15 Ağustos 2008 İHRACATÇILARA REACH SEMİNERİ MERSİN DE İŞSİZLİĞE AB DESTEĞİ

Transkript

1 15 Ağustos 2008 İHRACATÇILARA REACH SEMİNERİ İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) ve Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri işbirliği ile ihracatçılara AB'de üretilen ve AB pazarına ithal edilen ''kimyasal ürünler'' için kayıt (registration), değerlendirme (evaluation), izin (authorization) ve kısıtlama (restriction) sürecini yeniden belirleyen ''REACH Tüzüğü'' hakkında bilgi verildi. Düzenlenen seminerde, sözkonusu tüzük ile insan sağlığı ve çevrenin korunması, kimya sanayinde rekabet gücünün artırılması, AB iç pazarının bölünmesinin engellenmesi, kimyasallar hakkında var olan bilgilerin paylaşılması, hayvanların kullanılmadığı deneylerin teşviği ve kimyasallar alanındaki uluslararası entegrasyonun temini gibi ilkelerin amaçlandığı belirtildi. 1 Haziran 2007'de yürürlüğe giren REACH Tüzüğü kapsamında, kimyasal madde içeren ürün ihraç eden ve ihracat miktarı yılda 1 tonu aşan firmaların, pazara giriş engeline maruz kalmamak için, 1 Haziran-1 Aralık 2008 tarihleri arasında Avrupa Kimyasallar Ajansı'na ön kayıt yaptırması zorunlu tutuluyor. REACH Tüzüğünün, Türkiye'nin henüz AB'ye üye olmamasından dolayı, yurt içi kimya üretimine ve üçüncü ülkelere ihracata kısa vadede doğrudan bir etkisi bulunmazken, AB'ye tam üye olunması durumunda, REACH kapsamındaki düzenlemelerin kimya sektörünün tüm üretim faaliyetlerinde uygulanmasının zorunlu hale geleceği belirtildi. Ayrıntılı bilgi için tıklayınız MERSİN DE İŞSİZLİĞE AB DESTEĞİ Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi (MTOSB), AB destekli hazırladığı projelerle kentteki işsizlikle mücadele etmeye hazırlanıyor. MTOSB tarafından hazırlanan ve Avrupa Birliği'nden hibe almaya hak kazanan ''Genç33'' projesi ile 100 gence iş garantili eğitim verilmeye hazırlanılırken, ''Kadın Girişimciler Mersin'de'' projesi ile de kadın girişimciliğinin desteklenmesi ve teşvik edilmesinin hedeflendiği ifade edildi. Avrupa Birliği Aktif İstihdam Tedbirleri Hibe Programı'na iki proje ile başvuran MTOSB ile Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi yetkilileri amaçlarının AB destekli projelerle kentteki yüksek işsizlik oranını düşürmek, nitelikli işgücü yetiştirmek ve planlı kalkınmayla Mersin'i önemli bir merkez haline getirmek olduğunu belirterek ''GENÇ33'' adıyla uygulamaya konulan proje ile yaş grubundaki işsiz gençlere eğitim verileceğini ve çalışma deneyimi kazandırılacağını ifade etti. Projeler sayesinde gençlere eğitim verileceği gibi, onlara iş gücü piyasasının talep ettiği beceri ve yeteneklerin de kazandırılacağı ve Mersin deki firmaların projede eğitilecek gençlere, eğitimlerini takiben staj ve istihdam olanağı sağlayacağı kaydedildi. AB tarafından hibe almaya hak kazanan ''Kadın Girişimciler Mersin'de'' adındaki ikinci projede ise tarımda üretici olarak çalışan kadınların iş kurmasının teşvik edilmesi amaçlanıyor.

