Ailede Eşler Arası İletişim. Prof. Dr. Nevzat Tarhan

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Ailede Eşler Arası İletişim. Prof. Dr. Nevzat Tarhan"

Transkript

1

2 Ailede Eşler Arası İletişim Prof. Dr. Nevzat Tarhan

3 Ailede Eşler Arası İletişim Nevzat Tarhan 3 Ailede Eşler Arası İletişim Prof. Dr. Nevzat Tarhan Mümkün olduğu kadar bu konferansımızın etkileşim çalışması olmasında fayda var. Herhangi bir kitaptan okuyup alınacak bilgileri aktarmak yerine interaktif olmasında, bunun için de sizin sorularınızın, katkılarınızın olmasında fayda var. Aile içi sorunlar, canlı sorunlardır. Bu sorunlara olgu üzerinden giderek, yaşananlar üzerinden giderek, o olaylara farklı bakışlar getirerek, çözüm olarak seçenekler üzerinden giderek yaklaşırsak daha yararlı bir çalışma yapmış oluruz. Aile içi iletişimde bazı temel kurallar var. Bu kuralları aslında evimizin bir köşesine yazıp koysak, zaman zaman o kuralı uygulayıp uygulamadığımızı düşünsek birçok şey daha kolay çözülür. Bu kurallar, tıpkı trafik kuralları gibi. Şimdi uzaydan bir insan gelse, birdenbire İstanbul'a inse ve trafik kurallarını bilmiyorsa burada perişan olur. Nerede duracağını, nerede hızlanacağını bilemez. Hayat yolculuğunda da aynı şekilde nerede duracağımızı daha küçük yaşta öğreniyoruz. Evlilikte de bunun gibi ortak evrensel kurallar var. Bu kuralları bilmek birçok şeyi kolaylaştırır. Mesela bu kurallardan bir tanesi altın orta nokta kuralıdır. Bu kural şöyle işler. Bir taraf bir adım atacak, diğer taraf bir adım atacak, orta noktada buluşulacak ve böyle bir çözüm bulunacak. Yani hep ben burada durayım, karşı taraf bana gelsin tarzında davranıyorsak kurala uymuyoruz demektir. Bunun sonucuna katlanırız. Bunu evliliğin başında iki taraf da kabul ederse büyük bir avantaj elde edilir. Gereksiz duvarları, kapıları zor-

4 lamaları önlemiş oluruz. Psikoloji Ailede Eşler Arası İletişim Nevzat Tarhan 4 Bu kuralların bir tanesi de iyi zan kuralıdır. Sırf suizan nedeniyle birçok evlilik zehir oluyor. Karşı tarafın her hareketten yanlış anlam çıkardığı bir durum bu. Suizanda bulunan kişiler, birisi bir selam verse benden ne menfaati var ki bana selam verdi diye düşünür. Ben öyle bir baba biliyorum ki çocuğu gelmiş, baba nasılsın diye öpüyor, ve baba çocuğa ne isteyeceksin diye soruyor. Bu çocuğun ruhuna sen negatif tohumlar ektin demektir bunu söylediğin an. Bu kural, aslında iyi insan olma kuralıdır. Her olayda dostlarına karşı, sevdiği kişilere karşı iyi zanda bulunması insanın bilgelik özelliğidir, ahlaki bir değerdir, erdemdir. Düşman konumundaki kişilere karşı kötü zanla korunulur. Aile içerisindeki bireylerle ilişkimizde öküzün altında buzağı arayan bir yapımız varsa sorun bizde demektir. Yani eşimiz biraz gecikse hemen onun arkasından bir anlam çıkarıyorsak, bir gün neşesi yoksa hemen onun arkasından yanlış anlamlar çıkarıyorsak, iyi zanda bulunmayı ilke edinmemişsek sorun bizde demektir. İyi zan, kuraldır. Kötü zan, istisnadır. Bunu böyle bilmek gerekir. Bazı insanlarda kötü zan, kuraldır ve iyi zan ise istisnadır. Bir insanla karşılaştığı zaman ilk önce bu insan kötüdür der bu kişiler. İyi taraflarını gördükçe iyiymiş der. Bu kişiler zaten mutlu olamazlar. İyi zan kuralı, evlilikteki iletişimin temel kuralıdır. Kuralların bir tanesi de kendini gerçekleştiren kehanete dikkat etmek. Bu kendini gerçekleştiren kehaneti bilirsiniz. Politikada da önemli bir şeydir bu. Evlilikte ise genelde gelin-kaynana arasında olan problemlerde olur. Yeni evli bir gelin şöyle düşünüyor; bu kaynana kocamı elimden alacak, evliliğimize zarar verecek. Böyle bir düşünce kalıbı var. Yahut kayınvalide de benim el bebek gül bebek büyüttüğüm çocuğumu yabancı bir kız geldi, benden alıyor diye düşünüyor. Böyle bir düşünce varsa bu düşünce kendini gerçekleştiren kehanet oluyor. Böyle düşünen bir kimse buna inanıyorsa bu, onun beden diline de yansıyor. Farkında olmadan ona bakışı, gülüşü, ses tonu, vurguları, davranış biçimi değişiyor. Öbür taraf da bu kadın bana ters bakıyor, herhalde beni istemiyor diye düşünmeye başlıyor ve onda da diğerine karşı negatif duygular oluşmaya başlıyor. Bu yolla karşı taraf iyi düşündüğü halde onda kötü düşünceler uyandırırsınız. Bu, insan ilişkilerinde de vardır. Bir insana bana zarar verecek diye baktığın zaman o kişinin savunma duruşu, farkında olmadan karşı tarafta saldırı hissine dönüşür. Bir insan savunma halinde duruyorsa karşı tarafta da bu bana savunma halinde duruyor, demek ki niyeti iyi değil, ben de savunmaya geçeyim duygusu uyanır. Bu ülkeler arasında da vardır. Eğer bir devlet çok silah alıyorsa komşuları çok rahatsız olur. Bu kadar silah aldığına göre bunun niyeti saldırmak diye düşünüp o da silah almaya başlar ve kendini gerçekleştiren kehanet ortaya çıkar. İlişkilerde tarzımız hep savunmaya, suçlamaya, yargılamaya göreyse karşı tarafla iletişimi mahvederiz. Hayatın birçok güzelliğini kaçırmış oluruz.

5 Ailede Eşler Arası İletişim Nevzat Tarhan 5 Bir kural da eşinin kişiliğini değiştirmeye çalışmamak, eşini değiştirmemek kuralıdır. Genellikle evlilikte, ilişkilerde insanlar, kendileri hakkında düşünmekten çok eşleri hakkında düşünüyorlar. Eşinin hatalarını düzeltmeye çalışıyorlar. Bunların çoğu iyi niyetli çabalar. Ama kendi hakkında düşünmeyip eşi hakkında düşündüğü için eşini yönetmek gibi bir durum ortaya çıkıyor. Eşinin yediğine, içtiğine, güldüğüne bile karışıyor. Mesela dalıp gitse ne düşünüyordun diye soruyor. Hatta gece eşini uykudan uyandırıp da ne rüya görüyordun diyene rastladım. Boşanma davasında karşılaştım bununla. Mahkemeye gittik ve kıskançlığı ne derecede diye sordu hâkim. Ben bunu anlattım ve hâkim kendini tutamayıp güldü. Hastalık derecesinde kıskançlık hezeyanı vardır ki ilaçla düzelir bu. İlacı alıp düzeldi ama sonra bırakınca evlilik yürümedi. Eşini değiştirmeye çalışmak yerine kendine bakmalı insan. Zaten bu, bütün semavi öğretilerde olan temel bir kuraldır. Önce kendini tanımak gerekir. Nefsini bilen Rabbini bilir ilkesi gibidir. Kendini tanımak, psikolojik sağlığın ilk adımıdır. Kendini değiştirmek zor iştir. Kendiyle yüzleşecek, kusurlarıyla yüzleşecek, rahatsız olacak Bunun yerine kolaya kaçıp sorunların sorumluluğunu kendi dışında bir nedene bağlıyor insanlar. Eşim şöyle olduğundan bize nazar değdi falan diyor. Çok kolay bir şeydir bu. Yükü üzerinden atmanın klasik taktiğidir bize büyü yapıldı demek. Hatta bir defa şöyle bir olayla karşılaştım. Sizde büyü var demişler bir çifte ve onlar da büyücüye gitmişler. Büyücü, aileyi yakından tanıyan birisi ve biliyor ki ailede sohbet, konuşma yok. Bunun yerine bütün gün televizyon seyrediyorlar. Bunun üzerine sizdeki büyü televizyon, onu kaldırın bak nasıl düzelecek problemler demiş. İşte aslında sorun, iletişimin olmaması. İletişim eksikliği var ama sorunu büyü yapıldı diye başka konuya yüklüyorlar. Bunun için eşimizi değiştirmeye çalışmak yerine kendimizi değiştirmemiz lazım. Tolstoy'un çok güzel bir sözü var. Dünyayı değil, kendimizi değiştirelim diyor. Dünyayı değiştirmeden önce kendimizi değiştirmek esas olmalı. Bunu prensip edinmek, altın nokta kurallardan birisidir. Bir diğer kural da evlilik ilişkilerinde avukat gibi olmamak tır. Avukatları tenzih ederek söylüyorum ama Batı hukukunun bize getirdiği bir tarz ne-ticesinde avukatlar, müvekkillerini körü körüne savunurlar. Aslında doğru olan, müvekkilini körü körüne savunmak değil, doğruyu bulup çıkarmaktır. Onun için devamlı çabalaması gerekir avukatın. Bunun için özellikle Amerika da hukuk sistemlerinde çakal avukatlar vardır. Beklerler. Çakalların en büyük özellikleri aslanın koşturup yakaladığı ve birazını yediği avın üstüne sürü halinde gelip yemeleridir. Aslan lanet olsun der ve avı onlara bırakır. Çakallık tabiri de buradan, kolay elde etmeden gelir. İşte bu avukatlar, sorunu çözmek yerine bir şekilde müvekkilini haklı çıkarmak için çabalarlar. Hatta şöyle bir örnek var. Bir karı koca kavgasında adam, karısını öldürüyor ve sonra çok kuvvetli bir avukat tutuyor. Öldürüyor ama ceset yok ortada. Günler geçiyor ceset yok. Adam ben öldürmedim

