Araştırmalar / Researches. Gülhazar Saçarçelik 1, Ahmet Türkcan 2, Hülya Güveli 3, Dilek Yeşilbaş 2

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Araştırmalar / Researches. Gülhazar Saçarçelik 1, Ahmet Türkcan 2, Hülya Güveli 3, Dilek Yeşilbaş 2"

Transkript

1 Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi 2011;24: DOI: /DAJPN İkinci Basamak Ergen ve Genç Erişkin Psikiyatri Polikliniğine Başvuran Hastalarda Kasıtlı Kendine Zarar Verme Davranışının Yaygınlığı ve Sosyodemografik Özelliklerle İlişkisi Araştırmalar / Researches Gülhazar Saçarçelik 1, Ahmet Türkcan 2, Hülya Güveli 3, Dilek Yeşilbaş 2 1 Psikiyatrist, Afşin Devlet Hastanesi, Kahramanmaraş - Türkiye 2 Psikiyatrist, Bakırköy Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul - Türkiye 3 Psikiyatrist, Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Rize - Türkiye ÖZET İkinci basamak ergen ve genç erişkin psikiyatri polikliniğine başvuran hastalarda kasıtlı kendine zarar verme davranışının yaygınlığı ve sosyodemografik özelliklerle ilişkisi Amaç: Bu çalışmada, ikinci basamak ergen ve genç erişkin psikiyatri polikliniğine başvuran hastalardaki kasıtlı kendine zarar verme davranışının yaygınlığı ve sosyodemografik özelliklerle ilişkisi araştırıldı. Yöntem: Bakırköy Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ergen ve Genç Erişkin Psikiyatri ikinci basamak polikliniğine bir ay boyunca ardışık başvuran, toplam 300 hasta, kasıtlı kendine zarar verme açısından sırasıyla sosyodemografik veri formu, kasıtlı kendine zarar verme ve niyet etme tarama formu ve kasıtlı kendine zarar verme davranışı saptananlar, kasıtlı kendine zarar verme anketi aracılığıyla değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya katılan tüm hastalarda kasıtlı kendine zarar verme oranı %50 (n=150) idi. Kasıtlı kendine zarar verme davranışı kızlarda (%56.8) erkeklere (%28.8) göre anlamlı olarak daha yüksek oranda saptandı. En fazla görülen kasıtlı kendine zarar verme türü, kızlarda yüksek dozda ilaç içme (%73.3) iken, erkeklerde vücudunu kesme (%66.7) idi. Sonuç: Çalışmamızda psikiyatri polikliniğinde tedavi gören her iki ergenden birinde kasıtlı kendine zarar verme davranışı mevcut olup, bu davranış kızlarda erkeklerden daha fazla oranda görülmekteydi. Anahtar kelimeler: Kasıtlı kendine zarar verme, ergen, davranış ABSTRACT The prevalence of deliberate self-harm behavior and its association with sociodemographic features in patients referred to secondary care psychiatric clinic for adolescents and young adults Object: In this study, the prevalence of deliberate self-harm behavior and its association with sociodemographic features in patients referred to secondary care psychiatric clinic of adolescents and young adults was researched. Methods: Overall 300 patients, who successively referred to the secondary care clinic for adolescents and young adults in Bakırköy Research and Training Hospital for Psychiatry, Neurology and Neurosurgery throughout a month were evaluated by using a sociodemographic form, a deliberate self-harm and intent screening form, and those who were found to perform a deliberative self-harm, were assessed with a deliberative self-harm inventory. Results: The ratio of deliberate self-harm in all patients participated in the study was 50% (n=150). Behavior of deliberate self-harm was found to be 56.8% (n=129) in girls and 28.8% (n=21) in boys, and the difference was significant. The most frequent deliberate self-harm type was taking high dose pill (73.3%) in girls and body cutting in boys (66.7%). Discussion: In our study, in one of the two adolescents treated in psychiatry clinic, a deliberate self-harm behavior was observed and this was higher among girls than boys. Key words: Deliberate self-harm, adolescent, behavior Yazışma adresi / Address reprint requests to: Psikiyatrist Gülhazar Saçarçelik, Afşin Devlet Hastanesi, Afşin, Kahramanmaraş - Türkiye Telefon / Phone: Elektronik posta adresi / address: gulhazar@gmail.com Geliş tarihi / Date of receipt: 04 Nisan 2011 / April 04, 2011 Kabul tarihi / Date of acceptance: 02 Haziran 2011 / June 02, 2011 Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi, Cilt 24, Sayı 4, Aralık 2011 / Düşünen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 24, Number 4, December

2 İkinci basamak ergen ve genç erişkin psikiyatri polikliniğine başvuran hastalarda kasıtlı kendine zarar verme davranışının yaygınlığı... GİRİŞ Son epidemiyolojik çalışmalar ergenlerde kasıtlı kendine zarar vermenin yüksek bir orana sahip olduğunu göstermektedir. Kasıtlı kendine zarar verme (KKZ), bir hastalık olmayıp kişinin açık bir intihar niyeti olmadan kendine fiziksel olarak zarar verme amacıyla gerçekleştirdiği bir davranış olarak tanımlanmaktadır (1,2). Kendine zarar verme yöntemleri; yüksek dozda ilaç alma, kendini zehirleme, kendini kesme, dövme, çimdikleme, deriyi kazıma, ısırma, asma, yakma, kendine ateş etme, yüksekten atlama ve kuyuya atlama olup (3,4), en yaygın kullanılan yöntemler yüksek doz ilaç alma, kendini zehirleme ve ölümcül olmayan kendini kesmedir (2,5). Kendini yaralama girişimi tipik olarak geç ergenlik döneminde ortaya çıkmaktadır. Kendini yaralama girişim yaşları 6 dan 75 e kadar değişirken, %78 i 30 yaş altında olup, %60 ı 16 ile 25 yaş arasındadır (6,7). Ergenlerle yapılan birçok çalışmada kendine zarar verme davranışının kadınlarda daha yüksek oranda olduğu bildirilmesine rağmen, cinsiyet farkı olmadığını bildiren çalışmalar da mevcuttur ve kendine zarar verme davranışı düşük eğitim düzeyi ile ilişkili bulunmuştur (7,8). KKZ ciddi ve intihar öngörücüsü (9) olabilmesine rağmen kendine zarar veren az sayıda hasta profesyonel bir kuruma başvurmaktadır (1,10). KKZ de açık intihar girişimi için yüksek risk faktörleri; güçlü bir intihar fikri olması, birlikte psikiyatrik hastalık bulunması ve öldürücülüğü yüksek bir yöntemin kullanılmasını içerir (2,4). Sınır kişilik örgütlenmesi, alkol ve madde kullanımı, olumsuz arkadaş ve aile ilişkileri, depresyon, kötü okul performansı, kronik psikososyal ve davranış problemlerinin varlığının ergenlerde tekrarlayan kendine zarar verme ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Kendine zarar verme davranışı ve sınır kişilik örgütlenmesi tanısı arasında, ergenlerin yanı sıra erişkinlerde de yüksek bir ilişki gösterilmiştir. Benzer şekilde depresyon, bipolar bozukluk, madde kötüye kullanımıyla yatan kendine zarar veren gençlerin oranı son birkaç yıldır artmıştır (1,11). Araştırmalar, toplumdaki ergenlerin %14-39 unun ve psikiyatrik yatılı ünitelerdeki ergenlerin %40-61 inin bu tip davranışları gösterdiğini belirtmektedir (12-15). Günümüzde 600 kişiden en az birinin kendini tedaviye gereksinim duyacak şekilde yaraladığı bildirilmektedir (16). Amerika da 500 öğrenciyle yapılan bir çalışmada %14 ünün en az bir kez de olsa kendine zarar verdiği belirtilmiştir (17). Kanada da ergenlerle yapılan toplum temelli bir çalışmada kendine zarar verme oranı %17 bulunmuştur (18). Ülkemizde, sokakta yaşayan çocukların %20.6 sında kendine zarar verme davranışı saptanmıştır (7). Yine ülkemizde lise öğrencileriyle yapılan bir tez çalışmasında bir kez kendine zarar verenlerin oranı %18.1 olarak bulunmuştur (6). Miller (19) ve Favazza (20), kişilerin kendilerini kesme davranışlarının nedenlerini şu şekilde sıralamışlardır: 1. Boşluk duygusu, depresyon ve gerçekçi olmayan duygulardan uzaklaşmak, 2. Rahatlama duygusuna sahip olmak, 3. Duygusal acıları bastırmak, 4. Boşluk duygusundan uzaklaşarak kendilerinin yaşadıklarını göstermek (16). Kendini yaralama davranışı gösteren hastalarda çocukluk istismarı ve disosiyasyon düzeyleri yüksek olarak bulunmuştur (21,22). Zoroğlu ve arkadaşları (23), lise öğrencilerini kapsayan çalışmalarında; istismar veya ihmal edilmiş ergenlerde, edilmemiş olanlara göre intihar girişiminin 7.6 kat, kendini yaralama davranışlarının 2.7 kat fazla olduğunu ve travma türü sayısındaki artışın, aynı zamanda, kendini yaralama, intihar davranışlarını ve disosiyasyon seviyesini de artırdığını saptamışlardır. Bu çalışmada ergen ve genç erişkin psikiyatri polikliniğine başvuran hastalardaki kasıtlı kendine zarar verme davranışlarının yaygınlığının, klinik ve sosyodemografik özelliklerinin araştırılması amaçlanmıştır. YÖNTEM Bu araştırmaya, Bakırköy Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ergen ve Genç Erişkin Psikiyatri ikinci basamak polikliniğine bir ay boyunca ardışık başvurarak takip ve tedavi edilen bütün hastalar alındı. İkinci basamak ergen psikiyatri polikliniği, birinci basamak ergen psikiyatri polikliniğinde muayene edilen ve bir süre takip edildikten sonra farmakoterapinin yanında psikoterapiden de faydalanacağı düşünülen, psikotik 254 Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi, Cilt 24, Sayı 4, Aralık 2011 / Düşünen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 24, Number 4, December 2011

3 G. Saçarçelik, A. Türkcan, H. Güveli, D. Yeşilbaş bozukluğu olmayan, terapiye uyum sağlayabilecek ergenlerin takip ve tedavi edildiği bir birim olarak görev yapmaktadır. Görüşmede, çalışmaya katılanlara kendisi ile ilgili her türlü kişisel bilginin gizli kalacağı, çalışma içerisinde isminin geçmeyeceği, çalışmaya katılmaktan herhangi bir zamanda ayrılabileceği ve katılıp katılmamasının tedavi programını hiç bir şekilde etkilemeyeceği bildirildi. Araştırma hakkında bilgilendirildikten sonra katılmayı kabul eden, halen aktif psikotik bulguları olmayan, anketleri okuyup anlayabilecek zeka düzeyine sahip yaş aralığındaki 300 hasta çalışma grubuna alındı. Bu süreç içerisinde 1 kadın hasta okuryazar olmadığı, 13 kadın ve 3 erkek hasta çalışmaya katılmayı kabul etmediği için gruptan çıkarıldı. Ergen ve genç erişkin psikiyatrisi ikinci basamak polikliniğinden izlenen olgulara, ardışık olarak kasıtlı kendine zarar verme ve niyet etme tarama formu uygulandı. KKZ davranışı olanların bu davranışları da KKZ anketi ile ayrıntılı olarak değerlendirildi. GEREÇLER 1. Sosyodemografik Veri Formu: Cinsiyet, yaş, eğitim durumu, çalışma durumu, anne babanın birliktelik durumu, kardeş sayısı, evde yaşayan kişi sayısı, bakıp büyüten kişi, anne ve babanın eğitim durumları, psikiyatrik tedavi süresi, ailede psikiyatrik hastalığın varlığı sorgulandı. Ayrıca takip edildiği International Classification of Diseases (ICD) tanısı klinisyen tarafından not edildi. 2. Kasıtlı Kendine Zarar Verme ve Niyet Etme Tarama Formu: Bu form, Avrupa daki çocuk ve ergenlerde kendine zarar verme davranışını araştıran, çok merkezli bir çalışmanın üyeleri tarafından hazırlanan, uluslar arası düzeyde geçerli, standardize, anonim bir anket formu olup, çalışmanın yapıldığı tüm merkezlerde veri toplanması için kullanılmıştır. Çalışmanın yapıldığı merkezlerden biri olan İrlanda da, Morey ve arkadaşlarının 2008 yılında yayınlanan makalesinden alınan anket formu, bu çalışmanın yazarları tarafından Türkçe ye çevrilerek, KKZ ve niyet etmeyi taramak için kullanılmıştır. KKZ nin tanımı şu şekildeydi: Bir bireyin, ölümcül bir sonuç olmadan, aşağıdakilerden bir ya da daha fazlasını gerçekleştirme eylemi. Kendilerine zarar vermeyi amaçladıkları girişimsel davranışlar (kendini kesme, yüksekten atlama gibi). Reçeteli maddelerin aşırı ya da genellikle fark edilebilir terapötik dozda içilmesi. Eğlence amaçlı ya da yasadışı ilaçların kendine zarar verme amacıyla içilmesi Sindirilemeyen bir maddenin ya da nesnenin yutulması KKZ yi tanımlamak için aşağıdaki sorular kullanıldı: Hiç kasıtlı olarak yüksek dozda ilaç içtiniz mi veya kendinize herhangi bir şekilde zarar vermeyi (örneğin kendinizi kesmeyi) denediniz mi? Yanıt için hayır / evet, bir kere / evet, birden fazla defa seçenekleri kullanıldı. KKZ ile ilişkili olduğunu doğrulayanlar için son eyleminin zamanıyla ilgili ileri sorular vardı. Kendine zarar verme niyeti aşağıdaki sorular kullanılarak araştırıldı: Geçtiğimiz ay veya yıl içinde yüksek dozda ilaç içmeyi veya kendinize zarar vermeyi (örneğin kendinizi kesmeyi) ciddi bir şekilde düşündüğünüz ama gerçekleştirmediğiniz oldu mu?. Yanıt seçenekleri şöyleydi: hayır / evet, en son geçen ay / evet, en son bir aydan uzun ama bir yıldan az bir süre önce (24). 3. Kasıtlı Kendine Zarar Verme Anketi (Deliberate Self-Harm Inventory-DSHI): DSHI, KKZ davranışını değerlendirmek için Gratz (25) tarafından 2001 yılında geliştirilen, davranış temelli, kişilerin kendilerinin doldurduğu bir anket formu şeklindedir. Anketin Türkçe çevirisi araştırmacılar tarafından yapılıp araştırmada kullanılmıştır. DSHI; KKZ nin kavramsal tanımına dayanarak hazırlanmıştır. Bu anket KKZ davranışının sıklık, süre, şiddet ve türü gibi özelliklerini değerlendirir. Ankette listelenen KKZ davranışı türleri klinik gözlemlere, kendine zarar verme davranışında bulunan bireylerin ifadelerine ve literatürde geçen yaygın davranışlara dayanarak hazırlanmıştır. Bu anket ile, başka yöntemlerle kolayca doğrulanamayan intihar düşünceleri gibi durumlarla ilgili güvenilir bilgiler sağladığına dair çok fazla kanıt mevcuttur. Ayrıca, bireylerin, intihar girişimleri ve kendine zarar verme gibi davranışları hakkında bilgi verirken öz-bildirim yönteminde klinik görüşmeden daha rahat olabileceği saptanmıştır (26,27). Bazı kendine zarar verme davranışları, eğer özel olarak tarif edilmedilerse, olduğundan az bildirilmiş olabilir (28). Bu nedenle; daha yüksek bir duyarlılık arzu edildiğinde ve/veya kendine Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi, Cilt 24, Sayı 4, Aralık 2011 / Düşünen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 24, Number 4, December

4 İkinci basamak ergen ve genç erişkin psikiyatri polikliniğine başvuran hastalarda kasıtlı kendine zarar verme davranışının yaygınlığı... zarar verme davranışının farklı formlarının araştırılması planlandığında DSHI tercih edilebilir. Çalışmamızda KKZ ve Niyet Etme Tarama Formundaki Hiç kasıtlı olarak yüksek dozda ilaç içtiniz mi veya kendinize herhangi bir şekilde zarar vermeyi (örneğin kendinizi kesmeyi) denediniz mi? sorusuna evet yanıtını aldığımız hastalara bu anketi uyguladık. Anketin sonunda KKZ davranışının motivasyonu her davranış için ayrıca soruldu. İstatistiksel Değerlendirme Tüm istatistiksel değerlendirmeler için SPSS 13.0 yazılım programı kullanıldı. Sosyodemografik ve tanısal değişkenler sayısal ve yüzde değerleri ile gösterildi. Sayısal ve kategorik değişkenlerin biyoistatistiksel değerlendirmesi sıklık ve yüzde oranlar temelinde ki-kare testi ile yapıldı. Ortalama kıyaslamalar bağımsız örnekler t testi ile değerlendirildi. Anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak kabul edildi. BULGULAR Toplam 300 hastanın %75.7 si (n=227) kız, %24.3 ü (n=73) erkekti. Yaş ortalaması 17.35±1.62 (14-20 yaş aralığı) idi. Olguların çoğu (%62.7, n=188) ortaokul mezunu idi. Büyük kısmı (%71.3, n=214) öğrenci idi. Olguların %50 sinde (n=150) kendine zarar verme Tablo 1: Kendine kasıtlı zarar verme davranışı olan ve olmayanlarda sosyodemografik özellikler KKZ yok (n=150) KKZ var (n=150) n % n % χ 2 p Cinsiyet Kız <0.001 Erkek Eğitim durumu İlkokul Ortaokul Lise Yüksekokul Çalışma durumu Öğrenci Düzenli çalışıyor Düzensiz çalışıyor Çalışmıyor Anne-baba durumu Beraberler Boşandı/ayrı Anne ölü Baba ölü Anne ve baba ölü Babanın eğitimi Okuryazar değil İlkokul Ortaokul Lise Yüksek okul Annenin eğitimi Okuryazar değil İlkokul Ortaokul Lise Yüksek okul Kardeş varlığı Kardeşi yok Kardeşi var Psikiyatrik tanı Depresif bozukluk <0.001 Davranım bozukluğu Somatoform bozukluk Anksiyete bozukluğu KKZ: Kendine kasıtlı zarar verme davranışı, χ 2 : Ki kare test 256 Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi, Cilt 24, Sayı 4, Aralık 2011 / Düşünen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 24, Number 4, December 2011

5 G. Saçarçelik, A. Türkcan, H. Güveli, D. Yeşilbaş davranışı saptandı. Kendine zarar verme davranışı bulunanlar ile bulunmayanlar sosyodemografik açıdan karşılaştırıldı ve Tablo 1 de özetlendi (Tablo 1). Bu davranış kızların %56.8 inde (n=129) ve erkeklerin %28.8 inde (n=21) vardı. Bu fark istatistiksel olarak anlamlı idi (p<0.001). Çalışmada, anne babanın beraberlik durumu, anne ve babanın eğitim düzeyleri ve ailede herhangi bir psikiyatrik hastalık öyküsünün varlığı açısından gruplar arasında anlamlı farklılık saptanmadı (Tablo 1). Çalışmaya katılan hastaların ICD-10 tanıları şu şekildeydi. Depresif bozukluk (n=86), fobik bozukluk (n=14), diğer anksiyete bozuklukları (n=77), obsesif kompulsif bozukluk (n=30), uyum bozukluğu (n=25), konversiyon bozukluğu (n=19), somatoform bozukluklar (n=6), yeme bozukluğu (n=1), dürtü kontrol bozukluğu (n=1), davranış bozukluğu (n=40), tik bozukluğu (n=1). İstatistiksel olarak homojen bir grup oluşturabilmek amacıyla, ICD-10 sınıflamasının ana başlık tanıları altındaki tanı grupları birleştirilerek daha geniş bir tanımlamada hastalar değerlendirildi. Buna göre fobik bozukluk + diğer anksiyete bozukluğu + obsesif kompulsif bozukluklu hastalar, anksiyete bozukluğu; uyum bozukluğu + konversiyon bozukluğu + somatoform bozukluklu hastalar somatoform bozukluk; yeme bozukluğu + dürtü kontrol bozukluğu+tik bozukluğu + davranış bozukluğu olan hastalar davranım bozukluğu tanıları altında birleştirilerek istatistiksel değerlendirmesi yapıldı. Buna göre kendine zarar verme davranışı olan olguların %72.1 inde (n=62) depresif bozukluk, %62.8 inde (n=27) davranım bozukluğu tanısı, %56.0 sında (n=28) somatoform bozukluk ve %27.3 ünde (n=33) anksiyete bozukluğu saptandı. Depresif bozukluğun varlığı istatistiksel olarak anlamlı idi (p<0.001) (Tablo 1). KKZ davranışının yaş ve psikiyatrik tedavi süresi ile olan ilişkisi Tablo 2 de gösterilmektedir (Tablo 2). Buna göre yaş ortalaması kasıtlı kendine zarar verme davranışı olan grupta 17.42±1.50, olmayan grupta 17.28±1.74 olarak saptandı. İstatistiksel olarak gruplar arasında anlamlı fark yoktu (t=-0.745, p=0.457). Uygulanan psikiyatrik tedavi ortalama süresi kasıtlı zarar verme davranışı olan grupta 17.01±16.98 ay, olmayan grupta tedavi süresi 14.72±16.74 ay olarak saptandı. Kendine zarar verme davranışı olan grubun tedavi süresi ortalamasının daha fazla olduğu dikkati çekmekle birlikte bu istatistiksel olarak anlamlı değildi (t=-1.176, p=0.241) (Tablo 2). İntihar girişimi varlığı açısından değerlendirildiğinde KKZ davranışı olan olguların %78.0 inde (n=117) intihar girişimi varken, %22.0 sinde (n=33) intihar girişimi varlığı olmadığı saptandı. Kendine zarar vermeyen gruptaki olguların hiçbirinde intihar girişiminin rapor edilmediği gözlendi. Bu fark, istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.001). KKZ davranışı olan grupta kasıtlı kendine zarar verme niyeti %70.0 oranında bulunurken, KKZ davranışı olmayan grupta %22.0 bulundu. Tablo 2: Kendine kasıtlı zarar verme davranışı olan ve olmayanlarda yaş ve psikiyatrik tedavi süreleri KKZ yok (n=150) KKZ var (n=150) Ortalama S.S. Ortalama S.S. t p Yaş dağılımı (yıl) Tedavi süresi (ay) KKZ: Kendine kasıtlı zarar verme davranışı, S.S.: Standart sapma, t: Student t test Tablo 3: Kendine kasıtlı zarar verme davranışı olan ve olmayanlarda intihar girişimi, zarar verme niyeti, bedensel bulgu, piercing ve dövme varlığı KKZ yok (n=150) KKZ var (n=150) n % n % χ 2 p İntihar girişimi varlığı <0.001 Kendine zarar verme niyeti <0.001 Bedensel bulgu varlığı <0.001 Kalıcı dövme varlığı Piercing varlığı KKZ: Kendine kasıtlı zarar verme davranışı, χ 2 : Ki kare test Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi, Cilt 24, Sayı 4, Aralık 2011 / Düşünen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 24, Number 4, December

6 İkinci basamak ergen ve genç erişkin psikiyatri polikliniğine başvuran hastalarda kasıtlı kendine zarar verme davranışının yaygınlığı... Gruplar arasındaki KKZ niyeti oranlarının farkı istatistiksel olarak ileri derecede anlamlı idi (p<0.001). Kalıcı dövme varlığı açısından gruplar arasında anlamlı fark varken (p=0.002), piercing varlığı açısından bir fark saptanmadı (p=0.202) (Tablo 3). Kendine kasıtlı zarar veren ergenlerin cinsiyete göre dağılımına bakıldığında %86 sını (n=129) kızlar, %14 ünü (n=21) erkekler oluşturuyordu. KKZ davranışı olanlarda KKZ davranışının başlama yaşı 14.70±2.15 iken, kızlarda KKZ davranışının başlama yaşı 14.74±2.11, erkeklerde 14.43±2.46 olarak belirlendi. Kendine kasıtlı zarar veren 150 olguya KKZ anketi uygulandı. Buna göre; KKZ türlerine bakıldığında yüksek dozda ilaç içme %73.3 (n=110), vücudunu kesme %58.7 (n=88), deriye kelimeler kazıma %38.0 (n=57), deriye cam sürtme %33.3 (n=50), iz bırakacak veya kanatacak kadar tırmalama %32.7 (n=49), sigara ile yakma %18.7 (n=28), deriye keskin cisim saplama %18.7 (n=28), yaranın iyileşmesini önleme %16.0 (n=24) oranında görüldü. Çalışma grubunda deriye asit damlatma ve deriyi çamaşır suyu ya da deterjan ile ovalama şeklinde KKZ davranışı saptanmadı. KKZ türlerinin oranını cinsiyete göre değerlendirdiğimizde erkeklerde en fazla (%66.7) vücudunu kesme görülürken, kızlarda yüksek dozda ilaç içme en çok (%77.5) görülen kendine zarar verme davranışıydı. Kendine zarar verme türleri arasında yüksek dozda ilaç içme dışında (p=0.004) cinsiyetler arasında fark yoktu (Tablo 4). Tablo 4: Kasıtlı kendine zarar verme davranışı türlerinin cinsiyete göre dağılımı KKZ türleri Kız Erkek Toplam n % n % n % χ 2 p Vücudunu kesme Sigara ile yakma Çakmak / kibritle yakma Deriye kelimeler kazıma Deriye resim / şekil kazıma İz bırakacak / kanatacak kadar tırmalama Deriyi tahriş edecek kadar ısırma Vücudu zımparalama Deriye asit damlatma Deriyi çamaşır suyu / deterjan ile ovalama Deriye keskin cisim saplama Deriye cam sürtme Kemiklerini kırma Berelenmeye neden olacak kadar kafayı vurma Berelenmeye neden olacak şekilde zımbalama Yaranın iyileşmesini önleme Yüksek dozda ilaç içme İçilmemesi / yenilmemesi gereken şeyi içme / yeme Yüksek yerden atlama Çok yüksek doz yasadışı uyuşturucu / uyarıcı madde kullanma Diğer KKZ: Kendine kasıtlı zarar verme davranışı, χ 2 : Ki kare test Tablo 5: Kasıtlı kendine zarar verme çeşitliliğinin dağılımı KKZ çeşidi n % KKZ çeşidi n % KKZ: Kendine kasıtlı zarar verme davranışı 258 Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi, Cilt 24, Sayı 4, Aralık 2011 / Düşünen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 24, Number 4, December 2011

7 G. Saçarçelik, A. Türkcan, H. Güveli, D. Yeşilbaş Tablo 6: Kasıtlı kendine zarar verme davranışının motivasyonu KKZ çeşitlerine göre motivasyonlar n % Vücudunu kesme 88 Ölmek istedim 27.3 Üzüntü ve depresyondan kurtulmak istedim 15.9 Bastıramadığım ve istemediğim hatıraları, geçmişteki olayların birden aklıma gelmesini ve kabusları durdurmak istedim 12.5 Sigara ile yakma 28 Kendime olan öfkemi göstermek istedim 17.9 Çaresizlik hislerini durdurmak istedim Bastıramadığım ve istemediğim hatıraları, geçmişteki olayların birden aklıma gelmesini ve kabusları durdurmak istedim Mutlu olmak istedim Çakmak/kibritle yakma 8 Kendime olan öfkemi göstermek istedim 37.5 Mutlu olmak istedim 37.5 Deriye kelimeler kazıma 57 Mutlu olmak istedim 26.3 Üzüntü ve depresyondan kurtulmak istedim Biri veya birilerinin dikkatini çekmek istedim Deriye resim/şekil kazıma 11 Mutlu olmak istedim 18.2 Kendime olan öfkemi göstermek istedim İz bırakacak/kanatacak kadar tırmalama 49 Üzüntü ve depresyondan kurtulmak istedim Bastıramadığım ve istemediğim hatıraları, geçmişteki olayların birden aklıma gelmesini ve kabusları durdurmak istedim Aşırı sıkıntıdan kurtulmak istedim Stresten kurtulmak istedim Kendime olan öfkemi göstermek istedim Deriyi tahriş edecek kadar ısırma 22 Stresten kurtulmak istedim Üzüntü ve depresyondan kurtulmak istedim Kontrolü yeniden kazanmak istedim Kendime olan öfkemi göstermek istedim Vücudu zımparalama 1 Kendime olan öfkemi göstermek istedim Deriye keskin cisim saplama 28 Kendime olan öfkemi göstermek istedim Mutlu olmak istedim Üzüntü ve depresyondan kurtulmak istedim Hissedememekten kurtulmak istedim Deriye cam sürtme 50 Üzüntü ve depresyondan kurtulmak istedim Mutlu olmak istedim Kendimi cezalandırmak istedim Öfkemi başka birine de göstermek istedim Kemiklerini kırma 2 Bastıramadığım ve istemediğim hatıraları, geçmişteki olayların birden aklıma gelmesini ve kabusları durdurmak istedim Biri veya birilerini korkutmak istedim Berelenmeye neden olacak kadar kafayı vurma 21 Kendimi cezalandırmak istedim Kendime olan öfkemi göstermek istedim Berelenmeye neden olacak şekilde zımbalama 1 Stresten kurtulmak istedim Yaranın iyileşmesini önleme 24 Kendimi cezalandırmak istedim Üzüntü ve depresyondan kurtulmak istedim Mutlu olmak istedim Yüksek dozda ilaç içme 110 Ölmek istedim Üzüntü ve depresyondan kurtulmak istedim. 6.4 Çaresizlik hislerini durdurmak istedim. 6.4 Bastıramadığım ve istemediğim hatıraları, geçmişteki olayların birden aklıma gelmesini ve kabusları durdurmak istedim. 6.4 İçilmemesi/yenilmemesi gereken şeyi içme/yeme 9 Ölmek istedim Aşırı sıkıntıdan kurtulmak istedim Yüksek yerden atlama 3 Ölmek istedim Biri veya birilerinin gerçekten beni sevip sevmediğini anlamak istedim Çok yüksek doz yasadışı uyuşturucu/uyarıcı madde kullanma 4 Ölmek istedim Umutsuzluk hislerini durdurmak istedim Diğer 8 Ölmek istedim Üzüntü ve depresyondan kurtulmak istedim KKZ: Kendine kasıtlı zarar verme davranışı Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi, Cilt 24, Sayı 4, Aralık 2011 / Düşünen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 24, Number 4, December

8 İkinci basamak ergen ve genç erişkin psikiyatri polikliniğine başvuran hastalarda kasıtlı kendine zarar verme davranışının yaygınlığı... KKZ davranışı olan grupta sadece bir şekilde kasıtlı kendine zarar verenlerin oranı %26.7 (n=40), iki şekilde zarar verenlerin oranı %22.0 (n=33), dört şekilde zarar verenlerin oranı %12.7 (n=19) saptandı (Tablo 5). Bir kişide en fazla 12 çeşit KKZ davranışı (%0.7) belirtildi. Kendine zarar verme davranışı motivasyonları arasında, vücudunu kesen 88 kişinin %27.3 ünde; yüksek dozda ilaç alan 110 kişinin %58.2 sinde; içilmemesi/ yenilmemesi gereken şeyi içen/yiyen 9 kişinin %77.8 inde; yüksek yerden atlayan 3 kişinin %66.7 sinde; çok yüksek doz yasadışı uyuşturucu/uyarıcı madde kullanan 4 kişinin %75.0 inde; tüp gazı açma, kasten arabayı çarpma gibi diğer KKZ girişiminde bulunan 8 kişinin %87.5 inde ölme isteği ilk sırada yer aldı. Kendini sigara ile yakan 28 kişinin %17.9 unda; kendini çakmak/ kibritle yakan 8 kişinin %37.5 inde; derisine resim/şekil kazıyan 57 kişinin %18.2 sinde; vücudunu zımparalayan 1 kişide (%100.0); derisine keskin cisim saplayan 28 kişinin %14.3 inde kendine olan öfkesini gösterme isteği ilk sırada yer aldı. Kendini iz bırakacak/kanatacak kadar tırmalayan 49 kişinin %22.4 ünde; derisine cam sürten 50 kişinin %14.0 ünde üzüntü ve depresyondan kurtulmak isteğinin ilk sırada yer aldığı saptandı. Berelenmeye neden olacak kadar kafasını vuran 21 kişinin %14.3 ünde; yarasının iyileşmesini önleyen 24 kişinin %20.8 inde kendini cezalandırma isteği ilk sırada yer aldı. Derisini tahriş edecek kadar ısıran 22 kişinin %22.7 sinde ve berelenmeye neden olacak şekilde zımbalayan 1 kişide (%100) stresten kurtulma isteği ilk sırada idi. Kemiklerini kıran 2 kişinin %50.0 sinde bastıramadığı ve istemediği hatıraları, geçmişteki olayların birden aklına gelmesini ve kabuslarını durdurma isteği ilk sırada yer alırken, derisine kelimeler kazan 57 kişinin %26.3 ünde mutlu olma isteği ilk sırada yer aldı (Tablo 6). TARTIŞMA Ergen ve genç erişkin psikiyatri polikliniğine başvuran hastalardaki KKZ davranışlarının yaygınlığının, klinik ve sosyodemografik özelliklerinin araştırılması amaçlanan bu çalışmada, çalışmaya katılan hastalar, KKZ ve niyet etme tarama formu verilerek KKZ davranışı olanlar ve olmayanlar şeklinde iki gruba ayrıldı. KKZ davranışı olan ergenlerin oranı %50 bulundu. Ergenlik, intihar düşünce ve girişimlerinde olduğu gibi, kendini yaralama davranışında da artan bir risk dönemi gibi görünmektedir. Başka çalışmalarda bildirilen oranlar daha farklıdır. Ergenlerin geneli için kendini yaralama davranışının yaygınlığı %1 olarak rapor edilmiş, psikiyatrik problemler nedeni ile hastaneye yatırılmış ergenler için bu şekildeki davranışın hayat boyu yaygınlığı yaklaşık olarak %61 olarak bildirilmiştir (29). Bizim çalışma grubumuzun psikiyatrik tedavi gören olgulardan oluştuğu düşünüldüğünde bulduğumuz KKZ oranının yüksekliği bununla açıklanabilir. KKZ davranışı gösteren kızların %56.8 inde, erkeklerin ise %28.8 inde saptandı. Birçok araştırma yazılarında kendine zarar verme davranışının kadınlarda daha sık görüldüğü gösterilmiştir (1,30-34). Bu cinsiyet farkının kadınların agresif davranışlarının daha az olmasından kaynaklanabileceği öne sürülmüştür (35,36). Bununla birlikte kendini yaralama davranışlarının ortaya çıkmasında cinsiyet farkı olmadığını bildiren çalışmalar da mevcuttur (37,38). KKZ davranışı olan grupta yaş ortalaması 17.42±1.50, KKZ davranışı olmayan grupta yaş ortalaması 17.28±1.74 saptandı. Kendine zarar verme davranışının çoğunlukla ergenlik döneminde başladığına dair görüş birliği vardır ve ritüeller kültürlere göre değişmektedir (39-44). Kendine zarar verme davranışının genellikle yaşlarında başladığı belirtilmektedir. Bu konuda yapılan bir çalışmada kendini kesen 240 kadınla görüşmeler yapılmış ve 14 yaşında kendilerini kesmeye başladıkları belirtilmiştir (40). Ülkemizde yapılan bir çalışmada ise, yaşları arasında kendini kesme davranışının başladığı belirtilmiştir (45). Genellikle ergenlik döneminde başlayan kendine zarar verme davranışının zamanla artma, azalma ya da süregenleşme ile seyredip birçok kişide yıl sonra sonlandığı görülmektedir (41,46). Anne babadan biriyle yaşayan kızlarda KKZ ye daha sık rastlandığı bildirilmişse de (10), çalışmamızda elde edilen sonuçlara göre, anne baba kaybı ya da boşanmasının, tek çocuk olmanın, düşük anne ve baba eğitim düzeyine sahip olmanın, ailede psikiyatrik hastalığın olmasının kasıtlı kendine zarar verme davranışında anlamlı düzeyde etkili olmadığı bulunmuştur. 260 Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi, Cilt 24, Sayı 4, Aralık 2011 / Düşünen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 24, Number 4, December 2011

9 G. Saçarçelik, A. Türkcan, H. Güveli, D. Yeşilbaş Çalışmamızda KKZ davranışı olan hastalarda en fazla depresif bozukluk (%72.1), ikinci sıklıkta davranım bozukluğu (%62.8) saptandı. Literatürde depresif bozukluğu olan ergenlerde kendine zarar verme davranışları, intihar düşüncesi ve girişiminin arttığı bildirilmektedir (47-49). Wood ve arkadaşları (50), yılda en az iki kez kendine kasıtlı olarak zarar vermiş ve yaşları 12 ile 19 arasında değişen ergenlerle yapılan grup terapisinde bu ergenlerde depresyon ve intihar girişimi olduğunu saptamışlardır. Serviste yatarak tedavi gören, kendini yaralama davranışında bulunan 40 hasta üzerinde yapılan bir araştırmada bu hastaların 37 sinin (%92.5) depresyonda olduğu belirtilmiş (51); başka bir araştırmada kendini yaralama davranışında bulunan ergenler için depresyon risk faktörü olarak görülmüştür (52). KKZ ile ilgili mevcut literatürdeki başlıca zayıf noktalardan biri KKZ nin tutarlı ve uzlaşılmış bir tanımı olmamasıdır (54). Tutarsızlık nedenlerinden biri; KKZ (deliberate self-harm), kendine zarar verme (self-injury) ve kendini yaralama (self-mutilation) terimlerinin aynı fenomeni anlatmak için birbirlerinin yerine kullanılmasıdır (22,54-57). Bir diğer önemli problem ve tutarsızlık nedeni; KKZ teriminin doğaları farklı davranışları tanımlamak için kullanılmasıdır. Örneğin; çoğu araştırmacı KKZ terimini kendine zarar verme ve intiharla ilişkili davranışları ayırt etmek, kendine zarar vermenin intihar girişimlerinin antitezi olduğunu kavramlaştırmak (43,58,59) için kullanmakta iken diğer araştırmacılar kendine zarar verme amacı ile ölme amacının ayrımını yapmamışlardır (10,60-65). Bu nedenle intihar girişimini, kendine zarar verme davranışı kavramı içine dahil ederler. KKZ terimi intihar girişimi ya da parasuisid terimlerine tercih edilmektedir çünkü bu davranış için motivasyonlar çeşitlidir ve intihar ile ilişkisiz niyetleri de içerir. Kendine zarar veren ergenler ölmek istediklerini belirtebilirler, ancak çoğunda motivasyon sıkıntının ifade edilmesi ve zorlayıcı durumlardan kaçış arzusundandır. Kendine zarar verme davranışı ölümle sonuçlansa dahi kişi tarafından buna niyet edilmemiş olabilir. Kendine zarar vermenin fiziki ciddiyeti intihar niyeti için iyi bir gösterge değildir. Genel olarak KKZ, ölüm niyeti olsun veya olmasın kendini yaralayacak kesme, vücudunu yakma, derisini kazıma, aşırı doz alımı, asma, kendini boğma ve kendini trafiğin önüne atma gibi davranışların herhangi bir şekli olarak tanımlanmaktadır (66). Bizim çalışmamızda da KKZ davranışı olan ergenlerin %78 i intihar girişiminde bulunduğunu belirtmiş, kendine zarar verme davranışı olan %22 lik grup intihar girişimi bildirmemiştir. Bu da KKZ davranışının intihar girişiminin bir öngörücüsü olduğunu göstermekle birlikte aynı tanımlama içinde değerlendirilmemesi gereğini göstermektedir. KKZ davranışı olan grupta KKZ niyeti %70 bulunurken KKZ davranışı olmayan grupta bu oran %22 ydi. Bu sonuç, KKZ davranışı olanların tekrar bu davranışı yapma olasılığının yüksek olduğunu göstermektedir. Çalışmamızda uyguladığımız KKZ anketi sonucu sadece bir şekilde kasıtlı kendine zarar verenlerin oranı %26.7, birden fazla şekilde kendine kasıtlı zarar verenlerin oranı %73.3, dört ya da daha fazla şekilde kendine kasıtlı zarar verenlerin oranı %42 olarak saptandı. Bir kişide en fazla 12 çeşit KKZ davranışı (%0.7) görüldü. Kendine zarar veren bireylerin %60 ı birden fazla kendine zarar verme davranışı şekli denediğini bildirdi ve %21 i dört ya da daha fazla farklı davranış bildirdi. Morey ve arkadaşlarının (24) okullarda yaptıkları çalışmada ergenlerin %12.2 si yaşam boyu KKZ öyküsü bildirmiş, kendine zarar verenlerin %45.9 u bu eylemi birden fazla kez gerçekleştirmiş ve kızların erkeklere oranı üç kat fazla bulunmuştur. Çalışmamızda, KKZ oranları literatürde bildirilen oranlardan daha yüksek bulundu (6,7,17,18). Bu durum bizim hasta popülasyonuyla çalışmamız ve KKZ davranışı için daha geniş bir tanımlama kullanmış olmamız ile açıklanabilir. Literatürde en sık bildirilen davranışlar, kendini kesme ve yüksek doz ilaç alımı idi (2,5,25). Bununla birlikte; diğer kendine zarar verme davranışlarının oranları için çalışmalar arasında belirgin fark saptanmadı. Morey ve arkadaşlarının (24) yaptıkları çalışmada kendini kesme, hem kızlar hem de erkekler tarafından en çok kullanılan yöntemdi. Kendine zarar veren ergenlerin çoğu ya kendini kesme (%66) ya da aşırı doz alımı (%35.2) yöntemlerini kullanmıştı. Bizim çalışmamızda yüksek dozda ilaç içme %73.3, vücudunu kesme %58.7, deriye kelimeler kazıma %38, deriye cam sürtme %33.3, iz bırakacak veya kanatacak kadar tırmalama %32.7, sigara ile yakma %18.7, deriye keskin cisim saplama %18.7, Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi, Cilt 24, Sayı 4, Aralık 2011 / Düşünen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 24, Number 4, December

10 İkinci basamak ergen ve genç erişkin psikiyatri polikliniğine başvuran hastalarda kasıtlı kendine zarar verme davranışının yaygınlığı... yaranın iyileşmesini önleme %16 oranında görüldü. KKZ türlerinin oranını cinsiyete göre değerlendirdiğimizde erkeklerde en fazla (%66.7) vücudunu kesme görülürken, kızlarda yüksek dozda ilaç içme en çok (%77.5) görülen kendine zarar verme davranışıydı. Kendine zarar verme türleri arasında yüksek dozda ilaç içme dışında cinsiyetler arasında fark yoktu. Çalışmamızda KKZ motivasyonlarını her davranış için ayrı ayrı değerlendirdik. KKZ davranışı olanlara bu davranışı niçin yaptıkları sorulduğunda vücudunu kesenlerde, yüksek dozda ilaç alanlarda, içilmemesi/ yenilmemesi gereken şeyi içen/yiyenlerde, yüksek yerden atlayanlarda, çok yüksek doz yasadışı uyuşturucu/ uyarıcı madde kullananlarda ve tüp gazı açma, kasten arabayı çarpma gibi diğer kasıtlı kendine zarar verme türlerinde ölme isteği ilk sırada yer aldı. Kendini sigara ile yakanlarda, kendini çakmak/kibritle yakanlarda, derisine resim/şekil kazıyanlarda, vücudunu zımparalayanlarda ve derisine keskin cisim saplayanlarda kendine olan öfkesini gösterme isteği ilk sırada yer aldı. Kendini iz bırakacak/kanatacak kadar tırmalayanlarda ve derisine cam sürtenlerde üzüntü ve depresyondan kurtulma isteği, berelenmeye neden olacak kadar kafasını vuranlarda ve yarasının iyileşmesini önleyenlerde kendini cezalandırma isteği, derisini tahriş edecek kadar ısıranlarda ve berelenmeye neden olacak şekilde zımbalayanlarda stresten kurtulma isteği, kemiklerini kıranlarda bastıramadığı ve istemediği hatıraları, geçmişteki olayların birden aklına gelmesini ve kabusları durdurma isteği, derisine kelimeler kazanlarda mutlu olma isteği ilk sırada yer aldı. Ölme isteği sık yazılan neden olmasına rağmen çalışmamızda kasıtlı kendine zarar veren 10 kişi (%0.6) dışında bu nedenin KKZ için tek bir neden olarak yazılmamış olması önemlidir, çünkü bu ergenin üstesinden gelmekten kaçtığı derin anksiyeteyi ifade ettiği bir davranışı yansıtır. Ayrıca bu bulgular, tüm KKZ olgularının, intihara eğilim nedeniyle olmadığı görüşünü de desteklemektedir. Bu çalışmanın sadece psikiyatri polikliniğine başvuran ve belli bir tanıyla tedavi gören olgularla yapılmış olması araştırmamızın kısıtlılıklarından birini oluşturmaktadır. Ayrıca çalışmada ergenlerin soruları kendilerinin cevaplandırmasına rağmen bazılarının poliklinik görüşmelerine ebeveynleriyle birlikte gelmiş olabileceği göz önüne alındığında, bu durumun, kendine zarar verme davranışlarının gerçek bildirimine engel olacak bir baskı yaratması olasılığı bulunmaktadır. KKZ anketinin Türkçe çevirisi uygulanmakla birlikte geçerlik güvenirlik çalışmasının yapılmamış olması bir kısıtlılık olarak değerlendirebilir. SONUÇ Bu çalışmada psikiyatri polikliniğinde tedavi gören her iki ergenden birinde KKZ davranışı saptanmıştır. Bu davranış kızlarda erkeklerden daha fazla oranda tespit edilmiştir. KKZ davranışı olan ergenlerin önemli bir bölümünde kendine zarar verme niyetinin var olması bu davranışın tekrarlanma olasılığının yüksek olduğunu göstermesi nedeniyle, çocuk ve ergen psikiyatristlerinin kendilerine başvuran olgularda kendine zarar verme davranışını ve niyetini araştırmaları, bu olgularda mevcut psikiyatrik bozukluğun tedavisi yanında kendini zarar verme davranışını önleme ve ergene problem çözme yetisinin kazandırılmasıyla ilgili programlar oluşturulması gereğini ortaya koymaktadır. KAYNAKLAR 1. Brunner R, Parzer P, Haffner J, Steen R, Roos J, Klett M, Resch F. Prevalence and psychological correlates of occasional and repetitive deliberate self-harm in adolescents. Arch Pediatr Adolesc Med 2007; 161: Greydanus DE, Shek D. Deliberate self-harm and suicide in adolescents. Keio J Med 2009; 58: Lowenstein LF. Youths who intentionally practice self-harm: review of recent research Int J Adolesc Med Health 2005; 17: Skegg K. Self-harm. Lancet 2005; 366: Vajani M, Annest JL, Crosby AE, Alexander JD, Millet LM. Nonfatal and fatal self-harm injuries among children aged years United States and Oregon, Suicide Life Threat Behav 2007; 37: Lüleci S. Kendini yaralama davranışı olan ergenlerin psikiyatrik ve sosyokültürel özellikleri. Uzmanlık Tezi, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul, Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi, Cilt 24, Sayı 4, Aralık 2011 / Düşünen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 24, Number 4, December 2011

11 G. Saçarçelik, A. Türkcan, H. Güveli, D. Yeşilbaş 7. Aksoy A, Ögel K. Sokakta yaşayan çocuklarda kendine zarar verme davranışı ve madde kullanımı. Anadolu Psikiyatri Dergisi 2005;6: Fliege H, Lee JR, Grimm A, Klapp BF. Risk factors and correlates of deliberate self-harm behavior: a systematic review. J Psychosom Res 2009; 66: Olfson M, Gameroff MJ, Marcus SC, Greenberg T, Shaffer D. Emergency treatment of young people following deliberate selfharm. Arch Gen Psychiatry 2005; 62: Hawton K, Rodham K, Evans E, Weatherall R. Deliberate self harm in adolescents: self report survey in schools in England. BMJ 2002; 325: Olfson M, Gameroff MJ, Marcus SC, Greenberg T, Shaffer D. National trends in hospitalization of youth with intentional selfinflicted injuries. Am J Psychiatry 2005; 162: Darche MA. Psychological factors differentiating self-mutilating and non-self-mutilating adolescent inpatient females. Psychiatry Hosp 1990; 21: DiClemente RJ, Panton LE, Hartley D. Prevalence and correlates of cutting behaviour: risk for HIV transmission. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 1991; 30: Nock MK, Prinstein MJ. A functional approach to the assessment of self mutilative behavior. J Coult Clin Psychol 2004; 72: Osuch AE, Noll JG, Putnam FW. The motivations for self-injury in psychiatric inpatients. Psychiatry 1999; 62: Aksoy A, Ögel K. Kendine zarar verme davranışı. Anadolu Psikiyatri Dergisi 2003; 4: Favazza AR. Repetitive self-mutilation. Psychiatric Ann 1992; 22: Nixon MK, Cloutier P, Jansson SM. Nonsuicidal self-harm in youth: a population- based survey. CMAJ 2008; 178: Miller D. Women Who Hurt Themselves. New York: Basic Books, Favazza AR. Bodies Under Siege. Second ed., Baltimore: John Hopkins University Press, Nijman HL, Dautzenberg M, Merckelbach HL, Jung P, Wessel I, del Campo JA. Self-mutilating behavior of psychiatric ınpatients. Eur Psychiatry 1999; 14: Brodsky BS, Cloitre M, Dulit RA. Relationship of dissociation to self-mutilation and childhood abuse in borderline personality disorder. Am J Psychiatry 1995; 152: Zoroglu SS, Tüzün U, Şar V, Tutkun H, Savaş HA, Öztürk M, Alyanak B, Kora ME. Suicide attempt and self-mutilation among Turkish high school students in relation with abuse, neglect and dissociation. Psychiatry Clin Neurosci 2003; 57: Morey C, Corcoran P, Arensman E, Perry IJ. The prevalence of self-reported deliberate self harm in Irish adolescents. BMC Public Health 2008; 8: Gratz KL. Measurement of deliberate self-harm: preliminary data on the deliberate self-harm inventory. J Psychopathol Behav Assess 2001; 23: Erdman HP, Greist JH, Gustafson DH, Taves JE, Klein MH. Suicide risk prediction by computer interview: a prospective study. J Clin Psychiatry 1987; 48: Greist JH, Gustafson DH, Stauss FF, Rowse GL, Laughren TP, Chiles JA. A computer interview for suicide-risk prediction. Am J Psychiatry 1973; 130: Zlotnick C, Shea T, Pearlstein T, Simpson E, Costello E, Begin A. The relationship between dissociative symptoms, alexithymia, impulsivity, sexual abuse, and self-mutilation. Compr Psychiatry 1996; 37: Kumar G, Pepe D, Steer RA. Adolescent psychiatric inpatients self-reported reasons for cutting themselves. J Nerv Ment Dis 2004; 192: Portzky G, van Heeringen K. Deliberate self-harm in adolescents. Curr Opin Psychiatry 2007; 20: Hawton K, James A. Suicide and deliberate self-harm in young people. BMJ 2005; 330: Kirkcaldy BD, Brown J, Siefen R. Disruptive behavioural disorders, self harm and suicidal ideation among German adolescents in psychiatric care. Int J Adolesc Med Health 2006; 18: Lipschitz D, Winegar R, Nicolaou A, Hartnick E, Wolfson M, Southwick S. Perceived abuse and neglect as risk factors for suicidal behavior in adolescent inpatients. J Nerv Ment Dis 1999; 187: Sourander A, Aromaa M, Pihlakoski L, Haavisto A, Rautava P, Helenius H, Sillanpää M. Early predictors of deliberate self-harm among adolescents: a prospective follow-up study from age 3 to age 15. J Affect Disord 2006; 93: Alao AO, Yolles JC, Huslander W. Female genital self-mutilation. Psychiatr Serv 1999; 50: Krasucki C, Kemp R, David A. A case study of female genital selfmutilation in schizophrenia. Br J Med Psychol 1995; 68: Briere J, Gil E. Self-mutilation in clinical and general population samples: prevalence, correlates, and functions. Am J Orthopsychiatry 1998; 68: Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi, Cilt 24, Sayı 4, Aralık 2011 / Düşünen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 24, Number 4, December

12 İkinci basamak ergen ve genç erişkin psikiyatri polikliniğine başvuran hastalarda kasıtlı kendine zarar verme davranışının yaygınlığı Tuisku V, Pelkonen M, Karlsson L, Kiviruusu O, Holi M, Ruuttu T, Punamaki RL, Marttunen M. Suicidal ideation, deliberate self-harm behaviour and suicide attempts among adolescent outpatients with depressive mood disorders and comorbid axis I disorders. Eur Child Adolesc Psychiatry 2006; 15: Feldman MD. The challenge of self-mutilation: a review. Compr Psychiatry 1988; 3: Favazza AR, Conterio K. Female habitual self-mutilators. Acta Psychiatr Scand 1989;79: Favazza AR, Rosenthal RJ. Diagnostic issues in self mutilation. Hosp Community Psychiatry 1993; 44: Herpetz S. Self-injurious behavior: Psychopathological and nosological characteristics in subtypes of self-injurers. Acta Psychiatr Scand 1995; 91: Pattison EM, Kahan J. The deliberate self-harm syndrome. Am J Psychiatry 1983; 14: Favazza AR. The coming of age of self-mutilation. J Nerv Ment Dis 1998;186: Tarlacı N, Yeşilbursa D, Türkcan S, Saatçioğlu Ö, Yaman M. B kümesi kişilik bozukluklarında kendini yaralamanın özellikleri. Turk Psikiyatri Derg 1997; 8: Hawton K, Catalan K. Attempted Suicide: A Practical Guide to Its Nature and Management. Second ed., London: Oxford University Pres, Demir T, Demir DE, Kayaalp L, Büyükkal B. Ergenlerde depresif bozuklukların yaygınlığı ve depresif bozukluğu olan ergenlerin özellikleri. Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Dergisi 1999; 6: Erdoğan İ, Tamar M, Erdoğan E. Major depresif bozukluk tanılı çocuk ve ergenlerde belirti dağılımının karşılaştırılması. Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Dergisi 2002; 9: Pelkonen M, Marttunen M. Adolescent outpatients with depressive disorders: clinical characteristics and treatment received. Nord J Psychiatry 2005;59: Wood A, Traınc G, Rothvvell J, Moore A, Harrington R. Randomized trial of group therapy for repeated delibarate selfharm in adolescents. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 2001; 40: Haw C, Houston K, Tovvnsend E, Hawton K. Deliberate selfharm patients with alcohol disorders: characteristics, treatment and outcome. Crisis 2001; 22: Romans SE, Martin JL, Anderson JC, Herbison GP, Mullen PE. Sexual abuse in childhood and deliberate self-harm. Am J Psychiatry 1995; 152: Baral I, Kora K, Yuksel S, Sezgin U. Self-mutilating behavior of sexually abused female adults in Turkey. J Interpers Violence 1998; 13: Dulit RA, Fyer MR, Leon AC, Brodsky BS, Frances AJ. Clinical correlates of self-mutilation in borderline personality disorder. Am J Psychiatry 1994; 151: Simeon D, Stanley B, Frances A, Mann JJ, Winchel R, Stanley M. Self-mutilation in personality disorders: psychological and biological correlates. Am J Psychiatry 1992; 149; Winchel RM, Stanley M. Self-injurious behavior: A review of the behavior and biology of self-mutilation. Am J Psychiatry 1991; 148; Boudewyn AC, Liem JH. Childhood sexual abuse as a precursor to depression and self-destructive behavior in adulthood. J Trauma Stress 1995; 8: Sabo AN, Gunderson JG, Najavits LM, Chauncey D, Kisiel C. Changes in self-destructiveness of borderline patients in psychotherapy: a prospective follow-up. J Nerv Ment Dis 1995; 183: Goddard N, Subotsky F, Fombonne E. Ethnicity and adolescent deliberate self-harm. J Adolesc 1996; 19: Gupta K, Sivakumar K, Smeeton N. Deliberate self-harm: acomparison of first-time cases and cases with a prior history. Ir J Psychol Med 1995; 12: Martin G, Waite S. Parental bonding and vulnerability to adolescent suicide. Acta Psychiatr Scand 1994; 89: Myers ED. Predicting repetition of deliberate self-harm: a review of the literature in the light of a current study. Acta Psychiatr Scand 1988; 77: Pettigrew J, Burcham J. Characteristics of childhood sexual abuse and adult psychopathology in female psychiatric patients. Aust N Z J Psychiatry 1997; 31: Pillay AL, Pillay YG. A study of deliberate self-harm at a Pietermaritzburg general hospital. S Afr Med J 1987; 72: Fortune SA, Hawton K. Deliberate self-harm in children and adolescents: a research update. Curr Opin Psychiatry 2005; 18: Groholt B, Ekeberg O, Wichstrøm L, Haldorsen T. Young suicide attempters: a comparison between a clinical and an epidemiological sample. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 2000; 39: Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi, Cilt 24, Sayı 4, Aralık 2011 / Düşünen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 24, Number 4, December 2011

Araştırma Makalesi / Research Article

Araştırma Makalesi / Research Article Araştırma Makalesi / Research Article 222 Doi: 10.4274/npa.y6257 Bir Ergen ve Genç Erişkin İkinci Basamak Psikiyatri Polikliniğine Başvuran Hastalarda Kasıtlı Kendine Zarar Verme Davranışı ile Çocukluk

Detaylı

ERGENLERDE BAĞIMLILIK VE ÖZKIYIM. Dr. Zehra Arıkan

ERGENLERDE BAĞIMLILIK VE ÖZKIYIM. Dr. Zehra Arıkan ERGENLERDE BAĞIMLILIK VE ÖZKIYIM Dr. Zehra Arıkan DSÖ 10-19 yaş arası olarak tanımladığı ergenler, dünyadaki her beş kişiden birini oluşturur; ergenlerin yaklaşık %85 i gelişmemiş ülkelerde yaşar. Türkiye

Detaylı

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım 1961 yılında Malatya da doğdum. İlk-orta ve lise öğrenimimi Malatya da tamamladım.1978 yılında girdiğim Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni 1984 yılında bitirdim. 1984-1987 yılları arasında Çanakkale ve

Detaylı

Türkiye: Gelecek Nesiller İçin Fırsatların Çoğaltılması. Erken Çocukluk Gelişimi Konferansı 12-13 Ekim 2010

Türkiye: Gelecek Nesiller İçin Fırsatların Çoğaltılması. Erken Çocukluk Gelişimi Konferansı 12-13 Ekim 2010 Türkiye: Gelecek Nesiller İçin Fırsatların Çoğaltılması Erken Çocukluk Gelişimi Konferansı 12-13 Ekim 2010 Giriş 1. Motivasyon 2. Fırsat Eşitsizliği Yaşam sonuçları Günümüzde çocuk gelişimi sonuçları 3.

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ 1. ADI SOYADI: NESLİM GÜVENDEĞER DOKSAT 2. DOĞUM TARİHİ: 15.01.1969 3. UNVANI: ÇOCUK PSİKİYATRİSİ UZMANI 4.

ÖZGEÇMİŞ 1. ADI SOYADI: NESLİM GÜVENDEĞER DOKSAT 2. DOĞUM TARİHİ: 15.01.1969 3. UNVANI: ÇOCUK PSİKİYATRİSİ UZMANI 4. ÖZGEÇMİŞ 1. ADI SOYADI: NESLİM GÜVENDEĞER DOKSAT 2. DOĞUM TARİHİ: 15.01.1969 3. UNVANI: ÇOCUK PSİKİYATRİSİ UZMANI 4. ÖĞRENİM DURUMU: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Tıp Fakültesi 9 Eylül Üniversitesi

Detaylı

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ AİLE HEKİMLİĞİ KLİNİĞİ KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ

Detaylı

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi Selçuk Özdin 1, Aytül Karabekiroğlu 2, Arzu Alptekin Aker 2, Recep Bolat 2, Servet

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD Çalışmalarda birinci basamak sağlık kurumlarına başvuran hastalardaki psikiyatrik hastalık sıklığı, gerek değerlendirme ölçekleri kullanılarak

Detaylı

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER Projenin Malta, Portekiz ve Türkiye de cinsiyet ayrımcılığı problemlerini çözme amacıyla ilgili

Detaylı

Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 19, Sayı 2, 2010, Sayfa 468 481. Doç. Dr. Songül TÜMKAYA İlknur ÇAVUŞOĞLU

Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 19, Sayı 2, 2010, Sayfa 468 481. Doç. Dr. Songül TÜMKAYA İlknur ÇAVUŞOĞLU Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 19, Sayı 2, 2010, Sayfa 468 481 Doç. Dr. Songül TÜMKAYA İlknur ÇAVUŞOĞLU ÖZET ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ ARAŞTIRMANIN AMACI ARAŞTIRMANIN ALT AMAÇLARI ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ

Detaylı

SEKÜLER TREND 0341110029 BARıŞ ÖLMEZ. İNSANDA SEKÜLER DEĞİŞİM Türkiye de Seküler Değişim

SEKÜLER TREND 0341110029 BARıŞ ÖLMEZ. İNSANDA SEKÜLER DEĞİŞİM Türkiye de Seküler Değişim SEKÜLER TREND 0341110029 BARıŞ ÖLMEZ İNSANDA SEKÜLER DEĞİŞİM Türkiye de Seküler Değişim İnsanın fiziksel boyutlarında (antropometrik ölçülerinde) kuşaklar arasında ya da uzun bir zaman diliminde değişmelerin

Detaylı

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması Suat Yalçın, Sevda Bağ SBÜ Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları EAH, 3.psikiyatri Kliniği,

Detaylı

Sokakta yaşayan çocuklarda kendine zarar verme davranışı ve madde kullanımı

Sokakta yaşayan çocuklarda kendine zarar verme davranışı ve madde kullanımı Aksoy ve Ögel 163 Sokakta yaşayan çocuklarda kendine zarar verme davranışı ve madde kullanımı Alper AKSOY, 1 Kültegin ÖGEL 2 ÖZET Amaç: Sokakta yaşayan çocuklarda kendine zarar verme davranışının sıklığı

Detaylı

Bir Üniversite Hastanesi Acil Servisine Başvuran İntihar Girişimi Vakalarının Değerlendirilmesi

Bir Üniversite Hastanesi Acil Servisine Başvuran İntihar Girişimi Vakalarının Değerlendirilmesi Düşünen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences 2013;26:376-380 DOI: 10.5350/DAJPN2013260407 Kısa Araştırma / Brief Report Bir Üniversite Hastanesi Acil Servisine Başvuran İntihar Girişimi

Detaylı

NEBÜLİZASYON TEDAVİSİ: NE ZAMAN? NASIL? Ecz. Pırıl Karataş 04.04.2014 TÜKED

NEBÜLİZASYON TEDAVİSİ: NE ZAMAN? NASIL? Ecz. Pırıl Karataş 04.04.2014 TÜKED NEBÜLİZASYON TEDAVİSİ: NE ZAMAN? NASIL? Ecz. Pırıl Karataş 04.04.2014 TÜKED ASTIM EPİDEMİYOLOJİ Astımın dünyada yaklaşık 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmektedir. Bu rakam ülkemiz için yaklaşık 3.5

Detaylı

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi *Kenar İ. Ayşe Nur, **Sezai Üstün Aydın, *Alper Zıblak *Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

İLKER KÜÇÜKPARLAK EĞİTİM & ÇALIŞMA. LİSANS İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

İLKER KÜÇÜKPARLAK EĞİTİM & ÇALIŞMA. LİSANS İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi EĞİTİM & ÇALIŞMA LİSANS İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 1994-2000 UZMANLIK Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Uzman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve 2005-2011 Araştırma Hastanesi,

Detaylı

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE Psikiyatrik hastalığı olan bireylerde MetabolikSendrom (MetS) sıklığı genel popülasyona

Detaylı

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar Emine Çölgeçen 1, Ali İrfan Gül 2, Kemal Özyurt 3, Murat Borlu 4 1 Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi, Dermatoloji Ana Bilim

Detaylı

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi Dr. SiğnemÖZTEKİN, Psikolog Duygu KUZU, Dr. Güneş CAN, Prof. Dr. AyşenESEN DANACI Giriş: Ayrılma anksiyetesi bozukluğu,

Detaylı

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU Kurum ve kuruluşla ilişki bildirimi Bulunmamaktadır. Şiddet ve Suç Saldırganlık Şiddet Bireyin

Detaylı

Medaim YANIK, 1 Mine ÖZMEN 2

Medaim YANIK, 1 Mine ÖZMEN 2 140 Yanık ve Özmen Psikiyatri polikliniğine başvuran hastalarda çocukluk çağı kötüye kullanım/ihmal yaşantıları ile intihar, kendine fiziksel zarar verme ve dissosiyatif belirtiler arasındaki ilişki Medaim

Detaylı

Kendine zarar verme davranışı; tasarlanmış bir şekilde,

Kendine zarar verme davranışı; tasarlanmış bir şekilde, Düşünen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences 2014;27:173-177 DOI: 10.5350/DAJPN2014270212 Olgu Sunumu / Case Report Kendine Zarar Verme Davranışı Olarak Tekrarlayıcı Şekilde Kendi Ağız

Detaylı

ÜNİTE II: PSİKİYATRİ HEMŞİRELİĞİNDE TEMEL KAVRAMLAR VE UYGULAMA STANDARTLARI

ÜNİTE II: PSİKİYATRİ HEMŞİRELİĞİNDE TEMEL KAVRAMLAR VE UYGULAMA STANDARTLARI Koruyucu Ruh Sağlığı Hizmetleri Tedavi Edici Ruh Sağlığı Hizmetleri Rehabilite Edici Ruh Sağlığı Hizmetleri ÜNİTE II: PSİKİYATRİ HEMŞİRELİĞİNDE TEMEL KAVRAMLAR VE UYGULAMA STANDARTLARI Psikiyatri Hemşireliğinin

Detaylı

İntihar girişiminde bulunan çocuk ve ergenlerin değerlendirilmesi

İntihar girişiminde bulunan çocuk ve ergenlerin değerlendirilmesi Araştırma Makalesi Pamukkale Tıp Dergisi Pamukkale Medical Journal İntihar girişiminde bulunan çocuk ve ergenlerin değerlendirilmesi Evaluation of child and adolescents with attempted suicide Gülşen Ünlü*,

Detaylı

BİLİMSEL BİLGİ BİLİMSEL ARAŞTIRMALARLA ÜRETİLİR. İSTATİSTİKSEL YÖNTEMLERE BİLİMSEL ARAŞTIRMA TAMAMLANDIĞINDA DEĞİL, DAHA PLANLAMA

BİLİMSEL BİLGİ BİLİMSEL ARAŞTIRMALARLA ÜRETİLİR. İSTATİSTİKSEL YÖNTEMLERE BİLİMSEL ARAŞTIRMA TAMAMLANDIĞINDA DEĞİL, DAHA PLANLAMA BRADFORD HILL BİLİMSEL BİLGİ BİLİMSEL ARAŞTIRMALARLA ÜRETİLİR. İSTATİSTİKSEL YÖNTEMLERE BİLİMSEL ARAŞTIRMA TAMAMLANDIĞINDA DEĞİL, DAHA PLANLAMA AŞAMASINDA BAŞVURULMALIDIR. 2 BİLİMSEL MAKALELERDE YAPILAN

Detaylı

Ayşe Devrim Başterzi. Son iki senedir ilaç endüstrisi ve STO ile araştırmacı, danışman ya da konuşmacı olarak herhangi bir çıkar çatışmam yoktur.

Ayşe Devrim Başterzi. Son iki senedir ilaç endüstrisi ve STO ile araştırmacı, danışman ya da konuşmacı olarak herhangi bir çıkar çatışmam yoktur. Ayşe Devrim Başterzi Son iki senedir ilaç endüstrisi ve STO ile araştırmacı, danışman ya da konuşmacı olarak herhangi bir çıkar çatışmam yoktur. Epidemiyoloji ve eğitim mi? Eğitim ve epidemiyoloji mi?

Detaylı

Çocuk Ýstismarýna Birimler Arasý Yaklaþým: Bir Olgu Sunumu

Çocuk Ýstismarýna Birimler Arasý Yaklaþým: Bir Olgu Sunumu OLGU SUNUMU Çocuk Ýstismarýna Birimler Arasý Yaklaþým: Bir Olgu Sunumu Multidisciplinary Approach to Child Abuse: A Case Report Muhammed Ayaz 1, Ayþe Burcu Ayaz 1 1 Uz.Dr., Sakarya Üniversitesi Týp Fakültesi

Detaylı

Cinsel istismara uğrayan çocuk ve ergenlerde klinik özellikler ve intihar girişimi ile ilişkili risk etmenleri

Cinsel istismara uğrayan çocuk ve ergenlerde klinik özellikler ve intihar girişimi ile ilişkili risk etmenleri Marmara Medical Journal (2013) 26:11-16 DOI: 10.5472/MMJ.2012.02518.1 ÖZGÜN ARAŞTIRMA / ORIGINAL ARTICLE Cinsel istismara uğrayan çocuk ve ergenlerde klinik özellikler ve intihar girişimi ile ilişkili

Detaylı

Dünya Nüfus Günü, 2016

Dünya Nüfus Günü, 2016 Sayı: 21508 01 Temmuz 2016 Saat: 10:00 Dünya Nüfus Günü, 2016 Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından, her yıl 11 Temmuz Dünya Nüfus Günü nde, nüfusun önemli konularını ele alan bir tema belirlenmekte

Detaylı

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT Muğla Üniversitesi SBE Dergisi Güz 2001 Sayı 5 ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET Erdoğan GAVCAR * Meltem ÜLKÜ

Detaylı

Evre IB1 serviks kanserli hastalarda tedavi sonuçları: Tek merkez deneyimi

Evre IB1 serviks kanserli hastalarda tedavi sonuçları: Tek merkez deneyimi Evre IB1 serviks kanserli hastalarda tedavi sonuçları: Tek merkez deneyimi Anıl Alpsoy, Nursu Erdoğan, Ecem Güçlü, Kemal Küçük, Zeki Sönmez, Doruk Çelebi DANIŞMAN: Doç. Dr. Ömer DİZDAR ÖZET Serviks kanserinde,

Detaylı

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ* İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri 25 TÜRKİYE DE SIK KARŞILAŞILAN PSİKİYATRİK HASTALIKLAR Sempozyum Dizisi No:62 Mart 2008 S:25-30 PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Detaylı

İSTATİSTİK 1 (2015-2016 BAHAR YARIYILI) 6. Hafta Örnek soru ve cevapları

İSTATİSTİK 1 (2015-2016 BAHAR YARIYILI) 6. Hafta Örnek soru ve cevapları İSTATİSTİK 1 (2015-2016 BAHAR YARIYILI) 6. Hafta Örnek soru ve cevapları Soru 1: Yapılan bir çalışma sonucunda yetişkinlerin günde ortalama 6.9 saat uydukları tespit edilmiştir. Standart sapmanın ise 1.2

Detaylı

HEMODĠYALĠZ HASTALARININ UMUTSUZLUK DÜZEYLERĠ

HEMODĠYALĠZ HASTALARININ UMUTSUZLUK DÜZEYLERĠ HEMODĠYALĠZ HASTALARININ UMUTSUZLUK DÜZEYLERĠ *Derya BaĢaran ** Özlem ġahin Altun *Diaverum Özel Merzifon Diyaliz Merkezi **Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Psikiyatri HemĢireliği AD GİRİŞ

Detaylı

TERAPOTİK MİZAHTA KULLANILAN HASTANE PALYAÇOLARININ AMELİYAT ÖNCESİ DÖNEMDEKİ ÇOCUKLARIN ANKSİYETE DÜZEYLERİNE ETKİSİNİN BELİRLENMESİ

TERAPOTİK MİZAHTA KULLANILAN HASTANE PALYAÇOLARININ AMELİYAT ÖNCESİ DÖNEMDEKİ ÇOCUKLARIN ANKSİYETE DÜZEYLERİNE ETKİSİNİN BELİRLENMESİ TERAPOTİK MİZAHTA KULLANILAN HASTANE PALYAÇOLARININ AMELİYAT ÖNCESİ DÖNEMDEKİ ÇOCUKLARIN ANKSİYETE DÜZEYLERİNE ETKİSİNİN BELİRLENMESİ *Saliha Koç *Acıbadem Sağlık Grubu Hemşirelik Hizmetleri Direktörü

Detaylı

Kendine zarar verme davranışı

Kendine zarar verme davranışı 226 Kendine zarar verme davranışı Kendine zarar verme davranışı Alper AKSOY, 1 Kültegin ÖGEL 2 ÖZET Kendine zarar verme davranışı kişinin bilinçli ölme isteği olmadan doku hasarı ile sonuçlanan, kendi

Detaylı

İstatistik Yöntemleri ve Hipotez Testleri

İstatistik Yöntemleri ve Hipotez Testleri Sağlık Araştırmalarında Kullanılan Temel İstatistik Yöntemleri ve Hipotez Testleri Yrd. Doç. Dr. Emre ATILGAN BİYOİSTATİSTİK İstatistiğin biyoloji, tıp ve diğer sağlık bilimlerinde kullanımı biyoistatistik

Detaylı

Çocukluk dönemi istismar ve ihmalinin olası sonuçları 1

Çocukluk dönemi istismar ve ihmalinin olası sonuçları 1 Zoroğlu ve ark. 69 Çocukluk dönemi istismar ve ihmalinin olası sonuçları 1 S. Salih ZOROĞLU, 2 Ümran TÜZÜN, 3 Vedat ŞAR, 4 Mücahit ÖZTÜRK, 5 Meltem ERÖCAL KORA, 6 Behiye ALYANAK, 3 ÖZET Amaç: Bu çalışmanın

Detaylı

Özet. Giriş. 1. K.T.Ü. Orman Fakültesi, Trabzon., 2. K.Ü. Artvin Orman Fakültesi, Artvin.

Özet. Giriş. 1. K.T.Ü. Orman Fakültesi, Trabzon., 2. K.Ü. Artvin Orman Fakültesi, Artvin. Deniz Kıyılarında Biriken Katı Atık Maddelerin Örnekleme Yoluyla Tür ve Miktar Olarak Belirlenmesine İlişkin Bir Çalışma ( Trabzon Beşirli Deresi Küçük Yoroz Burnu Arası ) 1 Hasan Zeki KALAY, 1 Sezgin

Detaylı

Araştırma Yöntemleri. Doç Dr. Zeliha Öcek Halk Sağlığı AD

Araştırma Yöntemleri. Doç Dr. Zeliha Öcek Halk Sağlığı AD Araştırma Yöntemleri Doç Dr. Zeliha Öcek Halk Sağlığı AD Öğrenim Hedefleri Epidemiyolojik araştırmaların Amaçlarının ve kullanım yerlerinin bilinmesi Sınıflandırılması Veri Toplama Tekniğine Göre Araştırmalar

Detaylı

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M. DEPRESYON-ANKSİYETE BOZUKLUKLARI İLE ALKOL BAĞIMLILIĞI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ARAŞTIRILMASI Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M. ÖZET Alkol bağımlılığı ve diğer psikiyatrik

Detaylı

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirtiler, Tanýlar ve Tanýya Yönelik Ýncelemeler

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirtiler, Tanýlar ve Tanýya Yönelik Ýncelemeler ARAÞTIRMA Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirtiler, Tanýlar ve Tanýya Yönelik Ýncelemeler Þahbal Aras 1, Gülþen Ünlü 2, Fatma Varol Taþ 3 1 Yrd.Doç.Dr., 3 Uz.Dr., Dokuz

Detaylı

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018 AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018 Lösemiye bağlı Psikososyal Geç Etkiler Fiziksel Görünüm (Saç

Detaylı

SİGARA İLE SAVAŞTA BİR DENEYİM ÖRNEĞİ GRAMMER KOLTUK SİSTEMLERİ A.Ş. DR.YÜCEL BENDER İŞYERİ HEKİMİ

SİGARA İLE SAVAŞTA BİR DENEYİM ÖRNEĞİ GRAMMER KOLTUK SİSTEMLERİ A.Ş. DR.YÜCEL BENDER İŞYERİ HEKİMİ SİGARA İLE SAVAŞTA BİR DENEYİM ÖRNEĞİ GRAMMER KOLTUK SİSTEMLERİ A.Ş. DR.YÜCEL BENDER İŞYERİ HEKİMİ DÜNYADA VE TÜRKİYEDE SİGARA KULLANIMI Dünya genelinde tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle yılda

Detaylı

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Dr. Sinem Sevil DEĞİRMENCİ Prof.Dr.Gökay AKSARAY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Giriş

Detaylı

Nicel araştırmalar altında yer alan deneysel olmayan araştırmaların bir alt sınıfında yer alır. Nedensel karşılaştırma, ortaya çıkmış ya da daha

Nicel araştırmalar altında yer alan deneysel olmayan araştırmaların bir alt sınıfında yer alır. Nedensel karşılaştırma, ortaya çıkmış ya da daha 5.HAFTA Nicel araştırmalar altında yer alan deneysel olmayan araştırmaların bir alt sınıfında yer alır. Nedensel karşılaştırma, ortaya çıkmış ya da daha önceden gerçekleşmiş bir durumun ya da olayın nedenlerini,

Detaylı

ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI

ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI Gülnaz Gültekin*, Orhan Sevindik**, Elvan Tokmak*** * Gazi Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Matbaa Öğretmenliği Bölümü, Ankara ** Ankara Ü., Eğitim Bil. Ens.,

Detaylı

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış Sedat Batmaz 1, Emrah Songur 1, Mesut Yıldız 2, Zekiye Çelikbaş 1, Nurgül Yeşilyaprak 1, Hanife

Detaylı

Kadın ve Erkek Psikiyatri Kapalı Servislerinde Fiziksel Tespit Uygulamasının Klinik Özelliklerle İlişkisi

Kadın ve Erkek Psikiyatri Kapalı Servislerinde Fiziksel Tespit Uygulamasının Klinik Özelliklerle İlişkisi Kadın ve Erkek Psikiyatri Kapalı Servislerinde Fiziksel Tespit Uygulamasının Klinik Özelliklerle İlişkisi Araştırmacılar: As. Dr. Simge Seren KIRLIOĞLU As. Dr. Sinem ACAR Doç. Dr. Pınar ÇETİNAY AYDIN Prof.

Detaylı

MATEMATİK DERSİNİN İLKÖĞRETİM PROGRAMLARI VE LİSELERE GİRİŞ SINAVLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

MATEMATİK DERSİNİN İLKÖĞRETİM PROGRAMLARI VE LİSELERE GİRİŞ SINAVLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ MATEMATİK DERSİNİN İLKÖĞRETİM PROGRAMLARI VE LİSELERE GİRİŞ SINAVLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Ahmet ÇOBAN Cumhuriyet Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü, SİVAS ÖZET: Bu araştırma, Matematik

Detaylı

AĞRIİLE HUZUR EVİ OLUR MU? DR. FİLİZ ŞÜKRÜ DURUSOY

AĞRIİLE HUZUR EVİ OLUR MU? DR. FİLİZ ŞÜKRÜ DURUSOY AĞRIİLE HUZUR EVİ OLUR MU? DR. FİLİZ ŞÜKRÜ DURUSOY GİRİŞ Yaşlılık Dünya Sağlık Örgütü tarafından 65 yaş ve üzeri dönem olarak tanımlamakta; Fiziksel görünüm, güç ve rol kaybı yaşanılan, yaşlılık dönemindeyeti

Detaylı

Anne ve ergenlerdeki depresif belirtilerin ergen intiharları ile ilişkisi

Anne ve ergenlerdeki depresif belirtilerin ergen intiharları ile ilişkisi 350 Dicle Tıp Dergisi / Z. Yalaki ve ark. Depresyon ve ergen intiharları 2012; 39 (3): 350-358 Dicle Medical Journal doi: 10.5798/diclemedj.0921.2012.03.0157 ÖZGÜN ARAŞTIRMA / ORIGINAL ARTICLE Anne ve

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Eğitim. Akademik Ünvanlar HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ SEVGİNAR VATAN. sevginarvatan@gmail.

ÖZGEÇMİŞ. Eğitim. Akademik Ünvanlar HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ SEVGİNAR VATAN. sevginarvatan@gmail. ÖZGEÇMİŞ SEVGİNAR VATAN E-Posta: sevginarvatan@gmail.com Telefon: 2978325 Adres: Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü Beytepe/Ankara Eğitim Mezuniyet Tarihi Derece Alan Kurum 2006 Lisans Psikoloji Orta

Detaylı

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA GİRİŞ: Yaygın anksiyete bozukluğu, birtakım olay ya da etkinliklerle ilgili olarak, bireyin denetlemekte zorlandığı,

Detaylı

Samsun da altı yıllık bir psikiyatri muayenehane çalışmasının değerlendirilmesi. Evaluation of psychiatric office studies for six years in Samsun

Samsun da altı yıllık bir psikiyatri muayenehane çalışmasının değerlendirilmesi. Evaluation of psychiatric office studies for six years in Samsun 154 Samsun da altı yıllık bir psikiyatri muayenehane çalışmasının değerlendirilmesi Samsun da altı yıllık bir psikiyatri muayenehane çalışmasının değerlendirilmesi Ömer BÖKE, 1 Servet AKER, 2 ÖZET Amaç:

Detaylı

Türkiye. 2011 İnsani Gelişme Raporu kapsamında İGE değerleri ve sıralamalarındaki değişiklikler

Türkiye. 2011 İnsani Gelişme Raporu kapsamında İGE değerleri ve sıralamalarındaki değişiklikler İnsani Gelişme Raporu 2011 Sürdürülebilirlik ve Eşitlik: Herkes İçin Daha İyi Bir Gelecek 2011 İGR Bileşik Endeksleri ile İlgili Açıklayıcı Not Türkiye 2011 İnsani Gelişme Raporu kapsamında İGE değerleri

Detaylı

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ Doç. Dr. Deniz Beste Çevik Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı beste@balikesir.edu.tr

Detaylı

C.Ü. Sosyal Bilimler Dergisi Aralık 2001 Cilt : 25 No: 2 227-234

C.Ü. Sosyal Bilimler Dergisi Aralık 2001 Cilt : 25 No: 2 227-234 C.Ü. Sosyal Bilimler Dergisi Aralık 2001 Cilt : 25 No: 2 227-234 ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN DÜŞÜNME İHTİYAÇLARININ BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ Başaran Gençdoğan Öz Bu araştırmada, üniversite

Detaylı

Çocuk ve ergenlerde okul reddi davranışının nedenlerinin incelenmesi

Çocuk ve ergenlerde okul reddi davranışının nedenlerinin incelenmesi Marmara Medical Journal 214; 27: 27-31 DOI: 1.5472/MMJ.213.3119.1 ÖZGÜN ARAŞTIRMA / ORIGINAL ARTICLE davranışının nedenlerinin incelenmesi Evaluation of the children and adolescents refusing to attend

Detaylı

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi Sağlık Akademisyenleri Dergisi 2014; 1(2):141-145 ISSN: 2148-7472 ARAŞTIRMA / RESEARCH ARTICLE Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi Assessıng Nurses Level of Knowledge

Detaylı

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ Kriz Dergisi 2(1): 235-240 EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ Erol ÖZMEN, M.Murat DEMET, İlkin İÇELLİ, Gürsel

Detaylı

Önkoşul: YOK Eşkoşul: YOK. PSY 541 Gelişimsel Psikopatoloji (3+0+0) 3 Credits / 6 AKTS

Önkoşul: YOK Eşkoşul: YOK. PSY 541 Gelişimsel Psikopatoloji (3+0+0) 3 Credits / 6 AKTS PSY 501 İleri Düzey Araştırma Yöntemleri ve İstatistik (2+2+0) 3 Kredi / 7 AKTS İleri regresyon yöntemlerinin derinlemesine kavranması. Basit doğrusal regresyon, çoklu doğrusal regresyon, etkileşimler,

Detaylı

Ergen Polikliniğine Başvuran Olguların Sosyodemografik Özelliklerinin Değerlendirilmesi

Ergen Polikliniğine Başvuran Olguların Sosyodemografik Özelliklerinin Değerlendirilmesi Dicle Tıp Dergisi / 2016; 43 (1): 62-66 Dicle Medical Journal doi: 10.5798/diclemedj.0921.2016.01.0639 ÖZGÜN ARAŞTIRMA / ORIGINAL ARTICLE Ergen Polikliniğine Başvuran Olguların Sosyodemografik Özelliklerinin

Detaylı

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD.

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD. Obezitede Anksiyete Bozuklukları ve Depresyon Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD. Açıklama 2008 2010 Araştırmacı: Sanofi Danışman: Teva, BMS Konuşmacı: Lundbeck Obezite giderek artan bir toplum sağlığı

Detaylı

Açıklama 2008 2009. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

Açıklama 2008 2009. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK Açıklama 2008 2009 Araştırmacı: YOK Danışman: YOK Konuşmacı: YOK SİLAHLI ÇATIŞMA İLE İLİŞKİLİ TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞUNDA DİĞER BİYOLOJİK TEDAVİ SEÇENEKLERİ Dr. Cemil ÇELİK Sunumun hedefleri Silahlı

Detaylı

T.C. KARABÜK ÜNİVERSİTESİ ÖN LİSANS VE LİSANS PROGRAMLARI YATAY GEÇİŞ YÖNERGESİ

T.C. KARABÜK ÜNİVERSİTESİ ÖN LİSANS VE LİSANS PROGRAMLARI YATAY GEÇİŞ YÖNERGESİ T.C. KARABÜK ÜNİVERSİTESİ ÖN LİSANS VE LİSANS PROGRAMLARI YATAY GEÇİŞ YÖNERGESİ Amaç MADDE 1 (1) Bu yönergenin amacı, ön lisans ve lisans programlarına devam eden öğrencilerin Karabük Üniversitesi ndeki

Detaylı

Clayton P, Desmarais L, Winokur G. A study of normal bereavement. Am J Psychiatry 1968;125:168 78. Clayton PJ, Halikes JA, Maurice WL.

Clayton P, Desmarais L, Winokur G. A study of normal bereavement. Am J Psychiatry 1968;125:168 78. Clayton PJ, Halikes JA, Maurice WL. Dr Ali Bozkurt Clayton P, Desmarais L, Winokur G. A study of normal bereavement. Am J Psychiatry 1968;125:168 78. Clayton PJ, Halikes JA, Maurice WL. The bereavement of the widowed. Dis Nerv Syst 1971;32:597

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 26 Haziran 2015 İÇİNDEKİLER Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı.........

Detaylı

En büyük boşanma sebebi ilgisizlik

En büyük boşanma sebebi ilgisizlik On5yirmi5.com En büyük boşanma sebebi ilgisizlik Türkiye'de Aile Yapısı Araştırması nda Türkiye genelinde toplam 12 bin 56 hane ile anket çalışması yapıldı. Yayın Tarihi : 25 Nisan 2012 Çarşamba (oluşturma

Detaylı

ÖZET BULGULAR. gece o hanede kalmış olan kadınlar araştırma kapsamında görüşme için uygun kadın olarak kabul edilmişlerdir.

ÖZET BULGULAR. gece o hanede kalmış olan kadınlar araştırma kapsamında görüşme için uygun kadın olarak kabul edilmişlerdir. ÖZET BULGULAR 2003 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TNSA-2003) doğurganlık düzeyi ve değişimi, bebek ve çocuk ölümlülüğü, aile planlaması ve anne ve çocuk sağlığı konularında bilgi sağlamak üzere tasarlanmış

Detaylı

2016 Ocak SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 25 Ocak 2016

2016 Ocak SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 25 Ocak 2016 2016 Ocak SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 25 Ocak 2016 Ocak ayı inşaat ve hizmet sektörü güven endeksleri TÜİK tarafından 25 Ocak 2016 tarihinde yayımlandı. İnşaat sektörü güven endeksi 2015 yılı Aralık ayında

Detaylı

İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNAN ÇOCUK VE ERGENLERDE SOSYODEMOGRAFİK VE PSİKİYATRİK ÖZELLİKLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNAN ÇOCUK VE ERGENLERDE SOSYODEMOGRAFİK VE PSİKİYATRİK ÖZELLİKLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ARAŞTIRMA RESEARCH ARTICLE İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNAN ÇOCUK VE ERGENLERDE SOSYODEMOGRAFİK VE PSİKİYATRİK ÖZELLİKLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ Evrim AKTEPE*, Sema KANDİL*, Zeynep GÖKER*, Kadir SARP*, Murat TOPBAŞ**,

Detaylı

Alkol bağımlılarında özellikle yürütücü işlevler, bellek, dikkat ve görsel-mekansal işlevlerde kontrollere göre daha fazla yıkım olduğu görülmüştür (S

Alkol bağımlılarında özellikle yürütücü işlevler, bellek, dikkat ve görsel-mekansal işlevlerde kontrollere göre daha fazla yıkım olduğu görülmüştür (S Alkol bağımlılarında özellikle yürütücü işlevler, bellek, dikkat ve görsel-mekansal işlevlerde kontrollere göre daha fazla yıkım olduğu görülmüştür (Scheurich, 2005). Sadece uzun süreli yoğun alkol kullanımının

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 19 Mart 2014 İÇİNDEKİLER Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı.........

Detaylı

Yatarak Tedavi Gören Psikiyatri Hastalarında İntihar Girişiminin Klinik Özellikler ve Sosyodemografik Değişkenlerle İlişkisi

Yatarak Tedavi Gören Psikiyatri Hastalarında İntihar Girişiminin Klinik Özellikler ve Sosyodemografik Değişkenlerle İlişkisi Original Papers / Araştırmalar DOI: 10.5455/jmood.20131128042902 Yatarak Tedavi Gören Psikiyatri Hastalarında İntihar Girişiminin Klinik Özellikler ve Sosyodemografik Değişkenlerle İlişkisi Selma Bozkurt

Detaylı

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Ebru Turgut 1, Yunus Emre Sönmez 2, Şeref Can Gürel 1, Sertaç Ak 1 1 Hacettepe

Detaylı

Birinci Trimester Gebelerde Depresyon ve Anksiyete Bozukluðu

Birinci Trimester Gebelerde Depresyon ve Anksiyete Bozukluðu ARAÞTIRMA Birinci Trimester Gebelerde Depresyon ve Anksiyete Bozukluðu Depression and Anxiety Among First Trimester Pregnancies Pýnar Yücel 1, Yasemin Çayýr 2, Mehmet Yücel 3 1 Uz.Dr., Siyavuþpaþa Aile

Detaylı

Holland ın Kariyer Teorisine Göre Müzik Öğretmeni Adaylarının Kişiliği

Holland ın Kariyer Teorisine Göre Müzik Öğretmeni Adaylarının Kişiliği 24 Holland ın Kariyer Teorisine Göre Müzik Öğretmeni Adaylarının Kişiliği Yrd. Doç. Dr. D. Beste CEVIK, Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim

Detaylı

Madde 2. KTÜ de not değerlendirilmesinde bağıl değerlendirme sistemi (BDS ) ve mutlak değerlendirme sistemi (MDS ) kullanılmaktadır.

Madde 2. KTÜ de not değerlendirilmesinde bağıl değerlendirme sistemi (BDS ) ve mutlak değerlendirme sistemi (MDS ) kullanılmaktadır. Karadeniz Teknik Üniversitesi Ön Lisans ve Lisans Programlarında Başarı Notunun Değerlendirilmesine Dair Senato Tarafından Belirlenen Usul ve Esaslar Karadeniz Teknik Üniversitesi ön lisans ve lisans eğitim-öğretim,

Detaylı

Yatarak Tedavi Görmüş Geriyatrik Unipolar Depresyon ve Bipolar Bozukluk Hastaların Klinik ve Sosyodemografik Özelliklerinin Karşılaştırılması

Yatarak Tedavi Görmüş Geriyatrik Unipolar Depresyon ve Bipolar Bozukluk Hastaların Klinik ve Sosyodemografik Özelliklerinin Karşılaştırılması DOI: 10.5455/NYS.20151221025259 10.5455/NYS20160314054530 Yatarak Tedavi Görmüş Geriyatrik Unipolar Depresyon ve Bipolar Bozukluk Hastaların Klinik ve Sosyodemografik Özelliklerinin Karşılaştırılması Ender

Detaylı

Bir Üniversite Hastanesinde Hastalardan İstenen Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Konsültasyonlarının Değerlendirilmesi

Bir Üniversite Hastanesinde Hastalardan İstenen Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Konsültasyonlarının Değerlendirilmesi Bir Üniversite Hastanesinde Hastalardan İstenen Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Konsültasyonlarının Değerlendirilmesi Ahmet Hamdi ALPASLAN 1, Uğur KOÇAK 2, Cansu ÇOBANOĞLU 3, Yasemin GÖRÜCÜ 3 1 Yrd. Doç. Dr.,

Detaylı

Isparta il merkezindeki lise öğrencilerinde kendini yaralama davranışı ve psikiyatrik açıdan ilişkili etkenler

Isparta il merkezindeki lise öğrencilerinde kendini yaralama davranışı ve psikiyatrik açıdan ilişkili etkenler Aktepe ve ark. 257 Araştırma / Original article Isparta il merkezindeki lise öğrencilerinde kendini yaralama davranışı ve psikiyatrik açıdan ilişkili etkenler Evrim AKTEPE, 1 Ali Metehan ÇALIŞKAN, 2 Yonca

Detaylı

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI STAJ DÖNEMİNDE EĞİTİM VE ÖĞRETİMDEN SORUMLU ÖĞRETİM ÜYELERİ:

Detaylı

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse Perinatal Depresyon gebelik süresince veya gebeliği takip eden ilk 12 ay boyunca

Detaylı

Özkıyım girişimi nedeni ile acil servise başvuran hastalarda hazırlayıcı etkenler 1

Özkıyım girişimi nedeni ile acil servise başvuran hastalarda hazırlayıcı etkenler 1 Kekeç ve ark. 157 Özkıyım girişimi nedeni ile acil servise başvuran hastalarda hazırlayıcı etkenler 1 Zeynep KEKEÇ, 2 Cuma YILDIRIM, 2 İbrahim İKİZCELİ, 3 Ali Saffet GÖNÜL, 4 Erdoğan M. SÖZÜER, 5 ÖZET

Detaylı

Okullarda bulunan kütüphanelerin fiziki koşulları nelerdir? Sorusuna tarama yöntemi kullanarak yanıt aranabilir. Araştırmacı, okul kütüphanelerindeki

Okullarda bulunan kütüphanelerin fiziki koşulları nelerdir? Sorusuna tarama yöntemi kullanarak yanıt aranabilir. Araştırmacı, okul kütüphanelerindeki 4.HAFTA Betimleyici bir araştırma yöntemidir. Bir konuya ilişkin katılımcıların görüşlerinin ya da ilgi, beceri, yetenek, tutum vb. özelliklerinin belirlendiği genellikle diğer araştırmalara göre daha

Detaylı

CURRICULUM VITALE. 1. Name & SURNAME: NESLİM GÜVENDEĞER DOKSAT 2. DATE OF BIRTH: TITLE: Associate Professor 4.

CURRICULUM VITALE. 1. Name & SURNAME: NESLİM GÜVENDEĞER DOKSAT 2. DATE OF BIRTH: TITLE: Associate Professor 4. CURRICULUM VITALE 1. Name & SURNAME: NESLİM GÜVENDEĞER DOKSAT 2. DATE OF BIRTH: 15.01.1969 3. TITLE: Associate Professor 4. EDUCATION STATUS: Degree Field of Education University Year Undergraduate Medical

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş.

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. 14 Ağustos 2015 İÇİNDEKİLER Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı......... 6 Çekinceler..........

Detaylı

Hipotez Testinin Temelleri

Hipotez Testinin Temelleri Hipotez Testleri Hipotez Testinin Temelleri Tanımlar: Hipotez teori, önerme yada birinin araştırdığı bir iddiadır. Boş Hipotez, H 0 popülasyon parametresi ile ilgili şu anda kabul edilen değeri tanımlamaktadır.

Detaylı

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi Uzm. Dr. Gökhan Öz Prof. Dr. Cengiz Kılıç Giriş Mizofoni: Çeşitli hafif seslerden belirgin

Detaylı

TNSA-2003 BÖLGE TOPLANTISI-V ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞI

TNSA-2003 BÖLGE TOPLANTISI-V ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞI TNSA-2003 BÖLGE TOPLANTISI-V ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞI Prof. Dr. Sabahat Tezcan H.Ü. Nüfus Etütleri Enstitüsü Müdürü 22 Haziran 2005 - İSTANBUL Bebek ve Çocuk Ölümlülüğü 0-4 Yaş Dönemindeki Ölümler Perinatal

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili Kaleli sığınma evlerinde kalan kadınlarla ilgili hazırladığı iki ayrı kanun teklifi sundu. Tarih : 08.03.2013 Bursa Milletvekili Sena Kaleli nin kanun teklifleri

Detaylı

çözümlemesi; beklenen değer ile gözlenen değer arasındaki farkın araştırılması için kullanılır.(aralarındaki fark anlamlı mı?)

çözümlemesi; beklenen değer ile gözlenen değer arasındaki farkın araştırılması için kullanılır.(aralarındaki fark anlamlı mı?) BÖLÜM 5. (Kİ-KARE) ÇÖZÜMLEMESİ çözümlemesi; beklenen değer ile gözlenen değer arasındaki farkın araştırılması için kullanılır.(aralarındaki fark anlamlı mı?) Örneğin; Bir para atma deneyinde olasılıkla

Detaylı

ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞI. Attila Hancıoğlu Banu Akadlı Ergöçmen Elif Kurtuluş Yiğit

ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞI. Attila Hancıoğlu Banu Akadlı Ergöçmen Elif Kurtuluş Yiğit ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞI Attila Hancıoğlu Banu Akadlı Ergöçmen Elif Kurtuluş Yiğit Bebek ve Çocuk Ölümlülüğü 0-4 Yaş Dönemindeki Ölümler Perinatal Ölümler Yüksek Riskli Doğurganlık Davranışı 0-4 Yaş Dönemindeki

Detaylı

Çalışma Dizaynları ve Kullanım Alanları

Çalışma Dizaynları ve Kullanım Alanları TTD Akademik Kurs, 11 Ekim 2015 Çalışma Dizaynları ve Kullanım Alanları Doç.Dr. Özge YILMAZ oyilmaz76@hotmail.com Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Solunum Alerji Bilim Dalı Çalışma Dizaynları:

Detaylı

TNSA-2003 BÖLGE TOPLANTISI-VI ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞI

TNSA-2003 BÖLGE TOPLANTISI-VI ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞI TNSA-2003 BÖLGE TOPLANTISI-VI ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞI Doç. Dr. Turgay Ünalan 28 Haziran 2005 - SAMSUN Bebek ve Çocuk Ölümlülüğü 0-4 Yaş Dönemindeki Ölümler Perinatal Ölümler Yüksek Riskli Doğurganlık Davranışı

Detaylı

Alkol/madde bağımlılarında dissosiyatif belirtiler ve çocukluk çağı travması, depresyon, anksiyete ve alkol/madde kullanımı ile ilişkisi

Alkol/madde bağımlılarında dissosiyatif belirtiler ve çocukluk çağı travması, depresyon, anksiyete ve alkol/madde kullanımı ile ilişkisi 30 Alkol/madde bağımlılarında dissosiyatif belirtiler ve... Alkol/madde bağımlılarında dissosiyatif belirtiler ve çocukluk çağı travması, depresyon, anksiyete ve alkol/madde kullanımı ile ilişkisi Cüneyt

Detaylı

Antisosyal kişilik bozukluğu olgularında kendini yaralama davranışının saldırganlık, çocukluk çağı travmaları ve dissosiyasyon ile ilişkisi*

Antisosyal kişilik bozukluğu olgularında kendini yaralama davranışının saldırganlık, çocukluk çağı travmaları ve dissosiyasyon ile ilişkisi* 278 Antisosyal kişilik bozukluğu olgularında kendini yaralama davranışının saldırganlık Antisosyal kişilik bozukluğu olgularında kendini yaralama davranışının saldırganlık, çocukluk çağı travmaları ve

Detaylı

Nicel veri toplama araçlarından anket, test ve ölçek kavramlarının birbiri yerine kullanıldığı görülmektedir. Bu 3ü farklı araçlardır.

Nicel veri toplama araçlarından anket, test ve ölçek kavramlarının birbiri yerine kullanıldığı görülmektedir. Bu 3ü farklı araçlardır. 6.HAFTA Nicel veri toplama araçlarından anket, test ve ölçek kavramlarının birbiri yerine kullanıldığı görülmektedir. Bu 3ü farklı araçlardır. Anket: bireylerin demografik özelliklerini, tercihlerini belirlemek

Detaylı