Dinlenme hakkımız yok. 24 Temmuz 2015 Cuma

Transkript

1 Dinlenme hakkımız yok 24 Temmuz 2015 Cuma Diyanet in Suriyeliler için topladığı yardım tırlarının yüklenmesi esnasında enteresan bir olay yaşandı Diyanet in gelenek haline getirdiği ve yardıma muhtaç toplumlara ulaştırmak üzere topladığı; gıda ve giyecek yardımı toplama kampanyasına bu yıl da devam edildi. Bu yıl Suriyeliler için toplanan yardımların tırlara yüklenmesi esnasında ise enteresan bir olay yaşandı -SURİYELİ ÇOCUKLAR: YARDIM EDEBİLİR MİYİZ? Diyanet görevlilerinin Suriyelilere vermek üzere topladığı yardım paketlerinin tırlara yüklenmesi esnasında iki erkek Suriyeli çocuk tırlara yanaştı ve yardım etmek istedi. Bu talebi geri çevirmeyen Diyanet görevlileri, çocukların yardım etmesine izin verdi. Ve Türkiye ye sığınmış olan Suriyeliler, tırların yüklenmesine yardım etmeye başladı. Suriyeli çocukların tırların yüklenmesi esnasında sarf ettiği sözler, oradaki herkesi ağlattı. Yardımların Suriyelilere gideceğini öğrenen çocuklar, hafif gözyaşları içinde; Biz İran da insanlar öldürülürken onlara sırtımızı döndük. Yardım etmedik. Kapılarımızı kapattık. Sonra biz İranlıların durumuna düştük. Allah (cc) bizi İran ile sınav etmişti ve biz o sınavı veremedik ifadelerini kullandı.»16 da Tarım ürünlerindeki ürenlerindeki üretici satış düşüşlerinden karpuz da nasibini aldı. Ödemiş'teki karpuz pazarında toptan fiyat 10 kuruşa kadar geriledi. Karpuz üreticisi Çepni, "Kabak aşısından bıkan vatandaş karpuz tüketmeyi bıraktı" dedi Ödemiş Ziraat Odası Başkanı Ahmet Kocaağa ise, "Kabak aşısıyla birlikte artık herkes karpuz üreticisi oldu. Üretim ülke genelinde arttı. Buna çözüm bulmanın yolu karpuz suyu üretiminden geçiyor. Diğer meyve sularında olduğu gibi karpuzun da suyu üretilmeli" ifadelerini kullandı. 16 DA GEÇEN YIL 30 KURUŞTU Türkiye'nin önde gelen karpuz üretim merkezlerinden Ödemiş'te üreticiler, işlerin durgunluğundan yakınıyor. Tarladan kestikleri ürünü sabah saatlerinde römorklara yükleyerek pazara getiren üreticiler, alıcı olmamasından şikayet ediyor. Pazarda bir römork dolusu karpuz, liradan satılıyor. Seyrek köyünde 100 dönüm arazide karpuz ürettiğini anlatan Ertan Çepni, 30 yıldır bu işi yaptığını, tüketimin bu kadar düşük olduğu bir sezonu hatırlamadığını söyledi. Çepni, "Geçen yıl kilogramı 30 kuruş olan toptan satış fiyatı 10 kuruşa düştü ama yine de alıcı yok. Maliyet fiyatı olması nedeniyle bunun altına da inilemez" dedi. KABAK AŞISI PERİŞAN ETTİ İlçede karpuz üretim ve ticaretiyle uğraşan Nihat Öztürk de kabak aşılı karpuzun hastalıklara karşı daha dayanıklı ve verimli olduğunu bu nedenle bir çok üreticinin bunu tercih ettiğini söyledi. Öztürk, "Kabak aşısı 7-8 yıl önce piyasaya girdiğinde bugünleri göreceğimizi tahmin ediyorduk. Şimdi bunun cezasını çekiyoruz. Üretici, kendi ayağına kurşun sıktı. Daha fazla üretmek için kabak aşısına koştu. Ama ürettiği ürünün karpuz değil kabak olduğunun farkına varamadı. Şimdi insanlar karpuz yemek istemiyor. Olan, gerçek karpuz üreticisine oldu. Romörkler dolusu karpuz satılmayı bekliyor. Karpuz artık tarlada kaldı" dedi.

2 SAYFA 02 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Peygamberin gelişine odaklanan kitlelerin romanı İlahiyatçı ve yazar Mikail Çolak, Hz. Muhammed'in hayatıyla ilgili sayısız kitap yazıldığını hatırlatarak, "Biz, bugüne kadar yazılmış sağlam kaynaklardan yola çıkarak, Hz. Peygamber Efendimiz in dünyaya gelişinden önceki 70 yıllık dönemde yeryüzünün farklı coğrafyalarındaki peygamber gelmesiyle ilgili beklentiyi anlattık" dedi Asrı Saadet öncesi dönemi değerlendiren Çolak : "Kendini yeni bir peygamberin gelişine odaklayan inanmış kitleler vardı. Mekke'deki Haniflerin dışında, Hristiyan grupların içerisinde de tek Tanrı inancını takip eden, yani tahrif edilmemiş Hristiyan nüshalarını kullanıp o nüshaların öğretilerini hala devam ettiren özel, küçük küçük gruplar vardı. Orta Asya ya gittiğimizde oradaki Göktürk inancının, Akhunlar ın ve daha önceki dinler içerisinde de bizimle çok benzeşen inançların olmasının özel sebepleri var. Peki bu kadar benzeşmeyi nasıl sağlamış bu dinler? Her dinde böylesine birbirine benzeyen şeyler var" dedi. Siyer Yayınları tarafından yayımlanan "Son Peygamber'in Tarihi Romanı: Ahmed" isimli kitabı hakkında sorularını yanıtlayan Çolak, "Peygamberimiz Hz. Muhammed'in hayatıyla ilgili yazılan çok sayıda kitap, genellikle sadece Mekke ve yakın çevresinin Veladet'ten hemen önceki durumunu anlatır. Cahiliye Arapları arasında Hz. İbrahim'in dini olan Hanifliğe bağlı olanlar vardı. Biz, romanda, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in doğumundan önceki 70 yıllık dönemde yeryüzünde bir peygamberin gelmesini bekleyenleri anlattık" diye konuştu. Kendini yeni bir peygamberin gelişine odaklayan inanmış kitleler vardı Çolak, Hz. İsa'nın yeryüzünden çekilmesiyle çok uzun zaman bir peygamber gelmediğini belirterek, şöyle devam etti: "Hiç bu kadar uzun bir kesinti dönemi olmamış peygamberlik hayatında ve yoğun bir beklenti var. Neyin beklentisi? Adaletsizlik almış başını gitmiş. Dünyada ciddi bir erkler savaşı var. Ticari kaygılar dolayısıyla sürekli savaşlar var. Her türlü haksızlık var. Kendini yeni bir peygamberin gelişine odaklayan inanmış kitleler vardı. Mekke'deki Haniflerin dışında, Hristiyan grupların içerisinde de tek Tanrı inancını takip eden yani tahrif edilmemiş Hristiyan nüshalarını kullanıp o nüshaların öğretilerini hala devam ettiren özel, küçük küçük gruplar vardı." Romanın, fazla dile getirilmeyen bir iddiası bulunduğunu ifade eden Çolak, şunları söyledi: "İznik Konsili'ni bilirsiniz. İznik Konsili nde bine yakın nüsha getirildi, konsile konuldu. Dördü kabul edildi. Bu kabul edilenler dışında yok edilen nüshalar içerisinde gerçek manada Hz. İsa Aleyhisselam a vahyedilen öğretiyi, Cenab-ı Hakk ın gönderdiği mesajı içeren İncil'lerin olup olmadığını kim söyleyebilir?" Öncekilerin kitaplarında ismi 'Ahmed' olarak gelecek bir peygamberden bahsediyor Mikail Çolak, İncil'in, Hz. İsa'ya Aramice indirildiğini hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Süryanileri hepimiz biliriz. Süryaniler, bu toprağın insanı olması hasebiyle çok önem arz ediyor. Yaşadıkları dönem içerisinde yazılı ne kadar kitap varsa tamamını Süryaniceye çevirmişler. Eski Yunan ı çevirmişler, Sasani kitapları, bütün her şeyi çevirmişler Süryaniceye. Muhtemeldir ki, o nüshaların tamamı, yani yok edilen, seçilmeyen nüshaların tamamının Süryanice orijinalleri de vardı. Aramice gelmiş bir nüshayı Süryanilerin çevirmemesi mümkün değil zaten. 24 Temmuz 2015 Cuma KOMANA'NIN tarihine pirinç tanesi ışık oldu Tokat'taki Komana Pontika Antik Kenti'nde yürütülen kazı çalışmalarında bulunan bir pirinç tanesinin, kentin eskiden tarım ve ticaret merkezi olduğu yönünde fikir verdiği bildirildi. Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Erciyas: " Pirinç, lüks sayılan bir ürün. 10 yıllık çalışmamızın sonucunda Komana Antik Kenti'nin hem tarım hem ticaret merkezi olduğunu tespit ettik"dedi ODTÜ Mimarlık Fakültesi Yerleşim Arkeolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Burcu Erciyas, yaptığı açıklamada, antik kentte yaklaşık 10 yıldır kazı çalışmaları yaptıklarını belirtti. Kazı çalışmalarında 25 kişilik bilimsel heyetin ve işçiden oluşan ekibin görev aldığını dile getiren Erciyas, çalışmaların bu yıl 55 gün süreceğini söyledi. Amaçlarının geçen senelerde ortaya çıkardıkları 2 kilise ve nekropol (mezar yapısı) alanında daha detaylı çalışma yapmak olduğunu aktaran Erciyas, "Çalışmalarımız uzman ekiplerle sürdürülüyor. Tokat'ın ilk yerleşim yeri Komana hakkında bilgi edineceğiz. Özellikle birinci bölge diye adlandırdığımız Bizans dönemi kilise evresi üzerinde yoğunlaşacağız" diye konuştu. Ziyaretçiler için de ilgi çekici bir antik kent Erciyas, büyük bir yerleşim yeri olan Komana'nın Tokat için önemli olduğunu ifade ederek, "Burası, Bizans döneminde de önemini sürdürüyor ancak Türkleşme sürecinde, beylikler döneminde Komana tamamen küçülerek köy yerleşimine dönüyor. Komana, aslında Tokat'ın antik çağ tarihini aydınlatması açısından çok önemli bir yer. Ziyaretçiler için de ilgi çekici bir antik kent" dedi. Çalışmaları sırasında antik kentte yaşayanlar hakkında bulgulara ulaştıklarını belirten Erciyas, şunları kaydetti: "Çok önemli ipuçlarına ulaştık. Hem bulduğumuz mezarlıklarda hem de yaptığımız antropolojik araştırmalarda, insanların yedikleri içtiklerinden ne şartlarda yaşadıklarına kadar bilgi edinmemiz mümkün oldu. Kilise evresinde kırsal hayat süren, tarımla geçinen, çok varlıklı olmayan, çok iyi beslenemeyen halkla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Daha sonra beylikler döneminde Komana'da üretimin arttığını ve lüks malzemelerin daha çok Komana'ya ulaştığını tespit ettik. En önemli bulgumuz, pirinç tanesi. Pirinç lüks sayılan bir ürün, kazılarda az bulunur. 10 yıllık çalışmamızın sonucunda Komana Antik Kenti'nin hem tarım hem ticaret merkezi olduğunu tespit ettik. Yüzyıllarca zenginlik içerisinde yaşamını sürdürmüş bir yerleşim." Komana Pontika Antik Kenti Mitridat Krallığı'nın yönetiminde önemli bir kültür merkezi olan ve Roma İmparatorluğu döneminde de özerkliğini koruyan Komana Pontika'nın, tarihte Anadolu tanrısı Ma'ya adanmış kutsal alan olduğu belirtiliyor. Aynı zamanda ticaret merkezi olduğu ifade edilen bölgenin, o dönemde kutsal alanda düzenlenen festivaller, zengin pazar yeri ve kenti çevreleyen verimli arazisiyle Anadolu'nun tüm bölgelerinden ziyaretçi çektiği kaydediliyor. ODTÜ ve TÜBİTAK tarafından da desteklenen Komana Pontika Arkeolojik Araştırma Projesi, Orta Karadeniz bölgesinin klasik çağ kenti Komana Pontika'nın konumunu belirlemek ve kentsel dokusunu anlamak amacıyla 2004 yılında uygulamaya konulmuştu. Gümenek Hamamtepe bölgesindeki yüzey araştırmalarının ardından antik kentin gün yüzüne çıkartılması için kazı çalışmaları başlatılmıştı. Gökçeada'nın ilk sakinleri: Anadolu daki tarımcı topluluklar Çanakkale'nin Gökçeada ilçesinde 6 yıldır yürütülen arkeolojik kazılarda, bölgenin ilk sakinlerinin 8 bin 500 yıl önce Anadolu'dan göç ettiği bilgisine ulaşıldı. Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Erdoğu: "Anadolu'dan tarımcı topluluklar, hayvanları ve buğday, arpa gibi malzemeleriyle gelmişler, küçük bir yerleşim yeri kurmuşlar" dedi. Uğurlu-Zeytinlik Kazı Heyeti Başkanı ve Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Burçin Erdoğu, yaptığı açıklamada, kazıları Uğurlu köyünün 900 metre doğusundaki höyükte sürdürdüklerini söyledi. Kazıların 2009'dan bu yana dönemler halinde yapıldığını belirten Erdoğu, adada insan varlığının 8 bin 500 yıl öncesine tarihlendirildiğini anlattı. Asıl amaçlarının, adaya ilk yerleşenleri tespit etmek olduğunu dile getiren Erdoğu, "Buraya nereden geldiler, nasıl yerleştiler, burada nasıl yaşadılar, yaşamlarını nasıl sürdürdüler? Bunları öğrenmek istiyoruz" dedi. Erdoğu, elde ettikleri bulgulara göre, Gökçeada'ya ilk yerleşenlerin 8 bin 500 yıl önce Anadolu'dan geldiğini aktardı. Bu coğrafyanın, doğu Ege adalarının en erken yerleşim yeri olduğunu belirten Erdoğu, şöyle devam etti: "Anadolu'dan tarımcı topluluklar, koyun, keçi, sığır gibi hayvanları ve buğday, arpa gibi malzemeleriyle gelmişler, küçük bir y- erleşim yeri kurmuşlar. Milattan önce 6000'li yıllarda bu yerleşimin çok daha büyüdüğünü ve yavaş yavaş kendi kimliğini oluşturduğunu görüyoruz. Yıl: 4 İmtiyaz Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Yazı İşleri Müdürü Azime MOLLA Haber Müdürü Yavuz ATALAY İstihbarat Şefi Ekrem YELMAZ Sayfa Editörü Hikmet DAĞTEKİN Nihal ÖZKEN Dağıtım: Bahri ÖZTÜRK GÜLTEKİN PAZARLAMA GÜREL DAĞITIM. Sayı: Temmuz 2015 Cuma İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: (Pbx) Mail: sondakika11@gmail.com Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: Yayın Sahibi Temsilcisi Azime MOLLA Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

3 SAYFA 3 SONDAKiKA GAZETESİ >>3 ASAYİŞ Temmuz Şubat Perşembe Cuma Turistik tesisin jeneratörü haczedildi AĞABEYİNİN "SESİYLE" DOLANDIRMIŞLAR Marmaris'te bir restoranda çalışan Cahit Ceylan, kendisini polis gibi telefonla arayarak ağabeyinin daha önce kaydedilerek montajlanmış sesini dinleten kişilerce, 15 bin lira dolandırıldığını öne sürdü. Marmaris'te bir restoranda çalışan Cahit Ceylan, kendisini telefonla arayarak polis gibi tanıtan k- işilerce dolandırıldığını iddia etti. Armutalan Mahallesi Yunus Nadi Caddesi'ndeki bir restoranın mutfak kısmında çalışan 32 yaşındaki Ceylan, gazetecilere yaptığı açıklamada, kendisini polis olarak tanıtan bir kişinin, cep telefonundan arayarak, kimliği kullanıp adına telefon ve kredi kartları çıkarıldığının tespit edildiğini söylediğini anlattı. "Bana "amcaoğlu" de kimse anlamasın" Telefondaki kişinin, kartları kullananları yakalamak için vereceği hesap numarasına para yatırmasını istediğini belirten Ceylan, "Herkesin şüpheli olabileceğini ve bundan dolayı dikkat çekmemek için kendisinine 'Komiserim' olarak değil, 'Amcaoğlu' olarak hitap etmemi istedi" dedi. Dolandırıcıların kendisini ikna etmek için telefonu ağabeyine vermiş gibi yaptıklarını da ifade eden Ceylan, şöyle konuştu: "Ağabeyim telefonda 'Bankaya git, parayı yatır' dedi. Bunun üzerine ikna olarak 15 bin lirayı bankadan çekerek söyledikleri hesap numarasına y- atırdım. Ancak daha sonra ağabeyim benimle telefonla konuşmadığını söyledi. Dolandırıcılar daha önce birkaç kez ağabeyimle de telefon görüşmesi yapmışlar. Bu sırada sesini kaydedip, montajlayarak bu ses kaydını beni ikna etmek için kullandıklarını anladım." Ceylan, dolandırıldığını anlayınca hemen polise başvurduğunu, polisin araştırmalarını sürdürdüğünü kaydetti. İlk defa böyle bir şeyin başına geldiğine değinen Ceylan, vatandaşlara tanımadıkları telefon numaralarına cevap vermemeleri tavsiyesinde bulundu. Cahit Ceylan, dolandırıcılara kaptırdığı 15 bin lirayı 3 yıl boyunca çalışarak kötü günler için biriktirdiğini sözlerine ekledi. AA YAZILIM HİZMETİ ALINACAKTIR İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SATIN ALMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI HİZMET ALIMLARI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ARCGIS LİSANSLARININ GÜNCELLENMESİ hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda ver almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a)adresi : CUMHURIYET BULVARI NO:1 K: KONAK/İZMİR b)telefon ve faks numarası : c)elektronik Posta Adresi : hizmetalimlari@izmir.bel.tr ç)ihale dokümanının görülebileceği internet adresi 2-İhale konusu hizmetin a)niteliği, türü ve miktarı b)yapılacağı Yer : : ARCGIS LİSANSLARININ GÜNCELLENMESİ HİZMETİ ALIMI- 9 HİZMET KALEMİ Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. : COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ VE İDARENİN BELİRLEYECEĞİ YERLER c)süresi : İşe başlama tarihi , işin bitiş tarihi İhalenin a)yapılacağı yer : Cumhuriyet Bulvarı No:1 K:4 Oda No: 429 Konak / İZMİR b)tarihi ve saati : :00 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve islenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görev lileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya serbest muhasebeci, yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 25 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Bu İhalede; Benzer iş olarak daha önce kamu veya özel sektörde gerçekleştirilmiş Arcgis lisanslarının güncellemesi hizmetleri kabul edilecektir. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı İzmir Büyükşehir Belediyesi Satınalma Dairesi Başkanlığı (Cumhuriyet Bulvarı No:1 K:4 Oda No:425 Konak / İZMİR) adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Cumhuriyet Bulvarı No:1 K:4 Oda No: 425 Konak / İZMİR adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (DOKSAN) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: İhale. Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır. Resmi İlanlar: de Sondakika: 24/7 Basın: Muğla'nın Bodrum ilçesinde devre mülk sistemiyle işletilen tesisin jeneratörüne borcuna karşılık el konuldu Bodrum'da devre mülk sistemiyle işletilen turistik tesisin jeneratörü, borcu nedeniyle haczedildi. Yaklaşık 25 yıl önce Yalıkavak Mahallesi'nde faaliyete başlayan, üç yıl önce devre mülk ve devre tatil olmak üzere iki bölüme ayrılan Club Flipper'da haciz işlemi gerçekleştirildi. Devre mülklere ait jeneratör, tesis işletmecisi şirkete yaklaşık 50 bin liralık borç ödenmediği gerekçesiyle vinç yardımıyla haczedildi. Görevlilerle site yönetimi arasında çıkan tartışma, polisin araya girmesiyle sonlandırıldı. Jeneratöre el konulmasına çevredekiler de tepki gösterdi. Haciz işlemini yaptıran şirketin operasyon müdürü Direnç Güngör, haczin devre mülk yönetiminin şirkete borcundan kaynaklandığını söyledi. Borcun, şirketlerinin hizmetleri karşılığında devre mülk yönetiminin faturalarını ödememesinden kaynaklandığını savunan Güngör, tesise ait jeneratörü haczederek hizmetlerinin karşılığını alacaklarını anlattı. Club Flipper Devre Mülk Yöneticisi Ergüder Tırnova ise borçlarına karşılık 5 teminat senedi verdiklerini belirtti. Hizmetler yerine getirildikçe bunlara karşılık teminat senetlerini çalıştırdıklarını aktaran Tırnova, "İki sene ödedikten sonra hizmetleri yapmadılar, biz de hizmet yaptıkça paralarını ödedik. Yaklaşık 75 bin liraya karşılık 67 bin lira ödedik" diye konuştu. Şirketin ödedikleri paraları yeniden tahsil etmeye çalıştığını ileri süren Tırnova, "Ödenmişi tekrar haciz yapmak istiyorlar. Biz de ona mani olmak istiyoruz ama en önemlisi tesisin jeneratörünü almak istiyorlar. Jeneratör nasıl alınır? Burası turistik bir tesis" ifadesini kullandı. AA HASTANE MORGU KLİMA VE HAVALANDIRMA TADİLATI İŞİ KAMU HASTANELERİ BİRLİĞİ KUZEY BÖLGESİ GENEL SEKRETERLİĞİ İZMİR DR SUAT SEREN GÖĞÜS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ HASTANE MORGU KLİMA VE HAVALANDIRMA TADİLATI İŞİ yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a)adresi : GAZİLER CAD. 331 YENİŞEHİR KONAK/İZMİR b)telefon ve faks numarası : c)elektronik Posta Adresi : gogushast@ism.gov.tr ç)ihale dokümanının görülebileceği : internet adresi 2-İhale konusu yapım işinin a)niteliği, türü ve miktarı : 1KALEM TADİLAT İŞİ b)yapılacağı yer : Kamu Hastaneleri Birliği Kuzey Bölgesi Genel Sekreterliği İzmir Dr Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğilim ve Araştırma Hastanesi Morgu Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. c)işe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 3 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır ç)işın süresi : Yer tesliminden itibaren 45 (kırkbeş) takvim günüdür. 3- İhalenin a)yapılacağı yer : GAZİLER CAD N0:331 YENİŞEHİR İZMİR b)tarihi ve saati : 03.0S :00 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sanatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat 4.1.5İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya serbest muhasebeci, yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve malı yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyini belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 50 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Yapım işlerinde İş Deneyiminde Değerlendirilecek Benzer İşlere Dair Tebliğin (C) Sıhhi Tesisat ve Mekanik Tesisat İşlerinin II. Grup Isıtma-Soğutma, Havalandırma ve İklimleme Tesisatı İsleri benzer iş kabul edilecektir Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: Makine veya Elektrik Mühendisliği 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir 6.İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açıktır 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk lirası) karşılığı İzmir Kuzey Bölgesi Genel Sekreterliği Dr Suat Seren Göğüs Hast.ve Araş. Hast.İhale Birimi adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İzmir Kuzey Bölgesi Genel Sekreterliği Dr Suat Seren Göğüs Hast.İhale Birimi adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 70 (yetmiş) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1 İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır. Sondakika: 24/7 Basın: Resmi İlanlar: de

4 SAYFA 4 SONDAKiKA GAZETESİ >>4 KONOM 24 Temmuz 2015 Cuma Yabancı yatırımcıların gözü Borsa İstanbul'da Şu anda bir netlik beklediklerini belirten Borsa İstanbul Genel Müdürü Tuncay Dinç, "Yabancı bir yatırımcı seçimlerden hemen sonra gelerek Borsa İstanbul'a ortak olmak istediğini bildirdi. Arkasından Amerika'ya gittik birkaç hafta önce. Orada da başka bir yatırımcı 'Biz de Borsa İstanbul'un paylarına sahip olmak istiyoruz' dediler" şeklinde konuştu Borsa İstanbul Genel Müdürü Tuncay Dinç, seçimlerden sonra 2 yabancı yatırımcının Borsa İstanbul'a ortak olmak istediğini açıkladı. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi temmuz ayı olağan toplantısı "Ekonomimizi ve Sanayimizi Güçlendirme Yolunda Borsa ve Sermaye Piyasalarının Sahip Olduğu Potansiyel ve Sunduğu Fırsatlar" ana gündemiyle gerçekleşti. Dinç, burada yaptığı konuşmada, geçen aylarda Borsa İstanbul'un paylarının yüzde 10'unun Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'na (EBRD) satışı ile ilgili ön anlaşma imzaladıklarını anımsattı. Söz konusu ön anlaşmanın Hazine ile SPK'nın onayına tabi olduğunu vurgulayan Dinç, söz konusu anlaşmayı seçimlerden hemen önce yaptıklarını hatırlattı. Yabancı bir yatırımcının seçimlerden hemen sonra gelerek k- endilerinin de Borsa İstanbul'a ortak olmak istediğini bildirdiği aktaran Dinç, şunları söyledi: "Arkasından Amerika'ya gittik bir kaç hafta önce. Orada da başka bir yatırımcı 'Biz de Borsa İstanbul'un paylarına sahip olmak istiyoruz' dediler. Kanuni olarak sene sonuna kadar bu işlemlerin hepsinin bitirilmesi lazım. Onun için buna, süre olarak ve zamanlama olarak bizim açımızdan şu anda başlarsak bitiremeyiz. Çünkü kendi süreçlerimiz artı Hazine onayı ve SPK onayı. Bunu tamamlayabileceğimizi zannetmiyoruz. A- ma hükümet kurulduktan sonra kanun değişikliği yapılırsa, çünkü SPK kanununda öngörülmüş bir şey var, zaman sınırı var. Eğer onu halledebilirsek biz de bunu yapmaktan memnun olacağız dedik. Bu şunu gösteriyor; bugün Türkiye'nin etrafına baktığımızda moral bozucu şeyler olabilir ama geleceğe baktığımızda Türkiye'nin çok iyi potansiyeli var ve bu potansiyeli belki bizden çok, dışarıdan bakan insanlar görüyorlar ve ileride Türkiye'de yer almak istiyorlar." Dinç, borsa için teknolojinin çok önemli olduğunu belirterek, "Borsa İstanbul'da saniyede 2 bin 500 emir işleyebilirken, yeni teknoloji ile birlikte saniyede 100 bin emiri aynı anda gerçekleştirebilir hale geleceğiz" dedi. BİST Özel Pazar'da şimdiye kadar 1 Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yllardır beklenen Perakende Yasası nın 29 Ocak 2015 tarihinde yürürlüğe girmesinin piyasalarda beklenen etkilerinin görülmediğini belirtti. Perakende Yasası çıktı ama esnaf ve sanatkar o- larak etkisini daha hissetmiyoruz. diyen Bendevi Palandöken, alışveriş merkezi (AVM) açılışlarının çığ gibi devam ettiğini söyledi. Palandöken, yazılı değerlendirmesinde, Sosyal alan olabilecek yerlere artık yan yana yapılmaya devam eden AVM lerin 2018 yılı itibariyle toplam sayısı 421 e, toplam alanı da 12,8 milyon metrekareye ulaşması bekleniyor. 25 bin metrekarelik AVM ler artık küçük ölçekli kalacak. Önümüzdeki süreçte, otel, rezidans, hipermarket, kültür merkezi ve AVM birleşiminden oluşan işlemin gerçekleştiği bilgisini veren Dinç, yabancı bir şirketin Türkiye'den bir şirketi satın aldığını anımsattı. Dinç, sermaye piyasaları yoluyla finansmanın çok daha u- cuz ve efektif olduğuna dikkati çekti. Sadece döneminde şirketler pay piyasasında gerçekleşen halka arzlar ve özel sektör borçlanma araçları ihracı yoluyla 100 milyar dolarlık kaynak sağlandığına işaret e- den Dinç, şunları kaydetti: "Seçimlerden önce bir Torba Kanun çıkarılmıştı. Orada şirketlerin nakdi sermaye artırımlarında vergisel bir avantaj getirildi. Bu, halka açık olmayan şirketler için Bakanlar Kurulu'- nun belirleyeceği faiz oranı üzerinden halka açık olmayan şirketlerde yüzde 50, halka açıklık oranı yüzde 50'nin üzerinde olan şirketlerde yüzde 100, halka açıklık oranı yüzde 50'nin üzerinde olmayan şirketlerde ise yüzde 75 şeklinde uygulanacak. Bu bankadan borçlanma ile karşılaştırdığınızda şirketlere ortalama yüzde 2 gibi bir maliyet avantajı sağlayacak ki ben bunun önümüzdeki dönemde halka arzları canlandıracağını düşünüyorum." devasa AVM'lerin art arda geldiğini göreceğiz. Bir an önce Perakende Yasası nın yönetmelikleri hazırlanarak. Piyasanın kuralları hayata geçirilmeli ifadelerini kullandı. AVM yapımının her sermayesi olanın yapacağı iş o- larak görülmesinin hem esnaf ve sanatkara hem de milli sermayeye zarar verdiğini açıklayan Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, açıklamasında şunları dile getirdi: Bazı bölgelerde AVM enflasyonu başladı. Bu güne kadar 47,5 milyar liralık yatırım yapılmış. (CİHAN) "Patronlar 'Kendi şirketimizin yönetimini başkasına mı vereceğiz' diyorlar" Dinç, Türk özel sektörüne halka arz çağrısı yapmalarının yanında Borsa İstanbul'un halka arzını ve kurumsallaşma sürecini de yerine getirdiklerini belirterek, çeşitli uluslararası işbirliği anlaşmaları imzaladıklarını söyledi. Seçim sonrası henüz hükumetin kurulamadığını ve koalisyon görüşmelerinin devam ettiğini anımsatan Dinç, Borsa İstanbul'un halka arzı ile ilgili, "Türkiye'nin içinde bulunduğu konjonktür gereği bu süreçleri biraz yavaşlatmış durumdayız. Şu anda bir netlik bekliyoruz. O netliği yakaladıktan sonra planlamamıza kaldığı yerden devam edeceğiz" diye konuştu. Mevcut şartlarda borsa yönetiminin Türk Sermaye Piyasası'nın yapısını küresel aktörlere anlatamadığını dile getiren Dinç, bunun yerine Türkiye'nin genel ekonomisinden bahsetmek zorunda kaldıklarını aktardı. D- inç,"bazen halka arz sözleşmesi olunca patronlar şöyle söylüyorlar, 'Kendi şirketimizin yönetimini başkasına mı vereceğiz' diyorlar. Halbuki özellikle SP- K'nın yürüttüğü çalışmalarla Türkiye'de şirketin kurumsallığının artması yönünde çok ciddi bir gayret var. Ve şu anda bağımsız üyeler yoluyla bu sağlanmaya çalışılıyor. Biz bunun içerisinde diyoruz ki, eğer Türkiye'yi bilen dışarıdan bir gözü bu işin içerisine katarsak şirketin geleceğe ilişkin vizyonunu hazırlama ve hedeflerinin belirlenmesi noktasında katkı sağlar" değerlendirmesinde bulundu. Bahçıvan: Sanayiciler sermaye piyasasına entegre olmalı! İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, sanayi Buğday üreticisi Sivas'ta umutlu, Balıkesir'de üzgün Yurdun çeşitli bölgelerinde etkili olan yağışlar, Sivas'taki buğday üreticilerini umutlandırırken, Balıkesir'deki çiftçilerde hayal kırıklığı yarattı. Hububat üretiminin önemli merkezlerinden Sivas'ta çiftçiler hasada hazırlanıyor. Yaklaşık 3 milyon dekarlık alanda buğday üretilen Sivas'ta kuraklık yüzünden geçen sene verim kaybı yaşayan çiftçiler, bu yıl zamanında ve yeteri kadar yağışın olması sayesinde hem rekoltede hem de kalitede çifte sevinç yaşamayı bekliyor. Sivas Ziraat Odası Başkanı Hacı Çetindağ, bu yıl il genelinde buğday rekoltesinde ciddi bir artış yaşanacağını söyledi. Bahar aylarının, rekolte yüksekliğinin işaretlerini verdiğini belirten Çetindağ, yaklaşık 10 gün sonra hububat hasadının başlayacağını anlattı. Buğdayda yüksek rekolte beklentisinin yanı sıra kalitenin de iyi o- lacağını dile getiren Çetindağ, şöyle devam etti: "Geçen sene kuraklıktan dolayı Sivas'ta 497 bin ton buğday üretimi alanında faaliyet gösteren şirketlerin finansman sorununu daha sağlıklı karşılayabilmeleri için sermaye piyasalarına entegre olmalarını istedi. Bahçıvan, bu ay "Ekonomimizi ve Sanayimizi Güçlendirme Yolunda Borsa ve Sermaye Piyasalarının Sahip Olduğu Potansiyel ve Sunduğu Fırsatlar" konu başlığı ile düzenlenen İSO Meclis Toplantısı'nda gündeme ve Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmeler yaptı. Şanlıurfa ve Adıyaman'daki terör saldırılarını kınayan Bahçıvan, terör saldırılarını lanetlediklerini belirterek, "Bu acılı ve zorlu süreci ancak el ele vererek aşabiliriz" dedi. Sanayi çevreleri için sermaye piyasalarının önemli bir finansman sağladığını belirten Bahçıvan, "Üretime o- daklı yeni ekonomi anlayışının yoğun şekilde tartışıldığı bir dönemden geçerken ekonomimizi ve sanayimizi güçlendirme y- olunda sınırlı finansal kaynakların neden olduğu engelleri aşmak biz sanayiciler için son derece önemli. Mali piyasaların diğer unsuru olan bankalarla kıyaslandığında, sermaye piyasalarında tasarrufların yatırımlara dönüşmesi doğrudan ve daha düşük maliyetlerle gerçekleşebiliyor" ifadelerini kullandı. Birçok araştırmanın, aktif ve sağlıklı işleyen sermaye piyasalarının, uzun vadeli sürdürülebilir büyümenin en önemli itici güçlerden biri olduğunu söyleyen Bahçıvan, "Biz sanayicilerin sermaye piyasası kuruluşlarıyla yakın ilişkiler içinde olmamız, en fazla ihtiyaç duyduğumuz konuların başında geliyor" değerlendirmesini yaptı. Kısa bir süre önce açıklanan birinci ve ikinci İSO 500 verilerinde, sanayi şirketlerinin yüksek borç/özkaynak oranları ile faaliyet yürüttüklerini hatırlatan Bahçıvan, Türk sanayi şirketlerinin esas faaliyetlerinden elde ettikleri kazanımların neredeyse yarısına yakınını finansal giderlere harcadıklarını aktardı. Türkiye'de uzun zamandır kısır tartışmalar yaşandığını belirten Bahçıvan, ekonomiye yeni bir ivme kazandırma gerekliliğinin öne çıktığını anlattı. Türk lirası bir aylık kazancını bir günde geri verdi Bölgedeki kaos nedeniyle Türk lirasının sıkıntılı günler yaşadığını belirten Alan Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Yeliz Karabulut, "Jeopolitik risklerin tekrar gündeme gelmesi son 1 ay içinde dolar karşısında en çok değer kazanan para birimi olan TL'nin bir aylık kazancını bir günde geri vermesine sebep oldu" dedi. Karabulut, Suruç'taki terör saldırısıyla birlikte Türkiye'nin bölgesindeki jeopolitik risklerin yeniden gündeme geldiğini söyledi. Son 1 ay içinde dolar karşısında en çok değer kazanan para birimi olan TL'nin bir aylık kazancını bir günde geri verdiğini dile Perakende yasası hayata geçmiş değil, AVM açılışları çığ gibi getiren Karabulut, "Piyasalar tam İran ile P5+1 ülkelerinin anlaşmasının ardından Türkiye eksenli olumlu etkileri ölçüp tartmaya başlamışken jeopolitik risklerin sürdüğü akla geldi. Bu, önümüzdeki dönemde TL üzerinde zaten mevcut olan negatif görünümü destekleyebilir" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin savaşların sürdüğü Orta Doğu coğrafyasındaki fırsatları elinde olmayan sebeplerden yeterince değerlendiremediğini anlatan Karabulut, bu gelişmelerin TL'de aşağı yönlü hareketlere neden olabileceğini söyledi. Karabulut şöyle devam etti: "Gelişmekte olan ülke para birimleri arasında TL'nin dolar karşısındaki kırılganlığı savaş bölgesine uzak olan ülke para birimlerinden daha fazladır. Her ne kadar ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz artışı ve iç piyasadaki siyasal belirsizlikler parite üzerinde daha etkili olacak gibi görülse de Orta Doğu'daki gerilimin sürmesi de Türkiye'nin ihracatında artışın önündeki önemli bir engeldir. Ayrıca Türkiye'deki TL cinsinden varlıkların yüzde 60'tan fazla bir kısmına sahip olan yabancı yatırımcı da, Orta Doğu'daki savaş ortamının Türkiye'ye sıçrama riskini göze almayarak tasarruflarını daha güvenli limanlara yönlendirebilir. Dolar/TL paritesinde önümüzdeki dönemde Fed'in faiz artışı ve Türkiye'deki siyasi belirsizlikle birlikte jeopolitik riskler de yakından takip edilmeli." İntegral Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Beste Naz Süllü de Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden son dönemde alınan acı haberlerin tüm Türkiye'yi yasa boğduğunu belirterek, gelişmelerin ekonomiye etkilerini yorumladı. Çözüm süreci sonrasında uzunca bir aranın ardından yaşanan gelişmelerin jeopolitik riskleri artırdığını belirtti. yapıldı. Bu yıl ise 600 bin ton civarında bir rekolte tahmin ediyoruz. Rekoltenin yanı sıra kalitenin olması, sünenin olmaması, proteinin yüksek olması ekonomimize çok büyük katkı sağlayacak. Daha önce hava şartlarının düzgün gitmemesinden dolayı verimde ve kalitede düşüş yaşandı. Dolayısıyla çiftçilerimiz ekonomik olarak sıkıntı yaşadı. Bu yıl fiyatlarımız rekolte ve kalite bakımından aradaki farkı kapatacak." Buğdayın bu sene kaliteli olması dolayısıyla il dışından tüccarların Sivas'a geldiği bilgisini veren Çetindağ, "Sivas, Türkiye'nin buğday üretiminin yaklaşık yüzde 20'sini karşılayan bir ilimiz. Konya'dan sonra en çok buğday üretimi Sivas'ta. Sivas'tan genellikle Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu illerine buğday satılıyor. Rekoltenin beklenen gibi olması durumunda İran, Suriye, Ukrayna ve Irak gibi ülkelere buğday ihraç edebiliriz" dedi. FASULYE üreticisi umutlu Türkiye'nin önemli fasulye üretim merkezlerinden Nevşehir'in Derinkuyu ilçesinde, 45 bin dekar alanda 180 bin ton rekolte bekleniyor. Derinkuyu Ziraat Odası Başkanı Ömer Yılmaz, ilçede geçen yıl 40 bin dekar alanda fasulye ekimi yapıldığını, bu yıl ise ekim alanının 45 bin dekara çıkarıldığını ifade etti. Nevşehir'in en geniş ve düz topraklarına sahip Derinkuyu Ovası'ndaki taze fasulyeden bu yıl 180 bin ton civarında üretim beklendiğini bildiren Yılmaz, iklim özellikleri sayesinde kalitesi dolayısıyla Derinkuyu fasulyesinin tercih edildiğini söyledi. İlçede dekar başına ortalama 400 k- ilogram fasulye üretiminin gerçekleşeceğini anlatan Yılmaz, "180 bin ton civarında fasulye rekoltesi olacağı beklentisi içindeyiz. Yağmurlar bol yağdı. Bu yıl fasulyeden iyi verim bekliyoruz dekar civarında az verimli fasulye alanları olabilir" dedi. Bu aylarda yapılması beklenen hasadın da yağışlar dolayısıyla geciktiğini dile getiren Yılmaz, bir ay içinde fasulye hasadına başlanacağını kaydetti. Yılmaz, bazı üreticilerin zarar gören mahsullerin yerine tekrar fasulye ektiğini, çiftçilerin kaliteli fasulye yetiştirdikleri için fasulye hasadından umutlu olduklarını sözlerine ekledi. Emeklilere fark ödemesi yapılacak Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) e- mekli sandığı emekli, malullük, vazife malullüğü, dul veya yetim aylığı alan 2 milyon 14 bin 79 kişiye, fark ödemesi yapacağı bildirildi. SGK Başkanlığından yapılan açıklamada, kurumdan (5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun mülga hükümlerine göre-4/1-c) emekli, malullük, vazife malullüğü, dul veya yetim aylığı alan 2 milyon 14 bin 79 kişinin, 1 Temmuz 2015'ten geçerli olmak üzere aylıklarının fark tutarının ödeneceği belirtildi. Söz konusu kişilerin ödemelerinin, 2015 yılı ağustos ayı içinde, ilgili banka ve PTT şubelerinden, aylıklarını aldıkları gün itibariyle yapılacağı ifade edildi. Ödeme takvimine ilişkin açıklamada, şunlar kaydedildi: "Aylıklarını üçer aylıklar halinde alanlardan; birinci grupta mayıs-haziran-temmuz döneminde aylık alanlara, temmuz ayı olmak üzere bir aylık tutarında, ikinci grupta haziran-temmuz-ağustos döneminde aylık alanlara, temmuz ve ağustos ayları olmak üzere iki aylık tutarında, üçüncü grupta temmuz-ağustos-eylül döneminde aylık alanlara, temmuz, ağustos ve eylül ayları olmak üzere üç aylık tutarında, aylıklarını her ay alanlara, temmuz ayına ait bir bir aylık tutarında aylık farkı tahakkuk ettirilmiştir. Kurumumuz, emekli sandığı, emekli, malullük, vazife malullüğü, dul veya yetim aylığı alan 2 milyon 14 bin 79 kişiye, 220 milyon 342 bin 127 lira 85 kuruş fark ödemesini yapacaktır."

5 SAYFA 5 SONDAKiKA GAZETESİ >>5 EKONOMİ Temmuz Şubat Perşembe Cuma Kamu-Sen toplu sözleşmede yüzde zam istedi Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, toplu sözleşme taleplerini açıkladı. Koncuk, 2016 yılında yüzde 22 zam ve taban aylığa net 100 TL, 2017 de ise yüzde 20 zam ve taban aylığa net 150 TL istiyoruz. dedi Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, toplu sözleşme taleplerini genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında açıkladı. Koncuk, kamu görevlilerinin ve emeklilerinin yıllarında alacakları maaş zamlarının, sosyal ve özlük haklarının belirleneceği 3. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri'nin 3 Ağustos Pazartesi günü başlayacağını hatırlatarak, Türkiye Kamu-Sen'in, 2016 ve 2017 yıllarını kapsayan toplu sözleşme süreciyle ilgili çalışmalarını tamamladığını kaydetti sayılı Kanunun 32. maddesi ile yerel yönetimlerde çalışanlar için getirilen sosyal denge sözleşmelerinin yerel yöneticilerin keyfiyetine bırakılması neticesinde bazı belediyeler sosyal denge sözleşmesi imzalarken bazılarının imzalamadığını söyleyen Koncuk, Farklı belediyelerde imzalanan sözleşmelerin tutarları da farklı olduğu için kamudaki ücret adaleti ortadan kalkmaktadır. Bu nedenle sosyal denge sözleşmelerinin zorunlu hale getirilmesi ve gerçekleştirilecek hizmet kolu toplu sözleşmeleri ile tüm memurların sosyal denge sözleşmesinden faydalanması sağlanmalı. diye konuştu. Çalışanlara, masa başında hazırlanan enflasyon hedefi doğrultusunda ücret artışı yapıldıktan sonra çalışanların ve vatandaşların gerçek enflasyon karşısında kaderiyle baş başa bırakılmasının kabul edilemeyeceğini vurgulayan Koncuk, konuşmasına şöyle devam etti: Yıllardır, vatandaşlarımızın zorunlu olarak tükettiği mal ve hizmet fiyatlarındaki artışlar, memur maaşları için temel kabul edilen enflasyon o- ranının üzerinde gerçekleşmekte. Kamu çalışanlarının ücretleri mal ve hizmet fiyatlarında yaşanan artışlar karşısında her yıl erimekte. Yıllardır Avrupa Birliği ne göre daha Avrupa otomotiv pazarı 6 ayda yüzde 8,2 büyüdü Avrupa'da otomotiv satışları 2015 yılı ocak-haziran döneminde yüzde 8,2 artış kaydetti. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) tarafından Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği'nin (ACEA) 2015 yılı haziran ayı Avrupa otomotiv pazarı verileri açıklandı. Açıklamaya göre, AB (28) ve Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkeleri toplamında otomotiv pazarı bu yılın ilk 6 ayında 2014'ün aynı dönemine kıyasla yüzde 8,2 büyüyerek 7 milyon 414 bin 958 adet seviyesinde gerçekleşti. Geçen yılın aynı döneminde ise toplam 6 milyon 853 bin 139 adet satış yapılmıştı. Avrupa otomotiv pazarında söz konusu dönemde en fazla daralma yüzde 5,4 ile Lüksemburg'da, yüzde 3,5 ile Finlandiya'da, yüzde 3 ile Avusturya'da ve yüzde 1,8 ile E- stonya'da görüldü. İlk altı ayda Avrupa'da otomotiv satışlarını en çok artıran ilk üç pazar arasında yüzde 37,7 ile İzlanda, yüzde 32,8 ile Portekiz ve yüzde 25,4 ile İrlanda yer aldı. Haziran ayında ise AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamında otomotiv pazarında satışlar 2014 yılının aynı ayına göre yüzde 14,8 artarak 1 milyon 413 bin 911 seviyesine ulaştı. Geçen yılın haziran ayında 1 milyon 232 bin 68 adet satış gerçekleşmişti. Avrupa otomotiv pazarında haziran ayında en fazla daralma yüzde 14 ile İrlanda'da ve yüzde 2,5 ile Finlandiya'da yaşandı. Haziranda Avrupa'da otomotiv satışlarını en çok artıran ilk üç pazar yüzde 33,9 ile Portekiz, yüzde 31,1 ile İzlanda ve yüzde 30,1 ile Litvanya olarak sıralandı. Türkiye, 2015 yılı ilk altı ayında yüzde 45,21 artışla Avrupa otomotiv satışları sıralamasında 6. ülke olarak yer aldı. ucuz olmasıyla avunduğumuz ülkemizde gıda fiyatları son 10 yılda Avrupa ya göre yüzde 20 daha fazla pahalanmış ve aramızdaki fark kapanma noktasına gelmiş ama Avrupa daki memurlarla Türk memur arasındaki 2,5 katlık maaş farkı kapatılmadı. Türkiye ekonomisi 2002 yılından beri reel o- larak yüzde 75 büyürken memur maaşlarındaki erime yüzde 17,3 e ulaşmış; gelir dağılımı daha da bozuldu. Koncuk, konfederasyon olarak 657 sayılı Kanunun 4. maddesinin B ve C fıkraları uyarınca çalıştırılan sözleşmeli ve geçici personel ile vekil ebe, hemşire, imam, aile sağlığı merkezlerinde görev yapan kamu dışı sağlık personeli ve usta öğreticilerin memur kadrolarına geçirilmesinin öncelikli talepleri olduğunu söyledi. ' YILLARINDA 2 BİN TL ZARAR EDİLDİ' Koncuk, 2016 ve 2017 yıllarının maaş zammı belirlenmeden önce 2013 yılında gerçekleştirilen toplu sözleşmenin fiyasko olduğunu ve yaralarının sarılması gerektiğini söyledi. Koncuk, memur ve emeklilerin ekonomik o- larak kaybolan yıllarını istediklerini dile getirdi. Konfederasyon tarafından Ar-Ge çalışması yapıldığını kaydeden Koncuk, verileri şu şekilde açıkladı: 2014 ve 2015 yılarında toplu sözleşme faciasından dolayı ortaya çıkan bu zararın toplamda 2 bin TL olduğu h- esaplandı. Biz de 2014 ve 2015 yıllarındaki kayıplarımıza mahsuben, 2016 yılı içinde 4 eşit taksitte ödenmek üzere bir defaya mahsus toplam 2 bin TL telafi ödemesi istiyoruz. Telafi ödemesinin kalıcı olması için 2016 O- cak ayından itibaren yüzde 5+5; toplam yüzde 10 telafi zammı verilsin. Telafi ödemesi yapıldıktan sonra 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin talepleri olduğunu kaydeden Koncuk, bu taleplerini de şöyle açıkladı: Ocak 2016 itibarı ile yüzde 10 telafi zammına ek olarak, kamu görevlilerine ve emeklilere 2016 yılının birinci ve ikinci altı aylık dilimlerinde yüzde 6 + yüzde 6 oransal ve Ocak ayından itibaren taban aylığa 100 TL net seyyanen artış yapılmalı. Bu yolla 2014 ve 2015 kayıplarının telafisi için öngörülen yüzde 10 luk artışla birlikte 2016 yılının ilk altı ayında yüzde 16; ikinci altı ayında yüzde 6 zam yapılarak, memur ve emekli maaşlarının 2016 yılının tamamı için toplamda oransal olarak yüzde 22 artışa ulaşılması ve ayrıca Ocak ayında taban aylığa yapılacak net 100 TL artışla yüksek maaş alanlarla düşük maaş alan personel arasındaki farkın kapatılması hedeflendi yılı için ise O- cak 2017 de tüm kamu görevlilerinin ve e- meklilerinin maaşlarına yüzde 10 oransal artış ve taban aylığa seyyanen 150 TL zam; Temmuz 2017 de de ilaveten yüzde 10 zam yapılmalı yılının tamamı için yıllarındaki zararların telafisi de dahil yüzde 22 artış ve taban aylığa seyyanen 100 TL net zam; 2017 yılının tamamında ise yüzde 20 artış ve taban aylığa seyyanen 150 TL net zam. 'İSTİSMARI ÖNLEMEK İÇİN SÖZLÜ SINAV KALDIRILMALI, YAZILI SINAV YAPILMALI' Görevde yükselmelerde her türlü istismara açık olan sözlü sınav uygulamasının kaldırılmasını, bu tür atamaların objektif bir şekilde gerçekleştirilecek yazılı sınavlar aracılığıyla yapılmasını istediklerini belirten Koncuk, diğer hususlarda iyileştirme talebinde bulundu. Sendikanın bu taleplerinden bazıları şunlar: Zorunlu rotasyon uygulamasına son verilmesin, kalkınmada öncelikli yörelerde çalışan personel için mahrumiyet yeri ö- deneği gibi teşvikler getirilsin. Vatani görevini yapmak üzere ya da doğum yapması nedeniyle ücretsiz izne ayrılan kamu görevlilerinin sosyal güvenlik primleri kurumları tarafından yatırılmaya devam etmesi, söz konusu personele izinleri süresince maaşlarının ¼ ü oranında destek ödemesi yapılması, mobbing uygulamasına maruz kalan personelin korunmasına yönelik yasal düzenleme yapılması, engelli personelin daha kolay hizmet üretebilmeleri için görevleri ile ilgili gerekli araç ve gereçlerin alınması; engelli personele engel durumunu artıracak görevlendirme yapılmaması. Koncuk, 2016 yılı için kamu görevlilerine uygulanacak zam ve talimatlar konusundaki mali talebi; telafi zammı, refah ücreti ve büyüme payı dâhil olmak üzere en düşük dereceli memur maaşı için 538,43 TL; ortalama memur maaşı için 680,77 TL 2017 yılında ise en düşük dereceli memura 658,4 TL ortalama memur maaşına ise 813,48 TL zam içermekte. dedi. (CİHAN) ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Janet Yellen'in geçen hafta yaptığı açıklamada bu yıl içerisinde kademeli olarak faiz artışı yapılabileceğini ifade etmesi ve doların küresel piyasalarda hem emtia hem de diğer para birimlerine karşı değer kazanması, TCMB'nin temkinli duruşunu sürdürmesine neden oluyor. Analistler, haziran ayı yıllık enflasyonun yüzde 7'ye yakın bir seviyeye inmesinin TCMB'nin elini rahatlattığını, petrol ve gıda fiyatlarının da enflasyona gelecek dönemde pozitif katkı sağlayacağını belirtiyor. Siyasi ve jeopolitik belirsizliğin artması durumunda TL'nin o- lası değer kayıpları yaşaması durumunda Merkez Bankası'nın sıkı duruşu devam ettirebileceğini dile getiren analistler, aksi durumda ise ılımlı gevşeme yaşanabileceğini kaydediyor. Odeabank Başekonomisti İ- nanç Sözer, Merkez Bankası'nın bu ay politika duruşunu değiştirmesini beklemediğini ifade ederek, "Önümüzdeki dönemde ise ABD Merkez Bankası'nın yılın geri kalanında sınırlı da olsa faiz artıracağı yönündeki beklentimiz ve süregelen makroekonomik riskler, TCMB'nin faiz indirimi için manevra alanı olmadığına işaret etse de; TL'de anlamlı bir değerlenme olması halinde öncelikle likidite politikasıyla olmak üzere TCMB'nin politika duruşunda ılımlı bir gevşeme görülebilir" değerlendirmesini yaptı. Hazirandaki tahminlerine paralel olarak gıda fiyatlarındaki düzeltme sayesinde yıllık manşet enflasyonun yüzde 8,1'den yüzde 7,2'ye gerilediğini, çekirdek enflasyon ise yüzde 7,5 ile değişmediğini anımsatan Sözer, temmuz ayında ise baz etkisinin de katkısıyla manşet enflasyonun yüzde 6,8 ile 26 ayın en düşüğüne inebileceğini, ancak çekirdek enflasyondaki iyileşmenin oldukça sınırlı kalarak yüzde 7,5'ten yüzde 7,2'ye gerilese de halen görece yüksek seyrini koruyacağını tahmin ettiklerini vurguladı. Enflasyonun görece yüksek seyrederken, iç talebin ılımlı bir şekilde toparlanmaya devam etmesinin zorlu küresel ekonomik koşullara rağmen Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir büyümede geldiği noktayı göstermesi açısından dikkate değer olduğunu belirten Sözer, her ne kadar riskler artmış olsa da 2015 yılında Türkiye ekonomisinin yüzde 3,4 büyüyeceğini, enflasyonun ise yüzde 6,8 ile yılı tamamlayacağını öngördüklerini söyledi. Sözer, süregelen belirsizlikler ışığında riskleri sınırlamak adına TCMB'nin mevcut politika duruşunu korumasının daha yararlı olacağını sözlerine ekledi. Erste Securities İstanbul Başekonomisti Nilüfer Sezgin ise Fed'in faiz artırımlarından dolayı Türkiye'nin dış finansman ihtiyacı en büyük ülkelerden biri olması sebebiyle TL varlıklarda negatif ayrışmaya sebep olabileceğini ifade etti. Bunun da TL'de değer kaybı ve genel faiz seviyelerinde yükselişe sebep olabileceği öngörüsünü aktaran Sezgin, "Önümüzdeki dönemde Merkez Bankası'nın en azından faiz koridorunun üst tarafını artırmak gibi bir ihtmali ortaya çıkabilir. Ancak, Türk lirasının zaten politik belirsizlikler sebebiyle bu sene başından beri en fazla değer kaybeden gelişmekte olan ülke para birimleri arasında yer alması bu baskıyı sınırlayabilir" dedi. "Bizim beklentimiz bu sene herhangi bir faiz değişikliğine gidilmemesi, ancak temkinli duruşun sürdürülmesidir" diyen Sezgin, bu çerçeveye bardağın dolu tarafından bakıldığında ise iç politikada yaşanabilecek olumlu gelişmeler ve belirsizliklerin azalması TL'nin benzerlerinden daha iyi performans göstermesine ve Fed politikaları gibi baskıları nispeten daha hafif atlatmasına yardımcı olabileceğini kaydetti. Merkez Bankası'nın bu ay da faizde herhangi bir değişikliğe gitmesini beklemediklerini kaydeden Sezgin, her ne kadar manşet enflasyonun hazirandan sonra temmuz ayında da belirgin bir düşüş göstermesi mümkün olsa da çekirdek enflasyondaki iyileşmenin temmuz ayında çok daha sınırlı olacağını tahmin ettiğini belirtti. Çekirdek enflasyonun yüzde 7,3 civarına gerileyebileceğini hesapladığını söyleyen Sezgin, şu değerlendirmeleri yaptı: "Bu seviye, hala Merkez Bankası için yüksek kalacaktır ve temkinli bir yaklaşımın korunması gerekecektir. Bir sürpriz ihtimalini düşük görmekle birlikte, kararla birlikte yayımlanacak metnin piyasaya yön vermede belirleyici o- lacağını düşünüyorum. Eğer son dönemde kurda izlenen görece güçlü performans, uzun vadeli getirilerin istikrarlı seyri ve petrol fiyatlarındaki gerileme gibi enflasyon Bakanlık taklitçileri açıkladı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, et ve süt ürünleri, takviye edici gıdalar ve benzer ürünler, zeytinyağı, bal, alkolsüz ve alkollü içecekler, kahve, çikolata ve tahin üretiminde taklit ve tağşiş yapan işletmeler ve ürünlerini açıkladı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının internet sitesinde yer alan duyuruya göre, yapılan kontroller sonucunda süt ve süt ürünlerinde taklit ve tağşiş yaptığı kesinleşen 35 gıda işletmesi ve bu işletmelerin ürettiği 18'i yoğurt, 46'sı peynir, 8'i tereyağı, 1'i kaymak olmak üzere 73 parti ürüne ait bilgileri kamuoyu ile paylaştı. Süt ürünlerinde bitkisel yağ, nişasta tespit edildi. Bunun yanı sıra, et ve et ürünlerinde de laboratuvar tahlilleri sonucunda taklit ve tağşiş yaptığı kesinleşen 51 gıda işletmesi ve bu işletmelerin ürettiği aralarında köfte, dana eti, sucuk, dana kavurma, kıyma, beyti kebap, kıymalı börek, pide harcı, döner, tavuk kıymanın bulunduğu 59 parti ürüne ait bilgiler duyuruldu. Örnek o- larak köftede at eti, Adana kebapta kanatlı eti, kıymada sakadat, sucukta da deri dokusu tespit edildiği aktarıldı. Açıklamada, takviye edici gıdalar ve benzer ürünlerde de, kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş, değiştirilmiş gıdaları üreten veya satan 21 gıda işletmesi ve bu işletmelerin ürettiği 28 ürüne ait bilgiler de yer aldı. Merkez Bankası temkinli duruşunu sürdürebilir Ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) temmuz ayı toplantısında faiz oranlarında herhangi bir değişiklik yaşanmayacağını ve temkinli duruşun devam edeceğini öngörüyor. açısından kısmi rahatlama getiren unsurlara fazla vurgu yapılarak aşırı güvercin bir ton olursa, TL baskı altında kalabilir ve uzun vadeli getirilerde yön yukarı dönebilir." Manşet enflasyondaki düşüşün Merkez Bankası'na ortalama fonlama maliyetini daha da düşürebilmesine olanak tanıyabileceğine dikkati çeken Sezgin, Merkez Bankası ortalama fonlama maliyetini enflasyonun biraz üzerinde tutmak şeklinde bir sözlü yönlendirme yaptığını ve temmuz ayı enflasyon verisinin kendi beklentileri doğrultusunda gerçekleşmesi durumunda ortalama fonlama maliyetinde belirgin bir düşüşe alan açılacağı anlamına geleceğini i- fade etti. "Faiz indirimi için TL'nin daha iyi performans sergilemesi gerekiyor" Rabobank Gelişmekte Olan Piyasalar Kur Stratejisti Piotr Matys ise TCMB'nin politika faizinde ve faiz koridorunda herhangi bir değişikliğe gitmeyeceği öngörüsünde bulundu. Chia, Malatya'yı sevdi Ana vatanı Güney Amerika olan ve uzun süre tok tutması dolayısıyla yurtdışında diyet yapanların gözdesi haline gelen "chia" bitkisinin, Malatya'nın Kuluncak ilçesindeki deneme ekiminde başarılı sonuçlar alındı. Kuluncak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Mikail Ercan, kaymakamlık tarafından başlatılan ürün çeşitliliğini arttırma projesi kapsamında bir dekarlık alanda chia bitkisi yetiştirdiklerini söyledi. Kayısının hem ilçeleri hem de Malatya için çok önemli bir ürün olduğunu ancak yaşanan don olayları sonrasında ilçede farklı ürünlerin yetiştirilmesi için bazı çalışmalar yapmaya karar verdiklerini anlatan Ercan, bu kapsamda deneme a- macıyla chianın ekimini yaptıklarını ve bitkiyi başarıyla yetiştirdiklerini belirtti. Tohumları bir firma aracılığıyla getirttiklerini anlatan Ercan, "Tohumları getirttiğimiz firma dahil olmak üzere yaptığımız araştırmalarda Türkiye'de ekim yapıldığına rastlamadık. Bu bizim için bir ilk olacak. İlk kez yetiştirmiş olduk. İlk e- tapta bu çalışmaya Kuluncak'ta bir dekarlık alanda başladık. 45 kilogramla 120 kilogram arasında değişen verim bekliyoruz. Biz burada 60 kilogram gibi bir verim alabilirsek kendimizi bu anlamda başarılı kabul edeceğiz" diye konuştu. Chianın Güney Amerika ülkelerinde özellikle Arjantin, Peru ve Ekvator ülkelerinde yoğun olarak yetiştirildiğini kaydeden Ercan, "Türkiye içinde özellikle yeni yeni meşhur olmaya başlayan daha doğrusu yeni yeni ismi anılmaya başlayan bir ürün" dedi. Bitkiden elde edilen tohumun özellikle sporcular ve diyet yapanlar tarafından tercih edildiğini vurgulayan Ercan, şöyle konuştu: "İçerisinde çok y- oğun omega 3 var. En büyük özelliği kalsiyum oranı çok yüksek. İçerisinde 8 çeşit amino asit barındırıyor. Balık kadar omega 3 barındırıyor. Bu çok önemli özellik. Çünkü birçok tohumda bunu göremiyorsunuz. Beraberinde lif o- ranı yüksek ve tohumlarının yapısı çok küçük, su oranı bol bu yüzden de doygunluk hissi uyandırıyor.

6 SAYFA 6 ACİL TELEFONLAR İtfaye 110 AKS Acil Yardım 112 Polis İmdat 155 Elektrik Arıza 186 Jandarma İmdat 156 İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 YANGIN TELEFONLARI İzmir 110 Karşıyaka Kadifekale Bornova Bostanlı Buca Karabağlar Çamdibi Çiğli Balçova Evka Evka Gaziemir Hatay Narlıdere Güzelbahçe HASTANE TELEFONLARI -Devlet Hastaneleri- Aliağa N.S. İşgören Alsancak Alsancak Acil Servis Ağız ve Diş Sağlığı Alsancak Diş Hast Atatürk Devlet Behçet Uz Bornava Dev. Hast Bozyaka Eği. Hast Buca S.D. Hastanesi Çeşme A. Çizgenakat Foça Göğüs Hastanesi Konak Diş Hastanesi Karşıyaka Çiğli Dev. Hastanesi Menemen Dev. Hast Nejat Hepkon Seferihisar Hastanesi Selçuk Dev. Hast Urla Dev. Hastanesi Tepecik Dev. Hast Belediye Hastaneleri- Eşrefpaşa Bel. Hast Özel Hastaneler- Anadolu Tıp Merkezi Agora Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Atakent Tıp Merkezi Atagöz Göz Hastalıkları Atafizik, Fizik Ted. Mer Batıgöz Hastanesi Bornova Tıp Merkezi v Bornova Özel Tıp Mer Bornova Özel Sağlık Tıp Merkezi Buca Tıp Merkezi Buca Sağlık Merkezi Central Hospital Can Tıp Merkezi Caner Göz Merkezi Çağdaş Tıp Merkezi Çankaya Tıp Merkezi Çesav Tıp Merkezi Çeşme Sissus Has Çınarlı Hastanesi Çiğli Özel Sağ Diyabet Hastanesi Diamed Dah. Dal Mer Doğa Tıp Mer Dr. Sıhhat Tıp Merkezi Efes K.B.B. Merkezi Ege Sağlık Hastanesi Ege Tüp Bebek Merkezi Egeria Çocuk Sağlık Hastanesi Dal Merkezi Ekol K.B.B. Dal Mer Ekol K.B.B. Şube El ve Mikro Cerrahi Gazi Kent Tıp Merkezi Gaziemir Tıp Merkezi Hayat Hastanesi İzmir Hastanesi İrenbe Tüp Bebek Mer Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi İzmir Üniversitesi nden anlamlı destek SONDAKiKA GAZETESİ >> 6 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe 24 Temmuz 2015 Cuma Almanya ile Manisa organik üretim için ortaklaşa çalışacak zmir Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği tarafından düzenlenen Organik Çekirdeksiz Üzüm Çalıştayı'nda konuşan Manisa Gıda Tarım ve Hayvancılık l Müdür Vekili Metin Öztürk, "Organik üretim artık dünya genelinde kabul gördü. Bu açıdan Türk-Alman Projesi çok önemli" dedi HİKMET DAĞTEKİN Türk organik çekirdeksiz üzümünün dünya piyasasında rekabet gücünü artırmak amacıyla Türkiye ve Almanya nın çift taraflı işbirliği projesi çerçevesinde gerçekleşecek olan ve İzmir Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği tarafından düzenlenen Organik Çekirdeksiz Üzüm Çalıştayı Manisa Bağcılık Araştırma İstasyonu Müdürlüğü nde yapıldı. İki gün boyunca süren çalıştaya, Manisa Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdür Vekili Metin Öztürk, Bağcılık Araştırma İstasyonu Müdürü Akay Ünal, İzmir Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Atila Ertem, Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü Organik Tarım Koordinatörü Dr. Aysen Alay Vural, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesinden Prof. Dr. Ahmet Altındişli, Prof. Dr. Ela Atış, Ege İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Üyesi Şemsettin Özgür ve Manisa Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap ile kamu kurum ve kuruluş temsilcileri katıldı. Çalıştayın açılışında konuşan Manisa Bağcılık Araştırma İstasyonu Müdürü Akay Ünal, çalıştayın Bakanlık yetkililerini, üniversite araştırma görevlilerini ve organik tarım sektör temsilcilerini bir araya getirdiğinden dolayı çok önemli olduğunu vurgulayarak, Bakanlık yetkilileri, üniversitelerde bağcılık konusundaki uzman araştırmacılar, üretici temsilcileri ve organik bağcılık sektöründe bulunan şirketlerin yetkililerinin katılımıyla gerçekleştirilecek olan bu iki günlük çalıştayda çok önemli sonuçların alınacağını umuyoruz. Amacımız, özel sektörün ve çiftçilerin ihtiyaçlarını öğrenmek, araştırma projelerinde ortaklaşa olarak öncelikleri ve uygulamaları belirlemek ve çekirdeksiz üzüm ile ilgili araştırmalara yönelik bilgi paylaşımlarını sağlamaktır dedi. Manisa Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdür Vekili Metin Öztürk ise yaptığı konuşmasında üzümün Manisa için çok önemli bir üretim kaynağı olduğunu belirterek, Çekirdeksiz kuru üzüm denildiğinde aklımıza gelen ilk il Manisa oluyor. Manisa, Türkiye nin yüzde 94 lük üzüm üretimini karşılayan büyük bir kapasiteye sahip. Tabi bu durum da önemli bir sorumluluğu arkasından getiriyor. Sektör temsilcileri ve diğer kamu kurum ve kuruluş yetkilileri paydaşları ile yapmış olduğumuz bu tür çalıştaylar konu bağcılık olduğunda bizim için çok önemli bir yer tutuyor. Manisa olarak gerek üzüm konusunda gerekse organik tarım konusunda ciddi çalışmalar içerisindeyiz. Paylaştıkça daha değerli ve daha büyük işler çıkacağının da bilincindeyiz dedi. Manisa nın organik tarımdaki yerine de değinen Öztürk, Manisa olarak organik tarımda 2013 yılında 1090 organik tarım yapan işletmeye, 66 bin dekarlık alan için 4 milyon 122 bin TL organik tarım desteklemesi yapıldı. Yine 2013 yılı verilerine göre ilimizde 22 bin 460 dekar organik bağ alanı mevcut. Organik üretimimizin büyük bir çoğunluğu ise ihracata yönelik olarak yapılıyor yılında ise 2 bin 258 çiftçi ailesi, 139 bin dekar alanda, 53 farklı üründe organik tarım yaptı. Fakat bu durum 513 bin 937 hektar tarım alanına sahip olan ilimiz için yeterli değildir. Bu durumu daha ileriye götürmek için çalışmalarımız devam ediyor yılında Zafer Kalkınma Ajansı nın destekleme programı kapsamında değerlendirdiği Manisa İli Organik Tarım ve Organik Hayvancılık Stratejisi ve Eylem Planı Projesi ni hazırladık ve 2015 yılında bu projeyi gerçekleştirdik. Bu proje ile ilgili 17 ilçemizde saha çalışmaları kapsamlı bir şekilde yapılarak, çiftçilerimizin organik tarıma bakış açıları değerlendirildi yılının ilk 6 ayında da 2 bin 236 çiftçimize organik tarım eğitimi verdik. Sayın Valimiz Erdoğan Bektaş ın organik tarıma olan yaklaşımı bu tür çalıştaylar ve projeler yapmamız konusunda gücümüzü daha da artırıyor. Bu çerçevede Vali Yardımcımız Mehmet Yüce başkanlığında ilimizde bir organik tarım komisyonu kuruldu. İlerleyen zamanlarda komisyonumuzun çalışmaları neticesinde ilimizde organik tarımın bilinçli yapılması konusunda daha da önemli sonuçlar alacağımıza inanıyoruz dedi. Organik tarımın, 20. yüzyıl başlarıyla birlikte ivme kazandığını ve her geçen zamanda da herkesin önemseyerek yaklaştığı bir konu haline geldiğine değinen Öztürk, Bu anlamda Türk, Alman Projesi çok önemli. Organik tarımı önemsediğimiz yapılan çalışmalardan net bir şekilde anlaşılıyor. Gelecekte organik tarımın daha da önemli bir y- erde olacağı gözüküyor. Manisa Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü olarak tarımla ilgili her türlü projeye katkı sunmaya hazırız. Bu çalıştayın gerçekleşmesinde e- meği geçen herkese çok teşekkür ediyorum diye konuştu. İzmir Down Sendromu Derneği yönetim kurulu üyeleri ve Down Sendromlu gençlerin u- mudu Deniz Ayçe Karagöz, İzmir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kayhan Erciyeş i ziyaret etti. İzmir Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü nden mezun olan ve kısa zaman önce Down Sendromlu çocuğu olan 7 anne ile birlikte İzmir Down Sendromu Derneği ni kuran D- eniz Ayçe Karagöz ile dernek yönetim kurulu üyeleri İzmir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kayhan Erciyeş i ziyaret etti. Derneğin kuruluş amacı ve hedefleri hakkında Rektör Erciyeş i bilgilendiren Karagöz, Daha fazla Down Sendromlu gencin benim gibi üniversite eğitimi alabilmesini istiyoruz. Spor yapsınlar, müzikle ilgilensinler, yabancı dil öğrensinler, meslekleri olsun ve hayatın güzelliklerini yaşasınlar istiyoruz dedi. Down Sendromlu gençler için gerçekleştirmeyi planladıkları projeler hakkında bilgi veren yönetim kurulu üyeleri, İzmir Üniversitesi nin desteğinin kendileri için önemini dile getirdi. İzmir Üniversitesi nin engelli bireylerin topluma kazandırılması, konforlu hayat şartlarına sahip olabilmesi için bugüne kadar pek çok etkinlik içinde bulunduğunu hatırlatan Rektör Erciyeş, Down Sendromlu bireylerin turizm/satış elemanı olarak istihdamını sağlayacak projeler yapılabileceğini, spor olanakları sağlanması ve müzik eğitimi almaları için gerekli girişimlerde bulunacaklarını ifade etti. (HABER MERKEZİ) POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik Çizgi Polik Deniz Sağlık Polik Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ Eşrefpaşa Zinde Polik Gaziemir Dr. Polik Gazi Kent Polik Halk Polik Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik Özel 9 Eylüllüler Polik Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik Özel Eylül Polik Özel Gülhan Polik Özel İrem Sağlık Polik Özel İzmir Polik Özel Pınarbaşı Polik Özel Sarnıç Polik Özel Seferihisar Polik Özel Serin Polik Özel Yedigöller Polik Özel Yenişehir Polik Park Sağlık Polik Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik Teos Polik Vefa Polik Yeşiltepe Polik Yıkık Cami Halk Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi Kara Hastanesi ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi Dokuz Eylül Ünv Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik Ege Üniversitesi İlaç ve Zehir Dan Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi Doğum Evleri- Ege Üni. Tıp Fak Konak Doğum Evi Tepecik Doğum Hast Kan Merkezleri- Kızılay Çocuk Hastanesi Ege Üni Tepecik Kan Merkezi ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları THY Rezervasyon Basm. Rezervasyon Alsancak Gar Santral Garaj Körfez Ulaşım İskeleler- Konak Karşıyaka Alsancak Bostanlı Bayraklı İskele Pasaport İskele Göztepe İskele Üçkuyular İskele Elektrik Arıza- Genel Kesinti Seb Buca Çiğli Karşıyaka Bornova Narlıdere Eşrefpasa Gaziemir Güzelbahçe Konak Çeşme

7 sayfa 7 SONDAKiKA GAZETESİ >> 7 SAĞLIK Temmuz Şubat v Cuma Hepatit hastalığından 3 aşı ile korunmak mümkün Dünyada her yıl yaklaşık 1 milyon kişinin ölümüne neden olduğu tahmin edilen Hepatit B hastalığından 3 aşı ile korunmanın mümkün olduğunu belireten Erişkin Aşı Derneği Başkanı Doç. Dr. Tosun: " Ancak mikrobu önceden alıp taşıyıcı kaldıysanız, aşı sizi hastalanmaktan korumayacaktır" uyarısında bulundu. Dünyada her yıl yaklaşık 1 milyon kişinin ölümüne neden olduğu tahmin edilen hepatitten (sarılık) korunma yolları konusunda uzmanlar basit ama hayat kurtaran uyarılarda bulunuyor. Erişkin Aşı Derneği Başkanlığını da yürüten İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji K- liniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Selma Tosun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada her yıl yaklaşık 1 milyon kişinin hepatit nedeniyle hayatını kaybettiğini, Türkiye'deki nüfusun yüzde 2 ila 5'inin bu hastalığın taşıyıcısı olduğunu belirtti. Viral hepatit olarak adlandırılan bulaşıcı sarılık hastalıklarının hem Türkiye'de hem de dünyada ciddi halk sağlığı sorunları arasında yer aldığını kaydeden Tosun, özellikle hepatit B ve hepatit C mikroplarının yıllar geçtikçe kronik karaciğer hastalığı, siroz ve karaciğer kanserine yol açabildiğini Mikrop varsa aşı yaptırmanın faydası olmaz anlattı. Siroz ve karaciğer kanseri gelişme riski daha fazladır Dünya genelinde insanların bu hastalığa dikkatini çekebilmek için 28 Temmuz'un "Dünya Hepatit Farkındalık Günü" olarak k- abul edildiğini kaydeden Selma Tosun, "B tipi sarılık hastalığının mikrobuyla karşılaşan kişilerin bazısı kendiliğinden iyileşir ve bağışıklık kazanır a- ma bazı kişilerde de hastalık mikrobu vücuttan atılamaz ve taşıyıcılık denen durum oluşur. Bu kişilere 'hepatit B taşıyıcısı' denir. Hepatit B taşıyıcısı olan kişilerin de bir kısmında zaman içinde uzamış karaciğer hastalığı, siroz ve karaciğer kanseri gelişme riski daha fazladır" dedi. Bulaşma yolları Doç. Dr. Selma Tosun, Hepatit B ve Hepatit C tipi hastalıkların kan ve diğer vücut sıvılarıyla, deri bütünlüğünün bozulduğu durumlarda mikrobun bulaşmasıyla, cinsel ilişkiyle ya da taşıyıcı gebeden bebeğine bulaşabildiğini kaydetti. B ve C tipi sarılık mikroplarından korunmak için dikkat edilmesi gereken başlıca kuralları da açıklayan Tosun, şu uyarılarda bulundu: "Tıraş bıçağı, ustura, jilet, diş fırçası, küpe, tırnak B tipi sarılık hastalığını önlemenin en iyi ve en kolay yolunun hepatit B aşısı yaptırmak olduğunu dile getiren Selma Tosun, "B tipi sarılık mikrobu ile karşılaşmadan önce toplam 3 doz aşı yaptırırsanız hayat boyu B tipi sarılık olmama şansına kavuşursunuz. Hepatit B hastalığından 3 aşı ile korunmak mümkündür. Ancak mikrobu önceden alıp taşıyıcı kaldıysanız aşı sizi hastalanmaktan korumayacaktır" dedi. Türkiye'de 1998 yılından beri her yeni doğan bebeğin ücretsiz olarak sağlık ocaklarında, aile he- makası, manikür-pedikür malzemesi gibi kişisel malzemelerinizi diğer insanlarla paylaşmaktan kaçının. Dövme yaptırırken temiz iğneler kullanıldığından emin olun. Berbere gittiğinizde temiz tıraş bıçağı ve ustura kullanıldığından emin olun."dedi. Yasa dışı ilaç kullanımının da sarılık hastalığına davetiye çıkardığını dile getiren Selma Tosun, sağlık personelinin de iğne kullanımı konusunda dikkatli olmasını istedi. Gebelerin de özellikle ailede sarılık hikayesi varsa mutlaka test yaptırması gerektiğine dikkati çeken Doç. Tosun, bir kişide B ya da C tipi hepatit hastalığı olup olmadığını anlamanın tek yolunun "kan testi" olduğunu ifade etti. AA kimlerin- de ve doğum yapılan hastanelerde B tipi sarılık için aşılandığını kaydeden Tosun, ayrıca risk grubu kapsamında taşıyıcı kişilerin yakın aile bireylerinin aşılarının da Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz olarak yapıldığını sözlerine ekledi. '89 yaşında ama hiç bir sağlık sorunu yok Antalya nın Korkuteli ilçesi İmrahor Mahallesi'nde yaşayan Büyükkeskin, 89 yaşında olduğunu ve hiç bir sağlık sorununun olmadığını söyleyerek, Sağlıklı ve dinç kalmayı az yemeye, az uyumaya ve güneş üzerine doğmadan kalkmaya borçluyum dedi. Korkuteli ilçesi İmrahor Mahallesi'nde yaşayan Büyükkeskin, 89 yaşında olduğunu ve hiç bir sağlık sorununun olmadığını söyledi. 74 yıldır erken yatıp erken kalkmayı kendisine alışkanlık edindiğini belirten Ramazan Dede, erken yatıp erken kalkma alışkanlığını 106 yaşında vefat eden babasından kazandığını kaydetti. 74 yıldır tütün, tütün mamulleri ve alkolden uzak durduğunu belirten Büyükkeskin, her gün saat 00.05'te kalktığını namazını kıldıktan sonra günlük 2 saat yürüyüş yaptığını söyledi. Yürüyüş yaptıktan sonra sabah kahvaltısı yaptığını ve kahvaltıya önem verdiğini belirten Büyükkeskin, öğlenleri çok az bir yemek yediğini, akşamları da mideyi yormayacak şekilde hafif yiyecekler yediğinin altını çizdi. Büyükkeskin, "60 yıl taş duvar ustalığı yaptım. Emekli olduktan sonra mesleğimi yapmadım. 89 yaşındayım Allah'ıma çok şükür hiç bir sağlık sorunum yok. Dinç ve sağlıklı olmayı erken yatıp erken kalkmaya borçluyum. Kendimi bildim bileli güneşi üzerime doğduğunu hatırlamıyorum. 89 yaşındayım kendi bahçemdeki meyve ve sebzeleri bakımını gücümün yettiği kadar kimseden yardım almadan kendim yapıyorum. Sofradan doymadan kalkmayı 70 yıldır alışkanlık haline getirdim. Karnımı tıka basa doyurarak yemek yediğimi hatırlamıyorum. Alkolden ve tütünden hep uzak kaldım. Tok kalmak için sabah kahvaltısında her gün haşlama yumurta yerim. Çok yemek yeme insanı hantallaştırır. Dinç olmak için sofradan doymadan kalkılmalı." diye konuştu. (CİHAN) Horlayan kişiler trafikte daha dikkatsiz! Yayılan kanserin düşmanı: kürecikler Bağırsak kanserinin yayıldığı organların başında gelen karaciğerdeki tümörlerin temizlenmesi için küçük kürecikler yoluyla radyasyon verilmesiyle yapılan tedaviyle ilgili Onkoloji uzmanı Doç. Dr. Gibbs: "Kemoterapide çok düşük oranda hastanın tümörü tamamen yok oluyor. Yaptığımız araştırmalarda birkaç hastada tümör tamamen yok edildi dedi. Karaciğere yayılan kolon kanserinde, sağlam dokulara zarar vermeden ışın yayan "kürecikler" ile tümörün yok edildiği tedavi, hem hastanın yaşam süresini uzatıyor hem de kemoterapi uygulanamayan hastalarda bile fayda sağlıyor. Araştırmacılardan Prof. Türkmen: "Hastanın karaciğeri besleyen arterine ulaşıp, tümörün beslendiği arterden bu küreleri bırakıyoruz. Kürelerin içeriğinde radyoaktif madde emdirilmiş özel bir madde var. O bölgede ışınlama yapıyor" bilgisini paylaştı. Kolon kanserinde karaciğer metastazı olan son evredeki hastalarda kullanılan "seçici iç radyasyon tedavisinin (SIRT)" bilimselliğinin kanıtlanmasıyla, ilk evre hastalar için de umut doğdu. Dünyada 10 Türkiye'de ise 7 yıldır, cerrahi müdahale veya kemoterapi sonrası uygulanan ve 530 hasta üzerinde denenen yöntem, "SIRFLOX" adı verilen çalışmayla Chicago'daki Amerikan Ulusal Kanser Kongresi'nde (ASCO) açıklandı. Araştırma sonuçlarında, kemoterapiye göre çok daha az yan etkisi olan yöntemin, tümör hedefli olduğu için karaciğerin sağlıklı dokusuna zarar vermediği ortaya çıktı. Böylece, daha önce bilimselliği tam kanıtlanmadığı için sadece hastalığın son evresinde başvurulan SIRT tedavisi, hastalara başlangıç tedavisi kapsamında da uygulanabilecek. Bağırsak kanseri teşhisi konulanların yüzde 20'sinin hastalığı karaciğere de yayılıyor SIRFLOX çalışmasının baş araştırmacılarından Avustralya Melbourne Hastanesi Danışman Onkolog Hekimi Doç. Dr. Peter Gibbs, İstanbul'da düzenlenen toplantıda araştırmanın sonuçlarını Türk hekimleri ile de paylaştı.gibbs, yaptığı açıklamada, bağırsaklar karaciğere damarlar vasıtasıyla doğrudan bağlı bulunduğu için kolon kanserinin en sık yayıldığı organın karaciğer olduğunu söyledi. Kanser yayılmaya başladığında "ikincil" ya da "metastatik kolorektal kanser" olarak adlandırıldığını anlatan Gibbs, bağırsak kanseri teşhisi konulanların yaklaşık yüzde 20'sinin hastalığının karaciğere de yayıldığını bildirdi. Gibbs, karaciğer tümörlerinin ameliyatla alınmasının bağırsağa yayılmış tümörleri bulunanlarda tek gerçekçi tedavi olduğunu ancak hastaların yalnızca yüzde 20'sinin bunun için gerekli koşulları taşıdığını dile getirdi. 70 merkezde yüzlerce doktor görev aldı Araştırmanın dünyada 70 merkezde ve yüzlerce doktor tarafından yapıldığını dile getiren Gibbs, çalışmanın büyüklüğüne dikkati çekti. Gibbs, çalışmayı 530 hasta üzerinde kemoterapi sonuçlarıyla karşılaştırmalı gerçekleştirdiklerini belirterek, "Bu yeni tedaviyle daha fazla hasta tedavi olabilecek çünkü daha önce hastalığın son aşamalarında kullanılıyordu. Şimdi ise ilk aşamalarında yapılırsa daha etkili olacak" dedi. Yöntemle ilgili de bilgi veren Gibbs, "SIR-Spheres Y-90 reçine mikrosferleri" adı verilen maddenin hastanın karaciğere giden damarına verildiğini söyledi. Gibbs, "Bu yolla sadece tümörlü bölgeye radyasyon yayan kürecikler bırakılıyor, genel olarak vücut radyasyonun kötü etkilerinden etkilenmiyor. Çok yüksek dozda radyoterapi tedavi aracı olarak bugüne kadar çok rahat kullanılamıyordu. Bu yöntem bize bu kapıyı araladı" diye konuştu. Söz konusu tedavinin her yaş grubu hastada uygulandığına dikkati çeken Gibbs, "Kemoterapi gören hastaların yan etkilerini tolere edebilmesi için oldukça genç ve dayanıklı olması lazım ama bu tedavide hasta 90 yaşında olsa da tedavinin yan etkilerini iyi bir şekilde tolere edebilir. Çünkü kemoterapiye göre bir doz veriliyor" değerlendirmesinde bulundu. Uygulama sırasında hastanın sadece iğne yapılırken hissettiğine benzer bir acı duyduğunu ifade eden Gibbs, çok az kişide çeşitli mide rahatsızlıkları ortaya çıktığını başka bir yan etkisinin bulunmadığını söyledi. AA Horlamanın dikkat eksikliklerine yol açtığını belirten Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yörük: Horlayan kişiler uykuda dinlenemediği için vücudun dayanacak gücü kalmıyor ve direksiyon başında kendini kaybediyor, bu da trafik kazalarına neden oluyor" dedi. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özgür Yörük, horlamadan dolayı birçok aile travması yaşandığını belirterek, "Horlama mesleki o- larak trafik kazalarına, dikkat eksikliklerine, kişilik bozukluklarına, hatta psikiyatrik bozukluklara yol açıyor" dedi. Yörük, yaptığı açıklamada, horlamanın basite alınmaması gerektiğine işaret ederek, horlamadan dolayı birçok aile travması yaşayan hastayla karşılaştıklarını söyledi. Hastalarda yaşanan bu rahatsızlıkları operasyonla tedavi ettiklerini anlatan Yörük, "Horlama küçük dilin sarkmasıyla oluyor. Küçük dil ve yumuşak damak sarkmasıyla havanın geçeceği alan daraldığı için horluyoruz. Hastanın burnunda kemik eğriliği varsa yine nefes alamazsa horlama ve nefes kesintilerine neden oluyor. Bunları operasyonla düzeltebiliyoruz" diye konuştu. Yörük, insanların bu tür rahatsızlığın üzerinde durmadığına değinerek, "Oysa horlama ciddiye alınması gereken bir rahatsızlık. Horlayan insanlar rahat şekilde oksijen alamadığı için vücudu dinlenemiyor ve rahat uyuyamadığı için hem bedeni hem de zihni yorgun oluyor" ifadesini kullandı. Horlamadan dolayı birçok aile travması yaşandığını belirten Yörük, Horlamanın mesleki olarak trafik kazalarına, dikkat eksikliklerine, kişilik bozukluklarına, hatta psikiyatrik bozukluklara yol açtığına dikkati çekti. Yörük, şöyle devam etti: "Horlayan ve nefesi kesilen insanlar normal insanlardan daha fazla uykuya eğilimli oluyor. Sürekli yollarda olan şoförler var. Horlayan insan uykusunu alamaz, uykusuz yola çıkarsanız nasıl olursunuz, dikkatiniz dağılmış bir halde yol alırsınız. Şoför niye yolda uyusun? Ya gece bir sıkıntısı oldu uyuyamadı ya da horladığı için nefesi kesildiği için uyuyamadı. Uyumak demek oksijenize olmak demek, vücudun nefes alması demek, sürücü horladığı için dinlenme olmuyor. Artık vücudun dayanacak gücü kalmıyor ve direksiyon başında kendini kaybediyor, trafik kazalarına neden oluyor." Horlama kilo da aldırıyor Sosyo-ekonomik alanların yükselmesinin, araçların daha çok kullanılmasının, yürümeden, spor yapmaktan uzaklaşılmasının horlama şikayetlerini artırdığını vurgulayan Yörük, horlama hastalığının şişman insanlarda daha çok görüldüğünü belirtti. Yörük, "İşin bir ilginç tarafı da kilolu insanlar horlar, horlandıkça da endrojen kortizon dediğimiz bir hormon salgılar. Yani sanki biz dışarıdan kortizon almış gibi şişeriz, hasta horladıkça nefes kesilmeleri oldukça, daha çok strese girdiği için daha çok kortizon salgılanır ve hasta kilo alır. Biz horlayan hastalarımıza kilo vermelerini öneriyoruz. Eğer çok ilerlemişse ameliyatla da bu sorunu ortadan kaldırabiliyoruz" dedi. Doç. Dr. Yörük, horlama ve uyku problemi olan hastaların en kısa sürede hastanelerde tedavilerini yaptırmaları gerektiğini kaydetti.

8 SAYFA 8 MAVi KIRMIZI SARI SAYFA 9 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI İNCE ZIMBALAR Sabit İNCE sabitince1@hotmail.com KRAL ÇIPLAK! Hani Suruç da bomba patladı ve 32 insanımız öldü ya. Asla giden canın kimliği, ırkı, dini, inancı, partisi ne olursa olsun üzülürüm, asla ölenlerin arkasından kötü kelam etmem amma.. Bunların oraya neden, ne amaçla, kimin talimatıyla ve o gün neden orada olduklarına da bakmamız lazım. Aşağıda bir bölümünü sunacağım şair, yazar, eleştirmen Ali Akdemir dostumun dediklerini de hepimiz düşünmeliyiz. Bunlar bizim hain medya tarafından ne kadar masum çocuklar, iyi üniversite öğrencileri olarak bize sunulsa da biraz araştırdığımızda ne kadar masum(!) olduklarını da şıp diye görüveririz. Bunlar sanki kıdemli eylemci, her olayda adları geçen, yürüyüş ve protestolarda hep görev almış insanlar olunca biraz değil iyice düşünmemiz gerektiğine inanıyorum. aslında hem onlara, hem onların yürekleri yanan anne ve babalarına da o kadar üzülüyorum ki, bir baba olarak onların yaşadıklarını yaşamasak da nasıl bir duygu ve acı içinde olduklarını tüm babalar görür zannediyorum. Bu babalar ve anneler yetiştirdikleri bu genç fidanların iyi eğitim almaları, okumaları ve üniversitelerini bitirerek bir gelecek kurmaları için yemeyip içmeyerek onları okutmaya gayret eden genelde fakir ve orta halli insanlar. Hemen belirteyim hiç bir zengin çocuğunun adını ve eylemlerini bugüne kadar ben ne gördüm, duydum ne de bilgim var. Eğer varsa lütfen yazın bana. Neyse Suruç patlamasının perde gerisini biraz aralamamız ve Ali Akdemir dostumun yazdıklarını iyice irdelemeliyiz. Oyunun ne olduğunu, kimlerin oynadığını ve bu masum gençlerin bu oyunun birer maşası ve piyonu olarak nasıl kullandıklarını da görmeliyiz, dilimizin döndüğünce de anlatmalıyız. Bakın ne diyor Adana da ikamet eden Ali Akdemir dostum: "Kobani ye oyuncak götürürken ölen otuz iki kişiye Allah tan rahmet diliyorum. Ne kadar masumane bir duyguyla yola çıkılmış gibi İşin aslını henüz daha bilmediğimiz için hemen aklıma Orhan Pamuk un romanında kıza arkadan girdiği apartmanı, lokantalardan aşırdığı çatal, bıçakla doldurup adına Masumiyet Müzesi demesi düştü Aklımdan ölen gençlere, sana/bana ne Kobani den.., ona kalırsan hepimiz Adem ve Havva dan meydana gelmedik mi demek geçti Haberlerde verilen ayrıntılara biraz dikkat edersek, ölen kişilerin bir bölümü çeşitli kentlerde polisle çatışmış, gözaltına alınmış, Adana daki HDP nin parti binasında yaralanmış kimlikler Benzetmek gibi olmasın ama, partilerin iş vaadiyle boğaz tokluğuna oradan oraya taşıdığı yok yoksul çakma birliklermiş gibi geliyor Kimsenin günahını almak istemem ama bunların bir çoğu elli dört kişinin öldüğü 6-8 Ekim olaylarına karışmış gençler de olabilir. Nasyonal sosyalist, kapitalist/kafatasçıyı; radikal dinci, ataist/dizsizi; terörist, ölüm/kanı; silah, silah taciri/parayı çağırır!.. Allah aşkına yapmayın! Ne çabuk unuttuk PKK nın yaptığı katliamları! PKK nın İşid den ne farkı var?.. Ne kadar da güzel allayıp pulladılar ırkçılığı/terörü.., Kobani ye oyuncak götürüyorlarmış Dünyaya o izlenim verildi Silah tacirleri kazandı!.. Barış/sen git kumda oyna!" Yani barış diyen sahte yüzlerin gerçek yüzlerini ortaya koyan bu oyunu artık herkes görmeli ve çözüm süreci de yeni baştan gözden geçirilmeli, hatta şu son çıkarılan güvenlik yasasına da valiler, emniyet ve hükümet biraz şöyle bir tekrar göz atarak gereğini yapmalıdırlar. Yoksa sokaklar kan gölüne, Türkiye bir Suriyeye benzetilmeye başlanıyor haberiniz olsun.. YAPIMINA BAŞLANDI DENDİ TEK BİR KAZMA BİLE VURULMADI vsondakika GAZETESİ >> 8 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ ın 19 Haziran 2015 tarihinde yapımını başlandı diye açıklama yaptığı Sabuncubeli Tüneli nde çalışmaların daha başlamadığı ortaya çıktı. Manisa-İzmir arasını karayoluyla 15 dakikaya indirmek için 9 Eylül 2011 tarihinde yapımına başlanan ancak Koçoğlu Şirketler Grubu'nun 4 Kasım 2014 tarihinde iflas etmesi sebebiyle inşaatı duran Sabuncubeli Tüneli'nde, çalışmaların önümüzdeki günlerde başlayacağı belirtildi. Ayrıca, tünelin AK Parti Milletvekili Özdağ ın dediği gibi 2017 yılının ilk üç ayında değil de yapılan sözleşmeye göre 2018'de bitirileceği bildirildi. Manisa İl Koordinasyon Kurulu toplantısı Manisa Valisi Erdoğan Bektaş başkanlığında Şehzadeler Kaymakamlığı toplantı salonunda yapıldı. Burada konuşan Karayolları 2. Bölge Müdürü Abdülkadir Uraloğlu, Sabuncubeli Tüneli için Ramazan Bayramından sonra kazmayı vuracaklarını söylediklerini, aşağı yukarı o aşamaya geldiklerini söyledi. Şu anda gerekli mobilizasyonların sağlandığını belirten Müdür Uraloğlu, Önümüzdeki günlerde inşallah burada çalışmalara başlayacağız. Yaptığımız ihaleye göre tünelin bitiş tarihi 2018 yılının başı olarak gözüküyor. Bizim burada normalde 7-8 aylık gecikmemiz oldu. Diğer ihaleyi fesih ettik biliyorsunuz. Aşağı yukarı 8 aylık bir gecikmemiz oldu. Müteahhit ile konuşuyoruz. Biz bunu 2017 yılının sonuna yetiştirme ile ilgili bütün gayretimizi sarf edeceğiz ama sözleşmeye göre bitiş tarihi 2018 yılı başı gözüküyor. dedi. 24 Temmuz 2015 Cuma 24 Temmuz 2015 Cuma DEVLETİN BİR ZARARI YOK Tünelin İzmir ayağının ilk projede 2 bin 800 metre olduğunu hatırlatan Abdülkadir Uraloğlu, Esasında bizim ilk ihaleye çıktığımız proje 2 bin 800 metre. İhaleden sonra müteahhit ile oturup yapılan görüşmeler sonucunda biraz daha fizibil olması, biraz daha taşıt trafik kapasitesini artırma ya da o taşıtları alabilme adına 4 bin 70 metreye çıkarılmıştı. İzmir tarafından girilebilecek vadi orası. Çünkü aşağı yukarı eğimi çok az olan bir yüzeyle geliyor ve tünele giriyoruz. Daha geriden girelim dedik ki, o zaman 8-10 kilometrelere çıkıyor. Hemen yakınında kotu düşürerek girebileceğimiz bir yer yok. Manisa tarafından daha yukarıdan çıkıyorduk. Dediğim gibi revizyonla Rekoltede yüzde 60 düşüş Kaçire, yaşanan don, dolu ve sağanak nedeniyle üzüm bağlarında önemli oranda kayıp oluştuğunu anlattı. Geçen yıl rekolte tahminlerinin tut- ÜZÜMDE REKOR KAYIP Manisa Ziraat Odası Başkanı tuğunu, 248 bin ton üzüm üretildiğini, yönde. Buna bağlı olarak fiyatının da Mustafa Kaçire, bölgede yaşanan doğal bölgede yaşanan afetlerden sonra iyi olacağını bekliyoruz. Bize göre afetler nedeniyle üzüm rekoltesinde rekoltede bu yıl önemli oranda düşüş üzüm fiyatı rekolteye göre değil arz ve yüzde 60 düşüş beklendiğini belirterek, beklediklerini anlatan Kaçire, "Bu yıl talebe göre oluşmalıdır. Oda olarak "Tahminlerimize göre, 130 bin ton ile tahminlerimize göre üreticilerimize 150 bin ton arasında ürün bekliyoruz" rekoltenin 130 tavsiyemiz ürünlerini açığa dedi. Kaçire, AA muhabirine, Manisa'da üzüm hasadına başlandığını, ilk 150 bırak- bin ton ile hasadın Alaşehir ilçesinde yapıldığını bin söyledi. Alaşehir ilçesinde hasadına başlanan üzümün kilogramının 2 lira 60 kuruştan alıcı bulduğunu ifade eden Kaçire, "İnşallah yeni sezon üreticilerimiz için hayırlı olur. İnşallah fiyatlar da böyle devam eder. Çünkü bu yıl yaşanan afetlerden dolayı üzüm gerçekten çok az olacak. Üreticiler büyük sıkıntı içerisinde. İnşallah tüccarlardan da bir darbe yemezler. Üreticilerimizin bu konuda daha hassas olmalarını istiyoruz" dedi. AK Parti Manisa İl Başkanı Gürcan, "Büyükşehir şaibe yoktur diye açıklama yapıyor. Bence de şaibe yoktur, soygun vardır. 20 milyonluk iş, yaklaşık 85 milyon lira. Milletin cebinden 65 milyon lira çalınmıştır" dedi ton arasında gerçekleşmesini bekliyoruz. Yani geçen yıla göre yüzde 60 bir düşüş. Rekolteye yönelik bizim oda olarak tahminlerimiz bu masınlar, ihtiyaçları kadar satsınlar. Oda olarak 2005 yılından bu yana sürdürdüğümüz 'ürününe sahip çık, ülkene sahip çık' kampanyasını bu yıl da sürdürüyoruz. Üreticilerimizi ambar sorunları için gerekli depoları temin etmek için çalışmalarımızı tamamladık, üreticilerin ürünlerini bekletecekleri depolarımızı hazırladık." dedi. Kaçire, oda olarak son 2 yıldır rekolte tespit çalışmaları yapmadıklarını, arz talep dengesi ile ürünün gerçek değerini daha iyi bulacağına inandıklarını belirterek "İzmir Ticaret Borsası ve Ege İhracatçılar Birliği ile ortak deklarasyon ile gerçek rekolte beyan edilecekse rekolte tespit çalışmasında biz varız' diye karar aldık ancak son zamanlarda baktık ki kafalarında belli bir tonaj oluşmuş, sanki biz onay makamıyız gibi bunu onaylatarak ortaya koymak istiyorlar. Oda olarak bu işin işine katılmayacağımızı beyan ediyorum. Ortak deklarasyon olmadan belli bir miktarda üzüm varmış gibi ortaya çıkıp bunu onay yaptıracaklarsa, biz onay makamı değiliz" ifadelerini kullandı. Kaçire, beklenen rekolte düşüklüğü nedeniyle üzüm hasadının da daha erken biteceğini tahmin ettiklerini sözlerine ekledi. beraber orayı aşağıya alabildik. Müteahhit burayı kredi ile yapıyor. Krediye Hazine garantisi veriyoruz ve biz burada yapılan iş kadar krediyi serbest bıraktırıyoruz. Ne kadar iş yapılmışsa onu hak edişe bağlıyoruz. Fazla ödeme yok. Burada şöyle esasında yapılan işin yüzde 80 i krediyle, yüzde 20 i öz kaynakla yapılıyor. Dolayısıyla burada biz yaptırdığımızın işin yüzde 80 inini ödedik, yüzde 20 isi müteahhidin cebinden gitti. Yani esasında devletin bir zararı yok. Burada zararımız yapımın gecikmiş olmasıdır. diye konuştu. Tüneli yapan Koçoğlu Şirketler Grubu'nun 4 Kasım 2014 tarihinde iflas etmesi sebebiyle inşaat durmuş, 8 ay aradan sonra inşaatın ihalesi Kalyon İnşaat a verilmişti. (CİHAN) Daha fazla turist için her bölgeye ayrı plan yapılmalı ETİK 19. Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda konuşan TÜROFED Genel Başkanı Ayık, Türkiye nin 2023 yılında turizmden 50 milyar dolar gelir hedeflediğini vurguladı. Başkan Ayık, "Bu hedefi tutturabilmek için iç pazar dinamizmini artırmalıyız"dedi. İzmir Valisi MustafaToprak, "her işin en iyisi bilirim" anlayışının İzmir'in koordinasyonundaki eksiklik olduğunu ve kentin ileri gitmesini engellediğini söyledi. Vali Toprak, Hilton Oteli'nde düzenlenen Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) 19. Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, İzmir'in turizmdeki marka değerini yükseltmek gerektiğini bildirdi. Sağlık, kruvaziyer, yat turizminin geliştirilebileceğine dikkati çeken Mustafa Toprak, kentin gelişimi için her düşünceye önem verdiklerini belirtti. Her fikri analiz etmek ve birlikte hareket etmek gerektiğini vurgulayan Toprak, şöyle konuştu: "Herkesin 'her işin en iyisini bilirim' anlayışı koordinasyondaki eksiklik ve bizim ileri gitmemizi engelliyor. Her fikrin önemli olduğunu ve bir araya gelmeden en iyi fikir olmayacağını kabul etmek lazım. Bireysellikten çoğulculuğa geçmemiz gerekiyor. İstanbul'dan İzmir'e otoyol sonucunda ciddi turistin akacağını düşünüyoruz. 'Yol 3,5 saate inerse İzmir yaşanmaz olur' diye düşünenler olabilir. Korkmamamız gerekiyor." "İzmir'in cazibesi büyük" Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Genel Başkanı Osman Ayık ise Türkiye nin 2023 yılında turizmden 50 milyar dolar gelir hedeflediğini vurgulayarak, "İç pazar dinamizmini artırmalıyız. Otelde konaklayan insan sayısı yüzde 15 düzeyde. 10 milyonun üzerinde iç pazar trafiği yakalamalıyız. İnsanımız kendi yaşam tarzını satar hale gelsin. Denizi, güneşi satıyormuş gibi görünüyor bunu da Antalya, Marmaris, Fethiye ve Bodrum'da yapıyoruz. Bölgeleri seçkin ve seçici bölgeler olarak biz planlayabiliriz. Ürün yapısını dizayn edebiliriz" dedi. ETİK Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet İşler, 42 milyon turistin geldiği Türkiye'de kıyafetin vücuda dar geldiğini, yeni kurulacak koalisyonla, turizmin değişimden payını alması gerektiğini vurguladı. ETİK'in hukuk danışmanı Boğaziçi Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Öğretim Üyesi İlker Ünsever de kentin yaşam tarzını ve kültürünü turizm ürünü haline getirilmesi gerektiğini söyleyerek, "İçinde yaşarken farkında değilsiniz belki ama İzmir'de olmanın cazibesi çok büyük. Bu sebepleri ürün haline getirmelisiniz" dedi. İzmir'de, "Suriyeli çocuğa esnaftan dayak" haberinin gerçeği yansıtmadığını söyleyen esnaflar, aslında kavgayı ayırdıklarını söyledi. Yemek yiyen müşterilerin masalarına giderek mendil satmaya çalışan Suriyeli bir çocuğun esnafın saldırısına maruz kaldığı iddiasıyla gündeme gelen yerin esnafları, buna tepki gösterdi. Haberin gerçeği yansıtmadığını belirten esnaflar, iki çocuğun arasında çıkan kavgayı ayırdıklarını savundu. Vakanın meydana geldiği lokantanın yetkilisi Adnan Pekiyi, Biz çocuğu dövmedik, yanlızca ayırmaya çalıştık. Bu bir yanlış anlaşılmadır. Olayla bir alakamız yoktur. O fotoğrafı öyle gösterdiler, böyle bir şey kabul edilemez. dedi. Pekiyi, olanları şöyle anlattı: Mendil satan ufak çocuk, bir kızla kavga yapıyor. Biz onları ayırdık. Sonra yine birbirine girdiler, çocuk da aldı sandalyeyi, fırlattı yere. Düştü, kaldırdık. Sonra aileler birbirine girdi, sonra bizimle kavga yapmaya geldi. Arada bir şey olmadı, tartıştık, ayrıldık. Olay bu. Öyle bir AK PARTİ'DEN KATI ATIK BERTARAF TESİSİ İHALESİ'NDE SOYGUN İDDİASI AK Parti Manisa İl Başkanı Zülfikar Gürcan, Manisa Büyükşehir Belediyesi nin katı atık bertaraf tesisi ihalesiyle ilgili "şaibe yoktur" açıklamalarına ilişkin, "Bence de şaibe yoktur, soygun vardır. 20 milyonluk iş, yaklaşık 85 milyon lira. Milletin cebinden 65 milyon lira çalınmıştır" dedi. Gürcan, partisinin il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, Manisa Büyükşehir Belediyesi'nin 17 Haziran'da yaptığı "Katı Atık Bertaraf Tesisi İhalesi"ne ilişkin açıklamalarda bulundu. Katı Atık Bertaraf Tesisi'nin milyon lira arasında ihale edilebileceğinin belirtildiğini aktaran Gürcan, bu miktarın üzerindeki bir rakamın kamuda çok büyük olarak nitelendirildiğini bildirdi. Acıpayamlı çiftçilerden FARE SYANI Denizli'nin Acıpayam ilçesindeki çiftçiler, tarlalara dadanan farelerle mücadele için denemedik yol bırakmıyor. Buğday ekili araziye traktörle ilaç atan çiftçiler, bu çözüm olmayınca fare yuvalarının önüne onlarca kapan kurdu. Bazıları hızar motorunun dumanını yuvalara vererek uzaklaştırmaya çalışıyor. Geçen yıl ekim alanları zarar gören çiftçiler, bu yıl da fareler yüzünden kabus yaşıyor. Tarlalarda açtıkları yuvalarda sayıları yüzlerce olan fareler, tarım ürünleri büyümeden yiyerek zarar veriyor. Yumrutaş köyü çiftçilerinden Mehmet Sözgen, fareyle mücadelede hemen her yolu denediklerini ancak başarılı olamadıklarını söylüyor. Tarlasına 100 tane kapan kurduğunu belirten Sözgen, Akşama kadar bu kapanları bekliyorum. Onlarca fare öldü ancak sayısı da bitmiyor. 20 dönüm arazimin şimdiden 10 dönümünü fareler yemiş durumda. diyor. Mehmet Özkul da arazilerine ilaç attıklarını ancak fareleri uzaklaştıramadıklarını anlatıyor: "Bazı çiftçi arkadaşlarımız, tarlalarına yılan bıraktı. Bu konuda çaresiz kaldık. Bir yıl boyunca hasat bekliyoruz ama fareler yüzünden bir türlü yüzümüz gülmedi. Bu yıl hasat mevsiminde fareler, tarlalarda ürün bırakmadı. Eskiden afetler yağışla, yağmursuzlukla oluyordu. Artık afetin büyüğü fareden geliyor. Fare, afet kapsamına alınsın. Osman Akşit ise ürününün büyük bölümünü farelerin yediğini belirterek, "Geçen yıl kuraklık olmasın diye yağış için dua ettik. Başımıza fare afeti geleceğini bilmiyorduk. Bu yıl da bütün dualarımız, farenin tarlalarımızdan uzaklaşması için. şeklinde konuştu. Mahsulünün yaklaşık yüzde 80 ini farelerin yediğini kaydeden Akşit, Tarlaya farelerin verdiği zarar nedeniyle geçen yıl biçerdöver dahi giremedi. Ben de 100 kilo beklerken 13 kilo ürün aldım. Bu yıl daha fazla fare var. Çiftçi arayış içinde, her yolu deniyor. Fareler, yuvalarına bırakılan zehirli buğdayları dahi yemiyor." dedi. (CİHAN) SONDAKiKA GAZETESİ >> 9 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe ESNAFTAN SURİYELİ İSYANI: DÖVMÜYORUZ BESLİYORUZ! Gürcan, söz konusu ihalenin kapalı teklif usulü ile 109 milyon lira üzerinden ihale çıkıldığını ve 4 firmanın katıldığını, verilen tekliflerin birbirine çok yakın olduğunun görüldüğünü vurgulayan Gürcan, bu bilgileri verdi: "Biri 98 milyon 800, diğeri 98 milyon 600 bin, bir diğer teklif ise 99 milyon 200 bin lira kapalı teklif usulü ile birbirlerinden habersiz olarak verilen teklifler. İhaleyi 85 milyon lira ile alan firma ise daha önce tam otomatik çok katlı otoparkı ile Emekliler Parkı yeraltı otoparkını yapan ve Büyükşehir Belediye Başkanı nın her akşam birlikte yemek yediği Birtam İnşaat tır. Fen İşleri Daire Başkanı 'şaibe yoktur' diye açıklama yapıyor. Bence de şaibe yoktur, soygun vardır. 20 milyonluk iş, yaklaşık 85 milyon lira. Milletin cebinden 65 milyon lira çalınmıştır. Biz de bunun hesabını sormak zorundayız. Bunun için gerekli olan girişimleri başlatacağız. Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü ne genel şikayetimizi yapacağız. Büyükşehir Belediyesi nin yapmış olduğu faaliyetlerle ilgili müfettiş talebinde bulunacağız." Suç duyurusu Kendilerinin ısrarla bu işin 20 milyon liraya yapılabileceğini söylemiş olmalarına rağmen, borçlanma yetkisini de Büyükşehir Belediye Meclisi nden 50 milyon lira olarak çıkartıldığını anlatan Zülfikar Gürcan, 50 milyon lirayı bile kabul etmediklerini, 85 milyon liranın abartı yapılmış ki bu kadar da olmaz. Biz onları sadece ayırmak için araya girdik ama olan bize oldu, tepki bize oldu. Suriyeli dövmüşler diye anlatmışlar, asıl öyle değil. Bizim ne işimiz var çocuk dövmekle? Sürekli buraya geliyor, biz ona yemek veriyoruz. Yanlış anlaşılmadan izahının yapılmasını istediklerini vurguladı. Eski subay lojmanlarının bulunduğu alanda yapılan 560 araç kapasiteli çok katlı tam otomatik otoparka da daha önce milyona teklif alınmasına karşılık, 30 milyona nasıl ihale edildiğini hatırlatan Gürcan, "Yoksa minareyi çalıp kılıfına uydurmak, o işi yasal yapmış olmak, o işin haksız yapıldığının, bu işin soygun şekilde yapıldığının üstünü örtmez. Bunun hesabı sorulacaktır" diye konuştu. Gürcan, Büyükşehir Belediye Meclisi nde de alınan kararlarının da uygulanmadığını ileri sürerek, suç duyurusunda bulunacaklarını bakanlık düzeyinde de gerekli girişimleri yapacaklarını sözlerine ekledi. ibaret. Benim psikolojim bozuldu. DEVAMLI YEMEK VERDİK- LERİ ÇOCUKMUŞ Mahalle esnafı da dayak yediği iddia edilen Suriyeli çocuğa devamlı yardım ettiklerini söyledi. Dönerci Serdar Evgi, Bir kız çocuğuyla kavga ediyorlardı. Bütün esnaf onları ayırdık. Ondan sonra gazeteciler filan, ne olduğunu anlayamadık. Yemin ediyorum bizim patron yemek veriyor, ekmek veriyor, harçlık veriyor. Hasta oluyorlar, kendi götürüyor hastaneye. İnsanın vicdanı sızlıyor. Hepimizin çocuğu var, bebeği var. Allah, Peygamber aşkına, insanın aklı başından gidiyor. Yok böyle bir şey. şeklinde konuştu. (CİHAN) 15 tarım işçisinin öldüğü yoldaki çalışmalar 2016 sonunda bitecek Karayolları 2. Bölge Müdürü Abdülkadir Uraloğlu, Manisa nın Gölmarmara ilçesinde 6 Temmuz 2015'te, tarım işçilerini taşıyan açık kasa kamyonetle bir süt tankerinin çarpışmasını sonucu meydana gelen kazada 13 ü kadın 15 tarım işçisinin hayatını kaybettiği Salihli-Gölmarmara arasındaki yolda yapılan çalışmaların, önümüzdeki yılın sonunda biteceğini bildirdi. Manisa Valisi Erdoğan Bektaş başkanlığında Şehzadeler Kaymakamlığı toplantı salonunda yapılan il koordinasyon kurulu toplantısında konuşan Uraloğlu, Salihli-Gölmarmara- Akhisar yolunda şu anda iki ihalenin olduğunu bildirdi. Birinde devam eden Akhisar dan Gölmarmara ya kadar olan yolu bu sene sonuna kadar bitireceklerini belirterek, İkinci ihalemizde, Salihli tarafından başlayarak Gölmarmara ya kadar olan kısımda hem eksik işleri tamamlayacağız hem de yolun tamamını sıcak asfaltla kaplayacağız. Onun yer tespitini yaptık, şantiye kurulum çalışmaları devam ediyor ama diğer, Akhisar-Gölmarmara arasında devam eden işimizde şu anda bir aksama yok ve devam ediyor. Bu sene Akhisar dan Gölmarmara ya kadar olan hedefimizi gerçekleştireceğiz. dedi. Salihli- Gölmarmara arasının yer tespitini yaptıklarını dile getiren Uraloğlu, Orada da ilk etapta Salihli den itibaren olan birkaç tane köprümüz var. Onlar bitti, bağlantılarımız var. Oradan başlayarak Bintepeler mevkisine doğru bu sene devam edeceğiz. Bu sene buradaki çalışma bitmeyecek, ancak önümüzdeki senenin sonunda bitecek, çünkü orada epey işimiz daha var. diye konuştu. 'ORADA YÜZDE 100 E YAKIN OLAYIN SEBEBİ SÜRÜCÜ HATASIDIR' Salihli-Gölmarmara arasında 15 kişinin öldüğü kaza yaşanınca bu yolun tekrar gündeme geldiğini belirten Vali Bektaş ise kazadan sonra, "Yıllardır devam ediyor, gecikti, kazanın sebebi bu yolun bugüne kadar tamamlanamamasıdır..." gibi eleştiriler geldiğini söyledi. Bu eleştirilerin çok haklı olmadığını savunan Bektaş, Tamam, yol gecikmiş olabilir ama yolun genelinde ulaşımı engelleyecek nitelikte bir temel sıkıntı, darboğaz, virajlılık, darlık, bir problem yok. Kazanın olduğu yerde de yine öyle bir problem yok. Elbette ki bölünmüş yol olsa daha iyi olur. Otoyol olsa daha iyi olur. Bu otoyol olmayan, bölünmüş yol olmayan yollar, kaza riskine açık yollardır. Biz burada trafik kurallarını ihmal ettiğimizde başımıza ağır sonuçlar gelebilir. Trafik kuralları, yola göre arabayı kullanmayı gerektirir; yani otoyolda araba kullanıyorsanız şartlar başkadır, köy yolunda araba kullanıyorsanız şartlar başkadır. Burada o kazayı gerektirecek bir sıkıntı yok. Orada yüzde 100 e yakın olayın sebebi sürücü hatasıdır. Bu sürücü hatalarını ikinci plana atıp devlete birtakım lafları söylemek içimizi rahatlatabilir ama bu olayı izah etmez. Bu yanlış olur. Biz sürücüler olarak, sürücü hatalarımızı ön plana alıp bunları asgariye indirmenin yollarını aramalıyız. Öncelikle kamuoyuna, vatandaşa düşen budur. Devlet de öbür tarafta elbette işini yapmaya çalışacaktır ama gerçekten haketmediğimiz bir tablo yaşadık. Ölen vatandaşlarımıza bir daha Allah tan rahmet diliyorum. Allah tekrarından korusun. Tekrarından bizi koruyacak olan, kurallara uymamızdır. Bunun başka yorumu yok. şeklinde konuştu. (CİHAN) CHP Milletvekili Kamil Okyay Sındır, İzmir in Ödemiş ve Tire ilçeleri sınırları içindeki Küçük Menderes Nehri havzasında çiftçilik yapan köylülerin su sıkıntısını yerinde inceledi. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu na telefon ederek bir çözüm bulunmasını istedi. Baraj kapaklarının açılıp suyun salınmasıyla çiftçiler rahat bir nefes aldı. Artan sıcaklar ve Beydağ Barajı kapaklarının kapalı olması sebebiyle kuruyan Küçük Menderes Nehri'nin yöredeki çiftçileri sıkıntıya soktuğunu belirten Sındır, Bölge, çok önemli tarımsal faaliyetlerin yapıldığı bir yer. Özellikle büyükbaş hayvancılığın ve ihtiyaç duyulan silajlık mısır ve diğer kaba yem bitkilerinin yanısıra patates, karpuz gibi ürünlerin su ihtiyacının karşılanması, Beydağ Barajı'ndan gelen su ile yapılabilmekte ancak barajda su tutuluyor olması sonucu nehrin kuruması nedeniyle yer altı su seviyesinin de çok düşmesine neden olması, çiftçiler için büyük bir sorun haline geldi. Oysa ki barajın yapılma amacı, sulama ve kuraklık riskine önlem olabilmesi. Çiftçi, tarladaki ürününü zamanında sulayamazsa bütün umutları sıcaklarla birlikte yanıp DOĞRUDAN BAKIŞ Mustafa ARSLAN musarslan1960@hotmail.com VATAN HAİNİ Yapılan işlerin ölçülerinin olması gerekir. Ölçüsüz yapılan işlerden doğru netice alınamaz. Katılacak maddelerden dozu iyi ayarlanmamış ilaçlardan ne fayda beklenir? Belki hastanın ölümüne sebep olur. Uyumanın belli ölçüleri olması lazım. Yemek yemenin - içmenin belli ölçüleri olması lazım. Çok aşırı veya düzensiz yemekler yerseniz canınıza kastetmiş olursunuz. Hiç yemeden ölürseniz, intihar etmiş olursunuz. Kitap yazmanın belli ölçüleri olması lazım. Eften püften şeyleri yazarsanız bu kitap olmaz. Hiçbir değer tanımadan kitap yazarsanız, okurlarınızı sapık veya yanlış düşüncelere sahip hale getirirsiniz. Gazeteciliğin belli ölçüleri olması lazım. Yalan haberlerle algı oluşturursanız, kaç kişi sizi okuyup yanlış kanaatlere sahip olursa, onların hepsine kötülük yapmış, yalancı ve iftiracı bir sahtekar olursunuz. İdareciliğin belli ölçüleri olması lazım. Toplumun bütün katmanlarını kucaklayacak bir politika takip etmezseniz kan gövdeyi götürür ve şikayet etmeye hakkınız olmaz. Konuşmanın belli ölçüleri olması lazım. Ağzınıza gelen her şeyi konuşursanız, veya cerbeze veya demagoji dediğimiz laf oyunlarıyla insanları aldatırsanız, veya meramınızı anlatacak kadar dahi konuşmasanız yanlış yapmış olursunuz. İbadetlerin belli ölçüleri olması lazım. Fadime bir gün üç rekatlık namazı 4 rekat olarak kılar. Sonra 4 rekat kıldığını anlar ve: - Ya Rabbi; üç rekatlık namazı 4 rekat olarak kıldım. 1 rekat fazla oldu ama sana helal hoş olsun, der. Fadime 1 rekat fazla namaz kılınca namazı olmadı. Beraber umreye gittiğimiz bir arkadaşımız çok heyecanlı davranıyordu. Aslında durumun farkında olduğu halde bir günde on üç tavaf yapmıştı. Sonra ayaklarının altı bu kadar hızlı bir tempoya alışık olmadığı için patlamıştı. Ayaklarının patlamasının ardından yerinde duramıyor, Kâbe gözünün önünde. Gidip tavaf yaparak zamanını en güzel şekilde değerlendirmek istiyor, fakat patlamış ayaklar müsaade etmiyordu. İçi gidiyordu bu tablo karşısında. Memleketinden kalk. Mukaddes topraklara gel. Kâbe nin karşısında dur. Sonra burada tavaf yapamadan bekle. Bir ara baktım şöyle söyleniyordu: Allahım! Motor sağlam ama tekerler kabak. Ben ne yapabilirim ki Ülkemizin vatandaşlarını da vatan haini ilan etmenin ölçüleri vardır. Elde sağlam kaynaklara dayanan bilgi ve belge varsa belli şeyleri söyleme hakkına sahipsiniz. Kısaca hayatta yapılması ne kadar iş varsa hepsinin ölçüleri olması lazım. Ölçüleri konmamış işlerin sonu felaket olur. Ülkemizin insanlarını vatan haini olarak suçlamanın da belli ölçüleri olması lazım. Bilgi ve belge olmadan hiçbir değeri olmayan kendi zanlarınıza göre her işinize gelmeyeni, sizin gibi düşünmeyeni vatan haini ilan ederseniz, belki sizden çok vatanını seven kahraman kimseleri öldürmekten beter etmiş olursunuz. Elinizi sallasanız vatan hainine çarpar. Bu çok tehlikeli bir tutumdur. Ülkeyi iç savaşa bile sürükler. Allah ülkemizi böyle tehlikeli durumlara sürüklemek isteyenlerin şerrinden korusun. Kağıt atıklar 289 ağacı kurtardı Saruhanlı'da ilçe milli eğitim müdürlüğünün düzenlediği kampanyada öğrencilerin topladığı kağıt atıkların, 289 ağacı kesilmekten kurtardığı bildirildi. Saruhanlı İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Işık, konuyla ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada, "Kağıt Asla Çöp Değildir" kampanyası kapsamında ilçedeki 55 okulda 17 bin 300 kilogram kağıt toplandığını söyledi. Bir ton birinci hamur kağıt üretimi için 17 ağaç kesildiğini vurgulayan Işık, 17 tonluk kağıt toplayarak, 289 ağacın kesilmekten kurtardıklarını ifade etti. Işık, kampanya ile öğrencilerin tasarruf yapmayı öğrendiğini hem de okul aile birliklerine para kazandırıldığını belirterek, "Kullanılmış ders kitapları ve yıl içinde toplanan atık kağıtları birleştirilerek ihale ile satışa sunduk. 1 ton atık kağıdı 230 liradan satışını gerçekleştirdik. İlgili firma bizzat okullara giderek kağıtları depolardan teslim aldı. Okul payları da okulların aile birliği hesaplarına aktarılacak" diye konuştu. SINDIR UYARDI ÜRET C RAHAT ETT gider. Barajdan gelen su, Ödemiş ve Tire köylüleri için can suyu. dedi. Derebaşı, Ovakent ve Gökçen de köylülerle birlikte tarlaları gezen, kuraklığın etkisini inceleyen Milletvekili Sındır, Çiftçilerimizin sıkıntılarının giderilmesi ve tarladaki ürününün kurtarılması için çiftçilerimizin yanında, Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlu nu telefonla aradım. Konuyu ve önemini anlattım. Tarladaki ürünlerin ve bölgedeki büyükbaş hayvancılığın ancak barajdan su salınmasıyla kurtarılabileceğini, aksi halde binlerce dönüm arazideki ekili alanların kuruyacağını ifade ettim. Bunun çiftçilerimiz için de, ülkemiz için de büyük bir kayıp olacağını anlattım. Telefonla görüşmemizden kısa bir süre sonra barajdan su salınmaya başlanmasından ve tarlaların yeniden suya kavuşmasından dolayı memnuniyetimi ifade etmek isterim. Baraj kapaklarının açılması sonrası beni telefonla arayan, teşekkür eden hemşehrilerimizin mutluluğu ise benim için ikinci bayram oldu. diye konuştu. (HABER MERKEZ )

9 SAYFA 21 SONDAKiKA GAZETESİ >> 10 DENİZLİ HABERLERİ 24 Temmuz 2015 Cuma EVLİLİK OKULU'NDA 24. DÖNEM ZİLİ ÇALDI Denizli Büyükşehir Belediyesi nin, Türkiye ye örnek olan "Ailemi Seviyorum Projesi" kapsamında düzenlenen Evlilik Okulu nda 24. dönem eğitimi başladı. Denizli Büyükşehir Belediyesi nin Türkiye ye örnek olan "Ailemi Seviyorum Projesi" kapsamında düzenlediği Evlilik Okulu nun 24. dönem eğitimi Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi binasında başladı. Psikolog Gülay Korkut, 30 çiftin katıldığı 24.dönem Evlilik Okulu'nun ilk günkü eğitiminde, çiftlere sağlıklı evliliği anlattı. Yaklaşık 1 ay sürecek eğitimde sağlıklı ve mutlu evlilik için yapılması gerekenleri paylaşacaklarını ifade eden Psikolog Korkut, haftada 2 gün uzmanların katılımıyla gerçekleştirilecek eğitimlerde, evliliğin ilk dönemleri, aile ekonomisi, stresle baş etme yöntemleri, sağlıklı bir aile kurmak için öneriler, evlilik ve hukuki haklar, doğru iletişim gibi konuların ele alınacağını kaydetti. Psikolog Korkut, "Sağlıklı toplum sağlıklı bireylerle oluşuyor. Sağlıklı bireyler de sağlıklı yuvalarda yetişiyor. Mutluluğun sırlarını çiftlerimizle keşfederek, sağlıklı bir toplum için hep birlikte çaba göstereceğiz" diye konuştu. Evlilik Okulu'nda ayrıca kursiyerlere Denizli Büyükşehir Belediyesi kültür yayınlarından olan "Bir yastıkta kocayalım" adlı Sağlıklı Evlilik Eğitimi El Kitabı hediye edildi. HABER MERKEZİ HAVA EĞİTİM KOMUTANLIĞI 2005-LOJ-BET-081 GM NUMARALI KORUMALI KONUT BALKON ONARIMI VE YALITIMININ YAPILMASI İZMİR İNŞ.EML.BLG.BŞK.LIĞI NATO MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI GENEL KURMAY BAŞKANLIĞI BAĞLILARI VE MÜSTEŞARLIK HAVA EĞİTİM KOMUTANLIĞI 2005-LOJ-BET-081 GM NUMARALI KORUMALI KONUT BALKON ONARIMI VE YALITIMININ YAPILMASI yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a)adresi : MITHATPASA CAD. NO: MİTHATPAŞA KONAK/İZMİR b)telefon ve faks numarası : c)elektronik Posta Adresi : ozgul.aydin@msb.gov.tr ç)ihale dokümanının görülebileceği : internet adresi 2-İhale konusu yapım işinin a)niteliği, türü ve miktarı b)yapılacağı yer c)işe başlama tarihi : 5 katlı ve 10 daireli lojman binasına cam balkon yapılması (Detayı teknik şartnamede belirtilmiştir.) Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. : İZMİR : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 7 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. : Yer tesliminden itibaren 60 (ALTMIŞ) takvim günüdür ç)işin süresi 3-İhalenin a)yapılacağı yer : MİTHATPAŞA CAD. NO: KÜÇÜKYALI/İZMİR b)tarihi ve saati : :00 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sanatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza Beyannamesi veya İmza Sirküleri Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği idari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz. İstekliler, ihale konusu yapım işinde alt yüklenicilere yaptırmayı düşündükleri işlere ait listeyi teklif ekinde vereceklerdir Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya serbest muhasebeci, yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge. 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 75 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: TARİHLİ YAPIM İŞLERİNDE BENZER İŞ GRUPLARI TEBLİĞİNİN (B) ÜSTYAPI (BİNA) İŞLERİ III.GRUP BİNA İŞLERİ BÖLÜMÜNDE YER ALAN İŞLER VEYA İHALE KONUSU İŞ KAP- SAMINDA TANIMLANAN İŞLERE AİT İŞ DENEYİM BELGELERİ BENZER İŞ OLARAK KABUL EDİLECEKTİR Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ VEYA MİMARLIK 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 30 TRY (Türk Lirası) karşılığı Dosya bedeli MSB Tedarik Bölge Başkanlığı Saymanlık Müdürlüğüne (KONAK) yatırılacak makbuz karşılığında İdareden satın alınacaktır, adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar MSB İZMİR İNŞ.EML.BLG.BŞK.LIĞI İHL.VE SÖZL.KS.A.Lİ- Ğİ adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (YÜZYİRMİ) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N): 1 Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin reddedilecektir. Sondakika: 24/7 Basın: Resmi İlanlar: de Merkezefendi zabıtasından işgaliye denetimi Merkezefendi Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri ilçede denetimlerini sürdürüyor. Bu kapsamda zabıta ekipleri Meserret ve Eflatun Sokak üzerinde bulunan uygunsuz işgaller için denetim yaptı. Uygunsuz işgal yapan işyerlerine sözlü ve yazılı uyarıda bulundu. Merkezefendi ilçesinde Merkezefendi Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri uygunsuz işgallerin önüne geçmek adına denetimlerini sürdürüyor. Bu çerçevede zabıta ekipleri Meserret ve Eflatun Sokak üzerinde bulunan uygunsuz işgaller için denetim yaptı. Zabıta ekipleri, Meserret ve Eflatun Sokak taki uygunsuz işgalleri kaldırılmasıyla ilgili işyeri sahiplerini de sözlü ve yazılı olarak uyarıda bulundu. Merkezefendi Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, yaya yolu ve kaldırım üzerinde satışa sunulan ürünlerin yanı sıra izinsiz konulan masa, sandalye, şemsiye gibi malzemelerin kaldırılması yönünde çalışmalarını sürdürürken izin alınmadan yapılan güneşlik, sundurma gibi çıkmalara da izin vermiyor. HABER MERKEZİ KIZILCABÖLÜK SPOR TESİSİ SONA YAKLAŞIYOR Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan ın Kızılcabölüklülere söz verdiği Kızılcabölük Spor Tesisi nin yapımı tüm hızıyla sürüyor. Soyunma odaları, tribün, kafeterya, sosyal tesisler ve çevre düzenlemesi gibi eksiklerin giderileceği tesis önümüzdeki sezon Kızılcabölükspor maçlarına ev sahipliği yapacak. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan ın Kızılcabölüklülere söz verdiği ve geçen mayıs ayında temeli atılan Kızılcabölük Spor Tesisi nin yapımı tüm hızıyla sürüyor. Kriterlere uygun olmadığı için geçen yıl Tavas İlçe Stadı, Doğan Seyfi Atlı Stadı ve Atatürk Stadı nı dönüşümlü olarak kullanan Kızılcabölükspor'un kendi evinde maça çıkmasını sağlayacak proje kapsamında, Kızılcabölük Spor Tesisi'nin soyunma odaları, tribün, kafeterya, sosyal tesis ve çevre düzenlemesi gibi eksiklikler tamamlanıyor. Bu kapsamda idari binanın kaba inşaatı tamamlanma aşamasına gelirken, tribün montajına başlandığı, perde duvarların ise bitirilmek üzere olduğu ifade edildi. Çalışmaların aralıksız sürdüğü kaydedilirken, Kızılcabölük Spor Tesisi'nin önümüzdeki sezona yetiştirilmesinin hedeflendiği bildirildi. Projenin tamamlanmasının ardından sahanın 2. ve 3. Lig maçlarının yapılabileceği bir tesis olacağı kaydedildi. "Kızılcabölükspor sahada, biz ise hizmette koşacağız" Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, verdikleri sözleri yerine getirmenin mutluluğunu ve gururunu yaşadıklarını söyledi. Denizli'nin her noktasında büyükşehirin avantajlarının görüldüğünü, bunlardan birinin de Kızılcabölük Spor Tesisi olduğunu kaydeden Başkan Zolan, "Mayıs ayı sonunda yaptığımız temel atma töreninin ardından başladığımız çalışmalarla tesisimiz hızla yükseliyor. Allah'ım kazasız belasız tamamlamayı nasip eder inşallah" dedi. Tesisin tamamlanmasının ardından Kızılcabölükspor'un kendi evinde maçlara çıkabileceğini hatırlatan Başkan Zolan, şöyle konuştu: "Sezonu inşallah bu sahada açacağız. Kızılcabölükspor sahada, biz ise hizmette koşacağız. Bundan önce olduğu gibi sonra da Denizlimizin her noktasına hizmet götürmek için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Şehrimiz daha iyi olsun güzelliklerle buluşsun istiyoruz. Bu birlik ve beraberliğimiz olduğu sürece bunu başaracak güçteyiz." 1000 kişilik tribün Kriterlere uygun olmadığı için Tavas İlçe Stadı, Doğan Seyfi Atlı Stadı ve Atatürk Stadı nı dönüşümlü olarak kullanan Kızılcabölükspor, tesisin tamamlanmasıyla artık kendi evinde de maça çıkarak seyircisiyle buluşabilecek. Proje kapsamında, tesise soyunma odaları, 1000 kişilik tribün, kafeterya, sosyal tesis ve çevre düzenlemesi yapılacak. HABER MERKEZİ

10 17 ubat 2013 Per embe 24 Temmuz 2015 Cuma

11 17 24 Temmuz ubat PerCuma embe Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çalık Enerji'nin Gürcistan'da açtığı doğalgaz çevrim santralinin önemini vurgulayarak, "Bu projenin gerçek bir başarı örneği ve Gürcistan ile gelecekte gerçekleştireceğimiz işbirliklerinin temel taşlarından biri olduğunu düşünüyorum. Bu ve benzeri projelerle Gürcistan ile olan işbirliğimiz perçinlenmekte ve tüm dünyaya örnek olmaktadır" diye konuştu Memiş, altın fiyatlarındaki düşüşün son alım fırsatı olduğunu belirterek, "Altındaki düşüşün, düğün sezonunun yeniden başladığı zamana denk gelmesi altın alacakların ve düğün yapacakların yüzünü güldürdü. Altın alacak vatandaşlarımız ve yatırımcılarımız bu fırsatı kaçırmasın" diye konuştu Adana Kuyumcular Odası Başkanı Oğuz Başman, ramazanda işlerin azaldığı kuyumculuk sektöründe altın fiyatlarının düşmesiyle az da olsa kıpırdanma yaşandığını belirtti.başman, yaptığı açıklamada, ramazan boyunca hükümet kurma çalışmaları ve piyasalardaki dalgalanmalar nedeniyle kuyumcu esnafının neredeyse "sinek avladığını" dile getirdi. Bazı günler birçok kuyumcunun siftah bile yapamadan dükkanını kapattığını anlatan Başman, "O süreçte bizim sektörde yaprak kımıldamadı desek yeridir. Bazı arkadaşlarımız dükkan kiralarını ödemekte sıkıntı çekti. Ramazanda dükkanını kapatan bile olduğunu duydum. Ramazan öncesi durgun olan altın piyasası, ramazanla birlikte durdu diyebiliriz" diye konuştu. Ramazan Bayramı sonrası uluslararası piyasalarda altının ons fiyatının düşmesiyle iç piyasada altının gramının 95,5 liraya kadar gerilediğini anımsatan Başman, "Altının gram fiyatının düşmesiyle vatandaşların 22 ayar ve cumhuriyet altınına talebi, piyasayı az da Ramazan Bayramı dolayısıyla Türkiye genelinde 6 milyondan fazla kişi, otobüs, uçak ve trenle seyahat etti. 5 milyon kişi otobüs, 700 bin kişi uçak, 300 bin kişi de tren yolculuğunu seçti olsa canlandırdı. Özellikle yatırım amaçlı ya da altın borcu olanlar, altının düşmesini fırsat bilerek alım yapıyor" dedi. -Gurbetçi artık altın almıyor Eskiden kuyumcuların hasat, düğün ve yurtdışında yaşayan vatandaşların gelme zamanını dört gözle beklediğini anlatan Başman, şöyle devam etti: "Artık gurbetçilerin gelmesi bizi fazla etkilemiyor. Çünkü, gurbetçiler artık altın almıyor. Eskiden yazın izne gelen gurbetçilerimiz sünnet ya da düğünlerini Türkiye'de yapar ve düğünler için iyi miktarda altın alırdı. Düğünü olmayan da yatırım amaçlı olarak altını alır bankaya ya da kasaya koyardı. Artık gurbetçilerimiz altın alımı yapmıyor. Düğünlerini de yaşadıkları yerde yapıyor. Bu da işlerimizi kötü etkiliyor." Kuyumcu Ahmet Acar ise yılbaşından bu yana durgun geçen piyasanın ramazanda durma noktasına geldiğini ifade ederek, "Birçok gün tek bir altın satmadan dükkanı kapattığımız oluyordu. Satarsak da çeyrek ya da düşük ayarlı altın satıyorduk. Altının gramının düşmesiyle az da olsa altın alımları başladı.

12 SAYFA 13 ABD'de 2. el konut satışları 8 YILIN ZİRVESİNDE ABD de ikinci el konut satışları haziranda yüzde 3,2 artışla son 8 yılı aşkın sürenin en yüksek seviyesinde gerçekleşti. National Association of Realtors'ın (NAR) bugün açıklanan verilerine göre, ikinci el konut satışları haziranda bir önceki aya oranla yüzde 3,2 artarak 5 milyon 49 bin adet oldu. Bu sonuçla, Şubat 2007'den bu yana en yüksek seviyesine ulaşan satışlara yönelik piyasa beklentisi ise 5 milyon 40 bin adet ya da yüzde 0,9 artış yönündeydi. Bu arada, mayıs ayına ilişkin ikinci el konut satışları ise 5 milyon 35 binden 5 milyon 32 bine revize edildi. Veriler, ayrıca ortalama konut fiyatlarının haziranda geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 6,5 artarak 236 bin 400 dolara yükseldiğini ortaya koydu. Son 40 aydır yükselişini sürdüren konut fiyatları, bu sonuçla Temmuz 2006'dan bu yana en yüksek seviyesini kaydetti. NAR'ın Başekonomisti Lawrence Yun, satışlara ilişkin "Piyasaya güçlü şekilde geri dönen alıcılar, satışların son iki ayda 2007'den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmasını sağladı. SONDAKiKA GAZETESi >>13 EKONOMI Temmuz ubat Per Cuma embe Patates için çiftçilere ilaçlama uyarısı Tarım Kredi Genel Müdürü İrfan Güvendi, yaz döneminin yağışlı geçmesinin patateste "mildiyö" hastalığının yayılmasına neden olduğunu belirterek, "Çiftçilerimizin i- laçlamaya daha çok önem vermesi gerekiyor" dedi. Güvendi, bu yılın ikinci çeyreğinde fiyatının 5 liraya ulaşmasıyla gündeme gelen patateste, mildiyö hastalığı tehdidiyle karşı karşıya kalındığına dikkati çekti. Patates üretim alanlarında yağışların son dönemlere kadar devam etmesi nedeniyle söz konusu hastalığın yoğunlaştığını vurgulayan Güvendi, hastalığa bir mantarın yol açtığını bildirdi. Güvendi, bulaşmaların genellikle 16 derecede gerçekleştiğini, hastalığın yaygınlaşmasının ise derecelerde görüldüğünü söyledi. Hastalık bir kez ortaya çıktıktan sonra, kültürel önlemlerle gelişmesinin kontrol altına alınamadığını anlattı. İran ile anlaşma bize de yarayacak İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İşadamları Derneği (İMSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ziya Mescioğlu, İran'a uygulanan ambargonun kaldırılmasının ardından bu ülkeyle yapılacak ticaretin, Van gibi sınır komşusu iller için önemli bir hareketlenme getireceğini belirtti. Mescioğlu, yazılı açıklamasında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi ile İ- ran arasında sağlanan anlaşmanın Türkiye için iyi bir gelişme olduğunu ifade etti. Bu anlaşma ile sektördeki rekabetin artacağına değinen Mescioğlu, İran'ın ambargo nedeniyle yurtdışında dondurulmuş 100 milyar dolarlık aktifinin, sektör için önemli bir nakit girişi sağlayabileceğini belirtti. Tam serbestlik, ticareti 3,5 milyar avro artıracak Avrupa Komisyonu'nca yaptırılan "Avrupa Birliği ile Türkiye arasında bir anlaşmanın ekonomik etkileri üzerine çalışma" başlıklı araştırmaya göre "tam serbestleştirme" halinde taraflar arasındaki ticaret hacmi 3,5 milyar avro artacak Emtia fiyatları DÜŞMEYE devam edecek Dünya Bankası, ham petrol dışındaki emtia fiyatlarının yılın geri kalanında düşmeye devam edeceğini belirtti. Dünya Bankası'nın bugün yayımladığı "Emtia Piyasaları Görünüm Raporu"na göre, ham petrol dışında kalan emtia fiyatları yılın geri kalanında düşüş eğilimini sürdürecek Raporda, emtia fiyatlarının nisan-haziran döneminde yüksek arz ve zayıf talepten ötürü gerilediğine, enerji fiyatlarının ise aynı dönemde yüzde 12 arttığına dikkat çekildi. Bunda ham petrol fiyatlarındaki artışın önemli rol oynadığını vurgulayan Dünya Bankası, ham petrol fiyatına ilişkin 2015 öngörüsünü varil başına 53 dolardan 57 dolara çıkardı. Raporu hazırlayanlardan Dünya Bankası'nın Kıdemli Ekonomisti John Baffes, konuya ilişkin, "Ham petrole yönelik talep ikinci çeyrekte beklentinin üstündeydi. Fiyat tahminindeki küçük artışa rağmen yüksek stok ve OPEC ülkelerinin artan üretimi, fiyatların orta vadede düşük seyretmeye devam edeceğine işaret ediyor" dedi. Öte yandan, İran ile nükleer müzakerelerde anlaşmaya varılmasının, bu ülkenin petrol ihracatına başlamasını sağlayabileceğine işaret e- den Dünya Bankası, buna ilaveten OPEC ve diğer petrol üreticisi ülkelerin üretimi artırmasının da fiyatların güncellenen tahminden sapmasına neden olabileceğini kaydetti. Doğalgaz ve kömür fiyatlarının ikinci çeyrekte sırasıyla yüzde 13 ve yüzde 4 değer kaybettiği bilgisine yer verilen raporda, söz konusu emtia fiyatlarının ABD, Avrupa ve Asya piyasalarındaki düşüşünü sürdüreceği tahminine yer verildi. - Fed'in faiz artışı altını da vurdu Dünya Bankası, ayrıca enerji dışındaki emtia fiyatlarının ikinci çeyrekte yüzde 2 değer kaybettiğine dikkati çekerken, başta demir olmak üzere metal fiyatlarının önemli ölçüde gerilediğini bildirdi. Raporda, kahve ve buğday gibi tarımsal emtiaların da kayda değer ölçüde ucuzladığı belirtilerek, bu gruba ilişkin ortalama fiyatların ikinci çeyrekte yaklaşık yüzde 2 düştüğü bilgisi verildi. Benzer şekilde, altın ve gümüş gibi değerli maden fiyatlarının da ikinci çeyrekte yüzde 2'inin üstünde değer kaybettiği, bunun ABD Merkez Bankası Fed'in faiz artış sürecine girmesiyle değişen talep tercihlerinden kaynaklandığı vurgulandı. Altının ons fiyatı bu hafta başında 1, dolarla yaklaşık 5,5 yılın en düşük seviyesini görürken, geçen yıl sonundan bu yana da yüzde 7,4 değer kaybetti. Yatırımcılar, Fed'in faizleri bu yıl içinde artıracağı beklentisine paralel olarak emtialar yerine güçlenmeye devam eden dolara rağbet gösteriyor. Avrupa Komisyonu'nun Ulaştırma ve Hareketlilik Genel Müdürlüğü'nce bağımsız bir konsorsiyuma yaptırılan araştırmayla Türkiye'de kayıtlı karayolu taşımacılık firmalarına AB ülkeleri tarafından uygulanan kota kısıtlamalarının kaldırılması için "Türkiye-AB arasında ayrı bir karayolu taşımacılığı anlaşmasının imzalanması" seçeneği bilimsel olarak analiz edildi. Konuya ilişkin yapılan basın açıklamasında raporu değerlendiren Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, derneğin, Türkiye'nin ihracatının ve uluslararası karayolu yük taşımacılığı sektörünün gelişimini engelleyen ve yaşanan sorunların temelini oluşturan "kota engelleri" konusunu Avrupa Komisyonu gündemine taşıdığını söyledi. Nuhoğlu, 2016 yılının başında başlatılması beklenen "Gümrük Birliği'nin Güncellenmesi Müzakereleri öncesinde açıklanan raporun, kotaların sadece Türkiye'nin değil AB ekonomisine de zarar verdiğini tüm çıplaklığı ile gözler önüne serdiğinin altını çizdi. Komisyon tarafından açıklanan raporun sonuçlarına göre, Türkiye ile AB arasındaki karayolu yük taşımacılığı hizmetinin serbestleştirilmesine ilişkin 4 ana senaryodan biri olan "tam serbestleşme" sağlanması durumunda ticaret hacminde 3,5 milyar avroluk artış yaşanacağını dile getiren Nuhoğlu, Türkiye'nin AB'ye yapacağı ihracatın 1,9 milyar avro, AB'den yapacağı ithalatın ise 1,6 milyar avro yükseleceğini aktardı. - Türkiye'ye 25 bin, Avrupa'ya 14 bin ek istihdam Nuhoğlu, azalan maliyetlerle satış fiyatı düşen ürünler ile AB tüketicisinin yılda 145 milyon avro tasarruf edeceğini kaydederek, "Taşıma maliyetlerindeki düşüş sonucunda Türk taşımacılarının Avrupa'ya yapacağı sefer sayısında yüzde 11 artışla 40 bin ilave sefer gerçekleşecek, gidiş-dönüş yaklaşık 200 milyon avro ilave hizmet ihracatı yapılarak döviz kazandırılacak" diye konuştu. Rapora göre taşımacılıkta "tam serbestleştirme"nin Türkiye'ye 25 bin, Avrupa'ya 14 bin istihdam sağlayacağını ifade eden Nuhoğlu, 2007'de ihracatta yüzde 60 civarında olan AB payının bugün yüzde 43'e indiğini, Türkiye'nin bu bölgeye ihracatının yüzde 50'sinin ülkede yerleşik AB sermayeli firmalarca yapıldığı göze alındığında düşüşteki en büyük zararı AB firmalarının gördüğünü vurguladı. Nuhoğlu, AB üyesi ülkelerce Türk taşımacılara uygulanan "geçiş belgesi kotaları" yüzünden sanayi mallarının gümrük vergisi ve eş etkili vergiler ile miktar kısıtlamaları ve eş etkili tedbirlere tabi olmadan serbestçe dolaşamıyor olmasının ekonomilerde yol açtığı sıkıntıların artık Avrupalılar tarafından da kabul edildiğine dikkati çekti. Daha önce Dünya Bankası'nca açıklanan "Türkiye-AB Gümrük Birliği Değerlendirmesi"nin de bu gerçeği teyit ettiğini ve değerlendirmede "Karayolu kotalarının, Türkiye-AB ticaretinin potansiyelinin altında gelişmesine neden olduğu" sonucunun bulunduğunu hatırlatan Nuhoğlu, şöyle devam etti: "Avrupa Komisyonu adına tamamlanan bu çalışma da benzer bir sonuçla UND'nin uzun süredir Türkiye ve AB kamuoyu gündemine taşıdığı bu sorunu çarpıcı şekilde ortaya koymaktadır. 28 AB üyesi ülkenin 24'ü tarafından Türk plakalı araçlara getirilen kota kısıtlamalarının, özellikle AB'ye ihracatımızın genel ihracatımızdaki payının son 10 yılda yüzde 60'lardan yüzde 43'lere indiği dikkate alındığında, yol açtığı zararlar farklı kaynaklardan rakamlarla teyit edilmektedir başında yeni baştan müzakere edilmeye hazırlanan Türkiye-AB Gümrük Taşıma engelleri kalkarsa AB ile dış ticaret 3,5 milyar Euro artar (AB) ile Türkiye Cumhuriyeti arasında bir anlaşmanın ekonomik etkileri üzerine çalışma' başlıklı araştırmanın sonuçları, tam serbestleşme halinde Türkiye ile AB arasındaki ticaretin 3,5 milyar Euro artacağını ve 39 bin kişiye ilave istihdam oluşturacağını ortaya koydu Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, "Kotaların kaldırılmasıyla hem Türkiye hem de AB ekonomisinin kazanç elde edeceğini savunan ve bu yönde birçok girişimde bulunan Uluslararası Nakliyeciler Derneği nin söylemlerinin doğruluğunu kanıtlar nitelikteki komisyon raporu, Gümrük Birliği revizyon görüşmeleri öncesinde ülkemiz adına tarihi bir önem taşıyor. Avrupa Birliği Komisyonu'nun dışında da yine UND nin geçmiş dönemde yaptırdığı araştırmaların ışığında, AB ülkeleri ve Türkiye nin ithalat ve ihracattaki toplam kazancının en az 10 milyar Euro olacağını öngörüyoruz." dedi. Avrupa Komisyonu nun Ulaştırma ve Hareketlilik Genel Müdürlüğü tarafından bağımsız bir konsorsiyuma yaptırılan ve 'AB ile Türkiye Cumhuriyeti arasında bir anlaşmanın ekonomik etkileri üzerine bir çalışma' başlıklı araştırma ile türkiye'de kayıtlı karayolu taşımacılık firmalarına AB ülkeleri tarafından uygulanan kota kısıtlamalarının kaldırılması için 'Türkiye-AB arasında ayrı bir karayolu taşımacılığı anlaşmasının imzalanması' seçeneği bilimsel olarak analiz edildi. Komisyon tarafından açıklanan raporun sonuçlarına göre Türkiye ile AB arasındaki karayolu yük taşımacılığı hizmetinin serbestleştirilmesi ilişkin 4 ana senaryodan biri olan tam serbestleşme sağlanması durumunda Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki Ticaret te 3,5 milyar Euro luk artış yaşanacak. Türkiye nin AB ye yapacağı ihracat 1,9 milyar Euro artarken, AB nin Türkiye ye ihracatı ise 1,6 milyar Euro yükseliş kaydedecek. Türkiye nin yüzde 2,7 lik büyüme payında, ihracatın yüzde 1,77 lik payı dikkate alındığında bu kazanımın büyük önem taşıdığına dikkat çeken UND, araştırmanın ışığında söz konusu yaptırımlarla sekteye uğrayan en önemli sektörlerin yüzde 37 ile tekstil ürünleri, yüzde 28 ile makine aksamları olduğuna dikkat çekti. Sekteye uğrayan diğer sektörlerin sıralaması, yüzde 13 ile metal ürünleri, yüzde 8 ile gıda ürünleri ve tarım ürünleri, yüzde 8 ile kimyasal ürünler ve son olarak yüzde 6 ile diğer sektörler o- larak devam ediyor. Azalan maliyetler ile birlikte satış fiyatı düşen ürünler ile AB tüketicisi yılda 145 Milyon Euro tasarruf edecek. Taşıma maliyetlerindeki düşüş sonucunda Türk taşımacılarının Avrupa ya yapacağı sefer sayısında yüzde 11 artış ile 40 bin ilave sefer gerçekleşecek, gidişdönüş yaklaşık 200 milyon Euro ilave hizmet ihracatı yapılarak döviz kazandırılacak yılında yüzde 60 civarında olan AB payı, ihracatta bugün yüzde 43 e indi. (CİHAN) Birliği müzakereleri, işte bu nedenle her iki paydaş için kritik önem taşımaktadır." "Sadece Türk taşımacılarının değil, Türkiye ihracatının ve ekonomisinin destekçisi o- larak Gümrük Birliği'nin halihazırda sağladığı avantajların hayata geçirilmesi için tüm kesimlerden destek bekliyoruz" diyen Nuhoglu, "Kotaların kaldırılmasıyla hem Türkiye hem de AB ekonomisinin kazanç elde edeceğini savunan ve bu yönde birçok girişimde bulunan UND'nin söylemlerinin doğruluğunu kanıtlar nitelikteki raporu, Gümrük Birliği revizyon görüşmeleri öncesinde ülkemiz adına tarihi bir önem taşıyor" değerlendirmesini yaptı. G20 YEA Zirvesi 7-9 Eylül'de İstanbul'da yapılacak G20 Genç Girişimciler İttifakı'nın dünya çapında ortak bir girişimcilik ekosistemi oluşturulmasına destek vermek amacıyla hayata geçirdiği G20 YEA Zirvesi, altıncı yılında Türkiye Genç İşadamları Derneği'nin (TÜGİAD) ev sahipliğinde İstanbul'da düzenlenecek. Dernek açıklamasına göre TÜ- GİAD, bu yıl 7-9 Eylül 2015 tarihlerinde İstanbul'- da gerçekleştirilecek G20 Genç Girişimciler İttifakı Zirvesi'ne (Young Entrepreneurs Allience - YEA) ev sahipliği yapacak. Dünyada ve Türkiye'de girişimcilik ekosistemine kılavuzluk eden isimleri bir araya getirecek zirvede 20'nin üzerinde oturumda, 50'den fazla konuşmacı yer alacak. Zirvenin katılımcıları arasında Coca-Cola Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Muhtar Kent, Philip Morris SA Genel Müdürü Enrique Jimenez, dünyaca ünlü yatırımcı ve Scaale Capital Yönetim Kurulu Üyesi Kaushal Choksi, Avrupa'daki binlerce girişimciyi temsil eden JEUNE'un Başkanı Patrik Kovacs, Avrupa Komisyonu Girişimcilik Birimi Başkanı Michel Catinat ile JCI 2015 Dünya Başkanı İsmail Haznedar da bulunuyor. Açıklamada görüşlerine yer verilen TÜGİAD Başkanı Rahmi Çuhacı, dünyada ve Türkiye'de girişimcilik ekosistemine kılavuzluk eden isimlerin bir araya geleceği zirvede "Girişimcilik Kültürünün Globalleşmesi" başlığı altında yeni ekonomi stratejilerinden girişimcilik politikalarına, tecrübe paylaşımlarından girişimcilik kültürünü oluşturan unsurlara kadar genç girişimciliğin pek çok açıdan inceleneceğini bildirdi. Türkiye gibi işletmelerinin yüzde 99'unu KOBİ'lerin oluşturduğu, istihdamın ise yüzde 76'sının KOBİ'ler tarafından sağlandığı bir ülkede girişimcilik kültürünün geliştirilmesinin TÜGİAD'ın öncelikli konularından biri olduğuna işaret eden Çuhacı, Temmuz tarihlerinde Japonya'da gerçekleştirilen G20 YEA Liderler Kurulu'na katılarak zirve hazırlıklarını G20 YEA ağı ile paylaştıklarını ve bu konuda ilgiyle karşılaştıklarını dile getirdi.

13 sayfa 14 SONDAKiKA GAZETESİ >> 14 EKONOMİ 1ubat 24 Temmuz 2013 Perşembe 2015 Cuma Organİk yönetmelik 5 yılda 5 kez değişti konak kent konseyi nde İstİfa depremi MAzluM Vesek Kurulduğu günden bu güne İzmir'de katılımcılık ve yönetim anlayışının önemli simgelerinden biri haline gelen Konak Kent Konseyi'nde istifa depremi yaşanıyor. Genel Sekreter'in değişmesi ve göreve Mustafa Kuzu'nun atanmasıyla başlayan çalkantılı dönem, Yürütme Kurulu Üyeleri Gülçün Tonguç, Funda Doğan Kapukıran, Ayşegül Güngören ve Kadın Meclisi Başkanı Sema Kaya'nın istifası ile sonuçlandı. Yazılı bir açıklama yapan Konak Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyeleri yaptıkları, Kent Konseyi'nin özerk yapısına duyulan saygının azaldığını belirterek, Genel Sekreter olarak göreve getirilen Mehmet Kuzu'nun Kent Konseyi'nin etik değerlerini ve temel prensiplerini hiçe saydığını ileri sürdü. Açıklamada, Kent Konseyi Başkanı Hamit Mumcu'nun tutumu nedeniyle de Kent Konseyi'nin eleştirel bakışını yitirip sıradanlaştığı kaydedildi. ''Gelinen bu noktada Kent Konseyi bütün vasıflarını yitirmiştir'' ifadesinin yer aldığı istifa metninde, Yürütme Kurulu olarak yaşanan aksaklıkların Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş'a rapor halinde sunulduğu fakat herhangi bir geri dönüş alınmadığı, son çare olarak yaşanan tüm aksaklıkları sonlandırmak üzere istifa mekanizmasının devreye sokulduğu belirtildi. İstifa açıklamasında: Konak Kent Konseyi kurulduğu günden itibaren İzmir de ve Türkiye deki kent konseylerinde de katılımcılık ve yönetişim anlayışının egemen olması verilen mücadelenin önemli ve öncü aktörlerinden olmuştur. Bu öncü misyonunun başarılı bir şekilde gerçekleşmesinde emek ve özverinin rolü inkar edilemez. Ancak bununla beraber kentin siyasi ve idari yöneticilerinin Konak Kent Konseyi nin özerk yapısına duydukları saygının önemi de inkar edilemez. Ancak geldiğimiz noktada, ne yazık ki Konak Kent Konseyi nin işleyişine karşı bu saygılı duruştan söz etmek mümkün değil. Konak Kent Konseyi nde yapılan görev değişikliklerinin öncelikle teamüllere sonrasında ise etik kurallara aykırı olduğu da ortadadır. Genel Sekreter görevlendirmesinin yürütme kuruluna psikolojik baskılarla dayatılması bizler için Konak Kent Konseyi nde sonun başlangıcı olmuştur. Çünkü bu görev değişikliğinin ardından Konak Kent Konseyi için özerk bir duruştan söz etmek abesle iştigaldir. Göreve getirilen Genel Sekreter Mehmet Kuzu da bütün etik değerleri ve kent konseylerinin temel prensiplerini hiçe sayarak kısa sürede bir çok hata yapmıştır. Genç oluşu bu hataları affedilebilir kılsa da tavırlarındaki uzlaşmaz tutum nedeniyle kendisi ile bir diyalog kurulması da söz konusu olamamıştır. Özellikle Kadın Meclisi Başkanımız Sayın Sema Kaya ya karşı saygısız tavırları kabul edilebilir gibi değildi" ifadelerine yer verildi. Yönetmeliğin 41. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin son cümlesi "Aakreditasyonu iptal edilen yetkilendirilmiş kuruluşun tüm yetkileri Bakanlıkça iptal edilir. şeklinde değiştirildi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nın 2010 yılında yürürlüğe koyduğu Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte beşinci değişiklik yapıldı. Yönetmeliğin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin son cümlesi Yetkilendirilmiş kuruluş sözleşme yaptığı müteşebbis ile ilgili bilgileri 45 gün içerisinde OTBİS e kaydeder. diye değiştirildi. Altıncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde Organik tarım faaliyetinde bulunmak isteyen ve faaliyet alanına göre Bakanlık ilgili kayıt sistemine kayıtlı olan müteşebbis, aşağıda yer alan bilgi ve belgeler ile kontrol ve sertifikasyon kuruluşuna veya kontrol kuruluşuna başvurur. Müteşebbisin adı, adresi, T.C. kimlik numarası ile varsa vergi numarası, yabancı gerçek kişilerde ise yabancı kimlik numarasını içeren kimlik bilgi ve belgeleri, İşletmenin yeri ve konumuna dair bilgiler, gıda işletmeleri için 17 Aralık 2011 tarihli ve sayılı Resmî Gazete de yayımlanan Gıda İşletmelerinin Kayıt ve Onay İşlemlerine Dair Yönetmelik hükümleri gereğince İşletme Kayıt Belgesi veya İşletme Onay Belgesi, Yem işletmeleri için 27 Aralık 2011 tarihli ve sayılı Resmî Gazete de yayımlanan Yem Hijyeni Yönetmeliği gereğince İşletme Kayıt Belgesi veya İşletme Onay Belgesi, Su ürünleri yetiştiriciliği için Su Ürünleri Yetiştiricilik Belgesi ve/veya Su Ürünleri Kuluçkahane Belgesi. değişikliğine gidildi. Aynı maddenin (b) bendine Üretici grubunun oluşturulması ve faaliyetleri ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak tebliğ ile belirlenir. cümlesi eklendi. Yedinci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin son cümlesi Ancak, geçiş sürecinde bulunan hayvanlardan elde edilen ürünler geçiş süreci ürünü olarak pazarlanamaz, reklam ve etiketlerinde organik tarımı çağrıştıran ifadeler kullanılamaz. diye değiştirildi. 'uygunluk BelGesİ' YÜRÜRlÜkTeN kalkti Yönetmeliğin 9.maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde geçen 'uygunluk belgesi veya' ibaresi yürürlükten kaldırıldı. 11. maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi Organik tarımda kullanılmasına izin verilen bitki koruma ürünlerinin onayında 11 Haziran 2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ve bu Kanuna dayanan ilgili mevzuat hükümleri geçerlidir. Bitki koruma ürünlerinin organik tarımda kullanılmak üzere piyasaya arzında sertifika düzenlenir. Söz konusu bitki koruma ürünlerinin uygulanmasında 3 Aralık 2014 tarihli ve sayılı Resmî Gazete de yayımlanan Bitki Koruma Ürünlerinin Önerilmesi, Uygulanması ve Kayıt İşlemleri Hakkında Yönetmeliğin 5 inci maddesi ile dördüncü bölümü hükümleri dikkate alınır. şeklinde değiştirildi ve aynı maddenin (d) bendi yürürlükten kaldırıldı. 'ÖN ek, son ek VeYA Tek BAŞINA' İBAResİ OlACAk Yönetmeliğin 29. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi Yetkilendirilmiş kuruluşun adı, logosu, kod numarası ile müteşebbis veya ürün sertifika numarası bulunmalıdır. şekilde ve (b) bendinin (5) numaralı alt bendinde yer alan 'ön ekleri' ibaresi 'kelimeleri ön ek, son ek veya tek başına." diye değiştirildi. Yönetmeliğin 36. maddesinin üçüncü fıkrasının ilk cümlesinden sonra gelmek üzere Kontrol formunda y- er alan soruların cevaplarını bilgi, belge ve gözlem ile doğrular. cümlesi ilave edildi. BÜTÜN YeTk- İleNDİRMeleRİ BAkANlIk YAPACAk Yönetmeliğin 40. maddesinin birinci fıkrası şu şekilde değiştirildi: Gerçek veya tüzel kişiler; kontrol, sertifikasyon veya kontrol ve sertifikasyon faaliyetlerinde bulunmak için Bakanlığa müracaat eder. Komite tarafından gerekli incelemeler yapılır ve müracaat tarihinden itibaren en geç üç ay içinde müracaat edene gerekli iznin verilip verilmeyeceğine dair yazılı bilgi verilir. Müracaatları uygun görülen kuruluşlara akreditasyon belgelerini Bakanlığa ibraz edinceye kadar, bitkisel üretim kapsamı, hayvansal üretim kapsamı, su ürünleri kapsamı veya organik ürünlerin işlenmesi, ambalajlanması, etiketlenmesi, depolanması, taşınması ve pazarlanması kapsamlarında her bir kapsam için grup içerisinde yer alan üreticiler de dahil en fazla on müteşebbis ile sözleşme yapması kaydıyla çalışma izni verilir. Kanun ve bu Yönetmelik kapsamında y- er alan faaliyet alanları ile ilgili akreditasyonun tamamlanma süreci Bakanlıktan çalışma izni alınan tarihten itibaren o- tuz aydır. Bu sürenin sonunda yetkilendirilmiş kuruluşun akredite olmadığı kapsamlarda çalışma izni iptal edilir. Yetkilendirilmiş kuruluş, iptal edilen kapsamlarda on iki ay geçmeden kapsam genişletmek için başvuramaz. Bu Yönetmelik kapsamında akredite o- larak faaliyette bulunmakta iken akredite olmadığı kapsamda yetkisini genişletmek isteyen yetkilendirilmiş kuruluş, kapsam genişletmenin yapıldığı tarihten itibaren on sekiz ay içerisinde, kapsam genişletmeyi içeren akreditasyon belgesini Bakanlığa ibraz eder. Bu süre içerisinde talep edilen kapsamda akredite oluncaya kadar grup içerisinde yer alan üreticiler de dahil en fazla on müteşebbis ile sözleşme yapılabilir. Mevzuat kapsamında olan ancak akreditasyon kurumlarının akreditasyon kapsamında olmayan organik tarımda kullanılacak gübreler, toprak iyileştiricileri, besin maddeleri ve bitki koruma ürünleri ile ilgili yetkilendirme Bakanlık tarafından aynı şekilde yapılır. (CİHAN) THK'nın ucuz eğitimi ölümlere sebep oluyor Fethiye ilçesindeki dünyaca ünlü yamaç paraşütü merkezi Babadağ'da Türk Hava Kurumundan (THK) ticari uçuş belgesi alan pilotların acemi olduklarını ve kazaya sebebiyet vereceklerini ileri süren bazı yamaç paraşütçüleri, duruma tepki gösterdi. Ölüdeniz Yamaç Paraşütü Pilotları Kooperatifi Başkanı Celal Yıldız ve beraberindeki yaklaşık 50 pilot, Belcekız Plajı'nda toplandı. Grup adına basın açıklamasını okuyan Ölüdeniz Yamaç Paraşütü Pilotları Kooperatifi Başkanı Celal Yıldız, THK'nin, 2 yılda yaklaşık 80 pilota ticari uçuş belgesi verdiğini, geçen yıl bu pilotlardan 6'sının yaralanmalı kazaya karıştığını vurguladı. Yıldız, bu yıl mayıs ayında düzenlenen kursta ise 26 kişinin ticari uçuş belgesi aldığını, iki hafta içinde de bu pilotlardan 4'ünün kazaya karıştığını ifade etti. Bu kazaların yeni başlayan pilotlar tarafından yapılmasının rastlantı olmadığının altını çizen Yıldız, "Kazalar, pilotların tamamen yeterli eğitim almamış olmaları ve THK'nin para karşılığı bir haftada verdiği kurslarda alınan belgeler yüzündendir" dedi. "Geçen yıl 90 bin uçuş yapıldı" Babadağ'dan geçen yıl 90 bin uçuş yapıldığını, bunun Fethiye'ye girdisinin yan sektörlerle 30 milyon doların üzerinde olduğunu kaydeden Yıldız, şöyle konuştu: "Babadağ için hazırladığımız yönergenin olumlu etkileri sonucu Çin'e kadar uzanan reklamlarımız oldu. Fethiye'de her geçen gün artan Çinli turist sayısı bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca soldan sağa: 1. Varlıklı olduğu halde harcamayı sevmeyen, eli sıkı, cimri. 2. İzmir ilinin bir ilçesi. kaba baston. 3. Üflemeli bir çalgı. Aylardan biri. 4. Saflığı sersemlik derecesine varan kimse. Tüzük. 5. Bağıntılı, göreceli. Sodyumun simgesi. 6. Tropikal bölgelerdeki denizlerde bütün yıl süresince düzenli esen birtakım rüzgârlar. Küçük torba. 7. Birini ya da bir yeri görmeye gitme. İsim. 8. Baş çoban. Güzel sanat. 9. Araplarda Müslümanlıktan önceki çağ. 10. Gözün renkli bölümü. Yemin, ant. 11. Bir nota. İlave. Gözeten, koruyan, koruyucu kimse. 12. İktisat. Mısır ın plaka işareti. 13. En uzun yaya koşusu. 14. Başlıca içeceğimiz. İndiyumun simgesi. Dökme demir, font. 15. Arjantinli dünyaca ünlü futbolcu. 16. Şikâr. Japon lirik dramı. Hadise, vaka. 17. Gemilerde yolcuların hizmetine bakan görevli. Fas ın plaka işareti. 18. Emanet, vedia. Genelge, sirküler. 19. Kuram niteliğinde olan, teorik. Fikir, düşünce. 20. Isı yayımı, konveksiyon. Yukarıdan aşağıya: bunu göstermektedir. 12 ay boyunca turizm yapmaya çalışırken yaşanabilecek bir kazada Çinli turistin ölmesi, değil kış, yazın bile yamaç paraşütü turizmini bitirecektir." Yıldız, kooperatiflerinde dünyada en deneyimli ve profesyonel pilotların oluşturduğu teknik ve disiplin kurulları olduğunu, yönetimin kendilerinde olması durumunda yamaç paraşütü sektörünü dünya standartlarının üstüne çıkartacaklarını savundu. Dünkü bulmacanın cevapları 1. Valf. Azerbaycan da yaşayan halk. Bir alet veya taşıtın hareket sağlayan mekanizması. 2. Halife Ali yanlısı olma durumu. Üzerine yazı yazmak için tabaklanmış ceylan derisi. Ekvator kuşağındaki geniş çayırlara verilen ad. 3. matematik öğretmeni. Omurgayı oluşturan kemiklerden her biri. Geçmiş. 4. Şaşma anlatan ünlem. Bal koymaya yarayan küçük tekne. Ergenekondan çıkışlarında Göktürklere yol gösteren dişi kurt. Sermaye, kapital. 5. Demir törpüsü. İç rahatlığı, gönül açıklığı. Bir yapıya girmeyi sağlayan veya odaları birleştiren genellikle dar geçit. Bir nota. 6. Uzun. Bir meyve. Kumar oynatanların kazananlardan aldığı para. Kulak iltihabı. 7. Köpek. Bir askeri birliğin kısaltması. Taş mezar. Bir müzik sesini belirtmeye yarayan işaret. 8. Yakınma yoluyla şimdiki zaman. İtalya daki ünlü eğik kule. Silis grubundan değerli bir mineral. Arap alfabesinde bir harf. 9. Üzüntülü düşünce durumu, kaygı. Bir tür hafif ve kaba ayakkabı. Diyarbakır ilinin eski ad. 10. Azerbaycan ın başkenti. Balıkesir ilinin bir ilçesi. Tek tanrılı dinlerin inanışına göre dünyanın sonu ve bütün ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağı zaman.

14 SAYFA 15 SONDAKiKA GAZETESİ >>15 SPOR Şubat Temmuz Perşembe Cuma SÜPER KUPA BİLET FİYATLARI BELLİ OLDU Galatasaray ile Bursaspor arasında 8 Ağustos'ta oynanacak TFF Süper Kupa müsabakasının bilet fiyatları belli oldu. Bilet fiyatları en az 50 en fazla 150 TL olarak açıklandı. Galatasaray ile Bursaspor arasında 8 Ağustos 2015 tarihinde oynanacak TFF Süper Kupa müsabakası öncesi organizasyon toplantısı bugün TFF'nin Beykoz Riva'da yer alan idari merkezinde yapıldı. TFF Yönetim Kurulu üyesi Cengiz Zülfikaroğlu başkanlığında yapılan toplantıya Ankara Emniyet Müdürlüğü Spor Şube Müdürü Ramazan Karaçam, Galatasaray ve Bursaspor yetkilileri, Osmanlı Stadyumu yetkilileri ve TFF çalışanları katıldı. Toplantıda Osmanlı Stadyumu'nda oynanacak TFF Süper Kupa Finali'nin bilet fiyatları Kale Arkaları (Üçüncü kategori) 50 TL, Maraton Tribünü (İkinci kategori) 100 TL ve Kapalı Tribün (Birinci kategori) 150 TL olarak belirlendi. Bilet satışı önümüzdeki günlerde TFF'nin bilet satış sitesi olan bilet.tff.org üzerinde başlayacak. TC Kimlik Numaraları'na göre yapılacak satışta bir kişi en fazla iki bilet alabilecek. Osmanlı Stadyumu'nun TFF Süper Kupa müsabakasındaki dağılımı ise şu şekilde oldu: Galatasaray: Maraton E, F, G, H Blok - Güney Kale Arkası A, B,C, D, E, F, G, H Blok - Kapalı Sağ C,D Blok Bursaspor: Maraton A, B, C Blok - Kuzey Kale Arkası A, B, C, D, E, F, G Blok - Kapalı Sol A, B, C Blok. KONAK NEVVAR SALİH İŞGÖREN EĞİTİM KAMPUSU 2 MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ONARIMI VALİLİK (YİKOB) İÇİŞLERİ BAKANLIĞI MÜSTEŞARLIK Konak Nevvar Salih İşgören Eğitim Kampusu 2 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Onarımı yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a)adresi : 855 Sokak No:40 KONAK/İZMİR b)telefon ve faks numarası : c)elektronik Posta Adresi : ç)ihale dokümanının görülebileceği internet adresi 2-İhale konusu yapım işinin a)niteliği, türü ve miktarı b)yapılacağı yer c)işe başlama tarihi : : 1 Adet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Onarımı Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. : KONAK-İZMİR : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 5 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. : Yer tesliminden itibaren 45 (KIRKBEŞ) takvim günüdür. ç)işin süresi 3-İhalenin a)yapılacağı yer : 855 SOK. NO:40 KONAK-İZMİR(Yatırım İzleme Müdürlüğü) b)tarihi ve saati : :30 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sânatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya serbest muhasebeci, yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge. 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 70 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Yapım İşlerinde Ben/er İş Grupları Tebliğindeki Grubu işler veya ihale konusu işi de içeren iş deneyim belgeleri benzer iş olarak kabul edilecektir Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: İnşaat Mühendisliği veya Mimarlıktır. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı 855 SOK. NO:40 KONAK-İZMİR(Yatırım İzleme Müdürlüğü)(İhale dokümanı, doküman bedeli İzmir Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı Saymanlığı Veznesine veya Ziraat Bankası Konak Şubesi TR IBAN nolu hesabına yatırıldıktan sonra İdarenin adresinden satın alınabilir) adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar 855 SOK. NO:40 KONAK-İZMİR(Yatırım İzleme Müdürlüğü) adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (YÜZYİRMİ) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1 Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin reddedilecektir. Sondakika: 24/7 Basın: Resmi İlanlar: de Galatasaray ilk kez tam kadro çalıştı Geride kalan sezonu şampiyon olarak tamamlayan ve 4. yıldızı göğsüne takan Galatasaray, sezonunun hazırlıklarını ilk kez tam kadro o- larak yaptı. Milli takımlarından son dönen oyuncu olan kaleci Fernando Muslera da bugün takımla birlikte antrenmana çıktı. Galatasaray'da yeni sezon hazırlıkları Avusturya'da teknik direktör Hamza Hamzaoğlu yönetiminde yapılan antrenmanla devam etti. Antrenmana, dün oynanan ve 2-1 kazanılan Celta Vigo maçında uzun süre görev alan oyuncular Hamit, Koray, Olcan, Alex Telles ve Emre Çolak katılmadı ve yenileme çalışması yaptılar. Sarı kırmızılı ekibin kampta bulunan diğer oyuncuları ise kondisyon ve pas çalışması ve yarı sahada çift kale maçla çalışmalarını tamamladı. Galatasaray'ın file bekçisi Fernando Muslera, yeni sezon öncesi takımla ilk çalışmaya katıldı. Muslera, Copa America'da ülkesi Uruguay'ın formasını giydiği için izin verilmişti. Bu arada antrenman sonrasında iki ilginç olay yaşandı. Antrenman sonrası Burak Yılmaz ile yeni transfer Alman golcü Lukas Podolski arasında gol pası nedeniyle olduğu belirtilen kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Wesley Sneijder ise basında çıkan, fazla kilolu olması ve kontratıyla ilgili haberler yüzünden antrenmanı izleyen basın mensuplarına "Kilomla, kontratımla uğraşmayı bıraksınlar" diyerek tepki gösterdi. Öte yandan Galatasaray'ın, Avusturya'da sürdürdüğü yeni sezon hazırlıkları çerçevesinde yapılan çift kale maç sıcak havaya rağmen çekişmeli geçti. Çalışmanın son bölümünde karın boşluğuna top isabet eden Yasin Öztekin kısa süreli yerde kaldı. Teknik direktör Hamza Hamzaoğlu'nun da yanına giderek durumuna baktığı oyuncu daha sonra antrenmana devam etti. BURAK-PODOLSKİ GERGİNLİĞİ, SOSYAL ME- DYADAN AÇIKLAMA İdmanın tamamlanmasının ardından Galatasaraylı futbolcular Burak Yılmaz ile Lukas Podolski arasında ilginç bir konuşma gerçekleşti. Çift kale maçta kendisine pas vermediği için Podolski'nin Burak Yılmaz'a sitem ettiği öğrenilirken, Alman oyuncu, Burak'ın ortamı yumuşatmak için omuzuna attığı kolunu ittirerek oradan ayrıldı. Alman futbolcu antrenman sonrasında kendi twitter hesabından konuyla ilgili bir açıklama yaparken, "Gazetelerin saçmalıklarını dinlemeyin. Antrenman maçını kaybettiğim için sinirliydim olay bu." i- fadeleri kullandı. CİHAN CNC AHŞAP İŞLEME MAKİNASI SATIN ALINACAKTIR FOÇA AÇIK CEZA İNFAZ KURUMU İŞYURDU DİĞER ÖZEL BÜTÇELİ KURULUŞLAR CEZA VE İNFAZ KURUMLARI İLE TUTUKEVLERİ İŞ YURTLARI KURUMU CNC AHŞAP İŞLEME MAKİNASI ALINMASI alımı 4734 sayılı Kamu ihale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : Bagarasi Köyü Imamtepe Küme Evleri Söğütçük Mevkii FOÇA/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : foca.tarimacik@adalet.gov.tr ç) İhale dokümanının : görülebileceği internet adresi (varsa) 2-İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : MARANGOZ ATÖLYESİ İHTİYACI İÇİN 1 ADET CNC AHŞAP İŞLEME MAKİNASI Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yeri : FOÇA AÇIK CEZA İNFAZ KURUMU İŞYURDU MÜDÜRLÜĞÜ MARANGOZ ATÖLYESİ FOÇA-İZMİR c) Teslim tarihi : SÖZLEŞME İMZALANDIKTAN SONRA 90(DOKSAN GÜN) İÇERİSİNDE MALLARI TESLİM EDECEKTİR 3-İhalenin a) Yapılacağı yer : FOÇA AÇIK CEZA İNFAZ KURUMU İŞYURDU MÜDÜRLÜĞÜ - İHALE ODASI b) Tarihi ve saati : :00 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği idari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: Satış sonrası servis, bakım ve onarıma ilişkin belgeler: ÜRETİLEN MALLARIN 10 YIL SÜRESİNCE YEDEK PARÇASININ BULUNACAĞINA VE EN AZ 2 YIL GARANTİSİ OLDUĞUNA DAİR BELGE 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.Bu ihaleye sadece yerli istekliler katılabilecek olup yerli malı teklif eden yerli istekliye ihalenin tamamında % 1 (bir) oranında fiyat avantajı uygulanacaktır. 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı FOÇA AÇIK CEZA İNFAZ KURUMU İŞYURDU MÜDÜRLÜĞÜ adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar FOÇA AÇIK CEZA İNFAZ KURUMU İŞYURDU MÜDÜRLÜĞÜ adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir, ihale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (DOKSAN) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Sondakika: 24/7 Basın: Resmi İlanlar: de

15 SAYFA 16 Diyanet in Suriyeliler için topladığı yardım tırlarının yüklenmesi esnasında enteresan bir olay yaşandı SURİYELİ ÇOCUĞUN AĞLATAN MESAJI Diyanet in gelenek haline getirdiği ve yardıma muhtaç toplumlara ulaştırmak üzere topladığı; gıda ve giyecek yardımı toplama kampanyasına bu yıl da devam edildi. Bu yıl Suriyeliler için toplanan yardımların tırlara yüklenmesi esnasında ise enteresan bir olay yaşandı. -SURİYELİ ÇOCUKLAR: YARDIM EDEBİLİR MİYİZ? Diyanet görevlilerinin Suriyelilere vermek üzere topladığı yardım paketlerinin tırlara yüklenmesi esnasında iki erkek Suriyeli çocuk tırlara yanaştı ve yardım etmek istedi. Bu talebi geri çevirmeyen Diyanet görevlileri, çocukların yardım etmesine izin verdi. Ve Türkiye ye sığınmış olan Suriyeliler, tırların yüklenmesine yardım etmeye başladı. - BİZ İRAN SINAVINI VEREMEDİK Suriyeli çocukların tırların yüklenmesi esnasında sarf ettiği sözler, oradaki herkesi ağlattı. Yardımların Suriyelilere gideceğini öğrenen çocuklar, hafif gözyaşları içinde; Biz İ- ran da insanlar öldürülürken onlara sırtımızı döndük. Yardım etmedik. Kapılarımızı kapattık. Sonra biz İranlıların durumuna düştük. Allah (cc) bizi İran ile sınav etmişti ve biz o sınavı veremedik ifadelerini kullandı. - İNŞALLAH SİZ BU SINAVI GEÇTİNİZ Sözlerine ağlamaklı bir şekilde devam eden çocuklar; Allah (cc) bizi İran ile aynı duruma düşürdü. Şimdi biz muhtacız. Fakat biz açıkta kalmadık. Bizim İran a yaptığımızı, Türkiye bize yapmadı. Türkiye bize kapılarını açtı. Yardım etti. Ev verdi. Yiyecek verdi. İnşallah, bizim geçemediğimiz sınavı siz geçtiniz dedi. -İZMİR DE SURİYELİ ÇOCUĞA DAYAK Öte yandan son günlerde İzmir de yaşanan Suriyeli Çocuğa Dayak skandalı ise bir hayli tepki topladı. Mendil satmak isteyen Suriyeli bir çocuk, uyarılara uymayınca lokanta görevlileri tarafından dayak yedi. Çevre sakinleri ise bu duruma bir hayli tepki gösterdi. Burnu ÖZEL kanayan ve çok ko- HABER rkan çocuğu çevredekiler sakinleştirdi. Emniyet görevlileri ise olayın medyaya yansımasının ardından çocuğu döven şahsı gözaltına alarak sorguladı. Kırsal kalkınma için el ele verelim Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği nin 100. kuruluş yılında, Asırlık Mücadele isimli bir fotoğraf sergisi açıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarihi Havagazı Fabrikası ndaki sergide, Tariş in 100 yılına damga vuran fotoğrafların yanısıra zeytinyağı üretiminde kullanılan aletler yer alıyor. İlk şişelenen zeytinyağının da günyüzüne çıktığı sergide, zeytin ve zeytinyağının bir asırlık geçmişi ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor. Serginin açılış törenine, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da katıldı. Tariş in tarihinin dönüm noktalarının 140 fotoğraf ve tarihî objelerle günyüzüne çıktığı sergi büyük ilgi gördü. Tariş in 100. yılını kutlayan ve bugüne getiren herkese teşekkür eden Başkan Kocaoğlu, Tarımın, kırsalın kalkınması için kooperatiflerin tek seçenek olduğunun altını çiziyor ve bu doğrultuda kooperatiflere her zaman destek oluyoruz. Yüz yıl önce atalarımızın başardığını biz de başarabiliriz, başaracağız. dedi. Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Çetin ise Tariş'in yüz yıllık mücadelenin ürünü olduğunu belirtti. (CİHAN) 24 Temmuz 2015 Cuma Kocaoğlu'dan çiçekçiye çicekçiye 1 MİLYON LİRALIK DESTEK! Rumlardan Gökçeada'ya "kriz" göçü Çanakkale'nin Gökçeada ilçesinden yıllar önce Yunanistan'a göç eden Rumlardan bazıları, bu ülkedeki ekonomik kriz nedeniyle adaya dönüp butik işletmeler açmaya başladı. Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçede Rum nüfusun yoğun olduğunu, Yunanistan'da yaşayan Rumlardan bir bölümünün yılın belli dönemlerinde Gökçeada'da konakladığını söyledi. Bundan dolayı komşu ülkedeki krizin kendilerini de etkilediğini belirten Çetin, "Gökçeada'- da bulunan Rum vatandaşlarımız bizler için çok değerli. Onları çok seviyoruz. Burada var olma teminatını da kendimiz olarak görüyoruz. Rum vatandaşlarımızın gülen yüzlerindeki tebessüm bizi ayrı bir şekilde mutlu kılıyor. Yunanistan'da yaşanan ekonomik kriz, bizi de bir komşu ülke olarak üzüyor" dedi. Yıllar önce Gökçeada'dan Yunanistan'a göç eden birçok Rum vatandaşın bulunduğunu işaret eden Çetin, "O insanlar Gökçeada'ya özellikle yaz aylarında geliyor. Ağustos ayında ilçemizde yapılan Meryem Ana şenliklerine, panayıra Yunanistan'dan ziyaretçilerimiz, misafirlerimiz geliyor. Bundan da son derece memnuniyet duyuyoruz fakat bu yıl Yunanistan'daki kriz nedeniyle bundan olumsuz etkileneceğimizi düşünüyorum" diye konuştu. Yunanistan'a önceki yıllarda gidip yerleşmiş, iş sahibi olmuş Rumların, ekonomik kriz nedeniyle Gökçeada'ya dönmeye başladığını belirterek, şöyle konuştu: "Gökçeadalı Rum vatandaşlarımız, Yunanistan'daki işlerini bırakıp 'Artık Gökçeada'da yaşayacağız. Hayatımızın geri kalan kısmını Gökçeada'da geçireceğiz' deyip böyle karar aldı. Burada çok güzel ve şirin butik işletmeler açıp çalışmaya başladılar. Çok doğru bir iş yaptıklarını düşünüyorum. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Urla-Bademler deki çiçek üreticileriyle 1 milyon TL lik yeni bir sözleşme daha imzaladı. Kocaoğlu, Tarım o kadar ihmal edildi ki, Yorulduk, şu pınarın başında nefes alalım bile demeden çalışmak zorundayız. dedi Figen Bulam Türkiye de sözleşmeli üretim modelini uygulayan ilk yerel yönetim olan İzmir Büyükşehir Belediyesi, yerli üreticiyi desteklemeye devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi, 2007 yılından itibaren fidan, mevsimlik çiçek, zeytinyağı, süt, yoğurt ve peynir gibi i- htiyaçlarını kooperatiflerden sağlayarak yerli üreticiye yaklaşık 140 milyon liralık katkıda bulundu. Yazlık - kışlık mevsimlik çiçek alımı için Bademler Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile 1 milyon TL lik yeni bir sözleşme imzalayan Büyükşehir Belediyesi, üreticinin yüzünü bir kez daha güldürdü. Bademler köy meydanında düzenlenen imza törenine konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 1992 yılında hayatını kaybeden Bademler Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Kurucu Başkanı ve eski Gümrük ve Ticaret Bakanı Mahmut Türkmenoğlu nu kooperatifçiliğe ve siyasete yaptığı katkılar nedeniyle minnetle andığını söyledi. Yorulma hakkımız yok Unutulmuş kırsal kesim insanına nefes vermek ve destek olmak için çalıştıklarını i- fade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Yorulduk, şu pınarın başında nefes alalım, deme hakkımız bile yok. Tarım o kadar ihmal edildi, sektörde o kadar geri kaldık ve değerlerimizi o kadar erozyona uğrattık ki, dinlenmeye vaktimiz yok. Üretiminin artmasına ve ülkenin kalkınmasına katkıda bulunmak için durmadan çalışmak zorundayız dedi. Bademli de ekoturizmi başlatmak için proje hazırladıklarını belirten Başkan Aziz Kocaoğlu, Kooperatif arazisinde, çerçevesini oturmaya çalıştığımız bir projeyle tarımın turizm ayağını, yani ekoturizm denen modeli yaratmaya çalışıyoruz. Yol haritasını belirledikten sonra aynı çalışmaları Bakırcay ve Gediz havzasında sürdüreceğiz ve hemen Küçük Menderes için çalışmaya başlayacağız. İzmir Büyükşehir Belediyesi nin ilçe belediyelerimizin, kooperatiflerimizin, ziraat odalarımızın desteğiyle başarmak istiyoruz. Unutulmuş insanlarımıza bir nefes vermek, destek olmak istiyoruz. Özü budur. Buna gücümüz var; başarabiliriz, başarmak zorundayız. İzmir tarımının kalkınması için gereken maddi olanak mevcuttur. Yeter ki, doğru ve ayakları yere basan projeler olsun; yeter ki, üreticiler de bize destek olun. Eğitimlerimize katılsın, bizimle irtibat halinde olsun. O zaman yapamayacağız bir şey yok! Yeter ki inanalım diye konuştu. Suruç mesajı Suruç ta yaşanan bombalı saldırıyla ilgi açıklamalarda da bulunan Başkan Aziz Kocoğlu konuşmasına şöyle devam etti: Ülke giderek hiç istemediğimiz, tasvip etmediğimiz yönlere doğru hızla ilerliyor. Bu ülkeye bunları yapmaya kimse hakkı yok. Dış politikada Ulu Önderimizin çizdiği ve taviz vermeden uygulanan yurtta barış, dünyada barış özdeyişi ve bunun çerçevesinde belirlenen yoldan ne zaman şaşarsanız, başınıza bu gelir. 32 pırıl pırıl gencimizi gerici, çağ dışı kafalara katlettirirsiniz. Polisimiz, askerimiz şehit olur. Artık Bir daha olmasın temennisinde bulunmaktan öte şeyler söylemek gerekiyor. Başka bir yol, yöntem bulmak gerekiyor. Bu gidiş, gidiş değil! Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları bu sıkıntılı günlerden birlik olarak çıkacaktır. Birlik olarak çıkmak zorundadır. Hepimize görev düşüyor. Uyanık olmak, birlik beraberliğimizi sağlamak zorundayız. Bölgemizdeki sorunların bizi içine çekmek istediğini hepimiz biliyoruz. Nasıl dışarıda kalırız, kendimizi nasıl koruruz, nasıl zarar görmeden çıkarız? Ülkedeki birinci gündem maddesi bu olmalıdır. Ülkenin başındaki problem tek başına iktidar problemi değil Tören sonunda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Başkan Aziz Kocaoğlu, 1,5 sene içinde 3 seçim yaşadık. Vatandaşımız da, siyasi partilerimiz de, siyasetçilerimiz de son derece yorgun ve bana göre bezgin. Millet kararını verdi, böyle bir parlamento tablosu çıktı. Bu tablodan siyasetçilerin hükümet çıkarması, uzlaşı içinde olması ve ülkeyi yönetmesi gerekiyor. Ben hükümet kurulmasından yanayım ama bu konu daha çok genel siyaseti ilgilendiren bir konu. Bu yüzden düşüncemi ve temennimi söylemekten başka bir şey söyleyemem. Bir daha seçimde aynı tablo çıkarsa ne olacak? 45 günde ne değişti ki, seçim girildiğinde değişsin? Aynı tablo çıkarsa bir daha mı seçime gidilecek? Onun için hükümet kurmayı başarmak zorundayız. Uzlaşıyla hatta geniş tabanlı u- zlaşıyla ülkenin başındaki bu problemleri hep birlikte aşmak zorundayız. Yani bu tek başına iktidar problemi değil ülkenin başındaki problem. Çoğunluğun birlik beraberlik içerisinde, ülke menfaatlerine yönelik alacağı karar ve tedbirlerle ülkeyi sakinleştirmesi, ülkenin çıkarlarını koruması sürecidir ki, bence hepsinden önemlidir. Birlik ve beraberlik içerisinde olunması geniş tabanlı bir hükümetin kurulmasında fayda görüyorum diye konuştu. 6. sözleşme İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Bademler Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi arasında 6. sı gerçekleşen sözleşmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar ise, İzmir in her yeri Aziz Başkan ile çiçek açtı. Açamaya devam edecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi nin Yarımada Kalkınma Projesi için yaptığı çalışmalar ve Bademler Doğal Yaşam Köyü projesi için bir kez daha teşekkür ediyorum diye konuştu yılından beri İzmir Büyükşehir Belediyesi nin kooperatiflerine destek olduğunu ifade eden Bademler Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Mehmet Sever de, İzmir Büyükşehir Belediyesi nin uyguladığı tarım politikasının somut karşılığı o kadar net yaşandı ki, hiçbir söz bunu ifade etmeye yetmiyor. Şimdi uygulanan bu yöntemin çok daha ötesine geçecek yeni bir çalışma içinde olunması, bizi 2010 yılındaki heyecanımızdan daha çok heyecanlandırıyor dedi. Yerli üreticiye 140 milyon TL katkı 2010 yılından itibaren Bademler Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi nden 4 milyon liralık çiçek ve çalı bitkisi alımı yapan Büyükeşehir Belediyesi, 2015 yılının ilk altı aylık döneminde de 626 bin liralık alım yaptı. Yeni sözleşmeyle de Urlalı üreticiye 1 milyon liralık destek sağlanması hedefleniyor. Ödemiş'te karpuz fiyatı dibe vurdu Yaz aylarının en çok tüketilen ürünlerinden karpuzda bu yıl tüketimin azalması piyasayı olumsuz etkiledi. Ödemiş'teki karpuz pazarında toptan fiyat 10 kuruşa kadar geriledi. Türkiye'nin önde gelen karpuz üretim merkezlerinden Ödemiş'te üreticiler, işlerin durgunluğundan yakınıyor. Tarladan kestikleri ürünü sabah saatlerinde römorklara yükleyerek pazara getiren üreticiler, alıcı olmamasından şikayet ediyor. Pazarda bir römork dolusu karpuz, liradan satılıyor. Kabak aşısı "kabak tadı" verdi Çok sayıda römorkun sıralandığı pazarda satılamayan karpuzları yollara döken bazı üreticiler, durgunluğun kabak aşısı karpuzuna bağlı olduğunu belirtiyor. Seyrek köyünde 100 dönüm arazide karpuz ürettiğini anlatan Ertan Çepni, 30 yıldır bu işi yaptığını, tüketimin bu kadar düşük olduğu bir sezonu hatırlamadığını söyledi. Karpuz piyasasında k- abak aşısının yaygınlaştığını ifade eden Çepni, görünüm itibarıyla çekirdek karpuzdan ayırt edilemeyen bu ürünlerin renklerinin daha canlı olmasına rağmen tatlarının karpuzdan çok kabağa benzediğini kaydetti. Çepni, şöyle konuştu: "İnsanlar sıcakların başlamasıyla karpuz tezgahlarına koştu. Ancak k- abak aşısının karpuz tadında değil kabak tadında olması insanları karpuzdan soğuttu. Kabak aşısından bıkan vatandaş karpuz tüketmeyi bıraktı. Piyasanın en canlı olması gereken günlerde sinek avlıyoruz. Çünkü kimse karpuz yemek istemiyor. Manavlar da ürünü satamadıkları için pazara gelmiyor. Geçen yıl kilogramı 30 kuruş olan toptan satış fiyatı 10 kuruşa düştü ama yine de alıcı yok. Maliyet fiyatı olması nedeniyle bunun altına da inilemez." Ürün, tarlada kaldı İlçede karpuz üretim ve ticaretiyle uğraşan Nihat Öztürk de kabak aşılı karpuzun hastalıklara karşı daha dayanıklı ve verimli olduğunu bu nedenle bir çok üreticinin bunu tercih ettiğini söyledi. "Kabak aşısı 7-8 yıl önce piyasaya girdiğinde bugünleri göreceğimizi tahmin ediyorduk. Şimdi bunun cezasını çekiyoruz" diyen Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Üretici, kendi ayağına kurşun sıktı. Daha fazla üretmek için kabak aşısına koştu. Ama ürettiği ürünün karpuz değil kabak olduğunun farkına varamadı. Şimdi insanlar karpuz yemek istemiyor. Olan, gerçek karpuz üreticisine oldu. Romörkler dolusu karpuz satılmayı bekliyor. Satış olmayınca üretici, karpuzu tarlada bırakmayı tercih ediyor. Çünkü 10 kuruşluk fiyat, ürünü toplayıp pazara getirmeye yetmiyor." Ödemiş Ziraat Odası Başkanı Ahmet Kocaağa ise kabak aşılı karpuzun daha dayanıklı olması nedeniyle her toprakta yetiştirilebildiğini, bu nedenle artık Türkiye'nin her yerinde karpuz üretilebildiğini anlattı.