AK Parti ile görüşülecek olması bile etkili oldu. CHP li koalisyon Türkiye yi uçurur. MGK, Suriye yi ele aldı

Transkript

1 AK Parti ile görüşülecek olması bile etkili oldu CHP li koalisyon Türkiye yi uçurur CHP nin duayen ismi ve TBMM Başkan Adayı Deniz Baykal ın söylemleri; Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu nun sorumlu devlet adamı tavrıyla yumuşattığı siyasi hava, bir AKP-CHP koalisyonunun zemini hazırladı dersek yanlış olmaz herhalde Türkiye gerçekten de çok zor üç seçim yaşadı. İki yıla sığan yerel seçim, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçim ülkeyi öyle gerdi ki, rahatlatacak bir yol aranıyordu. O yol, siyasetin doğasında vardı ve bulundu: AKP-CHP koalisyonu TBMM Başkanı seçiminin ardından yapılan hükümet kurma görevlendirmesinde gözler, kulaklar AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu nda olacak Oktay YILMAZ ın yazısı 12. SAYFADA EFSANE RÖPORTAJLAR Fiyatı 25 Kr MGK, Suriye yi ele aldı ETRAFLICA Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantısı'nda Suriye'de cereyan eden hadiselerin etraflıca değerlendirildiği, muhtemel tehditlerin görüşüldüğü ve Türkiye sınırlarında alınan ilave güvenlik tedbirleri ABD: Tampon üzerinde durulduğu bildirildi. Bildiride, Bölgede yaşayan sivil KANITI YOK halkı hedef alan terör saldırıları ile bölgenin demografik yapısının değiştirilmesine yönelik eylemlerden duyulan endişe dile getirilmiştir" denildi. Ayrıca, "Milletimizin kardeşlik duygularını ve bir arada yaşama iradesini zayıflatarak ülke genelinde vatandaşlarımızın güvenliğini ve hayat hakkını ortadan kaldırmayı hedef alan terör örgütlerine yönelik mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğinin altı çizilmiştir" vurgusu yapıldı. HABERİ 12. SAYFADA ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü yardımcısı Mark Toner, başkent Washington'da düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin, Suriye'de tampon bölge oluşturacağı konusunda somut kanıt olmadığını Toner, bölgede yaşanan gelişmelerden kaygı duyduklarını da belirtti. Toner,bir soru üzerine, İstanbul'da düzenlenen LGBTİ yürüyüşünde polisin neden şiddet kullandığını anlayamadıklarını dile getirdi. Fehmi Koru En do ru koalisyon formülü 3. Sayfada Prof.Dr. Nurullah Çetin Türkçe Bakı 11. Sayfada Hayrettin İvgin Kültürel Boyut 9. Sayfada M.Nuri Parmaksız Hayata ve A ka dair 9. Sayfada İsrail, uluslararası hukuku İHLAL etti İsrail ordusunun, Gazze ablukasını delmeyi Gazze'ye Özgürlük Filosu'na müdahaleyi değerlendiren uzmanlar, hedefleyen 3. Özgürlük Filosu'na uluslararası sularda müdahale ederek el koyduğu tekne, İsrail'in uluslararası hukuku tekrar ve Aşdot limanındaki donanma üssüne getirildi. açıkça ihlal ettiğini belirtti. İsrail'in 2007'den bu yana Filistinlilere karşı sürdürdüğü ablukayı delerek Gazze'ye insani yardım malzemesi götürmeyi amaçlayan 3. Özgürlük Filosu'na müdahale etmesi, İsrail ordusunun 2010'da "Gazze'ye Özgürlük Filosu"ndaki 500'den fazla kişiyi taşıyan Mavi Marmara gemisine düzenlediği saldırıyı akıllara getirdi. HABERİ 12. SAYFADA www. gazetesi.com.tr gazetemizi bu adresten takip edebilirsiniz ü dan takip edebilirsiniz Gazetemizi Gazetemizi /yedigun.gazetesi CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl: TÜRKİYE hükümetsiz KALMAZ CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, seçim sürecini, sonrasını ve koalisyon ihtimalleri ile bir erken seçim olasılığını değerlendirirken, Türkiye yi rahatlatacak bir bilinç ile hareket ettiklerini ve Türkiye yi hükümetsiz bırakmayacaklarını ifade etti. Bingöl, Erken seçimi mi yoksa koalisyonu mu kuvvetli bir olasılık olarak görüyorsunuz sorusunu yanıtlarken, Seçimin sonrasında bir erken genel seçim toplumu rahatlatmayacaktır dedi ve gerekçelerini sıraladı. Efsane GÜZELDERELİ nin röportajı 13. SAYFADA Alo Mamak a YOĞUN İLGİ Mamak Belediyesi, Alo Mamak hattından ve belediyenin mail adresinden bu yılın ilk altı ayı içerisinde toplam 34 bin 467 çağrı aldı. Mail ve telefon aracılığıyla gelen çağrılara doğrudan cevaplanıyor. HABERİ 4. SAYFADA

2 2 SİNEMA TV / MAGAZİN Hayranları Barış Akarsu'yu unutmadı BARTIN - Muğla'nın Bodrum ilçesinde 8 yıl önce geçirdiği trafik kazasında ölen şarkıcı Barış Akarsu'nun ailesi ve hayranları, doğum gününde sanatçının mezarını ziyaret etti. Bodrum Torba Kavşağı'nda doğum günü 29 Haziran'da geçirdiği trafik kazasında yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede 4 Temmuz'da yaşamını yitiren Akarsu'nun ailesi ve hayranları, şarkıcının posterleriyle Kültür Park'ta toplandı. Akarsu'nun seslendirdiği "Islak Islak", "Gözlerin" ve "Amasra" şarkılarını söyleyen grup, Amasra Şehir Mezarlığı'na kadar yürüdü. Düzenlenen anma töreninde, Akarsu'nun mezarına karanfil bırakıldı, Kur'an-ı Kerim okundu ve dua edildi. Yürüyüşe "Doğum günün kutlu olsun canım oğlum" yazılı çiçekle katılan anne Hatice Akarsu, gazetecilere yaptığı açıklamada, oğlunun 36. yaş gününde mezarının başında sevenleriyle bir araya geldiklerini Acılarının çok büyük olduğunu belirten Akarsu, "Oğlumu 8 yıl önce Allah'ıma emanet ettim. Biz onunla sadece bedenen ayrıldık. Çocuğumun ruhu hep yanımda, bütün sevenlerinin yanında. Allah kimseye böyle acı vermesin, hiçbir anneyi evlat acısıyla sınamasın" diye konuştu. Barış Akarsu'nun bulunduğu otomobil, 29 Haziran 2007'de Bodrum Torba Ka vşağı'nda, Halil İbrahim Çetin yönetimindeki kamyonla çarpışmış, otomobildeki Zeynep Koçak ve Nalan Kahraman ölmüş, yaralanan ve özel hastanede tedavi altına alınan Barış Akarsu da 5 gün süren yaşam mücadelesini kaybetmişti. Akarsu'nun cenazesi, Bartın'ın Amasra ilçesinde toprağa verilmişti. (AA) Buena Vista Social Club, İzmir'i salladı İZMİR - Kübalı müzik grubu Buena Vista Social Club, "Adios" turu kapsamında Çeşme ilçesindeki Açıkhava Tiyatrosu'nda konser verdi. İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfınca organize edilen 29. Uluslararası İzmir Festivali'nde sahneye çıkan 12 kişilik grup, iki saat boyunca sanatseverlere müzik ziyafeti sundu. Kuruldukları günden bugüne binden fazla etkinlikte sahne alan Grammy ödüllü grupta trombon sanatçısı ve grup lideri Jesus Aguaje Ramos, solist Omara Portuondo, gitarist Eliades Ochoa, trompet sanatçısı Guajiro Mirabal ve ut virtüözü Barbarito Torres, sanatseverlerden dakikalarca alkış aldı. 1997'den bugüne dek farklı yapı, görünüş ve kombinasyonlarıyla, Küba müziğinin elçileri olarak dünya çapında konserler veren orkestra, guajiradan danzon, bolero, ça-çaça ve rumbaya kadar, Küba müziğinin klasik stil ve ritimlerini bilinen şarkı ve ritimlerin yeni versiyonlarıyla harmanladıkları yeni sahne sunumuyla İzmir'deki dinleyicilerine "Elveda" dedi. 29. Uluslararası İzmir Festivali, 1 Temmuz'da İzmir Ekonomi Üniversitesi Gösteri Merkezi'ndeki "The Soul Rebels" konseriyle devam edecek. Festival, 2 Temmuz'da İzmir Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu'ndaki "Cenevre Büyük Tiyatrosu Balesi" gösterisiyle sona erecek. (AA) Vizyona yeni girecek filmler "Escobar: Kayıp Cennet" Josh Hutcherson, Benicio Del Toro, Claudia Traisac, Brady Corbet ve Ana Girardot'un rol aldığı filmin yönetmenliğini Andrea Di Stefano yaptı. Oscar'lı oyuncu Benicio Del Toro'ya başrolde "Hunger Games" serisinin yıldızı Josh Hutcherson'ın eşlik ettiği "Escobar: Kayıp Cennet", bir dönemin uyuşturucu baronu Pablo Escobar'ın hayatını beyazperdeye taşıyor. Gerilim türündeki filmin konusu özetle şöyle: "Pablo Escobar'ın sırlarla dolu, parıltılı zirve yıllarında geçen filmde Nick (Josh Hutcherson), sörf yapmak için gittiği Kolombiya'da rüyalarının kadını Maria'yla tanışır. "Karanlık Yerler" "Kayıp Kız"ın yazarı Gillian Flynn'in kaleminden çıkma gerilim filmi "Karanlık Yerler"in başrollerinde en son birlikte "Mad Max"te izleyicinin karşısına çıkan Charlize Theron ve Nicholas Hoult bulunuyor. Charlize Theron ile Nicholas Hoult'un yanı sıra Chloe Grace Moretz, Christina Hendricks ve Andrea Roth'un da rol aldığı filmin yönetmenliğini Gilles Paquet- Brenner üstlendi. Gillian Flynn'ın romanından sinemaya uyarlanan filmin hikayesi, Libby Day'in ailesinin Kansas şehrindeki bir çiftlikte vahşi ve acımasız bir şekilde katledilmesiyle başlıyor. "McFarland" "Tek Başına" adlı filmle adını duyuran Niki Caro'nun yönetmen koltuğuna oturduğu yapımın başrolünde usta oyuncu Kevin Costner yer alıyor. Costner'a başrolde Maria Bello, Diana Maria Riva, Morgan Saylor ve Chris Nunez'in eşlik ettiği filmde, 1980'li yıllarda sosyal ve fiziksel zorlukları aşan McFarland kasabasının şampiyon atletizm takımı anlatılıyor. 06:18 İstiklal Marşı ve Günün Program Akışı 06:20 Pastane 07:05 Osmanlı Tokadı 09:05 Böyle Bitmesin 11:00 Benim Camim 11:10 Sofraya Buyurun 11:25 Değişen Hayatlar 12:00 Sen Olsan Ne Yapardın? 12:50 Yeşil Deniz 15:00 Pastane 16:00 Kıssalı Harikalar Kumpanyası 16:05 Seksenler 18:10 Gönül Köprülerimiz 18:45 Hava Durumu 18:50 Ana Haber Bülteni 19:10 Ramazan Sevinci 20:50 Zeyrek ile Çeyrek 22:00 Yunus Emre 23:30 Diriliş "Ertuğrul" 01:40 Sahur Bereketi 03:30 Mukabele 04:25 Zeyrek ile Çeyrek 05:10 Sofraya Buyurun 05:25 Ramazan Güzeldir 06: :35 Hz. Ömer 07:30 Çocuklar Duymasin 09:25 Hz. Ömer 10:25 Nihat Hatipoğlu İle Resul İzinde 11:00 Kaçak - 3.Bölüm 13:00 Kizlar Ve Anneleri 15:00 Çocuklar Duymasin 16:00 Zahide İle Yetiş Hayata 18:45 Atv Ana Haber Bülteni 19:45 Nihat Hatipoğlu İle İftar 21:15 Kara Para Aşk - 00:30 00:30 Hz. Ömer 01:15 Nihat Hatipoğlu İle Sahur 03:40 Kirgin Çiçekler 07:00 Her Sabah 09:00 Gag Guk 09:45 Aş Kendini 10:30 perihan la Sağlikli Ramazanlar 12:30 Erkan Akkuş ile Öğle Haberleri 12:50 Aslı Hünel ile Rengarenk 15:30 Elif'in Ramazan Sofrası 16:30 Dolu Dolu Ramazan 18:30 Ekin Olcayto ile Ana Haber 19:45 Cezalandırıcı 21:40 Kanlı Para 23:45 Bunu Konuşalım 00:45 Mekke'den Medine'ye 02:20 Sahurname 03:45 Cezalandırıcı 05:20 Dolu Dolu Ramazan 05:00 Güzel Köylü 07:00 Kadın İsterse 08:00 Dürüye'nin Güğümleri 10:00 Aramızda Kalsın 12:15 Güzel Köylü 14:30 Ben Olsam 16:15 Kiralık Aşk 18:30 Star Haber 19:15 Çarkıfelek 20:30 Çilek Kokusu 22:30 Yerli Dizi 00:30 İnsanlar Alemi 01:30 Fatih Çıtlak ile Sahur Bereketi 03:30 Çarkıfelek 07:00 Oynat Bakalım 08:00 Çocuk Kuşağı 09:00 Aramızda Kalmasın 12:15 Ütopya 13:15 Ütopya Panorama 15:15 Kaçak Gelinler 16:45 Arda'nın Ramazan Mutfağı 17:45 Çok Güzel Hareketler Bunlar 20:00 Survivor All Star (Yeni Bölüm) 23:15 Ütopya (Yeni Bölüm) 00:15 Oynat Bakalım 01:30 Sahur Vakti (canlı) 03:30 Aramızda Kalmasın 05:00 Arda'nın Ramazan Mutfağı 05:30 Çok Güzel Hareketler Bunlar 06:00 Acemi Cadı Tekrar 08:00 Akasya Durağı Tekrar 09:30 Alın Yazım Tekrar 11:00 Aşk-I Memnu Tekrar 13:00 Bkm Mutfak Tekrar 14:15 Küçük Ağa Tekrar 16:30 Arka Sokaklar Tekrar 18:50 Baba Haber Bülteni 19:00 Ana Haber Bülteni 20:00 Kalbim Ege'de Kaldı 23:15 Sinema 02:00 Bayraktar Hoca İle Kuran'ı Kerim-i Anlamak Yeni Bölüm 03:30 Ulan İstanbul 05:00 Geniş Aile 20:50 YUNUS EMRE Anadolu Selçuklu Devleti içerisinde Moğol etkisi kendini devlet yönetimden dini fetvalara kadar her yerde göstermektedir. Moğolların arzuladığı gibi devleti idare ve sevk eden Anadolu Selçuklu Başveziri Muinuddin Pervane, makamlara yaptığı atamalara liyakati hiçe sayan bir tutum sergilemektedir. İdarenin ehil ellerde olmaması da toplum içerisinde ki birliği ve dirliği bozmaktadır. ÇİLEK KOKUSU Aslı ve Gonca, Burak ın otelinde çalışmaya başlıyor. Bardan ele ele kaçan Burak ve Aslı ertesi gün gazetelere manşet olur. Bu olay Çağla yı ve Selda yı fazlasıyla sinirlendirir. Bunun üzerine Burak, yanındaki kızın yine Volkan ın kız arkadaşı olduğunu söyler. Ama bu sefer Çağla nın sessiz kalmaya niyeti yoktur Bodrum a, Burak ın yanına gitmeye karar verir. Bu arada Aslı ve Gonca kendilerini bekleyen büyük sürprizden habersiz otelde çalışmaya başlamıştır. Her şey çok güzel giderken Aslı nın karşısına Burak bu sefer de çalıştığı yerde çıkar hem de patronu olarak. Bu karşılaşma onların başına nasıl bir macera açacaktır? 20:00 KALBİM EGE DE KALDI Düğünden kaçarak Iraz Nene nin oynadığı oyundan kurtulmayı düşünen Zeliş ve Mustafa çok geçmeden köyden çıkış olmadığını anlarlar. İkisi de kızgındır. Ailelerine bu evliliğin sürmeyeceğini hemen boşanacaklarını söylerler. Hatta dilekçeyi ilk kimin vereceğine dair iddialaşırlar. Ancak Iraz Nene boşanmalarına göz yummak niyetinde değildir. İkisine de yeni bir kuralı çıtlatıverir. Boşanma davasını kim açarsa bütün mirası diğeri alacaktır. Bu bilginin etkisiyle Mustafa ve Zeliş için yeni bir soğuk savaş başlar. İkisi de köy ahalisine mutlu çift oyunu oynarken evde birbirlerini delirtip boşanma davası açtırmaya çalışmaktadır. Ancak bu oyunları tatsız bir kazayla sonuçlanır.

