OBEZİTE BAŞKENT SAĞLIKTA ADRES ÇOCUKLUK ÇAĞINDA OBEZİTE. diyet. figür. yağ. obez. anne - baba çocuk egzersiz. beslenme. yetişkin
|
|
- İbrahi̇m Yalaz
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 SAĞLIKTA ADRES BAŞKENT SAYI 13 / SONBAHAR 2013 Başkent Üniversitesi Hastanesi yayınıdır. fast-food erkek figür diyet yağ obez OBEZİTE anne - baba çocuk egzersiz kadın vücut büyük sağlıksız spor kantin mide geniş kilo verme okul çikolata erkek beslenme yetişkin şişmanlık yiyecek mide sağlık Ayın Konusu: ÇOCUKLUK ÇAĞINDA OBEZİTE insan fazla kilo büyük beden yaşam şekli
2 TANI VE TEDAVİ BİRİMLERİ Acil Tıp Anestiziyoloji Ağrı Kliniği Aile Hekimliği Beyin ve Sinir Cerrahisi Çocuk Cerrahisi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dermatoloji Aşırı Terleme Tedavisi Botox Uygulaması Fototerapi Diş Hekimliği Endokrinoloji Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Gastroenteroloji Ülseratif Kolit & Crohn Hastalığı Merkezi Genel Cerrahi Yanık Polikliniği Göğüs Hastalıkları Sigara Bırakma Kliniği Uyku Laboratuarı Hematoloji Kemik İliği Nakil Ünitesi Kalp Damar Cerrahisi Göz Hastalıkları Kadın Hastalıkları ve Doğum Tüp Bebek Kardiyoloji Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Nörotoloji Polikliniği Nefroloji Ayaş Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Yapracık Geriatri ve Psikososyal Rehabilitasyon Merkezi Yenikent Diyaliz Nöroloji Nükleer Tıp Ortopedi ve Travmatoloji Patoloji Plastik ve Rekonsrüktif Cerrahisi Psikiyatri Romatoloji Radyodiagnostik Tıbbi Genetik Tıbbi Onkoloji Üroloji Taş Kırma Kliniği Ürodinami Laboratuarı
3 İÇİNDEKİLER
4
5 EDİTÖRDEN Sahibi Başkent Üniversitesi Hastanesi Adına Başhekim Prof. Dr. Ali HABERAL Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Melek ALKAN ÇAKMAK Tasarım Uygulama Can Matematik Yayınları Baskı Cem Veb Ofset Alınteri Bulvarı No: 29 Ostim / Ankara Tel: (0312) Yayın Türü Yerel Süreli Yayın Baskı Tarihi İdare Adresi Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi 10. Sokak, No: 45 Bahçelievler / ANKARA Tel: (0312) Faks: (0312) Merhaba sevgili okurlarımız, 13 Nisan 2009 dan 5 Ağustos 2013 e kadar sanki hiç aramızdan ayrılmamış gibi çalıştık. Biliyorduk ki bir saniyenin bile boşa harcanmasına kızar; hafta 7 gün, gün 24 saat ilkesini dudaklarından düşürmezdi. Bizlerin yani kendisiyle çalışma şansını edinenlerin en çok şaşırdığı, kalbini sıkıştırdığı konu da buydu o yüzden: Yaklaşık on metrekarelik bir alanda çalışmadan nasıl yapardı? Özgürlüğüne kavuştuğu ilk anda koşup geldiği yerde; hastanesinde, hastalarının arasında dolaşırken yüzündeki gurur ve asaleti görünce yanıldığımızı anladık. İçinde bulunduğu duruma rağmen yaşam enerjisini kaybetmemiş, üretmenin insanlığa faydalı olabilmenin fiziksel tutsaklıkla ilgili olmadığının dersini vermişti orada bulunan kalabalığa. Yokluğuna odaklanmak yerine varlığına hazırlandığımız 4 yıl 4 ay boyunca, bayrağı devralan Başhekimimiz Prof. Dr. Ali HABERAL öncülüğünde BAŞKENT yeni yatırımlara imzasını attı. Yenilenen çehresiyle kalite anlayışından ödün vermeyerek, çağdaş tıbbı modern mimari ile buluşturdu. En alt kademesinden en üst kademesine kadar her aşamada özveriyle çalışan binlerce Başkentli daha da sarıldı işine. Bırakılan bir emanet gibi üzerine titredik kurumumuzun. Ve nihayet beklediğimiz o an geldi. Mehmet HABERAL hocamız aramıza katıldı. Gururla, özlemle ve başımız dik bir şekilde karşıladık kendisini. Kurduğu yapı sayesinde aradan geçen zamanı lehimize kullanıp, size yakışır işler yaptık demenin gönül rahatlığıyla, bir kez daha HOŞGELDİNİZ hocam. Bu seferlik bu kadar, herkese keyifli okumalar dilerim. Melek ALKAN ÇAKMAK
6 ÇOCUKLUK ÇAĞINDA OBEZİTE 4
7 Doç. Dr. Oya YÜCEL Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD İstanbul Uygulama ve Araştırma Hastanesi Gelişen dünyada, değişen yaşam koşulları olumlu katkıları yanında bazı olumsuzlukları da beraberinde getirmektedir. Tüm dünyada obezite sıklığı katlanarak artmaktadır. Obezite, günümüzün en sık hastalıkları listesinde giderek üst sıralara yükselmekte ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından çocukluk çağının en sık görülen kronik hastalıkları arasında yer almaktadır. Obezite ile ilişkili hastalıklar çocukluk çağında çok daha az görülmektedir. Ancak, fazla kilolu çocukların çoğu fazla kilolu erişkinler olarak yaşamlarına devam ettiklerinden, erken yaşlarında bazı ciddi hastalıklar için risk altında olacaklardır. Obez çocuklar; yüksek tansiyon, şeker hastalığı (diabet), insulin direnci, karaciğer yağlanması, erken yaşta kalp-damar hastalıkları, kemik sağlığında bozulma, cilt problemleri, özgüven duygusu ile ilgili psikolojik sorunlar yaşayabilmektedir. Bu hastalıklar, yaşamı tehdit etmekte veya yaşam kalitesini bozmaktadır. Obezite ile ilişkili hastalıklar, sıklıkla çocukluk çağında sorun yaratmasa da erişkin dönemde yaşayacağı sıkıntılara zemin hazırlar. Günümüzde, yaşlılık hastalıklarının erken yaşlara kaymasının nedeni değişen çevre koşullarının yanında beslenme hatalarıdır. Obezite, yağlı vücut kitlesinin, yağsız vücut kitlesine göre oranının artması olarak tanımlanabilir. Sorun enerji alımı ile tüketimi arasındaki dengesizliktir. Obeziteyi saptamak için vücut kitle indeksi (VKİ) hesaplanır. Vücut kitle indeksi kişinin kilosunun, boyunun (metre) karesine bölünmesi ile elde edilen rakamlardır (kg / m2). Erişkinlerde, 30 ve üstü değerler obezite, 25 ile 30 arası fazla kilolu olarak yorumlanır. Çocuklarda ise, her ülkenin kendi çocukları için hazırlanan, cinsiyete göre değişen ve her yaş grubu için hazırlanmış standart çizelgelerle karşılaştırılır ve VKİ değeri %95 üstünde olanlar obez olarak kabul edilir. Çocuklarda bel çevresinin standart çizelgelere göre %90 ve üstünde olması abdominal obezite olarak tanımlanır. Erişkinlerde ise bel çevresinin kadınlarda 88cm, erkeklerde 102cm den fazla olması durumu- 5
