İLETİŞİM TARİHİ VE SOSYOLOJİSİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İLETİŞİM TARİHİ VE SOSYOLOJİSİ"

Transkript

1 ÜNİTE 8 İLETİŞİM TARİHİ VE SOSYOLOJİSİ GİRİŞ Radyo sözcüğü, Latince radius (ışınlama) ve Yunanca fone (ses) sözcüklerinin bir araya gelmesinden oluşan radyofoni sözcüğünün kısaltılmış biçimidir (Tekinalp, 2003:55) Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun a göre radyo yayın hizmeti; karasal, kablo, uydu ve diğer yayın ortamları üzerinden yapılan ve bireysel iletişim hizmetlerini kapsamayan ses ve veri yayını nı ifade etmektedir. Günümüzde kitle iletişim araçlarının çok gelişmiş olması, hâlen de gelişimini sürdürüyor olması iletişim imkânlarının da artmasını beraberinde getirmiştir. Günümüzde radyo ve televizyonlar, antenden gönderim dışında, uydu ve internet ağlarından da yararlanmaktadırlar. Radyo ve televizyon alıcılarının cep telefonuna sığacak kadar küçülmesi, yayınlara da her ortamda ulaşılabilmesini ve gerektiğinde kulaklık vasıtası ile otobüste, tramvayda bile izlenebilmesini sağlamaktadır. Böyle bir kitle iletişim aracı, topluma iletecek mesajı olan siyasetçiler, reklamcılar ve devlet yönetimi için son derece önem taşımaktadır. İnsanlar radyo dinlerken, gazete ya da televizyonun aksine, işlerini bırakmak zorunda kalmazlar, sadece sese kulak vermeleri yeterli olur. Radyo zihinde görüntü yaratmanın en iyi yoludur çünkü dinleyiciler duydukları seslerin kime ve hangi ortama ait olduğunu sürekli olarak zihinlerinde canlandırmaya çalışırlar. Radyo, aynı zamanda kişisel bir ortamdır, çünkü dinleyiciler yayınları doğrudan kendilerine hitap ediyormuş gibi algılarlar (Chantler ve Haris, 1997:1-5). Radyo yayınlarının haber verme, eğitme, propaganda, mal ve hizmetlerin tanıtımı (reklam), eğlendirme gibi beş temel işlevi vardır. Bu işlevlerin yerine getirilmesi sonucu dinleyicide bir tutum ve davranış değişikliği meydana gelir (Aziz, 2002:55). SES İLETİMİ TEKNOLOJİSİNDEKİ GELİŞMELER: KABLOLU VE KABLOSUZ İLETİM Radyo teknolojisinin gelişmesinde en önemli adım 1800 lerin başında fizikçi Savory tarafından atılmıştır. Savory, elektrik şeraresindeki demir iğnelerin kendiliğinden mıknatıslandığını bulmuştur. Bu buluştan sonra Amerikalı bilim adamı Joseph Henry, elektrik akımının uzaktan indüklenebildiğini keşfetmiş ve güçlü bir elektrik boşalmasının etkisiyle 13 km uzaktaki bir iğneyi mıknatıslamayı başarmıştır. Bu deney, radyo dalgalarının uzak mesafelere gönderilmesinin ilk uygulaması veya radyo teknolojisinin ilk habercisi sayılabilir yılları arasında elektrikli telgrafı geliştiren Samuel Morse un, ilk ses aktarımına yaptığı katkı, radyonun gelişiminde bir devrim niteliğindedir de Philippe Reis tarafından bulunan telefon, daha sonra Alexander Graham Bell tarafından geliştirilmiş, böylece insan sesi kilometrelerce uzağa iletilebilmiştir (Tekinalp, 2003:57). İngiliz James Clerk Maxwell, yılları arasındaki çalışmalarında elektromanyetik dalgaların varlığını ve bu dalgaların ses aktarmada kullanılabileceği kuramını geliştirmiştir. Alman Heinrich Hertz de bu kuramdan yola çıkarak, sesin elektromanyetik dalgalar aracılığıyla iletilebileceğini kanıtlamıştır. Bu buluştan sonra, bu dalgalara Hertz dalgaları adı verilmiştir (Aziz, 1996:11-16). Elektromanyetik dalga; boşlukta veya kablo, cam iletken ve benzeri bir fiziki ortamda ışık hızı ile yayılan suni olarak üretilmiş ve manyetik özellikleri olan dalga yı ifade etmektedir (Avşar ve Öngören, 2003:333) da Edouard Branly, iletici radyoyu ilk bulan ve 1894 de anten düşüncesini ilk ortaya atan kişidir (Tekinalp, 2003:57). Daha sonra İtalyan Guglielmo Marconi, bu yayınlar yoluyla insan sesinin gönderilmesi deneyini 1895 yılında İtalya da gerçekleştirmiştir (Aziz, 1996:11-16). RADYONUN İCADI VE RADYO PROGRAMCILIĞININ İLK DÖNEMİ Radyonun icadına kadar birçok bilim adamı bu konuda çaba sarf etmiş olmasına rağmen, radyo dalgaları vasıtası ile insan sesinin bir yerden başka bir yere gönderilmesi deneyini 1895 yılında gerçekleştiren ilk kişi olduğu için Guglielmo Marconi radyonun mucidi ya da babası olarak bilinir nın Noel akşamı, bir Kanadalı olan Reginald Fessenden ilk defa uzun mesafeye konulu radyo yayını gerçekleştirmeyi başarmıştır. Bir konserden canlı yayın yaptığı ve kendisinin de bir şarkı söylediği bu yayın, Karayip Adaları ndan bile dinlenebilmiştir. Marconi her ne kadar radyonun babası olarak adlandırılsa da yaptığı cihaz, sesi düzenli dalgalar biçiminde gönderemiyordu. Fransız Lee de Forest ise 1907 yılında icad ettiği boşluk tüpü (vacuum tube) ile radyoların sesinin çok daha kaliteli ve kesintisiz yayınlanabilmesini sağlamıştır. Dünyada düzenli radyo yayıncılığı, ilk defa Amerika Birleşik Devletleri nde 1920 de Pittsburg kentinde KDVK adlı radyo istasyonunda başlamıştır (Kaptan 2002:9); ancak bu tarihten önce de Fransa da Almanya da, İngiltere de deneme niteliğinde de olsa, radyo yayınlarının yapıldığı bilinmektedir (Aziz, 1996:11-16). ABD de Pittsburg da KDKA adlı istasyondan seçim haberleri verilmeye başlandığında, yayının ulaştığı kişi sayısı arasında iken, (Cankaya, 2000:15) radyo alıcı cihazlarının satışlarının artması ile birlikte yayınlar kısa sürede milyonlara ulaşmıştır. Avrupa da, ilk düzenli radyo yayınları İngiltere de 1922 yılında BBC ile başlar. BBC nin yayın kalitesi, tarafsızlığı daha sonraları tüm dünyaya örnek olur. Avrupa da ikinci radyo kanalı Fransa da yayına başlar. Bunları 1923 yılında Sovyetler Birliği ndeki radyo yayınları izler. Sonraları tüm Avrupa da, Asya da ve kıtalar içinde ve en son Afrika ülkelerinde, radyo yayınlarına başlanır (Aziz, 2002:8). Radyo, 1930 lu yıllarda Amerika dışında, Avrupa da da bir kitle iletişim aracı hâline gelir. Amerikalılar radyoya ticari bakarlarken, Avrupa devletleri kamu yararını öne sürerek yayınlara müdahale etme gereği ve isteği duyarlar. Bu yıllarda radyolarda, müzik yayınları ve radyo tiyatrolarının yanı sıra haberlere de yer verilmektedir. 2. Dünya Savaşı öncesinde ise savaş ile ilgili haberler yer almaya başlar. 1

2 Radyo nun büyük kitleler tarafından dinlenilmeye başlanması, I. Dünya Savaşı ndan sonra gerçekleşir. Radyoya ticari amaçla bakan Amerika da radyo üretimi bir sanayi dalı hâline gelirken, radyo yayınlarının reklam amaçlı kullanılabileceğinin de farkına varılır (Pekman, 2000:13) yılında FM bandının bulunması ve kullanılmaya başlanması parazitsiz ve daha kaliteli ses yayını yapma imkânı verdi de radyolarda tüplerin yerini alacak transistörlerin üretilmesi, çok daha küçük boyutlu ve daha az enerji harcayan radyoların üretilmesini sağlamıştır. RADYO, PROPAGANDA VE KÜLTÜR ENDÜSTRİSİ Propagandanın tarihi dinsel mücadelede gerekli bir unsur olarak İncil in ortaya çıktığı günlere kadar geri gider (O donnel, 1999:203). Propaganda teriminin Avrupa da yaygın kullanımı ilk kez Katolik Kilisesi nin misyonerlik çalışmaları sonucu olmuştur: 1622 yılında Papa XV. Gregory, Roma da İmanın Propagandası topluluğunu kurmuştur. Bu kurulun görevi başka ülke kiliselerinden gelen raporları ve propaganda yapan kuruluşların yapılarını araştırmaktır (Akarcalı, 2003:13). Günümüzde insanlarda ilk çağrıştırdığı anlam siyasi olmasına rağmen propagandanın tarihine bakıldığında, dinsel nitelikli olarak ortaya çıktığı, bu yöntem ve tekniklerin çok daha sonraları siyasi amaçlı olarak kullanılmaya başlandığı anlaşılmaktadır. Daha ziyade gelişmiş ülkeler tarafından günümüzde yapılan misyonerlik faaliyetleri dinsel nitelikli propagandanın hâlâ sürdürüldüğünü göstermektedir. Propaganda terimi 20. yüzyılın başında, I. Dünya Savaşı dönemindeki ikna taktiklerini anlatmak için yaygın olarak kullanılmaya başlar ve daha sonra da totaliter rejimler tarafından kullanılır. Propagandanın nihai hedefi bireylerin propagandacının düşüncelerini bireylere sanki kendi düşünceleriymiş gibi kabul ettirmek, benimsetmektir (Pratkins ve Aranson, 1999:9). Zafere giden yolun sadece güç kullanmaktan geçmediğinin farkında olan güçlü ülkeler propagandayı kullanmayı da ihmal etmemişlerdir (Kuruoğlu, 2006:9). Propagandanın görevi; taraftar toplamaktır. Bir hareketin taraftarı, onun amaçlarını kabul eden kimsedir. Taraftar harekete propaganda ile yöneltilir (Hitler 2001: 535). Bu açıdan bakıldığında, devletlerin güçlü olabilmelerinin ya da güçlü kalabilmelerinin bir nedeninin de propagandayı iyi kullanabilmeleri denilebilir. Propaganda bilgilendirici ve ikna edici iletişim unsurlarını betimleyerek iletişimin özel bir türü olarak ayrılabilir (O donnel, 1999:1). Hitler e göre propaganda popüler olmalı ve hitap ettiği zümrede en dar kafaların dahi anlayabileceği bir seviyede bulunmalıdır. Bu şartlar altında propagandanın manevi seviyesi hitap edilen insan kalabalığı ne kadar büyük ise, o kadar düşük olmalıdır. Propagandanın muhtevası ilmi bakımdan ne kadar mütevazı ise kalabalığa o kadar inilebilecek, başarı da o derece kesin olacaktır. Propaganda sanatı, içgüdü ile hareket eden büyük kitlelerin hayal hanesinde psikolojik bakımdan benimsenen bir biçim ve kalbine giden yol bulma sanatıdır Propagandada az şey söylemeli, fakat bunu hiç durmadan tekrar etmelidir (Hitler, 2001: ). Propagandada göze çarpan, daha çok tek yönlü sistematik ve bilinçli çabaları kapsamasıdır (Kalender, 2000:89). Radyonun her mekânda ve kolaylıkla dinlenebilen bir araç olması, onun yazılı basının önünde yer almasını sağlamaktadır. Hitler ve propaganda bakanı Goebbels de radyonun önemini çok iyi anlamış iki siyaset adamı ve lider olarak kendi düşüncelerini halka kabul ettirmek ve onları istedikleri davranışlara yönlendirmek için radyoyu bilinçli bir şekilde sonuna kadar kullanmışlardır (Kasım, 2011:68). Almanya da Hitler in II. Dünya Savaşı öncesi ve savaş sırasında radyoyu propaganda amacı ile nasıl kullandığı hem radyo tarihi açısından hem de propaganda teknikleri açısından son derece önemlidir. Bu nedenle burada Hitler in propaganda çalışmalarından bahsetmek yararlı olacaktır. Alman propagandasının amacı Almanya yı kuvvetli bir millet olarak göstermesidir. Bu propagandanın esası Almanya nın rakiplerinin zayıf taraflarını açığa vurmak, Almanya nın dünyadaki haksızlıkları kaldırmaya memur edildiğini ve bunun için de lazım olan ırksal, teknik ve kültürel vasıflara her milletten fazla sahip bulunduğunu ispat etmek şeklinde tespit edilmiştir (Özsoy, 1998:58). Savaş zamanlarında radyo yayıncılığı çok önemli bir hâle gelmiş ve Avrupa devletleri tarafından politik çatışmalar için sıkça kullanılarak II. Dünya Savaşı nın çıkmasına neden olunmuştur. Propaganda savaş sırasında komünizm ve faşizmin yükselişinde de önemli bir rol oynamış ve yeni bir bilimsel seviyeye ulaşmıştır (O donnel, 1999:203). Savaş yıllarında radyo, sadece saldırgan ülkeler tarafından kullanılmamış, saldırıya uğrayan ülkeler de bağımsızlıklarını kazanabilmek için radyo yayınlarını kullanmışlardır. Bu ülkeler, bağımsızlıklarını kazandıktan sonra da halkın moralini yüksek tutmak ve onlara ülkenin yeniden inşa edilmesi sırasında moral destek sağlamak için bu önemli kitle iletişim aracından yararlanmışlardır (Kuruoğlu, 2006:9). Hitler propagandayı her yönüyle ciddiye alan, iç ve dış siyasette bunu usta bir şekilde kullanan sayılı liderlerden biri olmuştur. Başarılı bir propaganda yöntemiyle Alman kamuoyunu arkasına almıştır. Mein Kampf adlı kitabında kendi uyguladığı propagandanın tüm ayrıntılarını açıklamıştır. Hitler yalnız Alman halkını harekete geçirmeyi değil, bazı Avrupa uluslarını da etkilemeyi başarmıştır (Bektaş 2002:153). II. Dünya Savaşı radyo üzerinden kasıtlı olarak yanlış verilen bir haberle başlar: Bir SS (Nazi Koruyucu Bölüğü) başkanı ve 4 SS askeri 31 Ağustos 1939 da Gleiwitz radyosuna sivil olarak girer ve radyo personeli bağlanarak bodrum katına kapatılır. Havaya atılan bir kaç el atıştan sonra Almanca ve Polonyaca olarak radyodan yapılan duyurular neticesinde savaş resmen başlar (Falkenberg, 2005:79). Yapılan haberlere göre radyo Polonyalıların eline geçmiş, Polonya Almanya sınırlarını ihlal etmiştir. Hitler yaptığı bir açıklama ile savaş açma sebebini şöyle açıklamaktadır: Bu akıllara zarar olaya bir son vermek için zor kullanmaya karşı zor kullanma ile cevap vermekten başka çarem kalmadı. Alman ordusu Alman halkının gururu ve hakları için büyük bir kararlılıkla savaşını sonuna kadar verecektir. Tüm askerlerden, Alman askerliğinin geleneklerine göre sorumluluklarını sonuna kadar yerine getirmelerini bekliyorum... (Diller, 1980:301). 2

3 Savaş yıllarında yapılan İstek Konserleri özellikle askerlere moral kaynağı olsun diye yayınlanır. Amaç; ev ile cephe arasında bir bağlantı kurmaktır. Askerlerin isteklerinin yanı sıra, mektuplardan paragraflar ve yeni doğan bebeklerin haberleri askerlere buradan verilir (Neumann, 1993: ). Savaş tek ve büyük bir aileyi oluşturmak için yapılmaktadır (Heide, 1999:139). Yayınlar Propaganda Bakanlığı nın ve ordunun kontrolüne bağlıdır (Diller, 1980:341). Yayınlarda kazanacağız kazanıyoruz gibi zafer yeminleri verilmektedir. Şarkılar ise savaşın gerçeğini yansıtmamakta ya da gerçekler süslenerek verilmektedir. Güçlü küçük asker karısı veya Bundan dünya batmaz ya gibi şarkılarla halkın morali yüksek tutulmaya çalışılmaktadır (Falkenberg, 2005:88) ve 1940 yıllarında gerek program içerikleri gerekse propaganda anlamında hiçbir problem yaşanmamakta, her şey istenildiği gibi yürümektedir. Alman askerleri zafer üstüne zafer kazanmakta ve radyo bunu halka bildirmektedir Goebbels 1941'de yayıncılık anlamında yeni bir yapılanmaya gidilmesine karar verir: Radyo yayınları daha eğlenceli olmalıdır. Bunun için Hans Hinkel görevlendirilir ve başarılı olur (Dussel, 2004: ). Goebbels, 1942 yılında radyo yönetiminde de değişiklikler yapar. Haber kaynağı olma tekelini ellerinde tutabilmek için yabancı kaynaklı radyoları dinleme yasağı getirir: Sadece dinleyenler değil, dinleyip edindikleri bilgileri üçüncü şahıslara aktaranlar da cezalandırılacaklardır. Hadamowsky şu sözlerle bu durumun gerekçesini açıklamaktadır: "Halkın hayatı için savaş veriyorsak, hiç kimsenin düşman yayınlarını dinlemeye ve başkalarına aktarmaya hakkı yoktur (Klinger, 1983:58) yılının ilk yarısında bu sebepten 2400 kişi tutuklanmıştır. Cezalar idama kadar çıkarıldıysa da yabancı kaynaklı radyoların dinlenmesi tam olarak engellenememiştir (Dussel, 2004:109) de Rusya ile başlayan savaş başarı ile yürütülen propagandayı etkilemiştir. Rusya ile zaten savaşmak istemeyen halk, savaşın uzamasından rahatsız olmuş ve gerginlik başlamıştır (Dussel, 2004:117) yılında Stalingrad'ın 6. Ordu tarafından kapitülasyona uğratılması da Almanya'yı olumsuz etkilemiş, halkın Alman haberlerine olan güvenlerini sarsmaya başlamıştır. Halk arasında propagandaya karşı önyargılar oluşmaya başlamış, doğruların söylenmediği ya da kısmen iletildiği söylentileri yayılmaya başlamıştır (Dussel, 2004:118). Bu kadar geniş kapsamlı ve kontrollü bir kitle iletişim sistemiyle dahi başka kaynaklara ait bilgi ve yorumların halkın arasına sızması engellenememiştir. Burada en önemli unsur şüphesiz yabancı kaynaklı radyolardır. Rusya ya karşı açılan savaşın hemen kazanılamaması savaşa başka bir gidişat vermiştir. Başta elde edilen zaferlerin yerini 1941 den sonra malubiyet almaya başlamıştır. Bu tarihlerden sonra Almanya radyosunda düşmanı halka sürekli negatif gösteren yayınlar yer almıştır. Örneğin, Yalancılar Lordu adlı şarkı ile Churchill e atıfta bulunulmuştur (Falkenberg, 2005:112) yılına gelindiğinde ittifak devletlerinin uçakları, Almanya nın büyük çoğunluğunu bombalayabilecek durumdadır. En önemli hedeflerin başında radyo yayın evleri gelmektedir. Bu tarihten sonra Almanya da radyo dinlemek iyice zorlaşmıştır (Falkenberg, 2005:148). Propaganda nasyonal sosyalizm zamanında hem kendi tanımına ihanet etmiş hem de kavram olarak bir darlaşma yaşamıştır. 17. yy. da Katolik kilisenin misyonerlik girişimleri ile ortaya çıkan kavram, Fransız devriminde politik bir anlam üstlenmiş ve 20.yy. ın başlarından itibaren reklam ile eş anlamlı kullanılmıştır. Nasyonal sosyalizm zamanının şifrelerini oluşturan resimler zamanla kitle ayaklanmalarına, lider (Hitler) konuşmalarına ve Sportpalast da Tam bir savaş istiyor musunuz? şeklinde halka seslenen Goebbels e ve en sonunda halkın her birimine seslenen politik ve ideolojik nasyonal sosyalizm mesajlarını oturma odasına getiren radyoya sebep olmuştur (Marßolek ve Avon, 1998:45). Nasyonal Sosyalizm Hükümeti, çok geniş kapsamlı yönetim isteklerini radyo ile de uygulamaya çalışmıştır. Bu hükümet görüşüne göre radyo; yetiştirmeli, eğlendirmeli ve mobilize etmelidir. Radyo programları da dönemin propaganda stratejilerini içermektedir. Hükümetin istekleri doğrultusunda bir program hazırlamak için sansür girişimlerinin yanı sıra bilinçli bir personel politikası da uygulanmıştır. Bu, hükümetin güçlenmesinde, hedeflerine ulaşmasında ve emniyet açısından çok önemlidir (Marßolek ve Avon 1998:47) ten sonraki dönemde propaganda Doğu ile Batı arasındaki ideolojik mücadelede temel silah hâline gelmiştir. Soğuk savaşın bitimiyle birlikte propaganda uluslar arası sahnedeki oyununu oynamaya devam etmektedir; fakat günümüzde kullanılan biçimiyle politik, dinsel ve e konomik ideolojilerin eskisinden çok daha karmaşık bir birleşimidir (O donnel, 1999:203). Atatürk de 1935 yılında mecliste yaptığı bir konuşmasında radyonun önemine dikkat çekmek için şöyle söylemektedir: Ulusal kültür için pek lüzumlu olduğu kadar, uluslararası ilgiler bakımından da yüksek değeri olan radyo işine önem vermemiz çok yerinde olur (Kaptan, 2002:9). Atatürk ün bu sözleri değerlendirilecek olursa; yüce önderin, ulusal ve uluslararası çıkarlar (propaganda da buna dâhil) bakımından radyonun önemini dünyadaki birçok liderden çok daha erken fark etmiş olduğu, bu konuya meclisin ve halkın da dikkatini çekmeye çalıştığı anlaşılmaktadır. TELEVİZYONUN ORTAYA ÇIKIŞI SONRASI RADYO PROGRAMCILIĞINDA DÖNÜŞÜM: RADYO HABERCİLİĞİ VE MÜZİK ENDÜSTRİSİ Televizyonun henüz yaygın olmadığı, gazetelerin baskı ve dağıtımının yetersiz olduğu, okuma yazma oranlarının düşük olduğu dönemlerde en etkili kitle iletişim aracı radyo olmuştur. Bu nedenle radyo, işitsel iletişim, siyaset ve propaganda tarihine adını radyo savaşları, radyonun altın yılları ya da parazit savaşları olarak yazdırmıştır (Kuruoğlu, 2006: 8). Dünyada ilk radyo haberi 1920 yılında Amerika Birleşik Devletleri nin Pittsburg kentinde KDKA adlı radyo istasyonunda verilmeye başlanmıştır (Kaptan, 2002:9). Radyonun 5 temel işlevinden ilki olan haber verme işlevi, kitle iletişim araçlarının varlık nedeni ve hepsinin ortak yönüdür (Aziz:2002:55). Amerika da yapılan araştırmalar, insanların çoğunun en kısa ve öz haberleri radyodan elde edebileceklerini düşündüklerini ortaya koymaktadır (Chantler ve Haris, 1997:1-5). Radyo haberinin gücünü göstermesi açısından şu olay da tarihe geçen ilginç olaylardan biridir: 3

4 Ünlü yönetmen Orson Welles 1938 yılında H. G. Wells in Dünyalar Savaşı adlı romanından uyarlanan radyo tiyatrosunda Marslıların dünyayı işgale başladığıyla ilgili bir bölümü haber tarzında okumuştur. Bunun üzerine radyoya son derece güvenen insanlar bunu gerçek zannederek paniğe kapılmışlardır. Hatta bu insanlardan bazılarının korkudan intihar ettikleri bile söylenmektedir. Yayın formatı ne olursa olsun Türkiye de tüm özel kanalların uzun ve kısa haber bültenlerini yayınlamaları yasal bir zorunluluktur. Müzik ağırlıklı yayın yapan radyo kanallarında bu zorunluluk 90 saniye ile 5 dakika arasında değişen uzunlukta haber bültenleri ile yerine getirilmektedir (Aziz, 2002:232). Buna rağmen, bu kurala uymadan yayın yapan kanallar varlıklarını hâlâ sürdürmektedirler. 17 Ağustos 1999 da Gölcük te yaşanan deprem, radyonun önemini ve vazgeçilmezliğini Türk insanına bir kez daha kanıtlamıştır. Kendilerini yalnızca müzik kutusu olarak gören radyolar bile kamuyu deprem haberleri ile bilgilendirmişlerdir. Marmara Bölgesi nde depremi yaşayanlar gelişmeleri sokakta ellerindeki küçük radyolardan ya da otomobillerindeki radyolardan takip etmişlerdir (Eryılmaz, 2005:94). Televizyonun tarihi İskoç mucit John Logie Baird in 1925 yılında gerçekleştirmeyi başardığı keşfiyle başlar. Bu keşfi nedeni ile Ona Televizyonun Babası da denilir. Logie Baird in icadı parlak bulunur ama başlangıçta pek ciddiye alınmaz. Baird in ilkel TV yi icat ettiği dönemde, BBC gibi yayıncılar radyoya odaklandıklarından, BBC nin TV yayıncılığına geçişi, 1929 da sınırlı bir kitleye ulaşan ilk deneme yayınıyla başlar. Günde iki yayın kuşağında hizmet vermeye başlayan BBC televizyonu, ilk kuşakta haber, ikinci kuşakta ise müzik yayını verir (cankaya, 2011). İstanbul Teknik Üniversitesinin (İTÜ) bir laboratuvar çalışması olarak 1952 de başlattığı ilk deneme yayınları ülkemizde televizyonun başlangıcı olarak kabul edilir. İlk yayında Kore Savaşı ile ilgili bir film gösterilmiş, ardından dönemin ünlü gazetecisi Burhan Felek in bir konuşması canlı yayımlanmıştır de TRT nin TV yayınlarına başlamasından sonra 1970 yılında teknik cihazlarını TRT ye devrederek yayınlarına son vermiştir. TRT nin 30 Ocak 1968 de gerçekleştirilen ilk yayını ise Televizyon Daire Müdürü Mahmut Tali Öngören in Başlarken adlı bir konuşmasıyla açılmış ve spiker Zafer Cilasun un sunduğu haberlerle devam etmiştir lerde TRT, Halit Refiğ, Metin Erksan ve Lütfi Akad gibi önemli film yönetmenlerine beğeniyle izlenen televizyon dizileri çektirmiştir. TRT 1974 de gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında çatışma bölgelerinden naklen haberler sunmuştur. Harekâtın televizyonda adım adım verilmesi halkın televizyona olan ilgisini arttırmıştır lerde televizyon yayıncılığında en önemli yenilik ise, renkli televizyondur yılında TRT 2, 1989 da TRT 3 ve TRT GAP yayına geçmiştir. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, günümüzde TRT 1, TRT HABER, TRT 3, TRT 4, TRT TÜRK, TRT Gap, TRT Avaz, TRT Çocuk, TRT 6, TRT Anadolu, TRT OKUL, TRT Belgesel, TRT HD, TRT Müzik, TRT Arapça televizyon kanalları ile yayınlarını sürdürürken, radyo kanalları olarak da TRT 1, TRT FM, Radyo 3, Radyo 4, TRT Türkü, TRT Nağme, TRT Radyo Haber, TSR, TRT Avrupa FM olarak hizmet vermektedir. Ülkemizde TRT nin radyo televizyon kanallarının yanı sıra 1990 lı yıllardan itibaren yayınlarına başlayan çok sayıda özel radyo (1062 adet) ve televizyon kanalı (249 adet) bulunmaktadır. Bu durum tüm dünyada olduğu gibi Türkiye de de radyoların işini zorlaştırmakta, yeni arayışlara yönlendirmektedir. Televizyonun icadı ile birlikte radyolardaki uzun süren ajansların yerini televizyonlardaki görüntülü haberler, radyo tiyatrolarının yerini televizyon dizileri ve sinemalar almış, akşamları radyo dinlemek için buluşan aileler televizyon seyretmek için buluşmaya başlamışlardır. Televizyonun iyice yaygınlaşmasından sonra akşamları aile buluşmaları da azalmaya, hatta ortadan kalkmaya başlamıştır. Günümüz Türk toplumundan örnek vermek gerekirse; insanlar takip ettikleri dizilerin olduğu akşamlarda misafirliğe gitmemeye ya da misafir kabul etmemeye başlamışlardır. Bu durum zamanla toplumda kişiler arası iletişimin azalmasına ve yabancılaşmaya yol açtığı için televizyonun zararlı yönlerinden biri olarak değerlendirilebilir. Televizyon yayınlarına başlanması ister istemez radyoların yayın politikalarını da etkilemiştir: Her şeyden önce evinde televizyon izleme imkânı olanların çoğu akşam eve geldiklerinde radyo yerine televizyonu tercih eder hâle gelmiştir. İzleyici sayıları akşamları çok fazla olduğu için televizyonlar da iyi programları akşamları yayımlamaya başlamışlar, hatta TV kanalları birbirlerinin seyircilerini çekmek için rekabete girişmişlerdir. TV yayınları öncesi radyoda 1 saate yakın süren haberlerin yerlerini TV lerdeki görüntülü haberler almıştır. İnsanlar radyoyu çoğunlukla müzik dinlemek için tercih eder hâle gelmişlerdir. İnternet insanlara radyo, televizyon, gazete ve diğer bütün kitle iletişim araçlarının sunduğu hizmeti tek başına sunmaya başlamıştır. Bu durumda bile radyo diğer kitle iletişim araçlarına göre avantajını yitirmemiştir. Çünkü bilgisayarda çalışan insan, işini aksatmadan televizyon izleyemezken ya da gazete okuyamazken, radyoyu kolaylıkla dinleyebilmektedir. Televizyon ve internet teknolojisinin sunduğu imkânlar nedeni ile radyoların çoğunluğu müzik ağırlıklı yayınlara geçmişlerdir. Özellikle özel/ticari yayıncılık yapan radyolar müzik kutularına dönerken bunların bir kısmı saat başı da olsa birkaç dakikalık haberlerle yetinmeye başlamışlardır. Bu tür radyolar ağırlıklı olarak popüler müzikler çalarak dinleyici çekmeye ve elde ettikleri bu rating ler (izlenme oranı) ile de reklam almaya çalışmaktadırlar. İyi radyo yayıncılığını en son ve en popüler müzik parçalarını yayınlamaktan ibaret zanneden radyolar bu sefer de birbirinin kopyası ya da taklidi olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmışlardır. Bazı radyolar ise haber bültenlerinde ve bazı programlarda televizyonlarla ortak yayınlara yönelmişlerdir. NTV Radyo ve TGRT FM bunlara örnek verilebilir. Televizyon yayınlarının başlamasından TRT de nasibini almış, bu kapsamda TRT FM müzik ağırlıklı yayınlarına başlamıştır. Radyoların müzik ağırlıklı yayınlara başlaması, müzik endüstrisini hareketlendirmiş, bu dönemde çok sayıda yeni popüler müzik parçası üretilmiştir. Bu durum müzik eserleri üreticilerinin haklarını da gündeme getirmiştir. Çünkü özel radyolar uzun süre müzik yapımcılarına para ödemeden, onların müziklerini kullanarak yayın yapıp reklam alarak bir anlamda haksız kazanç elde etmişlerdir. 4

5 Müzik eserlerini izinsiz kullanan özel radyolar ile kaset firmaları ve sanatçılar arasında telif hakkı sorunları gündeme gelmiştir. Müzik Yapımcıları Derneği (MÜYAP) ile Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) özel radyolardan şikayetci olmuşlardır. Sanatçılar da eserlerinin izinsiz ve sorumsuzca kullanıldığını öne sürerek savcılığa şikayette bulunmuşlardır (Çakır, 2005:42). Daha sonra bu doğrultuda çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. TÜRKİYE DE RADYO YAYINCILIĞININ GELİŞİMİ Kamusal Yayıncılık Dönemi Diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye de de ilk radyo denemelerini gerçekleştirenler amatörler olmuştur. Bu amatör radyocular kendi ürettikleri basit alıcılarla yabancı radyoları dinlemişler ve dar kapsamlı yayın denemeleri yapmışlardır yılında Muallim Mektebi nde verilen bir musiki konserinin İstanbul Üniversitesi nde radyo vasıtasıyla dinletildiği de kayıtlar arasındadır deki radyo yayınlarına başlamadan 1 yıl önce Ankara ve İstanbul da kurulan verici istasyonlarının işletilmesi için çıkartılmış olan kanunla kurulmuş bulunan özel statüdeki Türk Telsiz Telefon Anonim Şirketi nin (TTTAŞ) bazı sıkıntıları aşıp radyo yayınlarına başlayabilmesi için Atatürk devreye girmiştir. Türkiye nin ilk radyocularından Hayrettin Bey (Hayreden) bu konuyla ilgili hatırasını şöyle anlatmaktadır: Kendisine bu teşebbüsten bahsetmişler, Aleti getirsin de dinleyelim, demiş. Bir gün kendi yaptığım alıcıyı alıp Orman Çiftliği ne götürdüm. İstasyon ararken tesadüfen karşımıza Rus Radyosu çıktı. Atatürk Sofya da ateşe iken az çok Rusçaya kulağı dolgundu. Dinledi, dinledi, birden herkesi susturdu: Efendiler, bakın propaganda yapıyorlar. dedi. Derhal istasyonun kurulmasını emrettiler. İstanbul daki deneme yayınları, İstanbul Büyük Postane nin kapısı üzerine yerleştirilen bir vericiden, halka müzik dinletilerek yapılmıştır. Bu dönemde devlet, radyo vericilerinin yapılması için ihaleyi PTT aracılığı ile bir Fransız şirketine vermiştir. Daha sonra, Türk Telsiz Telefon Anonim Şirketi ne (TTTAŞ) İstanbul ve Ankara daki verici istasyonlarının işletilmesi için 10 yıl süreliğine izin verilmiştir. Bu şirket ticari gibi görünmesine rağmen yetkilileri devlet yönetimine yakın kişilerden oluşmaktadır (Cankaya, 2000:16). Bu şirketin sermayesinin yüzde 40 ı İş Bankası na, yüzde 30 u Anadolu Ajansı na, geri kalan yüzde 30 u ise üç tecrübeli gazeteciye (Falih Rıfkı Atay, Cemal Hüsnü Taray ve Sedat Nuri İleri) aittir. Amerika da ilk düzenli radyo yayınlarına 1920, İngiltere de 1922 yılında başlandığı düşünülecek olursa, Türkiye de 1927 yılında radyo yayınlarına başlanabilmiş olması, henüz 1923 yılında kurulmuş genç Türkiye Cumhuriyeti için oldukça erken bir tarih olarak değerlendirilebilir (Aziz, 2002:211). 6 Mayıs 1927 de Türkiye radyolarının ilk spikeri Sadullah Gazi Evranos un yaptığı Allo allo Muhterem samiin (dinleyiciler) Burası İstanbul Telsiz Telefonu 1200 metre tul-u mevç (dalga boyu), 250 kilosikl. Şimdi akşam neşriyatımıza başlıyoruz. anonsu ile başlayan yayınlar, akşamları birkaç saat sürmekte, genellikle müzik ve haberlerden oluşmaktadır. Eminönü Sirkeci deki Büyük Postane nin üst katında radyoya ayrılan iki odanın birisi stüdyo, diğeri ise teknik oda olarak düzenlenmiştir yılına ait bir günün yayın akışı şöyledir: Stüdyo musiki heyetinden şevkivza faslı, Esham (hisse senedi, devlet tahvili) ve Tahvilat Borsası haberleri, Telsiz Telefon Orkestrası, Zahire Borsası haberleri, Telsiz Telefon Musiki Heyeti, Anadolu Ajansı haberleri, Telsiz Telefon Orkestrası, Teganni, Matmazel Apostoldi tarafından, Orkestra. Radyolar 1928 yılında yeni Türk harflerinin kamuoyuna anlatılmasında önemli rol oynamıştır (Kaptan 2002:9) döneminde radyo aracılığı ile toplum, Türk dili ve Milli İktisat ve Tasarruf konularında etkilenmeye çalışılmıştır yıllarında Ankara Radyosu nda kültür ve sanata ilişkin programlar zenginlik kazanmış; Edebiyat saati, Şiir Saati, Türk Dili Araştırma Kurumu Saati gibi programlar yer almıştır. Bu dönemde Türkiye radyolarında köylü dinleyicilere yönelik ilk program olan Ziraat Vekaleti Saati ve sonrasında çiftçilere yönelik olarak Meteoroloji Saati, Arıcılık gibi programlar yer almıştır. Aynı dönemde İstanbul Radyosu nda ise, köylüye yönelik programlar yerine, kültür sanat ağırlıklı yayınlar yapılmıştır. Şehir tiyatrolarından canlı olarak yapılan yayın da bu tip programlara örnek gösterilebilir (Cankaya, 2000:18). TTTAŞ ya verilen 10 yıllık işletme izni sırasında şirket, daha ziyade mali sıkıntılar nedeniyle kendisinden beklenen verimi gösterememiş, bu nedenle izni uzatılmayarak tasfiye edilmiştir. Böylece radyo yayıncılığı, devletin yönlendirdiği yayıncılıktan çıkıp, doğrudan kendisinin tekeline geçmiştir. Devlet radyoculuğunun başlangıcı, bazı kaynaklarda 18 Ağustos 1936 da çıkartılan bir kararnameye dayandırılırken, diğerlerinde ise 1937 de çıkan 3222 sayılı telsiz yasasına dayandırılmaktadır. Bu dönemde yayınlar, PTT denetiminde yürütülmeye başlanmıştır. Hem yayınların süreleri artmış, hem de söz programlarının sayıları artmıştır yılından itibaren Ankara ve İstanbul Radyolarında çocuk programları yayımlanmaya başlamıştır. Bu dönemde haber bültenlerinin temel kaynağı Anadolu Ajansı dır ve radyo için ayrı bir haber metni hazırlanmadan, Ajanstan gelen telex mesajları spikerlerce önem sırasına konularak okunmuştur (Cankaya, 2000:18). Türkiye de radyo yayınları yılları arası PTT tarafından yönetilmiştir. Radyo yayınlarının PTT ye verilmesi, 1964 e kadar sürecek olan dönemde radyo yayın yönetimlerinin hükümetlere, siyasal iktidarlara bırakılması sonucunu doğurmuştur (Aziz, 2002:215) yılı sonbaharında 2. Dünya Savaşı nın başlamasıyla birlikte tüm dünyada ve Türkiye de radyo yayıncılığının önemi daha iyi anlaşılmıştır (Yazıcı, 1999:31). Savaş sırasında halkın moralini yüksek tutmak için, ilk kez manevi türde yayınlara başlanmış, Millî Kahramanlık Menkıbeleri, Yurt Bilgisi ve Sevgisi gibi programlar yayımlanmaya başlanmıştır. O günlerde Ankara Radyosu ndan, Türkiye nin tarafsızlık politikaları vurgulanmıştır yılında radyo yönetimi Matbuat ve Umum Müdürlüğüne bağlanmış, 1943 yılında ise bu müdürlük Basın Yayın Turizm Genel Müdürlüğü adıyla yeniden örgütlenmiş, bütün yetkiler de genel müdüre verilmiştir. Bu durum ise, özellikle söz yayınlarında sıkı bir denetime yol açmıştır (Cankaya, 2000:22). 5

6 Bu dönemde yönetici kadrolara müzik ve sanatın çeşitli dallarında ünlenmiş, birikimli kişilerin getirilmesi dönemin olumlu yanlarıdır ve radyonun sanatla ilgisinin kurulduğunu göstermektedir (Kaptan, 2002:19) yılında çıkartılan 5392 sayılı yasa ile seçimlerde TBMM ye girecek siyasal partilere seçimden önce radyoda para ödemeden konuşma hakkı tanınmıştır yılları arasında kültür sanat programları içinde en çok yeri radyo oyunları alırken, çocuklara yönelik programlar da dikkat çekmektedir. Bu yıllarda Ankara Radyosu nun Çocuk Saati programı, geleceğin radyocularını ve tiyatro oyuncularını yetiştirmede bir okul işlevi üstlenmiştir. Yine, 1949 yılının sonlarında radyoda reklam yayınları başlamıştır. 14 Mayıs1950 de 27 yıldır iktidarda olan CHP, seçime yeni girerek büyük bir çoğunlukla seçimi kazanan Demokrat Parti ye iktidarı devretmesi, Türk radyoculuk tarihinin de dönüm noktası olmuştur. Çünkü DP hükümeti radyo yayınlarını kontrol etmeye ve yayınların içeriğine müdahale etmeye başlamıştır (Aziz 2002:215). Demokrat Parti döneminde cuma sabahları kuran ve sonrasında da mevlit yayınları başlamıştır. Transistorlu radyolar da bu yıl Türkiye ye girmiş ve radyonun yaygınlaşmasında büyük rol oynamıştır (Cankaya, 2000:24) yılında Türkiye de radyoculuk tarihi açısından önemli bir gelişme yaşanmış; Atatürk ün naşının geçici kabrinden alınıp, Anıtkabir e getirilmesi Türkiye Radyolarından naklen verilmiştir (Kaptan, 2002:23) Anayasası nın radyo ve televizyon konusundaki hükümleri ve bu doğrultuda yeni bir örgütün kurulmasına ilişkin çabalar, bu döneme bir geçiş dönemi özelliği kazandırmıştır (Yazıcı, 1999:27) Anayasası nın 121. maddesi radyo ve televizyon yayınlarının özerk ve tarafsız bir kurum tarafından yapılacağını içermektedir. TRT nin özerk yapısını ve işleyişini düzenleyen 359 sayılı yasa de kabul edilmiş ve de yürürlüğe girmiştir (Cankaya, 2000:24). Radyo ve televizyon yayıncılığı; kamusal ve özel yayıncılık olmak üzere dünyada iki ayrı yaklaşıma göre, kimi zaman da ikisi birlikte yapılmaktadır. Yayıncılık alanında devlet hiyerarşisi içinde görevlendirilen ve kamu kaynaklarını kullanan bu kuruluşlar yayıncılığı bir kamu hizmeti olarak yerine getirirken, daha çok halkı resmî ideoloji çerçevesinde bilinçlendirmek ve onların eğitimine katkıda bulunmak amacını üstlenirler. Bu amaca, yozlaşmayı önlemek ve kültürü korumak da dâhildir. T.C. Anayasası nın 133. maddesi TRT yi bu amaç için görevlendirmiştir. Kamusal yayıncılıkta amacın ticari kazanç olmaması, özel sektör yayıncılığından ayrılan en önemli yanıdır (Avşar ve Öngören, 2003:19). TRT nin yönetim kadrolarının oluşturulmasından sonra, 9 Eylül 1964 de Kıbrıs ın Sesi Radyosu yayına başlamıştır. Aynı yıl TRT prodüktör, spiker, teknisyen, araştırmacı ve röportajcı gibi yayın elemanı ihtiyacını karşılamak için ilk defa sınav açmıştır. 10 Ekim 1965 tarihinde Türkiye Radyoları ilk kez genel seçim sonuçlarını vermek için sabaha kadar yayın yapmıştır (Kaptan, 2002:25) de yayınları Doğu Anadolu nun tamamına ulaşabilen Erzurum Radyosu yayına başlamıştır de Antalya Radyosu, 1972 de 1200 KW gücündeki İstanbul radyosu vericisi hizmete girmiştir yılında televizyonun deneme yayınlarına başlaması ve sonrasında radyoya ayrılan kaynakların televizyona aktarılması nedeniyle, radyolar bir süre teknik yatırımdan uzak kalmıştır (Cankaya, 2000:26). 2 Haziran 1971 de TRT nin ilk genel müdürü Adnan Öztrak ın istifa etmesinden sonra, 25 Temmuz 1971 de toplanan TRT yönetim kurulu, Tümgeneral Musa Öğün ü TRT Genel Müdürlüğü ne getirmiştir (Kaptan, 2002:46). 12 Mart 1971 de Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarının verdikleri muhtıradan sonra, Anayasanın 121. maddesi değiştirilerek TRT nin özerkliği kaldırılmış ve yalnızca tarafsız bir kurum hâline getirilmiştir. TRT bundan sonra bütün siyasi partilere yayınlarında eşit zaman ayırarak tarafsızlığı sağlamaya çalışmıştır tarihinde çıkan ve 359 sayılı yasada değişiklikler yapan 1568 sayılı yasa ile kurumun örgütsel yapısı değiştirilerek siyasal iktidara bağlı hâle getirilmiştir. Bundan sonra siyasal iktidar değiştikçe TRT yönetimi de değişmeye başlamıştır (Cankaya, 2000:28) de TRT-1, TRT-2, TRT-3 radyoları yayınlarını sürdürürken, TRT-1 24 saat kesintisiz yayınlara geçmiştir. TRT yayın postalarının ayrılması ile birlikte Sabahtan Sabaha, Kadın Dünyası, Pazardan Pazara gibi kuşak programı yayınları da başlamıştır. Bu yıllarda TRT nin önemli bir faaliyet alanı da yurt dışı yayınları olmuştur: 1975 yılında Arapça, Romence, Elence, Bulgarca, Sırp-Hırvatça, Almanca, Farsça ve İngilizce yapılan yayınlara 1982 de Çince, Rusca, Macarca, Urduca, Bulgarca ve Azerice dilleri de eklenmiştir. Yayın yapılan alanlar da Avrupa, Amerika, Balkanlar, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Asya ve Uzakdoğu olarak genişlemiştir (Cankaya, 2000:32) yılının Temmuz ve Ağustos ayları Kıbrıs Barış Harekatı nın başlaması nedeni ile TRT için olağanüstü bir dönem olmuştur. 1 Ocak 1975 ten itibaren TRT-1 in yanısıra TRT-2 ve TRT-3 ün ortak yayına başlamaları ile Türkiye de ilk defa tematik yayıncılığın temelleri atılmıştır (Kaptan, 2002:53). 12 Eylül 1980 de Türkiye de üçüncü ve en etkili askerî darbe olmuş, darbe sonrası TRT yasası tekrar değişmiştir. TRT nin kaderi 1960, 1971 ve 1980 askerî darbelerine bağlı olmuştur (Yazıcı, 1999:52). 12 Eylül 1980 İhtilali nin ertesi günü TRT nin sorumluluğunu Tümgeneral Servet Bilgi üstlenmiş, bu görevi 24 Eylül de Doğan Kasaroğlu na tekrar devretmiştir de yapılan halk oylamasıyla kabul edilen yeni anayasa, radyo-televizyon istasyonlarının kuruluşu ve işletilmesi ile ilgili yeni düzenlemeler getirmiştir (Kaptan, 2002:57) Anayasası nın 133. maddesine dayanılarak çıkartılan 2954 sayılı yasa, 1983 de yürürlüğe girerek, yayın sonrası denetim ve değerlendirme yapmak üzere, Radyo Televizyon Yüksek Kurulu nun (RTYK) kurulmasını sağlamıştır. Bu yasa aynı zamanda siyasal otoritenin tekelini ve denetimini de beraberinde getirmiştir (Cankaya, 2000:24). Bu yasa TRT nin özerk değil, tarafsız olmasını öngörmüş ancak, getirilen pek çok kural ile TRT siyasal iktidarların müdahalelerinden uzak tutulmaya çalışılmıştır (Aziz, 2002:218) yılında TRT-1 yayınları ülke nüfusunun % 90 ına, TRT-2 %82 sine ulaşmaya başlamış, TRT-3 ün verici sayısı da 27 FM vericisine çıkmıştır de ise TRT-4 FM bandından yayınlarına başlamıştır. Bu tarihten itibaren TRT radyoları Radyo-1, Radyo-2, Radyo-3, Radyo-4 olarak anılmaya başlamıştır (Cankaya, 2000:32). 6

7 9 Temmuz 1990 tarihinden itibaren de, turistlere yabancı dilde seslenen turizm radyoları yayınlarına başlamışlardır. Merkezi Antalya-Lara olan bu radyolar yayınlarını Antalya, İzmir, Kuşadası, Pamukkale ve Nevşehir de stereo olarak sürdürmüşlerdir. Yine 1990 yılında E-5 Karayolu boyunca sürücülere yönelik yayın yapmak üzere Radyo E-5, yayına başlamıştır (Kaptan, 2002:62). Özel\Tecimsel (Ticari) Yayıncılık Dönemi Türkiye deki anayasal ve yasal düzenlemelerin ticari radyo ve televizyon yayıncılığına izin vermemesine rağmen, 1989 yılından itibaren başlayan fiili durum yıllarca sürmüştür. Frekans ve kanal tahsisleri olmadan, işletmesini kurup, teknik alt yapıyı hazırlayanlar, atmosferdeki sınırlı sayıdaki frekans bantlarına sahip olmuşlardır. Bu kuruluşlar, elde ettikleri reklam gelirlerine rağmen, vergi ödememişlerdir. Birçoğu yayıncılık kurallarını da ihlal etmiştir. Örneğin, TGRT ve Star televizyonlarının yayınlamış olduğu eksik ve yanlış haber sonucu on binlerce kişi İstanbul da Taksim, Ankara da Kızılay meydanlarında toplanarak, gösteri yapmış, TRT binaları ile ABD ve Yugoslavya Büyükelçilik ve başkonsolosluklarını taşlamıştır. Bu durum, ticari radyo ve televizyonların sorumsuz kişiler tarafından yönetildikleri takdirde büyük toplumsal olaylara neden olabileceklerini göstermiştir da başlayan hukuk dışı fiili durum, 1982 Anayasası nın 133. maddesinde yapılan değişiklik, Avrupa Sınır Ötesi Yayın Sözleşmesi nin kabulü ve 3984 sayılı Yasa nın yürürlüğe girmesiyle sona ermiştir. Bu değişiklik ile Türkiye de radyo televizyon yayınlarında devletin tekeli kalkmıştır (Kaptan, 2002:75). Türkiye de özel radyo ve televizyon yayıncılığının başlatılmasıyla ilgili girişimler incelendiğinde, toplumsal isteklerden daha ziyade siyasi iktidarların kararları ile yayınlara başlandığı anlaşılmaktadır da yasal olmamakla beraber kamu tekeline son veren özel yayıncılığın başlamasında da siyasi iradenin isteği ve işbirliği gözlenmektedir. İktidarın nimetlerinden yararlanmak isteyen özel yayıncıların iktidara yakın durarak onun gücünü pekiştirmesine katkı sağlayabileceği düşüncesi, siyasal iktidarların da özel yayıncıları desteklemesini sağlamıştır. Türkiye de özel yayıncılığın başlamasının dünyada yükselen siyasi ve ticari eğilimler, içeride ekonomik güç merkezlerinin televizyonu ticari amaçlarının uzantısı olarak kullanma istekleri ve siyasi partilerin bu eğilimlerle, çıkarları doğrultusunda işbirliği yapma isteklerinin bir birleşimine dayandığı ileri sürülebilir (Ünlüer, 2005:194). Özel yayın kuruluşları çoğunlukla kar amacıyla yayıncılık alanına girmiş ticari işletmelerdir (Avşar ve Öngören 2003:30). Tecimsel (Ticari/özel) radyo istasyonları, gelirlerini reklamlardan sağlarlar. Reklam alabilmek için, çok sayıda dinleyiciye ulaşmak isterler. Bu yüzden de ticari radyoların çoğu, farklı türlerde pop müziği çalıp, buna ilaveten yerel haberlere yer verirler (Chantler ve Haris, 1997:5). Radyo ve Televizyon yayıncılığı alanını düzenlemek üzere RTÜK (Radyo Televizyon Üst Kurulu) oluşturulmuş, yayınların lisanslaması, frekans planlaması ve tahsisi çalışmaları ise halen devam etmektedir (ratem, 2011). Avrupa da 1980 lerden sonra, radyo ve televizyon yayıncılığında devlet tekelinin kırılması, özel radyoların sayılarının artması ve yayıncılık alanındaki gelişmeler Türkiye yi de etkilemiştir. Gelişmiş Avrupa ülkelerinde görülen alternatif radyolar, özgür radyolar yerine ticari radyoların daha yaygın olarak ortaya çıkışları, reklam gelirlerinin paylaşılması gibi ekonomik nedenlerin, ülkemizde daha etkin olduğu şeklinde yorumlanabilir li yılların sonunda çeşitli gazeteler, yayıncılar ve video şirketleri özel radyo-televizyon yayınları yapmak için girişimlerde bulunmuşlardır. Hürriyet, Türkiye, Sabah Gazeteleri, Karacan Yayınları ve Nadir Gurubu bu kuruluşların başlıcalarıdır yılı haziran ayında, özel radyo kurmak için, TRT ye 106 başvurunun yapıldığı, dönemin genel müdürü tarafından açıklanmıştır (Cankaya, 1997:76). Türkiye de 1986 yılından itibaren uzaydaki iletişim uyduları vasıtası ile yabancı televizyon yayınları halk tarafından izlenmeye başlamıştır. Yayın tekeli devletin ve TRT nin elinde olmasına rağmen, bir şey yapılamamıştır çünkü uydu yayınlarını alabilecek çanak anteni olanlar, istedikleri yabancı kanalları izleyebilmişlerdir yılından itibaren PTT nin bu uydu yayınlarını, isteyenlere abonelik sistemi karşılığında ulaştırması ile de TRT nin tekeli delinmiştir. Üstelik zamanın cumhurbaşkanı Turgut Özal da yurt dışından Türkiye ye yapılacak Türkçe televizyon yayınlarının yasal bir sakıncasının olmadığını düşündüğünü ifade etmiştir (Kaptan, 2002:65) yılında yasa dışı olarak kurulan ilk özel televizyon kanalı olan Star ın en önemli özelliği; ortaklarından birinin, Cumhurbaşkanı Özal ın oğlu olmasıdır. Zaten ticari yayıncılıkta yasa dışı yolu açan da bu ayrıcalıklı durum olmuştur (Yazıcı, 1999:56). Merkezi Almanya da olan ve Magic Box şirketi tarafından işletilen, Türkiye nin ilk özel televizyonu sloganıyla yayınlarını istediği biçim ve içerikte sürdüren Star 1 in, doğrudan Türkiye ye yönelik yayın yapan bir TV kanalı olması, bazı hukuksal sorunları ortaya çıkarmıştır (Sarmaşık 2000:114). Aslında sorunun temelinde, Türk yayın hukukunun zamanında gerekli önlemleri almaması sonucu, yasal olmayan durumların ortaya çıkması ve bir kaosun yaşanmış olması yatmaktadır (Aziz, 2002:219). Bu dönemde özel radyo televizyonların, gayri resmî olarak yayınlara başlamış olması, bu kuruluşların, korsan radyo ve televizyonlar olup olmadığı sorgulamasına yol açmıştır. Bu tip radyoların politik amaçla kurulmuş olanlarına clandestine denilirken, politik amaç taşımayan radyolara ise, Pop-Pirate denilmektedir. Türkiye de 90 lı yıllarda kurulan bu radyolar da Pop-Pirate radyolar olarak değerlendirilmektedir (Akarcalı, 1993:2). Özel radyo-kamusal radyo konusunu kamuoyunda tartışanlar, haber alma özgürlüğünün TRT tekeli ile sınırlandırılmasını eleştirmiş, dinleyicilerin seçme haklarının da sınırlandırıldığını ileri sürmüşlerdir. Devletin yayın tekelini savunan görüştekiler ise, TRT nin tekelinin kaldırılmasının, ülkemizin güvenliği ve bütünlüğü açısından sakıncalı olduğu görüşünü savunmuşlardır. 7

8 Bu görüştekiler, ancak belediye, üniversite gibi kamu kuruluşlarının, eğitim amacı ile radyo ve televizyon yayınları yapma hakkına sahip olmaları gerektiğini belirtmişlerdir (Cankaya, 1996: ) hatta bu dönemde birçok belediye ve üniversite, radyo yayınlarına başlamıştır. Türkiye de yayın hayatına başlayan ilk tecimsel radyolardan en çok bilinenleri; Süper FM, Best FM, Show Radyo, Power FM, Number One, Energie FM, Radyo Tek ve Genç FM dir (Cankaya, 2000:36). Bu dönemde anılan radyoların dışında, Anadolu nun birçok şehrinde radyo yayınlarına başlanmıştır. Kuruluş maliyetinin televizyona göre düşük olması ve program üretiminin ucuzluğu da radyo sayısını hızla arttırmıştır (Kaptan, 2002:63). Böylece Türkiye de televizyon yayınlarına başlandıktan sonra ikinci plana düşen radyo, 1990 dan itibaren tekrar popüler hale gelmiş (Çakır, 2005:42) ve 249 televizyon kuruluşuna karşılık 1062 radyo ile yayınlara devam edilmektedir. Özel radyo ve televizyonların siyasete doğrudan ve dolaylı müdahaleleri karşısında 1992 yılında radyo ve televizyonlara karşı Ulaştırma ve İçişleri Bakanlıkları çeşitli kapatma girişimlerine başlamış ve bunun sonucu özel radyo ve televizyonlarla hükümet yetkilileri arasında yoğun çatışmalar ve uzlaşma görüşmeleri yaşanmıştır (Avşar ve Öngören, 2003:18) ün Nisan ayında Ulaştırma Bakanlığı nın yurt içinden yayın yapan 500 den fazla radyoyu kapattırması, toplum tarafından siyah kurdelalar takılarak protesto edilmiştir. Bu yasak 1993 Temmuzu nda Anayasa nın 133. maddesinin değiştirilmesi ve özel radyo televizyon yayınlarının yasal hale gelmesine kadar sürmüştür. Bu anayasa değişikliği ile birlikte, radyo televizyon yayınlarında devlet tekeli de ortadan kalkmıştır. Bu değişiklik aynı zamanda TRT nin de özerk olması hükmünü getirmiştir. Bu değişiklikten sonra de Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun yürürlüğe girmiştir. Bu kanun ile hem TRT nin hem de özel radyo ve televizyonların aynı kurallara uyması gerektiği belirtilmiştir de çıkan bu yasa aynı zamanda Radyo Televizyon Yüksek Kurulu (RTYK) yerine, Radyo Televizyon Üst Kurulu nu (RTÜK) getirmiştir (Cankaya, 2000:38) sayılı bu kanunun amacı, radyo ve televizyon yayınlarının düzenlenmesi, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu nun kuruluş, görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin esas ve usulleri belirlemektir. Kanun; her türlü teknik, usul ve araçlarla ve her ne isim altında olursa olsun elektromanyetik dalga ve diğer yollarla yurt içine ve dışına yapılan radyo ve televizyon yayınları ile ilgili hususları kapsar (Kocahanoğlu, 1995:29) Sayılı Kanun dan önce yaklaşık 2000 radyo ve 500 televizyon kuruluşu, frekans kullanımı ve yayın içeriği yönünden denetimsiz olarak yayınlarını sürdürmekte iken de 3984 Sayılı Kanun un yürürlüğe girmesi ile yayın kuruluşlarının kanunun öngördüğü yayın ilkelerine uygun hareket etmeleri yasal zorunluluk haline gelmiştir Sayılı Kanun un yürürlüğe girmesinden sonra, Ulusal Radyo ve Televizyon Frekans Planı yapılmış ve bu sırada hazırlanan yönetmelikler çerçevesinde yayın lisansı ve yayın izni verilmek üzere başvuruların yapılmasına dair duyurular yayımlanmıştır. Bu duyurular neticesinde, Kanunun öngördüğü şartlara uygun olarak, 1186 radyo ve 261 televizyon kuruluşu lisans başvurusunda bulunmuş, bunların dışındaki radyo ve televizyonlar yayından men edilmiştir. Böylece, radyo ve televizyon kuruluşları ile ilgili ilk eleme gerçekleştirilmiş, 814 radyo ile 239 televizyon kuruluşunun kontrolsüz yayınlarına fiilen son verilmiştir (Gener, 2008). Yaklaşık dört yıl süren yasasız dönemden sonra 1994 de çıkan 3984 sayılı yasanın bir nedeni de siyasetçilerin özel radyo televizyon yayıncılığını denetim altında tutmaya yönelik bir işbirliği olarak da değerlendirilmektedir (Ünlüer, 2005:194) Sayılı Yasa dan sonra, bu radyo kanalları, özel televizyon kanalları gibi kayıt altına alınmıştır. Frekans tahsisinden yararlanabilmek için RTÜK e kayıt yaptırmak zorunda bulunan pek çok radyo kanalı, kayıt için başvuru yapmış, fakat bazıları yayınlarını sürdürememiştir (Aziz, 2002:229) sayılı yasa, tekelciliği önleyerek daha demokratik bir anlayış sunmakta, kültürel ve sanatsal programların yayımlanması konusunda yaptırımlar getirmiştir sayılı yasanın olumlu ve olumsuz yönlerinden ziyade Türkiye için bu yasa ile özel radyo televizyon yayınlarına izin çıkması çok önemlidir. Çünkü yasaların olumsuz veya aksayan yönleri süreç içerisinde düzeltilebilir; ancak yasaların düzenlemediği uygulamalar kanunsuz sayılırlar. Tabii yasanın özel yayınlara izin vermesi ile her şey hallolmuş da değildir. Türkiye de ticari radyo-televizyon yayıncılığı büyük sermaye guruplarının elindedir Sayılı Yasa nın 4. maddesinde radyo ve televizyon yayınlarının kamu hizmeti yayıncılığı anlayışı içinde yapılacağı belirtilmesine rağmen, yayınlar daha çok izlenmek ve daha çok reklam almak, daha çok kar elde etmek ve güçlü bir baskı gurubu oluşturmaya yönelik olmuştur. Sermaye gurupları kitle iletişim araçlarıyla çok sayıda kişiye ulaşabilmekte, izleyici ve dinleyicilere diğer yatırım alanlarının tanıtımını yapabilmektedirler. Büyük sermaye gurupları yayınlarıyla siyasi güçler üzerinde de baskı yaratarak alınan kararlar üzerinde etkili olabilmişlerdir (Kaptan, 2002:78). Özel yayınlara başlandıktan sonra da bu yayınlar ile ilgili olumlu ve olumsuz değerlendirmeler devam etmiştir. Daha sonra bu kanundaki eksik ya da aksaklıkları gidermek amacı ile 6112 sayılı kanun çıkartılmıştır tarihinde kabul edilen 6112 sayılı Radyo Ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun 3984 Sayılı Kanun un yerini almış olup bu Kanun un amacı; radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerinin düzenlenmesi ve denetlenmesi, ifade ve haber alma özgürlüğünün sağlanması, medya hizmet sağlayıcılarının idari, mali ve teknik yapıları ve yükümlülükleri ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun kuruluşu, teşkilâtı, görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin usul ve esasları belirlemektir sayılı bu kanuna göre ulusal yayın; ülke nüfusunun asgari yüzde yetmişine ve Üst Kurulca belirlenen yerleşim yerlerine karasal ortamdan ulaştırılan yayın hizmetini, bölgesel yayın; bir coğrafi bölge içindeki illerin toplam nüfusunun asgari yüzde yetmişine ve Üst Kurul ca coğrafi bölge içinde belirlenen illere ulaştırılan yayın hizmetini, yerel yayın; en fazla bir ilin sınırları içine karasal ortamdan ulaştırılan yayın hizmetini ifade eder. 8

MEDYA OKURYAZARLIĞI 6. ÜNİTE RADYODERS NOTU

MEDYA OKURYAZARLIĞI 6. ÜNİTE RADYODERS NOTU MEDYA OKURYAZARLIĞI 6. ÜNİTE RADYODERS NOTU Günümüzde iletişim teknolojileri hızla gelişmektedir. Dijital iletişim sistemlerinden internet teknolojilerine kadar birçok alanda her geçen gün ortaya çıkan

Detaylı

KANUNSUZ TALÝMATLARI YERÝNE GETÝRMEK ZORUNDA DEÐÝLSÝNÝZ. Çünkü Anayasa ve yasalar bizden yana: 2 Nisan 2007 Onlarca film ve dizi, 3 yýllýðýna kiraya verildi. TRT ye 40 milyon dolar gelir getirmesi gerekirken,

Detaylı

KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ

KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ Doç. Dr. O. Can ÜNVER 15 Nisan 2017 BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ KAMU DİPLOMASİSİ SERTİFİKA PROGRAMI İletişim Nedir? İletişim, bireyler, insan grupları,

Detaylı

İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 1. 1. Bölüm: SİYASAL İLETİŞİM OLGU VE SÜRECİ... 3 1.1 Siyasal İletişimin Tanımı... 3 1.2 Siyasal İletişim Olgusu ve Süreci...

İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 1. 1. Bölüm: SİYASAL İLETİŞİM OLGU VE SÜRECİ... 3 1.1 Siyasal İletişimin Tanımı... 3 1.2 Siyasal İletişim Olgusu ve Süreci... İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 1 1. Bölüm: SİYASAL İLETİŞİM OLGU VE SÜRECİ... 3 1.1 Siyasal İletişimin Tanımı... 3 1.2 Siyasal İletişim Olgusu ve Süreci... 5 2. Bölüm: SİYASAL İLETİŞİMİN DİĞER DİSİPLİNLER VE ALANLARLA

Detaylı

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Sorunlar ve Çözüm önerileri

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Sorunlar ve Çözüm önerileri Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Sorunlar ve Çözüm önerileri Bu rapor 17 Şubat 2016 tarihinde çoğu Radyo ve Televizyon Üst Kurulu nda (RTÜK) görev yapmış olan veya medya ve iletişim alanında uzmanlığı

Detaylı

Erdem ÇAKMAK Üst Kurul Uzmanı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu

Erdem ÇAKMAK Üst Kurul Uzmanı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Erdem ÇAKMAK Üst Kurul Uzmanı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 1 RADYO YAYINCILIĞINDA ULUSLAR ARASI DÜZENLEMELER 1961 Stockholm: 87.5-100 MHz 1979 Cenevre WARC: 87.5 108 MHz 1984 Cenevre: Bölgesel tahsisler

Detaylı

GÖRSEL ve İŞİTSEL MEDYADA EMO

GÖRSEL ve İŞİTSEL MEDYADA EMO GÖRSEL ve İŞİTSEL MEDYADA EMO 14 Nisan 2010- EMO 42. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Göltaş ve EMO Enerji Çalışma Grubu Başkanı Olgun Sakarya, Halk TV de yayınlanan Enerji Oyunu adlı programa konuk

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığından: Karar No: 592 Tarih : 27.12.2013 27 Aralık 2013 CUMA Resmî Gazete Sayı : 28864 YÜKSEK SEÇİM KURULU KARARI Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığından:

Detaylı

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU DERSİMİZİN TEMEL KONUSU 1 1. TÜRK HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARINI TANIMAK 2. TÜRKIYE DE NELER YAPABİLİRİZ SORUSUNUN CEVABINI BULABİLMEK DERSİN KAYNAKLARI 2 SİZE GÖNDERİLEN MATERYAL: 1. 1982 Anayasası: https://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa_2011.pdf

Detaylı

Bağımsız İdari Otoriteler/ Düzenleyici ve Denetleyici Kuruluşlar. Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

Bağımsız İdari Otoriteler/ Düzenleyici ve Denetleyici Kuruluşlar. Doç. Dr. Aslı Yağmurlu Bağımsız İdari Otoriteler/ Düzenleyici ve Denetleyici Kuruluşlar Doç. Dr. Aslı Yağmurlu Ortaya Çıkışı ve Gelişimi 80 li yıllarda başlayan Yeni Sağ politikaların sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Yapısal-kurumsal

Detaylı

Kurumlar, Kurullar. Haldun DARICI *

Kurumlar, Kurullar. Haldun DARICI * Kurumlar, Kurullar Haldun DARICI * Geçtiğimiz yılı önemli bir ekonomik kriz içerisinde geçiren ülkemizde, kriz ortamından çıkmak amacıyla çeşitli yapısal tedbirler alınmış, bu çerçevede çıkarılan kanunlarla

Detaylı

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com MİLLİ MÜCADELE TRENİ TRABLUSGARP SAVAŞI Tarih: 1911 Savaşan Devletler: Osmanlı Devleti İtalya Mustafa Kemal in katıldığı ilk savaş Trablusgarp Savaşı dır. Trablusgarp Savaşı, Mustafa Kemal in ilk askeri

Detaylı

HALKLA İLİŞKİLER VE ORGANİZASYON HİZMETLERİ

HALKLA İLİŞKİLER VE ORGANİZASYON HİZMETLERİ HALKLA İLİŞKİLER VE ORGANİZASYON HİZMETLERİ A. ALANIN MEVCUT DURUMU VE GELECEĞİ Halkla İlişkiler ve Organizasyon Hizmetleri alanı, küreselleşen dünya içinde kurum ve kuruluşlar için bir ihtiyaç olarak

Detaylı

AÇIKLAMALAR...iii GİRİŞ...1 ÖĞRENME FAALİYETİ 1...3 1. RADYOCULUĞUN DOĞUŞ VE GELİŞİMİ...3 1.1. Radyoyu Hazırlayan İcatlar...3 1.2. Radyonun İcadı...

AÇIKLAMALAR...iii GİRİŞ...1 ÖĞRENME FAALİYETİ 1...3 1. RADYOCULUĞUN DOĞUŞ VE GELİŞİMİ...3 1.1. Radyoyu Hazırlayan İcatlar...3 1.2. Radyonun İcadı... İ İ İ AÇIKLAMALAR...iii GİRİŞ...1 ÖĞRENME FAALİYETİ 1...3 1. RADYOCULUĞUN DOĞUŞ VE GELİŞİMİ...3 1.1. Radyoyu Hazırlayan İcatlar...3 1.2. Radyonun İcadı...6 1.3. İlk Yayınlar ve Radyonun Altın Çağı...7

Detaylı

BÖLÜM 1: Radyo Yayınlarının Tarihçesi Radyonun Bulunuşu ve İlk Radyo Yayınları Radyo Yayıncılığının Gelişimi...

BÖLÜM 1: Radyo Yayınlarının Tarihçesi Radyonun Bulunuşu ve İlk Radyo Yayınları Radyo Yayıncılığının Gelişimi... İÇİNDEKİLER Giriş... 1 BÖLÜM 1: Radyo Yayınlarının Tarihçesi... 5 1.1 Radyonun Bulunuşu ve İlk Radyo Yayınları... 5 1.2 Radyo Yayıncılığının Gelişimi... 8 BÖLÜM 2: Radyo Yayın Sistemleri, Örgüt Yapısı...

Detaylı

T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU Karar No : 329

T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU Karar No : 329 - K A R A R - 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Geçici 21. maddesinin (A) fıkrasında; Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27 nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi

Detaylı

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları PA 101 Kamu Yönetimine Giriş (3,0,0,3,5) Kamu yönetimine ilişkin kavramsal altyapı, yönetim alanında geliştirilmiş teori ve uygulamaların analiz edilmesi, yönetim biliminin

Detaylı

PREMATÜRE BİR YASA: R.T.Ü.K. YASASI

PREMATÜRE BİR YASA: R.T.Ü.K. YASASI PREMATÜRE BİR YASA: R.T.Ü.K. YASASI Prof. Dr. Ateş VURAN Son günlerde uyguladığı yaptırımlar dolayısıyla, R.T.Ü.K. sürekli olarak medyanın gündeminde yer almaya başladı. 3984 sayılı, "Radyo ve Televizyonların

Detaylı

Sirküler Rapor Mevzuat 04.06.2015/118-1 VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 452) YAYIMLANDI

Sirküler Rapor Mevzuat 04.06.2015/118-1 VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 452) YAYIMLANDI Sirküler Rapor Mevzuat 04.06.2015/118-1 VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 452) YAYIMLANDI ÖZET : Lisanslı depo işletmesince, Elektronik Kayıt Kurallarına uygun olarak Sistem üzerinde oluşturulan

Detaylı

HALKLA İLİŞKİLER (HİT102U)

HALKLA İLİŞKİLER (HİT102U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. HALKLA İLİŞKİLER (HİT102U) KISA ÖZET

Detaylı

Fatma Özer & Hümeyra AKMAN

Fatma Özer & Hümeyra AKMAN Fatma Özer & Hümeyra AKMAN 1 İÇERİK 1. Uzaktan Eğitimin Tanımı 2. Uzaktan Eğitimin Aşamaları A. Evreleri i. 1. Evre : Posta İle Eğitim ii. 2. Evre : Çoklu Ortam Modeli iii. 3. Evre : Tele Öğrenme Modeli

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Uluslararası İlişkiler Tarihi II PSIR 112 3 3 + 0 3 5

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Uluslararası İlişkiler Tarihi II PSIR 112 3 3 + 0 3 5 DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Uluslararası İlişkiler Tarihi II PSIR 2 3 3 + 0 3 5 Ön Koşul Dersleri PSIR Dersin Dili İngilizce Dersin Seviyesi Lisans Dersin Türü Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

MÜZİK KÜLTÜRÜ Editörler

MÜZİK KÜLTÜRÜ Editörler MÜZİK KÜLTÜRÜ Editörler Zeki NACAKCI - Alaattin CANBAY Yazarlar Doç. Dr. Ahmet Serkan Ece - Doç. Dr. Alaattin Canbay Doç. Dr. Ebru Temiz - Doç. Dr. Esra Dalkıran Doç. Dr. M. Kayhan Kurtuldu - Doç. Dr.

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık

Detaylı

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ 1908 II. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken İttihat ve Terakki Cemiyetinin faaliyetleri 1908 Reval Görüşmesi İTTİHAT ve TERAKKÎ CEMİYETİ 1908 İhtilâli ni düzenleyen

Detaylı

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK TürkİYE KADIN DERNEKLERİ FEDERASYONU Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu 1976 Yılında kurulmuş ülke genelinde 50.500 üyesi

Detaylı

Pazarlama Taktikleri

Pazarlama Taktikleri Pazarlama Taktikleri Umut Al umutal@hacettepe.edu.tr - 1 Pazarlama Taktikleri Halkla ilişkiler Doğrudan posta Telepazarlama Reklâm (Walters 1992) Internet - 2 Halkla İlişkiler - Tarihçe Toplum olarak yaşam

Detaylı

UZAKTAN EĞİTİMİN TARİHSEL GELİŞİMİ

UZAKTAN EĞİTİMİN TARİHSEL GELİŞİMİ UZAKTAN EĞİTİMİN TARİHSEL GELİŞİMİ BÖTE 2014 EMRE KARAHAN ORÇUN KEMAL OTRUŞ MUHAMMED BAYHAN UZAKTAN EĞİTİM Zaman ve mekandan tamamen bağımsız, öğrencinin ve öğretim üyesinin kampüse gelme zorunluluğu olmadan

Detaylı

AGRT DEN TARİHİMİ ÖĞRENİYOR, TABİATI SEVİYORUM SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ

AGRT DEN TARİHİMİ ÖĞRENİYOR, TABİATI SEVİYORUM SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ AGRT DEN TARİHİMİ ÖĞRENİYOR, TABİATI SEVİYORUM SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ İlim Kültür Tarih Araştırmaları Merkezi (İKTAV) Belgesel Yayıncılık, Devr- i Alem Belgesel Programı ve Avrasya Gazete Radyo Televizyon

Detaylı

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem NEDEN Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem YERLi VE MiLLi BiR SiSTEM Türkiye, artık daha büyük. Dünyada söz söyleyen ülkeler arasında. Milletinin refahını artırmaya başladı. Dünyanın en büyük altyapı

Detaylı

C- Sınıfı Ulusal ve Uluslararası Düzenleme Soruları

C- Sınıfı Ulusal ve Uluslararası Düzenleme Soruları 1) ERO nun açılımı nedir? C- Sınıfı Ulusal ve Uluslararası Düzenleme Soruları a) Avrupa Haberleşme Ofisi b) Avrupa Telgraf Ofisi c) Avrupa Radyo Haberleşme Ofisi d) Avrupa Telefon Ofisi 2) ITU nun amacı

Detaylı

Pazarlama İletişimi-3

Pazarlama İletişimi-3 Pazarlama İletişimi-3 Reklamın Makro Ekonomik Rolü Ad=Market Power Ad=Information Sentezci görüş Reklam Türleri Doğrudan harekete geçirici Dolaylı olarak etkili Birincil talep yaratan reklamlar Seçici

Detaylı

2017 REFERANDUMU NDA SİYASİ PARTİLERİN MEDYA KULLANIMLARI

2017 REFERANDUMU NDA SİYASİ PARTİLERİN MEDYA KULLANIMLARI NDA SİYASİ PARTİLERİN MEDYA KULLANIMLARI ANA KANAL KULLANIMLARI 20+ ABC1 30 GRP PT ORANI ORTALAMA SÜRE (SANİYE) 2.418 1.459 37 539 0 4.264 (%65) 1.827 (28%) 10 (0,15%) 506 (8%) 0 (0%) 72% 67% 100% 76%

Detaylı

T.C. GAZİEMİR KAYMAKAMLIĞI

T.C. GAZİEMİR KAYMAKAMLIĞI T.C. GAZİEMİR KAYMAKAMLIĞI Benim Naçiz Vücudum Elbet Bir Gün Toprak Olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti İlelebet Payidar Kalacaktır. K.Atatürk ATATÜRK ÜN EBEDİYETE İNTİKALİNİN 71. YILDÖNÜMÜ ANMA TÖRENİ

Detaylı

KAMU YÖNETİMİ LİSANS PORGRAMI

KAMU YÖNETİMİ LİSANS PORGRAMI İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ LİSANS PORGRAMI ANAYASA HUKUKU DOÇ. DR. KASIM KARAGÖZ ANAYASA KAVRAMI, TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI, ANAYASACILIK HAREKETLERİ ANAYASA

Detaylı

YAYIN YÜKSEK KURULU TELİF VE YAPIMCI HAKLARINI KORUMADA ESAS VE USULLER TÜZÜĞÜ

YAYIN YÜKSEK KURULU TELİF VE YAPIMCI HAKLARINI KORUMADA ESAS VE USULLER TÜZÜĞÜ YAYIN YÜKSEK KURULU TELİF VE YAPIMCI HAKLARINI KORUMADA ESAS VE USULLER TÜZÜĞÜ (04.03.2011 - R.G. 41 - EK III - A.E. 118 Sayılı Tüzük) KAMU VE ÖZEL RADYO VE TELEVİZYONLARIN KURULUŞ VE YAYINLARI YASASI

Detaylı

40 yılı aşkın bir süre, önce öğrenci, sonra değişik unvanlarla öğretim elemanı ve

40 yılı aşkın bir süre, önce öğrenci, sonra değişik unvanlarla öğretim elemanı ve 04.10.2010 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sayın Cumhurbaşkanı, Muhterem Konuklar, 40 yılı aşkın bir süre, önce öğrenci, sonra değişik unvanlarla öğretim elemanı ve yönetici olarak içinde yer aldığım Ankara

Detaylı

2000 li Yıllar / 8 Türkiye de Eğitim Bekir S. GÜR Arter Reklam 978-605-5952-25-9 Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011

2000 li Yıllar / 8 Türkiye de Eğitim Bekir S. GÜR Arter Reklam 978-605-5952-25-9 Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011 Seri/Sıra No 2000 li Yıllar / 8 Kitabın Adı Türkiye de Eğitim Editör Bekir S. GÜR Yayın Hazırlık Arter Reklam ISBN 978-605-5952-25-9 Baskı Tarihi Ağustos-2011 Ofset Baskı ve Mücellit Ömür Matbaacılık Ömür

Detaylı

İktisat Tarihi II. XI. Hafta

İktisat Tarihi II. XI. Hafta İktisat Tarihi II XI. Hafta 19. yy da Ekonomik Gelişmeler 19. yy Avrupa da, sanayinin bir hayat tarzı olarak kesin zaferine şahit oldu. 19. yyda uluslararası ekonomik ilişkilerde ve devletlerin ekonomik

Detaylı

EET349 Analog Haberleşme Güz Dönemi. Yrd. Doç. Dr. Furkan Akar

EET349 Analog Haberleşme Güz Dönemi. Yrd. Doç. Dr. Furkan Akar EET349 Analog Haberleşme 2015-2016 Güz Dönemi Yrd. Doç. Dr. Furkan Akar 1 Notlandırma Ara Sınav : %40 Final : %60 Kaynaklar Introduction to Analog and Digital Communications Simon Haykin, Michael Moher

Detaylı

2005, yıl:1, sayı:4, ss.62-64 de yayımlanmıştır.

2005, yıl:1, sayı:4, ss.62-64 de yayımlanmıştır. AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNDE DİN ÖĞRETİMİ VE TÜRKİYE İLE KARŞILAŞTIRILMASI 1 Prof. Dr. Mehmet Zeki Aydın 2 Bu yazıda, önce Avrupa Birliği ülkelerindeki din öğretimi uygulamaları hakkında bilgi verilecek

Detaylı

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ İLETİŞİM STRATEJİSİ

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ İLETİŞİM STRATEJİSİ TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ İLETİŞİM STRATEJİSİ 1 AB İLETİŞİM STRATEJİSİ (ABİS) NEDİR? Türkiye - AB müzakere sürecinin üç ayağı: 1- Siyasi reformlar 2- AB yasal düzenlemelerinin kabul edilmesi ve uygulanması

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar T.C. ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI BASIN YAYIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK VE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Detaylı

TÜRKİYE DE, ÖZEL/TECİMSEL RADYO YAYINCILIĞININ GELİŞİM SÜRECİ VE KONYA DAKİ TECİMSEL RADYOLAR ÜZERİNE BİR İNCELEME Metin Kasım *

TÜRKİYE DE, ÖZEL/TECİMSEL RADYO YAYINCILIĞININ GELİŞİM SÜRECİ VE KONYA DAKİ TECİMSEL RADYOLAR ÜZERİNE BİR İNCELEME Metin Kasım * TÜRKİYE DE, ÖZEL/TECİMSEL RADYO YAYINCILIĞININ GELİŞİM SÜRECİ VE KONYA DAKİ TECİMSEL RADYOLAR ÜZERİNE BİR İNCELEME Metin Kasım * ÖZET Bu çalışmada, Türkiye de özel radyo yayıncılığının 1990 yılından günümüze

Detaylı

Birinci Medya Reklam. Markanıza Değer KATALIM. Yeni Nesil TV - GençTVExpress Apple Ipad Online SMS EXPRESS CEP ABONE 2399

Birinci Medya Reklam. Markanıza Değer KATALIM. Yeni Nesil TV - GençTVExpress Apple Ipad Online SMS EXPRESS CEP ABONE 2399 HABER PORTALINIZ www.kibrisgenctv.com Kıbrıs ta Birinci, Akdeniz de bir inci 90.0* 96.6 Mağusa Yeni Nesil TV - GençTVExpress Apple Ipad Online SMS EXPRESS CEP ABONE 2399 Birinci Medya Reklam Markanıza

Detaylı

ÖSYM. kpss. yeni sınav sistemine göre hazırlanmıştır. GENEL KÜLTÜR VATANDAŞLIK DENEME. Gerçek Sınav Tadında...

ÖSYM. kpss. yeni sınav sistemine göre hazırlanmıştır. GENEL KÜLTÜR VATANDAŞLIK DENEME. Gerçek Sınav Tadında... kpss 2014 ÖSYM yeni sınav sistemine göre hazırlanmıştır. GENEL KÜLTÜR VATANDAŞLIK 30 DENEME Gerçek Sınav Tadında... Komisyon VATANDAŞLIK 30 DENEME ISBN 978-605-364-707-2 Kitapta yer alan bölümlerin tüm

Detaylı

FM (Frequency Modulation) SiSTEMLERİ

FM (Frequency Modulation) SiSTEMLERİ FM (Frequency Modulation) SiSTEMLERİ Uz.Ody. Çağıl Sarıdoğan Gazi Ün.Tıp Fak. KBB AD Odyoloji BD Gürültülü ortamlarda konuşmayı anlamak zordur Ancak Çocuk ve özellikle işitme engelli çocuk için durum çok

Detaylı

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) FOTOĞRAF VE GRAFİK ALANI ANKARA 2007 AMAÇ ÖĞRENME FAALİYETİ -17 FOTOĞRAF VE GRAFİK Bu faaliyet sonucunda

Detaylı

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. SİYASAL PARTİLER Siyasi Parti Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. Siyasi partileri öteki toplumsal örgütlerden ayıran

Detaylı

KAMUYU AYDINLATMA PLATFORMU TEBLİĞİ (VII-128.6) YAYIMLANDI

KAMUYU AYDINLATMA PLATFORMU TEBLİĞİ (VII-128.6) YAYIMLANDI Sirküler Rapor 30.12.2013/229-1 KAMUYU AYDINLATMA PLATFORMU TEBLİĞİ (VII-128.6) YAYIMLANDI ÖZET : Tebliğde, sermaye piyasası araçları borsada işlem gören veya nitelikli yatırımcılara satılan ortaklıklar,

Detaylı

Bu resmi ne yönden yada nasıl gördüğünüz,nasıl yorumladığınız çok önemli! Çünkü medya artık hayatımızın her alanında ve her an yanı başımızda!

Bu resmi ne yönden yada nasıl gördüğünüz,nasıl yorumladığınız çok önemli! Çünkü medya artık hayatımızın her alanında ve her an yanı başımızda! SUNUMUMUZA HOŞGELDİNİZ Bu resmi ne yönden yada nasıl gördüğünüz,nasıl yorumladığınız çok önemli! Çünkü medya artık hayatımızın her alanında ve her an yanı başımızda! Haber ve bilgi verme amacı başta olmak

Detaylı

KULAKLIĞIN TARİHÇESİ ADA KÖRÜKÇÜ 0510110041

KULAKLIĞIN TARİHÇESİ ADA KÖRÜKÇÜ 0510110041 KULAKLIĞIN TARİHÇESİ ADA KÖRÜKÇÜ 0510110041 KULAKLIK NEDİR? Kulaklık, 2 küçük hoparlörün kullanıcının kulağına yakın yerde durmasını sağlayan bir çevre birimidir. Genellikle kullanım amaçları, kullanan

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ANAYASA KAVRAMI

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ANAYASA KAVRAMI İÇİNDEKİLER Birinci Bölüm ANAYASA KAVRAMI Soru 1 : "Anayasa" deyince ne anlaşılır, ne anlamak gerekir? 7 Soru 2 : Türk tarihindeki anayasa hareketlerinin başlıca aşamaları ve özellikleri nelerdir? 15 İkinci

Detaylı

GÖREV TANIMLARI. HABERLEŞME UZMANI (Telsiz Sistemleri) GÖREVİ

GÖREV TANIMLARI. HABERLEŞME UZMANI (Telsiz Sistemleri) GÖREVİ DİĞER Telsiz kurma ve işletme izninin verilmesi, süresi, yenilenmesi, değişikliği ve iptali ile ilgili usul ve esasları belirlemek ve bu çerçevede öngörülen telsiz cihaz veya sistemlerinin kurulması, kullanılması,

Detaylı

MEDYA OKURYAZARLIĞI 5. ÜNİTE TELEVİZYON ÜNİTESİ DERS NOTU

MEDYA OKURYAZARLIĞI 5. ÜNİTE TELEVİZYON ÜNİTESİ DERS NOTU MEDYA OKURYAZARLIĞI 5. ÜNİTE TELEVİZYON ÜNİTESİ DERS NOTU Bir kitle iletişim aracı olan televizyon, toplumun bilgilendirilmesi ve eğitilmesi, bireylerin ve kültürün geliştirilmesi, toplumsal sorunların

Detaylı

Birinci Medya Reklam. Markanıza Değer KATALIM. Yeni Nesil TV - GençTVExpress Apple Ipad Online SMS EXPRESS CEP ABONE 2399

Birinci Medya Reklam. Markanıza Değer KATALIM. Yeni Nesil TV - GençTVExpress Apple Ipad Online SMS EXPRESS CEP ABONE 2399 HABER PORTALINIZ www.kibrisgenctv.com Kıbrıs ta Birinci, Akdeniz de bir inci 90.0* 96.6 Mağusa Yeni Nesil TV - GençTVExpress Apple Ipad Online SMS EXPRESS CEP ABONE 2399 Birinci Medya Reklam Birinci Medya

Detaylı

T.C. KÜTAHYA BELEDİYESİ BASIN YAYIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV YETKİ SORUMLULUK VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

T.C. KÜTAHYA BELEDİYESİ BASIN YAYIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV YETKİ SORUMLULUK VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM T.C. KÜTAHYA BELEDİYESİ BASIN YAYIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV YETKİ SORUMLULUK VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1- Bu yönetmeliğin amacı, Kütahya

Detaylı

Pazarlama Taktikleri Kut 470, 16 Mart 2005. Pazarlama Taktikleri. Umut Al H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü umutal@hacettepe.edu.

Pazarlama Taktikleri Kut 470, 16 Mart 2005. Pazarlama Taktikleri. Umut Al H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü umutal@hacettepe.edu. Pazarlama Taktikleri Umut Al H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü umutal@hacettepe.edu.tr Pazarlama Taktikleri Halkla ilişkiler Doğrudan posta Telepazarlama Reklam (Walters 1992) Internet Halkla İlişkiler

Detaylı

RADYO VE TELEVİZYON ALICI CİHAZLARININ STANDARTLARINA AİT YÖNETMELİK

RADYO VE TELEVİZYON ALICI CİHAZLARININ STANDARTLARINA AİT YÖNETMELİK 2057 RADYO VE TELEVİZYON ALICI CİHAZLARININ STANDARTLARINA AİT YÖNETMELİK Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi : 16.1.1985, No : 85/8988 Dayandığı Kanunun Tarihi : 11.11.1983, No : 2954 Yayımlandığı R. Gazetenin

Detaylı

T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU Karar No: 1123

T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU Karar No: 1123 - K A R A R - 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunun 8. maddesinin birinci fıkrasında yer alan; Mahalli idareler seçimleri beş yılda bir yapılır.

Detaylı

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ. Doç.Dr. Yunus KOÇ

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ. Doç.Dr. Yunus KOÇ HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ Doç.Dr. Yunus KOÇ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI ÖĞRETİM ÜYESİ SAYILARI/İSTATİSTİKLER Görevlendirme: 1 profesör (yabancı

Detaylı

ÜNİBİLGİ. Ankara Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı Bülteni Ağustos 2002 Sayı:12

ÜNİBİLGİ. Ankara Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı Bülteni Ağustos 2002 Sayı:12 ÜNİBİLGİ Ankara Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı Bülteni Ağustos 2002 Sayı:12 12 Üniversitemizin abone olduğu elektronik veri tabanlarını tanıtmaya devam ediyoruz. Amacımız veri

Detaylı

TV PROGRAMI SPONSORLUK DOSYASI

TV PROGRAMI SPONSORLUK DOSYASI RESMİ DESTEK YAZISI T.C. Sağlık Bakanlığı PROGRAMIN KÜNYESİ Adı Hedef Kitle Türü Konusu Yayın Kanalı Formatı Bölüm Sayısı : 13 Süresi Periyodu Konu Dökümü Yayın Türü : Türkiye de Sağlık Turizmi : Yurtdışı

Detaylı

Karar No : 2922 Karar Tarihi : 08/06/2014 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası nın 79. maddesi; Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen

Karar No : 2922 Karar Tarihi : 08/06/2014 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası nın 79. maddesi; Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen Karar No : 2922 Karar Tarihi : 08/06/2014 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası nın 79. maddesi; Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri

Detaylı

5.SINIF SOSYAL BİLGİLER GERÇEKLEŞEN DÜŞLER TESTİ. Teknoloji ve sanayinin hızla gelişmesi, çevre sorunlarının artmasına sebep olmuştur.

