S E T A S i y a s e t, E k o n o m i v e T o p l u m A r a ş t ı r m a l a r ı V a k f ı w w w. s e t a v. o r g A r a l ı k
|
|
- Yeter Önder
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 seta Analiz. S E T A S i y a s e t, E k o n o m i v e T o p l u m A r a ş t ı r m a l a r ı V a k f ı w w w. s e t a v. o r g A r a l ı k TÜRKIYE NIN ENERJİDEKI DURUMU VE GELECEĞI YUSUF YAZAR
2 S E T A A N A L İ Z seta Analiz. S ayı: 31 Aralık 2010 TÜRKİYE NİN ENERJİDEKİ DURUMU VE GELECEĞİ YUSUF YAZAR İÇİNDEKİLER ENERJIDE SAHIP OLDUKLARIMIZ VE ENERJI TÜKETIMIMIZ 5 ELEKTRIK ENERJISI ÜRETIMI AÇISINDAN DURUM 6 NASIL BIR ENERJI POLITIKASI? 9 TÜRKIYE NIN İHTIYACI OLAN VIZYON 11 ENERJI KORIDORU VE ENERJI TERMINALI KONSEPTLERIYLE ENERJI OYUNCUSU OLMA YOLUNDA 17 TÜRKIYE VE ENERJININ GELECEĞI 19 BEKLENTILER VE BELIRSIZLIKLER Y a y ı n h a k l a r ı m a h f u z d u r
3 TÜRKİYE NİN ENERJİDEKİ DURUMU VE GELECEĞİ ÖZET Gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye nin giderek artan enerji talebini karşılamada bilinen hidrokarbon kaynakları açık bir biçimde yetersizdir. Türkiye, bir taraftan yerli kaynakların aranma faaliyetlerini yoğunlaştırırken, bir taraftan da yenilenebilir enerji kaynaklarının devreye alınması, enerji verimliliğinin artırılması, ülkenin coğrafi konumundan yararlanılması gibi diğer mümkün potansiyellerini harekete geçirmenin çabası içinde bulunmaktadır yılından bu yana Türkiye enerji sektörü, sektörün liberalizasyonunu hedefleyen reform çapında çok ciddi bir yeniden yapılanma sürecinden geçmektedir. Piyasalara ilişkin yasalar çıkartılmış, ilgili ikincil mevzuat düzenlemeleri büyük ölçüde tamamlanmıştır. Böylece, rekabetçi ve şeffaf bir enerji piyasası için atılabilecek adımların önemli bir bölümü atılmış bulunulmaktadır. Türk enerji politikası bugün yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi ve enerjinin üretimden tüketime kadar her safhasında verimliliğin artırılmasına önem ve öncelik veren, enerji kaynağı ve ithalatta kaynak ülke çeşitlemesini ön plana çıkartan, enerji koridoru rolüne özel bir vurgu yapan ve olmazsa olmaz olarak piyasa liberalizasyonunun altını çizen bir tutumu yansıtmaktadır. Bölgeyle ilgili geliştirilen tüm uluslararası projelerde belirleyici bir tutumla rol alan Türkiye, kendisini enerji alanında bir aktör olarak kabul ettirmiş durumdadır. Özellikle petrol ve doğalgazın kaynak ülkelerden kaynakları yetersiz ithalata bağımlı Batılı ülkelere taşınmasını hedefleyen boru hattı projeleri, karşılıklı bağımlılığa da vurgu yapan bugünkü Türk dış politikasında destek bulduğu kadar ona destek de vermektedir. Türkiye hem arz güvenliği ve kaynak çeşitliliğinin sağlanması, hem de uluslararası kamuoyunda iklim değişikliği bağlamında öngörülen hedeflere yakın bir hedefi gerçekleştirebilmek için nükleer enerjiye ihtiyaç duymaktadır. Nükleer elektrik santralı kurma girişimlerinin Türkiye de nükleer teknolojinin diğer alanlardaki (tıp, ziraat, vd.) kullanımlarında da yararlanılabilecek bir birikimin oluşmasına katkı yapması beklenmektedir. 3
4 S E T A A N A L İ Z TÜRKIYE NIN ENERJIDEKI DURUMU VE GELECEĞI GİRİŞ Enerji alanındaki her gelişme kaçınılmaz bir biçimde Türkiye nin durumunu değerlendirmeyi gerekli kılmaktadır. Bunun başlıca nedeni ise ülkemizin enerjide %70 ler düzeyinde seyreden dışarıya olan bağımlılığıdır. Dolayısıyla dışarıda baş gösteren her sıkıntılı durum, kendi kaynaklarımızın ne durumda olduğu, onların yeterince doğru değerlendirilip değerlendirilmediği ve zor günlere ne kadar hazırlıklı olunduğu konularında sorgulamaları getirir. Ülke nüfusunun artışına ve ekonominin büyümesine paralel olarak enerjiye olan talep de artmaktadır. Ekonomik büyümenin ve nüfus artışının genellikle daha yüksek olduğu gelişmekte olan ülkelerde, gelişmiş ülkelere göre enerjiye olan talepteki artış oranı çok daha yüksektir. Enerji talebindeki bu artış, Türkiye için ortalama olarak yaklaşık % 5,5 6 dolayındadır. Ancak son yıllar söz konusu olduğunda bu artışın birçok keresinde %8 i geçtiği görülmüştür. Toplam enerji ihtiyacının yaklaşık %73 ünü ithalatla karşılamak durumunda olan Türkiye nin 2008 yılı genel enerji üretimi toplamı yaklaşık 106,4 mtep (milyon ton petrol eşdeğeri) olarak gerçekleşmişti. 1 Bu rakamların açıkça gösterdiği şey, Türkiye nin enerji ithal eden ve enerjide büyük ölçüde dışa bağımlı olan bir ülke olduğu gerçeğidir. Enerji Bakanlığı projeksiyonu 2020 yılı itibariyle Türkiye nin enerji tüketiminin yıllık 222 mtep e ulaşmasını öngörmektedir. Şu an yürürlükte olan enerji politikası 2020 yılı itibariyle bu talebin karşılanışında yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının oranını mümkün olduğunca artırmayı ve önümüzdeki 10 yıllık süre içerisinde enerjide ülkenin dışa bağımlılığında %3 lük bir azalmayı öngörmektedir. Geçtiğimiz bazı yıllarda %8 lere ulaşmış olan talep artışı dikkate alınırsa, ilave talebin karşılanmasının yanı sıra yılında 107, 6 mtep olarak gerçekleşen bu değer küresel ekonomik krizin etkileri nedeniyle 2009 yılında da artmadı, 106,1 mtep olarak gerçekleşti.
5 TÜRKİYE NİN ENERJİDEKİ DURUMU VE GELECEĞİ 3 puanlık bir düşüş de hedeflenmiştir. Bu hedeflerin tutturulması için istikrarlı ve titiz bir çalışmanın sürdürülmesi gerektiği açıktır. ENERJIDE SAHIP OLDUKLARIMIZ VE ENERJI TÜKETIMIMIZ Tablo 1, enerji kaynak potansiyelimizi ve ispatlanmış rezervlerimizi göstermektedir. Tablodan da görüleceği üzere, ülkemizin doğal gaz, petrol ve kömür rezervleri oldukça sınırlıdır. Petrol ve doğal gaz rezervlerine sahip ülkeler sıralandığında Türkiye ilk 50 ülke arasında dahi yer alamamaktadır. Aynı şekilde diğer ülkelerdeki rezervlerle karşılaştırıldığında ülkemizin kömür rezervleri açısından da durumu daha parlak değildir. Dünya ispatlanmış kömür rezervlerinin yalnızca %0,46 sı Türkiye de bulunmaktadır. Dahası, sahip olduğumuz rezervlerin büyük bölümünün kalitesi, ancak kömür yakıtlı termik santrallerde yakıt olarak kullanılabilecek ölçüde düşüktür. Zengin olduğumuzu düşünebileceğimiz kaynaklar ise su kaynakları ile rüzgâr ve güneş enerjisi potansiyelidir. Su kaynaklarımız zaten önemli ölçüde kullanılmaktadır, daha fazla yararlanmayı amaçlayan büyük ve küçük ölçekte birçok proje ya inşa aşamasında, ya da inşasına başlanmak üzeredir. Rüzgâr enerjisinde biraz gecikmiş olsa da iyi bir başlangıç yapmış bulunmaktayız. Diğer yandan Güneş enerjisinin elektrik üretiminde değerlendirilmesi bağlamında ilk adımlar olarak değerlendirebileceğimiz girişimlere tanık olmaktayız. Bununla birlikte, bu girişimlerin gerçek anlamda yaygınlaşan yatırımlara dönüşebilmesi için biraz daha zamana ve gelişime ihtiyaç olduğu yönünde ortak bir kanaat vardır. Türkiye nin enerji kaynakları açısından zengin olmadığı, malumu ilan kabilinden bir ifadedir. Bu bağlamda ilave olarak Türkiye nin hem petrol, hem de diğer yeraltı zenginlikleri açısından henüz yeterince aranmış olmadığı da söylenmelidir. Yukarıdaki tabloda görülmeyen bir başka potansiyeli ise Türkiye nin coğrafi konumu sağlamaktadır. Petrol ve doğalgaz üreticisi ülkelerle, bu kaynaklara ihtiyacı giderek artmakta olan ülkeler (genellikle Avrupa ülkeleri) arasında yer alan coğrafi konumu, ülkeye enerji koridoru rolü ile belli bir potansiyel sağlıyor. Bu rol artık Türk enerji politikasının temel bir parçası haline gelmiştir. Türkiye, petrol ve doğalgaz rezervleri açısından zengin olmasa da, coğrafi ve politik konumu itibariyle petrol ve doğalgazın nakli için güvenli bir koridor sağlayan güvenilir bir partner olarak görülmektedir. Avrupa Birliği nin enerji açısından kaynak ülke ve güzergâhlarını çeşitlendirme politikası da Türkiye nin bu pozisyonunu güçlendirmektedir. AB ülkelerine büyük ölçüde Rusya dan sağlanan doğalgaz arzında geçen yıllarda yaşanan krizler, Türkiye üzerinden alternatif gaz arzının AB ülkeleri açısından ne kadar hayati bir konu olduğunu açıkça göstermiştir. Ancak AB otoritelerinin bu gerçeğin ne kadar farkında oldukları tartışmaya açıktır. Son yıllarda enerjiyle ilgili konuşmaların birçoğunda vurgulanmakta olduğu gibi, enerji arzı güvenliği birçok ülkenin politik gündeminin ilk ve ana maddelerinden birisini oluşturmaktadır. Güvenli bir nakil yolu ya da koridoru ise arz güvenliğinin olmazsa olmaz bir parçasıdır. Potansiyel bir enerji koridoru olarak Türkiye, coğrafi ve politik olarak bölgede gerçekten de benzersiz bir konuma ve bu konumla örtüşen bir vizyona sahiptir. Petrol ve doğalgaz üreticisi ülkelerle, bu kaynaklara ihtiyacı giderek artmakta olan ülkeler arasında yer alan coğrafi konumu, Türkiye ye enerji koridoru rolü oynayabilme potansiyeli sağlıyor. Bu rol artık Türk enerji politikasının temel bir parçası haline gelmiştir. 5
6 S E T A A N A L İ Z Tablo 1: Enerji Kaynakları ve İspatlanmış Rezervler (Ekim 2010 itibariyle) Kaynak Rezerv /Potansiyel Açıklama Elektrik üretiminde yerli kaynakların kullanımı doğal olarak özel bir öneme sahiptir. Dolayısıyla, yerli ve yenilenebilir kaynakların elektrik üretimi içindeki payının mümkün olduğunca yüksek tutulması birçok ülkenin enerji politikasında altı çizilerek ifade edilmiş bir hedef durumundadır. Rüzgâr Kömür Çok verimli: MW; Orta verimli: MW Linyit: 12,4 milyar ton Taşkömürü: 1,33 milyar ton Rüzgar potansiyelimizin son veriler ve yeni değerlendirmeler ışığında verimlilik durumuna göre MW a kadar çıkabileceği tespit edilmiştir. Altı yıl öncesine kadar 8,5 milyar ton olarak ifade edilen linyit rezervimiz son yıllarda yapılan arama çalışmalarıyla artmış ve 2009 itibariyle 12,4 milyar tona ulaşmıştır. Arama çalışmaları yoğun bir biçimde sürdürülmekte olup kısa bir süre sonra bu rakamın daha da yükselmesi öngörülmektedir. Jeotermal 650 MW Bu miktar elektrik üretimine uygunluğu teyit edilmiş jeotermal potansiyelimizi göstermektedir. Son yapılan bazı değerlendirmelerde toplam jeotermal potansiyeli içerisinde yer alan diğer bazı kaynakların da elektrik üretim amaçlı kullanılabileceği ifade edilmektedir. Toplam jeotermal potansiyelimizse MW olarak hesaplanmaktadır. Su 130 Milyar KWh/yıl Bu miktar tüm bilinen su kaynakları kullanıldığında normal şartlarda üretilebilecek yıllık elektrik miktarını göstermektedir. Güneş 33 Mtep/yıl Bazı uzmanlarca 80 Mtep e kadar çıkabileceği belirtilen bu miktar, son yıllarda yapılmış değerlendirmelere dayanarak tespit edilmiş yıllık güneş enerjisi potansiyelimizi milyon ton petrol eşdeğeri olarak vermektedir. Doğal Gaz 8 milyar m 3 İspatlanmış üretilebilir rezerv Asfaltit 82 milyon ton Petrol 43 Milyon ton İspatlanmış üretilebilir rezerv (Son 5 6 yılda yoğunlaşmış arama çalışmalarının sonucu olarak bu rezerv değerinin de önümüzdeki 3 4 yıllık çalışma periyodunda önemli miktarda artış göstermesi beklenmektedir.) Biyokütle 8,6 Mtep/yıl ELEKTRIK ENERJISI ÜRETIMI AÇISINDAN DURUM 6 Elektrik üretimi için kullanılabilen hidrokarbon dışı kaynaklara sahip olmak hidrokarbon kaynaklarına sahip olmak kadar önemlidir. Elektrik üretiminde yerli kaynakların kullanımı doğal olarak özel bir öneme sahiptir. Dolayısıyla, yerli ve yenilenebilir kaynakların elektrik üretimi içindeki payının mümkün olduğunca yüksek tutulması birçok ülkenin enerji politikasında altı çizilerek ifade edilmiş bir hedef durumundadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, enerjide dışa bağımlılığın azaltılarak enerji güvenliğinin sağlanması ve sera gazları emisyonunun azaltılması açısından önemlidir. Bu politika son yıllarda Türkiye de de ön plana çıkarılmıştır.
7 TÜRKİYE NİN ENERJİDEKİ DURUMU VE GELECEĞİ Özellikle yıllarında Türkiye de, belli nedenlerden dolayı elektrik üretimindeki talep ancak karşılanabilmiştir ve yedek kapasiteye sahip olmaması nedeniyle sıkıntılı bir dönem yaşanmıştır. Bu sıkıntı daha çok bir geçiş döneminin yaşanmış oluşuyla izah edilmelidir yılında çıkarılan Elektrik Piyasası Yasası yla ilk adımı atılmış olan enerji piyasasının liberalleştirilmesi sürecinde elektrik üretim yatırımlarının özel sektör tarafından yapılması öngörülmüş, arz sıkıntısı ortaya çıkmadıkça devletin yatırım yapmasına izin verilmemiştir. Özel sektörde bir ölçüde kendi yapısal özellik ve alışkanlıklarından, bir ölçüde de sektörde reform çapındaki yeniden yapılanma girişimlerine olan bakıştan kaynaklanan bazı tereddütlerin ortaya çıkışı ve yatırım ortamının yeterince cazip görünmemesi gibi nedenlerin yatırımların zamanında ve gerekli mikarda yapılamamasına yol açışına yıllarında etkili olan kuraklık dolayısıyla hidroelektrik santrallerin tam kapasiteyle çalıştırılamamış olması eklenince Türkiye elektrik üretiminde talebe ancak cevap verebilme durumunda kalmıştır. Neyse ki, hem genel anlamda yatırım ortamında yapılmış olan iyileştirmeler, hem de enerji sektöründeki belli mevzuat çalışmalarının sonuçlandırılıp hayata geçirilmesi sonucu teşvik edici bir güven ortamının oluşması enerji yatırımlarına hareketlilik getirmiştir. Ancak yine de, 2008 in son çeyreği ve 2009 da etkileri açıkça hissedilmiş olan küresel ekonomik kriz, elektrik enerjisi ve doğalgaz talebinde ciddi bir azalmaya sebep olmuştur. 2 Türkiye nin önündeki önemli bir handikap da elektrik üretimindeki doğalgazın yüksek payıdır. 3 Aslında son yıllarda üretimin daha çok yerli ve yenilenebilir kaynaklarla yapılması teşvik edilmiştir; ancak yaşanan kuraklık, doğalgaz yakıtlı santrallerin yüksek kapasiteyle çalıştırılması gereğini doğurmuştur. 4 Yine aynı şekilde, yerli kömürün elektrik üretiminde kullanımına özel bir önem verilmektedir. Bu çerçevede, bir taraftan mevcut kömür yakıtlı santrallerin rehabilitasyon programları titizlikle sürdürülmüş ve böylece verimlilikleri artırılmıştır; diğer taraftan da özel sektörün kömür yakıtlı termik santral yatırımı yapabilmesi için TKİ tarafından uygun kömür sahalarının tahsisi çalışmaları yapılmıştır. Ayrıca, özel sektörün yerli kömür işletmeciliğindeki payını artırıcı çalışmalar da TKİ ve TTK tarafından yapılmıştır. Türkiye de kömür üretiminde 2006 yılı itibariyle %10 dolayında olan özel sektörün payı giderek artmaktadır yılları arasında elektrik üretiminin kaynaklara göre dağılımı Tablo 2 de verilmiştir. Hem genel anlamda yatırım ortamında yapılmış olan iyileştirmeler, hem de enerji sektöründeki belli mevzuat çalışmalarının sonuçlandırılıp hayata geçirilmesi sonucu teşvik edici bir güven ortamının oluşması enerji yatırımlarına hareketlilik getirmiştir. 2. Talepteki bu düşüşe rağmen, 2009 Ocak ayında yaşanmış olan doğalgaz krizi de belli bir süre için doğalgazla elektrik üretimi planlarını olumsuz etkilemiştir. Bu süreçte, elektrik üretiminde doğalgazın payının yüksek olmasından ve yedek kapasite bulunmamasından kaynaklanan ciddi bir elektrik arzı sıkıntısı yaşanmıştır. 3. Bu oran 2006 üretiminde %45,8; 2007 üretiminde %49,6; 2008 üretiminde %49,7 ve 2009 üretiminde % 49,3 tür yılında bu oranın %45,34 dolayında gerçekleşmesi beklenmektedir un yağışlı bir yıl olması doğalgazın elektrik üretimindeki payının biraz da olsa azalması ve toplam yenilenebilir payının yükselmesi yönünde olumlu bir etki meydana getirmiştir. Aynı olumlu durum 2010 yılı için de öngörülmektedir yılı toplam üretimi içinde yenilenebilir toplam payının %26,8 olarak gerçekleşmesi (bu oranın %1,32 si rüzgar enerjisine aittir) beklenmektedir. 7
8 S E T A A N A L İ Z Tablo 2. Elektrik Üretiminde Kaynakların Payı (Elektrik üretiminde kullanılan kömürün bir bölümü ithaldir) Kaynaklar Milyon kwh % Milyon kwh % Milyon kwh % Milyon kwh % Milyon kwh % Kömür ,30 24, ,00 22, ,70 26, ,7 29, ,1 28,6 Fuel Oil+motorin+nafta+LPG ,40 8, ,00 5, ,40 2, ,4 3,8 4803,2 2,5 Doğal Gaz ,50 40, ,00 41, ,20 45, ,4 49, ,7 49,3 Su Hidro ,70 26, ,50 30, ,00 25, ,9 16, ,4 18,5 Su dışındaki Yenilenebilir 152,60 0,1 150,80 0,1 220,50 0, ,7 0, ,2 1,1 Toplam Üretim , , , , ,9 İthalat 3.588,20 463,40 573,20 789,4 812 İhracat 435, , , ,2 1545,8 Genel Toplam , , , , ,1 Tabloda da görüldüğü gibi, 2002 de 129,4 milyar kwh olan Türkiye elektrik üretimi, 2008 de 198,4 milyar kwh, 2009 da ise 194,8 milyar kwh olarak gerçekleşmiştir. Yıllık ortalama %7 olan artış oranı, (2007 yılında ise %8,5) yedi yılda toplam %50 lik bir talep artışını ifade etmektedir. Ekonomide bir durgunluk ya da kriz durumu olmadıkça elektrik enerjisine olan talep, ekonomideki büyümeye paralel bir artış gösterir. 5 Bilindiği gibi bu yüksek talep artışı gelişmekte olan ekonomilere özgü bir durum olup, gelişmiş ülkelerde ise yıllık talep artışı, ekonomik büyüme ve nüfus artış oranları gibi çok daha düşük oranlarda seyretmektedir. Örneğin, OECD ülkelerinde yılları arasındaki dönemde elektrik enerjisi talebinde beklenen artış oranı ortalama olarak yıllık %1,3 tür. Türkiye elektrik talebinde yıllara yayılmış olarak görülen bu yüksek artış, elektrik üretimi alanındaki yatırımların problemlerle karşı karşıya kalmayı beklemeden devam etmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Talebin belli zamanlarda (çok sıcak ve çok soğuk aylarda günün bazı saatleri ) tüm imkânların seferber edilerek ancak karşılanabildiği dikkate alınırsa, yatırımların gerçekleşmesindeki herhangi bir ihmal ya da gecikmenin gelecekte arz açığına sebep olabileceğini söylemek yerinde olacaktır. Elektrik üretimi alanında yapılacak yatırımlar, gelecekteki talep artışını karşılamanın ötesinde belli bir yedek kapasite oluşturmayı da hedeflemiş olmalıdır. Arz fazlalığı potansiyeli olarak da okunabilecek yedek kapasite oluşumu, rekabetçi bir piyasanın oluşumu açısından önemli bir rol oynayacaktır Küresel ekonomik krizin etkisiyle 2008 yılındaki talep artışı önceki yıllara göre daha düşük düzeyde, %4,5 olarak, 2009 da ise -%1,8 olarak gerçekleşmiştir yılı tüketiminin 209 milyar kwh dolayında gerçekleşmesi beklenmektedir. Bu durumda 2010 yılında talep artışı %8 dolayında bir oranda gerçekleşmiş olacaktır.
9 TÜRKİYE NİN ENERJİDEKİ DURUMU VE GELECEĞİ Enerji Bakanlığı muhtemel talep artışlarıyla gelecekteki elektrik tüketimimizin hangi sınırlara ulaşabileceği konusunda çalışmalar yapmaktadır. Bu gelecek projeksiyonlarının amacı gelecekte karşılaşılması muhtemel darboğazları tahmin etmek ve yatırımların doğru yönlendirilmesini temin için mümkün tedbirleri almakta gecikmemektir. Bu talep senaryolarında alternatif sektörel büyüme projeksiyonları dikkate alınmaktadır. Elbette, bazı öngörülemez gelişmeler bu projeksiyonların ortaya koyduğu tahminlerde belli bir sapmaya sebep olacaktır; ama zaten bu senaryolar da belli periyotlarla gözden geçirilmektedir. Tablo: 3 TEİAŞ Talep Tahmin Projeksiyonları Enerji Talebi (Düşük Talep Senaryosu) Elektrik Talebi (Yüksek Talep Senaryosu) Yıl (milyar kwh) (milyar kwh) ,0 209, ,9 253, ,2 314, ,3 390,0 Elektrik enerjisi tüketim talebiyle ilgili olarak TEİAŞ Genel Müdürlüğü nün benimsemiş olduğu iki senaryodan (yüksek ve düşük talep senaryoları) biri olan düşük talep senaryosunda Türkiye nin 2019 yılı tüketim talebinin 367 milyar kwh olması öngörülmektedir. Buna karşılık, Türkiye 2010 yılı sonu itibariyle MW a yaklaşmış olan bir kurulu güç kapasitesine sahip olacaktır yılı için öngörülen tüketim talebini karşılamak için kabaca MW arasında ilave kurulu güce ihtiyaç olacaktır. Bu da önümüzdeki 10 yıllık dönemde, bu miktarda ilave kapasite meydana getirebilmek için çeşitli tiplerde elektrik üretim tesisi için yaklaşık milyar dolar arasında yatırım yapılması anlamına gelmektedir. Elektrik enerjisi tüketim talebiyle ilgili olarak TEİAŞ Genel Müdürlüğü nün benimsemiş olduğu iki senaryodan (yüksek ve düşük talep senaryoları) biri olan düşük talep senaryosunda Türkiye nin 2019 yılı tüketim talebinin 367 milyar kwh olması öngörülmektedir. NASIL BIR ENERJI POLITIKASI? Bir ülkenin enerji politikası o ülkenin gerçeklerine dayanan, politik ve ekonomik tercihleriyle uyumlaştırılmış bir vizyonu ortaya koyar. Bu bağlamda, her ülkenin kendine özgü bazı özel imkân ve zenginlikleri kadar yine kendine özgü kısıtları da enerji politikasının şekillenmesinde rol oynar. Ayrıca, bir ülkenin yürürlükte olan politika ve yaklaşımlarıyla uyumlu olarak uzun vadeli kontratlar ve yatırımlar yapılmış olması nedeniyle enerji politikasında ani tercih değişiklikleri yapmasının zorluğu da bir gerçektir. Türkiye nin son yıllardaki enerji politikasında, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yaygınlaştırılması ve bu kaynakların elektrik üretiminde etkin bir biçimde 9
10 S E T A A N A L İ Z Enerjideki dışa bağımlılığı %74 ü bulan Türkiye gibi dışa bağımlı bir ülke için enerji politikasında yerli kaynakları ihmal etmesi elbette ki kabul edilebilir bir durum değildir. 10 kullanılması yönünde önemli vurgular yapılmaktadır. Enerjideki dışa bağımlılığı %74 ü bulan Türkiye gibi dışa bağımlı bir ülke için enerji politikasında yerli kaynakları ihmal etmesi elbette ki kabul edilebilir bir durum değildir. Yine son yıllarda enerji politikasında üzerinde önemle durulan bir başka nokta ise doğalgazın kullanım alanı olmuştur. Bu şekilde, uluslararası anlaşma niteliği taşıyan uzun dönemli kontratlar gereği alınması gereken doğalgazın elektrik üretiminden ziyade, evlerde ve sanayide kullanımı teşvik edilmektedir. Bu, hem elektrik üretiminde yerli kaynak oranını yükseltmek istemenin doğal sonucu, hem de üretilen elektriğin ucuza mal edilmesi ihtiyacının bir gereğidir. Nitekim bu tutum 2009 da açıklanmış olan yeni strateji belgesine de yansıtılmış, önümüzdeki dönemde doğalgazın yakıt olarak kullanılmasıyla üretilen elektrik tüketiminin oransal olarak giderek azaltılması ve sınırlandırılması hedeflenmiştir. 6 Bugün enerji politikamızı oluşturan temel hassasiyetler ve ilkeler şunlardır: Genel olarak enerjinin zamanında, yeterli miktarda ve olabildiğince çevreyle uyumlu bir biçimde tedarikinin güvence altına alınması; Enerji talebinin mümkün olduğunca yerli ve yenilenebilir kaynaklardan karşılanması konusunda gerekli tedbirlerin alınması ve arama çalışmalarının yoğunlaştırılması (bu bağlamda doğalgazın binalarda ve sanayide kullanımının daha doğru olduğu, elektrik üretiminde kullanılmasının ise tercih edilmemesi gerektiği yaklaşımı benimsenmiştir); Enerji üretim -özellikle elektrik üretiminde- ve tedarik kaynaklarının çeşitlendirilmesi; Üretim ve tüketim süreçlerinde enerji verimliliğinin artırılması yönünde gerekenleri yapmak ve gerekli tedbirleri almak; Verimlilik ve etkinliği hedefleyen enerji sektörünün liberalleştirilmesi çalışmalarını sürdürmek; rekabetçi ve şeffaf bir enerji sektörü oluşumu açısından gerekli iyileştirici tedbirleri almaya devam etmek; Karşılıklı bağımlılık bağlamında benimsenmiş olan enerji koridoru ve enerji terminali rolüyle uyumlu olarak Türkiye nin coğrafi ve jeopolitik konumundan etkin bir biçimde yararlanmak; Artan enerji talebinin karşılanmasının güvence altına alınması için arz güvenliğine öncelik vermek, bu güvenliğin artırılmasına yönelik projeler geliştirilmesine önem vermek (doğalgaz depolama kapasitesini artırmayı ve iletim sistemini güçlendirmeyi hedef alan projeler gibi); Çevreyle daha uyumlu yeni enerji teknolojileri konularındaki araştırma ve geliştirme çalışmalarını teşvik etmek, desteklemek; Genel çevre şartlarında iyileşme sağlama ve benimsenmiş olan sera gazı emisyon hedeflerini gerçekleştirmeye yönelik olarak enerji üretiminin tüm safha- 6. Ancak, politika olarak teşvik edilmese de, elektrik enerjisine olan talepteki yüksek artış oranı ve serbestleşen piyasa yeni doğalgaz santrallerinin kurulması için belli bir vasatı ve yeterli teşvik edici atmosferi sağladığından son yıllarda olduğu gibi önümüzdeki yıllarda da doğalgaz santrallerinin kurulduğuna tanık olabileceğiz.
