1970 den sonra kademeli olarak yasaklandı. Hareketlilik, Dirençlilik, Biyolojik birikim gibi karakteristik özelliklere sahip olan DDT;

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "1970 den sonra kademeli olarak yasaklandı. Hareketlilik, Dirençlilik, Biyolojik birikim gibi karakteristik özelliklere sahip olan DDT;"

Transkript

1 Sentetik KİMYASALLAR' lar, gerek üretim, gerek kullanım aşamasında, gerekse kullanım sonrasında, dünyadaki çevre kirliliği, ekoloji ve canlı sağlığı üzerindeki tehditin önde gelen sorumlularındandırlar. - Bugün dünyada, 1940 larda olmayan yada bilinmeyen, yaklaşık sentetik kimyasal madde bulunmakta ve kullanılmaktadır kimyasal, dünya genelinde, ortak kullanımdadır. - Her yıl kadar kimyasal madde piyasaya sürülmektedir. - Bugün vücudumuzda 60 yıl önce bilinmeyen yada bulunmamış yüzlerce kimyasal madde taşıdığımızı tahmin ediyor bilim insanları. - Bunların sadece %7 sinin insan sağlığına etkileri tam olarak test edilmektedir. - Kimyasal maddeler dünyanın aynı zamanda her yerinde bulunabilmekte ve bu insan yapımı kimyasalların kalıntılarına insanlar ve diğer canlılarda rastlanabilmektedir. - Son onlarca yılda, kimyasalların olumsuz sağlık etkileri vahşi yaşamda hissedilir derecede artmış, birçok bitki ve hayvan türü yok olmuş ve yok olmaya da devam etmektedir. - Bazı kimyasallara maruz kalındığında ölüm de dahil omak üzere, kalıcı ve geri dönüşümsüz hasarlar da doğabilmektedir. Kimyasalların birbiri ile etkileşiminin insan sağlığı üzerindeki etkileri de bilinememektedir. TARIM KİMYASALLARI da bu kirleticilerin önemli aktörlerindendir Bildirimizdeki söylemlere ışık tutması açısından akıllardan silinmeyen bir örnek ile başlamak istiyorum sunumuma Dikloro Difenil Trikloroetan (D. D. T) Powerful Insecticide Harmless to Humans Güçlü Böcek ilacı, 1939 da bulundu. Göstermiş olduğu performans ile, ilacı bulan bilim adamına Nobel Ödülü bile kazandırdı. Buna karşın, özellikle 1960 lı yıllardan itibaren çok zehirli bir böcek öldürücü olan DDT, tehlikeli bir kirletici olarak lanetlenmeye başlandı den sonra kademeli olarak yasaklandı. Hareketlilik, Dirençlilik, Biyolojik birikim gibi karakteristik özelliklere sahip olan DDT; - Uzun yollar aşabilmekte, hava sayesinde su veya toprağa ulaşabilmekte, - Çevrede yıl kalabilmekte,. - Bir organizmanın metabolizmasına çok kolay girebilen ve vücut dokusundaki yağlarda çözülebilen bir yapıda olup, besin zincirinde son tüketiciye doğru gittikçe biriken oranda artmaktaydı. D. D. T. örneğini vermemdeki amaç, insanlara zararsızdır etiketiyle ortaya çıkıp, dünya ve insanlık üzerindeki tahribatı anlaşılmaya başlandıktan sonra yasaklanmasının üzerinden 35 yıl geçmiş olmasına rağmen hala kalıntılarına rastlanıyor olmasıdır. Yani, her zararsızdır diye ortaya çıkan, bilahare ticarileşen madde yada yapılar, aradan yıllar geçtiğinde ekolojiye ve insanlığa çok pahalıya mal olabilmektedir. Nitekim GDO lar, transgenik bitkiler, başka bir ifadeyle biyoteknolojik tarım ürünleri de aynı 1 / 10

2 zararsızlık söylemiyle ortaya çıkmış ve ticarileşmişlerdir. Bunlara neden ihtiyaç duyulduğu sorgulandığında ise yanıt olarak; - çevre ve ekoloji felaketleri, - insan sağlığının kullanılan tarım kimyasalları nedeniyle bozulması ve - dünya daki açlık sorunları verilmektedir. Çevre ve ekoloji felaketleri ile insan sağlığı problemi için Yeşil Devrim denen modern tarıma, monokültür tarıma, gıda sanayini besleyecek endüstriyel tarıma geçiş sürecini irdelemek gerekir. Bilindiği üzere, Yeşil Devrim sürecinde ; yüksek verimli çeşitler, kaliteli tohumluk, verimi yükseltecek sentetik gübreler, hastalık ve zararlılarla daha etkili savaşımı sağlayacak ilaçlar, üretimi arttırmaya yönelik sulama yöntem ve dozları üzerinde durularak, insan işgücü yerine yakıt enerjisinden yararlanma yoluna gidilmiş ve tüm bunların uygulanabilmesi için makineler geliştirilmiştir. Tarım alanlarının gerek kullanım biçimi (monokültür, marjinal toprakların tarıma açılması, drenajsız sulama, aşırı otlatma vb. ) ve gerekse yoğun girdi kullanımı, verim potansiyelini arttırmış gibi görünse de sürdürülebilir toprak verimliliğini ve doğal dengeleri tehlikeye sokmuş, toprak yapısının bozulması, erozyon, zararlı kimyasalların birikimi, yer altı sularına karışımı ve atmosferin kirlenmesi gibi olumsuzluklar ortaya çıkmıştır Konvansiyonel tarım sistemleri çevreye zarar verirken; modern tarımda uygulanan kimyasal ilaç ve gübreler ile büyüme-gelişmeyi düzenleyiciler nedeniyle, gıda maddelerinde sağlığa zararlı kalıntılarla karşılaşılmaktadır. İnsan sağlığı ve buna etki eden mekanizmalarda zararlanmalar görülmeye başlanmıştır. İşte, Yeşil Devrimin mimarları, sanki tüm bunların sorumlusu kendileri değilmiş, bunları sanki bir başkaları yapmış gibi, şimdi de Biyoteknolojik Tarım sistemini, transgenik bitkileri bu sorunlara tek alternatif olarak göstermekte, GDO lu ürünleri piyasaya sürmektedirler. Genetik ve GDO Bir türe başka türden gen aktarılarak doğal yapının değiştirilmesiyle, canlıya yeni genetik özellikler kazandırılmasını sağlayan modern biyoteknoloji tekniklerine gen teknolojisi, gen teknolojisi kullanılarak doğal olarak elde edilmesi mümkün olmayan yeni özellikler kazandırılmış organizmalara da "Genetik Yapıları Değiştirilmiş Organizma (GDO) adı verilmektedir. Bilindiği gibi GDO lu ürünlerin çok büyük bir kısmı, pestisitlere dayanıklılık geni aktarılmış biyoteknoloji ürünleridir. Milyonlarca yıl boyunca mikroorganizmalar, böcekler, bitkiler, hayvanlar ve insanlar, yani tüm canlılar, toprak, hava, su ve güneş gibi ekosistemin farklı unsurlarıyla, doğal yollarla etkileşerek ve gelişerek çeşitlendiler, sonucunda da bu günlere geldiler. Yani genetik değişim, milyonlarca yıldır var olan bir olgudur. Bu nedenle genetik değişimleri, genetik bilimini red etmek, ya da karşı çıkmak gibi bir eylemin geçerliliği olamaz. Karşı çıkılan şey, genetik bilimini tarımsal biyoteknolojik devrimin bir silahı olarak her türlü legal ve illegal yolu kullanarak, insanlığın ve 2 / 10

3 ekolojinin riske atılması pahasına tarlalara ve sofralara sokmaya çalışan ulusötesi şirketler ve onların çeşitli ülkelerdeki sivil ya da resmi taşeronlarıdır. Tarımda genetik çalışmaların başlangıcı ve gelişimi Genetik çalışmalar 1900 lerda, Mendel ile başladı de bilim insanlarının Mendel kurallarından yararlanarak melez bitki üretimini geliştirmeleri, 1953 de DNA nın yapısının belirlenmesi ve 1970 lerde ise melez tohumların üretimde kullanılmasını sağladı den sonra, bakteriyel genlerin genetik mühendisliği teknikleriyle kullanılmaya başlanmasıyla 1983 de antibiyotiğe dayanıklı ilk transgenik tütün bitkisi elde edildi de virüs, bakteri ve böceklere dayanıklı transgenik bitkilerin tarla denemeleri başladı ve 1990 da ABD de herbisite dayanıklı transgenik tütün bitkisinin üretimine izin verildi yılında, ABD de Monsanto ve Agrigenetics şirketleri tarafından, bitki üzerinde ilk deneysel gen nakli gerçekleştirilmiştir. Deneysel sürecin bitip, ticari ürünlerin piyasaya sürülmesi bir on yıl daha almış ve 1994 de, yine ABD de Calgene tarafından ilk ticari gen nakli uygulanmış transgenik domates, Flavr savr adıyla, piyasaya sürülmüştür. Daha sonra ise, gen nakli yöntemiyle kuraklığa, bitki zararlılarına karşı dayanıklı ve kalite özellikleri değiştirilmiş pamuk, soya, mısır, kanola elde edilmiştir. Öte yandan hemen her transgenik tohuma yerleştirilebilen, yok edici (terminatör) genlerin, bu tohumdan üreyen yeni tohumların kısır olmasına ve böylece dünyada tarımla uğraşanların %80 inin, halen kullanmakta olduğu üründen, tohumunu ayırarak tekrar ekim imkanının ortadan kalkmasına ve dolayısıyla üreticilerin transgenik tohum üreticisi firmalara bağımlı kalmasına neden olacağı belirtilmektedir (Aydın, 2000). Genellikle verim artışı sağlamak, herbisitlere ve böceklere, stres faktörlerine (tuzluluğa, kuraklığa, soğuğa) dayanıklı, olgunlaşma süresi ve raf ömrü değiştirilmiş, aroması arttırılmış veya bazı besin elementlerince zenginleştirilmiş, vb. bitki türleri yaratmak amaçlı olabilen biyoteknolojik uygulamalar, günümüzde birçok tarım bitkisi için kullanılmaktadır. Herbisit toleranslı transgenik bitki üretimi Ticarileştirilen Biyoteknolojik ürünlerin küresel durumu 1996 yılında ticarileşen GDO lu ürünlerin üretim alanı 1, 7 milyon hektardan, 2006 yılında 11 i gelişmekte, 11 i de endüstrileşmiş ülke olmak üzere, 22 ülkede toplam 102 milyon hektara ulaşmıştır (ISAAA, 2007). Biyoteknoloji şirketleri tarafından; bu rakamın 2010 yılına kadar 30 ülkede, 15 milyon çiftçiyle, 150 milyon hektara ulaşması hedeflenmektedir yılında GDO lu soya, 58, 6 milyon hektar ile dünya biyoteknolojik tarım alanlarının % 57 sini kaplamıştır. GDO lu Mısır 25, 2 milyon hektar (%25), GDO lu Pamuk 13, 4 milyon hektar (%13), GDO lu Kanola 4, 8 milyon hektar (% 5) lik bir alana ulaşmıştır. Bu tip ürünlerin, dünya genelindeki alansal ve oransal dağılımları, 2005 yılı değerleriyle Tablo 1 de verilmiştir. (James, 2005) Tablo 1. Biyoteknolojik tarım ürünlerinin dünya üzerindeki ekiliş miktar ve oranları (2005) GDO lu Ürün Cinsi Milyon Hektar Biyoteknolojik tarım ürünlerindeki ekiliş Biyoteknolojik oranı GDO lu % Milyon Ürün tarım Cinsi Hektar ürünlerindeki ek Herbisit 54, 460 toleranslı Soya Bt Mısır 11, 313 Bt/Herbisit 6, 5 7toleranslı Mısır 3 / 10