2 AB'DEN 'AFLATOKSİN' UYARISI Gıda Güvenliği Derneği'nin yayın organı Gıda Güvenliği dergisinin Mayıs-Haziran sayısında yer alan bilgiye göre, AB ülkelerinin herhangi birinde gıda ve yem konularında insan sağlığını tehdit eden bir risk saptanması durumunda, diğer ülkelerin de bilgi sahibi olmasını ve gerekli önlemleri almasını sağlayan bir kurum olarak görev yapan Avrupa Birliği nin Gıda ve Yem İçin Hızlı Alarm Sistemi (RASFF) kapsamında, yılın 11 ve 20'inci haftaları arasında 224'ü bilgilendirme, 294'ü uyarı niteliğinde olan toplam 518 bildirimde bulunduğu belirtildi. Bu dönemde Türkiye'ye yönelik, 21'i bilgilendirme, 13'ü uyarı şeklinde olmak üzere toplam 34 bildirim yapılırken, Çin'e 80, İran'a 29, ABD'ye 27, Almanya'ya 25, Hindistan'a da 25 bildirimde bulunulduğu açıklandı. Türkiye'ye yapılan bildirimlerden 24'ünün limitin üzerindeki aflatoksinden kaynaklandığı belirtildi. AB'nin bu dönemde Çin'e yaptığı 80 bildirimin 44'ünün, İran'a yaptığı 29 bildirimin 27'sinin ve ABD'ye yaptığı 27 bildirimin 10'unun aflatoksin kaynaklı olduğu ifade edildi. KOBİ'LERE HİBE FIRSATI Avrupa Birliği'nin KOBİ Programı olan Girişimcilik ve Yenilik Programı (CIP-EIP) kapsamında yer alan hibe çağrıları için son başvuru tarihi 11 Eylül 2008 olarak belirtiliyor. Eko İnovasyon Projesi olarak adlandırılan projenin tüm tüzel kişilerin başvurularına açık olmakla beraber KOBİ lere öncelik vereceği; projenin kaç ortak tarafından oluşturulacağına veya kaç ülkeyi içereceğine dair bir kısıtlama getirilmeyeceği ve tek ortaklı projelerin bile destekleneceği hususuna yer veriliyor. Bu çağrı ile farklı sektörlerde çevresel etkileri azaltıcı veya ortadan kaldırıcı projeler ile kaynakların en uygun kullanımına katkı sağlayacak eko inovasyon projelerin destekleneceği belirtilerek 4 öncelikli alan saptanıyor. Bunlar; Malzeme Geri Dönüşümü (Material Recycling); İnşaat ve Yapı Sektörü (Building and Construction Sector); Gıda ve İçecek Sektörü (Food and Drink Sector); Çevreye Duyarlı İşletmeler ve Akıllı Satın Alma (Greening Business and Smart Purchasing). Bu çağrıya ayrılan toplam bütçe 28 milyon Euro olup yaklaşık 40 projenin %40-60 oranında destekleneceği ifade edildi. Ortalama AB katkısının 700 bin Euro olarak belirlendiği Proje hakkında genel bilgiye adresinden ulaşılabilirsiniz. TÜRK İYE ÇELİK ÜRETİMİNDE DÜNYA 11.Sİ Türkiye nin, 2007'de dünya ham çelik üretiminin yaklaşık yüzde 2'lik bölümünü gerçekleştirerek, 25,8 milyon ton üretim ile listenin 11. sırasında yer aldığı belirtildi. Dünya ham çelik üretiminde ilk üç sırayı Çin Halk Cumhuriyeti, Japonya ve ABD alırken Türkiye nin ise 2007 yılında 25,8 milyon ton üretimiyle dünyanın en büyük ham çelik üreticileri arasında 11. sırada yer aldığı ve böylece Fransa ve İspanya gibi AB ülkelerini geride bıraktığı kaydedildi. Demir Çelik Sektör Raporu nda yer alan bilgilere göre, başta inşaat, otomotiv ve demiryolu olmak üzere tüm mamül eşya üretimine doğrudan katkısı olan sektörün, yarattığı katma değer ve istihdamın yanı sıra ihracatta da önemli bir yere sahip olduğu belirtiliyor. İhracatta yüzde 11,6 paya sahip olan sektörün, demir ve çelik ürünleri fiyatlarının dünya

