BOLKAR DAĞLARI DOĞAL KARAÇAMLARINDA (Pinus nigra subsp. pallasiana ) GENETİK ÇEŞİTLİLİK VE GEN KORUMA VE YÖNETİM ALANLARININ BELİRLENMESİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "BOLKAR DAĞLARI DOĞAL KARAÇAMLARINDA (Pinus nigra subsp. pallasiana ) GENETİK ÇEŞİTLİLİK VE GEN KORUMA VE YÖNETİM ALANLARININ BELİRLENMESİ"

Transkript

1 BOLKAR DAĞLARI DOĞAL KARAÇAMLARINDA (Pinus nigra subsp. pallasiana ) GENETİK ÇEŞİTLİLİK VE GEN KORUMA VE YÖNETİM ALANLARININ BELİRLENMESİ Genetic Variation in The Natural Black Pine (Pinus nigra subsp. pallasiana) Populations of Bolkar Mountains and Designation of Gene Management Zones A. Gani GÜLBABA Doğu Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü Eastern Mediterranean Forestry Research Institute P.K TARSUS

2 ÖZET Bitki Genetik Çeşitliliğin Yerinde Korunması Projesi kapsamında Karaçam (Pinus nigra subsp. pallasiana) hedef türlerden biri olarak seçilmiştir. Bu çalışma ile bu hedef türün genetik yapısını fidan karakterlerini kullanarak ortaya çıkarmak ve bu bilgileri kullanarak Gen Koruma ve Yönetim Alanlarının (GEKYA) belirlenmesi için öneriler geliştirmek amaçlanmıştır. Bolkar Dağlarından belirlenen dört populasyona ait 190 aileden fidan yetiştirilerek iki yıl boyunca gözlemler yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, incelenen fidan karakterleri bakımından genetik varyasyonun büyük oranda populasyonlar arasında değil populasyonlar içerisinde aileler arasında olduğu, özellikle populasyonlar arasındaki uyumla ilgili karakterler olan tomurcuk oluşturma ve patlatma tarihleri ile yaşama yüzdelerinin varyans bileşenlerinin toplam varyansa oranı %0.0 (YAS%96,YAS%97,TOMPAT97) ile %1.1 (TOMTUT96) arasında değişmektedir. Aile düzeyindeki kalıtım derecesinin (h 2 ) 0.04 (TOMTUT97) ile 0.69 (HPKBOY) arasında değiştiği, bir çok karakterin genetik ve fenotipik olarak ilişkili bulunduğu, populasyon ortalamalarına ait diskriminant fonksiyonlarına ve hesaplanan genetik mesafeye (D 2 ) göre Çamlıyayla/Kozpınarı ve Cehennemdere/Payam populasyonlarının birbirlerinden farklılaştığı ve önemli oranda genetik mesafe bulunduğu anlaşılmıştır. Elde edilen bulguların değerlendirilmesi sonucu Çamlıyayla/Kozpınarı ve Ulukışla/Asmacık populasyonlarının Gen Koruma ve Yönetim Alanı (GEKYA) olarak ayrılması önerilmiştir. Anahtar Kelimeler: karaçam, Pinus nigra, genetik çeşitlilik, kalıtım derecesi, korelasyonlar, gen koruma ve yönetim alanları (GEKYA), yerinde koruma, Türkiye

3 ABSTRACT Black pine (Pinus nigra subsp. pallasiana ) has been selected as one of target species within the framework of In-Situ Conservation of Plant Genetic Diversity In Turkey project. The aim of this study was to reveal genetic structure of black Pine populations from the Bolkars and to serve as an initial guide in designation of Gene Management Zones (GMZ s) Seedlings from 190 parent trees from four populations of Bolkar Mountains were raised in a nursery for two years. Seedling traits were measured and observed for two years. The results revealed that higher proportion of the observed variation originated from the differences within populations. The components of total variation attibutable to adaptive traits (bud set, bud burst, percent of survival) among populations were ranging between 0.0% (YAS%96,YAS%97,TOMPAT97) to 1.1% (TOMTUT96). Family means heritabilities (h 2 ) for the traits were ranged from 0.04 for TOMTUT97 (Date of bud set in 1997) to 0.69 for HPKBOY (Lenght of hypocotyl). Genetic and phenotypical correlations of some traits were very high. Canonical discriminant function analysis and calculated genetic distance (Mahalanobis = D 2 ) showed that the largest distance was detected between Çamlıyayla/Kozpınarı and Cehennemdere/Payam populations. The overall results suggested that Çamlıyayla/Kozpınarı and Ulukışla/Asmacık populations should be designated as GMZ. Key Words: Black pine, Pinus nigra, genetic diversity, heritability, correlations, Gene Management Zones (GMZ s), insitu, Turkey.

4 1. GİRİŞ Doğu Akdeniz bölgemizde Orta Toroslarda yer alan Bolkar Dağları kırık arazi yapısı, derin vadiler ihtiva etmesi ve yükseltinin çok kısa mesafelerde artması, özellikle bitki tür çeşitliliği açısından çok zenginleşmesine neden olmuş ve 1500 den fazla farklı bitki türü ve bunların 300 tanesinin Bolkar dağları için endemik olduğu tespit edilmiştir (Gemici, 1992). Bolkar Dağlarının ekolojik ve floristik yönden zengin olması nedeniyle Dünya Bankası nca desteklenen Genetik Çeşitliliğin Yerinde Korunması (TU-28632) Pojesi kapsamında pilot uygulama alanı olarak belirlenmiştir. Bu proje kapsamında karaçam (Pinus nigra Arn. subsp. pallasiana Lamb. Holmboe) gen kaynaklarının yerinde korunması amacıyla hedef tür lerden biri olarak seçilmiştir. Çünkü; karaçam yurdumuzda kurak mıntıkalarda özellikle İç Anadolu Bölgemizde, stepte en çok kullanılan türlerimizden bir tanesidir. Nitekim, Şimşek ve Ark. (1995) karaçamın ağaçlandırmalarda oran olarak kızılçamdan (Pinus brutia Ten.) sonra ikinci sırayı almakta olduğunu ve 1994 yılı sonuna kadar ha sahanın ağaçlandırıldığını bildirmektedir. Karaçam 2.2 milyon ha alan ile yurdumuz ormanlık alanının %10.1 lik kısmını kapsamakta, düzensiz fakat geniş bir yayılış göstermektedir (Mayer ve Aksoy, 1998). Bolkar Dağlarında da düzensiz ve kesikli bir yayılış göstermekte ve genellikle Toros sediri (Cedrus libani A. Rich.), Toros göknarı (Abies cilicica Carr.) ve kızılçam ile karışık olarak bulunmaktadır. Karaçam aynı çeşit toprak ve ana kayayı, aynı zondaki Toros göknarı ve Toros sediri ile paylaşmaktadır. Fakat, iç kısımlara diğer iki türden daha fazla girmektedir (Gürses ve ark., 1996). Ekseri tarımsal bitkilerin aksine, orman ağacı ıslahçıları ne süratle varyeteler üretebilir ne de populasyonlar arasında yeni varyasyonlar. Bu nedenle, populasyonlar arasında mevcut bulunan genetik çeşitlilik esastır ve genetik kaynakların yaşamlarını sürdürmelerinde ve gelecekteki gelişmelerin de belkemiğidir. Bu kaynaklar, ıslahın temelini oluştururlar ve uzun gençleştirme periyotları, yapı ve genetik karakteristikleri nedeniyle çok dikkatli ve hatta bir çok tarım bitkisinden daha dikkatli korunma stratejileri gerektirir ( Ouédraoga, 1997).

5 Aynı şekilde genetik çeşitlilik ve genetik varyasyon konusunda yapılan çalışmalar Gen Koruma ve Yönetim Alanı (GEKYA) seçilecek populasyonların belirlenmesinde rehber olarak kullanılmaktadır (Ledig, 1998). Bu çalışma ile Bolkar dağlarından örneklenen dört adet karaçam populasyonunun, fidan karakterlerini kullanarak genetik yapılarını ortaya koymak, populasyonlara ait genetik parametreleri tahmin ederek populasyonlar arası ve içi genetik çeşitliliğin boyutlarını ortaya koymak ve elde edilen bu sonuçları değerlendirerek populasyonlar arasında belirlenecek GEKYA (Gen Koruma ve Yönetim Alanları) ların tespitinde önerilerde bulunmak amaçlanmıştır. 2. MATERYAL ve METOT 2.1. Populasyonların Tanıtımı ve Örneklenmesi Bolkar dağlarında belirlenen dört adet doğal karaçam populasyonundan 1995 yılı sonbaharında toplam 190 ana ağaçtan, serbest döllenmiş tohumlar toplanmıştır (Şekil: 1, Tablo: 1). Her bir populasyon içerisindeki tohum toplanan bireyler tesadüfi örnekleme yöntemi ile seçilmiş ve birbirlerinden en az 100 m uzaklıkta olmalarına dikkat edilmiştir. Bir populasyon içerisinde örneklenen bireyler arasındaki yükselti farkının 300 m den fazla olmamasına da dikkat edilmiştir. Tablo: 1- Örneklenen Karaçam Populasyonlarına ait Coğrafik Bilgiler ve Örnek Büyüklükleri Table: 1- Geographic information on sampled black pine populations and sample sizes. Populasyolar Populations Enlem(N) Latitude Boylam(E) Longitute Yükselti(m) Elevation Bakı Aspect C.dere/Payam K 42 Ulukışla/ K 50 Asmacık Çamlıyayla/ K 48 Kozpınarı Gülekdere D.B. 50 Örnek sayısı Sample Size

6 Şekil: 1- Karaçam Populasyonlarının Yerleri. Figure: 1- Locations of black pine populations sampled Tohum Ekimi, Deneme Alanı ve Deneme Deseni Populasyonlardan elde edilen tohumlar, Tarsus/Karabucak ta ( Enlem(N): , Boylam(E): , Yükselti: 8 m) Doğu Akdeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü (DOA) ne ait Araştırma Fidanlığında doğrudan sert plastik tüplere ekilmiştir. Kullanılan tüp, sert plastikten yapılmış 265 cm 3 hacminde Karabucak Tipi Tüp olup, içerisine bir ölçek çürütülmüş mısır sapı samanı, bir ölçek volkanik tüf ve bir ölçek karaçam ormanı altında toplanan humus karışımı (besin sağlamak ve mikoriza aşılamak için) konulmuştur. Bireylere ait tohumlar 18 Mart 1996 tarihinde her aileden eşit sayıda fidan elde etmek için her bir tüpe üçer adet tohum gelecek şekilde üç yenilemeli rastlantı blokları deneme desenine göre ekilmiştir (Şekil:2). Çimlenmeden itibaren bir ay sonra tüpü ortalayan, sağlıklı tek fidan bırakılarak tekleme yapılmıştır. Her blokta bir aileyi beş fidan temsil

7 etmiştir. Gülekdere populasyonunda bir aileden yeterli sayıda çimlenmiş fidan elde edilemediğinden değerlendirmeler toplam 189 aile üzerinden yapılmıştır Tecrit Fidanları xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx Deney Fidanları xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx xxxxx Tecrit Fidanları Şekil: 2- Fidanlıkta Uygulanan Deneme Deseni Figure: 2- Experimental Design in the Nursery Tüpler 5x4 fidan alan özel kasalar içerisinde ve yerden 60 cm yükseklikteki ranzalar üzerine yerleştirilmiştir. Fidanlar, tüplerin tabanından 140 cm yükseklikte tek katı %50 gölge sağlayan materyal ile gölgelendirilmiştir. Temmuz Ağustos aylarında fidanları aşırı sıcaklıktan korumak için gölgelik iki kat yapılmıştır Ölçülen ve Gözlemlenen Karakterler Yetiştirilen karaçam fidanları üzerinde ölçüm, gözlem ve tespitler iki büyüme mevsimi boyunca yapılmış ve karakterler kodları, ölçü birimleri ile birlikte Tablo 2 de verilmiştir. Ailelerin çimlenme süreleri (CIMSR), ekim tarihinden itibaren fideciklerin toprak yüzeyinde görüldüğü ilk gün olup, haftada iki defa tespit yapılmış ve çimlenme tamamlanıncaya kadar devam edilmiştir. Fideciklerin hipokotil boyları (HPKBOY), toprak yüzeyinden kotiledonların altına kadar olan kısımdır. Ailelerin tomurcuk bağlama tarihleri (TOMTUT96, TOMTUT97), fideciklerin terminal tomurcukları üzerinde kahverengi tomurcuk pullarının, yılın kaçıncı gününde oluştuğunu gösteren gün sayısıdır.