4 Bt Pamuk 4, 9 5 Herbisit 4, 6tolearanslı 5 Kanola Bt/Herbisit 3, 6 4tolearanslı Pamuk Herbisit 3, 4tolearanslı 4 Mısır Herbisit 1, 3tolearanslı 2 Pamuk 2006 rakamlarına göre, Herbisit toleranslı soya, mısır, kanola, pamuk ve alfa alfa toplam GDO lu ekimlerin % 68 ini (69, 9 milyon hektar), Bt toksin geninin aşılandığı mısır ve pamuk, toplam GDO lu ekimlerin % 19 unu (19 milyon hektar), Bt ve HT karması GDO lu ürünler ise, 13, 1 milyon hektar ile GDO lu üretim alanlarının % 13 ünü kaplamaktadırlar (ISAAA Brief 2006). Dünyada yaklaşık 300 milyon hektar arazi üzerinde üretilen soya, pamuk, kanola ve mısırın biyoteknolojik türevleri, % 30 luk toplam paya sahiptir. Toplam ekim alanları bazında GDO lu ve GDO suz ürünlerin oranları Tablo. 2 ve Şekil. 1 de gösterilmiştir. ( James, 2005). Tablo 2. Toplam ekim alanlarında GDO lu ve GDO suz bazı ürünlerin payları Toplam Ekiliş (m. GDO'lu GDO'suz ha) Mısır 147 %% 1486 Soya 91 %% 6040 Pamuk 35 %% 2872 Kanola 26 %% 1882 Şekil 1. GDO lu ve GDO suz ürünlerin küresel oranları 4 / 10

5 Herbisit toleranslı transgenik bitkilerde ilaç kullanımı Gen aktarımlı tohumların ticari olarak satışının başladığı 1996 dan itibaren ilk 3 yıl, bu ürünlerin pestisit kullanımını tona yakın bir miktarda azalttığı saptanmıştır. Ancak son 3 yıl içinde, gen aktarımlı bitkilerin üretim alanlarındaki pestisit kullanım artışı tondan fazladır. Bu artışın büyük bölümü, soya, pamuk gibi herbisit toleranslı (HT) ürünlerin tarımsal üretim girdilerine aittir. Hazırlanan raporda, bir çok çiftçinin gen aktarımlı bitki tarlalarına daha fazla herbisit kullanma zorunda kaldıkları bildirilmektedir. Bunun nedeni yabani otların herbisitlere karşı genetik olarak dayanıklılıklarını arttırmalarıdır. Yıllardır bilim insanlarinin herbisit toleranslı bitkilerin tarım alanlarında ekolojik değişimlere yol açacağı konusundaki uyarılarında haklı oldukları, 2001 yılından itibaren ABD de gözlenebilmektedir. (Ag BioTech, 2004) 2003 Kasım ayındaki bir çalışma raporunda, ABD deki transgenik mısır, soya ve pamukta geçmiş yıllara göre daha fazla pestisit kullanıldığı bildirilmektedir. Geçtiğimiz 8 yılda, Bacillus thuringiensis (Bt) nin kullanıldığı transgenik çeşitlerdeki, pestisit kullanımının yaklaşık ton azaldığı, herbisitlere dayanıklı transgenik bitkilerde kullanılan ilaç miktarının da yaklaşık ton (Türkiyenin yıllık toplam tarım ilacı kullanımındana fazla) arttığı, yani sonuç olarak ABD tarımında transgenik bitkilerin kullanımı sayesinde, toplam tarım ilacı harcamasının ton arttığını söylemek mümkündür. (Ag BioTech, 2004) 2004 yılında hazırlanan başka bir raporda yine ABD inde çiftçilerin herbisit toleranslı transgenik soya, mısır ve pamukta bunların konvansiyonel çeşitlerine göre daha fazla pestisit kullandığı da teyid edilmektedir. Transgenik ürünler ve pestisit kullanımı konusundaki 1996'dan 2004'e kadarki veriler, konvansiyonellere kıyasla, GDO lu ürünler için 55 bin ton daha fazla pestisit kullanıldığını göstermektedir. Rapora göre pestisit kullanımındaki bu farklılık, glifosfata (glyphosate) toleranslı ekinlere uygulanan herbisitteki kullanım artışından kaynaklanmaktadır. Bu, yabani otların kullanılan herbisite bağışıklık, ya da toleranslı yabani otların ortaya çıkması nedeniyle olduğu gibi, herbisit üreticilerinin pazarlama yetenekleri, glifosfat ve diğer herbisitlerin fiyatlarındaki indirimler nedeniyle olmaktadır. (Benbrook, 2005) Transgenik bitkiler ve süper yabani otların yaratılması Polenler doğal yayılımlarında, sınır ve mesafe tanımazlar. Dolayısıyla tozlaşma döneminde rüzgar ve böcek gibi etkenlerle taşınan polen, GDO kaynaklı ise, yapısına girdiği normal özellikteki bitkinin de genetiğini değiştirmektedir. Gen bulaşması GDO lu ürünün konvansiyonel, ya da organik ürüne bulaşmasının ötesinde, bitkinin yabani akrabalarına da olabilmektedir. Nitekim 2005 yılı Temmuz ayında Friends of the Earth, İngiliz hükümetinin genetiği değişmiş bir süper yabani ot superweed türünün varlığını keşfettiğini duyurdu. İngiliz hükümetinin denetlediği, GDO lu Yağlık Kanola denemelerinde keşfedilen yabani ot un, Yabani Hardal (Sinapis arvensis) ile tozlaşmadan, gen kaçışından oluştuğu tesbit edilmiştir. Yağlık Kanola (Kolza) ile yabani hardalın tozlaşmasının ve gen bulaşmasının olmayacağı yönündeki bilimsel varsayımların geçersiz olduğunu ispatlayan bu olaya, İngiltere de ilk defa rastlanmaktaydı. BAYER in herbisit toleranslı transgenik yağlık kanoladan, yabani akrabalarına gen kaçışı, İngiliz hükümetinin Transgenik Ürünler Çiftlik Ölçekli Değerlendirme (FSEs) tarlalarındaki çalışmalarında izlendi (FOE, 2005). Araştırmacılar, yapılan GD kanola denemelerinin ertesi yılında, deneme tarlası alanında Sinapis arvensis in genetiği değişmiş versiyonunu tespit ettiler. Bulunan bu bitki, herbisit toleranslı GD yağlık kanolasının dirençli olduğu Glufosinat amonyum (BAYER tarafından Liberty ticari ismiyle pazarlanmaktadır) ot ilacına dirençlilik genini taşıyordu. Bu güne kadar bilim dünyasında, yabani hardalın yağlık kolza ile tozlaşma ve döllenmesinin mümkün olamayacağı, 5 / 10

6 bu durum gerçekleşse bile yeni bitkinin yaşam şansının olmayacağı yönünde tartışmalar vardı. Hatta Avrupa Çevre Ajansı (European Environment Agency), 2000 yılı raporunda Yağlık Kolza (Brassica napus) ve Yabani Hardal (Sinapis arvensis) arasında doğal gen akışı olmadığına dair genel bir görüş birliği olduğunu belirtilmişti. Ancak bahsi geçen denemelerde keşfedilen GD Yabani Hardal bitkisi, gen kaçışının varlığını ispatladığı gibi, oluşan bu yeni bitkinin (superweed) yaşam şansının olamayacağına dair savları da çürüttü. Yabani hardal tohumunun toprakta fertilitesini kaybetmeden 60 yıl kalabileceği gerçeği göz önüne alındığında, tehlikenin ne kadar büyük olduğunu göz ardı etmek mümkün değildir. (FOE, 2005) Yabani hardal İngiltere ve kıta Avrupa sında yağlık kanola üretimi yapılan yerlerde bolca yetişmektedir (aynı zamanda yabani hardal, kültür bitkileri için istenmeyen bir yabani ot niteliğindedir. ) Bu araştırma sonuçları aynı zamanda GDO lu ve GDO suz bitkilerin birlikte bulunma - ekilme (co existence) ve ekim mesafelerinin yeterliliği ya da yetersizliği tartışmalarında, karmaşa yaratacak bir rol oynayacaktır. Zira ekimi yapılan yağlık kanolanın, tarımın en önemli yabani otlarından olan, yabani hardal ile birlikteliğini önlemenin imkanı yoktur. Dolayısıyla yağlık kanolanın, Avrupa da ticari anlamda üretimine izin verilmesi halinde, çok kısa süre içinde Glufosinat amonyum içerikli ot ilacına dayanıklı, yani yabani otla mücadele ilacı atıldığı halde ölmeyen, süper yabani otlar türeyecektir. Böylece çiftçiler yabani otları öldürmek için daha fazla, ya da daha kuvvetli herbisitler kullanacaklar ve ekolojik yıkımı daha da hızlandıracaklardır. Bunun canlı örneği 10 yıldır ticari yağlık kanolanın üretildiği Kanada da yaşanmış, 3 çeşit herbisite dayanıklılık kazanmış bir tür yabani kanola gelişmiştir. Yukarıdaki araştırma sonuçları, genetiği değiştirilmiş kanola üretiminin tarla biyoçeşitliliğini, konvansiyonel kanola yetiştirmekten çok daha fazla etkilediğini ortaya koymaktadır. (FOE, 2005) Transgenik bitkiler ve yabani otlar Arjantinde Glifosfat toleranslı yabani otlar hızla yayılıyor. Arjantinde, başta soya olmak üzere herbisit toleranslı GDO lu ürünlerin ekildiği bölgelerde, Glifosfat (Glyphosate) etkin maddesine sahip herbisitlere bağışıklık kazanan otların yayılma gösterdiği tesbit edilmiştir. Sorgum halepense (Kanyaş otu-johnson grass) isimli otun geçtimiz yıl Arjantinde hektarlık tarım alanına zarar verdiği, hükümetin bu otun yayılmasının engellenmesi için projeler başlattığı ifade ediliyor. Bu projeler, otun ve ot parçalarının tarım makinaları ile, başka tarlalara bulaştırılmasının engellenmesi için eğitim çalışmaları yapılması ve herbisit olarak Glifosfat dışındaki yabani ot öldürücülerin kullanılmasını hedefliyor. Cordoba bölgesi meclis üyesi Alberto Cantero yaptığı açıklamada hızla yayılan otun Arjantin tarımına getireceği ek maliyetin milyon dolar arasında olacağını, glifosfat harici ot öldürücülerden 25 milyon litre kullanmak gerekeceğini bildirdi. Bu ise, söz konusu kullanımla, etkilenen alanlardaki herbisit maliyetinin ikiye katlanacağı anlamına gelmektedir (Romig, 2007). Bilindiği gibi Arjantin de üretilen GDO lu soyanın % 98 si, Amerikan biyoteknoloji şirketi Monsanto ya aittir. Bu soyalar glifosfat etkin maddesine sahip olan Roundup isimli ot öldürücüye dayanıklılık geni aşılanmış olan çeşitlerdir. Roundup herbisitine direnç geni aktarılmış Monsanto tohumlarını (GDO lu soya, mısır, pamuk) eken çiftçiler, Roundup herbisitini de satın almak ve kullanmak zorundadırlar. Ticarete sunulduğu 1996 yılından beri Monsanto nun glifosfat toleranslı soya tohumları, kendilerine geniş bir yayılma alanı bulmuşlardı. Ancak Monsanto nun bazı şikayetleri vardı. Mağdur olduğunu söyleyen şirketin şikayeti, bu tohumlar üzerindeki patent haklarını 6 / 10