8 dur. Vücuttaki organ yağlanmasının ve dolayısıyla kalp-damar hastalıklarının göstergesi kabul edilir, kilo fazlalığından çok daha önemli bir ölçümdür. Bel çevresi standartların üstünde olan kişilerin; yüksek tansiyon, diabet (şeker hastalığı) ve erken yaşta kalp-damar hastalıklarına aday olacağı bilinmelidir. Obezitenin metabolik etkilerinden insulin direnci, en sık görülen bozukluktur. İnsulin direncinin başlaması, öncelikle yağ metabolizması bozukluğu yaparak, karaciğer yağlanması ve damarlarda bozulmayı başlatır. Obezlerde, oksijen kullanımı sonucu vücutta biriken toksin olan, serbest oksijen radikallerinde artma da damar bozukluğunun ilerlemesine yol açar. Çocukluk çağının en belirgin özelliği, obeziteye bağlı hastalıklar ortaya çıksa bile tedavi sonrası bunların tamamen normale dönmesidir. 6 Obezite sıklığı: Araştırmalara göre, çocukluk çağında obez olanların %40 ı, ergenlik döneminde obez olanların ise %75-80 i erişkin dönemde de obez olmaktadırlar. Obezite sıklığının Avrupa ülkeleri ortalaması %16.5 (WHO,2012) iken ülkemizde % olarak bulunmuştur. Obezite, kentlerde ve sosyoekonomik düzeyi yüksek olanlarda daha fazladır. Özel okullarda %30 çocuk obez iken bu oran devlet okullarında %14 olarak bildirilmiştir. Obezitenin Nedenleri Çevre faktörleri: Çocuklarda diyet ve aktivite kiloyu belirler. Sağlıksız gıdalarla beslenme, televizyon ve bilgisayar başında geçirilen saatlerin artması, spor yapma alışkanlığı olmaması ve belki de en önemlisi anne veya babanın obez olmasıdır. Kardeşinde obezite olan çocuklarda, aile beslenme alışkanlıkları nedeniyle obezite riski artmaktadır. Televizyon ve bilgisayar karşısında geçirilen saatlerin artması ve sağlıksız besinler tüketilmesi obezitenin en önemli nedenidir. Ayrıca, çocuğun kendini nasıl algıladığı önemlidir. Ailenin, erken çocukluk çağında fazla kilolu olmayı desteklemesi, çalışan annelerin suçluluk duygusuyla çocuğun sağlıksız beslenme isteklerine uyması, obezite eğilimli çocuğun üzülmemesi için durumu önemsemez davranılması, erişkin olduğunda da obezite ve ilişkili hastalıklar için aday olmasına yol açacaktır. Diğer bir anlatımla, sağlıklı çocuk yanlış beslenme nedeniyle belli hastalıklara aday bir erişkin olacaktır. En büyük şans, obezitenin önlenebilir bir hastalık olmasıdır. Beslenme hataları: En az bir yıl bebeklere anne sütü verilmesi, obeziteyi engelleyen en önemli etkendir. Altıncı ayda ek gıdalara başlanmasıyla
9 birlikte, obezite riski de başlamaktadır. Bebeklerin ilk iki yaşta, boy büyümesine oranla fazla kilo alması da, sanıldığının aksine, sağlıklı büyüme değil obeziteye eğilim yaratmaktadır. Sağlıklı büyüyen çocukların bazıları da, yuvaya ya da ilkokula başladığında sağlıksız gıdalarla tanışmakta ve obezite riski artmaktadır. Çocukluk çağı için diğer kritik dönem ergenlik çağıdır. Fiziksel gelişmelerle birlikte iştah artması, sağlıksız gıdalara eğilim ve ailenin beslenme konusunda kontrolünün azalması en önemli nedenlerdir. Fiziksel aktivitesi az olan çocuklarda bu risk daha da artacaktır. Televizyon karşısında geçirilen zamanların artması yanında atıştırma alışkanlığı obezite için en ciddi risktir. Evde, çocuklar için sağlıklı atıştırmalıklar hazırlanmalıdır; kuruyemiş, kuru ve yaş meyve, ev yapımı sütlü tatlı, süt, ayran, limonata, mısır gevreği gibi. Mayonez ve ketçap bulundurulmamalı, çikolata kısıtlı miktarda alınmalı, evde depolanmamalıdır. Yemeklerin evde aile ile birlikte yenmesi özendirilmeli, hafta sonları pizza, hamburger için aile programı yapılmamalı ve bu gıdalar ödül olarak sunulmamalıdır. Okullarda; kantin alışverişleri kısıtlanmalı, eğitim programlarına sağlıklı yaşam dersleri eklenmeli, açık alanda aktivite desteklenmeli ve belki de spor için ders saatlerinin sayısı artırılmalıdır. Çocukların, öğretmenlerin söylediklerini ebeveynlerinkinden fazla uyguladıkları bilindiğinden, eğitimciler için de eğitim programları hazırlanmalıdır. Genetik kaynaklı obezite sıklığı toplum genelinde, sanıldığının aksine az görülmektedir. Araştırmalarda, her iki ebeveyn obez ise çocuğun obez olma riski %80, yalnızca biri obez ise oran %50, ikisi de normal kilolu ise bu oran %10 olarak bulunmuştur. Besin hazırlanması ve beslenme disiplini annenin kontrolünde olduğundan, annenin obez olması 7
10 daha risklidir. Obez olan çocukların %60-70 inin annelerinin de obezite sorunu vardır. Bunun yanında obeziteye yol açan bazı hormonal hastalıklar da vardır, ancak bu hastalıklar da çocuklarda sık görülmez. Bunların tanısı muayene ve bazı kan testleri ile kolayca konulmaktadır. Dolayısıyla, az karşılaşılan nedenleri bir tarafa bırakırsak, obezitenin nedeni yaşam tarzındaki yanlışlıklardan kaynaklanmaktadır. Hekimler için, obez bir çocuğu tedavi etmek, zayıf bir çocuğa kilo aldırmaktan çok daha zordur. Obezitenin önlenmesi için; Anne baba olarak neler yapabilirsiniz: Obezitenin önlenmesinde, bebeklikten itibaren doğru davranışları benimsemek zorunludur. Kural 1: Örnek ol. Öncelikle hem anne hem de baba çocuğuna beslenme ve yaşam tarzı konusunda liderlik yapmalıdır. Çocukların ve özellikle ergenlerin davranışlarını belirleyen anne-baba davranışlarıdır. Çocuğunuza yapacağınız sözel uyarıların pek önemi yoktur. Ancak, çocuğu beslenme ile obezite ve riskleri konusunda bilgilendirmekte ailenin görevidir. Kural 2: Aile aktiviteleri planla. Çocuğunuza yürüyüş yap, spora git demek yerine birlikte yürüyüş, bisiklet ve yüzme programları yapabilirsiniz. Çocuğunuzun sevdiği aktivitelere öncelik tanıyın. Kural 3: Sağlıklı beslenme kurallarını önce anne-baba uygulamalı, ailenin yaşam tarzı değişmelidir. Ev yemeklerini tercih edin, evde sağlıksız besinler depolamayın. Akşam yemeği sonrası atıştırmalıklardan uzak durun. Okul beslenme listelerini izleyin. Kural 4: Televizyon ve bilgisayar başında geçirilen saatlere sınırlama getirin. Bir yaşı dolana dek televizyon izletmeyin, 2 yaşında günde iki kez 20 dakika çocuk programları izletilebilir. 8
11 Obezite tedavisi Tedavinin başarılı olmasında en önemli olan, önce çocuğun sonra ailenin ikna olmasıdır. Motivasyon ve kontrol amacıyla aylık doktor izlemi başarıyı artıracaktır. DİYET Çocuklarda ve ergenlik çağında zayıflama diyeti önerilmez. Çocuklara sağlıklı ve dengeli beslenme kuralları anlatılıp, kişiye göre program uygulanabilir. Ara öğünlerle birlikte 5-6 öğün önerilir. Hedef, boy uzarken kiloyu korumak veya yavaş kilo kaybını sağlamak, beslenme disiplinini yerleştirmek, aileyi ve çocuğu eğiterek programı tüm ailenin ortak uygulamasını sağlamaktır. Hedef, beslenme disiplininin yaşam tarzı olmasıdır. Çocuğun demir, kalsiyum, çinko ve vitaminleri eksiksiz alması, her gün beş temel gıdayı (et ürünleri, süt ürünleri, meyve, sebze, karbonhidrat) tüketmesi sağlanmalıdır. Çocuklarda ve ergenlerde hızlı kilo verdirici programlar sakıncalıdır; tedaviye uyum azalır, kaybedilen kilolar tekrar geri alınır ve kemik gelişimi olumsuz etkilenir. EGZERSİZ Kilo kaybının sağlanması ve kalıcı olması için egzersiz zorunludur. Haftada en az 3 gün ve en az 20 dakika uygulanmalıdır. Ailenin ortak uygulayabileceği veya çocuğun yaşam tarzına uygun programlar seçilmelidir. Koşma ve ağır egzersiz sakıncalıdır. Egzersiz; kilo vermenin yanında kan dolaşımını düzenler, kemik sağlığını destekler, psikolojik iyi hissetmeyi sağlar. DAVRANIŞ TEDAVİSİ Amaç, öncelikle ailenin ve de çocuğun yaşam şeklini, aktivitelerini, beslenme alışkanlığı ve düşünme tarzını değiştirmektir. Çocuğun kendi isteği ile kendi disiplinin sağlaması hedeflenmelidir. İLAÇ TEDAVİSİ Çocuklara zayıflatmak amaçlı ilaç tedavisi uygulanamaz. Insulin direnci gelişen çocuklarda ilaç tedavisi, yan etkileri izlenerek, doktor kontrolünde kullanılabilir. CERRAHİ TEDAVİ Çocuklarda önerilmemektedir. Sonuç olarak, çocukluk çağında obezitenin gelişmemesi için uğraşılmalı, oluşmuş obezitede ise beslenme ve aile disiplini oluşturularak çocuğun istekli katılımı sağlanmalıdır. Sağlıklı beslenme ve egzersiz programları ile tedavi planlanmalıdır. Çocuklar, sık aralıklarla izlenmeli ve motive edilmelidir. Tüm çaba gelecek nesillerin sağlıklı yaşaması için.. 9
12 BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ İLE OTİZM VAKFI İŞBİRLİĞİNDE YAZ OKULU PROJESİ Başkent Üniversitesi Rektörlüğü, Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi ile Otizm Vakfı işbirliğinde 2013 Ağustos ayında yaz okulu projesinin ikincisi gerçekleştirilmiştir. 10
13 Fakülte bünyesinde görev yapmakta olan Yrd. Doç. Dr. Eylem TATAROĞLU ve Uzman Sibel AKTAŞ tarafından resim ve seramik dersleri ile çocuklarımız desteklenmiştir. Otizmli çocuklarla yaz okulu proje kapsamındaki amaç, otizmli çocukların profesyonel sanat ortamlarında, alanlarında yeterli öğretim elemanları tarafından eğitilmesi ve sanattan zevk almalarını sağlayarak sanatın iyileştirici rehabilite edicifonksiyonundan öğrencileri faydalandırmaktır. Otizmli çocukların sanatla serüvenlerini konu alan bu projeye 18 öğrenci katılmış; proje seramik ve resim dersleri şeklinde yapılandırılmış ve dersler bir ay sürmüştür. Bu süreçte öğretim üyeleri gözlem, görüşme ve kuramsal veri toplama gibi nitel veri toplama yöntemleri ile bilgi toplamış; öğrencilerle birlikte deneyim kazanmışlardır. Hayal gücünün gelişmemesi ile bilinen bu hastalığın sanatla tedavi sürecinde, hayal gücü ve görsel algının sanatsal etkinliklerle desteklenmesi de kuşkusuz son derece ilerletici ve faydalı olacağı inancından hareket edilmiştir. Görsel sanatların ilkelerinden biri her çocuğun farklı algı, bilgi, sezgi, duygu dünyası ve geçmiş hayat tecrübesine sahip olduğunun kabul edilmesi gerektiğidir. Daha da önemlisi görsel sanatlar her çocuğun yaratıcı olduğu ilkesini temel alır. Kendilerini sözel olarak ifade edemeyen otistik çocuklar, kendilerini ifade etmede görsel sanatlar dersini kullanabilmektedir. Bu sonuçtan yola çıkarak, otistik çocuklara kendilerini ifade edebilmeleri için uygun ortam, zaman, malzeme, mekân verilmeli ve kendilerini ifade ederek ruhsal doyuma ulaşmaları sağlanmalıdır. Görsel sanatlar eğitiminden önce öfkeli, saldırgan davranışlar gösteren otizmli çocuklarda bu davranışın söndüğü gözlenmiştir. Otizmli çocukların, motor kas becerilerinin eksikliğinin yanı sıra iletişim açısından problemli davranışları da bulunmaktadır. Çocuğun vurma, elini ısırma ya da yüzünü tırmalama, çığlık atma ve aşırı öfkeli davranışları problemli davranış olarak kabul edilmektedir. Seramik çalışmalarda özellikle kile sürekli vurma ve kili sürekli yoğurmadan sonra bu problemli davranışların tekrarlanma sıklıklarında azalma görülmüştür. Seramik ve resim derslerinde başlarda çekingen ve hatta isteksiz olan çocukların zamanla daha istekli ve neşeyle işe koyuldukları gözlenmiştir. Seramik derslerinde hiç konuşamayan hatta hastalığın en zor safhasını geçiren kursiyerin sürecin sonuna doğru seramikleri boyadığı ve konuştuğu gözlenmiştir. Resim dersinde belli bir konuya bağlı olarak çalışma alışkanlığı zamanla kazandırılmıştır. Bunun yanında her konuya aynı temada resim yapmaya devam edenlerin olduğu da gözlenmiştir. Üniversitemiz de gerçekleştirilen bu yaz okulu süresince otizmli çocuklarımızın yapmış oldukları eserlerin sergilenmesini gerçekleştirerek her yıl farkındalık oluşturulması amaçlanmıştır. 11
14 GEBELİKTE TALASEMİ 12
15 Uzm. Dr. Aysun HALAÇOĞLU Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji BD Talasemi genetik bir bozukluktur. Günümüzde talasemi hastalarının yakın takip ve tedavi olanakları sayesinde yaşam süreleri artmıştır ve talasemi hastaları sıklıkla gebe kalmayı tercih etmektedirler. Talasemi hastalarını demir eksikliği anemisi olan hastalardan ayırmak gerekir. Talaseminin tipini de ayırt etmek önemlidir. Gebelikte Talesemi konusunu detaylandırmadan önce Taleseminin ne olduğuna kısaca bakalım: TALASEMİ NEDİR? Akdeniz anemisi yada diğer adıyla talasemi, otozomal resesif geçiş gösteren, dokulara oksijen taşıyan molekül olan hemoglobin zincirlerinden birinin veya birkaçının hasarlı sentezi sonucu gelişen, anemi ile karakterize heterojen bir grup hastalıktır. Talasemi, α, β, γ, δ olarak tanımlanan hemoglobin zincirinin veya zincirlerinin az sayıda yapılması veya hiç yapılamaması ile oluşur. Bu tanımlamaya göre, beta zincir yapımı azlığı beta talasemiye, alfa zincir yapımı azlığı alfa talasemiye neden olmaktadır. Beta zincir yapımı hiç yoksa β0, beta zincir yapımı az da olsa varsa β+ talasemi adı verilmektedir. Dünya nüfusunun %3 ü beta talasemi taşıyıcısı, Güneybatı Asya da nüfusun %5-10 u alfa talasemi taşıyıcısıdır. Ülkemizde Çukurova, Akdeniz kıyı şeridi, Marmara ve Ege bölgelerinde talasemi taşıyıcılığı çok sıktır. Türkiye de yaklaşık 4000 civarında beta talasemi hastası ve beta talasemi taşıyıcı vardır. BETA TALASEMİDE KLİNİK SINIFLAMA 1. Sessiz taşıyıcı: Hematolojik olarak normal 2. Talasemi minör (taşıyıcı): Hafif anemi 3. Talasemi intermedia (hasta): Dışarıdan kan verilmesi ihtiyacı fazla olmayan 4. Talasemi majör (hasta): Dışarıdan kan verilmesi ihtiyacı fazla olan SESSİZ TAŞIYICI: Globin sentezinde orta derecede azalma vardır. Hemoglobin elektroforezi ile bakılan Hb A2 düzeyleri normal, eritrosit çapı yani MCV değeri hafif düşük olabilir. Her iki ebeveynin sessiz taşıyıcı olduğu homozigot çocukta orta derecede bir anemi (Hb 6-7g/dl) nadiren dışarıdan kan verilmesi ihtiyacı ve karaciğer, dalak büyümesi görülür. TALASEMİ MİNÖR (Beta Talasemi Taşıyıcılığı): Üç farklı tipte olabilir. 1. Yüksek HbA2 ile olan β talasemi taşıyıcılığı En fazla görülen tiptir HbA2: %3,5-8, HbF: %1-5 dir. 2. Yüksek HbA2, yüksek Hb F ile olan β talasemi taşıyıcılığı Farklı bir varyanttır. Hem HbA2 hem de Hb F (%5-20) yüksektir. β gen de- 13
16 TALASEMİ TAŞIYICISI EBEVEYN TALASEMİ TAŞIYICISI OLMAYAN EBEVEYN TALASEMİ TAŞIYICISI EBEVEYN TALASEMİ TAŞIYICISI EBEVEYN TALASEMİ TAŞIYICISI SAĞLIKLI ÇOCUK TALASEMİ TAŞIYICISI SAĞLIKLI ÇOCUK SAĞLIKLI ÇOCUK TALASEMİ TAŞIYICISI TALASEMİ MAJOR TALASEMİ TAŞIYICISI lesyonu varken, δ ve γ genleri sağlamdır. 3. Normal HbA2 ile olan β talasemi taşıyıcılığı Sessiz taşıyıcılardan ayrılmalıdır. Sessiz taşıyıcılardan farkı, anemi oluşudur (HbA2 seviyesi sınırda saptanır). Hem β hem δ geni hasarlıdır. Ebeveynlerden biri bu tip, diğeri klasik taşıyıcı ise homozigot çocukta ağır klinik tablo görülür. Beta talasemi taşıyıcılarına herhangi bir tedavi vermeye gerek yoktur. Ancak genetik danışmanlık mutlaka verilmeli ve hastanın anne, baba ve kardeşleri taşıyıcılık yönünden taranmalıdır. BETA TALASEMİ İNTERMEDİA : Homozigot talasemidir, ancak klinik bulgular beta talasemi majör kadar ağır değildir. Enfeksiyon, cerrahi ve bazı özel stres durumları dışında Hb: 6-10g/dl düzeyindedir. İlerleyen yaşla kemik iliği genişlemesine bağlı kemik değişiklikleri görülür. 14 Artmış demir emilimi sonucu demir birikimi bulguları görülebilir. Anne ve babada beta talasemi taşıyıcılığının gösterilmesi tanıya yardımcıdır. Beta Talasemi İntermedia da Tedavi ve İzlem: Büyüme-gelişme, kemik değişiklikleri ve dalak büyümesi yönünden izlem Gerekli durumlarda dışarıdan kan verilmesi Demir birikimini önleyici tedaviler (demir şelasyon tedavisi) Dalağın çıkarılması BETA TALASEMİ MAJÖR Klinik bulgular genellikle 6 ay 2 yaş arasında ortaya çıkar. İlk 4-6 ayda anemi ve anemiye bağlı bulgular görülür. Hasta soluktur, büyüme geriliği, ve karında şişlik mevcuttur. Hafif sarılık, karaciğer, dalak büyümesi tespit edilir. Kısa boy, büyük baş saptanır. Uzun kemiklerde ve kafa kemiklerinde görülen patolojik kırıklar hastalarda görülen iskelet kusurları arasındadır. Beta Talasemi Majörde Tedavi ve İzlem: Dışarıdan kan verilmesi Demir birikimini önleyici tedaviler (demir şelasyon tedavisi) Dalağın çıkarılması Ortaya çıkabilecek diğer problemlerin izlem ve tedavisi Kök hücre nakli TALASEMİ VE GEBELİK Günümüzde talasemisi olan pek çok kadın hamile kalmaktadır. Beta talasemi hastalarının gebelik durumlarında hem kendileri hem de bebekleri açısından birtakım riskler vardır. Birtakım problemlerle karşılaşılması muhtemel olsa da kadın hastalıkları ve doğum ile hematolojinin yakın takibinde başarılı gebelik sonuçları görülmektedir. Talasemi hastalarının hemoglobin değeri g/dl olduğunda kan veril-
17 mesi gerekmez, hemoglobin değeri 6g/dl den az olursa doğumla ilişkili problemlerin (plasental yetmezlik gibi) sıklığı artar ve hastaya kan verilmesi gerekir. Beta talasemi taşıyıcıları veya beta talasemi intermedia lı hastalar gebelik öncesinde teşhis edilmemiş olabilirler. Şüphe durumunda tam kan sayımı ve HbA2 düzeyi bakılmalıdır. Beta talasemi intermedia lı gebelere gebelik sırasında %60-80 oranında dışarıdan kan verilmesi gerekmektedir. Bu grup hastaların ortalama %30 unun gebelik öncesinde kan alma ihtiyacının olmadığı bilinmektedir. Beta talasemi intermedia lı gebelerde %20-30 oranında erken doğum ve bebekte anne karnında gelişme geriliği görülmektedir. Demir birikimi ayrıca şeker hastalığı ve tiroid bezinin az çalışması gibi birtakım endokrin anormalliklerle ilişkilidir. Beta talasemi majör tanılı bir gebede dışarıdan kan verilmesi oldukça önemlidir, ancak bu grup hastaların çocukluk döneminden itibaren kan aldıkları düşünülürse, vücutta demir birikimini önleyici tedavi almalarının da çok önemli olduğu aşikardır. Özellikle kalpte demir birikimi ritim bozukluklarına ve kalp yetmezliğine yol açarak ölüm ve sakatlıkların en önemli sebebini oluşturur. Beta talasemi majör lü hastalara gebelik öncesi dönemde kalp yetmezliği gelişmeden demir birikimini önleyici tedaviler verilmelidir. Yine bu grup hastalarda gebelikle beraber dışarıdan kan verilmesi ihtiyacı artmaktadır. Beta talasemi majör lü gebelerde %40 oranında erken doğum ve bebekte anne karnında gelişme geriliği görülmektedir. Beta talasemi majör lü gebeler erken gebelik döneminde sol kalp ve akciğer fonksiyonları açısından değerlendirilmelidirler. Kalpteki demir birikimi ve pulmoner arteriyal hipertansiyon özellikle gebelik sırasındaki ölümlerle ilişkilidir. Beta talasemi majör lü gebelerin %80 inde sefalopelvik uyumsuzluk dediğimiz baş - leğen kemiği uyumsuzluğu ve şeker hastalığının yol açtığı yüksek kilolu bebek nedeniyle sezeryan ile doğum sıklıkla gerekmektedir. Hastanemizin deneyimli hematologları ile kadın doğum hekimlerimizin koordineli çalışmaları sayesinde Talasemi taşıyıcılarının ve Talasemi hastalarının bebek sahibi olmaları yolundaki çalışmalar titizlikle takip edilmektedir. 15
18 GUATR VE TİROİD NODÜLLERİ 16
19 Uzm. Dr. Cüneyd ANIL Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma BD Tiroid bezi tiroid hormonu salgılamaktadır. Tiroid hormonu vücudumuzda; büyüme, gelişme, enerji oluşumu ve enerji kullanımı, vücut ısısının sağlanması ve devamlılığı, her türlü metabolizma faaliyeti, diğer hormonlarımızın üst düzeyde etkileri ve enzimlerin normal işlevlerinde çok önemli roller üstlenmektedir. Tiroid bezi, boynun ön tarafında, ortada, gırtlağın hemen önünde yer alan bir iç salgı bezidir (endokrin gland). Ağırlığı gr kadardır. 5-6 kesme şekeri kadar bir büyüklüğü vardır. Tiroid bezinin şekli kabaca bir kelebeğe benzemektedir. Kelebeğin sağ kanadı gibi olan kısmına sağ lob, sol kanada uyan kısmına sol lob denilmektedir. Bu lobları bağlayan isthmus dediğimiz köprü benzeri bir bölümü vardır. Kıvamı çok yumuşaktır; sağlıklı tiroid bezi, muayenede kolay fark edilemeyebilir. Tiroid bezi tiroid hormonu salgılamaktadır. Tiroid hormonu vücudumuzda; büyüme, gelişme, enerji oluşumu ve enerji kullanımı, vücut ısısının sağlanması ve devamlılığı, her türlü metabolizma faaliyeti, diğer hormonlarımızın üst düzeyde etkileri ve enzimlerin normal işlevlerinde çok önemli roller üstlenmektedir. Tiroid bezinde üretilen hormonlar genel olarak vücudun enerji durumunu kontrol ederler ve dolaşım, sindirim ve sinir sistemi başta olmak üzere bütün sistemlerin çalışmaları üzerinde önemli rol oynarlar. Çeşitli hastalıklarda bu hormonlarının fazla üretilip salgılanması (hipertiroidi) ya da olması gerekenden az üretilmesi ve salgılanması (hipotiroidi) söz konusu olabilir. Salgının fazla olması durumunda çarpıntı olarak adlandırılan kalbin hızlı atması, aşırı iştah ve yemek yemeye rağmen kilo kaybı, sinirlilik, ellerde titreme, terleme, saç dökülmesi gibi şikâyetler oluşurken, salgının yetersiz olması halinde hareketlerde ağırlık, halsizlik, vücutta su tutulması ve kilo artışı, ciltte kuruma, ses kısıklığı, barsak hareketlerinde azalma, adet düzensizliği gibi şikayetler ortaya çıkar. Tiroid bezinin hastalıkları oldukça yaygın görülmektedir. GUATR NEDİR? Tiroid bezinin anormal büyümesine guatr denir. Tiroid bezinde ortaya çıkabilen yuvarlak ya da elips şeklindeki oluşumlara nodül denir. Nodül olmaksızın tiroid büyümesi basit (difüz) guatr, nodüllü tiroid büyümesi nodüler guatr olarak adlandırılır. Tiroid bezinin birden fazla nodül içermesi durumu da multinodüler guatr olarak bilinir. Guatr oluşumunda iyot elementinin gıda ile yetersiz alınması, genetik yatkınlık, çevresel ve kişisel özellikler gibi değişik faktörler etkili olmaktadır. Özellikle iyot eksikliği, ülkemizde guatr oluşumunda yakın geçmişte en önemli etken olarak izlenmektedir. Tiroid Nodülleri Nodüller, tiroid bezi içinde normal tiroid dokusundan farklı yapıdaki hücre gruplarıdır. Toplumda çok sık karşılaşılan bir durum olan tiroid nodülleri ult- 17
20 rasonografinin yaygın olarak kullanılmaya başlanması ile daha fazla tespit edilir olmuştur. Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülürler. Nodüller, temel olarak üç potansiyel sorun nedeni ile değerlendirilirler. Birincisi nodülün kanser olup olmadığıdır. İkincisi, nodül veya nodüllerin otonom bir şekilde çalışarak aşırı hormon üretimi ile hipertroidi denilen hastalığa yol açıp açmadığıdır. Üçüncüsü ise, iri nodüllerde rastlanabilen, nefes borusu, yemek borusu, ve çevredeki büyük damarlara baskı yapıp yapmadığıdır. Elle yapılan muayeneden sonra en önemli tetkik tiroid ultasonografisidir. Bunda da kullanılan cihazın görüntüleme yeteneği yanında o incelemeyi yapan hekimin bilgi ve deneyimi de önemlidir. Tiroid nodüllerinin büyük çoğunluğu bası yapmazlar ve fazla hormon üretmezler. Tiroid hormonları normal olduğu sürece, hastalardaki kilo değişimi, sinirlilik, çabuk yorulma, çarpıntı gibi şikayetlerin, nodül varlığı ile ilişkileri yoktur. Ultrasonografinin yaygın kullanılmadığı 18 zamanlarda elle muayene ile hastaların %5-10 unda nodül olduğu bildirilirdi. Tiroid ultrason kullanımının yaygınlaşması ile yaş civarındaki erişkin insanların hemen hemen %50 sinde tiroid nodülü veya nodüllerinin bulunabileceği gösterilmiştir. Genel olarak, nodüllerin yaklaşık %95 i iyi huylu olmasına karşın %5 civarında nodül içinde kanser bulunabilmektedir. Nodüller fonksiyonel yönden tiroid hormonu salgılayan (sıcak) ve hormon salgılamayan (soğuk ya da ılık) nodül olarak isimlendirilirler. Nodüllerin sıcak ya da soğuk oldukları sintigrafi adı verilen tetkik yöntemi ile anlaşılmakta, sayı, boyut ve yapıları ise USG ile değerlendirilmektedir. Soğuk nodüllerde, kötü huylu hastalık bulunma ihtimali diğer nodül tiplerine göre daha fazladır. Tiroid nodüllerinin kötü huylu olup olmadığını anlamakta tercih edilen en önemli yöntem nodüllerden ince iğne ile alınan biyopsilerdir (Tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi). Ultrason eşliğinde yapılan iğne biyopsilerinin tanı koymadaki hassasiyeti %95-98 civarındadır. Yani bu yöntemle kanser çok büyük oranda yakalanabilmektedir. Genellikle, cm boyutuna ulaşmış ve/veya ultrasonda şüpheli özellikler gösteren nodüllere biyopsi yapılmalıdır. Tiroid ince iğne aspirasyonu biyopsisi, el ile saptanabilen nodüllere doğrudan yapılabildiği gibi, el ile saptanamayan nodüllere veya tercihen planlanan tüm nodüllere ultrasonografi eşliğinde yapılabilir. Ultrason eşliğinde uygulama sayesinde, varsa, özellikle şüpheli alanlardan aspirasyon yapılabilmekte ve işlemin doğru sonuç verme oranı yükselmektedir. Biyopsinin komplikasyon riski son derece düşüktür. Poliklinik koşullarında kısa sürede yapılabilmekte, hasta daha sonra günlük aktivitelerine devam edebilmektedir. Aspirasyonda gelen materyal lamlara yayılır ve inceleme için laboratuara gönderilir. Deneyimli bir sitolog, lamları boyayarak mikroskop altında inceler ve kanser hücresi bulunup bulunmadığına karar verir. TEDAVİ ve İZLEM Biyopsi sonuçları çoğu zaman iyi huylu çıkar. Bu durumda, nodüllerin boyutları ve görünümleri, belli aralıklarla ultrason ile takip edilir; bu süre genellikle 3 ay ile 1 yıl arasında değişir. Önemli bir değişiklik olmazsa, takip aralığı zamanla açılır. Takipte, nodül boyutlarında önemli değişiklik, ya da şüphe uyandıran görünümler ortaya çıkarsa tekrar biyopsi yapılmalıdır. Biyopsi sonucu kötü huylu, ya da kötü huylu olma açısından şüpheli çıkarsa, ilk geçerli tedavi yöntemi ameliyattır. Bu durumda, çoğu zaman tiroid bezinin tamamının alınması gerekecektir. Bu da, ömür boyu ilaç kullanmayı gerektirir. Bu süreç, hastalığın olası tekrarlama riski açısından düzenli takip gerektirir. Tiroid biyopsileri, seyrek olarak sonuç vermeyebilir (tanısal olmayan, belirsiz,...gibi). Bu gibi durumlarda, hastanın ve nodülün özelliklerine göre, biyopsi bir süre sonra tekrarlanabileceği gibi, takip, sintigrafi, bazen de ameliyat uygun yaklaşım olmaktadır.
Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon
Obezite Nedir? Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması
DetaylıŞişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.
ŞİŞMANLIK (OBEZİTE) Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır. Yağ dokusunun oranı; Yetişkin erkeklerde % 12 15, Yetişkin kadınlarda %20 27 arasındadır. Bu oranların
DetaylıYaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011
Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını
DetaylıKansız kişilerde görülebilecek belirtileri
Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın
DetaylıDoç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri
Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Hastalıkların tedavisinde kat edilen yol, bulaşıcı hastalıklarla başarılı mücadele, yaşam koşullarında düzelme gibi
DetaylıYAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM
YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM Yaşlıların Psiko-Sosyal Özellikleri İnsanın yaşlılığında nasıl olacağı ya da nasıl yaşlanacağı; yaşadığı coğrafyaya, kalıtsal özelliklere, Psiko-sosyal ve Sosyo-ekonomik şartlara,
DetaylıADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu
ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu Sağlık Hizmetlerinin Özellikleri Ergenin yaşına, gelişim düzeyine uygun Bireysel, kültürel ve sosyoekonomik farklılıklara
DetaylıYaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreç olarak tanımlanabilir. Organizmanın molekül, hücre,
GERİATRİ 1 Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreç olarak tanımlanabilir. Organizmanın molekül, hücre, doku, organ ve sistemler düzeyinde, zamanın
DetaylıAkdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör;
TALASEMİ Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör; Talasemi kırmızı kan hücrelerinin üretimini bozan genetik hastalıklardır. Ülkemizde çok sık görülmektedir. Hastaların kırmızı
DetaylıHEPATİTLER (SARILIK HASTALIĞI) VE 0212 5294400 2182 KRONİK BÖBREK HASTALIKLARI VE 0212 5294400 2182
İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ 2013 YILI HASTA OKULU PLANI HASTANE ADI TARİH SAAT KONU EĞİTİM YERİ HASTA OKULU PROGRAMI İÇİN HASTA VE YAKINLARININ İLETİŞİM KURABİLECEKLERİ TELEFON NUMARASI HASEKİ 28/01/2013
DetaylıYETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?
YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR? Vücudun, büyümesi yenilenmesi çalışması için gerekli olan enerji ve besin öğelerinin yeterli miktarda alınmasıdır. Ş. İKİBUDAK BİYOLOJİ ÖĞRETMENİ SAĞLIKLI BİR Y AŞAMIN
DetaylıYakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri
Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yaşlı Bakım-Ebelik YB 205 Beslenme İkeleri Uzm. Dyt. Emine Ömerağa emine.omeraga@neu.edu.tr YAŞLANMA Amerika da yaşlı bireyler eskiye göre
DetaylıEğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir.
Metabolizma, bedeninizdeki kimyasal tepkimelerin toplamını ifade eden sihirli bir sözcüktür. Özellikle orta yaşlar ve sonrasında görülen kilo artışlarının, çabuk yorulma, halsizlik ve yorgunlukların başlıca
DetaylıYüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı
Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Çalışan açısından, yüksekte güvenle çalışabilirliği belirleyen etkenler:
DetaylıKANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.
KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal
DetaylıPROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ
PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ PROSTAT BÜYÜMESİ Prostat her erkekte doğumdan itibaren bulunan, idrar torbasının hemen altında yer alan bir organdır. Yaklaşık 20 gr ağırlığındadır ve idrar torbasındaki idrarı
DetaylıDERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER A) BİYOLOJİK ETMENLER KALITIM İÇ SALGI BEZLERİ B) ÇEVRE A) BİYOLOJİK ETMENLER 1. KALITIM Anne ve babadan genler yoluyla bebeğe geçen özelliklerdir.
DetaylıYaşlılarda düzenli fiziksel aktivite
Düzenli fiziksel aktivite ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi artışı özellikle yaşlı nüfusta önemli görülmektedir. Bu kısımda yaşlılar için egzersiz programı oluşturulurken nelere dikkat edilmesi gerektiği
DetaylıTİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08
TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08 Tiroid bezi boyun ön tarafında yerleşmiş olup, nefes, yemek borusu ve ana damarlarla yakın komşuluk gösterir. Kelebek şeklinde olup
DetaylıTiroid nedir? BR.HLİ.058
BR.HLİ.058 bezi boynun ön bölümünde adem elması adı verilen kıkırdağın hemen altında bulunan kelebek şeklinde bir organdır. Yaklaşık 20 gram ağırlığındadır. Vücudumuz için hayati önemi olan hormonlar salgılar.
DetaylıMERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065
MERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065 TÜRKİYE SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKETLİ HAYAT PROGRAMI (2014 2017) TÜRKİYE SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKETLİ
DetaylıKilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar
Diyet denilince aklımıza aç kalmak gelir. Bu nedenle biz buna ''sağlıklı beslenme programı'' diyoruz. Aç kalmadan ve bütün besin öğelerinden dengeli biçimde alarak zayıflamayı ve bu kiloda kalmayı amaçlıyoruz.
DetaylıİLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ
İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ Dr. Sema ÖZBAŞ Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanı Sağlık Bakanlığı Teşkilat Şeması Türkiye Halk
DetaylıGERİATRİK HASTAYA YAKLAŞIM
GERİATRİK HASTAYA YAKLAŞIM Demografik anlamda yaşlılığın sınırı 65 yaş olarak benimsenmektedir. 65-74 arası erken yaşlılık, 75-84 yaş arası yaşlılık, 85 yaş ve üzerindekiler ileri yaşlılık dönemidir. Yaşlanma
DetaylıYAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy
YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek
DetaylıBÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?
BÖBREK HASTALIKLARI Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Böbrekler ne işe yarar? Böbreğin en önemli işlevi kanı süzmek, idrar oluşturmak ve vücudun çöplerini (artık ürünleri) temizlemektir. Böbrekte oluşan idrar, idrar
DetaylıMEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler
MEME KANSERİ Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler KANSER NEDİR? Hücrelerin kontrolsüz olarak sürekli çoğalmaları sonucu yakındaki ve uzaktaki başka organlara yayılarak kötü klinik
DetaylıBARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI
BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI Bariatrik ameliyatlar sadece kilo kaybı sağlayarak fiziksel değişim sağlamazlar, asıl önemli olan kilo kaybı sonrası vücudumuz için bu 7 önemli
DetaylıTALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ
TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ DR. FZT. AYSEL YILDIZ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ, İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI Talasemi; Kalıtsal bir hemoglobin hastalığıdır. Hemoglobin
DetaylıBÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN.
BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof Dr Zehra AYCAN zehraaycan67@hotmail.com Büyüme Çocukluk çağı, döllenme anında başlar ve ergenliğin tamamlanmasına kadar devam eder Bu süreçte çocuk hem büyür hem de gelişir
DetaylıKan Kanserleri (Lösemiler)
Lösemi Nedir? Lösemi bir kanser türüdür. Kanser, sayısı 100'den fazla olan bir hastalık grubunun ortak adıdır. Kanserde iki önemli özellik bulunur. İlk önce bedendeki bazı hücreler anormalleşir. İkinci
DetaylıYAŞLI DEĞERLENDİRME FORMU. Boy/kilo / BKİ):
ÖYKÜ YAŞLI DEĞERLENDİRME FORMU Adı Soyadı: Doğum tarihi/yaş: Cinsiyeti: Eğitimi: Medeni durumu: Çocuk sayısı: İşi-mesleği: Gelir kaynakları: Boy/kilo / BKİ): Şu anki sağlık sorunları: Sosyal güvence: Emeklilik
DetaylıEndokrin ve Metabolik Hastalıklarda Fiziksel Aktivite ve Egzersiz
Endokrin ve Metabolik Hastalıklarda Fiziksel Aktivite ve Egzersiz Prof Dr Zehra Aycan Doç Dr Baran Yosmaoğlu Yrd Doç Dr Cihan Fidan Hasan Göktan Arzu Bektaş Kapsam: Tip 1 diyabet Obezite ve Tip 2 diyabet
DetaylıDoç. Dr. Orhan YILMAZ
Yazar Ad 145 Doç. Dr. Orhan YILMAZ İnsanda yaş ilerledikçe tüm organlarda görülebilen yaşlanma işitme organında da görülür ve bu arada işitme duyusu da gün geçtikçe zayıflar. Yaşlılığa bağlı olarak gelişen
DetaylıEpilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;
Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak
DetaylıSon yıllarda tüm dünyada mücadelesi yoğun bir şekilde devam eden, uzun süreli enerji dengesizliği sonucunda oluşan ve birçok hastalığın ortaya
Giriş Eğer mucizevi bir ilaç size zayıflamada, kaslarınızı kuvvetlendirmede, hastalıklardan korunmada, genel sağlık düzeyinizi iyileştirmede yardım edecek olsa bu ilacı almak ister miydiniz? Cevap vermeden
Detaylı1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?
VÜCUT BAKIMI 1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir? A) Anatomi B) Fizyoloji C) Antropometri D) Antropoloji 2. Kemik, diş, kas, organlar, sıvılar ve adipoz dokunun
DetaylıSAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ HAZIRLAYAN:FZT.MELTEM ERASLAN DANIŞMAN:PROF.DR.İSMET MELEK Obezite (şişmanlık),vücutta aşırı ölçüde
Detaylı21 EKĠM 2011 SUPHĠ ÖNER ÖĞRETMEN EVĠ HOŞ GELDİNİZ. Hüseyin GÖKÇE İl Sağlık Müdürlüğü Eğitim Şube Müdürü
21 EKĠM 2011 SUPHĠ ÖNER ÖĞRETMEN EVĠ HOŞ GELDİNİZ Hüseyin GÖKÇE İl Sağlık Müdürlüğü Eğitim Şube Müdürü 1 OKULDA DİYABET PROGRAMI www.okuldadiyabet.org DİYABET VE OBEZİTE 2 KAN ŞEKERİ, İNSÜLİN VE DİYABET
DetaylıTEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR!
Acıbadem Hastanesi Büyüme ve Ergenlik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Atilla Büyükgebiz ile, çocuğun doğumundan itibaren vücudunda hangi hormonların ne gibi işlevleri olduğunu, ilk 3 yılın önemini ve ergenlik
Detaylı14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız
14 Kasım Dünya Diyabet Günü Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız 14 Kasım Dünya Diyabet Gününe ilişkin Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalımızın bilgilendirme metni:
DetaylıOKUL ÇAĞINDA BESLENME
OKUL ÇAĞINDA BESLENME Doç. Dr. Yeşim ÖZTÜRK Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Gastroenteroloji, Beslenme ve Metabolizma Ünitesi Nisan 2008-İZMİR ADÖLESAN DÖNEM 1. Biyolojik değişim BÜYÜME
DetaylıSigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı
Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı çeken sigara vücuda birçok zarar vermekte ve uzun süre
DetaylıProf.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü
Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Tarih boyunca; İnsan diyeti, Aktivite kalıpları, Beslenme durumu. Paleolithic dönemden beri: Diyet kalıpları, Fiziksel aktivite
DetaylıGastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM
Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans
DetaylıHASTA/HASTA YAKINI ZORUNLU EĞİTİM İŞLEYİŞ PROSEDÜRÜ
Sayfa No 1 / 7 1.AMAÇ: Hastanede tedavi ve bakım alan tüm hasta / hasta yakınlarının hastalık, tedavi ve bakımları, riskleri ve taburcu olduktan sonra evdeki bakımları hakkında eğitilmelerini sağlamak
DetaylıYazar Ad 41 Prof. Dr. Haluk ÖZEN Cinsel hayat çocuk yaştan itibaren hayatımızın önemli bir kesimini oluşturur. Yaşlılık döneminde cinsellik ayrı bir özellik taşır. Yaşlı erkek kimdir, hangi yaş yaşlanma
DetaylıSAĞLIKLI VE KİŞİYE ÖZEL EGZERSİZ REÇETESİ
SAĞLIKLI VE KİŞİYE ÖZEL EGZERSİZ REÇETESİ Uzm. Dr. Lütfi AKGÜN Afyonkarahisar Halk Sağlığı Müdürlüğü İnsanlara; mevcut sağlık durumları başta olmak üzere sosyoekonomik durumları ve istekleri göz önünde
DetaylıTekrarlayan Gebelik Kayıpları
Tekrarlayan Gebelik Kayıpları Tekrarlayan gebelik kaybı, üç ve daha fazla gebeliğin 20. gebelik haftasından önce düşükle sonlanması olarak tanımlanır. Kadınların %10-20'sinde 1 kez düşük görülebilir. Yani
DetaylıİNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak
İNME Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND ye aittir. Kaynak
DetaylıKADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ
KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ MENOPOZ DÖNEMİ BU EĞİTİMDE NELER PAYLAŞACAĞIZ? Menopoz nedir?
