onom BOĞAZ'DA DEV ADIM

Transkript

1 Türkiye tarihinde bir ilk Hükümet kurma süresinin dolmasıyla gözler Cumhurbaşkanı Erdoğan'da. Önce Meclis Başkanı ile görüşecek, sonra seçim hükümeti kurma görevini, büyük ihtimalle Başbakan Davutoğlu'na verecek. T ürkiye, tarihinde ilk kez, geçici hükümet ile seçime gidecek.türkiye yeniden seçim yolunda. Hükümeti kurmak için tanınan 45 günlük süre bugün sona eriyor. Erken seçim süreci bugün resmen başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa'nın 116. maddesi gereği Meclis Başkanı İsmet Yılmaz ile görüştükten sonra seçimin yenilenmesi kararı alacak. Karar önce resmi gazetede yayımlanacak. Ardından da 5 gün içinde geçici hükümet kurulacak. Türkiye ilk kez, geçici hükümet ile seçime gidecek. CHP ve MHP, seçim hükümetinde yer almayacağını açıkladı. Geçici hükümet AK Parti, HDP ve Bağımsızlardan oluşacak. Hükümeti kurma süreci 9 Temmuz'da başlamıştı. Görevi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan alan Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP ve MHP liderleri ile HDP Eş Genel Başkanları ile görüştü. Ardından da CHP ile istikşafi görüşmeler başladı. Ancak AK Parti-CHP koalisyonu kuralamadı. Başbakan, CHP ile görüşmelerin sonuçsuz kalmasının ardından, MHP lideri Devlet Bahçeli ile ikinci kez bir araya geldi. Ancak bu görüşme de sonuçsuz kalınca, Davutoğlu sürenin dolmasına 5 gün kala görevi Erdoğan'a iade etti. onom HERKES için EKONOMi POLiTiKA Şimşek'ten yatırım açıklaması M aliye Bakanı Şimşek, "Şu anda Türkiye'nin son yıldır kazan dığı kazanımlar tehdit altında. Siyasi istikrarsızlık maalesef yatırımların ötelenmesine, Türkiye'ye yatırımların gelmemesine neden oluyor" atıldığını belirten Şimşek, Şahinbey Belediyesi'nce sahiplerine ulaştırılacak bin konut için yaklaşık 32 katı talep olduğunu vurguladı. Gaziantep'teki konut sorununu aşabilmek için çalıştıklarını, bu noktada Büyükşehir Belediyesi ve TOKİ ile ortaklaşa çalışma içerisine girdiklerini ve 10 bin konut yapımı için harekete geçtiklerini aktaran Şimşek, gelişimin siyasi istikrarla hız kesmeden devam edebileceğini kaydetti. Ancak son 2.5 aydır Türkiye'de siyasi belirsizliğin olduğunu dile getiren Şimşek, şöyle devam etti: "Bunun yansımalarını hepimiz görüyoruz. inşallah Türkiye bunları aşacak. Türkiye'nin ne yazık ki şu anda dört bir yanı ateş çemberi olan bir ülke. Salı KDV dahil 25 Krş Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Şahinbey Belediyesince hayata geçirilen Mavikent 4. etap 1000 konut kura çekimi töreninde yaptığı konuşmada, Gaziantep'te vizyon sahibi belediyelerin uyum içerisinde çalışarak kentin sorunlarına çözüm üretmeye çalıştığını söyledi. Kentte yaşanan konut sorunun Türkiye'nin birçok yerinde yaşandığını ancak yapılan çalışmalarla sorunların çözümüne yönelik adımların BOĞAZ'DA DEV ADIM Marmaray ın ardından iki kıta denizin altından bir kez daha buluştu. Asya ve Avrupa yı denizin altından karayolu ile birbirine bağlayacak Avrasya Tüneli Projesi nde, kazı işlemi dün tamamlandı. açma makinesi) yapılan kazının bitmesine tanıklık etti. Törene Davutoğlu nun yanı sıra eşi Sare Davutoğlu, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin, eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, mühendisler ve işçiler katıldı. Planlanan, Davutoğlu nun tünel kazma işleminin sona ereceği 25 metre derinlikteki kazı alanına inmesiydi. Ancak güvenlik gerekçesiyle bundan vazgeçildi. Bunun yerine Başbakan Davutoğlu telsizle tünel açma makinesinin operatörüne talimat verdi. Davutoğlu telsizle talimatını verirken, Kıtaları birleştiren nesillerin torunları olarak sizlerle gurur duyuyoruz. Kıtalararası yolculukta kazasız belasız hayırlı yolculuk diliyoruz. Emekleriniz için sağolun, biz de buradan heyecanla takip ediyoruz Davutoğlu Ya Allah Bismillah diyerek son delme işlemenin başlamasının talimatını verdi. Delme işlemi ikindi ezanı okunurken tamamlandı. Davutoğlu bunun üzerine, Hoş geldiniz Avrupa ya, tünelin açılması tamamlanırken bu tarafta ezan başladı. Hayırlı bir yolculuğu ezanla bitiriyorsunuz diye konuştu. DEPREMLERE DAYANIKLI Boğaz daki 2 köprü ve Marmaray ın ardından iki kıta dün Avrasya Tüneli yle bir kez daha buluştu. Asya ve Avrupa yı, deniz tabanı altından geçen karayolu tüneliyle birbirine bağlayacak Avrasya Tüneli Projesi nde, tünelin kazı işlemi dün tamamlandı. Böylece 2016 nın sonunda bitirilmesi planlanın projenin en zor bölümü geride kaldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın katılımıyla 19 Nisan 2014 te Asya yakasında başlayan tünelin kazı Ekonomi kabinesi değişmez çalışmaları, Başbakan Ahmet Davutoğlu nun dün Avrupa yakasındaki Çatladıkapı da katıldığı törenle sonlandırıldı. Davutoğlu denizin altında 3 bin 344 kilometrelik alanı kazarak ilerleyen ve Yıldırım Bayezid adı verilen TBM yle (tünel 4.5G ihalesi bu hafta Davutoğlu tünelin 500 ve 2 bin 500 yıllık periyotlarda gerçekleşecek depremlere dayanıklı olduğunu söyledi. Davutoğlu Artık Türk mühendislerin yaptığı güvenlik tünellerin üstünden geçiyor olmak hepimize güven ve huzur verecek Davutoğlu son olarak Fatih in gemileri karadan yürütmesinden sonra nesiller boyunca anlatılacak büyük bir destan yazdınız diyerek görevlilere tekrar teşekkür etti. Memura yüzde 11.3 zam S eçim takviminin 1 Kasım olarak açıklanması ile birlikte Bakanlar Kurulu nun da yeniden oluşturulması gündeme geldi. Seçime kadar kurulacak yeni kabinede ekonomi kurmaylarının değişmesi beklenmiyor. Bu kapsamda Başbakan Yardımcısı Babacan ve Maliye Bakanı Şimşek in yeni kabinede olması bekleniyor.ak Parti'nin güven ve istikrara imza attığı 13 yıllık iktidarı boyunca yatırımlar art arda gelirken yatırımcılar da bu huzur ortamının bozulmasını istemiyor. Yatırımcılar erken seçim ile güçlü bir hükümet kurulmasını beklerken, seçim tarihinin 1 Kasım olarak açıklanması şimdiden piyasaları rahatlattı. Bu kapsamda, seçim takviminin açıklanması Bakanlar Kurulu'nun yeniden oluşmasını gündeme getirdi. Oluşturulacak yeni kabinede ise ekonomi kurmaylarının değişmesi beklenmiyor. Ekonomi dümeninin başında iki ve üçüncü dönem bakanlık yapanların başarılı bir profil çizdiklerine dikkat çekiliyor. Bu kapsamda Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın seçimlere kadar görevini sürmesi bekleniyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de vergi toplama, bütçe fazlası gibi performansı ile yine seçime kadar görevinin başında kalması beklenen bakanlardan biri olduğu belirtiliyor. Ayrıca kalkınma ajansları gibi projelerde başarılı bir grafik çizen Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ın da değişmeyeceği öngörülüyor. Verdiğiniz sözleri tutun T ürkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, esnaf ve sanatkarın koruması için acilen gerekli adımların atılmasını ve verilen sözlerin yerine getirilmesini istedi.palandöken, yazılı açıklamasında, esnafın yaptığı ödemelerin her kesimden daha da fazla olduğunu ifade ederek, esnaf ve sanatkarın yüksek elektrik, su ve Bağ-Kur ödemeleri nedeniyle mağdur edildiğini savundu. T ürkiye'yi 5G teknolojisiyle tanıştıracak ilk adım atılıyor. 4.5G teknolojisi için ilk ihale Çarşamba günü yapılıyor. İhalede Türkiye'nin GSM devleri Turkcell, Avea, Vodafone ve Netgsm yarışacak. 2.3 milyar euroluk bir gelirin beklendiği satış sonrası 4.5G için çalışmalar başlayacak. 1 Nisan 2016 tarihinden itibaren ise vatandaşlara 4.5G teknolojisiyle hizmet verilecek. Süleyman GÖKSU SEYYiD BURHANEDDiN MUHAKKIK TiRMiZi (II) Yazısı S.10 da A.Rasim KÜÇÜKUSTA TAVUĞUN TÜYÜNDEN YEM OLURMU Yazısı S.10 da 5 milyon memur ve emekliye 2016'da 6+5 olmak üzere kümülatif % 11.3 artış yapılacak için ise zam % 3+4 olacak. Eylülden itibaren memur emekli aylıkları ortalama 100 TL artacak.3 milyon kamu görevlisi ile 2 milyonu bulan memur emeklisini ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlandı. Zam, 2016 yılının ilk 6 ayında % 6, ikinci 6 ayda % 5 olmak üzere kümülatif % 11.3 olacak. Esenler'de hedef 45 bin konut 6 yılda 24 bin konutu yenilediklerini söyleyen Başkan Göksu, "Hedefimiz 45 bin konut yenilemek" Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, son altı yılda ilçe genelinde 24 binden fazla konutun yenilendiğini ve 150 bin kişinin deprem riskinden uzak güvenli ve sağlıklı konutlara kavuştuğunu söyledi. BORSA

2 2 Ekonomi 2 bin direk yıkıldı erör örgütü PKK son dönemdeki Tsaldırılarıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaşayan sivil insanları da hedef aldı. Bölgede 2 bine yakın elektrik direğini yıkan terör örgütü bazı köylerin günlerce elektriksiz kalmasına yol açtı. Elektrik direğini yıktıktan sonra etrafına bubi tuzağı kuran terör örgütü, askeri tesislerin de elektriğini kesmeye çalıştığı ortaya çıktı. PKK sadece seçimlerden sonra enerji hatlarına yaptığı saldırılarda 30 milyon liralık zarara yol açtı. Üç aylık süreç içerisinde terör örgütü 8 dağıtım merkezini tahrip etti. PKK, Dicle Elektrik Dağıtım Bölgesi'nde 900'ü aşkın direği ve 28 trafo merkezini yaktı. Van Gölü Elektrik Dağıtım Bölgesinde ise 3 dağıtım merkezini yakarken bu bölgede de 500'ü aşkın direği yıktı. Askeri birliklerin elektriği de kesilmeye çalışılmış. Bingöl, Tunceli'de 200'den fazla direği yıkan terör örgütü Güroymak'ta işletme binasına saldırdı. Elektrik dağıtım merkezlerine ait 4 iş makinasını da yakan PKK başta Şemdinli olmak üzere 30'u aşkın köyün 3 gün elektriksiz kalmasına neden oldu. Terör örgütünün hainliği bununla da bitmiyor. Yıkılan direklerin hemen tamir edilmesi isteniyor. Ancak örgütü yıktığı direklerin etrafına bubi tuzağı ve mayın döşeyerek elektrik tamiratı için gelen ekipleri de böylelikle hedef alıyor. Bölge insanının elektriğini hedef alan terör örgütü yollara açtığı hendeklerle de ulaşımın önünü kesiyor. Hakkâri'nin Sine Köprüsü yakınlarında PKK'lı teröristler tarafından kazılan hendek ve devrilen direklerle kapattığı Hakkari-Çukurca kara yolu kullanıma kapanmıştı. Bursa da Kompozit Mükemmeliyet Merkezi kuruluyor ursa Ticaret ve Sanayi Odası ile Uludağ BÜniversitesi işbirliğinde Türkiye nin en kapsamlı İleri Kompozit Malzemeler Araştırma ve Mükemmeliyet Merkezi, Demirtaş OSB de (DOSAB) hayata geçirilecek. Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı nın (BEBKA) 13 milyon lira hibe desteği vereceği proje ile ileri kompozit malzeme kullanan sektörlerin sürdürülebilirliğine katkı sağlamayı ve Ar- Ge altyapılarını güçlendirmeyi amaçlıyor. DOSAB da 7 bin metrekarelik alan üzerine inşa edilecek merkezin Türkiye kompozit HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Türkiye'ye 275 milyon dolarlık enerji yatırımı stanbul merkezli bir enerji İşirketi olan Humartaş Yapı ve Enerji, 2016'da tamamlanacak ve yaklaşık 300 megavat güç kapasiteli projeleri hayat geçirmek için 275 milyon dolarlık yatırım yaptı. Yenilenebilir enerji alanında projeler geliştiren Humartaş Yapı ve Enerji şirketi, Türkiye elektrik üretim piyasasındaki avantajlar sayesinde daha fazla yabancı yatırımcıyı ülkeye getirmeyi hedefliyor. Bu doğrultuda, lisanslı ve lisanssız rüzgar, hidro ve güneş enerjilerinden elektrik üretimini kapsayan projeleri geliştirme ve yatırım danışmanlığı hizmetleri de veren şirket, santrallerin anahtar teslim kurulum ve işletmelerini yatırımcılar ile ortak inisiyatif alarak gerçekleştiriyor. Firmanın Genel Müdürü Cihad Terzioğlu, yabancı yatırımcıların, daralan Avrupa pazarına karşın yenilenebilir enerji alanında teşvikler ve geniş fırsatlar sunan Türkiye pazarına yöneldiklerini belirtti. Hollanda, Almanya ve İngiltere merkezli yatırım fonları ve üretim avantajını elinde bulunduran Çin li firmalarla ortak projeler yürüttüklerini dile getiren Terzioğlu, geçen yıl yaklaşık 275 milyon dolarlık yatırımla 300 megavat güç kapasiteli projeler geliştirdiklerini ve bunların 2016 yılı sonuna kadar hayat bulmasını planladıklarını kaydetti. Ülkedeki projelere Avrupa ülkeleri merkezli özel sermaye fonlarının (Private Equity Fund) ve enerji yatırım fonlarının ilgi gösterdiklerini dile getiren Terzioğlu, güneş enerjisi projelerinde de panel üreticilerinin fon sağladığını söyledi. Terzioğlu, bu yatırımın Afyonkarahisar, Kırşehir, Karaman, Malatya, Adıyaman, Bitlis, Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinde yer alan projelere yönelik olduğunu belirterek, "Türkiye nin yenilenebilir enerji alanındaki eşsiz potansiyelinin bir göstergesi olarak, Karaman dan Diyarbakır a, Afyonkarahisar dan Bitlis e geniş bir yelpazede yer alan enerji projelerimize Avrupa lı yatırımcıların ilgisi yoğun" değerlendirmesinde bulundu. Otomotivciler için ağustostan sonrası belirsiz ODD Genel Koordinatörü Erce, bu yılın ilk 7 ayında yaklaşık yüzde 50 büyüyen otomotiv pazarı için senenin geri kalan kısmının biraz daha belirsiz göründüğünü söyledi. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Genel Koordinatörü Hayri Erce, otomotiv pazarının 2015 yılında ağustos ayına kadar beklentilerin bir miktar üzerinde geldiğini, ancak yılın kalan kısmının çok kolay olmayacağını söyledi. ODD Genel Koordinatörü Erce, bu yılın ilk 7 ayında yaklaşık yüzde 50 büyüyen otomotiv pazarı için senenin geri kalan kısmının biraz daha belirsiz göründüğünü ifade etti. Bu belirsizliğe neden olan iç ve dış nedenler bulunduğuna işaret eden Erce, dışarıdaki en büyük gelişmenin ABD Merkez Bankası'nın (Fed) eylül veya aralık ayındaki faiz artırımı olduğunu, bunun gelişmekte olan pazarları ister istemez olumsuz etkileyeceğini dile getirdi. Bölgede devam eden jeopolitik sıkıntıların ve ülke içindeki koalisyon ve yeni seçim sürecinin de bir belirsizlik oluşturduğunu ifade eden Erce, "Bundan sonra ağustos ayının da geçtiğini düşünürsek, 'Eylülün başından itibaren daha zorlu bir süreç bekliyor' düşüncesiyle şu ana kadar, özellikle de senenin ilk 6 ayı daha öngörülebilir değerlendirildi herkes tarafından. İstanbul Autoshow fuarımızın da olumlu etkisini yaşadık. Dolayısıyla bu sene beklentilerin bir miktar üzerinde pazarla ağustos ayına kadar geldik. Ama bundan sonra yılın kalan kısmının çok kolay olacağını düşünmüyorum" diye konuştu. Şu anda 2015 yılı için otomotiv pazarı tahminlerinin bin arasında olduğunu aktaran Erce, eğer bir erken genel seçim söz konusu olursa pazarın 900 bin civarına, hatta bunun bir miktar altına kayabileceğini dile getirdi. Hayri Erce, daha öngörülebilir değerlendirilen yılın ilk döneminde "Fed faiz artırmaya başladığında veya seçimlerin tekrarı söz konusu olursa kurlar artabilir, faiz yükselebilir" düşüncesiyle satışların bir miktar öne çekildiğini aktardı. Otomotiv pazarındaki satışlarda 7-8 ayda baz etkisiyle bir artış yaşandığını ve bunun etkisiyle bu senenin zaten olumlu kapanacağını belirten Erce, "Ama senenin son çeyreğinde özellikle de seçime gidilirse ve Fed'in faiz artırımı da söz konusu olursa, bu kesinlikle senenin ilk yarısına göre daha zor bir süreç bizi bekliyor demektir" ifadelerini kullandı. "Şu andaki konjonktürel sıkıntı geçici bir belirsizlik" Erce, bir soru üzerine, toplu taşıma yatırımlarının artmasının gelişmiş ülkelerde otomobil pazarı üzerinde bir durgunluk yaratabildiğini, çünkü bu pazarların zaten bir doygunluk noktasında bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Bizde öyle bir şey söz konusu değil. Zaten nüfusun yaş ortalaması 30'un altında. İnsanlar için bir otomobil sahibi olmak hala bir statü ve keyif. Burada duygusal yaklaşımlar çok önemli. Toplu taşıma araçlarının kullanılırlığı artsa da insanlar yine de bir otomobil sahibi olmaktan imtina etmiyor. Aslında toplu taşıma araçlarının artması mobiliteyi artırıyor, daha fazla konfor alanı sağlıyor. İnsanlar kalan vakitlerinde de kendi otomobillerini kullanarak daha farklı vakit geçirmeyi tercih ediyor. Yani Türkiye'de bu doygunluk sürecine ulaşmadan toplu taşıma yatırımlarının artmasının olumsuz bir etkisini görmek mümkün değil. O kadar iyi satışlar yapılmasına rağmen, göreceli olarak bin kişiye düşen otomobil sayısı daha 170'lere geldi. Batılı ülkelerle, hatta Doğu Avrupa ülkeleriyle mukayese ettiğiniz zaman Türkiye otomotiv pazarının gideceği çok yol var. Onun için bu hız devam edecektir. Şu andaki konjonktürel sıkıntı geçici bir belirsizlik. Bu belirsizlik aşıldıktan sonra, ki öyle veya böyle aşılacak, otomotiv sektörü yine Türkiye'de en önemli sektörlerden biri olacak ve büyümesine devam edecek diye düşünüyoruz." malzeme sektörünün toplam cirosu 3 kata kadar büyütmesi hedefleniyor. Son 50 yıldır dünya genelinde kompozit sektörü yıllık yüzde 8 civarı büyüme gösteriyor. Dünyada 100 milyar olan kompozit malzeme pazar hacminin de yakın gelecekte 260 milyara çıkacağı öngörülüyor. Uludağ Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Mehmet Karahan, İleri Kompozit Malzemeler Araştırma ve Mükemmeliyet Merkezi nin önümüzdeki yılın sonunda faaliyete geçmesinin planlandığını söyledi. Merkezin özellikle bölgedeki otomotiv sektörünün tamamlayıcı halkalarından birini oluşturacağını belirten Karahan, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası çatısı altında kurulacak Tekstil ve Teknik Tekstil Mükemmeliyet Merkezi projesinin devamı niteliğindeki İleri Kompozit Malzemeler Araştırma ve Mükemmeliyet Merkezi, bölgedeki rekabet gücünün artmasını ve Ar-Ge çalışmalarıyla katma değeri yüksek yerli teknolojik ürünlere geçiş noktasında köprü görevi görecek. Üniversite-sanayi işbirliği kapsamında hem katma değeri artırıcı spesifik projeler geliştirilecek hem de Ar-Ge çalışmaları sayesinde firmaların kendi bünyesinde gerçekleştiremediği kabiliyetlere sahip olunacak. Merkezin birinci beş yıllık dönemde yapacağı araştırma faaliyetleri ve işbirlikleri planlandı. Türkiye de şu an 2 milyar dolar olan pazar hacminin etkili Ar-Ge ile 2023 e kadar 10 milyar dolar hacme çıkması mümkün diye konuştu. "Esnafın girdi maliyetleri düşürülmeli" ESK Genel Başkanı TBendevi Palandöken, esnaf ve sanatkârın yüksek elektrik, su ve Bağ-Kur ödemeleri nedeniyle mağdur edildiğini belirterek, "Esnaf ve sanatkârın koruması için acilen gerekli adımlar atılmalı, verilen sözler yerine getirilmelidir" Esnaf ve sanatkârın yüksek elektrik, su ve Bağ-Kur ödemeleri nedeniyle mağdur edildiğini belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken yaptığı açıklamada, "Esnafın yaptığı ödemeler her kesimden daha da fazla. Konut ve sanayide kullanılan elektrik ve su fiyatlarından daha yüksek fiyata elektrik ve suyu esnaf ve sanatkârlar kullanmaktadır. Bugün ülke genelinde yaklaşık 33 milyon elektrik abonesi var. Kullanılan elektriğin yüzde 16 sını aşan kısmını esnafımız kullanmaktadır yılında tek zamanlı tarifeye göre esnaf 28,559 kuruş, sanayici 24,626 kuruş ve meskende 28,386 kuruştan elektrik tarifesi uygulanmaktadır. Esnaf ve sanatkârın koruması için acilen gerekli adımlar atılmalı, verilen sözler yerine getirilmelidir" ifadelerine yer verdi. Yapılan denetimlerde kaçak elektrik kullanımının devam ettiğinin tespit edildiğini de kaydeden Bendevi Palandöken, "En az 2 milyar liralık kaçak elektrik zararını faturalarını düzenli ödeyen aboneler ödemektedir. Dağıtım şirketleri kayıpkaçağın yüksekliğini bahane ederek elektrik fiyatlarına zam talep etmektedirler. Ama azaltılması için bir çaba göstermiyorlar. Serbest tüketici hakkı vermek için limitlerin daha da düşürülmesi gerekli. Dayatmalarla abone sözleşmesi yapılmasından vazgeçilmeli. En önemlisi faturasını düzenli ödeyene bir teşvik verilmeli ve kayda değir bir indirim yapılmalıdır. En önemlisi sanayiciye uygulanan indirimin esnaf ve sanatkarlara da uygulanması gerekir. Esnaf lambasını yakmasa sokaklar kararır. Esnaf sokağını sulayıp temizlik yapmaz ise halk tozdan kurtaramaz. Sokağını temizleyen ve aydınlatan esnafa acil indirim şart" Bulgaristan 'altın göl'den en fazla gurbetçi sezonunda kazanıyor ulgaristan, dönem Bdönem uygulamaya koyduğu dezenfeksiyon sisteminden en çok gurbetçi sezonunda para kazanıyor. Bulgaristan hazinesini maddi açıdan rahatlattığı için "altın göl" olarak bilinen uygulama kapsamında, Türkiye'den geçiş yapan araçlar, sensörlü çalışan ve ilaçlı su sıkan fıskiyeler tarafından kısa süreliğine yıkanıyor. Bulgaristan, bu işlem için 3 avro ücret alıyor.daha önce de uygulamaya konulan ancak aksaklıklar nedeniyle uzun süredir uygulanmayan dezenfeksiyon sistemi temmuz ayı sonlarında yeniden devreye alındı. Uygulama karışıklığı Bulgaristan Gıda Güvenliği Ajansı'nın, 2011'de şap hastalığına karşı Kapıkule'den geçen otomobilleri dezenfekte etmeye başlamasıyla " altın göl" olarak anılmaya başlanan uygulama, özelleştirilmesi sonrasında işlemin ilaçlı su yerine musluk suyuyla yapıldığı iddiaları üzerine iptal edilmişti.mustafa Rıfat GÜLEK-EKONOMİ

