Görünüm Ocak Mülteciler ve Üreme Sağlığı Riskleri. Bedeni, Cinselliği ve Doğurganlığı ile Kadın Konferansı. Mardin Güvenli Annelik Semineri

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Görünüm Ocak 2014. Mülteciler ve Üreme Sağlığı Riskleri. Bedeni, Cinselliği ve Doğurganlığı ile Kadın Konferansı. Mardin Güvenli Annelik Semineri"

Transkript

1 GörünümOcak 2014 Mülteciler ve Üreme Sağlığı Riskleri Dr. Gökhan Yıldırımkaya Suriyeli Mülteci Kadınlarda Üreme Sağlığı Bedeni, Cinselliği ve Doğurganlığı ile Kadın Konferansı Mardin Güvenli Annelik Semineri Nar Taneleri Projesi Çocuk Güçlendirme Programı UNFPA Eğitim Programı Kriz Sonrası Cinsel Sağlık ve 1 Üreme Sağlığı

2 Mülteciler ve Üreme Sağlığı Riskleri Göçlerle birlikte travma yaşayan mültecilerin sorunlarının başında üreme sağlığı riskleri geliyor. Suriye deki olayların halk üzerinde etkilerinin en büyük sonuçlarından birisi büyük çapta mülteci hareketlerinin başlaması olmuştur. Türkiye, Suriye ile geniş bir sınırı paylaşan komşu ülke olarak, sığınmacılar tarafından en çok göç edilen ülkelerden biri haline gelmiştir. Günümüzde oluşa gelen mülteci sorunları birlikte yaşadıkları insanları da etkilemektedir. Dolayısıyla mültecilerin karşı karşıya kaldığı sağlık sorunları aynı ortamda yaşantılarını paylaşan bütün insanlar için önemlidir. Bunun en belirgin örneği günümüzde de yaşadığımız bulaşıcı hastalıklara karşı korunma yetersizliğidir. Salgın hastalıkların yanı sıra cinsel yollarla bulaşan enfeksiyonlara karşı gerekli tedbirlerin alınması ve üreme sağlığı risklerini önleyici sağlık hizmetlerine ulaşabilmek hayati önem taşır. Mülteciler açısından stigma, ayrımcılık, dil ve kültür farklılıklarından kaynaklanan dışlanma, düzenli cinsel partnerlerden ayrılmış olmak, destek ve arkadaşlığın eksikliği, sağlık ve sosyal hizmetlere ulaşımdaki sorunlar cinsel yollarla bulaşan hastalıklara yakalanma riskini arttırmaktadır. Yaşantılarının temelinde derin travmalar yaşayan mültecilerin aile ve toplum yaşamlarının göç sırasında ve sonrasında kesintiye uğraması, özellikle de yoksulluk ve kriz durumları, riskli cinsel davranışlar içine girmelerine ve cinsel yoldan bulaşan hastalıklara maruz kalmalarına neden olabilmektedir. Kadınların mülteci, sığınmacı olma nedenleri toplumsal cinsiyet ayrımcılığına dayalı olarak erkeklerden farklılıklar taşımaktadır. Kadınlar da bütün sığınmacılar gibi, baskı, zulüm ve korku içinde oldukları için kaçmaktadır. Kadınlar, erkeklerden farklı olarak sosyal ve kültürel önyargılardan kaynaklanan baskıdan fazla etkilenirler. Kadın olmalarından kaynaklı bedensel ve ruhsal sağlıklarını bozan, zarar verici uygulamalar, cinsel istismar, cinsel şiddet, aile içi şiddet gibi baskılar kadınların ülkelerini terk ederek başka bir ülkeye sığınmalarına neden olmaktadır. Bu nedenle mülteci sorunları ile ilgili yapılan araştırma sonuçlarından en göze çarpanı kadın ve çocukların büyük çoğunluğunu oluşturduklarıdır. Kadınlar genel olarak kadın sağlığı, hijyen ve aile planlaması konusunda desteksiz durumdadırlar. Hamile kadınların sağlık hizmetlerine erişimi yok denecek kadar azdır ve doğum zamanı gelmiş olan kadınlar mecburen evlerde doğum yapmak zorunda kalmaktadırlar. Ayrıca var olan koşullar HIV/AIDS gibi ölümcül sonuçlara neden olabilecek hastalıkların bulaşması ve güvensiz koşullarda düşük yapma riskini arttırmaktadır. 2

3 Mülteci kadınlar, mahremiyete imkan tanımayan toplu barınaklar, güvenli olmayan uzaklıklarda kurulmuş tuvaletler, yetersiz ışıklandırma vb. çok sıklıkla kamp tasarımının yetersiz olmasından kaynaklanan tehlikelerle karşı karşıya kalmaktadırlar. Mülteciler dünya çapında danışmanlık, temel sağlık hizmetleri ve koruyucu hizmetler, tanı, tedavi olanakları ve ilaca erişim konusunda ciddi sorunlar yaşamaktadır. Söz konusu sağlık hizmetlerine ulaşmada yaşanan temel sorunlar; sağlık çalışanlarının sığınmacı ve mültecilerin özel gereksinimleri konusunda farkındalığının ve deneyiminin az olması, dil ve iletişim sorunları, kültürel farklılıklar, yabancı sağlık sistemine uyum sağlayamamak, varsa sağlık hizmeti konusunda bilgilendirilmemiş olmak, istismar, tecavüz vb. durumları açıklamak konusunda çekingenlik, hizmetlerin ücretli olması, sağlık kuruluşuna ulaşmak için yol parasını karşılayamamak, kimliğini ispatlayamamak, idari/yasal engeller vb. olarak sıralanmaktadır. Diğer taraftan mülteci ergenler de tüm ergenler gibi kendi kimliklerini geliştirme ve gerekli becerileri edinme aşamasındadırlar; ancak bunları, kendilerine yabancı bir ortamda, belirsiz bir gelecekle karşı karşıya ve sıklıkla cinsel istismar / sömürü tehdidi altında gerçekleştirmek zorunda kalıyorlar. Umutsuzluk, hastalık, boş vakit ve yoksulluk, mülteci kamplarında günlük yaşamın ortak özellikleri haline gelmektedir. Bu sosyal kargaşa ve korumanın eksikliği ergenlerde, özellikle genç kızlarda tecavüzü de içeren şekilde toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, yiyecek ve hizmete ulaşma karşılığı seks yapma ve daha küçük yaşta riskli cinsel ilişkileri beraberinde getirir. Dünya üzerinde her ülke mültecilere kapılarını açmaktadır. Ancak gelişmiş ülkelerde dahi artan mülteci sayıları önemli derecede insan hak ihlallerini engelleyememektedir. Mültecilere en azından ülkede yasal olarak ikamet eden diğer yabancılara sağlananlarla eşit haklar ve yardım, her bireyin sahip olması gereken temel ihtiyaçlar dahil olmak üzere verilmelidir. Bunlar arasında en önemli olanı insanın en temel ihtiyacı olan sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesidir. Türkiye de yakın zamana kadar Suriyeli mültecilerin sadece kampların bulunduğu illerde sağlık hizmetinden faydalanmasına izin verilirken, kaydı bulunmayan kişiler için sağlık hizmeti almaları yasal değildi. Türkiye Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı - AFAD ın yaptığı açıklamaya göre 22 Ekim 2013 tarihinde ülkemizde 600 binden fazla sayıda Suriyeli mülteci ve sığınmacı vardır ve bunların 400 binden fazlası mülteci kampları dışında yaşamaktadırlar. Mülteci sayısının artması ve olası sağlık riskleri nedeni ile mültecilere yönelik yeni yasal düzenlemeler yapmak kaçınılmaz olmuştur. Başbakanlık AFAD Başkanlığı tarafından, tarihli Suriyeli Misafirlerin sağlık ve diğer hizmetleri hk. konulu 2013/8 nolu Genelge ile Suriyeli mültecilerin sağlık hizmetlerine erişimi konusundaki sınırlamalar kaldırılmıştır. Yeni Genelge ile Suriyeli mülteciler bulundukları illerdeki sağlık kuruluşlarına başvurduklarında kayıtları yapılarak, sağlık hizmetlerinden faydalanabilmektedirler. Kaynakça Dergi/741/Turkiyedeki-multecilersalgin-hastaliklar-ve-korunma. aspx toplum/ aids-ve-multeciler okanyuksel/mlteci-sorunu-ve feminist-zm-nerileri TAF Preventive Medicine Bulletin, 2010: 9(1) / Mülteciler ve Sağlık Uluslararası Af Örgütü - Türkiye ( / SGK alanındaki düzenlemeler ve mülteci ve sığınmacıların sağlık hizmetlerine ulaşımı İstanbul Örneği Tespitler, İhtiyaçlar ve Öneriler /www mazlumder.org AFAD Suriyeli Mülteciler Raporu 2013 / Yok Sayılanlar; Kamp Dışında Yaşayan Suriye den Gelen Sığınmacılar İstanbul Örneği / Suriye den İstanbul a Gelen Sığınmacıları İzleme Platformu Mülteciler ve Halk Sağlığı 3

4 Dr. Gökhan Yıldırımkaya Suriyeli Mülteci Kadınlarda Üreme Sağlığı Dr. Gökhan Yıldırımkaya Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mezunu. TODAİE Kamu Yönetimi Uzmanlık Lisansüstü Eğitim Programı, Sağlık Kurumları İşletmeciliği Ön Lisans Programı, ATAUM Avrupa Birliği Temel Eğitim Programını tamamladı. Uzunca bir süre SSK Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı nı yürüttü. Değişik zamanlarda üniversitelerde ve sertifika programlarında farklı konularda konuk öğretim elemanı olarak görev yaptı. Sağlıkta Dönüşüm Projesi nde Kurumlar Arası Çalışma Grubu nda görev aldı ve özellikle Genel Sağlık Sigortası çalışmalarını yürüttü yılından bu yana Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Üreme Sağlığı Program koordinatörlüğü görevini yürütmektedir.ülkemizde Sağlık Bakanlığı dahil pek çok kurum kuruluş ile birlikte HIV/AIDS ve cinsel sağlık, üreme sağlığı ile ilgili program ve projeleri yürütüyor. Son yıllarda Bin Yıl Kalkınma Hedeflerine erişimde ve ana/ çocuk sağlığı göstergelerinde bölgesel farklılıkların azaltılması, kırsalda yaşayan kadınların, afete maruz kalanların ve gençlerin üreme sağlığı bilgi ve hizmetine ulaşmaları için yoğun çalışmalarda bulunan Yıldırımkaya birçok üniversite, kamu kurumu ve STK ile bu alanlarda ortak çalışma yürütmektedir. 1- Suriyeli kadın mülteciler en çok hangi sağlık sorunları ile karşılaşıyorlar? Suriyeli mülteci kadınlar, göçmen olmanın getirdiği doğal sorunların ötesinde, kadın olmanın verdiği risklerle beraber, ciddi sağlık sorunları yaşayabiliyorlar. Özellikle artık sayıları kamplarda yaşayan kadınların iki katından daha fazla olan kamp dışında yaşayan kadınlar sağlık alanında daha fazla sorunu göğüslüyorlar. Bunların başında da göçmenlik koşulları altında çocuklarının, ailelerinin ve kendilerinin güvenli ve asgari olumlu koşullarda yaşamasını sağlamanın getirdiği kronik baskı ve yükler geliyor. Bu çerçevede oluşan ruhsal sorunlar, ortaya çıkan enfeksiyonlar, sağlıklı beslenme sıkıntıları, özbakım desteği yetersizliği, şiddete bağlı fiziksel ve ruhsal problemler, birinci basamakta kendi dillerinde sağlık bilgisi hizmetlerinin olmayışı karşılaştıkları temel problemler arasında yer alır. Çözüm olarak da danışmanlık alma, çocuk izlemleri, doğum öncesi ve sonrası bakım, düzenli ve kolay erişilebilir aile planlaması hizmetleri ve güvenli düşük hizmetlerine erişimi öncelikli sağlık gereksinimleri olarak sıralayabiliriz. 2- Suriyeli mültecilerle ilgili yapılan çalışmalara bakıldığında, günümüzde yaşadıkları en büyük sorunlardan birisi sağlık hizmetlerine ulaşım olarak görünüyor. Deneyimlerinize dayanarak bu sorunlara neden olan koşulları iyileştirici hangi düzenlemeler yapılabilir? Bu saptama haklılık gösteriyor. Özellikle mülteci kadınların bazı alanlarda, düzenli olarak kolay erişilebilir, kültürel yapılarına uygun, mahremiyeti sağlanan hizmetlere erişimi geliştirilmesi gereken bir alan olarak duruyor. Acil durumlarda ikinci ve üçüncü sağlık hizmetlerine daha kolay erişebilinirken, özellikle düzenli olarak koruyucu sağlık hizmetlerine erişim görece daha iyileştirilmesi gereken bir alan. Bunu sağlamada aslında en öncelikli eksiklik, müdahaleleri geliştirmeye yönelik bilgilerin eksikliği olarak göze çarpıyor. Bu nedenle öncelikle kadınları ve gençleri odak alan, etraflı şekilde birinci basamak sağlık hizmetlerinde beklentiyi ve karşılanamayan gereksinimi ölçmeye yönelik bir alan çalışması yapılması çok yararlı olacaktır. Ayrıca bu grubun sağlık kayıtlarının ve verilerinin etkin şekilde oluşturulması önemlidir. Yine geldikleri bölgelerdeki 4