3 bölge haberleri 3 Konya'da 13 ton tarihi geçmiş peynir ele geçirildi KONYA - Konya'da park halindeki bir tırda 13 ton tarihi geçmiş peynir bulundu. Alınan bilgiye göre, merkez Karatay ilçesi Mevlana Kültür Merkezi yakınlarında bir tırdan kötü kokular geldiği ihbarı alan polis ekipleri, belirtilen adrese gitti. Tırdaki peynir kutularının yanındaki 2 kamyona yüklendiğini fark eden ekipler, kötü kokular yayılan peynirlerin kontrol edilmesi için Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğüne haber verdi. Gıda denetim ekiplerince yapılan çalışmada, son kullanma tarihi geçmiş peynirlerin sağlığa zararlı olduğu tespit edildi. Bunun üzerine polis ekipleri, kamyon sürücüleri İdris G. (42) ile Ali B'yi (39) gözaltına aldı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ekipleri, işlemlerin ardından tırdaki yaklaşık 13 ton peynire imha edilmek üzere el koydu. (AA) Görmez: İslam dini, yanlış anlayışların tehdidi aytında ANKARA - Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, İslam dininin yeni ortaya çıkmış birtakım yanlış anlayışların tehdidi altında olduğunu belirterek, "Son 10 yılda, şiddetin gölgesinde ortaya çıkan yeni dini anlayışlar, İslam'ın yeryüzüne getirdiği rahmet mesajlarını tehdit etmeye başlamıştır" dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı, Hacettepe Üniversitesinin Beytepe Yerleşkesi'ndeki Beyaz Ev Restoran'da İslam ülkelerinin büyükelçilerine iftar verdi. Mehmet Görmez, eşi Hatice Görmez ile davetlileri kapıda karşıladığı programın sonunda yaptığı konuşmada, katılımcılarla dertleşmek amacıyla eline aldığı kalemin ucunun çok dertli olduğu için kırıldığını Yazdığı 5-6 sayfalık metni kitapçık haline getirip bastırdıklarını ve katılımcılara dağıtacaklarını belirten Görmez, "Ancak onu size okumaya başlarsam, zannediyorum sahura kadar oturmamız gerekecek" ifadesini kullandı. Görmez, mümin ve Müslüman her insanın kendisine "Biz nereye gidiyoruz?" diye sorması gerektiğini kaydederek, "Ortak evimiz, ortak yurdumuz olan dünyamızı ne hale getirdik? Biz İslam coğrafyasında emanı ve selamı neden kaybettik? Halbuki selam olmadan İslam, eman olmadan iman olmaz" diye konuştu. Görmez, İslam coğrafyasında en önemli sorununun eman ve güvenlik olduğunu vurguladı. "Eman" sorununun dünyada yaşayan bütün Müslümanların "iman" sorununa dönüştüğüne dikkati çeken Görmez, "Başka dünyalarda nefretin, öfkenin ve düşmanlığın, İslam'a yönelik düşmanlığın gelişmesine neden oluyor. Sadece İslam dünyasında bir güvenlik sorunu yok. İslam'ın kendisinin bir güvenlik sorunu ile karşı karşıya olduğunu ifade etmek isterim" değerlendirmesinde bulundu. Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü: "İslam dini, yeni ortaya çıkmış birtakım yanlış anlayışların tehdidi altındadır. Son 10 yılda, şiddetin gölgesinde ortaya çıkan yeni dini anlayışlar, İslam'ın yeryüzüne getirdiği rahmet mesajlarını tehdit etmeye başlamıştır. Bu nedenle bütün İslam ülkelerinin din eğitimini, dini eğitim veren mekanizmalarını gözden geçirmesi gerekiyor. 'Biz nerede hata yaptık?' sorusunun cevabı üzerinde hep birlikte durmamız lazım. Harici sebepleri hepimiz biliyoruz ancak yüce dinimiz bu tür sorunları önce kendi nefsimizde, kalbimizde aramaya bizi davet eder." "Kalplerin katılaştığı bir zaman diliminden geçiyoruz" diyen Görmez, şunları kaydetti: "Yoksa karıncaya bile şefkat etmekle mükellef olan bir mümin, nasıl kendi kardeşini tekbir getirerek cami içinde öldürmeye teşebbüs edebilir? Sevgili Peygamberimize atfedilen bir cihad-ı ekber kavramı vardır. Rivayete göre Bedir Savaşı gibi Müslümanların geleceğini belirleyen bir savaştan dönerken Sevgili Peygamberimiz, 'Biz küçük cihattan büyük cihada döndük' demiştir. Bugün kendi kalbiyle, kendi nefsiyle, kendi hevasıyla, güç tutkusuyla cihat etmeyen nice insanlar, kendi kardeşlerini katlediyor ve bu katletmeye de cihat adını verebilmektedirler." (AA) Türk Kızılayı'ndan Türkmenler e Ramazan yardımı Türk Kızılayı, Tarım-İş Sendikası'nın desteğiyle Irak'ın Süleymaniye kentinde zor şartlarda barınmaya çalışan 250 Türkmen sığınmacı aileye gıda yardımı yaptı. Gönül elçileri 700 bine yaklaştı ANKARA - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayelerinde gerçekleştirilen "Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri Projesi" gönüllü sayısı 700 bine yaklaşırken, en fazla gönüllü kaydının gerçekleştirildiği Hatay, ikinci sıradaki İstanbul'u dörde, üçüncü sıradaki Çorum'u beşe katladı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca yürütülen projeyle toplumda "gönüllülük" kavramına yönelik farkındalık geliştirmek, gönüllü çalışmanın yaygınlaşmasını sağlamak, toplumsal kalkınmaya katkı sağlayacak insan kaynağı ihtiyacını güçlendirmek amaçlanıyor. Projenin çeşitli aşamaları da bulunuyor. İlk olarak koruyucu aile başlığında çalışmalar yapılan projede kaliteli yaşlanma ve kuşaklar arası uyum, engelli hizmetlerine erişim ile aile ve yoksulluk konuları da çalışılacak. Proje kapsamında yurt genelindeki gönüllü sayısı 682 bin 148 kişiye ulaştı. Her ilde vali eşlerinin koordinatörlüğünde yürütülen projede en fazla gönüllü Hatay'da kayıt yaptırırken, bunu İstanbul ve Çorum MUĞLA - Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) ile İngiltere'nin Coventry Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen "3. Küresel Barış Çalıştayı", 49 ülkeden öğrenci ve akademisyenlerin katılımıyla başladı. MSKÜ Atatürk Kültür Merkezi'nde 5 gün sürecek çalıştayda, "Gençliğin, dünya vatandaşlığı, sosyal adalet ve hareketlilik yoluyla barışa desteği" konuşulacak. Çalıştayda, "insan hareketliliklerinin, özellikle gençlerin, sosyal medya aracılığıyla barış mesajını nasıl yayabileceği, barış sürecine nasıl katkıda bulunabileceği, dijital ortamda barış elçisi olarak toplumu nasıl yönlendirebileceği" tartışılacak. MSKÜ Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar, çalıştayın açılışında, bu yıl üçüncüsü düzenlenen etkinliğe ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını Öğrenci ve öğretim elemanlarının değişimi konusuna değinen SÜLEYMANİYE - AA muhabirine konuşan Türk Kızılayı Irak Yardımları Sorumlusu Şafak Lostar, "Tarım-İş Sendikası'nın finanse ettiği ramazan yardım kolilerini Süleymaniye'de barınan 250 Türkmen aileye dağıttık. Önceki gün de Kerkük'te 500 aileye gıda kolisi yardımında bulunduk. Bin aileyi kapsayan yardımları Tarım-İş Sendikası finanse etti" dedi. Yardımların dağıtımına katılan Irak Türkmen Cephesi Milletve kili Aydın Maruf ise bölgede başlayan krizden bu yana her ay kesintisiz bir şekilde sığınmacılara destek olan Türk Kızılayı'na teşekkür etti. Türk Kızılayı'nın ırk, din ve mezhep ayrımı gözetmeksizin Irak'taki tüm sığınmacılara yardım ettiğini vurgulayan Maruf, hayırsever Türkiye halkının ramazan ayında da savaş mağduru insanları unutmadığını Irak'ta çatışmaların başladığı 2014 Haziran'ından beri Türk Kızılayı, ülkenin kuzeyi, güneyi ve orta bölgesinde insani yardım takip etti. Hatay, 220 bin 337 gönüllü sayısıyla en fazla gönüllünün bulunduğu şehir olurken, ikinci sıradaki İstanbul'u dörde, üçüncü sıradaki Çorum'u beşe katladı. Gönüllü sayılarına bakıldığında ise İstanbul 49 bin 338'le ikinci, Çorum 44 bin 493'le üçüncü oldu. Ordu, 38 bin 293 gönüllüyle dördüncü sırada yer alırken, bu şehirleri 33 bin 46 gönüllüyle Tokat, 29 bin 183 gönüllüyle Kırklareli, 26 bin 365 gönüllüyle Balıkesir, 20 bin 683 gönüllüyle Samsun, 17 bin 417 gönüllüyle Adana izledi. Bin 12 gönüllünün sisteme kayıt yaptırdığı Ankara 58'inci, 859 gönüllünün bulunduğu İzmir ise 62'nci sırada yer aldı. Gönül Elçileri Projesi kapsamında en az gönüllünün bulunduğu iller 240 kişi ile Ardahan, 248 kişi ile Yozgat, 257 kişi ile Karaman, 262 kişi ile Tunceli, 282 ile Hakkari oldu. Bin kişinin altında gönül elçisi bulunan diğer iller ise şöyle: "Diyarbakır, Çanakkale, Kars, Bingöl, Kilis, Bayburt, Bolu, Sinop, Eskişehir, Giresun, Sakarya, Erzincan, Şırnak, Bartın, Osmaniye." Proje kapsamında gönül elçileri, özgür iradeyle ve dayanışma ruhu içinde, herhangi bir maddi karşılık beklemeksizin sahip olduğu deneyim, beceri ve kaynakları, toplumun dezavantajlı gruplarından önceliği bulunan kadın, çocuk, yaşlı, engelli, gazi ve şehit aileleri ve diğer nüfus gruplarının yaşam kalitelerini yükseltmeye yönelik kullanan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının vermiş olduğu kurumsal hizmetlere ve çalışmalara katkı sağlayan kişiler olarak tanımlanıyor. Projeye katılmak isteyenler Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdürlükleri ile irtibata geçebilir veya adresinden başvuru yapabiliyor. Proje kapsamında 2014 yılında en fazla gönüllü Hatay'da kayıt yaptırırken, Hatay'ı İstanbul ve Çorum takip etmişti. 220 bin 324 gönüllünün olduğu Hatay'ı 49 bin 41 gönüllüyle İstanbul, 44 bin 477 gönüllüyle Çorum izlemişti. (AA) Dünya gençleri Muğla da barışı konuştu Harmandar, "Üniversitemizde 49 ülkeden 550'nin üzerinde öğrenci eğitim görmektedir. Bunun yanında bugün yaptığımız Küresel Barış Çalıştayı gibi uluslararası etkinliklere de önem veriyoruz" dedi. Çalıştaya 49 ülkeden 97 Proje koordinatörü, MSKÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Füsun Özerdem öğrenci ile öğretim elemanının katıldığını belirten Harmandar, "İnsanlığın barış ve huzur içinde yaşaması için yetiştireceğimiz gençlerin barışı özümseyerek mezun olmalarını arzu ediyoruz. Bu bakımdan bu çalıştayın önemli çalışmaları yürütüyor. Kızılay, bugüne kadar Irak'a 290 tırla yardım malzemesi gönderdi. Türkiye'nin Irak'a yönelik ayni yardımları ise bin tırı geçti. (AA) olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu. Proje koordinatörü, MSKÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Füsun Özerdem ise çalıştayda barışa desteği, farklı ülkeler ve kültürlerden gelen gençlerle işlediklerini bildirdi. Özellikle savaş, çatışma yaşanan coğrafyalardan gelen gençlere barış inşası konusunda eğitim vereceklerini anlatan Özerdem, şunları kaydetti: "Öğrencilere sosyal ve ruhsal alanda, küresel vatandaşlık konusunda eğitimler verilecek. Çalıştayda her yıl spesifik olarak düzenlenecek uluslararası katılımlı bir etkinlikle, farklı millet ve topluluklardan gençleri bir araya getirmeyi amaçlıyoruz. Böylece onların çatışmaların barışçıl yollarla çözümü konusunda birbirleriyle görüş alışverişinde bulunmalarını sağlamak istiyoruz." (AA) Fehmi KORU fkoru@gmail.com Türkiye DAEŞ in hedefi mi değil mi? fkoru@htgazete.com.tr Necmettin Erbakan ın başbakanlığı döneminde çıkılan Afrika gezisinin duraklarından biri Libya ydı; oraya giderken, bir geceyi, Tunus un Cerbe Adası nda geçirmiştik. Bir ucundan diğerine tamamen turistlerin rahat ettirilmesine çabalanan bir adaydı burası... Tunus ekonomisi büyük çapta turizm gelirlerine dayanıyor. Geçen gün, Tunus un turizm merkezlerinden Sousse de, Kalaşnikof unu şemsiye içerisine saklamış bir militanın açtığı ateş sonucu, 38 turist hayatını kaybetti. IŞİD diye de bilinen DAEŞ in üstlendiği kanlı eylem yüzünden, turizm mevsiminin daha yarısına ulaşılmamışken, tatillerini Tunus ta geçirmeye hazırlanan yabancılar rezervasyon iptaline gitti. Eylemin sebebi, gözlemcilere göre, Tunus un turizme dayalı ekonomisini ağır yaralamak... Bunda başarılı olmuşa benziyor DAEŞ... Müslüman olma iddialı bir örgüt, neden Müslüman bir ülkenin ekonomisini hedef alsın? Sorunun cevabı basit: Ülkenin gelirlerine vurulan darbe ekonominin kötüleşmesine yol açar; ekonomik sıkıntılar ise orada yaşayanları her türlü telkine açık hale getirir. DAEŞ gibi İslam coğrafyasında terörü ülkeleri dize getirmek amacıyla kullanmayı dini gereklilik gören örgütlerin telkinine bile... Unutmayalım, Tunus un komşusu Libya, DAEŞ in hedefi. Başkent Trablus, yılın ilk aylarından bu yana, sürekli DAEŞ saldırıları altında. DAEŞ in bu coğrafyada etkili tek güç haline dönüşme projesinin yeni bir aşamaya geçtiği anlaşılıyor ve bu aşamanın kritik hedefi de, belli ki, Afrika nın kuzeyi... Libya, Tunus, Cezayir gibi ülkeler... İlk aşama, Irak ve Suriye de özellikle su ve petrol kaynağı zengin bölgeleri eline geçirmesiydi DAEŞ in; haritaya bakıldığında görülüyor, DAEŞ bölgede artık geniş bir bölgeye hükmediyor. Birkaç merkezi daha düşürürse Türkiye nin en geniş sınırı DAEŞ ile olacak. Stratejisi yalnızca zengin bölgeleri ele geçirmekle sınırlı değildi DAEŞ in; bir başka önemli stratejik unsur da, yerleşmeye çabaladığı bölgenin dışından yabancı savaşçılarla savaşını yürütmesiydi. Afrika nın kuzeyini hedef aldığı ikinci aşamada, Libya ve Tunus tan gelmiş veya Batı ülkelerinde yaşayan Libyalı ve Tunuslulardan derlenerek Irak ve Suriye ye savaşmak üzere getirilmiş militanlarını kullanacağı anlaşılıyor. Libya da öyle; orada DAEŞ bayrağı altında savaşı, Irak ve Suriye de savaşmayı öğrenmiş Libyalılar yürütüyor. Yarın ekonomisini çökertme planı başarıya ulaşırsa, Tunus a da, ülkenin Irak ve Suriye de DAEŞ adına savaşmış unsurları sökün edecektir. Yabancı savaşçılar, ikinci aşamada, kendi ülkelerindeki DAEŞ egemenlik savaşında yerli hale gelebilecek... Planın böyle olduğu çok belli. Tunus ta Kalaşnikof lu saldırının gerçekleştirildiği gün, Kuveyt te de bir Şii camisine karşı düzenlenen canlı bomba eyleminde 27 kişi hayatını kaybetti. O eylem de, muhtemelen, Körfez i de DAEŞ için savaş alanı haline dönüştürme amaçlıdır. Yakında anlarız. Konuyu ele alışımın sebebi, DAEŞ in niyetleri konusunda kafaları hâlâ karışık olanları biraz olsun uyandırmaktır. Sıradan bir örgütten ve onun bir kişiye, ülkeye, bölgeye yönelik sınırlı etkili eylemlerinden söz etmiyoruz; İslam dünyasını bütünüyle hedef alan bir örgüt bu, adı üstünde devlet olmayı ve öyle tanınmayı hedefliyor. Buna erişmek için kullandığı yöntem de terör... Evet, Allah saklasın, sınırımızda durmayı bilmeyebilir ve günü geldiğinde Türkiye yi de hedef olarak seçebilir DAEŞ... Herkes hesabını buna göre yapsın. 30 Haziran 2015/ HABER TÜRK 22 bin 463 Türk Alman vatandaşı oldu BERLİN - Almanya'da, 2014 yılında 108 bin 422 yabancının Alman vatandaşlığına geçtiği, bir önceki yıla göre Alman vatandaşlığına geçenlerin sayısının yüzde 3,5 azaldığı açıklandı. Almanya Federal İstatistik Ofisi'nin (Destatis) açıklamasında, 2014 yılında Alman vatandaşlığına geçenlerin sayısının bir önceki yıla göre 3 bin 900 kişi azaldığı ve 108 bin 422 olarak gerçekleştiği ifade edildi yılında Alman vatandaşlığına geçenler arasında ilk sırada Türk vatandaşları bulunuyor. Alman vatandaşlığına geçen Türklerin sayısı 22 bin 463 olmasına rağmen, 2013 yılına göre bu rakam 5 bin 500 kişi geriledi. Alman vatandaşlığına geçenler arasında ikinci sırada 5 bin 932 ile Polonyalılar, üçüncü sıra da ise 3 bin 899 ile de Hırvatlar yer alıyor. Almanya'da hükümet yabancıların Alman vatandaşlığına geçmeleri için çeşitli teşvik programları uyguluyor. (AA)

4 4 Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, kamyoncu esnafının kullanmak zorunda olduğu K türü yetki belgelerinin fiyatlarının düşürülerek mutlaka devir hakkı verilmesi gerektiğini belirtti. ANKARA Deniz Dünyası nı 1 milyon kişi ziyaret etti TESK Başkanı Bendevi Palandöken: K Belgesi fiyatları çok yüksek TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, K belgeleriyle ilgili yaptığı açıklamada, Eğer bireysel taşımacılık bitirilirse, rekabet azalır, ilerde taşımada tekelcilik başlar ve fiyat istikrarı bozulur. Her zaman rekabeti sağlayan bireysel taşımacılık yapan esnaftır. Dünya bireysel işletmecileri çoğaltmaya çalışırken, biz de tekelleşmeyi cazip hale getiriyorlar dedi. Kamyoncu esnafları aldıkları yükün ağırlığının yanında geçim sıkıntısının ağırlığının altında ezildiklerini ifade eden Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Kamyoncu esnafımız zor durumda ve çok zor şartlarda çalışıyor. Kazandığını akaryakıta ve yedek parçaya ancak yetiştirerek kıt kanaat geçimini sağlıyor. K belgesi olmayanda başka çareler bulmaya çalışıyor. Zaten az kazanç sağlarken birde belgeye kira ödemek zorunda kalıyor. Bu arada da kurallara ve kanunlara uyarak iş yapma umuduyla 19 bin 372 lira para vererek K türü taşıma belgesi alanlarında sıkıntısı bitmiyor. Zamanla artık bu işten istediğini elde edemediği veya yaşının ilerlemesi ve sağlık nedenleri ile işi bırakmak isteyince daha geçerlilik süresi dolmamış olan bu yetki belgelerini devredemediği için 19 bin lira bir anda havaya uçmuş oluyor. Yetki belgelerine devir hakkı verilmeli, belge ücretleri makul tutulmalı diye konuştu. Kamyoncu esnafının haklı serzenişine mutlaka kulak verilmesi gerektiğinin altını çizen Palandöken, Zor çalışma koşullarında aldıkları yükü zamanında, sağlam bir şekilde yerine ulaştırma sorumluluğunu omuzlarında taşıyan şoför esnafı işine ömrünü vermiş. Şu an 507 bin 804 toplam K belgesi kullanılmaktadır. Bir belge verildiği zaman bunun süresi olmaz. Bu işi ciddi yapanlar için K belgeleri 5 yılsonunda ücretsiz uzatılmalı. Bu tür yetki belgelerini de üyelerimize kendi odaları vermeli. Hizmet ayağına gitmeli. Ayrıca bir aracı olana da 19 bin liraya belge veriliyor, 100 tane aracı olana da 19 bin liraya belge veriliyor. Bu haksızlığın mutlaka önüne geçilmelidir. Şoför esnafımızın çoğu yaptığı işten yeteri kadar para kazanamadığı için lastik parasını çıkaramaz durumda. Çünkü dünyanın en pahalı akaryakıtını ve yedek parçasını kamyoncu esnafımız kullanmaktadır. Taşımacı esnafına ucuz akaryakıt desteği sağlanırsa bir nebze nefes alabilir şeklinde konuştu. Alo Mamak a yoğun ilgi Keçiören Belediyesi Deniz Dünyası nı, 2014 yılı içerisinde kişi ziyaret etti m² si kapalı olmak üzere toplamda m² lik alan üzerine kurulu olan ve Türkiye nin eğitim veren ilk ve tek akvaryumu olarak hafızalarda yerini alan Deniz Dünyası nın dört ayrı bölümü ve 3 ayrı akvaryum salonu, farklı okyanuslardan gelen değişik türdeki balıklarla doğa ve doğal yaşam konusunda eğitici bir rol üstleniyor. Hint, Pasifik ve Atlas Okyanusu gibi yerlerden yaklaşık 150 türden balığın misafir olduğu Deniz Dünyasında ayrıca seminer salonu ve sinevizyon gösterisi ile eğitici belgesel, çizgi film, deniz canlılarının hayatlarının anlatıldığı özel belgesel gösterimleri yapılıyor. Ayrıca içerisinde yer alan tünel akvaryum içinde bir köpek balığı 5 adet yavrusuyla birlikte çocukların büyük ilgisiyle karşılaşıyor. Timsah, iguana, piton yılanı gibi türler ise Deniz Dünyasının diğer canlıları olarak meraklı gözlerin hedefi oluyor. Bilgi Evleri nde, yaz Kur an kursları başladı Mamak Belediyesi ile Mamak Müftülüğü işbirliğiyle düzenlenen yaz Kur an kursu uygulaması başladı. Eğlenirken öğreten, yeteneklerini keşfeden ve geliştiren bireyler yetiştirmeyi amaçlayan Mamak Belediyesi Bilgi Evleri nde, öğrencilere hem yaz tatillerinin faydalı geçmesi hem de kelamların en güzeli Kuran-ı Kerim öğrenebilmeleri için kayıtlar başladı. Mamak taki tüm bilgi evlerinde gerçekleşecek Kur an kursu kapsamında öğrenciler Kur an-ı Kerim ve mealini öğrenmenin yanı sıra temel din eğitimi de alacak. Çocukların karakterlerinin verilen eğitimlere göre şekillendiğini kaydeden Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, Okullarımızda Eğitim-Öğretim yılının sona ermesi ile beraber yaz tatiline giren çocuklarımızın manevi eğitimlerini önemsiyoruz. İlçe Müftülüğümüz ile birlikte işbirliği yaparak, yıl içinde derslerine takviye aldıkları Bilgi Evlerimizde bu yaz yeniden Kur an Kursları tertip ettik. Ağaç yaş iken eğilir. Çocuk, ailesi ve öğretmenlerine birer emanettir. Bu sebeple din eğitiminde terbiye yetişkinlere ve eğiticilere aittir.13 Bilgi Evimizde gerçekleşecek yaz Kur an kurslarında görev alan tüm din gönüllülerine yaptıkları bu güzel hizmetten dolayı teşekkür ediyor, öğrencilerimize de başarılar diliyorum dedi. Mamak İlçe Müftüsü Genç de kursla öğrencilerin hem sosyal etkinliklerin içinde yer alacaklarını hem de din eğitimi alacaklarını belirtti. Genç, Aileler, dini ahlaki bilgilerinin güncellenmesi, yeni bilgiler edinmesi açısından son derece önemli olan Kur an kursumuza çocuklarını getirsinler. Din bilgisinin yokluğunun giderilmesi ve yanlış bilgilendirmelerin kaldırılması adına uygulamanın devamlılığını diliyorum dedi. Mamak Belediyesi, Alo Mamak hattından ve belediyenin mail adresinden bu yılın ilk altı ayı içerisinde toplam 34 bin 467 çağrı aldı. Mail ve telefon aracılığıyla gelen çağrılara doğrudan cevaplanıyor. Çağrılar içerisinde yada maille gelen ve bilgi isteyen vatandaşların başvuruları cevaplanmak üzere ilgili birimlere yönlendiriliyor. Belediye olarak her alanda vatandaşa hizmet etmek için teknolojinin bütün imkanlarını kullandıklarını dile getiren Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül: Alo Mamak ve belediyemizin mail adresi vatandaşla belediye arasındaki mesafeleri kısaltıyor. Haftanın 7 günü çalışan Alo Mamak hattı acil zamanlarda birçok konuda vatandaşların sorunlarına da çözüm üretiyor dedi numaralı Alo Mamak ve adresine gelen çağrı ve istekler hava şartlarına göre değişiyor. Bu yılın ilk altı ayında Alo Mamak a gelen çağrı miktarı 25 bin 211 ve mail aracılığıyla gelen çağrı miktarı ise 9256 oldu çalışma prensibiyle hizmet veren Alo Mamak ı vatandaşlar hava şartlarının ağırlaştığı zamanlarda daha çok arıyor. Vatandaşlar Alo Mamak aracılığıyla birim müdürlükleri Fen İşleri, Zabıta, Sağlık İşleri, Park ve Bahçeler başta olmak üzere belediyeyle alakalı hizmet talebi yada yapılan hizmetlerle ilgili görüş bildiriyor. Alo Mamak tam bir danışma hattı olarak çalışıyor. Yalnızca Mamak Belediyesi nin hizmetleri hakkında değil ilçede bulunan resmi kurumlarla alakalı olarak vatandaşlar bilgi almak için Alo Mamak ı arıyor. Alo Mamak 5 kişilik ekiple hizmet ediyor. Keçiörenlilere evde diş sağlığı hizmeti Keçiören Belediyesi nin sağlık alanında yaptığı çalışmaları dijital ortama taşıması talebi artırıyor. Yaşlı, engelli, yatalak vatandaşlar belediyenin web sayfasında "Yaşlılar İçin Evde Diş Sağlığı" linkini tıklayarak veya telefonla ulaşarak evde diş sağlığı hizmeti alabiliyorlar. Ağız ve diş sağlığı bakımlarını ihmal etmek istemeyen ama çeşitli nedenlerle bu hizmetten yararlanmayanların imdadına böylece Keçiören Belediyesi yetişiyor. Bu kapsamda son bir yılda yaklaşık 200 hastaya hizmet veren Keçiören Belediyesi ayrıca ilçe sınırları içinde yaşayan engelli, yatağa bağımlı ve yaşlı vatandaşlara da hasta nakil hizmeti veriyor. Bu sayede hastalar acil durumlarda hasta nakil araçları ile evlerinden hastanelere veya hastanelerinden evlerine naklediliyor. Hasta nakil hizmetlerinden bir yıl içinde yararlananların sayısı ise 970'i geçiyor. Keçiören Belediyesi'nin sağlık hizmetlerindeki çalışmalarına dair Belediye Başkanı Mustafa Ak şunları söyledi; "Bizler vatandaşlarımızın o veya bu nedenle mağdur olmasını istemiyoruz, hasta nakil hizmetimizle işlerini kolaylaştırıyor, evde diş sağlığı hizmetiyle de çeşitli nedenlerle bu ihtiyacını karşılayamayan vatandaşın ayağına sağlık hizmeti götürüyoruz. Sağlık en değerli varlıktır, bu nedenle elimizden geleni Belediye olarak yapmanın gayreti içindeyiz."