3 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 3 stanbul Boğazı Avrasya İTüneli ile 5. gerdanlığına kavuşuyor. Üç Boğaz Köprüsü ve Marmaray'ın ardından Avrasya Tüneli'nde de kazı çalışmaları tamamlandı. Proje için özel olarak üretilen ve İstanbul Boğazı'nın altında 3 bin 344 metrelik güzergâhı kazarak ilerleyen Tünel Açma Makinesi (TBM ) ile iki kıta, deniz tabanı altında birleşti. Temeli Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından atılan Avrasya Tüneli Projesi Yap-İşlet-Devret modeliyle yaklaşık 1 milyar 245 milyon dolarlık finansmanla gerçekleştiriliyor. Yatırım için 960 milyon dolarlık uluslararası kredi sağlanırken, 285 milyon dolarlık öz kaynak da Yapı Merkezi ve SK E&C tarafından temin edildi. Avrasya Tüneli İşletme İnşaat ve Yatırım AŞ, tünelin 24 yıl 5 ay süreyle işletilmesini Şimşek'ten önemli yatırım yorumu aliye Bakanı MMehmet Şimşek, "Şu anda Türkiye'nin son yıldır kazandığı kazanımlar tehdit altında. Siyasi istikrarsızlık maalesef yatırımların ötelenmesine, Türkiye'ye yatırımların gelmemesine neden oluyor" Bakan Şimşek, Şahinbey Belediyesince hayata geçirilen Mavikent 4. etap 1000 konut kura çekimi töreninde yaptığı konuşmada, son 2.5 aydır Türkiye'de siyasi belirsizliğin olduğunu dile getiren Şimşek, şöyle devam etti: "Bunun yansımalarını hepimiz görüyoruz. inşallah Türkiye bunları aşacak. Türkiye'nin ne yazık ki şu anda dört bir yanı ateş çemberi olan bir ülke. Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Bunların üstesinden gelmek için Türkiye'yi çok daha güçlü bir şekilde konumlandırmalıyız. Bunun için de güçlü hükümetlere ve siyasi istikrarlara ihtiyaç var. Hatta her zamankinden çok daha fazla Türkiye'nin şu dönemde siyasi istikrara üstlenecek. İşletme süresinin tamamlanması ile Avrasya Geçişi kamuya devredilecek. EN GELİŞMİŞ TEKNOLOJİ Bağlantı yollarıyla birlikte toplam uzunluğu 14,6 kilometre olacak Avrasya Tüneli projenin 5,4 kilometrelik bölümü deniz tabanı altına inşa ediliyor. Dünyanın önde gelen mühendislik projelerinden biri olan projenin 3,4 km uzunluğundaki Boğaz geçişi tünelinde dünyanın en gelişmiş TBM (Tunnel Boring Machine - Tünel Açma Makinesi) teknolojisinden yararlanılıyor. Avrasya Tüneli için imal edilen TBM, bentonit bulamacı kullanan tünel açma makinaları içinde 11 bar değerindeki işletme basıncı ile dünyada ikinci sırada yer alıyor. Makina, 13,7 metre kazı çapı ile de dünyada 6. sırada ihtiyacı var. Ancak siyasi istikrarla birlikte son yılda kazanımlar korunabilir. Şu anda Türkiye'nin son yıldır kazandığı kazanımlar tehdit altında. Siyasi istikrarsızlık maalesef yatırımların ötelenmesine, Türkiye'ye yatırımların gelmemesine neden oluyor. O nedenle Allah'ın izniyle yer alıyor. En derin noktanın deniz yüzeyinden derinliği 106 metreyi geçiyor. Avrasya Tüneli Projesi, teknik özellikleri bakımından dünyanın sayılı ve ender mühendislik projelerinden biri olarak nitelendiriliyor. Sözleşme gereği Ağustos 2017'de hizmete girmesi planlanan projenin bitiş tarihi, Başbakan Davutoğlu ve Eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'ın 13 Eylül 2014'te proje alanına yaptıkları ziyaret sırasında Aralık 2016'ya çekilmişti. Kazı çalışmalarını tamamlayan firma çalışmalarını bu doğrultuda sürdürüyor. ERDOĞAN BAŞLATTI, DAVUTOĞLU BİTİRDİ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla 19 önümüzdeki dönemde bu badireyi de atlatacağız." Türkiye'nin şu anda çok geniş bir coğrafyadaki jeopolitik gerginliklerle, terör örgütleriyle ve uluslararası ekonomik belirsizliklerle mücadele ettiğini anlatan Şimşek, o yüzden birlik, beraberlik, istikrar ve güçlü bir hükümete ihtiyaç duyulduğunu Boğaz'da 5. buluşma Nisan 2014'te Asya yakasında başlayan kazı çalışmalarını Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun katıldığı törenle tamamlandı. Yerden 25 metre aşağıda delme işleminin gerçekleştirilmesi için telsizle talimat veren Davutoğlu'na eşi Sare Davutoğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin, İstanbul Valisi Vasip Şahin, eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve diğer yetkililerle eşlik etti. Bu arada kazı işlemi tamamlanırken Davutoğlu, Kadir Topbaş'ın kendisine söylediği dileği paylaştı. Buna göre tünelin toplam uzunluğu kadar muhtaç kişiye dağıtılmak üzere kurban kesileceğini söyledi. Tünelin toplam uzunluğu ise 3 bin 340 metre. Günde 100 bin araç geçecek Proje tamamlandığında Kazlıçeşme-Göztepe arasını 100 dakikadan 15 dakikaya inecek. Günde 100 bin aracın geçmesinin planladığı tünel sayesinde boğazdaki köprülerin trafik yoğunluğu yüzde 10, Haliç üzerindeki Unkapanı ve Galata köprüsünde yüzde 17 azalacak. Ancak trafiğe neden olacağı gerekçesiyle büyük araçların ve toplu taşıma araçlarına tünelden geçişine izin verilmeyecek. Depreme karşı dayanıklı Bin 672 bilezikten (ring) oluşan tünelde, muhtemel büyük bir depreme karşı tünelin dayanıklılığını artırmak amacıyla iki ayrı noktada sismik bilezik monte edildi. Ayrıca tüneldeki bileziklerin üretiminde kullanılan yüksek performanslı prekast beton,100 yıl servis süresi hedeflenerek, Yapı Merkezi tesislerinde üretildi. Uluslararası sertifika kuruluşunca yapılan analiz ve simülasyonlarda segment ömürlerinin en az 127 yıl olduğu rapor edildi. TEK YÖN 4 DOLAR İki katlı olarak inşa edilen tünelden araç geçiş ücretlerinin; açılış yılında tek yönde otomobiller için ilk yıl KDV hariç 4 dolar, minibüsler için KDV hariç 6 dolar olarak uygulanması planlanıyor. kaydetti.şimşek, son yıllardaki kazanımları kolay elde edilmediğini işaret ederek "İnşallah Türkiye 90'lı yıllara yeniden dönmez. Gerçekten o yıllar sıkıntılı yıllardı. Şimdi onların sinyalleriyle karşı karşıyayız. Allah'ın izniyle ve milletimizin ferasetiyle bu sorunlar da aşılacaktır" diye konuştu. ÇAYKUR çalışanlarına prim verilecek Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul, ÇAYKUR'da yaş çay kampanya döneminde görev yapan personele, yılda 3 ayı geçmemek üzere ayda 70 lira, toplamda 210 lira ödeme yapılacağını bildirdi. Tonbul, yaptığı yazılı açıklamada, Kamu İşveren ile Kamu Görevlileri Sendikaları heyetleri arasında anlaşmayla sonuçlanan görüşmelerin ardından imzalanan toplu sözleşme metninde, ÇAYKUR personeli için gündeme getirdikleri kampanya priminin yer aldığını belirtti. ÇAYKUR'da yaş çay kampanya döneminde görev yapan personele, yılda 3 ayı geçmemek üzere ayda 70 lira, toplamda 210 lira ödeme yapılacağını vurgulayan Tonbul, "Kampanya priminden ÇAYKUR'daki tüm personel faydalanacak. Kurumda çalışan memurdan ekspere, fabrika müdürüne kadar tüm personel bu kazanımdan faydalanacak. Bölgenin lokomotif kuruluşunda çalışan kamu görevlilerinin, mali ve sosyal haklarının iyileştirilmesi noktasında çalışmalarımız devam edecek" ifadesini kullandı. Tonbul, çay fabrikalarında çalışan personelin özel hizmet tazminatlarında da artış yapıldığının altını çizerek, şunları kaydetti: "ÇAYKUR'daki fabrika müdürlerinin özel hizmet tazminatlarına ilave 83 lira, mühendislere ise 100 lira aylık ilave ücret sağlandı. Ayrıca, koruyucu giyim malzemesi verilmeye de devam edilecek ve sözleşmeli personelin yıllık izinlerin ertesi yıla devri sağlanacak. Sözleşmeli teknik personele ilk kez arazi tazminatı verilecek. 4.5G'de dört şirket yarışacak umhurbaşkanı Recep Tayyip CErdoğan'ın, 4G ile zaman kaybetmeyelim, 5G'ye geçelim sözü üzerine mayıs ayından 26 Ağustos'a ertelenen 4G ihalesi 4.5G olarak Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun (BTK) toplantı salonunda saat 10.30'da gerçekleştirilecek. Kamuoyunda 4G olarak tabir edilen IMT (Uluslararası Mobil Telekomünikasyon) Yetkilendirmesi İhalesi'nde geçen ay yapılan değişiklikle kurulacak yeni altyapılarda asgari IMT-Advanced yani 4.5G teknolojisi kullanılması şartı getirildi. Çarşamba günü yapılacak ihale için Turkcell, Avea, Vodafone ve Netgsm tarafından 50 bin lira bedelle şartname alındı. Y asaklama soya ithalatını 700 bin ton artıracak ayvansal yan ürünler olarak Htanımlanan rendering ürünlerine 2016 yılından itibaren uygulanacak kullanım yasağının beyaz et ve yem sektöründe yaşattığı hareketlilik sürüyor. Bu ürünün kullanıcılarından Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği (BESD-BİR) Başkanı Sait Koca dan sonra, yem üreticileri de uygulamanın yeniden gözden geçirilmesini istiyor. Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanı Ülkü Karakuş, bu ürünlerin kullanımın yasaklanmasıyla birlikte 700 bin ton soya ihtiyacı ortaya çıkacağını söyledi. Ortalama 400 dolarlık fiyat üzerinden yapılan hesaplamalara göre, renderingin yasaklanmasının sadece soya kaynaklı maliyeti 300 milyon doları bulacak. Açıklama yapan Ülkü Karakuş, rendering ürünlerinin yüksek protein, kalsiyum ve fosfor kaynağı olarak hayvan beslenmesinde büyük önem taşıdığını söyledi. Bu ürünlerin dünyanın bir çok bölgesinde kanatlı, balık ve su ürünleri yemi olarak kullanıldığının altını çizen Karakuş, bugüne kadar konuyla ilgili tespit edilmiş bir olumsuzluk bulunmadığını bildirdi. Moleküllerin 50 derecede değişime uğradığını, buna karşılık rendering tesislerinde 133 derecede ısıl işlem gördüğünü ifade eden Ülkü Karakukş, Değişime uğrayan ürünler genetik kodlarını kaybetmektedir. Bu durumda kanatlı yemlerine katılan rendering kanatlı ununun daha farklı yapıda bir protein kaynağına dönüştüğü varsayılabilir diye konuştu. 539 bin ton ürün atık olacak Beyaz et sektörün ihtiyacını karşılamak amacıyla her yıl 700 bin ton soya ithalatı yapmak zorunda kalacağının altını çizen Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanı Ülkü Karakuş, bu durumun maliyetleri artıracağını söyledi Renderinge getirilen yasağın ertelenme yerine tamamen ortadan kaldırılması gerektiğini söyleyen Ülkü Karakuş, Aksi halde, kanatlı beslemede oldukça önem taşıyan 539 bin ton rendering ürünü değerlendirilemeyecektir. Atıkları bertaraf edecek yeterli altyapıya sahip olmadığımızdan her yıl yaklaşık 1.2 milyon ton hayvansal atığın bertaraf edilmesi ciddi ölçüde çevre sorunlarına yol açacaktır Aynı zamanda ithalatçı olunan soya için 700 bin tonluk ek ihtiyaç ortaya çıkacağını dile getiren Karakuş, yasakla birlikte maliyetlerin yükseleceğini, bunun tavuk eti fiyatlarına yansıyacağını ve ihracatta rekabet şansını da azaltacağını kaydetti. 100 milyon lira yatırım yapıldı Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği (BESD-BİR) Başkanı Sait Koca ise daha önce yaptığı açıklamada, rendering sektöründe bugüne kadar 100 milyon lira civarında yatırım yapıldığını belirterek, ithalat maliyetinin yanı sıra bu yatırımların da heba olacağına dikkat çekmişti. Rendering nedir? Rendering işlemi hayvansal yan ürünlerin 50 mm parça büyüklüğünden fazla olmamak üzere küçültülerek, kesintisiz bir şekilde 3 bar basınçta en az 20 dakika, iç sıcaklığı 133 dereceden fazla olacak şekilde işlenmesini ifade ediyor. 2029'A KADAR YETKİ Kapalı teklif açık ihale usulü ile gerçekleştirilecek ihale teklif zarflarının açılmasıyla başlayacak. İhale komisyonunun teklif zarflarındaki evrakları kontrol etmesinin ardından 20 ayrı frekans paketi, açık artırmayla ihale edilecek. 800, 900, 1800, 2100 ve 2600 MHz bandında 20 ayrı frekans paketinin asgari değer toplamı KDV hariç yaklaşık 2.3 milyar avro olacak. Yetkilendirme süresi, 30 Nisan 2029'a kadar devam edecek. İhale sonrasında söz konusu frekanslar kullanılarak tüketicilere 5G de dâhil yeni teknolojiler sunulabilecek. İhalenin ardından tahsis edilecek frekanslardan 1 Nisan 2016'dan itibaren yeni teknolojiyle hizmet sunumuna başlanabilecek. İşletmecilere yetkilendirmenin ardından 8 yıl içinde Türkiye'nin nüfusunun yüzde 95'ini kapsama zorunluluğu getirildi. Uzunluğu 1 kilometrenin üzerindeki tüneller, otoyollar ve yüksek hızlı tren hatlarını da 3 yıl içinde kapsayacak olan 4.5G ile bu hatlarda yolculuk yapanlar seyahatlerinde mobil genişbant hizmeti alacak. Şartnamede yapılan değişiklikle işletmecilerin Ar-Ge merkezlerinde istihdam edilmesi gereken asgari nitelikli Ar-Ge personeli sayısı yüzde 50 arttırıldı. Yavuz AYDIN-EKONOMİ

4 4 Borsa- Finans HERKES `Dolar ABD ekonomisine zarar vermez` İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Ekonomik kriz İtalya`yı vurdu amco Investors Inc. CEO su GMario Gabelli, ABD ekonomisinin güçlü dolara ve petroldeki düşüşe dayanabileceğini belirtti. BloombergHT'de yer alan habere göre, Gabelli, dolardaki rallinin yurtdışına satış yapan şirketlerin karlarını aşağı çekmesine rağmen, ABD ekonomik büyümesine zarar vermeyeceğini söyledi. 73 yaşındaki Gabelli, Ücretlerin artması, istihdamdaki yükseliş, devlet ve yerel yönetim harcamalarındaki iyileşme gibi pek çok pozitif faktör var. Bunlar, para birimindeki yükseliş ve enerji fiyatlarındaki düşüşün negatif etkilerine karşı koyacaktır Gabelli, Para birimini bilançolara ve ihracata etkisi ile ilgili veriler var ve bazı sayılar zarar görmüş durumda. Ancak ben önümüzdeki 6 ayda ekonomik bir yavaşlama görüleceği iddiasında değilim diye konuştu. Dolar 10 para biriminden oluşan sepet karşısında geçtiğimiz 12 ayda yüzde 17 değerlendi. Gamco Investors Inc. CEO su Mario Gabelli, güçlenen doların ABD ekonomik büyümesine zarar vermeyeceğini söyledi. Küresel ekonomik krizin devam etmesi İtalya yı olumsuz etkiliyor. İtalya nın kuzeyinde iş piyasası hareketliyken güneyde ise işsizlik giderek yükseliyor. Küresel ekonomik krizin devam etmesi İtalya yı olumsuz etkiliyor. İtalya nın kuzeyinde iş piyasası hareketliyken güneyde ise işsizlik giderek yükseliyor. Güney İtalya da gençlerin yüzde 62 si iş bulamıyor. Sanayinin kuzeyde olması güney İtalya yı zor durumda bırakıyor. Avrupa basını güneyde yükselen ekonomik krizin mafyayı bile ikiye böldüğünü yazdı. Güney İtalya nın kaderi ise artık gelen turistlere bağlı olarak görülüyor. Geçtiğimiz yıl Şubat ayında iktidara gelen Başbakan Matteo Renzi kamu mallarını özelleştirmeye açacağını duyurmuştu. Sözünde duran Başbakan Matteo Renzi özelleştirmeye açılan mallardan yaklaşık 10 miyar Euro gelir sağlanmasını bekliyor. Bu hafta İtalyan basınında çıkan haberlere göre ilk etapta 2 bin 500 kapasiteli turistik 5 limanı satışa çıkaran İtalya limanlardan 50 milyon Euro gelir sağlanmasını tahmin ediyor. Satışa çıkan limanlar arasında Sardunya adasında Portisco, Neapel de Arechi, Capri adası Limanı, Triest, Calabria da Rocella Jonica Limanı bulunuyor yılı içinde borsaya giren devlet tersanesi Fincanteri ve Telekomünikasyon şirketi Rai Way le başlayan özelleştirme programına üç ay sonra Ekim ayında İtalyan Postanesi de eklenecek. S&P`den erken seçim uyarısı! &P "Bu belirsiz siyasi manzara, S potansiyel sermaye çıkışlarını da içeren hem iç hem de dış olaylara karşı ülkenin politika tepkisini zayıflatabilir" uyarısında bulundu. Standard & Poor's (S&P), "Bu belirsiz siyasi manzara, potansiyel sermaye çıkışlarını da içeren hem iç hem de dış olaylara karşı ülkenin politika tepkisini zayıflatabilir" açıklamasını yaptı. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P'den yapılan açıklamada, politik belirsizlikler yükselirken, Türkiye'nin aynı zamanda Güneydoğu sınırında yükselen jeopolitik endişelerle de karşı karşıya kaldığı vurgulandı. Türkiye'nin 2015 sonundan önce sabit bir hükümete yeniden kavuşmasının olası görünmediği değerlendirmesine yer verilen açıklamada, "Bizim görüşümüze göre bu belirsiz siyasi manzara, potansiyel sermaye çıkışlarını da içeren hem iç hem de dış olaylara karşı ülkenin politika tepkisini zayıflatabilir. Petrolde 6 yıl sonra bir ilk! pazar payı için mücadele ettiği görülüyor etrol, 2009 yılından bu yana ilk Pkez varil başına 40 doların altına düştü. Petrol, New York ta 6 yıldan uzun bir süreden bu yana ilk kez varil başına 40 doların altını gördü ve zayıflayan talebin küresel arz fazlası sorununu uzatacağı endişesi ile birlikte 1986 den bu yana en uzun süreli kayıp dönemini genişletti. Çin küresel piyasaları nasıl etkiledi? in in küresel piyasalara Çvurduğu darbenin boyutu oldukça büyük. Çin in zayıf gelen imalat sanayi göstergesi finans piyasalarını bu hafta alt üst eden son kötü haber oldu. Yuanın geçtiğimiz hafta devalüe edilmesi küresel büyüme ile ilgili endişeleri tetikledi. Bu durum neredeyse tüm varlık sınıflarını vurdu ve nihayetinde de şimdiye kadar istikrar kalesi olarak görülen S&P 500 e ulaştı. Avrupa hisseleri, düzeltmeye girerken, gelişen piyasa hisseleri 3 yıldan uzun bir sürenin en büyük haftalık kaybı ile karşı karşıya geldi. Hong Kong, Endonezya ve Tayvan da hisse senetleri ayı piyasasına düştü. S&P 500 Perşembe günü 18 ayın en BloombergHT'de yer alan habere göre fiyatlar, bu yılın Haziran ayındaki en yüksek kapanış seviyesinden yaklaşık yüzde 35 geriledi. Petrol üreticileri, arz fazlasının fiyatları ayı piyasasına itmesine rağmen üretimi düşürmedi. Batı Teksas türü ham petrol (WTI), Citigroup Inc. e göre, varil başına 32 dolara düşebilir. Öte yandan Çin ekonomisinin yavaşlayacağı endişesi talebin düşeceği beklentilerini artırdı. New York taki Again Capital LLC ortaklarından John Kilduff, Suudi Arabistan, Rusya, ABD gibi önemli üreticiler ve diğerlerinin sert düşüşünü gösterdi ve endeksin iki günlük kaybı 2011 den bu yana en kötü olarak kaydedildi. Yatırımcılar Netflix, Apple ve Amazon dahil olmak üzere 2015 in en çok kazandıran hisselerinde satışa geçti. Bir döviz yatırımcısı bu durumu dibe yarış olarak adlandırdı. Önce Çin, sonra Vietnam, ardından Kazakistan sabit kur uygulamasını terk etti ve gelişen piyasa para birimlerinde düşüşler rekor seviyelere ulaştı. Malezya ringiti 17 yılın en zayıf seviyesine inerek Rusya rublesinin ardından bu ay dünyanın en kötü performans gösteren gelişen ülke para birimi oldu. Kolombiya nın para birimi peso da tüm zamanların en düşük seviyesine indi. ABD nin petrol stoklarında geçtiğimiz hafta görülen beklenmedik yükseliş, OPEC üyelerinin üretimi artırdığı yönündeki işaretleri takiben gerçekleşti. Dünyanın ikinci en büyük petrol tüketicisi Çin in imalat sanayi göstergesi, finansal krizden bu yana en düşük seviyeye indi. Ekim vadeli WTI petrol kontratı, Nymex elektronik işlemlerde, 87 sent veya yüzde 2.1 gerileyerek varil başına ile Mart 2009 dan bu yana en düşük seviyeden dolardan alıcı buldu. Kontrat erken saatlerde seviyesini gördü. Tüm kontratlarda işlem hacmi 100 günlük ortalamanın yüzde 13 altında seyretti. Ekim vadeli Brent petrol kontratı, Londra merkezli ICE Futures Europe borsasında 1.16 dolar düşüş ile dolardan işlem gördü ve Mart 2009 dan bu yana en düşük seviyeyi görmüş oldu. İranlılar`dan Türk altınına yoğun ilgi! ürkiye`nin İran`a yönelik kıymetli Tmetallerle kaplı altın takı ihracatı, geçen yılın 6 ayında 1 milyon 834 bin dolar iken bu yılın 6 ayında 453 milyon dolara ulaştı.türkiye'nin İran'a yönelik kıymetli metallerle kaplı altın takı ihracatı, geçen yılın 6 ayında 1 milyon 834 bin dolar iken bu yılın 6 ayında 453 milyon dolara yükseldi. Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden derlediği bilgilere göre, İran'a yönelik toplam ihracat, bu yılın ocak-haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 30,4 artışla 1 milyar 894 milyon dolar oldu. Söz konusu artışta özellikle altın takı ihracatının önemli etkisi oldu. İran'a yılın 6 ayında yapılan altın takı ihracatı 453 milyon dolara çıktı. Söz konusu rakam geçen yılın aynı döneminde 1 milyon 834 bin dolar düzeyinde bulunuyordu. Böylece, bu dönemde gerçekleştirilen altın takı ihracatı İran'a yönelik toplam ihracatın yüzde 24'ünü oluşturdu.son 10 yıllık döneme bakıldığında da altın takı ihracatında önemli artışlar görüldü. Buna göre, 2005 yılında 1,3 milyon dolar seviyelerinde gerçekleşen ihracat, 2012 yılına kadar 1 milyon dolar seviyelerinin altında kaldı yılında 11,8 milyon dolara ulaşan ihracat, 2013'te 17,7 milyon dolara 2014 sonu itibarıyla da 818,5 milyon dolara çıktı. 'İRANLILAR TÜRKİYE'NİN ÜRETİM MERKEZİ OLDUĞUNU GÖRDÜ' İran'a yönelik altın takı ihracatındaki yüksek artışı muhabirine değerlendiren Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, geçen yıl sonuna kadar bu ülkenin altın ithalatına izin vermediğini belirterek, İranlı müşterilerin mal satın almak için Dubai'yi tercih ettiklerini söyledi. Birlik olarak İranlı müşterileri İstanbul'daki fuarlara davet ederek ağırladıklarını dile getiren Güner, "Bu ziyaretlerin ardından İranlılar, Türkiye'nin mücevher üretim konusunda asıl merkez olduklarını gördüler ve İstanbul'da toplama merkezleri açtılar. Bu gelişmeler de ihracat rakamlarına yansıdı" Güngör URAS Eyvah, tarih tekerrür eder dolar 3.75 TL ye gider mi Dolardaki yükseliş, büyük bir devalüasyon. Ayşe Hanım Teyzem in alım gücü 2 yılda yüzde 53 eridi. Bizde dolar çıkmaya başladı mı, ortalama yüzde 150 artar. Devalüasyon başlangıcı olarak 1.50 TL esas alınırsa, dolar 3.75 TL ye kadar gidebilir. Zarar kaçınılmaz ama, gereği yapılsın ki, kaldırılamaz boyuta ulaşmasın Doların 1.40 TL den 2.80 TL ye fırlaması, şimdilerde de 3.00 TL nin üzerine çıkmaya çalışması devalüasyon dur, hem de büyük bir devalüasyon dur. Devalüasyon, bir devletin resmi para biriminin diğer bir ülke para karşısında değer kaybetmesidir. Sabit kur rejiminde devalüasyon hükümet kararı ile olur. Serbest kur rejiminde ise; (1) Küresel piyasalarda, para hareketlerinde ağırlığı olan dövizlerin değer kazanması, (2) Ülkede döviz arz ve talep dengesinin bozulması, devalüasyona yol açar. Küresel piyasalarda dolar değer kazandı. Kazanıyor... Dünya para sisteminde doların ağırlığı büyük. Bu nedenle her para biriminde değer kaybı var. Bizim para birimimiz de bu yüzden değer kaybediyor. Doların küresel piyasalardaki değer kazanmasına ek olarak bizim kendimize özgü sorunlarımız (hükümet kurulamaması, terör, komşu ülkelerdeki karışıklıklar, ekonominin sahipsiz kalması) döviz arz ve talebini bozduğu için bizde dolar fiyatı olması gerekenden fazla artıyor. Olan Ayşe Hanım a oluyor Dolar fiyatının artması alt ve orta gelir grubunu, Ayşe Hanım Teyzem ve Ali Rıza Bey Amcamları çok, hem de çok üzer. Fakirleştirir. Ayşe Hanım Teyzem dolar 1.40 TL iken, 100 TL harcama yaparak karşılığında değeri dolar ile belirlenen 71 dolar kıymetinde mal alabiliyordu. Dolar 2.80 TL ye satılmaya başlayınca 100 TL harcama karşılığı, fiyatı dolar ile belirlenen 35 dolar kıymetinde mal alabilir hale geldi.dolar 3.00 TL olunca 100 TL karşılığı değeri dolarla belirlenen 33 dolarlık mal alabilecek.sadece ithal mallarının değeri dolarla belirlenmiyor. Sadece doğalgaz, elektrik, dolmuş, otobüs harcamaları dolara bağlı değil. Buğday, domates, patates gibi tarım ürünlerinin maliyetinde dolar girdisi var. Sanayi ürünlerinin maliyetinin yaklaşık yarısı dolara bağlı. Ekonomik denge alt - üst olur Her devalüasyon sonunda ekonominin dengeleri alt - üst olur. Dengeler bozulur.bizde geçmiş devalüasyonlarda, devalüasyon öncesi ve sonrası dolar fiyatının değişimi, bu devalüasyonda da doların nereye kadar gidebileceği hakkında fikir verebilir devalüasyonunda dolar 1.32 TL den 2.83 e yükseldi. Dolar fiyatındaki artış yüzde 116 oranında idi Menderes hükümeti devalüasyonunda dolar 2.83 TL den 9.02 TL ye yükseltildi. Dolar fiyatı yüzde 218 oranında arttı yılında dolar 9.00 TL den TL ye yükseltildi. Artış yüzde 66 oranında. Ama sonunda dolar fiyatı küçük devalüasyonlarla TL ye getirildi. Artış yüzde 111 oranında de Ecevit hükümeti IMF anlaşmasından önce devalüasyon yaptı. Dolar 19 TL den 25 TL ye yükseldi. Artış yüzde 32 oranında.ecevit hükümeti 1979 yılında doları 47 TL ye çıkardı.milliyet

5 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA ATM'lerdeki bu tuzağa dikkat erkez Kocasinan Mİlçesi Sahabiye Mahallesi Ahmet Paşa Caddesi üzerinde bulunan bir bankaya ait ATM'deki elektronik düzenek, yaya olarak devriye gezen Kocasinan İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından fark edildi.çağırılan Olay Yeri İnceleme ekipleri, ATM'deki kart kopyalamaya yarayan düzenek ve düzenekteki cihazı parmak izi aldıktan sonra söktü. Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, düzeneği kuran kişi ya da kişilerin yakalanması için çalışma başlattı. Gittikçe artan çek ve senetli alışverişin boyutu bilinmiyor stanbul Umumi Servis Aracı İİşletmeleri Esnaf Odası Başkanı Hamza Öztürk, İstanbul'da eğitim-öğretim yılında okul servisleri için uygulanacak ücretlere yüzde 10 zam talep ettiklerini ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) kararıyla yüzde 5 zam yapıldığını ifade etti. EN KISA MESAFE 160 TL Geçen yıl aylık 151 lira olan 0-1 kilometre arası servis ücretinin bu yıl 160 liraya çıkarıldığını anlatan Öztürk, şöyle konuştu: Muhasebe 5 Okul servislerinin ücretleri belli oldu ANKARA'DA SERVİS ÜCRETLERİ YÜZDE 7 ZAMLANDI Ankara Servis Aracı İşletmecileri Odası Başkanı Tuncay Elmadağlı, Ankara'da eğitimöğretim yılında okul servisleri için uygulanacak ücretlerin belirlendiğini söyledi. Elmadağlı, Başkent'te okul servis ücretlerinde yüzde 5 ila 7 artış yapıldığını bildirdi. Yıllık, bin 260 lira olan 0-3 kilometre arası servis ücretinin bu yıl bin 350 liraya çıkarıldığını bildiren Elmadağlı, Ankara Ticaret Odası ve Ankara Servis Aracı İşletmecileri Odasına ankacılık Düzenleme Bve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, kredi kartları ve tüketici kredilerinde taksit sınırlaması ile beraber alternatif ödemelerin gittikçe arttığını söyledi. Tüketicilerin borçlanmasını kontrol altına almayı amaçladıklarını anlatan Akben, şunları söyledi: Şimdi biz kontrol altına aldığımızı düşündük ama bunun yanında bu defa kredi kartı kullanmadan başka alanlarda borçlanmalar başladı. Çek, senet gibi... Veya diyelim ki mobilyacı, beyaz eşyacı kendi taksit yapıyor. Bu defa şöyle bir şeyle karşılaşıyoruz, en azından eskiden bunları görerek yönetebiliyordunuz, şu anda yönetiminiz dışına çıkıyor. Bireylerin ne kadar borçlandığı ayrı bir konu. Ancak regülatör olarak ne kadar çok bilgiye sahipseniz, yönetimi daha doğru yapabiliyorsunuz. Bu defa onu düşünüyoruz. Acaba oradaki borçlanmanın ölçüleri nedir? Taksit düzenlemesinde bir esnetme düşünülüp düşünülmediğinin sorulması üzerine Akben, Geçen toplantıda kısmen konuştuk. 'Taksit sayısı 9, acaba biraz bunu esnetebiliriz miyiz' şeklinde... Fakat bilhassa ithal cep telefonu gibi ya da pahalı ürünler konusunda bunu esnettiğinizde cari açığa olumsuz etki yapıyor diye konuştu. Bankaların hizmet geliri düzenleniyor BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben, Faizlerin çok yüksek olduğu geçmiş dönemlerde kimse bankacılık hizmet gelirlerine bakmıyordu Akben, şöyle devam etti: Şimdi rekabetin artması, faiz gelirlerindeki marjların düşmesiyle birlikte bankalar, başka gelir imkânları arama yoluna gittiler. Tabii bunun sonucunda tüketicilerden alınan hizmet bedelleri problem olarak karşımıza çıktı. Bu konularda çalışma komiteleri var. Bu işi sorun olmaktan çıkaracağız. " eğitim-öğretim döneminde aylık 165 lira olan 1-3 kilometre arası ücreti, bu yıl 175 liraya, 3-5 kilometre arası 180 liradan 190 liraya, 5-7 kilometre arası ücreti 185 liradan 195 liraya, 7-9 kilometre arası 195 liradan 205 liraya, 9-11 kilometre arası 235 liradan 245 liraya, kilometre arası 270 liradan 285 liraya, kilometre arası 290 liradan 305 liraya, kilometre arası 300 liradan 315 liraya, kilometre arası 325 liradan 340 liraya, kilometre arası 345 liradan 360 liraya, kilometre arası 365 liradan 380 liraya, kilometre arası 370 liradan 390 liraya yükseltildi. 25 kilometreyi aşan her kilometrede için ise geçen yıl aylık 3,20 lira olan ücret, bu yıl 3,36 liraya çıkarıldı." bağlı servislerde şehit çocuklarının ücretsiz taşınacağını belirtti. İZMİR'DE REHBERLİ SERVİSLERE YÜZDE 10 İLAVE ÜCRET İzmir Otobüsçüler ve Umum Servis Araçları İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Hasan Basri Bostancı da servis ücretlerinde yüzde 3,7 ile 7 arasında değişen oranlarda artış yapıldığını söyledi. Bostancı, 20 kilometreyi aşan her kilometreye ise 4 liranın ilave edileceğini ifade ederek, "Rehber personel bulundurulması zorunlu servislerde fiyatlara yüzde 10 ilave edilecek" Marka tescili için ilginç başvurular yapılıyor ali hazırda Türkiye'deki marka Hpatent bilincini artırmak ve müşteri beklentilerinin üzerinde hizmetler sunabilmek için çalışmaları projelendirip hayata geçiren Adres Patent'in Genel Müdür Yardımcısı Cumhur Akbulut, sektörün Türkiye'deki durumu ve başvurulara ilişkin bilgi verdi. Başvuruların, marka tescili zorunluluğundan dolayı gıda, kozmetik ve ilaç gibi sektörlerde yoğunlaştığını aktaran Akbulut, "Her markanın marka sahibi için bir hikayesi var, bununla birlikte tamamen güncel olaylardan esinlenen pratik düşünen girişimciler de bulunuyor. Aşk-ı Memnu, Ezel, Kurtlar Vadisi, Asmalı Konak gibi dizi isimleri, Ezel, Karadayı, Bihter, Behlül, Ali Kaptan, Polat Alemdar gibi dizi karakterleri ya da güncel ve toplumsal olaylardan oluşan Çapulcu, GeziPark, One Minute, Beştepe gibi bir çok ilginç başvuru alıyoruz" diye konuştu. Taklitle mücadelede yapılması gerekenler ve markaya verdiği zarara ilişkin bilgi veren Akbulut, şunları anlattı:"markalaşmak kısa bir sürede olmuyor. Firmalar güçlendikçe, talep görmeye başladıkça, taklitleri ortaya çıkmaya başlıyor. Eğer bu taklitlere zamanında müdahale edilmez ise yapılan yatırımlar, emek, bilinirlik ve en önemlisi marka değerleri büyük zarar görmektedir. Ayrıca benzer marka takibi yaptırıp bulunan benzerliklere bülten aşamasında müdahale etmelerini sağlıyoruz. Toplu sözleşme masası sağlık çalışanlarının yüzünü güldürdü amu görevlileri için 2016 ve 2017 günden sayılmayacak. (Bu kazanım hekim dışı çalışanlarda TL Kyıllarını kapsayan 3. dönem toplu sayesinde Hekimlerde TL, zarar ortadan kaldırıldı.) sözleşme görüşmeleri mutabakatla hekim dışı çalışanlarda TL sonuçlandı. Buna göre 2016 yılı için zarar ortadan kaldırıldı. yüzde 6+5, 2017 yılı içinse 3+4 artış ve enflasyon farkı konusunda uzlaşmaya varıldı. Kamu görevlileri için 2016 ve 2017 yıllarını ilgilendiren 3. dönem toplu sözleşme görüşmeleri mutabakatla sonuçlandı. Buna göre 2016 yılı için yüzde 6+5, 2017 yılı içinse 3+4 artış ve enflasyon farkı konusunda uzlaşmaya varıldı. Ayrıca eylül ayından geçerli olmak üzere memur emeklilerine 100 TL'lik artış getiren düzenlemeyle 2016 yılından itibaren emekli olacak kamu görevlileri 3 bin 765 TL ek kazanım elde edecek. Toplu sözleşmede ayrıca, 2005 yılından itibaren memuriyete başlayanlara 1 derece verilmesi, eş durumu tayinlerinde 3 yıl şartının kaldırılması gibi kazanımlar da bulunuyor. Sağlık-Sen'in toplu sözleşme masasında elde ettiği kazanımlar, sağlık çalışanlarının yüzünü güldürecek. Kamu İşveren Heyeti'yle yapılan görüşmeler sonrası 2016 ve 2017 yılı için geçerli olacak 3. dönem toplu sözleşme görüşmelerinde imzalanan mutabakat metninde, sağlık çalışanlarının döner sermayeden alacakları payın artırılmasından izinli günlerde döner sermaye kesilmemesine kadar birçok kazanım bulunuyor. Ayrıca, önceki yıllarda elde edilen kazanımlar da aynen geçerli olacak. Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Adli Tıp Kurumu ve üniversite hastanelerinde 2005 yılından sonra göreve başlayan 300 bin çalışana 1 derece verilmesinin de yer aldığı kazanımlarda, yıpranma payı konusunda da 2016 yılından itibaren uygulanmak üzere Bilim Kurulu kurulması yer alıyor. Sağlık-Sen'in sağlık ve sosyal hizmet çalışanları hizmet kolunda toplu sözleşme masasında elde ettiği kazanımlar şöyle: "Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Adli Tıp Kurumu ve üniversite hastanelerinde 2005 yılından sonra göreve başlayan 300 bin çalışana 1 derece kazandırıldı. (Bu kazanım sayesinde düşülen dereceye göre 250 TL'ye kadar ek kazanç elde edilecek.) Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarda ayda 5 güne, yılda 10 güne kadar kullanılan yıllık izinler döner sermayede çalışılmayan Üniversite hastanelerinde ayda 5 güne, yılda 10 güne kadar kullanılan yıllık izinler döner sermayede çalışılmayan günden sayılmayacak. (Bu kazanım sayesinde hekimlerde TL, hekim dışı çalışanlarda TL zarar ortadan kaldırıldı.) Adli Tıp Kurumu'nda ayda 5 güne, yılda 10 güne kadar kullanılan yıllık izinler döner sermayede çalışılmayan günden sayılmayacak. (Bu kazanım sayesinde Hekimlerde TL, Halk Sağlığı Kurumu'na bağlı entegre hastanelerin özellikli birim kadro unvan katsayıları 0,40'dan 0,50'ye çıkarıldı. (Bu kazanım sayesinde entegre hastanelerin özellikli biriminde görevli bir sağlık çalışanı 350 TL'ye kadar ek kazanç elde edecek.)komisyon kararı aranmaksızın re'sen geçici görevlendirilenlere kadrosunun bulunduğu kurum veya görevlendirildiği kurumdan hangisinin döner sermayesi yüksek ise oradan döner sermaye ek ödemesi yapılacak. ISSN Yıl:71 Sa yı: Tarih:25 Ağustos 2015 Salı Ya yın Sa hi bi Akbıyık Yayıncılık A.Ş. Adına Mustafa Azmi AKBIYIK İda ri Mer kez Tevfik Bey Mah.Tahsin Tekoğlu Cad.No:2 Sefaköy- Küçükçekmece/İSTANBUL Tel : Fax info@ekonomigazetesi.net Genel Müdür Reyhan AYTEKİN Sorumlu Müdür Yazı İşleri Müdürü Haber Müdürü Bilal ÇETİN Şüheda YILDIRIM Kenan KURTOĞLU İnternet Site Editörü Yavuz AYDIN Sayfa Editörü Gülşan KURT İstihbarat Şefi Caner ERDOĞAN Sayfa Editörü Faruk BAKAÇ Reklam Pazarlama ve Dağıtım Tevfik Bey Mah.Tahsin Tekoğlu Cad.No:2 Sefaköy- Küçükçekmece/İSTANBUL Tel : Fax info@ekonomigazetesi.net İs tan bul Da ğı tım ECE YAYIN DAĞITIM PAZARLAMA SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ. Ya yın Tü rü: Yerel Ticari Sü re li Basıldığı Yer İstanbul Milsan Basın San.A.Ş. Cemal Ulusoy Cad. No:38/A Bahçelievler/İSTANBUL Tel: Matbaa Sertifika No: Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de görebilirsiniz ( Yayın Sahibi Temsilcisi Şüheda YILDIRIM EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.

6 6 Dış Haberler HER Moskova da 27 ton Türk tavuk kıymasına el konuldu KES İÇİN EKO NO Mİ PO Lİ Tİ KA İsrail'in yargıdan kaçış yöntemi: 'İdari tutuklama' İngiliz manda yönetimi döneminin İsrail'e mirası olan "idari tutuklama" uygulamasıyla Filistinliler herhangi bir suçlama yöneltilmeden aylarca cezaevinde tutulabiliyor. Filistin'deki İngiliz manda yönetimi döneminden kalan "idari tutuklamalar", 1967'deki İsrail işgalinden sonra da devam ediyor. M oskova da bir depoda Türkiye den getirilen 27 ton tavuk kıymasına el konuldu. Rus denetleme görevlileri, ürün ambalajında ilgili kuralların ihlal edildiğini gerekçe gösterdi. Rusya Tarım Kontrol Servisi (Rosselhoznadzor) görevlileri, depoda yaptığı denetlemede Türkiye den getirilen 27 ton beyaz et kıymasının ambalajında ihlaller tespit etti. Rosselhoznadzor basın bürosundan yapılan açıklamaya göre, etiketin ambalajın üzerine yapıştırılması ile ilgili kurallar ihlal edilmiş. Ürünlere el konulduğu bildirildi. Öte yandan, Rus polisi Moskova çevre bölgesi Şelkovo da bir depoya düzenlediği baskında Türkiye ve İran dan getirilen 470 ton fermantasyon ürünü ele geçirdi. Rusya İçişleri Bakanlığı Resmi Sözcüsü Yelena Alekseyeva, yurtdışında getirilen ürünlerden peynir mamülleri hazırlanarak Rusya mağazalarına başka marka adı altında gönderildiğini açıkladı. Olayla ilgili inceleme başlatıldı.rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in kararıyla Rusya Federasyonu na 6 Ağustos tan itibaren sokulmaya çalışılacak tüm Avrupa ürünlerini sınır kapılarında imha edilecek. Ukrayna krizi nedeniyle 25 Haziran da Avrupa Birliği nin Rusya ya yönelik yaptırımları 6 ay süre ile uzatmasının ardından Rusya hükümeti de tepki olarak Batılı ülkelere uyguladığı gıda ambargosunu 1 yıl daha uzatmıştı. Filistin'deki İngiliz manda yönetimi döneminden kalan "idari tutuklamalar", 1967'deki İsrail işgalinden sonra da devam ediyor. Filistin Esirler Cemiyeti, Ahrar Esir Araştırmaları Merkezi ve Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) bağlı Esir İşleri Heyeti'nin verilerine göre, İsrail yönetimi, İngiliz manda yönetimi dönemindeki uygulanan benzeri metotla, gözaltına aldığı Filistinlileri, hiçbir suç isnat etmeden, istihbarat birimlerinin tavsiyeleri üzerine tutuklayarak, aylarca bazen de yıllarca hapiste bırakabiliyor. Söz konusu uygulamada, İsrail istihbaratının, gizli güvenlik bilgilerine dayanarak, "idari tutuklama" adı altında Filistinliler 1 ila 6 ay arasında alıkonabiliyor. Tutuklununİsrail güvenliği için tehlike teşkil ettiğine karar verilmesi halinde ise askeri hakim, suç isnadında bile bulunmadan tutukluluk süresini 5 yıla kadar uzatabiliyor. İsrail yönetimin, bu şekilde milletvekili ve akademisyenler gibi toplumun önde gelen isimleri ile etkili kişileri tutuklamayı hedeflediği belirtiliyor. İsrail hapishanelerinde şu anda ikisi milletvekili 370 idari tutuklu Filistinli bulunuyor. İsrail'in 1977'de azalan idari tutuklama uygulaması, 1987'deki birinci intifada ile artışa geçti ve bu tarihten itibaren onbinlerce kişi, "idari tutuklu" sıfatıyla uzun süre İsrail cezaevlerinde tutuldu. Filistinli tutukluların 1997 yılında "idari tutuklamaya" karşı yoğun kampanyalar başlatmasının ardından uygulamada fark edilir bir azalma görülürken, 2000 yılındaki "Aksa İntifadası"nın ardından bu yeniden artmaya başladı. Filistin Esirler Cemiyeti, tarihlerindeki ilk intifada yıllarında, 18 bin 973, tarihlerindeki ikinci intifada döneminde ise 18 bin kişinin idari tutuklamaya maruz kaldığını açıkladı. Buna göre 1988, 2003, 2006 ve 2007 yılları "idari tutuklamanın" en fazla uygulandığı yıllar oldu. İdari tutuklama çerçevesinde, Filistin'de 2006 yılından bu yana, 37 milletvekili ve 3 bakan cezaevine girdi. Halihazırda ise milletvekilleri Muhammed en-netşe ile Muhammed Bedr, bu kapsamda İsrail hapishanelerinde tutuklu bulunuyor. Filistinli akademisyenlerden Ahmed Katamiş'in, sözü edilen tutuklama yöntemiyle 8,5 yıl, Gassan Zevkan'ın yaklaşık 8 yıl, Velid Harb'in ise 72 ay cezaevinde kaldığı belirtildi. Filistinli tutuklular, İsrail'in bu tür "hukuksuz uygulamalarını" sık sık "açlık grevi" Rusya kıtalararası balistik füze denedi Ukrayna krizi nedeni ile Batılı ülkelerle sorunlar yaşayan Rusya, askeri tatbikat ve füze denemelerine hız verdi. Rusya dan fırlatılan kıtalararası RS-12M Topol Kazakistan da belirlenen hedefi başarılı bir şekilde vurdu. başlatarak protesto etti. Bu çerçevede İslami Cihad Hareketi liderlerinden Hıdır Adnan, 2012 yılında 66 gün açlık grevi yapmış, aynı yıl yaklaşık 30 tutuklu da Adnan'a bir süre destek vermişti yılında ise 130 tutuklunun 63 gün süren açlık grevi karşısında İsrail'in, "idari tutukluluk kararını gözden geçirme sözü verdiğini" aktaran Filistinli yetkililer, ancak İsrail'in daha sonra "bu sözü" tutmadığını ifade etti. Son olarak Nablus kentinde, 16 Kasım 2014'te tutuklanan Filistinli avukat Muhammed Allan (30) geçen temmuz ayında "idari tutuklama" uygulamasını protesto amacıyla açlık grevine başlamıştı. Yaklaşık iki ay açlık grevini sürdüren Filistinli avukat Allan, 3 gün önce, eylemini sonlandırmıştı. İsrail'in Allan'a "açlık grevini sonlandırmasına karşılık belirli bir tarihte serbest bırakılmasını öngören" bir teklifte bulunduğu açıklanmıştı. Rusya Savunma Bakanlığı Stratejik Füze Kuvvetleri nden yapılan açıklamada, Topol balistik füzenin Astrahan daki Kapustin Yar poligonundan fırlatıldığı ve Kazakistan daki Sarı-Şagan poligonundaki hedefi başarılı bir şekilde vurduğu kaydedildi. Rusya Savuna Bakanlığı Stratejik Füze Kuvvetleri Sözcüsü İgor Yegorov, Savaş başlığı taşıyabilen kıtalararası balistik füzelerin verimliliği başarılı bir şekilde test edildi. RS-12M Topol lar, 10 bin kilometre menzile 550 kilotonluk (550 bin ton TNT patlayıcısına eşit) tek nükleer başlık taşıyabiliyor. İlk Topol füzesinin 1985 yılında hizmete konulduğu Rusya da 306 Topol ve 59 adet Topol-M nükleer başlık taşıyabilen füze bulunuyor. ABD'deki orman yangınlarında binlerce kişi tahliye edildi Amerika Birleşik Devletleri'nin batı eyaletlerinde geçtiğimiz haftadan beri görülen orman yangınları bazı bölgelerde etkisini artırarak devam ediyor. Yerel basın organlarında çıkan haberlere göre, Washington, Oregon, Kaliforniya, Idaho ve Montana eyaletlerinde yaşanan orman yangınları nedeniyle binlerce kişi evlerinden tahliye edildi. İtfaiye yetkilileri, yangınların en şiddetli şekilde görüldüğü Washington eyaletinde henüz kontrol altına alınmamış 16 yangının devam ettiğini ve bu yangınların toplam 2 bin 383 kilometrekarelik bir alanı kapladığını açıkladı. Çarşamba günü 3 itfaiyecinin yangını kontrol altına alma çalışmaları sırasında hayatını kaybettiği eyalette, vatandaşlardan yangın emniyet şeritleri oluşturulması konusunda itfaiye ekiplerine yardım etmeleri istendi. Öte yandan, hava ABD'nin Washington, Oregon, Kaliforniya, Idaho ve Montana eyaletlerinde geçen haftadan bu yana süren orman yangınları nedeniyle binlerce kişinin tahliye edildiği bildirildi. durumundaki değişim nedeniyle eyaletin yangından etkilenen bölgelerini saran duman bulutunun gece saatlerinde dağılması bekleniyor. Fakat yetkililer, dumanın dağılmasıyla birlikte artan hava kalitesinin, yangını daha dengesiz ve yoğun hale getirebileceği uyarısı yaptı. Başkan Barack Obama, Washington Valisi Jay Inslee'nin talebi üzerine cuma günü eyalet için federal düzeyde acil durum ilan etmişti. OREGON'DA ULUSAL MUHAFIZLAR GÖREVDE Washington'un güney komşusu olan Oregon eyaletinde, en az 14 yerde şiddetli orman yangınlarının devam ettiği bildirildi. Eyaletin batı bölgelerinde onlarca evi kül eden yangınlarla mücadele için, Vali Kate Brown, ABD ordusuna bağlı Ulusal Muhafız birliklerini göreve çağırdı. Kaliforniya'da 12 binin üzerinde itfaiyecinin, eyaletin çeşitli bölgelerinde devam eden 17 orman yangınını söndürmek için seferber edildiği öğrenildi. Sierra Nevada dağlarının batı yamacındaki Kings Canyon Milli Parkı yakınlarında devam eden yangının, 190 kilometre karelik bir alanda etkili olduğu ve ünlü Hume Gölü civarındaki kamp bölgelerine doğru ilerlediği belirtildi. ABD Tarım Bakanlığına bağlı orman ajansı, Idaho eyaletinde 17 farklı yerde şiddetli orman yangınlarının etkili olduğunu açıkladı. Yangınların büyük ölçüde kontrol altına alındığı Montana eyaletinde ise Glacier Milli Parkı'ndaki yangının devam ettiği, şiddetini artırması durumunda civardaki Essex kasabası sakinlerinin evlerinden tahliye edilebileceği ifade edildi. Merkel, Marxloh halkının sorunlarını dinleyecek Baş ba kan An ge la Mer kel 'Al man ya'da iyi ya şa mak' adı nı ver di ği halk ile di - ya log prog ra mı çer çe ve sin de Sa lı gü nü Du is burg Marx loh'u zi ya ret ede cek. H alk ile diyalog adı altında gerçekleşecek ziyarette Merkel, Marxloh'un sorunlarını hem yetkililerden hem de halktan bizzat dinleyecek. Merkel'in amacının sorunu yerinde görerek anlatıldığı gibi 'ciddi' olup olmadığını öğrenmek olduğu bildirildi. Marxloh göçmenlerin çok Almanların az yaşadığı ve buna bağlı olarak sorunları çok fazla olan bir semt olarak biliniyor. Şikayetler arasında akşamları güvenlik sorunu olduğu dillendiriliyor. Merkel ziyaret öncesi yaptığı açıklamada "İnsanlarda güvenliklerinin olmadığı şeklinde bir algı varsa, o zaman bir şeyler yanlış gidiyor demektir. Bu algı varsa Almanya'da iyi yaşanmıyor demektir. Bana göre iyi yaşamak korku olmadan yaşamaktır." Morxloh'daki alış veriş sokağının çetelerin ve belirli ailelerin kontrolünde olduğu iddiasına da değinen Merkel, bu alanda da yapılacak şok şeyin olduğunu söyledi. Sorunun zorluğuna işaret eden başbakan, söz konusu bu aile yapılarının etkisinin kırılmasının önemli işler olduğunun altını çizdi. Karşılaşacağı sorunlara rağmen ziyareti Hırsız soyduğu eve not bıraktı, 'Hasar için özür dilerim' ollanda nın Tilburg Hşehrinde, girdiği bir evde televizyonu çalan hırsız, Hasar için özür dilerim. Fakir insanların başka seçeneği yok notunu bıraktı. Şu ana kadar hiç böyle bir olaya şahit olmadıklarını belirten polis sözcüsü, hırsızın bıraktığı notu Twitter hesabından paylaşarak, Biz bunu bir yardım çığlığı olarak görüyor ve el yazısını tanıyanların bize müracaat etmesini umuyoruz. Evde incelemelerde bulunan polis memuru, hırsızın çok deneyimsiz birisi olduğu kanaatine vardıklarını belirtti. Muhtemelen vicdan azabı çeken birisi olduğunu söyledi. Polis, hırsızı buldukları takdirde geçimini heyecanla beklediğini açıklayan Merkel, Avrupa çapında da 'gelinlik merkezi' olarak bilinen semti ziyaret etmekten memnun olacağını söyledi. Semtte göçmenler ile birlikte çok sayıda mülteci de yaşıyor. Bunların içinde ise işsizlik oranı oldukça yüksek. Ziyarette gençler arasındaki işsizliğin de önemli bir konu olacağına dikkat çekildi ve "Biz oradaki çocuk ve gençlerinde iyi bir eğitim almalarını sağlamak zorundayız." denildi. daha farklı bir şekilde sağlaması için yardımda bulunabileceklerini belirtti.

7 Politika 7 HER KES İÇİN EKO NO Mİ PO Lİ Tİ KA CHP li Sağlar: Türkiye ağır bir kaosa sürükleniyor, sorumlusu Erdoğan'dır MHP'li Temizer: Erken seçimi isteyen tek kişi Cumhurbaşkanıdır umhuriyet Halk Partisi (CHP) C Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, Türkiye'nin ağır bir kaosa sürüklendiğini, bunun da başrol oyuncusunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi. Durumun vahim olduğunu ve işin çığırından çıktığını anlatan Sağlar, "Türkiye Cumhuriyeti sallanıyor, toplum gevşedi, dağılıyor" ifadelerini kullandı. Sağlar, Mersin'de yaptığı açıklamada bıçağın kemiğe dayandığını söyleyerek, "75 gün önce seçim oldu. Türkiye böyle değildi. İnsanların yarınından beklentisi vardı. Türkiye nin demokratikleşeceği, kalıcı barışı sağlayacağı, insanca yaşamı kuracağı umudu vardı. Adaletin oluştuğu, hakların alındığı, vatandaşlığın tanındığı, eşitliğin kurulduğu bir ülke rüyası vardı. Kendini özgürce ifade edebileceği bir yaşam hayali vardı. Yurttaşlar; Türk le Kürt ün, Alevi yle Sünni nin, farklı dil, din, yaş, mezhep, cinsiyet ve düşüncede olanların kucaklaştığı, toplumsal barışın gerçekleştiği, zenginleşmenin adil bir şekilde bölüşüldüğü bir yaşamı hedefliyordu. Hem de RTE hâkimiyetine rağmen. Gezi yi yaşamıştı. Devlet şiddetini tatmıştı. Gençleri ölümünü görmüştü. Umudunu yitirmedi. Demokrasinin gücüne güvendi. Çünkü sandığa gidecek, oylarıyla hayal ettiği yeni bir dönemi başlatacaktı." şeklinde konuştu. Türkiye nin yaşadığı kaosun tek sorumlusunun Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu ileri süren Sağlar şöyle devam etti: "43 günde 50 yi aşkın genç öldü. Kentlerde bombalar patlıyor. Araçlar yakılıyor. Köprüler uçuruluyor. Bir iç çatışma başladı. Sonu felaket olabilecek bir tehlike giderek büyüyor. Bu gidişatın tek müsebbibi Erdoğan'dır. Saygısızca yurttaşın verdiği oyu yok saydı. Hakkı olmayan bir hükümeti 74 gün iş başında tuttu. Ve TBMM yi tatile sokarak, halkın onay vermediği, vesayetindeki hükümetle tek başına ülkeyi yönetti. 74 günde terörü azdırdılar. Ülke kasasını boşalttılar. Usulsüzlük, hırsızlık dosyalarını sakladılar. Delilleri kararttılar. Kadroları doldurdular. Geleceğimize ipotek koydular ve yanaşmaları tıksırıncaya kadar doyurdular. Kısaca Türkiye nin geleceğine taş koydular. Ve son ana kadar hala hükmetmek istiyorlar. Ölenler umurlarında değil. Akan kan, ağlayan ana onlara bir şey ifade etmiyor." Hükümeti kurma görevinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu na verilmemesini de eleştiren Sağlar açıklamasına şöyle devam etti: Bakın, Anayasa ya göre hükümeti kurma görevini ikinci olarak Kemal Kılıçdaroğlu na vermesi gerekirdi. Vermiyor. Hukuka karşı hile yapıyor. Hak gasp ediyor. Demokrasiyi işletmiyor. Ülkeyi hükümetsiz bırakıyor. Bu durum herhalde, demokrasiye karşı nefretinin ve parlamenter sisteme duyduğu kininin dışa vurumu olsa gerek. Bu davranış halkın iradesine saygısızlıktır. Ülkenin geleceğini karartmaktır. Çözüm yolu bellidir. TBMM acilen toplanarak Kaçak Saray darbesini önlemeli, Türkiye ye yön vermelidir. M illiyetçi Hareket Partisi Elazığ Milletvekili Yavuz Temizer, "Türkiye de erken seçimi ve yolsuzlukla suçlanan 4 bakanın yargılanmamasını isteyen tek kişi Sayın Cumhurbaşkanı'dır. MHP Elazığ Milletvekili Yavuz Temizer Elazığ da basın mensupları ile bir araya geldi. Temizer koalisyon görüşmeleri ve erken seçim hakkında açıklamalarda bulundu. Temizer, "MHP-AKP koalisyonunun önünü tıkayan tek şey 4 bakan meselesidir." ifadelerini kullandı. Koalisyon görüşmeleri üzerinden bir algı oluşturulmaya çalışıldığını belirten Temizer, şunları kaydetti: "Koalisyon görüşmeleri öncesi AKP ye 'bize azınlık hükümeti için, kısa vadeli seçim hükümeti için gelmeyin bize, bizim şartlarımız var kırmızı çizgilerimiz değişmedi, bunlara evet demiyorsanız gelmeyin' dedik. Niye geldiniz o zaman? Bir algı yapılmaya çalışılıyor hepsi bu. CHP li Tümer: Sorunun değil, çözümün adresiyiz Zülfikar İnönü Tümer, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti ni (ÇGC) ziyaret etti. ÇGC Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Esendemir ve Yönetim Kurulu Üyesi Aliye Gültekin ile bir araya gelen Tümer, görüş alışverişinde bulundu. 7 Haziran da halkın hiçbir siyasi partiye tek başına iktidar imkanı vermediğini belirten Tümer, ilk etapta CHP, MHP ve HDP nin yer aldığı yüzde 60 blok ile 13 yıllık AK Parti iktidarına son vermeyi hedeflediklerini ancak bu konuda yaptıkları çağrının MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından kabul görmediğini hatırlattı. Tümer, Partimiz, kendisine bir sorumluluk CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, AKP ile yürütülen ve yaklaşık bir ay süren görüşmeleri halka anlatmaya başladıklarını belirterek, Sorunun değil çözümün adresiyiz. Kamalak, Şunu söylüyorlar efendim falan ehveni şerdir. Aziz kardeşlerim hakkın olduğu yerde ehveni şerre itibar edilemez. Bir davanın haklılığını geçici kalabalıkların çokluğuyla değil ancak ve ancak ilahi iradeye uygunluğuyla ölçülebilir. Çünkü yüce Rab buyuruyor, sadıklarla beraber olunuz. Çoğunlukla, kalabalıkla, diktatörlerle, zorbalarla, şununla bununla değil, Firavunlarla, Nemrutlarla değil sadıklarla beraber olun. verildiğinde sadece elini değil, gövdesini taşın altına koyma gerçeği ve sorumluluğuyla hareket etti. Ancak bu özveriyi karşı taraftan göremedik. Başbakana bir yerlerden talimat verildi ve koalisyon istenmedi. ifadelerini kullandı. AK Parti ile yaklaşık bir ay süren koalisyon ön görüşme süreci ile ilgili olarak kendisine yöneltilen soruları da yanıtlayan Tümer, başta hukukun üstünlüğü olmak üzere parlamenter rejimin güçlendirilmesi, Cumhurbaşkanı'nın yasal sınırlara çekilmesi, barışçıl bir dış politika ve eğitim gibi GELİN HAK ÇERÇEVİSİNDE HAREKET EDELİM SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, partisinin Diyarbakır da düzenlenen bölge toplantısına katıldı. Sur ilçesinde düzenlenen toplantıya SP genel merkez yöneticilerinin yanı sıra bölgedeki il başkanlarından oluşan yaklaşık 400 kişilik partili katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Kamalak, Doğu ve Güneydoğu yu çok iyi bildiğini ve yakından tanıdığını kaydetti. Kamalak, şu ifadeleri kullandı: Kürt kardeşlerimle ilgili iki temel özellik bir son derece mert oluşlarıdır. İkinci temel özellikle son derece dinlerine bağlı inançlı ve emin insanlar oluşlarıdır. Bu iki meziyetlerinden dolayı 1071 de Alpaslan Anadolu ya yürüdüğü zaman o dönem Alpaslan ın kontrolünde ve yönetiminde bulunmayan Kürt kardeşlerimiz 20 bin gönüllü askerle Alpaslan a destek vermiştir inançlarından dolayı te Yavuz Sultan Selim ile Şah İsmail arasında savaş çıktığı zaman bu yörelerimiz Osmanlı yönetiminde değildi ama Osmanlı nın yanında yer almıştır. İnançlarından mert oluşların dolayı. 6 ASIRLIK DEVLETİMİZ ÇÖKERKEN YÖRE HALKI İSTANBUL UN YANINDA YER ALDI Bölge halkının birinci dünya savaşında da Osmanlı'nın yanında olduğunu belirten Kamalak, Birinci Dünya konulardan oluşan 14 maddelik şartlarını daha önceden kamuoyu ile paylaştıklarını hatırlattı. Bu çağrıyla da sorunun değil, çözümün adresi olacaklarını ilan ettiklerini vurgulayan Tümer, şöyle devam etti: AKP ile yapılan görüşmeleri ilk etapta parti içinde masaya yatırdık. Ancak bunu halkımızın da bilmesi lazım. AKP nin bu süreçte neye ve neden karşı çıktığını, ne yapmak istediğini halkımıza anlatmak için Türkiye nin dört bir yanında sokaklara çıkıp, yaşananları tüm çıplaklığıyla ortaya koymaya çalışıyoruz. Ev ev, sokak sokak, mahalle mahalle gezip yaşananları bıkmadan, usanmadan anlatacağız. Halkımızın çıkar ve menfaatlerini görevlendirme nedeniyle Yalova da iki günlük temaslarda bulunduk Ağustos ta ise Karabük te çalışma yapacağız. Kamalak: Diktatörlerle, firavunlarla değil sadıklarla beraber olun Saa det Par ti si (SP) Ge nel Baş ka nı Mus ta fa Ka ma lak, hak kın ol du ğu yer de eh ve ni şer re iti bar edi le me ye ce ği ni söy le di. Savaşı'nda koca imparatorluk cayır cayır yanarken 6 asırlık devletimiz çökerken Doğu ve Güneydoğu, Anadolu insanımız İstanbul un yanında yani halifenin yanında yer almıştır inancından dolayı. Ahmet, Mehmet canım kardeşim gel o halde inancımız çerçevesinde hak çerçevesinde hareket edelim. HAK DEĞİL BATIL ÜZERİNDEN HAREKET ETTİKLERİ İÇİN SORUNLARI ÇÖZEMİYORLAR AKP hükümetinin ülkenin hiçbir problemini çözmediğini anlatan Kalamak, sözleri şöyle tamamladı: Çözmediler, çözemezler. Hakkın dışındaki bütün yollar batıldır. Batıldan hayır gelmez. 13 yıldır bir parti tek başına iktidar değil mi? Hangi problemi çözdü. Bütün dünya bir araya gelse batıl üzerinden yürüdükleri müddetçe bu milletin tek problemini çözemezler. Hakta hakikatte buluşmak lazım. Onun adresi de milli görüşün tek adresi olan Saadet Partisi dir. Şunu söylüyorlar efendim falan ehveni şerdir. Aziz kardeşlerim hakkın olduğu yerde ehveni şerre itibar edilemez. Bir davanın haklılığını geçici kalabalıkların çokluğuyla değil ancak ve ancak ilahi iradeye uygunluğuyla ölçülebilir. Çünkü yüce Rab buyuruyor, sadıklarla beraber olunuz. Çoğunlukla, kalabalıkla, diktatörlerle, zorbalarla, şununla bununla değil, Firavunlarla, Nemrutlarla değil sadıklarla beraber olun. Yasemin ERENER-EKONOMİ Türkiye de seçimi isteyen tek bir adam var o da Sayın Cumhurbaşkanı. Bu kadar açık ve net. Onun haricinde Türkiye de seçim isteyen bir Allah ın kulu yok. Türkiye de 4 bakanın yargılanmamasını da isteyen tek insan Cumhurbaşkanı'dır. Niçin bilmiyorum. Ama MHP-AKP koalisyonunun önünü tıkayan tek şey 4 bakan meselesi. Şartlarımız ilk gün neyse bugün aynısı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yaşanmamış kadar büyük bir yolsuzluk var. diyen Temizer, şöyle konuştu: "Sizi bu insanların yargılanmasından rahatsız eden ne? Niye bu işin üstüne bu kadar gidiyorsunuz? Meclis'te milletvekili çoğunluğunuz vardı, Meclis'ten kararı çıkardınız sözüm ona akladınız. Ama bir de kamuoyu vicdanı var. Benim vicdanımda ilk günden suçlularda. Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy vermiş değerli vatandaşlarımızın vicdanında da bu kanayan bir yara. Niye bu işi bu kadar kapatmaya, örtbas etmeye çalışıyorsunuz. Bu işi getirip bize illa dayatıyorsunuz. Büyük bir yolsuzluk var. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yaşanmamış kadar büyük bir yolsuzluk var. Ve bu iş ortaya çıktığı zaman milletin yüzüne hiçbir şekilde bakamayacaklarını biliyorlar. Nelerin altına imza attılar, bu milletin beytülmalın malını nasıl peşkeş çektiler, kendileri çok iyi biliyorlar. Buradan öneriyorum; seçim hükümeti diyorlar ya bakan bulamıyorsanız buyurun bu 4 taneyi atayın bağımsızlar zaten vekil değiller." Yolsuzlukla suçlanan 4 bakana seslendiğini belirten Temizer, şunları kaydetti: "Birisi bize böyle bir ithamda bulunsa kendimiz 'koşa koşa gideriz' deriz bizi yargılayın kardeşim atılan bir çamur var bu çamur üzerimizde durmasın yargılayın bizi. Bu 4 tanenin niye hiçbirinin sesi çıkmıyor acaba. Ne nane yediniz siz, ne çaldınız, nelerin altına imza attınız? Niye erkek gibi delikanlı gibi çıkıp da ben partime de, milletime de zarar vermem benim üzerimden kimse bu zararı verdirmesin, ben Yüce Divan'a erkek gibi gidiyorum niye diyemiyorsunuz? Hiç mi delikanlı değilsiniz. 1 tane Koray Aydın atılmaya çalışan bir çamurun üstünden kalktı kendisi gitti Yüce Divan'a oy birliği ile AKP nin 363 milletvekili ile olduğu Meclis'te tek başına gidip savunarak orada beraat etti. Neden korkuyorsunuz bu kadar.?

8 8 Gündem HERKES Davutoğlu: Tüzükte değişiklikler planlıyoruz K Parti Genel Başkanı ABaşbakan Ahmet Davutoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Şu ana kadar, 7 Haziran'dan beri, milletimiz de şahittir, tek bir santim hukuktan, anayasadan, yasal çerçeveden sapmadık, bundan sonra da sapmayız. Ümit ederim herkes, bu ulvi ve milli görev için elini taşın altına koyar. Birlikte, suhuletle temsil kabiliyeti yüksek bir meclis oluşturmak için seçimlere gideriz" konomi Bakanı Nihat EZeybekci, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı eleştirerek, ''Şimdi gelmiş barış görüşmesi, barış yürüyüşü diyor. Bir kere de ki o lanet silahları bırak de, o terör de, bu memlekette kardeş kanı dökülmesin de, bir kere samimiyetle bunu söyle, bir kere de ki o PKK denen terör örgütüne katil de, terör örgütü de. Bir kere öyle bir şey deki bu ülkenin insanları 'Hah oldu şimdi' desin. Kıvırma, bir kere samimiyetini göster'' AK Parti İzmir 51. İl Danışma Meclisi Toplantısı, K oalisyon arayışlarının olumsuz sonuçlanmasıyla birlikte Türkiye yeniden seçime odaklandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim tarihi olarak 1 Kasım'ı işaret etti. Muhalefet, bu tarihi erken buldu. "AK PARTİ TÜZÜĞÜNDE DEĞİŞİKLİKLER PLANLIYORUZ" Davutoğlu, AK Parti'nin 3 dönem kuralına ilişkin soru üzerine, şunları kaydetti: "Felsefi yaklaşım itibarıyla doğru bir ilke olduğunu hep kabullendik ama bu sefer özel bir durum hasıl oldu. Çok kısa bir sürede 2 ayda, 3-4 ayda bir dönem bitmiş oldu. Bunu dönem olarak saymak, bazı arkadaşların tam da Eleştirilere cevap veren AK Parti'nin Yüksek Seçim Kurulu temsilcisi Şeref Malkoç, 60 günlük seçim takviminin bir sıkıntı oluşturmayacağını söyledi. "Cumhurbaşkanlığı seçimi 45 günde yapıldı" diyen saat 11.00'de Swiss Otel Smyrna Salonu'nda gerçekleştirildi. Toplantıya Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İzmir İl Başkanı Bülent Delican, AK Parti İzmir Milletvekilleri İbrahim Turhan, Hamza Dağ, Cemil Şeboy, Kerim Ali Sürekli, il yöneticileri, ilçe başkan ve yöneticileri ve partililer katıldı. Toplantı saygı duruşu, İstiklal Marşın'ın okunması ve İl Başkanlığı'nın çalışmaları ile ilgili kısa film gösterimiyle başladı. Malkoç, "60 gün olursa tabii ki daha rahat olur. Yurt dışındaki vatandaşlar da oy kullanmada sıkıntı çekmeyecek. Yeterince süre var. Her şey yerli yerince yapılır. Bu sefer genel seçimlerdeki gibi 24 gün olmaz da 14 gün olur" siyasete girmiş ve 2 dönemdir tecrübe edinmiş arkadaşların birikimlerini kullanmak bakımından zorluklar doğurur. Dönem olarak saymamak da bu sefer 3 dönemi doldurmuş olan arkadaşların hakları bakımından yanlışlık olur. Bir heyet oluşturduk, bir tüzük heyeti, son MYK'da. Tüzük heyetinde bu konuda çalışma talimatı verdim ama tüzüğümüzde sadece bu değil, başka değişikliklerin olmasını da planlıyoruz." Toplantıda son dönemde yaşanan terör olaylarını değerlendiren Bakan Zeybekci, ''Dün akşam Burdur'daydık. Burdur'da hain bir pusu ile şehit edilen Uzman Çavuş Hakan Aktürk'ün ailesi ile birlikteydik. Onların acısını paylaştık. Seçim için 60 gün çok bile ifadelerini kullandı. Hazine yardımı tartışmalarına da değinen Malkoç, Partiler hazine yardımından yararlanamayacak. Maliye Bakanlığı yardım olmayacağını, zaten yılbaşında yapıldığını söyledi şeklinde konuştu. İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Anası ile konuşuyorum, eşi ile konuşuyorum. Dedim ki 'Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımız'ın selamları var. Mekanı cennet olsun Allah sizleri cennetin en güzel yerinde kavuştursun dediler'. Anne ve babası; 'Sizde bizden Başbakanımıza ve Cumhurbaşkanımıza selam söyle, dik dursunlar, vatan sağolsun' dediler. Bunu söyleyen bir anaydı. Bu vatan hepimizin, bu ülke, bayrak, devlet hepimizin. Bunu bana Diyarbakır Ergani'de duvara yaslanmış Mehmet amca aynısını söyledi. Dedi ki bana benim yakamdaki bayrağı göstererek; 'O bayrak benim bayrağım, bu devlet benim devletim. Bu hainlere, bu vatanı, milliyeti ve bayrağı olmayan bu hainlerle benim öz kardeşlerimi, Kürt kardeşlerimi sakın kimse karıştırmasın. Çünkü istedikleri o.' Biz bu milletin evlatları olarak biz şehadete, şehit olmaya inanırız, ama o hainlerin böyle bir şansı, imkanı, nimetleri de yok Zannettiler ki Tayyip Erdoğan biraz sessiz kaldı, sustu. Biraz hükümetimiz Başbakanımız biraz sessiz kaldı. Bunlar sandılar ki, bunların acizliğindendir diyen Zeybekci, Yeri göğü başlarına yıkacağız. O katillerin başları Irak'a, Suriye'ye, İran'a kaçmış, cehennemin dibine dair gitseler bulup getireceğiz'' diye konuştu. AK PARTİ PROJE ÜRETİYOR AK Parti kadrolarının proje ve çözüm ürettiğini de vurgulayan Bakan Zeybekci, ''İzmir ile ilgili AK Partililerin dışında bir tane sevdalı gördünüz mü? Bir tane proje duydunuz mu İzmir ile ilgili. Biz zaman zaman İzmir'e geliyoruz, İzmir ile alakalı hayallerimizi anlatıyoruz. Bir daha geldiğimizde somut adım atmış olarak geliyoruz. İzmir Ege'nin başkentidir Bakan Zeybekci, İzmir'in belirli bölgelerini turizm gelişim bölgeleri olarak ilan ettiğiniz anda biz de Ekonomi Bakanlığı olarak derhal oraya Türkiye'nin en büyük teşviklerini verebiliyoruz. Yapmaları gereken tek şey oturmaları ve planlamaları ve bunları meclisten geçirmeleri. Defalarca burada söyledik ama bir adım dahi atılmıyor diye konuştu. Akdoğan: "Güven ve istikrar için AK Parti iktidarı" aşbakan Yardımcısı Yalçın Türkiye'nin BAkdoğan, "Gördük ki bu sıkıntılı bir son yaşananlarla Türkiye'de süreç güven ve istikrarın güçlü yaşadığını olabilmesi, AK Parti'nin dile getiren güçlü bir şekilde iktidarını Akdoğan, devam ettirmesinden şunları geçiyor" kaydetti: Eşi Aslıhan ve kızı Hatice Kübra ile Bilecik'in Pazaryeri ilçesine bağlı Dereköy'de yaşayan annesi Fatma ve Reşit Akdoğan'ı ziyaret eden Akdoğan, burada akrabalarıyla bir süre görüştü. Akdoğan, ziyaret çıkışında, İlçe Kaymakamı İbrahim Özdel, Belediye Başkanı Muzaffer Yalçın, AK Parti ilçe Başkanı Mehmet Üstün ve köylülerle sohbet etti. Daha sonra açıklama yapan Akdoğan, Dereköy'de akrabaları ve dostlarıyla bir araya geldiğini ifade etti. "Bir taraftan terörle etkin bir şekilde mücadele ediyor, diğer taraftan Türkiye bir seçime gidiyor. Bu süreçten Türkiye'nin güçlenerek çıkması lazım. Gördük ki bu son yaşananlarla Türkiye'de güven ve istikrarın güçlü olabilmesi, AK Parti'nin güçlü bir şekilde Bakan Zeybekçi'den Demirtaş'a sert tepki Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı sert bir dille eleştirdi. iktidarını devam ettirmesinden geçiyor. Birçok konu, AK Parti'nin varlığına ve güçlü olmasına endekslenmiş görünüyor. Bizde bunun bilincinde olarak sorumlu bir şekilde inşallah seçim sürecinde başarılı olarak, büyük Türkiye yolunda 2023 hedefine doğru yürüyeceğiz." Ak Parti'ye saldırıyı lanetledi akanı Yılmaz, partisinin il yapmayı beceremediklerini silahla Bbinasına dün akşam yapılan şiddetle sonuç almaya bombalı saldırı nedeniyle parti çalıştıklarını göstermiş oluyorlar." binasında basın toplantısı yaptı. Son dönemlerde özellikle AK Parti "BU SALDIRILARI LANETLİYORUZ" binalarına dönük saldırılar olduğunu anlatırken, Dün akşam Bakan Yılmaz, hangi siyasi partiye saatlerinde iki saldırgan tarafından yapılırsa yapılsın bu saldırıları el yapımı bombalarla AK Parti il lanetlediklerini ve en sert biçimde binamıza dönük ciddi bir saldırı kınadıklarını anlatırken şöyle gerçekleştirildi. İl teşkilatımızın devam etti: önündeki TOMA alev aldı. Çok şükür 1 polisimizin hafif yaralanmasıyla olay atlatılmış oldu. Çok daha farklı bir hadise gerçekleşebilirdi. Bir anlamda teselli oldu bizim için" "HALKIN İRADESİNE YAPILMIŞ SALDIRIDIR" Bakan Yılmaz, siyasi partilerin millet ile devlet arasında görev alan son derece önemli yapılar olduğunu, bunlara yönelik saldırıların demokrasi, halkın iradesine yönelik olduğunu anlatttı. Bakan Cevdet Yılmaz, şöyle dedi: "Bu partilere saldıranlar demokrasiyi içine sindirememiş olan silahla kavgayla şiddetle sonuç almaya çalışan yetersiz insanlardır. Siyaset, fikri olan yeterliliği olan insanların yapacağı iştir. Fikir, siyasetine güvenmeyen insanlar şiddete başvurur, acizliklerini ortaya koyar. Ak Parti il teşkilatına saldıranlar aslında acizliklerini ortaya koyuyorlar. Fikir sahibi olmadıklarını, siyaset CHP'li başkandan 'cami' düşmanlığı inop merkez tersane Ssemtinde bulunan "Deniz Şehitleri Hacı Ömer Camii" avlusunda bulunan ve kadınların abdest almaları için plastikten yapılmış açılır-kapanır paravanı bulunduğu yerden kaldırılmasını istedi.bunun üzerine devreye giren camii yetkililerine "Gitsinler abdestlerini evlerinde alsınlar " diyen CHP'li Başkan Baki Ergül, halkınsesi internet sitesinde yer alan habere göre; Camii cemaati bayanlardan büyük tepki aldı."bizim nerde ne zaman abdest alacağımıza sayın başkan mı karar verecekmiş? "diyerek,başkana tepki gösteren bayan cemaat "Galiba başkan bey İslamiyet konusunda yeterli bilgiye sahip değil.ya da dinlere karşı hassasiyeti yok.yoksa böyle bir söz sarf etmezdi" BİR STTE 300 İMZA Emrindeki zabıta görevlilerini göndererek paravanın yıkılması için yazılı uyarıda bulunan Belediye Başkanı Baki Ergül'e tepki gösteren cami cemaati ve vatandaşlar 1 saat içerisinde 300 imza toplayarak bu paravanın yıkılmaması için imza kampanyası başlattılar. Camiye namaz kılmaya gelen bayanlar "Başka partilere yapılan saldırıları da aynı sertlikte lanetledik ve kınadık. Diğer partilerinde aynısını yapmasını bekliyoruz. Bu saldırılar tüm siyaset kurumuna, sivil siyasete yöneliktir. Bütün siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarımızı, medyayı, akademik dünyayı tüm toplum kesimlerini bu saldırıları kınamaya lanetlemeye davet ediyorum. Biz bunu yapmasak, becermezsek siyasetin onurunu koruyamayız. Siyasetin onuru insanın onurudur. İnsan siyaset yapan varlıktır. İradesiyle halkın ortak menfaatlerini düşünerek siyaset yapan insanlardır. Siyasetin alanını daraltanlar aslında insan onuruna saygı duymayanlardır. Dolasıyla bütün partilere, sivil topluma ilgili bütün kesimlere çağrıda bulunuyoruz. Ortak tepki, tavır göstermeliyiz. Bu saldırılar terör örgütü ve onun arkasında duranların tek tipçi zihniyetini ortaya koyuyor. Bunlar tek tipçi bir anlayış totaliter, faşizan bir anlayışın topluma hakim olmasını istiyor. da bu durumu öğrenince çok şiddetli tepki gösterdiler ve " Sayın Başkan yıktırılacak yerleri yıktırsın.şehrin cadde ve sokaklarında gezmiyor galiba önüne gelen esnaf yolu kapatacak şekilde engeller koyuyor.sakarya caddesine çıksın bir gezsin baksın aşıklar caddesinde bir mantı salonun önüne baksın engel nerde imiş görsün.bir bayanın ibadetini yapabilmesi için abdest alması gerekir bu da doğal olarak kapalı alan olmasını şartlandırıyor.ve bu paravanı kim yaptırdı ise Allah ondan razı olsun rahatlıkla abdestimizi alıyor namazımızı kılıyorduk.hiç bir engel teşkil etmeyen açılır kapanır bir vaziyetteki bu paravan sayın başkanı acaba neden rahatsız etti anlayabilmiş değiliz umarız bu kararından bir an önce vazgeçer bizde kendisine teşekkür ederiz" dediler. elikgazi Belediyesi Kültür MMerkezi'nde yapılan Ağustos ayı Danışma Meclis Toplantısı'na, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, AK Parti Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş, AK Parti Kayseri Milletvekilleri Ahmet Doğan, Havva Talay Çalış, belediye başkanları ve partililer katıldı. Toplantıda konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Bundan sonra AK Parti'nin birinci parti olmadan yenilgiyle çıkmasını sağlamaya çalışıyorlar. Bunları ibretle izliyoruz. Bu gün üzerinden siyaset yapılmayacak önemli konular var. Bunların başında da terör faaliyetleri ile birlikte bağrımızı yakan şehitlerimizdir. Her şey üzerinden siyaset yapılabilir ama şehitlerimiz üzerinden siyaset yapılamaz. Hiçbir Türk insanı bu hesap içinde bulunamaz" "Sandık sandık çalışmamız lazım" "Önümüzde hem Kayseri hem HDP Eş Genel Başkanı Selahat- tin Demirtaş, "Yüzde 13 oy aldık ama yüzde 50'den fazla sempati aldık. Bu büyük bir zaferdir" HP ve MHP nin seçim Chükümetine girmeyeceğini açıklaması üzerine Ak Parti de bunun bir strateji olduğu yorumları yapıldı. Ak Parti nin HDP ile birlikte hükümet kuracağı görüntüsü ortaya çıkacağından bu tabloya da çözüm formülleri aranıyor. Kulislerde HDP ile yalnız kalmamak için daha önce CHP ve MHP de siyaset yapmış ancak partiyle bağı olmayan birer isme sembolik olarak bakanlık teklif edilebileceği de kulislerde konuşuluyor. Bakanlığı kabul edebilecek isimler de aranırken henüz net bir ismin belirlenmediği de kaydedildi. CHP li ve MHP li kimliği olan ancak parti üyesi olmayan bu isimlerin kabul etmesi durumunda, kamuoyuna kabinede sadece HDP liler yok mesajı verilecek. Partilerden isim sormayacak olan Davutoğlu, CHP, MHP ve de ülkemizi ilgilendiren önemli bir seçim görüldü. Bu seçim için her birimizin istenilen oranda kampanya yapılamayabilir. Usulü farklı olabilir ama her ne olursa olsun bizler sandık sandık çalışmamız lazım. Türkiye'nin istikrarına koyduğumuz katkılar 14 yıldan bu yana devam ediyor. 14 Ağustos'ta 14. Yılını kutladık AK Parti'nin. Herhangi bir ümitsizliğe düşmeyin. Kamuoyunda bahsedilenlerin gölgesinde kalmayın. 7 Haziran seçimlerinde var ki bir mesaj bize iletildi. Biz bu mesajı doğru alıp doğru bir şekilde tedavi uygularız. Hiçbir zaman vatandaşımıza bu mesajı değiştirin demeyiz. HDP li isimleri kendisi belirleyecek. HDP den kabineye alınacakların Celal Doğan, Mithat Sancar, Ayhan Bilgen, Leyla Zana gibi isimler olabileceği değerlendiriliyor. HDP ye Gençlik ve spor, Avrupa Birliği, Orman ve Su İşleri bakanlıklarının verilebileceği de ifade ediliyor. Milli eğitim, sağlık, Maliye, Dışişleri, Milli Savunma gibi bakanlıkların ise Ak Parti bünyesinde kalmasına kesin gözüyle bakılıyor. MGK toplantılarına katılan bakanlıkların da HDP ye verilmeyeceği belirtiliyor. CHP'de 3 isim öne çıkıyor CHP ve MHP den de her ne kadar partilerin grup kararıyla kabul edilmeyeceğini açıklasa da parti yönetimleriyle HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA "Önce teröriste terörist diyeceksin" Taner Yıldız, Demirtaş'ı eleştirerek, "Önce teröriste terörist diyeceksin. Kimse senin sazına ve sözüne inanmaz bu saatten sonra" "Türkiye sahipsiz değil" Türkiye sahipsiz değil, her birimiz geleceğimiz ile birlikte Türkiye'ye sahip çıkarız. Kimse bu ülkeyi boş zannetmesin. Kimse ülkenin geleceği ile alakalı tereddüte düşmesin. Erken seçim ile alakalı takvim belirlenince Demirtaş, ''Ama'sız silahlarını taraflar bıraksın' TSK ile PKK nasıl her iki tarafı aynı kefeye koyuyorsun. Bu ülkenin yetiştirdiği evlatları ile dağdaki çapulcuyu nasıl aynı kefeye koyarsın. Dağdaki çapulcuya terörist diyemiyorsun. Sazı alma zamanı geldi diyor belli ki. Kimse senin sazına ve sözüne güven duymaz bu saatten sonra. Hiçbir şekilde ne ağacın, ne çimenin, ne de çiçeklerin arkasına sığınarak silahlı fotoğraf verilmez. AK Parti o isimlere bakanlık teklif edecek ters düşmüş ve bakanlık isteyebilecek isimlere teklif gidecek. Kulislerde CHP den Deniz Baykal, İlhan Kesici, Engin Altay gibi isimlerin yanı sıra CHP de listelerde son sıralardan Meclis e gelmiş veya yeniden "Kandil isyana teşvik ediyor" Kandil dün bir mesaj gönderdi. Gezi ruhunun canlandırılmasını istiyorlar. Bu bir isyana teşviktir. Mevzu olan ülkenin kendisidir. Ülkenin istikbaline, istikrarını bir parti ile özdeş görenler AK Parti'ye ve değerli gönüldaşlarımıza vuruyorlar. Bu gün Gezi Parkı'nın tek başına tek başına masum bir çayır çimen olmadığını söylemiştik. Bir çok yerden yönlendirilen ve ülkenin istikrarı ile alakalı bir dönemdi. "Çözüm süreci istismar edildi" 'Ama'sız silah bırakacaksa PKK silah bıraksın ve tekrar kullanmayacak. Siz bu ülkede olmayan güveniniz bir daha kaybettiniz. PKK burada bir muhatap değildir. PKK yalnızca silah bırakmayacak, silahları yok edilecektir. Her bir şehidimizin birisi gerek ailesinde gerekse hepimizde çok derin yaralar bırakılıyor. Etkisiz hale getirilen teröristler ortaya çıkartılmıyor. Çok ciddi miktarda terörist etkisiz hale getiriliyor. Bundan geri durmayacağız. Bunun geri dönüşü yok. 'Acaba bu mücadelede gevşeme olur mu?' diye soruyorlar. Ne zaman silahlar gömülecek ondan sonra bizim konuşacağımız cümlelerimiz olur. Bizim çözüm süreci ile alakalı yaptıklarımızın istismar edildiğini gördük. En son 15 Nisan'da silahlar bırakılmış olsaydı, Türkiye'de bunları konuşmuyor olacaktık. AK Parti, ortaya çıkan HDP algısını yıkmak için aralarında Deniz Baykal ve Meral Akşener'in olduğu bazı isimlere bakanlık teklif edecek. aday yapılmama ihtimali olup partiye küsebilecek isimlerin de tercih edilebileceği ifade ediliyor. MHP den Meral Akşener, Oktay Vural gibi isimlere bakanlık önerilebileceği iddia ediliyor. Gündem 9 Yüksekdağ'- dan Erdoğan itirafı: Efsaneyi yaraladık Galatasaray'daki, "İşçiler, emekçiler barış istiyor" konulu foruma konuşmacı olarak katılan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'dan Erdoğan itirafı geldi. "BİR EFSANEYİ YARALADIK" Yüksekdağ, "7 Haziran seçimlerinde kendisini 2073'e kadar, neredeyse haşa kendilerini ölümsüz ilan edecekler, bu kadar kendilerini güç timsali gören yara almaz diye düşünülen tırnak içinde 'bir efsaneyi' yaraladık. Bütün Türkiye gördü ki hepsi fasa fisoymuş. Onların yara almayacakları, onların her daim yaşayacakları sadece bir efsaneden, hikayeden ibaretmiş. Biz onların hikayesini bitirdik" sözleri dikkat çekti. Bazı temaslar ve görüşmeler için İzmir'e gelen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın ilk durağı medya temsilcileri oldu. Tepekule Kongre Merkezi'nde kahvaltıda medya temsilcileri ile bir araya gelen Selahattin Demirtaş, "Türkiye kritik süreçten geçiyor. Yaşım 42 kendimi bildim bileli kritik süreçten geçiyor. En son benzer durumu 100 yıl önce 1. Dünya Savaşı'nda yaşamıştık. Belki koşullar hedefler biraz değişik olsa da çalkantılı dönemi yaşıyoruz. Türkiye toplumu çok kültürlü, çok dilli, çok inançlı bir toplum. Faşizan ziyaretler her birimizin kaybetmesine yol açtı. Canlarımızı kaybettik, ekonomiyi kaybettik, birbirimize toplum olarak güvenimizi ve inancımızı kaybettik. Bunun toparlanması gerekiyordu. Biz HDP'yi 20 den fazla siyasi örgüt bir araya gelerek kurduğumuzda bu paradigmayı temel esas olarak aldık. Türkiye'nin demokrasi siyasetinin kurucu unsuru olarak hareket etmek istedik. Türk, Kürt, Ermeni, Çerkez olarak ifade edilen ama sayıları kaç olursa olsun, bütünlük Türkiye yurttaşları olarak anılıyor" ifadelerini kullandı. Tek dil ve tek kimlik dayatmadıklarını belirten Demirtaş, "Daha demokratik bir ulus olması lazım. ilk etapta bize bu ülkede birlikte yaşayamazsınız mesajı verenlere hayır dedik. Partinin programında seçim bildirgesinde çoğulculuğu yansıttık ve ortaya koyduk. Türkiye toplumunun buna ihtiyacı olduğunu seçimde gösterdik. Tekçiliği bize dayatan AK Parti hükümetine karşı zafer elde ettik. Tek parti ve tek adam tarafından yönetilemez dedik. Yüzde 13 oy aldık ama yüzde 50'den fazla sempati aldık. Bu büyük bir zaferdir. Yanı başımızda yaşananları görüyorsunuz. Aynı şehirde farklı kimlikte insanlar yaşayamıyor. Irak ve Suriye'de bunu rahatlıkla görebiliyoruz. 'İslam devleti' diyorlar ama İslam'la alakası yok. Suriye'de bunu yapmaya çalışıyorlar. Yemen'de bunu yapıyorlar. Kelle keserek, insanları yüksek binadan atarak yapıyorlar. Kadınları pazarlayarak yapıyorlar. Ama netice itibariyle Türkiye'de hakim kılınmaya çalışan tekçilik anlayışı çıplak kılınıyor. Devletin elindeki zor güçleri bize karşı kullanıyorlar. İşte Suriye gibi olmayalım dediğimizde HDP gibi olalım diyoruz.

9 10 HER Basın-Kritik KES İÇİN EKO NO Mİ PO Lİ Tİ KA H Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA TAVUĞUN TÜYÜNDEN YEM OLUR MU? ürriyet gazetesinde Burak Coşan ın Tavuk tavuğu yesin mi yemesin mi? başlıklı haberini okuyunca 14 Nisan 2012 de yayımladığım bir yazımı hatırladım. Tavuğun tüyünden yem üretmek başlıklı makalemi tekrar sunuyorum: Amerika da yeni yapılan iki ayrı araştırmada tavuk, hindi gibi kümes hayvanlarının yemlerinde pek çok ilaç ve kimyasal madde bulunduğu ortaya çıktı. Bu araştırmalar beni gerçekten hayrete düşürdü. Birincisi bu yemlerin tavuk tüylerinin işlenmesiyle elde edilmiş olması. Kümes hayvanları kesildikten sonra tüy ve telekleri atılmıyor, yeme dönüştürülüyor ve gübre veya yem olarak kullanılıyor. Buna tüy yem adı veriliyor. Endüstrinin tavuk tüylerini bile ziyan etmeyip değerlendirmesi gerçekten çok ilginç. Sineğin kanadından yağ çıkarmak sözü yerine bundan sonra rahatlıkla tavuğun tüyünden yem üretmek sözünü kullanabilirsiniz. İkincisi ise bu tüy yemlerde çeşitli antibiyotikler, parasetamol, difenhidramin, kafein, fluoksetin gibi ilaçlar ile arsenik bulunması. Tavuğun tüylerinde de tıpkı insan tırnağında veya saçında olduğu gibi vücuda girmiş olan kimyasal maddeler birikiyor ve uzun sürede burada kalıyor. Bakar mısınız, yem değil adeta ilaç deposu mübarek! Şimdi gelin tavuk tüylerinde bu ilaçların ve kimyasal maddelerin ne işi olduğuna bakalım ve antibiyotiklerden başlayalım. İncelenen yem örneklerinde altı farklı sınıftan olmak üzere 2 ila 10 antibiyotik bulunduğu görülüyor. Antibiyotikler tavuklara herhangi bir enfeksiyonun tedavisi için değil, daha kısa sürede gelişmeleri, daha etli olmaları için veriliyor. Bu çok sakıncalı ve üstelik de kanun dışı bir uygulama. Sakıncalı, çünkü bu gereksiz antibiyotik kullanımı antibiyotiklere dirençli mikropların üremesine yol açıyor. Bunlar da hayvanlardan insanlara geçiyor. Antibiyotiklere dirençli mikroplar tıbbın çaresiz kaldığı durumlardan biri. Amerika da bu sebepten ölenlerin sayısının AIDS ten ölenlerin sayısından fazla olduğunu söyleyeyim, siz anlayın. Bu aynı zamanda da kanun dışı, çünkü bu ülkede 1977 senesinde yürürlüğe giren yönetmeliklere göre hayvanlara enfeksiyon olmadan, daha hızlı büyümeleri için antibiyotik verilmesi yasak. Ama anlaşılıyor ki Amerikalı fabrika tavukçuları yasak-masak dinlemiyor. Hayvanlara antibiyotik verilmesi aynı zamanda da çok önemli; zira Amerika da satılan antibiyotiklerin yüzde 80 i hayvanlarda kullanılıyor. Dolayısıyla bunlardaki yanlış kullanımın etkilerinin daha fazla olması da kaçınılmaz oluyor. Tavuk yemi ecza deposu gibi Gelelim incelenen 12 örneğin 10 unda tespit edilen diğer ilaçlara. Bunlardan ağrı kesici ve ateş düşürücü bir madde olan parasetamolu biliyor olmalısınız. Difenhidramin ise bir antihistaminik. Bu ilaçlar stres giderici, rehavet verici etkilerinden yararlanılmak için veriliyor. Difenhidraminin ayrıca iştah açıcı etkisi de var. Çocuklara verilen iştah açıcı şurupların içinde antihistaminik olduğunu bilmeyenlere hatırlatmak isterim. Fluoksetin ise antidepresan bir ilaç; herkesin bildiği dünyaca meşhur Prozac ta bulunan etken madde. Antidepresan ilaçların çoğunun kilo artırıcı etkisi olduğu malumunuzdur İşte, bu ilaç kokteyli ile tavuğun stresten uzak olması, daha iyi beslenmesi ve etinin yumuşak olması sağlanıyor. Tüy yemlerde ilginç bir kimyasal daha var ki o da kafein. Kahve küspesi veya yeşil çay tozu verilerek tavukların uyanık kalması sağlanıyor; çünkü bunlarda bulunan kafein sinir sistemini uyaran bir madde. Böylece bir taraftan antihistaminik ve antidepresanlarla sakinleştirilen tavuklar kafein ile de uyanık tutuluyor; beslenmek için daha fazla zamanları oluyor. Beslenme uzmanları pişkin, araştırmacılar şaşkın! Sırada hepimizin cinayet romanlarından bildiğimiz öldürücü bir zehir olan arsenik var. Amerika da besi tavuklarının yüzde 90 ının yemlerine arsenik katıldığı zaten bir sır değil. Test edilen her tüy yem örneğinde de kilo başına mikrogram arasında arsenik bulunuyor. Arsenik hem antibiyotik özelliğinden faydalanmak hem de ete pembe bir renk vermek için kullanılıyor. Arsenik suda, toprakta ve hatta soluduğumuz havada da var. Çok az miktarda alınması belki sakıncalı değil ama bu maddenin içme sularında hangi miktarda bulunabileceği belirlenmişken yiyecekler için böyle bir standart olmaması üzerinde düşünmeye değer bir husus. Kimsenin kendisine hiçbir faydası olmayan arsenikten eser miktarda da olsa almak isteyebileceğini sanmıyorum. Amerikan Milli Tavuk Konseyi bu araştırmalara hemen itiraz etmiş. Diyorlar ki: Bu araştırma tavuk etinde değil tüyünde yapılmıştır. Amerika da eti için üretilen kümes hayvanlarına arsenik veya adı geçen ilaçların hiçbiri verilmez. Bu araştırmalarda kullanılan çok hassas metotlar bu kimyasal maddeleri hemen her şeyde, yıllardan beri ve hatta hiç kullanılmamış olsalar da tespit edebilir. Bu sözleri anlayabilselerdi, herhalde tavuklar da kahkahalarla gülerlerdi. Tavuğun tüyüne geçen ilaç, etine geçecektir elbette. Siz adı güya beslenme uzmanı olan ama aslında endüstrinin besleme uzmanları olan bu zevatın sözlerine kanmayın sakın. Bakın, araştırmayı yapan bilim adamlarından Nachman ne diyor: Karşılaştığımız sonuçlar karşısında şaşırdık kaldık. Zaten her araştırmamızdan sonra organik yiyeceklerin değerini daha iyi anlıyor ve onlara yöneliyoruz. Yemlerde 7 seneden beri yasak olan antibiyotikler var. FDA nın bu işin denetimini endüstriye bırakması olacak iş değil. Gelelim neticeye Bu, Amerika da yapılan bir araştırma. Bizdeki durum nedir bilemem ama bizim üreticilerin hep Amerika, Avrupa standartlarında üretim yaptıklarını söylediklerini hatırlatayım, kararı siz verin. Bu araştırmalar doğru ise, yakında ilaç almak için eczaneye değil markete gitmemiz gerekecek. Üstelik bundan sonra yutması zor, tatları berbat tabletler, şuruplar; canımızı yakan iğneler yerine birtakım besinleri afiyetle yememiz de yeterli olacak. Ey vatandaş, sağlıklı besinler için sesini yükselt. Yoksa daha çok tokat da yersin, zehir de! Ama Yok, biz Prozac yerine tavukgöğsü, Calpol yerine hindi budu, Cipro yerine tavuk suyuna çorba yemek istiyoruz diyorsanız, afiyet şeker olsun size. Süleyman GÖKSU Seyyid Burhaneddin Muhakkik Tirmizi (II) çin çok istirhâm etti. Fakat Seyyid hazretleri bu kararında ısrar etti. Mevlânâ, bu kadar ısrarına sebebin ne olduğunu suâl edince; Öyle anlıyorum ki, yakında buraya Şems-i Tebrîzî gelecek. Senin bundan sonraki yükselmen, onun vasıtasıyla olacak. Sen artık ona havale olundun. Onun şefkat kanatları altında aşamadığın engelleri aşar, daha yüksek ma nevî hâllere kavuşursun. O seni, tasavvufun en mahrem noktalarına çeker. Sen de ona aynı âlemi anlatırsın. Bu şekilde birbirinizi tamamlar ve yeryüzünün en büyük iki dostu olursunuz. Ben de Kayseri ye gidip, ömrümün sonlarını orada geçiririm buyurdu. Mevlânâ da, Kayseri ye gitmeye kesin kararlı olan mübârek hocasını, hürmet ve edeble uğurladı. Daha sonraki senelerde de hocasını ziyâret etmeyi terk etmedi. Rivâyet edilir ki, Seyyid Burhâneddîn yolda giderken, kaftanın eteği, bir tarafa hafif eğilmiş idi. Bunu gören bir genç, dalga geçmek maksadıyla; Hey derviş! Bu ne biçim kaftandır? O da; Kaftana ne olmuş? Nesi var kaftanın? deyince, genç; Ne olacak, eğrilmiş Gencin dalga geçtiği, kendisiyle alay ettiğini anlayan Hazreti Seyyid ona; Bu mühim değil, sen benim kaftanın eğriliğine bakacağına, kendi ağzının eğriliği ile meşgûl olsan daha iyi edersin buyurdu. Genç, tam bu sırada ağzının eğrildiğini hissetti. Sanki felç olmuş gibi oldu. Hatâsını anlayıp, derhâl Seyyid in huzûruna koştu. Kendisinden özür dileyip affını istedi. Hazreti Seyyid, gencin özrünü kabûl edip ağzına şefkatle bakınca, gencin ağzı düzeldi. Eskisinden iyi oldu. Ya nî ağzı, maddî ve ma nevî bakımdan düzeldi. Kayseri de birgün, yol kenarında Allahü teâlânın muhabbetiyle kendinden geçmiş hâlde bulunurken, Moğol askerlerinden birisi, atını bunun üzerine sürüp kılıç çekti. Hey kimsin? Necisin? Askere karşı; Allahü teâlânın huzûrunda bulunan birine karşı böyle söylemen uygun olur mu? diye cevap verdi. Asker bunun heybetinden ve bu sözlerinden çok müteessir oldu. Derhal atından indi. Kendisinden özür dileyip gitti. Zamanında bulunan evliyânın büyüklerinden ve önde gelenlerinden olan Seyyid Burhâneddîn Muhakkık ( radıyallahü anh ), devamlı olarak Allahü teâlâya ibâdet ve tâat ile meşgûl olur, bir an O ndan gâfil olmazdı. Devamlı olarak riyazet ve mücahede ederdi (nefsin arzularını yapmaz, nefsin istemediği, ona zor gelen şeyleri yapardı). On beş gün ağzına lokma koymadığı zamanlar olurdu. Karnınızı aç bulundurunuz! Bunun için de çok oruç tutunuz! Çünkü oruç, hikmet hazinelerinin anahtarıdır. Oruç tutmak, kalp gözünün açılmasına, kalbin rikkate gelmesine sebeb olur. Ayrıca oruçlunun duası da Allahü teala indinde makbuldür buyururdu. Nefsinin isteklerini yapmamak için, kapıda köpekler için hazırlanan yemek artıklarının yanına gider, nefsine karşı; Ey nefs, bana istediklerini yaptırıp, ruhumu emrin altına almak mı istiyorsun? Arzunun yerine gelmesini istiyorsan, önce yemek artıklarını yemen lâzım. Ya ye veya beni bu hâlimle kabul et diyerek nefsiyle mücadele ederdi. Böylece nefsinin isteklerini hiç yapmaz. Onu ruhuna köle ederdi. Seyyid Burhâneddîn hazretleri, bir gün gusl abdesti aldı. Hizmetçisine; Ecel şerbeti bir bardağa konulmuş bana verilmek üzeredir. Beni yıkamaları için sıcak su hazırla. Dışarıya çık, Seyyid Burhâneddîn vefât etti! diye seslen ki, cenazemde hazır bulunsunlar Sonra içeri, girip iki rekat namaz kıldı. Sonra Allahü tealaya niyaza başladı, Ey hazır ve nazır olan Alladım! Bana bir emanet verdin. Nihayet o emaneti benden geri alacaksın dedi ve; İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın. (Saffât-102) mealindeki Ayet-i kerimeyi okudu. Bundan sonra; Ya Rabbi! Seni ve Resulünü çok seviyorum, sana kavuşmak arzum son haddine ulaştı. Beni bu sevgime ve arzuma bağışla. Lâ ilahe illallah Muhammedün Resûlullah dedi ve ruhunu teslim etti. Bu sırada hizmetçi dışarıda insanlara haber vermişti. Bu haber kulaktan kulağa duyularak, hemen etrafa yayıldı. Kayseri bir anda ana-baba gününe döndü. Mevlana Celaleddin-i Rumi ye haber gönderildi. Burhâneddîn Muhakkık hazretleri, yıkanıp kefenlendi. Defin işleri halledildi. Diğer taraftan Mevlânâ hazretleri, hocasının vefat ettiğini haber alır almaz, derhâl yola çıkıp Kayseri ye geldi. Hocasının kabri başında Kur ân-ı kerîm okuyup, mübârek rûhuna hediye etti. Seyyid hazretlerinin kitaplarını Mevlânâ ya teslim ettiler. Bu kitaplar arasında, kendisinin hazırladığı Makâlât isimli eseri de vardı. 1) Nefehât-ül-üns tercümesi sh. 515 El freni çekilmeyen otomobil denize düşmekten son anda kurtarıldı eşiktaş'ta, el freni Bçekilmeden park edilen otomobil geriye giderek denize düşme tehlikesi geçirdi. Gövdesinin yarısı denizde yarısı sahilde kalan otomobilin düşmesini önlemek için vatandaşlar yoğun çaba sarf etti. Bir turiste ait olduğu belirtilen otomobili kurtarma çalışmaları sırasında da ilginç görüntüler ortaya çıktı. Pakistan uyruklu Kanada vatandaşı Şeriyad Da, otomobilini park ederek ailesiyle Dolmabahçe Sarayı'nı gezmek istedi. Şeriyad Da, el frenini çekmeyi unutunca otomobil bir anda denize doğru hareket etti. Denize doğru gittiğini fark eden otopark çalışanları ve bazı sürücüler koşarak otomobilin üzerine çıktı, denize düşmesine engel olmaya çalıştı. Vatandaşlar, olayı polis ve itfaiye ekiplerine de bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yarıya kadar denize batan ve askıda kalan otomobili çekici yardımıyla çekerek kıyıya çıkardı. Polis ekipleri, aracın sahibini müzede bularak otoparka getirdi. Otomobili denize düşmek üzere olduğunu gören turist panik yaşadı. Otomobili kurtaran vatandaşlar, el freninin çekilmediğini aracın birden denize gittiğini gördüklerini ve koşarak aracı durdurmaya çalıştıklarını söyledi. Aracın arka kısmının denize düştüğünü söyleyen vatandaşlar, otomobilin müze ziyaretine gelen turistler tarafından otoparka bırakıldığını ifade etti. Eyüp te ormanlık alanda cinayet yüp te, ormanlık alanda Eüzerinde kimlik bulunmayan bir şahıs ölü bulundu. Polis şahsın silahla ateş edilerek öldürülme ihtimali üzerinde duruyor. Olay, Alibeyköy Otogarı nın yanında bulunan bir ormanlık alanda meydana geldi. Vatandaşlar otogardan çıkarak evlerine gittikleri esnada ormanlık alanda bir şahsın hareketsiz şekilde kanlar içinde yattığını fark etti. Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen polis ekipleri şahsı ağaçlar arasında ölü buldu. Polis ekipleri cinayetin işlendiği bölgeye emniyet şeridi çekti. Yapılan incelemede şahsın üzerinden kimlik çıkmazken, baş bölgesinin kanlar içinde olduğu ve silahla da vurulduğu öğrenildi. Gece saatlerinde bir el silah sesi duyduğunu ifade eden bir vatandaş ise şöyle konuştu: Olay gece olmuş, Buradan geçerken bir bayan görmüş. Polisi aramış. Ölen kişinin Suriye vatandaşı olduğu söyleniyor. Polisin olayla ilgili soruşturması sürüyor. Ailesinde sigortalı olduğu için engelli maaşı bağlanmıyor O smaniyeli Mehmet Fatih Mamık, yüzde 50 engelli raporu olmasına rağmen sırf ailesinde sigortalı olduğu için engelli maaşı alamıyor. Diğer aile bireylerinin maddi anlamda kendisine katkısının olmadığını söyleyen Mamık, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı nın durumuna el atmasını istiyor. Vatani görevini yaparken eğitim esnasında birden fenalaşarak yere düşen Osmaniyeli Mehmet Fatih Mamık ın kontrollerinde romatizmasının kalbe vurduğu ve kalp kapakçıklarının çürüdüğü ortaya çıktı. Hemen GATA da ameliyata alınan Mamık ın kalp kapakçıkları değiştirilerek askerliğe elverişsiz raporu verildi. Mamık ın engel oranı ise yüzde 64 olarak tespit edildi. Askerlik sonrası çeşitli işlerde çalışan Mamık, 10 yıl sonra ise raporunun gününün geçtiğini öğrendi. Bir daha Devlet Hastanesi ne giden Mamık a yüzde 50 engelli raporu verildi. Bu arada imam nikahıyla evlenen Mamık, Ataşehir'deki silahlı kavgada 1 kişi öldü Ataşehir Belediyesi önünde meydana gelen silahlı kavgada ağır yaralanan Yunus Aslan (28) tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Ataşehir Belediyesi önünde sabah saatlerinde, aralarında husumet bulunan iki grup arasında silahlı kavga çıkmış, kavgada Halis Aslan, oğulları Yunus Aslan, Hakan Aslan ve İhsan Aslan ile Yunus Aslan engelli maaşı alabilmek için Osmaniye Valiliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı na başvurdu. İki hafta sonra ise vakıftan evinde başka sigortalılar olduğu gerekçesiyle olumsuz cevap aldı. Babasının emekli, kardeşinin ise SGK lı bir işte çalıştığı için kendisine engelli maaşı bağlanmadığını söyleyen Mamık, psikolojisinin bozulduğunu anlattı. 8 ay önce bir kız çocuğunun dünyaya geldiğini vurgulayan Mamık, babasının ve kardeşinin maddi olarak kendisine bir faydasının olmadığını anlattı. Kendisine bir an önce engelli maaşı bağlanmasını isteyen Mamık, Maddi olarak çok zor durumdayım. Millete avuç mu yaralanmıştı. Durumu ağır alan Yunus Aslan, özel bir hastanede tedavi altına alındı ancak bütün müdahalelere açayım, dilencilik mi yapayım? Bir an önce engelli maaşımın bağlanmasını istiyorum. Evde sigortalı kişiler olduğu gerekçesiyle kabul etmiyorlar. İntihar derecesine kadar geldim. İnsanı zorla kötü yola sürüklüyorlar. diye konuştu. Askerlik sonrası çeşitli işlerde çalıştığını ve sigortalı 480 günü bulunduğunu ifade eden Mamık, Bünyem artık çalışmayı kaldırmıyor. Yürüyemiyorum, sıcağa, soğuğa gelmiyor, sürekli hap kullanıyorum. Kaç defa ambulansla hastaneye götürdüler. Çalışamadığım için 1800 günü dolduramıyorum. Zaten çalışsam devlete el açmam, gider çalışır, günümü tamamlar raporumu devlete veririm. Ama çalışamıyorum. Eşim de rahatsız. Çoluk çocuğumun geleceği için bir an önce maaşımın bağlanmasını istiyorum. açıklamasında bulundu. rağmen kurtarılamadı. Diğer yaralıların hayati tehlikelerinin bulunmadığı öğrenildi. Döne YILDIRIM-EKONOMİ

10 Eğitim11 YÖK'ten yurtdışında hukuk okuyacaklara uyarı Yükseköğretim Genel Kurulunun 12/02/2015 tarihli toplantısında 'hukuk alanında yurtdışında eğitim almak isteyen öğrencilerin eğitim öğretim yılı itibariyle eğitime başlayacakları yıl ÖSYM tarafından yapılan YGS ve LYS'ye girerek ilk 150 bin içinde yer almaları' gerektiğine karar verilmiştir. Ülkemizdeki yatay geçiş işlemleri "Yükseköğretim Kurumlarında Önlisans ve Lisans Düzeyindeki Programlar Geçiş, Çift Anadal, Yan Dal ile Kurumlar Arası Kredi Transferi Yapılması Esaslarına İlişkin Yönetmelik" kapsamında yapılmaktadır. Dikey geçiş ve lisans tamamlama işlemleri ise "Meslek Yüksekokulları ile Açıköğretim Önlisans Programları Mezunlarının Lisans Öğrenimine Dikey Geçiş Sınavı" ile ya da "Teknik Öğretmenler için Düzenlenecek Mühendislik Programlarının Uygulama Esas ve Usulleri Yönetmeliği" ve "Sağlık Önlisans Alanlarından Mezun Olanlara Lisans Tamamlama" gibi mevzuatta tanımlanmış şekillerde yürütülmektedir. Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliği "yatay geçiş, dikey geçiş ve lisans tamamlama" kavramlarını içermemektedir. Yönetmelik kapsamında sadece, mezun olunan yükseköğretim kurumuna başka bir yükseköğretim kurumundan ders transferi yapılması söz konusudur. Bu husus, ilgililerin yurtdışında eğitime başladıkları yıla ait LYS'ye girerek ilk 150 bin içinde puan almaları zorunluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Dolayısıyla Adalet Meslek Yüksekokulu mezunu olup yurtdışındaki hukuk fakültelerine LYS'de ilk 150 bin içindeki puanı almadan kayıt yaptıran öğrencilerin mezuniyetleri akabinde denklik işlemlerinin yapılmayacağı kamuoyuna saygıyla duyurulur. D Ü N K Ü Ç Ö Z Ü M Ç E N G E L HER KES İÇİN EKO NO Mİ PO Lİ Tİ KA Yaz kursları kapanışına yoğun ilgi Beyoğlu Belediyesi Semt Konakları Yaz Kursları Okçular Vakfında düzenlenen törenle kapandı. Belediye başkanı olduğu günden itibaren, çocukların eğitimine her zaman önem verdiğini belirten Başkan Demircan, çocukların tiyatro, koro gibi kültür sanat etkinliklerinde yer almaları kişisel eğitimleri açısından çok değerli, eyoğlu Belediyesi, ilçedeki çocukların Byaz tatilini verimli geçirmelerini sağlamak için Semt Konaklarında Yaz Kursları" düzenledi. Beyoğlu nun her mahallesinde gerçekleştirilen kurslarda çocuklar, eğitim süresince öğrendikleri tiyatrodan koroya, halk oyunlarından semazen gösterisine kadar birbirinden güzel performansları düzenlenen yıl sonu kapanış töreniyle ailelerine sergilediler. ÇOCUKLAR, PERFORMANSLARIYLA İZ- LEYİCİLERDEN TAM NOT ALDI Eğitime hazırlık ödeneği bayramdan önce ödenecek akanlığın yaptığı açıkla- 950 TL olarak belir- Bmada lenen miktarın bayramdan önce ödeneceği belirtildi. Bakanlığımıza bağlı her derece ve türdeki eğitim ve öğretim kurumlarında Eğitim Öğretim yılının başlangıcı, 14 Eylül 2015 tarihi olarak belirlenmişti. Ancak öğretmenlerimiz, velilerimiz ve öğrencilerimiz başta olmak üzere, eğitim camiamızın ve turizm sektör temsilcilerinin eğitim ve öğretim yılı başlangıç tarihinin Kurban Bayramı sonrasına ertelenmesine ilişkin yoğun talepleri gündeme alınarak yeni bir çalışma yapılmıştır. Yapılan çalışma neticesinde Bakanlığımıza Çocuklar program öncesi vakfın bahçesinde kurulan oyun parkurları, dev şişme maskotlar, yüz bayama, sosis balonlar ve pamuk şekerle vakit geçirdi. Programa; Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, başkan yardımcıları, meclis üyeleri, veliler ve çok sayıda çocuk katıldı. Programının başlamasıyla sahnede çocuk korosu, birbirinden güzel eserleri seslendirdi. Çocukların Sev Kardeşim şarkısını işaret diliyle söylemesi izleyenler tarafından ilgiyle izlendi. Anlayabildik mi? Okuduk mu? Yaşadık mı? adlı skeçleri de sahneleyen genç yetenekler, kendilerini izleyenlere de önemli dersler verdi. Yöresel danslar edip gösteri yapan çocuklar adeta görsel bir şölen sunarak semt konaklarında nasıl vakit geçirdiklerini gösterdiler. Programın sonunda gerçekleştirilen semazen gösterisi ise nefesleri kesti. Bu sene ilk defa Semt Konakları nda yaz kursu ile birlikte çocuklara değerler eğitimi verdiklerini ifade eden Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, eğitimden yüzlerce aile istifade etti. İnşallah seneye bu sayı daha da artacak, YAZ KURSLARINDAN YÜZLERCE AİLE YARARLANDI bağlı her derece ve türdeki eğitim öğretim kurumlarında eğitim öğretim yılının başlangıç tarihi 28 Eylül 2015 olarak değiştirilmiştir. Bu kapsamda; Öğretmenlerimizin her eğitim öğretim döneminin Belediye başkanı olduğu günden itibaren, çocukların eğitimine her zaman önem verdiğini belirten Başkan Demircan, çocukların tiyatro, koro gibi kültür sanat etkinliklerinde yer almalarının kişisel eğitimleri açısından çok değerli, olduğunu belirterek; yaz geldiğinde yavrularımız kuran kursu eğitimi almak için camiye gidiyorlardı. Biz de semt konaklarımızın yaz tatilinde boş kalmaması için ilçe müftümüz Aydın Yığman beye semt konaklarımızı önerdik. Sağ olsun müftümüz bizi kırmayarak öğretmen verdi. Konaklarımızı yaz boyunca yavrularımıza açtık. Burada çocuklarımıza yaz tatili süresince Değerler Eğitimi verdik. Bu sene bu kurslarımızdan yüzlerce aile istifade etti. İnşallah seneye bu sayı daha da artacak. Bu nedenle çocuklarımızın üzerinde emeği olan herkese teşekkür ederim, BAŞKANLARINDAN BELGELERİNİ ALDILAR Gösterilerin ve konuşmalarının tamamlanmasının ardından Başkan Ahmet Misbah Demircan, Beyoğlu Belediyesi Semt Konakları ndaki yaz kurslarına katılan bütün çocuklara katılım belgesi verdi. Başkan Demircan ın elinden belgelerini alan çocuklar, kursta çok güzel şeyler öğrendiklerini, şimdiden seneyi iple çektiklerini ifade ettiler. Şüheda YILDIRIM-EKONOMİ Nöbet ücreti, 2016 yılında, haftada 2 saati geçemeyecek yılına yönelik 2toplu sözleşme metninde yer alan hüküm şu şekildedir: ÖRGÜN EĞITIM KURUM- LARINDA EK DERS ÜCRETI "MADDE 22- (1) Örgün eğitim kurumlarında (mesleki eğitim merkezleri dahil) ders yılı süresi içinde eğitim ve öğretiminfiilen yapıldığı normal çalışma günleri için ilgili mevzuatına göre kendilerine nöbet görevi verilen ve bu görevi de fiilen yerine getiren müdür yardımcıları ile öğretmenlere, 2016 yılında haftada 2 saati ve 2017 yılında ise haftada 3 saati geçmemek üzere ek ders ücreti ödenir." BU MADDEYE GÖRE; 1- Nöbet ücreti eğitimin fiilen yapıldığı günlerde söz konusu olacak. 2- Nöbet ücreti bu görevi fiilen yerine getiren müdür yardımcıları ile öğretmenlere verilecek. 3- Nöbet ücreti 2016 yılında haftada 2 saati, 2017 yılında haftada 3 saati geçemeyecek 6- Ek ders ücreti 2016 yılı Ocak'ta, gündüz için 140*0, olacaktır. Bu da, 12,32 liradır. bu miktardan gelir vergisi ve damga vergisi kesilmektedir. Ayda 8 saat olursa, 2016 yılında 98 lira brüt ek ders ücreti alınacaktır. başlangıcında aldığı eğitim öğretime hazırlık ödeneğine ilişkin takvimde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Söz konusu ödenek bayram öncesi öğretmenlerimize ödenecektir. B U L M A C A

11 12 HER Sağlık KES İÇİN EKO NO Mİ PO Lİ Tİ KA Kalp ve kansere karşı 'bir avuç fındık' İshal olanlara "havuza girmeyin" uyarısı O rdu Üniversitesi (ODÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan Karadeniz, yeni sezon hasadının başladığı bugünlerde fındığın sağlık açısından önemine işaret etti. Prof. Dr. Karadeniz, fındığın kalp hastalıkları ve kansere karşı önleyici etkisi bulunduğunu belirterek, Günde bir avuç fındık yemek kişiyi kalp ve kanserden korur Gerek Türkiye gerekse dünya genelinde yapılan araştırmaların oleik asit çoğunlukta olmak üzere yağ, protein, karbonhidrat, E vitamini, mineraller, diyabetik lifler, fitosterol (beta-sitosterol) ve antioksidant fenoliklerin özel bileşimleri nedeniyle insan beslenmesi ve sağlığı açısından fındığın kuru yemiş çeşitleri arasında önemli bir konuma sahip olduğuna dikkat çekti. Fındığın bu özellikleri sebebiyle koroner kalp rahatsızlığı riskinde de olumlu bir etken olduğunu, belirten Karadeniz, E vitamini açısından bitkisel yağlardan sonra fındığın en iyi ikinci kaynak olduğunu kaydetti. Karadeniz, şu bilgileri verdi: Her gün sadece gr fındık yemek, günlük E vitamini ihtiyacının tamamını karşılar. Son zamanlarda yapılan araştırmalar göstermiştir ki, fındıkta bol miktarda bulunan beta- sitosterol maddesi kolesterolü düşürmek ve kanser (kolon, prostat, göğüs) gibi pek çok hastalığı önlemekte önemli bir rol oynayabilmektedir. Bu husus tümör büyümesini engelleme ve apoptosis uyarımı içinde geçerlidir. Ayrıca, kalsiyum, magnezyum, fosfor ve potasyum başta olmak üzere fındıklar iyi birer mineral kaynağıdır. Tansiyonun dengelenmesinin yanı sıra, sodyum bakımından düşük fakat mineraller bakımından oldukça cömert olan fındığın kemik gelişimi ve sağlığı açısından da önemi büyüktür. Bu minerallerin sağlık açısından olumlu etkileri iyi bilinmektedir. Sonuç olarak, fındık, günlük dengeli beslenmede hayati bir besin ve katkı maddesidir ve kalp sağlığı açısından da en faydalı besindir. Günde bir avuç fındık yemek, sizi yukarıda bahsi geçen birçok hastalıktan koruyabilir. Diz ve eklem ağrıları için çözüm bulundu D iz, kalça, omuz, dirsek, bilek, çene gibi eklemlerde hareket kabiliyetini kısıtlayan ve ağrıya neden olan dejenerasyonlara karşı iyileştirici, inovatif bir ürün geliştirildiği bildirildi. VSY Biotechnology'den yapılan açıklamada, Ar-Ge merkezindeki yoğun çalışmaları sonucunda insan vücudunda bulunan "sodyum hyaluronat"ın sentetik olarak üretildiği belirtildi. Vücut dokusuyla yüzde 100 uyumlu olduğu vurgulanan sıvının, eklem boşluğuna enjekte edildiği aktarıldı. Açıklamada görüşlerine yer verilen VSY Biotechnology üst yöneticisi Dr. Ercan Varlıbaş, TÜBİTAK ile projelendirilerek geliştirilen ürününün uluslararası CE sertifikasının alındığını ifade ederek, "Ürünün Avrupa'daki ruhsatlandırma süreci de tamamladı. Vücut dokusuyla tamamen uyumlu olan bu ürünle Türkiye'de ve dünyada diz ve diğer eklem ağrıları çeken hastaların derdine derman olacağız" ifadelerini kullandı. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Demirhan Dıraçoğlu da ürünün 3 milyon dalton molekül ağırlığı ve miligramlık oranlarıyla kireçlenmeye karşı önemli bir etki gösterdiğini aktardı. Ürünle olumlu sonuçlar alındığını bildiren Dıraçoğlu, "Ayrıca kendi ülkemizin bir ürünü olması, Türkiye'de üretilip dünyaya ihraç edilmesi de bizler için önemli bir konu" değerlendirmesinde bulundu. shal olan kişilerin havuz, SPA ve kaplıcalar gibi dar alanlardaki sulara girmesinin, diğer kişilere dizanteri, tifo ve hepatit gibi mikroorganizmaları bulaştırma riskini artırdığı bildirildi. Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi, Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Erişkin Bağışıklama Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Esin Şenol, muhabirine yaptığı açıklamada, eğlenmek, dinlenmek ya da iyileşmek için girilen havuz, SPA ve kaplıcalardaki suların, fazla kişiyle paylaşıldığı için enfeksiyon riski Güneşte kalmayın, ısı ayarlama merkezini bozmayın Dr. Nec det Ye tim, teh li ke li so nuç la ra yol aça bi len gü neş çarp ma sı nın en önem li be lir ti si nin, ter le me nin dur ma sı ol du ğu na dik kat çek ti. ücut sıcaklığı artarken Vterleyememenin sebebininse "termoregülasyon merkezi", yani beyinde hipotalamusta bulunan ısı ayarlama sisteminin bozulması olduğunu belirterek, Güneşin bizi çarpmasını istemiyorsak, tedbiri elden bırakmamamız gerekir. Aşırı sıcaklardan ve daha fazla sıcak hissetmeye sebep olan yüksek orandaki nemden herkesin şikayet ettiğini belirten İzmir Kent Hastanesi dahiliye uzmanı Yetim, beyin sinir dokusunda kalıcı hasarlara yol açabilen güneş çarpmasına karşı uyarılarda bulundu. Güneş çarpmasının, mevsiminin en sıcak günlerinin yaşandığı bu günlerde en tehlikeli rahatsızlıklardan biri olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Yetim, şunları söyledi: Güneşe, özellikle de ışınlarının dik geldiği saatlerde maruz kalındığında ilk belirtilerden biri baş ağrısı olabilir. Bu süre uzadıkça vücut ısımız artmaya, buna bağlı olarak bulantı, öğürme, kusma, baş dönmesi, göz kararması, halsizlik, hattâ bayılmalar, çarpıntılar ortaya çıkmaya başlıyor. Beyinde hipotalamusta bulunan termoregülasyon, yani ısı ayarlama sistemi aşırı sıcaktan bozulduğunda vücut terleyemez oluyor. Terleme olmayınca vücut soğutulamıyor ve bu taşıdığını belirtti. İnsan vücudundaki mikroorganizmaların suya geçeceğine dikkati çeken Şenol, "Su ile temas sonrası mide-bağırsak sistemi, cilt, kulak, solunum sitemi, göz, santral sinir sistemi ve yara enfeksiyonları gibi çok sayıda hastalık insanlara bulaşabilmektedir" Özellikle havuz, SPA ve kaplıcalarda hastalık riskinin denizlerden daha yüksek olduğunu söyleyen Şenol, şöyle konuştu: "Havuzlar, göller, insan dışkısı ile atılan, dizanteri ve tifo etkeni, hepatit etkeni mikroorganizmaların bulaşmasında rol oynayabilmektedir. Sularda bulunan mikroorganizmalar kişilerin yüzmesi sırasında en çok su yutulması, bunun dışında solunum veya suyla temas sonucu gerçekleşmektedir. Havuz, SPA, kaplıca suları ile en çok ishal etkeni mikroorganizmalar bulaşmaktadır. Özellikle ishali olan kişilerin havuzu kullanmaları, havuzdan kaynaklanan ishallerin en önemli nedeni olmaktadır. İshal olmayan bir kişide bile deride, görünmeyen şekilde 0,14 gram kadar dışkı bulunabilmektedir. İshalli bir kişinin dışkısında ise milyonlarca mikrop bulunmaktadır." Şenol, havuzlardaki, sürekli filtre sistemleri ve suların dezenfeksiyonun bu olasılığı azalttığını fakat tamamen ortadan kaldırmadığını belirterek, ABD'de Hastalık Önleme Merkezi tarafından 'te yürütülen çalışmada su kaynaklı hastalıkların yaklaşık yüzde 60'ında iyi bakım yapılmış su teması ile gerçekleştiğinin tespit edildiğini dile getirdi. Bakımı en iyi şekilde yapılan havuzlarda bile hastalık kaynağı olabileceğini kaydeden Şenol, "Havuzların, SPA'ların yürütülmesinden sorumlu kurumlar ve kullanan kişilerin, riski azaltmak kısır döngü içinde ölümle sonuçlanabilecek ciddi tablolar ortaya çıkıyor. Asla hafife alınmaması gereken güneş çarpmasında, halk arasında 'havale' denen tablo, özellikle çocuklarda çok görülüyor; kasılmalar, kramplar oluyor, kişide şuur kaybı, görmede bulanıklık başlayabiliyor. Vücutta kalıcı hasarlara, hattâ ölüme bile yol açabilen güneş çarpmasına karşı önlem almak gerekir. Necdet Yetim, güneşin en dik olduğu saatlerde gölge ya da kapalı yerlerin seçilmesini, başta su olmak üzere sıvı içmenin arttırılmasını, mutlaka şapka ya da şemsiyeyle korunulmasını önerdi: Güneş çarpması vakasında ilk yardım önemli. Kişi hemen gölgeye çekilmeli, vücut ısısını düşürecek serin bir ortam, üzerine ıslak bir şeyler giydirme ya da duş alması, su, sıvı tüketimi sağlanmalı. Eğer kişi kısa bir sürede kendine gelmez, şuur kaybı olursa en yakın sağlık kuruluşuna götürülmeli. konusundaki en önemli sorumlulukları, riski oluşturan faktörleri bilerek gerekli önlemlerin uygulanmasıdır. Bu tür yerlerde, el yıkamak, çocuk bezi değiştirmek gibi donanımlar için kolay ulaşılabilir ve ayrı yerler olması gerekir" ifadesini kullandı. Şenol, havuzdan kaynaklanan bu tür hastalıkların önlenmesiyle ilgili şu önerilerde bulundu: "İshaliniz varken yüzmeyin, yüzerken su yutmayın, her tuvalet sonrası ellerinizi yıkamak gibi yüzme öncesi duş alın. İyi hijyen kurallarına uyun, havuz, deniz kenarlarında çocuk bezi değiştirmeyin. Özellikle çocuklar havuza girmeden sadece su ile değil sabunla da yıkanmalıdır, çocuklar sık sık tuvalete götürülmelidir, açık veya kanayan yaranız varken yüzmeyin. Denizler, havuz, SPA ve kaplıcalardan daha güvenlidir. Buna karşın insan dışkısının veya hayvan atıklarının karıştığına ilişkin şüpheniz varsa girmeyin. Havuz suyu berrak ve temiz olmalıdır. Havuzun tabanı net olarak görülmelidir, koku olmamalıdır. Klorlamanın tüm mikroorganizmaları öldürmeye yetmediğini unutmamalıyız." Yaz sonrası ağrıyan kulağınızı ihmal etmeyin Yaz ayları bazı kulak hastalıklarında artışa sebep oldu. Bu hastalıklara zamanında müdahale edilmediği takdirde, sağlık ve yaşam kalitesi olumsuz etkileniyor. Koç Üniversitesi Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü'nden Uzm. Dr. Ozan Gökler, kulak hastalıkları arasında en sık görülen rahatsızlığın dış kulak yolu enfeksiyonları olduğunu söylüyor. Zira dış kulak yolu; nemli, karanlık ve sıcak olması nedeniyle bakteri ve mantar gibi patojenlerin çoğalması için çok uygun bir ortam. Dış kulak yolu enfeksiyonlarının yaz aylarında artmasının en önemli nedenini yeterince hijyenik olmayan havuz ve deniz suları olduğunu hatırlatan Gökler, Yüzme sonrası dış kulak yolunun ıslak kalması, kulak çubukları ve benzeri gereçlerle kulak yolunun travmaya uğraması enfeksiyon riskini arttırır. Belirtileri ise kaşıntı, şiddetli ağrı, tıkanıklık, akıntı ve işitme kaybıyla ortaya çıkar diyor. Ya pı lan son de ğer len dir me le re gö re, Mar ma ra'nın do ğu su, Ba tı ve Do ğu Ka ra de niz, Do ğu Ana do - lu'nun kuzeyi ile Samsun, Tokat, Osmaniye, Adana nın kuzey ve doğusu, Hatay kıyıları, Muş, Bitlis, Van, Batman ve Siirt çevrelerinin sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; Giresun, Trabzon'un batı ilçeleri ve Ardahan çevrelerinde kuvvetli (21-50 kg/m2), Trabzon'un doğusu, Rize ve Artvin'de çok kuvvetli ve şiddetli ( kg/m2) olması bekleniyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığı ülkemiz iç ve doğu kesimlerinde 2 ila 4 derece azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Rüzgarın genellikle kuzey yönlerden, Akdeniz kıyıları, Güneydoğu Anadolu ile Doğu Anadolu'nun güneydoğusunda güney ve güneybatı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Marmara, Kıyı Ege, Orta ve Doğu Karadeniz kıyılarında yer yer kuvvetli olarak (30-60 km/saat) esmesi bekleniyor. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu 29 İstanbul: Parçalı bulutlu, yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 28 İzmir: Az bulutlu ve açık 30 Adana: Parçalı bulutlu, kuzey ve doğu kesimleri yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 35 Antalya: Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu, öğleden sonra İbradi ve Akseki ilçeleri kısa süreli ve yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 35 Samsun: Parçalı ve çok bulutlu, yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 27 Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların; batı ilçelerinde kuvvetli, doğu ilçelerinde çok kuvvetli ve şiddetli olması bekleniyor.) 27 Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu, yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 28 Diyarbakır: Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu 37 İS TAN BUL AN KA RA İZ MİR AN TAL YA Bu gün 25 Ağustos Salı Bu gün 25 Ağustos Salı Bu gün 25 Ağustos Salı Bu gün 25 Ağustos Salı 29 Rüz gar Nem 14 %63 27 Rüz gar Nem 13 %76 34 Rüz gar Nem 22 %96 37 Rüz gar Nem 20 %

12 Kültür-Sanat13 HER KES İÇİN EKO NO Mİ PO Lİ Tİ KA Üsküdar'ın kaybolan değerleri Tü İstanbul tarihçisi ve araştırmacı Süleyman Faruk Göncüoğlu, gül lokumundan tarihi kervansaraylara, tramvaydan bağ evlerine kadar Üsküdar'ın kaybolan tarihi değerlerini anlattı. "1900'lerde Üsküdar ve Boğaziçi" adlı makalesinde dönemin kaybolan değerlerini araştıran Göncüoğlu, kişisel arşivinde bulunan fotoğrafları Anadolu Ajansı ile paylaştı. Göncüoğlu'nun kaleme aldığı ve önümüzdeki günlerde de kitap olarak yayımlanacak makale, bir zamanlar İstanbul'un en gözde ticaret ve ulaşım ağı olma özelliğini taşıyan Üsküdar Meydanı'nın yıllar içinde geçirdiği değişimi konu ediniyor. Süleyman Faruk Göncüoğlu, "Hafızalardan silinmiş değerleri ve Boğaziçi medeniyetini yeniden hatırlamak için bu makaleyi kaleme aldım. Hafızamızı yeniden canlandırmak için 1900 ile 1960 arasında yaşanan değişimi ortaya koymak için fotoğraf arşivimi de kullandım" ANADOLU YAKASININ ILK TRAMVAYI Anadolu yakasının ilk toplu taşıma araçlarından biri olan Üsküdar tramvayının 1928'de işletmeye alındığını belirten Göncüoğlu, "İlk olarak Üsküdar- Bağlarbaşı-Kısıklı hattı hizmete girdi. Bir yıl sonra Bağlarbaşı- Haydarpaşa ve Üsküdar-Haydarpaşa hatları, işletme kara geçtikten sonra da Bostancı, Moda, Feneryolu hatları açıldı. Zamanla Üsküdar ticari özelliğini kaybettiği için tramvay seferleri de son buldu" diye konuştu. TICARETIN KALBI HANLAR Göncüoğlu, Üsküdar sahilde bir dönem çok sayıda han bulunduğunu ifade ederek, bugün bilinen anlamda bir meydanı olmayan Üsküdar'ın sahil şeridinde çok sayıda han olduğunu anlattı. Üsküdar'ın hanlarının bugün hatırlanmadığını dile getiren Göncüoğlu, "Üsküdar ticaretin merkezi olmaktan uzaklaştıkça bu hanlar da kaybolmuştur" ifadelerini kullandı. Tarihçi Göncüoğlu, birkaçı günümüze kalan ayakta kalabilen bağ evlerinin de ilçenin kaybolan değerlerinden olduğunu dil getirdi. İSTANBUL'UN ILK OTOGARI ÜSKÜDAR'DA Üsküdar'ın otogar mantığının uygulandığı ilk yer olduğuna dikkati çeken Göncüoğlu, "Bugün Yeni Valide Camisi'nin yanındaki otobüs firmalarına ait bürolar yıllık bir geleneğin devamıdır. Çünkü buralar bir dönem kervan ticaretiyle uğraşanların dükkanlarının olduğu yerdir" bilgisini verdi. Süleyman Faruk Göncüoğlu, Anadolu'dan gelen bütün ulaşım yollarının başlangıç ve bitiş noktası olduğu için "Atı alan Üsküdar'ı geçti" sözünün kullanıldığını belirtti. ÜSKÜDAR'IN GÜL LOKUMU Tarihçi Göncüoğlu, Osmanlı-Rus Savaşı'nın ardından Bulgaristan'dan İstanbul'a göçen Müslümanların Üsküdar Çavuşbaşı mevkine yerleştirildiğini ve yanlarında getirdikleri fideleri dikerek gül üretimine başladıklarını anlatan Göncüoğlu, şunları kaydetti: "Göksu Deresi çevresi Sultan Abdülhamit'in emriyle gül yetiştiriciliği merkezi haline getirildi. Ardından Kabe toprağı olarak kabul edilen Üsküdar'da Peygamber Efendimize hürmeten gül lokumu üretimi yapılmıştır ve bu üretim 1940'lara kadar devam etmiştir." MAHMUDIYE CAMISI YERINE ASKERI GAZINO Bugün askeri gazinonun olduğu yerde bir dönem Mahmudiye Camisi'nin bulunduğunu belirten Göncüoğlu, "1935'te çıkarılan kanunla iki cami arasının 500 metre olması kuralı getirilerek, arada kalan camiler yıkılmıştır. Bugün askeri gazino olan yerde bulunan Mahmudiye Camisi de bu kapsamda yıkılmıştır. İhtiyaç nedeniyle askeri gazino yapılmıştır" iddiasında bulundu. Fethin simgesi Kuşlat Camisi'nin hikayesi film olacak T.C. BÜYÜKÇEKMECE 2. CRA DA RES TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA LANI a APTS-PHİLEAS OTOBÜSLERİ İHTİYACI 25 KALEM YEDEK PARÇA MALZEMELERİ ALIMI İETT İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 2015/1998 TLMT. Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin % 50'sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin % 50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 1. hale Tarihi : günü, saat arası, 2. hale Tarihi : günü, saat arası, hale Yeri : TEM OTOPARKI-MİMARSİNAN MAH.TAŞDELEN SOK.NO:4 BÜYÜKÇEKMECE/İSTANBUL No Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikl eri) ,00 1 % 1 34 JT 4861 Plakalı, 2013 Model, FIAT Marka, 199 Tipli, Rengi Beyaz, OTOMOBİLİN ÖN CAMI KIRIK, SOL ÖN LASTİĞİ İNİK, ARKA TAMPON SAĞ KISMI GÖÇÜK, MUHTELİF ÇİZİKLER MEVCUT BASIN:133452/ O smanlı askerlerince Bosna'nın fethi sırasında inşa edilen, 1993'te Sırplar tarafından yakıldıktan sonra 2013 yılında yenilenerek yeniden ibadete açılan Kuşlat Camisi'nin hikayesi kısa film olacak. Bosna Hersek'in kuzeydoğusundaki Zvornik şehri yakınlarında, Osmanlı askerlerince Bosna'nın fethi sırasında inşa edilen Kuşlat Camisi'nin hikayesi kısa film olacak. Bölgeye hakim bir tepenin zirvesinde, kartal yuvasını andıran bir konuma sahip asırlık cami, 1993 yılında Sırplar tarafından yakıldıktan sonra 2013'te yenilenerek ibadete açılmıştı. "Fethin simgesi" olarak nitelendirilen tarihi caminin hikayesini anlatacak "Cumadan Cumaya Kuşların Namaz Kıldığı Yer: Kuşlat Camisi" isimli kısa filmin senaristlerinden Muhammed Berbiç, muhabirine yaptığı açıklamada, bu özel cami hakkında bir film çekmeyi uzun zamandır planladıklarını söyledi. Kuşlat Camisi'nin hikayesine dair film yapma fikrinin senaryoyu birlikte yazdığı Azir Şabiç'ten çıktığını anlatan Berbiç, gerek konumu gerekse hikayesiyle herkesin ilgisini çeken bu camiyi kısa film yoluyla tanıtmayı amaçladıklarını ifade etti. FILMDE EVLIYA ÇELEBI DE CANLANDIRILACAK Berbiç, filmdeki ana karakterin adının "Adil" olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Kahramanımız Adil, Kuşlat Camisi'ne orman yolunda yürüyerek ulaşıldığını ve burada yılda sadece bir kez cuma namazı kılındığını işitir. Yılda bir kez namazın kılındığı o cuma günü, camide ezanı okuyan ve Müslümanları namaza çağıran kişi olmak ister. Adil'in bu dileği, sürekli bu camiye gelen dervişlere, kuşlara ve evliyalara dair hikayeleri anlattığı bir grup arkadaşı ile camiye geldiğinde gerçek olur. Adil'in bu hikayesine Evliya Çelebi gibi tarihi kişileri de kattık." Filmde rol alacak isimlerden biri olan Zvornik İslam Birliği Meclisi Başkanı Mustafa Muharemoviç de tarihi caminin Osmanlı askerlerinin ibadet yeri ihtiyacını karşılamak için yapıldığını anımsatarak, caminin 1833 yılında halkın da ibadetine açıldığını ancak şehir merkezindeki cami sayısının artmasıyla insanların artık dağa çıkmadığını anlattı. Bosna'daki savaş sırasında camide sadece cuma ve bayram namazlarının kılındığını söyleyen Muhameroviç, bugün ise camide biri ramazan ayının son cuma namazı olmak üzere yılda üç kez cuma namazı kılındığını dile getirdi. KUŞLAT CAMISI Bosna Hersek'teki en eski camilerden biri olarak gösterilen ve yıllarında Osmanlı askerlerince inşa edilen Kuşlat Camisi, Bosna'daki savaş sırasında, Sırplar tarafından yakıldıktan sonra, 2013 yılında yenilenerek yeniden ibadete açıldı. Bulunduğu konum itibarıyla görenleri hayrete düşüren cami, Konyeviç Polye ile Zvornik arasındaki bir dağın zirvesinde, yaklaşık bin metre yükseklikte bulunuyor. Camiye sadece ormanlık alandan, patikalardan geçerek yaklaşık yarım saatlik bir yürüyüşün ardından ulaşılabiliyor. APTS-PHİLEAS otobüsleri ihtiyacı 25 kalem yedek parça malzemeleri alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : Şahkulu Mah.Erkan-ı Harp Sok.No:2 Tünel BEYOĞLU/İSTANBUL b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik posta adresi : cevdet.akarsu@iett.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) : 2- İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : APTS-PHİLEAS otobüsleri ihtiyacı 25 kalem muhtelif yedek parça malzemeleri alımı. Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir b) Teslim yeri : İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğüne Ait İkitelli Merkez Ambarı c) Teslim tarihi : Malların tamamı, İdarenin İstanbul İli sınırları içinde gösterdiği yerlere teslim edilecektir.teslim süresi; işe başlama tarihinden başlayarak malın İstanbul sınırları içinde idarenin gösterdiği yerlere şartnamelere uygun olarak çalışır/kullanıma hazır vaziyette Taşınır Geçici Alındı Belgesi karşılığında idareye teslimine kadar geçen süredir. Bu ihale konusu malın tamamı için teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren ekli teknik şartnamesi ve malzeme teslim programı esasları dahilinde malzemelerin tamamı için 60 gündür. Kısmi teslimat kabul edilir 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü Satınalma Daire Başkanlığı 4.ncü Kat Komisyon Odası Şahkulu Mah.Erkan-ı Harp Sok.No:2 Metrohan Tünel Beyoğlu/İSTANBUL b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası Belgesi; Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: Tedarik edilecek malların numuneleri, katalogları, fotoğrafları ile teknik şartnameye cevapları ve açıklamaları içeren doküman: İstekliler Teknik Şartnamenin Genel Şartlar başlıklı maddesinde istenilen bilgilere tekliflerinde cevap vereceklerdir 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açıktır. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 51 TRY (Türk Lirası) karşılığı İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü Satınalma Dairesi Başkanlığı İhale İşleri Müdürlüğü-İhale Şefliği Şahkulu Mah.Erkan-ı Harp Sok.No:2 Metrohan Tünel Beyoğlu/İSTANBUL adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden c-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü Satınalma Daire Başkanlığı İhale İşleri Müdürlüğü-İhale Şefliği Şahkulu Mah.Erkan-ı Harp Sok.No:2 Metrohan Tünel Beyoğlu/İSTANBUL adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin % 3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (Altmış) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. BASIN:132980/

13 14 Magazin-Tv Sıla: Kimseye vatan sağolsun demek istemiyorum HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Mehmet Akif Alakurt ekranlara donüyor kranların sevilen oyuncuların- birisi olan Mehmet Akif Edan Alakurt ekranlara dönüyor. Daha önce Sıla, Adanalı, Reis, Fatih ve Emanet gibi dizilerde rol alan Mehmet Akif Alakurt yeni sezonda yeni bir dizide rol alacak. Mehmet Akif Alakurt'un adresi ise ATV! Mehmet Akif Alakurt'un hangi dizide rol alacağına dair net bir bilgi ise yok. Mehmet Akif Alakurt yeni sezonda, yeni projesiyle Atv ekranlarında! HABER MERKEZİ Kiraz Mevsimi start verdi T witter üzerinden mesaj veren Sıla şöyle yazdı; "Bu cinayete suç ortaklığı etmek istemiyorum. Hiç kimselere "Başın sağolsun, Vatan sağolsun" demek istemiyorum. Utanıyorum."HABER MERKEZİ Müjde Ar'dan Acun Ilıcalı'ya sert tepki Serenay ile Kerem aynı sahnede irlikte oynadıkları B reklam filminin birliktelikleri ortaya çıkan Serenay Sarıkaya ve Kerem Bürsin, sinema teklifini kabul etti. Genç çift, çekimlerine önümüzdeki aylarda başlanacak sinema filminde başrolü paylaşacak. Serenay Sarıkaya ile Kerem Bürsin ilk kez böyle görüntülenmişti. Tutkulu bir aşk öyküsünü konu alacak filmin senaryosu yazım aşamasında.haber MERKEZİ Burak Özçivit çekimlerden sonra bakın ne yapıyor? Oyuncu Burak Özçivit, Ekim ayında başlayacak olan 'Kara Sevda' dizisinin çekimlerinden arta kalan zamanlarında bebek bakıcılığı yapıyor. Özçivit, kız kardeşi Burçun'un yeni doğan bebeği Açelya'yı bir an olsun kucağından indirmiyor. HABER MERKEZİ Başrolünü Serkan Çayoğlu'yla Özge Gürel'in paylaştığı Kiraz Mevsimi dizisinin yeni sezon çekimleri başladı. Dizinin Ayaz'ı setten ilk kareyi paylaştı. Roma'da başlayan çekimlerden ilk kareyi sosyal medyadan yayınlayan Çayoğlu, altına "2. sezonun ilk günü... Bomba gibi geliyoruz" yorumunu yaptı. HABER MERKEZİ Acun Ilıcalı'nın 'Rising Star' yarışmasında Gürel'in şarkılarının izinsiz kullanılmasına karşı harekete geçen iki ünlü kardeşten Müjde Ar, Annemin hakkını yedirmem açıklaması yaptı. Mehtap Ar ise, İhtarname çektik. Şarkıların kullanma bedeli bin lira HABER MERKEZİ 07:301'de Sabah 10:00Böyle Bitmesin 11:45Ana Ocağı 13:20Yeşil Deniz 15:25Pastane 16:25Seksenler 18:50Hava Durumu 18:55Spor 19:00Ana Haber Bülteni 19:55Güle Güle 21:30"Herşey Çok Güzel Olacak" 23:30Filinta 01:30Öncü Kadın" 02:30Hadigari Cumhur 04:30 Geniş Aile görebileceğiniz en Geniş 06:00Acemi Cadı 07:30Akasya Durağı Akasya Durağı 09:00Güllerin Savaşı 11:00Aşk-ı Memnu 13:00Mancester City - AS Roma 15:00Bayer Munih - İnter 17:00Arka Sokaklar 19:00Ana Haber Bülteni 20:00Yusuf Yusuf 22:30 Beş Kardeş 05:50Benim Annem Bir Melek 07:00Çocuklar Duymasın 08:20Kertenkele 11:00Kırgın Çiçekler 13:00Kızlar ve Anneleri 14:55Çocuklar Duymasın 16:10Kara Ekmek 18:45ATV Ana Haber 20:00Döndür Şansını 22:45Cevap Sende 07:00Kadın İsterse 08:00Dürüye'nin Güğümleri 10:30Acemi Cadı 12:15Güzel Köylü 14:30Gönül İşleri 16:45Kaçak Gelinler 19:00Star Haber 20:00Pamuk Prenses'in Maceraları 22:15Ejderha Dövmeli Kız 05:30Asla Vazgeçmem 06:30Cennet Mahallesi 08:00Melek mi Şeytan mı 10:00Asla Vazgeçmem 12:00Lezzet Haritası 14:30Reisin Kızı 16:30Acil Aşk Aranıyor 18:30Show Ana Haber 19:15Piramit 20:30Kapışma 22:30Altın Şans 07:00Geri Sayım 09:45Cnbc-e.com'da Bugün 10:00Piyasa Ekranı 10:30Piyasaya Bakış 11:00Piyasa Ekranı 12:00Finans Cafe 14:00Piyasaya Bakış 14:30İş Dünyasından 15:00 Piyasaya Bakış 15:30Piyasa Ekranı 16:00 Kapanışa Doğru 16:45Cnbc-e.com'da Bugün 17:00 Son Baskı 17:30Piyasaya Bakış 18:00Avatar 18:30Penguins of Madagascar 19:00The Simpsons 20:00Mom 07:30Murat Güloğlu İle Çalar Saat 10:00 Kiraz Mevsimi 12:00Lale Devri 14:00 O Hayat Benim 15:30Unutma Beni 16:45Aşk Yeniden 19:00FOX Ana Haber 20:00Adı Mutluluk 23:15İnadına Aşk 07:30Batman 09:00Duck Dodgers 10:00Aramızda Kalsın 13:00Oynat Bakalım 15:30Çok Güzel Hareketler Bunlar 17:15Yabancı Sinema 19:30Yabancı Sinema 21:30Yabancı Sinema 00:00Gerçek Adalet 01:45Ekip 49 03:30Yedi Psikopat 05:10Dudaktan Kalbe 06:15Yeter Ki Sen Kazan 07:00Her Sabah 08:452. Sayfa 10:30Doktor Aytuğ 12:30Öğle Haberleri 12:50Derya'nın Dünyası 14:45Dudaktan Kalbe 16:15Dolu Dolu Anadolu 17:50Sıcak Gündem 18:00Ana Haber 18:50Yeter Ki Sen Kazan 19:50Fünye 21:45Kayıp Kimlik 23:45Hayatın Rengi 05:00Gezenti 05:20Donanım Haber 06:00Shappies 06:20Monster Warriors 06:40Ejder Avcıları 09:00Trend Topic 12:00I Heart Radio 15:30Donanım Haber 18:00Yeşil Öyküler 18:40Fırıldak Ailesi 08:45Lifestyle 08:55 Hava Durumu 09:00Haber Merkezi 09:15Ekonomi Piyasalar 09:20Spor 09:30Ekonomi Notları 10:00Haber Merkezi 10:15Ekonomi Piyasalar 10:20Spor 10:30Seçim Aktüel 10:45Spor 10:55Hava Durumu 11:00Haber Merkezi 11:15Ekonomi Piyasalar 11:20Spor 11:30Haber Merkezi 11:35Ekonomi Piyasalar 11:40Spor 02:00Gece Haberleri 02:15Tarafsız Bölge 04:00Gece Haberleri 04:155N1K 05:20Serra ile İtalyan İşi 06:00Güne Merhaba 07:40Spor 07:50Güne Merhaba 08:40Spor 08:49Güne Merhaba 09:00Parametre 10:00Haber 10:35Paranın Gündemi 11:00Haber 12:00Bugün 13:48Hava Durumu 14:00Günlük 14:50Hava Durumu 11:35Spor Bülteni 11:55Hava Durumu + Yol Durumu 12:00Ajans Bugün 12:35İşin Sırrı 12:503 Dakika 12:55Hava Durumu + Yol Durumu 13:00Ajans 13:50Hava Durumu 13:55Yol Durumu 14:00Ajans 14:30Spor Bülteni 14:50 3 Dakika 15:00Ajans Gün İçi 15:25Bize Sorun 16:00Ajans Gün İçi 16:30Spor Bülteni 12:00Haber Masası 12:25Dünya Raporu 12:35Ekonomide Görünüm 12:45Spor Bülteni 13:00Gün Ortası 13:35Ekonomide Görünüm 13:45Spor Bülteni 14:00Gün Ortası 14:45Ekonomide Görünüm 15:00Güne Bakış 15:35Ekonomide Görünüm 15:45Spor Bülteni 16:00Güne Bakış 16:35Ekonomide Görünüm 16:45Spor Bülteni 17:00Akşam Haberleri 18:00Akşam Raporu 20:00Televizyon Gazetesi

14 Spor15 HER KES İÇİN EKO NO Mİ PO Lİ Tİ KA ereira, 1-1 biten Çaykur PRizespor maçının ardından yaptığı değerlendirmede, Türkiye ligi zorlu bir lig. Özellikle bu yıl değişen yabancı kuralı ile daha da zor bir hal aldığını düşünüyorum. Kendi sahasında oynarken takımlar çok daha agresif oynuyor, çok daha fazla mücadele ediyor ve sahaya çok daha konsantre çıkıyorlar. Bugün de öyle oldu. Agresif bir takımla karşılaştık ve bizi fazlasıyla zorladıklarını söyleyebilirim. şeklinde konuştu. Özelikle ilk yarıda çok top kaybettiklerini anlatan Pereira, sözlerine şöyle devam etti: Kazandığımız toplar sonrası çıkanken çok fazla top kaybettik. İkinci pası yaparken top kaybettik. Baskı yaparken veya savunmanın arkasına pas atarken çok top kaybettik. Bu kaybettiğimiz toplar bizi zorladı. İlk yarıda oyunu kontrol edemedik. Devreye 1-0 önde girdik. 1-0 önde olmamıza rağmen oyunun kontrolünün bizde olmadığını biliyorduk. İkinci yarı daha iyi oynadık. Topa daha fazla sahip olduğumu düşünüyorum ama daha iyi olduğumuz bu devre kalemizde golü gördük. Sonrasında bir gol daha bulmak istedik ama o golden sonra bir gol daha bulmak kolay değildi. 3 gün 2maç, 4 puan. Oyuncularımın lig başlangıcında ileriye dönük pozitif bir görüntü ortaya koyduklarını düşünüyorum." Fe ner bah çe Tek nik Di rek tö rü Vi tor Pe re ira, "Fe ner bah çe nin yap tı ğı trans fer - ler den do la yı he nüz bir bu çuk ay geç me si ne rağ men her ma çı nı ka zan ma sı - nı bek li yor sa nız, ben bu na inan mı yo rum. Bir bu çuk ay da di ğer ta kım lar ara sın da çok bü yük bir fark ol ma sı nı bek li yor sa nız, ben bu na da inan mı yo rum." de di. Vitor Pereira: Fenerbahçe nin her maçını kazanmasını bekliyorsanız, buna inanmıyorum önce Avrupa Ligi maçı oynadık ve o maçtan sonra bu akşam bizim için çok da kolay olmadı. Oyuncularımın elinden geleni yaptığını düşünüyorum. Bu lig böyle bir lig. Her takım puan kaybedecektir. Dengeli bir lig olacak ama normal şartlarda biz kesinlikle şampiyon olacağız. Kesinlikle zor bir lig olacak ama bizim şampiyon tamamlayacağımızı düşünüyorum. Hayatında asla beraberlikten mutlu olmadığının altını çizen Vitor Pereira, Ben hep kazanmak isterim. Bu bazen mümkün olur, bazen mümkün olmaz. Futbolda her şeyi kontrol edemezsiniz. Herşey sizin kontrolünüzde değildir. Aslında bunu da benim kabullenmem gerekiyor. Asla ve asla bu akşamki sonuçtan mutlu değilim. Beraberlik benim karakterimde yok. Ben her zaman kazanmak isterim. Biz daha yolun başındayız çok daha kaliteli bir takım olacağım. Oyun seviyemize çok daha yukarı çıkartacağız. ifadelerini kullandı. Daha bir buçuk aydır Türkiye de olduğuna işaret eden başarılı hoca, Kesinlikle anladım ki, hiçbir takım her maçı kazanabilecek durumda değil. Her takım zorlanacak. Şampiyonluk yarışında favori olarak Karaman, 1-1 biten Fenerbahçe maçının ardından yaptığı değerlendirmede, çevredeki fabrikalardan çıkan atıklardan dolayı antrenman sahaları ile statlarının zeminin bozulduğunu belirtti. Gençlerbirliği maçında penaltı krizi yaşadıkları Kweuke konusuna da değinen tecrübeli hoca, gördüğünüz tüm takımlar bu ligde zorluklar yaşayacak, puanlar kaybedecek. Bir buçuk ay bunu anlamam için bana yetti. Türkiye liginin zor bir lig olduğunu dile getiren Preira, Böyle takımlara karşı kendi sahalarında maç kazanmanın çok zor olduğunu düşünüyorum. Bu takımlar zor maç kaybedecek kendi sahalarında. Çünkü gerçekten kendi sahalarında etkili bir oyun ortaya koyuyorlar. Fenerbahçe nin yaptığı transferlerden dolayı henüz bir buçuk ay geçmesine rağmen her maçını kazanmasını bekliyorsanız, ben buna inanmıyorum. Bir buçuk ayda diğer takımlar arasında çok büyük bir fark olmasını bekliyorsanız, ben buna da inanmıyorum. Zamanla üst üste maç kazanan takım halini alacağız, buna kesinlikle inanıyorum. Ama Avrupa Ligi nde 3 gün önce bir maç oynadık. Ve 3 gün sonra böyle bir maçta en iyi performansını ortaya koyabilecek bir düzeyde olduğunu düşünmüyorum takımımızın. Buna elverişli bir durumda değiliz. Ama ileride daha kaliteli bir takım olacağız. Hep agresif bir takım olacağız ve oyun içindeki etkimizi artıracağız. Bizim isteğimiz hep bu yönde oyacak. Henüz bu mümkün değil ama ileride daha iyi olacağımız düşünüyorum. Tekrar söylemek istiyorum; Galatasaray, Trabzonspor, Beşiktaş olsun hiçbir takım her maçını kazanma imkanı bulamayacak. Bu kesinlikle imkansız. Bunu anlamam için bana 1,5 ay yetti. Kıyasıya bir lig olacağını düşünüyorum. Çok kaliteli takımlar arasında geçen kıyasıya bir şampiyonluk mücadelesi olacağını düşünüyorum. Ligin sonunda daha az hata yapan kupayı müzesine götürecek. Daha fazla etkili oymaya başaran taraf kupayı müzesini götürecek. Bizim estiğimiz de bu. Biz her zaman böyle bir takım olmaya çalışacağız. şeklinde konuştu. Preira, oyuncu değişiklikleriyle ilgili bir soru üzerine de şunları söyledi: 45. dakikaya gitsek birebir aynı değişiklikleri yapardım. Oyunu daha çok kontrol edebilmek, daha çok pas yapmak istiyorduk. Oyuna bu anlayışla çıktı. Ama maalesef ilk yarda zorlandık. İsteklerimize uygun bir oyun göremedik maalesef. Bu nedenle önde olmamıza rağmen hiçbir şekilde oyunu kontrol edemediğimizin farkındaydık. İkinci yarı çok daha iyiydik. Ceylan: Eto'o'nun kalitesi tartışılmaz Spor Toto Süper Lig'in ikinci İlk hafta galibiyetinden sonra TARTIŞILMAZ" haftasında Gençlerbirliği'ni bu hafta istikrar için önemli bir 3-1 mağlup ederek, ligde iki maça çıktıklarını dile getiren maçını da kazanan Hasan Ali Ceylan, "Heyecanlı Antalyaspor'un basın sözcüsü bir maç oldu. Hasan Ali Ceylan, maçta takımın oldukça başarılı olduğunu söyledi. Ceylan, muhabirine yaptığı açıklamada, geçen hafta deplasmanda Medipol Başakşehir'i 3-2 mağlup ederek, lige hızlı bir giriş yaptıklarını belirtti. Gençlerbirliği maçında yaşadığımız ve hafta içi birçok dedikoduların olduğu önemli hem yönetsel hem de teknik adamlık anlamında önemli bir imtihan verdik. Bugün maçtan önce hem taktik konuşmasında, hem de teknik heyetle bir araya geldiğimizde penaltı olursa kim atacak diye konuştuk. Nihayetinde penaltı oldu. Penaltı olursa kararı ben vereceğim, topun başına kimse gitmeyecek dedim. Özellikle Oyuncularımız galibiyet için son dakikaya kadar çok iyi mücadele etti. Dünkü maçta takım oldukça başarılıydı. Galibiyet serisini devam ettirmek istiyoruz" diye konuştu. "ETO'O'NUN KALİTESİ Ceylan, Kamerunlu futbolcu Samuel Eto'o'nun Gençlerbirliği maçında da iyi mücadele sergilediğini vurgulayarak, "Eto'o dünkü maçta güzel bir vuruş yaparak, topu kalecinin uzanamayacağı noktaya gönderdi. Böylece ligdeki iki maçta üç gol atmış oldu. Dünya yıldızı Eto'o'nun kalitesi tartışılmaz" ifadelerini kullandı. Üstünoğlu: Trabzonspor her zaman şampiyonluğa oynayan bir takım Trabzonspor Kulübü Başkan Yardımcısı Abdi Serdar Üstünoğlu, bordo mavili takımın her zaman şampiyonluğa oynayan bir takım olduğunu söyledi. o 2 oyuncuyla da üzerine basa basa konuştuk. Oyuncular önemli bir karakter özeliği gösterdiler. Kweuke topu Deniz e bıraktı, o da kaçırdı. Tam tersi de olabilirdi. şeklinde konuştu. Müsabakanın ilk devresinde çok iyi mücadele ettiklerini anlatan Karaman, maçla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: İlk 45 dakika iyi bir oyun ortaya kolduk. Z onguldak Ereğli Trabzon Taraftarları Derneğini ziyaret eden Üstünoğlu, açıklamalarda bulundu. Trabzonspor'un 2-1 lik üstünlüğü ile tamamlanan karşılaşmada Beşiktaş'ın attığı gol ve hakem yönetiminin konuşulduğu sohbette Üstünoğlu, hakem Ali Palabıyık'ın maç genelinde iyi bir oyun yönettiğini ancak Ricardo Quaresma'nın, attığı golden önce yaptığı hareketle ikinci sarı karttan atılması gerektiğini ve golünde olmayacağını söyledi. Karaman: İleriye dönük pozitif bir görüntü Çaykur Rizespor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, "Beraberliği yakaladık. Nihayetinde iyi bir maç çıkarttık. Yediğimiz gole kadar pozisyonlarımız vardı. 1-0 geriden gelmek zor. Fenerbahçe nin ilk onbiri ve dışarıda bekleyen skoru değiştirecek oyuncular... Persie ye 2 top geldi, biri gol oldu. Böyle bir takıma karşı oynuyorsunuz. Penaltıyı kaçırdık. Beraberliği yakaladık. Nihayetinde iyi bir maç çıkarttık. 2 maç 4 puan. Oyuncularım lig başlangıcında ileriye dönük pozitif bir görüntü ortaya koyduklarını düşünüyorum. Sohbetin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Trabzonspor Kulübü Başkan Yardımcısı Abdi Serdar Üstünoğlu, takım olarak 3 transfer daha yapmak üzere olduklarını yapacakları transferlerin isimlerinin ise kendisinde kalmasını istediğini belirtti. Üstünoğlu, "Avrupa kupalarından elenmek bizleri üzdü tabi ki. Çünkü biz biliyorsunuz geçmiş yıllarda Avrupa kupalarında üst seviyelerde oynayan bir ekiptik. Bu sene de arzu ederdik ki üst seviyelere oynayalım. Ancak futbol bu. Futbol da böyle şanssızlıklar maalesef oluyor. Şu anda lige odaklandık. Trabzonspor her zaman şampiyonluğa oynayan bir takımdır. Geçmişine baktığınızda, 4 büyük dediğinizde 7 tane şampiyonluğunu görüyorsunuz. Dolayısıyla bu sene de renkli bir yıl olacak. Zorlu bir yıl olacak. Trabzonspor ligi forse eden ligin güçlü ekiplerinden olduğunu ilerleyen günlerde daha net bir şekilde göreceksiniz. Transfer konusunda da bu hafta içerisinde 1-2 hatta 3 transferi duyuyor olacaksınız. İsimler bende kalsın" diye konuştu. Servet ve Nihat'a kadro umudu por Toto Süper Lig ekip- Mersin İd- Slerinden manyurdu'nda sözleşmesi yenilenmeyen Servet Çetin'in durumunun yeniden ele alınacağı, kadro dışı bırakılan kaleci Nihat Şahin'in de yakın zamanda affedilebileceği bildirildi. Futbol şube sorumlusu Ahmet Serttaş, yaptığı açıklamada, bazı internet sitelerinde "Servet Çetin ile yeniden görüşülüyor" şeklinde haberlerin çıktığını söyledi. Futbolcuyla herhangi bir görüşme yapılmadığını ancak durumunun yarın yapılacak olağan yönetim kurulu toplantısında değerlendirileceğini ifade eden Serttaş, " Şu anda bir girişimimiz yok. Teknik direktör Mesut Bakkal'ın raporu doğrultusunda bir karar verilecek. Hocamızla da konuyla ilgili bugün bir görüşme yapacağız. Hocamızın şu ana kadar 'Servet gelsin' diye bir talebi olmadı" diye konuştu. Serttaş, sezon öncesi kadro dışı bırakılan ve kendisine kulüp bulması istenen kaleci Nihat Şahin'in de durumunda bir değişiklik olabileceğini aktararak, "B takımla idmanlara çıkan Nihat Şahin de bizim oyuncumuz. Onun durumu da bugün yarın netleşecek" Serttaş, sözleşmesi yenilenmeyen Sinan Kaloğlu'yla ilgili ise şu an için bir düşünceleri olmadığını ifade etti. S ertaş, lige iyi başlamayı hedeflediklerini ancak istedikleri sonuçları alamadıklarını belirterek, Akhisar Belediyespor karşısında iyi oynamalarına rağmen bireysel hatalardan gelen bir mağlubiyet aldıklarını kaydetti. Kaybedilen bir şeyin olmadığının altını çizen Serttaş, gelecek maçlara hem futbolcular hem de şehir olarak iyi konsantre olmaları gerektiğini sözlerine ekledi.

15 Konut satışları yüzde 13,5 arttı T ürkiye genelinde temmuzda 96 bin 589 konut satıldı. Geçen ay satılan konut sayısı bir önceki aya göre yüzde 12,7 azalırken, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13,5 artış gösterdi.türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), temmuz ayına ilişkin konut satış istatistiklerini açıkladı. Buna göre, Türkiye genelinde geçen ay 96 bin 589 konut satışı gerçekleştirildi. İstanbul, 17 bin 182 konut satışı ile en yüksek paya (yüzde 17,8) sahip olurken, bu şehri 10 bin 722konut satışı (yüzde 11,1) ile Ankara, 5 bin 769 konut satışı (yüzde 6) ile de İzmir izledi. Konut satış sayısının düşük olduğu iller, 14 konut ile Hakkari, 16 konut ile Ardahan, 33 konut ile Şırnak oldu. potekli konut satışları temmuzda, geçen yılın onom HERKES için EKONOMi POLiTiKA KREDi KARTI'NDA TAKSiT İ İPOTEKLİ SATIŞLAR aynı ayına göre yüzde 0,5 azalış göstererek 30 bin 754'e geriledi. Toplamkonut satışları içinde ipotekli satışın payı yüzde 31,8 oldu. İpotekli satışlarda İstanbul 6 bin 465 konut satışı ve yüzde 21 pay ile ilk sırayı aldı. Toplam konut satışları içerisinde ipoteklisatış payının en yüksek olduğu il ise yüzde 50 ile Hakkari olarak belirlendi. Diğer satış türleri sonucunda el değiştiren konut sayısı ise temmuzda 2014 yılının aynı ayına göre yüzde 21,5 artarak 65 bin 835'e ulaştı. Bu satış türlerinde İstanbul, 10 bin 717 konut satışı ve yüzde 16,3 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul'daki toplam konut satışları içinde diğer türdeki satışların payı yüzde 62,4 olarak gerçekleşti. Ankara, 6 bin 895 ile ikinci sırada yer alırken, bu kenti 3 bin 696konut satışı ile İzmir izledi. Salı KDV dahil 25 sınırlaması üzerinde çalışılıyor elde ettiğini belirten Akben, şöyle devam etti:"şimdi rekabetin artması, faiz gelirlerindeki bankaların bu marjlarının düşmesiyle birlikte bankalar kendi başka gelir imkanları arama yoluna gittiler. Tabii bunun da doğurduğu sonuç olarak da karşımıza bir sorun olarak görüştüğümüz, konuştuğumuz bu tüketicilerden alınan hizmet komisyon bedelleri çıktı. Bunlar tabii enflasyonla, faiz oranlarıyla, bankaların karlılığıyla, öz kaynak gelirleriyle alakalı. Belki bir banka çok iyi karlılık sergiliyor, bir banka bakıyorsunuz çok düşük karlılık sergiliyor. Elbette kendi stratejilerinden kendi hatalarından dolayı bir zarar ediyorlarsa bu zararı tüketiciden veya başkalarından çıkarmaları beklenemez. Böyle bir yaklaşıma biz de müsaade etmeyiz, böyle bir şey yapma şansları zaten yok. Bu konularda gerek BDDK'nın kendi düzenlemeleri, gerek bankaların kendi içlerinde, Bankalar Birliği bazında çalışma komiteleri var, onların bu olaylara bizim de telkinlerimizle, bizim de içinde dahil olduğumuz gruplarla inşallah bu alanda önemli mesafeler alacağız, bu işi sorun olmaktan çıkaracağız." Fiyatındaki artış kadınların 'ALTIN GÜNÜ'NÜ BİTİRDİ BDDK Başkanı Akben kredi kartları ve tüketici kredilerinde taksit sınırlamasının Finansal İstikrar Komitesi toplantısında gündeme geldiğini konu üzerinde çalışıldığını belirtti. B ankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, kredi kartları ve tüketici kredilerinde taksit sınırlamasının, Finansal İstikrar Komitesi toplantısında gündeme geldiğini, konu üzerinde çalışıldığını belirterek, "Acaba bunu biraz esnetebiliriz miyiz diye konuştuk" Akben, Finans Masası'nda, aidatı olmayan kredi kartlarının talep görüp görmediğinin sorulması üzerine, kredi kartlarıyla ilgili limitlere kısıtlama getiren düzenleme getirildiğini hatırlattı. Burada daha çok tüketicilerin borçlanmasını kontrol altına almanın amaçlandığını anlatan Akben, bununla tüketicinin kendi gelirinin çok üzerinde bir borçlanmaya gitmemesinin ve birtakım sıkıntılar yaşanmamasının istendiğini ifade etti. Akben, limitleri daha düşük, bir bedel ödenmeyen "temassız kart"lara, düşük limitler nedeniyle talebin sınırlı olduğunu söyledi.kredi kartlarındaki borçlanma ve taksit sayısı azaltıldığında hacmin daraldığına dikkati çeken Akben, şöyle devam etti: "Şimdi biz burada bunları kontrol altına aldığımızı düşündük ama bunun yanında bu defa kredi kartı kullanmadan başka alanlarda borçlanmalar başladı. Bu çek, senet veya diyelim ki mobilyacı, beyaz eşyacı kendi taksit yapıyor. Bu defa şöyle bir şeyle karşılaşıyoruz, en az eskiden bunları görerek yönetebiliyordunuz, şu anda yönetiminiz dışına çıkıyor. Bireylerin ne kadar borçlandığı ayrı bir çalışma konusu o. Regülatör olarak ne kadar çok bilgiye sahipseniz, yönetimi daha doğru yapabiliyorsunuz. Bu defa onu düşünüyoruz. Acaba oradaki borçlanmanın ölçüleri nedir?" "Kararın Finansal İstikrar Komitesi'nden çıkması lazım" Bu konuda esnetme düşünülüp düşünülmediğinin sorulması üzerine Akben, "Esnetme diyemem şu anda. Onu bir Finansal İstikrar Komitesi kararı ile yapmıştık. Ancak o kararın yine oradan çıkması lazım, orada bir rakamları, gecikme oranlarını ortaya koymamız lazım" şeklinde konuştu.bddk Başkanı Akben, "Konuyu Finansal İstikrar Komitesi'ne taşımayı düşünüyor musunuz?" şeklinde soru üzerine, şunları kaydetti: "Geçen toplantıda aslında kısmen onu konuştuk taksit sayısı 9, acaba biraz bunu esnetebiliriz miyiz şeklinde veya tüketici kredilerindeki pay 36 taksit gibi... Fakat orada da onları artırdığınızda bu defa cari açığa olumsuz etki yapıyor. Bilhassa ithal cep telefonu gibi ya da pahalı ürünler konusunda bunu esnettiğinizde cari açığa olumsuz etki yapıyor. Yani birbirini orta bir yerde buluşturmak lazım. Yönetebilir bir seviyeye getirmek lazım. Etkilerini azaltıcı tedbirlerle yapmak lazım."bunun Finansal İstikrar Komitesinin gündeminde olup olmadığının sorulmasına karşılık Akben, konunun üzerinde çalışıldığını belirtti. "Bankaların hizmet gelirlerini sorun olmaktan çıkaracağız" Bankacılık sektörünün hizmet gelirlerine dönük bir soru üzerine de Akben, faiz oranlarının düştüğü dönemlerde bankaların, bankacılık hizmetlerinden aldıkları ücret ve komisyonları artırma yoluna gittiklerini ifade etti. Faizlerinin çok yüksek olduğu dönemlerde bankacılık yaptıklarını anlatan Akben, o dönemde faizlerin yüksekliği nedeniyle kimsenin bankacılık hizmet gelirlerine bakmadığını, havale masrafı, çek senet komisyonları gibi de çok fazla ürün bulunmadığını söyledi. Bankaların o dönemde daha çok gelirlerinin büyük bölümünü faiz gelirlerinden Yılbaşından bu yana yükselen doların etkisiyle yurt içinde artan çeyrek altın fiyatları, kadınların düzenledikleri "altın günü"nü, "TL günü"ne dönüştürdü. A ltın günü" için genellikle tercih edilen "çeyrek" fiyatlarının dünya ve iç piyasadaki dalgalanmalara bağlı olarak her ay değişmesi kadınların arasını açtı. Yıl başında 148 lira olançeyrek ziynetin satış fiyatı, cuma günü 178 liraya kadar yükseldi. Fiyattaki bu yükseliş kadınların birikim tercihlerine de yansırken, "altın günleri" "TL gününe" dönüştü. muhabirinin sorularını yanıtlayan Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş, altın fiyatlarının son 4 yılın zirvesini gördüğünü anımsattı. Ramazanda düğün sezonu olmadığı için altına büyük bir talebin olmadığını, bu nedenle fiyatların düşük seyrettiğini hatırlatan Memiş, bir kısım vatandaşın o dönemde düşüşten faydalanarakaltın aldığını dile getirdi. Ramazanda 155 lira civarında seyreden çeyrek altın fiyatının şu anda 180 liraya kadar çıktığı bilgisini veren Memiş, ciddi bir artış olduğunu, bu yükselişten hem düğün yapacakların, hem de "altın günü" yapan kadınların etkilendiğini, şu anda her iki tarafın da şokta olduğunu ifade etti."cumhuriyet günü yapanlar da 500 liralık 'TL gününe' geçmiş olabilir" Kadın müşterileri ile sohbetlerinde " altın günlerini" sorduğunu aktaran Memiş, "Kadınlar 'Artık bizaltın gününü bitirdik' diyorlar. Neden diye sorduğumuzda; 'Ben geçen ay çeyreği 155 liraya aldım, şimdi 180 lira. Burada bir haksızlık oluyor ve bazılarımıza sıra gelince zarar ediyorlar. Bu da anlaşmazlığa neden oluyor' yanıtını alıyoruz" şeklinde konuştu. Bu nedenle bir çok kadının "altın gününü" iptal ettiğini ve Türk Lirası'na döndüğünü vurgulayan Memiş, kadınların çoğunun artık 200 liralık "TL günü" yaptığını dile getirdi. Çeyrek günü yapan kadınların yanı sıra, Cumhuriyet günü düzenleyenlerin de bulunduğuna dikkati çeken Memiş, şöyle devam etti: " Altın günü yapan bir kadın bundan 1 ay önce Cumhuriyet altını aldığında 635 lira ödüyordu, bugün ise 730 liraya alınıyor. Yani arada 95 liralık fark var. Bu kadınlar da 500 liralık 'TL gününe' geçmiş olabilir. Bu yıl bir çokaltın günü iptal oldu."