5 coğrafya ve gruplara göre sağlık riskleri, sağlık arama davranışları ve sağlık özelliklerinin bilinmesi sonraki adımları kolaylaştıracaktır. Buna ilave olarak, kronik bir süreç haline gelen göç nedeni ile birinci basamak hizmetlerinin daha yapılandırılmış; hem yerleşik, hem de mobil olarak yaygınlaştırılması gerekmektedir. Özellikle kamp dışında yaşayan kadınlara erişimde karşılaşılan güçlükler göz önünde bulundurulduğunda; bu erişimi güçlendirmek adına AFAD ve Sağlık Bakanlığı nın eşgüdümünde yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, öğretmeler, muhtarlar, din görevlileri ile mülteci kadınların sağlık hizmetlerine erişimi güçlendirilmelidir. Bunun yanı sıra özellikle birinci basamak sağlık hizmet sunucularının hedef kitlenin özellikleri ve beklentileri konusunda güçlendirilmeleri ve sağlık hizmet sunucularının sayısal olarak da desteklenmeleri yararlı olacaktır. Bu aşamada mülteci kadınlardan ve özellikle gençler arasından uygun özellikler taşıyanların, sağlık bilgisine ve hizmetlerine erişimde kolaylaştırıcı rol üstlenmeleri hem hizmetlerin verimliliğini artıracak, hem de sağlık personeline kolaylık sağlayabilecektir. Bu grup arasından seçilen ve yetiştirilen sağlık aracıları sağlık düzeyini yükseltmede çok yararlı roller üstelenebilecektir.yanı sıra göçmen kadınların kendi dillerinde sağlık ve öz bakım konusunda görsel, işitsel ve yazılı bilgi, eğitim ve iletişim materyali hazırlanarak yaygınlaştırılması koruyucu sağlık hizmetleri yönünden anlamlı sonuçlar doğurabilir. Yine özellikle kamplarda kadınlara ve gençlere sağlık alanında yapılandırılmış bir program çerçevesinde toplu bilgilendirme etkinlikleri geniş kitlelere erişimi kolaylaştıracaktır. İlave olarak psikossoyal danışmanlık ve yönlendirme hizmetlerinin daha yapılandırılmış ve güçlendirilmiş olarak tüm hedef kitleye eriştirilmesi gerekmektedir. Yanı sıra düzenli özbakım kitleri, gerek duyulan gruplara, besin, mineral takviyesi uygulamaları programda etkin yer alabilir.. 3- Mülteci kamplarındaki koşullardan dolayı yaşanılan üreme sağlığı sorunlarını engellemek için neler yapılabilir? UNFPA in bu konudaki çalışmaları nelerdir? Tüm bu hizmetlerin ayrılmaz bir parçası ve kadınların ve gençlerin öncelikli bir ihtiyaç alanı olarak; cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, aile planlaması danışmanlık ve tüketim malzemelerinin sağlanması dahil, tüm üreme sağlığı hizmetlerinin etkin bir şekilde sürekli sunulması sağlık düzeyine olumlu katkıda bulunacaktır. Yukarıda ayrıntılı şekilde belirttiğim yaklaşım ve çerçevede, üreme sağlığı hizmetlerinin de diğer koruyucu sağlık hizmetleri ile bütünleşik; kesintisiz, danışmanlık, bilgilendirme ve sarf malzemesi dahil mahremiyeti sağlanmış ortamlarda kolay erişilebilir şekilde sağlanması gereklidir. Bu konuda özellikle bu alanlarda eğitim görmüş deneyimli ebe, hemşire ve hekimlerin hizmet sunumunda aktif rol üstlenmesi ve çalışmaların sürekli bilgi, eğitim ve farkındalık aktiviteleri ile desteklenmesi daha verimli sonuçlar doğuracaktır. Yine üreme sağlık hizmetleri sunumundan bu alanda deneyimli uluslararası kuruluşları ve Türkiye de bulunan sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yapılması yarar sağlayacaktır. UNFPA bugüne kadar AFAD ın yapıcı yaklaşımı, eşgüdümü ve Kızılay, Sağlık Bakanlığı ile Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü nün destekleyici işbirliği çerçevesinde düzenli olarak Suriye den gelen mültecilere yardım programlarını ulaştırmaktadır. Bu yardımlardan ağırlıkla kampta yaşayan Suriye den gelen kadınlar yararlanmaktadır. Bu çerçevede ana hatları ile aileye temel özbakım paketi sağlanmış, sağlık konusunda Arapça olarak dört farklı toplam adet broşür dağıtılmış, 3 adet donanımlı ambulans ile on adet bağımsız bulaşık yıkama sistemi teslim edilmiştir. Bunun yanısıra kamplarda özellikle psikososyal destek sağlanmasına yönelik eğitim ve hizmet sunuculara kapasite güçlendirme çalışmaları kesintisiz sürdürülmektedir. 5

6 Bedeni, Cinselliği ve Doğurganlığı ile Kadın TAP Vakfı nın her yıl üreme sağlığı konuları çerçevesinde gerçekleştirdiği toplantı bu yıl, 2-3 Kasım 2013 tarihlerinde Bedeni, Cinselliği ve Doğurganlığı ile Kadın başlığında düzenlendi. Konferansta kadının bedenine yabancılaşması, kadın cinselliğine yüklenen değerler ve doğurganlığın toplumsal işlevi, kadının güçlendirilmesi sürecinde aşılması gereken engeller, yasalardan sağlık hizmetlerine, medyadan sanata yaşadığımız tüm dinamikler üzerinden yeniden değerlendirildi. TAP Vakfı Genel Koordinatörü Nurcan Müftüoğlu konferansın açılış konuşmasında, 1965 yılında Nüfus Planlama Kanunu nun yasalaşmasından başlayarak anne bebek ölümleri ve istenmeyen gebelikleri önlemek için yapılan çalışmalara, 1983 yılında doğurganlığın düzenlemesi ve gebeliği sonlandırılması konularında tanımlanan yasal çerçeveye kadar uzanan süreci özetledi. Kadının sosyal statüsü, kadının var olmak için doğurması gibi konuların sadece sağlık hizmetleri ile çözülebilecek konular olmadığına vurgu yaptı. Müftüoğlu konuşmasında 1994 Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı nda tanımlanan cinsel haklar ve üreme haklarının uygulamaya taşınmasının güncelliğini ve önemini koruduğunu söyledi. Oturumun ilk gününde Doğurganlık ve Üreme Hakları, Atfedilen Kadınlık, Kadın Cinselliği ve Kadın ve Sanat başlıklarından oluşan dört farklı panel gerçekleşti. Doğurganlık Hakları ile Kadın panelini yöneten Yedi Tepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Belkis Kümbetoğlu, Türkiye de nüfus planlamasının Cumhuriyet tarihine ait bir politika olduğunu vurgulayarak, 1960 lı yıllara kadar Türkiye de nüfusu arttırıcı tedbir politikaları uygulandığını, 1960 lı yıllarla birlikte aile planlaması çalışmalarının hız kazandığını, 2000 li yıllarla birlikte ise azalan doğurganlığın bir tehdit olarak algılanarak aileye teşvik politikaları yürütüldüğünü anlattı. Bu örneklerle Türkiye de kadın sağlığına ilişkin politikaların dayandığı temel kavramın üreme olduğuna dikkat çeken Kümbetoğlu, Birleşmiş Milletler CEDAW sözleşmesinin 12.maddesine atıfta bulunarak bu madde ile taraf devletlerin kadının aile planlaması dahil tüm sağlık bakım hizmetlerinden eşit olarak yararlanması için, sağlık alanında kadınlara karşı ayrımı ortadan kaldıran bütün önlemlerin alınmasını garanti altına aldığını hatırlattı. Ülkemizde bu politikaları gündemine alan ve uygulayıcısı konumunda olan kadro ve kurumların olmadığının üzerinde durdu. Bir antropolog olan Kümbetoğlu, sağlık söz konusu olduğunda disiplinler arası bir yaklaşımın gerekliliğini vurguladı ve kadın politikalarının ana ekseninin cinsiyet eşitsizliğine dayandığının altını çizdi. Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü öğretim görevlisi ve Kadının İnsan Hakları Derneği kurucularından Pınar İlkkaracan, aynı panelde ilk olarak 1994 yılında Kahire de imzalanan Nüfus ve Kalkınma Eylem Planının gittikçe artan öneminden bahsetti. Bu Eylem Planı nın nüfus politikaları alanında bir devrim olduğunu, bu anlaşma ile imza atan ülkelerin bundan sonra nüfus politikalarını kendi kendilerine belirleyemeyeceklerini ve kadınların kendi bedenleri ve doğum ile ilgili her konuda karar verme hakkına sahip olduklarını, bunun bir insan hakkı olduğunu yasal olarak kabul etmiş olduklarını belirtti. İlkkaracan, bu anlaşma ile ortaya çıkan cinsellik ve doğurganlık haklarının beden ve kimliği ilgilendiren en temel haklar konusu olduğundan hareketle, kadınların ve genç kızların güçlenmesinin toplumsal cinsiyet eşitliği ve sürdürülebilir bir kalkınmanın ön koşulu olduğunu vurguladı. Türkiye de cinsellik söz konusu olduğunda genç kadınların birçok sorunla yüz yüze olduğundan hareketle son yıllarda yoğun tartışma konusu olan kürtaj sorununa değindi. Ülkemizde mevcut on haftalık kürtaj yasal sınırın on iki haftaya çıkarılması gerektiğini savunarak, buna rağmen uygulamada yasal sınır olan on haftanın bile uygulamada yer almadığını, altı ila sekiz hafta sınırlarının arandığı bir sağlık hizmeti ortamında bulunduğumuzu ifade etti. Kürtaj hakkı konusunda yapılan mücadelelerin çok önemli olduğunun üzerinde durarak, günümüzde hükümetin yasal düzenlemeler için zaman zaman geri adım atsa da yeni çalışmalar içinde olduğu söylencelerinin devam ettiğini ve buna dayanarak sağlık görevlilerinin vicdani ret haklarını kullanarak kürtaj hizmetini gerçekleştirmedikleri sorununa değindi. Böyle bir durum olsa dahi hizmeti gerçekleştirmeyen sağlık görevlisinin hastasına çalıştığı kurumda aynı hizmeti yerine getirebilecek başka bir sağlık görevlisi bulma yükümlülüğü olduğu bilgisini paylaştı. 6

7 Kadın ve genç kızların güçlenmesi ve toplumsal eşitliğin sağlanması toplumun gelişimi ve kalkınması için çok önemlidir. Türkiye de kadınlara düşük eşikli sağlık hizmeti sağlayan Ana Çocuk sağlığı ve Aile Planlaması (AÇSAP) merkezlerinin kapatılması ile artık kadınların sağlık hizmetlerini sağlayacakları tek alternatifin doktorların olduğuna, ancak yüksek eşikli hizmet kapsamına giren doktorlara ulaşabilmenin çok kolay olmadığına ve doktorların aile planlaması çalışmaları için performans ücreti almamasının ayrı bir sorunlu ortam yarattığına dikkat çekti. Pınar İlkkaracan, Türkiye nin BM Kahire Anlaşması (ICPD)konusunda ciddi ihlalleri olduğunu, kadın ve doğurganlık konusunu gündeme alan platform çalışmalarının çok önemli olduğunu ve 2014 Nisan ayında yapılacak olan ICPD +20 toplantısının duyurulması ve bu toplantılara katılım sağlanmasının önemini dile getirdi. Atfedilen Kadınlık panelinde yazar Yaşar Çabuklu, günümüzde kadına çoğunlukla fizyolojik, maddi ve biyolojik varlığıyla atıflarda bulunulduğundan ve bunun yanında yine de bedenin de sadece biyolojik olmadığından, toplumsal olarak da ele alınması gerektiğinden hareketle toplumsal cinsiyet kavramının tarihsel gelişiminden bahsetti. Çubuklu, kadınları yakından ilgilendiren toplumsal cinsiyet kavramının ilk olarak 1972 yılında, ikinci dalga feminist hareket döneminde Ann Oakley tarafından tanımlandığını hatırlatarak tarihsel süreç içinde değişen kadın bedeni ile ilgili söylem ve politikalara dair kısa bir değerlendirme yaptı. Yazar Çubuklu, 19. yüzyıl öncesinde birinci dalga feminizmin, kadın bedeni ve fizyolojisi üzerinde durarak biyolojik cinsiyeti temel aldığını ve kadın- erkek biyolojisi arasında farkın olmadığı temeli üzerine kurulduğunu hatırlattı. İkinci Dünya Savaşı sonrasına denk düşen yıllarda biyolojik cinsiyet yaklaşımının sorgulanmaya başlanarak, 1960 lardaki cinsel devrimle birlikte cinselliğin ahlak kavramından ayrıldığını, doğum kontrol haplarının, tüp bebek, sperm bankası gibi diğer üreme yöntemlerinin gelişmesiyle birlikte insanın doğasından uzak olduğu iddiasından uzaklaşarak üreme ve doğum kontrol yöntemleri üzerine kurulan mitlerin yıkıldığını, erkeğin varlığının üremenin kesin şartı olmadığının anlaşıldığını ve bütün bu gelişmeler sonucunda, 1970li yıllarla birlikte, ikinci dalga feminist hareketinin biyolojik cinsiyet ve toplumsal cinsiyet ayrımını ilk defa ortaya koyduğunu ifade etti. 19. yüzyılda kadın bedeninin eril tıp tarafından kusurlu, erkek bedeninin ise mükemmel olarak sunulduğunu ve kadın hastalıklarının da bu bakış açısıyla ele alındığını; histeri, adet kanaması, kleptomani ve menapozun kadına ait hastalıklar olarak ele alındığını ve bu düşünce algılayışının temelinde rahimin hastalık kaynağı bir organ olarak kabul edilmesinin olduğunu anlattı. Söylem öncesi özne yoktur, sosyallik öncesi özne yoktur, kadınlığı belirleyen ortak toplumsal nedenler vardır Çubuklu, 1990 lı yıllarla birlikte ikinci dalga feminizminin de eleştirildiğini, toplumsal cinsiyet kavramının hala biyolojik cinsiyet kavramından bağını koparmadığı ve heteroseksist bir söylemi olduğunun genel kabul gördüğünü açıkladı. İşte bu türden eleştirilerle ortaya çıkan üçüncü dalga feminizme göre; söylem öncesi özne yoktur, sosyallik öncesi özne yoktur, kadınlığı belirleyen ortak toplumsal nedenler vardır vurgularını yapan Çubuklu, kadın kavramının kültürden kültüre farklılıklar gösterdiğine değindi. Hakların ve söylemlerin tarihsel süreçte farklılıklar göstererek geliştiğine dayanan sunumun sonunda, trans kimliklerin meşru ve önemli olduğunu dile getirerek bedeninizle nasıl yaşamak istiyorsanız o sunuz ifadesini paylaştı. Prof. Dr. Zeynep Direk, iktidar ve kadın bedeni ilişkisini feminizm bakış açısından ele aldı. Birinci dalga feminizminin eşitlik kavramından yola çıkarak, kadın ve erkeğin toplumun her alanında eşitliği talebi üzerinden geliştiğini hatırlattı. Direk, 1980 li yıllarda; kadınlar hangi erkeklerle eşit olmak istiyor? ve kadınlar neden herhangi bir erkekle eşit olmak istesin ki? gibi sorularla birlikte eşitlik kavramının sorgulanır olduğunu, 1988 li yıllarda ortaya çıkan farklılık feminizmi ile birlikte kadınlar tarafından kendilerini odak - referans almalarının öneminin anlaşılmaya başladığını anlattı. Eşitlik ve farklılık kavramlarının, esasında feminizmin iktidarla ilintili olmasından temellendiğinin altını çizen Direk, toplumsal cinsiyetin iktidarın ortaya çıktığı temel alanda, normlar alanında olduğunu ve bu alanın bize kendini -meli,- malı ifade biçimleriyle gösterdiğine işaret etti. Toplumsal cinsiyet kavramı üzerinden yapılan yorumların kadını güçsüzleştirdiğini, eril ve dişil olarak kodlanan normların iktidar ilişkilerini meşrulaştırıp, bu ilişkilerin doğal olduğu kabulü ile normalleştirildiğinden hareketle, bu bakış açısına göre toplumda iki cinsiyetin var olduğunu, bunların kadın ve erkek olarak net olarak ayrıldığını ve toplumsal cinsiyetin bu ikiye bölünmüş cinsiyetlere ilişkin şeylerin toplamı olduğuna inanıldığını aktardı. Judith Butler a atıfta bulunarak onun işaret ettiği gibi toplumsal cinsiyet 7