11 TÜRKİYE NİN ENERJİDEKİ DURUMU VE GELECEĞİ larında temiz enerji teknolojilerinin geliştirilmesi ve kullanılmasını temin için gerekli tedbirleri almak; Arz güvenliğini ve kaynak çeşitliliğini arttırma politikasıyla uyumlu olarak elektrik üretimi amaçlı nükleer elektrik santrallerinin kurulması yönünde gerekli girişimleri sürdürmek. Geçtiğimiz yıllarda enerji politikası çerçevesinde bazı hedeflemelerin net olarak yapılmadığı (örneğin belli bir dönem için elektrik enerjisi kurulu gücü içerisinde rüzgâr enerjisinin oranının ne olacağı gibi) eleştirisi yapılmaktaydı yılında yayımlanmış olan Strateji Belgesi yle bu hedeflerde belli bir açıklık sağlanmış durumdadır. 7 Son 7 8 yıllık dönem değerlendirildiğinde uzun vadeli tercihler ve tutumlar açısından herhangi bir yanlış ya da gecikme söz konusu değildir. Gecikme olarak görülen bazı hususların arkasında ise Türkiye nin gerekli mevzuat altyapısına ancak yeni sahip olmaya başlaması yatmaktadır. Gerekli mevzuat altyapısına sahip olmak doğru bir enerji politikasının sürdürülebilmesinin olmazsa olmaz bir koşuludur. Türkiye 2001 yılında başlayan adımlarla enerji sektörünü dönüştürecek mevzuat altyapısına sahip olabilmek için gerekli adımları bugün atmış durumdadır. Bu anlamda özellikle 2001 yılında çıkartılmış olan Elektrik Piyasası ve Doğalgaz Piyasası yasaları önemli adımlardır. Bu adımları 2003 yılında Petrol Piyasası Kanunu, 2005 yılında Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunu, 2007 yılında da Enerji Verimliliği Kanunu ve Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu izlemiştir. Tüm bu ve benzeri yasalar ve ilgili ikincil mevzuatlar, Türkiye nin enerji sektörünü derinden etkileyecek ve dönüştürecek yasalar olmuştur. Aynı zamanda bu yasalar sektördeki uygulamaları, AB deki uygulamalarla uyumlaştırmıştır. Türkiye 2001 yılında başlayan adımlarla enerji sektörünü dönüştürecek mevzuat altyapısına sahip olabilmek için gerekli adımları bugün atmış durumdadır. TÜRKIYE NIN İHTIYACI OLAN VIZYON 1980 lere kadar Türkiye de elektrik üretimi hidroelektrik santralleri ve kömür yakıtlı termik santralleriyle yapılmaktaydı. Yapılmış olan seçim ülke açısından o günün şartlarında doğru idi. Gerçekten de su ve kömür Türkiye nin sahip olduğu ve elektrik üretiminde öncelik vermek durumunda olduğu iki yerli kaynaktır (Zaman zaman bu santrallerin gerek işletilme şekillerine, gerekse bakımlarının, modernizasyonlarının ve çevreyle uyumlu hale getirilmelerinin geciktirilmesine ilişkin eleştiriler dile getirilmiş- 7. Örneğin, 2023 itibariyle üretilen elektriğin en az %30 unun yenilenebilir kaynaklardan elde edilmesi, yine 2023 yılı itibariyle MW lık rüzgâr ve 600 MW lık jeotermal kurulu gücüne sahip olunması bu hedefler arasındadır. Bir başka hedef ise, şu anda %34 ü devrede olan 130 milyar kwh hidroelektrik potansiyelimizin tümünün 2023 yılı itibariyle kullanılabilir duruma gelmesinin sağlanmasıdır. 11
12 S E T A A N A L İ Z tir). Türkiye de ilk hava gazı tesisi 1850 lerde İstanbul da kurulmuştu deyse Türkiye yıllık 500 milyon metreküplük bir kullanım miktarıyla doğalgaz kullanıcısı oldu. Bu miktar 2000 li yıllarla birlikte hızla artmış ve 2008 yılı toplam tüketimi 36,8 milyar metreküp olarak gerçekleşmiştir sonrası dönemde temiz bir yakıt olan doğalgazın sanayide ve ısınma amaçlı olarak konutlarda kullanımının yaygınlaştırılması yönünde bir politika benimsenmiştir. 12 Ankara ve İstanbul da hava kirliliğiyle mücadelenin bir çözümü olarak binalarda ısınmayı temin etmek amacıyla temiz bir yakıt olarak düşünülen doğalgaz, kısa zamanda yaygınlık kazanmıştır. Özellikle 1997 yılında ülkenin yakın gelecekte bir elektrik enerjisi sıkıntısıyla karşılaşacağına dair vuku bulan tartışmaların ardından doğalgaz yakıtlı elektrik santralleri geliştirmek önerisinde bulunuldu. Bu çerçevede, 1997 Aralık ayında Rusya ile Mavi Akım doğalgaz alım anlaşması imzalanmıştır. Bu anlaşma o yıllarda böylesi büyük miktarda doğalgazı tüketecek tesisler bulunmayışının yanısıra, bu miktarda doğalgazın dağıtımını gerçekleştirecek bir iletim ve dağıtım altyapısı bulunmaması nedeniyle kamuoyunda haklı bir tereddüt ve kuşkuyla karşılanmıştır. Anlaşmaya göre ülkeye Mavi Akım la gelecek olan gazın miktarının yıllar içinde artarak 2010 yılında 16 milyar metreküpe ulaşması söz konusuydu. Takip eden yılın Şubat ayında Rusya yla bir diğer anlaşma (Turusgaz) imzalanmış; anlaşmaya göre alınacak gaz plato seviyesinde yıllık 6,6 milyar metreküp olarak belirlenmiştir. Bu anlaşmaların diğer bir özelliği ise çok yüksek miktarlar için al ya da öde şartını içeriyor olmasıydı (bu şart geçtiğimiz yıllarda yapılan görüşmelerde yumuşatılmıştır). Türkiye de doğalgaz yakıtlı elektrik üretim santrallerinin çoğu yerli ve yabancı özel sektör tarafından Yap-İşlet-Devret (YİD) ya da Yap-İşlet (Yİ) modeliyle 1990 lı yılların sonunda inşa edilmiştir. Hazine bu işletmelerin üretecek olduğu elektrik için şartnamelerinde belirtilen miktarda alım garantisi vermiştir sonrası dönemde ise temiz bir yakıt olan doğalgazın sanayide ve ısınma amaçlı olarak konutlarda kullanımının yaygınlaştırılması yönünde bir politika benimsenmiştir. Bu şekilde, belli bir büyüklüğe sahip hemen hemen bütün büyük yerleşim merkezlerine doğalgazı götürecek olan iletim hatlarının inşasına başlanmış, 7-8 yıl gibi kısa bir süre içerisinde binlerce kilometrelik yüksek basınçlı iletim hattının inşası tamamlanmıştır (Bugün yüksek basınçlı iletim hattı toplam uzunluğu yaklaşık km dolayındadır). Bu sürece paralel olarak yerleşim bölgelerindeki dağıtım hatlarının inşası ve dağıtım işinin tümüyle özel sektör tarafından yapılması için gerekli işlemler tamamlanmıştır. Bugün Türkiye de sadece on üç il doğalgaz kullanabilir hale gelmek için belli çalışma ve inşa faaliyetlerinin tamamlanmasını beklemektedir. Doğalgaz kullanımıyla ilgili olarak kabul gören diğer bir gerçek ise elektrik üretiminde doğalgaz kullanmanın son sırada tercih edilmesi gereğidir. Türkiye açısından doğalgazı elektrik üretiminde kullanmak, elektriği en pahalı yöntemlerden birisiyle ve hem fiyat istikrarı, hem de temini açısından kontrolünüz dışında ithal bir kaynakla üretmek anlamına gelmektedir. Elektrik üretiminde santralde yakıt olarak doğalgaz kullanmak
13 TÜRKİYE NİN ENERJİDEKİ DURUMU VE GELECEĞİ elektriğin maliyetini yükseltmektedir. Sahip olduğu devasa rezervlere rağmen Rusya bile doğalgazı elektrik üretiminde kullanmayı tercih etmemekte, haklı olarak onu daha iyi değerlendirebildiği alanlarda kullanmakta ya da üretiminin önemli bir kısmını ihraç konusu ederek büyük bir gelir elde etmenin yanı sıra doğalgazı dış politikasında elini güçlü kılan bir enstrüman haline dönüştürmektedir. Doğalgazın binalarda ısınma amaçlı ve endüstriyel kullanımı yönündeki Türkiye nin gerçekleriyle uyumlu tercih, enerji yaklaşımının bir parçası haline getirilmiştir. Elektrik üretimi amaçlı enerji yatırımlarında yakın geçmişte yaşanan gecikmelerin doğurduğu endişeler, alternatif ve kısa sürede gerçekleştirilebilir yatırımlar olarak doğalgaz santralleri fikrini zaman zaman ön plana çıkarsa da, asıl tercih ve teşvik yerli ve yenilenebilir kaynakları kullanan elektrik üretim tarzlarından yana yapılmaktadır. Bu tutum, Enerji Strateji Belgesi nde orta ve uzun vadede doğalgazla üretilmiş elektriğin toplam tüketilen elektrik içindeki oranının giderek azaltılması ve sınırlandırılması şeklinde açık bir biçimde dile getirilmektedir. Türkiye nin hidroelektrik santralleriyle üretim için ortaya koyduğu yaklaşım da çok önemlidir. Türkiye nin toplam elektrik üretiminde hidroelektriğin payı 2006 yılında %25,1, 2007 yılında %18,7, 2008 yılında %16,8 8 ve 2009 yılında %18,4 olarak gerçekleşmiştir. Bu oranın 2010 yılı için %24,75 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Yenilenebilir enerji kaynak kullanımının toplam birincil enerji üretimindeki oranıysa 2009 yılı (106,1 mtep) için yaklaşık %9,37 olarak hesaplanmıştır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının birincil enerji tüketimindeki payı hedefi olarak AB nin 2020 yılı itibariyle kendisine koymuş olduğu %20 hedefi ile karşılaştırıldığında Türkiye nin durumunun çok da kötü olmadığı anlaşılabilir. 9 Türkiye nin 2020 yılında AB nin hedefine yakın bir performansı (gerçekleşme aşamasındaki hidroelektrik, rüzgâr ve jeotermal santrallerinin yapacak olduğu katkı ve güneş enerjisi konusunda gerçekleştirilebilecek projeler de düşünüldüğünde) gerçekleştirmesi mümkün gibi görünmektedir. 10 Bu durum Türkiye nin elini özellikle iklim değişikliği çerçevesinde rahatlatan bir durumdur. Mevcut kömür yakıtlı termik santrallerin, yaklaşık beş yıllık bir süre gerektiren projelendirilmiş iyileştirme çalışmaları tamamlandığında ve nükleer enerji elektrik üretimi açısından belli bir paya sahip olduğunda, karbondioksit emisyonu itibariyle Türkiye daha iyi bir pozisyonda olabilecektir. Kendisine bir koridor ve terminal rolü oynama imkânı veren coğrafyası Türkiye için önemli bir potansiyeldir. Sahip olduğu tarihî ve kültürel miras ve bölgedeki politik gücü Türkiye nin böyle bir rolü oynama pozisyonunu güçlendirmektedir. Bazı enerji analistleri kırk yıl gibi bir dönem içerisinde dünya enerji ihtiyacının karşılanmasında yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam enerji tüketimi içerisindeki payının %50 lere yaklaşacağı tahminini yapmaktalar. Bu, insanlığın ve dünyamızın geleceği için umut verici bir öngörüdür. Rüzgâr ve güneş enerjisi gibi alanlardaki gelişmeleri 8. Şiddetli kuraklık nedeniyle 2006 yılına göre üretimde bir azalma söz konusu olmuştur yılı için gerçekleşmiş AB ortalaması %6,92 dir. 10. Enerji Strateji Belgesi nde de Türkiye, 2023 yılı itibariyle toplam elektrik tüketiminin en az % 30 unu yenilenebilir enerji kaynaklarından yapma hedefi koymuştur. 13
14 S E T A A N A L İ Z dikkate aldığımızda bu bize göre de gerçekleşebilir ve gerçekleşmesi için katkı yapılması gereken bir hedeftir. Ülkemizde 5 6 yıl önce elektrik kurulu gücü açısından toplamda %0,3 ün altında olan rüzgâr kurulu gücü payı 2010 yılı sonu itibariyle %3 oranına yaklaşmış bulunmaktadır. Enerji verimliliğindeki artışın yanı sıra yenilenebilir enerjinin payının artırılması, dünya toplam karbondioksit emisyonunun azaltılabilmesi açısından göz ardı edilemeyecek derecede önemlidir. Türkiye, önemli ölçüde nükleer enerji ve bir ölçüde de yenilenebilir enerjiyi yerine ikame ederek elektrik üretiminde uzun vadede doğalgazın payını düşürme hedefini benimsemiştir. Türkiye nin enerji kaynağı olarak ispat edilmiş rezervleri ortadadır. Aslında arama çalışmalarıyla ortaya çıkartılabilecek yeni hidrokarbon rezervlerine ilişkin yapılabilecek spekülasyonlar bile, bu kaynakları itibariyle Türkiye nin dünya sıralamasındaki yerini pek değiştirememektedir. Ancak Türkiye nin rüzgâr, güneş, su ve jeotermal potansiyeli gibi başka potansiyelleri olduğu da bir gerçektir. Ayrıca kendisine bir koridor ve terminal rolü oynama imkânı veren coğrafyası da Türkiye için önemli bir potansiyeldir. Sahip olduğu tarihî ve kültürel mirasın ve bölgede sahip olduğu politik gücün Türkiye nin böyle bir rolü oynama pozisyonunu güçlendirdiğini söylemek gerekir. Lakin sahip olduğu tüm bu imkân ve potansiyellerin, kendisinin görünür gelecekte enerji ithalatçısı statüsünü değiştiremeyeceği üzerinde de belli bir mutabakat vardır. Enerji stratejilerini geliştirirken Türkiye nin bu gerçeği göz önünde tutması bir gerekliliktir. Bu bağlamda, enerjiyi verimli üretme ve tüketmenin yanı sıra tasarrufu öngören yaklaşımları teşvik etmek kaçınılmazdır. Yakın gelecekte yıllık 50 milyar metreküplere ulaşması öngörülen doğalgaz tüketimi göz önüne alındığında arz güvenliği açısından Türkiye nin doğalgaz ithalat politikalarını gözden geçirmesi bir gereklilik olarak ortaya çıkmaktadır. Bu çerçevede, Türkiye, önemli ölçüde nükleer enerji ve bir ölçüde de yenilenebilir enerjiyi yerine ikame ederek elektrik üretiminde uzun vadede doğalgazın payını düşürme hedefini benimsemiştir. Bir başka hedef ise doğalgaz ithal edilen ülkeleri çeşitlendirerek artan doğalgaz tüketiminde oransal olarak Rusya nın ağırlığını azaltmaktır. Bu açıdan Azerbaycan, İran, Irak ve Türkmenistan la yeni doğalgaz anlaşmaları yapma arayışları stratejik olarak anlamlı girişimlerdir. İthal edilen LNG miktarının artırılması da çeşitlendirme açısından bir alternatiftir ve son yıllarda LNG fiyatlarının boru gazı fiyatları karşısında avantajlı konuma gelmiş olması da bu yöndeki girişimleri tetiklemiş bulunmaktadır. 14 Türkiye de yenilenebilir enerji kaynakları ve teknolojilerinin kullanımı yaygınlaşmaya başlamıştır. Özellikle 2007 de kısaca YEK Yasası diye bilinen yasanın çıkarılmasıyla birlikte son yıllarda yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretiminde kullanımı teşvik edilmiştir. Yasanın da olumlu etkisiyle son yedi yılda rüzgâr enerji santralı kurulu gücü 18 MW lardan 1300 MW lara çıkmış bulunmaktadır. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu na (EPDK) yapılmış olan lisans başvuruları ve bu lisanslara dayalı olarak başlatılan yatırım girişimleri, birkaç yıl sonra rüzgâr enerjisi kurulu gücünün bugünkünün birkaç misline ulaşacağına işaret etmektedir. Bu durum, yenilenebilir enerji kaynak-
15 TÜRKİYE NİN ENERJİDEKİ DURUMU VE GELECEĞİ larının -özellikle rüzgâr enerjisinin- kullanımı açısından Türkiye nin ciddi bir dönüm noktasını artık geçmiş olduğunu göstermektedir. Önümüzdeki 10 yıllık süreçte benzer bir gelişmeyi güneş enerjisinden elektrik üretimi alanında beklemek doğru ve yerinde bir beklentidir. Aslında güneş enerjisi Türkiye de su ısıtma amaçlı olarak zaten oldukça yaygın kullanılmaktadır. 11 Aynı enerjinin elektrik üretiminde kullanılmasını da teşvik edecek olan yasal düzenleme çalışmasında ise son aşamaya gelinmiştir. Türkiye arz güvenliği ve kaynak çeşitliliğinin sağlanması açısından nükleer enerjiye ihtiyaç duymaktadır. Her ne kadar nükleer enerjiye karşı olan birtakım görüşler belli açılardan doğru olsalar da, nükleer enerji, yıllık bazda büyük bir artış gösteren elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanmasında ihmal edilmesi hata olacak bir enerji türüdür. Ayrıca gerek iklim değişikliği perspektifinden gerekse sera gazı salınımı itibariyle makbul olan bir enerji türüdür. Yeni strateji belgesinde 2020 yılı itibariyle Türkiye nin elektrik enerjisi üretimi toplamı içinde nükleer enerji payının en az %5 ler düzeyinde olması hedeflenmektedir. Nükleer enerjiye sahip olmak yalnızca çeşitlilik sağlaması açısından değil, tıp ve ziraat gibi birçok alanda kullanılmakta olan nükleer teknolojide gelişme kaydedilmesine katkı sağlanılması açısından da önemlidir. Kaynakları tartışırken değinilmesi gereken bir diğer nokta da su kaynaklarının yönetimine ilişkindir. Devlet Su İşleri nin 2007 yılında Enerji Bakanlığı bünyesinden ayrılışından itibaren su kaynaklarının yönetiminde koordinasyon daha bir önem kazanmıştır. Suyun giderek daha değerli bir hale geldiği hususu dikkate alındığında, enerji politikası su kaynaklarının yönetimini dikkate almak durumundadır. Bu açıdan suyu ağırlıklı olarak enerji üretimi için ucuz bir yakıt olarak gören yaklaşım gözden geçirilmek durumundadır. Bu bağlamda Devlet Su İşleri nin 2007 yılı sonlarında Çevre ve Orman Bakanlığı bünyesine alınması da anlamlı bir gelişme olmuştur. Nükleer enerjiye sahip olmak yalnızca çeşitlilik sağlaması açısından değil, tıp ve ziraat gibi birçok alanda kullanılmakta olan nükleer teknolojide gelişme kaydedilmesine katkı sağlanılması açısından da önemlidir. Diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye de de enerji konusu tek başına ele alınabilecek, bağımsız bir konu değildir. Türkiye nin gelecekte bir enerji dar boğazıyla karşılaşıp karşılaşmayacağı, enerji altyapısının doğru bir biçimde oluşmasına ve ilgili diğer politik kararların da vaktinde alınıp hayata geçirilmesine bağlıdır. Bir ülkedeki hemen tüm ekonomik konu ve girişimler gibi enerji konusu da bir şekilde politik atmosferin etkisine maruz kalmaktadır. Oldukça büyük ve uzun vadeli yatırımlar olan enerji yatırımları politik belirsizliklere karşı özellikle hassastır. Son 7 8 yıllık dönemde Türkiye de politik ve ekonomik atmosferin iyileşmesi enerji yatırımlarında da hissedilmiş, özel sektörün enerji yatırımlarında gösterdiği tereddüt net bir biçimde kaybolmuş, yatırımlar görünür bir hız kazanmıştır. Türkiye enerjide dışa bağımlılığını azaltmayı ancak yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam enerji tüketimi içindeki payını yükselterek yapabilir. Yerli kaynakların 11. Yapılan değerlendirmelere göre Türkiye de 12 milyon metrekare dolayında kolektör kullanımda bulunmaktadır. 15
16 S E T A A N A L İ Z payını yükseltmek içinse öncelikle yeraltı kaynaklarını ortaya çıkarmak için gerekli çabayı göstermelidir. Dolayısıyla aramacılık faaliyetleriyle dışa bağımlılığı azaltma niyet ve çabası arasında doğrudan bir bağıntı bulunmaktadır. Bu bağlamda, son sekiz yılda, görevi yeraltı kaynaklarını arayıp bulmak olan iki kurumun, Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü (MTA) ve Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı 12 (TPAO), yatırım (arama) bütçeleri önemli oranlarda arttırılmıştır. Bu iki kurumun yatırım bütçelerindeki artış aşağıdaki tablolarda yansıtılmıştır. Türkiye enerjide dışa bağımlılığını azaltmayı ancak yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam enerji tüketimi içindeki payını yükselterek yapabilir. Yerli kaynakların payını yükseltmek içinse öncelikle yeraltı kaynaklarını ortaya çıkarmak için gerekli çabayı göstermelidir. Tablo 5: MTA ve TPAO nun son yıllardaki yatırım bütçeleri ve bunların yapılan sondaj çalışmalarına yansıması Yatırım Bütçesi (x1000 YTL) Yıllar MTA TPAO Sondaj Miktarı (metre) Yıllar MTA (metre) adet TPAO metre Yukarıdaki tabloda açıkça görülen şey, 2000 li yılların başlarında çok küçük yatırım bütçeleriyle ciddi çalışmalar yapamaz durumda bırakılmış olan bu iki kurumun artan yatırım bütçeleriyle canlanması ve arama çalışmalarına yoğunluk vermiş olmalarıdır. Türkiye de doğalgaz ve petrol aramacılığı ve üretiminde aslan payı TPAO ya aitse de bu alanda faaliyet gösteren şirket sayısı (yerli-yabancı) son yıllarda artmış ve 50 ye yaklaşmıştır yılı sonu itibariyle geçerli arama ruhsatlarının adet olarak yaklaşık yarısı özel sektörün elindedir. Özel sektörün toplam üretimdeki payı, petrolde %25; yıllık yalnızca 800 milyon metreküp dolayında olan doğalgaz üretimindeki payıysa %60 lar dolayındadır. MTA nın arama çalışmaları da özellikle yeni kömür rezervlerinin bulunmasında ve yeni jeotermal kaynaklarının keşfinde etkili olmuştur. Yerli kaynakların aranıp bulunmasının yanı sıra doğası itibariyle yerli olan yenilenebilir kaynaklara ve yenilenebilir kaynakları kullanan teknolojilere olan ilginin de artarak devam etmesi gerekmektedir. Türkiye nin ithal enerjiye olan bağımlılığının azaltılması açısından bu ilgilerin devam ettirilmesi hayati bir öneme sahiptir. Yenilenebilir enerji TPAO nun 2010 yılı yatırım bütçesi 1,1 milyar TL, MTA nın 2010 yılı yatırım bütçesi ise 100,78 milyon TL olarak öngörülmüştür yılı sondaj miktarlarıysa; TPAO için metre (20 Aralık tarihi itibariyle), MTA içinse metre (30 Kasım tarihi itibariyle) olarak gerçekleşmiştir.
17 TÜRKİYE NİN ENERJİDEKİ DURUMU VE GELECEĞİ teknolojilerini yaygın biçimde kullanmayla birlikte üretim ve tüketimde enerji verimliliğinde mümkün olan iyileşmeleri sağlamak enerji politikalarında ciddi bir rahatlama getirebilir. Güvenli ve sürdürülebilir bir enerji geleceği açısından Türkiye için bu bir zorunluluktur. Enerji politikalarının oluşturulmasında ve uygulanmasında Türkiye de çevre dikkati ve hassasiyeti giderek daha önemli ve öncelikli bir hal almaktadır. Bu bağlamda, son yıllarda, Türkiye nin AB ye üyelik çabalarına paralel biçimde gözle görünür iyileşmeler yaşanmaktadır. Kömür yakıtlı mevcut termik santrallerdeki iyileştirme çalışmaları bu çerçevede kayda değerdir. Sözü edilen bu iyileştirmeler Türkiye yi Kyoto Protokolü karşısında daha iyi bir pozisyona getirmiştir. Getireceği maliyetler de göze alınarak Kyoto Protokolü nün onaylanması konusundaki açılım da yerinde bir tutum olmuştur ve bu adım gelecek kuşaklara daha temiz ve yaşanabilir bir dünya bırakmak şeklinde özetlenebilecek bir kaygıyı merkez almaktadır. ENERJI KORIDORU VE ENERJI TERMINALI KONSEPTLERIYLE ENERJI OYUNCUSU OLMA YOLUNDA Enerji konuları Türk dış politikasındaki ağırlığını artırmış, giderek önemli ölçüde Türk dış politikasının ana dinamiği, taşıyanı ve belirleyeni haline gelmiştir. Son yıllarda enerji güvenliğine ilişkin giderek artan endişeler konunun dünya politik gündeminde üst sıralara yerleşmesini sağlamıştır. Özellikle, kısa süre önce Rusya nın Gürcistan topraklarına girmesi ve daha sonra da Ukrayna nın tutumunu gerekçe göstererek Türkiye ye de gaz veren hattan doğalgaz akışını kesmesi enerji güvenliği konusunu bir kez daha dikkatlerin odağına çekmişti. Enerji güvenliğini birkaç alt başlıkta ele almak gerekmektedir. İlk zikredilmesi gereken alt başlık çeşitlendirme dir: Enerji ithalatçısı ülkeler perspektifinden bakıldığında bu enerji kaynağı türü olarak çeşitlendirme, enerjinin ya da enerji kaynağının temin edildiği ülke açısından çeşitlendirme ve enerji nakil hatlarının geçtiği ülke ve bölgelerdeki riskler açısından güzergâh çeşitlemesidir. Üretici ve ihracatçı ülkeler perspektifinden buna Pazar çeşitlemesi konseptini de ilave etmek gerekir. Enerji güvenliği konusuna atfedilen önemin son on beş yıllık dönemde artmasında tüketilen kaynaklar arasında doğalgazın payının artması büyük rol oynamıştır. Güvenli bir enerji nakil güzergâhına sahip olmak enerji güvenliği sisteminin ayrılmaz bir parçası olarak mütalaa edilmelidir. Bu yaklaşım, özellikle boru hattı geçişi için güvenli bir güzergâhı sağlayabilecek uygun coğrafi konuma sahip ülkelere Enerji koridoru rolü oynama imkânı sunmaktadır. Bulunduğu coğrafyanın kendisine sunduğu bu imkânı keşfetmiş olan Türkiye 2000 li yıllarla birlikte sahip olduğu bu imkândan yararlanmasını mümkün kılacak politikalar geliştirmiştir. Enerji konuları Türk dış politikasındaki ağırlığını artırmış, giderek önemli ölçüde Türk dış politikasının ana dinamiği, taşıyanı ve belirleyeni haline gelmiştir. Bu çerçevede Türkiye, enerji üreten ülkelerle 17
18 S E T A A N A L İ Z Bu nedenle, AB nin uzun dönemli enerji politikası, gelecekteki enerji ihtiyacının karşılanmasında çeşitlilik ölçütünün karşılanmasını öngörmektedir. enerji ithal etmek durumundaki Avrupa ve diğer dünya ülkeleri arasında yer alan pozisyonuyla bir enerji koridoru ve enerji terminali rolünü başarılı bir diplomasi arka planıyla destekleyerek sürdürmektedir. Enerji koridoru ya da enerji terminali projeleri büyük uluslararası projeler olmaları niteliğiyle politik desteğin yanı sıra devletin en üst düzeyde diplomasi desteği ve katkısı olmadan gerçekleştirilmesi pek mümkün olmayan projelerdir. Bu bağlamda örneğin bir enerji projesi olarak BTC projesi dünya çapında bir mühendislik başarısı olduğu kadar, bir diplomasi başarısı olarak da değerlendirilmelidir. Bu açıdan Enerji Bakanlığı yla Dışişleri Bakanlığı arasında belli bir koordinasyon sürdürülmek durumundadır. Şimdilerde Türkiye Nabucco Doğalgaz Boru Hattı Projesi, Samsun Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı Projesi, Türkiye-Yunanistan- İtalya Doğalgaz Boru Hattı Projesi vb. gibi diğer uluslararası projelerin en doğru ve iyi şartlarda gerçekleşmesini sağlamak üzere belli bir enerji diplomasisi yürütmektedir. Günümüz koşullarında Türkiye gibi net enerji ithalatçısı olan AB için enerji diplomasisi her zamankinden daha önemlidir. Bu nedenle, AB nin uzun dönemli enerji politikası, gelecekteki enerji ihtiyacının karşılanmasında çeşitlilik ölçütünün karşılanmasını öngörmektedir. Bugünkü doğalgaz ihtiyacının yaklaşık %57 sini ithalatla Rusya dan karşılayan AB için bu oranın 2020 yılı itibariyle %67 ye ve 2030 yılı itibariyle de %81 e yükselmesi beklenmektedir. Türkiye nin bugün tükettiği doğal gazın yaklaşık %96 sının ithal kaynaklarla karşılandığı düşünüldüğünde AB nin Türkiye den daha iyi durumda olduğu ortadadır. Şimdiye kadar hem AB için ve hem de Türkiye için ana tedarikçi birçok boru hattı güzergâhıyla Rusya olmuştur. AB nin enerjiyle ilgili yetkilileri ve önde gelen Avrupalı enerji oyuncuları hem kaynak ülke açısından hem de güzergâh bağlamında çeşitlendirme arayışlarını sürdürmektedir. Bu arayışlar esas itibariyle doğalgaz içindir. Petrolün gerek deniz yolu ve gerekse kara yoluyla tankerlerle taşınabilmesi (doğalgaz açısından bu ancak LNG için söz konusudur) boru hatlarıyla petrol taşımacılığını kritik bir gereklilik olmaktan çıkarmaktadır. Avrupalılar açısından Türkiye; Azerbaycan, Irak, İran, Türkmenistan, Mısır ve hatta Rusya dan doğalgaz nakli açısından daha güvenli bir alternatif güzergâha sahip görünmektedir. Avrupalıların hem 2005 yılı kışında ve hem de 2009 Ocak ayında yaşadıkları doğalgaz krizi tarafların gözünde Türkiye nin oynamak istediği enerji koridoru rolünün tercih edilirliğini ve önemini artırmıştır. 18 Koridor ya da köprü konseptleri daha önceden de zaman zaman kullanılmıştır. Ancak bu konseptler hiçbir zaman son dönemdeki kadar güçlü bir biçimde benimsenmemiştir sonu itibariyle başlayan güçlü tek parti iktidarı döneminde daha önce başlatılmış BTC projesinin inşası hızlandırılabilmiş ve mümkün diğer projelerin tasarlanıp hayata geçirilmesi konusunda etkin bir tutum ortaya konabilmiştir. Bu konseptin öngördüğü rolün güçlü bir biçimde benimsenmesi belli ekonomik avantajlar sağlamasının yanı sıra Türkiye nin AB ye tam üyelik çabalarına da katkı yapmıştır. Türkiye nin AB nin enerji güvenliğinin sağlanmasında göz ardı edilemez bir yeri olduğu açıktır.
19 TÜRKİYE NİN ENERJİDEKİ DURUMU VE GELECEĞİ Böyle bakıldığında beklenmesi gereken, AB yetkililerinin Türkiye nin tam üyeliğine verdikleri desteği artırmalarıdır. Şartlar, doğru bir partner olarak görünen Türkiye için süreci mümkün olduğunca hızlandırmayı ve kolaylaştırmayı öngörmektedir. Bir başka deyişle, enerji kartı Türkiye nin AB üyeliği yolunda elini güçlendiren bir karttır. Türk yetkililer de bunun çok iyi farkındadır ve yürütülmekte olan komşularla sıfır problem politikası da Türkiye nin üstlendiği bu koridor rolüyle çok iyi örtüşen bir politikadır. Koridor konsepti bir biçimde karşılıklı bağımlılık konseptiyle ilgili olduğundan Türk dış politikasıyla oldukça uyumludur. TÜRKIYE VE ENERJININ GELECEĞI Enerjide en azından bir çeyrek yüzyıl daha petrolün hakimiyeti devam edecek gibidir. Uzmanlar günümüzde ucuz petrol döneminin sona ermiş ve petrol pazarında fiyat istikrarsızlığının istikrar kazanmış olduğu fikrinde mutabıktırlar. Aslında yüksek petrol fiyatının alternatif enerji teknolojilerinin yolunu açan ve bir şekilde onları destekleyen etkisinin olduğu da yadsınamaz bir gerçektir. Diğer taraftan, alternatif enerji teknolojilerindeki gelişmeler alternatif enerji kaynaklarının rekabet gücünü artıracağından belli bir ölçüde petrol fiyatını kontrol edebilme gücüne sahiptir. Fiyatlardaki yükseliş ve düşüşleri bir şekilde açıklamak her ne kadar mümkünse de, bu ani iniş ve çıkışların öngörülebildiğini söylemek pek mümkün değildir. Bir diğer husus, özellikle ulaşım sektöründe petrolün tahtının sarsılmasının her türlü muhtemel gelişmeye rağmen yakın dönemde çok mümkün ve kolay görünmediğidir. Burada petrol fiyatlarındaki istikrarlı bir düşüşün bu gevşemeye paralel olarak alternatif enerji arayışlarında belli ölçüde gevşemeye yol açabileceğini de not etmek gerekmektedir. Neyse ki, alternatif enerji arayışlarını motive eden iklim değişikliği gibi çok köklü ve güçlü bir faktör bulunmaktadır. Bu anlamda önümüzdeki yıllık dönem içerisinde enerji üretim ve tüketiminde radikal değişim ve gelişmelere tanık olunacağı hususunda ise kimsenin kuşkusu yoktur. Yürütülmekte olan komşularla sıfır problem politikası Türkiye nin üstlendiği koridor rolüyle çok iyi örtüşen bir politikadır. Koridor konsepti bir biçimde karşılıklı bağımlılık konseptiyle ilgili olduğundan Türk dış politikasıyla oldukça uyumludur. Elektrik üretimi ve bina/su ısıtmalarında su, güneş, rüzgâr, jeotermal ve biomas gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının önemi giderek artmaktadır. Gelecek yıl içerisinde yerli ve çevre dostu olan bu kaynakların, (her ne kadar elektrik üretiminde fosil yakıtların taşıdığı önemde bir azalma beklenmese de) birincil enerji tüketiminde önemli bir paya sahip olacakları kesindir. Özellikle yenilenebilir enerji kaynağı olarak rüzgârın öneminin dünya çapında artması beklenmektedir. Nihayet Türkiye de de bu alanda önemli bir gelişme yaşanmıştır. Bu alanda ivme verici bir etki yapmış olan gelişme, 2007 yılında Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin çıkarılmış Kanundur. Ciddi bir rüzgâr enerjisi potansiyeline sahip olan Türkiye, son zamanlarda gerçekleştirilmiş çalışmalara göre 48 bin MW gibi bir kurulu gücü besleyebilecek potansiyele 19
20 S E T A A N A L İ Z sahiptir. Ancak ulusal elektrik sistemine dair tüm parametreler bir arada düşünüldüğünde bu miktarın tümünün sistemin bir parçası haline getirilebilmesi uzun vadede bile mümkün görünmemektedir. Şu anda mümkün görünen ve strateji belgesinde oldukça iddialı bir hedef olarak açıklanmış olan ise, 2020 lere vardığımızda 20 bin MW düzeyinde rüzgâr enerjisi toplam kurulu gücüne sahip olmaktır. Türkiye de 2007 yılı içinde çıkarılan Enerji Verimliliği Yasası yla enerjinin verimli kullanılması konusunda bir alt yapı oluşturulması yönünde önemli bir adım atılmıştır. 20 Bir başka yenilenebilir enerji kaynağı olan jeotermal kaynaklar, Türkiye nin yabancı olmadığı bir enerji kaynağı türüdür. Yakın zamana kadar çoğunluğu ısıtma amaçlı ve termal turizmine hitap eder şekilde kullanılan bu kaynaklardan bilinenleri özelliklerine göre tasnif edilmiş ve elektrik üretiminde kullanılabilecek olanlar belirlenmiştir. Son belirlemeler, elektrik üretimi açısından uygun görünen ve yaklaşık 650 MW lık bir kurulu güce imkân veren bir jeotermal potansiyelimiz olduğunu göstermektedir yılına kadar tüm bu potansiyelin elektrik üretimi için devreye alınması öngörülmektedir yılı sonu itibariyle elektrik üretimi yapılan jeotermal kurulu gücü 94,2 MW olan Türkiye nin, ısıtma amaçlı ve termal turizminde kullanılabilecek toplam jeotermal potansiyelinin ise MW dolayında olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye nin enerji geleceğinde güneş enerjisi muhtemelen çok önemli bir role sahip olacaktır. Bu yalnızca Türkiye için değil, dünyanın birçok ülkesinin enerji geleceği için de söz konusudur. Aslında Türkiye de güneş enerjisi su ısıtma amaçlı olarak yaygın bir biçimde kullanılmaktadır. Ancak yaygın olarak kullanılıyor olmasına rağmen, şu anda kullanılmakta olan güneş enerjisi ısıtma amaçlı kullanabilecek toplam güneş enerjisi potansiyelinin % 5 i bile değildir. Güneş enerjisinin elektrik üretiminde kullanılmasıysa Türkiye nin enerji politikasında yer bulmuş en önemli hedeflerden biridir. Günümüzde güneş enerjisinin elektrik üretiminde kullanılan küçük uygulamaları (park aydınlatmalarında, trafik lambalarında, yol uyarı levhalarında, verici istasyonlarında vb.) hızla artmaktadır. Son birkaç yıl Türkiye de dikkatlerin genelde enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjiye, özelde ise rüzgar ve güneş enerjisine yoğunlaştığı bir dönem olmuştur lu yıllarda güneş enerjisi uygulamalarının birçok sistemde kullanılıyor olması öngörülmektedir. Özellikle önümüzdeki yıllık süreç içerisinde birçok yerde güneş enerjisi panellerinden tanıyacak olduğumuz tesislerin kuruluşuna, binaların çatı ve dış duvarlarının yavaş yavaş güneş enerjisi panelleriyle donatıldığına ve binlerce binada üretilen elektriğin ihtiyaç fazlası olarak ortaya çıkan kısmının ulusal sisteme satıldığına tanık olmamız güçlü bir ihtimaldir. Bu ve benzeri gelişmelere zemin hazırlayacak yasal düzenleme çalışmaları ise sürdürülmektedir. Enerjinin geleceğine bakarken enerji verimliliği ve enerji tasarrufu sağlayan stratejiler göz ardı edilemez. Türkiye de 2007 yılı içinde çıkarılan Enerji Verimliliği Yasası yla enerjinin verimli kullanılması konusunda bir alt yapı oluşturulması yönünde önemli bir adım atılmıştır. Daha sonraki yıllarda düzenlenen enerji verimliliği konusundaki bilinçlendirme kampanyaları ve -küçük bir adım olarak düşünülse de- devletin tasar-
Türkiye nin Enerji Politikalarına ve Planlamasına Genel Bakış
Türkiye nin Enerji Politikalarına ve Planlamasına Genel Bakış Yrd. Doç. Dr. Vedat GÜN Enerji Piyasası İzleme ve Arz Güvenliği Daire Başkanı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 28-29-30 Haziran 2007, EMO-İÇEF,
DetaylıDünyada Enerji Görünümü
09 Nisan 2014 Çarşamba Dünyada Enerji Görünümü Dünyada, artan gelir ve nüfus artışına paralel olarak birincil enerji talebindeki yükseliş hız kazanmaktadır. Nüfus artışının özellikle OECD Dışı ülkelerden
DetaylıYENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --
YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ Prof. Dr. Zafer DEMİR -- zaferdemir@anadolu.edu.tr Konu Başlıkları 2 Yenilenebilir Enerji Türkiye de Politikası Türkiye de Yenilenebilir Enerji Teşvikleri
DetaylıENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN
ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN 16360019 1 İÇİNDEKİLER Enerji Yoğunluğu 1. Mal Üretiminde Enerji Yoğunluğu 2. Ülkelerin Enerji Yoğunluğu Enerji Verimliliği Türkiye de Enerji Verimliliği Çalışmaları 2
DetaylıYenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) :
Günümüzde küresel olarak tüm ülkelerin ihtiyaç duyduğu enerji, tam anlamıyla geçerlilik kazanmış bir ölçüt olmamakla beraber, ülkelerin gelişmişlik düzeylerini gösteren önemli bir kriterdir. İktisadi olarak
DetaylıTÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GİRİŞ POTANSİYEL MEVZUAT VE DESTEK MEKANİZMALARI MEVCUT DURUM SONUÇ Türkiye Enerji
DetaylıİÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER...
İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER...4 1.Yönetici Özeti... 11 2.Giriş... 12 3.Sektörel Analiz... 13 3.1 Birincil Enerji Kaynaklarına Bakış...13 3.1.1 Kömür... 13 3.1.1.1 Dünya da Kömür... 14 3.1.1.1.1 Dünya
DetaylıDünyada Enerji Görünümü
22 Ocak 2015 Dünyada Enerji Görünümü Gelir ve nüfus artışına paralel olarak dünyada birincil enerji talebi hız kazanmaktadır. Özellikle OECD dışı ülkelerdeki artan nüfusun yanı sıra, bu ülkelerde kentleşme
DetaylıEnerji ve İklim Haritası
2013/2 ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Enerji ve Çevre Yönetimi Dairesi Başkanlığı Enerji ve İklim Haritası Uzm. Yrd. Çağrı SAĞLAM 22.07.2013 Redrawing The Energy Climate Map isimli kitabın çeviri özetidir.
DetaylıDoç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları
Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA 2018 Yenilenebilir Enerji Kaynakları SUNU İÇERİĞİ 1-DÜNYADA ENERJİ KAYNAK KULLANIMI 2-TÜRKİYEDE ENERJİ KAYNAK
DetaylıTÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU
TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU Zinnur YILMAZ* *Cumhuriyet Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, SİVAS E-mail: zinnuryilmaz@cumhuriyet.edu.tr, Tel: 0346 219 1010/2476 Özet Yüzyıllardan
DetaylıTürkiye de Rüzgar Enerjisi. www.euas.gov.tr 1
Türkiye de Rüzgar Enerjisi www.euas.gov.tr 1 Enerjinin Önemi Günümüz dünyasında bir ülkenin sürdürülebilir kalkınma hamlelerini gerçekleştirmesi, toplumsal refahı yükseltmesi ve global ölçekte rekabet
DetaylıTÜRKİYE DOĞAL GAZ MECLİSİ 2013-2014 KIŞ DÖNEMİ DOĞAL GAZ GÜNLÜK PUANT TÜKETİM TAHMİNİ VE GELECEK YILLARA İLİŞKİN ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER
2013-2014 KIŞ DÖNEMİ DOĞAL GAZ GÜNLÜK PUANT TÜKETİM TAHMİNİ VE GELECEK YILLARA İLİŞKİN ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER 2014 İÇİNDEKİLER 1. Talebe İlişkin Baz Senaryolar 2. Doğal Gaz Şebekesi Arz İmkânlarına
DetaylıTÜRKĐYE NĐN ENERJĐ ARZ POLĐTĐKALARI
TÜRKĐYE NĐN ENERJĐ ARZ POLĐTĐKALARI Selahattin HAKMAN TÜSĐAD Enerji Çalışma Grubu Üyesi Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı Enerji Arz ve Talebi 6000 (Mtoe) 5000 4000 3000 2000 1000 0 1980 2000 2006 2015
DetaylıAR& GE BÜLTEN Yılına Girerken Enerji Sektörü Öngörüleri
2006 Yılına Girerken Enerji Sektörü Öngörüleri Nurel KILIÇ Dünya da ve Türkiye de ulusal ve bölgesel enerji piyasaları, tarihin hiçbir döneminde görülmediği kadar ticaret, rekabet ve yabancı yatırımlara
DetaylıTÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. 25 Kasım 2015
TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 25 Kasım 2015 1 Türkiye de Enerji Sektörü Ne Durumda? Fosil kaynaklar bakımından oldukça yetersiz olan Türkiye enerjide %73 oranında dışa bağımlıdır.
DetaylıELEKTRİK ENERJİSİ TALEP TAHMİNLERİ, PLANLAMASI ve ELEKTRİK SİSTEMİNİN DETAYLI İNCELENMESİ
ELEKTRİK ENERJİSİ TALEP TAHMİNLERİ, PLANLAMASI ve ELEKTRİK SİSTEMİNİN DETAYLI İNCELENMESİ YUSUF BAYRAK TEİAȘ APK Daire Bașkanlığı 1. GİRİȘ 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve sektörün yeniden yapılanmasından
DetaylıYenilenebilir Enerji Kaynakları
Yenilenebilir Enerji Kaynakları Nurel KILIÇ Türkiye de tüketilen birincil enerjinin % 39 u petrol, % 27 si kömür, % 21 i doğal gaz ve % 13 ü büyük oranda hidroelektrik ve diğer yenilenebilir kaynaklardan
DetaylıBu dönemde birincil enerji tüketiminin yıllık ortalama yüzde 5,7, elektrik tüketiminin ise yüzde 6,7 oranında büyüdüğü tespit edilmiştir.
Avrupa Birliği Sürecinde Enerji Sektörünün Konumu ve Enerji Yol Haritaları AB ye tam üyelik sürecinde Türkiye, ekonomik ve sosyal hayatın bütün alanlarında olduğu gibi, enerji konusunda da Avrupa Birliği
DetaylıTürkiye de Yenilenebilir Enerji Piyasası. Dünya Bankası Shinya Nishimura 28 Haziran 2012
Türkiye de Yenilenebilir Enerji Piyasası Dünya Bankası Shinya Nishimura 28 Haziran 2012 Yenilenebilir Enerji Türkiye için Neden Enerji Arz Güvenliği Önemli? Enerji ithalat oranı %70 in üzerinde (tüm ithalatın
DetaylıAzerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi. www.hazar.org
Azerbaycan Enerji GÖRÜNÜMÜ Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi EKİM 214 www.hazar.org 1 HASEN Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi, Geniş Hazar Bölgesi ne yönelik enerji,
DetaylıDünya Birincil Enerji Tüketimi Kaynaklar Bazında (%), 2015
Dünya Birincil Enerji Tüketimi Kaynaklar Bazında (%), 2015 Nükleer %4,4 Hidroelektrik 6,8 % Yenilenebilir %2,8 Petrol %32,9 Dünya Birincil Enerji Tüketimi: 13.147 Milyon TEP Kömür %29,2 Doğal Gaz %23,9
DetaylıYenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi
Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi İbrahim M. Yağlı* Enerji üretiminde Rüzgar Enerjisinin Üstünlükleri Rüzgar enerjisinin, diğer enerji üretim alanlarına göre, önemli üstünlükleri bulunmaktadır:
DetaylıENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı
ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı İZMİR BÖLGESİ ENERJİ FORUMU 1 Kasım 2014/ İzmir Mimarlık Merkezi FOSİL
DetaylıBiliyor musunuz? Enerji. İklim Değişikliği İle. Mücadelede. En Kritik Alan
Biliyor musunuz? Enerji İklim Değişikliği İle Mücadelede En Kritik Alan Enerji üretimi için kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtların kullanımı sanayileşme devriminden beri artarak devam etmektedir.
DetaylıENERJİ. KÜTAHYA www.zafer.org.tr
ENERJİ 2011 yılı sonu itibarıyla dünyadaki toplam enerji kaynak tüketimi 12.274,6 milyon ton eşdeğeri olarak gerçekleşmiştir. 2011 yılı itibarıyla dünyada enerji tüketiminde en yüksek pay %33,1 ile petrol,
DetaylıDünya Enerji Görünümü 2012. Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012
Dünya Enerji Görünümü 2012 Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012 Genel Durum Küresel enerji sisteminin temelleri değişiyor Bazı ülkelerde petrol ve doğalgaz üretimi
DetaylıKömür, karbon, hidrojen, oksijen ve azottan oluşan, kükürt ve mineral maddeler içeren, fiziksel ve kimyasal olarak farklı yapıya sahip bir maddedir.
KÖMÜR NEDİR? Kömür, bitki kökenli bir maddedir. Bu nedenle ana elemanı karbondur. Bitkilerin, zamanla ve sıcaklık-basınç altında, değişim geçirmesi sonunda oluşmuştur. Kömür, karbon, hidrojen, oksijen
DetaylıTürkiye nin Elektrik Enerjisi Üretimi Kaynaklı Sera Gazı Emisyonunda Beklenen Değişimler ve Karbon Vergisi Uygulaması. Mustafa ÖZCAN, Semra ÖZTÜRK
Türkiye nin Elektrik Enerjisi Üretimi Kaynaklı Sera Gazı Emisyonunda Beklenen Değişimler ve Karbon Vergisi Uygulaması Mustafa ÖZCAN, Semra ÖZTÜRK Çalışmanın amacı Türkiye nin 2013-2017 dönemi elektrik
DetaylıENERJİ ÜRETİMİ VE ÇEVRESEL ETKİLERİ
ENERJİ ÜRETİMİ VE ÇEVRESEL ETKİLERİ Prof. Dr. Ferruh Ertürk Doç. Dr. Atilla Akkoyunlu Çevre Yük. Müh. Kamil B. Varınca 31 Mart 2006 İstanbul İçindekiler İÇİNDEKİLER...İ ÇİZELGELER LİSTESİ...İİİ ŞEKİLLER
DetaylıDÜNYA ENERJİ SEKTÖRÜNDE 2040 A BAKIŞ
DÜNYA ENERJİ SEKTÖRÜNDE 2040 A BAKIŞ Dünyanın önemli petrol ve enerji şirketlerinden Exxon Mobil tarafından 2018 Enerji Görünümü ve 2040 yılına dair öngörüleri içeren bir rapor yayınlandı. Rapor, Outlook
DetaylıLİNYİTLERİMİZ ENERJİ İHTİYACIMIZI KARŞILAR MI?
