TUZ STRESĐ Đ BÖRÜLCE (Vigna unguiculata L.) YAĞ ASĐTĐ ĐÇERĐĞĐ E ETKĐSĐ Đ ARAŞTIRILMASI. Dursun KISA Yüksek Lisans Tezi

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TUZ STRESĐ Đ BÖRÜLCE (Vigna unguiculata L.) YAĞ ASĐTĐ ĐÇERĐĞĐ E ETKĐSĐ Đ ARAŞTIRILMASI. Dursun KISA Yüksek Lisans Tezi"

Transkript

1 TUZ STRESĐ Đ BÖRÜLCE (Vigna unguiculata L.) YAĞ ASĐTĐ ĐÇERĐĞĐ E ETKĐSĐ Đ ARAŞTIRILMASI Dursun KISA Yüksek Lisans Tezi Biyoloji Anabilim Dalı Doç. Dr. Lokman ÖZTÜRK 2010 Her hakkı saklıdır

2 T.C. GAZĐOSMA PAŞA Ü ĐVERSĐTESĐ FE BĐLĐMLERĐ E STĐTÜSÜ BĐYOLOJĐ A ABĐLĐM DALI YÜKSEK LĐSA S TEZĐ TUZ STRESĐ Đ BÖRÜLCE (Vigna unguiculata L.) YAĞ ASĐTĐ ĐÇERĐĞĐ E ETKĐSĐ Đ ARAŞTIRILMASI Dursun KISA TOKAT 2010 Her hakkı saklıdır

3

4 TEZ BEYA I Tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu tezin yazılmasında bilimsel ahlak kurallarına uyulduğunu, başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunulduğunu, tezin içerdiği yenilik ve sonuçların başka bir yerden alınmadığını, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, tezin herhangi bir kısmının bu üniversite veya başka bir üniversitedeki başka bir tez çalışması olarak sunulmadığını beyan ederim. Dursun KISA i

5 ÖZET Yüksek Lisans Tezi TUZ STRESĐ Đ BÖRÜLCE (Vigna unguiculata L.) YAĞ ASĐTĐ ĐÇERĐĞĐ E ETKĐSĐ Đ ARAŞTIRILMASI Dursun KISA GAZĐOSMA PAŞA Ü ĐVERSĐTESĐ FE BĐLĐMLERĐ E STĐTÜSÜ BĐYOLOJĐ A ABĐLĐMDALI Danışman: Doç. Dr. Lokman ÖZTÜRK Bu çalışmada iki börülce çeşidine (Karnıkara, Poyraz) 10 gün süre ile 50 mm ve 100 mm NaCI uygulandı. Bitkilerin kök ve yapraklarında malondialdehit (MDA), hidrojen peroksit (H 2 O 2 ) ve yağ asidi miktarları belirlendi. Tuz stresi her iki çeşidin kök ve yapraklarında MDA miktarını azaltmıştır. 50 mm NaCI poyraz köklerinde % 25, 100 mm NaCI de ise karnıkara köklerinde % 27 oranında MDA miktarında azalmaya neden olmuştur. Fakat tuz stresi her iki çeşitte H 2 O 2 miktarını artmıştır. Bitkilerin kök ve yapraklarında doymuş yağ asidi yüzdesi artan tuz stresiyle birlikte artmıştır. 100 mm NaCI, poyraz çeşidinin köklerinde de doymuş yağ asidi yüzdesini kontrole göre yaklaşık 2,5 kat artırdığı görülmüştür. Bununla birlikte, tuz uygulaması 100 mm NaCI uygulanan karnıkara çeşidinin yaprakları hariç börülce çeşitlerinin kök ve yapraklarında çoklu doymamış yağ asidi yüzdesini azaltmıştır. 2010, 69 sayfa Anahtar Kelimeler: Börülce, hidrojen peroksit, lipid peroksidasyonu, tuz stresi, yağ asiti ii

6 ABSTRACT Ms Thesis I VESTIGATIO S OF THE EFFECT OF SALT STRESS O FATTY ACID COMPOSITIO I COWPEA (Vigna unguiculata L.) Dursun KISA Gaziosmanpasa Universty Graduate School of atural and Appliedd Sciences Departman of Biyology Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Lokman ÖZTÜRK In this study 50 mm and 100 mm NaCI were applied to two different types of cowpea (Karnıkara, Poyraz) for 10 days period. Quantities of malondialdehyde (MDA), hydrogen peroxide (H 2 O 2 ) and fatty acids were determined in roots and leaves of plants. Salt stres decreased MDA amount in both types of plants roots and leaves. 50 mm NaCI caused 25 % decrease of MDA in poyraz roots, 100 mm NaCI caused 27 % decrease of MDA in Karnıkara roots. However salt stress increased H 2 O 2 amount for both types. Saturated fatty acid percentage in roots and leaves of plants increased together with increasing salt stres. 100 mm NaCI was seen to increase saturated fatty acid percentage about 2,5 times compared to group. Nevertheless salt application decreased polyunsaturated fatty acid percentage in roots and leaves of cowpea types except for leaves of karnıkara in 100 mm dosage. 2010, 69 pages Keywords: Cowpea, fatty acid, hydrogen peroxide, lipid peroxidation, salt stress iii

7 TEŞEKKÜR Tez konusunun seçiminde ve çalışmalarım esnasında her türlü desteğini, yardımını ve ilgisini esirgemeyen değerli danışman hocam Doç. Dr. Lokman ÖZTÜRK e, Laboratuar çalışmaları esnasında yardımlarını esirgemeyen sayın hocam Doç. Dr. Necmettin YILMAZ a ve deneyler sırasında desteklerini esirgemeyen birlikte çalıştığım arkadaşlarım Emel ÖZSOY, Đbrahim TETĐKTABANLAR ve Bülent AKGÜL e teşekkürlerimi sunarım. Yüksek lisans araştırmalarım için gerekli olan tohum ihtiyacımı en kısa sürede ve hiçbir ücret talep etmeden karşılayan Balıkesir Tohumculuğa da ayrıca teşekkür ederim. iv

8 ĐÇĐ DEKĐLER Sayfa TEZ BEYA I... i ÖZET... ii ABSTRACT...iii TEŞEKKÜR... iv ĐÇĐ DEKĐLER... v ŞEKĐLLER LĐSTESĐ...viii TABLOLAR LĐSTESĐ... ix SĐMGE ve KISALTMALAR DĐZĐ Đ... x 1. GĐRĐŞ ve LĐTERATÜR ÖZETĐ Stres ve Stres Çeşitleri Stres Tuz Stresi Tuzluluk Bitkilerde Büyüme ve Fotosentezi Baskı Altına Alır Tuzluluk Bitkilerde Ozmotik Dengeyi Bozar Bitkiler Tuz Zararını Azaltmak Đçin Farklı Adaptasyonlar Geliştirirler Đyon düzenlenmesi ve Lokalizasyonu Uyuşabilir Bileşiklerin Biyosentezi Antioksidan Enzimlerin Đndüksiyonu Tuza Tolerans Fonksiyonel Genetik Yaklaşım Yoluyla Belirlenir Bitkilerde Oksidatif Stres ve Serbest Oksijen Türleri Superoksit Radikali (O 2 ) Hidrojen Peroksit (H 2 O 2 ) Hidroksil Radikali (OH ) Singlet Oksijen ( 1 O 2 ) Nitrik Oksit (NO ) Peroksil (ROO ) ve Alkoksil (RO ) Radikalleri Radikallerinin Meydana Getirdiği Hasarlar Proteinlerde Meydana Gelen Hasarlar DNA da Meydana Gelen Hasarlar Lipitlerde Meydana Gelen Hasarlar Bitkilerde Lipit Peroksidasyonu v

9 Peroksidayon Lipit Peroksidasyonu Başlama Evresi Lipit Peroksidasyonu Đlerleme Evresi Lipit Peroksidasyonu Yıkım Evresi ve Oluşan Çeşitli Organik Radikaller Organik Peroksit Radikali (RCOO ) Peroksil Radikali (ROO ) Alkoksil Radikali (RO ) Lipit Peroksidasyonu Sonlanma Evresi Antioksidan Savunma Sistemleri Enzimatik Olmayan Savunma Sistemi Askorbik Asit (Vitamin C) Glutatyon α-tokoferol (E Vitamini) Karotenoidler Fenolik Bileşikler (Flavonoidler) Enzimatik Savunma Sistemi Superoksit Dismutaz (SOD) Katalaz (CAT) Peroksidaz (POD) Askorbat Peroksidaz (APX) Glutatyon Redüktaz (GR) Fenilalanin Amonyum Liyaz (PAL) MATERYAL VE METOD Materyal Kullanılan Kimyasal Maddeler Kullanılan Cihaz ve Aletler Kullanılan Çözeltiler Hidrojen Peroksit Miktarının Belirlenmesinde Kullanılan Çözeltiler Malondialdehit Miktarının Belirlenmesinde Kullanılan Çözeltiler Yağ Asiti Tayininde Kullanılan çözeltiler Metot Bitkilerin Yetiştirilmesi ve NaCI Uygulaması Hidrojen Peroksit Miktarının Belirlenmesi Malondialdehit Tayini Yağ Asiti Tayini vi

10 Gaz Kromotografisi ve Çalışma Şartları Yağ Asitlerinin Tanımlanması ve Hesaplanması Đstatistik Analiz ARAŞTIRMA SO UÇLARI Malondialdehit Miktarı Sonuçları Hidrojen Peroksit Miktarının Belirlenmesinde Kullanılan Standart Grafik Hidrojen Peroksit Miktarı Sonuçları Yağ Asiti Tayini Sonuçları TARTIŞMA KAY AKLAR vii

11 ŞEKĐLLER LĐSTESĐ Şekil Sayfa 1.1. Bitkilerin farklı stres faktörlerine karşı cevabı Atriplex halimus ve tuz bezinin yapısı Bitkilerde serbest oksijen radikallerinin (ROS) metabolik kaynakları Hücrelerde oksidatif ve antioksidatif sistem Lipit Peroksidasyonu Serbest radikallerin etkisinin antioksidant ile uzaklaştırılması Askorbat Glutatyon döngüsü Askorbik asitle tokoferolün rejenerasyonu Bitkilerde reaktif oksijen türlerini zararsız hale dönüştüren hücresel ana metabolik yol Börülce çeşitlerinin yapraklarında MDA miktarı Börülce çeşitlerinin köklerinde MDA miktarı Hidrojen peroksit miktarının belirlenmesinde kullanılan standart grafik Börülce çeşitlerinin yapraklarında H 2 O 2 miktarı Börülce çeşitlerinin köklerinde H 2 O 2 miktarı viii

12 TABLOLAR LĐSTESĐ Tablo Sayfa 1.1. Bitkileri etkileyen stres faktörleri Optimum çevre koşullarında farklı bitkilerden alınan ürünlerin abiyotik stres etmenleri sonucu kaybolan ürün miktarları Türkiye topraklarının tuzluluk derecesi ve alanları Toprakların elektriksel iletkenlik (EC) değerlerine göre tuzluluk derecesi ve bitkilerin tepkileri Gen aktarımı yoluyla tuza toleransı tanımlanan bitkiler Başlıca reaktif oksijen türleri (ROS) Farklı NaCI konsantrasyonlarında Karnıkara yaprak ve köklerinde yağ asidi yüzdeleri Farklı NaCI konsantrasyonlarında Poyraz yaprak ve köklerinde yağ asidi yüzdeleri ix

13 SĐMGE ve KISALTMALAR DĐZĐ Đ AOS Aktifleşmiş oksijen türleri APX Askorbat peroksidaz CAT Katalaz GC Gaz kromotografisi GR Glutatyon redüktaz GSH Glutatyon H 2 O 2 Hidrojen peroksit L Lipit radikali MDA Malondialdehit MDHA Monodehidroksiaskorbat MUFA Tekli doymamış yağ asiti NO Nitrik oksit 1 O 2 Singlet oksijen O 2 OH PAL POD PUFA RO ROO ROS SFA SOD USFA Süperoksit radikali Hidroksil radikali Fenilalenin amonyum liyaz Peroksidaz Çoklu doymamış yağ asiti Alkoksil radikali Peroksil radikali Reaktif oksijen türleri Doymuş yağ asiti Süperoksit dismutaz Doymamış yağ asiti x

14 1 1. GĐRĐŞ ve LĐTERATÜR ÖZETĐ Börülce Afrika, Asya ve Latin Amerika nın kurak ve yarı kurak bölgelerinde temel, ekonomik önemli ürünlerden biridir (Huang ve Bie, 2010). Tropikal kökenli olan bu bitki diğer yemeklik tane bitkilerin yetişemediği yüksek sıcaklıklarda yetişebilme özelliğine sahiptir. Börülce ekiminin % 99 u Afrika kıtasında ve bununda % 86 sını Nijer ve Nijerya oluşturur. Dünya da geniş ekim alanlarına rağmen birim alan verimi düşük olduğu için az üretimi olan baklagil bitkisidir (Özdemir, 2002). Türkiye de börülce daha çok Ege Bölgesi nin bir ürünü olarak görülmektedir. Birinci derecede Isparta, Manisa ve Muğla da daha sonra Denizli, Đzmir, Çanakkale ve Balıkesir de yetiştiriciliği yapılır. Börülce yetiştirilen ikinci bölge Akdeniz Bölgesi olup Antalya ve Hatay da yetiştiriciliği yapılmaktadır. Ülkemizde ha alan üzerinde yaklaşık 26 milyon ton kadar sebze üretilmektedir. Bunun tonunu börülce oluşturmaktadır. Toplam börülce üretiminin tonu taze, tonu ise tane üretimidir. Ülkemizde börülce ekim alanının az olmasına neden olarak; bu bitkinin insan gıdası olarak memleketimizde pek fazla tanınmaması, birim alandan kaldırılan ürünün düşük oluşu, yurt içi börülce talebinin azlığı nedeniyle birim fiyatının düşmesi köylünün bu bitkinin kültüründen vazgeçerek daha kârlı bitkilere yönelmesi ve ihracat olanağının azlığı gösterilebilir (Ünlü ve Padem, 2005). Yemeklik tane baklagiller içinde bezelyeden sonra en az ekim alanı ve üretimi olan bir bitkidir. Börülce tek yıllık bir bitkidir. Genel karakteri gereği sıcaktan hoşlanır. En iyi yetiştirme sıcaklığı C arasındadır. Yıllık yağış 600 mm kadar olan yerlerde sulamaya ihtiyaç duyulmaksızın yetişebilmektedir. Donlara karşı çok hassastır 1 C sıcaklıkta zarar görür. Kısa gün bitkisi olup fotoperyoda hassastır, optimum ışıklandırma süresi 8-14 saattir. Morfolojik özellikleri ve yetişme koşullarının fasulyeye çok benzemesi, yakın zamana kadar börülcenin fasulye cinsi içerisinde bir bitki olarak sınıflandırılmasına neden olmuştur. Börülce Phaseoleceae familyası içerisinde yer almaktadır. Dünyada yaklaşık 150 kadar börülce türü bulunmaktadır.

15 2 Ülkemizde yetiştirilen börülce türü Vigna unguiculata (L.) Walp (Cowpea) dır. Türk Standartları Enstitüsü tarafından yapılan sınıflandırmaya göre ülkemizde ak kız, karnıkara, sarı göbek ve kırmızı börülce (poyraz) çeşitleri yetişmektedir (Özdemir, 2002). Araştırmalarımızda börülcenin karnıkara ve poyraz çeşitleri kullanılmıştır. Çeşitli stres faktörleri bitkilerde aktifleşmiş oksijen türlerinin oluşmasına neden olurlar. Meydana gelen reaktif türler radikal olarak adlandırılır ve bu radikaller bitki dokularında çeşitli yüzeylere saldırarak hasarlara sebep olurlar. Radikallerin en fazla saldırdıkları yüzeyler, hücre membranlarında bulunan, çoklu doymamış yağ asitleridir. Doymamış yağ asitleriyle radikallerin etkileşimi sonucu hücre zarlarının doymuş ve doymamış yağ asidi oranları değişmektedir. Meydana gelen reaksiyonlar sonucunda MDA gibi çeşitli lipit peroksidasyon ürünleri oluşur. Tuz stresinin bir sonucu olan oksidatif stresin bitkilere etkisi sonucu meydana gelen radikaller, oluşan son ürünler ve yağ asidi oranlarındaki değişiklikler araştırmacılar tarafından incelenmektedir. Cavalcanti ve ark. (2007) tarafından börülceye 200 mm NaCI uygulayarak kök ve yapraklardaki MDA değişimlerini araştırmışlardır. Tuz etkisinin sonucunda yaprak MDA miktarında tedrici bir artış görülmüşken, köklerde kontrol grubuna göre önemli derecede azalma meydana gelmiştir. Vaidyanathan ve ark. (2003) tuz stresinin pirinç çeşitlerinde H 2 O 2 ve MDA miktarlarında meydana getirdikleri değişiklikleri incelemişlerdir. Farklı konsantrasyonlarda uyguladıkları tuz stresine karşı strese toleranslı olan çeşitte tuz konsantrasyonlarına bakılmaksızın tüm uygulamalarda H 2 O 2 içeriği değişmeden kalırken, tuza hassas olan çeşitte ise tuz miktarının artmasıyla H 2 O 2 miktarı da artmıştır. MDA miktarında tuz miktarının artışına paralel olarak her iki çeşitte de artış görülmüş fakat dirençli türde daha az lipit peroksidasyonu oluşmuştur. Peygamber çiçeği üzerinde tuz stresinin etkisini araştıran Radic ve ark. (2006) H 2 O 2 ve MDA miktarlarına bakmışlardır. MDA ve H 2 O 2 miktarı on günlük stres süresince gövdelerde artmış fakat köklerde kontrol gruplarına göre önemli bir değişim olmamıştır. Pirinç yapraklarına 200 mm NaCI stresinin H 2 O 2 üzerine etkisi Lin ve Kao (2000) tarafından incelenmiştir. Tuz uygulamasının H 2 O 2 birikimine neden olmamış ve lipit peroksidasyonunda da artış görülmemiştir.

16 3 Esfandiari ve ark. (2007) tuz stresinin iki farklı çeşit buğday fideleri üzerinde lipit peroksidasyonunun etkisini araştırmışlardır. Bu çeşitlerden birinde artan tuz konsantrasyonuna paralel olarak MDA miktarı da artmış fakat diğerinde değişiklik meydana gelmemiştir. 50 mm ve 100 mm NaCI uygulamasının susam kültürlerinde lipit peroksidasyon ve antioksidatif enzimler üzerine etkisi Koca ve ark. (2007) tarafından incelenmiştir. 40 günlük tuz uygulamasından sonra tuzluluğun neden olduğu oksidatif stresin üstesinden gelme yeteneği susam çeşitleri arasında farklılık göstermiştir. MDA miktarı her iki çeşitte de kontrol grubuna kıyasla tuz konsantrasyonunun artmasıyla artmıştır fakat tuza nisbi toleranslı olan çeşitte daha az lipit peroksidasyonu olduğunu bulmuşlardır. Koca ve ark. (2006), Shalata ve Tal (1998) tuz stresinin Lycopersicon pennellii de lipit peroksidasyonu üzerine etkilerini çalışmışlardır. NaCI uygulaması sonucu direçli çeşitte düşük miktarda MDA tespit etmişlerdir. Bu sonucu antioksidatif enzim sisteminin iyi çalışmasından kaynaklanabileceğini ileri sürmüşlerdir. Stres faktörlerinin bitki lipit peroksidasyonu üzerine etkisi, Demiral ve Türkan (2005), Dionisio-Sese ve Tobita (1998), Khosravinejad ve ark. (2008), Türkan ve ark. (2005), Gehlot ve ark. (2005), Ashraf ve ark. (2010) ve Neto ve ark. (2006) gibi araştırmacılar tarafından incelenmiştir. Tuz stresinin bitkilerde yağ asidi oranlarında meydana getirdiği değişiklikler üzerinde literatürde fazla çalışma mevcut değildir. Salama ve ark. (2007) NaCI ün mısır kültürlerinde plazma membran lipitlerinde meydana getirdiği değişiklikleri çalışmışlardır. Đki farklı mısır çeşidine 150 mm NaCI uygulanarak yapılan çalışmada total doymuş yağ asidi oranı stres durumunda artış göstermiştir. Tuz stresi membranlarda yağ asidi dağılımını etkileyerek doymuş/doymamış yağ asidi oranını azalttığını bildirmişlerdir. Taarit ve ark. (2010) tuz stresi altında adaçayı yapraklarında temel yağ asidi ve temel yağ kompozisyonunda meydana gelen değişimler üzerine çalışma yapmışlardır. Bu çalışmada 100 mm NaCI de total yağ asidi içeriği % 32 oranında azalmıştır. Bununla beraber artan tuz stresiyle tekli doymamış yağ asitleri oranı artarken çoklu doymamış yağ asitleri azalmıştır.

17 4 Tuz stresinde kişniş yapraklarında temel yağ ve yağ asidi kompozisyonunda meydana gelen değişimler Neffati ve Marzouk (2008) tarafından çalışılmıştır. Tuzluluk total yağ asidi içeriğini üst ve alt yapraklarda önemli oranda azaltmıştır. NaCI konsantrasyonunun artmasıyla doymamış/doymuş yağ asidi oranında azalmaya neden olduğu araştırmacılar tarafından bildirilmiştir. Hamed ve ark. (2005) halofit kaya koruğu bitkisinde tuz stresi altında yağ asidi profillerindeki değişimleri araştırmışlardır. Tuz stresi membran total yağ asidi kompozisyonunda önemli bir değişikliğe neden olmamıştır. Elkahoui ve ark. (2004) Catharanthus roseus hücre süspansiyon kültürlerinde tuz stresinin lipitlerde oluşturduğu değişiklikleri çalışmışlardır. 100 mm NaCI de 16:0 olan palmitik asit oranında azalma, 18:2 linoleik asit oranında artma meydana gelmiştir. Literatürlerde tuz stresinin börülce bitkisinde yağ asidi kompozisyonu üzerine etkisiyle ilgili çalışmalara rastlanmamıştır. Bu çalışmada karnıkara ve poyraz börülce çeşitlerinde tuz uygulamalarının kök ve yapraklardaki yağ asidi kompozisyonu ve yüzdesi, lipit peroksidasyonu ve H 2 O 2 miktarı üzerine etkileri araştırılmıştır Stres ve Stres Çeşitleri Dünya nüfusu hızlı bir şekilde artarken 2050 yılı sonu itibariyle yaklaşık 9 milyar olacağı tahmin ediliyor. Diğer taraftan insanoğlu için vazgeçilmez olan gıda üretimi çeşitli stres faktörleri tarafından olumsuz etkilenmektedir. Artan gıda talebinin üstesinden gelmek tüm ulusların temel ilgi alanlarından biri olmaktadır (Mahajan ve Tuteja, 2005). Bitkisel üretimde stres; bitkinin yaşadığı ortamda bir veya birden fazla etkenin, büyüme ve gelişmeyi olumsuz yönde etkileyerek, verim düşüklüğü ile sonuçlanan bir dizi gerilemeye neden olarak algılanmaktadır (Kuşvuran ve ark., 2008). Bitkiler yaşamları sürecinde birçok stres faktörü ile karşılaşmaktadırlar. Bitki üzerinde ender olarak tek başlarına etki yapabilen bu stres faktörleri, genellikle etkilerini eş zamanlı olarak gerçekleştirmektedir (Kalefetoğlu ve Ekmekçi, 2005).

18 5 Tablo 1.1. Bitkileri etkileyen stres faktörleri STRES FAKTÖRLERĐ Abiyotik stres faktörleri Soğuk Sıcaklık Tuzluluk Kuraklık Biyotik stres faktörleri Patojenler Böcekler Otçullar Kemiriciler Radyasyon Kimyasallar ve kirleticiler Rüzgar Toprakta besin eksikliği Bitkilerde strese neden olan etmenler genel olarak biyotik ve abiyotik stres faktörleri olarak ikiye ayrılır. Abiyotik etmenler canlı dışı durumların oluşturduğu olumsuz şartlar olup bitkilerde önemli ürün kayıplarına neden olmaktadırlar. Abiyotik stres faktörleri; soğuk, sıcaklık, tuzluluk, kuraklık, radyasyon, kimyasallar ve kirleticiler, oksidatif stres, rüzgâr ve topraklardaki besin eksikliği sayılabilir. Biyotik etmenler ise patojenler, böcekler, otçullar ve kemiriciler gibi çeşitli canlı faktörlerinin bitkilere verdiği hasarlardır. Biyotik ve abiyotik stres etmenleri bitkilerde ürün azalmasına neden olarak insan ve hayvanların beslenmelerini olumsuz şekilde etkilemektedir. Abiyotik stres morfolojik, fizyolojik, biyokimyasal ve moleküler değişimlere neden olarak bitki büyüme ve verimliliğini olumsuz etkilemektedir (Yıldız ve Terzi, 2007). Abiyotik stres ürün verimini azaltmakta ve bu ürün kıtlığından dolayı her yıl milyonlarca dolar değerinde kayıplar oluşmaktadır (Mahajan ve Tuteja, 2005). Abiyotik etmenler bitkilerde %51 ile % 82 arasında değişen büyük ürün kayıplarına neden olmaktadır (Kacar ve ark., 2006). Gerçekte bu stresler, sürdürülebilir tarım endüstrisini tehdit etmektedir.

19 6 Tablo 1.2. Optimum çevre koşullarında farklı bitkilerden alınan ürünlerin abiyotik stres etmenleri sonucu kaybolan ürün miktarları (Kacar ve ark., 2006). Bitki Optimum ürün miktarı, kg ha ¹ Elde edilen miktarı, kg ha ¹ Biyotik stres sonucu kaybolan ürün miktarı, kg ha ¹ Abiyotik stres sonucu kaybolan ürün miktarı, kg ha ¹ Abiyotik stres sonucu kaybolan % miktar Arpa Buğday Yulaf Mısır Sorgum Soya fasulyesi Patates Şeker pancarı Bitkiler maruz kaldığı stres etmenlerine karşı metabolik değişiklikler gerçekleştirerek stres hasarını en aza indirgemeye çalışırlar. Oluşturdukları cevaplar ya stresten kaçınma veya dayanıklılık mekanizmaları geliştirerek etkisi altında kaldıkları faktörlerin hasarını azaltırlar. Bitkilerde çeşitli genler stres faktörlerine cevap olarak düzenlenir. Biyoteknolojik ve gen aktarımı teknikleriyle strese dayanıklı bitkiler geliştirilerek üretime sokulmasıyla yaşadığımız beslenme sorunlarının çözümüne yönelik adımlar atılmaya başlanmıştır Stres Biyolojik olarak stres, bitkiler gibi biyolojik sistemin varlığını ve normal fonksiyonunu engelleyen olumsuz şartlardır. Stres bitkide büyüme ve gelişmeyi olumsuz etkiler, ürün kaybına ve bitkinin tamamen veya bazı organlarının yaşamını yitirmesine neden olur.

20 7 Bitkiler stres faktörlerinden tamamen aynı oranda etkilenmezler. Bir biyolojik durum, bir bitki için stres oluştururken diğeri için optimum olabilir. Bir bitki aynı ortamda yaşamını en iyi şekilde devam ettirebilirken, diğeri bu ortamdan etkilenerek gelişiminde yavaşlama meydana gelebilir. Bu gibi durumlar bitki çeşidine göre değişmektedir. Bitkiler strese cevap oluştururken hücresel veya tüm bitki yüzeylerinde değişiklikler meydana getirerek yanıt verirler. Bunlar gen aktivasyonu, bazı proteinlerin sentezi, yapraklarda küçülme, stoma sayısının azalması, kutikula kalınlaşması, ozmolit birikimi ve tuz keselerinin oluşması gibi çeşitli cevaplardır. Strese karşı oluşturulan cevaplar; türe, genotipe, su kaybı şiddetine ve uzunluğuna, bitkinin gelişme durumuna, yaşına, organ ile hücre tipine ve hücresel kompartmanlaşmaya bağlı olarak değişmektedir. Oluşturulan cevaplar protein fosforilasyon derecesinde meydana gelecek bir değişiklikse birkaç saniye, gen ifadesinde meydana gelecek değişiklikse dakikalar veya saatler sürebilir (Kalefetoğlu ve Ekmekçi, 2005). Şekil 1.1. Bitkilerin farklı stres faktörlerine karşı cevabı

21 Tuz Stresi En önemli stres faktörlerinden biri olan tuzluluk bitkilerde büyüme, gelişme ve ürün miktarını olumsuz şekilde etkiler. Tuzluluk genelde kurak ve yarı kurak bölgelerde görülür. Yağışlı bölgelerde ise tuzlar yıkanarak yer altı sularına karışır ve daha sonra da akarsularla denizlere taşınır. Bu nedenle tuzluluk yağışlı bölgelerde nadir olarak görülür (Kacar ve ark., 2006). Günümüzde, çoğu yörelerde doğal kaynakların azalması veya kirlenmesi, düşük kaliteli tuzlu suların kullanımını zorunlu duruma getirmiştir. Tarım alanlarında sulamada kullanılan sular, mutlaka bünyelerinde belirli miktarlarda çözünmüş katı madde kısaca tuz içerirler. Tuzluluk dünya tarım alanlarının 930 milyon ha ya denk gelen % 7 sini etkiler (Munns, 2002). Ülkemizde ise yapılan arazi etütlerine göre sulanabilir özellikteki 12.5 milyon ha arazinin yaklaşık 1.5 milyon hektarında tuzlu ve sodyumlu topraklar, 2.8 milyon hektarında ise yaş topraklar oluşmuştur. Bu rakamlara göre sorunlu araziler sulanabilir özellikteki alanlarımızın üçte birini kapsamaktadır (Öztürk, 2003). Tablo 1.3. Türkiye topraklarının tuzluluk derecesi ve alanları (Öztürk, 2003). Tuzluluk derecesi Alan (ha) Toplamdaki % si Hafif Tuzlu Tuzlu Alkali Hafif Tuzlu Alkali Tuzlu Alkali Toplam Tuzluluk, tarım yapılan alanlarda verimliliği olumsuz yönde etkileyen önemli bir etmendir. Tarım topraklarının önemli sorunlarından biri olan tuzluluk ve alkalilik son yıllarda sulamaya paralel olarak yetersiz drenaj ve sulama suyunun kalite özelliği nedeniyle giderek artmaktadır. Ülkemizde toplam olarak hektarlık bir alan

22 9 kaplayan drenaj sorunu olan alanların hektarında tuzluluk ve alkalilik sorunu görülmektedir. Drenaj bozukluğu gösteren topraklar ise genellikle kıyı ve Đç Anadolu ovalarında görülmektedir (Özcan ve ark., 2000). Buharlaşma ve terleme yoluyla topraktan su kaybının fazla olduğu alanlarda toprak yüzeyinde tuz birikir. Ayrıca iyi drenaj sağlanmadan yapılan tarla sulamaları tuzluluğun artmasına neden olmaktadır. Sulama suyunda çözünmüş madde konsantrasyonu fazla ise ve biriken tuzlar drenaj sistemiyle yıkanmazsa, tuzluluk tuza hassas türlere zarar vermeye başlar (Taiz ve Zeiger, 2008). Yüksek tuz konsantrasyonu, özellikle Na+, toprak gözeneklerinde birikerek toprak su iletiminde azalmaya neden olur. Topaklarda yüksek tuz varlığı düşük su potansiyeli zonu oluşturarak bitkiler için su ve besin maddeleri alımını zor hale getirir. Bu yüzden, temelde tuz stresi bitkilerde su eksikliğiyle sonuçlanır ve fizyolojik kuraklık durumu ortaya çıkar. Toprak tuzluluğu kavramı, birim hacimdaki toprakta bulunan çözünebilir tuzların miktarını belirtir. Genellikle Cl ve SO 4 2 anyonlarının iki değerlikli katyonlarla, özellikle Ca+ 2, toprağın tuz içeriği laboratuar koşullarında, elektrik geçirgenlik ölçüm cihazıyla belirlenir. Toprak tuzluluk seviyesi ve bitkilerin bu tuzluluk oranlarına tepkisi Tablo 1.4. deki gibi sınıflandırılır. Tablo 1.4. Toprakların elektriksel iletkenlik (EC) değerlerine göre tuzluluk derecesi ve bitkilerin tepkileri Tuzluluk, E.C. (25 0C de ds/m) Bitki Tepkisi 0-2 Çok az tuzlu Tuzluluğun etkisi genelde ihmal edilebilir 2-4 Az tuzlu Çok duyarlı bitkilerin ürün verimleri düşebilir 4-8 Tuzlu Birçok bitkinin ürün verimi düşer 8-16 Çok tuzlu > 16 Aşırı tuzlu Tuza dayanıklı bitkiler normal ürün verebilir Tuza çok dayanıklı birkaç bitki ürün verebilir

23 10 Aşırı tuzluluk, stres altındaki bitkinin yaşaması için gerekli biyokimyasal ayarlamayı yapması ve topraktan suyu alması için harcaması gereken enerjiyi artırarak bitki gelişmesini azaltmaktadır. Bitki, yaşaması için harcadığı bu enerjiyi, büyüme ve verim için kullanacağı enerjiden sağlamakta ve verimde azalmalar ortaya çıkmaktadır. Bitkilerin tuzluluğa dayanımı, kök bölgesindeki eriyebilir tuzların belli bir seviyesi için elde edilen verim ile tuzlu olmayan koşullarda elde edilen verimin karşılaştırılması olarak açıklanabilir. Dolayısıyla bitki tuz toleransı, bitkilerin yetişme koşullarına bağlı oransal bir değerdir. Yüksek tuzluluğun bitkiler üzerindeki zararlı etkileri bitkinin ölümü ve/veya üretimin düşmesi şeklinde gözlenebilir. Birçok bitki türü ya hücrelerine tuzu almayarak ya da tuzu hücre içinde tolere edecek mekanizmalar geliştirmişlerdir. Tuz stresi etkisinde fotosentez, protein sentezi, enerji ve lipit metabolizması etkilenir. Esas anlamda tuz stresine ilk cevap yaprak yüzey alanının büyümesinde azalma şeklinde kendini gösterir. Hücre büyümesi için gerekli olan karbonhidratlar fotosentez esnasında sağlanır. Fotosentez oranları bitki tuz stresi (özellikle NaCl stresi) altında iken genelde düşüktür (Doğan, 2005). Bitki hücrelerinde tuz stresiyle meydana gelen hasarların nedenleri, Na+ hücre metabolizması için toksiktir ve bazı enzimlerin fonksiyonlarını inhibe eder, Yüksek Na+ yoğunluğu ozmotik dengesizlik, membran düzensizliği, hücre bölünme, büyüme ve çoğalmasında yavaşlamalara neden olur, Yüksek Na+ seviyesi fotosentezi yavaşlatarak reaktif oksijen türlerinin artmasına neden olur (Mahajan ve Tuteja, 2005). Tuz stresi bitki gelişimini, fotosentezi yavaşlatır ve su dengesini bozar. Tuzun verdiği hasarlara karşı bitkiler faklı adaptasyonlar kazanır Tuzluluk Bitkilerde Büyüme ve Fotosentezi Baskı Altına Alır Bitkiler tuza olan duyarlılıklarına göre temelde iki gruba ayrılırlar. Halofitler tuzlu topraklara özgü olup tüm yaşam devrelerini bu topraklarda devam ettirirler. Glikofitler

24 11 ise tuzlu topraklara halofitler kadar dirençli olmayıp tuza karşı duyarlı bitki gruplarını oluştururlar. Aşırı tuz stresi bitkilerde bodur büyümeye ve kök sistemlerinin gelişmesinde yavaşlamalara neden olur. Tomurcuk oluşumu azalır, topraküstü organların ve yaprakların gelişiminde yavaşlamalar meydana gelir. Tuz etkisinden dolayı hücrelerin ölmesi köklerde, tomurcuklarda, yaprak kenarlarında ve büyüme uçlarında sararmalar meydana gelir (Kacar ve ark., 2006). Kloroplastlarda yüksek konsantrasyonda Na+ ve/veya Cl birikince fotosentez engellenir. Karbohidrat metabolizması ve fotofosforilasyon tuza karşı hassastır. Hassasiyet bu mekanizmalarda rol alan enzimlerin tuzluluğa duyarlılığından ileri gelir (Taiz ve Zeiger, 2008) Tuzluluk Bitkilerde Ozmotik Dengeyi Bozar Köklenme bölgesinde çözünmüş olarak bulunan maddeler, düşük ozmotik potansiyele sahiptirler. Düşük ozmotik potansiyel toprağın su potansiyelini düşürür. Dolayısıyla tuz konsantrasyonu arttıkça bitki topraktan daha az su alır. Ortamda Na+, Cl ve SO₄ iyonlarının artması protoplazma iyon dengesinin bozulmasına neden olarak iyon toksitesi sorunu ortaya çıkar. Normal topraklarda bitki sitosolü mm K+ ile 10 mm Na+ içerir (Taiz ve Zeiger, 2008). Na+ un K+ a oranının artması enzimleri etkisizleştirir, protein sentezini engeller, membran permeabilitesi azalır ve kloroplastlar zarar görür Bitkiler Tuz Zararını Azaltmak Đçin Farklı Adaptasyonlar Geliştirirler Bitkilerin tuza tolerans kazanabilmesi için hem iyonik hem de ozmotik denge gereklidir. Hücre içi iyon dengesi toksik iyon alınımını ve iyonların vakuolde kompartmentalizasyonunu sağlayan belirleyicileri gerektirir. Vakuolde iyon birikimini ozmotik düzenleme sağlar. Ozmotik düzenleme hücre içi homeostazi için sitosolde ozmolitlerin birikimiyle sağlanır. Tuz stresinden sonra ozmotik ve iyonik dengenin kurulması yalnız hücre ölümünü önlemez aynı zamanda büyüme ve yaşam döngüsünü tamamlamak için gerekli fizyolojik ve biyokimyasal reaksiyonların devamını sağlar (Jenks ve Hasegawa, 2005).

25 12 Tuzlu topraklarda yetişen bitkiler bünyelerine fazla miktarda tuz almışlarsa, transpirasyon yoluyla tuzları üst organlarına doğru taşırlar. Bitkiler tuzun zararlarını en aza indirgemek için, sürgünlerden, meristemlerden ve yapraklardan tuzu dışarı atarlar. Tuz sediri, tuz çalısı ve Atriplex halimus (Deniz semizotu) gibi bazı bitkiler iyonları köklerden uzaklaştıramadıkları için yapraklarda tuz bezleri oluşturarak iyonlar zararsız hale getirilir (Şekil 1.2.). Halofitler yaprak hücrelerinde Na+ ve CI iyonlarını biriktirseler de, üst organlarına taşınan tuz miktarı turgoru düzenlemek için ihtiyaç duyulan miktardan çok fazladır. Yapraklardan tuz bezleriyle fazla iyonların kaldırılması bitkiler için önemli bir mekanizmadır. Tuz, tuz bezlerine apoplastik ve simplastik yollarla taşınır (Pessarakli, 1999). Şekil 1.2. Atriplex halimus ve tuz bezinin yapısı (Pessarakli, 1999). Bitkiler tuz stresinin üstesinden gelmek için değişik moleküler ve biyokimyasal mekanizmalar geliştirmiştir. Tuzluluğa adaptasyonu sağlamak için prolin, glisinbetain, trehaloz ve mannitol gibi çeşitli organik maddeler sentezleyerek moleküler olarak su potansiyellerini ayarlamaya çalışırlar. Biyokimyasal mekanizmalar iyonları seçici biriktirme veya kabul etmeme, kökler tarafından iyon alınımının kontrolü ve yapraklara transportu, hücresel ve tüm bitki düzeyinde iyonların kompartmantalizasyonu, uyumlu

Serbest radikallerin etkileri ve oluşum mekanizmaları

Serbest radikallerin etkileri ve oluşum mekanizmaları Serbest radikallerin etkileri ve oluşum mekanizmaları Serbest radikallerin yapısında, çoğunlukla oksijen yer almaktadır. (reaktif oksijen türleri=ros) ROS oksijen içeren, küçük ve oldukça reaktif moleküllerdir.

Detaylı

Stres Koşulları ve Bitkilerin Tepkisi

Stres Koşulları ve Bitkilerin Tepkisi Stres Koşulları ve Bitkilerin Tepkisi Stres nedir? Olumsuz koşullara karşı canlıların vermiş oldukları tepkiye stres denir. Olumsuz çevre koşulları bitkilerde strese neden olur. «Biyolojik Stres»: Yetişme

Detaylı

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ STRES KOŞULLARINA DAYANIKLILIK ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ 25.02.2 TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ Yrd. Doç. Dr. YILMAZ BİTKİLERDE STRES Çevresel koşullardaki herhangi bir farklılık (stres)

Detaylı

Bitkide Fosfor. Aktif alım açısından bitki tür ve çeşitleri arasında farklılıklar vardır

Bitkide Fosfor. Aktif alım açısından bitki tür ve çeşitleri arasında farklılıklar vardır Fosfor alımı ve taşınımı Kök hücreleri ve > Bitkide Fosfor ksilem özsuyunun P kapsamı > toprak çözeltisinin P kapsamı (100-1000 kat) P alımı aktif alım şeklinde gerçekleşir Aktif alım açısından bitki tür

Detaylı

DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ

DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ Düşük sıcaklık stresi iki kısımda incelenir. Üşüme Stresi Donma stresi Düşük sıcaklık bitkilerde nekrozis, solma, doku yıkımı, esmerleşme, büyüme azalışı ve çimlenme düşüşü gibi etkiler

Detaylı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

Atomlar ve Moleküller

Atomlar ve Moleküller Atomlar ve Moleküller Madde, uzayda yer işgal eden ve kütlesi olan herşeydir. Element, kimyasal tepkimelerle başka bileşiklere parçalanamayan maddedir. -Doğada 92 tane element bulunmaktadır. Bileşik, belli

Detaylı

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir.

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. METABOLİZMA ve ENZİMLER METABOLİZMA Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. A. ÖZÜMLEME (ANABOLİZMA) Metabolizmanın yapım reaksiyonlarıdır. Bu tür olaylara

Detaylı

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi 1. Termometre Çimlenen bezelye tohumlar Termos Çimlenen bezelye tohumları oksijenli solunum yaptığına göre yukarıdaki düzenekle ilgili, I. Termostaki oksijen miktarı azalır. II. Termometredeki sıcaklık

Detaylı

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry Chapter 4: Biomolecules, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry/Hikmet Geckil Chapter 4: Biomolecules 2 BİYOMOLEKÜLLER Bilim adamları hücreyi

Detaylı

OKSİDAN- ANTİOKSİDAN SİSTEM PROF.DR.GÜLER BUĞDAYCI

OKSİDAN- ANTİOKSİDAN SİSTEM PROF.DR.GÜLER BUĞDAYCI 1 OKSİDAN- ANTİOKSİDAN SİSTEM PROF.DR.GÜLER BUĞDAYCI Amaç 2 SR oluşturdukları hasar ve ilişkili hastalıklar Vücuttaki oksijen kaynakları Radikal hasara karşı koruyular; antioksidan sistem GİRİŞ Aerobik

Detaylı

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Yağların suda çözünmemesi canlılığın devamı içi önemlidir. Çünkü

Detaylı

5.111 Ders Özeti #12. Konular: I. Oktet kuralından sapmalar

5.111 Ders Özeti #12. Konular: I. Oktet kuralından sapmalar 5.111 Ders Özeti #12 Bugün için okuma: Bölüm 2.9 (3. Baskıda 2.10), Bölüm 2.10 (3. Baskıda 2.11), Bölüm 2.11 (3. Baskıda 2.12), Bölüm 2.3 (3. Baskıda 2.1), Bölüm 2.12 (3. Baskıda 2.13). Ders #13 için okuma:

Detaylı

Solunum. Solunum ve odunsu bitkilerin büyümesi arasında yüksek bir korelasyon bulunmaktadır (Kozlowski ve Pallardy, 1997).

Solunum. Solunum ve odunsu bitkilerin büyümesi arasında yüksek bir korelasyon bulunmaktadır (Kozlowski ve Pallardy, 1997). SOLUNUM Solunum Solunum, canlı hücrelerdeki organik maddelerin oksidasyonuyla, enerjinin açığa çıkarılması olayı olarak tanımlanır. Açığa çıkan enerji, kimyasal enerji (ATP) olarak depolanır. Solunum ürünleri,

Detaylı

SERBEST RADİKALLER, OKSİDATİF STRES VE ANTİOKSİDAN SİSTEMLER

SERBEST RADİKALLER, OKSİDATİF STRES VE ANTİOKSİDAN SİSTEMLER SERBEST RADİKALLER, OKSİDATİF STRES VE ANTİOKSİDAN SİSTEMLER SERBEST RADİKALLER Serbest radikaller dış yörüngelerinde eşlenmemiş elektron bulundurmaları nedeniyle diğer bileşiklerden farklı kimyasal bileşiklerdir.

Detaylı

Suyun Radyasyon Kimyası

Suyun Radyasyon Kimyası Suyun Radyasyon Kimyası Radyobiyolojide ve reaktör teknolojisinde kimyasal işlemlerde su ve sulu çözeltilerin önemi nedeniyle suyun radyasyon kimyası deneysel ve teorik çalışmalarda esas konu olmuştur.

Detaylı

Hücreler, kimyasal yasaların geçerli olduğu kimyasal fabrikalar olarak da kabul edilmektedir.

Hücreler, kimyasal yasaların geçerli olduğu kimyasal fabrikalar olarak da kabul edilmektedir. Hücreler, kimyasal yasaların geçerli olduğu kimyasal fabrikalar olarak da kabul edilmektedir. Yaşamın temelini oluşturan kimyasal tepkimelerin tümü Metabolizma olarak adlandırılmaktadır. Bitki hücrelerinde

Detaylı

2. Kanun- Enerji dönüşümü sırasında bir miktar kullanılabilir kullanılamayan enerji ısı olarak kaybolur.

2. Kanun- Enerji dönüşümü sırasında bir miktar kullanılabilir kullanılamayan enerji ısı olarak kaybolur. Enerji Dönüşümleri Enerji Enerji; bir maddeyi taşıma veya değiştirme kapasitesi anlamına gelir. Enerji : Enerji bir formdan diğerine dönüştürülebilir. Kimyasal enerji ;moleküllerinin kimyasal bağlarının

Detaylı

00220 Gıda Biyokimyası

00220 Gıda Biyokimyası 00220 Gıda Biyokimyası Hazırlayan: Doç.Gökhan DURMAZ 00220 Gıda Biyokimyası-Şubat 2013 1 Bu notların hazırlanmasında aşağıdaki eserlerden yararlanılmıştır; Biyokimya, Engin Gözükara, Nobel Tip Kitabevi,

Detaylı

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR ANTİOKSİDANLAR Aktif oksijen türevleri (ROS) normal metabolizma sırasında vücudumuzun ürettiği yan ürünlerdir. Ancak bazı dış kaynaklardan da serbest

Detaylı

ayxmaz/biyoloji Adı: 1.Aşağıda verilen atomların bağ yapma sayılarını (H) ekleyerek gösterin. C N O H

ayxmaz/biyoloji Adı: 1.Aşağıda verilen atomların bağ yapma sayılarını (H) ekleyerek gösterin. C N O H Adı: 1.Aşağıda verilen atomların bağ yapma sayılarını (H) ekleyerek gösterin. C N O H 2.Radyoaktif izotoplar biyologları için önemlidir? Aşağıda radyoakif maddelerin kullanıldığı alanlar sıralanmıştır.bunlarla

Detaylı

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. 1 BESLENME BİLİMİ 2 Yaşamımız süresince yaklaşık 60 ton besin tüketiyoruz. Besinler sağlığımız ve canlılığımızın devamını sağlar. Sağlıklı bir

Detaylı

Çizelge 2.6. Farklı ph ve su sıcaklığı değerlerinde amonyak düzeyi (toplam amonyağın yüzdesi olarak) (Boyd 2008a)

Çizelge 2.6. Farklı ph ve su sıcaklığı değerlerinde amonyak düzeyi (toplam amonyağın yüzdesi olarak) (Boyd 2008a) - Azotlu bileşikler Su ürünleri yetiştiricilik sistemlerinde oksijen gereksinimi karşılandığı takdirde üretimi sınırlayan ikinci faktör azotlu bileşiklerin birikimidir. Ana azotlu bileşikler; azot gazı

Detaylı

1. B HÜCRELER N YAPISI... 1 2. ENZ MLER VE LEVLER ... 19

1. B HÜCRELER N YAPISI... 1 2. ENZ MLER VE LEVLER ... 19 İÇİNDEKİLER 1. BİTKİ HÜCRELERİNİN YAPISI... 1 1.1. BİTKİ HÜCRELERİ VE YAPISI... 1 1.1.1. Meristematik Bitki Hücresi... 2 1.1.2. Olgun Bitki Hücresi... 3 1.1.3. Odunsu Bitki Hücresi... 4 1.1.4. Otsu Bitki

Detaylı

Organik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1

Organik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1 Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1 Hazırladığımız bu yazıda; organik bileşikler ve organik bileşiklerin yapısını, canlılarda bulunan organik bileşikleri ve bunların görevlerini, kullanım alanlarını, canlılar

Detaylı

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı

Detaylı

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş KİMYA-IV Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş Organik Kimyaya Giriş Kimyasal bileşikler, eski zamanlarda, elde edildikleri kaynaklara bağlı olarak Anorganik ve Organik olmak üzere, iki sınıf altında toplanmışlardır.

Detaylı

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I asitleşme-alkalileşme (tuzluluk-alkalilik) ve düşük toprak verimliliği Doç. Dr. Oğuz Can TURGAY ZTO321 Toprak İyileştirme Yöntemleri Toprak Kimyasal Özellikleri

Detaylı

Bitkilerde C3, C4 ve CAM Mekanizmaları, Farkları ve Üstünlükleri

Bitkilerde C3, C4 ve CAM Mekanizmaları, Farkları ve Üstünlükleri Bitkilerde C3, C4 ve CAM Mekanizmaları, Farkları ve Üstünlükleri Bitkilerde C3 Yolu Calvin döngüsünün ilk tanımlanabilir ürünü 3-C lu PGA molekülü olduğu için bu metabolik yol C 3 yolu olarak adlandırılır.

Detaylı

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ 15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ İyonlaştırıcı radyasyonların biyomoleküllere örneğin nükleik asitler ve proteinlere olan etkisi hakkında yeterli bilgi yoktur. Ancak, nükleik asitlerden

Detaylı

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MÜFREDATI

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MÜFREDATI I. YARIYILI T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2016-2017 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MÜFREDATI B 601 Temel Biyokimya I Zorunlu 3 0 3 4 B

Detaylı

Solunumda organik bileşikler karbondioksite yükseltgenir ve absorbe edilen oksijen ise suya indirgenir.

Solunumda organik bileşikler karbondioksite yükseltgenir ve absorbe edilen oksijen ise suya indirgenir. Solunum bütün aktif hücrelerde oksijenin absorbe edilmesi ve buna eşdeğer miktarda karbondioksitin salınması şeklinde sürekli olarak devam eden bir prosestir. Solunumda organik bileşikler karbondioksite

Detaylı

Biyokimya. Biyokimyanın tanımı ve önemi Organizmanın elementer yapısı Canlılık Su Kovalent olmayan bağlar (intermoleküler etkileşimler)

Biyokimya. Biyokimyanın tanımı ve önemi Organizmanın elementer yapısı Canlılık Su Kovalent olmayan bağlar (intermoleküler etkileşimler) Biyokimya Biyokimyanın tanımı ve önemi Organizmanın elementer yapısı Canlılık Su Kovalent olmayan bağlar (intermoleküler etkileşimler) Bölüm 1: Biyokimya ve önemi: 1. Biyokimya tanımı, önemi ve boyutsal

Detaylı

Akıllı Defter. 9.Sınıf Biyoloji. vitaminler,hormonlar,nükleik asitler. sembole tıklayınca etkinlik açılır. sembole tıklayınca ppt sunumu açılır

Akıllı Defter. 9.Sınıf Biyoloji. vitaminler,hormonlar,nükleik asitler. sembole tıklayınca etkinlik açılır. sembole tıklayınca ppt sunumu açılır 9.Sınıf Biyoloji 1 Akıllı Defter vitaminler,hormonlar,nükleik asitler sembole tıklayınca etkinlik açılır sembole tıklayınca ppt sunumu açılır sembole tıklayınca video açılır 1 VİTAMİNLER ***Vitaminler:

Detaylı

MAGNEZYUM. Biotit, serpantin, hornblend ve olivin gibi ferro-mg mineralleri kolay ayrıştıklarından

MAGNEZYUM. Biotit, serpantin, hornblend ve olivin gibi ferro-mg mineralleri kolay ayrıştıklarından Toprakta Magnezyum MAGNEZYUM Biotit, serpantin, hornblend ve olivin gibi ferro-mg mineralleri kolay ayrıştıklarından killi topraklarda fazla (% 0.5) kumlu topraklarda az (% 0.05) bulunur Klorit, vermikulit,

Detaylı

9- RADYASYONUN ETKİ MEKANİZMALARI 9.1- RADYASYONUN İNDİREKT (DOLAYLI) ETKİSİ

9- RADYASYONUN ETKİ MEKANİZMALARI 9.1- RADYASYONUN İNDİREKT (DOLAYLI) ETKİSİ 9- RADYASYONUN ETKİ MEKANİZMALARI 9.1- RADYASYONUN İNDİREKT (DOLAYLI) ETKİSİ Radyasyonun indirekt etkisi iyonlaştırdığı su moleküllerinin oluşturdukları serbest radikaller aracılığıyla olmaktadır. Çünkü

Detaylı

2006 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI

2006 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 2006 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 1. BÖLÜM 1. I. Adaptasyon II. Mutasyon III. Kalıtsal varyasyon Bir populasyondaki bireyler, yukarıdakilerden hangilerini "doğal seçilim ile kazanır? D) I veii E)

Detaylı

Aktif ve pasif iyon alımı

Aktif ve pasif iyon alımı Aktif ve pasif iyon alımı Moleküllerin membranı geçerek taşınmaları için aktif proses her zaman gerekli değildir. Moleküllerin bir kısmı dış ortamdan membran içine konsantrasyon farkına bağlı olarak çok

Detaylı

MANGAN. Toprakta Mangan. Yer kabuğundaki miktarı 900 mg kg -1 dır Doğada; oksitler sülfitler halinde Fe ile birlikte bulunur

MANGAN. Toprakta Mangan. Yer kabuğundaki miktarı 900 mg kg -1 dır Doğada; oksitler sülfitler halinde Fe ile birlikte bulunur MANGAN Toprakta Mangan Yer kabuğundaki miktarı 900 mg kg -1 dır Doğada; oksitler sülfitler halinde Fe ile birlikte bulunur Volkanik kayalarda Fe/Mn oranı 1/60 dır Buralardaki topraklarda % 5-17 Fe, % 0.5-8

Detaylı

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf 2 KARBONHİDRAT LİPİT (YAĞ)

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf 2 KARBONHİDRAT LİPİT (YAĞ) YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI 9. Sınıf 2 KARBONHİDRAT LİPİT (YAĞ) DOĞRU YANLIŞ SORULARI Depo yağlar iç organları basınç ve darbelerden korur. Steroitler hücre zarının yapısına katılır ve geçirgenliğini artırır.

Detaylı

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın Mitokondri, ökaryotik organizmanın farklı bir organeli Şekilleri küremsi veya uzun silindirik Çapları 0.5-1 μm uzunlukları 2-6 μm Sayıları

Detaylı

6. BÖLÜM MİKROBİYAL METABOLİZMA

6. BÖLÜM MİKROBİYAL METABOLİZMA 6. BÖLÜM MİKROBİYAL METABOLİZMA 1 METABOLİZMA Hücrede meydana gelen tüm reaksiyonlara denir Anabolizma: Basit moleküllerden kompleks moleküllerin sentezlendiği enerji gerektiren reaksiyonlardır X+Y+ENERJİ

Detaylı

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir.

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Proteinlerin yapısında; Karbon ( C ) Hidrojen ( H ) Oksijen

Detaylı

BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA

BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA ESER ELEMENTLER İnsan vücudunda en yüksek oranda bulunan element oksijendir. İkincisi ise karbondur. İnsan vücudunun kütlesinin %99 u sadece 6 elementten meydana gelir. Bunlar:

Detaylı

I. YARIYIL TEMEL BİYOKİMYA I (B 601 TEORİK 3, 3 KREDİ)

I. YARIYIL TEMEL BİYOKİMYA I (B 601 TEORİK 3, 3 KREDİ) T.C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL TEMEL BİYOKİMYA I (B 601 TEORİK 3, 3

Detaylı

BİTKİ BESLEME DERS NOTLARI

BİTKİ BESLEME DERS NOTLARI BİTKİ BESLEME DERS NOTLARI Dr. Metin AYDIN KONYA 2011 BİTKİ BESİN ELEMENTLERİNİN GÖREVLERİ, ALINIŞ FORMLARI ve KAYNAKLARI Besin Elementi Bitkideki Görevi Alınış Formu Kaynakları Karbon (C) Karbonhidratların

Detaylı

BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER

BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER Biyokimyanın tanımı yaşamın temel kimyası ile ilgilenen bilim dalı (Bios, Yunancada yaşam demektir.) canlı sistemin yapısını ve fonksiyonlarını kimyasal

Detaylı

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX! Özel Formülasyon DAHA İYİ Yumurta Verimi Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Detaylı

Serbest radikal. yörüngelerinde) eşleşmemiş tek. gösteren, nötr ya da iyonize tüm atom veya moleküllere denir.

Serbest radikal. yörüngelerinde) eşleşmemiş tek. gösteren, nötr ya da iyonize tüm atom veya moleküllere denir. Superoxide Dismutase Hazırlayanlar: Funda İLHAN (050559017) Ebru KORKMAZ (050559021) Mehtap BİRKAN (050559008) Nihan BAŞARAN (050559007) Prof. Dr. Figen ERKOÇ Gazi Eğitim Fakültesi GAZİ İ ÜNİVERSİTESİİ

Detaylı

BİY 315 BİYOKİMYA GİRİŞ. Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ Güz Yarı Dönemi

BİY 315 BİYOKİMYA GİRİŞ. Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ Güz Yarı Dönemi BİY 315 BİYOKİMYA GİRİŞ Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ 2008-2009 Güz Yarı Dönemi 1 Anlatım Planı 1. Makromoleküller ve Su 2. Amino asitler ve Peptidler 3. Proteinler 4. Enzimler 5. Karbohidratlar 6. Nükleik

Detaylı

Fotosentez Mekanizması

Fotosentez Mekanizması Fotosentez Mekanizması Tüm bitkilerin fotosentezde gerçekleşen ortak süreç C 3 yolu 5 karbonlu ribulose difosfat bir karbondioksit (CO2) ekleyerek altı karbonlu (6C) kararsız bileşik oluşur. Bu tepkime

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Eğitim Yılı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Eğitim Yılı Dönem I. 2. Ders Kurulu II. HÜCRE BİLİMLERİ-I Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Prof. Dr. Alirıza ERDOĞAN Yrd. Doç. Ders Kurulu

Detaylı

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM)

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM) BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM) Toprak Bilgisi Dersi Prof. Dr. Günay Erpul erpul@ankara.edu.tr Işık Enerjisinin Kimyasal Enerjiye Dönüştürülmesi Fotosentez, karbon (C), oksijen (O) ve hidrojen (H) atomlarını

Detaylı

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı.

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı. Fizyoloji Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri Dr. Deniz Balcı deniz.balci@neu.edu.tr Ders İçeriği 1 Vücut Sıvı Bölmeleri ve Hacimleri 2 Vücut Sıvı Bileşenleri 3 Sıvıların Bölmeler Arasındaki HarekeF Okuma

Detaylı

Suyun Fizikokimyasal Özellikleri

Suyun Fizikokimyasal Özellikleri Suyun Fizikokimyasal Özellikleri Su bitkinin yaşamında yaşamsal bir rol oynar. Bitki tarafından yapılan her gram başına organik madde için kökler tarafından 500 gr su alınır. Bu su, bitkinin bir ucundan

Detaylı

ÖZEL EGE LİSESİ AĞIR METALLERİN SEBZELER ÜZERİNDE YARATTIĞI LİPİD PEROKSİDASYON DÜZEYİNİN BELİRLENMESİ

ÖZEL EGE LİSESİ AĞIR METALLERİN SEBZELER ÜZERİNDE YARATTIĞI LİPİD PEROKSİDASYON DÜZEYİNİN BELİRLENMESİ AĞIR METALLERİN SEBZELER ÜZERİNDE YARATTIĞI LİPİD PEROKSİDASYON DÜZEYİNİN BELİRLENMESİ HAZIRLAYAN ÖĞRENCİ:Umutcan YAĞAN 9-B DANIŞMAN ÖĞRETMEN:Rüçhan ÖZDAMAR 2005 İZMİR İÇİNDEKİLER Serbest Radikal-Hidroksil

Detaylı

KARBON ve CANLILARDAKİ MOLEKÜL ÇEŞİTLİLİĞİ

KARBON ve CANLILARDAKİ MOLEKÜL ÇEŞİTLİLİĞİ KARBON ve CANLILARDAKİ MOLEKÜL ÇEŞİTLİLİĞİ Karbonun önemi Hücrenin % 70-95ʼ i sudan ibaret olup, geri kalan kısmın çoğu karbon içeren bileşiklerdir. Canlılığı oluşturan organik bileşiklerde karbon atomuna

Detaylı

III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler

III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler MBG 111 BİYOLOJİ I 3.1.Karbon:Biyolojik Moleküllerin İskeleti *Karbon bütün biyolojik moleküllerin omurgasıdır, çünkü dört kovalent bağ yapabilir ve uzun zincirler

Detaylı

GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Mikroorganizmaların gıdalarla gelişmesi; Gıdanın karekteristik özelliğine, Gıdada bulunan m.o lara ve bunlar arası etkileşime, Çevre koşullarına bağlı

Detaylı

OKSİJENLİ SOLUNUM

OKSİJENLİ SOLUNUM 1 ----------------------- OKSİJENLİ SOLUNUM ----------------------- **Oksijenli solunum (aerobik): Besinlerin, oksijen yardımıyla parçalanarak, ATP sentezlenmesine oksijenli solunum denir. Enzim C 6 H

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 2 ATP-2

11. SINIF KONU ANLATIMI 2 ATP-2 11. SINIF KONU ANLATIMI 2 ATP-2 Fotosentez ve kemosentez reaksiyonları hem endergonik hem ekzergonik reaksiyonlardır. ATP molekülü ile hücrenin endergonik ve ekzergonik reaksiyonları arasında enerji transferini

Detaylı

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu 4.Kimyasal Bağlar Kimyasal Bağlar Aynı ya da farklı cins atomları bir arada tutan kuvvetlere kimyasal bağlar denir. Pek çok madde farklı element atomlarının birleşmesiyle meydana gelmiştir. İyonik bağ

Detaylı

Dr. M. Emin KAFKAS İnönü Üniversitesi Antrenörlük Eğitimi Bölümü 2015/Malatya

Dr. M. Emin KAFKAS İnönü Üniversitesi Antrenörlük Eğitimi Bölümü 2015/Malatya Dr. M. Emin KAFKAS İnönü Üniversitesi Antrenörlük Eğitimi Bölümü 2015/Malatya Outline (İzlence) 1. Hafta Biyokimya Nedir? Organizmadaki Organik Bileşiklerin Yapısı. 2. Hafta Enerji Sistemleri 3. Hafta

Detaylı

12. SINIF KONU ANLATIMI 24 STOMA VE TERLEME (TRANSPİRASYON)

12. SINIF KONU ANLATIMI 24 STOMA VE TERLEME (TRANSPİRASYON) 12. SINIF KONU ANLATIMI 24 STOMA VE TERLEME (TRANSPİRASYON) STOMA Genellikle yaprakta bulunan bitkide gaz alışverişini sağlayan küçük gözeneklerdir. Bitkinin yaşadığı iklim koşuluna bağlı olarak konumu

Detaylı

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)! HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücre Hücre: Tüm canlıların en küçük yapısal ve fonksiyonel ünitesi İnsan vücudunda trilyonlarca hücre bulunur Fare, insan veya filin hücreleri yaklaşık aynı büyüklükte Vücudun büyüklüğü

Detaylı

Öğr. Gör. Dr. İlker BÜYÜK (Botanik, 10. Hafta): Fotosentez FOTOSENTEZ

Öğr. Gör. Dr. İlker BÜYÜK (Botanik, 10. Hafta): Fotosentez FOTOSENTEZ FOTOSENTEZ Elektron Koparılması ve Floresans Enerjisi Elektronlar negatif (e - ) ve protonlar pozitif (p + ) yüklüdür. Bu nedenle protonlar elektronları çekerler. Elektronlar ise, belli bir enerjiye sahiptir

Detaylı

1-GİRİ 1.1- BİYOKİMYANIN TANIMI VE KONUSU.-

1-GİRİ 1.1- BİYOKİMYANIN TANIMI VE KONUSU.- 1-GİRİ 1.1- BİYOKİMYANIN TANIMI VE KONUSU.- Biyokimya sözcüğü biyolojik kimya (=yaşam kimyası) teriminin kısaltılmış şeklidir. Daha eskilerde, fizyolojik kimya terimi kullanılmıştır. Gerçekten de Biyokimya

Detaylı

Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır:

Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır: Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır: İyonik bağlar, elektronlar bir atomdan diğerine aktarıldığı zaman

Detaylı

YAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI. 11. Sınıf

YAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI. 11. Sınıf YAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI 11. Sınıf 1) Oksijenli solunumda, oksijen molekülleri, I. Oksidatif fosforilasyon II. Glikoliz II. Krebs Evrelerinden hangilerinde kullanılır? A) Yalnız I B) Yalnız II C)

Detaylı

SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ

SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ Oluşturacağı her 1 g organik madde için bitkinin 500 g kadar suyu kökleriyle alması ve tepe (uç) noktasına kadar taşıyarak atmosfere aktarması gerekir. Normal su düzeyinde hayvan hücrelerinin

Detaylı

DOĞRU VE DENGELİ GÜBRE KULLANIMI BİTKİLERE HASTALIK VE ZARARLILARA KARŞI DAYANIKLILIK KAZANDIRIR

DOĞRU VE DENGELİ GÜBRE KULLANIMI BİTKİLERE HASTALIK VE ZARARLILARA KARŞI DAYANIKLILIK KAZANDIRIR DOĞRU VE DENGELİ GÜBRE KULLANIMI BİTKİLERE HASTALIK VE ZARARLILARA KARŞI DAYANIKLILIK KAZANDIRIR Prof. Dr. Habil Çolakoğlu 1 Prof. Dr. Mehmet Yıldız 2 Bitkilerin yeterli ve dengeli beslenmesi ile ürün

Detaylı

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar GENEL KİMYA 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar Kimyasal Türler Doğada bulunan bütün maddeler tanecikli yapıdadır. Maddenin özelliğini gösteren küçük yapı

Detaylı

12. SINIF KONU ANLATIMI 23 BİTKİLERDE BESLENME BİTKİLERDE TAŞIMA

12. SINIF KONU ANLATIMI 23 BİTKİLERDE BESLENME BİTKİLERDE TAŞIMA 12. SINIF KONU ANLATIMI 23 BİTKİLERDE BESLENME BİTKİLERDE TAŞIMA BİTKİLERDE BESLENME Bitkiler inorganik ve organik maddelere ihtiyaç duyarlar. İnorganik maddeleri hazır almalarına rağmen organik maddeleri

Detaylı

BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ

BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ Bileşikler : Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur). Bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere

Detaylı

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI 9. Sınıf DOĞRU YANLIŞ SORULARI Nitel gözlemlerin güvenilirliği nicel gözlemlerden fazladır. Ökaryot hücrelerde kalıtım materyali çekirdek içinde bulunur. Ototrof beslenen canlılar

Detaylı

Bitki Fizyolojisi. 6. Hafta

Bitki Fizyolojisi. 6. Hafta Bitki Fizyolojisi 6. Hafta 1 Fotosentezin karanlık tepkimelerinde karbondioksit özümlemesi; 1. C 3 bitkilerinde (Calvin-Benson mekanizması ile), 2. C 4 bitkilerinde (Hatch-Slack mekanizması ile), 3. KAM

Detaylı

Doğadaki Enerji Akışı

Doğadaki Enerji Akışı Doğadaki Enerji Akışı Güneş enerjisi Kimyasal enerjisi ATP Fotosentez olayı ile enerjisi Hareket enerjisi Isı enerjisi ATP Enerjinin Temel Molekülü ATP + H 2 O ADP + H 2 O ADP + Pi + 7300 kalori AMP +

Detaylı

9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU 9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU Canlıların yapısına katılan maddeler çeşitli özellikler nedeni ile temel olarak iki grupta incelenir. Canlının Temel Bileşenleri

Detaylı

DAHA İYİ ÖZEL FORMÜLASYON. Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık

DAHA İYİ ÖZEL FORMÜLASYON. Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık ÖZEL FORMÜLASYON DAHA İYİ Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALİYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA İÇİN AGRALYX

Detaylı

Hücre Solunumu: Kimyasal Enerji Eldesi

Hücre Solunumu: Kimyasal Enerji Eldesi Hücre Solunumu: Kimyasal Enerji Eldesi Hücre solunumu ve fermentasyon enerji veren katabolik yollardır. Organik moleküllerin atomları enerji depolamaya müsaittir. Hücreler enzimler aracılığı ile organik

Detaylı

BİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI

BİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI BİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI SAĞLIK BİLİMLERİ ENSİTÜSÜ İ Yüksek Lisans Programı SZR 101 Bilimsel Araştırma Ders (T+ U) 2+2 3 6 AD SZR 103 Akılcı İlaç Kullanımı 2+0 2 5 Enstitünün Belirlediği

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU Canlıların yapısına katılan maddeler çeşitli özellikler nedeni ile temel olarak iki grupta incelenir. Canlının Temel Bileşenleri

Detaylı

TIBBİ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI

TIBBİ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI TIBBİ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI SAĞLIK BİLİMLERİ ENSİTÜSÜ İ Yüksek Lisans Programı SZR 101 Bilimsel Araştırma Yöntemleri Ders (T+ U) 2+2 3 6 AD SZR 103 Akılcı İlaç Kullanımı 2+0

Detaylı

Yağ Asitlerinin Metabolizması- I Yağ Asitlerinin Yıkılması (Oksidasyonu)

Yağ Asitlerinin Metabolizması- I Yağ Asitlerinin Yıkılması (Oksidasyonu) Yağ Asitlerinin Metabolizması- I Yağ Asitlerinin Yıkılması (Oksidasyonu) Yrd. Doç. Dr. Bekir Engin Eser Zirve Üniversitesi EBN Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya A.B.D. Yağ Asitleri Uzun karbon zincirine sahip

Detaylı

Fotosentez ile her yıl 160 milyar ton karbonhidrat üretilir. Güneş enerjisi dünyadaki yaşam enerjisi kaynağıdır.

Fotosentez ile her yıl 160 milyar ton karbonhidrat üretilir. Güneş enerjisi dünyadaki yaşam enerjisi kaynağıdır. FOTOSENTEZ Fotosentez ile her yıl 160 milyar ton karbonhidrat üretilir. Güneş enerjisi dünyadaki yaşam enerjisi kaynağıdır. Fotosentez Kloroplastlar, 150 milyon km uzaktan, güneşten gelen ışık enerjisini

Detaylı

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar GENEL KİMYA 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar Kimyasal Türler Doğada bulunan bütün maddeler tanecikli yapıdadır. Maddenin özelliğini gösteren küçük yapı

Detaylı

FAQ-TIENS DICHO II.Nesil Meyve&Sebze Temizleyici

FAQ-TIENS DICHO II.Nesil Meyve&Sebze Temizleyici FAQ-TIENS DICHO II.Nesil Meyve&Sebze Temizleyici 1. II.Nesil Meyve&Sebze Temizleyici tam olarak nedir ve nasıl çalışılır? TIENS DICHO II.Nesil Meyve&Sebze Temizleyici bir temizleme ürünü olup, gerçek hayata

Detaylı

Hava kirleticilerinin çoğu havaya küçük miktarlarda katılır. Kirleticilerin yoğunluğu değişik biçimlerde ifade edilir.

Hava kirleticilerinin çoğu havaya küçük miktarlarda katılır. Kirleticilerin yoğunluğu değişik biçimlerde ifade edilir. HAVA KİRLETİCİLER Dünyayı saran atmosferin % 21 oksijen, % 78 azot, % 0.03 karbondioksit vardır. Bunlara ek olarak asal gazlar denen argon, neon, helyum gibi gazlar bulunur. Su buharı havada değişik oranlara

Detaylı

O2 tüketerek ya da salgılayarak ta redoks potansiyelini değiştirebilirler.

O2 tüketerek ya da salgılayarak ta redoks potansiyelini değiştirebilirler. RİZOSFER-Besin maddeleri ve kök salgıları bakımından zengindir. Kökler, H+ ve HCO3- (ve CO2) salgılayarak ph yı, O2 tüketerek ya da salgılayarak ta redoks potansiyelini değiştirebilirler. Düşük molekül

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 Potasyum:

Detaylı

13 HÜCRESEL SOLUNUM LAKTİK ASİT FERMANTASYONU

13 HÜCRESEL SOLUNUM LAKTİK ASİT FERMANTASYONU 13 HÜCRESEL SOLUNUM LAKTİK ASİT FERMANTASYONU Laktik Asit Fermantasyonu Glikozdan oksijen yokluğunda laktik asit üretilmesine LAKTİK ASİT FERMANTASYONU denir. Bütün canlılarda sitoplazmada gerçekleşir.

Detaylı

Membran Organizasyonu

Membran Organizasyonu Membran Organizasyonu Yrd. Doç. Dr. Aslı AYKAÇ Tıp Fakültesi Biyofizik AD Biyolojik Zarlar plazma zarları mitokondri, kloroplast, lizozom gibi organelleri sitoplazmadan ayıran hücre içi zarlar mitokondri

Detaylı

-- Giriş -- Enzimler ve katalizörler -- Enzimlerin isimlendirilmesi -- Enzimlerin etki mekanizması -- Enzimlerin yapısı -- Enzimler ve prostetik

-- Giriş -- Enzimler ve katalizörler -- Enzimlerin isimlendirilmesi -- Enzimlerin etki mekanizması -- Enzimlerin yapısı -- Enzimler ve prostetik -- Giriş -- Enzimler ve katalizörler -- Enzimlerin isimlendirilmesi -- Enzimlerin etki mekanizması -- Enzimlerin yapısı -- Enzimler ve prostetik gruplar -- Enzimlerin sınıflandırılması -- Önemli koenzim

Detaylı

BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2

BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2 İÇİNDEKİLER Sayfa BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2 CANLILARIN OLUŞUMU... 5 CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ... 9 CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI... 11 SİSTEMATİK... 13 BİTKİ VE HAYVANLARIN

Detaylı

HISTOLOJIDE BOYAMA YÖNTEMLERI. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin

HISTOLOJIDE BOYAMA YÖNTEMLERI. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin HISTOLOJIDE BOYAMA YÖNTEMLERI Dr. Yasemin Sezgin yasemin sezgin HÜRESEL BOYAMANIN TEMEL PRENSİPLERİ Hem fiziksel hem kimyasal faktörler hücresel boyamayı etkilemektedir BOYAMA MEKANIZMASı Temelde boyanın

Detaylı

YGS ANAHTAR SORULAR #2

YGS ANAHTAR SORULAR #2 YGS ANAHTAR SORULAR #2 1) Bir hayvan hücresinde laktoz yapımı ile ilgili olarak, sitoplazmadaki madde miktarının değişimlerini gösteren grafik aşağıdakilerden hangisi olamaz? A) Glikoz B) Su miktarı 2)

Detaylı

10. Bölüm: TOPRAK REAKSİYONU (ph)

10. Bölüm: TOPRAK REAKSİYONU (ph) 10. Bölüm: TOPRAK REAKSİYONU (ph) Toprağın asitlik veya bazlık derecesinin göstergesidir Nötr veya nötral = 7.0 Asidik < 7.0 Alkali > 7.0 Bir toprağın asit veya alkali reaksiyon göstermesi toprak çözeltisindeki

Detaylı

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar.

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar. 1- Canlının tanımını yapınız. Organizmaya sahip varlıklara canlı denir. 2-Bilim adamları canlıları niçin sınıflandırmıştır? Canlıların çeşitliliği, incelenmesini zorlaştırır. Bu sebeple bilim adamları

Detaylı

BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ, TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI

BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ, TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ, TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI Bitkiler geliştikleri ortamdan toprak altı ve toprak üstü organlarıyla çok sayıda element (74) alır. Ancak bu elementlerin çok

Detaylı

1. ÜNİTE: YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİ...10

1. ÜNİTE: YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİ...10 İçindekiler 1. ÜNİTE: YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİ...10 1. BÖLÜM: BİLİMSEL BİLGİNİN DOĞASI ve BİYOLOJİ... 12 A. BİLİMSEL ÇALIŞMA YÖNTEMİ... 12 1. Bilim İnsanı ve Bilim... 12 B. BİLİMSEL YÖNTEMİN AŞAMALARI...

Detaylı