PARKİNSON HASTALIĞINDA SALİVASYON SORUNLARI VE ANTİPARKİNSON İLAÇLARIN SALİVASYON ÜZERİNE ETKİSİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "PARKİNSON HASTALIĞINDA SALİVASYON SORUNLARI VE ANTİPARKİNSON İLAÇLARIN SALİVASYON ÜZERİNE ETKİSİ"

Transkript

1 T.C. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı PARKİNSON HASTALIĞINDA SALİVASYON SORUNLARI VE ANTİPARKİNSON İLAÇLARIN SALİVASYON ÜZERİNE ETKİSİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Fatma MECEK Danışman Öğretim Üyesi :Yrd. Doç. Dr. Ahmet ACARER İZMİR

2 ÖNSÖZ Bu çalışmamda büyük emeği geçen biricik arkadaşım Miray a, canım Selçukhan a, yoğun poliklinik ve akademik çalışmaları arasında bana zaman ayıran sevgili hocam Ahmet ACARER e ve beni her zaman koruyan, destekleyen, cesaretlendiren babama, anneme ve kardeşime içten teşekkürü borç bilirim. Saygılarımla. İZMİR-2014 Stj. Diş Hekimi Fatma MECEK

3 İçindekiler I. Giriş... 1 II. GENEL BİLGİLER PARKİNSON HASTALIĞI Tanım ve Sınıflandırma İdiyopatik Parkinson Hastalığı (İPH) Klinik Özellikleri Ana Bulgular Epidemiyoloji Etiyoloji PARKİNSON HASTALARINDA HİPERSALİVASYON VE YUTKUNMA GÜÇLÜĞÜ Hipersalivasyon Siyalore tedavisi Yutkunma güçlüğü PARKİNSON TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR DOPAMİNERJİK İLAÇLAR AMANTADİN LEVODOPA KABERGOLİN LİZURİD... 18

4 3.1.5.PRAMİPEKSOL DOPAMİN AGONİSTLERİ APOMORFİN BROMOKRİPTİN LEVODOPA-KARBİDOPA PERGOLİD ROPİNİROL ROTİGOTİN SELEKTİF MAO-B İNİBİTÖRLERİ RASAJİLİN SELEJİLİN COMT İNHİBİTÖRLERİ ENTAKAPON TOLKAPON ANTİKOLİNERJİK İLAÇLAR BİPERİDEN BORNAPRİN DİFENHİDRAMİN III.ÖZET KAYNAKÇA ÖZGEÇMİŞ... 32

5

6 I. Giriş Parkinson hastalığı çevresel ve genetik faktörlerden etkilenen, insidansı yaşla birlikte artan bir hastalıktır. Parkinson hastalarında dopamin salgılama mekanizmasındaki bozukluklar yüzünden motor fonksiyonlarda bozulma görülür. Hastalarda salivasyon miktarında artış olmamasına rağmen, yutma mekanizmasındaki bozukluk sebebiyle, siyalore (tükürüğün tutulamayarak ağızdan akması) görülebilir. Siyalore psikolojik ve sosyal problemlere neden olabilir. 1

7 II. GENEL BİLGİLER 1. PARKİNSON HASTALIĞI 1.1.Tanım ve Sınıflandırma Parkinson hastalığı (PH) Substantia Nigra (SN) başta olmak üzere bazal gangliyon dejenerasyonuna bağlı, motor davranışlarda bozuklukların gözlendiği bir klinik sendromdur. İdiyopatik Parkinson hastaları, parkinsonizm vakalarının yaklaşık %80 ini oluşturur. Antik çağlardan itibaren bilinen bu hastalık, ilk kez 1817 yılında James Parkinson tarafından tanımlanmış, 1841 de Marshall Hall tarafından paralysis agitans olarak adlandırılmıştır. James Parkinson un kelimeleri ile hastalık çoğunlukla harekette görülmeyen ve destekle bile ortaya çıkan istemsiz tremorlu hareket ve azalmış kas gücü ile karakterizedir (1, 2, 3). James Parkinson tarafından 1817 yılında, sadece üç hastayla yapılan klinik görüşme ve diğer bir üç hastayla yapılan sokak araştırması ile hastalığın ana kriterleri olan istirahat tremoru, dişli çark rijiditesi, bradikinezi/akinezi, postural refleks bozukluğu tarif edilmiştir (3, 4, 5, 6). Parkinsonizm ise ekstrapiramidal sisteme hasar veren birçok süreçle ilişkili olduğu için etiyolojik bir durum olmaktan çok klinik bir bozukluktur. Parkinsonizm tablolarını genel olarak dört sınıfta ele almak mümkündür: I. Primer (İdiyopatik) Parkinsonizm Parkinson Hastalığı 2

8 Jüvenil Parkinsonizm II. Sekonder (Edinsel, semptomatik) Parkinsonizm İnfeksiyöz: Postensefalitik, yavaş virüs enfeksiyonu, AIDS İlaçlar: Dopamin reseptör blokerleri (Antipsikotikler, antiemetikler), rezerpin, tetrabenazin, alfa metil dopa, lityum, flunarizin Toksinler: MPTP, CO, Mn, Hg, CS 2, metanol, etanol Vasküler: Multienfarkt demans, Binswanger Hastalığı Travma: Boksör ensefalopatisi Hipoksi Metabolik: Paratiroid hastalıkları, hipotiroidi, hepatoserebral dejenerasyon Hemiparkinsonizm - hemiatrofi Diğer; beyin tümörleri, normal basınçlı hidrosefali, siringomezensefali III. Heredodejeneratif Parkinsonizm Huntington Hastalığı Wilson Hastalığı Haller Vorden - Spatz Hastalığı Familyal Olivopontoserebellar Atrofi Familyal Bazal Gangliyon Kalsifikasyonu (Fahr Hastalığı) Seroid - lipofuksinoz Gerstmann - Straussler - Scheinker Hastalığı Machodo - Joseph Hastalığı Periferik nöropatili ailesel parkinsonizm Nöroakantositozis Lubag (Filipino X e bağlı distoni ve parkinsonizm tablosu) Striatal nekrozlu mitokondrial sitopatiler 3

9 IV. Parkinson Plus Sendromlar Progresif supranükleer paralizi (PSP) Kortikobazal - gangliyonik dejenerasyon (KBGD) Multisistem Atrofiler (MSA) Shy - Drager sendromu (SDS/MSA-A) Striatonigral dejenarasyon (SND/MSA-P) Sporadik olivopontoserebellar atrofi (OPCA/MSA-C) Guam ın parkinsonizm - demans - ALS kompleksi (PDACG) Parkinsonizm - primer demans kompleksi Progresif pallidal atrofi - pallidonigral dejenerasyon Pallidopiramidal hastalık (5, 6, 7) 1.2.İdiyopatik Parkinson Hastalığı (İPH) Klinik Özellikleri Parkinsonizm vakalarının yaklaşık %75-80 ini oluşturan İPH, sinsi bir şekilde başlayan ve kademeli seyreden bir hastalıktır. Hastalığın ana belirtileri ortaya çıkmadan önce nonspesifik semptomlardan oluşan prodromal bir dönemin olması söz konusu olabilir (1, 8, 9). Gonera ve arkadaşları tarafından yapılan ve daha öncekileri de kapsayan bir vaka kontrol çalışmasında 4 ile 6 yıl süren bir prodromal dönem olduğu tespit edilmiştir. Bu dönem fibromiyalji, kas ve eklemlerde gerginlik, kişilik değişiklikleri, çabuk yorulma, hipertansiyon ile karakterizedir. Bu erken ve spesifik olmayan semptomlara genellikle, klasik PH motor belirtilerinin ortaya çıkması ile hastalarda hastalıklarının farkındalığı oluşur. Parkinson Hastalığı nın varlığını önceden haber 4

10 veren diğer önemli özellikler; bir kaç yıl boyunca klasik belirtilerin önüne geçmiş olan tek yönlü eylem distonisi ve REM uyku davranış bozukluklarıdır. Çoğu PH hastası koku alma duyularını hastalığın erken safhalarında kaybederler (6). Tek yanlı, genelde üst ekstremite başlangıçlı ince hareketlerde yavaşlama, tutukluk, beceriksizlik/tremor, rijidite, bradikinezi, postural instabilite hastalığın ana belirtileridir. Yürüme bozukluğu, postür değişiklikleri, konuşma bozukluğu, disfaji, siyalore, mikrografi, otonom fonksiyon bozuklukları, sebore, göz hareketlerinde bozukluk, konjonktivit, ağrılar, duyusal yakınmalar, depresyon, uyku bozuklukları, demans, psikoz, REM (hızlı göz hareketli) uyku evresi davranış bozuklukları klinik tabloda yer alabilmektedir (1, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10) Ana Bulgular Tremor İdiyopatik Parkinson Hastalığı nın en iyi tanımlanan ve en spesifik bulgusu istirahat tremorudur. İlk motor semptom %50-75 hastada tremor olup, klinik izlem süresince hafiften belirgine kadar değişen ölçülerde tremor saptanma oranı %85 lere ulaşmaktadır (5, 9, 10, 11). Otopsi ile PH tanısı kanıtlanan hastalarda herhangi tip bir titreme (istirahat, postural) görülme oranı % aralığında bulunmuştur (6). Sıklıkla üst ekstremite distalinden tek taraflı olarak başlar. Bazı hastalarda sadece tek bir parmağı etkileyebilir. Sıklıkla işaret ve baş parmağın ritmik, alternan oppozisyonu ile şekillenen stereotipik para sayma hareketidir. Yıllar içinde tremor ekstremitelerin proksimaline 5

11 yayılım gösterir ve aynı taraf bacak ile karşı taraf ekstremiteleri de tutar (1, 9). Hastaların %15 inde hastalığın hiçbir döneminde tremor gözlenmez (5, 12). İdiyopatik Parkinson Hastalığı nın tremorunun tipik frekansı 3-7 Hz arasında olup, sıklıkla 4-5 Hz düzeyinde seyreder. Tremorun şiddeti ani dalgalanmalar gösterir, yürüme ve heyecanla artar, ancak tremor frekansı sabit kalır (1, 2, 9). Hastaların % ında daha hızlı frekanslı (5-8 Hz) postural - kinetik tremor tabloya eşlik eder. Hastalığın ilk bulgusu esansiyel tremora benzer şekilde postural tremor olabilir. Burada görülen postural tremorun ayırt edici özelliği kolların ileriye uzatılması ile tremorun ortaya çıkması arasında saniyeler ile bir dakikaya kadar süren bir latent evrenin olmasıdır (13). İdiyopatik Parkinson Hastalığı nda görülen tremor en sık ellerde görülmekle beraber ayaklar, dil, çene ya da dudaklarda da görülebilir ve diğer ana belirtilere göre daha yavaş bir ilerleme gösterir (1, 2, 9). Ses ve baş tremoru beklenmemektedir. Tremor stres ile mental aktivite sırasında (örneğin bir aritmetik işlevi yaparken), yürürken, diğer ekstremitenin motor hareketi sırasında artar. O ekstremitenin harekete başlamasıyla, REM uykusuna dalındığında kaybolur ama hafif uykuda ve uyanıldığında tekrar belirir (1, 6, 14). Rijidite Rijidite; ekstremite, boyun veya gövdenin pasif hareketi sırasında her yöne ve tüm hareket genliği boyunca hissedilen, agonist ve antagonist kaslarda eş zamanlı olarak tonusun artmasına bağlı olarak saptanan dirençtir. Tremora oranla daha az sıklıkla görülür. Hastalığın ileri aşamalarında ortaya çıkma eğilimindedir. El bileğini hareket ettiren kaslarda olduğunda dişli çark belirtisi adını alır. 6

12 Rijidite, tüm kas gruplarını (ekstremite, aksiyel, fleksör, ekstansör) tutabilir. Proksimal (boyun, omuz, kalça) ve distal (el ve ayak bilekleri) yerleşimli olabilir. Kol bileği fleksör ve ekstansörlerini aynı oranda etkilerken, trisepslere göre bisepslerde, hamstringlere göre quadrisepslerde, plantar fleksörlere göre dorsifleksörlerde daha belirgin görülür (1, 5, 6, 9, 14). Rijidite, tremora göre daha az değişken bir bulgu olup, hastanın fonksiyonel dizabilitesini daha iyi yansıtır. İstemli hareket hızını sınırlamasına rağmen rijiditesi olan bazı hastalar motor işlevlerini sürdürebilirler ve bu nedenle bradikinezi, hastanın özürlülüğünde rijiditeden daha belirleyicidir. Hafif hastalarda rijiditeyi ortaya çıkarmak, ancak karşı ekstremiteye tekrarlayıcı hareketler yaptırmakla mümkün olabilir (1, 5, 9, 14). Rijidite sıklıkla el bileğinde pasif rotasyon hareketleri ve dirsekte fleksiyon ve ekstansiyon hareketleri ile değerlendirilir. Hastalar rijiditeyi ekstremitelerde, boyunda, bazen de sırt kaslarında subjektif sertlik veya kasılma şeklinde tanımlayabilir. Bazen rijiditeye bağlı rahatsızlık ve gerçek ağrı hastanın geliş yakınması olabilir. Rijiditeye bağlı ağrılı omuza yanlışlıkla artrit, bursit ya da rotator cuff yırtığı tanısı konulabilir. Rijidite sıklıkla boyun ve gövdede fleksiyon gibi postural deformitelerle birliktedir (14). Rijiditenin derecesi değişkendir ve genellikle tremor gibi tek taraflı başlar ve daha sonra karşı tarafa yayılabilir. Görülme sıklığı açık bir biçimde yalnızca bazı serilerde bildirilmiştir ve oranlar %89-99 arasında değişmektedir (15). Akinezi/ Bradikinezi Akinezi hareketin olmayışını, bradikinezi ise yavaşlığını tanımlar. 7

13 Bradikinezi, bazal gangliyon disfonksiyonunun en karakteristik semptomudur ve tüm hastalarda görülür. Hastalığın en fazla özürlülüğe neden olan semptomları arasında yer alır (1, 6, 9). Altın standart olarak kabul edilen UK Brain Bank tanı kriterlerine göre İPH tanısı için bradikinezi varlığı şarttır (6, 7, 16). Hastalığın erken dönemlerinde hareket amplitüdünde azalma (hipokinezi) ön planda iken zamanla bradikinezi ve akinezi tabloya eklenir. Başlangıçta distal grup kaslarda kısıtlılık (mikrografi, parmak hareketlerinde kısıtlılık) varken zamanla tüm kas grupları etkilenir. Elin alternan supinasyon- pronasyon hareketi gibi ardı sıra yapılması gerekli motor işlevler ve düğme iliklemek gibi kompleks işlevler yerine getirilemez (1, 7, 9). Bradikinezinin manifestasyonları arasında mimik hareketlerinin ortadan kalkması ve göz kırpmanın azalmasıyla yüzün ifadesiz görünüm alması (maske yüz, bradimimi), monoton, alçak sesle, hipofonik konuşma (hipokinetik dizartri), spontan yutma işlevinin azalmasına bağlı ağızda salya birikimi ve akması (siyalore), yürüme sırasında otomatik kol hareketlerinin azalması veya kaybolması (assosiye hareketlerin kaybı) sayılabilir. Bradikinezi de diğer parkinsoniyen bulgular gibi hastanın duygusal durumu ile bağlantılıdır (1, 2, 9, 14). Hastalar durumu genellikle harekete başlarken ve hareket esnasında sarf edilen aşırı gayret, zayıflık, yorgunluk, ince hareketleri yapmakta zorluk gibi tabirlerle aktarırlar. Genel olarak basamaklı eylemleri gerçekleştirmede ya da çoklu görevlerde harekete geçişte zorlandıklarının farkına varırlar (6). 8

14 Postural İnstabilite Postural refleksler dik durmamızı ve postürümüzü sürdürürken dengemizi korumamızı, dönüşlerde veya yürüyüş sırasında yön değiştirirken dengemizi kaybetmememizi sağlar. Postural reflekslerin kaybına bağlı olarak gelişen postural instabilite, İPH nın en az spesifik, en fazla özürlülük yaratan ve tedaviye en az yanıt veren ana bulgusudur (7, 9, 13). James Parkinson tarafından daha küçük ve çabuk (aceleci) adımlar atmak için dayanılmaz bir istek (çekim) duymak ve bu suretle istem dışı bir şekilde koşma hızını benimsemek olarak tanımlanmıştır (6). Hastalarda kol fleksiyonu ile başlayan, gövde ve boyun fleksiyonu ile devam eden öne eğik bir postür gelişir. Zamanla propulsiyon (öne düşme eğilimi) ya da retropulsiyon (arkaya düşme eğilimi) ile bağlantılı denge kaybı gelişir. Bu bulgular sıklıkla hastalığın geç evrelerinde ortaya çıkar (9). Postural instabilitenin derecesini değerlendirmek için çekme (pull) testi kullanılır. Bu test ile hastanın omuzlarına uygulanan ani bir çekmeye verdiği postural yanıt değerlendirilir. Normalde hasta bir veya iki adım geriye gelmeli ve durmalıdır. Postural refleksleri azalmış bir hasta sandalyeye oturma girişiminde aniden, kontrolsüz bir biçimde sandalyeye çöker. Bu belirtiye de sitting en bloc adı verilir. Postural instabilitesi olan hastalarda, özellikle gövdede fleksiyon postürü varlığında, festination şeklinde giderek hızlanan bir yürüyüş ortaya çıkar. Bu arada hasta adeta düşmemek için ağırlık merkezini yakalamaya çalışır şekilde yürür ve durmakta güçlük çeker (1, 9, 14). Postural instabilite dopaminerjik tedaviye en dirençli klinik bulgudur. 9

15 İdiyopatik Parkinson Hastalığı tanısı için değişik tanı kriterleri geliştirilmiştir. Bunlar arasında en sık kullanılan Hughes ve arkadaşlarının 1992 yılında yayınladıkları tanı kriterleridir. Bu kriterlere göre tanı 3 basamaktan oluşmaktadır (7, 16) (Tablo 1). TABLO 1: İdiyopatik Parkinson Hastalığı nın klinik tanısı 1) Parkinsoniyen sendromun tanısı: Bradikinezi Aşağıdakilerden en az birinin bulunması 4-6 Hz istirahat tremoru Rijidite Vizüel, vestibuler, serebellar veya proprioseptif fonksiyon bozukluğunun neden olmadığı postural instabilite 2) İPH için dışlama kriterleri Tekrarlayan inme öyküsü (Basamaklı gidiş) Tekrarlayan kafa travması öyküsü Kesin ensefalit öyküsü Okülojirik kriz Semptomların başlangıcında nöroleptik kullanımı Birden fazla aile bireyinde benzer hastalık Spontan remisyon İlk 3 yıldan sonra sadece unilateral tutuluşun varlığı Supranükleer bakış paralizileri Serebellar bulgular Erken ve şiddetli otonomik yetmezlik 10

16 Erken ve şiddetli demans Yüksek doz levodopaya kötü yanıt Babinski bulgusu Bilgisayarlı tomografide tümör ve kommünikan hidrosefalinin varlığı 3) İPH için destekleyici kriterler Aşağıdakilerden en az üçünün bulunması Unilateral başlangıç Progresif seyirli olması Hastalığın başladığı tarafta bulguların asimetrik olarak daha belirgin devam etmesi Levodopaya çok iyi (%70-100) yanıt olması En az 5 sene veya daha fazla levodopaya yanıtın devam etmesi Levodopaya bağlı diskinezilerin ağır olması Klinik seyirin 10 yıl ya da daha fazla devam etmesi İdiyopatik Parkinson Hastalığı, hemen daima asimetrik başlar ve %70 hastada ilk semptom tremordur. Hastalarda yukarıda sayılan belirtilerin değişik kombinasyonları görülebilir. Ayrıca hastalığın genellikle ileri dönemlerinde ortaya çıkabilen otonomik disfonksiyon (semptomatik ortostatik hipotansiyon, impotans, miksiyon-defekasyon problemleri), demans ve hastalığın her döneminde görülebilen depresyon gibi bulgular klinik tabloya eklenebilir (1, 7, 8, 10, 17) ( Tablo 2 ). TABLO 2: İdiyopatik Parkinson Hastalığı nın sekonder bulguları Kognitif disfonksiyon (Demans, bradifireni, vizyospasyal defisitler) Psikiyatrik bulgular (Depresyon, anksiyete, uyku bozuklukları) 11

17 Kraniofasiyal semptomlar (Maske yüz, göz kırpmanın azalması, akomodasyonun bozulmasına bağlı bulanık görme, olfaktor bozukluklar, dizartri, pallilali, disfaji, siyalore) Otonomik disfonksiyon (Ortostatik hipotansiyon, konstipasyon, aşırı terleme, anormal termoregülasyon, üriner problemler, meteorizm) Duyusal semptomlar (kramp, parestezi, ağrı) Kas-iskelet sistemi deformiteleri(skolyoz, bilek ve ayak distonisi) Deri bulgusu (Sebore) Diğer bulgular (Mikrografi, kilo kaybı...) Epidemiyoloji Kural olarak İPH 40 ile 70 yaşları arasında, en sık olarak da yaşları arasında başlar. Erken başlangıçlı PH (aile hikayesi sık olarak tespit edilir) vakalarını iki gruba ayırmak mümkündür: 1. Jüvenil Parkinsonizm: 21 yaş altı vakalardır. Distoni sık görülebilir (Dopaya cevaplı distoni ile karışabilir). Erken motor fluktuasyonlar ve diskinezi gözlenir. Pozitron Emisyon Tomografi (PET) te fluoradopa uptake azalmış olarak tespit edilir. 2. Genç başlangıçlı Parkinsonizm: yaş arasında gözlenir. Geç başlangıçlı PH ile benzer klinik tablosu olup erken motor fluktuasyonların ve diskinezilerin görülmesi ile tanımlanır. Bu vakalarda demans insidansı düşük tespit edilmiştir. Parkinson Hastalığı erkeklerde daha sıktır ve erkek/kadın oranı 3/2 dir. Prevalans kişide yaklaşık 160 vaka, insidans ise de 20 vakadır. İnsidans ve prevalans yaşla birlikte artış göstermektedir (1, 5, 6). 12

18 Tüm ülkeler, tüm etnik gruplar ve tüm sosyoekonomik sınıflarda görülür ancak Afrikalı Amerikalılarda insidansı beyazların dörtte biridir. Asyalılarda insidansı beyazların üçte biri ile yarısı arasındadır. Kuzey Amerikalılarda daha sık görüldüğü tespit edilmiştir (1) Etiyoloji Kalıtsal yatkınlık, çevresel toksinler ve yaşlanmanın değişik orandaki katkısı ile büyük olasılıkla multifaktoriyel bir etiyoloji söz konusudur (4, 5). 2. PARKİNSON HASTALARINDA HİPERSALİVASYON VE YUTKUNMA GÜÇLÜĞÜ 2.1.Hipersalivasyon Parkinsonda görülen hipersalivasyonun nedeni, gün boyunca üretilen tükürük salgısının düzenli olarak yutulamamasıdır. Siyalore ise normal salgılanan tükürüğün çeşitli nedenlerle yutulamaması nedeniyle ağızdan akmasıdır. Siyalore, Parkinson hastalarının büyük çoğunluğunda (%70-78) mevcuttur (21). Bu durum Parkinson hastalarının yaklaşık %10 kadarında sosyal açıdan da sorun yaratacak düzeylere ulaşmaktadır. 2.2.Siyalore tedavisi Salya akmasını azaltmak için şu yöntemler uygulanabilir Parkinson derneği.cm 1) Ağızda sakız, şeker gibi maddeler bulundurarak, otomatik yutma işlevini artırma sağlanabilir. 2) Konuşma terapileri bazı olgularda faydalı olabilir. 13

19 3) Hastalığınıza yönelik ilaç dozlarının doktorunuz tarafından ayarlanması soruna çözüm getirebilir. 4) Bu önlemler yetersiz kalırsa ve doktorunuz uygun görürse, tükrük bezlerine, salgı yapımını azaltmak amacıyla, botulinum toksin enjeksiyonları uygulanabilir. Siyalore tedavisinde klasik tedavi seçeneği olarak antikolinerjik ilaçlar kullanılmaktadır. Ancak antikolinerjik kullanımı, hem siyalore tedavisinde yeterince etkili olamamakta hem de sistemik ve santral sinir sistemine bağlı pek çok yan etkisi bulunmaktadır (21,23). Kalıcı hipersalivasyon durumlarında cerrahi tedavi yöntemleri kullanılabilir. Bu tedavilerden bazıları: tükürük bezinin rezeksiyonu, boşaltıcı kanalların transpozisyonu. Bazı ender durumlarda ise radyoterapiye başvurulabilir. Parkinsonun güncel tedavisinde Clostridium botulinum toksini kullanılmaktadır. Günümüzde ülkemizde 2 farklı firma tarafından üretilen ve yaygın olarak kullanılan 2 Botulinum toksini tip A preparatı ( Botox ve Dysport ) bulunmaktadır. Botulinum toksini enjeksiyonu, doza ve uygulama yerine bağlı olmak üzere, belirgin bir güçsüzlüğe yol açmaksızın aşırı aktivitede azalmaya neden olmaktadır (22). Bu etki uygulamadan 1-14 gün sonra ortaya çıkar ve ortalama 3-4 ayda sonlanır. 2.3.Yutkunma güçlüğü Yutma otomatik olarak yapılan karmaşık bir eylemdir. Normalde gıdaların boğazı geçip yemek borusuna iletilmesi için boğaz kaslarının sırayla kasılıp gevşemesi gerekir. Parkinson hastalığında yutma kaslarının hareket azlığına bağlı olarak gıdaları yutma güçlüğü ortaya çıkabilir. Yutma hızının azalmasının yanı sıra, 14

20 çiğneme de yavaşlamış olduğu için yemek ağzın gerisinde ve boğazda birikir. Hasta son gıda parçasını da yuttuktan sonra yeni lokmayı yutmaya girişir, ancak peş peşe yutamadığı için lokmalar boğazında asılı kalmış gibi bir his verir. Sıvı ve katılar aynı zorlukla yutulur, ancak yumuşak gıdaların mideye daha çabuk indiği bilinir. 3. PARKİNSON TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR 1) Dopaminerjik İlaçlar Amantadin Kabergolin Levodopa Lizurid Pramipeksol 2) Dopamin Agonistleri Apomorfin Bromokriptin Levodopa Karbidopa Pergolid Ropinirol Rotigotin 3) Selektif MAO-B İnhibitörleri (Monoaminooksidaz-B) Rasajilin Selejilin 4) COMT İnhibitörleri (Katekol-O-Metil Transferaz) Entakapon Tolkapon 15

21 5) Dekarboksilaz İnhibitörleri Benserazid 6) Antikolinerjik İlaçlar Benztropin Biperiden Bornaprin Difenhidramin Orfenadrin Prosiklidin Solifenasin Triheksifenidil 3.1.DOPAMİNERJİK İLAÇLAR AMANTADİN Amantadin in indirekt bir dopaminerjik etki ile PH semptomlarını düzelttiği tesadüfen saptanmıştır. Ancak Amantadin tüm dopaminerjik ilaçlardan daha zayıf etkilidir. Ülkemizde Amantadin sülfat olarak bulunmaktadır. PH nın erken evresinde hafif olguların monoterapisinde kısa süreli de olsa kullanılabilir. Amantadin sadece semptomatik tedavinin erken döneminde Levodopa kullanımını ertelemek ya da dozunu düşürmek için değil, ayrıca ileri evrede Levodopa ya ve dopamin agonistlerine ek tedavi olarak da kullanılabilir. Amantadin in Levodopa ile kombine kullanımının PH tedavisinde yararlı olduğu kanıtlanmıştır (30). 16

22 Yan Etkileri Amantadin in antikolinerjik yan etkileri saptanmıştır. Bu yan etkilerin arasında terleme ve salivasyonun inhibisyonu, midriyazis, bulantı, diyare sıklıkla görülmektedir (20) LEVODOPA Levodopa PH tedavisinde semptomatik etkisi en güçlü anti-parkinsonien ilaçtır (24). Levodopa PH da birçok belirtiyi, özellikle bradikinezi ve rijiditeyi, hızla ve etkin şekilde kontrol eder. Ancak, özellikle genç hastalarda, motor komplikasyon oluşturma potansiyeli kullanımını sınırlamaktadır. Levodopa uzun süre kullanıldığında hastalar önce etki süresinin kısalmasına bağlı bir dozun etkisinin diğer dozu yakalayamadığı dönemler, daha sonra da beklenmedik zamanlarda iyi ( on ) ve kötü ( off ) oldukları on-off fenomeni gibi etkinlik dalgalanmaları yaşamaya başlarlar. Yan Etkileri Salivasyon üzerine bilinen bir yan etkisi olmamakla birlikte, tat alma duyusunda değişiklik ve tat kaybına neden olabilir (25) KABERGOLİN Kabergolin santral etkili, ergolin yapılı sentetik bir dopamin agonistidir. Parkinson Hastalığı na bağlı motor bozuklukların giderilmesinde kullanılır (20). 17

23 Yan Etkileri (20): Gastrointestinal bozukluklar; abdominal ağrı, bulantı, diyare Kardiyak bozukluklar; çarpıntı, kalp yetmezliği, perikardit Vertigo Psikiyatrik bozukluklar; anksiyete, depresyon, uykusuzluk, psikoz Sinir sistemi bozuklukları; baş ağrısı, diskinezi, konfüzyon, parestezi Vasküler bozukluklar; hipotansiyon, ortostatik hipotansiyon LİZURİD Lisurid dopamin agonisti bir ergot türevidir ve bromokriptine benzer şekilde kullanılır. Lisurid dopamin eksikliği ile karakterize bir hastalık olan Parkinson'da dopaminerjik etkisi ile hastalığın kontrol altına alınmasında yararlı olur. Hipokinezi, bradikinezi, akinezi, rigor ve tremoru düzeltir veya ortadan kaldırır. Parkinson hastalığında tek başına verildiği gibi, levodopa tedavisi altındaki on-off olayı görülen hastalarda tedaviye katılmak şeklinde de uygulanabilir (20). Yan Etkileri Bulantı, kusma, retroperitoneal fibrozis, paranoya, halüsinasyonlar, konfüzyon, baş ağrısı, diskinezi, hipotansiyon, öksürük gibi yan etkiler gözlenebilir (20) PRAMİPEKSOL Pramipeksol, ergot yapısı taşımayan bir dopamin agonistidir. Parkinson hastalığının tedavisinde levodopa ile birlikte ya da tek başına kullanılır. Pramipeksol, erken veya ilerlemiş Parkinson hastalarında çoğu zaman tedavinin başlangıcından sonraki 2-3 hafta içinde, hastanın motor performansını artırır ve günlük yaşamdaki 18

24 aktivitesini iyileştirir. Parkinson hastalığı ilerlemiş hastalarda "off" periyodunun süresini kısaltır ve levodopa dozunun yaklaşık %27 oranında azalmasını sağlar (20). Yan Etkileri Pramipeksol diğer dopamin agonistlerine kıyasla dopamin tip 3 (D 3 ) reseptörleri üzerine daha spesifik olduğu için, daha az ortostatik hipotansiyon yapar. Fakat bulantı, konstipasyon, uykusuzluk, konfüzyon gibi yan etkiler göstermektedir (20). 3.2.DOPAMİN AGONİSTLERİ APOMORFİN Apomorfin dopamin reseptör agonisti morfin türevi bir ilaçtır. Antiparkinson etkileri klinik ve farmakolojik bakımdan levodopaya benzer; fakat ondan daha hızlı etki gösterir. Apomorfin Parkinson hastalarının levodopa tedavisine cevap verip vermeyeceklerini belirlemek üzere diyagnostik amaçla kullanılır (20). Yan Etkileri (20): Gastrointestinal bozukluklar; bulantı, diyare, stomatit Kardiyak bozukluklar; anjina, çarpıntı, torsade de pointes, miyokard infarktüsü Psikiyatrik bozukluklar; anksiyete, depresyon, anksiyete, paranoya Sinir sistemi bozuklukları; baş ağrısı, ani uyku atağı, deliryum, senkop Vasküler bozukluklar; hipotansiyon, ortostatik hipotansiyon 19

25 3.2.2.BROMOKRİPTİN Bromokriptin kimyasal olarak ergot alkaloidleri ve liserjik aside benzeyen sentetik bir dopamin agonistidir. Çok yönlü bir ilaç olmasına ve değişik hiperprolaktinemi sendromlarında kullanılmasına rağmen, günümüzde en çok Parkinson hastalığının tedavisinde kullanılmaktadır (32). Yan Etkileri Bromokriptin sodyum atılımını hafifçe arttırırken, kan basıncını düşürebilir. Yüksek dozları vazokonstriksiyona neden olabilir. Bunların dışında idrara çıkış sayısında artma, ağız kuruluğu, bitkinlik, letarji, blefarospazm, bulanık görme, tinnitus, vertigo, kardiyak ritim bozukluklarına sebep olabilir (20) LEVODOPA-KARBİDOPA Oral uygulamayı takiben, levodopa hızla dekarboksile olur ve ekstraserebral dokularda dopamine dönüştürülür. Yanlızca çok küçük bir miktardaki levodopa değişmeden merkezi sinir sistemine ulaşır. Bu yüzden, uygun bir terapötik yanıt için sık aralıklarla yüksek dozda levodopa verilmesi gerekir. Bu da ekstraserebral dokularda oluşturulan dopamine atfedilebilecek birçok istenmeyen reaksiyonun oluşmasına yol açar (20). Levodopa, Parkinson hastalığı semptomları üzerine iyileştirici etkisini beyinde dopamine dekarboksile olarak gerçekleştirir. Kan-beyin bariyerini geçemeyen karbidopa, levodopanın yanlızca ekstraserebral dekarboksilasyonunu inhibe ederek, daha fazla levodopanın beyine geçmesini ve daha sonra dopamine çevrilmesini uygun hale getirir (20). 20

26 Yan Etkileri Sıklıkla oluşan yan etkiler, dopaminin merkezi nörofarmakolojik aktivitesine bağlıdır. Bu reaksiyonlar genellikle doz azaltılmasıyla hafifletilebilir. En sık rastlanan yan etkiler koreiform, distonik ve diğer istemsiz hareketleri içeren diskinezilerdir. Kas seğirmesi ve blefarospazm, doz azaltımını düşündürecek erken belirtiler olarak alınmalıdır (20) PERGOLİD Pergolid oral yoldan parkinson hastalığının tedavisi için kullanılan yarı sentetik bir ergot alkaloididir. Etkileri bakımından bu gruba giren bromokriptine benzer. Gravimetrik olarak değerlendirildiğinde, bromokriptin'e göre kat daha güçlüdür ve ona karşı tolerans kazanmış hastalarda da etkili olabilir (20). Yan Etkileri Pergolid, Bromokriptin'e göre daha az bulantı ve ortostatik hipotansiyona yapar. Ağız kuruluğuna (kserostomi) neden olur. Ayrıca abdominal ağrı, ateş, güçsüzlük, çarpıntı, akatizi, baş dönmesi görülür (20) ROPİNİROL Ropinirol ergot yapısı taşımayan oral bir dopamin agonistidir. İdiyopatik Parkinson hastalığı ile ilişkili işaret ve belirtilerin tedavisinde erken monoterapi ve L- dopa kombinasyonu halinde kullanılır. Monoterapi olarak kullanıldığında L-dopa tedavi gereksinimini geciktirir. Bu durum ropinirol'ün hastalığın erken döneminde yararlı olduğuna işaret eder (20). 21

27 Yan Etkileri Salivasyonu azalttığı ve kserostomiye neden olduğu bilinmektedir. Anoreksi, bulantı, kusma, vertigo, anksiyete, diskineziye neden olabilmektedir (20) ROTİGOTİN Rotigotin hidroklorür ergolin özelliği olmayan bir dopamin agonistidir. Parkinson hastalığının tedavisinde transdermal terapötik sistem (TTS) şeklinde kullanılan ilk ilaçtır. Eş zamanlı olarak levodopa tedavisi görmeyen Parkinson hastalarındaki etkinliği kanıtlanmış olmasına rağmen, rotigotin günlük levodopa gereksinimini azaltabilir. Rotigotin tedavisi Parkinson hastasının motor performansını ve günlük yaşamındaki aktivitesinin artmasını sağlar (20). Yan Etkileri Ağız kuruluğu, kontakt dermatit, eritem, anafilaktoid reaksiyonlar, ateş, bitkinlik, sinüs taşikardisi, hipotansiyon, konfüzyon gibi yan etkileri mevcuttur (20). 3.3.SELEKTİF MAO-B İNİBİTÖRLERİ RASAJİLİN Rasajilin, yeni antiparkinson sınıfına dahil ilaçlardan biridir ve kombine etki mekanizmasına sahiptir. Rasajilin, hem ana ilaç hem de ana metaboliti olan 1-aminoindan yoluyla nöroprotektif etki gösterir ve rasajilinin selektif irreversibl monoamin oksidaz tip B'yi (MAO-B) inhibe edici etkisi vardır (25). 22

28 Yan Etkiler Baş ağrısı, gribal sendrom, hastalık hali, boyun ağrısı, dispepsi, konjunktivit, ağız kuruması, artralji, tenosinovit, anormal rüyalar, ataksi, distoni, deri melanomu ve döküntü (25) SELEJİLİN MAO-A, insan organizmasında en yüksek seviyelerini intestinal ortamda oluşturur (20). MAO-B ise serebral ortamda yüksek konsantrasyonlarla ulaşır ve dopaminin katabolize edilmesinde önemli rol oynar. Bu nedenle MAO-B enzimi üzerinde selektif bir inhibitör etkiye sahip olan substanlar, serebral dokulardaki dopamin yıkımını belirli oranlarda önlerler ve böylelikle dopaminin beyinde yeterli düzeyde bulunmasını sağlarlar. Yani beyin dokusundaki dopaminin katabolizmasının inhibe ederek, morbus parkinson tedavisinde önemli bir destek sağlar (33). Yan Etkiler Bulantı, nadiren kusma, ağız kuruluğu, ortostatik hipotansiyon, uykusuzluk, ajitasyon, anksiyete, nadiren halüsinasyon (33). 3.4.COMT İNHİBİTÖRLERİ ENTAKAPON Levodopa preparatlarıyla birlikte kullanılmak üzere tasarlanmış, reversibl, spesifik ve etkisini esas olarak periferde gösteren bir COMT inhibitörüdür. COMT enzimini inhibe ederek levodopanın,3-o-metildopa (3-OMD)'ya metabolize 23

PARKİNSON HASTALIĞI. Dr Efdal AKKAYA Nöroloji ABD Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi

PARKİNSON HASTALIĞI. Dr Efdal AKKAYA Nöroloji ABD Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi PARKİNSON HASTALIĞI Dr Efdal AKKAYA Nöroloji ABD Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Bazal Ganglionlar Serebral hemisferlerin derininde yer alan gri cevher kitleleridir. Nucleus caudatus Striatum Putamen Globus

Detaylı

Parkinson Hastalığının Klinik Özellikleri

Parkinson Hastalığının Klinik Özellikleri İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri Nörolog Olmayanlar İçin Nöroloji Sempozyum Dizisi No: 42 Ocak 2005; s. 249-254 Parkinson Hastalığının Klinik Özellikleri Doç. Dr. Sibel Ertan

Detaylı

PARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

PARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak PARKİNSON HASTALIĞI Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND

Detaylı

Parkinson hastalığı beyindeki hücre dejenerasyonu (işlev kaybı ile hücre ölümü) ile giden bir nörolojik

Parkinson hastalığı beyindeki hücre dejenerasyonu (işlev kaybı ile hücre ölümü) ile giden bir nörolojik Parkinson Hastalığı Nedir? Parkinson hastalığı beyindeki hücre dejenerasyonu (işlev kaybı ile hücre ölümü) ile giden bir nörolojik hastalıktır. Bu hastalıkta beyinde dopamin isimli bir molekülü üreten

Detaylı

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek

Detaylı

Uykuyla İlişkili Hareket Bozuklukları. Dr. Kemal HAMAMCIOĞLU

Uykuyla İlişkili Hareket Bozuklukları. Dr. Kemal HAMAMCIOĞLU Uykuyla İlişkili Hareket Bozuklukları Dr. Kemal HAMAMCIOĞLU ICSD-2 (International Classification of Sleep Disorders-version 2) 2005 Huzursuz bacaklar sendromu Uykuda periyodik hareket bozukluğu Uykuyla

Detaylı

Parkinson ve Alzheimer hastalığı tedavisi

Parkinson ve Alzheimer hastalığı tedavisi Parkinson ve Alzheimer hastalığı tedavisi Prof. Dr. Öner Süzer Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Anabilim Dalı www.onersuzer.com Son güncelleme: 21.10.2010 2 2/37 1 Parkinson hastalığı

Detaylı

Parkinson Hastalığı- Etyopatogenez

Parkinson Hastalığı- Etyopatogenez Parkinson Hastalığı Progressif seyirli 40-75 yaşlarında başlar - 60 yaş üzerinde toplumda %1-3 - 50 yaş öncesi Genç başlangıçlı PH (genetik; mendelien geçişli formlar için;% 10) Erkek/kadın oranı 6/4 Parkinson

Detaylı

Antipsikotik ilaçlar

Antipsikotik ilaçlar Antipsikotik ilaçlar Etki mekanizmaları Dopamin blokajı yaparlar Mezolimbik yolda blokaj > pozitif belirtiler Mezokortikal yol > negatif belirtiler Dopamin ve serotonin blokajı yaparlar Dopamin blokajı

Detaylı

ANTİPARKİNSON İLAÇLAR

ANTİPARKİNSON İLAÇLAR ANTİPARKİNSON İLAÇLAR Prof. Dr. Can Pekiner 14 Mart 2007 Parkinson hastalığı, hastalığı bulan kişinin adıyla anılan bir dejeneratif hastalıktır. 50 yaş ve üzeri popülasyonda daha çok rastlanır. Beyinde

Detaylı

ÜRÜN BİLGİSİ. 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ALZAMED hafif ve orta şiddette Alzheimer tipi demansın semptomatik tedavisinde endikedir.

ÜRÜN BİLGİSİ. 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ALZAMED hafif ve orta şiddette Alzheimer tipi demansın semptomatik tedavisinde endikedir. ÜRÜN BİLGİSİ 1. ÜRÜN ADI ALZAMED 5 mg Film Tablet 2. BİLEŞİM Etkin madde: Donepezil hidroklorür 5 mg 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ALZAMED hafif ve orta şiddette Alzheimer tipi demansın semptomatik tedavisinde

Detaylı

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde EPİLEPSİ Basitleştirilmiş şekliyle epilepsi nöbeti kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlıdır, ve beyin hücrelerinde geçici anormal deşarjlar sonucu ortaya çıkar. Epilepsi nöbetlerinin çok değişik

Detaylı

PARKİNSON HASTALIĞI: SORU CEVAP. Prof Dr. Dilek İnce Günal Marmara Üniversitesi Tıp Fak. Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

PARKİNSON HASTALIĞI: SORU CEVAP. Prof Dr. Dilek İnce Günal Marmara Üniversitesi Tıp Fak. Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARKİNSON HASTALIĞI: SORU CEVAP Prof Dr. Dilek İnce Günal Marmara Üniversitesi Tıp Fak. Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Sorular: 1. PARKİNSON HASTALIĞI NEDİR? 2. PARKİNSON HASTALIĞI NEDEN OLUR? 3.

Detaylı

Tremor: Parkinson sendromunda görülen tremor tipik olarak; İstirahat halinde ortaya çıkan,

Tremor: Parkinson sendromunda görülen tremor tipik olarak; İstirahat halinde ortaya çıkan, PARKİNSONİZM Dr Eşref AKIL Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji A.B.D. Parkinsonizm TANIM: Parkinsonizm kelimesi belli bir hastalıktan çok, değişik nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan bir dizi belirtiyle

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

BOTULİNUM ANTİTOKSİN. Uzm. Dr. Ş Ömür Hıncal SBÜ Bağcılar EAH Acil Tıp Kliniği

BOTULİNUM ANTİTOKSİN. Uzm. Dr. Ş Ömür Hıncal SBÜ Bağcılar EAH Acil Tıp Kliniği BOTULİNUM ANTİTOKSİN Uzm. Dr. Ş Ömür Hıncal SBÜ Bağcılar EAH Acil Tıp Kliniği Tarihçe İlk olarak 1820 lerde Almanya da Sosisten zehirlenme Latince: Botulus (sosis) Bacillus Botulinus Patogenez C. botulinum

Detaylı

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102 BR.HLİ.102 Serebral Felç (İnme) ve Spastisitede Botoks Spastisite Nedir? Spastisite belirli kasların aşırı aktif hale gelerek, adale katılığına, sertliğine ya da spazmlarına neden olmasıyla ortaya çıkan

Detaylı

Demans ve Alzheimer Nedir?

Demans ve Alzheimer Nedir? DEMANS Halk arasında 'bunama' dedigimiz durumdur. Kişinin yaşından beklenen beyin performansını gösterememesidir. Özellikle etkilenen bölgeler; hafıza, dikkat, dil ve problem çözme alanlarıdır. Durumun

Detaylı

HAREKET BOZUKLUKLARI VE ÇALIŞMA HAYATI. Dr. Gül Yalçın-Çakmaklı

HAREKET BOZUKLUKLARI VE ÇALIŞMA HAYATI. Dr. Gül Yalçın-Çakmaklı HAREKET BOZUKLUKLARI VE ÇALIŞMA HAYATI Dr. Gül Yalçın-Çakmaklı 19.04.2018 Sunum planı Hareket bozukluğu nedir? Nasıl sınıflandırılır? Mesleğe bağlı hareket bozuklukları Hareket bozukluğu olan bireylerin

Detaylı

Hepatik Ensefalopati. Prof. Dr. Ömer Şentürk

Hepatik Ensefalopati. Prof. Dr. Ömer Şentürk Hepatik Ensefalopati Prof. Dr. Ömer Şentürk Hepatik Ensefalopati : Terminoloji Tip A Akut karaciğer yetmezliği ile birlikte Tip B Porto-sistemik Bypass ile birlikte (intrensek hepatosellüler yetmezlik

Detaylı

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ Evrak Tarih ve Sayısı: 09/04/2015-1549 *BD211141251* TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ Sayı : 39.A.00/ Konu : Danıştay Kararı İle İlgili Duyuru Ankara, BÖLGE ECZACI ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINA

Detaylı

MS, gen yetişkinlerin en yaygın nörolojik hastalıklarından birisidir de Sir August D Este tarafından ilk kez tanımlanmıştır.

MS, gen yetişkinlerin en yaygın nörolojik hastalıklarından birisidir de Sir August D Este tarafından ilk kez tanımlanmıştır. Fzt. Damla DUMAN MS, gen yetişkinlerin en yaygın nörolojik hastalıklarından birisidir. 1822 de Sir August D Este tarafından ilk kez tanımlanmıştır. Kuvvetsizlik, spastisite, duyusal problemler, ataksi

Detaylı

MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık

MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık MS Hasta Okulu 28.05.2013 Multipl skleroz (MS) hastalığını basitçe, merkezi sinir sistemine

Detaylı

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ Suna ve İnan Kıraç Vakfı Nörodejenerasyon Araştırma Laboratuvarı Tel/ Fax: 0212 359 72 98 www.alsturkiye.org HASTA BİLGİLERİ Hasta adı-soyadı : Cinsiyeti : Kadın Erkek Doğum tarihi

Detaylı

PARKİNSON HASTALIĞI Parkinsonizm e Yol Açan Bazı Nedenler 1)Parkinson hastalığı: 2)Parkinson-artı sendromlar: 3)İkincil (sekonder) parkinsonizm:

PARKİNSON HASTALIĞI Parkinsonizm e Yol Açan Bazı Nedenler 1)Parkinson hastalığı: 2)Parkinson-artı sendromlar: 3)İkincil (sekonder) parkinsonizm: PARKİNSON HASTALIĞI Hareketlerde yavaşlık, kaslarda sertlik, duruş ve denge bozukluğu, daha az sıklıkla da titreme gibi Parkinson hastalığının tipik belirtilerinin görüldüğü, ancak farklı nedenlere bağlı

Detaylı

Motor Nöron ve Kas Hastalıkları. Uzm Dr Pınar Gelener

Motor Nöron ve Kas Hastalıkları. Uzm Dr Pınar Gelener Motor Nöron ve Kas Hastalıkları Uzm Dr Pınar Gelener Genel Bilgiler Vücudun herhangi bir bölümünde kas kuvveti azalması: parezi Tam kaybı (felç) : paralizi / pleji Vücudun yarısını tutarsa (kol+bacak)

Detaylı

AROMATĠK AMĠNO ASĠT DEKARBOKSĠLAZ AKTĠVĠTESĠNDE ARTIM TETĠKLEME NĠTELĠĞĠ SERGĠLEYEN PĠRANOZĠN TÜREVLERĠNĠ HAĠZ BĠR KOMPOZĠSYON VE

AROMATĠK AMĠNO ASĠT DEKARBOKSĠLAZ AKTĠVĠTESĠNDE ARTIM TETĠKLEME NĠTELĠĞĠ SERGĠLEYEN PĠRANOZĠN TÜREVLERĠNĠ HAĠZ BĠR KOMPOZĠSYON VE 1 Tarifname AROMATĠK AMĠNO ASĠT DEKARBOKSĠLAZ AKTĠVĠTESĠNDE ARTIM TETĠKLEME NĠTELĠĞĠ SERGĠLEYEN PĠRANOZĠN TÜREVLERĠNĠ HAĠZ BĠR KOMPOZĠSYON VE BU KOMPOZĠSYONUN DOPAMĠNERJĠK DEFEKTLERĠN TEDAVĠSĠ AMAÇLI KULLANIMI

Detaylı

Multipl Skleroz da semptomatik tedavi

Multipl Skleroz da semptomatik tedavi Multipl Skleroz da semptomatik tedavi Spastisite ve tremorun tedavisi Dr. Muammer KORKMAZ Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği 1 Multipl skleroz (MS) santral sinir

Detaylı

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen hemen tüm insanlar değişik nedenlerle baş ağrısından

Detaylı

PARKİNSONİZM. Yrd.Doç.Dr.Eşref AKIL Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji A.B.D.

PARKİNSONİZM. Yrd.Doç.Dr.Eşref AKIL Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji A.B.D. PARKİNSONİZM Yrd.Doç.Dr.Eşref AKIL Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji A.B.D. Parkinsonizm TANIM: Parkinsonizm kelimesi belli bir hastalıktan çok, değişik nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan bir

Detaylı

ÇOCUKLARDA HAREKET SİSTEMİ MUAYENESİ (ROMATOLOJİK MUAYENE) Özgür KASAPÇOPUR

ÇOCUKLARDA HAREKET SİSTEMİ MUAYENESİ (ROMATOLOJİK MUAYENE) Özgür KASAPÇOPUR ÇOCUKLARDA HAREKET SİSTEMİ MUAYENESİ (ROMATOLOJİK MUAYENE) Özgür KASAPÇOPUR HAREKET SİSTEMİ Üç ana yapı taşı Kemikler Kaslar Eklemler Oynamaz eklemler (Kafa tası) Yarı oynar eklemler (Omurga) Oynar eklemler

Detaylı

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak İNME Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND ye aittir. Kaynak

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

CABASER 1 mg Tablet FORMÜLÜ: CABASER 1 mg Tablet: Bir tablet 1 mg kabergolin içerir. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ : Farmakodinamik Özellikler

CABASER 1 mg Tablet FORMÜLÜ: CABASER 1 mg Tablet: Bir tablet 1 mg kabergolin içerir. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ : Farmakodinamik Özellikler CABASER 1 mg Tablet FORMÜLÜ: CABASER 1 mg Tablet: Bir tablet 1 mg kabergolin içerir. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ : Farmakodinamik Özellikler CABASER Tabletin etken maddesi olan kabergolin, güçlü ve uzun süreli

Detaylı

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Dr. Berker Duman Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri AD, Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi BD Ankara Üniversitesi Beyin Araştırmaları

Detaylı

REM UYKU ĠLĠġKĠLĠ PARASOMNĠLER. Dr Selda KORKMAZ 25-26 Ģubat 2012

REM UYKU ĠLĠġKĠLĠ PARASOMNĠLER. Dr Selda KORKMAZ 25-26 Ģubat 2012 REM UYKU ĠLĠġKĠLĠ PARASOMNĠLER Dr Selda KORKMAZ 25-26 Ģubat 2012 REM uyku iliģkili parasomniler; REM uyku davranıģ bozukluğu Tekrarlayan izole uyku paralizisi Kabus bozukluğu REM UYKU DAVRANIġ BOZUKLUĞU

Detaylı

ERKEN MOBİLİZASYON 27/04/16 YATAK İSTİRAHATİ/HAREKETSİZLİK EPİDEMİYOLOJİ

ERKEN MOBİLİZASYON 27/04/16 YATAK İSTİRAHATİ/HAREKETSİZLİK EPİDEMİYOLOJİ ERKEN MOBİLİZASYON Prof.Dr. Necati GÖKMEN DOKUZ EYLÜL ÜÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON AD YOĞUN BAKIM BİLİM DALI İZMİR Dinlenme Doğal tedavi mekanizması Yatak istirahati Uyku ile

Detaylı

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ Prof.Dr.Ayşe Kılıç draysekilic@gmeil.com AMAÇ Lokomotor sistemin temel yapılarını ve çocuklarda görülen yakınmalarını, öykü, fizik muayene ve basit tanı yöntemlerini öğrenmek

Detaylı

HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ

HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ Doç.Dr. Cemil ÇELİK Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Tıp Fakültesi, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Sunumun Hedefleri Genel Bilgiler mtbi

Detaylı

Ayrıca sinirler arasındaki iletişimi sağlayan beyindeki bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır.

Ayrıca sinirler arasındaki iletişimi sağlayan beyindeki bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır. Alzheimer hastalığı nedir, neden olur? Alzheimer hastalığı, yaşlılıkla beraber ortaya çıkan ve başta unutkanlık olmak üzere çeşitli zihinsel ve davranışsal bozukluklara yol açan ilerleyici bir beyin hastalığıdır.

Detaylı

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Magnezyum (Mg ++ ) MAGNEZYUM, KLOR VE METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Dr Ali Erhan NOKAY AÜTF Acil Tıp AD 2009 Büyük kısmı intraselüler yerleşimlidir Normal serum düzeyi: 1.5-2,5 meq/l Hücre içinde meydana gelen

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

genellikle istemli hareketle agrave olur (aksiyon distonisi) veya spesifik hareketle ortaya çıkar (yazıcı krampı) belli hareketlerle azalabilir veya

genellikle istemli hareketle agrave olur (aksiyon distonisi) veya spesifik hareketle ortaya çıkar (yazıcı krampı) belli hareketlerle azalabilir veya DİSTONİ Involunter, sürekli, belli bir paterni olan, çoğunlukla tekrarlayıcı kas kontaksiyonları kontraksiyon hızı yavaş veya hızlı olabilir kontaksiyonlar hemen her zaman patolojik bir postür oluşturur

Detaylı

NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR

NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Her bir kutuda 100 adet tablet içeren ambalajlarda kullanıma sunulmaktadır.

KULLANMA TALİMATI. Her bir kutuda 100 adet tablet içeren ambalajlarda kullanıma sunulmaktadır. KULLANMA TALİMATI AKINETON 2 mg Tablet Ağızdan alınır. Etkin madde: Her bir tablet 2 mg biperiden hidroklorür içerir Yardımcı maddeler: Kalsiyum hidrojenfosfat, mikrokristalize selüloz, kopolividon, laktoz,

Detaylı

Hipersensitivite, Alevlenme Reaksiyonları ve Anaflaksi. Hem. Okan Duran Medikana internatinational. Ankara Hastanesi 19 Nisan 2014

Hipersensitivite, Alevlenme Reaksiyonları ve Anaflaksi. Hem. Okan Duran Medikana internatinational. Ankara Hastanesi 19 Nisan 2014 Hipersensitivite, Alevlenme Reaksiyonları ve Anaflaksi Hem. Okan Duran Medikana internatinational. Ankara Hastanesi 19 Nisan 2014 Hipersensitivite Fizyopatolojisi İmmün sistem kemoterapötik ya da biyoterapötik

Detaylı

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Beyin Tümörleri Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Sizde mi Diş Sıkıyorsunuz? Diş sıkma ve gıcırdatma, gece ve/veya gündüz oluşabilen istemsiz bir aktivitedir.

Detaylı

NÖROLOJİK BELİRTİ ve BULGULAR Y Ü Z Ü N C Ü Y I L Ü N İ V E R S İ T E S İ N Ö R O L O J İ A B D

NÖROLOJİK BELİRTİ ve BULGULAR Y Ü Z Ü N C Ü Y I L Ü N İ V E R S İ T E S İ N Ö R O L O J İ A B D NÖROLOJİK BELİRTİ ve BULGULAR Y R D. D O Ç. D R. A Y S E L M İ L A N L I O Ğ L U Y Ü Z Ü N C Ü Y I L Ü N İ V E R S İ T E S İ N Ö R O L O J İ A B D Mental durum bozuklukları Konfüzyon Dikkat, bellek, çevresel

Detaylı

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yaşlı Bakım-Ebelik YB 205 Beslenme İkeleri Uzm. Dyt. Emine Ömerağa emine.omeraga@neu.edu.tr YAŞLANMA Amerika da yaşlı bireyler eskiye göre

Detaylı

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI Prof. Dr. Aydan Kansu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Bilim Dalı 7 y, ~ 1 yıldır karın ağrısı Göbek çevresinde Haftada

Detaylı

Tarihçe. Epidemiyoloji Methamidofos, Diazinon, Diklorvos En sık özkıyım Genç erişkin yaş gurubunda daha sık Mortalite hala yüksek

Tarihçe. Epidemiyoloji Methamidofos, Diazinon, Diklorvos En sık özkıyım Genç erişkin yaş gurubunda daha sık Mortalite hala yüksek Tarihçe Uzm. Dr. Aydın Deniz Karataş Hatay İskenderun Devlet Hastanesi Kıymet Yazıcı Acil Servisi Clermont (1854)- tetraetilpirifosfat Lange, Krueger (1932)- dimetil, dietilfosforofloridat Schrade- parathion,

Detaylı

ICSD3: Parasomniler. Farklar & Yenilikler. Dr. Hikmet YILMAZ CBÜ Nöroloji AD, Manisa

ICSD3: Parasomniler. Farklar & Yenilikler. Dr. Hikmet YILMAZ CBÜ Nöroloji AD, Manisa ICSD3: Parasomniler Farklar & Yenilikler Dr. Hikmet YILMAZ CBÜ Nöroloji AD, Manisa Uyku bozuklukları sınıflaması Ortak bilimsel dil kullanmak Standart tanı ve tedavi yaklaşımları için uygun zemin Hastalık

Detaylı

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği SUNU PLANI Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi Etiyoloji Tanı Klinik Tedavi TANIM-EPİDEMİYOLOJİ Adrenal

Detaylı

PERİFERİK ARTER HASTALIKLARINDA SEMPTOMLAR. Dr. İhsan Alur Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD, Denizli

PERİFERİK ARTER HASTALIKLARINDA SEMPTOMLAR. Dr. İhsan Alur Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD, Denizli PERİFERİK ARTER HASTALIKLARINDA SEMPTOMLAR Dr. İhsan Alur Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD, Denizli PERİFERİK ARTER HASTALARINA YAKLAŞIM NASIL OLMALIDIR? A) ANAMNEZ (ÖYKÜ,

Detaylı

ÜRÜN BİLGİSİ. 1. ÜRÜN ADI İNSUFOR 500 mg Film Tablet. 2. BİLEŞİM Etkin madde: Metformin hidroklorür

ÜRÜN BİLGİSİ. 1. ÜRÜN ADI İNSUFOR 500 mg Film Tablet. 2. BİLEŞİM Etkin madde: Metformin hidroklorür ÜRÜN BİLGİSİ 1. ÜRÜN ADI İNSUFOR 500 mg Film Tablet 2. BİLEŞİM Etkin madde: Metformin hidroklorür 500 mg 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR İNSUFOR, tip 2 diabetes mellitus tedavisinde, özellikle fazla kilolu

Detaylı

YAŞLI DEĞERLENDİRME FORMU. Boy/kilo / BKİ):

YAŞLI DEĞERLENDİRME FORMU. Boy/kilo / BKİ): ÖYKÜ YAŞLI DEĞERLENDİRME FORMU Adı Soyadı: Doğum tarihi/yaş: Cinsiyeti: Eğitimi: Medeni durumu: Çocuk sayısı: İşi-mesleği: Gelir kaynakları: Boy/kilo / BKİ): Şu anki sağlık sorunları: Sosyal güvence: Emeklilik

Detaylı

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM Yaşlıların Psiko-Sosyal Özellikleri İnsanın yaşlılığında nasıl olacağı ya da nasıl yaşlanacağı; yaşadığı coğrafyaya, kalıtsal özelliklere, Psiko-sosyal ve Sosyo-ekonomik şartlara,

Detaylı

PARKİNSON HASTALIĞININ TEDAVİSİNDE KULLANILAN DROGLAR Parkinson hastalığı görece sık görülen bir nörolojik hastalıktır. İlk belirtilerini yaşın

PARKİNSON HASTALIĞININ TEDAVİSİNDE KULLANILAN DROGLAR Parkinson hastalığı görece sık görülen bir nörolojik hastalıktır. İlk belirtilerini yaşın PARKİNSON HASTALIĞININ TEDAVİSİNDE KULLANILAN DROGLAR Parkinson hastalığı görece sık görülen bir nörolojik hastalıktır. İlk belirtilerini 50-55 yaşın üzerinde gösterir. Belirtiler yaklaşık 10 yıl içinde

Detaylı

TARIM ZEHİRLERİ. Yrd. Doç. Dr. Cem ERTAN İzmir Üniversitesi Acil Tıp Anabilim Dalı

TARIM ZEHİRLERİ. Yrd. Doç. Dr. Cem ERTAN İzmir Üniversitesi Acil Tıp Anabilim Dalı TARIM ZEHİRLERİ Yrd. Doç. Dr. Cem ERTAN İzmir Üniversitesi Acil Tıp Anabilim Dalı Pestisidler Tarım ürünlerini ve insan sağlığını tehdit eden etkenlere karşı kullanılan kimyasallardır İnsektisidler Böcek

Detaylı

Palyatif Bakım için Eksik bir Parçanın Tamamlanması: Kamu-Üniversite-Endüstri İşbirliği. 3. TÜKED Kongresi, Mart 2016, Dalaman - Muğla

Palyatif Bakım için Eksik bir Parçanın Tamamlanması: Kamu-Üniversite-Endüstri İşbirliği. 3. TÜKED Kongresi, Mart 2016, Dalaman - Muğla Palyatif Bakım için Eksik bir Parçanın Tamamlanması: Kamu-Üniversite-Endüstri İşbirliği Doç. Dr. Murat Gültekin Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Kanser Daire Başkanı Prof. Dr. Bülent Gümüşel Hacettepe Üniversitesi

Detaylı

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ İnsomni Dr. Selda KORKMAZ Uykuya başlama zorluğu Uykuyu sürdürme zorluğu Çok erken uyanma Kronik şekilde dinlendirici olmayan uyku yakınması Kötü kalitede uyku yakınması Genel populasyonda en sık görülen

Detaylı

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA Çevresel Sinir Sistemi (ÇSS), Merkezi Sinir Sistemine (MSS) bilgi ileten ve bilgi alan sinir sistemi bölümüdür. Merkezi Sinir Sistemi nden çıkarak tüm vücuda dağılan sinirleri

Detaylı

Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa yaklaşım Epileptik sendrom kavramı

Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa yaklaşım Epileptik sendrom kavramı Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa yaklaşım Epileptik sendrom kavramı Beyinde bir grup nöronun anormal deşarjına bağlı olarak

Detaylı

Otakoidler ve ergot alkaloidleri

Otakoidler ve ergot alkaloidleri Otakoidler ve ergot alkaloidleri Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 1 Antihistaminikler 2 2 1 Serotonin agonistleri, antagonistleri, ergot alkaloidleri 3 3 Otakaidler Latince "autos" kendi, "akos"

Detaylı

Tetanoz Acil Serviste Tanı Yaralanmalarda Profilaksi. Uzm.Dr.İlhan UZ

Tetanoz Acil Serviste Tanı Yaralanmalarda Profilaksi. Uzm.Dr.İlhan UZ Tetanoz Acil Serviste Tanı Yaralanmalarda Profilaksi Uzm.Dr.İlhan UZ Tetanoz Latince gerilme anlamına gelir. İstemli kasların tonik spazmıyla karakterize akut bir toksemidir. Etken: Clostridium tetani

Detaylı

ALZHEİMER HASTALIĞINA BAKIŞ. Uzm. Dr. Gülşah BÖLÜK NÖROLOJİ BİLECİK DH 2015

ALZHEİMER HASTALIĞINA BAKIŞ. Uzm. Dr. Gülşah BÖLÜK NÖROLOJİ BİLECİK DH 2015 ALZHEİMER HASTALIĞINA BAKIŞ Uzm. Dr. Gülşah BÖLÜK NÖROLOJİ BİLECİK DH 2015 Bunama yaşlılığın doğal bir sonucu değildir. Yaşla gelen unutkanlık, Alzheimer Hastalığının habercisi olabilir! Her yaşta insanın

Detaylı

Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların

Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Bölüm 25 Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Yan Etkileri Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Yan Etkileri Dr. Fevzi DEMİREL Nefesle Alınan Kortizonlu İlaçların Yan Etkileri Astım tedavisinde kullanılan

Detaylı

Alkol ve Madde Kullanımında Zehirlenme

Alkol ve Madde Kullanımında Zehirlenme Alkol ve Madde Kullanımında Zehirlenme Prof. Dr. Hakan Coşkunol Ege Üniversitesi BATI ENSTİTÜSÜ Alkol ve Madde Kullanım Biçimleri Nelerdir? Kullanmama Sosyal Kullanım Rekreasyonel Kullanım Riskli Kullanım

Detaylı

Romatizma BR.HLİ.066

Romatizma BR.HLİ.066 Nedir? başta eklemler olmak üzere, birçok organ ve dokunun doğrudan ya da dolaylı olarak zarar görmesine yol açabilen hastalıklar grubudur. Kanda iltihap düzeyinde yükselmeye neden olup olmamasına göre

Detaylı

Birleşik Parkinson Hastalığı Derecelendirme Ölçeği (BPHDÖ)

Birleşik Parkinson Hastalığı Derecelendirme Ölçeği (BPHDÖ) Birleşik Parkinson Hastalığı Derecelendirme Ölçeği (BPHDÖ) I. MENTAL DURUM, DAVRANIŞ VE RUHSAL DURUM (1-4. maddeler) Her madde hasta ile görüşme temelinde değerlendirilir. 1. Entelektüel Yıkım 1- Hafif

Detaylı

Yazar Ad 41 Prof. Dr. Haluk ÖZEN Cinsel hayat çocuk yaştan itibaren hayatımızın önemli bir kesimini oluşturur. Yaşlılık döneminde cinsellik ayrı bir özellik taşır. Yaşlı erkek kimdir, hangi yaş yaşlanma

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. EMOJECT 10 mg/2 ml IM/IV enjeksiyonluk çözelti içeren ampul Kas içine ya da damar içine uygulanır.

KULLANMA TALİMATI. EMOJECT 10 mg/2 ml IM/IV enjeksiyonluk çözelti içeren ampul Kas içine ya da damar içine uygulanır. KULLANMA TALİMATI EMOJECT 10 mg/2 ml IM/IV enjeksiyonluk çözelti içeren ampul Kas içine ya da damar içine uygulanır. Steril-Apirojen Etkin madde : Her bir ampul (2 ml) 10 mg Metoklopramid hidroklorür içerir.

Detaylı

MENOPOZ. Menopoz nedir?

MENOPOZ. Menopoz nedir? MENOPOZ Hayatınızı kabusa çeviren, unutkanlık, uykusuzluk, depresyon, sinirlilik, halsizlik şikayetlerinin en büyük sebeplerinden biri menopozdur. İleri dönemde idrar kaçırma, kemik erimesi, hipertansiyona

Detaylı

Yaşlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen değişiklikler gibi vücut duruşunda ve yürüyüşünde de değişiklikler meydana

Yaşlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen değişiklikler gibi vücut duruşunda ve yürüyüşünde de değişiklikler meydana Yazar Ad 111 Prof. Dr. Selçuk BÖLÜKBAŞI Yaşlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen değişiklikler gibi vücut duruşunda ve yürüyüşünde de değişiklikler meydana gelir. Kas-iskelet sistemi vücudun destek

Detaylı

Sağlıklı Kan Basıncı Sağlıklı Kalp Atımı

Sağlıklı Kan Basıncı Sağlıklı Kalp Atımı Sağlıklı Kan Basıncı Sağlıklı Kalp Atımı 17 MAYIS 2013 Dünya Hipertansiyon Ligi Girişimidir. 17 MAYIS 2013 Dünya Hipertansiyon Ligi Girişimidir. Hipertansiyon Nedir? Çoğunlukla yüksek kan basıncı olarak

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. RASALAS 0.5 mg tablet, 30, 60 ve 90 tabletlik blister ambalajlarda karton kutu içinde hasta kullanımına sunulmaktadır.