8 Tablo 2- Kodlanmış Fidan Karakterleri ve açıklamaları Table 2- Desciriptions of coded seedling traits Karakter Kodları Açıklamaları Birimleri Code of the traits Definition of traits Units CIMSR KOTSAY HPKBOY TOMTUT96 TOMPAT97 TOMTUT97 BOY96 CAP96 BOY97 CAP97 BOYART CAPART YAS%96 YAS%97 Çimlenme süresi. Date of Germination Kotiledon Sayısı Number of cotyledons Hipokotil Boyu Lenght of hypocotyl 1996 daki tomurcuk tutma zamanı Date of bud set in daki tomurcuk açma zamanı Date of bud burst in deki tomurcuk tutma zamanı. Date of bud set in 1997 Ekimden itibaren gün sayısı. Number of days from sowing Adet Counts mm 1996 yılındaki boy büyümesi. Total height in 1996 mm 1996 yılındaki çap. Diameter in 1996 mm yılındaki toplam boy büyümesi. mm Total height in yılındaki çap. Diameter in mm Yıllık boy artımı. Annual height increment mm Yıllık çap artımı. Annual diameter increment mm 1996 yılı yaşama yüzdesi. Percentage of survival in 1996 % 1997 yılı yaşama yüzdesi. Percetange of survival in Ocak 1996 dan itibaren gün Number of days from Jan. 1 st Ocak 1997 den itibaren gün Number of days from Jan. 1 st Ocak 1997 dan itibaren gün. Number of days from Jan. 1 st,1997 % Tomurcuk patlatma tarihleri (TOMPAT97) ise ikinci büyüme yılının (1 Ocak 1997) başlangıcından itibaren tomurcukların patladığı gündür. Fenolojik gözlemler haftada bir yapılmıştır. Birinci ve ikinci yıl toplam boy büyümesi (BOY96, BOY97), Aralık ayı içerisinde ve toprak yüzeyinden terminal tomurcuk altına kadar olan kısım ölçülerek tespit edilmiştir. Ailelere ait yaşama yüzdeleri (YAS%96, YAS%97) ise

9 parselde yaşayan her bireye 100, yaşamıyor ise 0 verilmek suretiyle alınan parsel toplamlarının beşe bölünmesi suretiyle hesaplanmıştır (Bir parselde üç fidan yaşıyor ise yaşama yüzdesi o parsel için %60 olarak hesaplanmıştır). Yıllık boy (BOYART) ve çap (CAPART) artımı ise ailelerin iki yıl arasındaki toplam boy ve çaplarının farkları alınarak hesaplanmıştır İstatistik Değerlendirmeler İncelenen karakterler için populasyonlar arası ve populasyonlar içi aileler arası farklılık olup olmadığını belirlemek ve varyansın bileşenlerini hesaplamak için ailelerin parsel ortalamaları kullanılarak varyans analizleri yapılmıştır. Varyans analizlerinde ve varyans bileşenlerin hesabında GLM (General Linear Model) yöntemini kullanan SPQG32 (Ye and Yeh, 1996) paket programının GLM32 (General Linear Model 1 Type 1) seçeneği kullanılmıştır. Aynı şekilde ailelerin kalıtım dereceleri, genotipik ve fenotipik ilişkileri (korelasyonlar) bu programın BQGP (Basic Quantitative Genetic Program 1.1) seçeneği kullanılarak hesaplanmıştır. Verilerin analizinde kullanılan model aşağıda verilmiştir. Z ijk =µ + B i + P j + F (k)j + e ijk Eşitlikte, Z ijk =i. bloktaki j. populasyonun k. ailesine ait ortalama performans, µ=deneysel ortalama, B i =blok etkisi, P j =populasyon etkisi, F (k)j =populasyon içerisindeki k. ailenin etkisi, e ijk =deneysel hatadır. Bir karakterin kalıtım derecesi, genetik varyansın fenotipik varyansa oranıdır (Falconer and Mackay, 1996). Aile düzeyindeki kalıtım derecesinin hesaplanmasında Namkong ve ark. (1966) te önerilen aşağıdaki formül kullanılmıştır. σ 2 ƒ(x) h 2 f(x) = (σ 2 e / r) + σ 2 ƒ(x)

10 Formülde: h 2 f(x)=x karakterine ait aile kalıtım derecesi, σ 2 ƒ(x)=x karakterine ait aile varyansı, r =2.642 (dengelenmiş ortalama), σ 2 e=hata varyansını göstermektedir. Genetik korelasyonların ve standart hatalarının hesabında Falconer ve Mackay (1996) ın önerdiği formüller kullanılmıştır. COVƒ (x,y) r g(xy) = σ 2 ƒ (x). σ 2 ƒ (y) Burada, r g(xy) =x ve y karakterleri arasındaki genetik korelasyonu, COVƒ (x,y) = x ve y karakterlerinin arasındaki genetik kovaryansı, σ 2 ƒ (x) = x karakterinin genetik varyansını, σ 2 ƒ (y) = y karakterinin genetik varyansını ifade etmektedir. σ 2 h2x σ2 h2y σ (ra) = (1 r 2 g(xy) ) h 2 x h2 y Formüldeki σ (ra) =Genetik korelasyonun standart hatasını, σ 2 h2x=x karakterine ait aile düzeyindeki kalıtım derecesinin standart hatasını, σ 2 h2y=y karakterine ait aile düzeyindeki kalıtım derecesinin standart hatasını, h 2 x=x karakterine ait aile düzeyindeki kalıtım derecesini, h 2 y=y karakterine ait aile düzeyindeki kalıtım derecesini ifade etmektedir. Fenotipik korelasyonlar ise aşağıdaki formüle göre hesaplanmıştır (Sokal ve Rohlf 1995). Σ xy r p(xy) = Σ x 2 Σ y 2 Burada, r p(xy) =x ve y karakterleri arasındaki fenotipik ilişkiyi, Σ xy=x ve y karakterleri arasındaki populasyon içi aileler arası ortak varyansı, Σ x 2 =x karakteri için hesaplanan populasyon içi aileler arası varyansı, Σ y 2 =y karakteri için hesaplanan populasyon içi aileler arası varyansı göstermektedir.

11 Bireylerden oluşan iki veya daha çok kümenin (populasyon) karşılaştırılması, değişkenlerin (karakterler) katkılarının incelenmesi ve bir bireyin hangi kümeye gireceğinin kestirilmesi için (Kalıpsız, 1981) Kanonik Diskriminant Fonksiyon (Kümelerarası ayırma analizi) analizleri, SPSS for Windows 6.1 (1994) Paket programının Classify Discriminant seçeneği kullanılarak yapılmıştır. Populasyonlar arasındaki genetik mesafeler aşağıdaki formül ile hesaplanmıştır (Velioğlu ve ark. 1998c) D 2 (i/j) = (x i - x j ). COV - 1 (xi - x j ) Burada, xi=x karakteri için i populasyonunun ortalaması, xj=x karakteri için j populasyonunun ortalaması, COV=i ve j populasyonları için kovaryans, D 2 (i/j)=i ve j populasyonları arasındaki uzaklığın karesidir. 3. BULGULAR ve TARTIŞMA 3.1. Genetik Çeşitliliğin Yapılaşması Karaçam populasyonlarından elde edilen tohumlardan yetiştirilen fidanlara ait 14 karakterin varyans analizi sonucu altı karakterde (CIMSR, HPKBOY, BOY96, CAP96, BOY97, BOYART) populasyonlar arasında önemli oranda istatistiksel farklılıklar olduğu, diğerlerinde ise önemli bir farklılık olmadığı tespit edilmiştir (Tablo: 3). Populasyonlar düzeyindeki varyansın toplam varyansa oranı (VC) genellikle düşük olup, %0.0 (TOMPAT97, CAPART, YAS%96, YAS%97) ile %28.1 (CIMSR) arasında değişmektedir. Populasyonlar düzeyindeki en yüksek varyans oranı %28.1 ile çimlenme süresinde ve %17.0 ile hipokotil boyunda gözlenmiştir. Diğer karakterlerde ise %0.0 ile %3.9 oranında tespit edilmiştir. Özellikle uyum kabiliyeti bakımından önemli olan tomurcuk patlatma (TOMPAT97) ve oluşturma (TOMTUT96, TOMTUT97) tarihleri ve yaşama yüzdelerinin (YAS%96, YAS%97) populasyon düzeyindeki varyansı çok düşük ve varyans analizi sonucuna göre de populasyonlar arasında farklılık yoktur (Tablo: 3).

12 Kaya ve Temerit (1994) karaçamda populasyonlar düzeyindeki varyans bileşenlerini kozalak ağırlıkları (%9) hariç genellikle düşük, %6 dan daha az bulmuşladır. Ortak çalışılan karakterler olan; kotiledon sayıları, birinci ve ikinci yıl boy büyümesi, ikinci yıl çapı ile tomurcuk patlatma ve oluşturma sürelerinde populasyon düzeyindeki varyans bileşenlerinin oranı her iki çalışmada da düşük ve birbirlerine yakın değerler olarak bulunmuştur. Yine karaçam fidanları ile yapılan diğer bir çalışmada (Velioğlu ve ark. 1998a) ise populasyonlar arasında birinci yıl tomurcuk oluşturma tarihi hariç, diğer bütün karakterlerde önemli farklılıklar bulunamamıştır. Karaçam orijin denemelerinin ilk dokuz yıllık sonuçlarına göre; deneme alanları içerisinde orijinler arasında boy büyümesi ve yaşama yüzdeleri yönünden bir farklılık çıkmamıştır (Şimşek ve ark., 1995) Kızılçam fidan karakterleri ile yapılan çalışmalarda (Işık, 1986; Kaya ve Işık, 1997; Doğan, 1997; Işık, 1998a) ise populasyonlar arasındaki farklılıklar karaçama göre daha yüksek bulunmuştur. Bolkar dağları karaçam populasyonlarında tespit edilen karakterlerin ortalamaları ve yapılan Student Newmann-Keuls çoklu testine göre oluşturdukları gruplar incelendiğinde; uyum kabiliyetleri ile ilgili karakterler olan tomurcuk oluşturma, patlatma ve yaşama yüzdeleri yönünden populasyonlar arasında istatistiksel farklılıklar bulunmamakta, fakat gelişme karakterleri yönünden farklılıklar bulunmaktadır (Tablo: 3, Tablo: 4). Populasyonlar arasında tomurcuk oluşturma ve patlatma zamanları yönünden önemli farklılıklar bulunmamasına rağmen Çamlıyayla/ Kozpınarı populasyonu en erken tomurcuk oluşturan ve en erken tomurcuk patlatan populasyon olarak tespit edilmiştir. Fakat, populasyonların vejetasyon süreleri hemen hemen eşit bulunmuştur (populasyon ortalamaları ile gün arasındadır). Çamlıyayla/Kozpınarı populasyonu incelenen bütün karakterlerde çimlenme süresi (CIMSR) ve yıllık boy artımı (BOYART) hariç, diğer populasyonlara göre daha üstün performans göstermiştir(tablo: 4). Çamlıyayla/Kozpınarı populasyonu birinci yıl ve ikinci yıl boy gelişimi (BOY96, BOY97) yönünden üstün durumda olmasına rağmen boy artımı (BOYART) bakımından en üstün durumda değildir. Cehennemdere/ Payam populasyonu ise birinci yıl en az boy gelişimi(boy96) yapmasına

13 karşın ikinci yıl daha fazla boy artımı(boyart) yaparak boy gelişmesi (BOY97) yönünden ikinci olmuştur(tablo: 4). Populasyonlar içi aileler arasında ise 1997 yılı tomurcuk oluşturma süresi (TOMTUT97) ve yıllık çap artımı (CAPART) hariç diğer bütün karakterlerde önemli oranda farklılıklar vardır (Tablo: 3). Bütün populasyonlarda yıllık çap artımına ait varyasyon katsayısı yüksek (CV=%48,3 44.2, Tablo: 4) olduğundan bu karaktere ait varyans analizi sonuçlarına şüphe ile bakmak gerekmektedir. Zira, Kalıpsız (1981) a göre çan eğrisi biçiminde dağılım gösteren ve birim sayısı yeter büyüklükte olan bir örnekte varyasyon katsayısı %33 den daha büyük olamamaktadır. Populasyon içindeki aileler arasındaki varyans bileşenlerinin toplam varyansa oranı % arasında değişmektedir. Ailelerden kaynaklanan varyans bileşenleri en yüksek KOTSAY (40.5), HPKBOY (37.3), CIMSR (34.1), BOY96 (31.0) ve BOY97 (25.1) karakterlerinde belirlenmiştir (Tablo: 3). En düşük varyans bileşeni ise %4.9 ile TOMTUT97 karakterinde hesaplanmıştır. Çalışılan bütün karakterlerde populasyon içi aileler arası varyans bileşenleri populasyonlar arası varyans bileşenlerine göre daha yüksek bulunmuştur (Tablo: 3). Bu sonuca göre karaçam populasyonlarında genetik çeşitliliğin çoğunluğu, populasyonlar arasında değil populasyon içi aileler arasındadır. Bu bulgular daha önce bu türde yapılan çalışmalarla (Kaya ve Temerit, 1994; Scaltsoyıannes ve ark., 1994; Velioğlu ve ark., 1998a; Velioğlu ve ark., 1998b) uyum içerisindedir. Hata varyansının bütün karakterlerde yüksek olarak bulunması aile içi varyasyonun yüksek olduğunu göstermektedir (Tablo: 3) Karakterlerin Aile Düzeyi Kalıtım Dereceleri Bolkar dağları doğal karaçam populasyonlarında karakterlerin aile düzeyinde hesaplanan kalıtım dereceleri 0.04 (TOMTUT97) ile 0.69 (HPKBOY) arasında bulunmuştur (Tablo 3). Kaya ve Temerit (1994), karaçamda yaptıkları çalışmada kalıtım derecelerini arasında bulmuşlardır. En yüksek kalıtım derecesi 0.69 ile hipokotil boyunda (HPKBOY) hesaplanmıştır. Bunu çimlenme süresi (CIMSR=0.67) ve kotiledon sayısı (KOTSAY=0.64) takip etmiştir. Her iki yıla ait boy

14 gelişimi karakterlerinin kalıtım dereceleri de yüksek bulunmuştur (BOY96=0.53 ve BOY97=0.48). Çap gelişimi kalıtım dereceleri orta seviyede ve CAP96=0.30, CAP97=0.37 olarak hesaplanmıştır. Yine yaşama yüzdeleri orta seviyede belirlenmiştir (YAS96=0.36, YAS97=0.34). Fenolojik gözlemlere ait tomurcuk oluşturma ve patlatma tarihlerinin kalıtım dereceleri en düşük ve orta seviyelerde tespit edilmiştir (Tablo: 3). Uyum yeteneği ile ilgili karakterlerin kalıtım derecelerinin düşük seviyede olması populasyonların çevresel değişimlere kolayca uyum sağlayabilme yeteneklerini belirlemektedir. Bu çalışmada uyum yeteneği ile ilgili karakterlerin düşük çıkması karaçam fidanlarının yetiştirildiği fidanlığın çevresel şartlarına uyum sağladığının bir kanıtıdır. Nitekim, yetiştirildikleri fidanlıkta (DOA) sıcak günlerin uzun olması sonucu populasyonlar içerisindeki ailelerin ortalama %47 si 1997 yılında ikinci kez tomurcuk patlatarak, sürgün vermişlerdir (analize dahil edilmemişlerdir). Boylanmaya ait karakterlerin kalıtım derecelerinin çap gelişimine ait kalıtım derecelerinden yüksek bulunması diğer çalışmalarla uyuşmaktadır (Kaya ve Temerit, 1994; Velioğlu ve ark., 1998a). Ancak unutulmamalıdır ki; bir karaktere ait verilen kalıtım derecesi belirli çevresel şartlar altındaki belirli populasyona özgüdür (Falconer and Mackay, 1996). Bu nedenle kalıtım dereceleri sadece belirtilen populasyonların bulunduğu ortam için geçerlidir.