5 5 ANKARA Büyükşehir'den yabani ot temizliği Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlık makamında düzenlenen törende, protokolün imzalarını Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Asım Balcı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarı Lütfi Akça attı. 195 ülke ve Avrupa Birliği nin de taraf olduğu BM Çölleşmeyle Sözleşmesi, Afrika ülkelerindeki çölleşme sorunundan hareketle küresel seviyede bu sorunun tespiti ve çözüm yollarının bulunması için müşterek hareketi öngörüyor. Ankara da düzenlenecek toplantıya yurt dışından 10 a yakın devlet başkanı, 100 den fazla bakan ve parlamenter, iş dünyası ve STK temsilcileri ile 8 bine yakın delegenin katılması bekleniyor. Protokolün imza töreni öncesi konuşma yapan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Balcı, Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak böylesine önemli uluslararası organizasyonun Ankara da yapılmasından dolayı büyük memnuniyet duyuyoruz. Ankara nın tanıtımına büyük katkılar sunacak olan bu çalışmanın parçası olmaktan da gururluyuz" dedi. Ankara da 1994 yılında 2 metrekare olan yeşil alan miktarının 19,5 metrekareye çıktığını hatırlatan Balcı, Sadece bu yıl içinde dikmeyi planladığımız ağaç sayısı 120 bin. Ayrıca 7 milyon civarında da değişik bitkiler dikmeyi planlıyoruz. Şu anda Ankara tam bir yeşil başkente dönüşmüş durumda. Böylesine önemli bir organizasyonunun da Ankara da yapılacak olmasından dolayı büyük bir memnuniyet duyuyoruz diye konuştu. Bakanlık Müsteşarı Akca da Büyükşehir Belediyesi ile birlikte çok önemli bir protokolü imzalamak için bir araya geldiklerini vurgulayarak, Böylesine büyük ve önemli bir organizasyonu Ankara Büyükşehir Belediyemiz ile birlikte gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz Bu konferans, Türkiye de şimdiye kadar gerçekleştirilen en üst seviyedeki Birleşmiş Milletler Toplantısı. Bunu da Ankara da yapmak ayrıca Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Ankara Büyükşehir Belediyesi arasında, Ekim günleri arasında Ankara'da düzenlenecek Birleşmiş Milletler (BM) Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi 12. Taraflar Konferansı için işbirliği protokolü imzalandı. Çölleşmeye karşı işbirliği yapılacak önemli dedi. Katkılarından dolayı Başkan Gökçek e teşekkür eden Akca, dünyada 250 milyondan fazla insanın, çölleşme ve kuraklıktan doğrudan etkilendiğini, 4 milyar hektardan fazla arazinin çölleşme tehdidi altında olduğunu, 110 dan fazla ülkede de yaklaşık 1,2 milyar insanın çölleşme tehdidiyle karşı karşıya olduğunu bildirdi. Akça, 2013 yılında Namibya nın başkenti Windhoek da düzenlenen11. Taraflar Konferansı nda katılımcı ülkelerin, bu yılki konferansın Türkiye'de düzenlenmesi yönündeki istek ve ısrarları üzerine bu yıl ev sahipliğini Türkiye'nin yapacağını Türkiye nin dönem başkanlığı yapmasının da kararlaştırılacağı organizasyona ilişkin bilgiler veren Akca nın konuşmasının ardından imzalanan protokolle, Ekim arasında Ankara da düzenlenecek konferansta, Büyükşehir Belediyesi ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı nı işbirliği yapması kararlaştırıldı. Başkent'te 5 bin noktada ilaçlama çalışması yapılıyor Ankara Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı, yabani otların temizliği ile çim biçme çalışmalarını şehrin tamamında sürdürüyor. Park, bahçe ve çocuk oyun alanlarının yanı sıra bulvar ve caddelerdeki refüj ve yan bantlarda çalışmaları gerçekleştirilen yabani ot temizliğiyle, çiçeklerin ve ağaçların daha kolay büyümesi sağlanırken, daha estetik bir görünüme de kavuşturuluyor. Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı tarafından yürütülen ve alanında uzman teknik personel denetiminde özenle gerçekleştirilen çalışmalarda, gerek halkın sağlığı, gerekse çevre düzenlemesi ön planla tutuluyor. Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Ömer Bircan, şehrin aynasının yollar olduğunu ve çevre temizliğinin, şehrin düzenini vatandaşa yansıttığını belirterek şunları söyledi: Başkent bulvar ve sokaklarını, her mevsim yeşil ağaçlar ve rengarenk çiçeklerle beziyoruz. Yollar ve çevresi ne kadar düzenli olursa, şehir de o kadar düzenlidir. Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı olarak her mevsim diktiğimiz çiçek ve ağaçlara yenilerini eklerken, dikim alanlarımızın kontrolünü de sürekli yapıyoruz. Diktiğimiz çiçeklerin ve ağaçların çevresinde yetişen yabani otların da temizliğini yaparak daha elverişli ortamlarda büyümesini sağlıyoruz. Çocuk oyun alanlarının da çocukların sağlığını korumak amacıyla daha sık temizlendiğini belirten Bircan, Çocuk oyun alanları, park, bahçe ve mesire alanlarında çim biçme ve yabani ot temizliklerini daha sık aralıklarla yapıyoruz. Halk sağlığını korumak için gerekli tüm önlemleri alıyoruz. Bakımsız alanlarda vatandaşa zarar verebilecek haşereler daha kolay ürer. Temizlik çalışmalarımızla minimuma indirmiş oluyoruz dedi. Yenimahalleli hentbolcular Avrupa yolcusu Yenimahalle'ye uzay çadırı Yenimahalle Belediyesi, Planetaryum (Gezegenevi) projesiyle okulların ve öğrenci gruplarının yararlanmasını sağlayacak. Yenimahalle Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından yürütecek proje ile Yenimahalle ye bir uzay çadırı kurulacak. Ziyaretçilerinin uzay hakkında her şeyi öğrenecekleri ve farklı bir tecrübe yaşayacakları planetaryum çadırı, her bölgedeki öğrencilere Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi nde randevu sistemiyle ücretsiz olarak hizmet verecek. Planetaryumda özel bir yansıtıcı yardımıyla güneşin, yıldızların, gezegenlerin ve diğer gök cisimlerinin yapay görüntüsü izlenebilecek. Uzay meraklısı öğrencilerin uğrak mekanı olacak gezegenevi, simülasyonlar sayesinde ziyaretçilerini uzay yolculuğuna çıkaracak. Uzay hakkında merak ettikleri her şeyi öğrenecek olan öğrenciler, aynı zamanda 3 boyutlu 360 derecelik görüntü ile keşfe çıkacak. Evrendeki Vaha, Karadelikler, Zula Devriyesi gibi görsel yönden zengin filmler, Yenimahalle nin minik uzay kaşiflerine, çok özel bir gösteri sunacak. Ankara Büyükşehir Belediyesi, Başkent'te 5 bin noktada ilaçlama yaparak haşereyle mücadele ediyor. Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Ömer Bircan, Büyükşehir Belediyesi'nin 200 personel ve 50 nin üzerinde araçla aralıksız, etkin mücadele çalışması sürdürdüğünü belirtti. Ömer Bircan, "kent zararlıları" olarak tanımlanan karasinek, sivrisinek, bit, pire, kene, tahtakurusu, hamamböceği, fare gibi haşerelere, üreme ve larva aşamasında müdahale ederek, yaz aylarının sonlarında insan sağlığını tehdit etmemelerini ve herhangi bir hastalık bulaştırmamalarını amaçladıklarını ifade etti. Akan su ve göletler, mezbelelik ve atıl alanlar, hurdalık, çöp alanları gibi her türlü bakteriyel alanlarda üreyen sivrisineğin yanı sıra karasinek ve diğer sineklerle dört mevsim boyunca mücadele ettiklerini bildiren Bircan, Bu bölgelerde belirlediğimiz gözlem noktaları var. Bu noktaları sürekli kontrol ediyoruz. Önce tespit yapıyoruz, sonra etkin mücadele çalışmaları yürütüyoruz. 200 personel ve 50 nin üzerinde araçla 5 bin noktada her türlü haşerenin, vatandaşları rahatsız etmemesini amaçlıyoruz" dedi. Vatandaşlardan gelen şikayetleri değerlendirmeye alan ekipler, rahatsızlık veren tüm haşerelere karşı, hem ev ve apartman bodrumu hem de işyerlerinde düşük bir ücret karşılığında derhal ilaçlama yapıyor. Haşereyle ilgili her sorunda, Ankara Büyükşehir Belediyesi nin numaralı ilaçlama telefonları 24 saat hizmet veriyor. Kadınlar Hentbol Süper Ligi nde sezonu şampiyon olarak tamamlayan Yenimahalle Belediyespor un, EHF Kadınlar Şampiyonlar Ligi ön elemelerindeki rakipleri belli oldu. Avusturya nın başkenti Viyana da çekilen kurada toplam 8 takım 4 lü olarak 2 grupta mücadele edecek. 2. Grupta yer alan Yenimahalle Belediyespor un rakipleri ise, Danimarka dan Team Esjberg, Romanya dan HCM Baia Mare ve Belarus temsilcisi BNTU-BELAZ Minsk Reg. oldu Avrupa Kadınlar Şampiyonlar Ligi ön elemelerinde grubunu lider tamamlayan takımların grup müsabakalarına katılmaya hak kazanacağı turda, nefes kesen mücadeleler hentbolseverleri ekran başına kilitleyecek. Yenimahalle Belediyespor un da içinde bulunduğu 2. Grup Ölüm grubu olarak nitelendirilirken, Team Esjberg ve Yenimahalle Belediyespor favori olarak gösteriliyor Eylül tarihlerinde karşılaşacak olan iki ekol takımın mücadelesinin 2. grubun gidişatını belirlemesi bekleniyor. Rüya gibi bir sezonu geride bıraktıklarını hatırlatan Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar Zorlu bir sezonu 3 kupayla geride bıraktık. Bu sene en büyük hedefimiz Türkiye de yaşadığımız başarıları Avrupa arenasına taşıyarak, elit takımlar kategorisine girmek. Bu doğrultuda oynayacağımız Şampiyonlar ligi ön eleme mücadelelerinde takımımıza başarılar diliyorum diyerek sözlerini noktaladı.

6 6 ANKARA Çankaya Belediyesi nin düzenledigi Balkon-Pencere Bezeme, Çatı- Teras Düzenleme ve Bahçe Düzenleme yarışmasında ödüller sahiplerini buldu. Etimesgut ta Ramazan denetimi Çankaya, en güzel yeşilini seçti Çankaya Belediyesi tarafından her yıl düzenlenerek geleneksel hale getirilen ve bu yıl Bahçeni Göster Bize sloganıyla düzenlenen Balkon-Pencere Bezeme, Çatı-Teras Düzenleme ve Bahçe Düzenleme yarışmasının bu yılki ödülleri sahiplerini buldu. Büyük emeklerle hazırlanan yeşil alanların kıyasıya mücadele ettiği yarışmanın ödül törenine Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen de katıldı. Çankaya Belediyesi nin Mithatpaşa Caddesi'ndeki ek binasında düzenlenen tören öncesi konuşan Taşdelen, etkinliğin birçok belediyeye örnek olan 25 yıllık bir geçmişi olduğunu belirtti. Kendi bahçelerine, yeşil alanlarına ve yaşadıkları çevreye sahip çıktıkları için katılımcılara teşekkür eden Taşdelen; Çankayamızı güzelleştirip çiçeklerle donatan, komşusuna ve çevresine emeğiyle hazırladığı bu güzelliği gösteren sizlere teşekkür ederim ifadelerinde bulundu. Bahçe Düzenleme Yarışması, Balkon- Pencere Bezeme ve Teras-Çatı Bahçesi Düzenleme dallarında büyük jürinin değerlendirmesi sonucunda başarılı bulunanlara Çankaya Belediyesi tarafından çeşitli ödüller verildi. Aileleriyle birlikte ödül törenine katılan başarılı yarışmacılar katılım belgelerini ve plaketlerini ise Alper Taşdelen in elinden aldılar. Balkon-Pencere dalında Özler Ekinci, Çatı- Teras dalında Serkan Erkoç, Apartman Bahçesi dalında Rıdvan Pars, Site Bahçesi dalında Mesa Yonca Sitesi, Villa Bahçesi dalında ise Fethiye Pasinli nin birinci geldiği yarışmanın ödülleri de çevreci oldu. Dereceye giren Çankayalılar para ve bank ödülünün yanı sıra mavi ladin, yazlık çiçek, gül, bonsai, nolina gibi bitkiler ödülleri kazandılar. Çankaya Belediyesi nin kendi seralarında yetiştirdiği çevreci ödüller yarışmaya ayrı bir anlam kattı. Kazım Koyuncu anıldı Etimesgut Belediyesi Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, Ramazan ayında denetimlerini artırdı. Ekipler, ramazan ayıyla birlikte tüketimi artan, saklama ve satış şartları titizlik gerektiren gıda maddesi satıcıları başta olmak üzere ilçedeki tüm işletmelere yönelik anlık denetimde bulunuyor. Pide, tatlı, kahvaltılık ile et ve süt ürünlerinin satıldığı reyonlar sıkı kontrolden geçiriliyor. Pide ve ekmek üretim yerlerinde çalışan personelin hijyen kurallarına uyup uymadıkları her gün denetleniyor. Ekmek ve pidelerin fiyatları ile gramaj kontrolleri ise aksatılmayıp, özellikle iftara yakın saatlerde denetimler yoğunlaştırılıyor. Zabıta ekipleri ayrıca işyerlerini, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatları Yönetmeliğine uyup uymadıkları yönünden de sürekli denetliyor. Şartlara uymayan işyerlerine, ilgili kanun ve yönetmelikler hükmünce işlem yapılıyor. Denetimler, vatandaşları memnun ediyor, piyasaya olan güven duygusunu geliştiriyor. Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel, denetimlerin yıl boyunca devam ettiğini Denetimlerle vatandaşın sağlıklı gıda tüketimini sağladıklarını ifade eden Demirel, Yaptığımız denetimlerde, esnafımızın büyük ölçüde yasal şartlara uygun faaliyet yürüttüklerini tespit ediyoruz, uygun şartları taşımayanlar hakkında da yasal işlem uygulayarak piyasayı kontrol altında tutmaktayız. Hemşehrilerimiz gönül rahatlığı içerisinde alışverişlerini yapabilirler. Karşılaşacakları en küçük bir olumsuzluk durumunda ise zabıtamızla ya da doğrudan başkanlığımızla bilgi paylaşmalarını rica ederim dedi. Başarılı öğrenciler ödüllendirildi Ölümünün 10. yılında Kazım Koyuncu, sevenleri tarafından Yüksel Caddesi nde düzenlenen etkinlikle anıldı. Altındağ'da iftar akşamları Ulucanlar Yarı Açık Cezaevi Kültür ve Sanat Merkezi nde her akşam bir iftar programı var. Mütevazı bir şekilde gerçekleşen iftar programlarının son konukları, Aktaş ve Plevne Mahallesi sakinleri oldu. Başkan Veysel Tiryaki, Altındağlı hemşehrilerini bir kez daha kucakladı ve gönüller bir kez daha huzurla doldu. İftar öncesi misafirlerinin tek tek elini sıkan Başkan Tiryaki: Bu mübarek ay, herkese bereket getirsin dedi. Ramazan Ayı nda Altındağ da gönüller de bir dualar da... Başkan Tiryaki ile birlikte her akşam oruç açan Altındağlı vatandaşlar, oldukça mutlu. Sıcak ve samimi sohbetlerin yükseldiği Ulucanlar Cezaevi nde komşuluk ilişkileri de daha sağlam bir hale geliyor. Altındağlılar ise Bize değer veren bir belediye başkanına sahip olduğumuz için çok şanslıyız görüşünde birleşiyor. Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, hemşehrilerine Sizlerle beraber aynı sofrayı paylaştığım için çok mutluyum diye seslendi. Altındağ da büyük bir aile olduklarına dikkat çeken Başkan Tiryaki, elele verdikleri takdirde tüm zorlukların üstesinden geleceklerini vurguladı. Başkan Tiryaki, hiçbir ayrım gözetmeksizin herkese eşit mesafede yaklaştıklarının altını çizerek Paylaşmanın en somut örneklerine bu sofralarda tanıklık ediyoruz dedi. Altındağlı hemşehrilerine iyi temennilerde de bulunan Başkan Tiryaki sözlerini şöyle tamamladı: Herkesin evinde yiyecek bir lokma ekmeği içecek bir tas çorbası olmasına rağmen kalkıp buralara kadar geldiniz. Hepinizin ayaklarına sağlık Mevlam attığınız her adım başına sevap yazsın. Etkinlik, konuşmalar ve söylenen şarkıların yanı sıra turizmi geliştirmek gerekçesiyle Samsun dan Hopa ya kadar yapılması planlanan Yeşil Yol a Dur De! sloganıyla rant için doğayı talan eden projelere, nükleer santrallere ve HES lere karşı mücadele çağrılarına da sahne oldu. Geleneksel Karadeniz müziğini Rock müzik ile sentezleyerek kendi tarzını yaratan Kazım Koyuncu yu anmak için ölümünün 10. yıldönümünde etkinlik düzenlendi yılında 33 yaşındayken aramızdan ayrılan Ko yuncu anısına Yüksel Caddesi nde düzenlenen, sanatçı ve edebiyatçıların da katıldığı etkinlikte, konuşmalar yapıldı ve sanatçının eserleri seslendirildi. Artvin Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Fırtına Vadisi İnisiyatifi, Mülkiyeliler Birliği, Denizin Çocukları nın işbirliğinde düzenlenen etkinliğe Çankaya Belediyesi de sahne, ses düzeni ve tanıtım afişleriyle destek verdi. Yaşamını sevgiye ve doğaya adamış ol an Kazım Koyuncu anmasında, Artvin den Samsun a kadar Karadeniz dağları üzerinde yapılması planlanan yola Yeşil Yol a Dur De! sloganıyla karşı çıkıldı. Sanatçılar dereleri, ormanları ve yaylalarıyla doğanın korunması gerektiğini vurgularken, etkinliğe katılanlar, doğanın ranta peşkeş çekilmemesi gerektiğini ifade eden dövizler taşıdılar. TÜBİTAK 4006 Robot Bilim Projesi nin Akıllı Araçlar kategorisinde Türkiye 1.liğini elde eden Kazan Şahin Ortaokulu öğrencileri, başarılarını Kazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk ile paylaştı. Ziyarette İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Göktaş, Okul Müdürü Nalan İncecik, öğrenciler ile beraber hazır bulundu. Her zaman eğitime destek verdiklerini belirten Ertürk, Ortaya çıkan eserlerle gurur duyuyoruz. Toplumsal başarıyı artırmak için bilimsel araştırma alışkanlığını kazanmamız gerekiyor. Bir yerel yöneticiler olarak üzerime düşen hangi görev varsa bunu fazlasıyla yapmaya hazırız dedi. Proje ve yarışma süreci hakkında bilgi veren İncecik, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu nun elektronik yayını Bilim Genç in, gençleri robot teknolojileriyle tanıştırmak amacıyla düzenlediği TÜBİTAK 4006 Robot Bilim Projesi kapsamında 5, 6 ve 7 nci sınıf öğrencilerine yönelik gerçekleştirilen etkinliğe bu yıl yaklaşık 6000 öğrenci katıldı. Okulumuz üç proje ile Türkiye finaline katıldı. Öğrencilerimiz Park Yeri Bulan Robot Projesi ile Türkiye birinciliği elde etmiştir dedi. Ertürk robot bilim projesi akıllı robotlar dalı yarışmasında dereceye giren Şahin Ortaokulu öğrencilerini ödüllendirdi. Öğrencileri tek tek tebrik eden Ertürk, projeyi inceledi. Bu yıl 5, 6 ve 7'nci sınıf öğrencilerine yönelik gerçekleştirilen etkinliğe bu yıl yaklaşık 200 okul, 1200 Proje katıldı.

7 7 EKONOMİ Patateste rekolte Çöpten 126 bin aileye yeten elektrik üretildi ANKARA- GÖKSEL YILDIRIM - İstanbul'daki artışı bekleniyor çöp depolama tesislerinde yaklaşık 126 bin ailenin yıllık elektriği üretildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden İstanbul Çevre Yönetimi Sanayi ve Ticaret AŞ (İSTAÇ), yıllarında Hasdal, Kömürcüoda ve Odayeri arıtma enerji üretim tesislerini devreye aldı. Yapılan yatırımlarla söz konusu tesislerde depolanan çöp gazı (metangazı) elektrik enerjisine dönüştürülmeye başlandı. Hasdal Depolama Sahası Enerji Üretim Tesisi Türkiye'nin patates üretiminde önemli yere sahip Nevşehir'in Derinkuyu ile Odayeri Arıtma Tesisi'nin tüketimini karşılayan ilçesinde, bu yıl rekolte artışı bekleniyor. enerji üretim tesisi 2 megavat, Odayeri Enerji Üretim Tesisi 34 megavat ve Kömürcüoda Enerji NEVŞEHİR - Geçen yıl üretimin az olması ve fiyatların buna üretti. Hasdal Depolama Sahası Enerji Üretim Üretim Tesisi 14 megavat kurulu güçle elektrik bağlı olarak yükselmesinin ardından üreticiler patatese yöneldi. Tesisi geçen yıl 383 megavatsaat, Odayeri Arıtma Tesisi 11 bin 944 megavatsaat, Odayeri Enerji Yağışların bol olması da üreticinin Üretim Tesisi 239 bin 263 megavatsaat, rekolte beklentisini artırdı. Kömürcüoda Enerji Üretim Tesisi 96 bin 644 Derinkuyu Ziraat Odası megavatsaat elektrik üretimi gerçekleştirdi. İSTAÇ tarafından işletilen söz konusu tesislerde Başkanı Ömer Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçede geçen yıl toplam elektrik üretimi 348 bin 232 megavatsaati buldu. 4 kişilik bir ailenin aylık ortalama 230 kilovatsaat elektrik tükettiği dikkate geçen yıla oranla patates ekim alanının arttığını belirterek, alındığında, söz konusu tesislerde 126 bin ailenin "Geçen yıl ilçemizde 15 bin dekar yıllık elektrik tüketimine karşılık gelen üretim patates ekimi yapılmıştı. Bu yıl ise yapıldı. ekim alanı 20 bin dekar olarak Katı atık düzenli depolama sahalarında gerçekleşti. 100 bin ton civarında depolanan atıkların oksijensiz çürümesiyle "depo üretim olacağını tahmin ediyoruz" gazı" oluşuyor. Gazın oluşumu katı atık içerisindeki dedi. organik atık miktarı ile orantılı olarak değişiyor. Olumsuz hava şartlarının bazı Depo gazının yanıcı ve patlayıcı özelliğinin yanında, içeriğinde bulunan metan, karbondioksit gazı- ekili alanlara zarar verdiğini aktaran Yılmaz, "Bu sene patates na oranla 23 kat daha fazla güçlü sera gazı etkisine sahip bulunuyor. Depo gazının, zararlı etki- tohumlarının pahalı olması üreticiyi sıkıntıya soktu. İlçe genelinde lerinin ortadan kaldırılması için uygun tekniklerle 160 ila 200 dekar patates ekili genelinde arazileri gezerek kontrol yaptıklarını, geçen yıla göre İlaçlama, gübreleme ve mazot patatesten bol üretim bekliyoruz. 500 liraya çıktığını anlattı. men bu yıl bol yağıştan dolayı toplanıp bertaraf edilmesi gerekiyor. alan, selden zarar gördü. Buna Depo gazının yönetilmesiyle, oluşan gazın çevreye ve insan sağlığına olumsuz etkilerinin önüne rağmen üreticilerimiz yağmurlar nedeniyle patates hasadının bereketli ve bol olacağı beklentisi içinğını timinde girdilerin fazla olduğunu oluştu. Temmuz-ağustos ayların- olan depo gazının kontrolü sağlanıyor. Toplanan daha fazla patates ekimin yapıldı- masrafları nedeniyle patates üre- Şu anda patatesler de yumrular geçiliyor. Böylece patlayıcı ve parlayıcı özelliği de" diye konuştu. Patates üreticisi Suat Kılıç da ifade eden Kılıç, "Umudumuz bu da yazlık, eylül-ekim aylarında ise depo gazı, enerji ve arıtılarak doğalgaz geri Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe geçen yıl bin lira olan tohumluk sezon yağan yağmurlar. kışlık patateslerin hasadı gerçekleşir" ifadelerini kullandı. (AA) emisyonlarının da azaltımı mümkün oluyor. kazanımında kullanılabiliyor. Bu şekilde sera gazı Müdürü Ahmet Şahin ise ilçe patates ton fiyatının, bu yıl 2 bin Girdilerimiz fazla olmasına rağ- (AA) T.C. ANKARA 19. İCRA DAİRESİ TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2015/1428 ESAS Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50'sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 25/06/ İhale Tarihi : 30/07/2015 günü, saat 10:30-10:35 arası. 2. İhale Tarihi : 19/08/2015 günü, saat 10:30-10:35 arası. İhale Yeri : Ankara Adliyesi 2 nolu mezat salonu/sıhhiye-ankara Takdir Edilen No Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) ,00 1 % 1 06HK446 Plakalı,2014 Model, AUDI Marka, A6 2.0 TDI Tipli.CGL Motor No'lu, WAUZZZ4GIEN Şasi No'lu, Vites Tipi Otomatik, Rengi Siyah, Hasarsız temiz, anahtarı ve ruhsatı yok Resmi İlanlar Basın ( TSK BİOEM K.LIĞI KARARGAH BİNASINA BİOEM EĞİTİM DESTEK AĞI KURULMASI VE İŞLETİLMESİ İÇİN GEREKLİ ALTYAPI HAZIRLANMASI VE SİSTEM ODASI KURULMASI yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : MSB ANKARA İNŞAAT EMLAK BÖLGE BAŞKANLIĞI KİRAZLIDERE/ BAKANLIKLAR ÇANKAYA/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : tesupankara@msb.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : 2-İhale konusu yapım işinin a) Niteliği, türü ve miktarı : Yalnız 1 Kalem. UPS ve Data Tesisatı. 1- MEKANİK İMALATI % 18,09 2- ELEKTRİK İMALATI % 81,91 Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : Çankaya / ANKARA c) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 7 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. ç) İşin süresi : Yer tesliminden itibaren 45 (KIRKBEŞ) takvim günüdür. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : MSB ANKARA İNŞAAT EMLAK BÖLGE BAŞKANLIĞI KİRAZLIDERE/ BAKAN- LIKLAR/ ÇANKAYA/ ANKARA b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sânatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz. Karışık zeytinyağı uyarısı ANKARA - Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü İrfan Güvendi, zeytinyağının litre fiyatı ortalama 20 liraya yükselince sahtecilere gün doğduğunu belirterek, piyasada gıda tüketimi açısından uygun olmayan birçok karışımın 'zeytinyağı' diye satıldığını bildirdi. Güvendi, yaptığı yazılı açıklamada, sahte zeytinyağını anlamanın tüketici için oldukça zor olduğuna dikkati çekerek, zeytinyağının içine yüzde oranında başka ürün konulduğunda bile sahteciliğin ancak laboratuvar ortamında anlaşılabildiğinin altını çizdi. Tüketicilere zeytinyağı alırken, özellikle güvenilir markaları tercih etmelerini öneren Güvendi, zeytinyağının MSB ANKARA İNŞAAT EMLAK BÖLGE BAŞKANLIĞI Resmi İlanlar litre fiyatı ortalama 20 liraya yükselince, sahtecilere gün doğduğunu, piyasada gıda tüketimi açısından uygun olmayan birçok yağ karışımının 'zeytinyağı' diye satıldığını belirtti. Güvendi, Tarım Kredi Kooperatifleri'nin Tarım Kredi Elit markasıyla zeytinyağı ürettiğini anımsatarak, Balıkesir Gömeç'teki fabrikalarının kapasitesini yeni yatırımlarla yüzde 100 artıracaklarını ifade etti. Üreticiden ham olarak aldıkları zeytini sıkarak zeytinyağı elde ettiklerini belirten Güvendi, şunları kaydetti: "Fabrikamız 500 ton zeytinyağı depolama kapasitesine sahip olup 250 mililitre ile 18 litre aralığında şişe ve tenekelere dolum yapılıyor. Ayrıca Gömeç'teki fabrikamız sofralık zeytin üretiminde ise yaklaşık bin ton zeytin üretip satmaktadır. Fabrikamız Gemlik tipi siyah, sele, Edremit tipi yeşil ve siyah, domat zeytini gibi çeşitleri 500 gram,1 kilogram, 2 kilogram ve 5 kilogramlık ambalajlarda paketleyip satışını gerçekleştiriyoruz. Zeytinyağına artan talebe bağlı olarak fabrikalarımızın son 5 yılda kapasitesini ve buna bağlı olarak satışlarını her yıl yüzde 25 oranında artırdık." (AA) Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya serbest muhasebeci, yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 80 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yapım İşlerinde Benzer İş Grupları Tebliği nde yer alan D-IV VEYA E-IX GRUBU İŞLER BENZER İŞ OLARAK DEĞERLENDİRİLE- CEKTİR. İhale konusu işe ilişkin iş deneyim belgeleri sunulabileceği gibi ihale konusu işi de içeren iş deneyim belgeleri de sunulabilecektir. Ancak bu durumda ihale konusu işe ait iş tutarı, iş deneyim belgesi üzerinden tespit edilebilmelidir. İş deneyim belgesi bu bilgiyi içermiyorsa, ihale konusu işe ait iş tutarının tespit edilebileceği bilgi ve belgelerin teklif kapsamında sunulması zorunludur Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı MSB ANKARA İNŞAAT EMLAK BÖLGE BAŞKANLIĞI KİRAZLIDERE/ BAKANLIKLAR/ ÇANKAYA/ ANKARA adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar MSB ANKARA İNŞAAT EMLAK BÖLGE BAŞKANLIĞI KİRAZLIDERE/ BAKANLIKLAR/ ÇANKAYA/ ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (YÜZYİRMİ) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1,0 Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin reddedilecektir. Basın (

8 8 Ayakkabıcıların Tüketicilerin umudu bayram alışverişinde EKONOMİ yaz aylarında terlik ve sandalet gibi modellere yönelmesiyle yüzde 20 civarında daralma yaşanan ayakkabıcılık sektörü, umudunu bayram alışverişine bağladı. GAZİANTEP- KEREM KOCALAR - Türkiye Umum Ayakkabıcılar Federasyonu (TUAF) Genel Başkanı İbrahim Buğur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yazın insanların ayakkabı yerine yazlık türlere yöneldiğini, bunun da sektörde yüzde 20 civarında durgunluğa neden olduğunu Türkiye'deki irili ufaklı atölye ve fabrikalarda her gün binlerce çift ayakkabı üreten esnafın bu durgunluğa alıştığını belirten Buğur, son dönemlerde yaz aylarına denk gelen bayramların ise sektörü kısmen canlandırdığını ifade etti. Bayram öncesinde taleplerde gözle görülür artış yaşandığını dile getiren Buğur, "Yüzde 20 daralma inşallah bayramın bereketiyle kapatılacak. Şimdiden gelen talepleri karşılamak için esnafımız çalışmalarını yoğun şekilde yürütüyor" dedi. Geçen yılın son dönemlerinde, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından sağlığa zararlı olduğu tespit edilen ayakkabıların illegal yollarla yurdu sokulmaya çalışıldığının açıklandığını hatırlatan Buğur, bu yüzden bayram alışverişi yapacak tüketicilerin dikkatli olmasını istedi. Ayakkabı seçiminde ucuz olanın tercih edilmemesini öneren Buğur, "Aslında son dönemde yapılan bilgilendirme, denetim ve ithal ayakkabıyla mücadele sayesinde sağlığa zararlı ayakkabılar büyük oranda azaldı. Zaten yerli üreticilerimizin, sağlığı riske atacak ürünlere yer vermeyeceğini tahmin ediyorum" diye konuştu. Buğur, gerçek deri ayakkabı kullanımının önemine vurguladı. Deri ayakkabı seçiminde tüketicinin her geçen gün işinin zorlaştığını kaydeden Buğur, gelişen teknolojiyle gerçeğe çok yakın deri üretilmeye başlandığını, gerçek deriyi çıplak gözle, işin ehli olmayan kişilere ihtiyaç duymadan seçmenin neredeyse imkansız hale geldiğini belirtti. Buğur, bu nedenle çok ucuz ayakkabıların tercih edilmemesi gerektiğini sözlerine ekledi. (AA) HALK SAĞLIĞI LABORATUVARINA ARGON GAZI TESİSATI YAPIM İŞİ HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIK BAKANLIĞI TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU Halk Sağlığı Laboratuvarına Argon Gazı Tesisatı Yapım İşi yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : Rüzgarlı Cad. İbrahim Müteferrika Sok. No:9/ Ulus ALTINDAĞ/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : hsm.06.idmi@saglik.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : 2-İhale konusu yapım işinin a) Niteliği, türü ve miktarı : 1 Adet Halk Sağlığı Laboratuvarı Argon Gazı Tesisatı Yapım İşi Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü İhale Birimi (Rüzgarlı Cad. İbrahim Müteferrika Sk. No:9/2 Ulus-ANKARA) c) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 5 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. ç) İşin süresi : Yer tesliminden itibaren 30 (otuz) takvim günüdür. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü Toplantı Salonu- Rüzgarlı Cad. İbrahim Müteferrika Sok. No: 9 Altındağ/Ankara b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sânatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. Resmi İlanlar ÖĞRETİM YILI KEÇİÖREN İLÇESİNDE TAŞIMALI EĞİTİM KAPSAMINA ALINAN YERLEŞİM BİRİMLERİNDEN MERKEZ OKUL BAĞLUM İLKOKULU VE ABDULHAKİM ARVASİ ORTAOKULUNA 54 ÖĞRENCİNİN 180 GÜN TAŞINMASI İŞİ KEÇİÖREN İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ- MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI MÜSTEŞARLIK ÖĞRETİM YILI KEÇİÖREN İLÇESİNDE TAŞIMALI EĞİTİM KAPSAMINA ALINAN YER- LEŞİM BİRİMLERİNDEN MERKEZ OKUL BAĞLUM İLKOKULU VE ABDULHAKİM ARVASİ ORTAOKULUNA 54 ÖĞRENCİNİN 180 GÜN TAŞINMASI İŞİ hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : GÜÇLÜKAYA MAHALLESİ CUMHURİYET CAD. SAVUR SOK. NO: 1 KEÇİÖREN/ ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : kecioren06@meb.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : 2-İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı : TEKNİK ŞARTNAMEDE BELİRTİLEN YERLEŞİM BİRİMLERİNDE BULUNAN 54 ÖĞRENCİNİN MERKEZ OKULLARA 180 GÜN TAŞINMASI Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : KEÇİÖREN c) Süresi : İşe başlama tarihi , işin bitiş tarihi İhalenin a) Yapılacağı yer : GÜÇLÜKAYA MAH. CUMHURİYET CAD. SAVUR SOK. NO: 1 KEÇİÖREN/ ANKARA b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. Resmi İlanlar İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya serbest muhasebeci, yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 50 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: B IV Grubu ve benzeri işler Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: Makina Mühendisliği Diploması benzer iş olarak kabul edilecektir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 25 TRY (Türk Lirası) karşılığı Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü İhale Birimi (Rüzgarlı Cad. İbrahim Müteferrika Sok. No:9 Ulus Altındağ ANKARA) adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü İhale Birimi(Rüzgarlı Caddesi İbrahim Müteferrika Sokak No: 9 Ulus/ANKARA) adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (Doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1 Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin reddedilecektir. Basın ( Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya serbest muhasebeci, yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 50 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi Makine, teçhizat ve diğer ekipmana ait belgeler ve kapasite raporu: BU İŞ İÇİN 2 ADET 15+1 YOLCU KAPASİTELİ C PLAKALI 0-12 YAŞ ARAÇ ÖZ MAL OLACAKTIR 4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: BU İŞTE HER TÜRLÜ ÖĞRENCİ VE PERSONEL TAŞIMACILIĞI BENZER İŞ OLARAK KABUL EDİLECEKTİR. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı KEÇİÖREN İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar KEÇİÖREN İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (ALTMIŞ) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: Teklifi sınır değerin altında kalan isteklilerden Kanunun 38 inci maddesine göre açıklama istenecektir. Basın (

9 KÜLTÜR-SANAT 9 KÜLTÜREL BOYUT Prof. Dr. Hayrettin İVGİN hayrettinivgin@gmail.com OKULLARIMIZDA GELENEKSEL TİYATRO İLE İLGİLİ OKUTULANLAR YETERLİ DEĞİLDİR Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Sınıf Geçme Yönetmeliği'ni uygulayan ortaöğretim kurumlarından "Özel Opera Güzel Sanatlar Lisesi"nde okutulan bazı dersler arasına "Geleneksel Tiyatro" dersleri de girmiştir. Adı geçen lisenin "Sanat (Tiyatro) Bölümü"nün Hazırlık, 9, 10, 11. Sınıflarında "Oyunculuk ve Toplu Oyunculuk" dersleri okutulmaktadır. 11. Sınıfta ise "Geleneksel Türk Tiyatrosu ve Metin Analizleri" dersleri de verilmektedir. Bunların yanında Millî Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim-öğretim kurumlarında aşağıdaki konularda dersler de ele alınıp işlenmektedir. a. Okul Öncesi Programı: Etkinlik olarak kukla oyunu, tiyatro vb. (öğretmen anlatımı) b. Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Programı: Eğitici araç yapımı konusunda kukla yapımı ve oyunu. c. İlköğretim Türkçe Programı: Konuların işlenişine göre öğretmenler genel tiyatro ile ilgili konuları anlatmaktadır. d. İlköğretim Seçmeli Ders Programı: Bireysel ve Toplu Etkinlikler dersinde drama anlatılmaktadır. e. Ortaöğretim Türk Dili ve Edebiyatı Programı: 9. Sınıfda "Mensur Eserler" ünitesinde tiyatro türü konusunda, tiyatronun tanımı, unsurları, seyirci, oyuncu, eser, sahne dili ve ifade çeşitleri anlatılmaktadır. Ayrıca ortaöğretimde, "Edebî, Metinler Programı ında VI. Ünite olarak "Tiyatro" işlenmektedir. Burada "Gelenekli Türk Tiyatrosu" olarak kısaca; meddah, ortaoyunu ve Karagöz konusu işlenmektedir. Okullarımızda geleneksel tiyatronun ancak bu kadar olduğunu yıllardan beri bilmekteyiz. Ancak, bu dersleri okutan öğretmenlerin yeteri kadar konu ile ilgili olmadıklarını, kaynakların bulunmadığını, bu haliyle programlarda yer alan konuların çok dar ve yetersiz olduğunu söylemekteyiz. Bireyin tüm öğretim hayatı boyunca geleneksel tiyatro ile ilgili olarak ancak bu kadar bilgiyle yetiştirilmiş olmasının; bu millî sanatımızın gelişmesine katkı sağlayamayacağını, tarihin derinliklerinde kaybolup gitmesine ve unutulmasına engel olamayacağını bir kere daha tekrarlamak istiyoruz. Yıllardır söylüyoruz, belki yaşadığımız sürece söylemeye devam edeceğiz: "Geleneksel Türk Tiyatrosu elden gidiyor. Ne olur, tedbir alalım. Biraz ilgi gösterelim. Yapılanlar yeterli değil. Şimdiye kadar yapılanların yeterli olmadığı ortada. Zaman geçirmeden, tren kaçmadan, tedbirlere başlayalım!" Bir söz vardır: "Sussan gönül razı değil, söylesen lâf kâr etmiyor". Ama bizler söylemeye devam edeceğiz. Bu durum yanlızca bugünün sorunu olmamıştır. Uzun süredir "mücadeleye devam" diyen bir yüreğimiz, denizde kayık yerine ada olmayı, onubunu değil dağı dağ ile birleştirmeyi amaçlayan hayallerimiz çok şükür ki halâ var. Ulusal kültürü, sanatı, sanatçıyı, uygarlık zevkini hiçe sayan tavırlar bizleri gelecekten ümitsiz, pasif, gönlü kırık yapsa da ümit verici gelişmeler hepten yok değil! Kültür Bakanlığının bu sanat için destekleri ve yaptıkları az değil! Yeterli mi? Yine de minnettarız. Ya diğer bakanlıklar, öğretim kurumları, üniversiteler, mangalda kül bırakmayan anlı-şanlı kurum ve kuruluşlar nerede? Halâ bir şeyler eksik! Köksüz, mazisiz bir geleceğin yapısını kurmaya çalışmamız en acıklı yanımızdır. Millî eğitimde bir öğretim yılı daha geride kaldı. Biz yüreğimizin en buruk köşesinden acı gerçeği görerek, istemeye istemeye; "Ey gam, yine meydanı muhabbet sana kaldı" diyoruz. Ünlü Sloven ressam Ciuha nın eserleri İzmir de İZMİR- Yaklaşık 2 ay önce hayatını kaybeden dünyaca ünlü Sloven ressam Joze Ciuha nın eserleri, İzmir Kedi Kültür ve Sanat Merkezi nde sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Slovenya Büyükelçiliği desteğiyle düzenlenen serginin açılışına, cemiyet hayatının tanınan isimleri katıldı. Geçen yıl da Kedi Kültür ve Sanat Merkezi nde eserleri sergilenen Ciuha, gördüğü ilgiden çok memnun kaldığı için bu yıl çok gelmek istediği İzmir deki sergiden kısa bir süre önce 91 yaşında hayata gözlerini yumdu. Eserleri bugüne kadar Andy Warhol, Miro ve Kokoschka gibi ünlü sanatçılarla birlikte sergilenen sanatçının Kedi Sanat Merkezi ndeki sergisinde 50 resmi yer alıyor. Sergi, Slovenya Büyükelçiliği ve İzmir Fahri Konsolosluğu desteğiyle, Slovenya Cumhuriyeti Kuruluş Yıldönümü onuruna 23 Haziran da düzenlenen resepsiyon ile açıldı. 31 Ağustos a kadar Kedi Kültür ve Sanat Merkezi'nde sanatseverlerle buluşacak olan Joze Ciuha'nın eserleri, satışa açık olarak sergileniyor. JOZE CİUHA KİMDİR? 1924 yılında Slovenya doğan Joze Ciuha, eserlerini 400'ün üstünde kişisel ve 300'den fazla karma sergide izleyicilerle buluşturdu. Rusya Sanat Akademisi daimi üyesi olan sanatçı; Preseren Ödülü, Jakobic Ödülü, Fransa Güzel Sanatlar ve Edebiyat Şövalye Ödülü de dahil olmak üzere birçok ödülün sahibidir. (CHA) Atlara hayranlığı onu AT RESSAMI yaptı Balıkesir'in Bandırma ilçesinde yaşayan ve hayranlık duyduğu atlar üzerine resimler çizmesinden dolayı "at ressamı" olarak bilinen ressam Ayten Çağlar, bu konudaki 6'ncı sergisini "Osmanlı'da Atlar" başlığıyla Dolmabahçe Sarayı'nda açmaya hazırlanıyor. BALIKESİR - Ayten Çağlar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, resme ilgisinin ilkokul yıllarında başladığını belirterek, 30 yıldır profesyonel olarak bu sanatın içinde olduğunu İlk açtığı serginin karma resimlerden oluştuğunu aktaran Çağlar, daha sonra belirli konular üzerine eserleriyle sanatseverlerin karşısına çıktığını anlattı. Ayçiçeği, Karadenizli kadınlar, gelincik tarlaları ve at gibi birçok konuda resimlerinin bulunduğunu ifade eden Çağlar, bugüne kadar 18 kişisel sergi açtığını Son 10 yıldır hayranlık duyduğu atlar üzerine yoğunlaştığını anlatan Çağlar, şöyle devam etti: "Çocukluğumda da atın içindeydim. Ata binen annemden hikayeler duyardım. Ben bin anneyim at da anne konusunda duygusal. Kadını görüyorum ben atta. Çıkış noktam buydu belki. Kendimi, özgürlüğü gördüm atta. Kendim de özgürümdür, ruhum özgürdür. At güçlüdür, kadının gücünü hissediyorum onda. Çizmeden önce atı tanımaya çalıştım. Anatomisini inceledim. Köylerde, çiftliklerde atları seyrettim uzun süre. Sonra onları tuvale aktarmaya başladım." Sadece at üzerine resim yapan ressamın dünya genelinde az sayıda olduğunu dile getiren Çağlar, kendisinin bu konuda 5 sergi açtığını anlattı. Çağlar, İstanbul Atlı Spor Kulübü, Türkiye Jokey Kulübü, Ankara ve Bursa'da sergiler açtığını ve atlı resimlerinin tanınmasıyla kendisine Enver Paşa'nın özel eşyaları müzayedede satıldı ANTALYA - Enver Paşa'ya ait 122 parçadan oluşan özel eşya, İstanbul'da düzenlenen müzayedede satıldı. İstanbul Müzayede sahibi Uğur Yeğin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Enver Paşa'nın torunu Osman Mayatepek tarafından satışa çıkartılan görev yaptığı cephelerdeki fotoğraflarının yanı sıra üniforması, şapkası, kurmaylık diploması, çatal bıçak takımı, madalyaları, askeri harita ve tablolar, kara kalem çalışmalarıyla eşi Naciye Sultan'a ait fotoğraflarından oluşan 122 parça eserin satıldığını Eşyaların satılması için nisan ayında yapılması planlanan müzayedenin Milli Savunma Bakanlığından gelen talep üzerine ertelendiğini anlatan Yeğin, dün gerçekleştirilen müzayedede 122 özel eşyadan 64'ünün Yıldız Sarayı Müzesi ile Genelkurmay Başkanlığına bağlı Askeri Müze, geri kalanların da özel koleksiyonerler tarafından satın alındığını belirtti. Müzayedede Askeri Müze'nin eşyalardan savaşlarda kullanılanları ile tabloları, Yıldız Sarayı Müzesi'nin ise eşi Naciye Sultan'a ait olanları satın aldığını dile getiren Yeğin, Yıldız Sarayı'nca Paşa'nın Sultan Reşad tarafından hediye edilen altın ve gümüş işlemeli kılıç ve Purdey marka tüfeği de koleksiyonuna kattığını ifade etti. Eserlerin müzeler tarafından satın alınmasının kendileri açısından sevindirici olduğunu vurgulayan Yeğin, "Bu eserlerin topluma kazandırılması gerekiyordu. Bu gerçekleşmiş oldu. İnsanlarımız Paşa'nın eşyalarını artık bu müzelerde görebilecekler" dedi. Müzayede Enver Paşa'ya ait fotoğrafların özel koleksiyonerlerin yoğun ilgisiyle karşılaştığına işaret eden Yeğin, bin liradan satışa çıkan fotoğrafların 2 bin 500 liraya kadar alıcı bulduğuna dikkati çekti. Yeğin, Enver Paşa'nın eşyalarından bazılarının satış fiyatı hakkında ise şu bilgileri verdi: "Enver Paşa'ya 2. Abdülhamit tarafından verilen binbaşılığa terfi beratı 15 bin, üniforması 40 bin, arazide kullandığı başlıklar 10 bin liradan alıcı buldu. Alman İmparatoru Kaiser Wilhelm'in 1917'de Türkiye ziyareti sırasında hediye ettiği özel miğfer 85 bin, üzerinde "Allah bizimledir" yazısı bulunan merasim kılıcı 12 bin, Sultan Reşad tarafından hediye edilen altın ve gümüş işlemeli kılıç 170 bin, yine Sultan Reşad'ın hediye ettiği 1888 yapımı Purdey marka tüfek 225 bin liraya satıldı. Eşyalardan kamçısı 50 bin, Japon İmparatorluğu tarafından hediye edilen harakiri bıçağı 40 bin, paşanın savaşlarda boynunda taşıdığı küçük Kur'an-ı Kerim 15 bin, mühürleri 20'şer bin ve özel sancağı 80 bin liradan satıldı." İstanbul'da 23 Kasım 1881'de doğan İsmail Enver (Enver Paşa), 4 Ağustos 1922'de Tacikistan'da uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetti. Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında etkin olan asker ve siyaset adamı Enver Paşa, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kurucusu ve önderleri arasında yer aldı. 1914'te Padişah Abdülmecit'in torunu, Şehzade Süleyman'ın kızı Naciye Sultan ile evlenerek Osmanlı hanedanına damat olan Enver Paşa, Osmanlı Devleti'nde Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili görevlerinde de bulundu. (AA) "At ressamı" denildiğini belirterek, "Atlara ve resimlerime karşı herkesin ilgisi var. Ben bu ilgiden memnunum. İyi ki, atları kendime seçmişim. Bunları atölyede çalışamazsınız. Atı atölyeye getiremezsiniz. Doğal ortamında çiftlikte özgür alanda çalışıyorsunuz. Birebir yaşıyorsunuz, birebir görüyorsunuz. Yani doğa, güneş, yeşil ve at hepsi bir arada" dedi. Atı görmeden çizmenin zor olduğuna dikkati çeken Çağlar, görülse de hareketli bir objeyi tuvale aktarmanın da kolay olmadığını aktardı. Resmi, ölçü, perspektif, uzaklık ve yakınlık olarak tanımlayan Çağlar, "Atı mesela kare kare alıyorsunuz. Zaten sanatçı pratikleşiyor. Ölçüyü alıyorsunuz. Siz artık o atın ayağını, kuyruğun kaldırdığında hangi şekli alacağını, kulaklarını biliyorsunuz. Atın koşma şekli nasıl, anatomisini inceliyorsunuz. O hareketleri bölüm bölüm karalıyorsunuz. Tuvalinize geçtiğinizde at oluşmuş oluyor zaten" diye konuştu. Yeni bir projelerinin bulunduğunu ve yaklaşık 5 yıldır üzerinde çalıştıklarını ifade eden Çağlar, şunları kaydetti: "Osmanlı'da Atlar diye bir projemiz var. Resimlerimiz bu konuda olacak ve Dolmabahçe Sarayı'nda sergileyeceğiz. Türkiye Jokey Kulübüyle görüşmeler devam ediyor. Şu anda 29 eser oldu, ilaveler yapılacak. Dolmabahçe'nin galerisine göre biz onları hazırladık. Başlangıçtan bitişe doğru bir proje bu. Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan ile bitirdik. Çok büyük ve hiç yapılmamış bir proje. Sergide Osmanlı tuğraları var, sanata destek olan padişahların tuğralarını çalıştım. Padişahları çalıştım. Aslında uluslararası bir konsept. Dolmabahçe'den sonra yurt dışına çıkacak bu eserler." Çağlar, resimlerin ezbere çizilmediğini, döneme ait resimler ve diğer örnekleri kullandığını vurgulayarak, serginin büyük ilgi göreceğine inandığını (AA) MEHMET NURİ PARMAKSIZ mehmetnuriparmaksiz@gmail.com BENCİLEYİN SÖZLER HÜZNÜ YAŞAYAN YÜREKLERE Elemin rüzgârı gönlümden beslenir ve her gece hüzün ben sendeyim, ben yüreğindeyim diye bana derinliklerin derinliklerinden seslenir. Bir ses ki sağır eder içimi, susturur hayallerimi Bir ses ki lâl eder dilimi, bir ses ki biçare bırakır kolumu, elimi Hüznü yaşayan yürektir âşık olan Hüznü yaşayan kalbe acıyandır Yaradan. Gözyaşı özden düşerse yanağa ve bazen dönüşürse sağanağa; yıkadığı duâlar ulaşmaz mı sanırsın Allah a? Önemli olan hüzne ve üzüntüye karşı isyana düşmeden şükürde kalabilmek Çekilen sıkıntıdan sonra Mevlâ dan sabrın karşılığını lütuf olarak alabilmek Önemli olan şükürle, ümitle hep beklemek Hep bekleyebilmek Yüreğimin içinde bir düğüm oldu aşk Aklımda hep mutlak olan ölüm. Biliyorum; hasret olsa da güzel aşk Zor olsa da sevda, gönül dergâhımda hiç solmayacak gizli gizli büyüttüğüm gülüm Sonsuzlukla, şükürle suladım ben onu; dokunmaya, koklamaya bile kıyamadım ki ona Acılarla; ağlayan içimle sustum ve nihayet teslim oldum aşka, sevdaya Bazen yaşamak ölmekle müsavi Bazen hayaller siyah, bazen hep mavi Gökyüzü uçsuz bucaksızlığıyla hayallerim gibi özgürlük yükler hep ruhuma. Ara ara sol yanıma saplanan hançer zor gelse de bana, bütün nefesim daima şükürdür Allah a. O değil mi bize can veren; cânânınımızı bulduran? O değil mi hüzünlerle aşkı olduran? O değil mi bizi yanlıştan, hatadan alıkoyan? O değil mi en sevgili; O na değil mi aşkların en güzeli? Sonlu da sonsuza âşık olmak Yârini, ruh eşini, Rabbimizden sonra kalbimizin sahibini bulmak Ne büyük lütuftur aşk a ve her şeyi yaratana âşık olmak. Ellerim hep duâda; nefesim hep şükürde ve acıdan yanan kalbime dünya zor gelse de; biteceğini, söneceğini bilmek kadar güzel bir şey yok ki âlemde İyi ki bildirilmiş bize dünyanın sonlu olduğu; ölümün mutlak olduğu Yoksa nasıl dayanır; nasıl yaşardık ki hüzün elbisesi üzeremizde? Nasıl katlanırdık ki elemin, ıstırabın yakıcılığına? Yanmak, vuslata kül olmak; yanmak asıl sevgiliye koşmak Yanmak hep daha çok şükürle, aşkla dolmak Şükürler olsun sana Rabbim; bir gün bitecek elemim; elbet bir gün gelecek sonu bu fâni âlemin GÜNÜN DÖRTLÜĞÜ Şükür gemimde hasret bir delik oldu her dem, Mahşere yol alıyor yaratılmış her Âdem. Susmak zordur elbette; bilmek ağırdır lakin Bilmemek neden yaya gerilmiş oktur madem?

10 10 SAĞLIK Reflü, ülser ve karaciğer hastalarına oruç uyarısı Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Özgür, reflü, ülser ve karaciğer hastalarının oruç tutup tutamayacaklarını doktorlarına sormaları gerektiğini bildirildi. TRABZON - Özgür, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazanın yaz aylarına denk gelmesi nedeniyle aç kalma süresinin uzadığını Bu sürenin artması nedeniyle sağlıklı kişilerin dahi oruç tutarken zorlandığını dile getiren Özgür, "Ramazanda reflü, ülser ve karaciğer hastalarının oruç tutup tutamayacaklarını mutlaka hekime sorması gerekiyor. Hekime sormadan bu hastalar kesinlikle oruç tutmamalıdır" dedi. Özgür, reflünün, en sık görülen mide hastalıklarından olduğuna dikkati çekerek, uzun süre aç kalındıktan sonra iftarda fazla miktarda ve hızlı yemek yenilmesinin karın içi basıncı artırarak reflüye neden olduğunu ifade etti. Bu hastalarının ramazanda gıda tüketimlerinde daha dikkatli davranmasını isteyen Özgür, sahurda ve iftarda yağlı ve ağır yemekler tüketmemeleri, yemek yedikten sonra hemen yatmamaları tavsiyesinde bulundu. Özgür, yağlı ve tuzlu gıdaların da reflüyü olumsuz etkileyebileceğini MUĞLA - Muğla'da yaralı bulunan caretta caretta, Deniz Kaplumbağaları Araştırma, Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi'nde (DEKAMER) takılan "3D çene protezi"ni kullanmaya başladı. Bodrum'da çenesi parçalanmış bulunduktan sonra Ortaca ilçesindeki DEKAMER'e götürülen caretta carettanın tedavi süreci başlatıldı. "Akut-3" ismi verilen kaplumbağa için 3D yöntemiyle geliştirilen protez çene tasarlandı. Daha sonra bir firmaya yaptırılan titanyum alaşımlı protez çene kaplumbağaya takılarak, uyum süreci takip edildi. Caretta caretta, yaklaşık 2 aylık sürecin sonunda protez çenesini kabullenerek kullanmaya başladı. DEKAMER Müdürü Prof. Dr. Yakup Kaska, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir deniz kaplumbağasına, ilk kez 3D yazıcıyla geliştirilerek protez çene takıldığını "Akut-3" isimli caretta carettanın bakım ve tedavisinin sürekli suda yapıldığı belirten Kaska, "Kaplumbağanın titanyum malzemeyi kabul etmesi, normal davranışlarını sergilemeye başlaması rehabilitasyonda çok önemli bir aşama" dedi. Caretta carettanın henüz doğal beslenme sürecine girmediğini, elle yapılan beslemede ise yeni çenesini kullanabildiğini vurgulayan Kaska, "Operasyonun ardından geçen sürede kaplumbağa protez çeneyi kabullenmiş durumda. Suda 30 dakika civarında uyuyabiliyor. Bunlar rehabilitasyon sürecinde iyiye giden işaretler" diye konuştu. Kaplumbağanın iki günde bir beslendiğini bildiren Kaska, doğal ortamında tekrar beslenmesi için gerekenlerin yapıldığını, suya dalmaya başladığında ve kendi besinini yakalayabildiğinde denize salınacağını kaydetti. Kaska, 3D protez tekniğinin oldukça masraflı bir yöntem olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Kaplumbağaların tedavisi sadece bu şekilde yapılacak diye bir şart belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yağlı ve tuzlu gıdalar, gün içerisinde daha çok susamaya neden olacaktır. Karbonhidrat açısından yağlı hamur tatlıları ve kurabiyeler boş enerji alınmasına neden olacak ve insanı kısa sürede acıktıracaktır. O nedenle iftar ve sahurda yağlı ve tuz oranı yüksek gıdalar ile hamur tatlıları gibi besinlerden uzak durulmalıdır. Kafein, çikolata, çiğ soğan, sarımsak, salça, ketçap, mayonez gibi reflü ataklarını tetikleyen besinlerden de kaçınmak gerekir. Reflü hastaları ramazan boyunca bol sıvı almalı ve hazmı kolay lifli gıdaları tercih etmelidir." Ülser hastalarının da ramazanda dikkatli davranması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Özgür, "Önceden ülser tanısı konmuş ve tedaviyle iyileşmiş hastaların oruç tutmasında sakınca yoktur. Özellikle ülser tanısı yeni konmuş ve tedaviye başlamış hastaların ise en az 15 gün oruç tutmaması gerekir. Tedavi sonrası mide ağrısı kaybolan ülser hastaları kontrol altında oruç tutabilirler" diye konuştu. Özgür, ülser hastalarının iftarda ve sahurda diyetlerine dikkat etmeleri gerektiğini vurgulayarak, "Ülser hastaları ramazanda ağrı kesici kullanımına dikkat etmelidir. Mide için oldukça zararlı olan bu ilaçlar doktor önerisi olmadan kullanılmamalıdır. Bu ilaçların oruç sırasında kullanımı mide kanaması ve delinmesine neden olabilir" uyarısında bulundu. Kaplumbağa "3D protez çene"yi kabullendi yok. İhtiyaç durumunda yapılabilir ama kaplumbağanın kendisi de eksik kısmı yenileyebiliyor. Bu durumda böyle bir yapıya gerek yok. Tedavisi antibiyotik ve vitamin takviyesiyle yapılabileceği gibi operasyonla da olabilir." Kaska, operasyonun ardından kaplumbağanın gelişiminin normal seyretmesinin, DEKAMER'in dünyada önemli yere geldiğini gösterdiğini sözlerine ekledi. (AA) TÜRKKÖK, yurtdışına bağımlılığı sona erdirecek KIRKLARELİ - Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar (sağda), Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) sayesinde, Türkiye'de kök hücre temini konusunda sıkıntı yaşanmayacağını Akar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TÜRKKÖK'ün çalışmalarının Sağlık Bakanlığı ve Türk Kızılayı işbirliğiyle 2013'te başladığını, şu anda Türkiye'nin 12 noktasında kök hücre donörlerinin bağışlarının kabul edildiğini belirtti. Yılın ilk 7 ayında 40 bin kök hücre bağışı yapıldığını ifade eden Akar, "Özellikle çaresi zor bulunan kanser, lösemi gibi hastalıklarda kök hücre nakli gerekiyor. Kemik iliği nakli olarak bilinen nakil gerekiyor" diye konuştu. Akar, kök hücre bankası oluşturulması konusunda çalışmalar yaptıklarını ve verilerin eşleşmesi durumunda bağışçılarla ihtiyaç sahiplerinin bir araya geldiğini vurguladı. Kök hücre bağışçılarının yüzde 65'ini Türk Kızılayı aracılığıyla kan bağışında bulunan yaştaki gençlerin oluşturduğunu dile getiren Akar, "Bu da çok önemlidir. Kök hücre bağışçılarının genç olmaları icab ediyor. Kök hücre ihtiyacının ne zaman lazım olacağı belli değil" şeklinde konuştu. Akar, kök hücre bağışçılarının her geçen gün arttığını, özellikle Türk Kızılayı'na kan bağışlayan vatandaşların kök hücre bağışında bulunduğunu Bağışçı sayısının 3 yılda 250 bine ulaşmasını beklediklerini aktaran Akar, "Bağışçılar sayesinde Türkiye'nin bu konudaki yurt dışına bağımlılığı ortadan kalkacak" dedi. Türkiye'nin artık kendi bankasından kök hücre bulabilecek duruma geldiğine dikkati çeken Akar, şunları kaydetti: "3 yıl içinde 250 bin bağışa ulaşmak istiyoruz. İnşallah 250 bine ulaştığımız günden itibaren Türkiye'de kök hücre arayıp da bulamayan hiç kimse kalmayacak. Projeyle yurt dışına bağımlılığımız tamamen kesiliyor. Kendi imkanlarımızla, kendi kök hücremizi, kendi kök hücre bankamızdan sağlamış olacağız. 800 kadar hastamız kök hücre nakli beklemektedir. Bunların 300'ü çok acil olarak kök hücre nakli yapılması gereken kanserli hastalarımızdır. Şu anda hem Türk Kızılayı'nın toplamış olduğu donörlerden sorgulanıyor hem üniversitelerimizden hem de yurt dışındaki klasik usullerle Amerika ve Almanya'daki bankalardan eşleştirme yapılmaya çalışılıyor." (AA) Sağlıkta şiddetin önlenmesi için 4 bin polis görev yapcak ANKARA - Sağlık Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ile işbirliği yaparak, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin engellenmesi amacıyla büyük hastanelerde 4 bin polis istihdam etmeye hazırlanıyor. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş, Samsun Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesinde Opr. Dr. Kamil Furtun'un uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesiyle yeniden gündeme gelen sağlık çalışanlarına yönelik şiddet konusuyla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, sağlık çalışanlarının Türkiye'nin her yerinde yüzlerce hastaya hizmet verdiklerini Günde yaklaşık 1 milyon vatandaşın hastanelere gittiğini dile getiren Gümüş, "Bunların içerisinde sabıkalı olanlar, madde bağımlıları, sorunlu hastalar, husumet olayları da olabiliyor. Hastanelerimiz her türlü adli vakanın da gelebildiği alanlar. Burada şiddet giderek artmaya başladı" dedi. Bu amaçla Emniyet Genel Müdürlüğü ile bir çalışma yaptıklarını anlatan Gümüş, şöyle konuştu: "Birinci etapta hastanelere güvenlik personeli olarak sözleşmeli alınan taşeronların emniyet üzerinden alınması noktasında bir çalışma yapacağız. Güvenlik şirketlerinin emniyetle irtibatlarını sağlayacağız. İkinci etapta da büyük çaplı 300 hastanemiz var. Bunların acil servislerinde sürekli silahlı emniyet görevlisi bulunmasını istiyoruz. Toplam 4 bin kadar polisin Sağlık Bakanlığı hastanelerinde görev alması yönünde bir çalışma yapıyoruz. Mevcut aldığımız güvenlik hizmetini emniyet üzerinden aldıktan sonra gelen polisleri de onların başına geçireceğiz." Bütün giriş çıkışlarda hastanenin emniyet açısından her türlü sorumluluğunu üstlenecek veya orada bir olay çıktığında hızlı bir şekilde şüpheliyi hastaneden uzaklaştırılması ve gözaltına alınması sürecindeki organizasyonu yapacak kişilerin bulunması gerektiğini vurgulayan Gümüş, şöyle devam etti: "Şu anda bizim taşeron hizmet almış olduğumuz güvenlik görevlileri bunu karakolu arayarak yapmaya çalışıyor ama bazen şüpheliyi yakalayamıyorlar. Yeterli eğitimleri yok. Bu polisler, olay çıkaran kişiyi süratle alıp, kelepçeleyip bunun hızlı bir şekilde karakola alınmasını ve hastanedeki hizmetin aksamamasını sağlayacak. Böylelikle bu hem olayı yapacak kişiyi, 'Burada polis var' diye caydıracak hem de çalışanlarımızın moral ve motivasyonunu artıracaktır." Çalışmaların hayata geçirilmesi için yeni hükümetin kurulmasını beklediklerini bildiren Gümüş, "Hükümet kurulduktan sonra ilk gündeme getireceğimiz konu sağlıkta şiddetin önlenmesi ve hastane güvenliği olacaktır. Sadece sağlık çalışanlarımızın değil, hasta vatandaşlarımızın da güvenliğini sağlamak zorundayız. Bu açıdan emniyet görevlilerimizin hastane bünyesinde olmasını istiyoruz" ifadesini kullandı. (AA) Karaciğer yağlanmasının, karaciğer hücrelerinde normalden fazla yağ toplanması nedeniyle ortaya çıkan bir tablo olduğunu ifade eden Özgür, şunları kaydetti: "Aşırı kalori tüketimi, yanlış ve dengesiz beslenme, yağ ve karbonhidrat tüketimindeki artış, doğal olmayan besinler ve hareketsiz yaşamla ortaya çıkan şişmanlık tablosu karaciğer yağlanmasının en sık nedenidir. Ramazanda iftarda ve sahurda yenilen yüksek kalorili hamur işleri ve tatlılar kilo kontrolünü zorlaştırır. Şişmanlıkla beraber karaciğerde yağ birikimi kaçınılmaz olur." Özgür, karaciğerde yağlanmanın önemli bir sağlık sorunu olduğunu anlatarak, "Yağ önce karaciğer hücreleri içinde birikirken zamanla birikim artmakta ve karaciğerde büyüme söz konusu olmaktadır. Bu nedenle özellikle kronik karaciğer hastalığı olan insanlar, oruç tutarken mutlaka hekime başvurmalıdır" dedi. (AA) Prof. Dr. Sönmez: Ramazanda gündüz en az iki saat uyuyun KARS - Memorial Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, ramazan boyunca iki saatlik gündüz uykusunun vücudun su ve elektrolit kaybını önleyeceğini, metabolizmaya iyi geleceğini belirterek, "Öğle uykusu uyuyanların uyumayanlara göre kalp krizi geçirme riski de yarı yarıya düşmektedir" dedi. Sönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son 33 yılın en uzun ramazan ayının yaşandığını ifade ederek, yaz sıcaklarıyla uzun günlerin birleşmesi nedeniyle oruç tutacak olan kişilerin bu yıl daha dikkatli olmasını gerektiğini Yaklaşık saat oruç tutulmasından dolayı çeşitli sağlık sorunlarının yaşanabileceğini anlatan Sönmez, özellikle kalp hastalarına bu uzun ramazan günlerinde oruç tutmayı önermediklerini vurguladı. Sönmez, vücutta sıvı ve tuz kaybı nedeniyle sağlıklı kişilerde bile tansiyon, kalp ritminde bozukluk, baygınlık ve kan şekerinde düşme gibi sorunlar ortaya çıkabildiğinin altını çizerek bunun için gündüz mutlaka uyumayı tavsiye etti. Akdeniz ülkelerinde gündüz uykusuna dikkat edildiğine değinen Sönmez, "Ramazan boyunca iki saatlik gündüz uykusu vücudun su ve elektrolit kaybını önleyecektir, uzun süreli açlıktan metabolizmanın daha az etkilenmesine yardımcı olacaktır" diye konuştu. Gündüz uykusunun kalp açısından da çok faydalı olduğunu anlatan Sönmez, şunları kaydetti: "Öğle saatlerinde ya da öğle sonrası iki saatlik uyku, son derece dinlendiricidir ve vücuttaki bütün stresi alır. Uyuduktan sonra geri kalan zamanı daha verimli değerlendirmeyi sağlar. Öğle uykusu uyuyanların uyumayanlara göre kalp krizi geçirme riski de yarı yarıya düşmektedir. Çünkü uykuda beden ile birlikte ruhsal dinlenme de vardır. Fizik olarak uykusuzluğa dayanılabilir ama ruhsal olarak dayanmak mümkün değildir. Ruhsal gerilim de vücutta zararlı hormonların salgılanmasına neden olur, bu da kalp krizi riskini tetikler. Eğer hafta içi gündüz uykusu mümkün değilse hafta sonu çok iyi uyumaya özen gösterilmelidir." Sönmez, ramazanda öğünlerin sayısının azalmasının metabolizmayı olumsuz etkilediği dile getirerek, iftarda ve sahurda tıka basa yemenin mide ve kalbe baskı yapacağı için sağlık açısından kişiye zarar verdiğini vurguladı. İftara çorbayla başlanması gerektiğinin altını çizen Sönmez, "Komposto veya sütlü tatlı yedikten sonra teravih namazına gidip, döndükten sonra tamamlayıcı hafif bir yemek yenmeli. Sahurda mümkün olduğu kadar tuzlu ve tatlı olmayan doyurucu değeri olan yemekler seçilmeli. Bu şekilde ramazanda da üç öğün yemek yenmiş olacak ve vücut olumsuz etkilenmeyecektir" diye konuştu. Sönmez, sahurda çok çay ve kahve içilmesinin uygun olmadığını belirterek, "Çay idrar söktürücü olduğu için gün içindeki susuzluğunuzu artırabilir. Bu nedenle sahur yerine iftarda bol bol çay içmek çok daha yararlı olacaktır" dedi. (AA)

11 YAŞAM-ÇEVRE BULMACA Düşlerini mermere işliyorlar Türkiye Sakatlar Derneği Afyonkarahisar Şubesi tarafından hayata geçirilen "Engelsiz Yaşam Projesi" kapsamında bedensel engelli 29 kişi yaptıkları gravür çalışmalarıyla düşledikleri dünyayı mermere işleyerek maharetlerini sergiliyor. AFYONKARAHİSAR - Türkiye Sakatlar Derneği Afyonkarahisar Şubesi Başkanı Nilgün Akgün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık bir yıl önce dernek başkanlığına seçildiğini ve 140 olan üye sayısını bu süre zarfında 200'e çıkardığını belirtti. Yaptıkları çalışmalarla engelleri nasıl aştıklarını herkese kanıtladıklarını dile getiren Akgün, engelli bireylerin bu durumu gördüğünde kendileriyle hemen irtibata geçtiklerini aktardı. Gravür sanatıyla çeşitli figürleri mermere işlediklerini belirten Akgün, "Elmas uçlu kalemlerle mermere adeta hayat veriyoruz. Aklımıza gelen her türlü figürü mermere işliyoruz. Bu çalışmayı insanlara engelsiz bir yaşamın nasıl olması gerektiğini göstermek için başlattık. Engelliler her zaman zor olanı başarır. Her zaman bunu kanıtlamışızdır" dedi. Akgün, yaptıkları sanatsal ürünleri daha sonra açtıkları sergilerde satışa sunduklarını ve insanların bu tür eserleri engellilerin yaptığını öğrendiklerinde çok şaşırdıklarını aktardı. Başlattıkları projeyle çok önemli yol kat ettiklerini aktaran Akgün, şunları anlattı: "Projeye daha çok fiziksel engeli bulunan, kolu ve parmakları kireçlenen ile güçsüz kasları bulunanları dahil ettik Eşi için eve asansör yaptı ORDU - Ordu'da yaşayan 72 yaşındaki Enver İşleyen, dizinden ameliyat geçirdikten sonra merdivenleri çıkmakta zorlanan eşi için, eve kendi imkanlarıyla yaklaşık 300 kilogram yük taşıyabilen asansör yaptı. Altınordu ilçesi Dikenci Mahallesi'nde eşi Altun İşleyen ile kendisine ait iki katlı evde yaşayan Almanya'dan emekli Enver İşleyen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hem eşinin hem de kendisinin sağlık sorunlarının bulunduğunu, bu nedenle asansör yapmayı düşündüğünü Dizlerinden ameliyat geçiren eşinin Fiziksel engellilerin zamanla hareketlerinde hızlanmalar meydana geldi. Yemek yemekte zorlanan arkadaşlarımızın daha sonra kendi başlarına yediklerine şahit olduk. Çay ve su içerken daha kolay hareket edebiliyorlar. Çünkü elleri sürekli çalışma halinde. Ayrıca engelli arkadaşımız, bir şeyler başardıklarını gördüklerinde hayata daha çok tutunuyor. Yaşama sevinci daha çok oluyor. Bizim burada insanlara vermek istediğimiz merdivenleri çıkmakta zorluk çektiğini görünce harekete geçtiğini anlatan İşleyen, kaynak işlerinde el becerisine sahip olduğu için asansörü yapmakta çok zorlanmadığını ifade etti. "Asansörü bazen fındık ve benzeri ağır yüklerimizi taşımakta da kullanıyoruz" diyen İşleyen, asansörü yapma sürecine ilişkin şu bilgileri verdi: "İlk aşamada planını çizdim. Ne kadar malzemeye ihtiyaç var hesaplamalarını yaptım. Daha sonra sanayiden aldığım demirleri el becerim de olduğu için kaynak yaparak asansörün sistem üzerinde gideceği bölümleri hazırladım. Yine aynı BUL- MACA Soldan sağa: 1. Eski dilde yaradılış. 2. Tespihlerin baş tarafına geçirilen uzunca parça. Aylardan biri. 3. Bir müzik türü. Elma, armut gibi meyvelerin kurutulmuşu. Yunanistan ın plaka işareti. 4. Japon çiçek düzenleme sanatı. 5. Harç alıp sürmeye yarayan duvarcı aracı. Gelenek. 6. Terazi, tartı, ölçü aleti. Doku teli. 7. Savaş ve taşıma gereçleriyle donatılmış kıta veya birlik. 8. İlaç vererek hastalığı iyi etmeye çalışma, tedavi etme. Mercanada. 9. Sodyumun simgesi. Anahtar. Bir nota. 10. Küçük el işlerini yapmaya yardımcı olan araç, aygıt. Bir ana yoldan ayrılan yolun başlangıç noktası. 11. Açık, belli, kolay anlaşılır. 12. Ray üzerinde işleyen bir taşıma aracı. Uyanık, gözü açık. 13. Modern Yunanca. 14. İlkel silah. Kızgın şeyleri tutmaya yarayan iki kollu metal araç. Kasaplarda satılan kesilmiş hayvan. 15. Şebnem. Tahıl ambarı. 16. Hitit. Sevgide aldatma, sadakatsizlik. 17. Uça ya da geminin izlediği yol. Avuç. 18. Büyükler, ileri gelenler. Tavlada bir sayı. 19. Bir halk sazı. Alıcı, fotoğraf makinesi. 20. Türlü ürün, mal alım satımı. Yukarıdan aşağıya: 1. Ensiz olarak dokunmuş parçaların yan yana eklenmesiyle oluşan, perde veya örtü olarak kullanılan nakışlı ince kilim. Avrupa da prenslikle yönetilen küçük bir devlet. Eğlenceli, hafif konulu, içinde bestesiz konuşmalar bulunan sahne eseri. 2. Dolaylı anlatma. Metal olmayan elementler. Eşi olmayan, biricik, yegâne. Bir ilimiz. 3. Kral sarayı. Okul. İzmaritgillerden, üzerinde sarı çizgiler bulunan kılçıklı bir balık. 4. Parola. Obüslerden, bombalardan korunmak için yerin altına kazılmış siper. Bir tür iskambil oyunu. Evrensel alıcı kan grubu. 5. Kirliliği gösteren iz. İri, kart. Endüstri. Yapma, etme. 6. İpekten, sarımtırak dallı nakışlarla işlenmiş, bir tür beyaz kumaş. Bir yerin düzen ve güvenlik içinde bulunması. Çoğu kıldan dokunmuş büyük çuval. 7. Olanak. Ziyan. Dükkânında et satan esnaf. Kuzu sesi. 8. Şaşma anlatan ünlem. Uyumsuz, sevimsiz kimse. İtalya daki ünlü eğik kule. İyilik, ihsan, lütuf. 9. Diyarbakır ilinin bir ilçesi. ABD de bir liman kenti. Sadist. 10. Türk Tarih Kurumunun kısaltması. Efe olma durumu, kabadayılık. Bir elektrotta eksi uç. Bir yağış türü. Hazırlayan: Ercan BostaNcıoĞlu öncelikle sevgi ve saygı, arkasından zaten hepsi geliyor." Bedensel engelli Faruk Özkaya ise topluma neler yapabileceklerini göstermek adına böyle bir projeye dahil olduklarını belirterek, bu sayede engellerini aştıklarını aktardı. Projede yer alan Osman Emek de projeyle mermeri işlemeyi öğrendiklerini dile getirerek, böyle aktivitelerle ilgilenmekten mutluluk duyduğunu kaydetti. (AA) demirlerden kabin yaptım. Makara sistemi ve çelik halat kurulumunu yaptıktan sonra geriye sadece asansörü hareket ettirecek kumanda kaldı. Elektrik bağlantısıyla bir de kumanda sistemini yaptıktan sonra asansör tamamlanmış oldu." İşleyen, asansörün özellikle yaşlı ve sağlık sorunu olan misafirlerine büyük kolaylık sağladığına işaret ederek, "Dizinden veya belinden rahatsız komşularımız bizi ziyarete geliyor. Nitekim birkaç sefer merdivenleri çıkmakta zorlanan komşularımızı asansör yardımıyla eve çıkardık. Çünkü az değil, evin ikinci katına çıkmak için 50 basamak çıkmak gerekiyor" diye konuştu. Enver İşleyen'in eşi Altun İşleyen ise iki dizinden geçirdiği ameliyat sonrası merdivenleri çıkmakta çok zorlandığını dile getirdi. Yaşadığı zorluğun ardından eşinin böyle bir çözüm yolu bulduğunu vurgulayan İşleyen, "Geçirdiğim ameliyat sonrası iki dizime platin takıldı. Gerçekten çıkmakta çok zorlanıyordum. Eşim bu asansörü yaptıktan sonra benim için çok kolaylık oldu. Şimdi evime rahat rahat çıkabiliyorum" ifadesini kullandı. (AA) ÇÖZÜMÜ BUGÜN 12. SAYFADA Türk şiiri Tanzimat tan itibaren kendi doğal yatağını armaya devam ediyor. Dönem dönem bu yatağı bulmuş, zaman zaman da asıl yatağından çıkarak sapa yollara dalmış ve kaybolup gitmiştir. Tanzimat la birlikte gelen batılılaşma, Türk şiirinin mecrasını elbette değiştirdi. Her şeyden önce şiir, bir ortam ve millî hava ürünüdür. Bu da millî bilincin, millî ahengin kuvvetle yaşatıldığı ortamlarda ürer. Batılılaşma, Türk milletinin kendi özgün ve özel Türk-İslam kültür atmosferini, kendi yerli, millî ve İslamî havasını zehirlediği için zaman zaman şairlerimiz, genizlerine dolan bu zehirle öksürmeye, aksırmaya hatta höykürmeye başlamışlardır. Ancak kendi tabii havasının dairesinden çıkmamış olan büyük Müslüman Türk şairleri gürül gürül akan sesleriyle güçlü şiirler vermeye devam ettiler. Sahih geleneği, emin gelecekte yaşatma iddiasını taşıyan iyi niyetli şairler, geleneksel Türk-İslam kültür ve edebiyatıyla organik bağlarını koparmadıkları sürece, büyük şiirler vermeye devam edeceklerdir. Yalnız sahih Türk-İslam kök geleneğine inanmayan, benimsemeyen, tamamen moda olsun diye gelenekle bağ kurmayan bazı şarlatan müteşairler var, onların bu piyasa ve tribün merakı gelenekle sağlıklı ilişki kurma damarını zaman zaman tıkayabilmektedir. Eskimeyen eski Türk edebiyatının hep yeni kalacak gelecek içinde hayatiyetinin devamı, ancak sağlam 11 TÜRKÇE BAKIŞ Prof. Dr. Nurullah Çetin ncetin64@hotmail.com TÜRK ŞİİRİNİN SERENCAMI bir İslam imanı ve Türk milliyeti şuuruna bağlıdır. Tam Müslüman ve tam Türk olmak, Türk şairinin beslenebileceği en sağlıklı zemindir. Zemin kayması olursa, oradan sağlıklı değil hastalıklı sayıklamalar doğar. Dünya şiiri deyince bizde Tanzimat tan beri hep sadece Batı şiiri akla gelir. Sanki dünyada sadece Avrupa ve Amerika varmış, bunların dışında başka milletler ve devletler yokmuş gibi davranılır. Bu, tamamen ezik bir sömürge mantığıdır. Doğrudur, biz maalesef Tanzimat tan bu yana kendimizi Haçlı Batı dünyasının ezik bir sömürge ülkesi olarak algıladık, öyle gördük. Dolayısıyla ne kendi kaynaklarımızdan ne de Batı dışındaki diğer kaynaklardan beslenme gereği duyduk. Halbuki çok zengin bir Ortalık Asya Türkistan edebiyatı, Doğu Türkistan edebiyatı, Fars edebiyatı, Arap, Hind, Çin, Japon edebiyatı, Afrika edebiyatı var. Bunlara hiç bakmadık. Bu dünyaların birikimlerinden istifade etmeyi düşünmedik. Ayrıca ezik bir sömürge ruhuyla hareket edilince sadece Batı edebiyatından etkilenmemiz gereği üzerinde durduk, ama bizim onları etkilememiz gereğini aklımıza bile getirmedik. Özgüveni yüksek bir Türklük şuurunu kaybedeli beri hep etkilenen, belirlenen, güdülen, sürüklenen bir sürü konumunda kaldık. Artık bundan sonraki aşamada dünya edebiyatının bizden etkileneceği bir edebiyat yapmamız lazım, eskiden olduğu gibi. Cezalarını cami temizleyerek çekiyorlar SİVAS - Sivas'ta, bıçakla adam yaralama suçundan hapis cezasına çarptırılan 6 kişiye, denetimli serbestlik uygulaması kapsamında kentteki bir caminin temizliği ve bahçe bakımı görevi verildi. Bıçakla adam yaralama suçundan değişik sürelerde hapis cezasına çarptırılan Vahap Örücü (31), Gökhan Çınar (21), Mehmet Özgülmez (22), Hasan P, Resul Ç. ve Burak T, haftanın 5 günü Mehmet Akif Ersoy camisinin temizliğini yapıyor. Sabah saat 08.00'de mesaiye başlayan 6 kişi, saat 12.00'ye kadar cami içinin temizliğiyle bahçenin ağaç sulama, gül dikme ve çimlerin bakımı gibi işleriyle uğraşıyor. Bıçakla adam yaralama suçundan 3,5 ay hapis cezasına çarptırılan Gökhan Çınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, denetimli serbestlik uygulaması kapsamında 75 gün cami temizliğinde çalışarak cezasını tamamlayacağını Caminin temizliğine başladıkları günden itibaren hem caminin içinde hem de bahçesinde önemli değişiklikler olduğunu belirten Çınar, "Camiyi temizliyoruz, bahçeyle, çamlarla ilgileniyoruz, gül ekiyoruz. Camiye gelenlerin çok güzel tepkisi var. Hocamıza gelip 'bunları nasıl yaptınız' diye soruyorlar" dedi. Basit yaralama suçundan aldığı 15 ay hapis cezası 5 ay camide çalışmaya çevrilen Mehmet Özgülmez ise caminin temizliğini yaptıklarını ve çehresini değiştirdiklerini belirtti. Yaptıkları işten mutluluk duyduklarını dile getiren Özgülmez, "Caminin temizlik işiyle uğraşıyoruz, günlerimiz çok güzel geçiyor. Burada bahçenin temizliği, sulaması, caminin içinin temizlenmesi gibi işleri yapıyoruz. Biz geldikten sonra, caminin etrafı gül bahçesine döndü. Bu şekilde gördüğümüz zaman çok mutlu oluyoruz" diye konuştu. Mehmet Akif Ersoy camisinde 8 yıldır imamlık yapan Yusuf Yıldırım da uygulamadan memnun olduğunu Denetimli serbestlik kapsamında 6 kişinin camide temizlik yaptığını anlatan Yıldırım, "Arkadaşlarımızın sayısı zaman zaman değişiyor. Onların sayesinde burası güzelleşti. Caminin, içerisini, dışarısını, çevresini mükemmel bir hale getirdiler" diye konuştu. Cami etrafındaki güllerin de denetimli serbestlik kapsamında ceza alanlar tarafından dikildiğini ve bakımlarının yapıldığını kaydeden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Otların alınmasında, çimlerin biçilmesinde katkıları gerçekten çok büyük. Kendilerine teşekkür ediyorum. İnşallah bu ramazan ayında emekleri boşa gitmez. Hayatlarının geri kalanını mutluluk içerisinde geçirirler. Cami bahçemiz adete bir botanik bahçe gibi. Burada Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden getirtilmiş yüzün üzerinde gül çeşidi var. Bunların bakımı bir iki kişiyle yapılacak iş değil. Bu anlamda Denetimi Serbestlik Müdürlüğü çok büyük katkı sağladı." (AA)

12 12 haber AK Parti ile görüşme ihtimali bile etkili oldu CHP li koalisyon Türkiye yi uçurur artık siyasi gerginlikten kurtulmak, güzel haberler duymak; para, refah, huzur görmek istiyor Bunlar da CHP nin hem seçim vaatlerinde hem da açıkladığı 14 maddelik koalisyon şartında var AK Parti kurmayları da halkı ihmal ettiklerini itiraf ettiğine göre, hem üretici hem tüketici hem de yatırımcı için parlak bir sürecin başlaması AKP-CHP koalisyonundan geçiyor. İsrail, uluslararası hukuku İHLAL etti ANKARA - Gazze'ye Özgürlük Filosu'na müdahaleyi değerlendiren uzmanlar, İsrail'in uluslararası hukuku tekrar ve açıkça ihlal ettiğini belirtti. İsrail'in 2007'den bu yana Filistinlilere karşı sürdürdüğü ablukayı delerek Gazze'ye insani yardım malzemesi götürmeyi amaçlayan 3. Özgürlük Filosu'na müdahale etmesi, İsrail ordusunun 2010'da "Gazze'ye Özgürlük Filosu"ndaki 500'den fazla kişiyi taşıyan Mavi Marmara gemisine düzenlediği saldırıyı akıllara getirdi. Bu tutumun uluslararası hukukun değişmez kuralı "açık denizlerin serbestliği" ilkesine aykırı olduğunu vurgulayan uzmanlar, İsrail'in uluslararası hukuku yeniden ve açıkça ihlal ettiğini kaydetti. Oktay YILMAZ Türkiye gerçekten de çok zor üç seçim yaşadı. İki yıla sığan yerel seçim, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçim ülkeyi öyle gerdi ki, rahatlatacak bir yol aranıyordu. O yol, siyasetin doğasında vardı ve bulundu: AKP-CHP koalisyonu Daha doğrusu yol göründü ve o yolda ilerlemek için koşullar oluşturulmaya çalışılıyor. GÖZLER, KULAKLAR ONLARDA OLACAK TBMM Başkanı seçiminin ardından yapılan hükümet kurma görevlendirmesinde gözler, kulaklar AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu nda olacak İki liderin yapacağı görüşme bir koalisyon ihtimalini ortaya koyar ve bunun müzakereleri başlarsa ne olur? Bu sorunun yanıtına geçmeden önce, AKP-CHP koalisyonu ihtimalinin daha az olduğu günlerdeki bir yorumu ve bir haberi hatırlatmak istiyorum. İKİ ÇARPICI ÖRNEK Biri 15 Haziran 2015 tarihli bir yorum. Abdurrahman Yıldırım, HT GAZETE deki yorumunda şunları yazıyordu: İlk hafta Ak Parti- CHP seçeneğinin etkisiyle piyasalar fena değildi. Bu koalisyon özellikle ekonomi cephesinden güçlü bir destek alıyor. Çünkü büyük koalisyonun siyasi istikrarı sağlama, reformları yapma, dış politikada etkili olma gücü ve ihtimali yüksek. Piyasaların bize söylediği, büyük koalisyona büyük umut bağlayacakları ve önemli bir kredi açacaklarıdır Haber ise 25 Haziran 2015 tarihli. Söz konusu habere göre, AK Parti-CHP koalisyonu beklentisiyle dolar 3 haftanın en düşüğünde Yani YANİSİ ŞU Türkiye büyük koalisyon a hazır Sadece iş dünyası değil sade vatandaş da CHP Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba: KILIÇDAROĞLU Başbakan olmalıdır KILIÇDAROĞLU VE BAYKAL FAKTÖRÜ CHP nin duayen ismi, eski genel başkanı, TBMM Başkan Adayı, seçimin hemen ardından en yaşlı milletvekili sıfatıyla Geçici Meclis Başkanı Deniz Baykal ın görüşmeleri, girişimleri; Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu nun sorumlu devlet adamı tavrıyla yumuşattığı siyasi hava, bir AKP-CHP koalisyonunun zeminin hazırladı dersek yanlış olmaz herhalde Meclis Başkanı seçildikten sonra bu zemin üzerine inşa edilecek bir koalisyonun büyük icraatlara imza atacağına inanan iş dünyası yatırım ve teşvikleri, çitçi ve esnaf destekleri, işçi ve memur insanca yaşacağı maaş artışını, emekliler kalan ömrünü huzur içinde kimseye muhtaç olmadan geçireceği bir gelire kavuşmayı bekliyor NASIL OLACAK? Bunu ancak sadece adı değil özü büyük olan bir koalisyon gerçekleştirebilir. O koalisyona ramak kaldı Yazının başında, İki liderin yapacağı görüşme bir koalisyon ihtimalini ortaya koyar ve bunun müzakereleri başlarsa ne olur? demiştim ya YARIN: Koalisyon da beklenti de büyük - "Cenevre Sözleşmesi'yle bağdaşmıyor" Müdahalenin uluslararası hukuka aykırı olduğunun açıkça görüldüğünü belirten Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Dalar, İsrail ile Hamas arasında henüz barışın tesis edilmediğini hatırlattı. İsrail'in ambargoyu delmek isteyen gemiye müdahalesini deniz savaşları hukuku çerçevesinde gerekçelendirdiğini ancak ortada bir insani yardım girişimi varsa müdahalenin Cenevre Sözleşmesi'yle bağdaşmayacağına dikkati çeken Dalar, 1949'da imzalanarak ertesi yıl yürürlüğe giren Cenevre Sözleşmesi'nin, savaş alanlarında ve işgal altında yaşayan sivilleri korumayı taahhüt ettiğini "Cenevre Sözleşmesi, kontrol altındaki insani yardımın ilgili yerlere ulaştırılması konusunda taraflara bir yükümlülük getiriyor" diyen Dalar, Gazze üzerinde devam eden ablukanın uygulanmasının uluslararası hukuka uygun düşmediğini anlattı. Dalar, "Savaşan taraflar arasında insani yardım durumu söz konusu olduğu takdirde, tarafların engellememesi şeklinde bir yükümlülüğü var ve dolayısıyla müdahale bu açıdan uluslararası hukuka aykırıdır" ifadesini kullandı. Birleşmiş Milletlerin (BM) 1982 Deniz Hukuku Sözleşmesi'nin 24. maddesindeki "Sahildar devletin silahla deneme veya manevralar yapılması, askeri makinaların uçurulması, araştırma veya ölçüm faaliyetlerinde bulunulması gibi haller dışında, karasularından yabancı gemilerin zararsız geçişlerine engel olmayacağı" hükmünü hatırlatan Dalar, müdahalenin bu maddelere dayandırılmış olabileceğini ve geminin ancak silahlı malzeme olup olmadığının belirlenmesi için kontrol edilebileceğini aktardı. Uluslararası suların "Herhangi bir devletin egemenliğinde olmayan sular" şeklinde tanımlandığını dile getiren Dalar, özellikle barış zamanında devletlerin müdahalesinin ancak köle ticareti, uyuşturucu kaçakçılığı ya da deniz haydutluğu suçları kapsamında mümkün olduğunu, oysa İsrail'in müdahalesinin bu kapsamda yapılmadığını kaydetti. MALATYA (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, koalisyon çalışmalarına ilişkin, "Sadece Türkiye'ye barış getirmesi için değil, Ortadoğu'da akan kanların da durması için Kemal Kılıçdaroğlu'nun başbakan olması gerekiyor" dedi. Ağbaba, CHP Malatya İl Başkanlığı önünde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Koalisyon çalışmalarına ilişkin Genel Baş kan Kemal Kılıçdaroğlu'nun 14 maddelik önceliklerini açıkladığını belirten Ağbaba, kamuoyuna koalisyonla ilgili düşüncesini net olaravk açkılayan tek partinin kendileri olduğunu ifade etti. Koalisyon görüşmelerinde 3-4 bakanlık için pazarlık yapacak parti olmadıklarını dile getiren Ağbaba, ilkeleri doğrultusunda hareket edeceklerini ve CHP'nin hangi koşulda olursa olsun bir siyasi partinin yedek lastiği, k oltuk değneği olmayacağını vurguladı. Ağbaba, 7 Haziran seçimlerinde toplumun bir mesaj verdiğini ve aslında yüzde 60'lık bir uzlaşı hükümetinin kurulmasını istediğini aktardı. Bu konuda diğer siyasi partilerin sorumluluk almaktan kaçtıklarını savunan Ağbaba, şöyle konuştu: "Bu konuda bütün siyasi partilerin sorumluluk alması gerekiyor. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz sorumluluk almaya hazırız. Bu soru mluluğu sadece kendi ülkemiz için almıyoruz. Ortadoğu için de alıyoruz, Cumhuriyet Halk Partisi bu sorumluluğu Ortadoğu'ya barış gelsin diye alıyor, kan akmasın diye alıyor. Bakın Suriye'yle savaş noktasına geldi Türkiye. Maalesef önce kendi besleyip büyüttüğü, desteklediği geçtiğimiz dönemde o meşhur tırlarla ortaya çıkan, IŞİD'e destekle ortaya çıkan bu olumsuz tablonun, bölgede kan akmasına neden olan t ablonun giderilebilmesi için de Cumhuriyet Halk Partisi'nin mutlaka etkin rol alması gerekiyor. Ben şahsen Kemal Kılıçdaroğlu'nun başbakan olmasını istiyorum. Sadece Türkiye'ye barış getirmesi için değil, Ortadoğu'da akan kanların da durması için Kemal Kılıçdaroğlu'nun başbakan olması gerekiyor." Koalisyon kurmaları durumunda yolsuzluklarla etkin mücadele edeceklerini ifade eden Ağbaba, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfının (TÜRGEV) çalışmalarının sorgulanması gerektiğini savundu. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un önceki gün Malatya'ya gerçekleştirdiği ziyarette, bazı ifadeleri olduğunu ve "abdest tazelememiz gerekiyor, milletin mesajını aldık" dediğini belirten bir gazetecinin, "bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki sorusu üzerine Ağbaba, şunları söyledi: "Sayın Başbakan Yardımcısı güz el bir söz söylemiş, 'abdestimizi tazelememiz gerekiyor diyor millet' demiş. Sayın Başbakan Yardımcısına sormak lazım. Acaba abdestiniz niye bozuldu? Acaba üç gün önce elinle ödül verdiğin Rıza Sarraf, abdestini bozmuş olmasın. Dört bakanla milletin rızkını, milletin kazancını, milletin vergilerini sofranızda meze yaptınız. Maalesef Türkiye'de hiç olmadığı kadar hükümet yolsuzluğa bulaştı. Acaba, Sayın Başba kan Yardımcısının, AKP'nin abdestini bozan şey yolsuzluk, hırsızlık olmasın. Rıza Sarraf'a ödül verirken keşke bunu düşünmüş olsaydı. Acaba Aralık'ta mı abdestleri bozuldu. Sayın Başbakan Yardımcısı ve AKP'ye şunu söylemek istiyorum, kıblesi kaçak saray, ak saray olanın zemzem suyuna da girse abdesti bir daha tutmaz." MGK, Suriye yi etraflıca ele aldı ANKARA (AA) - Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantısı'nda Suriye'de cereyan eden hadiselerin etraflıca değerlendirildiği, muhtemel tehditlerin görüşüldüğü ve Türkiye sınırlarında alınan ilave güvenlik tedbirleri üzerinde durulduğu bildirildi. Toplantıda, bölgede yaşayan sivil halkı hedef alan terör saldırıları ile bölgenin demografik yapısının değiştirilmesine yönelik eylemlerden duyulan endişenin dil e getirildiği belirtildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sonrası yayımlanan bildiride, Kurulun Haziran ayı olağan toplantısında, vatandaşların huzur ve güvenliğine müteallik hususların etraflıca görüşüldüğü, ülke güvenliğine yönelik muhtemel tehditler ile alınan ve alınacak tedbirlerin hassasiyetle değerlendirildiği ifade edildi. Toplantıda, halkın demokratik hassasiyet bilinci içerisinde ve yüksek oranda bir katılımla gerçekleşen 25'inci Dönem Milletvekili Genel Seçimleri öncesinde ve seçim sırasında yaşanan hadiselerin üzerinde durulduğu kaydedildi. "Milletimizin kardeşlik duygularını ve bir arada yaşama iradesini zayıflatarak ülke genelinde vatandaşlarımızın güvenliğini ve hayat hakkını ortadan kaldırmayı hedef alan terör örgütlerine yöne lik mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğinin altı çizilmiştir" denilen bildiride, şu ifadeler kullanıldı: "Ülkemizde ve yurtdışında meydana gelen hadiselerin tüm yönleriyle değerlendirilmesi suretiyle güncellenen Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi'nin (MGSB) Bakanlar Kurulu'nda kabul edilmesinin toplumun huzur ve barışına önemli katkılar sağlayacağı ifade edilmiştir. Milli güvenliğimizi tehdit eden, başta Paralel Devlet Yapılanması olmak üzere, tüm yasadışı oluşumlara karşı yürütülen mücadeleye kararlılıkla devam edileceği bir kez daha dile getirilmiştir." - "Suriye'de cereyan eden hadiseler etraflıca değerlendirildi" MGK bildirisinde, Suriye'de yaşanan gelişmelere ilişkin şunlar kaydedildi: "Güney komşularımızdan Suriye'de cereyan eden hadiseler etraflıca değerlendirilmiş, muhtemel tehditler ele alınmı ş, sınırlarımızda alınan ilave güvenlik tedbirleri üzerinde durulmuştur. Bölgede yaşayan sivil halkı hedef alan terör saldırıları ile bölgenin demografik yapısının değiştirilmesine yönelik eylemlerden duyulan endişe dile getirilmiştir.

13 13 EFSANE RÖPORTAJLAR Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl: CHP nin ayakları Efsane GÜZELDERELİ YERE BASIYOR -1- CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, seçim sürecini, sonrasını ve koalisyon ihtimalleri ile bir erken seçim olasılığını değerlendirirken, Türkiye yi rahatlatacak bir bilinç ile hareket ettiklerini ve Türkiye yi hükümetsiz bırakmayacaklarını ifade etti. Bingöl, Erken seçimi mi yoksa koalisyonu mu kuvvetli bir olasılık olarak görüyorsunuz sorusunu yanıtlarken, Seçimin sonrasında bir erken genel seçim toplumu rahatlatmayacaktır dedi ve gerekçelerini sıraladı. Muhtemel bir erken seçim için de değerlendirmede bulunan Bingöl, Bize göre, bizim lehimize sonuç değişecektir. Bu çok net diye konmuştu. İşte sorular ve yanıtları GERÇEK DOĞUM TARİHİNİ TEYZESİNDEN ÖĞRENDİ... E.G: 1955'te, Bitlis'te, 1 Ağustos'ta doğduğunuzu zannederken siz, aslında doğum tarihinizin 3 Haziran olduğunu öğrenmişsiniz. Nasıl oldu bu? T.B: (gülüyor) O yıllarda nüfus kayıtları pek sağlıklı yapılmıyordu. Doğum günlerimiz konuşulurken teyzem doğum tarihimi hatırladı. Teyzem, ''Senin doğum tarihin Ağustos değil. Çok iyi hatırlıyorum. Okullar tatil edildikten, bir gün sonra sen doğmuştun'' dedi. Böylelikle ben de gerçek doğum tarihimi öğrenmiş oldum. E.G: Nüfus kayıtlarında düzeltme yaptınız mı? T.B: Hayır. 1.5 YAŞINDAKİ KARDEŞİNİ KAYBEDİNCE... E.G: Doktor olmaya nasıl karar verdiniz? T.B: Valla ilkokuldan, ortaokuldan beri hayalimdi. 1.5 yaşında bir kardeşim vardı. Çok basit bir hastalıktan, idrar yolları enfeksiyonundan kaybettik. Ben ilkokul 5. sınıftaydım. Kardeşimi gözümün önünde kaybetmek bana ciddi bir acı vermişti. KİTAP, SİYASET, SİNEMA... E.G: Siyaset ile tıp çok da yanyana duran bir şey değil. Siyasi yaşamınız nasıl şekillendi? T.B: Öğrencilik yıllarımdan beri siyasetle ilgiliydim. Siyasi içerikli kitaplar okurdum. Kitap okumayı, siyasetle ilgilenmeyi ve sinemayı severdim. E.G: O yıllarda öğrenci olaylarına karışmışlığınız var mı? T.B: 70'li yıllarda o günün dünya ve ülke koşullarına baktığınızda öğrencilerin büyük kısmının siyasetle yakın ilgileri vardı. Sonuçta ben de siyasetle ilgilendim ve öğrenci derneklerinde görev aldım. Öğrenci hareketleri içerisinde de bulundum. E.G: Hiç unutamadığınız bir anekdot var mı? T.B: Dramatik olaylar yaşadık. Kendi okulumuzdan hayatını kaybeden arkadaşlarımız oldu. Okullarda TEKİN BİNGÖL KİMDİR? CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, 1 Ağustos 1955'te Bitlis'te doğdu. Babasının adı Cahit, annesinin adı Müteber'dir.Tıp Doktoru; Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdi. Bitlis Köy Hizmetlerinde kurum hekimliği ve serbest hekimlik yaptı. Özel sektörde şirket yöneticiliği görevi üstlendi. Orta düzeyde İngilizce bilen Bingöl, evli ve 3 çocuk babasıdır. çatışmalar oldu. Protesto olaylarında çok kötü şeyler yaşandığı oldu. Şiddete maruz kalındı. Hayatını kaybeden öğrenciler oldu. İşkence görenler oldu. Bunlar kötü yaşanmışlıklar. İnsanın hayatında iz bırakıyor. YAKIN ARKADAŞI, İŞKENCE- DEN ÖLDÜ... E.G: Sizde en çok iz bırakan olay neydi? T.B: Liseyi birlikte bitirdiğimiz ve çok sevdiğim, yakın bir arkadaşım, Ankara'da, polis tarafından gözaltına alınması sonrasında, emniyette, işkence ile hayatını kaybetmişti. Bu benim için gerçekten unutulmaz acılardan bir tanesidir. E.G: Olayın sonrasında suçlular cezasını buldu mu? T.B: Maalesef. ÖNDER SAV'IN MANEVİ OĞLU MU? E.G: Size Önder Sav'ın manevi oğlu diyorlar. T.B: Yok. Hayır. Benim babam belli. Manevi oğulluk hiç kimseye yapmam. Ama siyasette birlikte olduğumuz, saygı duyduğum, ağabeylerim olmuştur. Sayın Sav da saygı duyduğum, önemli siyasetçilerden bir tanesidir. CHP'ye de çok ciddi katkıları olmuştur. E.G: Peki bu söylem niye sizce? T.B: Biz, Ankara'da birlikte siyaset yapıyorduk. O bizim abimizdi. Dürüst bir siyasetçidir. Adı hiç bir zaman bir olumsuzlukla anılmamıştır. Çok çalışkan ve özverilidir. Yıllarca tatile dahi gitmemiştir. Ankara'da birlikte olduğumuz için o tür bir bakış açısıyla bakılmış olabilir. ''OYLARIMIZ DÜŞERSE BIRA- KIRIM'' E.G: Seçimlerden önce Sayın Kılıçdaroğlu, yüzde 26'nın altında oy alırsa, istifa edeceğini söylemişti. Sandıklar açıldı ve oylar yüzde 26'nın altındaydı. Tabiri caizse CHP oyları yerinde saydı. T.B: 26 ile yerinde saydı, çelişen bir ifade. Sayın Genel Başkan, ''oylarımız düşerse bırakırım'' dedi. Ama çıkan tabloya bir bütün olarak bakmak lazım. Biz oylarımızı koruduk. Karşımızda AKP'nin 13 yıllık iktidarının getirdiği olumsuzluklar vardı. Devletin bütün olanaklarını kullanan, baskıcı bir anlayışla bir seçim süreci yaşadık. Bizim reklamlarımıza ambargo kondu ve yandaş medya çok tarafgir yayın yaptı. AKP mitinglerinin, sözlerinin medyada gün boyu yayınlanması bile eşit koşullarda siyaset yapılamadığını ve seçim koşullarının oluşmadığını gösteriyor. Bu diğer partiler için de geçerliydi. PARTİLER ARASI OY KAYIŞ- LARI E.G: Diğer partilere baktığımızda; MHP ve HDP'nin oylarının arttığını, AKP oylarının eridiğini görüyoruz. T.B: AKP ile MHP'de oy geçirgenliği daha rahat olabiliyor. Çünkü, ikisinin de bir grup seçmeni, milliyetçi muhafazakar olabiliyor. AKP iktidarının bu süreçteki yıpranmışlıkları nedeniyle ve seçim sırasındaki stratejileri bu geçirgenliği hızlandırmış ve MHP'ye bir miktar AKP'den oy kaymıştır. Aynı zamanda HDP'ye de, AKP ve CHP'den oy kayışları sözkonusu. Bizim seçim süresince yaptığımız çalışmalar, seçim bildirgemiz, sadece bize yönelik sonuç doğurmadı. HDP'YE OY AKIŞI E.G: Neden CHP'den, HDP'ye oy kayışı oldu? T.B: Şöyle bir algı oluştu; HDP'nin seçim barajını mutlaka aşması gerekir algısı, çok ciddi bir şekilde aylar öncesinden ortaya çıkan bir gerçeklikti. Bunun en temel nedeniyse, AKP'nin tek başına iktidar olabileceğine dair kaygı, bu algıyı daha da çoğalttı. O nedenle bizden bir miktar oy HDP'ye kaydı. Başkanlık sisteminin sıkça konuşulur olması, parlamenter rejimin ortadan kaldırılabileceği algısı, AKP'nin tek başına iktidar olmaması gerektiği gerçeğini ortaya çıkardı. Bu da bizden, diğer partilerle ilk kez oy kullanacak seçmenden, HDP'ye oy akışını hızlandırdı. ERKEN GENEL SEÇİM E.G: Hiçbir partinin tek başına iktidar olamamasıyla birlikte olasılıklar konuşulmaya başlandı. Siz erken seçimi mi yoksa koalisyonu mu kuvvetli bir olasılık olarak görüyorsunuz? T.B: Seçimden yeni çıkıldı. Seçimin çok ciddi maliyetleri var. Hem ekonomiye hem günlük yaşama seçimin getirdiği gerginliklerin yansıması. Bu açıdan hemen seçimin sonrasında bir erken genel seçim toplumu rahatlatmayacaktır. E.G: Sonuçları değiştirir mi? T.B: Bize göre, bizim lehimize sonuç değişecektir. Bu çok net. Çünkü biz seçim akşamından itibaren çok daha seçim sorumluluğunun bilinciyle hareket eden bir partiyiz. Germeden, keskin açıklamalar yapmadan, ülkeyi sıkıntıya sokmayacak, ayakları yere basan değerlendirmelerle hep bugüne kadar olaya baktık. Bizim amacımız ülkeyi hükümetsiz bırakmamak. KOALİSYON OLURSA... E.G: Koalisyon mu erken seçim mi görüyorsunuz önümüzde? T.B: Açıkçası bugün için bu soruya çok net cevap vermek mümkün değil. Ama meclis başkanlığı seçimi sonrasında, görevlendirmeyle birlikte, resmi görüşmeler sözkonusu olacak. Her siyasi parti kendi duruşunu ortaya koyacak. Düşüncelerinden, ilkelerinden bahsedecek. Giderek somutlaşacak. Ümit ediyorum ki bu 4 siyasi parti, öncelikle ülke gerçeklerini gözönüne alarak bir duruş sergilerler ve bir erken seçim yerine bir hükümet kurulur. Türkiye, rahat bir nefes alır. Ama bu hükümet 4 yıl sürer gibi bir beklenti içinde olmamak lazım. E.G: Kısa ömürlü mü olacak? T.B: Ömür biçtirmek de çok doğru değil. Bir bakarsınız, öyle bir koalisyon hükümeti kurulur ki, son derece uyumlu, ülkenin sorunlarını süratle çözen ve samimi bir duruş sergileyen partilerin bir arada olduğu. 2-3 belki de 4 yıllık, normal seçim tarihine kadar giden bir koalisyon hükümeti olur. ''FALA BAKMAK GİBİ BİR ŞEY'' E.G. Deneyimli bir siyasetçi olarak mevcut tabloya baktığınızda hiç mi öngörünüz yok? T.B: Bu fala bakmak gibi bir şey. (gülüşmeler) Cumhuriyet tarihi boyunca 13 koalisyon hükümeti sözkonusu. Birçoğu uzun ömürlü olmamış. 1 yıl, 9 ay, 7 aylık koalisyon hükümetleri olduğu gibi 2.5 yıllık koalisyon hükümetleri olmuş. Yurtdışında da örnekleri çok. Önemli olan ilkeli bir koalisyonun temellerini atmak. E.G: Yurtdışında sayfalarca koalisyon metinleri yazılırken, Türkiye'deki koalisyon metinleri çok kısa. Bunu neye bağlıyorsunuz? T.B: Türkiye'deki koalisyon metinleri protokoller halinde gerçekleşiyor. Ama onu çok daha genişleten hükümet programları oluyor. Yani güvenoyuna sunulacak olan hükümet programları çok daha geniş kapsamlı oluyor ve ağırlıklı olarak koalisyonu oluşturan siyasi partiler düşüncelerini ve hangi ilkeler etrafında toplanmışlarsa, o ilkeyi daha da açarak hükümet programına yansıtıyorlar. AKP İLE KOALİSYONUN ÇEKİNCELERİ... E.G: Olası bir AKP-CHP koalisyonundan rahatsızlık duyan vekiller var. Ağbaba ve Tanay gibi. Sizin bakış açınız nasıl bu olası koalisyona? T.B: Arkadaşlarımızın haklı çekinceleri var. Çünkü bir güvensizlik sözkonusu. Parlamento sürecinde yaşanan bazı olaylar var. Bu olaylar kuşkuyla bakmamıza yolaçıyor. E.G: Sizin bakış açınız nedir? Siz de güvensiz misiniz? T.B: Ben de tabi bu geçmiş yıllarda parlamentodaki gelişmelere baktığımda bir güvensizliğin oluşabileceği noktasında birçok arkadaşımız gibi bakıyorum. Geçenlerde de Sayın Genel Başkanımız birkaç örnek verdi. Bunlardan bir tanesi, tutuklu milletvekillerinin parlamentoda yapılacak düzenlemelerle serbest bırakılmalarını sağlaması adına, o günkü Meclis Başkanı Sayın Cemil Çiçek'in de bulunduğu bir protokol metni olmasına rağmen, o metne sadık kalınmayıp,''hayır. Öyle bir metin yok. O protokol değil'' diyerek, metnin uygulamaya sokulmaması örneklerden bir tanesi. Dolayısıyla geçmiş yıllara bakarak bir güvenin oluşamayacağı kaygısı, arkadaşlarımızda böyle bir çekinceyi beraberinde getiriyor. Burada aslolan o koalisyonu oluşturacak partilerin, CHP olur-olmaz, kim yapacaksa, mutlaka bir güvenin tesis edilmesidir. E.G: Sizin çekinceleriniz varsa, nelerdir? T.B: Biz net bir şekilde 14 ilke ortaya koyduk. Tabi benim şahsi çekincelerimden öte biz bir duruş sergiliyoruz. Bizim yönetimde olmamız nedeniyle duruşumuz çok net. Sayın Genel Başkanımız da bizim o duruşumuzu zaman zaman kamuoyuyla paylaşıyor. Biz o duruşun arkasındayız. Yine seçim vaatlerimiz vardı. Onlar da bizim vazgeçilmezimiz. YARIN: AKP yi kamburundan kurtaracağız

14 14 TURİZM Ramazanda türbe ve Üniversite öğrencisi Çakır, hayranı olduğu Aşık Veysil in filmini çekiyor cami ziyaretleri arttı DENİZLİ- Denizli'de bulunan Laodikya Antik Kenti, konuk ağırlamada "mükemmellik sertifikası" ile ödüllendirildi. Dünyanın dört bir yanından turistlere rehberlik eden ve 45 ülkeden üyesi bulunan uluslararası TripAdviso adlı seyahat sitesi, İncil'de adı geçen 7 kiliseden birinin de bulunduğu Pamukkale ilçesindeki Laodikya Antik Kenti'ni konuk ağırlamaktaki mükemmelliğiyle ödüle layık gördü. Dünya genelinde gezginlerinin deneyimlerini paylaşarak işletmelerin performanslarına göre yapılan değerlendirilme sonucu verilen mükemmellik sertifikası, Laodikya Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanlığına bir mektupla gönderildi. Firmanın başkanı Marc Charron tarafından yazılan ve üst yöneticileri Stephen Kaufer imzalı mektupta, şu ifadelere yer verildi: "Gezginler bu işletmeyi '2015 Mükemmellik Sertifikası' ile ödüllendiriyor. TripAdvisor beş yıldır tüm dünyadaki gezginler adına bu ödülü paylaşmaktadır. Bu sertifika, işletmenin sürekli olarak TripAdvisor gezginlerinden güzel geri bildirimler aldığının tescili niteliğindedir. Laodikya adlı işletmenin müşteriler tarafından sektördeki en iyilerden biri olarak takdir edildiğini görmekten gurur duyduğunuzu umuyoruz." Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Arkeoloji Bölümü ve Laodikya Kazı Heyeti Başkanı, Arkeoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Celal Şimşek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, antik kenti ziyaret edenlerin memnuniyetlerini ödülle ifade etmelerinin son derece sevindirici olduğunu belirtti. Ekip olarak çok sevindiklerini, sürdürdükleri çalışmalarına heyecan kattığını ifade eden Şimşek, şunları söyledi: " Laodikya, UNESCO'nun Dünya Geçici Mirası Listesine alınmıştı. Bizi çok sevindiren yeni bir olay ise iki gün önce elimize bir zarf ulaştı. Bu zarfın içinde, dünyanın değişik yerlerinden buraya gelen gezginler tarafından Laodikya Antik Kentinin 2015 yılında mükemmellik sertifikası ile ödüllendirildiği yazıyordu. Tabii bu çok önemli gerçekten. 'Laodikya'nın müşteriler tarafından sektördeki en iyilerden biri olarak takdir edildiğini görmekten gurur duyduğunuzu umuyoruz' diyor belgede. Bir de bunun yanında bir de sertifika var ekinde." Bu sertifikanın rastgele verilmediğini belli kota ve standartların göz önünde bulundurulduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Şimşek, "Bu değerlendirmelerde belli bir kota var, o kotanın üzerine çıkan yerlere bu mükemmellik sertifikası veriliyor. Tabii bizim burada sürekli yaptığımız kazı ve restorasyon çalışmaları sayesinde gerçekten Laodikya artık sadece ülkemizde değil dünyada tanınan önemli bir antik kent, önemli bir ören yeri olarak karşımıza çıkmakta. ISSN Genel Yayın Yönetmeni Ahmet TEKEŞ GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Yayın Sahibi: Grup Birikim A.Ş. adına Nizamettin ÖLMEZ Yazı İşleri Müdürü Şebnem ÜNAL Sayfa Editörü Abdülmecit KOYUNSAĞAN Muhabir - İnternet Editörü Kenan ERGEN Haber Koordinatörü Dursun ERKILIÇ İstihbarat Şefi Ayşegül BALDEMİR Haber Merkezi Şenol Günüç, Emine Özcan, Hakkı Murat Söbütay, Burcu Kerim, Ayşenur Gürer, Mihriban Demirel, Şevket Kalaycı, Zeynep Efsane Güzeldereli İdari Merkez Rüzgarlı Caddesi Plevne Sokak No:14/4 Ulus - ANKARA Tel: Fax: Basıldığı Yer: Büyük Anadolu Medya Grup Özel Eğitim Gıda ve İnşaat Ltd. Şti. İstanbul Cad. Elif Sokak No:7/244 İskitler - Ankara TEL: Pbx Dağıtım: AK Dağıtım Abdulgani AKDAĞ Çağlayan Mah. Tıp Fakültesi Caddesi No: 258/11 Mamak/ANKARA Tel: Yayın Türü: Yerel - Süreli (Pazar hariç) Yıl: 45 Sayı: Temmuz 2015 Çarşamba Yayın Sahibi Temsilcisi: Yiğit YİĞİT Resmi ilanlarımızı internet sitemizden de görebilirsiniz. web: gazeteyedigun@gmail.com Sözleşmesiz yazarlara ücret ödenmez YediGün Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir İSTAPI N - İstanbul'da ramazan ayının gelmesiyle türbe ve cami ziyaretlerinde artış yaşandı. Eyüp Sultan, Hz. Yuşa ve Telli Baba türbeleri ramazanda en çok ziyaret edilen türbeler arasında yer alırken, Sultanahmet, Fatih, Süleymaniye ve Hırka-i Şerif camilerinin de ramazanla birlikte ziyaretçi sayısı arttı. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, ramazanda bazı ilçe belediyeleri, vatandaşlar için türbe, cami ve yatır ziyaretlerinin yer aldığı ücretsiz turlar düzenliyor. Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, türbe ve cami ziyaretlerini içeren turlara ramazanda vatandaşların yoğun ilgi gösterdiğini Vatandaşların taleplerini dikkate aldıklarını ifade eden Aydın, "Eyüp Sultan, Hz. Yuşa, Telli Baba türbeleriyle, Sultanahmet, Fatih, Süleymaniye ve Hırka-i Şerif camilerini kapsayan turları ücretsiz olarak gerçekleştiriyoruz. Bu mini gezileri ramazan boyunca her gün düzenleyeceğiz. İnsanlarımız, türbeler ve camileri ziyaret edip, dua etmek istiyor. Yardımcı olmaya çalışıyoruz" dedi. - "Türbeler, gönül gözlerinin açılmasının en önemli köşe taşlarıdır" Eyüp Sultan'dan başlayan turun ilk durağı Anadolu Kavağı'nda bulunan Hz. Yuşa Türbesi oldu. Vatandaşlar Hz. Yuşa'nın kabri başında dualar etti. Mutluluklarını ve heyecanlarını gizleyemeyen vatandaşlar, türbe ziyareti sonrası duygusal anlar yaşadı. Ziyaret edilen mekanlara ilişkin vatandaşları bilgilendiren tur rehberi Mahir Dilekçi, ramazan ayında türbelerin kutsal ziyaret alanları olduğunu Türbe ziyareti sonrasında vatandaşlara türbenin tarihi hakkında bilgi veren Dilekçi, Hz. Yuşa'nın İsrailoğulları'na gönderilen 4. İslamköy e ziyaretçi akını LSRAUTA - 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in vefatının ardından İslamköy'e gelen vatandaşlar, Demirel'in mezarını ve Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi'ni ziyaret ediyor. Isparta'nın Atabey ilçesine bağlı İslamköy Mahallesi, Demirel'in vefatının ardından en yoğun günlerini yaşıyor. İslamköy'e gelenler ilk olarak Çalca Tepe'de bulunan Anıt Mezar'a gidiyor. Mezarı ziyaret ederek dua edenler, taziye defterini imzaladıktan sonra Süleyman Demirel Külliyesi'ne gidiyor. Demirel'in kardeşi Şevket Demirel tarafından yaptırılan ve içinde cami, müze, belge merkezi gibi bazı yapıların bulunduğu külliyede en çok ilgiyi peygamber olarak kabul edildiğini anımsatttı. Yuşa Tepesi'nin Boğaziçi'nde sahile en yakın ve en yüksek tepe olduğunu belirten Dilekçi, Osmanlı döneminde bu tepeye Sadrazam Yirmisekiz Çelebizade Mehmet Sait Paşa tarafından 1755 tarihinde bir mescit yaptırıldığını anlattı. Ramazanda en çok ziyaret edilen türbelere ilişkin de bilgi veren Dilekçi, şunları kaydetti: "Hz. Yuşa Türbesi ve Hırka-i Şerif Cami, ramazan ayında en çok ziyaret edilen alanlardan biri. Ramazanda Eyüp Sultan, Fatih, Süleymaniye, Sultanahmet camilerine de vatandaşların ilgisi büyük oluyor. Türbelerde mum yakmak, bez bağlamak, para atmak gibi adetler göze çarpıyor. Birçok türbede bulunan uyarı levhalarında, türbelere adak adanmayacağı, bez bağlanmayacağı, yüz sürülmeyeceği yazıyor. Bunlara dikkat edilmesi gerekiyor. Bu tip türbe ziyaretlerinin tüm çevremize nasip olmasını diliyorum. Türbelere yapılan ziyaretler bir yönüyle insanın kendi inanç özeline, kalbine yaptığı bir yolculuktur. Bu yolculuk, onların kalp ve zihin ufuklarında çok muazzam pencereler açabilir. Türbeler, gönül gözlerinin açılmasının en önemli köşe taşlarıdır." - Turun ikinci durağı Telli Baba Türbesi Hz. Yuşa Türbesi'nin ardından turun ikinci durağı Rumelikavağı'nda bulunan Telli Baba Türbesi oldu. Bu türbe, daha çok, evlenmek isteyen genç kızların ziyaret ettiği bir mekan olarak dikkati çekiyor. Telli Baba Türbesi'ni ziyaret eden vatandaşlar, mescitte namaz kıldı, türbedeki tellerden alarak dilekte bulundu. Tura katılan vatandaşlardan Melek Sünter, Hz. Yuşa Türbesi'ne ilk kez geldiğini belirterek, "Dua ettim. Böyle yerlerde huzur buluyoruz. AA Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi çekiyor. Demirel'in memurluktan cumhurbaşkanlığının sona erdiği döneme kadar kullandığı eşyaların sergilendiği müzede Türkiye'nin siyasi tarihine adeta yolculuk yapan ziyaretçiler, geçmişteki birçok olayın fotoğraf ve belgelerini görme imkanı buluyor. Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi Müdürü Osman Siviloğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müzenin geçen yıl Demirel'in de katıldığı bir törenle açıldığını O günden bu yana müzenin tanınırlığının her geçen gün arttığını dile getiren Siviloğlu, Demirel'in vefatının ardından bu tanınırlığın daha da arttığını kaydetti. AA

15 Türkiye, Avrupa Poomse Şampiyonu A ca A Avrupa Tekvando Poomse Şampiyonası'nda Türkiye, takım halinde şampiyon oldu. Milli takım sporcuları şampiyonanın son gününde, 3 altın, 6 gümüş ve 5 bronz madalya kazandı. Avrupa Tekvando Birliği (ETU) tarafından organize edilen ve Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da düzenlenen şampiyonada Türk sporcular, 10 altın, 11 gümüş ve 8 bronz madalya kazanarak, genel klasmanda şampiyonluğu elde etti. Şampiyonanın son gününde, Kemal Yılmaz, Mustafa Yılmaz ve Güray Türk'ten oluşan 30 yaş üstü erkekler, Fatma Törehan, Elif Aybüke Yılmaz ve Sümeyye Ahi'den oluşan yaş arası bayanlar ile İlayda Aktay, Gülsena Karakuyulu, Oğuzhan Mustafa Örnek, Enes Doğuhan Bilgin ve Canberk Karakaya'dan oluşan serbest stil yaş karışık takımı altın madalya kazandı. Tekler kategorisinde yaş erkeklerde Tevfik Çelik, 65 yaş üstü erkeklerde Aşkın Kahveci, yaş bayanlarda Sevgican Yalçın, takım müsabakalarında 30 yaş üstü bayanlarda Safiye Yalçın Türk, Meryem Yavuz ve Serim Olgun Kahveci, yaş bayanlarda Büşra Özden, Elif Döşüçukur ve Buket Şahin ile yıldız erkeklerde Yiğit Kemal Yılmaz, Zihni Berkay Emiral ve Cem Kortan Uyar gümüş madalyanın sahibi oldu.aa Gençlerbirliği nde Baxter dönemi Bağkent temsil, isinteknik direktvr Baöter ile bir yılı oşsiyonlu I yıllık svxleğme imxaladı c ulüş bağkanı Ua-, a- "Takımımın menfaatleri do rultusun da gerekirse de il NE teknik adam de iğtiririm" Teknik direktvr Baöter "Türk futbolu ipin en iyisini yaşmayan gurur - eri, i bir futbol oynatmaya geldim" ANKARA - Spor Toto Süper Lig takımlarından Gençlerbirliği'nde, teknik direktör Stuart Baxter ve 5 yabancı futbolcuyla sözleşme imzalandı. Beştepe İlhan Cavcav Tesisleri'nde düzenlenen imza töreninde kulüp başkanı İlhan Cavcav, ikinci başkan Niyazi Akdaş ve basın sözcüsü Ali Rıza Koç hazır bulundu. Teknik direktör Baxter ile bir yılı opsiyonlu 2 yıllık sözleşme imzalayan başkent temsilcisi, yabancı futbolcular Per Johannes Hopf, Walid Atta, Iasmin Latovlevici, Martin Spelman n ve Panajotis Dimitriadis'i ise 3'er yıllığına renklerine bağladı. Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, İskoç teknik adam Baxter'ı uzun süre araştırdıktan sonra takımın başına getirdiklerini belirterek, sözleşmenin iki taraf için hayırlı olmasını diledi. "Çok teknik adam değiştirdiği" yönünde eleştiriler aldığını vurgulayan Cavcav, "Takımımın menfaatleri doğrultusunda gerekirse değil 7, 17 teknik ada m değiştiririm. Hocamız, çalıştığı yerlerde şampiyonluklar ve kupalar kazanmış bir isim. Zaten oturmuş bir kadromuz var. Yeni arkadaşlarımızla birlikte başarılı olacağımıza inanıyorum" diye konuştu. Teknik direktör Stuart Baxter ise "Buraya kendi futbol kültürüm ve geçmişte yaptıklarımla geldim. En kısa zamanda buraya adapte olmak istiyorum. Ne Japon, ne İngiliz, ne de İspanyol futbol kültürünü getir meye geldim. Türk futbolu için en iyisini yapmaya, gurur verici bir futbol oynatmaya geldim" ifadelerini kullandı. Futbolcular ise Gençlerbirliği ile ilgili güzel şeyler duyduklarının, böylesine büyük geçmişi olan bir kulübe geldikleri için mutlu olduklarını AA Çin'de nefes almam uygun değil" Futbolcu Alpaslan Öztürk: "L üslüman oldukları -e orup tuttukları ipin katliam yaşan bir ülkeyi kınıyorumd Teklif geldi inde de kesinlikle gitme taraftarı de ildim" K7TA B: ç Geçen sezonu Kasımpaşa'da geçiren Belçika doğumlu Türk futbolcu Alpaslan Öztürk, Çin takımlarından aldığı transfer teklifini reddetmesiyle ilgili "Müslüman kardeşlerimizi canlı canlı soyan bir ülkede nefes almam uygun değildir" dedi. Sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda Çin'den gelen tekliflere "Alacağım paranın yüzde 10'unu Doğu Türkistan'daki Müslümanlara ve Türklere bağışlayacağım" demesi üzerine, kulüplerin transferinden vazgeçtiğini duyuran Alpaslan Öztürk, AA muhabirine konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Alpaslan, bu mesajı hiçbir şekilde polemik oluşturmak için paylaşmadığını vurgulayarak, "Ben söyleyeceğimi söyledim. Hiç bir şekilde şov, rant veya başkalarına gösteriş içerisinde bir mesaj olmamıştır. Sadece facebook hesabımdan arkadaşlarıma, beni takip eden ve sevenlere bir mesaj ilettim. Hiçbir şekilde bunun buralara geleceğini düşünmedim. Ben söyleyeceğimi söyledim ve olay ortada" ifadelerini kullandı. Teklif geldiği zaman kesinlikle Çin'e gitmek gibi bir niyetinin olmadığını dile getiren 22 yaşındaki futbolcu, "Müslüman soydaşlarımızı, müslüman kardeşlerimizi canlı canlı soyan bir millette, ülkede benim nefes almam uygun değildir. Böyle düşündüm, böyle karar verdim. AA Ataman, Avrupa ligi yönetimini eleştirdi K7TA B: ç Galatasaray Erkek Basketbol Takımı Başantrenörü Ergin Ataman, gelecek sezon THY Avrupa Ligi'nde mücadele etmeleri için "wildcard" vermeyen Avrupa Ligi yönetimini eleştirdi. Ergin Ataman, Avrupa Ligi yönetiminin Türkiye'den A lisansı olan Anadolu Efes ve Fenerbahçe Ülker'in yanı sıra yeni sezonda Türkiye Basketbol Ligi şampiyonu Pınar Karşıyaka'yı B lisansı, Darüşşafaka Doğuş'u da "wildcard" ile organizasyona dahil etmesi ve kendilerini bu lige almamasıyla ilgili AA muhabirine açıklamada bulundu. Pınar Karşıyaka'nın Avrupa Ligi'nde yer almayı hak ettiğini belirten Ataman, "Pınar Karşıyaka, Avrupa Ligi'nde yer almayı en çok hak eden Türk kulübüdür. Sonuçta Avrupa Ligi sportif bir organizasyondur. Avrupa'nın önemli liginin şampiyonunun orada olmaması zaten düşünülemezdi. Ancak diğer 'wildcard'ın hangi kıstasla Galatasaray'a verilmediği çok büyük soru işareti" diye konuştu. Galatasaray'ın son 4 sezonda 3 kez Avrupa Ligi'nde mücadele ettiğini hatırlatan Ataman, şunları kaydetti: "Galatasaray, yurt içi ve yurt dışında 9 bin 500 seyirci ortalamasıyla Avrupa Ligi'ne renk katan Avrupa'nın büyük organizasyonlarından bir tanesi. Mücadele ettiğimiz üç sezonun ikisinde Top 16 turuna kaldık, bir sezon da çeyrek final oynadık. 20 milyon taraftarı olan Avrupa'nın en büyük kulüplerinden birinin böyle bir organizasyonun dışında bırakılması bence Galatasaray'dan ziyade Avrupa Ligi için çok büyük bir kayıp." Ergin Ataman, Avrupa Ligi yönetiminin kararına saygı göstermediğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Galatasaray'ın geçen sezon yaşadığı ekonomik sorunlar mazeret gösterilmek istense de Avrupa'da birçok takımın benzer sıkıntıları zaman zaman çektiğini, hatta iki sezon önce şampiyon olan Olympiakos'un sıkıntılarını da tüm Avrupa basketbol kamuoyu biliyor. Avrupa Ligi bu'wildcard'ı değerlendirirken sadece son sezona değil, Galatasaray'ın son 5 yıl içinde Türk ve Avrupa basketboluna kattığı heyecan ve değeri görmesi gerekiyordu. O açıdan ben Avrupa Ligi yönetiminin bu kararına saygı göstermiyorum." "Avrupa Ligi yönetimi açıklama yapmak zorunda" Ataman, gelecek sezon ULEB Avrupa Kupası'nda mücadele edeceklerini hatırlatarak, "Hedefimiz Avrupa Kupası şampiyonuluğu olacak. Ancak Avrupa Ligi organizasyonu ve Avrupa basketbolu çok önemli bir değerini kaybetti. Avrupa Ligi yönetimi bu seçimi hangi kıstasla yaptığını açıklamak zorunda. Galatasaray arkasında 20 milyon taraftarı olan bir camia. Bu açıklamayı ben Galatasaray taraftarı adına talep ediyorum" değerlendirmesinde bulundu. Türkiye Basketbol Ligi ve Avrupa Kupası'nda şampiyon olacak bir takım oluşturmaya çalıştıklarını dile getiren Ataman, "Bizim 6 milyon dolarlık bir transfer bütçemiz var. Bunu en verimli şekilde kullanıp, hem Türkiye Ligi'nde de Avrupa Kupası'nda şampiyon olacak bir kadroyu mutlaka ulaştıracağız. Bu konuda Galatasaray taraftarı rahat olabilir" ifadelerini kullandı. Marsel İlhan gözünü üçüncü tura dikti C ML Bçz Sİ - İngiltere'nin başkenti Londra'da düzenlenen Wimbledon Tenis Turnuvası'nda ikinci tura yükselen Marsel İlhan, Polonyalı rakibi Jerzy Janowicz'in servislerini çok iyi karşıladığını ve bunun da galibiyeti getirdiğini Wimbledon Tenis Kulübü kortlarında bugün ilk maçına çıkan ve Polonyalı rakibi Janowicz'i 3-1 yenerek adını ikinci tura yazdıran 28 yaşındaki milli tenisçi, maçın ardından AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Wimbledon'da iki yıl önce yarı finale çıkma başarısını gösteren Janowicz karşısında zor bir maç beklediğini belirten İlhan, "Yaklaşık 4 hafta çim kortta iyi oynamadığım bir dönem geçirdim. Maça iyi başladım, ilk seti tie-break'le kazanınca büyük avantaj yakaladım. Rakibimi 3-0 da yenebilirdim, skorun 2-1'e gelmesi aslında çok tehlikeliydi ama dördüncü sette iyi oynadım" diye konuştu. Londra'da iyi bir hazırlık dönemi geçirdiğini ve rakibini iyi incelediğini dile getiren milli raket, "Kendime güvenerek korta çıktım. Servislerini çok iyi karşıladım. AA

16 İngiltere'deki Hampton Court Sarayı'nda her yıl yapılan ve binlerce kişinin ziyaret ettiği "Hampton Court Çiçek Fuarı"nda bu yıl biri İslami unsurlar taşıyan diğeri Ege bölgesi temalı iki Türk bahçesi sergileniyor. LONDRA - İnşasına 14. yüzyılda başlanan, başkent Londra'daki Hampton Court Sarayı'nın arka bahçesinde her yıl binlerce kişiyi ağırlayan "Hampton Court Çiçek Fuarı", 25. yılında "Cennetin Bahçesi" ile "Ege'nin Ruhu" isimli iki Türk bahçesinin yanı sıra daha birçok bitki türü, bahçe malzemeleri ve mobilyalarını sergilemek üzere kapılarını ziyaretçilere açtı. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle hazırlanan "Cennetin Bahçesi" adlı bahçenin tasarımcısı Nilüfer Danış, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk ve İslami unsurları yansıtan bir bahçe tasarladığını ifade etti. 15 yıldır İngiltere'de çalışan Danış, Orta Asya Türklerinin göçebelik kültüründen günümüzün Türk Bahçeleri İngiliz sarayında görücüye çıktı renkli bahçelerine kadar çeşitli geçiş süreçleriyle, Türk tarihinden ilham alarak bahçeyi tasarladığını dile getirdi. Danış, Türk tarihinin yanı sıra, geleneksel İslami unsurlardan da etkilendiğini belirtti. Bahçenin ziyaretçilerden yoğun ilgi gördüğünü kaydeden Danış, "Bir cennet bahçesi teması oluşturma çerçevesinde, meyve ağaçları, selvi ve çınar kullandım. gölge ve su ögeleri Türk bahçelerinde çok önemli. Ayrıca mermer kullanımı ferahlık ve serinliği simgeliyor. Sıcak renkli kokulu çiçekler yine bahçelerimizde ünlü. Bunlar tasarıma bir yumuşaklık katıyor. Lalezar ve gülistan bahçeleri tarihimizde çok yaygın. Ancak bu dönem lalezar için çok geç olduğundan diğer çiçeklerle harmanlayarak gülistan yaptık" diye konuştu. "Cennetin Bahçesi"ni ziyaret edenler ayrıca Türk sanat müziği dinleme imkanı da buluyor. Fuarda sergilenen bir diğer Türk bahçesi olan "Ege'nin Ruhu"nun tasarımcısı Esra Parr da, bahçenin tasarımında yaz tatillerini geçirdiği Bodrum'un büyük rolü olduğunu ifade ederek, "Bodrum mimarisinden esinlendim. Beyaz ve mavi renkleri, begonvilleri kullandım. Bahçe bir Ege tatilini simgeliyor. Bahçemizi ziyaret edenler, temadan etkilendiklerini ve Türkiye'ye tatile gitmeyi düşündüklerini ifade ediyor" dedi. Fuar nedeniyle 1990 yılından bu yana Londra'nın güneybatısındaki sarayın bahçesinin bulunduğu alan büyük bir botanik bahçesine dönüştürülüyor. (AA) Nerede o eski RAMAZANLAR Ramazanın gelmesiyle Sultanahmet Meydanı'na akın edenler, "Asırlık Tatlar ve Sanatlar Çarşısı"nda, çocukluklarında bıraktıkları ramazan anılarını tazeliyor. İSTANBUL - SELAMİ KÜÇÜKOĞLU - İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce, Sultanahmet Meydanı'nda kurulan, geleneksel tatlar ve el sanatlarının yer aldığı çarşıda, helva, lokum, kuru kahve, baklava, boza, Kanlıca yoğurdu gibi İstanbul'a ait tatların yanı sıra geleneksel ramazan akşamlarının değişmezi Hacivat ile Karagöz oyunlarını da izlemek mümkün. İstanbul'un tarihi kapılarının kilitlerinin yer aldığı tezgahlar ise sadece yerli turistlerin değil, yabancıların da yoğun ilgisini çekiyor. Çarşıda tarihi kilitleri sergileyen 65 yaşındaki Güngör Yanık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tarihi kapıların kilitlerini görenlerin sergiden ayrılmak istemediklerini belirterek, "İstanbul'un tarihi kapılarının kilitlerini burada satmak için değil sadece sergilemek için getirdik. Eski ramazanları ve o çocukluklarında yaşadıkları hatıraları bu çarşıda arayanlar serginin başında dakikalarca hatta saatlerce kalıyor. Sohbet ediyor. kimi dedesinden kalan evi, kimi köyündeki evinin kapısını hatırlıyor ve 'Benim dedemin eskiden evinin de kapısında böyle kilitler vardı. Ramazanda gittiğimizde tokmakları böyle çalardık' diye sohbet ediyorlar. Burada herkesin eskilerden bir hatıra bulması mümkün" diye konuştu. Çocukların ramazan gelince vazgeçilmez oyunlarından topaçlar da çarşıyı ziyaret eden küçüklerden çok büyüklerin ilgisini çekiyor. "Asırlık Tatlar ve Sanatlar Çarşısı"nda eline aldığı topaca ip sararak çevirmeye çalışan Mehmet Yurdalan (58), "Ramazan gelince çocukluğumuzda çok topaç çevirirdik ama unuttuk. Dakikalarca deneme yapmama rağmen şimdi çeviremedim. Topaç çevirmeyi özlemişim. Burada görünce arkadaşlarımla hemen elimize aldık denemek istedik ben başaramadım ama diğer arkadaşlar başardı. Çarşı güzel olmuş en azından eski hatıraları bulmak ve o günlere geri dönmek, kaybettiklerimizden bir şeyler bulmak güzel" diye konuştu. HACİvAT-KARAgöz Eşiyle birlikte Hacivat-Karagöz ürünleri satışı yapan Safiye Veral ise ziyaretçilerin yoğun ilgi gösterdiğini aktardı. Ramazan aylarının değişmezi Hacivat- Karagöz'ün yıllar geçmesine karşın yine beğeniyle izlenmesinin ayrı bir güzellik olduğunu ifade eden Veral, "Burada eski ramazanları ve eskide kalan güzel hatıraları bulmak mümkün. Hacivat ve Karagöz de çarşıda en fazla ilgi çeken eski ramazan eğlencelerinden birisi" dedi. Ramazanı geçirmek üzere Uşak'tan, İstanbul'a geldiğini kaydeden Hakan Uğurlu da arkadaşlarıyla gezdiği çarşıda eski günlere geri döndüklerini anlattı. Özkan Yiğit ise eşiyle birlikte iftar açmak için geldikleri Sultanahmet Meydanı'nda kurulan çarşıyı gezince, eski günlerinin hayalini gözünde canlandırdığını belirtti. Eskiye duyulan özlemin çarşıyı ziyaret edince az da olsa hafiflediğini vurgulayan Yiğit, "Burada eski günleri yeniden yaşar gibi olduk. Çarşı tabii daha farklı dizayn edilebilirdi ama bu haliyle bile bizi eski günlere götürdü. Güzel olmuş en azından herkes kendinden bir parça hatıra bulabiliyor" dedi. (AA) Gülnur Tumbat, yeniden Everest zirvesine tırmanacak SAN FRANCISCO - TAYFUN COŞKUN - Geçen sene çığ faciasının yaşandığı Everest'teki tırmanışı yarım kalan Doç. Dr. Gülnur Tumbat, Temmuz ayında Okyanusya kıtasının en yüksek zirvesi sayılan Carstenz Zirvesi'ne tırmanmaya hazırlanıyor. Tumbat, dünyadaki en yüksek 8 zirveye ulaşan ilk Türk olmayı hedefliyor. Kuzey Amerika'da 6 bin 195 metre yükseklikteki McKinley ve Güney Amerika'da 6 bin 962 metre yükseklikteki Aconcagua dağlarına tırmanan ilk Türk kadını olma unvanını elinde bulunduran Tumbat, bunların yanı sıra Afrika kıtasındaki Kilimanjaro ve Avrupa kıtasındaki Elbrus dağlarına da tırmandı. Tumbat'ın Everest tırmanışı ise çığ faciası nedeniyle yarım kaldı. Yeni Gine'deki Carstenz Zirvesi'ne tırmanmaya hazırlanan Tumbat, bu zirve ve kalan zirveleri Lita Limonata sponsorluğunda tamamlayacak. San Francisco State Üniversitesinde öğretim üyesi olan Doç. Dr. Gülnur Tumbat, 13 Temmuz'da başlayacağı bu tırmanış için San Francisco'nun kuzeyinde bulunan Golden Gate Köprüsü'nün muhteşem manzarası eşliğinde Marin Tepeleri'nde antrenman yapıyor. Tumbat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, triatlon, macera yarışı, uzun mesafe koşusu, dağ bisikleti, kaya tırmanışı gibi birçok sporla ilgilendiğini ancak esas tutkusunun dağcılık olduğunu anlattı. Tırmanmaya ODTÜ'de dağcılık kulübünde başladığını söyleyen Tumbat, şöyle devam etti: "Daha önce Türkiye'nin çeşitli yerlerinde Kaçkarlar, Aladağlar, Erciyes gibi dağlarda tırmanışlar yaptım. Daha sonrasında ise Avrupa'da, Afrika'da, Kuzey ve Güney Amerika'da tırmanışlar yapma şansım oldu. Dağcılık benim için gerçekten çok özel bir spor çünkü dağlar benim kendimi kendim gibi hissedebildiğim yerler. Özellikle yüksek irtifa dağcılığında, büyük dağların arasında olmak, insana aslında günlük hayatındaki streslerinin ne kadar önemsiz olduğunu sürekli hatırlatıyor. Dolayısıyla normal hayatıma döndüğümde hep yeni bir şeyler öğrenmiş ve yeni bir perspektif kazanmış olarak devam ettirebiliyorum." Everest Dağı'ndaki tırmanışı sırasında çığ düşmesi sonucu ekiplerinden 5 kişiyi kaybettiklerini kaydeden Tumbat, "Bildiğiniz gibi o vakte kadar dağda gerçekleşen en büyük çığ kazası ben oradayken oldu. Bu kazadan sonra bir süre orada bekledik, yas ilan edildi. Ve daha sonra da dağa tırmanış tamamen kapatıldı. Ben de geri dönmek durumunda kaldım. Benim için Himalayalar çok özel yerler, Özellikle de Everest ile bir gönül bağım var diyebiliriz. Kısmet olursa önümüzdeki birkaç sene içerisinde Everest'e tekrar gidebilmek ve tırmanabilmek için planlar yapıyorum" diye konuştu. Yeni Gine'deki 4 bin 884 metre yükseklikteki Carstenz Zirvesi'nde, yağmur ormanlarının içerisinde, kabilelerin yaşadığı bölgelerden Geçen sene çığ faciasının yaşandığı Everest'teki tırmanışı yarım kalan Doç. Dr. Gülnur Tumbat, Temmuz ayında Okyanusya kıtasının en yüksek zirvesi sayılan Carstenz Zirvesi'ne tırmanmaya hazırlanıyor. Tumbat, dünyadaki en yüksek 8 zirveye ulaşan ilk Türk olmayı hedefliyor. geçerek ana kampa ulaşacakları bir tırmanış gerçekleştireceklerini ifade eden Tumbat, "Benim için çok değişik bir tecrübe olacak ve tırmanış boyunca güncel haberleri Lita'nın Facebook sayfasından ve kişisel blog sayfamdan duyuracağız" dedi. (AA)