SÖZDE ÖZGÜRLEŞME SÜRECINE ETKiSi

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "SÖZDE ÖZGÜRLEŞME SÜRECINE ETKiSi"

Transkript

1 DIŞ GÖç AKıMıNıN TÜRK KADININ ÖZGÜRLEŞME VE SÖZDE ÖZGÜRLEŞME SÜRECINE ETKiSi Nennin ABADAN - UNAT Tanmsal üretimde artan mihanikileşme. nüfus patlaması. parasız etitimin yaygınlaşması, büyük kentlerin çekiciliği gibi etkenler tüm toplumlarda iç göç hareketlerini arttırmıştır. Şukadar ki anlamlı bir açık ve gizli işsizlik ve olağanüstü yüksek bir bağımlı nüfusa sahip bir kısım Akdeniz ülkelerinde dış göç son yirmi yılda. özellikle döneminde devlet gücü ile örgütlenen kamusal bir politikaya dönüştürilldü. Bu tür bir dış göçün temelini ise çoğunlukla ikili anlaşmalar oluşturmaktadır. Bu nedenlerle dış göç hareketine İkiI!ci Dünya savaş sonrasının özgül bir gelişme örneği gözü ile bakılmaktadır. Gerçekten son dönemlerin bu göç hareketi daha önce kaydedilen tüm göç hareketlerinden ayrılmaktadır) En belirgin ôzelliği, egemen biçimde bireysel güdülemenin ötesinde, kamu yönetimi tarafından örgütlenen resmi karakteridir. Plancılar tarafından «artan işgücü ihracı.. olarak nitelendirilen bu bek lenmedik gelişme, bir ülkenin faal nüfusunun önemli biçimde yer değiştirmesine yol açmış bulunmaktadır. Bu göç akımı başlangıçta hemen hemen istisnasız erkeklerden oluşmuştu. Bu yeni tip göçmen işçllerin hedefi, başta Federal Almanya olmak üzere Batı Avrupa'nın ileri derece endüstme, miş ülkelerinde iş bulmaktı. Bu ülkelerde güdülen tam istihdam ve yaygın mesleki eğitim siyaseti geniş çapta yukan doğru yönelen toplumsal devidgenlige (hareketlilik) yol açmakla beraber, ayni zamanda düşük itibariı, toplumsal açıdan istenmeyen, yorucu, kirli işlerinde de anlamlı açıklar yaratmıştı. Bundan başka tüm ülkelerde çağı geçmiş sanayi donatımı, düşük ücretler, parmak marifetine dayalı teknik gereksinmeler gibi etkenler nedeni ile kadın göçmen işçisine karşı da giderek artan bir taleb başlamıştı. Bu talepler büyük ölçüde demir çelik ve imalat sektöründen geııyordu. Kadın işçiler özellikle elektronik, otomotiv, mensucat, kimya, gıda ve paketleme sektörleri ile temizleme servislerinde çalışmaktadırlar. Prof. Dr. Nennin Abaden-Una.t. Siyasal Bilgller Fakültesi ölretim üyesidir. 1 Abaden Unat. Nenn1n, «TUrkISh M1gmt1on to Europe, ı900-ı&75, A. Bala.nce Sheet of Aeh1ev ments ıı.nd Fa1lures. in Abadıın-Uııat. N. et al. i'ıu'kish Workenı Jxı. Europe, J.9OO.U75, E.J. BriIl. Lelden ı976. s. 2-3.

2 108 AMME IDARESt DERGtst Özellikle en çok Federal Almanya'da kendini duyuran 1966/67 ekonomik. bunalımından sonra erkeklere çok az yeni Iş yeri açıldı#! halde, kadın işçilere karşı, talep hiç bir zaman kesilmedi. Bu gelişme sonucunda yepyeni bir durum ortaya çıktı: o tarihe kadar geleneksel biçimde esitilmiş, mesleki bir çalışmaya karşı şevklendirllmemiş olan birçok ev kızı yada i. kadını, babaları, kocaları yada diğer akrabalannın israrı üzerine yurtdışında endüstri işyerlerine yerleştirildiler. Bu kadınların çoğunun amacı bir di: erkek hısunlarına yakın bir gelecekte yüksek gelir olasılığı sağlıyan bir işyerini temin etmek. Böylece sayısız Türk kadını kentsel yaşamı, yoğun iş disiplinine tabi çalışma saatleri ve üretim normlarının ne olduğunu bilmeksizin kentsel işler yapmağa başladılar. 1 - Türk göç akımının genel ve kadın işçileri açısından özel gelltlml Türkiye, diğer Akdeniz ülkelerin aksine olarak, eskilere kadar uzanan bir göç geleneğine sahip detildir. Aksine, 1950'lere kadar, Türkler kendi ükelerinin dışında bulunan bir yerde yaşamak için hiçte hazırlıklı deiillerdi. Bu etilimi D. Lemer'in Ortadoğu ülkelerine ilişkin modernleşme ara,jtırmasında cempatiye- (kişinin kendisini bulunduğu yerden farklı bir konum yada toplumsal durumda rahat duyması) ait gözlemlerde de göstermişti. 2 Bunun sonucunda COğrafi devingenliğe (hareketlilik) karşı açığa vurulan olumsuz tutum özellikle son yirmi yılda duyulur biçimde detitmiştir. Bu değişmenin başat nedeni, Türk ekonomisinin geçirmekte oldutu köklü yapısal değişikliktir. 1950'lerden bu yana çağdaş teknoloji pazar için üretilen toprak ürünleri ve yol ile ulaşım araçlarına artan ölçüde gereksinme duyu1ması çok hızlı bir köylülükten kopma (de-peasantizationj olayına yol açmış, dolayısile bu zamanın köylüleri tarımsal olmayan gelir kaynakları aramağa başlamışlardır.3 öte yandan kentsel bölgelerde marlinal sektörün patlama biçiminde büyümesi de bir iş türü tutmuş olan kimseleri kısmetlerini yurt dışında aramağa doğru itmiştir. Bu etkenler den başka, yükselen bekleyişlerle birlikte kendilerine ve çocuklarına daha iyi ôat'enim olanakları sağlamadileği gibi etkenler de birçok kimseyi aui göç akımına doğru itmiştir. Bununla beraber Türk dış göçünlin başlangıç aşamasında, yani döneminde, kadın işçilerin oranı fazla yüksek detildir. Daha önce de belirtilditi üzere, dönüm noktası en çok Federal Almanya'da durulan 1966/67 ekonomik. bunalımın yarattığı..spill ott- etkenleri ile oluştu. Bu tarihten sonra bütlin istatistikler erkeklere sınırlı yenı iş yerlerin açıldığını, buna karşılık kadın işçilere karşı sürekli bir talebin olduğunu göstermektedir. lşte bu tarihten itibaren Türk kadın işçileri 2 D. LERNER «empatby. kellmeslni iki. mekanlımıa)'l açılı:lamalı: üzere kullanmıştır: bwılardan blrlnclsl tasanm (projection) olup, Objeye başkalara aıt öıewkler1n tamnması ile özdeşmey1 kolaylaştırmaktadır: ikincisi mekanizma Içe d6nq (lntrojection) olup, bununla da Objede gözlemlenen bazı Brzıı edulr nll.eli1kler idşlnln Iı:eııdls1ne lza.te edilmekte ve özdeşme süreci bu yoldan da kolaylaştırılmaktadır. Bk. The Pass!n&' of Tradluoııaı Soclety, The Free Press. Glencoe. tııınolz 1958, p Kıra,., MD.beccel. «The Pamlly of the Jınmjgrant Worken ın Abedaıı, Unat, N., Tısddıııla WorJı.erıı ın Europe, l1m!o lm, E. J. Br1II, Le1den 11176, p. 211.

3 DIŞ GQÇ AKIMININ ETKJSl 109 o zamanakadar duyulmamış yogunlukta anavatanlarıru terketmeğe ba.vladılar. Kırsal bölgelerden dışarı göç eden kadın işçilerin ilk anlamlı gidişi de bu tarihe rastlarunaktadır.. çoğu köylü kökenli olan bu kadınlar aslında yaşam biçimlerini değiştirroeki tasarlamamışlardı. Böyle olmakla beraber bunların önemli bir kısmı kocaları yada babalan tarafından yabancı ülkelerde en düstri işyerlerine ginneğe Adeta zorlandıkları yada teşvik edildikleri muhakkaktır. Bir kısım kadınlar için «çok uzak diyarlara- yapılan bu tür bir yolculuk başlangıçtan itibaren geçici bir görev, bir tür askel'lik görevi nevinden bir uğraşı görünmüştü. Kadınları dışan gönderen erkeklerin bu hususta İsrarlı davranmalarının başlıca nedeni Avrupa'daki yabancı işgücüne uygulanan yasal rejimin koşullarıdır. Hemen hemen tüm ikili anlaşmalar ailelerin birleşmesini garanti altına almak, aynca karı-kocadan birin1n meşru bir istihdam ilişkisine kavuşması halinde diğerine de bir çalışma izninin verilmesini öngönnektedir dan sonra birçok yabancı işveren, sendikacılık faaliyetleri açısından ilgisiz ve pasif davranan, göreli olarak daha düşük ücret alan kadın işçileri istihdam etmeki yeğ tuttular. 4 Ekonomik açıdan geçerli olan bu tercih sonunda ekmek kazanan aile başkanının rolünde köklü bir dekişiklik oldu. Tamamen yabancı bir çevrede yepyeni bir yaşama başlamak üzere kişisel ve fikri bakımdan hazırlıklı olmayan pek çok kadın, yeni kentsel işyerlerine Adeta füzeye benzer biçimde fırlatıldılar. Onlar, bu gidişin geçici olacağıru ve aslında sadece kocalarının yıllardan beri özlemini çektiği yeni işi bulmak için yola çıktıkları varsayımına sanlmışlardı. Şukadar ki olaylar, göçün başlamasından sonra farklı bir mecraya döküldü. Kentlerde o zamana kadar bilmedikleri bir işi benimseme zorunda kalan bir çok kadın, bu iş yerleıinde kocaları kendilerine katıldıktan sonra da kaldılar; aile yaşanılan ise köklü bir şekildo dekişti. ÖZgürleşme yönünde olup biten bu dekişiklikleri incelemeden önce, kısa bir istatistik bilginin sunulmasına gerek vardır. Tablo 1, Türk kadın işçilerini en büyük sayılarda istihdam etmiş ola'1 Federal Almanya'da kadın işçilerdeki gelişmi göstennektedir. Tablo II Ise Avustralya dahil, Türk İş ve İşçi Bulma Kurumu tarafından yurtdışına gönderilen tüm işçilerin dağılımını yansıtmaktadır. Daha fazla aynntılı bilgilere ginneksizin görülüyor ki, döneminde; 1) Resmi yoldan gönderilen kadın işçilerin oranında önemli bir artış kaydedilmiştir; 2) Kadın işçilerin gidişinde belirgin bir dönemsel özellik göze çarpmaktadır. Buna göre 1967'de bunların oranında açık bir dekişme kaydedilmiş daha sonra ise devre tekrar tamamlanmıştır. 3) Türk kadın işçilerin oraru 100s'de %o 38 ve 1970'de % 37'yi bulan iktisaden faal nüfus içinde oldukça düşük bir yer işgal ediyordu. Şukadar. ki göçmen işt Abadan-Unat, N., «Federal Almanya'nın 1966/67'de geçirdlli ekonomik buhran açısından yabancı lşgt1co. ve TUrk İşçllerlnln durumwl, SBF DerrISI, ctıt: XXVI, No. 19'12. s i Abadaıı. N,. Bab AbrıaıQ>a'daId Tlrk tşçuerı ve Sorunlan. Ank:a:ı'a. DP!' Yayım, Baş'ba Jr.:ıın1ık Basımım, ll1m. ii. 61, Tablo: :rf,

4 110 AMME İDARESİ DERGISİ çi kadınların oranı Türkiye'de Tarım dışı sektörlerde çalışan kadınlarla kıyaslandığında, -bu oran. 1965'de % 'de ise % 11'i bulmuştu- yurt içindeki istihdam oranını fazlasiyle aşmıştır. Bu arada özellikle vasıflı kadın işçilerin yüksek oranı göze çarpmaktadır. Tablo II bu gelişmeyi açıkca göstermektedir. Tablo I, Federal Almanya'da çalışan Türk Kadın işçilerinin artış oranları, Yıllar Kadın işçilerlnin Erkek işçuerlnin Kadın işçuerlnin sayım sayısı oranı % olarak los , q Source : Auslaendisehe Arbelmehmer 'tm, Nl1rnber~ ım, sh. 19; Auslundlsche Arhelmehmer 'n/n, NUmberg 1974, sh. 'ro-71; AmWehe Nechrleh1en der Bundesansıaıt 'ür Arbelt, Mart 1976, sh. 27'1' 278. Kadın işçilerin yurt dışındaki ronerini daha iyi değerlendirebumek için 1966'dan önceki ilk dönemde istihdam edilen kadın işçileri, 1966'dan sonra gidip asıl kalabalık grubu temsil eden ikinci parti kadın işçileriyle kıyaslamada yarar vardır. Başlangıçta kadın işçilerin eğitim düzeyi erkeklere göre açık bir şekilde daha yüksek olmasına karşın, Abadan araştırması 1983'te ilkokul mezunları arasında % 57 erkek ve % 35 kadın, ortaokul mezunları arasında % 14 erkek, % 24 kadın, lise mezunlan arasında % 3 erkek ve % 10 kadın işçi göstermişti- bu durum ikinci dönemde açık seçik bir şekilde değişti. Bu dönemde cinsler arasında bir çeşit koşulluk göze çarpmakla kalmadı, aynı zamanda kırsal ve az gelişmiş bölgelerden gelen kadın işçilerin farkedilir biçimde endüstri iş hayatına atıldıkları görülmektedir. En yüksek oranda Türk işçisi barındıran Batı Berlin'. de son zamanlarda yapılan bir araştırmaya göre, istihdam edilen kadınlann % 70'1 daha önce hiç bir yerde çalışmamışiardır. Bu kadınların geldik

5 DIŞ Göç AKIMININ ETKİSİ 111 leri bölgeler gelişmişlik düzeyine göre gruplandınldığında, görı1lüyor ki. % 58'i en fazla gelişmiş, % 72'si gelişmiş, % 8O'i az gelişmiş ve yuzde 79'U gelişmemiş bölgelerden gelmektedir.' Ayni araştırma birinci dönemin aksine olarak işçilerin eğitim düzeyinde bir değişme olduğunu göstermekte. dir: % 71.5 sadece 1-5 }'ll 8W:en bir öğrenim görmüş buıunuyorlar. Tablo IL Türkiye ış ve İşçi Bulma Kurumu aracılığı ile yurtdışına gönderilmiş olan kadın işçilerin becerileri ve seçilmiş mesleklere göre sayı ve oranlan, tüm dış ülkelerde, flllan için lım 1972 ım Toplam kadın işçi saı'1sı a lS Yurtdışına gönderilen tüm işçilere göre kadın Işçilerin oranı % olarak ı. Düz kadın işçi sayısı mutlak olarak a yurtdışına gönderilen kadın işçiler içinde düz kadın işçi oranı % olarak Kalifiye kadın işçileri mutlak sayı olarak a Yurtdışına gönderilen kadın işçiler arasında Kalifiye kadın işçi oranı % olarak 10 II e Mensucat kadın işçileri mutlak sayı olarak G8 Mensucat kadın işçisı oranı % olarak ıs 14 1 Kadın terzileri mutlak sayı olarak yurtdışına gönderilen kadın terzileri oranı % olarak Kaynıı.k; I, ve 11'1:1 BuI.ma K.anımıı BilIteDI, No Temmuz 1&'74 K.udat, A., ÖZIıaıı, Y., öncü, Y., Yaı1 DIfUI& IflÜci GaçftDliD Yireııel Bo7ııtlan, Tekslr Tablo: 17.

6 112 AMME İDARESİ DEBGtsİ Böylece denilebilir ki evlilik durumlanndan bağımsız olarak yurtdışında bulunan Türk işçi kadınlar, endüstri iş türünden habersiz taptaze, yeni bir işgücü kontenjanını temsil etmektedir. Buna aynca kırsal, tarıma bağlı bir çevreden aniden ileri derece kentleşmiş sanayi bir çevreye geçmenin yarattığı güçlü kültürel şoku da eklemek gerekir. Dolayısile yanıt. lanması gereken başlıca sorular şunlardır: Türk kadınlannın özgürleşmesinde yukanda değinilen. coğrafi ve toplumsal devingenlik ne ölçüde etkiler yaratmıştır? Bu süreç Türk kadın işçilerini kısmen ba.ğımsız1aştırdı mı yoksa -sözde bir özgürleşme,. (pseudo-emancipation) olgusu karşısında mıyız? Bu sorulan yanıtlanmadan önce modernleşme ve toplumsal değişme ürünü olarak ortaya çıkan özgürleşme konusunun incelenmesi gerekir. II. Kentleşme, sanayileşme, göç gibi topıumsa.ı değişme sd.reçlerinlıı bir sonucu olarak -özgürleşme,. ÖZgürleşmenin herhangi bir türü modernleşme süreci ile çok yakından ilgilidir. Modernleşme aynı zamanda toplumlann sosyo-demografik yapılar ile toplumsal örgütlenme biçimlerinde değişiklik anlamına gelmektedir. Özgürleşmeyi saptayacak bir seri ölçekler geliştirebilmek için çağdaşlaşma süreçlerinin kadının aile içerisindeki başlıca etkinliğini belirtmek gerekir. Sanayileşme kadının giderek ekonomik yaşama. katılmasına.. daha önemlisi olarak aile işletmesinin dışındaki ekonomik faaliyetlere kanşmasına ve bir iş ünitesi olarak ailenin silinmesine yol açmaktadır. (Goode. 1963) Bundan başka modernleşme, sınai bölgelere doğru artan bir Ueri COğrafi ve mesleki hareketlilik. aynca ailenin parçalanması anlamına da gelmektedir. Kadınlann fiziki olarak toplumsal yaşamın dışında tutulmalan gittikçe azalmaktadır. Kadınlar. toplumsal olay ve siyasal kararlardan daha geniş ölçüde etkilenmektedir1er. Kentleşme belli koşullar altında en yoğun etkisini aile yaşamı üzerine yapmaktadır. Toplumsal çevre ve denetim mekanizmalannın değişen içeriği, aile üyelerinin toplumla olan ilişkilerinin genişleyip çoğalması, konut birimlerin değişen biçimleri, kamu hizmetlerinin türler ve kentsel yaşamla. birlikte gelen yeni haberleşme çeşitleri, bütün bunlar hem aile içi hemde aileler arası ilişkileri değiştirmiş bulurunaktadır. Erkek-kadın, kan-koca arasındaki -arkadaşlık,. kavramının yerleşmesi, bir kısım kentlilelin hıua «kentli köylü,. kalmalan (Lewis - Hauser, 1965). kentleşmeye bağlı bir sü. reçtir. Kuşkusuz kadının özgürleşmesi açısından kentleşme kendi başına değerlendlrilmesi gereken bir olgudur. Allan Schnaiberg'in haklı olarak '1 Modenıleşıne endeks (göstergelerlne) ait bir ııste şu başlık!ıu altında toplanmıştı: Kitle lletişlm Araçlan. Genış Aile İıışkileri. Çeklrdelı: Aile İ1lş1ı:lleri, Rol, Yapı, Dinsel Delerler, Çevresel Yöneıım; BIı:. A. Sclmaiberg,.The Modern1zing Impııct of Urbıın1zatlon: A Causa1 Analys1s», EcOllomlc Development and CuUurai Changtl, Ekim 1971, S. ı03. 8 Schnalberg lı:enueşınenln etklıı1nl delerlend.lrmelı: LCLn dört ölçek kullanmıştır: En uzun 1kamet yeri 1) on yaşından önce. 2) on yaş lle evlenme yazı arasında, 3) evlenme taı:1h1 lle göruşııl& tar1h1 arasındaki donem. 4) halen oturıılan yer. KaynaIı:: bb. Not 7, ıı.~.

7 DIŞ GOç AKIMININ ETKİsİ 113 belirttiği üzere, modernleşmenin ön planda gelen belirleyicisi sosyo-ekonomik geli~medir; kentleşme, daha dolaylı bir etkendir.1l Göç, hem aile yaşamına, hemde kadının statüsüne etki yapan bağınısız bir etkidin yerel hareketlilik ailenin toplumsal örüntüsünü yırtmakta; daiml oturma yerlerine ilişkin değişiklikler ise aile birliği, ve uyumuna etki yapmaktadır. 10 Göçmen aileler daha eşitlikçi olmakta. aile içi ilişkileri daha açık gelişmekte çocukların başanlı ve bağımsız olmalan için daha fazla çaba sarfedilmektedir.u Kadınlar aynca karar verme sürecinde daha etken olmaktadırlar. (Rosen 1913). Ayni zamanda istikrarsızlıklar ve boşanmalar da artmakta;.ana babanın çocuklan üzerindeki otoriteleri azalmaktadır. (Gonzales. 1001) Nihayet kültürel temaslar. kültür şoku, akültürasyon süreçleri de erkek ve kadınlann değer yargılan önemli bi çimde etkilenmektadir. Yukanda sıralanan faktörlerin etkileri birleştirildiğinde. kadımn özgürleşme derecesini ölçmek amacı ile aşağıda görüleceği üzere belli bir demet Ölçek geliştirilebilir: II Geniş aile ilişkilerinin çözülmesi. 2) Çekirdek aile kalıblannın benimsenmesi, 3) Aile yapısının parçalanması, 4) Ücrete dayalı bir üretim sürecine katılması, 5) Kitle iletişim araçlanmn yapımında daha fazla etkilenmesi, 6) Dinselolan faaliyetlerde azalması, 1) Eğitim açısından kız ve erkek çocuklara eşit fırsatlar tanınması gerektiğine olan inancın artması, 8) Tüketime yönelik davran~ş ve normlann benimsenmesi, Şukadar ki bütün bu değişmelere geçici olarak uyma ve tüketime yönelik bir davranışı yoğun biçimde benimseme, bazı koşuııar altında -sözde bir özgürleşme- sürecinin varlığına da işaret etmektedir. Kadının özgürleşmesi,.çocukluğun erken yıllannda devam ade gelen toplumsallaşma ile sıkı sıkıya bağlı olması nedeni ile bu -uluslararası çap.. taki göçmen"lerin ilk kuşağına özel bir dikkatle eğilmek zorunluğu bellrmaktedir. 1I Bundan başka ikinci d~nya savaşından sonra gözlemlenen Avrupa'daki göç hareketlerinin en önemli özelliklerinden birinin yurt dışında nekadar uzun bir süre kalınacağı kanısındaki kararsızlık olduğuna. göre, kadının özgürleşme derecesinin aile üyelerinin yurtdışında kalma süresinin uzaması ile birlikte artacağı varsayımım da benimsemek yerinde olur. 9 \3cbtıalberg, op. eu., s. ı01. ıo Kuctat, A., Stabıli"" and Chan", in the Turkish Family at Home a.cd Abroad: Coıııparatlve Pet'llpcctives, Pre Prmt Series No. P/'lfrf>, Nisan ı975, s. ı8. II A-badaıı-Unat, N., «Türltlye'nın Dış Göç Akımı ve sosyal Hareketıııik», SBF Derg1sl, cllt: XXVII, No. ol, ı973, s.40.

8 114 AMME İDARESI DERGISI III - Yurtdışında çalışan Türk Kadınlannın çajv;ma koşullan lle sta.tiuerine ilişkin sorular Smai iş türüne uyma Daha önce hiç bir smai deneyden geçmeidiş yüksek sayıda ka.dınlano pek çok endüstri işletmesine göreli olarak çok kısa bir zaman süresi içinde girmeleri göz önünde bulundurulursa, eskisine kıyasla, tümden farklı olan bu çevreye uymanın önemli güçlüklere yol açacağını varsaymak doğal sayılır. Oysa, elde edilen sonuçlar hayret verecek biçimde tam tersine oluşmuştur. Genellikle sürekli, tekrarlanan, basit. monoton iş türleri önemli anlaşmazlıklara yol açmamıştır. Türk kadın işçileri mensucat, terzllik, elektronik, gıda paketlernesi gibi belli alanlarda yoğunlaşmışlardır, Bu endüstrilerdeki gelişme koşulları fiziksel açıdan bakınca, fazla yorucu değildir, Abadan araştırmasının (1963) gösterdiği üzere, Federal Almanyadaki kadın işçilerin % 74.5 üretim süreci sıra.smda işlerini oturarak sür. dürüyorlardı. Endüstri kaza oranı da. ka.dınla,rda, erkeklere kıyasla çok daha düşüktü. Bir erkeğe üç kaza düşmesine ka.rşm bir kadına sadece bir kaza düşmektedir,u Kadın işçileri arasmdaki en önemli memnuniyetsizlik kaynağı ücretler arasında açık farklılıktır. Abadan araştırmasma göre ka.dınların yalnız %tı 36 ücretlerinden memnundur. Hoşnutsuzluk eğitim düzeyinin yükselmesi ile birlikte artıyordu. Ilkokul mezunları arasında sadece % 44'ü eleştirici tutumlar benimserken, bu oran ortaokul mezunları arasmda % 58'e yüksehniştir. 13 Buna benzer şekilde kadınlar, erkeklere kıyasla, lım1rlerine karşı biraz daha fazla eleştirici bir tutum takınmışiardır. Kadın işçilerin % 1S'I AmirIerini yalnız olumsuz biçimde nitelendirirken, bu oran erkeklerde sadece % 11 bulmuştur. Büyük olasılıkla endüstride daha önce hiç bir QlIJıır ma deneyinin bulunmaması, kadın işçileri arasmda bir çeşit «nefretin içe dônüştüriumesine,. yol açmaktadır. Sonuç olarak göze çarpan yüksek uyum derecesinin özellikle Türkiye'. de kırsal alanda. kız çocukla,rm geçirmekte oldukları toplumsallaşma süreci ile açıklamak mümkündür, Fatma Mansur'un belirttiği üzere 14 kız çocuğunun halk dilindeki adı ",konuk,. tur. Bunun anlamı kendisinin ergeç baba ocağını terk edeceğidir, Kendisine küçüklükten itibaren saygı gösterme, bekaretini koruma ve itaat etme gibi -kadınsı erdemlerıo öğretllmekte; aynca kız çocuğu sürekli olarak fikren müstakbel kaym ana ve kayın baba wafmdan kabul edilıne ve doğduğundan farklı bir yerde yaşama. gibi yüksek bir uyum gerektiren durumlara hazırla.nına.kta.dır. Bununla beraber kadınların dalıa önce smai bir iş deneyine sahip olmamaları farklı bir toplumsal tabakadan gelmeleri, değişik konut birim 12 Abadıııı, N., Bat. Almanya'dald Tllrk t"ııerl ve Sonmlan, Ankara, DPI', 1964, s.12o, Tablo: Ab8dan, N., op. Cıt, (1964), s.l25, Tablo: Maı:ısur, P., The Posltlon of Women ın TnrIdsh Soelety, yii.1lnlaıımıımılı teks1r: ayrıca bb. Ab8dan, N.. Turkey in R. Patal, Ed. Women ın the Modem World, The Free Press, aı-, 1967, s.93,

9 DIŞ Göç AKıMıNıN ETKIsI 115 lerine yerleşmeleri gibi nedenler, kadınlarda erkeklerekıyasla daha yük sek bir yalmz kalma durumunu yaratmakta ve aralarında daha yoğun bir dayamşmamn (esprit de corps) oluşmasına engelolmaktadır. Bu eğilim kendini karşılıklı yardımlaşma ve destek gerektiren durumlarda göstermektedir. Erkekler çalışma saatleri içinde ancak % 15 oramnda kimsenin yardınuna gidemediklerini açıklamalanna karşın. bu oran kadınlarda % 25'1 bulmuştur.. Benzer şekilde erkeklerin % 80 grup dayamşmalarını olumlu olarak nitelendirirken, kadınlar ancak % 65 oranında böyle bir dayamşmanın varlığını yamtlıyabilmişlerdir. Çalışma saatleri boyunca yalnız kalmadan ötürü ileri gelen bocalama. paydostan sonra artan dostluk bağlılıklan ile giderilmektedir. Erkek işçilerin ancak % 41'1 çalışma arkadaşlan ile iş saatlerinin dışında buluşurken, bu oran kadınlar arasında % OO'ı' buımuştur. ÜZellikle mesleki bir öğrenim ve haberleşmede görmüş olan kadınlar daha yüksek oranda fikir alışverişi bulumnaktadırlar. Bu tür bir özgeçmlşi olan kadın işçilerin % SO'si iş arkadaşları ile fabrika dışında da buluşmaktadırlar. Diğer ilginç bir nokta başka uluslara mensup kontenjanlar konusunda açığı vurulan tercihlerle ilgilidir. Türk kadın ve erkek işçileri benzer şekilde öncelikle konuk bulundukları ülkenin vatandaşları ile dostluk kurmak istemelerine.karşın ikinci terclhte efkekler % 9 oranında İtalyanları sayarken, kadınlar % 6 oranında Yunanlıları yeğlemişlerdir. Bu tercih bir kez daha şunu göstermektedir: olumsuz basma kalıplar, benzer toplumsal koşullar altında ortak bir başvurma çerçevesi (frame of reference) oluşturulması halinde, etkinliklerini kaybetmektedirler. Türk kadın işçilerinin fiziksel gerilimden çok psikolojik baskıya maruz kaldıkları, yalnızlıkla ilgili tüm durumlarda kendini göstermektedir. Hemen hemen iki misli kadın işçi (% 43 - % 22) AmirIeri ile konuşmak ve görüş teatisinde bulunma dileğini açığa vurmuşlardır.l 6 Eldeki veriler kadınların endüstri alanına girmesi ile birçok yeni bilgiler edinmiş olduğunu kamtlamaktadır. Bu durum kendini herşeyden önce yabancı dil öğrenme konusunda göstermektedir: Kadınlar, erkeklere kıyasla iki kat fazlası ile yabancı dil kurlarını izlemektedirler. Bununla beraber Avrupa'mn birçok büyük kentinde tüm temasların sadece ana dilde oluştuğu ve yabancı işçilere özgü kalan Ghetto'ların türemesi, -örneğin Batı Berlin'de Türklerin egemen olduğu Kreuzberg mahallesi gibi-, yabancı dil öğrenme hevesini zayıflatmış bulunmaktadır. özetlemek gerekirse, endüstri deneyinden geçmemiş işçi kadınların başardıkları iş türünün. -özellikle kırsal alanda gelenler açısından-o bunları yen ve çok yönlü maharetlerle donatmamakta olduğunu göstermektedir. Dolayısiyle bu kadınlar ana yurda döndüklerinde kendi ülkelerinin endüstrilerine girmemektedirler. Esasen çok kez bu işçi kadınların geldik 15 Abııdıı.ıı, N., op. cu. (19&1), s. 131, Tablo: Abııda.ıı, N., op. cu. (UM), s. 140, Tablo: 135.

10 116 AMME IDARESI DERGISI leri bölgelerde büyük endüstri işletmelerı yoktur, dolayısiyle göçmen işçılerin yeni Kentsel işyerlerine girme olayı, bunlı:m zorunlu olarak kendi ülkelerinde yeni istihdam merkezlerine doğru yöneltmemektedir. Bu gözlem özellikle kadınların gerek istihdam. gerekse toplumsal denetim açısıncian farklı bir ışleme tabi tutulduğu geçiş halindeki toplumları için doğrudur. Bununla beraber bu kadınların sınai işyerlerinde çalıştınldıldarı silrede çalışma disiplini. zamanın değeri, dakiklik, sosyal güveılıik kurwnian, sendikalar gibi onlar için daha önce hiç bilinmeyen kavramlarla karşılaştırmaktadır. Aşın bir nüfus yoğunluğunun bulunduğu kentlerde yaşama zorunluluğu gibi çevresel etkenler. kitle iletişiııı araçlarının yayınına yüksek dozda açık kalma ve bu kadınları giderek daha geniş ölçüde bu yeni kavramları anlama ve benims.mii3ge doğru itmektedir, Bundan başka ekonomik bağımsızlık. daha yüksek ve tatmin edici bır gelir, tasarruf etme imkanı, bütün bunlar kuşkusuz kadının özgürıügünü arttıraa ögeıe1' dir. bunlara ilerde tekrar dönülecektır, Bu noktada belirtilmesi gereken husus şudur: Kadın göçmen işçilerin /eni kentsel iş tü,!erine uymasının yarattığı en önenıli sorun, ailede top Lumsal rollerin değişmesi ve çocuklann eğitlmidır, Allede yapısal değişiklikler, yurt dışındaki yaşam boyunca kad.tmn..6zgürle!jme.. derecesi Hemekadar Ortadoğu ülkeleri açısından aile yapısının esas itibarile yaygın, ataerkil olduğu ileri sürülmüşse de, çeşitli tı.raştırmajar CStirling Timur 1972) aile yapısının % 60 oranında çekirdek karakter taşıdığını kanıtlamış bulunmaktadır. Bununla beraber bu durum ataerkil geniş ahe teşkil etmiş olduğu modelden doğal bir sapmadır; nitekim çekirde.ıl: ailelerde de ailenin yukan yaş grubuna mensup erkekleri nüfuzlu bir rol oynamaya devam ederler)' Göç olgusu Türk toplumunun etkileninceye dek. aile ilişkileri herzaman erkeklerin lehine işlemiş ve onlara daha geniş mülkiyet hakkı sağlanmı!jtı. Bugün bile köylü kadın nüfusunun çok büyük bir kesi~i üretim faaliyetlerine tam anlamı ile katılınakla beraber pazarlama. alanının dışında tutulmakta, dolayısiyle gelir ve masraf konusunda. söz sahibi olamamaktadır, (Erdentuğ, ; Helling, 1066; Stirling, 1966) Köylü kadınlann düşük toplumsal statüsü ve karar verme sürecindeki etkisizliği herşeyden önce evekonomisi alanında. işgal ettikleri olumsuz verileri ve mülkiyet haklarından yoksun bulunmalanndan ileri gelmektedir. (Kudat, 1975; Timur 1972) Göç. aile yaşamını derinden derine etkilediği ve kadının özgürleşme ıtü.re<:lne katkıda bulunduğu için hem geride kajaniar. hem de yurtdışında çalışarak omuzlarına yeni yrucler yüklenmiş bulunmaktadır. Aile yaşamı içerdeki yapısal değişiklikleri konu alan yeni amprik (görgw) araştırmalar. göçün çok değişik türde aile parçalanma biçimlerine yol açtığını göstermiş bulunmaktadır. Uç ana. durum 12 çeşit karışıma 1'1 Timur, S" Türldye'de Ane Yapısı, Ankara ım. Hacetıe:ı.e Üniv. Yayınlan D-U~. s.1'1

11 DIŞ Göç AKıMıNıN ETKİSı 117 neden olabilmektedir. Bu üç ana durum şunlardır: al Baba yurt dışında çalışıyor, bl Anne yurt dışında çalışıyor, cl Ana baba yurt dışında çalışıyor. (A. Kudat, 1975). Ailenln parçalanmasına yol açan nedenlerin başında iki önemli etken gelmektedir: ıj Avrupa'da göçmen işçi istihdam ı;ıden ülkelerin, kendi toplumsal altyapılarına yönelen baskıyı hafifletme amacıyle göçü durduran ve ailelerin birleşmesini engelleyen yönetimsel kararlar, 21 Tasa.rruflan artırma eğilimi. GörüldüğÜ üzere bu nedenlerden biri iç, diğeri dış dinamiklerden kaynaklanmaktadır. Bu durumlar göz önünde bulundurulunca, göç hareketine kanşmış olan aileler aşağıdaki şıklar arasında tercih yapmak zorunda kalmışlardır: al Yurt dışında işe girmek, b) Evli olmaları halinde eşlerine de istihdam olanağı aramak, cl Kendilerine bağlı olan aile bireylerini ana yurtta bırakmak. Bunun sonucu olarak aileler parçalanmakta yada bölünmüşlük başat olmaktadır. Başka bir deyimle, bir aile biriminin üyelerinin yıllarca birbirlerinden uzak yaşamaları kabul edilir bir norm halen gelmiştir. Türkiye'de bu durum. bu kabullenme. kuşkusuz daha önce var olan geleneksel kural ve uygulamanın bir uzantısı 01.uştur. Türk toplumunda bir erkeğin karısı ile çocuklannı askerlik yada mevsimlik göç süresince yada önceki göçün başlangıç aşamasında akrabalam emanet etmesi usuldendir. Dolayısile bir ailenin geçici olarak ayn kalması olağan dışı sayılmamaktadır. Ancak son zamanlara kadar bu gibidurumlarda geride kalan anne ve çocuklar. akrabalar ile birlikte yada onlara çok yakın bir yerde otururlardı. Dış göçün neden olduğu büyük dönüşüm noktası. bekar yada evli kadınlann iş bulma amacı ile ailelerini geride bırakıp. yurt dışına gitmeleri olarak saptanabilir Rollerde değişme Kadının öncelikle yurt dışına gittiği ve kocanın onu sonradan izlediği tüm hallerde Federal Almanya yasalarına göre eşlerden biri sürekli olarak iki yıl bu ülkede çalışması halinde ailenin diğer bireylerini, -uygun bir ikamet yerine sahip olma koşulu ile, yanına getirebilmektedir. Bu gibi hallerde koca uzunca bir süre için kadın tarafından korunmakta ve ondan belli şeyleri öğronmeyi kabullenmektedir. Koca nelerin yapılabileceği ve nelerin yapılamayacağıın öğreninceye kadar, kan koca arasındaki ilişkiler bir daha eski duruma dönmiyecek biçimde değişmiş buıunmaktadır. Kadınların öncelikle göç ettikleri hallerde, kadın fiili olarak ekmeği kazanan aile başkanı olmakta, koca ise çocuklara bakmaktadır. Türkiye'nin geniş çaplı dış göç akımının başlangıcında bir kısım Türk işçilerinin sürekli olarak hükümet temsilcilerinden Türk kadın İşçilerintn yurt dışına gitmelerini yasaklamalarını taleb etmeleri olgıısu ilgiye değer. Bu tür taleplere bugün. ifade buldukları ölçülerde-, rastlandığında bireysel. kendiliğinden tepkiler olmaktan çok mukaddesatçı. geleneksel siyasal partilerin propagandalannı yansıtmaktadırlar. 18 Abadaıı. N., op. clt. (19641, s.200. Tablo: 208.

12 118 AMME İDARESI DERGıst Şurası tartışma götürmez ki, gerek kentsel gerekse kırsal bölgelerde, kadına ilişkin tasavvurlarda olağanüstü büyük değişmeler olmuştur ve 01 mağa devam etmektedir. Bu süratli değişmenin kaynağını dış göç akımı ile ilgili olarak 1963 kadar geri götürmek mümkündür. O tarihlerde Türk kadın işçileri. Alman ailelerine statü, eşler arasında. hak eşitliği, çalışmada fırsat eşitliği açılardan gıpta ile bakıyorlardı. Onlar aynca, Alman kadınlarının daha yüksek öğrenim düzeyi nedeni ile, çocuklarının da dr..." iyi terbiye gördüklerine inanıyorlardı. (% 38.7) Oysa aynı tarihlerde erk...ıklorin dörtte birinden fazlası Federal Almanya'daki aile yapısını bozulmuş ve kınamağa değer bulmuşlardır. (% 27 - % 18) Alman aile-içi ilişkilerini beğenen Türk kadınlan bu üstünlüğün Alman kadınlannı daha ileri derece özgür olmalanndan ileri geldiğini hemen farketmişlerdir. Kasaba (% 29.5) hatta köylerden gelen ~(% 25.4) kadınlar bile daha iyi ÇOCUK bakımının, kadın-erkek arasında daha uyumlubir kankoca yaşamının, kadının ailesinin içinde işgal etmiş olduğu statüye bağlı olduğunu anlamışlardı. Genelolarak denilebilirki, Türk kadınlan, doğup büyüdükleri geleneksel aile çevreleri kendilerini ileride, ahştıklanndan tümü ile farklı çevrelere kolaylıkla uyma biçiminde yetiştirdikleri için, yurt dışında da olağanüstü koşul ve hoşgörülü olmayançevrelere. erkeklere kıyasla dah:.ı. kolay uyabilmektedirler Kadınlann ekonomik katılma biçimi ve aile bütçesinin denetimi Kadınların yeni değer ve kurallara karşı daha açık olmalanndan başka, artan ekonomik katılma biçimleri de aile yapısını etkilemektedir. Geleneksel ailelerde herhangi bir kişinin kısa yada uzun vadeli daveti hemen her zaman koca tarafından belirlendiği halde, çalışan kadınlar, gitgide daha yaygınlaşan ölçüde, kocalannın izni olsun, olmasın yasal biçim koşullarının gereğini yerine getirerek ana babalarını yada ve çocuklannı Avrupa'ya getinnektedirler. Rundan başka çalışan kadınlar oturduklan evin kirasını ve diğer masraflan paylaşmak amacı ile çeşitli kategorilere mensup kimseleri de eve alma yoluna gitmektedirler. Bütün bu tür hareketler, alışılagelen kurallann altüst edilmesi anlamına geliyor. Nedeni araştırıldığında aile başkanının kadın olduğu görülmektedir. Türkiye'de kentsel alt gelir gruplan arasında genellikle aile başkanı erkektir. Kırsal alanlarda kadınlardan üretim sürecine katılmalan beklenilmekle beraber, koca aile ile pazar arasındaki tek aracıdır. Kocanın bu değişmeyen mevki!, kadınlann yurt dışına göç etmeleri ile birlikte sarsılınağa başladı. Ayşe Kudat,19 çalışan kan koca arasında başgösteren belli başlı tartışma konusunun aile gelirinin tahsis biçimi olduğunu belirtmektedir. Bir diğer şikayet konusu ayn banka hesaplannın açılmasıdır. İşveren örgütlerdeki memurlar, kadınların talebi üzerine kazançlan ayn ayn banka hesaplara havale (,: ti.kleri anda. kocanın otoritesi sarsılmağa baslamaktadır. Aile-içi güçler riengesinde olup biten bu değişikliğe kadın va erkeğin ayak uydunnası her zaman kolay olmamaktaaır. ı9 Kud.at, A.,.Stnıctural Change lin the l\ii1grımt Turldııh Family» ın R. E. Krane, Ed. Man. power Moblllty Acroııs Cııltural BoIIDdarIes, Social, Economic.

13 DIŞ GÖÇ AKIMININ ETKİsı 119 ortak tasarruf hesaplann kullanılma biçimi de tartışma ve anlaşmazlıklara neden olmaktadır. Kocalann geleneksel kurallara uyup ortak tasarruflarla satın aldıklan mülkü sadece kendi adlanna kaydettirdiklerl zaman. ciddi anlaşmazlıklar ortaya çıkmaktadır. Bütün bu çeşitli çatışma biçimleri, evliliklerin yeniden düzenlenmesine yol açmaktadır. Bu yeni düzenleme yapıldığı zaman. yeni bir aile türü ortaya çıkmaktadır. Bu ahede yer alan kadın özgürleştiği ölçüde. aileyi ilgilendiren tüm sorunlara bütün ağırlığı ile katılmak ve çözüm bulmak istemektedir Evlilik öncesi ve evulik dışı ihşkiler Göç, tabiatı gereği, kan koca. ana-baba ve çocuklann uzun bir süre ayn kalmalanna daha özgürlükçü bir toplumsal çevrenin etkisine açık bulunmalanna. kadının ekonoınik statüsünde köklü bir değişime yol açtığı için. karı koca ile aile bireylerinin birbirine yabancı düşmeleri hayli yüksek bir olasılıktır. Daha 1963 de Abadan'ın gerçekleştirdiği saha araştırması ka.dınlann çoğunun erkek-kadın dostuıuğunu doğal ve kabul edi lebilir olduğunu. oysa erkeklerin üçte ikisinden fazlasının bu fikre şiddetle karşı koyduklarını ortaya koymuştur. A. Kudat'a göre Batı Berlin'de, 1973 yılı boyunca rastgele seçilen 15 gün boyunca, günde ortalama 37 -sosyal soru- sırf Türk işçilerle ilgilenen bir büroya yansımıştır. Bu «sosyal sorun-lann % 19 u zina nedeni ile boşanma davası ile sonuçlanmıştır. 20 Eskisinden farklı olarak, erkekler tarafından işlenen zina suç hoşgörü ile karşılanmamaktadır. Başka bir deyimle, Akdeniz bölgesinde geniş bir yaygınlık kazanmış bulunan ve erkeklerin lehine çalışan «çifte standart- artık geçerliliğini yitirmek üzeredir. 21 Göçün bir sonucu olarak yabancılaşma sorunu bugüne dek yeter ölçüde derinlemesine araştınlmış değildir; bu nedenle literatürde birbiriyle çelişen görüşler ileri sürülmektedir. Nitekim A. Kudat kadının özgürleşmesini. aile içi ilişkilerdo daha büyük bir eşitliği uzun vadeli olarak yabancılaşma açısından sakıncah bulduğu halde. Mübeccel Kıray göçün yabancılaşma açısından yarattığı trajik durumlann ileri sürüldüğü ölçüde olmadığı kanaatini savunmaktadır. ıl Ergin olmayan kızlann çocuk bilyütme işlevi Bölünmüş ailelerin en önemli sorunu kuşkusuz, ister anayurtda büyilk anne. dede ya da akraba veya ticari amaçlarla işletilençocuk bakımevlerinde bıraktıklan çocuklann eğitimi; ister çocııklannı yanlannda bu. lundurduklan zaman ailenin en büyük kız çocuğu durumudur. Gen~llikle 20 Kudat, A., StabIJ1ty and Change III the Turkish Family at Home and Abroad: Comparaihe Perspect.lveıı. Pre-Prlnt Series, Berlin. Wl.Ssenschaftszentrum, No. P/'75-6, um, s Timon, G., Le Harem et ses Cousins, Edit. du SeUU. (.Ed.) parls s Kıray, M., «The Famlly ot the Iınmıgrant Workerıı in AbadaD-Una.t. N., Turkish Worlrenı III Europe. J.9GO-19'1S, E. J. Brill,!.elden

14 120 AMME İDARESI DERGİSİ denilebilir ki, ana babadan her ikisinin çalışması halinde bu durumdan en fazla olumsuz biçimde etkilenen okul çağında olduğu halde küçük kardeşlerine bakmakla yükümlü olup, dolayısiyle -fiili- olarak her türlü öğrenim fırsatından yoksun kılınan en yaşlı kız çocuğudur. Annenin yurt dışına göçtüğü yada yurt dışına gitmiş olan babanın artık ahesine parasal yardımda bulunmadığı durumlarda, oniki bazen daha küçük yaşta bulunan, kız çocuklan, daha önce annelerinin 'yüklendikleri ev sorumluluğunun tümünü sürdürme zorunda kalıyorlar. Böylece ailenin en yaşlı kız çocuğu, ne fiziksel, nede duygusalaçıdan hazırlıklı olmadığı halde, yabancı bir çevrede ailenin tüm çocuklannı yetiştirmek gibi ağır bir sorumluluk altında ezilmekte ve böylece annelik işlevini yerine getirmektedir. Bu durum özellikle yurtdışında. büyüyen kız çocuklan üzerinde ağır psikolojik baskılar yaratmaktadır. Zira bu durumda bulunan kız çocuklan, anayurtlannda. bulunsalardı doğalolarak yararlanabilecekleri komşuluk, akraba, tanıdık gibi kişilerin rehberlik ve yardımlanndan da uzak bulunmaktadırlar. U. Mehrıö.nder'in belirttiği üzere,23 Federal Almanya'daki çeşitli yabancı işçi gruplan arasında en yüksek oranda büyük aile sahibi olanlar Türklerc:Ur: % 18 iki çocuklu, % 29 üç çocuklu. % 16 dört çocuklu. yüzde 10 beş çocuklu, % 10 beş çocuklu, % 6 altı ve yukan sayıda çocuk sahibidir. :Bu durum Federal Almanya parlamentosu gelir vergisi yasasını değiştirip, aile ödeneğini sadece -Almanlarla yabancılar arasında fark gözetmeks! zin- Federal Almanya topraklannda oturanlara ödeme karan verdikten sonra kökten değişti. Bu yasal değişiklikten sonra özellikle Federal Almanya yönünde adeta bir «çocuk furya-sı başladı. Bu akım aynca enerji bunalımının patlak vermesinden sonra aniden durdurulan yabancı işçi istihdamı nedenile durgunluğa uğrayan yabancı işçi nüfusunda -artan aile birleşmeleri nedenile beklenilmeyen bir artışa da yol açmıştır. 28 Bu gelişmenin diğer bir sonucu. daha fazla okul çağında bulunan kız evlatlara çocuk bakımı görevinin yüklenmesi Olmuştur. Başka bir deyimle, ana babalar daha yüksek oranda çocuk yardım paralan alabilmeleri için öz kız çocuklanna artan ölçüde tek yönlü bir işlem yapmağa başlamışlar ve bilerek kız çocuklannı okullara göndermemeği yeğ tutmuşla.rdır. Bu vesile ile genç kızlann ailenin dışında çalışmalan konusunda yaygın bulunan normlarda önemli değişikliklerin olup bittiğine de işaret etmek gerek. Türkiye'de alt gelir sahibi aileler genç kızlann namus ve şerefine (bekaretine) gölge düşürmemek amacı ile genellikle temizlik işini yada fabrikada çalışmayı annelere hasrettikleri halde, bu kural yurtdışında genç kadınlara yüksek ücretli işler bulunur bulunmaz, kenara itilmiştir. Her nekadar bu kategoriye giren genç kız yada kadınlar- bunlar genellikle yaş arasındadır- evde küçük çocuklara bakan genç kızlarla bir olmadıklan halde, önemli bir hıısusta ortak öz~liikler taşımaktadırlar. Her iki grubta yer alan genç kız-kadınlar ekonomik nedenlerden?türü okula devam etmekten vazgeçerek, ileri derece okullaşmış. sınai bir çevreye göç etmektedir. Bu hareketlerle de anayurtta evlenmetniş kızlann ev 23 Mehrııırıder. U., Sodııle Aııpekie der AuslaenderbeschaelU"",r, Verlag Neue OeseUschatt. Bonn ı!y14, Pr1edr1ch Ebert Stittung, Bd. ı03, s.:m.

15 DIŞ GÖÇ AKıMıNıN ETKİSİ 121 de kalmasını uygun gören toplumsal bir kuralın yıkılmasına araç olmaktadırlar. Yurtdışına giden gençkızların tasarroflan küçünlsenmiyecek bir ölçüye Uıaştığı için son yıllarda birçok kırsal kesimde bulunan Anadolu ailesi kızlarının göç etmelerini uygun görmüşütr. Bu kızlardan bir kısmının kendi ülkelerinde tek başına hiç dolaşmadıkları düşünüıürse, son derece sıkı bir toplumsal denetimden anonim bir ortama geçişin birçok bireysel soruna neden olduğu kolayca anlaşılır bir olgudur. Bekar, yabancı, genç işçi kadıniarın hemen hepsini, kapanma saatleri ile erkek ziyaretçilere ilişkin sıkı kurallar benimsenmiş bir çeşit yurt..heim. de kaldıkları göz önünde bulundurulursa, bireysel özgürleşmenin daha bağımsız bir karakter yapısını oluşturacağı hususundaki beklentilerin fazla iyimser olduğu ortadır. Kollektif konutlarda yaşama ve sınai üretime katılma, kuşkusuz bu genç kızların içinde yaşadıklan ortamı büyük ölçüde değiştirmektedir, fakat bütün bunlar kısa bir dönemde zihinsel düzeyde tam anlamı ile özgürlükçü bir sürecin tamamlanması için yeterli olmamaktadır. Nihayet bir hususu daha hesaba katmak gerekir. Gerek gençler, gerekse yetişkinler, toplumsal kurallarda olup biten hasit değişiklikleri aile üyeleri ile tartışma yollarının açık olması halinde. daha kolayca kabul ettirirler. Cinsiyet esasına göre farklılaşmış toplumlarda rastlanılan kuşaklar arasındaki çatışmalar( özellikle ortak bir dili paylaşma olanaksızhğı gibi bir neden ötürü doğal aile-içi iletişimin yapılmadığı hallerde daha büyük boyutlara ulaşmaktadır. Anayurtlarını terketmiş olan birçok genç kızın dertlerini ne Türkçede. nede konut ülkelerin dilinde ifade edememeleri aile üyeleri ile konuşacak serbest zamamn olduğu hallerde bile, ciddi psikolojik bunalımlara yol açmaktadır. Göç bu tür durumlarda kişisel etkileşimi ilgilendiren yeni engeller getirmiştir; başka bir deyimle, aile-içi iletişim kanaııarını tıkamıştır. Tasarruf ve yatınm eğilimleri Yukarıdaki açıklamalann gösterdiği üzere, daha ileri bir bağımsızlık ve özgürleşme uğruna girişilen tüm eylemler aslında tasarnıflan arttırma ve kişisel yatınmlara girişebilme yeteneğini kazanmak için yapılmaktadır. Bu alanda toplanan amprik veriler, bu eğilimi doğrulamakta ve özellikle kadınlar konusunda, birinci! amaçlarının kendi kendilerine tayin edebilecekleri sarf ve yatınm eylemlerine girişebilme olduğunu göstermektedir. 1970'de Devlet Planlama Teşkilatı çok ayrıntılı bir araştırma yardımı ile kadın erkek işçilerin yatınm ve sarf tercihlerini ortaya çıkarmıştır 211 Kırsal ve kentsel kesimden gelen erkeklerle kentsel kadınlann oluş 24 Abadaıı-Unat, N., cedueatlarıa! Problems of Turldsh M1grant's Ch1Idren» In&emaU-ı Review of EducaUon, Specla! Number EdUC8tlon for Children of Mıgrant WorDnı, XXI/l'll5/3, s DP!' - SPD, Yurt DıfIIIdao Dönen ~erln SoııYO-Ekonoınik EllüınJert "Üııertwle Bir Çalı,m:ı, DP!': SPD: 264, Ankara, 1974.

16 122 AMME İDARESİ DERGİSI turduklan üç kategoriye dayalı bulunan bu araştırmaya göre, ta.saıtuf eğilimleri şu trendi göstermektedir: Cinsiyet ayınmına göre en düşük tasarruf eğilimi kadınlar arasında rastlanınaktadır. (% 37); bunu sıra U9 kentli erkeklerle (% 50) ve kırsal kökenli erkekler (% 57) izlemektedir. Medeni duii1mlan göz önünde bulundurulduğu zaman, yine evli kadınlar, evli erkeklere kıyasla daha az tasarrufta bulunmaktadır. (% 40 kadın, % 55 erkek) Yaş gruplan esas alındığında, 35 den yukan kadınlar, 25 ya şından aşağı kadınlara kıyasla daha fazla tasarrufta bulunmaktadırlar. (35'den yukan: % 53; 25'den aşağı: % 32). ışin en ilginç yönü, en yüksek tasarruf oranının, en düşük öğrenim görmüş olanlar arasulda görülmesidir (Dkuma, yazma bilmeyenler % 56, ilkokul mezunlan % 53, Üniversite mezunlan % 30) Kadınların daha fazla harcamalan ve eve daha az para göndermeleri çok açıktır. Kadın işçilerin % 47'si evlerine hiç para yollamam.aktadır. Böyle hareket eden erkek işçilerin oranı ise sadece % l8'dir. beri derece karmaşık örgütlere karşı beslenen gü-venslzlik ve bankalarda sağlanan kolaylıklar hakkında bilgisizlik bu işçilerin aynı zamanda büyük para meblağlan geçici evlerinde saklamalanna neden olmaktadır. (Kadın işçilerin % 43'ü tasarruflannı kişisel eşyalan arasında saklamakta, oysa bu oran kentli erkeklerde % 31 ve kırsal kesimden gelen erkeklerde sadece % 17'dirJ Kadın işçiler tasaituflarının % 38 ini otomobillere harcamakta, oysa bu oran kentli erkeklerde % 29, kırsal kökenli erkeklerde ise sadece % 13'dür. Şukadarki kadınlann erkeklere kıyasla daha fazla otomobil sürine meraklan olduklan sanılmamalıdır. Büyük olasıiıkia otomobiller konusunda yaptıklan bu tercihin nedeni, bu arabalan satmak ve oldukça önemli karlar sağlamadaki kolaylıkta yatmaktadır. Anayurda döndükten sonra girişilen yatınmlara gelince, erkeklerin en fazla tanmsal işletmeler (% 25) ve taşıma araçlarını (% 34), kadınlantı ise konutlan (% 10) tercih ettikleri görülmektedir. Kadınların en çok güvenilir alanlara yönelmeleri, aynca paralannı, -yeterli teminat gösterildiği hallerde-, yüksek faiz karşılığında işletmelerinde de görülmektedit' (% 8). Bütün bu davranış kalıplan kadınlano, bağımsız ücretliler olmalanna ve kuramsal olarak her çeşit yatınm yapabildikleri halde en emin, rizikosuz ve pasif yatınm biçimleri yeğ tuttuklannı ortaya koymaktadır. ~~ Bu açık eğilim aynca kadınlann herhangi bir işçi girişimi, yada köy kalkınma kooperatifine girme konusundaki mutlak isteksizlikte de görülmektedir. 1970'te kadın işçilerin % 94'ü bunların hiç birine yatınm yapmamıştır. Kadın - işçilerin bu ohimsuz tutumlannı şu nedenlerle açıklamışlar- dı: Güvensizlik % 38), bilgisizlik (% 8L Yukanda zikredilen bu verilerin açıkca gösterdiği üzere, kadınlar genellikle daha «hali hazır"a yönelik olup, daha çok kişisel dileklerini ön planda tutmaktadırlar. Kadınlar gösterişçi tüketim yolu ile yukan hareketliliklerini kanıtlamağa çalışıyorlar. Bu eğilimleri yurt dışında bulunduklan ~ oranda göreli olarak çok az tasarrufta buıunduklan ile anlaşılmaktadır. Bu tutumlar aynca kadınların yurt dışındaki istihdam fırsatına sadece daha iyi koşullarla çalışma olanağı, yada hem çalışıp, hemde tasarruf etmenin tek yolu olarak değil, aynı zamanda farklı bir yaşam stan

17 DIŞ GÖÇ AKIMININ ETKISI 123 dardına kavuşma gözü ile baktıklı:,.nm da göstennektedir. Bu eğillmlerl en açıkça erkeklerde hiç rastlanmayan bu tercihlerinde, -eğlenmek için seyahat etmede-, kendini göstennektedir. Bağımsız gelir, kadınları erkeklerden daha çok ailevi mükellefiyetlerinden uzaklaştınnaktadır. Şukadar ki daha bağımsız biı: davramşa doğru atılan bu adım her türlü bağımlılıktan ayrılma anlamından çok kendi kendine karşı daha fazla güven kazanma tarzında anlaşılmahdır. Esas itibarile kadınların banka. sendika. kooperatif. vs. gibi karmaşık örgütler hakkındaki bilgileri. kırsal kökenli erkeklerin bile çok gerisinde.. dir. Bu olgu cinsiyet farklaşmamn vurgulandığı bir toplum için hayret verici sayılmamalıdır. Dolayısile denilebilir ki, kadınların mali özgürleşmesi daha ileri bir toplumsal özgürleşmeye, giden yololmayıp, daha çok taklit edici bir davramş kahbıdır. Daha etkin ve yaygın toplumsal kurumların bu kadınları çeşitli katılma biçimlere doğru yöneltmeleri halinde, yurt dışında çalışan Türk işçi kadınlarının gurbette edindikleri deneylerin kendilerini daha geniş bir bağımsızlığa kavuşturacaklarına kuşku yoktur. IV. Göçb Geride Kalan Aile Üyeleri. Özellikle Kadınlar Üzerindeki Etkisi İster iç, ister dış göç olsun, herhangi bir toplumun yapısında olup biten değişmenln doğal sonucudur. ÖZellikle azgelişmiş, tarımsal toplumlarda dış göç akımının başlıca nedeni, geleneksel tarımsal sistemde olup biten hızlı değişmedir. Böylece M. Kıray'ın 26 belirttiği üzere, göç sadece tek bir masrafı karşılamak. örneğin bir öküzü satın almak yada başlık parasını karşılamak üzere girişilen rastlantısal bir hareket değildir. Göç, yeni bir yaşam biçimine girişmektir. Geriye dönüşü olmayan bu süreçten köy ve kasabalarda geride kalanlar da bu «meydan okuyuş» dan etkilenmektedir. Konuk işçiler çalıştıkları ülkelerde "marjinal" bir grubun üyeleri olarak sayıldıkları halde, bu işçilere ana yurtlannda toplumsal devingenliği başan He tamamlamış ve toplumsal statülerini değiştinniş kişiler gözü ile bakılmaktadır. 1975'de Yozgaı'ın Boğazlıyan ilçesi ile köyle.. rinde uygulanan bu araştınnaya göre anayurda kesin döndş yapan 127 göçmen işçiden % 1S'i kendinl alt üst. % 44 orta ve % 18 üst orta tabakadan saymışlardır. Buna göre göçmen işçilerin yalnız % 16'sı yurtdışın,, gittikten sonra devingenlik şanslarımn hiç bulunmadığı kamsına varmışlardı. Kuşku yoktur ki, değişen toplumsal statüye ilişkin olan bu yeni bilinçlenme, kocası.yada oğlu yurtdışında olup geride kalan aile üyeleiini de etkilemiştir. BOğazhyan araştırması çerçevesinde kendisi ile görüşüıen ve iki oğlu Hollanda'da istihdam edilmiş bulunan bir kadın şöyle diyordu: "Eskiden köyümüzün ba,kkalı dükkanına adımımı arttınnazdı. Şimdi ise, istesem, tüm mallarını satın alabilirimi. Günümüz Avrupa - içi, hatta kıtalararası göç akımları 21 önemli bir özellik taşımaktadır. Geçmiş yüzyıllarda olduğu gibi yurtlarını terk 26 Kıray, M., «The Pamlly of the Immlgrantı>, tn Abada.z:ı,..Unat, N. op. dt. U9'16). s.211. 'z1 B~göz, I., Toronto'ya rnsçomnz, özctır td_, No. 29, 1976, ii

18 124 AMME İDARESİ DERGISI edip gitmiş olan binlerce göçmenden farklı olarak gelen konuk işçiler, geçmişle olan ilişkilerini kesmemektedirler. Aksine, ikinci dünya savaşından sonra ortaya çıkan göçmen işçiler, özellikle artan hareketlilik (A. TOEFFLER 1970), yükselen kitle iletişim tüketimi ve hızlanan ulaşım nedenleri l1e anayurtlan lle yakın bağlaoru sürdürmektedirler. Yedi yıl ve daha uzun süre ile yurtdışında kaldıktan sonra BoğazIıyan'a dönen 113 işçiden 84'ü en az beş defa yıllık izinleri ile memleketlerine gelmişlerdi. Bu gözlem bir kez daha «Uluslararası Göçmen-Ierin aileleri ile çok satlam ilişkiler devam ettirdiği olgusunu kanıtlamaktadır. Bu yakın ilişkinin tepkileri, özellikle ufak topluluklarda kolaylıkla ölçülebilmektedir. Söy-. lece yüksek bir göç oranına sahip tüm köy ve kasabalarda yenl bir toplumsal bölünmenin belirdiğini ileri sürmek mümkündürbu bölünmeye göre: Ail" üyelerinin bir. kısmı Türkiye dışında çalışanlar «Almanyahlar. dır topluluğun geri kalanlan ise yerlilerdır. Birinciler genellikle köylerin dış çevresinde göreli olarak büyük çapta inşa ettikleri değişik renkli (ma VI. mor, san, pembe) evleri ve benimsedikleri simgeler- Bahçe ve pence relerde demir pannakltklar ile fizikselolarak saptamak mümkündür. Bu yeni evlerle önemli bir kısım eski evlerde parçalanmış ailelerin oturduklan olgusu göz önünde bulundurulursa. şu soruyu tekrar etmek te yarar vardır: Kim kiminle oturuyor, hangi roller değişmiş bulunmaktadır, göçün doğurganlık, çocuk yetiştinne, tüketim otorite ve karar verme, özgürleşme üzerindeki etkisi nedir? 4. ı. TGrldye'deki parçalanmış ailelerin tlpolojlsi Türkiye'nin kırsal bölgelerinde aile yapısının özellikleri ile meşgul ol muş olan tüm. sosyal bilimciler ister verilerini ulusal çapta örneklemler den (Timur, 1972) veya münferit köylerin örnek olaylanndan çıkarsınlar (Yasa, 1955; Stirling, 1965, Erdentug 1009; Kıray 1984) ailelerin % 60 dan fazlasının çekirdek aile olduklannı karutlamışlardır. Bununla birlikte bu bilim adamlaomn ileri sürdükleri açıklamalar türdeş değildir. Stirling'e göre geniş ailelerin azınlıkta kalma olgusunun nedeni, toplumsal olmaktan çok psikolojik ve ekolojiktır.. Buna karşılık Timur, ulusal çapta alınan bir örnekleme dayanarak, geniş ailelerin ancak toprak veya diğer bir kaynak bu tür bir aileyi desteklediği ve genç kuşaklara iş bulma imkiınlan sağladığı sı1i"ece ayakta kalabildiğini kanıtlamaktadır. Kırsal alanlarda. özellikle büyük toprak sahibi olan çiftçiler her zaman gen.l.ş aile tanında yaşamakta. buna karşılık topraksız köylüler en yüksek oranda çekirdek alle tipini' oluştunnaktadırlar.28 Boğazlıyan'da uygulanan araştınnanın da gösterdiği üzere,28a yurt dışına göçen köylülerin % 32'si bu karara topraksızlıkt&n ötürü ulaştıklannı belirtmişlerdir. Geride kalan aile üyelerinin % 56'sı parçalanmış bir çekirdek aile biçiminde yaşamakta (eş ve çocuklar), %29'u ise geniş aile biçiminde yaşamlaom sürdürmektedir, (eş, çocuklar ve kocanın aile üyea Timur, S., TInIye'de ADe YapılD, Ankara ım. Kaeettepe, Yayını, D-ıS, s. 17S.

19 DIŞ Göç AKıMıNıN ETKİsİ 125 leri). Bu dağılım aynca sürekli de değildir; her mevsimde değişebilir. Kıray'ın hatırlattığı üzere, göç olgusu aileye ilişkin tüm kural ve kalıplan alt üst etmektedir. Göç olgusunun başladığı yerde aile yapısı bir kaleidoskop'a benzemekte, kalıplar her yıl hatta aile başkanının her tatil ziyaretinden sonra değişebilmektedir. Bununla beraber, önemli bir olgu dikkate değer. Koca yada kadının aile üyeleri ayni köy yada kasaba/kentde oturdukduklan halde, gitgide daha çok kadın ve çocuktan oluşan parçalanmış çekirdek aile bağımsız bir yaşam sürdürmektedir. Bu uygulama elde amprik verilerin olmamasına karşın büyük kentlerde de görülmektedir. Kuşkusuz göç nedeni ile türeyen parçalanmış ailelerin sayısı artınca, aile içindeki otorite dağılımı, karar verme biçimi değişmekte ve ııorunlu olarak kadını bağımsız biçimde hareket etmeğe zorlamaktadır. Burada ilginç bir gelişme daha göze çarpmaktadır. ÖZellikle kırsal kesimde bütün bu gelişmeye rağmen doğurganlıkta duyulur bir değişiklik olmamaktadır. Geride kalan kadınlar. evin tek hakimi olmakla beraber, kocalanndan uzun yıllar boyunca ayn kaldıklan için yoğun bir yalnızlık hissi içinde bunalmaktadırlar. Bu yalnızlığı gidermenin tek çaresi ise sık aralıklarla çocuk sahibi olmaktır. Çocuk beklemek yada emzikii bir bebeğe sahip olmak. kadınlan duygusal planda doyumlu hale getirmektedir 29 L. Yenisey tarafından BOğazlıyan kazasının Çalapverdi köyünde uyguladığı bir mülakatta, 21 yaşında. yeni mezun olan ebe normal olarak her ay iki doğum olmasına karşın, özellikle Mart ayında doğıım sayısında büyük bir yükselmeningörüldütünü ifade etmiştir. Bununtek nedeni Temmuz ayında yıllık iznini köylerinde geçirmeğe gelen göçmen işçilerin hemen hemen şaşmaz bir düzenlilikle kanlannı gebe bı~kmalandır. Nitekim.1975'te Mart ayında bu köyde otuz kadın doğılma hazırlanıyordu. YI ne bu ebenin ifadesine göre, bu kadınlann hiç biri aile planlama yöntemleri ile ilgili değildi. Çocuk sahibi olma isteği en sık olarak şu gerekçe ile ifade edilmektedir: Çocuklan büyütecek ve besleyecek yeter derece para ve mal vardır. öyle ise neden çocuk sahibi olmayalım? Boğazlıyan araştırmasının eğitime ilişkin verileri göz önünde buıundurulursa: -Geride kalan aile üyelerinin % 65'i okuma yazma bilmiyordu. % 11 okuma yazma biliyor. %7 ilkokula devam etmiş ve yalnız % 13 ilkokulu bitirmi, yurt dışındaki istihdamın gerçek içeriği ve süresinin bu kadınlar tarafından algılanması ve değerlendirilmesinin olanaksız olduğu hemen anlaşılmaktadır. Bununla beraber 1970'den sonra, özellikle bir kısım yeni evli çıftler arasında aile planlamasına karşı biraz ilgi vardı. özellikle ağızdan alınan hapa karşı. İncelenen iki köyde bu konıma tarzını benimsemiş kadına rastlanılmıştır. Şu kadar ki bu kadınlar için adı geçen ilacı düzenli olarak her gün almak gerçek bir sorun sayılmaktadır. Böylece gö~üyor ki, yurtdışında çalışan kadının durumundan çok farklı olarak anayurdda bulunan hane halkının çapı. aile parçalanmış bir çekirdek aile biçiminde yaşadığı hallerde dahi. koca tarafından belirlen 29 Xlray. M ıthe PamU,. ot th& Immigrant. In Abadan-Unat. N. op. cu. (1976), s.225.

20 126 AMME İDARESt DERGtsİ mektedir. Bununla beraber geride bırakılan eşlerin, ailenfn diğer üyelerine mutlaka katılma durumunda zorlanmamalan ve böylece yan bağımsız bir hayat sürdürme imkanına kavuşmaıan, «sözde özgürleşme" adının verebileceğimiz bir sürece yol açmakta~ Karar alma ve otorlte Köylerde karar alma, genellikle üretilecek ürünün cinsini belirleme, beslenecek hayvan türü, peşin parayı gerektiren masraflar ve evlilik gibi önceden bilinen konulara ilişkin olmaktadır. Buna karşın kasaba ve kentlerde eğitim sorunlan giderek önem kazanmaktadır. Gelenekler son zamanlara kadar Türk köylü ailelerin her türünde, -çekirdek ve geniş aile tiplerinde- kocaya son sözü tanımıştır. Hiyerarşik bir düzenin ifadesi sayilan bu üstüniük, Ilk önce ailenin en yaşlı erkeğine tanınmakta, babasının yokluğunda ailenin en büyük erkek çocuğuna geçmekte ve bu sırayı izlemektedir. Göç bu konuda da önemli bir değişiklik getirmlş bulunmaktadır. Kadınlar. hiç bir öğretim görmemiş de olsalar, daha önce içeri girmedikleri yeni bir dünyaya Adeta fırlatıldılar. P'IT yada ba.nka yolu ile gönderilen nakit paranın belli-başlı ah<:ılan kadınlar olmuşlardır. Yurt dışında kazanılan para kural olarak aile başkanına gönderilmektedir. Aile başkanı ise parçalanmış çekirdek ailelerinde doğal olarak anne olmaktadır. Gönderilen para kimi zaman tümü ile kimi zaman tasarruf hesabından kısım kısım olarak geri kalan ailenin gereksinmelerine harcanmak üzere çeldımektedir. Böylece kadınlar açısından önemli yeni etkileşimlere yol açan bir döngü başlamaktadır. Kadınlar ilk defa olarak iş ilişkileri anonim bir temele dayalı kurumlarda iş görme zorunda kalmaktadırlar. Bunlar.bankalar. PTI'. nüfus kağıdı çıkarmak gibi hükümet daireleri olmaktadır. Kadının eski yaşanıında hiç yer almayan bütün bu faaliyetler son zamanlarda onlar tarafından yürütülmektedir. Bundan başka toprak. tarlanın bulunduğu ailelerde, buralarda yapılması gereken işin kimin tarafından, ne zaman yapılacağını kararlaştıran da yine kadın olmaktadır. Nihayet çekirdek ailelerde kadının çocuklan üzerindeki otoritesi kayınana yada koca gibi diğer aile üyeleri tarafından tartışma haline getirilmemektedir. Aile başkanı olarak yeni roller yüklenmek zorunda bulunan kadın giderek okuma yazma ve eğitimin Önemini de algılamağa başlamaktadır. Dış dünya ile hemen hemen hiç bir ilişkinin yer almadığı geniş ahade. okuma yazma bilme, kadınlara hıua işlevselolmayan bir faaliyet gibi görünmesine karşılık, bugün aile başkanlan «gurbet" de bulunan tüm topluluklarda kız çocuklann artan ölçüde eğitilme dileği kendini duyurmağa başlamaktadır. BOğazlıyan ilçesinde bu konuda toplanan veriler bu eğilimi yansıtmaktadır: 30 Yenlsey, I., "Yurt Dışına İşçi Gönder1ın1ııin BoP.zlıyan İlçesi Üzerindeki Sosyal Etktler1: Bo. aaztıyan'ın 11d köyuııde gözlemlen. Abada.n Unat, N.jKeleş. R.tpenn1nı:, R./Van BeIı$elaar, H.IVan Ve1zen, I. Ye:ııJseT, 1., Göç ve GeHşme, SBP ve IMWOO Ortak Araştırması, SBJ1' Yayını lın6, s. 363.

Katılımcının Yaşı n % 21-30 114 21.6 31-40 152 28.8 41-50 208 39.5 51+ 53 10.1 TOPLAM 527 100.0

Katılımcının Yaşı n % 21-30 114 21.6 31-40 152 28.8 41-50 208 39.5 51+ 53 10.1 TOPLAM 527 100.0 12 Eczacı Profili-1998-2007 II. 1998 ARAŞTIRMASI BULGULARI ll.l.toplumsal VE EKONOMİK ÖZELLİKLER Katılımcının Yaşı n % 21-30 114 21.6 31-40 152 28.8 41-50 208 39.5 51+ 53 10.1 TOPLAM 527 100.0 Tabloda

Detaylı

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25).

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25). Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25). Tarihsel süreç içinde aile kavramının tanımı, yapısı, türleri

Detaylı

BURDUR İLİNDE SPORA KATILIMIN SOSYO EKONOMİK BOYUTUNUN ARAŞTIRILMASI

BURDUR İLİNDE SPORA KATILIMIN SOSYO EKONOMİK BOYUTUNUN ARAŞTIRILMASI 996 I.BURDUR SEMPOZYUMU BURDUR İLİNDE SPORA KATILIMIN SOSYO EKONOMİK BOYUTUNUN ARAŞTIRILMASI Kemal FİLİZ * Kadir PEPE ** ÖZET Araştırmada, Burdur ilinde aktif spor yapan sporcuların sosyoekonomik profillerinin

Detaylı

TÜRKIYE NIN EN BÜYÜK KULLANıLMAYAN

TÜRKIYE NIN EN BÜYÜK KULLANıLMAYAN TÜRKIYE NIN EN BÜYÜK KULLANıLMAYAN POTANSIYELI : KADıNLAR T.C. Devlet Planlama Teşkilatı Dünya Bankası TEMEL BULGULAR Türkiye deki birçok kadın çalışmak istiyor ancak çalışmalarını engelleyen bazı zorluklarla

Detaylı

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş )

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş ) Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; ülkelerin kalkınmasında, ülkenin dünyadaki etki alanını genişletmesinde potansiyel bir güç olarak önemli bir faktördür. Nüfusun potansiyel gücü, nüfus miktarı

Detaylı

TOPLUM TANILAMA SÜRECİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

TOPLUM TANILAMA SÜRECİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL TOPLUM TANILAMA SÜRECİ Prof. Dr. Ayfer TEZEL TOPLUMUN TANIMI A.Ü.AHE 402 Halk Sağlığı Hemşireliği Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların

Detaylı

AİLE YAPILARI. Psikolog Psikoterapist Aile Danışmanı Sibel CESUR AKYUNAK

AİLE YAPILARI. Psikolog Psikoterapist Aile Danışmanı Sibel CESUR AKYUNAK AİLE YAPILARI Psikolog Psikoterapist Aile Danışmanı Sibel CESUR AKYUNAK AİLE VE TOPLUM Aile toplumun en küçük yapı taşını oluşturur. Toplumlar ailelerin bir araya gelmesiyle oluşur. İnsanlar tarih öncesi

Detaylı

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması İleri Analiz Çalışması Sonuçları Toplantısı Türkiye de Aile Yapısının Değişimi: 1968-2013 İsmet Koç, HÜNEE Tuğba Adalı, HÜNEE Serdar Polat, Kalkınma Bakanlığı Hande

Detaylı

DEĞİŞEN ANNE BABA ROLLERİ

DEĞİŞEN ANNE BABA ROLLERİ DEĞİŞEN ANNE BABA ROLLERİ Çağdaş kuramlar kişiliğin kalıtımla getirilen bir takım özellikler ve çevreyle kurulan etkileşimler sonucu oluştuğunu ileri sürmektedir. Aile, hem kalıtımla aktarılan özellikler

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2010 Yılı Gençlerin İşsizlik ve İstihdam İstatistikleri İstatistik Kurumu (TÜİK) Hanehalkı İşgücü İstatistikleri veri tabanı 2010 yılı sonuçlarına göre ülkemizde gençlerin

Detaylı

Kayıtdışı İstihdama Dair Yanıtlanmayı Bekleyen Bazı Sorular

Kayıtdışı İstihdama Dair Yanıtlanmayı Bekleyen Bazı Sorular PLATFORM NOTU'15 / P-3 Yayınlanma Tarihi: 05.02.2015 * Kayıtdışı İstihdama Dair Yanıtlanmayı Bekleyen Bazı Sorular Cem Başlevent 1 YÖNETİCİ ÖZETİ Son yıllarda yaşanan olumlu gelişmelere rağmen, kayıtdışı

Detaylı

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ CİNSİYET TEMELLİ AYRIMCILIK VE TOPLUMDA KADININ YERİ ONLİNE KİTAPÇIĞI Akdeniz Üniversitesi Uluslararası Gençlik Topluluğu 2015-2016 İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Kadın Dostu Akdeniz

Detaylı

TOPLUMSAL KURUMLAR VE AİLE ÇIKMIŞ SINAV SORULARI MURAT YILMAZ EGE ANADOLU LİSESİ

TOPLUMSAL KURUMLAR VE AİLE ÇIKMIŞ SINAV SORULARI MURAT YILMAZ EGE ANADOLU LİSESİ TOPLUMSAL KURUMLAR VE AİLE ÇIKMIŞ SINAV SORULARI MURAT YILMAZ EGE ANADOLU LİSESİ 1-) Türkiye de cumhuriyetin ilanından hemen sonra eğitimde, dinde, yönetimde, hukukta, ekonomide, sanatta, aile yapısında

Detaylı

Aile ve Birincil İlişkiler

Aile ve Birincil İlişkiler Aile ve Birincil İlişkiler Lütfi Sunar Sosyolojiye Giriş / 8. Ders Aile ve Toplumsal Yapı Modernleşme sürecine paralel olarak aile, akrabalardan daha çok izole olmaya başlamıştır. Ayrıca geçmişteki bir

Detaylı

SOSYAL POLİTİKA II KISA ÖZET KOLAYAOF

SOSYAL POLİTİKA II KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. SOSYAL POLİTİKA II KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2011 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2011 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2011 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2011 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

Gebe ve Emzikli Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla, Emzirme Odaları ve Bakım Yurtlarına Dair Tüzük

Gebe ve Emzikli Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla, Emzirme Odaları ve Bakım Yurtlarına Dair Tüzük Hamilelik ve annellik süreci, çalışan kadınların kariyerlerinde kimi zaman bir dönüm noktası anlamına gelmekte. Bu yüzden de kadınlar, iş yaşamlarına bir süreliğine de olsa ara vermek istemediklerinden

Detaylı

Proje: COMPASS 510858-LLP-1-AT-LEONARDO-LMP. Proje hakkında açıklayıcı bilgiler

Proje: COMPASS 510858-LLP-1-AT-LEONARDO-LMP. Proje hakkında açıklayıcı bilgiler Proje: COMPASS 510858-LLP-1-AT-LEONARDO-LMP Proje hakkında açıklayıcı bilgiler Bu anketin amacı, niteliksel bilgilerin toplanıp, belirli formlarda yardım ve ihtiyacı olan, 15-25 yaş arası göçmen yada farklı

Detaylı

İşgücü Piyasasında Gelişmeler: Döneminde Kadınlar ve Erkeklerin İstihdamı ve İşsizliği Ne Yönde Değişti? 1

İşgücü Piyasasında Gelişmeler: Döneminde Kadınlar ve Erkeklerin İstihdamı ve İşsizliği Ne Yönde Değişti? 1 İşgücü Piyasasında Gelişmeler: 04-06 Döneminde lar ve lerin İstihdamı ve İşsizliği Ne Yönde Değişti? KEİG Platformu Türkiye de kadınların işgücüne ve istihdama katılım oranları benzer gelişmişlik seviyesindeki

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ İNSAN İLİŞKİLERİ... 1 İNSAN İLİŞKİLERİNİ DÜZENLEYEN KAVRAM VE İLKELER... 4 Temel Kavramlar... 5 Karşılıklı İlgi... 5 Kendine Özgü Olma... 6 Eyleme İsteklilik... 7 Onur... 7 İnsan

Detaylı

Kadın işçiler. Dr. Nilay ETİLER Kocaeli Üniversitesi

Kadın işçiler. Dr. Nilay ETİLER Kocaeli Üniversitesi Kadın işçiler Dr. Nilay ETİLER Kocaeli Üniversitesi Toplumsal cinsiyete dayalı işbölümü İkincil konum Hizmet ve bakım ağırlıklı işler Doğurganlık özelliği Küresel Cinsiyet Eşitsizliği raporu 124. sırada

Detaylı

Türkiye nin geleceğini 25 milyonluk kitle belirleyecek

Türkiye nin geleceğini 25 milyonluk kitle belirleyecek Tarih: 19.01.2013 Sayı: 2014/01 İSMMMO dan Türkiye nin Yaratıcı Geleceği / Y Kuşağı Raporu Türkiye nin geleceğini 25 milyonluk kitle belirleyecek İSMMMO nun Türkiye nin Yaratıcı Geleceği / Y Kuşağı adlı

Detaylı

tepav Nisan2011 N DEĞERLENDİRMENOTU 2008 Krizinin Kadın ve Erkek İşgücüne Etkileri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

tepav Nisan2011 N DEĞERLENDİRMENOTU 2008 Krizinin Kadın ve Erkek İşgücüne Etkileri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı DEĞERLENDİRMENOTU Nisan2011 N201127 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Ayşegül Dinççağ 1 Araştırmacı, Ekonomi Etütleri Hasan Çağlayan Dündar 2 Araştırmacı, Ekonomi Etütleri 2008 Krizinin

Detaylı

ÇALIŞMA EKONOMİSİ II

ÇALIŞMA EKONOMİSİ II ÇALIŞMA EKONOMİSİ II KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ.

Detaylı

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2 Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3 Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 Aile ve Toplumsal Gruplar ÜNİTE:5 1 Küreselleşme ve Ekonomi

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK... 2 İŞGÜCÜNE

Detaylı

Türkiye dönüşüm geçirerek kırsal bir tarım ekonomisinden küresel ölçekte. 1950 yılında Türkiye nin kentsel nüfusu ülkenin toplam nüfusunun sadece

Türkiye dönüşüm geçirerek kırsal bir tarım ekonomisinden küresel ölçekte. 1950 yılında Türkiye nin kentsel nüfusu ülkenin toplam nüfusunun sadece SİLİVRİ 2014 DÜNYA VE AVRUPA KENTİ Türkiye dönüşüm geçirerek kırsal bir tarım ekonomisinden küresel ölçekte rekabetçi bir sanayi ekonomisi haline gelmiştir. 1950 yılında Türkiye nin kentsel nüfusu ülkenin

Detaylı

ĐSTĐHDAM AÇISINDAN ĐLK 250 Prof. Dr. Şükrü Kızılot Gazi Üniversitesi Arş.Gör.Özgür Şahan Gazi Üniversitesi

ĐSTĐHDAM AÇISINDAN ĐLK 250 Prof. Dr. Şükrü Kızılot Gazi Üniversitesi Arş.Gör.Özgür Şahan Gazi Üniversitesi 1 ĐSTĐHDAM AÇISINDAN ĐLK 250 Prof. Dr. Şükrü Kızılot Gazi Üniversitesi Arş.Gör.Özgür Şahan Gazi Üniversitesi 1- Genel Olarak Bir ekonominin başarı ölçütlerinden birisi de istihdam yaratma kapasitesidir.

Detaylı

KADINLARIN TEMEL ÖZELLİKLERİ VE STATÜLERİ 3

KADINLARIN TEMEL ÖZELLİKLERİ VE STATÜLERİ 3 KADINLARIN TEMEL ÖZELLİKLERİ VE STATÜLERİ 3 Attila Hancıoğlu ve Banu Akadlı Ergöçmen Bu bölümde, Türkiye de kadınların durumuna ilişkin bilgi verilmesi amaçlanmaktadır. Bölümde yer alan bilgiler, üreme

Detaylı

Bin Yıl Kalkınma Hedefleri Açısından Türkiye de Çalışma Yaşamında Kadınların Durumu

Bin Yıl Kalkınma Hedefleri Açısından Türkiye de Çalışma Yaşamında Kadınların Durumu Bin Yıl Kalkınma Hedefleri Açısından Türkiye de Çalışma Yaşamında Kadınların Durumu Prof.Dr. Gülay Toksöz A.Ü. SBF Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü BKH Hedef 3: Cinsiyet Eşitliği ve Kadınların

Detaylı

Araştırma Notu 17/212

Araştırma Notu 17/212 Araştırma Notu 17/212 18 Mayıs 2017 15-19 YAŞ ARASINDAKİ 850 BİN GENÇ NE İŞGÜCÜNDE NE EĞİTİMDE Gökçe Uysal * ve Selin Köksal ** Yönetici Özeti 2014 ve 2015 Hanehalkı İşgücü Anketi verileri kullanılarak

Detaylı

Araştırma Notu 16/191

Araştırma Notu 16/191 Araştırma Notu 16/191 7 Mart 2016 REİSİ KADIN OLAN 1,2 MİLYON HANE YOKSUNLUK İÇİNDE YAŞIYOR Gökçe Uysal * ve Mine Durmaz ** Yönetici özeti Gerek toplumsal cinsiyet eşitliği gerekse gelecek nesillerin fırsat

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran EKONOMİK GELİŞMELER Haziran - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU EKONOMİK RAPOR - HAZİRAN 2009 İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN

Detaylı

EUROSTUDENT ULUSAL ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE SONUÇLARI

EUROSTUDENT ULUSAL ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE SONUÇLARI EUROSTUDENT ULUSAL ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE SONUÇLARI Prof. Dr. Nezih Güven (ODTÜ, Rektör Danışmanı) Doç. Dr. Ayşe Gündüz Hoşgör (ODTÜ,Sosyoloji Blm.) Y. Doç. Dr. Mustafa Şen (ODTÜ, Sosyoloji Bölümü) Bağlantı

Detaylı

ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR?

ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR? YEREL KALKINMA POLİTİKALARINDA FARKLI PERSPEKTİFLER TRC2 BÖLGESİ ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR? BÖLGESEL GELIŞME ULUSAL STRATEJISI BGUS Mekansal Gelişme Haritası

Detaylı

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ 445 TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ Aydeniz ALİSBAH TUSKAN* 1 İnsanların bir biçimde sınıflanarak genel kategoriler oturtulması sonucunda ortaya çıkan kalıplar ya da bir

Detaylı

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar Sosyoloji Konular ve Sorunlar Ontoloji (Varlık) Felsefe Aksiyoloji (Değer) Epistemoloji (Bilgi) 2 Felsefe Aksiyoloji (Değer) Etik Estetik Hukuk Felsefesi 3 Bilim (Olgular) Deney Gözlem Felsefe Düşünme

Detaylı

Özet Değerlendirme 1

Özet Değerlendirme 1 Özet Değerlendirme 1 SURİYELİ MÜLTECİ HAYATLAR MONİTÖRÜ ÇALIŞMANIN KAPSAMI İNGEV ve Ipsos Sosyal Araştırmalar Enstitüsü işbirliğinde hazırlanan Mülteci Hayatlar Monitörü, Türkiye de kamp dışında yaşayan

Detaylı

Türkiye de Doğurganlık Tercihleri

Türkiye de Doğurganlık Tercihleri 2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması İleri Analiz Çalışması Türkiye de Doğurganlık Tercihleri Dr. Pelin Çağatay Melike Saraç Emre İlyas Prof. Dr. A. Sinan Türkyılmaz 10 Eylül 2015, Hilton Oteli, Ankara

Detaylı

İŞLETMELERİN AMAÇLARI. İşletmenin Genel Amaçları Arası Denge 24.03.2014. Genel nitelikli kuruluş ve faaliyet amaçları Özel nitelikli amaçlar

İŞLETMELERİN AMAÇLARI. İşletmenin Genel Amaçları Arası Denge 24.03.2014. Genel nitelikli kuruluş ve faaliyet amaçları Özel nitelikli amaçlar İŞLETMELERİN AMAÇLARI Genel nitelikli kuruluş ve faaliyet amaçları Özel nitelikli amaçlar Yrd.Doç.Dr. Gaye Açıkdilli Yrd.Doç.Dr. Erdem Kırkbeşoğlu İşletmenin Genel Amaçları Arası Denge Kar ın İşlevleri

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK... 3 İŞGÜCÜNE

Detaylı

ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE YÖNELMEDE AİLENİN VE BRANŞ SEÇİMİNDE CİNSİYETİN ROLÜ

ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE YÖNELMEDE AİLENİN VE BRANŞ SEÇİMİNDE CİNSİYETİN ROLÜ ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE YÖNELMEDE AİLENİN VE BRANŞ SEÇİMİNDE CİNSİYETİN ROLÜ Kamil AKBAYIR Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Ortaöğretim Fen ve Matematik Alanları Eğitimi A.B.D., VAN ÖZET: Bu çalışmada,

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2010 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2010 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI 11 MART 2011 D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2010 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2010 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2016 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2016 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2016 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2016 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ TÜRKİYE EKONOMİ KURUMU TARTIŞMA METNİ 2003/6 http://www.tek.org.tr 2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ Zafer Yükseler Aralık, 2003

Detaylı

ANADİL AYRIMINDA İŞGÜCÜ PİYASASI KONUMLARI. Yönetici Özeti

ANADİL AYRIMINDA İŞGÜCÜ PİYASASI KONUMLARI. Yönetici Özeti Araştırma Notu 09/60 25.12.2009 ANADİL AYRIMINDA İŞGÜCÜ PİYASASI KONUMLARI Seyfettin Gürsel *, Gökçe Uysal-Kolaşin ** ve Onur Altındağ *** Yönetici Özeti Bu araştırma notunda anadili Türkçe ve Kürtçe olan

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2014 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2014 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI 08/05/2015 D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2014 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2014 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2012 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2012 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2012 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2012 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2009 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2009 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2009 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2009 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2017 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2017 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2017 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2017 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2015 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2015 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2015 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2015 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI NIN GELİR DAĞILIMINDA ADALETSİZLİK VE YOKSULLUK SORUNUNA YAKLAŞIMI (SEKİZİNCİ

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2013 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2013 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2013 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2013 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2008 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2008 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2008 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2008 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak EKONOMİK GELİŞMELER Ocak - 2010 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK... 3 İŞGÜCÜNE

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım EKONOMİK GELİŞMELER Kasım - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK... 2 İŞGÜCÜNE

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2006 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2006 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2006 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Türkiye İstatistik Kurumu nun teknik katkılarıyla, Ekim 2006 tarihinde

Detaylı

KADIN EMEKÇ LER N TALEPLER...

KADIN EMEKÇ LER N TALEPLER... KADIN EMEKÇ LER N TALEPLER D SK/GENEL- SEND KASI Emekçi kadınların sorunları gün be gün artmaktadır. Kapitalizmin yoğun saldırıları ve ataerkil sistem, kadın ve erkek arasındaki eşitsizliği derinleştirerek,

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2007 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2007 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2007 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2007 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

KAYIT DIŞI İSTİHDAM ARAŞTIRMASI 2011

KAYIT DIŞI İSTİHDAM ARAŞTIRMASI 2011 KAYIT DIŞI İSTİHDAM ARAŞTIRMASI 2011 www.macnamar.com Kale Mah. Kaptanağa Sok. Mecit Turan İş Merk. No: 5/86 Samsun Tel : 362 431 91 61 Fax: 362 431 91 61 1. Araştırmanın Kimliği... 1 1.1. Araştırmanın

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ 2006 NÜFUS VE KONUT SAYIM SONUÇLARINA GÖRE REVİZE EDİLMİŞ EKİM 2004 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI.

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ 2006 NÜFUS VE KONUT SAYIM SONUÇLARINA GÖRE REVİZE EDİLMİŞ EKİM 2004 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI. 15/02/2008 D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ 2006 NÜFUS VE KONUT SAYIM SONUÇLARINA GÖRE REVİZE EDİLMİŞ EKİM 2004 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI. Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından

Detaylı

EĞİTİM İŞ ANNE BABALARIN ÖSS SINAVI SONRASI BEKLENTİ VE KAYGILARININ TESPİT EDİLMESİ ARAŞTIRMA NO:2 GENEL EĞİTİM SEKRETERLİĞİ 14.06.

EĞİTİM İŞ ANNE BABALARIN ÖSS SINAVI SONRASI BEKLENTİ VE KAYGILARININ TESPİT EDİLMESİ ARAŞTIRMA NO:2 GENEL EĞİTİM SEKRETERLİĞİ 14.06. 2009 EĞİTİM İŞ EĞİTİM VE BİLİM İŞGÖRENLERİ SENDİKASI ANNE BABALARIN ÖSS SINAVI SONRASI BEKLENTİ VE KAYGILARININ TESPİT EDİLMESİ ARAŞTIRMA NO:2 GENEL EĞİTİM SEKRETERLİĞİ 14.06.2009 ARAŞTIRMANIN AMACI Araştırmanın

Detaylı

İŞGÜCÜ VE İSTİHDAM Demografik Fırsat Penceresi

İŞGÜCÜ VE İSTİHDAM Demografik Fırsat Penceresi İŞGÜCÜ VE İSTİHDAM 1. Dünya Çalışma Örgütü nün 213 yılında yayınladığı Global İstihdam Trendleri -213 verilerine göre; 212 yılında dünya genelinde toplam işsiz sayısı 197 milyonu bulmuş ve projeksiyonlara

Detaylı

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi Erkek nüfus için, doğuşta beklenen yaşam süreleri 2000-2009 yılları arasında incelendiğinde 2000 yılında 68,1 yıl olan beklenen yaşam süresi 2001-2007

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU EKONOMİK RAPOR - AĞUSTOS 2009 İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN

Detaylı

DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6

DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6 DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6 Sabahat Tezcan ve Alanur Çavlin Bozbeyoğlu Bu bölümde isteyerek düşükler, kendiliğinden düşükler ve ölü doğumlara ilişkin bulgular sunulmaktadır. Ölü doğumlar ve kendiliğinden

Detaylı

Araştırma Notu 15/176

Araştırma Notu 15/176 Araştırma Notu 15/176 3 Şubat 2015 57 BİN ÇOCUK HAFTADA 40 SAATTEN UZUN ÇALIŞIYOR Gökçe Uysal, Melike Kökkızıl ** Yönetici Özeti 2012 Çocuk İşgücü Anketi verileri Türkiye'de 292 bin çocuğun hala ekonomik

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim EKONOMİK GELİŞMELER Ekim - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK... 2 İŞGÜCÜNE

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2005 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2005 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2005 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Türkiye İstatistik Kurumu nun teknik katkılarıyla, Ekim 2005 tarihinde uygulanan

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Mart

EKONOMİK GELİŞMELER Mart EKONOMİK GELİŞMELER Mart - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH) 2 İSTİHDAM. 2 İSTİHDAMIN YAPISI. 2 İŞSİZLİK. 3 İŞGÜCÜNE KATILMA

Detaylı

5. İşçi fazlasını, işveren fazlasını ve iş fazlasını şekil yardımıyla gösteriniz.

5. İşçi fazlasını, işveren fazlasını ve iş fazlasını şekil yardımıyla gösteriniz. 1. Emeğin marjinal ürününün formulü nedir? 2. İşçi fazlasının formulü nedir? 3. İşveren fazlasının formulü nedir? 4. İş fazlasının formulü nedir? 5. İşçi fazlasını, işveren fazlasını ve iş fazlasını şekil

Detaylı

DOĞURGANLIĞI BELİRLEYEN DİĞER ARA DEĞİŞKENLER 7

DOĞURGANLIĞI BELİRLEYEN DİĞER ARA DEĞİŞKENLER 7 DOĞURGANLIĞI BELİRLEYEN DİĞER ARA DEĞİŞKENLER 7 Banu Akadlı Ergöçmen ve Mehmet Ali Eryurt Bu bölümde gebeliği önleyici yöntem kullanımı dışında kadının gebe kalma riskini etkileyen temel faktörler incelenmektedir.

Detaylı

ALMANYA DA 2012 EYLÜL AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER

ALMANYA DA 2012 EYLÜL AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER ALMANYA DA 2012 EYLÜL AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER 1. İstihdam Piyasası 2012 Ağustos ayı itibariyle çalışanların sayısı, bir ay öncesine göre 43.000

Detaylı

Uyum Araştırması 2015

Uyum Araştırması 2015 Uyum Araştırması 2015 Araştırmamıza katıldığınız ve değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederiz. Çeşitli üniversitelerin desteğiyle başka ülkelerden Türkiye ye göç etmiş kişilerin toplumsal, ekonomik

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim EKONOMİK GELİŞMELER Ekim - 2008 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)... 2 NÜFUS... 2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK...

Detaylı

KÖY VE ŞEHİR YERLEŞİM YERLERİNDEKİ AİLELERİN MATEMATİK ÖĞRETİMİNE KATILIMI

KÖY VE ŞEHİR YERLEŞİM YERLERİNDEKİ AİLELERİN MATEMATİK ÖĞRETİMİNE KATILIMI KÖY VE ŞEHİR YERLEŞİM YERLERİNDEKİ AİLELERİN MATEMATİK ÖĞRETİMİNE KATILIMI Denizhan KARACA, Hülya GÜR Balıkesir Üniversitesi, Necatibey Eğitim Fakültesi OFMAE Bölümü, BALIKESİR ÖZET: Okulda verilen eğitim

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Eylül

EKONOMİK GELİŞMELER Eylül EKONOMİK GELİŞMELER Eylül - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK... 2 İŞGÜCÜNE

Detaylı

Türkiye nin Nüfus Özellikleri ve Dağılışı

Türkiye nin Nüfus Özellikleri ve Dağılışı Türkiye nin Nüfus Özellikleri ve Dağılışı 1 Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Nüfus miktarı kadar önem taşıyan bir başka kriter de nüfusun yaş yapısıdır. Çünkü, yaş grupları nüfusun genel yapısı ve

Detaylı

ALMANYA DA 2012 MAYIS AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası

ALMANYA DA 2012 MAYIS AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası ALMANYA DA 2012 MAYIS AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER 1. İstihdam Piyasası Federal İstatistik Dairesi nin verilerine göre, çalışanların sayısı Nisan 2012

Detaylı

İş yerinde anne ve babalık: Dünya da hukuk ve uygulamadaki yansımaları 1

İş yerinde anne ve babalık: Dünya da hukuk ve uygulamadaki yansımaları 1 1 İş yerinde anne ve babalık: Dünya da hukuk ve uygulamadaki yansımaları 1 Bu çalışma,işyerinde annelik ve babalık konusunda ulusal hukuk ve uygulamayı 185 ülkede değerlendirirken işyeri, çocuk bakımı

Detaylı

Kadın Olmak? Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

Kadın Olmak? Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Kadın Olmak? Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Sadece kadın olmak konusunu anlatmak eksik kalır Erkek ve kadın olarak anlatmak gerekir. Üreme ve neslin devamı erkek ve dişi ile gerçekleşir. Kadının Toplumdaki

Detaylı

BİRLEŞİK METAL-İŞ B İ RLEŞİK METAL İŞÇİLERİ SENDİKASI UNITED METALWORKERS UNION

BİRLEŞİK METAL-İŞ B İ RLEŞİK METAL İŞÇİLERİ SENDİKASI UNITED METALWORKERS UNION BİRLEŞİK METAL-İŞ B İ RLEŞİK METAL İŞÇİLERİ SENDİKASI UNITED METALWORKERS UNION ARAŞTIRMA DİZİSİ 2004/1 TÜRKİYE GENELİ VE İSTANBUL İÇİN 4 KİŞİLİK AİLENİN ASGARİ GEÇİM HARCAMASI Sendikamız 4 kişilik bir

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Nisan

EKONOMİK GELİŞMELER Nisan EKONOMİK GELİŞMELER Nisan - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK... 3 İŞGÜCÜNE

Detaylı

Erken Yaşlardaki Evlilikler ve Gebelikler

Erken Yaşlardaki Evlilikler ve Gebelikler Erken Yaşlardaki Evlilikler ve Gebelikler Banu Akadlı Ergöçmen, Prof.Dr. İlknur Yüksel Kaptanoğlu, Doç.Dr. 20 Mart 2015 Erken Evlilik/Çocuk Yaşta Evlilik Çocuk yaşta evlilik, fiziksel, fizyolojik ve psikolojik

Detaylı

Doç. Dr. Dilek GENÇTANIRIM KURT Ahi Evran Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı

Doç. Dr. Dilek GENÇTANIRIM KURT Ahi Evran Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı Doç. Dr. Dilek GENÇTANIRIM KURT Ahi Evran Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı Yetişkin Kimdir? 24 yaş ve üstü bireyler 18 yaş üstü bireyler Tam zamanlı bir işte çalışan Evli olan,

Detaylı

Türkiye de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması

Türkiye de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması Türkiye de Toplumsal Cinsiyet ve Algısı Araştırması Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Çalışmaları Araştırma Merkezi Türkiye de Toplumsal Cinsiyet ve Algısı Araştırması Kantitatif Araştırma Özeti

Detaylı

VEFA LİSESİ ÖĞRENCİLERİNİN DEMOGRAFİK YAPISI ( ) 26/11/2014

VEFA LİSESİ ÖĞRENCİLERİNİN DEMOGRAFİK YAPISI ( ) 26/11/2014 ÖĞRENCİLERİNİN DEMOGRAFİK YAPISI (1 15) 26/11/14 Uzm. Psk. Dnş.Tarık SEKMENLİ Uzm. Psk. Dnş.Sevda SARIBEYOĞLU PEMPE Toplum bireylerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve toplumsal açık bir sistem

Detaylı

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi Doç.Dr.Tufan BAL Dersin İçeriği Kırsal Kalkınma Kavramının Tarihçesi Kırsal Kalkınmada Temel Amaç Kırsal Alan Kalkınma Politikaları Kırsal

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

KÖYDEN KENTE GÖÇ OLGUSU VE GÖÇÜN TOPLUMSAL YAPIDA MEYDANA GETİRDİĞİ DEĞİŞMELER: ADANA İLİ (YÜREĞİR OVASI) KÖYLERİ VE ANADOLU MAHALLESİ ÖRNEĞİ

KÖYDEN KENTE GÖÇ OLGUSU VE GÖÇÜN TOPLUMSAL YAPIDA MEYDANA GETİRDİĞİ DEĞİŞMELER: ADANA İLİ (YÜREĞİR OVASI) KÖYLERİ VE ANADOLU MAHALLESİ ÖRNEĞİ KÖYDEN KENTE GÖÇ OLGUSU VE GÖÇÜN TOPLUMSAL YAPIDA MEYDANA GETİRDİĞİ DEĞİŞMELER: ADANA İLİ (YÜREĞİR OVASI) KÖYLERİ VE ANADOLU MAHALLESİ ÖRNEĞİ Prof.Dr. Mustafa SOYSAL Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim EKONOMİK GELİŞMELER Ekim - 2010 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU EKONOMİK RAPOR - EKİM 2010 İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)... 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK VE İŞGÜCÜ

Detaylı

Modern Pazarlama Anlayışındaki Önemli Kavramlar

Modern Pazarlama Anlayışındaki Önemli Kavramlar Modern Pazarlama Anlayışındaki Önemli Kavramlar Müşteri Değeri: Bir değişim işleminde müşterinin elde ettiği yararların katlandığı veya ödediği bedele oranı Müşteri Tatmini: Mal veya hizmetin, müşteri

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım EKONOMİK GELİŞMELER Kasım - 2008 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)... 2 NÜFUS... 2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK...

Detaylı

Birleşik Metal İş Sendikası üyesi işçilerin % 92,4 ü erkek, % 7,6 sı kadındır.

Birleşik Metal İş Sendikası üyesi işçilerin % 92,4 ü erkek, % 7,6 sı kadındır. Kadın 7,6% Birleşik Metal İş Sendikası üyesi işçilerin % 92,4 ü erkek, % 7,6 sı kadındır. Erkek 92,4% Kocaeli 8% Trakya 5% Anadolu 8% Bursa 6% Eskişehir 7% İzmir 23% İstanbul 1'nolu (Anadolu ) 16% Gebze

Detaylı

TÜRKİYE DE AVRUPA- ŞÜPHECİLİĞİ KARŞILAŞTIRMALI BULGULAR

TÜRKİYE DE AVRUPA- ŞÜPHECİLİĞİ KARŞILAŞTIRMALI BULGULAR TÜRKİYE DE AVRUPA- ŞÜPHECİLİĞİ KARŞILAŞTIRMALI BULGULAR 2003-2012 Proje Yöneticisi: Prof. Dr. Hakan Yılmaz Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Avrupa Çalışmaları Merkezi

Detaylı

TÜRKİYE DE KADIN İŞÇİ GERÇEĞİ: DAHA FAZLA AYRIMCILIK, DÜŞÜK ÜCRET, GÜVENCESİZ İSTİHDAM

TÜRKİYE DE KADIN İŞÇİ GERÇEĞİ: DAHA FAZLA AYRIMCILIK, DÜŞÜK ÜCRET, GÜVENCESİZ İSTİHDAM TÜRKİYE DE KADIN İŞÇİ GERÇEĞİ: DAHA FAZLA AYRIMCILIK, DÜŞÜK ÜCRET, GÜVENCESİZ İSTİHDAM 7 Mart 2018, İstanbul Giriş tarafından hazırlanan ve özet sonuçları kamuoyuna açıklanan Türkiye İşçi Sınıfı Gerçeği

Detaylı

Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri

Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri Bilgi toplumunda aktif nüfus içinde tarım ve sanayinin payı azalmakta, hizmetler sektörünün payı artmakta ve bilgili, nitelikli insana gereksinim duyulmaktadır. 16.12.2015

Detaylı

On Combatting Youth Unemployment in Accession Countries: Common Problems, Common Solutions

On Combatting Youth Unemployment in Accession Countries: Common Problems, Common Solutions On Combatting Youth Unemployment in Accession Countries: Common Problems, Common Solutions SARIYER MUNICIPALITY Şükrü GENÇ Mayor of Sarıyer DEĞERLİ ARKADAŞLAR, 20 li yaşlarımdan bu yana, hem öğrencilik

Detaylı

KADINLARIN ÇOK YÖNLÜ GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ KATILIMCI PROFİLİ RAPORU

KADINLARIN ÇOK YÖNLÜ GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ KATILIMCI PROFİLİ RAPORU KADINLARIN ÇOK YÖNLÜ GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ KATILIMCI PROFİLİ RAPORU AĞUSTOS 2009 Kadınların Çok Yönlü Güçlendirilmesi Projesi Kursiyerlerinin Demografik Özellikleri Kadınların Çok Yönlü Güçlendirilmesi

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Eylül

EKONOMİK GELİŞMELER Eylül EKONOMİK GELİŞMELER Eylül - 2010 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU EKONOMİK RAPOR - EYLÜL 2010 İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)... 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK VE İŞGÜCÜ

Detaylı