Ülkemizde yakın bir gelecekte enerji darboğazına girileceği yönündeki endişeler sık sık dile getirilmektedir. Bunun yanı sıra artan

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Ülkemizde yakın bir gelecekte enerji darboğazına girileceği yönündeki endişeler sık sık dile getirilmektedir. Bunun yanı sıra artan"

Transkript

1 FORUM FORUM Ülkemizde yakın bir gelecekte enerji darboğazına girileceği yönündeki endişeler sık sık dile getirilmektedir. Bunun yanı sıra artan enerji fiyatları da enerjide ağır bir biçimde dışarıya bağımlı olan ülkemizin cari işlemler açığını artırmakta ve sanayimizin rekabet gücünü olumsuz bir biçimde etkilemektedir. Bu duruma rağmen ülkemizde yenilenebilir enerji kaynaklarından yeterince yararlanılmadığını, nükleer enerjide ise tartışmaların sürdüğünü görmekteyiz. Sizce nükleer enerji ve ülkemizin yenilenebilir enerji kaynakları artan enerji talebini karşılamada ne düzeyde bir katkı sağlayabilir? Yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla yararlanmamız için ne tür tedbirler alınmalı, ne tür devlet destekleri sağlanmalıdır? 28

2 Hedefimiz; Enerjinin, Ekonomik Büyümeyi Gerçekleştirecek ve Sosyal Gelişme Hamlelerini Destekleyecek Şekilde; Zamanında, Yeterli, Güvenilir, Rekabet Edilebilir Fiyatlardan, Çevresel Etkileri de Göz Önünde Tutularak Tüketiciye Sağlanmasıdır Enerji, yaşam kalitesinin arttırılmasında ve ulusların gelişmesinde hayati öneme sahiptir. Bu bağlamda, yeterli, güvenilir ve çevreye karşı sorumlu olarak enerjinin sağlanması ve fiyat istikrarının sağlanabilecek bir piyasa ortamının oluşturulması gerekmektedir. Dünyada nüfus artışı, sanayileşme ve şehirleşme ile birlikte, küreselleşme sonucu artan ticaret ve üretim imkanlarına bağlı olarak, doğal kaynaklara ve enerjiye olan talep giderek artmaktadır. Dünyada 2030 yılına kadar nüfusun 2 milyar kişi artması beklenmekte olup enerji talebinin ise, büyük kısmı gelişmekte olan ülkelerden kaynaklanmak üzere, bugüne göre yüzde 50 daha fazla olacağı öngörülmektedir. Fosil kaynaklar bugün olduğu gibi gelecekte de dünya enerji talebinde önemini sürdürmeye devam edecektir yılında toplam enerji talebinde yüzde 80 olan fosil kaynakları payının, 2030 yılında yüzde 82 olması beklenmektedir. Bu dönem içinde petrol en fazla tüketilen enerji kaynağı olma özelliğini koruyacaktır. Fosil kaynaklar içerisinde en büyük talep artışının ise doğalgaz kullanımında olması beklenmektedir. Aynı dönemde, yenilenebilir ve hidrolik enerji üretimi artmasına rağmen artan taleple kıyaslandığında tüketimdeki payı aynı kalmaktadır. Dünyanın toplam enerji talebinin karşılanması için, artan petrol fiyatları ve karbondioksit emisyonuna getirilen sınırlama dikkate alındığında, nükleer enerji yatırımlarının ise artması, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının olabildiğince kullanımının artırılması ve enerji kaynaklarının ve enerjinin kullanımında verimliliğin artırılması için yeni önlemlerin uygulamaya konulması beklenmektedir. Tüm bu küresel gelişmeler ışığında, hedefimiz, enerjinin, ekonomik büyümeyi gerçekleştirecek ve sosyal gelişme hamlelerini destekleyecek şekilde; zamanında, yeterli, güvenilir, rekabet edilebilir fiyat- Hilmi GÜLER ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI lardan, çevresel etkileri de göz önünde tutularak tüketiciye sağlanmasıdır. Bu kapsamda ilk olarak 2001 yılında Elektrik Piyasası Kanunu çıkarılmıştır. Bu Kanunun esas amacı; rekabetçi, şeffaf ve ekonomik olarak güçlü bir piyasa oluşturmaktır. Bakanlığımız, yenilenebilir enerji kaynaklarının etkin bir şekilde değerlendirilmesi hususuna büyük önem vermektedir. Bu kapsamda, Elektrik Piyasası Kanunu na ilaveten yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı için yasal bir çerçeve oluşturacak yeni bir Kanun çıkarılmıştır. Ülkemizde yenilenebilir enerji kaynaklarının teşviki ve desteklenmesi için ilgili tüm kamu kuruluş ve sivil toplum örgütlerinin katılımı ile hazırlanan ve 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun 18/05/2005 tarihinde Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Kanun ile yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi üretim amaçlı kullanımının yaygınlaştırılması hedeflenmiş, belirli bir süre için alım garantisi, fiyat destek mekanizması, ya- Bakanlığımız, yenilenebilir enerji kaynaklarının etkin bir şekilde değerlendirilmesi hususuna büyük önem vermektedir. Bu kapsamda, Elektrik Piyasası Kanunu na ilaveten yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı için yasal bir çerçeve oluşturacak yeni bir Kanun çıkarılmıştır. 29

3 FORUM tırım indirimi, vergi muafiyetleri gibi teşvikler verilmiş, 02/05/2007 tarihli Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren Enerji Verimliliği Kanunu ile de 5346 sayılı Kanunda yenilenebilir enerji kaynaklarına verilen alım garantisi süresi 7 yıldan 10 yıla çıkarılmış, arazi temini ve fiyat destek mekanizması yatırımcılar açısından daha uygun hale getirilmiştir. Söz konusu Kanuni düzenlemeler sonucunda Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu na yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisi kurmak maksadıyla lisans almak üzere başvuruda geçmiş yıllara göre büyük artış olmuş, Kuruma toplam MW kurulu gücünde toplam 838 adet başvuru yapılmıştır. Yenilenebilir enerji kaynaklarımızdan biyoyakıt konusu üzerinde de durulmakta olup biyoyakıt kullanımının artırılmasına yönelik düzenlemelerin yapılması hususuna Enerji Verimliliği Kanunu içerisinde yer verilmiş ve aynı Kanun ile Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü; ülkenin hidrolik, rüzgar, jeotermal, güneş, biyokütle ve diğer yenilenebilir enerji kaynakları öncelikli olmak üzere tüm enerji kaynaklarının değerlendirilmesine yönelik ölçümler yapmak, fizibilite ve örnek uygulama projeleri hazırlamak; araştırma kurumları, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yaparak pilot sistemler geliştirmek, tanıtım ve danışmanlık faaliyetlerini yürütmek üzere görevlendirilmiştir. Görüldüğü üzere ülkemizin tüm yenilenebilir kaynaklarının değerlendirilmesi, etkin kullanıma katılması, dışa bağımlılığımızın azaltılması için her türlü gayreti göstermekteyiz. Gelecekteki elektrik enerjisi talebinin en uygun kompozisyonla ve enerji politikalarımıza uyumlu bir şekilde karşılanabilmesi için yapılan uzun dönem elektrik enerjisi üretim planlama çalışmaları; gelecekteki talebin karşılanması için mevcut ve inşa halinde olan tesislere ilave olarak, 2020 yılına kadar yüksek senaryoya göre yaklaşık MW lık, düşük senaryoya göre ise MW lık yeni yatırım yapılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bugün itibariyle kurulu gücümüz yaklaşık olarak MW düzeyindedir. Planlama çalışmalarında öncelikle yerli kaynaklarımızın tam olarak değerlendirilmesi hedeflenmiş olup; 2012 yılından itibaren devreye girmek üzere de yaklaşık MW toplam kurulu gücünde nükleer Ülkemizin tüm yenilenebilir kaynaklarının değerlendirilmesi, etkin kullanıma katılması, dışa bağımlılığımızın azaltılması için her türlü gayreti göstermekteyiz. Nükleer enerji, gelişmiş olması nedeniyle elektrik üretiminde, enerji arz ve güvenliğinde alternatifleri ile rekabet edebilen ve kullanımında karbondioksit emisyonu açısından çevreye zarar vermeyen bir teknolojidir. Araştırmalar, mevcut doğal kaynakların ve teknolojik ilerlemelerin geliştirilecek her türlü nükleer enerji senaryolarında nükleer yakıt gereksiniminin karşılanabileceğini göstermektedir. Ayrıca, nükleer teknolojinin ülkemize kazandırılması da amacımızdır. Bu maksatla Nükleer Güç Santrallarının Kurulması ve İşletilmesi İle Enerji Satışına İlişkin Kanun Taslağı hazırlanmıştır. Söz konusu Tasarı TBMM tarafından kabul edilmiş olup Sn. Cumhurbaşkanımız tarafından da onaylanarak yürürlüğe girmiştir. santral yapılması öngörülmektedir. Nükleer enerji, gelişmiş olması nedeniyle elektrik üretiminde, enerji arz ve güvenliğinde alternatifleri ile rekabet edebilen ve kullanımında karbondioksit emisyonu açısından çevreye zarar vermeyen bir teknolojidir. Araştırmalar, mevcut doğal kaynakların ve teknolojik ilerlemelerin geliştirilecek her türlü nükleer enerji senaryolarında nükleer yakıt gereksiniminin karşılanabileceğini göstermektedir. Ayrıca, nükleer teknolojinin ülkemize kazandırılması da amacımızdır. Bu maksatla Nükleer Güç Santrallarının Kurulması ve İşletilmesi İle Enerji Satışına İlişkin Kanun Taslağı hazırlanmıştır. Söz konusu Tasarı TBMM tarafından kabul edilmiş olup Sn. Cumhurbaşkanımız tarafından da onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Yukarıda bahsedildiği üzere, enerji sektöründe ülkemizin yenilenebilir enerji kaynaklarının en üst düzeyde kullanımının sağlanması maksadıyla Kanunlar çıkarılmış, çıkarılan Kanunlar ile yatırımcılar teşvik edilmeye çalışılmıştır. Geldiğimiz bu noktada yenilenebilir kaynaklarımızın elektrik üretimindeki yüzde 25 lik payı ile Avrupa Birliği ülkelerinin 2020 hedeflerinin üzerinde olması çalışmalarımızda bize de teşvik olmaktadır. 30

4 Temel Enerji Politikası Hedeflerimizi Hayata Geçirecek Bir Arz Yapısının Bugünden Planlanması ve Uygulamaya Geçilmesi Zorunludur Hızlı bir kalkınma süreci yaşamakta Diğer taraftan, varil fiyatı 100 $ a olan ülkemizde her geçen yıl daha fazyaklaşan başta petrol olmak üzere la enerjiye ihtiyaç duyulmaktadır. Son beraberinde diğer enerji fiyatlarındabeş yıldır yakalanan güçlü ve istikrarlı ki büyük artışlar enerjideki yüksek ekonomik büyümenin sürdürülmesi, ithalat bağımlılığının, arz güvenliği yatoplumumuzun refah düzeyinin yükselnında, ekonomiye olan maliyetini de Ahmet TIKTIK tilmesi ve ülkemiz sanayinin uluslaraartırmaktadır. Zira, 2006 yılında enerji DPT MÜSTEŞARI rası alanda rekabet gücünün artırılması, ithalatı 30 milyar $ a yaklaşan ülkeihtiyaç duyulan enerjinin sürekli, kalimiz bir önceki yıla göre yaklaşık yüzteli ve güvenli bir şekilde asgari malide 2 oranında daha fazla ham petrol yetle teminine bağlıdır. Ayrıca küresel iklim değişikliği ithal etmesine karşılık bunun ülkemize maliyeti yaklave neden olduğu gözlenebilir sorunlar ile çevresel kalişık yüzde 25 daha fazla olmuştur. Benzer şekilde aynı tenin düşmesi gerek katılmayı hedeflediğimiz Avrupa dönemde yüzde 14 civarında daha fazla doğalgaz ithal Birliği başta olmak üzere dünyada gerekse ülkemizde edilmesine karşılık ödenen bedel yaklaşık yüzde 55 çevre bilincini artırmıştır. Bu durum ise söz konusu daha fazla olmuştur. Tamamen uluslararası dinamiksorunlarda büyük paya sahip olan enerji sektöründe ler tarafından belirlenen petrol ve petrole bağlı olarak politikaları temelden etkilemektedir. doğalgaz fiyatlarının artışını sürdürmesi, dolayısıyla ekonomiye maliyetinin artması kaçınılmazdır yılından bu yana devam eden istikrarlı ve yüksek oranlı ekonomik büyüme ve bunun topluma Arz güvenliği açısından değerlendirildiğinde genel yansıması sonucu ülkemiz birincil enerji talebi yıllık enerjide yüzde 72 seviyesinde olan ithalat oranı elektortalama yüzde 6,3, elektrik enerjisi talebi ise yüzde rik üretiminde sadece doğalgazda yüzde 50 olmak 7,3 oranında artış göstermiştir. Kalkınma süreci deüzere toplamda yüzde 60 seviyelerine yaklaşmıştır. vam eden ülkemizde enerji talebi daha uzun yıllar aynı Doğalgaza baktığımızda ise 2006 yılı itibarıyla yüzde düzeyde artmaya devam edecektir. 64 oranında tek bir ülkeye, Rusya ya, bağımlılığımız söz konusudur. Tüm bunlar enerji itibarıyla tamamen Bugüne kadar başarılan ekonomik büyümenin ülkemiz kontrolü dışında gelişebilecek olaylara ne kasekteye uğramaması için giderek artan enerji taledar hassas olduğumuzu ve fiyat dinamikleri açısından binin liberalleşen piyasada özel sektör yatırımları ile ülkemiz insanına ve sanayisine sunacağımız elektrik karşılanması gerekmektedir. Ancak serbest piyasa fiyatları üzerinde fazla bir kontrol imkanına sahip olhedefi doğrultusunda bir taraftan kamu yeni yatırım madığımızı göstermektedir. yapmazken diğer taraftan oluşan yatırım açığını özel sektörün yeteri ölçüde kapatamaması ülkemizi 2009 Uzun dönemde mevcut enerji sistemimizin sürdüyılından itibaren giderek artan ölçüde bir elektrik arz rülebilir olmadığı açıktır. Bu nedenle, en başta ifade açığı riski ile karşı karşıya getirmiştir. edilen temel enerji politikası hedeflerimizi hayata ge31