8 kavramının cinsiyetler arası geçişken var oluşları kabul etmediğini, iktidarla olan ilişkilendirmelerin gayri meşru ve adil olmayan bir şekilde kurulduğunu, oysa iktidarı birlikte bir şey yapmak olarak ele almak gerektiğini vurguladı. Toplumsal cinsiyet kavramı iktidar ilişkisi yaratır, kadını güçsüzleştirir. Eril ve dişi olarak kodlanan normlar iktidar ilişkilerini meşrulaştırarak bu ilişkilerin doğal olduğu kabulü ile normalleştirilir. Kadın ve toplumsal rollerini annelik kavramı üzerinden ele alarak sorgulayan Prof. Dr. Ayşe Saktanber, son günlerde kamuoyunda sık konu olan, hamile kadınların sokakta gezmesi tartışmaları ve bebeğine bakım vermeyip sonra bebeğinin ölümü ile yüz yüze kalan genç anne olaylarının toplumu duygusal olarak yoğun etkilemesinin altında toplum tarafından anneliğin sorumluluk kabul edilmesine bağlı olduğuna dikkat çekti. Bu olayların daha çocuk anne karnındayken nasıl bir toplumsal denetime tabii olacağımızın göstergesi olduğunu ifade etti. Anneliğin basit bir tanım olmadığını, insanlar var olduğundan beri kadınların doğuruyor olmasının annelik olduğu anlamına gelmediğini ve annelik olgusunun bir modernite olgusu olduğunu vurgulayan Saktanberk, 17. yüzyıla kadar çocukluk diye bir kavramın olmadığını, bu tür düşünce yaklaşımlarının bugünün ilişkileri ile tarihe bakma alışkanlığından kaynaklandığını açıkladı. Evrensel annelik kavramının kendine bakamayacak çocukların bakımını ve beslenme işlevini gören kişi olarak tanımlanabileceğini söyledi. Buna rağmen fedakarlığın kadının emeğinin ön koşulu olarak ele alındığını ve böylece kadınların iş gücüne katılımlarında neo- liberal politikaların meşrulaştırıldığını,annelere yüklenen büyük sorumlulukların toplum tarafından tanınmadığını düşündüğünü ifade ederek kadınların anne oldukları için hak ihlallerine uğradığını ve kadınların insan haklarından mağdur edildiğini vurguladı. Annelik üzerine analitik olarak konuşmak çok zor, duygu yüklü ve normatif bir kavram. Kadın Cinselliği panelinde, ilk olarak akademisyen ve yazar Bülent Somay, cinsellik ile üreme ilişkisini sorgulayarak cinselliksiz üreme ve üremesiz cinsellik kavramları üzerinde durdu. Cinsellik ve üremenin birbirinden farklı olduğunu ve eşcinsellik pratiklerin bunun ispatı olduğunu ifade etti. Kilisenin yakın tarihsel sürecinde eşcinsellikle ilgili söylemlerinden bahsetti ve özgür cinsel ifadelerin önümüzdeki dönemin hedef söylemi olduğuna değindi. Somay, günümüz teknolojileriyle üreme ve cinsellik arasındaki uçurumun giderek açıldığını ve bunun da özellikle din ve iktidar çevrelerinde paniğe yol açtığını, çünkü üreme (cinsellik) üzerinde egemen olamadan iktidarların kadın ve erkek üzerinde tahakküm kuramayacağına dikkat çekti. Üreme ve cinsellik üzerinde egemen olamadan iktidarlar kadın ve erkek üzerinde tahakküm kuramazlar. Psikiyatrist Doç. Dr. Ejder Akgün Yıldırım konuşmasına Cinselliği iste(n)meyen Kadınlar başlığını uygun bulduğunu, kadınlardaki cinsel uyarılma sorunlarını ele alırken toplumdaki yanlış algının aksine, kadınlarda cinsel istek sorunu değil, cinsel uyarılma sorunları olduğunu, cinselliği korkuyla birlikte deneyimleyen bir toplumda ise böyle durumların kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Kadınlarda cinsel istek sorunu değil, cinsel uyarılma sorunları vardır. Cinselliği korkuyla birlikte deneyimleyen bir toplumda ise böyle durumlar kaçınılmazdır. Doç. Dr. Ejder, İnsan bir şeyden korktuğu zaman bunu asla unutmaz, onu ancak korkmamayı öğreterek iyileştirebiliriz ifadesinde bulunarak, korkunun fizyolojisini açıklamak için amigdalaya bakmak gerektiğini, amigdala nın korkuyu öğrendiği gibi hazzı da öğrenen bir mekanizma olduğunu hatırlattı. Ejder, insanda ödüllü arzulama becerisi gelişebilmesi için olumlu bellek gelişmesi gerektiği, olumlu belleğin de biyolojik temelli olduğunu aktardı ve buradan hareketle toplumumuzda korku ve tabularla birlikte yaşanan cinsellikle ilgili sorunlarımızın olmasının kaçınılmaz hale geldiğini vurguladı. Kadın Cinselliği panelinin diğer konuşmacısı Gülnur Elçik, kadın bedeninin erkek bakış açısı odaklı tanımları yapıldığına işaret ederek, kadın cinselliğinin kamusal ve özel alandaki düzenlenişinin ve kadın bedeninin 8

9 başlı başına cinsellik çağrışımlı yorumlanmasının kadınların bedenlerine yabancılaşmaları sonucunu doğurduğuna değindi. Kadının tek başına bir kahveye girmesinin bile cinsellik içerdiğini, erkeklerin parklarda istedikleri gibi sere serpe uzanmalarında cinsellik aranmadığı ama parkta sere serpe uzanmış bir kadının cinselliği çağrıştırdığına dikkat çeken Elçik, iktidar ve iktidarsızlığın erkeğin kadın üzerindeki gücüyle tarif edildiğini, erkeklerdeki iktidarsızlığın erkeğin kadın üzerindeki iktidarının bozulması olarak ele alındığını vurguladı. Kadın açısından cinselliğin üreme işlevi ile birlikte ele alındığını, cinsiyet değişikliği ameliyatlarına ise ancak üreme işlevinin yitirilmiş olması halinde izin verildiğini hatırlatan Elçik, kadınların cinselliğinin dişilikle yani hayvansılaştığı zaman aktifleşebildiği gibi bir toplumsal algının mevcut olduğuna, kadınsılığın beden, erkeksiliğin ise karakter üzerinden tanımladığına dikkat çekti. İktidar ve iktidarsızlık, erkeğin kadın üzerindeki gücüyle tarif edilir. Erkeklerdeki iktidarsızlık erkeğin kadın üzerindeki iktidarının bozulması olarak ele alınmaktadır. Kadın Cinselliği paneline paralel oturumda Memlekette Kadınlık Hallerine Dair Sesli Düşünme başlığı altında yönetmen Bingöl Elmas ın katılımıyla Pippa ya Mektubum film gösterimi yapıldı. Filmde dünya barışı için beyaz gelinlikle Milano dan otostopla yola çıkan Pippa Bacca nın Türkiye de uğradığı saldırı ile üzücü bir şekilde sonlanmasına ithafen yönetmenin siyah gelinlikle ve otostopla Barış Gelini nin yarım kalan yolculuğunu devam ettirmesini anlatıyor. Film ile aynı zamanda Türkiye de kadın olmanın gerçekliği ile yüzleşiliyor. İkinci oturumun ilk panelinde Yansımalar başlığı ile kadın ve kadınlık kavramlarına yönelik farklı toplumsal kesimlerden değerlendirmelere yer verildi. İlk olarak Ortadan Kaldırılmak İstemiyorsan Kendin Vazgeç adını verdiği sunumuyla sanatçı CANAN, kadına karşı şiddete göndermelerde bulundu ve kendi bedenini kullanarak yaptığı sanatsal çalışmalardan görsel örnekler gösterdi. Hetero- Normativite vs. Trans- Normativite başlıklı konuşmasında Şevval Kılıç toplumun farklı cinsel kimliklere olan yaklaşımlarına dikkat çekerek Gezi olaylarının farklı kimliklerin görünürlüğüne yaptığı katkının öneminden bahsetti. Panelin diğer konuşmacısı gazeteci Yonca Poyraz Doğan, Kadın, Medya ve Siyaset ekseni içerisinde medyanın kadın haberleri konusundaki sorunlu tutumunu medyada çalışan bir kadın olarak yaşadığı ve gözlemlediği örnekler üzerinden değerlendirdi. Bedeni, Cinselliği ve Doğurganlığı ile Kadın konferansının ikinci gününde Sıralı sevişme, Kişiliğiniz ve İlişkileri Anlamak, Bedenimiz, Cinselliğimiz ve Doğurganlığımız başlıklarında üç atölye çalışmasına yer verildi. İlk atölye çalışmasında Prof. Dr. Arsaluys Kayır, Sıralı Sevişme başlığı altında; cinsel arzu ve cinsel arzuyu arttırmanın yolları, cinsellikte tarafların bedenleri ile nasıl haz duyduklarını nasıl keşfedebilecekleri ve bunları partnerlerine nasıl aktarabilecekleri konuları işlendi. Bir diğer atölye, Psikolojik Danışman Kadir Akbulut un kolaylaştırıcılığı ile yapılan Kişiliğiniz ve İlişkileri Anlamak konusundaydı. Atölye çalışmasında insan ilişkilerini etkileyen süreçlerden bazıları paylaşılarak, ilişkilerin inceleyebileceği, analiz edilebileceği ve bunun için çeşitli yaklaşımlar bulunduğu paylaşıldı ve bu yaklaşımlardan biri olarak Transaksiyonel Analiz (TA) ekolünun ilişki ve iletişim süreçleri ile ilgisini içeren bilgiler paylaşıldı. Günün son atölye çalışmasında Bedenimiz, Cinselliğimiz ve Doğurganlığımız çalışması kolaylaştırıcı, TAPV eğitmeni Eylem Karakaya ile yapıldı. Kadın üreme sistemi, cinselliği ve doğurganlığına ilişkin bilgilerin paylaşıldığı bu atölyede, kadının kendi bedenine ilişkin farkındalığının yükseltilmesi amaçlandı ve kadınlarla bu tür bilgilerin paylaşılmasının, kadının bedenini tanımasına, yönetmesine ve sağlığını korumasına destek olacağı vurgulandı. 9

10 NAR TANELERİ PROJESİ ÇOCUK GÜÇLENDİRME PROGRAMI Boyner Holding ve Grup Şirketleri nin sosyal sorumluluk projesi olan Nar Taneleri Projesi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü ne bağlı yetiştirme yurtlarından yetişmiş yaş arası genç kadınların, eğitime devamlarını teşvik etmeyi, kişisel gelişimlerini ve iş arama becerilerini geliştirerek iş gücü piyasasına katılımlarının desteklenmesini, cinsiyete dayalı ayrımcılıktan kaynaklanan sorunlarının çözümüne katkı sunulmasını ve mentörlük sistemini de işleterek sosyo-ekonomik açıdan yol göstericilerle birlikte yetiştirilmelerini amaçlamaktadır yılından bu yana Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Boyner Holding önderliğinde, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü (ÇHGM), Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), Türkiye Personel Yönetimi Derneği (PERYÖN) ortaklığında yürütülen projeye, 2013 yılı itibariyle Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı (TAPV) olarak katkı sunmaya başladık yılları arasında yaş arası genç kadınlara yönelik çalışmaları içeren projenin, yılları arasında Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü ne bağlı Sevgi Evleri ve Çocuk Evleri nde yürütülmesi planlanmıştır. Nar Taneleri Projesi Çocuk Güçlendirme Programı olarak isimlendirilen projenin bu ikinci ayağının amacı, ÇHGM ye bağlı Sevgi Evleri ve Çocuk Evleri nde yetişen çocukların; Kendilerini tanımalarını, Kişisel ve psikolojik gelişimlerini, Sosyalleşmelerini & toplumsal kabullerini, Sorumluluk alma becerilerini ve birey olma süreçlerini, Değerlerini geliştirmelerini, Eğitime devamlarını ve akademik başarılarını, Yetenek ve ilgileri uyarıca yüksek öğretim seçimlerini, Staj fırsatları ile çalışma yaşamına hazırlanmalarını, Meslek seçimi danışmanlığı almalarını, Doğru bilgi kaynaklarına ve modellerine erişimlerini desteklemektir. TAP Vakfı olarak, Nar Taneleri Projesi Çocuk Güçlendirme Programı kapsamında, Sevgi Evleri ve Çocuk Evleri nde görev yapan grup-ev sorumluları ile bakım elemanlarını çocuklarla ve ergenlerle çalışma konusunda daha güçlü ve donanımlı bir noktaya taşımak amacıyla eğitimler yaptık. Grup-ev sorumluları ve bakım elemanlarına yönelik 2 şer günlük farklı iki program şeklinde planladığımız eğitimleri Sivas, Diyarbakır, Bursa ve Samsun illerinde gerçekleştirdik. Eğitimler kapsamında; etkili iletişim, dinleme ve kendini ifade etme, gelişim alanları, ergenlik dönemi değişimleri, ergenin bedensel sağlığı, olumlu davranış geliştirme ve sorumluluk bilinci, çatışma 10

11 çözümü ve krize müdahale gibi konuları ele aldık. Her iki çalışmayı da, soru-cevap, grup çalışması, canlandırma, oyun, tartışma gibi katılımcı yöntemlerle yürüttük. Eğitimlere 72 grup-ev sorumlusu ve 99 bakım elemanı katıldı. Ufkum genişledi. Olaylara farklı çözümler getirme konusunda somut örnekler üzerinden gitmemiz çok etkili oldu. Yeni uygulanabilir yöntemler görmek ve bunların ayrıntılı dokümanlarının elimizde olması çok iyi oldu. Çocuklarla çalışırken bu notlara ve birlikte yaptıklarımıza bakacağım, onlardan yararlanacağım. Verdiğiniz bilgilerle kafamdakileri değiştirdim. Yanlış bilgilerimi görmüş oldum. Birçok şeyi bildiğimizi düşünüyorduk. Uygulamalar ve örnekler çok iyi oldu. Daha önce çok seminere katıldım ama nokta atışları yaptınız. Devamını istiyorum. Projenin yeterince detaylı bir çalışma ve bilgi birikimi içerdiği kanısındayım. Bu da başarıya ulaşacağının göstergesi. Faydalı ve oldukça donanımlı bir eğitim. Eğitimden çok keyif aldım. 2 gün isteyerek katıldım. Eğitimciler çok güler yüzlü, sıcak, samimiydi. Bu da kendimi daha rahat hissetmemi sağladı. Aynı ekiple eğitimlerin devam etmesini diliyorum. Ciddi anlamda çok iyi bir eğitim aldığımızı düşünüyorum. Anlatımlarınız son derece başarılı ve etkili oldu. Önce benim için, daha sonra birlikte olduğum çocuklarım için verimli iki gün geçirdiğimi düşünüyorum. Bu bilgiler beni çok mutlu etti. Çocuklarla ve kendimle nasıl olumlu bir şekilde ilerleyeceğimi öğrendim. Birçok şeyin farkına vardık. Daha bilinçli hareket edeceğiz. Monotonluktan ve rehavetten çıktık. Şu iki gün içinde yaptığımızın işin önemini ve eksiklerimizi gördük. Bilgi notlarına çok sevindim. Bu açıdan da teşekkür ederim. Daha umutlu, donanımlı ve tatminkarım. Doğru ve yanlışları ayırt etmek, sorunları saptamak ve çözüm üretmek daha kolay olacak benim için. Beklentilerimden çok daha verimli geçti. Küçük yaş grubu ile çalışıyorum. Umutsuzluğa sürüklendiğim zamanlar oluyordu. Umutlandım, motive oldum. Bazı sorunların basit şeylerle çözülebileceğini öğrendim. Eğitiminiz oldukça etkili ve verimli idi. Çok istekli olarak katılmamıştım. Çünkü bu tarz eğitimler son derece tek düze ve sıkıcı gerçekleşirdi. Bu yüzden önyargılıydım. Ancak çok bilgilendim ve her konuyu zevkle dinledim. Yarın çocuk evine daha umutlu gideceğim. Bu eğitimde öğrendiklerimi hayata geçirmek, çocuklara yansıtmak için sabırsızlanıyorum yılında, Sivas, Diyarbakır, Bursa ve Samsun illerinde çalıştığımız gruplara tamamlama eğitimleri ve süpervizyon ziyaretleri yaparak Nar Taneleri Projesi Güçlendirme Programı na katkı sunmaya devam edeceğiz. 11

12 Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu UNFPA Eğitim Programı Kriz ve Kriz Sonrası Durumlarda Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Kasım 2013 tarihleri arasında Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu- UNFPA tarafından TAP Vakfı eğiticilerinin de katıldığı Kriz ve Kriz Sonrası Durumlarda Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı başlığı altında 5 gün süren bir eğitim programı uygulandı. Türk Psikologlar Derneği, Türkiye Psikiyatri Derneği, Türk MSIC, UNFPA (Türkiye, Suriye, Sudan, Bosna Hersek), AKUT, Sudanlı Göçmenler Komisyonu, Sudanese Red Crescent, Uluslararası Çocuk Merkezi (ICC), HAMER (Hacettepe Üniversitesi Afet Araştırma ve Uygulama Merkezi), TOG (Toplum Gönüllüleri Vakfı), ATUDER (Acil Tıp Uzmanları Derneği), TTB ( Türk Tabibleri Birliği), IMC ( International Medical Corps), TAPV (Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı) katılımcılar arasında yer aldı. Programda afet ve kriz durumlarında yaşanan temel güçlüklerin neler olduğu ve bunlara hangi çözüm ve yaklaşımların uygulanması gerektiği konularına yer verildi. Çözüm ve yaklaşımların temel basamakları olarak; afet ve kriz durumlarında yapılan hazırlıklar, iş birlikleri, görev tanımları, ortaklıklar, uluslararası deneyimlerin paylaşımı ve işbirliği ele alındı. Eğitimin temel amacı farklı kurumlardan gelen insanları eğiterek afet ve kriz hallerinde ve kriz sonrası durumlarda Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı - CSÜS hizmetlerinin kurumlar arası koordinasyonu güçlendirmek, topluluklar ve insanlar için Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı - CSÜS bilgilerine ve hizmetlerine erişimi kolaylaştırmaktı. Ayrıca eğitime katılan toplumsal kurumların birbirleri ile iletişim halinde olması ulusal ve bölgesel alanlarda paydaşların kapasitesini arttırmaktadır. Bu da kriz durumlarında ergen, genç ve yetişkinler arasında CSÜS farkındalığını arttırır ve üreme sağlığı ile ilgili sağlık gereksinimlerine zamanında yanıt verilmesini sağlar. Eğitimde üreme sağlığı alanında eğiticilere anne ve yeni doğan ölümlerini engellemek için acil gebelik ve doğum bakımları, evde/ kampta/ yolda temiz ve güvenli doğumlar, mevcut aile planlaması ihtiyaçlarının karşılanması, adet dönemi öz bakım ihtiyaçlarının karşılanması konularında temel pratik bilgiler verildi ve bu bilgiler sosyodrama grup çalışmaları ile pekiştirildi. Kriz durumlarında CSÜS hizmetlerini desteklemek için gerekli araçlara nereden ulaşılacağı ve insanların üreme sağlığı ihtiyaçlarına yanıt bulmak için gerek duydukları, Asgari Hizmet Paketi erişimlerinin nerelerden sağlanacağının bilgileri verildi. Afet ve kriz durumlarında, ilk zamanda acil durumlarda çalışan çok sayıda aktörün olması nedeniyle oluşan karmaşanın engellenmesi için atılması gereken ilk adım doğru koordinasyon ağını sağlamaktır. Eğitimde afetlerde koordinasyonun neden önemli olduğunu anlamaya yönelik sosyodrama çalışmaları yapıldı. Grup çalışmaları ile çözüm önerileri oluşturuldu. Kurumlar arası daimi komite, ortak insani eylem planı, küme yaklaşımının önemleri üzerinde duruldu. Grup çalışmaları ve sosyodrama etkinlikleri sonrası yapılan değerlendirmede, koordinasyonun verimliliği, etkililiği ve hızı arttırdığı ve gereksiz tekrarlanan yardımları önlediği sonuçları ortaya çıktı. Düzenli CSÜS toplantılarının yapılmasının önemi ve Asgari Hizmet Paketlerinin (MISP) acil kaynak mekanizmaları içinde yer almasının yaşam kurtarıcı müdahaleleri sağladığı konuları üzerinde duruldu. Cinsel şiddete karşı çok sektörlü ve koordineli bir yaklaşım, cinsel şiddeti önleme ve sonuçlarına müdahale etmek açısından önemlidir. Oturumda eğitimcilere, tecavüz yaşayan kişilerin klinik kontrollerinin önemli bileşenleri, uygun bir klinik bakım düzenlemesinin nasıl uygulandığı ve klinik kontrol uygulanmasını destekleyen önemli araçlarının neler olduğu anlatıldı. Program kapsamında zorunlu göç durumlarında aile planlaması ile ilgili oluşan endişe ve sorunlarla ilgili grup tartışmaları yapıldı ve uygulanan aile planlaması yöntemleri üzerinde çalışıldı. Aile planlaması için gerekli olan ihtiyaç ve kaynakların uygulanan topluluğa göre değerlendirilmesi, tedarik ve lojistik, hizmet, dağıtım standartları ve protokoller, hizmet dağıtım siteleri, eğitim ve süpervizyon sağlayan insan kaynakları üzerinde duruldu. Kriz durumları için 13 paketten oluşan kuruluşlar arası üreme sağlığı kitleri rehber kitapçığının kullanımı, yardım kitleri isteminde bulunması ve ülke içinde dağıtımının planlamasının nasıl yapılacağının bilgisi verildi. Oturum sonunda eğitimciler, Asgari Hizmet Paketlerinin (MISP) uygulamasının nasıl izleneceği ve değerlendirileceği, uygun araç ve göstergelerin neler olduğu ve Asgari Hizmet Paketleri (MISP) nden kapsamlı CSÜS e geçiş için planlamada nasıl rehberlik yapabileceği bilgilerine sahip oldu. 12

13 Mardin de Güvenli Annelik Seminerleri Güvenli Annelik Programı kapsamında Mardin Halk Sağlığı Müdürlüğü işbirliğinde Mardin de 7-8 Ocak 2014 tarihlerinde hekimhemşire ve ebelere yönelik seminer programı uygulandı. 7 Ocak ve 8 Ocak günü aynı program farklı sağlık personelleri için tekrarlandı. Programa il merkezi ve ilçelerden ilk gün 66, ikinci gün ise 61 sağlık personeli katıldı. Program, Halk Sağlığı Müdürü Uzm. Dr. Nureddin Özdener in Mardin ilinde üreme sağlığının bugünkü durumunun bilgilerini paylaşmasıyla başladı. Dr. Özdener konuşmasında Adana da yaptığı çalışmadan notlar paylaşarak erkeklerin üreme sağlığı ve güvenli annelik kriterlerinin iyileştirilmesinde var olan katkılarından bahsetti. TAP Vakfı Güvenli Annelik Programı tanıtımının ardından Dr. Güneş Tomruk tarafından Doğum sonu Gebeliği Önleyici Yöntemler konusu aktarıldı. Sağlık personelinin önemli bir kısmının yeni mezunlardan oluşması ve Üreme Sağlığı Eğitim Paketini daha önce almamış olmalarından dolayı konulara yoğun ilgi gösterildi. Toplantıda; doğum sonrası emzirme ve gebelikten korunma yöntemleri, doğum sonrası cinsel yaşam, cinsel yaşama başlama zamanı, doğum sonrası cinsel sorunlar ve bu sorunlara klinik yaklaşım, doğum sonrası cinsel yaşam için danışmanlığın önemi ve danışmanlık adımlarını içeren, bilgilendirici bir sunum yapıldı. Özellikle emzirme döneminde kadınların hangi doğum kontrol yöntemlerini kullanabileceği ve kadınlara yöntem danışmanlığı yapılırken nelere dikkat edileceği anlatıldı. Emzirmenin Türkiye de ne durumda olduğu, burada sağlık çalışanlarına nasıl sorumluklar yüklendiği tartışıldı. Danışmanlıkta kullanılabilecek yeni broşürlerin olması sağlık çalışanlarının işlerini kolaylaştıracağı vurgulandı. Yöntem bilgileri paylaşılırken sağlık personeli 5-6 aydır kurumlarında gebeliği önleyici yöntemler olmadığını, başvuranlara danışmanlık yapıp yöntem vermediklerini ifade ettiler. Doğum sonrası kullanılacak yöntemlerin ardından Eylem Karakaya Doğumsonu Cinsel Yaşam konusunu paylaştı. Sağlık personeli cinsel yaşamla ilgili hastalara sorgulama yapamadıklarını ve bunun nedeninin de kendilerinin bu konuda bilgisiz olduğunu, rahat konuşamadıklarını ifade ettiler. Cinsellik konusunda toplumdan bağımsız olmadıklarını kendi değerlerini yansıtabileceklerini ve konuşmada sıkıntı çekeceklerini söylediler. Cinsellik ve cinsel danışmanlık, cinsel sorunların sorgulanması konusunda CETAD eğitimleri önerildi. Programın ikinci yarısında Prof. Dr. Mithat Erenus Riskli Gebelikler ve Gebelik Testleri konusunu paylaştı. Erken yaş, ileri yaş gebelikleri ve riskleri; ilerleyen teknoloji ile birlikte kabul gören ve rutine giren gebelik testleri nelerdir, ne zamanlar yapılır konuları tartışıldı. Katılımcılar, gebe izleminde kadınların daha çok ikinci basamağı tercih ettiklerini, ultrasona yöneldiklerini, birinci ve ikinci basamak hizmetleri arasında söylem farklılıklarının onları zor durumlara düşürdüğünü, gebelikteki testler için hastaneye gönderemedikleri durumlarda test yaptıramadıklarını belirttiler. Gebe ve lohusalara eğitim vermeleri için Güvenli Annelik Eğitim Programı materyallerini müdürlükten alabilecekleri bilgisi paylaşıldı. 13