6 Ailede Eşler Arası İletişim Nevzat Tarhan 6 diyor. Mahkemeye çıkıyor. Jüri de var mahkemede. Avukat şöyle diyor; ben size bir sürpriz yapacağım, biraz sonra ona kadar sayacağım, on dediğim anda ölen kişi içeri girecek. Bunun üzerine herkes heyecanlanıyor ve avukat on dediği anda herkes kapıya bakıyor. Bunun üzerine avukat bakın, demek ki siz onun öldüğüne inanmıyorsunuz, onun için o ölmemiştir ve bu yüzden müvekkilimi mahkum edemezsiniz diyor. Fakat hâkim müvekkili mahkum ediyor. Soruyorlar hâkime niye mahkum ettin diye. Kapıya herkes baktı ama senin müvekkilin bakmadı diye cevaplıyor. Karı koca ilişkilerinde böyle avukat olmamak lazım. Doğruyu bulma çabası esas olmalı. Savcı körü körüne devleti savunur, avukat körü körüne müvekkilini savunur. Bu çatışma esnasında doğruyu bulmak vardır. Yani Batı hukukunun temeli yardımlaşmak değil de mücadele üzerinden hukuku sağlamaktır. Hâlbuki bizim geçmişimizde, bizim hukukumuzda doğruyu bulma çabası içerisindedir herkes. Mağdurun da mazlumun da doğru nedir kaygısıyla hareket etmesi gerekir. Bunu yasalarda yapamıyoruz ama hiç olmazsa aile içi konularda doğruyu tespit etmek lazım. Yoksa egomuzu tatminden başka işe yaramaz yaptığımız şey. Nefsin bir hilesidir avukatlık yapmak. Egomuzu tatmin ederiz ama sorunu çözmeyiz. Karı koca ilişkilerinde evlilik amacımız nedir, ne yaparsam sevgiyi artırırım, bu yaptığım sevgiyi azaltıyor mu artırıyor mu, ne yaparsam egomu tatmin ederim, üste çıkarım duygusuyla hareket ediyorsak çiğiz, olgunlaşmamışız demektir. Bir diğer kural da evlilikte herkesin aykırı duygulara sahip olma hakkının olduğunu kabul etmek. Bazı totaliter kişiler vardır ki herkes benim gibi hissetsin, benim üzüldüğüme o da üzülsün, benim sevindiğime herkes sevinsin, bu evde herkes fasulye sevmeli gibi yaklaşımlara sahiptirler. Böyle düşündüğü zaman evlilikte totaliterdir bu kişi. Mesela Türkiye'de de sistem, totaliter bir sistemdir. Resmi bir ideoloji var ve herkes bu ideolojiyi sevmek zorunda. Avrupa Birliği bunu istemiyor, değişmesi lazım diyor. Avrupa Birliği karşıtları bu yüzden çıkıyor. Çağdaşlık bu değil. Resmi ideolojisi olmaz devletin. Ailede de aynı şey geçerlidir. Onun için demokrasi, aileden başlıyor. Demokratik kişiliğin üç ana özelliği var. Birincisi kişi, eleştiriye açık olmalı. Eğer bir insan eleştiriye açık değilse demokrat olamaz. Zaten olgun insan da olamaz. Çünkü içinde öneri olan eleştiriler çok faydalıdır. Bunlar kendini geliştirmek, doğruyu bulmak için kritik materyallerdir. İçinde öneri olan eleştirilere saygı duyup beklemek lazımdır. Eleştirin, eksiğimi gösterin, düzelteyim çabası içerisinde olmak lazımdır. Eleştiriye açık olmak, hayat yolunda ilerlemenin işaretidir. En doğru eleştiri de özeleştiridir. Demokratlığın bir diğer özelliği de çoğulculuktur. Çoğulcu demek, farklı fikirlere fırsat vermek, totaliter olmamak demektir. Bir evde anne, baba ve çocuk olduğunu düşünün. Eğer farklı fikirlere sahip olma hakkı varsa herkes kendi fikrini söyler. Konuşulabildiği için, açık iletişim olduğu için böyle durumlarda sorun çözmek daha kolay

7 Ailede Eşler Arası İletişim Nevzat Tarhan 7 olur. Öbür türlü duygularını bastırır ve erteler. Mesela çocuk, ergenlik dönemi geldiğinde ailenin tam tersi olur. Ben öyle bir aile biliyorum ki baba THY'de yüksek derecede memurdu ve çocuğunu her sabah zorla, bağırıp çağırıp tekmeleyerek sabah namazına kaldırıyordu. Bu dediğim yirmi sene evvel yaşanan bir durum. Çocuk daha sonra ateist oldu. Niyeti iyi fakat metodu yanlıştı. Çocuğuna zarar vermektir bu. Çocuk katılmıyorsa da fikrini söylesin, en azından üzüldüğünü hissettirsin. Çoğulculuk, bunun için demokratik kişiliğin en önemli özelliğidir. Yetenekler bu şekilde gelişir ve yarışmacılık oluyor. Demokratlığın diğer özelliği de kendi fikrini zorla kabul ettirmemek, yani otoriter olmamaktır. Disiplin ayrı, otoriter olmak ayrıdır. Disiplin demek, kurallı ortam demektir. Kurallı ortam olması tabii ki gereklidir. İnsan dünyaya top oynamak için bile gelse bunun da kuralları vardır; sarı, kırmızı kartlar vardır. Aynı şekilde hayatta da kurallar muhakkak olacak. Kuralların olması demek, otoriter olmak demek, kuralları zorla kabul ettirmek demek değildir. İkna ve inandırma yoluna gitmek gerekir. Çocuğa kırmızı ışıkta geçmenin yanlış olduğunu anlatıyorsak kırmızı ışıkta geçmek yasak hemşerim demek yerine kırmızı ışıkta geçmeyle ilgili yaşanan muhtemel riskleri, kazaları anlatmak gerekir. Böylece hayatı öğretmiş oluruz. Zorla kabul ettirmemek, otoriter olmamak önemli. Bir diğer kural da katılımcılıktır. Katılımcılıkta kararlar birlikte verilir. Bazı katılımcı olmayan ailelerde birisi haydi bu hafta şuraya gidiyoruz der ve herkes oraya gider. Belki kolaydır bu ama katılımcı olan demokratik ailelerde bu haftasonu ne yapalım diye oturulup konuşulur. Herkes kendi fikrini söylediği için aidiyet duygusu, aileye bağlılık duygusu kuvvetlenir. Bireylerin kendi fikirleri sorulmadığı zaman aile bağları zayıflar. İlk fırsatta evden çıkmak, ayrı ev açmak istenir. Çocuk, ergenlikten sonra ben ayrı ev tutacağım der. Sırf bunun için okuyan çocuklar vardır. Evde sağa baksa suç, sola baksa suç, fikri sorulmuyor, değer verilmiyor. Bunun için katılımcılık önemlidir. Değerli hissettirir. Sonuçta doğru olan fikir neyse o yapılır. Bunları yapmak psikolojik sağlamlık ister. İyi evliliklere bakınca hep emek verilmiş evlilikler olduğunu görürsünüz. Emek verilmeden, çabalamadan güzel evlilik oluşmuyor, oluşması da mümkün değil. Olsa hoş olurdu. İyi evliliklerin hepsi, kendisine yatırım yapılmış evliliklerdir. Bu yatırım parasal değildir, psikolojik yatırımdır. Zaman verilmiş, emek verilmiş, sevgi verilmiş, kafa yorulmuş, düşünülmüş evliliklerdir. Diğer bir kural da karşı tarafa da saldırı hakkı tanımaktır. Saldırı hakkı tanımak, en çok erkeklerin hoşuna gidiyor. Şimdi insan sıfır hatalı değildir. İnsanın psikolojik doğasına, biyolojik doğasına uymaz bu. Kırk yaşındaki bir insanın olgunluğunu on beş yaşındaki bir çocuktan beklemek mantıklı da değil, haklı da değil. Mesela akşam sendromu vardır. Akşam eve geldiğinde iki tarafta belli bir birikim ve stres oluşmuştur. Bu yük içerisinde kadının da erkeğin de saldırı hakkı vardır. Mesela bütün gün çocuklarla uğraştım, çamaşır makinesi de çalışmıyor, al biraz da sen bak diye üç

8 Ailede Eşler Arası İletişim Nevzat Tarhan 8 tane çocuğu kocasının önüne sürer. Bu böyle oluyorsa erkeğin saldırı hakkı tanıması lazımdır. Bütün gün yorulmuştur çünkü kadın. Aslında kadının öyle söylemesi çocuklarla ilgilen demek değildir, beni anla demektir. Obsesif bir akşam sendromunda sessizlik gerekiyor. Yahut erkek, bütün gün yorulmuştur. Suratı asıktır ve eşyalarını sağa sola fırlatarak eve giriyordur. Böyle durumlarda ona saldırı hakkı tanımak gerekir. Niye tanımak gerekir? Evcil hayvanlara yaralı olduğu zaman yaklaşırsanız sahibine bile tepki verdiğini görürsünüz. Sahibini istemediğinden değildir o tepki. İncinme korkusu vardır. Morali bozuk bir insan da aynı şe-kildedir. İncinecek, yarasına dokunacak gibi hisseder, tepki verir ve bu tepkiyi de karşı taraf yanlış anlayınca çatışma çıkar, evde tabaklar uçuşmaya başlar. Böyle durumlarda saldırı hakkı tanımalı. O da bir insandır, zaafı vardır. Burada çok sihirli bir kelime devreye giriyor. Sabır kelimesi... Sabır, sessiz bir bekleyiş değildir. Aktif sabır var. Hareket halinde sabır var. Sabır, genelde kenara çekil ve bekle şeklinde anlaşılır. Hiçbir şey yapmadan beklemek, sabır değil, tembelliktir. Sabır, doğanın hız ve ritmine uygun davranmaktır. Yerinde, zamanında beklemeyi başarabilmektir. Onun için sabra meditatif bir eylem deniyor psikolojide. Soylu bir davranıştır. Bunu yapabilmek kolay değildir. En çok rahatsız eden duygudur. Acıdır ama meyveleri çok tatlıdır. Evlilikte bu, çok kritik bir kelimedir. İnsan bunu yerinde, zamanında kullanmayı başarabilirse onun sonuçlarına katlanır. Sabır öyle bir şey ki hayatın birçok güzel zevkleri sabretmeyi başaranlara geliyor. Hayat, mükâfatını hep tahammül edenlere, sabırlı olanlara veriyor. Hatta yapılan araştırmalarda beyinde sebatlılıkla ilgili bağlantılar olduğu ve bu bağlantıların çocukken geliştirilmesi gerektiği belirtiliyor. Sebatlılıkla ilgili bağlantıları geliştirilen kişiler ileride daha başarılı oluyor, duygusal zekaları daha yüksek oluyor. Hatta bununla ilgili duygusal zeka çalışmaları var. Anaokulu çocuklarına bir kutu lokum getiriliyor sınıfa. Hemen isteyene birer lokum veriliyor, on beş dakika beklemeye tahammül edenlere ikişer lokum veriyorlar. On beş dakika beklemeyi başaran çocuklar, lokum orada durduğu halde yemiyorlar. Dışarıdan da öğretmenler gözlüyor bunları. On beş dakika bekleyenler ve hemen yiyenler birbirinden ayrılıyor. Sonra yirmi sene takip ediliyor bu çocuklar. Sabredenlerin zekalarının ve sosyal başarılarının daha yüksek olduğu tespit ediliyor. Bunun zihinsel bir beceri olduğu ortaya çıkıyor böylece. Biz sebatla ilgili beyin alanlarını çocuklarda geliştirirsek bu çocuklar ileride başarılı olacaklardır. Bazı anneler vardır ki sevgi, şefkat fazlalığından çocuklarının bir dediğini iki etmezler. Buna eşlerde de rastlıyoruz. Kocasının bir dediğini iki etmiyor. Ondan sonra kocası bir noktaya geliyor ki artık eşine değer vermemeye başlıyor. Her dediğine evet demek bir sevgi, şefkat değildir. Sevgi, şefkat suistimalidir. Aman kızım fedakâr ol, verici ol, sabırlı ol tarzında yetiştiriyor anneler çocuklarını. Aslında bu, sabırlı olmak değil. Kendi kişi-liğini yok etmeden ilişki kurmak gerekiyor. Yani ne ezilecek ne ezdirecek insan kendisini. Hatta benim yaşadığım bir örnek var. Üç tane çocuğu olan bir hanımefendinin çok ağır depresyonu vardı. İlaç kullandı ama cevap vermedi. Has-

9 Ailede Eşler Arası İletişim Nevzat Tarhan 9 taneye yatırıp şok tedavisi yapılınca düzeldi. Hastalık döneminde kayınvalidesi ile birlikte yaşıyordu ve biz soruyorduk eşin nasıl, kayınvaliden nasıl diye. Hiçbir şikayetim yok diyordu. Şok tedavisinden sonra hastalık geçip iyileşince terapilere devam ettik. Orada şunları söyledi: Ailem beni sabırlı ol, fedakar ol diyerek yetiştirdi. Onun için hiç şikayet etmiyordum. Böyle olunca aşırı duygularını bastırmaktan ağır dep-resyona girmişti. Daha sonra hayır demeyi başardı. Kayınvalidesi de iyi bir insan, onu ezmeye çalışmıyor ama o, kendi sınırlarını korumayınca karşı taraf farkında olmadan yükleniyor. Çünkü karşı tarafta nasıl olsa evet diyen biri var. Bütün yük onun üzerinde. Kendini kimliksiz, kişiliksiz bir halde hissetmeye başlamış aşırı verici davranması nedeniyle. Vericiliğin, ölçülü ve dengeli, yerine ve zamanına göre olması gerekiyor. Sabır demek, katlanmak demek değildir, doğanın hız ve ritmine uygun davranmak demektir. Meditatif bir eylemdir sabır. İlk başta zordur ama uzun vadede kazanımları vardır. Aile içi bu kuralların hepsi, insan ilişkilerinde de önemli kurallardır. Bunu başarabilirsek herhalde Sokrat gibi oluruz. Evliliği çok kötü gidiyormuş Sokrat'ın. Hatta bir gün karısı ona bütün talebelerinin arasında ağzına geleni söylemiş ve ondan sonra hızını alamayıp bir kova da su dökmüş. Sokrat gülmüş ve bu kadar fırtınadan sonra bir sağanak yağış beklenirdi demiş. Sokrat'a talebelerinden birisi evleneyim mi diye soruyor. Evlen evladım, iyi çıkarsa mutlu olursun, kötü çıkarsa benim gibi filozof olursun diyor. Yine buna benzer bir şekilde Allah dostu bir insanın onu devamlı aşağılayan, cazgır bir eşi varmış. Bir gün çok bunalmış adam ve pencereden uçarak gidiyormuş. Arkasından, kaçma kaçma, yakalarsam sorarım sana diye bağırıyormuş. Tabii bunlar erkek için de geçerli kadın için de.