5 FORUM Son beş yıldır yakalanan güçlü ve istikrarlı ekonomik büyümenin sürdürülmesi, toplumumuzun refah düzeyinin yükseltilmesi ve ülkemiz sanayinin uluslararası alanda rekabet gücünün artırılması, ihtiyaç duyulan enerjinin sürekli, kaliteli ve güvenli bir şekilde asgari maliyetle teminine bağlıdır. çirecek bir arz yapısının bugünden planlanması ve uygulamaya geçilmesi zorunludur. Zira, enerji sektöründe bugün alınacak kararlar önümüzdeki yıllık bir dönemi belirleyecektir. Ancak böyle bir planlamanın sağlıklı bir arz-talep dengesine dayanması, serbest piyasa dahilinde yatırımların istikrarlı olarak sürdürülmesi ve böylece fiyat istikrarının da korunması, elektrik arz açığı veya fazlası riskinin mümkün olduğunca azaltılması gerekmektedir. Aksi halde elektrik sistemi bir taraftan geçmişte olduğu gibi yüzde 40 ları aşan kapasite fazlası ile çalışacak diğer taraftan ise bugün gelindiği gibi arz açığına gitmekte olan bıçaksırtı bir arz-talep dengesi ile çalışacaktır. Arz-talep projeksiyonlarına göre 9. Kalkınma Planı dönemi sonunda (2013) 295 milyar kwh a ulaşması beklenen elektrik enerjisi talebinin 2020 yılına gelindiğinde 500 milyar kwh a yükselmesi söz konusudur. Böyle bir elektrik talep artışını güvenli bir şekilde karşılamak için Türkiye nin nükleer enerji ve yenilenebilir enerji kaynaklarını en üst düzeyde kullanıma sokması gereklidir. Özet bir ifadeyle, Türkiye, enerjide yüzde 72 ler seviyesinde dışa bağımlı olan ve bu bağımlılığın giderek artacağı, petrol ve gaz gibi kaliteli fosil kaynaklardan mahrum olup bu kaynaklarda hemen hemen tamamen dışa bağımlı, en önemli yerli kaynağı olan linyit kömürünün ise kalorifik değeri oldukça düşük olan ( kcal/kg) ve bu nedenle ciddi seviyede sera gazı emisyonu oluşturan, genel enerji ve elektrik enerjisi talebi hızla artan, enerji ithalatının ekonomi üzerinde büyük etkiye sahip olduğu ve önemli bir cari açık kaynağı olduğu bir ülkedir. Elektrik arzında sağlıklı bir çeşitlendirmeye katkı sağlayacak olan nükleer santralların yapımı önündeki en önemli engel olarak görülen yasal altyapı boşluğu 22 Kasım tarihinde yürürlüğe giren Nükleer Güç Santrallarının Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışına İlişkin Kanun ile aşılmış bulunmaktadır. Kanun ile nükleer santral kurmak ve işletmek isteyen yatırımcılara bir kamu şirketi olan TETAŞ 15 yıllık bir alım garantisi vereceği gibi kamu da bu santralları inşa edebilecek veya kamu-özel sektör birlikte hareket edebilecektir. 15 yıllık bir alım garantisi, özel sektöre santral yapımı için gerekli finansmanı temin etmesinde kolaylık sağlayacaktır. Hükümetimiz tarafından çeşitli zamanlarda dile getirildiği gibi 5000 MW gücünde bir nükleer santralın 2020 yılına kadar kurulması halinde bu güç 40 milyar kwh civarında bir elektrik üretimine karşılık gelecektir. Bu durumda ise nükleer enerjinin, yüksek talep gelişimine göre aynı yıl 500 milyar kwh a ulaşması muhtemel olan toplam elektrik talebinin yaklaşık yüzde 8 ini karşılaması demektir. Diğer yerli kaynaklarımızın da öncelikle ve paralel olarak değerlendirilmesi halinde söz konusu miktarın doğalgazı ikame edeceğini düşünebiliriz. Böylece nükleer enerji yaklaşık 8 milyar m 3 lük bir doğalgaz ithalini önlemiş olacaktır. Ayrıca yine 2020 yılına kadar yerli doğalgaz aramalarının hızlanacağını ve başarılı sonuç alma oranının artacağını iyimser bir varsayım olarak alırsak böyle bir durumda nükleer enerjinin kullanımı ile bir taraftan doğalgaz talebini sınırlayacağımız gibi diğer taraftan da kullandığımız doğalgaz içindeki ithalat miktarını azaltma imkanımız olacaktır. Diğer bir deyimle, aynı hedefe -doğalgaz ithalat gereksiniminin azaltılmasıiki koldan, talep düşüşü ve arz artışı, daha hızlı ulaşmak mümkün olacaktır. Bugüne kadar başarılan ekonomik büyümenin sekteye uğramaması için giderek artan enerji talebinin liberalleşen piyasada özel sektör yatırımları ile karşılanması gerekmektedir. Ancak serbest piyasa hedefi doğrultusunda bir taraftan kamu yeni yatırım yapmazken diğer taraftan oluşan yatırım açığını özel sektörün yeteri ölçüde kapatamaması ülkemizi 2009 yılından itibaren giderek artan ölçüde bir elektrik arz açığı riski ile karşı karşıya getirmiştir. 32

6 Enerji sektöründe bugün alınacak kararlar önümüzdeki yıllık bir dönemi belirleyecektir. Ancak böyle bir planlamanın sağlıklı bir arztalep dengesine dayanması, serbest piyasa dahilinde yatırımların istikrarlı olarak sürdürülmesi ve böylece fiyat istikrarının da korunması, elektrik arz açığı veya fazlası riskinin mümkün olduğunca azaltılması gerekmektedir. Nükleer enerji, enerji arz güvenliğini artıracaktır; zira, mevcut elektrik üretim teknolojileri arasına yeni bir teknoloji dahil edilmiş olacaktır. Elektrikte baz yükün karşılanması için nükleer enerji, doğalgaz ve kömürün yanı sıra düşük maliyetli bir alternatiftir. Türkiye nin uranyum ve toryum rezervleri bulunmakla birlikte, halen nükleer santrallarda yakıt olarak kullanılan uranyumun ülkemizde çıkarılıp yakıt olarak kullanılabilmesi, seçilecek reaktör teknolojisine bağlı olarak, ilk planda ekonomik değildir. Bu itibarla nükleer santrallarda da dışa bağımlılık olacaktır. Ancak böyle bir bağımlılıktan kaynaklanan risk düşük olacaktır; çünkü uranyum temin edilen ülkeler ile yakıt üretimi yapılan ülkeler (örn. katılmayı hedeflediğimiz AB ülkeleri) diğer fosil yakıt kaynağı ülkelerden farklıdır hem de görece daha istikrarlıdır. Ayrıca uranyum diğer yakıtlara göre daha enerji yoğun olup taşınması kolaydır ve risklere karşı yakıt depolama imkanı vardır. Uzun dönemde ise hem uranyum (toryum) madenciliğinin gelişerek yeni istihdam alanı yaratması hem de yakıt teknolojisinde kazanımların sağlanması mümkündür. Nükleer enerji, elektrik maliyetlerini düşürecektir; nükleer santral yatırım maliyetleri diğer teknolojilere nazaran oldukça yüksek olmakla birlikte bir kez yatırım yapıldıktan sonra elektrik üretim maliyetleri çok daha düşüktür. Günümüzde nükleer santral kapasite kullanımının yüzde 90 lara ve ömrünün 60 yıla kadar çıktığı düşünüldüğünde uzun yıllar ekonomiye ucuz elektrik sağlanmış olacaktır. Bu durum Yasa ile 15 yıl alım garantisi sağlanan özel sektörün nükleer santral yatırımına girmesi için önemli bir avantaj sunmaktadır. Bir karşılaştırma yapmak gerekirse; tüm teknolojileri geniş ölçüde kullanan ABD de 2005 yılı elektrik üretim maliyetleri nükleer için 1,72 c$/kwh, kömür için 2,21 c$/kwh, doğalgaz için 7,51 c$/kwh ve petrol ürünleri için 8,09 c$/kwh olmuştur. Ayrıca son 10 yıldır gaz ve petrole dayalı elektrik üretim maliyetleri artarken, kömüre dayalı elektrik üretim maliyetleri stabil kalmış, nükleer enerji maliyetleri ise kapasite kullanımındaki artış sayesinde istikrarlı bir düşüş göstermiştir. Benzer durumun Türkiye de daha keskin farklarla görülmesi beklenmelidir: Zira kömür kalitesi daha düşük, petrol ve gaz fiyatları ise daha yüksektir. Nükleer yakıt fiyatları, kaynakların krize eğilimli bölgelerin dışında olması nedeniyle uluslararası krizlere daha az duyarlı olup fiyat istikrarı daha yüksektir. Fiyatların öngörülebilir olması ise ekonomi için hayati önemdedir. Gaz fiyatlarındaki artma eğilimi maliyet farklarını daha da artıracak ve nükleer enerjinin ekonomisini olumlu etkileyecektir. Ancak, burada resmin tamamını görmek açısından bir hususa dikkat çekmekte fayda var, özellikle son dört yıldır sürekli artan uranyum (spot piyasa) fiyatları. Bunun nedenlerine baktığımızda ise şöyle bir çerçeve çizmek mümkündür: Petrol ve gaz fiyatlarındaki keskin artışlar, bir sonraki paragrafta resmedilen nükleer enerjiye yönelik çarpıcı talep artışı, buna karşın arzdaki daralma ve tüm bu unsurların spekülatif bir piyasa için ideal bir ortam yaratması sonucu uranyuma ilişkin spekülatör (örn. hedge fonları) ilgisinin artması uranyum fiyatlarını ciddi ölçüde artırmıştır. Reaktör yakıt talebinin önemli bir bölümünün eski nükleer savaş başlıklarından karşılanıyor olması ve bu kaynağın da hızla tükeniyor olması büyük ölçekli yeni madenlerin devreye alınmasını gerektirmektedir. Ancak yeni bir uranyum madeninin işletmeye alınması uzun zaman gerektirmektedir. Ayrıca uranyuma yönelik artan yatırımcı ilgisi New York Ticaret Borsası nda (NYMEX) uranyum future kontratının işleme konulmasına yol açmıştır. Tüm bunlarla birlikte söz konusu fiyat dinamiğinin madencilik faaliyetlerini Elektrik talep artışını güvenli bir şekilde karşılamak için Türkiye nin nükleer enerji ve yenilenebilir enerji kaynaklarını en üst düzeyde kullanıma sokması gereklidir. 33

7 FORUM hızlandırdığı gözlenmektedir. Nükleere yönelik talebin öngörülebilir şekilde artmasının arz tarafında da artışa yol açacağı ve kesin bir zaman çerçevesi vermek güç olsa da fiyatların ileriye dönük olarak istikrara kavuşacağı ekonomik teorinin gereğidir. Ancak bu ölçüde bir uranyum fiyat artışının dahi nihai elektrik üretim maliyetleri üzerindeki etkisi diğer yakıtlara nazaran oldukça düşük kalacaktır, zira yakıt maliyeti üretim maliyetinin yaklaşık yüzde 30 unu oluşturmaktadır. Nihai yakıt maliyeti içinde ise doğrudan uranyumun payı yüzde 55 civarındadır. Doğalgaz da ise üretim maliyetinin, cüzi işletme-bakım maliyeti hariç, çok büyük bölümünü (yüzde 90 dan fazla) doğrudan yakıt maliyeti oluşturmaktadır. Bu itibarla, tüm yakıt fiyatlarının paralel bir şekilde artış eğilimini sürdüreceği düşünülse dahi nükleere dayalı elektrik üretim maliyetlerinin göreceli üstünlüğünü artırması beklenmelidir. Diğer taraftan nükleer santral talebindeki artışın beraberinde güvenliği artırmanın yanı sıra teknoloji maliyetlerinde düşüşü sağlaması ve böylece yatırım maliyetlerindeki dezavantajlı durumun da azalması beklenebilir. Ayrıca uzun dönemli kontrat fiyatlarının spot fiyatlardan oldukça düşük olması mümkün olabileceği gibi yüksek seyreden fiyatlar Türkiye de uranyum madenlerinin geliştirilmesini hızlandırabilecektir. Hükümetimiz tarafından çeşitli zamanlarda dile getirildiği gibi 5000 MW gücünde bir nükleer santralın 2020 yılına kadar kurulması halinde bu güç 40 milyar kwh civarında bir elektrik üretimine karşılık gelecektir. Bu durumda ise nükleer enerjinin, yüksek talep gelişimine göre aynı yıl 500 milyar kwh a ulaşması muhtemel olan toplam elektrik talebinin yaklaşık yüzde 8 ini karşılaması demektir. Diğer yerli kaynaklarımızın da öncelikle ve paralel olarak değerlendirilmesi halinde söz konusu miktarın doğalgazı ikame edeceğini düşünebiliriz. Böylece nükleer enerji yaklaşık 8 milyar m 3 lük bir doğalgaz ithalini önlemiş olacaktır. Tüm bu faydaları yanında nükleer enerji kendine has riskleri de barındırmaktadır. Bunlar esas itibarıyla çok uzun süre kontrol edilmesi gereken kullanılmış yakıtın güvenli olarak taşınması, depolanması ve tasfiyesi ile reaktör güvenliği gibi konulardır. Nükleer santral teknolojisi ispatlanmış bir teknolojidir; bugün dünya genelinde işletmede olan toplam 372 GWe kurulu güce sahip 439 reaktör vardır. Bunun 99 GWe ve 104 ü ABD de, 63,5 GWe ve 59 u Fransa da, 47,6 GWe ve 55 i Japonya da ve 17,5 GWe ve 20 si Güney Kore dedir. Elektrik üretimi açısından ise nükleer enerji 2006 yılı dünya toplam elektrik üretiminin yüzde 16 sını karşılamıştır. Bu oran Fransa da yüzde 78, Belçika da yüzde 54, Ermenistan da yüzde 42 ve Bulgaristan da yüzde 44 dür. Halen 27 GWe gücünde 33 adet reaktör inşa halinde olup son yıllarda nükleer enerjiye olan ilgi dikkate alındığında bu sayının hızla artması söz konusudur. Bu büyüklükte bir teknoloji bugüne kadar oldukça güvenli bir şekilde çalışmıştır. Nükleer enerji küresel ısınmanın yavaşlatılması için önemli bir imkan sunmaktadır; nükleer enerji diğer teknolojilere nispeten ihmal edilebilir düzeyde olan sera gazı emisyonu (teknoloji ömür döngüsüne göre) ile fosil yakıtlara dayalı enerji sisteminin neden olduğu küresel ısınmanın yavaşlatılmasına yardımcı olacaktır. Küresel ısınma, önlem alınmadığı taktirde dünyanın geleceğini tehdit eden bir sorundur. Bilimsel çalışmalara (UN-IPCC) göre, diğer etkenler yanında, mevcut enerji sisteminin devamı halinde 21. yüzyılın sonunda sıcaklıkların 1,8 0 C ila 4 0 C arasında artması muhtemeldir. Böyle bir artış ise yerküre üzerindeki yaşamı çeşitli boyutlarıyla geri dönülmez bir şekilde etkileyecektir. Müreffeh bir hayat için enerji ne kadar vazgeçilmez ise muhtemel sonuçları itibarıyla enerji tüketimi aynı derecede katlanılmaz sonuçlar doğuracaktır. Bu itibarla nükleer enerji bu iki uç arasında bir uzlaşma sağlamaktadır. Ülkemizdeki kömür kalitesi her ne kadar nispeten kötü olsa da arz güvenliği açısından kullanılacağı dikkate alındığında sera gazı emisyonlarını düşürmenin farklı yollarının bulunması gerekecektir ki, nükleer enerji bunu sağlayacaktır. Zira, iklim değişikliği hakkında artan bilinç ve acil 34

8 Türkiye de, nükleer enerjide olduğu gibi halen değerlendirilmeyi bekleyen bir alan yenilenebilir enerjidir. Ülkemiz, yenilenebilir enerji kaynakları açısından oldukça zengin bir ülke olmakla birlikte bu kaynakların kullanımı açısından aynı düzeyde değildir. AB ülkeleri ve ABD gibi gelişmiş ülkelere baktığımızda hidroelektrik enerji potansiyelinin büyük ölçüde kullanıldığını, rüzgar enerjisinin ise çoktan enerji arzı içinde yerini aldığını ve güneş enerjisinin sağlanan desteklerle hızla önemli bir elektrik enerjisi kaynağı haline gelmekte olduğunu görmekteyiz. tedbir alma ihtiyacı, AB ye giriş hedefi de dikkate alındığında, Türkiye den bu yöndeki beklentileri de artıracaktır. Söz konusu dışsal (çevresel) maliyetlerin elektrik maliyetlerine içselleştirilmesi durumunda ise nükleer enerjinin ekonomisi çok daha güçlü hale gelecektir. Nükleer santral yapımı, ayrıca, uzun dönemde ülkemizin teknoloji kapasitesini artıracaktır. Dünya ya bakıldığında önceleri teknolojiyi ithal eden ülkelerin zamanla kendi teknolojilerini geliştirme başarısı gösterdiği gözlenmektedir. Yüksek teknoloji gerektiren nükleer santrallar beraberinde teknolojinin gereği olan bilinç düzeyini yükseltecek ve güvenlik kültürünün gelişmesini sağlayacaktır. Tüm bu faydaları yanında nükleer enerji kendine has riskleri de barındırmaktadır. Bunlar esas itibarıyla çok uzun süre kontrol edilmesi gereken kullanılmış yakıtın güvenli olarak taşınması, depolanması ve tasfiyesi ile reaktör güvenliği gibi konulardır. Tüm bu hususlar uluslararası anlaşmalarla da çok sıkı kurallara bağlanmıştır. Bu konuların tamamı henüz kesin olarak çözümlenmiş olmasa da risklerin göz önüne alınarak önceden uzun dönemli planların yapılması bu riskleri azaltacaktır. Türkiye de, nükleer enerjide olduğu gibi halen değerlendirilmeyi bekleyen bir alan yenilenebilir enerjidir. Genel olarak ifade etmek gerekirse yenilenebilir enerji yukarıda belirtilen nükleer enerjinin sağlayacağı tüm faydaları sunmanın yanı sıra nükleer enerjide olduğu gibi büyük ölçekli ve uzun dönemli atık riski de taşımamaktadır. Türkiye, enerjide dışa bağımlılığı azaltmak, kaynak çeşitliliğini artırmak, böylece enerji arz güvenliğini artırmak ve çevresel yönden sürdürülebilir bir arz yapısı oluşturmak amacıyla yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesine özel önem vermektedir. Bu yönde, yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimini teşvik amacıyla 2005 yılında Yenilenebilir Enerji Kanunu çıkarılmış ve bilahare bu Kanun, Haziran 2007 de revize edilerek sağlanan teşvikler önemli ölçüde artırılmıştır. Ülkemiz, yenilenebilir enerji kaynakları açısından oldukça zengin bir ülke olmakla birlikte bu kaynakların kullanımı açısından aynı düzeyde değildir. AB ülkeleri ve ABD gibi gelişmiş ülkelere baktığımızda hidroelektrik enerji potansiyelinin, bazı küçük hidrolikler haricinde, büyük ölçüde kullanıldığını, rüzgar enerjisinin ise çoktan enerji arzı içinde yerini aldığını ve güneş enerjisinin sağlanan desteklerle hızla önemli bir elektrik enerjisi kaynağı haline gelmekte olduğunu görmekteyiz. Ancak ülkemizde yenilenebilir enerji kaynak varlığıyla ters orantılı olarak bugüne kadar bu kaynakların ekonomik bir şekilde kullanılabilme imkanı, hidrolik hariç, bilimsel bir şekilde net olarak tespit edilememiştir. Bununla birlikte, rüzgar enerjisi potansiyel belirleme çalışmasında olduğu gibi olumlu gelişmeler de görülmektedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilme durumuna baktığımızda; Türkiye, yıllık 130 milyar kwh seviyesindeki ekonomik hidrolik potansiyelinin yüzde 36 sını (~47 milyar kwh/yıl), muhafazakar bir yaklaşımla MW civarında olduğu tahmin edilen rüzgar enerjisi potansiyelinin 207 MW ını, 2000 MW lık jeotermal elektrik üretim potansiyelinin 23 MW ını ancak değerlendirebilmiştir. Ayrıca, muhafazakar bir tahminle 50 milyar kwh ın üzerinde olan güneş PV potansiyeli ve geniş biyokütle kaynakları henüz değerlendirilmeyi beklemektedir. Ancak bu kaynaklar arasında kısa dönemde gelişme potansiyeli en yüksek olan hidrolik ve rüzgardır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının en büyük dezavantajı doğası gereği kesintili olmalarıdır. Bu nedenle elektrik sisteminin (iletim, dağıtım) güvenli bir şekilde işletilmesi için bu kaynakların büyük ölçekli olarak 35

