MESLEKLER ( EverettHughes)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "MESLEKLER ( EverettHughes)"

Transkript

1 MESLEKLER VE SOYOLOJĠ Kitabında yer alan makalelerin öğretim yılında bu dersi alan öğrenciler tarafından hazırlanmıģ, öğretim yılı öğrencilerince gözden geçirilmiģ özetleri. MESLEKLER ( EverettHughes) Profesyonel meslekler günümüzde çok daha çeşitlidir. Emek gücünün geniş bir oranını profesyoneller oluşturmaktadırlar. Profesyonelleşme eğilimi, yüksek düzeyde sanayileşmişkentleşmiş toplumlarda görülen bir olay ya da siyasi ideolojilerden-sistemlerden bağımsız, kesinlikle sanayileşmiş-kentleşmiş toplumlarda görülen bir eğilimdir. Tıp mesleği, bürokrasinin yada en azından hekimlerin dışında kalanların el attığı bir tür bürokrasinin, çok bilenen r düşmanı olsa bile profesyonelleşme eğilimi bürokrasi ile iç içedir. Profesyonel bir meslek, bireylere, örgütlere, hükümetlere; bütün bir sınıfa gruplara ya da halkın hepsine ya özel bir hizmet-öğüt ya bir eylem yada her ikisini birden sunar. Eylem pratiğe yönelik olsa ya da öyle olduğu farz edilse bile insanların sorunlarına uygulanabilecek şekilde sistematik olarak düzenlenmiş özel bir bilgiyi gerektirir. Bu tür bir hizmet öğüt verme demektir. Verilen öğüdün ya da tavsiye edilen durumların kaynaklandığı kamusal ya da uygulamalı bilgiler her zaman açık-net değiller; bu bilgiler çoğu zaman birkaç tür bilginin karışımıdır. Profesyonel sözcüğünün ilk anlamı dinsel bir kökten geldiğini dinsel düzen adına yemin etmeyi dile getirilir ten itibaren yeteri kadar nitelikli olma anlamına gelmeye başlamıştır. Dolaysıyla bir meslek, bu mesleğe girmek isteyen bir kişinin işi iyi bildiğinigerekli niteliklere sahip olduğunu ifade etme anlamını taşımaya başlamıştır. Bu durum din, hukuk, tıp bazen de askeriye için kullanılır. Profesyoneller konuyu açıkça ve dürüstçe dile getiren kişilerdir. Müşterilerini rahatsız eden konuları, diğer kişilerden daha iyi bildiklerini iddia ederler. Profesyonel kapasiteye sahip birisi, herhangi bir sorunda kişisel olarak etkilense bile tarafsız olarak düşünmesi; ya da bu şekilde davranması beklenir. Profesyoneller ciddi insanlardır ve çoğunlukla da idealisttirler. Daha önceleri sosyal çalışmacılar mesleklerini iyi niyet dışında hiçbir etkiye sahip olmayan amatör kişilerce yapılamayacağını ispatlamak için uğraşıp durdular. Bunlara göre sosyal çalışmacılık uygulamalı bir eğitimi, insanın doğasına ilişkin birikmiş bilgi ve tecrübelerden kaynaklanan bir tekniği ve bu tekniklerin bunalım zamanlarında ve diğer koşullarda nasıl işlediğine ilişkin bilgilerin varlığını gerekli kılar. Buradaki ilk amaç profesyonellerin konumu belirlemek ve bunları amatörlerden ayırt etmektir. Belki de meslekler iki şekilde ele alınmalıdır: Bir yanda; mühendislik ve tıp gibi bilgileri sonuç itibariyle uygulamaya dönük meslekler, diğer yanda ise rastlantı sonucu profesyonel bir meslek statüsüne çıkmış meslekler; örneğin sadece uygulama bilgilerin asıl bilgiyi oluşturduğu arkeoloji gibi alanlar. Profesyonel meslekler sanayileşme ile birlikte ortaya çıkmışlardır. Profesyonel meslekler deyince aklımıza iki meslek gelir; birincisi hukuk, ikincisi hekimlik (tıp) mesleği gelir. Profesyonel mesleklerin genel özellikleri şunlardır: 1

2 * Sanayileşme ile birlikte ortaya çıkmışlardır. * Bir mesleğin profesyonel olarak değerlendirilebilmesi için devlet tarafından meslek olarak tanımlanmış olması gerekir. * Uzun süreli bir eğitimden geçerek uzmanlaşmış bilgi birikimine sahiptirler. Bu eğitim karşılığında yetki alırlar. Örneğin; eczacı eğitimini aldıktan sonra ilaç verir, doktor eğitimini aldıktan sonra ilaç yazar. * Profesyonel meslekler bilgi üzerinde tekel kurmuşlardır. * Meslek etiği gelişmiştir. * Profesyonel meslekler bir ideali olan gruplaşmalardır. Bu ideal de kamuya hizmet etmektir. * Profesyonel meslekler özerk olmalıdır. * Kontrolün kurulmuş olması gerekir. * Mesleklerin kurumsallaşması gerekir. * Profesyonel mesleklerden olanlar tarafsız ve sorgulayıcıdırlar. * Profesyoneller toplumdaki en üst kademededirler. Profesyonel meslekleri diğer mesleklerden ayıran özellikler * Uzun bir eğitimle birlikte yüksek bilgi birikimine sahiptirler. * Bir meslek örgütü etrafında birleşmişlerdir. * Üyelerinin sıkı sıkıya kurallara uygun davranmalarında ısrarcıdırlar. * Toplumun çıkarını kendi çıkarlarından önde tutarlar. Çünkü profesyonel mesleklerde kamu çıkarı esası vardır. Profesyonel mesleklerin ortaya çıkıģında sanayileģmenin etkisi Yüksek düzeyde sanayileşmiş ve kentleşmiş toplumlarda görülen bir olay yada siyasi ideolojilerden bağımsız kesinlikle sanayileşme ve kentleşme ile ortaya çıkan bir eğilim olan profesyonel meslekler bireylere, örgütlere, hükümetlere, bütün bir sınıfa gruplara, halka ya özel bir hizmet yada her ikisini birden sunar. Sanayileşmiş ülkelerde doktorlar, hukukçular, mühendisler, öğretmenler mesleksel örgütlenmelerini tamamlamışlardır. Yani sanayileşme ile birlikte profesyonel meslekler siyasal, ekonomik ve kültürel etkinlikleri de daha önceki dönemlerdeki durumlarına göre daha aktif bir biçime gelmişlerdir. Sanayileşme döneminde meydana gelen bazı önemli değişiklikler profesyonelleşme sürecini etkilemiştir: 2

3 * Bürokratikleşme profesyonel işlere de bulaşmıştır. * Çok gelişmiş eğitim sistemlerinden geçmeyi gerekli kılan profesyonel uğraşlar artık can sıkıcı olmuşlardır. * Pazar ilişkileri içerisinde yüksek bir yaşam standardı itibar ve anlamlı bir iş yapmak gibi profesyonellerin sahip olduğu birkaç göreli üstünlüklerini yitirmişlerdir. * Devlet dairelerinde çalışan profesyoneller her geçen gün artan siyasi ya da siyasi olmayan baskı altındadırlar. * Kadın hareketleri gibi sosyal hareketler ile profesyonel iş yelerinde ortaya çıkan bunalımlar arasında bir ilişki vardır. * İş bölümü ve uzmanlaşma artmıştır. MESLEKLER SOSYOLOJĠSĠNDE BAZI SORUNLAR (Bernard Barber) Meslekler sosyolojisi, çok geniş kuramsal analiz ve ampirik araştırmayı içerir. Bu yüzden Bernard Berber in bu makalesinde sadece mesleklerin işlevselliği ve yapısıyla ilgili merkezi sorunlara değineceğiz. Daha sonra da bu sorunların genel özellikleri üzerinde duracağız. Meslekler sosyolojisi uzmanlaşmış bilginin kısmen gelişmiş bir alanıdır. Mesleklerin işlevselliği ve yapısı ile ilgili merkezi sorunlara değinilecektir. Bu sorunların altı genel özelliği üzerinde duracağız. Bunlar; 1-) Mesleklere duyulan ilginin toplumsal kaynakları 2-) Profesyonel mesleklerin tanımlanmasına doğru 3-) Profesyonelleri yetiştiren üniversitelerin rolü 4-) Yeni ortaya çıkan yada marjinal meslekler 5-) Profesyonel roller ve örgütsel gereklilikler 6-) Profesyoneller ve siyaset 1- Mesleklere duyulan ilgilinin toplumsal kaynakları Modern toplumlarda mesleklerin doğası ve işlevlerine ilişkin yapılan geniş çaplı tartışma, çözümleme ve araştırmalar entelektüel ve uygulama alanlarıyla ilgilidir. Ahlaksal ilgiler modern toplumlarda bireysel çıkar ve toplumsal çıkar arasındaki gerilim ve çatışma 3

4 sorunu üzerine toplanmıştır. Bireyselcilik birçoklarına göre toplumsal bağın çürümesi, kaybolması demektir. Hiç şüphesiz iş dünyası hem manevi alanda hem de uygulama alanlarında bireyselciliğin en canlı merkezini oluşturur. Durkheim hem ahlak filozofu, hem de sosyolog olarak iş dünyasındaki mesleklerin ahlaklılık standartlarını geliştirmek ve bireysel çıkarları toplum çıkarlarına feda etmek için bir örgüt etrafında toplanmalarını tavsiye etmiştir. 2- Profesyonel m esleklerin tanımlanmasına doğru Bu tür mesleklerin tanımlanmasında, sosyologlar arsında teorik ve yöntem bilimsel bir uzlaşım henüz kesin bir anlaşma sağlayacak kadar geniş çaplı değildir. Kamuoyunda meslek olan yada meslek olmayan ayırımı yapılmış değildir. Bu sınırı genelde mesleklere duyulan itibar belirlemektedir. Bazı meslekler tamamen profesyonellerdir, diğerleri kısmen profesyonel, bazıları ise hiçbir şekilde profesyonel oldukları düşünülemez. Mesela; hekimlik mesleği hemşireliğe göre profesyoneldir ve üniversitede araştırma yapan tıp doktoru, bir fabrikada temel tıp malzemesi üreten birinden daha profesyoneldir. Zira profesyonelleşme bir derece meselesidir. Profesyonel davranışın dört temel özelliği vardır: * Yüksek derecede genel ve sistematik bilgi. * Bireysel çıkardan çok toplumsal çıkara yönelme. * İçteki toplumsallaşma süreci içerisinde ve uzmanların kendilerinin gönüllü olarak kurdukları ve işlettikleri dernekler aracılığıyla oluşturdukları etik kanunlar sayesinde yüksek derecede kendi kendine davranışları kontrol etme eğilimi. * Bireysel çıkar anlamına gelmeyecek ama sadece işteki başarıları sembolize eden (para yada manevi olarak onurlandırma) bir ödül sisteminin varlığı. Profesyonel davranış bu dört özelliği içinde barındırır. 3-) Profesyonelleri yetiştiren üniversitelerin rolü Her üniversitede yerleşik bir mesleğe yönelik bir bölüm vardır. Belirli bir meslek iyi ya da daha profesyonel okullar büyük bir olasılıkla olanakları daha az üniversitelerde, en iyi olanlar ise tabi ki en ünlü üniversiteler bünyesinde yer alacaktır. Profesyonelleri yetiştiren üniversitelerin temel işlevi, öğrencilerine profesyonel uygulamaların temelini oluşturan genel ve sistematik bilgileri aktarmaktır. Profesyonel bilginin değişmeğe başladığı yerde bu üniversiteler meslek sonrası eğitim kursları, seminerler verirler. 4-) Yeni ortaya çıkan yada marjinal meslekler Yeni ortaya çıkan yada marjinal bir meslek profesyonelleşmenin özelliklerinin ne çok yükseğinde ne de çok altında yer alır. Konumu kendisince ve diğer mesleklerle belirlenir. Kütüphanecilik, eczacılık ve yeni ortaya çıkan yada marjinal mesleklere örnek gösterilebilir. 4

5 Bu meslekler kendilerini topluma kabul ettirebilmek için şu kalıpsal davranışlar içerisine girerler. Marjinal meslekler gruplarındaki insanlar gruplarında var olan uygunsuzlukları kabul ederler. Ama profesyonellerin geçmişte yaşadıkları uyumsuzluklarla kıyaslarlar. Tıpçıların aldığı eğitimin eczacılık mesleğini yapmada yeterli olmadığını anlatırlar. Yani yeni ortaya çıkan mesleklerde profesyonelliğe doğru bir ilerleme kaydedebilirler. Yeni gelişen meslekler aynı zamanda yerleşik mesleklerde var olan kuralları uygulamak ve yorumlamak bakımından bir düzen oluşturamayabilirler. Liderler meslek derneklerini kurmaya yada güçlendirmeye çalışırlar. Yerleşik bir meslekte bu tür dernekler bir şekilde üyelerin kendilerini kontrol etmelerinde toplumsallaşma, kamuoyu ile iletişim kurma, halkın yada diğer mesleklerin çıkarlarını zedelemelerine karşı savunma yapma gibi bir çok işlevi yerine getirirler. Yeni ortaya çıkan meslekler ise bütün bunların etkinliklerini arttırma yollarını araştırırlar. Marjinal meslek grupları mesleklerinin tanınması adına kamudan yardım isteyebilirler. Halkı bu tür meslek hakkında bilgilendirmeye çalışabilirler. 5-) Profesyonel roller ve örgütsel gereklilikler Modern toplumlarda, özel amaçlar, uzmanlaşmış resmi örgütler yada bürokrasilerden oluşur. Bürokratik olarak yapılanmış her tür örgütte (hükümet, iş dünyası, sendikalar) çeşitli profesyonel örgütler (hukukçular, doktorlar) şu anda birbirinden ayrılmaz görünüyorlar. Bunun için meslekler sosyolojisi profesyonel roller ve örgütsel gerekliliklere yönelmiştir. Profesyonel rollere sahip olanların uzman oldukları, genel bilgileri kullanım ve gelişmesine ilişkin yine kendilerinin geliştirdikleri bir oto-kontrolleri vardır. Profesyonel meslekler, meslektaş kontrolünü en uygun kontrol olarak görselerde, resmi örgütler açısından gerekli otorite, amirler tarafından yapılan oto-kontrollerdir. Profesyoneller bu amirler tarafından yapılan kontrolü sindiremez ve gereksiz görürler. Ve böylece bir gerilim oluşur. Ama bu sürekli bir çatışma hali değildir. Gelişmiş ülkelerde bu gerilimi azaltıcı ve uzlaştırıcı mekanizmalar vardır. Profesyonellerle kendilerini istihdam eden örgütler arasından çıkan bu çatışmalar şu uzlaşma mekanizmalarıyla ortadan kaldırılabilir: * Farklı rol yapıları. * Farklılaşmış otorite yapıları. * Farklılaşmış ödül yapıları. Profesyonelleri çalıştıran örgütler işten yüksek verim alabilmek için özel alt dallar yaratırlar. Tıp biliminin ve hukukun çeşitli alt dalları gibi. 6-) Profesyoneller ve siyaset 5

6 Yerleşik olsun, yeni oluşuyor olsun her meslekte gittikçe artan sayıda profesyonel hükümet dairelerince istihdam edilmektedir. Profesyonellerin de hükümet eylemleri kontrol etme girişimlerin de de olumlu işlevleri vardır. Ve tamamen yasal çizgidedir. Her meslekte çeşitli siyasi görüşler, ideolojiler, parti bağlantıları olabilir. Siyasetçiler ve bürokratlar gittikçe artan bir şekilde profesyonellerden yardım almaktadır. Profesyoneller arasında siyasi davranışın çeşitliliği kısmen profesyonel bilginin göreli bir ölçüde siyasal süreçlere uygulana bilirliği ile açıklanabilir. Örneğin, Amerikan toplumunda hukukçuların arabuluculuk, uzlaştırma becerileri direkt olarak siyasi süreçlere de uygulanabilir. Çok az hukukçu olmasına rağmen senatonun büyük bir çoğunluğu hukukçudur. Siyasete full-time olarak katılım, aynı zamanda profesyonelin her zamanki işinden ayrılma özgürlüğüne bağlıdır. Doktorlar en fazla gelire, prestije, güce sahip olan meslek sahipleridir. Bu yüzden siyasete katılmaya gereksinim duymazlar. Hukukçular ise tam tersidir. TOPLULUK ĠÇĠNDE TOPLULUK (William Goode) Toplum içinde yer alan bir topluluk ile bu topluluğun bir kısmını oluşturduğubağımlı olduğu daha geniş bir toplum arasındaki yardımlaşma yapısal gerilimlerle ilgilidir. Bu topluluğun ilişkilerini açıklığa kavuşturabilmek için sadece iki grup bağlantıya değineceğiz. Birincisi toplumsallaşma ve toplumsal kontrol, ikincisi müşteri seçimi ve profesyonellerin değerlendirmesidir. Her yerleşik mesleğin özelliği ve geleceğe yönelik diğer mesleklerin amacı bir meslek topluluğu olmaktır. Profesyonel mesleklerin hepsi, fiziksel bir varlığı olmayan topluluklardır diğer topluluklar gibi hareket kabiliyeti zayıftır, kurucu babaları ile şimdiki yönetici kuşak arasında hiçbir kan bağı bulunmaz. Yine de şu özelliklerinden dolayı topluluk olarak adlandırılırlar. 1- Üyeleri kimlik duyguları ile birbirlerine bağlıdırlar. 2- Bir kez üye olunduğunda sadece çok az kişi mesleği terk edebilir. 3- Üyeleri açısından, meslekler son bir noktada ya da çoğu kimse için sürekli devam eden bir süreçtir. 4- Hem üyeler hem de üye olmayanlar açısından rol tanımlanmaları bellidir ve her üye için aynıdır. 5- Birlikte hareket edilen alanlarda, meslekten olmayanların sadece kısmen anlaya bilecekleri ortak bir dil vardır. 6- Topluluk, üyeleri üzerinde bir otoriteye sahiptir. 6

7 7- Bunun sınırları makul ölçülerdedir ve coğrafyasal yada fiziksel olamasa bile toplumsaldır. 8- Meslekler biyolojik olarak gelecek kuşakları üretmese bile, yeni gelen acemileri seçmede elinde tutuğu kontrol ve bu ilişkileri gönderdiği eğitim yada toplumsallaşma süreçleri sayesinde bunu toplumsal olarak yapar. Profesyonel olmaya çalışan meslekler ilkin bir topluluğa ait olma isteklerini ortaya koyarlar. Doğru olan yada olmayan bu istekler sosyolojik bir dikkati gerektirir. İlkin, yerleşik yada henüz oluşmamış mesleklerde çalışan tecrübeli üyelere yönelik yapılan konuşmalarda ve haklarında yazılan yazılarda, hiçbir kavram hizmet ideali ve meslek topluluğu kavramları kadar yaygın olarak kullanılmamıştır. İkinci olarak, bu tür idealler, emir, amaç yada olguların tanımlanması olarak ileri sürülse de, örgüt içi siyaset ve ikincil amaçlar için bir doğrulma haline gelirler. Üçüncü olarak, gerçekten de, eğer bu tür ideallere topluluğun olumlu bir cevabı varsa, bu cevap derhal topluluğun gücünün bir ölçüsü ve amaçlarını ilerletmesinin bir aracı olur. Sonuç olarak profesyonel bir meslek ortaya çıkarsa yada profesyonelleşme çizgisine yaklaşmaya başlarsa topluluk olma özelliğini üstlenmeye başlar. Toplumsallaşma ve Toplumsal Kontrol: Mesleklerde, toplumsallaşma ve toplumsal kontrol, özellikle kendi çıkarlarını gözeterek kullandıkları olanaklar yüzünden önemlidir. Profesyonellere getirilen sorunlar genelde müşterilerin çözemeyeceği, sadece profesyonellerin çözebileceği türden sorunlardır. Toplumsal kontrol toplumsallaşmanın sonuçlarını destekler ve burada tekrarlanan, toplum ve meslek topluluğunu karmaşık bir şekilde birbirleri ile etkileşim halindedirler. Meslek, topluluk haline gelme derecesi ile uygulayıcıların değerleri ile toplumun yada müşterilerinin değerleri arasındaki fark ile bağlantılı olabilir. Bununla beraber, toplum açısından profesyonel topluluk toplumun kabul ettiği etik kavramlara başvurarak, dışarıdaki kimselerce bazıları potansiyel olarak görülse bile, etik yasalardaki her maddeyi doğrulamalıdır. Toplum meslek topluluklarına karşı toplumsal kontrol sayesinde dolaylı bir kontrol kurar ve bu yüzden meslekler kendi karalarını kendi kurallarına göre verebilirler. Mantıksal olarak şu sonuç çıkar; meslek topluluğu suç işleyenlerin cezasız kalacağı bir durumun yaratacağı itibar kaybından sakınırken, kurallarla dolu yapısı güçlenmiş olur. Profesyoneller bu ilişkiyi kendi çevrelerinde dile getirirler ve topluluklarının en kötü üyelerinin seçilerek yargılandığını iddia ederler. Müşteri Seçimi ve Kamunun Değerlendirmeleri: Müşteri seçimleri bir tür toplumsal kontrol biçimidir. Bu seçimler, bir profesyonelin mesleki başarısında olduğu kadar mesleğin devam edip etmeyeceğinde de belirleyici bir rol oynar. Sırası geldiğinde, bu seçimler, toplumun elde ettiği profesyonel yardımın türünü de belirler. Hemen hemen hiçbir müşteri isteyerek ahlaksız yada beceriksiz bir profesyonele başvurmaz ve müşteriler daima kendi profesyonelinin mükemmel olduğunu iddia ederler. Oysa, hem resmi olmayan hem de kendi söylemleri aracılığıyla, profesyoneller bu 7

8 seçimlerden olumlu bir şekilde bahsetmezler. Oysa toplum profesyonel bilgiden yararlanacaksa, meslek topluluğu, üyelerinin değerlendirilmesini yayınlamalıdır. Bu şekilde, toplum daha iyi bir profesyonel yardım elde eder ve meslek topluluğu üyelerini toplumun onaylamasına daha açık bir hale getirir. Müşteri seçimi yapma konusunu daha somut bir şekilde ele almaya çalışırsak şöyle bir örnek kullanabiliriz. Çok başarılı neredeyse hiçbir davayı kaybetmeyen bir avukat, kazanılması imkânsız görünen bir davayı almak istemeyecektir. Çünkü kazanılma ihtimali bu derece düşük bir davayı almak onun profesyonel meslek hayatı açısından gerilemeye neden olabilecektir. Bir diğer mevzu profesyonellerin değerlendirilmesidir. Bu konuyu kamunun değerlendirmeleri olarak da ele alabiliriz. Çünkü profesyonelleri değerlendiren her zaman kamudur. Profesyonellerin başarılarını da başarısızlıklarını da değerlendiren kamudur. Ödüllendirme, takdir etme, sertifikalar ve başarı belgeleri de bu değerlendirmelerin somut göstergeleridir. Kamunun değerlendirmeleri bazen olumlu sonuçlar yaratabildiği gibi bazen de profesyoneller açısından olumsuz neticelerde doğurabilmektedir. Örnek verecek olursak, aslında ciddi anlamda profesyonelleşmiş, becerikli ve gayet iyi bir isim yapmış olan bir doktorun bir anlık bir hata yapması sonucu tepki toplaması ve hatta meslekten atılmasına neden olacak derecede neticeler doğuran bir durumda kamunun değerlendirmesi illa ki olumsuz olacaktır. Ve bu durumda profesyonellik hayatı sona erebilecektir. Bu durumda diyebiliriz ki, her ne kadar kamu değerlendirmesi meslek topluluğunun gücünü arttırsa bile, gerçekte toplumsal kontrolü daha geniş bir topluma bırakırlar. Zira değer vererek yapılan sıralamalar, uzmanlaşma, kırsal-kentsel yapılar ya da deneyim ölçülerince profesyonelleri sınıflara ayırsa bile, listenin altına doğru bunun ekonomik etkisi, yok edici boyutlara ulaşır Özet: İlkin mesleklerin bir topluluk olma özelliklerinin nasıl bu kadar önemli olduğunu belirttik. İkinci olarak, diğer birçok topluluk gibi mesleklerin de toplum içerisinde yer aldığını ve ona bağımlı olduğunu vurguladık. Üçüncü olarak, bu ilişkilerin iki özgün yanını çözümledik, (1) toplumsallaşma ve toplumsal kontrol, (2) toplumun ve topluluğun desteğini ve yapısal olarak karşı çıktıkları noktalara değinerek, müşteri seçimi ve profesyonellerin değerlendirilmesi. Bu makalede, toplum ile topluluk arasında ve topluluk içerisinde yer alan bu ilişkilerin büyük bir önem arz ettiğini fakat şimdiye kadar bu alanın pek keşfedilemediği ileri sürüldü. DOKTORLAR VE HUKUKÇULAR (D. Rueschemeyer) Büyük ölçüde işlevselci olan profesyonel meslekler kuramı, mesleklerin toplum içindeki işlev ve konumunu açıklarken iki önemli özelliğini vurgular. İlki sistematik bilgi yığını, ikincisi ise toplumun merkezi değerleriyle yakından ilgili sorunlarını çözmek amacıyla hizmet ettiğini söyler. 8

9 Yüksek düzeyde öğrenilen uzmanlık bilgisi toplumsal kontrol sorunları yaratır. Meslek dışındaki kimseler profesyonellerin yaptıklarını değerlendiremezler ve somut amaç ortaya koyamazlar. Yani sanayi toplumlarında yaygın olan bürokratik denetleme ve müşteri yargıları artık geçerli değildir. Ayrıca diğer bir sorun olan değer ve çıkarların toplumsal kontrolü bireylerin kendi kendini kontrol etme duygusuyla çözülür. Değer ve normlarda meslek kültüründe kurumsallaştığı için kendi kendini kontrol etme meslektaş topluluğunun resmi yada resmi olmayan kontrolü ile tamamlanmıştır. Kendi kendine kontrolün toplumsal çıkara yönelik olduğu toplumlarda mesleklere yüksek gelir, itibar, avantaj ve imtiyaz verilir. Profesyonel olmayanlar kontrol kurmaya çalışırlar. Mesleklere özgü toplumsal kontrol yapısı mesleklerin özelliklerini açıklamada bir ön görü oluşturabilir. Mesela reklamlar; yasal olarak çeşitli meslek üyelerinin kalitesi hakkında müşterinin karar vermesini sağlar. Reklam vermedeki sınırlamalar simgesel olarak profesyonel mesleklerde maddi başarının kendi içinde önemli olduğunu ve diğer mesleklerden saygın olmanın temelini oluşturduğu iş dünyasındaki alt kültür farklarını vurgular. Baskı altında kalan profesyonellerin meslek normlarından sapmasına neden olacak ölçüde rekabeti artırabilir. Reklama konan sınırlamalar meslektaşları birbirleriyle ilgilenmeye zorlar. Çünkü bireysel hesap sınırlıdır. Böylece profesyonel topluluğun kimliğini sağlayan diğer mekanizmalar pekişir ve toplumsal kontrolü kuvvetlendirir. Sosyolojinin bu alanını tıp mesleğine ilişkin çalışmalar belirlemiştir. Teorik modellerin gelişme ve değişimini etkilemiştir. Hukuk ve tıp meslekleri tartışılan teorik modellerin özünü iki açıdan anlamlı bir şekilde farklılaştırır; özgün uzmanlık alanlarının doğası ve profesyonel işin amacına yönelik toplumsal değerler. Tıp mesleğinin hangi merkezi değerlere yönelik olduğuna ilişkin hemen hemen bir uzlaşma vardır. Toplum, kurumlar, aileler, doktorlar, hastalar sağlık kavramlarının temel tanımı ve diğer değerleri bakımından hem fikirdir. Hukuk mesleğinde durum daha karmaşıktır. Adaletin toplumsal tanımı söz konusu olduğunda, hem- fikir olduğu kadar geniş ayrılıklar da söz konusudur. Yasalar ve hukuk kuralları adil olma kavramını taşır, fakat adil olmama kavramı da yaygın bir şekilde görülebilir. Müşterinin çıkarları açısından avukatın adil diye düşündüğü uyuşmazken, hastanın çıkarı sağlığa kavuşmanın karşısında olamaz. İnsanları genelde toplumsal değerler ve normlar yönetir. Bu noktada da adaletin birbiriyle çelişen tanımları eğer belirsiz ve açık bir şekilde ifade edilmediyse, özel kurum ve kuruluşlara yerleşmediyse hukuk mesleğinin işlevleri ve yapısı bakımından az bir öneme sahiptir. Tıp ve hukuk mesleği kurumları bakımından benzerdirler. Kamuoyu her iki mesleğin kullanımıyla da ilgilenir. Ters giden bir şeyde hemen tepkilerini koyarlar. Hukuk mesleği süreçseldir. Hekimlerin teknik uzmanlığı ise bilim teorisine dayanır. Bunların gerçek 9

10 uygulama alanında el becerisi, tedavi süreci, hasta-hekim ilişkisi gibi tıp bilgisi alanıyla yakından ilgilidir. Hukuk ve tıpçıların teknik uzmanlıklarını karşılaştırırsak üç fark ortaya çıkar: Birincisi, hukukçuların bilgisi bilimsel değildir. Doğal yasalar ile ilgili değildir, toplumsal normlarla ilgilidir. Hukuk normları insan kararına bağlıdır. Tıp ise yeni buluşlardan kaynaklanır. Tıp bilgisinin içeriği tıp mesleğinin değer yönelimlerinden bağımsızdır ama toplumsal çatışmalara bağlı olan hukukta değer yönelimleri hukukun gelişiminde rol oynar. İkincisi, hukukçuların yeterliliği az-çok onun hukuk bilgisiyle alakalıdır ya da hiçbir ilgisi yoktur. Hukuk toplumsal kontrolü yansıttığından farklı durumlarda, farklı uygulamalar görebiliriz ve avukatlardan dünyasal bilgi bekleriz. Hukukçular müşterilerine ekonomik tavsiyeler vererek kendi alanının dışına çıkarlar, genelde bunu müşteri kendi açısından değerlendirir ve diğer hukuksal alanlarda olduğu kadar ahlaksal önem vermez. Üçüncüsü, hukukçunun tıp mesleğine kıyasla teknik yeterliliği yani hukuksal bilgisi, işi ile daha az ilgilidir. Fakat genel entelektüel yetenekleri, uzmanlık alanı dışında kalan çeşitli bilgi alanları ve kişileri ele alış becerileri tıpçılarda olduğu kadar önemli bir role sahip değildir. Bir meslekte birtakım değerlerde belirsizlikler, uzlaşmazlıklar olduğu sürece meslek üyeleri açısından bu değerler bağlayıcı olmaz. Ayrıca bu belirsizlik mesleğin az yada çok uzağında duran gruplarca nasıl algılandığını ve değerlendirildiğini de belirtir. Hukuk mesleğinin kamuda bıraktığı imaj belirsizlik ve şüpheyle özetlenebilir. Bir mesleğin müşterileri mesleksel üyeleri arasında farklı şekilde dağıtılmıştır. Belli bir toplumsal kökenden gelen müşteri ve hastalara doğru özel bir uzmanlaşma eğilimi vardır. Bir hukukçuya gelen müşteri bilgiliyse hukukçu ile arasında bir fark olmaz.kendini aynı değerlerde görür.yada bir hasta, her hastaya aynı çözüm yolları üreten ve aynı yönelimlerde bulunan doktora kendini emanet etmez. Doktorun hasta(ları) genelde tek bir kişidir. Hukukçunun ise genelde resmi örgütlerdir. Örgütsel müşteriler genelde daimidir ve hukukçuyu kendileri denetler ve daha çok toplumsal kontrol kurarlar. Bu etkenler gelir ve mesleki saygısı bakımından baroda tabakalaşmaya neden olur ve daha düşük olarak bu diğer mesleklerde de vardır. Bu tabakalaşma mesleki dayanışmaya da gölge düşürür. Bu eğilimler profesyonellerin toplumsallaşma sürecinde edindikleri ortak değer yönelimlerinin iyi bir şekilde ulusla arası ile dengelenebilir. Hukuk mesleğinin üç ayırıcı özelliği vardır. Birincisi, sistematik bilgi yumağı bilimsellik özelliğini göstermiyor. İkincisi, mesleğin kendisini adadığı değerler toplumsal uzlaşmazlık ve kalıplaşmış çıkar çatışması ile ilgilidir. Üçüncüsü, çeşitli etkenler hukukçu ve arkadaşları arasındaki yeterlilik açısından farklılığı azaltma eğilimindedir. MESLEKSEL KONTROLÜN DEĞĠġEN DOĞASI (E. Freidson) Mesleklere ilişkin geleneksel görüş, profesyonel mesleklerin diğer türlü mesleklere özgü toplumsal kontrolün hiyerarşik biçimlerine büyük ölçüde bağlı olmadıklarını, kendi kendilerini yönettiklerini ve sadece biçimsel olarak meslekten olan kimselerin kontrolüne açık 10

11 olduklarını söyler. Meslekler, sosyoloji içerisinde uzun süredir özel bir konuma sahiptirler. Adından da anlaşılacağı gibi meslekler üretici ticari etkinlikleri dile getirdiler ve aynı zamanda toplumsal iş bölümünün bir parçası oldular. Birçok sosyologa göre, meslekler kendi kendini düzenleyen toplumsal kontrole tabidirler. Mesela çoğu işçi, sanayi ve ticari birimlerde iş yapar. Bu yaptıkları iş kendi üstlerinde görev yapan yöneticilerce belirlenir ve değerlendirilir, çoğu işçi bundan habersiz günlük işini yapar. Profesyonellerde bu yoktur, meslekten olmayanların kontrolünden bağımsızdır. Kendi mesleki örgütüne ve arkadaşlarına karşı sorumludur. Mesleklerdeki kendi kendini yönetme, atamaları üyeler arasından yapma, sahip olduğu imtiyazları elinden almakla tehdit etme, bir çeşit meslek örgütlerince sağlanır. Carr Saunders ve Wilson bu konuda profesyonellerde uygulamada işten atmanın yada disiplin cezasının az olduğunu söyler. Bir profesyonelin hayatı boyunca etrafında olup biten olayların, gelenek ve düşüncelerin sessiz baskısı profesyonelin toplumsal kontrolünden çok daha önemlidir. Günümüze baktığımızda örgütleşmiş meslek derneklerinin kamu çıkarlarını zedelediği hatta profesyoneller arasında kalıcı olduğu düşünülen resmi olmayan toplumsal kontrolün ve bu kontrolün mantıksal ve sistematik bir biçimde uygulanmasını engelleyen normlarca yönlendirildi. İlerleyen zamanlarda toplumsal kontrolün gelişmekte olduğunu gösteren pek çok siyasi ve ekonomik olay ortaya çıkıyor. Profesyonellerin çalıştıkları örgütler, üniversiteler hastaneler, hukuk şirketleri daha da büyüyüp karmaşıklaşmıştır lardan itibaren pek çok skandal ortaya çıkmıştır. Hatta hukukçulara mesleklerini iyi uygulamadıklarına dair davalar açılmıştır.hükümet çeşitli düzenlemeler getirmiş ve mesleklerin kendileriyle rekabete girmelerini engelleyen tedbirler almıştır. Bu süreçte yeni bir konu ortaya atılıyor, profesyoneller profesyonelliklerinden doğan statülerini yok etmeye başlayan bir tür toplumsal kontrollere tabi olmaya başladılar. Proleterleşme tezi büyük örgütlerdeki mesleksel çalışma koşullarını vurgular. Proleterleşme tezi Marksist temellidir. Yaşamak için emeklerini satmaya mecbur olacaklar ve işleri üzerindeki her türlü kontrolden vazgeçecekler. Ücrete tabi emek yada kendi işinde çalışmaktan çok başkasının işinde çalışma eğilimi proleter statünün en yaygın belirleyicisidir. ProfesyonelleĢmeme Tezinin Değerlendirilmesi Son yıllarda profesyonellerin kendilerini rekabetten koruma bakımından belli bir derecede güçlerini kaybetmelerine yol açan bir dizi önemli yasal ve hukuksal olayın ortaya çıktığı doğrudur. Son zamanlarda yüksek mahkemenin verdiği birçok karar ücretleri sabitleştirmeye yada meslektaşlar arasında ücret rekabetini önlemeye yönelik mesleksel gelenekleri etkin bir şekilde önlediler ve mesleksel örgütlerini yasal olarak kurulmuş komitelerinin eylemlerinden sorumlu tuttular. Yine de sertifika verme ve üye kayıtları gibi tekel rekabeti ortadan kaldıramadılar. Ya da profesyonellerin uzmanlık alanlarının teknik kısmına müdahale gibi bir eğilim yoktur. Hekimlerin bile bazı meydan okumalara rağmen işlerini yitirmeye yakın olduklarına dair delil yoktur. Bu durumda bilgi açıklığına bakarız. Halk yeterli eğitim alsa bile bilgiler ayrıntılaştığı zaman yetersiz kalır, bu konumda da tekniği tartışılır. Her ne kadar diğer etkenler profesyonel mesleklerin sınırlarını zorlasa da profesyoneller gerekli bilgiyi nasıl ellerinde tutacağını bilirler. 11

12 Kısacası profesyonelleşmeme tezinin dikkat çektikleri noktada önemli ama meslek üyelerinin göreli prestijleri, saygınlıkları, uzmanlık alanları ve bunların uygulamaya aktarılmasında ellerinde tuttukları tekeli kaybettiklerine ilişkin iddialar inandırıcı değildir. ProleterleĢme Tezinin Değerlendirilmesi Fiili olarak profesyonellerin kendi işyerlerine sahip olması azalmış fakat profesyonelleşme eğilimi artmıştır. İstihdam mesleklerin tipik özelliğidir. Geçmişte kendi işyerlerine sahip olduklarını bildiğimiz doktorlar, hukukçu hatta daha eski olan dişçilikmimarlık mesleklerinin başka alanda istihdam edilmesi eğilimi vardır. Bununla beraber profesyoneller açısından genel eğilim her zaman başkalarının yanında iş bulmaktır. Diğer eğilim ise işteki statülerin ekonomik özerklikle ilişki içinde olup olmadığıdır, bunun cevabı da olumsuzdur. Bir işyerinde mülkiyet yada üretim araçlarına sahip olmanın ekonomik kademe yada özerkliği kontrol altına alma değil, kişinin kapitalist sistem ve pazar alanı ilişkileri daha önemlidir. Kısacası istihdam biçimi işteki kontrolün bir ölçüsü değildir. BürokratikleĢme ve Mesleksel Kontrol Profesyoneller karmaşıklaşan sistemde başka alanda istihdam ediliyorlardı ve bu genelde bürokrasi adı ile büyük devlet ve özel sistemle bütünleşmeye başladı. Çoğu zaman işveren örgütleri bürokratlardan emir almaya direnir kendi standartlarını korumaya çalışırlar. Farklı derecelerde başarılı olsalar bile çoğu profesyonel bürokratik örgüt içinde tatmin olamaz, yabancılaşır. Fakat profesyonelin çalıştığı örgütlerin hepsi bu özelliği de taşımaz. Hastaneler, hukuk şirketleri çoğu zaman profesyonelin elinden tutmak için farklı bir örgütlenmeye gider. Bunlar diğer örgütlerden bürokratik amaç olarak ayrılırlar. Profesyonelleri ellerinde tutmak için danışma bürokrasisi, profesyonel bürokrasi gibi teoriler de ortaya atılmıştır. Bu teorilerin hiçbiri kalıcı bilimsel bir yönetim biçimi olan bürokrasinin ne profesyonellerin çalıştığı birçok örgütte var olmadığını, ne de sistematik kontrol biçiminin bunlar içinde uygulanmayacağını göstermez. Mesleksel kontrol büyük ölçüde mesleklerin kendilerince belirlenir. Profesyoneller kendileri gibi nitelikli insanlardan emir alır. Ayrıca rekabeti sınırlayıcı yasalar ortadan kaldırılmıştır. Bu durumda birey daha ucuz yollu profesyonelleri tercih edebilir ama gerçek bir profesyonel bu yola düşmez. Bu da meslek arası dayanışmayı arttırır. Meslekler arası bölünme hiçbir zaman farklı olguları ortaya çıkaracak kadar derin olmamıştır. Öğretmenler kimi zaman idareci, müfettiş olmuşlardır ama temelde aynı yerden geçmişlerdir. Sıradan profesyoneller bu gücü üstlerine daha yakın olmak için kullanacaktırlar. Sonuç olarak proleterleşme-profesyonelleşmemenin sorunu mesleklerin net kavramsallaştırılmamasıdır. Her istediğini yapan, özerk bireyler olarak görülmüşlerdir. Sorun genel teorilerdir. Kullanılan soyut teoriler nerde, nasıl uygulanacağı bakımından sıkıntı yaratabilir. Bu yüzden genel ve pozitif kavramlardan vazgeçip daha düzgün, somut, kuramsal ve toplumsal varlıkları incelemelidir. 12

13 TIP MESLEĞĠNĠN DEĞĠġEN YANI (D. Light ve S. Levine) Hekimler beynin en ücra köşelerine magnetik bilgileri kullanarak ulaştıkları ve böbrek taşlarını neşter kullanmadan ses dalgaları ile parçaladıklarında ve gittikçe artan bir şekilde teknolojiye hükmettiklerinde, tıp mesleği garip bir şeylerle kuşatıldığı izlemine kapıldı. Tıbbın teknik ve örgütsel özelliği o kadar karmaşık hale geldi ki hekimler kendi mesleklerinin uzmanı ve hakimi değil mesleklerin basit bir parçası durumuna geldi. Dahası ve en önemlisi tıp mesleğine karşı güvenin olmaması yada ilgisizlik,doktor ile iş adamı arasında bir fark olmadığını düşündürüyor.. Sağlık örgütleri ise kar yada artı değer sorunları ile ilgilenmeye başladılar. Kliniklerin ön odaları ise doktorların kar yapıp yapmadıklarını denetlemeye ayrılmış durumdadır. Bu arada sağlık hizmetlerine yönelik olmayan şirketler sağlık sigortalarının ve aidatlarının yükselmesine karşı ayaklanmış durumdadırlar. Bu tür şirketler, maliyetleri, kullanma biçimlerini, kaliteyi ve son olarak da hekimleri yönlendirebilmek için geniş kapsamlı programları uygulamaya koymuştur de yaygın olarak kullanılan kavramlar Eliot Freidsori un mesleksel hâkimiyet kavramıydı. Mesleklere açık ve örtük saldırılara rağmen, hekimlerin hala bireysel ve toplu olarak tıp mesleğini kendi egemenlikleri altında tuttuklarını iddia etti. Son zamanlarda toplumsal gelişmeleri yansıtan bu bakış açısına karşı geliştirilen alternatif kavramlar şunlardır: * Profesyonelleşmeme; tüketicinin isyanını ve derin bir kültürel değişimi vurgular. * Proleterleşme; kapitalist sömürünün kaçınılmaz genişlemesi üzerinde durur. * Şirketleşme Tarihsel sıra ile tıp mesleğini açıklayan kuramlar 1- Mesleksel Hakimiyet: Mesleklere ilişkin üretilen kavram ve terimler üretildikleri zamanın normlarını ve bakış açılarını yansıtma eğilimindedirler. Parsons, mesleklerin nasıl davranmaları gerektiğine ilişkin normları oluşturmaya çalıştı. Tıp sosyolojisi çoğu zaman Parsons un öncülüğünde ilerledi. Freidson, bu kural koyucu teorinin temel inançlarına meydan okudu. Freidson doktor/hasta ilişkisindeki karışıklıkları ve çatışmaları tanıyan ilk kişilerden birisiydi. Mesleksel hakimiyet teorisi Parsons un mesleklerin doğasına ilişkin kural koyucu kavramları ile çatışmaya girdi. Örneğin; Parsons un kural koyucu teorisi profesyonellerin eğitiminin çok uzun süreli, uzmanlaşma gerektiren ve daha teorik olduğundan diğer eğitim türlerinden farklı olduğunu iddia etti. Buna karşılık Freidson, eğitim gerektiren bir mesleğin yada en azından tıp mesleğinin ayırt edici özelliğinin yerine getirdiği işi üzerinde ipleri eline geçirmesi sonucuna vardı. kendine özgü teorisinde Freidson mesleksel üstünlük kuramının değişik biçimlerini tartıştı. Bunlar: 13

14 Birincisi: yapılan iş üzerinde özerklik elde etmektir. Özerklik gereklidir fakat yeterli değildir. İkincisi: bir alanda çalışan diğer insanların işi üzerinde de kontrol kurmasıdır. Bu özerkliğin ötesinde bir güç sağlar. Fakat bürokratik yapıyı da gerekli kılar. Üçüncüsü: mesleki üstünlüğün son kaynağı olan kuramsal güçtür. Bir meslek ğin değerli ve karmaşık bilgisini, kültürel hukuksal yetkiye ve bu yüzden de kurumsal yetkiye dönüştürmüştür. Freidson tıbbi üstünlüğün ele geçirilmesi ile ortaya çıkan sorunlara da değindi. Bunlar; 1- üstünlüğün kurulması ile hekimler nerede isterlerse orada çalışma eğilimine girdiler, bu yüzden eşit olmayan bir şekilde ülkeye dağıldılar. 2- Bireysel özerkliğe sığınarak hekimler, kendilerine özerklik tanıyan toplumun beklediği gibi mesleklerinin kalitesini denetlemek için yaptıkları çabayı boşa çıkarırlar yılında Freidson mesleksel hakimiyet kavramını ikinci planda kalan sağlık hizmetlerinin ve doktorların belge verme işi ile sınırladı. Kadın sağlığı ve tüketici sağlığı örgütlerden gelen saldırılara, tıp mesleğinin değişen kalıplarına, tedavi sağlayan örgütlerin artışına, hekim arzının artmasına ve rekabetin büyümesine rağmen Freidson mesleklerin hala baskın bir konuma sahip olduklarında ısrar etti. Özerklik hasta/doktor ilişkisi, kuramsal güç ve tıptaki iş bölümünün kontrolünüdeğişen doğasını araştırmak için, mesleklerin önceye göre farklılaşmasından dolayı uzmanlaşmadan ve kurumsal çevreden yararlanılmalıdır. 2- Profesyonelleşmeme: profesyonelleşmemenin başlangıcı olarak; mesleklerin kurmak istedikleri baskının aşırı ve dengesizliği dönemi işaret etmektedir. Haug; sanayi sonrası toplumların profesyonelleşeceğini savunanlara karşıt olarak, gelecekteki eğilimin profesyonelleşmeme doğrultusunda olduğunu savunmaktadır. Bu kavramı Profesyonellerin bilgi üzerindeki tekellerini, hizmet anlayışları hakkındaki kamu inancını, işteki özerklik eklentilerini ve müşterileri üzerindeki otoritelerini kaybettikleri biçiminde tanımladı. Mesleklerin etkisini azaltan diğer güçler ise; * Bilgisayarın çıkması ile bilginin daha hızlı yayılması. * Okur-yazarlığın artması * Meslek üyelerinin, müşterilerinin çıkarlarından çok kendi çıkarlarını düşünmeleri ile birlikte halk arasındaki hoşnutsuzluğun artması. Freidson, profesyonelleşmeme savının ileri sürdüğü bir çok noktaya karşı çıktı. -Tüketici hareketlerinin hepsinin olması bile çoğunun hekimler üstündeki etkisinin sınırlı olduğunu gösterdi. 14

15 -Kamunun, doktorlara olan güvenlerinin diğer itibarlı mesleklerden daha fazla olmadığını savundu. -Hasta ile doktor arasındaki bilgi açığının kapandığı görüşüne de karşı çıktı. Kadın ve Tüketici Sağlık Hareketleri: Birleşik devletlerde; * Sağlık geleneklerini değiştiren, risk faktörlerini azaltan, * Sağlık hizmetlerini geliştiren, * Bazı bölgelerde tıp mesleğinin değişmesine neden olan önemli kültürel değişmeleri başlattı. BilgisayarlaĢma: Bu gelişmenin görünen bazı etkileri şunlardır: * Hekimlerin işi, meslek dışı değerlendirmeleri açık hale getirecek, * Bilgisayar destekli sistemler yanlış yapılan uygulamaları saptayacak ve aynı zamanda kabul edilebilir uygulamalar için kurallar oluşturmaya hizmet edecektir. 3- Proleterleşme: Bell in; bilginin sermaye yerine geçeceği sanayi toplumlarına ilişkin tanımı, proleterleşme teorisyenlerince reddedildi. Bu teorisyenler profesyonellerin rollerini, sermaye ve diğer sınıflarla olan ilişkilerini vurguladılar. 19. yüzyıldaki işlerinin rutinleşmesi ve hünerlerini yitirmeleri ile birlikte, 19. yüzyıldan bu yana profesyonellerle içine girdikleri durum arasında paralellik kurdular. Teknolojik gelişmeler profesyonelleri sermayelere bağımlı hale getirdi ve sermayeye duyulan gereksinimi daha da arttırdı. Bu bağımlılık büyürken sermayedarların üretimi biçimlendirme gücü de büyüdü. John Mckinlay ın belirttiği gibi kapitalizmin içinde yeni pazarlar bulmaya ve geliştirmeye, karı daha fazla büyütmek, daha fazla malın peşinde koşmak yada reklam aracılığı ile talep yaratmaya zorlayan bir mantık vardır. Zamanla artan bir şekilde, doktorlar bürokratik örgütlerde maaşla çalışmaya başladılar. Hekimin piyasadaki gücü azaldı, kuralları oluşturmada bürokratik gücün etkisi arttı. Uzmanlaşmada ise; işçiler daha az para ödemek, markaları çabukça değişir hale getirmek, emeklerin daha çok artı değer çıkarmak için kapitalist bir teknik olan hünersizleşmeyi beraberinde getirdi. Hekimler, bu yüzyıla girildiğinden itibaren daha çok gelir, itibar ve daha ilginç bir iş elde etmek için teknolojik gelişmeleri izlemektedir. Çoğu hekim ise, uygulamadaki kabiliyetlerini geliştirmek hastaların taleplerini karşılamak ve gelirlerini artırmak için teknolojik gelişmeleri izlemektedir. Tüm bunlardan sonra üç ana değişim proleterleşme savının altını çizmektedir: 1. Modern tıbbın gittikçe artan örgütsel ve teknik yapısı, 15

16 2. Riskli işleri kar amaçlı olmayan kurumlara bırakan yada hekimlere çekici olanaklar sunan, kurumsal destek yapan hastaneler zinciri, 3. Yatırımların sahip oldukları sağlık kuruluşlarının sayısının arması ve hizmetlerin maliyetlerinin artmasını kontrol altında bulundurmak isteyen kurumsal alıcıların ayaklanması. Marksistlere göre; hekimler önemli bir gücü ellerinde tutmaktadırlar, bu yüzden de proleterleşmenin hekimlere uymayacağını düşünürler. Bu konu ile ilgilenen diğer yazarlar ise proleterleşme kavramının profesyonel gruplar için uygun olmadığını savunurlar. Bunun için de yeni bir kavram aradılar neo-marksizm. Neo-Marksist kavramlardan biri olan profesyonel yönetici sınıf tartışmaya kazandırıldı. Bu kavram; üretim araçlarına sahip olmayan ve işbölümündeki işlev,i kapitalist kültür ve kapitalist sınıf ilişkilerinin yeniden üretimi olarak, tanımlanabilecek maaşla çalışan fikir işçilerini ifade eder. Proleterleşme çizgisinin dışına çıkan diğer bir analiz ise; Erik Olin Wright in çelişkili sınıf bölgeleri ndeki profesyonellere ilişkin çalışmasıdır. Bu grubu ifade edecek örnekler ise küçük burjuvazi ile işçi sınıfı arasında maaşla çalışan hekimleri ve küçük burjuvazi ile kapitalistler arasında yetiştirilebilecek gruplar halinde çalışan hekimleri içerir. Şirketleşme: Şirketleşme teorisi, proleterleşme tezini içine alır. şirketleşme kavramı; * Kullanım ve kalite kontrolü, * Fazla mesai ödeme şekillerini, * Uygulama kalıpları ve uygulamadaki düzenlemeler üzerindeki sınırlamaları, * Piyasayı kurumlu kompleksler halinde yeniden dönüştürmeyi ifade eden şirketlerin, kontrol etme biçimlerine ilişkin deneyimlerini kapsar. Bunlar sadece işçi sınıfının değil, yönetici sınıfın da deneyimleridir. Şirketleşmede yasalaştırma hem genişletilmiştir, hem de tehdit edilme durumundadır. Mantıksal olarak şirketleşme, bir meslek içinde birliktelik eğiliminin gelişmesini içermelidir. Hekimler; hizmetlerini hastanelere kaydırırlar. Görevlerini tanıların konduğu ve tedavilerin yapıldığı herkese açık sermaye-yoğun merkezlere dönüştürürken, mesleklerin şirketleşmesi daha da yayılıyor. Mesleksel Üstünlük ve Şirketleşme: Her meslek sahibinin bir tür meslek üstünlüğü peşinde koştuğu araştırmacılar tarafından belgelendirilir. Tutarlı bir özerk mesleğin gelişimi kısmen de olsa bu yüzyılın bitimine doğru, tıp mesleğinin şirketlerin kontrolüne girmesini engellemeyi hedeflemiştir. Şirketleşmiş toplumda profesyonelleşme: Şirketlerin tıp loncaları üzerindeki etkileri çok daha dolaysız biçimde gerçekleşmiştir. Tıp mesleğinin öngöremediği şey, şirketlerin mesleki kararları etkileyebilecek duruma gelecekleri ve mesleki yaşamı kendilerine bağlı kılabilecekleridir. Birbirini takip eden yıllarda şirketler, tıp pazarının hemen her dalında 16

17 yeşerdiler. Kullanılan malzemeler, binalar, aletler, laboratuar vb. de bunu görmek mümkün hale geldi. Sadece dokunulmamış kalan tıp hizmetinin kendisi oldu.hekimler kendilerine dokunulmadığı ölçüde diğer bütün alanların kontrolünü şirketlere bırakır hale geldiler. PROFESYONEL-YÖNETĠCĠ SINIF (Barbara ve John Ehrenreich) Profesyonel yönetici sınıfa geçmeden önce işçi sınıfına ait bir tespit gerekir. Bunların sosyalizmin taşıyıcısının işçi sınıfı mı yoksa ortasınıf mı olduğuna bakmak gerekir. İlk olgumuz 1920 lerde sosyalizmin taşıyıcısı olma noktasında orta sınıf azınlık iken; son 20 yılda ise sanayi işçisi azınlık konumundadır. Bazı solcular eğitilmişleri, öğrencileri, profesyonelleri küçük burjuvazi olarak tanımlar, diğer çağdaş solcular da hiçbir üretim arcına sahip olmayan ücretle yada maaşla çalışan herkesi işçi sınıfına dahil ederler. Şuan geçerli olan teori ise bütün ücretlilerin işçi sınıfı, bazı işçilerin ise orta sınıfa dahil olduğu bir kapitalist yanılmadır.. Sınıf-orta sınıf- işçi sınıfı değerlendirmelerinden bilinmesi gereken sol, büyüyecek ise kendi sınıf kökenini bilemeli ve solu işçi sınıfından ayıran nedenleri yok etmelidir. Tekelci Kapitalist Toplumda Sınıflar: Kapitalist toplumlar Marksistlerin çözümlemesi doğrultusunda iki sınıftan oluşur; burjuvazi ve proletarya. Kapitalist toplumların sınıflarının evrimlerini, evrimin genel geçer kuralları ölçüsünde tamamlamadığı bilinmektedir ve eğitimli, maaşla çalışan orta sınıfın ortaya çıkışıyla hızla büyümüşlerdir. 60 lı yılların başında büyüyen bu orta sınıfı Marksistler de görmezden gelmiyorlar. Mühendisleri, öğretmenleri, muhasebecileri, devlet memurlarını proleterleştirmeye çalışıyorlar. Ancak bazı kuramcılar yeni bir işçi sınıfından bahsediyorlar. Bunların da diğer işçi sınıfı gibi sermayeyle zıt çalıştığını söylüyorlar. Yükselen solun çökmesiyle beraber bu iki işçi sınıfı arasındaki uçurum büyümüştür. Malların üretimi için tüketilen emek ve kapitalist toplumsal ilişkilerin yeniden üretimi için gerekli olan emek ayırımına gidilmiştir. Böylece profesyonel teknik ve bilimsel işçiler ile üretim işçileri arasındaki fark kabul edildi. Asıl soru ise bu zihin işçilerinin kapitalist düzende hangi noktaya yerleşecekleriydi. Sınıf anlayışına baktığımız da temel şartın farklılaşma olduğunu görürüz. Sınıflar iki özellikle tanımlanırlar: 1. Sınıflar insanlar arası ilişkiler aracılığıyla kurulur. Yaygın bir sınıflama yöntemi ekonomik temellere dayanır. (üretim araçlarına sahip olup olamama) 2. Sınıfı oluştururken yalnız üretim araçlarına bakılmadan paylaşılan ortak değerler de vardır. Profesyonel Yönetici Sınıfının Tanımı: Üretim araçlarına sahip olmayan ve işi bölümündeki asıl işlevleri geniş bir şekilde kapitalist kültürün ve kapitalist sınıf ilişkilerinin yeniden üretimi olduğu maaşla çalışan düşünsel işçilerdir. Temel görevleri üretimin kapitalist ilişkilerini korumaktır. Profesyonel yönetici sınıf mesleki becerisi olan yüksek gelirli prestijli kişilerdir. Çünkü profesyonel yönetici sınıf içindekilerin sınıfsal benzerlikleri homojen değildir. Sınıflar zamanla farklılaşabilir yada birden değişebilir. Örneğin bir hemşireyi ele 17

18 aldığımızda, işçi sınıfından, profesyonel yönetici sınıftan ya da bir burjuva ailesinden gelebilir. Eğitiminin bir kısmını işçilerin okullarında, kalan kısmını da orta sınıfın okuduğu okullarda okumuş olabilir. Meslek hayatında ise bir hasta başında beklemek durumunda ya da yönetici konumunda olabilir. Görüldüğü gibi gayet heterojendir. Profesyonel yönetici sınıfının sosyolojik durumuna baktığımızda ise, tüketici bir sınıftır ve sınıfın oluşumunda kapitalist sınıfın devamını artık polis gücüne bırakmanın yeterli olmayacağı öngörülmüştür. 20. yüzyılın başlarında artı değerin artışıyla sanayi işçi sınıfı ile kapitalist sınıf arasında çatışma meydana geliyor ve şu olasılıklar doğuyor: 1- Üretim süreci düzenleniyor. (emek makinelerle yer değiştiriyor) 2- Özel vakıflar kurulmaya başlandı, yerel yönetimler gelir ve giderlerini artırdılar, yavaş yavaş toplumsal kontrol kurumları oluştu. 3- Tekelci kapitalizm ulusal tüketici eşya piyasasına bağımlı olmaya başladı. Tüketim düzenlenmesinde üretim düzenlenmesi kadar önem kazandı. Mallar işçi sınıfını tayin etti. Genel olarak baktığımızda bu gelişmeler işçi sınıflarını etkiledi ve düzenlemelere gidildi. Sonuç olarak da yeni bir sınıf oluştu yani Profesyonel Yönetici Sınıf. Profesyonel yönetici sınıf ile işçi sınıfı arasındaki ilişki çatışmacıdır. Bu ilişki şöyle özetlenebilir: * Her iki grup da emeklerini kapitalist sınıfa satmaya zorlanmışlardır. * Her iki grup da kapitalist sistemde üretim için şart olmakla beraber aralarında çatışmacı ilişki vardır. Profesyonel yönetici sınıf küçük burjuvaziden, zanaatçılardan, tüccarlardan, kendi işyerine sahip profesyonellerden bağımsız farklı bir sınıftır. Klasik küçük burjuva emek ve sermaye kutuplaşmasının dışında kalır. Küçük burjuva sermaye tarafından istihdam edilmez ve kendi emeklerini kullanırlar. Ancak profesyonel yönetici sınıf sermaye tarzı istihdam edilir. Profesyonel Yönetici Sınıfın Yükselişi: arasında aniden ortaya çıkmıştır. Profesyonel yönetici sınıf tekelci kapitalizm içinde istihdam edilmiştir.pasif kişiler olarak değerlendirmemek gerekir. Bunlar daha eski orta sınıfın üyeleridir arasında profesyonel yönetici sınıfı üstlendiği rolünü iyi oynamıştır. Kendi çıkarlarını gerçekleştirmenin yolunun kapitalizmin reforme edilmesinin gerektiğini anlayan bu sınıf kendi düşüncelerini daha açık bir şekilde dile getirmiştir. Sınıf Anlayışının Ortaya Çıkması: Profesyonel yönetici sınıfı kapitalist sınıftan ayrı olmuştur. Kapitalist sınıf kendi çıkarları doğrultusunda profesyonel yönetici sınıfın reformlarına müdahale etmiştir. Profesyonel yönetici sınıfının rasyonel çalışmaları çatışmalara neden olmuştur. 18

19 Profesyonel yönetici sınıfının birçoğunda antikapitalist bir düşünce geliştirmiştir. İlerleme sürecinde uzman sınıflara yer açılması kapitalistlerin yok edilmesini gerektirmiştir. Profesyonel yönetici sınıf ilerleyen yıllarda antikapitalist çizgisini daha da sertleştirip,kendine sosyalistlerin içinde yer bulmuştur. Profesyonel Yönetici Sınıfının Sağlamlaştırılması: İşgücüyle büyüyorlar, bu büyümeyle tutarlı bir sınıf oluşturuyorlar ve işçiler üzerinde egemenlik kuruyorlar. Ancak hayali olan teknokrat hükümeti kuramayıp kapitalistlerin öngördüğü sınıf olarak kaldılar, bireysel olarak yükseldiler, bulundukları yerlerden faydalandılar yada sürekli olarak yönetici bir sınıfın üyesi oldular. Şirketler büyürken mühendis, hukukçu, finansal yöneticiler daha çok istenmeye başlandı. Profesyonel yönetici sınıfının uzun süreli eğitim özelliği, işçi sınıfından profesyonel yönetici sınıfına geçişleri engellemekle beraber, profesyonel yönetici sınıfının çocuklarına avantaj sağlamıştır. Profesyonel yönetici sınıfının en önemli özellikleri tabi ki uzmanlıklarıdır. Profesyonel yönetici sınıfının çocukları yine profesyonel yönetici sınıfının çocuklarıyla evlenirler, çocukları işçi sınıfın çocuklarına oranla iki kat babalarının mesleklerini seçerler. PROFESYONELLEġMEME: GELECEK ĠÇĠN ALTERNATĠF BĠR HĠPOTEZ (M. Haug) Farklı akademik inançlara sahip sosyolog ve gelecek bilimcileri önümüzdeki yüzyılın asgari niteliklerini belirlemiş durumdadırlar. sanayi sonrası bir toplumda yaşayacağımız söylenmektedir. Böyle bir toplum, Belle e göre, üstünlüğün, profesyonel ve teknik sınıfa geçeceği, daha genel bir deyimle, profesyonelleşmiş bir toplum olacaktır. Bilim ve teknolojideki bilgi patlaması, bu tahminlerin en inandırıcı nedenlerini oluşturur. Bu tahminler doğrultusunda profesyonelleşmiş hizmet fikrinin, toplumun her kesimine yayılacağı doğrultusundadır. Geleceğe dönük bu hesaplamalar, profesyonel mesleklerin iki temel özelliğini vurguluyor; bilgide uzmanlık ve bu bilginin kullanımında ki insani bir yaklaşımdır. Fakat açık bir şekilde mesleklerin üçüncü bir öğesine değinmiyorlar: Yani uzmanların özerkliği konusuna. Meslek örgütleri ve ahlak ilkeleri, uygulama standartları ve üyelerin denetimi gibi mekanizmalar, bilgi hâkimiyeti ve bu yolla, profesyoneller müşterilerinin ve kamunun güvenini kazanır, talep ettikleri özerkliği ve gücü hak ederler. Profesyoneller, müşterileri ile olan ilişkilerinde, örgütsel iş alanlarında, bürokrasiden artan bir şekilde destek bulmaktadırlar. Bürokratik yapılardaki bu yerleri aynı zamanda, müşterileri ile ilgili kararları uygulamak için kurulmuş örgütsel sistemlerle ilişkilidir. Bu yüzden, özerlik ve otorite, profesyonelin karizması doğrultusunda hareket eden müşterinin 19

20 kendisine verdiği bir ödül olmaktan çok, hukuksal ya da sözde hukuksal kural ve düzenlemelerle, baş etmek için zorunluluk haline gelir. Hiçbir şüphe yok ki, sanayi-sonrası toplumu, insan tüketimine yönelik malların üretilmesi için olduğu kadar, insan hizmetlerinin iletilmesine yönelik toplumsal örgütlerin bürokratik biçimlerinin devam edeceği bir toplum olacaktır. Bu koşullarda, ileriye dönük hiçbir tahmin, bürokratik güçle beslenen profesyonel otoriteyi ihmal edemez. Profesyonelleşmeme, profesyonellerin, sadece kendilerine özgü niteliklerin, özellikle bilgi üzerindeki tekellerinin, diğer hizmetlerine duydukları inancın, iş özerkliği beklentilerinin ve müşteriler üzerinde kurula otoritenin yitirilmesiyle tanımlanır. Bu bakımdan birbirlerinden farklı çeşitli eğilimler düşünülebilir. Uzmanlaşma, bazı meslekleri, her biri, sözde daha çok derinlik ve daha çok hüner gerektiren daha dar görev alanlarına bölmeye devam ediyor. Bu açıdan bakınca, tekerleğin cıvatalarına sıkıştırmada uzmanlaşmış bir otomotiv işçisi ile iç kulak ameliyatlarında uzmanlaşan bir doktor aynı ligde oynuyor gibi görünüyorlar. Daha güncel bir akım emeğin yeniden toplanması görüşüdür. Daha önce parçalara ayrılmış görevleri yedin bağlayarak mavi ve beyaz yakalı işçiler arasında uzmanlaşmanın doğurduğu yabancılaşma ve can sıkıntısına tepki olarak ortaya çıkan bir akımdır. Buna örnek, bir grup otomotiv işçisinin başlangıçtan sonuna kadar, parçalara ayrılmış montaj bantları olmaksızın bir arabayı birleştirdikleri Volvo deneyidir. Diğer yandan uzmanlaşma riski, doktorların yabancılaşmasından çok hastalara sunulan hizmetle ilgilidir. Bu yüzden, mesleki açıdan, pratisyen yada genel bir bilgiye sahip doktor gibi çalışan aile doktorların ortaya çıkması, yeniden toplanma olgusuna başat bir örnektir te, Arthur Pearl ve Frank Reissaman, hizmetlerin profesyonellerce değil, müşterilerce üretildiği bir dizi deney ve deneyimin sonuçlarını bir araya getirdiler. Pearl ve Reissaman, mesleki görevi, uzman bilgisi ve uzun bir eğitim gerektiren ve sadece alaylı bir eğitimin yetebileceği görevler diye ikiye ayıran bir terim, Yeni Kariyerler terimini ortaya attılar. Bu deneylerde amaç, yapılan hizmetlerin ihtiyaçlara daha etkili bir şekilde cevap vermesini sağlamak, fakirlere iş olanağı yaratarak, bu yolla yardımcı-terapi ilkesi ne uygun olarak deneklerin hayatlarını bir ölçüde zenginleştirmekti. Aynı zamanda, yöredeki işçiler kullanıldığından, fakir topluluklar ve hizmet örgütleri arasındaki uçurumun, karşılıklı yorum ve anlayış kanallarının sağlanmasıyla, kapatılması umuldu. Bu tip yeni işçiler iş bulmada engellerle karşılaşmasınlar diye, eğitimsel başarı, yasalara itaat eden bir tarihsel geçmiş gibi itibarlandırmalar, işe almada önkoşul olmaktan çıkarıldı. Ve işin bir çıkmaz sokağa benzememesinden emin olmak için, artan bir şekilde beceri kazanan yeni işçilere açık olması gerektiği, sürekli geliş bir kariyer merdivenine ve düzenli ilerleme aşamalarına olan ihtiyaç özellikle vurgulandı. Yeni Kariyer düşüncesi, altmışların sonundaki Amerikan zenci gettolarında tırmanan şiddet ve ayaklanma kıvılcımlarının söndürülmesinin bir aracı olarak görüldüğünden, çok çabuk gözde oldu. Zaten Yeni Kariyerler i kurumsallaştırmak için, insan gücü ile, beden ve akıl sağlığı, eğitim, refah ve sosyal hizmet alanlarında geri kalmışlığı yok etmeye yönelik programlar doğrultusunda, Dokuzuncu Amerikan Kongresi nde bir dizi yasama hareketi başlatılmış ve genişletilmişti. Yeni mesleklere uygun olabilecek genel bir isim bulma da 20

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır. YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır. Ortak yönetim- birlikte yönetmek anlamına gelir ve içinde yönetimden

Detaylı

SWOT Analizi. Umut Al BBY 401, 31 Aralık 2013

SWOT Analizi. Umut Al BBY 401, 31 Aralık 2013 SWOT Analizi Umut Al umutal@hacettepe.edu.tr - 1 SWOT Strengths Weaknesses Opportunities Threats İşletmenin güçlü ve zayıf yanları ile fırsat ve tehditlerin tespit edilmesi, stratejinin bu unsurlar arasında

Detaylı

İşyeri Temsilcileri Rehberi

İşyeri Temsilcileri Rehberi İşyeri Temsilcileri Rehberi Bir sendika için en önemli kadrolardan birisi işyeri temsilcisidir. İşyeri düzeyinde ise işyeri temsilcisi sendika örgütlenmenin olmazsa olmazıdır. Bir işyerinde işyeri temsilcisinin

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

MÜHENDİSLİK KARİYERİ Mühendislik Kariyeri Mezun olduktan sonra çalışmak için seçtiğiniz şirket ne olursa olsun genelde işe basit projelerle başlayacaksınız. Mühendis olmak için üniversitede 4 yıl harcamanıza

Detaylı

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2 Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3 Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4 Zygmunt Bauman: Modernlik ve Postmodernlik ÜNİTE:5 Tüketim Toplumu, Simülasyon

Detaylı

SCA Davranış Kuralları

SCA Davranış Kuralları SCA Davranış Kuralları SCA Davranış Kuralları SCA paydaşları ile değer yaratmaya, çalışanları, müşterileri, tüketicileri, hissedarları ve diğer iş ortaklarıyla saygı, sorumluluk ve mükemmelliğe dayanan

Detaylı

4 -Ortak normlar paylasan ve ortak amaçlar doğrultusunda birbirleriyle iletişim içinde büyüyen bireyler topluluğu? Cevap: Grup

4 -Ortak normlar paylasan ve ortak amaçlar doğrultusunda birbirleriyle iletişim içinde büyüyen bireyler topluluğu? Cevap: Grup 1- Çalışma ilişkilerinin ve endüstriyel demokrasinin başlangıcı kabul edilen tarih? Cevap: 1879 Fransız ihtilalı 2- Amerika da başlayan işçi işveren ilişkilerinde devletin müdahalesi zorunlu kılan ve kısa

Detaylı

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2 Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-2 Tanım: Etik Etik; İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan

Detaylı

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler 1 Örgüt Kültürü Örgüt Kültürü kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler bütünüdür. 2 Örgüt kültürü, temel grupsal

Detaylı

HALKLA İLİŞKİLER (HİT102U)

HALKLA İLİŞKİLER (HİT102U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. HALKLA İLİŞKİLER (HİT102U) KISA ÖZET

Detaylı

Yönetim. Prof. Dr. A. Barış BARAZ

Yönetim. Prof. Dr. A. Barış BARAZ Yönetim Prof. Dr. A. Barış BARAZ 1 Klasik Yöne,m Öncesi Gelişmeler 2 Sanayi Devrimi 17.yy.da ev ekonomisi veya dahili sistem dediğimiz üretim sistemi söz konusuydu. İşler işçilerin evlerinde yapılıyor

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 11.1.2017 Diploma Program Adı : HUKUK, LİSANS PROGRAMI, (ÖRGÜN ÖĞRETİM) Akademik Yıl : 2016-2017 Ders Adı İŞ VE SOSYAL

Detaylı

NEOKLASİK YÖNETİM KURAMLARI III (Takas ve Uyum Kuramlarının Eğitim Yönetimine Yansımaları)

NEOKLASİK YÖNETİM KURAMLARI III (Takas ve Uyum Kuramlarının Eğitim Yönetimine Yansımaları) Ünite 6 NEOKLASİK YÖNETİM KURAMLARI III (Takas ve Uyum Kuramlarının Eğitim Yönetimine Yansımaları) Doç. Dr. Cevat ELMA Bu ünitede gücün (erkin) yöneticiler tarafından bir etkileme aracı olarak nasıl kullanıldığına

Detaylı

Siyaset Sosyolojisi Araştırma Konusu Nedir Siyaset Nedir Siyasi Olan Devlet Nedir Devlet türleri Devletsiz siyaset olur mu

Siyaset Sosyolojisi Araştırma Konusu Nedir Siyaset Nedir Siyasi Olan Devlet Nedir Devlet türleri Devletsiz siyaset olur mu Siyaset Sosyolojisi Araştırma Konusu Nedir Siyaset Nedir Siyasi Olan Devlet Nedir Devlet türleri Devletsiz siyaset olur mu Siyaset Sosyolojisi Genel sosyolojinin bir alt dalı. İktisat, din, aile, suç vb

Detaylı

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNDE TEMEL KAVRAMLAR İnsan Kaynakları Yönetimi (İKY) İKY Gelişimi İKY Amaçları İKY Kapsamı İKY Özellikleri SYS BANKASI ÖRNEĞİ 1995 yılında kurulmuş bir

Detaylı

Örgütsel Yenilik Süreci

Örgütsel Yenilik Süreci Örgütsel Yenilik Süreci TEKNOLOJİ VE İNOVASYON YÖNETİMİ -Hafta 5 Örgütsel Yenilikçilik Süreci-Planlaması Dr. Hakan ÇERÇİOĞLU 1 2 1 Örgütsel Yeniliğin Özellikleri Örgütsel bağlamda yenilik, örgütü ve üyelerini

Detaylı

2. Hafta: Klasik Sosyolojide Endüstri Toplumu Düşüncesi

2. Hafta: Klasik Sosyolojide Endüstri Toplumu Düşüncesi 2. Hafta: Klasik Sosyolojide Endüstri Toplumu Düşüncesi http://senolbasturk.weebly.com Bu bir dinleyici notudur ve lütfen ders notu olarak değerlendirmeyiniz. Bu slaytlar, ilgili ders kitabındaki 16-20

Detaylı

CAL 2302 ENDÜSTRİ SOSYOLOJİSİ. 9. Hafta: Post-Endüstriyel Toplumlarda Emek

CAL 2302 ENDÜSTRİ SOSYOLOJİSİ. 9. Hafta: Post-Endüstriyel Toplumlarda Emek CAL 2302 ENDÜSTRİ SOSYOLOJİSİ 9. Hafta: Post-Endüstriyel Toplumlarda Emek UYARI Bu bir dinleyici notudur ve lütfen ders notu olarak değerlendirmeyiniz. Bu slaytlar ilgili ders kitabındaki, 173-220arası

Detaylı

TOPLUMSAL TABAKALAŞMA ve HAREKETLİLİK

TOPLUMSAL TABAKALAŞMA ve HAREKETLİLİK TOPLUMSAL TABAKALAŞMA ve HAREKETLİLİK TOPLUMSAL TABAKALAŞMA Ü s t S ı n ı f Orta Sınıf Alt Sınıf TOPLUMSAL TABAKALAŞMA Toplumsal tabakalaşma dünya yüzeyindeki jeolojik katmanlara benzetilebilir. Toplumların,

Detaylı

TÜRKİYE NİN TOPLUMSAL YAPISI

TÜRKİYE NİN TOPLUMSAL YAPISI TÜRKİYE NİN TOPLUMSAL YAPISI KISA ÖZET KOLAYAOF 2 Kolayaof.com 0 362 2338723 Sayfa 2 1. Ünite Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar TOPLUMSAL YAPI KAVRAMI Toplum, insanları etkileyen gerçek ilişkiler

Detaylı

SAĞLIK PERSONELİNDE LİSANSÜSTÜ EĞİTİMİN ÖNEMİ

SAĞLIK PERSONELİNDE LİSANSÜSTÜ EĞİTİMİN ÖNEMİ SAĞLIK PERSONELİNDE LİSANSÜSTÜ EĞİTİMİN ÖNEMİ SAĞLIK ARAŞTIRMALARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Doç.Dr. Sema ZERGEROĞLU GİRİŞ Yaşadığımız bilgi çağında hızla artan ve yayılan bilgi, iş ve meslek hayatında rekabeti

Detaylı

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ 1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK Geleneksel eğitim anlayışı bireyi tüm yönleri ile gelişimini sağlama konusunda sorunlar yaşanmasına neden olmuştur. Tüm bu anlayış ve

Detaylı

İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2

İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2 İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2 PLANLAMAYI GEREKTİREN UNSURLAR Sosyalist model-kurumsal tercihler Piyasa başarısızlığı Gelişmekte olan ülkelerin kalkınma sorunları 2

Detaylı

AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME

AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME 2 AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME Aktif öğrenme, bireyin öğrenme sürecine aktif olarak katılımını sağlama yaklaşımıdır. Bu yöntemle öğrenciler pasif alıcı konumundan çıkıp yaparak yaşayarak

Detaylı

Öğretmen Liderliği ÖĞRETMEN LİDERLİĞİ

Öğretmen Liderliği ÖĞRETMEN LİDERLİĞİ Öğretmen Liderliği ÖĞRETMEN LİDERLİĞİ Doç. Dr. Cevat ELMA İlköğretim Bölümü Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı E-posta: cevat.elma@omu.edu.tr Öğretmen liderliğini etkileyen faktörler: Bilgi kaynaklarının

Detaylı

Üretimde iş bölümünün ortaya çıkması, üretilen ürün miktarının artmasına neden olmuştur.

Üretimde iş bölümünün ortaya çıkması, üretilen ürün miktarının artmasına neden olmuştur. Fabrika Sistemi Üretimde işbölümünün ortaya çıkması sonucunda, üretim parçalara ayrılmış, üretim sürecinin farklı aşamalarında farklı zanaatkarların (işçilerin) yer almaları, üretimde aletlerin yerine

Detaylı

REKABET KURUMU, ÖZERKLİK VE İŞLEVSELLİK

REKABET KURUMU, ÖZERKLİK VE İŞLEVSELLİK REKABET KURUMU, ÖZERKLİK VE İŞLEVSELLİK Ersen YAVUZ Devlet kurma becerimiz, batırdıklarımızı bilinçle gözardı ederek, sürekli bir öğünme vesilesidir bizim için. Devlet kurmadaki beceri söylemini daha ileri

Detaylı

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Lisans Programı

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Lisans Programı Yeni Nesil Devlet Üniversitesi SİYASAL BİLGİLER FAKÜLTESİ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Lisans Programı 2015-2016 Tanıtım Broşürü Bölüm Hakkında Genel Bilgiler Kamu Yönetimi, işlevsel anlamda kamu politikaları

Detaylı

Mesleki Sorumluluk ve Etik-Ders 5 Çalışma ve Meslek Ahlakı

Mesleki Sorumluluk ve Etik-Ders 5 Çalışma ve Meslek Ahlakı Mesleki Sorumluluk ve Etik-Ders 5 Çalışma ve Meslek Ahlakı Öğr. Gör. Hüseyin ARI 1 İş Ahlakı Çalışma Ahlakı Meslek Ahlakı 2 Çalışma Ahlakı Çalışma ahlakı, bir toplumda işe ve çalışma karşı geliştirilen

Detaylı

SOSYAL TABAKALAŞMA SOSYAL TABAKALAŞMA Taylan DÖRTYOL Akdeniz Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Pazarlama Bölümü

SOSYAL TABAKALAŞMA SOSYAL TABAKALAŞMA Taylan DÖRTYOL Akdeniz Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Pazarlama Bölümü SOSYOLOJİ 9. HAFTA TOPLUMSAL EŞİTSİZLİK SOSYOL TABAKALAŞMA Taylan DÖRTYOL Akdeniz Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Pazarlama Bölümü 10 Nisan 1912.. Titanic Faciası na sosyal bakış.. Dönemin cinsiyet

Detaylı

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19 09/04/2010 BASIN BİLDİRİSİ Anayasa değişikliğinin Cumhuriyetin ve demokrasinin geleceği yönüyle neler getireceği neler götüreceği dikkatlice ve hassas bir şekilde toplumsal uzlaşmayla değerlendirilmelidir.

Detaylı

X X X X X X X X X X X

X X X X X X X X X X X Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Program Yeterlilikleri TYYÇ Yaşam Bilimleri Temel Alanı Yeterlilikleri 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 BİLGİ (Kurumsal ve Olgusal) 1-Lisans düzeyi yeterliliklerine

Detaylı

SOSYOLOJİ DERSİ 2.ÜNİTE TOPLUMSAL YAPI

SOSYOLOJİ DERSİ 2.ÜNİTE TOPLUMSAL YAPI SOSYOLOJİ DERSİ 2.ÜNİTE TOPLUMSAL YAPI YAPI TOPLUM KURUMLAR TOPLUMSAL GRUPLAR BİREYLER İLİŞKİLER TOPLUMSAL YAPI VE UNSURLARI T E M E L KÖY K A METROPOL TOPLUMSAL YAPI KENTLEŞME V R A KENT M L A MİLLET

Detaylı

Mark Zuckerberg, Facebook ve Aldatıcı Reklamlar. Mark Zuckerberg, Facebook adlı sosyal medya sitesinin kurucularından biridir.

Mark Zuckerberg, Facebook ve Aldatıcı Reklamlar. Mark Zuckerberg, Facebook adlı sosyal medya sitesinin kurucularından biridir. Mark Zuckerberg, Facebook ve Aldatıcı Reklamlar Mark Zuckerberg, Facebook adlı sosyal medya sitesinin kurucularından biridir. Facebook şirketinin kendisi ve sahip olduğu Instagram, WhatsApp, Oculus ve

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI 1 DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI Örgütte faaliyette bulunan insan davranışlarının anlaşılması ve hatta önceden tahmin edilebilmesi her zaman üzerinde durulan bir konu olmuştur. Davranış bilimlerinin

Detaylı

İŞ HUKUKUNDA UZMAN ARABULUCULUĞA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR. BİRİNCİ BÖLÜM İş Hukukunda Arabuluculuk Uzmanlık Eğitimi

İŞ HUKUKUNDA UZMAN ARABULUCULUĞA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR. BİRİNCİ BÖLÜM İş Hukukunda Arabuluculuk Uzmanlık Eğitimi İŞ HUKUKUNDA UZMAN ARABULUCULUĞA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR BİRİNCİ BÖLÜM İş Hukukunda Arabuluculuk Uzmanlık Eğitimi (1) İş hukukunda arabuluculuk faaliyetinin yürütülmesi ile ilgili teorik ve pratik bilgileri

Detaylı

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre 1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma 3. Aile 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre 5. Psikolojiye Giriş 1 6. Duyum ve Algı 7. Güdüler ve Duygular

Detaylı

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. SİYASAL PARTİLER Siyasi Parti Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. Siyasi partileri öteki toplumsal örgütlerden ayıran

Detaylı

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) Sosyal Psikoloji Uygulamaları HUKUK SAĞLIK DAVRANIŞI KLİNİK PSİKOLOJİ TÜKETİCİ DAVRANIŞI VE PAZARLAMA POLİTİKA ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ SOSYAL

Detaylı

Öğrenme, Örgütsel Öğrenme

Öğrenme, Örgütsel Öğrenme Öğrenme, Örgütsel Öğrenme Öğrenme: Kişide istediği sonuca ulaşmak amacıyla hareket etmesini engelleyecek çeşitli eksiklikleri tamamlamasını sağlayacak bir süreç Hayatın her sürecinde öğrenme İşyerinde

Detaylı

Bilmek Bizler uzmanız. Müşterilerimizi, şirketlerini, adaylarımızı ve işimizi biliriz. Bizim işimizde detaylar çoğu zaman çok önemlidir.

Bilmek Bizler uzmanız. Müşterilerimizi, şirketlerini, adaylarımızı ve işimizi biliriz. Bizim işimizde detaylar çoğu zaman çok önemlidir. Randstad Group İlkesi Başlık Business Principles (Randstad iş ilkeleri) Yürürlük Tarihi 27-11 -2009 Birim Grup Hukuk Belge No BP_version1_27112009 Randstad, çalışma dünyasını şekillendirmek isteyen bir

Detaylı

Pazarlamada Kullanılan Farklı Yaklaşımlar, Teoriler ve Analiz Teknikleri

Pazarlamada Kullanılan Farklı Yaklaşımlar, Teoriler ve Analiz Teknikleri Pazarlamada Kullanılan Farklı Yaklaşımlar, Teoriler ve Analiz Teknikleri Umut Al umutal@hacettepe.edu.tr - 1 Pazarlama Teorileri - 2 Rasyonel Seçim Teorisi Fayda fonksiyonu Fayda maksimizasyonu Faydanın

Detaylı

SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİMİ II

SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİMİ II SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİMİ II KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKAT Burada ilk 4 sayfa gösterilmektedir. Özetin tamamı için sipariş veriniz www.kolayaof.com 2 Kolayaof.com 0 362 2338723 Sayfa 2 İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE-

Detaylı

Pazarlama: Tanım, Tarihçe, Kavramlar

Pazarlama: Tanım, Tarihçe, Kavramlar Pazarlama: Tanım, Tarihçe, Kavramlar Umut Al umutal@hacettepe.edu.tr - 1 Pazarlama - Tanımlar Tanım sayısının çokluğu Anlayış farklılıkları Tanımları yapanların özellikleri Dar ve geniş anlamda yapılan

Detaylı

Dikkat!... burada ilk ünite gösterilmektedir.tamamı için sipariş veriniz SATIŞ TEKNİKLERİ KISA ÖZET KOLAYAOF

Dikkat!... burada ilk ünite gösterilmektedir.tamamı için sipariş veriniz SATIŞ TEKNİKLERİ KISA ÖZET KOLAYAOF Dikkat!... burada ilk ünite gösterilmektedir.tamamı için sipariş veriniz SATIŞ TEKNİKLERİ KISA ÖZET KOLAYAOF 2 Kolayaof.com 0 362 2338723 Sayfa 2 İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE- PAZARLAMADA SATIŞIN YERİ VE ÖNEMİ.

Detaylı

HALKLA İLİŞKİLERE YAKIN KAVRAMLAR

HALKLA İLİŞKİLERE YAKIN KAVRAMLAR HALKLA İLİŞKİLERE YAKIN KAVRAMLAR HALKLA İLİŞKİLERE YAKIN KAVRAMLAR 2 Halkla ilişkiler kavramı çoğu kez kendisine yakın kavramlarla karıştırılarak ya da eş anlamlı gibi değerlendirilerek açıklanmakta veya

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 12.1.2017 Diploma Program Adı : HUKUK, LİSANS PROGRAMI, (ÖRGÜN ÖĞRETİM) Akademik Yıl : 2016-2017 Ders Adı REKABET

Detaylı

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ Mehmet Uçum 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri a. Tartışmanın Arka Planı Ülkemizde, hükümet biçimi olarak başkanlık sistemi tartışması yeni

Detaylı

Pazarlamanın Önemi. Toplumsal açıdan önemi. İşletmeler açısından önemi. Para Uzmanlık Pazar - 1. BBY 465, 6 Ekim 2015

Pazarlamanın Önemi. Toplumsal açıdan önemi. İşletmeler açısından önemi. Para Uzmanlık Pazar - 1. BBY 465, 6 Ekim 2015 Pazarlamanın Önemi Toplumsal açıdan önemi Para Uzmanlık Pazar İşletmeler açısından önemi - 1 Pazarlamanın Topluma Sağladığı Katkılar Toplumun gereksinim ve isteklerini karşılama hizmeti görür Ekonomik

Detaylı

Bölüm 1. İnsan Kaynakları Yönetimine Kavramsal Bakış

Bölüm 1. İnsan Kaynakları Yönetimine Kavramsal Bakış Bölüm 1 İnsan Kaynakları Yönetimine Kavramsal Bakış İnsan Kaynakları Yönetimi İnsan nedir? Kaynak nedir? Yönetim nedir? İnsan Nedir? İnsanı Tanımlamanın Zorluğu Filozofların insan tanımları Diderot un

Detaylı

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ T.C. Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi vturker@marmara.edu.tr 2.DERS İnsan Kaynakları Yönetiminin günümüz organizasyonları için önemi 21. YÜZYILDA REKABETİN DİNAMİKLERİ KÜRESELLEŞME

Detaylı

Sayın Bakan, Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel. Kurumu Genel Müdürü, Danışma Kurulu Üyeleri, Kurumların Saygıdeğer

Sayın Bakan, Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel. Kurumu Genel Müdürü, Danışma Kurulu Üyeleri, Kurumların Saygıdeğer Sayın Bakan, Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Kurumu Genel Müdürü, Danışma Kurulu Üyeleri, Kurumların Saygıdeğer Temsilcileri, Hepinizi saygıyla selamlıyorum, Başbakanlık Sosyal

Detaylı

KUZEY KIBRISTA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ MEVZUATI

KUZEY KIBRISTA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ MEVZUATI «Öngörülen birleşik Kıbrısta işyerinde işçi sağlığı ve güvenliği» 18 Eylül 2015, MERİT Hotel Lefkoşa Halil Erdim Maden Mühendisi TAŞOVA koordinatörü Kuzey Kıbrıs ta İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası 1 Mart

Detaylı

DEĞİŞİM YÖNETİMİ. Doç.Dr.ARZU UZUN

DEĞİŞİM YÖNETİMİ. Doç.Dr.ARZU UZUN DEĞİŞİM YÖNETİMİ Doç.Dr.ARZU UZUN DEĞİŞEN DÜNYA Bilgi Toplumu Sanayi Toplumu İlkel Toplum Tarım Toplumu Değişen Dünyada Değişen İhtiyaçlar Toplumsal Yaşamın Karmaşıklaşması Gereksinimlerin Farklılaşması

Detaylı

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

Detaylı

Prof. Dr. Münevver ÇETİN

Prof. Dr. Münevver ÇETİN Prof. Dr. Münevver ÇETİN LİDERLİKLE İLGİLİ TANIMLAR Yönetim bilimcilerin üzerinde çok durdukları kavramlardan biri de liderliktir. Warren Bennis in belirttiği gibi, liderlik, üzerinde çok durulan, yazılan

Detaylı

H1. GİRİŞ VE TEMEL KAVRAMLAR 1.1. Girişimcilik

H1. GİRİŞ VE TEMEL KAVRAMLAR 1.1. Girişimcilik H1. GİRİŞ VE TEMEL KAVRAMLAR 1.1. Girişimcilik 1. Girişimcilik nedir? a) Yaşanan çevrenin yarattığı fırsatları sezmek b) Sezgilerden düşler üretmek c) Düşleri projelere dönüştürmek d) Projeleri yaşama

Detaylı

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ YÖNETİM İşletme amaçlarına etkili ve verimli bir şekilde ulaşmak üzere planlama, örgütleme, yöneltme, koordinasyon ve denetimin yapılması sürecidir. 2 YÖNETİM TEORİLERİ KLASİK

Detaylı

Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri

Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri Bilgi toplumunda aktif nüfus içinde tarım ve sanayinin payı azalmakta, hizmetler sektörünün payı artmakta ve bilgili, nitelikli insana gereksinim duyulmaktadır. 16.12.2015

Detaylı

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: LİDERLİK Doç. Dr. Cevat ELMA

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: LİDERLİK Doç. Dr. Cevat ELMA Ünite 9 ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: LİDERLİK Doç. Dr. Cevat ELMA LİDERLİK Liderlik, geçmişten günümüze üzerinde çalışılan ve birçok araştırmacının da ilgisini çeken bir alan olmuştur. Gösterilen bunca

Detaylı

151 NOLU SÖZLEŞME KAMU HİZMETİNDE ÖRGÜTLENME HAKKININ KORUNMASI VE İSTİHDAM KOŞULLARININ BELİRLENMESİ YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN SÖZLEŞME

151 NOLU SÖZLEŞME KAMU HİZMETİNDE ÖRGÜTLENME HAKKININ KORUNMASI VE İSTİHDAM KOŞULLARININ BELİRLENMESİ YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN SÖZLEŞME 151 NOLU SÖZLEŞME KAMU HİZMETİNDE ÖRGÜTLENME HAKKININ KORUNMASI VE İSTİHDAM KOŞULLARININ BELİRLENMESİ YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN SÖZLEŞME ILO Kabul Tarihi: 7 Haziran 1978 Kanun Tarih ve Sayısı: 25 Kasım 1992

Detaylı

Doç. Dr. Tülin ŞENER

Doç. Dr. Tülin ŞENER Doç. Dr. Tülin ŞENER AHLAK GELİŞİMİ Bireyde var olan değerler sistemi, gelişimsel bir süreç içinde ortaya çıkmaktadır. Bu sürece AHLAK GELİŞİMİ denir. Toplumun kendinden beklenen fonksiyonları yerine getirebilmesi

Detaylı

Bilgi Sistemleri, Örgütler, Stratejiler

Bilgi Sistemleri, Örgütler, Stratejiler Bilgi Sistemleri, Örgütler, Stratejiler Bilgi sistemlerinin başarılı bir şekilde bina edilmesi ve kullanılması nasıl sağlanır? 1 Bilginin karar verme sürecindeki rolü nedir? Günümüzde bilginin önemi giderek

Detaylı

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2 Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3 Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 Aile ve Toplumsal Gruplar ÜNİTE:5 1 Küreselleşme ve Ekonomi

Detaylı

İÇİNDEKİLER KISIM I PSİKOLOJİK DANIŞMA ETİĞİ İÇİN GENEL ÇERÇEVE. 1. Bölüm: Etiğe Giriş: Temel Kavramlar

İÇİNDEKİLER KISIM I PSİKOLOJİK DANIŞMA ETİĞİ İÇİN GENEL ÇERÇEVE. 1. Bölüm: Etiğe Giriş: Temel Kavramlar İÇİNDEKİLER Birkaç Söz: Kültüre Uyarlanarak Yenilenen ve Geliştirilen Yeni Baskı Üzerine...v Çeviri Editörünün Ön Sözü... xiii Çeviri Editörünün Teşekkürü...xv Ön Söz... xvii Teşekkür... xix KISIM I PSİKOLOJİK

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 11.1.217 Diploma Program Adı : HUKUK, LİSANS PROGRAMI, (ÖRGÜN ÖĞRETİM) Akademik Yıl : 216-217 Ders Adı ANAYASA HUKUKU(YILLIK)

Detaylı

BİR AVUKAT YANINDA AYLIKLI OLARAK ÇALIŞAN AVUKATIN DURUMUNUN AVUKATLIK YASASI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

BİR AVUKAT YANINDA AYLIKLI OLARAK ÇALIŞAN AVUKATIN DURUMUNUN AVUKATLIK YASASI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ BİR AVUKAT YANINDA AYLIKLI OLARAK ÇALIŞAN AVUKATIN DURUMUNUN AVUKATLIK YASASI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Güneş GÜRSELER * Hiçbir planlama yapılmadan birbiri ardına açılan hukuk fakültelerinin yılda ortalama

Detaylı

2. Gün: Stratejik Planlamanın Temel Kavramları

2. Gün: Stratejik Planlamanın Temel Kavramları 2. Gün: Stratejik Planlamanın Temel Kavramları Virpi Einola-Pekkinen 11.1.2011 1 Strateji Nedir? bir kağıt bir belge bir çalışma planı bir yol bir süreç bir ortak yorumlama ufku? 2 Stratejik Düşünme Nedir?

Detaylı

İŞLETMELERİN AMAÇLARI. İşletmenin Genel Amaçları Arası Denge 24.03.2014. Genel nitelikli kuruluş ve faaliyet amaçları Özel nitelikli amaçlar

İŞLETMELERİN AMAÇLARI. İşletmenin Genel Amaçları Arası Denge 24.03.2014. Genel nitelikli kuruluş ve faaliyet amaçları Özel nitelikli amaçlar İŞLETMELERİN AMAÇLARI Genel nitelikli kuruluş ve faaliyet amaçları Özel nitelikli amaçlar Yrd.Doç.Dr. Gaye Açıkdilli Yrd.Doç.Dr. Erdem Kırkbeşoğlu İşletmenin Genel Amaçları Arası Denge Kar ın İşlevleri

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞIN TANIMI Davranış Kavramı, öncelikle insan veya hayvanın tek tek veya toplu olarak gösterdiği faaliyetler olarak tanımlanabilir. En genel anlamda davranış, insanların

Detaylı

İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ YASASI SONRASI DÖNEMİN DEĞERLENDİRİLMESİ

İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ YASASI SONRASI DÖNEMİN DEĞERLENDİRİLMESİ 15.Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Kongresi (9-12 Şubat 2014, Ankara) İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ YASASI SONRASI DÖNEMİN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.A.Gürhan Fişek Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler

Detaylı

Davranışı başlatma Davranışların şiddet ve enerji düzeyini saptama Davranışlara yön verme Devamlılık sağlama

Davranışı başlatma Davranışların şiddet ve enerji düzeyini saptama Davranışlara yön verme Devamlılık sağlama 1 İnsan organizması güdüler ile harekete geçer İnsan davranışlarını yönlendiren dürtü ya da itici güç Davranış çeşitli gereksinimler sonucu oluşabilir Güdülerin işlevleri: Davranışı başlatma Davranışların

Detaylı

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz İstanbul YDK: 1 Mayıs itibariyle başlamış olan Eme(K)adın kampanyamız kapsamında güvencesiz, görünmeyen ve yok sayılan kadın emeği üzerine araştırmalar yapmaya devam ediyoruz. Bu kez bu konuda sendikal

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2010/7939 Karar No. 2012/15559 Tarihi: 03.05.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2012/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8 İŞ SÖZLEŞMESİ VEKALET VE ESER

Detaylı

HALKLA İLİŞKİLERİN AMAÇLARI

HALKLA İLİŞKİLERİN AMAÇLARI HALKLA İLİŞKİLERİN AMAÇLARI Genel olarak belirli bir amaç için çalışan kişiler topluluğu olarak tanımlayabileceğimiz organizasyonun, halkla ilişkiler açısından hedefi, ürün veya hizmetini kullanacak kişilerin

Detaylı

Milli Eğitim Bakanlığı Bünyesindeki Okullarda Yöneticilerin Yeterlilik Alanları -1 İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Ardahan Üniversitesi Siirt Üniversitesi

Milli Eğitim Bakanlığı Bünyesindeki Okullarda Yöneticilerin Yeterlilik Alanları -1 İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Ardahan Üniversitesi Siirt Üniversitesi OKULLARDA YÖNETİCİLERİN YETERLİLİK ALANLARI - 1 İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ YÖNETİCİ Yönetici, bir örgütün amaçlarını

Detaylı

İş Yeri Hakları Politikası

İş Yeri Hakları Politikası İş Yeri Hakları Politikası İş Yeri Hakları Politikası Çalışanlarımızla olan ilişkilerimize değer veririz. İşimizin başarısı, küresel işletmemizdeki her bir çalışana bağlıdır. İş yerinde insan haklarının

Detaylı

Yönetim ve Yöneticilik

Yönetim ve Yöneticilik Yönetim ve Yöneticilik Dersin Amaçları Öğrencinin Yönetim kavramını ve sürecini kavramasını Yönetim biliminin özelliklerini anlamasını Yöneticiliğin fonksiyonlarını ve gereklerini anlayıp gerekli bilgi

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Bölüm 1 Sosyal Bir Sistem Olarak Okul, 1 Teori, 2 Teori ve Bilim, 2 Teori ve Gerçek, 4 Teori ve Araştırma, 4 Teori ve Uygulama, 6

İÇİNDEKİLER. Bölüm 1 Sosyal Bir Sistem Olarak Okul, 1 Teori, 2 Teori ve Bilim, 2 Teori ve Gerçek, 4 Teori ve Araştırma, 4 Teori ve Uygulama, 6 İÇİNDEKİLER Bölüm 1 Sosyal Bir Sistem Olarak Okul, 1 Teori, 2 Teori ve Bilim, 2 Teori ve Gerçek, 4 Teori ve Araştırma, 4 Teori ve Uygulama, 6 Bir Sistem Perspektifi, 8 Rasyonel Sistemler: Bir Makine Modeli,

Detaylı

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Ders Tanıtım Formu Dersin Adı Öğretim Dili Sosyal Psikoloji-II Türkçe Dersin Verildiği Düzey Ön Lisans () Lisans (X) Yüksek Lisans ( ) Doktora ( ) Eğitim Öğretim Sistemi Örgün Öğretim (X) Uzaktan Öğretim(

Detaylı

DENETİM KISA ÖZET KOLAYAOF

DENETİM KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. DENETİM KISA ÖZET KOLAYAOF 2 Kolayaof.com

Detaylı

Meslekleşme ve Profesyonellik

Meslekleşme ve Profesyonellik Meslekleşme ve Profesyonellik Prof. Dr. Zafer Cirhinlioğlu İletişim: cirhin@gmail.com II. Ulusal Hemşirelikte Yönetim Kongresi 08-09-10 Aralık 2016 İstanbul Üniversitesi Kongre Kültür Merkezi PROFESYONEL(LEŞME)

Detaylı

GİRİŞİMCİNİN GÜNDEMİ

GİRİŞİMCİNİN GÜNDEMİ GİRİŞİMCİNİN GÜNDEMİ Girişimcinin Gündemi GİRİŞİMCİLER VE KOBİ LER AÇISINDAN MARKA VE ÖNEMİ Günal ÖNCE Günümüzde markalara, Amerikan Pazarlama Birliği nin tanımladığının yanı sıra sadece sahip oldukları

Detaylı

ELEKTRONİK İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ (ELECTRONIC HUMAN RESOURCES MANAGEMENT) E- İKY / E- HRM (I)

ELEKTRONİK İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ (ELECTRONIC HUMAN RESOURCES MANAGEMENT) E- İKY / E- HRM (I) ELEKTRONİK İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ (ELECTRONIC HUMAN RESOURCES MANAGEMENT) E- İKY / E- HRM (I) Günümüzde bilişim ve iletişim teknolojilerindeki hızına erişilemez gelişme ve ilerlemelerin sonucunda özellikle

Detaylı

Duru. Girişim. İnsan Kaynakları Yönetim Sistemleri

Duru. Girişim. İnsan Kaynakları Yönetim Sistemleri Duru Girişim İnsan Kaynakları Yönetim Sistemleri İçindekiler 3 4 5 7 9 11 13 14 15 Hakkımızda Hizmetlerimiz İnsan Kaynakları 360 Pazarlama OSGB Proje Geliştirme Hekim Menajerliği Hastane Açılış Projeleri

Detaylı

(Resmî Gazete ile yayımı: 11.12.1992 Sayı : 21432 Mükerrer)

(Resmî Gazete ile yayımı: 11.12.1992 Sayı : 21432 Mükerrer) 25 Kamu Hizmetinde Örgütlenme Hakkının Korunmasına ve İstihdam Koşullarının Belirlenmesi Yöntemlerine İlişkin 151 Sayılı Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun (Resmî Gazete ile yayımı:

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 12.1.2017 Diploma Program Adı : HUKUK, LİSANS PROGRAMI, (ÖRGÜN ÖĞRETİM) Akademik Yıl : 2016-2017 Ders Adı SAĞLIK

Detaylı

1 SOSYOLOJİNİN DÜNYADA VE TÜRKİYE DE GELİŞİMİ

1 SOSYOLOJİNİN DÜNYADA VE TÜRKİYE DE GELİŞİMİ ÖNSÖZ İÇİNDEKİLER III Bölüm 1 SOSYOLOJİNİN DÜNYADA VE TÜRKİYE DE GELİŞİMİ 15 1.1. Sosyolojinin Tanımı 16 1.2. Sosyolojinin Alanı, Konusu, Amacı ve Sınırları 17 1.3. Sosyolojinin Alt Disiplinleri 18 1.4.

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF SOSYOLOJİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF SOSYOLOJİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 07-08 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI. SINIF SOSYOLOJİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı ÜNİTE: SOSYOLOJİYE GİRİŞ A. Sosyoloji

Detaylı

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ 2 İKY ÖRGÜT İÇİNDEKİ YERİ Giriş İKY Örgüt İçindeki Yeri İKY Organizasyon Yapısı İKY Çalışma İlkeleri İKY İşlevleri 2 İşletmelerin en büyük kaynağı, ne hammadde, ne malzeme ve

Detaylı

Tedarik Zinciri Yönetimi

Tedarik Zinciri Yönetimi Tedarik Zinciri Yönetimi -Tedarikçi Seçme Kararları- Yrd. Doç. Dr. Mert TOPOYAN Satın Alma Bir ișletme, dıșarıdan alacağı malzeme ya da hizmetlerle ilgili olarak satın alma (tedarik) fonksiyonunda beș

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 1.1.216 Diploma Program Adı : SOSYOLOJİ, LİSANS PROGRAMI, (AÇIKÖĞRETİM) Akademik Yıl : 21-216 Yarıyıl

Detaylı

1. LİDER 2. LİDERLİK 3. YÖNETİCİ LİDER FARKI

1. LİDER 2. LİDERLİK 3. YÖNETİCİ LİDER FARKI YÖNETİCİ-LİDER FARKI VE LİDERLİĞİN YÖNETİMDEKİ ÖNEMİ Ahmet VERAL (Rapor) Eskişehir, 2011 1. LİDER Genel bir kavram olarak ele alındığında lider, bir grubun hedef oluşturma ve bu hedeflere ulaşma ve ilerleme

Detaylı

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar Sosyoloji Konular ve Sorunlar Ontoloji (Varlık) Felsefe Aksiyoloji (Değer) Epistemoloji (Bilgi) 2 Felsefe Aksiyoloji (Değer) Etik Estetik Hukuk Felsefesi 3 Bilim (Olgular) Deney Gözlem Felsefe Düşünme

Detaylı

KÜRESEL PAZARLAMA Pzl-402u

KÜRESEL PAZARLAMA Pzl-402u KÜRESEL PAZARLAMA Pzl-402u KISA ÖZET www.kolayaof.com DİKKAT Burada ilk 4 sayfa gösterilmektedir. Özetin tamamı için sipariş veriniz www.kolayaof.com 2 İÇİNDEKİLER Ünite 1: Küresel Pazarlama: Temel Kavramlar

Detaylı

1. Ceza Hukukunun İşlevi, Kaynakları ve Temel İlkeleri. 2. Suçun Yapısal Unsurları. 3. Hukuka Aykırılık Unsuru

1. Ceza Hukukunun İşlevi, Kaynakları ve Temel İlkeleri. 2. Suçun Yapısal Unsurları. 3. Hukuka Aykırılık Unsuru 1. Ceza Hukukunun İşlevi, Kaynakları ve Temel İlkeleri 2. Suçun Yapısal Unsurları 3. Hukuka Aykırılık Unsuru 4. Ceza Sorumluluğunu Kaldıran ve Azaltan Nedenler 5. Suçun Özel Görünüm Biçimleri 1 6. Yatırım

Detaylı

KAPASİTE PLANLAMASI ve ÖLÇME KRİTERLERİ

KAPASİTE PLANLAMASI ve ÖLÇME KRİTERLERİ KAPASİTE PLANLAMASI ve ÖLÇME KRİTERLERİ Kuruluş yeri belirlenen bir üretim biriminin üretim miktarı açısından hangi büyüklükte veya kapasitede olması gerektiği işletme literatüründe kapasite planlaması

Detaylı

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I İŞLETME BİRİMİ VE İŞLETMEYİ TANIYALIM YONT 101- İŞLETMEYE GİRİŞ I 1 İŞLETME VE İLİŞKİLİ KAVRAMLAR ÖRGÜT KAVRAMI: Örgüt bir grup insanın faaliyetlerini bilinçli bir şekilde, ortak

Detaylı

PROJE YAPIM VE YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ 09071067 ŞEYMA GÜLDOĞAN

PROJE YAPIM VE YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ 09071067 ŞEYMA GÜLDOĞAN PROJE YAPIM VE YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ 09071067 ŞEYMA GÜLDOĞAN İnsan kaynakları bir organizasyondaki tüm çalışanları ifade eder. Diğer bir deyişle organizasyondaki yöneticiler, danışmanlar,

Detaylı