4 NİSÂ Sûresi ; 176 âyet...

Transkript

1 95 4 NİSÂ Sûresi ; 176 âyet... NİSÂ = KADINLAR, anlamında. Bu sûre MEDİNE de inmiş. EVLENME ve BOŞAMBA işlerinden bahsediliyor. Bu sûrede KADIN HAKLARI apaçık belirtiliyor. RECM = ZİNÂ yapan kadınların TAŞLANARAK ÖLDÜRÜLMESİ olayına deniyor ve RECM konusu, KUR AN-ı KERİM de yoktur. Ancak SOPA ile DÖVÜLME ÂYETLERİ var. Ve ZİNÂ konusunda ibretli - İLÂHİ CEZALAR bu âyetlerde belirtilmiş.. Ayrıca Sûrede ; MİRAS HÜLLE TEK EŞLİLİK - 4 EŞLİLİK konusunda ve ERKEĞİN KADINA ÜSTÜNLÜĞÜ - konusunda da, açıklamalar var.. MÜNÂFIK hakkındaki âyetler Bak-> 4/137->145. MESÎH = MESH etmek ELİNİ bir şeye SÜRMEK demek. Hz.İSA ya.ait bir KERAMET olup bu suretle Hz.İSA a.s.insanlara mûcizeler gösterir ve hastalıkları iyi eder KÖR lerin bile görmesini sağlarmış.! Bak-> Sûrenin sonunda bir belge var - 4/156.->158.Hz.İSÂ yı ASAMADILAR.! BismillâhirRahmânirRahîm. 4.CÜZ.-> 5.CÜZE geçiş 24.Âyette. Esirgeyen bağışlayan ALLAH adıyla. 4/1. Ey İNSANLAR.! SİZİ tek bir NEFS ten, CAN dan yaratan ve ondan da EŞ ini yaratan ve her 2-Sinden de birçok ERKEK ve KADIN yaratan RABBİNİZE karşı gelmekten ve saygısızlıktan sakının.. ALLAH ın adını kullanarak birbirinizden haklarınızı istediğiniz gibi, AKRABALIK HAKLARINA da karşı gelmekten sakınmalısınız... Muhakkak ki ALLAH, her an SİZİ görüp - gözetlemektedir... NOT ; ALLAH ın adını kullanmak = ALLAH tan KORK ALLAH ŞÂHİT tir diyerek, karşınızdakileri korkutup, alacakları veya BİR HAKKI alabilmektir.! ve bu işi insanlar her zaman yapar. Bu sebeple, AKRABA veya KOMŞU hakları ALLAH katında çok değerli olduğu, böylece anlaşılıyor ve ALLAH TEALÂ nın İNSANLARI HER AN GÖRÜP GÖZETLEDİĞİ ve HER ŞEYİ BİLDİĞİ de belirtilmiş.. 4/2. YETİM lere mallarını verin. İYİ sinin yerine, KÖTÜ sünü koyup, değiştirmeyin sakın ve yetimlerin mallarını kendi mallarınıza katıp da yemeyin sakın.! Çünkü, bunlar büyük SUÇ ve GÜNAH tır. 4/3. VELİSİ olduğunuz YETİM kızlarla evlenip, bunların haklarını yemekten korkuyorsanız Eğer, beğendiğiniz BAŞKA kadınlardan 2-3 veya 4 KADIN ALIN. Eğer, bu kadınlar arasında, adaletsiz davranıp, haksızlık yapmaktan korkarsanız - O zaman ; BİR EŞ le veya sahip olduğunuz CARİYELERLE yetinmelisiniz.! Bu iş ; DOĞRU yoldan sapmamanız için, en uygun olanıdır... NOT ; Dinde en fazla, 4 KADINLA EVLİLİK bu âyete dayanmakta. Ancak, önemli şartı var ki ; KADINA da ADALETLİ ve EŞİT DAVRANMAK Fakat bu genel olarak mümkün olamayacağı için TEK EŞLİ EVLİLİK - tavsiye ediliyor..

2 96 4/4. KADINLARIN MEHRİ ni cömertçe verin. Mehir lerin bir kısmını, gönül rızasıyla size BAĞIŞLARLARSA, bunu âfiyetle yiyin.. NOT ; Dinde, KADINLARA CÖMERT DAVRANILMASI EMREDİLİYOR. MEHİR + NAFAKA ve EVLİLİKTE veya UZUN BİR YOLCULUĞA veya HACCA GİDERKEN de BİR YILLIK GEÇİM GARANTİSİ, Dini cömertliğin esaslarıdır. MEHİR = EVLENME HEDİYESİ olarak EVLİLİK şartı koşuluyor ve boşanırken de NAFAKA da CÖMERTLİK şart koşulmuş. Maalesef, İNSANLAR her işlerinde SAPTIKLARI gibi, DİNİN bu güzel emrini de saptırmışlar ve MEHRİ = BAŞLIK PARASI hâline getirip, Müslümanların sapık İRTİCÂ = CÂHİL TABAKASI kızlarını SATAR hâle gelmiş ve GENÇ evlilere büyük bir DARBE olan sosyal bozukluğun ve çürümenin ve çöküşün yolunu açmışlar.! Buna mukabil olarak, HIRİSTİYAN ve YAHUDİLER, Dinin esaslarını bozmamış ve DRAHOMA = KIZ ÇOCUKLARININ EVLİLİKLERİ İÇİN doğduğundan-> evleneceği güne kadar biriktirilen ve genç evlilere hayatta bir iş kurabilmeleri + kimseye MUHTAÇ olmadan ayakta kalabilmeleri ve evliliklerinin SAĞLAM olabilmesi için onlara verilen bir SERMAYE, bir EVLİLİK HEDİYESİ halen yürürlükte... Ancak, ONLARIN da bu sistemi İSTİSMAR etmeye başladığı anlatılıyor.! MEHİR ve NAFAKA için Bak-> 2/ âyetlere.. 4/5. ALLAH ın, geçinmeniz için SİZE verdiği malları, BEYİNSİZ lere vermeyin. AKLI ERMEYEN kimseleri mallarının geliriyle YEDİRİN GİYDİRİN, GEÇİNDİRİN ve onlara TATLI GÜZEL SÖZLER SÖYLEYİN. 4/6. YETİMLERİ EVLENME çağına gelinceye kadar deneyin. Eğer bunlarda OLGUNLAŞMA görürseniz, bunların mallarını kendilerine verin... BÜYÜYÜP mallarını geri alacaklar diye bunların mallarını İSRAF ederek ÇAR ÇUR edip yemeyin.! ZENGİN kimseler, YETİM malına dokunmasın sakın.! YOKSUL olan da, haksızlık YAPMADAN yesin.. ÖKSÜZLERİN-YETİMLERİN mallarını kendilerine verdiğiniz zaman ; yanlarında ŞAHİT bulundurun ve HESAP sormak için Allah yeter.. 4/7.8. ANA-BABA ve YAKINLARIN bıraktıklarından ERKEKLERE hisse vardır. ANA-BABA ve YAKINLARIN bıraktıklarından KADINLARA da hisse var. MAL az veya çok olsun, MİRAS ta herkesin hissesi vardır. MİRAS ın taksimde YAKINLAR ve YETİMLER ve MUHTAÇLAR bulunursa MİRAS tan bunlara da verin ve bunlara güzel sözler söyleyin. 4/9.10. KENDİ ölümlerini düşünerek ; ARKALARINDA BIRAKACAKLARI ÂCİZ ÇOCUKLARI için nasıl korkup-üzülüyorlarsa, böylece YETİM ler için de ALLAH tan korksunlar ve doğru sözler söylesinler... YETİMLERİN MALLARINI HAKSIZ YERE YİYENLER KARINLARINA ancak ATEŞ DOLDURMUŞ OLURLAR.! Ve ONLAR, ALEVLİ ATEŞE ATILACAKLAR.. NOT ; YETİM = BABASI ÖLMÜŞ olan, ÖKSÜZ = ANASI ÖLMÜŞ olan ÇOCUĞA deniyor. Bu sebeple YETİMLER ve ÖKSÜZLER aynı safta sayılır. Âyetlerde her ne kadar YETİM kelimesi geçiyorsa da, bu kelimenin muhtaç durumdaki ÖKSÜZLERİ de içine aldığı muhakkaktır. YETİM lere ALLAH TEALÂ pek çok DEĞER veriyor ki, âyetlerde kesin hükümler var. Fakat, asrımızda ÖKSÜZ ve YETİM lere, kimse sahip çıkmıyor ve YETİŞTİRME YURTLARINDAN EVLÂT EDİNİLMİYOR, evlerde KÖPEK beslenip + KÖPEKLERE evlât gibi bakılıyor ve MİRAS bile bırakılıyor.! KIYÂMETİN ALÂMETLERİ İçki + Kumar + Zinâ + Haramlar + İtaatsizlik ÇIĞ gibi.

3 97 4/11. EVLÂDINIZ hakkında, ALLAH ın SİZE (EMRİ) ŞU dur ; * ERKEĞİN HİSSESİ > 2-KIZIN HİSSESİ KADAR dır... * KIZLAR 2-DEN FAZLA ise -> MİRASIN 2/3 ü ONLARIN dır... * KIZ BİR TANE ise > MİRASIN 1/2 si ONUN dur... * ÖLENİN -> BİR ÇOCUĞU VARSA ; ANA ve BABA nın her birine MİRASIN 1/6 sı kalır... * ÖLENİN -> ÇOCUĞU YOKSA ; yalnız ANA ve BABA MİRASÇI ise, ANA ya mirasın 1/3 ü kalır. (BABA 2/3.alır) * ÖLENİN KARDEŞLERİ varsa -> yaptığı VASİYETTEN ve BORÇLARI ödendikten sonra kalanın 1/6 sı -> ANA nındır... SİZ, babanızdan veya oğullarınızdan hangisinin SİZE FAYDALI ve SİZE DAHA YAKIN olduğunu bilemezsiniz. Bu sebeple ; BU HÜKÜMLER, ALLAH tarafından tespit edilmiştir. Şüphesiz ki ALLAH her şeyi bilir ve Hüküm-Hikmet sahibidir... 4/12. ÖLEN KADINLARINIZIN -> ÇOCUKLARI YOKSA ; bıraktıklarının YARISI = 1/2'si -> SİZİN dir... ÇOCUKLARI VARSA -> Ölenin VASİYETİ yerine getirilip, BORÇLARI ödendikten sonra = 1/4'ü -> SİZİN dir... ÖLEN ERKEĞİN -> ÇOCUĞU YOKSA ; Ölenin ettiği VASİYET ve BORÇLARI ödendikten sonra bıraktığının-> 1/4'ü EŞ lerinindir. ÇOCUKLARI VARSA -> bıraktığının -> 1/8 i ONLARIN dır... MİRAS ÇOCUĞU ANA-BABASI OLMAYAN bir ERKEĞE veya KADINA ait Ve BUNUN da erkek ve kız kardeşi varsa ; Ölenin VASİYETİ yerine getirilip BORÇLARI ödendikten sonra, HER BİRİNİN HAKKI -> 1/6 dır... Bunlar birden fazla ise ; 1/3 üne ORTAK olurlar ve hiç kimse zarara uğratılmamalıdır. Bunlar, ALLAH tarafından size ÖĞÜT tür. -> (DİNİ EMİR) Andolsun ki ALLAH, her şeyi Bilir, Sabırlıdır, Şefkatlidir.. NOT ; Bu âyetlerde İSLÂMİ MİRAS hükümleri var. Çünkü Siz, babanızdan veya oğullarınızdan hangisinin size faydalı ve daha yakın olduğunu bilemezsiniz. Bu sebeple ; bu hükümler, ALLAH tarafından tespit edilmiştir. Sözleriyle âyette de açıklandığı gibi İnsanlar bu taksimatı asla hakkıyla yapamazlar. MİRAS ta genel kural ; ERKEĞİN 2 HİSSE KADININ 1 HİSSE almasıdır. Fakat, KIZ çocuğu TEK olduğu zaman ERKEKLE mirasta eşit paylaşma - öngörülmüş.. 4/13. Bunlar ALLAH ın SINIRLARI dır. ALLAH a ve PEYGAMBERİ ne KİM İTAAT EDERSE ; ALLAH bunları, altlarından ırmaklar akan CENNETE koyar ve bunlar orada dâimi kalırlar. İşte, büyük KURTULUŞ yolu budur. 4/14. ALLAH a ve PEYGAMBERİNE İSYAN eden ve sınırları AŞAN kimseler ; içinde sürekli olarak kalacağı ateşe - CEHENNEME girer ve ALÇAK düşüren, REZİL eden AZAP işte onların HAKKI dır... NOT ; KUR AN-ı KERİM in birçok âyetlerinde İKİZ kelimeler var ve burada ; ALLAH ve PEYGAMBER kelimeleri ikiz. Bunlardan birine değer verilmediğinde, diğeri de değersiz oluyor. Çünkü DİN, FARZ ve SÜNNETLERLE BİR BÜTÜNDÜR ve ALLAH sız KİTAP sız bir PEYGAMBER veya PEYGAMBERSİZ bir ALLAH Düşünülemez.

4 98 4/15. (Bak-> 24.NÛR Sûresine) Kadınlarınızdan ZİNÂ - FUHUŞ yapanlar için 4 ŞAHİT dinleyin. Eğer 4 Şâhit bulunursa, bu kadınları ölünceye kadar veya ALLAH bunlara bir yol açıncaya kadar evlerde tutun-hapsedin. 4/16. İçinizden ZİNÂ - FUHUŞ yapan 2 TARAFI da CEZA landırın. Eğer TÖVBE edip durumlarını düzeltirlerse artık bunların CEZASINI KALDIRIN. Muhakkak ki ALLAH tövbeleri KABUL ve merhamet eder. NOT ; RECM = ZİNÂ eden kadınların TAŞLANARAK ÖLDÜRÜLMESİ ne deniyor.. Bak-> 24/1->10.âyetlere göre RECM yok ve ZİNÂYA GEREKLİ CEZALAR YAZILMIŞ. Hıristiyan ENGİZİSYON mahkemeleri gibi ŞİDDET DÜŞKÜNÜ -> CÂHİL DİNDARLAR, İRTİCÂNIN hâkim olduğu devirlerde ve RECM cezası uygulanmış ve halen de, bazı ÜLKELERDE özel durumlar için uygulanıyor. ÖZEL DURUM ; Kadın-Kadına sevişmek = LEZBİYEN veya Erkek-Erkeğe cinsel İlişki = İBNE + PUŞT + GAY.! isimleri ile yaygınlaşması sonunda İLÂHİ BİR GAZÂP -> LÛT KAVMİNİN başına gelmiş ve bu büyük BELÂDAN her zaman korkulduğu için 4/89.91.âyetlerdeki FİTNE ÇIKARMAKTAN VAZGEÇMEYENLERİ ÖLDÜRÜN İlâhi emrine uygun sanılarak, YASAKLANMIŞ CİNSEL İLİŞKİLERE DÜŞKÜN OLANLARIN ve KÜÇÜK-BÜYÜK ERKEK veya KIZ ÇOCUKLARINA da TECÂVÜZ EDENLERİN > RECM EDİLMESİ DİNE UYGUN OLABİLİR. Ancak YÜCE YARATICININ ŞEFKÂT ve MERHAMETİNİN BÜYÜKLÜĞU nazara alınınca ve NÛR sûresi 24/1->10.âyetlerine göre FAHİŞE lere RECM yoktur.. Buna rağmen ZİNÂ YAPAN KADINLAR RECM edilmiş ve HÂKİMİYET Erkeklerde olduğu için ZİNÂ yapan ERKEKLER cezadan hep kurtulmuş ve RECM sadece KADINLARA uygulanmış. Ayrıca ; yukarıdaki 4/15.16.âyetlerin, KADIN-KADINA ve ERKEK-ERKEĞE ZİNÂ yapan kimseler için gereken İlâhi emirler olduğu da rivâyet edilmiş.. 4/17. ALLAH ancak, KÖTÜLÜĞÜ BİLMEYEREK YAPIP ÇABUCAK TÖVBE edenlerin tövbesini kabûl eder. İşte ALLAH ancak bu kimselerin tövbesini kabûl eder ve ALLAH her şeyi bilir ve hikmet sahibidir.. 4/18. KÖTÜLÜĞÜ YAPIP - YAPIP da ÖLÜM gelip - çattığı zaman : Artık BEN TÖVBE ETTİM diyen kimseler veya KÂFİR olarak ÖLEN kimselerin TÖVBESİ asla makbûl değildir - kabûl edilmeyecek.. İşte O KİMSELER için, çok elemli AZAP lar hazırlanmıştır.. NOT ; KUR AN-ı KERİM in birçok âyetlerinde TÖVBE hakkında bilgiler var ve İnsanlar bu KURTULUŞ KAPISINI çok kullanır.! Burada, TÖVBE nin nasıl geçerli olduğu açıkça belirtilmiş ve buna göre davranılması gerekiyor.. TÖVBE KAPISI Cennetin 8 kapısından biri GÜNEŞ batıdan doğana kadar açık. 4/19. (2/216.hoşlanmadığınız şey, belki hayırlıdır) Ey İnananlar.! Kadınlara ZORLA mirasçı olmanız > HARAM dır. Kadınlar apaçık bir edepsizlik - FUHUŞ yapmadıkça onlara verdiğiniz MEHİR Hediye ve Malların bir kısmını ele geçirmek için onları sıkıştırmayın. Onlarla İYİ ve GÜZEL GEÇİNİN... Eğer onlardan HOŞLANMIYORSANIZ SABREDİN.. Çünkü ALLAH, HOŞLANMADIĞINIZ BİR ŞEYİ, SİZE ÇOK HAYIRLI KILMIŞ OLABİLİR.!

5 99 NOT ; KUR AN âyetlerinde, insanlara karşı ZOR KULLANMAK YASAKLANMIŞ ve bu âyette de BU HARAM açıkça belirtilmiş.. Ayrıca ; HOŞLANILMAYAN BAZI ŞEYLER için-> SABREDİLMESİ tavsiye ediliyor. Çünkü, ALLAH TEALÂ dünyada İNSANLARI SINAMAK ve günahlarından ARINDIRMAK ve CENNETİ KAZANDIRMAK için, insanların başına SEVMEDİĞİ, BEĞENMEDİĞİ, İSTEMEDİĞİ bazı şeyleri MUSALLAT ediyor. Musallat edilen bu şey, bazen KISA veya ŞİRRET - ZÂLİM BİR KADINLA EVLENMEK gibi bazen de ÇOK UZUN ve SÜREKLİ olabiliyor.! İşte bu insanlar, KÖTÜ olarak gördükleri bu işlere, eğer SABIR EDERLERSE. Bunun sonucu, KENDİLERİ için ÇOK HAYIRLI KILINMIŞ OLABİLİR. cümlesinin anlamındadır.! SABRIN SONUNUN SELÂMET OLDUĞU. CENNETİN, İMÂN ve SABIRLA KAZANILDIĞI ve sıkıntılar çekilmeden, hiç kimsenin CENNETİ kazanamayacağı anlaşılıyor.. Bak-> 2/214.âyette ve 103.VEL ASR Sûresi sonunda geniş açıklamalar var.! 4/ EŞİNİZİ bırakıp da yerine BAŞKA BİR EŞ almak isterseniz eğer, öncekine yığınla PARA-MEHİR vermiş olsanız bile, boşadığınız eski eşinizden hiçbir şeyi GERİ ALMAYIN. YALAN ve İFTİRA ile GÜNAHA girerek verdiklerinizi GERİ alır mısınız.? NASIL geri alırsınız.? Ve SİZ, birbirinizle kaynaşmıştınız.! Ve onlar SİZDEN, sağlam teminat SAĞLAM SÖZ almışlardı... 4/22. BABA larınızın EVLENDİKLERİ KADINLARLA da SAKIN EVLENMEYİN... Bu, geçmiş bir KÖTÜ ÂDET tir. Bu, HAYÂSIZLIK tır, İĞRENÇ bir şeydir ve pek KÖTÜ bir yoldur... 4/23. ANA larınız KIZ larınız KIZ KARDEŞ leriniz HALA larınız TEYZE leriniz Erkek kardeşlerin KIZLARI Kız kardeşinizin KIZLARI sizi emziren SÜT ANNE leri EŞ lerinizin ANA ları kendisiyle gerdeğe girdiğiniz kadınlardan, elinizde bulunan, ÜVEY KIZLARINIZ Öz oğullarınızı EŞLERİ (gelinleriniz) ve 2-KIZ KARDEŞİ BİRLİKTE ALMAK > SİZE HARAM EDİLDİ... Artık, geçen - geçmiştir. ALLAH bağışlar ve merhamet eder. NOT ; MÜSLÜMANLIK tan önce Araplarda, EVLİLİK ile ilgili çok KÖTÜ ÂDETLER varmış, KADIN HAKLARI yokmuş. Kocası ölen bir KADINA KÖLE veya MİRAS MALI gibi muamele edilir ve kadının hiçbir söz hakkı verilmezmiş. MÜSLÜMANLIK geldikten sonra, kadınlar pek çok sosyal haklara kavuşmuş... Bu sebeple, EVLENİLECEK veya YASAKLI KADINLAR, bu âyetlerde açıkça belirtilmiş... 4.CÜZ SONU 5.CÜZ BAŞI 4/24. KOCASI OLAN KADINLARLA da EVLENMEK -> HARAM dır.. Ancak ; sahibi olduğunuz CARİYELER (Savaş esirleri) müstesnadır. Bunlar, ALLAH ın üzerinize FARZ kıldığı hükümlerdir... Bunlardan başkasını, ZİNÂ dan sakınarak - iffetli olarak, mallarınızla istemeniz size helâl kılındı. Evlenerek, ZİFÂF olduğunuz (yatağa girdiğiniz.) kadınlara, kararlaştırılan MEHİR lerini noksansız olarak verin. MEHİR konusunda ; gönül rızasıyla yapılan anlaşmalar için, size bir sorumluluk yoktur. Muhakkak ki ALLAH her şeyi bilir ve her işi hikmetlidir...

6 100 4/25. HÜR ve İMÂNLI kadınları almaya gücü yetmeyenler ; elinizdeki İNANMIŞ CÂRİYE lerden alsın. ALLAH sizin imânınızı çok iyi bilir. Hepiniz, birbirinizden türediniz. ZİNÂDAN SAKINAN ve GİZLİ DOST TUTMAYAN NAMUSLU CÂRİYE leri sahiplerinin İZNİYLE nikâhlayıp-alin. MEHİR lerini geleneğe göre güzellikle verin. Bunlar, evlendikten sonra ; ZİNÂ EDECEK OLURLARSA, CEZALARI ; HÜR KADINLARIN CEZASININ YARISI dır. CÂRİYE ile evlenmek için verdiğimiz İZİN, sıkıntıya ZİNÂYA düşmekten korkanlar içindir Fakat, SABRETMENİZ -> SİZİN için daha hayırlıdır. Andolsun ki ALLAH, merhamet eder ve çok bağışlar. NOT ; Âyette 2-Önemli husus var. 1.HÜR ve İMÂNLI kadınların MEHRİ yüksek Olduğu ve CARİYE ler -> SAVAŞ ESİRİ HIRİSTİYAN veya YAHUDİ olduğu için, CARİYE ile evlilik UCUZ bir evlenmedir.. GEÇİMİ DAR olanlara İZİN var.. 2.İLÂHİ ADALETE GÖRE -> HÜR OLMAYAN KÖLE ve CARİYE lerin, CEZASI 1/2.. Bak-> AKLI BAŞINDA olan ve KENDİSİ HABERDAR EDİLEN lerin, CEZASI TAM.. Bak-> KISÂS...10/27. 11/111.Normâl insana -> TAM CEZA.. Bak-> DİNDE MAKAM SAHİBİ olan, ERKEK ve KADINLARA verilen CEZA, 2-KAT. Bak-> 33/30->32.MEVKİ sahibine ve ÂLİM e 2-KAT CEZA var. Bak-> 4/85. 16/25.88.KÖTÜLÜĞE sebep veya aracı olanların PAYI var. Bak-> 33/5.âyete --- AKILSIZ ve BİLGİSİZ ve KASIT sızlara CEZA YOK... 4/26. ALLAH, size her şeyi açıklamak ve sizden önceki iyi kimselerin yoluna sizi ulaştırmak ve sizin GÜNAH nızı da bağışlamak ister. Andolsun ki ALLAH her şeyi bilir ve O nun her işi HİKMETLİ dir. 4/27. Andolsun ki ALLAH, sizin TÖVBE lerinizi KABUL etmek ister ve ŞEHVET lerine uyanlar ise sizin yoldan sapmanızı isterler.! 4/28. ALLAH, sizin YÜK lerinizi de hafifletmek ister.. İNSAN, zaten ZAYIF yaratılmıştır.! 4/ Ey İnananlar.! MAL larınızı aranızda yapılan karşılıklı GÜZEL anlaşmalı TİCARETLE kullanın ve hileyle - haksızlıkla YEMEYİN ve bu sebeplerle, birbirinizi de - kendinizi de ÖLDÜRMEYİN.! Şüphesiz ki ALLAH, sizlere şefkatlidir - merhametlidir.. KİM haksızlığa sapıp haddini aşarak bu KÖTÜ İŞLERİ yaparsa, ONU elbette ATEŞE atacağız ve bu iş, ALLAH için çok kolaydır. NOT ; Devlet-Hükümet bulunmayan ilkel ve küçük kavimlerde GÜÇLÜ ve EŞKİYÂ olan kimseler ZORBALIKLA - VARLIKLI İNSANLARI ÖLDÜREREK onların MALLARINI ve KADINLARINI ele geçirirlermiş HARÂMİLER, buna bir örnektir.! Bu âyetlerde, İnananlara SOSYAL AHLÂK kuralı olan DOĞRULUK ve DÜRÜSTLÜK tavsiye ediliyor. 1.İNSANLARI ÖLDÜREREK, 2.HİLE ile, 3.İÇKİ-KUMAR yoluyla 4.veya diğer KÖTÜ YOLLARLA, İNSANLARIN MALLARINI ELE GEÇİRMENİN sonunda, Zarar verilenler ve MALINI-MÜLKÜNÜ KAYBETMİŞ OLANLAR ÖLDÜRÜLMÜŞ SAYILIR.. Bu sebeple İLÂHİ KISÂS olarak İLÂHİ ADALET mutlaka kötülük yapanları bulur ve KÖTÜLÜK yapan kimseler nihâyet ; aynı cezaya çarptırılır... Ayrıca, CEHENNEME GİRECEĞİ için KÖTÜLÜK yapanlar kendilerini mahvetmiş olurlar.

7 101 4/31. Eğer, SİZE YASAK EDİLEN > BÜYÜK GÜNAHLARDAN SAKINIRSANIZ.. KÜÇÜK suçlarınızı örter ve sizi şerefli bir yere ulaştırırız NOT ; Bak-> BÜYÜK SUÇLAR ; 1.ALLAH TEALÂ yı ve DİNİ İNKÂR veya ALLAH TEALÂ ya EŞ-ORTAK KOŞMAK.. 2.HAKSIZ olarak bir CANA KIYMAK veya AZAP İŞKENCE ETMEK.. 3.ÂHİRETE İNANMAYIP DÜNYADA ZEVK-ü SAFA İÇİNDE YAŞAMAYI ARZULAMAK.. 4.YARATILAN CANLILARA ZALİMCE DAVRANMAK KUL HAKKI GÖZETMEMEK.. İşte, Bu hususlarda SUÇ işlemeyenlerin KÜÇÜK SUÇLARI affedilecekmiş ve Bu hususlarda BAŞARI, muhakkak ki ancak ALLAH KORKUSU ile mümkündür.. ALLAH KORKUSU da bu âhir zamanda -> YOK gibi azaldı.! Ne yazık.. 4/32. ALLAH ın, içinizden bazı kimseleri ÜSTÜN KILMASINI ve BUNLARA İHSAN etmesini KISKANMAYIN.! Erkeklerin kendi kazançlarından payları ve Kadınların da kendi kazançlarından payları vardır. SİZ de ALLAH ın LÜTFUNU İHSÂNINI İSTEYİN.. Muhakkak ki ALLAH, her şeyi hakkıyla bilmektedir... 4/33. ANA ve BABA ve AKRABA ların GERİDE bıraktıkları şeylere ; ERKEKLERİ de ve KADINLARI da VÂRİS yaptık ve kendileriyle yeminleştiğiniz kimselere de hisselerini verin. Şüphe yok ki ALLAH, her şeye ŞAHİT tir. NOT ; Bak-> 8/75.Yalnız NESEB -> SOYDAN olan akrabalar da MİRASÇI. Fakat, Araplardaki eski âdete göre Kendileriyle yeminleşilen bazı kimseler. de MİRASA dahil edilirmiş. Ancak bu âyetlerde evvelce VERİLMİŞ OLAN SÖZLERİN TUTULMASI için, onlara da hisse verilmesi öğütleniyor. Artık bu eski âdet kaldırılmış ve AKRABA OLMAYANLAR, mirastan hiçbir HAK iddia edemiyor.. Ancak, MUHTAÇ-FAKİR kimselere de -> Mirastan bir pay verilmesi gerekiyor. 4/34. (Bak-> 38/44.!) ERKEKLER KADINLARDAN ÜSTÜN dür. Çünkü ALLAH onları, birçok hususta kadınlardan üstün YARATMIŞ tır... ERKEKLER kadınları malları ile geçindirir ve İYİ KADINLAR da İTAATLİ OLUR. ALLAH, bunların haklarını nasıl korumuşsa, BUNLAR da kocaları yanlarında olmasa bile NAMUSLARINI KORUR. Serkeşliğinden yıldığınız kadınlara önce ÖĞÜT VERİN sonra da BUNLARI YATAKLARINDA YALNIZ BIRAKIN. Yine fayda vermezse, BUNLARI DÖVÜN. Fakat SİZE İTAAT ederlerse zulmetmek için bir BAHÂNE aramayın. Muhakkak ki ALLAH çok yüce ve pek büyüktür. NOT ; Pek çok ATASÖZÜ âyetlerden türemiş. Bu âyetten türeyen ise şu söz : NUSH ile USLANMAYANA ETMELİ TEKDÎR TEKDÎR ile USLANMAYANIN HAKKI KÖTEKTİR. OĞLUNU DÖVMEYEN KESESİNİ DÖVER, KIZINI DÖVMEYEN DİZİNİ DÖVER. Sözü de boş değil. İSLÂMDAN önce de sonra da DAYAK-DÖVMEK var ve bu iş ALLAH ın EMRİ.. Ancak, Müslümanlık AF ve BAĞIŞLAMAK ve ŞEFKAT ve MERHAMET getirdiği için, DÖVME nin haddi aşmaması ölçülü insaflı olması gerekiyor ve İnsanlar buna genel olarak uymuyor.! Hz.MUHAMMED sav, bu hususta şöyle buyurmuş : KADINI, EŞEK GİBİ DÖVDÜKTEN SONRA ONU, KOYNUNUZA ALIP NASIL YATARSINIZ.? Bu sebeple İSLÂM, dayağı - dövmeyi getirmemiş - ancak bunu hafifletmiş..

8 102 4/35. Eğer, KARI KOCANIN arasının açılmasından endişe ederseniz ; Erkeğin ve Kadının ailesinden birer HAKEM gönderin. 2-Taraf da BARIŞMAK isterse, ALLAH onların barışmasının temin eder. Muhakkak ki ALLAH, her şeyi bilir ve her şeyden haberdardır. 4/ Yalnız ALLAH a KUL OLUN ve O na hiçbir şeyi EŞ-ORTAK koşmayın. ANA ya BABA ya YAKIN lara YETİM ler YOKSUL FAKİR lere, yakın KOMŞU lara - uzak KOMŞU lara YOLDA KALMIŞ YOLCULARA ve sahip olduğunuz KÖLE ve CÂRİYE ve HİZMETÇİ lere İYİLİKLER EDİN. Muhakkak ki ALLAH, ÖVÜNEN, KENDİNİ BEĞENEN kibirlileri SEVMEZ. Çünkü ONLAR ; hem CİMRİLİK eder hem de insanlara CİMRİLİĞİ TAVSİYE ederler ve ALLAH ın kendilerine verdiği bol NİMETİ de gizlerler. BİZ, bu NANKÖR lere alçaltıcı bir azap hazırladık.. 4/38. Bu NANKÖR ler, ALLAH a ve ÂHİRET gününe inanmadıkları halde, MALLARINI ancak insanlara GÖSTERİŞ olsun diye harcarlar.! ŞEYTAN, kime arkadaş olmuşsa O, ne kötü bir arkadaştır.. 4/39. ONLAR, ALLAH a ve ÂHİRET gününe inanıp, ALLAH ın kendilerine verdikleri şeylerden HAYIR-Hasenât için harcamış olsalardı, ONLARA ZARAR mı verirdi.? Ve ALLAH, onları çok iyi biliyor... 4/40. Hiç şüphesiz ki ALLAH, asla haksızlık yapmaz ve ZERRE kadar bir iyilik olsa bunun karşılığını kat kat artırır ve İYİLİK yapana da ayrıca, lütfundan büyük bir MÜKÂFAT verir. 4/ Ey MUHAMMED.! Her ümmetten BİR ŞÂHİT getirdiğimiz ve SENİ de her şeye ŞÂHİT tuttuğumuz gün onların halleri ne olacak.? O GÜN, KÂFİR olanlar ve Peygamberlere BAŞ KALDIRMIŞ olanlar, yerin dibine girip toprak olmayı ve yok olmayı isterler ve O GÜN ALLAH tan hiçbir şeyi ve sözü ve haberi gizleyemezler. NOT ; ŞÂHİT = İşi+Sözü+olayı GÖREN-DUYAN kimsedir ve ŞÂHİTLİK, inkârcılara karşı gerçeğin ortaya çıkarılması için, gerekli bir esastır. DÜNYADA da, ÂHİRETTE de geçerli olduğunda şüphe yoktur. BUHÂRÎ rivâyetine göre ; Hz.MUHAMMED sav, Hz.İbni MESÛD dan kendisine KUR AN OKUMASINI isteyince, NİSÂ sûresini okumaya başlar, nihâyet yukarıdaki âyetler okunduğu esnada ; Hz.MUHAMMED sav, GÖZ YAŞLARINI tutamaz ve ŞİMDİLİK YETER. deyince, artık TAHAMMÜL edemez bir hâle geldiğini Hz.İbni MESÛD anlatmış. ERKEKLER AĞLAMAZ diyen TAŞ KALPLİ sapıklar.! Her şeyi saptırmışlar ve MERHAMETLİ GÖZ YAŞININ ALLAH katındaki değerini-> çoğu kimse bilmiyor.. 4/43. Ey İnananlar.! SARHOŞ olduğunuzda, ne söylediğinizi bilinceye kadar ve CÜNÜB = CENÂBET olmuşsanız eğer yolda da değilseniz, GUSÜL edip BOY ABDESTİ alıncaya kadar sakın NAMAZA YAKLAŞMAYIN. Eğer, hasta veya yolculukta iseniz veya WC den = ayak yolundan gelmişseniz veya kadınlara yaklaşmışsanız ve SU bulamadığınız zaman, temiz TOPRAKLA TEYEMMÜM edin. Temiz toprağı, yüzünüze ve ellerinize sürün ki, TEYEMMÜM etmiş olursunuz.! Muhakkak ki ALLAH, bağışlayıcıdır, suçları örter - arındırır.

9 103 NOT ; NAMAZA YAKLAŞMAMAK İlâhi bir emirdir ve 2 sebebi var 1.SARHOŞ OLMAK 2.CÜNUP-CENÂBET OLMAK = CİNSEL İLİŞKİDE BULUNMAK ve CİNSEL HÂZ DUYUP, MENİ DENEN CİNSEL SIVININ AKMASI DURUMU dur. GUSÜL ABDESTİ = Boy abdesti almak suretiyle, dinen ancak temiz olunabiliyor. SU BULUNMADIĞI zaman da, TEMİZ TOPRAKLA TEYEMMÜM = Temiz toprağın ellere ve yüze sürülmesiyle oluyor ve bu suretle ; hem düz ABDEST hem de GUSÜL abdesti almış sayılıyor... Ayrıca bu hususlar, muhakkak ki Erkekler ve Kadınlar için de geçerli.. 4/44. Kendilerine KİTAPTAN bir pay NASİP-KISMET verilenlerin bile, SAPIKLIĞI nasıl SATIN ALDIKLARINI ve SİZİN de YOLDAN, nasıl SAPMANIZI İSTEDİKLERİNİ görmüyor, anlamıyor musunuz.? 4/45. Andolsun ki ALLAH, sizin düşmanlarınızı sizden daha iyi bilir. Güvenilir DOST olarak da, yardımcı olarak da ALLAH size yeter.. 4/46. YAHUDİ lerden, sözlerimizi saptıranlar, değiştirenler var.! ve dillerini eğip bükerek ve DİNİ de PEYGAMBERİ de kötüleyerek birbirlerine İŞİTTİK karşı geldik, KULAK vermeyerek dinleyin derler. Eğer İŞİTTİK ve İTAAT ETTİK ve BİZİ GÖZET deselerdi, ONLAR için daha hayırlı, daha doğru olurdu. ALLAH, inkârları sebebiyle ONLARA LÂNET etmiştir. ONLARIN ancak ÇOK AZI İNANIR. 4/47. Ey, kendilerine KİTAP verilenler.! BİZ, yüzünüzü silip, enseniz gibi dümdüz yapmadan önce veya kutsal sayılan CUMARTESİ gününe saygı göstermeyen YAHUDİLERE LÂNET ettiğimiz gibi, size de LÂNET etmeden önce, elinizdeki Kitabı-TEVRAT ı-incil i doğrulamak üzere indirdiğimiz Kitaba, KUR AN-a İNANIN ve ALLAH ın EMRİ mutlaka yerine gelecektir... NOT ; DİNLER TARİHİ ne bakıldığında ; Yaklaşık her yılda bir büyük KİTAP-ŞERÎAT ve PEYGAMBER gönderilmiş ve yeni gelen HER PEYGAMBER önceleri şiddetle İNKÂR edilmiş sonradan, yavaşlıkla yenisi dünyada yerleşmiş ve ESKİ DİNİ bırakmamakta inat edenlerle sürekli mücadeleler olmuş, Kıyâmete kadar da olacağı muhakkak. Yeni gelen PEYGAMBER kendisine inanılması için, birçok MÛCİZE-KERÂMET göstermiş buna rağmen insanlar İNKÂRDA DİRENİNCE, Onların LÂNETLENEREK İLÂHİ CEZAYA çarptırıldığı birçok âyette belirtilmiş. Ayrıca ; YAHUDİLERİN KUTSAL gününün CUMARTESİ olduğu anlaşılıyor ve onlardan ayrılmak için, MÜSLÜMANLARIN CUMA GÜNÜ, KUTSAL gün olmuş.. 4/48. Muhakkak ki ALLAH, kendisine EŞ-ORTAK koşulmasını bağışlamaz. Bundan başka, dilediği kimselerin bütün suçlarını bağışlar. KİM ALLAH a EŞ-ORTAK koşarsa, ALLAH a büyük bir İFTİRA etmiş ve çok büyük bir GÜNAH işlemiş olur... (ŞİRK = EŞ-ORTAK koşmak) 4/49. Ey MUHAMMED.! KENDİLERİNİ TEMİZE ÇIKARANLARI görmedin mi.? EVET.! Ancak ALLAH, dilediğini temize çıkarır ve BUNLAR, HURMA çekirdeğinin incecik kılı kadar bile haksızlık görmez.

10 104 4/50. ALLAH hakkında YALAN söyleyip, İFTİRA ettiklerine bir bak.! Ve bu apaçık SUÇ, elbette onlara yeter... 4/51. (TÂĞÛT Bak-> 39/17.âyette de geçiyor) Kendilerine KİTAP verilenlerin TÂĞÛT a-> PUTLARA ve ŞEYTAN a İNANIP, kâfirler için Doğru yolda olanlar ancak bunlardır.! dediklerini görmedin mi.? 4/52. İşte ALLAH, bu yalancı sapıklara LÂNET etmektedir... ALLAH kime LÂNET ettiyse ONA gerçek hiçbir yardımcı bulunmaz. NOT ; YAHUDİ olan Kâb.b.EŞREF MEKKE ye gelerek Müşrikleri kışkırtmış ve Müslümanlara karşı birlikte mücadele etmelerini teklif edince Müşrikler de bu YAHUDİ ye : Hz.MUHAMMED in DİNİ mi, BİZİM dinimiz mi doğrudur.? diye sormuşlar YAHUDİ de : SİZ DOĞRU YOLDASINIZ diye cevap vermesi ve bu çeşit iftiralar sebebiyle bu âyetlerin geldiği rivâyet edilmiş ve ALLAH TEALÂ, İNKÂRDA İNAT eden YALANCI-İFTİRACI münâfıklara LÂNET ediyor.. 4/53. Yoksa ONLARIN, İLÂHİ HÜKÜMRANLIKTAN BİR PAYI MI VAR.? Eğer böyle olsa bile ONLAR insanlara, bir ÇEKİRDEK parçası bile vermezler.! 4/54. Yoksa ONLAR, ALLAH ın bazı kimselere verdiği NİMET ve HİKMETİ kıskanıp çekemiyorlar mı.? Çünkü BİZ, İBRÂHİM soyuna KİTAP ve HİKMET verdik ve bunlara, büyük bir hükümranlık ihsân ettik.. 4/ Onlardan bir kısmı O NA İNANDI ve bir kısmı da yüz çevirdi.. İşte ONLARA, alevli yakıp kavurucu CEHENNEM yeter.! Âyetlerimizi İNKÂR edenleri mutlaka ATEŞE atacağız ve onların derileri yandıkça derilerini yenileyeceğiz.! Muhakkak ki ALLAH güçlüdür, üstündür ve her işi hikmetlidir.. 4/57. İNANIP da İYİ işler yapanları ; altlarından ırmaklar akan CENNETLERE koyacağız ve BUNLAR orada sonsuza kadar kalacaklar. BUNLARA, CENNETTE tertemiz EŞLER vardır ve bunları orada, en koyu GÖLGE liklerde huzura rahata kavuşturacağız... 4/58. Muhakkak ki ALLAH SİZE EMÂNETLERİNİZİ EHLİNE TESLİM ETMENİZİ ve insanlara hükmettiğiniz zaman da, ADALET le HÜKMETMENİZİ emrediyor. Şüphe yok ki ALLAH, size ne güzel ÖĞÜT veriyor ve Şüphe yok ki ALLAH, her şeyi işitir ve görür... 4/59. Ey İNANANLAR.! ALLAH a ve PEYGAMBER e ve İÇİNİZDEN de SİZE EMREDECEKLERE İTAAT EDİN.(ULÜL EMR) Eğer ALLAH a ve ÂHİRETE inanmışsanız, bir hususta ANLAŞMAZLIĞA düştüğünüz zaman ALLAH a ve PEYGAMBERE müracaat edin. Eğer bilirseniz, böyle davranmak SİZİN için hem HAYIRLI, hem de sonu pek GÜZEL dir.

11 105 NOT ; HADİS e göre : İŞİN EHLİNDEN BAŞKA KİMSELERE VERİLMESİ, KIYÂMET in ALÂMETLERİNDEN. ve zamanımız büyük ADALETSİZ işlerle dolup taşmaktadır.! Bu sebeple İŞ, EHLİNDEN BAŞKA kimselerin eline geçiyor artık. Yazık.! ULÜL EMR = DİN veya DEVLET YETKİLİLERİNİN EMİRLERİNE UYMAK anlamında olup, Ayrıca, DİNİ HÜKÜMLERE AYKIRI olan DEVLET emirlere uyulma mecburiyeti yok. Ve YALANCI, GÜVENSİZ MÜNÂFIKLARA da uyulmaz Bak-> 29/8. ve 33/48.âyetlere. Yukarıdaki âyetin sebebi şöyle Rivayet edilmiş ; Hz.MUHAMMED sav, MEKKE yi fethedip KÂBE ye gelince, Osman b.talha KÂBEYİ kilitlemiş ve çatısına çıkarak şöyle bağırmış : Ya MUHAMMED.! Eğer SENİN PEYGAMBER olduğuna inansaydım anahtarı verirdim Bunun üzerine Hz.ALİ, anahtarı zorla alıp KÂBE nin kapısını açmış ve Hz.MUHAMMED sav İçeride 2 rekât NAMAZ kılıp - dışarı çıktıktan sonra, Amcası Hz.ABBAS, KÂBE nin BAKIMI nın ve anahtarının kendisine verilmesini istemiş fakat, bu âyetler inince Hz.MUHAMMED sav Hz.ALİ ye : ANAHTARI eski görevliye Osman b.talha ya vermesini.. emreder ve bu sebeple de, Osman b.talha MÜSLÜMAN olmuş... 4/60. (TÂĞÛT = PUT ve ŞEYTAN Bak-> 39/17.âyette de geçiyor) Ey MUHAMMED.! Görmüyor musun.? SANA indirilen KUR AN-a ve SENDEN önce indirilenlere de inandıklarını SANANLAR, TÂĞUT un önünde yargılanmayı istiyorlar. Halbuki ONLARA, PUT ları TANIMAMALARI - emredilmişti. Çünkü ŞEYTAN, ONLARI saptırmak ve doğru yoldan uzaklaştırmak istiyor... NOT ; İLK MÜSLÜMANLARIN KÂBE içindeki PUT ları, henüz TERK edemedikleri anlaşılıyor.. ŞEYTAN ın NİYETİ ve GÜCÜ hakkında da bilgi verilmiş.. 4/61. ONLARA : ALLAH ın indirdiğine ve PEYGAMBERE gelin dendiği zaman münâfıkların SENDEN tamamen uzaklaştıklarını görürsün. 4/62. ONLAR, KENDİ ELLERİ ile - KENDİ DİLLERİ ile HAZIRLADIKLARI BİR FELÂKETE UĞRADIKLARI zaman, onların halleri ne olur.? ALLAH a YEMİN ederek SANA gelirler ve : BİZ ancak iyilik etmek ve ara bulmak istedik.! derler. 4/63. ONLAR öyle kimselerdir ki ; ALLAH bunların kalplerini bilir. İşte O kimselerden SEN yüz çevir ve O kimselere ÖĞÜT ver ve ONLARA dokunaklı - etkili sözler söyle... NOT ; KENDİ ELLERİ ile - DİLLERİ ile KENDİLERİNE FELÂKET HAZIRLAYANLAR, MÜŞRİK KÂFİR MÜNÂFIK denen kimselerdir.. Bu kimselerden UZAK durulma Ve bu kimselere etkili hoşgörülü davranmak ve ÖĞÜT vermek emredilmiş.. 4/64. BİZ PEYGAMBER leri, ancak ALLAH ın İZNİYLE, O na itaat edilsin diye gönderdik. Ey MUHAMMED.! Onlar kendilerine yazık ettikleri zaman, SANA gelip ALLAH tan bağışlanma isteselerdi ve PEYGAMBER de, ONLARIN BAĞIŞLANMASI için DUA ETSEYDİ ; ALLAH ın dâima TÖVBE leri kabûl ve merhamet eden olduğunu elbette görürlerdi..

12 106 4/65. Fakat ONLAR böyle değiller. Rabbine andolsun ki aralarındaki anlaşmazlıklar için SENİ HAKEM = REHBER tâyin etmedikçe ve SENİN verdiğin hükümleri KALP lerinde hiçbir sıkıntı ve şüphe duymaksızın KABUL etmedikçe, asla İMÂN etmiş olmazlar. NOT ; Âyetlere göre MÜSLÜMANLIK > İMÂN-> İHLÂS-> HAKİKİ İMÂN, inananların TEKÂMÜL dereceleri oluyor. Bu sebeple, KURU MÜSLÜMANLIK -> DİNİ ÖNEMSEMEK ve İMÂN -> DİNİ BENİMSEMEK ve İHLÂS -> ŞÜPHE ETMEKSİZİN MÛCİZEYE İMÂN dır. ALLAH KATINDA en değerli olan inanç -> İHLÂS = HAKİKİ İMÂN oluyor... Âyette buna değinilmiş KALPTE ŞÜPHE, SIKINTI DUYMAKSIZIN HÂLİS BİR İMÂN. olarak belirtilmiş... Ayrıca, Hz.MUHAMMED e sav, GÜVENİLMESİ emredilmiş.. Hz.MUHAMMED ten sav, sonraki bütün devirlerde ; EVLİYA nın ve Âlimlerin hükmüne göre, DİNİ hükümlerin dayanağı şu 4 esasa uygun olması gerekiyor ; EDİLLE i ŞER'İYYE -> ŞERÎAT in DELİL leri ; 1.ŞERÎAT, KUR AN-ın muhkem âyetleri 2.SÜNNET, Hz.Muhammed in sav sözleri. 3.İCMÂ i ÜMMET Âlimlerin belgeleri. 4.KIYÂS ı FIKIH İslâm hukuku belgeleri Buna rağmen ÂHİR ZAMANIN ÂDİ UKALÂ ları bunlara zıt FETVA veriyor.! Bak-> Hz.MEVLÂNA Mesnevi ; 2.Cilt, 2431-> 3206.beyitlere.. 4/66. Eğer BİZ : KENDİNİZİ ÖLDÜRÜN veya ÜLKENİZDEN ÇIKIN.! diye onlara emir verseydik, içlerinden PEK AZI HARİÇ bunu asla yapmazlardı. Eğer, kendilerine verilen ÖĞÜTLERİ KABUL edip, yerine getirselerdi ; bu davranışları, onlar için hem daha HAYIRLI olur - hem de onların inançlarını sağlamlaştırırdı.! 4/ Ve BİZ de katımızdan, bunlara büyük bir mükâfat verir ve bunları doğru yola ulaştırırdık... 4/69. KİM ALLAH a ve PEYGAMBERE İTAAT EDERSE, ALLAH ın lütfu olan mükâfatına erişen Peygamberlerle ve Doğrularla ve Şehitlerle ve Sâlihlerle beraberdirler ve BUNLAR ne iyi arkadaştır... 4/70. Bu NİMET-LÜTUF ALLAH tandır. ALLAH ın her şeyi bilmesi yeter. 4/71. Ey İnananlar.! İHTİYATLI-Tedbirli HAREKET EDİN. Düşmanlarla SAVAŞMAK için bölük-bölük, gerekirse hep birlikte ilerleyin. 4/72. Muhakkak ki aranızda bulunan MÜNÂFIKLAR PEK AĞIR DAVRANIRLAR ve eğer SİZE bir felâket gelirse : ALLAH, bana gerçekten lütfetti, çünkü onların arasında değildim.! derler... 4/73. Ve ALLAH ın LÜTFU-YARDIMI size erişince, sanki aranızda hiç dostluk ve tanışıklık yokmuş gibi : KEŞKE, ben de onlarla beraber olsaydım da, büyük bir başarı kazansaydım.! derler. 4/74. O HALDE, DÜNYA YAŞAYIŞI YERİNE ÂHİRETİ SATIN ALMAK İSTEYENLER Artık,,, ALLAH yolunda savaşsınlar... Her KİM ki ; ALLAH yolunda savaşır ve ÖLDÜRÜLÜR veya galip-üstün gelirse, BİZ bunlara, elbette büyük bir mükâfat vereceğiz...

13 107 4/75. ZAYIF - Âciz zavallı Erkekler ve Kadınlar ve Çocuklar : RABBİMİZ.! BİZİ, halkı ZALİM olan şu şehirden çıkar ve katından BİZE bir SAHİP bir ÖNDER tayin et ve katından bir yardımcı gönder.! derken. SİZE ne oluyor da, sizler ALLAH yolunda savaşmıyorsunuz.? 4/76. İNANANLAR, ALLAH YOLUNDA SAVAŞIRLAR ve KÂFİRLER de TÂĞUT un, ŞEYTAN ın YOLUNDA SAVAŞIRLAR.! O halde, ŞEYTAN ın dostlarına karşı savaşın. Muhakkak ki ŞEYTANIN HİLE ve DÜZENİ ZAYIF tır. NOT ; Muhakkak ki DİN, insanların BARIŞ içinde yaşamasını öngörmektedir... Ancak KÖTÜ kimseler HIRS HASET KİN NEFRET HÜKMETMEK - ELE GEÇİRMEK gibi, KÖTÜ işlere bulaştıkları için DİNDE MÜCADELE + CİHÂD EMREDİLİYOR. CİHAD ın gerçek anlamı SAVAŞMAK tır. Mecâzi anlamı da MÜCADELE ve ÖĞÜT.. Kötülerin FİTNELERİNE engel olabilmenin ön şartı, TEDBİRLİ HAZIRLIKLI ve GÜÇLÜ OLMAK - buna CAYDIRICILIK deniyor. Buna rağmen, kötülüklere engel olunamadığı zaman artık DİN ve ADALET YOLUNDA SAVAŞMAK FARZ oluyor., FİTNE = ZULÜMDÜR ve 1.DİNE ZULÜM. 2.İNSANA ZULÜM. olarak 2 şekilde... 4/77. Evvelce KENDİLERİNE: Ellerinizi savaştan çekin. NAMAZ kılın ve ZEKÂT verin. denilen kimseleri görmüyor musun.? Şimdi, onlara savaşmak FARZ olunca içlerinden bir kısmı ALLAH tan KORKAR gibi hattâ daha da şiddetli olarak DÜŞMAN KORKUSUNA kapıldılar ve : RABBİMİZ.! Niçin bize savaşmayı FARZ kıldın.? Savaşmayı, bir süre ertelesen olmaz mıydı.? dediler. Onlara : BU DÜNYANIN FAYDASI PEK AZDIR ve ÂHİRET, ALLAH a KARŞI GELMEKTEN SAKINANLAR için DAHA HAYIRLIDIR ve SİZE KIL KADAR HAKSIZLIK YAPILMAZ. de. 4/78. Nerede olursanız-olun, isterseniz sağlam kaleler içinde bulunun ÖLÜM SİZE mutlaka erişecektir. Onlara bir iyilik geldiği zaman: BU, ALLAH tandır.! derler. Bir kötülük geldiğinde de : BU da SENDEN dir.! derler. De ki : HEPSİ, ALLAH tandır... ONLARA ne oluyor da, anlatılanı anlamağa yanaşmıyorlar.? 4/79. (KADER ile ilgili ANAYASA.) SANA NE İYİLİK GELİRSE > ALLAH tandır... SANA NE KÖTÜLÜK GELİRSE > KENDİNDEN dir.. Ey MUHAMMED.! SENİ insanlara PEYGAMBER gönderdik, ve buna ŞAHİT olarak da, ALLAH yeter... NOT ; Âyette KADER ile ilgili çok önemli bir özellik açıklanıyor. İNSANLAR KADER in aslını NE EKERSEN-> ONU BİÇERSİN şeklinde özetlemiş. BAŞA GELEN kötülük ve belâların KENDİMİZDEN kaynaklandığı ve yaptığımız KÖTÜ şeylerin karşılığı olduğudur. BİZE gelen İYİLİK ve NİMET ve MÜKÂFAT ların da, ancak ALLAH ın LÜTFU-İHSANI olduğudur... Çünkü ; bizim yaptığımız iyi - hayırlı işler ALLAH RIZASI için olmadığı ve sadece KENDİ menfaatlerimizi düşünerek yapıldığı için, BU İYİLİKLER -> ALLAH TEALÂ nın katında DEĞERSİZ dir... Buna rağmen, ALLAH ın ŞEFKAT ve MERHAMETİ ile iyilikler KABUL görüyormuş ve BAŞA GELEN HER ŞEYİN, ALLAH ın İZNİNE TÂBİ OLDUĞU da - anlaşılıyor...

14 108 4/80. PEYGAMBERE BÎÂT-İtaat eden kimse, ALLAH a İTAAT etmiş sayılır.. Peygambere yüz çevirenlere gelince ; aslında BİZ SENİ, ONLARA Koruyucu - Bekçi olman için göndermedik.. 4/81. Ey MUHAMMED.! ONLAR : Sana itaat ediyoruz.! deseler bile, SENİN yanından ayrıldıkları zaman bir kısmı, SENİN sözlerinden bambaşka şeyler düşünür ve SANA tuzaklar kurarlar. Andolsun ki ALLAH, onların tasarladıkları şeyleri yazar.. SEN, şimdilik onlardan yüz çevir ve ALLAH a GÜVEN. Koruyucu olarak ALLAH, elbette sana yeter... 4/82. ONLAR KUR AN-ı biraz olsun DÜŞÜNMÜYORLAR MI.? Eğer, KUR AN, ALLAH katından değil de başka yerden gelmiş olsaydı, elbette onda birbirini tutmaz ÇELİŞKİLİ birçok şey bulurlardı. 4/83. Kendilerine GÜVEN veya KORKU HABERİ geldiği zaman, bunu hemen etrafa yayarlar. Halbuki PEYGAMBERE veya güvendikleri kimselere sorup haberlerin İÇ YÜZÜNÜ öğrenebilirlerdi. ALLAH ın NİMETİ ve ACIMASI olmasaydı, pek azınız hariç, ŞEYTANA uyup gitmiştiniz.! 4/84. Ey MUHAMMED.! Artık ALLAH YOLUNDA SAVAŞIN. SEN yalnız kendinden sorumlusun, başkalarından değil. İNANANLARI gayretlendir teşvik et ve UMULUR ki ALLAH kâfirlerin gücünü kırar - baskısını önler. Andolsun ki ALLAH ın AZABI ibretli ve CEZASI da çok şiddetlidir. 4/85. (Bak-> 4/25.âyete.!) KİM İYİ BİR İŞE ARACILIK ederse, bunun sevabından aracının da bir PAYI vardır. KİM KÖTÜ BİR İŞE ARACILIK ederse aracının bu günahtan da PAYI vardır ve ALLAH her şeyin karşılığını verir. 4/86. SİZE, SELÂM verildiği zaman, bundan DAHA İYİ bir şekilde veya aynısı ile karşılık verin. ALLAH her şeyin hesabını arar SORAR. 4/87. ALLAH tan başka tapılacak hiçbir İLÂH - TANRI YOK tur... Geleceğinde asla şüphe olmayan KIYÂMET gününde, SİZİ mutlaka toplayacaktır ve ALLAH tan daha doğru sözlü KİM vardır.? 4/88. Ey MÜSLÜMANLAR.! SİZE ne oluyor da, aranızdaki MÜNÂFIKLAR hakkında 2-Taraf oldunuz.? ALLAH onları, kazandıkları büyük GÜNAH sebebiyle geriye-> İNKÂRA DÖNDÜRDÜ.! ALLAH ın, yoldan çıkarıp - azdırdığını SİZ-> doğru yola nasıl getirirsiniz.? ALLAH KİMİ saptırmışsa, artık ONUN için hiçbir yol yoktur.. NOT ; Âyette ; İlâhi ağır bir CEZA olan = KALP MÜHRÜ ne işaret edilmiş... Bak-> 6/ /30. 13/31. 42/46. 45/23. 47/14. 61/5. 63/3.âyetlere. ALLAH TEALÂ nın katında -> 2-YÜZLÜ MÜNÂFIKLAR ın hiçbir değeri yok ve MÜNÂFIKLAR ın -> CEHENNEM in en derin ve KÖTÜ yerine atılacağı haberi var. MÜNÂFIKLAR, önce İNANIP sonra DÖNDÜKLERİ için ALLAH TEALÂ artık onların hiçbir zaman İMÂN a gelemeyeceği ve KALPLERİNİN MÜHÜRÜNÜ de hiç kimsenin MÜNÂFIKLARI doğru yola DİN İMAN yoluna getiremeyeceği de vurgulanmış..

15 109 4/89. ONLAR, SİZİN de KENDİLERİ gibi olmanızı böylece ONLARA YOLDAŞ ve EŞ OLMANIZI İSTERLER. ALLAH yolunda GÖÇ etmedikçe onlardan DOST ve ARKADAŞ edinmeyin. Eğer GÖÇ etmeyi kabûl etmezler ve yüz çevirilerse ; ONLARI TUTUN ve BULDUĞUNUZ YERDE ÖLDÜRÜN... Ve onlardan hiç birini, dost ve yardımcı edinmeyin sakın... NOT ; Âyette, MÜŞRİK KÂFİR MÜNÂFIK denen kimselerin, MÜSLÜMANLARI da KENDİLERİ gibi olmasını arzu ettiğine işaret edilmiş ve Müslümanlar la GÖÇ etmeyip, MEKKE de FİTNE çıkaranların ÖLDÜRÜLMESİNE İZİN verilmiş.. Ancak, aşağıdaki âyetlerin HÜKÜMLERİ dahilinde bu İZİN kullanılabiliyor. 4/90. Ancak, SİZİNLE aranızda bir ANLAŞMA olan bir millete sığınanlar veya sizinle veya kendi milletleriyle savaşmaktan bıkarak gelip SİZE SIĞINANLAR bu hükümlerin dışındadır. Eğer ALLAH DİLESEYDİ, ONLARI SİZE MUSALLAT EDERDİ ve SİZİNLE SAVAŞTIRIRDI.. Eğer ; ONLAR SİZİ bırakır veya sizinle savaşmazlar veya SİZE BARIŞI teklif ederlerse, ALLAH onlara dokunmanıza izin vermemiştir... 4/91. SİZLER, öyle insanlara rastlayacaksınız ki ONLAR ; Hem kendi milletinden hem de sizden GÜVENDE OLMAYI isterler. ONLAR, ne zaman FİTNE ye Müslümanlarla dövüşmeye çağrılsalar hemen bu işe CAN ATAR lar. ONLAR SİZİ rahat bırakmayıp ve sizinle BARIŞ halinde yaşamayıp, eğer SİZDEN EL ÇEKMEZLERSE, ONLARI da TUTUN ve BULDUĞUNUZ YERDE ÖLDÜRÜN... İşte ; ONLARA karşı SİZE apaçık kudret ve YETKİ verdik... NOT ; Bu âyetlerde İLÂHİ apaçık emirler var ve önemli konuda Müslümanlara büyük bir YETKİ verilmiş. 1.İYİ-KÖTÜ İŞLERE ARACILIK yapanların PAYI var. 2.İSLÂM DİNİNİ, MÜSLÜMANLARI yok etmeğe uğraşan ve BARIŞA YANAŞMAYANLARLA savaşmayı ve MÜSLÜMANLARIN ARASINA FİTNE SOKANLARIN ÖLDÜRÜLMESİ. Ancak, 3.İnsanların MAL veya KADINLARINA sahip olabilmek için veya KISKANÇLIKLA, veya YANLIŞLIKLA HAKSIZ YERE İNSANLARIN ÖLDÜRÜLMESİ de BÜYÜK GÜNAH.. 4.ALLAH TEALÂ nın HÜKÜMRANLIĞI olarak -> KÖTÜ insanlar MUSALLAT edilerek, BAZI KÖTÜ KİMSELERE > ZARAR verdiriliyor veya SAVAŞ yaptırılıyor ve HALK dilinde : İTİ -> İTE KIRDIRMAK işte buna deniyor.. 4/92. İNANAN bir kimsenin bir İNANANI yanlışlık dışında, ÖLDÜRMESİ CÂİZ DEĞİL dir. Yanlışlıkla bir İNANANI ÖLDÜRENİN ; İnanmış bir köle AZÂT etmesi ve öldürülenin âilesine de DİYET vermesi gerekir. Ancak, DİYETİ bağışlarlarsa eğer, DİYET vermesi gerekmez. Eğer ÖLDÜRÜLEN DÜŞMAN bir millettense, inanmış bir KÖLEYİ AZÂT etmek yeterlidir. ÖLDÜRÜLEN kimse eğer aranızda ANLAŞMA olan bir millettense, âilesine DİYET ödemek ve ayrıca inanmış bir köleyi de AZÂT etmek gerekir. Bunları yapamayanlar ; ALLAH a TÖVBE ederek 2-AY sürekli ORUÇ tutar.. ALLAH, her şeyi bilir ve hakîm dir...

16 110 4/93. İNANMIŞ BİR İNSANI > KASDEN ÖLDÜRENİN - CEZASI ; İçinde dâimi kalacağı CEHENNEN dir. ALLAH, ONA öfkelenmiş ve ONA LÂNET etmiş ve ONA büyük bir AZAP hazırlamıştır... NOT ; KASTEN veya YANLIŞLIKLA > HAKSIZ YERE BİR İNSANIN ÖLDÜRÜLMESİ ; BÜYÜK GÜNAH lardan sayılıyor ve bunun cezası KISÂS tır yâni ; KATİL in de, DEVLET eliyle ÖLDÜRÜLMESİ gerekiyor. Ancak KISAS tan KURTULUŞ da mümkün ve öldürülen kimsenin en yakın VÂRİS lerinin maddi ve mânevi olarak GÖNLÜNÜ TATMİN etmek ve KAN PARASI = DİYET i onların kabûl etmeleri gerekiyor.. Ancak, DİYET ödiyerek KISAS tan kurtulmak, sadece bu dünyada geçerli.. Âhirette ki cezasını ALLAH BİLİR.! Bak-> 2/ âyetlerde açıklama var. 4/94. Ey İnananlar.! ALLAH yolunda SAVAŞA çıktığınız zaman, dikkatli davranın ve kendisinin MÜSLÜMAN olduğunu bildiren her hangi bir kimseye - DÜNYA menfaatine kapılarak : SEN MÜSLÜMAN DEĞİLSİN demeyin sakın. ALLAH ın size vereceği pek çok GANİMETLER vardır. Önceleri SİZ de muhtaçtınız ve ALLAH, SİZE iyiliklerde bulundu. O halde TEDBİRLİ olun ve İNSANLARI iyice anlayın - dinleyin.! Muhakkak ki ALLAH, yaptığınız her şeyden haberdardır... NOT ; Âyetin inme sebebi, şöyle rivâyet edilmiş ; SAVAŞA giderken düşmanın bölgesinde bir ÇOBAN LÂ İLÂHE İLLALLAH MUHAMMED ÜN RESÛL LULLAH diyerek, Müslüman askerlerini selâmlamasına rağmen Usame bin ZEYD bu adamı ÖLDÜRMÜŞ ve ÇOBANIN sürüsü ele geçirilmiş. Bu durum Hz.MUHAMMED e sav, bildirilince Hz.PEYGAMBER bu işe çok ÜZÜLMÜŞ hiddetlenmiş ve ADAMIN KALBİNİ YARIP da, BAKTINIZMI ki İMÂNSIZ OLDUĞUNU ANLADINIZ.? diyerek, Müslümanları uyarmış ve bu suçu işleyene ; BİR KÖLE AZAT ETMESİNİ emretmiş, kısâstan kurtarmış. 4/ İNANANLAR dan ; ÖZÜRSÜZ olarak evlerinde oturanlarla, ALLAH YOLUNDA malları ve canlarıyla savaşanlar EŞİT DEĞİL dir. ALLAH, malları ve canları ile savaşanları, DERECELİ olarak, oturanlardan ÜSTÜN kılmıştır. ALLAH CENNETİ, hepsine de SÖZ vermiştir fakat, SAVAŞAN kimseler için ayrıca büyük sevaplar, mükâfatlar hazırlamıştır ve YÜCE DERECELER bağışlama ve rahmetlerle BUNLARI, evlerinde oturanlara ÜSTÜN kılmıştır... Çünkü ALLAH, bağışlar ve merhamet eder. 4/97. MELEKLER, KENDİLERİNE YAZIK EDENLERİN -> CANLARINI ALIRKEN ONLARA : Ne yapıyordunuz.? diye sorunca, ONLAR : Biz, dünyada çaresizdik.! diyecekler ve MELEKLER de onlara : ALLAH ın YERİ GENİŞ DEĞİL Mİ.? GÖÇ ETSEYDİNİZ. Diyecek.. İşte onların varacakları yer CEHENNEM dir ve ORASI, dönülecek olan - ne kötü yerdir.!

17 111 4/ Ancak, GÖÇ etmeye gücü yetmeyen ve çaresiz olan ve bir yol bulamayan ÂCİZ erkekler ve kadınlar ve çocuklar, bu hükme dahil değildir.. ALLAH ın, bunları bağışlayacağı umulur ve muhakkak ki ALLAH, bağışlayıcı ve suçları örtücüdür... 4/100. ALLAH yolunda YURDUNDAN GÖÇENLER, yeryüzünde birçok bereketli yerler ve güzellikler bulur. ALLAH ve PEYGAMBER için evinden çıkıp GÖÇEN kimseye ÖLÜM gelirse, mükâfatı ALLAH a aittir. Çünkü ALLAH, bağışlar ve merhamet eder. NOT ; Bu âyetler GÖÇ etme mecburiyetini açıklıyor ve MEKKELİ KÂFİRLER, azınlıktaki İLK MÜSLÜMANLARA şiddetli Zulüm ve Baskılar yaptığı için, bu durumdan kurtulma çaresi olarak Hz.MUHAMMED,sav önceleri Müslümanların HABEŞİSTAN a GÖÇ etmelerini tavsiye etmiş ve oradaki Hükümdarın şefkatli bir kimse olduğu ve Müslümanların orada huzurlu olacağını söylemiş ve bu suretle bazı kimseler oraya GÖÇMÜŞ sonra durum düzelince geri dönmüşler. Daha sonra MÜSLÜMANLARIN ve Hz.MUHAMMED in,sav, huzura kavuşması ve orada birlik olup, ORDU KURARAK kuvvetlenip çoğalmaları için, ALLAH TEALÂ nın bu âyetlerdeki emri dahilinde MEDİNE ye GÖÇ edilmesi bildirilmiş ve ilk önce Hz.MUHAMMED,sav, en yakın arkadaşı Hz.EBÛBEKİR r.a ile birlikte, MEKKE den mûcizevi bir kaçışla, gizlice MEDİNE ye gitmiş, arkasından da diğerleri ve BÜTÜN İNANANLAR MEDİNE de TOPLANMIŞ ve güçlenmişler savaşmışlar ve nihâyet MEKKE yi fethetmişler ve Müslümanlığın temellerini atarak geliştirmişler.. 4/101. Ve yeryüzünde bir yolculuk yaparken, kâfirlerin saldırısından endişe ederseniz eğer, NAMAZI kısaltmanızda size bir sorumluluk yoktur. Çünkü kâfirler, size apaçık düşmandır.. 4/102. (SECDE kelimesi geçtiği zaman KIBLEYE dönülür 1 SECDE yapılır) Ey MUHAMMED.! SEN onların arasında olarak NAMAZ kıldırdığın zaman, onlardan bir kısmı Seninle birlikte NAMAZA dursun ve SİLÂHLARI yanlarında bulunsun. BUNLAR SECDE ettikleri zaman diğerleri arkanızda KORUYUCU-gözetleyici olarak dursun. Sonra NAMAZ kılmayanlar Seninle birlikte NAMAZA dursunlar. TEDBİRLİ olsunlar ve SİLÂHLARINI BIRAKMASINLAR.! Çünkü KÂFİRLER, SİZE ANSIZIN SALDIRMAK için, SİZİN silâh ve eşyadan uzak olmanızı isterler. Ancak YAĞMUR sebebiyle bir zorluğa uğrar veya HASTA olursanız, SİLÂHLARINIZI bırakmanızda bir GÜNAH yoktur. Fakat, her durumda DİKKATLİ-TEDBİRLİ olun. Muhakkak ki ALLAH, kâfirler için çok aşağılayıcı bir azap hazırlamıştır.. 4/103. NAMAZ kıldıktan sonra AYAKTA DURURKEN veya OTURURKEN veya YAN YATARKEN de ALLAH ı ANIN-ZİKREDİN-DÜŞÜNÜN.! Emniyete ulaşınca, huzura kavuşunca, artık NAMAZI dos doğru kılın. Çünkü NAMAZ ; BELLİ VAKİTLERDE KILINMAK ÜZERE İNANANLARA FARZ KILINMIŞ tır. 4/104. DÜŞMAN olan milleti kovalamakta GEVŞEK davranmayın sakın.. SİZ acı çekiyorsanız şüphesiz ki ONLAR da acı çekiyorlar ve Üstelik SİZ, onların ummadıklarını, ALLAH tan umuyorsunuz. ALLAH, muhakkak ki her şeyi bilir ve hikmet sahibidir...

18 112 4/105. Ey MUHAMMED.! ALLAH ın SANA gösterdiği şekilde insanlar arasında HÜKMENMEN için, KİTABI Hak-gerçek olarak indirmiştir. HAKKI-gerçeği-doğruluğu gözet ve HÂİN lerden yana olma sakın.. 4/106. Ve ALLAH tan mağfireti - bağışlanmayı dileyin. Muhakkak ki ALLAH, şefkatlidir, merhamet eder ve bağışlar... 4/107. Ve KENDİLERİNE-Nefislerine HÂİNLİK edenleri de savunma sakın.. Muhakkak ki ALLAH, hâinliği alışkanlık edinen suçluları sevmez. 4/108. ONLAR, ALLAH ın razı olmadığı SÖZLERİ geceleri tasarlıyorlar ve insanlardan GİZLİYORLAR da, kendileriyle beraber olan ALLAH tan GİZLEYEMİYORLAR. Çünkü ALLAH, yapılan her şeyi ilmiyle kuşatır. 4/109. İşte SİZLER öyle kimselersiniz ki ; DÜNYA yaşayışı için onları savunuyorsunuz.! Fakat KIYÂMET gününde, ALLAH a karşı, onları KİM savunacaktır veya onlara KİM vekil olacaktır.? 4/110. KİM bir KÖTÜLÜK yapar veya KENDİSİNE - nefsine YAZIK EDER de ; hemen ALLAH tan BAĞIŞLANMA dilerse eğer, elbette ALLAH ın merhametli ve affedici olduğunu görür... 4/111. Ve KİM bir GÜNAH kazanırsa, bunu KENDİ zararına kazanmış olur. Elbette ALLAH her şeyi bilir ve her işi hikmetlidir... 4/112. Ve KİM bir GÜNAH veya bir SUÇ işler de, bunu bir başkasının üzerine atarsa, İFTİRA etmiş olur ve apaçık bir günahı yüklenir. 4/113. Ey MUHAMMED.! ALLAH ın SANA lütfu ve merhameti olmasaydı, ONLARDAN bir kısmı, SENİ bile saptırmaya çalışırdı. Fakat ONLAR ancak kendilerini saptırırlar ve hiçbir şekilde SANA hiçbir ZARAR veremezler. ALLAH SANA, KİTAP ve HİKMET i indirdi ve bilmediğin şeyleri SANA öğretti. ALLAH ın SANA olan NİMETİ - lütfu büyüktür. NOT ; Bu âyetlerin inme sebebi şöyle rivâyet edilmiş ; ZAFER oğulları aşiretinden TU ME isimli birisi, bir hırsızlık yapar ve çalınan mal aranır sonunda bir YAHUDİ nin evinde bulunur. YAHUDİ : bu malı TU ME den aldığını söyler ve ZAFER oğulları da, Bu belâdan kurtulmak için Hz.MUHAMMED in sav, karşısına TU ME yi getirip ona YALAN YEMİNİ ettirirler.bu durum karşısında Hz.MUHAMMED sav, müşkülde kalıp düşünceye dalınca - bu âyetler inmiş... 4/114. ONLARIN, Gizli-Saklı konuşmalarının çoğunda bir HAYIR yoktur. Ancak, SADAKA yı ve İYİLİĞİ ve İNSANLARIN ARASINI DÜZELTMEYİ Konuşan ve Emredenlerin bu sözlerinde hayır vardır ve BUNLARI yalnız ALLAH RIZASI kazanmak için yapana büyük mükâfat verilir.

19 113 4/115. KENDİSİNE, DOĞRU YOL HAK YOLU apaçık belli olduktan sonra ; PEYGAMBERE karşı çıkıp - aykırı hareket eden ve İNANANLARIN yolundan BAŞKA YOLA sapan kimseyi döndüğü yolda bırakırız. ve CEHENNEME atarız. Orası, ne kötü bir dönüş yeridir.. NOT ; Dinde çok önemli bir kural var ; ÖNCE BİLDİRMEK - HABER VERMEK.. Bu TEBLİĞ çeşitli şekillerde oluyor ; 1.KİTAP-KUR AN, 2.PEYGAMBERLER, 3.DİN ÂLİMLERİ veya KİTAPLARI, 4.GAZETELER ve RADYO ve TV ler, 5.EŞ DOST veya GÜVENİLİR KİMSELERLE YAPILAN SOHBETLER vasıtasıyla oluyor.. Sanırız ki Bak-> 46/15.âyete göre ; 40 YAŞ DİNE-İMÂNA son dönüm yaşı.. Bundan sonra da O KİMSE, DÖNDÜĞÜ YOLDA BIRAKILIYOR ve KALBİ MÜHÜRLENİYOR. 4/116. Muhakkak ki ALLAH, KENDİSİNE EŞ-ORTAK KOŞULMASINI BAĞIŞLAMAZ. Bundan başka DİLEDİĞİ kişinin bütün suçlarını örter bağışlar. ALLAH a EŞ-Ortak koşan kimseler Müşrikler öyle sapmıştır ki, ONLARIN tuttuğu yol doğru yoldan çok uzaktır... 4/117. MÜŞRİKLER ALLAH ı BIRAKIRLAR da kendi uydurdukları ve DİŞİ denilen PUT lara taparlar ve böylece ŞEYTAN a TAPMIŞ olurlar. 4/ ALLAH, ŞEYTANA -> LÂNET etmişti. ŞEYTAN da : Andolsun ki KULLARINDAN kendime bir PAY edineceğim. ONLARIN bir kısmını ayartacağım ve ONLARI doğru yoldan saptırıp, boş emellere daldıracağım ve ONLARA emirle DEVE lerin kulaklarını yardırıp, ALLAH ın yarattığı şekli bozduracağım.! demişti. ALLAH ı bırakıp da Şeytanı DOST edinen kimseler, Muhakkak ki apaçık zarara - ziyana girmiş olurlar... 4/120. ŞEYTAN -> İNSANLARA çeşitli sözler verir ve VESVESE ye kuruntulara düşürür ve ONLARI ALDATMAK için her yolu DENER.! NOT ; Bu âyetlerde ŞEYTAN ın, LÂNET lenerek CENNETTEN kovulmasından sonra, ALLAH TEALÂ ya karşı olan mücadelesinden söz ediliyor.. İLÂHİ YARATIŞ ve YAŞAM ŞEKLİNİ BOZMA çabalarından olan, DEVE lerin kulaklarını YARMAK veya KESMEK suretiyle PUT lara KURBAN olarak işâretleme âdeti gibi birçok KÖTÜ âdet, BİD ÂT-lerin asıl kaynağının, ŞEYTAN olduğu belirtilmiş ve ŞEYTANI DOST edinen Kimselerin Kavimlerin Milletlerin şu âhir zamandaki tutum ve davranışlarından, Dünyanın KIYÂMETE yaklaştığı elbette anlaşılabilir.. 4/121. İşte ONLARIN varacakları yer muhakkak ki CEHENNEN dir. Ve ONLAR, oradan KAÇIP-Kurtulacak bir yer de bulamayacaklar.! 4/122. İMÂN EDEN ve hayırlı iş işleyenleri, içinden IRMAKLAR akan ve sonsuza kadar kalınacak CENNETLERE koyacağız. ALLAH bunu için SİZE söz vermiştir. ALLAH tan daha doğru sözlü olan KİM dir.?

20 114 4/123. NE SİZİN boş vesvese ve kuruntularının ASLI vardır ve ne de KİTAP ehlinin boş kuruntularının ASLI vardır... KİM KÖTÜLÜK YAPARSA ELBETTE CEZAYA ÇARPTIRILIR ve kendisine, ALLAH tan başka bir DOST veya bir YARDIMCI da asla bulamaz... 4/124. ERKEK olsun KADIN olsun, İMÂN ederek HAYIRLI - İYİ işler yapan Kimseler CENNETE girer ve zerre kadar HAKSIZLIĞA uğratılmazlar. 4/125. İyilikler yaparak kendini ALLAH a yönelten - teslim eden ve ALLAH ı bir tek olarak tanıyan İBRAHİM in dininden daha güzel KİMİN DİNİ olabilir.? ALLAH, İBRAHİM i DOST edinmiştir.. NOT ; Bu âyetlerde DİN özetlenmiş 1.ALLAH a EŞ-ORTAK KOŞMAMAK ve ALLAH ı Bir-Tek olarak kabûl etmek 2.HAYIRLI-İYİ İŞLER YAPMAK. 3.ALLAH a YÖNELMEK ve ALLAH a teslim olmak = MÜSLÜMAN OLMAK.. Hz.İBRAHİM in Lâkabı -> HALİLULLAH -> ALLAH ın DOSTU, bu âyetten çıkmış. 4/126. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi ALLAH ındır. ALLAH, her şeyi İLMİ ve KUDRETİ ile KUŞATMIŞ tır... 4/127. Ey MUHAMMED.! SENDEN, KADINLAR hakkında fetvâ istiyorlar. Onlara de ki : ALLAH SİZE kadınlara ait şu hükmü bildiriyor, KİTAPTA kadınlar için yazılmış olan şeyleri (MEHİR-MİRAS v.s) VERMEDEN NİKÂHLADIĞINIZ YETİM kadınlar ve zavallı ÇOCUKLAR ve bütün YETİMLERE karşı da ADALETLİ CÖMERT davranmanız ve bu hususlardaki âyetlere uymanız gerekmektedir.. Her ne İYİLİK yaparsanız, şüphesiz ki ALLAH onu bilir... 4/128. Eğer bir KADIN kocasının geçimsizliğinden ve ihmâle uğramaktan endişe ederse, KENDİ aralarında bir anlaşma yapmalarında ONLAR için bir GÜNAH YOK. Uzlaşmak - Anlaşmak daha hayırlıdır. Zaten nefislerde KISKANÇLIK hazırdır. Ancak İYİ GEÇİNİP ve haksızlık yapmaktan sakınmalısınız. Çünkü ALLAH, her şeyden haberdardır. 4/129. (TEK EŞ LİLİK tavsiyesi.) EŞ ler arasında ÂDİL olmak için ne kadar uğraşırsanız uğraşın imkânı yok ÂDİL davranmayı başaramazsınız. Fakat eşlerinizden birine GÖNÜL verip, diğerini İHMÂL etmeyin sakın.! Eğer, İYİLİK eder ve haksızlıktan sakınırsanız bilin ki ; ALLAH, şüphe yok ki çok bağışlayıcı ve merhamet edicidir. NOT ; 33/ âyetlerde ÇOK EŞLİLİK hususunda ; İNANANLARA ve Hz.PEYGAMBERE,sav, apaçık İLÂHİ EMİRLER var ve ÇOK EŞLİLİK için, yalnız Hz.MUHAMMED e,sav, ÖZEL BİR İZİN verilmiş. 4/3.âyette > Müslüman erkekler için aynı anda 4-KADINLA EVLENMEYE İZİN verilmesine rağmen, 4/3.âyette ve 4/129.âyette de ; BİR TEK KADINLA EVLİ olmanın, en iyi evlilik olduğu, açıkça belirtilerek-> TEK EŞLİ EVLİLİK emrediliyor. Ancak ; özel durumda, BAZI KADINLARI KORUMAK AMACIYLA - çok eşlilik mümkün - görünüyor...