9 FORUM sisteme entegrasyonunda teknik kısıtlar söz konusudur. Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üreten tesislerin piyasaya erişiminin sağlanması için iletim sisteminin güçlendirilmesi ve yeni iletim hatların yapılması gereği vardır. Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı santrallar nispeten küçük ölçekli olduğundan özel sektörün finansman gücü bu yatırımlar için yeterlidir. Nitekim, elektrik sektöründeki serbestleştirmeye paralel olarak ve bu kaynaklara sağlanan önemli teşviklerin sonucu olarak yatırımcı ilgisinde çarpıcı bir artış görülmüştür. Kasım ayı başında alınan rüzgar enerjisi başvurularının toplamda (brüt) MW ı bulması bunun en somut örneğidir. Türkiye nin öncelikle ekonomisi diğer yenilenebilir kaynaklara göre daha iyi ve potansiyeli daha büyük olan hidrolik kaynakları değerlendirmesi uygun olacaktır. Bu yönde bazı büyük ölçekli hidroelektrik santral projelerinin de YEK Kanunu imkanlarından yararlanabilmesinin yolu açılmıştır. Ancak tüm bu kanunların uygulanmasında lisansların ticari bir varlık olarak yatırımcıların elinde tutulmasına izin verilmemesi ve biran önce fiili yatırımlara başlanmasının sağlanması temel bir husustur. Yenilenebilir enerji kaynakları varlık olarak süreklilik arz etmediğinden sistemde belirli ölçüde yedek kapasitenin de bulundurulması gereklidir. Bu şekilde lisansların öngördüğü yatırımların hızla gerçekleştirilmesi kısa dönemdeki arz açığı riskini ve boyutunu da azaltacaktır. Diğer bir önemli konu ise teknoloji konusudur. Ülkemiz bir taraftan enerji üretimini teşvik ederken diğer taraftan yenilenebilir enerji teknolojilerini de geliştirmeli ve bu kaynaklardan azami faydayı sağlamalıdır. Yerli teknolojilerin geliştirilmesi veya üretimin yurtiçine çekilmesi halinde istihdam yönünden önemli katkı sağlanmış olacaktır. Nükleer enerji ile yenilenebilir enerjinin birbirine rakip olarak görülmesi bir hatadır. Zira, nükleer enerji baz yük talebini güvenli ve ekonomik olarak karşılamak için bir alternatiftir, hidroelektrik enerji ise pik talebi karşılamak için ekonomik bir seçenektir. Rüzgarın ise değişken elektrik üretim yapısı ile zaten nükleere alternatif olması söz konusu değildir. Ayrıca Türkiye nin hızla artan elektrik talebi bu kaynakların tümünün kullanımını gerekli kılmaktadır. Diğer bir ifadeyle birisi kullanıldığı taktirde diğerinin fazlalık teşkil etmesi gibi bir durum olmayıp tümünün paralel olarak geliştirilmesi doğru olacaktır. Türkiye nin öncelikle ekonomisi diğer yenilenebilir kaynaklara göre daha iyi ve potansiyeli daha büyük olan hidrolik kaynakları değerlendirmesi uygun olacaktır. Bu yönde bazı büyük ölçekli hidroelektrik santral projelerinin de YEK Kanunu imkanlarından yararlanabilmesinin yolu açılmıştır. Ancak tüm bu kanunların uygulanmasında lisansların ticari bir varlık olarak yatırımcıların elinde tutulmasına izin verilmemesi ve biran önce fiili yatırımlara başlanmasının sağlanması temel bir husustur. Gerek nükleer santral yapımı olsun gerekse yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi olsun yukarıda bahsedilen kanunlar yeterli ölçüde teşvik sağlamıştır. Bu nedenle şu aşamada yeni bir teşvikin öngörülmesinden önce ilgili kanunların tam anlamıyla uygulanması ancak uygulamada çıkacak sorunların hızla çözülmesi yararlı olacaktır. Nükleer enerji ve yenilenebilir enerjinin hızla kullanıma sokulmaması halinde ise halen ekonomik aktörler tarafından eleştiriye konu edilen trendlerin sürmesi, yani elektrik üretiminde başta doğalgaz olmak üzere ithalata bağımlılığın artması, fiyatlar üzerindeki kontrol azalması, fiyatlardaki öngörülebilirliğin azalması, dalgalanmanın artması ve fiyatların yükselmesi, sanayinin rekabet gücünün azalması, cari açığın artarak ekonomideki kırılganlığı artırması vd. kaçınılmazdır. Ancak bu yatırımların etkileri bugün harekete geçildiği taktirde uzun dönemde görülecektir. Kısa dönemde ise devam eden yenilenebilir enerji yatırımlarının hızlandırılması halinde muhtemel elektrik arz açığına etkisi sınırlı olacaktır. Bu katkının, lisansların zamanında yatırıma dönüşmesi durumunda, orta dönemde artması mümkündür. Lisansların zamanında yatırıma dönüşmesi için bazı kolaylaştırıcı tedbirlerin alınması gerekmektedir. Bunlardan en önemlileri santral yeri ve iletim koridorunun kamulaştırılması, arsa temini ve ÇED raporunun değerlendirilmesinde bürokratik süreçlerin hızlandırılması olarak karşımıza çıkmaktadır. 36

10 Yerli Kaynaklarımızın Gerçek Potansiyelinin Belirlenmesi ve Bir An Evvel Bu Kaynakların Ülke Ekonomisine Kazandırılması Büyük Önem Arz Etmektedir Ulusal Enerji Politikamız ve Yerli Kaynaklarımızın Değerlendirilmesi Türkiye de elektrik tüketimi 2006 yılında yüzde 9 a varan bir artış göstermiştir. Bu artış dünya ortalamasının üzerindedir. Bu artışın önemli bir kısmı, son yıllarda çok hızlı büyümekte olan ekonomimiz nedeniyle, sanayi sektöründeki tüketimden kaynaklanmaktadır. Ülkemiz, ekonomik kalkın- DÜNYA ENERJİ KONSEYİ Süreyya Yücel ÖZDEN masını tamamlayarak, gelişmiş ülkeler TÜRK MİLLİ KOMİTESİ arasında yerini alıncaya kadar, elektrik YÖNETİM KURULU BAŞKANI tüketimimizdeki bu yüksek artış eğiliminin devam edeceği beklenmektedir. Bu eğilimin devamı halinde, Cumhuriyetimizin ilanından bu yana yapılan enerji yatırımlarıyla ancak ulaşabildiğimiz MW kurulu gücün, önümüzdeki 10 yıl içerisinde ikiye katlanması gerekecektir. Bu, ülkemiz için yaşamsal derecede önemli bir hedeftir. Enerji alanında kendi öz kaynaklarına dayalı politikalar geliştirmemiş ülkelerin, enerji ithalatı ile sürdürülebilir bir ekonomik büyüme sağlaması, her yönden ağır koşullara bağlı bir durumdur. Bu açıdan, yerli kaynaklarımızın gerçek potansiyelinin belirlenmesi ve bir an evvel bu kaynakların ülke ekonomisine kazandırılması büyük önem arz etmektedir. Ülkemizin, son 10 yıl içerisinde, genel enerji alanında dışa bağımlılığı yüzde 75 düzeyindedir. Bu oran sabit tutulmuş gibi görünse de, hızla artan talep nedeniyle, enerji ithalatımız sürekli artış göstermiş ve 2006 yılında ithal enerji kaynaklarına ödenen para yaklaşık 30 milyar Dolar a ulaşmıştır. Önümüzdeki yıllarda arz talep dengesinin bozulması halinde olası bir enerji krizi ise, enerji konusunda çok hassas planlamaların yapılmasının önemini ve uzun vadeli milli bir enerji politikamızın olması gerekliliğini gözler önüne serecektir. Nükleer Santral kurulması için yasal düzenlemeler yapılsa da, yerli kaynaklarımızı odak noktasına koymayan bir süreç, ülkemiz geleceği açısından sakıncalı olacaktır. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi nde, enerji sektörümüzdeki çok sayıda uzman üyemizin katılımıyla yapmış olduğumuz çalışmalarda, 2030 yılına kadar ülkemizin enerji talebini karşılayacak yeterli yerli kaynak rezervimizin bulunduğu ve yeni bulunacak rezervler ile bu sürenin daha da ileriye alınabileceği belirlenmiştir. Tablo: Türkiye nin 2006 yılı Bazı Enerji Verileri Türkiye nin Toplam Genel Enerji Tüketimi (2006) Türkiye nin Elektrik Üretimi (2006) Türkiye nin Mevcut Kurulu Gücü (2006) Kaynak: ETKB 99,6 Mtep 176,3 milyar KWh MW Önümüzdeki yıllarda arz talep dengesinin bozulması halinde olası bir enerji krizi ise, enerji konusunda çok hassas planlamaların yapılmasının önemini ve uzun vadeli milli bir enerji politikamızın olması gerekliliğini gözler önüne serecektir. Nükleer Santral kurulması için yasal düzenlemeler yapılsa da, yerli kaynaklarımızı odak noktasına koymayan bir süreç, ülkemiz geleceği açısından sakıncalı olacaktır. 37

11 FORUM Tablo: Türkiye nin Yerli Kaynaklarının Kurulu Güçleri, Rezerv ve Potansiyel Durumu Yerli Kaynaklarımız: KÖMÜR: 2006 elektrik talebimizin % 71 ini tek başına karşılayabilir. Toplam Potansiyel 125 milyar KWh/yıl Linyit Rezervi 9,4 milyar ton Linyit Santralı Kurulu Gücü 8145 MW Rezervi 1,3 milyar ton Taş kömürü Sant. Kurulu G. 300 MW HİDROELEKTRİK: Geliştirilmeyi bekleyen HES potansiyelimiz MW tır 433 milyar Teorik Potansiyel KWh/yıl 216 milyar Teknik Potasiyel KWh/yıl 130 milyar 170 milyar Ekonomik Potansiyel KWh/yıl (mevcut) KWh/yıl (olası) Mevcut Kurulu Güç: MW RÜZGAR: Rüzgar santrallerimizin mevcut kurulu gücü, rüzgar potansiyelimizin % 0,3 üdür. Potansiyel: MW Mevcut Kurulu Güç 132 MW JEOTERMAL: Geliştirilmeyi bekleyen jeotermal potansiyelimiz 2000 MW tır Potansiyel enerji 16 milyar KWh/yıl Mevcut Kurulu Güç 39 MW DİĞER* (Isı amaçlı) Güneş 34 Mtep Jeotermal MW KAYNAK: DEKTMK *Veriler güncellendikçe biokütle, dalga ve diğer enerji türlerindeki yerli potansiyelimiz ortaya çıkabilecektir yılında başlayan dönemde, enerji sektörü ile ilgili olarak, başta 4628 sayılı yasa olmak üzere, birçok yeni yasa, Türkiye Büyük Millet Meclisi nce kabul edilerek yürürlüğe konulmuştur. Ancak, diğer birçok konuda olduğu gibi, yasaların çıkarılması, sorunların çözüme kavuşmasını sağlamamaktadır. Türkiye, özellikle elektrik enerjisi sektörü ile ilgili olarak, yukarıda belirtilen ilave üretimi yapabilmek için, daha tutarlı yönetim ve yatırım faaliyetleri uygulamak durumundadır. Enerjide dışa bağımlılığın orta ve uzun vadede azaltılması ulusal enerji politikasının önceliklerinden olmalı, yerli ve yenilenebilir kaynaklara dayalı elektrik üretiminin özendirilmesine ilişkin yasal ve yönetsel düzenlemelere öncelik verilmeli ve kararlılıkla uygulanmalıdır. Özellikle elektrik sektöründe üretim ve dağıtım tesislerinin özelleştirilmesi girişimlerinin önemli ölçüde sonuçsuz kalması ve oluşan kamu zararı nedenleri dikkate alınarak özelleştirme politikası yeniden oluşturulmalıdır. Bu doğrultuda; Enerji politikaları enerjinin kolay ve ekonomik ulaşılabilirliğini sağlamalı, orta ve uzun dönem hedefleri ile bu hedeflere ulaşma stratejilerini ve izleme mekanizmalarını içermeli, uygulanabilir, sürdürülebilir, çevreye uyumlu ve güvenilir olmalıdır. Enerjide dışa bağımlılığın orta ve uzun vadede azaltılması ulusal enerji politikasının önceliklerinden olmalı, yerli ve yenilenebilir kaynaklara dayalı elektrik üretiminin özendirilmesine ilişkin yasal ve yönetsel düzenlemelere öncelik verilmeli ve kararlılıkla uygulanmalıdır. Bu bağlamda; Yerli kaynaklara dayalı elektrik enerjisi yatırımları için risk faktörü esas olan uygulanabilir bir finansman modeli düşünülmeli, yatırımcının üstleneceği risklerin bir bölümü, bütçe olanaklarının elverdiği ölçüde, kamu tarafından paylaşılmalıdır. Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı yatırımlarda, yatırımcının Devlet güvencesi beklentisi kaçınılmaz olup, fiyat ve satın alma garantisine ilişkin düzenlemeler, kamu zararını engelleyecek yaptırım kuralları belirlenmek ve duraksamasız uygulanmak koşuluyla, düşünülmelidir. Petrol ve doğalgaz aramalarına ağırlık verilmeli, aramalara kaynak yaratmak için TPAO da arama, nakliye, rafinaj ve pazarlama fonksiyonlarını içerecek düşey entegre bir yapılanmaya gidilmelidir sayılı Elektrik Piyasası Yasası ile sektörde öngörülen serbestleşme süreci bir geçiş dönemi gerektirdiğinden, geçiş dönemi uygulamalarına ilişkin düzenlemeler, sektörün hukuksal ve yönetsel altyapısı ile uyumlu ve gecikmeye neden olmayacak şekilde, belirlenmelidir. Piyasayı yönetmek bakımından, uygulamalardan sorumlu Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu nun yasaya dayalı özerk yapısı korunmalı, bu özerklik, uygulamada, ilgili kamu yönetimleri ile işbirliği ve görev paylaşımı anlayışına engel olmamalıdır. T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı nın (ETKB) ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu nun (EPDK) görev ve yetkileri 3154 sayılı ve 4628 sayılı kuruluş yasalarında açık hükümlerle belirlenmiş olup, 38