LİNYİTLERİMİZ ENERJİ İHTİYACIMIZI KARŞILAR MI? Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özel bir televizyonda katıldığı programda gündeme dair konularda açıklamalarda bulundu. Türkiye nin
DetaylıÜLKEMİZDE ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ VE ALINAN TEDBİRLER
ÜLKEMİZDE ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ VE ALINAN TEDBİRLER TÜRKİYE BİRİNCİL ENERJİ TALEBİ Türkiye Birincil Enerji Talebi (Milyon TEP) 61% Son 13 yılda: Politik istikrar 77 124 İsikrarlı ekonomik büyüme İyileşen
DetaylıYENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI
YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI ENERJİ Artan nüfus ile birlikte insanların rahat ve konforlu şartlarda yaşama arzuları enerji talebini sürekli olarak artırmaktadır. Artan enerji talebini, rezervleri sınırlı
DetaylıİÇİNDEKİLER SUNUŞ... XIII 1. GENEL ENERJİ...1
İÇİNDEKİLER SUNUŞ... XIII 1. GENEL ENERJİ...1 1.1. Dünya da Enerji...1 1.1.1. Dünya Birincil Enerji Arzındaki Gelişmeler ve Senaryolar...1 1.2. Türkiye de Enerji...4 1.2.1. Türkiye Toplam Birincil Enerji
DetaylıKÖMÜRÜN ENERJİDEKİ YERİ
KÖMÜRÜN ENERJİDEKİ YERİ Prof. Dr. Güven ÖNAL Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı 1 Sunumun Ana Konuları Dünya da Kömür ve Enerji Türkiye nin Kömür Rezervleri ve Üretimi Türkiye nin Enerji Durumu Yerli
DetaylıWorld Energy Outlook Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011
World Energy Outlook 2011 Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011 Bağlam: halihazırda yeterince kaygı verici olan eğilimlere yeni zorluklar ekleniyor Ekonomik kaygılar dikkatleri enerji
DetaylıEnerjide yüksek ithalat ekonomiye büyük risk
Tarih: 13.01.2013 Sayı: 2013/01 (RAPOR 13 OCAK PAZAR GÜNÜNE AMBARGOLUDUR) Türkiye Enerji İstatistikleri ve Vizyon Raporu na göre; Enerjide yüksek ithalat ekonomiye büyük risk İstanbul Serbest Muhasebeci
DetaylıENERJİ VERİMLİLİĞİ (ENVER) GÖSTERGELERİ VE SANAYİDE ENVER POLİTİKALARI
ENERJİ VERİMLİLİĞİ (ENVER) GÖSTERGELERİ VE SANAYİDE ENVER POLİTİKALARI Erdal ÇALIKOĞLU Sanayide Enerji Verimliliği Şube Müdürü V. Neden Enerji Verimliliği? Fosil kaynaklar görünür gelecekte tükenecek.
DetaylıTürkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu
Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 26. Toplantısı Türkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu Prof. Dr. Yücel ALTUNBAŞAK Başkanı Enerji İhtiyacımız Katlanarak Artıyor Enerji ihtiyacımız ABD, Çin ve Hindistan
DetaylıMESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ
VİZYON BELGESİ (TASLAK) Türkiye 2053 Stratejik Lokomotif Sektörler MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ Millet Hafızası ve Devlet Aklının bize bıraktığı miras ve tarihî misyon, İstanbul un Fethinin
DetaylıTÜRKİYE DOĞAL GAZ MECLİSİ 2012 2013 KIŞ DÖNEMİ DOĞAL GAZ GÜNLÜK PUANT TÜKETİM TAHMİNİ VE ALINMASI GEREKLİ TEDBİRLER
2012 2013 KIŞ DÖNEMİ DOĞAL GAZ GÜNLÜK PUANT TÜKETİM TAHMİNİ VE ALINMASI GEREKLİ TEDBİRLER 2012 İÇİNDEKİLER 1. Talebe İlişkin Baz Senaryolar 2. Doğal Gaz Şebekesi Arz İmkânlarına Dair Varsayımlar 3. Elektrik
DetaylıEnerji Verimliliği : Tanımlar ve Kavramlar
TEMİZ ENERJİ GÜNLERİ 2012 15-16 17 Şubat 2012 Enerji Verimliliği : Tanımlar ve Kavramlar Prof. Dr. Sermin ONAYGİL İTÜ Enerji Enstitüsü Enerji Planlaması ve Yönetimi ve A.B.D. onaygil@itu.edu.tr İTÜ Elektrik
DetaylıSürdürülebilir Gelecek İçin Sürdürülebilir Enerji: Kısa ve Orta Vadeli Öneriler Rapordan Önemli Satır Başları
Sürdürülebilir Gelecek İçin Sürdürülebilir Enerji: Kısa ve Orta Vadeli Öneriler Rapordan Önemli Satır Başları Ekonomiye yıllık 36 milyar $ katkı ve 820.000 haneye istihdam Elektrik ve doğal gaz sektörlerinin
Detaylı2014 İKİNCİ ÇEYREK ELEKTRİK SEKTÖRÜ. Tüketim artışı aheste, kapasite fazlası sürüyor. Yael Taranto tarantoy@tskb.com.tr
Tüketim artışı aheste, kapasite fazlası sürüyor Yılın ilk yarısında elektrik tüketimi 2013 yılının aynı dönemine kıyasla %3,6 artış gösterdi. Yıllık tüketim artış hızı ilk çeyrekte %3 olarak gerçekleşirken,
DetaylıBİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ
BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ BİYOKÜTLE SEKTÖRÜ Türkiye birincil enerji tüketimi 2012 yılında 121 milyon TEP e ulaşmış ve bu rakamın yüzde 82 si ithalat yoluyla karşılanmıştır. Bununla birlikte,
DetaylıTÜRKİYE'DE YENİLENEBİLİR ENERJİ
TÜRKİYE'DE YENİLENEBİLİR ENERJİ Enerji İşleri Genel Müdürlüğü 18 Haziran 2009, Ankara YEK Potensiyeli Yenilenebilir Enerji Üretimi Yenilenebilir Kurulu Güç Kapasitesi YEK Hedefleri YEK Mevzuatı YEK Teşvik
DetaylıYenilenebilir Enerjiye Dayalı Elektrik Enerjisinin Sertifikasyonu
Yenilenebilir Enerjiye Dayalı Elektrik Enerjisinin Sertifikasyonu Fatih YAZITAŞ Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü Yeni Teknolojiler ve Destek Daire Başkanı fyazitas@yegm.gov.tr Türkiye Rüzgar Enerjisi
DetaylıTürkiye nin Enerji Görünümü Işığında Doğalgaz Piyasasının Liberalizasyonu
Türkiye nin Enerji Görünümü Işığında Doğalgaz Piyasasının Liberalizasyonu Nusret Cömert Yönetim Kurulu Başkanı 2030 Yılına Doğru Enerji Politikaları ve Enerji Düzenlemelerinin Geleceği Kongresi 26 Kasım
DetaylıÜLKEMİZDE ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ VE ALINAN TEDBİRLER
ÜLKEMİZDE ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ VE ALINAN TEDBİRLER DÜNYA & TÜRKİYE ENERJİ TALEBİ Dünya Enerji Talebi Değişimi (02-14) Türkiye Birincil Enerji Talebi (Milyon TEP) 76% 33% 1% -8% 77 61% 124 OECD Dışı Dünya
DetaylıTürkiye nin Enerji Görünümü Işığında Doğalgaz Piyasasının Liberalizasyonu
Türkiye nin Enerji Görünümü Işığında Doğalgaz Piyasasının Liberalizasyonu Nusret Cömert Yönetim Kurulu Üyesi ve Eski Başkanı TUROGE 2011 16 Mart 2011 Ankara PETFORM Hakkında 2000 yılında kurulan PETFORM,
DetaylıENERJİ VERİMLİLİĞİ (EnVer) & KANUNU
ENERJİ VERİMLİLİĞİ (EnVer) & KANUNU Erdal ÇALIKOĞLU Sanayide Enerji Verimliliği Şube Müdürü V. Neden Enerji Verimliliği? Fosil kaynaklar görünür gelecekte tükenecek. Alternatif kaynaklar henüz ekonomik
DetaylıTÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?
TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ? Dr. Fatih Macit, Süleyman Şah Üniversitesi Öğretim Üyesi, HASEN Bilim ve Uzmanlar Kurulu Üyesi Giriş Türk Konseyi nin temelleri 3 Ekim 2009 da imzalanan Nahçivan
DetaylıEnervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015
Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015 Dünya Enerji Genel Görünümü Genel Görünüm Dünya Birincil Enerji Tüketimi 2013-2035 2013 2035F Doğalgaz %24 Nükleer %4 %7 Hidro %2 Yenilenebilir Petrol %33 Kömür
DetaylıELEKTRİKLİ ARAÇLARIN VE YAKIT ETKİNLİK POLİTİKALARININ PETROL FİYATLARINA ETKİSİ
ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN VE YAKIT ETKİNLİK POLİTİKALARININ PETROL FİYATLARINA ETKİSİ Ersin ÖKTEM 1 Yrd.Doç.Dr. İzzettin TEMİZ 2 1 Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı TPAO, eoktem@tpao.gov.tr 2 Gazi Üniversitesi
DetaylıTürkiye nin Enerji Görünümü Işığında Doğalgaz Piyasasının Liberalizasyonu
Türkiye nin Enerji Görünümü Işığında Doğalgaz Piyasasının Liberalizasyonu Nusret Cömert Yönetim Kurulu Üyesi STEAM 13.Uluslararası Enerji Arenası 8 Eylül 2011 İstanbul PETFORM Hakkında 2000 yılında kurulan
DetaylıÜlkemizde Elektrik Enerjisi:
Karadeniz Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik-Bilgisayar Bilim Kolu Eğitim Seminerleri Dizisi 6 Mart 8 Mayıs 22 Destekleyen Kuruluşlar: Karadeniz Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği
DetaylıTPIS Değerlendirme Raporu
TPIS Değerlendirme Raporu Fiyat neden «0» çıktı? 2 Temmuz 2012 Fiyat Neden «0» çıktı? 18 Haziran 2012 günü 05 ve 06 saatlerinde Gün Öncesi Piyasasında elektriğin fiyatı 0 olarak gerçekleşmiştir. 1 ve 2
DetaylıALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI
ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI KONULAR 1-Güneş Enerjisi i 2-Rüzgar Enerjisi 4-Jeotermal Enerji 3-Hidrolik Enerji 4-Biyokütle Enerjisi 5-Biyogaz Enerjisi 6-Biyodizel Enerjisi 7-Deniz Kökenli Enerji 8-Hidrojen
DetaylıLOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI
RAPOR: TÜRKİYE NİN LOJİSTİK GÖRÜNÜMÜ Giriş: Malumları olduğu üzere, bir ülkenin kalkınması için üretimin olması ve bu üretimin hedefe ulaşması bir zorunluluktur. Lojistik, ilk olarak coğrafyanın bir ürünüdür,
DetaylıTÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1
( STRATEJİK VİZYON BELGESİ ) TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1 Yeni Dönem Türkiye - Suudi Arabistan İlişkileri: Kapasite İnşası ( 2016, İstanbul - Riyad ) Türkiye 75 milyonluk nüfusu,
DetaylıIMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ
IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ Hazırlayan: Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik Görünümü IMF düzenli olarak hazırladığı Küresel Ekonomi Görünümü
Detaylı5.5. BORU HATLARI 5.5-1
5.5. BORU HATLARI Türkiye coğrafi ve jeopolitik açıdan çok önemli bir konumda yer almaktadır. Ülkemiz, dünyanın en büyük ham petrol ve doğal gaz rezervlerinin bulunduğu Ortadoğu ve Orta Asya ülkeleri ile
DetaylıİTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi
HALI SEKTÖRÜ 2014 EYLÜL AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU İİTKİİB GENEL SEKRETERLİİĞİİ AR & GE VE MEVZUAT ŞUBESİİ EKİİM 2014 1 2014 YILI EYLÜL AYINDA HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ Ülkemizin halı ihracatı
DetaylıENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI
ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE Türkiye önümüzdeki yıllarda artan oranda enerji ihtiyacı daha da hissedecektir. Çünkü,ekonomik kriz dönemleri
DetaylıTürkiye de Biyoenerji Politikaları
Türkiye de Biyoenerji Politikaları 30 Eylül 2010, 14:00 Türkiye Uluslararası Yenilenebilir Enerji Kongresi Grand Cevahir Otel & Kongre Merkezi Şişli/İstanbul Erkan Erdoğdu Enerji Uzmanı & Doktora (PhD)
DetaylıSera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti. Politika ve Strateji Geliştirme. Ozon Tabakasının Korunması. İklim Değişikliği Uyum
Politika ve Strateji Geliştirme Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti Ozon Tabakasının Korunması İklim Değişikliği Uyum 1 Birleşmiş Milletler İklim değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve ilgili uluslararası
DetaylıKÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER
KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER Prof.Dr. Hasancan OKUTAN İTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü okutan@itu.edu.tr 18 Haziran 2014 İTÜDER SOMA dan Sonra: Türkiye de
DetaylıElektrikte bir yıllık 'denge' zararı; 800 milyon YTL
Elektrikte bir yıllık 'denge' zararı; 800 milyon YTL Büyük özelleştirme ihalelerine hazırlanan enerji sektöründe devlet kurumlarının DUY (Dengeleme Uzlaştırma Yönetmeliği) nedeniyle zararı 800 milyon YTL
Detaylı2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi
2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi Kıvanç
Detaylı(*Birincil Enerji: Herhangi bir dönüşümden geçmemiş enerji kaynağı) Şekil 1 Dünya Ekonomisi ve Birincil Enerji Tüketimi Arasındaki İlişki
Nüfus artışı, kentsel gelişim ve sanayileşme ile birlikte dünyada enerji tüketimi gün geçtikçe artmaktadır. Dünya nüfusunun 2040 yılına geldiğimizde 1,6 milyarlık bir artış ile 9 milyar seviyesine ulaşması
DetaylıYakın n Gelecekte Enerji
Yakın n Gelecekte Enerji Doç.Dr.Mustafa TIRIS Enerji Enstitüsü Müdürü Akademik Forum 15 Ocak 2005 Kalyon Otel, İstanbul 1 Doç.Dr.Mustafa TIRIS 1965 Yılı nda İzmir de doğdu. 1987 Yılı nda İTÜ den Petrol
DetaylıEuropean Gas Conference 2015 Viyana
GAZMER - GAZBİR European Gas Conference 2015 Viyana Toplantı Notları Rapor No : 2015 / 001 Tarih : 29.01.2015 Bu rapor 27.01.2015-29.01.2015 tarihlerinde yapılan Avrupa Gaz Konferansına katılım gösteren;
DetaylıSAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası
STRATEJİK VİZYON BELGESİ SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası Yakın geçmişte yaşanan küresel durgunluklar ve ekonomik krizlerden dünyanın birçok ülkesi ve bölgesi etkilenmiştir. Bu süreçlerde zarar
DetaylıSANAYİDE VE KOBİ LERDE ENERJİ VERİMLİLİĞİNİN ARTIRILMASI PROJESİ HAZIRLIK ÇALIŞTAYI. Dr. Mehmet DUYAR
SANAYİDE VE KOBİ LERDE ENERJİ VERİMLİLİĞİNİN ARTIRILMASI PROJESİ HAZIRLIK ÇALIŞTAYI Dr. Mehmet DUYAR Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Ankara- Haziran 2009 ENERJİ
DetaylıSOLARTR 2014, 19 Kasım 2014
Global Warming Images / WWF-Canon SOLARTR 2014, 19 Kasım 2014 Mustafa Özgür Berke WWF-Türkiye, İklim ve Enerji Programı +100 5 kıtada, 100 den fazla ülkede faaliyet gösteriyor +4000 4000 çalışanla 2000
DetaylıERİM ARICI BEREKET ENERJİ ÜRETİM A.Ş. Arz Talep Açısından Yatırımcıların Görüşü
ERİM ARICI BEREKET ENERJİ ÜRETİM A.Ş. Arz Talep Açısından Yatırımcıların Görüşü Neden yenilenebilir enerji? Halen atmosfere her yıl 116 milyar ton CO2 salınımı gerçekleştiği hesaplanıyor. Dünya bunun 113
DetaylıPETFORM üyelerinin 2 ana faaliyet alanı: Arama Üretim Sektörü Doğalgaz Piyasası
Küresel Dinamikler Işığında Türkiye Doğalgaz Piyasası Altan Kolbay Genel Sekreter ODTÜ Mezunları Derneği Ankara 17 Nisan 2010 PETFORM Hakkında 2000 yılında kurulan PETFORM, geçtiğimiz 10 yılda tüm enerji
DetaylıLiberalleşmenin Türkiye Enerji. 22 Şubat 2012
Liberalleşmenin Türkiye Enerji Piyasasına Etkileri i 22 Şubat 2012 Liberalleşmenin son kullanıcılara yararları somutları çeşitli sektörlerde kanıtlanmıştır Telekom Havayolu Liberalleşme öncesi > Genellikle
DetaylıTEKSTİL VE HAMMADDELERİ SEKTÖRÜ 2015 YILI ŞUBAT AYI İHRACAT PERFORMANSI. Genel ve Sanayi İhracatında Tekstil ve Hammaddeleri Sektörünün Payı
Mart 2015 Tekstil ve Hammaddeleri Sektörü 2015 Yılı Şubat Ayı İhracat Bilgi Notu Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 03/2015 TEKSTİL VE HAMMADDELERİ SEKTÖRÜ 2015 YILI ŞUBAT AYI İHRACAT
DetaylıTürkiye Rüzgar Enerjisi Sektör Toplantısı ( TÜRES 2017/1 )
Türkiye Rüzgar Enerjisi Sektör Toplantısı ( TÜRES 2017/1 ) TÜRKİYE KURULU GÜCÜ 2017 MART SONU TÜRKİYE KURULU GÜCÜNÜN BİRİNCİL ENERJİ KAYNAKLARINA GÖRE DAĞILIMI (TOPLAM 79.178,3 MW) KATI+SIVI; 667,1; 0,85%
DetaylıENERJİ VE NÜKLEER TEKNOLOJİ
ENERJİ VE NÜKLEER TEKNOLOJİ ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA VE ENERJİ ALT TEMALAR Sürdürülebilir Kalkınma İçin Sürdürülebilir Enerji Sürdürülebilir Enerji Politikaları: Enerji Arzı ve Enerji Güvenliği
Detaylı1.1 BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ VE KYOTO PROTOKOLÜ
1 1.1 BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ VE KYOTO PROTOKOLÜ Ulusal sera gazı envanterini hazırlamak ve bildirimini yapmak İklim değişikliğinin azaltılması ve iklim değişikliğine uyumu
Detaylı2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ
2010 YILI DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ 2010 yılı Ocak-Mart döneminde, Türkiye deri ve deri ürünleri ihracatı % 13,7 artışla 247,8 milyon dolara yükselmiştir. Aynı dönemde
DetaylıFatih YAZITAŞ Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü Yeni Teknolojiler ve Destek Daire Başkanı
Fatih YAZITAŞ Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü Yeni Teknolojiler ve Destek Daire Başkanı İstanbul, Kasım 2014 Son 10 Yılda Gelinen Nokta(2003-2013) Elektrik tüketimi yaklaşık 2 kat artışla 245 milyar
Detaylı2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ
2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 yılına iyi başlayan ülkemiz halı ihracatı, yılın ilk dört ayının sonunda bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla % 23,1 oranında artarak
DetaylıYENİLENEBİLİR ENERJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Türkiye Güneş Enerjisi Geleceği Solar TR2016, 06 Aralık
YENİLENEBİLİR ENERJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Türkiye Güneş Enerjisi Geleceği Solar TR2016, 06 Aralık 1 YE ve EV Politika,Mevzuat İzin süreçleri Enerji Verimliliği Yenilenebilir Enerji YEGM Teknik Etki Analizleri
DetaylıTÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ PAZARLAMA SATIŞ DAİRE BAŞKANLIĞI 2006; EYLÜL ANKARA. Mustafa AKTAŞ
TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 2006; EYLÜL ANKARA Mustafa AKTAŞ DÜNYA BİLİNEN FOSİL REZERVLERİN ÖMRÜ (R/Ü,YIL) 2005 SONU 250 227 Y I L 200 150 100 50 0 136 65,1 40,6 14 16 PETROL DOĞALGAZ
DetaylıDoğal Gaz Piyasasındaki Hedef Model Ne?
Doğal Gaz Piyasasındaki Hedef Model Ne? Barış Sanlı 24 Eylül 2014 All Energy Turkey 24.9.2014 Barış Sanlı 1 Enerji İşleri Genel Müdürlüğü 24.9.2014 Barış Sanlı 2 www.enerji.gov.tr (Yayınlar/Raporlar) 24.9.2014
DetaylıSOĞUTMANIN GELECEĞİ: ENERJİ-VERİMLİ KLİMALAR İÇİN FIRSATLAR*
SOĞUTMANIN GELECEĞİ: ENERJİ-VERİMLİ KLİMALAR İÇİN FIRSATLAR* DÜNYA ARTAN SOĞUK TALEBİ İLE YÜZLEŞİYOR Enerjinin mekan soğutması için kullanımı, diğer tüm kullanımlarından daha fazla artarak, 1990-2016 yılları
DetaylıBu bağlamda, enerjiye ve/veya enerji kaynaklarına ulaşmak, ülkeler için vazgeçilemeyen bir gereksinim durumunda olmaktadır.
ENERJİ DÜNYASI ve TÜRKİYE 1.Genel Günümüzde, kalkınmışlığın ve gelişmişliğin bir ölçütü olarak kabul edilen enerji kullanımının yönetimi ve denetimi giderek önem kazanmış bulunmaktadır. Gelişen teknolojiyle
DetaylıGDF SUEZ de Su Ayak İzi ve Su Risklerinin Yönetimi. Peter Spalding: HSE Manager, GDF SUEZ Energy International April 2015
GDF SUEZ de Su Ayak İzi ve Su Risklerinin Yönetimi Peter Spalding: HSE Manager, GDF SUEZ Energy International April 2015 GDF SUEZ Önemli Rakamlar 2013 de 81,3 milyar gelir 147,400 dünyada çalışan sayısı
DetaylıGrafik 16. Türkiye de elektrik üretiminin kaynaklara dağılımı
Grafik 16. Türkiye de elektrik üretiminin kaynaklara dağılımı 1 2 1. DÜNYADA VE TÜRKİYE DE ENERJİ DURUMU 1.1. DÜNYADA ENERJİ DURUMU 1970 lerin başında yaşanan petrol krizi ve sonrasında gelen petrol ambargoları
DetaylıCam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi
Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi Temmuz 2014 1 Milyar $ I. Cam Sektörü Hakkında 80 yıllık bir geçmişe sahip olan Türk Cam Sanayii, bugün camın ana gruplarını oluşturan düzcam (işlenmiş camlar dahil),
Detaylı2008 Yılı. Petrol ve Doğalgaz. Sektör Raporu
Türkiye Petrolleri A.O. Genel Müdürlüğü 2008 Yılı Petrol ve Doğalgaz Sektör Raporu Mart 2008 İÇİNDEKİLER DÜNYADA PETROL ve DOĞALGAZ SEKTÖRÜNÜN GÖRÜNÜMÜ... 3 Petrol Sektörü... 3 Petrol Tüketimi... 3 Petrol
Detaylı2013 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DÜNYADA ELEKTRİK ENERJİSİ SEKTÖRÜNÜN GÖRÜNÜMÜ Bilindiği üzere, elektrik enerjisi tüketimi gelişmişliğin göstergesidir. Bir ülkedeki kişi başına düşen
DetaylıTÜRKİYE ELEKTRİK İLETİM A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ APK DAİRESİ BAŞKANLIĞI TÜRKİYE ELEKTRİK ENERJİSİ 5 YILLIK ÜRETİM KAPASİTE PROJEKSİYONU (2014 2018)
TÜRKİYE ELEKTRİK İLETİM A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ APK DAİRESİ BAŞKANLIĞI TÜRKİYE ELEKTRİK ENERJİSİ 5 YILLIK ÜRETİM KAPASİTE PROJEKSİYONU (2014 2018) HAZİRAN 2014 İÇİNDEKİLER I GİRİŞ... 4 II TALEP GELİŞİMİ...
DetaylıTÜRKİYE ELEKTRİK SİSTEMİ (ENTERKONNEKTE SİSTEM)
TÜRKİYE ELEKTRİK SİSTEMİ (ENTERKONNEKTE SİSTEM) 8. İLETİM TESİS VE İŞLETME GRUP MÜDÜRLÜĞÜ (İŞLETME VE BAKIM MÜDÜRLÜĞÜ) HAZIRLAYAN TEMMUZ 2008 Ankara 1 Gönderen: Recep BAKIR recepbakir38@mynet.com ENTERKONNEKTE
DetaylıAR&GE BÜLTEN 2014 EKİM SEKTÖREL
ENERJİ SEKTÖRÜNDE FIRSATLAR VE TÜRKİYE NİN DURUMU Övgü PINAR Günümüzde enerji kavramı, gelişme ve kalkınmanın temel ölçüsü olarak kullanılmaktadır. Bir ülkenin, kendi kendine yetebilecek düzeyde enerji
DetaylıTTGV Enerji Verimliliği. Desteği
Enerjiye Yönelik Bölgesel Teşvik Uygulamaları Enerji Verimliliği 5. Bölge Teşvikleri Enerjiye Yönelik Genel Teşvik Uygulamaları Yek Destekleme Mekanizması Yerli Ürün Kullanımı Gönüllü Anlaşma Desteği Lisanssız
Detaylı