmeyen birisiydi Neyzen Tevfik..

Doğru bildiğini her yerde haykıran, kimseye eğilip bükülmeyen birisiydi Neyzen Tevfik.. Ünlü hiciv ustamız Tevfik hakkında çok güzel bir yazı. Sami Özey'in kaleminden... YÜZ KARASI Doğru bildiğini her yerde haykıran, kimseye eğilip bükülmeyen birisiydi Tevfik.. Yaptığı her hareketle, yazdığı

Detaylı

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi 6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi Kahramanmaraş ın Ekinözü İlçesine bağlı Alişar Köyünde 54 Yaşındaki Mehmet Göyün 6 Çocuğu ile birlikte tek göz kerpiç odanın içinde verdiği yaşam Mücadelesi yürekleri

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5 Magozwe Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5 Kalabalık bir şehir olan Nairobi de, sıcak bir yuvası olmayan bir grup evsiz çocuk yaşıyormuş. Her gün onlar için yeni ve bilinmeyen bir

Detaylı

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: 12.5.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: 12.5.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 12.5.2007 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman:

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman: Hafta Sonu Ev Çalışması BALON Küçük çocuk, baloncuyu büyülenmiş gibi takip ederken, şaşkınlığını izleyemiyordu. Onu hayrete düşüren şey, "Bizim eve bile sığmaz" dediği o güzelim balonların adamı nasıl

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos 2009 04:42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos 2009 19:20

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos 2009 04:42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos 2009 19:20 Düğünlerde Takılan Sahte Paralar Yüksek eğitimini tamamlamış, babası ticaretle uğraşan, annesi ise bir bankada görevli bulunan bir ailenin tek kızıydı. Okul arkadaşı ile evlenmeye karar vermişlerdi. Damat

Detaylı

ŞEKİL KAVRAMI TEMA ÇALIŞMALARIMIZ KAVRAMLAR RENK KAVRAMI SAYI KAVRAMI SES KAVRAMI ÖZEL BİLGİ İLKÖĞRETİM OKULU ANASINIFI

ŞEKİL KAVRAMI TEMA ÇALIŞMALARIMIZ KAVRAMLAR RENK KAVRAMI SAYI KAVRAMI SES KAVRAMI ÖZEL BİLGİ İLKÖĞRETİM OKULU ANASINIFI ÖZEL BİLGİ İLKÖĞRETİM OKULU ANASINIFI 1 31 MART TEMA ÇALIŞMALARIMIZ Merakla ve sabırsızlıkla ilkbaharı bekliyoruz..gelir umuduyla.. Bu ay temamız İlkbahar.. Kışı gördük, iliklerimize kadar yaşadık aylardır..

Detaylı

DDD. m . HiKAYE. KiTAPLAR! . CİN. ALİ'NİN. SERiSiNDEN BAZILARI. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

DDD. m . HiKAYE. KiTAPLAR! . CİN. ALİ'NİN. SERiSiNDEN BAZILARI. Öğ. Rasim KAYGUSUZ . CİN. ALİ'NİN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

MÜSLÜM ERDOĞAN İLKOKULU 1B SINIFI

MÜSLÜM ERDOĞAN İLKOKULU 1B SINIFI MÜSLÜM ERDOĞAN İLKOKULU 1B SINIFI TOPLAMA VE ÇIKARMA İŞLEMLERİ PEKİŞTİRME KİTAPÇIĞI 1. SINIF TOPLAMA İŞLEMİ PROBLEMLERİ - 1 1 ) Mert in kalemi vardı. Babası ) Ali nin tane kitabı, Ayşe nin 4 tane kalem

Detaylı

ÖZEL SAMANYOLU LĐSELERĐ

ÖZEL SAMANYOLU LĐSELERĐ ÖZEL SAMANYOLU LĐSELERĐ ANKARA ĐLKÖĞRETĐM MATEMATĐK YARIŞMASI 2011 / NĐSAN 5. SINIF A KĐTAPÇIĞI Bu sınav çoktan seçmeli 40 Test sorusundan oluşmaktadır. Süresi 100 dakikadır. Sınavla Đlgili Uyarılar Cevap