12 ETKB; ulusal enerji politikalarını belirlemek, planlama yapmak, planlamaya dayalı yatırım kararlarında öncelikli olmak ve arz güvenliğini sağlamakla sorumlu ve yetkilidir. Enerji piyasasının oluşması, düzenlenmesi ve denetlenmesi ise; EPDK nın görev ve yetki alanındadır. Enerji sektörüne yön veren kamu otoritelerinin görev ve yetki alanlarının yasal sınırları açık olarak ilgili yasa maddelerinde tanımlanmış olup, işbirliği ve görev paylaşımı anlayışı ile yasal çerçevede sorumluluk üstlenmeleri sektörün hızlı ve doğru işleyişi için zorunludur. Özelleştirme uygulamalarına öncelik verilmesi, yerli ve yabancı sermayenin öncelikle özelleştirmeye gitmesi yeni enerji yatırımları için gerekli kaynakların sağlanmasını güçleştirdiği gibi, ülkeler için stratejik önemi yadsınamayan enerji sektöründe yabancı yatırım artışının neden olabileceği ekonomik ve siyasal gerçekler de göz ardı edilmemelidir. Sektör hizmetlerinin kamu hizmeti niteliğine öncelik verilerek özelleştirme modeli belirlenmeli ve kamu zararına neden olabilecek özelleştirme uygulamalarından kaçınılmalıdır. Özellikle elektrik sektöründe üretim ve dağıtım tesislerinin özelleştirilmesi girişimlerinin önemli ölçüde sonuçsuz kalması ve oluşan kamu zararı nedenleri dikkate alınarak özelleştirme politikası yeniden oluşturulmalıdır. Sektörde serbestleşme lisans ticareti ne dönüşmüş olup, amaçlanan yatırım ve rekabet sağlanamamış olduğundan; arz güvenliği tartışılır olmuştur. Sektör hizmetleri yatırım planlamasını gerektirmekte olup, yetkili otorite ETKB dir. ETBK ülke gereksinimlerini dikkate alacak kapsamda bir Yatırım Ana Planı hazırlamalıdır. Lisansın yatırıma dönüşmesinden sorumlu otorite ise EPDK olup, Ana Plan gereğince belirlenen yatırımlar için lisans verilmesine ilişkin bir düzenleme yapılmalıdır. Enerjinin verimli kullanılmasına ilişkin yasal düzenleme yürürlüğe girmiş olup, yasanın uygulanmasını sağlamakla görevli kamu kuruluşları gerekli çalışmaları derhal yapmalı, tüketiciler eğitilmeli ve bilinçlendirilmelidr. Elektrik enerjisi üretiminde hiçbir enerji seçeneği göz ardı edilmemeli ve enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi yönünden nükleer santral yatırımı da Elektrik enerjisi üretiminde hiçbir enerji seçeneği göz ardı edilmemeli ve enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi yönünden nükleer santral yatırımı da Yatırım Ana Planı nda yer almalıdır. Yerli ve yenilenebilir tüm kaynaklarımızın potansiyelleri geliştirilmeli ve bağımlılık oranının daha da düşürülmesi hedeflenmelidir. Yatırım Ana Planı nda yer almalıdır. Nükleer teknolojiye ilişkin araştırma ve geliştirme çalışmaları arttırılmalı ve gerekli eğitim sağlanmalıdır. Özellikle elektrik enerjisi üretiminde kömür, hidrolik ve rüzgar olarak, yenilenebilir kaynaklarımızın kullanımının, enerjide dışa bağımlılık oranımızı 2020 yılından sonra, yüzde 20 ler düzeyine indirilmesini sağlayabileceği dikkate alınarak, yerli ve yenilenebilir tüm kaynaklarımızın potansiyelleri geliştirilmeli ve bağımlılık oranının daha da düşürülmesi hedeflenmelidir. Ulusal Enerji Politikası oluşturulur ve uygulanırken göz ardı edilmemesi gereken önemli ve öncelikli bir konu da, iklim değişikliği ve çevre sorunlarıdır. Özellikle, elektrik sektöründe iklim değişikliği etkilerine uyum çalışmalarına zaman geçirilmeden başlanılmalı; yüksek maliyetli çevre yatırımları için ileriye dönük stratejiler ivedilikle belirlenmeli ve maliyet etkin çözümlere gidilmelidir. Ulusal Enerji Politikasının oluşturulmasında sektörün tüm kesimlerinin katılımı ve görüş birliği sağlanmalı, kararlılıkla uygulanmalıdır. Enerji tarımı ve enerji ormancılığı enerji politikalarına entegre edilmeli, gıda, yem ve enerji hammaddesi dengesi kurularak üretim planlamaları yapılmalıdır. Son yıllarda alternatif enerji kaynağı olarak ön plana çıkan Hidrojen Enerjisi konusunda ülkemizin AR-GE çalışmalarına hız vermesi, Sn. Prof. Dr. Necat VEZİROĞLU başkanlığında yürütülen çalışmalara devletin kamu kurum ve kuruluşları ve üniversiteleri ile destek vermesi ve bu konuda somut adımların ivedilikle atılması gerekmektedir. Yurtiçi ve yurtdışı petrol ve doğalgaz aramalarına ağırlık verilmelidir. Yerli kaynak yaratmak için TPAO da arama, taşıma, rafinaj ve pazarlama fonksiyonlarını içerecek bir yapılanmaya gidilmelidir. Ortadoğu ve Hazar bölgesi ülkelerinin AB ülkeleri ile boru hatları ile bağlanması amacıyla projeler geliştirilmesi, Ceyhan terminalinin uluslararası bir enerji merkezi haline getirilmesi öncelikli projeler arasında yer almakta olup, bir an önce hayata geçirilmelidir. Ayrıca, doğalgaz depolama tesisi projeleri hızlandırılmalıdır. Enerji girdilerinin (motorin, fuel oil, LPG ve benzeri gibi) fiyatlarında yer alan vergilerin, kullanım yerlerine ve birim enerji bazına göre, daha makul seviyelere çekilmesi sağlanmalıdır. 39

13 FORUM Sektörün En Önemli Sorunlarından Biri, Özellikle Son 15 Yılda Yeterli Arama Çalışmalarının Yapılamamış Olmasıdır Genel olarak ülkemiz yenilenebilir enerji kaynakları kullanımının yüzde 60 ını biyokütle (% 47 odun, % 13 hayvan ve bitki atıkları ), yüzde 29 unu hidrolik ve yüzde 11 ini diğer yenilenebilirler (rüzgar, güneş, jeotermal vb.) oluşturmaktadır. Türkiye elektrik enerji kaynakları açısından kömür, su, rüzgar, biyokütle, güneş ve jeotermal çeşitliliğine sahiptir. Linyit rezervlerimiz 9,3 milyar ton olup sektörün en önemli sorunlarından biri, özellikle son 15 yılda yeterli arama çalışmalarının yapılamamış olmasıdır. Taşkömürü rezervlerimiz ise 1,3 milyar tondur. Toplam 9,3 milyar ton linyit rezervinin ancak 3,2 milyar tonu projelendirilip işletmeye alınmıştır. Yıllık 72 milyon ton üretimin 60 milyon tonu elektrik üretiminde kullanılmaktadır yılı kurulu gücümüzün kömüre dayalı kısmının MW. olması beklenmektedir. Ülkemiz hidroelektrik potansiyeli, resmi verilere göre127 Twh. tir. Oysa bu potansiyelin küçük ölçekli kaynaklar ile birlikte 200 Twh in üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. Yine 2007 yılı kurulu gücümüzün Mw. civarında olması beklenmektedir. Rüzgar enerjisi potansiyeline yönelik çalışmalar 2007 yılı başında açıklanan rüzgar haritası ile birlikte sunulmuş olup resmi potansiyel tespiti; MW dir. Ancak 2007 yılı rüzgar kurulu gücünün, toplam kurulu gücümüzün yüzde 1 ini aşamayacağı görülmektedir. Türkiye güneş enerjisi yönünden oldukça zengin bir ülkedir. Isısal güneş enerjisi üretimi açısından Çin, ABD ve Japonya dan sonra dünyada dördüncü sırada yer almaktadır. Ancak elektrik enerjisi üretimine yönelik önemli bir çalışma bulunmamaktadır. Kemal ULUSALER ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI BAŞKANI Ülkemizde biyokütleden (hayvansal atık kaynaklı) 2,8-3,9 milyar m 3 biyogaz üretilebileceği tespit edilmiştir. Bu potansiyelin yıllık elektrik enerjisi cinsinden değeri 24,5 milyar kwh dir. Ülkemizde toplam biyogaz miktarı 1,67 milyar m 3 /yıl dır. Fermantör içi sıcaklığın 18 0 C olması ve optimum fermantör sıcaklığında çalışılması durumunda bu potansiyelin 2,2-3,3 milyar m 3 /yıl arasında olması teorik olarak olası görülmektedir. Bu da 2,4 milyon ton taş kömürü eşdeğeri bir enerjiye karşılık gelmektedir. Yine biyokütleden elektrik enerjisi üretimine yönelik kurulu güç 2007 yılı itibariyle yüzde 0,1 i ancak bulabilmektedir. Türkiye güneş enerjisi yönünden oldukça zengin bir ülkedir. Türkiye nin ortalama yıllık toplam güneşlenme süresi saat (günlük otalama 7,2 saat) olup, ortalama ışınım şiddeti kwh/m 2 -yıl olduğu tespit edilmiştir. Türkiye ısısal güneş enerjisi üretimi açısından Çin, ABD ve Japonya dan sonra dünyada dördüncü sırada yer almaktadır. Ancak elektrik enerjisi üretimine yönelik önemli bir çalışma bulunmamaktadır. Ülkemiz jeotermal enerji potansiyeli açısından dünyadaki zengin ülkeler arasında yer almaktadır. Türkiye de toplam 1000 civarında sıcak ve mineralli su kaynağı ve jeotermal akışkan çıkan kuyu noktası vardır. Bilinen jeotermal alanlarımızın yüzde 95 i ısıtmaya, yüzde 5 lik bir kısmı ise elektrik enerjisi üretmeye uygundur. Jeotermalden elektrik enerjisi üretim potansiyelimiz MW. olduğu tahmin edilmektedir yılı kurulu gücümüz içinde jeotermalin payı yüzde 0,1 ler dolayındadır. Söğüt, karakavak, okaliptüs ile kurak ve yarı kurak alan bitkisi cynara gibi hızlı büyüyen ağaçlardan enerji üretimi amaçlı enerji ormancılığı da yapılmaktadır. Ancak Türkiye de enerji ormancılığı konusunda herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Türkiye de dalga enerjisi ölçümlerini yapacak ilk rasathane 2005 yılında Karadeniz Ereğli de denize indirilmiştir. İki yıl sürecek olan ölçümler ile Karadeniz in dalga haritası çıkarılacaktır. Turizm, balıkçılık ve kıyı tesisleri dışındaki kullanıma uygun 1/5 lik kısımdan yaklaşık 18,5 milyar kwh./yıl dalga enerjisi elde edilebileceği hesaplanmıştır 40

14 Türkiye yenilenebilir enerji kaynakları açısından pek çok dünya ülkesinden çok daha avantajlı konumdadır. Ancak bu potansiyelini kullanamıyor olması da vurgulanması gereken önemli bir gerçekliktir. Bunun çeşitli nedenleri olmakla birlikte en başta; piyasalaşmaserbestleşme politikalarının kapitalist küreselleşmeye entegrasyon için devlet politikası olarak kabul görmesi ile birlikte yeterince teknolojik birikimilerleme sağlanmamış olması önemli rol oynamaktadır. Yenilenebilir enerji yasası henüz yeterince hayata geçebilmiş değildir. Sağlıklı bir uygulama görülmemektedir. Kaynaklara Göre 2006 Yılı Üretim Miktarı Üretim (GWh) Üretimdeki Payı (%) Fuel-Oil ,0 Motorin 18 İhmal edilebilir Taş Kömürü ,6 İthal Kömür ,3 Linyit ,4 Doğal gaz ,0 Jeotermal 100 İhmal edilebilir LPG 452 0,3 Nafta ,1 Biogaz 39 İhmal edilebilir Diğerleri 84 İhmal edilebilir Hidrolik ,1 Rüzgâr 129 İhmal edilebilir GENEL TOPLAM ,0 Görüleceği üzere Türkiye yenilenebilir enerji kaynakları açısından pek çok dünya ülkesinden çok daha avantajlı konumdadır. Ancak bu potansiyelini kullanamıyor olması da vurgulanması gereken önemli bir gerçekliktir. Bunun çeşitli nedenleri olmakla birlikte en başta; piyasalaşma-serbestleşme politikalarının kapitalist küreselleşmeye entegrasyon için devlet politikası olarak kabul görmesi ile birlikte yeterince teknolojik birikim-ilerleme sağlanmamış olması önemli rol oynamaktadır. Özellikle rüzgar ve güneş teknolojilerine yönelik devlet politikası oluşturulmaması, dolayısıyla hedef olmaması AR-GE için kaynak ayrılmamasını beraberinde getirmektedir. Türkiye de yenilenebilir enerji potansiyelinin güneş ve dalga hariç MW. olduğu tahmin edilmektedir. Bu, bugünkü kurulu gücümüzün 2,5 katından fazladır. Yakın gelecekte güneşten elektrik üretimi ve doğrudan klimalandırma teknolojileri gelişecek ve ticari hale gelecektir. Dolayısıyla yakın gelecekte sözünü ettiğimiz potansiyel çok daha fazla artacaktır. Yenilenebilir enerji yasası henüz yeterince hayata geçebilmiş değildir. Sağlıklı bir uygulama görülmemektedir. Diğer yandan 4628 sayılı yasa ile daha önce de sözünü ettiğimiz politik tercihlerden dolayı devlet yatırım yapmamakta ısrarlıdır. Bu durumu lehinde değerlendirerek daha fazla teşvik ve garanti talebinde olan özel sektör ise yatırım için çok ağır davranmaktadır. Bu durum, içinde bulunduğumuz günlerde enerji arzı sorunu ile karşı karşıya gelmememize neden olmaktadır. Resmi ağızların beyanı ile arızaları gezdirildiği söylenmekte, yani programsız gözüken programlı kesintilerin yapılmakta olduğu bir gerçektir. Diğer yandan özellikle trafo merkezler-şalt sahaları iletim ve dağıtım hatlarına yönelik yatırımın yapılmıyor olması yatırım yapmaya niyetli özel sektörün ürettiği elektriği satamama durumunu yaratmakta olup bu da bu tür yatırımların gecikmesini beraberinde getirmektedir. Yenilenebilir enerji üretimi için -AB ve diğer ülkelerde uygulanan- sektöre ve vatandaşa yönelik teşvikler uygulanmalıdır. KDV başta olmak üzere vergi indirimleri, karşılıklı mahsuplaşma, daha yüksek fiyat, ucuz kredi olanakları, teknik destek gibi olanaklar sağlanmalıdır. Yenilenebilir enerji alanında Türkiye nin önünde bu kadar seçenek ve olanak mevcut iken Nükleer Enerji Santrallerine (NES) yönelmek kaynak israfından öte bir sonuç doğurmayacaktır. Nükleer Enerji Santralleri yüksek yatırım maliyetleri ile atık sorunlarından dolayı Türkiye gibi ülkelerin tercihi olmamalıdır. Diğer yandan Nükleer Enerji Santralleri geleceğin enerji projeksiyonunda yer almayacaktır. Yakıt olarak kullanılan uranyumun tıpkı fosil yakıtlar (petrol, doğalgaz, kömür) gibi tükenme eğiliminde olması bu kaynağı güvenilir olmaktan uzak kılmaktadır. Kaldı ki en az yıllık tesis süreci göz önüne alındığında Türkiye nin enerji sorununa çözüm olamayacağı da açıktır sayılı yasa ile daha önce de sözünü ettiğimiz politik tercihlerden dolayı devlet yatırım yapmamakta ısrarlıdır. Bu durumu lehinde değerlendirerek daha fazla teşvik ve garanti talebinde olan özel sektör ise yatırım için çok ağır davranmaktadır. 41

15 FORUM Çıkarılan Kanunlarda Gerekli Düzeltmeler Yapılır ve Çıkarılacak Olan Yönetmelikler Güneş Enerjisinden Faydalanmayı Teşvik Edici Yönde Olursa, Türkiye Yenilenebilir Enerji Kaynaklarından Çok Büyük Faydalar Sağlayabilir Soru; 1-a) Yenilenebilir enerji kaynakları Türkiye nin artan enerji talebi için ne düzeyde katkı sağlayabilir. Cevap; Yenilenebilir enerji kaynakları olarak adlandırılan kaynaklar; Güneş, Rüzgar, Hidrolik, Biyokütle (ve biyogaz), Jeotermal ve benzerleridir. Türkiye, güneş enerjisi, jeotermal enerji, biyokütle-biyogaz enerjisi gibi enerji kaynaklarından faydalanma potansiyeli ve kaynakları hayli yüksek olan bir ülkedir. Prof. Dr. Necdet ALTUNTOP GÜNDER - ULUSLARARASI GÜNEŞ ENERJİSİ DERNEĞİ TÜRKİYE BÖLÜMÜ YÖNETİM KURULU BAŞKANI, ERCİYES ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYESİ Bu kaynaklardan faydalanma; direk ya da dönüştürüldükten sonra ısıl enerji veya elektrik enerjisi şeklinde olmaktadır. Yukarıda sayılan, yenilenebilir enerji kaynaklarından, Güneş, Rüzgar, Hidrolik ve Jeotermal enerjilerden, yaygın olarak elektrik enerjisi üretiminde, Güneş, Jeotermal ve Biyokütle/ biyogaz dan ise, ısıl enerji elde etme (su ısıtma, sera - bina ısıtma vb.) de faydalanılmaktadır. Bu faydalanma işlemleri enerji ihtiyacının türüne, enerjinin kullanılacağı yere vb. sebeplere göre değişmektedir. Genellikle enerji dendiğinde, sokaktaki insanın da, üniversitedeki en eğitimli insanın da aklına öncelikle elektrik enerjisi gelmektedir. Elektrik enerjisi, her yerde her an ve kısa süre içinde karşılanamama riski bulunduğu ve günlük hayatta kullandığımız birçok alet ve ekipmanın kullanımında gerekli olduğu için olsa gerek, akla ilk gelen elektrik enerjisidir. Aslında uygulamada en çok kullanılan enerji türü Tablo-1 den de görüldüğü üzere ısıl enerjidir. Tablo-1 Enerjinin değişik şekillerinin kullanım oranları. Isıl enerji (%) Elektrik enerjisi (%) Diğer (%) Bu tablodan da görüldüğü gibi Türkiye de en çok tüketilen enerji türü ısıl enerji dir. Isıl enerji; bina ısıtma, sıcak su elde etme (çamaşır, bulaşık, duş, banyo, oteller, yurt, hastane, fabrikalar vs.), buhar elde etme, 42

