Barış ve Demokrasi Partisi (BDP)

Transkript

1 SUSMA GÖNÜLLÜ OKURLARIN DESTEĞİYLE ÇIKIYOR ABONE OL ABONE BUL 8 ŞUBAT 2012 HAFTALIK YEREL GAZETE YIL: 15 SAYI: 481 Paran varsa saðlýk dönemi baþladý Eğitim-Sen Çaycuma Temsilcisi İsmet Akyol yazdı: Sağlığın paralı olmasında bir adımda Genel Sağlık Sigortası (GSS) uygulamasıyla atıldı. Toplumsal ihtiyaçların değil kârın esas alındığı; yurttaşlardan sağlık primi, katkı ve katılım paylarının alınmasının devreye girdiği zorunlu Genel Sağlık Sigortası (GSS) sisteminin can yakıcı maddeleri 1 Ocak 2012'de yürürlüğe girdi. Bakan, Fatma Þahin Belediye Baþkaný Muharrem Akdemir'i ziyaret etti Uludere'ye giden Meclis alt komisyonuna taleplerini ileten aileler, katliamın failleri tespit edilip cezalandırılıncaya kadar devletten tazminat talebinde bulunmayacaklarını açıkladı; "Sorumluluk Genelkurmay ve Hükümet'te" Uludere alt komisyonundan Kürkçü, "Harekatın Ankara'dan yönetildiğini, sorumluluğun, Genelkurmay'da ve dolayısıyla siyasi iradede olduğunu" söylerken, Gök de operasyonun Başbakanlık ve Genelkurmay'ın bilgisi dahilinde yapıldığını söyledi. Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Uludere alt komisyonunun bugünkü Şırnak temaslarının ardından bianet'e yaptığı açıklamada, "Olay Ankara'da başlamış, Ankara'da bitmiş" diyerek, araştırmalarının bundan sonra Ankara'da devam edeceğini söyledi. Kürkçü, bunun planlı bir katliam olduğunu düşündüklerini, bu kanaatinin olgularla da desteklendiğini belirtti. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Levent Gök de askeri yetkililerle yaptıkları görüşmelerin sonucunda tespitleri yaptıklarını açıkladı: "Harekatla ilgili Şırnak'taki birliklerin sorumluluğu yok. Tüm operasyon Ankara'dan verilen komutlar ve emirlerle gerçekleştiriliyor. Sınır ötesi harekatla ilgili tüm görüntüler ve tespitler Ankara'dan yapılıyor. Hedefin tespiti konusunda da yaygın kanının aksine Şırnak'taki askeri yetkililerin bir dahli yok." "Harekatla ilgili bilgilerin ve yetkinin Genelkurmay'da ve Başbakanlık'ta olduğunu düşünüyoruz. Çalışmalarımızı Ankara'da sürdüreceğiz." Şırnak'ın Uludere ilçesindeki Gülyazı (Bujeh) ve Ortasu (Roboski) köylerinden 34 köylerinden 34 kişinin sınırı geçerken bombardımanla öldürülmesinin ardından Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan alt komisyon, bugün Şırnak'ta askeri ve sivil yetkililerle görüştü. Komisyon; tümen komutanı, tugay komutanı, tugay komutan yardımcısı, jandarma alay komutanı, vali, vali yardımcısı ve savcıyla konuştu. Kürkçü, hem yaptığı görüşmeleri hem de dün köylülerle konuşmalarını anlattı: "Yerel askeri birliğin sorumluluğu yok" Haberin ayrıntısı Sayfa 6 da Konuyla ilgili olarak, Hükümetin Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Yasası'nı TBMM gündemine getirdiği 2006 Şubat ayından bugüne kadar KESK, DİSK, TMMOB ve TTB başta olmak üzere kimi sendika, meslek örgütü ve dernek tarafından birçok eylem ve etkinlik gerçekleştirildi. Yukarıdaki afiş Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası nın iç yüzü konululu panel den Panel 21 Mart 2006 da Çaycuma TSO da gerçekleşti.panele konuşmacı olarak; Fevzi Ayber (KESK MYK Üyesi ve SES Zonguldak Şube Başkanı(Merhum) Cengiz Soylu katılmıştı. Gazetecilerimiz zor þartlar altýnda çalýþýyorlar Sevim Arı: Pazartesi Sohbetlerinde bu hafta,basın İlan Kurumu (BİK) Zonguldak Şube Müdürü Özgür Toploğlu nu konuk etti.topaoğlu sohbette, Basın İlan Kurumu 195 sayılı kanunla kurulan 50 yıllık geçmişi olan köklü bir kurumdur. dedi. Topaloğlu, Gazetecilerin zor şartlar altında çalıştıklarınıda sözlerine ekledi. Haberi Ayrıntısı Sayfa 5 de Haberin ayrıntısı sayfa 6 da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Zonguldak Belediye Başkanlığı Muharrem Akdemir'i makamında ziyaret etti. Vali Erol Ayyıldız, AKP Zonguldak Milletvekili Ercan Candan, İl Genel Meclisi Başkanı İsmail Terzi, AKP Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan'ın eşi Saime Toptan da ziyarette kendisine eşlik etti. Bakanın Belediyeyi ziyaretinde Belediye daire müdürleri, AKP ve CHP'li belediye meclis üyelerinden bir bölümü de hazır bulundu. Haberin ayrıntısı sayfa 4 de Tüketici Haklarý Derneði Kahvaltý düzenledi Haberin ayrıntısı sayfa 5 de Candan, "Türkiye'nin stratejik amacý AB Üyeliðidir" TBMM AB Uyum Komisyon Sözcüsü AKP Zonguldak Milletvekili Prof.Dr. Ercan Candan,29-30 Ocak tarihlerinde Kopenhang'da gerçekleşen COSAC (Avrupa Birliği Parlamentoları topluluk ve Avrupa işleri komisyonları konferansı )Başkanlar Toplantısına katıldı.candan, Türkiye'nin kendi enerji kaynaklarını çeşitlendirmeyi, nükleer enerji üretmeyi ve yenilenebilir enerjinin payını arttırmayı amaçladığını ifade etti. Haberin ayrıntısı sayfa 8 de GMÝS "Üretim artýþý ve iþçi alýmý sabote ediliyor" Haberi Sayfa 3 de Bacadan çýkan yakýt dumaný deðil, su buharýdýr' Eren Enerji Elektrik Üretim A.Ş. İdari İşler Koordinatörü Erol Orhan, Eren Enerji Termik Santralinin insan sağlığına etki etmeden nasıl çalıştığı ve çevre duyarlılığı hakkında halkı bilgilendirmek amaçlı bir açıklaması yaptı Haberin ayrıntısı Sayfa 7 de Kdz. Ereðli Adli Yardým Merkezi açýldý Baro Başkanı Av.İbrahim Kerem Ertem, Bu merkezin, maddi imkanı olmayan kişilerin avukata erişim sorunlarını çözeceğini, bu alandaki eksikliği gidereceğini söyledi. Haberi Sayfa 7 de Sevgilinizle akþam yemeði Demirpark AVM'den' den Sayfa 7 de

2 Asıl kambur siyasi ve bürokratlardır Hasan Akın adlı okuyucumuz geçtiğimiz hafta bu köşeden, AKP Türkiye'yi, Yaseri Sezgin'de Zonguldak'ı TOKİ'yemi satmak istiyor? başlıklı yazıma Fethiye'den yorum yaptı. Yorumu aynen yayınlıyorum ayrıca, teşekkür ediyorum. Bahattin bey yazılarınızı Fethiye'den takip ediyorum. Zonguldak için yazıyorsunuz, bende orda doğdum büyüdüm halada yazları gelip 4-5 ay kalıyorum. Lavuar alanının şuan ki halini beyeniyormusunuz?.hadi diyelim belediyeye devrettiler ne yapacak belediye.kendi mali imkanları ile İsmail beyin projesini hayata geçirebilecek mi.sanmam.oda yap işlet ile yaptıracak neticede o zamanda şaibe olmayacak mı.kendi adamlarına peşkeş çektirmeyecek mi.zonguldak'a hizmet gelsin de kimden gelirse gelsin.bu arada bazılarının canı yanacak,herkesi memnun etmeye çalışırsan iş yapamazsın.allah Zonguldak'ta yaşayanlara kolaylıklar versin demekten başka sözüm yok.zonguldak'ın şehir gibi şehir olması için çok büyük paralar lazım hükümette bu parayı vermez.ttk her sene zarar 6 Şubat 1937 Laiklik ilkesi Anayasa'ya kondu Zonguldak'ta (EKİ)'de çalışan yaklaşık 25 bin maden işçisi sendikalarının kendilerini aldattığını öne sürerek isyan etti ve greve giti.polisin müdahalesine sinirlenen işçiler Vilayet karşısındaki (şimdiki CHP İl Binası) sendika binasını işgal etti ve içerideki eşyaları pencereden dışarıya attılar. 10 Şubat ABD 6. Filosu'nun İstanbul'a gelişi protesto edildi. 11 Şubat Adalet Partisi kuruldu Seyh Said isyanı Nelson Mandela serbest bırakıldı 12 Şubat Darvin'in doğumu Sabahattin Ali doğdu Şili'de 3.000'den fazla siyasal tutuklu öldürüldü 13 Şubat TİP Kuruldu DİSK Kuruldu Kıbrıs Türk Federe Devleti kuruldu ediyor.milyon dolarlar boşa gidiyor,ama kimse çıkıp ta konuşmuyor.üstelik çalışanlara birde ikramiye veriliyor.dünyanın neresinde zarar eden bir kuruluşta ikramiye verilir anlamış değilim.verime dayalı ücret sistemi gelmedikçe TTK daha çok zarar eder.bana kalırsa TTK Zonguldağın sırtında bir kamburdur.saygılarımla" Evet, sevgili Hasan Bey yazını okuyunca seninde kentimizde 100 binler gibi gayet iyi niyetli, saf, kentin geleceğini, ülkesinin kalkınmasını isteyen bir sade vatandaş düşünceleri olarak değerlendiriyorum. Ama yazdıklarının içinde öyle cümleler var ki; Örneğin; Lavuar alanının şuan ki halini beyeniyormusunuz demişsiniz. Beğenmiyorum. Ama yarın burada tıpkı Kozlu'daki ki gibi kamu alanlarının kişilere satıldığı ve tıpkı oradaki gibi çok katlı ucube yapıların yapılmaması için böyle kalması daha memnun edici bir durum. Ayrıca üç gündür herkesin o alanda ucube dediği, benim ise, rantçılara, soysuz lara, iki yüzlülere, tutarsız ilkesizlere karşı inadına yıkılmadan ayakta kalmayı başaran bina olarak tarif SUSMA -YORUM Sayfa 2 ettiğim, emeğin, ter'in madende yitirilen onca can'ın simgesi yıkılmaya başlandı. Haberin olsun. Zonguldak'ın şehir gibi şehir olması için çok büyük paralar lazım hükümette bu parayı vermez. demiş sin niye vermeyecekmiş. Bu Zonguldak değil mi Cumhuriyetin ilk şehri ve sanayide yıllarca bu ülke kalkınmasına onca emek, değer kattı. Vermeli hangi hükümet olursa olsun, Zonguldak çok şeyi hak ediyor. Yazının son bölümünde, Dünyanın neresinde zarar eden bir kuruluşta ikramiye verilir anlamış değilim. Verime dayalı ücret sistemi gelmedikçe TTK daha çok zarar eder. Bana kalırsa TTK Zonguldak'ın sırtında bir kamburdur. demişsin. Bunu siyasetçiler gibi, asıl kamburların söylediği dilden söylemişsin. Buna üzüldüm. Çünkü bu söz hiç bir zaman emekçinin, emeğe değer veren bir insanın hele kent insanın saf düşüncesi olamaz. Asıl kambur bugüne kadar kente bir çivi çakmak için uğraşmayan, siyasiler, bürokratlardır. Önce onları sırtımızdan atmayı başarabilirsek kent tekrar kendi kimliğine emeğin ve demokrasinin başkenti olma özelliğini kazanacak. Ayrıca istersen dünyadaki madenleri bir incele derim. İngiltere'de maden işçileri ve madencilik sektörü hangi aşamalardan geçmiş, o da olmazsa, Almanya'da çalışan yurttaşlarımızdan o bölgede Alman devleti madenler konusunda nasıl bir yol izlemiş o zaman konu daha aydınlanmış olur. Nerede görülmüş zarar eden bir kurumda ikramiye verilmesi.konusu ise işçi sınıfı mücadelesinde her hak çok bedeller ödenerek kazanılmış kimse lutuf olsun diye vermemiştir.o nedenle ülkenin asıl sahipleri işçi sınıfı, emekçi, yoksul halktır çünkü bugün palazlanan sermaye o emek değeri üzerinden zenginleşmiş uluslararası güce kavuşmuştur. Bu nedenle sen işçinin ikramiyesinin kesilmesini önereceğine burjuvazinin, sermayenin musluklarının nasıl kesilmesi konusunda kafa yorsan daha iyi olur düşüncesindeyim.tekrar yorumun için teşekkür ediyorum. Ulupınar da koroya katıldı Son zamanlarda moda mı oldu ne. Ankara ya gönderdiğimiz vekiller dersiniz ki sorumlu onlar değilmiş gibi, Ankara nın havasından olacak çıktığı yeri beğenmez oluyor. Vekilliği bırakmış olanda, şimdi görevde olanda Ankara yönünden Bahaddin Arı susmagazetesi@yahoo.com Zonguldak a girişte Asma deresini ve o bölgeyi görüdüm utanıyorum diyor. İnsaf be kardeşim vekil iken birşey yapmıyorsun suçlu senden önceki, şimdi vekil değilsin suçlu arıyorsun. Bu koroya AKP Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar da katıldı, Sabah Zonguldak'a Asma'dan girdim, içler acısı bir manzarayla karşılaştım demiş.sayın vekil bu dönemden önce senin partin Zonguldak Belediyesi nde iktidardı.o zaman niye bir şey yapmamış bu Asma bölgesine merak ediyorum. Elini tutan mı vardı.üstelik sen belediye başkanı iken hiç mi Zonguldak a gelmedin, görmedin. İş olsun torba dolsun... Tüketici Hakları Derneği Başkanı Ali Topaloğlu kahvaltıda yaptığı konuşmada; Siyasetçiler yurttaþýn deðil, sermeyenin sorunlarýný çözüyorlar Tüketici Hakları Derneği Zonguldak Şubesi Maden Mühendisleri Lokalinde kahvaltı düzenledi. Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, EMEP İl Başkanı Ateş Türeli, Eğitim-Sen Şube Yöneticisi Sevim Adıgüzel in katıldığı kahvaltıda çok sayıda dernek üyesi buluştu.dernek Başkanı Ali Topaloğlu, kahvaltıya katılıp derneğe katkı sağlayan konuklara teşekkür etti ve siyasilerden beklentilerini dile getirdi. Topaloğlu konuşmasında "Derneğimiz belli aralıklarla bu tür kahvaltılar değişik etkinlikler yapmaktadır. Kahvaltı etkinliğimiz için bize salonunu tahsis eden Maden Mühendisleri Odası Şubesine çok teşekkür ediyorum. Aynı zamanda derneğimize katkı sunan destek veren herkese çok teşekkür ediyoruz. Karakıştan sonra bu güzel güneşli günde bizlerlesiniz, ayaklarınıza sağlık. Ben yönetim kurulumuz adına başta Belediye Başkamız olmak üzere Kurucu Şube Başkanımız Tuğrul Bey'e çok teşekkür ediyorum. Kaçak kullanım bedeli adı altında bizi soyuyorlar Tüketici Hakları Derneği Zonguldak Şubesi Maden Mühendisleri Lokalinde kahvaltı düzenledi. Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir'in de katıldığı kahvaltıya çok sayıda dernek üyesi ve dernek ile dayanışma gösteren vatandaş katıldı Susma Kururluş 28 Nisan 1997 KURUCU Bahaddın Arı Sahibi: Çark Yayıncılık,Reklamcılık Adına:Sevim ARI Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Bahaddin ARI Webmaster : S.Üstüngel ARI Yönetim Yeri ve Adresi: İnönü Cad. Kızılay Kanmerkezi Karşısı Kat: 5 No: 52 ZONGUL- DAK Tel/Faks Web: e-posta: susmagazetesi@yahoo.com Dizgi-Düzenleme: SUSMA Baskı: MATBAA 69 Kozlu; Bartın Amasya Berlin Temsilcilikler ; Bilal Kara : Ahmet Güneş : Mehmet MENEKŞE : Mehmet Ballıkaya Kongre İlanı;50 00 TL Tüzük İlanı: TL Yitik İlanı:10 TL Gazete Satış Fiyatı: TL Yıllık Yayınlı Kurumsal Abone: TL Yıllık bireysel abonelik TL Banka Hesap No: Ziraat Bankası Zonguldak Şb Posta Çeki Hesabı: Bahaddin Arı Susma; Hak ve Sorumluluk Bildirgesi İlkelerine Uyar. Cevap ve düzeltme hakkına saygı gösterir. Gazetede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazara aittir Siyasetleri biz seçiyoruz, onları milletvekili yapıp parlamentoya gönderiyoruz. Fakat ne yazık ki siyasetçiler yurttaşın sorunlarını çözecekken daha çok sermeyenin sorunlarını çözüyorlar. Son dönemlerin en önemli konularından bir tanesi kaçak kullanım bedeli adı altında bizi soyuyorlar. Ama parlamento bu konuda bir adım atmıyor. Kredi kartlarıyla ilgili sorunlar devam ediyor ama parlamentoda da 2 yıldır bekleyen bir yasa tasarısı var parlamento bu konuda da bir adım atmıyor. 2 yıldır beklenen yasa tasarısı bankaların baskıları nedeniyle çıkmıyor. Buradan siyasetçilere sesleniyorum O nedenle siyasette hepimiz çok daha yetkin olmalıyız. Buradan siyasetçilere sesleniyorum; sizi oralara biz taşıyoruz, sizler bizim temsilcilerimizsiniz o anlamada parlamentoda yurttaştan yana tutum almanız gerekiyor ve yasaları da bu yönde çıkartmanız gerekiyor. Kaçak kesim adı altında alınan bedellerin mutlaka geriye ödenmesi, kredi kartlarında bankaların soygununa mutlaka dur denmesi gerekiyor.şeytanın aklına gelmeyen bu kurumların aklına geliyor cebimizdeki 5 lirayı almak için 50 türlü dalavereyle çevirip cebimizdeki 5 lirayı alıyorlar. Bu anlamda hepimiz uyanık olalım. Bu örgütlere destek verelim ve toplumsal direncimizi arttırarak siyaseti de bu anlamda bizim lehimize olacak yasakların çıkması içinde çaba gösterelim. Hepinize geldiğiniz için tekrar çok teşekkür ederim" dedi. Ümit Aşçı Çini umitcini@hotmail.com Yazarımız Ümit Aşçı Çini seyhatte olduğundan iki hafta yazı gönderemeyecek

3 SUSMA -YORUM Sayfa 3 "3 Suikast 3 Gazeteci" Belgeseli Fotoðraf Günleri'nde "Faili Meşhur 3 Suikast 3 Gazeteci" başlıklı Belgesel Film, 3 Mart 2012 'de başlayacak 8.Zonguldak Fotoğraf Günleri'nde gösterilecek. Abdi İpekçi, Uğur Mumcu ve Hrant Dink'in yaşamlarının anlatıldığı Belgesel Film, Yeditepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğrencileri tarafından hazırlandı. whttp://7zfg.blogspot.com/ Baðlýk-Ýnaðzý sahasýnda üretime üç yýl erken baþlamayý planlýyor. Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun (TTK) açtığı ihaleyle Zonguldak'taki Bağlık-İnağzı sahasının 36 yıl süreyle işletilmesini üstlenen Türkiye'nin en büyük yer altı kömür üreticisi Soma Holding, 18 Ocak'taki yer tesliminin ardından bölgedeki çalışmalarına iddialı bir şekilde başladı. Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan, projeye göre yedinci yılda üretim taahhüdünde bulunduklarını ancak hızlı ve etkin bir çalışmayla üretime üç yıl erken başlamayı hedeflediklerini açıkladı. Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS), TTK Karadon Müessesesi'nde Gelik ve Karadon İşletmeleri'nde sabah vardiyasında ocaktan çıkan ve ocağa girecek olan maden işçilerine konuşma yaptı Ülkemiz ve halkýmýz yoksullaþýyor Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS), Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun Karadon Müessesesi'ne hizmet veren ve geçtiğimiz aylarda özel sektör tarafından kurulan kömür yıkama tesisinin (lavuar) kapasitesinin yetersiz kalması ve sık sık arıza yapması nedeniyle üretimin düşmesine neden olmasına tepki gösterdi. Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS), Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun Karadon Müessesesi'ne hizmet veren ve geçtiğimiz aylarda özel sektör tarafından kurulan kömür yıkama tesisinin (lavuar) kapasitesinin yetersiz kalması ve sık sık arıza yapması nedeniyle üretimin düşmesine neden olmasına tepki gösterdi. 2 Şubat 2012 tarihinde TTK Karadon Müessesesi'nde Gelik ve Karadon İşletmeleri'nde sabah vardiyasında ocaktan çıkan ve ocağa girecek olan maden işçilerine hitaben GMİS Karadon Şube Yöneticileri tarafından bir bildiri okundu.bildiriyi Gelik'te GMİS Karadon Şube Başkanı Neşet Cebeci, Karadon'da ise Şube Sekreteri Adnan Tıska okudu. Bildiri şöyle; Karadon Müessesemizde ciddi sorunlar var "Bildiğiniz gibi son zamanlarda işletmemizde ve Karadon Müessesemizde ciddi sorunlar var. Karadon Müessesesi'nde bir sorun varsa, Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda sorun var demektir. Çünkü Karadon Müessesesi Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun yarısı demektir. Bir süre öncesine kadar Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun toplam üretiminin yarısını üreten Karadon Müessesesi, bugün ikinci, üçüncü sıraya geriledi.doğal olarak Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun toplam üretimi de geriledi. Geçen yılın üretimi önceki yılın üretimine göre 116 bin ton azaldı. Bunun 80 bin tonu Karadon Müessesesi'nden kaynaklanıyor.bugünkü ortalama kömür fiyatlarıyla sadece Karadon Müessesesi'nden çıkartılmayan kömürün tutarı yeni parayla 14 milyon eski parayla 14 trilyon lirayı buluyor. Ama Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun gelirleri az da olsa arttı. Çünkü kömür satış fiyatları yükseldi.bırakın üretimi artırmayı, önceki yılın üretimini yapabilseydik Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun zararı azalmış olacaktı. Ülkemiz ve halkımız yoksullaşıyor Biz, Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun zararla hatırlanan bir kurum olmaması için üretmek istiyoruz ve şimdi üretimi artırmanın tam zamanı diyoruz. Çünkü kömür fiyatları yükseldi ve yükselmeye devam ediyor. İşte bunun için Genel Başkanımız ve Genel Merkez yöneticilerimiz, Ankara ve Zonguldak'ta kapı kapı dolaşarak Türkiye Taşkömürü Kurumu'na işçi aldırmak için çalışıyorlar. Bunun için raporlar hazırlayıp tüm ilgililere sunuyoruz. Ama gelin görün ki birileri bu girişimleri sabote ediyor. Bazıları Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun üretimini artırmasını ve zarardan kurtulmasını istemiyor.yazıktır, günahtır.bu ülkenin yılda en az 20 milyon ton taşkömürüne ihtiyacı var. Ama Zonguldak olarak kamu ve özel sektör toplamında yılda 3 milyon ton üretebiliyoruz. Milyarlarca dolarımız yurt dışına gidiyor. Ülkemiz ve halkımız yoksullaşıyor. Kömürümüz yer altında duruyor ama biz üretemiyoruz, bize ürettirmiyorlar. Alıcılar sırayı giriyor, kimsenin umurunda değil.sonra da her fırsatta maden işçisini suçlamaya çalışıyorlar. Sürekli madenci yatıyor, madenci kaçıyor hikayelerini anlatıyorlar. Biz çalışmak ve üretmek istiyoruz. Çalışmayan arkadaşlarımıza ceza kesiliyor. Ama çalıştırmayan işverenin yan gelip yatmasını herkes seyrediyor. Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda iş yapan taşerona veya özel şirkete kimse bir şey demiyor, adeta teşvik ediliyorlar. Sonra dönüp madenci yatıyor, madenci kaçıyor hikayelerini anlatıyorlar. Lavuar çalışmadığı için bize ürettirmiyorlar Burada sizin ve basının huzurunda suç duyurusunda bulunuyoruz.biz, Gelik ve Karadon işçisi olarak kömür üretmek istiyoruz. Ama Karadon Lavuarı'ndaki arıza nedeniyle uzun zamandır düzenli üretim yapamıyoruz. Yeraltında vagonlar, silolar dolu. Lavuar çalışmadığı için bize ürettirmiyorlar. Bu özel sektör lavuarına çalışır iznini kim verdiyse, Bu lavuar, yeterince denetlenmeden kendi lavuarımızı kim devre dışı bıraktıysa ve kimler uzun zamandır bu sorunu çözmeyip Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun üretiminin düşmesine ve zarar etmesine neden olduysa, Hemen tespit edilmeli ve bu zarar kendilerinden tahsil edilmelidir. Eğer bu uyarılarımız dikkate alınmazsa her türlü eylemi yapacağımız bilinmelidir. Biz hiç kimsenin Türkiye Taşkömürü Kurumu'nu gözden çıkarmasına izin vermeyeceğiz. Biz maden işçileri ve Genel Maden İşçileri Sendikası olarak bu durumu gerekirse mahkemeye taşıyacak ve bu yanlışı yapanların cezalandırılmalarını isteyeceğiz". Kısasa Kısas Politikacılar vatandaşa önceleri cennet vaat ederken şimdi cehenneme de el attılar. İnsanlar artık devletten izin almadıkça, isteyerek ve bir gönül rahatlığıyla cehenneme de gidemeyecekler. Başbakan Sayın Recep Tayip Erdoğan, "Ateist değil, dindar gençlik yetiştireceğiz" dedi ve çok doğru söyledi. Yalnız, şimdiye kadar yetiştirdiklerini söylemedi. Buna çok sayıda yazar tepki verdi ve yazılanlar çoğumuz tarafından okundu. Şimdi bu yazılanlardan bir harmanlama yapalım: Birgün yazarı, L Doğan Tılıç: Sır değil, her devrim kendi insan tipini yaratmaya çalışır. Cumhuriyet Türkçü, 12 Eylül Türk İslam Sentezci bir nesil yaratmayı hedefledi. Sovyetlerin, sosyalist insan tipi yaratmayı hedefledikleri gibi. İlan dildi ki "AKP devrimi"nin hedefi de dindar insan tipi. Star'dan Ufuk Coşkun, bu tür zihniyetlerde liderler kutsallaştırılır, küçük yaştan itibaren lidere sonsuz bir itaat kültürü empoze edilir, demişti. Bunun saf örneklerini Hitler ve Mussolini'de görüyoruz. (4 Şubat 12 Birgün) İslamcı yazar İhsan Eliaçık, Başbakana: Senin görevin inançlı insan yetiştirmek değil, özgürlüklerin önünü açmak, nesli yetiştirecek olan ailedir. Erdoğan'ın bu sözünü totaliter buluyorum. İktidarın görevi insanları dönüştürmek değildir. Dindar gençlik yetiştireceğiz demekle Atatürkçü gençlik yetiştireceğiz demenin hiçbir farkı yoktur. Dindar demek, inancını ve hayatını ona göre yaşayan kişi demektir. Bugüne kadar bir ceketiyle gelip bir ceketiyle giden politikacı görmedim. Şoför değişti ama araç aynı yöne gidiyor. Bu muhalefet de gitmeli, çünkü bu muhalefet iktidara güç veriyor. (3 Şubat 12 Habertürk TV Kanalı) Ahmet Altan da yazısında, bu ülkede yaşayan insanların bir koyun sürüsü gibi güdüleceğine, herkesin tek tip insan haline getirilmesi gerektiğine, en mükemmel örneğin kendileri olduğuna ve bu ülkenin çocuklarını keyiflerince biçimlendirme hakkına sahip bulunduklarına inançları, tümüyle birbirine benziyor. Sadece modelleri farklı, kurnazlıkları aynı. İnsanları, hangi modelin daha uygun olduğu üzerinden tartıştırmak istiyorlar, diyor.(4 Şubat 12 Taraf) Can Dündar: 12 Yaşındaki kızı sözleşmeyle satın alan adamı, kızın annesine sormuşlar: "Mümkün değil. O, beş vakit namazında saygıdeğer bir hacıdır" demiş. Saygıdeğer dindarları tenzih ederim, dindar olmak bazen el kadar kıza köle muamelesi yapmayı engelleyemeyebiliyor. İnsanlar muhafazakâr, dindar, liberal, sosyalist olabilirler. Doğru cümle bu, olmalıdırlar, derseniz despotizmin yoluna çıkarsınız. (5 Şubat 12 Milliyet) Fehmi Koru: CHP, AKP'nin milleti dindarlar ve dindar olmayanlar diye Bilal Kara bilalkara67@hotmail.com ikiye böldüğü iddiasında. Bazıları da bu açıklamayı demokrasi açısından yorumlayıp karşı çıkıyorlar. Demokrasi açısından değerlendirildiğinde devleti yöneten birinin ağzından böyle bir sözün çıkmasını anlamak elbette güç. Her fikrin, her eğilimin, dinle ilgili her türlü yaklaşımın kendisine yer bulabildiği sistemin adıdır demokrasi. İktidarın yapacağı en hayırlı iş, çağa uygun, dimağlar yetiştirecek bir eğitim sistemi kurmak olmalı. Çağ, zaten dünyanın her yerinde, dine dönüş, çağıdır. ( Star) Ahmet Hakan da yazısında kısasa kısas yapıyor ve Atatürkçü Kemalist eğitim yerine dinsel eğitim, başlıklı yazısında, eğitim almak tornadan çıkmak anlamına gelirdi. Bu memlekette eskiden eğitim, "torna tezgahı" vazifesi görürdü. Tornanın ucu Atatürkçü nesiller yetiştirmekti. Atatürk'ün fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmek istiyoruz" şeklindeki özgürlük vurgusunu hiçe sayarak ve kafalarına göre bir Atatürkçülük tanımı yaparak fikri Atatürkçü, vicdanı Atatürkçü, irfanı Atatürkçü nesiller yetiştirmeye kalkıştılar ve torna böyle işledi. Biz seksenlerin özgürlükçü tezlere yakın İslamcıları olarak buna itiraz ettik. Bırakın aileler çocuklarını istedikleri gibi yetiştirsin, dindar olmak isteyen dindar, ateist olmak isteyen ateist olsun, dedik. Gelinen noktaya bakar mısınız? Seksenlerin özgürlükçü İslamcıları, iktidarı ele geçirince o uğursuz torna tezgâhına bir tekme sallamak yerine geçmişler tornanın başına "kafamıza göre nasıl bir nesil yetiştireceğiz" diye bağırıyorlar. Yani Atatürkçü torna gitti, yerine geldi dindarlık tornası. Böylece bizim tornasızlık özlemi, yalan oldu, takiye oldu, hile oldu. (3 Şubat 12 Hürriyet) Söylenenlere eklenecek fazla söz yok. 12 Eylülle ruhanileştirilen toplum, %50 ile Recep Tayip Erdoğan'ı iktidar yaptı. Onları göreve hazırlayansa Ahmet Hakan'ın deyimiyle, eğitime "Torna tezgâhı" görevi gördüren laikler, şimdi kendilerini sorgulamalılar! Zirve Gazetesi, 14. yayın yılını kutluyor.imtiyaz Sahipliğini Salih Demir'in, Genel Yayın Müdürlüğünü Alev Uzunbaş, Yazı İşleri Müdürlüğü'nü Murat Akyüz'ün yaptığı, bölgede günlük yayın yapan Zirve Gazetesi'nin 14. kuruluş yıldönümünü kutluyoruz. Zirve Gazetesi'nin 13 yıldır sürdürdüğü yayıncılık anlayışını daha çok uzun yıllar devam etmesi dileğimizi iletiyor, tüm Zirve Gazetesi ailesini kutluyor, nice 14 yıllara diyoruz.

4 SUSMA -HABER Sayfa 4 Üniversitelilere 13 Yýla Kadar Hapis Malatya'da 1 Mayıs mitingi ile 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü mitinglerine katıldıkları ve Grup Yorum bileti satıp toplu mezarların açılması için düzenlenen basın açıklamasına katıldıkları için "örgüt üyeliği" ve "örgür propagandasıyla" suçlanan üniversiteliler, 13 yıla varan hapis cezası aldı.malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen karar duruşmasını izleyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Veli Ağbaba, "Karar hakimin de içine sinmedi" dedi. Duruşmayı, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün de takip etti.ağbaba, "Mahkeme heyeti başkanı Hayrettin Kısa da kararın ardından 'Cezadan dolayı hoşnut değiliz ama yasaları uyguluyoruz. dedi (BİA) "Dindar Gençlik Yetiþtirmek Ýstiyoruz" Erdoğan, Cumhuriyet ve Halk Partisi (CHP) lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "din tüccarı" suçlamasına ise ''Benim ifademde dindarlar, dinsizler diye bir ifade yok. Dindar bir gençlik yetiştirme var'' diyerek karşılık verdi."benim dünkü konuşmamdan 'Türkiye'yi dindarlar, dinsizler' diye ayırdığını söylüyor. Önce şu kulakların duymaya alışsın: Benim ifademde dindarlar, dinsizler denmiyor. Dindar bir gençlik yetiştirme var. Bunu yine söylüyorum, bunun arkasındayım. bir nesil yetiştireceğiz. Bunun için çalışıyoruz." Sayýn Baþbakanýmýzýn takdiriyle karþýnýzdayým Balık Satın alınırken ve pişirilirken nelere dikkat edilmelidir? Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Zonguldak ta bir dizi ziyaret yaptı.ilk olarak Zonguldak Valiliğini ziyaret eden bakan Şahin, daah sonra Belediye Başkanlığı Muharrem Akdemir'i makamında ziyaret etti. Vali Erol Ayyıldız, AKP Zonguldak Milletvekili Ercan Candan, İl Genel Meclisi Başkanı İsmail Terzi, AKP Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan'ın eşi Saime Toptan da ziyarette kendisine eşlik etti. Bakanın Belediyeyi ziyaretinde Belediye daire müdürleri, AKP ve CHP'li belediye meclis üyelerinden bir bölümü de hazır bulundu. Bakan Şahin'in Zonguldak Belediyesine ziyaretinden memnuniyetini dile getiren Akdemir, Zonguldak'la ilgili gelişmeleri Bakanla paylaştı. Akdemir " Ziyaretiniz için size çok teşekkür ediyorum. Yoğun işleriniz arasında Zonguldak'a geldiniz ve incelemelerde bulundunuz. Ayrıca Belediyemizi ziyaret ettiğiniz içinde şahsım ve halkımız adına size teşekkür ediyorum. Kısa bir süre önce yoğun kar yağışı nedeni ile Soğuksu bölgemizdeki Pazaryerimizin çökmesi nedeni ile 2 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bundan dolayı büyük üzüntü duyduk. Ama hayat devam ediyor. Yaralarımızı sarıyoruz. Akdemir, "Valimizin de desteğiyle Zonguldak'ta iyi işlere imza atacağız" 11 aydır Belediye Başkanlığı yapıyorum. Sayın Valimizin de desteğiyle Zonguldak'ta iyi işlere imza atacağız. Bizler Belediye olarak birçok çalışma içerisindeyiz. Lavuar alanı projemiz var. Bu projemiz benden önceki Belediye Başkanımız döneminde projelendirildi. Kendisi bir proje yarışması açtı ve size sunmuş olduğum proje yarışmada 1. gelen projedir. Sizlerin de desteğiyle bu projemizi tamamlamak istiyoruz. Bunun yanında şehrimiz için en büyük proje olarak gördüğümüz Kanalizasyon Projemizde başladı ve çalışmalarımız devam ediyor. Sosyal Belediyecilik olarak elimizden geleni yapıyoruz. Bu projelerimiz yanında sosyal belediyecilik olarak da elimizden gelen çalışmaları yapıyoruz. Asker ve fakir ailelerine yardımlarımız devam ediyor. 70 milyara yakın bir aylık ödentimiz Bizler Belediye olarak birçok çalışma içerisindeyiz. Lavuar alanı projemiz var. Bu projemiz benden önceki Belediye Başkanımız döneminde projelendirildi. Kendisi bir proje yarışması açtı ve size sunmuş olduğum proje yarışmada 1. gelen projedir. Sizlerin de desteğiyle bu projemizi tamamlamak istiyoruz. var, bu ödentileri hiç aksatmadan ödemeye devam ediyoruz. Sayın valimizin de bilgisi var ihtiyacı olan birkaç ailemiz vardı onların da evlerini yaptık. Bu çalışmaları yağmaktan dolayı da mutluluk duyuyoruz" dedi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin; Zonguldak ve Belediyecilik ile ilgili görüşlerini ifade eden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin şu görüşleri dile getirdi; Belediyecilikteki anlayış yol, su, elektrikten çıktı. " Belediyecilikteki anlayış yol, su, elektrikten çıktı. Yaşanabilir şehirde yerel kalkınma çok önemli. Yerel kalkınmada da gerçekten bu tür büyük düşünecek şehrin vizyonunu ufkunu geliştirecek şekilde büyük projelere imza atmak gerekiyor. Bu konuda yasal ve hukuki alt yapı bütçe desteği ile yerel yönetimler mali destekli ciddi anlamda güçlendirildi. Belediyecilik ciddi bir bilgi birikimi istiyor Belediyecilik ciddi bir bilgi birikimi istiyor. Bilgi yönetimi, insan yönetimi ve mali yönetim gerekiyor. Yapacağınız her şeyin bir finans karşılığı var. Sosyal Belediyecilikte de baktığımız zaman tabi barınma, fakirlik ile bizim şuan Sosyal Politikalar bölümünde biz mesela şuan 11 bin sosyal konutu 1+1'i kendi vakfımızdan tamamladık. Çünkü insanların temel ihtiyacı barınma, gıda, eğitim, sağlık yani insan olarak yaşayabilmesi için temel ihtiyaçların giderilmesi gerekiyor. Halkın ihtiyaçları giderebilmek için hepimiz kendimize düşen görevleri yerine getirmek zorundayız. Yapılan her çalışma Zonguldak içindir. Burada Sayın Vali, milletvekilleri ve sizler hep birlikte, bizim kendi görev alamız içerisinde bize de ne görev düşüyorsa Ankara boyutunda bunun takibini yaparız" dedi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin AKP İl Başkanlığında konuştu; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, AKP Zonguldak İl Başkanlığını ziyaret etti. Ziyarette İl Başkanı Hamdi Uçar, İlçe Başkanı Metin Karaduman, AKP Belediye Başkanları, İl, İlçe ve Belde yöneticileriyle çok sayıda partili hazır bulundu. Ziyaretten memnuniyetini dile getiren İl Başkanı Hamdi Uçar, Zonguldak ilinin sorunları ve İl örgütü hakkında Bakan Şahin'e bilgi verdi. Hamdi Uçar " Sayın Bakanım Zonguldak ilimiz sosyo-ekonomik ve siyasi anlamda gerçekten zor illerden bir tanesidir. Tabi Zonguldak ilinde en son yapılan genel seçimlerde muhalefet partisinin liste yaparken burada medyatik bir ismi sıraya koymasıyla da bunu ispat etmiştir. Zonguldak teşkilatımız şahsınızın da imzasıyla göreve gelen kadın kolları başkanımız ve kadın kollarımızın bu süreçte çok büyük katkıları oldu. Sayenizde yapmış olduğunuz bu katkıyla çok başarılı hizmetlere imza attık. Bundan dolayı da size çok teşekkür ediyorum. Sizin bu günkü ziyaretlerinizde de açlıklarını yapmış olduğunuz hayırsever vatandaşlarımızın yapmış olduğu hizmet binalarının açılışlarını yapıldı bu hayırseverlerimizde de çok teşekkür ediyoruz" dedi. Zonguldaklıların göstermiş olduğu misafirperverlikten dolayı çok memnun olduğunu söyleyen Bakan, "Teşkilata girerken yuvama girdim diye bakıyorum. Çünkü ben teşkilatın her kademesinde çalışmış bir kardeşinizim. Bu günde Sayın Başbakanımızın takdiriyle Aile ve sosyal Politikalar Bakanı olarak karşınızdayım. Bu gün bir dizi açılış programlarımız oldu. Zonguldak'a geldiğimden andan itibaren sıcak bir misafirlikle karşılaştık bunun içinde çok teşekkür ediyorum. Güzel Karadeniz'imizin balığının lezzeti herhalde hiçbir denizin balığında yoktur. Yoğun kış günlerini yaşadığımız bugünlerde balığı bol bol tüketmenizi tavsiye ederim. Hangi aylarda hangi balık daha bol diye düşünürsek eğer bugünlerde hamsi yağını ve lezzetini kaybetmeye başlar. Yerini kalkan, mezgit, zargana ve istavrit alır. Mart ayında kalkan, kefal, tırsi lezzetlidir. Barbunya çoktur, lezzetlidir. Mezgit, zargana, istavrit boldur. Nisan ve mayıs aylarında barbunya, kalkan bol ve lezzetlidir. Mezgit, istavrit yine boldur. Eşkina (taş balığı), iskorpit de boldur. Haziran ayında ise balık azalır. Mezgit, levrek az da olsa bulunur. Barbunya olur. Bu ay en güzel Karagöz olur. Yağlı ve lezzetlidir. Temmuzda ise balık en kıt zamanını yaşar. Her balığın bol bulunduğu mevsimde satın almaya özen gösterilmelidir. Balık satın alırken, gözlerinin parlak ve lekesiz, solungaçlarının kırmızı-pembe, pulları ve yüzgeçlerinin diri, derisinin gergin olması ve sert etli kısmına parmak ile basıldığında parmağın bıraktığı izin hemen düzelmesi gerekir. Konserve balık satın alırken, mutlaka etiket bilgisi okunmalı, son kullanma tarihi, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından üretim/ithalat izni bulunmasına, kutuda delik, hasar olmamasına dikkat edilmesi önemlidir. Taze balıkların, satın alındıktan sonra iki saatten fazla oda sıcaklığında bekletilmemesi, pişirilinceye kadar pulları ve içinin hemen temizlendikten, yıkanarak iyice kurulandıktan sonra uygun bir kapta buzdolabı ısısında muhafaza edilmesi gerekir. Balıkların, buzdolabı ısında 1-2 gün, derin dondurucuda ise 3-6 aydan fazla saklanmaması gerekir. Protein içeriği zengin olduğundan diğer besinlerde olduğu gibi balık tüketiminde, saklama, hazırlama ve pişirme kurallarına dikkat edilmesi gerekir. Bu kurallara uygun tüketim yapılmadığında balık çabuk bozularak, çeşitli sağlık risklerine yol açabilir. Dönüp baktığımızda "Önce insan" diyerek çıktığımız millete hizmet etme yolculuğunda; Son 10 yılda eğitim dedik, sağlık dedik, adalet dedik, emniyet dedik binanın her bir bacağını götürebilmek için ciddi bütçeler ayırdık, hem de önemli yapısal değişiklikler yaptık. "dedi Önemli bir geçiş dönemi, önemli bir başarı hikâyemiz var. Ama daha yapacak çok işimiz var. Buradaki en büyük gücümüz Başbakanımızın da söylediği " teşkilat, teşkilat, teşkilatçıyız." Çünkü sizler önemli bir köprüsünüz. Halk ile hükümet arasında, halk ile parlamento arasında önemli bir köprüsünüz. Hem yapılanların anlatıldığı hem taleplerin yukarıya iletildiği önemli bir sevgi köprüsüsünüz. Teşkilatlarımız bizim Başak Turhan Veteriner Hekim Doğum ve Jinekoloji Uzmanı turhanba@gmail.com Balık pişirmede en uygun ve sağlıklı yöntemler seçilmelidir. Buğulama, haşlama veya yağsız tavada pişirilebilir. Balığı kızgın yağda kızartmaktan mümkün oldukça uzak durmak gerekir çünkü kızartma yöntemi balığın besin değerinin azalmasına ve zararlı maddelerin oluşumuna neden olmaktadır. Çiğ balık ve deniz ürünleri, parazitler, bazı bakteri ve virüsler açısından risk oluşturur. Halk arasında balık ile süt ürünleri (yoğurt, ayran gibi) ile bir arada tüketiminin zehirlenmeye neden olacağına dair inanış doğru değildir. Balık ve yoğurdun her ikisinin de taze olması durumunda bir arada tüketilmesi, herhangi bir sağlık problemine neden olmaz. Dediğim gibi bugünlerde balık bol iken bol bol tüketmenizi ancak bahsettiğim hususlara dikkat etmenizi tavsiye ederim. Özellikle beyin gelişimi için çok faydalı bir gıda olan balık çocuklarımıza da sıklıkla yedirmemiz gereken bir gıda. Benim beş yaşındaki oğlum haftada üç kez balık yiyor ve en sevdiği gıdalar arasında diyebilirim. Not: Bir dönem yazılarıma ara vermek zorundayım. Hepiniz sağlıkla ve sevgiyle kalın gönüllük esasına göre çalışır. Teşkilatımızda da bizim hep verecek olan insanlar, zamanını enerjicini, birikimini verebilecek insanlar, gayretiyle azmiyle gelip kendi için değil, "ben" değil, "biz" diyen ve ülkenin ortak menfaati için büyük bir gayretle yoluna devam eden insanlar topluluğudur. Bu gün bu saatte bizi bu çatı altında birleştirende de bu duygudur. Bu duyguyu kaybetmediğimiz sürece korkacak hiçbir şeyimiz yok. Önemli olan şey o morali o motivasyonu yüksek tutmamız büyük fotoğrafa bakmamız ve artık dünyada liderliğini kabul ettiren recep Tayyip Erdoğan'ın takımının bir parçası olmaktır bizim buradaki hedefimiz ve muradımız ve arkamızdan bir başarı hikâyesi bırakmaktır.

5 Sevim Arı, Pazartesi Sohbetleri (7) SUSMA -HABER Sayfa 5 Bu hafta sohbetimize kendi mesleki kuruluşumuz, Basın İlan Kurumu (BİK) Zonguldak Şube Müdürü Özgür Toploğlu nu konuk ettik.amacımız her nekadar kurum olarak gazetecilerin ilgi alanı gibi görünsede toplumda gazetecilerin meslek ilkelerinin hangi yasa ve kurumlarla denetlendiğini öğrenme açısından önemli gördük.umarız tüm okuyucularımızında konuyu daha yakından tanıma fırsatı vermiş olacağız.konuğumuz Özgür topaoğlu, Gazetecilerimiz gerçekten zor şartlar altında çalışıyorlar ve bir emek sonucu çıkan yayınları sebebiyle takdiri ve hatırlanmayı hak ediyorlar. dedi Gazetecilerimiz gerçekten zor þartlar altýnda çalýþýyorlar Sevim Arı: Özgür hanım, öncelikle sizi tanıyabilirmiyiz? Kaç yıldır basın çalışmaları içerisindesiniz? Özgür Toplaoğlu: Aslen Rize Güneysu'luyum. Evliyim. Eşim Emniyet amiri olarak çalışıyor ve 16 aylık bir kızımız var. Görsel medya geçmişimle birlikte gazetecilikte 14. yılı geride bıraktım. Sevim Arı: BİK (Basın İlan Kurumu) Nedir? Ne tür bir işlevi var bu konuda kamuoyunu bilgilendirir misiniz? Özgür Toplaoğlu: Basın İlan Kurumu 195 sayılı kanunla kurulan 50 yıllık geçmişi olan köklü bir kurumdur. Resmi ilanların belli bir düzen içerisinde yayınlanmasına aracılık etmesinin yanında Basın ahlak ilkelerinin takibini yaparak gazetelerin kalitesinin yükselmesini ve dolayısıyla da daha okunur hale getirilmesini sağlamaya çalışmaktadır. Kurumumuz ayrıca belli kriterler doğrultusunda resmi ilan alan gazetelerin kurum mevzuatına uyup uymadıklarını denetleme görevini de yürütmektedir. Gazeteciliğin ilerlemesini daha özgür ve daha okunur hale gelmesini sağlamaya çalışırken iftira, yalan ve şantaj habercilik ile de mücadele etmektedir. Sevim Arı: BİK Zonguldak'ta da şube Müdürlüğünü açtı. Birçok bölge ve Şubeler Zonguldak'tan giderken BİK Şube açtı. Kurumunuz ilimizdeki yerel basın yayın kuruluşlarına ne tür kazanımlar sağlayacak? Özgür Toplaoğlu: Evet, 1 Haziran 2011 tarihinde beri Zonguldak'tayız. Sayın Genel Müdürümüz Mehmet ATALAY'ın kurumumuzun başına geçmesiyle birlikte kurumumuz deyim yerindeyse küllerinden doğdu ve tüm Türkiye genelinde var olma hedefiyle vizyonunu genişletti. Sayın ATALAY bilindiği üzere gazeteciliğin temelinden gelmiş birisi ve gazeteci arkadaşlarımızın sorunlarını yakinen biliyor. Kurumumuz açıldığı her ilde önce endişeyle karşılanıyor fakat Basın İlan Kurumunun açıldığı illerdeki gazete ve gazetecilere tanıdığı kolaylıklar ve yapmış olduğu projeler görüldükçe, meyvesi alındıkça takdirle karşılanıyor ve büyük destek görüyor. Mesele öncelikle birey bazında düşünürsek Kurumumuz resmi ilan alan gazetelerin çalışanı gazetecilerimize ay süreli geri ödemeli faizsiz borç veriyor. Ve bu rakam yapılan değişikliklerle 4200 TL gibi yüksek bir orana çıkarıldı ve ilimizdeki birçok gazeteci arkadaşımız bu imkândan yararlanmış durumda. İl ve ilçelerimizde özveriyle faaliyet yürüten 5 gazeteci cemiyeti ve derneklerimizle bir araya geldik. Oturduk tartıştık ve Zonguldak adına yerel basınımız adına neler yapabilirizi konuştuk ve sonuçta Türkiyede bir ilk olacak projeye imza attık. Resmi ilan alan veya almayan ayrımına girmeksizin tüm yerel gazetelerimiz başta olmak üzere Zonguldaklı yazar ve şairlerimizinde eserlerine ulaşımı kolaylaştıracak bir gazete satış noktasının oluşturulmasının heyecanı içerisindeyiz. Satış noktamız sayın valimiz ve belediye başkanımızın da desteğiyle valilik karşısında hakim bir noktada inşallah kısa sürede faaliyete geçecek. Halen resmi ilan kriterleri anlamında valilik uygulamaları ile uygulamalara devam ediyoruz. Bir yıllık uyum süreci içerisindeyiz ve 1 Haziran 2012 tarihi itibariyle BİK mevzuatı hükümlerine göre iş ve işlemleri yürütmeye başlayacağız. Bu durum resmi ilan alan gazetelerimiz için daha özgür daha düzenli ve daha okunur bir gazete olma yolunda ilerleme anlamına gelecek. Gazetelerimiz mevcut durumlarından kendilerini hem görsel anlamda, hem içerik anlamında hem de satış oranı ve okunurluk oranında daha üst seviyelere çıkmalarını sağlamış olacağız. Çünkü şuan mevcut durumda günlük 5-10 adet gazete satan gazetelerimiz mevcut bu durum oldukça vahim.kurumumuz mevzuatı gereği 1 haziran 2012 den itibaren resmi ilan alma hakkını kaybetmemek için bir gazetenin günlük en az 250 bayi olmak üzere 250 abone satışıyla birlikte toplamda en az 500 satış sayısına ulaşmak zorunda bu durum rekabet anlamında kaliteyi arttırmak zorunluluğu getireceği gibi gazeteleri de satış oranını arttırması anlamında proje üretmeye ve kendisini geliştirmeye zorlayacaktır.bu kriteri yerine getirmeyen gazeteler de yolumuz ayırmak zorunda kalacağımız gibi sadece iyi olanlar bu rekabette kendisine yer bulacaklar dır. Sevim Arı: Zonguldak'taki gazeteci örgütleriyle ilişkileriniz nasıl? Özgür Toplaoğlu: Genel anlamda iyi noktadayız. Hoşgörü ve iletişim kurma noktasında bireysel olarak olsun kurumsal olarak olsun bir problemin varlığından söz edemeyiz. Ama açıkçası şunu da dile getirmeliyim ki bazı arkadaşlarımızın gerek yazılarında gerekse de köşelerinde birbirleri hakkında ve hizmet için ilimizde bulunan görevliler hakkında kullandıkları ifadeleri yakışıksız buluyorum. Bu atışmalar aynı zamanda bir kamu görevide ifade eden gazetecilik adına topluma bir fayda getirmediği kanısındayım. Gazetecilik adı altında ilimize hizmet etmek adına atanmış veya seçilmiş yetkililere karşı fütursuzca yapılan hakaretvari yazıları şaşkınlıkla karşılıyorum. Basınımız tabiî ki de özgür olacak, tabiî ki de kalitenin artması adıma eleştirilerde bulunacak. Bulunacak ki yetkililerin ilgisini çekecek ve gerekirse eksiklikler noktasında vatandaşın sesi soluğu olacak. Ama hiçbir zaman bu anlayışın tersi şekilde davranılarak kişisel hesaplar peşinde koşmak kaydıyla kurumları ve kişileri yıpratmaya yönelik haberciliğe de göz yummamız beklenemez. Sevim Arı: Türkiye'nin diğer illeriyle karşılaştırdığınızda Zonguldak'taki yerel basını değerlendirebilirmisiniz? Özgür Toplaoğlu: Basın İlan Kurumu olarak yeni açılan şubelerle birlikte ülke genelinde 32 sayısına ulaştık. Diğer şube müdürleri arkadaşlarımızla gerek kurumsal anlamda yapılan toplantılarda gerekse de fikir alışverişi anlamında zaman zaman görüşüyoruz. Onların dile getirdiği sorunları değerlendirdiğimde ve daha önce çalıştığım yerlerde gördüğüm gazetelerle kıyasladığımda eksiklerimize rağmen kötü bir noktada olduğumuz söylenemez. Bizim gazetelerimizden çok çok iyi durumda olan iller olduğu gibi bizim gerimizde kalan illerde var tabiî ki. Sevim Arı: Gazete kuruluşları arasında yaşanan rekabet, olumsuz luklar sizlere nasıl yansıyor? Özgür Toplaoğlu: Biraz öncede bahsettiğim gibi yakışıksız hakaret içerikli yazılarla karşılaşıyoruz. Ben, kendimin olduğu kadar bu gazetelerimizin okurlarının da bu tür yazılardan hoşlanmadığını bana gelen şifai serzenişlerden ve zaman zamanda yazılı şikâyetlerden dolayı biliyorum. Eleştiri kültürü ile hakareti karıştıran, kişilik haklarını ayaklar altına alacak şekilde yazı kaleme alan arkadaşlarımız var. Tabi ki bu tür yazılardan rahatsızım. Rahatsızlığımın dışında görevim itibariyle istemesek te bu tür yazılarla alakalı işlem yapmak üzere genel müdürlüğümüzle paylaşıyoruz. Sevim Arı: Kurum olarak Basın İlan Kurumundan destek alan kuruluşlar ile destek almayan haftalık, on beş günlük ya da aylık yayın kuruluşları ile ilişkileriniz nasıl? Özgür Toplaoğlu: Her ne kadar resmi ilan alan gazetelerle sürekli irtibat halindeysek de ben fırsat buldukça diğer yayın kuruluşlarını da ziyaret etmeye ve problemlerini dinlemeye özen gösteriyorum. Gazetecilerimiz gerçekten zor şartlar altında çalışıyorlar ve bir emek sonucu çıkan yayınları sebebiyle takdiri ve hatırlanmayı hak ediyorlar. Kurumumuz un kapısı tüm gazetecilerimize açık. Sadece iş sebebiyle ziyaret etmelerini değil zaman zaman dertleşmek adına da bekliyoruz onları. Sevim Arı: Zonguldak'ta yerel gazete satış noktası çalışmaları başladı. Bu süreci anlatırmısınız. Sanırım bu proje Türkiye'de bir ilk olacak? Özgür Toplaoğlu: Evet. Dediğim gibi ülkemizde bir ilki başaracak olmanın heyecanı içindeyiz. Çoğu ilde cemiyet ve derneklerimizin ilişkileri rekabetin tatlı ortamı içerisinde zaman zaman gerginliklere de sebep olmaktadır. Çok şükür ki ilimizde bu derece bir sorunla karşılaşmadıysak da ufak tefek görüş ayrılıkları bulunmaktaydı. Dernek ve cemiyetlerimizin özverili yaklaşımları sayesinde bu proje çevresinde birlik ve beraberliği sağladık ve inşallah eski küskünlükleri geride bıraktık. Bunun sonucu olarak ta Zonguldak ve yerel basınımız kazandı. Yapılacak olan satış noktamız, gerek konumu itibariyle gerekse de ürün çeşitliliği itibariyle yerel medyamıza büyük fayda sağlayacak ve gazetelerimizin daha çok kişiye ulaşmasına ön ayak olmuş olacak. Sevim Arı: Gazeteciliği kadın çalışanlar açısından değerlendirdiği nizde neler söyleyebilirsiniz? Özgür Toplaoğlu: Gazetecilik bir erkek için bile yeterince zor bir meslek. Herkesin haberleri gerek basılı gerekse de internet medyasından sıcak ofisli evlerinde takip ederken arkadaşlarımızın yazın sıcakta, kışın zorlu şartlarda nasıl görev yaptığını işin mutfağından yetişmiş birisi olarak çok iyi bildiğime inanıyorum. Çoğu meslekte olduğu gibi gazetelerimizde de bayan arkadaşlarımızın azlığı dikkat çekiyor. Ben kişisel olarak daha fazla bayan arkadaşımızın medyada yer almasını ve köşe yazısı kaleme almasını arzu ederim. Yakın zamanda gerçekleştirmeyi düşündüğüm projelerden biriside gazetecilik adına kurumlarla ortak çalışmalar yaparak seminerler ve kurslar düzenleyerek bayan katılımının üst seviyede tutmaya çalışmak olacaktır. Her işte eğitimli illerden çıkan kalite nasıl ki önemli ise ilimiz içinde gazetecilerimizin eğitim seviyesi göz önüne alındığında eğitimin ne kadar önem arz ettiği anlaşılacaktır. Sevim Arı: Birazda iş dışı yaşamdan, evden, çocuktan konuşalım isterseniz. İş, annelik ev yaşamı nasıl bir denge kuruyorsunuz? Özgür Toplaoğlu: Malum 16 aylık bir kızım var ve ev de geçirdiğim süreyi tamamen ona harcamak durumunda kalıyorum. Bende her anne gibi çocuğumun ihtiyaçlarıyla birebir ilgilenmeye çalışıyorum. Eşimle çok iyi başardığımıza inandığım en güzel özelliğimiz ikimizin de işle ilgili sorunları işte bırakabilmemiz ve evimize getirmememiz buda ailemizi daha huzurlu olmasını sağlıyor. Gün içerisinde yardımcımız günlük işlerle ilgileniyor ve bir yakınımız kızımın ihtiyaçlarıyla günü geçiriyor. Sevim Arı: Gazeteci meslektaşlarımıza nasıl bir mesaj vermek istersiniz? Özgür Toplaoğlu: Hem yaş olarak hem de meslek tecrübesi anlamında saygı duyduğum gazetecililerimizin olduğu bir ilde görev yapıyorum tabi ki onlara gazetecilik anlamında işi öğretmem ya da tavsiyede bulunmam söz konusu değil. Ama her gazetecinin, vatandaşın gerçek ve doğru bilgiye ulaşması adına bir nevi kamu görevi yürüttüğünün bilinciyle hareket etmelerini ilimizin her alanda gelişmesine katkı yapacağını düşünüyorum. Biraz önce bahsettiğim şekilde yakışıksız yazılara tevessül etmenin kimseye bir fayda getirmeyeceğine olan inancımı tekrar ediyorum. Resmi görevimiz itibarıyla arkadaşlarımızın sorun yaşamaması adına yalan, iftira nitelikli, şantaj amaçlı haberlerden uzak durmalarını istiyor ve bu tür haberlerden dolayı etkilendiğini düşünen kişi veya kurumlara Kapımızın açık olduğunu hatırlatmak istiyorum. Gazeteci dostlarımızın da karşılaştıkları sorunları elimizden geldiğince çözmeye çalışacağımızın bilincinde olmalarını istiyorum

6 SUSMA -HABER Sayfa 6 Grup Yorum Yine "Tutuklu" Grup Yorum üyeleri, iki ay boyunca şarkılarını tutuklu üyeleri Seçkin Aydoğan için söyleyecek. 1,5 aydır tutuklu olan Aydoğan, 2 Nisan'da Çağlayan Adliyesi'nde ilk duruşmaya çıkacak.grup Yorum "Seçkin Aydoğan'a özgürlük" pankartı önünde 2 Nisan'a kadar her Pazar saat 18:00'de Galatasaray meydanında vereceği konserlerin ilkini dün gerçekleştirdi.kurulduğu 1985'ten beri üyeleri sürekli tutuklanan, hapse atılan, yasaklamalarla karşı karşıya kalan grubun üyeleri, bir kez daha özgürlük talebiyle meydanlardaydı.kalabalık seyirci topluluğunun bir ağızdan söylediği şarkılar arasında, "Haklıyız Kazanacağız", "Cemo", "Gel ki Şafaklar Tutuşsun", "Omuzdan Tutun Beni", "Dağlara Gel Dağlara" vardı. Dev-Yol Davasý Zamanaþýmýndan Düþtü 18 Ekim 1982'de başlayan Dev-Yol ana davası, 30 yıl sonra zamanaşımından düştü. Yargıtay 9. dairesinde bugün görülen davanın karar duruşmasında tutuksuz yargılanan 21 sanık ve avukatları hazır bulundu.sanık avukatların Mehdi Bektaş, bianet'e yaptığı açıklamada zamanaşımı kararı çıkacağını tahmin ettiğini söyledi. 30 yıl boyunca süren ve 723 sanıkla başlayıp bugün 21 sanığın kaldığı davanın sona ermesinin sevindirici olduğunu söyleyen Bektaş, son duruşmanın 18 Ocak'ta görüldüğünü ve dosyanın incelenmesi için kararın bugüne bırakıldığını ifade etti.(bia) "Sorumluluk Genelkurmay ve Hükümet'te" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Levent Gök de askeri yetkililerle yaptıkları görüşmelerin sonucunda tespitleri yaptıklarını açıkladı: "Harekatla ilgili Şırnak'taki birliklerin sorumluluğu yok. Tüm operasyon Ankara'dan verilen komutlar ve emirlerle gerçekleştiriliyor. Sınır ötesi harekatla ilgili tüm görüntüler ve tespitler Ankara'dan yapılıyor. Hedefin tespiti konusunda da yaygın kanının aksine Şırnak'taki askeri yetkililerin bir dahli yok." Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Uludere alt komisyonunun bugünkü Şırnak temaslarının ardından bianet'e yaptığı açıklamada, "Olay Ankara'da başlamış, Ankara'da bitmiş" diyerek, araştırmalarının bundan sonra Ankara'da devam edeceğini söyledi. Kürkçü, bunun planlı bir katliam olduğunu düşündüklerini, bu kanaatinin olgularla da desteklendiğini belirtti. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Levent Gök de askeri yetkililerle yaptıkları görüşmelerin sonucunda tespitleri yaptıklarını açıkladı: "Harekatla ilgili Şırnak'taki birliklerin sorumluluğu yok. Tüm operasyon Ankara'dan verilen komutlar ve emirlerle gerçekleştiriliyor. Sınır ötesi harekatla ilgili tüm görüntüler ve tespitler Ankara'dan yapılıyor. Hedefin tespiti konusunda da yaygın kanının aksine Şırnak'taki askeri yetkililerin bir dahli yok." "Harekatla ilgili bilgilerin ve yetkinin Genelkurmay'da ve Başbakanlık'ta olduğunu düşünüyoruz. Çalışmalarımızı Ankara'da sürdüreceğiz." Şırnak'ın Uludere ilçesindeki Gülyazı (Bujeh) ve Ortasu (Roboski) köylerinden 34 köylerinden 34 kişinin sınırı geçerken bombardımanla öldürülmesinin ardından Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan alt komisyon, bugün Şırnak'ta askeri ve sivil yetkililerle görüştü. Komisyon; tümen komutanı, tugay komutanı, tugay komutan yardımcısı, jandarma alay komutanı, vali, vali yardımcısı ve savcıyla konuştu. Kürkçü, hem bugün yaptığı görüşmeleri hem de dün köylülerle konuşmalarını anlattı: "Yerel askeri birliğin sorumluluğu yok" * Bugün ortaya çıkan tablodan anlaşılan, hava harekatının yerel askeri birliklerin katkısı, yetkisi ve sorumluluğu olmadan gerçekleştiği yönünde. Yetki bütünüyle Genelkurmay'da ve operasyonun, sınır ötesi harekât tezkeresine dayanarak yapıldığı anlaşılıyor. * Bombardıman sırasında, öncesinde ve sonrasında Haftanin bölgesinde, PKK faaliyetlerinin artmakta olduğuna dair alınan istihbarat var ve çok sayıda telsiz konuşmaları dinlenmiş. Bölgede bir alarm hali vardı. Fakat buradaki birliklerin aldığı kendi tedbirler ile hava harekatı arasında bir ilişki olmadığını söylediler. * Olaydan önce çekilen dört saatlik Heron görüntülerini izleyeceğiz. Görüntüler şu anda soruşturmayı yürüten Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı'nda. Akşam 21:00'de buradaki yerel birliklere hareketlerine son vermeleri emri geliyor. Onlar da Ankara'dan gelen emirle bölgedeki tüm faaliyetlerine son veriyorlar. * Genelkurmay, Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı'nda görüşmeler yapacağız. Araştırmaya Ankara'da devam edeceğiz. * Köylülerin anlattıklarıyla, yetkililerle yapılan görüşmelerde söylenenler örtüşüyor. Köylüler de kendilerine askeri yetkililerden herhangi bir uyarı yapılmadığını, şimdiye dek Paran varsa saðlýk dönemi baþladý alıştıkları biçimde bu sınır ötesi alışverişi sürdürdüklerini ve ansızın böyle bir saldırıya maruz kaldıklarını söylemişlerdi. "Ankara'da başladı, Ankara'da bitti" * Köylüler bunun planlı bir katliam olduğunu söylemişlerdi, böyle olduğu apaçık ortada. Şimdi bu katliam emrini kimin, neden verdiğini ortaya çıkartmak gerekiyor. Konuyla ilgili bunca ayrıntılı bilgiye erişmeden önce de mantıken bunun planlı bir katliam olduğu kanaatindeydim. * Şimdi, bu kanaatim olgularla desteklenmiş oldu. Bunun sınır ötesi bir harekat olduğunu ve sorumluluğun Genelkurmay'da ve dolayısıyla siyasi iradede olduğunu düşünüyordum. Dinlediklerimden sonra da böyle düşünüyorum. Roboski'de olan olay, Ankara'da başlamış, Ankara'da bitmiştir. İki ay içerisinde araştırmamızı tamamlamayı umut ediyoruz, daha önce de tamamlanabilir. (Kaynak BİA) Gazetecilik Zor zanaat İsmet Akyol Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi Tüm vatandaşlar için doğuştan kazanılmış bir hak olmanın yanı sıra Anayasal bir hak da olan sağlık hizmetleri, Hükümetin yaptığı düzenlemelerle adım adım paralı hale getiriliyor. Sağlığın paralı olmasında bir adımda Genel Sağlık Sigortası (GSS) uygulamasıyla atıldı. Toplumsal ihtiyaçların değil kârın esas alındığı; yurttaşlardan sağlık primi, katkı ve katılım paylarının alınmasının devreye girdiği zorunlu Genel Sağlık Sigortası (GSS) sisteminin can yakıcı maddeleri 1 Ocak 2012'de yürürlüğe girdi. SSGSS'ye karşı yoğun bir mücadele yürütüldü Hükümetin Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Yasası'nı TBMM gündemine getirdiği 2006 Şubat ayından bugüne kadar KESK, DİSK, TMMOB ve TTB başta olmak üzere kimi sendika, meslek örgütü ve dernek tarafından birçok eylem ve etkinlik gerçekleştirildi. Yapılan eylem ve etkinliklerde sürekli olarak; "Emeklilik yaşı ve prim ödeme gün sayısının artırılacağı; emeklilik maaşlarının azaltılacağı; asgari ücretin üçte birinden fazla gelire sahip olanlardan GSS priminin kesileceği;, memur aylıklarının GSS prim kesintisi nedeniyle yüzde 5 oranında düşeceği; prim ödeyemeyenlere sağlık hizmetinin verilmeyeceği; muayene, tetkik ve tedavinin her evresinde katkı payı adı altında ek ödemenin yapılacağı; bazı hastalıkların sigorta kapsamı dışına çıkartılacağı; sağlığın hak olmaktan çıkarılarak, parası olanın parası kadar sağlık hizmeti alacağı" anlatıldı. Yasanın ilk gündeme geldiği 2006 yılında söylediklerimiz bugün yaşama geçirilmiştir yılından bu yana ülke genelinde olduğu gibi Çaycuma'da da söz konusu yasaya karşı kimlerin ne yaptığına ise halkımız ve gazetelerin arşivleri tanıktır. Eğitim Sen Çaycuma Temsilciliği'nin çağrısı üzerine sendika, dernek, oda ve siyasi partilerin de aralarında bulunduğu on dokuz kuruluşun (Selüloz-İş, T. Haber İş, Belediye İş, Eğitim Sen, SES, Haber-Sen, BES, Tüm Bel-Sen, TMMOB, T. Eczacıları Birliği, S. Muhasebeci ve M. Müşavirler Odası, Esnaf ve Hükümetin SSGSS Yasası'nı TBMM gündemine getirdiği 2006 Şubat ayından bugüne kadar KESK, DİSK, TMMOB ve TTB başta olmak üzere birçok eylem ve etkinlik gerçekleştirildi. Sanatkarlar Odası, Ziraat Odası, T. İşçi Emeklileri Derneği, ADD, CHP, DSP, SHP, ÖDP) oluşturduğu; "Herkese Sağlık, Güvenli Gelecek Çaycuma Platformu" SSGSS'ye karşı yoğun ve etkili bir mücadele yürüttü. GSS'nin can yakan hükümleri oy kaygısıyla sürekli ertelendi 12 Eylül 2010 Referandumu ve 12 Haziran 2011 genel seçimleri nedeniyle (oy kaybetme kaygısıyla) Genel Sağlık Sigortası'nın (GSS) uygulaması zorunlu olan bazı can yakıcı hükümleri 1 Ocak 2012 tarihine ertelenmişti. 1 Ocak 2012'de ikinci aşaması yürürlüğe giren Genel Sağlık Sigortası (GSS) sistemiyle hangi hak kayıplarının olduğu sağlık örgütleri ve sendikalar tarafından açıklandı.* Sağlıkta büyük başarılar kazanıldığı yalanıyla uzun süredir propaganda yapan AKP nin sağlık politikalarının gerçek yüzü ortaya çıkmıştır. Söylenen yalanların sonuna gelinmiştir. AKP, emekçilerin uzun yıllardır büyük mücadelelerle elde ettiği sağlık hakkını adım adım yok etmektedir. Ücretsiz olacağı söylenen aile hekimlerine para, hastanelere para, ilaca daha çok para verilecektir. Sıradaki ugulama ise kamu hastaneleri birlikleri yasası AKP Hükümetinin sıradaki uygulaması ise,'sağlıkta Dönüşüm' adı altında sağlığı piyasalaştırma (paran kadar sağlık hakkı) programının son ve tehlikeli bir adımı olan Kamu Hastane Birlikleri Yasası'dır. Kamu hastanelerini tek çatı altında toplayıp daha sonra özelleştirilmesini öngören Kamu Hastaneleri Birlikleri Yasası geçtiğimiz kasım ayında bir Kanun Hükmünde Kararname ile yürürlüğe konuldu. Şu anda altyapısı hazırlanan ve bir yıl içinde uygulanacak olan bu yasa; hastaneleri ticarethane, sağlığı alınıp satılan mal, hastaları müşteri, sağlık çalışanlarını ise iş güvencesizden yoksun (sözleşmeli ve taşeron) hale getirecektir. Kamu Hastane Birlikleri Yasası'yla hastanelerin başlarına CEO'ların atanması; hastanelerin A, B, C, D, E diye beş sınıfa ayrılması ve vatandaşın parası hangi sınıf hastaneye yeterse oraya gitmesi; "verimsiz" olduğu tespit edilen hastanelerin durumunun gözden geçirilerek kapatılması veya devredilmesi; personel giderleri dahil tüm giderlerin hastane gelirleriyle karşılanması; hastanelerin satılabilmesi, kiraya verilmesi, işletilmesi veya işlettirilmesi hedeflenmektedir. Başta da belirtildiği gibi sağlık hakkı, tüm vatandaşlar için doğuştan kazanılmış ve Anayasal bir haktır. Sağlık hakkı, alınıp satılan bir mal değildir. Adilce toplanan vergilerden herkese; eşit, ücretsiz, nitelikli ve kamusal bir sağlık hizmetinin sunulması mümkündür. Sağlık hakkı için düne göre daha çok mücadele etmekten başka bir yol görünmüyor * 1 Ocak 2012'de ikinci aşaması yürürlüğe giren Genel Sağlık Sigortası (GSS) sistemiyle hangi hak kayıplarının olduğu aşağıdaki linklerde görülebilir. Susma Gazetesi olarak Halkın Sesi Gazetesi, 12 nci yayın yılını kutluyoruz.5 Şubat 2001 tarihinde yayın hayatına başlayan Halkın Sesi Gazetesi nin İmtiyaz sahipliğini Lokmanali Kılıçaslan ın, Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğü nü Aydın Arslanyılmaz yapıyor.gazetenin 12 nci kuruluş yıldönümünü kutluyoruz. Halkın Sesi Gazetesi nin yayın yaşamında başarı diliyor, gazeteciliğin zor zanaat olduğunu en iyi bilen kuruluşların başında geliyor olmalarından dolayı verdikleri bu uzun soluklu çalışmada başarılar diliyor, yolları açık olsun diyoruz. Kuruculuğunu, imtiyaz sahipliğini ve Yazı İşleri Müdürlüğü nü Seçkin Kırarslan ın, Genel Yayın Yönetmenliği ni Haldun Çakan ın yaptığı, bölgemizde haftalık yayın yapan Sonsöz Gazetesi nin 1 inci kuruluş yıldönümünü kutluyoruz. Susma olarak, Sonsöz Gazetesi nin başarıyla sürdürdüğü yayıncılık anlayışını daha çok uzun yıllar ilkeli ve düzeyli bir şekilde sürdüreceğine inanıyor, tüm emek verenlerini, değerli basın emekçilerini kutluyoruz. Kuruculuğunu, imtiyaz sahipliğini Bahri Kütük ün, Genel Yayın Yönetmeni: Mehtap Yılmaz ın üstlendiği yayıncılık yaşamında iki yılı geride bıraktı.haftalık yayının bütün zorluklarına rağmen ayakta kalmayı başaran Hisar Gazetesi bugünlerde bürosu kutlamaya gelenlerle dolup taşıyor.bizler de Susma gazetesi olarak haftalık yayının daha doğrusu yayıncılığın Zor Zanaat olduğunun bilinciyle Hisar Gazetesi ailesini kutluyor başarılarının devamını diliyoruz

7 SUSMA -Civardan HABER Sayfa 7 C ivardan Bacadan çýkan yakýt dumaný deðil, su buharýdýr' Eren Enerji Elektrik Üretim A.Ş. İdari İşler Koordinatörü Erol Orhan, Eren Enerji Termik Santralinin insan sağlığına etki etmeden nasıl çalıştığı ve çevre duyarlılığı hakkında halkı bilgilendirmek amaçlı bir açıklama yaptı. Bacadan çıkanın yakıt dumanı değil su buharı olduğu bilgisini veren Orhan, bunun insanlar tarafından yanlış anlaşıldığını ve yakıt dumanı zannedildiğini kaydederek, 'bacadan çıkan yakıt dumanı değil, tüm gazları zararsız hale getiren su buharıdır' dedi. Eren Enerji Elektrik Üretim A.Ş. İdari İşler Koordinatörü Erol Orhan yaptığı basın açıklamasında şu görüşleri dile getirdi, Eren Enerji santrali en son teknolojiye sahip ve insan sağlığına karşı oldukça hassas standartlara sahip ekipmanlar kullanılmaktadır. Çevre koruma önlemleri ile entegre olarak inşa edilen ve faaliyete sokulan santral bünyesinde yanma aşamasında oluşan baca gazları, gelişmiş teknolojiye sahip baca gazları arıtma(fgd) tesisinde arıtılmaktadır. Ayrıca baca gazının içerisinde yer alan toz parçacıkları da elektrostatik filtrelerde (ESF) tutulur. Bacadan çıkan toz miktarı Türkiye mevzuatlarına göre 100mg/Nm3 sınır değerinde olmasına rağmen, Çevre Bakanlığına verdiğimiz taahhüt gereği bu değeri 30 mg/nm3 seviyesinde tutulmaktadır. Ayrıca, SO2 değeri Türkiye'deki mevzuata göre sınır değeri 1000mg/Nm3 iken 200 mg/nm3 tutulmaktadır. Aynı şekilde Türkiye'de ilk defa uygulanan DENOX teknikleri ile NoX değeri 200 mg/nm3 altında tutulmaktadır. Sonuç olarak; kirletici emisyonların önlenmesi/azaltılması amacıyla planlanmış olan ESF, BGD Low No X burner ve DENOX teknikleri Avrupa Komisyonu tarafından yayınlanan büyük yakma tesisleri için mevcut en iyi teknikler referans belgesine göre planlanmış ve yapılmıştır. Santralin Bacasındaki Su Buharı Nedir? Eren Enerji Santrali dünyadaki en ileri teknolojiye sahiptir. Çevre ve insan sağlığı için tüm önlemler alınmıştır. Bacadan çıkan yakıt dumanı değil, tüm gazları zararsız SUSMA; BAĞIMSIZ,İLKELİ,TUTARLI GAZETE SUSMA; GÜCÜNÜ OKURDAN ALAN GAZETE SUSMA; GÖNÜLLÜ OKURLARIN DESTEKLERİYLE ÇIKIYOR SUSMA; TEMİZ,DURU, AÇIK DOSDOĞRU GAZETE SUSMA; ÖZGÜR, ÖZGÜN,ÖZEL GAZETE Eren Enerji Elektrik Üretim A.Ş. İdari İşler Koordinatörü Erol Orhan Basın açıklaması yaptı Devrek'te Alo 188 Cenaze Hattý vatandaþý rahatlattý Eren Enerji Elektrik Üretim A.Ş. İdari İşler Koordinatörü Erol Orhan, Eren Enerji Termik Santralinin insan sağlığına etki etmeden nasıl çalıştığı ve çevre duyarlılığı hakkında halkı bilgilendirmek amaçlı bir açıklama yaptı. Bacadan çıkanın yakıt dumanı değil su buharı olduğu bilgisini veren Orhan, bunun insanlar tarafından yanlış anlaşıldığını ve yakıt dumanı zannedildiğini kaydederek, 'bacadan çıkan yakıt dumanı değil, tüm gazları zararsız hale getiren su buharıdır' dedi. hale getiren su buharıdır. Diğer yandan kışın evlerde yakılan kömür sobalarından havaya karışan dumanın çevreye zararı önlenemezken, santralin üst sınırda filtrelenen baca gazı emisyonları valilik tarafından anlık olarak denetlenmektedir. Eren Enerji Santrali hiçbir şekilde zararlı etki yaratacak atık oluşturmamaktadır. Eren Enerji, Zonguldak Merkez, Kilimli ve Santral sahasında hava kalitesi ölçme istasyonları kurmuştur. Bu istasyonlardan alınan değerler haftalık olarak İl Çevre ve Orman Müdürlüğüne raporlanmaktadır. Santral sahasında oluşan evsel atıklar ise toplam 600 kişi kapasiteli arıtma sisteminde bertaraf edilmektedir. Eren Enerji Santralinin Çevre Dostu Özellikleri Nelerdir? *Enerji üretiminden kaynaklanan atıkların filtrelenmesi en ileri teknolojiyle yapılmaktadır. *Denize ve havaya sınır değerleri aşmayan emisyonlar gerçekleşmektedir. *Sıcak suyun denize geri kazandırılması için 30 milyon dolar değerinde Çevre Bakanlığı onaylı 1 km'lik hat projesi ile yapılmıştır. *böylece uzun boru hatları boyunca sağlayan su var olan ekolojik denge bozulmadan geri kazandırılmaktadır. * Ayrıca liman çevresinde balıklara yaşam ortamı sağlamak için yapay resimler ( balıkların rahatça üreyebileceği) yavru balıkların trollerden saklanacağı küp şeklinde birçok deliği olan betondan yapılmış yuvalara bırakılmış bu yolla balıklara bir nevi güvenli toplu konutlar edindirilmiştir. * Liman içine gelen balıkların zarar görmemesi için balıksavarlarla liman dışına çıkarılması projesi uygulanacaktır. * Bölgenin oksijen kalitesi AB standartlarına uygun olarak korunmaktadır. * Baca gazı kül ve kükürt oranları EU normlarının altında tutulmaktadır. * Küller depolanıp çimento üretimi için yeniden kullanılmak üzere satılmaktadır. * Santral %43,5 verimle çalışmakta ve kömürle tam yanma sağlanmaktadır. Böylece doğaya etkiler en aza indirilerek kullanılan kaynaklarında en aza indirilmesine çalışılmaktadır. * Kullanılan kömürün kül ve kükürt oranları da Çevre Bakanlığının ithal kömür normları geçerlidir. Kozlu Belediyesi Þubat Ayý 1. Meclis Toplantýsýný gerçekleþtirdi Kozlu Belediyesi Şubat ayı 1. Meclis toplantısını Kozlu Belediyesi Meclis Salonunda gerçekleştirdi Pazartesi günü saat 14.00'da belediye meclis salonunda gerçekleştirilen toplantı Belediye Meclis Başkanı Fikret Korkmaz başkanlığında gerçekleşti. Meclis gündemindeki 17 madde üzerinde görüş birliğine varılırken, maddeler imar komisyonuna sevk edildi.17 maddeden oluşan gündemde 5 madde oylanarak kabul edilirken, 12 madde ise gerekli komisyonlara sevk edildi. Kdz. Ereðli Adli Yardým Merkezi açýldý Baro Başkanı Av.İbrahim Kerem Ertem, Bu merkezin, maddi imkanı olmayan kişilerin avukata erişim sorunlarını çözeceğini, bu alandaki eksikliği gidereceğini söyledi. Zonguldak'ın Devrek ilçesinde 2005'ten beri uygulanan Alo 188 cenaze hattı ilçede yaşayan vatandaşlara zor günlerinde yardımcı oluyor. 24 saat aralıksız çalışan hat, cenazenin yıkanmasından defin işlemine kadar ücretsiz hizmet veriyor. Tüm vatandaşlara hizmet verdiklerini belirten Devrek Belediye Başkanı Mustafa SEMERCİ, "İlçemizde yaşayan bütün vatandaşlarımız için geçerli olan bu hizmette, cenazesi olan Alo 188'i arıyor. Telefon görüşmesinden sonra cenazenin yıkamasından defin işlemine kadar bütün giderlerini vatandaşımızdan 1 kuruş almadan karşılıyoruz" diye konuştu. Ocak 2011 ve 31 Aralık 2011 tarihleri arası 480 cenaze kaldırdıklarını söyleyen Başkan Semerci, vatandaştan verilen hizmetten çok memnun olduğunu sözlerine ekledi. Sevgilinizle akþam yemeði Demirpark AVM'den' den Aşkın dilinin bir olduğu ve dünyanın her yerinde sevgililerin o büyülü sözü kendi dilinde söyledikleri Sevgililer Günü' nde gerçekleştirilecek olan "Bu Akşamki Yemek, Aşkım Senin İçin" etkinliği DemirPark AVM' de düzenleniyor. DmirPark AVM giriş katındaki board' una 4-13 Şubat tarihleri arasında aşk sözcüğünü yapıştırıp danışma bankosunda kayıt yaptıran veya DemirPark Alışveriş ve Yaşam Merkezi facebook sayfasındaki etkinliğimizde aşk sözcüğünü paylaşıp en çok beğenilen 3 çiftin sözleri 13 Şubat akşamı seçilerek kazanan kişiler 14 Şubat akşamı Dedeman Otel' indeki romantik akşam yemeğine gitmeye hak kazanacak. Sevgilinizle DemirPark board' unda resim çektirip anınızı da ölümsüzleştirebilirsiniz. Birbirinden seçkin mağazalarımızda Sevgililer Günü konseptine özel olarak hazırladıkları, karşı tarafa sevginizi anlatacak özel indirim ve fırsatlarla alacağınız muhteşem hediye seçenekleri de sizi bekliyor. Bu değerli sözünüzü sizde sevdiğiniz için unutulmaz kılmak istiyorsanız DemirPark AVM' nin "Bu Akşamki Yemek, Aşkım Senin İçin" etkinliğine katılın. Sevginizi sevgilinize anlatmanın en güzel ifadesi olacaktır. Zonguldak Barosu Kdz. Ereğli Adli Yardım Merkezi, 03/02/2012 tarihinde Baro Başkanı Av.İbrahim Kerem Ertem ve Kdz.Ereğli Adli Yardım Temsilcisi Av.Tayyar Kartal ve Av. Ayhan Emiroğlu tarafından açıldı. Zonguldak Barosu Kdz. Ereğli Adli Yardım Bürosu açılışına, Zonguldak Barosu Yönetim Kurulu Üyeleri, Kdz.Ereğli Belediye Başkan Yardımcısı, İl Genel Meclisi Üyeleri, Kdz.Ereğli Noteri, Kdz.Ereğli Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı, CHP İlçe Başkanı ve İlçe Yöneticileri ile çok sayıda avukat katıldı.açılışta, ilk konuşmayı Kdz. Ereğli Adli Yardım Temsilcisi ve Ereğli Hukukçular Derneği Başkanı Av. Tayyar Kartal yaptı. Av. Tayyar Kartal konuşmasında, bu merkezin hem avukatlar arasındaki dayanışmayı geliştireceğini, hem de avukata erişime büyük katkılar sağlayacağını ifade etti. Baro Başkanı Av.İbrahim Kerem Ertem ise, Baro Yönetim Kurulu ile Kdz. Ereğli avukatlarının birlikte el ele vererek çok önemli bir eser oluşturduklarını, bu merkezin, maddi imkanı olmayan kişilerin avukata erişim sorunlarını çözeceğini, bu alandaki eksikliği gidereceğini söyledi. Merkez, Adli Yardım Temsilciliği Bürosu, Avukat Görüşme Odası ve Bekleme Salonundan oluşuyor. Merkezde, maddi imkanı olmayanların başvuruları görüşülecek ve uygun şartlara sahip olanlara avukat tayini gerçekleştirilecek. Merkezin, adli yardım konularında çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapacağı da vurgulandı.

8 Turan, "Üzerimize düþeni fazlasýyla yerine getiriyoruz. Elmas Bolu Geredespor'u farklý yendi 6-0 Kırmızı-lacivertli takım, ilk yarı yakaladığı çıkışı, ikinci yarıya da taşıdı. Görevden alınan Talat Özden'in yerine getirilen Antrenör Uğur Terzi idaresinde ilk maçına Düzcespor ile çıkan, ancak sahadan 2-1 mağlubiyetle ayrılan kırmızı-lacivertli takım, bu karşılaşmadan sonra galibiyet serisine başladı. İstanbul deplasmanında 4-1'lik Beylikdüzüspor karşılaşması ile başlayan seri, Bartınspor, Belediyespor Safranboluspor ve Bayrampaşa Tunaspor galibiyetleriyle devam etti. İlk yarıyı bu galibiyetlerle kapatan temsilcimiz, ikinci yarıdaki ilk maçına Bolu Geredespor ile çıktı ve sahadan 6-0 galip ayrılarak, üst üste 5'inci maçını kazandı. Bölgesel Amatör Lig (BAL) 13'üncü Grup'ta mücadele eden temsilcimiz Zonguldak Kömürspor, ilk yarının son 4 maçında yakaladığı galibiyet serisini, geçtiğimiz hafta sonu Bolu Geredespor'u 6-0 gibi farklı bir skorla yenerek sürdürdü. Bir maçı eksik olmasına rağmen Düzcespor'un bir puan gerisinde amansız takibini sürdüren kırmızı-lacivertli takım, grupta 30 golle en fazla gol atan takım olma özelliğini de aldı. Sezon başında göreve getirilen Talat Özden Kırmızı-lacivertli takım, Pazar günü oynadığı Bolu Geredespor maçının ardından, ara vermeden Kilimli Ahmet Şerifoğlu Stadı'nda, Perşembe günü oynayacağı Kozluspor erteleme maçının çalışmalarına başladı. idaresinde 4 maçta ve sonrasında vekaleten takımın başında 2 maça çıkan Altyapı Teknik Sorumlusu Selahattin Turan yönetiminde 2 maçta toplam 9 gol atan kırmızılacivertli takım, Antrenör Uğur Terzi idaresinde çıktığı 6 maçta 21 gol atma başarısı gösterdi. Büyük bir değişim gösteren Zonguldak Kömürspor, Play-Off'un en büyük adayları arasında.kırmızı-lacivertli takım, Pazar günü oynadığı Bolu Geredespor maçının ardından, ara vermeden Kilimli Ahmet Şerifoğlu Stadı'nda, Perşembe günü oynayacağı Kozluspor erteleme maçının çalışmalarına başladı. Öztük Zonguldak Kömürspor maçýna þartlandýk" Bölgesel Amatör Lig (BAL) 13'üncü Grup'ta mücadele eden temsilcimiz Kozluspor, zorlu Bartınspor deplasmanından yenilgiyle dönerek, camiasını üzdü. 9 Şubat 2012 Perşembe günü oynayacakları Zonguldak Kömürspor ile erteleme maçı öncesi Bartınspor yenilgisiyle moralleri bozulan Kozluspor'da, gözler derbi maçına çevrildi. Antrenör Bülent Öztük, "Bartınspor maçını unuttuk. Önümüzde çok önemli bir maç var. Zonguldak Kömürspor maçına şartlandık" dedi. Antrenör Bülent Öztürk, bu karşılaşmada işlerinin kolay olmayacağını belirterek, "Zor bir maç olacak. Grupta zaten kolay maçımız yok. Zonguldak Kömürspor'da aldığı Bolu Geredespor galibiyetiyle moral buldu. Onlar da galip gelmek isteyecekler. Ama bizim daha çok puana ihtiyacımız var. Çıkış yakalamak istiyoruz. Biz sahada en iyi mücadeleyi gösterip kazanan taraf olmak istiyoruz" dedi. Spor Toto 3'üncü Lig 2'nci Grup'ta mücadele eden temsilcimiz Kilimli Belediyespor'da, kötü gidişat devam ediyor. Yeni yılda henüz galibiyeti bulunmayan temsilcimiz, son olarak lig 3'üncüsü Batman Petrolspor deplasmanında aldığı 3-1'lik yenilgiyle "S.O.S" verdi. Grupta zor günler geçiren Kilimli Belediyespor, kötü seriye geçtiğimiz hafta sonu Batman Petrolspor yenilgisini de ekledi. Akıl almaz düşüşün nedeni olarak futbolcuları gösteren Akay Turan, "Hesap soruyorum" diyerek, sözlerine şöyle devam etti; "Süper Lig dahil futbolculara kuruş borcu olmayan tek profesyonel takım olmamıza rağmen, istenilen sonucu alamıyoruz. İkinci yarada çıktığımız 3 maçı da kaybettik. Bu nedenle alt sıralara doğru ilerliyoruz. Bunun nedeni olarak saha içinde sorumsuz davranan futbolcuları görüyoruz. Son oynanan Batman Petrolspor maçı gösteriyor ki, saha içinde sorumsuzluk almış başını gidiyor. Özellikle bardağı taşıran son damla olan Batman Petrolspor maçının henüz başında gereksiz görülen kırmızı kart, oyun düzenimizi olumsuz etkiledi. Hiç kimsenin takımı eksik bırakmaya, arkadaşlarının saha içinde gösterdiği mücadeleye gölge düşürmeye hak yoktur. Oyuncularımızdan istediğimiz, daha dikkatli olmaları, sorumlu- luk almalarıdır. 8 Şubat Çarşamba günü lider Nazilli Belediyespor ile maçımız var. Grupta yenilmeyecek takım yok. Futbolcularımız ayaklarını denk alsınlar." 2'nci Başkan Akay Turan, "Federasyon tarafından takımları Fair-Play'e teşvik etmek için hayata geçirilen '3'üncü Lig CentilmenLig" uygulamasını öneminin farkındayız. Oyuncuları bu konuda da uyarmak istiyoruz. Sezon başından beri Fair-Play'i destekleyen takım olarak biz, oyuncularımızdan futbol içinde normal karşılanacak kartların haricinde kart görmelerini istemiyoruz. Artık top oyuncularda" ifadesini kullandı. Avrupa Birliği Parlamentoları topluluk ve Avrupa işleri komisyonları konferansı na katılan AKP Zonguldak Milletvekili Candan; Türkiye kendi enerji kaynaklarýný üretmeyi amaçlýyor Ocak tarihlerinde Kopenhang'da gerçekleşen COSAC (Avrupa Birliği Parlamentoları topluluk ve Avrupa işleri komisyonları konferansı )Başkanlar Toplantısına katıldı.cosac Başkanlar Toplantısının gündeminde, Avrupa'nın enerji ve iklim politikaları ile Avrupa'da yaşanan borç krizi yer almaktadır. Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Maroš Šefovi ile Avrupa Komisyonu'nun iklimden sorumlu üyesi Connie Hedegaard'ın da birer konuşma yaptıkları Toplantıda ayrıca, yine Danimarka'nın Dönem Başkanlığında önümüzdeki Nisan ayında yapılacak 47. COSAC Genel Kurulu'nun gündemi ile 17'nci Yarı Yıllık Rapor'un çerçevesi belirlendi. TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı ve Prof.Dr. Mehmet Tekelioğlu ve Komisyon Sözcüsü AKP Zonguldak Milletvekili Prof.Dr. Ercan Candan ikişer kez konuşma yaptılar. Candan konuşmasında enerji arz güvenliğinin Avrupa borç krizine de değinen Candan; Avrupa'da yaşanan krize rağmen ülkemizin 2010 ve 2011 yıllarında büyümesini sürdürdüğünü ifade etti. Avrupa'nın ülkemizin dış ticaretindeki önemine dikkat çeken Candan, Avrupa'daki krizin Türkiye'yi yakaladığı başarılı büyüme trendini sürdürme konusunda kaygılandırdığını ifade etmiştir. Türkiye için önemine dikkat çekti. Türkiye'nin kendi enerji kaynaklarını çeşitlendirmeyi, nükleer enerji üretmeyi ve yenilenebilir enerjinin payını arttırmayı amaçladığını ifade etti. Ayrıca, sahip olduğu jeopolitik konum nedeniyle Türkiye'nin Avrupa ile Ortadoğu ve Kafkaslar arasında bu bölgelerdeki enerji kaynaklarının Avrupa'ya aktarılmasında köprü rolünü üstlendiğini ifade etmiş; bu bağlamda, ülkemizin AB'nin enerji arz güvenliği için çok önemli bir ülke olduğunun altını çizmiştir. Avrupa Komisyonu İklimden sorumlu Komiseri Connie Hedegaard, Candan'a cevaben Türkiye'nin transit ülke olarak AB'nin enerji güvenliği için önemli olduğunu ifade etmiş ve AB ile Türkiye arasında enerji alanında işbirliğinin daha da geliştirilmesi Arýcý Otogaz / Ümit Arýcý Çaydamar Yolu üzeri Değirmen Sok.No:17 Tel: GSM / Zonguldak gerektiğini ifade etmiştir.avrupa borç krizine de değinen Sayın Candan; Avrupa'da yaşanan krize rağmen ülkemizin 2010 ve 2011 yıllarında büyümesini sürdürdüğünü ifade etmiştir. Avrupa'nın ülkemizin dış ticaretindeki önemine dikkat çeken Sayın Candan, Avrupa'daki krizin Türkiye'yi yakaladığı başarılı büyüme trendini sürdürme konusunda kaygılandırdığını ifade etmiştir. Son olarak, AB üyeliğinin Türkiye'nin stratejik amacı olduğunu ve AB'nin bu krizi en kısa zamanda aşabilecek kapasiteye ve güce sahip olduğunu ifade etmiştir. Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Maroš Šefovi, Candan'a cevaben Avrupa ekonomisi için Türkiye'nin dinamik ve büyüyen ekonomisi ile giderek daha önemli hale geldiğini belirtmiş, iki tarafında yapıcı yaklaşımı ile AB ve Türkiye arasındaki sorunların aşılabileceğini ve ekonomik alanda işbirliğinin arttırılması gerektiğini ifade etmiştir. YÝTÝK Ýlaný Aracınızın yakıtını aldıktan sonra yıkama ve bakımını yaptırın T.C Nufüs Cüzdanımı kaybettim Hükümsüzdür Þennur Demirci