10 Ailede Eşler Arası İletişim Nevzat Tarhan 10 SORULAR Soru: Biz ebeveyn olarak yüksek derecede bürokratız. Kime selam versek, kime iyilik yapsak hep bizlerden bir şeyler istiyorlar. Kısacası akrabalarımızla bile dostluk sadece biz verici olursak gerçekleşiyor. Biz nasıl dost oluruz? Nevzat Tarhan: İnsanları değiştirmeye çalışmak çok anlamsız ve gereksiz. Bir yerde bağ varsa sinekler oraya üşüşür. Bu eşyanın tabiatında olan bir durumdur. Bir yerde güçlüysen, verici olarak da biliniyorsan muhakkak yiyeceğini açmışsın demektir. O zaman da sinekler, mikroplar gelecektir. Böyle durumlarda seçici olmayı başarabilmek gerekiyor. Herkese evet demeye çalışmak yerine samimi olanla olmayanı, gerçek olanla olmayanı ayıklamaya çalışabilmek gerekir. Bir de insanın yaptığı işin kuralları vardır. Kurallara uyulması gerekiyor. Birine ver, diğerine verme tarzı uygun değil. Burada güneş gibi olmak çok önemli. Güneş, sevene de sevmeyene de verir. Verebilmesi için karşı taraftakinin penceresini açması gerekiyor. Gübre yığınlarına güneş gelir, orada çiçekler çıkar. Bazı yerde de güneş ışığından bozulmalar, kokular çıkar. Maddi vermeler için bu her zaman geçerli değildir. Sevgi güneş gibidir. Dostun da olsa, düşmanın da olsa ver. Mevlana bunu çok güzel yapmış. Sevsin veya sevmesin, hiç kimseyi ayırt etmemiş. Herkese vermiş ve bu asra kadar ruhsal enerjisi gelmiş. Gelmesinin sebebi vermiş olması, sevgi cömerti olmasıdır.

11 Ailede Eşler Arası İletişim Nevzat Tarhan 11 Sevgiyi verelim ama maddeyi verirken doğru kişiye vermemiz gerekir. Projesi olan kişilere yardım edin. Projesi olmayan kişilere yardım etmeyin. Mesela bazı kişilerde şu vardır. Kendisinden yardım isteyenlerden sorumlu bir kişisi vardır. O kişiye birisi gelince o kişi onu araştırır, inceler ondan sonra yardım eder. Vakıflar bunun için kurulmuştur Osmanlı da. Yardım etme arzusunu doğru yönetebilmek için kurulmuştur. Burada, doğru kişiye vermeye çalışmak esastır. Gelen dostlar için de suizanla bakıp herkes çıkarı için benim yanıma geliyor dememek lazım. Gelen kişilerin bu isteklerinde, taleplerinde beklentileri ne derece doğrudur, gerçekçidir, onu ayırt etmek lazım. Ama yanlış kişiye de versen, verici olmak gerekir. Verebilen durumda olmak, büyük bir şanstır. Allah herkese verici olmayı nasip etmiyor. Verici olmakta fayda var. Kaybetmezsiniz. Yapılan iyilikler de boşa gitmiyor. Geçenlerde Hz. Peygamber'in hayatıyla ilgili şöyle bir örnek okudum. Hz. Ali'nin altı kuruş veya altı dinar, o zamanki para neyse artık- parası var. Eve yiyecek alacak, çocuklar ağlıyor. Bu durumda giderken iki kişinin kavga ettiğini görüyor. Birinin altı dinar borcu var. Altı dinarı verirse kavga bitecek. Veriyor Hz. Ali ve kavgayı bitiriyor. Fakat bu kez de alışveriş yapamıyor. Eve dönüyor ve durumu Hz. Fatıma'ya anlatıyor. Hz. Fatıma gülüyor ve kavga eden iki kişiyi barıştırdı diye seviniyor. Biraz sonra çocuklar açız diye başlıyorlar ağlamaya. Dışarı çıkıyor Hz. Ali ve önünde bir deveyle birisinin geldiğini görüyor. Ben bu deveyi yüz elli dinara satacağım diyor adam. Ben alamam ki diyor Hz. Ali. Sonra verirsin parasını diyor adam. Peki deyip alıyor deveyi Hz. Ali. Devam ediyor yoluna ve başka birisine rastlıyor. O başka birisi de şöyle diyor; elindeki deve çok güzel, çok hoşuma gitti, bunu üç yüz dinara alacağım. Hz. Ali ben bunu yüz elliye aldım, üç yüze satamam diyor. Adam olsun ben alacağım, deve çok hoşuma gitti diyor ve deveyi üç yüz dinara alıyor. Yüz elli dinar kâr ediyor. Ondan sonra bütün ihtiyaçlarını alıp dönüyor eve. Sonra Peygamberimiz e rastlıyor. Daha o konuyu açmadan Hz. Peygamber soruyor ne oldu deve meselesi diye. O ilk gelen Cebrail'di, üç yüze alan da Mikail'di diyor. Yerinde ve zamanında iyilik yapıldığı zaman insana fazlasıyla geri dönüşü oluyor yani. Sadece uhrevi yatırım değil, manevi yatırım aynı zamanda. Atalarımız bunun için sadaka taşları koymuş. İnsanlar para koyuyor, ihtiyacı olan ihtiyacı olduğu kadar alıyor oradan. Bizim geleneklerimizde komşu çanağı vardır. Bir şey piştiği zaman o çanağa konur ve komşuya gönderilir muhakkak. Bunlar tabii hep unutulan güzelliklerimiz. Vermeyi ilke edinmek ama seçici olmak, yalancı dostları önler. Doğru kişiye vermek gerekir. Soru: Çocuklarımızla iletişim kuramıyoruz, hiçbir şeylerini bize anlatmıyorlar. Bu bizi çok üzüyor.

12 Ailede Eşler Arası İletişim Nevzat Tarhan 12 Nevzat Tarhan: Çocukların kaç yaşında olduğu önemli. Ergenlik döneminde iletişim kurulamıyorsa bu farklı bir konudur. Daha küçük olduğunda farklı... İletişim kurulamayan ailelerde en çok rastladığımız sorunlar şöyledir. Birinci sorun, anne babanın çok eleştirici olmaları. Anne, babanın beklenti düzeyleri yüksek. Beklentileri yüksek olunca çocuk mükemmeliyetçi oluyor. Çocuk ne yapsa beğenmiyor annesi. Diyelim 90 aldı, niye 100 almadın diyor. Böyle bir durumda çocuk kapatıyor kendisini. Ne yapsam annemi mutlu edemiyorum diye düşünüp en iyisi hiçbir şey yapmamak diyor ve iletişimi kapatıyor. Yahut çok meraklı anneler vardır. Çocuğunun yediğine, içtiğine, giydiğine, çekmecelerini karışır. Böyle durumda da o annelere karşı anlatmazlar. Çünkü konuşursa karşılığında anneden bir konferans, bir vaaz dinleyeceğini bilir. Yahut kahvaltıda bir laf açsa onun ardından bir hayat dersi başlayacaktır. Annesini gördüğü zaman ders çalışmayı hatırlıyordur çocuk. Annesinin ders çalış demesine lüzum yoktur bile. Konuşamamanın, iletişim kuramamanın en büyük nedeni eleştiriciliktir. Annenin eleştirici olması, sinirli olması Sinirli anne-babanın çocukları yine sinirlenecekler diye susmayı tercih ederler. Soru sormaktan korkarlar, sakınırlar. Onun için kusuru çocukta aramak yerine hangi davranışımız böyle bir şeye sebebiyet veriyorsa ona bakmak gerekir. Bunun çözümü de şöyledir. Çocuğun ilgi alanını bulup ona girmek. Çocuğun ilgi alanı Play Station dır, oyun oynamaktır, evciliktir Her neyse o alana girdiğimizde onunla iletişim yolu açılır. Bu zor değil. Mesela çocuklar bilgisayarı çok iyi biliyorlar. Haydi şunu bana öğret, göster dediğinizde bu, çocuğun hoşuna gider ve oradan başlar iletişim. Sırf bunun için Fenerbahçeli, Galatasaraylı olan babalar biliyoruz. Çocuğuyla iletişim kurmak için. Elli yaşından sonra çocuğuyla iletişim kurmak için kayak öğrenen, ata binmeyi öğrenen babalar var. Soru: Eşimle hayatımız hep küserek geçiyor. Bundan çocuklar kötü etkileniyor. Aramızda kıskançlık var, eşimin bana güveni yok. Çocuklarım hırçın. Benim yüküm çok ağır. Hem anneyim hem babayım. Bir anne olarak ne yapmam gerekiyor? Nevzat Tarhan: Bu da önemli bir sorun. Ben böyle iki sene küs olan çiftler biliyorum. Sofrayı kuruyor, gidip başka yerde oturuyor. Bazı insanların küslük hoşuna gider. Bazı kişiler dayanamaz. Kavga çıkınca karşı taraf küser, barışan hep öbür taraf olur. Burada küs olmaya neden olan olayı iyi bilmek gerekir. Genellikle kolay küsen kişiler alıngan kişilerdir. Alıngan kişilerde kuşkucu kişilik özellikleri vardır. Mesela kıskançlık da varsa güveni yok demektir. Demek ki her şeyi sorgulayan, emin olamayan, belirsizliğe tahammül edemeyen bir kişilik yapısı var. Burada çocuklar da kötü etkilenir. Küsmeyi insan ilişkilerinde yöntem olarak seçen kimse konuşmaktan korkuyordur, çekiniyordur. Genellikle küsen kişiler duygularını

13 Ailede Eşler Arası İletişim Nevzat Tarhan 13 bastırırlar. Küsen kişilerin diğer kişilere nazaran üç-beş misli sevgi, övgü, takdir, onay sözlerine ihtiyacı vardır. Küsen kişiler pasif agresif dediğimiz kişilik yapısındadırlar. Pasif agresif kişilik yapısı da şöyledir. Saldırganlığın bir türüdür küsmek. Bazı kişiler birisine kızdığı zaman ağzına geleni söyler, bağırır, çağırır ama bu, saman alevi gibi geçer. Bazı kişiler küsünce mesela yapması gereken bir işi yapmazlar, alması gereken bir şeyi almazlar, inatçılık yaparlar ve bu şekilde karşı tarafı üzerler. Bilinçaltı bundan zevk alır farkında olmadan. Küstüğü zaman ısrarla üzüldüğünü hissettirip üzerine gidersek o davranışı pekiştirmiş oluruz. Alıngan kişilerle ilgili bir örnek vardır. Ördek Ahmet lakabı olan birisi çok alınganmış. Bir gün arkadaşıyla giderken arkadaşı bugün hava bulutlu demiş. O da çok sinirlenmiş sen bana ördek dedin diye kavga etmeye başlamış. Arkadaşı ne alakası var. Ben hava bulutlu dedim diye ısrar edince Ördek Ahmet şunu demiş; hava bulutlu ise yağmur yağacak, su birikecek, su birikince ördekler yüzecek, bana bunu kastettin. Yani bir yerden bağlantı kuruyor. Saçma saçma bağlantılar kurarlar. Konuşabilmek, bu kişilerle sorunu çözer. Ama konuşmadan önce o kişileri rahatlatmak gerekiyor. Rahatlatmak için önce onun iyi hareketlerini yakalayıp övgü ve onayla yaklaşarak psikolojik ihtiyacını gidermek gerekir. O psikolojik ihtiyacı, onaylanma ihtiyacıdır. Niye küstün, ben haklıydım, sen haksızdın yaparsak daha çok artar küslüğü. Onun yerine fırsatını kollayıp yaptığın yemek ne güzel olmuş gibi şeyler demek gerekir. Ya da iş hayatındaki başarıları vurgulamak gerekir. Bunun gibi takdir, övgü sözlerini fazla kullanmak gerekir. Bu da karşı tarafın iç dünyasını açmasını kolaylaştırır. Hiç kimseye güvenmeyen kişiler içlerinde korku olan kimselerdir. Sevgi, korkuyu azaltıp güveni artırır. Sevgiyi esirgememek gerekiyor. Bir taraf, devamlı olarak halinden şikâyet ediyorsa, karşı tarafı küsmeye itebilir. Ben böyle bir aile biliyorum ki adam dışarıda şen şakrak, eve gelince suratı asılıyor. Bir gün çocuk bunu fark ediyor ve baba sen dışarıda neşeliydin, eve girince suratın asıldı diyor. Annenin yanında böyle oluyor deyince annede jeton düşüyor ve ben ne yapıyorum diye düşünüyor. Çünkü eve geldiği zaman eğer kocası neşeliyse başlıyor bir sürü sorun anlatmaya. Adam sorun getirince suratını asıyor ki sorun getirmesin bana diye. Hatta bir aile terapisinde kadın şikâyet ediyor kocam sonuna kadar televizyonun sesini açıyor diye. Kocasıyla konuştuk doktor bey, televizyonu açmasam devamlı o konuşuyor, çare olarak bunu gördüm diyor. O da tabii ilkel bir tepki. Önce karşı tarafı değiştirmek yerine kendimizi değiştirmek Dünyayı değiştirmek yerine kendimizi değiştirmeyi birinci planda tutmak, psikolojik sağlığın ilk adımıdır. Empatisi olmayan insanlar gerçekten narsist insanlardır. Onlarla

14 Ailede Eşler Arası İletişim Nevzat Tarhan 14 yaşamak bir kediyle aynı çuvalda yaşamak gibidir, çok zordur. İnsanı filozof yapar, psikolog yapar, kendini geliştirir ama yaşanılmaz diye bir şey yok bunu söyleyeyim. Bu asrın iki önemli hastalığı vardır. Birisi egoizmdir. Her çağda var bu ama bu çağ kadar egonun şişirildiği abartıldığı bir çağ olmamıştır. Çünkü 1900 lü yıllarda başlayan hümanizm akımı insanı merkeze almış. İnsanı merkeze alan akım insanı mükemmel, kusursuz görüyor. İnsan kusursuz, mükemmel diye düşünülüyorsa kapitalist sistem de insan hata yapmaz diyerek egoları şişirmeye herkesi teşvik ediyor. Yarışmacılığı istiyor bunun arkasından. Yarışmacılığı istediği için herkes kendi egosunu üstün görüyor. Mesela Amerikan şirketlerinin meşhur özelliğidir. Şirket içi rekabet oluştururlar. Herkes birbiriyle yarışır. On kişi yarışır ve üç kişi başarılı olur, yedi kişi başarısızdır. Başlangıçta dahi onda yedi başarısızlık vardır. On kişiden yedi kişi mutsuz olacaktır. Sonuçta fabrika, üretimi artırır. Bunu hedefliyorlar ama uzun vadede baktığımızda şimdi işyerinde müdürle çalışanlar yarışıyor. Bunu teşvik ediyor sistem. Çok çalışmaya sebep oluyor fakat kurumsal kalite açısından yanlışlar ortaya çıkıyor. Kurumsal başarının olması için yarışanların birbirine yardım etmesi gerekir. Egonun şişirildiği yerde yardım etmiyor çünkü yanımdakine yardım edersem beni geçer diyor. Bencillik ve yalnızlaşma ortaya çıkıyor. Bu nedenle yalnızlığın, aslında insanın çıkarına olmadığı, bu derece bencilliğin insanı yalnızlaştırdığı, insanın mutlu olmasını engellediği, toplam kaliteye de zarar verdiği söyleniyor. Narsist insanların egoları öyle büyük, öyle kabarık ki dünyayı ben ve diğerleri diye ayırırlar. Sıradan olmaktan korkarlar, sürekli çalışırlar. Köpekbalıkları 24 saat yüzerler, durmazlar, durdukları an ölürler, yirmi dört saat yüzmek zorundadırlar ve denizlerdeki çöpleri, kanları temizlerler. Köpekbalıklarının durması onların ölümü anlamına geldiği gibi bu kişiler de sıradan olmaktan korktukları için sıradan olduklarında yaşam sebeplerinin ortadan kalktığını düşünürler. Böyle kişilere empati öğretmek gerekiyor. Egoist kişilerle yaşayan insanlar ne yapmalı peki? Ne kadar anlatsak bitmez? Narsist kişilerin olumlu tarafları da var. Çok çalıştıkları için akıllı ve çalışkan olduklarını göstermek çabası vardır. Övgüyle beslenirler. Bir kimsenin övgüsünü aldıktan sonra da onu yok sayarlar artık. Böyle kişilerin yanlışlarını onayladığımız zaman, hatalarını söylemediğimiz zaman o kişilere zarar vermiş oluruz. Böyle kişiler eleştiriye kapalı kişilerdir. Eleştiriyi kişiliğine müdahale gibi, saldırı gibi algılarlar. Haklı eleştirileri, onaylamadığınızı hissettirin. Diyelim ki narsist bir eşiniz var ve önce kendi egosunu düşünüyor. Çocuklar aç ama önce kendisi yer. Erkeklerde çok fazladır bu. Hep kendisini odak noktası gibi görme eğilimi vardır. Aman olay çıkmasın diye kadın da bunu temin ediyor devamlı olarak. Ondan sonra da çocuklar babaya düşman oluyorlar. Annenin yaptığı burada iyi değil, doğru değil. Burada kocasının kızıp bağırmasını önemsemeden

15 Ailede Eşler Arası İletişim Nevzat Tarhan 15 çocukların karnını doyurmam gerekmez mi demesi lazım. Demokratik sistemlerde de muhalefetin varlığı bunun için gerekli. Hitler karşısında doğru dürüst muhalefet olmadığı için Hitler olmuştur. Muhalefet olsa, eleştirilse böyle olmazdı. Hitler, dünyanın en büyük narsistlerinden birisidir. Eleştiriye kapalı, kendisi gibi düşünmeyeni dışlayan biridir. Karşısında bir muhalefet olmadığı için diktatör olmuştur. İnsan ilişkilerinde de aynı şekilde Bunun için demokratik sistem, İkinci Dünya Savaşı ndan sonra Hitler'e tepki olarak doğmuştur. Aile içerisinde de böyle... Narsist bir eş varsa evlilikte iletişimin açık olmasını sağlamak gerekir. Kararları birlikte vermeyi sağlamalı. Böyle kişileri, yanlışları olduğu zaman toplum içinde eleştirmemek gerekir. Yalnız olduğu zaman gerekçeleriyle beraber eleştirmek gerekir. Onaylamadığımızı hissettirmemiz gerekir. İçinde öneri olan eleştiriler işe yarar. Kişiliklerini eleştirmemek gerekir ama hatalarını ve davranışlarını eleştirmek gerekir. Şu davranışın şöyle şöyle zararlar veriyor demek ve böyle kabullenip yönlendirmek gerekiyor. Narsist kişilere seni seviyoruz, önemlisin, değerlisin fakat şu yanlışların şöyle şöyle zararlar verebilir dediğimiz zaman o narsizmini sorgulama ihtiyacı hisseder. Narsistlerin hatalarını göz ardı edip başarılarını överseniz o kişi, kendi egosunu kutsallaştırır ve o kişiye en büyük kötülüğü yapmış olursunuz. İnsanı helak eden en büyük duygulardan biridir egoizm. İnsanın mutlu olmasını engelleyen, insanı yalnızlaştıran bir duygudur. Özellikle de Amerika'da CEO hastalığı olarak geçiyor. Senede 10 milyon dolar kazanan büyük uluslararası firmaların genel müdürleri o kadar güçlüler ki Fakat bu kişiler emekli olduktan sonra çoğu kalp krizi geçiriyor, kanser oluyor, ölüyor. Bu kişilerde meslek hastalığıdır narsisizm. Etrafındaki insanlar hep ona katlanıyorlar. Sırf zarar gelmesin diye, güçlü diye evet diyorlar. Evet dedikleri için kişiler diktatör oluyorlar. Emekli olduktan sonra etrafında kimse kalmıyor. İnsanlar, böyle aşağılıklar zaten. Güçlü olunca yanındalar, güçsüz olunca kimse kalmıyor deyip insanları suçluyorlar. Hâlbuki sen zamanında iyilik yapmış olsaydın o insanların bir kısmı gitse bile gerçek dostların kalırdı yanında. Hatta bu, Simyacı nın hikayelerinde vardır. Bir adam susuz kalıyor çölde. Atı var, köpeği var. Bir kapı buluyor. Bir bekçi bekliyor kapıda. Ben susuzum diyor adam. Bekçi şöyle diyor; sana su veririz ama hayvanlara veremeyiz. Onlar dışarıda kalır, sen git iç. Kapısında da oranın cennet yazıyormuş. Girmiyor oraya. Ondan sonra başka bir yere gidiyor. Orada daha gösterişsiz bir kapı var. Oradaki girebilirsiniz diyor. Adam biraz önce başka bir kapıya gittik, hem de gösterişli güzel bir kapıydı, o kapıdan girmediğimiz için buraya geldik diyor. Burada siz iyi karşıladınız. Niye orada öylesine güzel, gösterişli bir kapıda almadılar da sen aldın diye soruyor. Bekçi gerçek cennet burası, dostlarını satanlar orada kalıyor, aslında orası cehennem, dostlarını satmayanlar buraya geliyor diyor. İn-