16 2007 yılının Şubat ayında EPDK tarafından yapılan hidrolik enerji santralleri ile ilgili yap işlet ihalelerinin sonucunda, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde Türkiye deki birçok küçük nehir, çay ve diğer akarsuyun üzerine çok sayıda baraj veya nehir tipi santral kurulma çalışmaları başlamıştır. İhale edilen bu santrallerin yarısının dahi önümüzdeki yıllarda devreye girmesi durumunda, Türkiye de enerji krizi meydana gelmeyecektir. motorlu araçların, tren ve uçakların çalışmasına kadar birçok alanda harcanmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarından olan güneş enerjisi, jeotermal enerji, biyokütle-biyogaz enerjisi, günümüz şartlarında yukarıda belirtilen ısıl enerjiye ihtiyaç duyan bütün ihtiyaç birimlerinde kullanılmasa da (otomobil, uçak çalıştırma gibi), konut, fabrika, otel, işyeri ısıtma, sıcak su ve buhar eldesi gibi birçok ihtiyaç yerinde kullanılabilir. Tablo-2 de görüldüğü gibi, konutlarda kullanılan enerjinin yaklaşık olarak yüzde ı bina ısıtma/soğutma ve sıcak su ihtiyacı için harcanmaktadır. Tablo-2 Konutlar da tüketilen enerjinin % olarak dağılımı Isıtmaiklimlendirme Sıcak kullanım suyu Aydınlatma Elektrikli aletler Pişirme Soğutucu Bu tablodan da anlaşıldığı üzere Türkiye, güneş enerjisi, jeotermal enerji, biyokütle-biyogaz enerjisi gibi enerji kaynaklarından faydalanma potansiyeli ve kaynakları hayli yüksek olan bir ülkedir. Türkiye nin toprakları üzerine günlük gelen güneş enerjisinin parasal değeri bugünkü petrol fiyatları üzerinden (90 USA $/1 varil petrol) 135 milyar USA $ / gündür. Türkiye nin, bu kaynaklardan ısıl enerji elde etmesi için potansiyeli çok yüksektir. Örnek olarak, Türkiye de güneş enerjisinin en yaygın uygulaması su ısıtma sistemleridir. Bununla birlikte, Türkiye deki toplam 18 milyon konutun sadece, milyonun da güneş enerjili su ısıtma sistemi olduğu dikkate alındığında, konutların sadece yüzde sinde güneş enerjisinden sıcak su elde etme sisteminin olduğu anlaşılmaktadır. Geride, hala güneş enerjili su ısıtma sistemine sahip olmayan yüzde lik bir potansiyelin bulunduğu anlaşılmaktadır. Ülkemizde, jeotermal enerjiden faydalanma oranı ise çok daha düşüktür. Yenilenebilir enerji kaynaklarının diğer uygulamaları olan rüzgar enerjisinden elektrik enerjisi üretim potansiyelinin çok yüksek olduğu, bilinen bir durum idi. Devletin rüzgar enerjisinden üretilecek elektrik enerjisine alım garantisi vermesi sonucu EPDK ya yapılan başvuruların sayısı ve kapasite değerleri, konu ile ilgili olanları bile çok şaşırtmıştır yılının Şubat ayında EPDK tarafından yapılan hidrolik enerji santralleri ile ilgili yap işlet ihalelerinin sonucunda, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde Türkiye deki birçok küçük nehir, çay ve diğer akarsuyun üzerine çok sayıda baraj veya nehir tipi santral kurulma çalışmaları başlamıştır. Bu konuyu merak edenler EPDK nın web sitesine girerek nerede, hangi firmanın kaç MW lık hidrolik santral kurmaya çalıştığını görebilirler. İhale edilen bu santrallerin yarısının dahi önümüzdeki yıllarda devreye girmesi durumunda, Türkiye de enerji krizi meydana gelmeyecektir. Soru-1-b) Sizce nükleer enerji artan enerji talebini karşılamada ne düzeyde bir katkı sağlayabilir? Bütün bunlara rağmen, özellikle elektrik enerjisinin yaklaşık olarak yüzde sini elde etmede kullandığımız doğalgazın, ithal bir kaynak olması, yani arz güvenliğinin bulunması, fiyatının artan petrol fiyatları ile birlikte sürekli olarak artması, gaz temin edilen ülkeler ile (Rusya ve İran) Türkiye nin siyasi çıkarlarının her an çakışma ihtimalinin olması, kaynak çeşitliliğinin sağlanması gibi sebepler Türkiye yi, arz güvenliği problemi olmayan yeni kaynakları aramaya itebilir. Şu andaki durum da bu anlatılanları göstermektedir. Yukarıda belirtilmeye çalışılan sebeplerden dolayı Fransa örneği gibi yüzde ler gibi çok yüksek oranlara çıkmadan, yüzde aralığında, sadece arz güvenliğini ve kaynak çeşitliliğini sağlayacak oranda nükleer enerjiden faydalanmak ülke menfaatleri açısından düşünülebilir. Soru-2) Yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla yararlanmamız için ne tür tedbirler alınmalı, ne tür devlet destekleri sağlanmalıdır? Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üretimi ile ilgili olarak Mayıs 2005 yılında kanun çıktı ve sağlanan teşviklerle, rüzgar enerjisinden elektrik enerjisi üretmek isteyen firmalar EPDK nın önünde kuyruklar oluşturdular. Teşvikler, her yenilenebilir enerji kaynağı için farklı olacaktır. Güneş enerjisinin ısıl uygulamaları içinde 43

17 FORUM Özellikle elektrik enerjisinin yaklaşık olarak yüzde sini elde etmede kullandığımız doğalgazın, ithal bir kaynak olması, yani arz güvenliğinin bulunması, fiyatının artan petrol fiyatları ile birlikte sürekli olarak artması, gaz temin edilen ülkeler ile (Rusya ve İran) Türkiye nin siyasi çıkarlarının her an çakışma ihtimalinin olması, kaynak çeşitliliğinin sağlanması gibi sebepler Türkiye yi, arz güvenliği problemi olmayan yeni kaynakları aramaya itebilir. Sadece arz güvenliğini ve kaynak çeşitliliğini sağlayacak oranda nükleer enerjiden faydalanmak ülke menfaatleri açısından düşünülebilir. istenirse yeni yasal düzenlemeler yapılarak, güneş enerjisinden sağlanan ekonomik fayda artırılabilir. Türkiye nin Yenilenebilir Enerji Hedefleri ve Güneş Enerjisi Günümüzde global ısınma, yerli ve temiz kaynak oluşu, petrol ve doğalgaz fiyatlarının çok artması gibi sebeplerden dolayı güneş ve benzeri temiz enerji kaynaklarına olan ilgi gittikçe artmakta ve hükümetler bu enerjiden faydalanmayı teşvik etmektedirler. Temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edildiği ülkelerde, yenilenebilir kaynakların her biri için uygulanan prosedür ve izlenen teşvik sistemi farklıdır. Güneş enerjisinin elektrik ve ısıl enerji uygulamaları konusunda, ülkelerin bazıları ortak hedef koymakta, bazı ülkeler ise ayrı ayrı hedefler belirlemektedirler. AB nin 2020 yılına kadar son koymuş olduğu hedef, toplam enerji tüketiminin yüzde 20 sinin temiz enerji kaynaklarından karşılanmasıdır. Ayrıca; Avrupa Birliği nde White Paper Beyaz Bildiri olarak adlandırılan bildiri çerçevesinde bazı hedefler konmuştur. Avrupa Birliği için bu hedef 2010 yılı için 100 milyon m 2 güneş enerjili su ısıtma sistemidir. Teşvikler uygulandığında uygulama ile ilgili kurallar da konulmaktadır. Böylece bizdeki gibi, çatılardaki rastgele yerleştirme ve çirkin görüntüler oluşmasına izin verilmemektedir [1]. ABD de ise ilan edilen hedef, her tür güneş enerjisi sistemi için Bir milyon adet güneşli çatıdır. ABD de de eyaletlere göre farklı yasal ve maddi düzenlemeler olabilmektedir. Japonya da hedefler ve uygulamalar benzerdir. İran da 2004 yılında başlatılan bir proje kapsamında, devlet 300 milyon USA $ lık bir bütçe ayırarak, konutların dahili sıcak su ihtiyaçlarını güneş enerjisinden temin etmesi için maddi destek sağlamaktadır [1]. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri, her platformda, güneş enerjisine destek verdiklerini ifade etmektedirler. Bununla birlikte Bakanlığın ortaya koyduğu somut bir proje, destek programı veya ödenek bulunmamaktadır. Çıkarılan yasalar, daha çok Rüzgar ve Jeotermal enerjinin teşvik edilmesini sağlamaktadır. Mayıs 2005 de yasalaşan Yenilenebilir Enerji Kaynaklarından Elektrik Enerjisi Üretimi (YEK Kanunu) ile ilgili kanun metni içerisinde Güneş Enerjisi ile ilgili olarak Kanunun Dördüncü bölümünde, madde 7 c bendinde sadece şu ifade geçmektedir. c) Güneş pilleri ve odaklayıcılı üniteler kullanan elektrik üretim sistemleri kapsamındaki yapılacak AR-GE ve imalat yatırımları, Bakanlar Kurulu kararı ile teşviklerden yararlandırılabilir [2]. Bu kanun Mayıs 2005 de yasalaşmış olmasına rağmen, yukarıda bahsedilen teşviklerin ne olduğu henüz belli olmadığı için, başvuruda bulunan bir yatırımcı firma da olmamıştır. YEK Kanunu nun son kısmındaki paragrafta ise; Yeterli jeotermal kaynakların bulunduğu bölgelerdeki valilik ve belediyelerin sınırları içinde kalan yerleşim birimlerinin ısı enerjisi ihtiyaçlarını öncelikle jeotermal ve güneş termal kaynaklarından karşılamaları esastır [2]. İfadeleri geçmektedir. Bu kanun Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri, her platformda, güneş enerjisine destek verdiklerini ifade etmektedirler. Bununla birlikte Bakanlığın ortaya koyduğu somut bir proje, destek programı veya ödenek bulunmamaktadır. Çıkarılan yasalar, daha çok Rüzgar ve Jeotermal enerjinin teşvik edilmesini sağlamaktadır. 44

18 Türkiye, topraklarına büyük miktarda güneş enerjisi almasına rağmen, bundan pek faydalanmamaktadır. Güneş enerjisinden elektrik enerjisi üreterek faydalanmak isteyenlerin, konut ve iş yerlerinde elektrik enerjisi üretimi ve kullanımının yaygınlaşması için, çift taraflı çalışan elektrik sayaçlarının kullanılmasına ve şebekeye alıp-verme durumuna imkan verecek yasal mevzuatın uygun hale getirilmesi gereklidir. çıktığından beri hiçbir Valilik veya Belediyemiz yasa emri olmasına rağmen güneş enerjisi yapılması hususunda girişimde bulunmamıştır. 22 Şubat 2007 de TBMM genel kurulunda görüşülen 5584 nolu, Enerji Verimliliği ile ilgili kanunda güneş enerjisi sadece bir yerde parantez içinde açıklayıcı not olarak geçmektedir [3]. Sonuç olarak, çıkarılan kanunlarda gerekli düzeltmeler yapılırsa ve çıkarılacak olan yönetmelikler güneş enerjisinden faydalanmayı teşvik edici yönde olursa, Türkiye yenilenebilir enerji kaynaklarından çok büyük faydalar sağlayabilir. Türkiye, topraklarına büyük miktarda güneş enerjisi almasına rağmen, bundan pek faydalanmamaktadır. Türkiye de, hali hazırda 17 Milyon m 2 civarında kurulu güneş kolektörü sistemi mevcuttur. Bu miktarda güneş kolektörü, 3,5-4 milyon civarında konutta, güneşli sıcak su üretim sistemi bulunduğunu ifade etmektedir. Mevcut kurulu sistemler Türkiye ye yıllık olarak milyon USA $ civarında enerji girdisi sağlamaktadır. Türkiye de, hali hazırda 18 Milyon normal konut ve bunun yanında çok sayıda yazlık konut, fabrika, otel, turistik tesis, yurt, hastane ve benzeri sıcak su kullanan birim bulunduğu dikkate alındığında, güneşli sıcak su ısıtma sistemlerinin Türkiye ekonomisine ısıl enerji olarak katkısı; 4,5-5,0 Milyar USA $ ına kadar çıkabilir [4]. Güneş enerjisinden elektrik enerjisi üreterek faydalanmak isteyenlerin, konut ve iş yerlerinde elektrik enerjisi üretimi ve kullanımının yaygınlaşması için, çift taraflı çalışan elektrik sayaçlarının kullanılmasına ve şebekeye alıp-verme durumuna imkan verecek yasal mevzuatın uygun hale getirilmesi gereklidir. Ülke genelin de, Güneş enerjisinden faydalanma oranının artırılması için üreticilere ve tüketicilere yönelik olarak bazı tedbirler alınabilir. Bunlar; Güneş Enerjisinin Kullanımının Yaygınlaştırılmasına Yönelik Öneriler Tüketicilere yönelik olarak; 1- Öncelikle, güneş kolektörlerinden alınan yüzde 18 lik yüksek KDV oranının azaltılması katkı sağlayacaktır. 2- Görsel çirkinliğe sebep olan doğal sirkülasyonlu sistemlerin ortadan kalkması için birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi pompalı güneş enerjisi sistemlerinin kurulması, sadece bu sistemlere uygulanabilecek düşük KDV, çevre temizlik veya emlak vergisinden bir sürelik muafiyet veya benzeri uygulamalar ile teşvik edilmesi gereklidir. 3- Kaçak elektrik kullanımının yoğun olduğu bölgelerde, vatandaşa yönelik, devlet destekli üç-dört yılda ödeme imkanı veren seçeneklerle güneş enerjili sıcak su kullanım sistemleri yaygınlaştırılmalıdır. 4- Çevre ve Orman Bakanlığı ORKÖY projesi ile orman köylerine yönelik olarak, maddi destekli ve üç yıl vadeli olarak köylünün, güneş enerjisi sahibi olması için çalışmaktadır. Bu projenin benzeri, ova köyleri, kasabalar, ilçeler ve şehirlerin kenar mahalleri için uygulanabilir. 5- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, illerdeki Sosyal Dayanışma ve Yardım Fonları tarafından alım gücü olmadığı belgelenen bireylere yakacak olarak kömür yardımı yapmaktadır. Dar gelirli bireylerin; ısınmanın dışındaki sıcak su ihtiyaçları için bir defaya mahsus olarak güneş enerjilerini karşılayabilir veya güneş enerjilerinin parasal bedelinin bir kısmını karşılayabilir. Bu imkanlar sağlanmadığı zaman özellikle kırsal kesimde yaşayan insanlarımız, ya ormanı tahrip etmekte veya tarlada gübre olarak kullanacağı hayvansal atıkları tezek yaparak tarlada gübre olarak kullanacağı maddenin bir kısmını yakmak zorunda kalmaktadır. Üreticilere yönelik olarak; Ürün kalitesinin artırılması için, güneş enerjisi ile ilgili TSE standartları mecburi standartlar kapsamına alınmalıdır. TSE standartları ürün kalitesini artırıcı yönde ekler yapılarak yenilenmelidir. 45