5.SINIF SOSYAL BİLGİLER GERÇEKLEŞEN DÜŞLER TESTİ. Teknoloji ve sanayinin hızla gelişmesi, çevre sorunlarının artmasına sebep olmuştur. 1- Buluşlar ve teknolojik gelişmeler insanların yaşamlarını değiştirir, kolaylaştırır. Fakat ihtiyaçlarımızı karşılamak için yapılan bu buluşlar ve teknolojik gelişmelerin olumlu etkilerinin yanında olumsuz

Detaylı

Dr. YALÇIN TOSUN İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi SİNEMA ESERLERİ VE ESER SAHİBİNİN HAKLARI

Dr. YALÇIN TOSUN İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi SİNEMA ESERLERİ VE ESER SAHİBİNİN HAKLARI Dr. YALÇIN TOSUN İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi SİNEMA ESERLERİ VE ESER SAHİBİNİN HAKLARI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...vii İÇİNDEKİLER... xi KISALTMALAR...xix GİRİŞ... 1 Birinci Bölüm

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikolojik Danışma ve Rehberlik RPD 201 Not I Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Çağdaş Eğitim *Toplumların ihtiyaç ve beklentileri durmadan değişmiş, eğitim de değişen bu

Detaylı

Karar No : 1550 Karar Tarihi : 26/08/2015

Karar No : 1550 Karar Tarihi : 26/08/2015 Karar No : 1550 Karar Tarihi : 26/08/2015 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası nın 104, 116 ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu nun 8. maddeleri uyarınca, Cumhurbaşkanınca Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel

Detaylı

Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri

Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri Bilgi toplumunda aktif nüfus içinde tarım ve sanayinin payı azalmakta, hizmetler sektörünün payı artmakta ve bilgili, nitelikli insana gereksinim duyulmaktadır. 16.12.2015

Detaylı

HALKLA İLİŞKİLER. HALKLA İLİŞKİLERDE FAYDALANILAN YÖNTEM ve ARAÇLAR - 2. Yrd.Doç.Dr. Özgür GÜLDÜ

HALKLA İLİŞKİLER. HALKLA İLİŞKİLERDE FAYDALANILAN YÖNTEM ve ARAÇLAR - 2. Yrd.Doç.Dr. Özgür GÜLDÜ HALKLA İLİŞKİLER HALKLA İLİŞKİLERDE FAYDALANILAN YÖNTEM ve ARAÇLAR - 2 Yüzyüze İlişkiler Yüzyüze ilişkilerde, kararların verilmesinde halktan gelen geri bildirimlerin önemli bir işlevi vardır. Bu tür ilişkilerde

Detaylı

3984 sayılı kanunda şeref ve haysiyet

3984 sayılı kanunda şeref ve haysiyet 3984 sayılı kanunda şeref ve haysiyet Fikret İlkiz Anayasaya göre; herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

İLETİŞİM VE TOPLUM B A H A R D Ö N E M İ N İ S A N D E R S S U N U M U

İLETİŞİM VE TOPLUM B A H A R D Ö N E M İ N İ S A N D E R S S U N U M U İLETİŞİM VE TOPLUM İ S T A N B U L T İ C A R E T Ü N İ V E R S İ T E S İ 2 0 1 4-2 0 1 5 B A H A R D Ö N E M İ M E D E N İ Y E T V E T O P L U M R E K T Ö R L Ü K D E R S İ 20-2 1 N İ S A N 2 0 1 5 D O

Detaylı

ESKİŞEHİR 2013 TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR BAŞKENTİ HAKKINDA KANUN TASARISI

ESKİŞEHİR 2013 TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR BAŞKENTİ HAKKINDA KANUN TASARISI ESKİŞEHİR 2013 TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR BAŞKENTİ HAKKINDA KANUN TASARISI Ajansın kuruluşu MADDE 1- (1) Eskişehir i 2013 yılı Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak hazırlamak, bu amaçla 2013 yılında yapılacak

Detaylı

ELEKTRONİK TİCARETTE HİZMET SAĞLAYICI VE ARACI HİZMET SAĞLAYICILAR HAKKINDA YÖNETMELİK YAYIMLANDI:

ELEKTRONİK TİCARETTE HİZMET SAĞLAYICI VE ARACI HİZMET SAĞLAYICILAR HAKKINDA YÖNETMELİK YAYIMLANDI: TARİH : 28/08/2015 SİRKÜLER NO : 2015/70 ELEKTRONİK TİCARETTE HİZMET SAĞLAYICI VE ARACI HİZMET SAĞLAYICILAR HAKKINDA YÖNETMELİK YAYIMLANDI: 5 Kasım 2014 tarihli Resmi Gazetede elektronik ticarete ilişkin

Detaylı

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? S-1 Sosyal bilgiler öğretmeni: (ikinci Meşrutiyet in ilanının ardından (Meşrutiyet karşıtı gruplar tarafından çıkarılan 31 Mart Ayaklanması, kurmay başkanlığını Mustafa Kemal in yaptığı Hareket Ordusu

Detaylı

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir. İçişleri Bakanı Sayın İdris Naim ŞAHİN nin Entegre Sınır Yönetimi Eylem Planı Aşama 1 Eşleştirme projesi kapanış konuşması: Değerli Meslektaşım Sayın Macaristan İçişleri Bakanı, Sayın Büyükelçiler, Macaristan

Detaylı

Türkiye Büyük Millet Meclisinin 987 sayılı Kararı 04/03/2011 tarihli ve 27864 Mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin 987 sayılı Kararı 04/03/2011 tarihli ve 27864 Mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Karar No : 187 Karar Tarihi : 12/03/2011 Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Seçimlerinin yenilenmesine, seçimin 12 Haziran 2011 Pazar günü yapılmasına, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunun 03/03/2011

Detaylı

Sütlüce YERLEŞKESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ. Halkla İlİşkİler Bölümü Görsel İletİşİm Tasarımı Bölümü Medya ve İletİşİm Sİstemlerİ Bölümü Reklamcılık Bölümü

Sütlüce YERLEŞKESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ. Halkla İlİşkİler Bölümü Görsel İletİşİm Tasarımı Bölümü Medya ve İletİşİm Sİstemlerİ Bölümü Reklamcılık Bölümü Sütlüce YERLEŞKESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ Halkla İlİşkİler Bölümü Görsel İletİşİm Tasarımı Bölümü Medya ve İletİşİm Sİstemlerİ Bölümü Reklamcılık Bölümü Bilginin sürekli bir gelişme içinde bulunduğu ve bilgi

Detaylı

Pazarlamanın Önemi. Toplumsal açıdan önemi. İşletmeler açısından önemi. Para Uzmanlık Pazar - 1. BBY 465, 6 Ekim 2015

Pazarlamanın Önemi. Toplumsal açıdan önemi. İşletmeler açısından önemi. Para Uzmanlık Pazar - 1. BBY 465, 6 Ekim 2015 Pazarlamanın Önemi Toplumsal açıdan önemi Para Uzmanlık Pazar İşletmeler açısından önemi - 1 Pazarlamanın Topluma Sağladığı Katkılar Toplumun gereksinim ve isteklerini karşılama hizmeti görür Ekonomik

Detaylı

KIRGIZİSTAN TÜRKİYE MANAS ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ RADYO-TELEVİZYON VE SİNEMA BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI BİRİNCİ YIL

KIRGIZİSTAN TÜRKİYE MANAS ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ RADYO-TELEVİZYON VE SİNEMA BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI BİRİNCİ YIL BİRİNCİ YIL BİRİNCİ YARIYIL BES - 105 Beden Eğitimi ve Spor 0 2 0 GZT - 105 Yazılı ve Sözlü Anlatım 2 2 3 HİL - 111 Sosyal Bilimlere Giriş 3 0 3 İNG-101 / RUS-101 İngilizce I/Rusça I 2 4 4 RTS - 103 Temel

Detaylı

T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU Karar No : 93 - K A R A R -

T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU Karar No : 93 - K A R A R - - K A R A R - 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 175. maddesinin dördüncü fıkrasında; Meclisce üye tam sayısının beşte üçü ile veya üçte ikisinden az oyla kabul edilen Anayasa değişikliği hakkındaki

Detaylı

Bir Üniversite Hastanesi Binası ve Çevresinde Elektromanyetik Alan Ölçümleri

Bir Üniversite Hastanesi Binası ve Çevresinde Elektromanyetik Alan Ölçümleri Bir Üniversite Hastanesi Binası ve Çevresinde Elektromanyetik Alan Ölçümleri Teoman KARADAĞ 1, Teymuraz ABBASOV 2 1,2 İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Merkez

Detaylı

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Hanlığı ve Kazakistan konulu bu toplantıda Kısaca Kazak

Detaylı

Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur. 1982 Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir.

Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur. 1982 Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir. İDARE HUKUKU Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur. 1982 Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir. Bu düzenlemede yer alan ilkeler şunlardır; - Hukuk

Detaylı

GRAFİK VE FOTOĞRAF A. ALANIN MEVCUT DURUMU VE GELECEĞİ

GRAFİK VE FOTOĞRAF A. ALANIN MEVCUT DURUMU VE GELECEĞİ GRAFİK VE FOTOĞRAF A. ALANIN MEVCUT DURUMU VE GELECEĞİ Günümüzde her alanda yaşanan bilimsel, teknolojik, kültürel ve ekonomik gelişmeler bütün sektörleri etkilemekte ve bu durum doğal olarak mesleki eğitimi

Detaylı

Devrim Öncesinde Yemen

Devrim Öncesinde Yemen Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün

Detaylı

Ders Planı - AKTS Kredileri:. Yarıyıl Ders Planı Kodu Ders Z/S T+U Saat Kredi AKTS KY/SB 604. Karşılaştırmalı Siyasal Sistemler

Ders Planı - AKTS Kredileri:. Yarıyıl Ders Planı Kodu Ders Z/S T+U Saat Kredi AKTS KY/SB 604. Karşılaştırmalı Siyasal Sistemler Ders Planı - AKTS Kredileri:. Yarıyıl Ders Planı Kodu Ders Z/S T+U Saat Kredi AKTS KY/SB 604 Karşılaştırmalı Siyasal Sistemler 3+0 3 8 AKTS Kredisi Toplam 8 DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl Z/S T+U Saat

Detaylı

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Ders Tanıtım Formu Dersin Adı Öğretim Dili Radyo program uygulamaları Türkçe Dersin Verildiği Düzey Ön Lisans ( ) Lisans ( ) Yüksek Lisans( ) Doktora( ) Eğitim Öğretim Sistemi Örgün Öğretim (x ) Uzaktan

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

Bölüm I Bilişim Teknolojilerine (BT) Giriş

Bölüm I Bilişim Teknolojilerine (BT) Giriş Bölüm I Bilişim Teknolojilerine (BT) Giriş Son elli yılda bilim, teknoloji, ulaşım, haberleşme, iletişim, lojistik ve özellikle de Bilişim Teknolojilerindeki (BT) gelişmeler; 1. Yaşanan evde, 2. Çocukların

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

NOT: 16 ŞUBAT 2017 PERŞEMBE 18 ŞUBAT 2017 CUMARTESİ

NOT: 16 ŞUBAT 2017 PERŞEMBE 18 ŞUBAT 2017 CUMARTESİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR 6771 SAYILI KANUNUN 16 NİSAN 2017 TARİHİNDE HALKOYUNA SUNULMASINDA UYGULANACAK SEÇİM TAKVİMİ NOT: 1- İlgili kanunlarda öngörülen bazı süreler

Detaylı

ÜNİTE:1. Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2. Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3

ÜNİTE:1. Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2. Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3 ÜNİTE:1 Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2 Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3 Millî Güvenlik Konseyi Rejimi, 1982 Anayasası nın Yapılışı ve Başlıca Özellikleri

Detaylı

MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ

MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ Medya Ekonomisi Kavram ve Gelişimi Ünite 1 Medya ve İletişim Önlisans Programı MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ Yrd. Doç. Dr. Nurhayat YOLOĞLU 1 Ünite 1 MEDYA EKONOMİSİ KAVRAM VE GELİŞİMİ Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

Esas Sayısı : 2015/60 Karar Sayısı : 2016/2

Esas Sayısı : 2015/60 Karar Sayısı : 2016/2 1) 27.3.2015 tarihli ve 6637 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun un 7. maddesiyle 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 3. maddesinin birinci fıkrasının (n)

Detaylı

TRT BANDROL ÜCRETLERİNDE YENİ DÜZENLEME

TRT BANDROL ÜCRETLERİNDE YENİ DÜZENLEME Duyuru Tarihi : 26.10.2009 Duyuru No : DUYURU/2009-099 Denet Duyuru TRT BANDROL ÜCRETLERİNDE YENİ DÜZENLEME Bilindiği üzere, öteden beri 3093 sayılı TRT Gelirleri Kanunu nun 4 üncü maddesi uyarınca TV,

Detaylı

TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİNE İLİŞKİN BKK YAYIMLANDI

TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİNE İLİŞKİN BKK YAYIMLANDI 19.10.2009/155 TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİNE İLİŞKİN BKK YAYIMLANDI ÖZET : 3093 sayılı Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanunu nun 4. Maddesinde 5904 sayılı Yasa nın 36 maddesi ile

Detaylı

ELEKTRONİK HABERLEŞME (TELEKOMÜNİKASYON) TEKNİKERİ

ELEKTRONİK HABERLEŞME (TELEKOMÜNİKASYON) TEKNİKERİ TANIM Radyo, telefon, data, faks ve haberleşme ile ilgili diğer cihaz ve sistemlerin imali, kurulması, değiştirilmesi ve işletilmesi, bakım ve onarımı konularında telekomünikasyon mühendisleri ile teknisyenleri

Detaylı

İÇİNDEKİLER. 3. BÖLÜM NASIL SPİKER OLUNUR? 3.1. Sınava Hazırlık Aşaması... 87. ä İLK SÖZ İbrahim Şahin / Genel Müdür... xv

İÇİNDEKİLER. 3. BÖLÜM NASIL SPİKER OLUNUR? 3.1. Sınava Hazırlık Aşaması... 87. ä İLK SÖZ İbrahim Şahin / Genel Müdür... xv İÇİNDEKİLER ä İLK SÖZ İbrahim Şahin / Genel Müdür... xv ä Radyo Dairesi Başkanlığı... xıı ä Şebnem Savaşçı / Ankara Radyosu Başspikeri... xıx ä Prof. Dr. Şükrü Halûk Akalın / Türk Dil Kurumu Başkanı...

Detaylı