16 Ailede Eşler Arası İletişim Nevzat Tarhan 16 sanın dostlarını oluşturabilmesi için doğru ahlaki değerleri, normları, yetileri olması gerekir. Böyle kişiler yalnız kalmazlar. Güçleri ellerinden gittiği zaman bile yalnız kalmazlar. Bunlar söylemesi kolay ama uygulaması kolay olmayan şeyler. Narsist kişilere yaklaşırken yanlışlarını gerekçeleriyle birlikte eleştirmek gerekir. Empatisi yoktur bu kişilerin. Empati doğuştan gelen bir yetenek değildir, bir beceridir, öğrenilir. Yalnızca duygularda değil, davranışlarda da vardır. Empatisi olan kimseyle olmayan kimse şöyle anlaşılır. Empatisi olan bir kimse karşı tarafa yolu tarif ederken karşı tarafın sağını gösterir, olmayan kimse kendi sağını gösterir. Empatisi olmayan sadece kendi penceresinden bakar. Empatisi olan karşı tarafın da penceresinden bakar, onun hissettiğini hisseder. Ama empati demek, oturup onunla beraber ağlaması demek değildir. Onun hissettiğini anlayıp ona göre yaklaşmak demektir. Narsist kişilerde bu özellik olmadığı için iş ortamında başarılıdırlar ama özel yaşantılarında başarılı değildirler. Yalnızdırlar, sevdiklerini incitirler. Böyle kişilerle ilişkide zaman çok önemlidir. Doğruları yapıp beklemek gerekir. Bu kişiler genelde hata yaparlar. Böyle durumlarda onun yanında olduğunu anladığı zaman empatiyi öğretmek için fırsattır bu. Ego öyle bir duygu ki gerçekleri görmeye engel olur. Narsist kimseye nasihat vermek yerine olaylar üzerine farklı bakmasını sağlamak gerekir. Soru: Annem ve babam ayrı. Bu zamana kadar babamla aramda hiç baba-kız ilişkisi olmadı. Psikolojik problemleri var. Daha önce bizi bıçakla öldürmeye kalktı. Sekiz aydır görüşmüyorduk. Geçenlerde benimle konuşmak istedi. Görüşmek istemiyorum fakat ailede onu kurtaracak tek kişi sensin diye baskı alıyorum. Ona sadece yardımcı olmak istiyorum. Sonra beni bıraksın istiyorum. Ona nasıl davranmalıyım. Nevzat Tarhan: Burada alkol var mı onu bilmek gerekir. Böyle bir durumda genellikle bir hastalık çıkıyor arkasından. Baba-kız ilişkisinde baba görüşmek istediğine göre bu görüşme amacı nedir, görüşmemek bir çözüm müdür? Bunu iyi sorgulamak gerekir. Alkol varsa, hastalık varsa baba ben seninle görüşmek istiyorum, sen iyi bir insansın, iyi özelliklerin var, çözümü kabul ediyorsan görüşürüm demek gerekir. Mesela alkol varsa alkol için tedaviyi kabul ediyorsan görüşelim demek gerekir. Yahut öfkeliyse, sinirliyse Öfkelilik, aslında bir hastalıktır ve erkeklerde çok görülür. Amerika'da yaşayan iki Türk aile geldi. İşyerinde kavga ediyorlarmış karı koca. İşyerinde demişler ki siz Türkiye'ye gittiğinizde öfke kontrolü eğitimi alırsanız ve bunu bize belge halinde, rapor halinde getirirseniz sizi tekrar işe alacağız, yoksa almayacağız. Onun için bize başvurdular. Öfke kontrolü eğitimi verdik ve gittiler. Sonra ne olduğunu bilmiyorum. Öfke kontrolü eğitimi var. Kişiler öfkeli olmak istemiyorlar ama öfkelerini kontrol

17 Ailede Eşler Arası İletişim Nevzat Tarhan 17 edemiyorlar. Bu bir hastalık ve önemli bir kısmı da basit ilaçlarla düzelebiliyor. Öyle bir işadamı biliyorum ki bağırdığı zaman işyerindeki herkes illallah dermiş. Her şeye kızan bir adam. İlk tedaviye geldi ve ilaçlardan faydalandı. Muhasebecisi her gelişten önce telefon ediyor aman doktor bey, ilaçları kesmeyin, bizim patron çok iyi diye. Düzelebilen bir şey... Gene bir öğretmen hanımda rastlamıştım. Bağırdığı zaman okul inlermiş. Bize geldikten üç hafta sonra kontrole geldi ya doktor bey, bu kadar da olmaz ki, öğrenciler sıranın üzerinde dolaşıyor ama bağıramıyorum dedi. Bu öfkelilik, bir hastalık... Hastalıkla ilgisi olduğu için tedavisi olan bir durum. Bazen basit çözümleri bile olabiliyor. Yardım konusunda aileye sorumluluk düşüyor. Baba ne kadar kusurlu da olsa, hatalı da olsa babalık hukuku ile evlatlık hukuku arasındaki dengeyi kurduğu zaman, evladın böyle durumlarda babaya küsme hakkı yoktur. Bir insanı değerlendirirken sadece o günkü olayı kesit olarak ele alıp değerlendirmemek lazım. Dikey değerlendirme yanlış, yatay değerlendirme gerekir. Bebeklik dönemlerinde o çocuğa yaptığı vericiliği, fedakârlığı düşünmek lazım. Ne kadar kötü baba olsa da babalık hukuku, evladın babaya olan hukukundan çok daha fazladır. Böyle durumlarda babanın ihtiyacı var demektir. Evladın yardıma koşması ama doğru şekilde yapması gerekir. Her dediğine evet demek değildir bu. Şartları kendisi belirleyemeli. Ben yardım etmek istiyorum ama şunları kabul ediyorsan, çözüme hazırsan yapalım tarzında bir giriş yapılabilir. Soru: Fazla empatinin zararları olabiliyor, bunu engellemek için ne yapabiliriz? Nevzat Tarhan: Sevginin de fazlasının zararı var. Çiçeğe suyu fazla verirseniz su zehirlenmesi olur, çiçek çürür. Bunun gibi sevginin de, empatinin de fazlası zararlıdır. Empati aslında bizim kültürümüzde diğerkâmlık kelimesi olarak var. Empati kelimesi daha çok tuttuğu için onu kullanıyoruz. Hodkâm, kendisi hakkında endişe hisseden bencil kimsedir. Diğerkâm ise başkaları hakkında da kaygı hisseden kimsedir. Empati demek başkasının yerine kendisini koymak demek değildir. Sempatidir onun adı. Birisi düştü, ayağı kırıldı, ağlıyor diye onunla beraber ağlarsanız bunun adı sempatidir. Onunla birlikte ağlamak yerine onunla acı çektiğini hissettirip ona yardım etmektir empati. Toplum olarak insan ilişkilerinde yakınızdır. Hatta bazen öyle oluyor ki yapış yapış ilişkiler. Çat kapı gelmek bazı kişilerle sınırlı olursa iyi oluyor ama hiç özeli olmuyor insanın. İstediği zaman, istediği yerde, istediği şekilde davranılabiliyor. Mesela mutfağına girip karıştırıyor. Hatta o kişinin en özeline bile hâkim, öğrenmek istiyor. İnsan ilişkilerinde sosyal sınırları iyi çizmek gerekiyor. Yoksa ilişki sınırlarını koruyamadıkları için en sevdiği

18 Ailede Eşler Arası İletişim Nevzat Tarhan 18 insanla düşman olan insanlar oluşuyor toplumda. Empatiyi şöyle tanımlayabiliriz. Öğrenciler arasında empati nasıl oluyor? Diyelim ki çocuklar koşarak oynuyorlar, bir tanesi düştü, yaralandı. Empatisi olan çocuklar -genellikle kız çocukları oluyor- hemen düşen arkadaşına yardım ediyorlar. Genellikle erkek çocuklar oynamaya devam ediyorlar. Onların empatiyi öğrenmesi gerekiyor. Empatinin fazlalığı da kişinin kendi kişilik sınırlarından fazla fedakârlık yapması, fazla verici olması demektir. Hamlet'te vardır mesela. Kocam beni seviyor mu diye soruyor senin için yaptığı fedakârlıklara bak diye cevaplıyor. Fedakârlık yapmak vericiliğin ve sevginin dillerinden birisidir. Vericilik, sevip sevmediğini anlamanın ölçülerinden birisidir. Bencil erkekler karısına hediye aldıkları zaman kendi işine yarayacak bir hediye alırlarmış. Çikolata alıyor karısına, oturup kendi yiyor. Empatide karşı tarafa verici davranırken ne için verildiğini tespit etmek önemli. Bazı insanlar vardır ki çok vericidirler ama bu vericilik empati değildir, fedakârlık değildir, bencil bir vericiliktir. Verirler, bir dediğini iki etmezler ama onun karşılığında kendine körü körüne itaat isterler. Ondan sonra da ben bu adamın bir dediğini iki etmiyorum fakat hiç benim dediğimi yapmıyor derler. Bu, bencil vericiliktir. Veriyorsunuz ama karşılığında beklentiyi yüksek tutuyorsunuz. İdeal vericilik, mesela annelerin çocuklarıyla ilgili vericiliğidir. Şefkat olarak tanımlanır. Batı kültüründe şefkat kelimesinin tam karşılığı yoktur. Sevgi var ama şefkat sadece bizim kültürümüzde olan bir tabirdir. Koşulsuz sevgi gibi söylenir genellikle. Bencil bir verici olmamak gerekir. Soru: Yedi yaşında oğlum var. Sözümüzü hiç dinlemiyor. Bir şey yaptırmak için beş altı defa söylüyoruz. Ne yapmamız lazım? Nevzat Tarhan: Bu yaş, gerçeklik duygularının algılandığı çağdır. Bunun arka planında genellikle şu vardır. Çocuk geçmişte anneden bir şey istediğinde bir defa istediğinde yapmıyor anne, iki defa istediğinde yapmıyor. Beş altı defa istiyor çocuk ve ondan sonra anne yapıyor onun dediğini. Ya da ağladığı zaman dediğini yaptırıyor. Bir müddet sonra çocuk, anneden her istediğini ağlayarak ister ve biz de onun ağlayarak istemesine zemin hazırlamış oluruz. Kendi davranışlarını sorguladığı zaman insan bunun nedenini anlar. Beş altı defada dediğini yaptırmama, genellikle disiplini oluşturamayan ailelerde oluyor. Anne bugün evet dediğine yarın hayır diyorsa yahut anne baba farklı mesaj veriyorsa ortaya çıkıyor bu durum. Disiplin oluşturmada kararlı, tutarlı, devamlı olmak çok önemlidir. Bir şey söylediğinde düşünerek söyleyecek ve geri adım atmayacak. Israr edince fikir değiştiri-

19 Ailede Eşler Arası İletişim Nevzat Tarhan 19 yorsa böyle durumlarda güven oluşturamaz anne. Annenin, çocuğuna sözünü geçirememe sebebi, farkında olmadan annenin çocukla ilgili fikir değiştirmesidir. Çocuğa bir söz söylerken onu büyük insan gibi düşünmelidir. Beyaz yalanlarla çocuğu oyaladığınız zaman bir müddet sonra annesine değil de abisine, babasına daha çok güvenebilir. Yapılan bir işte takipçi olmak gerekiyor. Disiplin oluşturmanın en önemli sırrı takipçi olmaktır. Çocuklar sınırları zorlamayı çok severler. Anne yufka yürekli davranıyorsa, fazla kararlı değilse çocuk sınırı zorlar, kuralları deler. Kararlı, tutarlı, örnek olmamız gerekir. Beş altı defa söylüyorsa çözüm ne olabilir bundan sonra? Böyle durumlarda şunu yapmak gerekir. Düşündüm taşındım, beş altı defa söylemeyeceğim. Bunu yapmazsan bunun bir yaptırımı olması lazım. Mesela bildiğim bir kız çocuğu vardı ve 28 yaşındaydı. Babası bana şöyle şikayet ediyordu; halen terlik giydiremedim bu çocuğa. Diyecek bir şey bulamadım. 28 yaşına gelmiş bir insana terlik giydiremiyorsan bırak artık. O yaşa gelmiş, ayağı üşüsün, yaşasın. ama bize muayeneye gelişte de şikayet 28 yaşındaki kız çocuğunun evde hiç konuşmamasıydı. Biz hatta beyninde bir hastalık var mı acaba diye düşündük. Okula gidiyordu, üniversitede okuyordu, bitirmek üzereydi ama okulda da kimseyle konuşmuyordu. Ağzından laf çıkmıyor. Dersi dinliyor ve gidiyordu. Böyle mutizm diye bir hastalık vardır. Konuşma melekesini kaybetmiş diye düşündük fakat araştırdığımızda baktık ki fazla eleştiren bir ailesi vardı. Çocuk duvar örmüş kendisine. Halen çocuğu ilk mektep çocuğu gibi görüyorlar. 17 yaşına gelmiş çocuğun dişini hala annesi fırçalıyor. Şaka değil bunlar, aksine yaşadığım örnekler. Böyle durumlarda çocuk kendisini kimliksiz kişiliksiz hissediyor ve nerede duracağını bilmeyen bir çocuk ortaya çıkıyor. Böyle çocuklar genelde hazırcı oluyor, kolaya alışıyorlar. Emek vermeden, yorulmadan elde etmek istiyorlar. Narsizmin yetişmesinde sevgi fazlalığının ciddi şekilde zararı var. Soru: Kızım imam hatip lisesi ikinci sınıfta ve 15 yaşında Dinî konularda ilkokuldan beri hem örnek davranış hem de görsel olarak üzerime düşeni yaptığımı düşünüyorum ama namazlarında ihmalkâr. Başı örtülü, diğer ahlaki konularda çok duyarlı ama namazda süreklilik yok. Kızmadan hatırlatıyorum. Tamam diyor ama daimi değil. Ne yapmalıyım? Nevzat Tarhan: On beş yaş dönemi, yani ergenlik dönemi protesto dönemidir. Anneden babadan gelen bilgileri sorguladığı dönemdir. Kendi kimliğini arayıp bulma dönemi olduğu için böyledir. Annenin sunduğu kimliği, toplumun sunduğu kimliği sorgulayıp kendi kimliğini oluşturuyor. Ben kimim, nereye, niçin yönelmeliyim sorularını soruyor. Bu çocuklar, ailenin sunduğu yaşantıya karşı denemelere başlar ve bu, bir risk oluşturur. 90 sonrası doğan çocuklar ciddi bir risk altında çünkü iletişim teknolojisi aşırı gelişti. Çok rahatlıkla yasaklamalarla çocukları eğitemiyoruz şimdi. Özellikle dinî değerleri korkutmayla verdiğimiz zaman çocukta ters durum

20 Ailede Eşler Arası İletişim Nevzat Tarhan 20 oluşuyor. Mesela anneler genellikle şöyle yapıyorlar. Çocuğunu eğitebilmek için Allah'ın cezalandırıcı sıfatını Allah yakar, cehennem yakar gibi telkinlerle çocuklara veriyorlar. Çocuk bir müddet sonra ergenlik dönemine geldiği zaman anne, disiplini sağlamak için bir nevi Allah inancını sopa gibi kullanıyor. Böyle durumlarda farkında olmadan Allah inancını soğutuyor çocuğun, ona karşı negatif duygular oluşturuyor. Amerika'da yaşayan bir meslektaşımın anlattığı bir hikaye 11 Eylül'den sonra İslam fobisi oluştu. Üniversiteden bir hocası nedir bu İslam diye merak sarıyor. O da İngilizce Kur ân-ı Kerim veriyor. Hoca inceliyor. 114 tane sure var diyor. Surelerin bir tanesi hariç hepsi Allah'ın rahmet, merhamet sıfatlarıyla başlıyor. Bu kadar rahmet, merhameti vurgulayan bir din, şiddete müsaade etmez. yapılan propaganda benim için anlamlı değil artık diyor. Allah ın merhametli sıfatının en çok kullanılacağı çağdayız çünkü bu zamanın insanında bencillik var, açgözlülük var, doyumsuzluk var, hırs var. Böyle bir çağda şefkat duygusundan daha etkili bir silah yoktur. Çocuklara karşı bu duyguyu kullanmamız gerekiyor. Çocuk, hatasını yaptığında onaylamadığımızı hissettirelim ama çocuk, annesinin sevgisini, şefkatini kaybedeceği korkusunu yaşasın içinde. En güzel eğitim, güzel bir şeyi kaybetme korkusudur. Çocuğa bağırıp çağırıp azarlamak yerine güzel bir şeyden mahrum etmek en güzel eğitimdir. Sevgi veren bir anne, sevgisini nerede kaybedebileceğini çocuğuna hissettirsin. Üzüldüğünü hissettirmesi, onaylamadığını hissettirmesi şu anda yeter. Hata yapma hakkı tanımamız gerekir. Bu hatasından dolayı ilişkiyi bozarsak çocuk o zaman kaybedilir. İlişkiyi bozmadan, anne-kız ilişkisini bozmadan bu işi çözmek gerekir. Üzüldüğünü hissettirmek bile ceza olarak yeter. Bu zamanda insanlar namazın nasıl kılınacağından çok namazın niçin kılındığını soruyorlar. Niçin kılacağım ben namaz diye soruyor çocuk. Kafasında bu soru var ve bu soruyu aydınlatmak gerekir. Bu çağın çekici yaşantısı, bu kadar zevk varken niye ben kendimden fedakârlık yapayım diyor. Gezip eğlenmek varken niye kendimi kısıtlayayım diyor. Bütün bunların nedenlerini, gerekçelerini anlatmak gerek. Neden insanın ibadete ihtiyacı var? Bütün bunları konuşabilmek gerekiyor. Konuşulamıyorsa bu sorulara cevap verecek kişilerle ilişki kurulabilir. Bu konudaki samimi çaba boşa gitmez. 40 yaşındaki bir insanın bile zorla yaptığı bir ibadeti 15 yaşındaki bir çocuğun kolayca yapmasını beklemek doğru değil. Çocuklar 6-7 yaşlarında sanki 40 yaşındaymış gibi dinin gereklerini yerine getiriyor ama bakıyorsunuz o çocuklar 15 yaşına geldiklerinde tam tersi oluyor. Çünkü çocuk bir özerklik duygusu yaşadığı zaman o hayat onu sıkıyor, bunaltıyor ve çocuk da tam tersine yöneliyor.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:08

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:08 Söz Dinlemeyen Çocuklara Nasıl Yardımcı Olunmalıdır? Çocuklarda zaman zaman anne-babalarının sözünü dinlememe kendi bildiklerini okuma davranışları görülebiliyor. Bu söz dinlememe durumu ile anne-babalar

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI T105004 ADI SOYADI NOSU UYRUĞU SINAV TARİHİ ÖĞRENCİNİN BÖLÜM Okuma Dinleme Yazma Karşılıklı Konuşma Sözlü Anlatım TOPLAM

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΕΛΙΚΕ ΕΝΙΑΙΕ ΓΡΑΠΣΕ ΕΞΕΣΑΕΙ ΥΟΛΙΚΗ ΥΡΟΝΙΑ: 2012-2013 Μάθημα: Σοσρκικά

Detaylı

Sevgili dostum, Can dostum,

Sevgili dostum, Can dostum, Sevgili dostum, Her insanı hayatta tek ve yegâne yapan bir öz benliği, insanın kendine has bir kişiliği vardır. Buna edebiyatımızda, günlük yaşantımızda ve dini inançlarımızda çeşitli adlar vermişlerdir.

Detaylı

ÖZEL ÇEKMEKÖY NEŞELİ ANAOKULU. PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ve REHBERLİK BÜLTENİ ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ GELİŞİMİ

ÖZEL ÇEKMEKÖY NEŞELİ ANAOKULU. PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ve REHBERLİK BÜLTENİ ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ GELİŞİMİ ÖZEL ÇEKMEKÖY NEŞELİ ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ve REHBERLİK BÜLTENİ ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ GELİŞİMİ Erken çocukluk dönemi fiziksel, duygusal, zihinsel, davranışsal ve iletişimsel temel becerilerin ve

Detaylı

Okul fobisi nasıl gelişir?

Okul fobisi nasıl gelişir? Eğer bir kelimenin sonuna "fobi" eklenmişse, hemen bir şeylerden korkulduğunu düşünürüz. Ancak okul fobisi gelişen çocukların okula gitmek istememelerinin tek nedeni okuldan korkmaları değil. Çocuğa bu

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 09 Eylül 2009 12:41 - Son Güncelleme Çarşamba, 09 Eylül 2009 13:10

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 09 Eylül 2009 12:41 - Son Güncelleme Çarşamba, 09 Eylül 2009 13:10 Bir Gencin Eroin Kullandığı Nasıl Anlaşılır? Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Anatolia Klinikleri nde Şef Yardımcısı Doç. Dr. Özkan Pektaş a bu soruyu sorduğumda söze şöyle başladı: Daha kırık kırık, çatallı,

Detaylı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan

Detaylı

Hipnoz durumu nedir? H İ P N O Z NE DEĞİLDİR? NEDİR? Uyku Uyanık bir durum. Bilinçsiz bir durum Rahatlama durumu. Aldanma Hayalinizde canlandırma

Hipnoz durumu nedir? H İ P N O Z NE DEĞİLDİR? NEDİR? Uyku Uyanık bir durum. Bilinçsiz bir durum Rahatlama durumu. Aldanma Hayalinizde canlandırma Hipnoz ile ilgili olarak hemen hemen herkesin bir fikri vardır. Ve bu fikir genellikle filmlerden öğrenilen birisine adam öldürtmek, hırsızlık yaptırmak gibi genelde olumsuz örneklerden oluşmaktadır. Peki,

Detaylı

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) ÖZEL GÜNLER Aşağıdaki önemli günlerden

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

Anne ve kız arasında en çok yaşanan iletişim sorunları nelerdir?

Anne ve kız arasında en çok yaşanan iletişim sorunları nelerdir? Anneler Çocuklarına En Çok Niçin Kızıyor? Acıbadem Sağlık Grubu Bağdat Caddesi Tıp Merkezi psikologlarından Ayşegül Topçu Aydın ve International Hospital psikologlarından Ferahim Yeşilyurt, anneler ve

Detaylı

PSK 271 Öfke Yönetimi (2015-2016 Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI. Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak

PSK 271 Öfke Yönetimi (2015-2016 Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI. Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak PSK 271 Öfke Yönetimi (2015-2016 Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak Öfkenin Gerçek Nedeni Ne? ÖFKE kıskançlık, üzüntü, merak,

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

KASIM AYI 4 YAŞ GRUBU AYLIK BÜLTENİ

KASIM AYI 4 YAŞ GRUBU AYLIK BÜLTENİ KASIM AYI 4 YAŞ GRUBU AYLIK BÜLTENİ 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ŞİİRLER 10 Kasım geldi işte Üzgünüz biz milletçe Atatürk! ü anarız O bizim kalbimizde 10 Kasım geldi işte Koşarız Anıtkabir e Atatürk ü anarız

Detaylı

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye:

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: - Deli, deli, diye seslenmiş. Siz içeride kaç kişisiniz? Deli şöyle bir durup düşünmüş: 1 / 10 - Bizim

Detaylı

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK 10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK İnsanoğlu yaşam boyu farklı gelişme dönemleri yaşar. Çocukları daha iyi tanımak için onların içinde bulundukları gelişme döneminin özelliklerinin bilinmesi aileyi rahatlatır,

Detaylı

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? İşitme Engelliler Milli Hentbol Takımının en genç oyuncusu Mustafa SEMİZ : Planlı çalışarak, disiplinli çalışarak zamanını ve gününü ayarlayarak nerede ve ne zaman is yapacağıma ayarlarım ondan sonra Her

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

ÖZEL ÜSKÜDAR SEV İLKÖĞRETİM OKULU

ÖZEL ÜSKÜDAR SEV İLKÖĞRETİM OKULU ÖZEL ÜSKÜDAR SEV İLKÖĞRETİM OKULU AYLIK BÜLTENLER SERİSİ EKİM, 2008 SAYI: 2 KONU: Çocuğunuzun Beceri ve Yeteneklerini Nasıl Geliştirebilirsiniz? Aileler çocuklarının mutlu bireyler olmalarını ve en yüksek

Detaylı

2013 / 2014 SAYI: 17. Haftanın Bazı Başlıkları

2013 / 2014 SAYI: 17. Haftanın Bazı Başlıkları 2013 / 2014 SAYI: 17 Haftanın Bazı Başlıkları Çocukla İyi Zaman Geçirmenin 10 Yolu VI. Geleneksel Piyano Resitali Miniklere Anlamlı Hediye Okul Küçük Erkek Basketbol Takımı mızdan Başarı Çocukla İyi Zaman

Detaylı

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler.

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler. 0212 542 80 29 Uz. Psk. SEMRA EVRİM 0533 552 94 82 DUYGUSAL ZEKA Son yıllarda yapılan pek çok çalışma zeka tanımının genişletilmesi ve klasik olarak kabul edilen IQ yani entelektüel zekanın yanı sıra EQ

Detaylı

ZİHİNSEL PROGRAMLAMA - Genç Gelişim Kişisel Gelişim ZİHİNSEL PROGRAMLAMA

ZİHİNSEL PROGRAMLAMA - Genç Gelişim Kişisel Gelişim ZİHİNSEL PROGRAMLAMA ZİHİNSEL PROGRAMLAMA Bilinçaltını hakkında sahip olduğumuz bu bilgilerin ışığında, mutluluğa dönelim ve kendi dünyanıza Beceriksizim gibi verdiğiniz komutların sonuçlarına bir bakalım. Beceriksizseniz

Detaylı

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum.