3 piyasalarında yükselmesinin de etkisiyle 2007 yılında ihracatta yüzde 30 artışla 12,5 milyar dolara ulaştığı, 2007'de toplam ihracatın 8,4 milyar dolarının demir-çelik, 4,1 milyar dolarının ise demir çelik mamulünden oluştuğu vurgulandı. Demir çelik ithalatının 2007 yılında bir önceki yıla göre yüzde 40 oranında artarak, 16,1 milyar dolar olarak gerçekleştiğinin belirtildiği raporda, sektörün başlıca sorunları olarak girdi maliyetleri, pahalı elektrik enerjisi kullanımı, yassı mamul üretiminin yetersizliği, hammadde fiyatlarındaki dalgalanmalar ile korunma önlemleri sayılıyor. İç pazardaki yüksek talep, entegre tesislerdeki yüksek teknoloji, uluslararası standartlarda katma değeri yüksek ürün üretimine odaklılık, Orta Doğu, Doğu Avrupa ve Asya gibi büyüyen pazarlara yakınlık gibi öğeler ise sektörün başlıca güçlü yanları olarak kabul ediliyor. AB'DEN BİYOTEKNOLOJİ PROJELERİNE 200 MİLYON EURO KAYNAK TÜBİTAK'ın koordinatörlüğünde yürütülen Avrupa Birliği (AB) 7'nci Çerçeve Programı (ÇP), sanayi ve araştırma kuruluşlarının işbirliğinde yapılan biyoteknoloji projelerine 188 milyon euroluk bir kaynak sunuyor. "İşbirliği Özel Programı-Gıda, Tarım, Balıkçılık ve Biyoteknoloji Alanı" çağrılarının, Eylül ayında açılacağı belirtilerek başvuran başarılı projelerden 1-6 milyon euro arasında bütçesi olanların destekleneceği ifade edildi. TÜBİTAK AB 7'nci ÇP Ulusal Koordinatörü, programın geçen yıl yapılan ilk çağrısından 11 projede yer alan 12 Türk ortağın desteklenmeye hak kazandığını kaydederken, bu projelere toplam 1 milyon euronun üzerinde destek verildiğini belirtti. Birinci çağrıda başarılı bulunarak desteklenen projeler arasında, son yıllarda çok tartışılan "genetiği değiştirilmiş gıdalar"ın etkilerini konu edinen bir çalışmanın da yer aldığı ve bu projede izinli olarak genetiği değiştirilmiş gıdaların piyasaya sürümü sonrasında izlenmesiyle bunların tüketiminin insan ve hayvan sağlığı üzerindeki etkilerinin incelenmesinin amaçlandığı kaydedildi. Gıda etiketlerinde yer alan beslenmeyle ilgili ifadelerin, tüketicilerin seçimlerini, beslenme alışkanlıklarını ve gıdaya bağlı sağlık konularına bakış açılarını nasıl etkilediğinin belirlenmesini amaçlayan bir diğer Türk ortaklı projenin Dokuz Eylül Üniversitesi ile Avrupa Gıda Bilgi Konseyi arasında yürütüldüğü ifade edildi. Fransa'daki Tarımsal Araştırmalar Ulusal Enstitüsü koordinatörlüğünde aralarında Sabancı Üniversitesi'nin de bulunduğu çok sayıda proje ortağıyla yürütülecek 5.3 milyon euro bütçeli bir başka projeyle de, buğday ve arpa genetik şifreleri üzerinde yapılacak çalışmalarla kalitenin ve verimin artırılmasının amaçlandığı belirtildi. 7'nci ÇP kapsamındaki "İşbirliği Özel Programı", "gıda, tarım ve biyoteknoloji" alanının yanı sıra sağlık, bilgi ve iletişim teknolojileri, nanoteknoloji, enerji, çevre, taşımacılık, sosyo ekonomik ve beşeri bilimler, güvenlik ile uzay alanlarını da destekliyor.

4 TÜRKİYE'NİN AB'YE YATIRIMI YÜZDE 386 ARTTI Avrupa Birliği (AB) resmi istatistik kurumu Eurostat tarafından yayınlanan raporda, döneminde AB'nin Türkiye'deki yatırımlarının üçe katlandığına işaret edilirken Yunanistan, Almanya ve Avusturya'nın Türkiye'de en çok yatırım yapan AB ülkeleri olduğu belirtildi. Raporda, Türkiye'nin AB'de giderek daha büyük bir yatırımcı haline geldiği ve 2001 yılından beri Türkiye'nin AB'deki yatırımlarının, yüzde 386 artarak 2006 yılında 11.2 milyar euroya ulaştığı ifade edildi. AB'nin resmi istatistik kurumu Eurostat tarafından yayınlanan "Türkiye ve Hırvatistan'a AB'nin Doğrudan Dış Yatırımı" başlıklı raporda 1999 yılından beri AB'den bu iki ülkeye giden ve bu iki ülkeden AB'ye gelen doğrudan yatırımların ciddi oranda arttığı ve bu artışın önümüzdeki yıllarda da devam edecek gibi göründüğü belirtildi. Türkiye ve Hırvatistan ile 2005 yılında müzakere sürecinin başlamasıyla bu ülkelerin, yatırımcıların gözündeki cazibesinin arttığı ifade edilen raporda AB'nin Türkiye'ye yaptığı doğrudan dış yatırımlarda önemli bir artış olduğuna dikkat çekildi. Raporda söz konusu artışın, yatırımla ilgili reformlara ve Türkiye'nin 2003 yılında yatırım ortamını iyileştirmek ve doğrudan yatırım akışını kolaylaştırmak için başlattığı özelleştirme programına bağlanabileceği belirtilirken en önemli başarı ise yeni Doğrudan Yabancı Yatırım Kararnamesinin 2003 Haziran ayında yürürlüğe girmesi olarak gösterildi. Türkiye'ye aynı dönem en çok yatırım yapan Yunanistan, Almanya ve Avusturya'yı Fransa ve İngiltere'nin izlediği belirtilen raporda, bu ülkelerin 2006 yılında bazı stratejik anlaşmalar yaptığına dikkat çekildi. AB'nin Türkiye'ye yönelik yatırımlarının büyük bir kısmının, 2004 ve 2005 yıllarında imalat sanayine yapıldığının gözlendiği belirtilen raporda Türkiye'nin AB'de giderek daha büyük bir yatırımcı haline geldiği vurgulandı. GÜMRÜKSÜZ MALA KARŞI GÜNEY KORE İLE İŞBİRLİĞİ Avrupa Birliği'yle Güney Kore arasında imzalanacak Serbest Ticaret Anlaşmasının (STA) Türkiye'de yaratacağı etkilere karşı önceden G.Kore ile Türkiye arasında bir STA imzalanması çalışmalarının devam ettiği, zira sözkonusu müzakerelerin, başta tekstil, elektronik ve otomotiv sektörü olmak üzere Türk sanayiine tehdit oluşturacağı belirtilerek anlaşmayla rakip Kore mallarının AB pazarına ve AB üzerinden de Türkiye'ye gümrüksüz girmesinin önünün açılacağı ifade edildi. Bu nedenle bu ülkeyle Avrupa Birliği nden önce STA imzalama isteğinde olan Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) yetkilileri, AB'yle yapılacak anlaşmayla Avrupa pazarından Türkiye'ye girecek Kore menşeli mallara gümrük vergisi uygulanacağının G. Kore'ye bildirilmesi üzerine Koreli yetkililerin, Türkiye'yle yapılacak bir STA'nın etkisini değerlendirmek üzere Eylül ayında görüşmeyi kabul ettiklerini belirtti. Mallarını 'serbest dolaşım ilkesi' kapsamında AB üzerinden Türkiye pazarına gümrüksüz olarak satma imkanını elde eden AB'yle STA imzalayan üçüncü ülkeler, Türkiye'yle STA imzalama konusunda isteksiz davranıyor. AB'nin Güney Kore'nin yanı sıra Hindistan, Ukrayna gibi ülkelerle imzalamak üzere başka STA görüşmelerinin sürdürdüğü ve bu ülkelerle yapılacak anlaşmaların Türkiye'ye etkisinin büyük olacağını vurgulayan yetkililer, bu konuda çözüm çalışmalarına ağırlık verilmesi gerektiğini belirtti.

5 ESNAFA SIFIR FAİZLİ KREDİYE İLK MÜRACAAT 20 AĞUSTOS'TA, TEK ŞART İMALATÇI OLMAK Esnaf ve sanatkârlar tarafından memnuniyetle karşılanan küçük ve orta ölçekli imalatçıların kullanacağı sıfır faizli kredi başvurularının 20 Ağustos'tan itibaren 3'ü kamu, 5'i özel olmak üzere toplam 8 bankaya yapılacağı bildirildi. Çeşitli sektörel örgüt temsilcileri açıklamalarında 5 bin üreticiye verilecek kredilerden mutlu olduklarını belirterek piyasaların daraldığı ve sektörün zorlandığı bir dönemde verilecek bu kredinin, nakit sıkıntısı yaşayan KOBİ'lere katkıda bulunacağını ifade etti. Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, geçtiğimiz günlerde yapılan Esnaf ve Sanatkârlar Stratejileri Arama Konferansı'nda, sıfır faizli kredi müjdesi vermişti. Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) aracılığıyla yürütülecek olan Esnaf ve Sanatkâr Kredisi Destek Programı kapsamında, imalatçı esnaf ve sanatkâra, sıfır faizli ve 18 ay vadeli 25 bin YTL'ye kadar kredi kullandırılacağı açıklandı. İlk 6 ayı ödemesiz olan kredi 3'er ay aralıklarla 18 ayda geri ödenebilecek. Detaylı bilgi için tıklayınız YUMURTAYA AVRUPA BiRLiĞi STANDARDI Yumurtanın üretilmesinden, paketlenmesine, depolanmasından nihai tüketiciye ulaşmasına kadar her türlü sürecin hijyenik ortamda kontrol altında tutulması için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yumurta sektörüne AB standartları getirildiği açıklandı. Buna göre. 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren tüketicilerin yumurtanın üretildiği işletme numarasını kabuğunda, üretim tarihini ve son kullanma tarihini yumurtanın ambalajında bulabileceği ve tebliğe uymayan üreticiler hakkında yasal işlem başlatılacağı ifade edildi. Birçok yeniliği beraberinde getiren tebliğe göre yumurtalar, özelliklerine göre A ve B sınıfı olarak ikiye ayrılacak olup bu sınıfların, ambalaj üzerinde "A sınıfı" ve "B sınıfı" ifadeleriyle belirtileceği ve A sınıfı yumurtaların, doğrudan insanların tüketmesi amacıyla kullanılacağı söylendi. Kabuğu temiz ve hasarsız; akı ise berrak ve saydam olan, yabancı madde içermeyen yumurtaların A sınıfı yumurta olarak adlandırılacağı ve bunların en son tüketim tarihinin de öğrenilebileceği açıklandı. B sınıfı yumurtaların da gıda sanayinde kullanılacağı ve ambalajının üzerinde "Gıda Sanayi İçindir" ibaresinin yer alacağı bildirildi. Tebliğe göre, tüketiciye sunulan yumurtalar mutlaka ambalajlı olacak ve üzerinde yumurta üreticisinin ve paketleyicisinin adı, adresi, işletme numarası, üretim izni, tarihi, yumurta sayısı, ağırlığı ve sevkıyat tarihi gibi bilgilerin de yer alacağı kaydedildi.

6 AB DEN KUZEY KIBRISLI ÇiFTÇiLERE DESTEK Kuzey Kıbrıs ta bulunan AB Program Destek Ofisi nin, KKTC de koyun ve keçi sahibi 26 çiftçinin her birine 25 bin Euro ya kadar destek vereceği belirtilerek verilecek bu desteğin amacının çiftçilerin günlük hijyen ekipmanlarını satın almalarını sağlamak olduğu ifade edildi. Bu yardımın, Kuzey Kıbrıs vatandaşları için oluşturulan AB Yardım Programı bütçesinden sağlanacağı da kaydedildi. Çiftçilerle yapılan sözleşmelerin tutarının Euro ve Euro arasında değiştiği, Avrupa Birliği nin sözkonusu yatırımın %65 ini karşıladığı bildirildi. Projelerde 12 aylık bir uygulama planı belirlenirken, çiftçilerin mali yardımın kullanılması konusunda AB nin finans uzmanlarından destek alacakları belirtildi. YARARLANILAN KAYNAKLAR: