Topraktan Öğrenip Kitapsız Bilen

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Topraktan Öğrenip Kitapsız Bilen"

Transkript

1 Bünyamin SATANOĞLU Topraktan Öğrenip Kitapsız Bilen 94 ADANA YA GÜÇ VERENLER - II 95

2 TOPRAKTAN ÖĞRENİP KİTAPSIZ BİLEN İnsanlar, efsaneleri yaratır ve efsaneler ise Thebai (Thebes) Kralı Kadmos un kızı Semele nin, kartal kılığına girmiş Zeus tan hamile kaldığını ve Dionysos un doğduğunu anlatır. Ama Semele, Hera nın oyunlarına yenik düşünce, Tanrı nın çocuğunu karnında taşıyamaz. Zeus, Dionysos u onun karnından alıp, kendi baldırına dikerek yaşatmıştır. Böylece Dionysos iki kere doğmuştur, zaten adının anlamı da iki kez doğandır. Dionysos etrafına korku salan, hiddetli bir tanrı olarak bilinirdi; ancak iyi yürekli ve mükemmeldi. Diğer bütün tanrılardan farkı, tanrılardan ve insanlardan eziyet görmüş olmasıydı. Deliliği o getirdi: Verim, şehvet, şarap ve seks tanrısı, devrimci ve anarşistti. Kıyafet değiştirme tanrısıydı, özgürlükçüydü; ona en çok kadınlar tapar ve o kendine tapanlara sahip çıkardı. Dionysos için kış ortasında kadınlar dağlara giderek, Dionysos ayinleri yaparlardı. Süslenmiş ve kutsanmış genç bir boğa kurban edilir, eti bir törenle köylülere dağıtılırdı Yunan toplumunda; tiyatronun öncüsü şarap, bereket ve bitkiler Tanrısı Dionysos u kutsamak için yapılan Bacchanolia şenliklerinde, bir koronun söylediği Dithyrambos şarkıları ki; tiyatro serüveninin başlangıcıydı. Koro bu şarkılarda, farklı kişilerin konuşmasını canlandırmak için söz ve tavır değişikliğinden yararlanırdı. Bir korobaşı tarafından yönetilen, satir kılığına girmiş koro elamanları, raks eder ve ilahiler söylerlerdi. O zamanki insanlar, tanrıların son derece gerçek, doğa ve insan ilişkisi yönünden sorumlu olduklarına inanırlardı. Yalnızca onlar insanüstü, kutsal ve ölümsüzdüler. 96 ADANA YA GÜÇ VERENLER - II 97

3 Tiyatro dedim Önce sustu yeni tanıştığım adam... Daha kelimeleri dilinden dökülmeden Gözlerindeki pırıltıyla hissettirdi Anlamının aşk olduğunu... Olympos üzerinde yaşar, insanları oyuncak kabul ederlerdi. Atina da dramaların doğduğu dönemde, hasat zamanında, tek bir tanrı övülmekteydi ve o Tanrı Dionysos tu. Dekor yoktu Kostüm yoktu... Sahne boştu! Roller, önemli kişiler tarafından oynanır; duygular, mimikler yerine yüzlere konulan maskelerle ifade edilirdi. İşte o günlerden geldi, ağlayan ve gülen masklar Tiyatronun teması oldu Türü oldu Nihayet simgesi oldu Gülen mask komediyi, ağlayan mask da trajediyi içine aldı Zaten hayat da buydu... Ya çok gülerdik ya da ölesiye ağlardık... Gel zaman git zaman tiyatro denen tutku, kıtalara yayıldı. Kıtalardan bir bir şehirlere Şehirlerden insanların yüreklerine... Artık bazı şeyler değişmişti Bu sanat,insanı kendiyle yüzleştirebilirdi. Kendine, dışarıdan bakma şansını verebilirdi. En güzel yanlarıyla en çirkin yanlarını izleme imkânı sağlayabilirdi. Derdini anlatabilir, düşündürebilir, güldürebilir, ağlatabilir, coşturabilir, hissettirebilirdi... İnsana, insanı insanla anlatmanın artık bir yolu vardı... Öyle bir yol ki; insanları sardı sarmaladı ve bu yol, bir gün nihayet Adana`dan da geçti. Yeniydi... Gidilecek çok yol, denenecek çok yöntem vardı... İmkânlar sınırlı fakat yürekler bu uğurda, tüm engelleri aşmak için çıra gibi yanmaktaydı. Bir gün, genç bir adam bu hevese kapıldı... Belki kendini buldu belki de kendinden oldu... Hayat mı tiyatro idi yoksa tiyatro mu hayatı idi? Bilinmez... Evi oldu... Aşı oldu... Gündüzü oldu... Gecesi oldu... İki kalas bir hevesle nihayet Bünyamin Satanoğlu tiyatro tarihine doğdu 98 ADANA YA GÜÇ VERENLER - II 99

4 BÜNYAMİN SATANOĞLU`NUN AİLE alacak paramız olmadığımdan, beş sene bakayım! Ya bu kalası götürün, kütük gelsin. HAYATINA DAİR... okula ceketsiz gittim. Ortaokuldan sonra Deel Erkek Lisesinde okudum. İşte o yıllarda Bunun üzerine Daloğlu kükredi: Böylelikle Donald Bewin ve Edmond 1942 yılının temmuz ayında, Kocave- tiyatro ile tanıştım... Gelmesin artık bu kütük! Trazenskin in Alman esir kampındaki zir de dünyaya geldi. Babası yarıcı, annesi Amerikan askerlerinin güç yaşam koşul- ev hanımı idi, beş kardeşi vardı. Hayat adil KALASI GÖNDERİN, Bünyamin Satanoğlu değil diye yaz- larını anlatan Kamp 17 (Stalag 17) adlı değildi, zor geçiniyorlardı. Çocukluğun- KÜTÜK GELSİN dığını, deel diye Adana şivesiyle oku- oyunda, Alman onbaşısı rolüyle Gençlik dan hatırladığı ve başka birine ait bir gra- yunca... Amatör Tiyatro Topluluğu ile serüven mofondan bahsetti gülümseyerek. O za- Tesadüftü her şey Tiyatro diye bir şey başladı manlar gramafon, mahallede bir tek evde aklında, fikrinde yoktu. Bir gün, lise yılla- Gelmesin bu kütük! der... Rolü ala- vardı; üç şarkı çalardı. Aralarında baba- rından tanıdığı Sezai Barmanbek adında mayınca, boynu bükük çıkar oradan. Eve KARAKOL HİKÂYESİ mın çok sevdiği Telgrafın Tellerine adlı bir arkadaşı, ondan yardım istedi. O tiyat- de gitmez. Etrafta dolanır durur. Belki şarkıda vardı. Dinlemekten haz alırdım. ro ile ilgileniyordu. Rolünü ezberlemek tekrardan çağırırlar diye Yerine, Enver Kamp 17 oyunu için Atilla Sezici ile İlkokulu Sakarya İlkokulunda okudum. için ders aralarında, Bünyamin Satanoğlu Çimeliler`i denerler. En son Osman Da- reklam yapacaklardı... Yapacaklar yapma- İlkokul öğretmenim Şahin Zühtü Öcal dı. ile bir araya gelip yardımlaşıyorlardı. Bu loğlu dayanamaz ve der ki: sına da, elde para yok pul yoktu. Ne vardı Ortaokul yıllarım zorlu geçti; beş senede yardımlaşmalar sonucunda, Bünyamin bitirebildim. Tepebağ Ortaokulunda çok Satanoğlu, tiyatroya heves etmeye başla- sevdiğim bir öğretmenim vardı. Sabahat mıştı. Sonradan tutkuya dönüşen tiyat- Hanım... O dönemde birinci karnemde ro provalarına gitmeye başladı. Provalar, iki zayıf varken, ikinci karnemde on bir Milli Mensucat İlkokulunda yapılıyordu. zayıfım vardı. Beni kenara çekti; Annen Bütün gençler orada toplanıyorlardı. Bir mi öldü, baban mı öldü, nedir bu zayıflar? yıl önce başlayanlar, bir yıl sonra başla- diye sordu... Sabahat öğretmenin benimle yanlara göre daha kıdemli idi. Aynı as- ilgilenmesi, bende olumlu bir etki yarat- kerlikteki gibi Gençlik Amatör Tiyatro tı ve sırf öğretmenimi mahcup etmemek Topluluğu ismiyle anılan ekibin rejisörü, için, onun dersinden borçlu geçmek sure- Adana Belediyesi Şehir Tiyatrosu oyun- tiyle, bütün zayıflarımı kurtardım. O za- cularından Osman Daloğlu, oyundan bir manki şartlarda hem okuyordum, hem ça- paragrafı Bünyamin Satanoğlu na okuttu. lışıyordum, hem de çalıştığım yere süt ve Ardından onu yanına çağırarak: yoğurt götürüp satıyordum... Hayat zor- Allah aşkına! Yanıma bir gel, şuraya de- luklar içinde geçiyordu. Üzerimde zar zor ğil yaz dedi. aldığımız ceketim vardı. Okul çıkışı fark Bünyamin Satanoğlu hemen denileni ettim ki, ceketim koyduğum yerde yoktu! yaptı ve kâğıda yazdı: Arkadaşlar saklamış. Şaka işte! Uzunca Değil zaman sonra, öğretmen masasının altın- Daloğlu kızarak: dan çıktı ama bulunana kadar ikinci ceket Yazabiliyorsun, bir de yazdığını oku 100 ADANA YA GÜÇ VERENLER - II 101

5 102 ADANA YA GÜÇ VERENLER - II 103

6 peki? Okuldan aldıkları tebeşirler. O dö- kendini tiyatro sahnesinde bulmuştu. yerinde bahçıvanlık yapan, bir yandan da nemde elektrik direkleri silindir şeklinde Hevesini bastıran bir korku bir tedirgin- tiyatro çalışmalarını sürdüren Bünyamin ağaç direklerdi... Önlerine gelen tüm di- lik içerisindeydi. Sahneye ilk defa çıkma- Satanoğlu, yirmi dört ay sürecek olan as- reklere tebeşirlerle Kamp 17 yazıyorlar- nın heyecanı sarmıştı dört bir yanını... Bu kerlik nedeni ile oyunlara ara verdi. Yerine dı... Bir anda polisler çevirdi etraflarını, hislerle ilk oyununu oynadı. Perde kapan- babası bahçıvanlık yapmaya başladı. Aklı, o dönemde de ortam çok karışık; ihtilal dığında, herkes birbirine geçmiş olsun Adana da tiyatro sahnesindeydi. Döneceği dönemi idi. Pamuk Pazarı Karakoluna gö- diyerek birbirini kutladı. Oyun başarılı günü iple çekmekteydi; daha oynanacak türüldüler, tahta merdivenlerden yukarı olsun ya da olmasın, oyuncular arasında çok oyun, çakılacak çok dekor, öğrenecek çıktılar. Bünyamin Satanoğlu bir baktı ki sorun olsa dahi bu bir gelenekti. Oyun bi- çok şey vardı baş komiser, patronunun tavla attığı baş timi geçmiş olsun cümlesi ile sonlanırdı. komiser! Satanoğlu, o zamanlar hem oku- Bünyamin Satanoğlu nun ilk oyunundan ADANA SANAT TİYATROSU VE yor hem çalışıyordu. Evdekilerde, işteki- aldığı haz, tiyatroya daha bir tutkuyla KARALARIN MEMETLERİ lerde tiyatroda oynadığını bilmiyorlardı. bağlanmasına ve tüm ruhuyla sarılmasına Gizli gizli gidiyordu provalara, oyunlara... sebep olmuştu. Bu güzel bir başlangıçtı Adanalı lise ve üniversite öğrencileri Endişeye kapıldı o anda. Sorgulama sıra- ile çalışan Adana Sanat Tiyatrosu, Genç- sında, liseli gençler Kamp 17 nin ken- İLK RÖPORTAJ... lik Kültür Derneği ve Halk Eğitim Merke- dileri tarafından hazırlanan bir oyun ol- zi`nin desteği ile 1964 Kasımında kurul- duğunu belirttiler. Fakat polis tarafından İkinci oyunu olan Andaval Palas`ı muştur. Kuruluş amaçlarını: Adana`daki algılanan ise bunun bir şifre olduğu şüp- oynadıktan sonra, mahalli bir gazetede kültür faaliyetlerini göstermek, yabancı hesiydi. Kimlik kaydına geçilince, Sezici çalışan gazeteci Ünsal Özdiker`e ilk rö- ülkelerdeki ve İstanbul`daki festivallere soyadına aşina olan baş komiser, Atilla portajını verdi. O zamanlar hiç ideolojik katılmak olarak ifade ederler. İlk oyunları Sezici ye: Ulviye Hanım neyin olur? kitap okumamış, hiç kimsenin etkisinde sanat, mal değildir. der. Tam da bu nokta- Duvarların Ötesidir, ikinci oyunları ise diye sordu. O da annesi olduğunu belirtti. kalmamış, fakat solu benimsemiş bir genç da düşünceleri örtüşmüştü ve hayata göz- Cahit Atay`ın Karaların Memetleri dir. Ulviye Hanım, Adana emniyetinde saygın olarak dedi ki: lemleri ile yaklaşmış olsa da, doğru yolda Askerden yeni dönen Satanoğlu Karada- bir memurdu. Dertlerini anlatıp, ifadele- olduğunu anlamıştı. yı rolünü alacaktır. rini verip çıktılar. Bu macera da böylelikle Ben Tiyatroyu meslek olarak kabul et- tatlıya bağlanmış oldu. miyorum! Satanoğlu için tiyatro farklı bir yerdey- Oyunu sergiledikten sonra yeni bir di. Parasını farklı yollardan kazanır, tica- etiketleri olur: Komünist! Mahalli ga- TİYATRO SEYRETMEDEN TİYATRO- O zamanlar, lisede öğrenci olan Sa- ri bir beklentisi olmadan da sanatını icra zetelerden birinde Osman Yereşen in ka- CU OLMAK tanoğlu, aynı zamanda pamuk tüccarlı- ederdi ve hayatını bu ilke ile devam etti- leme aldığı yazısında, Nazım Hikmet in ğı yapan bir firmada çalışıyordu. Yıllar rirdi. Çünkü tiyatro gönül işiydi Emtia köpeğinin isminin de Memet oluşunun O dönemlerde yoksul halkın, sosyal ve sonra Marx ın bir sözünün, geçmişte değildi iddiasını bahane ederek, oyunun sol eği- ekonomik nedenlerden dolayı, tiyatroya kurduğu o cümleye denk geldiğini keş- limli olduğunu yazması üzerine halk eği- gitme şansı yoktu. Beş lira haftalıkla çalı- fettiğinde, çok hoşuna gitti. Marx: Para ASKERLİK tim müdürü Kadri Ağbalı daha hamasi şan Bünyamin Satanoğlu, nasıl gidebilir- kazanmayı amaçlayan sanat, mal niteliği (yiğit) bir oyun oynanmasını önerdi. di? Daha tiyatro seyircisi bile olamadan, gösterir, piyasa kurallarına uyar. Halbuki 1963 yılında; şimdiki Arı Sineması nın 104 ADANA YA GÜÇ VERENLER - II BÜNYAMİN SATANOĞLU 105

7 Bunun üzerine Zeki Göker ve çalışanlar, Mustafa Kemal Atatürk ün ayakta alkışladığı, Aka Gündüz ün yazmış olduğu Mavi Yıldırım adlı oyununu sahneye koymaya karar verdiler. Oyuna bir iki gün kalmıştı ki; belediyede, basın ve halkla ilişkilerde görevli olan Osman Yereşen in baskısıyla yetkililer son provayı izlemek istediler. İki rolü olan Satanoğlu, birinde Fransız zabitini oynuyor ama hiç sözü yok; sahneye giriyor ve geri çıkıyor. Diğer rolü ise Mustafa Kemal`in hudut şeflerinden Binbaşı Vural. Gizli görevde olan Binbaşı, hoca kılığındadır. Provaya gelenler tutturuyorlar ki: Böyle hoca olmaz! Yapmayın, etmeyin! diyorlar. Zeki Göker bir yandan konuşuyor: Rol bu! Oyun, bu şekilde yazılmış diye: Olmaz! diyorlar. Grup teslim oluyor sonunda. Hoca rolünü değiştirip Muhtar azası yapmaya karar veriyorlar. Zaten hiçbir yerden ekonomik destekleri olmayan Adana Sanat Tiyatrosu çalışanları, aynı zamanda siyasi baskılara rağmen, oyun sahnelemenin zorluklarından geçiyorlardı. Halk Eğitimi nin ise tek desteği, prova yapabilecek bir yer vermesi idi. Halk Eğitim müdürünün değişmesi ile birlikte, Adana Sanat Tiyatrosu, Haldun Taner in yazmış olduğu, Keşanlı Ali Müzikali ni sahneye koyma kararı aldı. Gündüz Aykut un sanatsal yardımlarıyla ve Kazım Sanrı nın müziklerini yaptığı, epik tarzda yazılan bu oyun, yalnız şehir tiyatrosunda değil, sahnesi olan bazı okul ve köylerde sahneye kondu. Kadroda Zeki Göker, Bünyamin Satanoğlu, Perihan Duygulu, Ercan Kont, Ersin Sanver, Ergin Sanver, Ahmet Ündağ, Nurgül Koçkal, Hikmet Özsevenler, Mehmet Özgentürk, Mustafa Yıkar, İsmail Moğol, Orunbay Turumtay, Kerim Kemaloğlu, Maruf Tanboğan, Kazım Sanrı, Hasan Kuş gibi isimlerden oluşur. Halkın yarattığı efsanevi bir kahramanlık destanını konu alan bu oyun ile Adana Sanat Tiyatrosu, Adana da oldukça ilgi toplamaya başlar. Daha sonra Devlet Tiyatroları ışıkçısı Halim Ünsal ın yazdığı, iki bölümlük Dilleri Olsaydı adlı oyun oynanmıştır. Adana Sanat Tiyatrosunun hazırlayıp da, Belediye yetkililerinin mani olması sebebiyle sahneleyemediği son oyun; Cahit Atay ın Ana Hanım Kız Hanım dır. 19 Şubat 1967`de Ziyapaşa Oda Tiyatrosunun yıkılması ile birlikte oyunu sahnelemeyen, odasız kalan topluluk Ağulu Dünya adlı oyunuyla, ODTÜ Devrimci Amatör Tiyatrolar Şenliği ne katılırlar. ZİYAPAŞA ODA TİYATROSUNUN HAZİN ÖYKÜSÜ Ziyapaşa Oda Tiyatrosu, Adana ya ikinci bir tiyatro kazandırmak amacıyla 1965 yılında, Şehir Tiyatrosu müdürü Oğuz Bora ve Belediye Başkanı Ali Sepici nin iş birliğiyle, yetmiş üç kişilik bir oda tiyatrosu şeklinde yaptırılan bir küçük tiyatronun adıdır. Açılışıyla beraber, Ziyapaşa Oda Tiyatrosunun yapımıyla ilgili basın duyurusu yapıldı: Belediye Şehir Tiyatromuz, kendi binasının hemen yanında, bir oda tiyatrosu inşa ettirmektedir. İnşaat son safhasındadır. Oda Tiyatrosu 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü nde törenle açılacaktır. Ziya Paşa`nın 1878 de, Adana daki tiyatro sever tutumuna karşı, Ziya Paşa adını tiyatro yönünden de ebedileştirmek için, Şehir Tiyatrosu Müdürlüğümüz, açılacak Oda Tiyatrosunun adını Ziyapaşa Oda Tiyatrosu olarak koymuştur. Ayrıca bu tiyatroda ilk eser olarak, Moliere in Tartuffe adlı eserinin; Ziya Paşa tarafından Riyanın Encamı olarak çevirisi yapılmış olan bu oyunun provaları devam etmektedir. Eseri sahneye Devlet Tiyatrosu rejisörlerinden Fikret Tartan koymaktadır. Diğer taraftan Şehir Tiyatrosu Müdürü Oğuz Bora, Oda Tiyatrosunun hazırlıkları ile ilgili olarak gittiği Ankara dan bugün dönecektir. Açılış yapıldı. Ali Sepici, vesile olduğu Ziyapaşa Oda Tiyatrosu ile ilgili şunları kaleme aldı: Tiyatromuzun adını düşünürken, aklımıza ilk gelen Ziya Paşa oldu. Ziya Paşa, Adana Valisi bulunduğu sıralarda bir şehrin en önemli ihtiyacı olan tiyatroyu derhal kurmuş ve orada Moliere den tercü- 106 ADANA YA GÜÇ VERENLER - II BÜNYAMİN SATANOĞLU 107

8 me ettiği Riyanın Encamı adlı oyunu oy- başlamıştı. İçinin tüm müştemilatı haciz natmıştır. Bugün tiyatromuza onun adını edilen Ziyapaşa Oda Tiyatrosu, boş salon verdiğimiz gibi ilk eser olarak da, onun o olarak kendilerine teslim edilmişti. Resmi gün oynattığı eseri seçmiş bulunuyoruz. olarak encümen kararını beklemekteydi- Böylece bu büyük insana olan borcumu- ler. O günleri Bünyamin Satanoğlu şöyle zu, bir parça olsun ödediğimizi sanıyoruz. anlatıyor: Dünya Tiyatrolar Günü nün ve Ziyapaşa Oda Tiyatrosu nun sayın hemşerilerime Bomboş bir yer, ne sahnesi var ne hayırlı olmasını dilerim. perdesi... Burayı nasıl tiyatro haline getirirsin? Oturduk kendi kendimize planlar Maalesef beklenen ilgiyi göremeyen yaptık. Rahmetli Kerim Kemaloğlu vardı; Oda Tiyatrosu, Belediye tarafından öde- o da Kayserili olduğundan Melek Gir- nek ayrılmadığı için kapandı. Arkasından mez den pastırma sandıkları aldı ve on- Adana Belediyesi Şehir Tiyatrosu da son lardan koltuk yaptı. Çivileri bile sokaktan oyunları Recep Bilginer tarafından yazı- topladık. Bu arada borsada çalışıyorum; lan İsyancılar oyunundan sonra bele- dört yüz lira maaş alıyorum ve o parayla diye yetkililerince oyuncular arasındaki çekişmeler ve ödenek olmadığı bahane edilerek kapatıldı. Adana artık tiyatrosuz kalmıştı. Halk eğitim merkezi ile güç birliği yapan Adana Sanat Tiyatrosu, Belediye Başkanı Ali Sepici nin sözlü vaadi ile Ziyapaşa Oda Tiyatrosunda çalışmalara idare ediyoruz. İmkânı olan arkadaşlarım, evlerinden yemek getiriyor, imkânı olmayanda bizler gibi emeğini ortaya koyuyor. Biz her şeyimizi birbirimizin ederek, zor şartlara rağmen bir sahne kurmak için harıl harıl çalışıyoruz. Bir yandan da gazete gazete dolaşıp, tiyatronun açılışının halka duyurulması için yardım istiyoruz. Fakat ne yazık ki hiçbir gazetede yazı çıkmadı. Bu arada Ana Hanım Kız Hanım ın provalarını da yapıyoruz. Geç saatlere kadar süren provalara, bazı günler Ali Sepici de bizi izlemeye geliyordu. Kapanıncaya kadar iki üç kez geldi... Maalesef kendisinin açılışını yaptığı Tiyatronun, yıkım emrini de kendisi verdi. Sebep neydi biliyor musunuz? Gece- ğil, bir gecekondu yıktırıyoruz. Yıkım kararını duyduktan sonra biz, tiyatroda kalmaya başladık. Başımıza yıkamazlar ya! diyoruz. Nöbet tutuyoruz İşe gündüz gitmesi gerekenler olsa bile, orada kalan arkadaşlarımız oluyordu. Kendimizce emeğimize sahip çıkıp, haksızlık karşısında direniyorduk. Gece tiyat- kondu imiş Tabii ki bunun altında yatan rodayım, sabah işe gideceğim. Alev Ateş nedenler var. Tüm sağ yanlısı basının, sol arkadaşa devrettim nöbeti. Ben gittikten yanlısı olmamızdan kaynaklı baskısı da on beş dakika sonra yıkmaya başlamış- vardı. Ali Sepici nin savunması ise şöyle lar. Bana bir haber geldi ki, soluğu orada oldu: aldım. Baktım yıkıyorlar! Bağırıyorum Küfrediyorum... Ağlıyorum ama nasıl Yıktıkları yer, hiç kimseye tahsis edil- hüngür hüngür Canım yanıyor! Açılışı- miş değildir. Böyle bir tahsisi de ancak na yer vermeyen mahalli basın, tiyatro yı- Belediye Meclisi yapabilir. Yıktırılan yerin kımında nasıl da tam kadro oradalardı. Bu çatısı, çinkodan inşa edilmiş bir gecekon- arada gazetecinin biri Alev Ateş e sordu: du durumunda idi. Biz tiyatro binası de- 108 ADANA YA GÜÇ VERENLER - II BÜNYAMİN SATANOĞLU 109

9 110 ADANA YA GÜÇ VERENLER - II BÜNYAMİN SATANOĞLU 111

10 Siz susuyorsunuz, Bünyamin Bey neden bağırıp ağlıyor? Alev Ateş: Parayı o koydu, ondan ağlıyor! Oysa ben, o sebepten ağlamıyordum. Aldığım bir iki maaşım gitmiş, ne olacak? Ama siz hiçbir şeye emek sarf ettiniz mi? Kaleminizi bile kendiniz açabildiyseniz eğer, güzelleşir o kalem... Emek vardır onun içinde Kendi emeğine sahip çıkmayan bir toplum olduğumuzdan, geri kalmış bir ülkeyiz ve emeğimize saygılı değiliz. O zamanlar benim maaşım iyiydi, ben neden ZİYA PAŞA: Ziya Paşa; 1825 yılında İstanbul da dünyaya geldi. Babası, Galata Gümrüğünde kâtiplik yapan Erzurum un İspir ilçesinden Ferideddin Efendi, annesi Itır Hanım dır. Asıl adı Abdülhamid Ziyaeddin dir. Ziya Paşa, 1878 yılında Adana ya vali olarak atandı. Adana da eğitim ve kültür alanında faaliyet gösterdi. Bursa valisi Ahmet Vefik Paşa yı örnek alarak bir tiyatro binası inşa ettirdi, temsil vermek üzere İstanbul dan bir tiyatro heyeti getirtti ve Fransızca dan piyes tercüme etti. İmarla ilgili faaliyetlerde bulundu; Gülek nahiyesinde bir rüştiye açtı. İki yıla yakın valilik yaptığı Adana da, 17 Mayıs 1880 de sirozdan hayatını kaybetti. Büyük bir cenaze töreninin ardından, Adana Ulu Camii yanına defnedildi yılında Adana Valisi Abidin Paşa tarafından, Ziya Paşa için mezar yaptırıldı. Mezarın etrafı 1960 larda park haline gelmiştir. yerden izmarit toplayayım? Yeni Bafra sigarası içer, keyfime bakardım. Tüm bunların yanı sıra burada bir şey üretiyoruz ve bugüne kadar hiçbir şeyi, kendi malım gibi görmedim. Oradaki bütün arkadaşların tümünün ürünüdür diye tanıttım ve hala da öyledir. Herkesin katkısı vardır. Biz tiyatroda aç susuz yatarken, bilmem ne mahallesinden getirilen çorbanın, hiç tanımadığınız insanlardan tatlıların gelişi... İnanabiliyor musunuz? Tanımıyorsunuz, sizi izlemeye gelmiş, durumunuzu görmüşler ve size, onlar bile katkı sağlıyor. Emek çok güzel şey Emeğe sahip çıkmak da... İster sağcı olun ister solcu... Emeğe saygı duymak da çok güzel bir şey Emek! Emek! Emek! Ve biz olmayı başarabilmekti tüm olay... Çok acı ve çok tatlı günlerdi. Kimse yaşayamaz, yaşamaya da tahammül edemez. Yalnız kendim için değil, tüm arkadaşlarım için söylüyorum. Hep kavga ettik; her kavga, daha barışık olmak içindi! Kavgamız sanat adına, tiyatro adınaydı. Tiyatro yıkımını basından duyan Ceyhan belediye başkanı Şahin Özbilen, tiyatro yapmamız için bizi Ceyhan a davet etti ve böylelikle Ceyhan Şehir Tiyatrosu nu kurduk. Ana Hanım Kız Hanım, Tuzak, Duvarlarının Ötesi adlı oyunlarımızı sahneye koyduk. 112 ADANA YA GÜÇ VERENLER - II 113

11 DOST OYUNCULAR... Dost Oyuncular; Kişileri sokaklarda serseri gibi dolaşmaktan, kahve köşelerinde pineklemekten ziyade, bir şeyler üretmek gayesiyle bir araya gelen, Adana`nın gençleridir ve gayeleri sadece Adana halkına, Adana gençliğinin sesini, tiyatro kanalıyla aksettirmektir. diyerek belirttikleri amaçla, sezonunda Bünyamin Satanoğlu`nun öncülüğünde kurulmuştur. Kadro: Bünyamin Satanoğlu, Tuncay Aşkar, Ender Yiğitel, Murat Onat, Şahin Ersoy, Ulvi Dalyan, Nuri Özaydın, Ahmet Ündağ, Kerim Kemaloğlu, Süleyman İpek, Ercan Sekitmez, İsmail Birlikdoğan, Süleyman Esencan, Faruk Yasa, Çetin Boğa, Suat Sartın, Mesut Mertcan... İlk oyunları Turgut Özakman`ın Duvarların Ötesi idi. Bünyamin Satanoğlu `nun yönetmenliğini yaptığı oyunu, Mehmet Özgentürk sahnelemiş, dekor ve kostümleri Nuri Özaydın hazırlamıştı. Topluluğun ikinci oyunu, Bünyamin Satanoğlu `nun sahneye koyduğu Casus Kim? (Kamp 17) adlı oyunuydu. Sezonu bu şekilde kapatmışlardı sezonunda, ilk olarak Cevat Fehmi Başkurt`un Buzlar Çözülmeden adlı oyunu, Bünyamin Satanoğlu yönetiminde oynadılar. Çıkarcılığın ve düzensizliğin kol gezdiği bir toplumda, akıl hastanesinden kaçan bir adamın, yolları kardan kapanmış, dünyayla adeta ilişkisi kesilmiş bir kasabanın başına, kaymakam olarak geçmesi ve işleri yoluna koymasını anlatan bir oyundu bu... AİLESİ ÖĞRENİYOR... ( BÜNYAMİN SATANOĞLU `NUN DİLİNDEN) Babam tahsili olmayan fakat mantıklı bir adamdı. Bir gün gidip babama Senin oğlun tiyatroda oynuyor, komünist oldu. demişler. Davetiye verdim; komşumuz ile birlikte geldiler. Buzlar Çözülmeden adlı oyunu sahneliyorduk o sırada. Seyrettikten sonra; Bizi anlatıyor bu oyun demiş. Çünkü Buzlar Çözülmeden rızık meselesini anlatan bir oyundu. Böylelikle kafasında oluşturulmak istenenden, çok daha farklı bir düşünceyle ayrıldı tiyatrodan... Ben de büyük bir tepki yaşamamış oldum... ADANA SANAT VE KÜLTÜR DERNEĞİ 1968 yılında İsmail Ökke, Nuri Özaydın, Mustafa Yıkar, Mustafa Kamay, Habibe ve Kadriye Bayman, Kenan Yanar, Süheyla Yanar tarafından kuruldu. Kurucuları, Dost Oyunculardan oluşan bu dernek, Dost Oyuncularla güç birliği yaptılar. Bu arada kadroya Zeki Göker ve Sema Göker dâhil oldu. Göç, Gel de Borunu Öttür, Komşularımız adlı oyunlar 114 ADANA YA GÜÇ VERENLER - II 115

12 oynandı. Dost Oyuncular Gülten Akın ın yazmış olduğu Keloğlan oyunu ile ODTÜ Devrimci Tiyatrolar Şenliği ne katıldı. Bir fetret devri tekrar başladı Zeki Göker, Perihan Duygulu, Gazanfer Ündüz, Sema Göker, Ender Yiğitel, Dost Oyunculardan ayrıldılar ve Zeki Göker önderliğinde, Çukurova Bölge Tiyatrosunu kurdular. Dost oyunculardan kalanlar Yaşar Nadir Atilla, İsmail Ökke, Mahmut Hazım Kısakürek, Şahin Ersoy, Sinan Bozkurt, Kenan Yanar, Süheyla Yanar, Adana Halk Evi ile işbirliği yaparak, bir açık hava tiyatrosunu kurdular. Alo Orası Tımarhane mi?, Şeytan Bunun Neresinde? adlı oyunları oynadılar. DOST OYUNCULAR ZİYAPAŞA TİYATROSU ADINI ALIYOR... Dost oyuncular, sezonunda Ziyapaşa Tiyatrosu adını alıp, Belediye ile güç birliği yapacağı tarihe dek; kadro, salon ve ekonomik sorunlar nedeniyle kısa sürelerde şu oyunları sahnelediler: Tımarhane, Turgut Özakman dan Ocak, Güneşte On Kişi, Gülten Akın dan Keloğlan, Güner Sümer den Bozuk Düzen, Cevat Fehmi den Hacı Yatmaz ve Hidayet Sayın dan Pembe Kadın. Dost Oyuncular adı ile son olarak Pembe Kadın ı sahneleyen topluluk, İstanbul Şehir Tiyatrosu ve Muhsin Ertuğrul un da desteği ile Belediyeyle kurduğu iletişim sonucunda tiyatro salonunu, ücretsiz kullanmak üzere almayı başardılar seçimlerinden CHP den Belediye Başkanı seçilen Ege Bağatur da yerel tiyatroya ılımlı bakan bir yaklaşım içerisindeydi. Adana da yapılacak olan tiyatronun, kentin öz malı olması gerektiğini, Adanalı tiyatro severlerin, tiyatro ihtiyaçlarının giderilmesine çalışacağını ve bir bölge tiyatrosu kurulacağını, bir basın açıklaması ile belirtmişti. Muhsin Ertuğrul, Adana da ön araştırma yapmak ve durumu değerlendirmek üzere, tiyatro yönetmeni Tunç Yalman ı gönderdi. O Zamanlarda on yedi tane amatör tiyatro daha kurulmuştu. İnanılmaz bir oyuncu enflasyonu vardı ve herkes, kendilerinin en iyi oyunu sahnelediğini düşünüyordu. Tabii ki bu gruplar arasında çekişmeler, anlaşmazlıklar çıkıyordu ve bu grupların tek bir çatı altında toplanması pek de olası gibi görünmüyordu. Satanoğlu, olayı şöyle anlatıyor: Tunç Yalman Hoca yaptığı toplantıda sorular soruyor ve sorulan soruları da cevaplandırıyordu. Ben ve İsmail Ökke en arkada oturuyoruz. Oradan bir arkadaş çıktı: Efendim! Siz veya başka bir arkadaş gelse, yönetmeliği altı ayda öğretse daha lafı sonlanmadan Hoca: Karpuz çekirdeğini bile ektiğinizde, altı ayda size meyve vermez dedi. Başka bir arkadaş çıktı: Biz halkçı tiyatro yapıyoruz. dedi. Hoca sordu hangi oyun? diye... Kim kime Dum duma dedi arkadaş. Tunç Yalman Hoca anında: Bu halk tiyatrosu mu? Bu dedi- 116 ADANA YA GÜÇ VERENLER - II BÜNYAMİN SATANOĞLU 117

13 ğin oyun, komedi! dedi. Baktılar olacak gibi değil, herkes bugüne kadar yapmış olduğu işlerle ilgili, bir iki evrak getirsin, belgeler incelensin dendi. Biz zaten hazırdık. Yanımızda her ihtimale karşı bu belgeleri getirmiştik. Tunç Yalman Hoca, basın yayın bölümünde oturuyordu. Gittik belgeleri teslim ettik. Ertesi gün gittim. Kapıyı çaldım girdim: Buyurun Hocam! dedi. Arkama baktım, acaba başka biri de mi girdi? diye. Çünkü Tunç Hoca Broadway de oyun sergileyen, tiyatroyu çok iyi bilen bir adam: Bünyamin Bey! Size diyorum dedi. İlerleyip oturdum: Yav arkadaş! Siz nasıl yaptınız bu işi? Ocak iki kez oynanmış. İkisinin arasında büyük fark var, hâlbuki kadro hemen hemen aynı, peki bu fark neden kaynaklanıyor? diye sordu. Hocam! Birini rahmetli Anadol Korzay ın yazıhanesinde ve bizim evde çalıştık. Diğerini Erdoğan Özüşen döneminde, Belediye Şehir Tiyatrosu sahnesinde prova yaptık. Tunç Yalman: Bu dekorda çizgilerin birini dikey atmışsın, diğerini yatay atmışsın. Sen hiç kitap okudun mu bununla ilgili? dedi. Yok Hocam! Biraz rahmetli Güner Abi den bir şeyler aldık. Biraz Gündüz (Aykut) Baba dan dedim. Sonradan bir kitap aldım okudum ki; gerçekten sahneye koyma sanatında, dekorların çizgilerinin dikey ya da yatay olmasının bir anlamı varmış. Kısa boylu sanatçılarda yatay çizgi atmıyormuşsun, daha kısa görünürmüş. Ben bunların hepsini gözlemleyerek yaptım. Nazım Hikmet in Türk Köylüsü şiirini bu yüzden çok severim ve birçok oyunda da kullanmışımdır. Çünkü ben, tiyatroyu ve sosyalizmi kitaptan değil, yaşayarak ve yargılayarak öğrendim. TÜRK KÖYLÜSÜ Topraktan öğrenip Kitapsız bilendir. Hoca Nasreddin gibi ağlayan Bayburtlu Zihni gibi gülendir. Ferhad dır. Kerem dir. Ve Keloğlan dır. Yol görünür onun garip serine, Analar, babalar umudu keser, Kahbe felek eder ona oyunu. Çarşambayı sel alır, Bir yar sever El alır, Kanadı kırılır Çöllerde kalır, Ölmeden mezara koyarlar onu. O Yunusu biçaredir Baştan ayağa yâredir, Ağu içer su yerine. Fakat bir kere bir dert anlayan düşmeyegörsün önlerine Ve bir kere vakt erişip gayrık yeter! Demesinler. Bunu bir dediler mi,? İsrafil surunu urur, Mahlûkat yerinden durur Toprağın nabzı başlar Onun nabızlarında atmağa. Ne kendi nefsini korur, Ne düşmanı kayırır, Dağları yırtıp ayırır, Kayaları kesip yol eyler abıhayat akıtmağa Nazım Hikmet Ran 118 ADANA YA GÜÇ VERENLER - II 119

14 Sonunda Tunç Yalman Hoca, Adana yimiz yok. Allah ımız şaşıyor korkudan, Belediyesine sunduğu raporunda; baş- merdiven bir sallansa yeri boylayacağız. ka bir tiyatro arayışına gerek olmadığını, Ardından koltukları fırçaladık, pırıl pı- Dost Oyuncuların bunu en iyi şekilde za- rıl oldular. Bu arada Cemil Bayrı diye bir ten yaptıklarını belirtti. Tiyatro binasının ağabeyimiz var. Aslında bizle yaşıt fakat onlara verilmesini önerdi. tiyatroda bizden eski olduğu için öyle ifade ediyoruz. Tekelde çalışırdı, soğan alır, Ama bu, her şey bitmiştir anlamına kasa kasa üzüm alırdı. Hepimiz, Birinci gelmiyordu... Aksine, çok büyük işler on- sigarası içiyoruz; onda bile birlik beraber- ları beklemekteydi; çünkü tuvaletler hara- lik olacak. Neyimiz varsa paylaşırdık! Ye- be, salon boyasız, koltuklar berbat, kos- meğimizi, paramızı, emeğimizi tümler perişan halde idi. Bir gün Cüneyt Gökçel geldi, biz Ege Her zamanki gibi kolları sıvadılar, gün- Bağatur la kostümlere bakıyorduk. Diğer lerce temizlik yaptılar. O dönemde tiyat- arkadaşlar dekor çakıyorlar. Bu sırada ro salonunu boyamak için, ihaleye çıkıp Ege Bey, Cüneyt Bey e: Bu adamlar bu lira civarında teklif verenler ol- rada yer, burada uyur, burada yaşarlar, muştu. Hâlbuki Belediyenin kasasında bu işe ayrılmış bir kuruş bile yoktu. O zaman Satanoğlu, konuşmak için Ege Bağatur un yanına gitti: Sayın Başkanım! Bu boya işi ne zaman olacak? diye sordu. Ege Bagatur ise: Bünyamin, para yok! diye karşılık verdi. evleridir tiyatroları. diye bizleri anlatıyor. Tiyatro üstüme zimmetliydi. Pencerenin önünde uyuyamıyorum, kurşun yiyebilirim. Bir yangın bir kundak olsa ilk ben gideceğim; çünkü imzayı ben atmışım. O korkularla yaşıyoruz. Altı kişi hep orada kalıyoruz. Biz tiyatroda tanışıp, sonra aile birliği kurmuş insanlarız. Birbirimize gönülden bağlıyız. Oyunlarımızı oynuyoruz. Günler mücadele içinde geçip gidiyor. anlatan oyunuydu. Gündüz Aykut un yardımı ile Bünyamin Satanoğlu yönetti. İsmail Ökke dekor-kostüm sorumlusu, ışık-efekt sorumlusu Faruk Yasa ve reji asistanı Ceylan Çaplı idi. Dekor yapımını bizzat tiyatro çalışanlarının üstlendiği oyunun, kostüm ihtiyaçları konusunda da İstanbul Şehir Tiyatrosu ve Muhsin Ertuğrul yardımcı Bünyamin beni İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosuna gönderdi. Orada Muhsin Ertuğrul Hoca ya da Tunç Yalman ile görüşüp, ihtiyaçlarımızı bildirmemi istedi. Otobüsten indiğimde saat on iki, yarım civarlarıydı. Tiyatroya bir gittim ki: Allah Allah, herkes Grand tuvalet giyinmiş, süslenmiş. Herkeste bir heyecan var! Meğerse ekipten biri evleniyormuş, saat on üç te nikâh var, ona yetişmeye çalışı- Bunun üzerine Satanoğlu, bir mesleğinin de boyacılık olduğunu ve bu işi arkadaşlarıyla yapabileceğini söyledi. O günleri şöyle anlatıyor: Düşünebiliyor musunuz? Tavan hariç her yeri boyadık. Kavak ağacından merdiven yapmışız. Sigortamız yok, bir şe- Ziyapaşa Tiyatrosunun ilk oyunu, Erol Toy un Pir Sultan Abdal ıydı. 16. yüzyıl Osmanlı toplumunda yaşamış, mücadeleci ve toplumun önemli bir kesimiyle bütünleşmiş Sivaslı Halk Ozanı Pir Sultan Abdal ın zulme ve zalimlere karşı savaşıyla birlikte, halkın içinden çıkan bir yönetici olan Hızır Paşa nın halka ihanetini oldu. Bünyamin Satanoğlu, İsmail Ökke yi görevlendirerek İstanbul a gönderdi. Aslında kostümleri vardı fakat içlerine sinmemekteydi. Her şeyin mükemmel olmasını isteyen amatör ruhları, imkânsızlıklardan imkân yaratmak için durmadan mücadeleye devam ederdi. İsmail Ökke olayı şöyle anlatıyor: yorlarmış. Beni aldıkları gibi kostüm odasına götürdüler, hep bir elden kostümleri toparladık. Kısa sürede oradaki işim bitti. Onlar nikâha gittiler, ben de içi kostüm dolu çuvalımı alıp, beni heyecanla bekleyen ekip arkadaşlarımın yanına Adana ya döndüm. Sabaha karşı beşte vardım. Yorgundum, açtım, susuzdum ama arkadaşlarımı uyandırmamak için tiyatronun 120 ADANA YA GÜÇ VERENLER - II BÜNYAMİN SATANOĞLU 121

15 Bu yazı, aynı zamanda bir veda yazı- tu. Yârinden ayrı kalmak ona yaramamış- sıydı ve ilkelerine bağlı olarak yaşamış bir tı. Sonrasında işinden de ayrıldı. Ardın- topluluğun, yanlışlara karşı dik duruşuy- dan da boyacılık yapmaya başladı. du Daha öncesinde hobi olarak akvaryu- YENİDEN HAYATA DÖNDÜREN munda beslediği balıklar, ona terapi gö- BALIKLAR... revi görmüşlerdi. Boyacılığın tek başına yapılamayacağını anlayınca, akvaryumcu Artık tiyatro yapmak çok zorlaşmıştı... dükkânı açmaya karar verdi. Elinde ser- Politik sebepler, oyunların sürekli irde- mayesi, dükkân kirası olmayınca, Nuri lenmesi, önünün kesilmesi, diğer amatör Özaydın: Ya Bünyamin madem dükkân tiyatrolar arasındaki çekişmeler. Hal böy- bulamıyoruz, evdeki balıkları, akvaryum- leyken daha fazla dayanamadılar. Yürek- ları yengenin piko işi dükkânına getir, ser- kapısının önünde uyudum. Sabah kapıyı bir açtılar ki ben orada kostümlerle birlikte önlerinde Bir sarmaş dolaş olduk. Bir mutluyuz! Hemen işe giriştik... Akşama oyunumuz var. riyle hiç anlaşamamış, bugünden sonra da anlaşması mümkün olmayan toplulukları bir araya getirmeye çalışmakla başlamıştı. Kişisel çatışmalardan üretim gücü düşmüştü. Bir süre daha mücadele ettikten lerini ortaya koydukları tiyatro, imkânsız bir aşk haline gelmişti. Bu dönem, Bünyamin Satanoğlu nda büyük bir depresyon yaratmıştı. Çalışıyordu çalışmasına ama hayatında çok büyük bir boşluk oluşmuş- maye edinene kadar orada çalışırsın dedi. Onlar böyleydi! Herkes birbirini düşünür, birbirine yardım ederdi. Biz olmayı o kadar benimsemişlerdi ki, birlik bera- sonra, Ziyapaşa Tiyatrosunun son oyunu Yaklaşık iki ay üstünde çalışılan oyun, olan Fareler ve İnsanlar ın hemen ardın- başarıyla sahnelendi ve Ziyapaşa Tiyatro- dan, bir basın bildirgesi yayınladılar. Ziya- su faaliyetlerine titizlikle ve aşkla devam paşa Tiyatrosu düşüncelerini, bildirgede etti şu şekilde ifade etmişlerdi: BİR SALON BİN KAVGA... İki sezon, elimizdeki olanakları değerlendirmeye çalıştık. Kıt olanaklar, bizim Ziyapaşa Tiyatrosu o zamanda tek daha iyiye, daha güzele, daha doğruya amatör tiyatro topluluğu değildi. Bir sezon yaklaşmamızı engelledi. Biz, Adana Be- sonra, diğer topluluklar da, salon payla- lediyesi - Ziyapaşa Tiyatrosu çalışanları, şım savaşına girdiler. Hâlbuki sezon açılır- elimizden geldiğince, gücümüz yettiğin- ken, Ziyapaşa Tiyatrosu Kapımız herkese ce, halkımıza bir şeyler vermeye çalıştık. açıktır. şeklinde bir dostluk eli uzatmıştı. Emeğimiz, temel kaynağımız oldu. Doğ- O dönemde sessiz kalan diğer gruplar, rulardan ne pahasına olursa olsun ödün sonradan problem çıkarmaya başlayınca; vermedik, vermeyeceğiz de. tiyatro salonu ortak kullanıma açıldı. Buradaki en büyük sorun; bugüne dek birbi- 122 ADANA YA GÜÇ VERENLER - II BÜNYAMİN SATANOĞLU 123

16 berlikleri her anlamda devam etmekteydi. Akvaryumları piko dükkânına taşıdı. Kirayı paylaşarak uzunca bir süre işleri devam ettirdiler, ta ki gerekli sermayeyi biriktirene kadar Bundan sonraki iş hayatı, balıklar üzerine şekillendi. Arı Sineması sokağında Aksan Akvaryum u açtı ve yeni işine adadı kendini AKVARYUM İŞİNDEN TATLI BİR ANI O zamanlar, dükkân dostlarla dolar taşardı Benim için zaten ticaretten öte, bu bir hobiydi aynı zamanda. Kim işinden fırsat bulursa, soluğu yanımda alırdı. Sohbet eder, güler eğlenirdik. Bir gün akşam üzeri bir adam geldi. Ertesi gün almak üzere akvaryum siparişi verdi. O günde, dükkânda rahmetli Diş Hekimi Hasan Basri, Diş Hekimi Mümtaz Eren, Recai Abi, Abdurrahman Abi var. Sohbeti kaynatıyoruz. Akvaryumu da hazırlamışız, adamı bekliyoruz. Adam geldi ücretini ödedi. O sırada Mümtaz: Araba var mı? diye sordu. Adam var deyince, kucakladı akvaryumu arabaya doğru yöneldi. O sırada adama, biz dedik ki: Yardım eden arkadaşa da beş lira bahşiş ver. O andan itibaren pusuya yattık, Mümtaz ı izliyoruz. Acaba ne tepki verecek diye merakla bekliyoruz. Mümtaz akvaryumu arabaya yerleştirir yerleştirmez, adam cebine parayı sıkıştırdı. Mümtaz şaşırdı! Ne yapıyorsunuz beyefendi? Ben diş tabibiyim! Burada arkadaşa yardım ediyorum! dedi. Adam da bir o kadar şaşırdı! Tabii ki biz arka tarafta gülmekten yıkılıyoruz. Adam da bir o kadar şaşırdı! Tabii ki biz arka tarafta gülmekten yıkılıyoruz. Çok güzel günlerdi! Dostluklar da güzeldi. EVLİLİK VE ÇOCUKLAR Satanoğlu kırk yaşına gelmişti. Hemen hemen bütün arkadaşları evlenmişti. Bir gün annesi ona Korelya adında, yirmi iki yaşında güzel bir genç kız gösterdi yılında nişanlandılar, 1981 de de evlendiler. Düğünleri evlerinde oldu. Düğün davetiyesini ise eve gelenlere verdiler. Evlendikten bir sene sonra ilk çocukları, Toros dünyaya geldi. İki sene sonra da güzeller güzeli kızları Gülvar... İki ayrı dünya birleşip, yeni kocaman bir dünya oluşturmuşlardı. Artık tam bir aile idiler. Tek özlemi vardı; Tiyatro... BÜNYAMİN SATANOĞLU İÇİN TİYATRONUN ANLAMI Tiyatro benim her şeyimdi. Yaşam biçimimdi. Komünal çalışırdık. Yemeği beraber yer, aynı sigarayı içerdik. Bütün mesele gönül vermekti. Emeğimiz ve tiyatro bizim için kutsaldı. Nuri Özaydın ın anası vefat etti, aynı gün oyuna çıktı. İçi kan ağlamıyor muydu? Anasını sevmiyor muydu? Ama akşam bir oyun vardı ve bu bir disiplindi. Kişi ancak kendi öldüğünde rolüne çıkamazdı. Kurallarımız vardı! Tiyatroya içkili gelinmez, siyaset konuşulmazdı. Bizler o günlerde çok az imkânlarla, çok güzel işler çıkarmaya çalıştık. Alın terimizi döktük. Üç kişiye de oyun oynadık, on beş kişiye de, altı yüz kişiye de, bin beş yüz kişiye de. Dedim ya, tiyatro kutsaldı. Biz de sonuna kadar saygı duyuyorduk ve seviyorduk... Ben tek başıma hiçbir şey yapmadım ama biz çok şey yaptık. Gönülden bağlandığınıza emek sarf ederseniz, o dünyanın en güzel şeyi haline gelir. Bizim hayatımızdaki en özel şey de tiyatroydu ve yerine bir şey koymak mümkün değildi. 124 ADANA YA GÜÇ VERENLER - II BÜNYAMİN SATANOĞLU 125

17 126 ADANA YA GÜÇ VERENLER - II 127

18 TİYATRODA UNUTAMADIĞI ANILAR 27 Mart Dünya Tiyatrolar Gününde, Dost Oyuncularla bir oyun sergilemeye karar verdik; bin beş yüz kişi var salonda. Başrolü oynayacak arkadaş alkollü geldi, dünya başıma yıkıldı sanki. Yasaklarımızın başında gelen kuralımızı ihlal etti. Oraya gelen her bir insana, saygısızlık olarak kabul ettiğimiz bir durumdu bu ve kabul edilemezdi. Tartıştık. O gün benim tiyatro hayatımda, en üzülerek anımsadığım anılar arasındadır. Ölene kadar da unutabileceğimi sanmıyorum! Ama çok güzel anılarımızda oldu. Mesela yetmiş iki senesinde Bozuk Düzen i oynuyoruz. Sıkıyönetim var o dönemde, oyunun içeriğini bilmeden, isminden dolayı oynamamıza izin vermediler. Sıkı Yönetim Komutanına gittim. Oyunun siyasi içerikli değil, bir aile düzeninin bozukluğunu anlattığını, oyunu oynamamıza izin verilmesini istedim. İzni aldım almasına fakat afişler kaldırılmıştı. Seyircilerin haberi yoktu oyundan. Kadro yirmi kişi civarı idi. Kullanılan ışıklardan seyirciyi göremiyorsunuz. Biz de bakmaya korkuyoruz zaten, kaç kişiye oynadığımızı bilmiyoruz. Birinci perde kapandı. Hala cesaret edip bakamıyoruz, kaç kişi gelmiş diye. Ama orada seyirci varmış gibi oynamaya devam ediyoruz. Oyun bitti. Ön sırada, on beş kişi vardı alkışlayan. O, on beş kişi abartısız bize on beş defa perde açıp kapattırdılar, ayakta alkışladılar. Benim de bir huyum var; oyun sonrası seyirciyle hasbihal etmeyi çok severim. Teşekkür edip aralarına girdim. Bana sordular: Adana da gerçekten tiyatro yok mu? Seyirciniz bu kadar mı? Pardon dedim, siz Adanalı değil misiniz? Meğerse Ankara dan Adana ya gelmiş, bir gruba oyun sergilemişiz. Bu da gülümseyerek anımsadığım anılarımdan biridir. DÜNYA TİYATRO GÜNÜ: Dünya Tiyatro Günü 1961 de Uluslararası Tiyatrolar Birliği (International Theatre Institute) tarafından yaratıldı. Her yıl 27 Mart günü ITI merkezleri ve dünya çapında tiyatro grupları tarafından kutlanmaktadır. Pek çok ulusal ve uluslararası etkinlik kutlamalarda yer almaktadır. En önemli etkinliklerden biri, dünya çapında başarı kazanmış bir tiyatro oyuncusu, yönetmeni veya yazarın yazdığı evrensel bildirgedir. İlk bildirge 1962 de Jean Cocteau (Fransa) tarafından yazılmıştır. 128 ADANA YA GÜÇ VERENLER - II 129

19 ADANA YA GÜÇ VERMEK Sohbet ettiğim onca zaman içinde, hiç ben yaptım cümlesini kurmayan birinin yaptıklarını, yine sadece o yapmış gibi ifade etmek mümkün değil! Hep dilinde arkadaşları var. Biz emek verdik, biz yaptık, biz hep beraber yaşadık diyor her cümlesinde. Adana da o dönemlerde yolu tiyatrodan geçmiş, herkes tanır onu. Çok kişide emeği vardır. Hiç bahsetmese de bilirim. Duyarım... Atatürk Parkı içerisinde kurulan Türk Kültür Derneği, onların öncülüğünde faaliyete geçmişti. Halk Evi bahçesinde betondan sahne kurup, yazlık tiyatrolar oynadılar. Adana da ilk tavanı olan sahneyi, onlar kurdular. Ocak, Gel de Borunu Öttür, Fareler ve İnsanlar gibi oyunları da oynadılar. Yine Adana`da ilk dört duvarlı sahneyi onlar yaptılar. (Tatar Ramazan) Tarsus Belediyesi Şehir Tiyatrosunun ve Ceyhan Belediyesi Şehir Tiyatrosunun Kurulmasına ön ayak oldular. Köylerde ve okullarda tiyatro sahnelediler. tiyatroları oynadılar. TİYATRODA EN ÇOK SEVDİĞİ OYUNU SORDUM Bütün oyunları seviyordum fakat Bozuk Düzen de bir diyalog vardı ve bana daha yakındı. Ben hiçbir şeyden zevk almayan, her şeyi kendine dert edinen, boktan herifin biriyim. BENİM GÖZÜMDEN BÜNYAMİN SATANOĞLU İlk tanıştığımda sert mizacı, keskin dili beni ürkütmedi değil. Ama bu projede beraber çalışmamız gerekti ve benim onu en güzel şekilde anlatmak için, yine onu anlamaya ihtiyacım vardı. Bu yüzden korkuyu bir kenara bırakıp, anlattıklarından ziyade, anlatırkenki mimiklerini incelemeye başladım. İlk görüşme bittikten sonra ikinciyi iple çektiğimi fark ettim. Huysuz ve aksi olduğunu iddia eden adamdan öğrenecek çok şeyim vardı. Anılarını dinledikçe ve onu anlamaya başladıkça, bazı şeyler yüreğime dokunur oldu. Fark ettim ki dediği gibi huysuz ve aksi değil, aslında gerçek bir yürek taşıyan, karşımda duygusal bir adam vardı. Önce onu kızdıran şeyleri keşfettim; yalana, dolana, riyaya tahammülü hiç yoktu O zaten dürüstlüğü kendine ilke edinmiş bir adamdı. On liralık malı, yirmi liraya satmaz, hasta balık varsa müşteriye vermez. Bir arada yaşayamayan balıkları, aynı akvaryumda para kazanmak uğruna satmaz. Paradan çok insana ve insani değerlere önem verir. Emeğine sahip çıkmasını bilir, çıkamayana da ateş püskürür. Sonra onun insanlara neden huysuz davrandığını anladım. O kadar çok ihanete uğramış ki; duvar örmüş etrafına, bir daha kalbine yaklaşıp da onu yerle bir etmesinler diye. İnsana, düşüncelere, emeğe saygı duymayı öğrenmiş bir adamdan, ben büyük bir hayat dersi aldım. Onun gözüyle bakabildiğimde, ancak içindeki güzelliklerin hepsine vakıf olabildim Bana kattığın her şey için teşekkür ederim Bünyamin Abi!.. Adana da ilk tiyatro şenliğini onlar yaptılar. Sinemanın popüler olduğu dönemde, sinema salonunda oyunlar oynadılar. Ulus Parkında, Yakup Ataözü ile birlikte tülüat TÜLÜAT TİYATROSU: Olay örgüsü bilinmekle birlikte, bir metne dayanmayan ve doğaçlama olarak oynanan sahne sanatıdır. Kâh ağladım kâh güldüm hatıralarında yüzerken Büyük bir aşk vardı Bense onun aşkına hayran bir göz Bir kalemdim artık ADANA YA GÜÇ VERENLER - II BÜNYAMİN SATANOĞLU 131

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΕΘΝΙΚΗΣ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM

Detaylı

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın?

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın? 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ismin yerini tutan bir sözcük kullanılmıştır? A) Onu bir yerde görmüş gibiyim. B) Bahçede, arkadaşımla birlikte oyun oynadık. C) Güneş gören bitkiler, çabuk büyüyor.

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik.

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik. Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik. Sizi tanıyabilirmiyiz? 1953 Söke doğumluyum. Evli, 2

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI T105004 ADI SOYADI NOSU UYRUĞU SINAV TARİHİ ÖĞRENCİNİN BÖLÜM Okuma Dinleme Yazma Karşılıklı Konuşma Sözlü Anlatım TOPLAM

Detaylı

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi 6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi Kahramanmaraş ın Ekinözü İlçesine bağlı Alişar Köyünde 54 Yaşındaki Mehmet Göyün 6 Çocuğu ile birlikte tek göz kerpiç odanın içinde verdiği yaşam Mücadelesi yürekleri

Detaylı

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, bakım ve rehabilitasyon çalışmaları tamamlanarak dünya standartlarında bir tesis haline getirilen Bodrum Belediyesi

Detaylı

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı.

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı. MUSA TAKCI KİMDİR? İyi bir öğretmen, koruyucu bir ağabey, saygılı bir evlat, şefkatli bir baba, merhametli bir eş, çok aranan bir kardeş, güçlü bir şair, disiplinli bir yazar, hayırlı bir insan, güzel

Detaylı

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? İşitme Engelliler Milli Hentbol Takımının en genç oyuncusu Mustafa SEMİZ : Planlı çalışarak, disiplinli çalışarak zamanını ve gününü ayarlayarak nerede ve ne zaman is yapacağıma ayarlarım ondan sonra Her

Detaylı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı AÇIKLAMALAR 1. Soruların cevaplarını kitapçıkla birlikte verilecek optik forma işaretleyiniz. 2. Cevaplarınızı koyu siyah ve yumuşak bir kurşun kalemle

Detaylı

Menümüzü incelediniz mi?

Menümüzü incelediniz mi? by elemeği Menümüzü incelediniz mi? Yılmaz Usta nın hikayesini duydunuz mu? Niçin Nevale? Yılmaz Usta nın hikayesi Bir insan pasta ustası olmaya nasıl karar verir? Yani 1972 yılında Kastamonu da doğduğunuzu

Detaylı

zaferin ve başarının getirdiği güzel bir tebessüm dışında, takdir belgesini kaçırmış olmanın verdiği üzüntü. Yanımda disiplinli bir öğretmen olarak bilinen ama aslında melek olan Evin Hocam gözüküyor,

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı.

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı. ÇAYLAK Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı. Alt katta genel tıbbi muayene ve müdahaleleri yapılıyordu. Bekleme salonu ve küçük bir de laboratuar vardı. Orta katta diş kliniği ve ikinci bir muayene

Detaylı

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 Issue #: [Date] MAVİSEL YENER İLE RÖPOTAJ 1. Diş hekimliği fakültesinden mezunsunuz. Bu iş alanından sonra çocuk edebiyatına yönelmeye nasıl karar verdiniz?

Detaylı

Naptorun Pansiyon İzleyiciden Tam Not Aldı

Naptorun Pansiyon İzleyiciden Tam Not Aldı Naptorun Pansiyon İzleyiciden Tam Not Aldı Sahne Gari organizasyonu olarak Naptorun Pansiyon adlı tiyatro oyunu Bodrum Belediyesi Heredot Kültür Merkezi gösteri salonunda sahnelendi. Bodrum da yaşayan

Detaylı

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΕΛΙΚΕ ΕΝΙΑΙΕ ΓΡΑΠΣΕ ΕΞΕΣΑΕΙ ΥΟΛΙΚΗ ΥΡΟΝΙΑ: 2012-2013 Μάθημα: Σοσρκικά

Detaylı

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. C i h a n D e m i r c i Damdaki Mizahçý 90 Yaþýnda Eskimeyen Bir Usta: Haldun Taner Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. 1986'da yitirdiðimiz Haldun Taner

Detaylı

dündündür 70. SANAT YILINDA B E D I A MUVAHHIT Büyükada'da unutulmaz çocukluk günleri Türk kadınının çalışma yaşamında yer alışının ilk adımları

dündündür 70. SANAT YILINDA B E D I A MUVAHHIT Büyükada'da unutulmaz çocukluk günleri Türk kadınının çalışma yaşamında yer alışının ilk adımları ŞUBAT 93 dündündür G Ö K H A N A K Ç U R A 70. SANAT YILINDA B E D I A MUVAHHIT Büyükada'da unutulmaz çocukluk günleri "Çok güzel bir hayatımız vardı. Büyükada'da güzel bir evimiz, arabamız, aşçımız, hizmetçimiz

Detaylı

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR!.. SERIS.INDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,

Detaylı

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş? ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Benim adım Deniz. 7 yaşındayım. Bu hafta sonu annem ve babamla birlikte kampa gittik. Kampa

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar MARIA MONTESSORI Hayatın en önemli dönemi üniversite çalışmaları değil, doğumdan altı yaşa kadar olan süredir. Çünkü bu, bir çocuğun gelecekte olacağı yetişkini inşa ettiği

Detaylı

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ 6 (ΕΞΙ) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ 6 (ΕΞΙ) ΣΕΛΙΔΕΣ ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΜΑΘΗΜΑ: ΤΟΥΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: A ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ:

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara

Detaylı

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Bugüne kadar nerelerde görev aldınız?

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Bugüne kadar nerelerde görev aldınız? Reşadiye Öğrenci Meclisi Başkanı Yücel Bolat: Asla kin tutamam bana yapılan kötülüğü unutur geleceğe bakarım geçmişe takılmam. Bu davranışlarım da bana çok dost kazandırdı iletişimimi geliştirdi. SORU-

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

Emine Aydın. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi

Emine Aydın. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi editörü: Özkan Öze iç düzen/kapak: Zafer Yayınları Kapak illustrasyonu: Murat Bingöl isbn: 978 605 5523 16 9 Sertifika

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır?

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır? 1. (1) Şair yeni bir şiir kitabı yayınladı.(2) Kitap, şairin geleneksel şiir kalıplarını kullanarak yazdığı şiirlerden oluşuyor.(3) Bu şiirlerde kimi zaman, şairin insanı çok derinden etkileyen sesini

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

EDEBİYATIN İZİ 86. İZMİR ENTERNESYONAL FUARI NA DÜŞTÜ

EDEBİYATIN İZİ 86. İZMİR ENTERNESYONAL FUARI NA DÜŞTÜ EDEBİYATIN İZİ 86. İZMİR ENTERNESYONAL FUARI NA DÜŞTÜ Oya Baydar, Mine Söğüt, Özcan Yüksek, Ercan Kesal, Arif Keskiner ve Melih Güneş konuklarla sohbet etti 86. İzmir Enternasyonal Fuarı nda bu yıl ilk

Detaylı

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ 5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ HAZIRLIK SINIFI EKİM AYI ŞARKILARIMIZ OKULUMA BAŞLADIM BİR DÜNYA BIRAKIN SONBAHARIN SESLERİ SEVİMLİDİR HAYVANLAR HOŞ GELİŞLER OLA Her gün erken kalkarım Önce yüzümü

Detaylı

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

BİR ACAYİP SOYGUN ADANA İŞİ. - Basın Toplantısı Haber Küpürleri. - 12.Ocak 2015 Adana Hilton Otel

BİR ACAYİP SOYGUN ADANA İŞİ. - Basın Toplantısı Haber Küpürleri. - 12.Ocak 2015 Adana Hilton Otel BİR ACAYİP SOYGUN ADANA İŞİ - Basın Toplantısı Haber Küpürleri - 12.Ocak 2015 Adana Hilton Otel 13.01.2015 Salı Adana İşi nde acayip soygun Bir Acayip Soygun Adana İşi adlı uzun metraj filmin çekimleri

Detaylı

&[1Ô A w - ' ",,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ

&[1Ô A w - ' ,,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ .... CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: A ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire annesi öldüğü zaman çok üzüldü. Simbegwire ın babası, kızıyla ilgilenmek için elinden gelenin en iyisini yaptı.

Detaylı

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı,

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı, Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı, elinde boş bir çuval, alanın ortasında öylece dikiliyordu.

Detaylı

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1 6. Sınıf sıfatlar testi testi 1 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamını sağlayan kelime sıfat değildir? A) Kaç liralık fatura kesilecek? B) Oraya gidip de ne iş yapacaksın? C) Ne kadar güzel konuşuyor

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

23 NİSAN İLKOKULU 2/C SINIFI DENEME SINAVI

23 NİSAN İLKOKULU 2/C SINIFI DENEME SINAVI Adı-Soyadı : HAYAT BİLGİSİ 1) Okul için hazırlık yapan bir öğrenci, çantasına aşağıdakilerden hangisini mutlaka koymalıdır? 2) Aşağıdakilerden hangisi büyüklerden yardım alarak gerçekleştirebileceğimiz

Detaylı

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67) KOCAER 1 Tuğba KOCAER 20902063 KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA... Hepsi için teşekkür ederim hanımefendi. Benden korkmadığınız için de. Biz ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya...

Detaylı

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir?

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir? 3 YAŞ AYIN TEMASI Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir? Vücudumuzun bölümleri ve iç organlarımız nelerdir? Ne işe yarar? İskelet sistemi nedir? Ne işe yarar? Aile ve aileyi

Detaylı

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve ne yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını

Detaylı

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz ve Özellikle Canım Annem 1 Üniversite tercihlerini yaptığımız zaman,

Detaylı

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ www.armtr.org Yazan: Billur Demiroğulları Çizen: Yasemin Erdem Kontrol: Özlem Küçükfırat Bilgi (Çocuk Gelişim Uzmanı) Bu hikaye kitabının her türlü yayın hakkı Anorektal

Detaylı

HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2016 YILI TEMMUZAYI FAALİYET RAPORU

HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2016 YILI TEMMUZAYI FAALİYET RAPORU HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2016 YILI TEMMUZAYI FAALİYET RAPORU A-KİLİT PARKE TAŞI İLE YOL YAPIM-ÇEVRE DÜZENLEMESİ VE PARK YAPIMI HİZMETLERİ : 1- İlçemize bağlı Çamdibi mahallesi meydanı çevre düzenlemesi

Detaylı

Orhan benim için şarkı yazardı

Orhan benim için şarkı yazardı 70'li yılların ünlü ses sanatçısı ve sinema oyuncusu Yıldız Tezcan, 21 yaşındayken Orhan Gencebay ile büyük aşk yaşadığını, ancak o dönem çöpçatanlıklarını yapan Sevim Emre'nin sonradan Gencebay'ı elinden

Detaylı

Güneş (Kıbrıs) 17 11 2014

Güneş (Kıbrıs) 17 11 2014 Güneş (Kıbrıs) 17 11 2014 Demokrat Bakış (Kıbrıs) 17 11 2014 www.kibrisinternetgazetesi.com 17 11 2014 EROĞLU, KARTAL BELEDİYE BAŞKANI ÖZ VE TC ESKİ BAKANLARINDAN GÜREL İ KABUL ETTİ CUMHURBAŞKANI EROĞLU,

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

20 Derste Eski Türkçe

20 Derste Eski Türkçe !! 20 Derste Eski Türkçe Ders Notları!!!!!! Cüneyt Ölçer! !!! ÖNSÖZ Türk Nümismatik Derneği olarak Osmanlı ve İslam paraları koleksiyoncularına faydalı olmak arzu ve isteği île bu özel sayımızı çıkartmış

Detaylı

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE Portal Adres AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE : www.gorelesol.com İçeriği : Gündem Tarih : 06.10.2014 : http://www.gorelesol.com/haber/haber_detay.asp?haberid=19336 1/3 AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE 2/3 AHMET ÖNERBAY

Detaylı

ilkokul1.com YAPANIN YANINA KALMAZ Padişah, sarayının bahçesindeki ağacı çok seviyordu. Bahçıvana; Bu gül ağacına iyi bak! emrini verdi. Günün birinde bir bülbül bu ağaca musallat olup, gülleri yerlere

Detaylı

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Hiroşima da büyüdüm. Ailem ve çevrem Budist ti. Evimizde küçük bir Buda Heykeli vardı ve Buda nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özel günlerde de evimizdeki

Detaylı

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di -gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di ne: Sen gü neş li so kak lar da do laşı yor sun, is

Detaylı

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya

Detaylı

Beyni geliştirmek ve zekâmızı parlatmak mümkün. Beyin, yeni bilgiler ve beyin faaliyetleri ile gelişir ve büyür.

Beyni geliştirmek ve zekâmızı parlatmak mümkün. Beyin, yeni bilgiler ve beyin faaliyetleri ile gelişir ve büyür. Beyni geliştirmek ve zekâmızı parlatmak mümkün. Beyin, yeni bilgiler ve beyin faaliyetleri ile gelişir ve büyür. Kullanılmayan beyinde kısmi ve genel büzülme meydana gelir. Bilim adamlarının araştırmaları,

Detaylı

MATBAACILIK OYUNCAĞI

MATBAACILIK OYUNCAĞI Resimleyen: Özlem Isıyel Yiğit Bener MATBAACILIK OYUNCAĞI ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Roman 1. basım Yiğit Bener MATBAACILIK OYUNCAĞI Resimleyen: Özlem Isıyel cancocuk.com cancocuk@cancocuk.com Yayın Koordinatörü:

Detaylı

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN .com Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok benim kahraman dedem Kelimeleri zıt

Detaylı

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR 3. B A S I M Çocuklarla İlgili Her Türlü Faaliyette, Çocuğun Temel Yararı, Önceliklidir! 2 Süleyman Bulut Anne Ben Yapabilirim 4 Süleyman

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir.

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir. SIFATLAR 1.NİTELEME SIFATLARI 2.BELİRTME SIFATLARI a)işaret Sıfatları b)sayı Sıfatları * Asıl Sayı Sıfatları *Sıra Sayı Sıfatları *Üleştirme Sayı Sıfatları *Kesir Sayı Sıfatları c)belgisizsıfatlar d)soru

Detaylı

Gü ven ce He sa b Mü dü rü

Gü ven ce He sa b Mü dü rü Güvence Hesabı nın dünü, bugünü, yarını A. Ka di r KÜ ÇÜK Gü ven ce He sa b Mü dü rü on za man lar da bi lin me ye, ta nın ma ya S baş la yan Gü ven ce He sa bı as lın da ye - ni bir ku ru luş de ğil.

Detaylı

İlyas Güven EROĞLU «Bizim köklerimizi CHP den kazımaya ne onun gücü yeter ne ömrü yeter!» Kılıçdaroğlu nun özde CHP lileri!

İlyas Güven EROĞLU «Bizim köklerimizi CHP den kazımaya ne onun gücü yeter ne ömrü yeter!» Kılıçdaroğlu nun özde CHP lileri! İlyas Güven EROĞLU «Bizim köklerimizi CHP den kazımaya ne onun gücü yeter ne ömrü yeter!» Kılıçdaroğlu nun özde CHP lileri! CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen in kurşunlanmasının

Detaylı

ARTVİN ATABARI OYUNU NUN HİKAYESİ ve TARİHİ

ARTVİN ATABARI OYUNU NUN HİKAYESİ ve TARİHİ ARTVİN ATABARI OYUNU NUN HİKAYESİ ve TARİHİ ATATÜRKLE BİRLİKTE ATABARINI OYNAYAN İLK TÜRK HALK OYUNU TOPLULUĞU 1936-1937 yıllarında Artvin oyun ekibi Büyük Ata nın isteği ile Balkan Festivaline çağrılır.

Detaylı

4. ve 5. Değerlendirme Sınavları. Puanlama Aşağıda...

4. ve 5. Değerlendirme Sınavları. Puanlama Aşağıda... 4. ve 5. Değerlendirme Sınavları Puanlama Aşağıda... 4. Sınav Test Soruları 5 puan 6x5=30 Çetele tablosu 5 puan 10x5=50 Doğru-Yanlış 2 puan 5x2=10 Sayı örüntüsü 2 puan 5x2=10 5. Sınav Test Soruları 5 puan

Detaylı

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf ilk yar'larımızın sevgili dostları, ilkyar desteklerinizle giderek büyüyen bir aile olarak varlığını sürdürüyor. Yeni yeni ilk yar'larımızla tanışırken bir taraftan fedakar gönüllülerimizi, ve bir zamanlar

Detaylı

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller yayın no: 117 PEYGAMBERİMİZİN DİLİNDEN HİKMETLİ ÖYKÜLER Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

Gürkan Genç, 1979 yılının Ocak ayında dünyaya geldi. Hemen hemen her çocuk gibi en büyük tutkusu bisikletiydi. Radyo-Televizyon-Sinema bölümünden

Gürkan Genç, 1979 yılının Ocak ayında dünyaya geldi. Hemen hemen her çocuk gibi en büyük tutkusu bisikletiydi. Radyo-Televizyon-Sinema bölümünden 2 Gürkan Genç, 1979 yılının Ocak ayında dünyaya geldi. Hemen hemen her çocuk gibi en büyük tutkusu bisikletiydi. Radyo-Televizyon-Sinema bölümünden mezun oldu. Farklı kurumlarda çalıştıktan sonra 2 arkadaşı

Detaylı

Üniversite Üzerine. Eğitim adı verilen şeyin aslında sadece ders kitaplarından, ezberlenmesi gereken

Üniversite Üzerine. Eğitim adı verilen şeyin aslında sadece ders kitaplarından, ezberlenmesi gereken Engin Deniz İpek 21301292 Üniversite Üzerine Eğitim adı verilen şeyin aslında sadece ders kitaplarından, ezberlenmesi gereken formüllerden ya da analitik zekayı çalıştırma bahanesiyle öğrencilerin önüne

Detaylı

2.8 milyon TL harcanarak 8 ayda tamamlanan Alucra Turan Bulutçu Meslek Yüksek Okulu (MYO) binasının açılışı Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY yaptı.

2.8 milyon TL harcanarak 8 ayda tamamlanan Alucra Turan Bulutçu Meslek Yüksek Okulu (MYO) binasının açılışı Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY yaptı. 2.8 milyon TL harcanarak 8 ayda tamamlanan Alucra Turan Bulutçu Meslek Yüksek Okulu (MYO) binasının açılışı Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY yaptı. Binanın açılış törenine Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul

Detaylı

İnsan Oyunla Başlar Hayata

İnsan Oyunla Başlar Hayata İnsan Oyunla Başlar Hayata Bebekken; henüz konuşamıyor, anlatamıyorken oyunlarla ifade etmeye çalışırız kendimizi. İnsanın kendini anlatma çabası, var olduğu sürece son bulmaz. İşte bu yüzden insan her

Detaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Çetin Öner. Roman GÜLİBİK. Çeviren: Aslı Özer. 26. basım. Resimleyen: Orhan Peker

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Çetin Öner. Roman GÜLİBİK. Çeviren: Aslı Özer. 26. basım. Resimleyen: Orhan Peker Çetin Öner GÜLİBİK ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Roman Çeviren: Aslı Özer Resimleyen: Orhan Peker 26. basım Çetin Öner GÜLİBİK Resimleyen: Orhan Peker cancocuk.com cancocuk@cancocuk.com Yayın Koordinatörü: İpek

Detaylı

Söyleyiniz. 1- Çağdaş caddeye neden koştu? 2- Kazadan sonra Çağdaş a kim yardım etti? Sözcük Sayısı : 56

Söyleyiniz. 1- Çağdaş caddeye neden koştu? 2- Kazadan sonra Çağdaş a kim yardım etti? Sözcük Sayısı : 56 SAAT TUTARAK METİN OKUMA-1 KAZA Çağdaş ile Cevat cadde kenarında top oynuyordu. Top caddeye kaçtı. Çağdaş topun arkasından koştu. O sırada caddeden geçen minibüs Çağdaş a çarptı. Çağdaş yere düştü. Cevat

Detaylı

Asuman Beksarı. Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi. Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan. J. Keth Moorhead

Asuman Beksarı. Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi. Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan. J. Keth Moorhead Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi Asuman Beksarı J. Keth Moorhead Hiç kimse başarı merdivenlerini elleri cebinde tırmanmamıştır. sözünü Asuman Beksarı için

Detaylı

Fransa da ki saldırıya Bodrumdan tepki

Fransa da ki saldırıya Bodrumdan tepki Fransa da ki saldırıya Bodrumdan tepki Gazeteciler Günü Trafo da Kutlandı Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Bodrum da görev yapan gazetecilerle Trafo Bodrum

Detaylı

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları. HASTA İŞİ İnsanların içlerinde barındırdıkları ve çoğunlukla kaçmaya çalıştıkları bir benlikleri vardır. O benliklerin içinde yaşadıkları olaylar ve onlardan arta kalan üzüntüler barınır, zaten bu yüzdendir

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: Γ ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Şizofreninin nasıl bir hastalık olduğu ve şizofrenlerin günlük hayatlarında neler yaşadığıyla ilgili bilmediğimiz birçok şey var.

Detaylı

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. Sorular her ay panolara asılacak ve hafta sonuna kadar panolarda kalacak. Öğrenciler çizgisiz A5 kâğıdına önce

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ 2011-2012 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: 1 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

TÜRKÇE PAMUK DEDE soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız. 1) Aşağıdakilerden hangisi Pamuk dede nin yaptığı işlerden birisi değildir?

TÜRKÇE PAMUK DEDE soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız. 1) Aşağıdakilerden hangisi Pamuk dede nin yaptığı işlerden birisi değildir? ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok TÜRKÇE PAMUK DEDE Pamuk dede hiç durmadan çalışıyordu. Çünkü o çalışmayı çok seviyordu. Her

Detaylı

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI HÜRRİYET İLKOKULU 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI 1 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI Sayın Müdürüm, Saygı Değer Öğretmenlerim,Kıymetli

Detaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Bilmece ŞİPŞAK BİLMECELER DEYİM VE ATASÖZLERİ. 2. basım. Resimleyen: Ferit Avcı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Bilmece ŞİPŞAK BİLMECELER DEYİM VE ATASÖZLERİ. 2. basım. Resimleyen: Ferit Avcı Resimleyen: Ferit Avcı Süleyman Bulut ŞİPŞAK BİLMECELER 2 ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Bilmece DEYİM VE ATASÖZLERİ 2. basım Süleyman Bulut ŞİPŞAK BİLMECELER 2 DEYİM VE ATASÖZLERİ Resimleyen: Ferit Avcı www.cancocuk.com

Detaylı

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK Ceylan Işık, Hacettepe Türkçe Öğretmenliği Biliyor musunuz, ben bir çocuğun kalbine dokundum? Hatta bir değil birçok çocuğun kalbine dokundum. Onların sadece ellerine, yüzlerine

Detaylı

NOT:Yukarıdaki hece ve sözcükleri öğrencimize bol bol okutunuz.15 tanesini yazımına bakmadan deftere yazdırınız.

NOT:Yukarıdaki hece ve sözcükleri öğrencimize bol bol okutunuz.15 tanesini yazımına bakmadan deftere yazdırınız. eş aş iş oş uş ış öş üş şe şa koş şi şo şu şı şö şü ez az iz oz uz ız öz üz ze za zi zu zı zö zü eşi aşı kuş kış düş işe aşar eşik şık kuşu kaz tiz boz yaş buz tuz muz kız köz yüz meze zaza izi mış dış

Detaylı

e-bülten Haziran 2015 05/06/2015 Aylık Haber Bülteni

e-bülten Haziran 2015 05/06/2015 Aylık Haber Bülteni ÇYDD İZMİR ŞUBESİ Aylık Haber Bülteni SERAMİK SERGİSİ: ELİMİZ ÇAMURA DEĞDİ 28 Mayıs ta ÇYDD İzmir Şubesi Çocuk Kulüpleri olarak, Resim-Heykel Müzelerine Destek Kültür-Sanat-Eğitim Derneği ve İBB Sosyal

Detaylı

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz. Aşağıda Emek vererek Yazmış olduğumuz yazı ve bilgileri 5 dakika ayırıp okur inceler ve bizden ücretsiz bir örnek kayıt dosyası talep ederseniz. Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU TARİH: / /2017 1. Öncelikle adınız nedir? Adınızın anlamı nedir? 2. Annenizden doğma, babanızdan olma, sizden başka evde yaşayan biri var mı? Varsa sizden büyük mü küçük mü?

Detaylı

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5 Magozwe Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5 Kalabalık bir şehir olan Nairobi de, sıcak bir yuvası olmayan bir grup evsiz çocuk yaşıyormuş. Her gün onlar için yeni ve bilinmeyen bir

Detaylı