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum. PEPE NİN HİKAYESİ Pepe, herkesin olmak isteyeceği türden bir insandı. Her zaman neşeli olup, her zaman, söyleyeceği pozitif bir şey vardı. Birisi istediğinde hemen gidiyor, daima : Daha iyisi olamaz! diye

Detaylı

Ailenin çocuk yetiştirmedeki tutumunu ve çocuk yetiştirmeyle ilgili sorunlarını anlamak için aile tutum modeli ni bilmek yararlı bir yaklaşımdır.

Ailenin çocuk yetiştirmedeki tutumunu ve çocuk yetiştirmeyle ilgili sorunlarını anlamak için aile tutum modeli ni bilmek yararlı bir yaklaşımdır. AİLE TUTUMLARI Eğitimciler olarak bizler çocukların gelecekte uyumlu ve başarılı olabilmeleri için en sağlıklı eğitim yollarının geliştirilmesi çabası içindeyiz. Öğrenci eğitiminde ve çocuğa karşı doğru

Detaylı

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve ne yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını

Detaylı

www.astromedya.com Örnek Tarot Okuması

www.astromedya.com Örnek Tarot Okuması Örnek Tarot Okuması Bir tarot okuması, bilinçaltına atılmış bir oltadır. Bizler yani tarot okuyucuları, sizin zihninize, bilinçaltınıza olta atarak, sebeplerini ve sonuçlarını zaten sizin biliyor olduğunuz

Detaylı

SINIRLARIMIZ SINIRLARINIZ SERT Mİ, YUMUŞAK MI?

SINIRLARIMIZ SINIRLARINIZ SERT Mİ, YUMUŞAK MI? SINIRLARIMIZ EKİM 2016-İLKOKUL SINIRLARINIZ SERT Mİ, YUMUŞAK MI? Yumuşak sınırlar karmaşık mesajlar iletir, sert sınırlar kural ve beklentilerimizle ilgili net sinyaller gönderir. Günümüzde ebeveynlerin

Detaylı

SEVGİ, SAYGI ve YARDIMLAŞMA

SEVGİ, SAYGI ve YARDIMLAŞMA SEVGİ, SAYGI ve YARDIMLAŞMA KAZANIMLAR Birlikte uyumlu yaşam kuralları Büyüklerine saygı, küçüklerine sevgi göstermek Sorun çözme becerileri Yardımlaşma 1 ÇOCUKLARDA ÖZSAYGIYI GELİŞTİRMEK İÇİN TAVSİYELER

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΙΕΥΘΥΝΣΗ ΑΝΩΤΕΡΗΣ ΚΑΙ ΑΝΩΤΑΤΗΣ ΕΚΠΑΙ ΕΥΣΗΣ ΥΠΗΡΕΣΙΑ ΕΞΕΤΑΣΕΩΝ ΠΑΓΚΥΠΡΙΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ 2006

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΙΕΥΘΥΝΣΗ ΑΝΩΤΕΡΗΣ ΚΑΙ ΑΝΩΤΑΤΗΣ ΕΚΠΑΙ ΕΥΣΗΣ ΥΠΗΡΕΣΙΑ ΕΞΕΤΑΣΕΩΝ ΠΑΓΚΥΠΡΙΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ 2006 ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΙΕΥΘΥΝΣΗ ΑΝΩΤΕΡΗΣ ΚΑΙ ΑΝΩΤΑΤΗΣ ΕΚΠΑΙ ΕΥΣΗΣ ΥΠΗΡΕΣΙΑ ΕΞΕΤΑΣΕΩΝ ΠΑΓΚΥΠΡΙΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ 2006 Μάθηµα: Τουρκικά Ηµεροµηνία και ώρα εξέτασης: Πέµπτη, 1 Ιουνίου 2006 11:00 13:00

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

sıklıkla kullanırız. Ancak bunların farkına varırsak değiştirebiliriz.

sıklıkla kullanırız. Ancak bunların farkına varırsak değiştirebiliriz. Sözlü iletişimde kullanılan ancak sorun çözmeye yardımcı olmayan etkisiz iletişim yollarını sıklıkla kullanırız. Ancak bunların farkına varırsak değiştirebiliriz. Sözlü iletişimde kullanılan ancak sorun

Detaylı

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

Herkese Bangkok tan merhabalar,

Herkese Bangkok tan merhabalar, Herkese Bangkok tan merhabalar, Başlangıcı Erasmus stajlarına göre biraz farklı oldu benim yolculuğumun aslında. Dünyada mimarlığın nasıl ilerlediğini öğrenmek için yurtdışında staj yapmak ya da çalışmak

Detaylı

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

Okul günüm. Anne-babalar ve çocuklar için için okula başlama rehberi. Niedersächsisches Kultusministerium

Okul günüm. Anne-babalar ve çocuklar için için okula başlama rehberi. Niedersächsisches Kultusministerium Derste biraz önce resim yaptık. Şimdi öğretmen resimlere bakıp neyi daha iyi yapabiliriz diye bize öneride bulunuyor. Öğlenleri okulumuzun yemekhanesinde yemek yiyorum. Yemekler çoğunlukla lezzetli ve

Detaylı

ÇOCUKLAR İÇİN OYUN TERAPİSİ BİLGİLENDİRİCİ EL KİTABI. Oyun Terapisi Nedir? Oyun Terapisti Kimdir?

ÇOCUKLAR İÇİN OYUN TERAPİSİ BİLGİLENDİRİCİ EL KİTABI. Oyun Terapisi Nedir? Oyun Terapisti Kimdir? ÇOCUKLAR İÇİN OYUN TERAPİSİ BİLGİLENDİRİCİ EL KİTABI Oyun Terapisi Nedir? Oyun Terapisti Kimdir? Ebeveynler için Notlar Bu kitapçık, yaklaşık 4 ila 12 yaş aralığındaki, psikoterapi düşünülmüş çocuklar

Detaylı

KİŞİLİĞİNE UYGUN İŞİ BULMAK İÇİN KİŞİLİK ENVANTERİ UYGULAMASI ŞEHİR ÜNİVERSİTESİ NİSAN 2017

KİŞİLİĞİNE UYGUN İŞİ BULMAK İÇİN KİŞİLİK ENVANTERİ UYGULAMASI ŞEHİR ÜNİVERSİTESİ NİSAN 2017 KİŞİLİĞİNE UYGUN İŞİ BULMAK İÇİN KİŞİLİK ENVANTERİ UYGULAMASI ŞEHİR ÜNİVERSİTESİ NİSAN 2017 KONUMUZ; Delphi'deki Apollon Tapınağı'nın girişinde altın harflerle yazılı, Platon ve Sokratesin öğretisinin

Detaylı

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

OKUL KORKUSU VE OKULA UYUMDA AİLE

OKUL KORKUSU VE OKULA UYUMDA AİLE OKUL KORKUSU VE OKULA UYUMDA AİLE OKUL KORKUSU (FOBİSİ) NEDİR? Okula yeni başlayan bir çocuk için okul daha önce hemen hemen hiçbirini tanımadığı çok sayıda çocukla karşılaşma zorunluluğuyla, uyulması

Detaylı

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL Ey İnsanlık! Sizi bir tek canlı varlıktan yaratan, ondan da eşini var eden ve her ikisinden de bir çok erkek ve kadın üreten Rabbınıza karşı sorumluluğunuzun

Detaylı

Okul Çağı Çocuğunda Sevgi Yetersizliği Çalma Davranışına mı Neden Oluyor? Pazartesi, 02 Eylül 2013 06:14

Okul Çağı Çocuğunda Sevgi Yetersizliği Çalma Davranışına mı Neden Oluyor? Pazartesi, 02 Eylül 2013 06:14 Hiçbir ihtiyacı olmadığı halde sürekli arkadaşlarının kalem ve silgilerini çalan çocukla yaptığım görüşmede, çocuğun anlattıkları hem çok ilginç hem de Kleptomani Hastalığına çok iyi bir örnektir. Çocuk

Detaylı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa

Detaylı

BAĞLAÇ. Eş görevli sözcük ve sözcük gruplarını, anlamca ilgili cümleleri birbirine bağlayan sözcüklere "bağlaç" denir.

BAĞLAÇ. Eş görevli sözcük ve sözcük gruplarını, anlamca ilgili cümleleri birbirine bağlayan sözcüklere bağlaç denir. BAĞLAÇ Eş görevli sözcük ve sözcük gruplarını, anlamca ilgili cümleleri birbirine bağlayan sözcüklere "bağlaç" denir. Bağlaçlar da edatlar gibi tek başlarına anlamı olmayan sözcüklerdir. Bağlaçlar her

Detaylı

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu! Kaybolmasınlar Diye Mesleğini sorduklarında ne diyeceğini bilemezdi, gülümserdi mahçup; utanırdı ben şairim, yazarım, demeye. Bir şeyler mırıldanırdı, yalan söylememeye çalışarak, bu kez de yüzü kızarırdı,

Detaylı

Bu testi yapın, kendinizi tanıyın!

Bu testi yapın, kendinizi tanıyın! Kendini Tanıma Testi Bu testi yapın, kendinizi tanıyın! İnsanlar sizin hakkınızda sandığınızdan farklı izlenimlere sahip olabilir. Gerçekten nasıl algılandığınızı siz de bilmek istemez misiniz? Bu teste

Detaylı

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) DİNLEME İSTEKLER (9) Metinleri dinleyelim

Detaylı

Evde çalışırken yararlanabileceği bir yazı tahtası çok işe yarayabilir. Bu tahta, hem yapıcı bir oyuncak

Evde çalışırken yararlanabileceği bir yazı tahtası çok işe yarayabilir. Bu tahta, hem yapıcı bir oyuncak Evde çalışırken yararlanabileceği bir yazı tahtası çok işe yarayabilir. Bu tahta, hem yapıcı bir oyuncak (örneğin öğretmencilik oyununda) hem de kalem tutma ve yazı yazma becerisinin gelişimine katkıda

Detaylı

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir?

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir? Özgüven Nedir? Özgüven; kendimiz ve yeteneklerimiz hakkında pozitif ve gerçekçi bir anlayışa sahip olduğumuz anlamına gelmektedir. Diğer taraftan, özgüven eksikliği ise; kendinden şüphe duymak, pasiflik,

Detaylı

EVLİLİK ÖNCESİ EĞİTİM

EVLİLİK ÖNCESİ EĞİTİM Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü EVLİLİK ÖNCESİ EĞİTİM EVLİLİKTE İLETİŞİM ve YAŞAM BECERİLERİ -2 EVLİLİK ÖNCESİ EĞİTİM EVLİLİKTE İLETİŞİM ve YAŞAM BECERİLERİ 2 SUNUM İÇERİĞİÇ Evlilikte İletişim

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi 6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi Kahramanmaraş ın Ekinözü İlçesine bağlı Alişar Köyünde 54 Yaşındaki Mehmet Göyün 6 Çocuğu ile birlikte tek göz kerpiç odanın içinde verdiği yaşam Mücadelesi yürekleri

Detaylı

Diyanet'in yaz Kur'an kursları bugün başladı

Diyanet'in yaz Kur'an kursları bugün başladı On5yirmi5.com Diyanet'in yaz Kur'an kursları bugün başladı Türkiye ve İstanbul çapında verilecek olan Yaz Kur an Kursu eğitimlerini İstanbul Müftü Yardımcısı Mehmet Yaman ile konuştuk Yayın Tarihi : 15

Detaylı

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ 1- Beni çok iyi tanımlıyor 2- Beni iyi tanımlıyor 3- Beni az çok iyi tanımlıyor 4- Beni pek tanımlamıyor 5- Beni zaman zaman hiç tanımlamıyor 6- Beni hiç tanımlamıyor

Detaylı

ISBN : 978-605-65564-3-2

ISBN : 978-605-65564-3-2 ISBN : 978-605-65564-3-2 1 Baba, Bal Arısı Gibi Olmak İstemiyorum ISBN : 978-605-65564-3-2 Ali Korkmaz samsun1964@hotmail.com Redaksiyon : Pelin GENÇ Dizgi/Baskı Kardeşler Ofset Matbaacılık Muzaffer Ceylandağ

Detaylı

www.rehberlikservisi.org

www.rehberlikservisi.org www.rehberlikservisi.org 1 BAŞLARKEN Çocuklarımız bizim için ne kadar önemli? TEOG öncesinde onlar için neler yapıyoruz? Gelecekleri için planlarınız var mı? Çocuklarınızı yeterince anlıyor musunuz? Neden

Detaylı

HAYAT BİLGİSİ A TEMASI: OKUL HEYECANIM. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir?

HAYAT BİLGİSİ A TEMASI: OKUL HEYECANIM. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir? 1. SINIF OKULA YARDIMCI VE SINAVLARA HAZIRLIK A TEMASI: OKUL HEYECANIM TEST-1 1. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir? A) Okula gitmemiz

Detaylı

Özgüven Gelişiminde Anne Baba Rolü

Özgüven Gelişiminde Anne Baba Rolü Özgüven Gelişiminde Anne Baba Rolü Çocukların kendilerini güvenle ifade edebilmeyi öğrenmeleri için toplumda yerleşmiş bir kanı olan uslu çocuk iyi çocuk yorumunu değiştirmek gerekir. Özgüven eğitimi konusunda

Detaylı

İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU 2013-2014 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ

İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU 2013-2014 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU 2013-2014 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ Bireyin çocukluktan yetişkinliğe geçerken biyolojik, psikolojik ve sosyal yönden geliştiği bireyselleştiği, toplumsallaştığı

Detaylı

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni SINIRLAR VE DİSİPLİN

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni SINIRLAR VE DİSİPLİN Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni SINIRLAR VE DİSİPLİN Biraz düşünelim... Alışverişe gittiniz; her zaman akıllı ve anlayışlı olan oğlunuz istediği oyuncağı alamayacağınızı söylediğinizde

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 168 SAYGI VE HÜRMET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 18 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

Beykoz Yerel Basını: Yılın Öğretmen Çifti, Adife& Bayram YILDIZ - Özgün Haber

Beykoz Yerel Basını: Yılın Öğretmen Çifti, Adife& Bayram YILDIZ - Özgün Haber Beykoz Yerel Basını: "Yılın Öğretmen Çifti, Adife& Bayram YILDIZ" Tüm Ülkede kutlanan Öğretmenler Günü Beykoz'da da coşkuyla kutlanırken, bu özel günde öğretmenlerimiz için çeşitli etkinlikler ve ziyaretler

Detaylı

Bu yaklaşımlar anne babaların kafasını oldukça meşgul eden şu soruyu akla getiriyor:

Bu yaklaşımlar anne babaların kafasını oldukça meşgul eden şu soruyu akla getiriyor: Uzm. Psikolog Nuray ÖZBEN AVŞAR Anne - baba - çocuk ilişkisinin son yıllarda hızlı bir değişim içerisine girmiş olduğu gözleniyor. Hızla gelişen dünya ile hayata bakış açıları her geçen gün gelişiyor ve

Detaylı

EBEVEYNLİK BECERİLERİ

EBEVEYNLİK BECERİLERİ EBEVEYNLİK BECERİLERİ Doç. Dr. Koray KARABEKİROĞLU 21.Ekim.2010, ANTALYA www.cocukhayat.com 1 SUNUM İÇERİĞİ Anne-baba olmak Ebeveynlik tutumları Türkiye de ebeveynler Özel durumlar Ebeveyn-doktor ilişkisi

Detaylı

Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz.

Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz. Rüyalar genellikle en saçma göründüklerinde en derindedir. Sigmund Freud Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz. Anksiyete: kendinize kötü bir şey olacağını ve

Detaylı

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Şizofreninin nasıl bir hastalık olduğu ve şizofrenlerin günlük hayatlarında neler yaşadığıyla ilgili bilmediğimiz birçok şey var.

Detaylı

Kendim yanarım aşk ile gayre zararım yok. Ser tâ be kadem ateşim amma şererim yok. Yâri ararım devrederek hâne be hâne

Kendim yanarım aşk ile gayre zararım yok. Ser tâ be kadem ateşim amma şererim yok. Yâri ararım devrederek hâne be hâne Kendim yanarım aşk ile gayre zararım yok Ser tâ be kadem ateşim amma şererim yok Yâri ararım devrederek hâne be hâne Yâr ise benim hâneme gelmiş haberim yok. Said Paşa Meşhur bir ressam günün birinde dünyanın

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ 2011-2012 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: 1 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart! On5yirmi5.com Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart! Üniversitelerin açılmasıyla birlikte geçen hafta İstanbul Polisi, Beyazıt ve Beşiktaş'ta bir dizi korsan fotokopi baskını gerçekleştirildi.

Detaylı

xxxxxxx ÖĞRENME RİSK FAKTÖRLERİ RAPORU

xxxxxxx ÖĞRENME RİSK FAKTÖRLERİ RAPORU xxxxxxx ÖĞRENME RİSK FAKTÖRLERİ RAPORU Test, Yrd. Doç. Dr. Oktay Aydın tarafından geliştirilmiştir. Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kopyalanamaz, çoğaltılamaz ve kullanılamaz. OKUL EV VE AİLE KİŞİSEL ÖĞRENME

Detaylı

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları RAPUNZEL Bir zamanlar bir kadınla kocasının çocukları yokmuş ve çocuk sahibi olmayı çok istiyorlarmış. Gel zaman git zaman kadın sonunda bir bebek beklediğini fark etmiş. Bir gün pncereden komşu evin bahçesindeki

Detaylı

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI Yalan, insanları aldatmak amacı ile uydurulmuş kasıtlı davranış veya sözdür. Çocuğun yalana başvurması tıpkı yetişkin insanın yalana başvurması kadar kendini,

Detaylı

T.C ALİAĞA KAYMAKAMLIĞI REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Hizmetleri Bölümü BÜLTEN. Ayın Konusu

T.C ALİAĞA KAYMAKAMLIĞI REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Hizmetleri Bölümü BÜLTEN. Ayın Konusu T.C ALİAĞA KAYMAKAMLIĞI REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Hizmetleri Bölümü NİSAN Ayın Konusu FARKLILIKLARLA YAŞAMAK İÇİNDEKİLER 1. FARKLILIKLARA SAYGI DUYMA 2. EMPATĠ

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

Bir gün insan virgülü kaybetti. O zaman zor cümlelerden korkar oldu ve basit ifadeler kullanmaya başladı. Cümleleri basitleşince düşünceleri de basitleşti. Bir başka gün ise ünlem işaretini kaybetti. Alçak

Detaylı

Hem. Dr. SONGÜL KAMIŞLI Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Prevantif Onkoloji A.B.D. Psikososyal Onkoloji Birimi

Hem. Dr. SONGÜL KAMIŞLI Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Prevantif Onkoloji A.B.D. Psikososyal Onkoloji Birimi Kanserli Hastalar Tarafından Sık Sorulan Sorular Hem. Dr. SONGÜL KAMIŞLI Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Prevantif Onkoloji A.B.D. Psikososyal Onkoloji Birimi Hastaların Soruları Tıbbi tedavi Otonomi

Detaylı

ANNE BABA ÇOCUK İLETİŞİMİ

ANNE BABA ÇOCUK İLETİŞİMİ ANNE BABA ÇOCUK İLETİŞİMİ Çocuğun davranışlarının kabul edilebilir bir düzeyde olması, yapıcı ve uyumlu bir birey olarak yetişmesi anne, baba, çocuk iletişimine bağlıdır. Eğer sağlıklı bir iletişim kurulabiliyorsa,

Detaylı

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktin soğuk geciktim kış geciktiniz kış mevsiminde uç, sınır, son, limit bulunuyor/bulunur

Detaylı

5 Yaş : En sevdiğim arkadaşım Yaş : Kurallar ve törenler 9-11 yaş : Kuvvetlenen Arkadaşlık Bağları

5 Yaş : En sevdiğim arkadaşım Yaş : Kurallar ve törenler 9-11 yaş : Kuvvetlenen Arkadaşlık Bağları 1. Ay : İşte geldim, buradayım! 3. Ay : Harika bir oyuncağım var: Ellerim! 6. Ay : Ben bir enerji küpüyüm! 9. Ay : Güvenlik önlemlerini artırdınız mı? Emekliyorum! 12. Ay : Yürüyorum! Bağımsızım, Mutluyum,

Detaylı

Deniz Kantarcıoğlu Anaokulu Rehber Öğretmeni. «Okula Uyum»

Deniz Kantarcıoğlu Anaokulu Rehber Öğretmeni. «Okula Uyum» Deniz Kantarcıoğlu Anaokulu Rehber Öğretmeni «Okula Uyum» Hayatımızda yeni bir sayfa daha açılıyor. Bu başlangıç hem çocuğunuzun hem de sizlerin hayatında yepyeni bir dönemin başlangıcı... Çocuklar, okula

Detaylı

Fatma Atasever.

Fatma Atasever. Fatma Atasever fatmaatasever@windowslive.com Karar almak ne güç bir iştir. Çok zorlar insanı. Yorar. Takatsiz bırakır. Belki de yaşam içindeki en karmaşık zaman dilimidir karar alma süreci. Büyüklere danışırız,

Detaylı

1) İngilizce Öğrenmeyi Ders Çalışmak Olarak Görmek

1) İngilizce Öğrenmeyi Ders Çalışmak Olarak Görmek 1) İngilizce Öğrenmeyi Ders Çalışmak Olarak Görmek İngilizce öğrenilememesinin ilk ve en büyük sebeplerinden birisi, İngilizce öğrenmeyi ders çalışmak olarak görmek. Çoğu zaman İngilizce iş hayatında başarılı

Detaylı

NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR?

NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR? Asiye Türkan NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR? İNSAN NEDEN EVLENİR? İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir Sen kendini bilmezsen Bu nice okumaktır.

Detaylı

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri Dil Gelişimi Yaş gruplarına göre g temel dil gelişimi imi bilgileri Çocuklarda Dil ve İletişim im Doğumdan umdan itibaren çocukların çevresiyle iletişim im kurma çabaları hem sözel s hem de sözel olmayan

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): da: - Yavrum ne oldu niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Bu soruya karşılık çocuk - Efendim,

Detaylı

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim on günlerde mevsimsel geçiş döneminin verdiği miskinlikle aklıma yazılabilecek bir yazı gelmiyordu. Bugün kardio antrenmanımı yaparken,aklıma sevgili olmamak için yapman gerekenler adlı yazım geldi. Bende

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

ÖFKE KONTROLÜ. Anadolu Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi

ÖFKE KONTROLÜ. Anadolu Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi Anadolu Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi ÖFKE KONTROLÜ Aşağıdaki kendini değerlendirme soruları bilimsel bir araç olarak tasarlanmış değildir. Amaç; çeşitli durumlardaki davranışlarınıza

Detaylı

DERS İÇİ İLİŞKİLENDİRME

DERS İÇİ İLİŞKİLENDİRME SABIR ŞUBAT 2017 Bak Postacı Geliyor Hafta Sınıf Düzeyi ve Sınıf Süre 40 Dakika Yöntem SoruCevap, Mektup Yazma ve Teknik KAZANIM SÜREÇ Araç - Gereç Kağıt Zarf Mektup yazar. Anlamlı ve kurallı cümleler

Detaylı

SINAVLARDA YAŞANAN KAYGISININ VELİLERE ÖNERİLER

SINAVLARDA YAŞANAN KAYGISININ VELİLERE ÖNERİLER SINAVLARDA YAŞANAN KAYGISININ AZALTILMASINA YÖNELİK VELİLERE ÖNERİLER Kaygı, öğrenmenin ve öğrendiğini kullanmanın önündeki en önemli engeldir. Kaygısı artan, sınava olduğundan farklı anlamlar veren öğrenciler

Detaylı

Yaşamın ilk 6 ayı çok önemli

Yaşamın ilk 6 ayı çok önemli Bir arkadaşınızın, akrabanızın, sevgilinizin ve hatta annenizin çok ilgili, sevgi dolu ve sizi şaşırtacak kadar yardımsever olması her zaman sağlam bir ilişkinin göstergesi olmuyor. Zaman içinde sizi boğmaya

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı