zamanı geldi! Sert Sessiz Dergi içinizdeki şeytanı dışarı bırakmanızın Aylık Edebiyat ve Kültür Dergisi Mart 2009

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "zamanı geldi! Sert Sessiz Dergi içinizdeki şeytanı dışarı bırakmanızın Aylık Edebiyat ve Kültür Dergisi Mart 2009"

Transkript

1 ert essiz ergi ylık debiyat ve Kültür ergisi art Filiz Kansu, Beren elwasul, ray evrim uman, hmet eriç Çavuşoğlu, slı Koruyucu, inem al, Kaan nal, Yağmur opuz, Ömer Faruk ök, Cem Berk ydın, Bahar üftüler, alat Şeyhanoğulları, Onur Boran uman, Bahadır Yavaş, Funda acal, Çiğdem ldatmaz, Hakkı Yokuş, Bülent Çallı, Bahar Boredlover, Işık ater, urat emirkol, mirhan emirel, Nazlı Karabıyıkoğlu, eynep şk-i Bahar, li ktemur içimizdeki şeytanı dışarı bırakmamızın zamanı geldi içimizdeki şeytanı dışarı bırakmanın zamanı geldi içimizdeki şeytanı dışarı bırakmamızın zamanı geldi içimizdeki şeytana cicilerini giydirip eline şeker tutuşturup gözlerini siyaha boyayıp sesini geri verip ayaklarındaki zincirleri çıkarıp öğrenmekten korktuğu devrim şarkılarını aklına sokup kulağına kırmızıyı, turuncuyu, siyahı fısıldayıp dışarı bırakmanın zamanı geldi içinizdeki şeytanı dışarı bırakmanızın zamanı geldi içinizdeki şeytanı dışarı bırakmanızın zamanı geldi!

2 ditör elam Olsun ana ert essiz ergi Okuyucusu, Bir şehri en fazla ondan uzakta kaldığınızda anlarsınız. Çünkü insanlar yaşadıkları mekâna benzerler, bir müddet sonra orası gibi davranmaya başlarlar. vinizden uzakta yaşamaya başladığınızda aynaya bakmak garip gelir uzun bir süre; oraya ait değilsinizdir, orada değilsinizdir. onra yavaş yavaş alışmaya başlarsınız, yedikleriniz değişir, müziğiniz değişir; gözünüzdeki pırıltı her ne kadar eski bir anıdan kalma olsa da başka yerlere bakıyorsunuzdur artık. Ne yağan yağmur aynı yağmurdur ne doğan güneş. ynı gün ve geceye bakmazsınız. onra bir gün gelir bir özlem duyarsınız derinlerde; bir bardak çaya ya da bir martı sesine belki. şte o gün yanlış bir cümlede olduğunuzu fark edersiniz; özneyle tümce uyuşmamaktadır. ert essiz ergi de bu ay pek çok öykü sunuyoruz sana, içlerinde kendini bulman için, uzakta kaldıklarının sesini duyman için; var gücümüzle anlatıyoruz yani seni sana. art sayımızda birçok yeni yazara yer verirken raştırma osyası ile röportajlara yer veremedik. Fakat hem araştırma ekibimizin hem de röportaj ekibimizin oldukça kapsamlı, dikkat çekici ve özel dosyalar üzerinde çalıştığını söylemeliyim, önümüzdeki aylarda hayli iddialı dosyalarla karşında olacaklar. özü fazla uzatmadan seni ert essiz ergi nin yeni sayısıyla baş başa bırakıyorum. yi okumalar dilerim.. eriç Çavuşoğlu ert essiz ergi de yayınlanan bütün yazıların telif hakları ve tüm sorumluluğu yazarlarına aittir. Yazı yollamak, reklam vermek ve destek olmak için: elefon: lektronik posta: iletisim@sertsessizdergi.com ylık debiyat ve Kültür ergisi art - ayı 15 ditör: hmet eriç Çavuşoğlu-edaktör: Hakkı Yokuş-Kapak Fotoğrafçısı: Bülent Çallı eknik Hazırlık: Kaan nal-bahar Boredlover-ergi asarım: ray evrim uman rka Kapak: Bahar Boredlover öportaj kibi: Kaan nal, Onur Boran uman, Bahar üftüler raştırma kibi: Onur Boran uman, alat Şeyhanoğulları, Ömer Faruk ök

3 çindekiler ayfa 4 eneme eriç Çavuşoğlu ut ayfa 5 Şiir ray evrim uman Üç Karınca ayfa 6 inem al ek Parça ayfa 8 Şiir ray evrim uman Baharda ayfa urat emirkol Ben Bir Çocuk Öldürdüm ayfa 1 Şiir slı Koruyucu ekrar ayfa 11 Şiir inem al Boşalmak, olmuş Olmaktır Önceden ayfa 1 Yağmur opuz ikkat! Kapak Çıkabilir ayfa 13 Şiir inem al erin evsimlerin Birinde teş Verdim uya ayfa 14 inimal mirhan emirel ki Kişilik asa ayfa 15 Şiir ray evrim uman Birikinti ayfa 16 Nazlı Karabıyıkoğlu ramofon ayfa 1 Çiğdem ldatmaz uya Bakmak ayfa 3 eynep şk-i Bahar es ile is evişirken Kısa Bir s ayfa 6 ray evrim uman Berber ükkanı ayfa 8 inimal Bahadır Yavaş Ölüme air ualler ayfa li ktemur önüş ayfa 3 Funda acal Nolur Kitle ayfa 34 nceleme Cem Berk ydın Harmonik Hareket eftones ayfa 37 örsel Çalışma Işık ater 3 ay at the arket Part II

4 eneme. eriç Çavuşoğlu ut Oyunun en başında, oyun tahtası yeni kurulduğunda, ilk kurallar konduğunda tek ve asıl kural vardı insanoğluna. O ağaca yaklaşma üm yarattıklarının üzerinde gördüğü insana koyduğu tek kural buydu anrı nın. üm kötülükler ve yanlışlar bir ağaca atfedilmiş, insanoğluna yasaklanmak suretiyle cazip kılınmıştı. Yasaklanmış olanın büyüleyici gizemi Âdem i de çekti içine, cennetinden kovulmasına sebep oldu. Bu öyküyü birçok farklı teolojik kaynaktan değişik şekillerde de olsa biliyoruz, birçok açıdan değerlendirebilecek, birçok açıdan yorumlanabilecek bir mesel. oplumlar için farklı anlamlar taşıdı yasak ağaç. Farklı dinler, aynı hikâyeye başka anlamlar yükledi. Bülent Çallı kendimizi gerginlik ve endişenin yuvasına sokarız. utluluk, mut-suzluğumuzla beslenir, gelişir. Bizi mut-lu eden olgu, bizi mut-suz ettiği mertebede bahşeder mutluluğunu. Kazanılan bir seçimin mutluluğunun, bir sonraki seçim döneminden önce yerini endişeye bırakması gibi; alınan terfi neticesinde daha fazla çalışmanın ve o pozisyonu korumanın gerginliği gibi. Kısaca söylemek gerekirse, mut-lu olduğumuz için mut-suz oluruz, mutsuz olduğumuz için mut-lu oluruz. Bence Yasak lma sembolü dinlerin yasaklamayı ve kısıtlamayı pek sevdiği ( ya da kısıtladığını ve yasakladığını iddia edilen) cinselliği temsil ediyor ne de anrı otoritesinin insana kabullendirilmesi ve sınavın başlaması için gerekli bir olguyu temsil ediyor. Yasak lma apaçık mut-luluktur. ut, sözcüklerin diyalektiği arasında sentez bulamamış, kendi köhneliği içinde sinsice sırıtan bir düşmandır insan için. eçmişte ve gelecekte, en çok da günümüzde insan yaşamının odaklandığı, simetrisine oturtulduğu bir çizgidir mut. çinde olmak mümkün değildir, ya mut-lu olursunuz ya da mut-suz. Üstelik bu sürece de bazıları yaşamın kendisi deme gafletine düşerler. Hâlbuki yaşam bu değildir, bu yaşamın değillemesidir. ediğim gibi mut sinsi bir sözcüktür, histir; kendini ifşa etmez, göz önüne çıkmaz. Bize ruhumuzun karanlıklarından seslenendir. ağarcığımızda mutluluk, mutsuzluk varken mut yoktur, günahından korkarak saklanır inine; buna rağmen hükmedebilir bizlere. Halbuki mut un yerine huzur a adanan anlar çok daha güzeldir. Ki onları dervişlerin, sanatçıların yaşamlarında görebilirsiniz. Huzur, korkak değildir; açık yüreklilikle verdiği huzuru, huzursuzluğu kendi adıyla gösterir, mağrur bir tavırla seslenir cennetinden. Yaşamın bir süreçten ibaret olduğu, bu sürecin; bekleme zincirinin bir sonucu olduğu söylenebilir. Yaşam sürekli bekleme üstüne kuruludur; hep bekleriz; mezun olmayı, iş bulmayı, evlenmeyi, çocuk sahibi olmayı, torun sahibi olmayı, zengin olmayı ve hatta ölmeyi. Olmasını beklediğiniz bir şeyi beklemek yaşamın farkındalığıdır. mma velâkin, tüm bunların ve benzerlerinin beklenmesi altında bir arzu yatmaktadır. Kırılma noktası da burasıdır. anrı nın insana yasakladığı meyve mut tur. ut un peşinde, döner hayatlar cehenneme; kaygıyla, endişeyle bezenir yaşam mut un peşinde. Ve dem bir anlık coşkusuna kapılır onun, çevirir hayatını cennetinden cehenneme. nsanlar bunları elde etmekle mutlu olacaklarını düşünürler ki olabilirler de. Fakat burada sözcükler eylemlerden her zamankinden de daha önemli hale geliyorlar. Bunlara erişmenin insana mut-luluk getireceğini düşünürsek kendimizi ciddi bir paradoksun içinde buluruz. Çünkü erişmeye çalıştığımız şey bizim olduktan sonra kısa bir müddet sevincini yaşar, sonra onu korumaya hatta bir sonraki seviyeye ilerletmeye çalışarak 4