14 ICPD SEMİNERLERİ Kadınların ve kız çocuklarının kentsel yaşama etkin ve eşit katılımını hedefleyen Kadın Dostu Kentler Projesi, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), Birleşmiş Milletler Kalkınma Fonu (UNDP) tarafından, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü ortaklığı ve İsveç Uluslararası İşbirliği ve Kalkınma Ajansı (SIDA) desteği ile yürütülmektedir. Aralık döneminde UNFPA organizasyonu ile bu projenin yürütülmekte olduğu 3 ilde Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı (ICPD) ve uygulama sürecine ilişkin bir dizi seminer düzenlenmiştir yılında Kahire de gerçekleşen Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı ülkemizin de hazırlanması ve uygulanması süreçlerinde yer aldığı ve imzaladığı uluslar arası sözleşmelerden biridir. ICPD+20 kapsamında oluşan gündemi yerele taşımak ve bu gündemin Yerel Eşitlik Eylem Planlarına yansımasını desteklemek amacıyla; Aralık 2013 tarihlerinde Antalya da, Aralık ta İzmir ve Aralık ta Şanlıurfa da 2 günlük toplantılar yapıldı. Çalışma UNFPA Üreme Sağlığı Program Koordinatörü Gökhan Yıldırımkaya, Kadın Dostu Kentler Proje Koordinatörü Ege Tekinbaş, Başkent Üniversite nden Prof.Dr.Ayşe Akın ve TAP Vakfı koordinatörü Nurcan Müftüoğlu tarafından yürütüldü. Çalışmanın ilk gününe kadın, kadın sağlığı ve üreme sağlığı alanlarında faaliyetleri olan sivil toplum kuruluşları ve meslek kuruluşları katıldı. Toplantıda proje kapsamında yerel eşitlik eylem planları, ICPD bağlamında kadın sağlığı ve hak temelli yaklaşım, yerelde sağlık koşulları ve hizmetleri tartışıldı. Sivil toplum kuruluşları tarafından belirlenen öncelikler çerçevesinde, il düzeyinde izlenmesi ve desteklenmesi gereken savunuculuk konuları belirlendi. Yerel koordinatörlerin kolaylaştırıcılığı ile devam edecek süreçte, gönüllü olarak bu konuya destek verecek sivil toplum kuruluşları bir arada savunuculuk çalışmalarına devam edecekler. Seminerlerin 2. gününde ise sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra yerel eşitlik eylem planlarının paydaşı olan kamu kurumları temsilcileri İl Kadın Koordinasyon Kurulu kapsamında bir araya geldi. İlgili Vali yardımcısının başkanlığında toplanan Kurul, ICPD bağlamında kalkınma dinamikleri, nüfus, kadın sağlığı, doğurganlık konularını tartıştı. Bu tartışmalar, yerel eylem planlarının 2013 yılı uygulama sonuçları ve 2014 yılı hedefleri çerçevesinde yeniden düzenlenmesi sürecinde değerlendirilecek. 20 yıl önce ICPD çerçevesinde geliştirilen Eylem Planı nın bugün de ulusaldan yerele her düzeyde yeni yaklaşım ve açılımlara zemin oluşturabilmesi, bu çalışmanın önemli bir çıktısıdır. Antalya, İzmir ve Şanlıurfa da atılan bu adımın yaygınlaşması ve sürdürülebilir bir modele taşınması ise 2014 yılı için önemli bir çalışma alanı olacaktır. 14

15 4. TEMEL EĞİTİM SEMPOZYUMU EĞİTİMDE FARKLILIKLARA SAYGI VE UYGULAMALARI Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği tarafından düzenlenen 4. Temel Eğitim Sempozyumu, bu yıl Eğitimde Farklılıklara Saygı ve Uygulamaları temasıyla 7-8 Aralık 2013 tarihlerinde Özel Irmak Okulları nın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Sempozyum kapsamında eğitim ekibimizden Efsun Sertoğlu, Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Duyarlılığı başlıklı bir çalıştay gerçekleştirdi. Eğitimde toplumsal cinsiyet duyarlılığı konusunda farkındalık kazandırmayı amaçlayan çalıştay, özel okullarda görev yapan idareciler, öğretmenler ve psikolojik danışmanlardan oluşan 15 kişilik bir grubun katılımıyla gerçekleşti. Çalıştay kapsamında; öğretmenlerin kendilerine aktarılan cinsiyet rollerini fark etmelerine yönelik etkinlikler yapıldı, cinsiyet rolleri/kalıpları ve bunların yaşama yansımaları ele alındı, geleneksel cinsiyet rollerinin okul ortamında yeniden üretilmesine ilişkin örnekler paylaşıldı ve yapılabilecekler tartışıldı. STGM -Queer Teori, Feminizm ve Erkeklik Hikâyeleri Eğitimi STGM tarafından Aralık 2013 tarihleri arasında Mersin de düzenlenen Queer Teori, Feminizm ve Erkeklik Hikâyeleri Eğitimi ne vakfımız adına Eylem Karakaya ve Efsun Sertoğlu katıldı. 3 günlük olan eğitime farklı sivil toplum örgütlerinden 22 kişi katıldı. Eğitimde ilk gün Mehmet Bozok kolaylaştırıcılığında toplumsal cinsiyet kavramı ve feminizm kavramları tartışıldı. İkinci gün queer teori ve LGBTİ hareketi hakkında eğitim yapıldı. Remzi Altunpolat tarafından yapılan eğitimde teorinin ortaya çıkışı, LGBTİ hareketinin doğuşu ve tarihsel süreçleri paylaşıldı. Üçüncü gün örgütler kendi çalışma alanlarında toplumsal cinsiyet eşitliğine ne kadar yer verdikleri ile ilgili çalışmalar, yaptılar. STK ların çıkardığı toplumsal cinsiyet eşitliği tabloları sonucunda, kurumlar kendi eylem planlarına yönelik düzenlemelerde bulunacaklarını ifade ettiler. Eğitimin öğle aralarında STGM Adana ofisi eğitim grubuna Mersin tarihi yerlerinde gezi düzenlediler. 15

16 Görünüm Ocak 2014 Kahire+20 ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH) Platformu 20 Aralık Toplantısı Kahire+20 ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH) Platformu nun 2. toplantısı 20 Aralık 2013 tarihinde İstanbul da gerçekleşti. Birleşmiş Milletler Nüfus ve Kalkınma Konferansı (ICPD) çerçevesinde geliştirilen eylem planından yola çıkan platform toplantıda misyon, amaç ve hedeflerin belirlenmesine dair bir çalışma yürütmüştür. 20 farklı sivil toplum kuruluşunun temsilcileri ile yer aldığı toplantıda; platform için oluşturulacak eylem planı ve buna göre takip edilecek takvim belirlenmiştir. Görünüm Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı bültenidir. Üç ayda bir yayınlanır. Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü: Nurcan Müftüoğlu Yayın Ekibi: Şule Dursun, Efsun Sertoğlu, Eylem Karakaya Sayfa Mizanpajı: Müşerref Öztürk Yönetim Yeri ve Haberleşme Adresi: Ulus Mahallesi Güzel Konutlar Sitesi A-Blok Daire: Etiler - İstanbul Tel: (0212) Faks: (0212) info@tapv.org.tr Baskı: Maydanoz Matbaa ve Reklamcılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Tel:

KADIN DOSTU KENTLER - 2

KADIN DOSTU KENTLER - 2 KADIN DOSTU KENTLER - 2 KADIN DOSTU KENT NEDİR? KADINLARIN Sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlere İstihdam olanaklarına Kaliteli, kapsamlı kentsel hizmetlere (ulaşım, konut vb) Şiddete maruz kaldıkları takdirde

Detaylı

Proje. Yardım Operasyonları Proje Ortakları: Birleşmiş Milletler Dünya Nüfus Fonu (UNFPA), Ankara İl Halk Sağlığı Müdürlüğü

Proje. Yardım Operasyonları Proje Ortakları: Birleşmiş Milletler Dünya Nüfus Fonu (UNFPA), Ankara İl Halk Sağlığı Müdürlüğü Proje «Kadın ve Kız Çocukları İçin Güvenli Alanlar ve Kadın Sağlığı Danışma Merkezleri Oluşturmak Suretiyle Suriyeli ve Diğer Göçmen Kadınların Üreme Sağlığı ve Cinsiyete Dayalı Şiddet Hizmetlerine Erişimlerini

Detaylı

www.tapv.org.tr DUYURU

www.tapv.org.tr DUYURU www.tapv.org.tr DUYURU Bedeni, Cinselliği ve Doğurganlığı ile Kadın Değerli Katılımcılar, 28 yıldan bu yana sürdürdüğü çalışmalar ile bireylerin yaşam kalitesini geliştirmeyi amaçlayan Vakfımız, üreme

Detaylı

GÜVENLİ ANNELİK EĞİTİM VE DANIŞMANLIK PROGRAMI 2013 ÇALIŞMA RAPORU

GÜVENLİ ANNELİK EĞİTİM VE DANIŞMANLIK PROGRAMI 2013 ÇALIŞMA RAPORU 2013 GÜVENLİ ANNELİK EĞİTİM VE DANIŞMANLIK PROGRAMI 2013 ÇALIŞMA RAPORU Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı, 2013 Güvenli Annelik Eğitim ve Danışmanlık Programı, 2013 ÇALIŞMA RAPORU TAP VAKFI GÜVENLİ

Detaylı

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNDE GERİ SAYIM BAŞLADI KAMPANYASI DAHA ADİL BİR DÜNYA İÇİN YANIMDA OL

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNDE GERİ SAYIM BAŞLADI KAMPANYASI DAHA ADİL BİR DÜNYA İÇİN YANIMDA OL Arka Plan: BM Kadın, UNDP ve TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu ortaklığında yürütülmekte olan Türkiye de Cinsiyet Eşitliği ne Yönelik Elverişli Ortamın Teşvik Edilmesi Ortak Programı kapsamında

Detaylı

TAP VAKFI ERGENLER & GENÇLER için CİNSEL SAĞLIK EĞİTİMLERİ

TAP VAKFI ERGENLER & GENÇLER için CİNSEL SAĞLIK EĞİTİMLERİ TAP VAKFI ERGENLER & GENÇLER için CİNSEL SAĞLIK EĞİTİMLERİ CİNSEL SAĞLIK EĞİTİMİ Uygulama Milli Eğitim Bakanlığı (Örgün /Yaygın eğitim) Pilot Uygulamalar (ERDEP) Sivil toplum kuruluşları (Akran eğitim

Detaylı

DİCLE ÜNİVERSİTESİ PROJE KOORDİNASYON UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

DİCLE ÜNİVERSİTESİ PROJE KOORDİNASYON UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ DİCLE ÜNİVERSİTESİ PROJE KOORDİNASYON UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ 2014-2015 Eğitim-Öğretim Yılı ETKİNLİK BÜLTENİ 1 Proje Koordinasyon Uygulama ve Araştırma Merkezi 2014-2015 Eğitim Öğretim Yılı 2008

Detaylı

EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASI. Faaliyet Programı

EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASI. Faaliyet Programı EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASI 2010 Faaliyet Programı İçindekiler 1- Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu 2010 Yılı Faaliyet 1-2 Programı 2- EBSO Üyelerine Yönelik Faaliyetler 3-4 3- EBSO Dışı Kuruluşlarla

Detaylı

GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI EĞİTİM YAYIM VE YAYINLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI Kırsal Kesimde Kadın Kooperatifleri

GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI EĞİTİM YAYIM VE YAYINLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI Kırsal Kesimde Kadın Kooperatifleri GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI EĞİTİM YAYIM VE YAYINLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI Kırsal Kesimde Kadın Kooperatifleri Uzm.Nimet KALELİ Kırsalda Kadın Hizmetleri Koordinatörü 20 OCAK 2013 Tarımsal üretimi

Detaylı

SURİYELİ KADIN ve KIZ ÇOCUKLARI İÇİN GÜVENLİ ALANLAR PROJESİ Merkezlerimize ve etkinliklerimize ilişkin bazı fotoğraflar

SURİYELİ KADIN ve KIZ ÇOCUKLARI İÇİN GÜVENLİ ALANLAR PROJESİ Merkezlerimize ve etkinliklerimize ilişkin bazı fotoğraflar SURİYELİ KADIN ve KIZ ÇOCUKLARI İÇİN GÜVENLİ ALANLAR PROJESİ Merkezlerimize ve etkinliklerimize ilişkin bazı fotoğraflar 1 2 3 4 5 PROJE KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTIRILEN ETKINLIKLER ÇOCUK YAŞTA EVLİLİKLER PANELİ

Detaylı

Merhaba, iletişim becerisi güçlü ve mutlu bireyler olmalarını. desteklemek amacı ile yıl boyunca çeşitli çalışmalar yürüttük.

Merhaba, iletişim becerisi güçlü ve mutlu bireyler olmalarını. desteklemek amacı ile yıl boyunca çeşitli çalışmalar yürüttük. Merhaba, Gençlerin, İçinde bulunduğu toplumu ve dünyayı sorgulayan, karşılaştığı güçlüklere çözüm yolları bulabilen, kendine güvenen, bağımsız karar alabilen, çevreleriyle olumlu ilişkiler kurabilen, sorumluluk

Detaylı

KONYA KARAMAN ÇOCUK EYLEM PLANI

KONYA KARAMAN ÇOCUK EYLEM PLANI KONYA KARAMAN ÇOCUK EYLEM PLANI 2016-2018 AMAÇ Onuncu Kalkınma Planı hedeflerine ulaşabilmek açısından hazırlanan öncelik dönüşüm programları topyekûn kalkınma hedeflerinin gerçekleşmesi açısından büyük

Detaylı

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar:

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar: Kadın Dostu Kentler Projesi İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün ulusal ortağı ve temel paydaşı olduğu Kadın Dostu Kentler Projesi, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu-UNFPA ve Birleşmiş Milletler

Detaylı

AFET YÖNETĠMĠNDE ÖĞRETMENLERĠN KONUMU (Geçmiş Afetlerden Çıkarılan Dersler)

AFET YÖNETĠMĠNDE ÖĞRETMENLERĠN KONUMU (Geçmiş Afetlerden Çıkarılan Dersler) MEB-JICA OKUL TABANLI AFET EĞĠTĠMĠ PROJESĠ FORMATÖR ÖĞRETMEN EĞĠTĠM PROGRAMI AFET YÖNETĠMĠNDE ÖĞRETMENLERĠN KONUMU (Geçmiş Afetlerden Çıkarılan Dersler) Gülgün Tezgider ACĠL DESTEK VAKFI Eylül 2011 Sunum

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü MESLEKİ GELİŞİM EĞİTİM PROGRAMI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü MESLEKİ GELİŞİM EĞİTİM PROGRAMI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü MESLEKİ GELİŞİM EĞİTİM PROGRAMI EK-2 1. ETKİNLİĞİN ADI Rehberlik Kursu 2. ETKİNLİĞİN AMAÇLARI Bu faaliyeti başarı ile tamamlayan

Detaylı

13. ULUSAL PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK KONGRESİ BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI. 07-09 Ekim, 2015 Mersin

13. ULUSAL PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK KONGRESİ BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI. 07-09 Ekim, 2015 Mersin 13. ULUSAL PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK KONGRESİ BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI 07-09 Ekim, 2015 Mersin 2 İÇİNDEKİLER Davet Mektubu... 5 Genel Bilgiler... 7 Kurullar... 8 Davetli Konuşmacılar... 12 Paneller

Detaylı

T-EST BÜLTEN 3/ 2014. Engelli Bireyler için İstihdam Destek Araçlarının Transferi. Mevcut Durum

T-EST BÜLTEN 3/ 2014. Engelli Bireyler için İstihdam Destek Araçlarının Transferi. Mevcut Durum T-EST Engelli Bireyler için İstihdam Destek Araçlarının Transferi Proje N 2012-1-AT1-LEO05-06976 Sözleşme N - LLP-LDV-TOI-12-AT-0011 BÜLTEN 3/ 2014 Mevcut Durum T-EST projesi, engelli bireylerin hem işgücü

Detaylı

Türk Tıp Öğrencileri Birliği 2015 Kurultayı Tıp Eğitimi Çalışma Kolu Ayrılmış Oturumları Raporu. Gaziantep

Türk Tıp Öğrencileri Birliği 2015 Kurultayı Tıp Eğitimi Çalışma Kolu Ayrılmış Oturumları Raporu. Gaziantep Türk Tıp Öğrencileri Birliği 2015 Kurultayı Tıp Eğitimi Çalışma Kolu Ayrılmış Oturumları Raporu Gaziantep 4 Eylül Cuma(1.GÜN) 14:00-14:30 : Oturum Bahar Baş ın modaratörlüğünde tanışma oyunu ile başladı.

Detaylı

CANİK BAŞARI ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ

CANİK BAŞARI ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ CANİK BAŞARI ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam MADDE 1 - (1) Bu Yönerge nin amacı ve kapsamı, Rektörlüğe bağlı

Detaylı

21. BM/INTOSAI SEMPOZYUMU: KAMUDA HESAP VEREBİLİRLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN SAYIŞTAY VE VATANDAŞLAR ARASINDA ETKİN İŞBİRLİĞİ

21. BM/INTOSAI SEMPOZYUMU: KAMUDA HESAP VEREBİLİRLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN SAYIŞTAY VE VATANDAŞLAR ARASINDA ETKİN İŞBİRLİĞİ 21. BM/INTOSAI SEMPOZYUMU: KAMUDA HESAP VEREBİLİRLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN SAYIŞTAY VE VATANDAŞLAR ARASINDA ETKİN İŞBİRLİĞİ Seher ÖZER ÜTÜK Birleşmiş Milletler Örgütü (BM) ve Uluslararası Sayıştaylar Birliği

Detaylı

ÜLKEMİZDE KADIN SAĞLIĞI KADINLA İLGİLİ YAPILAN ULUSLAR ARASI TOPLANTILAR

ÜLKEMİZDE KADIN SAĞLIĞI KADINLA İLGİLİ YAPILAN ULUSLAR ARASI TOPLANTILAR ÜLKEMİZDE KADIN SAĞLIĞI KADINLA İLGİLİ YAPILAN ULUSLAR ARASI TOPLANTILAR DERSİN İÇERİĞİ: Kadınla İlgili Yapılan Uluslararası Toplantılar I. Dünya Kadın Konferansı II. Dünya Kadın Konferansı III. Dünya

Detaylı

Bosna Kurbanlarına Yardım - Bosna ve Kosova dan Gelen Mültecilere Destek

Bosna Kurbanlarına Yardım - Bosna ve Kosova dan Gelen Mültecilere Destek Soydaş Uyum Eğitimi Bulgaristan dan göç eden soydaşlarımızın Türkiye de yerleşme, yaşama ve çalışmalarını kolaylaştırmak amacıyla 9 aylık bir sürede 4 ilde 33 seminer düzenlenmiş, 7.000 e yakın kişiye

Detaylı

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADINLARA DESTEK MEKANİZMALARI ONLİNE KİTAPÇIĞI Akdeniz Üniversitesi Uluslararası Gençlik Topluluğu 2015-2016 İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Kadın Dostu Akdeniz Projesi 3. Projenin

Detaylı

SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU

SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi 2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU Dersin adı Üreme Sağlığı Anabilim dalı Sorumlu öğretim üyesi E-posta adresi Halk Sağlığı Prof.Dr.Haldun SÜMER

Detaylı

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ CİNSİYET TEMELLİ AYRIMCILIK VE TOPLUMDA KADININ YERİ ONLİNE KİTAPÇIĞI Akdeniz Üniversitesi Uluslararası Gençlik Topluluğu 2015-2016 İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Kadın Dostu Akdeniz

Detaylı

KONFERANS GEÇİCİ KORUMA ALTINDAKİ YABANCILARIN TÜRKİYE DE ÇALIŞMASI

KONFERANS GEÇİCİ KORUMA ALTINDAKİ YABANCILARIN TÜRKİYE DE ÇALIŞMASI KONFERANS GEÇİCİ KORUMA ALTINDAKİ YABANCILARIN TÜRKİYE DE ÇALIŞMASI Geçici Koruma Sağlanan Yabancıların Türkiye de Çalışması Konferansı Büyük İlgi Gördü Ankara da ilk kez geçici koruma sağlanan yabancıların

Detaylı

ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (ÇAKUZEM)

ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (ÇAKUZEM) ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (ÇAKUZEM) 2015 YILI FAALİYET RAPORU ÇANKIRI - 2016 SUNUŞ Uzaktan Eğitim, geleneksel öğrenme-öğretme yöntemlerindeki sınırlılıklar

Detaylı

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG Mart - 2014 YASAL DÜZENLEMELER KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE VE İLGİLİ ULUSAL VE ULUSLAR ARASI

Detaylı

KADININ İNSAN HAKLARI YENİ ÇÖZÜMLER DERNEĞİ Kuruluş: Ocak 2012

KADININ İNSAN HAKLARI YENİ ÇÖZÜMLER DERNEĞİ Kuruluş: Ocak 2012 KADININ İNSAN HAKLARI YENİ ÇÖZÜMLER DERNEĞİ Kuruluş: 1993 Ocak 2012 Biz kimiz? Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği (KİH-YÇ), Türkiye de ve dünyada kadınların insan haklarını savunmak ve hayata

Detaylı

Köy nüfusu genel olarak azalmaktadır Kamu hizmetleri kırsal alanda yetersiz. Tarım ve hayvancılıkta elde edilen gelir düşük

Köy nüfusu genel olarak azalmaktadır Kamu hizmetleri kırsal alanda yetersiz. Tarım ve hayvancılıkta elde edilen gelir düşük Çorum 3. grup (Kırılgan Gruplar) Moderatör: Yrd. Doç. Dr. Metin UÇAR Raportör: Sümer ÇAKIR I.Bölüm Kırsalda yaşayanlar Sorunlar Gelir kaynakları yetersiz Köy nüfusu genel olarak azalmaktadır Kamu hizmetleri

Detaylı

TEGEP te Neler Oluyor?

TEGEP te Neler Oluyor? Gündem Mayıs 2013 02 TEGEP te Neler Oluyor? Eğitim ve gelişim alanında referans olabilecek çalışmalar kapıda! 07 TEGEP - ASTD İşbirliği 05 Zirvede Buluşalım! 09 Tegep Eğitim Profesyonellerini Geliştiriyor

Detaylı

Bursa Teknik Üniversitesi. Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi. Başvuru Dosyası

Bursa Teknik Üniversitesi. Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi. Başvuru Dosyası Bursa Teknik Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Başvuru Dosyası 1. Kurulması önerilen Merkezle ilgili üniversitede faaliyet gösteren bölümler ve bu bölümlerde uygulanmakta olan lisans

Detaylı

BİZ SİZ HEPİMİZ. Biz: Hakkımızda I Siz: Misyonumuz I Hepimiz: Vizyonumuz

BİZ SİZ HEPİMİZ. Biz: Hakkımızda I Siz: Misyonumuz I Hepimiz: Vizyonumuz www.tugva.org BİZ Türkiye Gençlik Vakfı, merkezi Türkiye, çalışma alanı dünya olan, yenilikçi olmaktan ve icat çıkarmaktan çekinmeyen yeni nesil gençlik vakfı dır. TÜGVA, geleneklerine bağlı kalarak, çağın

Detaylı

İşletmelerin Karşılaştığı Tehdit Nedir? Zafer-İn Operasyonu nun Hedefleri Nedir?

İşletmelerin Karşılaştığı Tehdit Nedir? Zafer-İn Operasyonu nun Hedefleri Nedir? İşletmelerin Karşılaştığı Tehdit Nedir? Pek çok işletme, sektördeki yeniliklere ve değişen taleplere hızlı uyum sağlayamadığı için rekabet edemez ve hatta devamlılığını sağlayamaz hale gelebilmektedir.

Detaylı

ÇOCUK VE GENÇLİK DESTEK MERKEZİ

ÇOCUK VE GENÇLİK DESTEK MERKEZİ ÇOCUK VE GENÇLİK DESTEK MERKEZİ Projenin Süresi Projenin amaçları Ortaklar Hedef gruplar Nihai Yararlanıcılar 1 Beklenen Sonuçlar 15 ay Genel Amaç: Cinsel istismara uğramış ve bu nedenden dolayı sosyal

Detaylı

ALS TANILI HASTALAR İÇİN ERİŞİLEBİLİR; SÜRDÜRÜLEBİLİR VE UYGUN MALİYETLİ BAKIM MODELİ GELİŞTİRME ÇALIŞTAYI 5 6 MAYIS 2016 ANKARA

ALS TANILI HASTALAR İÇİN ERİŞİLEBİLİR; SÜRDÜRÜLEBİLİR VE UYGUN MALİYETLİ BAKIM MODELİ GELİŞTİRME ÇALIŞTAYI 5 6 MAYIS 2016 ANKARA ALS TANILI HASTALAR İÇİN ERİŞİLEBİLİR; SÜRDÜRÜLEBİLİR VE UYGUN MALİYETLİ BAKIM MODELİ GELİŞTİRME ÇALIŞTAYI 5 6 MAYIS 2016 ANKARA ÇALIŞTAYIN AMACI ALS hastalarının yaşam kalitesini geliştirmek ve korumak

Detaylı

ULUSLARARASI SAĞLIK KURULUŞLARI

ULUSLARARASI SAĞLIK KURULUŞLARI ULUSLARARASI SAĞLIK KURULUŞLARI Hanife TİRYAKİ ŞEN İstanbul Sağlık Müdürlüğü İnsan Kaynakları Şube Müdürlüğü Personel Eğitim Birimi 19/11/2012 Aday Memur Eğitimleri-2012 1 ULUSLARARASI SAĞLIK KURULUŞLARI

Detaylı

EDİTÖRDEN. Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olan ergenlik, insan hayatının en

EDİTÖRDEN. Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olan ergenlik, insan hayatının en İÜifâ/ Ergenleri Bilgilendirme ve Farkındalık Kazandırma Eğitim Programı EDİTÖRDEN Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olan ergenlik, insan hayatının en önemli dönemidir denilebilir. Bedendeki hızlı

Detaylı

İSİPAB Dördüncü Müslüman Kadın Parlamenterler Konferansı Raporu nun Sunumu

İSİPAB Dördüncü Müslüman Kadın Parlamenterler Konferansı Raporu nun Sunumu İSİPAB Dördüncü Müslüman Kadın Parlamenterler Konferansı Raporu nun Sunumu Sayın Başkan, Değerli Meclis Başkanları, Değerli Katılımcılar, Dördüncü Müslüman Kadın Parlamenterler Konferansı Raporu nu sunmak

Detaylı

A. Giriş. B. Olumlu Unsurlar

A. Giriş. B. Olumlu Unsurlar ÇOCUK HAKLARI KOMİTESİNİN TÜRKİYE NİN BM ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİNE EK ÇOCUK SATIŞI, ÇOCUK FAHİŞELİĞİ VE ÇOCUK PORNOGRAFİSİ EK PROTOKOLÜNE İLİŞKİN İLK DÖNEMSEL RAPORUNA YÖNELİK NİHAİ GÖZLEMLERİ 1. Komite,

Detaylı

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU A R A Ş. G Ö R. Z E Y N E P K I R I K K A L E L İ Gebelik dönemi fizyolojik olduğu kadar kalıcı psikolojik değişikliklere de neden olmaktadır. Anne karnında gelişen

Detaylı

Türkiye de Kadın Alanındaki Koordinasyon Mekanizmalarının Analizi. Ülker Şener Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

Türkiye de Kadın Alanındaki Koordinasyon Mekanizmalarının Analizi. Ülker Şener Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye de Kadın Alanındaki Koordinasyon Mekanizmalarının Analizi Ülker Şener Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı 2 İçerik Kadın sorunu Soruna müdahale-çözüm arayışları: kim? Müdahale biçimleri

Detaylı

YÜKSEK DENETİM DÜNYASINDAN HABERLER SAHTECİLİK VE YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE SAYIŞTAYLARIN ROLÜ: ASOSAI 2012 FİLİPİNLER ÇALIŞTAYI

YÜKSEK DENETİM DÜNYASINDAN HABERLER SAHTECİLİK VE YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE SAYIŞTAYLARIN ROLÜ: ASOSAI 2012 FİLİPİNLER ÇALIŞTAYI YÜKSEK DENETİM DÜNYASINDAN HABERLER SAHTECİLİK VE YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE SAYIŞTAYLARIN ROLÜ: ASOSAI 2012 FİLİPİNLER ÇALIŞTAYI SAHTECİLİK VE YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE SAYIŞTAYLARIN ROLÜ: ASOSAI 2012 FİLİPİNLER

Detaylı

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008 DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008 25 Ekim 2008 CUMARTESÝ Resmî Gazete Sayý : 27035 TEBLÝÐ Taþpýnar Muhasebe Devlet Bakanlýðý, Milli Eðitim

