onom HESAPLAR UYGULAMADAN

Transkript

1 TüRKiYE AB'DE üretim üssü OLACAK Türkiye, yenilenen i20 modelinin Avrupa için tek üretim merkezi oldu. Hyundai Assan'ın ürettiği otomobiller, 32 ülkeye ihraç edilecek. Hindistan'da ise Avrupa için üretime son verildi. G üney Koreli Hyundai, stratejik öneme sahip küçük otomobillerini Türkiye'ye emanet etti. A segmentinde yer alan i10'dan sonra B segmentinde yer alan i20 modelinin Avrupa için tek üretim merkezi Hyundai Assan İzmit tesisleri oldu. Hindistan fabrikası ise i10'dan sonra yenilenen i20'de de devre dışı kaldı. Salı KDV dahil 25 Krş DiNLEMELERi AFETMEYiZ! B akan Yıldız, Türkiye'nin dinlemesi ile ilgili ''Merakı olan sorsun cevabını verelim'' dedi.enerji Bakanı Taner Yıldız Almanya'nın Türkiye'yi dinlemesiyle ilgili gerekli hukiki yollara başvurulacağını söylerken, Almanya'ya da bir gönderme yaparak ''Dinleme yapmalarına gerek neyi merak ediyorlarsa sorsunlar söyleriz'' dedi.yıldız'ın konuyla ilgili açıklaması şöyle;''enerji hareketlerinden sağlanan para akışıyla ilgili illegal yollara başvurulup başvurulmadığını birileri öğrenmek ister. Ama bunu telefon dinlemeleri ile elde edemezsiniz. Bize sorsanız zaten biz söyleriz. Merakı olanlar gelip sorsunlar cevabını veririz.türkiye Cumhuriyeti hukuk devletidir. Bu sorunları yine hukuk çerçe vesinde çözmeye çalışacağız.'' Daha önce Hindistan'ın üretip Avrupa'ya ihraç ettiği üç kapı ve sağdan direksiyonlu i20 modelleri de artık Türkiye'de üretilecek. Hyundai Assan Genel Müdürü Önder Göker, yenilenen i20 modeliyle birlikte ihracat pazarlarına yeni ülkeler eklendiğini söyledi. Yeni i20 modelini aralarında Avustralya'nın da bulunduğu 32 ülkeye ihraç edeceklerini anlattı. İHRACAT ARTIYOR Avrupa otomobil pazarında yaşanan canlılığın, Hyundai Assan'ın ihracat rakamlarına yansıdığını söyleyen Göker, şunları anlattı: "Her ay yaklaşık 4 bin adet ek talep geliyor ihracatımız 182 bin adeti bulur. Yıl sonuna kadar 58 bin 500 adet eski i20, 25 bin 500 adet yeni i20 ihraç ederiz. onom HERKES için EKONOMi POLiTiKA TüRKiYE DE BüYüME, HIZ KESMEDEN KATLANARAK DEVAM EDiYOR Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Türkiye'de geri giden, kötü olan hiçbir şey yok. Aksine büyüme, katlanarak devam ediyor" dedi. Z eybekci, Buharkent ilçesinde düzenlenen "Taze İncir Festivali"nde yaptığı konuşmada, cumhurbaşkanı seçiminin gerçekleştirildiği 10 Ağustos'un, demokrasi ve cumhuriyet için çok önemli bir gün olduğunu söyledi. Bundan böyle Türkiye'nin büyümesi ve ilerlemesinin durdurulamayacağını belirten Zeybekci, milletin, iradesiyle bu kapıyı açtığını anlattı.anadolu'nun, bundan sonra daha bereketli olacağını vurgulayan Zeybekci, "10 Ağustos, Gazi Mustafa Kemal'in gösterdiği muasır medeniyet seviyesi ve daha ilerisine yürüyüşte bir dönüm noktasıydı. 11 Ağustos, daha özgür, daha demokratik, evrensel hukukun egemen G ünlerce elini olduğu, artık ülkemizde kısır kavgaların, siyasi çekişmelerin daha az olacağı yeni dönemin ilk günüydü, açılış kapısıydı. O kapıyı bu millet, çok güçlü bir şekilde açtı. Milletin iradesinin önünde saygıyla eğiliyoruz" diye konuştu.zeybekci, Türkiye'de uzun bir dönemin siyasi çekişmelerle geçtiğini, bundan sonra iktidar ve muhalefetle yeni dönemin daha açık ve ferah olacağını dile getirdi. Bu sürecin, yeni anayasanın da başlangıcı olacağını bildiren Zeybekci, şunları kaydetti: "Birbiri ardına açıklanan istihdam, cari açık, dış ticaret açığı ve ihracat rakamları, Türkiye'deki büyüme ve gelişmeyi gözler önüne seriyor. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in değerlendirmelerine anlam verilemiyor. S.16 da HESAPLAR UYGULAMADAN paraya veya kredi kartına sürmeden yaşayabilmek mümkün. Şirketlerin geliştirdiği akıllı telefon uygulamalarıyla günlük hayatta karşılaşılabilecek birçok ödeme yapılabiliyor. PARA, para, para... Fransa İmpara-toru birinci Napolyon un bu sözü söylemesinin üzerinden yaklaşık 200 yıl geçti. Ancak mobil cihazların gelişmesi ve uygulama dünyasının büyümesiyle beraber para artık fiziksel olarak kullanılan bir araç olmaktan giderek uzaklaşıyor. Bugün evde cüzdanını unutan biri artık yanındaki cep telefonundan günlük ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. BANKALAR TEFECiYi SOLLADI Y üksek faiz; krediyle iş yapanlara darbe indirdi. Bankaların 'tefeci faizi'ni geride bırakan oranları nedeniyle her ay yüzlerce işletme iflasla karşı karşıya kalıyor. Bankaların takipteki alacakları 31 milyar lirayı aşarken, İSO'nun İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu'ndaki, şirket karlarının yarısı faize gitti. Konut, taşıt, KOBİ ve ihtiyaç kredilerinde faiz halen % 1'in üzerinde. Özellikle 'kredibilitesi düşük' denilerek şirketlerin borçlarını kapatmaları için sıkboğaz edilmesine büyük tepki var. İş dünyası, yüzlerce işletmeyi iflas ettiren banka uygulamalarını denetlemesi için BDDK'yı göreve çağırdı. Merkez Bankası'nın 28 Ocak'ta olağanüstü toplanarak 5.5 puan artışla % 10'a yükselttiği faiz politikasının verdiği hasar, banka kredisiyle çarkları çevirmeye uğraşan çalışan ve üreten kesimi vurdu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da sınırlı tutulan faiz indirimine tepki göstererek, 'Bu zulümdür zulüm' diye eleştirdiği yüksek faizi, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ise 'tefeci faizi' olarak nitelendirmişti. EN YÜKSEK 2. FAİZ BİZDE 1.2 MiLYAR EURO HiBE VAR, KULLANAN YOK! C umhuriyetin ilk yıllarında 1927 sayım yılında 806 bin 863 kişi olarak açıklanan İstanbul'un nüfusu, 2013 sonu itibarıyla 14 milyon 160 bin 467 kişiye ulaşarak mega kente dönüştü. İSTANBUL UN NüFUSU 130 ülkeyi GEÇTi Avrupa Merkez Bankası'nın ekonomiyi canlandırmak için faizi % 0.25'den % 0.15'e çektiği ortamda Merkez Bankası'nın, son üç toplantısında faizi % 8.25'e çekmesi Türkiye'yi, yüksek faiz liginde bir alt sıraya düşürmeye yetmedi. Bu faiz oranıyla gelişmekte olan ülkeler arasında Brezilya'dan sonra Türkiye en yüksek faizde ikinci durumda. A B geçen yıl Türk çiftçilerine 1.2 milyar euroluk hibe programı başlattı. Bir yılda bu paranın sadece milyon euroluk kısmı kullanılabildi. Bu yıl da 230 milyon euro dağıtılacak. Ancak başvuru sayısı çok az. Avrupa Birliği katılım öncesi kırsal kalkınmanın desteklenmesi için çiftçilere kesenin ağzını açtı ama kritelere uygun yeterli proje gelmediği Mehmet CAVLI Gayrimenkul, Konut, Arsa, Enflasyon Yazısı S.4 de BORSA Süleyman GÖKSU DİKKAT! FAZLA GÜNEŞ KANSER YAPABİLİR Yazısı S.10 da için 1.2 milyar euroluk kredinin bugüne kadar 220 milyon euroluk kısmı kullanıldı. DenizBank olarak bu kapsamda yaklaşık 130 tane kredilendirme işlemi yaptıklarını belirten Denizbank Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Sun, Üreticilerden beklentilerimizin altında talep geldi. Çünkü AB kriterlerine uygun proje gelmiyor. Ayrıca dökümantasyon süreci çok uzun. Serra KARAÇAM NABIZ Kaliforniya'da Zim limana sokulmadı... Yazısı S.16 da muhabirinin Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yaptığı hesaplamalara göre, 76,6 milyonluk Türkiye'nin yüzde 18,4'ünü İstanbul'un nüfusu oluşturuyor. Başka bir deyişle ülkedeki her 100 kişiden 18,4'ü İstanbul'da ikamet ediyor. Nüfusuyla Küba, Belçika, Yunanistan, Macaristan, Tunus, Portekiz, Çek Cumhuriyeti, BAE, İsveç, Beyaz Rusya, İsviçre, Avusturya'nın da aralarında bulunduğu 130 ülkeyi geride bırakan İstanbul, son 5 yılda nüfusuna 1 milyon 245 bin 309 kişi ekledi. Kilometrekareye düşen 2 bin 275 kişi ile aynı zamanda Türkiye nüfusunun en yoğun olduğu kent olan İstanbul nüfusuyla yaklaşık 3 Ankara, 6,5 Antalya ve 187 Bayburt ediyor. Nüfus artışı durmayan ve döneminde yıllık ortalama 249 bin kişi artan İstanbul'un nüfusuna her 4 ayda bir Bayburt, her 6 ayda bir Giresun ve her yıl da bir karaman eklendi.

2 2 Ekonomi KREDİ KULLANAN ESNAF SAYISI 309 BİNİ AŞTI ümrük ve Ticaret Bakanı Hayati GYazıcı, 31 Temmuz itibarıyla kredi ve kefalet kooperatifleri aracılığıyla kredi kullanan esnaf ve sanatkar sayısının 309 bini, kredi hacminin de 11,6 milyar lirayı aştığını bildirdi. Yazıcı, yazılı açıklamasında esnaf ve sanatkarlara verdikleri desteğin Türkiye tarihinde örneği bulunmadığını kaydetti. Kullandırılan kredi tutarının rekor seviyelere ulaştığını belirten Yazıcı, "Kredi ve kefalet kooperatifleri aracılığı ile 31 Temmuz 2014 itibariyle kredi kullanan ortak sayısı 309 bini, kullandırılan kredi hacmi ise 11,6 milyar lirayı aşmıştır" ifadesini kullandı. Kredi hacminin son 12 yılda yaklaşık 76 kat arttığını açıklayan Yazıcı, kredi kullanan küçük işletme, esnaf ve sanatkar sayısının da 2002 yılına göre yaklaşık 5 katına çıktığına işaret etti. Bakanlığın, kredi kefalet kooperatifleri aracılığıyla ve Hazine Müsteşarlığı destekli, düşük maliyetli kredilerle küçük işletmelerin, esnaf ve sanatkarların faaliyetlerini sürdürmesine imkan sağladığını, bunun da küçük işletmelerin geleceği açısından hayati önemde olduğunu kaydeden Yazıcı, kredi kefalet kooperatiflerinin parayı küçük işletmelere taşıyarak, çarkları döndürdüğüne dikkati çekti. "Kredi kefalet kooperatifleri, küçük işletmenin ve bankanın sigortası" Türkiye'nin 81 ilinde kurdukları bine yakın kredi ve kefalet kooperatifinin, kredi kuruluşu olan Halkbank ile küçük işletme arasında taşıma ağları gibi işlev görerek krediyi küçük işletmelere taşıdığını belirten Yazıcı, kredi kefalet kooperatiflerinin, küçük işletmenin ve bankanın sigortası olduğunu ifade etti. Kooperatif kefalet sisteminin küçük işletmeleri olumsuz kredi sicili almaktan kurtararak krediye erişimini devam ettirdiğini kaydeden Yazıcı, şu bilgileri verdi: "Esnaf ve sanatkara yansıyan faiz oranını yüzde 4'e indirdik" "Faizler ve kesintiler iniyor, şahıs kredi üst limitleri yükseliyor. Kredi ve kefalet kooperatifleri aracılığıyla kullandırılan kredilerin limitleri 150 bin liraya yükseltilirken kooperatif ve banka tarafından yapılan toplam kesintiler yüzde 4'ten yüzde 3'e düşürüldü. Bodrum'da hesaplar turistleri isyan ettirdi İstanbul-Bursa-İzmir Otoyol Projesi tam gaz Sabiha'nın metro ihale tarihi belli oldu ahmacunun 39 TL, lahmacun ve Layranın birlikte 50 TL'ye satıldığı mekanlarla gündeme gelen Bodrum'un bu ünü dünyaya yayılıyor. Bodrum'da yüksek fiyatlardan şikayetçi olan yabancı turistlerin döner-ekmek yediği görülmeye başlandı. Bodrum da turizm sezonunda restoran ve lokantalarda uygulanan yüksek fiyatlara tepki gösteren Bodrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut Kocadon 5 kişilik İngiliz ailenin döner ekmeğe talim ettiğini öne sürerek "2 şişe maden suyunu 30 liraya satıyorlar, acil önlem alınmazsa Bodrum u bitirirler. Bodrum a gelen turistler, dünyanın en pahalı yemeğini hatta açıkçası kazığını yiyorlar, biz de çok üzgün ve mağduruz" dedi. Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB) Başkanı Bülent Bülbüloğlu ise restoranların denetlendiğini fahiş hesap uygulaması gözlenirse işletmelerin kapatma ve para cezası ile karşı karşıya kaldıklarını söyledi. FİYATLARDAN HERKES ŞİKAYETÇİ Bodrum İlçesi nde yiyecek içecek satışı yapılan lokanta, restoran, kafeteryalarda uygulanan yüksek fiyat politikası turist ve ticaret erbabını da isyan ettirdi. Belediye ve Ticaret Odası na çok sayıda şikayet yağdığı belirtildi. İstanbul ve İzmir arasında ulaşımın süresi 3,5 saate düşürecek dev proje hız kesmeden devam ediyor.istanbul ve İzmir arasında ulaşımın süresi 3,5 saate düşürecek "İstanbul-Bursa-İzmir (İzmit Körfez Geçişi ve Bağlantı Yolları Dahil) Otoyolu Yap-İşlet-Devret Projesi"nin Bursa'ya kadar olan bölümünün 2015 yılında açılması için çalışmalar hızla sürüyor. stanbul ve İzmir arasında İulaşımın süresi 3,5 saate düşürecek "İstanbul-Bursa- İzmir (İzmit Körfez Geçişi ve Bağlantı Yolları Dahil) Otoyolu Yap-İşlet-Devret Projesi"nin Bursa'ya kadar olan bölümünün 2015 yılında açılması için çalışmalar hızla sürüyor.projenin fiziki gerçekleşmesi, Bursa'ya kadar olan kısmında yüzde 46, tamamında ise yüzde 36'ya ulaştı. Bursa Valisi Münir Karaloğlu, milletvekili Mustafa Öztürk ve gazetecilerle birlikte Gebze- Orhangazi-İzmir Otoyolu'nda incelemelerde bulundu. Bölge Müdürlüğü binasında Vali Karaloğlu'na brifing veren Karayolları Kamu Özel Sektör Ortaklığı Bölge Müdürü İsmail Kartal'ın verdiği bilgiye göre, 384 kilometre otoyol ve 49 kilometre bağlantı yolu olmak üzere toplam 433 kilometre uzunluğundaki otoyol projesi, tüm hızıyla devam ediyor. GÜNLÜK 4 MİLYON DOLAR HARCANIYOR Toplam 10 milyar dolarlık projenin 50 ülkenin yıllık bütçesinden daha büyük olduğuna dikkat çeken Kartal, projeye günlük 4 milyon dolar harcandığının altını çizdi. İsmail Kartal'ın verdiği bilgiye göre, birinci aşamada, Asma Köprü Güney Şantiyesindeki kuru havuzda kule keson temelleri inşa edildi. Nihai konumlarına yerleştirilen kule temellerinde, kule ankraj kaidesi ve bağ kirişi imalat çalışmaları tamamlandı. 08 Temmuz 2014 tarihinde asma köprü çelik kule blokları montajına başlanılmış olup montaj çalışmalarında deniz seviyesinden itibaren 80 metreye ulaşıldı. Ayrıca Asma Köprü tabliye, ana kablo çelik imalat ile özel köprü elemanları imalat çalışmaları iş programına uygun olarak devam ediyor. SAMANLI TÜNELİNDE TÜNEL KEMER BETONU ÇALIŞMASI YÜZDE 94 SEVİYESİNDE Samanlı Tünelinde her iki tüpte de kazı çalışmaları tamamlandı, tünel kemer betonu çalışmalarında yüzde 94 seviyesine ulaşılmıştır. Selçukgazi Tünelinde, giriş ve çıkış portallerindeki kazık imalatları tamamlanarak, tünel kazı çalışmalarına başlanıldı, 22 metre ilerleme sağlandı. Belkahve Tünelinde, giriş ve çıkış bölgesinde 4 aynada tünel kazı çalışmaları devam ediyor, toplamda 860 metre ilerleme sağlandı. Kuzey ve Güney Yaklaşım Viyadüklerinde, 253 metre uzunluğundaki Kuzey Yaklaşım Viyadüğü başlık kirişi seviyesinde tamamlandı, bin 380 metre uzunluğundaki Güney Yaklaşım Viyadüğünde ise elevasyon ve tabliye montaj çalışmaları devam ediyor. Betonarme Viyadüklerde, Gebze-Bursa Kesiminde 12 adet, Kemalpaşa Ayrımı-İzmir kesiminde ise 2 adet olmak üzere toplam 14 adet Viyadükte çalışmalar hızla ilerliyor. Gebze-Orhangazi-Bursa kesiminde ve Kemalpaşa Ayrımı-İzmir Kesiminde toprak işleri, büyük ve küçük sanat yapıları imalat çalışmaları sürdürülüyor. Muhtelif kilometrelerde toprakarme çalışmaları devam ediyor. ASMA KÖPRÜ 2015'DE BİTECEK 7 yıl olarak açıklanan Gebze Orhangazi İzmir Otoyolu Projesinin yapım sürecinde 2015 yılı sonu itibariyle, İzmit Körfez Geçişi Asma Köprüsü, Gebze Gemlik Kesimi ve Kemalpaşa Ayrımı İzmir Kesimindeki yapım çalışmalarının tamamlanması hedefleniyor. abiha Gökçen Havalimanı Sraylı sistem bağlantısı inşaat yapım işi ihalesi 25 Eylül'de yapılacak.resmi Gazete'de yayımlanan ilana göre, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğünce, Sabiha Gökçen Havalimanı raylı sistem bağlantısı inşaat ve elektromekanik sistemler temin, montaj ve işletmeye alma işleri yapım işi, açık ihale usulü ile ihale edilecek. Yaklaşık 7,4 kilometre uzunluğundaki Raylı Toplu Taşıma Sisteminin inşaatı ile elektromekanik sistemlerinin temin, montaj ve işletmeye alma işleri ihalesi 25 Eylül'de yapılacak. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar verilebilecek. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilecek ve bin 500 lira karşılığında satın alınabilecek. İhalede, işin tamamı için teklif verilecek.ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecek. İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açık olup, yerli istekliler lehine yüzde 15 fiyat avantajı uygulanacak. Sabiha'nın metro ihale tarihi belli oldu abiha Gökçen SHavalimanı raylı sistem bağlantısı inşaat yapım işi ihalesi 25 Eylül'de yapılacak.resmi Gazete'de yayımlanan ilana göre, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğünce, Sabiha Gökçen Havalimanı raylı sistem bağlantısı inşaat ve elektro-mekanik sistemler temin, montaj ve işletmeye alma işleri yapım işi, açık ihale usulü ile ihale edilecek. Yaklaşık 7,4 kilometre uzunluğundaki Raylı Toplu Taşıma Sisteminin inşaatı ile elektromekanik sistemlerinin temin, montaj ve işletmeye alma işleri ihalesi 25 Eylül'de yapılacak. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar verilebilecek. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilecek ve bin 500 lira karşılığında satın alınabilecek. İhalede, işin tamamı için teklif verilecek. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecek. İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açık olup, yerli istekliler lehine yüzde 15 fiyat avantajı uygulanacak. DOMUZ ÜRÜNLERİ GIDAYA TEMAS ETMEYECEK ıda, Tarım ve GHayvancılık Bakanlığının "Türk Gıda Kodeksi Gıda ile Temas Eden Madde ve Malzemeler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, geri dönüştürülmüş plastikler, gıda ile temas eden madde ve malzeme üretiminde değerlendirilemeyecek. Bu arada yönetmeliğin ilgili maddesine eklenen fıkra ile "gıda ile temas eden madde ve malzeme üretiminde domuz kaynaklı ürünler kullanılamaması" da hükme bağlandı. Gıda ile temas eden paslanmaz çelik dışındaki metal esaslı malzemeler, gıdanın özelliğine göre kalay, krom ve krom oksitin yanı sıra emaye, seramik esaslı malzemeler, lak, plastik veya gıda ile temasa uygun bir şekilde kaplanacak. Çinko ve çinko ile galvanize edilmiş madde ve malzemelerin etiketlerinde "asitli gıdalar ve alkollü içkiler için kullanılmaz" ifadesi kullanılacak. İşletmecilerin etiketin üzerinde yer alacak ifadelere uyumu 30 Haziran 2016 tarihine kadar sağlamaları gerekecek. Alüminyum folyolarda, alüminyum tüplerde ve tek kullanımlık alüminyum kaplarda alüminyum miktarı en az yüzde 95 olacak. Gıda ile temas eden madde ve malzeme üretiminde domuz kaynaklı ürünler kullanılamayacak. Metal esaslı malzemelerin gıda ile temas eden yüzey kaplamasındaki kalay miktarı metrekarede en az 2,3 gram, krom miktarı metrekarede en az 50 miligram, krom oksit miktarı da metrekarede en az 7 miligram olacak. Metalik kaplama maddelerinin bileşiminde; antimon yüzde 0,05'ten, kadmiyum yüzde 0,001'den, arsenik yüzde 0,03'ten, kurşun yüzde 0,05'ten fazla olamayacak. Metal ambalaj kapaklarında kullanılacak contalar, kapak kenarına homojen bir şekilde dağılacak, kopma yapmaz ve ısıl işlemlere uygun olacak. Plastik contaların özellikleri gıda ile temas eden plastik madde ve malzemelerin özelliklerini sağlayacak. Y arım Yarım asırlık Tukaş ı alan aile asırlık Tukaş ı OYAK tan satın alan Okullu Gıda nın sahipleri zeytin alanında faaliyet gösteriyor.yarım asırlık Tukaş ı OYAK tan satın alan Okullu Gıda nın sahipleri Cem-Cengiz Okullu kardeşlerin, Balıkesir Edremit te zeytin işi yaptıkları öğrenildi. Şirket sahiplerinden Cem Okullu, Tukaş için yeni yatırım planlarının olduğunu söyledi.yüzde 81,5 hissesi OYAK (Ordu Yardımlaşma Kurumu) bünyesinde bulunan Tukaş ın, hafta başında Okullu Gıda Maddeleri İnşaat şirketi, Cem Okullu, Cengiz Okullu ya satıldığı açıklandı. Piyasa değeri 97 milyon TL olan şirketin satış fiyatı ile ilgili bir açıklama yapılmadı. Rekabet Kurumu nun onayı ile birlikte süreç tamamlanmış olacak. Hisse devir sözleşmesinin imzalandığı öğrenildi. BABA MESLEĞİ SÜRDÜRÜLÜYOR 1962 de Manisa da kurulan, kurulduktan 5 yıl sonra da OYAK tarafından satın alınan Tukaş, salça, domates ürünleri ve konserve üretimi yapıyor. Tukaş ı satın alan şirket sahiplerine ise Hurriyet.com.tr ulaştı. Okullu Gıda, Cem Zeytin markası ile üretim ve satış yapıyor. Kuruluşu 1930 lara dayanan Okullu Gıda, 20 yıl kadar önce de kurumsal bir yapıya kavuştu. Cem ve Cengiz Okullu kardeşler baba mesleklerini sürdürüyor. TUKAŞ'I BÜYÜTECEĞİZ Cem Okullu, gıda sektöründe faaliyet gösterdiklerini ve bu sektörde büyüme hedefleri olduğu için Tukaş ı satın aldıklarını söyledi. Satış görüşmelerinin 3-4 ay kadar sürdüğünü kaydeden Okullu, hisse devir sözleşmesini imzaladıklarını, gerekli yasal izinleri beklediklerini ifade etti. Okullu, satış bedeli ile ilgili açıklama yapmaktan kaçındı; ancak için Tukaş a yönelik yatırım planlarının olduğunu kaydetti. Okullu, Tukaş ı büyütmek istediklerini vurguladı. Bakan yerli otoda müjdeyi verdi akan Fikri Işık 2020 Böncesinde yerli otomobil üretimine geçilebielceğini söyledi. Işık, Türkiye nin 2020 öncesinde yerli otomobilin üretimine geçebileceğini belirtirken, elektriklinin yanında hibrit otomobil teknolojisine de vurgu yaptı. Bunun için tek babayiğit olmayabileceğinin altını çizen Işık, Tek babayiğitle gideceğiz diye bir şey yok. 5 ana ekipman üzerinde çalışıyoruz. Somutlaşınca paylaşacağız dedi Bakan Işık, önceki gün AK Parti resepsiyonda gazetecilerin soruları üzerine yerli otomobil üretimiyle ilgili çalışmaları anlattı. Işık, şunları söyledi: 2020 öncesinde yerli otomobil üretimine geçeriz. Otomobil üreticilerinin hibrite geçiş süreci yavaş ilerliyor. Bizim için daha hızlı hareket etme şansı var. Yerli otomobil stratejisi belirlendi. TÜBİTAK ta çalışmalar ilerledi. Tek babayiğitle gideceğiz diye bir şey yok. Bir kişi için büyük yük olabilir. Seri hibrit ticarileşiyor. Biz de dünyanın gidişini ıskalamadan gidiyoruz. Yol haritamız belli. 5 ana ekipman üzerinde çalışılıyor.

3 3 21 tane daha geliyor! Geçtiği iller yaşayacak Ulaşımda yeni alternatif olan Yüksek Hızlı Tren geçtiği illeri de değiştirecek. YHT nin yolcularına hizmet verecek 21 yeni gar inşa edilecek olcu taşımacılığında yeni bir Yalternatif yaratan hızlı tren hatları, beraberinde yeni garları getiriyor. Yüksek Hızlı Tren hatlarının devreye alınması ile birlikte 2023 yılında YHT hatlarında taşınacak yolcu sayısının yılda 70 milyon kişi olması bekleniyor. Bu kapasiteyi karşılayabilmek için ilk etapta yolcuların ağırlanacağı yeni Yüksek Hızlı Tren garlarının başında Ankara, Eskişehir, Bilecik, Bozöyük, Sapanca, Arifiye ve Pamukova geliyor. Gelecek dönemde ise aralarında Sabiha Gökçen Havalimanı ve Sögütlüçeşme gibi noktalarada hızlı tren istasyonları eklenecek. ŞEHİRLER BAĞLANACAK Yüksek Hızlı Tren hatlarına Ankara- Eskişehir, Ankara-Konya ve Konya- Eskişehir in ardından 25 Temmuz dan itibaren Ankara- İstanbul (Pendik) da eklendi. Yapımı tamamlanan Ankara- İstanbul YHT hattının peşi sıra, inşaatı devam eden Bilecik-Bursa, Ankara-Sivas ve Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren hatlarının bitirilmesiyle ile birlikte Ankara, Eskişehir, Bilecik, İstanbul, Bursa, Sivas, Yozgat, İzmir, Afyon, Manisa, Uşak illeri birbirlerine yüksek hızlı tren ile bağlanacak. Yüksek Hızlı Tren hatlarının yanı sıra yolcu hizmetleri vermek üzere modern garlar da yapılmaya başlandı. TCDD Genel Müdürlüğü yeni kurulacak tren garları hakkında verdiği bilgide gar yapılması planlanan illeri de açıkladı. İlk olarak Ankara da inşaatı süren garın 2016 da tamamlanması bekleniyor. Yılda yaklaşık 30 milyon yolcunun da Ankara merkezli seyahat etmesi bekleniyor. ENGELSİZ GARLAR TCDD yetkilileri, yeni gar binalarının hepsinin engelli dostu olacağının altını çizdi. Genel olarak YHT gar binalarında Yüksek Hızlı Tren ile seyahat edecek yolcuların her türlü ihtiyacını karşılayacak bölümler yer alacak. Ayrıca tüm bina ve tesislerde bedensel engelli yolcuların ulaşımını sağlayacak şekilde rampaların ve asansörlerin yapılması planlanıyor. Garların büyüklükleri yolcu kapasitelerine göre belirleniyor. VIP VE CIP OLACAK Ankara gar binası ilk etapta günlük 20 bin ve yakın gelecekte günlük 50 bin yolcuya hizmet verecek şekilde planlandı. Yüksek hızlı trenlerin kabul ve sevkleri için 6 adet yeni demiryolu hattı ve yaklaşık 400 metre uzunluğunda ve yaklaşık 11 metre genişliğinde 3 adet yeni yolcu peronu yer alacak. Keçiören Metrosu ve Ankaray Tandoğan istasyonundan gar yapısına 3 adet yaya bağlantısı planlandı. Ayrıca Başkentray ve Esenboğa Havalimanı da bağlanacak. Yüksek Hızlı Tren Terminal Binası ana gar holü, bilet satış gişeleri ve kioskları, VIP ve CIP Salonları, bankalar, ATM Gişeleri, Emanet Dolapları, TCDD ofisleri, hızlı kargo gişe ve ofisleri, kadın ve erkekler için mescitler, kafeteryalar ve restoranlar, çeşitli alışveriş birimleri/dükkânlar, fast food restoranları, bekleme üniteleri/bankları, jandarma ve polis ofisleri, özel bina güvenlik birimleri ve ofisleri, danışma bankoları, ilk yardım ünitesi/revir, otel, ofis mekanları, toplantı salonları, otoparklar gibi birimlerden oluşacak. İş dünyasında Torba Yasa beklentisi ZTO Yönetim Kurulu İBaşkanı Demirtaş: "Herkes programını bu yasanın ağustos ayında çıkmasına göre yapmıştı" İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, vergi ile sosyal güvenlik borçlarının yeniden yapılandırılmasını da içeren Torba Yasanın görüşmeleri tamamlanmadan TBMM'nin 1 Ekim'e kadar tatile girmesinin iş dünyasında "hayal kırıklığına" neden olduğunu bildirdi. Demirtaş, yaptığı açıklamada, 2011 yılında çıkartılan 6111 sayılı yasa ile taksitlendirilen ancak ödenemeyen vergi ve sosyal güvenlik borçlarının yeniden yapılandırılmasını istediklerini, bu yönde binlerce üyeden gelen talebi hükumete aktardıklarını belirtti. Hükumetin iş dünyasının bu talebine olumlu yanıt vererek borçların 36 ay vade ile yapılandırılması için kanun hazırladığını dile getiren Demirtaş, bu kanun teklifinin de Torba Yasa içerisinde yer aldığını, vergi borçlarının yeniden yapılandırılmasıyla ilgili maddelerin Mecliste kabul edildiğini kaydetti. Sadece İstanbul, İzmir ve Ankara'da 130 bin şirketin, iş adamının bu yasanın çıkmasını beklediğini dile getiren Demirtaş, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Yasa tasarısı tamamen görüşülmeden TBMM'nin 1 Ekim'e kadar tatile girme kararı alması ile adeta şoke olduk. Üyelerimizde, iş dünyasında büyük hayal kırıklığı var. TBMM'nin tatile girmesi ve vergi borçlarının yeniden yapılandırılmasının ekim ayına kalması üzerine üyelerimizden de tepkiler geliyor. Çünkü herkes planlamasını buna göre yaptı. Ödeme planları, borçların yeniden yapılandırılmasına göre yapıldı. Ayrıca yeniden yapılandırma çıkacak diye güncel vergilerin ödemeleri de yapılmamıştı. Yasanın çıkmaması, gelir eksikliği nedeniyle hazineyi de rahatsız edecektir. Herkes programını bu yasanın ağustos ayında çıkmasına göre yapmıştı. Hükumetin kararını gözden geçirip sayın başbakanımızın cumhurbaşkanlığı yemin töreni sonrasında tekrar meclisi toplayarak yasayı çıkarmasını bekliyoruz. Yeni başbakanımızın bu sorunu en kısa süreçte çözmesini umutla bekliyoruz. Bir an önce vergi ve sosyal güvenlik borçlarının yeniden yapılandırılması hem iş dünyamızı hem de hazinemizi rahatlatır." IŞİD, KARAMAN'IN İHRACATINI VURDU Karaman'da özellikle bisküviye dayalı Irak ve Suriye ye yapılan ihracat, IŞİD terör örgütünün saldırılarından olumsuz etkilendi.karaman Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Mustafa Toktay, Organize Sanayi Bölgesi nde 175 fabrikanın bulunduğu ve bununda yüzde 65 nin de başta bisküvi olmak üzere gıda üretimi yapan fabrikalardan oluştuğunu ifade etti. İran Türkiye'ye doğalgaz ihracatını artıracak İran, gaz basınç tesislerinin kapasitesini yükselterek Türkiye'ye ihraç edilen doğalgaz hacmini artırmayı planlıyor. ran, gaz basınç İtesislerinin kapasitesini yükselterek Türkiye'ye ihraç edilen doğalgaz hacmini artırmayı planlıyor. araman Sanayi ve KTicaret Odası Başkanı Mustafa Toktay, Organize Sanayi Bölgesi nde 175 fabrikanın bulunduğu ve bununda yüzde 65 nin de başta bisküvi olmak üzere gıda üretimi yapan fabrikalardan oluştuğunu ifade etti. Geçen yıl Karaman da, 450 milyon dolar ihracat yapıldığını belirten Toktay, şunları söyledi: "2013 yılı itibarıyla yaklaşık 450 milyon dolar ihracatımız var. Bu ihracatın çoğunluğu Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerini oluşturuyor. Bizim Organize Sanayi Bölgesi nde ürettiğimiz bisküvinin yüzde 38 i de, Irak ve Suriye ye gidiyordu. Bu da yaklaşık 120 milyon dolarlık bir ihracat demektir. Ancak son dönemlerde IŞİD in bu ülkelerdeki etkisi nedeniyle bu rakamda milyon dolarlık gerileme oldu." Bu bölgedeki sıcak çatışmaların sona ermesi halinde ihracatın yeniden yükseleceğini ifade eden Toktay, "Bu ülkelerde yaşanan sıcak gelişmelerden dolayı nakliye ücretleri de çok arttı. Daha önce 2 bin 500 dolara giden nakliye şu anda 6 bin 500, 7 bin dolara gidiyor. Çünkü riskli bir ortama gidiyor. Artık onu da geçtik. Oradaki iç savaş durumundan dolayı gönderilen malların o ülkeler içerisinde satılmasında zorluk, para tahsilatında zorluk yaşanmaktadır. Onun için orada doğacak riskleri de göğüslememek adına sanayicilerimiz ihracatlarını bu bölgelere kısıtlamaktadır. Bu konuda tedirginiz. Bir an önce, olumlu gelişmeleri hep birlikte izleyerek, bizler kadar sanayicilerimizin de bu tedirginlikten kurtulmalarını ümit ediyoruz" dedi. İran'ın, Tebriz'deki gaz basınç tesislerinin kapasitesini yükselterek Türkiye'ye ihraç edilen doğalgaz hacmini günlük 60 milyon metreküpe çıkarmayı planladığı bildirildi. 60 MİLYON METREKÜPE ÇIKACAK İran Haber Ajansı İRNA'nın haberine göre, İran Milli Gaz Şirketi yetkilisi Abdulhüseyin Semeri, tesislerin ileriki günlerde kurulacağını ifade ederek, günlük 36 milyon metreküp olan gaz hacminin proje aşamasında 53 milyon metreküp, proje sonunda ise 60 milyon metreküpe çıkarılacağını belirtti. GAZ FİYATINDA DA İNDİRİME GİDİLECEK Komşu ülkelere ihraç edilen gaz miktarının artırılması yönünde çalışmalar yapan İran, Türkiye ile yaşanan gaz fiyatındaki anlaşmazlık konusunda, Türkiye'nin ithal ettiği gaz hacmini artırması koşuluyla gaz fiyatında indirime gideceğini açıklamıştı. ERDOĞAN SİNYALİ VERMİŞTİ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da geçen aylarda İran'a yaptığı ziyaret sonrasında Ankara ve Tahran'ın gaz fiyatında anlaşmaya varması halinde, Türkiye'nin ithal ettiği doğalgaz hacmini artırabileceğini ifade etmişti. İran gazının daimi alıcısı olan ve 25 yıllık anlaşma çerçevesinde İran'dan yıllık 10 milyar metreküp gaz ithal eden Türkiye, son yıllarda İran'dan günlük ortalama 25 milyon metreküp gaz ithal ediyordu. ÖYK'den Yatağan'ın satışına onay YK'nın Resmi bir bütün halinde 1 Hidroelektrik ÖGazete'de milyar 91 milyon Santrali'nin 10 milyon yayımlanan kararına göre Kurul, Yeniköy Yatağan Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ'ye ait Yatağan Termik Santrali'nin, Güney Ege Linyitleri İşletmesi (GELİ) tarafından kullanılan taşınır ve taşınmazların, "varlık satışı" yöntemi ile ilgili maden ruhsatları ve bu ruhsatların kapsadığı maden sahalarının "işletme hakkının verilmesi" yöntemi ile dolar bedelle en yüksek teklifi veren Elsan Elektrik Gereçleri Sanayi ve Ticaret AŞ'ye satışına onay verdi. Kurul ayrıca, Elektrik Üretim AŞ'ye ait Grup 1- Esendal ve Işıklar (Visera) hidroelektrik santrallerinin 1 milyon 850 bin dolar bedelle en yüksek teklifi veren Metek Hidro Enerji Sanayi ve Ticaret AŞ'ye, Grup 2- Kayaköy 300 bin dolar bedelle Veysi Madencilik İnşaat Nakliyat Petrol Temizlik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine, Grup 3- Dere ve İvriz hidroelektrik santrallerinin 2 milyon 300 bin dolar bedelle Ülke Yatırım Araştırma Geliştirme Madencilik İnşaat ve Elektrik Üretim AŞ'ye işletme hakkının verilmesini de onayladı. Özelleşti rme Yüksek Kurulu (ÖYK), Yatağan Termik Santrali' nin 1 milyar 91 milyon dolar bede lle satışını onayladı.

4 4 Borsa Finans HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA İHKB: Geleceğe emin adımlarla yön vermeliyiz Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Hüseyin Doğan da halkın oylarıyla gerçekleştirilen ilk Cumhurbaşkanlığı seçiminin demokrasi kültürünü geliştirip zenginleştirdiğini belirtti. Twitter ile görüşme 25 Ağustos'ta yapılacak B TK ile Twitter üst düzey yetkilileri, 25 Ağustos'ta Ankara'da biraraya gelecek. Doğan, seçim döneminin büyük bir olgunluk içinde tamamlandığını dile getirerek, bu dönemin ardından piyasaların hareketleneceğini ve ekonominin yeniden bir numaralı gündem olacağını kaydetti. HKİB Başkanı Tanrıverdi: İTürkiye'nin parlak geleceği için geçmişe sünger çekip geleceğe emin adımlarla yön vermeliyiz. İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin, "Türkiye'nin parlak geleceği için geçmişe sünger çekip geleceğe emin adımlarla yön vermeliyiz" dedi. Tanrıverdi, Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, seçim öncesi yapılan değerlendirmelerin ışığında beklenen bir sonuç olduğunu belirterek, ülkeye hayırlı olması dileğinde bulundu. Sonuca piyasaların olumlu tepki göstereceği kanaatinde olduğunu vurgulayan Tanrıverdi, şunları kaydetti: "Ekonomik istikrarın devamı açısından da olumlu bir sonuç oldu. Türkiye'nin parlak geleceği için geçmişe sünger çekip geleceğe emin adımlarla yön vermeliyiz. Umarım bundan sonra yeni hükümet çalışmalarında da ekonomi yönetiminde çok büyük değişiklikler olmaz. Ülkenin geleceği açısından daha net görebileceğimiz bir döneme girdik. Bu nedenle yaşanan tüm gerginlikleri bir tarafa bırakarak ekonomik büyüme ve istikrar için çalışmak durumundayız" Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Negrin ise yüzde 52'lik oy oranıyla Erdoğan'ın büyük bir başarıya imza attığını aktardı. Negrin, "Bugüne kadar Başbakan olarak Moda Konferansımızın açılışını yapan Sayın Erdoğan'ı şimdi Cumhurbaşkanı olarak ağırlamak istiyoruz" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin sıkıntılı bir dönemden geçtiğini dile getiren Negrin, şöyle devam etti: "Suriye-Irak hattındaki çatışmalar ve beraberinde IŞİD terörü derken Türkiye ihracatı kan kaybetmeye başladı. Ekonominin yeniden siyasetin önüne geçip dünyadaki reel gelişmelere odaklanmamız gerekiyor. Yaşanan gerginlikler ciddi anlamda piyasalara zarar veriyor. Bir an önce ülkemizin bu sıkıntıları atlatması ve huzura kavuşması için ekonomik istikrar yolunda güç birliği sağlamalıyız." - "Yeni dönemin sağlayacağı özgüven markalarımızın çıtasını yükseltecek" Türkiye'nin marka ekonomisi üzerinden hedeflerine çok daha hızlı bir şekilde ulaşacağını bildiren Doğan, son 10 yılda hızla büyüyen Türkiye'ye eş bir performans sergileyen markalarının, yeni dönemin sağlayacağı özgüven koşulları altında başarı çıtasını çok daha yukarılara çıkaracağını aktardı. Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Hüseyin Çetin ise ilk defa halk oylamasıyla Cumhurbaşkanlığına seçilen Recep Tayyip Erdoğan'ı kutlayarak, sonucun Türkiye için hayırlı olmasını diledi. Çetin, "Kısa süre önce getirdiği ek vergi ile sektörümüze nefes aldıran sayın Erdoğan'ı Cumhurbaşkanlığı köşkünde görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. İş dünyası olarak Türkiye'nin önünde yepyeni bir dönemin başladığına inanıyoruz. Türk ayakkabı sanayi olarak bu süreci katkı sunmak için var gücümüzde çalışacağız" ifadelerini kullandı. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ile Twitter üst düzey yetkilileri, 25 Ağustos'ta Ankara'da biraraya gelecek. Aldığı bilgiye göre, BTK ile Twitter yetkililerinin 25 Ağustos'ta yapacakları görüşmede, Twitter'ın Türkiye'de ofis açması, vergilendirme, kişilerin hak ve hürriyetleri kapsamında yaptıkları şikayetlere muhatap bulunabilmesi adına yürütülen çalışmalar ele alınacak. BTK Başkanı Tayfun Acarer ve beraberindeki heyet ile Twitter'ın Uluslararası Kamu Politikalarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Colin Crowell arasındaki ilk görüşme 14 Nisan'da gerçekleşmişti. Acarer ve beraberindeki heyet, Twitter Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Kamu Politikaları Direktörü Sinead McSweeney başkanlığındaki heyet ile 21 Mayıs'ta İrlanda'nın başkenti Dublin'de ikinci kez bir araya gelmişti. Dublin'deki ikinci görüşmede en somut gelişme, "Türkçe canlı destek hattının kısa süre içinde devreye gireceğinin" açıklanması olmuştu. Acarer, Ankara'daki ilk toplantıyla Twitter ile resmi temasın sağlandığını, ikinci toplantıda ise teknik konulara girildiğini belirtmişti. "Ülkelerin GSYH büyüme rakamları/beklentileri ayrı raporlar şeklinde yayınlanmamaktadır" Standard & Poor's'tan Türkiye açıklaması Mehmet CAVLI Gayrimenkul, Konut, Arsa, Enflasyon Doymayan zenginler çok kazansınlar diye hayatı karıştırıyor, farklılaştırıyor, pahalılaştırıyorlar. Hayatı bir yönüyle zulme dönüştürüyorlar. Zenginlikleri ile yaşamın dengesini bozuyorlar. İnsanların rızık dengesi onlar vesilesiyle olumsuz karışıyor. Birinin hakkı diğerinin boğazından geçiyor. Bütün insanlar başkalarının hakkını yiyerek hak haksızlığa dönüşüyor, rızk ekonomisi karma karışıklaşıyor. S &P, "Ülkelerin GSYH büyüme rakamları/beklentileri ayrı raporlar şeklinde yayınlanmamaktadır" açıklamasını yaptı. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's'un (S&P) Türkiye ekonomisiyle ilgili yukarı yönlü büyüme revizyonunu ayrı bir açıklamayla duyurmamasına yönelik eleştiriler üzerine S&P, "Ülkelerin GSYH büyüme rakamları/beklentileri ayrı raporlar şeklinde yayınlanmamaktadır" açıklamasını yaptı.s&p'nin Türkiye ekonomisiyle ilgili 2014 yılı büyüme tahminini yüzde 2,4'ten yüzde 2,9'a yükselttiği, S&P yetkililerinin bir röportaja verdiği cevapla ortaya çıkmıştı. Bu durumun tepkiyle karşılanması üzerine S&P yetkilileri, yazılı açıklamada bulundu. TÜRKİYE'YLE BERABER DİĞER ÜLKELER DE VAR Kredi derecelendirme kuruluşunun her çeyrekte ülkelerin büyüme beklentilerini de içeren "Ülke Derecelendirmeleri Risk Göstergeleri" çalışmasını yayımladığı bildirilen açıklamada, bu çalışmalarda, Türkiye ile diğer pek çok ülkenin de büyüme beklentilerinin yer aldığı kaydedildi. AYRI RAPORLAR HALİNDE YAYINLANDI En son Haziran 2014'te yayımlanan bu çalışmanın güncellenerek 22 Eylül 2014'te tekrar yayınlanacağı belirtilen açıklamada, "Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) büyüme rakamları/beklentileri ayrı raporlar şeklinde yayınlanmamaktadır. Bu bilgilere gerekli çalışmalar içerisinde yer verilebilmektedir. 11 Ağustos Pazartesi günü yayınlanan konut piyasaları raporunda da, bu bilgi bu doğrultuda yer almıştır" ifadelerine yer verildi. Rus ekonomisinde yaptırım Tahsili ve eğitimi yüksek, topluma ve devletine karşı sorumluluk duygusu yoğun olan insanların hane halkı gelirleri çok düşük. Tahsilsiz ve eğitimsiz olup ve sadece kendi çıkarları ile uğraşanlar, en iyi arabalara binenler, en pahalı evlerde oturanlar kimler bir bakın.bütün ülkelerde sokaklara çıkıldığında ekonomi verilerinin tespitini yapmak zor değil. Ekmek, süt, soğan, lokantaların yemek fiyatları, petrol, kiralar, ulaşım giderleri birkaç iktisadi ölçü.basit bir şekilde evlerin fiyatları ile onları satın alması beklenen asgari ücretin oranı düşündürücü ve vahim. Arabaların fiyatları ile ortalama gelir arasındaki iktisadi kat sayı ekonominin gücüne ve insanların alım gücüne açık birer gösterge. Asgari ücretle ne kadar ekmek, ne kadar süt almak ölçü. Tasarruf edilen gelir miktarı önemli bir ölçü. Madalyonun çok yönü var. Belki de lüks konut, lüks araba sahipleri üzerinde eğitim seviyeleri konusunda birçok anketler yapılabilir. Gerekli de...maliye ve sosyal güvenlik yönüyle zengin kişilerin kazançları merak konusu olmalı denebilir. Gelişmiş ülkeler bu takibi yapıyor. Gelişmemiş ülkeler maalesef piyaslarda etkisiz ve kontrolsüz. Bu yüzden gelişmemiş ülkeler enflasyon bataklığında. Bu yüzden her ürün pahalı. Bütün ev ilanlarında, pencerelerdeki ilanlar, gazetelerdeki ilanlar veya internetteki ilanlar çok basit birer araştırma göstergesi. Gelişmiş ülkelerde konut ilanlarını maliye takip etmektedir. Verdiği konut veya arazi ilan fiyatı ile tapudaki fiyat farklılığı çok kolay takip edilir. Bu fiyat farkı vergi kaçakçılığı anlamını taşır. Vergi denetimlerini ev ilanları üzerinden veya emlak komisyoncularının satış beyanı takibi ile yapmak zor değil. Emlak komisyoncularının bütün işleri de aynı takip sistemine tabi olabilir.emlak komisyoncularının kestiği yüzdelik komisyon masrafı vergilendirme yönünden önemli. Vergilendirilmeyen komisyonlar kaçakçılık kapsamında olmalı değil mi? Emlak komisyonculuğu piyasayı ne şekilde etkiliyor? Çok önemli. Emlak komisyonculuğu yapan tüccarların ruhsatlandırılması, vergilendirilmesi, sosyal güvenlik açısından incelenerek ticarette düzgün çalıştırılması çok önemli görülüyor. Rusya'ya uygulanan yaptırımlar petrolcülük ve finans branşlarını zor durumda bıraktı. Rusya döviz rezervinin yarısını kullanamıyor. Ukrayna anlaşmazlığı nedeniyle Rusya'ya uygulanan uluslararası ekonomik yaptırımların petrol endüstrisi ve finans branşı üzerindeki olumsuz etkilerinin hissedilmeye başladığı bildiriliyor. Alman haber dergisi Der Spiegel'de yer alan bir habere göre, öncelikle kuzey kutup bölgesindeki petrol çıkarma çalışmalarında Batılı teknolojiye ihtiyaç duyuluyor. ABD, yaptırımlar doğrultusunda Rus işletmesi Gazprom Burenie'ye yaptığı teknik ekipman satışını durdurmuştu. Derginin Moskova yakınlarındaki Skolkovo inovasyon merkezi uzmanlarından Nikolay Graçov'a atfen yayınladığı haberde, orta vadede Rusya'nın ham petrol üretiminin yüzde on oranında gerileyebileceği belirtiliyor. Ticari kısıtlamaların yanı sıra mali yaptırımların da Rusya'yı sarsmaya başladığı ifade edilen haberde Rus bankalarının finans piyasalarına bağımlı olduğu ve Avrupa Birliği ile ABD'nin, hisse çoğunluğu devlete ait olan Rus bankalarına açtığı kredilerin vadesini 90 gün ile sınırlaması nedeniyle üç bankanın Kremlin'- den yardım talep ettiği yer alıyor. AB Komisyonu'ndan alınan bilgilere göre Rusya'nın yurtdışındaki hesaplarının dondurulması Moskova yönetiminin 465 milyar dolarlık döviz rezervinin ancak yarısını kullanmasına imkan tanıyor tarihli Komisyon sistemi ve Emlak Piyasası isimli makaleme göz atılmasında yarar var.o makalemde Arsa ve konut alış-satışlarında manipülasyon veya spekülasyon yapmaları ortamı açık ve mümkün. Şişirilmiş gayrimenkullerin fiyatlarını izah etmek kolay olmasa gerek. Detayları bir tarafa, nedenlerini araştırmak lazım.yüksek gayrimenkul maliyetleri sonucu piyasalarda yüksek kiralar istenilmektedir. Yüksek kiralar enflasyonun yükselmesi demektir. Vergilendirme, sosyal güvenlik ve enflasyon açısından gayrimenkul piyasası gelişmiş ülkelerde kontrol altında. Lüks araba sahipleri de kontrol altında. Gelişmemiş ülkeler bu kontrolü yapamadığından enflasyonla mücadelede zayıf kalıyor, vatandaşlarına pahalı hayat yaşatıyor ve pahalı ülkeler konumuna giriyorlar. ABD deki 2008 krizi oldukça ibret vericiydi. ifademi o makalede not etmiştim. Birçok gelişmemiş ülke bu sıkıntılarla enkaz haline dönüşmüştür. Pahalı hayat gelişmemiş ülkelerde. Gelişmiş ülkeler en rahat yaşam ülkeleri ise, bunun sebebi belli. Alıcıyı mutlu etmeyen ve endişe veren her ticaret ülkeye felakettir.gelişmiş ülkeler ile gelişmemişler arasında ki fark özetle bundan ibaret yılı bu farklılığı ortaya çıkartacak.

5 Muhasebe 5 Tüketiciye önemli hak: Aç-kapa bedava Abonelik Sözleşmeleri Yönetmelik Taslağı na göre tüketiciler artık elektrik, internet ve telefon gibi abonelik sözleşmelerini cezasız feshetme hakkına sahip olacak. Ayrıca tüketiciden açma-kapama ve kesme-bağlama ücreti gibi bedeller alınamayacak. üketiciler elektrik, su, doğalgaz, Tinternet ve telefon gibi abonelik sözleşmelerini koşulsuz ve cezasız feshetme hakkına sahip olacak. Aboneliklerin bildirim tarihinde sonlandırılmaması halinde aradan geçen sürede verilen hizmet için tüketiciden bedel talep edilemeyecek. Tüketiciden açma-kapama ve kesmebağlama ücreti gibi bedeller alınamayacak. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan Abonelik Sözleşmeleri Yönetmelik taslağına göre tüketici, belirsiz süreli veya süresi bir yıl ve daha uzun olan belirli süreli abonelik sözleşmesini herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin istediği zaman feshetme hakkına sahip olacak. Süresi bir yıldan az olan belirli süreli abonelik sözleşmesinde satıcı tarafından sözleşme koşullarında değişiklik yapılması halinde de tüketici sözleşmeyi feshedebilecek. Ancak, tüketicinin hizmetten yararlanmasına engel olabilecek geçerli bir sebebin varlığı halinde tüketiciye her durumda sözleşmeyi feshetme hakkı tanınacak. Abonelik sözleşmesinin feshi için sözleşmenin tesis edilmesini sağlayan yöntemden daha ağır koşullar içeren bir yöntem belirlenemeyecek. BEDEL TALEP EDİLEMEYECEK Satıcılar fesih bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren en geç 24 saat içinde tüketiciye bildirmekle yükümlü olacak. Satıcı veya sağlayıcı, tüketicinin aboneliğe son verme isteğini, bildirimin kendisine ulaştığı tarihten itibaren en geç 7 gün içerisinde yerine getirmek zorunda olacak. Süreli yayınlarda aboneliğe son verme isteğinin yerine getirilme süresi, günlük süreli yayınlarda 15 gün, haftalık yayınlarda bir ay, aylık yayınlarda ise üç ay olacak. Aboneliğin belirlenen süreler içinde sona erdirilmediği durumlarda, bu sürelerin bitiminden itibaren mal veya hizmetten yararlanılmış olsa dahi, tüketiciden herhangi bir bedel talep edilemeyecek. Satıcı veya sağlayıcı, varsa tüketiciden güvence, depozito veya teminat adı altında alınan ücretlerin güncel tutarlarını kesinti yapmaksızın iade etmekle yükümlü olacak. Tüketicinin süresinden önce taahhütlü aboneliğini sonlandırması halinde, satıcılar yalnızca taahhüt kapsamında yapılan indirimleri, taahhüt kapsamında ilave bir mal veya hizmet verilmesi durumunda ise söz konusu malın bedelinin ödenmeyen kısmına ilişkin taksit tutarlarını tüketiciden talep edebilecek. OTOMOTİV SEKTÖRÜNE 3 YENİ DESTEK teşkil edecek veya teknolojik uygulama projelerine girdi sağlayacak teknolojik ürün/bilgi üretmeye yönelik olması hedefleniyor. Otomobil kredilerinde büyük düşüş "İçten Yanmalı Motorların Geliştirilmesi Çağrısı" Bu çağrı ile içten yanmalı motorların performansının artırılmasına ve emisyonun azaltılmasına yönelik özgün/yeni yöntemlerin geliştirilmesi bekleniyor. ÜBİTAK, içten Tyanmalı motorlara sahip araçların performansını artıracak, elektrikli ve hibrit araçların pil teknolojilerini geliştirecek ve bu araçlarda emisyonun azaltılmasını sağlayacak sistemleri üretecek mucitlere 2,5 milyon liraya kadar destek verecek. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de otomobillere olan talep artışı, bir yandan yakıt tüketimini artırırken diğer yandan çevre kirliliğine neden oluyor. Özellikle içten yanmalı motorlarda görülen bu sorunlara çözüm arayışları sürerken, otomotiv sektörü gün geçtikçe yatırımlarını elektrikli ve hibrit araçlara yönlendiriyor. Bu sorunları ve söz konusu yönelişi dikkate alan TÜBİTAK, bugüne kadar otomotiv alanında bir çok çağrı programı açtı. TÜBİTAK, şimdi de sektörü 3 alanda daha desteklemeye hazırlanıyor. Bu kapsamdaki çalışmalarını tamamlayan TÜBİTAK, içten yanmalı motorlara sahip araçların performansını artıracak, elektrikli ve hibrit araçların pil teknolojilerini geliştirecek ve bu araçlarda emisyonun azaltılmasını sağlayacak sistemleri üretecek mucitlere 2,5 milyon liraya kadar destek verecek. Destek miktarları Sonuç odaklı ve izlenebilir hedefleri olan projeler, TÜBİTAK Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB) tarafından desteklenecek. "1003-Öncelikli Alanlar Ar-Ge Projeleri Destek Programı" ile küçük ölçekli projeler için 500 bin lira, orta ölçekli projeler için 1 milyon lira, büyük ölçekli projeler için ise 2 milyon 500 bin liraya kadar destek sağlanacak. Program kapsamında yapılacak proje başvuruları için iki aşamalı başvuru sistemi uygulanacak ve tüm çağrılar için ilk aşama başvuruları en geç 19 Eylül 2014 tarihine kadar yapılabilecek. "Hibrit Elektrikli Araçlara Özel İçten Yanmalı Motor Tasarımı Çağrısı" TÜBİTAK, Hibrit Elektrikli Araçlara Özel İçten Yanmalı Motor Tasarımı Çağrısı ile hibrit elektrikli araçlarda kullanıma uygun, yüksek performanslı ve düşük emisyonlu içten yanmalı motorların geliştirilmesine yönelik bilgi ve teknoloji üretilmesini bekliyor. Çağrı kapsamında sunulacak proje önerilerinin hem katma değeri yüksek, yaratıcı ve yenilikçi olması hem de endüstriyel uygulama projelerine temel TÜBİTAK, İçten Yanmalı Motorların Geliştirilmesi Çağrısı ile ayrıca, sıkıştırma oranının arttırılması, turbo ve kompresör uygulamaları, enjeksiyon sistemleri gibi teknolojilerin geliştirilmesini hedefliyor. Yazılım destekli özgün/yeni motor ve aksesuarları modelleme, simülasyon ve analiz çalışmaları da bu çağrının hedefleri arasında. "Elektrikli Araçlar İçin Altyapı Teknolojileri Çağrısı" Bu çağrıda da elektrikli araçlara yönelik altyapı teknolojilerinin geliştirilmesi bekleniyor. Çağrı ile bu teknolojilerle ilgili özgün ve yenilikçi çözümler geliştirilmesi ve ilgili teknoloji alanlarına katkıda bulunulması da isteniyor. ankaların kullandırdığı kredilere Bsınırlama getiren düzenlemenin ardından taşıt kredisi hacmi 6 ayda yüzde 14 geriledi. Bankaların kullandırdığı kredilere sınırlama getiren ve 1 Şubat'ta yürürlüğe giren düzenlemenin ardından taşıt kredisi hacmi 6 ayda yüzde 14 geriledi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerinden derlenen bilgilere göre, 7 Şubatta 8,4 milyar lira düzeyinde bulunan taşıt kredisi hacmi, bu tarihten itibaren sürekli düşüş gösterdi. 1 Ağustos itibarıyla şubat ayına kıyasla yüzde 14 azalan taşıt kredileri tutarı 7,3 milyar lira olarak hesaplandı. 6 AYDIR DARALIYOR Taşıt kredilerini de kapsayan düzenlemenin etkileri otomobil ve hafif ticari araç satışlarında da kendini gösterdi. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) verilerine göre, bu yılın ocak ayında 32 bin 670 olarak açıklanan araç satış adedi, düzenlemelerin yürürlüğe girdiği şubat ayında 35 bin 21'e çıkmasına karşın geçen yılın şubat ayına kıyasla yüzde 27,5 daraldı. Bu tarihten sonra yıllık bazda sürekli çift haneli gerileyen satışlar, temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16,3 azalarak 46 bin 602 olarak hesaplandı. 30 BİN LİRALIK OTOMOBİL İÇİN 21 LİRALIK KREDİ BDDK'nın 1 Şubatta yürürlüğe giren yönetmelik değişikliğine göre, bankalar, fatura değeri 50 bin liranın altında olan binek araçlar için söz konusu tutarın yüzde 70'ine kadar olan kısmını kredi olarak kullandırabiliyor. Bu oran, nihai fatura değeri 50 bin lirayı aşan binek araçlarda, bedelin 50 bin liraya kadar olan kısmı için yüzde 70, 50 bin liranın üstünde olan kısmı için yüzde 50 olarak uygulanıyor. Şubat ayından bu yana taşıt kredilerindeki değişim tutarı (milyon lira) şöyle: Tarih Kredi hacmi (milyon lira) 7 Şubat Mart Nisan Mayıs Temmuz Ağustos Devletten 53 bin kişiye istihdam amuda istihdam edilenlerin Ksayısı bu yılın ilk yarısında 53 bin 222 arttı. Kamudaki istihdam sayısı bu yılın ilk yarısında 53 bin 222 arttı. Kamu, söz konusu dönemde kadrolarına 36 bin kişi katarken, sözleşmeli personel sayısına 11 bin 238 kişi ilave edildi. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, kamudaki istihdam, yılın ilk yarısında yaklaşık yüzde 1,6 arttı. Geçen yılın sonunda kamuda toplam 3 milyon 319 bin 584 kişi çalışırken, haziran sonunda bu sayı 3 milyon 372 bin 806'ya çıktı. Böylece kamuda istihdam edilenlere 53 bin 222 kişi daha eklenmiş oldu. Kamuda çalışanlar, istihdam türleri açısından değerlendirildiğinde, kadrolu personel istihdamındaki performans dikkati çekti. Kadrolu personel sayısına bu yılın ilk yarısında 36 bin 3 kişi ilave oldu. Böylece geçen yılın sonunda 2 milyon 719 bin 967 olan kamudaki kadrolu personel sayısı 2 milyon 755 bin 970'e çıktı. Kadrolu personel sayısındaki artış yüzde 1,3 olarak gerçekleşti.sözleşmeli personel sayısı bu yılın ilk 6 ayında 11 bin 283 arttı. Böylece kamudaki sözleşmeli personel sayısı 116 bin 567'ye çıktı. Sözleşmeli personel sayısındaki artış yüzde 10,7 oldu. Söz konusu dönemde kamudaki sürekli işçi sayısı da arttı. Geçen yıl sonunda 343 bin 932 olan sürekli işçi sayısı, 345 bin 250'ye ulaştı. Sürekli işçi sayısındaki artış bin 318 olarak gerçekleşti. Kamudaki sürekli işçi sayısında 6 aylık dönemde yüzde 0,4 artış gerçekleşti. Kamudaki geçici işçi sayısı ise bu dönemde 4 bin 139 artarak 34 bin 139'a çıktı. Kamudaki geçici işçi sayısındaki artış yüzde 13,79'u buldu. Geçici personel sayısı da 6 aylık dönemde arttı. Geçen yıl sonunda 20 bin 391 olan geçici personel sayısı, 23 bin 370'e çıktı. Kamu kurumlarında diğer istihdam türlerinde istihdam edilenlerin sayısı ise aynı dönemde 2 bin 500 azalarak 97 bin 500'e geriledi. ISSN Yıl:70 Sa yı:24894 Tarih:19 Ağustos 2014 Salı Ya yın Sa hi bi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. Sorumlu Müdür Bilal ÇETİN Sayfa Editörü Gülşan KURT Genel Yayın Yönetmeni Reyhan AYTEKİN Yazıişleri Müdürü Şüheda YILDIRIM Sayfa Editörü Yasemin ERENER İstihbarat Şefi Haber Müdürü İnternet Site Editörü Caner ERDOĞAN Kenan KURTOĞLU Kübra ERENER İda ri Mer kez Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Se fa köy/ Küçükçekmece/İST Tel : Fax info@ekonomigazetesi.net An ka ra Tem sil ci li ği Ma cun Mah.3. Cad de No:2 Yenimahalle /ANK. Tel : Fax İs tan bul Da ğı tım ALKIM BASIM YAYIN DAĞITIM Reklam Pazarlama ve Dağıtım Tev fik Bey Mah. Tah sin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ Küçükçekmece/İST Tel : Fax info@ekonomigazetesi.net ANKARA İRTİBAT Tel : Fax An ka ra Da ğı tım AKDAĞ DA ĞI TIM ABDULGANİ AKDAĞ Ya yın Tü rü: Yerel Ticari Sü re li Basıldığı Yer İstanbul Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş. Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL Tel : Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de görebilirsiniz ( EKO NO Mİ Ba sın Mes lek il ke le ri ne uy ma ya söz ver miş tir.

6 6Dış Ha ber ler IRAK Iraklı güvenlik yetkilileri, Irak ve ABD savaş uçaklarının desteklediği Peşmerge güçlerinin ülkenin en büyük barajı olan Musul barajının bir kısmının kontrolünü terör örgütü Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanlarından geri aldığını bildirdi. General Tevfik Desti, Irak ve ABD savaş uçaklarının destek verdiği Peşmerge güçlerinin bugün sabah Musul barajını IŞİD den geri almak için operasyon başlattığını söyledi. Barajdaki Peşmerge güçleri ile birlikte bulunan Desti, barajın doğu kısmının kontrolünü geri altıklarını ve çatışmaların devam ettiğini belirtti. IŞİD, Musul barajının kontrolünü 7 Ağustos ta ele geçirmişti. FRANSA Fransız güvenlik güçlerinden edinilen bilgiye göre, dün gece iki dağcı ve onlara eşlik eden bir rehber İsviçre sınırındaki Haute Savoie bölgesinde bulunan Mont Blanc dağlarında 800 metre yükseklikten düşerek hayatını kaybetti. Jandarma Dağ Arama Kurtarma Ekibi'nden (PGHM) yapılan açıklamada, Paris'ten gelen dağcıların 800 metreden düştükleri için hayatta kalma ihtimalleri bulunmadığı, olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği bildirildi. Geçen hafta aynı bölgede beş dağcı ve bir rehber tırmanış sırasında hayatını kaybetmişti. Fransa'da dağcılık sezonunun açıldığı temmuz ayında bu yana 20 kişinin hayatını kaybettiği kaydedildi. İRAN Sine Kürdistan Üniversitesi Rekör Yardımcısı Kurban Ali Sadıki, bugün bir basın toplantısında, Kürdistan Üniveritesi nin uzun uğraşlarından sonra İran Bilim ve Teknoloji Bakanlığı nın Kürt Dili ve Edebiyatı dersini üniversitelerde resmi olarak okutma kararı aldığını söyledi. Kurban Ali Sadıki, önceki yıllarda da bunun dile getirildiğini ancak slogandan öteye geçmediğini ve unutluduğunu hatırlattı. Sadıki, Kürtçe dersinin işleniş şeklini belirlemek üzere bir komisyonun oluşturulduğunu söyledi ve şöyle devam etti: Komisyonumuz 3 yıl içinde plan ve proje kısmını tamamlayıp bakanlığa sundu ve nihayet proje kabul edildi. Artık Kürtçe, İran daki tüm üniveristelerde resmi olarak okutulacak. ABD ABD, Irak ın Musul şehri yakınlarında terör örgütü Irak Şam İslam Devleti ne (IŞİD) ait bir aracın hava saldırısı ile vurulmasının görüntülerini yayınladı. ABD ordusu ayrıca hava saldırılarının IŞİD ile savaşan Irak kuvvetleri ve Peşmerge güçlerine destek için yapıldığı belirtildi. Bu arada ABD, Irak ın Musul barajı yakınlarında IŞİD i 14 hava saldırısı ile vurduğunu açıkladı. Saldırılarda IŞİD in kontrol noktası ve 19 aracının yok edildiği bildirildi. Endonezya da turistleri taşıyan tekne battı: 15 kişi kayıp E ndonezya nın doğusunda adalar arasında seyahat yapan bir teknenin batması sonucu 10 kişinin kurtarıldığı ve 15 kişinin de kayıp olduğu bildirildi. Teknede 5 Endonezyalı mürettebat ve 20 yabancı turist olduğu açıklandı. Teknenin Lombok adasından Komodo adasına gittiği belirtildi. Lombok adasında yerel bir yetkili Suryaman, 5 Endonezyalı mürettebat ve 20 yabancı turist olan teknenin perşembe günü gece Lombok tan ayrıldığını ve dün gece battığını söyledi. Suryaman ayrıca teknenin batma haberinin kendilerine bugün sabah sularında ulaştığını ifade etti. İletişim kopukluğunun arama kurtarma çalışmalarını aksattığını belirten Endonezyalı yetkili, şimdiye kadar 10 kişinin kurtarıldığını aktardı. 5 kişi kurtarma ekibi gelmeden yerel balıkçılar tarafından kurtarıldı. Tekneyi işleten şirketin yetkilisi, batmaya sebep büyük ihtimalle fırtınanın sebep olabileceğini söyledi. Lombok tan Komodo adasına seyahat 3 gün sürüyor. Turistler Komodo adasına kertenkeleleri gözlemlemek için gidiyor. IKYB Başkanı Mesut Barzani, IŞİD teröristlerinin Kerbela veya Necef gibi kutsal yerleri almasının felaket olacağını belirtti. HER KES İÇİN EKO NO Mİ PO Lİ Tİ KA Barzani uyardı: Bu felaket olur YE Nİ BU LUŞ LAR -TEK NO LO Jİ Artık onu duyamayacaksınız N umarasını farklı GSM operatörüne taşıyan abonelerin anlaşılması için kullanılan bip sesi kalkıyor. Tüketicilerden gelen şikayetleri dikkate alan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) yeni bir yönetmelik hazırladı. Düzenlemenin sonbaharda yürürlüğe girmesi bekleniyor. GSM sektöründe rekabeti artırmak amacıyla 2008'de yürürlüğe giren numara taşıma uygulamasında önemli bir değişiklik yapılıyor. Bir abonenin numarasını başka operatöre taşımış olduğunu belirten 'bip' sesi artık kalkıyor. Teknik adı NTS uyarı tonu olan 'bip' sesi ilk başlarda tüketicilerin mağduriyetini engellemek için geliştirilmişti Fakat zaman içerisinde GSM operatörlerinin yüksek dakikalı her yöne A lman Bild am Sonntag gazetesine konuşan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, IŞİD'e karşı özgür ve çoğulcu dünya için savaştıklarını ve bu yüzden yardım istediklerini söyledi. Barzani, IŞİD teröristlerinin Kerbela veya Necef gibi kutsal yerleri almasının ise bir felaket olacağını belirtti. Barzani şöyle konuştu: "IŞİD, sadece Kürdistan bölgesini tehdit etmiyor. Aynı zamanda bölgesel ve uluslararası güvenliği tehdit ediyor. Biz bu teröristlere karşı mücadeleyi özgür dünyayı temsilen sürdürüyoruz. IŞİD sadece bizim için değil, Avrupa için, tüm özgür çoğulcu dünya için gerçek bir tehdit. Avrupa'yı terörden korumak isteyen herkes, Kürdistan'ı savunmaya ve IŞİD'le mücadele etmeye hemen arama paketlerini yaygınlaştırmasıyla birlikte işlevini yitirmiş durumda. Yapılan bazı araştırmalar, 'bip' sesinin GSM rekabetini olumsuz yönde etkilediğini ortaya koymakta. GFK Türkiye'nin Nisan 2014'te yaptığı araştırmaya göre bugüne kadar numarasını taşımamış her 100 aboneden 41'i bunun sebebi olarak 'bip' sesini gösteriyor. Yapılan şikayetler arasında "Acaba telefonum mu dinleniyor?" veya "Müşterilerim işimin kötü gittiğini düşünüyor" gibi endişeler var. Tüketicilerin konuyla ilgili şikayetlerinin artması üzerine BTK Numara Taşınabilirliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Taslağı'nı hazırlayarak kamuoyunun görüşüne açtı. Eğer taslak mevcut haliyle yürürlüğe girerse işletmeciler tarife şeffaflığına başlamalı. Teröre karşı savaşta hepimiz tarihin dönüm noktasındayız. DEĞERİNİ BİLİYORUZ Uluslararası dayanışmanın, özellikle IŞİD'e karşı hava saldırılarının değerini çok iyi biliyoruz. Bu teröristlere karşı mücadelede ve halkımızı bir azınlık olarak korumada Almanya, Fransa, İngiltere ve başka ülkelerden gelecek her türlü yardıma müteşekkiriz. Ama onların maddi ve insan kaynaklarını kesmek için bölgesel ve uluslararası düzeyde geniş çaplı bir stratejiye ihtiyacımız var. Herşeyden önce de IŞİD'e karşı mücadelede mızrak olmaları için Sünnileri kazanmalıyız. FELAKET OLUR dair gerekli önlemleri almak zorunda kalacak. YENİ YÖNETMELİK NELER GE- TİRİYOR? Yeni yönetmeliğe göre 'bip' sesi artık abonelerin tercihine bırakılacak. GSM operatörleri 1-15 Ekim 2014 arasında mevcut abonelerine, "1 Ocak 2015'ten sonra aramalarda numara taşınabilirliği uyarı tonunu duymak istiyorsanız mesajı boş olarak ücretsiz yanıtlayınız veya müşteri hizmetlerini arayınız." şeklinde kısa mesaj göndererek, yapacakları aramalarda uyarı tonu duymak isteyip istemediklerine ilişkin tercihlerini alacak. Söz konusu kısa mesajı yanıtlamayan abonelere, 1-15 Aralık arasında, aynı mesaj ikinci kez gönderilecek. Yine cevap vermeyen ya da ulaşılamayan abonelerin söz konusu uyarı tonunu duymak istemedikleri kabul edilecek. IŞİD teröristlerinin Kerbela veya Necef gibi kutsal yerleri almasının bir felaket olacağını söyleyen Barzani, Bunun sadece Irak'ı değil, tüm bölgeyi kan gölüne çevireceğini belirtti. Barzani şöyle dedi: ABD Başkanı Obama'nın cesur hava saldırısı kararına çok müteşekkiriz. Biz bunun yanında ek cephane yardımı da aldık. Ama daha etkili silahlar bekliyoruz, sadece ABD'den değil, Almanya da dahil öteki dost ve müttefiklerden destek bekliyoruz. Bizim asker gönderin talebimiz yok. Sadece yeterli etkili silah verin diyoruz, IŞİD'e karşı mücadele etmek için. Modern etkili silahlar aldığımızda, bunun eğitimi de önemli. Her türlü eğitim yardımı için açığız. Erbil bizim başkentimiz burayı hiçbir zaman terk etmeyiz." Ukrayna da krizin çözümü için Berlin de dörtlü zirve U krayna nın doğu bölgesinde devam eden krizin çözümü için Almanya nın Berlin kentinde Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Pavlo Klimkin bir araya geldi. Dörtlü zirvede dışişleri bakanları yeni bir yol haritası belirleyecek. Ukrayna da durumun kötü olduğunu kaydeden Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Biz henüz siyasi çözüm noktasından uzağız. Rusya nın gönderdiği insani yardımlar Ukrayna sınırında bekliyor. Donetsk ve Lugansk ta ihtiyaç sahiplerine insani yardımların ulaştırılması gerekiyor dedi. Rusya Acil Durum Bakanlığı 262 kamyondan oluşan 2 bin tonluk insani yardımı Ukrayna ya gönderdi. Sınıra ulaşan konvoy henüz Ukrayna gümrüklerinden geçemedi. Araçların geçişine izin verilmemesi, gıda, uyku tulumu, jeneratör ve çocuk gıdalarından oluşan yardım malzemelerinin sınırdan geçirilmesi planlanıyor. Yardımların dağıtılması Kızılhaç Örgütü ve AGİT gözlemcileri eşliğinde dağıtılacak. Almanya Dışişleri Bakanı, Doğu Ukrayna da insani durumun kötü olduğunu, siyasi çözüm için masada çalışmalar yapılırken, bölgeye yardımların da ulaştırılması gerektiğini söyledi. Rusya-Ukrayna sınırının etkin bir şekilde kontrol edilmesinin öncelikleri olduğuna değinen Steinmeier, Bu yolla Doğu Ukrayna krizi çözüme kavuşabilir. Dörtlü müzakere masasına oturmamız çok önemli. Çözüm için siyasi bir ivme gerekiyor. Aksi durumda kriz geriye doğru gidebilir. uyarısında bulundu.

7 Po li ti ka7 İpek: Kongreden güçlü bir şekilde çıkacağız Geride kalan kısa dönemde Cumhuriyet tarihinin en sıkışık sandık dönemini yaşadıklarını anlatan İpek, şunları kaydetti: "Kısa süre içinde yerel seçimler yapıldı. Ardından cumhurbaşkanımızı seçtik. Şimdi de kongreye gidiyoruz. Genel başkanımız ve başbakanımızı seçeceğiz. Bununla ilgili istişareler devam ediyor. İktidar sorumluluğu taşıyan cumhurbaşkanını seçmiş ve yoluna güçlü bir şekilde devam edecek AK Parti'nin kongresini en iyi şekilde yapacağız. Tahmin ediyorum 30 bin kişinin katılacağı, demokrasi şöleninin olacağı çok güzel bir kongre olacak." "Kongrenin ardından önemli bir genel seçim olacak" "Bu kongre AK Parti'nin bugüne kadar yaptıklarını yeniden taçlandıracağı, ağır sorumlulukların tekrar yüklenildiği, Türkiye Cumhuriyeti'nin önce 2015 ardından 2023, 2053 ve 2071'e giderken güçlenerek yoluna devam ettiği bir kongre olacak" ifadelerini kullanan İpek, şöyle konuştu: Sarıgül: Kılıçdaroğlu CHP'nin birleştirici gücüdür Şahin'den Abdullah Gül açıklaması A K Parti Genel Sekreteri Haluk İpek, partisinin 27 Ağustos'ta gerçekleştirilecek kongresine ilişkin, "Bu kongre AK Parti'nin bugüne kadar yaptıklarını yeniden taçlandıracağı, ağır sorumlulukların tekrar yüklenildiği, Türkiye Cumhuriyeti'nin önce 2015 ardından 2023, 2053 ve 2071'e giderken güçlenerek yoluna devam ettiği bir kongre olacak" dedi. İpek, muhabirine yaptığı açıklamada, AK Parti'nin göreve geldiği, milletin onu iktidara taşıdığı günden bu yana bütün çalışmalarını çok disiplinli bir şekilde yaptığını belirtti. Partinin icraatlarını, parti içi faaliyetlerini, anayasa ve seçim çalışmalarında hiçbir zaman disiplini elden bırakmadığını ifade eden İpek, bu şekilde milletin teveccühünü kazanarak 13 yıldır iktidarda olduklarını söyledi. M HP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, şu anda cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan ın siyaset kulvarında freni patlamış bir kamyon gibi hızla ilerlediğini; önüne gelen her kurumu, her değeri yıkıp ezerek yol aldığını söyledi. Semih Yalçın, anket sonuçlarında Erdoğan ın Semih Yalçın araştırma şirketlerinin halkı yanıltma op- gösterilmesinin bir algı operasyonu oyunun yüksek ve abartılı erasyonlarına alet oldukları olduğunun açıklığına işaret ederek, gerekçesiyle yaptığı yazılı değerlendirmede, Erdoğan ın tahrip gücü araştırma şirketleri AKP iktidarına şunları söyledi: "Kamuoyu yüksek politikasında kamyonunun ve Tayyip Erdoğan a hizmet ederek nerede duracağını veya durdurulacağını kestirmenin zor olduğunu, unu açmakla kalmamışlar, sadece onun Köşk e çıkmasının yol- ancak yol açacağı vahim Türkiye nin geleceğiyle oynamışlardır. Çünkü iktidarın sonuçların şimdiden tahmin edilebileceğini ifade etti. Erdoğan ın anayasa ve yasaları ihlal zler güçlü bir algı yönetimi çalış- bölücü terör örgütüne verdiği tavi- edecek cüreti kendisinde bulmasında başta araştırma şirketleri Onların sayesinde teröre teslimiyet masının arkasına gizlenmiştir. olmak üzere kamuoyu algı operasyonlarına katılan birçok kurum ve leşme paketlerinin; akan kanın numunesi olan sözde demokratik- kuruluşun vebali olduğunu kaydeden Semih Yalçın, Şu anda Tayyip anaların ağlamaması için çare durması, silahların susması, Yalçın Erdoğan siyaset kulvarında freni olduğuna kitleler inandırılmıştır. Erdoğan, freni patlamış bir kamyon gibi patlamış bir kamyon gibi hızla ilerlemekte; önüne gelen her kurumu, ceği gibi kaygılara Geçim, huzur, çocuklarının gele- düşürülen her değeri yıkıp ezerek yol almaktadır. Bu tahrip gücü yüksek politika kamyonunun nerede duracağını veya durdurulacağını kestirmek zordur. Ancak yol açacağı vahim sonuçlar şimdiden tahmin edilebilir. Unutulmamalıdır ki adil bir hukuk sistemiyle çoğulcu demokrasi bir gün onları çiğneyenlere de lazım olacak ancak o zaman iş işten geçmiş olacaktır." dedi. ERDOĞAN VE AKP LEHİNE ALGI ORERASYONU Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde anket şirketlerinin açıkladığı yanıltıcı sonuçlarla ilgili tartışmalar sürerken, 2015 te yapılacak genel seçimler için daha 10 Ağustos akşamından itibaren algı operasyonlarına hız verildiğini savunan MHP li Yalçın, Seçim sonuçlarını önceden tahmin eden çok sayıda araştırma şirketinden hiçbiri sonuca yaklaşamadığı hâlde, Tayyip Erdoğan ve AKP lehinde algı operasyonları kaldığı yerden sürdürülmektedir. Söz konusu şirketler kendi alanlarının sınırlarını aşıp durumdan vazife çıkararak "Kongrenin ardından önemli bir genel seçim olacak. Biz yapılacak bu genel seçimleri yeni dönemde anayasa değişikliğinin yapılabileceği bir parlamentonun oluşacağı seçim olarak görüyoruz seçimlerinde anayasa değişikliğini sağlayacak çoğunluğumuz olmadı. Meclis'te 2007'de çoğunluğu sağlamış ve anayasada 26 maddede değişiklikler yaparak önemli bir reform gerçekleştirdik ama bunu biz de milletimiz de yeterli görmedik. 2011'de bütün siyasi partiler anayasa değişikliği taahhüdüyle seçime girdi. Halk da bu taahhüde karşılık oy verdi ancak siyasi partiler Uzlaşma Komisyonu'nda işi yokuşa sürdü. En azından üzerinde birlikte anlaştığımız maddeleri parlamentodan geçirelim dememize rağmen bir türlü yanaşmadılar. Şimdi biz 2015 seçimlerinde yeni anayasa değişikliğine imkan verecek Meclis çoğunluğunu sağlamak amacıyla önemli bir kongreye gidiyoruz. Kongreden güçlü bir şekilde çıkacağız. İnşallah Rabbim bu milletin yolunu sürekli açık eder. Sistemi sağlıklı işleten kadrolarla Türkiye yoluna devam edecektir." İpek, Türkiye'nin güçlenerek yoluna devam etmek zorunda olduğunu, milletin desteği devam ettiği sürece güçlenerek yollarına devam edeceklerini, sorumlulukları gereği tökezlememeleri gerektiğini dile getirdi. akıllarınca muhalefet partilerini ve özellikle de MHP yi dizayn etmeye çalışmaktadır. Seçim sürecinde havada uçuşan bütün sonuçlar, kamuoyu anketi yapan firmaların güvenilirlikten ne derece yoksun olduğunu ortaya koymuştur. dedi. vatandaş, iktidarın yanında yer aldığı takdirde bunlardan kurtulacağı psikolojisine yuvarlanmıştır." Yalçın, "Milliyetçi muhafazakâr kesimde AKP nin yarattığı algıya kendisini kaptıranlarla MHP ye karşı muhalefeti tiryakilik veya geçim kapısı hâline getiren çevreler de kamuoyundaki sahte ve sunî Erdoğan algısına katkıda bulunmuşlardır. Bu sonuçla Erdoğan Köşk te rahat oturamayacaktır. Zaten bir emanetçi başbakanla Köşkte rahatça oturması mümkün değildir. Bütün bunlara rağmen Erdoğan ın seçim sürecindeki üslubu ve Çankaya da Anayasa nın sınırladığı çizgiyi pek umursamayacağını beyan etmesi demokrasimiz adına talihsizliktir. Yemin edip göreve başlayacağı 28 Ağustos a kadar başbakanlık ve genel başkanlık yetkilerini kullanacağını, AKP nin kurultayına katılacağını söylemesi de bu çerçevede değerlendirilmelidir. Kendisine bu konuda Şeyhülislam edasıyla fetva(!) veren büyük(!) Anayasa profesörleri de meslek haysiyetini ve bilim zihniyetini ayaklar altına almışlardır." diye konuştu. P arti kurultayında kimden yana tavır alacağı merak edilen Mustafa Sarıgül, "Sayın Kılıçdaroğlu şu anda CHP'nin birleştirici gücüdür." dedi. Genel Başkan Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan CHP MYK, olağanüstü kurultay kararı aldı. Kurultay ATO Salonu nda 5-6 Eylül de yapılacak. CHP Lideri, "Bu bir tasfiye değil, bütünleşme ve büyüme kurultayı olacak. Türkiye ye örnek bir kurultay yapacağız" dedi. SARIGÜL'DEN KILIÇDAROĞLU'NA ZİYARET CHP de sürpriz bir gelişme yaşandı. CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül, CHP Lideri Kılıçdaroğlu nu makamında ziyaret etti. Baş başa yapılan görüşme yaklaşık 1 saat sürdü. Görüşmede olağanüstü kurultay kararı ve sonrasında yaşanan gelişmeler ele alındı. Görüşmede Sarıgül ün, kendisi ve arkadaşlarının kurultayda CHP Lideri ne tam destek verecekleri sözünü verdiği öğrenildi. Basına kapalı görüşmeye ilişkin Sarıgül, özetle şunları söyledi: "PARTİ DİSİPLİNİNE UYMAK LAZIM" Kurultay yapılmasını isteyen arkadaşlarımın bu taleplerine saygı duyuyorum. CHP demokratik bir partidir; farklı görüşler olması doğaldır. Cumhurbaşkanlığı seçiminde, ben de farklı bir görüş ortaya koymuştum; ancak bu önerimi ve eleştirimi yerinde ve zamanında yaptım. Parti yönetimi adayımızı belirledikten sonra ise üzerime düşen görevi yerine getirdim. Başta İstanbul olmak üzere pek çok ilde Sayın İhsanoğlu için oy istedim. Yapılması gereken, parti disiplinine uymaktır. "KILIÇDAROĞLU CHP'NİN BİRLEŞTİRİCİ GÜCÜ" Ben, önümüzdeki sürecin Sayın Kılıçdaroğlu ile birlikte yürütülmesi gerektiğine inanıyorum. Kendisi şu anda CHP nin birleştirici gücüdür. Kurultay aynı zamanda bir fırsattır. Bu kurultayda parti iç sorunlarını çözüp, tam bir birlik içinde 8 ay sonraki genel seçime hazırlanabiliriz. "UYUYAN DEV MUTLAKA UYANACAKTIR" Genel seçimlere giderken yurttaşlarımızın önüne bir değişim programıyla çıkmalıyız. Bu program halkın kültürel farklılıklarını zenginlik sayan bir anlayışla hazırlanmalı; ülkemizin her köşesindeki insanlar CH- P deki bu değişimi hissetmelidir. Tüm bunları Sayın Kılıçdaroğlu ile birlikte yapabiliriz. Burada esas mesele 1970 lerdeki CHP ruhunu yeniden ayağa kaldırmaktır. Uyuyan dev mutlaka uyanacaktı. A K Parti Genel Başkan Yardımcısı Şahin, yeğeni Abdullah ve Elif çiftinin Karabük te düğün merasimine katıldı. Şahin, salona gelişi sırasında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. ÜZERİNE CİDDİYETLE GİT- MEK LAZIM Alman dış istihbaratının Türkiye yi dinlediği yönde çıkan haberlerin sorulması üzerine ise Şahin, Almanya da münteşir çıkan bir dergi var Der Spiegel dergisinin haberi. Ancak Alman Der Spiegel dergisi Türkiye ile ilgili pek hayırlı rüya görmeyen bir dergidir. Özellikle AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili çok haksız haberler yapmış olan bir dergidir. Onların bu haberini ihtiyatla karşılamak gerekir ancak üzerine ciddiyetle gitmek gerektiği kanaatindeyim. Mutlaka hükümetimiz ve Dışişleri Bakanlığımız bu dergide yer alan iddialar hakkında gerekli araştırma ve incelemelerini yapacaktır. Böyle bir haberi doğruluk ihtimali üzerine gerekli çalışmaların hükümetimizin ve Dışişleri Bakanlığımızın yapması gerekir ifadesine yer verdi. 330 İLE 367 ARASINDA BİR MİLLETVEKİLİNE SAHİP OLURSAK BUNU DEĞER- LENDİRİRİZ Yeni anayasa için izlenecek yolun sorulması üzerine Şahin, 2015 seçimlerinden sonraki parlamentodaki milletvekili sayımızla doğru orantılı bir şeydir. Tek başına anayasayı çıkaracak güce sahip değilsek en azından referandumlu bir şekilde güce sahip olur muyuz. 330 ile 367 arasında bir milletvekiline sahip olursak bunu değerlendiririz diye kaydetti. PARTİMİZE GELSE BİLE BAŞBAKAN OLAMAYACAKTIR Abdullah Gül ün ön planda tutulup Davutoğlu nun Genel Başkan ve Başbakan olması halinde partide bir kırgınlık olur mu? yönündeki soru üzerine Şahin, şunları söyledi: AK Parti nin seçilecek olan yeni Genel Başkanı aynı zamanda Başbakan da olacaktır, olmalıdır. Bizim bu konudaki yaklaşımımız budur. Abdullah bey görev süresi dolduktan sonra partimize gelse bile Başbakan olamayacaktır, milletvekili olmadığı için. Bu tür kırgınlıkların bizim partimizin içinde olması mümkün değildir. Biz daha kurulurken, 14 Ağustos 2001 de bir program ortaya koyduk. Bu program gereği hükümet programlarını gündeme getirdik ve 12 yıldır bunları uygulandı. Türkiye ye önemli hizmetler yaptık. Önemli olan halka vaat ettiğimiz programların uygulanmasıdır. Kimin Başbakanlığında ve Genel Başkanlığında uygulanmış önemi yok. Önemli olan halk hizmet etmektir. Tüm arkadaşlarımızda millete hizmet için bu parti içinde görev almıştır. Abdullah beyde aynı düşüncelerle partinin kurucularındadır. Şimdi gelirse yine aynı düşüncelerle gelecektir. İlerde kime hangi görev düşer bunu zaman gösterecektir dedi.

