Çocuk Ruh Sağlığı Ders Notları

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Çocuk Ruh Sağlığı Ders Notları"

Transkript

1 Çocuk Ruh Sağlığı Ders Notları V Yrd. Doç. Dr. Müge YURTSEVER KILIÇGÜN Erzincan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği Anabilim Dalı Bahar Yarıyılı

2 Çocuklarda Uyum ve Davranış Bozuklukları Davranış, bireyin dışardaki diğer insanlarca da doğrudan doğruya gözlemlenebilecek tüm eylemleridir. Uyum ise bireyin sahip olduğu özelliklerinin kendi benliğiyle içinde bulunduğu çevre arasında dengeli bir ilişki kurabilmesi ve bu ilişkiyi sürdürebilmesidir. Çocuğun belirli bir sınır ya da engellenmesinden sonra çevresiyle olan ilişkilerinin bozulması uyumsuz davranışları sergilemesini doğurur. Kişilik, en uygun ortamlarda bile, pek çok sorunlar çözümlenip, engeller aşılarak geliştirilir. Çocuk gelişiminin doğal seyri içinde bir yandan yeni yetenekler ve beceriler kazanırken, bir yandan da pek çok sorunlarla karşılaşmaktadır. Çözümlediği her sorun ve engel, çocuğun ruhsal gücünü artırmakta ve kendi sorunlarıyla baş etmeyi öğrenmektedir. Böylece ebeveyn koruyuculuğuna daha az ihtiyaç duyarak, bağımsız davranışa yönelmektedir. Davranış bozuklukları; çocuğun çeşitli ruhsal ve bedensel nedenlere bağlı, iç çatışmalarını davranışlarına aktarması sonucu ortaya çıkar. Hırçınlık, sinirlilik, saldırganlık, inatçılık, yalan söyleme, bir şeyler çalma, küfür gibi davranışlar davranış bozukluklarına girer. Çocuklar her yeni gelişim dönemine, basamağına geçtiklerinde birtakım yeni beceriler kazanırlar. Çocuğun edindiği her yeni beceri, çözülmesi gereken sorunu da beraberinde getirir. Gelişim basamaklarında karşılaşılan sorunlar olağan ve geçicidir, fakat çocuk bu dönemlerinde çevresindeki yetişkinlerin, anne babanın yanlış tutumlarına maruz kalırsa veya sorunlarını çözerken engellemelerle karşılaşırsa, dönemsel yani olağan diye nitelenen bu sorunların çözümü yeni gelişim dönemlerine ve çocuğun ileriki yaşlarına ertelenir. Bunlara tepki olarak çocukta duygusal düzeyde bozukluklar görülebilir ve olağan sorunlar büyür. Bu olumsuz tepkiler uyum ve davranış bozuklukları olarak adlandırılır. Örneğin, 2 ila 3 yaşında çocuğa tuvalet eğitimi verilmezse, kendi başına yeme alışkanlığı kazandırılmazsa, bu sorunlar sonraki dönemlere aktarılır ve yeni dönem sorunlarıyla katlanarak büyür. 2 ila 6 yaş oyun çağında oyuna doymamış ya da arkadaşlık ilişkisi kuramamış bir çocuk, okul çağı 6 ila 12 yaşında, toplu oyunlara katılmaz, onlarla kaynaşarak çağını yaşamak yerine, sürekli yalnız kaldıysa, ileride içine kapanık bir çocuk ve yetişkin olabilir. Buna mukabil bir önceki dönemin sorunlarıyla başa çıkmak zorunda kalır. Çocukların davranış problemleri göstermelerinde, ebeveyn-çocuk arasındaki karşılıklı etkileşimin rolü çok önemlidir (Kandır, 2000). Anne-baba arasındaki anlaşmazlıklar, aile bütünlüğünün bozulması (Sezer, 2006), çocuğun stresli bir aile ortamı içinde yetişmesi (Beautrais, Fergusson ve Shannon, 1982), yoksulluk (Sezer, 2006; Anselmi ve ark., 2004), baba yokluğu, ailenin çocukla yeteri kadar ilgilenmemesi, çocuğun uzun süre aile dışında yetiştirilmesi, çocuğun ebeveynlerinden biri tarafından terk edilmesi (Ziyalar, 1984) gibi nedenler çocukları olumsuz etkileyerek, alt ıslatma, tırnak yeme, yalan söyleme, inatçılık, okula gitmek istememe, iştahsızlık ve çalma gibi davranış problemlerine yol açabilmektedir (Sezer, 2006). Annede görülen ruhsal problemler, çocuğun anneden yeterli ilgi problemlerinin ortaya çıkmasına, duygusal ve bilişsel gelişiminde duraklamaya, bedensel rahatsızlıklara, depresyona, anksiyete ve korkulara, düşmanlığa, saldırganlığa, okula uyum gösterememe, dikkat eksikliği ve hiperaktivite gibi davranış problemlerine neden olabilmektedir (Gürşimşek ve ark., 2006). Örneğin öfke ve saldırganlık tepkisi, bebek ve küçük çocuklarda, bir kimse ya da olay tarafından engellendiklerinde ve hareketlerine sık sık karışıldığında, ayrıca giriştikleri eylemler durmadan baltalandığı zaman ortaya çıkmaktadır. 1

3 Ayrıca, öğrenme ve modeli örnek almanın saldırganlığın oluşumu üzerinde önemli bir etkisi bulunmaktadır. Ayrıca, çocukların belli durumlarda gösterdikleri saldırgan davranışları anne-babaları tarafından da pekiştirilirse, çocuğun saldırganlığı bir kişilik özelliği oluncaya kadar genelleyebilmektedir (Başal, 2012). Bununla birlikte, anne baba tutumları da davranış problemlerine neden olabilmektedir. Annebaba tutumları anne-babanın demokratik, otoriter, duyarsız, mükemmelci, ihmalci, hükmedici, cezalandırıcı, koruyucu veya reddedici tutumlarının çocuk üzerinde çok farklı etkileri olabilmektedir (Arı, 2005). Demokratik anne-baba tutumuna sahip aile ortamında, anne-babalar sıcak ve ilgilidir. Karşılıklı sevgi ve saygı çerçevesinde çocuğun varlığına ve isteklerine saygı duyulmakta, sabırlı ve duyarlı bir şekilde çocuklar dinlenmekte, aile içinde verilecek olan kararlarda çocukların görüşleri alınmakta, çocuğun duygularına değil, davranışlarına sınır konulmakta, eleştiri, kişiliğe değil, yaptığı işe yönelik yapılmaktadır (Nas, 2001; Aslan, 1992). Çocuğa güven duyulmakta ve çocuk desteklenmektedir. Uyulması gereken kurallar önceden belirlenmiş ve sınırları çizildiği için, çocuk, hangi davranışı yaptığında ödül, hangi davranışı yaptığında ceza alacağını bilmektedir (Tuzcuoğlu, 2003). Bu tutuma sahip aile içinde yetişen çocukların genellikle, sosyal yeterliliğe sahip, becerikli, yardımsever, arkadaş canlısı, diğer insanların gereksinimlerine duyarlı olan, ne istediğini bilen, özgüven ve sosyal sorumluluk sahibi çocuklar oldukları görülmektedir (Aslan, 1992). Otoriter tutuma sahip anne-babalar, çocuğun nedenini kavrayamadığı yasaklar koymakta, kişiliğine yönelik eleştiriler yöneltmekte, çocuğa fiziksel cezanın yanında sözlü cezalar da vermektedirler (Aslan, 1992). Korku nedeniyle ya da anne babasının olası bir patlamasını engellemek için iyi davranan çocuklar, otoriteden uzak olduklarında onlara hizmet edecek olan içsel disiplini geliştirememektedirler (Pantley, 2002). Otoriter ailede yetişen çocuklarda, sevginin esirgenmesi ve sık uygulanan cezalar nedeniyle, olumsuz benlik algısı, kendine güvensizlik, isteksizlik, çekingenlik ve pasif bir kişilik yapısı, özellikle erkek çocuklarda yüksek saldırganlık gibi olumsuz davranışlar geliştiği (Aslan, 1992; Çağdaş, 2003), özgüven eksikliği ve anne-babalarının kendilerini sevmediklerine dair inançlar geliştirilmesi nedeniyle, çocuklar; okulda ve çevrede saldırgan, yaramaz, başkalarına zarar veren ve derslerinde başarısız olan çocuklar durumuna düştükleri (Alıcıgüzel, 2001) belirlenmiştir. Aşırı baskıcı ve otoriter bir aileye sahip olma, böyle bir ailede çocuğun sürekli azarlanarak eleştirilmesi, kıskançlık, ilgisizlik ve sevgisizlik yaşanması (Yavuzer, 1999), çocuğun çözemediği korku, kaygı, yalnızlık ve aşağılık duygusu (Pekçağlayan, 1991) gibi faktörler tırnak yeme davranışının sergilenmesine neden olmaktadır. Aşırı hoşgörülü anne-babalar, çocuklarına karşı sıcak ve sevecen olmakla beraber, çocuklarını hiçbir şekilde kontrol etmemekte, çocuklarının bütün konularda kararlarını kendilerinin vermelerine izin vermekte, çocuğa sınırsız haklar tanımakta, çocuğun davranışlarına hiçbir sınırlama getirmemekte, bazen de ihmale varan bir şekilde hatalı davranışlarını bile büyük bir hoşgörü ile karşılayarak kabul etmektedirler. Bu tutuma sahip anne babalar, çocuk kasıtlı olarak çevresine zarar verse bile bu davranışını kabul etmediklerini belirten bir tepki göstermemektedirler (Çağdaş, 2003). 2

