ESMA KOÇ VÂRİS VE KORUYUCULARI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ESMA KOÇ VÂRİS VE KORUYUCULARI"

Transkript

1 ESMA KOÇ VÂRİS VE KORUYUCULARI

2 Esma Koç Vâris ve Koruyucuları ISBN: Metin: Esma Koç Kapak Tasarımı: Esma Koç Basıldığı Yer: Konya Basıldığı Tarih: 2009 Bu kitabın hiçbir bölümü, tanıtım amaçlı kullanımı dışında, Esma Koç un yazılı izni alınmaksızın herhangi bir elektronik ya da mekanik yöntem kullanarak kopyalanamaz veya yayınlanamaz. 2

3 Bu hikâyede adı geçen tüm kişi ve olaylar hayal ürünüdür, gerçekle bir bağlantısı yoktur. 3

4 4

5 5 Hayallere inanan herkese

6 6

7 İÇİNDEKİLER 1. Pembe Kale U.maz H. G Beklenmedik Karşılaşma Sınıf Başlıyor Vâris İngiliz Okulu Örgüt Dünya da Birkaç Gün Murat a Ne Oldu? Büyük Hazırlık Zamanda Yolculuk Yağmurda Esir Avı Kurtarma Operasyonu Vâris ve Koruyucuları Sınıf Dünyanın Haritasını Oluşturma Unikorn Savaşçısı Dünya Basketbol Turnuvası Hindistan da Bir Gün Yeni Düşünme Dersi Hocası Denize Açılan Kapı Gökhan ın İsteği Güven Aslan ın Planı Casus Biri Koruyucular Kitabı Savaş Parti

8 8

9 BİRİNCİ BÖLÜM PEMBE KALE Sokakta çocuklar vardı. Yağmur çiseliyordu. Yağmurun hızı yeni kesilmişti. Yağmurdan korkup apartmana saklanan çocuklar dışarı çıkmış şarkı söylüyorlardı: Yağmur yağıyor seller akıyor Arap kızı camdan bakıyor Gökyüzü lacivertimsi bir pembeydi, ama saat daha beşti. Bir şimşek çaktı aniden, uzaklarda bir yerde bir kale belirdi, pembe bir kale Üç çocuk ona doğru koşmaya başladı. Asiye, Nehir ve Ekin biran önce ona ulaşmak istiyorlardı. Biranda onları birileri durdurdu. Nereye gidiyorsunuz? dedi Merve, sesinde hafif bir panik vardı. Yağmur yağıyor, kaybolabilirsiniz! dedi Gülçin. Annemlere ne diyeceğiz? dedi Ebru. Onlar durdurulmuştu. Ama gitmeyi çok istiyorlardı. Bırakın beni! O kaleye gideceğim! dedi Nehir. Ne? Ne kalesi? Orada bir şey yok! Anlayamıyorlardı. Onlar görmüyorlar mıydı? Bunu sadece kendileri mi görüyordu? Hayır, üçünün dışında biri daha görüyordu ve o ne yapacağına karar veremiyordu. Seden öylece onlara bakıyordu, gitse miydi, yoksa onları durdursa mıydı?... Kardeş olan Seden, Ekin ve Nehir aynı anda uyandı. Farkında değillerdi, ama üçü de 13 yıl önce gerçekleşen bir olayı rüyalarında görmüşlerdi. * * * Ertesi gün üçü de balkonda oturuyorlardı. Anne ve babaları evde değildi. Rüyalarında gördüklerini birbirlerine anlatmışlardı. Seden işi alaya alarak: Evet, birazdan yağmur yağıyormuş, bizde kaleyi görüyormuşuz, dedi. Hepsi dalga geçerek güldü. Ama üçünün de gözünden kaçmamıştı; gökyüzü o zamanki gibiydi. Yağmur yağmaya başladı, onlar 9

10 yağmurda ıslanmayı çok severlerdi, bu yüzden balkonda oturmaya devam ettiler. Birden bir şimşek çaktı ve yine uzaklarda o pembe kale belirdi. Kızlar ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Şaşkınlardı. Biraz konuştuktan sonra aşağıya inip o kaleye gitmeye karar verdiler. İçeri girip montlarını aldılar. Ekim in başındaydılar ama hava soğuktu. Giyindikten sonra Seden kale hâlâ duruyor mu diye bakmaya balkona çıktı. Ekin ve Nehir balkonun bulunduğu odaya girdiler. Eee, duruyor mu bari? dediler. Seden konuşmuyordu. Sadece onlara şaşkın şaşkın bakıp el kol hareketi yapıyordu. Herhalde ya sevdiğini ya da çok korktuğu bir şeyi gördü, dedi Nehir. Ekin ne olduğunu öğrenmek için balkona gitti. Ama bu seferde o, Seden in yaptıklarını yapıyordu. En sonunda Nehir de dayanamayıp balkona çıktı, daha doğrusu daha yeni öyle olan yere. Şimdi yemyeşil çimlerle dolu bir bahçedeydiler. Çevrede ağaçlar, ayaklarının çevresinde yeni yeni açmış çiçekler ve görüş mesafelerinde o pembe kale duruyordu. Üçü de çok şaşırmıştı. Seden sessizliği bozarak: Harika! Mimarisi güzelmiş, kaleye gidelim mi? dedi. Ama diğer ikisi biraz tereddütlüydü. Sonuçta evlerinin olduğunu sandıkları yerde kocaman bir bahçe ve bir kale duruyordu. Birden kendilerine doğru üç güvercinin yaklaştığını fark ettiler. Güvercinlerin üçü de farklı renklerdeydi. Güvercinlerden biri bembeyazdı, diğerinin başı ve başının çevresi beyazdı, kuyruğuna ve kanatlarına doğru pembeye yakın bir kahverengiydi, öbürü ise sürekli takla atarak uçan çok sevimli paçalı beyaz bir güvercindi. Takla atan güvercin Seden in, bembeyaz olan güvercin Ekin in ve diğer güvercinde Nehir in omzuna kondu. Güvercinlerin bacaklarına bağlanmış kâğıtlar vardı. Üçü de açtı. Üçünde de aynı el yazısıyla aynı yazı yazıyordu. Yazıda: Beni burada sabahtan akşama kadar bekletmeyi mi düşünüyorsunuz? Ne zaman kaleye geleceksiniz? yazıyordu. Üçü de sanki yıllardır tanıdıkları bir dostundan mesaj gelmiş gibi gülümsediler, sonrada kaleye doğru yürüdüler. Kalenin giriş kapısından girdiler. Giriş merdivenlerine geldiklerinde merdivende tanıdık bir yüzle karşılaştılar. Sütunla tırabzanın birleştiği yere yaslanmış, kollarını birbirine bağlamış, siyah düz saçlı, mavi gözlü bir kız duruyordu. Uzun kollu badi tarzı 10

11 bir bluz ile dar olan, dizini örten normal boyda olan bir etek giymişti. Bütün giysileri beyazdı. Bu Asiye idi. Nehir: Anah, biz öldük mü? dedi. Hiç de üzülmemişti. Her zamanki gibi sırıtıyordu ve yüzü gülmekten kıpkırmızı olmuştu. Üçü de onun Asiye olduğunu anlamamıştı. Asiye güldü. Çok komiksin Nehir. Sen beni tanımadın, ama develer geliyor Mardin den Mardin den, bıktım şu kızın derdinden derdinden dersem beni hatırlarsın, dedi ve Nehir e baktı. Nehir ve Asiye nin en son görüşmelerinde Asiye bu türküyü söyleyerek Nehir i sinirlendirip peşinden koşturmuştu. Üçü de onun Asiye olduğunu anlamıştı. Ama anlamadıkları bir şey vardı; neredeydiler? Neredeyiz? dedi Ekin. Seden: Burası harika bir yer, çok beğendim, dedi. Asiye: Burası bir okuldur. Buraya sadece hayale inanan ve hayal yeteneği olan insanlar gelebilir. Burası değişik bir yerdir, çok değişik şeyler göreceksiniz. Yani burası anlatılmaz yaşanır bir yer. Ben size anlatamam ama burada yaşarsanız anlarsınız ne kadar güzel olduğunu. Buraya yıllar önce gelmeliydik, ama engellendik. Ablaların tarafından, dedi Nehir. Hadi içeri girelim, dedi. Üçü de çok etkilenmişlerdi. Asiye gerçekten çok değişmişti. Eskinin yaramaz çocuğu şimdi çok olgun davranıyordu. Onun peşinden gittiler. Çok geniş ve havadar bir koridora girdiler. Orada onları bir öğretmen bekliyordu. Orta boylu, siyah saçlı, beyaz tenli, sevimli biriydi. Onları görünce gülümsedi. Merhaba ben Aslan, dedi. Asiye kıkırdadı. Öyle olduğuna emin olabilirsiniz. Tam bir hayvandır, dedi. Nehir: Bize verdiğin bu önemli bilgi için çok teşekkür ederiz, dedi. Kızlar gülüyordu. Aslan ise gülümsemekle yetindi. Buranın bir okul olduğunu biliyorsunuz herhalde, dedi. Evet, davranışlarımız bir öğrenciye benzemese de, dedi Asiye. Ama bu sefer Aslan kızmış görünüyordu. Asiye ye sert bir bakış attı. Asiye kafasını çevirdi, hiç ilgilenmiyormuş gibi çevresine bakındı. Sanırım bu bakış onu etkilemişti, çünkü ondan sonra laf arasına girip espri yapmadı. Aslan anlatmaya devam etti. 11

12 Burada değişik dersler vardır. Ama önce sizi bölümlere seçeceğiz, dedi. Seden hemen lafa atladı: Bizim oradaki sayısal, eşit ağırlık, sözel ve dil gibi mi? Evet, ama biraz daha farklı, şimdi bunlar için sizi sınava tabii tutacağız. Nehir den bir olamaz lafı çıktı. Sonuçta burası hakkında pek bir bilgileri yoktu. Aslan: Sınavınız birkaç dakika sonra bir aşağı katta yapılacak. Asiye işine dönebilirsin. Beni takip edin, dedi. Üçü de onun peşine düştü. Kendilerini çok garip hissediyorlardı. Bir odaya girdiler. Odanın içinde üç kapı daha vardı ve bu kapılar üç odayı oluşturuyordu. Aslan kızların her birini bir kapının önünde bekletti. Ellerine birer kalem ve kâğıt verdi. Bunlara kendinizi anlatacaksınız. Şimdi odalara girin ve oradaki sıraya oturup yazmaya başlayın, dedi. Kapıları açıp içeri girdiler. Kapıları açık bıraktılar. Odada tek bir sıra vardı, çevrede ise değişik süs eşyaları. Oda çok garip görünüyordu, ama üçüne de çok sevimli gelmişti. Nehir kâğıdına boş boş baktı. Sonra da: Ben Nehir yazdı. Kalemini kâğıdın üzerine koydu. Ellerini yanaklarına koyup kâğıda boş boş baktı. Ne yazsam acaba? Bu alanda hiç yeteneğim yok, ama Birden önünde olanları fark etti. Kâğıdın üzerine bıraktığı kalem havaya kalkmış bir şeyler yazıyordu. Nehir yazıya baktı. Öf! Kardeşim bekletmesene beni, ne yazacaksan söyle! yazıyordu. Nehir şaşırmıştı. Kalem kendi kendine yazıyordu. Nehir de bunun üzerine kaleme: Vay canına konuşan bir kalem ha! Bak ben bunu hiç düşünmemiştim, dedi. Nehir bunu söyler söylemez kalem kâğıda bu cümleleri yazdı. Sürekli bir şeyler konuşuyorlardı. Kalemde bunları kâğıda yazıyordu. Kâğıt biter bitmez Nehir kâğıdı Aslan a uzattı, sonra da istemeyerek kalemi. Aslan: 12

13 O sende kalıyor, o artık senin kalemin, dedi. Nehir kaleme sevinçle baktı. Kalemin üzerinde taşlarla çok estetik ve güzel bir biçimde Nehir yazılıydı. Ekin hiç düşünmeden yazı yazıyordu. Yazı yazmayı çok severdi. Sayfayı yarıya kadar doldurmuştu. Birden kalem havada duruverdi. Ekin ne olduğunu anlamamıştı. Kalemi bıraktı, düşmesini bekliyordu. Ama kalem kâğıda bir şeyler yazmaya başladı. Of ya, biraz dur da nefes alayım, sabahtan beri beni boğarak bana yazı yazdırmaya çalışıyorsun, sen söyle, ben yazarım. Pardon, dedi Ekin. Ondan sonra uzun süre yazıştılar. Kalemin ona söylediği en ilginç şey; kalemlerin, sahiplerinin duygularını yaşamasıydı. Ekin bunun nasıl olduğunu sorunca kalem ona: Eğer sahibim neşeliyse ben muhteşem yazarım, üzgünse ve ağlamak istiyorsa akıtarak yazarım, bir de kalemin yanında ona göre işaretler oluştururum dedi. Ekin in kâğıdı bitince yeniden kâğıt aldı ve kalemle konuşmaya devam etti. O kâğıtta bitince kâğıtları verdi. Kalemin kendisinin olduğunu öğrenince çok sevindi ve kaleminin üzerinde rüzgârda savrulan Ekin yazısı oluştu. Harfler birbirine karışıp komik komik hareket ediyorlardı. Seden kâğıdı eline aldığında yazdığı ilk cümle: Buranın mimarı kim? Gerçekten merak ediyorum oldu. Bunun üzerine kalem kendiliğinden hareket etmeye başladı. Bilmem, beni yaptıkları zamanda burası zaten vardı. Ama bence hayaller dedi. Seden bir sevinç çığlığı attı. Yaşasın, konuşan bir kalem. Umarım sadece benim kalemim böyledir. Bencil şey. Aslında bende öyle olmayı isterdim. Tek ben böyle olacağım, harika bir şey olurdu. Bencil şey Seden de kalemiyle konuşup durdu. Sonra o da kalemini aldı. Onun kaleminin üzerindeki harfler birer binaya benziyordu. Aslında bu kalenin belirli kesimleri gibiydi. Üzerinde Seden yazıyordu. Harika! Bunlar tasarım ruhumu geliştirdi, dedi Seden sevinçle. Aslan kâğıtları katlayıp cebine koydu. 13

14 Pekâlâ, ikinci ve son sınavınıza hazır mısınız? dedi. Nehir: Bu sınav gibiyse harika olur, dedi. Kızlar kendi aralarında konuşuyorlardı. Ekin: Birde kitap en iyi dosttur derler. Alakası bile yok. En iyi dost kalemdir, dedi. Ekin in kalemi: Böyle düşünmenize sevindim ama eminim sizde kitap ve defterleri görünce kalemi unutursunuz, onlar harikadır diye yazdı. Güle oynaya bahçeye çıktılar. Aslan: Benim görevim bu kadar, yani sizi buraya getirmek. Bu sınav bilgi gerektirmiyor. Bu sınav sizin bir olay karşısındaki tepkinize göre sonuç verecek. Şu öğrencilerin arasına katılın, onlarda sınav olacak. Kolay gelsin, dedi ve çitin arkasına doğru gitti. 14

15 İKİNCİ BÖLÜM U. MAZ H. G. Asiye de sınava girecek öğrencilerin arasındaydı. Bu demekti ki; o da onlarla bu sınava girecekti. Bu onları hem sevindirmişti hem de şaşırtmıştı. Elinde bir kâğıt taşıyan kadının yanına doğru ilerlediler. Bahçenin tam ortasında yüksek çitlerle kaplı bir yer vardı. Onun tam önündeydiler. Kadın Asiye dedi. Asiye hiç de heyecanlı görünmüyordu. Çitler yavaş yavaş aşağıya doğru indi. Normal boya geldiler. Çitin tam ortasında kocaman bir aslan duruyordu. Asiye çitin üstünden atladı. Sınava girecek olan öğrenciler heyecanla ve korkuyla izliyorlardı. Asiye aslana umursamayarak baktı. Yanına yavaşça yaklaştı. Herkes onun ne yapacağını merak ediyordu. Asiye aslanın kuyruğunu yakaladı ve hızlıca çekti. Aslandan bir kükreme sesi geldi. Hızlıca Asiye ye döndü, yine kükredi. Sonrada geriye kaykıldı. Arkadan çığlık sesleri geliyordu. Aslan Asiye ye doğru atıldı. Asiye aynı önemsemez edayla yana kaydı. Aslan durdu, geri döndü, yine atıldı, Asiye yine yana kaydı. Asiye aslanı çevresinde dolandırıp sinirlendiriyordu. Asiye aslana yaklaştı ve aslanın burnuna elini koyup: Seninle işimiz bu kadardı aslancık, dedi ve çitin üzerinden atlayıp öğretmenlerin yanına geldi. Kadın U.maz H. G. dedi sinirle. Asiye gülümsedi ve diğer sınıflara katıldı. Kadın Nehir dedi. Nehir korkarak çitin üzerinden atladı. Çevresine bakındı. Eee, bu aslan nerede? Her zaman yere bakardım, şimdi karşıma bakıyorum ama aslan yok, dedi ve yere baktı. Ayaklarının yanında yavru bir aslan vardı. Nehir yere eğildi ve aslan yavrusuyla oynamaya başladı. Arkasından bir kükreme sesi duyuldu. Nehir arkasına baktı. Kocaman aslan ona kükrüyordu. Anah anası! dedi. Aslandan bir kükreme daha geldi. İyice kızmıştı. Pardon babası, dedi Nehir. Sonrada aslanla konuşmaya başladı. Biliyorum sen yavrunu korumaya çalışıyorsun, ama ben ona zarar vermiyorum, sadece onunla oynuyorum 15

16 Aslan son bir kez kükredikten sonra arkasına dönüp yürümeye başladı. Nehir çitten çıktı. Kadın ona Asiye ile aynı bölümde olduğunu söyledi. Nehir den sonra çok iri yarı bir oğlan olan Gürbüz aslanın karşısına çıktı. Aslan bir oğlana, bir de çevresine baktı. Sonra da kendini bayılmış gibi yere attı. Herkesten bir kahkaha yükseldi. Oğlan çitten dışarı çıktı. Çok şaşırmış bir hali vardı. O da U.maz H.G. ye seçildi. Kadın ona bölümünü söyledikten sonra Seden çıktı. Aslana baktı. Seden kedilerin gözlerine bakınca onların ne yapmak istediklerini anlayabilirdi. Aslanın gözlerine baktı. Olmaz dostum, beni yememelisin. Bak benim sivilcelerim var, hem tadımda kötüdür. Ha şöyle, git başkasını ye Seden çitten çıkınca Asiye ve Nehir in gittiği bölüm olan U.maz H.G. bölümüne seçildiğini öğrendi. Epey kişi çıktı. Kimi çok komik görüntüler oluşturdu, kimiyse izleyenleri heyecanlandırdı. Sonunda Ekin de çıktı. O çıktığında aslan yere uzanmış yatıyordu. Ekin aslana yaklaştı ve onun karnına yattı. Aslan Ekin e baktı, sonra da ayağa kalktı. Ekin: Bana bir yumak lazım, dedi. Birden önünde bir yumak belirdi. Çok yumuşak görünüyordu. Onu aldı ve aslana doğru yuvarladı. Aslan yumakla oynamaya başladı. Ekin de aslanla birlikte yumak oynadı. Çitten çıkınca o da U.maz H.G. bölümüne seçildi. Kızların yanına gittiğinde sevinçle: Aslanla yumak oynadım, dedi. Herkes ona güldü. * * * Akşamleyin yemekhaneye indiler. Karınları çok açtı. Asiye onlara ders programlarını verdi. Yemekhanede bölüm ayrılığı yoktu. Herkes istediğinin yanına oturabilirdi. Asiye onlara dersleri kısa biçimde anlattı: Bu dersler uyum için. Bir yıl tamamen uyum sürecinde geçiyor. 2. yıl gerçek derslere başlıyoruz. Bu yıl bu okula hazırlanacağız. Yani önemli dersimiz yok. Burada uyum için üç dersimiz var; müzik, resim ve beden eğitimi. Beden eğitimini bahçede yapıyoruz. Nehir bir of çekti. Beden dersinden nefret ederim. 16

17 Emin ol, çok seveceksin, dedi Asiye. Burada olmaktan çok memnun gibiydi. Yatma vakti geldiğinde Asiye onları yatakhaneye götürdü. Kalenin üst katlarına çıktılar. Çok fazla kat çıkmışlardı, doğal olarak da yorulmuşlardı. Ekin: Daha ne kadar yolumuz var? Öldüm yürümekten, dedi. Asiye güldü ve onları camın önüne getirdi. Şu birleşme yerine gideceğiz, dedi. Üçü de homurdandı. Ama oraya vardıktan sonra buna değdiğini anladılar. İki kapı vardı. Biri yukarıda, diğeri aşağıdaydı. Merdiven hafif bir kıvrımla yukarıdaki kapının önüne geliyordu. Duvarlar birbirine aynı eğimle bir kemer oluşturuyorlardı. Tam tepe noktasında belli aralıklarla konmuş sarmaşıklar vardı. Tam ortasında birçok çiçek birleşmişti. Bu çiçekler lamba görevindeydi. Duvarlara doğru sarmaşıklar sütunları sarmıştı. Asiye yukarıya doğru çıktı. Seden: Aşağıya niye girmiyoruz? dedi. Asiye güldü. Orası erkeklerin yatakhanesi de ondan girmiyoruz. Peşinden gittiler. Kapıyı açıp içeri girdiklerinde karşılıklı uzayıp giden yataklar gördüler. Bunların üzerlerinde de kat kat odalar vardı, ama odalara çıkan merdiven ya da benzeri hiçbir şey yoktu. Birkaç kız nasıl çıktıysa üstteki katlardaki yataklarındaydı. Yatakların arasında dolaplar vardı. Kimisi üç yanından kapatılmıştı. Asiye onların tuhaf tuhaf baktığını görünce: Beğenmediniz mi? Burası yatakhane, dedi. Yataklar camların önündeydi. Çok hoş görünüyordu. Asiye onları kendi yatağının yanında bulunan üç yatağın önüne getirdi. Yatakların başlıklarında, dolaplarında aynı kalemlerindeki gibi isimleri yazıyordu. Asiye: İsterseniz oda haline getirebilirsiniz. Tek başlarına bir odada kalmayı tercih edenler yatağının çevresini kapatıp bir oda haline getirebilirler, dedi. Kızlar yataklarını merakla incelerken Asiye yatağının kenarındaki güvercini onlara gösterdi. Bu benim güvercinim. Eee güzel mi bari? dedi. Güvercin rengârenkti. Üzerinde her rengi bulabilirdin, yani istop oynarken yanından ayırmayacağın tek güvercin buydu. Nehir heyecanla: 17

18 Bunun türü ne? dedi. Bunu söylerken kendi yataklarının yanındaki güvercinine baktı. Asiye güldü. El emeği göz nuru, kendim yaptım. Aslında Ekin in güvercini gibi bembeyazdı. Ne böyle dedim ve boyadım. Öyle çok sadeydi. Şimdi tam beni anlatıyor, dedi. Seden: İşte bundan hiç şüphen olmasın, dedi. * * * Sabahleyin uyanınca bunların rüya olmadığına sevindiler. Gün doğmuştu. Saatin kaç olduğunu bile bilmiyorlardı, bilmek de umurlarında değildi. Burası ilk kez onlara çok kalabalık gelmişti. Bütün kızlar uyanmıştı ve yemekhaneye gitmek için giyiniyorlardı. Onlarda giyinmeye başladı. Asiye hızlıca yanlarına geldi. Benim dersim sizinkinden önce başlıyor. Bu yüzden gitmem gerekiyor, sonra görüşürüz, dedi ve hızlıca kapıdan çıkmakta olan kızlara katıldı. Kızlar giyindikten sonra yemekhaneye gittiler. Kahvaltıda kahvaltılık yediler. Ama diğer sınıflardan bazı kişilerin değişik yemekler yediklerini gördüler. Herhalde yabancılardır diye düşündüler. Seden: Burada yazdığına göre bugün bir tane dersimiz varmış. Bahçede toplanacakmışız. Beden dersi olabilir mi? dedi. Belki, ama üzerinde beden eğitimi yazmıyor, dedi Nehir. Neyse, karnımızı doyurduysak dışarı çıkıp ne olduğunu öğrenelim, dedi Ekin. Onlar masadan kalktıklarında başka masalardan da insanlar kalkmaya başlamıştı. Kaleden çıkıp bahçeye gitmek Dışarı çıkmak o kadar zordu ki, üstelik geldiğin gün. Dışarı çıktıklarında Aslan la karşılaştılar. Birkaç kişi onun önünde duruyordu. Ürkekçe yaklaştılar. Aslan gülümsedi. Kale biraz karmaşık, ilk gelenler için zor oluyor tabii, dedi. Biraz bekledikten sonra bütün yeni öğrenciler gelmişti. Aslan onları topladıktan sonra: Bu dersimizde ben size okulu gezdireceğim, bir de okul kurallarından, ne yapmanız gerektiğinden bahsedeceğim. Eminim ki hepiniz buraya hayal gücünüzden dolayı geldiğinizi biliyorsunuzdur 18

19 topluluktan bildiklerini belli eden bir ses çıktı - Burada 6 bölüm vardır. Aslında üç tane ama her biri ikişerli gruba ayrıldığı için 6 ya yükseliyor. Gruplar hayal gücüne göre ayrılır, ondan sonrada bu, insanların olaylar karşısındaki önemseme derecelerine göre ayrılır. İlk bölüm U. H. G. Yani umursayan hayal gücü. Buradaki insanın hayal gücü çok yüksek seviyededir ve en küçük ayrıntıya bile dikkat eder her şeyi önemserler. İkincisi ise U. maz H. G. dir. Yani umursamaz hayal gücü. Bunlarında hayal gücü çok yüksektir. U. H. G. den tek farkları sadece sevdikleri şeyi umursamalarıdır, onun dışındaki şeyleri yaparlar ama önemsemeden yaparlar. Üçüncüsü Orta U. H. G. Bu U. H. G. ile aynı özelliği taşır. Fakat onların hayal güçleri orta seviyededir. Dördüncüsü Orta U. maz H. G. Bu da U. maz H. G. ile aynı özelliktedir. Hayal güçleri orta seviyededir. Beşincisi Zengin U. H. G. Bu bölümdeki kişilerin hayal güçleri yok denecek kadar azdır ama gelişebilir. Bu da U. H. G. ile aynı özelliktedir. Altıncısı ve sonuncusu Zengin U. maz H. G. dir. Bunların hayal güçleri de geliştirilebilir. U. maz H. G. ile aynı özelliktedir. Merak etmeyin, bölümler arası geçiş var. Yani biri hiçbir şeyi umursamazken bir olay sonrası her şeyi umursayabilir ya da tam tersi olabilir, veya birinin hayal gücü çok yüksekken azalabilir, ya da çok az iken yükselebilir, o zaman bölümlerde değişiklik olur. Yani bölümlerinizde kalıcı olmayabilirsiniz. Neyse şimdi okulun kurallarına geçelim. Şunu söyleyeyim; bizde en çok önem verilen şey insanlıktır. Her şey düşünülerek yapılır. Yani biz size düşünerek olmayan bir ağacı ortaya çıkarmayı öğretiyoruz. Bu söylediklerimi ileride daha iyi anlayacaksınız. Şu günden Ocak ayının 1 ine kadar olan günlerde uyum sürecini geçireceksiniz. Uyum sürecinde bu okula uyum sağlayıp kuralları öğreneceksiniz. Ondan sonraki yıllarda bölümleriniz önem kazanacak. Çünkü bölümler arası pek çok yarışma vardır ki genelde dersler için yapılır. Bunu o zaman gelince bütün ayrıntısıyla öğreneceksiniz. Ama şimdi bunun pek bir önemi yok. Davranışlarınız bireysel başarınızı yükseltip düşürecek. Bu arada unutmadan söyleyeyim kendi bölümünüzü yüceltmek için diğer bölümleri küçümsememelisiniz. Mesela U. H. G. li bir öğrenci Zengin U. H. G. li bir öğrenciye kendi bölümünün daha yetenekli öğrencileri aldığını söylemek gibi bir hataya düşebilir. O zaman onun alacağı tek bir ceza vardır; okula yeniden başlamak. Bu arada okul uyum süreciyle birlikte 5 yıl sürüyor. Okul bitmeden de buradan ayrılamıyorsunuz. Bir sorunuz 19

20 yoksa okulu ve dersleri size anlatmaktan gurur duyacağım, dedi. Ama birinin eli hoşnutsuzca kalktı. Bizim burada 5 yıl boyunca hatta belki de daha fazla okuyarak okulu bitirmemizin bize ne gibi faydası olacak? Aslan yine gülümsedi. İyi bir karakter. Sadece bu mu yani? Birçok homurtu yükseldi. Elbette sadece bu değil. İnsanın düşünme ve hayal gücünü yükseltme, sizi en rahatlatacak olanı ise dünyada kimsenin yapamayacağı şeyleri yapabilirsiniz. Peki, biz buradayız ya, ya ailelerimiz ne olacak? Şimdi bizim için çok telaşlanıyorlardır. Düşünsene her yıl binlerce insan yok oluyor Büyük bir kargaşa çıkmıştır şimdi. Hayır, o dediklerinin hiçbiri olmuyor. Çünkü bedeninizden iki tane var. Biri burada diğeri ise dünyada normal hayatına devam ediyor durumda. Siz bizim vereceğimiz eğitimle orada olanları buradayken bileceksiniz, ama onlar bilemeyecek, sadece buradaki sizle ilgili hatıralar beyinlerinde canlanacak. Ama ne olduğunu bir türlü anlayamayacaklar. Tabi siz okulu bitirip evinize dönene kadar, o zaman o da her şeyden emin olacak. Çünkü bedenleriniz birleşmiş olacak, dedi. Herkesin yüzüne baktı. Anlamadıklarını belli eden bakışların arasında gerçekten etkilenmiş ve bu okula tam anlamıyla devam etmek istediğini belli edenlerde vardı. Aslan konuşmayı bitirdikten sonra onları ormanlık alana soktu. Bayağı karmaşık bir yolda ilerlediler. Yol insanın aklında kalabilecek gibi değildi. Aslan ın söylediğine göre ağaçlar yer değiştiriyorlardı. Aslan onları bir çiftliğin önünde durdurdu. Herkesin şaşkın şaşkın baktığını görünce: Burası benim mekânım. Çiftlik dersine burada gireceksiniz. Çiftlik dersi 3. sınıfta göreceğiniz bir ders. Burada hayvanlara dönüşebilmeyi öğreneceksiniz. Düşünsenize ormanda kayboldunuz ve önünüze kocaman bir aslan çıktı herkes bu hafta zaten karşımıza çıktı dedi. Aslan güldü. Burada koruyucu kişiler vardı, ayrıca o hayvan size gerçekten saldırmayı istemiyordu. Ama dediğim aslan gerçekten istiyor. Siz onun gibi bir aslan olup bu durumdan kurtulabilirsiniz ki bunu size ben öğreteceğim, dedi. Sonra onları ormandan çıkardı ve kaleyi gezdirdi. Onlara diğer dersleri anlatmadı. Sadece sınıfları gezdirdi. Bütün yatakhanelerin 20

21 girişini gösterdi ve bu okul hakkında söylenebilecek en doğru sözü söyledi: Burası anlatılmaz yaşanır Burası hayallerden oluşmuş bir kaleymiş. Üzerinde herhangi bir ekleme veya çıkarma hayallerle, biraz da eğitimle yapılabilirmiş. En sonunda bahçeye indiler. Bahçeyi gezdikten sonra Aslan: Birde size okul forması gerekecek, dedi. Herkesten bir of sesi çıktı. Sonuçta kimse güzel göründüğü sanılan ve rahat olmayan bir giysiyi giymek istemiyordu. Birde herkesle aynı giymek iğrenç bir şeydi. Aslan hepsine tuhaf bir şekilde bakıyordu. Birden ellerinde bir kalem ve çok küçük bir kâğıt belirdi. Aslan: Ne giymek istiyorsanız onları o kâğıda yazın. Unutmadan giysileriniz kalıcı olacak, üzerinde isimleriniz yazacak ve giysileriniz beyaz renk olacak, dedi sırıtarak. Neden beyaz? diye atladı biri. İlk öğrencilerimize sorduğumuzda okul formalarının hep koyu renkler olduğunu ve daha değişik bir şey olmasını istediklerini söylediler. Bizde renk olarak beyazı seçtik, dedi. Kızlardan biri: Evet, en küçük kiri bile açığa çıkaracak, harika bir seçimmiş, dedi. Şakaydı, işin aslı beyaz rengini pozitif enerji yaydığı için seçtik. Burada pozitif olmaya çok ihtiyaç duyacaksınız, dedi Aslan ve gülümsedi. Herkes kâğıdına bir şeyler yazıyordu. Seden kâğıdına: Kot cinsi kumaştan bol bir pantolon, kısa kollu bol bir tişört ve onun üzerine de kalçaya kadar gelen uzun gömleğimsi bir ceket yazdı. Altına da adını yazdı. Ekin kâğıdına: Çok dar olmayan aynı zamanda çok da bol olmayan bir gömlek, birde uzun kollu bir tişört altına da bir kot pantolon. Canım tişört giymek istediğinde tişört, gömlek giymek istediğimde gömlek giyeceğimi şimdiden belirtirim yazdı. Altına da adını eklemeyi unutmadı. Nehir kâğıdına: Çok dar olmaya bir kot pantolon üzerine kalçama kadar gelen uzun kollu bir bluz birde tül, boynuma dolamak için 21

22 yazdı. Altına da adını yazdı. Herkes kâğıdını Aslan ın elindeki torbaya attı. Aslan: Bunları yarın sabah uyandığınızda başucunuzda bulacağınızdan emin olabilirsiniz. İlk dersiniz bitti. Ders nasıldı? dedi. Kimseden cevap alamayınca: Eh siz yorulmuşsunuzdur. Kaleye geri dönüp yatakhanenize çekilebilirsiniz. Umarım derslerinizde başarılı olursunuz ve aynı ekiple 2 yıl sonra karşılaşırız. O güne kadar hoşça kalın, diye ekledi. Sonrada ormana girdi. Herkes yorgun argın kaleye döndü. Yemekhaneye oturup yemek yediler. Herkes birbiriyle tanışmak için uğraşıyordu. Gürbüz çevresindekilere: Ben aslında o sırada çok korkmuştum. Sonra aslana baktım. Bana yavru kedi gibi geldi. Onu kucağıma alıp havaya fırlatıp fırlatıp tutacaktım. En sonunda tutmayacaktım, yere çakılacaktı. Ama aslan beynimi okumuş gibi bayılmış numarası yaptı, dedi. Sonra konu bugünkü gezilerine gelmişti. Gürbüz laf arasında: Bizi gezdiren adam beni görünce korkuyor, birinde neredeyse çığlığı basıyordu, sizce benim neyimden korkuyor? dedi. Biri alaylı alaylı gülerek: Neyinden olacak, iriliğindendir dedi Bu gruplara katılmayı çok isterlerdi. Ama öyle yorulmuşlardı ki konuşacak halleri kalmamıştı. Bütün gün kaleye gezmiş artık tamamını ezberlemişlerdi. Diğerleri gibi yorgun argın konuşabilecek güçleri bile yoktu. Yatakhaneye gitmek için yola koyuldular ama bu yol onlara eskisinden daha uzun ve yorucu gelmişti. Yatakhaneye girip yataklarına gitmek onlar için işkenceydi. Yatakhaneye gelince kendilerini hızla yataklarına attılar. Asiye kendi yatağında oturmuş bir kitabı inceliyordu. Eminim ki sizi bütün gün gezdirmiştir. Eee ne öğrendiniz? dedi Asiye. Ekin: Neyi olabilir? Tabiî ki kaleyi, dedi. Asiye güldü. İlk geldiğim gün bende bu haldeydim. Neyse size kolay gelsin 22

23 Bu konuşmadan tek hatırladıkları buydu, çünkü uyumaya başlamışlardı. * * * Sabahleyin kalktıklarında yorgunluktan eser kalmamıştı. Sanki biri onların yorgunluğunu emip yok etmişti. Başuçlarına baktıklarında giysilerinin gelmiş olduğunu gördüler. Giysilerinde isimleri yazılıydı. Onları giyinip ders programlarını aldılar. Asiye de bu arada uyanmış ve giyinmişti. Hep birlikte yemekhaneye inip kahvaltı yaptılar. Sonrada çok geniş ve büyük bir salona geldiler. Asiye: İlk resim dersiniz gerçekten çok eğlenceli olacak. Bende de öyle olmuştu, dedi. Nehir: Asiye, sen bu okula ne zaman geldin? dedi. Ah, Ocak ın ilk haftası. Ama nasıl korkmuştum. Tanımadığım bir oğlan yanıma geldi ve Buranın mimarisi harika, değil mi? dedi. Manyak biriydi. Ben onu pek sevmem ama o beni çok sever, gördüğü her yerde benimle konuşur. Eh ne de olsa onun hayatını ben kurtardım, dedi. Seden: Hayatını mı kurtardın? Nasıl? dedi. Nasıl olacak? O manyağın tekiydi. Buranın mimarisi çok güzel diye fotoğraf makinesine çekmiş, sonrada arkadaşlarına göndermeye çalışmış. Tabi bu ceza gerektiren bir şey. Ona da ceza olarak yeni gelen öğrencileri karşılama görevi verildi. Ben gelene kadardı bu. Onu sonunda resimleri bilgisayarında saklamaya ikna ettiler. Beni bilirsiniz biraz yaramazımdır. Şimdi bu görevi bana verdiler. Bende karşılığında olay karşısındaki tepkiye göre sonuçlanan sınavı her seferinde benim başlatacağım kuralını getirdim. Çok eğlenceli değil mi? dedi Asiye zevkle. Ekin: Eminim öyledir. İlk geldiğinde sınav olurken de hayvanı böyle sinir etmiş miydin? dedi. O kadar sinir etmemiştim. Önümde kocaman bir lağım faresi vardı. Lağım farelerini hiç sevmezdim. Tek yaptığım yerden taş alıp farenin üzerine atmak oldu. Ama o kadar hızlı atmışım ki fare bayıldı. Beni de hemen oradan uzaklaştırdılar 23

24 Sınıfa bir kadın girdi. O da beyaz giyinmişti. Masasının başına geçti. Eveeet, yeni gelen öğrencilerimize samimiyetle hoş geldiniz diyorum. Bu hafta içinde gelen öğrencilerimize bir açıklama yapmak istiyorum. Diğer öğrenciler resimlerine başlayabilir. Kesinlikle dersimde haylazlık istemem. Haylazlığınızı resimlerinize yansıtabilirsiniz, buna bir şey demem. Fırçalarınız kalemleriniz gibidir. Ama onlar konuşup yazı yazamaz, sadece resim çizerler. Aklınızdakini aynen yansıtırlar. Ama bunu yapmanız için onu aklınızla kontrol etmeniz gerekiyor. Bunu ancak 2. sınıfınızda yapabilirsiniz. Şimdi bu hafta gelenler fırçanızla, kendi yeteneğinizle resim çizin. Ama mutlaka olay içeren bir resim olmalı. Mesela bir hırsızı polisin kovalaması Yani hareketli bir şeyler çizin. Aranızdan çizmeyen olursa anlarım, dedi ve gülümsedi. Herkes eline fırçayı alıp bir şeyler çizmeye başladı. Kimi piknik yapan insanları çiziyor, kimi ise değişik ortamları birleştiriyordu. Nehir piknik yapan insanları çizdi. Resmi çizerken kendini resmin içinde piknik yapan insanların arasında buluverdi. Piknik yapan insanlar hareket ediyordu. Nehir gözlerini kapatıp açtı. Resminin başındaydı. Asiye: O gördüğün şu anlama geliyor; istersek resimlerimizin içine girebiliriz, dedi. Seden bir ev çizmişti. Evin bahçesine birkaç insan çizdi, birini de evin içine. Birden o da kendini resmin içinde buldu. Evin içine çizdiği kişi camdan kafasını çıkartıp duruyordu. Bahçeye çizdiği kişiler konuşup şakalaşıyorlardı. Seden gözlüğünü çıkarıp taktı. Etraf bulanıklaşıp netleşti. Gözlerini kapatıp açtı. O da kendini resmin dışında buldu. Tek kendisinin yapabildiğini düşündü ve sırıttı. Ekin doğum günü kutlayan insanların resmini yaptı. Kendini resmin içinde buldu. Kimi dans ediyordu, kimi ise pasta yiyordu. Ekin hediyelere baktı. Acaba onları alsam mı? dedi ki yanındaki kişi ( doğum günü olan kişi) ona hızlıca vurdu. Ekin de resmin dışında buldu kendini. Pislik, deyip doğum günü olan çocuğun hediye paketlerinin sayısını bire indirdi. Çocuk somurttu. Ders bittiğinde herkes birbirine resmin içine nasıl girip çıktığını anlatıyordu. Asiye onları birkaç kişi ile tanıştırdı. 24

25 Bu Belma, bu Sema, bu da Romantik kız. Romantik kız öyle mi? Ne zaman adım bu oldu? Her zaman. Benim adım Öykü, Romantik kız değil! Siz ona aldırmayın, o Romantik kızdır. Benim güvercinimi rengârenk boyadığımı görünce kendi güvercininin üzerine kalpler yaptı. Sonra her resimde bir oğlanla kendisini çizer, biri aşktan bahsetti mi iç çeker. Yani o tam bir Romantik kız Asiye daha lafını bitiremeden içeri paçalı beyaz bir kuş girdi. Kuşun değişik yerlerinde küçüklü büyüklü kalpler vardı. Öykü: Güvercinim güzel mi? dedi. Bir yandan da güvercinini okşuyordu. Nehir: Daha çok şeye benziyor, bakstıra, bence onun adı paçalı bakstır olsun, dedi ve güldü. Hah ha çok komik, dedi Öykü ve güvercinin ayağına bağlanmış olan kâğıdı aldı. Kâğıtta çok küçük bir yazı yazıyordu. Uzaktan okunmuyordu ve çok kısaydı. Öykü etrafındaki herkese baktı. Bir iç çekti ve: Sevgilim, dedi. Asiye kâğıdı onun elinden hızlıca çekti ve içinden hızlıca okudu. Katlayıp cebine sıkıştırdı. Sonrada: Ben bu oğlanı döveceğim ya, ne istiyor bu kızdan? Zaten onu pek de sevdiğim söylenemez, dedi. Belma güldü. Neden şöyle demiyorsun? Oğlandan hoşlanıyorum ama o Öykü den hoşlanıyor, intikam almalıyım, ha ne dersin? Bunu söyle istersen, dedi. Asiye hiç kızarmadı. Sen öyle san, dedi ve hızlıca onlardan uzaklaşıp kapıdan dışarı çıktı. Öykü hiç telaşlı görünmüyordu. Sanki Asiye nin kavga edeceği kişi onun sevgilisi değildi. Öbür ders müzikti. Sınıfa girdiklerinde sınıfta çok hoş bir müzik çalıyordu. Masada kadının biri oturuyordu. Elini havada bir müzik aleti varda onu çalıyormuş gibi sallıyordu. Öğrencileri görünce gülümsedi ve ellerini sallamayı bıraktı. Ama müzik devam etti. Kadın ayağa kalktı. Kadın beyaz bir pantolon giymişti. Üzerinde gömlek vardı. Gömleğin üzerinde müzik aletlerinin sarı bir işlemesi vardı. 25

26 Merhaba, ben sizin müzik öğretmeninizim. Şu anda çalan müziğin nereden geldiği hakkında fikri olan var mı? Birinden teyp diye bir ses çıktı. Hayır, şuradan, dedi ve parmağıyla havayı gösterdi. Herkes oraya baktı. Ama bir şey göremiyorlardı. Orada bir şey yok, dedi biri. Elbette öyle, yani sizin için. Orada çalan alet bu, dedi ve gömleğindeki aletlerden birini gösterdi. O alet sapsarı parlarken diğer aletler griye dönüşmüştü. Öğrencilerimizden bazıları bunu görüyor, merak etmeyin birkaç derste sizde onları görüp çalmayı öğreneceksiniz. Hadi, hepiniz bir sıraya oturun, dedi. Herkes sıralarına oturdu. Bir sıra boştu. Asiye sınıfta değildi. Kadın her sıraya bir şeyler koydu ya da koyuyormuş gibi yaptı. Hiçbir şey göremiyorlardı. Kadın tahtanın başına geçti. Evet, yeni gelenler iyi izleyin, şimdi size söylediklerimi yapın. Elinizi sıranın üzerinde havada tutun. Gözlerinizi kapatın, hayal edin, size gösterdiğim aleti hayal edin. Gözünüzde iyice canlanınca elleriniz bu aleti hissetmeye başlayacak. O zaman gözlerinizi açın, aleti göreceksiniz. Tahtaya aletin notalarını çizdim, birde bugün çalacağımız melodiyi. İnanın bana çok zordur. İlk günde bunu çalmanız imkânsızdır, bazen bende çok zor çalıyorum. Hadi dediğimi yapın, dedi. Herkes kadının dediğini yapmaya çalışıyordu. Bir grup çalmaya başlamıştı. Ama becerdiklerini söylemek yalan olurdu. Ekin gözlerini kapadı. Hayal etti. Beyninde canlandırdı. Birden ellerine değen metali hissetti, gözlerini açtı. Alet önünde duruyor ve parıl parıl parlıyordu. Aynı şeyi Seden ve Nehir de yaptı. Onlarda hemen aleti gördüler. Herkes notalara bakıyor çalmaya çalışıyordu. Artık herkes deniyordu. Ekin müzik konusunda yetenekliydi. Notalara şöyle bir baktı. Aklında yerlerini ezberledi. Aleti eline aldı ve notaları üflemeye başladı. Birden çok güzel bir melodi etrafa yayıldı. Kadın Ekin e baktı. Bakın arkadaşınız çalmayı başardı. Hem de ilk denemede. Ben çok zorlanmıştım. Aferin sana aferin. Nasıl başardığını bana sonra anlatırsın, gerekirse ders verirsin, dedi. Dersin sonunda herkes az çok bir şeyler çalıyordu. En sonunda çalamayan birkaç kişi kaldı. Nehir de onların arasındaydı. Kapı çalındı. İçeri Asiye girdi ve: 26

27 Şey öğretmenim bazı öğrenciler geldi. Bu sefer bayağı kişi geldi. Onları getirmek çok zor oldu. Mektup gönderdim gelmediler, kendim gidip almak zorunda kaldım, bu geç gelme nedenimi açıklayan bir rapor, dedi ve kâğıdı kadına uzattı. Sonrada yerine oturdu. Yorulmuş görünüyordu. Önündeki aleti o da çalmaya başladı. Ders bitince hep birlikte yemekhaneye gittiler. Ekin Asiye ye baktı. Çok yorgun görünüyorsun, dedi. Gel de öyle olmayayım. Bir okul gezi yapıyormuş, çocuklara özel bir gezi. Yolda ilerlerken kaleyi hemen hemen hepsi görmüş, gören birbirine göstermiş. Sonrada kendilerini burada bulmuşlar. Mektup gönderdim, okumaları pek yokmuş, kendim gidip onları aldım. Bu seferde bana biz öldük mü? ben öldüm de o adi ölmemiş deyip durdular. Sinir oldum tabi. Neden beni gören herkes böyle diyor diye kızdım. 1 hafta daha cezalıyım. Bu sümüklü çocukları buraya getirmemek lazım, dedi ve ofladı. Seden güldü. Zamanında gelseydik sende o sümüklü çocuk tayfasında olacaktın, hatırlatırım, dedi. O akşam yatakhaneye geldiklerinde dünkü kadar olmasa da yorgunlardı. Özellikle de yatakhaneye gelmek onları yormuştu. Seden: Bunları yaparken keşke düşünerek çıkmayı bulsalarmış, dedi. Ama öyle bir şeyin olamayacağını biliyorlardı. Yatakhaneye geldiklerinde ödev derdi olmadığı için hemen yattılar. Ama üçünü de uyku tutmadı. Herkesin horlaması duyuluyordu. Birden yanlarında bir hışırtı duydular. Asiye ayaktaydı, giyinmişti ve kapıya doğru gidiyordu. Nehir: Nereye gidiyorsun Asiye? dedi. Asiye Nehir i orada görmeyi beklemiyormuş gibi baktı. Şey, tuvalete, dedi ve gitti. Ama yatağında olmayan tek kişi Asiye değildi. Öykü nün de yatağı boştu. Beklediler, uyku tutmuyordu. Ne Asiye gelmişti ne de Öykü. Belki ikisi de gelmişti ama onlar uyuduğu için görememişlerdi. * * * 27

28 Sabahleyin uyandıklarında Asiye de Öykü de yataklarından yeni kalkıyorlardı ve ikisi de normaldi. Garip bir şey yoktu. Başuçlarında yeni bir giysi görmüşlerdi, bir eşofmandı. Asiye: İlk dersimiz beden, bu yüzden bunları giyinip çıkacağız, dedi. Eşofmanlar da bembeyazdı ve üzerinde herkesin kendi adı yazılıydı. Giyinip çıktılar. Yemekhanede yemek yeyip bahçeye gittiler. Bir adam önlerinde durdu. Onlar gibi giyinmişti. Merhaba arkadaşlar. Bu dersimizde basketbol oynayacağız Ekin bir of çekti. En beceriksiz olduğu konu buydu Tahmin ettiğiniz gibi bu oyunda normalinden farklı. Evet, şimdi herkes kendine bir eş seçsin. İlk denemeleri onunla yaptıktan sonra takım halinde oynayacağız. Asiye seni yukarıdan çağırıyorlar, yeni öğrenciler gelmiş, dedi. Asiye hızlıca bahçeden çıkıp giriş kapısına doğru gitti. Herkes kendine bir eş seçmiş, karşılıklı oynuyorlardı. Ama tuhaf olan bir şey vardı. Topu kişiler birbirlerine atmaya çalışırken top kaçmaya çalışıyordu. Bu şekilde biraz alıştırma yaptıktan sonra adam onları 5 erli gruplara ayırıp 5 dakikalığına basketbol maçı yaptırdı. Top hızlıca kendini potanın içine doğru fırlattığı için topu tutan kişilerin çoğu potada sallanır şekilde kalıyordu. Ekin de bunlardan biriydi. Ders devam ederken Asiye geldi. Şey, birazdan yeni gelen öğrenciler sınav olacak. Onları izlemeye gitmemiz için hazırlanmamız gerekiyormuş, dedi. Adam dersi bitirmek zorunda kaldı. Nehir: Beden dersi çok hoşunuza gidecek öyle mi? Hiç sevmedim, berbat bir ders. Bu dersi hiç sevmiyorum, çok gereksiz, dedi. Hızlıca yatakhaneye gittiler. Okul formalarını giyinip dışarıya bahçeye çıktılar. Asiye: Sonra görüşürüz, dedi ve yeni gelen öğrencilerin arasına katıldı. Kızlar ise diğer öğrencilerin arasına katıldılar. Neyse ki en ön sıradaydılar. Herkes geldikten sonra bu konudaki görevli kadın yine Asiye dedi. Bunu söylerken çok isteksizce söylediği belliydi. Kim bilir kaç kere Asiye yi sınava çağırmış ve ona bölümünü söylemişti. Asiye çitin önünde durdu. 28

29 Bakalım, bu sefer hangi hayvansın! dedi. Çit yavaş yavaş aşağı indi ve normal boyuna gelince durdu. Asiye çitin üstünü atladı ve bir yaban domuzu ile karşı karşıya geldi. Yaban domuzu ona doğru hızlıca koşmaya başladı. Asiye ye çok yaklaşmıştı. Dişleri neredeyse Asiye yi parçalayacak gibiydi. Herkesten çığlıklar yükseliyordu. Asiye hafifçe gülümsedi ve zıpladı. Yaban domuzu Asiye nin tam altından geçerken Asiye onun üstüne oturdu. Yaban domuzu kafasını havaya kaldırıyor sağa sola koşuyordu. Asiye onu dişlerinden tuttu. Yavaşlattı ve çite yaklaştırdı. O çite yaklaşınca üzerinden atlayarak kadının yanına geldi. Kadın isteksizce U. maz H. G. dedi. Sonrada Asiye kızların yanına geldi. Nasıldım? dedi. Çok neşeliydi, sürekli gülüyordu. Ekin: Hayvana eziyet etmekten başka bir şey yapmadın, dedi. Bu hoşuna gitmemişti. Asiye hiç önemsemeden gülmeye devam etti. Yaban domuzunun karşısına çıkanlar çok komikti. Yani kimileri yaban domuzundan öyle bir korkuyordu ki çok komik görüntüler oluyordu. Yaban domuzunun önüne şimdi de bir oğlan çıkmıştı. Hafif enine orta boylu bir oğlandı. Kızlar onu tanıyorlardı, bu oğlan kuzenleri Doğan dı. Yaban domuzuna baktı. Sonra elinde bir meşale oluştu. Meşaleyi yaban domuzuna doğru sallayıp durdu. Yaban domuzu ürküp geriye doğru kaçtı. Doğan kadının önünde durdu. Kadın Zengin U. maz H. G. dedi. Doğan bu bölümün ne demek istediğini bilmediğinden sevinerek diğer öğrencilerin yanına gitti. Hayal gücü çok az olduğundan buraya geldiğini öğrense kargaşa çıkarırdı. Doğan ın peşine onun kardeşi Savaş çıktı. Savaş yaban domuzuna baktı. Ona yaklaştı ve onu okşamaya başladı. Sonra yaban domuzu kaçtı. Savaş öylece bakıyordu ki kadın U. H. G. dedi. Sınav birkaç kişiden sonra bitmişti. Herkes yemekhaneye dolmuştu. Kızlar kuzenlerinin yanlarına oturdular. Seden: Naber ufaklıklar? dedi. Ne kadar öyle dese de ikisinin boyu da onu geçmişti. Sonuçta Doğan 15 Savaş ise 13 yaşındaydı. Kuzenleriyle aralarında yaş farkı olsa da onlarla anlaşıyorlardı. Sizde mi buradasınız? dedi Savaş sevinçle. Bu U. H. G. Zengin U. maz H. G. ne oluyor? dedi Doğan. Yakında öğrenirsiniz, mesela yarın, dedi Ekin. 29

30 Bunu söylese de kuzenleri inat edip öğrenmeye çalışıyorlardı. Kızları öyle bunaltmışlardı ki hemen yatakhaneye çıkmak için kızlar ayağa kalktılar. Yanlarına Aslan yaklaştı. Merhaba kızlar, dedi elleriyle yanağını tutarak. Ne oldu? dedi Ekin. Dişim ağrıyor da. Neyse yeni gelenleri yataklarına ben götürecekmişim. Hepsi de bücür bücür, Umarım masal anlatmamı istemezler. Çünkü bir tane bile masal bilmiyorum, dedi ve yeni gelen öğrencilerin yanına gitti. Kızlar yatakhanelerine gittiler. Biraz oturup konuştuktan sonra uyudular. * * * Birkaç ay geçmiş Aralık ın başı gelmişti. Dersleri çok iyi öğrenmişlerdi. Bir resim dersindeydiler. Herkes istediği resmi çiziyordu, yeni gelenler hariç. Öykü resmine yine aynı şeyi çizmişti; bir oğlan ile kendisi. Asiye onun resmine baktı. Bu kız akıllanmayacak, en iyisi ona yardım etmek, dedi ve elindeki fırçayla onun resmine bir kız çizdi. Oğlanın yüzünü o kıza döndürdü. Oğlanın tek elini çizdiği kızın beline koydu, öbür elini de Öykü nün yüzüne, onu itiyordu. Sonrada onlar resimden hızlıca çıktılar. Öykü resmin dışına çıkmıştı sonunda. Asiye ye sinirle baktı. Eline ne geçti, rahatladın mı? dedi. Asiye güldü. Camdan Asiye nin güvercini geldi. Bacağındaki kâğıdı eline aldı ve okudu. Olamaz, cezaya kaldım. Ekin, Nehir, sizde benimle cezaya kalıyorsunuz, dedi. Ekin ve Nehir aynı anda: Ne? Neden? dediler. Ben Öykü nün resmini değiştirirken benimle birlikte güldüğünüz ve beni durdurmadığınız için. Önemli değil canım, sadece 1 hafta, dedi. * * * Ertesi gün görevlerini yerine getirmek için bahçeye çıktıklarında Asiye: Onların halini görmelisiniz, çok komik oluyorlar, kimi oturup ağlıyor, öldüğünü sanıyor, kimi ise ortamın büyüleyici havasına dalıyor. Çok komikler çok. Bu arada onlara çömez 30

31 muamelesi yapmayın, yoksa yanımda kalıcı olabilirsiniz, dedi ve güldü. Aman ne komik! dedi Nehir. Asiye sen her zaman bu şekilde olmak zorunda mısın? Başını belaya sokarsın, kabak bize patlar. Uf ya! dedi Ekin. Gayet sinirlilerdi. Onları gidip almak bir şey değildi. Sorun olan hayvanla karşı karşıya gelmekti. Asiye: Bu sefer 30 kadar kişi gelmiş. Burayı turistik mekân sandılar herhalde. Neyse onların yanına biz gideceğiz onların yüzündeki memnuniyetsiz ifadeyi görünce Ne? Okulun gidilmesi yasak olan yerine gidiyoruz. Biraz daha neşelenin. Hem de onların yüzlerine bakın, dedi. Halinden çok memnun görünüyordu. Ağaçlıktan çıktılar. Dümdüz alan onların bıraktığı gibiydi. Ama bu sefer orada 30 kadar kişi vardı. Hepsi etrafına bakınıyor nerede olduklarını anlamaya çalışıyorlardı. Kardelen yere oturmuş ağlıyordu. Kardelen Ekin ve Nehir in kuzeniydi. Hemen onun yanına kardeşi Filiz oturmuştu. Ne yapacağını bilmiyor çevresine bakınıyordu ve kucağında bir kedi vardı. Kedi onu tırmalamaya başlamıştı. Ayakta iki kişi vardı. Onlar diğerlerinin tam tersine ağlamıyor ya da şaşırmış gibi bakmıyorlardı. Onlar kahkaha atarak gülüyorlardı. Onlar Kardelen ve Filiz in en yakın arkadaşları olan Hamide ve Ömür idi. Onlar da kardeşlerdi. Asiye: İşte işin en zor kısmı burası, dedi ve ellerini ağzına götürüp çok kuvvetli bir ıslık çaldı. Şimdi herkes ona ve yanındaki kızlara bakıyordu. Oğlanın biri elini yüzüne götürdü. O arabayı o kadar hızlı sürmemeliydim. Bak öldüm, melekler de beni almaya geldi. Bunlarda yanımda sürüklediklerim mi? Oğlan sürekli konuşuyordu. Asiye: Hey! Bir sus da beni dinle! dedi. Sonra haince gülümsedi. İltifatın için teşekkür ederim, ama ben melek değilim, Asiye yim. Bunlar da melek değil, bu Ekin, bu da Nehir. Şimdi sizi kaleye götüreceğiz, belki yolda kaybolursunuz Asiye bu sözü söyler söylemez onun rengârenk güvercini uçup geldi. Asiye bacağındaki kâğıdı açtı ve okudu. Sonra: Olamaz, 1 hafta daha cezadayım, dedi. Nehir ve Ekin aynı anda atılarak: Bize cezaya kalmadığımızı söyle, dediler. Asiye monoton bir sesle: 31

32 Cezaya kalmadınız, dedi. Kalabalığa tam hitap edecekti ki kalabalıktan Kardelen koşarak yanlarına geldi. Ekin, Nehir, neredeyiz biz? dedi. Şimdi Filiz, Hamide ve Ömür onlara şaşırmış halde bakıyordu. Asiye: Biraz beklersen açıklayacağım. Onlar benim yardımcılarım, onlar konuşamaz, açıklamayı ben yapacağım, dedi ve onlara buranın bir okul olduğunu söyleyip kaleye doğru yola çıktılar. Ömür: Uyuyordum, uyandırıldım, sonrada kendimi burada buldum, dedi. Nehir ve Ekin: Ama sen noluyo ya demiyorsun, dediler ve gülüştüler. Ömür uykusundan uyandığında ne olduğunu anlamadığı için hep noluyo ya der. Kaleye geldiklerinde Aslan onları bekliyordu. Yine kendini tanıttı. Sonra: Buraya bir kedinin gelmesi ne güzel olmuş, hayvanlardan bir tek kedimiz eksikti. Neyse, bayağı kalabalığız. 10 ar kişilik gruplara ayırın onları kızlar! Şimdi beni izleyin, dedi ve yine koridorda yürüdüler. Aslan ilk 10 kişiyi bir sınıfa bıraktı. Sınıftaki kişi resim öğretmenleriydi. Onları kapıların ardındaki odalara sokup ellerine kâğıt verdiğini gördüler. Sonra aynı şeyi diğer gruplara da yaptılar ve bahçeye çıktılar. Ortalık yeni yeni hazırlanıyordu. Aslan onlardan uzaklaştı ve çitin arkasına gitti. Asiye: Eeee, heyecanlı mısınız? dedi. Ne demezsin? Senden sonra çıkmanın nasıl bir şey olduğunu biliyorum, hayvanı sinirlendiriyorsun. O sinirli hayvanla karşı karşıya gelmek, bu çok gıcık bir şey! Ne olacağını bilmiyorum ve bunu yapmayı istemiyorum. Bunun öğrenci seçimine hiç faydası yok ki! dedi Nehir. Bu formalite. Kimin geldiğini öğrenmek için yapılıyor. Bölüm seçimi aslında yazılan kâğıtlardan belirleniyor. Hem o hayvanın kim olduğunu öğrenmek ister misiniz? dedi. Kızların ona tuhaf ve anlamlı baktığını görünce: Pekâlâ, fısıldayarak o Aslan dı, daha yeni yanımızdan ayrılan diye ekledi. Atıyorsun, dedi Ekin. 32

33 Hayır, atmıyorum. Kaç zamandır dişinin ağrıdığını söylüyordu, hem onun çiftliğinde hiç hayvan yok. Sen nereden öğrendin? dedi Nehir. Ah ilk geldiğimde attığım taşlardan sonra kafası şişince beni cezalandırdılar, oradan biliyorum, dedi ve haince gülümsedi. Bu cezayı hak etmiyordum. Bende bu yüzden sürekli onunla uğraşıyorum. Ona tam bir hayvandır dediğimi hatırlıyorsunuz değil mi? O zaman bunu kastetmiştim. Şimdi o hayvanla karşı karşıya gelmekten korkuyor musunuz? Dedi. Çok sevinçliydi. Kesinlikle Aslan a ne yapacağını düşünüyordu. Zavallı Aslan Yeni gelenler geldiğinde bütün öğrenciler tamamlanmıştı. Kadın Asiye dedi. Asiye yine çiti geçti ve bu sefer bir pitonla karşı karşıya geldi. Tam istediğim gibi, dedi. Yılanın önüne elini uzattı ve elini yavaş yavaş yükseltti. Yılan da onun elini izledi. Asiye döndü dolaştı yılanı kendi kendine doladı. Sonrada kadının önüne gitti. Kadın ona sinirli sinirli bölümünü söyledi. Sonra yılanın karşısına Nehir çıktı. Bu sefer ikisi karşılıklı tısladılar. Diğer öğretmenler bunun sonunun gelmeyeceğini anlayınca Nehir i çitten dışarı çıkardılar. O da U. maz H. G. ye bir kez daha seçildi. Sonra Ekin çıktı. Ekin yılana yaklaştı. Yılan tıslayarak havaya kalktı. Ekin yılanın boynunu tuttu ve: Dişlerin ağrıyordu değil mi? Bir bakayım bâri, dedi. Yılan ağzını açtı, Ekin şöyle bir baktı sonra o da çıktı ve bölümüne seçildi. Birkaç kişi daha yılanın karşısına çıktı. Filiz yılanın karşısına çıktı. Filiz in en çok korktuğu şey yılanlardı. Yılanı görünce bir çığlık attı. Çığlığı atar atmaz herkes kulaklarını tıkadı. Yılan ise yere yığıldı. Kadın Orta U. H. G. dedi. Hemen ardından Kardelen çıkmıştı. Yılanın zaafını öğrenince o da çığlık attı. Ama o Orta U. maz H. G. ye seçildi. Birkaç kişi daha çıktı. Sonra Hamide çıktı. Yılanla karşılıklı sallanıyorlardı, ama çapraz bir şekilde. Tam yılan Hamide ye saldıracaktı ki Hamide yılanı boynundan yakaladı ve koşarak kadının yanına gitti. Kadın ona tuhaf bir şekilde baktı. Hamide: Evet, bölümümü söyle de bunu oraya götüreyim, akşama belki doldurup yerim, dedi. Kadın yılanı eline aldı ve onun U. maz H. G. ye seçildiğini söyledi. Birçok kişi çıktıktan sonra en son olarak Ömür çıktı. Ömür çevresine bakındı. 33

34 Bana bir kaval lazım, dedi ve eline bir kaval geldi. Onu üflemeye başladı. Yılanın şimdi iki tane küçük kolu çıkmıştı. Parmaklarını şaklatarak oynamaya başladı. Sonra Ömür de U. maz H. G. ye seçildi. * * * Dersler aynı hızla devam ediyordu. Bu ayda kurban keseceklerdi. Bayramın ilk günü koyunlar, inekler kurban edildi. Kızlar çok az kişiyi tanıdıklarından sıkıcı bir bayram oldu. Asiye ile oturup eskiden birlikte kestikleri kurbanları konuştular. Aralık ın 2. haftası bitmişti. Akşamleyin yataklarında oturuyorlardı. Ekin: Asiye, Aralık ın son haftası gelenler hangi sınıfa seçilecek? Sonuçta her şeyi en azından 2 haftada öğreniyoruz, dedi. Asiye güldü. Son 2 hafta kimse getirilmez. O zaman bizim tatilimiz olur, biraz kafa dinleriz. Partiler olur diyorlar, ben pek bilmiyorum. Asım dan duydum, yani hayatını kurtardığım çocuktan. Son hafta eğlenceli oluyormuş. 1. sınıfın bitmesine 2 hafta var. İlk hafta ders işlenecek, son hafta parti yapılacak. Bence tatil çok kısa. Neyse ben çok yorgunum. Gece uyuyamadım, biraz uyumak istiyorum, dedi ve yatağında uyumaya başladı. Gerçekten de 1. sınıf bitiyordu ve pek çok şeyi öğrenmişlerdi. Acaba parti nasıl olacaktı? * * * Ders işleyecekleri son hafta Asiye görevinden alındı. Kızlar kadınla onu konuşurken duymuşlardı. Sana Aslan a eziyet etmemeni söylemiştim. Bu artık kontrolden çıktı. Zaten 2. sınıfa geçtin, buna gerek yok. Ama gerekli bilgiler, biz Aslan la gerçekten şakalaşıyorduk. Gerekli bilgileri nereden öğreneceğini biliyorsun. Kusura bakma. Bu ders yılı bitti sayılır. Yeni bir görevliye şimdilik ihtiyacımız yok. Ama ondan sonra bir görevli bulacağız. İlk sene sorun olmazdı ama bundan sonra derslerin ağırlaşacak. Biraz kendini toparla, dedi ve Asiye nin yanından uzaklaştı. Asiye hayli üzgündü. Kızlar yanına gittiler. Nehir: 34

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Zeynep in Günlüğü. Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) Fatma BAŞA. Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI

Zeynep in Günlüğü. Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) Fatma BAŞA. Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) İmtiyaz Sahibi Adına Ramazan BALCI Okul Müdürü Fatma BAŞA ( Özel Eğitim Öğretmeni ) Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI ( Görsel Sanatlar Öğretmeni

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler.

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler. MASAL CADISI Masal Cadı sının canı sıkılıyordu. Ormandaki kulübesinde tek başına otururdu. Yıllardır insan yüzü görmemişti. Bu gidişle bütün yeteneklerim kaybolacak, diye düşünüyordu. Süpürgemle uçabileceğimi

Detaylı

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu İgi ve ben Benim adım Flo ve benim küçük bir kız kardeşim var. Küçük kız kardeşim daha da küçükken ismini değiştirdi. Bir sabah kalktı ve artık kendi ismini kullanmıyordu. Bu çok kafa karıştırıcıydı. Yatağımda

Detaylı

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu! Kaybolmasınlar Diye Mesleğini sorduklarında ne diyeceğini bilemezdi, gülümserdi mahçup; utanırdı ben şairim, yazarım, demeye. Bir şeyler mırıldanırdı, yalan söylememeye çalışarak, bu kez de yüzü kızarırdı,

Detaylı

Mutlu Haftalar! Mutlu Ramazanlar! ilkokul1.com

Mutlu Haftalar! Mutlu Ramazanlar! ilkokul1.com Mutlu Haftalar! Mutlu Ramazanlar! ilkokul1.com Emrah & Elvan PEKŞEN ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Adı-Soyadı:... yalancı

Detaylı

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan 1. Sahne (Koruluk. Uzaktan kuş cıvıltıları duyulmaktadır. Sahnenin solunda birbirine yakın iki ağaç. Ortadaki ağacın hemen yanında, önü sahneye dönük, uzun ayaklık üzerinde bir dürbün. Dürbünün arkasında

Detaylı

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ BU AY HANGİ KAVRAMLARI ÖĞRENECEĞİZ? Hızlı-Yavaş Ön-Arka Sağ- Sol BEYİN FIRTINASI YAPALIM Büyüdüğünde hangi mesleği seçeceksin ve nasıl bir yerde yaşayacaksın? Bir gemi olsaydın nerelere giderdin? Neler

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir.

Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir. Çeviri Deniz Hüsrev Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir. 5 6 BİRİNCİ BÖLÜM Hayatınızı elinizden alınıp klozete atılmış, ardından da üzerine

Detaylı

&[1Ô A w - ' ",,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ

&[1Ô A w - ' ,,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ .... CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama rağmen sık sık geç kalırım... okul BIZIM (Meşelik) yol.. BIZIM ev Üç Kuruş Sokağı Kale Yolu Dükkan iki dak Meşelik ika Percy Sokağı Okula iki dakika

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR!.. SERIS.INDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın?

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın? 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ismin yerini tutan bir sözcük kullanılmıştır? A) Onu bir yerde görmüş gibiyim. B) Bahçede, arkadaşımla birlikte oyun oynadık. C) Güneş gören bitkiler, çabuk büyüyor.

Detaylı

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK Geçen gün amcam bize koca bir kutu çikolata getirmişti. Kutudaki çikolataların her biri, değişik renklerde parlak çikolata kâğıtlarına sarılıydı. Mmmh, sarı kâğıtlılar muzluydu,

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

YARATICI OKUMA DOSYASI. En sevdiğiniz tatil kitabını anlatan bir resim çiziniz.

YARATICI OKUMA DOSYASI. En sevdiğiniz tatil kitabını anlatan bir resim çiziniz. YARATICI OKUMA DOSYASI En sevdiğiniz tatil kitabını anlatan bir resim çiziniz. MAVİŞ Mavişe göre Dünya nın ¾ nün suyla kaplı olmasının nedeni nedir?...... Maviş in gözünün maviden başka renk görmemesinin

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: Γ ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

EYLÜL AYI BÜLTENİ(İnci Taneleri)

EYLÜL AYI BÜLTENİ(İnci Taneleri) EYLÜL AYI BÜLTENİ(İnci Taneleri) KONULAR 1-Okula Uyum Haftası 2-Okulumuzu Tanıyoruz 3-Okul Kuralları BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR 1-1-4 Eylül kurban bayramı 2-25 Eylül- 1 Ekim itfaiye haftası 3-Eylülün 3. haftası

Detaylı

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire annesi öldüğü zaman çok üzüldü. Simbegwire ın babası, kızıyla ilgilenmek için elinden gelenin en iyisini yaptı.

Detaylı

CİN ALİ İLE BERBER FİL

CİN ALİ İLE BERBER FİL ....... CiN ALl'NIN HiKAYE KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin To'Ju ' 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula

Detaylı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı AÇIKLAMALAR 1. Soruların cevaplarını kitapçıkla birlikte verilecek optik forma işaretleyiniz. 2. Cevaplarınızı koyu siyah ve yumuşak bir kurşun kalemle

Detaylı

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası Kelime bilgimin büyük bir miktarını düzenli olarak İngilizce okumaya borçluyum ve biliyorsun ki kelime bilmek akıcı İngilizce konuşma yolundaki en büyük engellerden biri =) O yüzden eğer İngilizce okumuyorsan,

Detaylı

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir.

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir. SIFATLAR 1.NİTELEME SIFATLARI 2.BELİRTME SIFATLARI a)işaret Sıfatları b)sayı Sıfatları * Asıl Sayı Sıfatları *Sıra Sayı Sıfatları *Üleştirme Sayı Sıfatları *Kesir Sayı Sıfatları c)belgisizsıfatlar d)soru

Detaylı

DEMET İN PAMUK DEDESİ İLE AŞÇI NİNESİ

DEMET İN PAMUK DEDESİ İLE AŞÇI NİNESİ DEMET İN PAMUK DEDESİ İLE AŞÇI NİNESİ Bir yaz mevsimiydi. Demet okulların kapanmasına sevinmiş, evlerinin bahçesinde koşturuyor ve bisiklet sürüyordu. Bisikleti babası ona derslerindeki başarısından dolayı

Detaylı

20 Mart Vızıltı. Mercanlar Sınıfından Merhaba;

20 Mart Vızıltı. Mercanlar Sınıfından Merhaba; Mercanlar Sınıfından Merhaba; 20 Mart Vızıltı Bu hafta konumuz ormanlar idi. Orman nedir? Ormanların önemi ve faydaları nelerdir? Ormanları koruma konusunda üzerimize düşen görevler nelerdir? gibi sorular

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

Derleyen: Halide Karaarslan / Uzman Pedagog Görsel Tasarım: Semra Bolat / Sanat Dersleri Zümre Başkanı

Derleyen: Halide Karaarslan / Uzman Pedagog Görsel Tasarım: Semra Bolat / Sanat Dersleri Zümre Başkanı Derleyen: Halide Karaarslan / Uzman Pedagog Görsel Tasarım: Semra Bolat / Sanat Dersleri Zümre Başkanı DAMLA BÖRTÜCEN Zeytin, rüyasında benekli faresini kaybetti. Cadıya sordu, cadı biz fare yemeyiz ama

Detaylı

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU TARİH: / /2017 1. Öncelikle adınız nedir? Adınızın anlamı nedir? 2. Annenizden doğma, babanızdan olma, sizden başka evde yaşayan biri var mı? Varsa sizden büyük mü küçük mü?

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK?

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK? DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER SERBEST ZAMAN YAPTIK? Çocuklara sporun önemi anlatıldı ve her sabah spor yaptırıldı. Çocuklar ilgi köşelerinde öğretmen rehberliğinde serbest oyun

Detaylı

Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba.

Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba. 1. Bölüm Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba. Bütün bu insanın kafasını şişiren karmaşa, çok ama çok masum bir günde başladı. O gün çok şirin, çok masumdu. O gün öyle muhteşem, öyle harika ve öyle

Detaylı

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi UĞUR BÖCEKLERİ ARALIK YENİ YIL Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl Bizlere kutlu olsun Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl Sizlere kutlu olsun Eski yıl sona erdi Bu

Detaylı

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin kökünden kahverengi, pırıl pırıl bir şerit uzanıyordu.

Detaylı

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN MUTLU HAFTALAR Emrah&Elvan PEKŞEN ilkok BÜYÜK HARFLERIN KULLANIMI Emir Defne Özel isimlerin ilk harfleri büyük yazılır. Cesur Yumak Nevşehir Japon Azerbaycan Ağrı Dağı Anıtkabir Cümleler her zaman büyük

Detaylı

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN MUTLU HAFTALAR Emrah&Elvan PEKŞEN ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok BÜYÜK HARFLERIN KULLANIMI Emir Defne Özel isimlerin ilk harfleri

Detaylı

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ www.armtr.org Yazan: Billur Demiroğulları Çizen: Yasemin Erdem Kontrol: Özlem Küçükfırat Bilgi (Çocuk Gelişim Uzmanı) Bu hikaye kitabının her türlü yayın hakkı Anorektal

Detaylı

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67) KOCAER 1 Tuğba KOCAER 20902063 KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA... Hepsi için teşekkür ederim hanımefendi. Benden korkmadığınız için de. Biz ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya...

Detaylı

A2 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO:

A2 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO: A2 DÜZEYİ ADI SOYADI: PASAPORT NO: NOT OKUMA 1 KARADENİZ TURU Metin Bey: Merhaba! Görevli: Merhaba efendim, buyurun! Nasıl yardımcı.(1)? Metin Bey: Ben bu yaz ailem ile bir tura çıkmak istiyorum. Bana

Detaylı

Eylemlerin, eylemsilerin, sıfatların ve zarfların anlamlarını çeşitli yönden etkileyen sözcüklere zarf denir. Ör. Büyük lokma ye: büyük konuşma. Ör.

Eylemlerin, eylemsilerin, sıfatların ve zarfların anlamlarını çeşitli yönden etkileyen sözcüklere zarf denir. Ör. Büyük lokma ye: büyük konuşma. Ör. Eylemlerin, eylemsilerin, sıfatların ve zarfların anlamlarını çeşitli yönden etkileyen sözcüklere zarf denir. Eylem ve eylemsilerin anlamalarını durum yönünden tamamlayan zarflardır. Eylem ya da eylemsiye

Detaylı

Her hakkı saklıdır. Ticarî amaç ile basılamaz ve çoğaltılamaz. Copyright

Her hakkı saklıdır. Ticarî amaç ile basılamaz ve çoğaltılamaz. Copyright 1 POĞAÇA Ahmet: Merhaba güzel günler, merhaba Şule. Şule: Herkese merhaba. Ahmet: Merhaba Şule! Şule: Herkese merhaba. Ahmet: Ya ben sana Merhaba Şule. diyorum, sen niye Ahmet demiyorsun? Şule: Merhaba

Detaylı

Bir Ayakkabı Hikayesi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Bir Ayakkabı Hikayesi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Bir ayakkabıyım ben, küçük kırmızı ve oldukça şirin. Gülmeyin gerçekten şirinim, inanmazsanız resmime bakın. Dün usta parmaklar son şeklimi verdi bana. Her şeyimle mükemmel olduğumu da konuştu ustalar

Detaylı

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Güzel Bir Bahar ve İstanbul Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce 2013 Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.

Detaylı

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin Bir bahar günü. Doğa en canlı renklerine büründü bürünecek. Coşku görülmeye değer. Baharda okul bahçesi daha bir görülmeye değer. Kıpır kıpır hareketlilik sanki çocukların ruhundan dağılıyor çevreye. Biz

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI UÇAN BALONLAR VE SİHİRLİ ELLER SINIFLARI NİSAN AYI EĞİTİM PROGRAMIMIZ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI UÇAN BALONLAR VE SİHİRLİ ELLER SINIFLARI NİSAN AYI EĞİTİM PROGRAMIMIZ DERİNSU ANAOKULU 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI UÇAN BALONLAR VE SİHİRLİ ELLER SINIFLARI NİSAN AYI EĞİTİM PROGRAMIMIZ NİSAN AYINDA DOĞAN ÖĞRENCİLERİMİZ Hazırlayan: Sezin TOPALOĞLU AYIN PROJE KONUSU AYIN

Detaylı

Öğ. Rasim KAYGUSUZ. 19 Mart 1973 Tarihli ve 1738 sayılı Tebliğler Dergisi ile ilk okullara tavsiye edilmiştir

Öğ. Rasim KAYGUSUZ. 19 Mart 1973 Tarihli ve 1738 sayılı Tebliğler Dergisi ile ilk okullara tavsiye edilmiştir SATILMAZ EĞİTİM AMAÇLI KULLANILMAK İÇİN ÇOĞALTILMIŞTIR Öğ. Rasim KAYGUSUZ 19 Mart 1973 Tarihli ve 1738 sayılı Tebliğler Dergisi ile ilk okullara tavsiye edilmiştir SATILMAZ EĞİTİM AMAÇLI KULLANILMAK İÇİN

Detaylı

MOTİVASYON. Nilüfer ALÇALAR. 24. Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi Ekim 2014, Antalya

MOTİVASYON. Nilüfer ALÇALAR. 24. Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi Ekim 2014, Antalya MOTİVASYON Nilüfer ALÇALAR 24. Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi Ekim 2014, Antalya Motivayon nedir? Motivasyon kaynaklarımız Motivasyon engelleri İşimizde motivasyon

Detaylı

Azra hızlı hızlı giyinip, kahvaltı yapmadan evden ayrıldı. Asansöre binerken arkadan hala Berrak ın sesi geliyordu:

Azra hızlı hızlı giyinip, kahvaltı yapmadan evden ayrıldı. Asansöre binerken arkadan hala Berrak ın sesi geliyordu: Koru Azra nın kabusun etkisinden kurtulup yataktan kalkması için birkaç on dakikaya ihtiyacı vardı. Bu sırada Azra nın geveze ev arkadaşı Berrak her zamanki nutuk öğütlerinden birini atmakla meşguldü.

Detaylı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa

Detaylı

ISBN : 978-605-65564-3-2

ISBN : 978-605-65564-3-2 ISBN : 978-605-65564-3-2 1 Baba, Bal Arısı Gibi Olmak İstemiyorum ISBN : 978-605-65564-3-2 Ali Korkmaz samsun1964@hotmail.com Redaksiyon : Pelin GENÇ Dizgi/Baskı Kardeşler Ofset Matbaacılık Muzaffer Ceylandağ

Detaylı

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü Henry Winker İllüstrasyonlar: Scott Garrett Çeviri: Bengü Ayfer 4 GİRİŞ Bu sendeki kitaplar Dyslexie adındaki yazı fontu kullanılarak tasarlandı. Kendi de bir disleksik

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI T105004 ADI SOYADI NOSU UYRUĞU SINAV TARİHİ ÖĞRENCİNİN BÖLÜM Okuma Dinleme Yazma Karşılıklı Konuşma Sözlü Anlatım TOPLAM

Detaylı

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ 5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ HAZIRLIK SINIFI EKİM AYI ŞARKILARIMIZ OKULUMA BAŞLADIM BİR DÜNYA BIRAKIN SONBAHARIN SESLERİ SEVİMLİDİR HAYVANLAR HOŞ GELİŞLER OLA Her gün erken kalkarım Önce yüzümü

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

Adım-Soyadım:... Oku ve renklendir.

Adım-Soyadım:... Oku ve renklendir. Adım-Soyadım:... Oku ve renklendir. Gemiyle bir yolculuğa çıkmaya hazır mısın? O zaman geminin üzerindeki çiçeklerden 2 tanesini yeşile, bir tanesini pembe renge boyamalısın. Geminin pencereleri açık mavi

Detaylı

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN .com Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Adı-Soyadı:... Önce kelimeleri tek

Detaylı

OKU, ANLA, CEVAPLA! 2. Minnoş un fiziksel özellikleri nelerdir?

OKU, ANLA, CEVAPLA! 2. Minnoş un fiziksel özellikleri nelerdir? Defne, kedileri çok seven 8 yaşında bir çocuktu. Üç kedisiyle her gün oynar, bakımlarını da hiç eksik etmezdi. Minnoş, Defne nin en küçük kedisiydi. Kahverengi tüyleri yumuşacık, patileri pamuk gibiydi.

Detaylı

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler. ENGİN VE İKİZLER ALIŞ VERİŞTE Hastane... Dr. Gamze Hanım'ın odası, biraz önce bir ameliyattan çıkmıştır. Elini lavaboda yıkayarak koltuğuna oturur... bu arada telefon çalar... Gamze Hanım telefon açar.

Detaylı

YİNE YENİ KOMŞULAR. evine gidip Billy ile oynuyordu.

YİNE YENİ KOMŞULAR. evine gidip Billy ile oynuyordu. İÇİNDEKİLER Yine Yeni Komşular 7 Korsanlar Ninjalara Karşı 11 Akari 21 Tükürme Yarışı 31 Mahallede Huzursuzluk 39 Korsanların Yasaları 49 Yemek Çubukları ve Terli Ayaklar 56 Korsan Atlet 68 Titanların

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Kızım, evde köpek. bu köpeği eve? dedi. annesi. Zaten hep beni suçlarsın! dedi Cimcime. Mıyk! diye sızlandı köpek. Hemen gidecek bu köpek!

Kızım, evde köpek. bu köpeği eve? dedi. annesi. Zaten hep beni suçlarsın! dedi Cimcime. Mıyk! diye sızlandı köpek. Hemen gidecek bu köpek! Kızlar, ben geldim, dedi Gönül Hanım. Hav! Cimcime! Bu köpek nereden geldi? Sen zaten hiç köpek sevmiyorsun! dedi Cimcime. Evde köpeğin ne işi var? Miyav! Miyav! Miyav! diye ağladı kedi Köfte dığı odadan.

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? İşitme Engelliler Milli Hentbol Takımının en genç oyuncusu Mustafa SEMİZ : Planlı çalışarak, disiplinli çalışarak zamanını ve gününü ayarlayarak nerede ve ne zaman is yapacağıma ayarlarım ondan sonra Her

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 162 DÜRÜSTLÜK VE DOĞRULUK ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 5523 99 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın

Detaylı

MİRKET NİNELER. Parti Veriyor

MİRKET NİNELER. Parti Veriyor MİRKET NİNELER Tanıdığım en farklı iki kadın olan anneannem ve babaannem için... Çünkü onlar hep ayakta kalırlar. N. T. SEV Yayıncılık Eğitim ve Ticaret A.Ş. Nuhkuyusu Cad., No. 197 Üsküdar İş Merkezi,

Detaylı

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi daha çok sevdiğimiz bir dağ köyünde doğup büyüdüm. Uzak

Detaylı

ÇOCUKLAR İÇİN OYUN TERAPİSİ BİLGİLENDİRİCİ EL KİTABI. Oyun Terapisi Nedir? Oyun Terapisti Kimdir?

ÇOCUKLAR İÇİN OYUN TERAPİSİ BİLGİLENDİRİCİ EL KİTABI. Oyun Terapisi Nedir? Oyun Terapisti Kimdir? ÇOCUKLAR İÇİN OYUN TERAPİSİ BİLGİLENDİRİCİ EL KİTABI Oyun Terapisi Nedir? Oyun Terapisti Kimdir? Ebeveynler için Notlar Bu kitapçık, yaklaşık 4 ila 12 yaş aralığındaki, psikoterapi düşünülmüş çocuklar

Detaylı

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı,

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı, Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı, elinde boş bir çuval, alanın ortasında öylece dikiliyordu.

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir?

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir? 3 YAŞ AYIN TEMASI Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir? Vücudumuzun bölümleri ve iç organlarımız nelerdir? Ne işe yarar? İskelet sistemi nedir? Ne işe yarar? Aile ve aileyi

Detaylı

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara

Detaylı

MERAKLI KİTAPLAR. Alfabe

MERAKLI KİTAPLAR. Alfabe MERAKLI KİTAPLAR Alfabe Bu kitabın sahibi:... Dinle bir tanem, şimdi sana, bir çocuğun öyküsünü anlatmak istiyorum... Uzun çoooooooook uzun adı olan bir çocuğun öyküsü bu! Aslında her şey onun dünyaya

Detaylı

OKULUMUZDAN HABERLER. -Çakma Külkedisi. Okulumuzda yoğun bir sınav haftası geçti. Bu sayımızda sizden gelenler daha çok yer vereceğiz.

OKULUMUZDAN HABERLER. -Çakma Külkedisi. Okulumuzda yoğun bir sınav haftası geçti. Bu sayımızda sizden gelenler daha çok yer vereceğiz. ESKİŞEHİR ATATÜRK LİSESİ YAYIN ORGANI AYDA BİR ÇIKAR 2015 ARALIK OKULUMUZDAN HABERLER Okulumuzda yoğun bir sınav haftası geçti. Bu sayımızda sizden gelenler daha çok yer vereceğiz. Belki de zamanı iyi

Detaylı

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN 21400752 MAKİNENİN ARKASI Fotoğraf uzun süre düşünülerek başlanılan bir uğraş değil. Aslında nasıl başladığımı pek hatırlamıyorum, sanırım belli bir noktadan sonra etrafa

Detaylı

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR 4-10 Nisan: Polis Haftası 7-13 Nisan: Dünya Sağlık Günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23 Nisan'ı içine alan hafta: Dünya Kitap Günü T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM

Detaylı

Okul günüm. Anne-babalar ve çocuklar için için okula başlama rehberi. Niedersächsisches Kultusministerium

Okul günüm. Anne-babalar ve çocuklar için için okula başlama rehberi. Niedersächsisches Kultusministerium Derste biraz önce resim yaptık. Şimdi öğretmen resimlere bakıp neyi daha iyi yapabiliriz diye bize öneride bulunuyor. Öğlenleri okulumuzun yemekhanesinde yemek yiyorum. Yemekler çoğunlukla lezzetli ve

Detaylı

HAYAT BİLGİSİ A TEMASI: OKUL HEYECANIM. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir?

HAYAT BİLGİSİ A TEMASI: OKUL HEYECANIM. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir? 1. SINIF OKULA YARDIMCI VE SINAVLARA HAZIRLIK A TEMASI: OKUL HEYECANIM TEST-1 1. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir? A) Okula gitmemiz

Detaylı

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum.

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum. PEPE NİN HİKAYESİ Pepe, herkesin olmak isteyeceği türden bir insandı. Her zaman neşeli olup, her zaman, söyleyeceği pozitif bir şey vardı. Birisi istediğinde hemen gidiyor, daima : Daha iyisi olamaz! diye

Detaylı

yemyeşil bir parkın içinden geçerek siteye giriyorsunuz. Yolunuzun üstünde mutlaka birkaç sincaba rastlıyorsunuz. Ağaçlara tırmanan, dallardan

yemyeşil bir parkın içinden geçerek siteye giriyorsunuz. Yolunuzun üstünde mutlaka birkaç sincaba rastlıyorsunuz. Ağaçlara tırmanan, dallardan Karganın Rengi Siyah! Siyah mı? Evet Emre, siyah. Kara değil mi? Ha kara, ha siyah Cenk, bence kara ile siyah arasında fark var. Arkadaşım Cenk le hâlâ aynı şeyi, kargaların rengini tartışıyoruz. Galiba

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ ΔΠΣΑ (7) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ ΔΠΣΑ (7) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: B ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

zaferin ve başarının getirdiği güzel bir tebessüm dışında, takdir belgesini kaçırmış olmanın verdiği üzüntü. Yanımda disiplinli bir öğretmen olarak bilinen ama aslında melek olan Evin Hocam gözüküyor,

Detaylı

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi ARILAR GRUBU

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi ARILAR GRUBU Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi ARILAR GRUBU YENİ YIL Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl Bizlere kutlu olsun Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl Sizlere kutlu olsun Eski yıl sona erdi Bu yıl olsun

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş? ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Benim adım Deniz. 7 yaşındayım. Bu hafta sonu annem ve babamla birlikte kampa gittik. Kampa

Detaylı

KURALLI VE DEVRİK CÜMLELER. --KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir.

KURALLI VE DEVRİK CÜMLELER. --KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir. --KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir. Örnek: Mustafa okula erkenden geldi. ( Kurallı cümle ) --KURALSIZ (DEVRİK) CÜMLE: Eylemi cümle sonunda yer almayan

Detaylı

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5 Magozwe Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5 Kalabalık bir şehir olan Nairobi de, sıcak bir yuvası olmayan bir grup evsiz çocuk yaşıyormuş. Her gün onlar için yeni ve bilinmeyen bir

Detaylı

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK Ceylan Işık, Hacettepe Türkçe Öğretmenliği Biliyor musunuz, ben bir çocuğun kalbine dokundum? Hatta bir değil birçok çocuğun kalbine dokundum. Onların sadece ellerine, yüzlerine

Detaylı

Edwina Howard. Çeviri Elif Dinçer

Edwina Howard. Çeviri Elif Dinçer Edwina Howard Çeviri Elif Dinçer 4 Bölüm Bir Herkes aynı şeyi söyler: Jeremy türünün tek örneğidir. Herkes böyle söyler işte. Şey, öğretmenimiz Bay Buttsworth dışında herkes. Ona göre Jeremy başına bela

Detaylı

66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi. 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi

66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi. 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi 66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi 2019 yılında kendimize daha fazla zaman ayırmak istiyoruz. Fotoğrafla olan iletişimimizi artırmak istiyoruz. Fotoğrafın bir sanat

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI ÖZEL LİSESİ 2011-2012 ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM 11-A SINIFI MF GRUBU DİL VE ANLATIM DERSİ I

ANKARA ÜNİVERSİTESİ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI ÖZEL LİSESİ 2011-2012 ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM 11-A SINIFI MF GRUBU DİL VE ANLATIM DERSİ I ANKARA ÜNİVERSİTESİ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI ÖZEL LİSESİ 2011-2012 ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM 11-A SINIFI MF GRUBU DİL VE ANLATIM DERSİ I. YAZILI SINAVI SORULARI Öğrencinin Adı ve Soyadı : Sınıfı: Numarası:

Detaylı

Çok Mikroskobik Bir Hikâye

Çok Mikroskobik Bir Hikâye Çok Mikroskobik Bir Hikâye ÜMMÜŞ PÖRTLEK İlköğretim Okulu nda sıradan bir ders günüydü. Eğer Hademe Kazım, yine bir gölgelikte uyuklamıyorsa, birazdan zil çalmalıydı. Öğretmenimiz, gürültü yapmadan toplanabileceğimiz

Detaylı

Herkese Bangkok tan merhabalar,

Herkese Bangkok tan merhabalar, Herkese Bangkok tan merhabalar, Başlangıcı Erasmus stajlarına göre biraz farklı oldu benim yolculuğumun aslında. Dünyada mimarlığın nasıl ilerlediğini öğrenmek için yurtdışında staj yapmak ya da çalışmak

Detaylı

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI 1966 da Adana da doğdu. Hüseyin Kıyar ve Yavuz Sarıalioğlu ile birlikte Ocak 1994 ve Ekim 1997 de iki şiir kitabı yayımladı. İletişim Yayınları nca

Detaylı