8 8 Gündem HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Gündem 9 Haluk Koç: CHP'yi bırakın ülkede darbe var HP Genel Başkan Yardımcısı Cve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Cumhuriyet Halk Partisi 5-6 Eylül de Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası yaşanan tartışmaları noktalayacaktır. Ama, Türkiye nin esas gündemini kaçırmamak gerekiyor. Esas gündemi şuanda Türkiye de fiili bir darbe sürecinin yaşandığıdır dedi. CHP Sözcüsü Haluk Koç, Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan MYK sonrası açıklamada bulundu. Koç, Bildiğiniz gibi Cumhuriyet Halk Partisi nin Sayın Genel Başkanı tüzükteki yetkisini kullanarak olağanüstü kurultay için çağrı yapmıştı. Cumhuriyet Halk Partisinin olağanüstü kurultayı zaten altyazı olarak herhalde televizyonlarda geçiyor. 5-6 Eylül 2014 tarihlerinde Ankara da Ankara Ticaret Odası Kongre Merkezinde bütün ekleri dahil, salon ve fuayeler dahil bütün alanlarda yapılacaktır. Merkez Yönetim Kurulu bu kararı aldı. Bundan sonra yasal süreci arkadaşlarımız, organizasyon sürecini hazırlayacaklardır. Ben hayırlı olmasını diliyorum diye konuştu. Feyzioğlu'ndan genel başkanlık açıklaması BB Başkanı Metin TFeyzioğlu, Cumhuriyet Halk Partisi'nin yapması beklenen kurultayda genel başkanlık için adı geçmesini değerlendirerek; "Bunları konuşmanın yeri zamanı değil. Buralara halk layık görür, yetkili kurullardan çıkar böyle bir adaylığım yok benim" dedi. Nevşehir'in Hacıbektaş İlçesi'nde yapılan Hacı Bektaş Veli Anma Kültür ve Sanat etkinliklerine katılan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, tören sonrasında konuştu. Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Koç, bu kurultayda bir tüzük değişikliğine de gidilecek mi? İkinci olarak da blok listemi olacak, yoksa çarşaf listeyi mi tercih edeceksiniz? sorusuna, Şubat 2012 tarihinde hatırlayacaksınız Cumhuriyet Halk Partisi çok geniş kapsamlı bir tüzük değişikliği gerçekleştirmişti. Bu tüzük değişikliğinde parti içi demokrasiyi kurumlaştıran önemli adımlar atılmış idi. Bu süreçte yani bu değişikliklerin yaşama geçmesinden sonra bugüne kadar gelen süre içerisinde yeni tüzükte uygulanan maddelerle ilgili bazı aksaklıklar ortaya çıktı. Bunların düzeltilmesiyle ilgili kapsamı, içeriği daha sonra tartışılacak. Tabi bir tek Merkez Yönetim Kurulunun yetkisinde değil tüzük değişikliğiyle ilgili Cumhuriyet Halk Partisinin bir yine tüzüğünde hangi komisyonun ne şekilde oluşturularak nasıl çalışacağı belli. Bu çerçeve içerisinde çok dar kapsamlı tüzük değişikliği de düşünülüyor. Ama sürece bağlı. Daha henüz bu konuda şu madde şu şekilde, şu madde "TÜRKİYE'NİN MUHALEFET İHTİYACI VAR" CHP'nin yapması beklenen kurultayın başkanlık için adı geçen Feyzioğlu; "Halk tarafından çok sevilince, çok büyük teveccüh gösterince böyle sözler çıkıyor. Ben görevimin başındayım. Benim görevim yüreklere işlemek, yüreklere yer yapmak. Burada slogan olsun diye söylemiyorum. Hayatta en büyük mutluluk insanların yüreğine girebilmek. Bugün burada gördüm ki şekilde, şu madde şekilde değişecek diye belirlenmiş bir yol haritası yok şeklinde konuştu. Cumhuriyet Halk Partisi kurultaylarında son yapılan tüzük değişikliğinde çarşaf liste uygulamasının esas olduğunun altını çizen Koç, Ancak kongrenin akışı sırasında yine tüzükte belirtilen bir noktada blok listeyle seçime gidilmek istenir ise, verilen önerge değerlendirilir, oylamaya sunulur ve ona göre karar verilir. Asıl olan çarşaf listedir. Tüzük çerçevesinde konuşuyorum. Bununla ilgili bir karar söz konusu değil. Yine normal tüzük akışı yaşanacaktır dedi. Bir gazetecinin, CHP de tekrar güçlü Genel Sekreterliğe dönülecek diye kulislerde duyduğumuz bilgiler var. Yapılacak mı bu yönde değişiklik? Sorusu üzerine Koç, İçeriği konusunda deminde söyledim ama bir kere daha yineleyeyim. Cumhuriyet Halk Partisinde kapsamlı tüzük değişikliği diğer siyasi partilerde olduğu gibi değildir. Bir ön hazırlığı vardır. Bu hazırlığının illerden gelen temsilciler, TBMM grubundan gelen temsilciler, Parti Meclisinden katılan temsilcilerin oluşturduğu bir tüzük komisyonuyla tüzük kurultayına sunulmadan önce çok geniş kapsamlı değerlendirmesi olur. Bu önümüzdeki 5-6 Eylül kurultayı bir olağanüstü kurultaydır. Deminde söylediğim gibi mevcut tüzükte pratikte yaşanan bazı aksaklıkların giderilmesi yönünde bir iki adım atılacaktır. Kapsamlı bir değişiklik söz konusu değildir dedi. TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanlığı koltuğuna aday olacak mı? insanların yüreğine girmişim" dedi. Metin Feyzioğlu, genel başkanlığa halkın layık göreceğini belirterek şunları kaydetti; "Halen Türkiye Barolar Birliği Başkanıyım. Türkiye'nin adalet ihtiyacı var. Türkiye'nin hukuk ihtiyacı var. Bütün bunları etkin şeklide dile getirecek bir muhalefet ihtiyacı var. Türkiye'de hukuk devletinin korunabilmesi, demokrasinin korunabilmesi için siyasi iktidarın baskısını frenleyecek ve alternatif olacak bir muhalefete ihtiyaç vardır. Bahçeli: Şehitlerimizin kemikleri sızladı HP Genel Başkanı Devlet MBahçeli, Diyarbakır Lice'de terör örgütü PKK üyesi Mahsum Korkmaz'ın heykelinin dikildiği iddiasıyla ilgili, "Bu alçak girişim ve meydan okuma aziz şehitlerimizin kemiklerini sızlatmakla kalmamış, Türkiye'nin milli, manevi ve tarihi haklarına çok açık, çok net, çok kirli bir saldırı haline dönüşmüştür" değerlendirmesinde bulundu. Kılıçdaroğlu isminin verildiği kültür merkezinin adının değiştirilmesini istedi Kılıçdaroğlu istedi oranın adı değişecek Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, isminin verildiği kültür merkezinin adının değiştirilmesini istediğini söyledi. Bakan Işık'tan 27 Ağustos'a dikkat Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık Başbakan 27 Ağustos'daki olağanüstü kongrede genel başkan olarak seçilir dedi. ÜBİTAK Alternatif Enerjili Araç TYarışları 2014 Finali Kupa Töreni ne katılan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık yaptığı açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti nin Başbakanı 27 Temmuz daki olağanüstü kongrede genel başkan olarak seçilir dedi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, katıldığı TÜBİTAK Alternatif Enerjili Araç Yarışları 2014 Finali Kupa Töreni sonrasında Başbakan ın kim olacağı konusunda açıklamalar yaptı. Olağanüstü kongreyi beklediklerini dile getiren Işık, Şimdi biliyorsunuz 10 Ağustos ta sandıkta doğrudan Cumhurbaşkanı seçildi. Şu anda da HP eski Genel Başkanı ve CAntalya Milletvekili Deniz Baykal, Bilecik'in Bozüyük ilçesinde partililere hitaben yaptığı konuşmada, "Partinin sorunları, sıkıntıları var, onları konuşmak istemiyorum. Sizler içindesiniz, biliyorsunuz. Bunları düzeltecek bir arayışı başlatın. Önümüzde anladığım kadarıyla bir kurultay geliyor. Bu kurultay süreci içinde doğru bir çözümü, yeni bir yönetimi, hatalara düşmemiş, gelecekte de düşmeyeceği umudunu veren yeni taze bir yönetimi iş başına getirin" dedi. "ESKİ CHP'Yİ GÖRMEK İSTİYORUZ" CHP Bozüyük İlçe Başkanlığı'nı ziyaret eden Deniz Baykal, partililerle sohbet etti. Herkesin partiye sahip çıkması gerektiğini ifade eden Baykal, "Bir ölçüde kızgın, öfkeli, hesap Belediye Meclisi kararıyla CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adının verildiği merkezin açılışının dün Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma ve kültür sanat etkinliklerikapsamında yapıldığını hatırlatan Selmanpakoğlu, "Bizim yıllarca özlemini çektiğimiz bir salondu. Çünkü, maddi açıdan böyle bir salonu yaptırma şansımız yoktu. Beşiktaş Belediyesi'nin öncülüğünde harabe haldeki bir binayı kullanılır hale getirdik" dedi. İsmini kültür merkezine vererek, Kılıçdaroğlu'na parti içerisinde Başbakan ın kim olacağına dair ciddi bir istişare süreci işliyor. Milletvekillerinden il başkanlarına, kadın kollarından, il gençlik kolları, belediye başkanlarına, partimizin kurucularından MKYK üyelerine geniş bir istişare mekanizması çalışıyor. İstişare mekanizmasının sonucunda uzlaşma ya da mutabakat sağlanır ve bu isim Türkiye Cumhuriyeti nin Başbakanı sorucu, bir ölçüde partisine sahip çıkıcı, partisini yere göğe koymayan, ne olursa olsun arkasında duran, bir kısmı izlenen politikaları beğenmeyen, şikayet eden ama birbirini anlayan, birbirine tahammül eden, birbirini seven, birbirine muhtaç olduğunu bilen ve o beraberliği ayakta tutan coşkulu, heyecanlı dimdik ayakta, günü geldiği zaman kapıp bayrağını ortaya çıkan o büyük eski CHP'yi görmek istiyoruz" diye konuştu. SORUN YANLIŞIN KARŞISINDA SESSİZ KALINMASI Deniz Baykal, yapılan yanlışın karşısında sessiz kalınmaması, partinin her şeyden önce tartışmaya ihtiyacı olduğunu söyledi. "Her şeyi tartışalım, konuşalım" diyen Baykal konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şu anda bizim her zamandan çok tartışmaya ihtiyacımız var. Herkes yanlış yapar. Yanlış yapılmaması mümkün değildir. Sorun olan yanlışın yapılması değil. Yapılan yanlış karşısında sessiz kalınması, teslim olunması. Yanlışı tartışmanın, yanlış olacağının zannedilmesi en büyük tehlikedir. Cumhuriyet Halk Partisi yanlışını tartışabilen bir parti olacak, olmak zorunda. Yanlışını konuşabilen bir parti olacak. Yanlışı konuşmayı yasaklarsanız, yanlışın konuşulmayacağı bir dünyayı yaratmayı kalkarsanız, en büyük kötülüğü yaparsınız. Hem kendinize, hem partinize hem de memlekete." TARTIŞMA PARTİYE YARAR GETİRİR CHP'nin tartışan bir parti olduğunu anlatan Deniz Baykal, 1973 seçimleri öncesinden örnekler vererek şunları kaydetti: "Bu parti ortasından çatladı. Büyük istifalar oldu. Parti öldü, bitti derken seçime girdik. Kısa bir süre içerisinde birinci parti olarak çıktık.1989'da gene parti kendi içerisinde çok ciddi tartışmalar yaşadı, o tartışmalarda seçimlere girdik ve birinci parti olarak çıktık. Tartışma partimize yarar. Küfür değil, hakaret değil, baskı değil, susturma değil, korkutma değil, tutup atma değil sorumlu tartışma, bilinçli tartışma, gerçeği arayan tartışma Cumhuriyet Halk Partisine yarar getirir, geçmişte de getirmiştir. Şu an sürpriz yaptıklarını ifade eden Selmanpakoğlu, "Kılıçdaroğlu, kapalı bir salonun yapılması konusunda yönlendirmede bulundu. Biz de kültür merkezi haline getirdiğimiz bu salonunun ismini Kemal Kılıçdaroğlu Kültür Merkezi olarak belirledik. Belediye Meclisinde aldığımız kararla da bunu gerçekleştirdik" diye konuştu. Merkeze isim verirken herhangi bir şekilde Kılıçdaroğlu'na sormadıklarını dile getiren Selmanpakoğlu, durumu kendisini davet ettikleri gün söylediklerini belirtti. olarak, önce biliyorsunuz 27 sinde büyük kongremiz var olağanüstü o kongrede genel başkan olarak seçilir. Ondan sonra da 28 inde yeni Cumhurbaşkanımızın yemin töreninden sonra görevi kendisine tevdi etmesiyle birlikte başbakanlık görevini üstlenir. İstişare süreci devam ediyor. Bunun sonucunda ülkemiz için, milletimiz için, demokrasimiz için, hayırlı bir sonuç olacağına inanıyorum dedi. Deniz Baykal: Yeni yönetimi iş başına getirin o tartışma tam yapılmıyor. Niye, tartışırsak partiye zarar mı veririz duygusu içindeyiz. Arkadaşlar ben adayım dediklerinde vay sen niye adaysın deniliyor. Ya bırakın tartışılsın konuşulsun ne sakıncası var. Aday olacak arkadaşlarımız, aday olsunlar. Niye aday olduklarını anlatsınlar. Birbirlerini kırmadan, üzmeden söylesinler o arada yaptığımız yanlışlıkları görürüz." ANTALYA'YI KAYBETTİK İZMİR'DE 8 TANE YER GİTTİ 30 Mart yerel seçimlerinde Antalya'yı kaybettiklerin söyleyen Baykal, yanlışlık varsa bunların tartışılması gerektiğini belirtti. Baykal, "Yerel seçimler yaptık. Yanlışlık var mıydı yok muydu? Elimizdeki en güzel yerleri bu yanlışlıklarla kaybettik. İçinden biliyorum, derinden biliyorum. Çünkü Antalyalıyım. kaybettik, İzmir de 8 tane yer gitti. O yerlerde MHP, AKP belediye kazanmaya başladı. Burada bizim yanlışlarımız yok mu, var. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yanlışımız yok mu? Peki bunları konuşmayacak mıyız? Bunları konuşmasak iyilik mi yapmış olacağız? Vefakâr- lığıyla bili- nen Erdoğan, başbakan- lıkta bir- likte çalıştığı danışman kadrosunun büyük bölümüyle cumhur- başkan- lığında da çalışacak. Yeni Türkiye'nin şekilleneceği 10 gün ürkiye 27 Ağustos-6 Eylül tarih- arasında siyasi tarihte benz- GÖREVE BAŞLIYOR sunması bekleniyor. Liste onay- Eylül'de toplanacak. Genel başkan ten sonra güvenoylaması yapılması 28 AĞUSTOS'TA ERDOĞAN Bakanlar Kurulu listesini Erdoğan'a Genel Kurul'da bunun için 4 Anayasa'ya göre bir tam gün geçtik- Tleri eri görülmemiş bir trafik yaşayacak. Soluk soluğa geçecek 10 gün içinde devletin zirvesi tamamen yenilenecek. Seçilmiş Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yemin edip görevine başlayacak, başbakan değişip kabine baştan sona yenilecek. Türkiye'nin önümüzdeki yıllarını şekillendirecek 10 günlük takvim şöyle: Erdoğan Meclis'te düzenlenen törende önce mazbatasını alacak arkasından da yemin ederek cumhurbaşkanlığı görevine başlayacak. Erdoğan daha sonra Çankaya Köşkü'ne çıkacak. Burada da devir teslim töreni yapılacak. 29 AĞUSTOS'TA YENİ BAŞBAKAN landıktan sonra hızla Resmi Gazete'de yayınlanacak. 1 EYLÜL'DE KABİNE LİSTESİ SUNULACAK Bakanlar Kurulu listesi TB- MM'ye sunulacak. Meclis Başkanlığı Meclis'i olağanüstü toplantıya ya da parti temsilcileri tek tek kürsüye çıkıp hükümet programına ilişkin görüşlerini dile getirecek. gerekiyor. Meclis Genel Kurul 6 Eylül'de toplanıp güven oylamasını yapacak. Böylece yeni hükümet görevine başlamış olacak. çağıracak. 27 AĞUSTOS'TA YENİ GENEL BAŞKAN Kısa süreli bir tatile çıkan Seçilmiş Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 21 Ağustos'ta partisinin MYK'sını toplayacak. Toplantıda, yeni genel baştan adayının kim olacağı üzerinde durulacak. 29 Ağustos'ta Ankara Arena'da AK Parti Olağanüstü Kongresi toplanacak. Erdoğan son kez partisine seslenecek. Kongrede, AK Parti'nin yeni genel başkanı seçilecek. Erdoğan ın yeni kadrosunda kimler var? Erdoğan, AK Parti'nin yeni genel başkanını Çankaya Köşkü'ne davet edip hükümeti kurma görevi verecek. 30 AĞUSTOS BAYRAM KUTLAMALARI Zafer Bayramı kutlamaları yapılacak. Erdoğan, cumhurbaşkanı olarak ilk resmi tören olacak. Erdoğan, Köşk'te başkomutan sıfatı ile kutlamaları kabul edecek. Aynı gün ya da bir gün sonra hükümeti kurmayla görevlendirilen ismin Şahin'den Abdullah Gül açıklaması K Parti Genel Başkan AYardımcısı Şahin, yeğeni Abdullah ve Elif çiftinin Karabük te düğün merasimine katıldı. Şahin, salona gelişi sırasında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. ÜZERİNE CİDDİYETLE GİTMEK LAZIM Alman dış istihbaratının Türkiye yi dinlediği yönde çıkan haberlerin sorulması üzerine ise Şahin, Almanya da münteşir çıkan bir dergi var Der Spiegel dergisinin haberi. Ancak Alman Der Spiegel dergisi Türkiye ile ilgili pek hayırlı rüya görmeyen bir dergidir. Özellikle AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili çok haksız haberler yapmış olan bir dergidir. Onların bu haberini ihtiyatla karşılamak gerekir ancak üzerine ciddiyetle gitmek gerektiği kanaatindeyim. Mutlaka hükümetimiz ve Dışişleri Bakanlığımız bu dergide yer alan iddialar hakkında gerekli araştırma ve incelemelerini yapacaktır. Böyle bir haberi doğruluk ihtimali üzerine gerekli çalışmaların hükümetimizin ve Dışişleri Bakanlığımızın yapması gerekir ifadesine yer verdi. 330 İLE 367 ARASINDA BİR MİLLETVEKİLİNE SAHİP OLURSAK BUNU DEĞERLENDİRİRİZ Yeni anayasa için izlenecek yolun sorulması üzerine Şahin, 2015 seçimlerinden sonraki parlamentodaki milletvekili sayımızla doğru orantılı bir şeydir. Tek başına anayasayı çıkaracak güce sahip değilsek en azından referandumlu bir şekilde güce sahip olur muyuz. 330 ile 367 arasında bir milletvekiline sahip olursak bunu değerlendiririz diye kaydetti. PARTİMİZE GELSE BİLE BAŞBAKAN OLAMAYACAKTIR Abdullah Gül ün ön planda tutulup Davutoğlu nun Genel Başkan ve Başbakan olması halinde partide bir kırgınlık olur mu? yönündeki soru üzerine Şahin, şunları söyledi: AK Parti nin seçilecek olan yeni Genel Başkanı aynı zamanda Başbakan da olacaktır, olmalıdır. Bizim bu konudaki yaklaşımımız 071 rakımlı tepe yeni 1döneme hazırlanıyor Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresinin dolması ile birlikte danışmanları da Çankaya Köşküne veda edecek. Edinilen bilgilere göre, Genel Sekreter Mustafa İsen, Basın Başdanışmanı Ahmet Sever, Kurumsal İletişim Başkanı Kemal İlter ile birlikte danışmanlar Zeynep Damla Güler, Ahmet Ertürk ve Durmuş Yılmaz da Köşk'ten ayrılacak isimler arasında. Bu arada, Gül'ün özel kalem müdürü Koray Ertaş da Türkiye'nin Romanya Büyükelçiliğine atandı. GÜÇLÜ EKİP KURACAK 10 Ağustos'taki seçimden zaferle çıkan Recep Tayyip Erdoğan ise yemin edip 2 EYLÜL GÖRÜŞMELER Yeni kurulacak hükümetin programı başbakan ya da bir bakan tarafından Meclis'te okunacak. 4 EYLÜL'DE PROGRAM GÖRÜŞÜLECEK Anayasa gereği programın okunmasından üstünden iki tam gün geçince güvenoyu görüşmeleri yapılıyor. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Davutoğlu'nun Başbakanlık ihtimali ve Gül'ün partiye dönüşüyle ilgili konuştu. budur. Abdullah bey görev süresi dolduktan sonra partimize gelse bile Başbakan olamayacaktır, milletvekili olmadığı için. Bu tür kırgınlıkların bizim partimizin içinde olması mümkün değildir. Biz daha kurulurken, 14 Ağustos 2001 de bir program ortaya koyduk. Bu program gereği hükümet programlarını gündeme getirdik ve 12 yıldır bunları uygulandı. Türkiye ye önemli hizmetler yaptık. Önemli olan halka vaat ettiğimiz programların uygulanmasıdır. Kimin Başbakanlığında ve Genel Başkanlığında uygulanmış önemi yok. Önemli olan halk hizmet etmektir. Tüm arkadaşlarımızda millete hizmet için bu parti içinde görev almıştır. Abdullah beyde aynı düşüncelerle partinin kurucularındadır. Şimdi gelirse yine aynı düşüncelerle gelecektir. İlerde kime hangi görev düşer bunu zaman gösterecektir dedi. Buna geçiş süreci diyebilir miyiz yönündeki bir soruya ise, ahin Yok öyle diyemeyiz. Zaman gösterecek cevabını verdi. Cumhurbaşkanlığı görevini Gül'den teslim aldıktan sonra güçlü bir ekip kuracak. Bu kapsamda, öncelikle Başbakanlıktaki yakın çalışma ekibini Çankaya'ya taşıyacak. Erdoğan'ın özel kalem müdürleri Hasan Doğan, Fatih Can, danışmanlar Mücahit Aslan, Mustafa Varank, Lütfullah Göktaş, Aydın Ünal, Ertan Aydın, Yiğit Bulut, Şenol Kazancı, Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı İbrahim Kalın bu isimler arasında sayılıyor. 12 Cumhurbaşkanı, yeni dönemde bu listeye yeni isimler de katarak danışman kadrosunu güçlendirecek. Erdoğan'la birlikte Çankaya Köşkü'ne gidecekler arasında, Başbakanlığın 'çeşnicibaşı' Hüseyin Yağan ve mitinglere coşku katan eçilmiş ilk cumhurbaşkanı Solan Erdoğan'ın Köşk'e yürüyüşü belgesel olacak. Belgesel filmde, seçim sürecini yansıtan fotoğraflar, görüntü ve sürecin yakın tanıklıkları yer alacak. Türkiye'nin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Köşk yürüyüşü belgesel olacak. Erdoğan'ın adaylığının belirlenmesi sürecinden itibaren, seçim gecesinde yaptığı balkon konuşmasına kadar attığı her adım, yaptığı her konuşma, toplantılar ve vatandaşlarla temasları belgeselde yer alacak. Belgesel Erdoğan'ın mitinglere nasıl hazırlandığını, vatandaşlarla temaslarında neler yaşandığını, ekibinin nasıl çalıştığını ve seçim süreci boyunca ekibi ile yaptığı toplantıları yansıtması bakımından da bir ilk olacak. Belgesel, Erdoğan'ın yanı sıra, Türkiye'de ilk kez halk tarafından gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçiminin de en önemli arşivi olacak. Tüm anonsçusu Orhan Karakurt da sayılıyor. PARTİ YÖNETİMİ DE DEĞİŞECEK Öte yandan, Erdoğan'ın geçtiğimiz hafta milletvekilleri ile yaptığı istişare toplantısında AK Parti'nin başına gelecek ismin isterse MYK'yı değiştirebileceğine yönelik sözleri de kulisleri hareketlendirdi. Adı, Genel Başkanlık ve Başbakanlık için geçen Ahmet Davutoğlu'nun partinin başına geçmesi durumunda yönetimde değişikliğe giderek, AK Parti'yi 2015'te yapılacak olan genel seçimlere yeni bir ekiple taşıyacağı belirtiliyor. Mevcut parti yönetiminden bazı isimlerin ise yeni kurulacak kabinede görev alacakları ifade ediliyor. 10 Ağustos belgesel oluyor süreci yansıtan fotoğraf, görüntü ve sürecin yakın tanıklarının anlattıkları belgeselin temel unsurları olacak. Dünyanın da ilgi göstereceği düşünülen belgesel, Erdoğan'ın süreçteki tüm çalışmalarını, halk ile temasını ve yaşanan duygusal atmosferleri en ince ayrıntısına kadar ekrana serecek. KARAR BAŞTA ALINDI Erol Olçak tarafından yapımı üstlenilen belgeselin kararı adaylık tartışmalarının olduğu dönemde alındı. Erdoğan'ın adaylığı kesinleştikten sonra her iki fotoğrafçısı ve kameramanları Erdoğan'ın her adımını kayda aldı. Ayrıca Erdoğan'ın mitinglerini organize eden firma da meydanlarda yaşanan özel anlar için özel çalıştı. Erdoğan'ın süreçteki her anı, her konuşması, ekibi ile gerçekleştirdiği görüşmeler ve vatandaşlar ile temaslarından oluşan dev bir görüntü ve fotoğraf havuzu oluşturuldu. Belgeselin tema ve içerik çalışmaları biterken, kurgu aşamasına geçildiği öğrenildi. Ekiplerin mutfak çalışmaları bittikten sonra önemli bir belgesel ortaya çıkacağından şüphe duyulmazken, içerdiği sürpriz görüntü ve anlarla da akıllarda kalacağı ifade ediliyor.

9 10 HERKES Basın-Kritik İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Uğur GÜRSES Konut fiyatlarında bir balon var mı? Türkiye'de konut fiyatlarından hareketle bir konut balonu olduğunu söyleyebilecek veri yok henüz. Nobel ödüllü iktisatçı Robert Shiller, önceki gün Şekerbank ın düzenlediği konferansın konuşmacısı olarak İstanbul daydı. Shiller i maharetli ve ödüllü bir iktisatçı yapan, ABD deki konut balonunu önceden görüp, bunun söneceğini, konut fiyatlarında çöküş olacağını öngörmesi. Bu tahmini yaparken, her konuda fikri olan biri olarak değil; varlık fiyatları ve kazançlar üzerine kafa yoran, çalışmaları olan bir iktisatçı olmasından geliyor; Nobel ödülü almasına da yol açan temel çalışması varlık fiyatlarının uzun vadede öngörülebilir olması üzerine. Shiller, konut balonunu öngörmenin yolu olarak da fiyat/kira oranına bakmanın önemli olduğunu vurguluyor. Toplantı sırasında kendisine de sordum; optimal bir konut fiyatı/konut kirası oranı nedir? Bunun aylık yüzde 1 olduğunu vurgularken, ABD piyasasını işaret ediyordu. Nitekim ABD de konut balonunun zirve yaptığı 2006 öncesindeki 20 yıl içerisinde yüzde arasında seyreden fiyat/kira oranı, 2006 da yüzde 1.8 e kadar çıkmıştı de yüzde 1 e geriledi. Peki, başka nelere bakmalı? Shiller, toplantı sırasında gösterdiği bir grafik vardı; konut fiyatları, inşaat maliyetleri ve nüfusu yerleştirmişti. Zira Türkiye deki konut fiyat artışlarına dair sorusuna enflasyonu da ekliyordu. Shiller reel fiyat değişimine bakılmasını öneriyor. Shiller in baktığı gibi bakalım; Türkiye genelinde ortalama fiyatlarla bir konut balonu sinyali var mı? Son 4 yılda (mart 2010-mart 2014) Türkiye genelinde konut fiyatları birikimli yüzde 55 artmış. Bu dönemdeki yüzde 36 lık enflasyon arındırılırsa reel fiyat artışının yüzde 14.2 arttığı görülüyor. Bu anormal bir yüksek artış sayılmıyor. İstanbul için hesaplanan 4 yıllık reel artış ise yüzde Yani anomali göstermiyor. Bu karşılaştırmayı, enflasyon yerine daha dar biçimde inşaat maliyetleri ile yapsaydık da durum değişmiyor; inşaat maliyetinin de aynı dönemde yüzde 37 arttığı, dolayısıyla reel artış yüzde 13.4 çıkıyor. Son 4 yılda, milli gelir artışı birikimli olarak yüzde 24 olmuş. Dolayısıyla, Türkiye genelindeki konut ortalama fiyatındaki yüzde 14.2 lik reel artış, reel gelir artışının altında. Reel gelir artışının üzerinde olsaydı anlaşılabilirdi. Burada da anormal bir durum yok. Son 4 yılda, ( ) nüfus artışı yüzde 6 ya yakın. Konuttaki reel yüzde 14 lük artışı, yüzde 6 lık nüfus büyümesi ile karşılaştırınca uyumlu. Türkiye de konut kredilerindeki büyüme hızlı olsa da, GSYH ya oranı konut balonu ortaya çıkan ülkelere göre ( ABD yüzde 68, İspanya yüzde 61) çok düşük un ilk çeyreğinde GSYH nın yüzde 4.6 sı kadar bir konut kredisi varken, bugün yüzde 6.4 ü kadar. Bu da balon için bir altyapı oluşturmuyor. Türkiye de son 4 yılda toplamda yüzde 10 un üzerinde nüfus artışı gösteren, yoğun göç alan kentlerinin başında Antalya, Şanlıurfa, Tekirdağ, Gaziantep, Şırnak, Batman, Kocaeli ve İstanbul geliyor. Kimi kent bölgesel çekim merkezi olurken, İstanbul ülke çapında göç alıyor. Güneydeki kentlerimize gelen Suriyeli mülteci nüfusundaki artış bu sayıların içinde bile değil. Bu yüzden Gaziantep te konut fiyatlarının son 4 yılda yüzde 119 (reel yüzde 61) artışı, nüfus ve konut talebinde öngörülemeyen artışın sonucu olmalı. Türkiye de konut fiyatlarından hareketle bir konut balonu olduğunu söyleyebilecek veri yok henüz. Üç noktayı ayırt etmek gerekiyor; birincisi, kent ve semt bazında fiyat şişmeleri olabilir. Kent merkezlerinde yeni alanlar yaratılamadığı için fiyatlar taleple şişiyor olabilir. Bunu genelleştiremeyiz. İyi gösterge, Shiller in işaret ettiği fiyat/kira oranıdır. Bu oran yükseliyorsa ikiye katlanıyorsa şişkinlikten bahsedilebilir. İkincisi, fiyat artışlarının bir kaynağı da dövizli fiyatlama olabilir. Malum belli dönemlere kur artışı kadar enflasyon artışı olmadığı için, kimi yerlerde fiyatlar daha hızlı yükseliş gösterebilir. Üçüncüsü de, inşaat şirketlerinin bir çeşit Ponzi oyunu ya da saadet zinciri biçimindeki inşaat finansman modeli, son 6 ayda finansal çalkantı ile kur artışı ve faiz yükselişi ile kesintiye uğramış olabilir. Kimi şirketlerin elinde de konut stoku kaldığı gözleniyor. Bu faktörün de fiyatları aşağı baskılaması mümkün. Bunu balonla karıştırmamak gerekir. Radikal 1 Nisan 2014 Süleyman GÖKSU Yazın gelmesini, deniz kenarlarına akın etmeyi serinlemek ve bronzlaşmak için dört gözle bekleriz. Kontrolsüz ve bilinçsiz uygulamalar, kanser hastalığı riskiyle karşlaşmamıza sebeb olabilir. Kemik sağlığını koruyan D vitamininin tek kaynağı olan güneş ışınlarının fazlası, hücre yapısını bozarak deri kanserine yol açabiliyor. Şifa kaynağı güneşin fazlası zarar veriyor. En öldürücü kanserlerin başında gelen malign melanomun (deri kanserinin bir türü) sorumlusunun güneşin zararlı ışınları olduğunu söyleyen Sağlık Bakanlığı Kanser Savaş Daire Başkanı Doç. Dr. Murat Gültekin, Türkiye'de yılda yaklaşık 735 erkeğe ve 560 kadına melanom teşhisi konulduğunu belirtti. Doç. Dr. Gültekin "Önümüzdeki yıllarda melonom görülme sıklığında artış bekliyoruz" dedi. Sağlık Bakanlığı Kanser Savaş Daire Başkanlığı, Türk Onkoloji Vakfı, Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği, Türk Onkoloji Grubu Derneği, Kanserle Dans Derneği tarafından Bristol- Myers Squibb'in desteğiyle "Çocuğunuzu Melanomdan Koruyun" başlıklı bir sosyal sorumluluk projesi başlatıldı. İstanbul'un Sarıyer ilçesinde pilot olarak başlatılan pilot projenin tüm Türkiye'ye yaygınlaştırılması planlanıyor. Toplumun sağlıklı güneşlenme konusunda bilgilendirilmesini hedefleyen projede, korunmanın çocukluk çağından itibaren başlatılması gerektiği vurgulanıyor. Deri kanserine yakalanma riskinin ilk 10 yaşta alınan ultraviyole dozuna bağlı Dikkat! Fazla güneş kanser yapabilir olduğunu İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dermatoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Aydemir, güneşin yanık yapacak kadar yüksek dozda alınmasının, kişiyi bir basamak daha melanoma yaklaştırdığını söyledi. Hastalığın sürekli güneşte çalışanlarda değil, tatile çıkanlarda daha sık görüldüğünü ifade eden Aydemir, güneş ışınlarının en dik geldiği vaktin 2 saat öncesi ve sonrasında dışarı çıkılmamasını istedi. Aydemir, genç yaşlarda sık solaryuma girmenin de deri kanseri riskini artırdığını hatırlattı. Prof. Dr. Aydemir, açık tenli, fazla beni olanların melanom hastalığına yakalanma riskinin daha fazla olduğunu belirterek, benlerin 2-3 ayda renk, şekil, boyut değiştirmesi durumunda mutlaka bir dermatoloğa gidilmesi gerektiğini anlattı. Özellikle 0-6 ay arasındaki bebeklerin güneşten uzak tutulması gerektiğini söyleyen Türk Onkoloji Vakfı Başkanı Prof. Dr. Sıdıka Kurul bebeklikte güneşe maruz kalmanın cilt kanseri riskini 2 kat artırdığını vurguladı. Güneşten en iyi korunma şeklinin doğru giyinme olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Aydemir, şu önerilerde bulundu: Bilinenin aksine güneşe çıkarken, açık renk giysiler yerine kuru, sık dokulu ve koyu renk giyinmelidir. Hep gölgeden yararlanmak isteriz fakat gölge, çevreden, sudan, betondan yansı yapar. Gölgede ancak yüzde 50 korunabiliriz. Cilt tipine göre en az 30 koruma faktörlü güneş kremleri kullanılmalıdır. Güneş kremini güneşe çıkmadan en az yarım saat önce sürmeli, denize giriliyorsa denizden her çıkışta tekrarlanmalı, denize girilmiyorsa 3 saatte bir yeniden sürülmelidir. 0-6 ay arası bebekler güneşin doğrudan etkisinden uzak tutulmalıdır. Önlem olarak; araba camları ultraviyole ışınlara karşı yüzde yüz koruma sağlayan UV filmleri ile kaplatılabilir.bebekler kol ve bacaklarını örten ince giysiler, boynunu da örten başlıklar giydirerek saat 10:00'dan önce ve 16:00'dan sonra güneş koruması olan bir pusetle dolaştırılabilir. Ancak bu saatler haricinde, güneş kremi kullanmadan günde dakika güneşe çıkarmak da D vitamini gelişimi açısından önemlidir ay arası bebekler belirtilen tedbirlere ek olarak, belli kurallar çerçevesinde güneşe çıkarılmalı. Güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunmak ve faydalarını artırmak için bazı besinlerin daha fazla tüketilmesi gerektiğini söyleyen Estenil Sağlık ve Güzellik Hizmetlerinden Dermatoloji Uzmanı Dr. Nilhan Atsü, "Özellikle A vitamininin öncü maddesi olan beta karoten içeren gıdaların tercih edilmesi gerekir. Narenciye, havuç, kayısı gibi sarı ve turuncu renkli bu gıdalar, doğal gün ışığı filtresi etkisi gösterirler. Ağızdan, deri sağlığında önemli, antioksidan vitaminler olan A,C,E vitaminleri, yine antioksidan bir element olan Selenyum, doğal kaynaklardan ya da takviye olarak alınabilir" dedi. Dr. Atsü, deri yaşlanmasını önlemek için mutlaka cilt tipine uygun nemlendirici uygulanması konusunda uyarıda bulundu. Tedbir bizden, takdir Allah tan. Sağlıcakla kalın Şişli de çöplerin arasında bebek cesedi bulundu Şişli Nişantaşı Teşvikiye Mahallesi Hacı Emin Efendi Sokak'ta saat 00.30'da çöp toplayan temizlik işçileri, çöp yığınları içinde beze sarılı bir bebek cesediyle karşılaştı. Temizlik görevlisinin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri kız bebeğin öldüğünü belirledi. Polis ekipleri ise sokağı güvenlik şeridiyle kapatıp olay yerinde ve çevresinde inceleme yaptı. İncelemenin ardından bebeğin cansız bedeni, cenaze aracı ile Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı. Sokakta bulunan güvenlik kamera kayıtlarını incelemeye alan polis ekipleri, bebeği çöpe kim ya da kimlerin bıraktığını belirlemek için çalışma başlattı. Alkollü ve hızlı olduğu iddia edilen şoför sokak ortasında koca minibüsü devirdi A Şişli de çöplerin içinde beze sarılmış halde bebek cesedi bulundu. Temizlik işçilerinin çöpleri topladığı sırada fark ettiği bebek cesedi, olay yerine çağırılan ambulansla hastane morguna kaldırıldı. ydın da şoförü alkollü olduğu iddia edilen aşırı hızlı minibüs sokak ortasında devrildi. Kazanın mahalle sakinlerinin sokakta olmadığı zamanda meydana gelmesi olası bir faciayı önledi. Mahalle sakinleri, minibüs şoförüne tepki gösterdi. Kaza, akşam saatlerinde Aydın Efeler ilçesi Veysipaşa Mahallesi Kalfaköy Mahallesi yolunda meydana geldi. Alkollü ve aşırı hızlı olduğu iddia edilen Sezgin Kahvecioğlu nun kullandığı 09 EP stasyonun kurulmasını istemeyen İvatandaşlar, yollara taş yığarak bariyer oluşturdu. Çevik kuvvet ekipleri ve mahalle sakinlerinin bekleyişi sürüyor. Olay, Orhangazi Mahallesi Dere Sokak üzerindeki çocuk parkında yaşanıyor. İddialara göre 30 Mart seçimlerinden önce Pendik Belediyesi tarafından yapılan çocuk parkının yanındaki yer bir GSM operatörüne kiralandı. Dün parkın yanındaki yere baz istasyonu kurmak için gelen görevliler, vatandaşların direnişiyle karşılaştı. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu yaklaşık 100 kişi, istasyonun kurulmasına izin vermedi. Bugün de iş makinelerinin geçişini önlemek isteyen mahalle sakinleri yollara taş koyarak bariyerler oluşturdu. Firma görevlilerinin yaklaşmasına da izin vermeyen mahalle sakinleri, direnişlerini sürdüreceklerini söyledi. Çocuk parkının yanına neden istasyon kurulduğunu anlamadıklarını belirten vatandaşlar, direnişlerinin süreceğini 441 plakalı minibüs daracık sokakta devrildi. Boş olan minibüsten şoför itfaiye ekiplerinin çalışmasıyla çıkarıldı. Hafif yaralı olan şoför, ambulansla hastane kaldırıldı. Bu arada mahalle sakinleri devrilen minibüsten çıkarılan 2 kadının olay mahallinden kaçırıldığını iddia etti. Mahalle sakinleri sürücülerin güzergahdan hızlı geçmelerine de tepki gösterdi. Yaklaşık bir saat trafiğe kapanan yol, minibüsün kaldırılmasıyla açıldı. Polis kazayla ilgili soruşturma başlattı. söylerken, çevik kuvvet ekiplerinin de mahalle sakinleri ile birlikte olay yerindeki bekleyişi sürüyor. Slogan atan vatandaşlara çeşitli siyasi partilerin ilçe temsilcileri de destek veriyor. Basın mensuplarının sorularını cevaplayan vatandaşlardan emekli öğretmen Rıfat Adıgüzel, halkın sağlığının hiçe sayılarak baz istasyonu kurulmak istendiğini belirterek şöyle konuştu: "Üstelik bu baz istasyonu bir çocuk parkının yanında kurulmak isteniyor. Sözde biz çocuklarımızı sağlıklı yetiştireceğiz, ama birileri bu sağlığı hiçe sayıyor. Baz istasyonunun iznini belediye vermiş, ama ne derece doğru bilemiyorum. Vatandaşlar da buraya toplanmış hakkını arıyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi Pendik Belediye Meclis üyesi Yakup Yeter de, 30 Mart yerel seçimlerin ardından baz istasyonları ile ilgili sağlığı tehdit eden birçok önerge vermelerine rağmen dikkate alınmadıklarını söyledi. Yeter, AK Parti belediye başkanları 'biz buralarda yüzde 70 oy aldık kardeşim, halk bunu kabul ettiği için bize oy vermiştir, siz bunlara karışamazsınız' diyorlar. Burada çocuk parkı var, insanların Pendik'te baz istasyonu gerginliği sürüyor Osmaniye Organize Sanayi Bölgesi (OOSB) de bulunan bir tekstil fabrikasında akşam saatlerinde çıkan yangın maddi hasara sebep oldu. Sanayi bölgesinde faaliyet gösteren iplik fabrikasının depo kısmında sebebi henüz belirlenemeyen bir yangın çıktı. Osmaniye Belediyesi itfaiye ekipleri ilk müdahalede bulundu. Büyüyen yangının kontrol altına alınması için civar il burası dinlenme alanıdır. Ama yanı başına baz istasyonu kuruluyor. ifadelerini kullandı. Yine Cumhuriyet Halk Partisi Pendik Belediyesi meclis üyesi Nurettin Yılmaz da, halkın yaşam alanlarında halkın sağlığını tehdit eden baz istasyonlarına sağlık açısından halkın haklı olarak tepki koyduğunu anlattı. Yılmaz, Burada da tam çocuk parkının ve yaşam alanlarının içerisine konuluyor baz istasyonu. Onun için halk haklı olarak anayasal ve yasal tepkisini koyuyor. dedi. Beden eğitimi öğretmeni olduğunu söyleyen bir başka mahalle sakini ise, parkın aynı zamanda bir spor tesisi olduğunu, ancak buna rağmen yanında bir baz istasyonu kurulmak istenmesine karşı olduklarını belirtti. Mahallede oturan kadınlar da, baz istasyonlarının tehlikeli olduklarını iddia ederek, çocuklarının sağlığı için edişe ettiklerini dile getirdi. Parkın yanına kurulmak istenen baz istasyonuna canları pahasına da olsa izin vermeyeceklerini söyleyen mahalleli kadınlar, "Bize çocuk parkının yanına top sahası yapacaklarını söylediler, meğer çocukları öldürmek için baz istasyonu kuracaklarmış. Kaşıkla verdiler kepçeyle alıyorlar. Gerekirse parkı da kaldırsınlar ama baz istasyonu kurmasınlar. Çocuklarımız 'biz kanser mi olacağız anne?' diye sabaha kadar uyumadı. Bunun hesabını kim verecek. görüşünü dile getirdi. Osmaniye'de tekstil fabrikasında korkutan yangın ve ilçelerden gelen takviye itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. 17 bin metre karelik fabrikanın 3500 metre kare kapalı alana sahip deposundaki bulunan tekstil ham maddesi yanarak kullanılamaz hale geldi. Kontrol altına alınan yangında soğutma işlemleri devam ediyor. Fabrikada 80 işçinin çalıştığını belirten fabrikanını ortaklarından Hüseyin Nohutlu, "Çıkan yangında can kaybının olmaması bizleri sevindirmiştir. saat gibi depo kısmından dumanlar çıkmaya başladı. Şuanda depoda bulunan ham madde kullanılamaz kale geldi. Hepimize geçmiş olsun." dedi.

10 Eğitim11 MEB yönetici değerlendirme sonuçları Yeni dönemin ilk müjdesi atama bekleyen öğretmenlere Yönetici görevlendirme işlemleri, MEB tarafından duyurulan takvim doğrultusunda yapılıyor. Okul müdürleri değerlendirme işlemleri 14 Temmuz-15 Ağustos tarihleri arasında tamamlandı.dün itibariyle okul müdürlerinin puanları bellli oldu. Okul müdürleri merakla sonuçların duyurulmasını bekliyor. Sonuçların tüm eğitim yöneticilerine hayırlı olmasını temenni ediyoruz. Özellikle büyük şehirlerde, mevcut okul yöneticilerinin yarıdan fazlasının koltuklarını kaybedeceği söyleniyor. İstanbul genelinde okul yöneticilerinin %40-45 civarında tasfiye edileceği belirtiliyor. İstanbul'da ilçeler bazında oranlar gelmeye başlayacak. Bu bilgileri buradan siz değerli okuyucularımızla paylaşacağız. ANKARA'DA DURUM NASIL? Ankara'da bu oran %50 civarında. Sincan, Etimesgut ve Gölbaşı ilçelerinde mevcut müdürlerin %20-25 i Ayaş da %50 Kalecikte%10 değişim bekleniyor. Altındağ, Mamak, Keçiören ve Pursaklar ilçelerinde bu oran % civarında. En fazla değişimin yaşanacağı ilçelerin ise %50-60 ile Yenimahalle ve Çankaya'nın olacağı söyleniyor. Tabii bu rakamlar kulislerdeki bilgiler. Daha doğru ve net bilgileri önüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağız. İL MÜDÜRLÜKLERİNDEN MÜDA- HALE GELDİ Şunu da ifade edelim, yönetici değerlendirme işlemlerinde, puanlamada yetkileri olmamasına rağmen il müdürlüklerinin önemli ölçüde ilçe milli eğitim müdürlüklerine müdahale ettikleri ifade ediliyor. İl müdürlüklerinin müdahalesinin zayıf olduğu yerlerde, okul müdürlerinin tasfiyesinin daha yoğun yaşandığı gelen bilgiler arasında. Bu yerlerde, ilçe müdürlüklerinin tamamen yerel dinamiklerin etkisiyle daha siyasi davrandıkları ifade ediliyor. BUNDAN SONRA NE OLACAK? Müdürlük görev süresinin aynı eğitim kurumuna uzatılma duyurusu, başvuruların alınması, müdürlük görev süresinin uzatılması Ağustos'ta yapılacak. Dolayısıyla, önümüzdeki hafta içerisinde ilmilli eğitim müdürlükleri tarafından okul yöneticilerinin puanlarını kurum web sitelerinden yayınlamaları bekleniyor. Müdürlük görev süresinin başka eğitim kurumuna uzatılma duyurusu, başvuruların alınması, müdürlük görev süresinin uzatılması 1-12 Eylül'de; Müdürlüğe ilk defa ve yeniden görevlendirme duyurusu, başvuruların alınması, değerlendirme işlemlerinin sonuçlandırılması, duyurulması, sonuçlara itiraz, itirazların değerlendirilmesi ve duyurulması 15 Eylül-03 Ekim'de gerçekleştirilecek. Sözlü sınav duyurusu ve sözlü sınav 8-31 Ekim'de, sonuçların duyurulması 3-7 Kasım'da olacak. Sınav sonuçlarına itiraz Kasım, itirazların değerlendirilmesi ve sonuçlarının duyurulması Kasım, müdürlüğe ilk defa ve yeniden görevlendirme 24 Kasım-5 Aralık, müdür başyardımcılığı ve müdür yardımcılığına görevlendirme 8-19 Aralık'ta yapılacak. ktidar muhalefetle anlaştı, İTBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bekleyen 40 bin öğretmenin ataması içeren tek maddelik tasarı, Meclis'in güven oylaması için açık kalacağı eylül ayının ilk haftasında Genel Kurul'da görüşülerek yasalaşacak. Öğretmen atamalarının yasalaşmasıyla bir ilk de yaşanacak. Erdoğan, Başbakan imzasıyla gönderdiği tasarıyı, Cumhurbaşkanı sıfatıyla onaylayacak. Öğretmen atamalarını içeren yasa Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı sıfatı ile onaylayacağı ilk yasa olacak. Tasarının hızla yasalaşmasının ardından atamaların 10 Eylül'e kadar yapılması ve öğretmenlerin yeni eğitim yılında göreve başlamaları bekleniyor. Öğretmen adaylarının umudu Meclis'in ek gündeminde Ağustosta yapılacak 40 bin öğretmen ataması Meclis'in tatile girmesiyle ekim ayına kaldı. Ancak Milli Eğitim Bakanı Avcı dün öğretmen adaylarının mağdur olmaması için "formül" bulunabileceğini açıkladı, 28 Ağustos'ta bir ek gündem maddesiyle yasal düzenleme yapılabileceğini söyledi. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) geçen perşembe günü tatile girmesi, bu ay içinde atama bekleyen 40 bin öğretmen adayını hayal kırıklığına uğrattı. Torba yasa tasarısı içinde Milli Eğitim Bakanlığı'na verilen 40 bin öğretmen ataması için kadroların onaylanmasına sıra gelmeden Meclis'in tatile girmesi nedeniyle atamalar da Meclis'in yeniden açılacağı 1 Ekim tarihine ertelenmiş oldu. Bu ani "tatil" kararı atama bekleyen öğretmenlerin hayallerini yıkarken, 15 Eylül'de okulların da öğretmen açığıyla açılacağı tartışmalarına yol açtı. Öğretmen atamalarıyla ilgili yaşanan bu soruna çözüm ise Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'dan geldi. Avcı, bu ay içinde yeni atanacak 40 bin öğretmen adayının mağdur olmaması ve eğitim-öğretimin aksamadan yürütülmesi için Cumhurbaşkanlığı yemin töreni için olağanüstü toplanacak Meclis'te, öğretmen atamasıyla ilgili "ek gündem" maddesinin görüşülebileceğini ve gerekli yasal düzenlemenin yapılabileceğini söyledi. 'HASSASİYET UMUYORUM' Ağustos ayında yapılması planlanan öğretmen atamalarına ilişkin takvimin aksamaması için gerekli girişimlerde bulunacaklarını anlatan Bakan Avcı, şöyle konuştu: "Öğretmen atamalarına ilişkin takvimin planlandığı şekilde yürümesi, yeni atanacak 40 bin öğretmen adayının mağdur olmaması ve eğitim öğretimin aksamadan yürümesi için Meclis'in 28 Ağustos'ta yapacağı olağanüstü toplantıda bir ek gündem maddesiyle gerekli yasal düzenleme yapılabilir. Muhalefet partilerinin de bu konuda gereken hassasiyeti göstereceklerini umuyorum." D Ü N K Ü Ç Ö Z Ü M Ç E N G E L Batman Üniversitesi kontenjanlarının yüzde 95 ini doldurdu atman Üniversitesi, fakül- ve bölümleriyle Bteleri öğrencilerin en çok tercih ettiği üniversiteler arasında yer aldı. Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) sonrası Batman Üniversitesi, bölümlerinin yanı sıra bulunduğu konum olarak da kontenjanlarının yüzde 95 ini doldurdu. Batman Üniversitesi, yakalamış olduğu yükselme trendini hem lisans hem ön lisans olarak tercih edilme oranıyla sürdürdü. Üniversite, kayıtlar öncesi yüzde 95 oranında tercih edildi. Bu yıl yeni açılan Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksek Okulu 41 kişilik kontenjanını doldururken, Sağlık Yüksekokulu (Hemşirelik Bölümü), Mühendislik Mimarlık Fakültesi (Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği, Elektrik-Elektronik Mühendisliği), Teknoloji Fakültesi (Enerji Sistemleri) ve Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) bölümlerinde ayrılan kontenjanlarda boş kalmadığı öğrenildi. LYS tercihlerinin açıklanmasıyla bölge üniversiteleri arasında, Batman Üniversitesi bölge halkının tercihleri arasında ilk sırada yerini aldı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki bin 416 gencin ilk tercihleri arasında olan Batman Üniversitesi, bölge halkının eğitim lokomotifi oluyor. Batman Üniversitesi, bulunduğu bölgenin yanı sıra batı bölgelerinden de tercih edildi. Akdeniz bölgesinden 49 kişi, İç Anadolu bölgesi 47, Karadeniz bölgesi 43, Ege Bölgesi 24, Marmara Bölgesi'nden de 12 kişi Batman Üniversitesi nde okumayı tercih etti. B U L M A C A

11 12 HERKES Sağlık İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Obez çocuklarımız için harekete geçme zamanı Çocuklar reklam kurbanı Amerikan Tıp Enstitüsü, çocuk obezitesinin bir numaralı sorumlusu olarak 'yiyecek pazarlaması'nı gösteriyor. Pazarlamada pek çok yöntem var, ama en önemli araç televizyon. Amerika'da yaşları 9 ile 12 arasında değişen 2 bin çocuk üzerinde yapılan bir araştırmada, yatak odalarında televizyon bulunan çocuklarda obezite riskinin daha fazla olduğu belirlendi. Reklâm için televizyon yanında çeşitli oyuncaklar, hediyeler, çizgi kahramanlar, cep telefonu mesajları ve internetten de giderek daha çok yararlanılıyor. Hepsinde amaç aynı. Çocukların belirli bir markayı tanımalarını, bunların büyükler için değil 'sadece onlar için hazırlanmış özel yiyecekler' olduğuna inandırmak. Araştırmalara göre iki yaşındaki bir çocuk çeşitli markalar hakkında fikir sahibi olabilirken 2-6 yaş arası olanlar ise yiyeceklerini-içeceklerini markalara, ambalajlara, logolara göre seçiyorlar. 2 yaşındaki çocukların çoğu süpermarketlerdeki ürünleri tanıyor ve isimlerini söyleyebiliyorlar. Modern zaman çocukları ne yiyip içeceklerine kendileri karar veriyor; annelerinin babalarının tavsiye ve uyarılarına kulak asmadan 'kendi seçimlerini kendileri yapıyor.' Tonton kızınızın neden pırasa yemediğini veya tosun Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA oğlunuzun neden enginarı ağzında iki saat tuttuktan sonra çaktırmadan tükürdüğünü hiç düşündünüz mü? *** Bunları acilen yapmamız lazım Okul kantinlerinde sağlıksız yiyecek ve içecek satışına kesinlikle izin verilmemeli. Okulların, parkların ve oyun alanlarının yakınlarında fast-food restoranların sayısına sınırlama getirilmeli. Fast food restoranların reklâmlarına en azından okul ve park çevrelerinde sınırlama konulmalı. İnsanların rahatça yürüyüş yapabilecekleri alanlar ve bisiklete binebilecekleri yollar yapılmalı. Okul spor salonları ve spor aletlerine okulların kapalı olduğu zamanlarda da kolayca ulaşma imkânı sağlanmalı. Çocukların okullarına servis araçları ile değil yürüyerek veya bisikletle gelmeleri kolaylaştırılmalı. Sebze-meyve, süt ve süt ürünleri satan dükkânların açılması teşvik edilmeli ve bunlara çeşitli vergi kolaylıkları getirilmeli. Yüksek kalorili, besleyici değeri az olan yiyeceklere ve şekerle tatlandırılmış gazlı içeceklere özel vergiler konulmalı. Restoran menülerinde yiyeceklerin kalori değerlerinin de yer alması sağlanmalı. Diş hekimine düzenli sıklıklarla gidilmeli zmanlar tarafından UTürkiye'de diş eti hastalıklarının önemli sağlık sorunları arasında yer aldığı belirtildi. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tancan Uysal, diş hekimine düzenli sıklıklarla gidilmediği sürece bu hastalıkların yoğunluğunda bir düşme gözlenemeyeceğini kaydetti. Prof. Dr. Uysal yaptığı açıklamada, ağrı veya sızı yaşanmadan diş hekimine gidilmediğini belirterek, tedavilerin de yaz aylarına bırakıldığını, kliniklerdeki yoğunluğun bu aylarda iki katına çıktığını ifade etti. Düzenli tedavi yapılmadığı için koruyucu hekimlik uygulamalarına da geçilemediğini dile getiren Prof.Dr. Uysal, şunları bildirdi: "Toplumumuzda her yüz kişiden 98'inde diş eti hastalıkları gözlemleniyor. Düzenli periyodlarda diş hekimine gidildiği takdirde bu oran da düşecektir. Hastalarımız ızdırap çekmeden önce, diş sağlığında büyük problemler oluşmadan hekimlerimize gitmelidirler. Hem böylece ekonomik olarak da daha düşük maliyetli tedavilerle hizmet verebiliriz. Küçük yaşlardan itibaren diş fırçalama alışkanlığının kazandırılması gerekmektedir. Küçük yaştan itibaren hekime gidenlerde diş hekimi korkusu da oluşmaz." Kanser son yıllarda pek çok nedene bağlı olarak artık dünyada olduğu gibi ülkemizde de en önemli toplumsal sağlık sorunu noktasına geldi. Vücutta bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz olarak bölünüp çoğalmasıyla kanser oluşabilir. Kanser hücreleri anormaldirler ve kontrolsüz ve düzensiz bölünürler. Kanser normal dokuları sıkıştırabilirler, içine sızabilirler ya da tahrip edebilirler. Kanser sadece vücutta belirli bir bölgesinde oluşan hastalık olarak değil, bütün vücudu ilgilendiren hastalıktır. Gazi Üniversitesi Tıp Fak. Algoloji-Ağrı Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Avni Babacan ; Kanserin, sıkıntı ve acılara neden olan, çoğu zaman çaresizlik duygusu ve psikolojik çöküntünün eşlik ettiği bir sağlık sorunudur. Kanserin genelde en zor ve en ağır yanı oluşan ağrılardır. Ağrı hayat kalitesini önemli şekilde etkiler. Ağrıya neden olan unsurlar; tümörün kendisi, cerrahi, kemoterapi, radyoterapi gibi tedavi yöntemleri sayılabilir. Etkili ağrı tedavisi hayat kalitesini artırır. Ne yazık ki kanser hastalarının çoğu yetersiz ağrı tedavisi almakta ve hastalığın kendisinin tedavisiyle uğraşan hekimler etkili yaklaşımlarla ağrı dindirilmesi yoluna gidilmemektedir. Oysa ağrının ortadan kaldırılması kanserin tedavisine de olumlu katkısı vardır. Kanser hastalarının Saç dökülmesinin kaynağı stres Saçlarda derinin bazı bölgelerinde madeni para büyüklüğünde oluşan saç dökülmesinin yanı sıra yaygın şekilde dökülmenin oluştuğunu anlatan Şendur, buna stresli dönemlerin yanı sıra ateşli hastalıklar, uzun süren zayıflama rejimlerinin de yol açabildiğini söyledi. Stresli bir olaydan haftalar sonra saçların yer yer veya yaygın olarak dökülmesinin sık görülen bir durum olduğunu ifade eden Şendur, "Stres ile tetiklenmiş olan saç dökülmesini kontrol altına almak zor ve çoğu zaman tıbbi bir müdahale gerektirir" dedi. Şendur, sağlıklı bir saç derisi kılının ortalama ömrünün yaklaşık 4-5 yıl olduğunu da dile getirerek şunları söyledi: "Yaşlanma ve hormonal değişiklikler erkeklerde, adet döngüsü, gebelik, emzirme ya da menopoz kadınlarda saç dökülmesine neden olan diğer yaygın sebepler arasında yer alıyor. Stres, özellikle belirtilen faktörler ile birleşirse tetikleyici olarak saç dökülmesinin şiddetini artırıyor. Kişinin saçlarını farkında olmadan kıvırması, sürekli olarak saç derisinde Kanser ağrılarına çare var etkili ve yeterli ağrı tedavisine görmemelerin en önemli nedeni ağrı uzmanı olan hekimlerine ulaşamamalarıdır. Pek çok kanser ağrısı türü ilaç tedavileri ve ilaç dışı tedavi yöntemleriyle etkili bir şekilde dindirilebilir. Kanser ağrısının tedavisinde ilk seçenek ağrı kesicilerdir. Ağrı kesiciler toplumda sık kullanılan ilaçların başında gelir. Bu nedenle ağrı kesiciler Dünya Sağlık Örgütü nün basamak tedavisi adı verilen sistemine uygun olarak kullanılmalıdır. Basamak tedavisinde önemli olan hastanın ağrısına göre ilaçları düzenlemektir. Kanser ağrısında ağrı tedavisi kişiye özgüdür. Ağrı kesici kullanım ilkeleri hastalara öğretilmesi gerekir. İyi ve kalıcı bir ağrı tedavisi için ilaçları vaktinde almak gerekir. Ağrıları geçtikten sonra ilaçları bırakmak doğru aynı noktayı kaşıması, çekiştirmesi gibi alışkanlılar kısmi ya da tamamen kelliğe yol açabilir. Bu durumun önüne geçebilmek için çoğu zaman psikiyatri müdahalesi gerekir." Kadınlarda genç, erkeklerde ileri yaşlarda görülüyor Saç dökülmesinin bir başka şeklinin de erkeklerde görülen "olağan kellik" olduğunu söyleyen Şendur, bu durumdaki erkeklerde saç dökülmesinin kalıtsal olduğunu, ayrıca erkeklerde saç kaybının hormonlarla da ilişkisinin bulunduğunu belirtti. Kadınlarda da erkeklerdekine benzer şekilde saç dökülmesi görülebileceğini ancak hiçbir zaman erkeklerde olduğu gibi saçlarının tümünü kaybetmeyeceğini ifade eden Prof. değildir. Korkulanın aksine kanserli hastalarda morfin ve morfin benzeri ağrı kesici ilaçlar bağımlılık yapmaz. Eğer ağrı kesici ilaçlar istenilen derecede etkili olmazsa sinir blokları uygulanır. Burada ağrıya neden olan sinirleri bloke edilir. Bu amaçla bloke edilecek sinirlere çeşitli ilaçlar ve radyofrekans termokoagülasyon yöntemleri kullanılır. Radyofrekans termokoagülasyon yönteminde yüksek frekanslı radyo dalgaları uygulanarak ağrı iletimi engellenir. Eğer sinir blokları da başarılı olmaz ise Morfin pompası kullanılır. Omuriliğe kateter yerleştirilir. Daha sonrada cilt altına pompa yerleştirilerek kateter buna bağlanır. Bu pompadan çok düşük doz morfin verilerek hastanın ağrısı etkili olarak dindirilir. Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neslihan Şendur, kadınların ve erkeklerin günümüzdeki en önemli kozmetik sorunları arasında yer alan saç dökülmesinin, aşırı düzeyde strese neden olduğunu bildirdi. Dr. Şendur, "Kadınlarda erkeklerden daha geç yaşta saç kayıpları görülür. Kadın ve erkekte saçların kaybı konusunda farklılıkların yanısıra benzerlikler de olabilir. Örneğin, her iki cinste de saç dökülmesinin şiddeti, genler ve cinsiyet hormonları ile ilişkilidir" diye konuştu. "Stresi hayatınızdan çıkarın" Stresin, meslek ve ailevi sorunlardan da kaynaklansa mutlaka çözüm üretilmesi gerektiğine vurgu yapan Şendur, "Sebebi ne olursa olsun, stresin üstesinden gelmeyi denemek gerekir. Stresten kaynaklanan saç dökülmesini, stres nedenlerini hayatınızdan çıkarmanız ile bağlantılıdır. Unutulmamalı ki, ortalama her gün 50 ile 150 tel arası saç dinlenme evresindeyken dökülmektedir" ifadesini kullandı. İS TAN BUL AN KA RA Aşırı sıcaklar yerini serin hava ve şiddetli yaz sağanaklarına bırakıyor. Yine ani yağmurlar sebebiyle oluşacak sel, su baskını ve taşkın riskine karşı dikkatli olunmalı. Marmara, Batı Karadeniz ve Ege'de sıcaklık 6-7 derece düşerek mevsim normallerine inecek. İstanbul aşırı sıcak geçen günlerin ardından kuvvetli sağanaklarla serinleyecek, su baskını ve yıldırım tehlikesi de var. Sıcaklık bu hafta derecelerde seyredecek. Ankara da sağanak yağmurla 5-6 derece serinleyecek, sıcaklık 38'lerden 32 dereceye iniyor. İzmir parçalı bulutlu, kuvvetli rüzgar var, sıcaklık 30 derece. Bursa sağanak yağmurlu, 27 derece. Adana ise açık ve 36 derece olacak. Marmaralılar bunaltıcı sıcakların ardından gelen yaz sağanaklarıyla rahat bir nefes alacak. Sıcaklık mevsim normallerine, dereceler civarına iniyor. Trakya daki şiddetli yağmur pazartesi kesilerek Marmara'nın doğusuna çekilecek. İç Anadolu yeni haftaya yağışla başlıyor dereceyi bulan sıcaklar Eskişehir ve Konya'dan başlayarak 30 derecenin altına inecek. Ancak bölgenin doğusu hala çok sıcak. Sivas 38 derece. Ege kıyılarında rüzgar yeniden sert ve serin esmeye başlıyor. Sıcaklık Muğla'da 32, Denizli'de 33 dereceye inecek. Manisa, Kütahya arasında yağmur var. Kuşadası, Bodrum açıklarında ise karayel yönlü fırtına olacak. Akdeniz'de de sıcaklık mevsim normallerine iniyor. Ancak bölge yine çok nemli. Atalya'nın İbradi, Akseki gibi iç kesimlerinde ve Karaman- Mersin dolaylarında kısa süreli yağmur görülecek. Güneydoğu'da ise sıcaklık yine aşırı değerlerde seyrediyor. Gölgede dereceyi buluyor. Doğu Anadolu bu haftaya da kavurucu sıcakların etkisinde başlıyor. Sıcaklık Erzurum'da 31, Malatya'da 39 derece. Karadeniz pazartesi sağanak yaz yağmurlarıyla 7 derece serinleyecek. Rüzgarlar da kuvvetleniyor. Zonguldak, Bartın, İnebolu civarına yağmur çok daha şiddetli yağabilir. Yıldırım ve taşkın tehlikesi var. İZ MİR AN TAL YA Bu gün 19 Ağustos Salı Bu gün 19 Ağustos Salı Bu gün 19 Ağustos Salı Bu gün 19 Ağustos Salı Rüz gar Nem 14 % Rüz gar Nem 13 % Rüz gar Nem 22 % Rüz gar Nem 20 % 72

12 Turizm13 Alman turist canlılığının Eylül ve Ekim aylarında olması bekleniyor urizmciler, havaların sıcak Tgitmesine bağlı Alman turist canlılığının eylül ayı ortalarından itibaren başlayacağı belirtildi. Orta yaş grubu Almanlar, nemli hava ve yaz sıcağında tatil yapmaya yanaşmıyor. Yaz sıcağında bronzlaşmak isteyen genç Almanlar ise tatil için Türkiye, İspanya, Yunanistan, İtalya, Güney Fransa, Hindistan, Mısır ve Tunus'u tercih ediyor. Titreyengöl-Sorgun Turizm Yatırımcıları Birliği(TİSOYAB) Başkanı Hüseyin Aydoğan, bölge destinasyonunda orta yaş ve üstü Alman turist hareketliliğini eylül ayı ortalarında sonra görüleceğini söyledi. Orta yaş grubu Almanların genelde hava sıcaklığının en üst seviyede olduğu temmuz ve ağustos aylarında tatil yapmayı tercih etmediğini belirten Aydoğan, eylül ayı ortalarında başlayacak olan orta yaş Alman turist hareketliliğinin 20 Kasım'a kadar sürmesini beklediklerini kaydetti. Pamukkale de balon turları düzenlenecek Pamukkale Turizm Derneği Başkanı Oysal Aslan, UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan "beyaz cennet" Pamukkale yi 7 ayda ziyaret edenlerin sayısının, geçen yıla oranla yüzde 10 arttığını bildirdi. Aslan, gazetecilere yaptığı açıklamada, geçen yılın ilk 7 ayında Pamukkale'yi 911 bin 524 kişi ziyaret ederken bu yıl aynı dönemdeki ziyaretçi sayısının ise yaklaşık yüzde 10 oranında artarak 993 bin 839 a yükseldiğini belirtti. BALON TURLARI DÜZENLENECEK Öte yandan Pamukkale'de Ekim ayı itibariyle Kapadokya'daki gibi balon turları düzenlenmeye başlayacağı açıklandı. "Beyaz Kale" olarak da adlandırılan travertenler ve üzerindeki Hierapolis antik kentinin gökyüzünden seyredilebileceği uçuşların, her gün gündoğumu ve günbatımında gerçekleştirileceği belirtildi. Ekim ayında başlayan balon turları Mayıs ayına kadar devam edecek. Yaklaşık 50 bin turistin turlara katılmasının beklendiği ifade edildi. Bölge destinasyonunda hali hazırda turist canlılığını Avrupa, İskandinav, Baltık,Rus, Bağımsız Devletler Topluluğu(BDT), Avrupalı gurbetçiler ve yerli turistlerin oluşturduğunu belirten Aydoğan, "Alman turist canlılığının eylül ayı ortalarından başlayıp kasım ayı ortalarına kadar sürmesini bekliyoruz. Orta yaş grubu, emekli, yaşlı ve engelli Alman turistler sıcak havada tatil yapmaya yanaşmıyor. Havaların serinlemesini bekliyor. Bölgemiz ekim ayında Alman turist hareketliliği yaşayacak. Rezervasyonlar iyi durumda. " diye konuştu. ALMAN TURİST CANLILIĞI EYLÜL VE EKİM AYINDA BEK- LENİYOR Side Esnaf Birliği Derneği(SEBD) Başkanı Mehmet Ergen, bölge destinasyona gelen turistlerin yüzde 55'ni Almanları oluşturduğunu, Almanların bu sene bölgede tatil yapmada geçmiş yıllara göre en düşük seviyede olduğunu söyledi. Bölgede Alman turistlerin 35 yıldır düzenli tatil yapma alışkanlığı olduğunu belirten Ergen, Manavgat turizminin ekonomik can damarını Alman turistlerin oluşturduğunu kaydetti. Bölgeye bu sene Alman turistin az gelmesine bağlı başta Side bölgesi esnafı olmak üzere zor durumda olduğunu vurgulayan Ergen, "Alman turistler bu sene tatil yapmada önemli bir çoğunluğu Antalya yerine Yunanistan'ı tercih etti. Alman turist gelmeyince Manavgat'ta esnafın bu sezon işleri bozuldu. Bu sene kasım ayında sonunda belirli sektörlerde toplu iflaslar görebiliriz. Bölgemizde eylül ve ekim ayında Alman turistler gelirse kısmen esnaf nefes alır. Antalya'ya 2014 yılı içinde gelen turist sayısı 7 milyon 791 bin 568 kişiye ulaştı. Antalya ya yoğun turist akışı devam ediyor. Antalya Havaalanına 17 Ağustos tarihine kadar gelen turist sayısı 7 milyon 648 bin 610 kişi olurken, Gazipaşa dan gelen turist sayısı ise 142 bin 863 kişi oldu.her iki havaalanına 1 Ocak tarihinden itibaren gelen toplam turist sayısı ise 7 milyon 791 bin 568 kişi oldu yılının aynı dönemlerinde Antalya ve Gazipaşa havaalanlarından Antalya iline gelen turist sayısı ise 7 milyon 222 bin 927 kişi olmuştu. Buna göre bu yıl gelen turist sayısı geçen yıla göre yüzde 8 oranında arttı. Ağustos ayının 17 gününde her iki havaalanından Antalya ya gelen turist sayısı ise 1 milyon 146 bin 568 kişiye ulaştı. Alman turistler, bölge ekonomisinin lokomotifi." dedi. Es Es Turizm Seyahat Acentesi Genel Müdürü Levent Akgün, son 15 yılın en düşük Alman düşük sezonunu yaşadıklarını söyledi. Akgün, ekim ayında Alman turist canlılığı beklediklerini kaydetti. Antalya ya gelen turist sayısı 8 milyona yaklaştı Hacıbektaş'ta delikli taş izdihamı Hacı Bektaş-ı Veli'yi anmak için bu yıl 51. Ulusal ve 25. Uluslararası düzeyde gerçekleştirilen törenlere katılmak üzere Nevşehir in Hacıbektaş ilçesine dünyanın dört bir yanından gelen Alevi vatandaşlar Çilehane mevkiine akın ediyor. Burada bulunan Deliklitaş'tan geçebilmek, Hacı Bektaş Veli heykeline dilek taşı yerleştirmek ve alanda bulunan boş bir araziye taş dizerek dilek tutup dua etmek için birbirleriyle yarışıyor. Törenler için ilçeye gelen Alevi vatandaşlar Çilehane mevkiine geldiklerinde önce Hacı Bektaş Veli heykeline dilek taşı yerleştiriyor, buraya taş yerleştirirken içlerinde tuttukları dileklerin kabul olacağına inanıyor. Heykele taş yerleştiren vatandaşlar bu gelenek olmuş. Dilek tutup taş yerleştirince kabul olacağına inanarak yapıyoruz. Taşın kaç tane olmasının önemi yok diyorlar. Sonrasında yan tarafta bulunan boş bir araziye geçen vatandaşlar, üst üste üç veya beş tane olmak üzere taş diziyor, dua ediyor ve kabul olmasını diliyor. Alanda taş dizen vatandaşlar İnsanlar inançları ve düşünceleri doğrultusunda üç veya beş tane üst üste taş koyup dilek tutulunca kabul edileceğine inanıyorlar. 3 veya 5 tane olması gerekiyor, standardı budur. Çilehane Mevkiinde oluşturulan alanda ziyaretçiler, dilek tutarak ve dua okuyarak taşları üst üste koyuyorlar şeklinde konuştu. Hacı Bektaş-ı Veli nin çile çektiği ve ibadet etmek için sığındığı yer olarak bilinen Çilehane mevkiine gelen vatandaşlar son olarak burada bulunan Deliklitaş tan geçmeye çalışıyor. Deliklitaş tan çıkan kişilerin kalbinin temiz olduğuna inanan Alevi vatandaşlar, ibadetlerini de yerine getirdiklerini ve çok mutlu olduklarını belirtti. Vatandaşlar, "Hacı Bektaş Veli burada 40 gün çile çekiyor. 40. gün Ya Hak dedikten sonra bir delik açılıyor. Buradan geçince günahların affolacağına veya takılmadan geçenlerin günahsız olduğuna inanıyoruz. Bunun ne kadar gerçek olduğunu da tam bilemiyoruz. Girdikten sonra geçebilir miyiz, geçemezmiyiz diye kafamızda bir heyecan oluyor. Psikolojik de bir şey. Bir de kilo ile alakalı. Kilolu insanlar geçemiyor. Çıktıktan sonra günasızmışız gibi bir rahatlama hissediyoruz. şeklinde konuştu. Deliklitaş tan çıkmakta zorlanan kilolu ve yaşlı vatandaşlar zor anlar yaşarken, Deliklitaş tan çıkmayı başaranların mutlulukları dikkat çekti. Bu yıl 51. Ulusal ve 25. Uluslararası düzeyde gerçekleştirilen törenlere katılmak üzere Nevşehir in Hacıbektaş ilçesine dünyanın dört bir yanından gelen Alevi vatandaşların bir kısmı kurulan çadır kentlerde, bir kısmı otellerde, bir kısmı akrabalarında kalırken, bir bölüm de geldikleri ilçede kendilerine gösterilen boş alanlara çadır kurarak barınma ihtiyaçlarını karşılıyor. Yahyalı'nın en güzel doğa resmini çekecekler Yahyalı'nın doğal güzelliğini keşfetmek için gelenek haline getirilen foto safari fotoğraf yarışmasının bu yıl 5.si başlıyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü adına Bölge Kayseri Şube Müdürlüğü ve Yahyalı Belediyesi'nin organizasyonunu üstlendiği foto safari, 4 gün sürecek. Yarışma 'genel doğa' ve 'makro' olmak üzere iki kategoriden oluşacak. Foto safarinin amacı; Aladağlar Milli Parkı'nın doğal güzelliklerini gün yüzüne çıkarmak ve kamuoyuna sunarak Kayseri'nin tanıtımını yapmak olarak belirtildi. Belediye Başkanı Esat Öztürk ve Kaymakam Ziya Polat, yaptıkları konuşmalarda, ilçenin İç Anadolu Bölgesi'nde elmasıyla meşhur olduğunu ve bunun yanında doğal güzelliklerinin de gün yüzüne çıkarılması gerektiğini belirtti. İlçenin doğal müze olduğunu ifade eden konuşmacılar, ilçeyi tanıtacak en güzel fotoğrafı beklediklerini ifade etti. 4 gün sürecek programın ilk ayagı Derebağ Şelaleri'nde resim çekmek olacak. Ekip Yıldız Gölü, Yedi Göller, Hacer Ormanı, Kapuzbaşı Takım Şelaleleri nde program sona erecek. 55 kişinin katıldığı safariye, eşyaları taşımak için yaklaşık 20 katır hizmet edecek. Yarışma seçici kurul üyelerinin belirleyeceği genel doğa ve makro kategorileri dallarında 1, 2 ve 3.lük alan fotoğrafların sahiplerine ödüller verilecek. Ödül alan eserler TFSF'nin web adresinden de yayınlanacak. Kanalizasyondan Roma dönemine ait tarihi sütunlar çıktı Ankara Ulus semtinde yapımı devam eden Hacı Bayram Veli Çarşısı sokağının kanalizasyon çalışmalarında tarihi eserler ortaya çıktı. Belediye yetkililerin kepçe yardımıyla yolda yaptığı kazı çalışmalarında Roma dönemine ait olduğu tahmin edilen sütun parçaları bulundu. Ayrıca, yapılan kazılarda sütunların çıktığı bölümde tünel tarzı bir bölüm bulunduğu öğrenildi. Vatandaşlar, daha önce de bölgede çıkartılan tarihi eserlerin ortadan kaybolduğunu ve yetkililerin bu konuda duyarlı olmalarını istedi. Ankara Valiliği nin arka girişinde yapılan kanalizasyon çalışmaları kapsamında Belediye Fen İşleri ekipleri yolu kazarak beton boruları yerleştirmek istedi. Kepçe yardımıyla yapılan kazı çalışmalarında toprağın 5 metre altında sütun parçalarının olduğu fark edildi. Bunun üzerine çalışmalara ara verildi. Topraktan çıkartılan bazı parçalar incelenmek üzere çıkartıldı. Çıkartılan parçalardan sütun direği ve işlemeli başı koruma altına alındı. Bu sırada sütunların çıktığı bölgede tünel tarzı boşlukların olduğu öğrenildi. Belediye ekipleri de çıkan parçaların fotoğraflarını alarak Kültür ve Turizm Bakanlığı ndan ekiplere bilgi verdi. Sütun parçalarının çıktığı bölge Ankara Valiliği önünde bulunan Jülian Sütunu çevresinde olması, çıkan parçaların bölge tarihine ışık tutabileceğine yönelik kanaatleri güçlendirdi. Çevredeki vatandaşlar da daha önceden bölgede çıkartılan tarihi eserlerin kimliği belirsiz kişilerce alındığını ya da tahrip edildiğini, yetkililerin bu konuda duyarlı olmaları gerektiğini belirtti.

13 14 Magazin-Tv HERKES Selfie'ci Hadise adise, önceki gün 13 yıldır yapılan Fanta Müzik H Festivali'nin açılışında Yenikapı'daki miting alanında hayranlarıyla buluştu'visal' adlı şarkısını Destiny's Child Grubu'nun 'Survivor' şarkısıyla sentezleyerek seslendiren güzel şarkıcı, "Şimdi hayatımda ilk kez selfie çekeceğim" dedikten sonra cep telefonuyla kendisinin ve hayranlarının görüntüsünü aldı.haber MERKEZİ Pilav üstü konser B ir süredir ortalara görünmeyen eski manken Tuğba Özay, Bahçeşehir'de açılan bir lokantada konser verdi. Lokantanın açılışını Esenyurt Belediye Başkan Yardımcısı Gürbüz Süleymanoğlu ile yapan Özay'ın mini konseri ilginç bir görüntü oluşturdu.haber MERKEZİ İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Ev fiyatına parke döşetti ustafa Sandal, evinin M salonunun zeminini yenilemek için neredeyse bir ev parası ödedi. Kesenin ağzını açan ünlü popçu, 110 metrekarelik salonunu tam 153 bin liraya Hollanda malı parkeyle döşetti.çubuklu Vadi Evleri'nde oturan Mustafa Sandal, 110 metrekare olan evinin salonunun parkelerini baştan aşağıya değiştirdi.salonunun yeni zemininde Hollanda malı en kaliteli parkeleri kullanmayı tercih eden ünlü popçu, parkelerin metrekaresi için tam bin 390 TL ödedi.hollanda malı parkelerin renk ve desen tercihini Emina Sandal yaptı.haber MERKEZİ Sahte hesaplar isyan ettirdi imdiye kadar Twitter da adına Ş açılan sahte hesapları dert etmeyen Serenay Sarıkaya sonunda isyan etti. Sahte hesapları Instagram da yayınlayan güzel oyuncu, Gençler, artık isyan ediyorum. Bu işe bir çözüm bulsak diyerek öfkesini dile getirdi. Yakın çevresine de bu konuda dert yanan Sarıkaya, şimdilerde hukuki yollara başvurmaya ve sahte hesapları bir bir kapattırmaya hazırlanıyor.haber MERKEZİ KANAL AKIŞLARI 08:35Böyle Bitmesin 10:40Beni Böyle Sev 13:00Haber 13:15Spor 13:18Hava Durumu 13:25 1 Çorba 13:30Küçük Hanımefendi 15:25Hayat Yokuşu 16:25Zengin Kız Fakir Oğlan 18:20Yoldaki Haber 19:00Ana Haber Bülteni 19:45Spor 19:50Hava Durumu 19:55Kızılelma 21:55Reis-i Cumhur 06:00Geniş Aile 08:00Galip Derviş 10:00Küçük Ağa 12:00Çok Güzel Hareketler Bunlar 14:00Akasya Durağı 16:30Arka Sokaklar 19:00Kanal D Ana Haber 20:00Çarkıfelek 21:45Canlı Canlı 06:05Benim Annem Bir Melek 07:00Doksanlar 08:40Selena 10:25Karadayı 13:10Adanalı 15:10Çocuklar Duymasın 17:10Alemin Kıralı 18:55ATV Ana Haber 20:00Akrep Kral 2 22:00Şifre Merkür 04:5020 Dakika 05:20Geniş Aile 06:45İki Aile 08:30Kadın İsterse 10:00Dürüye'nin Güğümleri 12:00Aramızda Kalsın 14:00Medcezir 16:45En Güzel Bölüm 17:15Benim Kuaförüm 19:00Star Haber 06:30Cennet Mahallesi 07:30Ayı Kardeşler 08:00Pepee 08:30Hayat Bilgisi 10:00Elveda Dostum 12:00Ender Saraç ile Sağlıklı Günler 14:00Dila Hanım 16:30Fatih Harbiye 19:00Show Ana Haber 20:00Güldür Güldür Show 22:00Muhteşem Yüzyıl 05:00Rizzoli and Isles 06:30Sullivan and Son 07:00Geri Sayım 09:45Cnbc-e.com'da Bugün 10:00Piyasa Ekranı 10:30Piyasaya Bakış 11:00Piyasa Ekranı 12:00Finans Cafe 14:00Piyasaya Bakış 14:30İş Dünyasından 15:00Piyasaya Bakış 15:30Piyasa Ekranı 16:00Kapanışa Doğru 17:00Son Baskı 17:30Piyasaya Bakış 18:00Planet Sheen 18:30Penguins of Madagascar 01:15Ruhumun Aynası 03:00BKM Güldür Güldür 04:45Komedi Türk 05:30Çocuklar Duymasın 07:30İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat 10:00BKM Güldür Güldür 12:00O Hayat Benim 14:30Ruhumun Aynası 16:30Çocuklar Duymasın 19:00Fatih Portakal ile FOX Ana Haber 19:30Ruhumun Aynası 21:00Ruhumun Aynası 23:00Kocamın Ailesi 07:00Oynat Bakalım 08:30Batman 09:00Casper 09:30Duck Dodgers 10:00Aramızda Kalsın 12:15Özge İle Güzel Bir Gün 14:30Batman 14:55Casper 15:25Duck Dodgers 15:45Oynat Bakalım 16:45Söyle Söyleyebilirsen 18:00Batman 20:00O Ses Türkiye 07:00Her Sabah 08:45Gagguk 09:15Dünyayı Geziyorum 10:20Burada Ne Yenir? 11:20Yeter Ki Sen Kazan 12:30Öğle Haberleri 12:50Derya'nın Dünyası 14:30Fatmagül'ün Suçu Ne? 16:30Dolu Dolu Anadolu 17:55Sıcak Gündem 18:15Ana Haber 18:50Ekip 19:50Uçuş 93 01:00Gossip Girl 01:405 Yıldızlı Şefler 02:10Kanıt 03:30Acemi Pilotlar 05:00Gossip Girl 06:00Shappies 07:30Ejder Avcıları 08:305 Yıldızlı Şefler 09:10Elveda Derken 11:10Kavak Yelleri 13:10Çalıkuşu 15:10Kuzey Güney 17:30Ejder Avcıları 18:30Gossip Girl 19:30Yalan Dünya 21:30Anneler ve Kızları 23:20The Killing 08:45Lifestyle 08:55 Hava Durumu 09:00Haber Merkezi 09:15Ekonomi Piyasalar 09:20Spor 09:30Ekonomi Notları 10:00Haber Merkezi 10:15Ekonomi Piyasalar 10:20Spor 10:30Seçim Aktüel 10:45Spor 10:55Hava Durumu 11:00Haber Merkezi 11:15Ekonomi Piyasalar 11:20Spor 11:30Haber Merkezi 11:35Ekonomi Piyasalar 11:40Spor 02:00Gece Haberleri 02:15Tarafsız Bölge 04:00Gece Haberleri 04:155N1K 05:20Serra ile İtalyan İşi 06:00Güne Merhaba 07:40Spor 07:50Güne Merhaba 08:40Spor 08:49Güne Merhaba 09:00Parametre 10:00Haber 10:35Paranın Gündemi 11:00Haber 12:00Bugün 13:48Hava Durumu 14:00Günlük 14:50Hava Durumu 11:35Spor Bülteni 11:55Hava Durumu + Yol Durumu 12:00Ajans Bugün 12:35İşin Sırrı 12:503 Dakika 12:55Hava Durumu + Yol Durumu 13:00Ajans 13:50Hava Durumu 13:55Yol Durumu 14:00Ajans 14:30Spor Bülteni 14:50 3 Dakika 15:00Ajans Gün İçi 15:25Bize Sorun 16:00Ajans Gün İçi 16:30Spor Bülteni 12:00Haber Masası 12:25Dünya Raporu 12:35Ekonomide Görünüm 12:45Spor Bülteni 13:00Gün Ortası 13:35Ekonomide Görünüm 13:45Spor Bülteni 14:00Gün Ortası 14:45Ekonomide Görünüm 15:00Güne Bakış 15:35Ekonomide Görünüm 15:45Spor Bülteni 16:00Güne Bakış 16:35Ekonomide Görünüm 16:45Spor Bülteni 17:00Akşam Haberleri 18:00Akşam Raporu 20:00Televizyon Gazetesi

14 Spor15 20 yıldır Arsen Wenger'in takımlarını izlediğini ve Fransız hocanın her zaman hızlı ve teknik bir futbol oynattığını belirten Bilic, "Arsenal istediğimiz son takımdı. Ama Arsenal'i yenersek bu bir mucize olmayacak ve CNN'de manşete de çıkmayacak" dedi. Arsenal'in güçlü bir takım ve çok iyi oyunculara sahip olduğunu belirten Hırvat teknik adam Beşiktaş olarak kaybedecek bir şeylerinin olmadığını söyledi. Bilic otoriteler tarafından maçın favorisinin kesinlikle Arsenal olarak kabul edildiğini ama kendi felsefesinde 'nasılsa kaybedeceğiz' şeklinde bir düşünceye asla yer olmadığını dile getirerek maç için iddiasını ortaya koydu. "TARAFTARIMIZ BENİ YOLDA GÖRÜNCE ARSE- NAL'İ BİTİR DİYOR" Türkiye'deki taraftar profiline de değinen Slaven Bilic "15 milyon taraftarımız var ve beklentileri her zaman çok yüksek. Beni yolda gördüklerinde 'Arsenal'i bitir' diyorlar. Şam pi yon lar Li gi pla yoff ele me sin de 19 Ağus tos Sa lı gü - nü sa ha sın da Ar senal'i ko nuk edecek Beşik taş'ın teknik di rek tö rü Slaven Biliç maç öncesin de İn giliz bası nına konuş tu. Slaven Bilic: En büyük kozumuz Demba Ba Bu ben de baskı yaratmıyor. Ben bunu seviyorum. Favoriyi yenmek bir mucize değil. Futbol hayatımda favori olamayan takımların favoriyi yendiği çok maç gördüm ve oynadım" diye konuştu. "EN BÜYÜK KOZUMUZ DEMBA BA OLACAK" İki takım arasında ekonomik anlamda da büyük farklar olduğuna dikkat çeken Bilic düşüncelerin "Arsenal Alexis Shancez' 35 milyon Strelin verip alıyor. Biz en fazla parayı Demba Ba'ya verdik. Arsenal karşısında da en büyük kozumuz Demba Ba olacak" şeklinde ifade etti. "ALEXİS SHANCEZ MÜKEMMEL BİR OYUNCU" Arsenal'in çok iyi bir kadroya sahip olduğuna değinen Hırvat hoca "Mesut ve Ramsey gibi çok iyi oyunculara sahipler. Alexis Shancez mükemmel bir transfer. Arsenal geçen sezon çok iyi işler çıkardı. Ama şampiyon olacaklarına inanmıyordum. Çünkü dünya çapında bir liderleri yoktu. Şimdi Alexis Shancez'i aldılar. Bu sezon ligi kazanmaya hazırlar" dedi. "İNGİLİZ TAKIMLARIN- DAN 7 KEZ TEKLİF ALDIM" Türkiye'den ayrıldıktan sonra Premier Lig'te çalışmak istediğini de dile getiren Slaven Bilic, "İngiliz futbolunu sevdiğini ve daha önce 7 kez İngiliz takımlarından teklif aldığını ama isimlerini açıklamasının doğru olmayacağını belirtti. Şu anda Türkiye'de ve Beşiktaş'ta olmaktan da çok mutlu olduğunu anlatan Hırvat çalıştırıcı İngiltere'de çalışma isteğinin önümüzdeki dönemlere ait bir istek olduğunun da özellikle altını çizdi. Wenger: Çok zor bir kura çektik Arsenal'in Fransız menajer Arsene Wenger, Beşiktaş ile oynanacak Şampiyonlar Ligi play off turunda karşılaşması öncesi İngiliz kulübünün resmi internet sitesine açıklamalarda bulundu. İsmail Kartal: Nerede ne konuşacağımı bilirim Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Ersun Yanal'ın ses kaydının basında yer almasıyla ilgili endişelerinin olup olmadığı yönündeki soruya, "Benim endişem yok. Kendine güvenen, açık ve net bir insanım. Nerede ne konuşacağımı bilirim." karşılığını verdi. O lympiakos'u hazırlık maçında 2-1 yenen Fenerbahçe'de yeni teknik direktör İsmail Kartal, açıklamalarda bulundu. Göreve geldiğinden bugüne kadar oyuncularıyla istekli ve disiplinli bir şekilde çalıştıklarını belirten İsmail Kartal, şöyle konuştu: "Oyuncularımızla konuştuk. Sahada düzenimizi aldık. Son üç dört maçtır hazırlık maçlarını kazanamamanın verdiği bir sıkıntı vardı. Bu maçı kazanıp Roma maçına kadar o moralle gidip bizim asıl hedefimiz Galatasaray kupa maçı ve ligde oynayacağımız Kardemir Karabükspor maçına en iyi şekilde hazırlanmaktı. Taktiksel olarak sahada görmek istediğim bazı şeyler vardı. Bunların da çalışmasını hafta içi oyuncularımızla gerek teorik gerek görsel olarak çok iyi çalıştığımızı düşünüyorum. Zaman zaman istediğim şeyler oldu, zaman zaman da bazı şeyleri az yapabildik. Bu akşam ekibimle birlikte maçın analizini yapıp neleri doğru yaptık, neleri az yaptık bunların notlarını alıp sonraki çalışmalarımızı bu şekilde sürdürüp yolumuza devam edeceğiz." Soruları da kabul eden İsmail Kartal, Fenerbahçe'nin eski teknik direktör Ersun Yanal'ın ses kaydının basında yer almasının kendisini endişelendirip endişelendirmediği yönündeki bir soruya ise şöyle cevap verdi: "Bu konuyla ilgili çok spekülasyonlar oldu. Ben buralara fazla girmek istemiyorum. Ersun Yanal'la birlikteliğimiz oldu, başarılarımız oldu. Bunlarla ilgili her hangi bir şey söylemek istemiyorum. Ben bir endişe taşımıyorum. Ben kendini bilen bir insanım. Kendine güvenen açık ve net bir insanım. Nerede ne konuşacağımı da bilirim. Onun için bu konulara fazla girmek istemiyorum. Allah herkesin yolunu açık etsin." F.Bahçe'de Diego krizi! enerbahçe'nin Diego FRibas'ı Süper Kupa finalinde oynatabilmesi için tek engelin Brezilyalı'nın sakatlığının geçmesi olmadığı ortaya çıktı! Yobo, Krasic ve Cristian'ı göndermeden Diego Ribas'a lisans alamayan F.Bahçe'nin, Brezilyalıyı Süper Kupa'da oynatması için 3 futbolcuya 8.1 milyon Euro fesih bedelini ödemesi gerekiyor! Galatasaray ile 25 Ağustos'ta Manisa'da oynayacağı Süper Kupa Finali'ne tam 1 hafta kaldı. Ancak kuralı gereği eldeki yabancıları gönderemeyen Sarı-Lacivertliler Diego Ribas'ın lisansını henüz çıkaramadı. Taraftar 10 numaranın, Süper Kupa finalinde oynayıp oynamayacağını merak ediyor. Takımının 2-1 kazandığı Crytstal Palace maçında eşitlik sayısına imza atan Fransız savunmacı Laurent Koscielny ve Kierran Gibbs'in sakat olduklarını söyleyen Wenger, bu iki oyuncunun sakatlıklarına rağmen İstanbul'a geleceğini belirtti. Laurent Koscielny'nin fizik olarak tam hazır olması halinde forma giyebileceğine değinen Wenger, Fransız oyuncunun hazır olmaması halinde Beşiktaş ve hafta sonunda oynayacakları Everton karşılaşmasında Mertasacker'in forma giyebileceğini dile getirdi. Bu sezon kurdukları takımla Şampiyonlar Ligi'nde üst turları hedeflediklerini belirten Arsene Wenger, Beşiktaş'ı eleyerek gruplara kalmayı çok istediklerini ifade etti. Wenger, oyuncularının bu tür maçlara çok alışkın olduğuna vurgu yaparak, bu seviyedeki maçların ne kadar zor ve büyük maçlar olduğunun farkında olduklarını söyledi. Premier Lig'in ilk haftasında 1-0 geriye düştükleri maçta Crystal Palace'i 2-1 mağlup etmelerine rağmen rakibe çok pozisyon verdiklerini dile getiren tecrübeli çalışıtırıcı, Beşiktaş'a karşı bu pozisyonları vermeleri halinde zor anlar yaşayabileceklerini söyledi. İstanbul'daki mücadelede Crytsal Palace karşılaşmasına oranla savunmada daha iyi bir iş çıkarmaları gerektiğini de sözlerine ekledi. Geçtiğimiz sezon Fenerbahçe ile olduğu gibi bu sezonda Beşiktaş ile son derece zor bir kura çektiklerini belirten Arsene Wenger, oyuncularının Türkiye'deki atmosfere alışkın olduklarını söyledi. Fransız menajer, ne olursa olsun turu geçmek isteyen taraf olduklarını belirtirken, Şampiyonlar Ligi'nin Arsenal için olmazsa olmaz olduğunu dile getirdi. Sakatlığı geçtiği takdirde Diego Ribas sahada olma şansına sahip olacak! CUMA AKŞAMI BELLİ OLACAK Ancak tek transferin sahada olması için sakatlıktan çok Yobo, Krasic ve Cristian'ın elden çıkarılmasına bağlı. Burak: Biz bunları haketmiyoruz Galatasaray'ın Belçika'da canımız ciğerimiz. Bu bir hazırlık tek golünü de Sneijder'in White Star Brüksel ile maçı bu maçta ben gol atsam ne pasında Nordin Amrabat ile oynadığı hazırlık maçında Burak Yılmaz ile taraftarlar arasında yaşananlar moralleri bozdu. olur atmasam ne olur. Bu tür davranışlar doğru değil. Bize destek olmaları gerek. Başarı buldu... Belçika 2. Lig ekibi White Star Brüksel karşısında Galatasaray, savunmadaki aksak için hepimiz birlik olmalıyız" görüntüsüyle de dikkat çekti. diye konuştu. Kaçırdığı gol sonrasında taraftarların tepki gösterdiği Burak, oyundan çıkarken kendisine hareket eden taraftarla tartıştı. Maçın ardından yıldız golcü moralsizdi. Burak Yılmaz, "Biz bunları haketmiyoruz. Bu kadar yolu onlar için geldik. Taraftar bizim Galatasaray, White Star Brüksel karşısında maçın ilk bölümlerinde kaleye gitmekte zorlandı. Wesley Sneijder'in oyuna girmesiyle hareketlenen Sarı - Kırmızılılar, pozisyon üretmeye başladı. Galatasaray, Chedjou'nun bireysel hataları dikkat çekerken Prandelli savunma oyuncularına sık sık uyarılarda bulundu. Fernando Muslera ve Felipe Melo'nun performansı ise Cesare Prandelli'nin yüzünü güldürdü. Üç oyuncunun durumu Cuma akşamına kadar kesinlik kazanacak. 3 yabancıya kulüp bulunamazsa sözleşmeleri feshedilecek. KRASİC'TE İSPANYA UMUDU Fesih için Fenerbahçe'nin ödeme yapması gereken oyunculardan birisi olan Krasic'in İspanya'nın Elche kulübü ile anlaşmak üzere olduğu ifade edildi. Ancak Elche, Krasic'in 2.3 milyon Euro'luk ücretinin sadece 750 binini ödemek istiyor. Haber Merkezi

15 Kaliforniya'da Zim limana sokulmadı... umartesi günü ABD'nin Kaliforniya Ceyaleti, Oakland limanında, binlerce protestocu İsrail'li kargo şirketinin gemiisinin anaşmasını engellemek için birleşti. Protestolar sayesinde Zim firmasının gemileri yüklerini boşaltamadı. Filistin direnişi aktivistleri kendi oluşturdukları ağ ile iki haftadır, liman çalışanları dahil pekçok kişiye ulaştı. Haftalık şekilde gemileri limana giren Zim'in ulaşımının engellenmesi adına limanın kapatılması için çalışmalar yaptılar. Gemiler denizde beklemek durumunda kaldı. Bu da kargoların ulaşacağı son noktalara gecikmesi demek oluyor. Bu nedenle iki taraflı bir maliyet artışına yol açıldı. Serra KARAÇAM N AB I Z Protestoları organize eden aktivistler buluşma saatini, Cumartesi öğleden sonra saat üç yerine sabaha karşı beşe yani liman çalışanlarının shift değişim saatine çekti. Öğleden sonra üçte ise protesto sürdü. ABD'de Filistinlilerden oluşan ticari birliklerin federasyonları ve Arap kökenli Amerikalılara ait sivil toplum örgütleri, İsrail'in Gazze bombardımanına tepki gösterirken, yakın zamanda Missouri'de polisçe öldürülen 18 yaşındaki Afrikan Amerikan Michael Ferguson'u anmayı da unutmadı... Ferguson'un silahsız olması ve polisin dikkatsizliği ülkede çeşitli protestolara yol açmıştı. Gazze organizasyonunu gerçekleştiren aktivistler Batı kıyısında ırkıçı ve ayrımcı yönetimlere para ödenmeyeceğini gösterdiklerini dile getirdi. Yapılan açıklamada 70 farklı STK'nın imzası var. Amerika'da polisin görev sırasında Afrikan Amerikanları vurması, tepkilere yol açıyor. 17 Temmuz'da altı çocuk babası Eric Garner, gözaltına alınırken yere bastırıldığında nefessiz kalarak ölmüştü. 9 Ağustos'ta yine Afrika kökenli bir genç polisçe vurularak hayatını kaybetti. Amerika'da İsrail'in Gazze bombardomanını protesto edenlerin, tüm ırkçı rejimleri protesto hakkı olduğuna dikkat çekmesi ABD hükümetinin ne kadar tolere edeceği bir tutum olacak göreceğiz. onom HERKES için EKONOMi POLiTiKA Volvo tank taşıyıcılar ve boykot İlgilenenlere duyurmuş olalım. Salı KDV dahil 25 Krş Volvo güvenliğe öncelik veren tasarımların aracı. Ucuz ama sıfır hehangi bir markadansa, beş yaşında bir Volvo'nun her zaman daha güvenli olacağı düşünülür... İsrail'in tank taşıyıcılarını da Volvo sağlıyor... Bir devletle çalışmak ve o devletten para kazanmak ticari markalar için anlaşılır bir durum. İsrail'in Gazze savaşını protesto adına, Volvo'yu boykot edip amaca ulaşmak için ciddi bir çalışma lazım. Bu ancak Volvo'nun Ortadoğu pazarında, İsrail devletinden olan kazancının üstünde bir gerileme çapını yakalarsa etkili bir boykot olur. Cruz ve Bardem Altın Portakal'a davetli İsrail'in Gazze saldırılarını kınadıkları için Yahudi düşmanı ilan edilen oyuncu çift Javier Bardem ve Penelope Cruz bu yıl teması İspanyol sineması olan Altın Portakal'a davet edildi. Bardem, İsrail saldırılarını kınaması ardından eleştirilince Yahudi düşmanı olmadığını sadece barış istediklerini açıklamıştı. Çifte en büyük tepki oscar ödüllü aktör Jon Voight'ten gelmişti. Voight Angelina Jolie'nin babası... İspanyol medyası ise Voight'e tepki gösteren ve İspanyol halkının Filistin'in yanında olduğunu belirten haberlere yer vermişti... İspanyol yönetmen Pedro Almodovar da bir diğer davetli... MOODY'S'i KALE ALMIYORUZ Ekonomi Bakanı Zeybekci, Moody's açıklamalarıyla ilgili konuştu. Ekonomi Bakanı Zeybekci, "(Moody\'s açıklamaları) Türkiye ile ilgili dokuz tane endişe belirtmiş, bir tanesi Türkiye'nin ekonomisi ile ilgili değil" dedi. E konomi Bakanı Nihat Zeybekci, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody\'sin Türkiye ile ilgili dokuz endişe belirttiğini dile getirerek, "Bir tanesi Türkiye'nin ekonomisi ile ilgili değil. Onun için biz onlara, 'sizin yaptığınız bu yorumları biz ülke olarak kale almıyoruz' diyoruz" dedi. Zeybekci, 20. Geleneksel Kaledavaz Yağlı Pehlivan Güreşleri ve Biber Festivali'nin açılışında, yarışmaya katılan üreticilerin biberlerini inceledi ve yarışmacılara başarı diledi. Burada konuşan Bakan Zeybekci, Cumhurbaşkanı seçimlerinde milletin iradesini kullanarak ilk cumhurbaşkanını seçtiğini hatırlattı. Türkiye'nin tamamında kalkınma, istihdam ve büyüme seferberliğinin olduğunu, eski karanlık günlerin geride kaldığını ifade eden Zeybekci, "O günler artık bir daha geriye gelmeyecektir. Yeni cumhurbaşkanımızla beraber Türkiye bugüne kadar olan süratini de artırarak gelişmelerine devam edecektir. Biz dostlarımızın bizimle ilgili düşünce ve desteklerinin farkındayız. Biz bu ülkenin 780 bin kilometrekaresine ve 77 milyonuna hizmetkar olmuş bir anlayışla, bundan sonrada 12. cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu ülke artık hak ettiği yere gelecektir" diye konuştu. IMF'Yİ YÖNETEN 10 ÜLKEDEN BİRİYİZ Türkiye'nin IMF'yi yöneten 10 ülkeden biri haline geldiğini dile getiren Zeybekci, şöyle devam etti: "Türkiye, dünyada 'Türkiye' denildiği zaman hafif boynunu büktüğü, başını aşağıya eğdiği bir ülke değildir artık. Türkiye denildiğinde vatandaşlarının, dostlarının ve kardeşlerinin gurur duyduğu bir ülke haline gelmiştir. İşte bu sebeplerden dolayı Türkiye'nin bu kutlu yürüyüşü maalesef birilerini kıskandırmaktadır. Neden kıskanıyorlar biliyor musunuz? Çünkü, eskisi gibi bu ülkede vergi gelirlerinin toplamı 100 iken 115 lirası faize gitmiyor da ondan. Eskisi gibi kamu harcamalarının tamamına yakını faize gitmiyor da ondan. Eskisi gibi bir yerlere el açıp, onların önlerinde diz kırıp birilerine 'eyvallah' etmiyor da ondan. Bakın bu ülke tarihinin en önemli seçimini yaparken geçen hafta seçimlerden önce Türkiye ile ilgili bir kredi derecelendirme kuruluşu, açıklama yapma gayreti ve acelesi içerisinde idi. Bizde 'biz onlardan bir hayır beklemiyoruz. Türkiye ile ilgili pozitif bir açıklama beklemiyoruz' dedik." CARİ AÇIK Cari açığın geçen yıla oranla yüzde 35, dış ticaret açığının da yüzde 30 oranında azaldığını, işsizlik rakamının yüzde 8,8'e düştüğünü vurgulayan Nihat Zeybekci, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Avrupa Birliği 2008 krizi itibarıyla toplam 5 milyonun üzerinde insan işini kaybederken aynı dönemde Türkiye 5,5 milyonun üzerinde insanını ilave istihdam sağlayarak dünyada bir numara oldu. Peki kredi derecelendirme kuruluşlarına, cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce 'ne oluyor orada' dediğimiz için duvar arkasına saklandılar. Ama bir tanesi, üzülerek söylüyorum. Bu iyi niyetle asla değerlendirilemez. Bu hazırlanmış bir metindi. Pazartesi günü Amerika'da yerleşik olan bir kredi derecelendirme kuruluşu, seçimler bitmiş, bu millet bir tercihte bulunmuş, bir demokrasi zaferi ilan edilmiş, diyor ki, 'Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili siyasi istikrarsızlık devam etmektedir.' Bakın, Türkiye'nin sağladığı ekonomik performansla, ekonomik başarılardan bir zerre dem vurmuyor. 'Kırılganlık devam etmektedir, 2015 seçimleri ne olacağına bakalım' seçimleri gelse 2019 diyeceksin. Senin niyetin başka, biz seni biliyoruz. Senin kimden yana olduğunu biliyoruz. 'Bu memleket faiz ödemeyecek, daha az faiz ödeyecek, bu ülke bir yerlere daha az bağımlı olacak' diye, senin endişen o. Ama çok beklersin olmayacak. Bu millet artık birileri tarafından artık peşkeş çekilmeyecek. Bu ülke dışarıdan yönetilmeyecek. Bu milletin hizmetkarları var. Bu millet baş hizmetkarını da seçti, Allah izniyle bundan sonra durmak yola devam." MOODY\'SİN AÇIKLAMALARI Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody\'sin açıklamalarına da değinen Zeybekci, "Türkiye ile ilgili dokuz tane endişe belirtmiş, bir tanesi Türkiye'nin ekonomisi ile ilgili değil. Onun için biz onlara, 'Sizin yaptığınız bu yorumları biz ülke olarak kale almıyoruz' diyoruz. 30 Mart seçimlerinden önce bunlar Türkiye'nin büyüme ve ekonomik göstergeleri ile ilgili 'Türkiye aşağıya gidecek' diyorlardı. O zaman biz bir söz söyledik. 'Yılın ikinci yarısının başında bugün aşağıya doğru ibresini gösterenler, tıpış tıpış o sözlerini geri alacaklar, Türkiye'nin bütün göstergelerini yukarı revize edecekler' dedim. Sırayla hepsi de yaptı, Allah'a şükür. Yani hepsi de istemese de biraz gönülsüz de olsa Türkiye'nin göstergeleri hep yukarı yönde revize ettiler. Türkiye'nin göstergeleri hep yukarıda olacak" şeklinde konuştu. K amu İhale Genel Tebliği, kamu mal alımı ve kamu hizmet alımı ihale yönetmeliklerinde yapılan değişiklikleri Resmi Gazete de yayınlandı. Buna göre, Genel Tebliğde yapılan değişiklikle serbest bölgelerde faaliyet gösteren Türk vatandaşları gerçek kişiler ile, Türkiye kanunlarına göre kurulmuş yabancı sermayeli firmalar yerli üretici sayılabilecek. Yerli üretici olduğunu ispat ise Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'ndan alınacak belgeyle yapılacak.mal ve hizmet alımlarına yönelik değişiklikte, başta % 15 zorunlu yerli malı tercihi limiti olmak üzere avantajlardan yararlanmak ve Ar-Ge süreçlerini destekle- Kamu ihalelerinde yeni dönem Kamu ihalelerinde yerli malı mek için tasarlanan teknolojik ürün deneyim belgesi de esaslara bağlandı. teklif edene avantaj getirildi. İhalelerde artık zorunlu rinde, Ar-Ge merkezlerinde, kamu kurum Buna göre, teknoloji merkezi işletmele ve kuruluşları, kanunla kurulan vakıfl ar yerli katkı ve teknolojik veya uluslar arası fonlar tarafından desteklenen Ar-Ge ve yenilik projelerinde, tekno- yeterlilik uygulanacak. girişim sermaye desteklerlerinden yarar lanılan projelerde ortaya çıkan ve yerli malı belgesine sahip, piyasaya arzedilebilirarzedilmiş ürünler Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ndan teknolojik ürün deneyim belgesi alabilecek. Her bir ürün için ayrı ayrı belge alınabilecek. Ürünün geliştirilmesi sürecinde birden fazla kişi etkinse, her bir ürün için, her bir kişiye ayrı belge verilebilecek. Kapsamdaki ihalelerde, grup olarak giren ortaklardan, pilot ortağın teknolojik ürün deneyim belgesi sunması durumunda, asgari iş dene yim tutarının en az % 20 sini pilot ortağın sağlamış olması şartı uygulanmayacak.