Detaylı

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin 1 Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin sistematik olarak artması ışığında, Haziran 2011 de kurulan, kar amacı gütmeyen bir sivil toplum örgütüdür. SNHR, mağdurların haklarının

Detaylı

Örnek ÇalıĢma 1 ÖĞRENME ġekġllerġne VE SEVĠYELERĠNE GÖRE FARKLILAġTIRILMIġ EĞĠTĠM Sevgi DENĠZ Güzin Dinçkök Ġlköğretim Okulu, Sınıf Öğretmeni Özet:

Örnek ÇalıĢma 1 ÖĞRENME ġekġllerġne VE SEVĠYELERĠNE GÖRE FARKLILAġTIRILMIġ EĞĠTĠM Sevgi DENĠZ Güzin Dinçkök Ġlköğretim Okulu, Sınıf Öğretmeni Özet: Örnek ÇalıĢma 1 ÖĞRENME ġekġllerġne VE SEVĠYELERĠNE GÖRE FARKLILAġTIRILMIġ EĞĠTĠM Sevgi DENĠZ Güzin Dinçkök Ġlköğretim Okulu, Sınıf Öğretmeni Özet:Eğitim sistemimizin oldukça büyük ve geniş bir müfredata

Detaylı

Sivil Yaşam Derneği. 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi

Sivil Yaşam Derneği. 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi Sivil Yaşam Derneği 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi GİRİŞ Sivil Yaşam Derneği 21-23 Ekim 2016 tarihleri arasında Konya da 4. Ulusal Gençlik Zirvesi ni düzenlemiştir. Zirve Sürdürülebilir Kalkınma

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikolojik Danışma ve Rehberlik RPD 201 Not I Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Çağdaş Eğitim *Toplumların ihtiyaç ve beklentileri durmadan değişmiş, eğitim de değişen bu

Detaylı

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü Kadına Şiddet Raporu 1 MİRBAD KENT TOPLUM BİLİM VE TARİH ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ KADINA ŞİDDET RAPORU BASIN BİLDİRİSİ KADIN SORUNU TÜM TOPLUMUN

Detaylı

6. BÖLÜM: BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

6. BÖLÜM: BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ 6. BÖLÜM: BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ Bu bölümde araştırma bulgularının değerlendirilmesine yer verilecektir. Yerleşik yabancılara yönelik demografik verilerin ve ev sahibi ülkeye uyum aşamasında gereksinim

Detaylı

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI Akdeniz Belediyeler Birliği, üyelerine üst düzey hizmet sunan, yerel ölçekteki Reform süreçlerine ve Ülkemizin AB ile bütünleşme sürecine destek

Detaylı

14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız

14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız 14 Kasım Dünya Diyabet Günü Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız 14 Kasım Dünya Diyabet Gününe ilişkin Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalımızın bilgilendirme metni:

Detaylı

BAŞBAKANLIK AFET VE ACİL DURUM YÖNETİMİ BAŞKANLIĞI (AFAD)

BAŞBAKANLIK AFET VE ACİL DURUM YÖNETİMİ BAŞKANLIĞI (AFAD) BAŞBAKANLIK AFET VE ACİL DURUM YÖNETİMİ BAŞKANLIĞI (AFAD) 22-26 EKİM 2014 58. MİLLİ PEDİATRİ KONGRESİ İlk sığınma 29 Nisan 2011 tarihinde başlamıştır Nüfus Hareketleri - Mevzuat «Açık kapı politikası»

Detaylı

HASTA BAKIMININ ORGANİZASYONU. Öğr. Gör. Sultan TÜRKMEN KESKİN

HASTA BAKIMININ ORGANİZASYONU. Öğr. Gör. Sultan TÜRKMEN KESKİN HASTA BAKIMININ ORGANİZASYONU Öğr. Gör. Sultan TÜRKMEN KESKİN İyi bir hasta bakım organizasyonu oluşturulması, - Hemşirelik bakım kalitesini arttırır, - Hasta bakım maliyetini azaltır. Bir serviste hasta

Detaylı

Suriyeli Mültecilerin Sağlık Hizmetlerine Erişimi. Hazırlayan: BMMYK-İstanbul Saha Ofisi

Suriyeli Mültecilerin Sağlık Hizmetlerine Erişimi. Hazırlayan: BMMYK-İstanbul Saha Ofisi Suriyeli Mültecilerin Sağlık Hizmetlerine Erişimi Hazırlayan: BMMYK-İstanbul Saha Ofisi Sağlık Hizmetlerine Erişimin Yasal Dayanağı Kronolojik düzenlemeler AFAD Yönetmeliği (Nisan 2011) AFAD Genelgesi

Detaylı

ÖĞRETMEN YETERLİKLERİ VE İLKÖĞRETİM PROGRAMLARINA İLİŞKİN ALGI DEĞİŞİMİ ARAŞTIRMASI

ÖĞRETMEN YETERLİKLERİ VE İLKÖĞRETİM PROGRAMLARINA İLİŞKİN ALGI DEĞİŞİMİ ARAŞTIRMASI ÖĞRETMEN YETERLİKLERİ VE İLKÖĞRETİM PROGRAMLARINA İLİŞKİN ALGI DEĞİŞİMİ ARAŞTIRMASI İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı kapsamında AB tarafından finanse edilen ve Hayat Boyu Öğrenmenin

Detaylı

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI EVDE VE HASTANEDE EĞİTİM HİZMETLERİ YÖNERGESİ. (03/02/2010 tarihli ve 4 sayılı Makam Onayı )

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI EVDE VE HASTANEDE EĞİTİM HİZMETLERİ YÖNERGESİ. (03/02/2010 tarihli ve 4 sayılı Makam Onayı ) MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI EVDE VE HASTANEDE EĞİTİM HİZMETLERİ YÖNERGESİ (03/02/2010 tarihli ve 4 sayılı Makam Onayı ) Tebliğler Dergisi : ŞUBAT 2010/2629 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç

Detaylı

Sivil Toplum Geliştirme Merkezi KATILIMCI DEMOKRASİDE YEREL YÖNETİM-STK İŞBİRLİĞİ 1. TOPLANTI

Sivil Toplum Geliştirme Merkezi KATILIMCI DEMOKRASİDE YEREL YÖNETİM-STK İŞBİRLİĞİ 1. TOPLANTI Sivil Toplum Geliştirme Merkezi KATILIMCI DEMOKRASİDE YEREL YÖNETİM-STK İŞBİRLİĞİ 1. TOPLANTI 25-26 Kasım 2005, İstanbul Sivil Toplumun Geliştirilmesi İçin Örgütlenme Özgürlüğünün Güçlendirilmesi Projesi,

Detaylı

EĞİTİMDE İYİ ÖRNEKLER KONFERANSI 2012

EĞİTİMDE İYİ ÖRNEKLER KONFERANSI 2012 EĞİTİMDE İYİ ÖRNEKLER KONFERANSI 2012 İYİ UYGULAMA/MATERYAL BAŞVURULARI İÇİN ÇAĞRI www.egitimdeiyiornekler.org Eğitimde İyi Örnekler Konferansı 2012, 31 Mart 2012 tarihinde Sabancı Üniversitesi yerleşkesinde

Detaylı

Androgojik ve Pedagojik Yaklaşım

Androgojik ve Pedagojik Yaklaşım Androgojik ve Pedagojik Yaklaşım Pedagoji, Yunanca; paid (çocuk) ve agogos (rehberlik) köklerinden türetilmiştir ve özellikle "çocuklara öğretmenin bilim ve sanatı" anlamına gelir. Androgoji (ya da adragoloji)

Detaylı

AÇEV AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI

AÇEV AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI AÇEV AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI Çocuğun, gelişimini olumsuz yönde etkileyecek davranışlara maruz kalmasını önlemek için öncelikle anne ve babaların duyarlılığının artırılması gerekmektedir. Çünkü, annebabalar,

Detaylı

Canan Ercan Çelik TEİD, Yönetim Kurulu Üyesi Borusan Holding Kurumsal Fonksiyonlar Başkanı

Canan Ercan Çelik TEİD, Yönetim Kurulu Üyesi Borusan Holding Kurumsal Fonksiyonlar Başkanı Canan Ercan Çelik TEİD, Yönetim Kurulu Üyesi Borusan Holding Kurumsal Fonksiyonlar Başkanı Misyon: Evrensel Etik İlkelerin Türkiye de toplumun her kesiminde benimsenmesi ve uygulanmasına önderlik etmek

Detaylı

TÜRK PSİKOLOGLAR DERNEĞİ MERKEZ TRAVMA BİRİMİ GEZİ PARKI EYLEMLERİNDEN ETKİLENENLERE YÖNELİK PSİKOSOSYAL DESTEK ÇALIŞMALARI. 1 Haziran-30 Ağustos 2013

TÜRK PSİKOLOGLAR DERNEĞİ MERKEZ TRAVMA BİRİMİ GEZİ PARKI EYLEMLERİNDEN ETKİLENENLERE YÖNELİK PSİKOSOSYAL DESTEK ÇALIŞMALARI. 1 Haziran-30 Ağustos 2013 TÜRK PSİKOLOGLAR DERNEĞİ MERKEZ TRAVMA BİRİMİ GEZİ PARKI EYLEMLERİNDEN ETKİLENENLERE YÖNELİK PSİKOSOSYAL DESTEK ÇALIŞMALARI 1 Haziran-30 Ağustos 2013 Türk Psikologlar Derneği Travma, Afet ve Kriz Birimi

Detaylı

Sosyal Medya ve Çocuk Alanında Koruyucu ve Önleyici Çalışmalar Dr. Olgun GÜNDÜZ

Sosyal Medya ve Çocuk Alanında Koruyucu ve Önleyici Çalışmalar Dr. Olgun GÜNDÜZ Sosyal Medya ve Çocuk Alanında Koruyucu ve Önleyici Çalışmalar Dr. Olgun GÜNDÜZ Sunum İçeriği Sosyal Medya ve Çocuk İlişkisi Sosyal Medyada Çocuklara Yönelik Riskler Bakanlığımızca Yürütülen Önleyici Çalışmalar

Detaylı

T.C. MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KADIN DANIŞMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

T.C. MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KADIN DANIŞMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KADIN DANIŞMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç Madde 1: Bu yönetmeliğin amacı, Kadın Danışma Merkezindeki hizmetin tür ve niteliğini, işleyişini, işleyişine

Detaylı

ATATÜRK ORTAOKULU REHBERLİK SERVİSİ

ATATÜRK ORTAOKULU REHBERLİK SERVİSİ ATATÜRK ORTAOKULU REHBERLİK SERVİSİ 7-19 YAŞ AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI 7-19 YAŞ AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI HAKKINDA GENEL BİLGİLER VELİ DAVETİYESİ.doc NEDEN ANNE BABA EĞİTİMİ? 7-19 Yaş Aile Eğitimi Programı ailelerin

Detaylı

T.C. MEVLANA ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. MEVLANA ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar T.C. MEVLANA ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ Amaç BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar MADDE 1 (1) Bu Yönergenin amacı, Mevlana Üniversitesinde öğrenim gören engelli öğrencilerin

Detaylı

Afetlerde üniversitelere düşen roller

Afetlerde üniversitelere düşen roller Afetlerde üniversitelere düşen roller Dr. Perihan Torun, MSc Epidemiology Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı 23.10.2017 1 Sunu Akışı Genel olarak üniversitelerin toplumsal

Detaylı

KADINLAR AÇISINDAN SAVUNMASIZLIK/ÖRSELENEBİLİRLİK. Prof. Dr. Şevkat BAHAR ÖZVARIŞ

KADINLAR AÇISINDAN SAVUNMASIZLIK/ÖRSELENEBİLİRLİK. Prof. Dr. Şevkat BAHAR ÖZVARIŞ KADINLAR AÇISINDAN SAVUNMASIZLIK/ÖRSELENEBİLİRLİK Prof. Dr. Şevkat BAHAR ÖZVARIŞ HÜKSAM Hacettepe Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Cinsiyetle ilgili savunmasızlık UNESCO Uluslar

Detaylı

İstanbul Tıp Fakültesi Sosyal Sorumluluk Projeleri

İstanbul Tıp Fakültesi Sosyal Sorumluluk Projeleri İstanbul Tıp Fakültesi Sosyal Sorumluluk Projeleri Sosyal Sorumluluk Projelerinin Amacı Yaşamın sürdürülebilirliği, Toplumsal yaşamın iyileştirilmesi için ortak evrensel değerlerin toplumlar tarafından

Detaylı

1. ADI SOYADI : Meltem SOYLU 2. DOĞUM TARİHİ : 1971 3. ÜNVANI : Yrd. Doç.Dr. 4. ÖĞRENİM DURUMU :

1. ADI SOYADI : Meltem SOYLU 2. DOĞUM TARİHİ : 1971 3. ÜNVANI : Yrd. Doç.Dr. 4. ÖĞRENİM DURUMU : 1. ADI SOYADI : Meltem SOYLU 2. DOĞUM TARİHİ : 1971 3. ÜNVANI : Yrd. Doç.Dr. 4. ÖĞRENİM DURUMU : Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Beslenme ve Diyetetik Hacettepe Üniversitesi 1993 Y.Lisans Beslenme ve

Detaylı

STÖ Ağları/Platformlar için Açık Çağrı: Stratejik İletişim Kapasite Geliştirme Eğitim Programı. Arka Plan. Program Hakkında

STÖ Ağları/Platformlar için Açık Çağrı: Stratejik İletişim Kapasite Geliştirme Eğitim Programı. Arka Plan. Program Hakkında TACSO Sivil Toplum Kuruluşları için Teknik Destek - 2 (TACSO 2) AB IPA Ülkeleri; EuropeAid/133642/C/SER/Multi STÖ Ağları/Platformlar için Açık Çağrı: Stratejik İletişim Kapasite Geliştirme Eğitim Programı

Detaylı

Rehabilitasyon Hizmetleri

Rehabilitasyon Hizmetleri 14. HAFTA Rehabilitasyon Hizmetleri Hastalık, kaza veya yaralanma sonucu gelişen sınırlanmış fonksiyonel kapasitenin, geçici veya kalıcı yetersizliklerin, hastalığın tedavisi ile birlikte veya tedavi sonrası,

Detaylı

Sivil Toplum Afet Platformu (SİTAP) Çalışma Usulleri Belgesi

Sivil Toplum Afet Platformu (SİTAP) Çalışma Usulleri Belgesi Sivil Toplum Afet Platformu (SİTAP) Çalışma Usulleri Belgesi 1. BAŞLIK Platformun adı: Sivil Toplum Afet Platformu (SİTAP) 2. AMAÇ SİTAP ın kuruluş amacı, afet risklerinin azaltılması, afet sonrası müdahale

Detaylı

Engelliler ve Sosyal Güvenlik

Engelliler ve Sosyal Güvenlik Engelliler ve Sosyal Güvenlik ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKAN YARDIMCISI HALİL ETYEMEZ: -ASLINDA HER İNSAN BİR ENGELLİ ADAYI -KAMUDA ENGELLİ İSTİHDAMI SON 10 YIL İÇERİSİNDE YÜZDE 500 ORANINDA ARTTI SGK

Detaylı

İYTE TOPLUMSAL SORUMLULUK PROJELERİ YÜRÜTME VE DEĞERLENDİRME YÖNERGESİ (TASLAK) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İYTE TOPLUMSAL SORUMLULUK PROJELERİ YÜRÜTME VE DEĞERLENDİRME YÖNERGESİ (TASLAK) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar İYTE TOPLUMSAL SORUMLULUK PROJELERİ YÜRÜTME VE DEĞERLENDİRME YÖNERGESİ (TASLAK) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- (1) Bu Yönergenin amacı, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörlüğüne

Detaylı

SAĞLIKTA İLETİŞİM DR. İLKER TELLİ SAĞLIK-DER GENEL MERKEZ

SAĞLIKTA İLETİŞİM DR. İLKER TELLİ SAĞLIK-DER GENEL MERKEZ SAĞLIKTA İLETİŞİM DR. İLKER TELLİ SAĞLIK-DER GENEL MERKEZ İLETİŞİM NEDİR? Genel anlamda insanlar arasında düşünce ve duygu alışverişi olarak ele alınmaktadır. İletişim iki birim arasında birbirleriyle

Detaylı

DÜNYA RADYO GÜNÜ PANELİ

DÜNYA RADYO GÜNÜ PANELİ DÜNYA RADYO GÜNÜ PANELİ 13 Şubat 2013 2011 yılında UNESCO 36. Genel Konferansı nda 13 Şubat günü Dünya Radyo Günü olarak kabul edilmiş ve 67. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nda 2013 yılından itibaren

Detaylı

22. Baskı İçin... TEŞEKKÜR ve BİRKAÇ SÖZ

22. Baskı İçin... TEŞEKKÜR ve BİRKAÇ SÖZ 22. Baskı İçin... TEŞEKKÜR ve BİRKAÇ SÖZ Eğitimde Rehberlik Hizmetleri kitabına gösterilen ilgi, akademik yaşamımda bana psikolojik doyumların en büyüğünü yaşattı. 2000 yılının Eylül ayında umut ve heyecanla

Detaylı

Çocuk Sağlığı İzlemi İlkeleri 6. PUADER Kongresi- Antalya

Çocuk Sağlığı İzlemi İlkeleri 6. PUADER Kongresi- Antalya Çocuk Sağlığı İzlemi İlkeleri 6. PUADER Kongresi- Antalya Dr. Başak TEZEL Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanı İzlenmesi Gereken Gruplar 15-49 yaş kadınlar Gebeler Lohusalar 0-5 yaş çocuklar Okul çağı

Detaylı

FEF LİSANS PROGRAMLARI DEĞERLENDİRME ÖLÇÜTLERİ

FEF LİSANS PROGRAMLARI DEĞERLENDİRME ÖLÇÜTLERİ FEN, EDEBİYAT, FEN - EDEBİYAT, DİL VE TARİH - COĞRAFYA FAKÜLTELERİ ÖĞRETİM PROGRAMLARI DEĞERLENDİRME VE AKREDİTASYON DERNEĞİ FEF LİSANS PROGRAMLARI DEĞERLENDİRME ÖLÇÜTLERİ FEDEK FEN, EDEBİYAT, FEN-EDEBİYAT,

Detaylı

Sektör paydaşı seçkin bir davetli grubu ile gerçekleştirilen Çalıştayda, aşağıdaki soruların yanıtları aranmıştır:

Sektör paydaşı seçkin bir davetli grubu ile gerçekleştirilen Çalıştayda, aşağıdaki soruların yanıtları aranmıştır: Likya Yolunun Turizme Kazandırılması Projesi, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) 2015 Yılı Proje Teklif Çağrısı Alternatif Turizmin Desteklenmesi Mali Destek Programı kapsamında, TR61/15/TRZMK/0022 sözleşme

Detaylı

2014 2015 Öğretim Yılı Rehberlik Çerçeve Programı, kapsamlı gelişimsel psikolojik danışmanlık hizmetleri anlayışına bağlı kalınarak hazırlanmıştır.

2014 2015 Öğretim Yılı Rehberlik Çerçeve Programı, kapsamlı gelişimsel psikolojik danışmanlık hizmetleri anlayışına bağlı kalınarak hazırlanmıştır. KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI EĞİTİM ORTAK HİZMETLER DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ PSİKOLOJİK DANIŞMA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA ŞUBESİ. 2014 2015 Öğretim Yılı Rehberlik Çerçeve Programı, kapsamlı

Detaylı

Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesinin Uygulanması

Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesinin Uygulanması Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme CRC/C/TUR/Q/2-3 Dağıtım: Genel 16 Kasım 2011 Aslı: İngilizce Çocuk Hakları Komitesi Altmışıncı Oturum 29 Mayıs 15 Haziran 2012 Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesinin

Detaylı

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖĞRETMEN YETİŞTİRME

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖĞRETMEN YETİŞTİRME T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖĞRETMEN YETİŞTİRME ve GELİŞTİRME GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÖĞRETMENLERİN 2018 HAZİRAN DÖNEMİ MESLEKİ ÇALIŞMA PROGRAMI ANKARA-2018 İÇİNDEKİLER Genel Açıklamalar... 3 Milli Eğitim Bakanlığı

Detaylı

KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI

KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI 1. Programın Amacı ve Kapsamı 2013 yılı itibarıyla yaklaşık 105 milyar TL ile GSYH nin yaklaşık yüzde 7 si olarak gerçekleşen

Detaylı

2002-2003 Bilişsel ve Davranışçı Terapiler Eğitimi (teorik temel) Eğitmen: Prof. Dr. M. Z. Sungur/ İstanbul

2002-2003 Bilişsel ve Davranışçı Terapiler Eğitimi (teorik temel) Eğitmen: Prof. Dr. M. Z. Sungur/ İstanbul H. GAYE TOLUN Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Kişisel Bilgi: Doğum tarihi: 19.10.1971 Doğum yeri: Ankara Medeni durum: Evli, 1 çocuklu Eğitim ve Görev: 2008 Serbest Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

Detaylı

KADIN ve TOPLUMSAL CİNSİYET ÇALIŞMALARI BİRİMİ BİZ KİMİZ?

KADIN ve TOPLUMSAL CİNSİYET ÇALIŞMALARI BİRİMİ BİZ KİMİZ? KADIN ve TOPLUMSAL CİNSİYET ÇALIŞMALARI BİRİMİ BİZ KİMİZ? Aralık 2011 de kurulan Türk Psikologlar Derneği Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Birimi (TPD-KTCÇB),TPD bünyesinde düzenlenecek toplumsal

Detaylı

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR 2013/101 (Y) Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] BTYK nın 2009/102 no.lu kararı kapsamında hazırlanan ve 25. toplantısında onaylanan Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin koordinasyonunun

Detaylı

Kadına Yönelİk AİLE İÇİ Şİddetle Mücadelede Şİrketler:

Kadına Yönelİk AİLE İÇİ Şİddetle Mücadelede Şİrketler: Kadına Yönelİk AİLE İÇİ Şİddetle Mücadelede Şİrketler: Uygulama Örneklerİ İŞ DÜNYASI AİLE İÇİ ŞİDDETE KARŞI PROJESİ İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı (BADV) Projesi, 2013 yılında Sabancı Üniversitesi Kurumsal

Detaylı

YÖNETMELİK. Gazi Üniversitesinden: GAZİ ÜNİVERSİTESİ ŞİDDET VE SUÇLA MÜCADELE UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

YÖNETMELİK. Gazi Üniversitesinden: GAZİ ÜNİVERSİTESİ ŞİDDET VE SUÇLA MÜCADELE UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM 19 Aralık 2013 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 28856 Gazi Üniversitesinden: YÖNETMELİK GAZİ ÜNİVERSİTESİ ŞİDDET VE SUÇLA MÜCADELE UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

Detaylı

İSTİHDAM VE SOSYAL YENİLİK PROGRAMI. EMPLOYMENT AND SOCIAL INNOVATION PROGRAMME (EaSI)

İSTİHDAM VE SOSYAL YENİLİK PROGRAMI. EMPLOYMENT AND SOCIAL INNOVATION PROGRAMME (EaSI) İSTİHDAM VE SOSYAL YENİLİK PROGRAMI EMPLOYMENT AND SOCIAL INNOVATION PROGRAMME (EaSI) T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI AVRUPA BİRLİĞİ ve MALİ YARDIMLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI Hülya TEKİN AB Uzmanı

Detaylı

81 İl için Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi Ülker Şener & Hülya Demirdirek

81 İl için Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi Ülker Şener & Hülya Demirdirek 81 İl için Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi Ülker Şener & Hülya Demirdirek TEPAV, 2014 2 Neden bu çalışmaya ihtiyaç duyduk? Kadınların durumunu il düzeyinde ortaya koyacak cinsiyete duyarlı verinin

Detaylı

HAFTALIK DERS PLANI. Uzmanlık Modeli. İnsan Hakları Yaklaşımı Engelli Haklarının Gelişimi V. Hafta Özürlülüğün Nedenleri

HAFTALIK DERS PLANI. Uzmanlık Modeli. İnsan Hakları Yaklaşımı Engelli Haklarının Gelişimi V. Hafta Özürlülüğün Nedenleri HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ SOSYAL HİZMET BÖLÜMÜ 2011-2012 ÖĞRETİM YILI BAHAR DÖNEMİ SHO 326 ÖZÜRLÜLERLE SOSYAL HİZMET DERSİ ANAHATTI Dersin Sorumlusu: Yrd. Doç. Dr. Gülsüm

Detaylı

Sentez Araştırma Verileri

Sentez Araştırma Verileri Eğitim, Görsel-İşitsel & Kültür Yürütme Ajansı Eğitim ve Kültür Genel Müdürlüğü Yaşam Boyu Öğrenim Programı İnternet Üzerinden Kişisel İşgücünü Geliştirin Leonardo da Vinci LLP (Yaşamboyu Öğrenim Programı)

Detaylı

Suriye İnsani Krizi Sürecinde Türk Kızılayı nın Mülteci Çocuklar için Adaptasyon Çalışmaları. İlhami YILDIRIM Türk Kızılayı İstanbul Şube Başkanı

Suriye İnsani Krizi Sürecinde Türk Kızılayı nın Mülteci Çocuklar için Adaptasyon Çalışmaları. İlhami YILDIRIM Türk Kızılayı İstanbul Şube Başkanı Suriye İnsani Krizi Sürecinde Türk Kızılayı nın Mülteci Çocuklar için Adaptasyon Çalışmaları İlhami YILDIRIM Türk Kızılayı İstanbul Şube Başkanı Suriye Acil Durum Müdahalesi Psiko-Sosyal Destek Programı

Detaylı

* Kuruluşunuzun Adı. 1) STK ya İLİŞKİN BİLGİLER 2) 1. BAĞLANTI KİŞİSİNE İLİŞKİN BİLGİLER. Page 1

* Kuruluşunuzun Adı. 1) STK ya İLİŞKİN BİLGİLER 2) 1. BAĞLANTI KİŞİSİNE İLİŞKİN BİLGİLER. Page 1 1. Hayata Destek Derneği (HDD), Mahalle Afet Gönüllüleri Vakfı (MAG), Mavi Kalem Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MK) bir araya gelerek Sivil Toplum Afet Platformunu (SİTAP) kurmak üzere çalışmalara

Detaylı

TÜRKİYE DE HIV/AIDS YÜRÜTÜLEN HİZMETLER. Dr. Ayla Aydın Bulaşıcı Hastalıklar Daire Başkanlığı

TÜRKİYE DE HIV/AIDS YÜRÜTÜLEN HİZMETLER. Dr. Ayla Aydın Bulaşıcı Hastalıklar Daire Başkanlığı TÜRKİYE DE HIV/AIDS YÜRÜTÜLEN HİZMETLER Dr. Ayla Aydın Bulaşıcı Hastalıklar Daire Başkanlığı Tüm dünyada yürütülen programlar ve etkinlikler ile; Toplum genelinin HIV/AIDS konusunda doğru bilgilenmesini

Detaylı

TEKLIF ÇAĞRILARI SIVIL TOPLUM DIYALOĞU (CSD-IV) AB VE TÜRKIYE ARASINDA KAPSAMINDA YAYIMLANAN. Fikirden Projeye. Hazırlayan: Öğr. Gör.

TEKLIF ÇAĞRILARI SIVIL TOPLUM DIYALOĞU (CSD-IV) AB VE TÜRKIYE ARASINDA KAPSAMINDA YAYIMLANAN. Fikirden Projeye. Hazırlayan: Öğr. Gör. ADAPAZARİ TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ PROJE DESTEK BİRİMİ AB VE TÜRKIYE ARASINDA SIVIL TOPLUM DIYALOĞU (CSD-IV) KAPSAMINDA YAYIMLANAN TEKLIF ÇAĞRILARI Hazırlayan: Öğr. Gör. Hakan ERYÜZLÜ Adres : Sakarya Üniversitesi

Detaylı

EPWN İstanbul. Giriş

EPWN İstanbul. Giriş EPWN İstanbul Giriş Avrupa Profesyonel Kadınlar Ağı ("EPWN") EPWN, tüm sektörlerden ve sanayilerden profesyonel kadınlar için dinamik ve hızlı büyüyen çevrimdışı ve çevrimiçi bir ağ ve liderlik geliştirme

Detaylı