5 Şiir ray evrim uman Üç Karınca bir karpuz kabuğu üzerinde üç karınca geziyorlar istanbul boğazında yelkenleri çalıntı meşe yaprağı direkleri kullanılmış kibrit çöpü dümen çilek sapından yapılmış kafalarında şapka niyetine; elma çekirdekleri bir karpuz kabuğu üzerinde üç karınca geziyorlar istanbul boğazında hikayeleri unutmuş şiirler yazan eskimiş deri montlu şairin not tuttuğu kağıdın yanmakta olan ucunda bir karpuz kabuğu üç de karınca geziyorlar istanbul boğazında özgürlük için hem de kimilerinin unutamadığı unutulmuşlarla 5

6 inem al ek Parça Isırıp bir parça kopardım günden, tadı kaçmış, keyifsiz. Yutkunmadım bile Benim ellerim ısınmaz. O yüzden neye dokunsam sıcak gelir başta Yapmak istediğin her şey yaptıklarının altında kalıyordu. Parmağı taş altında ezilmiş bir çocuk gibi nefret ediyordu taştan. rtık korkuyordu bu yüzden. tini korumak için etinin varlığını bilmeliydin, hepsi bu. tinin varlığını bilmekse onu hissetmekten geçiyordu. ırnak diplerine toplu iğneler saplayışın bundandı. Hissetmeden bilemezsin. enin için bütün odalarımı hazırlıyorum. Kapılar sıkı sıkıya kapalı. Perdeleri indirip masa örtüsü yapıyor, çiçeklerin yerini değiştiriyor, koltukları yan odaya taşıyıp minderlerini yere atıyorum. Camın kenarında iki sandalye ve bir kahve sehpası bırakıyorum.hşap yere ayaklarımı sürtmek istediğimden büyük halıyı kaldırıyorum, avizenin üstüne kırmızı bir tül atıyorum. Ben hiçbir gece uyumam ki, her an az sonra biri gelecek diye hazırlarken odamı, aklıma geliyor. en kimseyi davet etmezsin ki! Ben sadece hazırlık yapardım. Kırmızı, sırtı açık, o bana çok yakışan elbiseyi giyer, saçlarımı boynumun yukarısından toplar ve beklerdim. ışarı da çıkmazdım. Baharatlı bir tadı var içtiğin çayın. ilinin üstünde geziniyor. ğzın sıcak baharatlı çayla doluyken dilini damağına değdiriyorsun. ğır debelenmeler var ağzının içinde. Baharatlı çay dilin oluyor artık, ağzın, damağın, dişlerin, dudakların ve boğazın. ynı zamanda tam tersi ilin, ağzın, damağın, dişlerin, dudakların ve boğazın da baharatlı çay artık. Nefes aldığında tüm organların üşümüş hissine kapılıyorsun. Çünkü içtiğin çayın içinde ferahlık vardı. aze nane ve koni çiçeği kokuyordun üstelik artık. Her şeye hakim olduğunu sanıyordu şimdi koku ve tat. Oysa, bilmelisin, dilinde kalacak tek tat, en son alacağın. Kendimi geçmişte yaşadığım o güzel, tek anda tutmak için başka hiçbir yere uzaklaşmazdım. Film sahnesi sanırdım ben hayatımı. Öpüştüğü yerleri durup durup geri alırdım. anırdım. okunmak dediğin ikiz kardeşi olmak onun. Her neye dokunduysan sen biraz da ona benzedin. Bazen kusmak isteyeceksin, miden hızla geri atmak isteyecek ona gönderdiklerini, bazen yavaş yavaş yiyeceksin, yine de bitecek, bazen bir öncekinin tadını unuttursun diye ne gelirse tıkacaksın ağzına. Hep, ama hep ağzına en son konuk ettiğinin tadı kalacak. şte ben bu yüzden, hangisinin benim kendime son ikramım olduğunu bilmediğimden, aceleci davrandım. ilimi titreten, yakan ve gözlerimle söndürmek istediğim acı çimin tüm tellerini titreten ekşi enizin en yumuşak yerine yüzünü kulak hizasına kadar daldırdığında hissettiğini yanaklarının hemen üst kısmında oluşan çizginin verdiği o iç gıdıklayan his tatlı Uzun yollardan koşup dilini bileklerine gömdüğünde içine davet edilen tuz Hepsini tatmasaydım, hangisini seveceğimi ayırt edemezdim. adın tüm kelimeler içinde tek italik buğulu bir cama atılmış imza gibi çok geçmeden silinmeye niyetli sen dokundun sen hissettin okunuyor bir camda ismin iz edilgene yapışkandır essizlik ortasında çıkan ses her ne olursa olsun ürpertir insanı. üm bu gürültü sağır olmadığını anlaman için farkında değil misin? es çoktan geldi. Hepsi göğe kaçıyor. evdiğim her şey nnem yan odada dua ediyor, avuç içleri göğe doğru açılmış evdiği ve dilediği her ne varsa gönderiyor. eslerimiz öğe karışıyor. Kokularımız yükseliyor. evdiğim her şey göğe kaçıyor. Biz de havalanacakmışız öyle diyorlar. evmediklerim de göğe kaçıyor. Lanetlenmiş rüyalarım, duyduğumda içime bir ilmek daha atan sözlerin, hepsi. Özlediklerim Nefret ettiklerim! Hepsi göğe kaçıyor. Boğazımdan aşağı sıcak bir şeyler iniyor ve ben seyrediyorum kayıp gidişini hayatın. Şimdi görüyorum dudaklarında limon tadı var. Ha ağladı ha ağlayacak gibi duruyor gözlerin. n son kimi davet etmişsen yakmış canını besbelli. evsen de sevmesen de besliyor seni işte. Bazen sadece doymak adına yutkunurduk. Nefes alıyorum. Hala yerdeyiz. Bazen daha fazlasını ummamayı öğrenmek gerekiyor. 6

7 inem al erak ettiğim tek şey var ölmeden önce duyacağım en son ses kime ait olacak. Ne dediği umurumda bile değil. Ben hiçbir haliyle geçinemedim kendimin Birinin sertliği ötekinin kırılganlığını alt etti avaş içinde savaş bizimki ğzımı açıyorum bileklerimde tuz tadı nliyorum inceden Kulağımda ağlamaklı bir kadın sesi Kendinden uzak ve titrek aze nane ve koni çiçeği kokuyor Parmak uçlarımda ıslak ve soğuk bir cam kırığı Biri filmi başa alıyor Kırmızı, kadife elbise, çıplak boyun Kırmızı ışık nsan sadece kendine hazırlanıyor Konuk gelmiş yıllar önce görmemişsin Üstelik akran seninle, görüyorsun Kırılmış mevsimin birinde öğe yükseliyorsun 7

8 Şiir ray evrim uman Baharda aslı ya yalnızca baharda söylesem içinde sen geçen pan dan öğrendiğim dili bozuk aşk şarkılarını diğer mevsimler de kalsa yalnız aşkımıza sussak sevişmekten konuşamasak? 8

9 urat emirkol Ben Bir Çocuk Öldürdüm dını bilmediğim bir şehirde unuttum Ben bir çocuk öldürdüm Ve cesedini bir köşe başında, bir karanlıkta, bir ayazda unuttum. llerimdeki kanı sildim beyaz bez parçaları ile. öklerde dalgalanan bir parça bez ile sildim ellerimdeki kanı. Ben bir çocuk öldürdüm ve cesedini bir yerlerde unuttum... O gece uyudum. öz kapaklarıma ağırlık oldu öldürdüğüm çocuk. Uyu dedi. Ben o gece hiçbir şeye aldırmadan uyudum. üyama girdi: en öldürdün beni! dedi, uyandım. Kurumuş çatlak ve muhtaç dudaklarıma bir damla su oldu. Beni bunun için mi öldürdün? dedi. adece yutkundum ve uyudum çünkü unutmuştum Uyandım, ekmek oldu. Bu benim rızkım, beni bunun için mi öldürdün? dedi. ustum Vicdanına bak dedi. llerindeki kana, yüreğindeki karanlığa, sevdiğinin gözlerine bak Yediğin ekmeğe, içtiğin suya bak Ve Ben bir çocuk öldürdüm dedim. Vicdanımın en kuytu köşesine gömdüm. Üzerine; ağlayarak, yürüyerek, bağırarak, akladığım vicdan kırıntılarını toprak gibi, çakıl gibi döktüm. Kulaklarıma bir melodi ilişti, gıda olsun ruhuma. Ne güzel ses Ne güzel melodi iz bir çığlık oldu o güzel ses. Öldürdüğüm çocuğun çığlıkları oldu. Beni bunun için mi öldürdün? dedi. uymadım, çünkü unutmuştum Ben bir çocuk öldürdüm ve vicdanımdaki mezarlığa gömdüm okak oldu sonra, bir yerlerde toplanmış bir kalabalığın arasından beni işaret etti: Bu, beni öldürdü dedi. Vicdanınız neredeydi, nereye gömdünüz beni?.. Biz senin için toplandık dedi kalabalık hep bir ağızdan. Vicdanımız var dediler. Beyaz bez parçalarıyla ellerindeki kanı silmeye çalışıyorlardı Neredeydiniz? dedi. ekerlekli atlarınızı beslemek için mi öldürdünüz beni? dedi. ekrar beni işaret etti: O öldürdü beni dedi. iz öldürdünüz beni dedi. Neredeydiniz? dedi Ben bir çocuk öldürdüm; esmerdi, gözleri kocaman Yüreği öksüz, yüreği rikkat yoksunu Ben aldırmadım, o öldü Ben bir çocuk öldürdüm. dını unuttum, gözlerini, yüzünü unuttum Bir çölde, bir dağ başında ya da bir köy evinde. Bağdat ta, usul da, arfur da, azze de

10 Şiir slı Koruyucu ekrar uzun zaman oldu; ellerime değmeyeli zaman kendimi kaybetmeyeli düşmeyeli boşluklardan düşlemeyeli boş zamanlarda kendimi. bir şarkının sırtına sarılıp uçmayalı derinlere, açılmayalı derinliklere... uzun zaman oldu; söz vermeyeli kendim dışındakilere, yapacaklarım için yapmış gibi yaptıklarım için. ve güneş oldu; düşleyemeyip suya düşürdüklerim. parladı ve söndürdü kendini. bir kez daha su oldu içim yanamadı bir kez daha. ısıtmayalı derinlikleri, solutmayalı tüm çiçekleri; uzun zaman oldu. Ş U B 1

11 Şiir inem al Boşalmak, olmuş Olmaktır Önceden bir çocuk gördüm gözleri, kırık bir kova içinde su taşıyor takılıp takılıp döküyor suyu yanaklarından aşağı rüzgar eserse kurutur ellerine lüzum yok cildi emecektir acısını 11

12 Yağmur opuz ikkat! Kapak Çıkabilir Bir bardak su. Kaan Hoca ya... Parmak izlerimi görüyorum, ve bilmem kaç kez yıkanmasının verdiği çizikleri yüzeyinde. Bir yudum içiyorum, sigaram leş kokuyor yine. Bilmeyi sorgularken bugün, varlığın anasını ağlatmışken bile, tek bildiğim şu gece vakti şüphe etmeden ve yadırgamadan- su kabının üzerine düşülmüş not: ikkat!kapak çıkabilir... ağıldım. Ve tek bildiğimin yanı sıra, tek düşündüğüm; belki de avid Hume un da aklından geçendi; tecrübeydi o notu yazdıran. uhtemelen ilk kullanılışıydı su kabının, gıcır gıcır. Herhangi bir girinti çıkıntısının olmamasının yanında, rengi de yoktu. Ve yine muhtemel ki, susayan bir vücuttu ilk parçalanmasına sebep olan. Bilemiyorum. Çünkü hiç, bu su kabından suyu boşaltmadan önce bardağa, onu yere düşürüp, başını gövdesinden ayırmadım, ve hiç yazık etmedim suya, yudumladığımda bile naziktim, saflığına hayran. Belki tecrübe edinemedim henüz, ama düşünüp var olmaktansa, inanıp var olmayı tercih ediyorum. taşıyorum. Bir yandan da, yok olduğumda, ki eğer olacaksam, her bir parçamdan herhangi bir zerrenin, bir başka canlı, cansız, hatta belki başka bir galaksinin dokunulabilen herhangi bir şeyine tüneyecek varlığım. olayısıyla yok olmayacağım.(olmayacak mıyım?!) Korkuyorum. on yudumu içmiyorum. Çünkü biliyorum ki, bardak her boşaldığında yeniden doldurulacak, su kabı üzgün, belki de kırgın tekrar yeri boylayacak. O an, her kim ise bu işe sebep, belki su kabına tekme vuracak. Halıya üzülecek ya da yeri silmeye üşenecek. Kimsenin aklına ne su kabı, ne su, ne de üzerine düşülen, tecrübe eşittir bilgi kuramına dair olan not gelmeyecek.ve yine biliyorum ki, o su, benim her bir parçamdan herhangi bir zerrenin olacağı gibi, boşa gitmeyecek ve orada, burada ya da şurada var olacak. Bu arada dünkü patates çok tuzluydu, üneş yarın yeniden doğacak. Bir yudum daha. Bardağın üzerinde bir iki damla dudaklarımdan arta kalan. Ve sigaramdan mütevellit bir koku. Öyle bir duruyor ki, dibinden yansıyan ışığı şu lanet gıcırtılı antika masadan bile görebiliyorum. (örünenden öte köy yok!) okunabildiğim dışında hiçbir şeyi var saymayan ben, bilmem ki hangi alemde, bu yansıyan ışığın gerçekliğine tapıyorum şu an. ünden kalan ısmarlama yemeğin çöpleri masada hala, garip kağıtlardan yapılmış ufak ufak, dikdörtgen tuz paketleri.. çinde barındırdığı tuz, dün var idi, bugün ise yok. Hayır, bunun için ne üzülecek, ne de düşüneceğim; artık biliyorum ki, saçımdaki karbon da dahi, üzerinde şu an bulunduğuma, gezegen olduğuna ve küreliğine inandığım sert şeyin, belki milyon, belki milyar yıl yaşlı amcalarının kendini imhası veya her ne sebepten ise yok oluşundan kalanları 1

13 Şiir inem al erin evsimlerin Birinde teş Verdim uya kiraz ağacının gölgesinde bulacaksın arayıp aramadığın ne varsa demlenmiş çaylar kuruyacak yanaklarında içmeye yeltenemeyeceksin bile bir tren sesi duyacaksın etin kapı aralığında kalmış gibi acıyacak uyanacaksın eski ve sarkık perdeler arkasından baktığında sokağı yirmi sene öncesinde gördüğünü hiç anlamayacaksın, kokun korkunu gammazlayacak suçun kendinedir yaptığın da ettiğin de üstelik hiçbir kimse seni senin kadar incitmeyecek öğreneceksin affetmek tok tutmaya çalışmaktır mideni aç kalmaya alışmaktır alışacaksın teninde güzel yaralar saklayacaksın sene iki bin yirmi yedi olsa gerek dua yapacağım seni dilimde dua yapıp yüzüme süreceğim yaralarının hepsi tenim olacak o vakit su diye seslenme bana o, başta saf olan kendisinden kaçıp bir yere karışmak için akıyor ortada aidiyet dediğin kaybolmaktır serin sanma bu mevsimi, sakın üşümeye mecbursun 13

14 inimal mirhan emirel ki Kişilik asa duvarın dibindeydi masa iki kişilik belliydi sevgililer rahatça el ele tutuşsun diye yapılmıştı sandalyeyi çekti ve oturdu hemen yanındaki tabloya gözü takıldı çerçevesi ne kadar da iç karartcıydı. onca işleme, yontma ve korkunç altın rengi babaannesinin evindeki koltuklara benziyordu nefesi daraldı iç cebinden çekti sigarasını yaktı kahvesini söylemeden pencereden dışarıya baktı geçenlere dönüp bakan yoktu içeriye ona "afedersiniz. beklediğiniz kimse yoksa sandalyeyi alabilir miyiz?" düşünmeden cevap verdi. zaten bekliyordu kelimeler çıkmayı teşekkür edip gitti adam sandalyeyle hani iki kişilikti masa. 14

15 Şiir ray evrim uman Birikinti su birikitisindeki, toprağından ayrılmış ağaçların; büyük metal zincirler altında ezilmiş dalları: kurbağaların yeni sahnesi olmuş; onları kargalarla ve gökyüzüyle buluşturan. ve şarkılar başlamış; bulamacın yalancı baharında: neme gökyüzünde bir kuş gibi alışık, topraktan ayrı toprak solucanların sevdiği; bedenlerinde nefes alan melodilerle bezeli. işte bu yüzden; buralarda artık hiç mi hiç, ama hiç! akşam olmayacak-mış 15

16 Nazlı Karabıyıkoğlu ramofon rabanın havalandırması çalışmıyordu. ireksiyona sert bir yumruk savurarak iki ön camı da açtı ve içeriye dolmasını beklediği taze hava yerine egzoz dumanını soluyunca kafasını direksiyona hızlıca vurdu. Önünde bekleyen kamyonete baktı. Plakasının tam üzerinde yolların fatihi yazan levhayı görünce ister istemez gülümsedi. Ne fatih ama! diye düşündü; n ufak bir çarpmada parçalara ayrılır bu kamyonet. Önündeki sırada bir hareketlenme olmuştu, hemen vites değiştirip hafifçe gaza bastı. On adım bilemedin on beş adım daha yol kat etmişti işte! Camlardan birini kapatarak bir sigara yaktı, sigaradan derin bir nefes çekerek radyoyu açtı. abun köpüğü pop şarkılarını geçerek gerçek bir müzik dinlemek istedi. Baştan sona tüm kanalları teker teker aradıysa da kulaklarına layık bir şey bulamadı ve en sonunda bir haber kanalında karar kıldı. aatine baktı. aat tam yedi dedi içinden ve radyodan yükselen ses de bunu doğruladı. aat yedi. Şimdi haberler. Ülkenin gündemini günlerdir meşgul eden birkaç siyaset haberinden sonra hava durumunu bildiren ses, gece bir fırtına çıkacağını ve yurt genelinde sıcaklıkların düşeceğini söyledi. Ve şimdi stanbul trafiğinin durumunu öğrenmek üzere Haydar Yolgösteren e bağlanıyoruz. adyonun sesini açarak iki sesin birbirine iyi akşamlar demesini bekledi. onra Yolgösteren in tok sesi felaket haberini verdi: Boğaz köprüsü yoğunluğunu hala korumakta. Köprü çıkışında devrilen tankerin kaldırılma çalışmaları halen sürüyor. vrupa yakası bağlantı yolları yoğun. nadolu yakası bağlantı yolları ise... Kahretsin! diyerek emniyet kemerini çözdü. ağ tarafından Boğaz ın muazzam güzelliğine baktı. Bir süre ışıklara boğulmuş kıyı şeridini seyretti. Her gördüğünde onu büyüleyen boğaz manzarası, köprü üzerinde trafikte sıkışıp kalmışken ona hiçbir şey ifade etmiyordu. Yanındaki arabanın şoförüyle göz göze gelince hemen başını çevirdi. or bir gün geçirmişti. tajyerin dikkatsizliği yüzünden karışan raporları yeniden düzenlemiş, bir sonraki gün cumartesi olduğu için, askıda olan işleri bitirmek için öğle yemeğine bile çıkmamıştı. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, bir de müdürüyle tartışmış, bütün gün sirke satan suratını çekmek zorunda kalmıştı. Üstelik yeni aldığı rugan ayakkabılar ayağını sıkıyordu. leride bir hareketlenme olmuştu. lini vitese atarak hazırlandı. Bu sefer otuz adım kadar ilerleyebilmeyi başarmıştı. ol tarafındaki arabanın şoförünün, sıkışmış trafiği fırsat bilip arabaların arasında dolaşarak su, bisküvi, çiçek, şarj aleti satan kimselerden, bir demet kırmızı gül aldığını gördü. ülümsedi. emek bu trafikte bile evde bekleyen sevgiliyi düşünen insanlar mevcut diye düşündü. ayfun ona son iki senedir bir demet papatya bile almamıştı.oysa evlenmeden önce ve evliliklerin ilk senesinde haftada birkaç defa, eve elinde değişik türde çiçeklerle gelir, bu sayede salondaki orta sehpasının üstündeki Kütahya porseleni vazo hiç boş kalmazdı. ayfun u düşündü. Ona aşık olmasının tetikleyicisi mavi gözlerindeki derin anlamı... Yirmi altı yıl boyunca böylesine derin bakabilen birini tanımamıştı. özleri ayfun unkilerle karşılaştığında öylesine şaşırmış ve etkilenmişti ki, sonraları salondaki kanepede otururken ve siyah beyaz bir film başlamak üzereyken, özlerimiz çarpıştı ve çıkan kıvılcım saçlarımı tutuşturabilirdi. diyecekti ayfun a ve ayfun da başıyla onaylayacaktı. onra, televizyonun sesini açarak filme dalacaktı. Üç senedir evliydiler ve son iki yıldır ayfun un gözlerinden kara bulutlar geçer olmuştu. özlerinin değil derinliğinde kaybolmak, gözbebeklerine bile ulaşamadığını hissediyordu bazen. orgulamaya kalktığında saçmalama diyordu ayfun, ne alakası var, gözlerim eskisi gibi işte. Uzun zamandır sorgulamayı bırakmıştı zaten. ayfun daki bu umursamazlığı ve boşvermişliği, yıllardır çalıştığı şirketten çıkarılmasına bağlıyordu. Çalıştığı firmanın küresel bir krizden etkilenerek kar marjında yaşadığı düşüş yüzünden çalışanlarının işine son vermesiyle, senelerini verdiği firmaya veda etmek zorunda kalmıştı ayfun. Önceleri bu duruma alışamamış, daha sonra eski arkadaşlarını arayarak onlarla gezip tozmaya, evde buluşmalar düzenlemeye başlamıştı. Kısacası, kendini oyalamak için öğrencilik günlerine dönmeyi seçmişti ve bir süre sonra sanki kovulduğuna memnun olmuş gibi görünüyordu. ıpkı üniversite günlerindeki gibi dağınıktı; salona filmleri, gazeteleri, kitapları saçıyor, lavaboya kirli tabak ve bardakları yığıyor,yatağın çarşaflarını tortop yapıp bırakıyordu. vde kalmadığı zamanlarda o kafe senin bu kafe benim gezip duruyordu. 16

17 Nazlı Karabıyıkoğlu adyoda çalan melodiyle irkildi birden. Bu ayfun ona evlenme teklif ederken çalan şarkıydı. adyonun sesini sonuna kadar açtı ve gözleri kilometre sayacına sabitlenmiş şekilde huşu içinde şarkıyı dinledi. ve bir şişe kırmızı şarap. Şarkı bitince, yan koltuktaki çantasına uzanarak cep telefonunu çıkardı ve ayfun u aradı. ayfun telefonu altıncı çalışından sonra açtı. Unutur muyum hiç? diye göz kırptı elis. Haydi, soğutmadan yiyelim. Ne yapıyorsun hayatım? vde misin? vet evdeyim. en nerdesin? Çıkmadın mı işten? Çoktan çıktım. Bir saattir köprüdeyim. Kaza olmuş, tanker mi ne devrilmiş. Yolu açmaya çalışıyorlarmış. rafik kilit. Bekliyorum. ayfun o gece için birkaç arkadaş davet ettiğini ve birlikte yemek yiyip film izleyeceklerini söyledi. Çabuk gelmesini yoksa ona yemek kalmayacağını ekledi gülerek. elefonu kapadılar. Kaplumbağa yavaşlığıyla ilerleyen konvoyu takiben birkaç metre daha ilerledi. ekrar camı açtı. z ilerde su satan kavruk yüzlü çocuğa seslenip bir şişe su aldı ve bir dikişte tüm şişeyi bitirdi. mma susamışım dedi kendi kendine. Bakışlarını önündeki kamyonetin stop lambalarına dikerek beklemeye devam etti. ****** Kapı zili, kapıda bekleyenin sabırsızlığını anlatırcasına art arda çalıyordu. Yatak odasında üzerini değiştiren ayfun, aceleyle kapıya seğirtti. çinden Öldün mü be geliyoruz işte! diyerek kapıyı açtı. elis bir elinde karton bir kutu diğer elinde şarap şişesi kapıda sırıtarak ayfun a bakıyordu. Kapıyı ardına dek açarak içeri davet etti elis i. rken geldiğini, o yüzden evi toparlayamadığını söyleyerek özür diledi kadından. Omuzlarını silkerek, önemli değil diyen elis kendi evindeymişçesine elindekileri mutfağa bırakıp, paltosunu çıkardı ve köşedeki berjer koltuğun üzerine gelişigüzel attı. alondaki geniş kanepeye oturarak, Leyla hala gelmedi mi diye sordu. Leyla nın trafikte takıldığını söyleyen ayfun a bir memnuniyet gülümsemesi gönderdi. ahmet etmişsin, neler aldın böyle? diye sordu ayfun. Bir şey değil canım, diyerek masanın üzerindeki sigara paketine uzandı elis. enin sevdiğin sebzeli börekler Unutmadın demek o böreklerden sevdiğimi, diyen ayfun un midesi daha çok guruldamaya başlamıştı. ıcak börekleri mideye indiren ayfun havadan sudan bir sohbetle elis ten sonra gelecek arkadaşların zili çalmasını bekliyordu. Hay llah, bütün börekleri bitirdim. iğerlerine kalmadı, dedi ayfun. iğerleri gelmeyeceği için bir sorun yok bence, diyen elis e soru soran gözlerle baktı ayfun. uzipçe gülümseyen elis, diğerlerini arayıp bugünkü buluşmanın iptal olduğunu söylediğini ve günlerden cuma olduğu için Leyla nın da eve geç ulaşabileceğini tahmin ettiğini anlattı. ayfun la biraz baş başa kalmak istemişti, hepsi buydu. elis in bu davranışına şaşıran ayfun ne yapacağını bilemez hale gelmişti.bugün daha farklı bakıyordu sanki elis, sesinin tonu değişmiş gibiydi, buğu katmaya mı çalışıyordu sesine? Oturuşu, yürüyüşü... anki ayfun u şaşırtmaya programlamıştı kendini. Konuşmak istediğin bir şey varsa böyle yapmana gerek yoktu. Herkes buradayken de konuşabilirdik, dedi ayfun azarlarcasına. Hayır! diye karşı çıktı elis. Konuşamazdık, çünkü konuşmamız için etrafta kimsenin olmaması gerekiyordu. erinden bir nefes alan ayfun: Pekala,dinliyorum, dedi. elis hiç acelesi yokmuşçasına yavaştan bir sigara yaktı. olu küllükleri mutfağa gidip çöpe döktü. Küllüğü sehpaya bırakarak, ayfun un yanına oturdu. Burnundan dumanlar çıkarken üç yıldan beri ona aşık olduğunu, ayfun un bunu hiçbir zaman anlamadığını ve senelerdir bunu içinde tuttuğunu fakat artık bununla yaşayamayacağını anlattı. niden ayfun a açılma kararı almıştı ve şimdi rahatlamıştı işte. rtık gidebilirdi. 17

18 Nazlı Karabıyıkoğlu Karşısındaki kadını inceledi ayfun. Leyla nın kısacık sarı saçlarına karşılık elis in beline dek uzanan mavi ışıltılar yayan siyah saçları vardı. özlerini elis in yüzünde gezdirdi. ık kirpikleri gözlerinden fışkıran ışıltıyı engelleyemiyor, kalın dudakları az önce telaffuz ettiği sözcüklerden memnun gülümsüyordu. ece mavisi uzun elbisesi çok yakışmıştı doğrusu kadına ve belli belirsiz bir zambak kokusu geliyordu boynundan. Hem kadın hem de çocuk diye düşündü. Hangisi olduğuna bir türlü karar veremedi. igarasını tablaya bastırıp söndüren elis ayağa kalktı ve koltuğa attığı paltosunu alıp giydi. Böyle yaptığım için kusuruma bakma. ma bunları söyleyebilmem için Leyla da diğerleri de evde olmamalıydı. adece bu. Bir daha görüşmek istemezsen anlarım. Fakat söylemeseydim katlanamayacaktım bu aşka. Şimdi en azından yükümü biraz da seninle paylaştım, dedi ve kapıya yöneldi. Kapıyı açtı, çıktı ve ardından yavaşça çekerek kapattı. ayfun, gömüldüğü koltukta kalakalmıştı. Birden yerinden fırladı. Kapıyı açıp elis! diye seslendi ama apartmanın kapısı, kapanma sesiyle yanıt verdi elis yerine. Bir keçi çevikliğiyle merdivenleri inerek apartmanın ağır demir kapısını açtı. elis karşı kaldırıma geçmiş, hızlı adımlara yürüyordu. elis! diye bağırdı. dını duyan kadın, başını çevirdi. dımlarını ters istikamete çevirerek ayfun un yanına yürüdü. Bir eliyle apartman kapısını tutan ayfun, elis in elini tutarak onu içeri çekti. ğır demir kapı yeniden gürültüyle kapandı. ***** Köprü nihayet açılmıştı. Yorgun kadın gaza bastı ve kenara çekilen devrilmiş tankerin yanından geçerken okkalı bir küfür savurdu. Küçüklüğünden beri stanbul a aşıktı. deta tapardı bu şehre. şi sebebiyle sıklıkla yurt dışına çıkardı. adrid, Paris, Berlin, oma, msterdam... Hepsi başka başka etkilemişti onu fakat stanbul un büyüsünü bulamamıştı hiçbirinde. Şimdiyse, artık şehrini tanıyamıyordu. aha bir huysuzlaşmış mıydı stanbul, hırçınlaşmış mıydı? Hoşgörüsünü yitirip bencilleşmiş miydi? çini çekerek vites değiştirdi. Bir an önce eve gitmek istiyordu. ve gidip bir şeyler yemek ve ayfun u salonda arkadaşlarıyla bırakıp odasına çekilmek... Yorgun vücudu yumuşak yatağının hayaliyle daha bir acıyordu sanki, bacakları sızlıyor, başı çatlarcasına ağrıyordu. emtinin sapağını gösteren levhaya bakarak direksiyonu kırdı. Harikaşehir!. Ne harika ama diye söylendi, stanbul un ücra bir köşesinde, şehir merkezine trafik yoğunsa iki saat uzaklıkta harika bir şehir! Bu semtin ismi değişmeli diye düşündü, mesela zoleşehir gayet uygun olabilirdi veyahut erki diyar. stanbul un merkezi semtlerinden buraya ulaşmanın güçlüğü düşünülürse bu gerçekten uygun bir isim olabilirdi. apaktan dönmesiyle beraber, köprüdekine benzeyen bir konvoyla karşılaşması bir oldu. Yumuşak yatak bir süre daha sadece bir hayal olarak kalmaya devam edecekti anlaşılan. Vitesi küçülttü, emniyet kemerini yeniden çözdü, camı açtı ve bir sigara yaktı. ***** elis in Leyla nın yastığında bıraktığı saç tellerini tek tek topladı, kalktı, pencereyi açtı ve saç tellerinin rüzgarla savruluşunu izledi. ltına bir eşofman geçirip mutfağa yöneldi. Bir süre tirbuşonu aradı. Şarap şişesini alarak salona seğirtti. ramofona Leyla ya evlenme teklif ederken çalan şarkının plağını koydu. am Leyla ya evlenme teklif edecekken bu şarkının çalmasını istemişti ve kafe çalışanlarından rica ederek şarkıyı gizli bir işaretle çaldırmıştı. Leyla ya bu gizini hiç söylememişti çünkü bu şarkının tesadüfen çaldığını düşünmesini istiyordu. Şarkıyı yirmi kez art arda dinledi ve plak yirmi birinci kez çalmaya başlayacakken baktı ki şarap şişesi boşalmış. ***** aatine baktı. Köprüden bu yana tam bir buçuk saat geçmişti. Şimdi uzaktan evini görebiliyor ama evine gidemiyordu. Bir an içinden arabayı burada, böylece bırakarak koşmak geçti. Kapıyı yavaşça açmak, bu lanet olası topuklu ayakkabıları çıkarmak ve serin asfalt üzerinde koşmak... inirleri iyice bozulmuştu. ilim milim ilerliyordu arabalar. Önündeki otomobillerden sarkmış ellerde tüten sigaralar görüyordu. Bu konvoyun bir parçası olan her şoför fazlasıyla gerilmişti, bunu anlamak için sağına ya da soluna bakıp, sürücü koltuğundaki yüzleri incelemesi yetiyordu. çlığı başına vurmuştu artık. Parmaklarıyla saçlarını taradı. abret Leyla dedi kendine. z kaldı. abret. 18

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara

Detaylı

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK Geçen gün amcam bize koca bir kutu çikolata getirmişti. Kutudaki çikolataların her biri, değişik renklerde parlak çikolata kâğıtlarına sarılıydı. Mmmh, sarı kâğıtlılar muzluydu,

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu! Kaybolmasınlar Diye Mesleğini sorduklarında ne diyeceğini bilemezdi, gülümserdi mahçup; utanırdı ben şairim, yazarım, demeye. Bir şeyler mırıldanırdı, yalan söylememeye çalışarak, bu kez de yüzü kızarırdı,

Detaylı

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 27.03.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Herkese Bangkok tan merhabalar,

Herkese Bangkok tan merhabalar, Herkese Bangkok tan merhabalar, Başlangıcı Erasmus stajlarına göre biraz farklı oldu benim yolculuğumun aslında. Dünyada mimarlığın nasıl ilerlediğini öğrenmek için yurtdışında staj yapmak ya da çalışmak

Detaylı

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi. Marifetli Çocuk Üç kadın ellerinde sepetleriyle pazardan dönüyorlardı. Dinlenmek için yolun kenarındaki kanepeye oturdular. Çocukları hakkında sohbet etmeye başladılar. Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli

Detaylı

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam VARLIKLARIN ÖZELLİKLERİNİ BELİRTEN KELİMELER yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam şu otobüs birkaç portakal Yuvarlak masa : Yuvarlak sözcüğü varlığın biçimini bildiriyor. Yeşil erik : Yeşil sözcüğü

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 168 SAYGI VE HÜRMET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 18 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

Zeynep in Günlüğü. Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) Fatma BAŞA. Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI

Zeynep in Günlüğü. Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) Fatma BAŞA. Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) İmtiyaz Sahibi Adına Ramazan BALCI Okul Müdürü Fatma BAŞA ( Özel Eğitim Öğretmeni ) Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI ( Görsel Sanatlar Öğretmeni

Detaylı

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1 6. Sınıf sıfatlar testi testi 1 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamını sağlayan kelime sıfat değildir? A) Kaç liralık fatura kesilecek? B) Oraya gidip de ne iş yapacaksın? C) Ne kadar güzel konuşuyor

Detaylı

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý.

Detaylı

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Güzel Bir Bahar ve İstanbul Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce 2013 Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.

Detaylı

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir? ALTIN BALIK Bir zamanlar iki balıkçı varmış. Biri yaşlı, diğeriyse gençmiş. İki balıkçı avladıkları balıkları satarak geçinirlermiş. Bir gün yine denize açılmışlar. Ağı denize atıp beklemeye başlamışlar.

Detaylı

&[1Ô A w - ' ",,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ

&[1Ô A w - ' ,,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ .... CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

Mehmet Aydın 5. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Mehmet Aydın 5. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 23.10.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Hiroşima da büyüdüm. Ailem ve çevrem Budist ti. Evimizde küçük bir Buda Heykeli vardı ve Buda nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özel günlerde de evimizdeki

Detaylı

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ANTİKA SANDALYE

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ANTİKA SANDALYE BÖLÜM. İLETİŞİM, NLM VE DEĞERLENDİRME ( puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. NTİK SNDLYE 8 Genç adam, antika ile uğraşıyordu ve bu yüzden ülkenin en uzak yerlerini geziyor, beğendiği antika malları

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

Hiçbir şey olmamış gibi çekip giden, kalpleri hunharca katlederek bırakanların bu hayatta mutlu olacağına inanmıyordum. Zamanla bu inanç alev aldı;

Hiçbir şey olmamış gibi çekip giden, kalpleri hunharca katlederek bırakanların bu hayatta mutlu olacağına inanmıyordum. Zamanla bu inanç alev aldı; Hisler körelir. Köreldikçe naçiz vücutta dans etmeye kalkışan ruhun etrafı kötülüğün demirden dikenleriyle çevrelenir. Her bir diken yastır ve mutluluğun katline en vefasız şekilde, acımasızca mührünü

Detaylı

Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır

Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır Berk Yaman Demodur Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır / /20 YAZI ARKASINDA SİZİN FOTOĞRAFINIZ KULLANILMAKTADIR Evveel zaman içinde yaşayan iki âşık varmış. Kara sevdaları

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin Bir bahar günü. Doğa en canlı renklerine büründü bürünecek. Coşku görülmeye değer. Baharda okul bahçesi daha bir görülmeye değer. Kıpır kıpır hareketlilik sanki çocukların ruhundan dağılıyor çevreye. Biz

Detaylı

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin kökünden kahverengi, pırıl pırıl bir şerit uzanıyordu.

Detaylı

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN .com Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN ilkok Adı-Soyadı:... Yukarıdaki resmi inceleyelim. Sonrasında aşağıdaki yönergelere göre, çocukları numaralandıralım ve soruları cevaplayalım. Deniz

Detaylı

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN TEŞEKKÜR Kısa Film Senaryosu Yazan Bülent GÖZYUMAN Sahne:1 Akşam üstü/dış Issız bir sokak (4 sokak çocuğu olan Ali, Bülent, Ömer ve Muhammed kaldıkları boş inşaata doğru şakalaşarak gitmektedirler.. Aniden

Detaylı

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN MUTLU HAFTALAR Emrah&Elvan PEKŞEN ilkok BÜYÜK HARFLERIN KULLANIMI Emir Defne Özel isimlerin ilk harfleri büyük yazılır. Cesur Yumak Nevşehir Japon Azerbaycan Ağrı Dağı Anıtkabir Cümleler her zaman büyük

Detaylı

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN MUTLU HAFTALAR Emrah&Elvan PEKŞEN ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok BÜYÜK HARFLERIN KULLANIMI Emir Defne Özel isimlerin ilk harfleri

Detaylı

Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri

Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri Sohbetler *Kendimi tanıyorum (İlgi ve yeteneklerim, hoşlandıklarım, hoşlanmadıklarım) *Arkadaşlarımı tanıyorum *Okulumu tanıyorum

Detaylı

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın Irmak Tank Tank 1 Vedat Yazıcı TURK 101-40 21302283 AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA Yalnız, huzurlu bir akşamda; şiire susadığınızda huzurunuzu zorlayacak bir derleme Üstü Kalsın. Mutsuz etmeye

Detaylı

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler. ENGİN VE İKİZLER ALIŞ VERİŞTE Hastane... Dr. Gamze Hanım'ın odası, biraz önce bir ameliyattan çıkmıştır. Elini lavaboda yıkayarak koltuğuna oturur... bu arada telefon çalar... Gamze Hanım telefon açar.

Detaylı

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktin soğuk geciktim kış geciktiniz kış mevsiminde uç, sınır, son, limit bulunuyor/bulunur

Detaylı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı AÇIKLAMALAR 1. Soruların cevaplarını kitapçıkla birlikte verilecek optik forma işaretleyiniz. 2. Cevaplarınızı koyu siyah ve yumuşak bir kurşun kalemle

Detaylı

KURALLI VE DEVRİK CÜMLELER. --KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir.

KURALLI VE DEVRİK CÜMLELER. --KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir. --KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir. Örnek: Mustafa okula erkenden geldi. ( Kurallı cümle ) --KURALSIZ (DEVRİK) CÜMLE: Eylemi cümle sonunda yer almayan

Detaylı

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR!.. SERIS.INDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

ÖZEL NİLÜFER ANAOKULU

ÖZEL NİLÜFER ANAOKULU ÖZEL NİLÜFER ANAOKULU KUZUCUKLAR SINIFI MART AYI BÜLTENİ ŞEYMA ŞENGÜL BEYZA KAYAN TEKERLEMELER Bir kedi varmış 5 e kadar sayarmış 1 2 3 4 5 ANNE KARNIM ACIKTI Anne karnım acıktı Baktım dolap açıktı Löp

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan 1. Sahne (Koruluk. Uzaktan kuş cıvıltıları duyulmaktadır. Sahnenin solunda birbirine yakın iki ağaç. Ortadaki ağacın hemen yanında, önü sahneye dönük, uzun ayaklık üzerinde bir dürbün. Dürbünün arkasında

Detaylı

Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir.

Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir. Çeviri Deniz Hüsrev Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir. 5 6 BİRİNCİ BÖLÜM Hayatınızı elinizden alınıp klozete atılmış, ardından da üzerine

Detaylı

Muzaffer Asiltürk. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Muzaffer Asiltürk. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 05.05.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

TEMA: OKULUMUZU TANIYALIM KONU: OKULUMUZ TARİH: 01 EYLÜL / 30 EYLÜL YAŞAYAN DEĞERLER: SEVGİ

TEMA: OKULUMUZU TANIYALIM KONU: OKULUMUZ TARİH: 01 EYLÜL / 30 EYLÜL YAŞAYAN DEĞERLER: SEVGİ Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri TEMA: OKULUMUZU TANIYALIM KONU: OKULUMUZ TARİH: 01 EYLÜL / 30 EYLÜL YAŞAYAN DEĞERLER: SEVGİ Bu ayki yaşayan değerimiz Sevgi.

Detaylı

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN .com Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN ilkok Adı-Soyadı:... Yukarıdaki resmi inceleyelim. Sonrasında aşağıdaki yönergelere göre, çocukları numaralandıralım ve soruları cevaplayalım. Deniz

Detaylı

Sevda Üzerine Mektup

Sevda Üzerine Mektup 1 Ferda Çetin 21401765 Sevda Üzerine Mektup Sevgilim, Sana mektup yazmamı istiyorsun. Yazayım, tamam, ama hayal kırıklığına uğramazsın umarım. Ben senin gibi değilim. Şiirler yazamam, süslü sözler bilmem.

Detaylı

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz ÜNİTE 4 Şimdiki Zamanın Rivayeti Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz Siz gid-iyor-muş-sunuz

Detaylı

TAVŞANCIK A DOĞUM GÜNÜ SÜRPRIZI

TAVŞANCIK A DOĞUM GÜNÜ SÜRPRIZI TAVŞANCIK A DOĞUM GÜNÜ SÜRPRIZI Güneşli bir günün sabahında, Geyikçik uyandı ve o gün en yakın arkadaşı Tavşancık ın doğum günü olduğunu hatırladı. Tavşancık arkadaşlarına her zaman yardımcı oluyor, ben

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

HAYAT BİLGİSİ A TEMASI: OKUL HEYECANIM. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir?

HAYAT BİLGİSİ A TEMASI: OKUL HEYECANIM. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir? 1. SINIF OKULA YARDIMCI VE SINAVLARA HAZIRLIK A TEMASI: OKUL HEYECANIM TEST-1 1. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir? A) Okula gitmemiz

Detaylı

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΕΛΙΚΕ ΕΝΙΑΙΕ ΓΡΑΠΣΕ ΕΞΕΣΑΕΙ ΥΟΛΙΚΗ ΥΡΟΝΙΑ: 2012-2013 Μάθημα: Σοσρκικά

Detaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun Resimleyen: Uğur Altun Betül Tarıman GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Öykü 2. basım Betül Tarıman GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ Resimleyen: Uğur Altun Yayın Koordinatörü: İpek Şoran

Detaylı

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var)

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var) Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var) Yazan: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Mert Tugen Ne varmış, ne çokmuş, gece karanlık, güneş yokmuş. Her kasabada kabadayı insanlar varmış.

Detaylı

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK?

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK? DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER SERBEST ZAMAN YAPTIK? Çocuklara sporun önemi anlatıldı ve her sabah spor yaptırıldı. Çocuklar ilgi köşelerinde öğretmen rehberliğinde serbest oyun

Detaylı

ÜNİTE 14 ŞEKİL BİLGİSİ-II YAPIM EKLERİ. TÜRK DİLİ Okt. Aslıhan AYTAÇ İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Çekim Ekleri İsim Çekim Ekleri Fiil Çekim Ekleri

ÜNİTE 14 ŞEKİL BİLGİSİ-II YAPIM EKLERİ. TÜRK DİLİ Okt. Aslıhan AYTAÇ İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Çekim Ekleri İsim Çekim Ekleri Fiil Çekim Ekleri ŞEKİL BİLGİSİ-II YAPIM EKLERİ İÇİNDEKİLER BAYBURT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Çekim Ekleri İsim Çekim Ekleri Fiil Çekim Ekleri HEDEFLER TÜRK DİLİ Okt. Aslıhan AYTAÇ Bu üniteyi çalıştıktan sonra;

Detaylı

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU. NİSAN AYI 1. ve 2. HAFTASINDA NELER YAPTIK?

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU. NİSAN AYI 1. ve 2. HAFTASINDA NELER YAPTIK? DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU NİSAN AYI 1. ve 2. HAFTASINDA NELER SERBEST ZAMAN YAPTIK? Çocuklara sporun önemi anlatıldı ve her sabah spor yaptırıldı. Çocuklar ilgi köşelerinde öğretmen rehberliğinde serbest

Detaylı

Esrarengiz Olaylar. Dangg Dongg Dangg

Esrarengiz Olaylar. Dangg Dongg Dangg Esrarengiz Olaylar Saatler gece yarısını çoktan geçmişti. Uzaklarda bir yerlerde, sarkaçlı duvar saatinin iç ürperten sesi yankılandı: Dangg Dongg Dangg Bir köpek uludu. Yarasalar, ince tonlu haykırışlarla,

Detaylı

Ilgaz (14 Şubat 2010) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı (huseyinsari.net.tr)

Ilgaz (14 Şubat 2010) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı (huseyinsari.net.tr) Ilgaz (14 Şubat 2010) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı (huseyinsari.net.tr) 14 Şubat 2010 Pazar günü, Fotoğraf Sanatı Kurumu (FSK) organizasyonluğunda 26 kişilik bir grupla günübirliğine Ilgaz a gidiyoruz.

Detaylı

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI 1966 da Adana da doğdu. Hüseyin Kıyar ve Yavuz Sarıalioğlu ile birlikte Ocak 1994 ve Ekim 1997 de iki şiir kitabı yayımladı. İletişim Yayınları nca

Detaylı

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları RAPUNZEL Bir zamanlar bir kadınla kocasının çocukları yokmuş ve çocuk sahibi olmayı çok istiyorlarmış. Gel zaman git zaman kadın sonunda bir bebek beklediğini fark etmiş. Bir gün pncereden komşu evin bahçesindeki

Detaylı

Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır

Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır 1. Bölüm Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır Savaşı nın hikâyesidir. Diğer adıyla ona Akşam Yemeği Savaşları da diyebiliriz. Aslında Hayalet Avcıları III de diyebiliriz, ama açıkçası

Detaylı

SAKA (SAtır KApama) Ağustos Umut & Yeşim Uludağ SAKA V. 1.0

SAKA (SAtır KApama) Ağustos Umut & Yeşim Uludağ SAKA V. 1.0 SAKA (SAtır KApama) Kişi Sayısı: Yaş grubu: Oyun Türü: 2 (ve üstü) 8 yaş ve üstü Kelime şifreleme SAKA oyunundaki her bir oyuncu (bu açıklamada 2 adet oyuncu olduğu varsayılacaktır), Kayıp Hattat 1 12

Detaylı

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN 21400752 MAKİNENİN ARKASI Fotoğraf uzun süre düşünülerek başlanılan bir uğraş değil. Aslında nasıl başladığımı pek hatırlamıyorum, sanırım belli bir noktadan sonra etrafa

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: Γ ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI Hafta Sonu Ev Çalışması YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI Zaman adlı ölümsüz bir dev vardı. Bir gün Zaman, Yıl Dede'yi dört kızıyla birlikte yeryüzüne indirdi. Kızlar, yeryüzünü çok sevdiler. Hepsi bir yana dağılıp

Detaylı

Fatma Atasever.

Fatma Atasever. Fatma Atasever fatmaatasever@windowslive.com Karar almak ne güç bir iştir. Çok zorlar insanı. Yorar. Takatsiz bırakır. Belki de yaşam içindeki en karmaşık zaman dilimidir karar alma süreci. Büyüklere danışırız,

Detaylı

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU TARİH: / /2017 1. Öncelikle adınız nedir? Adınızın anlamı nedir? 2. Annenizden doğma, babanızdan olma, sizden başka evde yaşayan biri var mı? Varsa sizden büyük mü küçük mü?

Detaylı

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

Yukarıdaki diyalogda kaçıncı cümlede diğerlerinden farklı türde bir fiilimsi kullanılmıştır?

Yukarıdaki diyalogda kaçıncı cümlede diğerlerinden farklı türde bir fiilimsi kullanılmıştır? 8. Sınıf Fiilimsiler Testi 1 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat fiil vardır? A) Çocuklar, bahçedeki kırık kapıdan girip meyve ağaçlarına çıktılar. B) Arkadaşımın ailesi buradan taşınalı tam iki yıl

Detaylı

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Aşağıdaki şiiri okuyunuz. Soruları cevaplayınız. OKULUMUZ Her yerden daha güzel, Bizim için burası. Okul, sevgili okul, Neşe, bilgi yuvası. Güzel kitaplar burda, Birçok arkadaş burda, İnsan nasıl sevinmez,

Detaylı

TEK TEK TEKERLEME. Havada bulut Sen bunu unut

TEK TEK TEKERLEME. Havada bulut Sen bunu unut Havada bulut Sen bunu unut 8 TEK TEK TEKERLEME Öğrendiğim ilk tekerlemeyi hatırlamıyorum ama; çocukluğuma dönüp, baktığımda onlarca tekerleme arasından ikisinin öne çıktığını çok net görüyorum. Bir tanesi,

Detaylı

DENİZ EĞİTİM ATÖLYELERİ. OKUL ÖNCESİ, ATÖLYE ve OYUNLAR

DENİZ EĞİTİM ATÖLYELERİ. OKUL ÖNCESİ, ATÖLYE ve OYUNLAR DENİZ EĞİTİM ATÖLYELERİ OKUL ÖNCESİ, ATÖLYE ve OYUNLAR OKUL ÖNCESİ, ATÖLYE ve OYUNLAR Amaç: Çocukların denizlerde kirliliğine neden olan atıkları gözlemlemesi ve kirliliğin deniz yaşamına etkileri konusunda

Detaylı

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim Sohbetler *Tatilde neler yaptık? *Hava nedir? Hangi duyu organımızla hissederiz? *Tatildeyken hava nasıl değişimler oldu? *Müzik dendiğinde

Detaylı

Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar.

Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar. Edatlar (ilgeçler) Tek başına bir anlam taşımayan, ancak kendinden önceki sözcükle birlikte kullanıldığında belirli bir anlamı olan sözcüklerdir.edatlar çekim eki alırsa adlaşırlar. En çok kullanılan edatlar

Detaylı

YALÇIN ÖZDOĞAN. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

YALÇIN ÖZDOĞAN. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 2.1.2005 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 169 VEFA VE CÖMERTLİK ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 5523 15 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN .com Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Adı-Soyadı:... Önce kelimeleri tek

Detaylı

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş? ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Benim adım Deniz. 7 yaşındayım. Bu hafta sonu annem ve babamla birlikte kampa gittik. Kampa

Detaylı

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır:

Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır: EDAT-BAĞLAÇ-ÜNLEM EDATLAR Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır: 1-GİBİ Cümleye benzerlik, eşitlik,

Detaylı

Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI

Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GRUBU 23 MART PAZARTESİ GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI 23-27 MART 2015 SERBEST ZAMAN ETKİNLİĞİ: Çocuklarla selamlaşıldı ve istedikleri ilgi köşelerinde evden getirdikleri oyuncaklarla

Detaylı

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı.

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı. ÇAYLAK Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı. Alt katta genel tıbbi muayene ve müdahaleleri yapılıyordu. Bekleme salonu ve küçük bir de laboratuar vardı. Orta katta diş kliniği ve ikinci bir muayene

Detaylı

C A NAVA R I N Ç AGR ISI

C A NAVA R I N Ç AGR ISI C A NAVA R I N Ç AGR ISI Canavar, canavarların hep yaptığı gibi, gece yarısından hemen sonra çıktı ortaya. Geldiğinde Conor uyanıktı. Kısa süre önce bir kâbus görmüştü. Herhangi bir kâbus değil- di bu;

Detaylı

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen NOGAY Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen NOGAY Çok çok eski zamanlarda, var varken, yok yokken ahmak bir kurt, kapana yakalanmış. Kapana yakalanan

Detaylı

ilk yar'larımızın sevgili dostları

ilk yar'larımızın sevgili dostları ilk yar'larımızın sevgili dostları Bu akşam da Mersin üniversitesinden sevgili İbrahim'in izlenimini paylaşıyoruz... Daha önce Mersin ekibinin her projemize gelişi ile verdiği eşsiz katkıya değinmiştik...

Detaylı

1) Eğer tartı eksik gelmişse, bu benim hatam değil, onun hatasıdır.

1) Eğer tartı eksik gelmişse, bu benim hatam değil, onun hatasıdır. 1) Eğer tartı eksik gelmişse, bu benim hatam değil, onun hatasıdır. Cümlesinde altı çizili kelimenin zıt anlamlısı hangi cümlede vardır? 1. A. Bugün çok çalıştım. 2. B. Akşamları az yemek yemeliyiz. 3.

Detaylı

Pırıl pırıl güneşli bir günde, içini sımsıcak saran bir mutlulukla. Cadde de yürüyordu. Yüzü gülümseyen. insanların kullandığı yoldan;

Pırıl pırıl güneşli bir günde, içini sımsıcak saran bir mutlulukla. Cadde de yürüyordu. Yüzü gülümseyen. insanların kullandığı yoldan; Pırıl pırıl güneşli bir günde, içini sımsıcak saran bir mutlulukla Cadde de yürüyordu. Yüzü gülümseyen insanların kullandığı yoldan; yemyeşil ağaçların rüzgar ile savrulan dallarından çıkan sesin dalga

Detaylı

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire annesi öldüğü zaman çok üzüldü. Simbegwire ın babası, kızıyla ilgilenmek için elinden gelenin en iyisini yaptı.

Detaylı

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni 2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI Hazırlayan İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni 1 Saçları hangisi tarar? o A) Bıçak o B) Tarak o C) Eldiven o D) Makas 2 Hangisi okul eşyası değil?

Detaylı

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir. Hiçbir müzisyen, bülbülün ötüşünden daha güzel bir şarkı söyleyemez. Bütün bu güzel şeyleri Allah yapar ve yaratır. Allah ın güzel isimlerinden biri de HAMÎD dir. HAMÎD, övülmeye, hamd edilmeye, şükür

Detaylı

4.SINIF TÜRKÇE 15. HAFTA SONU ÖDEVİ

4.SINIF TÜRKÇE 15. HAFTA SONU ÖDEVİ 4.SINIF TÜRKÇE 15. HAFTA SONU ÖDEVİ Kazanım: Noktalama işaretlerinin nerede kullanıldığını ve yazım kurallarını bilir. Aşağıdaki cümlelerde yay ayraçların ( ) içine uygun noktalama işaretlerini getiriniz.

Detaylı

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN 2011 PAZARTESĐ SAAT- 07:42 Sahne - 1 OTOBÜS DURAĞI Otobüs durağında bekleyen birkaç kişi ve elinde defter, kitap olan genç bir üniversite öğrencisi göze çarpar. Otobüs gelir

Detaylı

Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba.

Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba. 1. Bölüm Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba. Bütün bu insanın kafasını şişiren karmaşa, çok ama çok masum bir günde başladı. O gün çok şirin, çok masumdu. O gün öyle muhteşem, öyle harika ve öyle

Detaylı

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ BU AY HANGİ KAVRAMLARI ÖĞRENECEĞİZ? Hızlı-Yavaş Ön-Arka Sağ- Sol BEYİN FIRTINASI YAPALIM Büyüdüğünde hangi mesleği seçeceksin ve nasıl bir yerde yaşayacaksın? Bir gemi olsaydın nerelere giderdin? Neler

Detaylı

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR ANNEM ANNEM Annem annem canım annem, Gönlüm senle kalbim senle Canım annem gülüm annem Dünyam sensin benim bir tanem.. Biliyorum elbet bir gün gelecek Bir başka bebekte bana annem diyecek Bende hep iyi

Detaylı

66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi. 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi

66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi. 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi 66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi 2019 yılında kendimize daha fazla zaman ayırmak istiyoruz. Fotoğrafla olan iletişimimizi artırmak istiyoruz. Fotoğrafın bir sanat

Detaylı

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR 4-10 Nisan: Polis Haftası 7-13 Nisan: Dünya Sağlık Günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23 Nisan'ı içine alan hafta: Dünya Kitap Günü T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM

Detaylı

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer,

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer, Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer, DEŞŞET ORMANI, YARATIKKÖY Anneciğim ve Babacığım, Mektubunuzda sevgili bebeğinizin nasıl olduğunu sormuşsunuz, hımm? Ben gayet iyiyim, sormadığınız için

Detaylı

AĞIR ÇANTA. Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız. 1- Fatma evden nasıl çıktı? 2- Fatma neyi taşımakta zorlanıyordu?

AĞIR ÇANTA. Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız. 1- Fatma evden nasıl çıktı? 2- Fatma neyi taşımakta zorlanıyordu? AĞIR ÇANTA Fatma o sabah evden çok zor çıktı. Akşam geç yatınca sabah kalkması zor oldu. Daha kahvaltısını yapamadan çıkmak zorunda kaldı evden. Okula geç kalacaktı yoksa. Okul yolunda çantasını taşımakta

Detaylı