19 FORUM Geldiğimiz Son Durumda Ülkemizin 2008 Yılı Sonunda Enerji Darboğazına Gireceğini Belirtmek İstiyoruz Fizik Mühendisleri Odası (FMO) olarak ülkemiz için çok önemli olan enerji sorununun, konunun ilgili kurumlarıyla bu şekilde paylaşmanız ve elde edilecek bilgilerle bu alanda ortaya konulacak çözümlerin yol gösterici olacağını ifade etmek istiyoruz. Ülkeler, enerji politikalarını belirlerken; enerji arz/ talep dengesi, enerji kaynakları, dışa bağımlılık, coğrafi durum, nüfus artış hızı, finansman durumu gibi faktörlerin yanında enerji kaynaklarında yedeklilik, çeşitlilik gibi değişkenleri de dikkate almaktadırlar. Bu sebeplerden dolayı her ülkenin kendine özgü bir enerji politikası bulunmaktadır. Ülkelerin ortaya koydukları dinamik enerji programları incelendiğinde, yenilenebilir enerji kaynaklarının yanı sıra nükleer enerjinin gelecekte bir seçenek olma konumunu devam ettireceği görülmektedir. Bilindiği gibi Türkiye de arz-talep dengesizlikleri her zaman söz konusu olmuştur. Ancak bu konu enerji kaynaklarının yetersizliğinden ziyade plansızlık, zamanında yatırım yapılmaması, özellikle yeni liberal politikalar döneminde özelleştirme gerekçe gösterilerek kamu yatırımlarının geciktirilmesi gibi nedenlerden kaynaklanmıştır. Kaldı ki arz-talep dengesizliği Dr. Abdullah ZARARSIZ FİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI her zaman elektrik üretim kapasitesi yetersizliği şeklinde olmamıştır. Tersine bazen de arz fazlası, yani elektrik talebinin üzerinde üretim kapasitesi olduğu, bir bakıma atıl yatırımın ortaya çıktığı dönemler de vardır. Çok yakın geçmişimizde elektriksiz kalacağız söylemleri arasında, ülkemize çok pahalıya mal olan doğalgaz alım anlaşmaları ve özel sektör ile santral sözleşmelerinin yapılmış olduğu açıktır. Geldiğimiz son durumda ülkemizin 2008 yılı sonunda enerji darboğazına gireceğini Fizik Mühendisleri Odası olarak buradan belirtmek istiyoruz. Her ülkenin kendine özgü bir enerji politikası bulunmaktadır. Ülkelerin ortaya koydukları dinamik enerji programları incelendiğinde, yenilenebilir enerji kaynaklarının yanı sıra nükleer enerjinin gelecekte bir seçenek olma konumunu devam ettireceği görülmektedir. 46

20 TEİAŞ tarafından hazırlanan Türkiye Elektrik Enerjisi Üretim Planlama Çalışması ( ) dan, yılları arasında yaklaşık 5000 MW e lık nükleer kapasitenin devreye sokulmasının planlandığı anlaşılmaktadır. Söz konusu projeksiyonda nükleer santrallarla ilgili şu ifadeler yer almaktadır: Kaynak çeşitliliği, yerli kaynakların 2020 ve sonrasına yayılarak kullanılması ve buna bağlı olarak ETKB tarafından oluşturulan enerji politikaları sonucunda belirlenen 1500 MW lık üç adet nükleer santralın Senaryo 1 talep serisi kullanılarak bulunan çözümde (Çözüm I) 2012, 2014 ve 2015 yıllarında, Senaryo 2 talep serisi kullanılarak bulunan çözümde (Çözüm II) ise 2015, 2017 ve 2018 yıllarında işletmeye girecekleri kararı dikkate alınmış olup çalışmalara aynen yansıtılmıştır. Kaynakların çeşitlendirilmesi, yerli kaynakların planlama periyodu süresince yayılarak kullanılması, ithal kömür kullanımının 15 Milyon ton/yıl ile sınırlı tutulması ve bu çalışma periyodunda elektrik üretiminde kullanılacak doğalgaz tüketiminin 30 Milyar m 3 /yıl ile sınırlandırılması gibi enerji politikalarıyla birlikte 1500 er MW lık üç adet nükleer santralın 2012, 2014 ve 2015 yıllarında işletmeye girmesi kararlarının plan çalışmalarına yansıtılmasıyla 2020 yılı sonuna kadar toplam 4500 MW lık nükleer santral sisteme ilave edilmektedir. Türkiye de arz-talep dengesizlikleri her zaman söz konusu olmuştur. Ancak bu konu enerji kaynaklarının yetersizliğinden ziyade plansızlık, zamanında yatırım yapılmaması, özellikle yeni liberal politikalar döneminde özelleştirme gerekçe gösterilerek kamu yatırımlarının geciktirilmesi gibi nedenlerden kaynaklanmıştır. Ülkemizin elektrik enerjisi üretiminde ithalata olan bağımlılığını azaltmak, enerji çeşitliliğini artırmak, nükleer teknolojiyi edinmek ve aynı zamanda kaynak çeşitliliğine gitmek gibi hususların da önemli rol oynadığı anlaşılmaktadır. Bu sürecin uzun olması nedeniyle çalışmalara derhal belirlenecek bir ulusal program çerçevesinde başlanması gerekmektedir. Yukarıdaki ifadeden de anlaşılacağı üzere, 2012, 2014 ve 2015 yıllarında işletmeye girmesi planlanan nükleer santralların programda yer almasının nedeni daha çok mevcut Hükümetin elektrik enerjisi konusundaki politik karar ve tercihlerine dayanmakla beraber bu karar ve tercihte ülkemizin elektrik enerjisi üretiminde ithalata olan bağımlılığını azaltmak, enerji çeşitliliğini artırmak, nükleer teknolojiyi edinmek ve aynı zamanda kaynak çeşitliliğine gitmek gibi hususların da önemli rol oynadığı anlaşılmaktadır. Bu sürecin uzun olması nedeniyle çalışmalara derhal belirlenecek bir ulusal program çerçevesinde başlanması gerekmektedir. Ülkemizde yenilenebilir ve nükleer enerji kaynaklarından yeterince faydalanabilinmesi için Hükümet tarafından çıkartılan yenilenebilir ve nükleerle ilgili iki yasa ile bu alanda yapılacak yatırımlara teşvikler verilmiştir. Bu yasaların çok yeni olması nedeniyle enerji üretim konusunda henüz yeterli bir katkısı olmamış ancak üretim için proje bazında Enerji Bakanlığı ve EPDK ya çok sayıda başvuruların olması nedeniyle bu alanda ülkemiz enerji portföyüne önemli bir katkı olacağı görülmektedir. Ayrıca bu alanlarda yapılacak teşviklerin (hazine alanlarının kullandırılması, eğitim, altyapı, üretilen enerjinin alım garantisinin uzatılması gibi) geliştirilmesi ve artırılması yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji portföyünde yerini alacağını düşünmekteyiz. 47

DEK TMK'dan Ulusal Enerji Politikası Oluşturulması Çağrısı

DEK TMK'dan Ulusal Enerji Politikası Oluşturulması Çağrısı DEK TMK dünyada ve Türkiye'de enerji sektörünün durumunu ele alan bir rapor yayımladı... DEK TMK'dan Ulusal Enerji Politikası Oluşturulması Çağrısı Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi (DEK TMK), özellikle

Detaylı

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR -- YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ Prof. Dr. Zafer DEMİR -- zaferdemir@anadolu.edu.tr Konu Başlıkları 2 Yenilenebilir Enerji Türkiye de Politikası Türkiye de Yenilenebilir Enerji Teşvikleri

Detaylı

Türkiye nin Enerji Politikalarına ve Planlamasına Genel Bakış

Türkiye nin Enerji Politikalarına ve Planlamasına Genel Bakış Türkiye nin Enerji Politikalarına ve Planlamasına Genel Bakış Yrd. Doç. Dr. Vedat GÜN Enerji Piyasası İzleme ve Arz Güvenliği Daire Başkanı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 28-29-30 Haziran 2007, EMO-İÇEF,

Detaylı

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU Zinnur YILMAZ* *Cumhuriyet Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, SİVAS E-mail: zinnuryilmaz@cumhuriyet.edu.tr, Tel: 0346 219 1010/2476 Özet Yüzyıllardan

Detaylı

Dünyada Enerji Görünümü

Dünyada Enerji Görünümü 22 Ocak 2015 Dünyada Enerji Görünümü Gelir ve nüfus artışına paralel olarak dünyada birincil enerji talebi hız kazanmaktadır. Özellikle OECD dışı ülkelerdeki artan nüfusun yanı sıra, bu ülkelerde kentleşme

Detaylı

TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GİRİŞ POTANSİYEL MEVZUAT VE DESTEK MEKANİZMALARI MEVCUT DURUM SONUÇ Türkiye Enerji

Detaylı

AR& GE BÜLTEN Yılına Girerken Enerji Sektörü Öngörüleri

AR& GE BÜLTEN Yılına Girerken Enerji Sektörü Öngörüleri 2006 Yılına Girerken Enerji Sektörü Öngörüleri Nurel KILIÇ Dünya da ve Türkiye de ulusal ve bölgesel enerji piyasaları, tarihin hiçbir döneminde görülmediği kadar ticaret, rekabet ve yabancı yatırımlara

Detaylı

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA 2018 Yenilenebilir Enerji Kaynakları SUNU İÇERİĞİ 1-DÜNYADA ENERJİ KAYNAK KULLANIMI 2-TÜRKİYEDE ENERJİ KAYNAK

Detaylı

İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER...

İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER... İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER...4 1.Yönetici Özeti... 11 2.Giriş... 12 3.Sektörel Analiz... 13 3.1 Birincil Enerji Kaynaklarına Bakış...13 3.1.1 Kömür... 13 3.1.1.1 Dünya da Kömür... 14 3.1.1.1.1 Dünya

Detaylı

TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. 25 Kasım 2015

TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. 25 Kasım 2015 TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 25 Kasım 2015 1 Türkiye de Enerji Sektörü Ne Durumda? Fosil kaynaklar bakımından oldukça yetersiz olan Türkiye enerjide %73 oranında dışa bağımlıdır.

Detaylı

ENERJİ. KÜTAHYA www.zafer.org.tr

ENERJİ. KÜTAHYA www.zafer.org.tr ENERJİ 2011 yılı sonu itibarıyla dünyadaki toplam enerji kaynak tüketimi 12.274,6 milyon ton eşdeğeri olarak gerçekleşmiştir. 2011 yılı itibarıyla dünyada enerji tüketiminde en yüksek pay %33,1 ile petrol,

Detaylı

Türkiye de Rüzgar Enerjisi. www.euas.gov.tr 1

Türkiye de Rüzgar Enerjisi. www.euas.gov.tr 1 Türkiye de Rüzgar Enerjisi www.euas.gov.tr 1 Enerjinin Önemi Günümüz dünyasında bir ülkenin sürdürülebilir kalkınma hamlelerini gerçekleştirmesi, toplumsal refahı yükseltmesi ve global ölçekte rekabet

Detaylı

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN 16360019 1 İÇİNDEKİLER Enerji Yoğunluğu 1. Mal Üretiminde Enerji Yoğunluğu 2. Ülkelerin Enerji Yoğunluğu Enerji Verimliliği Türkiye de Enerji Verimliliği Çalışmaları 2

Detaylı

ELEKTRİK ve PLANLAMA 21. YÜZYILDA PLANLAMAYI DÜŞÜNMEK. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Cengiz GÖLTAŞ 14 Mayıs 2011

ELEKTRİK ve PLANLAMA 21. YÜZYILDA PLANLAMAYI DÜŞÜNMEK. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Cengiz GÖLTAŞ 14 Mayıs 2011 ELEKTRİK ve PLANLAMA 21. YÜZYILDA PLANLAMAYI DÜŞÜNMEK Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Cengiz GÖLTAŞ 14 Mayıs 2011 TÜRKİYE DE ELEKTRİK ENERJİSİ KURULU GÜCÜ (Nisan 2011) TERMİK - İTHAL KÖMÜR

Detaylı

Enerji ve İklim Haritası

Enerji ve İklim Haritası 2013/2 ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Enerji ve Çevre Yönetimi Dairesi Başkanlığı Enerji ve İklim Haritası Uzm. Yrd. Çağrı SAĞLAM 22.07.2013 Redrawing The Energy Climate Map isimli kitabın çeviri özetidir.

Detaylı

5 Mayıs 2010 Mersin Üniversitesi. KORAY TUNCER MMO Enerji Birimi / Teknik Görevli Makina Yüksek Mühendisi

5 Mayıs 2010 Mersin Üniversitesi. KORAY TUNCER MMO Enerji Birimi / Teknik Görevli Makina Yüksek Mühendisi 5 Mayıs 2010 Mersin Üniversitesi KORAY TUNCER MMO Enerji Birimi / Teknik Görevli Makina Yüksek Mühendisi Türkiye de kişi başına elektrik enerjisi tüketimi 2.791 kwh seviyesinde olup, bu değer 8.900 kwh

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ... XIII 1. GENEL ENERJİ...1

İÇİNDEKİLER SUNUŞ... XIII 1. GENEL ENERJİ...1 İÇİNDEKİLER SUNUŞ... XIII 1. GENEL ENERJİ...1 1.1. Dünya da Enerji...1 1.1.1. Dünya Birincil Enerji Arzındaki Gelişmeler ve Senaryolar...1 1.2. Türkiye de Enerji...4 1.2.1. Türkiye Toplam Birincil Enerji

Detaylı

TÜRKİYE'DE YENİLENEBİLİR ENERJİ

TÜRKİYE'DE YENİLENEBİLİR ENERJİ TÜRKİYE'DE YENİLENEBİLİR ENERJİ Enerji İşleri Genel Müdürlüğü 18 Haziran 2009, Ankara YEK Potensiyeli Yenilenebilir Enerji Üretimi Yenilenebilir Kurulu Güç Kapasitesi YEK Hedefleri YEK Mevzuatı YEK Teşvik

Detaylı

ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı

ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı İZMİR BÖLGESİ ENERJİ FORUMU 1 Kasım 2014/ İzmir Mimarlık Merkezi FOSİL

Detaylı

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI ENERJİ Artan nüfus ile birlikte insanların rahat ve konforlu şartlarda yaşama arzuları enerji talebini sürekli olarak artırmaktadır. Artan enerji talebini, rezervleri sınırlı

Detaylı

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER Prof.Dr. Hasancan OKUTAN İTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü okutan@itu.edu.tr 18 Haziran 2014 İTÜDER SOMA dan Sonra: Türkiye de

Detaylı

Yakın n Gelecekte Enerji

Yakın n Gelecekte Enerji Yakın n Gelecekte Enerji Doç.Dr.Mustafa TIRIS Enerji Enstitüsü Müdürü Akademik Forum 15 Ocak 2005 Kalyon Otel, İstanbul 1 Doç.Dr.Mustafa TIRIS 1965 Yılı nda İzmir de doğdu. 1987 Yılı nda İTÜ den Petrol

Detaylı

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) :

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) : Günümüzde küresel olarak tüm ülkelerin ihtiyaç duyduğu enerji, tam anlamıyla geçerlilik kazanmış bir ölçüt olmamakla beraber, ülkelerin gelişmişlik düzeylerini gösteren önemli bir kriterdir. İktisadi olarak

Detaylı

Dünyada Enerji Görünümü

Dünyada Enerji Görünümü 09 Nisan 2014 Çarşamba Dünyada Enerji Görünümü Dünyada, artan gelir ve nüfus artışına paralel olarak birincil enerji talebindeki yükseliş hız kazanmaktadır. Nüfus artışının özellikle OECD Dışı ülkelerden

Detaylı

Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi

Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi İbrahim M. Yağlı* Enerji üretiminde Rüzgar Enerjisinin Üstünlükleri Rüzgar enerjisinin, diğer enerji üretim alanlarına göre, önemli üstünlükleri bulunmaktadır:

Detaylı

KÜRESEL ISINMA ve ENERJİ POLİTİKALARI. Özgür Gürbüz Yeşiller Enerji Çalışma Grubu 8 Ekim 2006 - İstanbul

KÜRESEL ISINMA ve ENERJİ POLİTİKALARI. Özgür Gürbüz Yeşiller Enerji Çalışma Grubu 8 Ekim 2006 - İstanbul KÜRESEL ISINMA ve ENERJİ POLİTİKALARI Özgür Gürbüz Yeşiller Enerji Çalışma Grubu 8 Ekim 2006 - İstanbul Sera gazları ve kaynakları Kyoto Protokolü tarafından belirtilen 6 sera gazı: Karbon dioksit (CO

Detaylı

Türkiye nin Elektrik Enerjisi Üretimi Kaynaklı Sera Gazı Emisyonunda Beklenen Değişimler ve Karbon Vergisi Uygulaması. Mustafa ÖZCAN, Semra ÖZTÜRK

Türkiye nin Elektrik Enerjisi Üretimi Kaynaklı Sera Gazı Emisyonunda Beklenen Değişimler ve Karbon Vergisi Uygulaması. Mustafa ÖZCAN, Semra ÖZTÜRK Türkiye nin Elektrik Enerjisi Üretimi Kaynaklı Sera Gazı Emisyonunda Beklenen Değişimler ve Karbon Vergisi Uygulaması Mustafa ÖZCAN, Semra ÖZTÜRK Çalışmanın amacı Türkiye nin 2013-2017 dönemi elektrik