7 koruyamadıkları ve soyaya ekledikleri glifosfat tolerans geni için, çiftçilerin çoğunluğundan patent ücreti toplayamamalarıydı. Monsanto küresel ticari işler başkan yardımcısı Brett Begemann, yetkili kurumlarca onanan yeni GDO lu tohumlarının eskilerinden daha gelişkin olduğunu ve bunlarla iddialı bir yayılmayı hedeflediklerini açıkladı. Örneğin şirket, bir önceki RR (Roundup Ready) soyanın ikinci generasyonu için düştüğü hataya düşmeyecekti. Bu hata, çiftçinin RR soyadan kendine tohum ayırabilmesi, bir sonraki yıl şirketten tohum alma ihtiyacında olmayışı, dolayısıyla patent ücreti ödememesiydi. Arjantin hükümetinin sezonu için ekimine izin verdiği MG ve RR2 mısır çeşitleri, Monsanto nun bu kayıplarını telafi edecek şekilde yani, sonraki generasyonlarda tohum alınıp ekildiğinde özelliğini kaybedecek olan, dolayısıyla çiftçinin her sene para verip alması gereken çeşitlerdir (Romig, 2007). Monokültür tarımda Soya Gerçeği Arjantin de yoğun soya ekimi, topraklardan çok fazla miktarda besin maddesinin sömürülmesine neden olmaktadır. Kesintisiz bir biçimde yapılan soya tarımı nedeniyle topraktan tahmini olarak 1 milyon ton azot ve 227 bin ton fosfor sömürülmektedir ve bunun ticari gübrelerle ikamesinin bedeli de 910 milyon dolara tekabül etmektedir. Latin Amerikadaki bazı nehir havzalarında tesbit edilen azot ve fosfor düzeyinin artışı yoğun soya tarımında kullanılan ticari gübrelerle bağlantılandırmaktadır (Walter Pengue (2005), Transgenic crops in Argentina: the ecological and social debt, Bulletin of Science, Technology and Society 25: ) Brezilyada soya üretiminin kısa süre içinde geniş alanlara yayılmasının ana nedenlerinden biri, soyanın azot fikse eden rizobium bakterileriyle kök nodüllerinin simbiyotik ilişkisi sayesinde ürünün gübresiz olarak üretilebileceği söylemiydi. Fakat tohum şirketleri, büyük olasılıkla, herbisit toleranslı GDO lu soya tohumlarının rizobium bakterilerilerine toksik etki yapacağını, dolayısıyla bitkinin gereksinim duyduğu azotu kimyasal gübrelerle vermek gerektiğini söylemeyi unutmuşlardı. Toksik etkiyle azot fikse eden bakterilerinin azalışı, doğal olarak bitkiyi, dolayısıyla üreticiyi, azot için sentetik gübrelere mahkum etti. (Miguel Altieri and Walter Pengue, Jan 2006, GM soybean: Latin America s new colonizer, ) Güney Amerikadan örnekler ; Brezilya da kullanılan pestisitlerin 1/4 ü ( ton) soya tarımında kullanılmaktadır. Pestisit kullanımı her yıl % 22 artmaktadır. Her nekadar biyoteknoloji şirketleri yıl içindeki ot mücadelesinde Roundup herbisitini sadece bir kez uygulamak yeterlidir diyorlarsa da araştırma sonuçları toplam uygulama adet ve miktarının arttığını göstermektedir. ABD den örnek verilecek olunursa glifosfat kullanımı 1995 de 2, 850 tondan 2000 yılında 18, 960 tona çıkmıştır. Arjantinde 2004 üretim sezonunda kullanılan Roundup miktarı tahmini 160 milyon litredir. Ürün verimine bakılacak olursa bölgede transgenik soyanın yıllar itibariyle ortalama veriminin 230 kg. dan 260 kg/dekara yükseldiği ama konvansiyonel çeşitlerden % 6 daha az verime sahip olduğu tesbit edilmiştir. Pleiotropik etki denilen yani yüksek sıcaklık nedeniyle sapların çatladığı ve su stresinin görüldüğü dönemlerde transgenik soyada konvansiyonele göre % 25 e yakın ürün kayıpları görülmüştür. Aşırı kuralık yaşanan 2004/2005 sezonunda Rio Grande do Sul bölgesinde transgenik soyada % 72 ürün kaybı olmuş ve bu da ihracatta tahmini rakamla % 95 lik bir azalmaya yol açmıştır. (Miguel Altieri and Walter Pengue, Jan 2006, GM soybean: Latin America s new colonizer, ) 7 / 10

8 Glifosfat ve riskleri Herbisitlerin aktif maddesi olan Glifosfat'ın direkt kullanımı, ya da yüksek doz verilmesi haricinde, insan ve hayvanlara zararı olmadığı söylenmekle beraber, bir çok literatürde sinir sistemi tahribatı, el yüz ayak şişmeleri ve hamilelerde düşüğe neden olabilmesi ve sperm sayısının azalmasına etkisi olabileceği bildirilmektedir ve 1990 yıllarında iki bilim insanı İsveç'te tedavi gören Non-Hodgkin Lymphoma'li (NHL = lenf bezi kanseri) 422 hastayı inceleyerek, tarım ilaçlarıyla karşılaşıp karşılaşmadıklarını araştırmışlardır. Sonuçta Glifosfat lı herbisit kullanan çiftçilerde, NHL olma riskini istatistiksel olarak yüksek bulmuşlardır. Dr. Lennart Hardell ve Dr. Mikael Eriksson yayınladıkları makalelerinde, başka araştırıcıların yaptığı laboratuvar ve hayvan deneylerinde de kaygı verici sonuçlar elde edildiğinden söz etmektedirler. Daha önceki çalişmalarda glifosfat ın farede gen mutasyonlu ve kromozom anomalili lenfoma (lenf bezi kanseri) oluşturduğu rapor edilmiş, ayrıca farelerde karaciğer kanseri, losemi ve lenfoma riskini arttırdığı da bir başka araştırmada gösterilmektedir. Yine bu iki doktorun daha önceki bir araştirmalarinda glyphosat'in NHL'nin nadir görülen bir çeşidi olan Hairy Cell Leukemia'nin (Tüylü Hücreli Lösemi) riskini artırdığını saptayıp, bunu makale halinde yayınlamışlardır (Hardell ve Erikson 1999). Transgenik bitkiler ve açlık GDO lu ürünlerin, ticari olarak ekilip dikilmesinin üzerinden 10 yıl geçmiş olmasına ve GDO lu ekim alanları 102 milyon hektara çıkmış olmasına rağmen, bu ürünlerin açlığa çare olmadıkları ortaya çıkmıştır. Dünyada gıda azlığı değil, adil dağıtım olmamasından kaynaklanan fazlalığı söz konusudur. Uluslararası tekellerin faaliyetinin merkezi haline gelen gelişmiş ülkelerde, özellikle buğday, mısır, soya, pirinç gibi dünya gıda tüketiminin önemli bir kısmını oluşturan gıda maddelerinde büyük bir üretim fazlası vardır. Dünyada yıllık olarak üretilen tahıl miktarı; Buğday: 627 milyon ton, Mısır: 721 milyon ton, Pirinç: 606 milyon ton olmak üzere Toplam: milyon ton olarak bildirilmektedir (FAO, 2004). Dünya nüfusuna göre (6, 5-7 milyar insan) adil bir dağılım yapılacak olsaydı, yılda kişi başına düşen tahıl miktarı kg. arasında değişecekti. Balık, et, süt, yumurta gibi hayvansal ürünler ve bunlara ilaveten üretilen sebze, meyve ve baklagiller de eklendiği zaman, 850 milyon insan tarafından çekilen açlığın, üretim azlığından değil, gıdanın paylaşımındaki dengesizlik ve bölüşüm ilişkilerindeki bozukluktan kaynaklandığı açıkça görülecektir. Biyoteknolojinin günümüzdeki tarımsal uygulamaları ne yazık ki, bilim ve gereksinimden çok, kar güdümlüdür ve tarımsal biyoteknoloji araştırmaları insanlığın ve özellikle de fakirlerin gereksinimlerinden çok zenginlerin ve tarım endüstrisi şirketlerinin isteklerini karşılamaktadır. Dünya, gıdanın eşit olmayan dağılımdan açlık çeker ve tarımsal ilaç kirliliğinden kıvranırken, çok uluslu biyoteknoloji şirketlerinin odaklandığı şey sadece sürüm yaygınlığı ve kardır. Transgenik ürünler ve küçük çiftçiler California Üniversitesi, Çevre Bilimi Politika ve Yönetim bölümünden Miguel Altieri, 1998 yılında, yani transgenik bitkilerin küresel yayılımının daha yeni başladığı dönemde; Sermaye yoğun bir sistem olan Biyoteknoloji, endüstriyel tarımsal üretimin geniş şirket tarlalarında toplanmasını, yoğunlaşmasını tetiklemektedir. Malın fiyatını üretkenliği arttırarak düşürmeye yönelen Biyoteknolojik tarım bununla beraber kurduğu teknolojiyle özellikle küçük ölçekli bir çok çiftçiyi sektörün dışına itecektir. Biyoteknoloji, ileriki dönemde gücün sadece birkaç çok uluslu şirketin elinde toplanmasını arttıracak, ki bu da zaman içinde çiftçilerin bağımlılığını arttırarak onları kimyasal tohum paketlerine şişirilmiş fiyatlar ödemeye zorlayacaktır. öngörüsünde bulunmuştu. 8 / 10

9 Altieri nin Tarımsal Biyoteknolojik Efsaneler makalesinde dile getirdiği bazı somut değerlendirmeler ise şöyleydi; Üçüncü dünya ülkeleri çiftçileri nezdinde biyoteknolojik ürünler küçük ölçekli üreticilerin ihracatını düşürecektir. Örneğin Madagaskar daki vanilya üreten çiftçi Texas da biyoteknoloji laboratuarında geliştirilen vanilya nedeniyle iflas edebilmektedir. Keza dünya şeker pazarının %10 unu elinde tutan biyoteknoloji şirketlerinin ürettiği düşük fiyatlı nişasta bazlı şekerler sayesinde, üçüncü dünya ülkelerindeki yüzbinlerce şeker pancarı üreticisi üretimin dışına çıkabilmektedir den itibaren üçüncü dünya ülkelerindeki yaklaşık on milyon şeker üreticisi laboratuarda üretilen tatlandırıcıların dünya pazarını istila etmesiyle geçim kaynaklarını kaybetmeye başlamışlardır. Unilever in klonlanmış hurma yağı, hurma yağı üretiminde baskın hale geldiğinde, Senegal da yerfıstığı, Filipinlerde hindistan cevizinden yapılan yağ üretimlerine talep azalacak, dolayısıyla bunlarla geçimlerini sağlayan çiftçilerin durumu gittikçe kötüleşecektir. GDO lu ürünlerin yaygınlaşması ile üçüncü dünya ülkelerini bekleyen tehlikeler çevresel riskler oluşturması ve kırsal kalkınma önünde bir engel oluşturması ile beraber, geleneksel tarımı ve onun yerel genetik çeşitliliğini de ölüme mahkum edecek olmasıdır. (Altieri, M. A. l998 ). Geldiğimiz gün itibariyle, tüm bu öngörülerin daha da çeşitlenerek geniş boyutlarda gerçekleştiğini görmekteyiz. Bu tehlikeli gerçeklerin sadece üçüncü dünya ülkelerini değil, ülkemizin de içinde bulunduğu bir çok ülkeyi kapsadığını hatırlatmakta fayda vardır. Transgenik ürünler ve gıda zinciri Tarımsal biyoteknoloji şirketleri GDO lu ürünlerin insan gıdası için üretilmeyen bölümünün, gıda zincirine karışmasını önleyici tedbirleri olduğunu ve bunların gıda zincirine karışmayacağını öne sürmüşlerdi. Ancak gerçekte yaşanan bazı olaylar bu tezin doğru olmadığını kanıtladı. Örneğin; yemlik olarak patent alan Starlink mısırı insan gıdasına bulaştı, raflardan toplatıldı. Tüketen insanlara ne olduğu bilinmemekle beraber, mısır unu ürününü piyasaya süren Kraft, büyük maddi zarar gördü. Bayer in yasallaşmamış GDO lu uzun princi LLrice601, ABD nin GDO suz olarak dünya ülkelerine ihraç ettiği pirinçlerde de saptandı. Bu durum ise, daha ticari olarak ekimi yapılmayan bir pirinç çeşidinin, nasıl konvansiyonel pirince bulaşabildiğine ve bunun da insan gıda zincirine girebildiğine en somut ve güncel bir örnek oldu (GDOHP, 2006) Eylül 2007 de Almanya daki marketlerden alınan 33 çeşit soya ürününün, 2/3 ünde GDO izleri bulundu. GDO lu olduğu bilinmeyen, dolayısıyla da herhangi bir etiket, ya da herhangi bir uyarı bilgisi taşımayan bu ürünlerin bir kısmı, bebek mamalarıydı ve en çok GDO çıkan ürün, bebekler için üretilen toz süt oldu (Focus, 2007). Bu durum GDO lu ürünlerin, doğal ortamda organik ürünlere de bulaşabileceğinin kanıtıdır. Nitekim 2007 yılı da dahil olmak üzere, yılardır dünyanın çeşitli ülkelerindeki organik tarım ürünleri üreten çiftçilerin, GDO bulaşması nedeniyle ürünlerinin ve tarlalarının organik kapsamdan çıktığını bildiren, yüzlerce haber çıkmıştır. Oysa bu konunun destekçileri de, hala kanıt olamadığını savunmaktadırlar. SONUÇ Mikroorganizmaların, böceklerin, bitkilerin ve hayvanların yaratılışlarından itibaren milyonlarca yıldır, kendi evrimsel sürecinde gelişen ve değişen genetik özelliklerine yapılan müdahaleler, çok da geniş olmayan bir yelpazede, ancak insanlığın gereksinim duyduğu en önemli ürünler üzerine yapılmaktadır. Örneğin küresel biyoteknolojik ürün alanlarının çoğunu, pestisit tolerans 9 / 10

10 ve bakteri genleri aşılanmış soya, pamuk, kanola ve mısır, yani toplam 4 ana ürün işgal etmektedir. Kullanılan tarım ilaçları, özellikle herbisitler, bu ürünlerin üretim sürecinde artmış ve artma eğilimi de devam etmektedir. Gen kaçışları ile ilaca dayanıklılık geni aşılanmış bitkiden, diğer akrabalarına bulaşma olmaktadır. Konvansiyonel ve organik tarım ürünleri bu sayede daima tehdit altındadırlar. İnsanoğlunun gıda, tekstil hammaddesi olan lif ve enerji (bioyakıt) gereksiniminin çoğunluğunu karşılayan çok az sayıdaki monokültür ürün, biyoteknolojik endüstriyel tarım adına, konvansiyonel veya organik tarım üzerindeki totaliter baskı etmenidirler. Gen kaçışları ile pestisitlere dayanıklılık genine sahip, süper yabani otlar ortaya çıkmaktadır. GDO lu bitkiler hedeflenmeyen organizmaya zararlı etkide bulunabilirler, bu nedenle faydalı böcekler ve mikroorganizmaların yok edilmesi, türlerin azalması da sözkonusu olacaktır. Pamuk kurdu ve koçan kurdu gibi böceklerin, sürekli GDO lu pamuk, ya da mısır ürünlerinin ekildiği alanların baskısı altında, canavar böceklere dönüşmeyeceğinin, dolayısıyla mevcut tarım ilaçlarıyla mücadelenin başarısız kalmayacağının garantisini kim verebilir? Milyonlarca hektarlık tarım alanını; genetiği değiştirilmiş soya, mısır, pamuk ve kanola ile işgal eden ulusötesi biyoteknoloji şirketleri, monokültür tarımı alabildiğince yaygınlaştırarak, kendinden başka tarım sistemlerini ve ülkelerin gıda egemenliklerini hiçe saymak, ülke çiftçilerini intiharlara varan olaylarla, yıkıma sürükleyip topraklarından koparmak, ülkelerin en önemli kaynaklarından olan biyoçeşitliliklerini tehdit etmek, ekolojilerini tahrip etmek, ulusların yerel çeşitlerini ekledikleri ya da değiştirdikleri genlerle patentleyip, mülkiyetlerine geçirmek gibi olumsuz özellik ve eylemlere sahiptirler. Bunların, ülkemiz için oluşturdukları tehditi; dışa bağımlılığın arttırılması, tarım ve gıdanın endüstrileşmeyle şirketlere bağımlı kılınması, ve bu olayların da ithal yasalarla pekiştirilmesi ile ilişkilendirmek mümkündür. Bu yönden bakıldığında ülkemizde; tarımın, toprağın, çiftçinin ve gıdanın geleceği pek de aydınlık gözükmemektedir. Tarım Kimyasalları Kongresi - 25.Ekim Ankara Arca Atay DOĞADER Yönetim Kurulu Üyesi 10 / 10

GDO lu Yalanlar. Kullanılan tarım ilaçları, özellikle herbisitler, bu ürünlerin üretim sürecinde artmış ve artma eğilimi de devam etmektedir.

GDO lu Yalanlar. Kullanılan tarım ilaçları, özellikle herbisitler, bu ürünlerin üretim sürecinde artmış ve artma eğilimi de devam etmektedir. GDO lu Yalanlar Mikroorganizmaların, böceklerin, bitkilerin ve hayvanların yaratılışlarından itibaren milyonlarca yıldır, kendi evrimsel sürecinde gelişen ve değişen genetik özelliklerine yapılan müdahaleler,

Detaylı

Modern Biyoteknolojinin Tarımda Kullanımının Politik ve Ekonomik Yönden Değerlendirilmesi

Modern Biyoteknolojinin Tarımda Kullanımının Politik ve Ekonomik Yönden Değerlendirilmesi Modern Biyoteknolojinin Tarımda Kullanımının Politik ve Ekonomik Yönden Değerlendirilmesi Emine OLHAN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü GDO GMO Transgenik Biyoteknolojik yöntemlerle

Detaylı

Meyve ve Sebze ile ilgili kavramlar ve GDO

Meyve ve Sebze ile ilgili kavramlar ve GDO Meyve ve Sebze ile ilgili kavramlar ve GDO Doğal Ürünler! Bu ürünler tamamen doğal koşullarda üretilen ürünlerdir. Kimyasal gübre ve tarım ilacı kullanmadan, doğal tohumlarla üretilirler. Organik Ürünler!

Detaylı

GMO GDO. Halime Nebioğu. İstanbul Üniversitesi

GMO GDO. Halime Nebioğu. İstanbul Üniversitesi GMO GDO Halime Nebioğu İstanbul Üniversitesi Canlıların genetik özellikleri, bir canlının DNA sının belli bir bölümünde değişiklik yapılarak ya da bir canlıya başka bir canlı türüne ait bir gen aktarılarak

Detaylı

GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ÜRÜNLER (GDO) ÜZERİNE GENEL BİR DEĞERLENDİRME. Mahmut ARIKAN

GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ÜRÜNLER (GDO) ÜZERİNE GENEL BİR DEĞERLENDİRME. Mahmut ARIKAN GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ÜRÜNLER (GDO) ÜZERİNE GENEL BİR DEĞERLENDİRME Mahmut ARIKAN GENETİK YAPISI DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizma (GDO) nedir? GDO lar, biyoteknolojik

Detaylı

GDO lar ve GIDA GÜVENLİĞİ

GDO lar ve GIDA GÜVENLİĞİ GDO lar ve GIDA GÜVENLİĞİ Yrd. Doç. Dr. Oğuz ÖZDEMİR Muğla Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fen Eğitimi oozdemir@mu.edu.tr GDO: Nedir, Ne Değildir? GDO lar (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) veya transgenik

Detaylı

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye Günümüzde çok amaçlı bir kullanım alanına sahip olan Mısır, Amerika Kıtası keşfedilene kadar dünya tarafından bilinmemekteydi. Amerika Kıtasının 15. yüzyıl sonlarında keşfedilmesiyle

Detaylı

Modern Bitki Biyoteknolojisi

Modern Bitki Biyoteknolojisi Modern Bitki Biyoteknolojisi Ali TETİK Eylül, 2001 AJANDA: Biyoteknoloji Nedir? Biyoteknolojinin Genel Kullanım Alanları Bitki Islahında Biyoteknoloji ve Gen Tekniği Biyoteknoloji ile Yeni Bitkilerin elde

Detaylı

Glifosat içerikli herbisitlerin gelin böceği (afidlerin predatörü) gibi yararlı böcekleri öldürdüğü bildirilmektedir.

Glifosat içerikli herbisitlerin gelin böceği (afidlerin predatörü) gibi yararlı böcekleri öldürdüğü bildirilmektedir. TRANSGENİK BİTKİLERİN İNSAN SAĞLIĞI VE ÇEVRE ÜZERİNE ETKİLERİ Prof.Dr.SERPİL ÜNYAYAR Genetik Modifikasyon (Değişiklik) Genetik değişiklik organizmanın DNA sının değişmesidir. DNA nın bir bölgesi değiştirilerek

Detaylı

Tarımsal Biyoteknolojiye Giriş

Tarımsal Biyoteknolojiye Giriş Tarımsal Biyoteknolojiye Giriş Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji TAB 101 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 14. Hafta (17.12.2013) 1 -GDO ların olası fayda ve zararları 2 GDO ların olası faydalarını

Detaylı

Modern Biyoteknolojinin Tarımda Kullanımının Politik ve Ekonomik Yönden Değerlendirilmesi

Modern Biyoteknolojinin Tarımda Kullanımının Politik ve Ekonomik Yönden Değerlendirilmesi Modern Biyoteknolojinin Tarımda Kullanımının Politik ve Ekonomik Yönden Değerlendirilmesi Emine OLHAN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü GDO GMO Transgenik Biyoteknolojik yöntemlerle

Detaylı

Bitkisel Üretimde Genetiği Değiştirilmiş Ürünler: Efsaneler ve Gerçekler

Bitkisel Üretimde Genetiği Değiştirilmiş Ürünler: Efsaneler ve Gerçekler VI. ULUSAL MOLEKÜLER BİYOLOJ VE BİYOTEKOLOJİ KONGRESİ Bitkisel Üretimde Genetiği Değiştirilmiş Ürünler: Efsaneler ve Gerçekler Yrd. Doç. Dr. Yılmaz Kaya Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji

Detaylı

Biyoteknolojinin Bitkisel Üretimde Kullanımı

Biyoteknolojinin Bitkisel Üretimde Kullanımı Biyoteknolojinin Bitkisel Üretimde Kullanımı Prof. Dr. Sebahattin Özcan Doç.Dr. Cengiz Sancak Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Biyoteknolojinin Bitkisel Üretimde Kullanımı Canlılarda

Detaylı

TARIMDAKİ GELİŞMELER

TARIMDAKİ GELİŞMELER TARIMDAKİ GELİŞMELER Tarımdaki Gelişmeler İlkçağ dan itibaren tarımdaki gelişmeler Avrupa da yaşanmaya başlamıştır. Romalıların Ortaçağ da uyguladığı ikili ekim sistemi. Üçlü ekim sistemi nin ortaya çıkışı

Detaylı

Organik Tarım ve Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar

Organik Tarım ve Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar Organik Tarım ve Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ICEA (Etik ve çevresel Sertifikasyon Enstitüsü) Zir.. Yük. Müh. Ramazan AYAN email: info@icea-tr.comicea-tr Organik (=Ekolojik, biyolojik) Tarım

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 Kolza

Detaylı

22.04.2015 MBG 112 BİYOLOJİ II BİTKİLERDE ÜREME VE BİYOTEKNOLOJİ YRD. DOÇ. DR. YELDA ÖZDEN. Döl almaşı

22.04.2015 MBG 112 BİYOLOJİ II BİTKİLERDE ÜREME VE BİYOTEKNOLOJİ YRD. DOÇ. DR. YELDA ÖZDEN. Döl almaşı MBG 112 BİYOLOJİ II BİTKİLERDE ÜREME VE BİYOTEKNOLOJİ YRD. DOÇ. DR. YELDA ÖZDEN Döl almaşı Angiospermlerde; Baskın döl sporofit, Gametofit indirgenmiş, Sporofit üreme yapısı olan çiçeği oluşturur. Ovaryum

Detaylı

DÜNYADA ve TÜRKİYE DE YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER TARIMI

DÜNYADA ve TÜRKİYE DE YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER TARIMI DÜNYADA ve TÜRKİYE DE YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER TARIMI Prof. Dr. Cemalettin Yaşar ÇİFTÇİ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Ankara 2004 1 TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI TEKNİK

Detaylı

Prof. Dr. Birol Akgün - Selçuk Üniversitesi, İİBF - k.edu.tr

Prof. Dr. Birol Akgün - Selçuk Üniversitesi, İİBF - k.edu.tr Prof. Dr. Birol Akgün - Selçuk Üniversitesi, İİBF - bakgun@selcu k.edu.tr Tarım Bakanlığınca 26 Ekim de Resmi Gazete de yayınlanan genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar (GDO) ve bitkisel ürünlerin

Detaylı

Trakya Kalkınma Ajansı. www.trakyaka.org.tr. Edirne İlinde Yem Bitkileri Ekilişi Kaba Yem Üretiminin İhtiyacı Karşılama Oranı

Trakya Kalkınma Ajansı. www.trakyaka.org.tr. Edirne İlinde Yem Bitkileri Ekilişi Kaba Yem Üretiminin İhtiyacı Karşılama Oranı Trakya Kalkınma Ajansı www.trakyaka.org.tr Edirne İlinde Yem Bitkileri Ekilişi Kaba Yem Üretiminin İhtiyacı Karşılama Oranı EDİRNE YATIRIM DESTEK OFİSİ EDİRNE İLİNDE YEM BİTKİLERİ EKİLİŞİ, MERALARIN DURUMU

Detaylı

KARMA YEM SANAYİ ve GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR (GDO)

KARMA YEM SANAYİ ve GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR (GDO) KARMA YEM SANAYİ ve GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR (GDO) Prof.Dr. Hasan Rüştü KUTLU Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim Dalı ADANA Sunum Planı Türkiye Tarımına

Detaylı

Bir yandan bu katkı maddelerinin bulunmadığı yiyecekleri. Sağlıklı Olmanın Yolu, Doğal Beslenmeden Geçiyor. Derleyen: Mustafa Koç

Bir yandan bu katkı maddelerinin bulunmadığı yiyecekleri. Sağlıklı Olmanın Yolu, Doğal Beslenmeden Geçiyor. Derleyen: Mustafa Koç Sağlıklı Olmanın Yolu, Doğal Beslenmeden Geçiyor Derleyen: Mustafa Koç Son zamanlarda daha çok gündeme gelen konuların başında doğal gıdalarla beslenme alışkanlıkları geliyor. Bilim adamlarını dinlersek

Detaylı

Gıda Güvenliği, GDO lar ve Sağlıklı Beslenme. Yrd.Doç.Dr.Memduh Sami TANER (Ph.D.)

Gıda Güvenliği, GDO lar ve Sağlıklı Beslenme. Yrd.Doç.Dr.Memduh Sami TANER (Ph.D.) Gıda Güvenliği, GDO lar ve Sağlıklı Beslenme Yrd.Doç.Dr.Memduh Sami TANER (Ph.D.) SAĞLIKLI BESLENME Vücudumuzda dakikada 10 milyon hücre ölür ve bir o kadarı da yenilenir. Ortalama 100 günde (beyin ve

Detaylı

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı Nüfus ve İşgücü Katkısı Üretim ve Verim Katkısı Toplum Beslenmesine Katkı Sanayi Sektörüne Katkı Milli Gelire Katkı Dış Ticaret Katkısı Nüfus ve İşgücü Katkısı

Detaylı

Tarımda Genetiği Değiştirilmiş Ürünlerin Ekolojik, Sosyal ve Ekonomik Etkileri

Tarımda Genetiği Değiştirilmiş Ürünlerin Ekolojik, Sosyal ve Ekonomik Etkileri Tarımda Genetiği Değiştirilmiş Ürünlerin Ekolojik, Sosyal ve Ekonomik Etkileri Prof. Dr. Tayfun Özkaya Ege Üniversitesi, Ziraat Fakültesi 5. Klinik Toksikoloji Kongresi 2013 Kime inanacağız/ Araştırmaların

Detaylı

Geçen iki sayımızda genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) Doğaya Meydan Okuma mı? Doğa ile İşbirliği mi? Doğanın Gizemi Yücel Aksoy

Geçen iki sayımızda genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) Doğaya Meydan Okuma mı? Doğa ile İşbirliği mi? Doğanın Gizemi Yücel Aksoy Doğanın Gizemi Yücel Aksoy Doğaya Meydan Okuma mı? Doğa ile İşbirliği mi? GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR (3) Geçen iki sayımızda genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) konusunu işlemiş, tanımını

Detaylı

Developing of Transgenic Production in the World and The Economic Effects of Proble to Using of Bt Seed on Corn Farming in Çukurova Region

Developing of Transgenic Production in the World and The Economic Effects of Proble to Using of Bt Seed on Corn Farming in Çukurova Region MPRA Munich Personal RePEc Archive Developing of Transgenic Production in the World and The Economic Effects of Proble to Using of Bt Seed on Corn Farming in Çukurova Region Erkan Aktas Research Institute

Detaylı

HAYVAN BESLEMEDE BİYOTEKNOLOJİ PROF.DR. SAKİNE YALÇIN

HAYVAN BESLEMEDE BİYOTEKNOLOJİ PROF.DR. SAKİNE YALÇIN HAYVAN BESLEMEDE BİYOTEKNOLOJİ PROF.DR. SAKİNE YALÇIN BİYOTEKNOLOJİ Biyolojik organizmaların, sistemlerin veya olayların üretim ve hizmet safhalarında kullanılması İnsanların yararı için, genetik bilginin

Detaylı

Tarımsal Biyoteknolojiye Giriş

Tarımsal Biyoteknolojiye Giriş Tarımsal Biyoteknolojiye Giriş Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji TAB 101 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 12. Hafta (03.12.2013) 1 Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) 2 Genetik: Biyolojinin

Detaylı

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi TARIMSAL FAALİYETİN ÇEVRE ÜZERİNE ETKİSİ Toprak işleme (Organik madde miktarında azalma) Sulama (Taban suyu yükselmesi

Detaylı

2009 Yılında Üretilen Transgenik Ürünlerin (GDO) Global Durumunun Özeti. Clive James ISAAA Kurucusu ve Yöneticisi

2009 Yılında Üretilen Transgenik Ürünlerin (GDO) Global Durumunun Özeti. Clive James ISAAA Kurucusu ve Yöneticisi Clive James ISAAA Kurucusu ve Yöneticisi Nobel Ödüllü Bilim Adamı Norman BORLAUG a ithaf edilmiştir ISAAA Özet 41, hazırlayan tarafından Transgenik (GDO lu) ürünlerin ilk defa üretime sokulduğu 1996 yılından

Detaylı

TÜRKİYE TOHUMCULUK SANAYİSİNİN GELİŞİMİ VE HEDEFLERİ İLHAMİ ÖZCAN AYGUN TSÜAB YÖNETİM KURULU BAŞKANI

TÜRKİYE TOHUMCULUK SANAYİSİNİN GELİŞİMİ VE HEDEFLERİ İLHAMİ ÖZCAN AYGUN TSÜAB YÖNETİM KURULU BAŞKANI TÜRKİYE TOHUMCULUK SANAYİSİNİN GELİŞİMİ VE HEDEFLERİ İLHAMİ ÖZCAN AYGUN TSÜAB YÖNETİM KURULU BAŞKANI MART 2011 Tohumculuk Sanayisi Nedir? Tohumculuk Hangi İş ve Aşamalardan Oluşur? Tohumculuk İçin AR-GE

Detaylı

19. yüzyıldan itibaren önemli gelişmeler ortaya çıkmıştır. Biranın bozulmasına neden olan bir etmenin LOUİS PASTEUR ün çalışmaları ile tanımlanması,

19. yüzyıldan itibaren önemli gelişmeler ortaya çıkmıştır. Biranın bozulmasına neden olan bir etmenin LOUİS PASTEUR ün çalışmaları ile tanımlanması, 19. yüzyıldan itibaren önemli gelişmeler ortaya çıkmıştır. Biranın bozulmasına neden olan bir etmenin LOUİS PASTEUR ün çalışmaları ile tanımlanması, mayaların fermantasyonda oynadığı temel rolün keşfi

Detaylı

BARDAK MISIRCILAR BİZE GDO MU SATIYOR?

BARDAK MISIRCILAR BİZE GDO MU SATIYOR? BARDAK MISIRCILAR BİZE GDO MU SATIYOR? Bu model 5.sınıf Canlılar ve Hayat ünitesinin 1.7. Besinlerin tazeliğinin, temizliğinin ve içerdiği katkı maddelerinin sağlığa etkilerini araştırır ve sunar (BSB-19,

Detaylı

Değişen Dünya ve GDOlar

Değişen Dünya ve GDOlar Değişen Dünya ve GDOlar Prof. Dr. Selim ÇETİNER Sabancı Üniversitesi cetiner@sabanciuniv.edu 13 Kasım 2014 Biyoteknolojinin Gelişimi Modern Biyoteknoloji Monoklonal antikor üretimi Hayvanlarda embriyo

Detaylı

TÜRKİYE DE BİYOGÜVENLİK KONUSUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER VE UYGULAMALAR

TÜRKİYE DE BİYOGÜVENLİK KONUSUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER VE UYGULAMALAR GIDA TARIM ve HAYVANCILIK BAKANLIĞI TARIMSAL ARAŞTIRMALAR ve POLİTİKALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE DE BİYOGÜVENLİK KONUSUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER VE UYGULAMALAR Dr. İsa ÖZKAN Daire Başkanı 5. Gıda Güvenliği

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2011 Yılı (1. Tahmin Sonuçlarına göre) Bitkisel Üretim ve Bitkisel Ürün Denge İstatistikleri I. Bitkisel Üretim Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 26/08/2011 tarihinde

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2010 Yılı Bitkisel Üretim ve Bitkisel Ürün Denge İstatistikleri I. Bitkisel Üretim Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 25/03/2011 tarihinde açıklanan, 2010 yılı Bitkisel

Detaylı

SULAMA VE ÇEVRE. Küresel Su Bütçesi. PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com. Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ

SULAMA VE ÇEVRE. Küresel Su Bütçesi. PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com. Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ Sulama? Çevre? SULAMA VE ÇEVRE Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ SULAMA: Bitkinin gereksinimi olan ancak doğal yağışlarla karşılanamayan suyun toprağa yapay yollarla verilmesidir ÇEVRE: En kısa tanımıyla

Detaylı

TARIM VE TARIM DIŞI ALANLARDA KULLANILAN PESTİSİTLERİN İNSAN SAĞLIĞI, ÇEVRE VE BİYOÇEŞİTLİLİĞE ETKİLERİ

TARIM VE TARIM DIŞI ALANLARDA KULLANILAN PESTİSİTLERİN İNSAN SAĞLIĞI, ÇEVRE VE BİYOÇEŞİTLİLİĞE ETKİLERİ TARIM VE TARIM DIŞI ALANLARDA KULLANILAN PESTİSİTLERİN İNSAN SAĞLIĞI, ÇEVRE VE BİYOÇEŞİTLİLİĞE ETKİLERİ Dr. Aydan Alev BURÇAK Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Bitki Sağlığı Araştırmaları

Detaylı

... MACAR FİĞİ YEM BİTKİSİ ÜRETİMİNİ GELİŞTİRME PROJESİ

... MACAR FİĞİ YEM BİTKİSİ ÜRETİMİNİ GELİŞTİRME PROJESİ ......... MACAR FİĞİ YEM BİTKİSİ ÜRETİMİNİ GELİŞTİRME PROJESİ 2002 ......... MACAR FİĞİ YEM BİTKİSİ ÜRETİMİNİ GELİŞTİRME PROJESİ BÖLÜM 1.PROJENİN ÖZETİ 1.1.Projenin Adı 1.2.Projenin Süresi 1.3.Projenin

Detaylı

ABD Tarım Bakanlığının 12/07/2018 Tarihli Ürün Raporları

ABD Tarım Bakanlığının 12/07/2018 Tarihli Ürün Raporları 17/07/2018 ABD Tarım Bakanlığının 12/07/2018 Tarihli Ürün Raporları ABD Tarım Bakanlığınca 12 Temmuz 2018 tarihinde yayımlanmış tahıl ve yağlı tohumlar raporlarında, ABD nin yanı sıra dünya üretimi ve

Detaylı

TOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

TOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı, TOHUMCULUK ÜRETİM Tohumluklar tarımsal üretimin temel girdilerinin başında gelmekte olup, kaliteli tohum kullanımı, verimi ve üretimi artırmasının yanı sıra daha dayanıklı, daha az maliyetli ve rekabet

Detaylı

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Belgeselde Değinilen Başlıklar 1. Beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler ve nedenleri 2. Hayvanların gıda endüstrisi için seri

Detaylı

Neden GDO ya İhtiyaç Duyuyoruz?

Neden GDO ya İhtiyaç Duyuyoruz? Neden GDO ya İhtiyaç Duyuyoruz? İnsanoğlu avcı-toplayıcı yaşamdan yerleşik düzene geçtiği yani tarım devrimini başlattığı günden beri doğaya müdahale etmekte ve geçen 10 000 senedir evcilleştirdiği hayvanların

Detaylı

TEPGE BAKIŞ Temmuz 2012 / ISSN: 1303 8346 / Sayı:14/Nüsha:2

TEPGE BAKIŞ Temmuz 2012 / ISSN: 1303 8346 / Sayı:14/Nüsha:2 TARIMSAL EKONOMİ VE POLİTİKA GELİŞTİRME ENSTİTÜSÜ BAKIŞ Temmuz 2012 / ISSN: 1303 8346 / Sayı:14/Nüsha:2 TÜRKİYE DE BİTKİSEL YAĞ AÇIĞI 1. Giriş Berrin TAŞKAYA TOP Dünyada giderek artan nüfusa paralel olarak

Detaylı

G D O Nedir? (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar)

G D O Nedir? (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) G D O Nedir? (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) Biyoteknolojik yöntemlerle kendi türü dışındaki bir türden gen aktarılarak belirli özellikleri değiştirilen bitki hayvan ya da mikroorganizmalara transgenik

Detaylı

Dünyada 3,2 milyon tona, ülkemizde ise 40 bin tona ulaşan pestisit tüketimi bunun en önemli göstergesidir. Pestisit kullanılmaksızın üretim yapılması

Dünyada 3,2 milyon tona, ülkemizde ise 40 bin tona ulaşan pestisit tüketimi bunun en önemli göstergesidir. Pestisit kullanılmaksızın üretim yapılması Pestisit; herhangi bir istenmeyen canlının (zararlı organizma), yayılmasını engelleyen, uzaklaştıran ya da ondan koruyan her türlü bileşik ya da bileşikler karışımıdır. Tarımda pestisitler, zararlı organizmaları

Detaylı

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ TÜRKĠYE NĠN BĠRLEġMĠġ MĠLLETLER ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ÇERÇEVE SÖZLEġMESĠ NE ĠLĠġKĠN ĠKĠNCĠ ULUSAL BĠLDĠRĠMĠNĠN HAZIRLANMASI FAALĠYETLERĠNĠN DESTEKLENMESĠ PROJESĠ ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

Detaylı

Patatesin Dünyadaki Açlığın ve Yoksulluğun Azaltılmasındaki Yeri ve Önemi

Patatesin Dünyadaki Açlığın ve Yoksulluğun Azaltılmasındaki Yeri ve Önemi Patatesin Dünyadaki Açlığın ve Yoksulluğun Azaltılmasındaki Yeri ve Önemi Prof. Dr. Necmi İŞLER M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Antakya/HATAY Güney Amerika kökenli bir bitki olan patates

Detaylı

FEN ve TEKNOLOJİ / GENETİK MÜHENDİSLİĞİ ve BİYOTEKNOLOJİ. GENETİK MÜHENDİSLİĞİ ve BİYOTEKNOLOJİ

FEN ve TEKNOLOJİ / GENETİK MÜHENDİSLİĞİ ve BİYOTEKNOLOJİ. GENETİK MÜHENDİSLİĞİ ve BİYOTEKNOLOJİ GENETİK MÜHENDİSLİĞİ ve BİYOTEKNOLOJİ 1 Genetik mühendisliği canlıların kalıtsal özelliklerinin değiştirilerek onlara yeni işlevler kazandırılmasına yönelik araştırmalar yapan bilim dalıdır. Genetik mühendisleri

Detaylı

Kanola Bitkisi, Yağı ve Özelikleri

Kanola Bitkisi, Yağı ve Özelikleri Kanola Bitkisi, Yağı ve Özelikleri Kanola, kolza bitkisinden geliştirilen ve şifalı özellik gösteren yağa verilen isimdi. Daha sonra, kolza bitkisinin istenmeyen özelliklerini elemeye yönelik bazı bitki

Detaylı

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 İnsan yaşamı ve refahı tarihsel süreç içinde hep doğa ve doğal kaynaklarla kurduğu ilişki ile gelişmiştir. Özellikle sanayi devrimine kadar

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI 37 KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI

10. SINIF KONU ANLATIMI 37 KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI 10. SINIF KONU ANLATIMI 37 KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI GENETİK MÜHENDİSLİĞİ Belirli bir amaca yönelik olarak genetik madde üzerinde yapılan çalışmaları içerir. Canlıların

Detaylı

BALIKESİR SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ

BALIKESİR SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ BİTKİSEL ÜRETİM 2. TAHMİN 2014 2014 yılında bitkisel üretimin bir önceki yıla göre; Tahıllar ve diğer bitkisel ürünler üretiminin % 6,5 düşüşle 59,6 milyon ton, Sebze üretiminin % artışla 28,7 milyon ton,

Detaylı

GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR. Araş. Gör. Dr. Süleyman Utku UZUN Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı

GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR. Araş. Gör. Dr. Süleyman Utku UZUN Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR Araş. Gör. Dr. Süleyman Utku UZUN Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Genetiği Değiştirilmiş Organizma-GDO Frankenstein Gıda Transgenik Ürün

Detaylı

Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile

Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile uygulanan kültürel önlemlerden biri de tarım ilacı uygulamalarıdır.

Detaylı

organik gübre

organik gübre www.multiponi.com MultiPoni gübre, standart kimyasal gübrelere kıyasla bitki beslemesini, tabiatın yöntemleriyle gerçekleştirir ve toprak yapısını zenginleştirerek dengeler. Mikroorganizmalar, MultiPoni

Detaylı

TÜRKİYE DE VE DÜNYADA YEM SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ, BEKLENTİLER, FIRSATLAR. Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü Genel Sekreter

TÜRKİYE DE VE DÜNYADA YEM SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ, BEKLENTİLER, FIRSATLAR. Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü Genel Sekreter TÜRKİYE DE VE DÜNYADA YEM SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ, BEKLENTİLER, FIRSATLAR Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü Genel Sekreter Gıda Üretimindeki Küresel Güçlükler Nüfus artışı İklim değişikliği Kuraklık Su kaynaklarının

Detaylı

YEM den GIDA ya (FEED to FOOD)

YEM den GIDA ya (FEED to FOOD) TÜRKİYE de YEM ÜRETİMİ SORUNLARI ve GDO lu HAMMADDELERİN TÜRKİYE ve AB de KULLANIMI M.ÜLKÜ KARAKUŞ TÜRKİYE YEM SANAYİCİLERİ BİRLİĞİ 10 Şubat 2005 / ANKARA YEM den GIDA ya (FEED to FOOD) 2003 2004 700 600

Detaylı

ADIM ADIM YGS- LYS 92. ADIM KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI

ADIM ADIM YGS- LYS 92. ADIM KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI ADIM ADIM YGS- LYS 92. ADIM KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI GENETİK MÜHENDİSLİĞİ Belirli bir amaca yönelik olarak genetik madde üzerinde yapılan çalışmaları içerir. Canlıların

Detaylı

YEMEKLİK BAKLAGİLLERİN EKONOMİK ÖNEMİ

YEMEKLİK BAKLAGİLLERİN EKONOMİK ÖNEMİ YEMEKLİK BAKLAGİLLERİN EKONOMİK ÖNEMİ Dünyada 2016 yılı yemeklik baklagiller ekim alanı, üretim ve verim değerleri (FAO 2018) Ekim alanı (ha) Üretim (ton) Verim (kg/ha) Fasulye 29 392817 26 833817 913

Detaylı

ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ

ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ Ekosistem, birbiriyle ilişkili canlı ve cansız unsurlardan oluşur. Ekosistem, bu unsurlar arasındaki madde ve enerji dolaşımı ile kendini besler ve yeniler. Madde döngüsü

Detaylı

Sağlıklı Tarım Politikası

Sağlıklı Tarım Politikası TARLADAN SOFRAYA SAĞLIKLI BESLENME Sağlıklı Tarım Politikası Prof. Dr. Ahmet ALTINDĠġLĠ Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü ahmet.altindisli@ege.edu.tr Tarım Alanları ALAN (1000 ha)

Detaylı

BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR

BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR Gözde SEVİLMİŞ Giderek artan nüfusa paralel olarak gıda maddeleri tüketimi ve dolayısıyla bitkisel yağ tüketimi artmaktadır. Diğer yandan artan gıda

Detaylı

GDO NUN ÜRETİM AMAÇLARI

GDO NUN ÜRETİM AMAÇLARI GDO NEDİR? Bir organizmaya başka bir organizmadan gen aktarılarak, o organizmanın DNA sı ile oynayıp genetiği değiştirilebiliyor. İşte bu organizmalara genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) denir.

Detaylı

Tarımsal Biyoteknolojiye Giriş

Tarımsal Biyoteknolojiye Giriş Tarımsal Biyoteknolojiye Giriş Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji TAB 101 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 13. Hafta (10.12.2013) 1 Neden GDO Üretilir? 2 Neden GDO Üretilir? GDO lar doğal

Detaylı

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı ARAZİ BOZULUMU LAND DEGRADATİON Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı LAND DEGRADATİON ( ARAZİ BOZULUMU) SOİL DEGRADATİON (TOPRAK BOZULUMU) DESERTİFİCATİON (ÇÖLLEŞME) Arazi Bozulumu Nedir - Su ve rüzgar

Detaylı

Pamukta Muhafaza Islahı

Pamukta Muhafaza Islahı Güven BORZAN DOĞU AKDENİZ GEÇİT KUŞAĞI TARIMSAL ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ Bitkisel üretim; toprak, su,iklim gibi doğal kaynaklar ile kimyasal ve organik gübreler, pestisit, tarım makineleri, tohum

Detaylı

DÜNYA ÜRETİM TÜRKİYEDE ÜRETİM

DÜNYA ÜRETİM TÜRKİYEDE ÜRETİM Ülkemizin ve ekonomimizin ana sektörünü oluşturan tarımdaki verimliliğin artırılması girdi kullanımının yaygınlaştırılmasına ve bu girdilerin tekniğine uygun şekilde kullanılmasına bağlıdır. Ülkemizde

Detaylı

BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNE DUYURU

BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNE DUYURU BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNE - Bahçe Bitkileri Bölümü öğrencileri 251311001 kodlu Zooloji dersinin yerine Tarla Bitkileri Bölümünde açılan 251211010 kodlu Zooloji dersini. - Bahçe Bitkileri Bölümü

Detaylı

Biyosistem Mühendisliğine Giriş

Biyosistem Mühendisliğine Giriş Biyosistem Mühendisliğine Giriş TARIM Nedir? Yeryüzünde insan yaşamının sürdürülmesi ve iyileştirilmesi için gerekli olan gıda, lif, biyoyakıt, ilaç vb. diğer ürünlerin sağlanması için hayvanlar, bitkiler,

Detaylı

ÇEVRE KORUMA ÇEVRE. Öğr.Gör.Halil YAMAK

ÇEVRE KORUMA ÇEVRE. Öğr.Gör.Halil YAMAK ÇEVRE KORUMA ÇEVRE Öğr.Gör.Halil YAMAK 1 Çevre Kirlenmesi İnsanoğlu, dünyada 1,5 milyon yıl önce yaşamaya başlamıştır. Oysa yer küre 5,5 milyar yaşındadır. Son 15 yıl içinde insanoğlu, doğayı büyük ölçüde

Detaylı

TÜRKİYE DE YEM BİTKİLERİ ÜRETİMİNİN DURUMU VE KABA YEM İHTİYACI

TÜRKİYE DE YEM BİTKİLERİ ÜRETİMİNİN DURUMU VE KABA YEM İHTİYACI TÜRKİYE DE YEM BİTKİLERİ ÜRETİMİNİN DURUMU VE KABA YEM İHTİYACI Hayvancılığın en önemli unsurlarından biri besin kaynaklarının teminidir. Hayvanların günlük rasyonlarının yaklaşık yarısı kadar kaba yem

Detaylı

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) TARIMSAL AR-GE PROJE DESTEKLERİ

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) TARIMSAL AR-GE PROJE DESTEKLERİ BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) TARIMSAL AR-GE PROJE DESTEKLERİ Selin ŞEN Şubat 2015 SUNUM PLANI I. TARIMSAL AR-GE PROJE DESTEKLERİ II. TARIMSAL AR-GE PROJELERİ DESTEK SÜRESİ VE TUTARI III. DESTEKLENEN

Detaylı

PESTİSİTLERİN İNSAN SAĞLIĞINA ETKİLERİ (2. BÖLÜM)

PESTİSİTLERİN İNSAN SAĞLIĞINA ETKİLERİ (2. BÖLÜM) TARIM İLAÇLARI Dünyada üretilen tarımsal üretimin bugün için mevcut bitki koruma faaliyetlerinin sürdürülmesine karsın %36 sı bitki hastalıkları, zararlı böcekler, nematotlar ve yabancı otlar nedeniyle

Detaylı

Organik Meyve Yetiştiriciliğinin Temel Esasları

Organik Meyve Yetiştiriciliğinin Temel Esasları Yayın No: 42 Yayın Tarihi: 15.11.2011 Organik Meyve Yetiştiriciliğinin Temel Esasları Adem ATASAY Organik Tarım, doğadaki dengeyi koruyan, toprak verimliliğinde devamlılığı sağlayan, hastalık ve zararlıları

Detaylı

Çukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ

Çukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ Çukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı Prof. Dr. Serap GÖNCÜ Memeli hayvanlardan elde edilen süt, bileşimi türden türe farklılık gösteren ve yavrunun ihtiyaç duyduğu bütün besin unsurlarını içeren

Detaylı

Tablo 4- Türkiye`de Yıllara Göre Turunçgil Üretimi (Bin ton)

Tablo 4- Türkiye`de Yıllara Göre Turunçgil Üretimi (Bin ton) NARENCİYE DOSYASI Kökeni Güneydoğu Asya olan turunçgillerin, çağdaş anlamda üretimi 19. yüzyılda ABD`de başlamış ve hızla yayılmıştır. Turunçgil yetiştiriciliği dünyada 40 derece kuzey enlemi ile 40 derece

Detaylı

ıda olarak tüketilen tarım ürünlerinden biyoyakıt üretilebilir mi?

ıda olarak tüketilen tarım ürünlerinden biyoyakıt üretilebilir mi? TÜRKİYE 12. GIDA KONGRESİ, 5-7 EKİM 2016 EDİRNE ıda olarak tüketilen tarım ürünlerinden biyoyakıt üretilebilir mi? Ayşe Avcı arya Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü, 54187, Serdivan

Detaylı

TÜRKİYE DE EN FAZLA GÖRÜLEN BESLENME HATALARI

TÜRKİYE DE EN FAZLA GÖRÜLEN BESLENME HATALARI TÜRKİYE DE EN FAZLA GÖRÜLEN BESLENME HATALARI Türkiye beslenme durumu yönünden hem gelişmekte olan, hem de gelişmiş ülkelerin sorunlarını birlikte içeren bir görünüme sahiptir. Ülkemizde halkın beslenme

Detaylı

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği Doç.Dr.Tufan BAL I.Bölüm Tarım Ekonomisi ve Politikası Not: Bu sunuların hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.İ.Hakkı İnan ın Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği Kitabından

Detaylı

AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası

AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası OTP harcamalarının AB bütçesinin önemli bölümünü kapsaması, bu politikayı bütçe tartışmalarının da odak noktası yaparken, 2014-2020 Mali Çerçeve içinde tarım, kırsal

Detaylı

Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların (GDO) Tarım ve İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri *

Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların (GDO) Tarım ve İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri * U. Ü. ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2008, Cilt 22, Sayı 2, 1-6 (Journal of Agricultural Faculty of Uludag University) Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların (GDO) Tarım ve İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri * Tecer

Detaylı

PESTİSİTLERE KARŞI DAYANIKLILIK GELİŞİMİ VE DAYANIKLILIĞIN YÖNETİMİ

PESTİSİTLERE KARŞI DAYANIKLILIK GELİŞİMİ VE DAYANIKLILIĞIN YÖNETİMİ SUNUŞ PESTİSİTLERE KARŞI GELİŞİMİ VE Dr. İlhan KURAL Nisan 2002 1 DAYANIKLILIĞIN Tarihçesi Tanımı Kaynağı Dayanıklılığı etkileyen faktörler Dayanıklılığın mekanizması Dayanıklılığın yönetimi Yasal dayanaklar,

Detaylı

1926

1926 1926 1926 2011 YILI BİRİME DESTEK MİKTARLARI ALAN BAZLI DESTEKLEMELER (TL/da) 1 Tütüne Alternatif Ürün Desteği 120 2 Toprak Analizi 2,5 3 Organik Tarım Tarla bitkileri, Sebze, Meyve 25 Hayvancılık,

Detaylı

Dünyada ve Türkiye de Organik Tarım

Dünyada ve Türkiye de Organik Tarım Dünyada ve Türkiye de Organik Tarım Organik tarım, dünyada yaklaşık 130 ülkede yapılmakta ve organik tarım üretim alanı giderek artmaktadır. 2011 yılı verilerine göre dünyada 37 milyon hektar alanda organik

Detaylı

İLAÇ, ALET VE TOKSİKOLOJİ ARAŞTIRMALARI ÇALIŞMA GRUBU. Dr. A. Alev BURÇAK Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı

İLAÇ, ALET VE TOKSİKOLOJİ ARAŞTIRMALARI ÇALIŞMA GRUBU. Dr. A. Alev BURÇAK Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı İLAÇ, ALET VE TOKSİKOLOJİ ARAŞTIRMALARI ÇALIŞMA GRUBU Dr. A. Alev BURÇAK Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı Sunu Planı Dünya da Tarım İlacı Kullanımı Türkiye de Tarım İlacı Kullanımı İlaç Alet

Detaylı

ORGANİKÇİ AMCADAN GELECEĞİN BÜYÜKLERİNE

ORGANİKÇİ AMCADAN GELECEĞİN BÜYÜKLERİNE T.C. Samsun Valiliği İl Tarım Müdürlüğü ORGANİKÇİ AMCADAN GELECEĞİN BÜYÜKLERİNE Mehmet Ali YETGİN Ziraat Mühendisi Samsun / 2010 Dizgi/Baskı *********** Ofset Samsun İl Tarım Müdürlüğü Çiftçi Eğitimi ve

Detaylı

T.E.A.E - BAKIġ. RIMSAL EKONOMĠ ARAġTIRMA ENSTĠTÜSÜ. GENETĠĞĠ DEĞĠġTĠRĠLMĠġ ORGANĠZMALAR. Z. Nihal GÜLAÇ/TEAE. 1.GiriĢ

T.E.A.E - BAKIġ. RIMSAL EKONOMĠ ARAġTIRMA ENSTĠTÜSÜ. GENETĠĞĠ DEĞĠġTĠRĠLMĠġ ORGANĠZMALAR. Z. Nihal GÜLAÇ/TEAE. 1.GiriĢ RIMSAL EKONOMĠ ARAġTIRMA ENSTĠTÜSÜ T.E.A.E - BAKIġ Sayı: 11 Nüsha: 11 Aralık 2010 GENETĠĞĠ DEĞĠġTĠRĠLMĠġ ORGANĠZMALAR 1.GiriĢ Z. Nihal GÜLAÇ/TEAE Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO), kendi türünden

Detaylı

TOHUMLUKLARDA GDO ANALĠZĠ ĠÇĠN NUMUNE ALMA TALĠMATI

TOHUMLUKLARDA GDO ANALĠZĠ ĠÇĠN NUMUNE ALMA TALĠMATI TOHUMLUKLARDA GDO ANALĠZĠ ĠÇĠN NUMUNE ALMA TALĠMATI Amaç Madde 1 Bu Talimatın amacı, tohumluklarda GDO (Genetik yapısı değiştirilmiş organizma) tespiti amacıyla yapılacak analizler için numune alınmasının

Detaylı

STRATEJİK ÜRÜN PAMUKTA TEHLİKE ÇANLARI

STRATEJİK ÜRÜN PAMUKTA TEHLİKE ÇANLARI STRATEJİK ÜRÜN PAMUKTA TEHLİKE ÇANLARI Gözde SEVİLMİŞ-Şebnem BORAN 1. Giriş Pamuk, çırçır sanayisinin, lifi ile tekstil sanayisinin, çekirdeği ile yağ ve yem sanayisinin, linteri ile de kağıt sanayisinin

Detaylı

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BOLU

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BOLU T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BOLU Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel gıda

Detaylı

Doğaya Meydan Okuma mı? Doğa ile İşbirliği mi?

Doğaya Meydan Okuma mı? Doğa ile İşbirliği mi? Doğanın Gizemi Yücel Aksoy BD TEMMUZ 2016 Doğaya Meydan Okuma mı? Doğa ile İşbirliği mi? GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR BİR CANLI TÜRÜNE başka bir canlı türünden gen aktarılması veya mevcut genetik

Detaylı

PROJE KONUSU NASIL BULUNUR? Prof. Dr. Turan GÜVEN

PROJE KONUSU NASIL BULUNUR? Prof. Dr. Turan GÜVEN PROJE KONUSU NASIL BULUNUR? Prof. Dr. Turan GÜVEN PROJE KONUSU SEÇERKEN ŞU SORULARIN CEVAPLARI ARANMALIDIR : 1. Proje yapmam için bir gerekçem var mı? 2. Niçin proje yapacağım? 3. Projemin amacı nedir?

Detaylı

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. 1 BESLENME BİLİMİ 2 Yaşamımız süresince yaklaşık 60 ton besin tüketiyoruz. Besinler sağlığımız ve canlılığımızın devamını sağlar. Sağlıklı bir

Detaylı

T.C. GDO lu. Bitki Çeşitlerinin Tescil, Kontrol ve Sertifikasyonunun AB Ülkelerinde Yerinde İncelenmesi

T.C. GDO lu. Bitki Çeşitlerinin Tescil, Kontrol ve Sertifikasyonunun AB Ülkelerinde Yerinde İncelenmesi T.C. TARIM VE KÖYİŞK İŞLERİ BAKANLIĞI TARIMSAL ÜRETİM M VE GELİŞ İŞTİRME GENEL MÜDÜRLM RLÜĞÜ GDO lu Bitki Çeşitlerinin Tescil, Kontrol ve Sertifikasyonunun AB Ülkelerinde Yerinde İncelenmesi GDO NEDİR?

Detaylı

PESTİSİTLERE KARŞI DAYANIKLILIK GELİŞİMİ VE DAYANIKLILIĞIN YÖNETİMİ. Dr. İlhan KURAL

PESTİSİTLERE KARŞI DAYANIKLILIK GELİŞİMİ VE DAYANIKLILIĞIN YÖNETİMİ. Dr. İlhan KURAL PESTİSİTLERE KARŞI DAYANIKLILIK GELİŞİMİ VE DAYANIKLILIĞIN YÖNETİMİ Dr. İlhan KURAL SUNUŞ DAYANIKLILIĞIN Tarihçesi Tanımı Kaynağı Dayanıklılığı etkileyen faktörler Dayanıklılığın mekanizması Dayanıklılığın

Detaylı

Ufuk TÜRKER* * A.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları Bölümü, Ankara uturker@agri.ankara.edu.tr

Ufuk TÜRKER* * A.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları Bölümü, Ankara uturker@agri.ankara.edu.tr HASSAS TARIM TEKNOLOJİLERİ VE UYGULAMALARI Ufuk TÜRKER* * A.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları Bölümü, Ankara uturker@agri.ankara.edu.tr HASSAS TARIM NEDİR? Tarımda hedeflere ulaşmak 3 anahtar unsur gereklidir.

Detaylı

DOĞU AKDENİZ, DOĞU ANADOLU, GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ TOHUMCULUK İHTİYAÇ ANALİZİ

DOĞU AKDENİZ, DOĞU ANADOLU, GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ TOHUMCULUK İHTİYAÇ ANALİZİ DOĞU AKDENİZ, DOĞU ANADOLU, GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ TOHUMCULUK İHTİYAÇ ANALİZİ KISALTMALAR KISALTMALAR AB ADNKS AR-GE BÜGEM EB FAO GSMH GSKD ISTA ISF İLO İŞKUR KB KOBİ KOSGEB GKGM TB TÜBİTAK TÜİK TTSM

Detaylı