4 Bu tutum içinde yetişen çocuklar kendilerini güvensiz hissetmekte, benmerkezci olmakta, asi ve saldırgan davranışlar sergilemektedirler. Yaşamlarında sınırları öğrenemedikleri için başkalarıyla işbirliği yapamamakta, bu nedenle sosyal ilişkilerde başarısız olmaktadırlar (Yavuzer, 2004). Neyin doğru, neyin yanlış olduğu öğretilse bile, uygulama ve denetleme düzensiz olduğundan, davranışlara sınır çekilmediğinden, verilen cezalar çok yetersiz kalmakta ve çocuk doğru davranışı kazanamamaktadır (Yörükoğlu, 2002). Yaşamaları gereken deneyimleri kazanamadıkları ve aileden ayrılıp sosyal hayatın içine girdiklerinde gereğince hazırlanamadıkları için çoğunluğa uyamamakta, beceriksiz, çekingen, sakar ve korkak görünmektedirler (Altınköprü, 2003). Dengesiz ve tutarsız tutuma sahip anne babalar, bir gün hoşgörü ile karşılanan davranışı, bir diğer gün cezalandırmakta, çocuklarından bir şey yapmasını istediklerinde ve ceza verdiklerinde de nedenini açıklamamaktadırlar (Çağdaş, 2003). Çocuğa eğitim verilirken, anne-babanın çocuğun normal bir davranışına aşırı tepki göstermemesi, dengeli, tutarlı ve kararlı bir tutum içinde olmaları, çocuğun neyi yapıp neyi yapmayacağını öğrenmesine yardımcı olmaktadır. Bu şekilde davranan anne babalar, aynı zamanda çocuğun sosyalleşme çabasına katkıda bulunmaktadırlar (Gander ve Gardiner, 1993; Alıcıgüzel, 2001). Sürekli dengesiz ve kararsız tutum içinde olan anne-baba kendi tutarsızlıklarını çocuklarına da aktarmakta ve sürekli tutarsız davranış ve tutumlarla karşı karşıya kaldığı için çocuk da şaşırmakta; korkular, kuruntular ve ilgiyi üstüne çekecek sorunlar çıkarmaktadırlar (Yörükoğlu, 1992). Aşırı koruyucu tutuma sahip anne babalar, gerektiğinden fazla kontrol, özen ve ilgi gösterilerek çocuğun her türlü sınırlamalar getirmekte, çocuk adına her türlü kararı vermekte, çocuğun gereksinim duymadığı olaylarda bile müdahale etmekte, çocuğun yapması gereken birçok şeyi, çocuk üzülmesin, yorulmasın, zorlanmasın düşüncesiyle kendileri yapmaktadır (Tuzcuoğlu, 2003; Navaro, 1989). Böylece, çocuğun bağımsız davranmasını ve kendine güven duymasını engellemekte, savunmasız, çabuk uyum gösteren, diğer kimselere aşırı bağımlı, dıştan denetimli, sürekli başkalarının yönetiminde olmaya eğilimli, güvensiz ve utangaç bir kimlik kazanmalarına neden olmaktadırlar. Bu tutuma sahip ailede yetişen çocuklar, kendi yaşamlarındaki olaylardan kendilerini değil, başkalarını sorumlu tutmaktadırlar (Navaro, 1989; Cüceloğlu, 2005). Hatta bu bağımlılık çocuğun yaşamı boyunca sürebilmekte ve aynı koruyucu tutumu gelecekte eşinden de bekleyebilmektedir (Yavuzer, 2004). Evde aşırı bir koruma ve yardım ortamı içinde yetişen çocuk, aile bireyleri arasında dengeli, iyi huylu ve mutlu bir izlenim bırakabilmekte, ancak ev dışında, bu özenden yoksun olduğu bir çevrede, örneğin okulda, çekingen, mutsuz ve beceriksiz olabilmektedir (Altınköprü, 2003). Aşırı koruyucu anne-baba davranışları, çocuklarda okul fobisinin ortaya çıkmasına (Başal, 2012), gece altını ıslatmalara, içine kapanmaya ve utangaçlık görülebilmesine neden olmaktadır (Yavuzer, 1998). Reddedici ve itici tutuma sahip anne-babalar, çocuğu çeşitli nedenlerden dolayı istememekte ve ona karşı düşmanca duygular beslemektedirler (Çağdaş 2003). Bu tutuma sahip ailede yetişen, reddedilme duygusunu yaşayan, anne babalarının sevgi, ilgi ve şefkatinden yoksun olan çocuklarda olumlu bir benlik saygısı ve özgüven duygusu gelişememekte, sürekli bir şeyi ya da sahip olduklarını kaybetme korkusu ve insanlara güvensizlik duygusu gelişmektedir. Beklenilen davranışları gösterdiği halde, yine de kabul edilmeyen çocuk, onaylanan ve onaylanmayan davranışlarının ayrımını yapmada güçlük çekmektedir (Geçtan, 2006; Tuzcuoğlu, 2003; Çağdaş, 2003). Bu tür bir ortamda yetişenler, normal çocukların canlılığından yoksun olup, sevgisizlikten kaynaklanan duygusal bir açlık içindedirler (Geçtan, 2006). 3

5 Denetleyici ve yargılayıcı bir tutum içinde olan anne babalar, çocuğun tutum ve davranışlarını değiştirme amacı çocukları, sürekli bir denetim altında oldukları için, bu çocukların en küçük yanılgıları ve yaramazlıkları gözden kaçmamakta; hemen üstünde durulmakta ve düzeltme yoluna gidilmektedir. Çocuğun kurallara sıkı sıkıya uyması beklenmekte ve durum ve koşullar ne olursa olsun, anne-babaya boyun eğmesi gerekmektedir (Yörükoğlu, 2002). Yargılayıcı tutumda ise; anne ve babalar sürekli olarak, çocuğun davranışlarını iyi, kötü, ayıp biçiminde değerlendirdiğinden, çocuklar küçük yaştan itibaren yargılama tutumunu içselleştirmektedirler. Yargılayıcı tutum, çocuğun kendisini anlaşılmamış, itilmiş, haksızlığa uğramış birisi olarak görmesine neden olmakta, böylece çocuk, iletişimi kesip, savunmaya geçmeye ve karşılık vermeye zorlanmaktadır (Cüceloğlu, 1996; Kaya, 2003). Çocuklarını olumsuz yönde sürekli eleştiren, kısıtlayan, onların duygu ve düşüncelerini doğal bir biçimde ifade etmesini engelleyen anne babalar, pısırık, çekingen, içine kapalı, alıngan bireyler yetiştirmektedirler (Cüceloğlu, 1996). Farklı tutumlarda yetişen çocuklarda farklı davranışlar gelişmektedir (Hakan, 2003). Çocuğun kendisine güvensizliği, içdenetim özelliğine sahip olmayışı ve kendi ayaklarının üzerinde duramayışı büyük ölçüde, hatalı anne-baba tutumlarından kaynaklanmaktadır (Kaya, 2003). Rol model olan anne-babanın tutumu, gelişmekte olan çocuğun kişiliğini etkilemektedir (Yavuzer, 2004). Çocuklarda ruhsal sorunlar yalnızca ailenin yanlış tutumlarına bağlı olarak gelişmez, dış etkenlerden, çevresel faktörlere bağlı olarak da gelişebilir. Yangın, deprem, tüp patlaması, kaçırılma, araba kazası geçirme, cinsel saldırıya uğrama gibi travmatik olaylar; evdeki kavga ve huzursuzluklar, aile içi şiddet gibi aile içi sorunlar; ölüm veya boşanma nedeniyle anne babadan uzak kalma gibi kayıp ve ayrılıklar da uyum ve davranış bozukluklarına yol açan çevresel faktörlere örnek olarak verilebilir. Bu tür olaylar ve sorunlar yaşayan çocuklar çeşitli korkular geliştirir ve örselenmesine bağlı olarak, ruhsal belirtiler ortaya çıkar. Bu tür dış örselenmelerde çocuğun tekrar ruhsal sağlığına dönmesinde anne babanın destekleyici tutumu çok önemlidir. Çünkü anne baba tutumu sorunu düzeltici yönde de, çocuğun uyumsuzluğunu tamamen artırıcı yönde de olabilir. Yine bir sorunda çocuğun yapısı veya geçirdiği hastalıklarla ilgilidir. Örneğin, beyin incinmesiyle doğan, sakatlığı veya herhangi bir süreğen hastalığı olan çocuklarda uyumsuzluk belirtileri gösterirler. Kişilik gelişiminin büyük oranda tamamlandığı bilinen erken çocukluk döneminde, çeşitli nedenlerden ötürü ortaya çıkan davranış problemleri, çocuğun ileriki yaşamında arkadaşlarıyla ve sosyal çevresiyle olan etkileşimlerini olumsuz yönde etkileyecektir. Dolayısıyla, davranış problemlerinin erken dönemde belirlenmesi, nedenlerinin öğrenilmesi, çözümü ve davranışın kalıcı hale gelmemesi açısından oldukça büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, çocuklarda görülen davranış problemlerinin ve bu problemlerin ortaya çıkmasına neden olan anne baba tutumlarının belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca, iyi ilişkiler kurabilen, sağlıklı, mutlu ve başarılı çocuklar yetiştirmede annebabalara ve onlara rehberlik yapabilecek öğretmenlere büyük görevler düşünülmektedir. Okulöncesi eğitim kurumlarında gözlenen davranış problemleri, öğretmenlerin sınıf aktivitelerini gerçekleştirmelerinde zorluk yaşamalarına ve daha yavaş ilerleme sağlamalarına da neden olmaktadır (A-Sahel, 2006). Davranış problemi gösteren çocuklar, arkadaşları tarafından dışlanabildikleri gibi, onlardan öğrenebilecekleri bazı sosyal becerilerden de yoksun kalabilmektedirler (Erbaş, 2002). 4

6 Bir çocuğun davranışının bozukluk sayılabilmesi için bazı ölçütler gerekir. Bu ölçütler: 1. Yaşa uygunluk Her gelişim döneminin kendine özgü davranışları vardır. Bu nedenle çocuğun içinde bulunduğu gelişim döneminin özelliklerini iyi bilmek gerekir. Örneğin, 2 yaş çocuğu negativist, hareketlidir, ve istenilen şeyi katîyen yapmaz. Freud un anal, Erikson un özerkliğe karşı kuşku ve utanç dönemine rastlayan bu yaşlarda çocuk, özerk bir birey olduğunu öğrenir. Kendisi istemezse altının değişmesini istemez, öpülmeyi reddeder. 3 ila 5 yaş çocuğu dikkat çekmek ister. Hayal dünyası çok geniş olduğu için inanılmaz öyküler anlatabilir. Henüz yalanla yalan olmayı ayırt edemezler. Bu nedenle bu yaşlardaki çocukların anlattıkları yalan olarak kabul edilmezken, 11 ila 14 yaşlarındaki çocuklarda görülen yalan normalden sapan bir davranış olarak kabul edilir. 2. Yoğunluk Bir davranışın bozukluk olarak kabul edilmesindeki ikinci ölçüt yoğunluktur. Örneğin, 5 yaş çocuğunda öfke ve huysuzluk doğalken, bu davranış başkasına fiziki zarar verme şekline dönüşürse, davranış bozukluğuna girer. 3. Süreklilik Çocuğun belirli bir davranış türünü ısrarlı bir biçimde ve uzun zaman devam ettirmesidir. 4. Cinsel Rol Beklentileri Erkeklerde kızlara oranla daha saldırgan olmaları beklenirken, davranışları ile erkeklere benzer saldırgan davranan kızların davranışları normalden sapan davranış kategorisine girer. Çocuklarda görülen uyum ve davranış bozukluklarından bazıları şöyle sıralanabilir; altını ıslatma ve dışkı kaçırma, psikolojik kökenli kekemelik, parmak emme, tırnak yeme, karşıt gelme, fobiler ve korkular, yeme bozuklukları ve iştahsızlık, uyku bozuklukları, mastürbasyon, içe kapanıklık, çalma, yalan söyleme, aşırı hareketlilik, saldırganlık, saç yolma, uyur gezerlik, bağımlılık ve aşırı inatçılık. Ruhsal belirtiler, tek başlarına çocuğun uyumsuz ve dengesiz olduğunu göstermezler. Uyumsuz davranış gösteren çocuklarda genel olarak ve sık sık şu davranışlar gözlenir; Sinirlidirler, huysuz ve rahatsızdırlar. Tırnak yeme, parmak emme gibi davranışlar gösterir. Zorbalık yaparlar. Otoriteye direnirler Devamlı gerilim içindedirler. Yalan söylerler Çalma davranışı gösterirler Motivasyonları sınırlıdır. Okul devamsızlıkları ve evden kaçma vardır. Enerjilerini belli bir alanda toplayamazlar. Utangaç, korkak, endişeli ve şüphecidirler. Son derece sakin olabilirler. 5

7 Çocuğun davranışlarının uyumsuz olduğunu söyleyebilmemiz için, saydığımız bu belirtilerin birkaç tanesini en az 6 ay süreyle göstermesi beklenir. Bunun yanı sıra çocuğun gelişim dönemine de dikkat edilmelidir. Örneğin, 4 ila 5 yaşına kadar çocukların gece işemeleri normaldir. Hatta okul çağında bile ara sıra işeme normal sayılabilir. Çünkü yatağa işeme davranışı tek başına uyumsuzluk belirtisi değildir. Bu belirtinin sıklığı ve eşlik eden davranışların yoğunluğu önemlidir. Ruhsal uyumsuzlukların büyük bir çoğunluğu, çocukluk çağından gelmektedir. Bu nedenle, çocuğun ailesi ve çevresi ile ele alınması gerekmektedir. Gelişiminin doğal seyri içinde aşması gereken sorunları, yardımsız çözmeye çalışan bir çocuk, kendi başına uçmayı öğrenmeye çalışan bir kuş gibi boşa çabalar ve çabuk yorulur. Böylece bir çocuğun, tedirgin ve mutsuz olması yanında ruhsal olgunlaşması da yaşıtlarından geri kalır. Genel Olarak Davranış Bozukluklarının Nedenleri Dikkati çekmek: Çocuğa gerekli ilgi ve sevgi gösterilmediği takdirde ya da yeterli kaliteli zaman ayrılmadığında dikkat çekmek için davranış bozukluklarına yönelir. Ebeveyne karşı güç kazanma isteği İntikam alma isteği: Özellikle dayak yiyen, sevgi verilmeyen, ilgi gösterilmeyen çocuk anne babasından intikam almak ister. Aşırı otoriter, katı disiplin ve baskıcı tutum ana babaya karşı öfke ve nefret duygularının gelişmesine ve buna paralel olarak başkaldırıcı bir birey oluşmasına neden olur. Yetersizlik: Çocuğun kendine güvensiz olması davranış bozukluklarına neden olur. Anne babanın aşırı koruyucu, hoşgörülü tutumu, gerektiğinden fazla özen gösterilmesi fazla kontrol anlamına gelir. Sonuçta çocuk diğer kimselere karşı aşırı bağımlı, kendine güveni olmayan, duygusal olarak çabuk kırılan bir kişi olur. Bu durum çocuğun kendi kendisine yetmesine olanak vermez ve davranış bozukluklarına neden olur. Uyum Bozukluğu ile Normal Davranışı Birbirinden Ayırt Etmek Gerekir Aileler genel olarak, çocuğun gelişim dönemine bağlı olarak yaşadığı olağan sorunlarla, uyum bozukluğu olarak kabul edilen davranışlar arasında ayrım yapmanın zor olduğunu ifade ederler. Ebeveyn için bu ayrımı sağlıklı biçimde yapmak çok zordur, fakat belirli kriterleri göz önünde bulundurarak en azından bir uzmana başvurmaları gerekip gerekmediğini tespit edebilirler. Örneğin, alt ıslatma davranışını ele alalım. Bir buçuk yaşında tuvalet eğitimi almış bir çocuğun, sonraki 1-1,5 yıl zaman zaman altına kaçırması normaldir. Çünkü ilk zamanlarda çocuk kaslarını kontrol etmekte güçlük çekebileceği için tuvalet eğitimini takiben gece ve gündüz görülebilen altını ıslatma davranışı normal kabul edilmelidir. Ancak, çocuk 3,5-4 yaşından sonra da altını ıslatma davranışına devam ediyorsa bu davranış uyum bozukluğu olarak kabul edilebilir; çünkü artık yeni bir beceriyi yani tuvalet eğitimini kazanmak için gerekli olan adaptasyon sürecini aşmıştır. Bunun gibi, bebeklik dönemindeki parmak emme davranışı normal kabul edilirken, 1 yaşından sonraki parmak emme davranışı uyum bozukluğuna işaret eder. Anne babaların çocuğun yaş gruplarında karşılaştığı sorunların normal, kısa süreli ve geçici olduğunu tespit edebilmesi için bu konularda bilinçli ve bilgili olması gerekmektedir. Bu nedenle tüm ebeveyn, insanın kişilik gelişiminde çok önemli olan 0-6 yaş döneminde 6 ayda bir bile olsa, çocuklarının gelişimlerini kontrol ettirmeleri, ebeveynin farkına varamadığı bir sorun olup olmadığını öğrenmeleri ve ortaya çıkabilecek olası uyum ve davranış bozukluklarına karşı önlem almaları için karşılaşılan durumun ağırlığına göre bir çocuk psikiyatristi, oyun terapisti, psikolog, psikolojik danışman, çocuk gelişim uzmanlarına başvurmalarında fayda vardır. 6

8 Uyum ve Davranış Bozukluklarında Yanlış Anne Baba Tutumları Uyum ve davranış bozuklukları, yukarıda sözünü ettiğimiz gibi yanlış anne baba tutumlarına bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bazen de, davranış bozukluğu başka bir faktöre bağlı olarak ortaya çıkar, ancak yanlış anne baba tutumları nedeniyle; Karşılaşılan durum, tırmanarak artabilir. Yeni uyum ve davranış bozukluklarının ortaya çıkmasına neden olabilir. Öz güven eksikliği, içine kapanıklık, aşırı kaygılı olma gibi sorunların ortaya çıkmasına katkıda bulunarak kişilik gelişimini olumsuz etkileyebilir. Uyum ve davranış bozukluğu geliştiren çocukların ebeveyn yanlış tutumları şöyle özetlenebilir: Anne babalar çocuklarının bilinçli olarak belirli yaptıklarını düşünerek sorunu görmezden gelir veya davranışı ve çocuğu baskı altına almaya çalışır. Oysa çocukların çok büyük bir çoğunluğu, bilinçli olarak bu davranışları sergilemez. Çevrelerine bir mesaj vermek için, yani Lütfen beni dinle. Duygusal bir kırıklık yaşıyorum, dikkatini bana ver mesajını iletmektedirler. Rahatsız oldukları durumu ifade etmek için bunu yaparlar. Anne babalar sorunu gidermek için, davranışı yapan çocuğu küçük düşürücü, aşağılayıcı ve suçlayıcı tavırlar sergilerler. Bazı aileler sorunu gidermek için çeşitli ceza yöntemlerine, hatta şiddete bile başvurmaktadırlar. Mastürbasyon yapan çocuğa ceza vermek, parmak emmen çocuğun ağzına biber sürmek ve altını ıslatan çocuğu deşifre etmek örnek olarak verilebilir. Ailelerin, cezadan, suçlayıcı tavır ve baskıcı tutumlardan uzak durmaları gerekir. Bu tip tutumlar sorunu artırmaktan başka bir işe yaramaz. Bazı aileler ise, sorunu kendi haline bırakıp, kendiliğinden geçmesini bekler. Hâlbuki, uyum ve davranış bozuklukları kendiliğinden geçmez, bu bozukluğun altında yatan sebepler ortadan kaldırıldıktan sonra geçer. Zaman içinde kendiliğinden geçen inatlaşma, parmak emme, altını ıslatma vb. sorunlar yukarıda sözünü ettiğimiz normal dönemsel sorunlardır. Uyum bozukluğu olarak ortaya çıkan davranışlar ise ileriki yaşlarda ortadan kalkmış gibi gözükse de ya yeni bir sorun olarak, ya da tekrarlanarak karşımıza çıkar. Örneğin, parmak emme davranışı okul yıllarında tırnak yeme veya özgüven eksikliği olarak yeniden belirebilir. Altını ıslatma davranışı olan 2,5 ve 5 yaşlarında iki çocuğu ele alalım; 2,5 yaşındaki çocuğun sorunu 6 ay içinde kendiliğinden geçebilir, çünkü bu yaşta görülen davranış normaldir; ancak 5 yaşındaki çocuğun davranışı kendiliğinden geçmez, çünkü bu bir uyum bozukluğudur. Davranış bozukluğu olan çocuklarla olumlu ilişki nasıl kurulması gerekir? 1. Karşılıklı Saygı Çocuklarımızı birer emanet görüp, onlara gerekli şefkat ve sevgimizi göstermenin yanında saygı göstermeyi de öğrenmeliyiz. Azarlamak, bağırmak, yüksek sesle çağırmak, vurmak, susturmak, tutarsız davranmak çocuğa saygısızlık ve değersizliğin göstergesidir. Her çocuğu ayrı bir birey olarak görüp, fikirleri sorulmalı ve fikirlerine saygı gösterilmelidir. Bu neticede çocuğa değer verilme hissi var olan istenmeyen davranışları ortadan kaldırır. 7

9 2. Çocuğa Kaliteli Zaman Ayırmak Her ne olursa olsun çocukta karşılaşılan uyumsuz ve zorlayıcı durum karşısında mutlaka sabırlı olmayı bilmemiz gerekir. Bunun yanında, çocuklarımıza kaliteli zaman ayırmamız ve ilgilenmemiz gerekir. Birlikte geçirilecek zaman nicelik değil, nitelik olarak önemlidir. Birlikte çocuğun hoşlanacağı faaliyetler ve hobisi yapılabilir. Kaliteli zaman geçirmek, çocuğun yaşadıklarını anlamaya çalışmak sorunlarını çözmesine yarım eder. 3. Cesaretlendirme Ebeveyn çocuğun kendine güvenmesini istiyorsa önce ebeveyn çocuğa güvenmelidir. Ebeveyn çocuğun çabasını övmeli ve yüreklendirmelidir. Cesaretlendirme çocuğun kendini değerli algılayabilmesi için çok önemlidir. Cesaretlendirme çocuğu olduğu gibi kabul edip, ona kendi olduğu için değer vermedir. 4. Sevgiyi Anlatmak İnsanlar birbirlerine vermiş oldukları sevgiyle, yani muhabbetle var kalırlar. Sevgiyle dünyaya getirdiğiniz çocuklarınıza sevgi ve şefkatle yaklaşmalısınız. Çocuğun kendini güvende hissedebilmesi hasebiyle sevildiğini bilmesi ve sevmesi gerekir. Son olarak, davranış bozukluğu olan çocukların ebeveyni, öncelikle bu bozukluğun olduğunu kabul etmeli, uzmanlardan ve öğretmenlerinden gizlemeye yönelmemelidirler. Gerçekten çocukta bazı davranış bozuklukları olduğu belirlenmişse, ebeveyn çocuğa karşı mutlaka soğukkanlı ve sakin davranmalıdırlar. Ancak, ebeveyn, hoşlanmadıkları davranışlarından ötürü çocuğu etiketlemekten, örneğin bazı yaramazlıkları olan çocuğa hemen hiperaktif etiketi vurmaktan kaçınmalıdırlar. Bazı davranış bozukluklarının nedeni organik olabilir. Bu tıbbî muayene ile belirlenebilecek bir şeydir. Ancak çoğu davranış bozukluklarında olumsuz aile ortamı ve eşler arasındaki çatışmalarının büyük rol oynadığı bilinmektedir. Bu nedenle, ebeveyn çocuk ilişkisinin niteliğinin nasıl bir rol oynamış olabileceğini irdelemelidirler. Anne babanın çocuğa yeterince ilgi, şefkat ve sevgisini göstermemesi, ihmal, aile içi şiddet vb. durumlar davranış bozukluklarının aileden kaynaklanan en önemli nedenleri arasında sıralanmaktadır. Unutulmamalıdır ki, çocuktaki bir davranış bozukluğunu ortadan kaldırmak için çocuğa müdahale etmekten çok, çocuğun anne babası veya ailesine müdahale ederek anne babayı eğitmek, aile ortamını yumuşatmak daha isabetli olabilmektedir. Bu nedenle eşler ihtiyaç duyduklarında, çözemedikleri bir sorunla karşılaştıklarında bir evlilik-çift terapistine ve aile danışmanına başvurmalı, gerekli yardımı almalıdırlar. Bilinçli ve duyarlı bir insan uzmanlardan yararlanabilen kimsedir. Anne babalar, çocukta bazı davranış bozukluklarının ortaya çıkmaması için, davranışlarıyla çocuğa destekleyici bir model olabilmelidir. Anne babalar, sadece yanlış davranışın ne olduğunu söylemekle yetinmeyip doğru davranışın ne olduğunu açık, net basit bir cümleyle çocuğa anlatmalı, hemen akabinde doğrusunu davranışlarıyla çocuğa göstermelidirler. 8

10 KAYNAKLAR Tener Derman, M. ve Başal, H.A. (2013). Okulöncesi çocuklarında gözlenen davranış problemleri ile ailelerinin anne-baba tutumları arasındaki ilişki. Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. 2(1), BAŞVURU KAYNAKLARI Alıcıgüzel, İ. (2001). Çağdaş okulda eğitim ve öğretim. İstanbul: Sistem Yayıncılık. Al-Sahel, R. A. (2006). Children's behavioral problems (Bps) in kındergarten: Impact of time of day and activity type, Social Behavior and Personality, 34 (4), Altınköprü, T. (2003). Eğitim açısından çocuk psikolojisi Çocuğun başarısı nasıl sağlanır? 11. Baskı, İstanbul: Hayat Yayıncılık. Anselmi, L., Piccinini, C. A., Barros, F. C. & Lopes, R. S. (2004). Psychosocial determinants of behaviour problems in Brazilian preschool children, Journal of Child Psychology and Psychiatry, 45(4), Arı, M., Bayhan, P. ve Artan, İ. (1995). Farklı ana-baba tutumlarının 4 11 yaş grubu çocuklarında görülen problem durumlarına etkisinin araştırılması, 10. YA-PA Okulöncesi Arı, R. (2005). Gelişim ve öğrenme. 2. Baskı, Ankara: Nobel Yayın Dağıtım. Aslan, E. (1992). Benlik kavramı ve bireyin yaşamındaki etkileri, Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi, 4, 7-14.Başal, 2012 Cüceloğlu, D. (1996). Yeniden insan insana. 13. Basım, İstanbul: Remzi Kitabevi. Cüceloğlu, D. (2005). İçimizdeki çocuk. 36. Basım, İstanbul: Remzi Kitabevi. Çağdaş, A. (2003). Anne-baba-çocuk iletişimi. Konya: Eğitim Kitabevi Yayınları. Eğitimi ve Yaygınlaştırılması Semineri, s Erbaş, D. (2002). Problem Davranışların azaltılmasında olumlu davranışsal destek planı hazırlama, A.Ü. Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Dergisi, 3(2), Gander, J.M. & Gardiner, H.W. (1993). Çocuk ve ergen gelişimi. Ankara: İmge Kitabevi. Geçtan, E. (2006). İnsan olmak. İstanbul: Metis Yayınları. Gürkan, T. (1985). Okulöncesi eğitim kurumlarında gözlenebilen uyum sorunları, YA-PA Okulöncesi Eğitimi ve Yaygınlaştırılması Semineri II-III. s İstanbul: YA-PA Yayınları. Gürşimşek, I., Girgin, G., Harmanlı, Z. ve Ekinci, D. (2006). Annenin ruhsal belirtileri ile 5-6 yaş dönem çocuklarının davranış problemleri arasındaki ilişkinin incelenmesi, Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi 1. Uluslar arası Okulöncesi Eğitim Kongresi Bildiri Kitabı, III. Cilt, s İstanbul: YA-PA Yayınları. Hakan, S. (2003). Anadolu lisesi öğrencileri ile yurt dışı yaşantısı geçiren ve anadolu liselerine gelen öğrencilerin ana baba tutumlarını algılamaları açısından karşılaştırılması, Milli Eğitim Dergisi, Sayı 159, (Erişim Tarihi: ). Kaya, C. (2003). Öğretmenlere öneriler. İstanbul: Zambak Yayınları. Nas, R. (2001). Metinlerle ilkokuma yazma öğretimi. 2. Baskı, Bursa: Ezgi Kitabevi. Navaro, L. (1989). Aşırı koruyuculuğun çocuk eğitimine etkileri, Ya-Pa 6. Okul Öncesi Eğitimi ve Yaygınlaştırılması Semineri, Mayıs, İstanbul: Ya-Pa Yayınları. Öktem, F. (1993). Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, Türk Psikiyatri Dergisi, 4 (2),

11 Tuzcuoğlu, N. (2003). Anne baba olmanın altın kuralları, Bir aile olmak. İstanbul: Morpa Yayınları. Yavuzer, H. (1998). Çocuk eğitimi el kitabı. 6. Basım, İstanbul: Remzi Kitabevi. Yavuzer, H. (1999). Çocuk psikolojisi. 18. Basım, İstanbul: Remzi Kitabevi. Yavuzer, H. (2004). Ana-baba ve çocuk. 17. Basım, İstanbul: Remzi Kitabevi. Yörükoğlu, A. (1992). Değişken toplumda aile ve çocuk. 4. Baskı, İstanbul: Özgür Yayınları Yörükoğlu, A. (2002). Çocuk ruh sağlığı, Çocuğun Kişilik gelişimi eğitimi ve ruhsal sorunları. 25. Basım, İstanbul: Özgür Yayın Dağıtım. Ziyalar, A. (1984). Okulöncesi çocuklarda kötü alışkanlıklar ve davranış bozuklukları, Aile ve Çocuk Dergisi Konferansları, 4, Ak Yayınları. 10

Çocuklarda Davranış Bozuklukları ve Öneriler

Çocuklarda Davranış Bozuklukları ve Öneriler REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ SAYI: 5 MART 2017 KADEME: A 8 KONU: Çocuklarda Davranış Bozuklukları ve Öneriler Çocuklarda Davranış Bozuklukları ve Öneriler Çocuklarda Uyum ve Davranış Bozuklukları

Detaylı

Çocuklarda Uyum Davranış Bozuklukları ve Öneriler

Çocuklarda Uyum Davranış Bozuklukları ve Öneriler Çocuklarda Uyum Davranış Bozuklukları ve Öneriler Yazar Emre Sipahioğlu Davranış bozuklukları; çocuğun çeşitli ruhsal ve bedensel nedenlere bağlı, iç çatışmalarını davranışlarına aktarması sonucu ortaya

Detaylı

Mimar Sinan İşitme Engelliler İ.Ö.O. Aile Rehberliği Etkiliğine Hoş Geldiniz

Mimar Sinan İşitme Engelliler İ.Ö.O. Aile Rehberliği Etkiliğine Hoş Geldiniz Mimar Sinan İşitme Engelliler İ.Ö.O. Aile Rehberliği Etkiliğine Hoş Geldiniz İşitme Kayıplı Çocuğun Sosyal Çevresiyle Olan uyum Problemleri Tüm çocuklar okul döneminden önce, yaşıtlarıyla sınırlı bir etkileşim

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI Ü P YE ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ÜS DA TÜN Ç VRA OC VE NIŞ D UKLA EBE GELİ EĞİ RDA VEY ŞTİR ŞTİR M NT M UTU EDE E ML AR I PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - ŞUBAT 2018 ÜSTÜN ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI SÜMER ANAOKULU AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI SÜMER ANAOKULU AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI 18 Kasım KASIM 4 Kasım 21 Ekim EKİM 7 Ekim AY HAFTA 2016 2017 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI SÜMER ANAOKULU AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI Verilecek Konu Kaynakça Görevli Öğretmen OKULDAKİ REHBERLİK ÇALIŞMALARI 4.1. Tanımı

Detaylı

Ailenin çocuk yetiştirmedeki tutumunu ve çocuk yetiştirmeyle ilgili sorunlarını anlamak için aile tutum modeli ni bilmek yararlı bir yaklaşımdır.

Ailenin çocuk yetiştirmedeki tutumunu ve çocuk yetiştirmeyle ilgili sorunlarını anlamak için aile tutum modeli ni bilmek yararlı bir yaklaşımdır. AİLE TUTUMLARI Eğitimciler olarak bizler çocukların gelecekte uyumlu ve başarılı olabilmeleri için en sağlıklı eğitim yollarının geliştirilmesi çabası içindeyiz. Öğrenci eğitiminde ve çocuğa karşı doğru

Detaylı

OLUMLU ANNE-BABA YAKLAŞIMLARI

OLUMLU ANNE-BABA YAKLAŞIMLARI OLUMLU ANNE-BABA YAKLAŞIMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ Her anne baba çocuğunun sosyal duygusal ve bilişsel anlamda iyi yetişmesini arzu eder ve bunun için elinden geleni yapmaya çalışır.

Detaylı

EĞİTİM YILI 2019 ocak AYI EĞİTİM BÜLTENLERİ

EĞİTİM YILI 2019 ocak AYI EĞİTİM BÜLTENLERİ 1 2018-2019 EĞİTİM YILI 2019 ocak AYI EĞİTİM BÜLTENLERİ WEB : www.karamurselbeyazzambak.com EMAİL: karamurselbeyazzambak@hotmail.com FACEBOOK : wwwfacebook.com/karamurselbeyazzambakanaokulu/ İNSTAGRAM

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI İLKOKUL ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI OKUL ÇAĞINDA ANNE BABA TUTUMLARI NASIL OLMALIDIR? PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - MART 2019 ÇOCUKLARDA ÖFKE YÖNETİMİ Bireylerin doğuştan getirdikleri kişilik

Detaylı

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ AKRAN İLİŞKİLERİ VE AKRAN ZORBALIĞI AKRAN İLİŞKİLERİ Akran etkileşimi doğum itibariyle başlamaktadır. Ancak yaş ilerledikçe akranlarla geçirilen

Detaylı

Okulöncesi Çocuklarında Gözlenen Davranış Problemleri ile Ailelerinin Anne-Baba Tutumları Arasındaki İlişki**

Okulöncesi Çocuklarında Gözlenen Davranış Problemleri ile Ailelerinin Anne-Baba Tutumları Arasındaki İlişki** Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi 2(1), 115-144, 2013 http://dergi.amasya.edu.tr Okulöncesi Çocuklarında Gözlenen Davranış Problemleri ile Ailelerinin Anne-Baba Tutumları Arasındaki İlişki**

Detaylı

ÖNSÖZ... IX 1. 10 12 13 10 14 2. 15 15 3. 20 20 24 27 28 29 30 30 33 34 36 39 40 41 42 III

ÖNSÖZ... IX 1. 10 12 13 10 14 2. 15 15 3. 20 20 24 27 28 29 30 30 33 34 36 39 40 41 42 III İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... IX 1. Çocuklara Zarar Veren Anne-Baba Davranışları...1 Aşırı Koruyuculuk ve Kısıtlayıcılık...2 Reddetme; Maskelenmiş Mahrumiyet...4 Aşırı Hoşgörü ve Şımartma...5 Aşırı Beklentiler...6

Detaylı

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EYLÜL 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EYLÜL 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EYLÜL 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU OKUL KORKUSU Her yıl milyonlarca çocuk okula başlayıp, neşeyle devam ederken

Detaylı

NİLÜFER REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ. Sınav Kaygısı. Veli Kitapçığı

NİLÜFER REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ. Sınav Kaygısı. Veli Kitapçığı NİLÜFER REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ Sınav Kaygısı Veli Kitapçığı Kaygı Nedir? Kaygı; kişiliğimize yönelik bir tehdit olarak algıladığımız, nedeni ve kaynağı bilinmeyen, temel inançlardan (algılar,

Detaylı

Hizmetiçi Eğitimler.

Hizmetiçi Eğitimler. Hizmetiçi Eğitimler Altis; 1989 yılında Dr. Bülent Madi tarafından nöroloji ve sanat çalışmalarının birlikteliği amacıyla kurulmuştur. İki yıl süren çalışmalarının ardından, 1991 yılında diğer bilim dalları

Detaylı

ANNE BABA TUTUMLARI. ÇOCUGUN GELĠġĠMĠNE ETKĠLERĠ

ANNE BABA TUTUMLARI. ÇOCUGUN GELĠġĠMĠNE ETKĠLERĠ ANNE BABA TUTUMLARI VE ÇOCUGUN GELĠġĠMĠNE ETKĠLERĠ Çocuk eğitiminde En etkili anne baba tutumu hangisidir? Çocuklarımıza farklı durumlarda nasıl davranacağımızı bilemiyoruz. Acaba hoşumuza gitmeyen, yapmamaları

Detaylı

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU Yaş Dönem Özellikleri BÜYÜME VE GELİŞME Gelişme kavramı düzenli, sürekli ve uyumlu bir ilerlemeyi dile

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 07 Ekim :27 - Son Güncelleme Çarşamba, 07 Ekim :31

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 07 Ekim :27 - Son Güncelleme Çarşamba, 07 Ekim :31 Çocukların Arkadaş Edinmelerine Nasıl Yardımcı Olunmalı? Bu soruya cevap vermek için öncelikle bazı çocukların neden arkadaş edinemedikleri üzerinde durmamız gerekmektedir. Çocuklar çok çeşitli nedenlerden

Detaylı

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER EKİBİMİZ Altis; 1989 yılında Dr. Bülent Madi tarafından nöroloji ve sanat çalışmalarının birlikteliği amacıyla kurulmuştur. İki yıl süren çalışmalarının ardından 1991 yılında diğer bilim dalları ile interdisipliner

Detaylı

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI Bilgisayar ve internet kullanımı teknoloji çağı olarak adlandırabileceğimiz bu dönemde, artık hayatın önemli gereçleri haline gelmiştir. Bilgiye kolay, hızlı, ucuz ve güvenli

Detaylı

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri MADDE BAĞIMLILIĞI BAĞIMLILIK Bağımlılık, bireyin kendi ruhsal ve bedensel sağlığına

Detaylı

1. Bölüm: Toplumsal Yapı ve Sınıf Yönetimi...1

1. Bölüm: Toplumsal Yapı ve Sınıf Yönetimi...1 İçindekiler 1. Bölüm: Toplumsal Yapı ve Sınıf Yönetimi...1 Giriş...1 ÖĞRENCİ DAVRANIŞINI ETKİLEYEN TOPLUMSAL ETMENLER...2 Aile...3 Anne Babanın Çocuğu Yetiştirme Biçimi...3 Ailede Şiddet...4 Aile İçi Çatışmanın

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ A u ok na lu ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - MART 2014 ANAOKULLARI BÜLTENİ ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ Okul öncesi dönem, gelişimin hızlı olması ve

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI Anaokulu ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - KASIM 2012 Çocuklarda Davranış Bozuklukları Çocuğun yaşamakta olduğu iç çatışmalarını, çeşitli

Detaylı

Çocuklarınızın öfkelerini kontrol etmelerinde ve uygun yollarla ifade etmelerini sağlamakta aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurabilirsiniz.

Çocuklarınızın öfkelerini kontrol etmelerinde ve uygun yollarla ifade etmelerini sağlamakta aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurabilirsiniz. Çocuklar, yetişkinler gibi kaygılanabilir ve stres yaşayabilirler. Ölüm, hastalık, boşanma, taşınma gibi hayat değişimleriyle başa çıkmaya ek olarak özgüven ve aidiyet duygularıyla mücadele ederler. Herkes

Detaylı

ANNE-BABA TUTUMLARI. Aşırı Koruyucu Tutum

ANNE-BABA TUTUMLARI. Aşırı Koruyucu Tutum ANNE-BABA TUTUMLARI Anne-baba tutumu, anne-babanın, karşılıklı iletişim esnasında, çocuklarına yönelttikleri tutum ve davranışlarının bütünüdür. Çocukların bütün olarak sağlıklı bir gelişim göstermesi

Detaylı

KEKEMELİK KEKEMELİK NEDİR?

KEKEMELİK KEKEMELİK NEDİR? KEKEMELİK NEDİR? Bireyin yaşına ve lehçesine uygun gelişimsel olarak çıkartması beklenen konuşma seslerini çıkartamaması, konuşmanın olağan akıcılığında ve zamanlama örüntüsünde bozukluk olması durumudur.

Detaylı

REHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız?

REHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız? REHBERLİK SERVİSİ Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız? OKULA GİTTİĞİNİZ İLK GÜNÜ HATIRLIYOR MUSUNUZ? Hayatınızda yeni bir sayfa açılıyor. Bu başlangıç hem onun hem de sizlerin hayatında yepyeni bir dönemin

Detaylı

AKRAN İ LİŞKİ LERİ. PDR Bülteni Sayı: 03

AKRAN İ LİŞKİ LERİ. PDR Bülteni Sayı: 03 AKRAN İ LİŞKİ LERİ PDR Bülteni 2017-2018 Sayı: 03 AKRAN İLİŞKİLERİ Akran ilişkileri, yetişkin-çocuk ilişkisinden farklı olarak kendine özgü özellikleri olan ve çocuğun sosyal gelişimi açısından büyük önem

Detaylı

ÇOCUKLARDA UYUM VE DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI

ÇOCUKLARDA UYUM VE DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI 2 ÇOCUKLARDA UYUM VE DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI Davranış bozuklukları; çocuğun çeşitli ruhsal ve bedensel nedenlere bağlı iç çatışmalarını davranışlarına aktarması sonucu ortaya çıkar. Hırçınlık, sinirlilik,

Detaylı

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ Marmara Evleri Anaokulunda Rehberlik Hizmetleri (3 6 yaş) Okulumuzdaki tüm öğrencilerin her yönüyle sağlıklı gelişmeleri, okul ortamına uyum sağlamaları ve kapasitelerini

Detaylı

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I HEDEFLER İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Gelişim Psikolojisinin Alanı Gelişim Psikolojisinin Temel Kavramları Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişimin Temel İlkeleri Fiziksel Gelişim Alanı PSİKOLOJİ Bu

Detaylı

PSK 271 Öfke Yönetimi (2015-2016 Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI. Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak

PSK 271 Öfke Yönetimi (2015-2016 Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI. Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak PSK 271 Öfke Yönetimi (2015-2016 Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak Öfkenin Gerçek Nedeni Ne? ÖFKE kıskançlık, üzüntü, merak,

Detaylı

ATATÜRK ORTAOKULU REHBERLİK SERVİSİ

ATATÜRK ORTAOKULU REHBERLİK SERVİSİ ATATÜRK ORTAOKULU REHBERLİK SERVİSİ 7-19 YAŞ AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI 7-19 YAŞ AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI HAKKINDA GENEL BİLGİLER VELİ DAVETİYESİ.doc NEDEN ANNE BABA EĞİTİMİ? 7-19 Yaş Aile Eğitimi Programı ailelerin

Detaylı

MASLOW İHTİYAÇLAR HİYERARŞİSİ. Dr.Abdullah Atli

MASLOW İHTİYAÇLAR HİYERARŞİSİ. Dr.Abdullah Atli MASLOW İHTİYAÇLAR HİYERARŞİSİ Karnı aç bir insan için 5. sınıf bir çorba, 1.sınıf bir yağlı boya tablodan daha değerlidir. Abraham Maslow Maslow teorisi, insanların belirli kategorilerdeki ihtiyaçlarını

Detaylı

ADÖLESAN SAĞLIĞININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

ADÖLESAN SAĞLIĞININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL ADÖLESAN SAĞLIĞININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ Prof. Dr. Ayfer TEZEL 1 Birleşmiş Milletler Örgütünün yaptığı tanıma göre adölesan; 15-25 yaşları arasında öğrenim gören, hayatını kazanmak için çalışmayan

Detaylı

GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ AKTS

GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ AKTS Dersin Adı GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ AKTS Çocuk ruh sağlığı Dersin Kodu OKÖ208 Dersin Türü Zorunlu Dersin Seviyesi Lisans Dersin AKTS Kredisi 4 Haftalık Ders

Detaylı

AFYONKARAHİSAR MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ VELİ GRUP REHBERLİĞİ PROGRAMI.. KASIM 2012

AFYONKARAHİSAR MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ VELİ GRUP REHBERLİĞİ PROGRAMI.. KASIM 2012 AFYONKARAHİSAR MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ VELİ GRUP REHBERLİĞİ PROGRAMI.. KASIM 2012 1 2 İnsanların özellikle de çocukların, doğa şartlarına olduğu kadar toplum şartlarına ve kurallarına da uyum sağlaması

Detaylı

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI Yalan, insanları aldatmak amacı ile uydurulmuş kasıtlı davranış veya sözdür. Çocuğun yalana başvurması tıpkı yetişkin insanın yalana başvurması kadar kendini,

Detaylı

TC KİMLİK NO 1-Adı ve Soyadı. 2-Cinsiyeti. 2-Doğum yeri ve tarihi

TC KİMLİK NO 1-Adı ve Soyadı. 2-Cinsiyeti. 2-Doğum yeri ve tarihi TED MERSİN ÖZEL ANAOKULU 2013-2014 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ÖĞRENCİ TANIMA ANKETİ ÇOCUĞUN TC KİMLİK NO : 2-Cinsiyeti 3-Doğum yeri ve tarihi 4-Geldiği okul 5-Okula geliş nedeni 6-Velinin Adı-Soyadı ve Yakınlık

Detaylı

Okul fobisi nasıl gelişir?

Okul fobisi nasıl gelişir? Eğer bir kelimenin sonuna "fobi" eklenmişse, hemen bir şeylerden korkulduğunu düşünürüz. Ancak okul fobisi gelişen çocukların okula gitmek istememelerinin tek nedeni okuldan korkmaları değil. Çocuğa bu

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET k İl u ok l ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - NİSAN 2014 AİLE İÇİ ŞİDDET Çocuğun sağlıklı bir gelişim göstermesi ve sağlam bir kişilik kazanması için

Detaylı

İÇİNDE COŞKU VE KAYGIYI BİRLİKTE BULUNDURAN BİR ÇİFT GÖZ KENDİ BAŞINA YENİ VE BİLİNMEZ BİR SERÜVENE BAŞLAMANIN HEYECANINI VE KORKUSUNU TAŞIYAN BİR

İÇİNDE COŞKU VE KAYGIYI BİRLİKTE BULUNDURAN BİR ÇİFT GÖZ KENDİ BAŞINA YENİ VE BİLİNMEZ BİR SERÜVENE BAŞLAMANIN HEYECANINI VE KORKUSUNU TAŞIYAN BİR REHBERLİK SERVİSİ İÇİNDE COŞKU VE KAYGIYI BİRLİKTE BULUNDURAN BİR ÇİFT GÖZ KENDİ BAŞINA YENİ VE BİLİNMEZ BİR SERÜVENE BAŞLAMANIN HEYECANINI VE KORKUSUNU TAŞIYAN BİR YÜREK OKUL FOBİSİ NEDİR? OKUL FOBİSİNİN

Detaylı

ŞİDDET NEDİR? ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ

ŞİDDET NEDİR? ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ ŞİDDET NEDİR? ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ ŞİDDET NEDİR? ŞİDDET NEDİR? ŞİDDET; Özel ya da toplumsal yaşamda Fiziksel,cinsel,psikolojik olarak herhangi bir zarar ve üzüntü sonucunu ortaya

Detaylı

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ ANAOKULUNA UYUM SÜRECİ EYLÜL 2017 ANAOKULUNA UYUM SÜRECİ Erken çocukluk dönemi yaşamın en kritik dönemlerinden biridir. Bu süreçte, kişiliğin

Detaylı

AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI (AÇEV)

AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI (AÇEV) AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI (AÇEV) Eylül, 2009 Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Kongresi, Ankara Uzm. Seda YILMAZ İNAL AÇEV Ankara Temsilcisi Ailenin Önemi Anne-babalar, ilk eğiticiler olarak çocukların

Detaylı

REHBERLİK SERVİSİ ÇOCUKLARDA ÖZ GÜVEN GELİŞİMİ

REHBERLİK SERVİSİ ÇOCUKLARDA ÖZ GÜVEN GELİŞİMİ REHBERLİK SERVİSİ ÇOCUKLARDA ÖZ GÜVEN GELİŞİMİ 1 . Öz güven, tüm insanlar için temel ve çok önemli bir duygusal gerekliliktir.. Öz güven, kişinin hayatıyla ilgili aldığı kararları gerçekleştirebilmesi

Detaylı

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu PDR BÜLTENİ Sayı:8 Bülten Tarihi: Mart 2016 Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu Kardeş Kıskançlığı ve Çözüm Yolları Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu

Detaylı

Şiddetin Psikolojisi Bahar Dönemi Adli Psikoloji Doktora Programı. Şiddetin çevresel kökenleri

Şiddetin Psikolojisi Bahar Dönemi Adli Psikoloji Doktora Programı. Şiddetin çevresel kökenleri Şiddetin Psikolojisi 2015-2016 Bahar Dönemi Adli Psikoloji Doktora Programı Şiddetin çevresel kökenleri Aile Özellikleri Eğitim Durumu ve Gelir Problem davranış Arkadaş seçimi Etkisiz ya da fiziksel disiplin

Detaylı

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Dersin Adı Öğretim Dili Çocuk Ruh Sağlığı TÜRKÇE Dersin Verildiği Düzey Ön Lisans ( ) Lisans (X) Yüksek Lisans( ) Doktora( ) Eğitim Öğretim Sistemi Örgün Öğretim ( X) Uzaktan Öğretim( ) Diğer ( ) Dersin

Detaylı

Bir gün bir öğrenci velisi, kızı Elif in tırnaklarını yemesi konusunda benimle görüşmek istediğini ve bu konuda yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi.

Bir gün bir öğrenci velisi, kızı Elif in tırnaklarını yemesi konusunda benimle görüşmek istediğini ve bu konuda yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi. Bir gün bir öğrenci velisi, kızı Elif in tırnaklarını yemesi konusunda benimle görüşmek istediğini ve bu konuda yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi. Öğrenci velisi, kızı Elif in önceleri kaşlarını yolduğunu

Detaylı

ÇOCUK YETİŞTİRME VE ANNE BABA TUTUMLARI EĞİTİMİ

ÇOCUK YETİŞTİRME VE ANNE BABA TUTUMLARI EĞİTİMİ ÇOCUK YETİŞTİRME VE ANNE BABA TUTUMLARI EĞİTİMİ Eğitmen Kadrosu: Prof. Dr. Faruk Aşıcıoğlu Doç. Dr. Neylan Ziyalar Doç. Dr. Erdinç Öztürk Yrd. Doç. Dr. Zeynep Belma Gölge Eğitim tarihi 23 Ekim 2016 (8

Detaylı

Bilişim Teknolojilerine Pedagojik Bir Yaklaşım. Mehmet AKSÜT Mega Eğitim Danışmanlık Songül ATEŞ Uşak üniversitesi Hayriye UĞURLU Uşak üniversitesi

Bilişim Teknolojilerine Pedagojik Bir Yaklaşım. Mehmet AKSÜT Mega Eğitim Danışmanlık Songül ATEŞ Uşak üniversitesi Hayriye UĞURLU Uşak üniversitesi Bilişim Teknolojilerine Pedagojik Bir Yaklaşım Mehmet AKSÜT Mega Eğitim Danışmanlık Songül ATEŞ Uşak üniversitesi Hayriye UĞURLU Uşak üniversitesi Giriş Teknolojideki hızlı gelişim, her geçen gün günlük

Detaylı

8-9 YAŞ ÇCUKLARININ YAŞ DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ VE OKUL-ÖDEV ÇALIŞMALARI ÖZEL ANTALYA ENVAR İLKOKULU 8-9 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM DÖNEMLERİ ÖZELLİKLERİ

8-9 YAŞ ÇCUKLARININ YAŞ DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ VE OKUL-ÖDEV ÇALIŞMALARI ÖZEL ANTALYA ENVAR İLKOKULU 8-9 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM DÖNEMLERİ ÖZELLİKLERİ 8-9 YAŞ ÇCUKLARININ YAŞ DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ VE OKUL-ÖDEV ÇALIŞMALARI ÖZEL ANTALYA ENVAR İLKOKULU 8-9 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM DÖNEMLERİ ÖZELLİKLERİ ÇOCUKLARIMIZIN GELİŞİM DÖNEMİ ÖZELLİKLERİNİ BİLMEK NE

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI OKUL DÖNEMİNDE ARKADAŞLIK VE AKRAN İLİŞKİLERİ

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI OKUL DÖNEMİNDE ARKADAŞLIK VE AKRAN İLİŞKİLERİ k İl u ok l ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI OKUL DÖNEMİNDE ARKADAŞLIK VE AKRAN İLİŞKİLERİ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - MART 2014 OKUL DÖNEMİNDE ARKADAŞLIK VE AKRAN İLİŞKİLERİ Her insan, yaşamını

Detaylı

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ ------------------------------------------------------------------------------------------------- 1 KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ ------------------------------------------

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikoloji RPD 101 Not III Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Kişilik Gelişimi Kişilik Nedir? *Kişilik, bireyin iç ve dış çevresiyle kurduğu, diğer bireylerden ayırt edici,

Detaylı

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri Zeka Geriliği nedir? Zeka geriliğinin kişinin yaşına ve konumuna uygun işlevselliği gösterememesiyle belirlidir. Bunun yanı sıra motor gelişimi, dili kullanma yeteneği bozuk, anlama ve kavrama yaşıtlarından

Detaylı

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler Çocuk ve ergenin kötüye kullanımını üç ana başlıkta ele

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

1/23/2015. Karne Ne Anlatır. Ocak 2015. Beylikdüzü A.K.Koleji Rehberlik Servisi Veli Paylaşımı

1/23/2015. Karne Ne Anlatır. Ocak 2015. Beylikdüzü A.K.Koleji Rehberlik Servisi Veli Paylaşımı 1/23/2015 Karne Ne Anlatır Ocak 2015 Beylikdüzü A.K.Koleji Rehberlik Servisi Veli Paylaşımı Başarılı Çocuklarımızı kutluyoruz. Kendilerini gerçekleştirme yolculuklarına tanıklık etmekten kıvançlıyız. Sözde

Detaylı

ÖFKE İLE BAŞ ETME YÖNTEMLERİ

ÖFKE İLE BAŞ ETME YÖNTEMLERİ ÖFKENİN ETKİLERİ VE ÖFKE İLE BAŞ ETME YÖNTEMLERİ Özlüce Nurettin Topçu Anadolu İmam Hatip Lisesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Servisi Şubat-2016 ÖFKE NEDİR? Öfke, bireyin planları, istek ve ihtiyaçları

Detaylı

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu EBEVEYN TUTUMLARI

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu EBEVEYN TUTUMLARI PDR BÜLTENİ Bülten Tarihi: Mayıs 2017 Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu EBEVEYN TUTUMLARI Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu Psikolojik Danışma ve Rehberlik

Detaylı

S I N I F T A D İ S İ P L İ N

S I N I F T A D İ S İ P L İ N S I N I F T A D İ S İ P L İ N 1 Ö ğ r e n c i K a t ı l g a n l ı ğ ı * Açık * Kapalı DEMOKRATİK ORTAM OLUŞTURULMALIDIR. ÖĞRETMEN - ÖĞRENCİ İLETİŞİMİNDE DENGE ARANMALIDIR. Öğretmen Sorumluluğu Öğrenci

Detaylı

Günlük yaşam çabaları içinde sağlıklı iletişimi başarabilme ve yürütebilme yolları hakkında bilgilendirmek.

Günlük yaşam çabaları içinde sağlıklı iletişimi başarabilme ve yürütebilme yolları hakkında bilgilendirmek. NEDEN DANIŞMALISINIZ? AMAÇLARIMIZ... Günlük yaşam çabaları içinde sağlıklı iletişimi başarabilme ve yürütebilme yolları hakkında Anne-baba modellerinin çocuğun cinsel kimlik kazanmalarındaki rolleri ve

Detaylı

OKULA BAŞLARKEN OKULA BAŞLAMA SÜRECİ

OKULA BAŞLARKEN OKULA BAŞLAMA SÜRECİ OKULA BAŞLARKEN Okul, aileden sonra çocuğun içinde bulunduğu ilk temel sosyalleşme kurumudur. Okul dönemi, çocuk için ailesinden ilk ayrılış dönemidir; çünkü çocuk, okula başladığında evden farklı bir

Detaylı

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Panik Atak ve Sınav Kaygısı ndan Kısa Sürede Kurtulmanın

Detaylı

Page 1 of 6. d)bir belirtinin yoğunluğu ve sıklığı yanında başka hangi belirtilerin eşlik ettiğini bilmek de önemlidir.

Page 1 of 6. d)bir belirtinin yoğunluğu ve sıklığı yanında başka hangi belirtilerin eşlik ettiğini bilmek de önemlidir. Page 1 of 6 ÇOCUKTA UYUM VE DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI Uyum bireyin sahip olduğu özelliklerinin kendi benliğiyle, içinde bulunduğu çevre arasında dengeli bir ilişki kurabilmesi ve bu ilişkiyi sürdürebilmesi

Detaylı

Bağımlılık-Bağımsızlık. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

Bağımlılık-Bağımsızlık. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Bağımlılık-Bağımsızlık Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Yemedim yedirdim, içmedim içirdim, saçımı süpürge ettim Peki iyi mi ettim? Bağımlılık Bağımsızlık Bağlılık Bağımsızlık Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya

Detaylı

ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ

ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ Özgüven Nedir? Özgüven en basit tanımıyla kişinin kendisine güvenmesidir. Daha geniş anlatımla, kişinin yapabildikleri ve yapamadıklarıyla, olumlu

Detaylı

Otizm Spektrum Bozukluğu. Özellikleri

Otizm Spektrum Bozukluğu. Özellikleri Otizm Spektrum Bozukluğu Özellikleri Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocukların büyük bir bölümünde duyusal uyaranlara karşı abnormal tepki (örn. aşırı hassasiyet ya da tepkisizlik) gözlemlenmektedir. Yaygın

Detaylı

ÜMRANİYE REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ÜMRANİYE REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ÜMRANİYE REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ 1 Düşüncelerini, duygularını rahat ifade edebilen, Çevresiyle olumlu ilişkiler kurabilen, Kendine güvenen, Öğrenmeye istekli, Mutlu, başarılı çocuklar yetiştirelim.

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikolojik Danışma ve Rehberlik RPD 201 Not II Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Eğitimde Rehberlik *Rehberlik, bireyin en verimli bir şekilde gelişmesini ve doyum verici

Detaylı

EVLİLİK ÇATIŞMASI VE ÇOCUK

EVLİLİK ÇATIŞMASI VE ÇOCUK EVLİLİK ÇATIŞMASI VE ÇOCUK Evlilik çatışması özellikle aile stresinin yüksek olduğu; *Düşük sosyoekonamik düzeydeki *Psikolojik tedavi gören çocuğun olduğu *Anne ya da babanın psikolojik sorunlarının olduğu

Detaylı

ERGENİM BEN!!! Nereden Çıktı Bu Sınav?

ERGENİM BEN!!! Nereden Çıktı Bu Sınav? Uzm Psk. Nuray ÖZBEN AVŞAR ERGENİM BEN!!! Nereden Çıktı Bu Sınav? Çocuklar hızla büyüyor, çocukluk dönemini bitirip ilk erişkinlik olan ergenlik dönemine adımlarını atıyorlar. Ergenlik çağında fiziksel

Detaylı

OKUL ÖNCESİ ÇOCUĞUNDA UYKU SORUNLARI VE ÖNERİLER

OKUL ÖNCESİ ÇOCUĞUNDA UYKU SORUNLARI VE ÖNERİLER OKUL ÖNCESİ ÇOCUĞUNDA UYKU SORUNLARI VE ÖNERİLER Uykuyla ilgili sorunlar sadece bebeklik döneminde yaşanmaz.okul öncesi dönemde ki çocuklarda çeşitli uyku sorunu yaşarlar.uykuya dalmada güçlük,gece terörleri

Detaylı

CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİ

CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİ CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİ Yaşamımızın her alanında sürekli olarak gelişim ve değişim yaşarız. Yaşanan gelişim, biyolojik kültürel ve bireysel faktörlerin ortak ürünüdür. Gelişimsel değişimin bir parçası olarak

Detaylı

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Tiedot turkiksi DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Çocukların oturup konsantre olmakta ve dürtülerini kontrol etmekte zorlanmaları normaldir. Ancak DEHB li (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu)

Detaylı

Psikolog Seda BİLGEN IŞIK İÇİNDEKİLER: 1. TIRNAK YEME 2. ÇOCUKLARDA BİLGİSAYAR KULLANIMI 3. SINAV KAYGISI 4. KAYNAKÇA

Psikolog Seda BİLGEN IŞIK İÇİNDEKİLER: 1. TIRNAK YEME 2. ÇOCUKLARDA BİLGİSAYAR KULLANIMI 3. SINAV KAYGISI 4. KAYNAKÇA Psikolog Seda BİLGEN IŞIK İÇİNDEKİLER: 1. TIRNAK YEME 2. ÇOCUKLARDA BİLGİSAYAR KULLANIMI 3. SINAV KAYGISI 4. KAYNAKÇA 1. TIRNAK YEME Tırnak yeme, her yaşta ve her iki cinste de görülebilen, zaman içinde

Detaylı

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir?

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir? Özgüven Nedir? Özgüven; kendimiz ve yeteneklerimiz hakkında pozitif ve gerçekçi bir anlayışa sahip olduğumuz anlamına gelmektedir. Diğer taraftan, özgüven eksikliği ise; kendinden şüphe duymak, pasiflik,

Detaylı

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Information på turkiska DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Çocukların oturup konsantre olmakta ve dürtülerini kontrol etmekte zorlanmaları normaldir. Ancak DEHB li (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite

Detaylı

İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU 2013-2014 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ

İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU 2013-2014 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU 2013-2014 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ Bireyin çocukluktan yetişkinliğe geçerken biyolojik, psikolojik ve sosyal yönden geliştiği bireyselleştiği, toplumsallaştığı

Detaylı

OKUL KORKUSUNU BİLİYORUM

OKUL KORKUSUNU BİLİYORUM T.C. KOCASİNAN KAYMAKAMLIĞI Kocasinan Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü VELİLER İÇİN OKUL KORKUSUNU BİLİYORUM Okul korkusunun yaygınlığı, tüm okul çocukları içerisinde %2 yi oluşturmaktadır. 0 S

Detaylı

Çocuklarda Davranışsal ve Gelişimsel Problemler

Çocuklarda Davranışsal ve Gelişimsel Problemler Çocuklarda Davranışsal ve Gelişimsel Problemler Otizm Otizmde beynin farklı bölgeleri arasında kordine olamama durumu görülür. Otizmli bireylerin çoğu diğerleriyle iletişim kurmakta zorlanmaktadır. Fakat

Detaylı

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni SINIRLAR VE DİSİPLİN

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni SINIRLAR VE DİSİPLİN Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni SINIRLAR VE DİSİPLİN Biraz düşünelim... Alışverişe gittiniz; her zaman akıllı ve anlayışlı olan oğlunuz istediği oyuncağı alamayacağınızı söylediğinizde

Detaylı

İş Yerinde Ruh Sağlığı

İş Yerinde Ruh Sağlığı İş Yerinde Ruh Sağlığı Yeni bir Yaklaşım Freud a göre, bir insan sevebiliyor ve çalışabiliyorsa ruh sağlığı yerindedir. Dünya Sağlık Örgütü nün tanımına göre de ruh sağlığı, yalnızca ruhsal bir rahatsızlık

Detaylı

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ 1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK Geleneksel eğitim anlayışı bireyi tüm yönleri ile gelişimini sağlama konusunda sorunlar yaşanmasına neden olmuştur. Tüm bu anlayış ve

Detaylı

TİCARET VE SANAYİ ODASI İLKOKULU SOSYAL BECERİ GELİŞTİRME GRUP ÇALIŞMAMIZ. REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ

TİCARET VE SANAYİ ODASI İLKOKULU SOSYAL BECERİ GELİŞTİRME GRUP ÇALIŞMAMIZ. REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ TİCARET VE SANAYİ ODASI İLKOKULU SOSYAL BECERİ GELİŞTİRME GRUP ÇALIŞMAMIZ REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ Çocuklar büyüklerini dinlemede asla iyi değildirler. Ama onların davranışlarını benimsemede

Detaylı

OKUL KORKUSU. Çocuğum okula gitmek istemiyor. Okul saati yaklaştığında huzursuzlanıyor. Karnı veya başı ağrıyor, midesi bulanıyor.

OKUL KORKUSU. Çocuğum okula gitmek istemiyor. Okul saati yaklaştığında huzursuzlanıyor. Karnı veya başı ağrıyor, midesi bulanıyor. OKUL KORKUSU Çocuğum okula gitmek istemiyor. Okul saati yaklaştığında huzursuzlanıyor. Karnı veya başı ağrıyor, midesi bulanıyor. Kuşlar Uçar, Balıklar Yüzer, Yetişkinler Konuşur, Çocuklar Oyun Oynar.''

Detaylı

YAYLACIK İLKOKULU 0-18 (7-11 YAŞ MODÜLÜ) AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI YILLIK DERS PLANI(2.GRUP)

YAYLACIK İLKOKULU 0-18 (7-11 YAŞ MODÜLÜ) AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI YILLIK DERS PLANI(2.GRUP) ŞUBAT 24/02/2016 1. Programa ilişkin olumlu görüş geliştirmeye başlar. 2. Programın genel amaç ve işleyişi hakkında bilgi sahibi olur. 3. Programa devam etme konusunda motivasyonu artar. 4. Programdan

Detaylı

ÇOCUĞUNUZUN RUH SAĞLIĞI Bu yazıyla ilgilenip okuduğunuza göre bir yetişkin olmalısınız. Çocuğunuza sevginizi göstermenin ya da ona yardımcı olacak en

ÇOCUĞUNUZUN RUH SAĞLIĞI Bu yazıyla ilgilenip okuduğunuza göre bir yetişkin olmalısınız. Çocuğunuza sevginizi göstermenin ya da ona yardımcı olacak en 1 ÇOCUĞUNUZUN RUH SAĞLIĞI Bu yazıyla ilgilenip okuduğunuza göre bir yetişkin olmalısınız. Çocuğunuza sevginizi göstermenin ya da ona yardımcı olacak en iyi yolu bulmanın zor olduğu zamanlar vardır. Çocuğunuz

Detaylı

Sık sık Ne zaman derslerine çalışacaksın! Bak sınavlar yaklaşıyor; sonra görüşürüz seninle! gibi cümlelerle aile ergen arasında gergin bir hava eser.

Sık sık Ne zaman derslerine çalışacaksın! Bak sınavlar yaklaşıyor; sonra görüşürüz seninle! gibi cümlelerle aile ergen arasında gergin bir hava eser. Ergenlik döneminde aile ile çocuk arasında okul algısı farklılığı söz konusudur. Aile okulu çocuğun geleceği için en önemli basamak olarak görür. Çocuklarının yüksek tahsili ve mesleğini kazanması için

Detaylı

Kardeş Kıskançlığı Nedir?

Kardeş Kıskançlığı Nedir? 1 Kardeş Kıskançlığı Nedir? Kardeş kıskançlığının önlenebilmesi için, hamilelik döneminden başlanarak, çocukları kardeş olgusuna hazırlamak gerekir. Doğduğu günden itibaren ilgi odağı haline gelen ilk

Detaylı

ARKADAŞ SEÇİMİNİN ÖNEMİ

ARKADAŞ SEÇİMİNİN ÖNEMİ ARKADAŞ SEÇİMİNİN ÖNEMİ Değerli anne babalar; Her insan, yaşamını sürdürmek ve gelişmek için başka insanlara ihtiyaç duyar. Bu ihtiyaçları karşılamak için arkadaşlık ilişkileri, sosyal alandaki en önemli

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABA ve ÇOCUK

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABA ve ÇOCUK k İl u ok l ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI BABA ve ÇOCUK PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - OCAK 2013 Tarihsel Süreç İçinde Baba Olma Kavramı Sosyo-ekonomik ve bilimsel gelişmeler, geleneksel aile

Detaylı

OKUL KORKUSU VE OKULA UYUMDA AİLE

OKUL KORKUSU VE OKULA UYUMDA AİLE OKUL KORKUSU VE OKULA UYUMDA AİLE OKUL KORKUSU (FOBİSİ) NEDİR? Okula yeni başlayan bir çocuk için okul daha önce hemen hemen hiçbirini tanımadığı çok sayıda çocukla karşılaşma zorunluluğuyla, uyulması

Detaylı

PSİKOLOJİK REHBERLİK BÖLÜMÜ DANIŞMANLIK VE. Gamze EREN Anaokulu Uzman Psikoloğu

PSİKOLOJİK REHBERLİK BÖLÜMÜ DANIŞMANLIK VE. Gamze EREN Anaokulu Uzman Psikoloğu PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BÖLÜMÜ Gamze EREN Anaokulu Uzman Psikoloğu İÇERİK Rehberlik Birimi Tanıtımı Gelişim Dönemleri ve Okula Uyum Süreçleri Öğrencilerimizin; Zihinsel, bedensel, sosyal ve

Detaylı

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI OCAK ARALIK KASIM EKİM EYLÜL AY HAFTA DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI ETKİNLİKLER YETERLİK ALANLARI KAZANIM NUMARASI VE KAZANIMLAR UYGULAMA Öğrencilerle tanışılması, okulun tanıtılması,

Detaylı

UTKU ANAOKULU REHBERLİK SERVİSİ

UTKU ANAOKULU REHBERLİK SERVİSİ UTKU ANAOKULU REHBERLİK SERVİSİ BİR ÇOCUK İÇİN ANNESİ VE BABASI DÜNYAYI TEMSİL EDER. ÇOCUK, ANNESİ VE BABASI NASIL DAVRANIYORSA, DÜNYADAKİ HERKESİN DE AYNI ŞEKİLDE DAVRANACAĞINI DÜŞÜNÜR. YAYGIN ANNE BABA

Detaylı