15 Tablo: 3- Varyans Analizi Sonuçları, Varyanslar (K.O), Varyans Bileşenlerinin Toplam Varyansa Oranları (VC), Genel Ortalamalar ve Aile kalıtım Dereceleri (h 2 f) Table: 3- The Results of Analysis of Variance, Variance (MS), Variance Components as a Percentages of Total Variance (VC), Overall Means and Family Heritabilities(h 2 f). Kodlanmış Fidan Karaterleri Coded Seedling Traits Bloklar Blocks Sd=2 Populasyon Populations Sd=3 Varyasyon Kaynağı Source of Variation VC % Aile(P içi) Family Sd=185 VC % Hata Error Sd= 309 VC % Kalıtım Dereceleri ve Standart hataları (h 2 f) Heritabilities (h 2 f) ± Stand. Errors Ortalamalar Ve Standart Sapmaları Means ± Standart Deviations CIMSR *** *** *** ± ± 2.1 KOTSAY 0.84* 1.09 ns *** ± ± 0.7 HPKBOY *** *** *** ± ± 3.6 TOMTUT *** ns *** ± ± 7.7 TOMPAT *** ns ** ± ± 9.4 TOMTUT *** ns ns ± ± 4.0 BOY *** 5.70* *** ± ± 11.3 CAP *** 0.24* ** ± ± 0.26 BOY ns 12.91** *** ± ± 15.7 CAP *** 0.40 ns *** ± ± 0.48 BOYART 32.10*** 5.13** ** ± ± 10.3 CAPART 10.65*** 0.29 ns ns ± ± 4.6 YAS% * ns *** ± ± 20.1 YAS% * ns ** ± ± 20.4 ns: Önemli farklılık yoktur. *: 0.05 olasılık derecesinde anlamlı, **: 0.01 olasılık derecesinde anlamlı, *** : olasılık derecesinde anlamlı. Karakter kodlarının açıklaması için Tablo 2. ye bakınız. ns: not significant, *: significant at 0.05 level, **: significant at 0.01 level, ***: significant at level. See Table 2 for the definitions of the traits.

16 Tablo: 4- Karakterlerin Populasyon Ortalamaları, Standart Sapmaları ve Varyasyon Katsayısı (CV) Table: 4- Population Means, Standart Deviations (SD) and Coefficient of Variation (CV) for each trait Kodlanmış Fidan Karaterleri Coded Seedling Traits Cehennemdere/Payam Ort. ± S.Sapm. CV Means ± SD % Populasyonlar Populations Ulukışla/Asmacık Çamlıyayla / Kozpınarı Gülekdere Ort. ± S.Sapm. CV Ort. ± S.Sapm. CV Ort. ± S.Sapm. Means ± SD % Means ± SD % Means ± SD CIMSR ± 2.55 a* ± 1.55 c ± 2.02 b ±1.59 c 8.6 KOTSAY 9.12 ± 0.66 b ± 0.69 ab ± 0.64 a ±0.63 ab 6.8 HPKBOY ± 3.28 c ± 3.92 b ± 3.40 a ±3.03 ab 14.9 TOMTUT ± 8.15 a ± 7.84 a ± 7.05 a ±7.73 a 3.0 TOMPAT ± 8.40 a ± 9.62 a ± 8.94 a ±9.49 a 10.3 TOMTUT ± 4.32 a ± 4.30 a ± 3.98 a ±3.97 a 2.2 BOY ± b ± b ± a ±9.91 b 17.7 CAP ± 0.27 b ± 0.23 b ± 0.26 a ±0.25 b 20.7 BOY ± b ± b ± a ±13.35 b 15.8 CAP ± 0.49 a ± 0.47 a ± 0.49 a ±0.47 a 21.8 BOYART ± 0.97 ab ± 0.97 bc ± 1.08 a ±0.94 c 33.0 CAPART 0.97 ± 0.45 a ± 0.45 a ± 0.43 a ±0.46 a 48.0 YAS% ± a ± a ± a ±19.6 a 24.4 YAS% ± a ± a ± a ±19.55 a 24.6 *: Aynı harfi bulunduran populasyonlar ilgili karakter bakımından farklı değildir. *: Populations having the same letter for the related character are not significantly different. CV %

17 3.3. Fidan Karakterleri Arasındaki Genetik ve Fenotipik İlişkiler (Korelasyonlar) Yapılan korelasyon analizleri sonucu; fidan karakterlerine ait genetik ilişkilerin fenotipik ilişkilere göre daha yüksek, aynı şekilde standart hatalarının da yüksek olduğu ve ilişkilerin genelde aynı doğrultuda oldukları tespit edilmiştir (Tablo: 5). Benzer sonuçları kızılçamda Işık ve Kaya (1995), kazdağı göknarında Velioğlu ve ark. (1998c) bulmuştur. Genetik ilişkilerin fenotipik ilişkilerden daha yüksek çıkması, çevresel koşulların olumsuz etkilerinin iki karakter arasında negatif bir ilişki yaratması ile açıklanabilir (Işık ve Kaya, 1995). Kotiledon sayısı (KOTSAY) ile tomurcuk oluşturma ve patlatma karakterleri arasında genetik ve fenotipik olarak negatif ilişki belirlenmiştir. Bu karakterlere ait fenotipik ilişkilerin zayıf olmasına karşın, genetik ilişkilerden ilk yıl tomurcuk oluşturma tarihi (TOMTUT96) hariç özellikle 1997 yılı tomurcuk oluşturma tarihinde (TOMTUT97) yüksek ilişki tespit edilmiştir. Fakat standart hatanın çok yüksek olması (1.53) bu ilişkiyi temkinli karşılamamız gerektiğini göstermektedir (Tablo: 5). Kaya ve Temerit (1994) karaçamda, Işık ve Kaya (1995) kızılçamda yaptıkları çalışmada da bu ilişkileri (genetik) negatif olarak bulmuşlardır. Kotiledon sayısı (KOTSAY) ile gelişme karakterleri olan boy (BOY96, BOY97) ve çap (CAP96, CAP97) ile yaşama yüzdeleri arasında genetik olarak pozitif yönde ve yüksek oranda ilişki tespit edilmiştir (Tablo: 5). Bu ilişkilere bakarak kotiledon sayısı yüksek olan ailelerin boy, çap gelişimi ve yaşama yüzdelerinin ilk iki yıl için daha yüksek olacağını söyleyebiliriz. Fakat, bu ilişkiler yaş ilerledikçe azalan bir eğilim göstermektedir. Kaya ve Temerit (1994), Işık ve Kaya (1995) ve Doğan (1997) da yaptıkları çalışmalarda aynı sonuçları bulmuşlardır. Hipokotil boyu (HPKBOY) ile büyüme ve fenolojik karakterler arasındaki ilişki, kotiledon sayısı (KOTSAY) ile diğer karakterler arasındaki ilişkiyle paralellik göstermektedir. Gelişme karakterlerinden boy (BOY96, BOY97) ve çap (CAP96, CAP97) arasında pozitif ve yüksek oranda ilişki bulunmaktadır (Tablo: 5).

18 Tablo: 5- Fidan Karakterlerine ait Genetik (diyagonal üstü) ve Fenotipik (diyagonal altı) İlişkiler ve Standart Hataları (genetik) Table: 5- Genetic (above diagonal) and Phenothypic (below diagonal) Correlations Between Traits and Standart Errors (Genetic) KOTSAY HPKBOY TOMTUT TOMPAT TOMTUT BOY96 CAP KOTSAY 0.60± ± ± ± ± ±0.06 HPKBOY ± ± ± ± ±0.10 TOMTUT ± ± ± ±0.25 TOMPAT ± ± ±0.33 TOMTUT ± ±0.29 BOY ±0.01 CAP BOY CAP CIMSR BOYART CAPART YAS YAS Tablo: 5- in devamı Table: 5- Continued BOY97 CAP97 CİMSR BYFARK CAPFARK YAS96 YAS97 KOTSAY 0.54± ± ± ± ± ± ±0.10 HPKBOY 0.56± ± ± ± ± ± ±0.11 TOMTUT ± ± ± ± ± ± ±0.20 TOMPAT ± ± ± ± ± ± ±0.18 TOMTUT ± ± ± ± ± ± ±1.54 BOY ± ± ± ± ± ± ±0.15 CAP ± ± ± ± ± ± ±0.11 BOY ± ± ± ± ± ±0.10 CAP ± ± ± ± ±0.12 CIMSR ± ± ± ±0.12 BOYART ± ± ±0.08 CAPART ± ±0.27 YAS ±0.05 YAS

19 3. 4. Populasyonların Farklılaşması Populasyonların ve populasyon içerisindeki ailelerin iki boyutlu uzayda dağılımlarının karşılaştırılması, karakter kombinasyonlarının populasyonların farklılaşmalarına olan katkılarının incelenmesi amacıyla yapılan Kanonik Diskriminant Analizi sonucu; birinci kanonik diskriminant fonksiyonu varyansın %77.92 sini oluştururken, ikinci fonksiyon %18.63 ünü teşkil etmektedir. Varyansın geriye kalan %3.45 ini ise 3. fonksiyon oluşturmaktadır. Eigenvalue (özdeğer) değerlerine göre ilk iki fonksiyon orjinal değişkenleri (karakterler) çok iyi açıklayabilmektedir (Tablo: 6). Tablo: 6. Kanonik Diskriminant Analizine Ait Varyans Oranları ve Özdeğerler Table: 6. Percentage of Variances and Eigenvalue of Canonical Discriminant Functions Fonksiyonlar Functions Özdeğer Eigenvalue Varyans Oranı % Perc. of variance % Toplam Varyans % Cum. Varyans % Birinci kanonik diskriminant fonksiyonuna en büyük katkıyı ile çimlenme süresi (CIMSR), ikinci yıl toplam boy (0.507) ve birinci yıl yaşama yüzdesi (0.365) pozitif yönde yaparken, ikinci yıl yaşama yüzdesi (-0.314) ve hipokotil boyu (-0.420) negatif yönde yapmaktadır. İkinci fonksiyona ise hipokotil boyu (0.719) ve çimlenme süresi (0.407) pozitif yönde ve yüksek oranda katkı yaparken, 1997 yılı tomurcuk oluşturma (TOMTUT97) karakteri negatif yönde katkı sağlamıştır (Tablo verilmemiştir). Yıllık çap (CAPART) ve boy (BOYART) artım karakterleri tolerans testlerinde başarılı olamadıklarından analizlerden çıkarılmıştır. Populasyonların, populasyon ortalamalarına ait diskriminant fonksiyonlarının dağılımında farklılaşmalar görülmesine karşılık (Şekil: 3), populasyonların aile düzeyinde grafikleştirilmesi sonucu; üzerinde çalışılan fidan karakterleri bakımından populasyonlar belirgin bir gruplaşma göstermemiştir (Şekil: 4). Populasyon ortalamalarının farklılaşmasının nedeni populasyonlar arasında incelenen karakterlerin

20 çoğunluğunda, özellikle uyum kabiliyeti bakımından önemli olan tomurcuk oluşturma, patlatma ve yaşama yüzdeleri yönünden bir farklılık olmamasına rağmen, bazı morfolojik karakterler bakımından farklılıklar bulunmasındandır. Bu sonuca göre, Çamlıyayla/Kozpınarı populasyonu en farklılaşmış populasyon olarak gözükmektedir. İkinci farklılaşmış populasyon ise Cehennemdere/Payam populasyonudur. Gülekdere ve Ulukışla/Asmacık populasyonu ise birbirlerinden farklılaşmamıştır (Şekil: 3). Çamlıyayla/Kozpınarı populasyonunun diğerlerinden en çok farklılaşmasının nedeni bütün karakterlerde diğer populasyonlara göre daha üstün performans göstermesidir (Tablo: 4). Bu populasyon Bolkar dağlarında karaçam için optimum sayılabilecek habitata sahiptir. Bu populasyon aynı zamanda biyolojik çeşitlilik açısından da en yüksek populasyondur (Gürses ve ark., 1996). Cehennemdere/Payam populasyonu ise bazı karakterlerde nispeten düşük performans göstermesinden dolayı diğer populasyonlardan farklılaşmış olabilir. Aynı populasyon ve ailelerle yapılan izoenzim analizleri sonucunda da genetik çeşitliliğin en önemli göstergesi olan beklenen heterozigotluk (0.193), en düşük bu populasyonda bulunmuştur. Bu populasyonda gerek izoenzim analizleri sonucu gerekse fidan karakterleri bakımından genetik çeşitliliğin fakir bulunmasının nedeni, yangından sonra doğal olarak gençleşmiş bir populasyon olması ve gençleşmenin çevrede bulunan veya yangından kurtulan az sayıdaki bireylerin tohumlarından meydana gelmiş olmasından kaynaklanabilir (kurucular etkisi). Çamlıyayla/Kozpınarı populasyonun da ise beklenen heterozigotluk (0.217) yüksek, fakat ikinci sırada bulunmuştur (Velioğlu ve ark. 1998a). Buna göre izoenzim analizi ve fidan karakterleri sonuçları birbirleri ile uyum halindedir. Alptekin (1986) Anadolu karaçamında yaptığı çalışmada coğrafik varyasyonlar tespit etmiş ve Bolkar dağları karaçamlarını Orta Akdeniz coğrafik varyasyonu içerisinde tespit etmiştir. Işık (1998a) ın Antalya yöresi kızılçam populasyonlarında yaptığı benzer çalışmada da populasyonlar birbirlerinden farklılaşmıştır. Populasyon çiftleri arasında her karakter için ayrı ayrı hesaplanıp, toplamları alınan genetik mesafelere (Mahalanobis=D 2 ) göre; populasyonlar arasındaki en büyük genetik mesafe Çamlıyayla/Kozpınarı populasyonu ile Cehennemdere/Payam populasyonu arasındadır (Tablo: 7). Çamlıyayla/Kozpınarı populasyonu diğer iki populasyondan da genetik olarak önemli oranda farklıdır. Ulukışla/Asmacık populasyonu ile Gülekdere populasyonu genetik olarak birbirlerine en yakın olanıdır (Tablo: 7).

21 Ç.yayla C.dere -0.1 G.dere -0.2 Ulukışla D. Fonks. 2 Diskriminant Fonksiyonu 1 Şekil: 3. Populasyonların Populasyon Ortalamaları Diskriminant Foksiyonları Bazında Dağılımı Figure: 3. The Distribution of Populations Based on Discriminant Functions at Population Means Bu bulgular, populasyon ortalamaları için yapılan diskriminant analizi sonucu oluşan gruplaşma ile aynıdır (Şekil: 3). Aynı populasyon ve ailelerle yapılan izoenzim analizleri sonucunda; diğer populasyonlardan genetik mesafe olarak en uzak populasyon Gülekdere, birbirlerine en yakın populasyon çifti ise Çamlıyayla/Kozpınarı ile Ulukışla/Asmacık bulunmuştur (Velioğlu ve ark. 1998a). Bu sonuçlar fidan karakterleri ile yapılan analizlerle çelişmektedir. Bu çelişkinin nedeni, genetik yapı ve çeşitliliğin belirlenmesinde uygulanan yöntemlerin tamamen birbirinden farklı olmasından kaynaklanmış olabilir. Uygulanan her iki yöntemin de birbirlerine göre avantaj ve dezavantajları vardır. İzoenzim analizleri ile tespit edilen fenotipler çevresel değişikliklerden etkilenmemektedir (Rothe, 1990). Bu da, genetik çeşitliliğin doğrudan ölçümüne olanak sağlamaktadır. Morfolojik karakterler ise çevreden etkilenmektedir. İzoenzim teknikleri için yapılan genel eleştiri ise, bunların genellikle nötr gen işaretleyicileri olması ve özellikle koruma için uyum kabiliyetlerinin (gelişme ve form gibi) yeterli olarak aydınlatılamamasıdır (Hamrick and Godt, 1989; El-Kassaby, 1990). Genetik bilgiler hangi yöntemle üretilmiş olursa olsun, eğer elde değişik karakterlere ait veri bulunuyorsa, bütün bilgilerin koruma için birlikte değerlendirilmesinde fayda vardır (Millar and Westfall, 1992).

22 K a 1.Cehennemdere n 3 2.Ulukışla/Asmacık. 3.Çamlıyayla/Kozpınarı Gülekdere D i s k r i m n a n t F o n k s 2 i y n u Kanonik Diskriminant Fonksiyonu 1 Şekil: 4. Populasyonların Aile Ortalamaları Diskriminant Fonksiyonları Bazında Dağılımı Figure: 4. The Distribution of Populations Based on Discriminant Functions at Family Means Tablo: 7. Karaçam Populasyonları Arasındaki Genetik Mesafeler Table: 7. Genetic Distances Between Black Pine Populations Cehenemdere/Payam Ulukışla/Asmacık Çamlıyayla/Kozpınarı Ulukışla/ _ Asmacık Çamlıyayla/ _ Kozpınarı Gülekdere Gen Koruma ve Yönetim Alanlarının (GEKYA) Belirlenmesi Genetik çeşitlilik çalışmaları korumaya alınacak populasyonların seçiminde yol göstericidir (Ledig, 1998). Zira, GEKYA ların belirlenmesinde ideal olarak, mümkün olduğu kadar çok gen çeşitliliğini

23 yakalayabilmek için seçilecek populasyonların kendi içerisinde yüksek oranda genetik çeşitliliğe sahip, fakat aynı zamanda diğer populasyonların her birinden genetik olarak farklılaşmış olmaları arzu edilir (Gülbaba ve ark., 1996). Yukarıdaki özelliklere uygun populasyonları belirleyebilmek için yapılan bu çalışma ile Bolkarlardan örneklenen dört karaçam populasyonuna ait genetik çeşitlilik parametreleri elde edilmiştir. Bu parametreler GEKYA için seçimi önerilecek populasyonların belirlenmesinde Sonuç ve Öneriler bölümünde rehber olarak kullanılmıştır. 4. SONUÇ ve ÖNERİLER Bolkar dağları doğal karaçam populasyonlarında fidan karakterlerini kullanarak yapılan bu çalışma sonucunda, genetik çeşitlilik seviyesinin, populasyonlar arasından ziyade daha çok populasyon içi aileler arasında olduğu tespit edilmiştir. Özellikle uyum kabiliyetleri ile ilgili karakterler yönünden populasyonlar arasında farklılık bulunmamıştır. Bu durum gen koruma stratejisi açısından önemlidir. Çünkü; hangi populasyon gen koruma amaçlı seçilirse seçilsin ileride oluşacak çevresel değişikliklerine uyum sağlayabilecektir. İncelenen karakterlerin populasyon seviyesindeki ortalamalarına göre; Çamlıyayla/Kozpınarı populasyonu hemen hemen bütün karakterlerde en üst seviyede bulunurken, Cehennemdere/Payam populasyonu ise çoğu karakterde alt seviyelerde bulunmuştur. Karakterlerin aile düzeyi kalıtım dereceleri 0.04 ile 0.69 arasında hesaplanmış olup, en yüksek hipokotil boyunda (0.69) en düşük ise 1997 yılı tomurcuk oluşturma tarihinde(0.04) bulunmuştur. Karakterler arasında hesaplanan genetik ve fenotipik korelasyonlarda çeşitli seviyelerde ilişkiler tespit edilmiştir. Bu ilişkilere bakarak, kotiledon sayısı ve hipokotil boyu yüksek olan fertlerin boy, çap ve yaşama yüzdelerinin daha yüksek olabileceği söylenebilir. Karakterler arasındaki genetik ilişkilerin fenotipik ilişkilere göre daha yüksek oldukları belirlenmiştir.

24 Populasyonların, populasyon ortalamalarına ait diskriminant fonksiyonlarının dağılımında farklılaşmalar görülmesine karşılık; populasyonların aile düzeyinde grafikleştirilmesinde gözlenen fidan karakterleri bakımından populasyonlarda belirgin bir gruplaşma görülmemiştir. Populasyon çiftleri arasında hesaplanan genetik mesafelere göre; Çamlıyayla/Kozpınarı diğer üç populasyondan genetik mesafe olarak en uzak populasyondur. Genetik olarak birbirlerine en yakın populasyonlar ise Gülekdere ile Ulukışla/Asmacık populasyonları olduğu görülmüştür. Aynı populasyon ve ailelere ait tohumlarla yapılan izoenzim çalışmaları sonucu ile fidan karakterleri sonuçları, populasyonlar arasındaki genetik mesafeler hariç, diğer parametreler bakımından uyum halindedir (Örneğin, heterozigotluk oranı ile populasyon ortalamaları arasındaki paralellik, genetik varyasyonun populasyon içi aileler arasında yoğunlaşması, v.d.). Bolkar dağları doğal karaçam populasyonlarının genetik çeşitliliğin dağılımı ve farklılaşmasına bakıldığında, genetik çeşitliliğin büyük oranda populasyon içerisinde aileler arası genetik farklılıklardan kaynaklandığı görülmektedir. Bu sonuca göre; bir veya iki populasyonun gen koruma amacıyla seçilmesi genetik çeşitliliğin büyük oranda korunacağını göstermektedir. En az iki populasyonda Gen Koruma ve Yönetim Alanı (GEKYA) seçilmesi güvenlik açısından yerinde olacaktır. GEKYA ların belirlenmesinde ideal olarak, mümkün olduğu kadar yüksek gen çeşitliliğini yakalayabilmek için seçilecek populasyonların kendi içerisinde yüksek oranda genetik çeşitliliğe sahip, fakat aynı zamanda diğer populasyonların her birinden genetik olarak farklılaşmış olmaları arzu edilir. Yapılan diskriminant fonksiyon analizi ve hesaplanan genetik mesafeye göre diğer populasyonlardan en uzak mesafeye sahip olması, izoenzim analizi sonuçlarına göre de diğer populasyonlara karşın nispeten yüksek beklenen heterozigotluk oranına sahip olması (0.217) (Velioğlu ve ark., 1998a) ve yüksek biyolojik çeşitliliği de bünyesinde barındırması (Gürses ve ark., 1996) nedenleriyle birinci GEKYA olarak Çamlıyayla/Kozpınarı populasyonun seçilmesi uygun olacaktır.

25 İkinci GEKYA nın Çamlıyayla/Kozpınarı populasyonuna genetik olarak en uzak ve en farklı populasyon olan Cehennemdere/Payam ın seçilmesi düşünülebilir. Fakat, bu farklılaşmanın genetik zenginlikten ziyade, genetik çeşitlilik düzeyinin düşüklüğünden geldiği anlaşılmaktadır. Zira bu populasyonun gelişim karakterleri yönünden düşük performans gösterdiği ve Velioğlu ve ark. (1998a) nın yaptığı izoenzim analizleri sonucuna göre de en düşük beklenen heterozigotluk oranına (0.193) sahip olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda ikinci GEKYA nın bu populasyon içerisinde seçilmesi ile genetik olarak büyük bir kazanç elde edilemeyecektir. Bu nedenle ikinci GEKYA nın birbirlerinden genetik olarak farklı olmayan Gülekdere ve Ulukışla/Asmacık populasyonlarından birisinin içerisinde seçilmesi daha isabetli olacaktır. Bunların içerisinde Ulukışla/Asmacık populasyonunun fidan karakterleri yönünden Gülekdere ye göre nispeten üstün performans göstermesi, birinci GEKYA nın seçimi için önerilen Çamlıyayla/Kozpınarı populasyonundan genetik olarak Gülekdere ye nazaran daha uzak olması ve İç Anadolu ya en fazla sokulan populasyon konumunda bulunması, ayrıca Bitki Genetik Çeşitliliğinin Yerinde Korunması Projesi kapsamında hedef tür olarak seçilen toros göknarı ve toros sedirinin de bu populasyon içerisinde karışık olarak bulunması nedenleriyle ikinci GEKYA nın bu populasyon içerisinde seçilmesi daha uygun olacaktır. Aynı zamanda bu populasyon Velioğlu ve ark. (1998a) nın yaptığı izoenzim analizleri sonuçlarına göre en yüksek beklenen heterozigotluk oranına (0.224), en yüksek polimorfik lokus oranına (0.542), allel sayısına (1.625) ve özel allel e (Unique Allele) sahip olması nedenleriyle GEKYA seçimi için önerilmiştir. TEŞEKKÜR Bu çalışmada kullanılan tohumları büyük bir emek sarfı ile toplayan Orman Ağaçları ve Tohumları Islah Araştırma Enstitüsü ne, bütün olanaklarını bizlere sunan Doğu Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü ne ve personeline, teşekkür ederim. Ayrıca taslak metni gözden geçirerek, gerekli düzeltme ve önerilerle katkı sağlayan Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğünden Dr. Fikret IŞIK a, Orman Ağaçları ve Tohumları Islah Araştırma Enstitüsü nden Sadi ŞIKLAR, Hikmet ÖZTÜRK, Ercan VELİOĞLU na teşekkürü borç bilirim.

26 KAYNAKÇA ALPTEKİN, C. Ü., 1986: Anadolu Karaçamı (Pinus nigra Arn. ssp. pallasiana Lamb. Holmboe) nın Coğrafik Varyasyonları. İ. Ü. Orman Fakültesi Dergisi 36: DOĞAN, B., 1997: Dalaman Çayı Havzası Doğal Kızılçam (Pinus brutia Ten.) Populasyonlarında Genetik Çeşitliliğin Yapısı. Ege Ormancılık Araştırma Enstitüsü, Teknik Bülten No: 9, İzmir, :31 EL-KASSABY, Y. A., 1990: Genetic Variation Within and Among Conifer Populations: Review and Evaluation of Methods. In Hattemer, H.H., Fineschi, S., Cannata, F. And Malvolti, M.E., (eds). Biochemical Markers in Population Genetics of Forest Trees. APB Academic Publ. Bv., The Hague. : FALCONER, D. S., MACKAY, T. F. C., 1996: Introduction to Quantative Genetics. Logman Group Ltd. 4. Edition, :464 GEMİCİ, Y., 1992: Bolkar Dağlarının (Orta Toroslar) Flora ve Vejetasyonu. E. Ü. Araştırma Fonu Projesi No. 1988/011. İzmir (basılmamış). GÜLBABA, A. G., VELİOĞLU, E., ÖZER, A. S., DOĞAN, B., DOERKSEN, A. H., ADAMS, W. T., 1996: Kazdağı Göknarı (Abies equitrojani Aschers. Et sint) Populasyonlarının Genetik Yapıları ve Gen Kaynaklarının Yerinde Korunması. Doğu Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü DOA Dergisi, No 2. Tarsus, : GÜRSES, M. K., GEMİCİ, Y., ÖZKURT, N., GÜLBABA, A. G., ÖZKURT, A., TÜFEKÇİ, S., 1996: Bolkar Dağları Karaçam (Pinus nigra Arn.. subsp. pallasiana (Lamb.) Holmboe) Populasyonlarında Biyolojik Çeşitlilik Üzerine Araştırmalar. DOA Dergisi No: 2 Doğu Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü, Tarsus, : HAMRICK, J. L., GODT, M. J. W., 1989: Allozyme Diversity in Plant Species. In Brown, H.D., Clegg, M.T., Kahler, A.L., and Weir, B.S., (eds) Plant Population Genetics, Breeding, and Genetic Resources. Sinauer Assoc., Sunderland, Mass. : IŞIK, F., 1998a: Differentiation of Pinus brutia Populations Revealed by Principal Component Analysis. In The Proceedings of International Symposium on In situ Conservation of Plant Genetic Diversity (ed. N. Zencirci, Z. Kaya, Y. Anikster, and W. T. Adams) Published By: Central Research Institute for Field Crops- Ankara/Turkey, :

27 IŞIK, F., 1998b: Kızılçamda (Pinus brutia Ten.) Genetik Çeşitlilik, Kalıtım Derecesi ve Genetik Kazancın Belirlenmesi. Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü, Teknik Bülten No:7, Antalya, :211 IŞIK, F., ve KAYA, Z., 1995: Toroslarda Güney Kuzey Doğrultusunda Örneklenen Kızılçam Populasyonlarında Genetik Çeşitliliğin Yapısı. Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü Dergisi Sayı 1, Antalya. : IŞIK, K., 1986: Altitudinal Variation in Pinus brutia Ten. : Seed and Seedling Characteristics. Silvae Genetica 35 (2/6), : KALIPSIZ, A. 1981: İstatistik Yöntemler. İ.Ü. Orman Fakültesi. Yayınları, O.F.Yayın No:294, İ.Ü. Yayın No:2837, İstanbul :558 KAYA, Z. ve TEMERİT, A. 1994: Genetic Structure of Marginally Located Pinus nigra var pallasiana Populations in Central Turkey. Silvae Genetica 43, (5/6), : KAYA, Z. ve IŞIK, F., 1997: The Pattern of Genetic Variation in Shoot Growth of Pinus brutia TEN. Populations Sampled From The Toros Mountains in Turkey. Silvae Genetica 46, (2/3), : LEDIG, F. T., 1998: Genetic Diversity in Tree Species: With Special Reference to Conservation in Turkey and The Eastern Mediterranean. In The Proceedings of International Symposium on In situ Conservation of Plant Genetic Diversity (ed. N. Zencirci, Z. Kaya, Y. Anikster, and W. T. Adams) Published By: Central Research Institute for Field Crops- Ankara/Turkey, : MAYER, H., AKSOY, H., 1998: Türkiye Ormanları. Batı Karadeniz Ormancılık Araştırma Enstirüsü, Muhtelif Yayın No:1 Bolu.: 64 MILLAR, C. I. and WESTFALL, R. D., 1992: Allozyme Markers in Forest Genetic Conservation. New Forest 6. : NAMKONG, G., SYNDER, E. B., STONECYPER, R. W., 1966: Heritability and Gain Concepts For Evaluating Breeding Systems Such as Seedling Seed Orchards. Silvae Genetica, 15 (3): OUÉDRAOGA, A. S. 1997: Orman Genetik Kaynaklarının Korunması ve Kullanılması. XI. Dünya Ormancılık Kongresi Bildiriler Kitabı, Cilt 2 Antalya, : ROTHE, G. M., 1990: Forest Genetic Resources. Informations no. 18, FAO, :151 SCALTSOYIANNES, A., ROHR, R., PANETSOS, K. P., TSAKTSIRA, M., 1994: Allozyme Frequency Distributions in Five European Populations of Black Pine (Pinus nigra Arnold). Silvae Genetica 43 (1) :20-29.

28 SHELBOURNE, C. J. A. 1969: Tree Breeding Methods. New Zealand Forest Service, Technical Paper No: 55, : 43 SOKAL, R. R. and ROHLF, F. J., 1995: Bio metry. Third Edition, W. H. Freeman and Company, Newyork : 887 SPSS for Windows 1994: SPSS for Windows, Release 6.1, Standart Version, Spss Inc. ŞİMŞEK, Y., ERKULOĞLU, Ö. S., TOSUN, S., 1995: Türkiye de Karaçam (Pinus nigra Arn.. subsp. pallasiana (Lamb.) Holmboe) Orijin Denemelerinin İlk Sonuçları. Ormancılık Araştırma Enstitüsü Yayınları, Teknik Bülten No: 247, Ankara. :64 VELİOĞLU, V., ÇENGEL, B., KAYA, Z., 1998a: Kazdağları Yöresindeki Doğal Karaçam (Pinus nigra subsp. pallasiana) Populasyonlardaki Genetik Çeşitliliğin Fidan Karakteristikleri Yoluyla Araştırılması. Orman Ağaçları ve Tohumları Islah Araştırma Enstitüsü, Teknik Bülten No: (yayınlanacak), Ankara. :25. VELİOĞLU, E., TOLUN, A. A., ÇENGEL, B., KAYA, Z., 1998b: Bolkar Dağları Yöresindeki Doğal Karaçam (Pinus nigra Subsp.Pallasiana) Populasyonlarının İzoenzim Çeşitliliği. Orman Ağaçları ve Tohumları Islah Araştırma Enstitüsü, Yıllık Sonuç Raporu (Yayınlanacak). Ankara, : 40 VELİOĞLU, E., ÇİÇEK, F., ÇENGEL, B., KAYA, Z., 1998c: Kazdağları Yöresindeki Kazdağı Göknarı (Abies eque-trojani) Populasyonlardaki Genetik Çeşitliliğin Fidan Karakteristikleri Yoluyla Araştırılması. Orman Ağaçları ve Tohumları Islah Araştırma Enstitüsü, Teknik Bülten No: (yayınlanacak), Ankara. :25. YE, Z. and YEH, F., 1996: SPQG32 Statistical Package for Quantative Genetic, University Of Alberta, Canada.

Orman Bakanlığı Yayın No: 74 ISBN: 975-8273-17-5 Müdürlük Yayın No: 10

Orman Bakanlığı Yayın No: 74 ISBN: 975-8273-17-5 Müdürlük Yayın No: 10 Orman Bakanlığı Yayın No: 74 ISBN: 975-8273-17-5 Müdürlük Yayın No: 10 KAZ DAĞLARI NDAKİ DOĞAL KAZDAĞI GÖKNARI (Abies equi-trojani Aschers. et. Sint.) POPULASYONLARINDA GENETİK ÇEŞİTLİLİĞİN YAPILANMASI

Detaylı

Toros göknarı nda (Abies cilicica Carr.) bazı fidecik ve fidan karakterleri bakımından genetik varyasyonlar

Toros göknarı nda (Abies cilicica Carr.) bazı fidecik ve fidan karakterleri bakımından genetik varyasyonlar Turkish Journal of Forestry Türkiye Ormancılık Dergisi 016, 17(1): 1-6 Research article (Araştırma makalesi) Toros göknarı nda (Abies cilicica Carr.) bazı fidecik ve fidan karakterleri bakımından genetik

Detaylı

Isparta-Senirkent Yöresi Orman Rehabilitasyon Sahalarının Başarı Durumu

Isparta-Senirkent Yöresi Orman Rehabilitasyon Sahalarının Başarı Durumu Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi Suleyman Demirel University Journal of Natural and Applied Science 19(1), 107-111, 2015 Isparta-Senirkent Yöresi Orman Rehabilitasyon Sahalarının

Detaylı

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER Projenin Malta, Portekiz ve Türkiye de cinsiyet ayrımcılığı problemlerini çözme amacıyla ilgili

Detaylı

TOHUM BAHÇESİNE DÖNÜŞTÜRÜLECEK (Eucalyptus camaldulensis Dehn.) DÖL DENEMESİNDE KALITIM DERECESİ ve GENETİK KAZANCIN BELİRLENMESİ

TOHUM BAHÇESİNE DÖNÜŞTÜRÜLECEK (Eucalyptus camaldulensis Dehn.) DÖL DENEMESİNDE KALITIM DERECESİ ve GENETİK KAZANCIN BELİRLENMESİ TOHUM BAHÇESİNE DÖNÜŞTÜRÜLECEK (Eucalyptus camaldulensis Dehn.) DÖL DENEMESİNDE KALITIM DERECESİ ve GENETİK KAZANCIN BELİRLENMESİ Heritabilities and Expected Genetic Gain From (Eucalyptus camaldulensis

Detaylı

Göller Yöresi Anadolu Karaçamı (Pinus nigra Arnold.) Populasyonlarında Genetik Kazanç

Göller Yöresi Anadolu Karaçamı (Pinus nigra Arnold.) Populasyonlarında Genetik Kazanç Kastamonu Üni., Orman Fakültesi Dergisi, 04,4 () 93-00 Göller Yöresi Anadolu Karaçamı (Pinus nigra Arnold.) Populasyonlarında Genetik Kazanç *Süleyman GÜLCÜ Orhan AKKAYA Nebi BİLİR SDÜ, Orman Fakültesi

Detaylı

İzmit yöresindeki kavak ağaçlandırmalarında kullanılan dikim materyallerinin irdelenmesi

İzmit yöresindeki kavak ağaçlandırmalarında kullanılan dikim materyallerinin irdelenmesi Ormancılık Araştırma Dergisi Journal of Forestry Research 2015/1, A, 1:2, 1-6 DOI: http://dx.doi.org/10.17568/oad.33428 Yetiştirme/Growing Araştırma makalesi/research article İzmit yöresindeki kavak ağaçlandırmalarında

Detaylı

DOĞU AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ OKALİPTÜS ISLAH ÇALIŞMALARI. A. Gani GÜLBABA Orman Yük Mühendisi

DOĞU AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ OKALİPTÜS ISLAH ÇALIŞMALARI. A. Gani GÜLBABA Orman Yük Mühendisi DOĞU AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ OKALİPTÜS ISLAH ÇALIŞMALARI A. Gani GÜLBABA Orman Yük Mühendisi Doğu Akdeniz Ormancılık Araştırma Estitüsü PK. 18 33401 TARSUS 1. GİRİŞ Okaliptüs, yurdumuza

Detaylı

BİYOİSTATİSTİK Uygulama 7 Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH

BİYOİSTATİSTİK Uygulama 7 Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH BİYOİSTATİSTİK Uygulama 7 Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Biyoistatistik ve Tıbbi Bilişim AD. Web: www.biyoistatistik.med.ege.edu.tr 1 1. Pearson Korelasyon Katsayısı

Detaylı

İstatistik Yöntemleri ve Hipotez Testleri

İstatistik Yöntemleri ve Hipotez Testleri Sağlık Araştırmalarında Kullanılan Temel İstatistik Yöntemleri ve Hipotez Testleri Yrd. Doç. Dr. Emre ATILGAN BİYOİSTATİSTİK İstatistiğin biyoloji, tıp ve diğer sağlık bilimlerinde kullanımı biyoistatistik

Detaylı

KORELASYON VE TEKLİ REGRESYON ANALİZİ-EN KÜÇÜK KARELER YÖNTEMİ

KORELASYON VE TEKLİ REGRESYON ANALİZİ-EN KÜÇÜK KARELER YÖNTEMİ KORELASYON VE TEKLİ REGRESYON ANALİZİ-EN KÜÇÜK KARELER YÖNTEMİ 1 KORELASYON ANALİZİ İki değişken arasındaki doğrusal ilişkinin gücünü(derecesini) ve yönünü belirlemek için hesaplanan bir sayıdır. Belirli

Detaylı

Anahtar kelimeler:kızılçam, Dalamançayı, Kalıtım, Genetik Çeşitlilik

Anahtar kelimeler:kızılçam, Dalamançayı, Kalıtım, Genetik Çeşitlilik ÖZ 1992-94 yıllarında gerçekleştirilen bu çalışmayla, Dalaman Çayı Havzasında belirlenen sekiz populasyondan tesadüfi olarak örneklenen 263 aileye ait tohumlar Torbalı Fidanlığı nda yastıklara ekilerek,

Detaylı

ULUDAĞ GÖKNARI (Abies nordmanniana subsp. bornmulleriana Mattf.) POPULASYONLARINDA TOHUM ÖZELLİKLERİNE BAĞLI GENETİK ÇEŞİTLİLİK ÖZET ABSTRACT

ULUDAĞ GÖKNARI (Abies nordmanniana subsp. bornmulleriana Mattf.) POPULASYONLARINDA TOHUM ÖZELLİKLERİNE BAĞLI GENETİK ÇEŞİTLİLİK ÖZET ABSTRACT III. Ulusal Karadeniz Ormancılık Kongresi 20-22 Mayıs 2010 Cilt: II Sayfa: 733-740 ULUDAĞ GÖKNARI (Abies nordmanniana subsp. bornmulleriana Mattf.) POPULASYONLARINDA TOHUM ÖZELLİKLERİNE BAĞLI GENETİK ÇEŞİTLİLİK

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III AÇIKLAMA... V BÖLÜM I - TEMEL KAVRAMLAR...1

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III AÇIKLAMA... V BÖLÜM I - TEMEL KAVRAMLAR...1 İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ...III AÇIKLAMA... V BÖLÜM I - TEMEL KAVRAMLAR...1 Soru 1- Dış ticaret nedir?...1 Soru 2- Mal nedir?...1 Soru 3- Mal ve hizmet arasındaki fark nedir?...1 Soru 4- İhracat nedir?...1

Detaylı

Asma Fidanı Yetiştiriciliği

Asma Fidanı Yetiştiriciliği Asma Fidanı Yetiştiriciliği Dünya genelinde saksı içerisinde asma fidanı yetiştiriciliğinde büyük artış gözlenmektedir. Avrupa, Kuzey Amerika, Avustralya ve Afrika da artan sayıda üretici artık Jiffy tablet

Detaylı

DAR YAPRAKLI DİŞBUDAK TA (Fraxinus angustifolia Vahl.) BAZI TOHUM ve FİDECİK ÖZELLİKLERİ

DAR YAPRAKLI DİŞBUDAK TA (Fraxinus angustifolia Vahl.) BAZI TOHUM ve FİDECİK ÖZELLİKLERİ Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi Seri: A, Sayı: 1, Yıl: 2005, ISSN: 1302-7085, Sayfa: 17-24 DAR YAPRAKLI DİŞBUDAK TA (Fraxinus angustifolia Vahl.) BAZI TOHUM ve FİDECİK ÖZELLİKLERİ

Detaylı

Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi Seri: A, Sayı: 1, Yıl: 2005, ISSN: , Sayfa: 1-16

Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi Seri: A, Sayı: 1, Yıl: 2005, ISSN: , Sayfa: 1-16 Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi Seri: A, Sayı: 1, Yıl: 2005, ISSN: 102-7085, Sayfa: 1-16 ANADOLU KARAÇAMI [Pinus nigra Arn. subsp. pallasiana (Lamb.) Holmboe] NIN BAZI TOHUM MEŞCERELERİ,

Detaylı

SEÇİM DEĞERLENDİRMESİ

SEÇİM DEĞERLENDİRMESİ İZMİR TABİP ODASI SEÇİM DEĞERLENDİRMESİ saglikhaktir.org GİRİŞ Son dört seçimin sandık çıktıları değerlendirilmiştir. Sonraki seçimlere ışık tutması amaçlanmıştır. SEÇİME KATILIMIN YILLARA GÖRE DEĞİŞİMİ

Detaylı

DOĞU AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA MÜDÜRLÜĞÜ BİLİMSEL ÇALIŞMALARI

DOĞU AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA MÜDÜRLÜĞÜ BİLİMSEL ÇALIŞMALARI DOĞU AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA MÜDÜRLÜĞÜ BİLİMSEL ÇALIŞMALARI Doğu Akdeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü nde bugüne kadar gerçekleştirilen bilimsel çalışmalar; Teknik Bültenler, Çeşitli Yayınlar, Doğu

Detaylı

İSTATİSTİK 1 (2015-2016 BAHAR YARIYILI) 6. Hafta Örnek soru ve cevapları

İSTATİSTİK 1 (2015-2016 BAHAR YARIYILI) 6. Hafta Örnek soru ve cevapları İSTATİSTİK 1 (2015-2016 BAHAR YARIYILI) 6. Hafta Örnek soru ve cevapları Soru 1: Yapılan bir çalışma sonucunda yetişkinlerin günde ortalama 6.9 saat uydukları tespit edilmiştir. Standart sapmanın ise 1.2

Detaylı

Hipotez Testinin Temelleri

Hipotez Testinin Temelleri Hipotez Testleri Hipotez Testinin Temelleri Tanımlar: Hipotez teori, önerme yada birinin araştırdığı bir iddiadır. Boş Hipotez, H 0 popülasyon parametresi ile ilgili şu anda kabul edilen değeri tanımlamaktadır.