Detaylı

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK Geçen gün amcam bize koca bir kutu çikolata getirmişti. Kutudaki çikolataların her biri, değişik renklerde parlak çikolata kâğıtlarına sarılıydı. Mmmh, sarı kâğıtlılar muzluydu,

Detaylı

Edirne Çarşıları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Çarşıları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Çarşıları Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Edirne Çarşıları ve İş Merkezleri................ 4 0.1.1 Alipaşa Çarşısı(Kapalı Çarşı).............. 4 0.1.2

Detaylı

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler. ENGİN VE İKİZLER ALIŞ VERİŞTE Hastane... Dr. Gamze Hanım'ın odası, biraz önce bir ameliyattan çıkmıştır. Elini lavaboda yıkayarak koltuğuna oturur... bu arada telefon çalar... Gamze Hanım telefon açar.

Detaylı

TÜRKÇE. NOT: 1. 2. 3. soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız. cümlesinin sonuna hangi noktalama işareti konmalıdır?

TÜRKÇE. NOT: 1. 2. 3. soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız. cümlesinin sonuna hangi noktalama işareti konmalıdır? TÜRKÇE Hiçbir zaman elinde sapan olan bir arkadaşım olmadı. Daha doğrusu, öyleleri ile arkadaşlık yapmadım. Çünkü minicik bir kuşun canına kıyarken acıma duygusu olmayan kişi, zor duruma düşene elini uzatmaz.

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI T105004 ADI SOYADI NOSU UYRUĞU SINAV TARİHİ ÖĞRENCİNİN BÖLÜM Okuma Dinleme Yazma Karşılıklı Konuşma Sözlü Anlatım TOPLAM

Detaylı

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Yusuf Yeşilkaya www.yusufyesilkaya.com yusufyesilkaya@gmail.com 26 Mayıs 1904 tarihinde İstanbul Çemberlitaş ta dünyaya gelen Necip Fazıl, hem kültürlü hem de varlıklı bir ailenin çocuğudur. Dört-beş yaşında

Detaylı

KLÜ DEN SAGLIK OKURYAZARLIGI EGITIM SEMINERI

KLÜ DEN SAGLIK OKURYAZARLIGI EGITIM SEMINERI Portal Adres KLÜ DEN SAGLIK OKURYAZARLIGI EGITIM SEMINERI : www.anayurtgazetesi.com İçeriği : Gündem Tarih : 24.03.2014 : http://www.anayurtgazetesi.com.tr/default.asp?page=haber&id=489297 KLÜ DEN SAGLIK

Detaylı

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1 6. Sınıf sıfatlar testi testi 1 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamını sağlayan kelime sıfat değildir? A) Kaç liralık fatura kesilecek? B) Oraya gidip de ne iş yapacaksın? C) Ne kadar güzel konuşuyor

Detaylı

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Hiroşima da büyüdüm. Ailem ve çevrem Budist ti. Evimizde küçük bir Buda Heykeli vardı ve Buda nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özel günlerde de evimizdeki

Detaylı

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir? ALTIN BALIK Bir zamanlar iki balıkçı varmış. Biri yaşlı, diğeriyse gençmiş. İki balıkçı avladıkları balıkları satarak geçinirlermiş. Bir gün yine denize açılmışlar. Ağı denize atıp beklemeye başlamışlar.

Detaylı

03-04 OCAK 2015 AÖL VE MAÖL BİRİNCİ DÖNEM SINAVLARINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

03-04 OCAK 2015 AÖL VE MAÖL BİRİNCİ DÖNEM SINAVLARINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR SINAV TARİH VE SAATLERİ 1.Oturum- 03 Ocak 2015 Cumartesi 09: 30 (180 dakika) 2.Oturum- 03 Ocak 2015 Cumartesi 14: 00 (180 dakika) 3.Oturum- 04 Ocak 2015 Pazar 09: 30 (180 dakika) GENEL I. Bina Sınav Komisyonunun

Detaylı

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1 by Mehmet- omeruslu06 1 3. Bayrağımızdaki hangi renk daha fazladır? 1. Sınıfımızdaki arkadaşlarımızın her siyah A. B. kırmızı birinin farklı güçlü yanları var. Mesela, Elif. Çizdiği resimleri Ahmet beyaz

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

Ö.Ç BİLFEN OKULLARI GÜNLÜK EĞİTİM PROĞRAMI 6YAŞ 20.EKİM.PAZARTESİ-25.EKİM.CUMA

Ö.Ç BİLFEN OKULLARI GÜNLÜK EĞİTİM PROĞRAMI 6YAŞ 20.EKİM.PAZARTESİ-25.EKİM.CUMA 20.10.2014 PAZARTESİ Ö.Ç BİLFEN OKULLARI GÜNLÜK EĞİTİM PROĞRAMI 6YAŞ 20.EKİM.PAZARTESİ-25.EKİM.CUMA Türkçe Dil Etkinliği: Sağlıklı olmak için neler yapıyoruz? Nasıl sağlıklı olabiliriz? Soruları sorularak

Detaylı

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ K.R. RAVINDRAN U.R. Başkanı 2015 16 Canan ERSÖZ U.R. 2430. Bölge Guvernörü 2015 16 Firuz Harbiyeli 3. Grup Guvernör Yardımcısı Hüseyin MURSAL (Başkan) Süleyman ÇOLAKOĞLU (Asbaşkan) Okşan HALEFOĞLU (Kulüp

Detaylı

Yukarıdaki dikdörtgen şeklindeki fayansları kullanarak elde edebileceğimiz en küçük karenin çevresi kaç cm dir?

Yukarıdaki dikdörtgen şeklindeki fayansları kullanarak elde edebileceğimiz en küçük karenin çevresi kaç cm dir? 1) Zehranaz yeni doğan kardeşine mama yedirmeyi çok sevmektedir. Kardeşi Furkan ın mamasının 1 kutusu 510 gr dır ve her 3 saatte bir 10 gr yemesi gerekmektedir. Buna göre; Çarşamba sabah saat 08.15 de

Detaylı

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 BAKİ SARISAKAL SELANİK Selanik 26 Mayıs: Selanik Limanında Padişahın Gelişini Bekleyen Selanik Valisi İbrahim Bey ve Hükümet Erkânı Selanik Limanında Padişahı Bekleyen

Detaylı

ISBN : 978-605-65564-3-2

ISBN : 978-605-65564-3-2 ISBN : 978-605-65564-3-2 1 Baba, Bal Arısı Gibi Olmak İstemiyorum ISBN : 978-605-65564-3-2 Ali Korkmaz samsun1964@hotmail.com Redaksiyon : Pelin GENÇ Dizgi/Baskı Kardeşler Ofset Matbaacılık Muzaffer Ceylandağ

Detaylı

o ( ) (1 CİN ALİ'NİN HiKAYE KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Öğ. Rasim KAYGUSUZ

o ( ) (1 CİN ALİ'NİN HiKAYE KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Öğ. Rasim KAYGUSUZ o /i@ ( ) (1 il )..... CİN ALİ'NİN HiKAYE KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 -

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 168 SAYGI VE HÜRMET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 18 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

1. SINIF TÜRKÇE. Copyright 2015. YAZAR Ahmet KÜÇÜKAYDIN Hacer KÜÇÜKAYDIN. KAPAK TASARIMI Resul KÖSE. DİZGİ - SAYFA TASARIMI Resul KÖSE

1. SINIF TÜRKÇE. Copyright 2015. YAZAR Ahmet KÜÇÜKAYDIN Hacer KÜÇÜKAYDIN. KAPAK TASARIMI Resul KÖSE. DİZGİ - SAYFA TASARIMI Resul KÖSE 1. SINIF TÜRKÇE Bu kitabın bütün hakları Hacer KÜÇÜKAYDIN a aittir. Yazarın yazılı izni olmaksızın kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz ve çoğaltılamaz. Copyright 2015 YAZAR Ahmet KÜÇÜKAYDIN Hacer KÜÇÜKAYDIN

Detaylı

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Camileri - Eski Cami Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Eski Cami (Cami-i Atik - Ulu Cami).............. 4 0.1.1 Eski Cami ve Hacı Bayram Veli Söylencesi.......

Detaylı

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR!.. SERIS.INDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya

Detaylı

T.C ÇANKIRI VALİLİĞİ Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü

T.C ÇANKIRI VALİLİĞİ Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü T.C ÇANKIRI VALİLİĞİ Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü KARAR TARİHİ : 31.10.2013 KARAR NO : 03 İL MAHALLİ ÇEVRE KURULU KARARI 4/6/2010 tarihli ve 27601 sayılı Resmî Gazete de yayımlanan Çevresel Gürültünün

Detaylı

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül 2009 17:55

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül 2009 17:55 Ramazan Manileri // Ahmet ağa uyursun uyursun Uykularda ne bulursun Kalk al abdest, kıl namaz Sabahleyin cenneti bulursun Akşamdan pilavı pişirdim Gene karnımı şişirdim Çok mani diyecektim ama Defteri

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: Γ ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

Doğuştan Gelen Haklarımız Sadece insan olduğumuz için doğuştan kazandığımız ve tüm dünyada kabul gören yani evrensel olan haklarımız vardır.

Doğuştan Gelen Haklarımız Sadece insan olduğumuz için doğuştan kazandığımız ve tüm dünyada kabul gören yani evrensel olan haklarımız vardır. Dersin Adı Tema Adı Kazanım Konu Süre : İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi : İnsan Olmak : Y4.1.2. İnsanın doğuştan gelen temel ve vazgeçilmez hakları olduğunu bilir. : Doğuştan Gelen Haklarımız :

Detaylı

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. Sorular her ay panolara asılacak ve hafta sonuna kadar panolarda kalacak. Öğrenciler çizgisiz A5 kâğıdına önce

Detaylı

Bu kitabın sahibi:...

Bu kitabın sahibi:... Bu kitabın sahibi:... Dinle bir tanem, şimdi sana, bir çocuğun öyküsünü anlatmak istiyorum... Uzun çoooooooook uzun adı olan bir çocuğun öyküsü bu! Aslında her şey onun dünyaya gelmesiyle başladı. Kucakladılar

Detaylı

T.C ARDEŞEN KAYMAKAMLIĞI Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü BRİFİNG DOSYASI

T.C ARDEŞEN KAYMAKAMLIĞI Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü BRİFİNG DOSYASI T.C ARDEŞEN KAYMAKAMLIĞI Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü BRİFİNG DOSYASI Güncelleme Tarihi: 01/03/2013 Kurum Adı Kurum Türü Kurum Müdür Yardımcıları K KURUMUN BİNA ve DONANIM BİLGİLERİ KURUM

Detaylı

EK-2 SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU KAMU HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

EK-2 SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU KAMU HİZMET STANDARTLARI TABLOSU EK-2 SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU KAMU HİZMET STANDARTLARI TABLOSU HİZMETİN SIRA HİZMETİN ADI BAŞVURUDA İSTENİLEN BELGELER TAMAMLANMA NO SÜRESİ (EN GEÇ) 1 Öğrenci Kontenjan ve Koşulların Belirlenmesi

Detaylı

ÖZEL SAMANYOLU LİSELERİ

ÖZEL SAMANYOLU LİSELERİ ÖZEL SAMANYOLU LİSELERİ 3. ANKARA İLKÖĞRETİM MATEMATİK YARIŞMASI 30 MART 2013 4. SINIF B KİTAPÇIĞI Bu sınav çoktan seçmeli 40 Test sorusundan oluşmaktadır. Süresi 120 dakikadır. Sınavla İlgili Uyarılar

Detaylı

ALBERT EİNSTEİN HAYATI

ALBERT EİNSTEİN HAYATI ALBERT EİNSTEİN HAYATI Albert Einstein!"#$ Albert Einstein 14 Mart 1879 da Almanya nın Ulm kasabasında dünyaya geldi. Babası Hermann Einstein ve amcası Jakob bir elektrik şirketi kurdular. Annesi Pauline

Detaylı

PERSONEL DAİRE BAŞKANLIĞI HİZMET ENVANTERİ ve STANDARTLARI

PERSONEL DAİRE BAŞKANLIĞI HİZMET ENVANTERİ ve STANDARTLARI ADI TANIMI DAYANDIĞI MEVZUATIN ADI İÇ () SUNUM ELEKTRONİK OLARAK HİZMET ENVANTERİ ve I 1 2 3 ve İdari in Hususi Pasaport Çıkarma ve Temdit(Süre Uzatma) ve İdari in Hizmet Pasaportu Çıkarma ve Temdit(Süre

Detaylı

AKDENİZ İN KUCAĞINDAKİ TARİH ;MAMURE Kapıdaki gişeye yaklaşıp kaleye girmek için ücret ödemek istedim. O sırada gişede oturan hanım görevlinin

AKDENİZ İN KUCAĞINDAKİ TARİH ;MAMURE Kapıdaki gişeye yaklaşıp kaleye girmek için ücret ödemek istedim. O sırada gişede oturan hanım görevlinin AKDENİZ İN KUCAĞINDAKİ TARİH ;MAMURE Kapıdaki gişeye yaklaşıp kaleye girmek için ücret ödemek istedim. O sırada gişede oturan hanım görevlinin elindeki Posta Gazetesi ne takıldı gözüm.görevli hanımın gözü

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

(5) Meslek Lisesi (6) İmam Hatip Lisesi (7) Ön lisans (8) Lisans

(5) Meslek Lisesi (6) İmam Hatip Lisesi (7) Ön lisans (8) Lisans Değerli Katılımcı; Bu anket çalışması Türkiye de çalışmakta olan ya da çalışmak isteyip iş bulamayan gençliğinin eğitim olanakları, çalışma şartları ve sosyal durumları üzerine bilimsel araştırma yapma

Detaylı

2015 KIZILAY Haftası İlköğretim 1.-4. sınıf Takdimci El Kitabı

2015 KIZILAY Haftası İlköğretim 1.-4. sınıf Takdimci El Kitabı Bu el kitabı, 2015 yılı Kızılay Haftası okul etkinlikleri için Türk Kızılayı şube, bölge ve yerel merkezlerine hazırlanmıştır. İlköğretim 1., 2., 3. ve 4. sınıf öğrencilerine yönelik hazırlanan sunumun

Detaylı

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni 2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI Hazırlayan İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni 1 Saçları hangisi tarar? o A) Bıçak o B) Tarak o C) Eldiven o D) Makas 2 Hangisi okul eşyası değil?

Detaylı

TEST. 7. Dişer ne zaman fırçalanmalıdır? A. Yemeklerden sonra B. Okuldan gelince C. Evden çıkmadan önce

TEST. 7. Dişer ne zaman fırçalanmalıdır? A. Yemeklerden sonra B. Okuldan gelince C. Evden çıkmadan önce ÖDEV- 3 ADI SOYADI:.. HAYAT BİLGİSİ Tırnaklar, el ve ayak parmaklarının ucunda bulunur. Tırnaklar sürekli uzar. Uzayan tırnakların arasına kir ve mikroplar girer. Bu yüzden belli aralıklarla tırnaklar

Detaylı

OKUMA-YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

OKUMA-YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI AYLIK BÜLTEN OKUMA-YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI Serbest ve yönergeye çizgi çalışmaları yaptık. 5 rakamı ile büyük ve küçük I harflerini boyadık ve yazdık. Gece-Gündüz, Sabah-Öğle-Akşam, Dün- Bugün-Yarın,

Detaylı

ÇEVREMİZ VE BİZ 1.park 2.büfe 3.okul 4.banka 5.otel 6.market 7.alışveriş merkezi 8.kafe 9.hastane 10.köprü 11.nehir 12.kafe 13.spor salonu 14.

ÇEVREMİZ VE BİZ 1.park 2.büfe 3.okul 4.banka 5.otel 6.market 7.alışveriş merkezi 8.kafe 9.hastane 10.köprü 11.nehir 12.kafe 13.spor salonu 14. ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) ÇEVREMİZ VE BİZ 1.park 2.büfe 3.okul

Detaylı

DEDENİN ADAYI, ERDOĞAN BAŞEĞMEZ, PROJELERİNİ ANLATTI

DEDENİN ADAYI, ERDOĞAN BAŞEĞMEZ, PROJELERİNİ ANLATTI DEDENİN ADAYI, ERDOĞAN BAŞEĞMEZ, PROJELERİNİ ANLATTI Bodrum Çarşı Esnafı Erdoğan Başeğmez, Esnaf Odası Seçimlerinde Başkan adaylığını açıkladı. Bodrum Esnaf Odası önünde bir açıklama yapan Erdoğan Başeğmez

Detaylı

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) DİNLEME İSTEKLER (9) Metinleri dinleyelim

Detaylı

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ ADALET ve CESARET ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 24 3 Sertifika no: 14452 Uğurböceği

Detaylı

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN!

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN! MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN! Sağlıklı olan ne varsa yaparım. Zararlı olan her şeyle savaşırım. Kötülerin düşmanı, iyilerin dostuyum. Zor durumda kaldığınızda İmdaat! diye beni çağırabilirsiniz. Sesinizi

Detaylı

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Kordon Yönetmeliği Yasal Dayanak Madde 1 Amaç Madde 2 Kapsam Madde 3- Tanımlar Madde 4-

Kordon Yönetmeliği Yasal Dayanak Madde 1 Amaç Madde 2 Kapsam Madde 3- Tanımlar Madde 4- Kordon Yönetmeliği Atatürk Caddesinin (Birinci Kordon) Cumhuriyet Meydanı ile Alsancak Limanı Arasında Yapılan Düzenleme ve Bu Alanın Kullanım Esaslarına Ait Yönetmelik Yasal Dayanak Madde 1- Bu Yönetmelik,

Detaylı

"15 Temmuz Şehidimiz hemşehrimiz Mustafa Cambaz ın kendisi artık belki aramızda değil, ancak onun Fotoğrafları Batı Trakya da sergileniyor.

15 Temmuz Şehidimiz hemşehrimiz Mustafa Cambaz ın kendisi artık belki aramızda değil, ancak onun Fotoğrafları Batı Trakya da sergileniyor. ŞEHİDİMİZ MUSTAFA CAMBAZ ARTIK ARAMIZDA DEĞİL AMA FOTOGRAFLARI MEMLEKETİNDE SERGİL "15 Temmuz Şehidimiz hemşehrimiz Mustafa Cambaz ın kendisi artık belki aramızda değil, ancak onun Fotoğrafları Batı Trakya

Detaylı

AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ

AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ VG&O 0-3 A.A. Vermulst, G. Kroes, R.E. De Meyer & J.W. Veerman AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ 0 İLA 3 YAŞ ARASINDAKİ ÇOCUKLARIN ANNE-BABALARINA YÖNELİKTİR GENCIN ADI: TEDAVI ŞEKLI: DOLDURMA TARIHI:

Detaylı

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü Henry Winker İllüstrasyonlar: Scott Garrett Çeviri: Bengü Ayfer 4 GİRİŞ Bu sendeki kitaplar Dyslexie adındaki yazı fontu kullanılarak tasarlandı. Kendi de bir disleksik

Detaylı

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ NÜFUS ETÜTLERİ ENSTİTÜSÜ TÜRKİYE DE KADIN VE AİLE ARAŞTIRMASI 2014 HANEHALKI SORU KAĞIDI

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ NÜFUS ETÜTLERİ ENSTİTÜSÜ TÜRKİYE DE KADIN VE AİLE ARAŞTIRMASI 2014 HANEHALKI SORU KAĞIDI HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ NÜFUS ETÜTLERİ ENSTİTÜSÜ TÜRKİYE DE KADIN VE AİLE ARAŞTIRMASI 2014 HANEHALKI SORU KAĞIDI TANITIM BİLGİLERİ KÜME NO... İL HANE NO... İLÇE 5 BÖLGE... BUCAK 12 BÖLGE... KÖY YERLEŞİM

Detaylı

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik.

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik. Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik. Sizi tanıyabilirmiyiz? 1953 Söke doğumluyum. Evli, 2

Detaylı

Kadınların Çalışma Deneyimleri

Kadınların Çalışma Deneyimleri Belkıs Kümbetoğlu: Kadınların Çalışma Deneyimleri Herhangi bir mağazanın, atıyorum işte, özellikle şey, markaların mağazalarına... Gece gidip, işte elimizde cihazla şeyleri, ürünleri sayıyoruz.bunu yapıyoruz

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

AĞIR ÇANTA. Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız. 1- Fatma evden nasıl çıktı? 2- Fatma neyi taşımakta zorlanıyordu?

AĞIR ÇANTA. Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız. 1- Fatma evden nasıl çıktı? 2- Fatma neyi taşımakta zorlanıyordu? AĞIR ÇANTA Fatma o sabah evden çok zor çıktı. Akşam geç yatınca sabah kalkması zor oldu. Daha kahvaltısını yapamadan çıkmak zorunda kaldı evden. Okula geç kalacaktı yoksa. Okul yolunda çantasını taşımakta

Detaylı

Asuman Beksarı. Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi. Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan. J. Keth Moorhead

Asuman Beksarı. Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi. Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan. J. Keth Moorhead Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi Asuman Beksarı J. Keth Moorhead Hiç kimse başarı merdivenlerini elleri cebinde tırmanmamıştır. sözünü Asuman Beksarı için

Detaylı

7AB 2 nd SEMESTER TURKISH FINAL REVIEW PACKET. 1. A: Adın ne? B:... a) Adım Alex b) Adın Alex c) Adımız Alex d) Adları Alex

7AB 2 nd SEMESTER TURKISH FINAL REVIEW PACKET. 1. A: Adın ne? B:... a) Adım Alex b) Adın Alex c) Adımız Alex d) Adları Alex 7AB 2 nd SEMESTER TURKISH FINAL REVIEW PACKET ADI SOYADI: SINIF: TARIH:.. 1. A: Adın ne? B:. a) Adım Alex b) Adın Alex c) Adımız Alex d) Adları Alex 2. Senin adın ne? a) Benim adım Sana b) Senin adım Sana

Detaylı

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki Bildiğiniz üzere Deutsche bank'ın arzı ile varantlar İMKB'de işlem görmeye başladı. Bu konuda çok soru gelmiş. Basit bir şekilde ne olduğunu açıklamak da bize farz oldu. Fakat hemen şunu belirteyim ki;

Detaylı

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN .com Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok benim kahraman dedem Kelimeleri zıt

Detaylı

GÜNEYSU FİZİK TEDAVİ VEREHABİLİTASYON YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

GÜNEYSU FİZİK TEDAVİ VEREHABİLİTASYON YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU GÜNEYSU FİZİK TEDAVİ VEREHABİLİTASYON YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU SIRA NO HİZMETİ ADI BAŞVURUDA İSTENEN BELGELER BAŞVURULACAK PERSONEL/BİRİM HİZMETİN TAMAMLANMA SÜRESİ (EN GEÇ) 1 Öğrenci

Detaylı

.com. Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır.

.com. Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır. .com Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır. ilkok 2/... Sınıfı Türkçe Dersi Değerlendirme Sınavı Adı-Soyadı:... Yaşayabilmek için oksijene ihtiyaç vardır. Oksijen sayesinde karadaki

Detaylı

Okul ve öğretmenine karşı sorumluluklarını bilir.

Okul ve öğretmenine karşı sorumluluklarını bilir. 40 Dakika Örnek olay, soru cevap, yaparak yaşayarak öğrenme Okul ve öğretmenine karşı sorumluluklarını bilir. Öğrencilere sınıfta uyulması gereken kurallar ve onlardan beklenilen davranışların neler olabileceği

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

Koç Üniversitesi nde ders verme tecrübelerim BURAK ÖZBAĞCI 2013

Koç Üniversitesi nde ders verme tecrübelerim BURAK ÖZBAĞCI 2013 Koç Üniversitesi nde ders verme tecrübelerim BURAK ÖZBAĞCI 2013 2002 yılından beri Koç Üniversitesi nde lisans ve lisansüstü toplam 16 farklı dersi, 35 farklı şubede anlattım. 8-10 kişilik küçük sınıflara

Detaylı