DetaylıAnkilozan Spondilit BR.HLİ.065
Gençlerde Bel Ağrısına Dikkat! Bel ağrısı tüm dünyada oldukça yaygın bir problem olup zaman içinde daha sık görülmektedir. Erişkin toplumun en az %10'unda çeşitli nedenlerle gelişen kronik bel ağrıları
DetaylıÇocukluk Çağı Obezitesi
Çocukluk Çağı Obezitesi Prof. Dr. Hilal Özcebe Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Enstitüsü hozcebe@hacettepe.edu.tr Çocuklarda Obezite Son yıllarda önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelmesi Gelişmiş
DetaylıKanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri...
Kanser Nedir? Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri... Kanser, günümüzün en önemli sağlık sorunlarından birisi. Sık görülmesi ve öldürücülüğünün yüksek olması nedeniyle de bir halk
DetaylıULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ BESLENME ÜNİTESİ BESLENME DEĞERLENDİRME KILAVUZU
ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ BESLENME ÜNİTESİ BESLENME DEĞERLENDİRME KILAVUZU KLK-HAB-BES İlk yayın Tarihi : 15 Mart 2006 Revizyon No : 04 Revizyon Tarihi : 03 Ağustos 2012 İçindekiler A) Malnütrisyon
DetaylıKRONOLOJİK YAŞ NEDİR?
Yaşlılık YAŞ NEDİR? Yaş;Kronolojik ve Biyolojik yaş olarak iki biçimde açıklanmaktadır. İnsan yaşamının, doğumdan içinde bulunulan ana kadar olan bütün dönemlerini kapsayan süreci kronolojik yaş ; içinde
DetaylıYALOVA BELEDİYESİ SAĞLIKLI YAŞAMI DESTEKLEME PROGRAMI. Dr. Metin SABUNCU YALOVA BELEDİYESİ SAĞLIK İŞLERİ MÜDÜRÜ
YALOVA BELEDİYESİ SAĞLIKLI YAŞAMI DESTEKLEME PROGRAMI Dr. Metin SABUNCU YALOVA BELEDİYESİ SAĞLIK İŞLERİ MÜDÜRÜ Dünyada 13.5 milyon koroner kalp hastası var. Yılda 1.5 milyon insan kalp krizi geçiriyor.
DetaylıDİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler
DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler Diyabet nedir? Diyabet hastalığı, şekerin vücudumuzda kullanımını düzenleyen insülin olarak adlandırdığımız hormonun salınımındaki eksiklik veya kullanımındaki yetersizlikten
DetaylıMENOPOZ. Menopoz nedir?
MENOPOZ Hayatınızı kabusa çeviren, unutkanlık, uykusuzluk, depresyon, sinirlilik, halsizlik şikayetlerinin en büyük sebeplerinden biri menopozdur. İleri dönemde idrar kaçırma, kemik erimesi, hipertansiyona
DetaylıİLAN NO BİRİMİ BÖLÜMÜ ANABİLİM DALI UNVANI DERECE AÇIKLAMA
Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörlüğünden: ÖĞRETİM ÜYESİ ALIMI İLANI Üniversitemizin aşağıda belirtilen birimlerine 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu, Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve
Detaylı2012/2013 Yılı İstatistiki Verileri
T.C SAĞLIK BAKANLIĞI TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMU Ankara 1.Bölge Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim Araştırma Hastanesi / Yılı İstatistiki Verileri /
DetaylıUzman Doktorlar. Akay Hastanesi nin tıbbi kadrosu, alanında uzmanlaşmış, bilgili, deneyimli, yenilikleri takip eden doktorlardan oluşmaktadır.
/akayhastanesi /akayhastanesi Hizmetindeyiz Akay Hastanesi hedeflerinin doğrultusunda tıbbın bütün kliniklerinde hizmet vermeyi ve 450 yi aşan personeli ile standartlarını daha da ileriye taşımayı amaçlamaktadır.
DetaylıHODGKIN DIŞI LENFOMA
HODGKIN DIŞI LENFOMA HODGKIN DIŞI LENFOMA NEDİR? Hodgkin dışı lenfoma (HDL) veya Non-Hodgkin lenfoma (NHL), vücudun savunma sistemini sağlayan lenf bezlerinden kaynaklanan kötü huylu bir hastalıktır. Lenf
DetaylıHalk Sağlığı. YDÜ Tıp Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Aslı AYKAÇ
Halk Sağlığı YDÜ Tıp Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Aslı AYKAÇ Halk Sağlığı, organize edilmiş toplum çalışmaları sonunda; - çevre sağlığı koşullarını düzelterek - bireylere sağlık bilgisi vererek - bulaşıcı hastalıkları
DetaylıHipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015
Hipertansiyon HT Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015 Bu sunum Arş. Gör. Dr. Neslihan Yukarıkır ve Arş. Gör. Dr. Dilber Deryol Nacar
DetaylıKadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi
Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri 1 Öğrenim Hedefleri Toplumsal cinsiyet ayrımcılığının, yaşam dönemlerine göre kadın sağlığına olan etkilerini açıklar, Toplumsal cinsiyet ayrımcılığı ile kadına
DetaylıYETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ
YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ A.D. Madde deyince ne anlıyoruz? Alkol Amfetamin gibi uyarıcılar Kafein Esrar ve sentetik kannabinoidler
DetaylıDÖNEM 4 PEDİATRİ STAJI DERS PROGRAMI B GRUBU (12/11/ /01/2019) 14/11/2018 Çarşamba
DÖNEM 4 PEDİATRİ STAJI DERS PROGRAMI B GRUBU (12/11/2018-18/01/2019) Saat 12/11/2018 08: 30 10: 20 Pediatri Stajının İşleyişi 13/11/2018 14/11/2018 15/11/2018 16/11/2018 Poliklinik ve servis Poliklinik
DetaylıGEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Doç. Dr. Habib BİLEN Atatürk Üniversitesi Tıp fakültesi İç Hastalıkları ABD Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı SUNU PLANI Örnek olgu
DetaylıVücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır.
HODGKIN LENFOMA HODGKIN LENFOMA NEDİR? Hodgkin lenfoma, lenf sisteminin kötü huylu bir hastalığıdır. Lenf sisteminde genç lenf hücreleri (Hodgkin ve Reed- Sternberg hücreleri) çoğalır ve vücuttaki lenf
DetaylıTIPTA UZMANLIK KURULU. 23/06/2010 tarih ve 82 sayılı Karar Sayfa 1 / 20
3/06/00 tarih ve 8 sayılı Karar Sayfa / 0 a Gönderen Alanı Yılı Acil Tıp Anesteziyoloji ve Reanimasyon Genel Cerrahi Göğüs Hastalıkları İç Hastalıkları Kardiyoloji 3 Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları 3 Kadın
DetaylıÇocuğunuzun ilk doğduğu günden itibaren gençlik çağlarına gelinceye kadar çeşitli kontroller ve sağlıklı çocuk izlemleri yapılması gerekiyor.
Çocuğunuzun ilk doğduğu günden itibaren gençlik çağlarına gelinceye kadar çeşitli kontroller ve sağlıklı çocuk izlemleri yapılması gerekiyor. Sağlıklı çocuk izlemi: Çocuğun yaşına uygun ruhsal, fiziksel
DetaylıAKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR
AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR Akciğer kanseri olmak her şeyin sonu değildir. Bu hastalığı yenmek için mutlaka azimli, inançlı ve sabırlı olmanız
DetaylıDAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI D.P.Ü. KÜTAHYA EVLİYA ÇELEBİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR PROF. DR. AHMET HAKAN VURAL OP. DR. GÜLEN SEZER ALPTEKİN ERKUL OP. DR. SİNAN ERKUL
Detaylıİnsomni. Dr. Selda KORKMAZ
İnsomni Dr. Selda KORKMAZ Uykuya başlama zorluğu Uykuyu sürdürme zorluğu Çok erken uyanma Kronik şekilde dinlendirici olmayan uyku yakınması Kötü kalitede uyku yakınması Genel populasyonda en sık görülen
DetaylıVÜCUT KOMPOSİZYONU 1
1 VÜCUT KOMPOSİZYONU VÜCUT KOMPOSİZYONU Vücuttaki tüm doku, hücre, molekül ve atom bileşenlerinin miktarını ifade eder Tıp, beslenme, egzersiz bilimleri, büyüme ve gelişme, yaşlanma, fiziksel iş kapasitesi,
DetaylıT.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ NEDİR
T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Sağlıklı yaşam, mutlu bireyler, güler yüzlü toplum DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ NEDİR Anemi (Kansızlık) Araştırması Korkuttu Bursa'da, Uludağ
DetaylıDünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından da obezite, sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanmıştır.
Obezite Nedir? Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması
Detaylı1.Cİ HAFTA MERHABA SAYIN OKURLARIM
1.Cİ HAFTA MERHABA SAYIN OKURLARIM SİZE EN ÇOK MERAK ETTİĞİNİZ KONULARDA BİLGİ VERMEYE DEVAM EDECEĞİM BİLİYORSUNUZKİ TROİD HASTALIKLARIDA ENÇOK MERAK EDİLEN KONULAR ARASINDA ARTIK SİZLER ÇOK DAHA BİLİNÇLİSİNİZ
DetaylıDr. Bekir KESKİNKILIÇ
Dr. Bekir KESKİNKILIÇ 1 SAĞLIK Yalnızca hastalık veya sakatlığın olmaması değil, fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir. Irk, din, siyasi görüş, ekonomik veya sosyal durum ayrımı yapılmaksızın
DetaylıOmurga-Omurilik Cerrahisi
Omurga-Omurilik Cerrahisi BR.HLİ.017 Omurga cerrahisi, omurilik ve sinir kökleri ile bu hassas sinir dokusunu saran/koruyan omurga üzerinde yapılan ameliyatları ve çeşitli girişimleri içerir. Omurga ve
DetaylıSigaranın Vücudumuza Zararları
Sigaranın Vücudumuza Zararları Sigaranın vücudumuza olan zararları ve sigarayı bıraktıktan sonra vücudumuzdaki değişimler burada anlatılmaktadır. Sırt ve Bel Ağrısı: Sigara içmek bel ile ilgili hastalıkların
DetaylıT.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER
T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER PSH 501 - Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliği Temelleri
DetaylıAFYONKARAHİSAR HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIKLI YAŞAM MERKEZİ VE ANNELİK OKULU FAALİYET RAPORU
AFYONKARAHİSAR HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIKLI YAŞAM MERKEZİ VE ANNELİK OKULU FAALİYET RAPORU Sağlık Bakanlığı nın Dünya Sağlık Örgütü yle yaptığı ortak çalışmaya göre Türkiye de 8,5 milyon obez (Şişman)
DetaylıİYOT EKSİKLİĞİ NEDİR?
İYOT EKSİKLİĞİ NEDİR? NEDEN İYOTLU TUZ KULLANILMALI? KIWANIS INTERNATIONAL TÜRKİYE KİWANİS KULÜPLERİ İYOT NEDİR? İyot, insan ve hayvanlarda tiroid hormonlarının oluşumu için gerekli olan ve çok küçük miktarlarda
DetaylıHEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR
HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR Feray Gökdoğan 1, Duygu Kes 2, Döndü Tuna 3, Gülay Turgay 4 1 British University of Nicosia, Hemşirelik Bölümü 2 Karabük
DetaylıAnkara Üniversitesi Tıp Fakültesi nde KLP Çalışmaları Amaçlar Yurtdışında Yan Dal süreci
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi nde KLP Çalışmaları Amaçlar Yurtdışında Yan Dal süreci Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı nda 1970 yılından itibaren KLP alanında çalışmalar
DetaylıKonu:4 Yaşlılıkta Sağlığı Etkileyen Faktörler ve Erken Yaşlanmanın Önlenmesi
Konu:4 Yaşlılıkta Sağlığı Etkileyen Faktörler ve Erken Yaşlanmanın Önlenmesi 1-GİRİŞ Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yaşlılığı çevresel etkenlere uyum sağlayabilme yeteneğinin azalması olarak tanımlamaktadır.
DetaylıOBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ
OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ İnfertilite (Kısırlık); döl oluşturma yeteneğinin azalması ya da yokluğu ile karakterize edilen tıbbi bir durumdur. Hem erkeklerde, hem de kadınlarda
DetaylıSÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ
SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ Büyüme ve gelişmeyi sağlar. Özellikle çocuk ve adölesanlarda protein, kalsiyum ve fosfor alımı nedeniyle; kemiklerin ve dişlerin gelişiminde Önemlidir.
DetaylıERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM
9.11.2015 ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM Konular Doğum öncesi gelişim aşamaları Zigot Doğum öncesi çevresel etkiler Teratojenler Doğum Öncesi G elişim Anneyle ilgili diğer faktörler Öğr. Gör. C an ÜNVERDİ Zigot
DetaylıBESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ
BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ Büyüme ve gelişmeyi sağlar. Özellikle çocuk ve adölesanlarda protein,
DetaylıZeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri
Zeka Geriliği nedir? Zeka geriliğinin kişinin yaşına ve konumuna uygun işlevselliği gösterememesiyle belirlidir. Bunun yanı sıra motor gelişimi, dili kullanma yeteneği bozuk, anlama ve kavrama yaşıtlarından
DetaylıOp Dr Aybala AKIL. ACIBADEM Bodrum Hastanesi
Sağlıklı bir anne için Sağlıklı beslenme Düzenli hekim kontrolü Gebelik öncesi hastalıkların sıkı takibi Sağlıklı bir yaşam tarzı Huzurlu bir gebelik süreci Sağlıklı beslenme = Dengeli beslenme Proteinler
DetaylıÇANKAYA BELEDİYESİNİN ÖZEL HASTANELERLE YAPMIŞ OLDUĞU PROTOKOLLERLE ALINAN İNDİRİM ORANLARI
ÇANKAYA BELEDİYESİNİN ÖZEL HASTANELERLE YAPMIŞ OLDUĞU PROTOKOLLERLE ALINAN İNDİRİM ORANLARI ÖZEL ÇANKAYA YAŞAM HASTANESİ Ayaktan Tedavi: %15 Yatarak Tedavi: %15 Diyet: %10 Lazer epilasyon: %10 Check-up:
DetaylıDİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler
DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU Dahili Servisler Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHP) Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), her 10 çocuktan birinde görülmesi, ruhsal, sosyal
DetaylıÖĞRENİM HEDEFLERİ Öğrenciler 4. ve 5. sınıf stajları sonunda;
4. SINIF ve 5. SINIF VE Staj kurullarında öğrencilerin farklı kliniklerde, uygun sürelerde gerçekleştireceği stajlarda hastaların öyküsünü alma ve sistemik muayenesini yapma, hekimlik uygulamalarını geliştirme,
DetaylıDÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ
DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın
DetaylıYaşamsal fonksiyonların sürekli azalması, tüm organizmanın verimliliğinde görülen azalma,çevresel faktörlere uyum sağlayabilme yeteneğinin azalması
Yaşlı sağlığı DSÖ yaşlılığı Yaşamsal fonksiyonların sürekli azalması, tüm organizmanın verimliliğinde görülen azalma,çevresel faktörlere uyum sağlayabilme yeteneğinin azalması olarak tanımlamıştır 65 yaş
DetaylıZihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler
Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler Zihinsel yetersizlik üç ölçütte ele alınmaktadır 1. Zihinsel işlevlerde önemli derecede normalin altında olma 2. Uyumsal davranışlarda yetersizlik gösterme 3. Gelişim
Detaylı