KULLANMA TALİMATI. RASALAS 0.5 mg tablet, 30, 60 ve 90 tabletlik blister ambalajlarda karton kutu içinde hasta kullanımına sunulmaktadır. KULLANMA TALİMATI RASALAS 0.5 mg tablet Ağızdan alınır. Etkin madde: 0.5 mg rasajilin (mesilat olarak). Yardımcı maddeler: Laktoz monohidrat, prejelatinize nişasta, mısır nişastası, talk, kolloidal silikon

Detaylı

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. Multipl Myeloma Nedir? Vücuda bakteri veya virusler girdiğinde bazı B-lenfositler plazma hücrelerine

Detaylı

DEMANS ya da BUNAMA olarak bilinen hastalık

DEMANS ya da BUNAMA olarak bilinen hastalık DEMANS ya da BUNAMA olarak bilinen hastalık yaşlılığın doğal bir sonucu değildir.. Demansın en sık nedeni ALZHEİMER HASTALIĞI DIR. Yaşla gelen unutkanlık ALZHEİMER HASTALIĞI nın habercisi olabilir!!! ALZHEİMER

Detaylı

TOKSİDROMLAR. Dr. Hasan KILIÇ Malatya Devlet Hastanesi. 18. Acil Tıp Sempozyumu, Klinik Toksikoloji Kahramanmaraş, 2015

TOKSİDROMLAR. Dr. Hasan KILIÇ Malatya Devlet Hastanesi. 18. Acil Tıp Sempozyumu, Klinik Toksikoloji Kahramanmaraş, 2015 TOKSİDROMLAR Dr. Hasan KILIÇ Malatya Devlet Hastanesi 18. Acil Tıp Sempozyumu, Klinik Toksikoloji Kahramanmaraş, 2015 Toksidrom tanım Toksidrom (=toksik sendrom) kelimesi, zehirlenmelerde tanı ve ayırıcı

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. AKINETON 5 mg/ml IM/IV Enjeksiyon İçin Çözelti İçeren Ampul Toplardamar veya kas içerisine uygulanır.

KULLANMA TALİMATI. AKINETON 5 mg/ml IM/IV Enjeksiyon İçin Çözelti İçeren Ampul Toplardamar veya kas içerisine uygulanır. KULLANMA TALİMATI AKINETON 5 mg/ml IM/IV Enjeksiyon İçin Çözelti İçeren Ampul Toplardamar veya kas içerisine uygulanır. Etkin madde: Her 1 ml 5 mg Biperiden laktat içerir. Yardımcı maddeler: Sodyum laktat,

Detaylı

Yrd. Doç.Dr. Mehmet AK GATA Psikiyatri AD

Yrd. Doç.Dr. Mehmet AK GATA Psikiyatri AD Yaşlılarda Psikofarm akoloji Uygulam a Prensipleri Yrd. Doç.Dr. Mehmet AK GATA Psikiyatri AD ABD > 65 yaş, nüfusun %13 ancak reçete edilen tüm ilaçların % 35 > 70 yaş, hastaneye yatış 1/6 ilaç yan etkisi

Detaylı

GLASKOW KOMA SKALASI HAZIRLAYAN: NURTEN ŞİŞMAN

GLASKOW KOMA SKALASI HAZIRLAYAN: NURTEN ŞİŞMAN GLASKOW KOMA SKALASI HAZIRLAYAN: NURTEN ŞİŞMAN TANIM Glaskow koma skalası genel olarak kişinin nörolojik değerlendirmesini yapmak için geliştirilmiş bir kriterdir. Hastanın şuur seviyesinin derecesi belirlenir

Detaylı

MENOPOZ. Dr. Serdar Balcı, Dr. Eser Çolak. Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum

MENOPOZ. Dr. Serdar Balcı, Dr. Eser Çolak. Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum MENOPOZ Dr. Serdar Balcı, Dr. Eser Çolak Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum 1 MENOPOZ NEDİR?? Son adet(mesntruasyon) periyodudur Oniki aylık bir süre ile menstruasyonun durmasıdır Östrojenin

Detaylı

Hipoglisemi-Hiperglisemi. Dr.SEMA YILDIZ TÜDOV Özel Diabet Hastanesi İstanbul

Hipoglisemi-Hiperglisemi. Dr.SEMA YILDIZ TÜDOV Özel Diabet Hastanesi İstanbul Hipoglisemi-Hiperglisemi Dr.SEMA YILDIZ TÜDOV Özel Diabet Hastanesi İstanbul Diabetin Acil Sorunları Hipoglisemi Diabetik Ketoz ( veya Ketoasidoz) Hiperosmolar Nonketotik Durum Laktik Asidoz Hipoglisemi

Detaylı

2. Çocukluk çağında demir eksikliği anemisi?

2. Çocukluk çağında demir eksikliği anemisi? DEMİR EKSİKLİĞİ 1. Demir eksikliği anemisi nedir? Demir eksikliği anemisi : kan hücrelerinin yapımı için gerekli olan demirin dışarıdan besinlerle yetersiz alınması yada vücuttan aşırı miktarda kaybedilmesi

Detaylı

Parkinson Hastalığı ve Medikal Tedavisi

Parkinson Hastalığı ve Medikal Tedavisi Parkinson Hastalığı ve Medikal Tedavisi Raif ÇAKMUR Dokuz Eylül Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, İzmir Giriş Parkinsonizm, klinik bir sendrom olarak tremor, rijidite, bradikinezi, akinezi

Detaylı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde;

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde; KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI COMTAN 200 mg film kaplı tablet 2. KALİTATİF VE KANTİFATİF BİLEŞİM Etkin madde: Entakapon 200 mg Yardımcı maddeler: Sukroz 1.82 mg Yardımcı maddeler için 6.1

Detaylı

Subakut Sklerozan Panensefalit SSPE

Subakut Sklerozan Panensefalit SSPE Subakut Sklerozan Panensefalit SSPE Olgu sunumları Prof. Dr. Candan Gürses 8-9 Mart 2012 Koruyucu Tıp ve Aşı Modülü Dawson ilk kez 1933 yılında tanımlamış Dawson Ensefaliti EM ile paramyxovirusa benzer

Detaylı

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı çeken sigara vücuda birçok zarar vermekte ve uzun süre

Detaylı

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ Doç. Dr. Okan Çalıyurt Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD, Edirne Temel Kavramlar Madde kötüye kullanımı Madde bağımlılığı Yoksunluk Tolerans

Detaylı

ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM?

ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM? ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM? Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Giriş İnfluenza sendromu genellikle ani başlangıçlı

Detaylı

Klinikte Analjeziklerin Kullanımı. Dr.Emine Nur TOZAN

Klinikte Analjeziklerin Kullanımı. Dr.Emine Nur TOZAN Klinikte Analjeziklerin Kullanımı Dr.Emine Nur TOZAN Analjezikler Hastaya uygulanacak ilk ağrı kontrol yöntemi analjeziklerin verilmesidir. İdeal bir analjezik Oral yoldan kullanıldığında etkili olabilmeli

Detaylı

REQUIPPTM 5mg film tablet

REQUIPPTM 5mg film tablet REQUIPPTM 5mg film tablet Formülü: Beher film tablet : 5 mg ropinirol serbest baza eşdeğer ropinirol hidroklorür içerir. Boyar madde olarak: Titanyum dioksit ve indigokarmin. Farmakolojik Özellikleri :

Detaylı

Narkolepsi..Dr.Zerrin.Zerrin Pelin Pendik Devlet Hastanesi Uyku Bozuklukları Birimi

Narkolepsi..Dr.Zerrin.Zerrin Pelin Pendik Devlet Hastanesi Uyku Bozuklukları Birimi Narkolepsi Doç.Dr.Dr.Zerrin.Zerrin Pelin Pendik Devlet Hastanesi Uyku Bozuklukları Birimi Klasik Tanım Gündüz z aşıa şırı uykululuk Katapleksi Uyku paralizisi Hipnogojik halüsinasyonlar Genişletilmi letilmiş

Detaylı

Renksiz, Kokusuz ve Tatsız Kimyasal Tehlike: Sarin

Renksiz, Kokusuz ve Tatsız Kimyasal Tehlike: Sarin Renksiz, Kokusuz ve Tatsız Kimyasal Tehlike: Sarin Öğr. Gör. Ezgi ATALAY MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ, HATAY SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU Kimyasal silahlar; Katı, sıvı ve gaz (buhar, aerosol) halde

Detaylı

Vestibüler Sistem ve Vertigo Prof. Dr. Onur Çelik

Vestibüler Sistem ve Vertigo Prof. Dr. Onur Çelik Vestibüler Sistem ve Vertigo Prof. Dr. Onur Çelik www.onurcelik.com Vestibuler sistem Periferik Otolitik yapılar Utrikulus Sakkulus Semisirküler kanallar Vestibüler ganglion Vestibüler sinir Vestibuler

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir film tablette 5 mg Levosetirizin dihidroklorür

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir film tablette 5 mg Levosetirizin dihidroklorür KULLANMA TALİMATI XYZAL 5 mg film tablet Ağızdan alınır. Etkin madde: Her bir film tablette 5 mg Levosetirizin dihidroklorür Yardımcı maddeler: Mikrokristalin selülöz, laktoz monohidrat, kolloidal anhidrus

Detaylı

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Tedavisi: Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Sıklık Yolaçtığı sorunlar Nedenler Kan basıncı hedefleri Tedavi Dünyada Mortalite

Detaylı

Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, FEC TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME

Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, FEC TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, FEC TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME Size üç antikanser ajan or ilaç oluşan FEC tedavisi öneriliyor.: Fluracedyl, Epirubicin ve Cyklofosfamid Üç haftalık

Detaylı

100. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi, bipolar (manik depresif) bozukluğun tedavisinde öncelikli bir seçenek değildir?

100. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi, bipolar (manik depresif) bozukluğun tedavisinde öncelikli bir seçenek değildir? 100. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi, bipolar (manik depresif) bozukluğun tedavisinde öncelikli bir seçenek değildir? A) Karbamazepin B) Lamotrijin C) Lityum karbonat D) Valproik asit E) Duloksetin Referans:

Detaylı