Detaylı

TAM SAYILARLA İŞLEMLER

TAM SAYILARLA İŞLEMLER TAM SAYILARLA İŞLEMLER 5 4 3 2 1 1 TAM SAYILARLA TOPLAMA İŞLEMİ Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, bilimsel ve teknolojik gelişmeler ışığında meteorolojik gözlemler, hava tahminleri ve iklim değişiklikleri

Detaylı

GÖLLER YÖRESİ BOYLU ARDIÇ (Juniperus excelsa Bieb.) ORİJİNLERİNİN MORFOLOJİK FİDAN KALİTE KRİTERLERİ BAKIMINDAN KARŞILAŞTIRILMASI

GÖLLER YÖRESİ BOYLU ARDIÇ (Juniperus excelsa Bieb.) ORİJİNLERİNİN MORFOLOJİK FİDAN KALİTE KRİTERLERİ BAKIMINDAN KARŞILAŞTIRILMASI Kafkas Üniversitesi Artvin Orman Fakültesi Dergisi 6 (1-2) (2005), 121-127 GÖLLER YÖRESİ BOYLU ARDIÇ (Juniperus excelsa Bieb.) ORİJİNLERİNİN MORFOLOJİK FİDAN KALİTE KRİTERLERİ BAKIMINDAN KARŞILAŞTIRILMASI

Detaylı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı iii ÖZET Yüksek Lisans Tezi AYDIN EKOLOJĐK KOŞULLARINDA FARKLI EKĐM ZAMANI VE SIRA ARALIĞININ ÇEMEN (Trigonella foenum-graecum L.) ĐN VERĐM VE KALĐTE ÖZELLĐKLERĐNE ETKĐSĐ Đmge Đ. TOKBAY Adnan Menderes

Detaylı

BÖLÜM 11 Z DAĞILIMI. Şekil 1. Z Dağılımı

BÖLÜM 11 Z DAĞILIMI. Şekil 1. Z Dağılımı 1 BÖLÜM 11 Z DAĞILIMI Z dağılımı; ortalaması µ=0 ve standart sapması σ=1 olan Z puanlarının evren dağılımı olarak tanımlanabilmektedir. Z dağılımı olasılıklı bir normal dağılımdır. Yani Z dağılımının genel

Detaylı

Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 19, Sayı 2, 2010, Sayfa 468 481. Doç. Dr. Songül TÜMKAYA İlknur ÇAVUŞOĞLU

Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 19, Sayı 2, 2010, Sayfa 468 481. Doç. Dr. Songül TÜMKAYA İlknur ÇAVUŞOĞLU Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 19, Sayı 2, 2010, Sayfa 468 481 Doç. Dr. Songül TÜMKAYA İlknur ÇAVUŞOĞLU ÖZET ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ ARAŞTIRMANIN AMACI ARAŞTIRMANIN ALT AMAÇLARI ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ

Detaylı

SEKÜLER TREND 0341110029 BARıŞ ÖLMEZ. İNSANDA SEKÜLER DEĞİŞİM Türkiye de Seküler Değişim

SEKÜLER TREND 0341110029 BARıŞ ÖLMEZ. İNSANDA SEKÜLER DEĞİŞİM Türkiye de Seküler Değişim SEKÜLER TREND 0341110029 BARıŞ ÖLMEZ İNSANDA SEKÜLER DEĞİŞİM Türkiye de Seküler Değişim İnsanın fiziksel boyutlarında (antropometrik ölçülerinde) kuşaklar arasında ya da uzun bir zaman diliminde değişmelerin

Detaylı

TOROS SEDİRİ NDE (Cedrus libani A. Rich.) BOY, ÇAP VE HACİM İÇİN YAŞLAR ARASI FENOTİPİK İLİŞKİLER. Nebi BİLİR

TOROS SEDİRİ NDE (Cedrus libani A. Rich.) BOY, ÇAP VE HACİM İÇİN YAŞLAR ARASI FENOTİPİK İLİŞKİLER. Nebi BİLİR Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi Seri: A, Sayı: 1, Yıl: 2004, ISSN: 1302-7085, Sayfa: 12-18 TOROS SEDİRİ NDE (Cedrus libani A. Rich.) BOY, ÇAP VE HACİM İÇİN YAŞLAR ARASI FENOTİPİK

Detaylı

6.6. Korelasyon Analizi. : Kitle korelasyon katsayısı

6.6. Korelasyon Analizi. : Kitle korelasyon katsayısı 6.6. Korelasyon Analizi : Kitle korelasyon katsayısı İki ya da daha çok değişken arasındaki ilişkiyi gösterir. Korelasyon çözümlemesinin amacı değişkenler arasındaki ilişkinin derecesini ve yönünü belirlemektir.

Detaylı

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department 71 Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2009, 71-76 Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Öğrencilerinin Başarılarına Etki Eden Değişkenler Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

Detaylı

13.11.2010 ÖLÇME VE DEĞERLENDĠRMEDE TEMEL ĠSTATĠSTĠKĠ HESAPLAMLAR ĠSTATĠSTĠK? İstatistik, verileri analiz ve organize etmekle uğraşan bir disiplindir.

13.11.2010 ÖLÇME VE DEĞERLENDĠRMEDE TEMEL ĠSTATĠSTĠKĠ HESAPLAMLAR ĠSTATĠSTĠK? İstatistik, verileri analiz ve organize etmekle uğraşan bir disiplindir. 13.11. Ġstatistik ĠSTATĠSTĠK? Ölçekler Verilerin Düzenlenmesi Merkezi Eğilim Ölçüleri Dağılım Ölçüleri ĠliĢki Ölçüleri (Korelasyon) Örnek Uygulama ÖLÇME VE DEĞERLENDĠRMEDE TEMEL ĠSTATĠSTĠKĠ HESAPLAMLAR

Detaylı

SERTLİK ÖLÇME DENEYLERİ

SERTLİK ÖLÇME DENEYLERİ SERTLİK ÖLÇME DENEYLERİ Sertlik nedir? Sertlik genel anlamda, malzemelerin kesmeye, çizilmeye, aşınmaya veya kendisine batırılmaya çalışılan cisimlere karşı göstermiş oldukları kalıcı şekil değiştirme

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve ÇEVREYE ETKİLERİ HÜSEYİN ILHAN YENIŞEHIR METEOROLOJI MÜDÜRLÜĞÜ

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve ÇEVREYE ETKİLERİ HÜSEYİN ILHAN YENIŞEHIR METEOROLOJI MÜDÜRLÜĞÜ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve ÇEVREYE ETKİLERİ HÜSEYİN ILHAN YENIŞEHIR METEOROLOJI MÜDÜRLÜĞÜ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KÜRESEL ISINMA Giriş: İklim değişikliği ve küresel ısınma dünyamızın geleceği ve yaşam için en önemli

Detaylı

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI. 2013 Yılı Sunulan Hizmeti Değerlendirme Anket Raporu

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI. 2013 Yılı Sunulan Hizmeti Değerlendirme Anket Raporu T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI 2013 Yılı Sunulan Hizmeti Değerlendirme Anket Raporu OCAK 2014 1.1 Araştırmanın Amacı Araştırmada, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geliştirme

Detaylı

(2010)(Soykan, A., Sönmez, S., Cürebal, İ. ile birlikte). Edremit in Anıtsal ve Korunmaya Değer Ağaçları. Karakutu Yayınları. ISBN: 978-6051-200-06-4

(2010)(Soykan, A., Sönmez, S., Cürebal, İ. ile birlikte). Edremit in Anıtsal ve Korunmaya Değer Ağaçları. Karakutu Yayınları. ISBN: 978-6051-200-06-4 (2010) Biyocoğrafya (2.Basım). MKM Yayıncılık, ISBN 978-605 5911-21-8 Bitki ve Hayvanların yeryüzünde dağılışı ve bu dağılışa etki eden coğrafi faktörlerle birlikte alan bir çalışmadır. Canlıların ekosistem

Detaylı

Örnek Uzay: Bir deneyin tüm olabilir sonuçlarının kümesine Örnek Uzay denir. Genellikle harfi ile gösterilir.

Örnek Uzay: Bir deneyin tüm olabilir sonuçlarının kümesine Örnek Uzay denir. Genellikle harfi ile gösterilir. BÖLÜM 3. OLASILIK ve OLASILIK DAĞILIMLARI Rasgele Sonuçlu Deney: Sonuçlarının kümesi belli olan, ancak hangi sonucun ortaya çıkacağı önceden söylenemeyen bir işleme Rasgele Sonuçlu Deney veya kısaca Deney

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı: NURAY (KARA) KAYA Doğum Tarihi: 1970 Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Biyoloji Hacettepe Üniversitesi 1992 Y. Lisans Biyoloji

Detaylı

Geçerliliği olasılık esaslarına göre araştırılabilen ve karar verebilmek için öne sürülen varsayımlara istatistikte hipotez denir.

Geçerliliği olasılık esaslarına göre araştırılabilen ve karar verebilmek için öne sürülen varsayımlara istatistikte hipotez denir. BÖLÜM 4. HİPOTEZ TESTİ VE GÜVEN ARALIĞI 4.1. Hipotez Testi Geçerliliği olasılık esaslarına göre araştırılabilen ve karar verebilmek için öne sürülen varsayımlara istatistikte hipotez denir. Örneklem dağılımlarından

Detaylı

ORMAN AĞACI ISLAHI. Yrd. Doç. Dr. DENİZ GÜNEY ( GÜZ DÖNEMİ)

ORMAN AĞACI ISLAHI. Yrd. Doç. Dr. DENİZ GÜNEY ( GÜZ DÖNEMİ) ORMAN AĞACI ISLAHI Yrd. Doç. Dr. DENİZ GÜNEY (2015-2016 GÜZ DÖNEMİ) Hızlı nüfus artışı, sanayi ve teknolojideki gelişmeler, küresel ısınmanın etkileriyle birleşerek ekosistem dengesi üzerinde yoğun baskı

Detaylı

Ayşe DELİGÖZ 1. SDÜ Orman Fakültesi, Isparta 1

Ayşe DELİGÖZ 1. SDÜ Orman Fakültesi, Isparta 1 Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi Seri: A, Sayı: 2, Yıl: 2006, ISSN: 1302-7085, Sayfa: 13-22 ANADOLU KARAÇAMI [Pinus nigra Arn. subsp. pallasiana (Lamb.) Holmboe ] TOHUM MEŞCERELERİNİN

Detaylı

çözümlemesi; beklenen değer ile gözlenen değer arasındaki farkın araştırılması için kullanılır.(aralarındaki fark anlamlı mı?)

çözümlemesi; beklenen değer ile gözlenen değer arasındaki farkın araştırılması için kullanılır.(aralarındaki fark anlamlı mı?) BÖLÜM 5. (Kİ-KARE) ÇÖZÜMLEMESİ çözümlemesi; beklenen değer ile gözlenen değer arasındaki farkın araştırılması için kullanılır.(aralarındaki fark anlamlı mı?) Örneğin; Bir para atma deneyinde olasılıkla

Detaylı

Madde 2. KTÜ de not değerlendirilmesinde bağıl değerlendirme sistemi (BDS ) ve mutlak değerlendirme sistemi (MDS ) kullanılmaktadır.

Madde 2. KTÜ de not değerlendirilmesinde bağıl değerlendirme sistemi (BDS ) ve mutlak değerlendirme sistemi (MDS ) kullanılmaktadır. Karadeniz Teknik Üniversitesi Ön Lisans ve Lisans Programlarında Başarı Notunun Değerlendirilmesine Dair Senato Tarafından Belirlenen Usul ve Esaslar Karadeniz Teknik Üniversitesi ön lisans ve lisans eğitim-öğretim,

Detaylı

TAVLAMA KOŞULLARININ ÖĞÜTME PERFORMANSI VE UNA ETKİLERİ

TAVLAMA KOŞULLARININ ÖĞÜTME PERFORMANSI VE UNA ETKİLERİ TAVLAMA KOŞULLARININ ÖĞÜTME PERFORMANSI VE UNA ETKİLERİ H Ü S A M E T T İ N A L İ Ç A Ğ L A R G E N E L M Ü D Ü R Y A R D I M C I S I G E N Ç D E Ğ I R M E N A. Ş. TAVLAMA Tavlama; tanenin nem düzeyini

Detaylı

TEFE VE TÜFE ENDEKSLERİ İLE ALT KALEMLERİNDEKİ MEVSİMSEL HAREKETLERİN İNCELENMESİ* Soner Başkaya. Pelin Berkmen. Murat Özbilgin.

TEFE VE TÜFE ENDEKSLERİ İLE ALT KALEMLERİNDEKİ MEVSİMSEL HAREKETLERİN İNCELENMESİ* Soner Başkaya. Pelin Berkmen. Murat Özbilgin. TEFE VE TÜFE ENDEKSLERİ İLE ALT KALEMLERİNDEKİ MEVSİMSEL HAREKETLERİN İNCELENMESİ* Soner Başkaya Pelin Berkmen Murat Özbilgin Erdal Yılmaz 21 Haziran 1999 Araştırma Genel Müdürlüğü *Bu çalışmaya katkılarından

Detaylı

Holland ın Kariyer Teorisine Göre Müzik Öğretmeni Adaylarının Kişiliği

Holland ın Kariyer Teorisine Göre Müzik Öğretmeni Adaylarının Kişiliği 24 Holland ın Kariyer Teorisine Göre Müzik Öğretmeni Adaylarının Kişiliği Yrd. Doç. Dr. D. Beste CEVIK, Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim

Detaylı

17-28 EKİM 2005 SIĞACIK KÖRFEZİ-SEFERİHİSAR (İZMİR) DEPREMLERİ

17-28 EKİM 2005 SIĞACIK KÖRFEZİ-SEFERİHİSAR (İZMİR) DEPREMLERİ ULUSAL DEPREM İZLEME MERKEZİ 17-28 Ekim 2005 SIĞACIK KÖRFEZİ- SEFERİHİSAR (İZMİR) DEPREMLERİ Ön Değerlendirme Raporu 28 Ekim 2005 17-28 EKİM 2005 SIĞACIK KÖRFEZİ-SEFERİHİSAR (İZMİR) DEPREMLERİ Bölgede

Detaylı

EKİM 2015. www.perspektifs.com info@perspektifs.com twitter.com/perspektifsa

EKİM 2015. www.perspektifs.com info@perspektifs.com twitter.com/perspektifsa EKİ 1 www.perspektifs.com info@perspektifs.com twitter.com/perspektifsa PERSPEKTİF STRATEJİ ARAŞTIRA ANALİZ 1 PERSPEKTİF STRATEJİ ARAŞTIRA ANALİZ 2O1 Perspektif Strateji Araştırma; doğru, nitelikli bilginin

Detaylı

VE GIDALARDA KULLANIM POTANSİYELLER YELLERİ. ÜSTÜN, Sadettin TURHAN

VE GIDALARDA KULLANIM POTANSİYELLER YELLERİ. ÜSTÜN, Sadettin TURHAN ANTİFR FRİZ Z PROTEİNLER VE GIDALARDA KULLANIM POTANSİYELLER YELLERİ N. Şule ÜSTÜN, Sadettin TURHAN Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü, Samsun, Türkiye Antifriz

Detaylı

Türkiye. 2011 İnsani Gelişme Raporu kapsamında İGE değerleri ve sıralamalarındaki değişiklikler

Türkiye. 2011 İnsani Gelişme Raporu kapsamında İGE değerleri ve sıralamalarındaki değişiklikler İnsani Gelişme Raporu 2011 Sürdürülebilirlik ve Eşitlik: Herkes İçin Daha İyi Bir Gelecek 2011 İGR Bileşik Endeksleri ile İlgili Açıklayıcı Not Türkiye 2011 İnsani Gelişme Raporu kapsamında İGE değerleri

Detaylı

21. Yüzyılın Başında II. Kırıkkale Sempozyumu 13-14 Mart 2008 Kırıkkale

21. Yüzyılın Başında II. Kırıkkale Sempozyumu 13-14 Mart 2008 Kırıkkale 21. Yüzyılın Başında II. Kırıkkale Sempozyumu 13-14 Mart 2008 Kırıkkale STANDART YAĞIŞ İNDİSİ (SYİ) METODU İLE KIRIKKALE İLİNDE KURAKLIK ANALİZİ Yrd. Doç. Dr. Osman YILDIZ Kırıkkale Üniversitesi Kızılırmak

Detaylı

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ SULUDA EKMEKLİK BUĞDAY TESCİL RAPORU

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ SULUDA EKMEKLİK BUĞDAY TESCİL RAPORU T.C. GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI Tohumluk Tescil Ve Sertifikasyon Merkez Müdürlüğü GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ SULUDA EKMEKLİK BUĞDAY TESCİL RAPORU TR 5990 TR 5992 Ankara-2016 TR 5990 VE TR 5992

Detaylı

Kentsel Hava Kirliliği Riski için Enverziyon Tahmini

Kentsel Hava Kirliliği Riski için Enverziyon Tahmini DEVLET METEOROLOJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAŞTIRMA ve BİLGİ İŞLEM DAİRESİ BAŞKANLIĞI ARAŞTIRMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ Kentsel Hava Kirliliği Riski için Enverziyon i 2007-2008 Kış Dönemi (Eylül, Ekim, Kasım, Aralık,

Detaylı

İSTANBUL TİCARET ODASI Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Şubesi

İSTANBUL TİCARET ODASI Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Şubesi İSTANBUL TİCARET ODASI Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Şubesi MUZ SEKTÖR PROFİLİ HAZIRLAYAN TALUY EMİL ARALIK 2005 MUZ SEKTÖR PROFİLİ 1. ÜRÜN TANIMI ve ÇEŞİTLERİ 1.1. Ürün Tanımı 1.2. Muz Çeşitleri 2.

Detaylı

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı, 2013 0

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı, 2013 0 Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı, 2013 0 ZEYTİNYAĞI SEKTÖRÜN TANIMI SITC NO : 421.4 ARMONİZE NO : 1509 Türkiye bulunduğu coğrafi konum ve sahip olduğu Akdeniz iklimi özellikleriyle, İtalya, İspanya,

Detaylı

Okullarda bulunan kütüphanelerin fiziki koşulları nelerdir? Sorusuna tarama yöntemi kullanarak yanıt aranabilir. Araştırmacı, okul kütüphanelerindeki

Okullarda bulunan kütüphanelerin fiziki koşulları nelerdir? Sorusuna tarama yöntemi kullanarak yanıt aranabilir. Araştırmacı, okul kütüphanelerindeki 4.HAFTA Betimleyici bir araştırma yöntemidir. Bir konuya ilişkin katılımcıların görüşlerinin ya da ilgi, beceri, yetenek, tutum vb. özelliklerinin belirlendiği genellikle diğer araştırmalara göre daha

Detaylı

ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI

ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI Gülnaz Gültekin*, Orhan Sevindik**, Elvan Tokmak*** * Gazi Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Matbaa Öğretmenliği Bölümü, Ankara ** Ankara Ü., Eğitim Bil. Ens.,

Detaylı

Kısa Süreli Rüzgar Enerjisi Tahmin Sistemi Geliştirilmesi Projesi

Kısa Süreli Rüzgar Enerjisi Tahmin Sistemi Geliştirilmesi Projesi Kısa Süreli Rüzgar Enerjisi Tahmin Sistemi Geliştirilmesi Projesi Ahmet Duran Şahin* Sevinç Sırdaş* Ahmet Öztopal* Ercan İzgi** Mustafa Kemal Kaymak* Bihter Yerli* *İTÜ, Meteoroloji Müh. Böl., sahind@itu.edu.tr

Detaylı

BOYLU ARDIÇ (Juniperus excelsa Bieb.) ve KÜÇÜK KOZALAKLI KATRAN ARDICI NDA (Juniperus oxycedrus L.) UYGUN EKİM YÖNTEMLERİNİN BELİRLENMESİ

BOYLU ARDIÇ (Juniperus excelsa Bieb.) ve KÜÇÜK KOZALAKLI KATRAN ARDICI NDA (Juniperus oxycedrus L.) UYGUN EKİM YÖNTEMLERİNİN BELİRLENMESİ Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi Seri: A, Sayı: 1, Yıl: 2005, ISSN: 1302-7085, Sayfa: 37-48 BOYLU ARDIÇ (Juniperus excelsa Bieb.) ve KÜÇÜK KOZALAKLI KATRAN ARDICI NDA (Juniperus oxycedrus

Detaylı

Nicel araştırmalar altında yer alan deneysel olmayan araştırmaların bir alt sınıfında yer alır. Nedensel karşılaştırma, ortaya çıkmış ya da daha

Nicel araştırmalar altında yer alan deneysel olmayan araştırmaların bir alt sınıfında yer alır. Nedensel karşılaştırma, ortaya çıkmış ya da daha 5.HAFTA Nicel araştırmalar altında yer alan deneysel olmayan araştırmaların bir alt sınıfında yer alır. Nedensel karşılaştırma, ortaya çıkmış ya da daha önceden gerçekleşmiş bir durumun ya da olayın nedenlerini,

Detaylı

Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi

Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi Akide ÖZCAN 1 Mehmet SÜTYEMEZ 2 1 Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniv., Afşin Meslek Yüksekokulu,

Detaylı

Dr. Nihal ÖZEL Toprak ve Ekoloji Araştırmaları Bölüm Başmühendisi

Dr. Nihal ÖZEL Toprak ve Ekoloji Araştırmaları Bölüm Başmühendisi ÖZGEÇMİŞ Dr. Nihal ÖZEL Toprak ve Ekoloji Araştırmaları Bölüm Başmühendisi Batı Karadeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Pk:83 14001 Bolu; Türkiye Telefon: 90-374-2703562 Cep : 0 506 337 75 80

Detaylı

EĞİLİM YÜZDELERİ (Trend) ANALİZİ

EĞİLİM YÜZDELERİ (Trend) ANALİZİ 1 EĞİLİM YÜZDELERİ (Trend) ANALİZİ Trend Analizi işletmenin mali tablolarında yer alan kalemlerin zaman içerisinde göstermiş oldukları eğilimlerin saptanması ve incelenmesidir. Böylece varlıkların verimliliği,

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI SAĞLIĞIN GELİŞTİRİLMESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI SAĞLIĞIN GELİŞTİRİLMESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI SAĞLIĞIN GELİŞTİRİLMESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIK SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ VE DESTEKLENMESİ PROJESİ KAPSAMINDA ALINACAK DANIŞMANLAR İÇİN İSTİHDAM DUYURUSU İLGİ BİLDİRİMİNE DAVET İkraz

Detaylı

SİLAJLIK MISIR TESCİL RAPORU

SİLAJLIK MISIR TESCİL RAPORU T.C. GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK BAKANLIĞI Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkez Müdürlüğü SİLAJLIK MISIR TESCİL RAPORU EM7204 EM7103 30B74 Alice 72MAY80 AS160 Silaz Efe Bermeo SASA-1 DKC6903 EBEVEYN

Detaylı

ORMAN AĞACI ISLAHI. Yrd. Doç. Dr. DENİZ GÜNEY ( GÜZ DÖNEMİ)

ORMAN AĞACI ISLAHI. Yrd. Doç. Dr. DENİZ GÜNEY ( GÜZ DÖNEMİ) ORMAN AĞACI ISLAHI Yrd. Doç. Dr. DENİZ GÜNEY (2015-2016 GÜZ DÖNEMİ) ORMAN AĞAÇLARI ISLAH YÖNTEMLERİ Orman ağaçlan ıslah yöntemleri üç ana yöntem altında toplanabilir. 1- Ayıklayıcı nitelikte (selektif)

Detaylı

DİKİMDE HATA OLUŞTURAN NEDENLERİN BELİRLENMESİNE YÖNELİK İSTATİSTİKSEL BİR ARAŞTIRMA

DİKİMDE HATA OLUŞTURAN NEDENLERİN BELİRLENMESİNE YÖNELİK İSTATİSTİKSEL BİR ARAŞTIRMA PAMUKKALE ÜNİ VERSİ TESİ MÜHENDİ SLİ K FAKÜLTESİ PAMUKKALE UNIVERSITY ENGINEERING COLLEGE MÜHENDİ SLİ K BİLİMLERİ DERGİ S İ JOURNAL OF ENGINEERING SCIENCES YIL CİLT SAYI SAYFA : 23 : 9 : 3 : 327-332 DİKİMDE

Detaylı

Ölçme Hataları ve Belirsizlik Analizi

Ölçme Hataları ve Belirsizlik Analizi Ölçme Hataları ve Belirsizlik Analizi Yeryüzünde, ister bir kenar ister bir açı birkaç kez ölçüldüğünde her ölçü değeri arasında az çok farkların olduğu görülür. Yapılan her ölçünün sonucunu aynı bulmak

Detaylı

Olasılık ve İstatistiğe Giriş-I (STAT 201) Ders Detayları

Olasılık ve İstatistiğe Giriş-I (STAT 201) Ders Detayları Olasılık ve İstatistiğe Giriş-I (STAT 201) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Olasılık ve İstatistiğe Giriş-I STAT 201 Her İkisi 3 0 0 3 5 Ön

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Olasılık ve Rastgele Değişkenler EEE214 4 3 3 4

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Olasılık ve Rastgele Değişkenler EEE214 4 3 3 4 DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS Olasılık ve Rastgele Değişkenler EEE214 4 3 3 4 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Lisans Zorunlu /

Detaylı

Tohum ve Fidanlık Tekniği

Tohum ve Fidanlık Tekniği Tohum ve Fidanlık Tekniği Prof. Dr. İbrahim TURNA (2017-2018 GÜZ DÖNEMİ) TOHUM VE FİDANLIK TEKNİĞİ İÇERİK 1. ORMAN AĞACI TOHUMLARI 1.1. Tohum hasat ve kullanma bölgeleri 1.2. Tohum Kaynakları 1.3. Tohum

Detaylı

MADENCİLİK SONRASI ONARIM ÇALIŞMALARINDA PEYZAJ MİMARLARININ YERİ

MADENCİLİK SONRASI ONARIM ÇALIŞMALARINDA PEYZAJ MİMARLARININ YERİ MADENCİLİK SONRASI ONARIM ÇALIŞMALARINDA PEYZAJ MİMARLARININ YERİ Hazırlayan: Araş. Gör Özlem Candan Külekci Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü PEYZAJ MİMARLIĞININ MESLEK ALANLARI

Detaylı

Türkiye'nin İklim Özellikleri

Türkiye'nin İklim Özellikleri Türkiye'nin İklim Özellikleri Yazar Prof.Dr. Selâmi GÖZENÇ ÜNİTE 3 Amaçlar Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Türkiye'nin iklim özellikleri hakkında geniş bilgi sahibi olacak, Türkiye'deki iklim tiplerinin

Detaylı

Ders 2: Su Miktarı Hesabı. Su temin şeması tasarımında kentsel kullanım amaçlı su miktarının hesaplanması için aşağıdaki veriler gereklidir:

Ders 2: Su Miktarı Hesabı. Su temin şeması tasarımında kentsel kullanım amaçlı su miktarının hesaplanması için aşağıdaki veriler gereklidir: Hindistan Teknoloji Enstitüsü (IIT), Kanpur, Mühendislik Fakültesi, Su ve Atıksu Mühendisliği Dersi, 2 Ders 2: Su Miktarı Hesabı Su Miktarı Hesabı Su temin şeması tasarımında kentsel kullanım amaçlı su

Detaylı

BOSSA DIŞ GİYİM İŞLETMESİNDE FASON İPLİK İMALATI TERMİN SÜRELERİNE ALTI SIGMA ARAÇLARI İLE İSTATİSTİKSEL YAKLAŞIM

BOSSA DIŞ GİYİM İŞLETMESİNDE FASON İPLİK İMALATI TERMİN SÜRELERİNE ALTI SIGMA ARAÇLARI İLE İSTATİSTİKSEL YAKLAŞIM 1 BOSSA DIŞ GİYİM İŞLETMESİNDE FASON İPLİK İMALATI TERMİN SÜRELERİNE ALTI SIGMA ARAÇLARI İLE İSTATİSTİKSEL YAKLAŞIM İbrahim ÖRGERİN ÖZET Bu çalışmada, BOSSA Dış Giyim İşletmeleri nde fason iplik imalatı

Detaylı

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem I Öğrencilerinin Başarı Durumu: Altı Yıllık Deneyim

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem I Öğrencilerinin Başarı Durumu: Altı Yıllık Deneyim Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem I Öğrencilerinin Başarı Durumu: Altı Yıllık Deneyim School Performances of Başkent University Faculty of Medicine, Phase I Students: Six Years Experience Ersin

Detaylı

TÜTÜN ÜRÜNLERİ İMALATI SEKTÖRÜ

TÜTÜN ÜRÜNLERİ İMALATI SEKTÖRÜ TÜTÜN ÜRÜNLERİ İMALATI SEKTÖRÜ T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI RİSK YÖNETİMİ VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EKONOMİK ANALİZ VE DEĞERLENDİRME DAİRESİ 31.12.2013 ANKARA 1 İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 3 TÜTÜN ÜRÜNLERİ

Detaylı

(Alınış Tarihi: 07.09.2011, Kabul Tarihi: 22.04.2013)

(Alınış Tarihi: 07.09.2011, Kabul Tarihi: 22.04.2013) Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi Suleyman Demirel University Journal of Natural and Applied Science 17(1), 64-69, 2013 Doğal ve Aşılı Keçiboynuzu (Ceratonia siliqua L.) Ağaçlarının

Detaylı

2014 AĞUSTOS AYI ENFLASYON RAPORU

2014 AĞUSTOS AYI ENFLASYON RAPORU 2014 AĞUSTOS AYI ENFLASYON RAPORU HAZIRLAYAN 03.09.2014 Yrd. Doç. Dr. Sema ULUTÜRK AKMAN - İstatistik Araştırma Merkezi Araş. Gör. Hakan BEKTAŞ İktisat Fakültesi Ekonometri Bölümü RAPOR Ağustos ayında

Detaylı

2016 Ocak SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 25 Ocak 2016

2016 Ocak SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 25 Ocak 2016 2016 Ocak SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 25 Ocak 2016 Ocak ayı inşaat ve hizmet sektörü güven endeksleri TÜİK tarafından 25 Ocak 2016 tarihinde yayımlandı. İnşaat sektörü güven endeksi 2015 yılı Aralık ayında

Detaylı

6. Kamu Maliyesi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası. Tablo 6.1. Merkezi Yönetim ve Genel Devlet Bütçe Dengesi (GSYİH'nin Yüzdesi Olarak)

6. Kamu Maliyesi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası. Tablo 6.1. Merkezi Yönetim ve Genel Devlet Bütçe Dengesi (GSYİH'nin Yüzdesi Olarak) 6. Kamu Maliyesi Merkezi Yönetim bütçe açığı, 214 yılının ilk üç çeyreği itibarıyla geçen yılın aynı dönemine göre bir miktar artış göstermiş ve bu gelişmede faiz dışı harcamalarda gözlenen yüksek artış

Detaylı

SOYA VE HASADI TANSU BULAT GAMZE DİDAR KIZGIR

SOYA VE HASADI TANSU BULAT GAMZE DİDAR KIZGIR SOYA VE HASADI TANSU BULAT GAMZE DİDAR KIZGIR 1 2 Soya, Japonya ve Çin gibi doğu Asya ülkelerinin en önemli tarımsal ürünlerinden biri olarak, yüzyıllardan beri, buradaki insanların temel besinlerini oluşturmuştur.

Detaylı

Fatih TEMEL 1. ÖZET

Fatih TEMEL 1. ÖZET III. Ulusal Karadeniz Ormancılık Kongresi 20-22 Mayıs 2010 Cilt: II Sayfa: 775-779 DOĞU LADİNİ NDE (PICEA ORIENTALIS) ISLAH ÇALIŞMALARI Fatih TEMEL 1 1 Artvin Çoruh Üniversitesi, Orman Fakültesi, Orman

Detaylı

TERAPOTİK MİZAHTA KULLANILAN HASTANE PALYAÇOLARININ AMELİYAT ÖNCESİ DÖNEMDEKİ ÇOCUKLARIN ANKSİYETE DÜZEYLERİNE ETKİSİNİN BELİRLENMESİ

TERAPOTİK MİZAHTA KULLANILAN HASTANE PALYAÇOLARININ AMELİYAT ÖNCESİ DÖNEMDEKİ ÇOCUKLARIN ANKSİYETE DÜZEYLERİNE ETKİSİNİN BELİRLENMESİ TERAPOTİK MİZAHTA KULLANILAN HASTANE PALYAÇOLARININ AMELİYAT ÖNCESİ DÖNEMDEKİ ÇOCUKLARIN ANKSİYETE DÜZEYLERİNE ETKİSİNİN BELİRLENMESİ *Saliha Koç *Acıbadem Sağlık Grubu Hemşirelik Hizmetleri Direktörü

Detaylı

ACER CİNSİNİN ORMAN ALTI FLORASI

ACER CİNSİNİN ORMAN ALTI FLORASI ACER CİNSİNİN ORMAN ALTI FLORASI Acer campestre L.-Ova akçaağacı Yayılışı: Kuzey ve Güney Avrupa hariç tüm Avrupa, Trakya ve Kuzey Anadolu, Kafkasya, Kuzey İran, Kuzey- Batı Afrika da yayılış gösterir.

Detaylı

DEPREM BÖLGELERİ HARİTASI İLE İLGİLİ BAZI BİLGİLER. Bülent ÖZMEN* ve Murat NURLU**

DEPREM BÖLGELERİ HARİTASI İLE İLGİLİ BAZI BİLGİLER. Bülent ÖZMEN* ve Murat NURLU** DEPREM BÖLGELERİ HARİTASI İLE İLGİLİ BAZI BİLGİLER Bülent ÖZMEN* ve Murat NURLU** *Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi e-mail: bulentozmen@gazi.edu.tr ** Afet İşleri Genel Müdürlüğü,

Detaylı

talebi artırdığı görülmektedir.

talebi artırdığı görülmektedir. K üçükbaş hayvan yetiştiriciliği diğer hayvancılık kollarına göre yapısal, ekonomik ve teknoloji kullanımı yönleriyle farklılıklar göstermektedir. Büyükbaş hayvancılığa göre birim alandan sağladığı yarar

Detaylı

Türkiye: Gelecek Nesiller İçin Fırsatların Çoğaltılması. Erken Çocukluk Gelişimi Konferansı 12-13 Ekim 2010

Türkiye: Gelecek Nesiller İçin Fırsatların Çoğaltılması. Erken Çocukluk Gelişimi Konferansı 12-13 Ekim 2010 Türkiye: Gelecek Nesiller İçin Fırsatların Çoğaltılması Erken Çocukluk Gelişimi Konferansı 12-13 Ekim 2010 Giriş 1. Motivasyon 2. Fırsat Eşitsizliği Yaşam sonuçları Günümüzde çocuk gelişimi sonuçları 3.

Detaylı

T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ACİL DURUM PLANI HAZIRLAMA

T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ACİL DURUM PLANI HAZIRLAMA T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ACİL DURUM PLANI HAZIRLAMA Yusuf Ziya BOLAT İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Endüstri Mühendisi 2016, ANKARA İçerik Acil

Detaylı

ORMAN MÜHENDİSİ TANIM. Orman alanlarının saptanması, ağaçlandırılması, korunması, işletilmesi ve geliştirilmesi gibi konularda hizmet yürüten kişidir.

ORMAN MÜHENDİSİ TANIM. Orman alanlarının saptanması, ağaçlandırılması, korunması, işletilmesi ve geliştirilmesi gibi konularda hizmet yürüten kişidir. TANIM Orman alanlarının saptanması, ağaçlandırılması, korunması, işletilmesi ve geliştirilmesi gibi konularda hizmet yürüten kişidir. A- GÖREVLER KULLANILAN ARAÇ, GEREÇ VE EKİPMAN - Orman alanlarını saptar,

Detaylı

Birsen DURKAYA, Ali DURKAYA ZKÜ Bartın Orman Fakültesi, BARTIN

Birsen DURKAYA, Ali DURKAYA ZKÜ Bartın Orman Fakültesi, BARTIN ZONGULDAK ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ ULUDAĞ GÖKNARI-SARIÇAM-DOĞU KAYINI KARIŞIK MEŞCERELERİNİN VERİM GÜCÜ İLE BAZI FİZYOGRAFİK VE EDAFİK FAKTÖRLER ARASINDAKİ İKİLİ İLİŞKİLER Birsen DURKAYA, Ali DURKAYA ZKÜ

Detaylı

İstatistik ve Olasılık

İstatistik ve Olasılık İstatistik ve Olasılık KORELASYON ve REGRESYON ANALİZİ Doç. Dr. İrfan KAYMAZ Tanım Bir değişkenin değerinin diğer değişkendeki veya değişkenlerdeki değişimlere bağlı olarak nasıl etkilendiğinin istatistiksel

Detaylı

MATEMATİK DERSİNİN İLKÖĞRETİM PROGRAMLARI VE LİSELERE GİRİŞ SINAVLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

MATEMATİK DERSİNİN İLKÖĞRETİM PROGRAMLARI VE LİSELERE GİRİŞ SINAVLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ MATEMATİK DERSİNİN İLKÖĞRETİM PROGRAMLARI VE LİSELERE GİRİŞ SINAVLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Ahmet ÇOBAN Cumhuriyet Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü, SİVAS ÖZET: Bu araştırma, Matematik

Detaylı

BOLKAR DAĞLARI DOĞAL KIZILÇAM (Pinus brutia Ten.) POPULASYONLARININ İZOENZİM ÇEŞİTLİLİĞİ

BOLKAR DAĞLARI DOĞAL KIZILÇAM (Pinus brutia Ten.) POPULASYONLARININ İZOENZİM ÇEŞİTLİLİĞİ Orman Bakanlığı Yayın No: 082 ISSN: 1300-7912 DOA Yayın No: 9 BOLKAR DAĞLARI DOĞAL KIZILÇAM (Pinus brutia Ten.) POPULASYONLARININ İZOENZİM ÇEŞİTLİLİĞİ ODC : 165.3 Isoenzyme Diversity In Turkish Red Pine

Detaylı

BÜKME. Malzemenin mukavemeti sınırlı olduğu için bu şekil değişimlerini belirli sınırlar içerisinde tutmak zorunludur.

BÜKME. Malzemenin mukavemeti sınırlı olduğu için bu şekil değişimlerini belirli sınırlar içerisinde tutmak zorunludur. BÜKME Bükme işlemi bükme kalıpları adı verilen ve parça şekline uygun olarak yapılmış düzenlerle, malzeme üzerinde kalıcı şekil değişikliği meydana getirme olarak tarif edilebilir. Bükme olayında bükülen

Detaylı

Aksi durumda yabacı bir bölgeden getirilen ırk/ırklar o yöreye uyum sağlamış yerel ırklarla polen alışverişine giriştiklerinde genetik tabanda

Aksi durumda yabacı bir bölgeden getirilen ırk/ırklar o yöreye uyum sağlamış yerel ırklarla polen alışverişine giriştiklerinde genetik tabanda Ağaçlandırma çalışmalarına temel oluşturacak tohum sağlanmasını emniyetli hale getirebilmek için yerel ırklardan elde edilen tohum kullanılması doğru bir yaklaşımdır. Aynı türde de olsa orijin denemeleri

Detaylı

ARAŞTIRMA YAKLAŞIM - DESEN ve YÖNTEMLERİ

ARAŞTIRMA YAKLAŞIM - DESEN ve YÖNTEMLERİ ARAŞTIRMA YAKLAŞIMLARI ARAŞTIRMA YAKLAŞIM - DESEN ve YÖNTEMLERİ NİCEL NİTEL KARMA Mustafa SÖZBİLİR 2 Nicel, Nitel ve Karma Araştırma Nicel Araştırma Nitel Araştırma Nicel araştırma Nitel araştırma NİCEL:

Detaylı

YGS MATEMATİK DENEME SINAVI I

YGS MATEMATİK DENEME SINAVI I YGS MATEMATİK DENEME SINAVI I Sınav 2015 ve sonrası YGS sınavlarının müfredatına uygundur. 1. -2 [3 (2-5)-(2-3 5)] = işleminin sonucu kaçtır? A) -10 B) -8 C) 6 D) 10 E) 12 5. A= 24 + 2 2 olup 24 2 2 ifadesinin

Detaylı

Örtü Altında Elma Yetiştiriciliği

Örtü Altında Elma Yetiştiriciliği Örtü Altında Elma Yetiştiriciliği Ülkemiz diğer meyve türlerinde olduğu gibi, yumuşak çekirdekli meyve yetiştiriciliğinde de çok büyük bir potansiyele sahiptir. Ancak bu potansiyelden geçmişte gereği kadar

Detaylı

Türkiye deki Ateşli Silahlar ile İşlenmiş Suçlar ve İlgili İstatistikler

Türkiye deki Ateşli Silahlar ile İşlenmiş Suçlar ve İlgili İstatistikler Kitap Bölümü DERMAN Türkiye deki Ateşli Silahlar ile İşlenmiş Suçlar ve İlgili İstatistikler Hüseyin Candan Giriş Şiddet yaşamın kaçınılmaz bir parçası haline gelirken, bunda siyasal, psikolojik, kültürel

Detaylı

ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜKLERİ ARAŞTIRMA KONUSU ÖNCELİKLERİ KAVAK VE HIZLI GELİŞEN ORMAN AĞAÇLARI ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ/İZMİT

ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜKLERİ ARAŞTIRMA KONUSU ÖNCELİKLERİ KAVAK VE HIZLI GELİŞEN ORMAN AĞAÇLARI ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ/İZMİT ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜKLERİ ARAŞTIRMA KONUSU ÖNCELİKLERİ KAVAK VE HIZLI GELİŞEN ORMAN AĞAÇLARI ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ/İZMİT 1. Kavak ve söğüt ağaçlandırmaları 2. Hızlı gelişen türlerle endüstriyel

Detaylı