ÖZEL SEKTÖRDE ESKİ HÜKÜMLÜ İSTİHDAMI PROJESİ YENİDEN SOSYOLOJİ DERNEĞİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÖZEL SEKTÖRDE ESKİ HÜKÜMLÜ İSTİHDAMI PROJESİ YENİDEN SOSYOLOJİ DERNEĞİ"

Transkript

1 2014 ÖZEL SEKTÖRDE ESKİ HÜKÜMLÜ İSTİHDAMI PROJESİ YENİDEN SOSYOLOJİ DERNEĞİ Bu çalışmada, yasadan sonra, özel sektörün eski hükümlü kategorisinde yer alan kişilerin istihdamını nasıl gerçekleştirdiği ya da eski hükümlüleri hangi koşullarda istihdam edeceğinin bilgisine ulaşmak amaçlanmıştır. YESO-DER Yeniden Sosyoloji Derneği

2 T.C. ADALET BAKANLIĞI MERSİN CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI KORUMA KURULU BAŞKANLIĞI ÇUKUROVA KALKINMA AJANSI DOĞRUDAN FAALİYET DESTEĞİ HİBE PROJE ÇAĞRISI ÖZEL SEKTÖRDE ESKİ HÜKÜMLÜ İSTİHDAMI PROJESİ

3 HAZIRLAYANLAR Sosyolog Gökçe AYHAN Sosyolog Nevin UZEL SosyologYasemin YILDIRIM ÇOLAKOĞLU PROJE KOORDİNATÖRÜ İsmail BÜYÜKBÖRKLÜ İÇİNDEKİLER Giriş BÖLÜM 1.Eski Hükümlülüğün Tanımı ve Kapsamı Eski Hükümlüler ve Sosyal Dışlanma Eski Hükümlüler ve Damgalama Eski Hükümlüler Ve Mükerrer Suçluluk İşsizlik ve Mükerrer Suçluluk İlişkisi Suçun Maliyetleri Eski Hükümlülere Dönük Mesleki Eğitimin İstihdam ve Sosyal İçerme Açısından Önemi Denetimli Serbestlik ve Koruma Kurulu Hizmetleri Eski Hükümlülere İlişkin Ülkemizdeki Yasal Düzenlemeler...17

4 2.BÖLÜM 1.Araştırmanın Yöntemi Araştırmanın Amacı Araştırmanın Sınırlılıkları Araştırmanın Evreni Araştırmanın Veri Toplama Teknikleri Veri Analizi...19 Sonuç Öneriler Kaynakça

5 GİRİŞ Herhangi bir işe başvurulduğunda istenilen belgelerin başında adli sicil belgesi gelmektedir. Bu belge işlenilen bir suçun olup olmadığını yani kişinin sabıkalı olup olmadığını gösterir belgedir. Kişilerin işledikleri suçlar hayatlarının önemli bir bölümünü ceza evlerinde geçirmelerine sebep olur. Ancak içeride geçirilen sürenin uzaması halinde dışarıdaki dünyanın işleyişine uyum sağlamak da o denli güçleşir. Suça bulaşmış kişiler cezalarını tamamlayıp ceza evinden çıktıklarında sosyal hayata uyum güçlükleri yaşadıkları gibi varsa mesleklerini icra etme ya da yeni bir iş bulma sorunuyla da karşı karşıya kalırlar. Çünkü genellikle bir iş yeri işe alım sürecinde istediği adli sicil belgesinde gördüğü her hangi bir suç nedeniyle eski hükümlüleri, işe uygunlukları gözetilmeksizin doğrudan elemektedirler. Bu durumun sosyal dışlama, damgalama gibi pek çok yönü bulunmaktadır. Bütün insanlar bir suç potansiyeli taşısalar da suçu gerçekleştirmiş olanlar doğrudan bir ötekileştirmeye ve ön yargılara maruz kalırlar. Her birey hayatını sürdürebilmek için gerekli olan işle hayatını kazanma hakkına sahip olmalıdır. Fakat eski hükümlülerin toplum içerisinde sürekli potansiyel suç unsuru ve başarısız kişiler olarak algılanmaları onları çaresizliğe itecek ve yeni bir başlangıç yapma umutlarını ortadan kaldıracaktır. Bu sebeple eski hükümlülerin topluma dâhil olup sosyalleşmeleri ve yeniden suç işlemek durumunda bırakılmamaları için onlara iş imkânlarının sağlanması gerekmektedir. Eski hükümlülerin özel sektörde istihdam edilme durumlarını araştırdığımız çalışmanın birinci bölümünde eski hükümlülerin sosyal koşullarını anlamak için sosyal dışlanma, damgalama, işsizlik ve yasal uygulamalarla ilgili literatür taranmıştır. İkinci bölümde ise anket yöntemi ile toplanmış verilerin analizi yapılmıştır.

6 1.BÖLÜM 1.Eski Hükümlülüğün Tanımı ve Kapsamı Eski hükümlü ifadesi hukuken ayrı bir kategori olarak tanımlanmamış olup bu kişiler toplumsal yaşam içinde sabıkalı kişiler olarak tanımlanmaktadır. Bununla birlikte eski hükümlü ifadesi resmi kurumlarda ya da bilimsel çalışmalarda geçmektedir. Öncelikle hükümlü kavramını tanımlamak yerinde olacaktır. Hükümlü, Ceza Hukukunun temel kavramlarından biridir ve şu şekilde tanımlanmaktadır: Hükümlü, işlemiş olduğu herhangi bir suçtan dolayı, suçu sabit görülen ve mahkûmiyet kararı kesinleşerek ceza infaz kurumlarında söz konusu cezası infaz edilen kimsedir (Uşan,2001; aktaran, Bedük, 2010: 49). Yasada belirtilen tanımlama ile (Eski Hükümlülerin İstihdamı Hakkındaki Tüzük ün 2. maddesine göre) Altı aydan daha uzun süreli hürriyeti bağlayıcı bir cezaya hüküm giymiş ve cezasını infaz kurumlarında tamamlamış veya cezası tecil edilmiş yahut şartlı salıverilme yoluyla tahliye edilmiş olanlar, bu tüzük hükümleri yönünden eski hükümlü sayılırlar. (Resmi Gazete, tarih ve 96/8849 sayı ). İş mevzuatımızda sadece kimlerin eski hükümlü kapsamına girdiği ifade edilmiş eski hükümlünün hukuki bir tanımı yapılmamıştır (Bedük,2010). Eski hükümlü, tahliye sonrası edinilen bir sıfattır. Yoksa hükümlünün yeni veya eski olması bir anlam ifade etmemektedir. Genel bir ifadeyle eski hükümlü şu şekilde tanımlanabilir: Eski hükümlü, bir suçtan dolayı hakkında mahkûmiyet kararı verilen ve bu suçun cezasını çekmiş veya cezası tecil edilmiş veyahut şartlı salıverme yoluyla tahliyesine karar verilmiş olan kimsedir (Bedük,2002: 20). Yasal anlamda böyle bir kategorinin yokluğu tanımlamayı zorlaştırmaktadır. 2.Eski Hükümlüler ve Sosyal Dışlanma Toplumsal yaşamın bireyler üzerindeki en önemli etkilerinden biri aidiyet ilişkilerinin inşa edilmesi ve bireyin kendini güvende hissetmesidir. Ancak bu aidiyet ve güven ilişkisinin

7 sekteye uğradığı noktalar vardır. Bu noktaların başında da bireyi ya da belli bir grubu toplumsalın dışında bırakan sosyal dışlanma olgusu gelmektedir. Sosyal Dışlanma insanların toplumla bütünleşmelerini sağlayan toplumun sosyal, ekonomik, politik ve kültürel sistemlerinden herhangi birinden insanları kısmen ya da tamamen dışlayan dinamik süreçleri ifade eder ( Walker and Walker, 1997 aktaran Saruç ve İl 2009: 606). Bununla birlikte sosyal dışlanma bireyin temel gereksinimlerini karşılayamamasıyla başlayan ve giderek toplumla olan bağlarının zayıflayarak kopmasına kadar giden dinamik bir süreçtir. Başka bir deyişle sosyal dışlanma, birey ve grupları topluma tam katılmadan dışlayan yapıları ve süreçleri kapsamaktadır. Ekonomik, politik ya da kültürel süreçleri içine alan bu dışlama toplumdan topluma da farklılık arz edebilir. Dolayısıyla bu süreç yoksulluk ve düşük gelir sahibi olmayla ilişkilendirilebilir, ancak, ayrımcılık, yetersiz eğitim olanakları, yetersiz yaşam koşulları da buna neden olabilir. Bu süreç boyunca bireyler kurumlardan, hizmetlerden, sosyal etkileşimlerden ve gelişimsel fırsatlardan yaşamlarında önemli bir dönem boyunca yoksun kalmaktadırlar (Saruç, 2009: 606). Sosyal dışlanma; işsizlik, gelir ve mal varlığı yetersizliği gibi ekonomik nedenler; eğitimsizlik, yaş ve cinsiyet gibi bireysel nedenler; sosyal güvence eksikliği ve toplumsal destek yoksunluğu gibi sosyal ve kurumsal nedenler ve politik haklardan yaralanamamak ve politik karar alma mekanizmalarına katılamamak gibi politik nedenler neticesinde ortaya çıkmaktadır.(şahin, 2009:9)Bu kavram, ilk olarak Fransa da ortaya çıkmış ve daha sonra ise Avrupa Birliği literatürüne girmiştir. Genel olarak, yoksulluk kavramı ile birlikte ele alınan bir kavramdır. Bununla birlikte, sosyal dışlanma, belirli kesimlerin toplumsal bütünün ve sermaye birikim sürecinin dışında kalması ve ekonomik büyümeye yaptığı katkıdan adil ölçülerde yararlanmaması üzerine odaklanmaktadır (Sapancalı,2003; aktaran Kavi ve Altun,2010: ). Ayrıca, bu kavram ABD de sınıf altı olarak karşılık bulmakta, emek piyasasında kendine düzgün iş bulamayan insanları ifade etmekte de kullanılmaktadır. Bununla birlikte, sosyal dışlanma, sosyal bağların kopması, toplum ve bireyler arasındaki ilişkilerin zayıflaması olarak görülmektedir. Bu çerçevede, sosyal dışlanmaya neden olan faktörlerin başında iş gücü piyasasındaki değişim, gelir dağılımındaki adaletsizlik ve eşitsizlik gelmektedir (Çakır,2002; aktaran, Kavi ve Altun, 2010: 451). Sosyal entegrasyonun sağlanamamasının en önemli nedenlerinden biri olan sosyal dışlanma kavramının karşısında ise sosyal içerme kavramı vardır. Sosyal içerme kavramı,

8 sosyal dışlanmaya uğramış, toplumsal hayata katılımda güçlük çeken bireylerin, eğitim, mesleki eğitim, sağlık ve ulaşım hizmetlerinden yararlanmasını, istihdama dâhil olmasını, mal ve hizmetlere erişmesini, konut edinmesini, kültürel faaliyetlere katılmasını vb. konuları ifade etmek için kullanılmaktadır. Öyle ki, sosyal içerme, yoksulluk ve sosyal dışlanma riski altındaki kişilerin ekonomik, sosyal ve kültürel hayata tam katılımları ve yaşadıkları toplumda normal olarak kabul edilen hayat ve refah standartlarına kavuşmaları için gerekli olan fırsatları elde etme sürecidir (Social Exclusion and the EU s Social Inclusion Agenda, 2007; aktaran, Kavi ve Altun, 2010: 451). Özellikle eski hükümlüler olgusuna bakılacak olursa eski hükümlülerin sosyal içerme argümanına ne ölçüde ihtiyaçları olduğu görülür. Çünkü yapılan araştırmalar gösteriyor ki; Hapishaneden tahliye olan tutukluların hemen hemen yarısı, kendi toplumları ile tam olarak yeniden bütünleşememektedirler (Melow ve Grefienger, 2008 aktaran Saruç ve İl, 2009: 610). Bütünleşememenin altında yatan sebepler çeşitlilik gösterse de Dudley e (2001) göre tahliye olan hükümlüler işledikleri suç nedeni ile ilgili damgalama ile karşı karşıya gelmektedir ve damgalama sağlığı, sosyal izolasyon, stres ve depresyonla doğrudan etkilemektedir. Freudenberg e (2004) göre ise birçok mahkûm tahliye sonrası ırk, etnik köken, madde kullanımı, akıl sağlığı durumu ya da suçlu geçmişi nedeniyle ayrımcılıkla karşı karşıyadır. (aktaran Saruç ve İl, 2009: 610). Bu nedenle birey tahliye sonrasında dahi bir çeşit mahkûmiyet yaşamaya devam etmektedir. Etiketlenme sonucunda bu kişiler yaşamı boyunca taşımak zorunda kalacağı bir durumla karşı karşıya kalmaktadır ve toplumun dışında bırakılmaktadır. Sosyal dışlanmaya maruz kalan insanlar sosyal dışlanmaya neden olarak suç işleyebilmekte, işlenen suç sonrasında ise suçlu geçmişi nedeniyle sonuç olarak dışlanmaya maruz kalabilmektedirler. Çağdaş ıslah anlayışının hedefi, suçluların uygun rehabilitasyon programlarıyla yeniden topluma kazandırılmasıdır yani yeniden toplumsallaştırılmasıdır. Bu bakış açısına göre bireyin suç işlemeye yönelmesinin temel nedeni toplumsallaşma sürecindeki başarısızlığıdır. İnfaz sürecinde bireyin özerkliği yok olmakta ve bireyler yetersizlik duygusu ve bağımlı davranış geliştirebilmektedir. Dolayısıyla toplum içinde bağımsız davranma konusunda korkuları ve kendilerini yetersiz bulmaları nedeniyle tahliye olmaktan korkan ya da tekrar suç işleyerek cezaevine dönmeyi düşünen hükümlüler vardır (İl, 1990). Bireylerin toplumla bütünleşememesi neticesinde toplumun geleceğini tehdit edebilecek nitelikte sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Temel ihtiyaçlarını karşılayamayan

9 bireylerin bu ihtiyaçlarını karşılamak için suça yönelmeleri suç oranlarını arttıracaktır. Sosyal sorumluluğun ve değerlerin kaybedilmesi, sosyal alandaki düzenlemelerin ve toplumdaki kurum ve kuralların anlamının sorgulanması ve isyan duygularının ortaya çıkması neticesinde, yabancılaşma ve toplumsal patlamalar ortaya çıkabilecektir (Çakır, 2002: 100 aktaran Şahin,2009: 79-80). Yani diyebiliriz ki sosyal dışlanma suç oranlarının artmasında önemli bir faktördür ve suç oranlarının artmasına sebep olmaktadır. Sosyal dışlanma olgusu toplumsal açıdan büyük yıkımlara sebep olabileceği için günümüzün en önemli sorunlarından biri olarak görülmektedir. Eski hükümlülerin eski hükümlü olmalarından dolayı iş bulma olasılıkları oldukça düşüktür. Bundan dolayı eski hükümlülerin başa çıkması gereken tek dışlanma türü eski hükümlülük değildir. Bunun yanında iş bulamamaktan dolayı yoksulluğun sosyal dışlamasının da eklendiği çifte bir mağduriyet yaşamaktadırlar. Yoksulluk, sosyal dışlanma ve sağlık ilişkilerinin araştırıldığı bir çalışmada, sosyal dışlanmanın stres, kınanma duygusu, güçsüzlük, umutsuzluk ve kadercilik gibi sonuçlara yol açtığı, bu durumun sosyal bağları zayıflatarak suç oranlarının artmasına ve sağlık sorunlarına neden olduğu saptanmıştır (Cattel, 2001; aktaran, Çakır,2002: 17-18). Sonuç olarak eski hükümlülük sosyal dışlanma olgusunun bileşenlerinden biridir. Ancak eski hükümlülerin sosyal dışlanması diğer dışlanma türleri ile bir araya gelerek daha derin ve tehlikeli bir hal almaktadır. Eski hükümlü olmasından dolayı dışlanan birey önce işsizliğin sonra yoksulluğun en sonunda da tekrar suçun pençesine düşmektedir. Bu durum bu kişilerin toplumdan hiçbir zaman yakınlaşamayacak biçimde dışlanmalarına sebep olmaktadır. 3.Eski Hükümlüler ve Damgalama Bireylerinin suçlu olarak damgalanmaları, onların suç işleme süreçleri üzerinde etkili olduğu damgalama teorisyenlerinin üzerinde durdukları varsayımlardandır. Çünkü bu kurama göre, bireylerin sapkın veya suçlu olarak damgalanmaları, onların toplumdan dışlandıkları yönünde bir duyguya kapılmalarına yol açmaktadır. Bu dışlanma duygusu bu tür bireylerin suç işlemesi ve suçlu gruplarla ilişkiye girmelerinde etkili olmaktadır (Sevim ve Soyaslan,2009:39). Damgalama etkisi altına giren birey işlediği suçu içselleştirecek ve suçlu davranışı sonrası yeni bir yaşamsal alanda kendini gerçekleştirmeye başlayacaktır. Suçlu kişiliği ile toplum tarafından ona atfedilen kalıplarla yeniden var oluşunu sürdürmeye

10 çalışacaktır. Damgalama etkisini yedi başlık altında toplayan Walker damgalama etkisini şu şekilde ele almıştır (Walker,1980,aktaran Akıncı, 2007:202). 1- Şüphe altında olma: Suçlu daha sonra işlenen suçlardan dolayı zan altında olacaktır. Özellikle de ilk işlediği suça benzerlik gösteriyorsa. 2- İş bulma zorlukları: Hükümlülelerin iş bulması ve bu işi devam ettirmeleri güçtür. 3- Toplum dışına itilme: Hükümlü arkadaşlarının, hatta ailesinin desteğini yakınlığını kaybeder. Kendisini kabul edecek bir çevre edinmeye çalışır, bu da diğer hükümlülerden oluşmaktadır ve tekrar suç işlemesine yol açacaktır. 4- Kendine olan saygı ve güvenin yitirilmesi: Hükümlü doğasında suçluluk olduğuna inanır ve bu şekilde devam etmesinin kaçınılmaz olduğunu düşünür. 5- Damgalanmaya tepki: Suçlu damganın haksız olduğunu düşünür ve bunu hem kendisine hem diğer insanlara kanıtlayabilmek için herkesten daha özenli davranır. 6- Damgalayanlara tepki: Suçlu damgadan çok kendisini damgalayanları ya da kendisini damgalandıklarını düşündüğü kişileri dolayısıyla toplumun değerlerini reddeder ve bazen de kendisini düzendeki bozuklukları ortaya çıkarmaya adar. 7- Kutsal konuma gelme: Bazı özel durumlarda mahkumiyet bazı kişilerce ahlaken yanlış olarak nitelendirilir ve hükümlü toplumsal destekle karşılanır. Bireylerin suçluluğunun belirlenmesi ve onlara hüküm verilmesi hayatları boyunca tehlikeli ve sakınılması gereken kişiler olduğu anlamına gelmez. Diğer taraftan cezasını çekmiş bir hükümlünün de bir daha suça bulaşmayacağını, tehlike oluşturmayacağını söyleyemeyiz. Yine hiç suça bulaşmamış kişilerin suç işlemeyecekleri ve toplumda tehlike oluşturmayacaklarına dönük bir garanti olmadığı gibi sırf eski hükümlü olduğu için bu kişileri tehlikeli görmek de anlamlı olmayacaktır. Damgalama eski hükümlünün topluma entegre edilmesini engellemektedir (Akıncı, 2007). Bu da işlediği suçun cezasını çekmiş olan ancak toplum tarafından hala suçlu olarak damgalanan kişilerin, çalışma hayatına girmede yaşadığı zorlukların, çevrelerinde azalan sosyal destek ve bunun sonucunda olumsuzluklarla başetmeye çalışma girişimlerinin çoğu zaman ya sonuçsuz kalmasına ya da topluma entegre olamayıp tekrar suça meyilli hale gelmelerine neden olacaktır. Toplumun bazı bireylere suçlu "etiketini" yapıştırmasını sağlayan gelişmelerin ve bu kişilerin böylesi bir "damgalanmaya" tepki gösteriş biçimlerinin çoğu kez suç eyleminde daha

11 anlamlı olup olmadığı da sorulmalıdır. Cezai kurumların ve toplumun tutumunun suçluluğun oluşumunda ki önemli rolünün üzerinde durulmalıdır. Aslında suç olgusu ihlal sürecinde biçimlenmez mi? Eylemin gerçekliği küçümsenmeden, bu eylemle sosyal organizasyonun karşılığı arasında oluşabilecek etkileşimin altı çizilmelidir. Eğer suçun bazı bireylerin suça eğilimli yapısını ürünü olduğu düşünülebildiyse, niçin aynı zamanda sosyal gelişimlerin sonucu olduğu da düşünülmesin? Gitgide daha çok insani tutumu suç olarak etiketleyerek, cezai yaptırımı yıpratarak suçluların sayısı da arttırılıyor. Başlatılan bu sürecin derin yankıları vardır. Eylemi etiketlenmiş olan birey damgalanmış bir outsider (Becker,1963) gibidir. Artık bu kimliğe karşılık gelen rolü üstlenmek ve suçluların ya da sapkınların arasında yaşamak zorundadır. Bu bir kısır döngüdür. Sapkınlık sosyal kontrolü ortaya çıkarmaz, sosyal kontrolün kendisi sapkınlığı ortaya çıkarır (Lemert,1972 aktaran Pıcca,1995:18). Sosyal, kültürel, özellikle ekonomik ve teknolojik gelişimin hızlı ilerleyişi, suç çeşitlerinin ve suçlu sayısının artması ile doğru orantılıdır. Bu da çağın getirdiği sosyal bir problem olan damgalama ve suçun oluşumunda sosyal etkinin göz ardı edilemeyecek boyutta olduğunu göstermektedir. Topluma başarılı bir uyum sağlanamamasının ya da suçun mükerrer hale gelmesinin toplum tarafından anormal bir davranış olarak gösterilmesinin ne derece doğru bir bakış açısı olacağı tartışma konusudur. 4.Eski Hükümlüler Ve Mükerrer Suçluluk Mükerrer suçluluk konusuna baktığımızda iki temel mesele karşımıza çıkmaktadır. Bunların başında işsizliğin eski hükümlüleri ikinci veya daha fazla kez suça ittiği gelmektedir. İkinci olarak da işlenen bu suçların toplumsal ve ekonomik maliyetlerinin olmasıdır. 4.1.İşsizlik ve Mükerrer Suçluluk İlişkisi Çalışmak insanın sadece ekonomik gereksinimlerini karşılamak için yaptığı bir eylem değildir. Bunun yanında insanın psikolojik durumuna da etki eden kendini anlamlı hissettiği bir eylemdir. Ayrıca sosyalleştiği ve kendini bir grupta tanımlı hissedebileceği bir ortamın yaratılmasında da etkilidir. Bu açıdan baktığımızda işsizliğin birey ve toplum üzerinde yarattığı tahribat oldukça büyük olmaktadır. Bunun yanında gündelik yaşamda uygulanıp uygulanmadığı tartışmalı olsa da kişilerin çalışma hakkı yasalarca güvence altına alınmıştır yılında kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi nin Başlangıç kısmının 23.

12 maddesinde herkesin çalışma, işini özgürce seçme, adil ve elverişli koşullarda çalışma ve işsizliğe karşı korunma hakkı vardır denilmektedir. Dolayısıyla çalışma hakkının bir insan hakkı olduğu açıkça kabul edilmiş ve bunun doğal bir sonucu olan işsizliğe karşı korunma hakkı da yine aynı maddede vurgulanmıştır. Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır. (Anayasa 49.md.) Eski hükümlü insanlar da diğer insanlar gibi çalışma hayatında yer almak istemektedirler. Bu kişilere istihdam alanı yaratmak ve sosyal güvenlik haklarını adaletli bir şekilde düzenlemek, onların hem kendileri ve aileleri hem de ülkeleri için sağlayabilecekleri katkıyı doğru ve etkili değerlendirmek devletin ve insan kaynakları yönetiminin bir amacı olmalıdır. Aksi takdirde eski hükümlülerin bir iş sahibi yapılarak topluma kazandırılmaması, ekonomik ve toplumsal maliyetlerinin yanında, tekrar suç işlemelerini teşvik etme anlamına gelmektedir (Freudenberg, and others,2005; aktaran Kavi ve Altun,2010: 453). Ayrıca sosyal dışlanmanın en önemli nedenleri arasında yer alan işsizlik; küresel, kalıcı ve yaygın bir sorun haline gelmiştir. Bu nedenle günümüzde ve gelecekte de, gerek AB ülkeleri açısından gerekse diğer ülkeler açısından sosyal aktörlerce tartışılan bir kavram olmaya devam edecektir. Çünkü sosyal politika alanında karşılaşılan önemli sorunlar, dışlanma ile mücadele için yeni sosyal politikaların geliştirilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır (Şahin, 2009: 21). İşsizliğin normal insanlar için bile bu kadar sıkıntılı olduğu günümüzde eski hükümlüler mevcut durumlarından dolayı bu baskıyı daha yoğun ve derin hissetmektedirler. Özellikle eski hükümlüler açısından bakıldığında suçun mükerrer hale gelmesinin altında yatan nedenlerin başında istihdam edilmemenin yarattığı büyük sorunlar gelmektedir. Uzun süreli işsizlik olgusu, bireylerin üretkenliklerini, bilgi ve becerilerini yitirmelerine, fiziksel, ruhsal ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanmaması nedeniyle fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklardan zarar görmelerine neden olmaktadır. Çok fazla boş zamana sahip olma ve ileride de iş bulamayacağı için uzun süreli boş zamana sahip olma düşüncesi, zamanın etkin kullanılmasını da engelleyecek, bireyler kendilerini daha da sıkıntılı hissedeceklerdir. Dolayısıyla, insanlara ve kurumlara güvenleri zedelenen kişilerin toplumla bütünleşmesi oldukça zorlaşacaktır. Kendisine öz saygısını yitiren, çevresindekilere güvenmeyen bireyler suça meyilli hale gelebilecektir. Çünkü işsizler sadece gelirden yoksun değil, aynı zamanda toplumdaki normal etkinliklerden de yoksun kalmaktadırlar (Şahin,2009: 33-34).

13 Ceza evine giren birey ceza evinden çıktıktan sonra, yasalara uyma yönünde pratikler sergilemeye çalışsa bile ceza evine girmeden önceki statüsünü ve konumunu elde etmesi güç olmaktadır. Özellikle, iş bulmada karşılaşacağı sıkıntılar, kendisine güvenilmemesi veya onunla çalışmak istenmeyişi gibi faktörler, onu bazı hukuk dışı eylemlere yeniden yöneltebilir. Bu durum da, suçluların cezalandırılmalarının tek alternatifinin, cezaevi veya hapishane olmaması gerektiğini ortaya koymaktadır. Hapishane veya hapsetme sonuçta bireyleri toplumdan koparan ve topluma yabancılaştıran bir işlev görmektedir. Bu durum, suçlunun topluma olan bağlılığını daha da zayıflatmaktadır. Bireyin toplumsal bağlılığının zayıflaması ise bireylerin yeniden suç işlemelerinde etkili olabilmektedir. Görüldüğü gibi hapsetme, bireylerin sosyal yaşama katılma fırsatını azaltmakta veya yok etmektedir (Kızmaz,2007: 21 ). Eski hükümlülerin toplum içerisindeki görevlerini yerine getirmelerinde, diğer kişilerin onları başarısız olarak algılamaları fertler arasında huzursuzluklara yol açacak, böylece eski hükümlülerin toplumdan dışlanmaları kolaylık kazanacaktır. Oysa eski hükümlülerin işe yarama duyguları ile toplumda hak ve görevlerinin bulunduğu bilincinin sağlanmasıyla topluma kazandırılmaları gerekmektedir. Böylece eski hükümlülerin çalışma ortamına girmeleri, onların sosyal açıdan fark edilişlerine, topluma entegre olma fırsatlarına kavuşmaya ve kendilerine olumlu bakılmasına neden olacaktır (Sayın, 1990,71; aktaran, Koçak ve Altun, 2010: 7) Suçun Maliyetleri Suç sadece suçu işleyen kişilerin hayatını olumsuz bir şekilde etkilemez aynı zamanda suçun bir takım toplumsal ve ekonomik maliyetleri de söz konusudur. Bu maliyetler ancak bütüncül bir şekilde ele alındığında, suçun bireysel bir olgu olmadığı gerçeğini kavrayabiliriz. Suçun topluma iki tür maliyeti söz konusudur. Bunlardan ilki suç sonrası ortaya çıkan zarardır ki, bu toplumsal nitelik ağırlıklı bir zarardır. Suçun bu toplumsal nitelikli zararının yanı sıra toplumda yaşayan bireylerin de zarar görmeleri söz konusu olabilir. Bu suç oluşturan eylemin yaratmış olduğu bireysel zarardır. İkinci tür maliyet ise suçun yol açtığı toplumsal zarardır ve suç işlendikten sonra suç failinin yakalanıp, yargılanıp, cezalandırılması ile suç öncesi devletin önleme faaliyeti olarak yapmış olduğu giderleri kapsar (Sheley,1985,aktaran

14 Akıncı,2007: 53). Suçun maliyeti her zaman para olarak ölçülemez. Suçun toplumda yaratmış olduğu huzursuzluk ve sisteme olan inancın sorgulanmaya başlanmasının yaratmış olduğu toplumsal zararın belirlenmesi çok zordur. Bunun yanı sıra, suç nedeni uğranılan kişisel zararlar, ortaya çıkan veya çıkabilecek zararların giderilememesi olasılığı, suç işlenileceği korkusu gibi psikolojik zararlarda hesaba katılırsa, suçun ortaya çıkardığı zararın toplamı, çok büyük miktarları bulmaktadır (Akıncı, 2007: 53). Sadece suçun meydana geldiği zamanki maliyetler değil suçun önlenmesi de bir takım maliyetler yaratmaktadır. Bu maliyetlerin başında suç korkusu nedeniyle pek çok kişinin toplumdan uzaklaşarak içine kapanmasıdır. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bir araştırma Amerikan halkının %64'ünün herhangi bir suçun mağduru olmamak için geceleri sokağa çıkmaktan kaçındıklarını ortaya koymaktadır. Aynı araştırmada her dört kişiden birinin gece sokağa çıktığında yanına köpek, silah ya da düdük gibi bir şey, her üç kişiden birinin ise başka bir kişiyi aldığını belirlemiştir. Evlerinin korunması için ise halkın %51'inin birden fazla kilit, %15'inin alarm, %8'inin pencere demiri taktırdığını, %43 ila %52'sinin evde silah bulundurduğunu, %44'ünün ise köpek beslediğini ortaya koymuştur. Öte yandan şehirde yaşayanların önemli bir bölümü evlerinden taşınmaları için en başta gelen nedenin suç korkusu olduğunu (%24) belirtmişlerdir. Kırsal yörelerde bu oran %30'dur (Sheley, 1985,aktaran Akıncı, 2007: 56-57). Yapılan çalışmada görüldüğü gibi suça maruz kalma korkusu kişilerin daha çok önlem almasına sebep olmuştur. Bu gibi uygulamaların yerine kişiyi suça iten sebeplerin araştırılıp kalıcı çözümler bulunması çok daha az maliyetle daha büyük bir etki elde edilmesini sağlayacaktır. Bunu yanında suç korkusu toplumsal dayanışmayı azalttığı gibi etiketlemeyi ve sosyal dışlanmayı arttırmaktadır. Suç korkusu yabancılardan korkmayı, içe kapanmayı dolayısıyla toplumsal birliği ve resmi olmayan sosyal kontrol mekanizmalarını zayıflatır. Bütün bunların sonucunda toplumsal dayanışma çöker ve suçluluk daha da fazlalaşır. Zira insanların suç korkusu ile toplumsal yaşamdan çekilmeleri ve kendilerini evlerine kapatmaları sokaklarda suçlular için daha serbestçe faaliyet gösterebilecekleri bir alan yaratır. Nitekim insanların birincil grup ilişkisi içinde bulunduğu ortamlardaki nüfusta yoğunluk azalması olması bu mekânlardaki suç riskini arttırır (Sheley,1985; aktaran Akıncı, 2007: 57).

15 Suç korkusu nedeniyle sarf edilen paralar büyük meblağlara ulaşmaktadır. Örneğin koruma görevlileri istihdam etmek, alarmlar ve diğer koruyucu önlemler kurdurmak ya da sigorta için büyük paralar ödenmektedir. Bu yalnızca kişi ve özel kuruluşların sarf ettikleri paraları ifade etmektedir. Öte yandan devlete ödediğimiz vergilerin önemli sayılacak bir bölümü suçluları yakalama, kovuşturma, yargılama ve suçlulara hükmedilen cezaları infaz etmeye harcanmaktadır(akıncı, 2007: 58). Suçu önleme adına harcanan büyük paralar ülke ekonomisinin bir gideri olarak görülür. Hâlbuki bunun yerine kişileri topluma kazandırıp onları bir tehlike olmaktan çıkarmak daha kalıcı bir çözümdür. 5.Eski Hükümlülere Dönük Mesleki Eğitimin İstihdam ve Sosyal İçerme Açısından Önemi Eski hükümlü kişi topluma geri döndüğünde bu niteliğinden dolayı pek çok engelle karşılaşır. Toplumda bu gibi kişilere karşı olumsuz bir yaklaşım olduğu ve bunun sosyal yaşantılarını etkilediği bir gerçektir. Geçimini sağlamak için bir iş bulmak zorunda olan eski hükümlünün toplumdaki olumsuz koşullandırmalardan dolayı bir iş bulamaması halinde tekrar suç işleme olasılığı ortaya çıkmaktadır (Koçak ve Altun,2010:3). Bireyin işlediği suçun cezasını çekmesi sonucu artık suçlu kimliğinden uzaklaşmasının toplumun kabul etmediği bir gerçek olduğu araştırmalarla ve istatistikî verilerle ortaya konulmuştur. Hala suçlu kimliğinden arınamamış bireylerin de tekrardan suçlu davranışını göstermesinin suçlu tarafından haklı bir neden olmasını yadırgamamak gerekir. Suçun tekerrür olmasını engelleme de en önemli faaliyetlerin başında iş olanağının sağlanması gelmektedir. Mevzuat içerisinde hükümlülere yönelik koruyucu hükümlerin iki amacı vardır. Bunlardan ilki, ülke iş gücünden en geniş biçimde yararlanmayı sağlamaktır. Diğeri ise, hükümlüleri içinde bulundukları haysiyet kırıcı durumdan kurtarmak, onlara, çalışarak geçimlerini sağlayabilme yolunu açmaktır. Ülkemizde sabıkasız olduğu halde iş bulamayan ve işsiz kalan kimselerin mevcudiyeti, hükümlüler için iş bulmayı kolaylaştırıcı ve koruyucu hükümlerin öngörülmesini haksız kılamaz (Langan, 2002 aktaran Koçak ve Altun,2010:7). Dolayısıyla bu kesimlerin öncelikle topluma kazandırılması gerekir. Zira bir toplumda suça sürüklenen veya suç işleyen bir kişinin kendi haline bırakılması, onlar için insanca yaşayabilme imkânlarının oluşturulmaması, sosyal devlet düşüncesi ile bağdaşmaz (Erkul, 1976 aktaran, Koçak ve Altun,2010:7). Sosyal devlet olma anlayışı içinde gelişen bir

16 yapılanmada eski hükümlülere yönelik politikaların ivedilikle çözüm getirilmesi amaçlanmalıdır. Ceza adaletinin temel amacı hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması ve tekerrürün önlenmesidir. Ceza infaz sistemi, yeniden sosyalleştirme programlarının suçtan uzaklaştırmayı sağlayacak düzeye getirilmesini esas alır. Bu nitelikte bir infaz rejiminin unsurları, ceza evinde çalışma, tekrar topluma katılmayı sağlayıcı eğitim ve alıştırma tedbirleri ile yeniden sosyalleştirmedir. Yeniden sosyalleştirmenin en önemli konusu hükümlülere yönelik eğitim öğretim programları ile meslek ve iş kazandırma faaliyetleridir. Ceza infaz kurumlarında yürütülen mesleki eğitim ve işe alıştırma faaliyetinin tahliye sonrasında eski hükümlünün istihdamıyla tamamlanması gerekir. Bununla birlikte, bir yandan eğitim yetersizliği, diğer yandan toplum tarafından duyulan güvensizlik ve ön yargı nedeniyle eski hükümlülerin istihdamları çok zor olmaktadır. Tekrar suça yönelmesi ihtimali büyük olan bu kişilerin istihdamının sağlanması için yasal koruyucu tedbirlerin alınması sosyal devlet ilkesinin bir gereği olarak ortaya çıkmaktadır (Engin, 2012: 3). Ülkelerin gelişmesinde ve kalkınmasında sanayileşmenin temel unsuru olan bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarına sahip yüksek verimi gerçekleştirecek vasıflı insan gücünün yetiştirilmesi gerekmektedir. Kalifiye elemanların bilgi ve becerisi, ekonomik başarının temelidir. Meslek eğitimi özellikle iki amaca yöneliktir. Bir tarafta genç insanlara başarılı bir meslek yolu hazırlamak, diğer yandan ekonomiye vasıflı eleman yetiştirmektir. Günümüz gelişmeleri, insanın her zamankinden daha iyi bir şekilde belirli bir sistem ve plan içerisinde hazırlanmasını gerekli kılmaktadır. Bu durum, gelişen ve değişen ortama göre örgütlenmiş kaliteli bir meslek eğitimini de beraberinde gerektirmektedir. Bu anlamda, sadece akademik eğitim ile piyasanın ihtiyaç duyduğu nitelikli eleman yetiştirilmesi söz konusu olamamaktadır. Mesleki eğitim ise, bir kimsenin geçimini sağlamak için gerekli olan mesleki bilgi, beceri ve davranışları kazandırır. Tüm gelişmiş ülkelerde hem okul esnasında, okul sonrasında ve hem de hükümlülerin ceza infaz kurumlarındaki süreleri esnasında mesleki eğitim teşvik edilmekte, istihdamın artırılmasında ve sosyal meselelerin azaltılmasında lokomotif olarak değerlendirilmektedir (Finn, 1997,aktaran, Koçak ve Altun, 2010:9). Mahkûmiyet sırasında yaşanan zorluklar sonrası (psikolojik, ekonomik vb.) eski hükümlünün iş sahibi olması onun motivasyonu üzerinde de olumlu etkiye sahip olacaktır. Edineceği mesleki başarı eski hükümlü için hem iş ortamında hem de sosyal çevresindeki yaşamında pozitif bir sürecin gelişmesine katkı sağlayacaktır.

17 Dünya da özellikle gelişmiş ülkelerde, hükümlülere verilen mesleki eğitimler 3 e ayrılmaktadır. İlki, infaz kurumunda değerlendirilecek becerilerin kazandırılmasıdır. İkincisi ise, kısa süreli mesleki eğitim programları ve sonuncusu ise, hükümlülük sonrasında kısa sürede iş bulacakları becerilerin kazandırılması şeklinde olmaktadır. Bushway çalışmasında, bu eğitimlere katılmayanların katılanlara oranla tekrar ceza infaz kurumuna gelme oranlarının % 20 daha fazla olduğunu belirtmektedir. Ayrıca, Bushway in yaptığı saha çalışmasında, eğitim programlarına katılanların büyük çoğunluğunun iş bulduklarını ve tekrar ceza infaz kurumuna gelmedikleri görülmüştür (Bushway, 2003,aktaran, Koçak ve Altun, 2010: 9). Yapılan araştırmalar gösteriyor ki mesleki eğitim becerisi kazandırılmış eski hükümlülerin suça tekrardan yönelmeleri, bu becerileri kazanmayanlara göre nispi oranda daha az olmaktadır. Ayrıca istihdam sürecinde uygulanacak olan sosyal politikalarla bu oranın daha da azalacağı varsayımına ulaşmamız mümkündür. Çalışma, sosyal, ekonomik, biyolojik ihtiyaçların karşılanması açısından kişinin toplum içinde hayatını idame ettirebilmesi için gerekli olan en temel ihtiyaçların başında gelir. Bu temel ihtiyacın karşılanmaması durumunda kişi hem öz varlığını tehdit altında hissedecek hem de ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlü olduğu bireylerin sorumluluğu altında ezilecektir. Belirli bir iş alanında istihdam edilebilmek sadece eski hükümlülerin yaşadığı bir sorun olmaktan çıkmıştır. İstihdam sorunu ülkemizde giderek artan temel problemlerden biri haline gelmiştir. Bununla beraber yapılan istihdam politikaları daha çok işsizlik sürecini bir süreliğine idame ettirebilmek için düzenlenen politikalar olmuştur. Ülkemizde işsizliğin sayısal değerinin normallerin üzerinde seyretmesi, hal böyleyken eski hükümlülerin işsizlikle mücadelesini daha da güçleştiren bir durum haline gelmiştir. Toplumdaki ön yargılar, eski hükümlülerin tahliye olduktan sonra ekonomik, sosyal hayata katılımlarını sağlamada birtakım engellemelere yol açmıştır. Bu sebeple devlet tarafından sosyal devlet anlayışı ile tahliye sonrası için eski hükümlülere yönelik sadece psiko-sosyal desteğin sağlanmasının yanında, istihdam politikalarının da düzenlenmesi gerekliliği kaçınılmaz görünmektedir. Daha önce var olan özel sektörde eski hükümlü çalıştırmaya yönelik yasanın da eski hükümlü aleyhine değiştirilmesi yani özel sektörde eski hükümlü çalıştırma zorunluluğunun kaldırılması sosyal politika bağlamında bir boşluk oluşturmuştur. Bu boşluğun doldurulması yeniden yapılacak bir düzenlemeyle sosyal bir gerekliliğin göz ardı edilmemesini sağlayacaktır. Ayrıca topluma kazandırılmayan bireylerin toplumsal düzeni bozacak sapma ve suç davranışlarına yönelmeleri sonucu sosyal bir problem olarak daimi bir süreci beraberinde

18 getirecektir. Bu konuda ıslah amaçlı kurulan kurumların başında gelen Denetimli Serbestlik Kurumu eski hükümlülerin topluma yeniden uyumunu kolaylaştırmak ve hükümlülük süreci ve tahliye sonrasında mesleki eğitim olanaklarını sağlamak amacıyla birçok faaliyette bulunmuştur ve bu faaliyetlerini günümüzde de devam ettirmektedir. 5.1.Denetimli Serbestlik ve Koruma Kurulu Hizmetleri Sosyal devlet anlayışının bir gereği olarak devlet suçun azaltılması, önlenmesi ve suçun sonuçlarına ilişkin bir takım mağduriyetleri gidermek adına düzenlemeler ve uygulamalar yapmaktadır. Bu uygulamaların bir tanesi de Denetimli Serbestliktir. Genel anlamda denetimli serbestlik; şüpheli, sanık ve hükümlülere belirli yükümlülükler yüklenerek toplumla bütünleşmesi amacıyla oluşturulmuş her türlü hizmet, program ve kaynakların sağlandığı toplum temelli bir uygulamayı ifade etmektedir. Denetimli Serbestlik (DS), hapis ile tecrit modeline alternatif daha çağdaş ve ülke ekonomisine ekonomik ve sosyal yararı olan, suça sürüklenen çocukları, şüphelileri, sanıkları, tanıkları, mağdurları, eski hükümlüleri ve hakkında tedbir bulunan çocuk ve yetişkinleri topluma kazandırma projesidir (Özkaya,2010:1.). Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü ne bağlı Denetimli Serbestlik sistemini düzenleyen bir kanun bir de yönetmelik söz konusudur sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu ve Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği ile Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığı, Denetimli Serbestlik Müdürlükleri, Denetimli Serbestlik Hizmetleri Danışma Kurulu ile Koruma Kurullarının teşkilat, görev, yetki, çalışma, toplantı usul ve esaslarını düzenlenmiştir. Denetimli serbestlik kurumunun eski hükümlülere dönük faaliyetlerini Koruma Kurulları üstlenmiştir. Bu çerçevede, bu kurullarının amacı; suçtan zarar görenler ile ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlülerin, topluma uyumunu kolaylaştırmak için onlara geçici ayni veya nakdi yardımlar ile eski hükümlülere iş sağlamak veya kendi işlerini kurmalarına yönünde meslek edindirme faaliyetlerinde bulunmaktır. Dolayısıyla, burada eski hükümlülerin girişimciliğe yönlendirilmesine vurgu yapılmaktadır.

19 Koruma Kurullarının görev ve sorumlulukları, 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanununun 16 ve 17nci maddelerinde; tarihli ve sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 115nci maddesinde düzenlenmiştir. Koruma Kurulları adalet komisyonunun bulunduğu yerlerdeki Cumhuriyet Başsavcılığına bağlı olarak görev yapmaktadır. Kurulun başkanı Cumhuriyet Başsavcısı veya görevlendireceği Cumhuriyet Başsavcı vekili ya da Cumhuriyet Savcısıdır. Cumhuriyet Başsavcısı tarafından seçilen üyelerin görev süreleri iki yıldır. Görev süresi sona eren üye yeniden görevlendirilebilir. Herhangi bir sebeple ayrılan üyenin yerine yeni üye görevlendirilir. Bu üye ayrılan üyenin görev süresini tamamlar. Cumhuriyet Başsavcısının onayı ile koruma kurulları üyeleri dışında kişi ve kurumların temsilcileri kurulları toplantılarına katılımcı olarak davet edilebilir veya katılımcı olarak katılmayı isteyenlerin de talepleri kabul edilebilir. Koruma kurullarının yazı işleri hizmetleri, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce yürütülür. Koruma Kurulu Başkanlığı Cumhuriyet Başsavcılığınca her yılın Ocak ayı içerisinde koruma kurulu oluşturulur. Koruma Kurulunun üyeleri Cumhuriyet başsavcısı veya görevlendireceği Cumhuriyet başsavcı vekili ya da Cumhuriyet savcısının başkanlığında aşağıdakilerin katılımı ile oluşur: a) Baro temsilcisi. b) Belediye başkanı veya görevlendireceği yardımcısı. c) Cumhuriyet başsavcısı tarafından belirlenecek bir ceza infaz kurumu müdürü. ç) Denetimli serbestlik müdürü. d) Millî eğitim müdürü. e) Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı il veya ilçe müdürü. f) Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfı temsilcisi. g) Teşkilatı bulunan yerlerde Türkiye İş Kurumu müdürü. ğ) Ziraat ve Halk Bankası müdürleri. h) Ticaret ve sanayi odaları, ziraat odaları, borsalar, esnaf ve sanatkârlar birliği yöneticileri. ı) Kamuya ait fabrikaların yönetici seviyesindeki temsilcileri. i) Kamuya yararlı dernek veya vakıfların yönetici seviyesindeki temsilcileri.

20 j) Özel bankaların yönetici seviyesindeki temsilcileri. Ayrıca ilgili kurulların görevleri şu şekilde sıralanabilir: 1) Mağdurların suç nedeniyle karşılaştıkları sosyal ve ekonomik sorunlarının çözümünde bu kişileri ilgili kurum ve kuruluşlara yönlendirmek. 2) Ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlülerin meslek veya sanat edinmelerinde, iş bulmalarında, bir meslek veya sanat sahibi olanlar ile tarım işletmeciliği yapmak veya işyeri açmak isteyenlere araç ve kredi sağlanmasında bu kişileri ilgili kurum ve kuruluşlara yönlendirmek. 3) Müdürlükçe hazırlanacak mesleki eğitim projeleri ile başvuru sahibinin kendi işini kurma projelerini karara bağlamak, yürütülen projeleri izlemek ve bitirilen projelerin sonuçlarını değerlendirmek. 4) Mağdurlar ile ceza infaz kurumundan salıverilenlerin öğrenimlerine devam etmelerini sağlamaya yönelik her türlü tedbiri almak ve bu konuda müdürlük tarafından hazırlanan projeleri görüşmek ve karara bağlamak. 5) Ceza infaz kurumundan salıverilenlerin aileleri ve sosyal çevreleriyle oluşabilecek psiko-sosyal sorunlarının çözümüne yardımcı olmak. 6) Müdürlük tarafından denetim ve takibi yapılan denetimli serbestlik kararlarının yerine getirilmesinde kurumlar arası işbirliği gerektiğinde müdürlüğe yardımcı olmak. 7) İş arama izni verilen hükümlüleri çalışabilecekleri işler ve yerler konusunda bilgilendirmek. 8) Hizmetler listesi ile kurumsal eğitimler ve programlar listesinin hazırlanması ve güncellenmesinde müdürlüğe görüş ve öneride bulunmak. 9) Alınan kararların yürütülmesini temin etmek amacıyla kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu yararına çalışan vakıf ve dernekler ile uygun görülen gönüllü gerçek ve tüzel kişilerle işbirliği yapmak. (cte, 2014)

KORUMA KURULLARI. Kanuni Dayanak: 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu

KORUMA KURULLARI. Kanuni Dayanak: 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu KORUMA KURULLARI Kanuni Dayanak: 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu KORUMA KURULLARININ OLUŞUMU: 1) Koruma kurulları; adalet komisyonunun bulunduğu yerlerde Cumhuriyet başsavcısının veya

Detaylı

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı Gülşah Özcanalp Göktekin Uzman Sosyolog / İş ve Meslek Danışmanı Liderlik Enstitüsü Eğitim ve İstihdam Hizmetleri Çalışma Evrensel Bir Haktır İnsan

Detaylı

CALIŞANLARIN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ EĞİTİMLERİNİN USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK. (7 Nisan 2004/25426 R.G.) BİRİNCİ BÖLÜM

CALIŞANLARIN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ EĞİTİMLERİNİN USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK. (7 Nisan 2004/25426 R.G.) BİRİNCİ BÖLÜM CALIŞANLARIN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ EĞİTİMLERİNİN USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK (7 Nisan 2004/25426 R.G.) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak Amaç Madde 1 Bu Yönetmelik, işverenlerce, işyerlerinde

Detaylı

T.C ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI ÇALIŞMA VE İŞ KURUMU KIRIKKALE İL MÜDÜRLÜĞÜ

T.C ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI ÇALIŞMA VE İŞ KURUMU KIRIKKALE İL MÜDÜRLÜĞÜ T.C ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI ÇALIŞMA VE İŞ KURUMU KIRIKKALE İL MÜDÜRLÜĞÜ } Türkiye İş Kurumu 2003 tarihinde 4904 sayılı kanun ile kurulmuştur. } 665 sayılı KHK ile Bölge Çalışma Müdürlükleri

Detaylı

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017 ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017 Dezavantajlı gruplar; işe giriş veya çalışma hayatına devam etmede zorluklarla

Detaylı

T.C. FATİH SULTAN MEHMET VAKIFÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ EĞİTİM BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM

T.C. FATİH SULTAN MEHMET VAKIFÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ EĞİTİM BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM T.C. FATİH SULTAN MEHMET VAKIFÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ EĞİTİM BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM VE DAYANAK AMAÇ MADDE 1- Bu yönergenin amacı; Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi nde öğrenim gören

Detaylı

DEMİRYOLU YAPIM VE İŞLETİM PERSONELİNİN KURUMA YÖNELİK AİDİYET VE İŞ MEMNUNİYETİ DEĞERLENDİRME RAPORU

DEMİRYOLU YAPIM VE İŞLETİM PERSONELİNİN KURUMA YÖNELİK AİDİYET VE İŞ MEMNUNİYETİ DEĞERLENDİRME RAPORU DEMİRYOLU YAPIM VE İŞLETİM PERSONELİNİN KURUMA YÖNELİK AİDİYET VE İŞ MEMNUNİYETİ DEĞERLENDİRME RAPORU Hazırlayanlar: Yrd. Doç. Dr. M. Deniz Giray Yrd. Doç. Dr. Duygu Güngör İzmir Üniversitesi Fen-Edebiyat

Detaylı

İŞVERENLERİN İŞÇİ İSTEMLERİNİ ÇALIŞMA DAİRESİ NE BİLDİRMELERİ TÜZÜĞÜ

İŞVERENLERİN İŞÇİ İSTEMLERİNİ ÇALIŞMA DAİRESİ NE BİLDİRMELERİ TÜZÜĞÜ İŞVERENLERİN İŞÇİ İSTEMLERİNİ ÇALIŞMA DAİRESİ NE BİLDİRMELERİ TÜZÜĞÜ [(15.2.1995 R.G. 25 EK III A.E. 143 Sayılı Tüzüğün), (6.7.2000 R.G. 84 EK III A.E. 425) Sayılı Tüzükle Birleştirilmiş Şekli.] İŞ YASASI

Detaylı

6. BÖLÜM: BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

6. BÖLÜM: BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ 6. BÖLÜM: BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ Bu bölümde araştırma bulgularının değerlendirilmesine yer verilecektir. Yerleşik yabancılara yönelik demografik verilerin ve ev sahibi ülkeye uyum aşamasında gereksinim

Detaylı

GEBZE TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

GEBZE TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar GEBZE TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (Değişik:RG-12/1/2015-29234) (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Gebze

Detaylı

Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete Yayım Tarih ve Sayısı : 15.05.

Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete Yayım Tarih ve Sayısı : 15.05. MESGEMM İSG/Mevzuat/ler İçindekiler Birinci Bölüm - Amaç, Kapsam ve Dayanak Madde 1- Amaç Madde 2 - Kapsam Madde 3 - Dayanak Madde 4 - Tanımlar İkinci Bölüm - Genel Hükümler Madde 5 -İşverenin Yükümlülükleri

Detaylı

Çalışanların İş Sağlığı Ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik

Çalışanların İş Sağlığı Ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete Tarihi: 15.05.2013 Resmi Gazete Sayısı: 28648 Çalışanların İş Sağlığı Ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE

Detaylı

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR III. Sınıf Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Risk Gruplarına Yönelik Sosyal Politikalar Dersi Notları-VI Doç. Dr. Şenay GÖKBAYRAK İçerik Engellilere

Detaylı

DENETİMLİ SERBESTLİK HİZMETLERİ KANUN. BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Tanımlar, İlkeler ve Yükümlülükler. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar

DENETİMLİ SERBESTLİK HİZMETLERİ KANUN. BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Tanımlar, İlkeler ve Yükümlülükler. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar DENETİMLİ SERBESTLİK HİZMETLERİ KANUN Kanun Numarası : 5402 Kabul Tarihi : 3/7/2005 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 20/7/2005 Sayı : 25881 BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Tanımlar, İlkeler ve Yükümlülükler

Detaylı

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ 1 YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve

Detaylı

GEREKLİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÖNLEMİ ALINMAYAN İŞYERLERİNDE ÇALIŞAN İŞÇİLERİN HAKLARI NELERDİR?

GEREKLİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÖNLEMİ ALINMAYAN İŞYERLERİNDE ÇALIŞAN İŞÇİLERİN HAKLARI NELERDİR? GEREKLİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÖNLEMİ ALINMAYAN İŞYERLERİNDE ÇALIŞAN İŞÇİLERİN HAKLARI NELERDİR? Erol GÜNER * I. GİRİŞ: İşverenin işçiyi koruma, özellikle iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili önlemleri

Detaylı

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU NA GÖRE İŞVEREN VE İŞVEREN VEKİLİ KAVRAMLARININ ANALİZİ

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU NA GÖRE İŞVEREN VE İŞVEREN VEKİLİ KAVRAMLARININ ANALİZİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU NA GÖRE İŞVEREN VE İŞVEREN VEKİLİ KAVRAMLARININ ANALİZİ Bünyamin ESEN* 33 I- GİRİŞ 30.06.2012 tarihinde Resmi Gazete de yayımlanarak aşamalı olarak yürürlüğe girmeye başlayan

Detaylı

İş Sağlığı ve Güvenliği Alanında Ulusal ve Uluslararası Kuruluşlar / Uluslararası Sözleşmeler

İş Sağlığı ve Güvenliği Alanında Ulusal ve Uluslararası Kuruluşlar / Uluslararası Sözleşmeler 1 İş Sağlığı ve Güvenliği Alanında Ulusal ve Uluslararası Kuruluşlar / Uluslararası Sözleşmeler Amaç; İSG alanında mevcut uluslararası ve ulusal kurum ve kuruluşlar hakkında bilgi sahibi olmak. Öğrenim

Detaylı

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ÖZÜRLÜLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ÖZÜRLÜLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ÖZÜRLÜLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; yükseköğrenim gören özürlü öğrencilerin öğrenim

Detaylı

SİRKÜLER NO: POZ - 2008 / 53 İSTANBUL, 08.07.2008

SİRKÜLER NO: POZ - 2008 / 53 İSTANBUL, 08.07.2008 SİRKÜLER NO: POZ - 2008 / 53 İSTANBUL, 08.07.2008 01.07.2008 Tarihinden İtibaren, İşverenlerin 50 veya Daha Fazla İşçi Çalıştırdıkları İş Yerlerinde Çalıştırmaları Gereken Özürlü, Eski Hükümlü ve Terör

Detaylı

UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE İL KURULLARININ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI

UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE İL KURULLARININ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE İL KURULLARININ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI 1. Amaç Uyuşturucu ile Mücadele İl Kurullarının amacı, uyuşturucu ile mücadele sürecinde mevcut durumu tespit etmek ve hazırlanan eylem

Detaylı

4857 SAYILI İŞ KANUNU'NA GÖRE UYGULANACAK PARA CEZALARI

4857 SAYILI İŞ KANUNU'NA GÖRE UYGULANACAK PARA CEZALARI 4857 SAYILI İŞ KANUNU'NA GÖRE UYGULANACAK PARA CEZALARI 4857 SAYILI İŞ KANUNU'NA GÖRE UYGULANACAK PARA CEZALAR (01.01.2012 tarihinden itibaren) Kanun Mad. Ceza Mad. Cezayı Gerektiren Fiil 1 OCAK-25 OCAK

Detaylı

ÇALIŞMA EKONOMİSİ II

ÇALIŞMA EKONOMİSİ II ÇALIŞMA EKONOMİSİ II KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ.

Detaylı

ÇALIŞANLARIN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ EĞİTİMLERİNİN USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK YAYIMLANDI

ÇALIŞANLARIN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ EĞİTİMLERİNİN USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK YAYIMLANDI Sirküler Rapor 17.05.2013/111-1 ÇALIŞANLARIN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ EĞİTİMLERİNİN USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK YAYIMLANDI ÖZET : Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları

Detaylı

İSTİHDAM FAALİYETLERİ

İSTİHDAM FAALİYETLERİ İSTİHDAM FAALİYETLERİ Aktif İstihdam Politikaları Pasif İstihdam Politikaları Girişimcilik Programları İşsizlik Sigortası İşbaşı Eğitim Programları Ücret Garanti Fonu Toplum Yararına Çalışma Programları

Detaylı

ÜNİTE:1. Kurallar, Devlet ve Hukuk ÜNİTE:2. Hukukun Uygulanması ÜNİTE:3. Hukuk Sistemleri ve Türk Hukuk Tarihi ÜNİTE:4. Yargı Örgütü ÜNİTE:5

ÜNİTE:1. Kurallar, Devlet ve Hukuk ÜNİTE:2. Hukukun Uygulanması ÜNİTE:3. Hukuk Sistemleri ve Türk Hukuk Tarihi ÜNİTE:4. Yargı Örgütü ÜNİTE:5 ÜNİTE:1 Kurallar, Devlet ve Hukuk ÜNİTE:2 Hukukun Uygulanması ÜNİTE:3 Hukuk Sistemleri ve Türk Hukuk Tarihi ÜNİTE:4 Yargı Örgütü ÜNİTE:5 1 Hukuki İlişkiler ve Haklar ÜNİTE:6 Hakkın Kazanılması, Kaybedilmesi,

Detaylı

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ SAKARYA ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Sakarya Üniversitesi Sürekli Eğitim

Detaylı

www.ankaraisguvenligi.com

www.ankaraisguvenligi.com İş sağlığı ve güvenliği temel prensiplerini ve güvenlik kültürünün önemini kavramak. Güvenlik kültürünün işletmeye faydalarını öğrenmek, Güvenlik kültürünün oluşturulmasını ve sürdürülmesi sağlamak. ILO

Detaylı

İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları

İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları 1 İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Konu; İSG Kurulları Amaç; Elliden fazla çalışanı olan işyerlerinde kurulması zorunlu olan İSG kurullarının oluşumu, görevleri ve önemi hakkında bilgi sahibi olmak. Öğrenim

Detaylı

KOCAELİ ÇALIŞMA VE İŞKUR İL MÜDÜRLÜĞÜ

KOCAELİ ÇALIŞMA VE İŞKUR İL MÜDÜRLÜĞÜ KOCAELİ ÇALIŞMA VE İŞKUR İL MÜDÜRLÜĞÜ İL MÜDÜRÜ İL MÜDÜR YRD. İL MÜDÜR YRD. Ana Hizmet Servisleri İşgücü Piyasası İzleme ve Değerlendirme Servisi Danışmanlık ve İşe Yerleştirme Servisi Çalışma İlişkileri

Detaylı

YÖNETMELİK YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ÖZÜRLÜLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

YÖNETMELİK YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ÖZÜRLÜLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK 14 Şubat 2014 CUMA Resmî Gazete Sayı : 28913 Yükseköğretim Kurulu Başkanlığından: YÖNETMELİK YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ÖZÜRLÜLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

Detaylı

İŞKUR DESTEKLERİ NEVŞEHİR TİCARET VE SANAYİ ODASI

İŞKUR DESTEKLERİ NEVŞEHİR TİCARET VE SANAYİ ODASI İŞKUR DESTEKLERİ NEVŞEHİR TİCARET VE SANAYİ ODASI İŞKUR DESTEKLERİ A. AKTİF İSTİHDAM POLİTİKALARI Aktif İstihdam Politikaları İş Birliği Yapılan Kurum/Kuruluşlar: Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim

Detaylı

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ BAŞKANLIĞINA

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ BAŞKANLIĞINA TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ BAŞKANLIĞINA Sağlık Bakanlığı Sertifikalı Eğitim Yönetmeliği taslağı tarafımızca incelenmiş olup, aşağıda taslağın hukuka aykırı ve eksik olduğunu düşündüğümüz yönlerine

Detaylı

Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Mücadeleye İlİşkİn. Sözleşmesi. İstanbul. Sözleşmesİ. Korkudan uzak Şİddetten uzak

Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Mücadeleye İlİşkİn. Sözleşmesi. İstanbul. Sözleşmesİ. Korkudan uzak Şİddetten uzak Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Önlenmesİ ve Bunlarla Mücadeleye İlİşkİn Avrupa Konseyİ Sözleşmesİ İstanbul Sözleşmesi Korkudan uzak Şİddetten uzak BU SÖZLEŞMENİN AMACI Avrupa Konseyi nin, kadınlara

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ. EĞİTİM VE GENEL AMAÇLI KURUL VE KOMİSYONLARIN KURULUŞ VE ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ Amaç

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ. EĞİTİM VE GENEL AMAÇLI KURUL VE KOMİSYONLARIN KURULUŞ VE ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ Amaç ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE GENEL AMAÇLI KURUL VE KOMİSYONLARIN KURULUŞ VE ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ Amaç Madde 1- Bu yönerge, Tıp Fakültesi ndeki eğitim ve genel amaçlı kurul ve komisyonların

Detaylı

ÇALIġANLARIN Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ EĞĠTĠMLERĠNĠN USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELĠK TASLAĞI. BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ÇALIġANLARIN Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ EĞĠTĠMLERĠNĠN USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELĠK TASLAĞI. BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: ÇALIġANLARIN Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ EĞĠTĠMLERĠNĠN USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELĠK TASLAĞI BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 -

Detaylı

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü Anka Çocuk Destek Programı Uygulama Yönergesi

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü Anka Çocuk Destek Programı Uygulama Yönergesi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü Anka Çocuk Destek Programı Uygulama Yönergesi BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Tanımlar Amaç MADDE 1-(1) Bu Yönergeninin amacı; suça sürüklenmesi,

Detaylı

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar DÜZCE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- (1) Bu yönergenin amacı; Düzce Üniversitesi nde öğrenim gören engelli öğrencilerin öğrenim

Detaylı

TÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İŞKUR UN ENGELLİLERE SUNDUĞU HİZMETLER

TÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İŞKUR UN ENGELLİLERE SUNDUĞU HİZMETLER TÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İŞKUR UN ENGELLİLERE SUNDUĞU HİZMETLER Ekrem KAYACI İstihdam Uzmanı 27 Eylül 2013 1 SUNUM PLANI İşgücü Piyasası Göstergeleri İŞKUR a Engelli Kaydı İş ve Meslek Danışmanlığı

Detaylı

YÖNETMELİK. Adıyaman Üniversitesinden: ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

YÖNETMELİK. Adıyaman Üniversitesinden: ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM 27 Mayıs 2014 SALI Resmî Gazete Sayı : 29012 Adıyaman Üniversitesinden: YÖNETMELİK ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve

Detaylı

T.C ALANYA BELEDİYESİ KIRSAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ YÖNETMELİK

T.C ALANYA BELEDİYESİ KIRSAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ YÖNETMELİK T.C ALANYA BELEDİYESİ KIRSAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ YÖNETMELİK 1 ALANYA BELEDİYESİ KIRSAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV, YETKİ VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak, Tanımlar, Temel

Detaylı

DENETİMLİ SERBESTLİK VE YARDIM MERKEZLERİ İLE KORUMA KURULLARI KANUNU

DENETİMLİ SERBESTLİK VE YARDIM MERKEZLERİ İLE KORUMA KURULLARI KANUNU DENETİMLİ SERBESTLİK VE YARDIM MERKEZLERİ İLE KORUMA KURULLARI KANUNU Kan u n No : 5402 Kabul Tarihi : 3.7.2005 Yayımlandığı R. Gazete : 20.07.2005 tarih ve 25881 sayılı R.G. BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam,

Detaylı

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE BİRİMİ YÖNERGESİ

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE BİRİMİ YÖNERGESİ HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE BİRİMİ YÖNERGESİ (11.01.2017 tarih ve 2017-001 nolu Senato Karar ) BİRİNCİ BÖLÜM Genel Esaslar Amaç Madde 1. Bu Yönergenin amacı; Hasan Kalyoncu Üniversitesi

Detaylı

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ 445 TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ Aydeniz ALİSBAH TUSKAN* 1 İnsanların bir biçimde sınıflanarak genel kategoriler oturtulması sonucunda ortaya çıkan kalıplar ya da bir

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ. 573 Sayılı Özel Eğitim Hakkında KHK

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ. 573 Sayılı Özel Eğitim Hakkında KHK T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ 573 Sayılı Özel Eğitim Hakkında KHK Amaç Madde 1-Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı; özel eğitim gerektiren bireylerin, Türk Millî Eğitiminin

Detaylı

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Uludağ Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama

Detaylı

KUAFÖRLER & BERBERLER İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ

KUAFÖRLER & BERBERLER İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ KUAFÖRLER & BERBERLER İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ risk almayın önlem alın AMAÇ YÜKÜMLÜLÜK Bu kontrol listesi, kuaför/berber/güzellik salonlarında 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği

Detaylı

GÖÇ İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TAŞRA TEŞKİLATI KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete Tarihi: 14.11.2013, Sayısı: 28821

GÖÇ İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TAŞRA TEŞKİLATI KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete Tarihi: 14.11.2013, Sayısı: 28821 GÖÇ İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TAŞRA TEŞKİLATI KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ Resmi Gazete Tarihi: 14.11.2013, Sayısı: 28821 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 (1)

Detaylı

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ. Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı. 1.Giriş

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ. Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı. 1.Giriş KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ 1.Giriş Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı Kamu idarelerinin mali yönetimini düzenleyen 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu 10.12.2003

Detaylı

2008 YILINDA ĐŞVERENLERĐN ZORUNLU ÖZÜRLÜ, ESKĐ HÜKÜMLÜ VE TERÖR MAĞDURLARI ÇALIŞTIRMA ORANLARI

2008 YILINDA ĐŞVERENLERĐN ZORUNLU ÖZÜRLÜ, ESKĐ HÜKÜMLÜ VE TERÖR MAĞDURLARI ÇALIŞTIRMA ORANLARI 18.02.2008/46 2008 YILINDA ĐŞVERENLERĐN ZORUNLU ÖZÜRLÜ, ESKĐ HÜKÜMLÜ VE TERÖR MAĞDURLARI ÇALIŞTIRMA ORANLARI ÖZET : Đşverenlerin elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları işyerlerinde çalıştırmaları gereken

Detaylı

SOSYAL SORUMLULUK POLİTİKASI

SOSYAL SORUMLULUK POLİTİKASI SOSYAL SORUMLULUK POLİTİKASI Bu politika prosedürü ile Mioro Hediyelik Eşya San.ve Tic. A.Ş., kurumsal sosyal sorumluluk ilkelerimizin,topluluğumuz için önemini ve önceliğini vurgular. Mioro A.Ş. sahip

Detaylı

İşçi ve İşveren Tanımları

İşçi ve İşveren Tanımları Kanun un Amacı Bu Kanunun amacı; işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve

Detaylı

Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete de Yayımlanmıştır. DUYURU NO :2013/61

Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete de Yayımlanmıştır. DUYURU NO :2013/61 İstanbul, 16.05.2013 Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete de Yayımlanmıştır. DUYURU NO :2013/61 6331 sayılı İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu

Detaylı

MALTEPE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER

MALTEPE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER TC MALTEPE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER AMAÇ Madde 1 Bu yönergenin amacı, Maltepe Üniversitesi Engelli Öğrenci Birimininçalışma usul ve esaslarını düzenlemektir.

Detaylı

T. C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1: Bu yönergenin amacı, Sinop

T. C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1: Bu yönergenin amacı, Sinop T. C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1: Bu yönergenin amacı, Sinop Üniversitesinde öğrenim görmekte olan engelli öğrencilerin

Detaylı

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ KARİYER MERKEZİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ KARİYER MERKEZİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ KARİYER MERKEZİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1-(1) Bu Yönergenin amacı; Karadeniz Teknik Üniversitesi Kariyer Merkezi nin amaçlarına,

Detaylı

ÇALIŞMA MEVZUATI İLE İLGİLİ BİLGİLER

ÇALIŞMA MEVZUATI İLE İLGİLİ BİLGİLER ÇALIŞMA MEVZUATI İLE İLGİLİ BİLGİLER 30.06.2012 Resmi Gazete 01.01.2013 yürürlüğe girdi KAPSAM Kamu ve özel bütün işyerleri Memur ve işçi bütün çalışanlar Çırak ve stajyerler de dahil İLGİLİ MEVZUAT 6331

Detaylı

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADINLARA DESTEK MEKANİZMALARI ONLİNE KİTAPÇIĞI Akdeniz Üniversitesi Uluslararası Gençlik Topluluğu 2015-2016 İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Kadın Dostu Akdeniz Projesi 3. Projenin

Detaylı

KRİMİNOLOJİ -2- Nisan 2016, Damgalama Teorisi. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

KRİMİNOLOJİ -2- Nisan 2016, Damgalama Teorisi. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ KRİMİNOLOJİ -2- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU tuba.topcuoglu@gmail.com Nisan 2016, Damgalama Teorisi İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ DAMGALAMA (ETİKETLEME) TEORİSİ Sosyal gruplar, ihlal edilmesi durumunda

Detaylı

Söz konusu yönetmelikte;

Söz konusu yönetmelikte; 15.05.2013 (SİRKÜLER 2013 37) Konu: Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik. İş yerlerinde çalışanlara verilecek iş sağlığı ve güvenlik eğitimlerinin usul

Detaylı

1. HAFTA KIG126. İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı. Öğr. Gör. E. Ekmel SULAK. ekmelsulak@karabuk.edu.tr

1. HAFTA KIG126. İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı. Öğr. Gör. E. Ekmel SULAK. ekmelsulak@karabuk.edu.tr 1. HAFTA KIG126 Öğr. Gör. E. Ekmel SULAK ekmelsulak@karabuk.edu.tr Karabük Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi 2 GİRİŞ Bilindiği üzere çalışanlar açısından 2 temel risk söz konusudur;

Detaylı

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ KADIN ARAŞTIRMALARI VE UYGULAMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ KADIN ARAŞTIRMALARI VE UYGULAMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ KADIN ARAŞTIRMALARI VE UYGULAMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ Amaç BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar MADDE 1- (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Uludağ Üniversitesi Kadın Araştırmaları

Detaylı

Endüstri İlişkileri Kapsamında

Endüstri İlişkileri Kapsamında çimento işveren ocak 2010 Endüstri İlişkileri Kapsamında Mevzuattaki Değişiklikler Ekim-Kasım-Aralık 2009 Dönemi Hazırlayan: Av. Füsun GÖKÇEN 22 Ekim 2009 tarih ve 27384 sayılı Resmi Gazete de Çevre Denetimi

Detaylı

ÇEVRE İZİN VE LİSANSLARINDA YENİ DÖNEM

ÇEVRE İZİN VE LİSANSLARINDA YENİ DÖNEM ÇEVRE İZİN VE LİSANSLARINDA YENİ DÖNEM 21.11.2008 tarih, 27061 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Çevre Denetimi Yönetmeliği ve 29.4.2009 tarih, 27214 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan "Çevre Kanununca

Detaylı

BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar YÖNETMELİK 1 BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Bursa Teknik Üniversitesi

Detaylı

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ KURUMSAL İLETİŞİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ KURUMSAL İLETİŞİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar 24 Ekim 2017 SALI Resmî Gazete Sayı : 30220 YÖNETMELİK Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinden: MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ KURUMSAL İLETİŞİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç,

Detaylı

T.C. ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ KARİYER MERKEZİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ KARİYER MERKEZİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar T.C. ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ KARİYER MERKEZİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönergenin amacı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Kariyer Merkezinin amaçlarına,

Detaylı

YÖNETMELİK. MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; çalışanlara verilecek iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin usul ve esaslarını düzenlemektir.

YÖNETMELİK. MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; çalışanlara verilecek iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin usul ve esaslarını düzenlemektir. 15 Mayıs 2013 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 28648 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: YÖNETMELİK ÇALIŞANLARIN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ EĞİTİMLERİNİN USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM

Detaylı

TÜRKİYE İŞ KURUMU İŞ VE MESLEK DANIŞMANLIĞI DAİRESİ BAŞKANLIĞI

TÜRKİYE İŞ KURUMU İŞ VE MESLEK DANIŞMANLIĞI DAİRESİ BAŞKANLIĞI TÜRKİYE İŞ KURUMU İŞ VE MESLEK DANIŞMANLIĞI DAİRESİ BAŞKANLIĞI 19.10.2016 20.12.2016 1 Engelli Bireylere Sunulan Hizmetler 2 İŞKUR un Görevleri Ulusal istihdam politikalarının belirlenmesine yardımcı olmak,

Detaylı

Amaç MADDE 1 Kapsam MADDE 2

Amaç MADDE 1 Kapsam MADDE 2 Amaç MADDE 1 (1) Bu Tebliğin amacı, korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocuklar hakkında verilen danışmanlık tedbirlerinin uygulanmasına ilişkin usûl ve esasları düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 (1)

Detaylı

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ LİDERLİK VE GİRİŞİMCİLİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ LİDERLİK VE GİRİŞİMCİLİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Sayfa No 1 / 7 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; KTO Karatay Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olarak kurulan KTO Karatay Üniversitesi Liderlik ve Girişimcilik

Detaylı

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD Meslekte Ruh Sağlığı A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD Çalışan Sağlığı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından sağlık, kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal bakımdan tam

Detaylı

YÖNETMELİK. Tanımlar MADDE 4 (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Merkez: Bitlis Eren Üniversitesi Kariyer Araştırma ve Uygulama Merkezini,

YÖNETMELİK. Tanımlar MADDE 4 (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Merkez: Bitlis Eren Üniversitesi Kariyer Araştırma ve Uygulama Merkezini, 1 Nisan 2015 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 29313 YÖNETMELİK BİTLİS EREN ÜNİVERSİTESİ KARİYER UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- (1) Bu

Detaylı

CİNSİYET EŞİTLİĞİ MEVZUAT ÇERÇEVESİ: AB/TÜRKİYE

CİNSİYET EŞİTLİĞİ MEVZUAT ÇERÇEVESİ: AB/TÜRKİYE MUAMELE EŞİTLİĞİ CİNSİYET EŞİTLİĞİ MEVZUAT ÇERÇEVESİ: AB/TÜRKİYE Ayşegül Yeşildağlar Ankara, 08.10.2010 HUKUKİ KAYNAKLAR Md. 2 EC : temel prensip -kadın erkek eşitliğini sağlamak, Topluluğun özel bir yükümlülüğüdür,

Detaylı

YÖNETMELİK. Gazi Üniversitesinden: GAZİ ÜNİVERSİTESİ ŞİDDET VE SUÇLA MÜCADELE UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

YÖNETMELİK. Gazi Üniversitesinden: GAZİ ÜNİVERSİTESİ ŞİDDET VE SUÇLA MÜCADELE UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM 19 Aralık 2013 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 28856 Gazi Üniversitesinden: YÖNETMELİK GAZİ ÜNİVERSİTESİ ŞİDDET VE SUÇLA MÜCADELE UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

Detaylı

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI. 2012 Yılı Çalışan Memnuniyeti Anket Raporu

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI. 2012 Yılı Çalışan Memnuniyeti Anket Raporu T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI 2012 Yılı Çalışan Memnuniyeti Anket Raporu OCAK 2013 1.1 Araştırmanın Amacı Araştırmada, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geliştirme

Detaylı

KONYA KARAMAN ÇOCUK EYLEM PLANI

KONYA KARAMAN ÇOCUK EYLEM PLANI KONYA KARAMAN ÇOCUK EYLEM PLANI 2016-2018 AMAÇ Onuncu Kalkınma Planı hedeflerine ulaşabilmek açısından hazırlanan öncelik dönüşüm programları topyekûn kalkınma hedeflerinin gerçekleşmesi açısından büyük

Detaylı

YÖNETMELİK. Gaziosmanpaşa Üniversitesinden: GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ PALYATİF BAKIM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

YÖNETMELİK. Gaziosmanpaşa Üniversitesinden: GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ PALYATİF BAKIM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM 13 Ekim 2014 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı : 29144 Gaziosmanpaşa Üniversitesinden: YÖNETMELİK GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ PALYATİF BAKIM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam,

Detaylı

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Engelli Bireylere Yönelik Politika ve Uygulamaları. 19 Ekim 2016

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Engelli Bireylere Yönelik Politika ve Uygulamaları. 19 Ekim 2016 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Engelli Bireylere Yönelik Politika ve Uygulamaları 19 Ekim 2016 ENGELLİ VE YAŞLI HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Engelliliğin önlenmesi ile engellilerin eğitimi, istihdamı,

Detaylı

Mobbing Araştırması. Haziran 2013

Mobbing Araştırması. Haziran 2013 Mobbing Araştırması Haziran 2013 Araştırma Hakkında 2013 Haziran ayında PERYÖN ve Towers Watson tarafından düzenlenen Mobbing Araştırması na çeşitli sektörlerden 143 katılımcı veri sağlamıştır. Ekteki

Detaylı

İKİNCİ BÖLÜM Merkezin Amaçları ve Faaliyet Alanları

İKİNCİ BÖLÜM Merkezin Amaçları ve Faaliyet Alanları ALTINBAŞ ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 - (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Altınbaş Üniversitesi Uzaktan Eğitim

Detaylı

YÖNETMELİK. a) Birim: Üniversiteye bağlı fakülte, enstitü, yüksekokul, meslek yüksekokulu, uygulama ve araştırma merkezlerini,

YÖNETMELİK. a) Birim: Üniversiteye bağlı fakülte, enstitü, yüksekokul, meslek yüksekokulu, uygulama ve araştırma merkezlerini, 2 Ağustos 2011 SALI Resmî Gazete Sayı : 28013 Ondokuz Mayıs Üniversitesinden: YÖNETMELİK ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ İLERİ TEKNOLOJİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam,

Detaylı

YÖNETMELİK. Gazi Üniversitesinden: GAZİ ÜNİVERSİTESİ KARİYER PLANLAMA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

YÖNETMELİK. Gazi Üniversitesinden: GAZİ ÜNİVERSİTESİ KARİYER PLANLAMA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM 18 Ağustos 2010 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 27676 Gazi Üniversitesinden: YÖNETMELİK GAZİ ÜNİVERSİTESİ KARİYER PLANLAMA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve

Detaylı

NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ Resmi Gazete Tarihi: 24.10.2011 Resmi Gazete Sayısı: 28094 NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ Amaç BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

Detaylı

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR Bilgi Notu-2: Cinsel Suç Mağduru Çocuklar Yazan: Didem Şalgam, MSc Katkılar: Prof. Dr. Münevver Bertan, Gülgün Müftü, MA, Adem ArkadaşThibert, MSc MA İçindekiler Grafik Listesi...

Detaylı

YILLIK İZİN KURULU VE ÖNEMİ

YILLIK İZİN KURULU VE ÖNEMİ YILLIK İZİN KURULU VE ÖNEMİ Erol GÜNER* 42 1. GİRİŞ Yıllık ücretli izin, uluslararası sözleşmeler ile güvence altına alınmış evrensel bir hak tır. Türkiye nin de onayladığı İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi

Detaylı

6698 SAYILI KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KANUN UNUN AMACI VE KAPSAMI

6698 SAYILI KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KANUN UNUN AMACI VE KAPSAMI 6698 SAYILI KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KANUN UNUN AMACI VE KAPSAMI AMAÇ 2010 yılında 5982 sayılı Kanunla Anayasanın 20. maddesine eklenen ek fıkra Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını

Detaylı

KUYUMCULUK VE TAKI TASARIMI PROGRAMI ÖĞRENCĐLERĐNĐN OKULDAN BEKLENTĐLERĐ VE MESLEKĐ GELECEKLERĐNĐN DEĞERLENDĐRĐLMESĐ

KUYUMCULUK VE TAKI TASARIMI PROGRAMI ÖĞRENCĐLERĐNĐN OKULDAN BEKLENTĐLERĐ VE MESLEKĐ GELECEKLERĐNĐN DEĞERLENDĐRĐLMESĐ MYO-ÖS 2010- Ulusal Meslek Yüksekokulları Öğrenci Sempozyumu 21-22 EKĐM 2010-DÜZCE KUYUMCULUK VE TAKI TASARIMI PROGRAMI ÖĞRENCĐLERĐNĐN OKULDAN BEKLENTĐLERĐ VE MESLEKĐ GELECEKLERĐNĐN DEĞERLENDĐRĐLMESĐ Pınar

Detaylı

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 25540

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 25540 Resmi Gazete Tarihi: 01.08.2004 Resmi Gazete Sayısı: 25540 ASGARİ ÜCRET YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1 Bu Yönetmeliğin amacı, asgari ücretin tespiti sırasında

Detaylı

Karşılıksız Çek için Para ve Hapis Cezası Var

Karşılıksız Çek için Para ve Hapis Cezası Var Çek Kanunu; 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkındaki Kanun 19.03.1985 tarihlide kabul edilmiş, 03.04.1985 tarihli, 18714 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe

Detaylı

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI Uluslararası Arka Plan Uluslararası Arka Plan Birleşmiş Milletler - CEDAW Avrupa Konseyi - Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

Detaylı

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni GSO-TOBB-TEPAV Girişimcilik Merkezinin Açılışı Kredi Garanti Fonu Gaziantep Şubesi nin Açılışı Proje Değerlendirme ve Eğitim Merkezi nin Açılışı Dünya Bankası Gaziantep Bilgi Merkezi Açılışı 23 Temmuz

Detaylı

İş Yeri Hakları Politikası

İş Yeri Hakları Politikası İş Yeri Hakları Politikası İş Yeri Hakları Politikası Çalışanlarımızla olan ilişkilerimize değer veririz. İşimizin başarısı, küresel işletmemizdeki her bir çalışana bağlıdır. İş yerinde insan haklarının

Detaylı

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNUNDA ALT İŞVEREN

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNUNDA ALT İŞVEREN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNUNDA ALT İŞVEREN Prof. Dr. Erdem Özdemir MARMARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ SORUMLULUK HUKUKİ SORUMLULUK CEZAİ SORUMLULUK İŞVERENLERİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ Prof. Dr. Erdem Özdemir

Detaylı

Sayın Komiser, Saygıdeğer Bakanlar, Hanımefendiler, Beyefendiler,

Sayın Komiser, Saygıdeğer Bakanlar, Hanımefendiler, Beyefendiler, ÇOCUKLARIN İNTERNET ORTAMINDA CİNSEL İSTİSMARINA KARŞI GLOBAL İTTİFAK AÇILIŞ KONFERANSI 5 Aralık 2012- Brüksel ADALET BAKANI SAYIN SADULLAH ERGİN İN KONUŞMA METNİ Sayın Komiser, Saygıdeğer Bakanlar, Hanımefendiler,

Detaylı

CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN DA BELİRLENEN İLKELER

CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN DA BELİRLENEN İLKELER İnfaz hukukunun temel ilkeleri, İnfaz hukukunun diğer hukuk dalları ile ilişkisi, Uluslararası hukukta infaz hukuku, İnfaz sistemleri, Ülkemizde bulunan ceza infaz kurumları İNFAZA İLİŞKİN EVRENSEL İLKELER

Detaylı

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULLARI HAKKINDA YÖNETMELİK (7 Nisan 2004/25426 R.G.) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULLARI HAKKINDA YÖNETMELİK (7 Nisan 2004/25426 R.G.) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak Amaç İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULLARI HAKKINDA YÖNETMELİK (7 Nisan 2004/25426 R.G.) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak Madde 1 Bu Yönetmelik, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalarda bulunmak

Detaylı

RİSK DEĞERLENDİRME YAKLAŞIMI VE YASAL YÜKÜMLÜLÜKLER

RİSK DEĞERLENDİRME YAKLAŞIMI VE YASAL YÜKÜMLÜLÜKLER RİSK DEĞERLENDİRME YAKLAŞIMI VE YASAL YÜKÜMLÜLÜKLER 1475 sayılı iş yasası ve bu yasanın 74. Maddesine göre çıkarılan tüzükler incelendiğinde mevzuatın, Teknik bilgi vermeye çalışan ve buna bağlı olarak

Detaylı

DENETİMLİ SERBESTLİK HİZMETLERİ KANUNU (1)

DENETİMLİ SERBESTLİK HİZMETLERİ KANUNU (1) 9527 DENETİMLİ SERBESTLİK HİZMETLERİ KANUNU (1) Kanun Numarası : 5402 Kabul Tarihi Yayımlandığı R.Gazete : 3/7/2005 : Tarih: 20/7/2005 Sayı : 25881 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 44 Sayfa: BİRİNCİ

Detaylı