Detaylı

ELEKTRİK ENERJİSİ TALEP TAHMİNLERİ, PLANLAMASI ve ELEKTRİK SİSTEMİNİN DETAYLI İNCELENMESİ

ELEKTRİK ENERJİSİ TALEP TAHMİNLERİ, PLANLAMASI ve ELEKTRİK SİSTEMİNİN DETAYLI İNCELENMESİ ELEKTRİK ENERJİSİ TALEP TAHMİNLERİ, PLANLAMASI ve ELEKTRİK SİSTEMİNİN DETAYLI İNCELENMESİ YUSUF BAYRAK TEİAȘ APK Daire Bașkanlığı 1. GİRİȘ 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve sektörün yeniden yapılanmasından

Detaylı

TÜRKĐYE ELEKTRĐK ENERJĐSĐ 10 YILLIK ÜRETĐM KAPASĐTE PROJEKSĐYONU ( )

TÜRKĐYE ELEKTRĐK ENERJĐSĐ 10 YILLIK ÜRETĐM KAPASĐTE PROJEKSĐYONU ( ) TÜRKĐYE ELEKTRĐK ENERJĐSĐ 10 YILLIK ÜRETĐM KAPASĐTE PROJEKSĐYONU (2009 2018) Neşe GENÇYILMAZ Gülçin VAROL Türkiye Elektrik Đletim A.Ş. APK Dairesi Başkanlığı ÖZET 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve

Detaylı

NÜKLEER ENERJİ. Dr. Abdullah ZARARSIZ TMMOB-Fizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı

NÜKLEER ENERJİ. Dr. Abdullah ZARARSIZ TMMOB-Fizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı NÜKLEER ENERJİ Dr. Abdullah ZARARSIZ TMMOB-Fizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dünyada Elektrik Enerjisi Üretimi (2005) Biyomas ve atık: %1,3 Nükleer: %16,5 Kömür: %38,8 Diğer yenilenebilir:

Detaylı

Türkiye de Yenilenebilir Enerji Piyasası. Dünya Bankası Shinya Nishimura 28 Haziran 2012

Türkiye de Yenilenebilir Enerji Piyasası. Dünya Bankası Shinya Nishimura 28 Haziran 2012 Türkiye de Yenilenebilir Enerji Piyasası Dünya Bankası Shinya Nishimura 28 Haziran 2012 Yenilenebilir Enerji Türkiye için Neden Enerji Arz Güvenliği Önemli? Enerji ithalat oranı %70 in üzerinde (tüm ithalatın

Detaylı

TÜRKĐYE NĐN ENERJĐ ARZ POLĐTĐKALARI

TÜRKĐYE NĐN ENERJĐ ARZ POLĐTĐKALARI TÜRKĐYE NĐN ENERJĐ ARZ POLĐTĐKALARI Selahattin HAKMAN TÜSĐAD Enerji Çalışma Grubu Üyesi Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı Enerji Arz ve Talebi 6000 (Mtoe) 5000 4000 3000 2000 1000 0 1980 2000 2006 2015

Detaylı

BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ

BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ BİYOKÜTLE SEKTÖRÜ Türkiye birincil enerji tüketimi 2012 yılında 121 milyon TEP e ulaşmış ve bu rakamın yüzde 82 si ithalat yoluyla karşılanmıştır. Bununla birlikte,

Detaylı

Kömür, karbon, hidrojen, oksijen ve azottan oluşan, kükürt ve mineral maddeler içeren, fiziksel ve kimyasal olarak farklı yapıya sahip bir maddedir.

Kömür, karbon, hidrojen, oksijen ve azottan oluşan, kükürt ve mineral maddeler içeren, fiziksel ve kimyasal olarak farklı yapıya sahip bir maddedir. KÖMÜR NEDİR? Kömür, bitki kökenli bir maddedir. Bu nedenle ana elemanı karbondur. Bitkilerin, zamanla ve sıcaklık-basınç altında, değişim geçirmesi sonunda oluşmuştur. Kömür, karbon, hidrojen, oksijen

Detaylı

Türkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu

Türkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 26. Toplantısı Türkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu Prof. Dr. Yücel ALTUNBAŞAK Başkanı Enerji İhtiyacımız Katlanarak Artıyor Enerji ihtiyacımız ABD, Çin ve Hindistan

Detaylı

Hidroelektrik Enerji. Enerji Kaynakları

Hidroelektrik Enerji. Enerji Kaynakları Hidroelektrik Enerji Enerji Kaynakları Türkiye de kişi başına yıllık elektrik tüketimi 3.060 kwh düzeylerinde olup, bu miktar kalkınmış ve kalkınmakta olan ülkeler ortalamasının çok altındadır. Ülkemizin

Detaylı

ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN VE YAKIT ETKİNLİK POLİTİKALARININ PETROL FİYATLARINA ETKİSİ

ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN VE YAKIT ETKİNLİK POLİTİKALARININ PETROL FİYATLARINA ETKİSİ ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN VE YAKIT ETKİNLİK POLİTİKALARININ PETROL FİYATLARINA ETKİSİ Ersin ÖKTEM 1 Yrd.Doç.Dr. İzzettin TEMİZ 2 1 Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı TPAO, eoktem@tpao.gov.tr 2 Gazi Üniversitesi

Detaylı

Dünya Birincil Enerji Tüketimi Kaynaklar Bazında (%), 2015

Dünya Birincil Enerji Tüketimi Kaynaklar Bazında (%), 2015 Dünya Birincil Enerji Tüketimi Kaynaklar Bazında (%), 2015 Nükleer %4,4 Hidroelektrik 6,8 % Yenilenebilir %2,8 Petrol %32,9 Dünya Birincil Enerji Tüketimi: 13.147 Milyon TEP Kömür %29,2 Doğal Gaz %23,9

Detaylı

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ VİZYON BELGESİ (TASLAK) Türkiye 2053 Stratejik Lokomotif Sektörler MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ Millet Hafızası ve Devlet Aklının bize bıraktığı miras ve tarihî misyon, İstanbul un Fethinin

Detaylı

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi. www.hazar.org

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi. www.hazar.org Azerbaycan Enerji GÖRÜNÜMÜ Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi EKİM 214 www.hazar.org 1 HASEN Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi, Geniş Hazar Bölgesi ne yönelik enerji,

Detaylı

Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015

Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015 Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015 Dünya Enerji Genel Görünümü Genel Görünüm Dünya Birincil Enerji Tüketimi 2013-2035 2013 2035F Doğalgaz %24 Nükleer %4 %7 Hidro %2 Yenilenebilir Petrol %33 Kömür

Detaylı

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (ENVER) GÖSTERGELERİ VE SANAYİDE ENVER POLİTİKALARI

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (ENVER) GÖSTERGELERİ VE SANAYİDE ENVER POLİTİKALARI ENERJİ VERİMLİLİĞİ (ENVER) GÖSTERGELERİ VE SANAYİDE ENVER POLİTİKALARI Erdal ÇALIKOĞLU Sanayide Enerji Verimliliği Şube Müdürü V. Neden Enerji Verimliliği? Fosil kaynaklar görünür gelecekte tükenecek.

Detaylı

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER Prof.Dr. Hasancan OKUTAN İTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü okutan@itu.edu.tr 24 Ekim 2014 29. Mühendislik Dekanları Konseyi Toplantısı

Detaylı

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarımız ve Mevzuat. Hulusi KARA Grup Başkanı

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarımız ve Mevzuat. Hulusi KARA Grup Başkanı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarımız ve Mevzuat Hulusi KARA Grup Başkanı Sunum Planı Yenilenebilir Enerji Kaynakları Potansiyelimiz ve Mevcut Durum İzmir ve Rüzgar Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına İlişkin

Detaylı

TTGV Enerji Verimliliği. Desteği

TTGV Enerji Verimliliği. Desteği Enerjiye Yönelik Bölgesel Teşvik Uygulamaları Enerji Verimliliği 5. Bölge Teşvikleri Enerjiye Yönelik Genel Teşvik Uygulamaları Yek Destekleme Mekanizması Yerli Ürün Kullanımı Gönüllü Anlaşma Desteği Lisanssız

Detaylı

ICCI Enerji Zirvesi. Levent Gülbahar Yönetim Kurulu Başkanı. 29 Kasım 2010 ICCI Organizasyon Komitesi WoW Convention - İstanbul

ICCI Enerji Zirvesi. Levent Gülbahar Yönetim Kurulu Başkanı. 29 Kasım 2010 ICCI Organizasyon Komitesi WoW Convention - İstanbul ICCI Enerji Zirvesi Levent Gülbahar Yönetim Kurulu Başkanı 29 Kasım 2010 ICCI Organizasyon Komitesi WoW Convention - İstanbul GÜNEŞ ENERJİSİ SEKTÖRÜ ANA TEMALARI 5346 Sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Detaylı

Türkiye nin Elektrik Üretimi ve Tüketimi

Türkiye nin Elektrik Üretimi ve Tüketimi Türkiye nin Elektrik Üretimi ve Tüketimi -Çimento Sanayinde Enerji Geri Kazanımı Prof. Dr. İsmail Hakkı TAVMAN Dokuz Eylül Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Enerji Kaynakları Kullanışlarına Göre

Detaylı

Dünya Enerji Görünümü 2012. Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012

Dünya Enerji Görünümü 2012. Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012 Dünya Enerji Görünümü 2012 Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012 Genel Durum Küresel enerji sisteminin temelleri değişiyor Bazı ülkelerde petrol ve doğalgaz üretimi

Detaylı

KÖMÜRÜN ENERJİDEKİ YERİ

KÖMÜRÜN ENERJİDEKİ YERİ KÖMÜRÜN ENERJİDEKİ YERİ Prof. Dr. Güven ÖNAL Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı 1 Sunumun Ana Konuları Dünya da Kömür ve Enerji Türkiye nin Kömür Rezervleri ve Üretimi Türkiye nin Enerji Durumu Yerli

Detaylı

ÖNGÖRÜLEBİLİR PİYASA PERSPEKTİFİNDEN DOĞALGAZ PİYASASINDA REKABET

ÖNGÖRÜLEBİLİR PİYASA PERSPEKTİFİNDEN DOĞALGAZ PİYASASINDA REKABET ÖNGÖRÜLEBİLİR PİYASA PERSPEKTİFİNDEN DOĞALGAZ PİYASASINDA REKABET Av. Mert Karamustafaoğlu (LL.M.) FU Berlin Erdem&Erdem Ortak Avukatlık Bürosu Rekabet ve Uyum Uzmanı Date: 2/11/2017 ÖNGÖRÜLEBİLİR PİYASASI

Detaylı

Türkiye nin Endüstriyel Emisyonlar Direktifine Uyumu: Enerji Sektörü Üzerindeki Muhtemel Maliyetler

Türkiye nin Endüstriyel Emisyonlar Direktifine Uyumu: Enerji Sektörü Üzerindeki Muhtemel Maliyetler tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye nin Endüstriyel Emisyonlar Direktifine Uyumu: Enerji Sektörü Üzerindeki Muhtemel Maliyetler Ankara, 24 Mart 2015 Çerçeve Temel endişe: İklim değişikliği

Detaylı

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (EnVer) & KANUNU

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (EnVer) & KANUNU ENERJİ VERİMLİLİĞİ (EnVer) & KANUNU Erdal ÇALIKOĞLU Sanayide Enerji Verimliliği Şube Müdürü V. Neden Enerji Verimliliği? Fosil kaynaklar görünür gelecekte tükenecek. Alternatif kaynaklar henüz ekonomik

Detaylı

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ Enerji, modern kişisel yaşamın, üretim ve iletişim süreçlerinin en önemli aktörlerinden biri. Enerjinin tüketimi küresel düzeyde hızla artmaya devam ederken üç ana ihtiyaç baş gösteriyor:

Detaylı

World Energy Outlook Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011

World Energy Outlook Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011 World Energy Outlook 2011 Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011 Bağlam: halihazırda yeterince kaygı verici olan eğilimlere yeni zorluklar ekleniyor Ekonomik kaygılar dikkatleri enerji

Detaylı

EKONOMİ BAKANLIĞI GİRDİ TEDARİK STRATEJİSİ 2013-2015

EKONOMİ BAKANLIĞI GİRDİ TEDARİK STRATEJİSİ 2013-2015 EKONOMİ BAKANLIĞI GİRDİ TEDARİK STRATEJİSİ 2013-2015 GİTES NİÇİN GEREKLİ? Sorunlar; Emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar ve artışlar, Dünya girdi kaynaklarının geleceğine yönelik belirsizlikler, Girdi tedarik

Detaylı

İSTİHDAMA KATKISI. Tülin Keskin TMMOBMakine Mühendisleri Odası

İSTİHDAMA KATKISI. Tülin Keskin TMMOBMakine Mühendisleri Odası ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE YENİLENEBİLİR ENERJİNİN İSTİHDAMA KATKISI Tülin Keskin TMMOBMakine Mühendisleri Odası Enerji Verimliliği Danışmanı Türkiye de İstihdam Türkiye nin çalışma çağındaki nüfusu önümüzdeki

Detaylı

AR& GE BÜLTEN. Enerjide Yeni Ufuklara

AR& GE BÜLTEN. Enerjide Yeni Ufuklara Enerjide Yeni Ufuklara Nurel KILIÇ Enerji yol haritalarının oluşturulduğu dünyada, yapısal değişim gözleniyor. Ülkemizi coğrafi/stratejik konumu gereği çok yakından etkileyen bu süreçte ülkemiz için çizilen

Detaylı

Bu dönemde birincil enerji tüketiminin yıllık ortalama yüzde 5,7, elektrik tüketiminin ise yüzde 6,7 oranında büyüdüğü tespit edilmiştir.

Bu dönemde birincil enerji tüketiminin yıllık ortalama yüzde 5,7, elektrik tüketiminin ise yüzde 6,7 oranında büyüdüğü tespit edilmiştir. Avrupa Birliği Sürecinde Enerji Sektörünün Konumu ve Enerji Yol Haritaları AB ye tam üyelik sürecinde Türkiye, ekonomik ve sosyal hayatın bütün alanlarında olduğu gibi, enerji konusunda da Avrupa Birliği

Detaylı

2012 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

2012 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DÜNYADA ELEKTRİK ENERJİSİ SEKTÖRÜNÜN GÖRÜNÜMÜ Bilindiği üzere, elektrik enerjisi tüketimi gelişmişliğin göstergesidir. Bir ülkedeki kişi başına düşen

Detaylı

Enerji Sektörüne İlişkin Yatırım Teşvikleri

Enerji Sektörüne İlişkin Yatırım Teşvikleri Enerji Sektörüne İlişkin Yatırım Teşvikleri 5 Kasım 2015 Ekonomi Bakanlığı 1 Enerji Sektöründe Düzenlenen Teşvik Belgeleri V - 20.06.2012-30.06.2014 Döneminde Düzenlenen Yatırım Teşvik Belgelerinin Kaynaklarına

Detaylı

Enerji Verimliliği : Tanımlar ve Kavramlar

Enerji Verimliliği : Tanımlar ve Kavramlar TEMİZ ENERJİ GÜNLERİ 2012 15-16 17 Şubat 2012 Enerji Verimliliği : Tanımlar ve Kavramlar Prof. Dr. Sermin ONAYGİL İTÜ Enerji Enstitüsü Enerji Planlaması ve Yönetimi ve A.B.D. onaygil@itu.edu.tr İTÜ Elektrik

Detaylı

Sürdürülebilir Gelecek İçin Sürdürülebilir Enerji: Kısa ve Orta Vadeli Öneriler Rapordan Önemli Satır Başları

Sürdürülebilir Gelecek İçin Sürdürülebilir Enerji: Kısa ve Orta Vadeli Öneriler Rapordan Önemli Satır Başları Sürdürülebilir Gelecek İçin Sürdürülebilir Enerji: Kısa ve Orta Vadeli Öneriler Rapordan Önemli Satır Başları Ekonomiye yıllık 36 milyar $ katkı ve 820.000 haneye istihdam Elektrik ve doğal gaz sektörlerinin

Detaylı

ENERJİ ÜRETİMİ VE ÇEVRESEL ETKİLERİ

ENERJİ ÜRETİMİ VE ÇEVRESEL ETKİLERİ ENERJİ ÜRETİMİ VE ÇEVRESEL ETKİLERİ Prof. Dr. Ferruh Ertürk Doç. Dr. Atilla Akkoyunlu Çevre Yük. Müh. Kamil B. Varınca 31 Mart 2006 İstanbul İçindekiler İÇİNDEKİLER...İ ÇİZELGELER LİSTESİ...İİİ ŞEKİLLER

Detaylı

Yaz Puantı ve Talep Yönetimi

Yaz Puantı ve Talep Yönetimi Yaz Puantı ve Talep Yönetimi Genel elektrik talebi kış aylarında ısıtma ve aydınlatma, yaz aylarında ise soğutma (klima) ihtiyacına bağlı olarak bölgesel ve mevsimsel farklılıklar oluşturur. modus Enerji

Detaylı

AR& GE BÜLTEN. Ülkemiz önemli maden yataklarına sahip olup belirli madenlerde kendine yetebilen ender ülkelerden birisidir.

AR& GE BÜLTEN. Ülkemiz önemli maden yataklarına sahip olup belirli madenlerde kendine yetebilen ender ülkelerden birisidir. Türkiye nin Doğal Kaynağı Kömür Hande UZUNOĞLU Ülkemiz önemli maden yataklarına sahip olup belirli madenlerde kendine yetebilen ender ülkelerden birisidir. Özellikle madenciliğin gelişiminde hız kazanılmasıyla

Detaylı

ÜLKEMİZDE ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ VE ALINAN TEDBİRLER

ÜLKEMİZDE ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ VE ALINAN TEDBİRLER ÜLKEMİZDE ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ VE ALINAN TEDBİRLER DÜNYA & TÜRKİYE ENERJİ TALEBİ Dünya Enerji Talebi Değişimi (02-14) Türkiye Birincil Enerji Talebi (Milyon TEP) 76% 33% 1% -8% 77 61% 124 OECD Dışı Dünya

Detaylı

2013 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

2013 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DÜNYADA ELEKTRİK ENERJİSİ SEKTÖRÜNÜN GÖRÜNÜMÜ Bilindiği üzere, elektrik enerjisi tüketimi gelişmişliğin göstergesidir. Bir ülkedeki kişi başına düşen

Detaylı

Kurulu Kapasite (MW) Denizli, Kızıldere 15,00 82.500.000 Faaliyette

Kurulu Kapasite (MW) Denizli, Kızıldere 15,00 82.500.000 Faaliyette TÜRKİYE DE JEOTERMAL KAYNAKLI ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİM TESİSİ KURULMASI 1. Türkiye de Jeotermal Potansiyel Türkiye jeotermal potansiyel açısından Avrupa da birinci, Dünyada ise yedinci sırada yer almaktadır.

Detaylı

SANAYİDE VE KOBİ LERDE ENERJİ VERİMLİLİĞİNİN ARTIRILMASI PROJESİ HAZIRLIK ÇALIŞTAYI. Dr. Mehmet DUYAR

SANAYİDE VE KOBİ LERDE ENERJİ VERİMLİLİĞİNİN ARTIRILMASI PROJESİ HAZIRLIK ÇALIŞTAYI. Dr. Mehmet DUYAR SANAYİDE VE KOBİ LERDE ENERJİ VERİMLİLİĞİNİN ARTIRILMASI PROJESİ HAZIRLIK ÇALIŞTAYI Dr. Mehmet DUYAR Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Ankara- Haziran 2009 ENERJİ

Detaylı

ÜLKEMİZDE ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ VE ALINAN TEDBİRLER

ÜLKEMİZDE ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ VE ALINAN TEDBİRLER ÜLKEMİZDE ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ VE ALINAN TEDBİRLER TÜRKİYE BİRİNCİL ENERJİ TALEBİ Türkiye Birincil Enerji Talebi (Milyon TEP) 61% Son 13 yılda: Politik istikrar 77 124 İsikrarlı ekonomik büyüme İyileşen

Detaylı

ENERJĠDE DIġA BAĞIMLILIK 2 Nisan 2010 MMO Adana ġube. Koray TUNCER MMO Enerji Birimi Teknik Görevli Mak. Yük. Müh.

ENERJĠDE DIġA BAĞIMLILIK 2 Nisan 2010 MMO Adana ġube. Koray TUNCER MMO Enerji Birimi Teknik Görevli Mak. Yük. Müh. ENERJĠDE DIġA BAĞIMLILIK 2 Nisan 2010 MMO Adana ġube Koray TUNCER MMO Enerji Birimi Teknik Görevli Mak. Yük. Müh. ÜLKELER KİŞİ BAŞINA TÜKETİM (kwh) Dünya ortalaması 2.500 Gelişmiş Ülkeler 8.900 Ortalaması

Detaylı

Liberalleşmenin Türkiye Enerji. 22 Şubat 2012

Liberalleşmenin Türkiye Enerji. 22 Şubat 2012 Liberalleşmenin Türkiye Enerji Piyasasına Etkileri i 22 Şubat 2012 Liberalleşmenin son kullanıcılara yararları somutları çeşitli sektörlerde kanıtlanmıştır Telekom Havayolu Liberalleşme öncesi > Genellikle

Detaylı

SANAYİ SEKTÖRÜ. Mevcut Durum Değerlendirme

SANAYİ SEKTÖRÜ. Mevcut Durum Değerlendirme SANAYİ SEKTÖRÜ Mevcut Durum Değerlendirme Sera Gazı Emisyonaları 1990 1995 2000 2005 2008 CO 2 141,36 173,90 225,43 259,61 297,12 CH 4 33,50 46,87 53,30 52,35 54,29 N 2 0 11,57 16,22 16,62 14,18 11,57

Detaylı

RÜZGAR ENERJİSİ. Cihan DÜNDAR. Tel: Faks :

RÜZGAR ENERJİSİ. Cihan DÜNDAR. Tel: Faks : RÜZGAR ENERJİSİ Cihan DÜNDAR Tel: 312 302 26 88 Faks : 312 361 20 40 e-mail :cdundar@meteor.gov.tr Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü A r a ş t ı r m a Ş u b e M ü d ü r l ü ğ ü Enerji Kullanımının

Detaylı

Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti. Politika ve Strateji Geliştirme. Ozon Tabakasının Korunması. İklim Değişikliği Uyum

Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti. Politika ve Strateji Geliştirme. Ozon Tabakasının Korunması. İklim Değişikliği Uyum Politika ve Strateji Geliştirme Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti Ozon Tabakasının Korunması İklim Değişikliği Uyum 1 Birleşmiş Milletler İklim değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve ilgili uluslararası

Detaylı

4646 SAYILI DOĞAL GAZ PİYASASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI TASLAĞI İLE ÖNGÖRÜLEN DÜZENLEMELER

4646 SAYILI DOĞAL GAZ PİYASASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI TASLAĞI İLE ÖNGÖRÜLEN DÜZENLEMELER 4646 SAYILI DOĞAL GAZ PİYASASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI TASLAĞI İLE ÖNGÖRÜLEN DÜZENLEMELER 1 4646 SAYILI DOĞAL GAZ PİYASASI KANUNUNDAKİ YENİLİKLER Lisans sahibi şirketler aralarında

Detaylı

Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Yenilenebilir Enerji Kaynakları Yenilenebilir Enerji Kaynakları Nurel KILIÇ Türkiye de tüketilen birincil enerjinin % 39 u petrol, % 27 si kömür, % 21 i doğal gaz ve % 13 ü büyük oranda hidroelektrik ve diğer yenilenebilir kaynaklardan

Detaylı

Elektrik Enerji Sistemlerinin Ekonomik İşletilmesi ve Enerji Verimliliği

Elektrik Enerji Sistemlerinin Ekonomik İşletilmesi ve Enerji Verimliliği Elektrik Enerji Sistemlerinin Ekonomik İşletilmesi ve Enerji Verimliliği Nurettin ÇETİNKAYA Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü 2 Mayıs 2007 ÇARŞAMBA

Detaylı

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007 TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007 1 Adana Gelecek Stratejisi Konferansı Çalışmanın amacı: Adana ilinin ekonomik, ticari ve sosyal gelişmelerinde

Detaylı

Türkiye de Biyoenerji Politikaları

Türkiye de Biyoenerji Politikaları Türkiye de Biyoenerji Politikaları 30 Eylül 2010, 14:00 Türkiye Uluslararası Yenilenebilir Enerji Kongresi Grand Cevahir Otel & Kongre Merkezi Şişli/İstanbul Erkan Erdoğdu Enerji Uzmanı & Doktora (PhD)

Detaylı

Endüstriyel Uygulamalarda Enerji Verimliliği ve Kompanzasyon Çözümleri. Yiğit Özşahin

Endüstriyel Uygulamalarda Enerji Verimliliği ve Kompanzasyon Çözümleri. Yiğit Özşahin Endüstriyel Uygulamalarda Enerji Verimliliği ve Kompanzasyon Çözümleri 2015 Yiğit Özşahin İçerik Entes Elektronik Enerji verimliliği nedir? Neden enerjiyi verimli kullanmalıyız? Enerji verimliliği için

Detaylı

Tarım & gıda alanlarında küreselleşme düzeyi. Hareket planları / çözüm önerileri. Uluslararası yatırımlar ve Türkiye

Tarım & gıda alanlarında küreselleşme düzeyi. Hareket planları / çözüm önerileri. Uluslararası yatırımlar ve Türkiye Fırsatlar Ülkesi Türkiye Yatırımcılar için Güvenli bir Liman Tarım ve Gıda Sektöründe Uluslararası Yatırımlar Dr Mehmet AKTAŞ Yaşar Holding A.Ş. 11-12 Şubat 2009, İstanbul sunuş planı... I. Küresel gerçekler,

Detaylı

2010 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

2010 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DÜNYADA ELEKTRİK ENERJİSİ SEKTÖRÜNÜN GÖRÜNÜMÜ Bilindiği üzere, elektrik enerjisi tüketimi gelişmişliğin göstergesidir. Bir ülkedeki kişi başına düşen

Detaylı

ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI

ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE Türkiye önümüzdeki yıllarda artan oranda enerji ihtiyacı daha da hissedecektir. Çünkü,ekonomik kriz dönemleri

Detaylı

Türkiye nin Enerji Geleceği İklim bileşenini arıyoruz

Türkiye nin Enerji Geleceği İklim bileşenini arıyoruz EWEA-TWEA Policy Workshop Türkiye nin Enerji Geleceği İklim bileşenini arıyoruz Mustafa Özgür Berke, WWF-Türkiye 27.03.2013, Ankara 27-Mar-13 / 1 Photo: Michel Roggo / WWF-Canon KISACA WWF +100 5 kıtada,

Detaylı

Elektrikte bir yıllık 'denge' zararı; 800 milyon YTL

Elektrikte bir yıllık 'denge' zararı; 800 milyon YTL Elektrikte bir yıllık 'denge' zararı; 800 milyon YTL Büyük özelleştirme ihalelerine hazırlanan enerji sektöründe devlet kurumlarının DUY (Dengeleme Uzlaştırma Yönetmeliği) nedeniyle zararı 800 milyon YTL

Detaylı

ELEKTRİKTE DOĞAL GAZIN ARTAN STRATEJİK ÖNEMİ ve SU KAYNAKLARIMIZ. Dursun YILDIZ USİAD Genel Başkan Danışmanı

ELEKTRİKTE DOĞAL GAZIN ARTAN STRATEJİK ÖNEMİ ve SU KAYNAKLARIMIZ. Dursun YILDIZ USİAD Genel Başkan Danışmanı ELEKTRİKTE DOĞAL GAZIN ARTAN STRATEJİK ÖNEMİ ve SU KAYNAKLARIMIZ Dursun YILDIZ USİAD Genel Başkan Danışmanı Giriş Elektrik enerjisi üretiminde yerli ve yenilenebilir kaynakların öncelikli olarak geliştirilmesinin

Detaylı

Ülkemizde Elektrik Enerjisi:

Ülkemizde Elektrik Enerjisi: Karadeniz Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik-Bilgisayar Bilim Kolu Eğitim Seminerleri Dizisi 6 Mart 8 Mayıs 22 Destekleyen Kuruluşlar: Karadeniz Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği

Detaylı

Mustafa BARAN Ankara Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı

Mustafa BARAN Ankara Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa BARAN Ankara Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı Enerji verimliliği / Sanayide enerji verimliliği Türkiye de enerji yoğunluğu Enerji tüketim verileri Türkiye de enerji verimliliği projeleri

Detaylı

ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI

ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI KONULAR 1-Güneş Enerjisi i 2-Rüzgar Enerjisi 4-Jeotermal Enerji 3-Hidrolik Enerji 4-Biyokütle Enerjisi 5-Biyogaz Enerjisi 6-Biyodizel Enerjisi 7-Deniz Kökenli Enerji 8-Hidrojen

Detaylı

KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi

KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi DÜNYADA VE TÜRK YEDE ENERJ VE KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, PROJEKS YONLAR VE EM SYONLAR Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi Dünya Dünya Kömür Rezervi Bölge Görünür Ç kar labilir Rezervler (Milyon

Detaylı

TÜRKİYE DOĞAL GAZ MECLİSİ 2013-2014 KIŞ DÖNEMİ DOĞAL GAZ GÜNLÜK PUANT TÜKETİM TAHMİNİ VE GELECEK YILLARA İLİŞKİN ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER

TÜRKİYE DOĞAL GAZ MECLİSİ 2013-2014 KIŞ DÖNEMİ DOĞAL GAZ GÜNLÜK PUANT TÜKETİM TAHMİNİ VE GELECEK YILLARA İLİŞKİN ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER 2013-2014 KIŞ DÖNEMİ DOĞAL GAZ GÜNLÜK PUANT TÜKETİM TAHMİNİ VE GELECEK YILLARA İLİŞKİN ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER 2014 İÇİNDEKİLER 1. Talebe İlişkin Baz Senaryolar 2. Doğal Gaz Şebekesi Arz İmkânlarına

Detaylı

1.1 BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ VE KYOTO PROTOKOLÜ

1.1 BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ VE KYOTO PROTOKOLÜ 1 1.1 BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ VE KYOTO PROTOKOLÜ Ulusal sera gazı envanterini hazırlamak ve bildirimini yapmak İklim değişikliğinin azaltılması ve iklim değişikliğine uyumu

Detaylı

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ Mühendislik Fakültesi

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ Mühendislik Fakültesi YAŞAR ÜNİVERSİTESİ Mühendislik Fakültesi ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ (http://esm.yasar.edu.tr) Sunum Planı Neden Yaşar Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü`nde Okumalıyım? Bölüm

Detaylı

Türkiye Rüzgar Enerjisi Sektör Toplantısı ( TÜRES 2017/1 )

Türkiye Rüzgar Enerjisi Sektör Toplantısı ( TÜRES 2017/1 ) Türkiye Rüzgar Enerjisi Sektör Toplantısı ( TÜRES 2017/1 ) TÜRKİYE KURULU GÜCÜ 2017 MART SONU TÜRKİYE KURULU GÜCÜNÜN BİRİNCİL ENERJİ KAYNAKLARINA GÖRE DAĞILIMI (TOPLAM 79.178,3 MW) KATI+SIVI; 667,1; 0,85%

Detaylı

Biliyor musunuz? Enerji. İklim Değişikliği İle. Mücadelede. En Kritik Alan

Biliyor musunuz? Enerji. İklim Değişikliği İle. Mücadelede. En Kritik Alan Biliyor musunuz? Enerji İklim Değişikliği İle Mücadelede En Kritik Alan Enerji üretimi için kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtların kullanımı sanayileşme devriminden beri artarak devam etmektedir.

Detaylı

2014 İKİNCİ ÇEYREK ELEKTRİK SEKTÖRÜ. Tüketim artışı aheste, kapasite fazlası sürüyor. Yael Taranto tarantoy@tskb.com.tr

2014 İKİNCİ ÇEYREK ELEKTRİK SEKTÖRÜ. Tüketim artışı aheste, kapasite fazlası sürüyor. Yael Taranto tarantoy@tskb.com.tr Tüketim artışı aheste, kapasite fazlası sürüyor Yılın ilk yarısında elektrik tüketimi 2013 yılının aynı dönemine kıyasla %3,6 artış gösterdi. Yıllık tüketim artış hızı ilk çeyrekte %3 olarak gerçekleşirken,

Detaylı

TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ POTANSİYELİ. Mustafa ÇALIŞKAN EİE - Yenilenebilir Enerji Kaynakları Şubesi Müdür Vekili

TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ POTANSİYELİ. Mustafa ÇALIŞKAN EİE - Yenilenebilir Enerji Kaynakları Şubesi Müdür Vekili TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ POTANSİYELİ Mustafa ÇALIŞKAN EİE - Yenilenebilir Enerji Kaynakları Şubesi Müdür Vekili Dünya nüfusunun, kentleşmenin ve sosyal hayattaki refah düzeyinin hızla artması, Sanayileşmenin

Detaylı

Sayın Arsuz Belediye Başkanım,/ Saygıdeğer Konuşmacılar,/

Sayın Arsuz Belediye Başkanım,/ Saygıdeğer Konuşmacılar,/ Sayın Arsuz Belediye Başkanım,/ Saygıdeğer Konuşmacılar,/ Değerli Katılımcılar,/ Arsuz Belediyesi nin ev sahipliğinde düzenlenen/ bölgemizin enerji sektöründeki durumu/ ve geleceği hakkında görüşmeler

Detaylı

GİTES KİMYA EYLEM PLANI

GİTES KİMYA EYLEM PLANI GİTES KİMYA EYLEM PLANI HEDEF -1 1.1 1.2 HEDEF -2 2.1 PETROKİMYA SEKTÖRÜNDE YATIRIM İHTİYACININ KARŞILANMASI Yeni rafineri ve petrokimya entegre yatırımlarının hayata geçirilmesi desteklenecektir. Tüketimin

Detaylı